Upload
others
View
6
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 2
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 1
Neden Kurban?Kurban İsmail’in adanmışlığı, bir babanın en sev-
gilisine en değerlisini armağan edişidir… Kurban
sadakattir, ibadettir, paylaşmaktır, berekettir; dün-
yanın bir ucundan diğer ucuna açılan kapıdır;
hayra giden yoldur; hakka yaklaşmaktır.
Ortadoğu’ya, Balkanlar’a, Orta Asya’ya,
Kafkasya’ya, Afrika’ya, Uzakdoğu’ya, Latin
Amerika’ya her yöne yollara düşüp hayrı kapı
kapı dağıtarak dualara ortak olmaktır. Sıkıntıya
düşmüş, felakete uğramış, zulüm görmüş, aç
ve açıkta kalmış; savaş, tabii afet gibi sebeplerle
mağdur olmuş, yaralanmış, sakat kalmış; evsiz,
yurtsuz, tüm insanlara ulaşmak, kardeşliği dün-
yaya yaymaktır.
Yokluğa varlık katmaktır sözün kısası. Sevaba
sevap eklemek… Kardeşlik bilincini geliştirmek,
bir olmak, hep bir kalmaktır. Allah’ın rızasını ka-
zanmak ve yeni hayır yolları aramaya düşmektir
sonrasında...
101 ülke ve bölgede kurban
İHH İnsani Yardım Vakfı olarak bu kurbanda
“Kurban ibadet, paylaşmak kardeşliktir” sloga-
nıyla dara düşmüş kardeşlerimizle kucaklaştık.
1992’den bu yana bağışçılarının vekâlet yo-
luyla verdiği kurbanları sahiplerine ulaş-
tıran vakfımız, bu yıl da emanet aldığı
41.000 hisse kurbanı Türkiye dâhil
101 ülke ve bölgede yaklaşık 2
milyon kişiye ulaştırdı.
Bu sene de kurban vesile-
siyle yeryüzüne dağılan
ekiplerimiz aracılığıyla
mazlum coğrafyalarda
zor koşullarda yaşam mü-
cadelesi veren insanlar
için gerçekleştirdiğimiz
kalıcı projeleri hayata
geçirdik.
Her Kurban Bayramı’nı hayır için vesile bilerek,
bayram günlerinde beş kıtada onlarca projenin
açılışını yaptık, ihtiyaç duyulan yeni projeler
için çalışmalar başlattık. Önceki yıllarda hayata
geçirdiğimiz su kuyusu, eğitim merkezi, cami
ve mescitler, oyun parkları, meslek edindirme
kursları, yetimhane binaları gibi projelerimizin
denetimlerini yaptık, ihtiyaçlarını belirledik.
20 yıldır toplumlar arasında kardeşlik köprüleri
kurmak, sıkıntıya düşmüş, mazlum olmuş insan-
lara umut ışığı olabilmek için sınırlar aşıyoruz. Bu
kurban da dünyanın bir ucundan diğer ucuna
kardeşlerimizle kucaklaştık, dualaştık, yürek-
lerin ferahlamasına tanık olduk, yüreklerimizi
ferahlattık...
Nice kurbanlarda tekrar buluşmak ümidiyle…
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 2
İHH, Balkanlar’dan Güneydoğu Asya’ya, Ortadoğu’dan Latin Amerika’ya beş kıtada ihtiyaç sahiplerine ve yetimlere ulaştı.
5 kıtada 101 ülke ve bölgede kurban
Kurbanlarını 101 farklı ülke ve bölgedeki kardeşlerine vekâlet yoluyla bağışlayan hayırseverlerimiz, bağışlarını İHH İnsani Yardım Vakfı’nın banka hesap numaralarına kredi kartı veya posta çeki ile, vakıf merkezine bizzat gelerek elden, internet üzerinden online bağış yöntemiyle ulaştırır.
Gelen kurban bağışları, bağışçıların talebi doğrultusunda İHH tarafından 2012 Kurban Organizasyonu çerçevesinde çalışma yapılacak ülkelere göre paylaştırılır.
Kurbanlıklar, İHH İnsani Yardım Vakfı görevlilerince, çalışma yapılacak ülke ve bölgelerde kurban için gerekli kriterlere uygun olarak satın alınır.
aşama-1
Kurban Faaliyet Şeması Kurban Faaliyet Şeması
aşama-2
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 3
Su kuyusu, eğitim merkezi, cami ve mescit inşası, oyun parkı, meslek edindirme kursları, yetimhane binaları gibi birçok proje Kurban'da ziyaret edildi.
5 kıtada 101 ülke ve bölgede kurban
• Abhazya • Acara • Adıgey • Afganistan • Ahıska• Arakan • Arnavutluk • Azad Keşmir • Azerbaycan
• Bangladeş • Bolivya • Bosna-Hersek • Brezilya• Bulgaristan • Burkina Faso • Cibuti • Çad • Çeçenistan
• Dağıstan • Doğu Türkistan • Doğu Timor • Ekvador • Endonezya • Etiyopya • Fas • Fildişi Sahilleri
• Filipinler • Filistin • Güney Afrika Cumhuriyeti • Gambiya • Gana • Gürcistan • Haiti • Hindistan • Irak • İnguşetya • İran • Jammu Keşmir • Kabardey Balkar
• Kamboçya • Kamerun • Karaçay Çerkes • Karadağ • Kazakistan • Kenya • Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
• Kırgızistan • Kırım • Kolombiya • Kosova • Küba • Libya • Lübnan • Macaristan • Makedonya• Malavi • Mali • Mısır • Moldova • Moritanya
• Moro • Mozambik • Nepal • Nijerya • Osetya• Özbekistan • Pakistan • Papua Yeni Gine
• Patani • Peru • Polonya • Preşova • Romanya • Ruanda • Rusya • Sancak • Senegal • Sierra Leone
• Somali • Sri Lanka • Sudan • Surinam • Suriye • Şili • Tacikistan • Tanzanya • Tataristan • Tunus
• Türkiye • Türkmenistan • Uganda • Ürdün • Venezuela • Vietnam • Yemen • Zimbabve
Kurban Bayramı’nın birinci günü, bayram namazının ardından, kurbanlıklar İslami usullere uygun olarak kesilir ve pay sahiplerine dağıtılır.
Kesilen kurbanlar İHH tarafından raporlanarak bağış sahiplerine geri bildirimde bulunulur.
Kurban Faaliyet Şeması Kurban Faaliyet Şeması
aşama-3 aşama-4 aşama-5
“Sayın Ümit Çelik 25.10.2012 tarihinde
bağışlamış olduğunuz
kurbanınız kesilmiştir.
Allah kabul etsin.”
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 4
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 5
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 6
Mutlu İnsanlarDiyarı
Burkina Faso
Ramazan Yılmaz
Başkent Ouagadougou’nun arka sokaklarında
ilerliyoruz. Yaklaşan bayram için hazırlık var so-
kakta; çöpler yakılıyor, yollar temizleniyor. Bayram
hutbesini Yako şehrinde büyük bir düzlükte top-
lanmış erkekler ve kadınların doldurduğu alanda
dinliyoruz. Mutlu insanlar diyarı Burkina Faso’da
ümmet kuşağına iştirak ediyoruz. Namazın ardın-
dan Allah’ın adı ile kesiyoruz kurbanlarımızı ve
insanlığın selameti yönündeki salih niyetlerimizi
Rabbimize iletiyoruz.
Kurban paylarını dağıtmak üzere Burkina
Faso’daki Malili göçmen kardeşlerimizin yaşadığı
kamplara gidiyoruz. Mali’de 22 Mart’ta gerçekleşen
askerî darbenin ardından yaşanan siyasi belir-
sizlik ve güvenlik endişesi nedeniyle 200.000-
250.000 kişinin Senagal,
Nijer ve Burkina Faso’da
mülteci olarak bulunduklarını
öğreniyoruz.
Başkent Ouagadougou’daki
bayramlaşma ve kurban dağı-
tım merkezimiz ise, İHH’nın
burada yaptırdığı Zeyd Bin
Sabit Okulu oluyor. Kurban-
larımızı kesip paketlerimizi
hazırlıyoruz. Zeyd Bin Sabit
Okulu’nun bahçesi ve sınıfları
oyun oynayan birbirinden
güzel çocuklarla dolu. Balonları-
mız ve şekerlemelerimizle biz de
oyun halkasına katılıyoruz. Eki-
bimizin ak saçlı elçileri Ahmet
ve Ali Rıza ağabeyler patlayan
balonların yerine yenilerini
şişirerek bu güzel oyunu
sürdürüyorlar. Şekerler yenilip
oyunlara ara verildiğinde yetim
kardeşlerimize kurban hisselerini
ikram ediyoruz.
* Bu raporda yer verilen seyahatnameler orjinallerinden kısaltılarak kullanılmıştır.
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 7
Cibuti’den NotlarCibuti
Abdullah Ömer Çelik
Şanlıurfa kadar bir yer Cibuti. Nüfusu 900.000
civarında. Aden Körfezi’nden Kızıldeniz’e girişteki
Bâbülmendep Boğazı’nın batı kıyısında bulundu-
ğu için stratejik öneme sahip. İstiklaline kavuştuk-
tan sonra bile sömürü düzeninin devam etmesi-
nin arkasında yatan sebep de burada saklı. Resmî
kaynaklarda ülke nüfusunun %94’ü Müslüman
olarak geçiyor; İHH’nın kardeş kuruluşu El-Birr bu
oranın aslında %100 olduğunu söylüyor. Resmî
diller Arapça ve Fransızca. Fransızca her alanda
yaygın, Arapça ikinci planda. Halk kendi arasında
ise Somalice konuşuyor. Halkın %73’ü fakir, bu
oranın %50’si ise fakirlik seviyesinin altında. Bir
Cibutilinin günlük geliri 0,66 dolar. El-Birr’deki arka-
daşlar ülkedeki fakirliğin boyutunu görmemiz için
bizi başkentte bir bölgeye götürüyor. İlk olarak
çöpün ve çamurun içinde yaşayan bir aileyi
ziyaret ediyoruz. Sadece 10 dakika durabildi-
ğimiz bu yerde insanlar bütün hayatlarını
geçiriyor. Son derece yoksul insanların
yaşadığı bu yerlerde bizlerin anladığı
manada dört duvardan müteşekkil
bir evden bahsetmekse imkânsız.
Ülke 1977’de Fransa’dan bağımsız-
lığını kazanmış ancak bugün hâlâ
Fransızlar Cibuti sokaklarında.
ABD ülkedeki Fransız
tekeline son
vermiş ve Af-
rika’daki en büyük askerî üslerinden birini buraya
kondurmuş. Daha başka kimler var kimler: İtalya,
Japonya, Almanya, İspanya. Cibuti’de altı farklı
ülkeye ait askerî birlik var.
Bayram namazını toprak bir futbol sahasında eda
ediyoruz. Cibuti’nin hemen hemen her yerinde
insanlar bayram namazını açık mekânlarda toplu
olarak icra ediyor. Kurban dağıtılan bölgelerde
partner kuruluşumuz önceden bir çalışma yapa-
rak ihtiyaç sahiplerine birer yazılı belge vermiş. Bu
belgeler karşılığında et dağıtımlarımızı yapıyoruz.
Buradaki kardeşlerimize kurban paylarını teslim
ederken gözlerindeki mutluluğu görmek içimizi
ısıtıyor.
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 8
Gambiya’daKurban Sevinci
Gambiya
Talha Keskin
Bu sıcak memleketin sıcak insanları ile ilk
günden kaynaşıyoruz. Bizlerin burada olmasın-
dan duydukları sevinci sıkça dile getiriyorlar.
Gambiya’da keseceğimiz 50 büyükbaş hayvanı
görmek için hayvan pazarına gidiyoruz. Pazarda
hayvanların alımında, bakımında ve dağıtımında
görev alan partner ekibimiz ve Gambiyalı bir
gazeteci var. Kendisi İHH organizasyonları hak-
kında bizimle bir röportaj yapıyor.
Kesim için gittiğimiz her yerde insanlar bizi
büyük bir sıcaklık ve sevinçle karşılıyor, bu orga-
nizasyonun gerçekleşmesine vesile olanlar için
dua ediyorlar. Bu kurbanların onlar için ne kadar
çok şey ifade ettiğini dile getiriyorlar. Köylerinde
kurban ibadetinin yerine getirilmesinden de ay-
rıca mutlular. Kurban kesim çalışması yaptığımız
yerlerdeki camileri ve okulları da ziyaret ediyo-
ruz; maalesef hemen hepsi oldukça bakımsız ve
harap.
Kırsal bölgelere gitmek için yola koyuluyoruz.
Tek katlı ahşap veya topraktan yapılmış evlerin
bulunduğu yol boyunca ilerlerken kafileler
hâlinde çocuklar görüyoruz. Zaman zaman
durup çocuklara Türkiye’den getirdiğimiz balon-
lardan hediye ediyor ve mimikler, gülümseme ve
kucaklaşmalarla bayram sevincini paylaşıyoruz.
Kesim yaptığımız bölgelerden birinde çok sayıda
yetim ailesi olduğunu öğreniyoruz. Yetim anne-
leri ailelerine bakabilmek için ortak bir arazide
tarım yapıyormuş. Bu hanımlar son derece kısıtlı
imkânlar ve teknik
yetersizliklere rağ-
men bahçelerinde
birtakım meyve
ve sebzeleri
yetiştir-
meyi ba-
şarmış.
Hanım-
ların
bahçe-
lerden
aldıkları
ürünün
verimini
arttırmak için
su kuyularına,
çite ve ilaca
ihtiyacı var. Ta-
rım, bölgede
yaşayanlar
için tek
gelir kaynağı.
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 9
Altın Ülke GanaGana
Ercan AkcanRotamız Afrika’nın ilk bağımsız ülkesi Gana… Da-ğıtımlar farklı yerlerde yapılacağı için ekibimiz ikiye ayrılıyor. Biz Akra’da kalan ekipteyiz. Diğer arkadaşlarımız ülkenin kuzey bölgelerine gidi-yor. Bayram namazı için Akra’nın dışında Eas-tern City’deki Tafo bölgesine gidiyoruz. Büyük bir alana varıyoruz. Geniş, yemyeşil bir arazi. Safların ön tarafında erkekler, biraz arkasında kadın ve çocuklar. Herkes rengârenk. Namazdan sonra ilk kurbanımız için büyük bir evin bahçe-sine giriyoruz. Sonrasında Mampong, Akropong ve Kwabeng bölgelerine gidip buralarda görme ve işitme engelli öğrencilerin ayrı ayrı eğitim gördüğü ilkokulları ziyaret ediyor ve her birin-de birer kurban kesiyoruz. Okullarda karşılaştı-ğımız manzaralar içimizi burkuyor. Çocuklara yanımızda getirdiğimiz küçük hediyelerden ve-riyoruz. Konuşamayan bir kız öğrencinin koluna bir bileklik takıyorum, o küçücük kız bana öyle bir sarılıyor ki, o bakışlar bundan sonra hep be-nimle olacak. Akşam hava karardığında Akra’ya varıyoruz. Burada kesilen üç kurbanı Akra’nın en fakir mahallelerinden olan Malam Atta ve
Agbobloshie’de dağıtıyoruz. Mahallede elektrik olmadığı için sokağın ortasında yakılmış bir ateş-ten ve aracımızın farlarından istifade ediyoruz. Ertesi gün Western City’deki Kanglebe bölgesi-ne geçiyoruz. Burada müze hâline getirilmiş bir kale var. Okyanusun tam kenarında. Amerika’ya gönderilen Afrikalıların burada esir edildiğini anlatıyor mihmandarımız Nurudden. Kalenin okyanusa açılan kapısının adı: “No Return” (Dö-nüş Yok). Gana’da neredeyse bütün kiliseler İn-giliz Anglikan Kilisesi’ne bağlı. Ülkedeki birçok reklam panosunda kiliselerin yazdırdığı sözler gözümüze çarpıyor: “İsa yakında geliyor, hazır mısınız?” veya “Bugün kiliseye gittiniz mi?”Son derece bozuk olan yollardan geçerek ulaş-tığımız bir köyün girişinde yaklaşık 300-400 ço-cuk tarafından karşılanıyoruz. Çocuklara hediye dağıtmak istiyoruz ama sıra yapamadığımız için oldukça zorlanıyoruz. Kurbanlarımızı Western şehrinin beş farklı yerinde kesip ev ev dağıtıyo-ruz. Gecenin ilerleyen saatlerinde kuzeydeki ekibimiz de otele dönüyor. Her şeyin planlandığı şekilde gerçekleştiğini, herhangi bir problem ya-şamadıklarını anlatıyorlar.
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 10
Camiler HalkınBuluşma Mekânı
Kenya
Ahmet Akif Ekşi
Kenya’ya gelmeden önce ülke hakkında edindi-
ğimiz bilgilerden başkent Nairobi’de Müslüman
nüfusun oranının ortalama %20-30 civarında
olduğunu öğreniyoruz, ancak gözlemlerimiz bu
rakamların gerçekliğinden şüphe etmemize ne-
den oluyor. Burada insanların ibadet mekânlarına
gösterdikleri özen ve yükledikleri anlam bizi
şaşırtıyor. Müslüman şehir ve kasabalarda faaliyet
gösteren İslami kuruluşların yanı sıra en önemli
buluşma ve faaliyet mekânı olarak camiler kullanı-
lıyor. Mahallelerini, vakıf-dernek merkezlerini, soh-
bet meclislerini, ilim enstitülerini, kütüphanelerini,
hatta misafirlerini ağırlayacak otellerini bile, cami
merkezli konuşlandırmaya özen gösteriyorlar.
Kenya’da bulunduğumuz süre zarfında İHH İnsani
Yardım Vakfı’nın bizzat desteklediği birçok çalış-
mayı yerinde görme imkânı buluyoruz. İlk gün
Nairobi yakınlarında İHH’nın desteklediği Tala
Project/Sümer Günay Camii ve Okulu projesini
denetlemeye gidiyoruz. Partner kurum yetkilileri
sınıf sayısını artırmak için ikinci katı çıkmak ve bir
de yurt yapmak istiyorlar.
Garissa’da tanıştığım Somalili bir doktor liman
şehirlerinde eğitimsizlik nedeniyle balıkçılık yapı-
lamadığından bahsediyor ve belirli bölgeler için
özellikle sağlık eğitimi, balık tutma teknikleri vb.
eğitim projelerinin hayata geçirilmesi gerektiğini
anlatıyor. Neredeyse tamamı Müslüman olan
Garissa’da bir BM aracı görüyorum ve kurban
organizasyonunun Garissa ayağından sorumlu
Young Muslim Association Genel Başkanı Sheikh
İsmail’e burada ne yaptıklarını soruyorum. Sheikh
İsmail, BM’nin görünürdeki yardım çalışmalarının
asıl amacının misyonerlik faaliyeti olduğunu
söylüyor. Bunda başarılı olup olmadıklarını
sorduğumda gençlere çok cazip fırsatlar
sunarak onları İngiltere’ye göndermeyi
teklif ettiklerini ve bunda da kıs-
men başarılı olduklarını anlatıyor.
Her şeye rağmen ülkede genel
anlamda İslam’a yoğun bir ilgi
olduğunu söylüyor.
Kenya’daki son günümüzde
Kenya ve Afrika kıtası genelinde
faaliyet gösteren partner kuru-
luşlarla bir toplantı tertip ediliyor.
Toplantıda bölgelerindeki so-
runlar ve yapılabilecekler üze-
rine görüşlerini dile getiriyorlar.
Buradaki herkes Türkiye’nin
bölgedeki kardeşlerini
unutmayışını takdir ve
heyecanla karşılıyor.
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 11
Varlık İçinde Yokluk Çeken Bir Ülke
Mali
Recep Karakoç
Başkent Bamako’da İHH adına satın alınan kurban-
ların olduğu alana gidiyoruz. Kurbanlar çekilen
kura sonucunda şehrin sekiz bölgesine dağıtılıyor.
Nüfusu 2 milyon olan Mali’de kişi başı yıllık gelir
100 dolar. Eski bir Fransız sömürgesi olduğu için
Fransızca çok yaygın olarak kullanılıyor. Ülke
ticaretine Fransa, Lübnan ve Çin hâkim. Nüfusun
%98’i Müslüman. Müslümanların ekonomik du-
rumları çok zayıf. Eğitimin paralı ve okul sayısının
çok az olduğu Mali’de ilköğretim süresi altı yıl.
İnsanlar ekonomik durumları iyi olmadığı için
çocuklarını okutamıyor. Mali Afrika’nın en büyük
üçüncü altın üreticisi. Ancak bir tezat olarak
dünyanın en fakir beşinci ülkesi. Dış güçlerin
desteğinde yapılan askerî darbeler nedeniyle ülke
yöneticileri, iç meselelerle ilgilenemiyor.
Yaşlılarda katarakt, çocuklarda ise göbek fıtığı
çok yaygın. Bu hastalıkların nedenleri hem insan
sağlığını tehdit eden yaşam şartları hem de sağlık
hizmetlerinin yetersiz olması. Bamako’da sadece
bir tane acil poliklinik mevcut. Şehirde 50 kişinin
çalıştığı bir pil fabrikası var, burası şehrin en büyük
fabrikasıymış. Ülkede tarım, hayvancılık ve
balıkçılık yapılıyor. Fransızların teşvikiyle halkın
genellikle pamuk tarımı yaptığını ve elde edilen
ürünün düşük fiyatlarla yine Fransızlar tarafından
satın alındığını söylüyorlar. Ancak
son yıllarda pirinç ve mısır tarımı
da yapılmaya başlanmış.
Büyük bir camide kıldığımız
bayram namazından
sonra güzel bir haber
alıyoruz: Mali’ye gelirken
aktarma sırasında
kaybettiğimiz valizimiz
bulunmuş. Valizin bu-
lunmasına çok sevini-
yoruz; çünkü çocuklara
dağıtacağımız balon,
şeker vb. hediyeler o
valizdeydi. Kurban
kesimlerinin tamam-
lanmasının ardından
bayramın ikinci günü
etlerin dağıtımı yap-
mak üzere Bamako’nun
çeşitli bölgelerine
gidiyoruz. İnsanlara
Allah rızası için bir
şeyler vermek ve
onları mutlu etmek
hepimizi fazlasıyla
sevindiriyor.
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 12
Gözlerdeki Işığa Kapılıyoruz
Kamerun
Nida Kırömeroğlu
15. yüzyılda Portekizliler buraya gelen ilk Batı-
lılarmış ve bu kara parçasına kendi dillerinde
ıstakoz anlamına gelen “Kamerun” adını ver-
mişler. Douala’da İHH’nın partner kurumunun
faaliyetleri hakkında bilgi alıyoruz. Daha sonra
İHH aracılığıyla yaptırılan Şerefoğlu Camii’ne
doğru yola koyuluyoruz. Burada göreceğimiz
diğer şehirlerde olduğu gibi ana yolların dışında
kalan güzergâhlarda asfaltlanmış yol yok. Derin
çukurlardan müteşekkil yollarda ağır aksak
bir kağnı gibi hoplaya zıplaya ilerliyoruz. Yol
yorgunluğumuz İmam Hamadou ve yardımcısı
Davud Abbas’ın sıcak karşılamasıyla yok
oluyor. Nijer kökenli ikinci imam caminin
bahçesinden havuç ebatlarında birkaç
kök söküyor. Bu odunsu bitkinin etra-
fındaki kabuğu soyduktan sonra bize
ikram ediyor. “Maniyök” dedikleri bu
bitkinin tadı çiğ kestaneyi andırı-
yor. İkramların ardından Bursa
belediyesinin İHH aracılığıyla
yaptırdığı Osman Gazi Camii’ni
ziyaret ediyoruz. Bizi bölgenin
Sultan’ı karşılıyor. Ülkede her
bölgede kanaat önderi olarak
tanımlayabileceğimiz “Sultan”
denilen şahsiyetler bulunuyor.
Bu kişiler insanlar arasında
vuku bulan sorunları çözmekte görev alıyorlar.
Bayram namazı için herkes akın akın
Yagoua’nın en geniş alanına gidiyor. Alana vardı-
ğımızda mahşeri bir kalabalıkla karşılaşıyoruz.
Müslümanlar en güzel, en temiz elbiselerini
giymiş. Namazdan sonra bayramlaşıyoruz,
birbirimize sarılıyoruz. Çocuklar için getirdiği-
miz hediyeleri dağıtıyoruz; onların sevincine,
gözlerindeki ışığa kaptırıyoruz kendimizi.
Daha sonra kurbanların kesileceği bölgeye
hareket ediyoruz. Bölge Ramazan’dan sonra bir
sel felaketi yaşamış. Çad sınırına 7 kilometre
mesafede. Beş ayrı yerde yapılan kesimlerde,
önceden belirlenmiş ailelere kurban paylarını
dağıtıyoruz. Kurban eti dağıtılanlar arasında
farklı inançlara mensup ihtiyaç sahipleri de
var. Ayrım gözetmeksizin yapılıyor dağıtımlar.
Arkadaşlar bölgedeki jandarma, polis, belediye
ve 160 mahkûmun bulunduğu hapishane için
de kurbanlık ayırmış. Kurbanlıkları vermek için
gittiğimizde hem jandarma, hem polis, hem
hapishane müdürü tarafından hoş bir yakınlık-
la karşılanıyoruz. Bölgedeki tüm faali-
yetlerimizi takip eden
devletin en büyük
TV kuruluşu Kanal
2 yaşadıklarımızı
kayıt düşüyor.
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 13
Mazlumun SesineKulak Verenler
Sierra Leone
Hacı Bayram ŞahinBatı Afrika’da 7 milyonluk, dünyanın en fakir ül-kelerinden birine Sierra Leone’ye gidiyoruz. Ülke halkının %60’ı Müslüman. Sierra Leone’de her beş çocuktan üçü beş yaşına gelmeden ölüyor. Batı’nın tüm misyoner teşkilatları orada, kişi ba-şına düşün kilise sayısı Batı’dan fazla. 1992-2002 yılları arasında yaşanan iç savaş ülkeyi ekonomik olarak çökertmiş. Binlerce sakat insan var; özellik-le isyancılar tarafından iki eli birden kesilmiş çok sayıda insan. Başkente günde sadece birkaç saat elektrik veriliyor. Veriliyor verilmesine de çoğu evde ne elektrik tesisatı ne su tesisatı var. Dünya-nın en değerli elmas madenleri, altın madenleri bu ülkede bulunuyor ama Batılı beyaz adam bu madenlerin imtiyazını almış, sömürmeye devam ediyor. Sierra Leone’de 700 hisse kurban keseceğiz, yetim-lerle hediyeleşeceğiz. İlk olarak altı yıldır tanıdığı-mız, çalışmalarına destek verdiğimiz, Evanjelist bir rahipken İslam’la şereflenmiş Musa kardeşimizin kurmuş olduğu derneği ziyarete gidiyoruz. Musa, kayıtlı yaklaşık 5.000 kişinin Müslüman olmasına sebep olmuş, bunların 500’e yakını papaz. Onunla
birlikte ülkenin en ücra köylerine kadar gidiyoruz. Kabilelerde kurban keseceğiz. Musa’yı her yerde tanıyorlar. Bizim jeeple beş saatte gittiğimiz yerlere o motosikletle gidiyor. Yol o kadar sapa ki şoförü-müz bile isyan ediyor. Sonunda kesimleri yapaca-ğımız bölgeye geliyoruz ve 350 hisse kurbanımızı kesiyoruz. Buradaki bazı köylerde camiler harap, kiliseler mamur. Bu duruma üzülüyoruz, daha iyi-leri yapılmalı diyoruz. Bir sonraki durağımız başkentin en yoksul böl-gelerinden biri. Burada insanlar teneke baraka-larda yaşıyorlar; su, elektrik, tuvalet, banyo hiçbir şey yok. Bir taraf bataklık, bir taraf çöplük. Ama Allah’ın dinini her yerde yaşamak mümkün. Bu mahallede yedi yıldır desteklediğimiz yaklaşık 200 fakir çocuğun okuduğu medreseyi ziyaret ediyoruz. Hayırseverlerimizin yardımları ile ya-pımına başlanan Kur’an kursunun inşaatını gezi-yoruz. Kızlı erkekli 200 çocuk okuyacak burada. Müsterih olun Türkiyeli kardeşler. İHH sadece kurban eti dağıtan bir kuruluş değil, bu ülkede si-zin desteğinizle 420 yetime bakıyor, medreseler açıyor, yetimhaneleri destekliyor. Dönerken yeni başlar gibi bismillah diyoruz.
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 14
İHH Projeleri Somali’yeHayat Veriyor
Somali
Yüksel Keleş
Somali’deyiz. Yollar perişan, evler harabe,
savaştan dolayı kurşun isabet etmemiş he-
men hiçbir ev yok. İlk iş olarak kesilecek 700
hayvanın beslendiği alana gidip kurbanlıkları
görüyoruz. Ardından İHH’nın yaptırdığı 400’ü
yatılı 1.500 öğrenci kapasiteli yetim kompleksini
ziyaret ediyoruz. Kompleks, içerisinde Kur’an
kursu, ilkokul, ortaokul, lise, medrese, mescit ve
spor sahalarını barındırıyor. İşçiler durmadan,
bıkmadan, usanmadan birkaç ay içerisinde
kompleksi tamamlamaya çalışıyor. İkinci gün
yetim öğrencilere hediyeler dağıtmak üzere
içerisinde ilkokul, ortaokul ve lise bulunan yine
İHH’nın finanse ettiği 1.300-1.400 civarında öğ-
renciye hizmet veren Fecr Okulu’na gidiyoruz.
Daha sonra Zemzem Vakfı’nın İHH ile birlikte
finanse ettiği Arafat Hastanesi’ni ziyaret ediyo-
ruz. 2009-2010 yılları arasında burada 10.000
katarakt hastası ameliyat edilmiş. Ardından
İHH’nın yetim aileleri için satın alıp hibe ettiği
dükkânları görmeye gidiyoruz. Tarım projesi
kapsamında az su ile nasıl tarım yapılması ge-
rektiğini öğrenmek için Türkiye’ye gelip eğitim
alan öğrencileri, açılan okulları, yetimhaneleri,
kompleksleri gördüğümüzde bu ülke insanı için
kalıcı çözümler üretildiğini anlıyoruz. İHH’nın
buradaki bir diğer hizmeti de su kuyuları; İHH
30’u Mogadişu’da olmak üzere Somali’de toplam
1.000 su kuyusu açmış.
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 15
Bayram namazının ardından iki gruba ayrılıyo-
ruz. Dört arkadaşımız İHH’nın yaptırdığı mes-
cidin açılışına gidiyor. Diğer dört arkadaşımızla
kurban kesim alanına varıyoruz. İlk kurbanı
biz kesiyoruz, sonra kasaplar kesime başlıyor.
İkindiden sonra kesilmiş ve poşetlenmiş kurban
etlerimizi kamyonlara taşırken Somalili kardeş-
lerimizin hep bir ağızdan söyledikleri neşeli
şarkılara biz de eşlik ediyoruz. Etleri dağıtmak
üzere kompleksin yanında kurulmuş olan
kampa gidiyoruz.
Son gün gittiğimiz kamp oldukça sıkıntılı.
700’den fazla kişinin yaşadığı bu kampa bizden
başka hiçbir yardım kuruluşunun uğrama-
dığını öğreniyoruz. Burada insanlar kendi
imkânlarıyla yaptıkları naylon evlerde kalıyor.
Evlerin içi bomboş, yerde serili hiçbir şey yok.
Sadece toprak ve toprağın bir köşesinde bir min-
der... Kampa en yakın su kuyusu bir kilometre
mesafede. Evin önünde ateş var, ateşin üzerinde
bir tencere, tencerede yemek var diye düşünüp
kapağını açtığımızda kaynayan sudan başka bir
şey görmüyoruz.
Kampın içindeki bir bakkaldan -bakkal dediy-
sek içinde 5-6 biber, 8-10 patates, 8-10 soğan, 10
paket makarnadan başka bir şey yok- makar-
naların hepsini alıp kampta dolaşırken rastgele
dağıtıyoruz. Makarna uzattığımız bir teyze daha
önce kendisine vermiş olduğumuz makarnayı
göstererek komşusuna vermemizi istiyor. Bu
yoklukta, bu sefalette kardeşini, komşusunu dü-
şünen insanların ülkesi Somali. Kardeşi açken
tok yatmayanların ülkesi. Somali’de açlık var,
sefalet var, yokluk var, savaş var; ama bir o kadar
da umut var, iman var, inanç var.
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 16
Gül Yüzlü Güler Yüzlü İnsanlar Ülkesi
Moritanya
Zekeriya Çelik
Sabah namazı için otelimizin yakınındaki camiye
gidiyoruz. Burası küçük bir yer; takribi bir evin üç
odası kadar. Burada namaza herkes büyük kıy-
met veriyor ve namaz hayatlarının her yerinde.
Namaz çıkışı ekibimizden Aydın arkadaşımızın
ayakkabılarını bulamıyoruz. Oradaki kardeşler
bu duruma çok üzülüyor. İsmi Bilal mi, değil mi
bilmem ama orada nice Bilaller gördüm; işte o
Bilallerden biri üzüntülü bir yüzle, sahip olduğu
tek terliğini arkadaşımıza uzatıyor, bir taraftan da
özür diliyor.
İHH’nın buradaki partner kuruluşu Cemaati
Hayriyye’yi ziyaret ediyoruz. Ziyaretimiz sıra-
sında İHH’nın Moritanya’da baktığı yetimler için
tutulan arşiv kayıtlarını kontrol ediyoruz. Her
dosyayı yerinde ve düzenli görmek bizleri mutlu
ediyor. Elhamdülillah emanetler yerine ulaşıyor.
Bayram namazını Tevbe Camii’inde kıldıktan
sonra cemaatle bayramlaşıp vakit kaybetmeden
kurban keseceğimiz alana gidiyoruz. Kesimlerin
tamamlanmasından sonra dağıtım için Haysu
Kujum’a yol alıyoruz. Cemaati Hayriyye’deki arka-
daşlar hiçbir karmaşa olmasın diye belirledikleri
ihtiyaç sahiplerine önceden küçük kartlar ver-
miş. Çok kalabalık olmasına rağmen dağıtımları
düzenli bir şekilde yapıyoruz. Dağıtımlarımıza
Ümmü’l-Kura mahallesinde devam etmek üzere
oraya hareket ediyoruz. Tek odalı minik evlerin
bulunduğu mahalledeki okulun bahçesinde kur-
ban paylarını ihtiyaç sahiplerine teslim ediyoruz.
Moritanya’da öğrenci ve öğretmen olmak ayrıca
önemli. Çölün ortasında, sıcakta, çöl çocukları
8 yıl, 10 yıl hatta 14 yıl şevk ve azimle Kur’an’a
sarılıyor, binlerce hadis ezberliyor. Çadırda, o
sıcakta ders veren öğretmenler tek göz odalarda
kalıyor. Her şeyleri bu tek odanın içinde. Bu yılki
bayramımızı bayram eden gül yüzlü, güler yüzlü,
siyah inci tanesi Moritanyalı kardeşlerimizi hiç
unutmayacağız. Hele onların bize öğrettiği “Na-
maz her yerde, her mekânda ve tam zamanında
huşu içinde kılınır.” ilkesini hep hatırlayacağız.
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 17
Yol Çağırdığında...Tanzanya
Murat Yılmaz
Zanzibar yeşil ve mavinin bir araya gelebildiği
nadide coğrafyalardan. 1,5 milyonluk nüfusunun
neredeyse tamamı Müslüman. İnsanları güzel,
ikram sever. Her köyün bir camisi, mümkünse med-
resesi var. Uzun yıllar köle ticaretinin merkezi olan
Zanzibar, şimdilerde misyonerlerin uğrak yerlerin-
den maalesef. Gördüğümüz kilise, okul ve klinikler,
otel girişlerindeki İnciller, Evanjelist ve Katolik
öncülerin gölgeleri sadece.
Bayram namazını Zanzibar’ın merkezinde kılıyo-
ruz. Bayramda sevinmek, sevindirmek var. Çocuk
ve bayramı ayırmanız mümkün değil zira. Uzun
beyaz entarileri, mis kokulu yeşil, beyaz takkeleriyle
çocuklar gözlerimizin nuru.
Kazule, Mahanda, Donge, Tumbatu Jongove, Tum-
batu Kichangani, Bambwini, Klimani Tazari, Kidati,
Kendva, Nyange, Mkokotoni, Darusselam, Pemba
ve Bogomoto… Hepsi bizim kasabalarımız, şehirleri-
miz, adalarımız. 700 hisse kurbanımızı Rabbimizin
adını anarak tekbirlerle O’na doğru bir yol tutmak
için kurban ediyoruz. Bu kurbanlarımızdan yakla-
şık 4.000 aile istifade ediyor. Bir küçük tebessüm
ve dua ilacımız oluyor; gönüllerimiz bayram ediyor.
Yürekleriyle verenden de, tebessümle alandan da
Rabbim razı olsun inşallah.
Tumbatu, Zanzibar’ın kuzeybatısında 20.000
nüfuslu küçük bir ada. İnsanlar balıkçılıkla geçini-
yor. Kurban paylarında onların da hakkı var. 100
yıllık yelkenli bir balıkçı teknesine ulaşmak için
yarı belimize kadar ıslanmamız gerekiyor. Kesilip
parçalanmış etler bir bir taşınıyor. Sonrasında bu
küçük tekneye bin yıllık sevgimizle 43 kişi sığışıyor
ve tekbirlerle yol alıyoruz. 45 dakika kadar bazen
mavi, bazen turkuazlaşan okyanus sularında
ilerliyoruz. Sahilde defleriyle en sıcak ilahileri bizler
için söyleyen gençler ve sevinçle hoplayan çocuk-
larımız var. Hep birlikte çıplak ayak Tumbatu’nun
içlerine kadar yürüyoruz. Hediyelerimizi veriyor,
sevindiriyoruz kardeşlerimizi. Bizleri serin bir dua
ayırıyor; “Bizleri unutmayın, yine
gelin!” diyorlar. Geleceğiz elbet-
te. Bayramda Türkiye’deki
hayırsever kardeşlerimizin
hamisi bulundukları 360 ye-
tim çocuğumuzla buluşma,
bayramlaşma ve kurban
hediyeleriyle sevinme,
sevindirme fırsatını da
veriyor Rabbimiz bizlere.
Onları kucaklamak, başlarını
okşamak ve minik bir buse
ile gönüllerini almak da
bizler için en büyük hediye
oluyor. Rabbim
çocuklarımızı ve
kardeşlerimizi
her türlü kötü-
lükten korusun
inşallah.
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 18
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 19
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 20
Kurban: KardeşliğinEn Güzel Nişanesi
Afganistan
Abdullah Sabit Tuna
Kabil Havaalanı’na indiğimizde farklı bir ülkeye
geldiğimizi hemen fark ediyoruz. Güneş gözlük-
lü, kalıplı, ciddi beyaz adamlar var etrafta. Yaban-
cılar… Hem de çok. Bunlar Amerikan askerleri.
Hollywood filmlerinden fırlamış, sanki özel bir
operasyondaymış ciddiyetiyle etraflarını süzen,
zaman zaman yerel polise el işaretleri ile bir şey-
ler söylemeye çalışan ve işlerini bitirdikten sonra
ağır çekimde son bir kez etraflarını süzdükten
sonra hızlıca zırhlı araçlarına binen yabancılar…
Savaş burada hayatın bir parçası gibi… Görünür-
de herhangi bir sıcak çatışmaya rastlamıyorsu-
nuz ancak gittiğiniz lokantadan girdiğiniz çarşıya
kadar her yerde eli silahlı askerleri veya özel
güvenlikleri görebiliyorsunuz. Akşam güneş bat-
tığında her taraf karanlığa bürünüyor. Evlerdeki
ışıkları saymazsanız neredeyse ışık yok hiçbir
yerde. Öğrendiğimize göre şehre belli saatler ara-
sında elektrik veriliyor, onun haricinde elektrik
ya yok ya da jeneratörler çalışıyor.
İlk akşamdan bütün planları yapıp kimlerin
hangi bölgelere gidece-
ğini kararlaştırıyoruz.
Kurbanlar birbirine
oldukça uzak bölge-
lerde kesileceğinden
ekiplere bölünerek
yola koyulaca-
ğız. Gece yarısı
isminin Rubabi
olduğunu
öğrendiğimiz çok şirin bir köye varıyoruz. Sabah-
leyin çok daha güzel olduğunu göreceğimiz bu
köyde Ferit Ağabey’in ailesi yaşıyor. O ve ailesi
bizleri rahat ettirmek için hiçbir fedakârlıktan
kaçınmıyorlar. Bayram sabahı erkenden yola çı-
kıyoruz. Kurbanların kesileceği köye ulaştığımız-
da Karadeniz’in köylerini andıran bir manzara ile
karşılaşıyoruz. Evler dağların içlerine gizlenmiş
gibi. Köy halkı bayram namazının ardından kur-
ban kesimlerinin yapılacağı dağ yamacına doğru
toplanmaya başlamış. Çocuk yaşlı herkesin yü-
zünde tatlı bir tebessüm. Hemen işe koyuluyo-
ruz. Hayvanlar kesiliyor, namazlar kılınıyor, etler
taksim edildikten sonra poşetlere doldurulup
önceden dağıtılan fişler karşılığında sahipleri-
ne ulaştırılıyor. Ertesi gün yeni bir sefere daha
çıkıyoruz. Bu kez daha merkezî bir kasabaya
gidiyoruz. Yine tatlı bir koşuşturmaca; tekbirler,
tevhidler dillerden eksik olmuyor. Kurbanlar
kesiliyor, taksimler yapılıyor ve yine emanetler
sahiplerine ulaştırılıyor. Kardeşliğimizin nişanesi
olarak tebessüm ediyor, bayramlaşıyor ve birbiri-
mize sarılıyoruz.
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 21
Bayram En Çok Çocuklara Yakışır
Pakistan
Zeliha Akın
Aslında Hz. İsmail’in bayramı bu bayram… Her
çocuk “İsmail” gibi olmaya namzet… Tüm bayram
boyunca yollar, insanlar, yetim çocuklar arasında
geçiyor yolculuğumuz. 2005’ten bu yana deprem
ve sel felaketleriyle büyük sıkıntılar yaşayan
Pakistan’da bu yıl da sellerde büyük can ve mal
kayıpları yaşandı, ailelerini kaybeden yetimlerin
sayısı arttı. Tarlaların, evlerin, yolların hatta köprü-
lerin sular altında kaldığı bölgelere ilk yetişenler
yine vicdanlı insanlar ve insani yardım kuruluşları
oldu. Sel sonrası İHH’nın bölgede yaptığı çalışma-
lar insanların bakışlarına yansımış, aramızda bir
kardeşlik köprüsü kurmuş.
Msal Yetimhanesi’nden yetimler bizimle bayram-
laşmaya geliyor. Bizleri hazırladıkları birbirinden
güzel kartlarla karşılayan bu güzel çocuklarla
hediyeleştikten sonra birlikte akşam yemeği
yiyoruz. İHH’nın burada inşa ettiği yetimhaneler
okul, yatakhane ve sosyal tesisleriyle bir bütün
olarak düşünülüp en muntazam biçimde inşa
edilmiş. Çocuklar burada her açıdan en iyi şekilde
yetişiyor.
İHH’nın Haripur’da 100 dönümlük büyük bir ara-
zide geçtiğimiz yıl temelini attığı “Yetim Şehri” yeni
binalar ve yeni inşaatlarla büyümeye devam edi-
yor. Tamamlandığında içinde üniversitenin bile
bulunacağı bu dev projeden faydalanan öğrenci
sayısı her geçen gün artıyor. Okullar, yetimhaneler,
oyun bahçeleri, doğal afetlerde bir üs olarak kulla-
nılan ve dağıtımların yapılabildiği depoları içeren
bu projeyi destekleyen herkesi tebrik ediyoruz.
Programımız oldukça yoğun geçiyor. Hayru’l-
Medaris’ten sonra son sel felaketinde ağır darbe
alan ve evlerini, yakınlarını kaybeden insanların
yaşadığı Hamzawala ve Bakuwala bölgesine geçi-
yoruz. İHH’nın bu iki bölgede yaptırdığı ev sayısı
toplam 334’e ulaşmış. Hamzawala’da bir de yine
İHH öncülüğünde yaptırılan II. Abdulhamit Han
Camii yer alıyor. Hemen yanında devam eden Nail
Erdoğan Medresesi ve Pınar Okulu da tamam-
lanmak üzere. Bakuwala’da ise Mavi Marmara,
Mehmet Akif Ersoy ve Aliya İzzetbegoviç köyleri
kurularak selzedeler yerleştirilmiş. Konuşurken
gözyaşlarını tutamayan bu insanlar bizlere kendi-
leri için yapılan her şeye müteşekkir olduklarını
söylüyor.
Tüm bu yardımlara baktıkça bir insanın hiç
tanımadığı başka birinin hayatına nasıl da etki
edebildiğini görebiliyoruz. Kurban kesim ve
dağıtım işlemlerini sorunsuz tamamlayıp ihtiyaç
sahiplerine ulaştırıyoruz. Zaten fakir olan ve selle
beraber iyice fakir düşmüş insanların sofralarına
Kurban Bayramı’yla bir nimet daha nasip oluyor.
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 22
Arakanlı Mülteciler İçinDolu Dolu Bir Kurban
Bangladeş
Dr. Murat Elevli
Nüfusunun %90’ı Müslüman olan Bangladeş’teyiz.
Kurban emanetlerini yerlerine ulaştırmak için gel-
diğimiz bölgede yolumuz üzerinde İHH tarafından
inşa edilen bir caminin açılışını yapıyoruz. Caminin
avlusunda yine İHH’nın açtırdığı bir su kuyusu
caminin ve köyün temiz su ihtiyacını karşılıyor.
Köye girişimizden kısa bir süre sonra etrafımızı
çıplak ayaklı, bir kısmının üstünde hiçbir şey olma-
yan onlarca çocuk çeviriyor… Yanımızdaki şeker
ve balonlarla sevindiriyoruz onları… Daha sonra
Arakanlı 40 yetimin hem barındığı hem de eğitim
gördüğü İHH tarafından yaptırılan Darü’l-Eman
Yetimhanesi’ne gidiyoruz. Türkiye’den getirdiğimiz
hediyelerle çocukları sevindirdikten sonra yetim-
hanenin hemen bitişiğindeki cami ve avlusundaki
açık hava dersliklerini ziyaret ediyoruz. Öğretmenler
bize buranın müstakil yatakhanesi, dershanesi ve
yemekhanesiyle ülkenin en modern yetimhanesi
olduğunu anlatıyorlar. Tek tek gezdiğimiz odaların
pencerelerine sineklik takılması için gerekli yardımı
yapıyoruz.
Otele döndüğümüzde aldığımız acı bir haberle sar-
sılıyoruz. Myanmar’da dokuz köyde son üç günde
1.200 civarında insanın çoğunun yakılarak veya
boğazları kesilerek katledildiğini, bir o kadarının
da yaralı olduğunu öğreniyoruz. Binlerce insanın
ormanlık ve bataklık bölgelere sığınmış olduğunu
ve iki ülke arasındaki sınırı oluşturan Naf Nehri’nden
Bangladeş kıyılarına ulaşmaya çalıştığını öğreni-
yoruz. Bangladeş hükümeti yeni mülteci göçünü
önlemek için bölgeye giriş-çıkışları yasaklamış, bu
nedenle Arakanlı mültecilerin kamplarına gidişimiz
de tehlikeye giriyor. Ertesi sabah güçlükle de olsa
Teknaf’a ulaşıyoruz. Teknaf’ta görüştüğümüz iktidar
partisi milletvekili, yeni göçleri engellemek için
iktidarın politikası gereği olağanüstü önlemler alındı-
ğını, bu nedenle kamplara giriş-çıkışların yasaklan-
dığını söylüyor. Büyük bir hayal kırıklığı ile oradan
ayrılıp San Martin Adası’na doğru yola çıkıyoruz.
Birçoğu Myanmar’dan kaçmış ve adaya yerleşmiş
olan Arakanlı kardeşlerimizle kucaklaşıyoruz. Ada-
daki Arakanlı mültecilerin 20 yetiminin barındığı
yetimhaneyi ve 365 talebenin okuduğu medreseyi
ziyaret ediyoruz. Saç plakalardan yapılmış derme
çatma bir bina olan yetimhanede yerlerde birkaç
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 23
çul dışında döşeme dâhil hiçbir şeyin olmadığını
görüyoruz. Çocukların burada yatıp kalktıklarını ve
yerde yemek yediklerini öğreniyoruz. Buranın imarı
için gerekli olan her şeyin yapılması için kendilerine
bir miktar nakdi yardımda bulunuyoruz. Teknaf’a
geri döndüğümüzde kamplara giriş izni konusunda
partnerimiz Dost Welfare’in girişimlerinin sonuç
vermiş olduğunu öğreniyoruz.
Kutupalong bölgesinde biri resmî BM kampı, diğeri
gayrıresmî olmak üzere iki mülteci kampı var. Biz,
mülteci statüsü verilmemiş her biri 8-10 kişilik 9.000
Arakanlı ailenin yaşadığı gayriresmî kampa gidiyo-
ruz. Kampta ilerlerken İHH’nın açtığı (100 civarında
olduğunu öğrendiğimiz) su kuyularını görüyoruz.
Bitişik düzen, duvarları çalı ve dallardan örülmüş,
bazıları çamurla sıvanmış, çatıları ise İHH’nın
verdiği brandalarla örtülmüş 4-5 metrekarelik
evler arasında yol yok. Âdeta bir açık hava cezaevi
olan bu kampta kalanların kamp dışına çıkması
yasak. Hiçbir sağlık hizmetinin olmadığı kampta
bebek, çocuk ve gebe kadın ölümlerinin çok fazla
olduğunu öğreniyoruz. Yaklaşık bir yıl önce İHH ve
AID (Uluslararası Doktorlar Birliği) iş birliği ile kampa
doktor ve ilaç temin edebileceğimizi, AID olarak
burada kalıcı bir sağlık merkezi açarak sağlık hizmeti
sunmak istediğimizi büyükelçimiz aracılığıyla
Bangladeş hükümetine bildirmiş ve gerekli iznin
verilmesini talep etmiştik. Ancak müracaatımıza
hâlâ cevap verilmemiş olmasının diplomasi dilinde
bu isteğin reddedilmesi anlamına geldiğini büyükel-
çilik yetkililerinden teessürle öğreniyoruz. Bölgeyi
tanıyan grup liderimiz bu kampın bataklık bölgeler-
de bulunan ve girmemize izin verilmeyen yerlerle
kıyaslandığında iyi durumda olduğunu söylediğin-
de sözün bittiği yerde olduğumuzu anlıyoruz.
Bayramın birinci günü oteldeki sivil polislerin
müdahalesi nedeniyle ekibimizin ancak yarısı
Kutupalong kamp bölgesine gidebiliyor. Burada
hem kardeşlerimizle bayramlaşıyor hem de
tekbirler eşliğinde vekâletlerini verdiğimiz kurban-
ların kesilişine şahitlik ediyoruz. Poşetlere konan
etlerin dağıtımını bizzat yapıyoruz. Partnerimizin
mükemmel organizasyonuyla izdihamı önlemek
ve adaleti sağlamak için ailedeki kişi sayısına göre
daha önceden verdiği fişler karşılığında dağıtımları
gerçekleştiriyoruz. Bayramın ikinci günü de tüm ola-
ğanüstü şartlara rağmen bir yolunu bulup kamplara
ulaşmayı başarıyoruz.
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 24
Hindistan’danBayram Notları
Hindistan
M. Hamza Alkan
Hindistan’ın 19 bölgesinde 150 çalışanıyla aktif
olarak eğitimden sağlığa birçok alanda faaliyet
gösteren Human Welfare Trust’la bölgede gerçekleş-
tirilmesi planlanan projeler üzerine konuşuyoruz.
Delhi’nin fakir mahallelerinden geçerek bura-
daki Müslümanların en yoğun yaşadığı yer olan
Mustafabad bölgesine gidiyoruz. Hindistan’da 52
büyükbaş hayvan keseceğiz. Mustafabad maalesef
fakirliğin ve sefaletin oldukça fazla olduğu bir yer.
Siimaiuri denilen bölgede, cüzzamlı öğrencilerin
kaldığı ve kurban kesimlerinin bir kısmını yapaca-
ğımız medreseye gidiyoruz. Daha sonra Merkezi’l-
İslamiyye’ye gidip cuma namazını cami dışına
taşan çoluk çocuk yüzlerce Müslüman’la beraber
kılıyoruz. Buradaki sohbetlerimizde Hindistan dev-
letinin istihbarat kurumu olan CBI (Central Bureau
of Investigation)’ın Müslüman gençleri hususen
hapislerde tuttuğunu öğreniyoruz.
Mustafabad’dan sonra gittiğimiz Lucknow’un
nüfusu 4 milyon civarında, bu rakamın %30’u Müs-
lüman. Kesimlerin yapılacağı yere sabah erkenden
gidiyoruz. 40 adet kurban burada kesiliyor, kurban
dağıtımları ise dört farklı yerde yapılacak. Kesim-
lerin tamamlanmasını beklerken bize “seweyye”
denilen, bayrama özel tatlılarından ikram ediyorlar.
Bizim kadayıfımıza benzeyen bir tadı var, yabancı-
lık çekmiyoruz. Dah sonra ilk dağıtım yerimiz olan
Ghanta Ghar’a gidiyoruz. Mahalle âdeta büyük bir
çöp yığınını andırıyor. Şartlar gerçekten içler acısı.
Delhi’den bile daha olumsuz. Ardından Puraniya
bölgesine gidiyoruz, burada da durum pek farklı de-
ğil. Lucknow’da dağıtım yaptığımız yerler insanların
sadece Kurban Bayramı’nda et yiyebildiği yerler.
Assam’dan Lucknow’a gelen Müslüman sayısı
200.000. Doğal afetler ve toplumsal baskı onları
göçe zorlamış. Ertesi gün Rajajipunam ve Golden
City’de dağıtım yapıyoruz. Buradaki halkın %90’ı
Müslüman ve çoğu Assam’dan gelen fakir aileler.
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 25
Köy Köy,Adım Adım Kurban...
Nepal
Osman Gerçek
Bir Güney Asya ülkesi olan Nepal, Hindistan ve
Çin arasında, iki ülkeyi birbirinden ayıran bir hat
üzerinde bulunuyor. Nüfusu 30 milyona yakın.
Ülkenin kuzey komşusu Çin ile olan sınırını
dünyanın en uzun sıradağları olan Himalayalar
oluşturuyor. Nüfusunun dörtte üçü tarımla
uğraşıyor. Verimli ve bereketli bu ovaların bir
bölümünde yılda iki kez mahsul alınabiliyor. Ülke
genelinde genel bir fakirlik söz konusu. Dünyanın
en fakir ülkelerinden Nepal’de insanların aylık
geliri ortalama 50-100 dolar arasında.
Nepal’de kutsal kabul edilen ineklerin kesilmesi
kanunen yasak ve cezası ağır. Bunun yerine bu-
folalar kurban ediliyor. Küçükbaş olarak da keçi
kesiliyor. Kurban organizasyonu kapsamında
burada 75 bufalo (525 hisse) keseceğiz. Kesimleri
ülkenin ikinci büyük kenti 3 milyonluk Biretnegar
merkez ve çevresinde bulunan Müslümanların
yaşadığı 22 yerleşim biriminde gerçekleştiri-
yoruz. Bayramın ilk üç günü ulaşabildiğimiz 12
yerleşim yerindeki kurban kesim ve dağıtımına
katılıyoruz. 40 kilometre mesafenin altındaki
köylerin neredeyse tamamına gidiyoruz. Ülke
genelinde merkezî yollar dışındaki yolların
stabilize olması ve muson yağmurlarıyla tahrip
olması hızlı hareket etmemize imkân vermiyor,
günde 3-4 köye ancak gidebiliyoruz. HuDa Vakfı
Biretnegar Bölge Sorumlusu Hasan Habibi reh-
berliğinde gittiğimiz köylerde, ne kadar kurbanın
hangi gün, hangi saatte nasıl kesileceği önceden
planlandığı için ziyaretlerimizi seri bir şekilde
gerçekleştirme imkânı buluyoruz. 55 civarında
kurbanın kesildiği ve dağıtımının yapıldığı köyleri
bizzat ziyaret ediyoruz. Bu gittiğimiz köylerde
özellikle İHH’nın bölgede yaptırdığı cami ve oku-
lu, Bohkra köyünde yapımı devam eden Meryem
Üstünsoy Yetimler Yurdu’nu yerinde görme
imkânımız oluyor. Nepal’de Müslümanların
Aliyası olarak adlandırılan ve 2011’de şehit edilen
Faizan Ahmed’in kabrini de ziyaret ediyoruz.
Gittiğimiz köylerde acil ihtiyaç olan bazı talepleri
belli oranlarda karşılamaya çalışıyoruz. Faizan
Ahmed’in yetim çocuklarına, bir kanser hastası-
na, evlenecek olan kimsesiz bir gence ve felçli bir
hastaya yardım ediyoruz.
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 26
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 27
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 28
Papua’da Kurban Kucaklaşması
Endonezya
Tarık Kırbaş
1.500 adadan oluşan Endonezya Müslüman nü-
fusun en fazla olduğu ülke ancak burada özellikle
Papua bölgesinde misyoner çalışmaları çok yoğun.
Müslümanlarla kucaklaşmak ve Kurban Bayramı’nı
birlikte geçirmek için bölgeye gidiyoruz. Bölgeye
varır varmaz Papualı Müslümanların yetim ve
öksüzlerinin barındığı bir yetimhaneye gidiyoruz.
Burası gelişi güzel yapılmış küçük ve eski binalar-
dan oluşuyor. Ön bahçede odun kesen kalabalığa
selam veriyoruz. İşlerini bırakıp şaşkın bakışlarla
selamımıza karşılık veriyorlar. Çocuklarla tek tek
tanışıp kucaklaşıyoruz. Uzun yıllar önce geldikleri
Sorong bölgesinde zor şartlarda yetimlere bakmaya
çalışan Ustaz Bakri emanetleri hayata kazandırmak
için var gücüyle çalışıyor. Çocukların kaldığı yerleri
görmek istiyoruz. Biraz tereddütle de olsa kabul edi-
yorlar. İçeriye girince yetimhanenin şartlarının ne
kadar sınırlı olduğunu daha iyi anlıyoruz. Rutubet
kokusunun hâkim olduğu odada yaklaşık 20 çocuk
kalıyor, çocukların yataklarının dahi olmayışı içimizi
burkuyor.
Bayram namazı ve bayramlaşmanın ardından
kurbanlarımızı kesmek üzere hemen en yakın köye
gidiyoruz. Köy sakinleri de bizimle birlikte kesim
işlemine katılıyor. Hep birlikte tekbirler eşliğinde
kesimleri tamamlıyoruz. Ardından kesim yapaca-
ğımız diğer bölgeye, Papualı Müslüman göçmen-
lerin kaldığı Kol Kota köyüne gidiyoruz. Burada
son derece kötü koşullarda yaşayan köy halkına
ihtiyaçlarını sorduğumuzda “sagun” isimli tahılı öğüt-
mek için kullanılan bir makineye ihtiyaç olduğunu
söylüyorlar. 50 ailenin yaşamını kolaylaştıracak olan
bu makineyi alıp bayram hediyesi olarak takdim
ediyoruz. Bu küçük hediyeyle kendilerine dünyalar
bağışlanmış gibi mutlu oluyorlar. Bu insanlar için
yapılması gereken o kadar çok şey var ki, özellikle
tarım konusunda eğitim almalarını sağlamak onlara
yapılacak en büyük iyiliklerden biri olacak.
Papualı Müslümanların sığındığı yerlerden biri de
Arar Adası. Kurbanlarımızdan bir kısmını bu adada
keseceğiz. Adanın %80’i Müslüman, kalanlar ise
Hristiyan. Sıcak bir havada bizi karşılayan kardeş-
lerimize Türkiyeli Müslümanların emanetlerini
ulaştırmak ve bayramlaşmak üzere aralarında
olduğumuzu söylediğimizde yüzleri mutlulukla
aydınlanıyor. Hayat şartları burada da çok zor. Ada
sakinlerinin en büyük isteği ise gençleri okumaya
teşvik etmek için bir kütüphane…
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 29
Kardeşlik İklimiKamboçya
İhsan Aktaş
Mihmandarımız, Pou Sat Province için Müslü-
manların yoğun olarak yaşadığı ve ülkenin en
geri kalmış bölgesi diyor. Buradaki gençler tekstil
fabrikalarında aylık 50 ila 70 dolar arasında bir
maaşa çalışıyor. İçerisinde sadece lavabonun ve
yatağın bulunduğu küçük dairelerde kalıyorlar.
Kazandıkları paranın yarısını da memleketlerine
göndermek durumundalar. Pou Sat Province böl-
gesinde yaşayan Müslümanların içme sularıyla
kullandıkları sular ve lavabo suları birbirine karışı-
yor. İHH’nın parter kurumu ILDO’nun bu bölgede
köyler ve aileler için su arıtma sistemi kurma ve
tuvaletler yapma düşüncesi var.
Kamboçya’da Müslümanların yoksul-
luktan sonraki en önemli problemi dinî
eğitim alamamaları. Okullarda sadece
Budizm veya Hinduizmle alakalı din
dersleri veriliyor. Müslümanlar çocuk-
larına ancak kendi imkânları ile bir şey-
ler öğretebiliyorlar. Çünkü dinî eğitim
veren hocalar geçimlerini temin için
ya balık tutmak ya da pirinç tarlaların-
da çalışmak zorunda. Ancak öğren-
diğimize göre bazı fedakâr hocalar
günün yarısını çocuklara Kur’an öğ-
reterek kalan yarısını da geçimlerini
temin etmek için çalışarak geçiri-
yormuş.
Kurban kesim ve dağıtım işlerimiz bittiğinde
evleri ziyaret edip Müslüman ahaliyle dertleşi-
yoruz. Mihmandarımız Muhammed’in
mahallesinde ilginç bir olayla kar-
şılaşıyoruz. İki aile düğünlerini
bayram gününe denk getirmiş.
Kamboçya’da dar gelirli Müslü-
manlar, düğün masrafları için
fazla para ayıramadıkları için,
düğün yemeği kurban etleriy-
le hazırlanıyor, böylece düğün
yükü biraz hafifletiliyormuş. Biz
de katıldığımız düğünde da-
madı tebrik edip hediyesini
takıyoruz.
Dünyaya dair algımızı ve vu-
kufiyetimizi arttırdığı için
İHH’ya minnettarız.
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 30
Moro GünlüğüMoro
Ümit Güneş
Varlığını marşlardan öğrendiğim Moro’ya, müt-
hiş bir özgürlük mücadelesinin verildiği o uzak
topraklara gidiyoruz bu kurban. 1972 yılında
Filipinler hükümetinin aldığı kararlar, Moro’da
yaşayan tüm Müslümanların direnişine sebep
olmuş, Morolu Müslümanlar kendilerini yok
etmek isteyen devlet güçlerine karşı bir başkal-
dırı başlatmıştı. Uzun ve zorlu bir mücadelenin
ardından 2012 yılında Müslümanlar ve Filipin-
ler Devleti arasında ateşkes imzalandı.
Malina çok büyük ama son derece yoksul bir
şehir. Yaklaşık 20 milyon nüfusa sahip. Binlerce
insan sokakta uyuyor. Burada İHH’nın yetimha-
nesini ziyaret ediyoruz. 27’si yatılı, 13’ü gündüzlü
40 yetim çocuğun bakıldığı yetimhanede çok
sıcak karşılanıyoruz. Bizler için tertip ettikleri
güzel bir programa katılıyoruz. Getirmiş olduğu-
muz hediyeleri takdim ediyoruz. Yaklaşık bir yıl
önce açılan yetimhanenin çevresinde kocaman
bir alan var. Buraya yetimhaneye bağlı bir okul
yapılması planlanıyor.
Yetimhane ziyaretimizin ardından nehir kena-
rında yaşayan insanlara kurban dağıtmak için
yola koyuluyoruz. Dağıtım yapacağımız bölgeye
kanolarla ulaşacağız. Çok dar ve çok uzun
olan bu kanoların alabora olma ihtimalleri çok
yüksek. İşin en heyecanlı tarafı ise kurban da-
ğıttığımız bu nehir hattında timsahların oluşu.
Bu timsahların savaş sırasında Müslümanların
yaşadığı bölgeye geçmek isteyen Filipinler
askerlerini yediği anlatılıyor. Ancak bölgenin
Cotobato ile tek bağı bu nehir ve başka ulaşım
imkânı da yok. Kurban paylarını getirdiğimiz
bölgede derme çatma evlerde sadece mücahit-
ler ve aileleri yaşıyor.
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 31
Kurbanla Yaklaşmaya Gidiyoruz En Uzaklara
Vietnam
Mustafa Yumuk
Yemyeşil, her tarafından sular çağıldayan bir ülke Vi-
etnam. 80 milyonluk nüfusun 75.000’i Müslüman.
Kurban organizasyonu için Ho Chi Minh kentinde-
yiz. Eski adıyla Saigon. Burada yaklaşık 5.000 Müs-
lüman yaşıyor. Müslümanlar Cham etnik grubuna
mensuplar ve kendilerine has bir dilleri var. Ülkede
toplam 63 cami bulunuyor. Maddi imkânsızlıklar
nedeniyle eğitim olanakları son derece sınırlı. Her
caminin altında bir medrese var ve buralarda
çocuklara dinî eğitim veriliyor. Buradaki kardeşle-
rimize yardım etmenin en iyi yolu, gelecekleri olan
gençlerine destek olmak diye düşünüyoruz.
Kurbanda kesilecek hayvanları gördükten sonra
Ho Chi Minh’e 140 km mesafede tamamı Müslüman
olan 3.000 nüfuslu bir köye gidiyoruz. Kesimlerin
bir kısmını bu köyde yapacağız. Köy imamının
evinin kapısında Ramazan ayından kalma yarısı yır-
tılmış ama yine de asıldığı yerden indirilmemiş İHH
afişleri dikkatimizi çekiyor. İmam bizi misafir ediyor.
Ümmet bilincinin tezahürü karşımızda; hiçbir akım,
hiçbir fikir veya hiçbir bağ daha yeni tanıştığınız
kimselere bu kadar yakınlık göstermenize olanak
sağlamaz.
Evler derme çatma, tenekelerden örülmüş baraka-
larda yaşıyor bir kısım köylü. Yağmur mevsimi olma-
masına rağmen birçok yer çamur ve sular altında.
Yakın zamanda başlayacak yağmur mevsimiyle
birlikte ailelerin çoğunun perişan olacağını anlamak
zor değil. Çok acil olarak bu evlerin ihtiyaçları gideril-
meli diye düşünüyoruz.
Bayram namazını sanki Anadolu’nun bir köyünde
kılıyoruz. Cıvıl cıvıl çocuklar, tertemiz elbiselerini
giymiş nur yüzlü, çekik gözlü gençler ve biz, namaz-
da saf saf diziliyoruz. Kurban kesim alanımız tam
bir bayram yeri. Yüzlerce insan alanda. Muhtaç olan
olmayan herkes gelmiş kıtalar arası buluşmaya; Ma-
lezyalı, Kamboçyalı, Taylandlı, Ürdünlü, Gazzeli ve
Türkiye’den onlarca insan Muhammedi bir bilinçle
bir arada. Allah’ın selamı yakınlaştırıyor bizi, bir de
Mavi Marmara… Burada Türkiye kelimesinin Mavi
Marmara’yla eş değer olduğunu görüyoruz. Mavi
Marmara şehitleri zaman ve mekân tanımaksızın
tüm dünyayı dolaşıyor, gönüllerde taht kuruyor.
Köydeki kesim ve dağıtım işlemlerinin ardından
Ho Chi Minh’e gidiyoruz. Kesimlerden sonra etler
bölgedeki 16 camiye gönderiliyor. Camilerde
oluşturulan ekipler etleri hisselere bölüp ihtiyaç
sahibi Müslüman kardeşlerimize dağıtıyor. Dağıtım
yapılacak kişiler önceden belirlenmiş. Kardeşleri-
mizin yüreklerinden kopup gönderdikleri duaları,
sevinçleri, gözyaşlarını ve kardeşliğin, sevginin,
ümmetin ümmet olma bilincinin emanetlerini
iletiyoruz…
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 32
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 33
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 34
Gazze’de BayramFilistin
Ammar Yağcı
Kalabalığın arasında insanlar çantalarını
demirlerin üzerinden, altından atıyorlar. Bir gün
önce bana “Yarın gel beni bul.” diyen görevliyi
buluyorum, bizi zorlukla içeri alıyor, ancak iki
arkadaşımızın girişinde sorun çıkıyor. 2010’da
düzenlenen “Filistin’e yol açık” kara konvoyu ile
bölgeye gelen bu arkadaşların Mısır’a girişine
izin verilmiyor.
Gazze’ye girdiğimizde kardeşlerimizle kucakla-
şıp şükür secdeleri ediyoruz. Bizi karşılamaya
gelen İHH’nın Gazze ofisi sorumlusu Mehmet
Kaya’yla da kucaklaşıyoruz. Daha sonra İHH ofi-
sine gidiyoruz. Ofisin hemen yanında bir cami,
caminin yanında bomba isabet etmiş bir bina...
Akşam dinlenmek için odamıza çekildiğimizde
dışarıdan gök gürültüsüne benzeyen sesler
duyuyoruz, bir yerler bombalanıyor…
Ertesi gün Gazze Limanı’nda Mavi Marmara
şehitlerinin isimlerinin yazılı olduğu anıta uğru-
yoruz. Daha sonra limandan ayrılıp sahilin diğer
ucuna geçiyoruz. Buradan Mavi Marmara’nın
çekildiği Aşdod Limanı çok net görünüyor.
Sonraki durağımız İHH’nın sınırda yaptırmış
olduğu kadın doğum hastanesi. Hastanenin
ihtiyaçlarına dair yetkililerle görüşüyoruz.
Ardından sınırda İsrail saldırılarında yıkılan ve
İHH tarafından tadilatı yapılan bir evi ziyaret
ediyoruz.
Bayram günü namazdan sonra cemaatle
bayramlaşıp yetim ziyaretleri yapmak üzere
yola koyuluyoruz. Bizleri büyük bir muhabbetle
karşılayan Gazzeli ailelerle bayramlaşıyoruz,
herkes bizi konuk etmek istiyor. Sokaklarda
çocuklara şeker dağıtıyoruz, birlikte gülüp
eğleniyoruz. Bayramın birinci gününü ziyaret-
lerle geçiren Gazzeliler kurban kesim işlemlerini
ikinci gün yapıyorlar. Kurban kesim yerlerini
gezip, kurbanların kesimine iştirak ediyoruz.
Ardından dağıtımları tamamlıyoruz. Gazze’yle
vedalaşmadan önce iki yetimhaneyi daha
ziyaret ediyoruz.
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 35
Rotamız IrakIrak
Bünyamin Göl
Kerkük sokaklarında her 100 metrede bir karşınıza
çıkan polis ekipleri, Amerikan jeepleri üzerinde
silahları kurulu vaziyette bekliyor. Her yer petrol
kokuyor. Sokaklar toz toprak, kaldırımlar yıkık.
Çevreye saçılmış çöplerin dağınıklığı kadar şehri bir
ağ gibi örmüş elektrik kabloları dikkatimizi çekiyor.
Şehirde ara ara patlamalar oluyormuş, bir gün önce
de şehir merkezinde bir patlama olmuş.
Nüfusunun büyük çoğunluğunu Türkmenlerin
oluşturduğu Kerkük, savaşta çok ağır bir tahribat
görmemiş ama gerek Saddam döneminde gerekse
yeni dönemde bölgeye hizmet verilmediğinden
her yan yıkık dökük.
Bayram öncesi ilk olarak İHH’nın Kerkük’te dul ve
yetimler için yaptırdığı eğitim merkezini ziyaret
ediyoruz. Burası 400 metrekare alan üzerine inşa
edilmiş iki katlı bir bina. İnşaat bitmemiş, ustalar hâlâ
çalışıyor. Merkezin amacı Kerkük’teki dul kadınlara
eğitim verip atölyeler açmak ve para kazanmalarını
sağlamak. Ertesi gün İHH’nın desteğiyle imam hatip
eğitimi verecek lise binasının yapılacağı araziyi gezi-
yoruz. Daha sonra Irak Türkmenleri Dayanışma ve
Kalkınma Derneği’nin kurduğu, İHH tarafından des-
teklenen iki imam hatip okulunu ziyaret ediyoruz.
Ekibimizden iki arkadaşımız Kerkük’te kesilecek
kurbanlar için burada kalıyorlar. Biz de Musul’a
doğru yola çıkıyoruz. Musul’daki kesim ve dağıtım
işlemlerini güzel bir organizasyon sonucu sorun-
suz tamamlıyoruz. Daha sonra El-Hayrat adındaki
yetim merkezini ziyaret ediyoruz. Yetkilisi Prof. Hacı
Sadullah Bey iki yıl öncesine kadar Musul Üni-
versitesi rektörüymüş. Emekli olduktan sonra bu
derneği kurmuş. Yetimler için iki büyük kompleks
inşa etmişler. Merkezde 1+1, 2+1, 3+1 şeklinde daireler
var. Dul kadınlar çocuklarıyla beraber buralara
yerleştiriliyor. Bir merkezde toplam 200 daire
olduğunu söylüyorlar. İçerisinde hastane, anaokulu,
kadınlar için Kur’an eğitim merkezi, kütüphane,
cami ve halı saha var.
Ertesi günkü dağıtımlar için gittiğimiz Duhok’ta yine
yetim ve mülteci aileleri ziyaret edip emanetlerini
teslim ediyoruz.
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 36
Libya’da BayramLibya
Osman Atalay
Kurban Bayramı heyecanını Bingazi ve Beyda
şehirlerindeki kardeşlerimizle yaşıyoruz.
Arife günü Bingazi sokaklarındaki yoğunluk
ve trafik İstanbul sokaklarını aratmıyor. Farklı
olarak İstanbul’da şehir merkezlerinde artık
eskisi gibi kurbanlık hayvanlar ve kesim gö-
rüntülerine pek rastlamıyoruz. Bingazi cadde-
leri ve mahallelerinde kurbanlık hayvanların
çokluğu ve tüm yol kenarlarına ve mahalle-
lere kurulmuş renkli bez çadırlar dikkatimizi
çekiyor. Bu çadırların önünde bekleyen kimse
yok. Kurban derileri buralara bırakılıyor
ve daha sonra cami dernekleri veya hayır
kurumları gelip bu derileri alıyor. Arife akşamı
gece geç saatlere kadar dükkânlar, mağazalar,
alışveriş yapan insanlarla dolu. Bayramın
birinci ve ikinci günü sokaklar ve caddelerde
hiçbir insan ve araç trafiğine rastlamıyoruz.
Bu durum bizi bir hayli şaşırtıyor. İnsanlar
genelde mahallelerinde birbirleri ile bayram-
laşma âdetini sürdürüyorlar. Çocukların yeni
kıyafetlerle dolaşmaları bize eski İstanbul
bayramlarını hatırlatıyor. Arap ülkelerinde
genelde bayram heyecanını sadece bayram
namazı ibadeti ile yaşarsınız, ama Libya’da
da bayram Türkiye’de yaşanan bayramlara
benziyor.
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 37
Zoraki VatanÜrdün
Yusuf Korkmaz
Ürdün halkının en az %60’ını İsrail İşgal
Devleti’nin Filistin’i işgali sonucu yerlerinden
yurtlarından edilmiş, zoraki Ürdünlü olan Filis-
tinliler oluşturuyor. Dünyanın en yoğun Filistinli
nüfusuna sahip ülkesi olan Ürdün’de Filistinlile-
rin çoğu Ürdün vatandaşlığı alarak yerleşik ha-
yata geçmiş. Bunun yanında Birleşmiş Milletler
(BM)’e kayıtlı toplam 14 Filistin mülteci kampın-
da yaklaşık bir milyona yakın Filistinli yaşıyor.
Başlangıçta dev çadır kentler hâlindeyken
sonradan betonarme gecekondular şeklini
alan bu kamplar, görünüşte Lübnan’daki Filistin
kamplarından çok daha iyi durumda, ancak
kamplarda yaşanan sefalet Lübnan’dakilerden
çok da farklı değil. 1948 ve 67’de buraya göç et-
mek zorunda kalanların torunları üçüncü nesil
olarak kamplarda zorlu bir hayat mücadelesi
vermeye ve vatanlarına dönecekleri günü sabır-
la beklemeye devam ediyor. Ortadoğu’nun en
büyük kampı olan ve neredeyse küçük bir şehir
hâlini alan Beka Kampı da Ürdün’de. Özellikle
Gazze’den gelenlerin yaşadığı Gazze Kampı’nda
altyapı yok, kanalizasyonlar sokak ortasındaki
arklardan akıyor. Belediye hizmetinin verilmedi-
ği kamplarda çöp toplama işini BM’ye bağlı ekip-
ler yürütüyor. Bir evde, daha doğrusu barakada
10-15 hatta 20 kişi kalıyor. Çoğunlukla birkaç aile
aynı evi paylaşmak zorunda.
1968 yılında kurulan kamplardan biri olan Suf
Kampı’nın nüfusu 14.000. Kamp müdürü Velid
Bey, hükümetin kamplara maddi yardımda
bulunmadığını, sadece bazı idari kolaylıklar
sağladığını söylüyor. Kampta sabahçı-öğlenci
sistemiyle eğitim veren BM’ye ait bir ilkokul ve
hükümete ait iki lise var.
Kurban kesim işlemlerini iki günde tamamla-
yarak toplam 235 hisse kurbanı, yaklaşık 2.000
aileye dağıtıyoruz; bunların yarısı Filistinli, yarısı
da Suriyeli mülteciler.
Ürdün, Suriye’deki savaş dolayısıyla en çok mülteci
alan ülkelerin başında geliyor. 200.000 civarında
Suriyeli mülteci Ürdün’e sığınmış durumda. Buna
karşılık Suriyeli mültecilerin şartlarının en kötü
olduğu ülke de Ürdün. Kuzeydeki Zateri Kampı’nda
35.000’e yakın Suriyeli mülteci kalıyor. Kampın du-
rumu son derece kötü. Üstelik BM dışında yardım
kuruluşlarının kampa girmesini ve çalışma yap-
masını yasaklayan Ürdün hükûmetinin buradaki
yardımları da çok kısıtlı.
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 38
Mülteci KardeşlerimizeKurban Ziyareti
Yemen
Ahmet Güney
Kurban organizasyonu için gittiğimiz Yemen,
fakir ama mutlu insanların yaşadığı bir ülke.
Arife günü partnerimizle kurbanlıkları görmeye
gidiyoruz. Mihmandarımıza bayram namazını
nerede kılacağımızı sorduğumuzda “caddede”
yanıtını alıyoruz. Bu yanıttan, camiye sığmayan
cemaatin yollara taşacağını düşünüyoruz. An-
cak Şâriü sittin (60. Cadde)’e geldiğimizde etrafta
cami olmadığını fark ediyoruz. Binlerce insanın
akın ettiği caddenin girişinde namaza gelen-
lerin üstü aranıyor, namaza silahla katılmak
isteyenler engelleniyor. Dev bir otoyol olan 60.
Cadde bayram namazı için trafiğe kapatılmış.
Gittiğimizde imam vaaz veriyordu. Namaz ve
bayramlaşmanın ardından Somalili mültecile-
rin kampına gitmek üzere yola koyuluyoruz.
Aden’deki Kharaz Mülteci Kampı 1992’de kurul-
muş. Birleşmiş Milletler tarafından yönetilen
kampta partnerimiz sağlık ve eğitim işlerini
üstlenmiş. Yine de 20 senelik bu kampta eğitim
ihtiyaçları tam olarak karşılanamıyor. Kampta
yaşayan birinin meslek sahibi olması çok zor.
Çalışabileceğiniz bir iş yahut çalışarak elde ede-
bileceğiniz bir şey yok. Her türlü ihtiyaç gelen
yardımlarla karşılanıyor.
Kampta her birinde 5-6 kişinin yaşadığı 2.000
adet küçük ev var. Geri kalanlar çadır bile diye-
meyeceğimiz derme çatma yerler. 14.000 kişi-
nin kaldığı kampın çevresinde de 2.500-3.000
kişi bulunuyor. Sürekli kampa giriş-çıkış yapan
bu insanlar gelen yardımlardan istifade etmeye
çalışıyorlar. Mülteci kartını alanlar kamptan çı-
kıp istedikleri yere gidebiliyor. Aden’deki mülte-
ci sayısının 300.000-400.000 civarında olduğu
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 39
ifade ediliyor. Küçük teknelerle günde 200-300
arası mültecinin giriş yaptığı bölgede her gün
sahile 5-10 mülteci cesedinin vurduğu söyleniyor.
Somali’de yaşanan açlık ve iç karışıklık insanları
yurtlarını terk etmeye mecbur bırakıyor.
Kampta bloklara ayrılmış barınaklar var. Her bir
barınak toplamda 25 kişinin yaşadığı beş evden
oluşuyor. Her bir blok için iki kurban kesiyoruz.
Kamptaki çocuklara balon dağıtıp birlikte oyunlar
oynuyoruz. Ertesi günkü programımıza kurban-
ların kesildiği mezbahaya giderek başlıyoruz.
Burada etler paketleniyor. Dağıtım yaptığımız yere
gelenlerin kayıtları önceden yapılmış. Kendilerine
emanetlerini teslim edip bayramlaşıyoruz…
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 40
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 41
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 42
Arnavutluk’taBayram Kucaklaşması
Arnavutluk
Mustafa Özkaya
Arnavutluk’ta bayram namazı Türkiye ile aynı gün
kılınıyor. Hayatımın en ilginç ve hacdan sonra en
kalabalık bayram namazını kılıyorum. Tiran’ın mer-
kezinde en geniş caddelerden biri kapatılmış, polis
memurları caddeye araç girişini durdurmuş. İnsan-
lar yaklaşık 200 metre uzunluğunda caddeye dik
olarak oluşturulmuş saflarda bayram namazı için
yerlerini alıyor. Namaza kadın ve çocuklar da iştirak
ediyor. Yaklaşık 10.000 kişinin katıldığı bu namaz,
aklıma sokakta cami-i kebir kavramını getiriyor.
Caddenin sağı solu balonlarla süslenmiş, diyanet
işleri başkanı ve müftü vaaz veriyor. Arnavutça ve
Arapça verilen vaazın ardından cemaatin alkış-
laması ilgimizi çekiyor. Caddeye iki dev ekran
yerleştirilmiş, insanlar vaazı bu dev ekranlardan
takip edebiliyor. Caddenin kenarındaki parklarda
da namaz kılınıyor.
Namazın ardından Ardhmeria Derneği’nin
merkezine gidiyoruz. Orada bayramlaş-
ma törenine katılacağız. Merkezde, yetim
olduğunu tahmin ettiğimiz çocuklar güzelce
giydirilmiş, süslenmiş. Palyaçolar onları
eğlendiriyor. Binanın her tarafı balonlarla,
kurdelelerle süslenmiş, her türlü ikram
hazırlanmış.
Daha sonra kurbanların kesileceğe yere
gidiyoruz. Önce kurbanlıkları kontrol ediyoruz.
11 büyükbaş hayvan satın alınmış. Hayvanların
genel durumu iyi. Kesime başlanması için talimat
veriyoruz, tabii vekâlet ve tekbirleri unutmadan.
Kesim işlemlerinden sonra poşetlenen etleri
araçlara yüklüyoruz. 3,5 kilogramlık 210 poşet. Da-
ğıtım yapacağımız yetim merkezindeki çocuklara
fişleri verilmiş, her şey programa uygun yürüyor.
Arnavutluk’un nüfusu 3,5 milyon ve bu nüfusun
yarısı Tiran’da yaşıyor. İHH’nın yardım faaliyetleri
ülkenin tamamında yürütülüyor. Ülkede 4.500
yetime aylık veriliyormuş. Yetimhanelerden birinin
tüm masraflarını Arnavut bir Müslüman üstlenmiş.
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 43
Bosna-Hersek’eSelam Olsun...
Bosna-Hersek
Hakan Bağdat
Bayramın ilk günü ekip olarak iki minibüsle
Saraybosna’ya yaklaşık 45 dakika mesafedeki
Kiseljak kasabasına gidiyoruz. Burada Hırvat-
ların baskısı altında yaşayan Boşnak kardeş-
lerimiz için iki büyükbaş hayvan kesiyoruz.
Dağıtımlarımızı da Kiseljak ve Kresevo kasaba-
larında gerçekleştiriyoruz. Her iki bölgede 5-6
aileyi ziyaret ediyoruz, kalan etlerin dağıtımını
partner kurumlarımız yapıyor. Kiseljak’ta
Gaziler Derneği’nde gazilere ve şehit ailelere
toplu dağıtım yapıyoruz. Bayramın ikinci günü
Saraybosna’da kesilen kurbanların dağıtımı-
nı ise Şehit Aileleri Derneği’nde yapıyoruz.
Buradaki bayramlaşma ve kurban eti dağıtım
programından sonra Ilıca bölgesinde bulunan
bir şehit ailesine bayramlaşmaya gidiyoruz.
Tüm ekibi büyük bir konukseverlikle evinde
misafir eden Kubat ailesi kendilerine her zaman
destek olan İHH’ya teşekkürlerini iletmemizi
istiyor. Buradaki ziyaretimizin ardından yine bir
şehit eşi olan Ayşe Hanım’ı ziyarete gidiyoruz.
İHH’nın Saraybosna’daki partner kuruluşu İstan-
bul Eğitim ve Kültür Merkezi Derneği Başkanı
Feyza Hanım, Ayşe Hanım’ın tadilat gerektiren
evinin çatısı için uzun süre kaynak bulmaya
çalışmış. Sonunda AID gençlerinin desteği ile
tadilat için gerekli kaynak bulunuyor. İki oğlu ile
yalnız yaşayan Ayşe Hanım kendisine bayram
ziyaretinde bulunmamızdan ötürü çok mutlu
oluyor. Bir sonraki ziyaret durağımız Saraybosna
merkezde dört çocuğuna ve hasta annesine
bakan bir hanımın evi. İstanbul EKC üyelerinin
aralarında topladığı yardımlarla ailenin tüm
ihtiyaçları karşılanmaya çalışılıyor.
Gorajde’ye gidiyoruz daha sonra. Buradaki toplu
dağıtımın ardından çevre köylerde de dağıtım
yapıyoruz. Evlerini ziyaret ettiğimiz Boşnak
kardeşlerimiz kendileri için getirdiğimiz etten zi-
yade hatırlanmış olmanın mutluluğunu yaşıyor.
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 44
Varlık İçinde Yokluk Çeken Bir Ülke
Karadağ
Fatih Sarıkurt
Karadağ yolculuğumuz İHH İnsani Yardım
Vakfı’ndan teslim aldığımız kurban faaliyet
dokümanları ile 24 Ekim 2012 günü başlıyor.
Karadağ’da ilk olarak Ulcinj şehrine gideceğiz.
Yemyeşil bir örtü ile kaplanmış bu küçük ülkede
yol boyunca sağlı sollu meyve ağaçları görüyoruz;
en çok da portakal, nar, kivi. Dar ve virajlı yolların
sonunda Arnavutluk-Karadağ sınırında tam bir
Osmanlı kasabası olan Ulcinj’e varıyoruz. Şehir
nüfusu ağırlıklı olarak Arnavutlardan oluşuyor,
ancak Boşnaklar ve Karadağlılar da var. Genel
olarak Arnavutça ve Boşnakça konuşuluyor.
Ulcinj’de ilk uğradığımız yer yeni yapılmış Deniz-
ciler Camii. Caminin Türkiyeli hayırseverler tara-
fından yaptırıldığını ve bu yıl hizmete açıldığını
öğreniyoruz.
Arife günü erkenden Kranje (Kranya) şehrine
doğru bir saat sürecek yolculuğumuz başlıyor.
Dağlık bir bölge olan Kranje’nin manzarası ola-
ğanüstü. Şehir İşkodra Gölü’nü tepeden görüyor.
Bayramın birinci günü Kranje’de hayırseverlerin
İHH aracılığı ile bağışladığı kurbanların tekbir-
ler eşliğinde kesimine iştirak ediyoruz. Kesilip
paketlenen etleri kapı kapı dağıtıyoruz. Dağıtımlar
sırasında Türkiye ismini duyan herkes istisnasız
çok samimi, çok içten dualarda bulunuyor. İlk
gün Kranje bölgesindeki 11 köyde 70 aileye ve
Ulcinj şehrindeki 70 Kosovalı mülteci aileye
kurban etlerini ulaştırıyoruz. Bu bölgelerde ev ev
gezdiğimiz için dağıtımlar gece geç saatlere kadar
sürüyor.
Bayramın ikinci günü yine kesim ve paketleme
işlemlerinin ardından dağıtımlara başlıyoruz. An-
cak havanın yağmurlu oluşu işimizi oldukça zor-
laştırıyor. Yolların durumunun gerçekten çok kötü
olması köy köy gezerek yaptığımız dağıtımlarda
bizi epey zorluyor. Bazı yerlerde dağıtımlarımızı
yaya olarak yapıyoruz. Köylere yeri geliyor on,
yeri geliyor ihtiyaç sahibi bir aile için gidip kurban
paylarını tek tek ulaştırıyoruz. Karadağ’da toplam
108 aileye kurban emanetlerini teslim ediyoruz.
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 45
Kosova’da BayramKosova
Sami Sevim
Kosova’daki duraklarımız Prizren ve Priştine
şehirleri. Buralarda kardeş kuruluşları ziyaret
ediyoruz. İyilik Başağı Derneği Prizren’deki
örnek kuruluşlardan biri. Kendilerini yetimlere
adamışlar. Dernek, kişiliği ve yaşamıyla da ör-
nek bir insan olan Hacı Kemal Bey öncülüğünde
faaliyetlerini sürdürüyor. Yaklaşık 150 yetime
maddi manevi destek oluyorlar.
Priştine’deki Akea Derneği de oldukça etkili bir
kuruluş. Kurumsal olarak önemli başarılara
imza atmışlar. İş adamları ve gönüllülerle birlikte
hem kültürel destek ve eğitim çalışmalarını
yürütüyor hem de yardım faaliyetlerinde bulu-
nuyorlar.
Bayram namazını Prizren’in bir mahallesinde
küçük bir camide kardeşlerimizle birlikte kılıyo-
ruz. Namazdan sonra camiden çıkan çocuk-
lara yanımızdaki hediye paketlerini veriyor,
kardeşlerimizle bayramlaşıyoruz. Ardından
Priştine’deki kurbanlıkların kesimi için mezba-
haya gidiyoruz. Burada kurban vekâletlerini
kasaplara teslim ettikten sonra kesimler
başlıyor. Prizren’de de oldukça profesyonel bir
mezbahada 14 büyükbaş hayvanın kesimine
iştirak ediyoruz. Grubumuzdan bazı arkadaşla-
rın da bizzat kesim yaptığı bu programdan sonra
buradaki âdetler gereği dağıtım işini ertesi güne
bırakıyoruz.
Ertesi gün İyilik Başağı Derneği’nin yetim aileleri
için hazırlanan et poşetlerini ve çocuklara
getirdiğimiz hediyelerimizi alarak yola koyulu-
yoruz. Allah’ın rahmeti, sağanak yağış eşliğinde
dağıtmaya başlıyoruz emanetleri. İHH’ya güve-
nip kurban bağışlarını veren tüm gönül dostları
gönüllerini rahat tutabilir; çünkü hem kurbanla-
rını hem de selamlarını yerlerine ulaştırıyoruz…
Oralardan da Türkiye’ye kucak dolusu selam
getiriyoruz.
Dağıtımlarımıza Priştine’deki Romen vatandaş-
ların bulunduğu bir mahallede devam ediyo-
ruz. Yağmur altında et paketlerini verdiğimiz
insanların bakışları, sıcacık ifadeleri içimize
işliyor. Ümmet şuurunun tekrar yeşermesi için
her daim çalışmaya devam etmemiz gerektiği
düşüncesiyle dönüyoruz evlerimize.
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 46
Çeçen MültecilereMisafiriz
Polonya
Hüseyin Goncagül
Bialystok İslam Birliği Merkezi’nde bayram nama-
zını eda etmek üzere yola çıkıyoruz. Çoluk çocuk
herkes camide. Cemaatin tamamı, imam ve müftü
efendi de dâhil olmak üzere Tatar kökenli. Birkaç
Çeçen mülteci de bir saatlik mesafedeki kampların-
dan gelmiş. Hutbe Lehce okunuyor. Cemaatte 13-20
yaş arası gençlerin olmayışı dikkatimizi çekiyor.
Maalesef buradaki gençlerin ana dillerini ve dinî
geleneklerini yavaş yavaş unuttuklarını anlatıyorlar.
Kurbanları kesmek üzere Tykocin’deki kesimhane-
ye gidip İHH bağışçıları adına satın aldığımız 10 adet
boğayı tekbirlerle kesiyoruz. Son derece düzenli
ve hijyenik şartların sağlandığı kesimhanede etler
ayrıştırılıp kutulara konarak dağıtıma hazır hâle
getiriliyor.
Ertesi gün ilk işimiz Müftü Efendi ve eşinin de
iştiraki ile kurban etlerini alıp Bialystok Budowlani
Çeçen Kampı’na gitmek oluyor. Savaş mağduru aile-
lerin, dul ve yetimlerin barındığı bu büyük kampta
öncelikle çocuklarla bayramlaşıp beraberimizde
getirdiğimiz İHH balonlarını dağıtıyoruz. Çoğunluğu
kadın ve çocuklardan oluşan kamp sakinleri yakla-
şık 10 yıldır burada. Polonya devletinin kontrolün-
deki kampta kalanlara kişi başına 10 dolar harçlık
veriliyormuş. Bu miktar ne üst baş almak ne de
okula giden çocukların kitap kırtasiye ihtiyaçlarını
karşılamak için yeterli.
Kamptaki dağıtımların ardından Sokotka’ya gidiyo-
ruz. Bölgeye vardığımızda 85 yaşlarındaki İmam
Ali Efendi ve cemaatini soğukta dışarıda bizi bekler
buluyoruz. Selamlaşıp bayramlaştıktan sonra
hızlıca dağıtıma geçiyoruz.
Katolikliğin en koyu yaşandığı ülkelerden olan
Polonya’da Müslümanların kültürel ve dinî kim-
liklerini koruması hayli güç. Ayrıca İslam ülkeleri
ile de yıllardır herhangi bir sosyal, kültürel irtibat
kurulmamış olması özellikle genç kuşakları olum-
suz etkilemiş görünüyor. Polonya’da bu sene ikincisi
yapılan İHH kurban organizasyonunda Polonyalı
Tatar Müslümanlara ve buradaki kamplarda kalan
Çeçen mültecilere Türkiye’den getirdiğimiz bayram
selamı büyük bir mutlulukla karşılanıyor.
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 47
Romanya’nın Köylerinde Bayram Sevinci
Romanya
Tarık Kırbaş
İHH’nın 2012 kurban organizasyonu için
23 Ekim salı günü İstanbul’dan Bükreş’e uçuyoruz.
Havaalanında Nerdin Bari Bey bizi karşılıyor ve
yolculuğumuz süresince bizi hiç yalnız bırakmı-
yor. Mangalya şehrinde bir okulu ziyaret ediyoruz.
Burada Müslüman öğrenciler için beraberimizde
getirdiğimiz çeşitli hediyeler dağıtıyoruz. Bayram
namazını Köstence merkezdeki Kral Camii’nde
kılıp kardeşlerimizle bayramlaşıyoruz. Daha sonra
bayram süresince bizimle birlikte olacak, kurban-
ların kesilmesi, poşetlenmesi ve dağıtılması işinde
beraber çalışacağımız ekiple yola koyuluyoruz.
Bulgaristan sınırına yakın Türk köylerine gidi-
yoruz. Üç gruba ayrılarak kurban kesim işlemle-
rini tamamlıyoruz. Caravan, Kuyucuk ve diğer
köylerde ihtiyaç sahibi çok fakir insanlara kurban
paylarını teslim ediyoruz. Her fırsatta Osmanlı
bakiyesi olduklarını ifade eden köylülerle sohbet
ediyoruz. Bayramın ikinci günü yine kurbanların
kesimi, poşetlenmesi işlerini takip edip, Türkçe adı
Karamurat olan köyde kardeşlerimize kurban eti
dağıtıyoruz. Babadağ bölgesinde, köylerde ve Ba-
badağ merkezde ekibimiz bir gün önce hazırlanan
kurban paketlerinin dağıtımını gerçekleştiriyor.
Üzerimize aldığımız emanetleri sahiplerine ulaştır-
dıktan sonra bölgeden ayrılıyoruz. İHH’nın kurban
organizasyonunun kurban
ibadetinin hissedilmesi
ve anlaşılmasında çok
önemli olduğunu gör-
düğümüz bu çalışma-
nın İslam ümmetinin
tanışması, birbirinden
haberdar olması ve
paylaşması açısından
da çok önemli olduğu-
nu bizzat müşahede
ediyoruz. Yıllardan
beri ziyaret edilmeyen
bölgelere gitmek hem
geçmişi hatırlatmak
hem de ümmet
bilincini yay-
gınlaştırmak
için çok
önemli.
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 48
Moldova’da KurbanMoldova
Murat Ergüner
Moldova; Ukrayna ve Romanya arasına sıkış-
mış küçücük bir ülke. Nüfusu 4,5 milyon olan
Moldova’da okuma yazma oranı %98. Başkent
Kişinev’de Moldovaca, Rusça ve İngilizce
dillerinden birini biliyorsanız insanlarla iletişim
sıkıntısı çekmezsiniz. Nüfusun büyük bölümü
ekonomik sıkıntılar nedeniyle başkente göç
etmiş durumda. Son dönemlerde Moldova’ya
yatırım yapan iş adamlarımız yaklaşık 20.000
kişiye istihdam sağlamış ve bu sayede Türklere
karşı olan önyargı biraz olsun kırılabilmiş. Baş-
kent Kişinev’in tek alışveriş merkezi Malldova
bile Türklere ait.
Bölge halkı tarım ve hayvancılıkla geçimini
sağlıyor. Özellikle küçükbaş hayvan yetiştirici-
liği yaygın. Bitki örtüsünün zayıf, ormanların az
olduğu bölge buna mukabil çok verimli tarım
arazilerine sahip. İsrail burada organik tarım
yapıyor ve ülke vatandaşı olan Yahudiler saye-
sinde büyük miktarda tarım arazisi satın almış.
Sovyetler döneminde de tarım amaçlı kullanı-
lan bölgeye başka yatırım yapılmamış ve bu-
gün hâlâ geçerli olan kanunlara göre toprağın
yapısını bozacak hiçbir yatırıma izin verilmiyor.
Ülkede inşaat malzemesi üretimi yok. Malze-
meler Ukrayna, Rusya ve Türkiye’den getiriliyor.
Bu nedenle evler çok pahalı.
Bayramda burada yaşayan az sayıda Müslü-
man kardeşimizin yanında olmak için gittiğimiz
Moldova’da İHH İnsani Yardım Vakfı aracılığıyla
vekâleti verilen 50 hisse kurbanın kesim ve
dağıtımını gerçekleştiriyoruz.
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 49
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 50
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 51
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 52
Hayır Deryasında BirDamla, Bakü’de Şahitlik
Azerbaycan
Yasin Karakaya
Kurban çalışması yapmak üzere gittiğimiz
Azerbaycan’da ilk olarak İHH’nın partner kuru-
luşu Damla kurumunu ziyaret ediyoruz. Burası
24 şehirde yardım faaliyeti yürüten ve özellikle
yetim çocuklara büyük destek sağlayan, onların
eğitimiyle, gelişimiyle, her türlü sıkıntısıyla ilgile-
nen bir kurum.
Bayram günü namazdan sonra kurban kesece-
ğimiz yere gidiyoruz. Burada 15-20 kadar gönüllü
kardeşin çalışmasıyla 74 adet kurbanın kesimini
tamamlayıp dağıtım için Bakü’ye dönüyoruz.
Bakü’de ihtiyaç sahibi 50 aileye hazırladığımız
kurban paketlerinden veriyoruz. 12 aileyi de
evlerinde ziyaret edip etlerini teslim ediyoruz.
İnsanların teşekkürleri ve yüzlerindeki tebessüm
görülmeye değer. Ardından buradaki Çeçen
kardeşlerimiz için verilen kurban vekâletlerinin
gereğini yapmak için Buda Palas denilen bölgeye
gidiyoruz. Burada da 25 büyükbaş kurbanın
kesimine iştirak ediyoruz. Herkes güle oynaya
bir işin ucundan tutuyor. Bir süre sonra Çeçen
gençlerin de gelmesiyle hem iş yükü hafifliyor
hem de neşemiz artıyor. Beşer kilodan 750 paket
hazırlıyoruz. Çalışmalar gece 03.30’a kadar
sürüyor. Etlerin paketlenmesinde bize Bakü’de
okuyan iki Türk kardeşimiz de yardım ediyor.
Azerbaycan’da 4.000-5.000 kadar Türk öğrenci
olduğunu öğreniyoruz.
Bayramın ikinci günü kurban paylarının dağıtımı
için bir okula gidiyoruz. Çeçen kardeşler büyük
bir düzen içinde paylarını teslim alıyor. Uzatılan
bu yardım elini tutuşlarındaki samimiyet, gözle-
rindeki ışık kardeşliğimizi bir kat daha pekiştiriyor.
Dağıtım işi yardım yapılmayan bir tek Çeçen aile
kalmayıncaya kadar devam ediyor.
Akşam bir şehit ailesinin evine uğruyoruz. Evde
iki aile bir arada. Çeçenlerin evlerinde birden fazla
aile bir arada kalıyor. Etrafta pek bir eşya yok. Bizi
karşılayışlarını ve gösterdikleri misafirperverliği
ise anlatamam. Ellerinde ne varsa hemen hazırla-
yıp getiriyorlar.
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 53
Ahıska GünlüğüGürcistan
Erhan Doğan, Halil İbrahim Özgeriş
Kitlesel Hristiyanlaştırma propagandalarının devlet
politikası olarak uygulandığı Gürcistan’a bağlı
450.000 nüfuslu özerk bir cumhuriyette, Ahıska’da-
yız. Gürcistan’a kimlikle geçiş imkânı verilip geçiş
ücreti de 1 TL yapıldığından beri Sarp Sınır Kapısı
uzun insan ve araç kuyruklarının yaşandığı bir yer
hâline gelmiş.
Gürcistan’da Müslümanların yaşadığı tüm bölge-
lerde misyonerlik faaliyetleri çok hızlı bir şekilde
yürütülüyor. Batum’da partner kuruluşumuzdan
arkadaşlar karşılıyor bizi. Bütün zorluklara rağmen
iki adet Kur’an Kursu’nu ayakta tutuyor ve Müslü-
manların artan ilgisini en iyi şekilde karşılamaya
çalışıyorlar. Erkekler ve kızlar için açtıkları kurslarda
hafızlık eğitimi de veriliyor. Kurslardan mezun olup
köylerine dönen öğrenciler bulundukları köylerde
Kur’an eğitimi verebiliyormuş.
Bursa İnsani Yardım Derneği, Ramazan ayında
Müslüman kardeşlerimizden gelen talepler doğ-
rultusunda Ahıska bölgesinde iki ayrı köyde cami
açmak için çalışma başlatmış. Cami dediğimizde
akıllara kubbeli, minareli yapılar gelmesin sakın;
cami açmanın yasak olduğu, var olan camilerden
ezan okunmasına izin verilmeyen bir coğrafyadan
bahsediyoruz.
Arife günü hayvan pazarına gidiyoruz. Emanet
edilen 105 hissenin 77 hissesini Acara bölgesinde,
28 hissesini Ahıska bölgesinde kesmeyi planlıyo-
ruz. Kurbanlık alımından sonra bulunduğumuz
bölgeye 500 kilometre mesafedeki Disveli köyüne
doğru yola çıkıyoruz. Köye gece yarısı ulaşıyoruz.
Bölge müftüsü Cemal Hoca karşılıyor bizi. Köyde
bir kardeşimizin evinde misafir oluyoruz. Sabah
bayram namazı için gelen cemaat bir hayli kalaba-
lık. Namaz çıkışı bayramlaşmadan önce çam sakızı
çoban armağanı cemaate lokum ikram ediyoruz.
Daha sonra vakit kaybetmeden kesim işlem-
lerini tamamlayıp bölge köylerinde
dağıtımlarımızı yapıyoruz. Sonraki
durağımız cami açılışı da yapa-
cağımız Çinçharo köyü. Burası
Disveli köyüne göre hem daha
büyük hem daha sıkıntılı. Kapı
kapı dolaşarak dağıttığımız
kurban etleriyle kardeşlik
kapılarını sonuna kadar
açıyoruz.
Ertesi gün 11
büyükbaş
kurban daha
kesiyoruz ve
Batum’un arka
mahalleleri ile
çevre köylerin-
deki ihtiyaç
sahiplerine
dağıtıyoruz.
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 54
Asya’nın KuzeyindeDoğan Güneş
Kazakistan
Hüseyin Üçtepe
Almatı, yollarının genişliği ve etrafının tamamen
ağaçlandırılmış olmasıyla dikkatimizi çekiyor.
Burada trafikteki araçlar hem sağdan hem de
soldan direksiyonlu. Bize ilginç ve değişik gelen
bir diğer şey de trafik hızla akarken bile bir
yayanın karşıdan karşıya geçmek için adımını
yola attığı anda tüm trafiğin durması, bu hiç de
alışık olmadığımız bir durum. Kurban çalışması
için gittiğimiz Almatı’da hava
sıcaklığı 6 derece. Oksijeni
çok keskin ve havası so-
ğuk olan bu şehirde son
bir ay boyunca esen sert
rüzgârlar bir sürü ağacı
kökünden sökmüş.
Namaz kıldığımız camiler-
de cemaatin %80-85’inin
gençlerden oluştuğunu
görmek bizleri sevin-
diriyor. Almatı’da
kurban eti dağıttığımız aileleri mahalle muhtarları,
okul müdürleri ve cami imamları belirlemiş, biz
de belirlenen bu ailelere tek tek paylarını ulaştırı-
yoruz. Kurban paylarını almaya gelenlerin %90’ı
kadın. Dağıtımlarımız sırasında karşılaştığımız bir
Rus kadının söyledikleri ise hepimizi duygulandı-
rıyor: “Yine mi siz geldiniz? Biz sizleri gerçekten de
çok seviyoruz. Lütfen yine gelin.” Daha sonra öğ-
rendiğimize göre buradaki bazı yaşlı Rus kadınları
Müslüman mahallelerinde yaşamaktan memnun
olduklarını ve Müslüman mahallesinde ölmek
istediklerini söylüyorlarmış.
Almatı’daki dağıtımların ardından bir diğer
çalışma bölgemiz olan Çimkent’e gidiyoruz.
Çimkent-Türkistan arası İpekyolu Projesi içeri-
sinde olduğundan tüm yol boyunca çalışma var.
Programımızın yapılacağı medreseye aileleriyle
gelen çocukları görünce ilk iş çocuklara balon ve
şeker dağıtıyoruz. Çocuklar balonları şişirmemiz-
den oldukça mutlu oldukları için birlikte bir sürü
balon şişiriyoruz, gözlerindeki sevinci görmek
hepimizi çok mutlu ediyor. Burada da 50 paket
kurban etini ihtiyaç sahibi ailelere dağıtıyoruz.
Daha sonra medresenin yemekhanesini ve kızlar
için yapılmakta olan kurs inşaatını geziyoruz.
Buradaki kardeşlerimiz gerçekten de güzel bir
çalışma yürütüyorlar.
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 55
Uzak Diyarlara KurbanKırgızistan
İbrahim Acar
Kırgızistan’ın altı bölgesinde toplam 245 hisse
kurban kesmek için çıkıyoruz yola. İki yetimhaneyi
ziyaret ederek yetim çocukları bayramlık elbise ve
ayakkabı ile sevindireceğiz. Türkiye’deki yardım
kuruluşlarının son yıllarda dünyanın dört bir
yanına ulaştırdıkları yardımların yanı sıra Kurban
Bayram’ında da kurban-kurbanlık taşımaları dost
ve kardeş ülkelerle kucaklaşmamıza vesile oluyor.
İHH’nın yoğun çalışma yaptığı Kırgızistan’da bu
bayram yine birbirinden güzel işler yapılıyor.
Türkiye’deki hayırsever vatandaşların kurban
vekâletlerini başkent Bişkek, Celalabad, Oş, Narin,
Issıkgöl ve Talas bölgelerinde
kesip kurban etlerini ilgili bölge-
lerdeki yetimhanelere, Kur’an
kurslarına ve önceden tespit
edilmiş ihtiyaç sahibi ailelere
dağıtıyoruz.
Türkiye’den yapılan bağışları
komünizmin etkisinden sıyrıl-
maya çalışan Kırgızlara ulaştıran
İHH, bölgede özellikle eğitim ve
tebliğ çalışmaları başta olmak
üzere birçok sosyal proje yürü-
tüyor. Başkent Bişkek’te bulunan
Cal Yetimhanesi’nde düzenlenen
bayramlık elbise dağıtım törenine
Kırgızistan Gençlik ve Çalışma Bakanı
İlyasbek Alimkulov’ın da katılması hepimizi mutlu
ediyor. Türkiye’den Kırgızistan’a yapılan yardımlar
için teşekkür eden Alimkulov, İHH’nın yardımla-
rından büyük memnuniyet duyduklarını söylüyor.
İHH adına bayramlık dağıtımı yaptığımız bir başka
yer ise ev ortamı sıcaklığında 15 yetimi barındıran
Tokmok’taki bir yetimhane. Anne-baba rolündeki
hocalarının yönetiminde idare edilen Tokmok’taki
yetimhanede 15 çocuğu bayramlık elbise ve ayak-
kabılarla sevindiriyoruz.
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 56
Yasaklar Ülkesinde...Tacikistan
Muttalip Tütüncü
Tacikistan’da bir gelenek olarak Duşanbe’nin bi-
raz dışında kalan Vahdat isimli bölgede Musalla
denilen oldukça geniş ve düz bir arazide, açık
alanda kılıyorlar bayram namazlarını. Sabah
güneşinin kızıllığı altında tekbirler, dualar,
mersiye ve kasideler eşliğinde, bayramlık-
larını giymiş binlerce Tacik ile saf tutuyo-
ruz. Daha sonra kurbanların bir
kısmının kesileceği yakındaki
bir köye gidiyoruz. Kesimlerin
ardından paketlediğimiz etler,
dağıtım için şehir merkezine
gidecek ama önce birkaç payı
dağıtmak için civardaki yüksek
köylere gidiyoruz. Bu köylerden
bazıları 92-97 yılları arasındaki iç sa-
vaşta Duşanbe’deki şiddetten kaçan
insanların oluşturduğu gettolar.
Resmî kayıtları bile yok. Üstelik
her an evlerinin yıkılması ihtimali
ile burun burunalar ve elektrik,
su gibi en temel hizmetlerden
mahrumlar.
Tacikistan’a dair öğrendiğimiz her
şey buranın âdeta bir yasaklar
ülkesi olduğunu düşündürüyor.
Ezan okunmuyor örneğin, yasak.
Kadınların ve 18 yaş altı çocukların
camiye girmeleri yasak, namaz haricin-
de camide toplanmak, toplantı yapmak, topluca
yemek yemek, vaaz ve irşad faaliyeti yapmak
yasak, camide Kur’an-ı Kerim dışında kitap
bulundurmak yasak, anayol ve büyük cadde
kenarlarına cami inşa etmek yasak, camilere mi-
nare yapmak yasak. Ülkede lise ve üniversite
düzeyinde İslami eğitim veren birer okul
var. Çocuğunun İslami eğitim almasını, kı-
zının başörtüsünü çıkarmadan okumasını
isteyen herkes normalin çok üstünde okul
ücretleri ödemek zorunda. Başörtülü genç
kızların diğer gençlere “kötü örnek” olmaması
için okul servisi onları evlerinin önünden
alıyor ve akşam aynı
şekilde evlerinin önüne
bırakıyor.
Tacikistan fakir bir
ülke olmaktan çok
fakir bırakılmış bir ülke.
Burada zengin maden ve
değerli taş yatakları ve su kaynakları
var. Su kaynaklarından elektrik üretme
imkânlarına rağmen Duşanbe’nin
banliyölerine ve köylere gündüz iki,
gece üç saat elektrik veriliyor. Hatta
kışın köylerin tamamen elektriksiz
kalabildiğini öğreniyoruz. Nedenini
sorduğunuzda alacağınız cevap,
“Devlet, elektriği Afganistan’daki Amerika-
lılara ve Ruslara satıyor.” oluyor.
KURBAN RAPORU 2012 • İHH İNSANİ YARDIM VAKFI 57
İHH İNSANİ YARDIM VAKFI • KURBAN RAPORU 2012 58