16
“ATATÜRK ANLATIYOR”

“ATATÜRK ANLATIYOR”Ali Fuat CEBESOY, Sınıf Arkadaşım Atatürk 1, Ekim 1997, Cumhuriyet Gazetesi Yayınları Adnan BİNYAZAR, Atatürk Anlatıyor, İstanbul, 2010 Falih Rıfkı

  • Upload
    others

  • View
    17

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

1

“ATATÜRK ANLATIYOR”

2

3.KİTAP

ATATÜRK ANLATIYOR, ÜLKEM ZOR DURUMDA,

BENİ BEKLER

4

SahibiAtatürkçü Düşünce Derneği adına:

Tansel ÇÖLAŞAN

Yazı Kurulu

Ayşe Nejla ÖZDEMİR (ADD önceki GYK Üyesi, Matematik Öğretmeni )

Alaattin ATALAY Sınıf Öğretmeni ( ADD Buca Şb.)

Ayşe ALKAN Sınıf Öğretmeni (ADD Bornova Şb.)

Hanife SUSAN Sınıf Öğretmeni (ADD Karabağlar Şb.)

Naile PAYAS Sınıf Öğretmeni (ADD Karabağlar Şb.)

Osman GÜNPINAR Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni (ADD Karabağlar Şb.)

Sema ÇATKIN Sosyal Bilgiler Öğretmeni ( ADD Narlıdere Şb.)

Temel GÜRALPTürk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni (ADD Karabağlar Şb.)

ResimlerHicran Çelikbilek

(ADD Urla Şb.)

FotoğraflarAhmet Gürel

(ADD Genel Merkez Bilim Kurulu Üyesi)

Grafik-Tasarım:Yorum Basın Yayın Ltd. Şti.

Başkent OSB Recep Tayyip Erdoğan Blv. No: 12 Tel: 0312 395 21 12 Malıköy Sincan 06909 ANKARA

Sertifika No: [email protected] - www.yorummatbaa.com

Baskı:İkinci Basım

Şubat 2017 - ANKARA

ISBN: 978-975-7216-30-8

İstanbul Şişli’de Atatürk Evi

Sevgili yavrum, önceki kitaplarda sana çocukluğumu ve okul yıllarımı anlatmıştım.

Yaşım 24’e gelmişti. Benim gibi yeni subay olan birkaç arkadaşımla İstanbul’da bir ev kiralamıştık.

Göreve başlamayı bekliyorduk. — Ata’m, askerlik yaşamınızı da anlatır mısınız?— Anlatayım yavrucuğum. Ancak, önce ülkemizin o

günlerdeki durumunu anlatmalıyım.

5

Ülkemiz padişahlıkla yönetiliyordu. Halkımız yönetimde söz sahibi değildi. Yıllarca süren savaşlarda gençlerimizin çoğu ölmüştü.

Halk yoksuldu. Köylümüz karnını doyuracak ürünü bile zor yetiştiriyordu. Onun da çoğunu devlete vergi olarak veriyordu. Ne elektrik vardı, ne fabrika...

Okuma yazma bilenler azdı. Bilenler de Arap harfleriyle okuyup yazıyorlardı. Ordumuz düzensiz ve güçsüzdü.

Ülkemiz de düşmanlar tarafından paylaşılmak isteniyordu.

6

— Ne kadar da sıkıntılı günler yaşamışız! — Evet, gerçekten sıkıntılı günlerdi sevgili yavrum.

Şimdi gelelim askerlik görevime... Subaylığa, bugün

Suriye’nin başkenti olan Şam’da başladım. Buradaki görevim, düzensiz olan orduyu toparlayıp eğitmekti.

Askerlik mesleğimde başarılı olmak istiyordum. Ama sadece askerlikte başarılı olmamın bir anlamı yoktu. Her şey kötüye gidiyordu. Ülkemiz, fırtınaya tutulmuş bir gemi gibi çaresizdi.

Bu durum yüreğimizi yakıyordu. Kurtuluş için hiç zaman kaybetmemeliydik.

7

Bir gün, Şam sokaklarında dolaşıyordum. Bir dükkâna girdim.

Raflardaki kitaplar ilgimi çekti. Dükkân sahibiyle tanıştım. Onun da adı Mustafa imiş. Biraz sohbet ettik. İstanbullu olduğunu söyledi.

Adaşım Mustafa: “Tıbbiyede okuyordum. Doktor olup insanlara yardım

etmek istiyordum, olmadı.” dedi. “Neden?” diye sordum. “Özgürlüğü savunduğum için okuldan atıldım. Buraya

sürdüler.” dedi.

—“Sürgün” ne demek sevgili Atam? —“Sürgün”, ceza olarak, bulunduğun yerden başka

yere gönderilmektir.

8

Evet, sevgili çocuğum, Mustafa ile arkadaşlığımız sonraları da devam etti. Sık sık bir araya gelirdik. Ülkemizin iyi yönetilmesi için neler yapacağımızı konuşurduk.

Arkadaşlarım düşüncelerimi beğenir ve bana güvenirlerdi. “Ülkemizin kurtuluşu için gerekirse ölürüz.” diyen arkadaşlarımız vardı. Ben de onlara:

“Ölmek çözüm değildir. Ülkemizin kurtuluşu için çalışmalıyız.”derdim.

Benim gibi düşünen arkadaşlar ile Şam’da “Vatan ve Hürriyet Cemiyeti”ni kurduk.

9

Osmanlı Devleti parçalanıyordu. Biz de bu devletin bir

askeri olarak cepheden cepheye gönderiliyorduk.

Yaşadığımız zorluklar içimizdeki yurt sevgisini yok edemiyordu.

Bağımsız ve özgür bir ülke kurmak istiyorduk.

10

Sevgili yavrum sen, “Çanakkale geçilmez!” sözünü duymuşsundur. Bunun öyküsünü sana anlatayım:

Düşmanlar (İngilizler, Fransızlar ve İtalyanlar) Çanakkale ve İstanbul Boğazları’nı almak istiyorlardı. Ben de Çanakkale cephesinde görevliydim.

İngiliz topçuları ölüm saçıyordu. Çok zor anlar yaşıyorduk. Düşmanları durdurmak için askerlerime:

“Ben size saldırıyı değil, ölmeyi emrediyorum!” dedim. Asker, ölen arkadaşını görüyordu. Fakat kendisinin de

öleceğini bildiği halde hiç korkmuyordu.

11

Sevgili çocuğum, bu zafer aslanlar gibi dövüşen, öl deyince ölen Mehmetçiklerin zaferidir. Burada yaşananları Çanakkale Şehitliği’ni gezersen daha iyi anlayabilirsin.

Bu savaşta büyük acılar yaşadık. Çok şehit verdik. Bu şehitler arasında ben de olabilirdim.

Conkbayırı’nda savaşı yönetirken, bir şarapnel parçası göğsüme isabet etti. Cep saatime çarpması beni ölümden kurtardı.

Bu başarılarımız karşısında düşmanlara ”Çanakkale geçilmez!” dedirttik.

12

Dört yıl süren Birinci Dünya Savaşı’nda çeşitli cephelerde savaştık. Zafer kazandığımız Çanakkale Cephesi de bunlardan biriydi. Bu cephede düşmanları perişan ettik. Kazanılan başarı moralimizi yükseltti. Fakat savaşa birlikte girdiğimiz devletler yenildi. Bunun için Osmanlı Devleti de yenik sayıldı.

Osmanlı İmparatorluğu Mondros Ateşkes Antlaşması’nı imzalamak zorunda kaldı. Bu antlaşma sonucunda silahlarımız elimizden alındı.

Ordularımız dağıtıldı. Yurdumuz düşmanlar tarafından paylaşıldı.

— Sevgili Ata’m, düşmanlardan nasıl kurtulduk?— Kurtuluş çabalarımızı sonraki kitapta anlatacağım

yavrucuğum.

13

Çanakkale Savaşı’ndan yıllar sonraydı. Şehitleri anma töreni yapılacaktı. Bize karşı savaşırken ölenler için şunları söylemiştim:

14

“Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve rahat içinde

uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak ülkelerden evlatlarını savaşa gönderen analar! Gözyaşlarınızı

dindiriniz. Evlatlarınız, bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır.

Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”

M. K. Atatürk

YARARLANILAN KAYNAKLARŞevket Süreyya AYDEMİR, Tek Adam Mustafa Kemal, İstanbul, 1963, Birinci ciltAli Fuat CEBESOY, Sınıf Arkadaşım Atatürk 1, Ekim 1997, Cumhuriyet Gazetesi Yayınları Adnan BİNYAZAR, Atatürk Anlatıyor, İstanbul, 2010Falih Rıfkı ATAY, Çankaya 1, Ekim 1999, Cumhuriyet Gazetesi YayınlarıMuvaffak İhsan Baran, Milletlerin Sevgilisi Atatürk, Ankara, Mayıs 1982, sayfa 41Mükerrem Kamil SU, En Büyük Türk’ten Bize, İstanbul, 1981

15

16

“ATATÜRK ANLATIYOR” DİZİSİ

1. KİTAP: “ÇOCUKLUĞUM”

2. KİTAP: “MUSTAFA KEMAL OLUYORUM”

3. KİTAP:“ÜLKEMİZ ZOR DURUMDA, BENİ BEKLER”

4. KİTAP: “YURDUMU KURTARMALIYIM,”

5. KİTAP: “ÇAĞDAŞ BİR ÜLKE KURUYORUM”

6. KİTAP: “SİZLERLE YAŞIYORUM”