111
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica) SİNDİRİM SİSTEMİ HELMİNTLERİ Hasan EMİR PARAZİTOLOJİ ANABİLİM DALI DOKTORA TEZİ DANIŞMAN Prof. Dr. Bahadır GÖNENÇ 2013- ANKARA

ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ

SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA

(Ovis gmelinii anatolica)

SİNDİRİM SİSTEMİ HELMİNTLERİ

Hasan EMİR

PARAZİTOLOJİ ANABİLİM DALI

DOKTORA TEZİ

DANIŞMAN

Prof. Dr. Bahadır GÖNENÇ

2013- ANKARA

Page 2: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü

Parazitoloji Doktora Programı

Çerçevesinde yürütülmüş olan bu çalışma, aşağıdaki jüri tarafından Doktora Tezi olarak kabul edilmiştir.

Tez Savunma Tarihi: 29.07.2013

Page 3: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

iii

İÇİNDEKİLER

Kabul ve Onay……………………………………………………………...…………ii

İçindekiler...................................................................................................................iii

Önsöz……………………………………………………………….………………..v

Simgeler ve Kısaltmalar…………………………....…….………………………….vi

Şekiller ve Grafikler.......………………………….……..…………………………...vii

Çizelgeler………………………….………………………………………………..viii

1. GİRİŞ ....................................................................................................................... 1

1.1. Yaban Koyunları Hakkında Bilgi...................................................................... 1

1.1.1 Türkiyede Bulunan Yaban Koyunu Alttürleri ............................................. 1

1.1.2. Anadolu Yaban Koyununun Genel Özellikleri........................................... 1

1.1.3. Anadolu Yaban Koyununun Geçmişten Günümüze Yayılış Durumu ........ 5

1.1.4. Anadolu Yaban Koyununun Taksonomisi ................................................. 7

1.2. Koyunların Sindirim Sisteminde Bulunan Helmintlerin Sistematikteki Yeri,

Morfolojik Özellikleri, Biyolojileri ve Patojeniteleri............................................... 8

1.2.1. Trematodlar .................................................................................................... 8

1.2.2. Sestodlar ................................................................................................... 10

1.2.3. Nematodlar .............................................................................................. 12

1.3. Helmintlerin Yayılışları .................................................................................. 36

1.3.1. Yabani ve Evcil Koyunlarda Sindirim Sistemi Helmintlerinin

Türkiye’deki Yayılışları...................................................................................... 36

1.3.2. Yaban Koyunlarındaki Sindirim Sistemi Helmintlerinin Dünyaki

Yayılışları ........................................................................................................... 41

2. GEREÇ ve YÖNTEM ............................................................................................ 46

2.1.Saha Çalışmaları............................................................................................... 46

2.1.1. Sindirim Sistemi Örneklerinin Alınması .................................................. 46

2.1.2. Dışkı Örneklerinin Alınması .................................................................... 46

2.2. Laboratuar Çalışmaları .................................................................................... 47

2.2.1. Sindirim Sistemi Örneklerinin İncelenmesi.............................................. 47

2.2.1.1. Helmintlerin Toplanması ................................................................... 47

Page 4: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

iv

2.2.1.2. Helmintlerin Tespit Edilmesi ve Saklanması ..................................... 48

2.2.1.3. Helmintlerin İdentifikasyonu ............................................................. 49

2.2.2. Dışkı Örneklerinin İncelenmesi ................................................................ 49

2.2.2.1. Fülleborn Flotasyon Yöntemi ............................................................ 50

2.2.2.2.Benedek Sedimentasyon Tekniği ........................................................ 50

2.2.2.3. Bearman-Wetzel Yöntemi .................................................................. 50

2.2.2.4. Modifiye McMaster Tekniği .............................................................. 51

2.3. İstatistik Analiz ............................................................................................... 51

3. BULGULAR .......................................................................................................... 52

3.1. Nekropsi Bulguları .......................................................................................... 52

3.2. Dışkı Muayenesi Bulguları ............................................................................. 72

4. TARTIŞMA ........................................................................................................... 76

5. SONUÇ VE ÖNERİLER ....................................................................................... 89

ÖZET.......................................................................................................................... 91

SUMMARY ............................................................................................................... 93

KAYNAKLAR .......................................................................................................... 95

ÖZGEÇMİŞ ............................................................................................................. 101

Page 5: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

v

ÖNSÖZ

Yaban hayvanları ülkemiz biyolojik çeşitliliğinin önemli bir parçasını oluşturmakta,

yabani otçul memeliler de bu türler içerisinde ekosistemin sağlıklı bir şekilde

işlemesi açısından vazgeçilmez bir rol oynamaktadır.

Günümüzden 50-60 yıl öncesinde yaşam alanlarının daralması, kontrolsüz ve yasa

dışı avcılık gibi nedenlerle Ülkemizde birçok yaban hayvanı türünün nesli yok

olmanın eşiğine gelmiş, bu durumun farkına varılmasıyla başlayan koruma önlemleri

ve üretim çalışmaları ile birçok türümüzün tükenmesinin önüne geçilmiştir. Bu

türlerden bir tanesi de ülkemize endemik olan otçul memelilerden Anadolu yaban

koyunudur (Ovis gmelinii anatolica).

Anadolu yaban koyunu, günümüzde Konya Bozdağ ve buradan nakledilen bireylerle

kurulan Ankara Nallıhan üretme istasyonlarında üretilmekte ve bu üretme

istasyonları çevresinde ve yerleştirme çalışması yapılmış Karaman Karadağ’da doğal

ortamda yaşamaktadır.

Yabani ruminantlarında sindirim sistemi helmintlerinin belirlenmesi ile ilgili

ülkemizde yapılan ilk kapsamlı araştırma olan bu çalışma, Ankara Üniversitesi

Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalında 2007-2012 yılları arasında

yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak helmimt

faunası ve yayılış oranlarının belirlenmesi ile söz konusu hayvanların ilgili parazit

enfeksiyonlardan korunma yolları ve tedavileri konusunda gerekli alt yapının

oluşturulmasına katkı sağlanması amaçlanmıştır.

Doktora çalışmam sürecinde her aşamada bana yardımcı olan, cesaretlendiren ve yol

gösteren danışmanım Prof. Dr. Bahadır GÖNENÇ’e, Tez İzleme Komisyonundaki

hocalarım Prof. Dr. Hatice ÖGE ve Prof. Dr. Aslan KALINBACAK’a, laboratuar

çalışmaları ve her aşamada bana yardımcı olan Araştrıma Görevlileri Gökben

ÖZBAKIŞ ve Ceren YILDIZ’a beni her zaman güler yüz ile karşılayan ve destek

olan Sekreter Ayla GÜNDOĞDU’ya teşekkür ederim.

Tez çalışmam sırasında bana her türlü desteği veren, doktoraya başlamam konusunda

beni cesaretlendiren çalışma arkadaşlarım, Daire Başkanı Cemal AKCAN,

Mühendis Haluk AKGÖNÜLLÜ ve Veteriner Hekim Dr. Taner HATİPOĞLU’na

minnettarlıkla teşekkür ederim. Yine yazım aşamasında desteğini esirgemeyen

Orman ve Su İşleri Uzmanı Dr. Fehmi ARIKAN’a, örnek toplama konusunda

yardımcı olan Orman ve Su İşleri Uzmanı Burak TATAR, Mühendis Evrim KURT,

Yaban Hayatı Teknikerleri İsmail EREN ve Y. Gökhan DURSUN ile Konya-Bozdağ

ve Ankara-Nallıhan üretme istasyonu çalışanlarına teşekkür ederim. Çalışmam

sırasında onlara ayırmam gereken zamanlardan çalmamı anlayışla karşılayan sevgili

eşim Aylin EMİR, annem Endam EMİR ve canım kızım Y. Zeynep EMİR’e çok

teşekkür ederim.

Page 6: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

vi

SİMGELER VE KISALTMLAR

0C : Santigrad derece

cm : Santimetre

DNA : Deoksiribonükleik asit

epg : Gram dışkıdaki yumurta sayısı

gr : Gram

ha : Hektar

kg : Kilogram

km : Kilometre

L1 : Birinci dönem larva

L2 : İkinci dönem larva

L3 : Üçüncü dönem larva

µm : Mikron

mm : Milimetere

VHF : Very high frequency

Page 7: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

vii

ŞEKİLLER ve GRAFİKLER

Şekil 1.1. Erkek Anadolu yaban koyunları, yaz formu 2

Şekil 1.2. Erkek Anadolu yaban koyunu, kış formu 3

Şekil 1.3. Dişi Anadolu yaban koyunu ve kuzusu, yaz formu 3

Şekil 1.4. Dişi Anadolu yaban koyunu, kış formu 4

Şekil 1.5. Dişi Anadolu yaban koyununda nadiren görülen boynuz 4

Şekil 3.1. Marshallagia marshalli bursa copulatriks 60

Şekil 3.2. Teladorsagia occidentalis bursa copulatriks 61

Şekil 3.3. Teladorsagia circumcincta bursa copulatriks 62

Şekil 3.4. Teladorsagia trifurcata bursa copulatriks 63

Şekil 3.5. Trichostrongylus probolurus 64

Şekil 3.6. Nematodirus lanceolatus spikülüm 64

Şekil 3.7. Nematodirus spathiger spikülüm 65

Şekil 3.8. Chabertia ovina ağız kısmı 65

Şekil 3.9. Trichuris skrjabini dişi vulva bölümü 66

Şekil 3.10. Trichuris skrjabini spikülüm kılıfı 66

Şekil 3.11. Trichuris discolor spikülüm kılıfı 67

Şekil 3.12. Trichuris discolor dişi vulva bölümü 67

Şekil 3.13. Trichuris ovis dişi vulva bölümü 68

Şekil 3.14. Avitellina centripunctata skoleks 69

Şekil 3.15. Thysaniezia ovilla skoleks 69

Grafik 3.1. Anadolu yaban koyunlarında 1.000’den fazla tespit edilen

helmintlerin yaz ve kış mevsimlerine göre dağılımları 59

Grafik 3.2. Anadolu yaban koyunlarında sayıca az rastlanan parazitlerinyaz ve

kışmevsimlerine göre dağılımları 59

Page 8: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

viii

ÇİZELGELER

Çizelge 1.1. Anadolu yaban koyununun bulunduğu yerler ve sayıları 6

Çizelge 1.2. O. gmelinii türünün alttürleri ve bulunduğu ülkeler 7

Çizelge 1.3. 1997 ve sonrası Türkiye’de evcil koyunlarda yapılançalışmalarda

saptanan sindirim sistemi helmintleri 39

Çizelge 3.1. Anadolu Yaban Koyunlarında helmint türleri, yayılış oranları,

enfekte hayvan başına düşen ortalama (minimum-maksimum) ve

toplam helmint sayısı. 53

Çizelge 3.2. Enfekte Anadolu yaban koyunlarında bulunan helmintlerin

sindirim sistemi bölümlerine göre dağılım oranları ve toplam

helmint sayıları. 54

Çizelge 3.3. Enfekte hayvanlarda bulunan helmint türlerinin Anadolu yaban

Koyunu cinsiyetine göre enfeksiyon oranları ve helmint sayıları 55

Çizelge 3.4. Enfekte Anadolu yaban koyunlarında enfeksiyonu oluşturan

helmint türü sayısı ve enfekte hayvan sayısına oranı 56

Çizelge 3.5. Anadolu yaban koyunlarında bulunan toplam helmint sayı

aralıkları ve enfekte hayvan sayısına oranları 57

Çizelge 3.6. Anadolu yaban koyunlarından toplanan helmint türlerinin yaz ve kış

mevsimlerine göre enfekte hayvan sayıları ve parazit toplamları 58

Çizelge 3.7. İncelenen Anadolu yaban koyunlarından toplanan erkek

nematodların bazı morfolojik özellikleri 70

Çizelge 3.8. İncelenen Anadolu yaban koyunlarından toplanan dişi nematodların

bazı morfolojik özellikleri 71

Çizelge-3.9. İncelenen dışkı örneklerinde sidirim sistemi helmint

yumurtalarının, coccidia Oocystlerinin ve akciğer kıl

kurdu larvalarının erkek-dişi, genç-yaşlı ve Nallıhan- Bozdağ

popülasyonlarındaki bulunma oranları 73

Çizelge 3.10. Dışkı muayene sonuçlarına göre enfekte koyunlarda

enfeksiyon oluşturan tür sayıları ve oranları 74

Çizelge 3.11. Trichostrongylid tip ve Nematodirus sp. familyasına bağlı

helmint yumurtaları ile enfekte Anadolu yaban koyunlarında

gr. dışkı yumurta (epg) sayıları ve oranları 75

Page 9: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

1

1. GİRİŞ

1.1. Yaban Koyunları Hakkında Bilgi

1.1.1 Türkiyede Bulunan Yaban Koyunu Alttürleri

Türkiye’de yaban koyunlarının (Ovis gmelinii) iki alttürü bulunmaktadır.

Bunlardan birincisi, Doğu Anadolu Bölgesi Hakkari ve Van illeri çevresinde

yaşayan, İran ile ülkemiz arasında göç eden yaban koyunu (Ovis gmelinii gmelinii),

ikincisi ise İç Anadolu’da yaşamını sürdürmeye çalışan ve Türkiye’ye endemik olan

Anadolu yaban koyunudur (Ovis gmelinii anatolica). Bu iki alttürü birbirinden ayıran

en önemli fenotipik özellik Doğu Anadolu’da yaşayan alttürün dişilerinde her zaman

boynuz bulunmasıdır (Arıhan, 2000).

İnsanlık tarihinin en eski yerleşim yerlerinden olan Anadolu, yabani hayvan

türlerinin evcilleştirilmesinde de önemli rol oynamıştır. Anadolu yaban koyunlarının

evcil koyunların sahip olduğu iki mitokondriyal DNA haplotip grubundan birisiyle

aynı grupta olduğu ortaya koyulmuş ve bu yaban koyunlarının günümüzde yaşayan

evcil koyunların atası olma ihtimalinin oldukça yüksek olduğu bildirilmiştir

(Hiendleder ve ark., 2002).

1.1.2. Anadolu Yaban Koyununun Genel Özellikleri

Anadolu yaban koyunlarının erkekleri 45-74 kg, dişileri ise 35-50 kg

arasındadır. Cidago yükseklikleri erkeklerde 80-90 cm, dişilerde 80-85 cm’dir.

Burun ucundan kuyruk ucuna kadar olan uzunluk 105-140 cm arasında

değişmektedir. Ortalama yaşam süresi 15-18 yıldır. (Kaya, 1991).

Yaz aylarında kılları kısa, kalın, düz ve seyrek, renkleri pas kırmızısı

kahverengidir (Şekil 1.1, Şekil 1.3). Kışın boz gri-kahverengiye dönüşen tüyler ince,

uzun ve sıktır (Şekil 1.2, Şekil 1.4). Erkeklerde, yanlardan yukarıya ve geriye doğru

kıvrılmış, kalın ve oldukça büyük boynuzlar vardır. Bu boynuzlar 75 cm’ye

Page 10: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

2

ulaşabilmektedir ve üzerlerinde yaş tespitine yarayan belirgin yaş halkaları

bulunmaktadır (Şekil 1.1, Şekil 1.2). Dişilerdeki yaş tayininde ise kalıcı dişlerin çıkış

zamanları ve aşınma durumlarından faydalanılmaktadır. Özüt (2009) yaptığı

araştırmada, Doğu Anadolu’da yaşayan alttür olan Ovis gmelinii gmelinii’nin

dişilerinde her zaman görülen boynuzların (Turan, 1984; Kaya, 1989; Arıhan, 2000)

nadir olarak Ovis gmelinii anatolica’nın dişilerinde de görüldüğünü bildirmektedir.

Ovis gmelinii anatolica’nın boynuzlu dişilerinde en uzun boynuz uzunluğu 15 cm.

olarak ölçülmüştür (Şekil 1.5).

Cinsel olgunluğa ulaşma yaşı dişilerde 18 ay erkeklerde ise 24 ay olarak

kabul edilmektedir. Dişilerde, Kasım - Aralık aylarındaki çiftleşmeyi takiben

yaklaşık 5 aylık gebelik süresi sonrası doğum genellikle Mayıs ayında meydana

gelmekte, bir ya da iki yavru doğmaktadır. (Arıhan, 2000; Çelik, 2004; Özüt, 2009).

Şekil 1.1. Erkek Anadolu yaban koyunları, yaz formu.(Fotağraf, A. İnce, 2003)

Page 11: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

3

Şekil 1.2. Erkek Anadolu yaban koyunu, kış formu (Fotoğraf, A. İnce, 2003)

Şekil 1.3. Dişi Anadolu yaban koyunu ve kuzusu, yaz formu (Fotoğraf, A. İnce, 2003)

Page 12: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

4

Şekil 1.4. Dişi Anadolu yaban koyunu, kış formu (Fotoğraf, A. İnce, 2003)

Şekil 1.5. Dişi Anadolu yaban koyununda nadiren görülen boynuz (Fotoğraf, H. Emir,

2005)

Page 13: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

5

1.1.3. Anadolu Yaban Koyununun Geçmişten Günümüze Yayılış

Durumu

Ovis gmelinii anatolica’nın 1945 yılına kadar Afyonkarahisar-Konya

arasındaki Emirdağları’ndan doğu-güney istikametinde Konya'ya kadar uzanan

dağlık arazide bulundukları belirtilmektedir. 1950'li yılların sonuna kadar Bozdağ'ın

doğusundaki Karacadağ ve Karamanın kuzeyindeki Karadağ'da görülmüşlerdir.

1957' ye kadar Ankara Nallıhan civarı, Sarıyer Barajı Vadisi, güneye doğru

Mihalıçcık -Sivrihisar arası, Sivrihisar'ın güneydoğusundaki Araidbaba Dağı’nda

yaşamışlar, Bolkar Dağı’nda ise 1963 yılına kadar görülmüşlerdir. Binboğa Dağları,

Tahtalı Dağları, Kahramanmaraş Engizek Dağı, Aladağlar ise daha eski yayılış

alanlarını teşkil etmektedir (Turan, 1984). Özüt, (2009) çeşitli yazarlara atfen,

Anadolu yaban koyunu hakkında önce 1841 yılında Blyth, 1856 yılında

Valenciennes ve daha sonra 1887 yılında Danford ve Alston adlı araştırmacılar

tarafından bilgi verildiğini, ancak bu türün 1937 yılına kadar korunma altına

alınmadığını bildirmektedir. Ülkemizde Anadolu yaban koyunu, 1937 yılında

yürürlüğe giren 3167 sayılı mülga kara avcılığı kanunu ile koruma altındaki türler

listesine alınmıştır. Korunma durumu, 1937’den günümüze kadar aralıksız devam

etmektedir (Özüt,2009).

Türkiye’deki birçok yaşama alanında insan nüfusunun artması, habitat kaybı,

kaçak avcılık gibi nedenle soyunun tükenmesi sebebiyle Konya-Aksaray yolunun 50.

km’sinde bulunan Bozdağ dışındaki tüm yerlerdeki Anadolu yaban koyunu

popülasyonları 1960’lı yıllara gelindiğinde yok olmuştur. Bu alt türün tek yaşama

alanı olarak kalmış Bozdağ’ın 42.000 ha.’lık kısmı, 1966 yılında Orman Bakanlığı

tarafından Konya-Bozdağ Yaban Hayatı Koruma Sahası olarak ilan edilmiş ve alan

her türlü avlanma faaliyetine kapatılmıştır. Yöre halkı tarafından yoğun olarak evcil

koyunculuk faaliyeti amacı ile de kullanılan bu alan, yaban ve evcil koyunlar

arasında besin rekabeti oluşturması, evcil koyun sürülerinde bulunan çoban

köpeklerinin yaban koyunu yavrularına zarar vermesi gibi nedenlerle 1986 yılında

telle çevrilip, 3.500 ha’lık kısım Yaban Koyunu Üretme İstasyonu olarak ayrılmıştır.

İstasyonun etrafındaki tel çit 1997 yılında elektro-şok sistemiyle donatılarak kurt gibi

predatörlerin saha içerisine girmesi engellenilmiştir (Arıkan, 2011).

Page 14: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

6

Alınan bu önlemler sayesinde Konya-Bozdağ üretme istasyonunda yaban

koyunu sayısı hızlı bir artış göstermiş, 1967 yılında 50 civarında olan Anadolu yaban

koyunu sayısı 2004 yılında 1000’i geçmiştir (Özüt, 2009).

Yaban koyun sayısının içinde bulundukları 3500 ha’lık telle çevrili alan

içinde yeterince artması ve bu alt türün geçmişteki dağılımına yeniden

kavuşturularak uzun vadede yok olmasının önüne geçilebilmesi amacı ile 2004

yılında Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce yeni alanlara yerleştirme

çalışmaları başlatılmıştır. Bu çalışma için Anadolu yaban koyunlarının daha önceden

yaşadığı Ankara-Nallıhan-Sarıyar ve Karaman Karadağ bölgeleri seçilmiştir. Bu

kapsamda yapılan çalışmalarda Ankara Nallıhan ve Karaman Karadağ’da doğaya

yerleştirme çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmalarda doğaya bırakılan yaban

koyunlarının bir kısmına VHF vericili tasmalar takılmış ve izleme çalışmaları Orta

Doğu Teknik Üniversitesi’nce yapılmıştır (Özüt 2009).

Günümüzde Anadolu yaban koyunu üretimi yapılan Konya Bozdağ ve

Ankara Nallıhan olmak üzere iki üretme istasyonu bulunmaktadır. Doğal ortamda ise

bu istasyonların çevresindeki bölgelerde ve Karaman Karadağ’da Anadolu yaban

koyunları yaşamlarını sürdürmeye devam etmektedir. Söz konusu alanlarda bulunan

Anadolu yaban koyunu sayıları Çizelge-1.1’de verilmiştir.

Çizelge 1.1. Anadolu yaban koyununun bulunduğu yerler ve sayıları (Doğa Koruma ve Milli

Parklar Genel Müdürlüğü, yayınlanmamış veri, 2013).

İl Alan Sayı

Konya Bozdağ Üretme İstasyonu 455

Konya Bozdağ doğal alan 50-70

Ankara Nallıhan Üretme İstasyonu 62

Ankara Nallıhan doğal alan 40-60

Karaman Karadağ doğal alan 30-40

Page 15: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

7

1.1.4. Anadolu Yaban Koyununun Taksonomisi

Dünyada Ovis cinsine ait türler; Asya kıtasında yaşayan Argali Koyunu (Ovis

ammon), Rusya’nın kuzeydoğusunda bulunan Kar Koyunu (Ovis nivicola), Kuzey

Amerika’da yaşayan Büyük Boynuzlu Koyun (Ovis canadensis), İnce Boynuzlu

Koyun (Ovis dalli), Muflon Koyunu (Ovis gmelinii) ve Urial Koyunu (Ovis vignei)

olarak sınıflandırılmıştır (Özüt, 2009).

Son yapılan çalışmalara göre Çizelge 1.2’de verilen Ovis gmelinii alttürleri

(Arıkan, 2011) ve Anadolu yaban koyunun sınıflandırılması aşağıdaki gibidir (Özüt,

2009).

Sınıf: Memeliler (Mammalia)

Takım: Çift toynaklılar (Artiodactyla)

Alttakım: Gevişgetirenler (Ruminantia)

Familya: Sığırgiller (Bovidae)

Alt familya: Boş boynuzgiller (Caprinae)

Cins: Koyun (Ovis)

Tür: Ovis gmelinii

Alt tür: Ovis gmelinii anatolica

Çizelge 1.2. O. gmelinii türünün alttürleri ve bulunduğu ülkeler (Arıkan, 2011).

Alt tür Türkçe Adı Yaşadığı Ülkeler

O.gmelinii anatolica Anadolu Yaban Koyunu Türkiye

O.gmelinii gmelinii Argali Yaban Koyunu Çin ve Rusya

O.gmelinii laristanica Laristan Yaban Koyunu İran

O.gmelinii ophion Kıbrıs Yaban Koyunu Kıbrıs

O.gmelinii isphanica Esfahan Yaban Koyunu İran

O.gmelinii musimon Avrupa Yaban Koyunu Fransa ve İtalya

Page 16: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

8

1.2. Koyunların Sindirim Sisteminde Bulunan Helmintlerin

Sistematikteki Yeri, Morfolojik Özellikleri, Biyolojileri ve Patojeniteleri

Bu bölümdeki parazitlerin sınıflandırmaları Tınar ve ark. (2011)’e göre

yapılmıştır.

1.2.1. Trematodlar

Sınıf : Trematoda

Altsınıf: Digenea

Takım: Distomata

Üstaile: Paramphistomoidea

Aile: Paramphistomidae

Cins: Paramphistomum

Vücut konik ve armut şeklindedir. Erişkinler 6-12 mm uzunluk, 2-4 mm

genişliğindedir. Karın çekmeni arka uçta veya buna yakın konumdadır ve iyi

gelişmiştir. Genital çekmen bulunmaz. Arka çekmenin çapı ağız çekmenin çapının

birkaç kat fazlasıdır. Ağız çekmeninde divertikül yoktur. Özefagus uzundur ve

posterior bulbus taşımaz. Testisler genellikle loplara ayrılmıştır ve küçük olan

ovaryumun önünde bulunmaktadır. Vitellojen bezler lateralde bulunur ve kural

olarak iyi gelişmiştir. Canlı iken açık kırmızı renktedirler ve her iki uçları daha

koyudur. Yumurtaları oval, gri renkli, 114-176 x 73-100 µm büyüklüğünde ve

kapaklıdır. Ruminatların rumen, retikulum, nadir olarak da safra kanallarında

bulunurlar. Bu cinste; Paramphistomum cervi, P. microbothrium, P. ichikawai gibi

yaygın türlerin yanı sıra çok sayıda başka tür bulunmaktadır (Güralp, 1981; Tınar,

2011).

Page 17: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

9

Cins: Cotylophoron

Morfolojik olarak Paramphistomum cinsine benzemekle birlikte onlardan

farklı olarak genital delik çevresinde bir çekmen bulunmaktadır. Testisleri çok

lopludur. Uzunlukları 4,8-8 mm genişlikleri ise 2,5-3 mm civarındadır. Yumurtaları

125-135 x 61-68 µm’dur. Koyun, keçi, sığır ve diğer ruminantların rumen ve

retikulumlarında parazitlenirler. Bu cinste Cotylophoron cotylophorum türü

bulunmaktadır.

Cins: Calicophoron

Bu cinste manda, sığır ve koyunlarda yerleşen Calicophoron calicophorum ve

C. ijimai türleri bulunmaktadır (Güralp, 1981).

Cins: Ceylonocotyle

Sığır, koyun ve antiloplarda parazitlenmektedirler ve Ceylonocotyle

streptocoelium, C. scoliocoelium, C. gigantopharynx türleri bulunmaktadır (Tınar,

2011).

Paramphistomoidea üstailesinde bulunan türler gelişmelerinde su

sümüklülerini kullanırlar. Dışkıyla atılan yumurtayı terk eden mirasidyumlar suda

yüzerek su sümüklüsüne girmekte ve burada sporokist, redi ve serker dönemlerini

geçirmektedir. Kistlenmeyle oluşan metaserkerler uygun koşullarda 2-3 ay enfektif

kalabilmektedir. Son konaklar metaserker taşıyan otları yiyerek enfekte olmaktadır.

Bu hayvanların duodenumunda kistten çıkan metaserkerler 6-8 hafta süren ilk

gelişimlerini burada geçirirler, daha sonra abomasum ve retikulum yoluyla rumene

gelip olgunlaşırlar (Güralp, 1981; Toparlak ve Tüzer, 2005; Tınar 2011).

Patojenite alınan parazit miktarına bağlı olup, çok sayıda metaserkerin

alınması ile akut olarak görülür ve kuzularda ölümle sonuçlanabilmektedir. (Tınar.,

2011). Rumende bulunan olgun parazitler sayıları fazla olsa bile az patojen etki

göstermektedir. Asıl patojenite parazitlerin gelişme ve göç dönemini geçirdikleri

duodenum ve abomasumda olmaktadır (Güralp, 1981; Soulsby, 1982).

Page 18: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

10

1.2.2. Sestodlar

Sınıf : Cestoda

Altsınıf: Eucestoda

Üstaile: Cyclophyllidea

Aile: Anoplocephalidae

Cins: Moniezia

Bu cins içerisinde yer alan Moniezia expansa, başta koyun ve keçi olmak

üzere ruminantlarda da parazitlenmektedir. Yaklaşık 6 m uzunlukta, 1,5 cm

genişlikte olan bu türün olgun halkaları arka kenarlarında halkanın enlemesine

uzanan rozet benzeri yapıya sahip interproglottidal bezler taşırlar. Yumurtalar 56-

57µm, üçgen veya tavla zarı şeklindedir. Bu cinsteki bir diğer tür olan M. benedeni

ise koyun ve keçilere nazaran daha fazla sığırlarda bulunmaktadır ve 4 m uzunluk,

2.5 cm genişliktedir. Bu türde halkalar arası bezler M. expansa’dan farklı olarak

halkaların orta kısımda bulunmaktadır (Güralp, 1981; Toparlak ve Tüzer, 2005; Ayaz

ve Tınar, 2011).

Aile: Thysanosomidae

Cins: Stilesia

Bu cinste bulunan türlerden Stilesia globipunctata 40-60 cm uzunlukta ve 2-

2.5 mm genişliktedir. Parazit koyun, keçi, rastlantısal olarak da sığır ve antilopların

ince bağırsağında yaşamaktadır. Skoleks büyük, küresel, oval çekmen taşımaktadır

ve 700-900 µm çapındadır. Olgun her halkada iki paruterin organ bulunmaktadır.

Testisler boşaltı kanallarının medyanında yer alır. Uterus, uzun olup olgun halkada

enlemesine halter biçiminde görülür. Koyu renkli ve mekik şeklinde olan yumurtalar

50 x 25 µm boyutlarındadır. Bu cinste bulunan diğer bir tür S. hepatica’dır ve

ruminantların safra kanallarında yaşamaktadır (Güralp, 1981; Toparlak ve Tüzer,

2005; Ayaz ve Tınar, 2011).

Page 19: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

11

Cins: Thysanosoma

Bu cins içerisinde yer alan Thysanosoma actinoides türü koyun, keçi, sığır,

geyik gibi hayvanların bağırsakları ile safra ve pankreas kanallarında

parazitlenmektedir. Yaklaşık 30-37 cm uzunlukta, 8mm genişliktedir. En önemli

morfolojik özelliği her halkanın arka kenarında saçak şeklinde çıkıntılar taşımasıdır.

Her olgun halkada iki adet genital organ takımı vardır ve her gebe halkada yüzlerce

parauterin organ bulunmaktadır. Yumurtaları 27 x 19 µm çapındadır (Güralp, 1981;

Toparlak ve Tüzer, 2005; Ayaz ve Tınar, 2011).

Cins: Thysaniezia

Ruminantların ince bağırsaklarında parazitlenen bu cinse bağlı Thysaniezia

ovilla türü bulunmaktadır. Yaklaşık 1,5-4,5 m uzunlukta, 12 mm genişlikteki bu

sestodun gebe halkalarda çok sayıda parauterin organ bulunmaktadır. Dört çekmen

taşıyan skoleks 600-1200 µm çapındadır. Yumurtaların 10-15 adedi bir paruterin

organ içinde bulunur ve 22-25 µm büyüklüğündedir (Güralp, 1981; Toparlak ve

Tüzer, 2005; Ayaz ve Tınar, 2011).

Cins: Avitellina

Bu cins içerisinde yer alan Avitellina centripunctata, 300 cm uzunlukta, 3 mm

genişlikte olup başlıca koyun olmak üzere ruminantların ince bağırsaklarında yaşar.

Halkalar kısa ve segmentasyon belirsizdir. Son halkalar tamamen silindirik bir şekil

almıştır. Testisler boşaltı kanallarının her iki tarafında yer alır. Her halkada bir

genital organ takımı bulunur ve uterus halkanın ortasında enlemesine yer almıştır.

Her gebe halkada, halkanın ortasında kalın duvarlı içi yumurtalarla dolu bir adet

paruterin organ bulunur. Uteruslar ve paruterin organlar strobilanın orta hattında

opak, gözle görülebilen bir çizgi oluşturur. Yumurtaları 21-45 μm çapındadır. Bu

cins içerisinde yaygın olmamakla birlikte A. chalmersi, A. goughi ve A. tatia türleri

de yer almaktadır. (Güralp, 1981; Toparlak ve Tüzer, 2005; Ayaz ve Tınar, 2011).

Moniezia ve Stilesia cinsine ait parazitlerin arakonakları Oribatidae

familyasına bağlı akarlar, Thysaniezia cinsine ait sestodların arakonakları Psocidae

ailesindeki insektler ve Oribatidae ailesindeki akarlar, Thysanosoma ve Avitellina

cinslerine ait türlerin arakonakları ise sadece Psocidae ailesindeki insektlerdir (Ayaz

Page 20: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

12

ve Tınar, 2011). Arakonaklar tarafından alınan yumurtalardan çıkan embriyolar bu

akarların vücut boşluklarına göçmekte ve orada cycticercoid şeklini almaktadır.

Cysticercoidli akarları otlarla birlikte alan ruminantlar enfekte olmakta, bağırsakta

serbest kalan larvanın skoleksi son konağın bağırsak mukozasına yapışarak

gelişmeye başlamaktadır. Parazitlerin gelişme süreleri parazit türüne ve iklim

koşullarına göre değişiklik göstermektedir (Güralp, 1981).

Koyunlardaki sestod enfeksiyonlarının patojenitesi hayvanın yaşına,

kondisyonuna ve parazit sayısına göre değişmektedir. Enfeksiyon, 1 yaşından küçük

hayvanlarda şiddetli ve akut seyrettiği halde, yaşlılarda hafif ve kronik seyir

göstermektedir. Kronik formda yavaş ilerleyen bir anemi ve zafiyet ile kuru, sert ve

kolay kırılan yün yapısı dikkati çeker. Akut formda ise daire çizerek dönme, diş

gıcırdatma, titreme ve çırpınma gibi sinirsel semptomlar görülür. Bu formda pis

kokulu ve inatçı ishal, zayıflama ve bağırsak tıkanması sonucu ölüm

görülebilmektedir (Ayaz ve Tınar, 2011).

1.2.3. Nematodlar

Sınıf: Nematoda

Altsınıf: Phasmidia

Takım: Rhabditida

Üst aile: Rhabditoidea

Aile: Strongyloididae

Cins: Strongyloides

Strongyloides cinsinde bulunan nematodlar parazitik ve serbest evreleri

bulunan heterogenetik canlılardır. Serbest dönemi saprofit, parazitik dönemleri ise

omurgalıların bağırsaklarında yaşamaktadır. Bu cinste koyunlar için önemli olan

Strongyloides papillosus türü bulunmaktadır. Bu türe koyunların dışında keçi, sığır,

zebu, domuz, deve, tavşan ve yabani ruminantlarda da rastlanılmaktadır (Umur ve

ark., 2011a).

Page 21: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

13

Bu nematodların sadece dişileri parazitik yaşam sürer ve bunlar 3,5-6 mm

uzunluk, 50-60 μm genişliktedir. Özefagusları 600-800 μm uzunluktadır. Tek çeperli

olan yumurtaları içerisinde birinci gelişme döneminde olan larva bulunmaktadır ve

yumurtaların çapı 40-60 x 20-30 μm arasındadır (Soulsby, 1982).

Biyolojik çemberde üreme, konakta partenogenezle olmakta, yani dişilerin

döllenmeden çıkardığı yumurtalar içinde embriyo gelişebilmektedir. L1 taşıyan

yumurtalar dışkıyla dışarı atıldıktan sonra yumurtayı terk eden L1’ler, ısı nem gibi

iklim koşullarının uygun olduğu durumda heterogonik, değil ise homogonik çembere

girmektedirler. Homogonik çemberde L1’ler iki kez gömlek değiştirerek enfektif

olan L3 formuna dönüşür. Heterogonik çemberde dış ortamda erkek ve dişi bireyler

oluşur ve iklim koşulları uygun olduğunda birkaç nesil serbest olarak yaşar. İklim

koşulları değiştiğinde tekrar homogonik çembere giren parazitler enfektif L3’ü

oluşturur. Enfektif L3’ler konağa, deri, ağız mukozası ya da özefagusu delerek

girmektedir. Venalar yoluyla akciğere gelen bu larvalar burada gömlek değiştirerek

L4 halini alır ve trakea yoluyla sindirim sitemine geçer. Bağırsağa yerleşerek erişkin

dişileri oluştururlar. (Toparlak ve Tüzer, 2005; Tınar 2011).

Larvaların deriden girişi kaşıntı, kızarıklık ve şişkinlikle karakterize deri

lezyonlarına neden olmaktadır. S. papillosus fazla patojen bir tür olmamakla birlikte

çok sayıda enfektif larvanın alınması ile kuzularda kilo kaybı, enteritis ve ölüme

neden olabilmektedir (Umur ve ark., 2011a).

Page 22: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

14

Takım: Strongylida

Alttakım: Strongylina

Aile: Chabertiidae

Altaile: Charbertiinae

Cins: Chabertia

Koyun, keçi, bazen sığırların kalın bağırsaklarında ve özellikle kolonda

parazitlenen bu cinste Chabertia ovina türü yer almaktadır. Dişileri 17-20 mm,

erkekleri ise 11-14 mm arasında değişen uzunluklara sahiptir. Rengi beyazdır ve ön

kısmı ventrale doğru hafif kıvrıktır. Geniş ağız kapsülü içerisinde diş

bulunmamaktadır. Erkeklerde bursa kopulatriks iyi gelişmiştir ve spikülümler 1,5-1,8

mm uzunluğundadır. Gubernakulum 80-100 µm’dur. Dişilerde kuyruk küçüktür ve

sivri olarak sonlanmaktadır. Yumurtaları 90-105 x 50-55 µm boyutlarındadır

(Soulsby, 1982; Schnieder, 2006; Umur ve ark., 2011a).

Arakonaksız gelişim gösteren bu türde alınan L3’ler bağırsak mukozasına

girerek burada bir gömlek değiştirir. Daha sonra bağırsak lumenine dönen L4’ler

buradan sekuma göçerler ve burada da bir gömlek değiştirerek genç erişkin halini

alırlar (Umur ve ark., 2011a).

Patojen etkilerini L5 ve olgun dönemde gösterirler. Chabertia ovina bağırsak

mukozasını ağız kapsülü içine çekerek sindirmekte, kanama ve ülserlere neden

olmaktadır. Lezyonlu bağırsakta protein kaybı ve mukozada ödem şekillenmektedir.

Ağır enfeksiyonlarda bazen kanlı da olabilen ishal, zayıflama, hipoalbüminemi ile

birlikte yapağı, et ve süt veriminde düşme gözlenir (Toparlak ve Tüzer, 2005).

Altaile: Oesophagostominae

Cins: Oesophagostomum

Bu cinste koyunlarda parazitlenen iki tür bulunmakta olup, bunlar;

Oesophagostomum venulosum ve O. columbianum’dur. Oesophagostomum

Page 23: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

15

venulosum özellikle küçük ruminantlarda bulunurken, O. columbianum’a daha çok

büyük ruminantlarda rastlanılmaktadır.

Baş vezikülü şişkince olan O. venulosum’un dış taç yaprakları 18, iç taç

yaprakları 36 eleman taşımaktadır. Servikal kanat bulunmaz. Erkekleri 11-16 mm,

dişiler ise 13-24 mm uzunluğundadır. Spikülümler 1,1-1,5 mm, gubernakulum 120

µm’dur. Dişilerde vulva anüsün 0,3 mm önünde bulunur. Yumurtalar 85-105 x 45-60

µm çapındadır (Soulsby, 1982).

Oesophagostomum columbianum’da ise baş vezikülü iyi gelişmiş, servikal

papil belirgindir. Dış taç yaprak sayısı 20-24, iç taç yaprak sayısı 40-48’dir. Erkekler

12-16 mm, dişiler 14-18 mm’dir ve vulva anüsün 0,7 mm önündedir. Spikülüm 750-

850 µm, gubernakulum 100 µm’dur (Soulsby, 1982; Schnieder, 2006; Umur ve ark.,

2011a).

Enfeksiyon L3'lerin otlarla oral yolla alınmasıyla olur. Koyunlarda larvalar

deriden de girebilmektedir. İlk defa enfekte olan hayvanlarda bu larvalar bağırsak,

özellikle de incebağırsağın ön kısmının mukozasına girer. Burada 5 gün kalarak

gömlek değiştirirler. Meydana gelen L4'ler bağırsak lümenine geçerek buradan

kalınbağırsaklara giderler. Bir kısmı tekrar mukozaya girerken diğerleri burada

gelişmelerini sürdürerek olgunlaşır. Prepatent süre 6 haftadır (Soulsby, 1982).

Bazı türlerde ikinci enfeksiyonlarda hayvanlarda çok az larva normal

gelişmesini sürdürerek erişkin hale gelir. Larvaların çoğu ise konak bağışıklığı

nedeni ile olgunlaşmaz ve mukozada tutunur. Bunun sonucu olarak çoğu L3'lerin

etrafında bir nodül oluşur. Larvalar bu nodüller içinde gömlek değiştirir ve 3-4 ay

hatta bir yıla kadar kalır. Konak bağışıklığının zayıfladığı durumlarda L4’ler

nodülleri terk ederek bağırsak lümenine geçer ve kalın bağırsaklara giderek

gelişmelerini tamamlarlar (Anderson, 2000).

Patojen etkiler parazitin mukoza göçü dönemi, erişkin parazit dönemi ve

nodül döneminde farklılıklar göstermektedir. Mukoza göçü ve erişkin parazit

dönemlerinde bağırsak duvarında ödem, mukozada kanama, albumin kaybı oluşur.

Buna bağlı olarak iştahsızlık, ishal, kilo kaybı, anemi, hipoproteinemi ve ölüm

meydana gelebilir. Bu her iki dönem özellikle enfeksiyona ilk kez yakalanan genç

Page 24: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

16

hayvanlarda dikkati çeker. Koyunlarda özellikle O. columbianum türü ile oluşan

ikinci enfeksiyonlarda konak reaksiyonu sonucu larvaların etrafı bir kapsülle çevrilir.

Nodülün içi yeşil renkli bir irinle doludur ve genellikle bu nodüllerin içi bakterilerle

kontaminedir. Nodüllerin çapı koyunlarda 2-3cm'ye kadar ulaşabilmektedir. Çok

sayıda nodül bağırsakta bulunduğunda; gıda ve su absorbsiyonunu, bağırsak

hareketlerini ve sindirimi bozmaktadır. Konak reaksiyonunun kırıldığı ve larvaların

nodülleri terk ettiği zamanda yukarıda bahsedilen mukoza göçünde görülen

reaksiyonlar ortaya çıkar. Bu nodüller bazen peritona doğru yırtılır ve irin peritona

karışır. Hayvanlar peritonitisten ölebilir (Toparlak ve Tüzer, 2005; Taylor ve ark.,

2007).

Alttakım: Trichostrongylina

Üstaile: Trichostrongyloidea

Aile: Trichostrongylidae

Altaile: Trichostrongylinae

Cins: Trichostrongylus

Bu cinste ruminantların abomasumlarında parazitlenen Trichostrongylus axei

ile ince bağırsaklarında parazitlenen T. probolurus, T. colubriformis, T.vitrunus,

T.capricola, T. longispicularis, T.skrjabini gibi türler bulunmaktadır.

Trichostrongylus türleri küçük, açık kahverengimsi kırmızı, kıl benzeri ve

çıplak gözle görülmesi zor olan parazitlerdir. Bu cinsteki parazitlerde ağız kapsülü

yoktur veya çok küçüktür. Boyun papili bulunmamakta, boşaltım deliği ön uca yakın

ve küçük bir çentik şeklinde görünmektedir. Tür identifikasyonunda spikülümlerin

büyüklükleri ve şekillerinden yararlanılır, bu cinste bulunan parazitlerde spikülümler

kalın yapılı, kahve renkli ve çizgilidir ve aralarında gubernakulum bulunmaktadır.

Bu cinsteki dişilerde vulva vücudun arka yarımında yer almaktadır ve kenarlarında

kitinize dudaklar bulunmaktadır (Soulsby, 1982; Taylor ve ark., 2007; Umur ve ark.,

2011a).

Trichostrongylus axei erkekleri 2,5-6 mm uzunlukta, spikülümleri sarı-

kahverenginde olup sağdaki 74-96 µm, soldaki 96-123 µm kadardır.

Page 25: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

17

Gubernakulum 52-61 µm’dur. Dişileri 3,5-8 mm uzunlukta olup vulvası vücudun

son 1/6’sında yer alır (Umur ve ark., 2011a).

Trichostrongylus probolurus erkekleri 4,3-5,8 mm uzunluğunda olup, burgulu

şekilde görülen spikülümler kalın yapılı ve koyu renklidir. Spikülüm boyları eşite

yakın olmakla birlikte aralarında küçük bir fark bulunmakta, birinin uzunluğu 125-

128, diğeri ise 129-134 µm arasında değişmektedir. Gubernakulum 72-83 µm’dur.

Dişiler 4,5-6,5 mm, ovojektörler 375-390, kuyruk ise 35-55 µm uzunluğundadır

(Umur ve ark., 2011a).

Trichostrongylus colubriformis erkekleri 4,3-7,7 mm uzunluktadır. Eşit

olmayan koyu kahverengi spikülümleri 135-156 µm’dur. Sol spikülüm 136-171 µm,

sağ spikülüm 133-154 µm uzunluğundadır. Spikülüm distal ucunda üçgenimsi bir

yapı yer almaktadır. Dalgalı ve ince yapılı olan gubernakum 65-78 µm

uzunluğundadır. Uzunluğu 5,0-8,5 mm olan dişilerde ovojetöerler 0,4-0,5 mm ve

kuyruk 66-92 µm uzunluğundadır (Umur ve ark., 2011a)..

Trichostrongylus longispicularis erkekleri 3,5-7,5 mm uzunlukta olup, bursa

kopulatrikste küçük bir dorsal lob taşımaktadır. Eşit olmayan spikülümlerden

ortalama olarak soldaki 186 µm, sağdaki 176 µm uzunluğundadır ve uçlarında

yuvarlak yarı saydam bir çıkıntı bulunmaktadır. Gubernakulum 94 µm’dur. Dişiler T.

colubriformis dişilerinden ayırt edilemez (Umur ve ark., 2011a).

Direk gelişim gösteren bu nematodlarda dış ortamda optimum koşullarda

yaklaşık olarak 7-10 gün içerisinde enfektif L3 gelişir. İnce bağırsakta görülen

türlerin enfektif yumurtalarının konak tarafından alınmasını takiben kılıftan ayrılan

larva ince bağırsak mukozasına penetre olur. Enfeksiyon başlangıcından yaklaşık 2

hafta sonra intestinal epitelyum altında 2 gömlek değişimi sonrası L5 gelişir.

Prepatent süre 2-3 haftadır (Taylor ve ark., 2007).

Ağır enfeksiyonlarda görülen temel klinik belirtiler hızlı kilo kaybı ve

ishaldir. Hafif enfeksiyonlarda ise iştahsızlık, gelişim geriliği ve bazen yumuşak

dışkılama görülür (Abbott ve ark., 2009; Simpson, 2000; Zajac, 2006).

Page 26: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

18

Aile : Haemonchidae

Altaile : Ostertagiinae

Cins :Ostertagia

Bu cinste koyun ve keçilerin abomasumlarında görülen Ostertagia ostertagi,

O. lyrata, O. kolchida, O. leptospicularis, O. aegagri gibi türler bulunmaktadır.

Erişkin parazitler ince, kırmızı kahverengindedir. Erkekler 6-9 mm, dişiler 8-

10 mm uzunluktadır. Özefagusun son 1/3’ünde servikal papil vardır. Kütikülanın

anteriyor bölgesinde enlemesine çizgiler bulunur. Vücudun geri kalan bölgesinde ise

yaklaşık 30 adet boylamasına çizgi mevcuttur. Bursa kopulatrikste lateral ve dorsal

lop yanında dorsal kenarda aksesör bursal membran ile prebursal papil mevcuttur.

Lateral kaburgalar 2.1.2 şeklinde dizilmiştir ve genişçe bir prokonus bulunmaktadır.

Kahverengi olan spikülümlerin uç kısmı hafifçe kıvrıktır ve posteriyor ucu belirgin

olmayan 3 kısma ayrılır. Dişilerde vulvada küçük bir kapak bulunmasına karşın her

zaman gözlenmez (Soulsby, 1982; Taylor ve ark., 2007; Umur ve ark., 2011a).

Ostertagiinae altailesinde bulunan dişi parazitlerinin ayırımı oldukça zordur

ve bu cinslere ait dişiler 4 gruba ayrılarak tanımlanmaktadır (Umur ve ark., 2011).

1. Grup dişiler: Vulva parazitin çevresini saracak şekilde bir kapakla

çevrilidir ve bu kapak bazen hiç bulunmayabilir. Vulva kapak oranı 2:1’dir. Kuyruk

kısa ve küt olarak sonlanır. O. ostertagi ve O. lyrata dişileri bu grupta yer alır.

2. Grup dişiler: Vulva tipik olarak bir kapakla kaplıdır, ancak bu kapak 1.

Grup dişilerdeki kadar yaygın değildir. Kuyruk O.ostertagi’den uzundur ve sivri

olarak sonlanır. Kuyruk sonlanmadan önce enine çizgilerle boğumlanmış kalınca bir

bölgeye sahiptir. Ovojektörler vulva kapağından daha uzundur. Bu grupta T.

circumcincta, T. trifurcata ve T. davtiani dişileri bulunur.

3. Grup dişiler: Vulva şeklinde bulunan kapak tipik olarak dil şeklindedir. Bu

kapak 1.ve 2. grup dişilerden farklı olarak gövdeyi çok az sarar. Kuyruk kısmen

uzun, ucu yuvarkalça veya şişkincedir. Bu grupta O. leptospicularis ve O. kolchida

dişileri yer almaktadır.

Page 27: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

19

4. Grup dişiler: Multilobüler olan vulva kapağı iyice yuvarlaktır. Tipik olarak

3 lopludur ve hiçbir zaman 2 loptan az olmaz. Vulva dudakları belirgin olarak

kıvrıktır. Kısmen uzun olan kuyruk, ucundaki şişkinlik ile O. circumcincta’ya

benzer. Bu grupta Spiculopteragia asymmetrica ve Apteragia quadrispiculata dişileri

bulunur. Ancak S. asymmetrica’nın dişileri ön uçta bulunan boşaltım deliği ile diğer

türlerden kolayca ayırt edilebilir.

Erkekleri 6-8 mm olan Ostertagia ostertagi’nin 200-280 µm uzunluğundaki

spikülümleri distal ucunda üçe ayrılmıştır. Gubernakulum 65 µm uzunluktadır.

Uzunlukları 8-12 mm olan dişilerde vulva arka uçtan 1,3-1,5 mm mesafede olup,

vulval kapak bulunmaktadır. Yumurtalar 74-90x38-44 µm boyutlarındandır (Güralp,

1981; Schnieder, 2006).

Ostertagia leptospicularis erkekleri 7-8 mm olup, distal ucu üç parçalı olan

spikülümler 153-210 µm uzunluğundadır. Erkeklerinde raket şeklindeki

gubernakulum bulunan bu türde dişiler yaklaşık 9 mm uzunluğundadır (Schnieder,

2006; Umur ve ark., 2011a) .

Ostertagia lyrata erkekleri yaklaşık 9 mm’dir. O. ostertagi’ye benzemekle

birlikte farklı olarak aksesör bursal membrandaki kütiküler yapı kabaca lire

benzemektedir. Spikülümler ortalama 230 µm uzunluğunda olup, gubernakulum 63

µm’dur. Yaklaşık olarak erkeklerle aynı boyda olan dişiler, daha yassı yapıdadır.

Yarığa benzeyen vulva, vucudun son 1/5’inde bulunur. Yumurta 75-85x34-42 µm

boyutlarındadır. (Levine, 1980).

Ostertagia kolchida erkekleri 8,2-9,2 mm uzunlukta, koyu kahve ve eşit

yapılı olan spikülümlerin uzunlukları 175-234 µm’dur. Spikülümlerin distal 1/3’ünde

bulunan çatallaşma yerinde açık renkli, göz benzeri yuvarlak alanlar bulunur.

Spikülümleri yandan ayakkabı şeklinde görülür. Distal ucu sivri, proksimal ucu rozet

şeklinde olan gubernakulumun boyu 50-52 µm civarındadır. Dişiler 8-10 mm

uzunluğundadır ve vücudun son 1/5’inde bulunan vulva kapak taşımaz. Yumurtalar

70-75x45-50 µm boyutlarındadır (Levine, 1980; Umur ve ark., 2011a).

Ostertagia aegagri erkekleri 9,5-10 mm uzunlukta olup, kütikülada bulunan

16-18 çizgi bursa kopulatriks bölgesinde yoğunlaşarak timsah derisini andırır.

Page 28: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

20

Spikülümler ortalama 234 µm boyunda olup boru şeklindedir. Saydam ve düzensiz

kalpşeklinde olan gubernakulum 78 µm uzunluktadır (Umur ve ark., 2011a).

Ostertagia türlerinde gelişim direktir. Yumurtaların dışkı ile atılımını takiben

uygun koşullarda gelişerek yumurtayı terk eden L1’lerden 2 haftada dışkı içinde

L3’ler gelişir. Yağışlı ve nemli iklim koşullarında L3 dışkıdan ayrılarak otlar üzerine

göç eder. Konaklar tarafından ağız yolu ile alınan L3 abomazum bezlerine geçerek

gelişimine devam eder. Larvalar, burada 2 gömlek değiştirip L5 olarak abomazum

yüzeyine çıkarlar. Bunun yanında uygun olmayan koşullarda gelişim L4 aşamasında

duraklamaya uğrayabilmektedir. Hypobiosis olarak adlandırılan bu dönem 6 ay kadar

sürebilmektedir (Anderson, 2000; Taylor ve ark., 2007).

Çok sayıda larva alımı ile meydana gelen ağır enfeksiyonlarda, özellikle

larvaların abomazum bezlerini terk ettiği dönemde yaygın patolojik ve biyokimyasal

değişiklikler şekillenir. Bu değişikliklerin en önemlisi mide sıvısında meydana gelen

pH değişikliğidir. Meydana gelen değişiklikler sonrası pH 2.0’den 7.0’a

yükselmektedir. Bu durum ise pepsinojenin pepsine dönüşümünü durdurur. Her ne

kadar yem alımının durması ve şekillenen diyare nedeniyle canlı ağırlık kazancı

olumsuz olarak etkilenmekte ise de son yapılan çalışmalar zayıflamanın birincil

sebebinin mide bezlerinde meydana gelen lezyonlara bağlı olduğunu göstermektedir.

Organizma kaybolan proteinleri bir süre sonra kaslardan ve yağ dokudan elde etme

yoluna gitmektedir ve böylece kilo kaybı büyük boyutlara ulaşmaktadır (Fox, 1997;

Simpson, 2000).

Makroskobik olarak merkezi bir delik taşıyan nodüller şekillenir. Ağır

enfeksiyonlarda bu nodüller birleşir ve maroken derisine benzer görünüm alır.

Abomazum katları ödemli ve hiperemik görünümdedir. Bazı durumlarda nekrozis ve

mukozal dökülmeler şekillenir, bölge lenf yumruları şişkindir (Toparlak ve Tüzer,

2005; Taylor ve ark., 2007; Umur ve ark., 2011a).

Cins :Teladorsagia

Teladorsagia circumcincta, T. davtiani, T.occidentalis, T.trifurcata gibi türler

bu cinste bulunmakta olup, erişkinler kırmızımtırak kahverengidir ve kısa bukkal

kaviteleri vardır. Ostertagia cinsinden farklı olarak bursa kopulatriksde lateral

Page 29: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

21

kaburgalar 2.2.1 şeklinde dizilmiştir ve aksesör bursal membran yoktur. Genital koni

iyi gelişmiştir. Teladorsagia türlerinin morfolojik ayrımı; bursa kopulatriks,

spikülüm, gubernakulum ve bursal membran yapısındaki farklılıklara göre

yapılmaktadır (Soulsby, 1982; Toparlak ve Tüzer, 2005; Taylor ve ark., 2007; Umur

ve ark., 2011a).

Teladorsagia circumcincta(Ostertagia circumcincta) erkekleri 8-11 mm’dir.

Spikülümler ince olup, 272-399 µm bazı örneklerde 450 µm uzunluktadırlar, distal

uçları yuvarlakça ve 3 parçalıdır. Gubernakulum raket şeklindedir ve uzunluğu 63-

136 µm’dur. Dişiler 10-14 mm uzunlukta olup, vucudun son beşte birinde yer alan

vulvada küçük bir kapak bulunur. Yumurtalar 85-103x44-56 µm boyutlarındadır

(Levine, 1980; Güralp, 1981; Schnieder, 2006).

Teladorsagia occidentalis (Ostertagia occidentalis) erkekleri 9-16 mm

uzunlukta olup, oldukça kalın yapılı ve koyu renkli olan spikülümlerin boyları 245-

345 µm’dur. Gubernakulum 110-145 µm uzunluktadır ve ön ucu daha kalın, distal

ucu sivrice sonlanır. Dişiler 7,4-14,5 mm uzunlukta olup, diğer türler ile ayrımı

zordur. (Umur ve ark., 2011a).

Teladorsagia trifurcata (Ostertagia trifurcata) erkekleri 7-11 mm uzunlukta

olup, ortadan sonra iki tane sivri kol veren ve diğer ucu ise balonumsu şekilde

sonlanan spikülümleri, 190-254 µm uzunluktadır. Gubernakulum 72-109 µm

uzunluktadır (Güralp, 1981). Dişiler T. circumcincta’dan ayırt edilemez (Umur ve

ark., 2011a).

Teladorsagia davtiani erkekleri 8-9 mm boydadırlar ve spikülümleri 182-210

µm’dur. Pigmentsiz olan gubernakulum 93-109 µm uzunluktadır (Umur ve ark.,

2011a).

Biyolojileri Ostertagia türlerine benzemektedir.

Klinik enfeksiyon Ostertagiosise benzer, ancak nekropside maroken derisine

benzer görünüm koyun ve keçilerde fazla yaygın değildir. Deneysel ve doğal

subklinik enfeksiyonlarda iştah kaybı ile birlikte plasma proteinlerinin sindirim

kanalına geçişinin yanında bağırsak epitelindeki erozyonlar nedeniyle proteinlerin

geri emilim metabolizmasında bozulmalar oluşur. Kuzularda T. circumcincta

Page 30: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

22

enfeksiyonunda karkasta yağ ve protein miktarlarında azalmalar meydana gelir, aynı

zamanda iskelet gelişimi de olumsuz olarak etkilenir ( Taylor ve ark., 2007).

En önemli klinik belirti göze çarpar derecede kilo kaybıdır. İshal aralıklıdır

ancak enfekte hayvanın arka kısmı kirli görünümdedir. Koyun ve keçilerdeki

Teladorsagia enfeksiyonlarında sığır ostertagiosisinde rastlanılan sıvı dışkılama daha

az görülmektedir (Simpson, 2000; Zajac, 2006; Abbott ve ark., 2009).

Cins: Marshallagia

Bu cinste ruminantların abomasumlarında parazitlenen yaygın tür

Marshallgia marshalli’dir. Bu türden başka M. orientalis, M. mongolica, M.

schikhobalovi, M. dentispicularis gibi türler de bulunmaktadır. Bu cinste erkeklerde

aksesör bursal membran bulunur ancak gubernakulum yoktur. Uzamış olan bursa

kopulatrikste lateral kaburgalar 2.1.2 şeklinde dizilmiştir. Spikülümler sivri 3 uçla

sonlanmaktadır, uçlarında yelpaze şeklinde membran yoktur. Dişilerde vulva

vücudun arka yarımında bulunmaktadır (Umur ve ark., 2011a).

Marshallgia marshalli türü Ostertagialara benzer ve erkekler 10-13 mm,

dişiler 15-20 mm’dir. Erkeklerin uzun ve ince olan bir adet dorsal kaburgası uç

kısımda ikiye ayrılmıştır. Spikülümler 227-299 µm’dur ve uç kısımları 3 parçaya

ayrılmıştır. Elipsoidal olan ve çapı 160-200x75-100 µm olan yumurtaları Ostertagia

türlerinden daha büyüktür (Güralp, 1981; Soulsby, 1982; Taylor ve ark., 2007).

Biyolojide yumurtadan L2’nin çıkması dışında Ostertagialarla benzerlik

gösterir. Konak tarafından alınan enfektif larvanın abomazal mukozaya girmesini

takiben, gelişim sürecinde olan birkaç parazit içeren grimsi beyaz nodüller oluşur

(Taylor ve ark., 2007).

Bu parazitin genel olarak abomazumda önemli bir patojenik etki göstermediği

bildirilmiştir (Taylor ve ark., 2007). Yabani ruminantlar enfeksiyonun rezervuarı

durumundadır. (Manfredi ve ark., 2007).

Cins : Camelostrongylus

Genel özellikleri Ostertagia cinsine benzeyen bu cinste C. mentulatus türü

bulunmakta olup, bu tür daha çok develerin abomasum ve ince bağırsaklarında

Page 31: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

23

görünmesine karşın; koyun, keçi, ceylan, antilop, lama gibi hayvanlarda da

parazitlenebilmektedir.

Erkekleri 6,5-7,5 mm uzunlukta olup, kutikülada uzunlamasına 30 çizgi

bulunmaktadır. Spikülümleri 600-730 µm’dur ve distal uçta kerpeten gibi ikiye

ayrılır. Çekiç şeklinde olan uçlardan biri diğerinden kısadır (Umur ve ark., 2011a).

Dişileri 8-10 mm olup, kapak bulunmayan vulva vücudun son 1/5’lik

kısmında yer alır. Kuyruk yuvarlakçadır ve konak türüne göre değişen yumurtalar

koyunlarda 35-40x70-73 µm’dur (Umur ve ark., 2011a).

Enfekte hayvanların abomasumlarında Ostertagia’daki gibi değişikliklere

neden olmakla birlikte, patojeniteleri daha azdır (Umur ve ark., 2011a).

Cins : Spiculopteragia

Ostertagia’lara benzeyen bu cinsteki nematodlar gubernakulum olmayışı ve

spikülüm uçlarında yelpaze şeklinde membran taşıması ile onlardan ayrılır. Yaban

koyunu, sığır, geyik, karaca, lama ve alpagalarda bulunan türleri mevcuttur.

Bu cinste bulunan S. spiculoptera erkekleri 6-7 mm uzunluktadırlar ve koyu

kahve renkli ve asimetrik olan spikülümleri 160-180 µm’dur. Dişilerde vulvada

küçük bir kapak vardır ve kuyruk ucu daralarak sonlanır (Umur ve ark., 2011a).

Altaile : Haemonchinae

Cins : Haemonchus

Bu cinste bulunan türler ruminantların abomasumlarında parazitlenirler ve

kan emerek beslenmesinden dolayı en patojen türler arasında yer alırlar. Dünyada

yaygın olarak bulunan Haemonchus contortus (Syn. H. placei) ve H. similis

türlerinin yanı sıra daha az yaygın olan türler de mevcuttur.

Yaygın olarak görülen bu iki türün erişkinleri abomazumdaki spesifik

lokasyonları ve 2-3 cm’lik boyları ile kolayca ayırt edilebilmektedirler. Taze

örneklerde dişilerdeki beyaz renkli yumurtalıkların bağırsaklar etrafında spiral

sarmal oluşturması tipiktir. Erkeklerde asimetrik dorsal lob bulunur ve spikulumların

uç kısmı kanca şeklindedir. Dişilerde genellikle vulval kapak bulunur. Her iki türde

Page 32: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

24

de servikal papil vardır ve ağız kapsüllerinde küçük lanset şeklinde bir dişçik taşırlar.

H. similis’te H. contortus’dan farklı olarak spikülümlerin daha kısa, dorsal

kaburganın daha uzun olması önem taşır (Taylor ve ark., 2007).

Haemonchus contortus erkekleri 18-21 mm boydadırlar ve spikülümleri 490-

540 µm uzunluğundadır. Sevical papil belirgin olup, ön uçtan yaklaşık 300 µm

uzaklıkta bulunur. Gubernakulum 200 µm uzunlukta, 25-30 µm genişliktedir. Dişiler

20-30 mm uzunluktadır ve vulvada dil şeklinde bir kapak bulunmaktadır. Kuyruk

hızla incelir ve sivri olarak sonlanır (Taylor ve ark., 2007).

Haemonchus similis’te ise daha küçük olan erkekler 8-12,5 mm

boyundadırlar ve spikülümları 310-380 µm uzunluktadır. Spikülüm uçlarında düğme

şeklinde yapı vardır. Gubernakulum 148-210 µm uzunluk, 25-30 µm genişliktedir.

Dişiler 12-17 mm uzunluktadır (Schnieder, 2006; Umur ve ark., 2011a)

Haemonchus sp. türlerinde gelişim direktir ve preparazitik dönem tipik

Trichostronglidae özelliği gösterir. L1’lerden 5 gün gibi bir sürede L3’ler oluşur.

Ancak soğuk hava koşullarında gelişim haftalarca ve aylarca gecikebilir (Waller ve

ark., 2004; Zajac, 2006). Rumende sindirim sonrası kılıfından kurtulan larva gastrik

bezler yakınında 2 kez gömlek değiştir. Son gömlek değiştirmeden önce oluşan delici

lanset parazitin kan emmesine yarar. Erişkin parazitler abomazum mukazası üzerinde

serbestçe hareket ederler. Prepatent periyot koyunlarda 2-3, sığırlarda 4 hafta

kadardır (Taylor ve ark., 2007).

Parazitin esas patojen etkisi kan emmeden kaynaklanan hemorajik anemidir.

Hastalıktan etkilenen dişi koyunlarda süt verimi durma noktasına geldiğinden kuzu

ölümleri görülür. Akut hemonchosis anemi ile karakterizedir ve değişik derecelerde

submandibular ödem, asites, uyuşukluk, koyu renkli ishal ve kıl dökülmesi görülür.

İshal her zaman görülmeyebilir. Nadir olarak 30.000’den fazla parazitin oluşturduğu

ağır enfeksiyonlarda sağlıklı koyunlar ciddi hemorajik anemi sonucu ani olarak

ölebilirler. Bu durum hiperakut hemonchosis olarak adlandırılır (Toparlak ve Tüzer,

2005; Taylor ve ark., 2007).

Page 33: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

25

Cins: Mecistocirrus

Ruminantların abomasumlarında parazitlenen bu cinste Mecistocirrus

digitatus türü bulunmaktadır.

Çıplak gözle Haemochus contortus’tan ayırt edilemezler. Erkekler yaklaşık

30 mm, dişiler ise 42 mm’dir. Erkekler uzun, dar ve kaynaşmış spikülümleri

vasıtasıyla Haemonchus’tan ayırt edilebilir. Dişiler ise vulvanın kuyruk ucuna yakın

olması ve vulval kapağın bulunmaması ile Haemonchus’tan farklılık gösterirler.

Kutikulada bir çok uzunlamasına çizgi bulunur ve servikal papil belirgindir. Küçük

ağız kapsülünde bir adet lanset bulunur (Taylor ve ark., 2007).

Direkt gelişim gösterirler ve yaşam siklusları Haemonchus türlerine benzer.

Prepatent süre Haemonchus’ lardan uzun olarak 60-80 gündür. Bunun nedeni kısmen

abomazum mukozasındaki gelişimi uzun süren L4’ten kaynaklanmaktadır (Van Aken

ve ark., 1998; Taylor ve ark., 2007).

Endemik bölgelerde parazitin patogenezi ve ekonomik önemi Haemonchus

türlerine benzer şekildedir. Enfeksiyona bağlı olarak anemi, kilo kaybı ve aşırı

zayıflık gözlemlenmektedir (Van Aken ve ark., 1998).

Aile: Cooperiidae

Altaile: Cooperinae

Cins: Cooperia

Bu cins içerisinde Cooperia curticei, C. surnabada, C. oncophara, C. puctata

ve C. pectinata türleri bulunmakta olup, ruminantların ince bağırsaklarında

parazitlenmektedirler.

Bursa kopulatriksleri büyük olmasına karşın vücut yapıları küçüktür.

Makroskobik olarak saat yayı şeklinde görülürler. Erkekler 4,5-6,0 mm, dişiler 6,0-

8,0 mm’dir. Gubernakulum ve aksesör bursal membran yoktur. Karakteristik genital

koni bulunmaktadır. Taze iken pembemsi beyaz renktedirler Temel cins özelliği

küçük sefalik vezikül ve özefegal bölgedeki enlemesine çizgiler taşımalarıdır. Gövde

kısmında da uzunlamasına çizgiler bulunmaktadır. Spiküller kısa, kalındır ve orta

Page 34: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

26

bölgelerinde kanat benzeri çıkıntılar bulunur. Dişilerin uzun sivrikuyrukları vardır.

Yumurtalar oval yapıda ince kabukludur (Soulsby, 1982; Taylor ve ark., 2007; Umur

ve ark., 2011a).

Cooperia curticei erkekleri 4,6-5,4 mm olup, spikülümleri 135-145µm

uzunluktadır ve distal kısmında ayakkabı benzeri yapılar vardır. Dişiler 5,8-6,2 mm

uzunluktadır ve vulva vucudun son 1/4’ünde transversal bir yarık görünümündedir.

Yumurtaları 30-40x67-87 µm çapındadır (Umur ve ark., 2011a)..

Cooperia onchopora erkekleri 5-8 mm uzunlukta, spikülüm boyları 240-300

µm’dur. Bursa copulatriks 3 loplu olup dorsallop iki parçalıdır ve küçük bir çentikle

lateral loplardan ayrılır. Dişiler 6-11 mm olup, vulva bölgesinde vücut yuvarlaklaşır

ve dorsal olarak eğilir (Umur ve ark., 2011a).

.Cooperia pectinata erkekleri 6-7 mm, spikülümler 240-390 µm’dur. 7-9 mm

boyunda olan dişilerde vulvada belirgin kütiküler dudaklar bulunmaktadır (Umur ve

ark., 2011a).

Cooperia surnabada erkekleri 5,8-6,8 mm uzunlukta olup, spikülüm

uzunlukları 228-290 µm’dur. Dişileri 7,4-12,3 mm uzunlukta olup, vulvanın arka uca

uzaklığı 1,3-2,7 mm’dir (Umur ve ark., 2011a).

Cooperia punctata erkekleri 4-7 mm boydadırlar ve spikülüm uzunlukları

123-145 µm’dur. Dişiler 6-8 mm olup, vulva ay şeklindedir ve longitudinal olarak

uzamıştır (Schnieder, 2006; Umur ve ark., 2011a).

Gelişim direktir. Konak hayvan tarafından alınmasını takiben kılıfından

kurtulan larva bağırsaklara gelir. Daha sonra 2 gömlek değişimini takiben erişkin

hale gelen parazit, gelişimini bağırsak mukozası üzerinde sürdürür. Prepatent süre 2

hafta civarındadır. Serbest dönemdeki yaşam şekilleri Teladorsagia ile benzerdir

(Taylor ve ark., 2007).

Cooperia türleri genel olarak genç hayvanlarda fazla patojen olarak

değerlendirilmemesine karşın bazı çalışmalarda iştahsızlık ve kilo almada gerilik gibi

belirtiler meydana getirdiği ortaya konmuştur. Enfektif larva alımını takip eden 8-12

ay sonra kısmi immunute gelişir (Yazwinski ve Tucker, 2006).

Page 35: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

27

Düşük seviyedeki enfeksiyonlar genellikle asemptomatiktir. Fakat çok

miktarda parazite maruz kalındığında iştahsızlık ve kilo almada gerilik meydana

gelir. Cooperia’lar bağırsak epiteli içerisinde tünel açmaz, fakat ağır enfeksiyonlarda

bağırsak villusları üzerinde atrofiye neden olurlar. Bunun sonucunda sindirim

bozuklukları şekillenmektedir (Toparlak ve Tüzer, 2005, Taylor ve ark., 2007).

Üstaile: Molineoidea

Aile: Molideidae

Altaile: Nematodirinae

Cins: Nematodirus

Nematodirus helvetianus, N. spathiger, N. filicollis, N.lanceolatus, N. battus

gibi türler bulunan bu cins ruminantların ince bağırsaklarında parazitlenmektedir.

İnce olan yetişkin bireylerden erkekler, 7-16 mm, dişiler ise 15-26 mm

uzunluktadırlar. Parazitlerin ön kısımları arka bölgelerine göre daha incedir. Servikal

papil bulunmamaktadır. Kutikulada uzunlamasına çizgiler vardır. Sefalik vezikül

küçük ama belirgindir. Erkek bireyler her bir bursal lobda yalnızca bir çift bursal

kaburgaya sahip olmaları ile karakterizedir. Spikülümler ince ve uzun olup, tamamı

veya uçları bir membran tarafından sarılmıştır. Gubernakulum genellikle

bulunmamaktadır. Dişiler uzun ve noktalı kuyruğa sahiptirler. Kuyruk ucunda küçük,

diken şeklinde bir çıkıntı bulunmaktadır (N. aspinosus hariç). Vulva vücudun son

üçte birinde bulunmaktadır. Trichostrongylid tip yumurtalara göre büyük olan

yumurtaları dışkı ile atıldığında 8 blastomer taşımaktadır (Toparlak ve Tüzer, 2005;

Taylor ve ark., 2007; Umur ve ark., 2011a).

Nematodirus helvetianus erkekleri 11-17 mm boyunda olup spikülümler 900-

1250 µm uzunluğundadır. Spikülüm uç kısımları genişlemiştir ve lanset benzeri bir

membranla sonlanmaktadır. Dişiler 18-25 mm uzunluğundadır. Yumurtaları 160-

230x85-121 µm boyutlarındadır (Umur ve ark., 2011a).

Nematodirus filicollis erkekleri 10-15 mm’dir ve 750-925 µm uzunluğunda

olan spikülümlerin uçları lanset şeklinde bir membranla sarılıdır. Dişiler 15-20 mm

Page 36: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

28

boyundadır. Kuyruk 65-80 µm uzunluktadır ve kısa bir diken taşımaktadır.

Yumurtaları 130-200 x 70-90 µm boyutlarındadır (Umur ve ark., 2011a).

Nematodirus spathiger erkekleri 8-19 mm boyunda olup, spikülümler 900-

1200 µm uzunluğundadır. Spikülüm uçları kaşık benzeri bir yapı ile sonlanır. Dişiler

12-20 mm uzunluğundadır. Vücudun son çeyreğinde yer alan vulva dışa çıkıntı

yapar. Kuyruk 70-99 µm uzunluğundadır, kalınca ve küt olarak sonlanmaktadır.

Kuyruk ucunda bir diken bulunur. Yumurtaları 175-260 x 106-110 µm

boyutlarındadır (Levine, 1980; Umur ve ark., 2011a).

Nematodirus lanceolatus (N. oiratianus) erkekleri 7-13 mm boyundadır.

Bursa küçük olup lateral loplar dörtgenimsi şekilde ve dorsal lobun lopçukları

belirgindir. Uç kısmı ince bir membranla sarılı olan ve lanset şeklinde sonlanan

spikülümlerin uzunluğu 691-871 µm’dur. Spikülüm uç kısımları N. filicollis’e

benzemesine karşın ondan daha genişçedir. Dişiler 14-17,7 mm boyutlarındadır.

Vulva vücudun arka 1/3’ünde bulunur, anüsün arka uca uzaklığı 83-116 µm’dur.

Yumurtaları 189-230x79-120 µm boyutlarındadır (Lichtenfels ve Pilitt, 1983; Umur,

1991; Umur ve ark., 2011a).

Nematodirus battus erkekleri 10-19 mm, dişileri 15-26 mm uzunluğundadır.

Spikülümler uçları yassı, oval ve uzunca bir membranla sarılıdır. Membran

spikülümlerin bittiği yerde başlamaktadır. Medio-lateral ve postero-lateral kaburgalar

birbirinden ayrıdır. Bu özelliği ile diğer türlerden ayrılmaktadır. Dişilerin kuyruk

kısmı diğer türlerden farklı olarak sivri olarak sonlanmaktadır (Schnieder, 2006;

Taylor ve ark., 2007; Umur ve ark., 2011a).

Nematodirus türlerinde yumurta içerisindeki larval gelişim diğer

Trichostrongylidae etkenlerinden farklı olarak L3 aşamasına kadar devam etmektedir.

Konak hayvan tarafından alınan L3’lerin ince bağırsak mukozasına penetre oluşunu

takiben gömlek değiştirmesi yaklaşık 4. günde olur. Bir gömlek daha değiştirerek L5

haline gelen parazitler bağırsak lümenine yerleşir. Bazen bağırsak villuslarına sarılı

şekilde bulunabilirler. Prepatent süre 14-16 gündür (Taylor ve ark., 2007).

Nematodirus enfeksiyonlarında bağırsak villuslarında ciddi hasar ve villöz

atrofiye neden olan mukoza erozyonları görülür. Bağırsakların sıvı ve gıda alış

verişinin belirgin biçimde bozulmasıyla birlikte diyarenin ortaya çıkması özellikle

Page 37: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

29

kuzularda hızlı bir dehidrasyonun şekillenmesine yol açar (Zajac, 2006; Abbott ve

ark., 2009).

Çok ciddi enfeksiyonlarda yeşil-sarı renkli diyare en belirgin ön klinik

bulgudur. Bu durum prepatent periyotda bile şekillenebilir. Dehidrasyonun ilerlemesi

ile hayvanlarda su içme ihtiyacı artar. Enfekte sürüdeki koyunlar otlamaya devam

ederken, iştahsız olan kuzular su içme alanlarında toplanırlar. Tedavi edilmeyen

hayvanlarda mortalite oranı yükselir. Aynı zamanda görülebilecek coccidia

enfeksiyonları hastalığın şiddetini arttırabilir (Abbott ve ark., 2009; Taylor ve ark.,

2007).

Cins: Nematodirella

Bu cinsteki en önemli tür olan Nematodirella longissimespiculata, özellikle

yabani ruminantlarda görülmektedir. Morfolojileri Nematodirus cinsine benzemekte

olup, farklı olarak dişilerde vulva vücudun ön 1/3’ünde bulunmaktadır. Kütikulada

sayıları 50’yi bulan uzunlamasına çizgiler mevcuttur. Dişilerde vücudun 1/4‘ü ince

olup aniden genişler ve arkaya doğru kademeli olarak tekrar incelir. Kuyruk kısa ve

küttür. Erkeklerde bursa kopulatriks küçüktür ve 2 yada 3 loplu olabilmektedir.

Gubernakulum bulunmamaktadır, spikülümler ise eşit ve çok uzundur. Biyoloji ve

patojenitesi Nematodirus türlerine benzer (Umur ve ark., 2011a).

Alttakım: Metastrongyloidea

Üstaile: Ancylostomatoidea

Aile: Ancylostomidae

Altaile: Necatorinea

Cins: Bunostomum

Bu cinste yer alan Bunostomum trigonocephalum koyun, keçi ve geyiklerin

ince bağırsağında ileum ve yeyenum bölümlerinde yerleşim gösterir. Bir diğer tür

olan B. phlebotomum ise sığır, zebu ve nadiren koyunların duodenumunda

parazitlenmektedir.

Page 38: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

30

Bunostomum trigonocephalum’da erkekler 12-17 mm, dişiler ise 19-26 mm

uzunluktadır. Antero-dorsal olarak açılan ağız kapsülü kısmen büyük olup, ventral

kenarında bir çift kitinli levha taşır. Tabanına yakın bir çift küçük ve subventral

lanset vardır. Erkeklerde bursa iyi gelişmiş, dorsal lob asimetriktir. Spikülümleri

581-636 µm uzunluktadır ve incelenerek sonlanır. Dişilerin kuyrukları küt olarak

sonlanır, vulva vücudun ön bölümünde ve arka uçtan 13-14 mm uzakta yer alır. Anüs

arka uçtan 299-381 µm uzakta yer alır. Yumurtaları 79-97 x 47-56 µm çapındadır.

(Levine, 1980; Tınar 2011).

Bunostomum phlebotomum’un erkekler ise 10-18 mm, dişileri 25-28 mm’dir.

Spikülüm 4 mm uzunluktadır. B. trigonocephalum’dan ağız kapsülündeki dorsal

koninin kısa olması, iki çift lanset bulunması ve spikülümün uzun olması ile ayırt

edilir. Yumurtaları 106 x 46 µm boyutlarındadır (Schnieder, 2006).

Cins: Gaigeria

Bu cinste morfolojik olarak B. trigonocephalum’a benzeyen Gaigeria

pachyscelis bulunmakta olup, koyun ve keçilerin duodenumlarına yerleşmektedir.

Ağız kapsülünde büyük bir dorsal koni ve her birinde çok sayıda sivri uç bulunan bir

çift lanset bulunur. İki lateral bir dorsal lob bulunan bursa kopulatriks iyi gelişmiştir.

Uçları düz sonlanan spikülümler incedir ve 1250-1330 µm boyundadır (Umur ve

ark., 2011a).

Ancylostomidae familyasına bağlı türlerde, üçüncü gelişme dönemindeki

enfektif larvalar ağız ve deri yoluyla konağın bünyesine girmektedirler. Deri yoluyla

olan enfeksiyonlarda akciğere gelen larvalar gömlek değiştirmekte, L4 halini

almakta ve 11 gün sonra bağırsaklara gelip yerleşmektedirler. Ağız yoluyla alınan

larvalar ise ince bağırsak mukozasından dolaşımla akciğere ulaşmakta, gömlek

değişimini takiben trakea, yutak ve mide yoluyla ince bağırsaklara gelip

olgunlaşmaktadırlar (Güralp, 1981).

Olgun parazitler ince bağırsak mukozasına yapışarak, kan emmekte ve

bağırsak mukozasında lezyonlara neden olmaktadırlar. Ancylostomidae familyasına

bağlı türler, yaşlılara oranla gençlerde daha fazla patojen olmakta, larvaların deriden

girişi sırasında kaşıntı, ürtiker ve dermatitis şekillenmektedir. Parazitlerin kanla

Page 39: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

31

beslenmesinden dolayı anemi şekillenmekte, ishal ve kilo kaybı gözlenmektedir.

Bağırsak mukozasında meydana gelen kanama ve yıkımlardan dolayı, dışkı rengi

parçalanmış kan pigmentleri nedeni ile koyulaşır. Otopside difteroid duodenitis

gözlemlenir. Gaigeria pachyscelis diğer türlerden daha patojen olup, 100 tanesi bile

ölüme neden olabilmektedir (Levine, 1980; Güralp, 1981).

Takım: Oxyurida

Üstaile: Oxyuroidea

Aile: Oxyuridae

Cins: Skrjabinema

Koyun, keçi ve antilopların sekum ve kolonlarında parazitlenen Skrjabinema

ovis türü bu cinste bulunmaktadır. Erkekler 2.3-3.7 mm, dişiler 5-10 mm

uzunluktadır. Ağız deliğinin etrafında 3 adet büyük ve 3 adet küçük dudak

bulunmaktadır. Özafagusun arkası bulbusludur. Erkeklerin arka kısmında kuyruk

kanatları bulunmakta olup, tek olan spikülüm 60-120 µm uzunluktadır.

Gubernakulum 19-26 µm’dur (Levine, 1980; Güralp, 1981; Umur ve ark., 2011a).

Direk gelişime sahip parazitlerin kolon lümeninde çiftleşmesini takiben gebe

dişi anüse göç eder. Ön kısmını anüsten dışarı çıkarır ve anüs çevresine yumurtalarını

bırakır. Burada bir haftada yumurtalar içinde enfektif larva olan L3'ler oluşur.

Enfeksiyon enfektif larva taşıyan yumurtaların ağız yoluyla alınmasıyla oluşur. L3'ler

incebağırsaklarda yumurtayı terk eder ve kalın bağırsağa göç eder. Burada mukoza

kriptlerine girerek 10 gün içinde gömlek değiştirir ve L4'ler oluşur. L4'ler kriptleri

terk eder ve mukoza yüzeyine çıkar. Bunlar mukoza ile beslenir. L4'ler gömlek

değiştirir ve L5'ler oluşur. Bunlar daha sonra erişkin hale gelir. L5'ler ve erişkinler

bağırsak içeriği ile beslenir (Toparlak ve Tüzer, 2005).

Skrjabinema ovis patojen kabul edilmemekte, ancak Oesophagostomum

venulosum gibi parazitlerin genç şekilleri ile karıştırılabileceğinden identifikasyon

açısından önem taşımaktadır (Umur, 1991).

Page 40: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

32

Takım: Spirurida

Üstaile: Spiruroidea

Aile: Gongylonematidae

Cins: Gongylonema

Bu cinste bulunan Gongylonema pulchrum; koyun, keçi, sığır ve birçok

hayvanın özefagus mokozası ve submukozasında, G. verrucosum; ruminantların

rumen, retikulum ve omasumlarında, G. mönnigi ise koyun ve keçilerin rumeninde

parazitlenmektedir. Bu parazitler mikroskobik olarak incelendiğinde ön taraflarında

kütikular plaklar bulunur (Umur ve ark., 2011a).

Gongylonema pulchrum’da erkekler 30-62 mm, dişiler 80-145 mm

uzunluktadır. İnce olan sol spikülüm 4-23 mm, daha kalın olan sağ spikülüm ise 84-

180 µm’dur. Gubernakulum 70-120 µm olup, kuyruk kısmında kanatlar ve papiller

bulunmaktadır. Dişilerde konik ve küt bir kuyruk bulunmaktadır. Vulva arka uçtan 2-

7 mm uzakta yer almaktadır. Yumurtalar 50-70 x 25-37 µm’dir (Güralp, 1981,

Schnieder, 2006).

Gongylonema verrucosum erkekleri 32-41 mm, dişileri 70-95 mm

uzunluktadır. Taze iken kırmızımtrak olan bu nematodlarda kütiküler levhalar ve

büyük festonlu servikal kanatlar sadece sol tarafta yer almaktadır. Erkeklerde sol

spikülüm 9,5-10,5 mm, sağ spikülüm ise 260-320 µm’dir. Gubernakulum 130-160

µm olup, yumurtaları 45-55 x 25-32 µm çaptadır (Umur ve ark., 2011a).

Gongylonema mönnigi’de servikal kanat tek ve dar olup, feston bulunmaz.

Erkekler 42 mm, dişiler 102-113 mm uzunluktadır. Sol spikülüm 15 mm, sağdaki ise

260 µm’dir. Gubernakulum 150 µm, yumurtaları 60-63 x 35-38 µm çapındadır

(Güralp, 1981).

Arakonak hamamböcekleri ve bazı koprofaj böceklerdir. İçinde L1 bulunan

yumurtalar dışkıyla atılır. Arakonaklar tarafından alınan yumurtalardaki larva,

arakonak bünyesinde yaklaşık bir ay içinde L3 dönemine ulaşır. Sonkonaklar enfekte

larva taşıyan arakonakları yiyerek paraziti almaktadır. Gongylonema türleri apatojen

olarak kabul edilmektedir (Toparlak ve Tüzer, 2005).

Page 41: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

33

Üstaile: Habronematoidea

Aile: Habronematidae

Cins: Parabronema

Bu cinste bulunan Parabronema skrjabini deve, zürafa ve tüm ruminantlarda

parazitlenmekte olup, konakların abomazum mukozalarına gömülü olarak bulunur.

Erişkin parazitler 3,6 cm’ye kadar ulaşabilmektedir. Erkeklerde 15-18 mm

uzunluğunda tek spikülüm bulunmaktadır. Haemonchus türlerine çok benzemektedir

ancak, kırmızı spiral renklenmenin görülmemesi ile ayrılmaktadır. Genç parazitler

ise Ostertagia türlerine benzemekte olup, mikroskobik olarak abomasumda yaşayan

diğer parazitlerden büyük kütikular kılıflarının ve sefalik bölgede kordonların

bulunması ile kolayca ayrılmaktadır (Taylor ve ark., 2007; Umur ve ark., 2011a).

Arakonakları Haematobia, Lyperosia, Stomoxys cinslerine bağlı sinek

türleridir. Apatojen olarak kabul edilmektedirler (Taylor ve ark., 2007; Umur ve ark.,

2011a).

Altsınıf: Aphasmidia

Takım: Enoplida

Alttakım: Trichurina

Üstaile: Trichuroidea

Aile: Trichuridae

Cins: Trichuris

Bu cinste ruminantlarda bulunan Trichuris ovis, T. globulosa, T. discolor ve

T. skrjabini adında 4 tür yer almaktadır. Renkleri sarımsıdan grinin değişik tonlarına

kadar değişebilen bu cinse ait nematodlarda, özefagus uzunluğu toplam vücut

uzunluğunun 3/4-3/5’i kadardır. Parazitin arka kısmı silindir şeklinde ve

kalınlaşmıştır. Erkeklerde spikülüm tektir ve çoğu türde üzeri dikenli spikülüm kılıfı

bulunmaktadır. Dişilerde ovaryum iplik şeklindedir ve vulva özefagusun sonu

Page 42: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

34

hizasında yer almaktadır. Yumurtaları kalın ve üç kat kabukludur, iki kutbunda da

tıkaçlar bulunmaktadır (Umur ve ark., 2011a).

Trichuris ovis erkekleri 50-80 mm, dişileri 35-70 mm uzunluktadır.

Erkeklerde spikülüm 5-6,9 mm uzunluktadır ve arka ucu çok ince sonlanmaktadır.

Spikülüm kılıfı 1,45 mm uzunlukta olup, proksimal bir sap taşır. Spikülüm kılıfının

üzerinde dikenler bulunmaktadır. Dişilerde vulva dışarı doğru çıkıntı yapmış olup,

üzerinde papil şeklinde dikenler bulunur. Kahverengi ve fıçı biçimindeki yumurtalar

70-80 x30-42 µm büyüklüğündedir ve her iki ucunda da tıkaç bulunmaktadır (Umur

ve ark., 2011a).

Trichuris discolor’da erkekler 54-69 mm, dişiler 51-65 mm uzunluktadır.

Erkeklerde spikülüm boyu 1,7-2,3 mm’dir ve proksimal kısmı 19-34 µm, sap kısmı

11-14 µm genişliktedir. Spikülüm ucu yuvarlaktır ve kılıfı küçük dikenlerle kaplıdır.

Dişilerde dışarı doğru uzamış olan vagina kısmında diken bulunmaz. Yumurtalar 55-

67 x 26-34 µm büyüklüğündedir (Umur ve ark., 2011a).

Erkekleri 40-70 mm olan T. globulosa’nın dişileri 42-60 mm’dir. Spikülüm

ince olarak sonlanmakta olup, 3,8-5,7 mm uzunluktadır. Spikülüm kılıfı dışarı doğru

çıktığında çan şeklinde bir görünüme sahip olur. Spikülüm kılıfındaki dikenler önde

küçük, arkada büyüktür. Dişilerde vulva herhangi bir çıkıntı yapmaz (Umur ve ark.,

2011a).

Trichuris skrjabini erkekleri 39-50 mm, dişileri 36-59 mm’dir. Spikülüm

0,94-1,30 mm uzunluktadır ve kılıfında küçük dikenler bulunur. Dişilerde dışarı

çıkıntı yapan vagina üzerinde sivri dikenler bulunur (Oğuz, 1976; Umur ve ark.,

2011a).

Direkt gelişim gösterirler. Dışkıyla atılan yumurtalarda dış ortamda 1-2 ay

içinde L1'ler gelişir. Bu gelişme, sıcak ve nemli ortamlarda 2-3 haftada

tamamlanabilir. İçinde L1 taşıyan yumurtalar enfektiftir ve konak bu yumurtaları oral

yolla alarak enfekte olur. L1'ler ağızlarındaki lanset yardımı ile sekum ve kolon

mukozası bezlerine girerler ve gelişme bu bezlerde tamamlanır. Erişkinler bezleri

terk eder. Başları mukozaya sokulu olarak bağırsak lümeninde bulunurlar. Prepatent

süre ruminantlarda 42-55 gündür (Toparlak ve Tüzer, 2005; Umur ve ark., 2011a)

Page 43: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

35

Ruminantlarda genç dönemleri patojenik etki göstermekte olup, sekum ve

distal kolon mukozasında lokal yangısal değişikliklere neden olurlar. Genelde

semptomsuz seyretmektedir ancak, kronik trichurosis olgularında hayvanlarda

iştahsızlık, kıllarda karışıklık gibi spesifik olmayan semptomlar gözlenir (Umur ve

ark., 2011a).

Aile: Capillariidae

Cins: Capillaria

Bu cinste bulunan Capillaria bovis, C. brevipes ve C. longipes türleri

ruminantların ince bağırsaklarında parazitlenmektedir.

Erkekleri 11-13 mm, dişileri 18-25 mm uzunlukta olan C. bovis türünün

erkeklerinin arka ucunda kanat benzeri dar bir oluşum vardır. Spikülüm kılıfı

dikensizdir ve spikülüm 1-1,2 mm uzunluktadır. Yumurtaları 45-52 x 21-30 µm

büyüklükte ve elipsoit yapıdadır ve her iki uçta tıkaç bulunmaktadır. Capillaria

longipes türünde ise C. bovis türünden farklı olarak erkeklerde spikülüm kılıfı

üzerindeki seyrek dikenler bulunmakta ve dişilerde ise vulva ağzında çan benzeri

kapak bulunmaktadır. Diğer türlere oranla daha küçük olan C. brevipes erkekleri 8-9

mm, dişileri 12 mm kadardır ve spikülüm kılıfı dikensizdir. Dişilerde anüs terminal

olup, arka uç küt olarak sonlanmaktadır (Umur ve ark., 2011a).

Dışkıyla atılan yumurtaların içinde sıcak havalarda 9-14 gün içinde enfektif

larva (L1) gelişir. Konak bu gibi yumurtaları alarak enfekte olur. İncebağırsaklara

gelen yumurtalardan çıkan larvalar bir dizi gömlek değişimi ile burada erişkin hale

gelirler. Ruminantlarda bulunan Capillaria türleri fazla patojenik etki

göstermemektedir (Toparlak ve Tüzer, 2005).

Page 44: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

36

1.3. Helmintlerin Yayılışları

1.3.1. Yabani ve Evcil Koyunlarda Sindirim Sistemi Helmintlerinin

Türkiye’deki Yayılışları

Günümüze kadar Türkiye’de yaban koyunlarının paraziter yönden sindirim

sistemi incelemesi yapılan tek çalışmada (Sevinç ve ark., 2004), bir Anadolu yaban

koyunu nekropsisi yapılmış ve 20 dışkı örneği incelenmiştir. Konya yöresinde

gerçekleştirilen çalışmada, sestodlardan Thysaniezia ovilla, nematodlardan

Cystocaulus ocreatus, Marshallagia marshalli, Ostertagia circumcincta, O.

occidentalis, Nematodirus sp., Chabertia ovina olmak üzere 6 helmint türü teşhis

edilmiştir. İncelenen dışkı örneklerinde ise Trichostrongylidae sp., Nematodirus sp.,

Marshallagia marshalli, Trichuris sp. yumurtaları, Dictyocaulus

filaria ve Cystocaulus ocreatus larvaları ve Eimeria sp. ookistleri saptanmıştır.

Yaban koyunları üzerinde yapılmış tek bir araştırma bulunmasına karşın,

ülkemizin değişik yörelerinde evcil koyunların sindirim sistemlerinde yerleşen

helmint türlerinin yayılışı ile ilgili olarak geçmiş yıllardan günümüze kadar çeşitli

araştırmalar yapılmıştır. Bu araştırmanın yapıldığı Konya yöresinde evcil ve yabani

koyunlarda yerleşen helmint türleri açısından paralellik bulunup bulunmadığı

konusunun belirlenmesi önem taşımaktadır. Bu bölgede, Güçlü ve ark. (1996), Nisan

1993-Mart 1995 yılları arasında evcil koyunların mide bağırsak nematodları ve

bunların mevsimsel dağılımlarını belirlemek amacı ile bir çalışma yapmıştır. İlgili

çalışmada, Konya’nın Beyşehir ve Cumra ilçelerinden 100 koyundan toplanan dışkı

örnekleri laboratuarda flatasyon, sedimentasyon ve gram dışkıdaki yumurta

miktarları yönünden muayene edilmiş, larva kültürü yapılarak larvaların cins

düzeyinde teşhisi yapılmıştır. Ayrıca aynı çalışmada, araştırma süresi olan 2 yıl

boyunca her ilçeden, her ay birer koyun olmak üzere toplam 48 koyunun nekropsisi

yapılmış, bulunan helmintler tür düzeyinde belirlenmiştir. Nekropsi sonuçlarına göre

rastlanan 17 tür nematodun enfeksiyon oranları sırasıyla; Ostertagia marshalli

%68.77, Trichuris ovis %47.91, O. occidentalis %39.58, Haemonchus contortus

%37.50, O. circumcincta %33.33, Nematodirus filicollis %25, Chabertia ovina

%20.83, Trichuris skrjabini %12.50, O. trifurcata %10.41, Oesophagostomum

Page 45: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

37

venulosum %10.41, Ostertagia sp. %4,16, N. spathiger %4.16, Trichuris discolor

%4.16, Parabronema skrjabini %2.8, Cooperia sp. %2.8, T. vitrinus %2.8 ve T.

probolurus %2.8 oranında bulunmuştur. Dışkı kültürleri sonucu koyunlarda

enfeksiyon oluşturan önemli cinsler, Ostertagia, Nematodirus, Haemonchus,

Oesophagostomum ve Chabertia cinsleri olarak tespit edilmiştir. Yapılan modifiye

Mc Master testi sonucunda 1 gr dışkıda Beyşehir’de en fazla 1400, Çumra’da ise 400

yumurta saptanmış, genelde 1 gr dışkıda yumurta sayısının düşük olduğu tespit

edilmiştir. Çalışmada mide bağırsak nematodlarının en çok Kasım, Eylül, Ocak ve

Ekim aylarında rastlandığı, Beyşehir’de enfeksiyon oranının daha fazla olduğu, bu

durumun Beyşehir’de yıllık yağış ortalamasının daha fazla olmasından

kaynaklanabileceği bildirilmiştir. Mevsimsel dağılımda enfeksiyonun en çok

sonbahar ve kış mevsimlerinde, en az ise Beyşehir’de ilkbahar, Çumra’da ise yaz

mevsiminde rastlandığı kaydedilmiştir. Konak yaşı bakımından yapılan

değerlendirmede ise; kuzularda ilkbaharda düşük olan enfeksiyon seviyesinin yazın

son aylarından itibaren yükselerek sonbahar ve kış aylarında koyunlardaki seviyeye

ulaştığı, koyunlarda ise bazı dalgalanmalar ile birlikte her dönem yüksek seviyede

enfeksiyon bulunduğu bildirilmiştir.

Doğanay ve Öge, (1997), Türkiye’de evcil koyun ve keçilerde yerleşen

helmintler üzerine yapılan çalışmaları bir araya getirdikleri derlemede çeşitli

yazarlara atfen, 1997 yılına kadar ülkemiz koyun ve keçilerinin hemen hemen her

yörede yaygın olarak Trichostrongylidae etkenleri ile enfekte olduğunu, bu tarihe

kadar koyunlarda sindirim sisteminde 10 tür sestod ve 46 tür nematod tespit

edildiğini bildirilmektedir. En yüksek ve en düşük yaygınlık oranları bakımından

değerlendirildiğinde bu derlemede; koyunlardaki sestod türlerinin yayılışları, M.

expansa %16.5-43.8, M. benedeni %0.4-2.8, A. centripunctata %0.6-7.2, T. ovilla

%0.2-12.5, S. globipunctata %4.9-29; nematod türlerinin yayılışları; Haemonchus

contortus %6.32-53.1, Trichostrongylus axei %12.5-97.6, T. colubriformis % 6.3-

100, T. probolurus %2-100, T. vitrinus %1-44, T. capricola %3-35, T. skrjabini

%63-80, Ostertagia trifurcata %23-60, O. circumcincta %54-80, O. ostertagi % 5-

12.5, O. lyrata %2, O. occidentalis %2-32, Nematodirus filicollis %1-35, N.

spathiger %28-53, N. abnormalis %3-46, N. lanceolatus %34, N. helvetianus %5,

Cooperia onchopora %0.5-3, C. mcmasteri %2, Marshallgia marshalli %0.5-68.7,

Page 46: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

38

Camelostrongylus mentulatus %0.5-0.7, Trichuris davtiani %6-13, T. ovis %7.5-

88.1, T. skrjabini %30-55, T. globulosa %3, T. discolor %8, Chabertia ovina %3.6-

75, Bunostomum trigonocephalum %1-55.8, Oesophogostomum venulosum %14-

72,4, O. columbianum %1, Skrjabibema ovis %0.3-3.8, S. papillosus %3.2-68.8,

Dictylocalus flaria %5-100, Mullerius capillaris %4-80, Cystocaulus ocreatus %1-

90, Protostrongylus rufescens %1.7-11.5, Neostrongylus linearis %0.08-19.5 olarak

bildirilmiştir.

Bu tarihten sonra evcil koyunlar üzerine Kars (Umur, 1997), Güney Marmara

Bölgesi (Öncel, 2000), Elazığ (Köroğlu ve ark., 2001), Kırıkkale (Yıldız ve

Aydenizöz, 2001; Aydenizöz ve Yıldız, 2003), Ankara-Kazan (Kırcalı, 2003),

Burdur (Umur ve Yukarı, 2005), Şanlıurfa (Altaş ve ark., 2006), Afyonkarahisar

(Kırcalı Sevimli ve ark., 2006), Iğdır (Gül, 2007) ve Van (Cengiz ve Değer, 2009)

illeri genelinde yapılan araştırmalarda 1997 yılına kadar tespit edilen yayılış

oranlarına benzer sonuçlar elde edildiği görülmektedir. Bu araştırmalarda sindirim

sisteminde yerleşen helmintler bakımından en yüksek ve en düşük yaygınlık oranları

değerlendirildiğinde koyunlardaki sestod enfeksiyonlarının yayılışları %4,43-18,

nematod enfeksiyonlarının yayılışları %34,50-100 arasında değiştiği kaydedilmiştir.

Bu çalışmalarla ilgili ayrıntılı tür ve yayılış oranları Çizelge 1.3’de verilmiştir.

Page 47: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

39

Çizelge 1.3. 1997 ve sonrası Türkiye’de evcil koyunlarda yapılan çalışmalarda saptanan sindirim sistemi helmintleri

Nem

ato

dir

us lanceola

tus

N. spath

iger

N. abnorm

alis

N. flic

ollis

Cooperia

puncta

ta

Bunusto

mum

trig

onocephalu

m

Tric

hostr

ongylu

s p

robolu

rus

T. colu

briform

is

T. skrja

bin

i

T. axei

T. capric

ola

T. vitrin

us

Haem

onchus c

onto

rtu

s

Tela

dorsagia

trifurcata

T. occid

enta

lis

T. cir

cum

cin

cta

T. davtiani

Oste

rta

gia

oste

rta

gi

O. ly

rata

Marshallagia

marshallli

Cam

elo

str

ongylu

s m

entu

latu

s

Chabertia o

vin

a

Tric

huris

skarja

bin

i

T. dis

colo

r

T. ovis

T. glo

bulu

sa

Oesaphogosto

mum

venulo

sum

O. colu

mbia

num

Tric

hostr

ongylidae s

p.

Tric

huris

sp.

Str

ongylo

ides p

apillo

sus

Monie

zia

sp.

Anoplo

cephalidae s

p.

Monie

zia

expansa

Avitellin

a c

entr

ipuncta

ta

Thysanie

zia

ovilla

Sin

dir

im s

iste

mi n

em

ato

dla

Kars (Umur, 1997) 34 28 3 1 23 66 63 41 3 1 8 33 32 56 6 2 63 4 55 8 30 3 14 1 100

Güney Marmara (Öncel, 2000) 12 18 32 20 18 46 6 34 38 20 78 30 28 6 2 28 8 14 2 18

Elazığ (Köroğlu ve ark., 2001) 19 13 25 42 62,67 67 89,3

Kırıkkale (Yıldız ve Aydenizöz, 2001) 38,7 27,8 5,6 34,5

Kırıkkale (Aydenizöz ve Yıldız, 2003) 4,4 4 0,9 0,2

Ankara-Kazan (Kırcalı, 2003) 14 30 4 58 8 66

Burdur (Umur ve Yukarı, 2005) 30 44 40 2 2 6 4 42 10 22 38 80 6 2 64 12 74 36 72 22 10 100

Şanlıurfa (Altaş ve ark., 2006) 14,6 16 9,3 4 14,6 26,6 10,6 32 16 13,3 76

Afyon (Kırcalı Sevimli ve ark., 2006) 75,21 4,5 13

Iğdır (Gül, 2007) 55,46 5,04 7,6

Van (Cengiz ve Değer, 2009) 75 65 19 19 33 40 10 36 75 15 85 1 87,5

Çalışmanın Yapıldığı Bölge ve

Yazarlar

Parazit türleri ve enfeksiyon oranları (%)

Page 48: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

40

Türkiye’de evcil koyunlar üzerinde yapılan çalışmaların bir kısmında (Umur,

1997; Köroğlu ve ark., 2001; Umur ve Yukarı, 2005; Altaş ve ark., 2006 )

parazitlerin yayılışının mevsimlere bağlı değişiklikler gösterdiği saptanmış;

Marshallagia ve Trichostrongylus cinslerine bağlı türlerin kış ve sonbahar aylarında

Nematodirus, Ostertagia, Teladorsagia ve Trichuris cinslerine bağlı türlerin ise yaz

ve sonbahar aylarında daha yaygın görüldüğü kaydedilmiştir.

Yayılış üzerine cinsiyetin ve konak yaşının etkilerinin araştırıldığı Cengiz ve

Değer’in (2009) Van’da yaptığı çalışmada, enfeksiyon oranının genç hayvanlarda

yaşlılardan, dişi hayvanlarda ise erkeklerden daha fazla olduğu bildirilmiştir.

Şanlıurfa’da yapılan çalışmada (Altaş ve ark., 2006); incelenen 75 hayvanda,

dişilerin 23’ü (%69,7) ve erkeklerin 34’ü (%65,3) enfekte bulunmuş; O. trifurcata

(Syn. T. trifurcata) türünün dişilerde, O. circumcincta (Syn. T. circumcincta), O.

ostertagi ve T.ovis türlerinin erkeklerde daha yaygın olduğu kaydedilmiştir. Bir diğer

çalışmada (Yıldız ve Aydenizöz, 2001) enfeksiyon oranındaki cinsiyetler arasındaki

farklılığın istatistiksel olarak önemsiz olduğu kaydedilmiştir. Kırcalı (2003)

tarafından Ankara Kazan’da yapılan çalışmada ise erkek ve dişi hayvanlar arasındaki

enfeksiyon oranı benzer bulunmuş, gençlerde enfeksiyonun daha fazla görüldüğü

bildirilmiştir.

Yapılan çalışmalarda (Umur, 1997; Umur ve Yukarı, 2005) Türkiye’de evcil

koyunlarda tespit edilen M. marshalli, T. circumcinta, T. axei türlerinin abomasum,

T. probolurus, T. colubriformis, N. lanceolatus, N. spathiger, N. abnormalis

türlerinin ince bağırsak, T. ovis, T. skrjabini, C. ovina türlerinin sekum ve kolonda

yaygın olarak görüldüğü kaydedilmiştir. Araştırmalarda (Umur, 1997; Köroğlu ve

ark., 2001; Umur ve Yukarı, 2005; Altaş ve ark., 2006, Cengiz ve Değer, 2009)

özellikle Trichostrongylidea üstailesine bağlı türlerin çok fazla sayıda görüldüğü,

buna bağlı olarak miks enfeksiyon oranının yüksek olduğu ve koyunların aynı anda

çok sayıda helmint türü ile enfekte olduğu kaydedilmiştir.

Page 49: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

41

1.3.2. Yaban Koyunlarındaki Sindirim Sistemi Helmintlerinin Dünyaki

Yayılışları

Montana’da (ABD) iki ayrı bölgeye ait 18 yaban koyunu (Ovis canadensis)

otopsisinde gastrointestinal nematodların Milli Bizon Bölgesi koyunlarında;

C.onchopora ve N. spathiger %92, O.ostertagi ve C. surnabada % 75, N. helvetianus

%33, O. lyrata %25 oranında, Wildhorse Adası koyunlarında N. lanceolatus %100,

M. marshalli %80, Ostertagia circumcincta ve N. archari %60, O. occidentalis %40

ve N. davtiani %20 oranında yayılış gösterdiği tespit edilmiştir (Becklund ve Senger,

1967). Bu araştırmada yapılan değerlendirmede, evcil koyun ve sığırlarla aynı

merada otlayan yaban koyunları arasında paraziter enfeksiyonların yer

değiştirmesine bağlı olarak enfeksiyon şiddetinin artarak devam ettiği

vurgulanmıştır. Özellikle kış aylarında ilgili parazitlerin yaban koyunlarında kışı

geçirerek baharda meraya çıkan evcil koyun ve sığırlara bulaştığı veya tam tersi

yaban koyunlarının sonbaharda merayı terk eden evcil hayvanların parazitleri ile

enfekte olduğu kaydedilmiştir.

Amerika Birleşik Devletleri Doğu Oregon’da 3 değişik sürüden avlanan Ovis

canadensis californiana’nın 18’inin akciğer ve 11’inin gastrointestinal sisteminin

incelendiği çalışmada (Kistner ve ark., 1977), 18 yaban koyununun tamamında

Protostrongylus stilesi tespit edilmiştir. Aynı araştırmada gastrointestinal sistemi

incelenen 11 yaban koyununda M. marshalli ve N. oiratianus’a %100, O. ostertagi

ve S. ovis %72,7, O. occidentalis ve C. oncophora %18.1, T. axei 27.2, oranında

rastlanmıştır. Hayvan başına ortalama parazit sayıları; Nematodirus oiratianus’ta

2761, Skrjabinema ovis’te 650.4, Marshallgia marshalli’de 138.6, Ostertagia

ostertagi’de 100.4, O. occidentalis’de 5.2, Trichostrongylus axei’de 6.1, Cooperia

onchopora’da 14.7, Trichuris sp.’de 3.8 ve Oesophagostomum sp.’de 0.1 olarak

tespit edilmiştir. Araştırmada, sindirim sisteminde yerleşen helmint enfeksiyonlarına

bağlı olarak yaban koyunlarında belirgin bir patolojik bozukluğun şekillenmediği

bildirilmiştir.

Kanada’nın 33’ü Alberta’daki 4 bölgesinden ve 3’ü British Columbia’daki

Kootenay Milli Parkı’ndan olmak üzere toplam 36 Rocky Mountain bighorn sheep

Page 50: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

42

(Ovis c. canadensis) nekropsisi ve 462 dışkı örneğinin helmintler yönünden

incelendiği araştırmada 17 tür helmint saptanmıştır. Örneklerin toplandığı bölgeler

arasında helmint türleri açısından önemli farklılığın bulunmadığı bu çalışmada,

akciğer kılkurtları hariç hayvanlardan toplanan helmint sayısı 36 ile 8345 arasında

değiştiği kaydedilmiştir. Enfeksiyon oranları; Marshallagia marshalli’de %100,

Ostertagia circumcincta’da %13, O. occidentalis’te %88, Teladorsagia davtiani’de

%13, Nematodirus archari’de %84, N. davtiani’de %52, N. maculosus’ta %4, N.

oiratianus’ta %64, N. spathiger’de %12, Skrjabinema ovis’te %8, Trichuris ovis’te

%68, Moniezia expansa’da %12, Wyominia tetoni’de %4 ve Taenia hydatigena’da

% 20 olarak tespit edilmiştir. Yapılan dışkı analizlerinde enfeksiyon oranları

Ostertagia sp.’de %55, Nematodirus sp.’de %82, T. ovis’te %31 olmuştur. Yaşları

0.5-14 arasında değişen yaban koyunları üzerinde yürütülen bu araştırmada, yaş ve

mevsimsel faktörlerin parazit sayısı ve yoğunluğu üzerine istatistiksel olarak önemli

bir etkisinin bulunmadığı kaydedilmiştir. (Uhazy ve Holmes, 1971).

Çekoslovakya’da Brno yakınlarındaki Carst ve Grandiorite bölgelerinde,

1963-1974 yılları arasında 52 muflon (O. ammon musimon) otopsisinde;

Dicrocoelium dendriticum %80.8, Haemonchus contortus %61.5, Ostertagia

circumcincta %59.6, Ostertagia trifurcata %30.8, Ostertagia ostertagi %28.8,

Trichostrongylus colubriformis %25.0, Trichostrongylus axei %19.2,

Trichostrongylus vitrinus %9.6, Cooperia bisonis %19.2, Cooperia curticei %25.0,

Cooperia pectinata %17.3, Nematodirus filicollis %25.0, Chabertia ovina %40.4,

Oesophagostomum venulosum %55.8, Oesophagostomum columbianum %13.5,

Trichocephalus ovis %26.9, Mullerius capillaris %94.2, Neostrongylus linearis

%67.3 oranında tespit edilmiştir (Dyk ve Chroust, 1975). Çalışmada özellikle yaban

koyunlarında helmint çeşitliliğinin oldukça fazla olduğu, buna karşın tespit edilen

türlerle ilgili olarak konak spesifitesinin bulunmadığı kaydedilmiştir.

İran’ın değişik koruma alanlarında 1973 - 1976 yılları arasında avlanan 250

Ovis orientalis’in otopsisinde toplam 25 tür nematod saptanmıştır. Bu nematodlardan

M. marshalli, Ostertagia sp., Nematodirus sp. ve Skrajabinema ovis en çok

rastlanılan parazitler olmuştur. Çalışmada; Haemonchus contortus %0,8,

Marshallagia marshalli %93,6, Ostertagia occidentalis %51,6, O. circumcincta

%9,2, O. trifurcata %0,8, Nematodirus davtiani %36,6, N. archari %14,8,

Page 51: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

43

Parabronema skrjabini %0,8, N. oiratianus %76, N. spathiger %36, N. filicollis

%21,6, N. abnormalis 11,2, N. gazellae 3,6, Trichostrongylus vitrinus %0,8,

Nematodirella longissimespiculata %26, Skrjabinema ovis %72, Chabertia ovina

%56, Trichuris skrjabini %38,4, T. discolor %18, T. parvispiculum %15,6, T. ovis

%10 ve T. gazellae %6,4 oranında tespit edilmiştir. Araştırmada özellikle aynı

merada otlayan evcil ve yabani ruminantlar arasında mevsime bağlı olarak paraziter

bulaşmanın şekillendiği ve bu durumun evcil ve yabani koyunlarda enfeksiyon

şiddetini büyük ölçüde artırdığı belirtilmiştir (Eslami ve ark., 1979).

Kuzey Batı İranda, Urmia Gölü içerisinde bulunan Kabodan Adası Milli

Parkından 1994-1995 yılları arasında alınan toplam 50 yaban koyunu (Ovis ammon

orientalis) örneği gastro intestinal helmintler yönünden incelenmiştir. Bu çalışmada

sestodlardan Moniezia benedeni %4, nematodlardan Marshallagia marshalli

%100, Ostertagia ostertagi % 4, O. trifurcata %2, O. lyrata %10, Nematodirus

archari %6, Trichuris ovis %4, T. skrjabini %2, T. discolor %100, T.

georgicus %36, T. infundibulus %86 ve T. vondwei %24 olarak saptanmıştır. Bir

bireyden elde edilen helmint sayısı 1-1417 arasında değiştiği kaydedilmiştir

(Tavassoli ve ark., 2000).

Zaffaroni ve ark. (2000), tarafından İtalya’nın merkez ve Doğu Alp Dağları

bölgesinde gerçekleştirilen araştırmada, 29 muflon koyunu (Ovis musimon)

incelenmiştir. İncelenen muflonların sindirim sistemlerinde Teladorsagia

circumcincta %100, T.trifurcata %38, T. pinnata %55, T. occidentalis %3,

Marshallgia marshalli %24, Ostertagia ostertagi %7, Trichostrongylus axei %3, T.

capricola %14, T. vitrinus %14, T. colubriformis %10, Nematodirus filicollis %38 ve

N. abnormalis %0.3 oranında bulunmuştur.

Merkez İtalya’nın Tuscany bölgesinde 6 erkek ve 6 dişi olmak üzere 12

muflon koyununu (Ovis gmelinii musimon), 1997-1999 yılları arasında postmortem

olarak incelenmiş ve Nematodirus filicollis ve Trichuris ovis %33.3, Chabertia ovina

ve Oesophagostomum venulosum %8.3 ve Bunostomum trigonocephalum ise %25

oranında tespit etmişlerdir. Çalışmada, evcil koyun ve keçi sürülerinin kullandığı

meralarda yabani hayvanların otlamasının iki yönlü olarak paraziter enfeksiyonları

arttırdığı vurgulanmıştır (Magi ve ark., 2002).

Page 52: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

44

Macaristan’ın çeşitli özel avlak alanlarında 1989 - 1999 tarihlerini kapsayan

10 yıllık süreçte toplam 154 muflon koyununun nekropsisi sonucu yapılan

parazitolojik incelemede; 154 muflon koyununun 144’ü (93.5%) çeşitli helmint

türleri ile enfekte olduğu, özellikle Mullerius capilaris, Oesophagostomum

columbianum ve Trichuris ovis enfeksiyonlarının yaygın olarak görüldüğü

kaydedilmiştir (Takács, 2003).

İspanya’nın Salamanca bölgesindeki Las Batuecas Milli Rezerv Alanı ve bazı

özel av sahalarında avlanan 5 erkek ve 3 dişi olmak üzere toplam 8 Ovis musimon’un

sindirim sistemi organlarının incelenmesi sonucunda; T. circumcincta ve

Trichostrongylus axei %63, T. vitrinus, Cooperia oncophora ve N. spathiger %38,

Oesophagostomum venulosum %12 ve Tirchuris ovis %50 oranında bulunmuştur. Bu

çalışmada hayvan başına ortalama parazit sayıları T. circumcincta ve T. axei’de

1300, T. vitrinus ve C. oncophora’da 200, N. spathiger’de 250, O. venulosum 100 ve

T. ovis’te 20 olarak tespit edilmiştir. Araştırmada bulunan parazit türleri ile ilgili

yaş ve cinsiyete bağlı istatistiksel öneme haiz farklılık tespit edilememiş, bölgesel

olarak evcil ve vahşi ruminantlar arasında paraziter koralasyonun bulunduğu

kaydedilmiştir (Ramajo Martin ve ark., 2007).

Kuzey Batı İran’da, Urmia Gölü içerisinde bulunan Kabodan Adası Milli

Parkından 2002 - 2003 tarihleri arasında avlanan 41 Ovis ammon orientalis’den

direkt olarak rektumdan alınan dışkıların laboratuarda doymuş şeker santrafüj tekniği

ile incelenmesi sonucunda; yumurta tipine göre enfeksiyon oranları Strongylid tip

%19,5, Marshallgia %29,5, Trichuris %41,5 olarak tespit edilmiştir. Yine incelenen

dışkı örneklerinde akciğer kıl kurtları larvalarının oranı %34,1 ve Coccidia oocistleri

ile enfeksiyon oranı ise %80,48 olarak tespit edilmiştir. Çalışmada özellikle kuraklık

ve açlıkla ilgili olarak yaban koyunlarında paraziter enfeksiyonların çok daha önem

kazandığı vurgulanmış, hayvanların bu dönemlerde parazitlerden çok etkilendiği ve

patojenitenin çok yüksek boyutlara ulaştığı kaydedilmiştir (Tavassoli ve

Khoshvaghti, 2010).

Türkiye’de endemik bir tür olan, çok az sayıda doğada serbest olarak yaşadığı

bilinmekle birlikte, çoğunluğu üretme istasyonlarında yetiştirilmeye çalışılan

Page 53: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

45

Anadolu yaban koyunlarının varlığı, ülkemiz biyolojik çeşitliliği açısından büyük

öneme sahiptir. Buna karşın zaman zaman çeşitli hastalıklar nedeni ile üretme

istasyonlarında yaban koyunu ölümlerinin görüldüğü bidirilmektedir. Anadolu yaban

koyunları’nın hangi nedenlerden öldüklerinin ve üretimde ortaya çıkan sorunların

araştırılması bu hayvanların nesillerinin devamı için büyük önem arz etmektedir.

Sindirim sistemi helmintlerinin özellikle genç hayvanlarda ölümle sonuçlanabilen

ciddi problemler oluşturduğu düşünüldüğünde, bu alanda yapılacak çalışmalar büyük

önem taşımaktadır.

Bu çalışma, Türkiye’de yabani ruminantlarında sindirim sistemi

helmintlerinin belirlenmesi ile ilgili olarak yapılan ilk kapsamlı araştırma olması

nedeni ile orijinal nitelik taşımaktadır ve sınırlı bir alanda yaşam mücadelesi veren

Anadolu yaban koyunlarının mide-bağırsak helmintlerinin tespit edilmesi

hedeflenmiştir. Elde edilen sonuçlarla, üretim faaliyetlerine devam edilen bu türün

neslinin devamına katkı sağlanabilmesi ve aynı bölgede bundan sonra evcil ve yaban

koyunlar üzerinde yürütülecek benzer araştırmalara temel hazırlanması planlanmıştır.

Özellikle aynı bölgede evcil koyunlar ve yaban koyunlarının birbirlerine çok

yakın olarak yaşadığı düşünüldüğünde, iki taraflı olarak helmint enfeksiyonlarının

yayılışının önlenebilmesi bakımından alınabilecek tedbirlerin belirlenmesi, yaban

koyunlarındaki bazı enfeksiyonlara karşı olası dirençlilik durumun ortaya

çıkarılabilmesi ve tespit edilen enfeksiyonların tedavileri konusunda gerekli alt

yapının oluşturulması çalışmanın ikincil hedeflerini oluşturmaktadır.

Page 54: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

46

2. GEREÇ ve YÖNTEM

Sahada ve laboratuarda yürütülen bu araştırmada kullanılan Konya Bozdağ ve

Ankara Nallıhan’da yaşayan Anadolu yaban koyunlarının sindirim sistemleri ve dışkı

materyalleri, Ankara Üniversitesi Hayvan Deneyleri Yerel Etik Kurulu’nun

24.03.2010 tarih ve 2010-59-297 sayılı kararı ile uygun bulunarak, 25.02.2010 tarih

ve 141/1531-12129 sayılı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünden

alınan izinle temin edilmiştir.

2.1.Saha Çalışmaları

2.1.1. Sindirim Sistemi Örneklerinin Alınması

Araştırmada sindirim sisteminde yerleşen helmintlerin tür düzeyinde

belirlenmesi ve yayılışlarının saptanabilmesi için 2007-2010 tarihleri arasında elde

edilen 17 sindirim sisteminden 5’i av turizmi kapsamında avlanan, 12’si hastalıklar

nedeni ile ölen, 4-12 yaşları arasında, 9’u erkek, 8’i dişi Anadolu yaban koyunundan

alınan örneklerdir. Bu hayvanlara ait örneklerden 7’si Aralık-Şubat, 10’u ise

Temmuz-Ağustos ayları arasında alınmıştır. Bu nedenle, sindirim sistemi incelenen

Anadolu yaban koyunlarında saptanan parazitlerin mevsimsel dağılımı yaz ve kış

olarak 2 mevsimde incelenebilmiştir.

Araştırmada özefagustan başlanılmak üzere anüse kadar uzanan tüm sindirim

sistemini bölümü incelenmiştir. Hayvanlardan taze olarak alınan sindirim sistemi

bölümlerinin taşıma sırasında içeriklerinin karışmasını önlemek amacı ile organların

birbirleri ile ilişkili olduğu anatomik bölgelerine çift ligatür uygulanmış, toplanan bu

örnekler izoterm termosla laboratuara iletilmiştir.

2.1.2. Dışkı Örneklerinin Alınması

Dışkı örnekleri, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından

Anadolu yaban koyunlarını aşılamak ve markalamak üzere inşa edilen yakalama

Page 55: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

47

kapanlarında anestezisiz olarak yakalanmış, fiziksel olarak hareketleri kısıtlanmış

hayvanların rektumundan direkt olarak alınmıştır. Plastik torbalara konulup

üzerlerine hayvanların kulak numaraları yazılan örnekler, izoterm termosla inceleme

yapılmak üzere laboratuara getirilmiştir.

Bu çalışmada Anadolu yaban koyunlarından 115 Konya Bozdağ ve 27 Ankara

Nallıhan olmak üzere toplam 142 dışkı örneği alınmıştır. Bu hayvanlardan 2 yaşa

kadar olanlar genç, 2 yaş ve yukarısı ise yaşlı olarak değerlendirilerek 43’ü genç,

99’u yaşlı, 52’si erkek, 90’ı dişi hayvanlardan oluşan ayrı cinsiyet ve iki ana yaş

grubu oluşturulmuştur. Temin edilen dışkı örneklerinin alım zamanı şartlara bağlı

olarak 2010 yılı Temmuz ve Ekim ayları gerçekleştirilebilmiş, bu nedenle dışkı

örneklerinde tespit edilen parazitlerin yayılışının mevsimsel dağılımı

belirlenememiştir.

Sindirim sistemleri ve dışkı örnekleri alınan koyunların erkeklerinde boynuzlar

üzerinde bulunan yaş halkalarından, dişilerde ise kalıcı dişlerin sayıları ve aşınma

durumlarına bakılarak yaşları belirlenmiştir (Turan, 1984; Arıhan, 2000).

2.2. Laboratuar Çalışmaları

2.2.1. Sindirim Sistemi Örneklerinin İncelenmesi

2.2.1.1. Helmintlerin Toplanması

Laboratuara getirilen sindirim sistemi bölümleri ligatüre edilmiş olduğu

kısımlardan kesilerek organlar özefagus, rumen ve retikulum, abomasum, ince

bağırsak, sekum ve kolon olarak birbirlerinden ayrılmış ve farklı küvetlere

yerleştirilmiştir.

Sırasıyla incelenen sindirim sistemi bölümlerinden özefagus makasla açılarak

ışık kaynağı altında Gangylonema türleri yönünden incelenmiştir.

Rumen ve retikulum içerikleri boşaltıldıktan sonra Paramphistomatidae

familyasına bağlı trematodlar aranmıştır. Daha sonra bu organlar çeşme suyu ile

yıkanarak temizlenmiş ve papillaların dip kısmında mukoza altında

Paramphistomatidae türlerinin varlığı araştırılmıştır.

Page 56: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

48

Abomasum kesilerek çıkarılan içerik 90 µm’luk süzgeç içine boşaltılarak

bulanıklığı giderilinceye kadar çeşme suyu ile yıkanmıştır. Süzgeç üzerinde kalan

içerik beherde toplanmıştır. Yıkama sonrası abomasum mukozası 370C’lik ılık

fizyolojik tuzlu su içerisinde birkaç saat bekletildikten sonra elle ovularak gömülü

parazitlerin serbest kalması sağlanmıştır. Beherlere alınan yıkanmış içerik ve

mukozanın içerisinde bekletildiği fizyolojik tuzlu su azar azar petrilere alınmış,

öncelikle siyah bir zemin üzerinde gözle görülebilen parazitler, daha sonra petriler

stereo-mikroskop altına alınarak gözle görülemeyen parazitler toplanmıştır.

İnce bağırsak içeriği 90 m’lik bir süzgece boşaltıldıktan sonra, bağırsaklar

çeşmeye takılarak içerisinden en az 2 kez basınçlı su geçirilmiş ve süzgeç içine

yıkanmıştır. Makroskobik olarak şeritler arandıktan sonra süzgeçteki içeriğin

bulanıklığı kayboluncaya kadar çeşme suyu ile yıkanmıştır. Daha sonra makasla

bağırsaklar açılarak içerisinde paraziter bir nodül veya parazit olup olmadığına

bakılmıştır. İçeriğin muayenesi abomasumdaki gibi yapılmıştır.

Abomasum ve ince bağırsaklarda parazit sayısının az olduğu durumlarda

içeriğin tamamı incelenmiş, parazit yoğunluğunun fazla olduğu durumlarda ise 1/2,

1/4, 1/10 şeklinde sulandırılarak örnekleme yöntemi ile parazitler toplanmıştır.

Örnekleme yapıldığı durumlarda sayısal değerlendirme toplanan örneklerin

sulandırma oranı ile çarpımı sonucu hesaplanmıştır (Skerman ve Hillard, 1966).

Kalın bağırsaklardan kolon ve sekum birbirinden ayrıldıktan sonra içerikleri

ayrı, ayrı 90 m’lik süzgece boşaltıldıktan sonra çeşmeye takılarak içerisinden en az

2 kez basınçlı su geçirilmiş ve süzgeç içine yıkanmıştır. Süzgeçteki içeriğin

bulanıklığı kayboluncaya kadar çeşme suyu ile yıkanmıştır. Daha sonra makasla

bağırsaklar açılarak içerisinde paraziter bir nodül veya parazit olup olmadığına

bakılmıştır. İçeriğin muayenesi abomasumdaki gibi yapılarak parazitler toplanmıştır.

Sekum ve kolon içeriğinin tamamı incelenmiş örnekleme yöntemine

başvurulmamıştır.

2.2.1.2. Helmintlerin Tespit Edilmesi ve Saklanması

Toplanan tüm helmintler ılık fizyolojik su içerisinde temizlendikten sonra

kaynama sıcaklığındaki 70 0C’lik alkolde tespit edilmiştir. Tespit işleminden bir

Page 57: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

49

hafta sonra 92 kısım 70 0C’lik alkol, 5 kısım gliserin ve 3 kısım %10’luk formolden

oluşan helmint saklama solüsyonuna (Becklund ve Walker, 1971) alınan helmintler,

teşhis işlemine kadar serin ve karanlık bir ortamda bekletilmişlerdir.

2.2.1.3. Helmintlerin İdentifikasyonu

İncelenen her hayvanda, her organ için parazit sayılarının az olduğu

durumlarda parazitlerin tamamı, parazit sayısı fazla olduğu zaman rastgele seçilmiş

200 erkek 200 dişi parazit, laktofenolde şeffaflandırıldıktan sonra belirlenen ayırıcı

özelliklerine göre teşhisleri yapılmıştır.

İncelenen sindirim sistemlerinden toplanan sestodlar doğrudan lam lamel

arasına konularak literatürler yardımı ile (Skerman ve Hillard, 1966; Güralp, 1981;

Soulsby, 1982) teşhis edilmiştir. Bu şekilde teşhis edilemeyenler laktofenolle

şeffaflandırılmasını takiben teşhis edilmiş, yapılan sayımda skoleks sayıları dikkate

alınmıştır. Teşhis esnasında parazitlerin ayırt edici özelliklerini gösteren fotoğraflar

çekilmiş gerekli ölçümler yapılarak kaydedilmiştir.

Toplanan nematodların, ilgili literatür bilgileri çerçevesinde (Oğuz, 1961;

Soulsby, 1965; Skerman ve Hillard, 1966; Becklund ve Walker, 1967; Knight, 1974;

Oğuz, 1976; Güralp, 1981; Gibbons ve Khalil, 1982; Lichtenfels ve Pilitt, 1983;

Lancester ve Hong, 1990; Durette-Desset ve ark., 1999; Anderson, 2000; Eysker ve

Ploeger, 2000; Bowman, 2008; Umur ve ark., 2011a; Barji ve ark., 2011) mikroskop

yardımı ile identifikasyonu yapılmıştır. Teşhiste erkeklerde spikülüm, gubernakulum,

dorsal kaburga, aksesör bursal membran, vb., dişilerde vulva, ovojektörler, anüs,

kuyruk, vb. yapılardan faydalanılmıştır. Parazitlerin ilgili bölümlerinin mikroskopta

ölçümü yapılarak ortalama değerler belirlenmiştir.

2.2.2. Dışkı Örneklerinin İncelenmesi

Üretme istasyonlarında yakalanan Anadolu yaban koyunlarından toplanan 142

dışkı örneği; sestod halkaları yönünden makroskobik, helmint yumurtaları ve akciğer

kıl kurdu larvaları yönünden mikroskobik olarak incelenmiştir. Mikroskobik

incelemede; Benedek sedimentasyon, Fülleborn doymuş tuzlu su flotasyon ve

Bearman-Wetzel yöntemleri kullanılmıştır. Dışkı miktarının yeterli olduğu

örneklerde Modifiye McMaster yöntemi ile dışkıda yumurta sayımı da yapılmıştır.

Page 58: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

50

2.2.2.1. Fülleborn Flotasyon Yöntemi

Bir dışkı kabına 3-5 gr dışkı alınarak, üzerine 30 ml kadar yoğunluğu 1,20

gr/cm3 olan doymuş tuzlu su (Eckert ve ark., 1992) ilave edilmiştir. Homojen bir

karışım elde edilinceye kadar bir lamın kısa kenarı yardımı ile ezilen dışkı bulamaç

kıvamına gelince üzerine biraz daha doymuş tuzlu su ilave edilerek çay süzgecinden

bir diğer dışkı kabına süzülmüştür. Dışkı kabındaki süzülmüş içeriğin üzerine dışkı

kabının dolmasına yaklaşık 1 cm mesafe kalıncaya kadar tekrar doymuş tuzlu su

ilave edilerek üzerine 2 lamel atılarak yüzdürülmüş ve bu şekilde 10-20 dk

beklenilmiştir. Bekleme süresi sonunda lameller düz ağızlı bir pens yardımı ile

kenarlarından tutularak, altındaki damla düşürülmeden yavaşça bir lamın üzerine yan

yana yerleştirildikten sonra hazırlanan preparat mikroskop altında incelenmiştir

(Şenlik, 2011).

2.2.2.2.Benedek Sedimentasyon Tekniği

Bir dışkı kabına 3 gr koyun dışkısı koyulup, üzerine 60-100 ml musluk suyu

ilave edilerek homojen bir karışım elde edilinceye kadar karıştırmıştır. Elde edilen bu

karışım gözenekleri 250-300 µm olan bir süzgeçten bir behere süzüldükten sonra

beher ağzına kadar su ile doldurulmuştur. Bu şekilde 15-20 dk beklendikten sonra

dipteki tortu oynatılmadan ve 1cm yüksekliğinde sıvı kalacak şekilde üst kısım

dökülmüş ve içeriğin üzerine tekrar su doldurulmuştur. Bu işlem üstteki sıvı

berraklaşıncaya kadar 3-4 kez tekrarlanmış, son sedimasyon işleminden sonra üstteki

sıvı yine dikkatli bir şekilde dökülmüştür. Kalan tortu bir petriye alınarak üzerine

%1’lik metilen mavisinden birkaç damla ilave edilerek petrideki içerik stereo

mikroskopta incelenmiştir (Şenlik, 2011).

2.2.2.3. Bearman-Wetzel Yöntemi

Dışkıda bulunan akciğer kılkurtları larvalarını incelemek üzere, bir sehpa

üzerine yerleştirilen cam huni, bunun ucuna eklenmiş bir kauçuk hortum ve

hortumun ucunda bir santrifüj tüpünden oluşan Bearman düzeneği kullanılmıştır. Bu

düzeneğe yerleştirmek üzere, kare şeklinde kesilmiş bir gazlı beze 5-30 gr dışkı

konularak ağız kısmı iple bağlanmış ve çıkın haline getirilmiştir. Dışkı çıkını huniye

yerleştirilerek üzerini örtecek şekilde ılık su ilave edilmiş, oda ısısında bir gece

beklendikten sonra kauçuk borunun ucundaki santrifüj tüpü yavaşça alınmıştır.

Page 59: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

51

Tüpün üst kısmındaki sıvı dipteki tortu oynatılmadan dökülmüş, dipte kalan tortudan

birkaç damla alınarak lam üzerine konulmuş ve üzerine helmintolojik iyodin ilave

edilerek mikroskop altında incelenmiştir (Şenlik, 2011).

2.2.2.4. Modifiye McMaster Tekniği

İçinde 45-50 adet cam boncuk bulunan 100 ml’lik şişeye 3gr dışkı ilave

edilmiş ve üzerine 42 ml su eklenmiştir. Kapağı kapatılan cam şişe çalkalandıktan

sonra dışkıların iyice parçalanması sağlanmıştır. Daha sonra 0,15 mm’lik süzgeçten

süzülen içerik pastör pipeti yardımı ile 15 ml’lik santrifüj tüpüne konulmuş, 1500

devirde 2 dk santrifüj işlemi sonrasında, tüpün alt kısmındaki tortu oynatılmadan üst

kısmındaki sıvı dökülüp tüp doymuş tuzlu su ile tekrar doldurulmuştur. Ağzı parafin

ile kapatılan tüp 5-6 kez ters yüz edilerek içeriğin homojenize olması sağlanmıştır.

Tüpteki sıvı pastör pipeti ile iyice karıştırılmış ve çekilerek McMaster lamının her iki

kamerası doldurulmuştur. Yumurtaların yüzmesi için 5 dk beklenmiş, bu süre

sonunda mikroskop altında her iki kameradaki sayılan yumurta sayısı 50 ile

çarpılarak gram dışkıdaki yumurta sayısı (epg) belirlenmiştir (Şenlik, 2011).

2.3. İstatistik Analiz

Nekropsi bulgularında tespit edilen parazitlerin Anadolu yaban koyunu

cinsiyeti ve mevsime göre, dışkı bakısında ise cinsiyet, yaş ve Bozdağ ve Nallıhan

popülasyonlarının gösterdiği dağılım farklılıklarına göre istatistiksel açıdan önem

taşıyıp taşımadığı Ki-kare (x2) testi ile hesaplanmıştır.

x

2 : Ki-kare

G : Her bir gözdeki gözlenen frekans

B : Her bir gözdeki belenen frekans

Page 60: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

52

3. BULGULAR

3.1. Nekropsi Bulguları

Nekropsisi yapılan 9’u erkek, 8’i dişi toplam 17 Anadolu yaban koyununun

tamamı 2 yaş üzeri hayvanlar olduğu için genç ve yaşlı birey ayırımı yapılamamıştır.

Araştırma sürecinde incelenen iki yaş üstü 17 Anadolu yaban koyunu sindirim

sisteminin 15’inde (%88,24) çeşitli türlerden helmint varlığı tespit edilmiştir.

İncelenen hayvanlarda trematoda rastlanılmamış, 11 nematod ve 2 sestod olmak

üzere toplam 13 helmint türü saptanmıştır.

Çizelge 3.1’de Anadolu yaban koyunlarında bulunan helmint türleri, yayılış

oranları, enfekte hayvan başına düşen ortalama (minumum-maksimum) ve toplam

helmint sayıları verilmiştir. Bu türlerden N. lanceolatus % 88,24 ile en yaygın; T.

ovis ise % 5,88 ile en az yaygın tür, yine N. lanceolatus 29.144 parazitle en fazla; T.

ovilla ise 2 parazit ile en az sayıda rastlanılan tür olarak tespit edilmiştir. İnce

bağırsaklarda bulunan sestodlarda enfeksiyon oranı A. centripuncta ve T. ovilla’da

%11,76’ar olarak gerçekleşmiştir. Çalışmada Anadolu yaban koyunlarından toplanan

parazit sayısı toplam 59.838 olup; bunların 5’i 2 sestod türüne, geri kalan 59.833’ü

ise 11 nematod türüne aittir. Nekropsi sonucu enfekte bulunan 15 Anadolu yaban

koyununda hayvan başına düşen ortalama parazit sayısı 3.989 olarak bulunmuştur.

Bu sayı enfekte 8 erkek bireyde ortalama 4.065 ve enfekte 7 dişi bireyde ise ortalama

3.902 olarak saptanmıştır.

Page 61: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

53

Çizelge 3.1. Anadolu yaban koyunlarında helmint türleri, yayılış oranları, enfekte hayvan başına düşen ortalama (minimum-maksimum) ve toplam helmint sayısı.

Helmint türü

Enfekte hayvan Enfekte hayvan başına

düşen helmint sayısı

ortalaması (min.-mak.)

Enfekte

hayvanlardan

toplanan

helmint sayısı Sayısı %

N. lanceolatus 15 88,24 1.942,93 (1-8.228) 29.144

N. spathiger 10 58,82 546,50 (1-1.556) 5.465

T. circumcincta* 9 52,94 1.387 (4-8.100) 12.483

C. ovina 9 52,94 72,67 (1-242) 654

T. skrajabini 9 52,94 19 (1-35) 171

M. marshalli 7 41,18 1.505,57 (6-2.731) 10.539

T. occidentalis 7 41,18 107,57 (7-272) 753

T. probolurus 6 35,29 53,67 (6-176) 322

T. trifurcata** 4 23,53 51,25 (5-180) 205

T. discolor 2 11,76 46 (5-87) 92

A. centripunctata 2 11,76 1,50 (1-2) 3

T. ovilla 2 11,76 1 (1) 2

T. ovis 1 5,88 5 (5) 5

*:T. circumcincta ve T. trifurcata dişileri ile T. circumcincta erkek sayısı toplamı

** T. trifurcata erkek sayısı

Sindirim sistemi bölümlerine göre enfekte Anadolu yaban koyunlarında

bulunan helmintlerin sayısal dağılımı ve toplam helmint sayıları Çizelge-3.2.’de

verilmiş olup, sindirim sistemi incelenen hayvanların abomasumlarında en yaygın

türler sırasıyla; T. circumcincta (% 47,15), M. marshalli (% 40,10) olarak

bulunmuştur. İnce bağısaklarda ise N. lanceolatus (% 86,07) ve N. spathiger (%

11,80) en fazla bulunan türler olarak saptanmıştır. Sekumda T. skrjabini (% 62,98)

en yaygın tür olurken bu türü T. discolor (% 35,11) izlemiştir. Kolonda ise C. ovina

% 99,09 oranında tespit edilmiştir.

Page 62: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

54

Araştırmada nekropsi yapılarak paraziter yönden incelenen Anadolu yaban

koyunlarından en fazla toplanan parazit türü 29.144 ile N. lanceolatus olmuş, bu

parazitin %98,13’üne ince bağırsaklarda; %1,87’sine ise abomasumda rastlanmıştır.

En çok rastlanılan bir diğer tür olan T. circumcincta ise 12.483 adet bulunmuş ve

%97,05 abomasum, %2,95 ince bağırsaklarda tespit edilmiştir. Araştırma sürecinde

sestod invazyonu saptanan 4 hayvanda; A. centripunctata tamamı ince

bağırsaklardan 3, T. ovilla ise yine ince bağırsaklardan 2 adet toplanmıştır (Çizelge

3.2.).

Çizelge 3.2. Enfekte Anadolu yaban koyunlarında bulunan helmintlerin sindirim sistemi bölümlerine göre dağılım oranları ve toplam helmint sayıları.

Helmint türü Abomasum İnce Bağırsak

Kalın Bağırsak Toplam Helmint Sayıları Sekum Kolon

x xx xxx x xx xxx x xx xxx x xx Xxx

M. marshalli 7 10.533 40,10 2 6 0,02 - - - - - - 10.539

T. occidentalis 7 749 2,92 3 4 0,01 - - - - - - 753

T. circumcincta* 9 12.115 47,15 1 368 1,11 - - - - - - 12.483

T. trifurcata** 4 205 0,80 - - - - - - - - - 205

T. probolurus - - - 6 322 0,97 - - - - - - 322

N. lanceolatus 7 545 2,12 15 28.599 86,07 - - - - - - 29.144

N. spathiger 6 1.545 6,01 10 3.920 11,80 - - - - - - 5.465

C. ovina - - - - - - - - 9 654 99,09 654

T. skrajabini - - - - 9 165 62,98 3 6 0,91 171

T. ovis - - - - 1 5 1,91 - - - 5

T. discolor - - - - 2 92 35,11 - - - 92

A. centripunctata - - 2 3 0,01 - - - - - - 3

T. ovilla - - 2 2 0,01 - - - - - - 2

Toplam 25.692 100 33.224 100 262 100 660 100 59.838

x: Enfekte hayvan sayısı xx:Toplam helmint sayısı xxx: Helmint türlerinin organlarda bulunma oranları

*: T. circumcincta ve T. trifurcata dişileri ile T. circumcincta erkek sayısı toplamı ** : T. trifurcata erkek sayısı

Enfekte hayvanlarda bulunan helmint türlerinin Anadolu yaban koyunu

cinsiyetine göre enfeksiyon oranları ile erkek ve dişi hayvanlardan toplanan parazit

Page 63: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

55

sayılarının verildiği Çizelge 3.3’ de M. marshalli, T. occidentalis ve T. probolurus

türlerinin erkeklerde, T. trifurcata türünün ise dişilerde yaygın olduğu görülmektedir.

Çalışmada, dişi ve erkek Anadolu yaban koyunları arasındaki enfeksiyon oranlarının

istatistiksel olarak değerlendirilmesi sonucu; M. marshalli ve T. occidentalis’in

konak cinsiyetine göre yayılış farkı istatistiksel olarak anlamlı (p<0,05) bulunmuştur.

Diğer helmint türlerinde konak cinsiyetine göre yayılış farkının istatistiksel açıdan

böyle bir anlamlılık (p>0,05) kaydedilmemiştir.

Çizelge 3.3. Enfekte hayvanlarda bulunan helmint türlerinin Anadolu yaban koyunu cinsiyetine göre enfeksiyon oranları ve helmint sayıları.

Helmint Türü

Enfekte hayvan Toplanan helmint sayısı

Erkek Dişi Erkek hayvanlardan

Dişi hayvanlardan sayı % Sayı %

N. lanceolatus 8 88,89 7 87,5 15.181 13.963

N. spathiger 5 55,56 5 62,5 3.932 1.533

T. circumcincta 5 55,56 4 50 3.469 9.014

C. ovina 5 55,56 4 50 545 109

T. skrajabini 6 66,67 3 37,5 137 34

M. marshalli a 6 66,67 1 12,5 8.171 2.368

T. occidentalisa 6 66,67 1 12,5 752 1

T. probolurus 5 55,56 1 12,5 316 6

T. trifurcata 1 11,11 3 37,5 12 193

T. discolor 1 11,11 1 12,5 5 87

T. ovis 0 0 1 12,5 0 5

A. centripunctata 1 11,11 1 12,5 1 2

T. ovilla 2 22,22 0 0 2 0

TOPLAM 32.523 27.315

a: Konak cinsiyetine göre yayılış farkı istatistiksel olarak anlamlı (p<0,05) bulunmuştur.

Araştırmada, incelenen hayvanların 2’sinde hiç parazite rastlanmazken, diğer

15 hayvanda en az 1, en fazla 9 türle enfeksiyon tespit edilmiştir. Yapılan

incelemede, 14 Anadolu yaban koyununda miks enfeksiyon gözlenmiş olup, en fazla

miks enfeksiyon 6 türle (%33,33) meydana gelmiştir. Miks enfeksiyon gösteren

yaban koyunlarından ikisi 2, biri 3, beşi 6, ikisi 7, üçü 8 ve biri ise 9 türle enfekte

Page 64: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

56

bulunmuştur. Enfekte hayvanlarda miks enfeksiyon oluşturan tür sayısı ortalama 5,6

olarak tespit edilmiştir (Çizelge 3.4.).

Çizelge 3.4. Enfekte Anadolu yaban koyunlarında enfeksiyonu oluşturan helmint türü sayısı ve enfekte hayvan sayısına oranı.

Enfeksiyonu Oluşturan Tür Sayısı Enfekte

Hayvan Sayısı Enfekte Hayvan

Yüzdesi

1 1 6,67

2 2 13,33

3 1 6,67

6 5 33,33

7 2 13,33

8 3 20,00

9 1 6,67

Toplam 15 100

Çalışma sonucunda Anadolu yaban koyunlarında enfekte bir hayvanda bulunan

parazit sayısı en az 2, en fazla 16.906 olarak tespit edilmiştir. Yapılan incelemelerde,

2-250 parazit ile enfekte hayvan sayısı 4 (%26,67), 500-1.000 parazit ile enfekte

hayvan sayısı 1 (%6,67), 1.000-2.000 parazit ile enfekte hayvan sayısı 2 (%13,33),

2.000-4.000 parazit ile enfekte hayvan sayısı 2 (%13,33), 4.000-8.000 parazit ile

enfekte hayvan sayısı 4 (%26,67), 8.000-16.000 parazit ile enfekte hayvan sayısı 1

(%6,67) ve 16.000’den fazla parazitle enfekte hayvan sayısı 1 (%6,67) olarak

saptanmıştır (Çizelge 3.5.).

Page 65: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

57

Çizelge 3.5. Anadolu yaban koyunlarında bulunan helmint sayı aralıkları ve enfekte hayvan sayısına oranları.

Helmint Sayısı Hayvan Sayısı Hayvan Yüzdesi

2-250 4 26,67

500-1.000 1 6,67

1.000-2.000 2 13,33

2.000-4.000 2 13,33

4.000-8.000 4 26,67

8.000-16.000 1 6,67

16.000'den çok 1 6,67

Toplam 15 100

Çalışmada Anadolu yaban koyunlarından toplanan parazitlerin mevsimlere

göre dağılım oranlarının verildiği Çizelge 3.6’da görüldüğü üzere, incelenen

hayvanlardan Aralık-Şubat (kış) döneminde elde edilen 7 örneğin tamamından M.

marshalli saptanmıştır. Bu dönemde toplam M. marshalli sayısı 10.533 olarak

bulunurken, Temmuz-Ağustos (yaz) döneminde incelenen 10 hayvanın sadece

birinden 6 parazit tespit edilmiştir. Araştırma sürecinde 12.483 adet saptanan T.

circumcincta, M. marshalli’nin tam tersi olarak kış dönemimde sadece 191 adet

tespit edilmiş, yaz döneminde ise saptanan parazit sayısı 12.292 olmuştur. Yine T.

occidentalis ile T. trifurcata arasında da benzer bir durum gözlenmiş olup, T.

occidentais’te kış sezonunda 7 hayvanın tamamından 747 parazit toplanmış, yaz

döneminde ise sadece bir hayvandan 6 parazit kaydedilmiştir. T. trifurcata ise

tamamı yaz dönemi olmak üzere 4 hayvandan 205 adet toplanmıştır. İncelenen

hayvanların kolonlarında tespit edilen C. ovina, toplanan parazit ve enfekte hayvan

sayıları bakımından kış aylarında daha yüksek oranda tespit edilmiştir. Bu

araştırmada toplam sayısı 1.000’in üzerinde ve altında tespit edilen helmintlerin yaz

ve kış aylarındaki sayısal farklılıkları daha belirgin şekilde Grafik 3.1 ve Grafik

3.2’de gösterilmiştir.

Çalışmada, yaz ve kış mevsimlerinde toplanan parazit sayılarının istatistiksel

olarak değerlendirilmesi sonucu; M. marshalli, T. circumcincta, T. trifurcata, T.

occidentalis ve C. ovina’nın yaz ve kış mevsimlerindeki parazit sayısı değişimi

istatistiksel olarak anlamlı (p<0,001) bulunmuştur. Araştırmada saptanan diğer

Page 66: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

58

nematodlarda ise toplanan parazit sayısı bakımından yaz ve kış mevsimleri arasında

istatistiksel açıdan önemli bir farklılık tespit edilmemiştir (p>0,05).

Çizelge 3.6. Anadolu yaban koyunlarından toplanan helmint türlerinin yaz ve kış mevsimlerine göre dağılımları ve enfekte hayvan sayıları

Helmint Türü Toplanan Parazit Sayıları Enfekte Hayvan Sayıları

Kış Yaz Toplam Kış Yaz Toplam

M. marshalli a 10.533 6 10.539 7 1 8

T. circumcincta* a

191 12.292 12.483 4 5 9

T. occidentalisa 747 6 753 7 1 8

T. trifurcata* a

0 205 205 0 4 4

N. lanceolatus 12.689 16.455 29.144 7 8 15

N. spathiger 3.086 2.379 5.465 4 6 10

T. probolurus 146 176 322 5 1 6

T. skarjabini 90 81 171 4 5 9

T. discolor 5 87 92 1 1 2

T.ovis 0 5 5 0 1 1

C. ovina a

546 108 654 6 3 9

A. centripunctata 1 2 3 1 1 2

T. ovilla 2 0 2 2 0 2

* : T. circumcincta ve T. trifurcata dişileri + T. circumcincta erkek sayısı **: T. trifurcata erkek sayısı a : Parazit sayısındaki mevsimsel değişim istatistiksel olarak anlamlı (p<0,001) bulunmuştur.

Page 67: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

59

Grafik 3.1. Anadolu yaban koyunlarında 1.000’den fazla tespit edilen helmintlerin yaz ve kış mevsimlerine göre dağılımları

Grafik 3.2. Anadolu yaban koyunlarında sayıca az rastlanan parazitlerin yaz ve kış

mevsimlerine göre dağılımları.

12689

191

10533

3086

16455

12292

6

2379

0

2000

4000

6000

8000

10000

12000

14000

16000

18000

N. lanceolatus T. circumcincta M. marshalli N.spathiger

kış

yaz

747

546

146

0

90

5 0 1 2 6

108 176

205

81 87

5 2 0 0

100

200

300

400

500

600

700

800

kış

yaz

Page 68: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

60

Araştırma sürecinde saptanan nematod türlerine ait bazı morfolojik özellikler

ölçülerek erkekler için Çizelge 3.7., dişiler için Çizelge 3.8.’de gösterilmiştir.

Araştırma sürecinde belirlenen bu özellikler ve parazit türlerinin çekilen fotoğrafları

aşağıda verilmiştir.

M. marshalli

Erkeklerinin 10,53(9,47-11,53) mm, dişilerinin ise 14,57(11,35-16,71) mm

boyunda olduğu saptanmıştır. Erkeklerde spikülüm uzunluğu 236(218-258) µm

olarak tespit edilmiştir (Şekil 3.1). Dişilerde ovojektörlerin uzunluğu 659 (579-830)

µm, vulva başlangıcındaki kalınlık 147(129-159) µm, vulvanın arka uca uzaklığı ise

2914(2496-3829) µm bulunmuştur.

Şekil 3.1. Marshallagia marshalli bursa copulatriks

Page 69: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

61

T. occidentalis

Erkeklerinin 10,2(7,84-14,34) mm, dişilerinin ise 9,01(8-11,43) mm boyunda

olduğu saptanmıştır. Erkeklerde spikülüm ve gubernakulum uzunlukları sırası ile

256(219-288) µm ve 130(109-149) µm olarak tespit edilmiştir (Şekil 3.2). Dişilerde

ovojektörlerin uzunluğu 541(490-610) µm, vulva başlangıcındaki kalınlık 103(90-

119) µm, vulvanın arka uca uzaklığı ise 1699(1602-1800) µm bulunmuştur.

Şekil 3.2. Teladorsagia occidentalis bursa copulatriks

T. circumcincta

Erkekleri 8,35(6,52-9,61) mm boyunda olduğu saptanmıştır. Spikülüm ve

gubernakulum uzunlukları sırası ile 312(269-328) µm ve 81(66-91) µm olarak tespit

edilmiştir (Şekil 3.3). T. trifurcata dişilerinden morfolojik olarak ayrımı yapılamayan

dişiler, 10,8 (9,29-13,51) mm dir. Ovojektörlerin uzunluğu 525(448-617) µm, vulva

Page 70: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

62

başlangıcındaki kalınlık 136(99-179) µm, vulvanın arka uca uzaklığı ise 2202(1761-

3044) µm ölçülmüştür.

Şekil 3.3. Teladorsagia circumcincta bursa copulatriks

T. trifurcata

Erkeklerinin 9,42(8,58-10,17) mm boyunda olduğu saptanmıştır. Erkeklerde

spikülüm ve gubernakulum uzunlukları sırası ile 197 (189-209) µm ve 95 (85-106)

µm olarak tespit edilmiştir (Şekil 3.4). Dişiler, T. circumcincta dişilerinden ayırt

edilememiştir. T. circumcincta ve T. trifurcata tespit edilen yaban koyunlarında

organlara göre yapılan parazit sayımlarında erkek parazitlerin ayırımı ve sayımı

yapıldıktan sonra bu iki türe ait dişi parazitler, genel toplamda T. trifurcata sayısı çok

az (205) olduğu için T. circumcincta dişisi olarak kabul edilerek sayılmış, bu durum

ilgili çizelgelerde (Çizelge 3.1, Çizelge 3.2, Çizelge 3.6) dipnot şeklinde

belirtilmiştir.

Page 71: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

63

Şekil 3.4. Teladorsagia trifurcata bursa copulatriks

T. probolurus

Erkeklerinin 5,48(4,12-6,62) mm, dişilerinin ise 6,19(5,51-7,08) mm boyunda

olduğu saptanmıştır. Erkeklerde spikülüm ve gubernakulum uzunlukları sırası ile

137(128-148) µm ve 85(79-91) µm olarak tespit edilmiştir (Şekil 3.5). Dişilerde

ovojektörlerin uzunluğu 336(226-403), vulva başlangıcındaki kalınlık 80(59-98) µm,

vulvanın arka uca uzaklığı ise 1271(1107-1387) µm bulunmuştur.

Page 72: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

64

Şekil 3.5. Trichostrongylus probolurus bursa copulatriks

N. lanceolatus

Erkeklerinin 9,84(6,98-12,06) mm, dişilerinin ise 15,09(10,91-19,01) mm

boyunda olduğu saptanmıştır. Erkeklerde spikülüm uzunluğu 761(651-965) µm

olarak tespit edilmiştir (Şekil 3.6). Dişilerde ovojektörlerin uzunluğu 426 (378-487)

µm, vulva başlangıcındaki kalınlık 207(179-229) µm bulunmuştur.

Şekil 3.6. Nematodirus lanceolatus spikülüm

Page 73: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

65

N. spathiger

Erkeklerinin 12,15 (10,15-14,07) mm, dişilerinin ise 15,07 (14,34-15,62) mm

boyunda olduğu saptanmıştır. Erkeklerde spikülüm uzunluğu 978 (865-1104) µm

olarak tespit edilmiştir (Şekil 3.7). Dişilerde ovojektörlerin uzunluğu 468 (457-477)

µm, vulva başlangıcındaki kalınlık 209(199-219) µm bulunmuştur.

Şekil 3.7. Nematodirus spathiger spikülüm

C. ovina

Erkeklerinin 15,75 (13,54-18,18) mm, dişilerinin ise 22,21 (19,21-29,11) mm

boyunda olduğu saptanmıştır. Erkeklerde spikülüm ve gubernakulum uzunlukları

sırası ile 1539 (1432-1641) µm ve 87(78-121) µm olarak tespit edilmiştir. Dişilerde

vulva başlangıcındaki kalınlık 514 (438-557) µm, vulvanın arka uca uzaklığı ise 629

(448-686) µm bulunmuştur(Şekil 3.8).

Şekil 3.8. Chabertia ovina ağız kısmı

Page 74: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

66

T. skrajabini

Erkeklerinin 46(35-53), dişilerinin ise 48,27(35-56) mm boyunda olduğu

saptanmıştır. Erkeklerde spikülüm uzunluğu 1112(987-1183) µm olarak tespit

edilmiştir. Spikülüm kılıfının gittikçe genişleyen bir lobut görünümünde olduğu

saptanmış, üzerinde küçük dikencikler tespit edilmiştir. Dişilerde vulva

başlangıcındaki kalınlık 318(285-379) µm, vulvanın arka uca uzaklığı ise

11560(10270-12330) µm bulunmuştur. Dışarıya doğru düz bir boru şeklinde uzantı

yapan vulva çıkıntısında küçük dikencikler bulunduğu tespit edilmiştir (Şekil 3.9,

Şekil 3.10).

Şekil 3.9. Trichuris skrjabini dişi vulva bölgesi

Şekil 3.10. Trichuris skrjabini spikülüm kılıfı

Page 75: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

67

T. discolor

Erkeklerinin 46,5(40-52) mm, dişilerinin ise 49(47-51) mm boyunda olduğu

saptanmıştır. Erkeklerde spikülüm uzunluğu 1711(1650-1795) µm olarak tespit

edilmiştir. Spikülüm kılıfı tersine oturmuş bir gaz lambası şişesi görünümünde tespit

edilmiş ve üzerinde dikencikler saptanmıştır. Dişilerde vulva başlangıcındaki kalınlık

293(285-300) µm, vulvanın arka uca uzaklığı ise 11400(10910-11890) µm

bulunmuştur. Vulva bölgesinde çıkıntı tespit edilmemiştir. (Şekil 3.11, Şekil 3.12).

Şekil 3.11. Trichuris discolor spikülüm kılıfı

Şekil 3.12. Trichuris discolor dişi vulva bölümü

Page 76: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

68

T. ovis

Erkeklerinin 48,5(40-57) mm, dişilerinin ise 51(47-55) mm boyunda olduğu

saptanmıştır. Erkeklerde spikülüm uzunluğu 5050 (4803-5302) µm olarak tespit

edilmiştir. Dişilerde vulva başlangıcındaki kalınlık 302 (280-320) µm, vulvanın arka

uca uzaklığı ise 11710 (10910-12250) µm bulunmuştur. Vulva çıkıntısının şeklinin

yuvarlakça olduğu ve üzerinde papilimsi pulcuklar bulunduğu saptanmıştır (Şekil

3.13).

Şekil 3.13. Trichuris ovis dişi vulva bölümü

A. centripunctata

Scoleks 0,9 mm çapında ölçülmüştür ve yuvarlak bir delikle dışarıya açılan 4

adet çekmenden her birinin çapı 375 µm olarak saptanmıştır. Kısa ve segmentasyon

belirsiz olan halkaların genişliği 2,05-3,8 mm arasında saptanmıştır. Her halkada bir

genital organ tespit edilmiş olup, halkanın ortasında kalın duvarlı içi yumurtalarla

dolu bir adet paruterin organ gözlenmiştir (Şekil 3.14).

Page 77: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

69

Şekil 3.14. Avitellina centripunctata skoleks.

T.ovilla

Scoleks 0,65 mm çapında ölçülmüştür ve yuvarlak bir delikle dışarıya açılan

4 adet çekmenden her birinin çapı 250 µm olarak saptanmıştır. Çok fazla sayıda

parauterin organ bulunduran halkaların genişliği 7,9-8,5 mm arasında saptanmıştır.

(Şekil 3.15).

Şekil 3.15. Thysaniezia ovilla skoleks.

Page 78: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

70

Çizelge 3.7. İncelenen Anadolu yaban koyunlarından toplanan erkek nematodların bazı morfolojik özellikleri.

* : En kalın yeri.

Parazit Adı

toplam uzunluk özefagus uzunluğu servical papilin ön uca uzaklığı spikülüm uzunluğu

gubernakulum uzunluğu bursa önü kalınlık

( mm ) ( µm ) ( µm ) ( µm) ( µm ) ( µm )

M. marshalli 10,53 (9,47-11,53) 773 (706-855) 373 (338-417) 236 (218-258) - 147 (129-178)

T. occidentalis 10,20 (7,84-14,34) 795 (696-885) 389 (308-458) 256 (219-288) 130 (109-149) 205 (155-214)

T. circumcincta 8,35 (6,52-9,61) 633 (567-726) 361 (308-408) 312 (269-328) 81 (66-91) 122 (6-158)

T. trifurcata 9,42 (8,58-10,17) 695 (666-726) 382 (348-408) 197 (189-209) 95 (85-106) 105 (87-148)

T. probolurus 5,48 (4,12-6,62) 833 (768-891) - 137 (128-148) 85 (79-91) 87 (69-113)

N. lanceolatus 9,84 (6,98-12,06) 425 (388-477) - 761 (651-965) - 77 (54-93)

N. spathiger 12,15 (10,15-14,07) 468 (348-547) - 978 (865-1104) - 99 (74-123)

C. ovina 15,75 (13,54-18,18) 1543 (1373-1631) - 1539 (1432-1641) 87(78-121) 390 (328-477)

T. skrajabini 46 (35-53) - - 1112 (987-1183) - 671 (638-704)*

T. ovis 48,5 (40-57) - - 5050 (4803-5302) - 676 (649-702)*

T. discolor 46,5 (40-52) - - 1711 (1650-1795) - 458 (420-501)*

Page 79: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

71

Çizelge 3.8. İncelenen Anadolu yaban koyunlarından toplanan dişi nematodların bazı morfolojik özellikleri.

Parazit Adı

toplam uzunluk özefagus uzunluğu

servikal papilin ön uca

uzaklığı

ovojektörlerin uzunluğu

(sfinkterler dahil)

vulva başlangıcındaki

kalınlığı vulvanın arka uca

uzaklığı kuyruk

uzunluğu

( mm ) ( µm ) ( µm ) ( µm ) ( µm ) ( µm ) ( µm )

M. marshalli 14,57 (11,35-16,71) 741 (656-825) 326 (268-368) 659 (579-830) 147 (129-159) 2914 (2496-3829) 223 (162-271)

T. occidentalis 9,01 (8-11,43) 712 (666-766) 336 (298-378) 541 (490-610) 103 (90-119) 1699 (1602-1800) 153 (139-169) T. circumcincta* T. trifurcata 10,8 (9,29-13,51) 654 (607-716) 345 (298-388) 525 (448-617) 136 (99-179) 2202 (1761-3044) 153 (109-209)

T. probolurus 6,19 (5,51-7,08) 995 (846-1293) - 336 (226-403) 80 (59-98) 1271 (1107-1387) 51 (48-61)

N. lanceolatus 15,09 (10,91-19,01) 509 (408-617) - 426 (378-487) 207 (179-229) - 64 (55-72)

N. spathiger 15,07 (14,34-15,62) 497 (487-507) - 468 (457-477) 209 (199-219) - 71 (67-75)

C. ovina 22,21 (19,21-29,11) 1665 (1472-1751) - - 514 (438-557) 629 (448-686) 226 (199-249)

T. skrajabini 48,27 (35-56) - - - 318 (285-379) 11560 (10270-12330) -

T. ovis 51 (47-55) - - - 302 (280-320) 11710 (10910-12250) -

T. discolor 49 (47-51) - - - 293 (285-300) 11400(10910-11890) -

*: Bu iki türe ait dişiler birbirinden ayrılamamıştır.

Page 80: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

72

3.2. Dışkı Muayenesi Bulguları

Araştırmada, bölgelerde kurulan kapanlarda yakalanan 27’si Ankara Nallıhan,

115’i Konya Bozdağ’dan olmak üzere toplam 142 Anadolu yaban koyununun direkt

rektumundan alınan dışkı örneği incelenmiştir. Dışkı örnekleri toplanan 90’ı dişi,

52’si erkek 142 hayvanın yapılan boynuz ve diş muayenelerinde 43’ünün 2 yaş altı

(genç) ve 99’unun iki yaş ve üstü (yaşlı) olduğu belirlenmiştir.

Anadolu yaban koyunu dışkılarında yapılan Fulleborn doymuş tuzlu su

muayenesi sonucunda, 131(%92,25) Anadolu yaban koyunu sindirim sistemi

helmintleri ile enfekte bulunmuştur. En yaygın enfeksiyonun yumurtaları

mikroskobik olarak cins ve tür ayırımının yapılması mümkün olmayan (Nematodirus

sp. ve Marhallagia sp. dışında) Trichostrongyloidea üst ailesine ait helmintler olduğu

belirlenmiştir. Bu üst ailede bulunan yumurtalar Nematodirus sp. ve Marhallagia sp.

hariç Trichostronylid tip yumurta olarak ifade edilmiş ve enfeksiyon oranı %69,72

olarak saptanmıştır. Bakısı yapılan dışkılarda cins düzeyinde ayırt edilebilen

yumurtalardan Marshallagia sp. tespit edilememiş olup, Nematodirus sp. ile

enfeksiyon oranı %61,97 ve Trichuris sp. ile enfeksiyon oranı %16,90 olarak

bulunmuştur. Yapılan incelemelerde ayrıca %4.23 oranında protozoon

enfeksiyonlarından Coccidia oocyctlerine rastlanmıştır. Çalışmada, Bearman-Wetzel

yöntemiyle yapılan dışkı muayenelerinde akciğerde yerleşen akciğer kıl kurtları L1

leri 126 (%88,73) hayvanda tespit edilmiş, en yaygın akciğer kıl kurdu

enfeksiyonunun %76.76 ile Cystocaulus ocreatus olduğu bunu sırasıyla %68,31 ile

Protostrongylus sp., %15.49 ile Muellerius capillaris, %2.11 ile Dictyocaulus filaria

izlediği kaydedilmiştir (Çizelge 3.9).

Yapılan incelemelerde 142 Anadolu yaban koyunu dışkısının sadece 2’sinde

(%1,41) herhangi bir enfeksiyona rastlanmamış, geri kalan koyunların tümünün

(%98,60) sindirim sistemi nematodları ya da akciğer kıl kurtlarının en az bir türü ile

enfekte olduğu belirlenmiştir.

Dışkı muayenelerinde elde edilen veriler ışığı altında, erkek-dişi, genç-yaşlı ve

Nallıhan-Bozdağ popülasyonlarında enfeksiyon oranlarında meydana gelen

farklılıkların x2 yöntemiyle istatistiksel değerlendirmeleri yapılmıştır. Bu sonuçlara

göre anlamlılık tespit edilen bulgular:

Page 81: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

73

1- Nallıhan’da %51 olan Trichostrongylid tip yumurtalar ile enfeksiyon oranı,

Bozdağ popülasyonlarında %73,91 olarak sapanmış, bu farklılığın istatistiksel açıdan

anlamlı olduğu tespit edilmiştir (p<0,05).

2- Dışkı örneklerinde bulunan Trichuris sp. yumurtaları açısından yapılan

değerlendirmede Nallıhan popülasyonunda tespit edilen %3,70’lik enfeksiyon oranı

ile Bozdağ popülasyonunda bulunan %20’lik oranın, istatistiksel olarak anlamlı

(p<0,05) olduğu kaydedilmiştir.

3- Coccidia oocystleri ile enfeksiyon oranı gençlerde %9,3 ve yaşlılarda %2,02

bulunmuş olup, genç ve yaşlı bireyler arasında yapılan x2 testi sonuçlarına göre bu

farkın istatistiksel olarak anlamlı (p<0,05) olduğu saptanmıştır.

4- Dışkıdaki akciğer kıl kurtları larvalarını tespit etmek amacı ile yapılan

Bearman-Wetzel yöntemi sonuçlarına göre Cystocaulus ocreatus larvaları ile

enfeksiyon oranı erkek bireylerde %88,46 ve dişi bireylerde %70 olarak tespit

edilmiş ve bu fark istatistiksel olarak anlamlı (p<0,05) bulunmuştur.

Çizelge-3.9. İncelenen dışkı örneklerinde sidirim sistemi helmint yumurtalarının, coccidia oocystlerinin ve akciğer kıl kurdu larvalarının erkek - dişi, genç - yaşlı ve Nallıhan - Bozdağ popülasyonlarındaki bulunma oranları.

a: Nallıhan ve Bozdağ popülasyonları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0,05) b: Genç ve yaşlı bireyler arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0,05) c: Erkek ve dişi bireyler arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0,05)

Parazit Yumurta ve

Larva Tipi

Anadolu Yaban Koyunu

%

toplam

(n=142)

%

erkek

(n=52)

%

dişi

(n=90)

%

genç

(n=43)

%

yaşlı

(n=99)

%

Nallıhan

(n=27)

%

Bozdağ

(n=115)

Trichostrongylid tip 69,72 73,08 67,78 67,44 70,71 51,85a 73,91

a

Nematodirus sp. 61,97 63,46 61,11 51,16 66,67 77,78 58,26

Trichuris sp. 16,9 17,31 16,67 16,28 17,17 3,70a 20,00

a

Coccidia oocystleri 4,23 1,92 5,56 9,3b 2,02

b - 5,22

Cystocaulus ocreatus 76,76 88,46c 70

c 81,4 74,75 74,07 77,39

Protostrongylus sp. 68,31 71,15 66,67 65,12 69,7 55,56 71,30

Muellerius capillaris 15,49 15,38 15,56 13,95 16,16 14,82 15,65

Dictyocaulus filaria 2,11 1,92 2,22 - 3,03 - 2,61

Page 82: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

74

Dışkılarda yumurta ve larva tespitine dayalı miks enfeksiyon durumu göz

önüne alınarak yapılan değerlendirmede; enfeksiyon saptanan hayvanlarda tek tip

enfeksiyon görülme oranının %7,86, miks (2-6 tip) enfeksiyon görülme oranının

%92,14 olduğu tespit edilmiştir. (Çizelge 3.10).

Çizelge 3.10. Dışkı muayene sonuçlarına göre enfekte koyunlarda enfeksiyon oluşturan tür sayıları ve oranları.

Enfeksiyon Oluşturan

Tür Sayısı

Enfekte Hayvan

Sayısı

Enfekte Hayvan

Yüzdesi

1 11 7,86

2 26 18,57

3 46 32,86

4 39 27,86

5 17 12,14

6 1 0,71

Toplam 140 100

Dışkı muayenesi yapılan 142 örnekten yeterli dışkı miktarı bulunan ve

Trichostrongylid tip ve Nematodirus sp. veya her iki tip helmint yumurtaları ile

enfekte 89’unda (%62,68) enfeksiyon şiddetini belirlemek amacıyla McMaster

yöntemi ile gr. dışkıda yumurta sayımı (epg) yapılmış ve sayım sonuçları Çizelge

3.11’de gösterilmiştir. Bu çizelgede, yumurta sayımı yapılan hayvanların 37’sinde

(%41,57) 50’den az, 52’sinde (%58,43) ise 50-300 arasında yumurta tespit edildiği

görülmektedir.

Page 83: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

75

Çizelge 3.11. Trichostrongylid tip ve Nematodirus cinsine bağlı helmintler ile enfekte Anadolu yaban koyunlarında gr. dışkı yumurta (epg) sayıları ve oranları.

Gram dışkı yumurta sayısı

(epg)

Tric. ve Nem.

bulunan hayvan sayısı

Tric. ve Nem. (%)

Tric. bulunan hayvan sayısı

Tric. (%)

Nem. bulunan hayvan sayısı

Nem. (%)

50’den az 37 41,57 55 61,79 61 68,54

50 28 31,46 25 28,09 19 21,34

100 16 17,98 6 6,74 6 6,74

150 3 3,37 1 1,12 1 1,12

200 3 3,37 - - 2 2,25

250 1 1,12 2 2,25 - -

300 1 1,12 - - - -

Tric. : Trichostrongylid tip yumurta Nem. : Nematodirus sp. yumurta

Page 84: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

76

4. TARTIŞMA

Çeşitli ülkelerde yaban koyunları üzerinde yürütülen sınırlı sayıda

araştırmada, sindirim sistemine yerleşen Paramphistomidae ailesine bağlı trematodlar

tespit edilmemiştir. Türkiye’de çeşitli yörelerde evcil koyunlar üzerinde yürütülen

araştırmalarda bu familyadan P. cervi ve P. ichikawai türlerine rastlandığı

kaydedilmiş (Doğanay ve Öge, 1997), son yıllarda yapılan çalışmalarda Güney

Marmara’da %4 (Öncel, 2000) ve İskenderun’da %2,44 (Gönenci ve Yıldırım,

2008) oranlarında P. cevri, Kars’ta %1,64 (Gıcık ve ark., 2003), Van’da %58,2

(Değer ve Biçek, 2005) ve %4,43 (Özdal ve ark., 2010) oranında Paramphistomum

sp. bildirilmiştir. Konya yöresinde evcil koyunlar üzerinde yapılan çalışmalarda

Paramphistomum sp. bulunduğuna dair bir kayıt bulunamamış olup, daha önce

Anadolu yaban koyunları üzerinde yapılan araştırmaya (Sevinç ve ark., 2004) benzer

şekilde bu araştırmada da adı geçen familyaya ait parazitlere rastlanmamıştır.

Sestodlardan Anoplocephalidae ve Thysanosomidae ailelerine bağlı M.

expansa, M. benedeni ve S. globipunctata türlerinin çeşitli ülkelerde yaban

koyunlarında %4-12 arasında değişen oranlarda tespit edildiği bildirilmektedir

(Uhazy ve Holmes, 1971; Tavassoli ve ark., 2000; Chowdhury ve Aguierre, 2001;

Takacs, 2003).

Yapılan çalışmalarda (Tiğin ve ark. 1989; Cantoray ve ark. 1993; Umur ve

Gıcık, 1995; Doğanay ve Öge, 1997; Öncel, 2000; Aydenizöz ve Yıldız, 2003; Gül,

2007) Moniezia expansa, M. benedeni, Avitellina centripunctata, Stilesia

globipunctata ve Thysaniezia ovilla gibi sestod türlerinin Türkiye’de evcil

koyunlarda tespit edildiği bildirilmektedir. Sevinç ve arkadaşları tarafından yapılan

çalışmada (2004) Anadolu yaban koyununda erişkin sestodlardan T. ovilla’ya ince

bağırsaklarda, sestod larvalarından Coenurus cerabralis’e beyinde ve Cysticercus

tenuicollis’e de omentumda rastlandığı bildirilmiştir. Sadece sindirim sistemi

bölümlerinin incelendiği bu çalışmada bakısı yapılan Anadolu yaban koyunlarında

ince bağırsaklarda Avitellina centripunctata ve Thysaniezia ovilla türlerinin her

Page 85: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

77

ikiside %11,76 oranında saptanmış ve bu araştırmayla Anadolu yaban

koyunlarında A. centripunctata türü ilk kez tespit edilmiştir.

Koyunlarda sindirim sisteminde yerleşen helmint enfeksiyonların büyük

yoğunluğunu Nematoda sınıfında yer alan parazitler oluşturmaktadır. Bu sınıf

altında Strongyloididae ailesi içerisinde yer alan Strongyloides papillosus yaban ve

evcil koyunlarda enfeksiyondan sorumlu türdür. Yaban koyunları üzerinde yapılan

çalışmalarda S. papillosus’un Macaristan’da Muflon koyununda % 4,1 oranında

yayılış gösterdiği kaydedilmiştir (Takacs, 2003).

Türkiye’de evcil koyunlar üzerinde yürütülen çalışmalarda S. papillosus’un

ülkemizin değişik bölgelerinde %3,2-68,8 arasında oranlarda kaydedildiği

bildirilmektedir (Doğanay ve Öge, 1997). Dünyada yaban koyunlarında nadiren

görülen S. papillosus’a Konya yöresinde evcil ve yaban koyunları üzerinde yapılan

çalışmalarda (Güçlü ve ark., 1996; Sevinç ve ark., 2004) ve bu araştırmada Anadolu

yaban koyunlarında rastlanmamıştır.

Kozmopolit bir yayılış gösteren ve özellikle koyun, keçi nadiren de sığırların

kalın bağırsaklarında parazitlenen Charbertiinae alt ailesinden Chabertia cinsinde

bulunan C. ovina türüne bütün dünyada yaygın olarak rastlanılmakta ve bu parazitin

yayılışının ülkelere, coğrafi bölgelere ve araştırma niteliklerine göre yaban

koyunlarında İran, Çekoslovakya, İtalya ve Macaristan’da %8,3-%56 arasında

değiştiği kaydedilmektedir (Dyk ve Chroust, 1975; Eslami ve ark., 1979; Magi ve

ark., 2002; Takacs 2003). Ülkemizde evcil koyunlarda yapılan çalışmalarda ise bahse

konu parazitin %3,6-75 arasında değişen oranlarda yayılış gösterdiği bildirilmektedir

(Doğanay ve Öge, 1997; Umur, 1997; Öncel, 2000; Kırcalı, 2003, Umur ve Yukarı,

2005). Konya’da evcil koyunlarda yapılan çalışmada (Güçlü ve ark., 1996) % 20,83

oranında bulunduğu kaydedilen C. ovina, aynı yörede yapılan bu çalışmada evcil

koyunlardakinden daha yüksek oranda (%52,94), Anadolu yaban koyunlarında ilk

kez tespit edilmiştir.

Evcil koyunlarda yaygın olarak karşılaşılan Trichostrongylidae ailesinden

Trichostrongylus cinsine bağlı helmintlere, yaban koyunlarında yapılan çalışmalarda

da sıklıkla rastlanmaktadır. Çeşitli ülkelerde yaban koyunları üzerinde yürütülen

çalışmalarda; T. colubriformis ve T. axei türlerinin Amerika’da (Kistner ve ark.,

Page 86: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

78

1977; Samuel ve ark., 2001); T. vitrinus türünün İran’da (Eslami ve ark., 1979) T.

capricola, T. probolurus, T. colubriformis, T. vitrinus ve T. axei türlerinin

Avrupa’da (Dyk ve Chroust, 1975; Zaffaroni ve ark., 2000; Chowdhury ve Aguirre,

2001; Takacs, 2003; Ramajo Martin ve ark., 2007) yaygın olarak görüldüğü

kaydedilmektedir.

Ülkemizde evcil koyunlarda, çeşitli bölgelerde Trichostrongylus cinsine bağlı

T. axei, T. vitrinus, T. capricola, T. probolurus, T. colubriformis, T. extenuatus, T.

skrjabini, T. longispicularis türlerin varlığı bildirilmiştir. Daha önce ülkemizde evcil

koyunların incelendiği çalışmalarda (Güçlü ve ark., 1996; Doğanay ve Öge, 1997;

Umur, 1997; Öncel, 2000; Köroğlu ve ark., 2001; Umur ve Yukarı, 2005), %2 ile

%100 arasında değişen oranlarda bulunduğu kaydedilen ve yaban koyunlarında daha

önce tespit edilmeyen T. probolurus’un, bu araştırmada Anadolu yaban koyunlarında

varlığı ilk kez ortaya konulmuş ve enfeksiyon oranı %35,29 olarak tespit edilmiştir.

Çeşitli ülkelerde yaban koyunları üzerinde yapılan çalışmalarda

Haemonchidae ailesinde Ostertagiinae altailesine bağlı türlerin yayılışı coğrafi

bölgelere, araştırma ve materyal niteliklerine göre değişiklik göstermektedir. Buna

karşın, Ostertagia cinsine bağlı türler ABD ve Kanada’da (Becklund ve Senger,

1967; Uhazy ve Holmes, 1971; Kistner ve ark., 1977), Teladorsagia cinsine bağlı

türler Çekoslovakya, İtalya ve Macaristan’da (Dyk ve Chroust, 1975; Zaffaroni ve

ark., 2000; Takacs, 2003), daha yaygın olarak görülmekte iken Marshallagia

cinsinden M. marshalli ise ABD, Kanada ve İran’da (Becklund ve Senger, 1967;

Uhazy ve Holmes, 1971; Kistner ve ark., 1977; Eslami ve ark., 1979; Tavassoli ve

ark., 2000) yaygın olarak görüldüğü bildirilmektedir. Özellikle bu araştırmada tespit

edilen Teladorsagia cinsine bağlı nematodlardan T. circumcincta’nın %9,2-100

(Eslami ve ark., 1979; Zaffaroni ve ark., 2000), T. occidentalis’in %3-88 (Uhazy

ve Holmes, 1971; Zaffaroni ve ark., 2000) ve T. trifurcata’nın %0,2-38 (Eslami ve

ark., 1979; Zaffaroni ve ark., 2000) arasında değişen oranlarda yaban koyunlarında

görüldüğü kaydedilmiştir.

Türkiye’de çeşitli bölgelerde evcil koyunlar üzerinde yapılan çalışmalarda

Ostertagiinae familyaaltına bağlı, Ostertagia cinsindeki türlerin %2-12,5 (Doğanay

ve Öge; 1997, Umur, 1997), Teladorsagia cinsine bağlı türlerin %0,4-80 (Umur ve

Page 87: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

79

Yukarı 2005; Altaş ve ark., 2006) ve Marshallagia cinsine bağlı türlerin %0,5- 68,7

(Doğanay ve Öge; 1997) arasında değişen oranlarda görüldüğü kaydedilmiştir. Bu

araştırmanın yürütüldüğü Konya Bölgesinde evcil koyunlar üzerinde yürütülen

çalışmada (Güçlü ve ark., 1996) Ostertagiinae altailesine bağlı M. marshalli

(%68,77), T. occidentalis (%39,58), T. circumcincta (%33,33), T. trifurcata

(%10,41) türleri tespit edilmiştir. Yine aynı yörede bundan önce tek bir Anadolu

yaban koyununun sindirim sisteminin incelendiği çalışmada bu familyaaltına

bağlı, M. marshalli, T. circumcincta ve T. occidentalis türlerinin rastlandığı

bildirilmektedir (Sevinç ve ark., 2004). Bu araştırmada Anadolu yaban koyunlarında

daha önce varlığı bildirilen M. marshalli (%41,18), T. circumcincta (%52,94) ve T.

occidentalis (%41,18) türlerine ilave olarak T. trifurcata (%23,53) türü Anadolu

yaban koyunlarında ilk kez tespit edilmiştir.

Ostertagiinae altailesinden Camelostrongylus ve Spiculopteragia

cinslerindeki nematodlar evcil ve yabani koyunlarda daha nadir görülmekte olup,

bunlardan Camelostrongylus cinsi dünyada yaban koyunlarında tespit edilmemiş,

Spiculopteragia cinsinden S. spiculoptera ve S. böhmi’nin ise yayılış oranı

verilmeksizin Avrupa’da Muflon koyunlarında saptandığı bildirilmiştir (Chowdhury

ve Aguierre, 2001; Takacs, 2003). Ülkemize evcil koyunlarda yapılan çalışmalarda

Camelostrongylus mentulatus’un %0,5-1 arasında değişen oranlarda tespit edildiği

bildirilmiştir. (Doğanay ve Öge, 1997; Cengiz ve Değer, 2009), Spiculopteragia cinsi

ise evcil koyunlarda bildirilmemiş, ülkemizde sadece Samsun’da karaca (Capreolus

capreolus) üzerinde yapılan çalışmada bu cinsten S. spiculoptera ve S. (Rinadia)

mathevossiani türlerinin tespit edildiği kaydedilmiştir (Umur ve ark., 2011b). Bu

çalışmada ise nadir görülen bu iki cinse ait nematodlara Anadolu yaban koyunlarında

rastlanmamıştır.

Hem erginleri hem de 4. dönem larvaları kan emerek beslenen Haemonchinae

altailesine bağlı Haemonchus cinsine bağlı nematodlar ruminantlarda ciddi patolojik

etkilere neden olmakta, evcil ve yaban koyunlarında sıklıkla rastlanılmaktadır. Yaban

koyunları üzerinde yapılan çalışmalarda; İran’da (Eslami ve ark., 1979),

Çekoslovakya’da (Dyk ve Chroust, 1975) ve Macaristan’da (Takacs, 2003) %0,8 ile

%61,5 arasında değişen oranlarda H. contortus tespit edilmiştir. Ülkemizde evcil

koyunlarda yapılan çalışmalarda bu parazitin; Kars’ta %8 (Umur, 1997),

Page 88: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

80

Şanlıurfa’da %9,3 (Altaş ve ark., 2006), Güney Marmara’da %38 (Öncel, 2000) ve

Van’da %40 (Cengiz ve Değer, 2009) oranında yayılış gösterdiği bildirilmektedir.

Konya yöresinde evcil koyunlar üzerinde yapılan çalışmada %37,50 gibi oldukça

yüksek oranında rastlanan H. contortus (Güçlü ve ark., 1996) yakın bölgede

yaşamlarını sürdüren yaban koyunlarında tespit edilmemiştir. Bu durumun yaban

koyunlarının yaşadığı bölgelerin evcil koyunların yaşam yerlerine oranla daha

yüksek ve kurak olması ve dolayısıyla H. contortus için ideal koşullar oluşturmaması

nedeniyle meydana geldiği düşünülmektedir.

Nematodirinae altailesine bağlı, Türkiye’de ve dünyada evcil ve yabani

ruminantların sindirim sisteminde sıklıkla karşılaşılan bir diğer cins olan

Nematodirus cinsinden çeşitli ülkelerde yaban koyunları üzerinde yürütülen

çalışmalarda; N. lanceolatus (Syn. N. oiratianus), N. spathiger, N. filicollis, N.

helvetianus, N. archari, N. davtiani, N. maculosus, N. oiratuanus interruptus, N.

odocoilei, N. andersoni türlerinin Amerika’da (Becklund ve Senger, 1967; Uhazy ve

Holmes, 1971; Kistner ve ark., 1977; Samuel ve ark., 2001); N. lanceolatus, N.

spathiger, N. filicollis, N. abnormalis, N. archari, N. davtiani, N. gazellae türlerinin

İran’da (Eslami ve ark., 1979; Tavassoli ve ark., 2000); N. spathiger, N. abnormalis,

N. filicollis, N. roscidus ve N. battus türlerinin Avrupa’da (Zaffaroni ve ark., 2000;

Chowdhury ve Aguirre, 2001; Magi ve ark., 2002; Takacs, 2003; Ramajo Martin ve

ark., 2007) değişik oranlarda tespit edildiği kaydedilmektedir.

Türkiye'de otopsi ve dışkı bakı sonuçlarına göre evcil koyunlarda %1-91,3

arasında değişen oranlarda saptanan Nematodirus cinsine bağlı türler; N. filicollis, N.

abnormalis, N. helvetianus, N. lanceolatus ve N. spathiger’dir (Doğanay ve Öge,

1997; Umur, 1997; Öncel, 2000; Köroğlu ve ark., 2001; Umur ve Yukarı, 2005;

Altaş ve ark., 2006; Cengiz ve Değer, 2009). Bu araştırmanın yapıldığı Konya

yöresinde evcil koyunlar üzerinde yürütülen çalışmada; N. filicollis ve N. spathiger

türleri sırasıyla %25 ve %4,16 oranlarında saptanmış (Güçlü ve ark., 1996), daha

önce Sevinç ve arkadaşları (2004) tarafından yapılan çalışmada ise Nematodirus sp.

Anadolu yaban koyununda sadece cins düzeyinde tespit edilmiştir. Bu araştırmada

söz konusu cinse bağlı N. lanceolatus (%88,24) ve N. spathiger (%58,24) olmak

üzere 2 türe rastlanmış, bu türler Anadolu yaban koyunlarında ilk kez tespit

edilmiştir.

Page 89: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

81

Dünyanın değişik ülkelerinde yaban koyunları üzerinde yürütülen

çalışmalarda Cooperiinae altailesine bağlı Cooperia cinsinden; C. oncophora ve C.

surnabada türlerinin ABD (Becklund ve Senger, 1967; Kistner ve ark., 1977;

Samuel ve ark., 2001), C. pectinata, C. curticei ve C. bisonis türlerinin

Çekoslovakya’da (Dyk ve Chroust, 1975), C. pectinata türünün Macaristan (Takacs,

2003) ve C. oncophora türünün İspanya’da (Ramajo Martin ve ark., 2007) tespit

edildiği kaydedilmiştir. Türkiye’de evcil koyunlar üzerinde yapılan çalışmalarda ise

Cooperia cinsinden C. oncophora, C. mcmasteri, C. punctata ve C. curticei türlerinin

%0,5-27,2 arasında değişen oranlarda saptandığı bildirilmiştir (Doğanay ve Öge,

1997; Umur, 1997; Umur ve Yukarı, 2005). Yaban koyunları üzerinde yürütülen bu

çalışmada, aynı yörede evcil ve yaban koyunlarında yapılan çalışmalara (Güçlü ve

ark., 1996; Sevinç ve ark., 2004) benzer şekilde Cooperia türlerine rastlanmamıştır.

Yine ruminatlarda nadiren rastlanan ülkemizde evcil koyunlarda bildirilmiş

olmasına karşın (Güralp, 1981) dünyada ve Türkiyede daha önce yaban

koyunlarında saptanmayan Haemonchinae altailesine bağlı Mecistocirrus cinsinden

Mecistocirrus digitatus bu araştırmada tespit edilmemiştir.

Oesophagostominae altailesine bağlı Oesophagostomum cinsi türlerinden; O.

venulosum (% 55,8) ve O. columbianum (%13,5) Çekoslovakya’da (Dyk ve Chroust,

1975), O. venulosum (%8,3) İtalya’da (Magi ve ark., 2002), ve İspanya’da (%12)

(Ramajo Martin ve ark., 2007) yaban koyunlarından bildirilmiştir. Ülkemizde evcil

koyunlarda yapılan araştırmalarda bu cinse bağlı O. venulosum ve O. columbianum

türleri %1 ile %72,4 arasında değişen oranlarda saptanmıştır (Güçlü ve ark., 1996;

Doğanay ve Öge, 1997; Umur, 1997). Bu çalışmada, Anadolu yaban koyunlarında

Oesophagostomum türlerine rastlanmamıştır.

Necatorinae altailesine bağlı Bunostomum ve Gaigeria cinslerine bağlı

parazitlerden B. trigonocephalum türü bu güne kadar dünyada yaban koyunlarında

yapılan çalışmalarda sadece İtalya’da Magi ve ark. tarafından (2002), %25 oranında

bildirilmiş, yine aynı türün ülkemiz evcil koyunlarında %1-55,8 arasında değişen

oranlarda bulunduğu kaydedilmiştir (Doğanay ve Öğe, 1997; Umur, 1997; Öncel,

2000; Umur ve Yukarı, 2005). Bu araştırmada daha önce Türkiye’de yaban

Page 90: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

82

koyunlarından bildirilmeyen Bunostomum ve Gaigeria cinslerine bağlı türlere

rastlanmamıştır.

Çeşitli ülkelerde yaban koyunlarının paraziter yönden incelendiği

çalışmalarda Oxyuridae ailesinden Skrjabinema ve Nematodirella cinslerine ait S.

ovis ve N. antilocaprae ABD’de (Kistner ve ark., 1977; Samuel ve ark., 2001), S.

ovis Kanada’da (Uhazy ve Holmes, 1971), S. ovis ve N. longissimespiculata’ya

İran’da (Eslami ve ark., 1979) değişik yayılış oranlarında rastlanıldığı

kaydedilmektedir. Türkiye’de evcil koyunlarda yapılan çalışmalarda Nematodirella

cinslerine ait nematodlara rastlanmamış olup, çeşitli araştırmalarda (Doğanay ve

Öge, 1997) S. ovis türünün %0,3-3,8 gibi düşük oranlarda tespit edildiği

kaydedilmiştir. Oxyuridae ailesine bağlı helmintler bu araştırmada yaban

koyunlarında tespit edilmemiştir.

Koyun, keçi, sığır ve yabani hayvanların özefagus mokozası ve

submukozasında yerleşen Gongylonematidae ailesinde bulunan Gongylonema

pulchrum türüne; yaban koyunlarında yapılan çalışmalarda sadece İran’da %5,6

oranında (Eslami ve ark., 1979), ülkemizde evcil koyunlarda ise %5,2 - %60 arasında

değişen oranlarda rastlandığı kaydedilmiştir (Doğanay ve Öge, 1997; Öncel, 2000;

Altaş ve ark., 2006). Bu çalışmada, Konya’da evcil ve yaban koyunları üzerinde

yürütülen çalışmalarda (Güçlü ve ark., 1996; Sevinç ve ark., 2004) olduğu gibi

Gongylonematidae ailesinden parazitler tespit edilmemiştir.

Habronematidae ailesinden Parabronema cinsinde bulunan ve ruminantların

abomasumlarında parazitlenen P. skrjabini türü İran’da yaban koyunlarında %0.8

oranında bildirilmiş, aynı parazitin ülkemiz evcil koyunlarında Kars’ta %1 (Umur,

1997) Konya’da %2,8 (Güçlü ve ark., 1996) oranında yayılış gösterdiği

kaydedilmiştir. Bu çalışmada, dünyada yaban koyunlarında seyrek olarak rastlanan

P. skrjabini türüne rastlanmamıştır.

Yaban koyunları üzerinde çeşitli ülkeler de yapılan çalışmalarda Trichuridae

ailesinden Trichuris cinsine bağlı; Kanada’da T. ovis (Uhazy ve Holmes, 1971),

İran’da T. skrjabini, T. discolor, T. parvispiculum, T. ovis, T. gazellae, T.

georgicus, T. infundibulus ve T. vondwei (Eslami ve ark., 1979; Tavassoli ve ark.,

2000), Çekoslovakya’da T. ovis ve T. globulosa (Takacs, 2003), İtalya’da ve

Page 91: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

83

İspanya’da T. ovis (Magi ve ark., 2002; Ramajo Martin ve ark., 2007) türleri

saptanmıştır. Ülkemizde yapılan çalışmalarda Trichuris sp.’nin evcil koyunlarda %3-

90 arasında değişen oranlarda yayılış gösterdiği bildirilmiş; T. ovis, T. skrjabini, T.

discolor, T. globulosa, türlerinin varlığı ortaya koyulmuştur (Doğanay ve Öge, 1997;

Umur, 1997; Öcel, 2000; Köroğlu ve ark., 2001; Yıldız ve Aydenizöz, 2001; Kırcalı,

2003; Umur ve Yukarı, 2005; Altaş ve ark., 2006). Bu çalışmanın yapıldığı Konya

yöresinde evcil koyunlarda Güçlü ve arkadaşları, (2004) tarafından yürütülen

çalışmada; T. ovis %47,91, T. skrjabini %12,5 ve T. discolor %4,16 oranlarında,

daha önceden yaban Anadolu yaban koyunlarında yapılan çalışmada ise Trichuris sp.

oran verilmeksizin cins düzeyinde tespit edilmiştir. (Sevinç ve ark., 2004). Bu

çalışmada Anadolu yaban koyunlarında ilk kez tespit edilen T. skrjabini, T. discolor

ve T. ovis türlerinin yayılış oranları sırasıyla %52,94, %11,76 ve %5,88 olarak

kaydedilmiştir.

Evcil ve yabani ruminantların ince bağırsaklarında parazitlenen ve fazla

patojenik etki göstermeyen Capillariidae ailesinden Capillaria cinsi parazitler;

Kanada ve Macaristan’da yaban koyunlarında kaydedilmiştir ( Uhazy ve Holmes,

1971; Takacs; 2003). Ülkemizde evcil koyunlarda yürütülen çalışmalarda ise bu

cinse ait parazitlere %0,3-2 arasında değişen oranlarda rastlanmış olup (Doğanay ve

Öge, 1997), bu araştırmada, daha önce Konya yöresinde evcil ve yaban koyunlarında

yürütülen çalışmalara (Güçlü ve ark., 1996; Sevinç ve ark., 2004) benzer şekilde

Capillaria cinsi helmintler tespit edilmemiştir.

Bu çalışmada Anadolu yaban koyunlarında saptanan helmint türlerinin tür

ayrımında kullanılan ve tespit edilen morfolojik ölçüm ve genel özelliklerinin, yurt

içi ve yurt dışındaki çalışmalarda saptanan (Soulsby, 1965; Levine, 1980; Güralp,

1981; Lichtenfels ve Pilitt, 1983; Umur ve ark., 2011a) değerlerle uyum içerisinde

olduğu kaydedilmiştir.

Yurtdışında yaban koyunları üzerinde yürütülen çalışmalarda; Kanada’da

yaşları 0.5-14 arasında değişen yaban koyunlarında yaş ve mevsimsel faktörlerin

parazit sayısı ve yoğunluğu üzerine istatistiksel olarak önemli bir etkisinin

bulunmadığı kaydedilmiş (Uhazy ve Holmes, 1971), İspanya’da yapılan bir diğer

araştırmada yaban koyunlarında bulunan parazit türleri ile ilgili yaş ve cinsiyete bağlı

Page 92: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

84

istatistiksel öneme haiz farklılık tespit edilememiştir (Ramajo Martin ve ark., 2007).

Çekoslovakya’da yürütülen çalışmada ise (Dyk ve Chroust, 1975), özellikle yaban

koyunlarında helmint çeşitliliğinin oldukça fazla olduğu, buna karşın tespit edilen

türlerle ilgili olarak konak spesifitesinin bulunmadığı kaydedilmiştir.

Türkiye’de evcil koyunlar üzerinde yapılan çalışmalarda konak cinsiyetine

göre enfeksiyon oranındaki farklılıklar tespit edilmiş olup, Şanlıurfa’da yapılan

çalışmada (Altaş ve ark., 2006); incelenen 75 hayvanda, dişilerin 23’ü (%69,7) ve

erkeklerin 34’ü (%65,3) enfekte bulunmuş, O. trifurcata (Syn. T. trifurcata) türünün

dişilerde, O. circumcincta (Syn. T. circumcincta), O. ostertagi ve T. ovis türlerinin

erkeklerde daha yaygın olduğu kaydedilmiştir. Yine Cengiz ve Değer’in (2009)

Van’da yapmış oldukları çalışmada oran verilmeksizin dişi hayvanlardaki enfeksiyon

oranının erkeklerden fazla olduğu bildirilmiştir. Kırcalı (2003) tarafından Ankara

Kazan’da sadece kalın bağırsakların incelendiği çalışmada genel olarak dişi ve erkek

bireyler arasındaki enfeksiyon oranı benzer bulunmuş, T. skrjabini, T. discolor, O.

venulosum ve C. ovina türlerinin dişilerde daha yaygın olduğu kaydedilmiştir. Bu

çalışmada; nekropsi yapılan 17 hayvandaki erkek ve dişilerdeki enfeksiyon oranları

sırasıyla %88,8 ve %87,5 olarak bulunmuş, M. marshalli, T. occidentalis ve T.

probolurus türlerinin erkeklerde, T. trifurcata türünün ise dişilerde yaygın olduğu

görülmüştür. Bu farkın istatistiksel olarak değerlendirilmesi sonucu; M. marshalli ve

T. occidentalis’in konak cinsiyetine göre yayılış farkı istatistiksel olarak anlamlı

(p<0,05) bulunmuş, diğer helmint türlerinde konak cinsiyetine göre yayılış farkında

istatistiksel açıdan böyle bir anlamlılık (p>0,05) kaydedilmemiştir. Dışkı bakısı

sonuçlarına göre ise mide bağırsak nematodları ile enfeksiyon oranı erkeklerde

%90,3 ve dişilerde ise %93,3 olarak bulunmuş olup, bu farklılık istatistiksel olarak

anlamlı bulunmamıştır (p>0,05).

Ülkemizde evcil koyunlarda yapılan çalışmaların bir kısmında yayılış üzerine

konak yaşının etkileri de araştırılmıştır. Bu çalışmalardan Cengiz ve Değer (2009)

Van’da, oran vermeksizin enfeksiyon oranının genç hayvanlarda yaşlılardan daha

fazla olduğunu bildirilmişlerdir. Ankara Kazan’da yapılan ve sadece kalın

bağırsakların incelendiği bir diğer çalışmada ise (Kırcalı, 2003) yine aynı şekilde

gençlerde enfeksiyonun daha fazla görüldüğü bildirilmiş, gençlerdeki enfeksiyon

oranının %70, yaşlılardaki oranın ise %60 olduğu kaydedilmiştir. Bu çalışmada

Page 93: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

85

nekropsi yapılan hayvanların tamamı yaşlı olduğu için yaş açısından değerlendirme

yapılamamış, dışkı bakısına göre ise gençlerde ve yaşlılarda enfeksiyon oranları

sırasıyla %90,7 ve %88,8 olarak tespit edilmiş ve bulunan farklılık istatistiksel olarak

anlamlı bulunmamışır (p>0,05).

Parazitlerin coğrafi bölgelere göre dağılımında ve konaklarda gösterdiği

yayılış oranlarında iklim ve mevsim farklılıklarının büyük etkisi olduğu çeşitli

çalışmalarla ortaya konmuştur (O’Conner ve ark., 2006; Nwosu ve ark., 2007).

Örnek olarak evcil koyunlarda parazitlenen H. contortus’un sıcak ve nemli iklimlere

daha iyi uyum sağladığı, Teladorsagia ve Trichostrongylus cinslerine ait

nematodların ise soğuk iklim şartlarına uyumlarının daha başarılı olduğu

kaydedilmiştir (Zajac, 2006). Yine İran’da yapılan bir diğer araştırmada (Eslami ve

ark.,1979), özellikle aynı merada otlayan evcil ve yabani ruminantlar arasında

mevsime bağlı olarak paraziter bulaşmanın şekillendiği ve bu durumun evcil ve

yabani koyunlarda enfeksiyon şiddetini büyük ölçüde artırdığı belirtilmiştir

Türkiye’de evcil koyunlar üzerinde yapılan çalışmaların bir kısmında (Umur,

1997; Köroğlu ve ark., 2001; Umur ve Yukarı, 2005; Altaş ve ark., 2006 )

parazitlerin yayılışının mevsimlere bağlı değişiklikler gösterdiği saptanmış;

Marshallagia ve Trichostrongylus cinslerine bağlı türlerin kış ve sonbahar aylarında

Nematodirus, Ostertagia, Teladorsagia ve Trichuris cinslerine bağlı türlerin ise yaz

ve sonbahar aylarında daha yaygın görüldüğü kaydedilmiştir.

Bu çalışmada Anadolu yaban koyunlarında yapılan nekropsi sonucu Aralık-

Şubat döneminde M. marshalli, incelenen tüm hayvanlarda yaygın olarak

saptanmasına karşın, Temmuz-Ağustos döneminde sadece bir hayvanda tespit

edilmiştir. Araştırma sürecinde saptanan T. circumcincta, ise M. marshalli’nin tam

tersi olarak yaz döneminde daha yaygın olarak bulunmuştur. Yine T. occidentalis ile

T. trifurcata arasında da benzer bir durum gözlenmiş olup, T. occidentais bir hayvan

hariç tamamen kış sezonunda, T. trifurcata ise sadece yaz döneminde saptanmıştır.

İncelenen hayvanların kolonlarında tespit edilen C. ovina, toplanan parazit ve enfekte

hayvan sayıları bakımından kış aylarında daha yüksek oranda tespit edilmiştir. Elde

edilen veriler ışığında bu araştırmada, yaz ve kış mevsimlerinde toplanan parazit

sayılarının istatistiksel olarak değerlendirilmesi sonucu; M. marshalli, T.

Page 94: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

86

circumcincta, T. trifurcata, T. occidentalis ve C. ovina’nın yaz ve kış

mevsimlerindeki parazit sayısı değişimi istatistiksel olarak anlamlı (p<0,001)

bulunmuştur. Araştırmada saptanan diğer nematodlarda ise toplanan parazit sayısı

bakımından yaz ve kış mevsimleri arasında istatistiksel açıdan önemli bir farklılık

tespit edilmemiştir (p>0,05). Bu araştırmada şartlara bağlı olarak dışkı örneklerinin

sadece Temmuz-Ağustos arası dönemde temin edilebilmesi sebebiyle dışkı

bakılarında bulunan parazitlerin mevsime bağlı değişimlerinin belirlenmesi mümkün

olmamıştır.

Çeşitli ülkelerde yaban koyunlarında ve ülkemizde evcil koyunlarda yapılan

çalışmalarda (Kistner ve ark., 1977; Eslami ve ark., 1979; Umur, 1997; Umur ve

Yukarı, 2005) tespit edilen M. marshalli, T. circumcinta, T. axei türlerinin

abomasum, T. probolurus, T. colubriformis, N. lanceolatus, N. spathiger, N.

abnormalis türlerinin ince bağırsak, T. ovis, T. skrjabini, C. ovina türlerinin sekum

ve kolonda yaygın olarak görüldüğü kaydedilmiştir. Araştırmalarda (Umur, 1997;

Köroğlu ve ark., 2001; Umur ve Yukarı, 2005; Altaş ve ark., 2006, Cengiz ve Değer,

2009) özellikle Trichostrongyloidea üstailesine bağlı türlerin çok fazla sayıda

görüldüğü, buna bağlı olarak miks enfeksiyon oranının yüksek olduğu

kaydedilmiştir.

Bu çalışmada da parazit türlerinin sindirim sistemi bölümlerine göre

bulunduğu kısımlar ilgili çalışmalar ile benzerlik göstermiş; M. marshalli, %99,94, T.

circumcinta %97,05, T. occidentalis % 99,47 ve T. trifurcata %100 oranında

abomasumda; N. lanceolatus, %98,13, N. spathiger, %71,73 ve T. probolurus %100

oranında ince bağırsaklarda; T. skrjabini, T. discolor ve T. ovis’in tamamı sekumda

ve C. ovina’nın tamamı kolonda saptanmıştır. Araştırma kapsamında incelenen 17

Anadolu yaban koyununun 14’ünde daha önceki araştırmalara benzer şekilde miks

enfeksiyon oranın oldukça yüksek olduğu gözlenmiş enfekte Anadolu yaban

koyunları arasında miks enfeksiyon oluşturan tür sayısı ortalaması 5,6 olarak tespit

edilmiştir.

Yurt dışında yapılan çalışmalarda, yaban koyunlarında hayvan başına düşen

ortalama parazit sayısının 1.012-2.520 arasında değişen miktarlarda olduğu

bildirilmiştir (Beklund ve Senger, 1967; Uhazy ve Holmes, 1971). Ülkemizde evcil

Page 95: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

87

koyunlar üzerinde yapılan çalışmalarda ise bu sayının 47,5-4.402,5 arasında değiştiği

kaydedilmiştir (Umur, 1997; Umur ve Yukarı; Altaş ve ark., 2006; Cengiz ve Değer,

2009). Bu çalışmada ortalama parazit sayısı ise 3.989 olarak bulunmuştur. Bu

değerin yurtdışında yaban koyunlarında yapılan çalışmalarda saptanan değerlerden

daha yüksek, ülkemizde evcil koyunlarda yapılan çalışmalarda tespit edilen

değerlerin arasında olduğu görülmektedir.

Çalışma sürecinde 115 Konya-Bozdağ ve 27 Ankara-Nallıhan Anadolu yaban

koyunu üretme istasyonlarından alınan toplam 142 bireye ait dışkı örneği incelenmiş

tir. Bu incelemede; Nallıhan ve Konya popülasyonları arasında Trichostrongylid tip

ve Trichuris sp. yumurtaları ile enfekte hayvan sayıları açısından bulunan farklılıklar

istatistiksel açısından anlamlı (p<0,05) bulunmuş, her iki durumda da Nallıhan

popülasyonun enfeksiyon oranı daha az olarak saptanmıştır. Bu durumun, örnek

alımından yaklaşık bir yıl önce, Bozdağ’dan nakledilen ve Nallıhan’daki üretme

istasyonunda üretimine başlanan Anadolu yaban koyunlarının nakil öncesi parenteral

ivermectin ile ilaçlanmış olmasından kaynaklanabileceği düşünülmektedir.

Dışkı incelemesi sonucu Anadolu yaban koyunlarında Coccidia oocytleri

%4,23 oranında bulunmuş olup, enfeksiyon oranı genç bireylerde %9,3, yaşlı

bireylerde ise %2,02 olarak saptanmış, bu oranlar arasındaki farklılık istatistiksel

açıdan anlamlı bulunmuştur. Coccidia enfeksiyonunun gençlerde daha fazla

gözlenmesi önceki araştırmalara benzerlik göstermektedir (Taylor, 2007; Andrews,

2013).

Bu araştırmada enfeksiyon şiddetini belirlemek üzere enfekte 89 Anadolu

yaban koyunu dışkı numunesinde Modifiye McMaster yöntemi kullanılarak gr

dışkıdaki yumurta sayısı belirlenmiştir. Bu test sonucu hayvanların %41,57’sinin gr

dışkıda 50’den az yumurta, %58,42’sinin 50-300 yumurta saptanmıştır. Koyunlarda

miks enfeksiyonlarda gr dışkıda 1.000 yumurta bulunması orta şiddette, 2.000 ve

üzeri yumurta bulunması ise ağır enfeksiyon olarak değerlendirilmektedir (Skerman

ve Hillard, 1966). Bunun yanında klinik olarak şiddetli enfeksiyon oluşması için gr

dışkıda; Ostertagia sp.’de 500 ve yukarısı, Trichostrongylus spp ve Nematodirus

spp’de 500-2000 arası yumurta tespit edilmesi gerekliliği bildirilmektedir (Love ve

Hutchinson, 2003). Bu çalışmada yumurta sayımı yapılan 89 hayvanın sadece 8’inde

Page 96: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

88

gr dışkıda 150-300 trichostrongylid tip yumurta tespit edilmiş olup, bu durum

Anadolu yaban koyunlarında sindirim sistemi nematodlarının ciddi enfeksiyon

oluşturacak sayıda olmadığını, enfeksiyonun hafif şeklinde seyrettiğini

göstermektedir.

Genel görüş olarak ruminantlarda nekropside hafif şiddette enfeksiyonların

1.000-2000, ağır enfeksiyonların ise 5.000’den daha fazla sayıda helmintle oluştuğu

kabulü göz önüne alındığında (Love ve Hutchinson, 2003), bu araştırmada nekropsi

sonucu saptanan enfekte hayvan başına ortalama 3.989 parazitin tespit edilmesi, dışkı

incelemesinde hafif şiddette görülen enfeksiyondan farklı olarak orta şiddette bir

enfeksiyonun varlığını işaret eder niteliktedir. Ortalama parazit sayısının yüksek

çıkmasındaki nedenler araştırıldığında bu duruma, nekropsi yapılan hayvanlar

içerisinde yer alan çok yaşlı ve kör bir dişide tek başına 16.906 parazit tespit

edilmesinin büyük etkisi olduğu anlaşılmaktadır. Zira bu koyun dikkate

alınmadığında ortalama parazit sayısının 2.862 düştüğü ve nekropsi yapılan

koyunların bazılarında hafif, bazılarında da orta şiddette enfeksiyon görüldüğü tespit

edilmiştir.

Akciğer kıl kurdu etkenleri gerek evcil gerekse yaban koyunlarında dışkı ve

nekropsi incelemesi sonucunda sıklıkla karşılaşılan nematodlardan olup, ülkemizde

evcil koyunlarda yapılan çalışmalarda Dictyocaulus filaria, Mullerius capillaris,

Cystocaulus ocreatus, Protostrongylus rufescens, P. unciphorus ve Neostrongylus

linearis türlerine değişik oranlarda rastlandığı bildirilmektedir (Doğanay ve Öge,

1997). Yine yurtdışında yaban koyunlarında yapılan çalışmalarda; Kanada’da Ovis

canadensis canadensis’te Protostrongylus rushi ve P. stilesi’ye (Uhazy ve

Holmes,1971), Çekoslovakya’da Ovis ammon musimon’da M. capillaris ve

N.linearis’e (Dyk ve Chroust, 1975), Macaristan’da Ovis ammon musimon’da M.

capillaris, D. flaria, P.rufescens ve C. ocreatus (Takacs, 2003) türleri saptanmıştır.

Bu çalışmada Anadolu yaban koyunlarında yapılan dışkı incelemesinde de yukarıda

ifade edilen çalışmalara paralel olarak en çok karşılaşılan 4 türden Cystocaulus

ocreatus %76,76, Protostrongylus sp. %68,31, Muellerius capillaris %15,49 ve

Dictyocaulus filaria %2,11 oranında saptanmıştır. Cystocaulus ocreatus ile

enfeksiyon oranı erkek bireylerde %88,46 ve dişi bireylerde %70 olarak tespit

edilmiş ve bulunan farklılık istatistiksel olarak anlamlı (p<0,05) bulunmuştur.

Page 97: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

89

5. SONUÇ VE ÖNERİLER

Evcil hayvanlarda parazit sayısına bağlı olarak iştah kaybı ve verim

düşüklüğü ile başlayan, ağır enfeksiyonlarda ise paraziter gastro enteritis, anemi ve

ölüme kadar gidebilen ve önemli ekonomik kayıplar oluşturan paraziter hastalıların

yabani hayvanlardaki durumunun araştırılması, tespit edilen enfeksiyonlar

konusunda epidemiyolojik, epizootolojik, korunma ve kontrol verilerinin ortaya

konulması açısından büyük önem arz etmektedir. Türkiye’de günümüze kadar

paraziter hastalıkların yabani ruminantlardaki durumunu ortaya koymak üzere birkaç

hayvan üzerinde vaka takdimi tarzında çok az sayıda araştırma yapılabilmiştir. Bu

çalışma ülkemizde yaban hayvanları üzerinde tek türle yapılan geniş kapsamlı ilk

paraziter araştırma olmuştur. Çalışmada, Anadolu yaban koyunlarındaki sindirim

sistemine yerleşen helmint türleri belirlenmiş, dişi-erkek, genç-yaşlı bireyler

arasındaki enfeksiyon oranı farklılıkları tespit edilmiş, ve kısmende olsa mevsime

bağlı enfeksiyon oranlarındaki değişiklikler incelenmiştir. Araştırmada elde edilen

sonuçlar ülkemizde evcil ve yaban koyunları ve yurt dışında değişik yaban koyunu

türleri üzerinde yapılan benzer özellikli çalışmalar ile karşılaştırılmış, benzer ve

farklı olan bulgular ortaya koyulmuştur.

Bu çalışma ile sonuç olarak; Anadolu yaban koyunlarında sindirim sistemi

nematodlarından özellikle Nematodirus sp., Teladorsagia sp. ve Marshallagia

marshalli türleri ile enfeksiyonun diğer nematod türleri ile enfeksiyonlara nazaran

daha yaygın olduğu, bunun yanı sıra akciğer kıl kurtları ile enfeksiyonun

azımsanmayacak ölçüde (%88,73) olduğu ve cestod enfeksiyonlarından Avitellina

centripunctata(%11,76) ve Thysaniezia ovilla’nın(%11,76) Anadolu yaban

koyunlarında (%23,52) bulunduğu saptanmıştır. Dışkı bakısı yapılan 142 klinik

olarak sağlıklı Anadolu yaban koyununun 89’unda gr dışkıdaki yumurta sayısı tespit

edilmiş olup, bu hayvanlarda enfeksiyonun hafif seyrettiği saptanmıştır.

Bu çalışmada materyal toplamada karşılaşılan sorunlar nedeni ile daha fazla

sayıda hayvan üzerinde nekropsi çalışması yapılamamış ve Anadolu yaban

koyunlarında yakalama çalışmalarının sadece yaz mevsiminde yapılması nedeni ile

Page 98: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

90

dışkı örneklerinde sadece bir mevsimdeki durum ortaya konabilmiştir. İleride

yapılacak çalışmalarda imkanlar el verdiği sürece daha fazla sayıda örnekle

çalışılması ve örneklemenin değişik mevsimlere yayılmasının faydalı olacağı

düşünülmektedir.

Bu çalışma sonucunda elde edilen veriler ışığında, özellikle Anadolu yaban

koyunlarının yaşam alanlarına yakın yörelerde evcil koyunlarda helmint fauna

tespitine yönelik çalışmalarda elde edilen türlerle hemen hemen aynı türlerin elde

edildiği ve herhangi bir helmint türüne karşı doğal direnç gelişmediği tespit

edilmiştir. Evcil ve yabani ruminantların otlak alanı olarak binlerce yıldır aynı

habitatı (İç Anadolu bozkırları) paylaşması sebebiyle meydana gelen bu durum,

parazit türlerinin mevsime bağlı sürekli olarak kendisine yaşamını sürdürecek bir

konak bulmasına ve enfeksiyon şiddetinin azalmadan hatta şidetlenerek devam

ettirmesine yol açmaktadır. Paraziter enfeksiyonların yoğunluğu ve önlenememesi

bölgede yapılan hayvancılığı ekonomik olarak büyük oranda etkilemekte ve bölgede

yaşam mücadelesi veren Anadolu yaban koyunları üzerinde paraziter ve sekonder

etkenler bakımından istenmeyen etkiler yaratmaktadır.

Anadolu yaban koyunlarında paraziter açıdan kapsamlı olarak yapılan bu ilk

çalışmanın örnek toplamda karşılaşılan sorunlara rağmen diğer yaban hayvanı

türlerinde de gerçekleştirilmesi, ülkemizdeki paraziter enfeksiyonların

epidemiyolojisi ve epizootolojisinin daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır. Bunun yanı

sıra milyonlarca yıldır doğal seleksiyona uğrayan yabanıl hayvanlardaki olası doğal

dirençlilik ve var olabilecek mekanizmalarının aydınlatılması ile günümüzde gittikçe

artan bir sorun haline gelen antiparaziter ilaçlara karşı direnç meselesine çözüm

bulunması mümkün görülmektedir. Gelişen gen transferi yöntemleri gibi yaklaşımlar

ile üstesinden gelinebilecek bu durumun, ülkemiz biyoçeşitliliğinin değerini büyük

oranda arttırabileceği düşünülmektedir.

Page 99: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

91

ÖZET

Anadolu Yaban Koyunlarında (Ovis gimelinii anatolica) sindirim sistemi helmintleri

Bu çalışmada ülkemize endemik ve nesli tehlike altında olan Anadolu yaban koyunlarının

(Ovis gmelinii anatolica) sindirim sistemi helmintlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.

Türkiye’deki bir çok yaşama alanında insan nüfusunun artması sonucu habitat kaybı, kaçak

avcılık gibi nedenlerle soyunun tükenmesi ile Konya-Aksaray yolunun 50. km’sinde bulunan

Bozdağ dışındaki tüm Anadolu yaban koyunu popülasyonları 1960’lı yıllara gelindiğinde

yok olmuştur. Bozdağ’da kurulan üretme istasyonunda üretilen Anadolu yaban

koyunlarından bir kısmı 2004 yılında başlatılan proje ile eski yaşam alanlarından Ankara-

Nallıhan ve Karaman-Karadağ’a yeniden yerleştirilmiştir. Günümüz itibarı ile sayıları 550-

650 civarında olan bu alttür, ana popülasyon Konya-Bozdağ olmak üzere yeniden

yerleştirilen alanlarla birlikte üç popülasyon halinde yaşamaya devam etmektedir.

Araştırma sürecinde, 2007-2010 tarihleri arasında Konya-Bozdağ’dan elde edilen 9’u erkek,

8’i dişi olmak üzere 17 Anadolu yaban koyunu sindirim sistemi örneği ile 2010 yılı Temmuz

ve Ağustos ayları arasında 115 Konya-Bozdağ, 27 Ankara-Nallıhan olmak üzere 52’si erkek,

90’ı dişi hayvandan alınan toplam 142 dışkı örneği incelenmiştir.

İncelenen 17 Anadolu yaban koyunu sindirim sisteminin 15’inde (%88,24) 11 nematod ve 2

sestod olmak üzere toplam 13 tür helminte rastlanmıştır. Çalışmada Anadolu yaban

koyunlarından toplanan parazit sayısı toplam 59.838 olup; bunların 5’i 2 sestod türüne, geri

kalan 59.833’ü ise 11 nematod türüne aittir. Nekropsi yapılan 17 Anadolu yaban koyununda

hayvan başına düşen ortalama parazit sayısı 3.989 olarak bulunmuştur. Bu sayı erkek

bireylerde 4.065, dişi bireylerde ise 3. 902 olarak saptanmıştır.

Sindirim sistemi incelenen hayvanların abomasumlarında en yaygın türler sırasıyla;

Teladorsagia circumcincta (% 52,94), Marshallagia. marshalli (% 41,18) ve Teladorsagia

occidentalis (% 41,18) olurken, Teladorsagia trifurcata (% 23,53) bunları takip etmiştir.

İnce bağısaklarda ise Nematodirus lanceolatus (% 88,24), Nematodirus spathiger (% 58,82)

ve Trichostrongylus. probolurus (% 35,29) en fazla bulunan türler olarak saptanmıştır.

Sekumda Trichuris skrjabini (% 52, 94) en yaygın tür olurken bu türü Trichuris discolor (%

11,76) ve Trichuris ovis (% 5,88) izlemiştir. Kolonda ise Chabertia ovina % 52,94 oranında

tespit edilmiştir. İnce bağırsaklarda bulunan sestodlarda enfeksiyon oranı Avitellina

centripunctata ve Thysaniezia ovilla’da %11,76 olarak gerçekleşmiştir.

Dışkı örneklerinin incelemesi sonucunda Anadolu yaban koyunlarında en yaygın olarak

Trichostrongylid tip yumurta bulunmuş olup (%69,72), bunu %61,97 oranı ile Nematodirus

sp. izlemiş ve Trichuris sp.’ye ait yumurta oranı %16,90 olarak saptanmıştır. Çalışmada

Coccidia oocyctleri ise %4,23 oranında tespit edilmiştir.

Page 100: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

92

Araştırmada, yeterli miktarda dışkısı bulunan 89 (%62,67) Anadolu yaban koyununda

Modifiye McMaster yöntemi ile gr. dışkıda yapılan yumurta sayımı sonucunda hayvanların

37’sinde (%41,57) negatif sonuç elde edilmiş, pozitif sonuç vererek gr. dışkıda 50 ile 300

arasında yumurta saptanan hayvan sayısının 52 (%58,42) olduğu tespit edilmiştir.

Çalışmada Anadolu yaban koyunlarının incelenen dışkı numunelerinde akciğer kıl kurdu

etkeni larvalarından Cystocaulus ocreatus’a %76,76, Protostrongylus sp. %68,31,

Muellerius capillaris’e %15,49’unda ve Dictyocaulus filaria’ya %2,11 oranında

rastlanmıştır.

Bu çalışma ile sonuç olarak; Anadolu yaban koyunlarında sindirim sistemi nematodlarından

özellikle Nematodirus sp., Teladorsagia sp. ve Marshallagia marshalli türleri ile

enfeksiyonun diğer nematod türleri ile enfeksiyonlara nazaran daha yaygın olduğu, bunun

yanı sıra akciğer kıl kurdu enfeksiyonlarının azımsanmayacak ölçüde (%88,73) görüldüğü ve

cestod enfeksiyonlarından Avitellina centripunctata ve Thysaniezia ovilla’nın Anadolu

yaban koyunlarında (%23,52) bulunduğu tespit edilmiştir. Bu araştırma ile Nematodirus

lanceolatus, N. spathiger, Teladorsagia trifurcata, Trichostrongylus probolurus, Trichuris

skrjabini, T. discolor, T. ovis, Avitellina centripunctata türlerine ait erişkin helmintler ile

Muellerius capillaris ve Protostrongylus sp.’ye ait akciğer kıl kurdu larvaları Anadolu yaban

koyunlarında ilk kez kaydedilmiştir.

Anahtar Sözcükler: Anadolu yaban koyunu (Ovis gmelinii anatolica), sindirim sistemi,

helmint, parazit, yayılış.

Page 101: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

93

SUMMARY

Digestive Tract Helminths in Anatolian Mouflons (Ovis gmelinii anatolica)

In this study, it is aimed to determine digestive tract helminthes of Anotalian Mouflon, an

endemic and endangered subspecies living in Turkey.

Anatolian Mouflon is in danger of extinction due to increased human activities, habitat loss

and poaching by 1960s with the exception of the population in Bozdag Turkey, located on

the 50th km of Konya-Aksaray motorway.

Some of the Anatolian Mouflons, bred in the Bozdag Breeding Station, have been re-

introduced former living areas, Karaman Karadağ and Ankara-Nallıhan within a project

started in 2004. Today, the number of this sub-species is around 550 to 650 and they are

living in Konya-Bozdağ (main), Ankara-Nallıhan (re-introduced) and Karaman-Karadağ (re-

introduced).

During this research, 17 (9 male and 8 female) digestive tract samples received from Konya-

Bozdağ between 2007-2010, in addition to that, 142 fecal samples (52 male and 90 female)

collected between July-August 2010 from both Konya-Bozdağ Area (115) and Ankara-

Nallıhan(27) had been examined.

In total 13 helminth species, 11 nematod and 2 cestod, have been detected in 15 (%88,24)

digestive tract samples out of 17. In this research, total parasite number of collected from

Anatolian Mouflons was 59.833 and only 5 parasites were belonging to 2 cestod species,

while the others belonging to 11 nematode species. Mean parasite burden was 3.989 in

necropsied animals. This number was 4.065 in males and 3.902 in females.

The most common species in abomasum were, Teladorsagia circumcincta (52,94%),

Marshallagia marshalli (41,18%), Teladorsagia occidentalis (41,18%) and Teladorsagia

trifurcata (23,53%), respectively. In small intestines, Nematodirus lanceolatus (88,24%),

Nematodirus spathiger (58,82%) and Trichostrongylus probolurus (35,29%) were the most

commen ones. In ceacum, Trichuris skrjabini (% 52, 94) was the most common species

followed by Trichuris discolor (% 11,76) and Trichuris ovis (5,88%). Chabertia ovina was

found in colon with percentage of 52,94%. The infection rate for cestod species, Avitellina

centripunctata and Thysaniezia ovilla, detected in small intestine was the same (%11,76).

As a result, the most commonly detected egg type in fecal samples of Anatolian Mouflon

was trichostrongylid (69.72%), followed by Nematodirus sp. (61.97%), and Trichuris spp

(16.90%). It was determined that the rate of Coccidia oocycts was 4.23%.

In this study, the amount of 89 (62,97 %) samples out of 142 were adequate to study for

McMaster method. It was detected that, 37 (41,57%) samples were negative while 52

(58,42%) samples were positive, which means that 50 to 300 eggs per gr feces were found

in those positive samples.

Page 102: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

94

The rates of larval form lungworms in Anatolian Mouflons’ fecal samples were Cystocaulus

ocreatus (76,76%), Protostrongylus sp. (68,31%), Muellerius capillaris (15,49%) and

Dictyocaulus filaria (2,11%) respectively.

In this study, it is concluded that the infection frequency of Nematodirus sp., Teladorsagia

sp. and Marshallagia marshalli were higher than the frequency of the other nematod species

located digestive track. In addition to that, the rate of the infections with the lungworms

(88,73%) were high enough to consider. It was detected that cestod infections with Avitellina

centripunctata and Thysaniezia ovilla (23,52%), exist in Anatolian Mouflons. Adult forms of

Nematodirus lanceolatus, N. spathiger, Teladorsagia trifurcata, Trichostrongylus

probolurus, Trichuris skrjabini, T. discolor, T. ovis, Avitellina centripunctata as well as

larval forms of lungworms, Muellerius capillaris and Protostrongylus sp., were recorded for

the first time in Anatolian Mouflon.

Key words: Anatolian Mouflon (Ovis gmelinii anatolica), digestive track, helminth,

parasite, prevalance.

Page 103: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

95

KAYNAKLAR

ABBOTT, K.A., TAYLOR, M., STUBBINGS, L.A. (2009). Sustainable Worm Control

Strategies for Sheep. 3th Ed.

Erişim:[http://archive.defra.gov.uk/foodfarm/farmanimal/diseases/control/documents/

scops-technical-manual-0903.pdf ]. Erişim tarihi: 27.07.2013.

ALTAŞ, M., SEVGİLİ, M., GÖKÇEN, A., BAYBURS, H.C. (2006). Şanlıurfa yöresindeki

koyunlarda sindirim sistemi nematodlarının yaygınlığı. T. Parazitol. Derg., 30: 317-

321.

ANDERSON, R.C., (2000). Nematode Parasites of Vertebrates: Their Development and

Transmission, 2nd Ed. CAB International, Oxon, UK.

ANDREWS A.H. (2013). Some aspects of coccidiosis in sheep and goats. Small Ruminant

Res., 110: 93– 95.

ARIHAN, O. (2000). Population Biology, Spatial Distribution and Grouping Patterns of the

Anatolian Mouflon (Ovis gmelinii anatolica). Yüksek Lisans Tezi, Orta Doğu Teknik

Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.

ARIKAN, F. (2011). Konya Bozdağ Yaban Hayatı Geliştirme Sahasındaki Anadolu Yaban

Koyunlarında (Ovis gmelinii anatolica) Biyokimyasal Kan Parametreleri. Doktora

Tezi. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü.

AYAZ, E., TINAR, R., (Ed.). (2011). Cestoda. Veteriner Helmintoloji içinde. Dora Basım

Yayın Ltd. Şti. Bursa, s.: 77-150.

AYDENİZÖZ, M., YILDIZ, K. (2003): Prevalence of Anoplocephalidae species in sheep

and cattle slaughtered in Kirikkale, Turkey. Rev. Med. Vet., 154: 767-771.

BARJI, H., RAJI, A.R., NAGHIBI, A.G. (2011). The comparative morphology of

Marshallagia marshalli and Ostertagia occidentalis (Nematoda: Strongylida,

Trichostrongylidae) by scanning electron microscopy. Parasitol. Res., 108: 1391-

1395.

BECKLUND, W.W., SENGER, C.M. (1967). Parasites of Ovis canadensis in Montana, with

a checklist of the internal and external parasites of Rocky Mountain bighorn sheep in

North America. J. Parasitol. 53: 157–165.

BECKLUND, W.W., WALKER, M.L. (1967). Nematodirus of domestic sheep, ovis aries, in

the United States with a key to species. J. Parasitol., 53: 777-781.

BECKLUND, W.W., WALKER, M.L. (1971). Nomenclatur and morphology of Ostertagia

trifurcata Ransom, 1907, with data on spicule lengths of five stomach worms of

ruminants. J. Parasitol., 57: 508-516.

BOWMAN, D.D. (2008). Georgis' Parasitology for Veterinarians. 9th Ed., W. B. Saunders

Company, Philadelphia, Pennsylvania, p.: 156-163.

Page 104: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

96

CANTORAY R., GÜÇLÜ F., AYDENİZÖZ M. (1993): Konya E.B.K. mezbahasında

kesilen koyunlarda Anoplocephalidae türlerinin yayılışı. Eurasian J. Vet. Sci., 9: 53-

57.

CENGİZ, Z. T., DEĞER, M. S. (2009). Van yöresinde koyunlarda Trichostrongylidosis. T.

Parazitol. Derg., 33: 222-226.

CHOWDHURY, N., A. A. AGUIRRE (2001). Helminths of Wildlife. Science Publishers,

Inc., Enfield, New Hampshire, p.: 157-197.

ÇELİK, M. (2004). Radyotelemetri ve Gözlem Araçları Kullanarak Anadolu Yaban

Koyunlarının (Ovis gmelinii anatolica Valenciennes 1856) Bazı Davranış

Özelliklerinin Araştırılması. Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri

Enstitüsü.

DEĞER, S., BİÇEK, K., (2005). Van ve yöresinde koyunlarda endoparaziter fauna tespiti ve

paraziter invazyonların kontrolü üzerine öneriler. Y.Y.Ü. Vet. Fak. Derg., 16: 51-54.

DOĞANAY A., ÖGE S. (1997). Türkiye’de koyun ve keçilerde görülen helmintler. Kafkas

Üniv. Vet. Fak.Derg., 3: 97-114.

DURETTE-DESSET, M.C., HUGOT, J.P., DARLU, P., CHABAUD, A.G. (1999). A

cladistic analysis of the Trichostrongyloidea (Nematoda). Int. J. Parasitol., 29: 1065-

1086.

DYK, V., CHROUST, K. (1975). The incidence and possible cross transmission of coccidia

and helminths in the mouflon and roe deer in Czechoslovakia. Vet. Parasitol., 1: 145-

150.

ECKERT, J., KUTZER, E., ROMMEL, M., BÜRGER, H.J., KÖRTING, W. (1992).

Veterinärmedizinische Parasitologie. Verlag Paul Parey, Berlin, Hamburg.

ESLAMI, A., MEYDANI, M,, MALEKI, S., ZARGARZADEH, A. (1979). Gastrointestinal

nematodes of wild sheep (Ovis orientalis) from Iran. J. Wildlife Dis., 15: 263-265.

EYSKER, M., PLOEGER, H.W. (2000). Value of present diagnostic methods for

gastrointestinal nematode infections in ruminants. Parasitol., 120: 109–19.

FOX, M.T. (1997). Pathosphysiology of infection with gastrointestinal nematodes in

domestic ruminants: recent developments. Vet. Parasitol., 72: 285-308.

GIBBONS, L.M., KHALIL, L.F. (1982). A key for the identification of genera of nemetode

family Trichostrongylidae Leiper, 1912. J. Helminthol., 56: 185-233.

GICIK, Y., ARSLAN, M.Ö., KARA, M., KÖSE, M. (2003). Kars ilinde kesilen koyunlarda

Paramphistomiosisin yaygınlığı. T. Parazitol. Derg., 27: 260-261.

GÖNENCİ, R., YILDIRIM, M. (2008). İskenderun mezbahasına getirilen sığırların rumen

ve retikulumlarında karşılaşılan yabancı cisimler ve oluşturdukları

komplikasyonlarının araştırılması. Y.Y.Ü. Vet. Fak. Derg., 19: 31-36.

Page 105: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

97

GÜÇLÜ, F., DİK, B., KAMBURGİL, K., SEVİNÇ, F., AYTEKİN, H., AYDENİZÖZ, M.

(1996). Konya yöresi koyunlarında mide-bağırsak nematodlarının yayılışı ve

mevsimsel dağılımı. Veterinarium, 7: 51-55.

GÜL, A. (2007). Iğdır yöresinde koyunlarda endoparaziter fauna tespiti (Coccidiosis,

Helminthiasis). Y.Y.Ü. Vet. Fak. Derg., 18: 7-11.

GÜRALP, N. (1981). Helmintoloji. Ank. Ünv. Vet. Fak. Yay. No: 368 Ders Kitabı :266, 2.

Baskı. Ank Ünv Basımevi. Ankara.

HIENDLEDER, S., KAUPE B., WASSMUTH R., JANKE, A. (2002). Molecular analysis of

wild and domestic sheep questions current nomenclature and provides evidence for

domestication from two different subspecies. P. Roy. Soc. Lond. B. Bio., 269: 893-

904.

KAYA, M. A. (1989). Bozdağ’ da (Konya) Yaşayan Anadolu Yaban Koyunu, Ovis gmelinii

anatolica (Mammalia: Artiodactyla)’nın Biyolojisi. Dotora Tezi, Selçuk Üniversitesi,

Konya.

KAYA, M. A. (1991). Bozdağ (Konya)’da yaşayan yaban koyunu, Ovis orientalis anatolica

Valenciennes 1856’nın morfolojisi, ağırlık artışı, boynuz ve diş gelişimi. Tübitak -

Doğa Türk Zooloji Dergisi, 15: 135-149.

KIRCALI, F. (2003). Kazan Mezbahasında Kesilen Hayvanların Kalınbağırsaklarında

Saptanan Helmint Türleri. Doktora Tezi. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri

Enstitüsü.

KIRCALI SEVİMLİ F, KOZAN E, KÖSE M, ESER M. (2006). Dışkı muayenesine göre

Afyonkarahisar ili koyunlarında bulunan helmintlerin yayılışı. Ankara Üniv. Vet. Fak.

Derg., 53: 137-140.

KISTNER,T.P., MATLOCK, S.M, WYSE, D. AND MASON, G.E. (1977). Helminths

parasites of bighorn sheep in Oregon. J. Wildlife Dis., 13: 125-130.

KNIGHT, R. A. (1974). Trichuris oreamnos sp. from the mountain goat, Oreamnos

americanus (Blainville), in British Columbia, Canada, and a key to Trichuris in North

American ruminants. J. Parasitol. 60: 275-279.

KÖROĞLU, E., ŞİMŞEK, S., DİLGİN, N., GÜLTEKİN, İ., ALTAŞ, M.G. (2001). Elazığ

yöresi koyunlarında mide-bağırsak nematodlarının yaygınlığı. Fırat Üniv.Sağlık Bilim.

Derg., 15: 145-154.

LANCESTER, M.B., HONG, C. (1990). The identification of females within the subfamily

Ostertagiinae Lopez-Neyra 1947. Vet. Parasitol., 35: 21-27.

LEVINE, N. D. (1980). Nematode Parasites of Domestic Animals and of Man, 2nd Ed.

Minneapolis: Burgess Publishing.

LICHTENFELS, J.R., PILITT, P.A. (1983). Cuticular ridge patterns of Nematodirus

(Nematoda: Trichostrongyloidea) parasitic in domestic ruminants of North America,

with a key to species. P. Helm. Soc. Wash. 50: 261–274.

Page 106: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

98

LOVE S.C.J., HUTCHINSON G.W. (2003). Pathology and diagnosis of internal parasites in

ruminants. In Gross Pathology of Ruminants, Proceedings 350, Post Graduate

Foundation in Veterinary Science, University of Sydney, Sydney; Chapter 16: 309-

338.

MAGI, M., BERTANI, M., DELL'OMODARME, M., PRATI, M.C. (2002).

Epidemiological study of the intestinal helminths of wild boar (Sus scrofa) and

mouflon (Ovis gmelini musimon) in central Italy. Parassitologia.44: 203-5.

MANFREDI, M.T., DI CERBO, A.R., TRANQUILLO, V., NASSUATO, C., PEDROTTI,

L., PICCOLO, G. (2007). Abomasal nematodes of the red deer (Cervus elaphus) in

north-eastern Italy. J. Helminthol., 81: 247-53.

NWOSU, C.O., MADU, P.P., RICHARDS, W.S. (2007). Prevalence and seasonal changes

in the population of gastrointestinal nematodes of small ruminants in the semi-arid

zone of north-eastern Nigeria. Vet. Parasitol., 144: 118-124.

O'CONNOR L.J., WALKDEN-BROWN S.W., KAHN L.P. (2006). Ecology of the free-

living stages of major Trichostrongylid parasites of sheep. Vet. Parasitol. 142:1-15.

OĞUZ, T. (1961). Ankara Mezbahasında kesilen koyunların bağırsaklarında görülen

Chabertia ovina (Gmelin, 1790) dair sistematik araştırmalar. Ankara Üniv. Vet. Fak.

Derg., 8: 298-305.

OĞUZ, T. (1976). Yurdumuz koyun ve sığırlarında tespit ettiğimiz Trichuris

(Trichocephalus) türleri. Ankara Üniv. Vet. Fak. Derg., 23: 412-421.

ÖNCEL, T. (2000). Güney Marmara Bölgesindeki koyunlarda helmint türlerinin yayılışı. T.

Parazitol. Derg., 24: 414-418.

ÖZDAL, N., GÜL, A., İLHAN, F., DEĞER, S. (2010). Prevalence of Paramphistomum

infection in cattle and sheep in Van Province, Turkey. Helminthologia, 47: 20-24.

ÖZÜT, D. (2009). Evaluation of the adaptation process of a reintroduced Anatolian mouflon

(Ovis gmelinii anatolica) population through studying its demography and spatial

ecology. Doktora Tezi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.

RAMAJO MARTÍN, V., PÉREZ SÁNCHEZ, R., RAMAJO HERNÁNDEZ, A., OLEAGA,

A. (2007). Preliminary data about the parasitism caused by Protozoa, Helminths and

Ticks in cervids and wild bovids from Salamanca (western Spain). Rev. Iber.

Parasitol., 67: 69-77.

SAMUEL, W. M., PYBUS, M. J., KOCAN, A. A. (2001). Gastrointestinal Strongyles in

Wild Ruminants. Parasitic Diseases of Wild Mammals, 2nd Ed. Iowa State University

Press, Ames, Iowa, USA. p.: 193-227.

SCHNIEDER, T. (2006). Helminthosen der Wiederkäuer. In: Veterinärmedizinische

Parasitologie, Ed: T. Schnieder, 6. Auflage, Parey Verlag, Stuttgart, p: 166-234.

SEVİNÇ, F., GÜÇLÜ, F., USLU, U. (2004). Anadolu yaban koyununda (Ovis orientalis

anatolica) bulunan parazitler. Erciyes Üniv. Vet. Fak. Derg. 1: 87-89.

Page 107: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

99

SIMPSON, H.V. (2000). Pathophysiology of abomasal parasitism: Is the host or parasite

responsible? Vet. J., 160: 177-191.

SKERMAN, K.D., HILLARD, J.J. (1966). A Handbook for Studies of Helminth Parasites of

Ruminants, Near East Animal Health Institute, Handbook 2. Teheran, Iran.

SOULSBY, E. J. L. (1965) Textbook of Veterinary Clinical Parasitology. Vol. I. Helminths.

Oxford: Blackwell Scientific publications, p.: 331-387.

SOULSBY, E. J. L. (1982). Helminths, Arthropods and Protozoa of Domesticated Animals.

Balliere, Tindall and Cassell, London.

ŞENLİK, B. (2011). Teşhis Yöntemleri. In: Veteriner Helmintoloji, Ed: R. Tınar, Dora

Basım Yayın Ltd. Şti. Bursa, s.: 427-482.

TAKÁCS, A. (2003). Helminthic infestation of the mouflon (Ovis ammon musimon) in

Hungary. Magy. Allatorv. Lap., 2: 94-98.

TAVASSOLI, M., SALIMI-RAD, M., BAGERZADEH-AZAR, A. (2000). Gastrointestinal

helminths of wild sheep (Ovis ammon orientalis) from Kabodan island National Park

of Urmia lake of Iran. Journal of Veterinary Parasitolog., 14: 77-78.

TAVASSOLI, M., KHOSHVAGHTI, H. (2010). Helminthes and Coccidia Infection of Wild

Sheep (Ovis ammon orintalis) in Kabodan Island of National Park of Urmia Lake,

Iran. Veterinary Research Forum, 1: 26-29.

TAYLOR, M.A., COOP, R.L., WALL, R.L. (2007) Veterinary Parasitology 3rd Ed.,

Blackwell Publishing, Oxford.

TINAR, R. (2011). Trematoda. In: Veteriner Helmintoloji, Ed: R. Tınar, Dora Basım Yayın

Ltd. Şti. Bursa, s.: 1-76.

TINAR, R., UMUR, Ş., KÖROĞLU, E., GÜÇLÜ, F., AYAZ, E., ŞENLİK, B. (2011).

Veteriner Helmintoloji. Ed: R. Tınar, Dora Basım Yayın Ltd. Şti. Bursa.

TİĞİN, Y., BURGU, A., DOĞANAY, A. , BOZAN, H., GÜÇLÜ, F. (1989). Koyun ve

sığırlarda Anoplocephalidae türlerinin yayılışı. A. Ü. Vet. Fak. Derg., 36(3): 614-627.

TOPARLAK M., TÜZER E. (2005). Veteriner Helmintoloji. İstanbul Üniversitesi Veteriner

Fakültesi Yayınları.

TURAN N. (1984). Türkiye’nin Av ve Yaban Hayvanları – Memeliler, Ongun Kardeşler

Matbaacılık Sanayi, Ankara.

UHAZY, L.S., HOLMES, J.C. (1971). Helminths of the Rocky Mountain bighorn sheep in

western Canada. Can. J. Zool., 49: 507–512.

UMUR Ş. (1991). Ankara Yöresi Tiftik Keçilerinde Sindirim Sistemi Helmintleri. Doktora

Tezi. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü.

UMUR Ş. (1997). Kars yöresi koyunlarının mide-bağırsak nematodları ve mevsimsel

dağılımları. Turk. J. Vet. Anim. Sci., 21: 57-65.

Page 108: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

100

UMUR, Ş., GICIK, Y. (1995). Kars yöresi ruminantlarında Anoplocephalidae türlerinin

yayılışı. T. Parazitol Derg., 19: 272-281.

UMUR, Ş., YUKARI, B.A. (2005). An abattoir survey of gastro-intestinal nematodes in

sheep in the Burdur region, Turkey. Turk. J. Vet. Anim. Sci., 29: 1195-1201.

UMUR, Ş., KÖROĞLU, E., GÜÇLÜ, F., TINAR, R. (2011a). Nematoda. In: Veteriner

Helmintoloji, Ed: R. Tınar, Dora Basım Yayın Ltd. Şti. Bursa, s.: 151-405.

UMUR Ş., GÜRLER A.T., BEYHAN Y.E., BÖLÜKBAŞ C.S., AÇICI M. (2011b). Two

new nematode species for Turkey helmint fauna in roe deer (Capreolus capreolus),

Spiculopteragia spiculoptera (Guschanskaia, 1931) and minor morph S. (Rinadia)

mathevossiani (Ruchliadev, 1948). Kafkas Üniv. Vet. Fak. Derg., 17: 649-54.

VAN AKEN, D., VERCRUYSSE, J., DARGANTES, A., VALDEZ, L., FLORES, A.,

SHAW, D.J. (1998). Development of immunity to Mecistocirrus digitatus (Nematoda:

Trichostrongylidae) in calves. Parasitol., 117: 83-7.

WALLER, P.J., RUDBY-MARTIN L., LJUNGSTRÖM, B.L., RYDZIK, A. (2004). The

epidemiology of abomasal nematodes of sheep in Sweden, with particular

reference to over-winter survival strategies. Vet. Parasitol., 122: 207-220.

YAZWINSKI, T.A., TUCKER, C.A. (2006). A sampling of factors relative to the

epidemiology of gastrointestinal nematode parasites of cattle in the United States. Vet.

Clin. N. Am- Food A., 22: 501-27.

YILDIZ, K., AYDENİZÖZ, M. (2001). Kırıkkale koyunlarında helmintlerin yayılışı. Ankara

Üniv. Vet. Fak.Derg., 48: 179-182.

ZAFFARONI, E., MANFREDI, M.T., CITTERIO, C., SALA, M., PICCOLO, G.,

LANFRANCHI, P. (2000). Host specificity of abomasal nematodes in free ranging

alpine ruminants. Vet. Parasitol., 90: 221–230.

ZAJAC AM. (2006). Gastrointestinal nematodes of small ruminants: life cycle,

anthelmintics, and diagnosis. Vet. Clin. N. Am- Food A., 22: 529-41.

Page 109: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

101

ÖZGEÇMİŞ

I- Bireysel Bilgiler

Adı : Hasan

Soyadı : EMİR

Doğum yeri ve tarihi : Amasya, 07.01.1973

Uyruğu : T.C.

Medeni durumu : Evli

Askerlik durumu : Yaptı

İletişim adresi ve telefonu : Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli

Parklar Genel Müdürlüğü, Söğütözü Cad. No:14-E

Söğütözü/ANKARA

Telefon : 0 312 207 60 85

II- Eğitimi

2007- 2013, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Parazitoloji

ABD, Doktora

1989-1995, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Lisans

Yabancı dili : İngilizce

III- Ünvanları

1995, Veteriner Hekim

Page 110: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

102

IV- Mesleki Deneyimi

2002-, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar

Genel Müdürlüğü, Veteriner Hekim

1997-2000, Deva İlaç Sanayi, Tıbbi Mümessil

1995-1997, Özel Veteriner Kliniği, Veteriner Hekim

V- Bilimsel İlgi Alanları

Yayınlar:

GÖNENÇ, B., ÖGE, H., ÖGE, S., EMİR, H., ÖZBAKIŞ, G., AŞTİ,

C. (2012). First record of Lyperosomum longicauda Rudolphi, 1809

(Trematoda: Dicrocoeliidae) in Northern Bald Ibis (Geronticus

eremita) in Turkey. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi

Dergisi, 59(3), 227-230.

GÖNENÇ, B., ÖGE, H., ÖGE, S., EMİR, H., ÖZBAKIŞ, G., AŞTİ,

C. (2011). Türkiye’de Kelaynaklarda (Geronticus eremita) İlk

Lyperosomum longicauda (Trematoda: Dicrocoeliidae) Olgusu, 17.

Ulusal Parazitoloji Kongresi, Kars, 4-10 Eylül 2011, Kongre Program

ve Özet Kitabı (Poster bildiri: 305).

VI- Bilimsel Etkinlikleri

Projeler

Ulusal Biyoçeştliliğin ve Gen Kaynaklarının Korunması Hedefleri

Doğrultusunda Büyük Memeli Türlerinin Araştırılması, Korunması ve

Yönetimi, TÜBİTAK 1007 Projesi (2010-), Yardımcı Araştırmacı.

Dünyadaki Tek Otokton Alageyik (Dama dama) Popülasyonun Yeni

Uygun Alanlara Aşılanmasının Yayılış Modellemesi, Alan

Değerlendirmesi ve Popülasyon Yaşayabilirlik Analizi Yöntemleriyle

Tasarımı ve İlk Aşılamanın Telemetri ile İzlenmesi, TÜBİTAK

Projesi (2010-), Yardımcı Araştırmacı.

Page 111: ANADOLU YABAN KOYUNLARINDA (Ovis gmelinii anatolica)acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/27222/TEZ.pdf · yürütülmüştür. Araştırmada, Anadolu yaban koyunlarının mide-bağısak

103

Doğaya Salınan Ceylanlarda (Gazella subgutturosa) Uyum Sürecinin

Mikrosatelit Analizi ile Genetik, Radyo Telemetri ve GPS Telemetrisi

ile Ekolojik Yönlerden Değerlendirilmesi, TÜBİTAK Projesi (2007-

2009), Yardımcı Araştırmacı.

Tezler

EMİR, H. (2007). Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne Uyum Sürecinde

Yaban Hayatı Açısından Yapılan Çalışmalar. ATAUM Temel Eğitim

Kursu Bitirme Tezi.

Seminerler

Sığır, Koyun Ve Keçilerde Trichostrongylidae Etkenleri (2009)

Trichinellosis (2009)

Katıldığı Konferas ve Kongreler

17. Ulusal Parazitoloji Kongresi, Kars, Türkiye, 4-10 Eylül 2011.

VII- Diğer Bilgiler

Tömer Yabancı Dil Kursu (2006-2007)

Avrupa Toplulukları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ATAUM)

Temel Eğitim Kursu (2007)