20

ArGe Çalışma Grubu oluşturmaktadır. yapmalarının önemi ... · Dünyada sanayide yapılan tüm ArGe faaliyetlerinin ... olarak gündeme getirilmiş ve 2012-2013 Eylem Planına

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ArGe Çalışma Grubu oluşturmaktadır. yapmalarının önemi ... · Dünyada sanayide yapılan tüm ArGe faaliyetlerinin ... olarak gündeme getirilmiş ve 2012-2013 Eylem Planına
Page 2: ArGe Çalışma Grubu oluşturmaktadır. yapmalarının önemi ... · Dünyada sanayide yapılan tüm ArGe faaliyetlerinin ... olarak gündeme getirilmiş ve 2012-2013 Eylem Planına
Page 3: ArGe Çalışma Grubu oluşturmaktadır. yapmalarının önemi ... · Dünyada sanayide yapılan tüm ArGe faaliyetlerinin ... olarak gündeme getirilmiş ve 2012-2013 Eylem Planına

| 3

Uluslararası Yatırımcılar Derneği YASED’in misyonu “Türkiye’nin, uluslararası doğrudan yatırımlardan aldığı payı ve bir cazibe merkezi olarak rekabetçiliğini artırması için küresel standart-larda en iyi yatırım ortamının inşa edilmesinde fikir önderi ve çözüm ortağı olmak”tır. Bu misyon doğrultusunda YASED bün-yesinde aktif olarak faaliyet gösteren 18 Çalışma Grubundan birini ArGe Çalışma Grubu oluşturmaktadır.

ArGe, uluslararası yatırımların katma değer yarattığı en önemli ka-nallardan biridir. Dünyada sanayide yapılan tüm ArGe faaliyetlerinin üçte ikisinden fazlasını uluslararası firmaların gerçekleştirdiği dikkate alındığında, Türkiye’nin ArGe yoğunluğunda kayda değer artış sağ-laması ve ArGe alanındaki hedeflerine ulaşması için uluslararası fir-maların ArGe yatırım ve faaliyetlerini başka ülkeler yerine Türkiye’de yapmalarının önemi ortaya çıkmaktadır. Bu doğrultuda, YASED ArGe Çalışma Grubu’nun amacı, “Türkiye’nin ArGe yoğunlu-ğunun artmasına ve ArGe yatırımları ve projeleri için gerek-li iş ortamının rakip ülkelerden daha cazip olmasına katkıda bulunmak” olarak belirlenmiştir.

“Uluslararası yatırımcıların ArGe yatırımlarını Türkiye’ye çekmek için gereksinimlerin belirlenmesi” konusunun önemi Yatırım Ortamını İyileştirme ve Koordinasyon Kurulu (YOİKK)’in Fikri Sınai Mülkiyet Hakları ve ArGe Teknik Komitesi’nde YASED olarak gündeme getirilmiş ve 2012-2013 Eylem Planına dâhil edilme-si sağlanmıştır. YOİKK yönetimi tarafından kabul edilen eylem planı maddesi için yapılan çalışmalar işbu rapor ile sonuçlanmıştır.

Rapor üç ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm, global ArGe harca-malarının toplamı belirli bir eşiğin üzerinde olan uluslararası şirketleri

Türkiye’de temsil eden tepe yöneticilerinin, kendileriyle yapılan bi-rebir görüşmelerde şirketlerinin ArGe yatırımlarını/projelerini artır-maya yönelik spesifik gereksinimlerini açıkladıkları bölümdür. İkinci bölüm ise YASED ArGe Çalışma Grubu üyesi uluslararası şirketle-rin yetkilileriyle gerçekleştirilen anket ve çalıştayın sonuçlarını kapsa-maktadır. Üçüncü bölümde ise eylem önerileri yer almaktadır.

Aşağıda görüşlerini okuyacağınız CEO’ların ve sonuçları-nı paylaştığımız anketimize katılan yetkililerin ana firmala-rının global ArGe harcamalarının toplamı yaklaşık 200 mil-yar $’dır. Bu kişiler, 200 milyar $’lık yıllık global ArGe harcaması-na ana firmaları nezdinde etki yaparak, Türkiye’nin rakip ülkelere göre daha fazla ArGe yatırımı ve projesi çekmesine katkı yapabile-cek uluslararası şirketlerin Türkiye’deki en yetkili yöneticileridir. Bu raporu oluşturan çalışmamıza çok yoğun iş programları için-de zaman ayırarak katkıda bulundukları için kendilerine te-şekkür ederiz.

Hızlı değişen uluslararası arenada Türkiye’nin rekabetçiliğini artırma-sı yönünde bize rehberlik eden, temel prensipleri koruyarak sürek-liliği sağlayan YASED Yönetim Kurulu üyelerinin çalışmamıza verdiği destek bu raporun gerçekleşmesinde en büyük etken olmuştur.

“Uluslararası yatırımcıların ArGe yatırımlarını Türkiye’ye çekmek için gereksinimlerin belirlenmesi” konusunun YOİKK Eylem Planına dâhil edilmesi aşamasından raporun sonuçlanmasına kadar geçen süreçte toplantılarımıza ve çalıştayımıza katılarak de-ğerli görüşlerini aktaran TOBB ve TÜSİAD temsilcilerine ve Prof. Dr. Mehmed Özkan’a teşekkür ediyoruz.

Bu rapor YASED ArGe Çalışma Grubu Üyeleriliderliğinde TOBB ve TÜSİAD temsilcileri ve Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmed Özkan’ın birlikte çalışması ile hazırlanmıştır.

Page 4: ArGe Çalışma Grubu oluşturmaktadır. yapmalarının önemi ... · Dünyada sanayide yapılan tüm ArGe faaliyetlerinin ... olarak gündeme getirilmiş ve 2012-2013 Eylem Planına

4 |

Bosch Grubu, 2012 yılı finansal verilerine göre yaklaşık 306.000’den fazla çalışanıyla 52,5 milyar € ciro gerçekleştirmiş-tir. ArGe faaliyetleri için 2012 yılında yaklaşık 4,8 milyar € yatırmış olup, dünya çapında yaklaşık 4.800 adet patent için başvuruda bulunmuştur. Tüm ürün ve hizmetleri göz önüne alındığında Bosch yenilikçi ve faydalı çözümleri sayesinde yaşam kalitesinin artırılmasına katkıda bulunmaktadır.

Bosch Grubu, Türkiye’de 10.000’i aşkın çalışanı, 2012 yılı finansal verilerine göre 2,1 milyar €’luk cirosu ve 1,3 milyar ihracatıyla Türkiye’nin ihracatına yaklaşık %1,1 oranında katkıda bulunmaktadır. Bosch Türkiye’nin Bursa, Manisa ve Çerkezköy’de bulunan ArGe merkezlerinde 200’den fazla çalışanı bulunmaktadır. 2008–2010 yılla-rında 43 milyon € olan Bosch’un Türkiye’deki ArGe harcamaları, 2011–2013 yılları için 66 milyon € olarak planlanmıştır.

Üniversiteler, insan kaynağı ve mevzuat alanlarında iyileştirilmeler gerçekleştirilmesi durumunda Bosch’un Türkiye’deki ArGe faaliyetlerinde yukarıda belirtilenlerin ötesinde kayda değer bir artış sağlanacağı öngö-rülmektedir.

Türkiye’de üniversiteler bugün hala keşfedilmemiş bir potansiyele sahip olduğu gibi, üniversite-sanayi iş-birliğinin kurumsallaşmasına ve yaygınlaşmasına da ihtiyaç duyulmaktadır. Bunun önündeki temel sorunla-ra inilmeli, paydaşların birlikte stratejik plan yapacağı ve bunların uygulanacağı platformlar oluşturulmalı-dır. Öğrencilere ArGe kültürü ve eğitimi erken dönemlerde verilmelidir. Bunun yanında büyük şehirler dışında-ki üniversitelerin ArGe’ye ilgisi de dikkat çekici ve ümit vericidir. Üniversiteler, sanayi şirketleriyle çalışabilecek ve iki yönlü fikir alışverişi yapabilecek düzeye gelmelidir. Bu, bir şirketin veya üniversitenin inisiyatifi değil, bir master planın parçası olmalıdır. Aynı zamanda üniversitelerin teknolojik imkânlarıyla sanayinin kullandığı teknolojik ekipmanlar eş seviyede olmalıdır. Burada da devlet desteğine olan ihtiyaç göze çarpmaktadır.

İnsan kaynağına gelince, öğrencilerin bu alanı sahiplenebilmeleri için ArGe konusunda kariyer yapmaları özendirilmeli ve teşvik edilmelidir.

ArGe’ye yönelik mevzuatın iyileştirilmesi yönündeki çalışmalar Türkiye’deki kurumsal firmaların ihtiyaçla-rıyla örtüşmektedir; özellikle ArGe Merkezi ve kamu desteklerine yönelik kanun ve yönetmeliklerin net ol-ması gerekmektedir. Aksi takdirde uygulamalardaki farklılıklar güven sarsılmasına neden olabilir.

Avea’nın ArGe yatırımları tüm yatırımlarının %3,6’sı düzeyindedir. Hizmet sektörünün geldiği boyutlar, ekono-mi içindeki oranı ülkemizin gelişmişliğinin göstergelerinden biridir. Hizmet sektörünün katma değer ora-nı göreceli olarak daha yüksektir. Marka oluşturmak için de hizmet sektörü çok avantajlıdır. Ancak hu-kuki zeminlerimizde hizmet sektörü ve bunun alt bir alanı olarak gördüğüm yazılımın çok iyi tanımlan-mış bir zemini yoktur. Bu tanımların yerine oturtulması önemlidir. Ürettiği yüksek katma değer nedeniyle te-lekom sektörü pozitif ayrımcılığa tabi tutulduğunda ülkeye, şirkete ve müşteriye çok hızlı geri dönecek-tir. Bu geri dönüş fiyat düşüşü olabileceği gibi, daha değerli olan yenilikçi bir ürün veya verimliliğini ar-tıran yeni bir çözüm de olabilir. Kamu teşviklerinin, finansal kaynakların yanı sıra insan kaynaklarını da önemseyen stratejiler ve model-ler geliştirmesi önemlidir. Bu gereksinimler sağlandığı takdirde ArGe’de çalışan kişi sayısı çok hızlı ar-tacaktır. Ayrıca iş ortaklarımızın ve farklı alanlarda uzmanlaşmış şirketlerin sayısının artmasını isteriz. Üniversite camiasıyla işbirliği yapıyoruz fakat yeterli değildir. Bizi çok iyi anlayan ve bizim çok iyi iletişim kur-duğumuz hem yurtiçinde hem de yurtdışında öğretim üyeleri var fakat az sayıdalar. Özellikle teknoparkı olan üni-versiteler avantajlı olmasına rağmen bir arayışımız olduğunda ilk kapısını çalacağımız yerler henüz üniversiteler de-ğildir. Stratejik olan bu alanda üniversitelerin bizim fark edemediğimizi, göremediğimizi görüp bize yön vermelerini umuyoruz.

Avea Erkan AkdemirCEO

Bosch Steven YoungCEO

CEO GÖRÜŞLERİ

1. Bölüm CEO GÖRÜŞLERİ

Uluslararası Yatırımcıların ArGe Yatırımlarını Türkiye’ye Çekmek İçin Gereksinimlerin Belirlenmesi | 2013 |

Page 5: ArGe Çalışma Grubu oluşturmaktadır. yapmalarının önemi ... · Dünyada sanayide yapılan tüm ArGe faaliyetlerinin ... olarak gündeme getirilmiş ve 2012-2013 Eylem Planına

| 5

Şirketler ArGe’lerini korumak için ArGe’yi kurum içinde tutmaktadır. Bu eğilim, Çin’in 90’lı yıllarda uluslararası sermayeli yatırımcıya ArGe getirmesini şart koşmasıyla değişmeye başladı. Bunun yanı sıra Çin’de yapılan ortaklık (Joint Venture) anlaşmalarına %50 Çin sermayesi zorunluluğu ile teknoloji transferi anlaşmaları uygulandı. Ancak markanın sahibi olunmadıkça teknoloji farklı bir ülkeye gitse de transfer edilen marka gittiği yere yerleşir. Çin’de de olan budur. Herşeye rağmen Çin, kendi markasını geliştirebilmiş değildir. Yerli marka tartışmalarının yaşandığı bugünlerde Türkiye’de de kritik olan budur. Alt konularda tek başına fikri haklara sahip olmak da bir şey ifade etmez. Fikri haklar markaya dönüşüp, markayla birleşip, güçlü bir pazarlama ile desteklenmediği sürece o fikri hakkın hiçbir değeri olmaz. Patent satılmazsa, ticari hale gelmezse bir değeri yoktur.

Otomotivde %75–80 düzeyinde bir kapasiteye ulaşabildiğimiz halde, ülkemizde sıfırdan araç geliştirilmeye müsait bir kabiliyet henüz oluşabilmiş değildir. Bu yetiyi elde etmek ancak bu alandaki mühendislerimizin kazanımlarıyla, sektörde 6–8 yıllık ArGe tecrübesi edinmeleriyle mümkündür. Uzun senelerin bilgi birikimine sahip elemanları tutabilmek önemlidir. Türkiye’de bizim alanımızda yeterince ArGe teşviki vardır. Bu teşviklerin uygulamaları değerlendirilebilir. Ancak eksik olan, daha çok yan sanayinin ArGe içine çekilememesidir.

Yan sanayinin kümeleşerek rekabet öncesi ArGe yatırımı yapması teşvik edilmelidir. ArGe teşviklerinin ürün geliştirilmesinden ürün araştırmasına dönüşmesi önemlidir. Sektörel teşviklerde sektör içi konulara da odaklanmak gerekir. Örneğin yerli otomobil teşvik edilecekse araç elektroniği, yeni yöntem ve malzeme kullanımına yönelik çalışmalar da ayrıca teşvik edilmelidir. Dünyada ArGe’nin büyük kısmı yan sanayide gerçekleşmektedir. Bu yaklaşım, üniversitelerin ve KOBİ’lerin ana sanayinin ArGe’sini destekleyici bir şekilde konumlandırılmasını gerektirir. İspanya Bask Bölgesi’nde bunun iyi bir örneği vardır. Bu tür bir yapılaşma ile, ürünlerin çok erken aşamada geliştirilmesi ve üretilmesi gerçekleşeceğinden otomotivde çok tartışılan %40’lık katma değer düzeyleri rahatlıkla aşılabilir.

Şu anda Ericsson Türkiye global ArGe’sinin bir uzantısı olarak %90 telekom yazılımı üzerine çalışmaktadır. Yani, işin “araştırma” tarafını da yapmaktadır. Çıkan ürünler gerek Türkiye pazarında gerekse de bölge pazarında kullanılmaktadır. Hâlihazırda 350 ArGe çalışanı ve 150 teknik destek personeliyle Ericsson Türkiye bir bölge üssü konumundadır. Bu itibarla, Ericsson içinde maliyetleri düşürüp, merkez dışından tedarik edilen ArGe çalışmalarını Türkiye’ye çekmeye çalışmaktayız. Maliyetlerimizi düşürmek için devletten daha fazla teşvik bekliyoruz. Rakip ülkelerdeki ArGe şartlarının Türkiye’deki firmalara da sağlanması önemlidir.

Kamu’nun ArGe’de sağlayabileceği iyileştirmelerin en genel anlamda özeti:

1• Bürokrasinin azaltılması,2• Saltkanunveyönetmeliklerçıkarmakyerineöngörülebiliraltyapı ilebirlikteuzunvadelipolitikalarıngeliştirilmesi, 3• Teknokentlerarasındauygulamalardakifarklılıklarıngiderilmesi,4•Sadece masa başında yapılan ArGe’nin ArGe olarak yorumlanması yerine; fabrika alanlarında,üniversite laboratuvarlarında, kütüphanelerde ve atölyelerde yapılan çalışmaların da ArGe olabileceğinin değerlendirilerek denetim süreçlerinin iyileştirilmesi, 5• Bütün rakiplerin aynı ArGe yatırımları olmadığından, ArGe yatırımı yapan firmaların imtiyazlı halegeçirilmesi. Bu, rakip ülkelerin uyguladığı önemli bir yöntemdir. Aksi halde, ArGe yatırımı olmayan bir firma maliyet avantajıyla daha düşük fiyatlarla ihaleleri kazanabilir. ArGe yapıyor olmak ihale kaybettirebiliyorsa bu, ArGe teşviki mantığına ters bir durumdur. 6•Teknokentlerin kira maliyetlerinin azaltılması: teknoparkların emlak işletmesi yapısından kapsamlı ArGe desteği sunulan uzmanlaşmış yapılara dönüştürülmesi.

EricssonZiya Erdem

Genel Müdür

Fiat-ChryslerAli Pandır

Türkiye Temsilcisi

CEO GÖRÜŞLERİUluslararası Yatırımcıların ArGe Yatırımlarını Türkiye’ye Çekmek İçin Gereksinimlerin Belirlenmesi | 2013 |

Page 6: ArGe Çalışma Grubu oluşturmaktadır. yapmalarının önemi ... · Dünyada sanayide yapılan tüm ArGe faaliyetlerinin ... olarak gündeme getirilmiş ve 2012-2013 Eylem Planına

6 |

Türkiye’de Huawei olarak aldığımız teşvikler vergi avantajlarının yanı sıra farklı kamusal desteklerin önünü açması açı-sından da faydalı olmuştur. Ancak bu teşviklerin iyileşmesi yönünde iki alanda çalışmalar yapılabilir. 1) Kriterler daha net olmalıdır. Bazı izleme ve değerlendirme süreçleri kişiye göre değişik yorumlanmaktadır. ArGe merkezi denetimlerinin sadece akademisyenler tarafından ve kanun ve yönetmeliklerde yer almayan sub-jektif kriterlere göre yapılması şirketleri mağdur etmekte ve Türkiye’de ArGe yatırımlarını artırma konu-sundaki motivasyonlarını azaltmaktadır. Ticari gelişim boyutu yerine uluslararası işbirliği veya bilimsel, aka-demik ArGe’ye önem verilmektedir. Oysa Huawei için öncelikli konular yazılım ürünleri ve ticarileşmedir. Ticari şirketlerde yapılan ArGe çalışmalarının üniversitelerde yapılan ArGe çalışmaları gibi olması beklen-memelidir. Sürdürülebilirlik için bu gereklidir. 2) ArGe’ye yatırım yapan kuruluşlara sağlanan avantajlar her zaman net ifade edilmeli ve tutarlı uygulanmalıdır. Örneğin Türkiye’de 2009’da 3G lisansları verilirken ope-ratörlerin en az %40’lık 3G yatırımının yerli ArGe merkezi olan tek bir şirketten temin edilmesi şartı olduğu halde (Türkiye’de ArGe merkezi kuran 3G tedarikçisi şirketlere avantaj sağlanması için), ilgili yönetmeliğin farklı yorumlanmasına neden olan bir yasal boşluk amaçlanan etkiyi ortadan kaldırmıştır. Huawei ArGe faa-liyeti olmayan rakiplerine göre 350 ArGe mühendisinin maliyetini de karşılamak zorundadır. Oysa birçok ülke bu tür yatırımları olan şirketlere kamu ihalelerinde avantajlar sunabiliyor.

Pratikte yaşanan bazı bürokratik engeller nedeniyle teşviklerin faydaları azalıyor. Örneğin ArGe persone-linin fiilen ArGe merkezinde bulunması şartı kısıtlayıcı ve uygulamada bürokrasiyi artırıcı bir durumdur. Benzer bir örnek, üniversitelerin her projede yer almasının aranmasıdır.

Türkiye, maliyetler konusunda Rusya, Hindistan ve Çin’e göre avantajlı değildir. Türkiye’de yeterli sayıda yetkin yazılım mühendisi yoktur. Bu da maliyeti yükseltmektedir. Üniversiteler daha çok yazılım mühendisi ye-tiştirmelidir. Elektrik-elektronik ve hatta bilgisayar mühendisleri yazılım geliştirmede yeterli değillerdir.

Vergi, yönetmelikler, uzmanlık ve sanayi alanını kapsayan bir dizi iyileşmeye ihtiyaç vardır. Bunlar düzelir-se rahatlıkla başlıca üretim konularımızı hatta yeni ürün geliştirme fonksiyonumuzu Türkiye’ye getirebiliriz.

Türkiye’de son yıllarda inovasyon konusunda atılan olumlu ve kararlı adımları memnuniyetle izliyoruz. Hızla büyüyen Türkiye’nin küresel pazarlardaki rekabet gücünü artırmak için inovasyon faaliyetlerini de aynı hızla yürüt-mesi gerekiyor. 2012 yılında yapılan GE Yenilikçilik Barometresi anketine katılan üst düzey Türk yöneticilerin %92’si inovasyonun daha rekabetçi bir ekonomi yaratmak için en etkili yöntem olduğuna inandığını belirtiyor. Ayrıca genç ku-şaklar arasındaki yönelim ve yetenekli işgücü sayesinde Türkiye, küresel inovasyon çalışmalarında öne çıkan ülkelerden biri olabilir. Bu doğrultuda, GE Türkiye’de inovasyonu desteklemeye ve ülkenin 2023 hedeflerine ulaşmasına destek ola-cak şekilde üzerine düşen görevi yerine getirmeye kararlıdır.

GE, Türkiye’de 235 mühendisiyle ArGe çalışmalarını sürdürmektedir. Şu anda Türkiye’de cironun %2,5 dü-zeyinde bulunan ArGe harcamamızı dünya ortalamamız olan %5’e çıkartmayı hedefliyoruz. Geçtiğimiz yıl GE olarak Türkiye’ye 900 milyon $ değerinde ilave yatırım yapma niyetimizi açıkladık. Bunun için havacılık sektöründeki yatırımımızla çalışmalarımıza başladık ve mevcut mevzuat/koşullar altında geliştirmeye devam ediyoruz. Şunu belirtmek isterim ki GE gibi çok uluslu firmalar için ArGe yatırımlarının yapılacağı ülkelerin seçimi ulus-lararası bir rekabet unsurudur. Tercihi belirleyen faktörlerin başında yetişmiş insan kaynağı, mevzuatın ba-sit ve kolay uygulanabilirliği, şartların yatırımcı için kolaylaştırılması, fikri ve sınai hakların korunabilirliği, birim/saat maliyeti ve teşvikler yer alır. Bir diğer önemli konu da eğitim açısından bakıldığında üniversitelerden çok iyi mezunlar vermemize rağmen gençlerimizin uygulamaya hazırlıklı olmamasıdır. Türkiye’de “araştırma”dan ziyade “geliştirme”nin daha güçlü olduğunu düşünüyorum. Bunun değişmesi için uzun vadeli planlar yapılarak tek-nik bilginin gelişmesine olanak sağlayacak araştırma altyapısının kurulması gereklidir. Özellikle, teknik bil-gi yoğun ve geliştirilmesi için çok pahalı ekipmanlara ihtiyaç duyulan sektörler için o sektörün ihtiyaçlarını karşılayabilecek özel ekosistemler yaratılabilir. Teşvik mekanizmaları, teknik bilgi artışını ve ekipman yatırı-mı  ihtiyaçlarını destekleyecek yönde şekillendirilebilir.

General ElectricCanan ÖzsoyCEO

HuaweiWu CongchengCEO

Uluslararası Yatırımcıların ArGe Yatırımlarını Türkiye’ye Çekmek İçin Gereksinimlerin Belirlenmesi | 2013 |CEO GÖRÜŞLERİ

Page 7: ArGe Çalışma Grubu oluşturmaktadır. yapmalarının önemi ... · Dünyada sanayide yapılan tüm ArGe faaliyetlerinin ... olarak gündeme getirilmiş ve 2012-2013 Eylem Planına

| 7

125 yıllık olan Johnson & Johnson Grubu bünyesinde ilaç grubu Janssen adı altında birleşmiştir. Türkiye’deki ArGe ça-lışmaları ve klinik çalışmalar Janssen İlaç içinde yürütülmektedir. Johnson & Johnson global olarak 6.6 milyar $’lık yıl-lık ArGe harcamasına sahipken, Türkiye’deki ArGe harcaması henüz çok düşük düzeydedir. Türkiye’de hasta sayısı, deneyimli araştırmacılar ve uygun klinik altyapı olduğu halde, Dünya şirketleri sıralamasında Türkiye’deki şirketlerin ArGe yatırımı 36. sırada gözükmektedir. Rusya ve Ukrayna ArGe yatırımı çekmekte oldukça başarı-lı modellerdir.

Türkiye’deki durumun olumlu yönde değişmesi için ele alınması gereken başlıca konular ilaç sektöründe-ki klinik araştırma regülasyonunun uygulanması ve sürdürülebilirliği ve ArGe yasalarına ilaç araştırmaları-nın dâhil edilmesidir. Yaptığımız kapsamlı bir araştırma sonucunda ülkemiz üniversitelerinin yayınlarda başarı dü-zeyinin oldukça iyi olduğunu gördük. Üniversitelerin de dâhil edildiği ArGe teşviklerini çok önemsiyoruz. Var olan teşviklerin iyileşmesine ve kolaylaşmasına ihtiyaç olduğu kadar bunların tanıtımı da önemlidir. Güven ortamının sağlanmasına ihtiyaç vardır. Bu yönde yapılan çalışmaların tozlu raflarda raporlar olarak kalma-ması, yöneticilere ulaşarak aksiyona dönüşebilmesi çok önemlidir.

Intel ArGe yapısı içinde yer alan farklı grupların bir kısmı kapalı inovasyonla iç ürünlere, bir kısmı da açık inovasyon-la araştırma işbirliklerine odaklanmaktadır. Türkiye için farklı grupların beraber çalışabileceği açık inovasyon modeli-nin uygun olduğunu düşünüyoruz. Intel, Türkiye’de halen üniversitelere doğrudan hibe veya program desteği vermek-tedir. Buna karşın henüz Türkiye’de ArGe faaliyetlerini başlatmış değildir ancak değerlendirmektedir. Şu anda kamu desteklerinden de faydalanmamaktadır.

Batılı ülkelerde üniversitelerin ulusal ve uluslararası fonları değerlendirerek yenilikçi projelere öncülük etmesi bekle-nir. Bu bağlamda, Intel Amerika, Almanya, İngiltere gibi ülkelerde eş fonlama ile büyüyen ArGe yatırımlarında bulu-narak yenilikçi projeler üzerinde üniversiteler ile çalışmaktadır.

Ülkemizde kamu üniversitelerinde uzun vadeli temel ArGe yaklaşımının daha çok öne çıkmasına ve sana-yinin de bu ilişkiye istekli olmasına karşın bunu destekleyen ArGe teşviklerinin verimli olarak kullanıldığı-nı söylemek güçtür. Bunun başlıca nedenlerinden biri, proje değerlendirme süreçlerindeki zorluklar ve katı bürokratik yapıdır. Teşviklerin denetiminin yanı sıra önemsediğimiz bir başka konu da, ArGe’nin en önem-li unsuru olan insan kaynağının teşvik metotlarıyla yeterince desteklenmemesidir.

Türkiye dışına baktığımızda Intel’in uyguladığı farklı modeller görüyoruz: ArGe odaklı üniversitelerdeICRI (Intel Collaborative Research Institute) programları konumlandırarak fiziksel olmayan enstitüler oluşturuyoruz. Bu yapıya başka üniversiteler de katılabiliyor. MIT’de yapılan çalışmalar üniversite işbirlikleri-miz için örnek gösterilebilir. Şu anda benzer bir programı ICRI Ortadoğu için başlattık. Türkiye’deki üniversi-telere de çağrı yaptık fakat çağrılarımıza henüz yüksek oranda bir cevap alabilmiş değiliz.

Türkiye’de projeler ve vergilerle ilgili teşvikler mevcuttur ancak bunların artırılması gerekmektedir. Teşviklerin des-tekleyici bir ekosistem içinde olması gerekir. Üniversitelerin araştırma kapasitelerinin artırılması ekosiste-min oluşmasında önemli bir faktördür. Kamu uzun vadeli planlama ile, mesela 20 yıl içerisinde desteklene-cek araştırma alanlarını belirleyerek, bir vizyon oluşturarak bu alanlarda çalışan şirketlerin önünü görme-sini sağlamalıdır. Oluşan strateji doğrultusunda bilginin (know-how) ülkeye gelmesi sağlanmalıdır ve ulus-lararası ArGe’yi çekmeye çalışan ülkelerle rekabet edebilir hale gelinmesi için somut adımlar atılmalıdır.

IntelBurak Aydın

Genel Müdür

Janssen Asgar Rangoonwala

Genel Müdür

Uluslararası Yatırımcıların ArGe Yatırımlarını Türkiye’ye Çekmek İçin Gereksinimlerin Belirlenmesi | 2013 | CEO GÖRÜŞLERİ

Page 8: ArGe Çalışma Grubu oluşturmaktadır. yapmalarının önemi ... · Dünyada sanayide yapılan tüm ArGe faaliyetlerinin ... olarak gündeme getirilmiş ve 2012-2013 Eylem Planına

8 |

Novartis global olarak cirosunun %16,4’ünü ArGe’ye ayırıyor; burada 9,3 milyar $’lık bir ArGe yatırımından bahsediyoruz. Bütün sektörleri içeren global ArGe sıralamasında Novartis ikinci sıradadır. Türkiye’de ArGe yatırımımız henüz çok düşük, 12 milyon $’dır. Bunu önümüzdeki 5 yılda 4 katına çıkararak yılda 50–60 milyon $ ArGe yatırımı seviyesini yakalamak istiyoruz. Aslında Türkiye’nin dünya pazarındaki %1,1’lik oranı dikkate alındığında Novartis’in 150 milyon $ ArGe yatırımı olması beklenmektedir.

Türkiye’de ilaç pazarında ArGe konusunda Novartis olarak gördüğümüz en önemli engelleri patent, öngö-rülebilirlik ve sürdürülebilirlik şeklinde özetleyebiliriz.

Türkiye’de ilaç sektöründe piyasa belirsizliği ve sürdürülebilirlik olmaması ArGe yatırımlarını olumsuz etkilemektedir. ABD ve Avrupa’dan doğuya ve diğer ülkelere kayan ArGe yatırımı Türkiye’ye gelememektedir.

ArGe’ye yönelik dünyadaki en iyi mevzuat Türkiye’de olsa bile, hala bizim için patent, öngörülebilirlik ve sürdürülebilir-lik en büyük engelleri teşkil edecektir. “New Molecule Entity” konusunda iyileştirme olmasını istiyoruz; dünyada en dü-şük fiyatlı “New Molecule Entity” Türkiye’de. Sürdürülebilirliği, fiyat ve ürün anlamında söylüyorum. Öngörülebilirlik: bu ilacı lanse edebilir miyim; ne kadar sürede lanse ederim; Türkiye’ye bir ilacı ne zaman getirebilirim. Kuralların çok iyi ol-mamasını anlayabiliriz ancak belli ve net olmasını beklemekteyiz.

Türkiye’de patent, öngörülebilirlik ve sürdürülebilirlik alanlarında iyileştirmeler gerçekleştirilirse Novartis yıllık en az 150 milyon $’lık ArGe yatırımı sözünü verebilir.

ArGe merkezimizdeki 700’ü aşkın çalışanımızdan 500’ü yurtdışındaki müşterilerimizin taleplerine yönelik yazılım geliş-tirmekte, 200’ü ise Türkiye içinde farklı donanım ve yazılım projelerinde çalışmaktadır. Son yıllarda devlet ve hükümetin ArGe’ye verdiği güçlü desteğe rağmen, özel sektör olarak halen bazı beklentilerimiz söz konusudur. Aşağıdaki ko-nularda ilerlemenin kaydedilmesi, ülkemizde ArGe çalışmalarının daha da artmasını sağlayacaktır.

1•Devletin,gelişmişülkelerdekiuygulamalaraparalelolarakbelirliihtiyaçlardışındaArGeprojelerineda-hil olmaması2•BüyükkamuprojelerininArGeçalışmalarınaolanaksağlayacakşekildeçokdahaöncedenduyurulması3•UluslararasıbaşarılıörneklereparalelolarakkamuihtiyaçlarıiçinArGeihalelerioluşturulmasıBu şartların gerçekleşmesi, ArGe’ye ilginin artmasını, ortaya çıkan ürün ve çözümlerin çeşitlenerek bölge ülkelere de pa-zarlanmasını ve ArGe potansiyeline sahip Türkiye için yeni oluşumların ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Böylece bölgesel bir teknoloji üssü olma yolunda kararlı adımlarla ilerleyen Türkiye’ye yurtdışından gelecek ArGe yatırımlarının daha da artacağı görüşündeyim. Bu şartların sağlanması durumunda, Netaş’ın Türk pazarına yönelik ArGe yapan 200 çalışanını dört yıl içinde 1.000’e çıkaracağını söyleyebilirim.

ArGe çalışmalarının üniversite-sanayi işbirliği kapsamında geliştirilmesine, ArGe grubumuzun kurulduğu 1973 yılından bu yana kaynak ayırıyor ve büyük önem veriyoruz.

Üniversite-sanayi işbirliğinin çok sayıda başarılı örneklerini izlediğimiz ABD’de her bir üniversite belirli bir konuda derinlemesine uzmanlaşmaktadır. Bizim üniversitelerimizde ise her konuda uzmanlaşmaya yönelik adımlar atılıyor. Ayrıca uzmanlaşma konularında daha çok, akademisyenin kabiliyeti ve ilgisi belirleyici olu-yor. Dolayısıyla ilişkiler kurumsal değil, bireysel düzeyde ve dar bir çerçevede ele alınabiliyor. Üniversite–sanayi işbir-liğinin mevcut durumdan daha sağlıklı yürüyebilmesi için üniversitelerimizde “kurumsal uzmanlaşma” alanında yol alınması gerekmektedir.

Yukarıda söz ettiğim hükümetten beklentilerimiz ile üniversite ilişkilerinde istenen noktaya geldiğimizde ArGe yatı-rımlarını ülkemize kazandıracağımıza yürekten inanıyorum.

Netaş Müjdat AltayCEO

NovartisGüldem Berkman Ülke Başkanı

Uluslararası Yatırımcıların ArGe Yatırımlarını Türkiye’ye Çekmek İçin Gereksinimlerin Belirlenmesi | 2013 |CEO GÖRÜŞLERİ

Page 9: ArGe Çalışma Grubu oluşturmaktadır. yapmalarının önemi ... · Dünyada sanayide yapılan tüm ArGe faaliyetlerinin ... olarak gündeme getirilmiş ve 2012-2013 Eylem Planına

| 9

Yenilikçi ilaç geliştirilmesi maalesef hala ABD ve gelişmiş batılı ülkelerin tekelindedir. Son dönemde Rusya, Çin ve Hindistan başta olmak üzere bazı ülkeler bu alana yatırım yapmaya başlamışlardır ve önümüzdeki dönemde küresel bir oyuncu olmak üzere ciddi adımlar atmaktadırlar. Türkiye’deki ArGe yatırımları daha ziyade jenerik ilaç veya yeni ilaç sunum şekilleri geliştirilmesi amaçlı olmaktadır. Uluslararası firmalar ise klinik çalışmalara ağırlık vererek ArGe havuzundan daha fazla pay almaya çalışmaktadırlar. Ancak tüm dünyadaki yıllık 100 milyar $ ArGe harcamasından ülkemizin alabildiği sadece 60 milyon $ civarındadır. Ülkenin güçlü altyapısı, tıp alanında-ki kaliteli ve yetişmiş insan gücü ve nüfusu düşünüldüğünde bu rakamın ne kadar düşük olduğu anlaşılabilir.

Türkiye demografik yapısı, genç yetişmiş insan kitlesi, ekonomik büyümesinin yanı sıra ilaç ArGe’sinde çok önemli olan klinik çalışmaları ve ürün geliştirmeyi doğrudan etkileyecek başlıca iki özelliğe sahiptir: 1) her tür hastalığa açık bir ülke olması, 2) üniversitelerimizin altyapısının ve araştırmacı doktorlarımızın düzeyinin gayet iyi olması. Ancak ülkemizin ilaç ArGe çekim merkezi olma yolunda gelişmekte olan diğer ülkelerle rekabette büyük avantajları olsa da bunlar ye-terli değildir.

Türkiye’de üreticiyi de paydaş olarak gören, sürdürülebilir bir sağlık politikasının olduğunun ortaya konması gerekmektedir. Sağlık Bakanlığı uluslararası yöneticileri bir araya getirerek düzenleyeceği toplantılarla ilaç ArGe’sini ülkeye çekmek için gerekli şartları tartışabilir. Ülke politikası ve stratejisi paylaşılarak ArGe yatı-rımı için çok önemli olan güven ortamı sağlanabilir. Devlet, akademik çevreler/üniversiteler ve sanayi arasında-ki işbirliğinin artırılması amacıyla gerekli altyapı geliştirilmelidir. Küresel bir oyuncu olma iddiasındaki bir ülkede bu iş-birliği çok önemlidir.

Renault grubu bünyesinde toplamda yaklaşık 17.000 mühendis ArGe faaliyetleri üzerinde çalışmaktadır. Oyak-Renault ArGe merkezi olarak ise 225 kişidir. 2012 yılı için ArGe’ye ayrılmış olan toplam kaynak 30,8 milyon TL sevi-yesindedir. Bu tutar, toplam cironun %0,4’üne tekabül etmektedir. 2013 yılı için bu tutarın 32,6 milyon TL seviyesinde gerçekleşmesi hedeflenmektedir.

Türkiye’ye yeni araç, motor ve aktarma organı projelerini çekebilmenin en önemli unsurlarından biri, ArGe maliyetlerimizin ve yetişmiş mühendislik altyapımızın rekabet gücüdür.

5746 sayılı kanun çerçevesinde sağlanan destek ve teşvikler personel maliyetlerimiz üzerinde %22 seviye-sinde bir avantaj getirmiş olmasına rağmen maliyetlerimiz bugün Doğu Avrupa, Hindistan ve Kuzey Afrika ülkelerindeki maliyetlerin üzerindedir. Bu alanda yapılacak her türlü iyileştirme ülkemizdeki mühendislik altyapısının gelişmesine katkı sağlayacaktır. Bunun için mevcut 5746 sayılı kanun çerçevesinde verilen %80 gelir vergisi desteğinin %100 seviyesine çıkarılması ve 5 yıl süre limiti ile kısıtlı olan SGK prim işveren his-sesi desteğinin süresiz olarak uzatılması önerisi değerlendirilebilir.

Bununla birlikte TÜBİTAK projeleri kapsamında ağırlıklı olarak araştırma bazlı projelere destek verilmektedir. Ancak bu projelerin büyük çoğunluğu ticarileşme şansı bulamadan noktalanmaktadır. Hâlbuki Oyak-Renault’da gerek ürün ge-rekse süreç geliştirme konusunda yoğun mühendislik çalışmaları gerektiren geliştirme projeleri ticarileştirilmektedir. Bu geliştirme projeleri neticesinde Türkiye’de yatırımı yapılacak ve Türkiye’ye yeni istihdam sağlayacak yeni kalıp, tesis, makine ve ekipmanların bütçe şartı aranmaksızın destek kapsamına alınması ve gerekirse bu geliştir-me projelerine özel bir teşvik programı uygulanması önerisi de değerlendirilebilir.

Tarihi geçmişe baktığımızda ülkelerin markalarını kapalı ekonomilerde oluşturduğunu görüyoruz. Belli önceliklerle talep yönlendirilse bile ülkemizin pazar büyüklüğü tek başına yerli marka için yeterli değildir. Dış pazara ihtiyaç var-dır fakat dış pazar da global markaların elindedir. Bu durumda ArGe’yi alternatif enerji kaynaklı otomobil-lere yönlendirmek gerçekçi bir strateji olabilir. Türkiye fosil yakıtlı otomobillerde işe çok geç, 60–70 yıl ge-cikmeli olarak ve ancak montaj olarak başlamıştır. Bu gecikme markalaşma önündeki engellerin temelidir. Şimdi yeni bir fırsatı değerlendirip, elektrik motorlu otomobillerin üretimini dünyayla aynı zamanda başla-tabilirsek bu alanda yapılacak ArGe çalışmalarıyla katma değer yaratabiliriz.

Renault Maisİbrahim Aybar

Genel Müdür

RocheHalit Süha

Taşpolatoğlu Genel Müdür

Uluslararası Yatırımcıların ArGe Yatırımlarını Türkiye’ye Çekmek İçin Gereksinimlerin Belirlenmesi | 2013 | CEO GÖRÜŞLERİ

Page 10: ArGe Çalışma Grubu oluşturmaktadır. yapmalarının önemi ... · Dünyada sanayide yapılan tüm ArGe faaliyetlerinin ... olarak gündeme getirilmiş ve 2012-2013 Eylem Planına

10 |

Lüleburgaz’da üretim ve satış odaklı entegre tesisi ve aşı üretim tesisi olan Sanofi, Türkiye’de pazarladığı ürünlerin %70’ini üretip önemli bir kısmını da ihraç etmektedir. Bu, yüksek kapasitede kaliteli üretim yapabilmenin bir sonucu-dur. Sanofi yeni tedavilere yönelik ArGe çalışmalarını sadece kendi bünyesinde değil, üniversite ve biyotek-noloji şirketleri ile kurduğu ilişkileri üzerinden de sürdürmektedir. Sanofi, Türkiye’de de klinik araştırma ya-tırımlarının %25’ini tek başına yapmaktadır. Yürüttüğü Faz II, III ve Faz IV klinik çalışmaların yanında, Faz I olarak nitelendirilen ve bu alanın en özel araştırmaları olarak kabul edilen araştırmaları yapabilen tek ku-ruluştur. Türkiye’de endüstri sponsorlu klinik araştırmaların artış trendi son dönemde yapılan mevzuat düzenlemeleri ile güçlü bir ivme yakalayacaktır. Şirketimiz bu alana yaptığı yatırımlar ile ülkemizde her zaman öncü ve yol gösterici ol-muştur. Bu kararlılığı göstermeye bundan sonra da devam edecektir.

Türkiye’deki üniversiteler, farklı alanlarda uzmanlaşmış kaliteli akademik altyapıya ve güçlü uzman hekim kadrosuna sa-hip ve etkili sağlık kurumları olmakla beraber uluslararası görünürlük ve geniş işbirlikleri açısından daha fazla adım ata-bilirler.

Sanofi dünya genelinde %15 düzeyinde ArGe harcaması yapmaktadır. Türkiye’deki ArGe çalışmaları yıllık ortala-ma 15 milyon € düzeyindedir ve daha çok klinik çalışmalar ağırlıklıdır. Sanofi ilaç sektöründe ArGe merkezini kuran ilk şirketlerden olduğu halde bu yönde herhangi bir devlet teşvikinden henüz yararlanmamıştır. İlaç piyasa-sında şeffaflık, netlik ve sürdürülebilirlik ArGe yatırım ve harcamalarını çekebilmek için gereklidir.

Samsung’un, tüketici elektroniğinde lider konumunu edinmesini sağlayan en güçlü varlıklarından biri, ArGe çalışmaları-nı yürüten yetenekli araştırmacı ve mühendislerden oluşan ekibidir. Tüm Samsung çalışanlarının dörtte birinden fazlası-nı oluşturan bu ekip, 2012 yılı itibariyle 60.500 kişiye ulaşmıştır. Dünyanın dört bir yanında bulunan 42 araştırma te-sisimizde yürüttüğümüz ArGe çalışmalarımız ile geleceğe yönelik stratejik ve yeni pazar trendlerine yön verecek oriji-nal teknolojilerin geliştirilmesi için çalışmaktayız.

Samsung Advanced Institute of Technology (SAIT), Samsung’un önemli iş alanlarında teknoloji konusundaki re-kabet gücünü temsil eder; gelecek için büyüme olanaklarını tanımlar ve teknolojinin yönetimini ve güvence altına alın-masını sağlar. Samsung Electronics olarak bu çalışmaları sürdürebilmek amacı ile her sene satış gelirlerimizin en az %9’unu ArGe faaliyetlerine yatırım için kullanıyoruz (2012 itibariyle 10,8 milyar $). Ayrıca yine Samsung olarak tek-noloji standardizasyonuna önderlik etmenin yanı sıra, fikri ve sınai mülkiyet haklarını korumaya da büyük önem veriyoruz.

“Yenilikçilik” Samsung için global bir girişimdir. ArGe ağımız kapsamındaki merkezlerin 6’sı Kore ve 18’i ABD, İngiltere, Rusya, İsrail, Hindistan, Japonya ve Çin dahil olmak üzere toplam dokuz ülkede faaliyet göster-mektedir. Ayrıca diğer araştırma merkezleri ve üniversitelerle de işbirliklerimiz bulunmaktadır. Birbirlerine sıkıca bağ-lı olan bu merkezler, bulundukları ülkelerdeki en başarılı ve üstün yetenekleri istihdam etmek, ülkedeki en son teknolo-ji trendlerini araştırmak ve devrim yaratan teknolojileri hayata geçirmekle görevlidirler. Bu ülkelerin seçiminde; altya-pısal gelişim düzeyi, bilimsel ve teknolojik tesislerin kullanılırlığı, eğitim ve işgücünün kalitesi, hükümetin ArGe ve teşvik programlarına yaklaşımı gibi faktörler önemli yer teşkil etmektedir.

SamsungSung Yong HongCEO

Sanofi-AventisJacques NathanÜlke Başkanı

Türkiye’nin yönetmelik açısından bir eksiği olmamakla birlikte, ilaç ArGe’sini cezbedecek liderliğe ve hü-kümet düzeyinde ilgi ve öncülüğe ihtiyacı bulunmaktadır. Türkiye’de çoğu paydaş nezdinde ilaç sektörü-ne olumsuz bir bakış hâkimdir. Bu algının değişmesi gerekmektedir. Sağlık Bakanlığı ve üniversitelerimizle yapılabilecek ortak çalışmalar bu algının olumlu yönde değişmesini sağlayabilir. İlaç ArGe’si alanında yapı-lacak tüm çalışmalar sektöre dair algınında değişmesine katkıda bulunabilir. Zira ilaç geliştirme çalışmalarının olumlu sonuçlarını; ekonomiye direk katkı, hekimlerim yeni gelişen ilaçlara önceden erişerek yeni tedavilerle ilgili tecrü-belerinin artması, hastalara ücretsiz tedavi sağlanarak sağlık sistemine ekonomik katkı ve hastaların yeni tedavilere ula-şımı şeklinde sıralarsak tüm bu katma değerlerin yanlış anlamaları ortadan kaldırabileceğini düşünüyorum.

Uluslararası Yatırımcıların ArGe Yatırımlarını Türkiye’ye Çekmek İçin Gereksinimlerin Belirlenmesi | 2013 |CEO GÖRÜŞLERİ

Page 11: ArGe Çalışma Grubu oluşturmaktadır. yapmalarının önemi ... · Dünyada sanayide yapılan tüm ArGe faaliyetlerinin ... olarak gündeme getirilmiş ve 2012-2013 Eylem Planına

| 11

Unilever’in dünyadaki ArGe harcaması toplam cirosunun %2’sidir. Bu da yaklaşık 1 milyar € demektir.

Unilever ArGe yapısı “Discover” ve “Design” adları altında iki büyük gruptan oluşur. Discover ekipleri başlıca molekül keşiflerinden sorumludur. Bunlar genelde üniversitelerin ve teknolojinin çok daha ileri olduğu ülkelerde kurulmaktadır.

Üniversitelerimizin öne çıktığı noktada “Discover” merkezlerimizi de Türkiye’ye taşımak bir opsiyon olabilir. “Discover” merkezini Türkiye’ye taşıyabilmek için Türkiye’deki üniversitelerin bilim alanında dünyada sayılı üniversitelerden olması gerekmektedir. Üniversitelerimizde nanoteknoloji gibi belli bir alanda dünya çapında isim yapmış akademisyenler bulunmalıdır. Süreklilik adına ilişkiler kişisel boyuttan kurumsallığa dönüşmelidir. Döner sermaye sorunları giderilmeli ve üniversite-sanayi ilişkilerini destekleyen pratik modeller geliştirilmelidir.

Türkiye’dekiArGegrubu15yıliçinde15kişiden120kişiyeulaştı.Bununbirkaçsebebivar:tüketiciyeyakınolmak, eğitimli ve pratik zekâlı insan kaynağı, hız ve pazarların büyüme potansiyeli. Grubumuzun daha da büyümesi coğrafyamızdaki işimizin büyümesi ile bağlantılıdır.

Bir diğer sıkıntı da teşviklerle alakalıdır. Aslında yapılan iş ArGe olmasına rağmen ofis dışında geçirilen zamanla teşvikin neredeyse yarısı kaybediliyor. Teşvikin tamamını aldığımız takdirde ekip sayımızı rahatlıkla artırıp iki katına çıkarabiliriz. Bizi kısıtlayan, merkez dışında geçirilen zamanın ve farklı yerleşkelerin teşvik kapsamında olmamasıdır.

Siemens 165 yıl önce, kendisi de bir mühendis olan ve inovasyona birinci derecede önem veren Ernst Werner Von Siemens tarafından kurulmuş; sağlık, otomasyon, ulaşım gibi alanlarda yenilikçi teknolojiler sunan ve varlığını inovasyon ve ArGe’ye dayandırmış bir mühendislik şirketidir. Siemens Türkiye ise, 153 yıllık geçmişiyle, Türkiye’ye yatırıma inanan Alman kökenli bir Türk şirketidir.

Çalışanlarının %99’u Türk olan şirketimizin Gebze ve Ankara lokasyonlarında 120 kişiden oluşan bir ArGe ekibi bulunmaktadır. Bu ekipteki 90 ArGe personelimizin çalıştığı Gebze ArGe merkezimiz Kasım 2011’de kurulmuştur. Yaklaşık 6 yıl önce toplam 20 çalışanımızın faaliyet gösterdiği ArGe alanında 2013 yılı istihdam hedefimiz 150 kişiye ulaşmaktır. Siemens global bütçesinin %5,1’i ArGe harcamalarına ayrılmıştır ve bu oran Siemens Türkiye için yaklaşık %1 seviyesindedir. Kamu ArGe teşviklerinin, ArGe stratejimizi belirleyici etkisi vardır. Ancak hükümetin sunduğu teşvikler bölge ülkelerinde sunulan daha cazip teşviklerle rekabet etmek durumundadır. Ayrıca ArGe yatırımı çekmek için teşvikler tek başına yeterli araçlar değildir.

12 yıl Silikon Vadisi’nde bulunmuş olan ve 37 yıldır Siemens’te çalışan bir yönetici olarak, hükümetin kararlı ve uzun vadeli bir ArGe stratejisinin olması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye olarak rakiplerimize kıyasla teşviklerde fark yaratabilmeliyiz. Türkiye’yi diğer ülkelerden ayrıştıran özelliklerin ortaya çıkarılması ve odak alanların belirlenmesi için özel sektör-devlet işbirliğiyle karar vermeliyiz.

Devletin seçilmiş alanlarda dünya çapında teknoloji ve bilgi merkezlerini Türkiye’de oluşturulabilmesi için belirlenmiş hedefleri olmalıdır. Örneğin Almanya, ABD veya Çin çeşitli alanlarda dünyadaki uzmanları ülkelerine çekebiliyorken Türkiye dünya çapındaki araştırmacıları Türkiye’ye çekme konusunda çok cazip bir konumda değildir. Bu durumun nedenlerini iyi analiz etmemiz, Türkiye’yi ArGe konusunda bir çekim merkezi yapmamız ve seçilmiş odak alanlarda Türkiye’de bilgi ve teknoloji merkezleri oluşturmamız gerekir. Uluslararası bir şirket için araştırma ortağı veya yeri seçerken en belirleyici unsur bilgi odağı bulmaktır. Türkiye’de bu merkezlerin eksikliği maalesef çok barizdir. Bu nedenle Türkiye içinde çoğu şirket daha çok geliştirme yönünde yatırım yapmaktadır. Pazarı değiştirecek devrimci ürünler ve buluşlar ise ancak dünya çapında bilgi ve teknoloji merkezleri sayesinde olabilmektedir. Öte yandan kopyacılıktan, lisanslamadan çıkıp 50-60 yıl gerisinde kaldığımız inovasyon sürecine geçerken çok önemli olan mavi yakalı ekonomiden ArGe’ye dayalı beyaz yakalı fabrikalara dönüşüm sürecini çok iyi yönetmemiz ve bunun dengesini iyi kurmamız gerekmektedir.

SiemensHüseyin Gelis

CEO

Unilever İzzet Karaca

CEO

Uluslararası Yatırımcıların ArGe Yatırımlarını Türkiye’ye Çekmek İçin Gereksinimlerin Belirlenmesi | 2013 | CEO GÖRÜŞLERİ

Page 12: ArGe Çalışma Grubu oluşturmaktadır. yapmalarının önemi ... · Dünyada sanayide yapılan tüm ArGe faaliyetlerinin ... olarak gündeme getirilmiş ve 2012-2013 Eylem Planına

12 |

Mobil iletişim sektörü, sesten veriye doğru dönüşümü ile, insanlık tarihinde belki de bugüne kadar hiç yaşanmamış bir boyutta ve hızda bir “mobil dönüşüm çağı”nın kapısını aralıyor; bireysel ve kurumsal yaşamı yeniden şekillendiriyor. Mobil iletişim teknolojileri farklı sektörleri yatay keserek gerek ortak inovasyon üreten gerekse iş süreçlerini optimize eden ve maliyetleri azaltan yapısıyla kurumların rekabetçiliğini artırmaya somut katkı sağlıyor. Bu teknolojiler, aynı zamanda insanların iyiliği için kullanılarak sosyal dönüşüme katkıda bulunuyor. Bu mobil dönüşüm sürecinde daha da heyecan verici olan, ArGe ve onunla beslenen inovasyonun rolünün gün geçtikçe daha da önem kazanmasıdır.

Vodafone, global vizyonu ile yerel anlayışı bir arada buluşturan inovatif hizmet yaklaşımı ile, insanların hayatına dokunan bir mobil teknoloji şirketidir. Vodafone Türkiye grup şirketlerimizden Oxijen ArGe, bu “glokal” yaklaşıma örnek teşkil eden ve “küresel inovasyon merkezi” olarak konumlanmayı başarmış bir şirketimiz olarak, 300’ün üzerinde mühendisi ile, Vodafone Grubu’nun 5 kıtada 70’i aşkın ülkedeki 400 milyonu aşkın abonesi için Türkiye’den ArGe çözümleri sunmaktadır.

Türkiye’nin ArGe kapasitesini büyütmesi ve bir “ArGe merkezi” olarak konumlanabilmesi için öncelikle uygun teşvik politikalarının uygulanması gerekmektedir. Ayrıca ArGe ve inovasyon faaliyetlerinde kayda değer bir artış olması için süreçleri etkin kılacak bir “ekosistem”in oluşması da son derece önemlidir. Bu ekosistemin önemli bir parçası, üniversite ve sanayi işbirliği olup, bu paydaşların birbirine yaklaşması, ulusal çapta bir politika olarak ele alınmalıdır. Üniversite kampüslerinde sadece teknokentler kurulması yeterli değildir. Üniversitelerde özel sektörün ihtiyacının en etkin nasıl karşılanacağına yönelik çözüm üreten platformlar oluşturulmalıdır. Kurulmakta olan “Teknoloji Transfer Ofisleri” bu yönde atılmış önemli bir adımdır.

Telekomünikasyon sektörü özelinde, ArGe çalışmalarının önündeki önemli bir engel de yüksek vergilerdir. Halen mobil iletişimde dünyanın en yüksek vergi oranlarının Türkiye’de uygulanıyor olması, sektörün büyüme potansiyelini ve yatırım ortamına dair rekabetçiliğini olumsuz etkilemektedir. Pek çok ülke ArGe ve inovasyonun önünü açmak ve daha fazla yatırım çekmek üzere küresel rekabet ortamında cazip teşvik ve politikalar üretirken Türkiye’de en azından sektörel vergi konusunda bir reform yapılması zaruri bir önceliktir.

Günümüzde çok uluslu şirketler belli başlı hizmet operasyonları merkezlerini maliyet bazı yüksek olan ülkelerden düşük olan ülkelere doğru kaydırmaktadır. Merkezlerin seçim sürecindeki düşük maliyet hesabında sadece işgücü maliyeti değil, aynı zamanda cazip yatırım ortamına yönelik teşvikler dikkate alınmaktadır. Uluslararası doğrudan sermaye girişi çekme, istihdam artırma ve ArGe merkezi olma hususlarında yaşanmakta olan bu uluslararası rekabette Kıta Avrupa’nın gelişmekte olan ülkeleri, Hindistan ve bazı Kuzey Afrika ülkeleri yerlerini almaktadır.

Türkiye, 2023 vizyonu çerçevesinde “ArGe merkezi olma” stratejisine yönelik geliştirilecek bir teşvik politikası ve vergi reformu sayesinde küresel rekabet ortamında güçlü bir şekilde yerini alabilir.

Vodafone Serpil TimurayCEO YASEDYönetim Kurulu Başkanı

Uluslararası Yatırımcıların ArGe Yatırımlarını Türkiye’ye Çekmek İçin Gereksinimlerin Belirlenmesi | 2013 |CEO GÖRÜŞLERİ

Page 13: ArGe Çalışma Grubu oluşturmaktadır. yapmalarının önemi ... · Dünyada sanayide yapılan tüm ArGe faaliyetlerinin ... olarak gündeme getirilmiş ve 2012-2013 Eylem Planına

| 13

ANKET ve ÇALIŞTAY SONUÇLARIUluslararası Yatırımcıların ArGe Yatırımlarını Türkiye’ye Çekmek İçin Gereksinimlerin Belirlenmesi | 2013 |

“Uluslararası yatırımcıların ArGe yatırımlarını Türkiye’ye çekmek için gereksinimlerin belirlenmesi”ne yönelik çalışma çerçevesinde 25 uluslararası firmadan 30 yetkili ile bir anket ve çalıştay gerçekleştirilmiştir. Bu yetkililer, şirketlerinin ArGe merkezlerinin yöneticileri veya ArGe faaliyetlerinin finansal boyutunu ve kamu ArGe desteklerini yakından takip eden yöneticilerden oluşmaktadır. Dolayısıyla anketi cevaplandıran ve çalıştaya katılan bu yetkililer gerek Türkiye’deki ArGe destekleriyle ilgili mevzuatı gerekse ana firmalarının ArGe faaliyeti yürüttüğü ve ilişkide oldukları başka ülkelerdeki ArGe yatırım ortamı hakkında geniş bilgi sahibidirler.

ŞEKİL 2» Doktoralı istihdamı ortalama %1 düzeyindeyken beyaz ve mavi yakalı oranı sektörün imalat/üretim ihtiyacına göre farklılık göstermekte-dir.

ŞEKİL 1» Ankete toplam 25 şirketten 30 kişi katılmıştır.

ARGE YATIRIMI | ÖZ-KAYNAK ORANINA GÖRE ŞİRKET DAĞILIMI »

ŞEKİL 3» Ankete katılan şirketler ArGe finansmanını çok büyük bir oranını öz kaynaklarından karşılamaktalar.

•Şirk

et Sa

yısı

•ArGe Yatırımının Özkaynak Oranı (%)

•BeyazEşya

•HızlıTüketim

•BİT

•İlaç

•Otomotiv

•ElektrikElektronik

•TOPLAM(22)

ŞEKİL 4» Beyaz eşya ve otomotiv 5746 kapsamında ArGe merkezlerinden en çok yararlanan sektörler olarak öne çıkıyor.

•BeyazEşya

•HızlıTüketim

•BİT

•İlaç

•Otomotiv

•ElektrikElektronik

•TOPLAM

Beyaz Yaka Mavi Yaka PhD

Türkiye’de ArGe Faaliyeti Var 5746’dan Yararlanıyor 4691’den Yararlanıyor

ULUSLARARASI SERMAYELİ ŞİRKETLERİN TÜRKİYE’DE ARGE FAALİYETİ(24 ŞİRKET) »

SEKTÖREL DAĞILIM »

%100 -

%100 -

%80 -

%60 -

%40 -

%20 -

%0 -

%80 -

%60 -

%40 -

%20 -

%0 -

12 -

0 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100

10 -

8 -

6 -

4 -

2 -

0 -

•BİT

•Beyaz Eşya

•İlaç

Otomotiv •

Elektrik •Elektronik

Hızlı •Tüketim

%32

%12

%20%12

%8

%16

2. Bölüm ANKET ve ÇALIŞTAY SONUÇLARI

Page 14: ArGe Çalışma Grubu oluşturmaktadır. yapmalarının önemi ... · Dünyada sanayide yapılan tüm ArGe faaliyetlerinin ... olarak gündeme getirilmiş ve 2012-2013 Eylem Planına

14 |

ŞEKİL 5» Özkaynak dışında kullanılan ArGe fonlarının başında TÜBİTAK-TEYDEB destekleri yer almaktadır.

•TÜBİTAKTEYDEB

•TÜBİTAKDiğer

•SSM

•SANTEZ

•AvrupaFonları

•İlgiliBakanlık

KULLANILAN ARGE FONLARI »

•Şirk

et Sa

yısı

ŞEKİL 6» Türkiye’de ArGe faaliyeti gösteren uluslararası şirketler, Türkiye’deki ArGe ekosistemini geniş bir bant içinde değerlendirmelerine karşın, pazar potansiyeli en bariz avantaj olarak öne çıkıyor. Ankete katılan şirketlerce belirlenen en önemli ArGe Eko Sistem özelliği “kalifiye eleman” olarak belirtilirken, bunu “pazar potansiyeli”, “kurumsal ArGe destek mekanizmaları” ve “personel maliyeti” takip etmektedir.

TÜRKİYE’NİNARGE EKOSİSTEMİ »

•Kalifiye Eleman•Pazar Potansiyeli

•Kurumsal ArGe Destek Mekanizmaları

•Personel Maliyeti

•Ekonomik Durum

• Ulusal Bilim- Teknoloji Politikaları

• Politik Durum

•Vergi ve Harçlar Üniversite/Sanayi Etkileşimi •

Fikir Mülkiyeti Hakları •

Bürokrasi •

Tedarikçi Durumu •

İş ve Ticaret Ahlakı •

Ulusal Eğitim Politikaları •

Sosyo-Kültürel Durum •

Dağılım »

2.0 - 3.0

1.0 - 2.0

4.0 - 5.0

Ortalama

3.0 - 4.0

Ankete katılan yetkililerden, ana firmalarının başlıca ArGe yatırımları bulunan diğer ülkelerin ArGe ekosistemiyle ilgili konularda değerlendirmelerini 1’le (çok kötü) 5 (çok iyi) arasında ifade etmeleri istenmiştir. Elde edilen verilerin, Türkiye’nin ArGe ekosistemiyle ilgili görüşlerle birlikte gösterilmesi sonucu aşağıda Şekil 7’de gösterilen grafik ortaya çıkmaktadır.

Ankete katılan yetkililerden, Türkiye’nin ArGe ekosistemiyle ilgili Şekil 6’da belirtilen konularda görüşlerini 1’le (çok kötü) 5 (çok iyi) arasında belirtme-leri istenmiştir. Ayrıca bu yetkililer, şirketlerinin ArGe yatırımları/harcamaları yapması açısından bu konuların önem sırasını belirtmişlerdir.

12 -

10 -

8 -

6 -

4 -

2 -

0 -

ANKET ve ÇALIŞTAY SONUÇLARI Uluslararası Yatırımcıların ArGe Yatırımlarını Türkiye’ye Çekmek İçin Gereksinimlerin Belirlenmesi | 2013 |

Page 15: ArGe Çalışma Grubu oluşturmaktadır. yapmalarının önemi ... · Dünyada sanayide yapılan tüm ArGe faaliyetlerinin ... olarak gündeme getirilmiş ve 2012-2013 Eylem Planına

| 15

ŞEKİL 7»Türkiye’de ArGe faaliyeti bulunan uluslararası şirketler, Türkiye dışında ArGe faaliyetleri bulunan diğer ülkelerdeki ArGe ekosistemlerini değerlendirdik-lerinde hemen her alanda Türkiye’nin daha iyi olması için yapması gerekenler olduğunu ifade ediyor.

TÜRKİYE VE ARGE YATIRIMI YAPILAN DİĞER ÜLKELERİN ARGE EKOSİSTEMLERİ »

•Kalifiye Eleman•Pazar Potansiyeli

•Kurumsal ArGe Destek Mekanizmaları

•Personel Maliyeti

•Ekonomik Durum

• Ulusal Bilim- Teknoloji Politikaları

• Politik Durum

•Vergi ve Harçlar

•ÇİN

•ABD

•Almanya

Hindistan •Türkiye •

Polonya •

İngiltere •

Fransa •

Rusya •

ŞEKİL 8» Türkiye’nin kısa vadede uluslararası ArGe yatırımı çekebilmek için rekabet etmesi gereken ülkeler Polonya, Rusya ve Hindistan olarak öne çıkı-yor. Bu ülkelerin ArGe ekosistemi ve teşvikleri detaylı incelenerek rekabet edebilir politikalar geliştirmek önemlidir. Türkiye’ye ArGe yatırımlarını çekmek ve uzun vadede rekabetçi konumunu sağlamak için sürdürülebilir politika ve uygulamalar gerekmektedir.

TÜRKİYE’DEULUSLARARASI SERMAYELİŞİRKETLERİNANA ŞİRKETLERİNİN 3 YIL İÇİNDE YENİ ARGE YATIRIMIDÜŞÜNDÜĞÜ ÜLKELER »

Ankete katılan yetkililer, YASED üyesi uluslararası şirketler tarafından 2011 yılında yapılan Türkiye’nin GZFT (Güçlü, Zayıf, Fırsat, Tehdit) analizinde kullanılan kriterler hakkında güncel görüşlerini belirtmişlerdir ve Şekil 9’daki GZFT Analiz Tablosu ortaya çıkmıştır.

Dağılım ( Türkiye Dışı )

Ortalama ( Türkiye Dışı )

Dağılım ( Türkiye )

Ortalama ( Türkiye )Üniversite/Sanayi Etkileşimi •

Fikir Mülkiyeti Hakları •

Bürokrasi •

Tedarikçi Durumu •

İş ve Ticaret Ahlakı •

Ulusal Eğitim Politikaları •

Sosyo-Kültürel Durum •

Vietnam • Kanada •

Meksika •Latin Amerika •

Batı Avrupa •Orta Doğu Ülkeleri •

İsveç •İtalya •

Brezilya •

%2 %22

%12

%12%10

%4%4

%4%6

%6

ANKET ve ÇALIŞTAY SONUÇLARIUluslararası Yatırımcıların ArGe Yatırımlarını Türkiye’ye Çekmek İçin Gereksinimlerin Belirlenmesi | 2013 |

Page 16: ArGe Çalışma Grubu oluşturmaktadır. yapmalarının önemi ... · Dünyada sanayide yapılan tüm ArGe faaliyetlerinin ... olarak gündeme getirilmiş ve 2012-2013 Eylem Planına

16 |

ŞEKİL 9» 2011 yılından bu yana Türkiye’nin genç ve artan nüfusu güçlü yön olmaktan daha çok fırsata dönüşmüştür. Daha önce güçlü olduğumuza inandığımız ArGe altyapısı, katma değeri yüksek ileri teknoloji hedeflerine yöneldikçe zayıf gözüken ve güçlendirilmesi gereken bir yön durumundadır. Değişen ileri teknoloji hedeflerine bağlı olarak ArGe işgücü ve diğer girdilerin maliyetleri artmakta, maliyet güçlü özellik olmaktan tehdide dönüşmekte-dir. Üniversitelerin ileri teknoloji alanlarında yeterli sayıda ve nitelikte uzman yetiştiremiyor olması ve üniversitelerin sanayi ile etkileşimi hala önemli zafi-yet konularıdır. Değişen hedef teknolojilere bağlı olarak Türkiye’nin pazar büyüklüğü artık güçlü yön olmaktan daha çok bir fırsat olarak değerlendirilmek-tedir. Daha önce fırsat olan gelişen teknolojilerle bilgiye hızlı erişim ise artık olgunlaşmış ve güçlü bir özelliğe dönüşmüştür. Türkiye’nin dışarıdan görünü-mü artık zayıf bir özellik değildir. Görünüm, ArGe konusunda da fırsata dönüşmüş durumdadır. Ancak Türkiye’nin Hindistan ve Çin grubunda değerlendi-rilme potansiyeli ise tehdit olarak algılanmaktadır. Bu ülkelerle rekabet edecek politikaların eksikliği önemli tehdit olarak karşımıza çıkarken, mevcut ArGe politikalarındaki istikrarsızlık ve Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ve Merkezlerine yönelik mevzuat ve kapsam darlıkları zayıflık olarak değerlendirilmektedir.

ÖZEL GZFT ANALİZ TABLOSU »

Güçlü Yönler »

Altyapı Kurumsal Pazar Tanıtım

• Güçlü iletişim yapısı

• Bilgi ve teknolojiye yaygın erişim

• Genç nüfus

• Artan nüfus

• Var olan teknolojik ürünlerin üretiminin dünyaya yayılması

• Türkiye’nin pazar gelişme hızı

• Dünya’da yeni teknoloji arz-talep dengesi

• Yerel pazar kapasitesi

• Türkiye’nin düşük üretim maliyetli ülke olarak algılanması• Türkiye’nin uluslararası görünümü

• ArGe işgücü maliyetinin artan eğilimi

• ArGe hammaddesi ve ara ürün maliyetinin yüksek olması

• Bölgedeki veya benzer yapıdaki rakip ülkelerdeki teşvik ve politikaların avantajlı durumu

• Amerika ve Avrupa’daki şirketlerin Türkiye’yi Hindistan ve Çin gibi ülkelerle aynı konum da görmesi

• Üniversitelerin tematik uzmanlaşma eksikliği

• ArGe yönetim yetkinliğinin eksikliği

• Üniversitelerin sanayi ve ArGe’ye yönelik uzman insan gücü yetiştirememesi

• ArGe’ye temel oluşturabilecek üretim altyapısının zayıflığı

• ArGe merkezlerinin dünya taleplerini karşılamadaki yetersiziği

• Bilgi odaklı işgücünün kapasite kullanmı yetersizliği

• Bilgi odaklarının düşük seviyesi• Belli alanlarda dünya çapında bilgi odaklarının sayısının azlığı

• ArGe politikalarının hedeflenen amaca ulaşmada yetersizliği

• Türkiye’de ArGe’ye yönelik teşvik ve politikaların yetersizliği

• ArGe politikalarının istikrarsız seyri

• Üniversite-sanayi işbirliğinin düşük düzeyi

• Mevcut Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ve Merkezleri mevzuatının kapsam darlığı ve işleyiş yapısı

• ArGe tanıtım faaliyetlerinin yetersizliği

Zayıf Yönler » Fırsatlar » Tehditler »

ANKET ve ÇALIŞTAY SONUÇLARI Uluslararası Yatırımcıların ArGe Yatırımlarını Türkiye’ye Çekmek İçin Gereksinimlerin Belirlenmesi | 2013 |

Page 17: ArGe Çalışma Grubu oluşturmaktadır. yapmalarının önemi ... · Dünyada sanayide yapılan tüm ArGe faaliyetlerinin ... olarak gündeme getirilmiş ve 2012-2013 Eylem Planına

| 17

EYLEM ÖNERİLERİUluslararası Yatırımcıların ArGe Yatırımlarını Türkiye’ye Çekmek İçin Gereksinimlerin Belirlenmesi | 2013 |

Türkiye’deki ArGe desteklerinin durumunu bütünsel bir anlayışla mevcut ve potansiyel rakip ülkelerdeki kamu ArGe ve lokal ArGe desteklerinin (yöresel ve belediye destekleri) toplamıyla periyodik olarak karşılaştıracak bir yapının kurulması

ArGe mevzuatının uygulanması sırasında, ArGe Merkezlerini denetleyen hakemlerin etik, şeffaf ve ölçülebilir kriterlerde çalışmasını sağlayacak iş yürütme kılavuzu geliştirmek ve performanslarının periyodik olarak değer-lendirilmesi

Büyük kamu projelerinin, ArGe çalışmalarına olanak sağlayacak şekilde çok daha önceden duyurulması

Özel sektör ve devlet işbirliğiyle, Türkiye’yi diğer ülkelerden ayrıştıran özelliklerin ortaya çıkarılması ve odak alanların belirlenmesi ve devletin bu alanlarda dünya çapında teknoloji ve bilgi merkezlerini Türkiye’de oluştur-mak için stratejik hedeflerini belirlemesi

Uluslararası başarılı örneklere paralel olarak kamu ihtiyaçları için ArGe ihaleleri oluşturulması

Türkiye’deki ArGe ekosistemini rakip veya potansiyel rakip ülkelerden daha iyi seviyeye getirmeyi hedefleyen bir program yapılması, ölçülebilir hedeflerin belirlenmesi ve uygulanmasının takip edilmesi

(Program; üniversite ve sanayi işbirliğinin kurumsallaşması ve yaygınlaşması; üniversitelerin sanayi şirketleri ile birlikte çalı-şabilecek ve iki yönlü fikir alışverişi yapabilecek düzeye gelmesi; erken dönemlerde öğrencilere ArGe kültürü ve eğitimi ve-rilmesi; sanayinin ihtiyaçlarına uygun kalifiye eleman, yan sanayi iş süreçlerinin iyileştirilmesi; teknokentlerin emlak işletme-si yapısından kapsamlı ArGe desteği sunan yapılara dönüşmesi, aralarındaki uygulama farklarının giderilmesi; ArGe faaliyet-lerinin yapıldığı yere değil, niteliğine bakılarak değerlendirilmesi; ArGe mevzuatının açık ve net olması, uygulamanın baştan belirlenen kriterlere göre yapılması, bürokrasinin azaltılması vb. konuları adreslemelidir.)

3. Bölüm EYLEM ÖNERİLERİ

Page 18: ArGe Çalışma Grubu oluşturmaktadır. yapmalarının önemi ... · Dünyada sanayide yapılan tüm ArGe faaliyetlerinin ... olarak gündeme getirilmiş ve 2012-2013 Eylem Planına

18 |

SEKTÖREL ÖNERİLER Uluslararası Yatırımcıların ArGe Yatırımlarını Türkiye’ye Çekmek İçin Gereksinimlerin Belirlenmesi | 2013 |

Telekomünikasyon sektöründe ArGe ve inovasyonun önünü açmak ve daha fazla yatırım çekmek üzere sektörel vergi konusunda bir reform yapılması

İlaç sektöründe patent, sürdürülebilirlik ve öngörülebilirlik konularında engellerin ve belirsizliklerin kaldırılması

Teknik bilgi yoğun ve geliştirilmesi için çok pahalı ekipmanlara ihtiyaç duyulan sektörlerin ihtiyaçlarını karşıla-yabilecek özel ekosistemler yaratılması

» Fiyat ve ürün anlamında sürdürülebilirlik» Kuralların net ve açık olması» Özel sektör ve TPE işbirliğiyle, Fikri Mülkiyet Hakları yasa ve yönetmeliklerinde iyileştirmeler

3. Bölüm SEKTÖREL ÖNERİLER

Page 19: ArGe Çalışma Grubu oluşturmaktadır. yapmalarının önemi ... · Dünyada sanayide yapılan tüm ArGe faaliyetlerinin ... olarak gündeme getirilmiş ve 2012-2013 Eylem Planına

EYLEM ÖNERİLERİ

Page 20: ArGe Çalışma Grubu oluşturmaktadır. yapmalarının önemi ... · Dünyada sanayide yapılan tüm ArGe faaliyetlerinin ... olarak gündeme getirilmiş ve 2012-2013 Eylem Planına