120
ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ MİKROBİYEL LİPİTLERİN BİYODİZEL ÜRETİMİNDE KULLANIM KAPASİTELERİNİN BELİRLENMESİ Sevgi ERTUĞRUL KARATAY BİYOLOJİ ANABİLİM DALI ANKARA 2010 Her hakkı saklıdır

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

DOKTORA TEZİ

MİKROBİYEL LİPİTLERİN BİYODİZEL ÜRETİMİNDE KULLANIM

KAPASİTELERİNİN BELİRLENMESİ

Sevgi ERTUĞRUL KARATAY

BİYOLOJİ ANABİLİM DALI

ANKARA 2010

Her hakkı saklıdır

Page 2: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

i

ÖZET

Doktora Tezi

MİKROBİYEL LİPİTLERİN BİYODİZEL ÜRETİMİNDE KULLANIM KAPASİTELERİNİN BELİRLENMESİ

Sevgi ERTUĞRUL KARATAY

Ankara Üniversitesi

Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı

Danışman: Prof. Dr. Gönül DÖNMEZ

Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet filamentli fungus ve beş adet termofil siyanobaktari izolatının hücre içi lipit biriktirme kapasiteleri belirlenerek, biyodizel üretiminde kullanım potansiyeline sahip üç adet maya (Candida tropicalis, Candida lypolitica, Rhodotorula mucilaginosa), bir adet filamentli fungus (Aspergillus versicolor) ve üç adet termofil siyanobakteri türü (Synechococcus sp., Cyanobacterium aponinum, Phormidium sp.) seçilmiştir. Seçilen mikroorganizmaların yüksek kapasite ile hücre içi lipit biriktirdiği koşullar belirlenerek bu lipitlerin alkali katalizörle transesterifikasyonları sonucu oluşan metil ester dönüşüm verimleri gaz kromatografisinde hesaplanmıştır. Mayaların ve filamentli fungusların hücre içi lipit birikim kapasiteleri melaslı besiyerinde, siyanobakterilerin hücre içi lipit birikim kapasiteleri ise azot içeren BG-11 besiyerinde kesikli sistem ile belirlenmiştir. Mikroorganizmaların en yüksek seviyede lipit biriktirdiği koşulların bulunması amacıyla pH, karbon çeşidi ve miktarı, azot çeşidi ve miktarı ve inkübasyon süresi için optimum değerler bulunmuştur. C. lypolitica, C. tropicalis, R. mucilaginosa hücreleri, inkübasyon süresinin dördüncü gününde,1 g/L (NH4)2SO4 ve %8 ml melas çözeltisi içeren pH değeri 5’e ayarlanmış besiyerinde en yüksek lipit konsantrasyonuna ulaşmışlardır. En yüksek hücre içi lipit içerikleri ve C16 ve C18 metil ester verimleri C. lipolytica hücreleri için %59.9 ve %84.9, C. tropicalis hücreleri için %46.8 ve %92.3, R. mucilaginosa hücreleri için %69.5 ve %92.3 olarak bulunmuştur. A. versicolor hücreleri ise; 1.0 g/L KNO3, %6 melas çözeltisi içeren pH değeri 4’e ayarlanmış besiyerinde inkübasyon süresinin onuncu gününde %22.8 lipit içeriğine ulaşmıştır. Fungal lipitin %17.2’sini C16, %82.8’ini ise C18 oluşturmaktadır. Synechococcus sp., C. aponinum ve Phormidium sp. hücrelerinin hücre içi lipit oranları 0.25 g/L NaNO3 içeren pH değeri Synechococcus sp. için 7’ye, C. aponinum için 8’e, ve Phormidium sp. için 9’a ayarlanmış BG-11 besiyerlerinde inkübasyon süresinin 15. gününde belirlenmiştir. En yüksek hücre içi lipit içerikleri ve C16 ve C18 metil ester verimleri Synechococcus sp. için %42.8 ve %46.9, C. aponinum için %45.0 ve %67.7, Phormidium sp. için %38.2 ve %90.6 olarak bulunmuştur. Çalışmada kullanılan mikroorganizma lipitlerinin çoğunluğunu C16 ve C18 metil esterlerinin oluşturması, bunların biyodizel üretiminde hammadde olarak kullanılabilirliğini göstermektedir.

Haziran 2010, 110 sayfa

Anahtar Kelimeler: Mikrobiyel lipit, Biyodizel, Lipit birikimi

Page 3: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

ii

ABSTRACT

Ph. D. Thesis

DETERMINATION OF THE MICROBIAL LIPID USAGE IN BIODIESEL PRODUCTION

Sevgi ERTUĞRUL KARATAY

Ankara University Graduate School of Naturel and Applied Sciences

Department of Biology

Supervisor: Prof. Dr. Gönül DÖNMEZ

In the study, the lipid accumulation properties of thirteen yeast, four fungi ve five thermophyl cyanobacteria isolates were determined. Of these microorganisms Candida tropicalis, Candida lypolitica, Rhodotorula mucilaginosa, Aspergillus versicolor, Synechococcus sp., Cyanobacterium aponinum, Phormidium sp. were selected to evaluate biodiesel production capacities. The optimum conditions for the highest lipid production were determined and the extracted lipids were transesterified by an alkali catalyst. Gas Chromatograph was used to determine the methyl ester yields. The lipid accumulation properties of the yeast and fungal cells were determined in molasses medium, whereas BG-11 medium was used for the lipid accumulation properties of cyanobacteria in a batch system. In order to determine the optimum conditions for the highest lipid accumulation, pH, incubation time, different carbon and nitrogen sources and amounts were examined Candida lipolytica, Candida tropicalis, Rhodotorula mucilaginosa cells reached their maximum lipid accumulation in the media 1 g/L (NH4)2SO4 and 8% molasses solution at pH 5 after four days incubation time. The maximum lipid contents and C16 and C18 methyl ester yields were measured as 59.9% and 84.9% for C. lypolitica, 46.8% and 93.2% for C. tropicalis, 69.5% and 92.3% for R. mucilaginosa. A. versicolor fungal pellets were reached their maximum lipid content as 22.8% in the media containing 1.0 g/L KNO3 and 6% molasses solution at pH 4 after ten days incubation time. The fungal lipid contains C16 methyl ester as 17.2% and C18 methyl ester as 82.8%.

The lipid concentrations of Synechococcus sp., Cyanobacterium aponinum and Phormidium sp. were determined in the BG-11 media containing 0.25 g/L NaNO3 and pH values of the media was 7 for Synechococcus sp., 8 for Cyanobacterium aponinum and 9 for Phormidium sp. the fifteenth incubation time. The maximum lipid contents and C16 and C18 methyl ester yields were measured for Synechococcus sp. as 42.8% and 46.9%, for Cyanobacterium aponinum as 45.0 % and 67.7%, for Phormidium sp. as 38.2% and 90.6%, respectively. The composition of the lipids of the microorganisms that were used in the thesis showed that they are favourable feedstocks for biodiesel production. June 2010, 110 pages

Key Words: Single cell oil, Biodiesel, Lipid accumulation

Page 4: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

iii

TEŞEKKÜR

Tez çalışmamın her aşamasında yakın ilgi ve desteğini gördüğüm, çalışmalarımın yönlendirilmesi ve sonuçlandırılmasında çok büyük emeği geçen ve aynı zamanda kendimi geliştirmem için beni sürekli teşvik eden, her konuda destekleyen ve yönlendiren tez danışmanım Sayın Prof. Dr. Gönül DÖNMEZ’e (Ankara Üniversitesi Biyoloji Anabilim Dalı), tezimin hazırlanması sırasında her türlü olanağı sağlayan Ankara Üniversitesi Biyoloji Bölümü’ne, Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi’ne, çalışmalarım sırasında beni maddi olarak destekleyen TÜBİTAK BİDEB’e, deneylerim sırasında yardım ve desteğini gördüğüm bütün laboratuvar arkadaşlarıma, her konuda ve her zaman desteklerini aldığım ve tezimin hazırlandığı sürede gösterdikleri sabır, ilgi ve hoşgörüden dolayı anneme, babama, eşime ve kardeşime sonsuz şükran ve teşekkürlerimi sunarım.

Sevgi ERTUĞRUL KARATAY

Ankara, Haziran 2010

Page 5: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

iv

İÇİNDEKİLER

ÖZET ................................................................................................................................. i ABSTRACT ..................................................................................................................... ii TEŞEKKÜR ................................................................................................................... iii ŞEKİLLER DİZİNİ ....................................................................................................... vi ÇİZELGELER DİZİNİ ............................................................................................... viii 1. GİRİŞ ........................................................................................................................... 1 2. KAYNAK ÖZETLERİ ............................................................................................... 3 2.1 Biyodizel ve Üretimi .................................................................................................. 3 2.2 Triaçilgliserollere Uygulanan Kimyasal Modifikasyonlar .................................... 3 2.2.1 Transesterifikasyonu etkileyen faktörler ............................................................. 6 2.3 Biyodizel Üretiminde Kullanılan Hammaddeler ................................................. 12 2.3.1 Bitkisel yağların biyodizel üretiminde kullanımı .............................................. 12 2.3.2 Hayvansal yağların biyodizel üretiminde kullanımı ......................................... 13 2.3.3 Atık yağların biyodizel üretiminde kullanımı ................................................... 13 2.3.4 Mikrobiyel yağların biyodizel üretiminde kullanımı ........................................ 14 2.4 Biyodizel Üretiminde Kullanılan Mikroorganizmalar ........................................ 15 2.4.1 Bakteriler .............................................................................................................. 15 2.4.2 Funguslar .............................................................................................................. 16 2.4.3 Mikroalgler ........................................................................................................... 16 2.5 Mikroorganizmalarda Lipit Biyosentezi ............................................................... 17 2.6 Hammaddenin Yağ Asidi Dağılımı ve Biyodizelin Yakıt Kalitesi ...................... 19 2.7 Biyodizelin Depolanması ........................................................................................ 25 2.8 Fungal Lipitlerin Hammadde Olarak Kullanıldığı Çalışmalar .......................... 25 2.9 Mikroalg Lipitlerinin Hammadde Olarak Kullanıldığı Çalışmalar .................. 29 2.10 Tez Çalışmasında Kullanılan Mikroorganizmalar…………………………….35 2.10.1 Funguslar……………………………………………………………………….35 2.10.2 Mikroalgler…………………………………………………………………......36 3. MATERYAL ve YÖNTEM ...................................................................................... 38 3.1 Materyal ................................................................................................................... 38 3.1.1 Mikroorganizma kaynağı .................................................................................... 38 3.2 Yöntem ..................................................................................................................... 38 3.2.1 Saf kültürlerin eldesi ............................................................................................ 38 3.2.2 Saf kültürlerin tanılamaları ................................................................................ 40 3.2.3 Yüksek kapasite ile lipit üreten mikroorganizma seçimi ................................. 40 3.2.4 Mikrobiyel lipit üretimi için optimum koşulların belirlenmesi ....................... 42 3.2.5 Transesterifikasyon reaksiyonu .......................................................................... 44 3.2.6 Analiz yöntemleri ................................................................................................. 45 4. ARAŞTIRMA BULGULARI ................................................................................... 49 4.1 İzolasyon ve Tanılama ............................................................................................ 49 4.2 Besiyeri Bileşimlerinin Belirlenmesi ...................................................................... 49 4.3 Maya Hücrelerinin Lipit Biriktirme Kapasitelerinin Araştırılması .................. 50 4.3.1 Yüksek kapasitede lipit üreten maya hücrelerinin seçimi ............................... 50 4.3.2 Maya hücrelerinin lipit biriktirme kapasitesi üzerine ortam pH’ının

etkisinin belirlenmesi .......................................................................................... 52

Page 6: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

v

4.3.3 Maya hücrelerinin lipit biriktirme kapasitesi üzerine azot miktarının etkisinin belirlenmesi .......................................................................................... 53

4.3.4 Maya hücrelerinin lipit biriktirme kapasitesi üzerine karbon miktarının etkisinin belirlenmesi .......................................................................................... 50

4.3.5 Maya hücrelerinin gelişimine ve lipit üretimine inkübasyon süresinin etkisinin belirlenmesi .......................................................................................... 56

4.3.6 Maya hücrelerindeki lipitlerin yağ asidi metil esteri dağılımları .................... 60 4.4 Fungus Hücrelerinin Lipit Biriktirme Kapasitelerinin Araştırılması ............... 63 4.4.1 Yüksek kapasitede lipit üreten fungus hücrelerinin seçimi ............................. 63 4.4.2 A. versicolor hücrelerinin lipit biriktirme kapasitesi üzerine ortam pH’ının

etkisinin belirlenmesi .......................................................................................... 64 4.4.3 Farklı azot kaynaklarının fungal lipit birikimine etkisi ................................... 65 4.4.4. A. versicolor hücrelerinin lipit biriktirme kapasiteleri üzerine azot ve

karbon miktarının etkisinin belirlenmesi ......................................................... 66 4.4.5 Fungal hücrelerin lipit birikimine inkübasyon süresinin etkisinin

belirlenmesi .......................................................................................................... 67 4.4.6 A. versicolor hücrelerindeki lipitlerin yağ asidi metil esteri dağılımları ......... 68 4.5 Mikroalg Hücrelerinin Lipit Biriktirme Kapasitelerinin Araştırılması ............ 70 4.5.1 Yüksek kapasitede lipit üreten mikroalg hücrelerinin seçimi ve bu

hücrelerin lipit biriktirme kapasitesi üzerine ortam pH’ının etkisinin belirlenmesi .......................................................................................................... 70

4.5.2 Mikroalg hücrelerinin lipit biriktirme kapasitesi üzerine inkübasyon süresinin etkisinin belirlenmesi .......................................................................... 71

4.5.3 Mikroalg hücrelerinin gelişme ve lipit biriktirme kapasitesi üzerine azot miktarının etkisinin belirlenmesi ....................................................................... 72

4.5.4 Triakontanol hormonunun mikroalg hücrelerinin lipit biriktirme kapasitesi üzerine etkisinin belirlenmesi ........................................................... 76

4.5.5 Triakontanol hormonu ve NaHCO3’ın mikroalg hücrelerinin lipit

biriktirme kapasitesi üzerine etkisinin belirlenmesi ........................................ 77 4.5.6 Mikroalg hücrelerindeki lipitlerin yağ asidi metil esteri dağılımları .............. 79 5. TARTIŞMA ve SONUÇ ........................................................................................... 82 5.1 Fungus Hücrelerinin Lipit Biriktirme Kapasitelerinin Araştırılması ............... 82 5.1.1 Besiyerinin bileşimi .............................................................................................. 82 5.1.2 pH değeri etkisi ..................................................................................................... 86 5.1.3 Besiyerindeki karbon çeşidi ve miktarı .............................................................. 87 5.1.4 Besiyerindeki azot çeşidi ve miktarı ................................................................... 89 5.1.5 Biriktirilen lipitlerin yağ asidi dağılımları ......................................................... 90 5.2 Mikroalg Hücrelerinin Lipit Biriktirme Kapasitelerinin Araştırılması ............ 93 5.2.1 pH değeri etkisi ..................................................................................................... 93 5.2.2 Besiyerindeki karbon çeşidi ve miktarı .............................................................. 94 5.2.3 Besiyerindeki azot çeşidi ve miktarı ................................................................... 96 5.2.4 Biriktirilen lipitlerin yağ asidi dağılımları ......................................................... 98 KAYNAKLAR ............................................................................................................ 100 ÖZGEÇMİŞ ................................................................................................................. 109

Page 7: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

vi

ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil 2.1 Transesterifikasyon reaksiyonunun genel denklemi .......................................... 5 Şekil 2.2 Alkali katalizör ile yapılan biyodizel üretiminin şematik gösterimi .................. 9 Şekil 2.3 Lipaz katalizi ile yapılan biyodizel üretiminin şematik gösterimi ................... 10 Şekil 2.4.a Hücre dışı, b. Hücre içi lipaz üretiminin karşılaştırılması ............................ 10 Şekil 4.1 Farklı glukoz konsantrasyonlarının maya hücrelerinin lipit biriktirme

kapasiteleri üzerine etkisi .............................................................................. 55 Şekil 4.2 C. lypolitica hücrelerinin gelişimine ve içerdikleri lipit konsantrasyonuna

inkübasyon süresinin etkisi ........................................................................... 56 Şekil 4.3 C. lypolitica hücrelerinin gelişimine ve içerdikleri lipit konsantrasyonuna 4

g/L glukoz içeren ortamda inkübasyon süresinin etkisi ................................ 57 Şekil 4.4 C. tropicalis hücrelerinin gelişimine ve içerdikleri lipit konsantrasyonuna

inkübasyon süresinin etkisi ........................................................................... 58 Şekil 4.5 C. tropicalis hücrelerinin gelişimine ve içerdikleri lipit konsantrasyonuna 4

g/L glukoz içeren ortamda inkübasyon süresinin etkisi ................................ 58 Şekil 4.6 R. mucilaginosa hücrelerinin gelişimine ve içerdikleri lipit

konsantrasyonuna inkübasyon süresinin etkisi ............................................. 59 Şekil 4.7 R. mucilaginosa hücrelerinin gelişimine ve içerdikleri lipit

konsantrasyonuna 4 g/L glukoz içeren ortamda inkübasyon süresinin etkisi .............................................................................................................. 59

Şekil 4.8 Candida lypolitica hücrelerinden elde edilen lipitin transesterifikasyonu sonucu oluşan metil esterleri ......................................................................... 61

Şekil 4.9 Candida tropicalis hücrelerinden elde edilen lipitin transesterifikasyonu sonucu oluşan metil esterleri ......................................................................... 61

Şekil 4.10 Rhodotorula mucilaginosa hücrelerinden elde edilen lipitin transesterifikasyonu sonucu oluşan metil esterleri ........................................ 62

Şekil 4.11 A. versicolor hücrelerinin lipit konsantrasyonuna besiyeri pH’ının etkisinin belirlenmesi .................................................................................... 64

Şekil 4.12 A. versicolor hücrelerinin lipit konsantrasyonuna inorganik azot kaynaklarının etkisinin belirlenmesi ............................................................. 65

Şekil 4.13 A. versicolor hücrelerinin lipit konsantrasyonuna organik azot kaynaklarının etkisinin belirlenmesi ............................................................. 66

Şekil 4.14 A. versicolor hücrelerinin içerdikleri lipit konsantrasyonuna inkübasyon süresinin etkisi ............................................................................................... 68

Şekil 4.15 Aspergillus versicolor hücrelerinden elde edilen lipitin transesterifikasyonu sonucu oluşan metil esterleri ........................................ 69

Şekil 4.16 Azot içeren BG 11 besiyerinde geliştirilen mikroalg hücrelerinin farklı pH değerlerinde gösterdikleri hücre gelişimleri .................................. 71

Şekil 4.17 Farklı miktarlarda azot içeren BG 11 besiyerinde geliştirilen Synechococcus sp. hücrelerinin gösterdikleri hücre gelişimleri ................... 73

Şekil 4.18 Farklı miktarlarda azot içeren BG 11 besiyerinde geliştirilen C.aponinum hücrelerinin gösterdikleri hücre gelişimleri.............................. 74

Şekil 4.19 Farklı miktarlarda azot içeren BG 11 besiyerinde geliştirilen Phormidium sp. hücrelerinin gösterdikleri hücre gelişimleri ........................ 75

Şekil 4.20 Mikroalg hücrelerinin gelişimlerine triakontanol etkisi ................................ 76

Page 8: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

vii

Şekil 4.21 Synechococcus sp.hücrelerinden elde edilen lipitin transesterifikasyonu sonucu oluşan metil esterleri ......................................................................... 80

Şekil 4. 22 Cyanobacterium aponinum hücrelerinden elde edilen lipitin transesterifikasyonu sonucu oluşan metil esterleri ........................................ 80

Şekil 4.23 Phormidium sp. hücrelerinden elde edilen lipitin transesterifikasyonu sonucu oluşan metil esterleri ......................................................................... 81

Page 9: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

viii

ÇİZELGELER DİZİNİ

Çizelge 2.1 Alkali maddelerin ve enzimin katalizlediği transesterifikasyon reaksiyonlarının karşılaştırılması .................................................................. 11

Çizelge 2.2 ASTM biyodizel standardı ........................................................................... 21 Çizelge 2.3 EN 14214 biyodizel standardı ...................................................................... 22 Çizelge 2.4 EN 14213 biyodizel standardı ...................................................................... 23 Çizelge 2.5 Bazı bitkisel yağların ve dizel yakıtın fiziksel ve kimyasal özellikleri ....... 24 Çizelge 2.6 Tez çalışmasında kullanılan maya ve filamentli fungusların

sınıflandırılması ............................................................................................ 36 Çizelge 2.7 Tez çalışmasında kullanılan mikroalglerin sınıflandırılması ....................... 37 Çizelge 3.1 Tez çalışmasında kullanılan mikroorganizmalar ve kaynakları................... 39 Çizelge 4.1 Farklı besiyeri bileşimlerinin maya hücrelerinin lipit birikimi üzerine

etkisi …………………………………...…………………………………...50 Çizelge 4.2 Farklı maya türlerinin melaslı besiyerinde gelişimlerinin 2. ve 4.

günlerinde gösterdikleri lipit içerikleri.......................................................... 47 Çizelge 4.3 C.lipolytica, C.tropicalis ve R.mucilaginosa hücrelerinin lipit

konsantrasyonuna besiyeri pH’ının etkisinin belirlenmesi ........................... 52 Çizelge 4.4 C.lipolytica, C.tropicalis ve R.mucilaginosa hücrelerinin lipit

konsantrasyonuna başlangıç (NH4)2SO4 konsantrasyonunun etkisinin belirlenmesi ................................................................................................. 53

Çizelge 4.5 C.lipolytica, C.tropicalis ve R.mucilaginosa hücrelerinin lipit konsantrasyonuna başlangıç melas konsantrasyonunun etkisinin belirlenmesi ................................................................................................. 55

Çizelge 4.6 Melaslı besiyerinde geliştirilen C. lipolytica, C. tropicalis ve R. mucilaginosa hücrelerinin biriktirdikleri lipitlerin yağ asidi metil esteri dağılımları ..................................................................................................... 60

Çizelge 4.7 Farklı fungus türlerinin melaslı besiyerinde gelişimlerinin 10. günlerinde gösterdikleri lipit konsantrasyonları............................................ 63

Çizelge 4.8 Aspergillus versicolor hücrelerinin lipit konsantrasyonuna başlangıç KNO3 ve melas konsantrasyonlarının etkisi .................................................. 67

Çizelge 4.9 Melaslı besiyerinde geliştirilen A. versicolor hücrelerinin biriktirdiği lipitin yağ asidi metil esteri dağılımı………………………………………..69

Çizelge 4.10 Farklı mikroalg hücrelerinin lipit konsantrasyonuna ortam pH’ının etkisinin belirlenmesi .................................................................................... 70

Çizelge 4.11 Azot içeren BG 11 besiyerinde geliştirilen mikroalg hücrelerinin artan inkübasyon süresinde içerdikleri lipit miktarları........................................... 72

Çizelge 4.12 Synechococcus sp. hücrelerinin lipit biriktirme kapasitesi üzerine artan inkübasyon süresi ve azot miktarının etkisinin belirlenmesi ........................ 73

Çizelge 4.13 Cyanobacterium aponinum hücrelerinin lipit biriktirme kapasitesi üzerine artan inkübasyon süresi ve azot miktarının etkisinin belirlenmesi... 74

Çizelge 4.14 Phormidium sp. hücrelerinin lipit biriktirme kapasitesi üzerine artan inkübasyon süresi ve azot miktarının etkisinin belirlenmesi ........................ 75

Çizelge 4.15 Triakontanolün mikroalg hücrelerinin lipit üretimine (%) etkisi ............... 77 Çizelge 4. 16 Synechococcus sp. hücrelerinin gelişimleri ve lipit biriktirme

kapasiteleri üzerine triakontanol içeren ve içermeyen ortamlarda artan NaHCO3 etkisinin belirlenmesi ..................................................................... 78

Page 10: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

ix

Çizelge 4.17 Cyanobacterium aponinum hücrelerinin gelişimleri ve lipit biriktirme kapasiteleri üzerine triakontanol içeren ve içermeyen ortamlarda artan NaHCO3 etkisinin belirlenmesi ..................................................................... 78

Çizelge 4.18 Phormidium sp. hücrelerinin gelişimleri ve lipit biriktirme kapasiteleri üzerine triakontanol içeren ve içermeyen ortamlarda artan NaHCO3

etkisinin belirlenmesi .................................................................................... 78 Çizelge 4.19 BG-11 besiyerinde geliştirilen mikroalg hücrelerinin biriktirdiği lipitin

yağ asidi metil esteri dağılımları ................................................................... 82

Page 11: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

1

1. GİRİŞ

Günümüzde hızla gelişen sanayi ve artan özel tüketim ihtiyaçlarının karşılanmasına

yönelik enerji arzının önemli bir bölümü petrokimyasal ürünlerden sağlanmaktadır.

Petrol ve türev ürünlerinin sınırlı doğal kaynaklardan üretiliyor olması enerji talebinin

karşılanmasına yönelik bir takım farklı stratejiler geliştirilmesini mecbur kılmaktadır.

Yenilenebilir ve yüksek verimli enerji kavramı 21. yüzyılın alternatif enerji üretimi

konusundaki çalışmaların temelini oluşturmaktadır. Bu durum özellikle son zamanlarda

petrol temelli yakıtlarda görülen yüksek fiyat artışları ile daha da önemli hale gelmiştir.

Bu çalışmaların başında da biyodizelin içinde bulunduğu biyolojik materyalden

sağlanan yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı gelmektedir.

Ticari olarak bitkisel yağlardan üretilen biyodizel, pek çok Avrupa ülkesinde 1988

yılından beri alternatif bir yakıt olarak kullanılmaktadır. Uzun zincirli yağ asitlerinin

transesterifikasyonu sonucunda oluşan metil esterleri olarak tanımlanan biyodizelin

avantajları arasında biyolojik olarak parçalanabilmesi ve petrodizel yakıtlarla

karşılaştırıldığında daha zararsız gaz emisyonları oluşturması sayılabilir. Fakat

biyodizel üretiminde kullanılan yağ hammaddesinin pahalı olması petrol türevli

yakıtlarla rekabet edemeyip pazarda hak ettiği yeri alamamasına neden olmaktadır.

Biyodizelin üretim maliyetini düşürebilmek için son yıllarda pek çok çalışma

yapılmıştır. Bu konuda yapılan bazı çalışmalar biyodizelin bitkisel yağlardan farklı

olarak mikrobiyel yağlardan da üretilebileceği gösterilmiştir. Biyodizelin günümüzde

kullanılan petrol temelli yakıtların yerini alabilmesi için ticari ölçekte üretilebilmesi,

petrol temelli yakıtlardan ucuz olması, yanma kalitesi bakımından günümüzde

kullandığımız yakıtlarla aynı standardı taşıması gerekmektedir. Bu amaçla yürütülen

araştırmalardan bazıları mikrobiyel lipitlerden biyodizel eldesi fikrini ortaya atmıştır.

Mikroorganizmalar bitkilere kıyasla; daha fazla lipit içermeleri, gelişim süreçlerinin

daha kolay olması, değişen mevsim ve iklim şartlarından etkilenmemeleri ve kısa

sürede çok miktarda üretilebilmeleri nedeniyle daha avantajlı olmaktadırlar.

Page 12: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

2

Tüm canlılar zarları, yapısal ve fonksiyonel görevlerini yerine getirebilmek için lipit

sentezlemek zorundadır. Fakat az sayıda mikroorganizma lipitleri depo maddesi olarak

biriktirebilir. Yüksek lipit içeriğine sahip mikroorganizmalarda biriktirilen lipit daima

triaçilgliserol formundadır. Genellikle bakteriler triaçilgliserol üretmezler, bunun yerine

poli beta hidroksi bütirat ve alkanoat depo etmektedirler. Bu sebeple lipit biriktirme

özelliği sadece bazı maya, fungus ve mikroalglerde görülmektedir. Bu özelliği taşıyan

mikroorganizmalara “yağlı mikroorganizmalar” denmektedir.

Gerçekleştirilen bu tez çalışması kapsamında, maya, fungus ve daha önce literatür

çalışmalarında yer almayan termofil özellikteki mikroalglerin lipit üretim kapasiteleri,

biyodizele hammadde olması bakımından ilk defa çalışılmıştır. Bu mikroorganizmaların

en yüksek kapasitede lipit ürettiği deneysel koşullar (pH, inkübasyon süresi, farklı azot

ve karbon kaynakları, farklı azot ve karbon miktarları) tespit edilmiştir. Denenen her bir

mikroorganizmanın en yüksek kapasitede lipit ürettiği optimum şartlar kesikli kültür

sistemi ile belirlendikten sonra buradan elde edilen lipit alkali bir katalizör ile

transesterifikasyona uğratılmıştır. Transesterifikasyon reaksiyonu sonucunda oluşan

metil esterleri Gaz Kromatografi’de belirlenmiştir.

Gerçekleştirilen bu tez çalışması ile mikrobiyel lipitlerden biyodizel üretimi

teknolojisine önemli bir katkı sağlanacağı düşünülmektedir.

Page 13: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

3

2. KAYNAK ÖZETLERİ

2.1 Biyodizel ve Üretimi

Biyodizel, bitkisel veya hayvansal yağların uzun zincirli yağ asitlerinin metil

esterlerinden oluşturulan ve “B100” şeklinde formüle edilen yakıt türüdür. Günümüzde

biyodizel yakıt özellikleri Amerika’da ASTM D6751, Avrupa ülkelerinde ise EN 14214

standardına göre belirlenmektedir (Knothe 2010).

Biyodizel, petrol dizellerle karşılaştırıldığında biyolojik olarak parçalanabilir, zehirsiz

özellikte ve daha düşük emisyon profiline sahiptir. Biyodizel kullanımı tarım, ekonomik

gelişme ve çevre arasında dengenin kurulmasını sağlamaktadır (Meher vd. 2006).

Günümüzde biyodizel petrol temelli dizel yakıtların yerini tamamen alamasa bile,

üretimini destekleyen birçok neden vardır. Bu nedenlerin başında bitkisel ve hayvansal

yağların üretimi için pazar oluşturması, ülkelerin petrol ithalatına olan bağımlılığını

azaltması, yenilenebilir özelliği ve kapalı karbon döngüsü sayesinde küresel ısınmaya

katkı sağlamaması, petrol temelli dizelle karşılaştırıldığında tüm CO2 emisyonunu 78%

oranında azaltması, karbon monoksit, yanmamış hidrokarbon ve tanecikli emisyon

çıkışının normal dizel yakıtından daha düşük olması gelmektedir. Bu özellikleri

sayesinde normal dizel yakıta %1–2 oranında biyodizel eklendiğinde, zayıf yağlama

özellikleri ile yakıtı modern ultra düşük sülfür dizel yakıtında olduğu gibi kabul

edilebilir yakıt haline dönüştürebilir. Buna karşın biyodizelin bir çok emisyon testi

nitrojen oksitlerin çok az miktarda da olsa arttığını göstermektedir (Gerpen 2005).

2.2 Triaçilgliserollere Uygulanan Kimyasal Modifikasyonlar

Bitkisel yağlar genellikle serbest yağ asitleri, fosfolipitler, steroller, su, odorantlar ve

diğer bileşikleri içermektedir. Bu yüzden yağ direk yakıt olarak kullanılamamaktadır

Dizel bir yakıtla kıyaslandığında bitkisel yağlar 10-20 kat daha yüksek bir viskoziteye

sahiptir (Meher vd. 2006). Dizel yakıtların yerine kullanılan triaçilgliserollerin yüksek

Page 14: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

4

viskoziteye, düşük uçuculuğa ve çoklu doymamış yapıya sahip olmaları kullanımları

sırasında bazı problemlere sebep olmaktadır. Bitkisel yağların ve yağ atıklarının dizel

yakıtların performansına yaklaşabilmesi için sözkonusu bu triaçilgliserollere bazı

kimyasal modifikasyonların uygulanması gerekmektedir (Srivastava ve Prasad, 2000).

Bu gibi problemlerin çözülebilmesi için uygulanan kimyasal modifikasyonlar dilüsyon,

mikro-emülsifikasyon, piroliz ve transesterifikasyon olmak üzere 4 grupta

toplanabilmektedir (Demirbaş 2005).

Dilüsyon; triaçilgliserollerin dizel bir yakıt, etanol veya başka bir çözücü ile

seyreltilmesidir (Srivastava ve Prasad 2000).

Mikro-Emülsifikasyon; bitkisel yağların yüksek viskozite sorununu çözmek için

metanol, etanol ve 1-bütanol gibi solventlerle mikroemülsiyonları oluşturulmaktadır.

Mikroemülsiyonlar isotropik, saydam veya yarı saydam, yağ, su ve sürfaktantların

dağılmasında termodinamik olarak kararlı ve çoğunlukla “kosurfaktant” olarak

adlandırılan küçük amfifilik moleküllerdir (Fukuda vd. 2001).

Piroliz; Fukuda vd. (2001) gerçekleştirdikleri çalışmada piroliz işlemini hava veya

nitrojen püskürtmesi varlığında termal enerji uygulamak suretiyle yağların kimyasal

değişikliğe uğratılması şeklinde tanımlamışlardır. Çalışmada ayrıca, dizel makineler

için uygun ürünlerin elde edilmesi amacıyla triaçilgliserollerin pirolizi hakkında birçok

araştırma yapıldığı, yağ asitlerinin ısıya maruz bırakıldıklarında yapılarında önemli

değişiklikler olduğu vurgulanmıştır. Pirolize uğramış yağların saf bitkisel yağlarla

karşılaştırıldığında düşük viskoziteye ve yüksek setan numarasına sahip olması, bu

yağların, kabul edilebilir miktarlarda sülfür, su, sediment ve bakır korozyon değerlerine

sahipken; kül ve karbon kalıntısı bakımından tercih edilmemesi çalışmada belritilen

hususlar arasındadır. Tüm bunlara ek olarak aynı çalışmada, bu ürünlerin kimyasal

olarak petrol türevi olan gazolin ve dizel yakıtlara kimyasal olarak benzese de termal

süreç sırasında oksijenin uzaklaştırılması oksijenlenmiş yakıtın kullanımının sağladığı

çevresel faydayı yok etmiş olacağı belirtilmiştir.

Page 15: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

5

Şekil 2.1 Transesterifikasyon reaksiyonunun genel denklemi

Transesterifikasyon; triaçilgliserollerin dizel yakıtların yerine kullanılabilmesi için

gereken kimyasal modifikasyonlar arasında en çok tercih edilen anahtar basamak

niteliğindeki yöntem transesterifikasyondur. Transesterifikasyon, triaçilgliserollerin

viskozitesinin düşürülmesinde ve böylelikle yenilenebilen yakıtların makine

performansını arttırmada fiziksel özelliklerinin geliştirilmesi amacıyla kullanılmaktadır

(Fukuda vd. 2001).

Transesterifikasyon reaksiyonu üç tane ardışık tersinir reaksiyondan oluşmaktadır. Bu

süreçte, triaçilgliserol; her bir basamakta 1 mol alkil esterinin oluştuğu adım adım

diaçilgliserol, monoaçilgliserol ve son olarak gliserole dönüştürülür (Helwani vd. 2009).

Diğer bir tanımla Şekil 2.1’de de görüldüğü gibi lipitlerde bulunan gliseritlerin bir

katalizör varlığında bir alkol ile reaksiyona girerek ester ve gliserol oluşturmasıdır.

Reaksiyonda kullanılan katalizör, reaksiyonun hızını ve verimini arttırmaktadır.

Transesterifikasyon reaksiyonu geri dönüşümlü bir reaksiyon olması nedeniyle, ortamda

bulunan aşırı alkol tepkimeyi ileri yön lehine çevirebilir. Bu amaçla kullanılan alkoller

genellikle 1 ve 8 arasında karbon atomuna sahip primer ve sekonder monohidrik alifatik

alkollerdir. Alkol olarak metanol, etanol, propanol, bütanol ve amil alkol

kullanılmaktadır. En çok kullanılan alkoller metil alkol ve etil alkoldür. Ticari

uygulamalarda sıklıkla tercih edilen alkol ise ucuz olmasından dolayı metil alkoldür

(Fukuda vd. 2001, Banerjee ve Chakraborty 2009).

Bu katalizörlere ek olarak mikrobiyel lipazlar da katalizör olarak kullanılabilmektedir

(Kaieda vd. 2001). Lipazlar (EC 3.1.1.3) hidroliz, alkoliz, esterifikasyon ve karboksilik

asitlerin transesterifikasyon reaksiyonlarını katalizleyen enzimler olarak bilinmektedir.

GliserolesteriasidiYağAlkoltTrigliseri

OHCHRCOORROOCCH

OHCHRCOOROHRROOCCH

Katalizör

OHCHRCOORROOCCH

−−−−−

−+−−⇔+−−

−−−−−

2'

332

'2

'2

2'

112

||

3

||

Page 16: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

6

Bu enzimler biyodizel üretiminde rol alan esterifikasyon ve transesterifikasyon

reaksiyonlarını gerçekleştirmek için kullanılabilecek en iyi ve kararlı biyolojik

katalizörlerdir (Tan vd. 2010).

Banerjee ve Chakraborty (2009) yılında gerçekleştirdikleri çalışmada,

transesterifikasyon reaksiyonu tamamlandıktan sonra oluşan ürünlerin; ester karışımı,

gliserol, reaksiyona girmemiş alkol, katalizör ve tri, di, ve monoaçilgliseroller olduğu

belirtmişlerdir. Çalışmada monoaçilgliserollerin ester karışımında bulanıklığa sebep

olduğu, transesterifikasyon reaksiyonu tamamlandıktan sonra karışım oda sıcaklığına

getirildiğinde ester fazı ve gliserol fazı ayrıldığı ve gliserolün ağırlığından dolayı alt

fazda toplandığı ifade edilmiştir. Reaksiyonda yan ürün olarak oluşan gliserol ilaç, gıda

ve kozmetik endüstrilerinde kullanılmaktadır. Aynı çalışmada bir çok araştırmacının saf

ester elde etmenin zor olduğunu, esterlerin genellikle di, ve monoaçilgliserollerle

birlikte bulunduğunu belirttiği görülmektedir.

2.2.1 Transesterifikasyonu etkileyen faktörler

Transesterifikasyon reaksiyonunu etkileyen faktörler reaksiyon sıcaklığı, kullanılan

alkolün bitkisel yağa oranı, kullanılan katalizör tipi, miktarı ve çalkalama hızı olmak

üzere 4 ana başlık altında toplanabilmektedir (Meher vd. 2006, Banerjee ve Chakraborty

2009).

a) Reaksiyon sıcaklığı; Transesterifikasyon reaksiyonunu etkileyen önemli

parametrelerin başında sıcaklık gelmektedir (Banerjee ve Chakraborty 2009).

Transesterifikasyon kullanılan yağ çeşidine bağlı olarak farklı sıcaklıklarda

gerçekleşebilir. Yeterli süre verildiği takdirde reaksiyon oda sıcaklığında

gerçekleşebilmektedir. Yapılan birçok çalışmada reaksiyon sıcaklığı metanolün

kaynama sıcaklığına yakın noktada tutulmuştur. Eğer reaksiyon yüksek basınç (9000

KPa) ve yüksek sıcaklık (240 ºC) altında gerçekleşmemişse serbest yağ asitlerinin ön

işlemle ayrılması gerekmektedir. Sonuç olarak; transesterifikasyon reaksiyonu oda

sıcaklığından alkolün kaynama noktasına ve hatta daha fazlasına kadar olan sıcaklıklara

kadar değişebilmektedir. Kullanılan alkolün kaynama noktasına kadar olan sıcaklıklara

Page 17: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

7

kadar diğer parametreler değiştirilmediği sürece sıcaklık biyodizel verimini olumlu

yönde etkilemektedir (Ma ve Hanna 1999, Banerjee ve Chakraborty 2009).

b) Kullanılan alkolün bitkisel yağa oranı; biyodizel oluşumunu etkileyen diğer bir

önemli faktör de kullanılan alkolün triaçilgliserole oranıdır. Teorik olarak

transesterifikasyon reaksiyonunun gerektirdiği sitokiyometrik oran 3 mol yağ asidi

esteri ve 1 mol gliserol oluşması için, 3 mol alkol ve 1 mol triaçilgliseroldür.

Transesterifikasyon reaksiyonunda kullanılan alkol miktarının arttırılması

triaçilgliserollerin kısa sürede esterlere dönüşümü ile sonuçlanır. Alkol: triaçilgliserol

oranının 3’ün üzerinde olması ile reaksiyon hızı maksimuma ulaşır. Ortama daha fazla

alkol eklenmesi verimi arttırmadığı gibi reaksiyon sonucunda alkolün geri kazanımını

zorlaştırmaktadır. Alkol: triaçilgliserol oranı kullanılan katalizörle de yakından

ilişkilidir. Alkali karakterde bir katalizörün transesterifikasyon reaksiyonunda

kullanılması durumunda genellikle bu oran 6:1 iken; kızartma yağı gibi fazla serbest

yağ asidi içeriğine sahip yağların asit karakterde bir katalizörle transesetrifikasyon

reaksiyonuna uğratılması durumunda oran 15:1 olarak değişebilmektedir. Soya yağının

transesterifikasyonunda katalizör olarak asit kullanılması durumunda 30:1 oranında

bütanol ve soya yağı gerekirken, alkali ile katalizlenen reaksiyonda aynı zamanda ve

aynı oranda ester elde edebilmek için 6:1 oranı gerekmektedir (Ma ve Hanna 1999,

Leung vd. 2010).

c) Kullanılan katalizör tipi ve miktarı; kullanılan katalizör türü hammadde olarak

kullanılan yağın çeşidine göre değişmektedir. Transesterifikasyonda kullanılan

katalizörler alkali, asit ve enzim olarak sınıflandırılmaktadır.

Baz ile katalizlenen transesterifikasyon: Alkali katalizör olarak sodyum hidroksit,

potasyum hidroksit, karbonatlar, sodyum metoksit, sodyum etoksit, sodyum propoksit,

sodyum bütoksit gibi sodyum potasyum alkoksitler kullanılabilmektedir. Genellikle

kullanılan katalizörler sodyum hidroksit ve potasyum hidroksittir. Bu katalizörlerin

yaygın olarak kullanılma nedenleri; düşük sıcaklık ve atmosferik basınçta reaksiyonu

katalizleyebilmeleri, kısa sürede yüksek dönüşüm verimi elde edilmesi, yaygın olarak

kullanılabilir ve ekonomik olmasıdır. Bunlara ek olarak asidik bir katalizörle

Page 18: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

8

gerçekleştirilen reaksiyona göre 4000 kat daha hızlı olabilmektedir. Fakat bazik bir

katalizör ancak, serbest yağ içeriği %0.5’den az olan veya asit değeri 1 mg KOH/g olan

rafine bitkisel yağların transesterifikasyonunda kullanılabilmektedir.

Serbest yağ asidi gliserol omurgasından kesilmiş uzun karbon zinciri içermektedir.

Bazen karboksilik asit olarak isimlendirilebilirler. Eğer biyodizel üretiminde hammadde

olarak kullanılacak yağ, fazla miktarda oleik asit gibi serbest yağ asidi içeriyorsa alkali

katalizör sabun oluşturmak için serbest yağ asitleri ile reaksiyona girer ki, bu

istenmeyen bir durumdur. Çünkü bu durum transesterifikasyon reaksiyonunu

hızlandıran katalizörü deaktive edecektir. Buna ek olarak aşırı sabun oluşumu yağ asidi

metil esteri oluşum verimini düşürecek, biyodizelin saflaştırılma sürecini

zorlaştırılacaktır (Banerjee ve Chakraborty, 2009, Lam vd. 2010). Şekil 2.2’de alkali

özellikte bir katalizörle reaksiyonun nasıl gerçekleştirildiği şematize edilmiştir.

Asit ile katalizlenen transesterifikasyon: Genellikle kullanılan katalizörler sülfürik ve

hidroklorik asittir. Bazik katalizörlere göre iki önemli avantajı vardır; birincisi

hammaddede bulunan serbest yağ içeriğinden etkilenmez, ikincisi ise esterifikasyon ve

transesterifikasyon reaksiyonlarını birlikte katalizleyebilmeleridir. Esterifikasyon, bir

alkol ve bir asit (serbest yağ asidi) varlığında esterin oluşturulduğu kimyasal bir

reaksiyondur. Yağda bulunan serbest yağ asidi %1’den daha fazla ise asidik bir

katalizör reaksiyon için daha uygundur. Ek olarak tek basamaklı bir süreçten oluşan

asidik katalizleme, serbest yağ asitlerini metil esterlerine çevirmek için ekstra basamak

gerektiren bazik katalizlemeye göre daha ekonomiktir. Fakat asit bir katalizörün

kullanıldığı sistem ticari uygulamalar için uygun değildir. Çünkü, reaksiyon hızı

düşüktür, yüksek sıcaklık ve alkol:yağ oranına ihtiyaç vardır. Katalizörün ortamdan

ayrılması çevresel endişeler ve korozyon problemleri taşımaktadır (Lam vd. 2010).

Page 19: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

9

Şekil 2.2 Alkali katalizör ile yapılan biyodizel üretiminin şematik gösterimi

Asit-Baz ile katalizlenen transesterifikasyon (2 basamak): Bu tür reaksiyonda yüksek

serbest yağ içeriğine sahip hammaddede bulunan serbest yağ asitleri asidik bir

katalizörün rol aldığı esterifikasyon reaksiyonu ile esterlere çevrilir. Bu şekilde

hammaddedeki serbest yağ asidi içeriği %0.5-1’ye indirildiği zaman transesterifikasyon

reaksiyonuna bazik bir katalizör ile devam edilebilir (Lam vd. 2010).

Enzim (biyokatalizör) ile katalizlenen transesterifikasyon: Lipazlar hidroliz, alkolizis,

asidolizis gibi reaksiyonların yanı sıra esterifikasyon ve transesterifikasyon gibi

reaksiyonları da katalizleyebilen enzimlerdir. Lipazlar (triaçilgliserol açilhidrolazlar; EC

3.1.1.3) uzun zincirli yağ asitlerinin gliserol esterlerini parçalayan enzimlerdir. Lipazlar

endüstride ve tıpta oldukça geniş uygulama alanı bulan biyokatalizörlerdir. Bu enzimler

bakteri, fungus, maya, hayvan ve bitki kaynaklı olabilir. Bakterilerden elde edilen

lipazlar ökaryotik organizmalardan elde edilenlere göre daha fazla olduğu için

mikrobiyel lipazlar daha çok ilgi çekmiştir. Lipazların biyolojik uyumluluğu ve

parçalanabilirliği tarımsal ve tıbbi uygulamalarda istenen özellikleri arasında yer

almaktadır. Hem hücre içinde hem de hücre dışında salgılanan lipazlar

triaçilgliserollerin transesterifikasyon reaksiyonunu etkili bir şekilde

katalizleyebilmektedir (Iso vd. 2001, Jaeger ve Eggert 2002).

Transesterifikasyon reaksiyonunda katalizör olarak lipazların kullanımının avantajları

arasında; immobilize edildikleri takdirde defalarca kullanılabilmeleri, reaksiyonda

kullanılan çözücülerden etkilenmemeleri, yüksek konsantrasyonda kullanılabilmeleri,

Alkali+MeOH

yağlar transesterifikasyon Reaksiyon karışımının ayrılması

MeOH buharlaştırılması (üst faz) MeOH buharlaştırılması (alt faz)

MeOH

yıkama

Gliserol saf eldesi

Sabunlaşmış ürün

Metil esterleri

Alkali atıksu

gliserol

Page 20: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

10

enzimin doğal yapısından kaynaklanan büyük bir termal kararlılık sağlamaları ve

katalizörden ürünün ayrımının kolay olması sayılabilmektedir. Biyokatalizör

kullanımının dezavantajları olarak da; pahalı olmaları, yağ molekülünün hacmi

sebebiyle başlangıçta biraz aktivite kaybı olması ve immobilizasyon sırasında enzimin

her alana düzgün dağılamaması gösterilebilir (Marchetti vd. 2007). Şekil 2.3’de lipaz

enziminin katalizör olarak kullanıldığı transesterifikasyon reaksiyonu, Şekil 2.4’de ise

mikroorganizmadan hücre içi ve hücre dışı lipaz eldesi karşılaştırılmaktadır. Alkali

karakterde bir katalizör ve lipaz enzimiyle gerçekleştirilen transesterifikasyon

reaksiyonun birbirine karşı üstünlükleri Çizelge 2.1’de gösterilmiştir (Fukuda vd. 2001).

Şekil 2.3 Lipaz katalizi ile yapılan biyodizel üretiminin şematik gösterimi

Lipazın saflaştırılması Lipazın immobilizasyonu

geliştirme ayırma

�ekstraksiyon �adsorbsiyon �kromotografi �kristalizasyon

�çapraz bağlama �kovalent bağlama �tutuklama

geliştirme ve immobilizasyon

ayırma transesterifikasyon

a

b

yağlar transesterifikasyon

Reaksiyon karışımının ayrılması

Gliserol saf eldesi

(alt faz)

Üst faz Metil esterleri

gliserol

Lipaz+MeOH

esterifikasyon

Şekil 2.4.a. Hücre dışı, b.Hücre içi lipaz üretiminin karşılaştırılması

Page 21: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

11

Çizelge 2.1 Alkali maddelerin ve enzimin katalizlediği transesterifikasyon reaksiyonlarının karşılaştırılması

Özellik Alkali kataliz Lipaz kataliz

Reaksiyon sıcaklığı 60 – 70 oC 30 – 40 oC

Hammaddedeki serbest yağ asidi sabunlaşmış ürün metil ester

Ham maddedeki su reaksiyonu engeller etkilemez

Metil ester eldesi normal yüksek

Gliserol geri kazanımı zor kolay

Metil esterlerin saflaştırılması tekrarlı yıkayarak yıkamadan

Katalizör maliyeti ucuz nispeten pahalı

Süperkritik yöntem ile katalizlenen transesterifikasyon: Transesterifikasyon reaksiyonu

normal şartlar altında heterojen katalizörler ile gerçekleşebileceği gibi, süperkritik

metanol ile katalizör olmadan da gerçekleşebilmektedir. Transesterifikasyon reaksiyonu

bu yöntem ile yüksek sıcaklık ve basınç altında (250 °C ve 10 MPa) ve metanolün

alkole oranının 42:1 olduğu şartlarda gerçekleştirilebilir. Bu şartlarda metanol-

triaçilgliserol karışımı homojen bir faz oluşturur ve raksiyonun tamamlanması için

katalizöre gerek kalmaz. Bu avantajların yanı sıra, yüksek maliyet, fazla metanol

kullanımı ve gliserol ayrımının zor olması bu yöntemin başlıca dezavantajlardır

(Marulanda vd. 2010).

d) Çalkalama hızı; transesterifikasyon reaksiyonunda karıştırma işlemi çok önemlidir.

Çünkü yağlar sodyum hidroksit ve metanol çözeltisinde karışmazlar. İki faz karıştığı

anda reaksiyon başlar ve bu aşamadan sonra karıştırmaya gerek yoktur.

Transesterifikasyon reaksiyonunda hammadde olarak hayvansal yağların kullanıldığı

bazı çalışmalarda karıştırma işlemi olmadan reaksiyon gözlemlenememiştir (Meher vd.

2006).

Page 22: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

12

2.3 Biyodizel Üretiminde Kullanılan Hammaddeler

Her ne kadar 1930 ve 1940’larda acil durumlarda bitkisel yağlar dizel yakıt kaynağı

olarak kullanılsa ve biyodizel sadece bitkisel yağların metil esterleri olarak bilinse de,

alternatif yakıtın sahip olması gereken önemli özelliklerin başında ekonomik olması

gelmektedir (Fernández-Álvarez vd. 2007, GuanHua vd. 2010).

Bu bağlamda biyodizel maliyetinin en büyük kısmını, üretiminde kullanılan

hammaddenin maliyeti belirlemektedir. Şöyleki, hammadde maliyetindeki artış

biyodizel fiyatını %40 oranında etkilemektedir. Bu durum biyodizel üretiminde

hammadde seçiminin son derece önemli olduğunu vurgulamaktadır (Yan ve Lin 2009).

2.3.1 Bitkisel yağların biyodizel üretiminde kullanımı

Bitkisel yağların yakıt olarak kullanımı günümüzden yüzyıl öncesine dayanmaktadır.

Dizel motorun mucidi Rudolf Diesel ilk kez sıkıştırmalı ateşleme yapan motorda yer

fıstığı yağını kullanmıştır. O dönemde insanlar tarafından bitkisel yağların dizel motor

yakıtı olarak kullanımın önemsiz olduğu düşünülse de bu yağların zaman ilerledikçe

petrol ve kömür kadar önemli olacağını söylemiştir (Panwar vd. 2010). Fakat

günümüzde petrol ürünleri çok daha ucuz olduğu için bu tür yakıtlar henüz bu ürünlerin

yerini alamamıştır. Bitkisel yağlar alternatif yakıtların geliştirilmesinde göze çarpsa da

özellikle direk enjeksiyon yapan makinelerde birçok problemle karşılaşılmaktadır. Bu

problemlerin başında; koklaşma ve enjektörlerde çok ses çıkarma, karbon kalıntıları,

yağdan dolayı oluşan yapışma, bitkisel yağ kontaminasyonu sonucu oluşan kalınlaşma

ve jelleşme ve yağlama problemleri gelmektedir (Meher vd. 2006).

Bitkisel yağların özellikle de hayvansal yağların kullanımındaki diğer önemli

dezavantajlar dizel yakıttan 11-17 kat daha fazla olan yüksek viskozite ve motorda

kalıntıların kalmasına sebep olan düşük uçuculuktur. Bu problemlerin sebebi büyük

triaçilgliserol molekülü ve yüksek moleküler ağırlığıdır. Bu problemler motorların

modifiye edilmesiyle az veya çok aşılabilir. Almanya ve Malezya’da Elsbett ve yine

Page 23: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

13

Almanya ve Amerika’da Diesel Morten und Geraetebau Gmbh (DMS) firmalarının

oluşturduğu modifiye motorlar farklı oranlarda bitkisel yağ ile çalıştırıldıkları zaman

başarılı performans göstermektedir (Srivastava ve Prasad 2000, Meher vd. 2006).

2.3.2 Hayvansal yağların biyodizel üretiminde kullanımı

Biyodizelin yüksek kaliteye sahip, pahalı bitkisel yağlardan yapılıyor olmasından

kaynaklanan yüksek üretim maliyeti, yemeklik olmayan yağların hammadde olarak

kullanımıyla indirgenebilmektedir (Kondamudi vd. 2009).

Literatürde hayvansal yağların biyodizel üretiminde kullanımları ile ilgili yapılan

çalışmaların başında kuyruk yağı ve tavuk artıklarından kalan yağların kullanımı

gelmektedir. Başta kuyruk yağı olmak üzere hayvansal yağlar insanların beslenme

alışkanlıklarına bağlı olarak kullanım miktarı değişmektedir ve sabun endüstrisi üretilen

hayvansal yağın tamamını alamamaktadır (Bhatti vd. 2008).

Bu yağların C14:0, C16:0 ve C18:0 gibi doymuş yağ asitlerinden oluşması yüksek setan

numarasına sahip olmasını ve doymamış yağlara göre oksidasyona daha az yatkın

olmasını sağlamaktadır. Fakat bu özelliğin yüksek sıcaklıklarda kristalize olma eğilimi

göstermesi önemli bir dezavantajdır (Alptekin ve Çanakcı 2010).

2.3.3 Atık yağların biyodizel üretiminde kullanımı

Günümüzde bitkisel yağ fiyatlarındaki hızlı artış, biyodizel üretiminde bu yemeklik

yağlar yerine kızartma yağları gibi atık yağların kullanımı gibi alternatif çözümler

bulmayı gerektirmektedir (Chung vd. 2009).

Biyodizel üretiminde maliyetin yaklaşık %75 kadarını hammaddenin oluşturması göz

önüne alındığında, bitkisel yağların hammadde olarak kullanılması biyodizelin fiyatını

petrol kaynaklı dizele göre 1.5 kat daha pahalı kılmaktadır. Buna karşın atık kızartma

yağlarının fiyatı bitkisel yağlardan 2-3 kat daha ucuzdur. Ayrıca atık kızartma

Page 24: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

14

yağlarından ve bitkisel yağlardan üretilen biyodizel kalitesinin benzer olması bu

yağların değerlendirilmesi için uygun bir çalışma koşuludur (Phan ve Phan 2008).

Yiyeceklerin kızartılması sırasında bitkisel yağlar çok yüksek sıcaklıklara maruz

kalırlar. Bu esnada hidroliz, polimerizasyon ve oksidasyon meydana gelir ve yağın hem

kimyasal hem de fiziksel yapısı bozulur. Nem ve oksidasyon varlığında triaçilgliserolün

hidrolize olması sebebiyle yağ içersindeki serbest yağ asidi miktarı artar. Serbest yağ

asidi ve su içeriğinin transesterifikasyon reaksiyonu üzerinde negatif etkisi vardır.

Ayrıca yağ asidi esterleri ve gliserolün ayrılmasını engeller. Kızartma yağlarında

dimerik ve polimerik asit ve gliseritlerin oluşumu yağın viskozitesini önemli ölçüde

arttırır. Böylece moleküler kütle ve iyot değerleri düşerken, sabunlaşma değeri ve

yoğunluğu artar. Bu durum biyodizelin oluştuğu transesterfikasyon reaksiyonunun

direkt olarak meydana gelmesini engeller. Bu yüzden asit karakterde bir katalizörle

serbest yağ asidi içeriğinin azaltılması gerekmektedir. Hem atık yağların hem de

hayvansal yağların doymuşluk oranları yüksektir. Bu sebeple bu yağlardan üretilen

biyodizelin soğuk akış özellikleri ele alınmalıdır (Çanakcı 2007, Enweremadu ve

Mbarawa 2009).

2.3.4 Mikrobiyel yağların biyodizel üretiminde kullanımı

Biyodizel üretiminde kullanılan hammaddenin pahalı olması ve hammadde maliyetinin

toplam üretim maliyetinin %70–75’ini oluşturması sebebiyle biyodizel kullanımı fosil

yakıt kullanımına göre ekonomik değildir. Bu yüzden biyodizel günümüzde sıklıkla

kullanılan bir yakıt değildir. Bu sorunun çözümü daha ucuz hammadde sağlanmasıdır.

Dünyada insan nüfusunun hızla artmasıyla tarım için daha fazla alana ihtiyaç

duyulacaktır. Bu sorun günümüzde dahi Asya’da görülmektedir. Burada bitkisel yağ

fiyatları daha fazladır. İlerleyen yıllarda bu eğilimin dünyanın geri kalan kısmında da

görüleceği düşünülmektedir. Bu noktadan yola çıkılarak mikrobiyel lipitlerden üretilen

biyodizel diğer enerji formlarına yardımcı bir alternatif bir enerji kaynağı olarak ön

plana çıkmaktadır (Ma ve Hanna 1999).

Page 25: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

15

Mikrobiyel yağlar (tek hücre yağları) birçok mikroorganizma tarafından üretilmektedir

ve bu yağların biyodizel üretiminde hammadde olarak çok yüksek bir potansiyele sahip

olacağı düşünülmektedir. Çünkü mikroorganizmalar değişen mevsim ve iklim

şartlarından etkilenmezler, hücrelerinde yüksek miktarda lipit içeriğine sahiptirler, kısa

sürede çok miktarda üretilebilmektedirler (Xue vd. 2006).

2.4 Biyodizel Üretiminde Kullanılan Mikroorganizmalar

Hücrelerindeki lipit içerikleri %20’yi geçen mikroorganizmalar bulunmaktadır. Bu

mikroorganizmalardan elde edilen ve tek hücre yağları (SCO) olarak isimlendirilen

mikrobiyel yağlar günümüzde tüm dünyada yoğun ilgi görmektedir. Her ne kadar

mikroalgler, Bacillus cinsine ait bakteriler, fungus ve mayalar gibi birçok

mikroorganizma lipit depo edebilme özelliğine sahip olsa da bu mikroorganizmaların

tamamı biyodizel üretiminde kullanılamamaktadır. Tek hücre yağı ilk ticari üretimi

1995 yılına kadar başlayamamıştır ve maliyeti fazla olduğu için 6 yıl önce bu üretim

durdurulmuştur. Günümüzde birçok maya ve mikroalg türü bitkisel yağalara benzer

nitelikte lipit üretebilmektedir. Ürettikleri bu lipitin miktarı ve içeriği sıcaklık, pH,

inkübasyon süresi gibi geliştirildikleri ortam şartlarına göre değişmektedir (Meng

2009).

Son yıllarda literatürde yapılan çalışmalarda fungus ve mikroalglerin biyodizel

üretiminde yağ kaynağı olarak kullanımının avantajları önemle vurgulanmaktadır.

Şüphesiz bu avantajların en başında kolay üretilebilmeleri, üretimleri sırasında çok

ilgiye gerek duyulmaması, besiyerlerinin ucuz olması ve insan tüketimi için uygun

olmayan sularda (atıksular gibi) geliştirilebilmeleri gelmektedir (Mata vd. 2010).

2.4.1 Bakteriler

Bakteriler genellikle triaçilgliserol üretmezler bunun yerine polibeta hidroksi bütirat ve

alkanoat depo ederler. Bu yüzden yağ biriktirme özelliği sadece bazı maya, fungus ve

alglerde görülmektedir (Ratledge 2004).

Page 26: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

16

Her ne kadar mikroalgler hücrelerinde yüksek miktarda lipit biriktirebilse de,

geliştirilebilmeleri bakterilere göre daha uzun zaman almakta ve büyük arazilere ihtiyaç

duyulmaktadır. Genellikle bütün bakterilerin lipit içeriklerinin ortalama %20-40 olması

nedeniyle mikroalglerden düşük olduğu bilinse de çok kısa sürede gelişebilmeleri bu

mikroorganizmaları biyodizel üretiminde hammadde olarak kullanılabilirliğini akla

getirmektedir. Fakat birçok bakteri genellikle lipit üreticisi değildir. Sadece birkaç

bakteri türü hücrelerinde karışık lipoid yapılar (polihidroksialkanoat)

biriktirebilmektedir. Bu yapılarda dış zarda olduğu için ekstrakte edilmeleri çok zordur.

Bu sebeple yüksek lipit içeriğine sahip bakterilerin biyodizel üretiminde hammadde

olarak kullanımının hiçbir ticari önemi yoktur (Meng vd. 2009).

2.4.2 Funguslar

1980’li yıllardan bu yana funguslar (tek hücreli mayalar ve filamentli funguslar) ilgi

çeken yağlı mikroorganizmalar olmuştur. Rhodosporidium sp., Rhodotorula sp, ve

Lypomyces sp. gibi bazı maya türleri hücrelerinde kuru ağırlıklarının %70’i kadar lipit

biriktirebilme yeteneğine sahiptir. Yüksek lipit içeriğine sahip funguslara örnek olarak

Mortierella sp. cinsine ait türler verilebilmektedir. Yağlı mayalar ve küfler çoklu

doymamış yağ asitlerince zengin triaçilgliserol biriktirmektedirler. Bu hücrelerde en

fazla rastlanan yağ asitleri arasında C18:1, C18:2, C16:0, C16:1 gelmektedir. Bu bilgiler

ışığı altında yağlı maya ve fungusların biyodizel üretimi için alternatif yağ kaynakları

olduğu söylenebilmektedir (Meng vd. 2009).

2.4.3 Mikroalgler

Mikroalgler zaman zaman gıda ve kimyasal madde üretiminde kullanılmaktadır. Ama

son yıllarda mikroalglerin enerji kaynağı olarak kullanımı revaçtadır. Şöyle ki; bu

mikroorganizmalar metan üretimi için parçalanabilir, fotosentetik olarak hidrojen

üretebilirler veya bazı algler sıvı yakıt üretiminde yağ kaynağı olarak kullanılabilirler.

Mikroalglerin avantajları; fotosentetik olarak gelişebildikleri için karbon kaynağına

ihtiyaç duymamaları ve daha önceki tüketimlerin ürünü olan karbondioksiti enerji

Page 27: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

17

kaynağı olarak kullanıp karbondioksit nötralizasyonunu sağlamalarıdır (Sawayama

1995, Chen 1996, Hirano vd. 1998, Lorenz ve Cysewski 2000, Scragg vd. 2003)

Mikroalglerin biriktirdikleri lipitler genellikle (>%80) triaçilgliserol formunda olup 16

ve 18 numaralı karbon atomlarınca zengin yağ asitleri içermektedir. Alg hücrelerinin

ortalama lipit içeriği %1 ile %70 oranında değişse de, optimum koşullar sağlandığında

%90 oranında lipit biriktirebilen mikroalgler de vardır (Meng vd. 2009).

Mata vd. (2010) mikroalglerin biyodizel üretiminde kullanımlarını anlattıkları detaylı

çalışmalarında mikroalglerin, tarımsal ürünlerle ve diğer sucul bitkilerle

karşılaştırıldığında gelişme hızları çok büyük olduğunu bildirmişlerdir. Bununla birlikte

biyodizel üretimi için kullanılan tarımsal hammaddelerle karşılaştırıldığında gelişimleri

için kolza için ayrılan alandan 49, soya fasulyesi için ayrılan alandan 132 kat kadar daha

küçük alana ihtiyaç duydukları için mikroalglerin biyodizel üretiminde hammadde

olarak kullanımı sayesinde ekilebilir alanların biyodizel üretimine hammadde

yetiştirmek için ayrılması önemli ölçüde azaltılacağını belirtmişlerdir. Aynı çalışmada

bazı alg ve siyanobakteri türlerinin yüksek lipit içeriğine sahip olduğu ve optimum

şartlarda bu fotosentetik mikroorganizmaların aynı alanda geliştirilen bitki sisteminden

100 kat daha fazla lipit üretebildiğini bildirmişlerdir. Araştırıcılar, alglerden üretilen

biyodizelin sülfür içermediğini ve petrol kaynaklı dizel yakıtlar gibi performans

gösterebildiğini, partikül, CO, hidrokarbon ve SOx emisyonlarının az olmakla birlikte

NOx emisyonunun bazı motor türlerinde fazla olabildiğini ifade etmişlerdir.

2.5 Mikroorganizmalarda Lipit Biyosentezi

Gelişme ortamındaki besin dengesizliği yağlı mikroroganizmalarda lipit birikimini

tetiklemektedir. Genellikle azot olmak üzere anahtar bir besin maddesi azalıp, karbon

miktarı artınca, hücreler karbonu kullanıp yağ şeklinde depo ederler. Bu durum lipit

biriktirebilen maya ve filamentli funguslarda görülmektedir. Bu canlılarda karbonun

fazlalığı biyokütle oluşturmadan ziyade, lipit birikimine kanalize edildiği için gelişme

hızı lipit biyosentezinden düşüktür (Ratledge ve Wynn 2002).

Page 28: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

18

Heterotrof gelişen alglerde ise bu durum görülmez. Heterotrof alg, gelişirken lipit

biriktirir, lipit biriktirme özelliği azot kaynağının tükenmesine bağlı değildir. Hücreler

karbonu hızlıca kullanır, yeni hücrelere çevirir, fazla karbonun depolanma mekanizması

yağa dönüştürülmesi ile bulunur (Ratledge ve Wynn 2002).

Kısa karbon zincirli yağ asitlerinin oluşumu bitki, hayvan, fungus, bakteri ve alg

hücrelerinde birbirine benzemektedir. Örneğin, yeşil alg hücrelerinde palmitoleik, oleik,

linoleik ve linolenik yağ asitlerinin sentezi, bitki ve maya hücrelerindekine

benzemektedir (Ratledge ve Wynn, 2002). Yüksek kapasitede lipit biriktirebilme

özelliğine sahip bir mikroorganizma hücresinde sırasıyla aşağıda ifade edilen kaskat

reaksiyonları gerçekleşmektedir (Ratledge 2004).

1. Ortamdaki azot miktarı azalınca yağlı hücrede AMP deaminaz aktivitesi 5 kat artar.

2. Artan AMP deaminaz aktivitesi hücrenin ve mitokondrinin AMP içeriğini azaltır.

3. Mitokondride azalan AMP içeriği yağlı hücrelerde bulunan izositrat dehidrogenaz

enzimini durdurur. Çünkü bu enzim aktivitesi için AMP ye aşırı derecede bağımlıdır.

4. Sonuçta izositrat metabolize edilemez, biriktirilir. Akonitaz aracılığı ile sitrik aside

dengelenir.

5. Bu yüzden mitokondride sitrat biriktirilir.

6. Mitokondriyel membrvea sitratın dışarıya taşınması için etkili bir akış sistemi

bulunmaktadır. Sitrat malat ile değiştirilir.

7. Sitrat sitozole gelir ve ATP sitrat liyaz tarafından bağlanır, asetil CoA ve oksaloasetat

oluşturulur.

8. Asetil CoA yağ asidi biyosentezi için kullanılır.

9. Oksaloasetat ise malat dehidrojenaz ile sitrat akış sisteminde kullanılacak malata

dönüştürülür.

Aynı şartlarda geliştirilen fungusların bazılarının lipit biriktirirken, bazılarının

biriktirememesinin nedeni 4 farklı başlık altında toplanabilir (Ratledge ve Wynn 2002):

Page 29: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

19

1. Besiyerindeki azot miktarı azaldığında, yağlı olmayan türler glukoz asimilasyonunu

durdururlar. Bu yüzden yağ asidi biyosentezinin öncü maddesi olan asetat üniteleri

oluşmamış olur.

2. Yağlı maya hücrelerinde yağ asidi biyosentezinde ilk enzim olan asetilCoA

karboksilaz enzimi çok çalışıyor olabilir. Yağlı olmayan mayalarda yağ asidi sintazın

son ürünü olan yağ açil CoA esteri tarafından inhibe ediliyor olabilir.

3. Yağlı olmayan mayalarda lipit oksidayonu ile birlikte gerçekleşen işe yaramayan lipit

biyosentez döngüsü olabilir. Bu yüzden net bir lipit akümülasyonu sağlanmaz.

4. Ara metabolizma her iki grupta da farklı regüle ediliyor olabilir. Örneğin yağlı

türlerde karbonun asetilCoA’ya akışı arttırılmışken, yağlı olmayan türlerde hücresel

regülasyonlar ile azaltılmış olabilir.

2.6 Hammaddenin Yağ Asidi Dağılımı ve Biyodizelin Yakıt Kalitesi

Günümüzde kullanılan petrol temelli dizel yakıtın yerini alabilmesi için üretilen

biyodizelin; yoğunluk, akışkanlık, yanma noktası, yanma değeri vb. özelliklerin

bilinmesi gerekmektedir. Biyodizeldeki önemli yakıt kriteri triaçilgliserollerin kalıntısı

ve biyodizel kısmındaki gliseritler olarak iş gören gliserole bağlıdır. Yağ asidi metil

esteri formundaki biyodizel yakıt, birçok ülkede üretilmektedir. Amerika Birleşik

Devletleri’nde ilgili standart ASTM Biodiesel Standard D 6751 iken, Avrupa Birliği

Ülkelerinde araç kullanımına yönelik standart Standard EN 14214, ısınmaya yönelik

standart Standard EN 14213’tür. ASTM ve EN standartlarına göre biyodizelin asit sayı

limiti uyumlu olup 0.5 değerindedir (Knothe 2006, Meng vd. 2009).

Mikrobiyel yağlar çoklu doymamış yağ asidi içeriğince zengin oldukları için birçok

bitkisel yağdan farklılık göstermektedir. Yakıt olarak kullanılmak üzere tasarlanmış

biyodizel için böyle bir sınırlama yoktur fakat kabul edilebilir olanlar göstergesi iyot

değeri olan yağın doymamışlık oranı ile ilgili kriterleri yerine getirenlerdir. EN 14214

ve EN 14213 standartlarına göre biyodizelin iyot değeri 120 ve 130 g iyot/100 g

biyodizel şeklinde olmalıdır (Meng vd. 2009).

Page 30: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

20

Biyodizel özelliği yağ asidi metil esterlerinin bileşenlerine bağlı olarak değişmektedir

(Knothe 2005). En önemli özelliklerin başında ateşleme kalitesi (örneğin setan sayısı),

soğuk-akış özellikleri ve oksidatif kararlılık gelmektedir. Lipitlerde doymuşluğun ve

yağ asidi dağılımının transesterifikasyon yöntemi ile biyodizel üretiminde önemli bir

etkisi olmasa da, yakıtın özelliklerini doğrudan ilgilendirmektedir. Örneğin, doymuş

yağlardan üretilen biyodizel yüksek setan sayısına ve çok güçlü oksidatif kararlılığa

sahipken daha düşük yanma özellikleri gösterir. Doymuş yağlardan üretilen biyodizel

çevresel sıcaklıklarda jelleşme eğilimi göstermektedir. Uzun zincirli doymamış yağ

asidi bakımından zengin hammaddeden üretilen biyodizel ise soğuk-akışkan özelliğe

sahiptir. Fakat bu yağ asitlerinin de okside olma eğilimi diğerlerine göre çok yüksektir.

Bu yüzden biyodizelin uzun süreli depolanması sürecinde problemler yaşanabilmektedir

(Hu vd. 2008). ASTM ve EN standartlarında dikkate alınan özellikler Çizelge 2.2-

2.4’de verilmiştir (Knothe 2006).

Page 31: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

21

Çizelge 2.2 ASTM biyodizel standardı

Özellik Test Yöntemi Sınırlar Birim

alevlenme noktası

su ve sediment

kinematik akışkanlık (40 ºC)

D 93 130.0 (en düşük) ºC

D 2709 0.050 (en yüksek) %hacim

D 445 1.9-6.0 mm2/s

sülfatlanmış kül D 874 0.020 (en yüksek) %kütle

sülfür D 5453 0.015 (en yüksek S15)

%kütle 0.05 (en yüksek S500)

bakır korozyon

setan sayısı

sislenim noktası

karbon kalıntısı

D 130 No 3 (en yüksek)

D 613 47 (en düşük)

D 2500 ºC

D 4530 0.050 (en yüksek) %kütle

asit sayısı D 664 0.50 (en yüksek) mg KOH/g

serbest gliserin

toplam gliserin

fosfor içeriği

sodyum/potasyum

distilasyon sıcaklığı

D 6584 0.020 %kütle

D 6584 0.240 %kütle

D 4951 0.001 (en yüksek) %kütle

UOP 391 5 (en yüksek) ppm

D 1160 360 (en yüksek) ºC

Page 32: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

22

Çizelge 2.3 EN 14214 Avrupa biyodizel standardı

Özellik Test Yöntemi Sınırlar Birim

ester içeriği

yoğunluk (15 ºC)

kinematik akışkanlık (40 ºC)

EN 14103 96.5 (en düşük) %mol/mol

ENISO 3675; ENISO 12185

860-900 kg/m3

ENISO 3104; ISO 3105

3.5-5.0 mm2/s

alevlenme noktası ENISO 3679 120 (en düşük) ºC

sülfür içeriği ENISO 20846; ENISO 20884

10.0 (en yüksek S15) mg/kg

karbon kalıntısı setan sayısı sülfatlanmış kül su içeriği

ENISO 10370 0.30 (en yüksek) %mol/mol

ENISO 5165 51 (en düşük)

ISO 3987 0.02 (en yüksek) %mol/mol

ENISO 12937 500 (en yüksek) mg/kg

toplam kontaminasyon EN 12662 24 (en yüksek) mg/kg

bakır korozyon oksidatif kararlılık (110 ºC) asit değeri iyot değeri linolenik asit içeriği

ENISO 2160 1 derecesi

EN 14112 60.0 dk sa

EN 14104 0.50 (en yüksek) mgKOH/g

EN 14111 120 (en yüksek) gI2/100g

EN 14103 12.0 (en yüksek) %(mol/mol)

çift bağlı FAME içeriği >= 4 1 (en yüksek) %(mol/mol)

metanol içeriği EN 14110 0.20 (en yüksek) %(mol/mol)

monoaçilgliserol içeriği EN 14105 0.80 (en yüksek) %(mol/mol)

diaçilgliserol içeriği EN 14105 0.20 (en yüksek) %(mol/mol)

triaçilgliserol içeriği EN 14105 0.20 (en yüksek) %(mol/mol)

serbest gliserin EN 14105 0.020 (en yüksek) %(mol/mol)

toplam gliserin EN 14105 0.25 (en yüksek) %(mol/mol)

I. grup metaller (Na+K) EN 14108 5.0 (en yüksek) mg/kg

II. grup metaller (Ca+Mg) prEN 14538 5.0 (en yüksek) mg/kg

fosfor içeriği EN 14107 10.0 (en yüksek) mg/kg

soğuk filtre tıkama noktası EN 116 - ºC

akış noktası ISO 3016 0 (en yüksek) ºC

ısıl değer DIN 51900 35 (en düşük) MJ/kg

Page 33: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

23

Çizelge 2.4 EN 14213 Avrupa Biyodizel Standardı

Özellik Test Yöntemi Sınırlar Birim

ester içeriği

yoğunluk (15 ºC)

kinematik akışkanlık (40 ºC)

EN 14103 96.5 (en düşük) %mol/mol

ENISO 3675; ENISO 12185

860-900 kg/m3

ENISO 3104; ISO 3105

3.5-5.0 mm2/s

alevlenme noktası ENISO 3679 120 (en düşük) ºC

sülfür içeriği ENISO 20846; ENISO 20884

10.0 (en yüksek S15) mg/kg

karbon kalıntısı setan sayısı sülfatlanmış kül su içeriği

ENISO 10370 0.30 (en yüksek) %mol/mol

ENISO 5165 -

ISO 3987 0.02 (en yüksek) %mol/mol

ENISO 12937 500 (en yüksek) mg/kg

toplam kontaminasyon EN 12662 24 (en yüksek) mg/kg

bakır korozyon oksidatif kararlılık (110 ºC) asit değeri iyot değeri linolenik asit içeriği

ENISO 2160 - derecesi

EN 14112 4.0 sa sa

EN 14104 0.50 (en yüksek) mgKOH/g

EN 14111 130 (en yüksek) gI2/100g

EN 14103 - %(mol/mol)

çift bağlı FAME içeriği >= 4 1 (en yüksek) %(mol/mol)

metanol içeriği EN 14110 - %(mol/mol)

monoaçilgliserol içeriği EN 14105 0.80 (en yüksek) %(mol/mol)

diaçilgliserol içeriği EN 14105 0.20 (en yüksek) %(mol/mol)

triaçilgliserol içeriği EN 14105 0.20 (en yüksek) %(mol/mol)

serbest gliserin EN 14105 0.02 (en yüksek) %(mol/mol)

toplam gliserin EN 14105 - %(mol/mol)

I. grup metaller (Na+K) EN 14108 - mg/kg

II. grup metaller (Ca+Mg) prEN 14538 - mg/kg

fosfor içeriği EN 14107 - mg/kg

soğuk filtre tıkama noktası EN 116 - ºC

akış noktası ISO 3016 0 (en yüksek) ºC

ısıl değer DIN 51900 35 (en düşük) MJ/kg

Page 34: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

24

Biyodizel yakıtlar viskozitesi dizel yakıta yakın olan değişik bitkisel yağlardan

üretilebilir. Bu yakıtların hacimsel ısıtma değerleri biraz düşüktür fakat yüksek setan

numarası ve ateşleme noktasına sahiptir. Biyodizelin özellikleri dizel yakıta benzediği

için eğer ihtiyaç artarsa dizel yakıtın yerine kullanılabilecek adaydır. Çizelge 2.4 de

biyodizel ve dizel yakıtın özellikleri karşılaştırılmıştır (Fukuda vd. 2001).

Çizelge 2.5 Bazı bitkisel yağların metil esterlerinin ve dizel yakıtın fiziksel ve kimyasal özellikleri

Bitkisel yağ metil esteri

Setan sayısı

Alt ısıl değer (MJ/l)

Bulutlanma noktası (oC)

Alevlenme noktası (oC)

Yoğunluk (g/l)

Sülfür (wt%)

Yerfıstığı 54 33.6 5 176 0.883 -

Soya yağı 45 33.5 1 178 0.885 -

Babassu 63 31.8 4 127 0.879 -

Palmiye 62 33.5 13 164 0.880 -

Ay çiçeği 49 33.5 1 183 0.860 -

İç yağı - - 12 96 - -

Kolza tohumu 51-59.7

32.8 - - 0.882 -

Kullanılmış Kolza 53 36.7 - 192 0.895 0.002

Kullanılmış Mısır 63.9 42.3 - 166 0.884 0.0013

Dizel yakıt 51 35.5 - - 0.830 -

Page 35: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

25

2.7 Biyodizelin Depolanması

Biyodizelin kalitesini etkileyen diğer bir önemli faktör de depolanmasıdır. Bitkisel yağ

türevleri maddeler hidrolitik ve oksidatif reaksiyonlara girme eğilimindedirler.

Doymamışlık dereceleri onların termal ve/ veya oksidatif polimerizasyona uğramalarına

neden olur ve bu durumda yakıt, sistemde özellikle enjeksiyon pompalarında

çözünmeyen ürünlerin oluşmasına sebep olur. Araştırıcılar uzun süreli depolama

sırasında biyodizelin nötralizasyon ve peroksit sayılarını elde etmişlerdir (Meher vd.

2006).

2.8 Fungal Lipitlerin Hammadde Olarak Kullanıldığı Çalışmalar

Bazı funguslar, birçok farklı karbon kaynağını kullanarak kesikli sistemde

geliştirildiklerinde kısa sürede çok miktarda biyokütle oluşturabilmektedirler.

Hücrelerinde yüksek miktarlarda bitkisel yağlara benzer özellikler gösteren yüksek lipit

birikitirebilmektedirler (Vicente vd. 2009). Bu nedenle son yıllarda mikrobiyel lipitlerin

biyodizel üretiminde hammadde olarak kullanımı ile ilgili yapılan çalışmalarda fungal

hücreler araştırıcıların ilgisini çekmektedir.

Li vd. (2007) yaptıkları çalışmada; karbon kaynağı olarak 10-400 g/L arasında değişen

glukoz oranlarını kullandıkları çalışmada Rhodosporidium toruloides Y4 mayasının

mikrobiyel lipit üretimini araştırmışlardır. Çalışmada pH’ı 5.5 ve 12 g/L (NH4)2SO4

içeren besiyerinde maya hücrelerinin ortamda 150 g/L glukoz varlığında en iyi gelişme

gösterdikleri, artan glukoz konsantrasyonlarının hücre gelişimini inhibe ettiği

bildirilmiştir. 25 gün süreyle inkübe edilen kesikli beslemeli kültürlerde ise kuru

biyokütle ve hücresel lipit içeriği sırayla 151.5 g/L ve %48 olarak bulunmuştur.

Araştırıcılar, kesikli beslemeli sistemde 134 saat süreyle geliştirdikleri Rhodotorula

toruloides Y4 hücre lipitlerinin 16 ve 18 karbon atomlarından oluşan uzun zincirli yağ

asitlerinden oluştuğunu göstermişlerdir. Gelişme periyodu boyunca miristik, palmitik,

palmitoleik ve linolenik asidin başlıca sabit yağ asitleri olduğu bulunmuştur. İlerleyen

Page 36: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

26

inkübasyon süresinde oleik asit içeriğinde azalma görülürken, stearik asit içeriğinde

artış görülmüştür. Gelişme sürecinin erken döneminde linoleik asit miktarında artış

görülürken, geç döneminde azalma görülmüştür.

Liu ve Zhao (2007) Lypomyces starkeyi ve Rhodotorula toruloides maya hücrelerinin

lipit üretimlerini pH’ı 6 olan, 70 g/L glukoz, 2.0 g/L (NH4)2SO4 içeren besiyerinde

araştırmışlar ve lipit içeriklerini sırasıyla %50.2 ve %58.0 olarak bulmuşlardır.

Araştırıcılar, Lypomyces starkeyi hücrelerinden elde ettikleri lipitin %0.4 miristik asit,

%33.0 palmitik asit, %4.8 palmitoleik asit, %0.4 heptadekanoik asit, %4.7 stearik asit,

%55.1 oleik asit, %1.6 linoleik asit; Rhodotorula toruloides hücrelerinden elde ettikleri

lipitin ise %0.7 miristik asit, %24.3 palmitik asit, %1.1 palmitoleik asit, %0.6

heptadekanoik asit, %7.7 stearik asit, %54.6 oleik asit, %2.1 linoleik asit içerdiğini

göstermişlerdir.

Hansson ve Dostálek (1986) gerçekleştirdikleri çalışmada; Cryptococcus albidus var.

albidus mayasının nitrojen sınırlı ortamda (1 g/L) hücre gelişimine ve yağ asidi

kompozisyonuna ksiloz, glukoz, maltoz, laktoz, nişasta, mannitol, gliserol ve etanol gibi

farklı karbon kaynaklarının etkisini araştırmışlardır. Çalışmada besiyerine nişasta 15

g/L, etanol 10 g/L olarak eklenirken, diğer karbon kaynaklarının besiyerindeki oranları

0.67 mol karbon/L olarak ayarlanmıştır. Maya hücreleri etanol dışında tüm karbon

kaynaklarını kullanmış, etanol içeren ortamda gelişememiştir. Çalışmada en fazla

biyomasın glukoz varlığında 8.3 g/L, en düşük biyomasın ise 1.5 g/L olarak bulunduğu

gösterilmiştir. Gliserol içeren ortamda hücre gelişimi az olmasına rağmen en fazla lipit

üretimi %43.8 olarak bu besiyerinde görülmüştür. Glukoz içeren ortamda lipit üretimi

%40.1 olarak belirlenirken, en düşük lipit üretimi %26.3 olarak laktoz içeren

besiyerinde gözlenmiştir.

Araştırıcılar Cryptococcus albidus var. albidus mayasının yağ asidi dağılımına ortamda

karbon kaynağı olarak 20 g/L glukoz varken, NH4Cl, (NH4)2SO4, üre, L-glutaminat, L-

arjinin, L-ornitin, L-prolin gibi farklı azot kaynaklarının etkisini araştırmışlardır.

Ortamdaki başlangıç azot konsantrasyonu 0.019 mol azot/L olarak ayarlanmıştır.

Page 37: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

27

Hücreler organik azot kaynağında geliştirildikleri zaman C18:0 oranı %5.6 olurken,

organik azot kaynaklarında yaklaşık %10.5 olarak bildirilmiştir. Besiyerinde L-arjinin

veya L-ornitin kullanıldığında C16:0 miktarında haifi bir düşme görülürken C18:2

miktarında artış görülmüştür. Denenen tüm azot kaynaklarında yağ asitlerinin

doymamışlık miktarı aynı bulunmuştur.

Çalışmada maya hücrelerinden elde edilen lipitlerde görülen başlıca yağ asitleri C16:0,

C16:1, C18:0, C18:1, C18:2, C18:3 olarak belirlenmiştir. Kullanılan karbon kaynakları

farklı olmasına rağmen, bu farklı besiyerlerinde geliştirilen hücrelerdeki yağ asidi

dağılımları birbirine çok benzemektedir.

Evans ve Ratledge (1983) tarafından gerçekleştirilen çalışmada; glukoz, sukroz, laktoz,

ksiloz ve etanol gibi farklı karbon kaynaklarının Candida curvata mayasının lipit

biriktirma kapasitesi üzerine etkisini araştırmışlardır. Araştırıcılar karbon kaynakalrını

besiyerine 30 g/L olacak şekilde eklemişlerdir. Kesikli kültürde geliştirdikleri maya

hücrelerinin yüksek karbon/azot oranında yüksek lipit biriktirebildiklerini görmüşlerdir.

İnkübasyon süresinin 30. saatinden sonra ortamdaki azotun bittiğini bildirmişerdir.

Çalışma sonucunda biyokütle üretiminde en etkili karbon kaynağının laktoz; lipit

üretiminde en etkili karbon kaynağının ksiloz olduğu bildirilirken hem biyokütle hem de

lipit üretiminin ortamda etanol varken en düşük miktarda olduğu bulunmuştur.

Biyokütle üretimleri glukoz, sukroz, laktoz, ksiloz ve etanol içeren ortamda sırasıyla

10.2, 11.2, 12.5, 9.9, 8.5 g/L olarak bildirilirken, lipit üretimleri sırasıyla %33.2, %37.4,

%39.2, %48.6, ve %30.1 olarak bildirilmiştir.

Araştırıcılar, Candida curvata mayasından elde ettikleri lipitin başlıca bileşenleri olan

C16:0, C18:0, C18:1, C18:2 yağ asidi oranlarının azot sınırlı şartlarda kesikli ve sürekli

sistemde değişken olduklarını bildirmişlerdir. Kesikli sistemde glukoz içeren

besiyerinde bu yağ asitlerinin dağılımı sırasıyla %33.0, %12.0, %42.9, %7.3 iken,

sukroz içeren besiyerinde %32.4, %11.3, %42.0, %6.7; laktoz içeren besiyerinde %32.5,

%11.0, %49.0, %6.0; ksiloz içeren besiyerinde %41.2, %14.0, %43.0, %3.5; etanol

içeren ortamda ise %26.5, %12.5, %49.0, %8.9 olarak bildirilmiştir. Fakat kemostat

kültürde nitrojen sınırlı ortamda yağ asidi kompozisyonu sabittir. En fazla C18:0 yağ

Page 38: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

28

asidi ve en düşük C18:2 yağ asidi ksilozda geliştirilen hücrelerde sırasıyla %15 ve %4

olarak bildirilirken; etanol içeren besiyerinde geliştirilen hücrelerde %51 oranında

C18:1 ve %25 oranında C16:0 görüldüğü bildirilmiştir.

Vicente vd. (2009) filamentli yapıya sahip Mucor circinelloides fungusunu biyodizel

üretiminde hammadde olarak kullanımını gösterdikleri çalışmalarında üç farklı solvent

sisteminin fungus hücrelerinden lipit ekstraksiyonu üzerine etkisini araştırmışlardır.

Çalışmada pH’ı 4.5’ e ayarlanmış 10 g/L glukoz içeren minimal besiyerinde 3 gün

süreyle geliştirilen hücrelerden kloroform:metanol, kloroform:metanol:su ve n-hekzan

çözücüleri ile elde edilen lipit verimleri sırasıyla %19.9, %19.0 ve %15.3 olarak

belirlenmiştir. Fungal lipiti oluşturan başlıca yağ asitlerinin sırasıyla %37.1 oranında

C18:1, %14.3 oranında C18:2 ve %18.5 oranında C18:3 olduğunu belirlemişlerdir.

Peng ve Chen (2008); kızıl ötesi reflektans spektrofotometresi ile yağ biriktirme

kapasitesine sahip fungusların hücre içi lipit miktarını belirlemeye yönelik çalışmalar

gerçekleştirmişlerdir. Çalışmalarında izole ettikleri Microsphaeropsis sp. Phomopsis

sp., Cephalosporium sp., Sclerocystis sp. ve Nigrospora sp. funguslarının yanı sıra diğer

bir yağlı fungus olan Mortierella ramanniana fungusunu da kullanmışlardır. Bu

fungusların lipit içerikleri belirtilen yöntemle sırasıyla %7.51, %5.12, %6.98, %5.90,

%5.87, %6.95 olarak bulunmuştur.

Economou vd. (2010) gerçekleştirdikleri çalışmada; sorgum pekmezi ile hazırladıkları

pH’ı 6 olan yarı katı besiyerinde Mortierella isabellina fungusunu 8 gün boyunca

geliştirmişler ve bu fungusun lipit biriktirme kapasitesini biyodizel üretiminde

hammadde olması bakımından incelemişlerdir. Çalışmada azot miktarındaki azalmaya

bağlı olarak lipit birikiminin arttığı ve en yüksek lipit veriminin 11 g/100 g substrat

olduğu bildirilmiştir. Araştırıcılar fungal lipitin 14-24 arasında karbon atomu içeren yağ

asitlerinden oluştuğunu bildirmiştir. Başlıca görülen yağ asitlerinin palmitik ve oleik

asit olduğunu bildirmişlerdir. Besiyerindeki su içeriği %88, %92 ve %98 olduğunda

palmitik asit içeriği %27–34, % 24–35, %26–39; oleik asit içeriği ise %49–54, %49–

55 ve %37–53 olarak bildirilmiştir. Araştıcılara göre fungal lipit içersinde uzun alifatik

Page 39: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

29

zincirlerin bulunmuyor olması bu hammaddeden üretilecek biyodizelin yüksek kalitede

olacağını göstermektedir.

2.9 Mikroalg Lipitlerinin Hammadde Olarak Kullanıldığı Çalışmalar

Fotosentetik mikroorganizmaların (algler veya siyanobakteriler) biyodizel üretiminde

hammadde olarak kullanımlarının birçok avantajı vardır. Bunların başında hektar başına

düşen lipit veriminin bitkilerle kıyaslandığında yaklaşık 100 kat daha fazla olması

gelmektedir. Bu özelliği fotosentetik mikroorganizmalara kazandıran, kısa sürede

çoğalabilmeleri, sürekli olarak üretilebilmeleri ve homojen fizyolojik yapıya sahip

olmalarıdır.

Algler farklı yapıda lipitler oluşturabilmek için yapı maddesi olarak yağ asitlerini

sentezlerler. En çok sentezlenen yağ asitleri yüksek bitkilerde olduğu gibi C16 ve C18

zincir uzunluğundadır (Ohlrogge ve Browse, 1995). Yağ asitleri doymuş veya

doymamış olabileceği gibi, doymamış yağ asitlerindeki çift bağın konumu ve sayısı

farklılık gösterebilmektedir. Çalışılan birçok alg türünde genellikle doymuş ve bir tane

çift bağa sahip doymamış yağ asitlerinin olduğu bildirilmiştir (Borowitzka, 1988).

Siyanobakterilerde rastlanan başlıca yağ asitleri C16:0, C16:1 ve C18:1 olarak

bildirilmiştir (Cobelas ve Lechado, 1989, Hu vd. 2008).

Yüksek yapılı bitkilerin aksine alglerde yağ asidi dağılımda çok büyük farklar vardır.

Bazı alg ve siyanobakteriler orta uzunlukta karbon zincirine sahip yağ asitlerini (C10;

C12 ve C14 vb.) sentezleyebilirken, bazıları çok uzun karbon zincirine sahip yağ

asitlerini (>C20) üretebilmektedir (Hu vd. 2008).

Günümüzde mikrobiyel biyodizel hem bilim insanlarının hem de mühendislerin ilgisini

çekmektedir. Bu bağlamda akla gelen en önemli soru mikrobiyel biyodizel üretimi için

hangi fotosentetik mikroorganizmanın kullanılması gerektiğidir. Günümüzde ökaryotik

Chlorella sp. ve Spirulina sp. fotosentetik algleri yapılarının iyi bilinmesinden dolayı

Page 40: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

30

araştırmalarda tercih edilmektedir. Bunlara alternatif olarak Synechocystis sp. gibi

fotosentetik siyanobakteriler de dikkat çekmektedir.

Algler depo maddesi olarak yüksek miktarda lipit içerebilirler fakat bunu stres

koşullarında ve yavaş gelişiyorken yaparlar. Bu durumun aksine siyanobakteriler

lipitleri, yüksek oranda fotosentez ve yüksek gelişme hızıyla ilgili olan tilakoid

membranlarında biriktiriler. Bu yüzden fotosentetik bakteriler yüksek miktarda lipit

üretimi için idealdirler. Üstelik siyanobakteriler, genetik manipülasyonlarla lipit üretim

kapasitelerinin iyileştirilmesine ökaryotik alglerden daha uygundur. Örneğin, Vermaas

yaptığı çalışmada (1998) Synechocystis sp. siyanobakterisinin mutantını oluşturarak lipit

içeriğini %50’ye çıkarmıştır (Rittman, 2008).

Scragg vd. (2003) yaptıkları çalışmada; Chlorella vulgaris gibi 5-10 mikrometre çaplı

bazı tek hücreli aglerin emülsiyon bir yakıt olabileceklerini göstermişlerdir. Modifiye

edilmemiş tek silindirli dizel bir makinede denenen emülsiyon, transesterifikasyona

uğratılmış kanola yağı, sürfektant ve C. vulgaris hücrelerinden oluşan bir bulamaçtan

oluşmaktadır. Oluşturulan yakıtın yanması ve emisyonu incelendiğinde dizel yakıtla

kıyaslandığında CO miktarının yüksek (1904 ppm), NOx emisyonunun ise daha düşük

(239 ppm) olduğu bildirilmiştir. Dizel yakıtın viskozitesi 2.6 cP iken alg bulamaçı ve

biyodizel karışımından oluşan emülsiyonun viskozitesi 490 cP olarak bildirilmiştir.

Yakıt tüketimi, ısıl değer ve yakıt kullanımı dizel motorda sırasıyla 0.78 l/saat, 43.3 kJ

g-1, 33.8 kJ/saat iken, %80 biyodizel+%20 alg bulamaçından oluşan yakıtın tüketimi,

ısıl değeri ve yakıt kullanımı 1.06 l/saat, 31.6 kJ g-1, 33.5 kJ/saat olarak bulunmuştur.

Xu vd. (2006) gerçekleştirdikleri çalışmada, Chlorella protothecoids mikroalg

hücrelerini hetetrofik olarak geliştirmişler ve en yüksek lipit içeriğini %55.2 olarak

bulmuşlardır. Fermentörde büyük ölçekle geliştirdikleri hücrelerden n-kekzan ile lipit

eksktrakte etmişlerdir. Elde ettikleri lipitleri asidik bir katalizörle transesterifikasyona

uğratarak biyodizele dönüştürmüşlerdir. Oluşturdukları biyodizel 0.864 kg L-1

yoğunluğunda üst ısıl değere (41 MJ kg-1) ve 5.2x10-4 Pas (40 ºC) viskozite değerine

sahiptir.

Page 41: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

31

Literatürde yapılan çalışmalar genellikle ökaryotik mikroalglerin lipit içeriklerini

belirlemeye yöneliktir. Fakat son iki yılda yapılan çalışmalar yukarıda bahsedilen

özelliklerden dolayı mikrobiyel biyodizel yapımında siyanobakterilerin kullanımının

daha avantajlı olduğunu düşündürmesine rağmen literatürde konuyla ilgili çalışma

bulunmamaktadır.

Samorì vd. (2010) yaptıkları çalışmada, Botryococcus braunii mikroalginin hücresinde

biriktirdiği yağı farklı solventler kullanarak ekstrakte etmişlerdir. Bu amaçla sıvı alg

kültürlerinde n-hekzan ile yaptıkları lipit ekstraksiyonunda mikroalgin %5.6 lipit

biriktirdiğini ancak solvent olarak 1,8-diazabicyclo-[5.4.0]-undec-7-ene maddesini

kullandıklarında bu oranın %8.2’ ye çıktığını bulmuşlardır. Aynı alg kültürünün

dondurularak kurutulmuş örneklerinde n-hekzan ekstraksiyonu ile %7.8, 1,8-

diazabicyclo-[5.4.0]-undec-7-ene ekstraksiyonu ile %16 lipit verimi elde etmişlerdir.

Çalışmada azot kaynağı olarak 0.2 g/L KNO3 kullanmışlardır.

Converti vd. (2009) yaptıkları çalışmada, sıcaklığın Nannochloropsis oculata ve

Chlorella vulgaris hücrelerinin lipit içeriği üzerine etkisini 14 günlük inkübasyon süresi

sonunda belirlemişlerdir. Ortam sıcaklığı 20 ºC’den 25 ºC’ye çıkarıldığı zaman N.

oculata lipit içeriğinin %7.90’dan %14.92’ye çıktığı, 25 ºC’den 30 ºC’ye çıkarıldığında

ise C. vulgaris hücrelerinin lipit içeriğinin %14.71’den %5.90’a düştüğü

gözlemlenmiştir. Elde ettikleri lipitin metanol ile transesterifikasyonu sonucunda her iki

mikroalg hücresinde de yüksek miktarda palmitik asit (tüm lipitin yaklaşık olarak %60

mol/mol) varlığını göstermişlerdir. Araştırıcılara göre C. vulgaris hücrelerinde linolenik

asit miktarı Avrupa biyodizel yönetmeliğinin standartlarını taşımakta fakat N. oculata

hücrelerinden sağlanan linolenik asite ek işlem uygulanması gerekmektedir.

Morowwat vd. (2010) yaptıkları çalışmada biyodizel üretiminde hammadde olarak

kullanılmak üzere çeltik tarlasından Chlamydomonas mikroalgi izole etmişlerdir.

Hücreler durgun faza ulaştıktan sonra lipit ekstraksiyonları yapılmıştır. Ekstrakte edilen

lipitler esterifiye edilmiş ve gaz kromotografi cihazında yağ asidi metil esterlerine

bakılmıştır. İzole edilen suşta toplam yağ asidi içeriği %25 olarak belirlenmiştir. Başlıca

yağ asidi dağılımı %9.8 dokosanoik asit, %6.6 tetradekanoik asit, %8.3 tetrakosanoik

Page 42: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

32

asit, %12.3 eikosanoik asit, %19.1 heneikosanoik asit, %8.1 nonanoic asit, %4.2

dodekanoik asit, %5.6 heksadekanoik asit, %5.4 pentadekanoik asit olarak bulunmuştur.

Araştırıcılar çeltik tarlasından izole ettikleri için bu mikroalgin gelişimi için ucuz ve

basit bir besiyeri olduğunu ve Chlamydomonas sp. nin biyodizel üretiminde hammadde

olarak kullanımını belirtmişlerdir.

Lee vd. (2010) yaptıkları çalışmada; Botryococcus sp., Chlorella vulgaris, ve

Scenedesmus sp. hücrelerinden daha etkin şekilde lipit elde edebilmek için farklı

yöntemlerle (otoklavlama, mikrodalga, sonikasyon ve %10 NaCl solüsyonuna maruz

bırakma) hücreleri parçalamışlardır. Çalışmada BG-11 besiyerinde geliştirilen

Botryococcus sp. hücreleri 14 gün, Chlorella vulgaris, ve Scenedesmus sp. hücreleri 7

gün süreyle inkübe edilmiştir ve bu hücrelerden 1:1 oranında kloroform: metanol

solüsyonu ile lipit ekstraksiyonu yapılmıştır. Araştırıcılar lipit veriminin alg türüne ve

ekstraksiyon yöntemine göre değiştiğini bulmuşlardır. Mikrodalga fırın yöntemi

denenen tüm türlerde en yüksek lipit eldesini sağlamıştır. En yüksek lipit içeriği %28.6

olarak Botryococcus sp. hücrelerinden diğerlerinin yaklaşık iki kat oranında elde

edilmiştir. Çalışmada, denenen her üç mikroalg hücresinin lipit içeriğinde de oleik ve

linoleik asitlerin daha fazla görüldüğü bildirilmiştir. Oleik asit Botryococcus sp.

Chlorella vulgaris, ve Scenedesmus sp. hücrelerinde sırasıyla %55.7, %16.3 ve %57.2

iken, linoleik asit %34.2, %79.4 ve %36.8’dir.

Chinnasamy vd. (2010) halı endüstrisinden çıkan atık suyunu mikroalg hücrelerinin

gelişimi ve biyodizel üretimi için kullandıkları çalışmalarında atıksuyundan 13 adet

mikroalg izole etmişlerdir (Botryococcus braunii, Chlorella protothecoides, Chlorella

saccharophila var. saccharophila, Chlorella vulgaris, Cricosphaera carterae,

Dunaliella tertiolecta, Nannochloris oculata, Spirulina platensis, Spirulina maxima,

Tetraselmis suecica, Tetraselmis chuii Phaeodactylum tricornutum, Pleurochrysis

carterae). Bu mikroalglerden oluşan konsorsiyumun atıksuda bulunan besinin %96’dan

daha fazlasını kullandıklarını göstermişlerdir. Oluşturulan bu konsorsiyumdan elde

edilen lipitten %63.9 biyodizel verimi elde edilmiştir. Yapılan araştırmada izolasyon ve

zenginleştirme çalışmaları için BG-11 besiyeri kullanılmıştır. Çalışmada Botryococcus

braunii, Chlorella saccharophila, Dunaliella tertiolecta, Pleurochrysis carterae ve

Page 43: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

33

mikroalglerden oluşan konsorsiyum gelişimleri ve lipit biriktirme kapasiteleri

bakımından incelenmiştir. BG11, işlenmiş atıksu ve işlenmemiş atıksu besiyerlerinde

geliştirilen Botryococcus braunii mikroalginin lipit konsantrasyonu sırasıyla %13.5,

%9.5, %13.2; Chlorella saccharophila mikroalginin lipit konsantrasyonu sırasıyla

%12.9, %17.0, %18.1; Dunaliella tertiolecta mikroalginin lipit konsantrasyonu sırasıyla

%12.8, %12.2, %15.2; Pleurochrysis carterae mikroalginin lipit konsantrasyonu

sırasıyla %9.7, %11.8, %12.0; konsorsiyumun ise %10.9, %12.2, %12.0 olarak

belirlenmiştir.

Çalışmada algal konsorsiyumun metil esterlerinin çoğunluğunu %15.47 oranında C18:3

(linolenik), %10.54 oranında C18:2 (linoleik), %20.62 oranında C16:0 (palmitik),

%10.58 oranında C18:1 (oleik) ve %6.47 oranında C16:1 (palmitoleik) asidin

oluşturduğu görüşmüştür. Doymamış yağ asitlerinin oranı ise %65.8 olarak

belirlenmiştir.

Damiani vd. (2010) yaptıkları çalışmada; 14 günlük inkübasyon süresi sonucunda

metanol ile yapılan ekstraksiyonlar ile farklı stres koşullarının Haematococcus pluvialis

mikroalginin lipit içeriğine ve kompozisyonuna etkisini araştırmışlardır. Çalışmada

hücreler azot kaynağı olarak NaNO3’ün kullanıldığı Bold’s Bazal Medium’da

geliştirilmiştir. Çalışmada azotun yeterli olduğu ortamda sürekli yüksek ışık şiddeti A

stresi; azotun sınırlı olduğu ortamda sürekli yüksek ışık şiddeti B stresi olarak

tanımlanmıştır. Strese maruz bırakılmayan kontrol hücrelerinde lipit konsantrasyonu

%15.61 iken; A stresine maruz bırakılan hücrelerde %34.85, B stresine maruz bırakılan

hücrelerde %32.99 olarak belirlenmiştir.

Widjaja vd. (2009) yaptıkları çalışmada; Chlorella vulgaris mikroalginin lipit üretimine

CO2, azot sınırlaması, inkübasyon süresi ve ekstraksiyon yöntemi gibi faktörlerin

etkisini araştırmışlardır. Çalışmada azot kaynağı olarak NaNO3 kullanılmış ve hücreler

modifiye edilmiş Fitzgerald besiyerinde geliştirilmiştir. Lipit analizleri sırasında

kurutma sıcaklığının (0, 60, 80, 100 ºC) lipit kompozisyonunun yanı sıra lipit içeriğini

de etkilediğini bulmuşlardır. Çok düşük sıcaklıkta vakum altında kurutmanın en iyi

sonucu verdiğini, 60 ºC’de lipit kompozisyonunun değişmediğini ama toplam lipit

Page 44: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

34

içeriğinin düşmeye başladığını bildirmişlerdir. Yüksek sıcaklıkta kurutulan hücrelerde

triaçilgliserol içeriğinde azalma gözlenmiştir. Lipit analizi için hazırlanan örneklerin

daha küçük toz haline getirilmesi ultrasonikasyon yönteminde lipit içeriğini ve

ekstraksiyon süresini etkilememiştir. Ortamda CO2 konsantrasyonunun arttırılması

hücre gelişimini arttırdığından lipit üretimini de arttırmıştır.

Hsieh ve Wu (2009) yaptıkları çalışmada; Chlorella sp. mikroalginin farklı ortam

şartlarında lipit ve biyokütle üretimini araştırmışlardır. Kesikli sistemde 0.025 ve 0.2

g/L üre içeren Walne’s solüsyonu ve vitamin solüsyonu içeren yapay deniz suyunda 6

gün süreyle geliştirilen hücrelerde biyokütle konsantrasyonu ve lipit içeriği sırasıyla

0.464–2.027 g/L ve 0.661–0.326 g/g olarak bulunmuştur. En yüksek lipit prodüktivitesi

0.1 g/L üre içeren ortamda 0.124 g/dL olarak bulunmuştur.

Wang vd. (2010) yaptıkları çalışmada; bileşimindeki azot kaynağı NH4Cl olan Tris-

Asetat-Fosfor (TAP) besiyerinde üretilen Chlorella mikroalginin gelişmesi için

kullanılmış gübrenin besin olarak kullanılmasının etkinliği araştırılmıştır. Farklı

oranlarda seyreltilmiş kullanılmış gübrenin hücre gelişim hızı, besin maddesinin

kullanım etkinliği, algal yağ asidi içeriği ve dağılımı üzerine etkileri 21 günlük

inkübasyon süresi boyunca araştırılmıştır. Daha az seyreltilmiş örneklerde gelişme

hızının daha düşük olduğu görülmüştür. Yağ asidi dağılımına bakıldığında

oktadekadienoik asit (C18:2) ve heksadekanoik asit (C16:0) lerin en fazla bulunduğu

görülmüştür. C18:2 miktarı denenen tüm koşullarda %27.2 -%33.4 oranında; C16:0 ise

%20.6-%26.0 aralığında değişmiştir. Her iki yağ asidinin miktarı da daha seyreltilmiş

oranlarda artmıştır. Seyreltme oranlarının arttırılmasıyla toplam yağ asidi içeriği

%9.0’dan %13.7’ye çıkarılmıştır.

Xin vd. (2009) gerçekleştirdikleri çalışmada atıksu arıtımını ve biyodizel üretimini aynı

anda yapmak amacıyla Scenedesmus sp. LX1 mikroalgini evsel bir atıkta

geliştirmişlerdir. Araştırıcılar inkübasyon süresinin 10. gününde ortamda azot

miktarının azalmasına bağlı olarak mikroalgin lipit içeriğini %14’ten %31’e çıkardığı

bildirmişlerdir. Çalışmada Scenedesmus sp. mikroalginin yanı sıra 11 adet farklı

mikroalg hücresi (Chlorella vuglaris, Chlorella sorokiniana, Schizochytrium sp.,

Page 45: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

35

Dunaliella primolecta, Spirulina platensis, Phaeodactytuum ericornutum, Isochorysis

sp. Nitzschia hantzschiana, Cyclotella hebeiana, Botryococcus braunii, Botryococcus

braunii) de bu amaç için denenmiştir. Fakat bu hücrelerin evsel atıkta geliştirildikleri

zaman az biyokütle oluşturabilmiş ve ancak %24-%26 lipit içeriği gösterebilmişlerdir.

Chiu vd. (2009) yaptıkları çalışmada, CO2 havalandırmasının yarı sürekli kültür sistemi

ile modifiye edilmiş yapay deniz suyunda geliştirilen Nannochloropsis oculata

mikroalginin hücre gelişimine ve lipit birikimine olan etkisini araştırmışlardır.

Araştırıcılar farklı gelişme fazlarının hücrelerin lipit içeriğine olan etkisini

araştırdığında, logaritmik fazdan durgun faza geçildiğinde lipit içeriğinin %30.8’den

%50.4’e çıktığı gözlenmiştir. Dört farklı CO2 konsantrasyonunun (%2, %5, %10, %15)

denendiği çalışmada en yüksek biyokütle ve lipit verimine %2 CO2 varlığında ulaşıldığı

bildirilmiştir.

Gerçekleştirilen tez çalışmasında literatürde daha önce çalışılmamış farklı maya,

filamentli fungus ve mikroalg hücreleri olmak üzere yüksek miktarda lipit biriktirebilme

kapasitesine sahip mikroorganizmaları seçmek hedeflenmiştir. Eldesi ve üretim maliyeti

kolay olan bu biyokütlenin en yüksek kapasitede lipit ürettiği şartlar belirlenerek,

biyodizel üretimi için hammadde olarak kullanılabileceğinin gösterilmesi

amaçlanmıştır.

2.10 Tez Çalışmasında Kullanılan Mikroorganizmalar

2.10.1 Funguslar

Funguslar, ökaryot canlılardır ve kendi aralarında küf, mantar ve mayalar olmak üzere

başlıca üç grupta incelenmektedirler. 1.5 milyon türden oluştuğu tahmin edilen

fungusların yaklaşık olarak 100 000 tanesi tanımlanmıştır (Madigan vd. 2009).

Page 46: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

36

Funguslar çok çeşitli habitatlara sahiptir. Bazı funguslar sucul ortamlarda yaşarken

birçoğu karasaldır. Toprakta ve ölü bitki artıklarında yaşayarak organik karbon

mineralizasyonunda önemli rol oynarlar (Madigan vd. 2009).

Tek hücreli funguslar olarak bilinen mayaların birçoğu Ascomycetes sınıfına aittir.

Hücreleri genellikle oval veya silindir şeklindedir. Maya hücreleri genellikle tek

hücreler halinde bölünmektedir (http://www.doctorfungus.org/thefungi/index.htm,

2010). Çizelge 2.5’de tez çalışmasında kullanılan fungusların taksonomik

sınıflandırılması verilmiştir.

Çizelge 2.6 Tez çalışmasında kullanılan maya ve filamentli fungusun sınıflandırılması

C. tropicalis C. lypolitica R. mucilaginosa A.versicolor

Alem Fungi Fungi Fungi Fungi

Şube Ascomycota Ascomycota Basidiomycota Ascomycota

Sınıf Ascomycetes Ascomycetes Urediniomycetes -

Ordo Saccharomycetales Saccharomycetales Sporidiales Eurotiales

Familya Saccharomycetaceae Saccharomycetaceae Sporidiobolaceae Trichocomaceae

Cins Candida Candida Rhodotorula Aspergillus

2.10.2 Mikroalgler

Mikroalgler, tatlı su ve denizlerde yaşayan mikroskobik alglerdir. Tek hücre veya grup

halinde bulunabilmektedirler. Fotosentez yapabilme özelliğinde olup yaklaşık olarak

atmosferik oksijenin yarısını üretirken, fototrofik gelişebilmek için karbondioksiti

kullanırlar. 200 000 -800 000 türü olduğu tahmin edilen mikroalglerin 35 000 tanesi

tanımlanmıştır. Ökaryotik mikroalglerin başlıca örnekleri arasında Chlorella sp. ve

Spirulina sp. gelmektedir (http://en.wikipedia.org/wiki/microalgae, 2010,

(http://www.algaebase.org, 2010).

Prokaryotik mikroalgler olarak bilinen siyanobakteriler, filogenetik ağaçta gram pozitif

bakterilere yakındır. Siyanobakteriler oksijenik fototrofturlar. Ökaryotik fototrofların

Page 47: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

37

fotosentetik organeli olan kloroplastın siyanobakterilerle ilişkili olduğu

düşünülmektedir. Siyanobakteriler, dünya üzerindeki ilk oksijenik fototroflar olduğu

için evrim açısından önemli canlılardır. Siyanobakteriler filamentli veya tek hücreli

olabileceği gibi koloni de oluşturabilmektedir (Madigan vd. 2009,

http://en.wikipedia.org/wiki/Cyanobacteria, 2010). Çizelge 2.6’da tez çalışmasında

kullanılan siyanobakterilerin taksonomik sınıflandırılması verilmiştir.

Çizelge 2.7 Tez çalışmasında kullanılan mikroalglerin sınıflandırılması

Synechococcus sp. C. aponinum Phormidium sp.

Alem Bacteria Bacteria Bacteria

Şube Cyanobacteria Cyanobacteria Cyanobacteria

Sınıf Cyanophyceae - Cyanophyceae

Ordo Synechococcales Chroococcales Oscillatoriales

Familya Synechococcaceae - Phormidiaceae

Cins Synechococcus Cyanobacterium Phormidium

Page 48: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

38

3. MATERYAL ve YÖNTEM

3.1 Materyal

3.1.1 Mikroorganizma kaynağı

Gerçekleştirilen tez çalışmasında lipit biriktirme özellikleri araştırılan

mikroorganizmalar Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoteknoloji Araştırma

Laboratuvarı kültür koleksiyonundan sağlanmıştır. Çalışmada 13 adet farklı maya

hücresi, 4 adet farklı fungus hücresi ve 3 tanesi termofil özellikte olmak üzere 5 adet

farklı mikroalg hücresinin lipit biriktirme kapasiteleri araştırılmıştır. Çizelge 3.1 de tez

çalışmasında kullanılan mikroorganizmalar gösterilmektedir.

3.2 Yöntem

3.2.1 Saf kültürlerin eldesi

Atıksulardan alınan toprak ve su örneklerinde bulunan karışık mikrobiyel kütle, pH

değeri 5’e ayarlanmış melaslı agara ekilmiştir. İnkübasyon periyodu sonunda (7 gün)

tek koloni olarak gözlemlenen koloniler saflaştırılmıştır. Çalışma sonucunda lipit

biriktirme özelliklerinin incelenmesi bakımından 3 adet farklı maya ve 1 adet fungus

hücresi izole edilmiştir.

Mikroorganizmalar 3 ayda bir aynı besiyerine ekilip yenilenerek, 4 ºC’de saklanmıştır.

Melaslı Besiyeri Bileşimi

Bileşen Miktar

KH2PO4………………………….............................0.5 (g/l)

(NH4)2SO4………………………………………………………………...1.0 (g/l)

Melas çözeltisi………………………………………%8 (v/v)

Agar…………………………………………………15 (g/l)

Page 49: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

39

Çizelge 3.1 Tez çalışmasında kullanılan mikroorganizmalar ve kaynakları

Mayalar

Candida utilis Laboratuvar Kültür Koleksiyonu

Schizosaccharomyces cerevisia Laboratuvar Kültür Koleksiyonu

Kluyveromyces marxianus Laboratuvar Kültür Koleksiyonu

Saccharomyces cerevisia Laboratuvar Kültür Koleksiyonu

Candida sp. Laboratuvar Kültür Koleksiyonu

Candida lambica Laboratuvar Kültür Koleksiyonu

Candida lipolytica Laboratuvar Kültür Koleksiyonu

Candida sp. Laboratuvar Kültür Koleksiyonu

Candida tropicalis Laboratuvar Kültür Koleksiyonu

Candida membranaefaciens Laboratuvar Kültür Koleksiyonu

1 numaralı izolatı (maya) Atıksudan izole edilmiştir

2 numaralı izolat (maya) Atıksudan izole edilmiştir

3 numaralı izolat (maya) Atıksudan izole edilmiştir

Funguslar

Tramates versicolor Laboratuvar Kültür Koleksiyonu

Rhizophus oryzae Laboratuvar Kültür Koleksiyonu

Rhizophus arrhizus Laboratuvar Kültür Koleksiyonu

1 numaralı izolat (fungus) Atıksudan izole edilmiştir

Mikroalgler

1 numaralı mikroalg Laboratuvar Kültür Koleksiyonu

2 numaralı mikroalg Laboratuvar Kültür Koleksiyonu

3 numaralı mikroalg Laboratuvar Kültür Koleksiyonu

4 numaralı mikroalg Laboratuvar Kültür Koleksiyonu

5 numaralı mikroalg Laboratuvar Kültür Koleksiyonu

Page 50: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

40

3.2.2 Saf kültürlerin tanılamaları

Tez çalışmasında izole edilen mikroorganizmalar morfolojik ve bazı fizyolojik

özelliklerine göre teşhis edilmiştir. Buna ek olarak diğer suşlara göre daha yüksek

kapasitede lipit biriktirebilme özelliğine sahip olan maya hücresinin tanılanması 18S

rDNA dizi analizine göre Refgen’de yapılmıştır. Çalışmada kullanılan primerler;

Forward 5’-GCA TAT CAA TAA GCG GAG GAA AAG-3’, Reverse 5’-GGT CCG

TGT TTC AAG ACG G-3’dir (Ertuğrul vd. 2009).

Tez çalışmasında izole edilen ve laboratuvar kültür koleksiyonundakilere göre daha

fazla lipit biriktirebilme özelliği gösteren fungal izolatın tanılanması da 5.8S rDNA dizi

analizine göre Refgen’de yapılmıştır. Çalışmada kullanılan primerler; Forward (5′→3′)

ITS1 5′-TCC GTA GGT GAA CCT GCG G-3′, Reverse (5′→3′) ITS4 5′-TCC TCC

GCT TTT GAT ATG C-3′ dir (Taştan vd. 2010).

Tez çalışmasında kullanılan ve yüksek kapasitede lipit biriktirebilme özelliğine sahip 1

ve 5 numaralı mikroalg hücrelerinin tanılanması morfolojik ve fizyolojik özelliklerine

göre; 3 numaralı mikroalg hücresinin tanılanması Refgen’de Forward (5′→3′) AGA

GTT TGA TCM TGG CTC AG, Reverse (5′→3′) TAC GGY TAC CTT GTT ACG

ACT T primerleri kullanılarak yapılmıştır.

3.2.3 Yüksek kapasite ile lipit üreten mikroorganizma seçimi

Biyodizelin üretim sürecinde maliyetin büyük bir bölümünü hammaddenin oluşturduğu

göz önünde bulundurularak, maya ve fungus hücrelerinin mikrobiyel lipit üretim

kapasitelerinin belirlenmesi çalışmaları melaslı sıvı besiyerinde gerçekleştirilmiştir.

Tez çalışmasında mikroalg hücreleri gelişim ve lipit üretim kapasitelerinin belirlenmesi

amacıyla azot içeren BG-11 besiyerinde geliştirilmiştir.

Page 51: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

41

BG 11 Besiyeri Bileşimi

Bileşen Miktar(g/L)

NaNO3...........................................................................1.5

MgSO4.7H2O.................................................................0.075

K2HPO4.........................................................................0.04

CaCl2.2H2O....................................................................0.03

Na2CO3..........................................................................0.02

Sitrik asit........................................................................6.0

Ferrik amonyum sitrat....................................................6.0

Na2EDTA.......................................................................1.0

Eser element A5 karışımı……………...........................1.0 ml/L

Eser element A5 karışımı Miktar(g/L)

H3BO4...........................................................................2.86

MnCl2.4H2O..................................................................1.81

NaMoO4.2H2O...............................................................0.39

ZnSO4.7H2O..................................................................0.222

CuSO4.5H2O..................................................................0.079

Co(NO3)2.6H2O.............................................................0.049

Mikrobiyel lipit üretiminin belirlenmesi çalışmaları, 250 ml’lik erlenlerdeki 100 ml’lik

besiyerlerinde 30 ºC’de ve 100 rpm karıştırma hızındaki çalkalayıcıda (New Bruswick

Scientific Innova 4230) maya hücreleri için 6, fungus hücreleri için 10 gün boyunca

gerçekleştirilmiştir.

Mikroalg hücrelerinin lipit üretim kapasitelerinin belirlenmesi çalışmaları da 250 ml’lik

erlenlerdeki 100 ml’lik besiyerlerinde 30 ºC’de 2400 lux ışık şiddetindeki iklim

dolabında (Lab Line) 30 gün boyunca gerçekleştirilmiştir.

Page 52: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

42

3.2.4 Mikrobiyel lipit üretimi için optimum koşulların belirlenmesi

Üretim koşulları

Tez çalışması süresince yapılan tüm deneylerde maya ve fungus hücreleri melaslı sıvı

besiyerinde, 250 ml’lik erlenlerdeki 100 ml’lik besiyerlerinde 30 ºC’de ve 100

devir/dakika karıştırma hızındaki çalkalayıcıda (New Bruswick Scientific Innova 4230)

geliştirilmiştir. Tez çalışması süresince yapılan tüm deneylerde mikroalg hücreleri 250

ml’lik erlenlerdeki 100 ml’lik besiyerlerinde 30 ºC’de 2400 lux ışık şiddetindeki iklim

dolabında (Lab Line) geliştirilmiştir.

Besiyeri bileşiminin etkisi

Maya hücrelerinde biriktirilen lipit miktarına mikroorganizmanın geliştiği besiyerinin

etkisini belirlemek amacıyla iki farklı maya hücresi pH değeri 5’e ayarlanmış hem

melaslı hem de zengin besiyerine inoküle edilmiştir. Maya hücreleri 250 ml’lik

erlenlerdeki 100 ml’lik besiyerlerinde 30 ºC’de ve 100 devir/dakika karıştırma hızındaki

çalkalayıcıda (New Bruswick Scientific Innova 4230) 6 gün boyunca geliştirilmiş ve 3.

ve 6. gün sonunda lipit analizleri yapılmıştır.

Zengin Besiyeri Bileşimi

Bileşen Miktar (g/l)

Glukoz………………………………………………..20

Pepton………………………………………………...10

Maya özütü…………………………………………....3

Besiyeri pH değerinin etkisi

Besiyerinin başlangıç pH değerinin mikrobiyel lipit üretimi üzerindeki etkisini

belirlemek amacıyla maya hücreleri için 4, 5, 6, ve 7 pH değerleri, fungus hücreleri için

Page 53: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

43

4, 5, ve 6 pH değerleri, mikroalg hücreleri için ise 6, 7, 8, ve 9 pH değerleri

denenmiştir.

Azot miktarı ve çeşidinin etkisi

Farklı azot konsantrasyonlarının maya hücrelerinin lipit üretimi üzerine etkisini

araştırmak amacıyla her bir maya hücresi için elde edilen optimum pH değerinde 0.5,

1.0, ve 1.5 g/L olmak üzere üç farklı (NH4)2SO4 konsantrasyonları denenmiştir. Fungal

hücrelerin lipit üretimlerini arttırmak amacıyla (NH4)2SO4’a ek olarak dört tanesi

inorganik iki tanesi organik olmak üzere farklı azot kaynakları besiyerine eklenmiştir.

Daha sonra yapılan çalışmalarda en yüksek seviyede lipit üretimi sağlayan azot

çeşidinin üç farklı konsantrasyonları (0.5, 1.0, ve 1.5 g/L) denenmiştir.

Mikroalg hücrelerinin lipit üretimine azot miktarının belirlenmesi adına yapılan

çalışmalarda besiyerine eklenen NaNO3’ın 0.25, 0.5, 1.0, 1.5 g/L olmak üzere dört farklı

konsantrasyonu denenmiştir.

Karbon miktarının etkisi

Maya hücrelerinin lipit üretimine besiyerindeki karbon miktarının etkisini belirlemek

için yapılan çalışmalarda optimum pH ve azot konsantrasyonunda 4 günlük inkübasyon

süresi boyunca %6, %8, ve %10 olmak üzere üç farklı melas solüsyonuna ek olarak 2,

4, ve 6 g/L glukoz miktarının da etkisi belirlenmiştir. Fungal hücrelerin lipit üretimine

farklı karbon miktarlarının etkisini belirlemek için yapılan çalışmalarda optimum pH ve

azot konsantrasyonunda 8 günlük inkübasyon süresi boyunca %6, %8, ve %10 olmak

üzere üç farklı melas solüsyonu denenmiştir. Mikroalg hücrelerinin lipit üretimine

karbon miktarının etkisini belirlemek için yapılan çalışmalarda optimum pH ve azot

konsantrasyonunda 30 günlük inkübasyon süresi boyunca NaHCO3’ın üç farklı

konsantrasyonu (34, 43, 51 ppm) besiyerine eklenmiştir. Mikroalglerle yapılan

çalışmalarda buna ek olarak triakontanol hormonunun lipit verimi üzerindeki etkisine de

bakılmıştır.

Page 54: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

44

İnkübasyon süresinin etkisi

İnkübasyon süresinin maya hücrelerinin lipit üretimine etkisini belirlemek için yapılan

çalışmalarda optimum pH, azot ve karbon konsantrasyonunda geliştirilen kültürlerden 2,

4, ve 6. günlerde örnekler alınarak lipit ekstraksiyonu yapılmıştır. İnkübasyon süresinin

fungus hücrelerinin lipit üretimine etkisini belirlemek için yapılan çalışmalarda

optimum pH, azot ve karbon konsantrasyonunda geliştirilen kültürlerden 4, 6, 8, ve 10.

günlerde örnekler alınarak lipit ekstraksiyonu yapılmıştır. İnkübasyon süresinin

mikroalg hücrelerinin lipit üretimine etkisini belirlemek için yapılan çalışmalarda

optimum pH ve azot konsantrasyonunda geliştirilen kültürlerden 10, 15, 20 ve 30.

günlerde örnekler alınarak lipit ekstraksiyonu yapılmıştır.

3.2.5 Transesterifikasyon reaksiyonu

Tez çalışmasında kullanılan mayalar, en yüksek lipit içeriğine ulaştıkları pH 5, 1 g/L

(NH4)2SO4 ve %8 melas içeren besiyerinde 4 gün boyunca 250 ml’lik erlenlerdeki 100

ml’lik besiyerlerinde 30 ºC’de ve 100 devir/dakika karıştırma hızındaki çalkalayıcıda

(New Bruswick Scientific Innova 4230) geliştirilmiş ve biriktirdikleri lipit ekstrakte

edilmiştir.

Tez çalışmasında kullanılan fungus, en yüksek lipit içeriğine ulaştığı pH 4, 1 g/L KNO3

ve %6 melas içeren besiyerinde 8 gün boyunca 250 ml’lik erlenlerdeki 100 ml’lik

besiyerlerinde 30 ºC’de ve 100 rpm karıştırma hızındaki çalkalayıcıda (New Bruswick

Scientific Innova 4230) geliştirilmiş ve biriktirdiği lipit ekstrakte edilmiştir.

Tez çalışmasında kullanılan her bir mikroalg hücresi maksimum lipit biriktirebildikleri

pH (Synechococcus sp. için pH 7, Cyanobacterium aponinum için pH 8, Phormidium

sp. için pH 9), azot konsantrasyonu (0.25 g/L NaNO3) ve inkübasyon süresinde (15 gün)

geliştirilmiştir. Bunlara ek olarak denenen her üç mikroalg için de en yüksek seviyede

lipit üretebildikleri optimum şartlarda besiyerine 10 ppm triakontanol hormonu ve üç

farklı (34, 43, 51 ppm) NaHCO3 konsantrasyonu eklenmiştir. Bahsedilen bu

Page 55: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

45

besiyerlerinde 250 ml’lik erlenlerdeki 100 ml’lik besiyerlerinde 30 ºC’de 2400 lux ışık

şiddetindeki iklim dolabında (Lab Line) geliştirilen mikroalg hücrelerinden lipit

ekstraksiyonları yapılmıştır.

Maya, fungus ve mikroalg hücrelerinden elde edilen lipit transesterifikasyon

reaksiyonuna uğratılmış ve oluşan yağ asidi metil esterleri Gaz Kromatografi cihazında

belirlenmiştir (Karatay ve Dönmez 2010).

3.2.6 Analiz yöntemleri

Optik yoğunluğun belirlenmesi

İnkübasyon süresi boyunca erlenlerde geliştirilen maya hücrelerinden belirli zaman

aralıklarında alınan örnekler, 5000 devir/dakika’da 10 dakika santrifüjlenmiştir. Çökelti,

fizyolojik tuzlu su ile yıkanmış ve gerekli seyreltmeler yapıldıktan sonra optik yoğunluk

600 nm dalga boyunda spektrofotometrik olarak belirlenmiştir (Karatay ve Dönmez

2010).

Kuru ağırlığın belirlenmesi

Geliştirilen fungus ve mikroalg hücreleri boş ağırlığı alınmış alüminyum folyolara

aktarılarak etüvde (Nüve FN 400) 80 ºC’de bir gece boyunca kurutulmuş ve tartılmıştır

(Karatay ve Dönmez 2010).

Maya hücrelerinden lipit elde edilmesi

Lipit analizleri maya hücreleri için Bligh ve Dyer (1959) lipit ekstraksiyon yöntemine

göre yapılmıştır.

Maya hücrelerinden lipit elde edilmesi için iki kez aktifleştirilmiş kültürler 250 ml

hacmindeki erlenlerde 100 ml olarak hazırlanmış melaslı sıvı besiyerlerine %2 oranında

Page 56: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

46

ekilmiştir. Mikrobiyel lipit eldesi için 11 adet farklı maya hücresinin gelişimlerinin

dördüncü gününde aşağıdaki işlemler yapılmıştır:

a) Besiyeri 10.000 x g’de 5 dakika santrifüj yapılarak uzaklaştırılmıştır.

b) 1 gram ağırlığındaki çökelti 1 ml kloroform ve 2 ml metanol ile 4 saat karıştırılmıştır.

c) 1 ml kloroform ve 1 ml distile su eklenerek 30 dakika boyunca oda sıcaklığında

karıştırılmıştır.

d) Karışım Whatman no 1 filtre kağıdından geçirilmiştir.

e) Filtrat dereceli cam kaba koyulup, tabakaların ayrımı sağlanarak metanol-su tabakası

uçurulmuştur.

f) Filtrenin üstünde kalan biyokütle 1 ml kloroform ile tekrar ekstrakte edilip, 2.5 ml

kloroform ile çalkalanmış ve ilk ekstraksiyonun kloroform tabakası ile birleştirilmiştir.

g) Kloroform ekstraktları darası bilinen tüplere alınmış ve 40 ºC’de uçurularak elde

edilen lipit gravimetrik olarak tayin edilmiştir.

Fungus hücrelerinden lipit elde edilmesi

Fungus hücrelerinin lipit analizleri Zhu vd. (2002) yöntemine göre yapılmıştır.

Fungus hücrelerinden lipit elde edilmesi için iki kez aktifleştirilmiş kültürler 250 ml

hacmindeki erlenlerde 100 ml olarak hazırlanmış melaslı sıvı besiyerlerine ekilmiştir.

Mikrobiyel lipit eldesi için 4 adet farklı fungus hücresinin gelişimlerinin onuncu

gününde aşağıdaki işlemler yapılmıştır:

a) Besiyeri 10.000 x g’de 30 dakika santrifüj yapılarak uzaklaştırılmıştır.

b) Çökelti alınmış ve 70 ºC’de bir gece boyunca kurutulmuştur.

c) Kurutulan fungal hücreler havanda dövülerek toz haline getirilmiştir.

d)Toz halindeki bu hücrelerden 50 mg alınarak 2:1 oranında karıştırılan

kloroform:metanol karışımı ile 1 saat boyunca muamele edilmiştir.

e) 10.000 x g’de 5 dakika santrifüj yapılarak toz haldeki hücre solventten ayrılmıştır.

Page 57: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

47

f) Kloroform:metanol karışımı darası alınmış tüpe aktarılmış, 50 ºC’de solventin

uzaklaştırılması sağlanmıştır.

g) Ekstrakte edilen lipit gravimetrik olarak ölçülmüştür.

Mikroalg hücrelerinden lipit elde edilmesi

Mikroalg hücrelerinin içerdikleri lipit miktarı Xu vd. (2006) kullandıkları yönteme göre

belirlenmiştir.

Mikroalg hücrelerinden lipit elde edilmesi için iki kez aktifleştirilmiş kültürler 250 ml

hacmindeki erlenlerde 100 ml olarak hazırlanmış sıvı BG-11 besiyerlerine %5 oranında

ekilmiştir. Mikrobiyel lipit eldesi için 5 adet farklı mikroalg hücresinin gelişimlerinin

otuzuncu gününde aşağıdaki işlemler yapılmıştır:

a) Besiyeri 10.000 x g’de 30 dakika santrifüj yapılarak uzaklaştırılmıştır.

b) Çökelti alınmış ve 70 ºC’de bir gece boyunca kurutulmuştur.

c) Kurutulan mikroalg hücreleri havanda dövülerek toz haline getirilmiştir.

d)Toz halindeki bu hücrelerden 50 mg alınarak 2:1 oranında karıştırılan

kloroform:metanol karışımı ile 1 saat boyunca muamele edilmiştir.

e) 10.000 x g’de 5 dakika santrifüj yapılarak toz haldeki hücre solventten ayrılmıştır.

f) Kloroform:metanol karışımı darası alınmış tüpe aktarılmış, 50 ºC’de solventin

uzaklaştırılması sağlanmıştır.

g) Ekstrakte edilen lipit gravimetrik olarak ölçülmüştür.

Mikrobiyel lipitlerin transesterifikasyonu

Optimum şartlarda geliştirilen maya, fungus ve mikroalg hücrelerinden elde edilen

lipitler, ISO-5509,2000 yöntemine göre aşağıda belirtilen şekilde transesterifikasyon

reaksiyonuna uğratılmıştır.

Page 58: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

48

a) 0.1 gr yağ 15 ml'lik ağzı kapaklı plastik santrifüj tüpüne alınmıştır.

b) Üzerine 10 ml n-hekzan eklenmiş ve kuvvetlice karıştırılmıştır.

c) 0.5 ml 2N metanollü KOH çözeltisi eklenmiştir ve karıştırılmıştır.

d) Üst faz berraklaşana kadar karanlık ortamda 2 saat bekletilmiştir.

e) Üst fazdan 1 µl örnek gaz kromatografi cihazına enjekte edilmiştir.

Yağ asidi metil esterlerinin Gaz Kromatografi cihazında analizi

Mikrobiyel lipitlerin transesterifikasyon reaksiyonu sonucu oluşan metil esterleri Gaz

Kromatografi cihazı ile belirlenmiştir (Karatay ve Dönmez 2010). Transesterifikasyon

reaksiyonundan sonra, üst fazdan 1 µl örnek alınmış ve metillenmiş bu yağ asitleri GC-

2010 gas-chromatograph (Shimadzu, Japan) ile analiz edilmiştir. Gaz Kromatografi

cihazında sıcaklığı 240 ºC olan Alev İyonlaştırmalı Dedektör (FID) ve TR-CN100, 60

m x 0.25 mm x 0.20 mm (Teknokroma) kolonu ve taşıyıcı gaz olarak N2 kullanılmıştır.

Yağ asidi pikleri karışık yağ asidi metil esteri standardına göre belirlenmiştir (37 Comp.

FAME Mix 10 mg/ml in CH2CL2; Supelco, USA).

Page 59: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

49

4. ARAŞTIRMA BULGULARI

Tez çalışmasında maya, fungus ve mikroalglerin yüksek kapasite ile hücre içi lipit

biriktirdiği koşullar belirlenerek, gaz kromatografisinde oluşan metil esterlerinin

bulunması ile biyodizel olarak kullanım kapasiteleri gösterilmiştir.

4.1 İzolasyon ve Tanılama

Tez çalışmasında kullanılmak üzere 3 adet farklı maya izole edilmiştir. Bu izolatlar

arasından en yüksek kapasitede lipit üreten 1 numaralı izolat 18S rDNA dizi analizine

göre Refgen’de tanılanmış ve bu izolatın Rhodotorula mucilaginosa olduğu

belirlenmiştir.

Tez çalışmasında kullanılmak üzere 1 adet fungus izole edilmiştir ve 5.8S rDNA dizi

analizine göre Refgen’de tanılanmıştır. Tanılama işlemi sonucunda bu fungal izolatın

Aspergillus versicolor olduğu belirlenmiştir.

Tez çalışmasında kullanılan ve yüksek kapasitede lipit biriktirebilme özelliğine sahip 3

numaralı mikroalg hücrelerinin tanılanması Refgen’de tanılanmıştır. Tanılama işlemi

sonucunda bu mikroalgin Cyanobacterium aponinum olduğu belirlenmiştir. Çalışmada

kullanılan 1 ve 5 numaralı mikroalglerin tanılanmaları ise morfolojik ve fizyolojik

özelliklerine göre yapılmış ve 1 numaralı mikroalgin Synechococcus sp., 5 numaralı

mikroalgin Phormidium sp. olduğu belirlenmiştir.

4.2 Besiyeri Bileşimlerinin Belirlenmesi

Çalışmada seçilen iki farklı maya türü pH 5’de hem melaslı besiyerinde hem de zengin

besiyerine 2/100 oranında ekilmiştir. Denemeler, 250 ml lik erlenlerdeki 100 ml lik

besiyerlerinde, 100 rpm çalkalama hızındaki inkübatörde, 30 ºC de gerçekleştirilmiştir

Gelişme periyodunun 3. ve 6. gününde maya hücrelerinin içerdikleri toplam lipit

miktarları Çizelge 4.1’de gösterilmiştir.

Page 60: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

50

Çizelge 4.1 Farklı besiyeri bileşimlerinin maya hücrelerinin lipit birikimi üzerine etkisi

4.3 Maya Hücrelerinin Lipit Biriktirme Kapasitelerinin Araştırılması

4.3.1 Yüksek kapasitede lipit üreten maya hücrelerinin seçimi

Hücrelerin lipit içeriği, yaş hücre ağırlığına tekabül eden kuru hücre ağırlığı başına

düşen lipit miktarı olarak yüzde cinsinden hesaplanmıştır (Li vd. 2007).

13 maya suşunun lipit biriktirme kapasiteleri pH’ı 6’ya ayarlanmış melaslı

besiyerlerinde inkübasyon sürelerinin ikinci ve dördüncü günlerinde belirlenmiştir. lipit

konsantrasyonlarının % olarak ifade edildiği Çizelge 4.2’de Candida lypolitica,

Candida tropicalis ve Rhodotorula mucilaginosa (1 numaralı izolat)’ın diğer hücrelere

göre daha fazla miktarda lipit ürettiği görülmektedir. Bu sebeple besiyerinin başlangıç

pH’ının, (NH4)2SO4, melas ve glukoz konsantrasyonun ve inkübasyon süresinin maya

hücrelerinin içerdikleri lipit miktarına olan etkilerinin araştırıldığı çalışmalarda bu üç

maya kullanılmıştır.

Maya 3. gün lipit konsantrasyonu (%) 6. gün lipit konsantrasyonu (%)

melaslı besiyeri zengin besiyeri melaslı besiyeri zengin besiyeri

R. mucilaginosa 21.3 ±2.4 7.9 ±1.7

7.7 ±1.5

17.9 ±2.1

S. cerevisia

10.1 ±2.2

11.9 ±1.9

10.5 ±1.4

6.5 ±1.1

Page 61: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

51

Çizelge 4.2 Farklı maya hücrelerinin melaslı besiyerinde gelişimlerinin 2. ve 4.

günlerinde gösterdikleri lipit içerikleri (T: 30±1 °C; Çalkalama hızı: 100 devir/dakika; pH 6).

Maya

Lipit konsantrasyonu (%)

2. gün 4. gün

Candida utilis 15.4 ±1.2 17.4 ±2.2

Schizosaccharomyces cerevisia 16.1 ±0.9 35.8 ±2.5

Kluyveromyces marxianus 18.6 ±1.8 9.8 ±1.1

Saccharomyces cerevisia 8.9 ±1.3 27.5 ±3.2

Candida sp. 21 ±1.4 22.8 ±2.2

Candida lambica 34.8 ±3.4 25.8 ±3.0

Candida lipolytica 13.8 ±1.5 37.1 ±3.4

Candida sp. 36 ±3.2 35.4 ±3.7

Candida tropicalis 23.1 ±2.6 41.2 ±3.1

Candida membranaefaciens 29.6 ±3.3 20.7 ±2.6

R. mucilaginosa (1 numaralı izolat)

20.4 ±2.7 51.7 ±4.4

2 numaralı izolat 17.4 ±2.1 25.6 ±2.8

3 numaralı izolat 19.1 ±2.7 25.2 ±2.1

Page 62: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

52

4.3.2 Maya hücrelerinin lipit biriktirme kapasitesi üzerine ortam pH’ının etkisinin belirlenmesi

Besiyeri pH değerinin maya hücrelerinin lipit birikimine etkisi melaslı besiyerinde

inkübasyon süresinin dördüncü gününde bulunmuştur. Bu amaçla deneyler başlangıç

pH değerleri 4, 5, 6 ve 7’ye ayarlanmış besiyerlerinde yapılmıştır. Çizelge 4.3’de

görüldüğü gibi C. lypolitica hücreleri pH 4, 6, ve 7’ de sırasıyla %31.5, %37.1, ve

%34.4 oranında lipit biriktirebilmiştir. Hücreler en yüksek lipit içeriğine %59.9 oranıyla

pH’ ı 5 olan besiyerinde ulaşmıştır. C. tropicalis ve R. mucilaginosa hücrelerinde de

buna benzer eğilim gözlenmiştir ve her iki maya hücresi de maksimum lipit içeriklerine

sırasıyla %46.8 ve %69.5 olarak pH 5 değerinde ulaşabilmiştir. C. tropicalis hücreleri

lipit bileşiklerini sentezlerken ortamın pH değerindeki değişikliklerden çok fazla

etkilenmemiştir. Öte yandan R. mucilaginosa hücreleri ortamın pH değerinden

etkilenmiş, C. lipolytica hücrelerinin lipit birikiminde ise pH 5 değerinin altında ve

üstünde keskin bir düşüş gözlenmiştir.

Çizelge 4.3 C.lipolytica, C.tropicalis ve R.mucilaginosa hücrelerinin lipit konsantrasyonuna besiyeri pH’ının etkisinin belirlenmesi (T: 30±1 °C; Çalkalama hızı: 100 devir/dakika)

Lipit konsantrasyonu

(%)

pH C.lipolytica C.tropicalis R.mucilaginosa

4 31.5 ±2.7 44.8 ±3.1 50.8 ±3.7

5 59.9 ±3.2 46.8 ±3.9 69.5 ±4.9

6 37.1 ±3.9 41.2 ±3.0 51.7 ±3.3

7 34.4 ±3.6 42.0 ±2.9 64.5 ±4.7

Page 63: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

53

4.3.3 Maya hücrelerinin lipit biriktirme kapasitesi üzerine azot miktarının etkisinin belirlenmesi

Besiyerinde artan azot miktarının C.lipolytica, C.tropicalis, R.mucilaginosa

hücrelerindeki lipit birikimine etkisini incelemek amacıyla üç farklı (NH4)2SO4

konsantrasyonu (0.5, 1.0, ve 1.5 g/L) melaslı besiyerine eklenmiştir. Her üç maya

hücresinin lipit içeriğinin (NH4)2SO4 miktarı 1.5 g/L olduğu zaman azaldığı

görülmüştür. Çizelge 4.4’de C. lypolitica ve R. mucilaginosa hücrelerinin lipit

içeriklerinin (NH4)2SO4 konsantrasyonunun 0.5 g/L olması durumunda da azaldığı

görülmektedir. Örneğin 0.5 g/L (NH4)2SO4 varlığında C. lypolitica hücreleri %24.6, R.

mucilaginosa hücreleri %39.6 oranında lipit biriktirebilmektedir. Diğer taraftan C.

tropicalis hücreleri 0.5 ve 1.0 g/L (NH4)2SO4 varlığında birbirine yakın miktarda lipit

üretmişlerdir. Çizelge 4.4’de C.lipolytica C.tropicalis R.mucilaginosa hücrelerinin de

en yüksek lipit içeriklerine 1.0 g/L (NH4)2SO4 varlığında sırasıyla %59.9, %46.8.

%69.5 olarak ulaştıkları görülmüştür.

Çizelge 4.4 C.lipolytica, C.tropicalis ve R.mucilaginosa hücrelerinin lipit konsantrasyonuna başlangıç (NH4)2SO4 konsantrasyonunun etkisinin belirlenmesi (T: 30±1 °C; Çalkalama hızı: 100 devir/dakika; pH:5).

Lipit konsantrasyonu

(%)

(NH4)2SO4 (g/L)

C.lipolytica C.tropicalis R.mucilaginosa

0.5 24.6 ±2.7 45.6 ±3.7 39.6 ±2.9

1.0 59.9 ±3.2 46.8 ±3.9 69.5 ±4.9

1.5 32.6 ±3.0 12.4 ±1.7 40.8 ±3.8

Page 64: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

54

4.3.4 Maya hücrelerinin lipit biriktirme kapasitesi üzerine karbon miktarının etkisinin belirlenmesi Maya hücrelerinin lipit üretimlerine karbon miktarının etkisini belirlemek amacıyla üç

farklı oranda melas solüsyonu içeren besiyerleri hazırlanmıştır. Çizelge 4.5’de

çalışmalar sonucunda C.lipolytica C.tropicalis R.mucilaginosa maya hücrelerinin

maksimum lipit biriktirebilmeleri için optimum melas çözeltisi oranı %8 olarak

bulunmuştur. Besiyerindeki melas miktarı azaltıldığı zaman maya hücrelerinde daha az

oranda lipit birikimi olduğu gözlenmiştir. Öte yandan besiyerindeki melas miktarı %10’

a çıkarıldığı zaman melasın hücre gelişimi üzerine olan toksik etkisinden kaynaklanan

düşük lipit üretimi elde edilmiştir. Melasın bu toksik etkisine rağmen maya hücrelerinin

%10 melas içeren besiyerinde %6 oaranında melas içeren besiyerine kıyasla daha fazla

lipit biriktirebildiği gözlenmiştir.

Besiyerindeki artan karbon miktarının C.lipolytica, C.tropicalis ve R.mucilaginosa

hücrelerinin lipit içeriğine etkisini belirlemek amacıyla büyüme ortamına 2, 4, ve 6 g/L

olacak şekilde glukoz eklenmiştir. Bu besiyerinde geliştirilen mayaların inkübasyon

sürelerinin 4. gününde lipit analizi yapılmıştır. Sonuçta her üç maya hücresinin de 4.

gün sonunda ortamda 4 g/L glukoz varken daha yüksek kapasitede lipit biriktirebildiği

gözlenmiştir. Bu durum C.lipolytica, C.tropicalis hücrelerinde daha net anlaşılırken,

R.mucilaginosa hücrelerinin 4. gün sonunda ürettikleri lipit miktarları 2 ve 4 g/L glukoz

içeren ortamda birbirine oldukça yakın olmuştur. Şekil 4.1’de her üç maya hücresinin de

ortamda 6 g/L glukoz varken 4. gün sonunda daha az lipit üretebildiği bulunmuştur.

Page 65: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

55

Çizelge 4.5 C.lipolytica, C.tropicalis ve R.mucilaginosa hücrelerinin lipit konsantrasyonuna başlangıç melas konsantrasyonunun etkisinin belirlenmesi (T: 30±1 °C; Çalkalama hızı: 100 devir/dakika; pH:5; 1 g/L (NH4)2SO4).

Lipit konsantrasyonu

(%)

Melas solüsyonu (% v/v)

C.lipolytica C.tropicalis R.mucilaginosa

6 ml 16.3 ±1.7 24.2 ±2.9 38.5 ±3.3

8 ml 59.9 ±3.2 46.8 ±3.9 69.5 ±4.9

10 ml 32.1 ±2.8 26.6 ±2.8 49.3 ±3.8

Şekil 4.1 Farklı glukoz konsantrasyonlarının maya hücrelerinin lipit biriktirme kapasiteleri üzerine etkisi

0

10

20

30

40

50

60

70

C. tropicalis C. lipolytica R. mucilaginosa

% lip

it k

onsantrasyonu

2 g/L 4 g/L 6 g/L

glukoz

Page 66: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

56

4.3.5 Maya hücrelerinin gelişimine ve lipit üretimine inkübasyon süresinin etkisinin belirlenmesi

Gelişim süresinin maya hücrelerinin lipit biriktirme kapasitelerine etkisini belirlemek

için inkübasyon süresinin 2, 4, ve 6. günlerinde lipit analizleri yapılmıştır. Şekil 4.2’de

C.lipolytica hücreleri en yüksek lipit içeriklerini %38.6 olarak inkübasyon süresinin 4.

gününde göstermişlerdir. Şekil 4.3’de gelişme ortamına 4 g/L glukoz eklendiği zaman

C.lipolytica hücreleri yine 4. gün sonunda %37.5 oranında lipit içeriği göstermişlerdir.

Glukoz içeren ve içermeyen besiyerlerinde geliştirilen hücrelerin mikrobiyel gelişme

durumlarına bakıldığında, her ikisinin de 4. gün sonunda en yüksek seviyeye ulaştığı

görülmektedir.

0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

2 4 6inkübasyon süresi (gün)

mik

robiy

el geliş

me (O

D600)

0

5

10

15

20

25

30

35

40

45

% lip

it k

onsantrasyonu

mikrobiyel gelişme lipit konsantrasyonu

Şekil 4.2 C. lypolitica hücrelerinin gelişimine ve içerdikleri lipit konsantrasyonuna inkübasyon süresinin etkisi (T: 30±1 °C; Çalkalama hızı: 100 devir/dakika; pH:5; 1 g/L (NH4)2SO4; 8% melas solüsyonu).

Page 67: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

57

0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

2 4 6inkübasyon süresi (gün)

mik

robiy

el geliş

me (O

D600)

0

5

10

15

20

25

30

35

40

45

lipit k

onsantrasyonu (%

)

mikrobiyel gelişme (glukoz +)

lipit konsantrasyonu (glukoz +)

Şekil 4.3 C. lypolitica hücrelerinin gelişimine ve içerdikleri lipit konsantrasyonuna 4 g/L glukoz içeren ortamda inkübasyon süresinin etkisi (T: 30±1 °C; Çalkalama hızı: 100 devir/dakika; pH:5; 1 g/L (NH4)2SO4; 8% melas solüsyonu).

Şekil 4.4’de C.tropicalis hücrelerinin glukoz içeren ve içermeyen ortamdaki lipit

içeriklerine bakıldığı zaman, glukoz içermeyen ortamda en yüksek lipit içeriği %42

olarak 4. gün sonunda elde edilmiştir. Şekil 4.5’de glukoz içeren ortamda ise %43.1

olan bu değere daha hızlı sürede yani inkübasyon süresinin 2. gününde ulaşılmış ve

ilerleyen günlerde lipit içeriğinde hızlı bir düşüş gözlenmiştir. Glukoz içermeyen

ortamda ise hem lipit içeriği hem de mikrobiyel gelişme hızı 4. ve 6. günlerde birbirine

yakın olmuştur.

R. mucilaginosa hücrelerinin glukoz içeren ve içermeyen ortamda 2. gün sonunda

biriktirdikleri lipit miktarları birbirine yakındır. Şekil 4.6’da glukoz içermeyen ortamda

bu hücrelerin 4. gün sonunda daha fazla lipit ürettiği gözlemlenmiştir. Bu hücrelerin

gösterdikleri en yüksek lipit içerikleri glukoz içeren ortamda %49.2, içermeyen ortamda

ise %55.7 olarak bulunmuştur. Şekil 4.7’de hücre gelişimleri ise her iki ortamda

birbirine benzemekle birlikte glukoz içermeyen ortamda küçük miktarda fazlalık

görülmektedir.

Page 68: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

58

0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

2 4 6inkübasyon süresi (gün)

mik

robiy

el geliş

me (O

D600)

0

5

10

15

20

25

30

35

40

45

50

% lip

it k

onsantrasyonu

mikrobiyel gelişme lipit konsantrasyonu

Şekil 4.4 C. tropicalis hücrelerinin gelişimine ve içerdikleri lipit konsantrasyonuna inkübasyon süresinin etkisi (T: 30±1 °C; Çalkalama hızı: 100 devir/dakika; pH:5; 1 g/L (NH4)2SO4; 8% melas solüsyonu).

0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

2 4 6inkübasyon süresi (gün)

mik

robiy

el geliş

me (O

D600)

0

5

10

15

20

25

30

35

40

45

50

lipit k

onsantrasyonu (%

)

mikrobiyel gelişme (glukoz +)

lipit konsantrasyonu (glukoz +)

Şekil 4.5 C. tropicalis hücrelerinin gelişimine ve içerdikleri lipit konsantrasyonuna 4 g/L glukoz içeren ortamda inkübasyon süresinin etkisi (T: 30±1 °C; Çalkalama hızı: 100 devir/dakika; pH:5; 1 g/L (NH4)2SO4; 8% melas solüsyonu).

Page 69: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

59

Şekil 4.6 R. mucilaginosa hücrelerinin gelişimine ve içerdikleri lipit konsantrasyonuna inkübasyon süresinin etkisi (T: 30±1 °C; Çalkalama hızı: 100 devir/dakika; pH:5; 1 g/L (NH4)2SO4; 8% melas solüsyonu).

0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

2 4 6inkübasyon süresi (gün)

mik

robiy

el geliş

me (O

D600)

0

10

20

30

40

50

60

lipit k

onsantrasyonu (%

)

mikrobiyel gelişme (glukoz +)

lipit konsantrasyonu (glukoz +)

Şekil 4.7 R. mucilaginosa hücrelerinin gelişimine ve içerdikleri lipit konsantrasyonuna 4 g/L glukoz içeren ortamda inkübasyon süresinin etkisi (T: 30±1 °C; Çalkalama hızı: 100 devir/dakika; pH:5; 1 g/L (NH4)2SO4; 8% melas solüsyonu).

0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

2 4 6inkübasyon süresi (gün)

mik

robiy

el geliş

me (O

D600)

0

10

20

30

40

50

60

70

% lip

it k

onsantrasyonu

mikrobiyel gelişme lipit konsantrasyonu

Page 70: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

60

4.3.6 Maya hücrelerindeki lipitlerin yağ asidi metil esteri dağılımları

En yüksek seviyede lipit üretimi için sağlanan optimum koşullarda melaslı besiyerinde

geliştirilen C. lipolytica, C. tropicalis ve R. mucilaginosa hücrelerinden elde edilen

lipitlerin transesterfikasyonu sonucu elde edilen yağ asidi metil esterleri Çizelge 4.6’da

görülmektedir. Her üç maya hücresinin de 16 ve 18 numaralı karbon atomlarına sahip

yağ asidince zengin olmaları bu maya hücrelerinin biyodizel üretiminde kullanılabilecek

hammaddeler olduğunu göstermektedir. Şekil 4. 8’de C. lipolytica hücrelerinden toplam

%84.9, Şekil 4.9’da C. tropicalis hücrelerinden toplam %93.2 ve Şekil 4.10’da R.

mucilaginosa hücrelerinden toplam %92.3 oranında metil esteri elde edildiği

görülmektedir. C. lipolytica, C. tropicalis ve R. mucilaginosa hücrelerinden elde edilen

lipitlerin doymuşluk oranları ise sırasıyla %64.1, %92.7, %66.3 olarak bulunmuştur.

Çizelge 4.6 Melaslı besiyerinde geliştirilen C. lipolytica, C. tropicalis ve R. mucilaginosa hücrelerinin biriktirdikleri lipitlerin yağ asidi metil esteri dağılımları

Yağ asidi metil esteri (%) C. lipolytica C. tropicalis R. mucilaginosa

laurik asit (C12:0) 15.1 - -

miristik asit (C14:0) - 5.3 2.8

palmitik asit (C16:0) 21.6 29.7 26.2

palmitoleik asit (C16:1) 5.2 5.0 -

heptadekanoik asit (C17:0) - 1.5 -

cis-10-heptadekanoik asit C17:1) - - 4.9

stearik asit (C18:0) 27.1 56.2 37.3

oleik asit (C18:1n9c) 19.0 2.3 22.3

linoleik asit (C18:2n6c) 12.0 - 6.5

Page 71: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

61

Şekil 4.8 Candida lypolitica hücrelerinden elde edilen lipitin transesterifikasyonu sonuc oluşan metil esterleri

Şekil 4.9 Candida tropicalis hücrelerinden elde edilen lipitin transesterifikasyonu sonucu oluşan metil esterleri

Page 72: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

62

Şekil 4.10 Rhodotorula mucilaginosa hücrelerinden elde edilen lipitin transesterifikasyonu sonucu oluşan metil esterleri

Page 73: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

63

4.4 Fungus Hücrelerinin Lipit Biriktirme Kapasitelerinin Araştırılması

4.4.1 Yüksek kapasitede lipit üreten fungus hücrelerinin seçimi

Hücrelerin lipit içeriği, yaş hücre ağırlığına tekabül eden kuru hücre ağırlığı başına

düşen lipit miktarı olarak yüzde cinsinden hesaplanmıştır (Zhu vd. 2002).

Tez çalışmasında kullanılmak üzere yüksek kapasite ile lipit üretimi yapabilen fungusu

seçebilmek için dört farklı fungal tür pH’ı 5’ e ayarlanmış melaslı besiyerine ekilmiş ve

gelişimlerinin 10. gününde lipit ekstraksiyonları yapılmıştır. Lipit içeriklerinin % olarak

belirtildiği Çizelge 4.7’de Aspergillus versicolor (1 numaralı fungus izolatı)’ın

diğerlerine göre daha fazla kapasitede lipit üretebildiği görülmektedir. Bu yüzden

besiyerinin başlangıç pH’ının, azot çeşidinin, melas ve azot konsantrasyonunun ve

inkübasyon süresinin fungus hücrelerinin içerdikleri lipit miktarına olan etkilerinin

araştırıldığı çalışmalarda Aspergillus versicolor kullanılmıştır.

Çizelge 4.7 Farklı fungus türlerinin melaslı besiyerinde gelişimlerinin 10. günlerindeki lipit konsantrasyonları (T: 30±1 °C; Çalkalama hızı: 100 devir/dakika; pH 5).

Fungal tür

Lipit konsantrasyonu (%)

Tramates versicolor 7.8 ±0.4

Rhizophus oryzae 8.1 ±0.3

Rhizophus arrhizus 7.3 ±0.5

Aspergillus versicolor (1 numaralı izolat) 9.1 ±0.5

Page 74: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

64

4.4.2 A. versicolor hücrelerinin lipit biriktirme kapasitesi üzerine ortam pH’ının etkisinin belirlenmesi

Besiyerinin başlangıç pH değerinin A. versicolor hücrelerinin lipit biriktirme kapasitesi

üzerine etkisi melaslı besiyerinde 8. gün sonunda yapılan denemelerle belirlenmiştir. Bu

amaçla besiyerinin başlangıç pH değerleri 3, 4, 5, ve 6’ya ayarlanmıştır. Fungus

hücreleri ortamın pH değeri 3 olduğu zaman gelişememiştir. Bu yüzden lipit analizleri

yapılamamıştır. Şekil 4.11’de de belirtildiği gibi A. versicolor hücreleri pH 5 ve pH 6

değerindeki besiyerlerinde sırasıyla %7.9 ve %4.3 oranında lipit biriktirebilmiştir.

Fungal hücreler en yüksek lipit içeriklerini %9.7 olarak pH değeri 4’e ayarlanmış

besiyerinde göstermişlerdir. Yapılan çalışmalarda A. versicolor hücrelerinin lipit

bileşenlerini üretirken ortamın pH değerinden oldukça etkilendikleri görülmüştür.

Çünkü besiyerinin pH değeri 4’ün üzerine çıktığı zaman lipit içeriğinde önemli bir

azalma elde edilmiştir.

Şekil 4.11 A. versicolor hücrelerinin lipit konsantrasyonuna besiyeri pH’ının etkisinin belirlenmesi (T: 30±1 °C; Çalkalama hızı: 100 devir/dakika).

0

2

4

6

8

10

12

% lip

it k

onsantrasyonu

pH 4 pH 5 pH 6

Page 75: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

65

4.4.3 Farklı azot kaynaklarının fungal lipit birikimine etkisi

Farklı azot kaynaklarının A. versicolor hücrelerinin lipit üretimine etkisini belirlemek

için yapılan çalışmada NH4Cl3, (NH4)2SO4, KNO3, NH4NO3, üre ve peynir altı suyu

tozu olmak üzere altı farklı azot kaynağı denenmiştir. İki tanesi organik, diğerleri

inorganik olan bu azot kaynakları pH’ı 4’e ayarlanmış melaslı besiyerlerine 1 g/L

oranında eklenmiş ve gelişimlerinin 8. günü sonunda lipit ekstraksiyonları yapılmıştır.

Şekil 4.12’de besiyerine (NH4)2SO4 ve NH4NO3 eklendiğinde fungal hücrelerin lipit

üretimlerinin sırasıyla %9.7 ve %10.2 olarak ölçüldüğü ve birbirine oldukça yakın

olduğu görülmektedir. Ortamda NH4Cl3 bulunduğu zaman fungal lipit üretiminin %12.8

değerine yükseldiği bulunmuştur. En yüksek fungal lipit içeriği 1 g/L KNO3 varlığında

%17.0 olarak belirlenirken, en düşük lipit birikimi Şekil 4.13’te de belirtildiği gibi

organik bir azot kaynağı olan peynir altı suyu tozu varlığında %4.1 ve üre varlığında

%6.9 olarak ölçülmüştür.

0

2

4

6

8

10

12

14

16

18

20

% lip

it k

onsantrasyonu

NH4Cl (NH4)2SO4 KNO3 NH4NO3

Şekil 4.12 A. versicolor hücrelerinin lipit konsantrasyonuna inorganik azot kaynaklarının etkisinin belirlenmesi (T: 30±1 °C; Çalkalama hızı: 100 devir/dakika: 1 g l-1).

Page 76: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

66

0

1

2

3

4

5

6

7

8

üre peynir altı suyu tozu

% lipit konsantrasyonu

Şekil 4.13 A. versicolor hücrelerinin lipit konsantrasyonuna organik azot kaynaklarının etkisinin belirlenmesi (T: 30±1 °C; Çalkalama hızı: 100 devir/dakika: 1 g l-1).

4.4.4 A. versicolor hücrelerinin lipit biriktirme kapasiteleri üzerine azot ve karbon miktarının etkisinin belirlenmesi

Gerçekleştirilen tez çalışmasında A. versicolor hücrelerinin lipit biriktirme kapasiteleri

üzerine azot ve karbon miktarının etkisinin belirlenmesi amacıyla üç farklı melas ve

KNO3 konsantrasyonu denenmiştir. En yüksek seviyede hücresel lipit birikimi için

optimum şartların sağlanması amacıyla %6, 8, ve 10 ml melas solüsyonu içeren pH’ı

4’e ayarlanmış besiyerlerine 0.5, 1.0, ve 1.5 g/L KNO3 konsantrasyonları eklenmiştir.

Çalışma sonucunda en düşük fungal lipit birikimi Çizelge 4.8’de bildirildiği gibi %10

melas solüsyonu ve 0.5 g/L KNO3 içeren ortamda %14.8 olarak bulunmuştur. Aynı

melas konsantrasyonunda 1.0 g/L KNO3 varlığında lipit üretiminin %16.4’e çıktığı

gözlenmiştir. Öte yandan %8 oranında melas solüsyonu içeren besiyerlerinde artan

KNO3 konsantrasyonlarında elde edilen lipit verimlerinin birbirine çok yakın olduğu

görülmektedir. Yapılan çalışmada fungus hücrelerinin besiyerinde %6 oranında melas

solüsyonu olduğu zaman diğer melas oranlarına göre daha fazla miktarda lipit

üretebildiği görülmüştür. En yüksek lipit üretimi 1.0 g/l KNO3 ve %6 melas solüsyonu

içeren besiyerinde %20.6 olarak belirlenmiştir. Başlangıçtaki azot konsantrasyonunun

1.0 g/L’ den 1.5 g/L’ ye çıkmasıyla birlikte denenen tüm melas solüsyonu

Page 77: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

67

konsantrasyonlarında hücresel lipit biriktirme kapasitesinin azaldığı elde edilen sonuçlar

arasındadır.

4.4.5 Fungal hücrelerin lipit birikimine inkübasyon süresinin etkisinin belirlenmesi

Gelişim süresinin A. versicolor hücrelerinin lipit biriktirme kapasitelerine etkisini

belirlemek için inkübasyon süresinin 4, 6, 8, ve 10. günlerinde lipit analizleri

yapılmıştır. A. versicolor hücreleri biyokütlelerini gelişimlerinin ancak 4. gününde

arttırabildikleri için lipit ekstraksiyonlarına bu günden başlanmıştır. Şekil 4.14’te fungal

hücrelerin artan inkübasyon sürelerinde içerdikleri lipit miktarları verilmiştir. En düşük

lipit üretimi gelişimin 4. gününde %18.6 olarak bulunmuştur. İnkübasyon süresinin

ilerleyen günlerinde fungal lipit üretiminde çok önemli değişimler olmamakla birlikte 6,

8, ve 10. günlerde sırasıyla %21.0, %21.6, ve %22.8 oranlarında lipit birikimleri

gözlenmiştir.

Çizelge 4.8 Aspergillus versicolor hücrelerinin lipit konsantrasyonuna başlangıç KNO3

ve melas konsantrasyonlarının etkisi (T: 30±1 °C; Çalkalama hızı: 100 devir/dakika; pH:4)

melas solüsyonu (% v/v)

KNO3 (g/L)

Lipit konsantrasyonu (%)

6%

0.5 18.2 ± 0.4

1.0 20.6 ± 0.8

1.5 15.4 ± 0.3

8%

0.5 17.2 ± 0.5

1.0 17.6 ± 0.4

1.5 16.8 ± 0.7

10%

0.5 14.8 ± 0.5

1.0 16.4 ± 0.3

1.5 15.4 ± 0.2

Page 78: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

68

0

5

10

15

20

25

4 6 8 10

inkübasyon süresi (gün)

% lip

it k

onsantrasyonu

0

500

1000

1500

2000

2500

3000

3500

4000

kuru

ağırlık (m

g/L

)

lipit konsantrasyonu mikrobiyel gelişme

Şekil 4.14 A. versicolor hücrelerinin içerdikleri lipit konsantrasyonuna inkübasyon süresinin etkisi (T: 30±1 °C; Çalkalama hızı: 100 devir/dakika; pH:5; 1 g l-1 KNO3; 6% melas solüsyonu).

4.4.6 A. versicolor hücrelerindeki lipitlerin yağ asidi metil esteri dağılımları

Çizelge 4.9’da en yüksek seviyede lipit üretimi için sağlanan optimum koşullarda

melaslı besiyerinde geliştirilen A. versicolor hücrelerinden elde edilen lipitlerin

transesterifikasyonu sonucu elde edilen yağ asidi metil esterleri görülmektedir. Fungal

lipitin 16 ve 18 numaralı karbon atomlarına sahip yağ asidince zengin olmaları A.

versicolor hücrelerinin biyodizel üretiminde kullanılabilecek hammaddeler olduğunu

göstermektedir. Şekil 4. 15’de fungal hücrelerden elde edilen lipitin doymuşluk oranının

%27.1 olduğu görülmektedir. Fungal lipitin %17.2 C16, %82.8 kadarı ise C18 metil

esterinden oluşmaktadır.

Page 79: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

69

Çizelge 4.9 Melaslı besiyerinde geliştirilen A. versicolor hücrelerinin biriktirdiği lipitin yağ asidi metil esteri dağılımı

Şekil 4.15 A. versicolor hücrelerinden elde edilen lipitin transesterifikasyonu sonucu oluşan metil esterleri

Yağ asidi metil esteri (%) A. versicolor

palmitik asit (C16:0) 17.2

stearik asit (C18:0) 9.9

oleik asit (C18:1n9c) 41.1

linoleik asit (C18:2n6c) 31.8

Page 80: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

70

4.5 Mikroalg Hücrelerinin Lipit Biriktirme Kapasitelerinin Araştırılması

4.5.1 Mikroalg hücrelerinin seçimi ve pH etkisi

Laboratuvar kültür koleksiyonunda bulunan mikroalg hücrelerinin lipit içeriklerinin

belirlendiği çalışmada 5 adet mikroalg 20 gün süreyle pH değeri 6, 7, 8, ve 9’a

ayarlanmış BG-11 besiyerinde geliştirilmiştir. Çizelge 4.10’da termofil özellik gösteren

Synechococcus sp., Cyanobacterium aponinum ve Phormidium sp. mikroalglerinin

diğerlerine göre daha yüksek kapasitede lipit biriktirebildiği gözlenmiştir. Çalışma

sonucunda denenen tüm mikroalg hücrelerinin lipit biriktirme kapasitelerinin besiyeri

pH değerinden önemli miktarda etkilenmediği görülmüştür. Bu yüzden mikroalglerin

lipit biriktirme kapasitesi üzerine ortam pH’ının etkisinin belirlenmesi için Şekil 4.16’da

belirtilen mikroalg hücrelerinin gelişimleri göz önünde bulundurularak Synechococcus

sp., Cyanobacterium aponinum ve Phormidium sp. mikroalgleri için sırasıyla pH 7, pH

8 ve pH 9 değerlerinde çalışmaların yapılması uygun bulunmuştur.

Çizelge 4.10 Farklı mikroalg hücrelerinin lipit konsantrasyonuna ortam pH’ının etkisinin belirlenmesi (1.5 g/L NaNO3, 2400 lux, 30 ºC, 20 gün)

mikroalg pH

6 7 8 9

Synechococcus sp. 19.2 ±1.7 20.0 ±2.3 19.5 ±2.1 18.6 ±1.3

2 numaralı mikroalg 12.4 ±2.3 12.9 ±1.1 11.9 ±1.4 11.8 ±1.0

Cyanobacterium aponinum 32.7 ±2.7 30.3 ±2.4 34.0 ±3.3 32.8 ±3.2

4 numaralı mikroalg 17.1 ±1.8 17.0 ±1.6 17.8 ±2.1 17.3 ±1.9

Phormidium sp. 29.9 ±2.5 29.7 ±2.8 29.6 ±3.2 30.0 ±2.2

Page 81: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

71

0

0,01

0,02

0,03

0,04

0,05

0,06

0,07

Synechococcus

sp.

2numaralı

mikroalg

C. aponinum 4numaralı

mikroalg

Phormidium sp.

kuru

ağırlık (g/L

)

pH 6 pH 7 pH 8 pH 9

Şekil 4.16 Azot içeren BG 11 besiyerinde geliştirilen mikroalg hücrelerinin farklı pH değerlerinde gösterdikleri hücre gelişimleri (1.5 g/L NaNO3, 2400 lux, 30 ºC,20 gün)

4.5.2 Mikroalg hücrelerinin lipit biriktirme kapasitesi üzerine inkübasyon süresinin etkisinin belirlenmesi

İnkübasyon süresinin mikroalg hücrelerinin lipit biriktirme kapasitelerine etkisini

belirlemek için 1.5 g/L NaNO3 içeren, pH değeri Synechococcus sp. için 7’ye,

Cyanobacterium aponinum için 8’e ve Phormidium sp. için 9’a ayarlanmış BG-11

besiyerinde inkübasyon süresinin 10, 15, 20 ve 30. günlerinde lipit analizleri

yapılmıştır.

Çalışmalar sırasında 10. günde lipit analizi yapılabilecek kadar biyokütlenin elde

edilememesi sebebiyle analiz yapılamamıştır. Çizelge 4.11’de en yüksek lipit üretimi

15. gün sonunda Synechococcus sp. için %30.8, Cyanobacterium aponinum için % 37.2

ve Phormidium sp. için % 35.8 olarak bildirilmiştir. C. aponinum ve Phormidium sp.

hücrelerinde gelişim sürelerinin 15 ve 20. günlerinde lipit üretimi bakımından önemli

bir fark görülmemesine rağmen Synechococcus sp. hücrelerinde ilerleyen inkübasyon

süresinde lipit üretiminde düşüş gözlenmiştir. Bununla birlikte her üç mikroalgin de en

düşük lipit içerikleri inkübasyon süresinin 30. gününde elde edilmiştir.

Page 82: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

72

Çizelge 4.11 Azot içeren BG 11 besiyerinde geliştirilen mikroalg hücrelerinin artan inkübasyon süresinde içerdikleri lipit miktarları (1.5 g/L NaNO3, 2400 lux, 30 ºC)

mikroalg Inkübasyon süresi

15. gün 20. gün 30. gün

Synechococcus sp. 30.8 ±2.9 22.6 ±1.8 20.2 ±1.6

Cyanobacterium aponinum 37.2 ±3.7 36.4 ±3.1 29.6 ±2.8

Phormidium sp. 35.8 ±3.2 33.2 ±2.7 28.8 ±2.4

4.5.3 Mikroalg hücrelerinin gelişme ve lipit biriktirme kapasitesi üzerine azot miktarının etkisinin belirlenmesi

Mikroalg hücrelerinin gelişme ve lipit biriktirme kapasitesi üzerine azot miktarının

etkisinin belirlemek amacıyla BG-11 besiyerlerine 0.25, 0.5, 1.0, ve 1.5 g/L olmak

üzere artan NaNO3 konsantrasyonları eklenmiş ve besiyerleri her mikroalgin gelişiminin

en yüksek olduğu pH değerlerine ayarlanmıştır. Bu besiyerlerinde inkübasyon süresinin

10, 15, 20 ve 30. günlerinde lipit analizleri yapılmıştır. Şekil 4.17 - 4.19’da daha önce

yapılan deneylerde olduğu gibi her üç mikroalg hücresi de gelişimlerinin 10.günlerinde

lipit analizi yapılabilecek kadar biyokütle üretemediği görülmektedir. Bu yüzden 10.

günde lipit analizi yapılamamıştır.

Çizelge 4.12’de Synechococcus sp. mikroalg hücresinin artan inkübasyon süresinde

farklı azot miktarlarında içerdiği lipit konsantrasyonu gösterilmektedir. Buna göre en

yüksek lipit üretiminin 0.25 g/l NaNO3 içeren besiyerinde gelişimin 20. gününde %44.4

olduğu görülmüştür. Fakat endüstriyel boyutta lipit üretiminde erken inkübasyon

süresinin öneminin göz önünde bulundurulması ve 15. gündeki lipit miktarının %42.8

olması bu mikroalg ile yapılacak ilerleyen çalışmaların 15. gün sonunda yapılmasını

sağlamıştır. Yapılan çalışmalarda besiyerindeki azot miktarının arttırılmasının hücre içi

lipit konsantrasyonunda önemli oranda azalmaya sebep olduğu bulunmuştur.

Page 83: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

73

0

0,2

0,4

0,6

0,8

1

1,2

1,4

1,6

1,8

2

10 15 20 25 30inkübasyon süresi (gün)

kuru

ağırlık (g/L

)

0.25 g/L 0.5 g/L 1.0 g/L 1.5 g/L

NaNO3

Şekil 4.17 Farklı miktarlarda azot içeren BG-11 besiyerinde geliştirilen Synechococus sp. hücrelerinin gelişimleri (2400 lux, 30 ºC) Çizelge 4.12 Synechococcus sp. mikroalg hücrelerinin lipit biriktirme kapasitesi üzerine

artan inkübasyon süresi ve azot miktarının etkisinin belirlenmesi (2400 lux, 30 ºC)

NaNO3 miktarı (g/l) Inkübasyon süresi

15. gün 20. gün 30. gün

0.25 42.8±3.1 44.4±3.7 27.6±2.7

0.5 32.4±3.0 27.4±2.6 42.8±3.3

1.0 31.8±2.9 31.4±2.5 27.0±2.2

1.5 30.8±2.9 22.6±1.8 30.2±1.6

Çizelge 4.13’de C. aponinum mikroalginin artan inkübasyon süresinde farklı azot

miktarlarında içerdiği lipit miktarları gösterilmektedir. Bu mikroalg hücresinin de en

yüksek lipit konsantrasyonu 15. gün sonunda en düşük NaNO3 konsantrasyonu olan

0.25 g/L içeren besiyerinde elde edilmiştir. 0.5, 1.0, ve 1.5 g/L NaNO3 varlığında artan

inkübasyon sürelerinde lipit miktarları birbirine benzese de ortamda 0.25 g/L NaNO3

Page 84: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

74

varken gelişimin ilerleyen günlerinde lipit miktarında önemli düşüş görülmektedir.

Nitekim bu mikroalg ile yapılan çalışmada en düşük lipit üretim yüzdesi %21.6 olarak

0.25 g/L NaNO3 içeren ortamda 20. gün sonunda elde edilmiştir.

Çizelge 4.14’de Phormidium sp. mikroalg hücresinin artan inkübasyon süresinde farklı

azot miktarlarında içerdiği lipit miktarları gösterilmektedir. Denenen her NaNO3 miktarı

için inkübasyon süresinin 15. gününde birbirine benzer değerler elde edilse de 0.25 g/L

NaNO3 varlığında en yüksek lipit üretim verimi %38.2 olarak bulunmuştur.

0

0,2

0,4

0,6

0,8

1

1,2

1,4

1,6

1,8

2

10 15 20 25 30inkübasyon süresi (gün)

kuru

ağırlık (g/L

)

0.25 g/L 0.5 g/L 1.0 g/L 1.5 g/L

NaNO3

Şekil 4.18 Farklı miktarlarda azot içeren BG-11 besiyerinde geliştirilen C. aponinum hücrelerinin gelişimleri (2400 lux, 30 ºC) Çizelge 4.13 Cyanobacterium aponinum hücrelerinin lipit biriktirme kapasitesi üzerine artan inkübasyon süresi ve azot miktarının etkisinin belirlenmesi (2400 lux, 30 ºC)

NaNO3 miktarı (g/l) Inkübasyon süresi

15. gün 20. gün 30. gün

0.25 45.0±4.0 21.6±1.4 24.0±1.8

0.5 30.2±2.6 31.2±2.2 29.0±1.7

1.0 35.4±3.0 24.4±2.5 32.4±2.9

1.5 37.2±3.7 36.4±3.1 29.6±2.8

Page 85: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

75

0

0,5

1

1,5

2

2,5

3

10 15 20 25 30inkübasyon süresi (gün)

kuru

ağırlık (g/L

)

0.25 g/L 0.5 g/L 1.0 g/L 1.5 g/L

NaNO3

Şekil 4.19 Farklı miktarlarda azot içeren BG 11 besiyerinde geliştirilen Phormidium sp. hücrelerinin gösterdikleri hücre gelişimleri (2400 lux, 30 ºC) Çizelge 4.14 Phormidium sp. mikroalg hücrelerinin lipit biriktirme kapasitesi üzerine artan inkübasyon süresi ve azot miktarının etkisinin belirlenmesi (2400 lux, 30 ºC)

NaNO3 miktarı (g/l) Inkübasyon süresi

15. gün 20. gün 30. gün

0.25 38.2±3.9 24.4±2.2 34.2±3.4

0.5 33.6±3.0 27.6±2.8 26.4±2.5

1.0 37.0±3.3 24.0±2.4 24.2±2.4

1.5 35.8±3.2 33.2±2.7 28.8±2.4

Page 86: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

76

4.5.4 Triakontanol hormonunun mikroalg hücrelerinin lipit biriktirme kapasitesi üzerine etkisinin belirlenmesi Triakontanol hormonunun mikroalg hücre gelişimi ve lipit biriktirme kapasitesine

etkisini incelemek amacıyla yapılan çalışmada 0.25 g/L NaNO3 içeren her bir mikroalg

hücresi için uygun pH değerine ayarlanmış BG-11 besiyerlerine 10 ppm triakontanol

hormonu eklenmiştir. Şekil 4.20’de her ne kadar triakontanol hormonunun C. aponinum

ve Phormidium sp. mikroalglerinin hücre gelişimlerini olumlu yönde arttırdığı görülse

de hormonlu ve hormonsuz besiyerlerinde geliştirilen her üç mikroalgin de hücre

gelişiminde çok net bir fark elde edilememiştir. Bu duruma paralel olarak her üç

mikroalg hücresi için de lipit üretim kapasiteleri triakontanol içeren ve içermeyen

ortamlarda birbirine çok benzer görülmüştür. Çizelge 4.15’de triakontanol içeren ve

içermeyen ortamlarda hücre içi lipit konsantrasyonlarının birbirine çok yakın olduğu

gösterilmektedir.

0

0,1

0,2

0,3

0,4

0,5

0,6

0,7

0,8

0,9

Synechococcus sp. C. aponinum Phormidium sp.

kuru

ağırlık (g/L

)

triakontanol +

triakontanol -

Şekil 4. 20 Mikroalg hücrelerinin gelişimlerine triakontanol etkisi (10 ppm Triakontanol, 2400 lux, inkübasyon süresi: 15 gün, 30 ºC)

Page 87: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

77

Çizelge 4.15 Triakontanol hormonunun mikroalg hücrelerinin lipit konsantrasyonuna (%) etkisi (10 ppm Triakontanol, 2400 lux, inkübasyon süresi: 15 gün, 30 ºC)

mikroalg triakontanol (+) triakontanol (-)

Synechococcus sp. 38.1±1.4 40.1±2.4

Cyanobacterium aponinum 43.3±2.9 43.7±2.5

Phormidium sp. 39.2±2.7 35.2±1.0

4.5.5 Triakontanol hormonu ve NaHCO3’ın mikroalg hücrelerinin lipit biriktirme kapasitesi üzerine etkisinin belirlenmesi Yapılan çalışmalarda hem triakontanol içeren hem de içermeyen mikroalg besiyerlerine

34, 43, 51 ppm olmak üzere NaHCO3 eklenmiştir. Fakat Çizelge 4.16 - 4.18’de verilen

bilgiler denenen üç farklı NaHCO3 konsantrasyonunun da triakontanol içeren veya

içermeyen ortamlarda mikroalg hücrelerinin lipit üretimini arttırdığına yönelik bir

bulguya rastlanmadığını göstermektedir.

Page 88: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

78

Çizelge 4. 16 Synechococcus sp. hücrelerinin gelişimleri ve lipit konsantrasyonları üzerine triakontanol içeren ve içermeyen ortamlarda artan NaHCO3

etkisinin belirlenmesi (2400 lux, inkübasyon süresi: 15 gün, 30 ºC; pH 7)

NaHCO3 (ppm) triakontanol (+) triakontanol (-)

34 40.7±2.5 40.3±2.9

43 40.2±2.1 38.8±1.9

51 42.5±2.0 40.5±1.7

Çizelge 4.17 Cyanobacterium aponinum hücrelerinin gelişimleri ve lipit konsantrasyonları üzerine triakontanol içeren ve içermeyen ortamlarda artan NaHCO3 etkisinin belirlenmesi (2400 lux, inkübasyon süresi: 15 gün, 30 ºC; pH 8)

NaHCO3 (ppm) triakontanol (+) triakontanol (-)

34 48.8±3.4 43.8±2.7

43 44.5±2.9 44.0±2.6

51 46.1±3.2 44.4±2.8

Çizelge 4.18 Phormidium sp. hücrelerinin gelişimleri ve lipit konsantrasyonları üzerine triakontanol içeren ve içermeyen ortamlarda artan NaHCO3 etkisinin belirlenmesi (2400 lux, inkübasyon süresi: 15 gün, 30 ºC; pH 9)

NaHCO3 (ppm) triakontanol (+) triakontanol (-)

34 35.2±2.7 33.7±1.8

43 35.0±1.9 35.9±1.5

51 38.1±2.9 36.1±2.1

Page 89: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

79

4.5.6 Mikroalg hücrelerindeki lipitlerin yağ asidi metil esteri dağılımları

Çizelge 4.19’da en yüksek seviyede lipit üretimi için sağlanan optimum koşullarda BG-

11 besiyerinde geliştirilen mikroalg hücrelerinden elde edilen lipitlerin

transesterifikasyonu sonucu elde edilen yağ asidi metil esterleri görülmektedir.

Çalışmada kullanılan mikroalg lipitlerinin C16 ve C18 numaralı karbon atomlarınca

zengin olmaları bu hücrelerinin biyodizel üretiminde kullanılabilecek hammaddeler

olduğunu göstermektedir.

Şekil 4.21 – 23’de Synechococcus sp. mikroalg lipitinin C16 ve C18 metil esteri içeriği

%46.9 olarak bulunurken, toplam doymuş yağ asidi oranı %74.5’dir. C. aponinum

mikroalg lipitinin C16 ve C18 metil esteri içeriği %51.3, toplam doymuş yağ asidi oranı

ise %77.9 olarak elde edilmiştir. Phormidium sp. mikroalg lipiti ise %91.4 oranı ile

denenen mikroalg hücreleri arasında en yüksek C16 ve C18 metil esteri içeriğine sahip

olmuştur. Bu mikroalgin toplam doymuş yağ asidi oranı ise diğerlerine göre daha

yüksek olup %84.7 olarak elde edilmiştir.

Çizelge 4.19 BG-11 besiyerinde geliştirilen mikroalg hücrelerinin biriktirdiği lipitin yağ asidi metil esteri dağılımları

Yağ asidi metil esteri (%) Synechococcus sp. C. aponinum Phormidium sp.

kaprilik asit (C10:0) 23.8 18.3 -

miristik asit (C14:0) 23.8 8.3 4.1

palmitik asit (C16:0) 13.7 21.9 33.0

palmitoleik asit (C16:1) 20.0 6.6 3.8

cis-10heptadekanoik asit(C17:1) 2.9 5.6 5.3

stearik asit (C18:0) 13.2 29.4 47.6

oleik asit (C18:1n9c) - 5.0 6.2

linoleik asit (C18:2n6c) - 4.8 -

araşidonik asit (C20:4n6) 2.6 - -

Page 90: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

80

Şekil 4.21 Synechococcus sp. hücrelerinden elde edilen lipitin transesterifikasyonu sonucu oluşan metil esterleri

Şekil 4. 22 C. aponinum hücrelerinden elde edilen lipitin transesterifikasyonu sonucu oluşan metil esterleri

Page 91: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

81

Şekil 4.23 Phormidium sp. hücrelerinden elde edilen lipitin transesterifikasyonu sonucu oluşan metil esterleri

Page 92: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

82

5. TARTIŞMA ve SONUÇ

Hammaddenin pahalı ve yaşamsal olması biyodizelin ticari olarak üretilebilmesini

sınırlandırmaktadır. Son yıllarda yapılan çalışmalarla biyodizelin üretim maliyetini

düşürmek amacıyla hammadde olarak mikrobiyel lipitlerin kullanımları ön plana

çıkmıştır. Farklı mikrobiyel türlerin biyodizel üretiminde kullanım kapasitelerinin

araştırıldığı tez çalışmasında, R. mucilaginosa, C. tropicalis, C. lipolytica, A. versicolor,

Synechococcus sp., C. aponinum, Phormidium sp. mikroorganizmalarının, düşük

maliyetli besiyerlerinde uygun koşullarda en yüksek seviyede lipit biriktirebilme

kapasiteleri ve bu lipitlerin yağ asidi metil esterlerine (biyodizel) dönüşüm verimleri

belirlenmiştir.

5.1 Fungus Hücrelerinin Lipit Biriktirme Kapasitelerinin Araştırılması

Gerçekleştirilen tez çalışmasında daha önce literatürde lipit biriktirme özelliği biyodizel

üretiminde hammadde olması bakımından incelenmemiş olan C. tropicalis hücrelerinin

lipit konsantrasyonları iyileştirilmiştir. Buna ek olarak tez çalışmasında R. mucilaginosa

ve C. lipolytica hücreleri için literatürde belirtilen çalışmalardan daha yüksek miktarda

lipit konsantrasyonu elde edilmiştir. Tez çalışmasında lipit biriktirme özelliği arttırılan

filamentli bir fungus olan A. versicolor hücreleri ise biyodizel üretiminde hammadde

olması bakımından literatürde ilk kez incelenmiştir.

Gerek maya hücrelerinin gerekse filamentli fungusların hücre içi lipit

konsantrasyonlarını ve biyodizel üretiminde hammadde olarak kullanımlarını farklı

gelişme koşulları ve lipitlerin yağ asidi dağılımları belirlemektedir.

5.1.1 Besiyerinin bileşimi

Her ne kadar glukoz mikrobiyel lipit birikimi için bilinen en uygun karbon kaynağı olsa

da, mikrobiyel lipitlerin biyodizel üretiminde hammadde olarak kullanımında

karşılaşılan en önemli engel maliyettir. Çözüm yolu ise mikrobiyel gelişme için ucuz

Page 93: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

83

besiyerlerinin kullanımıdır. Bu sebeple araştırıcılar söz konusu sorunun aşılabilmesi için

fungus hücrelerini hem gliserol gibi glukoza benzer şekilde metabolize edilebilen

besiyerlerinde hem de endüstriyel atıkların karbon kaynağı olarak kullanıldığı

besiyerlerinde geliştirmeye çalışmışlardır.

Xue vd. (2006) tarafından yapılan çalışmada; Rhodotorula glutinis, Candida utilis ve

Saccharomyces cerevisiae türüne ait iki suştan elde ettikleri lipitin biyodizel üretiminde

hammadde olarak kullanımını araştırmışlardır. Çalışmada maliyeti düşürmek amacıyla

maya hücrelerinin gelişimi için seyreltilmiş monosodyum glutamat atıksuyu

kullanmışlardır. Çalışmada kullandıkları dört farklı maya hücresinin gelişimlerini 2.

günden itibaren 6 gün süreyle takip etmişlerdir. İnkübasyon süresinin ilk iki gününde

maya hücrelerinin biyokütlelerini yeni ve zengin bir besiyeri ile kıyaslandığında

dezavantajları bulunan bu ortamda oldukça yavaş arttırdıkları gözlemlenmiştir. Denenen

tüm maya hücreleri inkübasyon sürelerinin 5. gününde hem gelişimlerinin hem de lipit

konsantrasyonlarının en yüksek değerine ulaşmış ve ortamda kullanılabilir besin

kalmadığı için ilerleyen zamanda gelişimlerinde düşüş gözlenmiştir. Çalışmada

Rhodotorula glutinis’in denenen diğer maya türlerine göre daha fazla biyokütle

oluşturduğu ve en yüksek lipit konsantrasyonunu %9.04 olarak gösterdiği bulunmuştur.

Xue vd. (2008) yaptıkları çalışmada ise; Rhodotorula glutinis’in monosodyum glutamat

atıksuyunda ürettiği lipit miktarını ortama %4 (w/v) glukoz ilave ederek %20 oranına

kadar çıkarmışlardır.

Angerbauer vd. (2008) yaptıkları çalışmada; Lipomyces starkeyi mayasının 40 g/L

glukoz içeren gelişme ortamına lağım pisliği eklemiş ve bunun hücre gelişimini inhibe

etmediğini gösterip lipit üretim kapasitesini belirlemiştir. Araştırıcılar bu mayanın en

yüksek lipit üretimini %68 olarak bulmuşlardır.

Zhu vd. (2008) çalışmalarında; Trichosporon fermentans maya hücrelerinin en yüksek

kapasitede lipit ürettiği besiyeri koşullarını araştırmışlardır. Araştırıcılar T. fermentans

hücrelerini %15 toplam şeker konsantrasyonuna sahip işlenmiş melas atığında

Page 94: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

84

geliştirmişler ve 12.8 g/L lipit verimi elde etmişlerdir. İşlenmiş melasa farklı şekerlerin

ilave edilmesiyle hücrelerin lipit içeriği %50 oranlarına kadar arttırılmıştır.

Papanikolaou ve Aggelis (2002) yaptıkları çalışmada Yarrowia lipolytica mayasının

lipit üretim kapasitesini gliserolün karbon kaynağı olarak bulunduğu ortamda

araştırmışlardır. Bu besiyerinde geliştirilen maya hücrelerinin lipit içeriği %43 olarak

bulunmuştur.

Easterling vd. (2008) yaptıkları çalışmada; gliserolün besiyerinde tek başına ve ikincil

bir substrat olarak kullanımının Rhodotorula glutinis mayasının gelişimi ve yağ asidi

kompozisyonu üzerine etkisini araştırmışlardır. Karbon kaynağı olarak gliserolün tek

başına kullanıldığı durumda maya hücrelerinin %25 oranında lipit biriktirebildiklerini

göstermişlerdir.

Li vd. (2009) yaptıkları çalışmada; deniz balığının yüzeyinden izole ettikleri

Rhodotorula mucilaginosa TJY15a maya hücrelerinin oranında manyok kökünden

çıkarılan nişastayı veya glukozu besiyeri bileşeni olarak kullanarak yüksek miktarda

lipit üretebildiğini göstermişlerdir. Gerçekleştirilen çalışmada kesikli kültür sistemi ile

geliştirilen hücrelerin %47.9, geri beslemeli kültürde geliştirilen hücrelerin ise %52.9

oranında lipit üretebildikleri bulunmuştur.

Rupcic vd. (1996), %1 oranında metanolün karbon ve enerji kaynağı olarak kullanıldığı

ortamda C. lypolitica hücrelerinin lipit içeriklerini %4.9 olarak bulmuşlardır.

Peng ve Chen (2008) gerçekleştirdikleri çalışmada buğday kepeği ile hazırladıkları katı-

sıvı gelişem ortamında filamentli bir fungus olan Microsphaeropsis sp. hücrelerinin lipit

biriktirme kapasitelerini incelemişlerdir. En yüksek lipit içeriği inkübasyon süresinin 9.

gününde %10.2 olarak bildirilmiştir.

Papanikolaou vd. (2008), yaptıkları çalışmada Mortierella isabellina ATHUM 2935

fungusunu biyodizelin üretimi sırasında oluşan ve ikincil bir atık olan gliserolü karbon

Page 95: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

85

kaynağı olarak kullanıldığı azot sınırlı ortamda geliştirdiklerinde yüksek gliserol

varlığında (100 g/L) hücrelerde biriktirilen lipit miktarını %51 olarak bulmuşlardır.

İnkübasyon süresinin 13. gününde ortamda 50.5 g/L gliserol varlığında hücrede

biriktirilen lipit miktarı %36.9, 420 g/L gliserol varlığında %51.7, 380 g/L gliserol

varlığında ise %50.0 olarak bildirilmiştir.

Veré vd. (2009) yaptıkları çalışmada; iki adet Lentinula edodes ve iki adet Aspergillus

niger suşunun lipit biriktirme özelliklerini incelemişlerdir. Çalışmada L. edodes

fungusunun 20 g/L gliserol, 4 g/L (NH4)2SO4 ve 2 g/L maya özütü içeren besiyerinde 1

gram biyokütlede 0.1 g lipit ürettiğini bulmuşlardır. A. niger hücreleri ise 30 ve 60 g/L

gliserol, 0.5 g/L (NH4)2SO4 ve 0.5 g/L maya özütü içeren besiyerinde 1 gram

biyokütlede 0.41 ve 0.57 g lipit üretmişlerdir.

Gerçekleştirilen tez çalışmasında 13 adet farklı maya hücresinin lipit konsantrasyonları

biyodizel üretiminde hammadde olması bakımından incelenmiştir. Çalışmada

mikroorganizmaların geliştirilmesi için kullanılacak besiyerinin belirlenmesi için

literatürde hücresinde yüksek miktarda lipit biriktirebilme özelliğine sahip olduğu

bilinen (R. mucilaginosa) ve literatürde hücresinde sadece %10 oranında lipit

biriktirdiği bilinen (S. cerevisiae) iki adet maya hücresi melaslı ve zengin besiyerlerinde

geliştirilmiştir. İnkübasyon süresinin 3. gününde S. cerevisiae hücreleri iki farklı

besiyerinde de yaklaşık olarak birbirinin aynı (%10) lipit konsantrasyonunu gösterirken,

R. mucilaginosa hücreleri melaslı besiyerinde zengin besiyerine oranla yaklaşık 3 kat

daha fazla konsantrasyonda lipit biriktirmiştir (%21.3). Fungus hücrelerinin

gelişmesinde karbon ve enerji kaynağı olarak ikincil bir atık olan melasın kullanılması

ve melaslı besiyerinde geliştirilen bu hücrelerin yüksek miktarda lipit biriktirebilmesi

biyodizel üretiminin ticari önem kazanmasında en büyük engel olan maliyetin

düşürülebileceğini göstermektedir.

İkincil bir atık olan melaslı besiyerinde geliştirilen C. lypolitica, C. tropicalis ve R.

mucilaginosa hücrelerinde en yüksek lipit konsantrasyonu sırasıyla %59.9, %46.8 ve

%69.5 olarak bulunmuştur. Tez çalışmasında kullanılan bu üç maya hücresinin sadece

melas içeren ortamda sadece 4 gün süresince geliştirilmesiyle literatürde maya hücreleri

Page 96: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

86

ile yapılan çalışmalarda belirtilen konsantrasyonlardan daha yüksek lipit

konsantrasyonu elde edilmiştir.

Tez çalışmasında daha önceden içerdiği lipitlerin biyodizel üretiminde hammadde

olması bakımından incelenmemiş olan A. versicolor hücrelerinin de en yüksek lipit

konsantrasyonu melas içeren besiyerinde 10 günlük inkübasyon süresi sonunda %22.8

olarak belirlenmiştir.

5.1.2 pH değeri etkisi

Yapılan çalışmalarda besiyeri pH değerinin fungus hücrelerinin hem gelişim hem de

lipit biriktirme kapasiteleri üzerine etkisi ortaya konmuştur. Literatürde maya

hücrelerinin lipit biriktirebilmesi için optimum pH değerleri 5.0–6.0 arasında

bildirilirken (Xue vd. 2006, Angerbauer vd. 2008, Easterling vd. 2009; Li vd. 2009),

filamentli fungus hücreleri için ise 4.0- 6.0 değerleri arasında bildirilmiştir

(Papanikolaou vd. 2008, Vicente vd. 2009, Veré vd. 2010).

Xue vd. (2006) Rhodotorula glutinis mayasının lipit konsantrasyonunu monosodyum

glutamat atıksuyu içeren ortamda araştırdıkları çalışmada besiyeri pH değeri 2.5 olduğu

zaman hücre gelişiminin çok düşük, pH 4.5 – 7.0 aralığında ise dengede kaldığını

göstermişlerdir. Çalışmada hücre gelişimi ve lipit konsantrasyonunun en yüksek

değerine pH 5.5’te ulaşılmıştır.

Zhu vd. (2008) yaptıkları çalışmada; Trichosporon fermentans maya hücrelerinin lipit

biriktirme kapasitesi üzerine ortam pH değerinin etkisini araştırdıkları çalışmada pH 4-

10 aralığında çalışmışlar ve maya hücrelerinin pH 6.5 değerinde %62.4 oranıyla en

yüksek lipit içeriğine ulaştıklarını görmüşlerdir.

Angerbauer vd. (2008) yaptıkları çalışmada; Lipomyces starkeyi mayasının gelişme

ortamındaki karbonun azota oranı 100 iken besiyerinin pH derecesini 5.0, 5.5, 6.0, 6.5

Page 97: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

87

ve 7.0 değerlerine ayarlamış ve en yüksek lipit konsantrasyonunu %56 oranı ile pH 5

değerinde bulmuşlardır.

Çalışma sonucunda, denenen her 3 maya hücresinin de en yüksek lipit içeriğine pH 5

değerinde ulaştığı bulunmuştur. A. versicolor hücreleri ise en yüksek lipit

konsantrasyonlarını pH 4 değerinde göstermişlerdir.

5.1.3 Besiyerindeki karbon çeşidi ve miktarı

Fungal hücrelerin lipit birikimini sağlamak için kullanılan başlıca karbon kaynağı

glukozdur. Araştırıcılar farklı karbon kaynaklarının fungal lipit birikimi üzerine etkisini

de araştırmışlardır.

Zhu vd. (2008) yaptıkları çalışmada; Trichosporon fermentans maya hücrelerinin lipit

üretimine glukoz, sükroz, ksiloz, laktoz ve fruktoz gibi farklı karbon kaynaklarının

etkisini araştırmışlardır. Denenen tüm karbon kaynakları maya hücrelerinin yüksek lipit

içeriğine ulaşmasını sağlamıştır. Besiyerindeki karbonun azot miktarına oranı 108

olduğunda lipit içeriğinin az olduğu, 140’a çıktığı zaman hızla arttığı ve en yüksek

seviyesine ulaştığı görülmüştür. Bu oran daha da arttırıldığınde lipit içeriğinde az da

olsa düşüş gözlenmiştir. Bunun sebebinin yüksek miktardaki glukozun yüksek osmotik

basınca sebep olması veya glukozun aşırı kullanımının besiyeri pH değerinde ani düşüşe

(pH 3.5) yol açmasının olabileceği bildirilmiştir.

Easterling vd. (2009) gerçekleştirdikleri çalışmada Rhodotorula glutinis mayasının lipit

üretimini arttırmak amacıyla; dektroz ve ksilozu tek başlarına, ikisini birlikte ve

dekstroz ve ksilozu gliserol ile birlikte karbon kaynağı olarak kullanmışlardır. Maya

hücreleri inkübasyon süresinin 1. gününde dekstroz, ksiloz, gliserol, dekstroz ve ksiloz,

ksiloz ve gliserol, dekstroz ve gliserol içeren ortamlarda sırasıyla %16, %12, %25, %10,

%21, ve %34 oranında lipit biriktirmiştir. İnkübasyon süresinin 2. gününde gliserol

içeren ortamda %12.97, dekstroz içeren ortamda %8.56, ksiloz içeren ortamda %9.08 ve

dekstroz ile birlikte ksiloz içeren ortamda ise %1.11 oranında lipit artışı elde edilmiştir.

Page 98: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

88

Her ne kadar gliserol tek başına kullanıldığında daha fazla lipit üretildiği gösterilse de

bu deneydeki standart sapmaların çok büyük olması nedeniyle karbon kaynakları tek

başına kullanıldığında mı yoksa gliserol ile birlikte kullanıldığı zaman mı daha fazla

lipit üretildiğine dair kesin bir sonuç elde edilememiştir. Buna rağmen gliserol içeren

ortamda geliştirilen maya hücreleri dekstroz içeren ve ksiloz içeren besiyerinde

geliştirilen maya hücrelerinden daha fazla lipit üretmiştir.

Angerbauer vd. (2008) yaptıkları çalışmada; Lipomyces starkeyi mayasının gelişme

ortamındaki karbonun azota oranını glukoz ilavesi ile 15, 20, 30, 60 ve 150 olarak

ayarlamış ve en yüksek lipit oranını %68 olarak besiyerindeki karbonun azota oranının

150 olduğu durumda elde etmişlerdir.

Li vd. (2009) yaptıkları çalışmada; Rhodotorula mucilaginosa TJY15a maya

hücrelerinin lipit üretimine farklı karbon kaynaklarının etkisini incelemişlerdir.

Araştırıcılar sukroz, glukoz, ksiloz, ve manyok nişastasını karbon kaynağı olarak

kullanmıştır. Maya hücrelerinin ortamda %2 oranında manyok nişastası varken %45.9

oranında yani diğer karbon kaynaklarına oranla daha fazla lipit biriktirebildiği

gözlenmiştir. Maya hücreleri glukoz, ksiloz ve sukroz içeren ortamda yaklaşık olarak

sırasıyla %35, %30 ve %25 oranında lipit biriktirebilmiştir.

Fakas vd. (2009) yaptıkları çalışmada Mucorales cinsine ait Mortierella isabellina

ATHUM 2935 ve Cunninghamella echinulata ATHUM 4411 iki yağlı fungusun azotun

sınırlı olduğu ksiloz, gliserol ve glukoz içeren ortamda lipit biriktirme kapasitelerini

incelemişlerdir. Araştıcılar azot kaynağı olarak 0.5 g/L miktarında (NH4)2SO4 ve maya

özütü kullanmışlardır.

Çalışmada her iki fungal hücrenin gelişimi için uygun substratın glukoz olduğu

bildirilmiştir. M. isabellina hücreleri glukoz içeren ortamda 27 g/L, C. echinulata

hücreleri ise 15 g/L toplam misel oluştururken, içerdikleri lipit miktarları sırasıyla

%46.0 ve %44.6 olarak bildirilmiştir. En yüksek lipit birikiminin ise ksiloz içeren

ortamda ise C/N oranı 285 iken M. isabellina hücrelerinde inkübasyon süresinin 9. günü

sonunda %65.5, C. echinulata hücrelerinde ise inkübasyon süresinin 8. günü sonunda

Page 99: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

89

%57.7 oranında olduğu gözlenmiştir. Gliserol içeren ortamda geliştirilen hücrelerde ise

hem hücre gelişimi hem de lipit biriktirme kapasiteleri daha az görülmüştür.

Gerçekleştirilen tez çalışmasında, karbon kaynağı olarak kullanılan melas çözeltisinin

farklı konsantrasyonları denendiğinde her üç maya hücresinin de düşük melas

konsantrasyonunda %8 melas içeren ortama göre daha az miktarda lipit biriktirdiği

görülmüştür. Çünkü mikroorganizmalar ortamda ancak fazla miktarda karbon varsa

hücrelerinde lipit biriktirebilmektedirler. Ortamda karbonun arttırılması adına melas

konsantrasyonu arttırıldığında, içerdiği fenolik maddelerden kaynaklanan toksik etki

sebebiyle hücre gelişimi inhibe olmuş ve dolayısıyla lipit birikimi azalmıştır. Melasa ek

olarak ortama glukoz eklenmesi lipit konsantrasyonunu arttırmamıştır.

Çalışmada A. versicolor hücrelerinin maya hücrelerinin aksine denenen en düşük melas

konsantrasyonu olan %6’da en yüksek lipit konsantrasyonuna ulaştığı, daha yüksek

melas varlığında giderek azalan lipit konsantrasyonu içerdiği gözlenmiştir.

5.1.4 Besiyerindeki azot çeşidi ve miktarı

Literatürde yapılan çalışmalarda maya hücrelerinde lipit birikimini arttırmak için

kullanılan başlıca azot kaynağı (NH4)2SO4 olarak bildirilmiştir (Papanikolaou ve

Aggelis 2002, Yong-Hong vd. 2006, Li vd. 2007, Papanikolaou vd. 2008). Filamentli

fungus hücrelerinde ise (NH4)2SO4’e ek olarak maya özütü de hücresel lipit birikimi

için kullanılmıştır (Fakas vd. 2009, Veré vd. 2010).

Zhu vd. (2008) yaptıkları çalışmada; Trichosporon fermentans maya hücrelerinin lipit

biriktirme özellikleri üzerine pepton, üre, (NH4)2SO4, NH4Cl, NH4NO3 gibi farklı azot

kaynaklarının etkisini belirlemişlerdir. Çalışmada en yüksek lipit konsantrasyonu %54.9

oranıyla pepton içeren besiyerinde görülmüştür. Üre içeren besiyerinde %23.0 oranında

lipit konsantrasyonu elde edilirken, (NH4)2SO4, NH4Cl, NH4NO3 içeren besiyerlerinde

lipit konsantrasyonları sırasıyla %12.4, %15.7, %14.8 olarak bulunmuştur. Çalışmada

Page 100: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

90

organik azot kaynağının maya hücrelerinin lipit üretimini olumlu yönde etkilediği

görülmüştür.

Li vd. (2009) tarafından yapılan çalışmada; Rhodotorula mucilaginosa TJY15a maya

hücrelerinin lipit üretimine organik (maya özütü ve pepton) ve inorganik (NaNO3,

(NH4)2SO4, NH4NO3) farklı azot kaynaklarının etkisini incelemişlerdir. Çalışma

sonucunda R. mucilaginosa TJY15a hücrelerinin lipit üretimi için en uygun azot

kaynağının maya özütü olduğunu bulmuşlardır. Maya hücreleri %2 manyok nişastası ve

%0.33 maya özütü içeren ortamda %47.9 oranında lipit biriktirmişlerdir. Azot kaynağı

olarak NaNO3 içeren ortamda maya hücreleri yaklaşık %30 oranında lipit biriktirirken,

pepton, (NH4)2SO4 ve NH4NO3 içeren ortamlarda birbirine benzer (yaklaşık %20)

oranda lipit biriktirmişlerdir.

Gerçekleştirilen tez çalışmasında, maya hücrelerinin lipit konsantrasyonlarının

belirlenmesi için azot kaynağı olarak (NH4)2SO4 kullanılmıştır. Besiyerinde (NH4)2SO4

miktarında sınırlandırmaya gidilmesi her üç maya hücresinin de daha yüksek oranda

lipit biriktirmesiyle sonuçlanmıştır.

A. versicolor hücrelerinin lipit konsantarsyonlarına farklı azot kaynaklarının etkisi

araştırıldığında genel olarak inorganik azot kaynaklarının organik azot kaynaklarına

göre daha düşük lipit içeriği oluşturduğu görülmüştür.

5.1.5 Biriktirilen lipitlerin yağ asidi dağılımları

Biyodizel üretiminde kullanılan hammaddenin yağ asidi dağılımı; sabunlaşma numarası,

iyot değeri ve setan numarasını etkilediği için yakıt kalitesinin belirlenmesinde önemli

yere sahiptir.

Xue vd. (2006) Rhodotorula glutinis hücrelerinden ekstrakte ettikleri lipitleri Gaz

Kromatografi’de analiz etmişlerdir. Sonuçta bu maya hücrelerinden elde ettikleri lipitin

Page 101: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

91

bitkisel yağlara benzediğini ve 16 ve 18 numaralı karbon atomları bakımından zengin

olduğunu ve %92.4 oranında yüksek metil esteri oluşturduğunu göstermişlerdir.

Zhu vd. (2008) yaptıkları çalışmada; Trichosporon fermentans maya hücrelerinin

gelişiminde 20 ºC’den 35 ºC’ye çıkılması durumunda lipit içerisindeki doymamış yağ

asitlerinin oranının %71.8’den %52.0’a düştüğünü bildirmişlerdir. Çalışmada elde

ettikleri lipit bileşenlerinin başında palmitik asit, stearik asit, oleik ve linoleik asit

gelmektedir. Doymamış yağ asitlerinin toplam yağ asitlerine oranı %64 olarak

bulunmuştur.

Papanikolaou ve Aggelis (2002) yaptıkları çalışmada Yarrowia lipolytica mayasından

elde ettikleri lipitte %45 oleik ve %15 linoleik asit belirlemişlerdir. Aynı mayayı glukoz

içeren besiyerinde geliştirdiklerinde yağ asidi kompozisyonunun değiştiğini

görmüşlerdir.

Easterling vd. (2008) gerçekleştirdikleri çalışmada farklı karbon kaynağı içeren

ortamlarda geliştirilen Rhodotorula glutinis mayasından elde ettikleri lipitlerin metil

esterlerini belirlemişlerdir. En yüksek doymamış yağ asidi miktarı %53 oranıyla sadece

gliserol içeren ortamda, en düşük doymamış yağ asidi miktarına ise %25 oranıyla ksiloz

içeren ortamda elde edilmiştir. Çalışmada farklı karbon kaynaklarında geliştirilen

Rhodotorula glutinis hücrelerinden elde edilen lipitin transesterifikasyonu sonucunda

görülen başlıca yağ asitleri palmitik asit, stearik asit, oleik asit, linoleik asit olarak

bildirilmiştir.

Angerbauer vd. (2008) yaptıkları çalışmada; Lipomyces starkeyi mayasından elde

ettikleri lipitin biyodizel üretimine hammadde olarak kullanımı ile ilgili yaptıkları

çalışmada toplam doymuş yağ asidi miktarını %70 olarak buldukları için yüksek setan

numarasına sahip metil esterleri gibi çok iyi yanma özelliğine sahip olduğunu ifade

etmişlerdir. Bu özellik aynı zamanda oluşan biyodizelin düşük sıcaklık davranışına

sebep olmakla birlikte bu sorunun mineral dizel ile karıştırıldığında aşılacağını

göstermektedir. Çalışmada elde edilen yağ asidi dağılımı; %0.9 miristik asit, %55.93

palmitik asit, %1.85 palmitoleik asit, %13.8 stearik asit, %25.89 oleik asit, <%0.1

Page 102: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

92

linoleik asit;%0.12 linolenik asit, %0.48 arakidonik asit, %0.18 gadoleik asit, %0.48

behenik asit olarak bulunmuştur.

Li vd. (2010) yaptıkları çalışmada; Rhodotorula mucilaginosa TJY15a maya

hücrelerinin elde ettikleri lipitin transesterifikasyon reaksiyonu sonucunda %85.8

oranında C16:0 ve C18:1 metil esteri oluşturduğunu bulmuşlardır.

Fakas vd. (2009); Mortierella isabellina ATHUM 2935 ve Cunninghamella echinulata

ATHUM 4411 funguslarının lipit biriktirme kapasitelerini araştırdıkları çalışmalarında,

her iki fungal lipitin kullanılan karbon kaynağından bağımsız olarak birbirine benzer

dağılım gösterdiğini bildirmişlerdir. Hücre gelişiminin başında lipit içeriği %10

değerinin altındayken linoleik asit ve γ-linolenik asit konsantasyonlarının fazla

olduğunu bildirmişlerdir. Hücre lipit içeriği %20’yi geçtiğinde ise bu iki yağ asidi

miktarında düşüş olduğu fakat oleik ve palmitik asit içeriğinin arttığı gözlenmiştir. Her

iki fungus hücresi için de gelişimin tüm evrelerinde oleik asitin başlıca yağ asidi

bileşeni olduğu belirtilmiştir.

Gerçekleştirilen çalışmada C. lypolitica hücrelerinden eld edilen lipitin doymuşluk oranı

%63.8, C. tropicalis hücrelerinden elde edilen lipitin %92.7, R. mucilaginosa

hücrelerinden elde edilen lipitin ise %66.3 olduğu saptanmıştır. Denenen her üç maya

hücre lipitlerinin de başlıca bileşenleri C16:0 (palmitik asit) ve C18:0 (stearik asit)

olması sebebiyle biyodizel üretiminde önemli hammaddeler olabileceği

düşünülmektedir. Özellikle C. tropicalis hücrelerinden elde edilen lipit başta olmak

üzere her üç maya hücresinden de elde edilen lipitlerin doymuş yağ asitlerinden

oluşuyor olması, bu lipitlerden üretilecek biyodizelin yüksek setan sayısına ve çok

güçlü oksidatif kararlılığa sahip olabileceğini göstermektedir. Bu yüzden uzun süreli

depolanması sırasında daha az sorunla karşılaşılacağı düşünülmektedir.

A. versicolor hücrelerinden elde edilen lipitin transesterifikasyonu sonucunda belirlenen

başlıca yağ asitleri oleik ve linoleik asit olması sebebiyle fungal lipitte doymamış yağ

asidi oranının %72.9 olduğu görülmüştür.

Page 103: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

93

5.2 Mikroalg Hücrelerinin Lipit Biriktirme Kapasitelerinin Araştırılması

Literatürde tez çalışmasında kullanılan siyanobakterilerin biyodizel üretiminde

hammadde olarak kullanımına ilişkin çalışma bulunmamaktadır. Siyanobakterilerin

lipitleri tilakoid memranlarında biriktirmeleri ve genetik manipülasyonlara daha uygun

olmaları mikrobiyel biyodizel yapımında bu mikroorganizmaların kullanımının daha

avantajlı olduğunu düşündürmesine rağmen literatürde konuyla ilgili çalışma

bulunmamaktadır. Literatürde yapılan çalışmalar başta Chlorella sp. olmak üzere

genellikle ökaryotik mikroalglerin lipit içeriklerini belirlemeye yöneliktir. Ökaryotik

mikroalg hücrelerinin hücre içi lipit konsantrasyonlarını ve biyodizel üretiminde

hammadde olarak kullanımlarını farklı gelişme koşulları ve lipitlerin yağ asidi

dağılımları belirlemektedir.

5.2.1 pH değeri etkisi

Ökaryotik mikroalgler ile yapılan çalışmalarda pH etkisinin belirlenmediği fakat tek pH

değerinin kullanıldığı çalışmalar bulunmaktadır. Literatürde besiyerinin pH değerinin

farklı mikroalg hücrelerinin lipit biriktirme kapasitelerine etkisini belirlemek için

yapılan çalışmalarda genel olarak 4.9-8.3 aralığında bulunan pH değerleri denenmiştir.

Samorì vd. (2010) yaptıkları çalışmada, Botryococcus braunii mikroalginin hücresinde

biriktirdiği yağı farklı solventler kullanarak ekstrakte ettikleri çalışmalarında mikroalg

hücrelerini pH değeri 7.5’e ayarlanmış besiyerinde geliştirmişlerdir.

Chinnasamy vd. (2010) halı endüstrisinden çıkan atık suyunu mikroalg hücrelerinin

gelişimi ve biyodizel üretimi için kullandıkları çalışmalarında atıksuyundan 13 adet

mikroalg izole etmişler ve bu farklı mikroalg hücrelerini pH değeri 7’ye ayarlanmış

besiyerinde geliştirmişlerdir.

Page 104: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

94

Damiani vd. (2010) farklı stres koşullarının Haematococcus pluvialis mikroalginin lipit

içeriğine ve kompozisyonuna etkisini araştırdıkları çalışmada besiyeri pH değerini 7’ye

ayarlamışlardır.

Widjaja vd. (2009) yaptıkları çalışmada C. vulgaris hücrelerinin NaNO3 içeren

besiyerinde hücre içi lipit konsantrasyonlarını araştırmışlar ve pH değeri 5-8 arasındaki

tüm pH değerleirnde hücrelerin iyi geliştiğini göstermişlerdir.

Gerçekleştirilen tez çalışmasında siyanobakteri hücrelerinin gelişmesi ve en yüksek

seviyede lipit konsantrasyonuna ulaşabilmesi gerekli pH değerleri Synechococcus sp.

için pH 7, Cyanobacterium aponinum için pH 8, Phormidium sp. için ise pH 9 olarak

bulunmuştur.

5.2.2 Besiyerindeki karbon çeşidi ve miktarı

Araştırıcılar çalıştıkları ökaryotik mikroalg hücrelerinin lipit üretim verimini arttırmak

amacıyla besiyerine karbon kaynağı ilaveleri yapmışlardır. Ökaryotik mikroalg

hücrelerinin lipit üretim verimini arttırmak amacıyla en çok kullanılan inorganik karbon

kaynağı CO2’dir.

Converti vd. (2009) yaptıkları çalışmada, sıcaklığın ve farklı azot konsantrasyonlarının

Nannochloropsis oculata ve Chlorella vulgaris hücrelerinin lipit içeriği üzerine etkisini

14 günlük inkübasyon süresinde araştırdıkları çalışmalarında mikroalg hücrelerinin

gelişmeleri için tek karbon kaynağı olarak sadece havada bulunan yaklaşık 300 ppm

miktarındaki CO2’yi kullanmışlardır. Araştıcılar en yüksek lipit konsantrasyonunu

Nannochloropsis oculata hücreleri için %15.31 ve Chlorella vulgaris hücreleri için ise

%16.41 olarak bulmuşlardır.

Gao vd. (2010) yaptıkları çalışmada, Chlorella protothecoides mikroalgini organik bir

karbon kaynağı olan glukoz kullanarak hetetrofik olarak geliştirmişler ve hücrelerin

yüksek lipit içeriğine ulaştıklarını bulmuşlar. Çalışmada 120 saat sonunda 10 g/L

Page 105: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

95

glukoz, sukroz ve fruktoz içeren ortamda hücre yoğunluğu sırasıyla 3.7, 3.9, 1.2 g/L,

lipit içeriği ise %53.3, %52.7, %37.7 olarak bulunmuştur. Çalışmada lipit verimini

arttırmak ve maliyeti azaltmak amacıyla karbon kaynağı olarak sorgum pekmezi

kullanılmıştır.

Yoo vd. (2010) yaptıkları çalışmada; modifiye edilmiş Chu 13 besiyerinde

geliştirdikleri Botryococcus braunii ve BG-11 besiyerinde geliştirdikleri Chlorella

vulgaris, ve Scenedesmus sp. mikroalglerini %10 CO2 içeren ortamda inkübasyon

süresinin 7. ve 14. günlerinde gelişme ve lipit biriktirme kapasiteleri bakımından

incelemişlerdir. Lipit ekstraksiyonları 2:1 kloroform:metanol ile yapılmıştır. B. braunii

inkübasyon süresinin sonunda 5.51 mg L-1d-1 (biyokütlenin %21’i kadar), C. vulgaris

6.91 mg L-1d-1, Scenedesmus sp. ise 20.65 mg L-1d-1 (biyokütlenin %9’u kadar), lipit

üretkenliği göstermiştir.

Ota vd. (2009) gerçekleştirdikleri çalışmada, inorganik karbon ve nitrat varlığında

CO2’ye toleransı fazla bir yeşil alg olan Chlorococcum littorale’nin fototrofik yağ asidi

üretimini araştırmışlardır. Nitrojen sınırlamasının olmadığı ortamda farklı CO2

konsantrasyonlarında logaritmik gelişme fazında yağ asidi içeriği sabit kalırken, azot

sınırlaması olduğunda CO2 konsantrasyonundaki azalmaya yağ asidi içeriğinin arttığı

görülmüştür. Çalışmada azot sınırlaması olduğunda HCO3/CO2 oranının yağ asidi

üretimini kontrol eden faktör olduğu bildirilmiştir. %5 CO2 konsantrasyonunda

maksimum lipit içeriği %34 olarak elde edilmiştir. Gaz Kromatografi cihazında

Chlorococcum littorale’nin C14:0, C16:0, C16:1, C16:2, C16:3, C16:4, C18:0, C18:1,

C18:2, C18:3, C18:4 yağ asitlerinden oluştuğu bildirilmiştir.

Oh vd. (2009) yaptıkları çalışmada; fototrofik ve heterotrofik gelişme koşullarının geri

beslemeli kütürde geliştirilen Porphyridium cruentum mikroalginin lipit üretimi üzerine

etkisini araştırmışlardır. Araştırıcılar en yüksek lipit konsantrasyonunu inkübasyon

süresinin 15. gününde tek karbon kaynağının CO2 olduğu ortamda %19.3 olarak 12:12

ışık:karanlık periyodunda geliştirilen hücrelerden elde etmişlerdir. 10g/L glukoz

varlığında karanlık ortamda geliştirilen hücrelerde lipit konsantrasyonu %10.9 olarak

bulunurken, karbon kaynağı olarak gliserolün kullanıldığı hetetrofik gelişmede hem

Page 106: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

96

hücre gelişimi hem de lipit üretimi (%2.2) glukoza göre daha düşük seviyede elde

edilmiştir. Artan inkübasyon süresinin lipit birikimine etkisini belirlemek için 5, 10, 15,

2, 25 gün süreyele geliştirilmiş ve en yüksek biyokütle ve lipit eldesine 15. günün

sonunda ulaşılmıştır. P. cruentum mikroalginin içerdiği lipitlerin %30’u C16 ve C18:1

den oluşmaktadır.

Gerçekleştirilen tez çalışmasında Synechococcus sp., Cyanobacterium aponinum ve

Phormidium sp siyanobakteri hücrelerinin geliştikleri ortama ilave karbon kaynağı

olarak üç farklı konsantrasyonda (34, 43, 51 ppm) NaHCO3 eklenmiştir. Fakat

çalışmada denenen her üç siyanobakteri türünün de besiyerindeki farklı NaHCO3

konsantrasyonlarından etkilenmediği görülmüştür.

5.2.3 Besiyerindeki azot çeşidi ve miktarı

Gao vd. (2010) yaptıkları çalışmada Chlorella protothecoides hücrelerinin gelişimi için

azot kaynağı olarak maya özütü kullanılmıştır. Sorgum pekmezi içeren ortama 1, 2, ve 3

g/L maya özütü eklenmiş ve sırasıyla 5.30, 5.85, 6.00 g/L biyokütle; %50.2, %49.2 ve

%48.9 lipit içeriği elde edilmiştir.

Damiani vd. (2010) yaptıkları çalışmada; 14 günlük inkübasyon süresi sonucunda

metanol ile yapılan ekstraksiyonlar ile farklı stres koşullarının Haematococcus pluvialis

mikroalginin lipit içeriğine ve kompozisyonuna etkisini araştırmışlardır. Çalışmada

hücreler azot kaynağı olarak NaNO3’ün kullanıldığı Bold’s Bazal Medium’da

geliştirilmiştir. Çalışmada azotun yeterli olduğu ortamda sürekli yüksek ışık şiddeti A

stresi; azotun sınırlı olduğu ortamda sürekli yüksek ışık şiddeti B stresi olarak

tanımlanmıştır. Strese maruz bırakılmayan kontrol hücrelerinde lipit konsantrasyonu

%15.61 iken; A stresine maruz bırakılan hücrelerde %34.85, B stresine maruz bırakılan

hücrelerde %32.99 olarak belirlenmiştir.

Widjaja vd., (2009) yaptıkları çalışmada C. vulgaris hücrelerinin NaNO3 içeren

besiyerinde hücre içi lipit konsantrasyonlarını araştırmışlardır. Azot sınırlı ortamda

geliştirilen mikroalg hücrelerinde toplam lipit içeriğinde artma görülmüştür. Bu ortamda

Page 107: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

97

geliştirilen hücrelerde yağ asidi dağılımı serbest yağ asidince zengin lipitlerden daha

fazla oranda triaçilgliserol içeren lipitlere dönüşmüştür. Azot sınırlı ortamda hücre

gelişmesi yavaş olsa da daha yüksek lipit içeriği gözlendiği için inkübasyon süresinin

etkisi belirlenirken bu durum göz önünde bulundurulmuştur. Araştırıcılar azot sınırlı

ortamda inkübasyon süresinin 7. gününde lipit içeriğinin arttığını, 17. gününde ise bu

artışın daha da ilerlediğini bulmuşlardır. Lipit prodüktivitesinin ise normal besiyerinden

7 günlük azot sınırlı ortama geçildiğinde azaldığı, ama uzun süren azot sınırlı duruma

geçildiğinde tekrar arttığı görülmüştür. Mikroalg hücrelerinin lipit içeriği 15 günlük

inkübasyon süresi sonunda %26.71, 20 günlük inkübasyon süresi sonunda ise %29.53

olarak bulunmuştur.

Pruvost vd. (2009) yaptıkları çalışmada fotobiyoreaktörde bold basal besiyerinde pH

7.5’te geliştirdikleri Neochloris oleoabundans mikroalginin lipit biriktirme (özellikle

triaçilgliserol) kapasitesini araştırmışlardır. Ortamdaki azot sınırlandırmasının lipit

birikimi üzerine etkisi araştırıldığında, herhangi bir mineral sınırlandırılmasının

olmadığı besiyerinde geliştirilen hücrelerde biriktirilen en yüksek toplam lipit %23,

triaçilgliserol %3 bulunurken, azotun sınırlandırıldığı ortamda geliştirilen hücrelerdeki

en yüksek toplam lipit %37, triaçilgliserol ise %18 olarak bulunmuştur.

Hsieh and Wu (2009) kesikli sistemde geliştirdikleri Chlorella sp. mikroalginin farklı

ortam şartlarında lipit ve biyokütle üretimini araştırdıkları çalışmalarında azot kaynağı

olarak üre kullanmışlardır. Araştırıcılar üre sınırlandırılmasının geişme ve lipit birikimi

üzerine etkisini bulmak için 0.025, 0.05, 0.1, 0.15, ve 0.2 g/L olmak üzere farklı üre

konsantrasyonları denemişlerdir. Çalışma sonunda üre konsantrasyonundaki artışın

hücrelerin lipit içeriğinde azalmaya sebep olduğunu bulmuşlardır. Mikroalg hücreleri 6

günlük inkübasyon süresi sonunda en yüksek lipit içeriğine ortamda 0.025 g/L üre

varlığında 0.661 g/g olarak ulaşmışlardır.

Gerçekleştirilen tez çalışmasında Synechococcus sp., Cyanobacterium aponinum ve

Phormidium sp. siyanobakteri hücrelerinin ulaştıkları en yüksek lipit

konsantrasyonunun bulunması için azot içeren BG-11 besiyerine 0.25, 0.5, 1.0, 1.5 g/L

olmak üzere farklı konsantrasyonlarda NaNO3 eklenmiştir. Denenen üç siyanobakteri

Page 108: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

98

hücresinin de inkübasyon süresinin 15. gününde besiyerindeki azot sınırlandırılmasına

paralel olarak hücre içi lipit konsantrasyonunu arttırdığı görülmüştür.

5.2.4 Biriktirilen lipitlerin yağ asidi dağılımları

Damiani vd. (2010) yaptıkları çalışmada; Haematococcus pluvialis mikroalginin

denenen tüm koşullarda yağ asidi dağılımının birbirine benzemekle birlikte başlıca

bileşenlerin palmitik, stearik, oleik, linoleik, linolenik ve linolelaidik asit olduğunu

bulmuşlardır. Doymuş yağ asidi oranı A stres ortamı, B stres ortamı ve kontrol

ortamında sırasıyla %30.36, %29.62 ve %27.81 olarak bildirilmiştir. Çalışmada bulunan

başlıca yağ asidi metil esterleri olan C16:0 için kontrol, A stres ve B stres ortamlarında

sırasıyla %22.49, %18.87, %21.29; C18:0 için %3.15, %7.07, %5.69; C18:1n9c için

%19.36, %18.25, %18.35; C18:2n6t için %6.67, %5.37, %7.57; C18:2n6c için ise

%20.23, %22.06, %22.9 olarak bulunmuştur.

Gao vd. (2010) yaptıkları çalışmada, Chlorella protothecoides mikroalginden elde

edilen lipitleri asit bir katalizör varlığında transesterifikasyon reaksiyonuna

uğratmışlardır. Hem glukoz hem de sorgum pekmezi içeren ortamda geliştirdikleri

hücrelerden ekstrakte edilen lipitlerin transesterifikasyon reaksiyonu sonucunda en fazla

oleik, linoleik ve setan asit metil esterlerini bulunmuştur. Bu oranlar glukoz içeren

ortamda sırasıyla %53.75, %19.48, %11.34 iken sorgum pekmezi içeren ortamda

geliştirilen hücrelerde %66.80, %15.12, %12.66 olarak gözlenmiştir.

Yoo vd. (2010) çalışmada denedikleri her üç mikroalg türü içinde (Botryococcus

braunii, Chlorella vulgaris ve Scenedesmus sp.) bulunan yağ asidi metil esterleri C16:0,

C16:1, C18:0, C18:1, ve C18:2 olarak bildirilmiştir. Bu yağ asitleri arasından palmitik,

oleik ve linoleik asit en fazla yağ asitleriyken, palmitoleik ve stearik asit daha az

bulunmuştur. C16:0, C16:1, C18:0, C18:1, ve C18:2 yağ asitleri Botryococcus braunii

mikroalginde sırasıyla % 29.5, %3.4, %1.0, %44.9, %21.2; Chlorella vulgaris’de

%24.0, %2.1, %1.3, %24.8, %47.8; Scenedesmus sp. mikroalginde ise %36.3, %4.0,

%2.7, %25.9, %31.1 olarak bildirilmiştir.

Page 109: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

99

Gerçekleştirilen çalışmada Synechococcus sp. hücrelerinden elde edilen lipitin

doymuşluk oranı %74.5, Cyanobacterium aponinum hücrelerinden elde edilen lipitin

%77.9, Phormidium sp. hücrelerinden elde edilen lipitin ise %84.7 olarak elde

edilmiştir. Çalışmada kullanılan her üç siyanobakteri hücre lipitlerinin de başlıca

bileşenlerinin C16:0 (palmitik asit) ve C18:0 (stearik asit) olması sebebiyle biyodizel

üretiminde önemli hammaddeler olabileceği düşünülmektedir. Her üç siyanobakteri

hücresinden de elde edilen lipitlerin doymuş yağ asitlerinden oluşuyor olması, bu

lipitlerden üretilecek biyodizelin yüksek setan sayısına ve çok güçlü oksidatif kararlılığa

sahip olabileceğini göstermektedir. Bu yüzden uzun süreli depolanması sırasında daha

az sorunla karşılaşılacağı düşünülmektedir.

Page 110: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

100

KAYNAKLAR Alptekin, E. and Canakci, M. 2010. Optimization of pretreatment reaction for methyl

ester production from chicken fat. Fuel, in press.

Aksu, Z. and Dönmez, G. 2000. Combined effects of sucrose and copper(II) ions on the growth and copper(II) bioaccumulation properties of Candida sp. J Chem. Technol. Biotechnol. 75 , 847-853.

Angerbauer, C., Siebenhofer, M., Mittelbatch, M. and Guebitz, G.M. 2008. Conversion of sewage sludge into lipids by Lipomyces starkeyi for biodiesel production. Bioresour. Technol. 99, 3051-3056.

Anonymous. 2010. Web sitesi: http://www.doctorfungus.org/thefungi/index.htm. Erişim tarihi:09.06.2010

Anonymous. 2010. Web sitesi: http://en.wikipedia.org/wiki/microalgae Erişim tarihi:09.06.2010

Anonymous. 2010. Web sitesi: http://www.algaebase.org Erişim tarihi:09.06.2010

Anonymous. 2010. Web sitesi: http://en.wikipedia.org/wiki/Cyanobacteria Erişim tarihi:09.06.2010

Banerjee, A. and Chakraborty, R. 2009. Parametric sensitivity in transesterification of waste cooking oil for biodiesel production—A review. Resources, Conservation and Recycling, 53, 490-497.

Basha, S.A., Gopal, K.R. and Jebaraj, S.A 2009. Review on biodiesel production, combustion, emissions and performance, Renew. Sust. Energy Rev. 13 1628–1634.

Bhatti, H.N., Hanif, M.A., Qasim, M. and Rehman, A. 2008. Biodiesel production from waste tallow. Fuel, 87, 2961-2966.

Bligh, E. G. and Dyer, W. J. 1959. A rapid method of total lipid extraction and purification. Can. J. Biochem. Physiol. 37; 911-917.

Borowitzka, M. 1988. Fats, oils and hydrocarbons in microalgal biotechnology. Cambridge, UK: Cambridge University Pres, 257-287.

Canakci, M. 2007. The potential of restaurant waste lipids as biodiesel feedstocks Bioresour. Technol,98 , 183-190.

Page 111: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

101

Chen, F. 1996. High cell density culture of microalgae in heterotrophic growth Trends in Biotechnology, Volume 14, 421-426.

Chınnasamy, S., Bhatnagar, A., Hunt, R. W. and Das K.C. 2010. Microalgae cultivation in a wastewater dominated by carpet mill effluents for biofuel applications. Bioresource Technology .101, 3097–3105

Chıu, S.Y., Kao, C.Y., Tsai M.T., Ong, S.C., Chen, C.H. and Lin,C.S. 2009. Lipid accumulation and CO2 utilization of Nannochloropsis oculata in response to CO2 aeration. Bioresource Technology 100, 833–838.

Chung, K.H., Kim, J., and Lee, K.Y. 2009. Biodiesel production by transesterification of duck tallow with methanol on alkali catalysts. Biomass and Bioenergy. 33, 155-158.

Cobelas, M.A. and Lechado, J.Z., 1989. Lipids in microalgae: a review. Biochemistry. Gracas. 40, 118-145.

Convertı, A., Casazza, A.A., Ortiz, E.Y., Perego.P. and Borghi, M.D. 2009. Effect of temperature and nitrogen concentration on the growth and lipid content of Nannochloropsis oculata and Chlorella vulgaris for biodiesel production. Chemical Engineering and Processing. 48,1146–1151.

Damianı, M.C., Popovich, C.A., Constenla, D. and Leonardi, P.I. 2010. Lipid analysis in Haematococcus pluvialis to assess its potential use as a biodiesel feedstock. Bioresource Technology, in pres

Demirbaş, A. 2005. Biodiesel production from vegetable oils via catalytic and non-catalytic supercritical methanol transesterification methods. Prog. Energ. Combust. 31, 466-487.

Easterling, E.R., French, W.T., Hernveez, R. and Licha, M. 2009. The effect of glycerol as a sole and secondary substrate on the growth and fatty acid composition of Rhodotorula glutinis. Bioresour. Technol. 100, 356-361.

Economou, C.N., Marki, A, Aggelis, G., Pavlou, S. and Vayenas, D.V. 2010. Semi-solid state fermentation of sweet sorghum for the biotechnological production of single cell oil, Bioresour. Technol. 101 1385–1388.

Ertuğrul, S., San N.O., and Dönmez, G. 2009. Treatment of dye (Remazol Blue) and heavy metals using yeast cells with the purpose of managing polluted textile wastewaters. Ecological Engineering, 35;128-134.

Page 112: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

102

Enweremadu, C.C. and Mbarawa, M.M. 2009. Technical aspects of production and analysis of biodiesel from used cooking oil—A review. Renewable and Sustainable Energy Reviews, 13, 2205-2224.

Evans, C.T. and Ratledge, C. 1983. A comparison of the oleaginous yeast, Candida curvata, grown on different carbon sources in continuous and batch culture. Lipids, 18, 623-629.

Fakas, S., Papanikolaou, S., Batsos, A., Galiotou-Panayotou, M., Mallouchos A. and Aggelis, G. 2009. Evaluating renewable carbon sources as substrates for single cell oil production by Cunninghamella echinulata and Mortierella isabellina, Biomass Bioenergy, 33 573 – 580.

Fernández-Álvarez, P., Vila, J., Garrido, J.M., Grifoll, M,. Feijoo, G. and Lema, J.M. 2007. Evaluation of biodiesel as bioremediation agent for the treatment of the shore affected by the heavy oil spill of the Prestige, J. Hazard. Mater. 147, 914-922.

Fukuda, H., Kondo, A. and Noda, H. 2001. Biodiesel fuel production by transesterification of oils. Journal of Bioscience and Bioengineering, 92, 405–416.

Gao, C., Zhai, Y., Ding, Y. and Wu, Q. 2010. Application of sweet sorghum for biodiesel production by heterotrophic microalga Chlorella protothecoides. Applied Energy. 87, 756–761.

Gerpen, J.V. 2005. Biodiesel processing and production. Fuel Processing Technology. 86, 1097-1107.

GuanHua, H.. Chen, F., Wei, D.,. Zhang, X., Chen, G. 2010. Biodiesel production by microalgal biotechnology, Appl. Energy. 87 , 38-46.

Hansson, L. and Dostálek, M. 1986. Effect of culture conditions on fatty acid composition in lipids produced by the yeast Cryptococcus albidus var. albidus. JAOCS, 63, 1179-1184.

Helwani, Z., Othman, M.R,. Aziz, N., Fernveo, W.J.N. and Kim, J.2009. Technologies for production of biodiesel focusing on green catalytic techniques:A review. Fuel Processing Technology, 90, 1502-1504.

Hirano, A., Hon-Nami, K., Kunito, S., Hada, M. and Ogushi, Y. 1998. Temperature effect on continuous gasification of microalgal biomass: theoretical yield of methanol production and its energy balance Catalysis Today, 45, 399-404.

Hsieh, C.H. and Wu, W.T. 2009. Cultivation of microalgae for oil production with a cultivation strategy of urea limitation. Bioresource Technology. 100, 3921–3926,

Page 113: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

103

Hu, Q., Sommerfeld, M., Jarvis, E., Ghirardi, M., Posewitz, M., Seibert, M., and Darzins, A. 2008. Microlagal triacylglycerols as feedstocks for biofuel production: perspectives and advances. The Plant Journal, 54, 621-639.

Illman, A.M., Scragg, A.H. and Shales, S.W. 2000. Increase in Chlorella strains calorific values when grown in low nitrogen medium. Enzyme and Microbial Technology 27, 631–635.

Iso, M., Chen, B., Eguchi, M., Kudo, T. and Shrestha, S. 2001. Production of biodiesel fuel from triglycerides and alcohol using immobilized lipase. Journal of Molecular Catalysis, 16; 53-58.

Jaeger, K.E. and Eggert, T. 2002. Lipases for biotechnology. Current Opinion in Biotechnology, 13; 390-397.

Kaıeda, M., Samukawa, L.T., Kondo, L.K. and Fukuda, H. 2001. Effect of Methanol and Water Contents on Production of Biodiesel Fuel from Plant Oil Catalyzed by Various Lipases in a Solvent-Free System. Journal Of Bıoscıence and Bıoengıneerıng. 91, 12-15.

Karatay, S. E. and Dönmez, G. 2010.Improving the lipid accumulation properties of the yeast cells for biodiesel production using molasses, Bioresource Technology, 101; 7988-7990

Knothe, G. 2005. Dependence of biodiesel fuel properties on the structure of fatty acid alkyl esters. Fuel Processing Technology, 86, 1059-1070.

Knothe, G. 2006. Analyzing biodiesel:standards and other methods. J Am Oil Chem Soc, 83, 823–33.

Knothe, G. 2010. Biodiesel and renewable diesel: A comparison. Progress in Energy and Combustion Science. 36, 364-373.

Kondamudi, N., Strull, J., Misra, M., and Mohapatra, S.K. 2009. A green process for producing biodiesel from feather meal. J Agric Food Chem, 57, 6163–6166.

Lam, M.K., Lee, K.T., and Mohamed, A.R. 2010. Homogeneous, heterogeneous and enzymatic catalysis for transesterification of high free fatty acid oil (waste cooking oil) to biodiesel: A review. Biotechnology Advances, 28, 500-518.

Lee, J.Y., Yoo, C., Jun, S.Y., Ahn, C.Y. and O. H.M. 2010. Comparison of several methods for effective lipid extraction from microalgae. Bioresource Technology .101 , S75–S77.

Page 114: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

104

Leung, Y.C.D., Wu, X. and Leung, M.K.H. 2010. A review on biodiesel production using catalyzed transesterification. Applied Energy, 87, 1083-1095.

Li, M., Liu, G.L., Chi, Z. and Chi, Z. M. 2010. Single cell oil production from hydrolysate of cassava starch by marine-derived yeast Rhodotorula mucilaginosa TJY15a, Biomass Bioenergy 34 , 101-107.

Li, Y., Zhao, Z.K. and Bai, F. 2007. High-density cultuvation of oleaginous yeast Rhodosporidium toruloides Y4 in fed-batch culture. Enzyme Microb. Tech. 41, 312-317.

Liu, B. and Zhao, Z.K., 2007. Biodiesel production by direct methanolysis of oleaginous microbial biomass. J Chem. Technol. Biotechnol. 82, 775-780.

Liu, Z.Y., Wang, G.C., Zhou, B.C. 2008. Effect of iron on growth and lipid accumulation in Chlorella vulgaris. Bioresource Technology 99, 4717–4722.

Lorenz, R.T., and Cysewski, G.R. 2000. Commercial potential for Haematococcus microalgae as a natural source of astaxanthin. Trends in Biotechnology, Volume 18, 160-167.

Ma, F. and Hanna, M.A. 1999.Biodiesel production: a review. Bioresource Technology, 70, 1–15.

Madigan, M.T., Martinko, J.M., and Parker, J. 2009. Brock Biology of Microorganisms, Twelfth edition. Pearson Education, USA.

Marchetti, J.M., Miguel, V.U., and Errazu, A.F. 2007. Possible methods for biodiesel production. Renewable and Sustainable Energy Reviews, 11, 1300-1311.

Marulanda, V.F., Anitescu, G., and Tavlarides, L.L. 2010. Investigations on

supercritical transesterification of chicken fat for biodiesel production from low-cost lipid feedstocks. The Journal of Supercritical Fluids, 54, 53-60.

Mata, T.M., Martins, A.A., and Caetano, N. S. 2010. Microalgae for biodiesel

production and other applications: A review. Renewable and Sustainable Energy Reviews, 14, 217-232.

Meher, L.C., Sagar, V.D., and Naik, S.N. 2006. Technical aspects of biodiesel production by transesterification. Renewable and Sustainable Energy Reviews, 10, 248-268.

Meng, X., Yang, J., Xu, X., Zhang, L., Nie, Q., and Xian, M. 2009. Biodiesel production from oleaginous microorganisms. Renewable Energy, 34, 1-5.

Page 115: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

105

Morowvat, M.H., Rasoul-Amini, S. and Ghasemi. Y. 2010. Chlamydomonas as a ‘‘new” organism for biodiesel production. Bioresource Technology. 101, 2059–2062.

Oh, S.H., Han,J.G., Kim,Y., Ha, J.H., Kim, S.S., Jeong, M.H., Jeong, H.S., Kim, N.Y., Cho, J.S., Yoon, W.B., Lee, S.Y.,Kang, D.H. and Lee H.Y. 2009. Lipid production in Porphyridium cruentum grown under different culture conditions. Journal of Bioscience and Bioengineering. 108, 429–434.

Ohlrogge, J., and Browse, J. 1995. Lipid biosynthesis. Plant Cell, 7, 957-970.

Ota M., Kato, Y., Watanabe, H., Watanabe, M., Sato, Y.,Smith Jr. R. L. and Inomata H. 2009. Fatty acid production from a highly CO2 tolerant alga, Chlorocuccum littorale,in the presence of inorganic carbon and nitrate. Bioresource Technology 100, 5237–5242.

Paika, M.J., Kim, H., Lee, J., Brve, J. and Kim, K.R. 2009.Separation of triacylglycerols vande free fatty acids in microalgal lipids by solid-phase extraction for separate fatty acid profiling analysis by gas chromatography. Journal of Chromatography A, 1216, 5917–5923.

Panwar, N.L., Hemant, Y. Shrirame, N.S., Jindal, R.S. and Kurchania, A.K. 2010. Performance evaluation of a diesel engine fueled with methyl ester of castor seed oil. Applied Thermal Engineering. 30, 245–249.

Papanikolaou, S. Fakas, S. Fick, M. Chevalot I., Galiotou-Panayotou, M., Komaitis, M. Marc, I. and Aggelis, G. 2008.Biotechnological valorisation of raw glycerol dischargedafter bio-diesel (fatty acid methyl esters) anufacturing process: Production of 1,3-propanediol, citric acid and single cell oil, Biomass Bioenergy. 32 60–71.

Papanikolaou, S. and Aggelis, G. 2002. Lipid production by Yarrowia lipolytica growing on industrial glycerol in a single-stage continuous culture. Bioresour. Technol. 82, 43-49.

Pasqualino, J. C., Montane´, D. and Salvado´, J. 2006. Synergic effects of biodiesel in the biodegradability of fossil-derived fuels, Biomass Bioenergy 30, 874–879.

Peng, X., and Chen, Y. 2008. Single cell oil production in solid-state fermentation by Microsphaeropsis sp. from steam-exploded wheat straw mixed with wheat bran. Bioresour. Technol. 99, 3885-3889.

Peng, X. and Chen, H. 2008. Rapid estimation of single cell oil content of solid-state fermented mass using near-infrared spectroscopy, Bioresour. Technol. 99 8869–8872.

Page 116: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

106

Phan, A.N., and Phan, T.M. 2008. Biodiesel production from waste cooking oils. Fuel, 87, 3490-3496.

Pruvost J., Van Vooren, G., Cogne, G. and Legrve, J. 2009. Investigation of biomass and lipids production with Neochloris oleoabundans in photobioreactor. Bioresource Technology 100, 5988–5995.

Ratledge, C. 2004. Fatty acid biosynthesis in microorganisms being used for Single Cell Oil production, Biochimie. 86 , 807–815.

Ratledge, C., and Wynn, J.P. 2002. The biochemistry and molecular biology of lipid accumulation in oleaginous microorganisms. Advances in Applied Microbiology, 51, 1-80.

Rippka, R. 1988. Isolation and purification of Cyanobacteria, Meth Enzymol.167, 3–27.

Rittman, B. E. 2008. Opportunities for renewable bioenergy using microorganisms. Biotechnology and Bioengineering, 100, 203-212.

Rupcic, J., Blagovic, B. and Maric, V. 1996. Cell lipids of the Candida lipolytica yeast grown on methanol. J. Chromatogr. 755, 75-80.

Samori, C. , Torri, C. , Samorì, G. Fabbri, D., Galletti, P., Guerrini, F.,Pistocchi, R. and Tagliavini E. 2010. Extraction of hydrocarbons from microalga Botryococcus braunii with switchable solvents. Bioresource Technology. 101, 3274-3279.

Sawayama, S., Inoue, S., Dote, Y., and Yokoyama, S.Y. 1995. CO2 fixation and oil production through microalga. Energy Convers Manag, 36, 729–731.

Scragg, A.H., Morrison, J. and Shales S.W. 2003.The use of a fuel containing Chlorella vulgaris in a diesel engine. Enzyme and Microbial Technology 33, 884–889.

Srivastava, A. and Prasad, R. 2000. Triglycerides-based diesel fuels. Renewable and Sustainable Energy Reviews, 4, 111-133.

Tan, T., Lu, J., Nie, K., Deng, L., and Wang, F. 2010. Biodiesel production with immobilized lipase: A review. Biotechnology Advances, in press.

Taştan, B. E., Ertuğrul, S., and G. Dönmez, 2010. Effective bioremoval of reactive dye and heavy metals by Aspergillus versicolor ,Bioresour. Technol. 101, 870-876.

Veré, A., Diamantopoulou, P., Philippoussis, A., Sarris, D., Komaitis, M. and Papanikolaou, S. 2010. Biotechnological conversions of bio-diesel derived waste

Page 117: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

107

glycerol into added-value compounds by higher fungi: production of biomass, single cell oil and oxalic acid, Industrial Crop. Product. in press.

Vermaas W. 1998. Gene modifications and mutation mapping to study the function of photosystem II. Meth Enzymol, 297,293–310.

Vicente, G., Bautista, L.F., Rodríguez, R., Gutiérrez, F.J., Sádaba, I., Ruiz-Vázquez, R.M., Torres-Martínez, S. and Garre, V. 2009. Biodiesel production from biomass of an oleaginous fungus, Biochem. Eng. J. 48 , 22–27.

Wang, L., Li, Y., Chen, P., Min, M., Chen, Y., Zhu, J. and Ruan R. R. 2010. Anaerobic digested dairy manure as a nutrient supplement for cultivation of oil-rich green microalgae Chlorella sp. Bioresource Technology 101, 2623–2628.

Widjaja, A., Chien, C.C. and Ju, Y.H. 2009. Study of increasing lipid production from fresh water microalgae Chlorella vulgaris. Journal of the Taiwan Institute of Chemical Engineers 40, 13–20.

Xin, L., Hong-ying H. and Jia, Y. 2009. Lipid accumulation and nutrient removal properties of a newly isolated freshwater microalga, Scenedesmus sp. LX1, growing in secondary effluent. New Biotechnology.

Xu, H., Miao, X. and Wu, Q. 2006.High quality biodiesel production from a microalga Chlorella protothecoides by heterotrophic growth in fermenters. Journal of Biotechnology. 126, 499–507

Xue, F., Miao, J., Zhang, X., Luo, H. and Tan, T. 2008. Studies on lipid production by Rhodotorula glutinis fermentation using monosodium glutamate wastewater as culture medium. Bioresour. Technol. 99, 5923-5927.

Xue, F., Zhang, X., Luo, H. and Tan, T. 2006. A new method for preparing raw material for biodiesel production. Process Biochem. 41, 1699-1702.

Yan, J., and Lin, T. 2009. Biofuels in Asia, Appl. Energy. 86 , S1-S10.

Yong-Hong, L., Bo, L., Zong-Bao, Z. and Feng-Wu, B. 2006. Optimization of culture conditions for lipid production by Rhodosporidium toruloides. Chinese J. Biotech. 22, 650-656.

Yongsheng, G., Wei, H., Yang. F, Li. D, Fang. W. and Lin, R. 2009. Study on volatility and flash point of the pseudo-binary mixtures of sunflowerseed-based biodiesel + ethanol, J. Hazard. Mater. 167 ,625–629.

Page 118: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

108

Yoo, C., Jun, S.Y., Lee, J.Y., Ahn, C.Y. and Oh, H.M. 2010. Selection of microalgae for lipid production under high levels carbon dioxide. Bioresource Technology. 101 ,S71–S74.

Zhu, L.Y., Zong, M.H. and Wu, H. 2008. Efficient lipid production with Trichosporon fermentans and its use for biodiesel preparation. Bioresour. Technol. 99, 7881-7885.

Zhu, M., Zhou, P. P. and Yu L. J.,2002. Extraction of lipids from Mortierella alpina and enrichment of arachidonic acid from the fungal lipids, Bioresour. Technol.84 93-95.

Page 119: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

109

ÖZGEÇMİŞ

Adı Soyadı : Sevgi ERTUĞRUL KARATAY

Doğum yeri : Çekerek

Doğum Tarihi : 22. 11. 1980

Medeni Hali : Evli

Yabancı Dili : İngilizce

Eğitim Durumu (Kurum ve Yıl)

Lisans : Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü (2002)

Yüksek Lisans : Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Biyoloji Anabilim Dalı

( 2005)

Doktora : Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Biyoloji Anabilim Dalı (2010)

Çalıştığı Kurum :

Ankara Üniversitesi, Biyoloji Bölümü, Araştırma Görevlisi, 2002-

Yayınları (SCI kapsamında)

Karatay, S. E. and Dönmez, G. 2010.Improving the lipid accumulation properties of the yeast cells for biodiesel production using molasses, Bioresource Technology, 101; 7988-7990

Aksu, Z., Ertuğrul, S. and Dönmez, G. 2010. Methlene Blue biosorption by Rhizophus arrhizus: Effect of SDS (sodium dodecylsulfate) surfactant on biosorption properties. Chemical Engineering Journal, 158; 474-481.

Taştan, B.E., Ertuğrul, S. and Dönmez, G. 2010. Effective bioremoval of reactive dye ve heavy metals by Aspergillus versicolor. Bioresource Technology, 101; 870-876.

Aksu, Z., Ertuğrul, S. and Dönmez, G. 2009. Single ve binary chromium(VI) ve Remazol Black B biosorption properties of Phormidium sp.Journal of Hazardous Materials, 168; 310-318.

Verstraete, K., Koch, S., Ertugrul, S., Vveenberghe, I., Aerts, M., Vveriessche, G., Thiede, C. and Savvides, S.N. 2009. Efficient production of bioactive recombinant human Flt3 ligve in E. coli. The Protein Journal, 28;57-65.

Page 120: ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ …acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/24143/Sevgi ERTUĞRUL KARATAY tez.pdf · Tez çalışmasında on üç adet maya, dört adet

110

Ertuğrul, S., San N.O. and Dönmez, G. 2009. Treatment of dye (Remazol Blue) ve heavy metals using yeast cells with the purpose of managing polluted textile wastewaters. Ecological Engineering, 35;128-134.

Ertuğrul, S., Bakır, M. and Dönmez, G. 2008. Treatment of dye – rich wastewater by an immobilized thermophilic cyanobacterial strain: Phormidium sp. Ecological Engineering, 32;244-248.

Aksu, Z., Kılıç, N.K., Ertuğrul, S. and Dönmez, G. 2007. Inhibitory effects of chromium(VI) and Remazol Black B on chromium(VI) and dyestuff removals by Tramates versicolor. Enzyme and Microbial Technology, 40;1167-1174.

Ertuğrul, S., Takaç, S. and Dönmez, G.2007. Isolation of lipase producing Bacillus sp. from olive mill wastewater and improving its enzyme activity. Journal of Hazardous Materials; 149; 720-724.

Ulusal Hakemli Dergilerde Yayınlanan

Ertuğrul, S. ve Dönmez, G.2007. Tekstil Atıksuyu Kaynaklı Bakterilerin Boya ve Boyar Madde Arıtımında Kullanımı, Ankara Üniversitesi Çevre Bilimleri Dergisi, Cilt 1, Sayı 2, Sayfa 75-82.