2
ALLAHIN MEKANDAN MÜNEZZEH OLMASI NE DEMEKTİR ? Molla Aliyyü'l Kârî rahimehullah diyor ki:-"Allahü Teâlâ'nın cisim olduğunu, mekânı bulunduğunu, Allahü Teâlâ üzerine zaman geçtiğini söyleyen kimse de kâfirdir. Böyle bir kimse için iman hakikati sabit olmamıştır....-( Fıkh-ı Ekber Şerhi) Molla Aliyyü'l Kârî rahimehullah aynı eserde diyor ki:-''Sözünkısası, varlığı kendinden olan, varlığı başkasından olana benzemez. Varlığı başkasından olan da varlığı kendinden olana ben¬zemez. Öyle ise Allah Teâlâ, sınırlı değildir, sayılmış değildir, şekillenmiş değildir, parça değildir, bir mekânda yerleşmiş değildir, mü¬rekkep değildir, sonlu değildir. Maiyet,mâhiyet, keyfiyet, renk,tad,koku, hararet, soğukluk, yaşlık, kuruluk ve benzeri beşeri vasıflar¬la vasıflanmaz. Allah bir mekânda değildir.Yukarıda değildir, aşa¬ğıda değildir,başka cihetlerde değildir.Allah Teâlâ üzerinden zaman geçmez. Allah bir şeyin içine girmiş değildir, bir şeyin mahalli de değildir''-(Fıkh-ı Ekber Şerhi) ŞÜPHECİ; Aliyyu'l Kari'nin bu sözleri Allah'ın varlığını kabul etmemekdir,bu yokluğu tariftir.Rabbi'nin nerede olduğunu bilmemektedir.Böyle diyenler rablerini kaybetmişlerdir.Var olduğunu kabul ettiğin bu nitelikteki rab ile hiç olmayan,yok olan arasındaki farkın ne olduğunu bize göster..? CEVAP;Peygamberimizin (sav) '' Allah vardı,O'ndan önce başka bir şey yoktu...'' .hadisi şerifi .(Buhari, Megazi, 67,74,Bed'ul-Halk 1,Tevhid 22;Tirmizi, Menakıb,3946) gereği İmam-ı Azam Ebu Hanife Fıkhu'l Ebsat'ta Allah-u Teala nerededir? sorusuna ''Yaratılmadan önce mekan yoktu,halbuki Allah vardı. Mahlukattan hiçbiri yokken , ''nerede'' mefhumu mevcut değilken Allah vardı.O her şeyin yaratıcısıdır '' cevabının verilmesini ister. ( Fıkh-ı Ebsat sh.102 -Şamil yay.) Bu demektir ki ezelde (başlangıçsızlıkta) Allâh'tan başka hiç bir şey yoktu. Allah vardı, mahlukattan başka bir şey yoktu,zaman , mekan ve cihet mahluktur.Ne zaman, ne de mekân ne insan ne de melek ne hayvan ne de cin ne gök ne de yeryüzü.. İmam Suyuti,İbni Hacer ve diğer muhaddislerin dediği gibi;-Allah hareket, intikal, hulul, mahlukatın içine girmek gibi şeylerden münezzeh-(Fethu'l- Bari 7/156) ise artık Allah'u teala hakkında bir değişiklik düşünmek doğru değildir. Allâh mekân yokken vardı, O şimdi de olduğu gibidir. Buradan hareketle mahlukatı yaratmadan önce var olan Allah(c.c), nasıl ki ciheti yaratmadan önce yukarıda ve altta değildi,alemi yaratmadan önce içerisinde olmadığı gibi dışında da değildi,bitişik değilken ayrıda değildi .Bu durumda hepimiz Allah'ın mahlukatı yaratmadan önce var olduğunu söylerken ,nasıl olurda şimdi bu sözlerle Allah'ı (c.c) anlatan ehl-i sünnet alimlerine ''Bu sözler Allah'ın varlığını kabul etmemekdir, bu yokluğu tariftir'' denilmektedir. Hayret!!! Madem ki mekân yaratılmazdan evvel Cenâb-ı Hak mekâna muhtaç değildi, mekânsız olarak var idi. Mekân yaratıldıktan sonra da ona (içinde ve dışında olmaya)ihtiyacı yoktur.

Allahin Mekandan Münezzeh Olmasi Ne Demekti̇r

Embed Size (px)

DESCRIPTION

ALLAHIN MEKANDAN MÜNEZZEH OLMASI NE DEMEKTİR

Citation preview

Page 1: Allahin Mekandan Münezzeh Olmasi Ne Demekti̇r

ALLAHIN MEKANDAN MÜNEZZEH OLMASI NE DEMEKTİR ?

Molla Aliyyü'l Kârî rahimehullah diyor ki:-"Allahü Teâlâ'nın cisim olduğunu, mekânı

bulunduğunu, Allahü Teâlâ üzerine zaman geçtiğini söyleyen kimse de kâfirdir. Böyle bir

kimse için iman hakikati sabit olmamıştır....-( Fıkh-ı Ekber Şerhi)

Molla Aliyyü'l Kârî rahimehullah aynı eserde diyor ki:-''Sözünkısası, varlığı kendinden olan,

varlığı başkasından olana benzemez. Varlığı başkasından olan da varlığı kendinden olana

ben¬zemez. Öyle ise Allah Teâlâ, sınırlı değildir, sayılmış değildir, şekillenmiş değildir, parça

değildir, bir mekânda yerleşmiş değildir, mü¬rekkep değildir, sonlu değildir. Maiyet,mâhiyet,

keyfiyet, renk,tad,koku, hararet, soğukluk, yaşlık, kuruluk ve benzeri beşeri vasıflar¬la

vasıflanmaz. Allah bir mekânda değildir.Yukarıda değildir, aşa¬ğıda değildir,başka cihetlerde

değildir.Allah Teâlâ üzerinden zaman geçmez. Allah bir şeyin içine girmiş değildir, bir şeyin

mahalli de değildir''-(Fıkh-ı Ekber Şerhi)

ŞÜPHECİ; Aliyyu'l Kari'nin bu sözleri Allah'ın varlığını kabul etmemekdir,bu yokluğu

tariftir.Rabbi'nin nerede olduğunu bilmemektedir.Böyle diyenler rablerini kaybetmişlerdir.Var

olduğunu kabul ettiğin bu nitelikteki rab ile hiç olmayan,yok olan arasındaki farkın ne

olduğunu bize göster..?

CEVAP;Peygamberimizin (sav) '' Allah vardı,O'ndan önce başka bir şey yoktu...'' .hadisi şerifi

.(Buhari, Megazi, 67,74,Bed'ul-Halk 1,Tevhid 22;Tirmizi, Menakıb,3946) gereği İmam-ı Azam

Ebu Hanife Fıkhu'l Ebsat'ta Allah-u Teala nerededir? sorusuna ''Yaratılmadan önce mekan

yoktu,halbuki Allah vardı. Mahlukattan hiçbiri yokken , ''nerede'' mefhumu mevcut değilken

Allah vardı.O her şeyin yaratıcısıdır '' cevabının verilmesini ister. ( Fıkh-ı Ebsat sh.102 -Şamil

yay.)

Bu demektir ki ezelde (başlangıçsızlıkta) Allâh'tan başka hiç bir şey yoktu. Allah vardı,

mahlukattan başka bir şey yoktu,zaman , mekan ve cihet mahluktur.Ne zaman, ne de mekân

ne insan ne de melek ne hayvan ne de cin ne gök ne de yeryüzü.. İmam Suyuti,İbni Hacer

ve diğer muhaddislerin dediği gibi;-Allah hareket, intikal, hulul, mahlukatın içine girmek gibi

şeylerden münezzeh-(Fethu'l- Bari 7/156) ise artık Allah'u teala hakkında bir değişiklik

düşünmek doğru değildir.

Allâh mekân yokken vardı, O şimdi de olduğu gibidir. Buradan hareketle mahlukatı

yaratmadan önce var olan Allah(c.c), nasıl ki ciheti yaratmadan önce yukarıda ve altta

değildi,alemi yaratmadan önce içerisinde olmadığı gibi dışında da değildi,bitişik değilken

ayrıda değildi

.Bu durumda hepimiz Allah'ın mahlukatı yaratmadan önce var olduğunu söylerken ,nasıl

olurda şimdi bu sözlerle Allah'ı (c.c) anlatan ehl-i sünnet alimlerine ''Bu sözler Allah'ın varlığını

kabul etmemekdir, bu yokluğu tariftir'' denilmektedir. Hayret!!!

Madem ki mekân yaratılmazdan evvel Cenâb-ı Hak mekâna muhtaç değildi, mekânsız olarak

var idi. Mekân yaratıldıktan sonra da ona (içinde ve dışında olmaya)ihtiyacı yoktur.

Page 2: Allahin Mekandan Münezzeh Olmasi Ne Demekti̇r

Denilirse ki;Böyle bir varlık anlaşılmamaktadır.Deriz ki;Anlaşılmamaktan kastın,hayel

edemediğin, tasavvur edemediğin,her hangi bir kuruntaya ifade edemediğini söylüyorsan

isabet ettin .Çünkü o varlık ,kuruntuya ,tasavvura ve hayale sığmadığı gibi rengi ve ölçüsü

olmayanın hayali de tasavvur edilemez.«O'nun benzeri gibi hiçbir şey yoktur!»

(Şüra, 42/12).(Gazzali'den feyzle)