2
Zübeyr, onun öldürülmesinden sonra da Ömer b. Ubeydullah ile evlendi. iffet. metanet ve dirayet sahibi. kendinden son derece emin bir Arap tarihi. ve özellikle ri konusunda bilgisi Teyzesi Hz. ile ha- dis kültürü de Hz. hadis rivayet etti. Kendisinden de lu Talha b. Abdullah. üç Talha b. Yahya. Muaviye b. ishak ve MOsa b. Ubeydullah. Ata b. EbO Rebah gi- bi muhaddisler hadis hadis tenkitçiterinden Yahya b. Mafn onun "sika ve hüccet- tir"; iclf. "Medineli güvenilir bir ta bildir" ; EbO Zür'a de. "insanlar on- dan edep ve fazilet sahibi sebe- biyle hadis demekte- dirler. ibn Hibban da onu güvenilir ravi- ler zikretmektedir. Rivayetleri Kütüb -i Sitte'de yer bir gün dert ve rini arzetmek için Halife b. Ab- dülmelik'e sebebi sorulun- ca. "Gökten rahmet sen de vermiyorsun" fine düzenlenen Erne- vf ileri gelenleri onun Arap tarihi, ve özellikle Hz. dair engin bilgisi kar- takdir ve ifade et- BiBLiYOGRAFYA: Sa'd, et-Tabakat, VII I, 467; Abdü Rab- bih. 322, 407; 109, 140; Ebü'I-Ferec e/Eganf, Kah i re 1927, Xl, 176-194; Zehebf, A'lamü 'n-nübela', I V, 369- 370; Hacer. Teh?fbü 't- XII, 436·437; Mehmed Zihni, istanbul 1295, ll, 18; Ronart. CEAC, s. 29; Kehha le. A'lamü 'n- nisa', Beyrut 1977, lll, 137-155; K. V. Zet- tersteen, iA, 230. L A. LÜTFi KAZANCI Aiz b. AMR Ebu Hübeyre Aiz b. Amr b. Hilal ei-Müzenl el -Basri (ö. 61/680-81) bulunan mücahid sahAbi. _j Hudeybiye'de Hz. Peygamber'e dan önceki bilgi yoktur. Huneyn Gazvesi'nde ve yüzünden de bizzat Hz. Pey- gamber (Hakim. 587-588) . Hz. Peygamber'in sonra Mezo- potamya bölgesi fethedilince Basra'da Bir ilim ve irfan mektebi olan evinin herkese bil- söylemekten çekinmeyen bir ta- biata sahipti. Bir gün Basra valisi ve Hz. Hüseyin'in katili Ubeydullah b. huzuruna girdi ve. "Zalimler en kötü idarecilerdir" hadisini bizzat Hz. Pey- gamber'den söyleyerek zu- lümden tavsiye etti. Valinin ona. "Peygamber'in seçkin diye yer göstermesi üzerine de as- hap seçkinlik diye bir ol- böyle sonradan mey- dana söyledi (bk Müsl im , "Fe- 170) Cenaze Ubeydullah b. ön- lemek için ashaptan EbO Berze ei-Esle- mf'nin vasiyet etti. Basri. Muaviye b. Kurre. Amir ei -Ahvel, Abdullah b. Halife. kendi Aiz'den hadis rivayet ettiler. Ha - dislerinden on üçü Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde (V, 64-65). ikisi de Müslim 'de mevcuttur 23 ; "Fe- za I 70) Buly'iri'de de bir mevkuf* rivayeti ("Megazi", 35) : Müsned, V, 64-65; Buhari. "Megiizi", 35; a.mlf., et-Tarfhu 'l-Kebrr, VII , 58; Müslim, re", 23, 170; Sa'd, et-Tabakat, VII, 31; Halife b. Hayyat, et-Taba- IZekkar). 84; Hibban. s. 41; el-istr'ab, lll, 152; Hakim. el- Müstedrek, lll, 587-588; Üsdü '1- gabe, Kah ire 1285-87, ll, 262; Hacer, Teh- ?fbü't-Teh?fb, V, 89. ALi y ARDlM L Aiz b. SAID Aiz b. Said b. Zeyd ei-Muharibi ei-Cesri (ö. 37 /65 7) Hz. Peygamber'in alan sahAbilerden biri. _j Hicretin onuncu Muharib kabi- lesi Hz. Peygamber'e gönde- rilen on heyet içinde yer Ha- Ümmü'l-Benfn'in bilgiye gö- re. Aiz Hz. Peygamber'den elleriyle yü- zünü ve kendisine duada Peygamber de onun bu yerine Bu sebeple Aiz'in yüzünün daima par- ve rivayet AK (Beni Akl P.,iz b. Safd Hz. Peygamber'den sonra askeri ve siyasi hareketlere iran fetihlerinde. Kadisiyye ve CeiOia bulundu. Kabilesi Beni Muha- rib'in bayraktan olarak Cemel etti. Hz. Ali sa- yer ve bu BiBLiYOGRAFYA : Sa'd, et-Tabakat, 1, 299; Abdülber. el-istr'ab, lll, lS2; Üsd ü '1-gabe, Ka- hi re 1285-87, lll, 97-98; Heysemf. Mecma 'u·z- zeua'id, Beyrut 1967, V, 412; Hacer. el- isabe, ll, 262. ALi YARDIM L L AiZUUAH b. ABDULlAH (bk. EBÜ iDRIS ei-HAVIANI). AK (Beni Ak) ( Ak b. soyundan gelen eski bir Arap kabilesi. _j _j Akk lugatta ve bu - hava" gelir. Muhteme- len çevrenin ilgili olarak bu alan Beni Akk 'in Kahtanf- ler'e mensup gibi. Adnan da rivayetler Kabe'yi tavaf eden kabilelerden biri idi. Miladi VII. Yemen'in TiM- me yöresindeki Mevr vadisinden Sür- düd'ün ötesindeki Vadiiseham'a kadar uzanan sahada (Lühayye ile Hüdeyde ara - birlikte Beni Ak reis idare Mekke'nin fethinden son - ra. Hz. Peygamber Beni Akk'e kendile- rinden birinin vali uygun bul- du ve Tahir b. EbO Hale'yi vali tayin et - ti. Muaz b. Cebel'i de Kur'an için gönderdi. Hz. Peygamber'in ölümün- den sonra ilk irtidad hareketi Beni Ak ve görüldü. Sahil yolu üzerinde A'lab denilen yerde toplana- rak isyan eden Beni Ak. ve da- halde bir bedevfler da destekleniyordu. Tahir b. EbO Hale. bu durumu Hz. EbO Bekir'e bir mektupla bildirdikten sonra üzerle- rine yürüdü. Beni Ak ve müttefikleri kesin bir yenilgiye Beni Akk'in burada toplanan grubu ile onlara irtidad ettikleri için bu tarihten itibaren "Ehabis" (kötü in- sanlar) ve bu yola da "Ehabis yolu" denildi. 207

AK (Beni Akl · Bir ilim ve irfan mektebi olan evinin kapısı herkese açıktı. Doğru bil diğini söylemekten çekinmeyen bir ta biata sahipti. Bir gün Basra valisi ve Hz. Hüseyin'in

  • Upload
    others

  • View
    11

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Zübeyr, onun öldürülmesinden sonra da Ömer b. Ubeydullah ile evlendi.

Aişe iffet. metanet ve dirayet sahibi. kendinden son derece emin bir hanım­dı. Arap tarihi. edebiyatı ve özellikle şii ­

ri konusunda geniş bilgisi vardı. Teyzesi Hz. Aişe ile yakın teması dolayısıyla ha­dis kültürü de sağlamdı. Hz. Aişe'den hadis rivayet etti. Kendisinden de oğ­lu Talha b. Abdullah. üç yeğeni Talha b. Yahya. Muaviye b. ishak ve MOsa b. Ubeydullah. ayrıca Ata b. EbO Rebah gi­bi muhaddisler hadis nakletmişlerdir.

Meşhur hadis tenkitçiterinden Yahya b. Mafn onun hakkında. "sika ve hüccet­tir"; iclf. "Medineli güvenilir bir ta bildir" ; EbO Zür'a ed-Dımaşki de. "insanlar on­dan edep ve fazilet sahibi olması sebe­biyle hadis nakletmişlerdir" demekte­dirler. ibn Hibban da onu güvenilir ravi­ler arasında zikretmektedir. Rivayetleri Kütüb-i Sitte 'de yer almıştır.

Aişe, bir gün halkın dert ve şikayetle­rini arzetmek için Halife Hişam b. Ab­dülmelik'e gitmiş, geliş sebebi sorulun­ca. "Gökten rahmet yağmıyor. sen de hakkımızı vermiyorsun" demiştir. Şere­

fine düzenlenen toplantıya katılan Erne­vf hanedanının ileri gelenleri onun Arap tarihi, edebiyatı ve özellikle Hz. Aişe'den öğrendiği yıldızlara dair engin bilgisi kar­şısında takdir ve hayranlıklarını ifade et­mişlerdir.

BiBLiYOGRAFYA:

İbn Sa'd, et-Tabakat, VII I, 467; İbn Abdü Rab­bih. et-'i~dü;l·ferrd,' ıv, 322, 407; vı . 109, 140; Ebü'I-Ferec ei - İsfahani. e/Eganf, Kah i re 1927, Xl, 176-194; Zehebf, A'lamü 'n-nübela', IV, 369-370; İbn Hacer. Teh?fbü 't- Tefı?fb, XII, 436·437; Mehmed Zihni, Meşahfrü 'n-nisa; istanbul 1295, ll , 18; Ronart. CEAC, s. 29; Kehha le. A'lamü 'n­nisa', Beyrut 1977, lll, 137-155; K. V. Zet­tersteen, "A'işe", iA, ı, 230.

L

~ A. LÜTFi KAZANCI

Aiz b. AMR (~;.r..:.:t..ı

Ebu Hübeyre Aiz b. Amr b. Hilal ei-Müzenl el -Basri

(ö. 61/680-81)

Bey'atürrıdvAn'da bulunan mücahid sahAbi.

_j

Hudeybiye'de Hz. Peygamber'e biatın­dan önceki hayatı hakkında bilgi yoktur. Huneyn Gazvesi'nde düşmanla göğüs

göğüse çarpıştı ve yüzünden ağır şekil­de yaralandı . Yarasını bizzat Hz. Pey­gamber sardı (Hakim. ııı. 587-588) . Hz.

Peygamber'in vefatından sonra Mezo­potamya bölgesi fethedilince Basra'da yerleşti. Bir ilim ve irfan mektebi olan evinin kapısı herkese açıktı. Doğru bil­diğini söylemekten çekinmeyen bir ta­biata sahipti. Bir gün Basra valisi ve Hz. Hüseyin'in katili Ubeydullah b. Ziyad'ın huzuruna girdi ve. "Zalimler en kötü idarecilerdir" hadisini bizzat Hz. Pey­gamber'den duyduğunu söyleyerek zu­lümden sakınmasını tavsiye etti. Valinin ona. "Peygamber'in seçkin ashabından­sın " diye yer göstermesi üzerine de as­hap arasında seçkinlik diye bir şey ol­madığını. böyle şeylerin sonradan mey­dana çıktığını söyledi (bk Müslim, "Fe­

za'ilü's-sal_ıabe", 170) Cenaze namazını Ubeydullah b. Ziyad'ın kıldı_rmasını ön­lemek için ashaptan EbO Berze ei-Esle­mf'nin kıldırmasını vasiyet etti.

Hasan-ı Basri. Muaviye b. Kurre. Amir ei-Ahvel, Abdullah b. Halife. kendi oğlu Haşrec Aiz'den hadis rivayet ettiler. Ha­dislerinden on üçü Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde (V, 64-65). ikisi de Şal)fh-i Müslim 'de mevcuttur ("İmare", 23 ; "Fe­za 'i!ü's-sal_ıabe", I 70) Şahih-i Buly'iri'de de bir mevkuf* rivayeti bulunmaktadır ("Megazi", 35)

BiBLİYOGRAFYA :

Müsned, V, 64-65; Buhari. "Megiizi", 35; a.mlf., et-Tarfhu 'l-Kebrr, VII, 58; Müslim, "İma ­re", 23, "Fez-a'i!ü's-sal_ıabe", 170; İbn Sa'd, et-Tabakat, VII, 31; Halife b. Hayyat, et-Taba­~at IZekkar). ı , 84; İbn Hibban. Meşahfr, s. 41; İbn Abdüıber. el-istr'ab, lll , 152; Hakim. el­Müstedrek, lll, 587-588; İbnü' I -Esir, Üsdü '1-gabe, Kah ire 1285-87, ll , 262; İbn Hacer, Teh­?fbü't-Teh?fb, V, 89.

~- ALi y ARDlM

L

Aiz b. SAID (~;.r..:.:t..ı

Aiz b. Said b. Zeyd ei-Muharibi ei-Cesri

(ö. 37 /657)

Hz. Peygamber'in duasını alan sahAbilerden biri.

_j

Hicretin onuncu yılında Muharib kabi­lesi tarafından Hz. Peygamber'e gönde­rilen on kişilik heyet içinde yer aldı. Ha­nımı Ümmü'l-Benfn'in verdiği bilgiye gö­re. Aiz Hz. Peygamber'den elleriyle yü­zünü sıvazlamasını ve kendisine hayı r

duada bulunmasını istemiş, Peygamber de onun bu isteğini yerine getirmiştir. Bu sebeple Aiz'in yüzünün daima par­laklığını ve tazeliğini koruduğu rivayet edilmiştir.

AK (Beni Akl

P.,iz b. Safd Hz. Peygamber'den sonra askeri ve siyasi hareketlere katıldı. iran fetihlerinde. Kadisiyye ve CeiOia savaş­larında bulundu. Kabilesi Beni Muha­rib'in bayraktan olarak Cemel Vak'ası'na iştirak etti. Sıffin Savaşı'nda Hz. Ali sa­fında yer aldı ve bu savaşta şehid düştü.

BiBLiYOGRAFYA :

İbn Sa'd, et-Tabakat, 1, 299; İbn Abdülber. el-istr'ab, lll, lS2; İb-nü'I- Esir. Üsdü '1-gabe, Ka­hi re 1285-87, ll l, 97-98; Heysemf. Mecma 'u·z­zeua'id, Beyrut 1967, V, 412; İbn Hacer. el-isabe, ll, 262. ı.;:ı

~ ALi YARDIM

L

L

AiZUUAH b. ABDULlAH

(bk. EBÜ iDRIS ei-HAVIANI).

AK (Beni Ak)

( '*--~)

Ak b. Udsan'ın soyundan gelen eski bir Arap kabilesi.

_j

_j

Akk lugatta "rüzgarsız. sıcak ve bu­naltıcı hava" anlamına gelir. Muhteme­len bulundukları çevrenin havasıyla ilgili olarak bu adı alan Beni Akk'in Kahtanf­ler'e mensup oldukları söylendiği gibi. Adnan evladından olduğu hakkında da bazı rivayetler vardır. Kabe'yi çırılçıplak

tavaf eden kabilelerden biri idi. Miladi VII. yüzyılın başlarında. Yemen'in TiM­me yöresindeki Mevr vadisinden Sür­düd'ün ötesindeki Vad iiseham'a kadar uzanan sahada (Lühayye ile Hüdeyde ara­sında) Eş' ariler'le birlikte yaşayan Beni Ak çoğunlukla aynı reis tarafından idare edilmişlerdi. Mekke'nin fethinden son­ra. Hz. Peygamber Beni Akk'e kendile­rinden birinin vali olmasını uygun bul­du ve Tahir b. EbO Hale'yi vali tayin et­ti. Muaz b. Cebel'i de Kur'an öğretmek için gönderdi. Hz. Peygamber'in ölümün­den sonra ilk irtidad hareketi Beni Ak ve Eş'ariler arasında görüldü. Sahil yolu üzerinde A'lab denilen yerde toplana­rak isyan eden Beni Ak. Eş'arfler ve da­ğınık halde yaşayan bir kısım bedevfler tarafından da destekleniyordu. Tahir b. EbO Hale. bu durumu Hz. EbO Bekir'e bir mektupla bildirdikten sonra üzerle­rine yürüdü. Yapılan savaşta Beni Ak ve müttefikleri kesin bir yenilgiye uğratı l ­

dı. Beni Akk'in burada toplanan grubu ile onlara katılanlar irtidad ettikleri için bu tarihten itibaren "Ehabis" (kötü in­sanlar) adıyla anılmaya başlandı ve bu yola da "Ehabis yolu" denildi.

207

AK men! Akl

Mısır'ın fethinde Amr b. As'ın yanında yer alan Beni Ak. Sıffin Savaşı'nda Mu­aviye'yi destekiemiş ve Hz. Ali'nin meş­hur kumandanı Malik el-Eşter'e karşı

savaşmışlardır. 64 t683l yılında meyda­na gelen Harre Savaşı'nda ve Haccac'ın Abdullah b. Zübeyr'i muhasarasında (73/ 6921 Emeviler'in safında yer a l mışlardır.

B İBLİYOGRAFYA :

Ezraki. Atıbaru Mekke (Melhas). 1, ı82; Be­lazüri. Ensab, ı , ı 3; Ta beri. Tarrtı (Ebü 'I-Fazl). lll , 3ı8, 320·32ı; ibn Ha ldün. el- 'iber, Bulak ı284- Beyrut ı399 j ı979 ,' 11 , 299; Kalkaşen­di. f'lihayetü '{-ere b, Beyrut ı 405 / ı 984, s. 332 ; Tacü '/-'aras "hbs" ve "' akk" md leri · Cevad Ali. e/-Mufa; sa/, ı: 390-391; Kehh~le. 'Mu 'ce­mü kaba'iii·t-'Arab, Beyrut ı402 j ı982 , ll , 802; Reckendorf. "Akk", iA, 249-250 ; W. Cas­kel. "'Akk", E/2 (ing ). ı. 340-341.

li] A . LÜTFi K AZ ANCI

ı AK ALEM

ı

L (bk. ALEM).

_]

ı AK ORDA HANUGI

ı

L (bk. ALTIN ORDA HANLIGI).

_]

ı AKA

ı

(bk. AGA). L _]

ı ARA GÜNDÜZ

ı

(1885 -1958)

L Türk romancısı, gazeteci ve şair .

_]

Asıl adı Hüseyin Avni'dir. İlk yazıların­da Enis Avni. daha sonra da Aka Gün­düz adını kullandı ve bu sonuncu isim­le tanındı. Rumeli'de Alasonya kasaba­sında doğdu. İlk tahsilini Serez ve Sela­nik'te yaptı; Selanik Rüşdiyesi'nden son­ra Eğrikapı Sırp Rüşdiyesi'ne devam et­ti. Okumasını istemeyen üvey annesin­den kaçıp İstanbul'a geldi ve sırasıyla Galatasaray. Edirne ve Kuleli askeri ida­dilerinde okudu. Harbiye'nin ikinci sını­

fında iken siyasete karıştığı için hasta­lığı da bahane edilerek okuldan ihraç edildi ve tekrar Selanik'e döndü. Daha sonra Paris'e gitti: orada College de France, Paris Güzel Sanatlar Okulu ve Hukuk Fakültesi'nde iki buçuk yıl çeşit­li derslere devam ettikten sonra İstan­bul'a döndü. Hariciye gümrüğünde bir memuriyete tayin edildi. Bu vazifede çok kalmadan Selanik'te ikamete mec-

208

bur olarak sürgün edildi. 31 Mart Vak'a­sı sı rasında Hareket Ordusu ile birlikte İstanbul'a geldi ı 1909) Adana'daki Er­meni ayaklanması üzerine oraya vali ta­yin edilen Bahriye nazırı Büyük Cemal Paşa'nın maiyetinde. on dört ay Adana vilayet meclisi başkatipliğinde bulundu. Bu sırada Adana Vilayet Gazetesi'nde birçok yazısı çıktı. İstanbul'a döndük­ten sonra matbuat hayatına atıldı. İs­tanbul'un işgali üzerine İngilizler tara­fından Malta'ya sürüldÜ. Sürgün dönü­şü Ankara'ya giderek Milli Mücadele'ye kalemiyle katıldı ve Paşa Kazım ile Ana­dolu 'da Peydm-ı Ş abah ( 1920) gazete­sini çıkararak İstanbul'da Milli Mücade­le aleyhinde yazılar neşreden Peyam-ı Sabah'a karşı çıktı ve muhaliflerin sin­dirilmesinde rol oynadı. Cumhuriyet'ten sonra Milli Mücadele'yi yücelten ve Cum­huriyet'in resmi prensiplerini yaymaya çalışan eserlerini yayımladı. 1932-1946 yılları arasında Ankara milletvekilliği yap­tı. 6 Kasım 1958'de öldü.

Edebiyat dünyasına - oldukça genç sa­yılabilecek bir çağda. on altı yaşında .

Edebiyat-ı Cedide şairleri tarzında man­zumeler yazmakla giren Aka Gündüz. Enis Safvet Avni. Muallim ve Serken­kebin takma adlarıyla edebi ve mizahi birçok şiir ve yazı kaleme almıştır. 1901 Martında Mecmua-i Edebiyye'de ( 1315-13 18) çıkan bir - şiirle yayın dünyasına ayak basmış, daha sonra Selanik'te ya­yımlanan Çocuk Bahçesi ( 1903) ve Genç Kalemler ( 191 ı ) dergilerinde yer alan yazılarıyla edebiyat çalışmalarını sürdür­müş ve kısa sürede tanınmıştır. Sela­nik'te haftalık Kadın gazetesini yayım­lamış ( 1908 ı ve burada Seni ha Hikmet adıyla yazdığı şiir ve makaleler ilgi uyan­dırmıştır. Karagöz (ı 908) gazetesinin başmuharrirliğini yapmış, Ubeydullah Efendi ile birlikte Hak Yolu adlı bir ak­şam gazetesi de çıkarmıştır (1910)_ Da­ha sonra İstanbul'da Ercümend Ekrem (Talu) ile beraber mizahi Alay dergisi­ni yayımiarnıştır ( 1920) Sabah ( 1889), Zaman (1909), Hizmet (1925), Ahenk ( 1928), Tercüman ( 1887- 1917), Tanin ( 1324-1 341 ). İleri ı 1334- 1340), Hakimi­yet-i M illiye (1336-1928) gibi birçok ga­zetelerde yayımlanan şiir, hikaye, roman ve makaleleriyle gazetecilik ve yazarlığı sürdürmüştür.

Asıl şöhretini milli edebiyat cereya­nına katıldıktan sonra kazanan Aka Gündüz. 1923'ten önce yayımladığı eser­lerinde, daha çok, Türklük duygusuyla Rumeli'de düşman elinde kalan Türk

Aka Gündüz

toprakları karşısında duyduğu ıstırabı ,

bir avuç Türk'ün bu topraklarda verdiği kahramanca mücadeleyi dile getirmiştir. Cumhuriyet'ten sonra neşrettiği eserle­rinin büyük bir kısmı ise doğrudan doğ­ruya tezli roman niteliğinde olup ele al­dığı zaman dilimi. imparatorluktan milli devlete geçiş dönemidir. Romanlarında

kadın ve çocuk terbiyesi, suça ve fuhşa sürüklenmenin sosyal-psikolojik sebep­leri. batı! inançların kötü etkileri, sava­şın doğurduğu ekonomik ve ahlaki çö­küş, inkı laplardan sonra ortaya çıkan

yeni ve yerli hayat tarzının müdafaası ön planda bulunmaktadır. Devrinde ge­niş bir okuyucu kitlesi tarafından tutul­muş ve eserleri okunmuş bir yazar olan Aka Gündüz'ün şiir. hikaye, piyes. ro­man, mizahi hikaye, fıkra ve çocuk hi­kayesi türlerinde yetmişe yakın eser i yayımlanmıştır. Şiirlerinden bazıları bes­telenmiş ve sevilen şarkılar arasında yer almıştır.

Eserleri. Çoğu devrin gazete ve mec­mualarında tefrika edilen ve bir kısmı bu halde kalan eserlerinden kitap ha­linde basılan başlıcaları şunlardır: Şiir

ve Piyesleri : Bozgun (şiir , istanbul 1334); Muhterem Katil (piyes. istanbul 1330) ; Yarım Türkler (piyes. _istanbul 1919) ; Be­yaz Kahraman (piyes. Ankara 1932); Ya­rım Osman (piyes, Ankara 1933) ; Mavi Yıldırım (piyes, Ankara 1933). Hikilye ve Romanları: Türk Kalbi (İstanbul 1327); Türk ün Kitabı (İstanbul 1329) ; Kurba­ğacık (İ stanbul 1335) ; Bu Toprağın Kız­lan (Ankara 1927); Hayattan Hikayeler (İstanbul 1928); Dikmen Yıldızı (İstanbul ! 928) ; Odun Kokusu (İstanbul 1928. eser daha sonra Odun Kokusundaki Hic­

ran adıyla yeniden basılmıştır . istanbul I 938); Tank- Tango (İstanbul 1928) ; İki Süngü Arasında (İ stanbul 1929); Yaldız (İstanbul 1930); Çapkın Kız (İstanbul

1930); Aysel (istanbul 1932); Ben Öldür­ınedim (İstanbul 1933); Onların Romanı