ALLAHIN MEKANDAN MÜNEZZEH OLMASI NE DEMEKTİR ?
Molla Aliyyü'l Kârî rahimehullah diyor ki:-"Allahü Teâlâ'nın cisim olduğunu, mekânı
bulunduğunu, Allahü Teâlâ üzerine zaman geçtiğini söyleyen kimse de kâfirdir. Böyle bir
kimse için iman hakikati sabit olmamıştır....-( Fıkh-ı Ekber Şerhi)
Molla Aliyyü'l Kârî rahimehullah aynı eserde diyor ki:-''Sözünkısası, varlığı kendinden olan,
varlığı başkasından olana benzemez. Varlığı başkasından olan da varlığı kendinden olana
ben¬zemez. Öyle ise Allah Teâlâ, sınırlı değildir, sayılmış değildir, şekillenmiş değildir, parça
değildir, bir mekânda yerleşmiş değildir, mü¬rekkep değildir, sonlu değildir. Maiyet,mâhiyet,
keyfiyet, renk,tad,koku, hararet, soğukluk, yaşlık, kuruluk ve benzeri beşeri vasıflar¬la
vasıflanmaz. Allah bir mekânda değildir.Yukarıda değildir, aşa¬ğıda değildir,başka cihetlerde
değildir.Allah Teâlâ üzerinden zaman geçmez. Allah bir şeyin içine girmiş değildir, bir şeyin
mahalli de değildir''-(Fıkh-ı Ekber Şerhi)
ŞÜPHECİ; Aliyyu'l Kari'nin bu sözleri Allah'ın varlığını kabul etmemekdir,bu yokluğu
tariftir.Rabbi'nin nerede olduğunu bilmemektedir.Böyle diyenler rablerini kaybetmişlerdir.Var
olduğunu kabul ettiğin bu nitelikteki rab ile hiç olmayan,yok olan arasındaki farkın ne
olduğunu bize göster..?
CEVAP;Peygamberimizin (sav) '' Allah vardı,O'ndan önce başka bir şey yoktu...'' .hadisi şerifi
.(Buhari, Megazi, 67,74,Bed'ul-Halk 1,Tevhid 22;Tirmizi, Menakıb,3946) gereği İmam-ı Azam
Ebu Hanife Fıkhu'l Ebsat'ta Allah-u Teala nerededir? sorusuna ''Yaratılmadan önce mekan
yoktu,halbuki Allah vardı. Mahlukattan hiçbiri yokken , ''nerede'' mefhumu mevcut değilken
Allah vardı.O her şeyin yaratıcısıdır '' cevabının verilmesini ister. ( Fıkh-ı Ebsat sh.102 -Şamil
yay.)
Bu demektir ki ezelde (başlangıçsızlıkta) Allâh'tan başka hiç bir şey yoktu. Allah vardı,
mahlukattan başka bir şey yoktu,zaman , mekan ve cihet mahluktur.Ne zaman, ne de mekân
ne insan ne de melek ne hayvan ne de cin ne gök ne de yeryüzü.. İmam Suyuti,İbni Hacer
ve diğer muhaddislerin dediği gibi;-Allah hareket, intikal, hulul, mahlukatın içine girmek gibi
şeylerden münezzeh-(Fethu'l- Bari 7/156) ise artık Allah'u teala hakkında bir değişiklik
düşünmek doğru değildir.
Allâh mekân yokken vardı, O şimdi de olduğu gibidir. Buradan hareketle mahlukatı
yaratmadan önce var olan Allah(c.c), nasıl ki ciheti yaratmadan önce yukarıda ve altta
değildi,alemi yaratmadan önce içerisinde olmadığı gibi dışında da değildi,bitişik değilken
ayrıda değildi
.Bu durumda hepimiz Allah'ın mahlukatı yaratmadan önce var olduğunu söylerken ,nasıl
olurda şimdi bu sözlerle Allah'ı (c.c) anlatan ehl-i sünnet alimlerine ''Bu sözler Allah'ın varlığını
kabul etmemekdir, bu yokluğu tariftir'' denilmektedir. Hayret!!!
Madem ki mekân yaratılmazdan evvel Cenâb-ı Hak mekâna muhtaç değildi, mekânsız olarak
var idi. Mekân yaratıldıktan sonra da ona (içinde ve dışında olmaya)ihtiyacı yoktur.
Denilirse ki;Böyle bir varlık anlaşılmamaktadır.Deriz ki;Anlaşılmamaktan kastın,hayel
edemediğin, tasavvur edemediğin,her hangi bir kuruntaya ifade edemediğini söylüyorsan
isabet ettin .Çünkü o varlık ,kuruntuya ,tasavvura ve hayale sığmadığı gibi rengi ve ölçüsü
olmayanın hayali de tasavvur edilemez.«O'nun benzeri gibi hiçbir şey yoktur!»
(Şüra, 42/12).(Gazzali'den feyzle)