7
7/21/2019 Avrupa Eğitim Tarihi (K.aytaç-M.Ü.İlahiyat Yay.) http://slidepdf.com/reader/full/avrupa-egitim-tarihi-kaytac-mueilahiyat-yay 1/7 ANTİK ÇAĞDA EĞİTİM İDEALİNİN GENEL GELİŞİMİ  Eski yunan kaynaklarının bildirdiğine göre eğitim tüm Yunanistan’da bir birliğe kavuşturmayı amaç edinilmiştir. Güzel bir vücut zihni gelişme, ruh ve ahlak temizliği Yunanistan’ın Makedonyalılar tarafından istila edilmesiyle bu yunan eğitimi büyük ölçüde değişti ve geleneksel eğitim yeni kurumlara devredildi. Yunan eğitim sistemi Romalıların devralmasından sonra bir kez daha değişti ve Jimnastik unsurunun yerini felsefe aldı. Antik Yunan eğitim ideali ancak Rönesans hareketi ile birlikte tekrar ele alındı ve hümanist eğitim görüşleri ortaya çıktı. Eski yunan kaynaklarının bildirdiğine göre eğitim tüm Yunanistan’da bir birliğe kavuşturmayı amaç edinilmiştir. Güzel bir vücut zihni gelişme, ruh ve ahlak temizliği Yunanistan’ın Makedonyalılar tarafından istila edilmesiyle bu yunan eğitimi büyük ölçüde değişti ve geleneksel eğitim yeni kurumlara devredildi. Yunan eğitim sistemi Romalıların devralmasından sonra bir kez daha değişti ve Jimnastik unsurunun yerini felsefe aldı. Antik Yunan eğitim ideali ancak Rönesans hareketi ile birlikte tekrar ele alındı ve hümanist eğitim görüşleri ortaya çıktı.  I. ANTİK YUNANDA EĞİTİM:  1. Krallık Devrinde Yunan Eğitimi (M.Ö. 1100.750)  Toplumdaki mevcut sosyal tabakalaşmaya uygun olarak eğitimde de şu ikili ayrım kendisini göstermektedir. Asiller eğitimi ile Köylüler Eğitimi.Bu devrin asilzade yunan eğitimini “Kahramanlık” ideali teşkil etmektedir. Buda kuvvet, beceriklilik şan, şeref vb. unsurları içermektedir ve yunan eğitiminin görevi de bu unsurları geliştirmektir. Bilinçli olarak uygulanan bu eğitim yalnızca asiller tabakası için söz konusudur. Bu da vücudun disiplinleştirilmesi, ruhun cesur bir duruma sokularak çevik bir savaşçı yetiştirilmesini amaç edinmiştir.Köylülük ise asiller kültürünün dışındaki bir unsuru teşkil ediyordu. Burada asillerin egemenliği yani güçlü olanın egemen olacağı görüşüne karşı çalışkanlık ve haklılık esas ilke olarak alınmıştır. Burada asillerin savaşçılığı yerine, yaratıcılık esasındaki yarışma geçmektedir. Böylece demokratik bir eğitim ideali ortaya çıkmış olmaktadır.  2. Yunan Şehir Devletlerinde Eğitim (M.Ö 750-400)  Balkan yarımadasında ekime elverişli toprakların artık dar gelmeye başlaması küçük Asya kıyılarına geçilmesi gibi nedenlerden dolayı Yunanistan yarımadasında çok sayıda şehir devletleri (Polis) kurulmuştur. Çok sayıdaki polisler içerisinde iki tanesi dünya tarihi yönünden özellikle önem kazanmıştır. Savaş devleti Isparta ili, kanun devleti Atina.  2.1. Isparta Şehir Devletinde Eğitim Isparta şehir devleti bugünkü mora yarımadasında bir tarım devleti olarak yer almıştır. Söz konusu şehir devletinin sosyal yapısı eğitim ve öğretim sistemini kuvvetli bir şekilde etkilemiştir. Gerek baskı altındaki yerli halka ve gerekse dıştan gelecek tehlikelere karşı savaşa hazırlıklı olma, azınlık teşkil eden bu sosyal sınıfın tek hayat amacı haline gelmiştir. Onun için de Isparta’da barış devrelerinin hayatı bir nevi savaşa hazırlık okulu karakterini kazandı. Eğitim ve öğretim askeri bir karaktere sahipti. Bu yüzden yeni doğan çocuklardan yalnızca kuvvetli olanlar hayatta bırakılmakta, zayıf yapılı olanlar öldürülmekteydi. Yedi yaşına kadar ailelerin yanında kalan çocuklar, yedi yaşından itibaren devlete ait eğitim kurumlarına bırakılır ve otuz yaşına kadar savaş ve devlet işleri üzerine eğitim alırlardı. Vücudu kuvvetlendirme ve savaşa hazırlama eğitimine önem verildiği için yazma ve hesap işleri ihmal edilmiştir. Bu yüzden de Isparta’da bilim felsefe pek fazla gelişmedi. Isparta’da kız çocukları ile sıkı bir askeri yetiştirmeye tabi tutuluyorlardı. Sert beden hareketleri ile geliştirilen bu bir kadın vücudu, sıhhatli ve kuvvetli bir anne yetiştirmenin ilk şartını teşkil ediyordu. 2.2. Atina Şehir Devletinde Eğitim (M.Ö 509-404) 

Avrupa Eğitim Tarihi (K.aytaç-M.Ü.İlahiyat Yay.)

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Avrupa Eğitim Tarihi (K.Aytaç-M.Ü.İlahiyat Yay.

Citation preview

Page 1: Avrupa Eğitim Tarihi (K.aytaç-M.Ü.İlahiyat Yay.)

7/21/2019 Avrupa Eğitim Tarihi (K.aytaç-M.Ü.İlahiyat Yay.)

http://slidepdf.com/reader/full/avrupa-egitim-tarihi-kaytac-mueilahiyat-yay 1/7

ANTİK ÇAĞDA EĞİTİM İDEALİNİN GENEL GELİŞİMİ 

Eski yunan kaynaklarının bildirdiğine göre eğitim tüm Yunanistan’da bir birliğe kavuşturmayı amaçedinilmiştir. Güzel bir vücut zihni gelişme, ruh ve ahlak temizliği Yunanistan’ın Makedonyalılartarafından istila edilmesiyle bu yunan eğitimi büyük ölçüde değişti ve geleneksel eğitim yeni

kurumlara devredildi. Yunan eğitim sistemi Romalıların devralmasından sonra bir kez daha değişti veJimnastik unsurunun yerini felsefe aldı. Antik Yunan eğitim ideali ancak Rönesans hareketi ile birliktetekrar ele alındı ve hümanist eğitim görüşleri ortaya çıktı.

Eski yunan kaynaklarının bildirdiğine göre eğitim tüm Yunanistan’da bir birliğe kavuşturmayı amaçedinilmiştir. Güzel bir vücut zihni gelişme, ruh ve ahlak temizliği Yunanistan’ın Makedonyalılartarafından istila edilmesiyle bu yunan eğitimi büyük ölçüde değişti ve geleneksel eğitim yenikurumlara devredildi. Yunan eğitim sistemi Romalıların devralmasından sonra bir kez daha değişti veJimnastik unsurunun yerini felsefe aldı. Antik Yunan eğitim ideali ancak Rönesans hareketi ile birliktetekrar ele alındı ve hümanist eğitim görüşleri ortaya çıktı. 

I. ANTİK YUNANDA EĞİTİM: 

1. Krallık Devrinde Yunan Eğitimi (M.Ö. 1100.750) 

Toplumdaki mevcut sosyal tabakalaşmaya uygun olarak eğitimde de şu ikili ayrım kendisinigöstermektedir. Asiller eğitimi ile Köylüler Eğitimi.Bu devrin asilzade yunan eğitimini “Kahramanlık”ideali teşkil etmektedir. Buda kuvvet, beceriklilik şan, şeref vb. unsurları içermektedir ve yunaneğitiminin görevi de bu unsurları geliştirmektir. Bilinçli olarak uygulanan bu eğitim yalnızca asillertabakası için söz konusudur. Bu da vücudun disiplinleştirilmesi, ruhun cesur bir duruma sokularakçevik bir savaşçı yetiştirilmesini amaç edinmiştir.Köylülük ise asiller kültürünün dışındaki bir unsuruteşkil ediyordu. Burada asillerin egemenliği yani güçlü olanın egemen olacağı görüşüne karşıçalışkanlık ve haklılık esas ilke olarak alınmıştır. Burada asillerin savaşçılığı yerine, yaratıcılık

esasındaki yarışma geçmektedir. Böylece demokratik bir eğitim ideali ortaya çıkmış olmaktadır. 

2. Yunan Şehir Devletlerinde Eğitim (M.Ö 750-400) 

Balkan yarımadasında ekime elverişli toprakların artık dar gelmeye başlaması küçük Asya kıyılarınageçilmesi gibi nedenlerden dolayı Yunanistan yarımadasında çok sayıda şehir devletleri (Polis)kurulmuştur. Çok sayıdaki polisler içerisinde iki tanesi dünya tarihi yönünden özellikle önemkazanmıştır. Savaş devleti Isparta ili, kanun devleti Atina. 

2.1. Isparta Şehir Devletinde Eğitim

Isparta şehir devleti bugünkü mora yarımadasında bir tarım devleti olarak yer almıştır. Söz konusuşehir devletinin sosyal yapısı eğitim ve öğretim sistemini kuvvetli bir şekilde etkilemiştir. Gerek baskıaltındaki yerli halka ve gerekse dıştan gelecek tehlikelere karşı savaşa hazırlıklı olma, azınlık teşkileden bu sosyal sınıfın tek hayat amacı haline gelmiştir. Onun için de Isparta’da barış devrelerininhayatı bir nevi savaşa hazırlık okulu karakterini kazandı. Eğitim ve öğretim askeri bir karakteresahipti. Bu yüzden yeni doğan çocuklardan yalnızca kuvvetli olanlar hayatta bırakılmakta, zayıf yapılıolanlar öldürülmekteydi. Yedi yaşına kadar ailelerin yanında kalan çocuklar, yedi yaşından itibarendevlete ait eğitim kurumlarına bırakılır ve otuz yaşına kadar savaş ve devlet işleri üzerine eğitimalırlardı. Vücudu kuvvetlendirme ve savaşa hazırlama eğitimine önem verildiği için yazma ve hesapişleri ihmal edilmiştir. Bu yüzden de Isparta’da bilim felsefe pek fazla gelişmedi. Isparta’da kızçocukları ile sıkı bir askeri yetiştirmeye tabi tutuluyorlardı. Sert beden hareketleri ile geliştirilen bu birkadın vücudu, sıhhatli ve kuvvetli bir anne yetiştirmenin ilk şartını teşkil ediyordu. 

2.2. Atina Şehir Devletinde Eğitim (M.Ö 509-404) 

Page 2: Avrupa Eğitim Tarihi (K.aytaç-M.Ü.İlahiyat Yay.)

7/21/2019 Avrupa Eğitim Tarihi (K.aytaç-M.Ü.İlahiyat Yay.)

http://slidepdf.com/reader/full/avrupa-egitim-tarihi-kaytac-mueilahiyat-yay 2/7

Isparta’nın zıddı olarak, Atina ileri bir ticaret ve endüstri devleti idi. Ve Atina demokraside çeşitlidemokrasi biçimlerinden birisidir. Tüm aydınlanma dönemlerinde olduğu gibi Atina demokrasidevletinde de öğrenme işine büyük önem verilmişti. Öğretim entelektüel bir formasyon kazandırmayıamaç edinmişti. Atina’da entelektüel eğitimi vermek bir devlet işi olarak değil özel kişilerin işi olarakserbest bırakılmıştır. Bu ihtiyaca cevap vermek üzere bir çok yerde matematik, felsefe reterik hocaları,okullarını açmaya başladı. Böylece Atina rasyonalist bir eğitim öğretim sağlayan okllar şehrimanzarası aldı. Çocuklar yedi yaşından itibaren evde yada özel bir okulda ders almaya başlarlardı.Erkek çocukları okula götürülüp getirilmeleri ile de pedagog adı verilen köleler sorumluydu. Çocuklar

 jimnastik derslerini paidotriklerden alıyorlardı. Okullardaki bu temel derslere ayrıca hesap derslerieklenirdi. Müzik ve jimnastik eğitimi devlet tarafından inşa edilen ve kontrol edilen yalnızca

 palestralarda yapılırdı. Gençlerin eğitimi iki yıllık bir ephede devri ile yani iki yıllık silah kullanma,nöbet tutma ve diğer kışla hizmetlerini kapsayan bir askeri hizmet devri ile sona ererdi. Atina’dagençler onsekiz yaşında erkekler birliğine, yirmibir yaşında yeniler ve kırk yaşından itibaren de olgunerkekler sınıfına katılırdı.

II. YUNAN EĞİTİMİNDE FİLOZOFLARIN ETKİLERİ (M.Ö 5.yy) 

Yunan eğitimi M.Ö 5.yy’de yani gelişmelere gerekli cevabı veremeyecek duruma düştüğü için bununyeniden temellendirilip geliştirilmesi bir zorunluluk halini almıştı. Geliştirilecek bu yeni zihniyetreformunun en etkili isimleri arasında ise Sokrates ve Platon’u sayabiliriz.

1. Sokrates (M.Ö 470-399) 

Sokrates M.Ö 470-399 yılında Atina’da doğdu. Kısa bir süre heykel traş olarak çalıştı ve sonra felsefeile uğraşmaya başladı. Öğrenimini sofistlerin yanında yaptı. Sofistlerin düşüncelerine karşı kendidüşüncelerini geliştirdi. Halkın tümüne ders vermeye başladı. Ancak Tanrılara saygı duymamak veyeni Tanrılar öne sürme suçuyla idam edildi. Sokratesin fikri çalışması tesadüfi olan görünüşlerin

 bireysel, varlıkların gerilerine yöneltmiştir. O göreli olmayan geneli geçerliliği olan kavramları kabuletmiştir ve en önemli sorun olarak da insan zihnini bu geçerliliği olan hakikatleri kavramaya yeterli

olup olmadığının saptanması olmuştur. Sokrates bir öğretmen olarak böyle genel geçerliliği olankavramların bir bilgisini kazandırmak için ise kendine özgü iki metod geliştirmiştir. Bunlar;a) İroniKademesi: Burada Sokrates konuşmak için karşısına aldığı gençlerin emin olarak inandıkları bilgilerisorular sorarak sarsmaya çalışıyordu. Sokrates bunu kişilerin sahip olduğu bilgilerin yarım, temelsizyada tamamen temelsiz bilgiler olduğunu koymak istiyordu. b) Doğurtma Kademesi: Karşısındakininsağlam zannettiği bililerini sarstığını öğrenince Sokrates hemen bilgi ve erdemleri konuşma yoluyla,karşısındaki konuşmacıların kendilerinin bulmalarına çalışırdı. İşte bu tarzda bir aydınlanmakamacıyla gençler ve özellikle Aristokrat tabakası Sokratasin etrafında toplanır. Mutlak geçerliliği olanahlaki hakikatler ve politik sorunlar üzerine emin bilgiler edinmeye çalışıyorlardı. 

2. Platon (M.Ö 427-347) 

Platon Aristokrat bir ailenin bir çocuğu olarak MÖ.427 yılında Atina’da doğdu. Politikaya karşı büyük bir ilgi duymasına karşı Atina devlet düzeni içinde bu arzusunu gerçekleştirememiş ve kendisini yazıişlerine vermiş. Sokratesin trajik bölümüne kadar ondan felsefe dersleri alan Platon M.Ö. 387’deAtinada kendi felsefe okulu olan Akademia’yı açtı. Akademia’da öğretim parasız olarak yapılıyor.Kurum serbest yardımlar ile yaşatılıyordu. Akademia’yı günümüzün üniversiteleri görmekmümkündür. Platon eğitim konusundaki düşüncelerini devlet kanunları ve yedi mektupta açıklar.“Devlet” adlı eserinde Yunan şehir devletindeki vatandaşların mutlu bir hayata kavuşabilmeleri içintoplumun Ütopik esasta yeniden kurulması taslağını çizer. Filozofların kralların filozof olduğu bumükemmel devlette tüm olarak insan eğitimi karakter eğitimi, beden eğitimi, estetik eğitim, mesleki vefelsefi eğitim içindeki kademelerden oluşur. Çocuk doğduktan sonra yabancı anneler tarafındanemzirilir. Yedi yaşına geldiğinde eğitim, vücut bakımından oyun ve masal devresine geçer. On yaşında

 jimnastik eğitimi verilir. On sekiz yaşında okuma yazma ve müzik eğitimi verilir. Yirmi yaşında askerieğitim ve otuz yaşında devleti yönetme yetkisi verilebilir. Elli yaşında ise bu kademelere geçmiş

Page 3: Avrupa Eğitim Tarihi (K.aytaç-M.Ü.İlahiyat Yay.)

7/21/2019 Avrupa Eğitim Tarihi (K.aytaç-M.Ü.İlahiyat Yay.)

http://slidepdf.com/reader/full/avrupa-egitim-tarihi-kaytac-mueilahiyat-yay 3/7

olanlar artık filozof olmuşlardı. Platon, eğitim anlayışının diğer bir özelliği de devlet yoluyla devletiçin olmasıdır.

III. HELLENİZM DEVRİNDE EĞİTİM (M.Ö 323-31)Hellenizmin Genel Karakteristiği Kültürtarihi yönünden Hellenizm adı verilen bu devir Yunanlıların bağımsızlıklarını kaybedişinde RomaDevletinin Kuruluşuna kadar sürer. Bu dönemde Yunan hayatı bir şehir hayatı idi. Bu nedenle deimparatorluğun bir çok yerinde Yunanlılar tarzında şehirler kuruldu. Atina Hellenizm devrinde hala enönemli bir merkez olarak kaldıysa da tek kültür merkezi olmaktan çıktı. Bunun yanında İskenderiye,Bergama, Rodos ve daha sonra da Roma gibi kültür merkezleri kuruldu. Bunlar arasında İskenderiyeözellikle bir araştırma ve öğretim merkezi olarak büyük kitaplı ve dökümanları ile büyük bir ünkazanmıştır. Yine bu dönemde filozofi, tabiat bilimleri, matematik vb ilimler büyük bir gelişmegösterdi.

1. Hellenist Devirde Okullar 

Hellenist devirde kültürel hayatın gelişmesi, eğitimin entelektüelleştirilmesine ve bu nedenle deokulların önem kazanmasına yol açtı. Devlet tarafından olduğu gibi şehirler ve vakıflar tarafından da

çok sayıda okul kuruldu. İ 

lkokullar İlkokullar çoğunlukla şehirlerde kurulmuştur. Hem erkek hemde kız çocukları için açılanokullar vardır. Bu okullarda verilen temel eğitim okuma ve yazma, resim, müzik jimlastiktir. Bunlardamüzik ve jimlastik ikinci kademede yer alırdı. Okul ders kitapları resimlendirilmiş olarak yazılmıştır. 

Ortaokullar: 10 ila 12 yaşlardaki öğrencilerin devam ettiği okullar herşeyden önce klasikYunancanın öğretilmesine hizmet etmiştir.

Liseler :Başlangıçta yanlızca cimlastik teriminin yapıldığı yerlerden bu cimnazlar M.Ö 4.yy’danitibaren buna ek olarak birer kültürel yetiştirme yurtları haline gelmeye başlamıştır. Hellenizmdevrinde ise bu Cimnazlar genellikle büyük spor salonları, dershaneileri, kitaplıkları dan yüksek genelöğretim kurumları halini aldılar. Bu okullarda klasik devrdin zıddı olarak beden eğitimi ve askerieğitim artık önemsiz bir hale gelmiş sofistiklerden alınan gramer retirik, dialikti önem taşır halegelşimtir.

Yüksek öğretmi kademeleri Hellenizm devrinde yüksek bilimsel öğretim ilk kademesini bir genelformasyon oluşturmuştur. Günümüzde kadar ki Avrupa liselirinin formasyon ideali buna bağlı olarakdevam ede gelmiştir. Bu genel formasyon programı daha sonraki deverelerde yedi serbest sanat adınıalarak yayılmıştır. Kapsadığı bilim dalları ise Gramer, Retenik, dialektik Aritmetik Geometri.Astronomi ve Müziktir. Atina klasik devrinde olduğu gibi hellenizm devrinde de yüksek öğrenimgörnmek isteyen gençler ya bir sofistden ya bir Hadipden ders alır yada bir felsefe okuluna devamederlerdi. Hellenizm devrinin felsefe okuluna devam ederlerdi. Akademiciler peripatikçiler ve

epikürcüler,Helenizm devrinde yüksek öğretim kurumları olarak ayrıca Retorik okullar açılmıştır. Bureterik okulları gerek felsefi gerekse diğer belirli bilim dallarının ansiklopedik öğretimini bir yana bırakarak sanatkarlığa diğer ulaşan derecede yüksek bir reterit beçeri kazandırmaya hizmet ediyordu.Yüksek reterik okullarındaki dersleri tek tek öğretmenler tarafından verilirdi. Bu öğretimkademelerinden geçmiş olan bir kişi ise antik çağda büyük birr itibara sahip olurdu.

2. Hellenizm’de Yeni Okullar Atinada kurulan bu yeni okullardan Eğitim tarihi yönünden özellikleşu ikisi çok önemlidir. Stoacılar Okulu ile Egikörcüler Oklu

2.1. Stoacılar Okulu: Stoacılar okulu M.Ö. 300 civarında Atina’da Kition’lu Zenon tarafındankurulmuştur. Ve M.S. 6yy kadar bulmuş bir felsefe okuludur. Steo okulu yaşlı, orta ve genç stoaolmak üzere üç devreye ayrılmıştır. Stao felsefesinde yine Mantık fizik ve Ahlak olmak üzere 3’eayrılmaktadır. Mantık ve fiziğe önem vermişler ise yanlızca ahlakı sağlam bir temel kazandırmakiçinden ahlak görüşlerinin temelinde ise Tabiata uygun olarak yaşamak ve bu stealıların dilinde akla

Page 4: Avrupa Eğitim Tarihi (K.aytaç-M.Ü.İlahiyat Yay.)

7/21/2019 Avrupa Eğitim Tarihi (K.aytaç-M.Ü.İlahiyat Yay.)

http://slidepdf.com/reader/full/avrupa-egitim-tarihi-kaytac-mueilahiyat-yay 4/7

uygun9 olarak yaşamaktadır. Buna göre insanlar şu 2 gruba ayrılır. -  Akla göre hareket eden bölgeler -  Tutkularna göre kolayce harekete geçebilen ve ıstırabın pençeresinde kıvranan delilerKarakter eğitimin de büyük önem veren steacı görüş daha sonraları İngiliz aristokrat eğitimi üozerinde

 büyüak etki yapmıştır.

2.2. Epikuras’çular OkuluOkul kendi adın kurucusu olan Sames’lu Epikuras’dan almıştır. M.Ö 300yılında kurulan okul Rokada İmparatorlar devrine varıncaya kadar taraftar bulmuştur. Epikuras’unkurduğu bu okul bir çeşit külür özelliği taşadığı için kurucusuna bir nevi put gözü ile bakılır ve bağlıkalınırdı. Epikures her türlü bilgiyi duyumu indirger, bu nedenle onun bilgi teorisi tutarlı birsansürlizmi temsil eder. Temel duruşu dine karşıdır ve aydınlanmacı bir görüş açısını temsil eder.Bununla birlikte Epikurecler mitolojileri halka karşı ılımlı bir dille açıklamaya çalışmışlardır.Okullardaki manevi hava ise her zaman için neşeli şakacı ve birbirlerinin tüm anlamıyla yardımlaşmailkesi üzerine kurulmuştur

3. ANTİK ROMADA EĞİTİM

1. Eski Roma Eğitimi Eski Roma Eğitim amaçı her şeyden önce iyi vatandaş yetiştirmektir. Bu görev

ailenin omuzlarına yüklenmiştir. Erkek çocuklar belli bir yaştan itibaren babalarının bir çırak gibionun yanında çalışırlar. Kızlar ise evde annelerini yanında ev işlerini öğrenirlerdi. Demek oluyor kianne-baba çocuklarını kendi elleriyle hayata hazırlardı. Bu tip bir eğitim her hangi bir özel kurum veteoriye luzum görülmeksizin yürütülmekteyedi bu nedenle Eski Romada herhangi büyük bir pedeggiteorisi ve herhangi bir dialektik sistem ortaya çıkmamıştır. 1.2. Roma Eğitimine YunanUnsurlarının girmesi

M.Ö.3 yy.’dan tibaren yunan kültüre edebiyatı ve eğitim Romaya girmeye başladı yunan kültürününyayılmasına karşı alınan tedbirler mesela yunan filozoflarının sınır dışı edilmesi gibi fazla bir başarısağlamadı Romada aileler Yunan Hocalar tutuyor. Yunan dili aristokrat tabakanın dili olmaktaydı. Bunedenlerdirki Romada Yüksek öğretim gitgire dille yapılmaya başladı.

3. Romada Okullar Romadaki Okul sistemi için karakteristik olan nokta Eğitim ve öğretim gerek birey gerekse devlet için işe yarar ve faydalı olarak .bir yönden düzenlenmiş olmasıdır , Romada M.Ö425’te çıkarılan bur kanunla da okul açma hakkı yanlızca hükümetin yetkisine bırakıldı. Özel okulkuruluşları yasaklandı

İlkokullar: İlkokullar hocalarının ders verdiği bu okullar Romada Cumhurriyetin z kurulmasıylaoluşmaya başladı. Bu okullarda okuma ve hesap öğretilmekte, hukuk sorunları ele alınmaktaydı. M.ö146’dan itibaren Yunan kültür unsurlarının Romada artan etkisine paralel olarak yunan örneğineuyggun iki tür kamu okulları açılmdı.

1. Gramer okulları 12-16 yaş gençlerin devam ettiklmeri birer orta öğretim kurumlarıdır. Bu tür

okullarda önce Yunanca, daha sonra latince öğretilirdi. Öğretimin esasını yedi serbest sanat teşkilederdi. 

2. Reterik Okullar Romanın politik ve hukuk hayatında reteriğin büyük bir önem kazanmasıyüzünden gramer okullarını verdiği eğitim artık yüksek sınıfların ihtiyacını karşılayamaz olmuştur. Bunedenle de yeni Reterik okulları açıldı. Bu okullardan mezun olan aristokrat tabakası daha yüksek biröğretim almak isterse Atina, İstanbul ve Antakya’ya giderlerdi. Roma daki düşünürlerde EğitimSorunu

MARCUS TULLIUS CİCERO (M.Ö. 106-43)

Romadaki düşünürler arasında eğitim ve öğretim konularında önemli olanların başında Licerogelmektedir Liçero Yunan’ın harmonik eğitim ideali ile Roma’nın pratikçi özünü ve dünyavatandaşlığı zihniyetini senteze sokarak insani mükemmelliğe erişmeye çalışmıştır. Liçero insanı akla

Page 5: Avrupa Eğitim Tarihi (K.aytaç-M.Ü.İlahiyat Yay.)

7/21/2019 Avrupa Eğitim Tarihi (K.aytaç-M.Ü.İlahiyat Yay.)

http://slidepdf.com/reader/full/avrupa-egitim-tarihi-kaytac-mueilahiyat-yay 5/7

sahip bir varlık olarak, yani eğitilmeye eğimil bir varlık olarak kabul eder ve ona göre eğitim daha ilkçocukluk devresin de başlanmalıdır. Bunu izleyen kademe de ise hafıza kültürüne önem verilmelidir.Gençlere ise herşeyden önce kehdilerini ölçüsüzlükten ve aşırılıktan korunmaları ve yaşlı insanlarakarşı saygılı olmaları öğretilmeledir. Liçero’ya göre Yunan dilinin öğretilmmesi de çok önemlidir.Politik bilimlerin öğretilmesine ise gençlik devrinde başlanması gereği üzerinde durur. Liçero buarada yunan jimnastiğini reddeder bunun başlıca nedenide Yunan Gymnaicn (liseler)larındaki ahlaksıztutumların meydana gelmesine bağlar.

III. ANTİK HRISTİYANLIK İLE ORTAÇAĞDA EĞİTİM

1.  Antik Hiristiyanlıkta eğitim

1.1.  Antik Hristiyanlıkta Okullar 

M.S. 313’e gelinciye kadar Antik Hristiyanlıkta Eğitim aile içinde yapılmaktadır. Bu eğitim KiliseBabalarının Eğitim konusunda yazdığı Eserler doğrultusunda yapılıyordu.b

KAŞETET OKULLARININ KURULMASI 

Hiristiyanlığa hoş olan okullarlar ilk defa vatfiz’e hazırlık yapmak üzere dini dersler veren KateşetOkulları’nın açılması ile başlar İlk Hrıstiyanlık kateşet okulu M.S 2yy’da hiristiyanlığı yaymaklagörevli personel yetiştirmek için kurulmuştur. Bu okulların dışında Hıristiyarda pagon hacolardanders almak zorunda bulunuyorlarndı. Roma İmpatatorlu<ğunun devlet kurumu haline sokulan yüksekokullarından ise ancak IV. V. Yy. itibaren Hiristiyan öğeretmenler yer almaya başlamıştır.

1.  Ortaçağda Eğitim

Orta çağın düşünce sistemi eğitimide sikolastik ile karakterize edilir. Bu yönüyle ortaçağ kendinde

önceki ve sonrakı devirlerden temelli olarak ayrılır. Skolastikte söz konuisu olan şey modern anlamda bir araştırma yapmak değil geleneksel olarak devam ettirilien ve hakikkat olarak kabul edilen şeyleriöğrencilere kabul ettirmektir. Ornta çağ süresince bütün yüksek okullar bu metoda bağlı kalmışlardır.

1.  Manastır Okulları

Ortaçağda asbkeri manastırlar kendi faaliyetleri için gerekli genç elamanları bağlı oldukları karikatilkelerine göre yetiştirmeyi sağlayacak okullar açmışlardır. Bu okullara yeni başlayanlar önceokuma-yazma ve hesap gibi temel bilgileri kazanırlardı. Manastır mensupları antik çağdan kalmamatematik, astronomi, dialektik gibsi bilimlerin kafir ilimler olarak adlandırmışlar ve bunlarıHiristiyanlık rengine boyamışlardır. 9-10 yıl kadar süren bu eğitimler tamamen dini teorileredayanmaktadır.

1.  Sövalye Eğitimi 

Orta çağın başında itibaren hakim olan klasik eğitim şövalyelikle yeniden bir dünyevi eğitimegeçilmesi yol açkmış şövalyelik ilk defa Fransız kalelerinde ortaya çıktığı için ise ortaçağda Fransızşövalyeciliği diğerleri için örnek teşkil etmiştir. Şövalyelerin eğitimi halk eğitiminin üstünde veözel bir zümreye has idi. Şöcalyelerinin eğitim ideali şu üçlü amaç edilmiştir: Tanrıya Hizmet;Eferdiye, hizmet ve Kadına hizmet. Esas alınan bu ilkeler gereğince her şövalye Tanrı için,Tanrının Kilisesi için ve Kutsal ülke (Palastina) için şavaşmakla görevlidir. 7-14 yaşlarındaşövalye adayı henüz şövalye yamağı sayılırdı. 14-21 yaş araşı şövalye çırakları olur du 21 yaşındanitibaren kilisede yapılan tören ile şövalmye derecesini alır ve yemin ederlerdi. Zümresel idareler vezümresel görevlerle birlikte zümresel bir eğitim alan şövalye eğitimi de sona ererdi.

5. Şehir Okulları

Page 6: Avrupa Eğitim Tarihi (K.aytaç-M.Ü.İlahiyat Yay.)

7/21/2019 Avrupa Eğitim Tarihi (K.aytaç-M.Ü.İlahiyat Yay.)

http://slidepdf.com/reader/full/avrupa-egitim-tarihi-kaytac-mueilahiyat-yay 6/7

  Orta çağda 11. ve 12. yy’larda şehirlerin gelişmesi ile yeni başka eğitim ihtiyaçları kendinigöstermiştir. Kilise ve vakıf okullarının yeterli gelmemeye başlaması şehir meclislerine girmeyeisteyen aristokrat çocuklarının bu iş için uygun eğitim alma zorunluluğu bu okullarının kurulmasısağlamıştır. Bu okullar anadilini öğretmeye baştalan bir seviyeden latinve öğretimine geçilerek buseviyeye kadar öğrenim verirlerdi. Bu okullarda okuma ve yazma öğretirlerdi. Bu yüzden bu okullarayazı okullarıda denirdi. Din dernslerinin daha az yer aldığı okullarda disiplin çok kuvvetli ve sıkı idi.

6. Üniverzitelerin Kurulması

Ortaçağın yarattığı tüm öğretim kurumları içerisinden esas hatları ile günümüze kadar kalanlarınıüniversiteler teşkil eder. 13. ve 14. yy larda bilimsel hayatta başlayan canlanış üneversitelerinkurulmasını desteklemiştir. İlk kurulan üniversiteler Padua, Paris, Cambridge, Oxford tur.Üniversiteler ilk kurulduklarında belirli bilim dallarına ağırlık vermişlerdir. Örneğin BoloknaÜniversitesinde Hukuk, İtalyada ki Salerno Üniversitesinde ise Tıp İlmi yer almıştır. Buüniversitelerin devlet ve kilise tarafından tanınmış özel yasaları ve özel mahkemeleri vardı. Tıbki dğermesleklerde olduğu gibi üniversitelerde öğretmenler ile öğrenciler bir usta çırak ilişkisi içerisinde

 bulunuyorlardı. Orta çağ Üniversitelerinde akademik öğretmi faaliyeti esas olarak takdir ve

tartışmalard şeklinde yapılmaktaydı. Takdirde dini metin kitapları okur ve yorumlanırdi tartışmkalardaise olağan ve olağan üstü olmak üzere iki şekilde uygulanırdi. Olağar tartışmalar her 15 günde biryapılırndı. Derslerde ele alınan sornular tartışılırdı. Olağan üstü tartışmalar ise 2 yılda bir defa sorularsorular ışığında yapılırdı.

IV RÖNESANS DEVRİNDE EĞİTİM (15 ve 16.yy) 

Rönesas terimi başlangıçta sanat tarihinden alınmıştır. Fakat bu deyimle bugün sadece güzel sanatlaralanındaki yenilikler değil daha geniş anlamda olmak üzere antik düşünce ve kültürün yeniden doğuşuyada yenileştirilmesi anlaşılır. Orta çağ antik kültürünün yanlızca hiristiyanlık süzgeçinden geçirilmişşekli ile tanınıyordu. Rönesans ile antik kültür artık dolaylı yollardan değil doğrudan doğruyatanınıyordu. Böylece antik kültürden yeni bir hayat ideali ve uslubu alınmak istenmiştir. Rönesasın

aradığı yeni hayat ideali ve uslubu yönündeki gelişmeler hayat ve dünyü görüşündeki ağırlıkmerkezini dini yönden estetik yöne kaydırdı. Aslıda dünya yeni keşfedilmiş değil ön plana sadece yenigörüş açıları ve değerleri geçmiştir. Rönesans devri için karakteristik olan nokta çeşitli alanlarda artıkkendine has özelliklere sahip şahsiyetlerin rol oynamaya başlamasıdır.

HÜMANİZİN EĞİTİM İDEALİ 

Hümanizim ve Rönesas birbirinden ayrılmazlar. Rönesans ile antik çağın güzel sanatları ile düşünceakımlarının yeniden çanlandırılaması anlaşılırken onun bir parçasını teşikil eden Hümaniz ile de dahaçok antik çağıın edebi kültürel yönden yeniden şyaşanılması anlaşılır. Gerçeklikte her iki akımda

 birbirine bağlıdır. Rönesansın hayat idealine uygun düşün bu hümanist eğitim ideali çok yönlü yaratıcı

 bir düşüncedir. Amacı ise her yönüyle gelişmiş insandrır. Fakat aynı zamanda böyle bir eğitim idealizorunlu olarak aristokratik bir karakter kazanmaktadır. Çünkü bu eğitim ideali çocuklarakazandırılacak bir şey olmaktan çıkmakta ancak edebiyatçılar ve sanatkarlar için bir idealolmakatadır. Bu hümanist seçkinler eğitimi halk tabakalarının eğıitimine tamamen zıt bir tutumgöstermektedir. Bu eğitim kendine şunu parola etmiştir.”Öz ve biçimde tamamen ve yanlızca antikçağda”Hümünizmin akımı ile eğitimin merkezine Tanrı veya Kilise dogmaları yerine insangeçmektedir. Böylece Rönesansın fertiyetciliği eğitim alanınındada yankısının bulmuştur. Dinformasyonuna dayalı eğitim öğretimi ön plana çıkaran hümanizde antik kültür. Esas alınmakla birlikleortaçağ kültür unsurlarıda tamamen atılmamaktadır. Bununla birlikte öğretim metodunda boş mantıkoyunları yapmaya yarayan skolastik metod red edilmiş bunun yerine bilimsel verilere dayalı düşüncetarzı geçilirmek istenmiştir.

V ENDÜSTRİLEŞME ÇAĞINDA EĞIİTİM AKIMLARI

Page 7: Avrupa Eğitim Tarihi (K.aytaç-M.Ü.İlahiyat Yay.)

7/21/2019 Avrupa Eğitim Tarihi (K.aytaç-M.Ü.İlahiyat Yay.)

http://slidepdf.com/reader/full/avrupa-egitim-tarihi-kaytac-mueilahiyat-yay 7/7

1. SOSYAL EĞİTİM 1.1. JOHANN HEINRICH PESTALOZZİ (1746-1827)Pestalozzi sınırsız bireğitici sevgi ve iyilik severlik duygularıyla dolu bir şahsiyettir. Onun büyüklüğü kendi eğitimdüşüncelerini her türlü fedakarlıklara göğüs gererek gerçekleştirmeye çalışmasındadır. Daha başındanitibaren Pestalozzi ‘ye göre eğitim sorunları kendi başına tecrit edilmiş olgulardan ibaret değildir.Bunlar sosyal, ekonomik, politik ve kültürel sorunlardır. Bu nedenledir ki ülkesinin genel, sosyal,ekonomik ve politik sorunları Pestalozziyi çok derinden meşgul etmiştir bu açıdan o bir ulusal eğiticiolmak istiyordu çabalarının esas amacını ise eğitim yolu ile yeni bir toplumsal durum yaratarak yoksulhalk tabakalarının kendi güç ve yeteneklerini geliştirmeyi, ekonomik kalkınma ile de ahlakımükemelleşmeye erişmeleri sağlamak teşkil ediyordu. Pestaloziye göre eğitim ve öğretimin esasamacı aydınlanma devrinde kabul edildiği şekilde yanlızca akıl yönünden mükemmelleştirlmesi değil,daha çok insanların maddi sefaletlerden kurtarılması ve manevi yöndende bağımsız kılınmasıdır. Bufikirleriyle o güçlü bir sosyal eğitimci olarak karşımıza çıkmaktadır. Pestalozzi genel ve şematik birinsan eğitimini değil fakat ferdi ve somut bir insan eğitimini talep eder. Bu eğitim insanların kendiiçlerindeki özleri şekillendirecek tarzda olmalıdır. Onun için eğitimde önemli olan diğer bir unsurdaçocuklara belirli bilgiler kazandıracak derslere önem vermek yerine, onlara bir aile havası içerisinde

 bir arada oluşlarının ilk duygularına tattırmak ve yeteneklerini nilk gelişimi sırasında onlarda kardeşlikduygusunu uyandırmak. Ahlakti duyguları canlandırmaktır.

2. EĞİTİCİ ÖĞRETİM2.1 JOHNN FREIDICH HERBART (1776-1841)

Eğitimin amacını belirlemede ahlakin etkili olduğunu savunan Herbart eğitimi kendi içinde üç ana bölümde ele alır. 1.  Öğretim : Öğretim doğru ile çok yönlü ilgileri yaratmak ve ahlaki amacıgerçekleştirmeyi hedef edinir . Bu nedenle Herbart Eğitici Öğretim terimini kullanır. Öğretimin amacıÖğrencilere ele alınan konularda açık ve seçik tasarımlar vermek ve bu yollada onlardan mümkünolduğu kadar çok sayıda ilgiler uyandırmak süretiyle her yönlüa yetişmeyi sağlamaktır. Öğretimöğrencini her şeyden önve dikkatini uyandırmalı ve ele alınan konularda vesile çıkınça ahlakitaleblerde. Bulunabilmeli ve ahlaki davranmaya motive etmelidir. 2.  Yönetme : Herbart yönetmekavarmı ile eğitimde dış düzenin sağlannması sorunlarını ele alır. Buna göre yönetme çocuklardı birdüzen içinde tutmak için başvurulan bir dış tedbirdir. 3.  Disiplinleştirme: Bu kavaram alıtnda

Herbart çocuğun doğrudan doğruya kalbine ve ruhuna etki eden ve ondan karakter sağlamlığı yaratanhususları ele almaktadır.

3. OKUL ÖNCESİ EĞİTİM 3.1. FRİEDRİCH WILLİFELM AUGUST FRÖBEL ( 1782-1852)Fröbel Hocası olan Pestalozzinin insan eğitimi görüşüne sıkı sıkaya bağlı bulunmaktadır. FröbelPestalozzinin Halk eğitimi yoluyla halkın sıhhatli duruma yükseltilmesi konusundaki görüşlerininetkisiyle bu görüşlerin kendi ülkesinde gerçekleştirmek çabalarına girişmiştir. Bu çabalarına uygğunolan frobil eğitim yoluyla çok yönlü bir şahsiyet birilğini sağlayı amaç edinmişitir. Bu husus onunhümanizma idealidir. Fröbel 1836 yılından itüibaren Fröbel el işleri adını taşıyan oyun malzemeleriniçıkardı bunlar okul önceki çağdaki çocukların eğitimi için kullanılacak olan çok değerli oyunmetaryelleri kapsamaktadır. Top, küre, küp, silindir, küçük inşaa malzemeleri, bu oyun araçlarıçocuklarda ruhsal zihinsel fonksiyonlarının gelişmesinin en etkili araçları teşkil etmektedir. Fröbelayrıcva annelernin söylemesi için bir seri şarkı ve ninniler yazarak “Anne ve Ninni Şarkıları “ adıaltında yayınladı bunların dışında Fröbel çeşitlmi dergilerdeki yazıları, konferansları ve verdiği kurslaryoluyla annelerin ilk çoçukluk devresini desteklemek konusunda doğru ve sağlam bir annelikzihniyetinin gelişmesini desteklemeye çalıştı. Böylelikle ilk cağlardan başlıyarak hemen hemengünümüze kadar gecen zam içerisinde avrupadaki eğitimin gelişimaşamalarına kısaca değinmiş olduk

Kaynak : Prof Dr. Kemal AYTAÇ; Avrupa Eğitim Tarihi Marmara Ünv. İlahiyat Fak. Vakfı.Yay. No: 58