251
24.10.1945 Ahmet Saim Alkaya nüfus sayımının yapıldığı günde doğar…..

Babalar günü

Embed Size (px)

Citation preview

24.10.1945

Ahmet Saim Alkaya nüfus sayımının yapıldığı günde

doğar…..

Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.

Işığı gördüm, korktum.Ağladım.

Zamanla ışıkta yaşamayıögrendim.

Karanlığı gördüm, korktum.

Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladim

sevdiklerimi. ..Ağladım.

Yaşamayı ögrendim.Dogumun, hayatın bitmeye

başladığı an oldugunu;aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar oldugunu

ögrendim.

Zamanı ögrendim.Yarıştım onunla…

Zamanla yarışılmayacagını,

zamanla barışılacağını, zamanla ögrendim…

Insanı ögrendim.Sonra insanların içinde

iyiler ve kötüler oldugunu…

Sonra da her insanın içinde

iyilik ve kötülük bulundugunu ögrendim.

Sevmeyi ögrendim.Sonra güvenmeyi…Sonra da güvenin

sevgiden daha kalıcı oldugunu,

sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kuruldugunuögrendim.

İnsan tenini ögrendim.Sonra tenin altında bir

ruh bulundugunu. ..Sonra da ruhun aslında tenin üstünde oldugunu

ögrendim.

Evreni ögrendim.Sonra evreni

aydınlatmanın yollarını ögrendim.

Sonunda evreni aydinlatabilmek için önce

çevreniaydınlatabilmek

gerektigin ögrendim.

Ekmeği ögrendim.Sonra barış için ekmegin bolca

üretilmesi gerektigini.Sonra da ekmeği hakça

üleşmenin,bolca üretmek kadar

önemli oldugunu ögrendim.

Okumayı ögrendim.Kendime yazıyı

ögrettim sonra…Ve bir süre sonra yazı, kendimi ögretti bana…

Gitmeyi ögrendim.Sonra dayanamayıp

dönmeyi…Daha da sonra kendime

ragmen gitmeyi…

Dünyaya tek başına meydan okumayı

ögrendim genç yaşta…Sonra kalabalıklarla

birlikte yürümek gerektigi fikrine vardım.Sonra da asıl yürüyüşün

kalabalıklara karşı olması gerektigine aydım.

Düşünmeyi ögrendim.Sonra kalıplar içinde düşünmeyi ögrendim.

Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yikarak düşünmek

oldugunu ögrendim.

Namusun önemini ögrendim evde…

Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk

oldugunu;gerçek namusun, günah

elinin altindayken, günaha el

sürmemek oldugunu ögrendim.

Gerçegi ögrendim bir gün…

Ve gerçegin acı oldugunu…

Sonra kararında acının, yemege oldugu

kadar hayata dalezzet kattığını

ögrendim.

Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece

bazılarınınhayatı tadacağını

öğrendim

Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla

severim.Olur ya …

Kalp durur …Akıl unutur …

Ben dostlarımı ruhumla severim.

O ne durur, ne de unutur …

04.02.1956

İnci Alkaya karlı bir günde doğar…..

Ben sana mecburum bilemezsin

Adını mıh gibi aklımda tutuyorum

Büyüdükçe büyüyor gözlerin

Ben sana mecburum bilemezsinİçimi seninle ısıtıyorum.

Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor

Bu şehir o eski İstanbul mudur

Karanlıkta bulutlar parçalanıyor

Sokak lambaları birden yanıyor

Kaldırımlarda yağmur kokusu

Ben sana mecburum sen yoksun.

Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur

İnsan bir aksam üstü ansızın yorulur

Tutsak ustura ağzında yasamaktan

Kimi zaman ellerini kırar tutkusu

Bir kaç hayat çıkarır yasamasından

Hangi kapıyı çalsa kimi zamanArkasında yalnızlığın hınzır

uğultusuFatih'te yoksul bir gramofon

çalıyorEski zamanlardan bir cuma

çalıyorDurup köşe başında deliksiz

dinlesem

Sana kullanılmamış bir gök getirsem

Haftalar ellerimde ufalanıyor

Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem

Ben sana mecburum sen yoksun.

Belki haziranda mavi benekli çocuksunAh seni bilmiyor kimseler bilmiyor

Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden

Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsunBütün ıslanmışsın

tüylerin ürperiyorBelki körsün kırılmışsın

telaş içindesinKötü rüzgar saçlarını

götürüyor

Ne vakit bir yaşamak düşünsem

Bu kurtlar sofrasında belki zor

Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden

Ne vakit bir yasamak düşünsemSus deyip adınla başlıyorumİçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin

Hayır başka türlü olmayacak

Ben sana mecburum bilemezsin.

Attila İlhan

1970 ler…

İstanbul da kaderleri bağlanınca….

Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,

Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.

Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır, bir güldürür;

Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin...

. Özdemir Asaf -AŞK

Zulmü pek çok insafı azHayata karşı aşkımız

Ne etseler ki çatlamazBir sabır taşı aşkımız.

Samanlık seyran dediğinAşkımız aşk ile zenginDünyada her güzelliğinYol arkadaşı aşkımız.

.

Alın yazım alın yazınYıldızım oldu yıldızınTemeli sağlığımızın

Herşeyin başı aşkımızCahit Sıtkı Tarancı -

AŞKIMIZ

12.12.1975

Hoşgeldin Hilal…

Nasıl söylesem bilmem,Ve anlatsam ne ile?Bu öyle bir duygu kiGelmez kaleme, dile..

Sen varsın bakışımda,Her nefes alışımda,İçimde ve dışımda,Günahlarımda bile!

Gözümde, hayalimdeHiç sorma ki neler var...

Sendedir ufuklarıVe ancak sana kadar... !

Dünyayı iki şeydenİbaret bilirim ben;

Biri, her şey olan sen!Biri, sen olmayanlar!

ENİS BEHİÇ KORYÜREK - SEVGİ

06.10.1980

Hoşgeldin Elvan…

Yaratan bizleri insan yarattı

Muhabbet insana, cana muhabbet

Cümle mahlukatın üstünde tuttu,

Muhabbet insana, cana muhabbet.

Ne mutlu ki bize insan olmuşuz,

İnsan sevgisini gerçek bilmişiz,

İnsanın dalında açıp gülmüşüz,

Muhabbet insana, insan olana.

.

İnsan olan insan gelsin beriye

Kimi kara, kimi çalar sarıya,Aslolan hayattır bakma

deriye,Muhabbet insana, cana

muhabbet.RUHİ SU – YARATAN

BİZLERİ İNSAN YARATTI

Aşkın aldı benden beniBana seni gerek seni

Ben yanarım dün ü günüBana seni gerek seni

Ne varlığa sevinirimNe yokluğa yerinirimAşkın ile avunurum

Bana seni gerek seni

Aşkın aşıklar oldururAşk denizine daldırırTecelli ile doldurur

Bana seni gerek seni

Aşkın şarabından içemMecnun olup dağa

düşemSensin dünü gün

endişemBana seni gerek seni

19.04.2004

Hoşgeldin AYÇA…

Sufilere sohbet gerekAhilere ahret gerek

Mecnunlara Leyla gerekBana seni gerek seni

Eğer beni öldürelerKülüm göğe savuralarToprağım anda çağıraBana seni gerek seni

Cennet cennet dedikleriBirkaç köşkle birkaç huriİsteyene Ver anlarıBana seni gerek seni

Yunus'dürür benim adımGün geçtikçe artar odumİki cihanda maksudumBana seni gerek seniYUNUS EMRE – AŞKIN ALDIBENDEN BENİ

hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların

bir dakika bile çıkmıyorsun aklımdan

koşar gibi yürüyüşün

karanlıkta bir ışık gibi aydınlık gülüşün

hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların

uzak uzak yıldızlarla çevrilmiş kainatin

karanlık boşluklarında akıp giderken zaman

adımla nasıl berabersem öylece beraberiz

seninle her saat seninle her dakika seninle her saniye

gönlümüz mutluluğa inanmış olmanın gururuyla rahat

koltuğumuzun altında birer dinamit gibi kellemiz

ve sonra her zaman her ölümlüye

aynı şartlar altında kısmet olmayan

gerçekleri görmenin aydınlığı alınlarımızda

hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların

sen bana kalbim kadar elim kadar yakınsın.

ATİLLA İLHAN –ADIMLA NASIL BERABERSEM