Upload
justin-kaufman
View
38
Download
5
Embed Size (px)
DESCRIPTION
Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi Türk Dünyası İşletme Fakültesi. Ekonomik Büyüme ve Kalkınma Teorileri Ders 4 Dr. Fariz AHMADOV. Merkant ilizm. İspanyolca bir kelime MERCANTE 1450-1750 yılları arasında yani Ortaçağ ve Fizyokrasi arasındaki dönemde gelişen düşüncelerin bütünüdür. - PowerPoint PPT Presentation
Citation preview
Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi
Türk Dünyası İşletme Fakültesi
Ekonomik Büyüme ve Kalkınma TeorileriDers 4
Dr. Fariz AHMADOV
Merkantilizm
İspanyolca bir kelime MERCANTE
1450-1750 yılları arasında yani Ortaçağ ve Fizyokrasi arasındaki dönemde gelişen düşüncelerin bütünüdür.
Avrupa’nın her ülkesinde farklılıklar gösteren bir iktisat politikası sistemi oluşturur. Ülkeye göre değişen bu düşünce, İngiliz-Hollanda okulu, Fransız okulu, Alman okulu ve İtalyan-İspanyol okulu olmak üzere dört sınıfta toplanabilir.
Merkantalistlerin Temel İlkeleri
Merkantalizm, moneter bir doktrindir. Amaç, para miktarın arttırmaktır. Değerli madenlerin hakimiyeti esasına dayanan bu görüşte milli servet değerli madenlerin çoğuyla ölçülür.
Müdahaleci bir doktrindir. Devletçiliği benimseyen bu görüşte devlet, iktisadi faaliyetleri belirlemeli ve yönetmelidir.
Yukarıdaki iki ilke, beraberinde “dış ticarete önem verme” ilkesini getirir. Buna göre dış ticaret, ülkeye daha çok değerli maden girmesi için yapılmalıdır. Amaç, aktif (ihracat>ithalat) bir dış ticaret bilançosudur.
Merkantalistlerin Temel İlkeleri
Merkantalizmin sanayileşme anlayışı, nüfus artışını da beraberinde getirir. Çünkü emek arzının artışı ücretleri düşüreceğinden sanayi üretimi ve ihracat artar.
Nüfus hareketleri ve tarımsal üretim ilişkisi (tarımsal üretimin arttığı dönemlerde toplam tarımsal gelirin düşmesi) şeklindeki King Kanunu ilk kez bu dönemde ortaya konmuştur.
İngiliz Merkantilizmi
Ticari Merkantilizm olarakta bilinen bu görüşün dört amacı vardır:
Sömürge geliştirerek deniz gücünü arttırmak,
İthalattan fazla ihracat yapmak (sanayi ürünleri için),
İhracattan fazla ithalat yapmak (tarım ürünleri için),
Milli sanayiini ikinci planda bırakmak,
Alman Merkantilizmi
Milli ekonomi gelişmelidir. Bu açıdan devlet müdahalesi kaçınılmazdır.
Uluslar arası ticarette özellikle ihracat artışına önem verilmelidir.
Nüfus arttırılmalıdır.Tarım korunmalıdır.
FİZYOKRASİ
Fizyokrasi, insan toplumlarını tabii kanunla yönetilmesi demektir.
Qesnay’nın eserlerinden biri Droit Naturel, yani “Tabi Kanun” başlığını taşımaktadır
Fizyokratlarda Temel İlkiler
Doğal düzeni savunan bu görüşe göre toplumsal ve ekonomik kurallar doğal bir kanun gücüyle oluşur.
Üretim de tek verimli alan tarımdır. Tarım, tüketilenden daha fazla üretime yol açar. Oluşan bu fazlalık fizyokratlarca (net hasıla) olarak ifade edilir. Diğer faaliyetler (ticaret-sanayii) ise kısırdır, çünkü net hasıla oluşturmazlar.
Gelir dağılımı teorisi açısından net hasılaya dayanarak toplum üç sınıfa ayrılır.
Tek verimli alan tarım olduğuna göre vergi, sadece tarımdan alınmalıdır.
hracat, tarımsal ürünlere dayanmalıdır.
Fizyokratlarda Temel İlkiler
Değerin kaynağı tarımdır.Sermaye sadece tarımsal yatırımlarla
kullanılmalıdır. Faiz, tarımsal sermayenin kazancıdır.Fizyokratlar, ekonomik sürece
sistematik olarak incelemiş, tümdengelim metodunu kullanmışlardır
İktisadi Sistemler
Kapitalist SistemKolektivist SistemKarma Ekonomik Sistem
Kapitalist Sistem
Latince CEPUT –Türkçe sermayeEkonomik hayatta gelir getiren
faktörlere sermaye denilir
Sermaye
Teknik Sermaye Hukuki Sermaye
laissez-faire, laissez-passer
Teknik Sermaye
Üretilmiş üretim araçları
Sabit sermaye: Üretim faaliyetlerinde uzun süre kullanılan alet, makine, bina ve. d
Döner sermaye: Üretim faaliyetlerinde bir defa kullanılmak suretiyle biten hammadde stoklarını ve işçi ücretlerini vs. ödemek üzere kullanılan paradır.
Hukuki Sermaye
Sahibine çalışmadığı halde gelir getiren her türlü vasıtalardır
Bir iktisadi kıymetin olması gerekir. Apartman, ev, fabrika gibi para eden kıymetler hukuki sermayedir
Sahibine gelir getirmesi lazımdırSahibine getirdiği gelirin bir emek
karşılığı olmaması şarttır
Kapitalizmin
Özel Mülkiyet Tercih ve Teşebbüs serbestliği
HürriyetŞahsı menfaat güdüsü ve kar amacıFiyat mekanizması
KAPİTALİZMİN KURUMLARI
Özel Mülkiyet: Liberalizm kapitalist ekonominin işleyişi bakımından kaçınılmaz bir düşünce tarzı ise, böylesi bir toplumda üretim araçları mülkiyet hakkının özel şahıs ya da teşebbüslerin elinde olması ya da onlar tarafından kiralanmış bulunması şarttır. İnsan istediği üretim aracını, arzu ettiği miktarda satın alabilmeli, bunu ister kendisinde saklayabilmeli, isterse başkasına devredebilmelidir.
Tercih ve Teşebbüs Serbestliği (Hürriyet) : Teşebbüs serbestliği bir bakıma kapitalist sistemde özel kişi ya da firmaların iktisadi kaynakların, yani üretim faktörlerinin sağlanmasında hür olmaları, tercihlerine göre bu kaynakları herhangi bir malın üretimine ayırabilmeleri ve yine kendi tercihlerine göre üretilen malı piyasada satabilmeleri hürriyeti demektir. Tercih serbestliği ise, kaynak sahipleri ve sermayedarların, ellerindeki kaynakları uygun gördükleri yerlerde çalıştırma ya da kullanma hürriyetini ifade eder. Tüketicilerin davranışlarında hür olmaları da, bu kuruma girmektedir.
KAPİTALİZMİN KURUMLARI Şahsi Menfaat Güdüsü ve Kar Amacı: Kapitalist
toplumlarda, her birey davranışlarında özgürdür. Üretici ve müteşebbisler, karlarını maksimum kılmak için, çeşitli üretim araçlarını seçer, mal ve hizmet üretir ve bunları kar amacıyla piyasada satarlar. Tüketiciler, belirli gelirleri ile, faydalarını maksimum kılmak için, mümkün olduğu oranda fazla mal ve hizmet satın almak isterler. Müteşebbisleri üretim alanlarına kaydıran güç, kar amaç ve ümididir.
Fiyat Mekanizması: Özel mülkiyet ve teşebbüs serbestliğini esas alan bir sistemde, fiyat mekanizması denen bir hesap makinası, hem tüketicilerin kendilerine en fazla faydayı sağlayacak mal ve hizmeti satın almalarına imkan verir, hem üreticilerin kendilerine en fazla kar sağlayacak üretim alanlarına kaymalarını sağlar ve hem de, üretim faktörlerinin, çeşitli üretim alanları arasında dağılımını sağlar.
Kolektivist Sistem
Merkezi otoriteFertlerin üretim üzerinde mülkiyet
hakkı yokÜretimin yönetimi devlete aittirTüketici tercihleri dikkate alınmaz
KOLLEKTİVİST SİSTEM
Kolektivist sistemde herkesin görevi, istihsal edilecek şeyler ve milli gelirden alınacak paylar merkezi otorite tarafından ve plan aracılığıyla tayin edilir.
Böyle bir toplumda, fertlerin üretim üzerinde mülkiyet hakkı olmayıp, üretimin yönetimi devlete aittir.
İktisadi kalkınmayı gerçekleştirmede, hızlı bir sermaye birikimine ihtiyaç vardır.
Müteşebbis sınıfı kaldırıldığından, özel teşebbüs yatırımları yoktur.
Yabancı sermaye ise, hiç arzu edilmez. Bu bakımdan, iktisadi hayata devlet ve diğer kamu
kuruluşlarının yatırımları, kısaca kamu yatırımları hakimdir.
Karma Ekonomi
Ne kapitalist sistemin kar ve özel menfaat motoru, nede kolektivist sistemin kamu menfaatine dayanan itici küveti üretim tüketim dengesini ideal şemalarına göre gerçekleştirmeyi başarmıştır.
Diğer sistemlerin, iyi işlemeyen yanlarını atıp, iyi işleyen yanlarını alan iktisadi organizasyondur
Azgelişmiş demokratik ülkeler, iktisadi kalkınmalarını bu sosyal organizasyon içerisinde
başarmaya çalışmışlardır
KARMA EKONOMİ
Gerek kapitalist, gerek kolektivist sistem ideal bir işleyişe reel hayatta kavuşamamıştır.
Ne kapitalist sistemin kar ve özel menfaat motoru, ne de kolektivist sistemin kamu menfaatine dayanan itici kuvveti, üretim-tüketim dengesini ideal şemalarına göre gerçekleştirmeyi başarabilmiştir.
Karma ekonomi, kapitalist ve kolektivist sistemlerin kötü taraflarını atarak, iyi taraflarını almaya çalışan bir karma düzendir.
Karma ekonomilerde üretim, özel mülkiyet hakkına sahip serbest teşebbüsler tarafından yapılabildiği gibi bazı önemli alanlarda devlet tarafından yapılabilmektedir. Bazı sahalarda da devlet ve özel teşebbüs bir arada faaliyette bulunmaktadır.
SİSTEMLERİN KARŞILAŞTIRILMASI:MÜLKİYET HAKKI
Kapitalist sistemin kaçınılmaz unsurlarından biri, üretim araçları üzerindeki mülkiyet hakkının tamamen özel ellerde olması ya da araçların fertler tarafından kiralanmasıdır.
Kolektivist sistem ise haksızlıkların kaynağını mülkiyette görmüş ve devlet mülkiyeti kendi eline alarak kaldırmıştır.
Karma ekonomilerde ise, bir yandan üretim faktörleri üzerinde özel mülkiyet hakkı var iken, öte yandan, kamu yararına kabul edilen araçların mülkiyet hakkı devlettedir.
SİSTEMLERİN KARŞILAŞTIRILMASI:TEŞEBBÜS SERBESTLİĞİ VE KAR GAYESİ
Kapitalist sistemde;teşebbüslerin özel şahıs ya da şirketler tarafından çeşitli alanlarda kurulması, işletilmesi serbestisi vardır ve devletin buna müdahalesi yok denecek kadar azdır.
Kolektivist sistemde, teşebbüslerin kurulup işletilmeleri tamamen merkezi bir otoritenin kontrolü altındadır.
Karma ekonomide, bazı sahalarda teşebbüs serbestliği var iken, fazla ağır sermayeyi gerektiren sanayi kollarının işletme hakkı tamamen devlettedir. Bu üretim alanlarına, özel teşebbüsün girmesi ise, kesin surette engellenmiştir.
SİSTEMLERİN KARŞILAŞTIRILMASI:FİYAT MEKANİZMASI
Kapitalist ekonomilerde, bütün iktisadi faaliyetleri belirli bir ahenk ve denge içerisinde yürüten mekanizma, Adam Smith’in “görülmez el” dediği, fiyat mekanizmasıdır.
Kolektivist sistemde, üretim sahasında, yani arz yönünden, fiyatların rolü ortadan kalkmış olup, firmaların üretecekleri malların cins ve miktarları devletin hazırladığı plan tarafından tayin ve tespit edilmiştir. Fakat üretilen mal ve hizmetlerin satın alınmasında, tüketiciler merkezi otoritenin tespit ettiği fiyatlar üzerinden ödemelerde bulunmaktadırlar.
Karma ekonomilerde, tüm iktisadi faaliyetler, fiyat mekanizmasının başıboş işleyişine bırakılmamakta, tüketici ve üretici lehine, fiyatlara müdahalede bulunulmaktadır. Arz ve talep yönünden, fiyatların rolü olmakla beraber, fiyatların işlemesi ve iktisadi hayata etkisi, kapitalist sistemdeki kadar serbest ve fazla, kolektivist ekonomilerdeki kadar da kısıtlayıcı ve az değildir.
Kapitalist Sisteme Eleştiriler
AdaletsizlikGüvensizlikİsrafEkonomik gücü olanların özgürlüğüZayıflar ezilirMaddi değerler ahlakı değerlerin
önünde
Sosyalist Sisteme Eleştiriler
Toplumsal çıkarlar uğrunda bireysel özgürlükler kısıtlanmıştır
Belirli bir yönetici sınıfı toplumda egemen durumda
Ekonomik etkinlik sağlanamıyor Bürokratik sınıfın yaratılması
Soru ve Cevaplar