Upload
emera
View
181
Download
6
Embed Size (px)
DESCRIPTION
BAĞIMLILIK VE KOMORBİDİTE Doç. Dr. Duran ÇAKMAK. Alkol/Madde bağımlılığında psikiyatrik hastalıklar yaygındır Psikiyatrik hastalıklarda alkol/madde kullanımı yaygındır. Tanı. Primer –sekonder ayırımı yapılmalı Primer belirtiler Madde kullanımından önce veya 1 ayı aşan abstinans döneminde - PowerPoint PPT Presentation
Citation preview
BAĞIMLILIK VE KOMORBİDİTEDoç. Dr. Duran ÇAKMAK
Alkol/Madde bağımlılığında psikiyatrik hastalıklar yaygındır
Psikiyatrik hastalıklarda alkol/madde kullanımı yaygındır
Primer –sekonder ayırımı yapılmalı
Primer belirtiler Madde kullanımından önce veya 1 ayı aşan abstinans
dönemindeolan ve kullanılan madde ile uyumsuz
Sekonder belirtiler Entoksikasyon ya da yoksunluk dönemi içinde olan,1 ay süreli ve kullanılan madde ile uyumlu
Tanı
Komorbidite:Eş zamanlı iki ya da daha fazla bozukluğun birarada
bulunması
İkili tanı (Dual diagnosis): Eş zamanlı olmasına bakılmaksızın iki ya da daha fazlabozukluğun birarada olması
• Komorbidite, bilinmesi ve araştırılması ile tanınabilir.
• Primer ve sekonder değerlendirmesi tedavi veprognoz açısından önemlidir.
a- Erken başlayan primer olabilir.b- Sekonder olan primer hastalık tarafından
geliştirilebilir.c- Primer olan, yaşamı daha çok etkileyebilir.
d- Eş zamanlı olabilir.
Komorbitide
• İki hastalık bir arada olduğunda biri manifest olurkendiğeri gizli olabilir.
• Madde kötüye kullanımı yada bağımlılığı tedavisi görenlerin¾’ünde başka bir ruhsal bozukluk görülmektedir.
Tedavi
Bağımlılıkla birlikte görülenpsikiyatrik hastalıkların prevalansı dikkatle değerlendirilmelidir.
Epidemiyolojik alan çalışması (ECA) 1980
Ulusal komorbidite çalışması (NCS) 1991
Ulusal longitudinal alkol epidemiolojisi çalışması (NLAES) 1992
Epidemiyolojik çalışmalar, tek bozukluk üzerine odaklanmıştır.
Araştırmalar
Psikoaktif madde mizaçta, bilişsel işlevlerde ve davranışta önemli değişiklikler yapar
Komorbidite çalışmaları:Alkol ve maddenin indüklediği psikiyatrik bozuklukları
primerpsikiyatrik hastalıklardan ayırt etmek için gerekir.
Komorbidite çalışmalarında hastalık oranlarının değişkenliği önemlidir.
Alkol/ Madde Bağımlılığı olan hastaların bir ya da daha fazla psikiyatrik tanı alma oranı bazı faktörlere bağlı olarak değişebilmektedir.
1) Populasyonun yaş, cinsiyet gibi değişkenleri2) Veri değerlendirme şekli ve amacı 3) Kullanılan metotlar
• Tedaviye başvuran bağımlılarda tedavi ihtiyacı hissetmeyenlere göre daha fazla komorbid psikiyatrik hastalığa rastlanmaktadır
• Psikiyatrik hastalığı olan bağımlılar çok daha fazla yardım ve destek ihtiyacı hissederler (Maddeye Bağlı Artefakt - Substance related Artefact Hypothesis)
Klinik Gidiş
Komorbidite sorunları
• Nüksler• Tekrarlayan hastane yatışları• Suisid riski• Depresyon • Şiddet davranışları• Ev ortamında yaşanan sorunlar• Maddi zorluklar• Rehabilitasyona katılımın az oluşu• İlaç tedavisine uyum bozukluğu
• Maddeye bağlı psikoz ?
• Psikoz varlığında madde ?
(Self Medikasyon)
• İkisi birlikte ?
Tanısal Güçlük
Belirgin sanrı ya da varsanılar
Entoksikasyon, yoksunluk sonraki 1 ay içinde ya da başka birpsikotik bozuklukla daha iyi açıklanamaz
Sadece deliryumun gidişi sırasında ortaya çıkmaz
Maddeye Bağlı PsikozTanı Ölçütleri
Ailede benzer psikiyatrik hastalık öyküsü
Psikotik bulguların bağımlılık öncesinde varlığı
Yoksunluk süresince ve sonrasında psikotik bulguların sürmesi
PRİMER PSİKOZ ?
Bağımlılık ve Psikoz
ECA, şizofreni hastalarında alkolizm riskinin genel populasyondan
dört kat fazla olduğunu göstermektedir.
• Madde kullanımının, yatkınlığı olan kişilerde psikozu presipite etmesi
• Pozitif /negatif belirtiler ve ilaç yan etkilerini azaltmak içinmaddelerin ilaç gibi kullanılması (Self medikasyon)
• Psikotik bozuklukların madde kötüye kullanımı içinyatkınlık oluşturması
Şizofreni
• Şizofreni ve bağımlılığa ortak bir biyolojik yatkınlık ortak genetik belirleyiciler ya da dopaminerjik ve opioid sistemlerin hem şizofrenide hem bağımlılıkta rol oynaması ile
• Sosyal / çevresel hipotez: hastane yatışları sırasında hastaların birbirinden etkilenmesi ile madde kullanmaya başlaması.
• Biyolojik etkenlerin rolü olduğu düşünülmektedir. Hipokampus ve frontal korteks anomalileri nedeni ile maddelerin ödüllendirici ve pekiştirici etkileri kolaylaşır, madde arayış davranışı üzerindeki baskılayıcı denetim azalır.
Şizofreni, madde kullanımına neden olur.(Self-medikasyon) (Khantzian ve ark. 1985, Blanchard ve ark. 2000)
Madde kullanımı şizofreniye neden olur. (Van Os ve ark. 2002)
Şizofreni ve Madde Kullanımı
OPİYAT BAĞIMLILIĞI VE KOMORBİDİTE
• Uzun süreli opiyat kullanımı organik bir affektif bozukluk geliştirir.
• Anksiyete, depresyon, paranoya ve psikotik semptomlar gözlenir.
Opiyat ve Komorbidite
Opiyatların öfke ve agresyon duygularını kontrol altına aldığı(Khantzian 1985)
Bağımlıların bu etkiden faydalanmak için opiyat kullandığı (Norman ve ark. 1991)
Tedavisi süren hastaların %20’sinde bir veya birden fazla psikiyatrik
bozukluk varlığı
Majör depresyon Bipolar veya siklotimik bozukluk yaşam boyudepresif epizod geçirme riskinin %60-70 olduğu
Antisosyal kişilik bozukluğu %30,İmpuls kontrol bozukluğu %5, Panik Bozukluk, Genelleşmiş Anksiyete Bozukluğu (Mirin
1988)
Antisosyal Kişilik Bozukluğu %54, Fobik Bozukluk %9, İkinci bir tanı olarak Alkol Bağımlılığı %30 (Kosten 1986)
Antisosyal Kişilik Bozukluğu erkeklerde, Majör Depresyon, Panik ve diğer Anksiyete Bozukluklarıkadınlarda daha fazladır.
M. Depresyon %19, distimik bozukluk %15.8, bipolar 1 %0.4,anksiyete bozuklukları %8.2 (Brooner ve ark. 1999)
Opiyat kullanımı ve psikiyatrik semptomlar arasındadoza bağlı ve koşullu ilişki olduğu,
Sık stimulan ve benzodiazepin /alkol kullanımı olan opiyatbağımlılarının opiyat kullananlara göre daha fazla anksiyete
vedepresyon yaşadığı (Marsden 2000)
Opiyat yoksunluğu ve entoksikasyonu anksiyete bozukluğu vedepresyonla karışabilir. (Nunes ve ark. 1997)
KOKAİN BAĞIMLILIĞI,MSS DEPRESANLARI
VE KOMORBİDİTE
Paranoid hezeyanlar en sık İşitsel hallüsinasyonlar sıkGörsel ve taktil hallüsinasyonlar nadir görülürFormikasyon, kokaine bağlı psikozla ilişkilidir.
(Sadock BJ, Sadock VA. Kaplan & Sadock)
Kokain ve Psikoz
Kronik ve ağır kokain kullanıcılarında psikopatoloji geçici kullananlardan daha fazladır
Eşlik eden duygulanım bozukluğunun primer/sekonder ayırımı zordur
Duygulanım bozukluğu % 27
Bipolar ve Siklotimik Bozukluk % 18
Majör Depresyon % 9
Dikkat Eksikliği Rezidüel Tip % 4
İmpuls Kontrol Bozukluğu % 2
Genelleşmiş Anksiyete Bozukluğu % 2
Kokain Bağımlılığı
Uzun süreli kokain kullanımı Limbik-nöronal uyarılabilirliği artırarak paniklere neden olabilir.
Diğer uyarıcılarda da benzer tablo olabilir
Kokain
Paranoid hezeyanlar tipik
Pozitif psikotik bulgular şizofreniyle benzeşir
Konuşma içeriğinde fakirlik ve duygusal küntlük genellikle görülmez
Amfetamin ve Psikoz
• LSD ve diğer halüsinojenler ile indüklenen psikozlar bilinmektedir
• Halüsinojenlerin uzun süreli kullanımı kronik apati, anhedoni,konsantrasyon güçlüğü ve sosyal çekilme ile karekterize amotivasyonel bir tablo geliştirebilir.
MSS DepresanlarıAz sayıda çalışma var. Genelleşmiş Anksiyete ve Panik Bozukluk oranı yüksek.
Benzodiazepin Bağımlılarında;Anksiyete % 25 Panik Bozukluk % 14 Majör Depresyon, Bipolar ve
Siklotimik Bozukluk % 7
• Uçucu maddeler, önceden var olan bir psikiyatrik sorunu alevlendirebilir veya yatkınlığı olan kişilerde depresyon veya konfüzyonlu tablo oluşturur.
• Kronik uçucu madde kullanan ergenler, madde kullanan ergenlere göre daha fazla sosyal ve duygusal çökkünlük yaşamaktadır.
• Uçucu madde kullananlarda panik bozukluk ve genelleşmiş anksiyete bozukluğu en sık görülen anksiyete bozukluğudur.
• Daha önce var olan psikozun;uçucu madde kullanımı ile ağırlaştığı görülmüş, uçucu maddenin şizofrenik etyolojiye neden olması hemen hemen imkansız bulunmuştur.
• Uçucu kötüye kullanımına neden olan; hoşnutluk-uçma hali, öfori, ve disinhibisyon hali giderek bilişsel yıkıma, yanılsama, varsanımlara, paranoid psikoza neden olabilmektedir
Uçucu
• Son 12 ayda esrar kullanım öyküsü olanlarda psikotik bulgu görülme riski 1,6 kat daha fazla
• Psikotik bulguların ortaya çıkışı kullanılan esrar miktarıyla yakından ilişkili
Hezeyanlarla giden geçici paranoid düşünceler
Esrar ve Psikoz
• Tuhaf davranışlar, şiddet, ajitasyon, panik reaksiyonu ve içgörü yokluğu daha sık
• Kullanan ve kullanmayan psikotik hastalar karşılaştırıldığındaesrar kullanan hastalarda hipomanik özellikler veajitasyon daha fazla
Esrar ve Psikoz
• Esrar psikozu terimi literatürde geniş bir şekilde yer almakta geçen yüzyıldan bu yana kullanılmaktadır.
• Psikoz için tek başına risk faktörü olmayıp, altta yatan psikozeğilimi ile esrar arasında somut sinerjistik etkiler olduğunugösteren kanıtlar vardır.
Esrar ve Psikoz
ALKOL VE KOMORBİDİTE
Yaşam boyu ek psikiyatrik hastalık % 36
Ek bir madde kb oranı % 21.5
Yaşam boyu alkol kb tanısı alanlar, kontrollerle karşılaştırıldığında; - Ek psikiyatrik bozukluk tanısı iki kat fazla
- Başka madde kullanım bozukluğu tanısı altı kat fazla
Alkol kullanım bozukluğuna en sık eşlik edenpsikiyatrik bozukluklar
- ASKB- Mani- Şizofreni
Anksiyete bozukluğu ve depresyon komorbiditesi düşükbulunmuştur.
ALKOL BAĞIMLILIĞI VE ANKSİYETE BOZUKLUĞU
• Anksiyete alkol içme davranışını başlatır.
• Panik atağı olan hastaların %72’si rahatlamak içinalkol kullanmaktadır.
• Alkol bağımlılarında anksiyete bozuklukları görülme oranı
daha yüksek, sosyal fobide 2 kat(alkol bağımlılığı gelişir ve tedavi gecikir)
Alkol içme
Anksiyete Bozukluğunda % 15
Panik Bozuklukta % 17
Alkol tedavisi
Agorafobi veya Sosyal Fobi % 33
Her iki bozukluk semptomları % 37
Erkek hastalardaPanik bozuklukFobik BozuklukObsesif Kompulsif BozuklukAntisosyal kişilik bozukluğu
Kadın hastalarda Fobi Obsesif kompulsif bozukluk Panik bozukluk
Alkol Bağımlılığına EkPsikiyatrik Hastalık
• Alkol bağımlılığında saptanan anksiyete bozukluklarınınprevalansı normal popülasyondan daha yüksek
• Anksiyete bozukluğu olan hastalarda da alkol bağımlılığı vekötüye kullanımı normal popülasyona göre daha yüksek.
• Cogner, Tension Reduction Hypothesis teorisi ile alkolün cesaret verici özelliğine dikkat çekmiş ve alkol kullanmayı, kaçınma davranışına neden olan korkuyu azaltmasınabağlamıştır
• Self- Medikasyon Hipotezi: Depresyon veya anksiyetesemptomlarını hafifletmek için alkol ve madde kullanımı
• Alkol anksiyeteyi azaltır; alkol kullanım bozukluğu olanlar da anksiyetelerine çözüm olarak yoğun alkol kullanabilirler (Schuckit 1983)
Alkol ile Anksiyete İlişkisi
• Analistler süper egonun alkol ile çözüldüğüne inanmaktadır
• Davranışçılar ise anksiyete azaltıcı yönüyle alkolün hastalıklıdavranış üzerine olumsuz pekiştirici etkisine dikkat çekmektedir (Wesner 1990)
• Bireyler rahatlamak için içerken anksiyeteleri artmakta anksiyete ve alkol kötüye kullanım kısır döngüsü gelişmektedir(Stockwell ve ark.1982)
Alkol ile Anksiyete İlişkisi
• Alkolizm tedavisi olan bireylerde sosyal fobi ve agorafobininalkol problemlerinden ortalama 2 yıl kadar önce başladığı(Stockwell ve ark 1984)
• Alkolün anksiyeteyi azaltmadığı ve anksiyetenin ağır içicilik içinneden değil sonuç olduğu (Allen 1995, Naftolowitz 1994, Himle ve ark. 1999)
Alkol alımı, anksiyetenin ölçüm yöntemi, çevre koşulları, örnekleme
prosedürleri, gerilim ve sıkıntıdan ne anlaşıldığı gibi farklılıklar
yorumlama ve genelleme yapmayı zorlaştırmakta
• alkol anksiyeteyi azaltır,• alkol anksiyeteyi artırır,• hiçbir etkisi yoktur gibi
birbiri ile çelişen sonuçlara götürmektedir.(Wesner 1980, Schuckit 1983, Kushner ve ark 1990)
Anksiyete ve Alkol
Alkol/madde kullanım bozukluğu veTSSB olanlarda prognoz olumsuzdur,
Günlük madde tüketimi ve ağır içicilikdaha fazla görülür.
Alkol problemleri ile anksiyete bozuklukları arasındaki ilişki her bir anksiyete bozukluğu için farklıdır.
• Agorafobi ve sosyal fobideki alkol problemleri anksiyete semptomlarını kendi başlarına tedavi etmeye kalkmalarından kaynaklanır.
• Bunun tam tersi olarak panik bozukluk ve yaygın anksiyete bozukluğu patolojik alkol kullanımının bir sonucu olarak ortaya çıkıyor olabilir.
• Basit fobiler ise alkolizm riskini arttırmamaktadır. (Kushner ve ark. 1990)
TSSB ile alkol madde kullanımı arasındaki ilişkifarklı yollar ile tanımlanmaktadır.
• Alkol/madde kullanım bozukluğu TSSB geliştirir.a. Madde kötüye kullanan kişide travmaya maruz kalmariski yüksekb. Travmaya maruz kalan madde kullananlarda TSSBgelişimi fazla.
• TSSB’nun belirtilerini kendi kendine tedavi (self medication) (Khantzian 1985)
• TSSB ile alkol/madde kullanım bozukluğuna ortak bir yatkınlığın olduğu
TSSB ve alkol kullanım bozukluğunun birlikteliği ve görülme oranlarını farklı travmalar etkileyebilir.
Alkol kullanım bozukluğu;Saldırıya uğrayan veya kötüye kullanılanlarda %25-75
Kaza, hastalık ve felaket kurbanlarında %10-33
TSSB olan Vietnam gazilerinde %60-80
Daha önce Alkol /Madde kullanımı varsa travmatik olaysonrası TSSB yatkınlığı fazladır.
Alkol /madde kullanımı - TSSB olan grupta %4.5 - TSSB gelişmeyenlerde %1.3
Alkol bağımlılığı +TSSB daha ağır içici ve nüks fazla.
Çocuklukta kötü davranışa maruz kalan ve alkol madde kb olanadolesanlarda;
• TSSB prevalansı normal kontrollerden 5 kat fazla
• Yatarak tedavi gören alkol kb olanların;
Kadınların %59’uErkeklerin %30’u
çocuklukta fiziksel ve cinsel kötü davranışa maruz kalmış.
Çocukluk Çağı Travmaları ileİlişkisi
• TSSB, alkol madde kullanımına başlamak vesürdürmek için risk faktörüdür.
• TSSB olan alkol/madde kullanım bozukluğu olanlarda tedaviyi bırakma ve tedaviye başvurma oranları yüksektir.
• Erkeklerde alkol madde kullanımı başa çıkma davranışı olarak gelişir.
(Sorunlar ile uyum içinde yaşamak için alkol bağımlılığı gelişir ve her iki bozukluk için tedavi başvurusu gerekir.)
• Sosyal fobi ve alkol bağımlılığı komorbidite oranı yüksektir.
• Bu komorbidite ilişkisinde tedavi başvurusu, alkol bağımlılığınedeni ile gerçekleşir
• Sosyal fobiye ilişkin yakınmalar sorulmadıkça hastalarsöz etmezler
• Sosyal fobi, çoğu kez primer bir bozukluk olmasına rağmengizli kalır.
Sosyal Fobi ve Alkol Kullanımı
• Hasta söylemiyor
• Performans kaybı,alkole bağlanıyor
• Sosyal Fobi, primer olmasına karşın tanınamıyor
• Alkol başa çıkma davranışı sağlıyor
• Sorunla uyum çabası sonucu bağımlılık gelişiyor, tedavi gecikiyor
Klinik Gidiş
ALKOL BAĞIMLILIĞI VE
DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI
• Tanı koymada güçlük ortaya çıkmaktadır
• Mizaç Bozukluğu olan alkol/madde bağımlıları kötüprognoza sahiptir.
• Alkol bağımlılarında cinsiyete göre depresyon oranı:Kadın> Erkek
• Genetik ve ailesel faktörler önemlidir.
Primer duygu durum bozukluğunda alkol kullanımı sıktır.
Alkol depresif semptomlara neden olabilir.
Primer Bipolar Bozuklukta ataklar sırasında alkol kötüye kullanımı:
- erkeklerde % 31
- kadınlarda % 18
Alkol kesilmesinde bir kaç hafta sonra mizaç bozukluğu semptomları kaybolur ise mizaç bozukluğuna yönelik tedavi gerekmeyebilir.
Psikoterapi sürerken mizaç semptomları 1-2 ay sürerse
• Relaps• Suicid riski
Mizaç ve anksiyete bozukluklarının varlığı alkol/maddekullanım bozuklukları riskini artırır.
Genel popülasyonda mizaç bozuklukları ve alkol/madde kullanımbozuklukları da sıktır.
Komorbidite olasılığı artar.
Bu belirtileri primer psikiyatrik hastalıklardan ayırdetmek zordur. Maddelerin intoksikasyon ve yoksunluk belirtileri iyi bilinmelidir.
Belirtiler sona erdikten sonra tekrar değerlendirilmelidir.
ALKOL BAĞIMLILIĞI VE
KİŞİLİK BOZUKLUKLARI
Antisosyal Kişilik Bozukluğu En sık görülen grup (E % 9-79)
Antisosyal KB + Alkol Bağımlılığı
Alkol miktarı fazla
Alkole bağlı problemler erken ve yoğun
Psikolojik ve sosyal sorunlar fazla
Çocuklukta hiperaktiviteli dikkat eksikliği bozukluğu vedepresyon tanısı olabilir.
ECA çalışmasında ASKB olanların %84’ü en az biralkol/madde kb tanısı almaktadır.
Alkol kb ASKB prevalansı %14,5; madde kb ASKB prevalansı%18’dir.
Alkol kb olanlarda ASKB erkeklerde %49, kadınlarda %20civarındadır. (Morgenstern 1997)
NCS çalışması sonuçlarına göre yaşam boyu alkol kb tanısı alan
erkeklerin %17’si, kadınların %8’inde ASKB tespit edilmiştir.(Kessler ve ark. 1997)
Alkol/madde kb + borderline kişilik bozukluğu %3.3-5
Prognozu olumsuz yönde etkiler. (Nurnberg,1989;Shea ve ark,1992)
Gençlerde, suicid girişimi ve kaza oranı fazla
Alkol bağımlısı hastalar arasında en sık görülen kişilik bozukluğu%37,5 oranıyla ASKB, %20 oranıyla BKB’dir.(Öner ve ark. 2002)
BKB ve ASKB yaşam boyu daha fazla alkol ve madde kullanmakta ve
bağımlılık tedavisine beklenen olumlu yanıtı verememektedir.(Verheul ve ark, 2000)
En yaygın kişilik bozukluğu tanılarının paranoid %44, antisosyal %20,
kaçıngan %20, pasif agresif %18, BKB %16 olduğu saptanmıştır.(Nurnberg ve ark. 1989)
Bağımlılarda en fazla ASKB %9, kaçıngan %6, bağımlı %4 kişilikbozuklukları saptanmıştır.(İncesu 1993)
ALKOL BAĞIMLILIĞI VE PSİKOTİK BOZUKLUKLAR
• Bir bozukluğun diğeri üzerine direkt etkisi:
• Madde kullanımı,ruhsal bozukluk yapabilir.
• Self medikasyon
• Ortak nedenler :- Olumsuz toplumsal ortam,- Stres - Sosyal destek eksikliği
• Gerilim azaltma teorisi
Etiyoloji
Genellikle bir haftadan kısa süreli
İşitsel ve yapılanmamış, korkutucu karakterde varsanılar
Daha nadir olarak taktil varsanılar görülebilir
Alkol ve Psikoz
Ağır psikiyatrik bozukluk, alkol madde bağımlılığı içinyüksek risk taşır.
Şizofrenide risk, dört kez fazla.
Erken başlangıç ve iyi premorbid özelliği olan şizofreni hastaların da
alkol/madde kulanımı daha fazla. (Dixon ve ark. 1991, Mueser ve ark. 1992, Arndt ve ark. 1992)
Madde kullanımı psikotik hastanın tedavisiniolumsuz etkilediği için önemli.
• Çoğu tedavi programı alkol/madde kb ve komorbid hastalığı olanlara bakmak istemez.
• Alkol/Madde bağımlılığı olan psikiyatrik hastaların tedavi programlarına uyumları kötüdür.
• Alkol/Madde problemine yönelmeden önce tanıyı kesinleştirmek ve tedavi için, yatarak bakım sağlanan bir süre geçmelidir.
• Komorbid psikiyatrik hastalık, alkol/madde bağımlılığının klinik gidiş ve tedaviye yanıtını değiştirir.
Tedavi Programı
• Psikiyatrik semptomların ağırlığı tedavide göstergedir.
• Komorbid psikiyatrik hastalığı olan bağımlıların davranış problemleri daha fazladır.
• Daha fazla hospitalize edilmektedir.
• Her iki hastalığın doğru teşhisi ve ayrı ayrı tedavileri gereklidir.
Tedavi Programı
• Antipsikotik uygun dozda verilmeli
• Akatizi, alkol ile bastırılmaya çalışılır
• Sedasyon ve ortostatik hipotansiyona neden olmayanyüksek potanslı nöroleptik verilmeli
Tedavi
• Beta bloker ve antiparkinson ile akatizi kontrol altınaalınamıyorsa düşük potanslı nöroleptik seçilir.
• Antipsikotik ile disülfüram verilirse psikotik semptomlaralevlenebilir
• Depo nöroleptik + uyum için psikoterapi
Tüm tedavi yöntemlerinde başarı düşük
Tedavi
• Tedavi birleştirildiğinde ve yoğun davranışsal vepsikososyal programlar eklendiğinde iyi sonuçlar sağlanabilir.
• Ek psikiyatrik hastalığı olan bağımlıların davranış problemleridaha fazladır.
•İnhalanların yol açtığı psikotik bozuklukların tedavisinde,karbamazepin antipsikotik ilaçlara daha düşük yan etkilibir alternatif olabileceği öne sürülmüştür
Tedavi
• Şizofreni ve alkol kötüye kullanımı Depo nöroleptik + terapi
• Nöroleptik + alkol kullanımıTardif Diskinezi sık
• Nöroleptik + alkol + esrar kullanımıTardif Diskinezi sık
Tedavi Sırasında
Akatizi için hastalar alkol kullanabilir.Bu nedenle ;
• Propranolol (beta blokerler) veya antiparkinson ilaçlar ile akatizi kontrol edilemiyorsa düşük potensli nöroleptik
• Akatiziyi alkolle geçiren hastaya; yüksek potensli nöroleptik + beta blokerler
• Nöroleptik + disülfram kullanılması psikotik semptomları alevlendirir.
• İkili tanı,komorbidite söz konusu olduğunda psikiyatrik stabilizasyon ve abstinens gereklidir.
• Bağımlılıkla ilgili hastalıklar ve psikiyatrik bozukluklar birarada olduğunda ciddi kognitif ve davranış bozukluklarına neden olurlar.
• İki hastalığın da stabilizasyonu,doğru davranış ve düşünmenin yeniden sağlanması, fizik sağlığın yeniden kazanılması için gereklidir.
• Stabilizasyon için de abstinens gereklidir.
Bağımlılıkta KomorbiditeTedavi İlkeleri
• Komorbidite için 3 modelli tedavi planı mevcuttur.1) Entegre tedavi: En çok istenen tedavi modeli olmasına rağmen komorbid bozuklukların hepsinin tedavisini yürütebilecek ekibin varlığı gereklidir.
• Bu her zaman mümkün değildir.2) Paralel tedavi: Bu tedavi biçiminde hasta 2 farklı tedaviyi eş zamanlı olarak yürütür. Bu tedaviler ayaktan, yatarak veya her iki şekilde olabilir.3) Sıralı tedavi: Bu tedavi biçiminde bir hastalık diğerinden önce tedavi edilir. Örn. Psikotik semptomlar tedavi edildikten sonra alkol tedavisinin sürdürülmesi gibi.
• Komorbidite için medikasyon genellikle gereklidir.
• Abstinens psikiyatrik hastalığın tedavisi için de gereklidir.
• Antidepresanlar başlandığında ani iyileşme kandırıcı olabilir, unutulmamalıdır ki bu abstinens etkisi olabilir.
• Yoksunluk belirtileri öncelikli olarak tedavi edilmelidir.
• Abstinensten yaklaşık 2 hafta sonra psikiyatrik bozukluk netleşir.
• Şizofrenide genellikle standard antipsikotik tedavi yeterlidir, ancak disulfram kullanıldığında, bu ilaç dopamin ß hidroksilazı inhibe ettiği için daha yüksek dozlar gerekebilir.
• Depresyon ve affektif bozukluklarda standard antidepresan tedavi uygulanmalı, benzodiazepin kullanımından kaçınılmalıdır.
• Kullanım bozukluğu olan madde ile farmakoterapide kullanılan ilaçların etkileşimine dikkat edilmelidir.
• Farmakoterapi
• Madde kullanımına devam etme
• Süregen seyir ve kötü sonlanım
• Başvuru çok, tedaviye terk sık
• Hospitalizasyon fazla
• Doğru teşhis, ayrı tedavi
• Maddeye bağlı artefakt• En iyi sonuçlar tedavi birleştirildiğinde ve özellikle bu
programlara yoğun davranışsal ve psikososyal programlar eklendiğinde sağlanabilir.
• Ek psikiyatrik hastalığı olan bağımlıların davranış problemleridaha fazladır.
Klinik Gidiş
• Alkol ve madde bağımlılığı dikkatli incelenmezse, primer bozukluk gizlenebilir, tabloyu şiddetlendirebilir ve tedavi stratejisinin yanlış oluşturulmasına neden olabilir.
• Eşlik eden durumların tanınması birincil ya da ikincil olup/olmadığı değerlendirilmesi, bağımlılığın gidiş, sonlanım, sağaltım ve ayrıca tanısında önem taşır.