Bebek News Sayı 22

Röp

orta

j

Ceren DöğerliMetin KaraböcüoğluAli ÖzenMeltem Kasapbaşoğlu

Beslenme alışkanlığı Anne karnında

Evim.net ile alış veriş artık çok kolay

Çocuklarda Orta Kulak Enfeksiyonu

Pedagog Dr. Melda Alantar ÇOCUK İLE DIALOG

KaraköydeLezzet Durağı:

“Rudolf”

Aralık 2014 Yıl 2 Sayı 22

Bebek Newsİmtiyaz Sahibi

Metronom Medya Adına

Eyüp Kervangü[email protected]

EditörSibel Deniz Toledo

MuhabirMerve BalkanEmir Çavdar

Reklam Ve TanıtımAyten Mert

[email protected]ürsel Daşdemir-İzzet Gültekin

FotoğrafCengiz Güzel

TasarımMehmet Pınarcı

Hukuk DanışmanıBarış Çabuk

Katkıda BulunanlarHicran Yılmaz Metin AltayŞükrü Sözen Ayhan Ekinci

Yiğit Buğra ArıcıGökcen Gül Hamza Özçelik

Web tasarımCeyhun Kocal

AdresMetronom Medya

Barbaros Mah. Mor Sümbül Sok. Deluxia Palace No: 5 D.383

Batı Ataşehir/İstanbul

0 216 566 95 66 0 216 566 75 27

www.bebeknews.comwww.metronommedya.com

Bebek News dergisinde kullanılan haberler izin

alınmadan,kaynak gösterilmeden başka

yayınlarda kullanılamaz.Reklamlardan reklam veren

firma sorumludur.

EDİTÖRPsikologSibel Deniz TOLEDO

Merhaba,

Yavaş yavaş 2014 yılına veda etmeye ve 2015 yılını karşılamaya hazırlanıyoruz. Aralık ayının başlaması ile yeni yıl teması yavaş yavaş çevremizi sarmaya başladı. Alışveriş merkezleri, mağazalar, reklamlar ve tabi vizyona girmeyi bekleyen yeni yıl konulu filimler hepimizi ufaktan havaya sokmaya çalışıyorlar. Yeni yıl umutlar, heyecanlar, güzel dilekler, neşe, coşku demek. Biz büyükler için yeni başlangıçlar yapmak için güzel bir fırsat demek. Sevdiklerimizle bir araya gelmek ve güzel anlar paylaşmak için bahane demek.

Çocuklar için ise yılbaşının bambaşka anlamları var; ışıltılı çam ağaçları, hediyeler, daha geç saatlere kadar uyumamasına göz yumulması, bir sürü parlak renkler, süslemeler, belki de tatlı şımarılıklar yapma fırsatı. Çocukların oldukça geniş bir hayal dünyası vardır. Yılbaşı zamanları bu geniş hayal dünyasını daha da besleyen, zenginleştiren zamanlardır. Anneler olarak bunu çocuğunuzla keyifli aktiviteler yaparak değerlendirebilirsiniz Beraber çam ağacı süsleyebilir, yılbaşı kartı veya küçük hediyelikler hazırlayabilirsiniz.

Anne olmak 7/24 bitmeyen bir mesai anlamına geliyor. Üstelik bu soğuk kasvetli kış aylarında çocukları hastalıklardan korumak, eğlendirici eğitici aktivitiler bulmak, okul ve ödevler derken bu mesainin yükü ağırlaşabiliyor. Gelen yeni yılı fırsat bilerek hem kendinizi hemde çocuklarınıza eğlence için zaman ayırın. Sizde çocuklarınızla beraber çocuk olun. Onların neşesine sizde katılın. Zaman çok hızlı ve farkettirmeden akıp gidiyor. Göz açıp kapayıncaya kadar bir seneyi devirdik. Yeni yılı kararlarınızdan biride çocuklarınızın zamanına keyif katmak olsun ne dersiniz?

Herkese mutlu bir ay ve geçirdiğimiz yıldan çok daha güzel, sağlık, huzur ve mutluluk dolu bir yıl dilerim.

Keyifli okumalar.

İÇİNDEKİLER

6

12

16

30

70

Ceren Döğerli

Prof. Dr. Metin Karaböcüoğlu

Evim.net ALİ ÖZEN

KaplumbağaANAOKULU

“Çocuğunuzun sorularına doğru ve açık

yanıtlar verin”

4 Bebek News • Aralık 2014

Orijinal detaylarla ayakkabı modellerine farkındalık katan Vans, soğuk havalara karşı geliştirdiği Mountain Edition Weather-Resistant Koleksiyonu’yla kış sezonuna sıcacık önlemler alıyor.

SİZİN HAVANIZ İYİ OLSUN

Aralık 2014 • Bebek News 5

Sağlıklı beslenmek için nelere dikkat etmemiz gerekiyor? Hamilelik döneminde nelere dikkat edilmeli? Bebek News okuyucuları için Diyetisyen Ceren Döğerli’ye

Metronommedya Muhabiri Ayten Mert sordu.

“Beslenme alışkanlığı anne karnında başlar”

Bebek News: Yeterli ve Dengeli beslenme nedir?

Ceren Döğerli: Besin öğeleri, vücudun ihtiyacı kadar alınamadığında; kişilerde sağlıkla ilgili sıkıntılar oluşmaya başlar. İnsanın yaşamını sürdürebilmesi için 50’ ye yakın besin öğesine ihtiyacı vardır. İnsanın, sağlıklı büyüyebilmesi ve gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşamını sürdürebilmesi için bu öğelerin her birinden günlük belirli miktarda alması gerektiği belirlenmiştir. Bu öğelerin herhangi biri alınmadığında veya gereğinden az alındığında, büyüme ve gelişme engellenir ve sağlığı bozulmaya başlar. Gereğinden fazla besin tüketilirse, çok alınan bazı öğeler vücutta yağ olarak depolandığından sağlık için yine zararlı olur. Bu durumda Yetersiz ve Dengesiz Beslenme oluşur.

B.N: Mevsime göre beslenme şekli değişir mi?

C.D: Aslında vücudumuzun ihtiyacı olan besin öğeleri günlük olarak karşılanması gerektiği için çoğunlukla her mevsimde beslenme şekli temelinde aynıdır. Fakat her mevsim farklı sebze-meyveler yetiştiği için bunları karşılayabileceğimiz besinler değişmektedir. Ayrıca kış aylarında soğuk havalardan veya bahar aylarında mevsim geçişlerinden dolayı bağışıklık sistemi zayıf düşecektir. Hastalıklar, halsizlik, yorgunluk, dikkat dağınıklığı artış gösterecektir. Bu sebeple antioksidanlardan fazla tüketmemiz gerekebilir. Mevsim değişikliğinin olumsuz etkilerinden kurtulmak için vitaminler çok önemlidir. Vücudumuzun C vitaminine olan ihtiyacı sonbahar ve bahar mevsiminde daha çok artmaktadır. Örnek vermek gerekirse; kuşburnu, yeşilbiber, domates, maydanoz gibi yeşilliklerden ve kivi, mandalina, ayva, portakal gibi çeşitli meyvelerden bu ihtiyacımızı mevsimine göre karşılayabiliriz.

DIET



Halsizlik ve yorgunluk durumlarına karşı ise B vitamini içeriği yüksek besinleri tüketmemiz gerekir.

C vitamini yapısı

B vitaminini en yoğun içeren besinler; özellikle tam buğday ve kuru baklagiller gibi tahıl kaynağı yüksek olan ürünlerdir.


B.N: Hamilelikte beslenme şekli nasıl olmalıdır?

C.D: Hamilelikte beslenme diğer dönemlerden çok daha önemlidir.

Bebeğin tek kaynağı annedir. Normal kilo ile hamile kalan bir bayanda ortalama 9-12 kg artış olması normaldir.

Gebeliğin ilk 3 ayında, bebeğin büyüme ve gelişmesini etkileyen en önemli faktör, sağlıklı kromozom bir yapıya sahip olmasıdır.

Bu ilk 3 aylık dönemde annede ortalama 0,5-1 kg artış olması normaldir. 3 aydan sonraki dönem hem anne hem de bebek için çok önemlidir. Aylık 1,5-2 kg artış olması beklenir.

Düzenli olarak 3 ana öğün ve en az 2 ara öğün olacak şeklide beslenme düzenini ayarlamalıdır. Aşırı tuz tüketilmemelidir. Fast food yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Mineral -vitamin kaynağı oldukları için meyve ve sebzelerin tüketilmesi gereklidir.

Et ve süt ürünleri ile kurubaklagilller gebelik sırasında gerekli proteini sağlayacağı için her gün tüketilmelidir. Gebelik süresince haftada 1-2 gün balık(tercihen levrek, çipura, somon ) tüketilmesi de omega 3 açısından zengin olduğu için bebeğin beyin gelişimini de etkileyecektir. Ayrıca badem, ceviz gibi yağlı tohumları tüketmek, balığın yenmediği günlerdeki omega 3 ihtiyacını da karşılayacaktır.

Ara öğünlerde süt, yoğurt, ayran gibi besinlerin tercih edilmesi, annenin fazla tatlı ihtiyacını bastıracak ve kilo artışını dengeleyecektir. Gebelikte su içmek çok önemlidir. Günde ortalama 10 bardak su içilmesi gerekir. Gebelikte çay, kahve, kola gibi içecekler az miktarda tüketilmelidir. Maden suyu (soda) yoğun mineral içerdiği için içilmesinde sakınca yoktur.


A vitamini yapısı

B.N: Çocuk beslenmesinde anne sütünün önemi nedir? Anne sorun yaşamıyorsa bebeğini kaç yaşına kadar emzirmelidir?

C.D: Anne sütü kimyasal olarak taklit edilmiş olsa da biyolojik açıdan taklit edilemeyen tek besin kaynağıdır. Anne sütünün içeriği bire bir olarak tamamlayıcı mamalarda dahi aynı değildir. D vitamini hariç bebeğin bütün gereksinimini karşılayacak yapıdadır. Anne sütü bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirir ve mikrobik enfeksiyonlardan korur. İlk 6 ay mutlaka anne sütü verilmelidir. 6. Aydan sonra ek gıdaya geçilmesi uygundur. Hatta annenin sütü geliyorsa bebek 2 yaşına kadar anne sütü+ek gıda ile beslenmesini sürdürmelidir.

B.N: Çocuklarda yeterli ve dengeli beslenmenin önemi nedir? Nelere dikkat edilmelidir?

C.D: Çocukluk çağında kazanılan sağlıklı beslenme alışkanlıkları hayatın sonraki dönemlerini etkileyerek ileriki yaşlarda ortaya çıkabilecek sorunları önlemede önemli rol oynamaktadır. Bu dönemde aile bireylerinin özellikle de annenin tutumu çocuklarda rol model olduğu için çok önemlidir. Bu yaşlarda yetersiz ve dengesiz beslenen çocukların fiziksel gelişiminin yanı sıra zeka gelişimi ve öğrenme yeteneklerinin de olumsuz yönde etkilendiği gözlemlenmektedir. Çocukların her sabah düzenli olarak kahvaltı yapma alışkanlığı kazanmalarına özen gösterilmelidir. Öğün atlanmamalı; düzenli olarak ara ve ana öğünler yapılarak, çocuğun fiziksel ve zihinsel performansı arttırılmalıdır.

C.D: Şişmanlığın temelinde aldığımız enerjiyle harcadığımız enerjiyi dengeleyememek var. Öncelikle beslenme alışkanlıklarımızın değişmesi gerekmektedir. Çok fazla yemek yemek, az çiğnemek, büyük lokmalar almak, su

içmemek veya az içmek, sürekli öğün atlamak, öğün arasında düzenli olarak abur cubur atıştırmak, sıkıntılı ve stresli durumlarda yemeğe yönelmek, yemek yeme alışkanlıkları şişmanlığa sebep olan etkenler arasındadır.

Tüm bunlar göz önüne alındığında; beslenme alışkanlığı anne karnında başlayıp hayat boyu devam eden ve nesilden nesile aktarılması gereken davranış biçimi olmakla beraber sevdiklerinizle sağlıklı ve uzun yıllar yaşamanın en önemli faktörüdür.

Keyifli söyleşi için Ceren Döğerli’ye teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.


“Acil hasta, yaşamsal bulguları tehdit altında olandır”

Çocuğunuz sizden habersiz ilaç içtiyse, bayılması ve mide bulantısı varsa bir doktora başvurmanız gerekiyor. Peki çocuk acile hangi durumlarda

başvurmak gerekiyor? Metronom Medya muhabiri Ayten Mert Memorial Hastanesi Prof.Dr. Metin Karaböcüoğlu ile merak edilenleri konuştu.

SAGLIK

Bebek News: Acil hasta tanımını yapar mısı-nız? Çocuk acil nedir? Görevleri nelerdir? Tür-kiye’de ilk çocuk acil servisleri ne zaman açıldı?Metin Karaböcüoğlu: Acil hasta dediğimiz zaman yaşamsal ve hayati bulguları gerçek ya da olası tehdit altında olan hastalardır. Hayati bulgular denilince, çocuğun nefes alıp almamasını sağlayan hava yolu, akciğerleri, solunumu, kalbi, dolaşımı ya da bilincinin bozulduğu durumlara acil hastalıklar diyoruz. Bunların içinde solunum sıkıntıları, solunum yetmezliği dediğimiz durumlar var. Her türlü şok; halk arasında donup kalmış kişiye şoka giriş deniliyor ama tıpta şok dediğiniz zaman vücudun ihtiyacı olan kanın sağlanamadığı dolaşımın sağlanamadığı durumlardan bahsediyoruz. Havale geçiren çocuklar bayılıp kendinden geçen bilinci kapanan çocuklar acil durumları oluşturuyor.

B.N: Halkımız acil hastalıklar konusunda ne ka-dar bilinçli?M.K: Acillerimize gittiğiniz zaman bir aydır bur-nu akan çocuk, üç haftadır öksüren çocuk, üç gündür kaşınan çocukları gece yarısı acillere getirip, acillerde lüzumsuz kalabalık yaptığını görürsünüz. Gerçek acil hasta geldiği zaman, bir hekimin işi gücü bırakıp o hastanın başında zaman geçirebilmesi gerekir, hastayı tanımak ve yaptığı tedavinin sonunu görmek için. O yüzden halkın bir defa acil hastalıklar ko-nusunda bilinçlendirilmesi gereklidir. Acilleri istismar etmemeleri gerekir. Çocuk acile en sık yüksek ateşi olan çocuklar, havale geçirenler, bilinci kapananlar, kanaması olanlar, solunum sıkıntısı dediğimiz sık nefes veya hışırtılı nefes alma ya da öterek nefes alması olanlar gibi ço-cuk hastalar gelir. Bunlar derhal müdahale edi-lemezse hasta hayatının tehlikeye girebileceği alanlardır. Dolayısıyla acillerin bu tarz hastalara hizmet etmesi gerekir.



B.N: Ailelerin hangi durumlarda çocuk acile başvurmaları gerekir?M.K: Zehirlenmeler, ev kazaları, düşme-ler, çarpmalar, trafik kazaları bunların hepsi beklenmedik zamanda gerçekle-şen ve derhal müdahale edilmezse vü-cutta bir takım sakatlıklar bırakabilecek durumlar oldukları için bunlarında yine çocuk acillere gelmesi gerekir. Çocuk ça-ğındaki ölümlerin %80’i acil hastalıklar sırasında meydana gelir. Dolayısıyla ço-cuk acillerin amacına uygun kullanılması çocukluk çağındaki ölümlerin ve kazala-rın azaltılması için çok önemlidir.B.N: Çocuklarda burun kanaması önemli bir bulgu mudur?M.K: Burun kanaması birçok farklı se-bepten olur. Bunların içinde birisi son derece masum sebeplerdir. Çünkü bur-nun ortasındaki kemiğin önünün 1/3’lük kısmındaki damarlar yüzeyden geçer ve çok incedir. O yüzden çok rahatlıkla çat-lar ve kanamaya başlar. Genellikle bur-nun iki yanından burun kanatlarından basıp, kafasını öne doğru eğdiğinizde iki-üç dakika içerisinde burun kanaması durur. Kötü huylu hastalıkların belirtisi olarak ortaya çıkan burun kanamaların-da, mutlaka alttaki diğer hastalığında bulguları vardır. Örneğin, vücudun başka yerlerinde de kanamalar, morarmalar, kırmızı kırmızı beneklenmeler oluyor-dur. Anlarsınız ki bu çocukta burun kanaması tek bir bulgu değil, çocuk bü-yümüyordur, rengi sararıp soluyordur, karnı şişiyordur, ateşleri olup düşmüyor-dur, bütün bu bulguların yanı sıra bir de burun kanaması vardır Dolayısıyla kana-ma kısa sürede durmuyorsa, başka bul-gular varsa mutlaka gecikmeden hekime gidilmesi gereken iyi bir uyarıcıdır.

B.N: Çocuğun bayılması durumunda acile gitmek gerekir mi?M.K: Bayılma kişinin bilincinin kapanması-dır. Bilincin kapandığı için ayakta durama-yıp, kendi kas gücünü kaybetmesiyle yere yığılmasıdır. Bu bayılma konusunu biz bilinç değişikliği diye isimlendiriyoruz. Bizim için her türlü koma bayılmadır


Çocuğun bir an tansiyonunun düşüp kendinden geçmesi de bayılmadır. Bayılma hemen hemen her zaman ciddi bir hastalığın alametidir. B.N: Çocuklarda en sık hangi kazalar görülü-yor?M.K: Zehirlenme oldukça sık görülüyor. Herhangi bir madde vücuda girdiğinde vücutta istenmeyen etkiler yapabiliyorsa buna zehirlenme diyoruz. Aslında her madde gereğinden fazla alındığında zehirlenme yapar. Ama çocuk normalde almaması gereken bir ilacı bulup almışsa bir defa mutlaka hastaneye başvurulması gerekiyor. Bunun dışında kimyasal maddelerle olan zehirlenmeler var. Kireç çözücüler, çamaşır suları, deterjanlar, gaz, gaz yağı benzin gibi kimyasallardan kaynaklanan zehirlenmelerdir.Böyle şeyleri içtiği zaman bizim halkımız kusturmaya çalışıyor. Hâlbuki ki her ilacı kusturmamak gerekir. Çocuğunuz eğer kezzap içtiyse, geçerken yemek borusunu ve mideyi yakıyor. Siz bu çocuğu kusturduğunuz zaman bu yerler ikinci kez yanıyor. Eğer çocuğunuzun almaması, yememesi gereken bir şeyi yediğini görürseniz hastaneyi, doktorunuzu aramanız lazım. Dolayısıyla ne zaman gidilmesi gerekiyor diye sorarsanız, almaması gereken bir şeyi yediğini gördüğünüz zaman hemen doktorunuzu, hastaneyi aramanız gerekir. Söyleşi için Prof.Dr Metin Karaböcüoğlu’na teşekkür eder, başarılarının devamını dileriz.


İnternetten dekorasyon alışverişi “Evim.net” ile artık çok kolay“Türkiye’nin en büyük ev dekorasyon alışveriş sitesi” olarak adlandırılan evim.net te nevresimden, televizyon ünitesine kadar ev ile ilgili birçok ürüne ulaşabilirsiniz. Bir tıkla, satın aldığınız ürünler, kapınıza kadar geliyor.

RÖPORTAJ



Bebek News: Evim.net hakkında bilgi verebi-lir misiniz, ne zaman kuruldu?

Ali Özen: Evim.net’i 2011 yılının Ocak ayında kurduk. Türkiye’nin ev ürünleri satışı yapan en büyük e-ticaret sitesiyiz. Kullanıcı odaklı, müşteri memnuniyetine büyük önem veren bir yapımız var. Sitemizde 120 bini aşkın ürün çeşidi yer alıyor. Editörlerimiz, önerileriyle üyelerimize dekorasyonları konusunda yar-dımcı olmak için büyük bir heyecanla çalı-şıyorlar. Kurulduğumuz ilk günden bu yana hızlı büyümemizi sürdürüyoruz. 2013 yılında 212, EBRD ve Simile Venture Partners’dan toplamda 5 milyon Dolar civarında yatırım aldık. Aldığımız yatırımla hedeflerimizi yük-selttik. 2015 yılında ciromuzun 100 milyon TL’yi geçmesi üzerine tüm stratejimizi kur-duk. Türkiye’nin müşteri odaklı şirketi olma-yı hedefliyoruz.

Alışveriş kolaylığını sağlayan Evim.net’in Ceo’su Ali Özen ile Metronom Medya muhabiri Ayten

Mert ile söyleşi gerçekleştirdi.

B.N: Böyle bir site kurmaya nasıl karar verdi-niz?

A.Ö: 2010 yılında, kardeşim Şencan Özen’le birlikte yeni bir iş modeline adım atmayı plan-lıyor ve bunun için araştırmalar yapıyorduk. O dönemlerde yeni yeni hareketlenen e-ticaret alanında bir girişimi hayata geçirmenin doğru olacağını düşündük. Hacmi büyük bir kategori seçmemiz gerektiğini düşünerek, ev ürünle-rinin satışını yapmaya karar verdik. Evim.net, 2011 yılının Ocak ayında hayata geçti.

B.N: Sitenizin güvenlik önlemleri nelerdir?

A.Ö: Sitemizden kullanıcılarımız gönül rahatlı-ğıyla alışveriş yapıyorlar. Evim.net’ten yapılan tüm alışverişlerde yüksek güvenlik standart-ları geçerli. SSL Güvenlik Sertifikası, McAfee Secure/PCI Compliance ve 3D Secure servisleri sayesinde kullanıcılarımıza güvenli bir alışve-riş deneyimi sunuyoruz.


B.N: Müşteriler nasıl alışveriş yapıyor? Uygula-madan bahseder misiniz?

A.Ö: Evim.net’e üye olduktan sonra beğendiği-niz ürünleri seçip kolaylıkla satın alabilirsiniz.

B.N: Ürünlerinizi nasıl seçiyorsunuz, depolama yapıyor musunuz? Yoksa her üründen bir tane mi bulunduruyorsunuz?

A.Ö: Kategori ekibimizde görev yapan, alanın-da uzman arkadaşlarımız satışa sunacağımız ürünleri büyük bir titizlikle ve özenle seçiyor-lar. Müşterilerimizin talepleri doğrultusunda, çok satan ürünleri depomuzda bulunduruyo-ruz.

B.N: Müşteri memnuniyeti sizin için ne ifade ediyor?

A.Ö: Müşteri memnuniyetine çok büyük önem veriyoruz. Kullanıcı odaklı bir yapımız var. Sitemizi, üyelerimizin görüşleri ve önerileri doğrultusunda sürekli geliştirdiğimizi, ye-nilikleri hayata geçirdiğimizi söyleyebiliriz. İşinde uzman ve iyi bir ekibe sahip olmamız, sunduğumuz ürünlerin çeşitliliği, avantajlı fiyatlar ve ücretsiz kargo seçenekleri ile fark yaratıyor, müşterilerimizin dikkatini çekiyoruz. Müşterilerimizin fikirleri ve beğeni-leri bizim için çok büyük önem taşıyor. Yaptı-ğımız bazı geliştirmeler ile Evim.net’i farklı kıl-maya çalışıyoruz. Bu çalışmalarımızla başarıyı yakaladığımızı söyleyebiliriz.

B.N: Ürünler olsun, dekorasyon olsun, önerilerde bulunuyor musunuz?

A.Ö: Evim.net’te editörlerimiz, önerileri ve fikirleriyle üyelerimize dekorasyonlarında destek olmayı amaçlıyorlar. Sitemizde yer alan “Keşfet” bölümümüzde, birçok temayla üyele-rimize yardımcı olmayı hedefliyoruz.

B.N: İnternet üzerinden alışveriş yapmanın avantaj ve dezavantajlarını anlatır mısınız? On-line alışverişlerde karşılaşılan sorunlar neler-dir?

A.Ö: E-ticaret sitelerinin birçoğu, Türkiye’nin her bir köşesine, en geç üç iş günü içerisinde siparişleri ulaştırabiliyorlar. Dolayısıyla, artık yakınınızda olmayan markalara da internetten

alışveriş sayesinde hızlıca ve rahat bir şekilde ulaşabiliyorsunuz. Ayrıca, daha önce duyma-dığınız markalarla da kolayca tanışıyorsunuz. Sektör olarak, müşterilerimizin her ihtiyacına çözüm sunabilecek bir durumdayız. Ürünleri yakından görerek ve dokunarak satın almak isteyen kişiler, online alışverişi tercih etme-yebiliyorlar. Bu noktada Evim.net olarak, ürünlerin detaylı fotoğraflarını çekip siteye ekliyor, açıklama kısmında tüm detayları ayrıntılı bir şekilde aktarıyoruz. Müşterilerin ürünün görselini ve açıklamalarını detaylı olarak sitede bulması, tüm ayrıntıları buradan edinebilmesi, alışveriş kararına da yansıyor.

B.N: Ürün iadesi var mı?

A.Ö: Sitemizden satın aldığınız bir ürünü, si-parişinizi teslim aldığınız tarihten itibaren 15 gün içerisinde iade edebilirsiniz.

Söyleşi için Ali Özen’e teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.


Orta kulağın bakteriyel veya viral etkenlerle işgal edilmesine akut orta kulak enfeksiyonu denir. Bu enfeksiyonun sık tekrarlaması ile veya tam olarak iyileşememesi nedeni ile orta kulağın ve kulak zarının normal yapısını kaybettiği duruma kronik orta kulak enfeksiyonu denir. Kulak enfeksiyonlarında bir de hastanın işitme azalmasından başka hiçbir şikayetinin olmadığı halk arasında kulakta su toplanması olarak bilinen seröz otit vardır.

Orta kulak enfeksiyonu bulgularında en sık olarak ateş ve kulak ağrısı görülür. Bunların yanı sıra burun tıkanıklığı veya akması, öksürük, hapşırık, halsizlik, iştahsızlık, kulakta dolgunluk hissi ve çınlama görülebilir. Kulak ağrısı ani başlar ve şiddetlidir. Şikayetini anlatamayacak kadar küçük çocuklarda sadece huzursuzluk, ağlama ve kulağını çekiştirme görülebilir. İşitme azlığı da görülebilecek bir bulgudur ancak daha çok seröz otitde görülür. Eğer orta kulaktaki iltihap miktarı çok artarsa kulak zarına basınç yapıp zarı yırtarak kanlı cerahatli akıntıya neden olabilir.

Hastalığın tanısında sadece çocuk hekimi tarafından muayene edilmesi yeterlidir. Hekimin tam emin olamadığı hallerde kan tetkikleri ve işitme testleri yapılabilir.

Kulak işitme ve dengemizi sağlayan organımızdır. Kulak yerleşimine göre dış, orta ve iç kulak olmak üzere 3 kısma ayrılır. Dış kulak, kulak kepçesinden

kulak zarına kadar olan kısma denir ve seslerin kulak zarına iletilmesini sağlar. Orta kulak, kulak zarı ile iç kulağın denge organcığı ( salyangoz olarak

isimlendirilir) arasında kalan odacıktır. Orta kulakta kulak zarından gelen seslerin iç kulağa iletilmesini sağlayan örs, çekiç ve üzengi kemikçikleri

vardır. Orta kulağı genize bağlayan Östaki borusu ismi verilen bir kanal da orta kulağın basıncının dış ortam basıncına eşitlenmesini sağlar.

SAGLIK

Prof. Dr. Mustafa Çiftçi


Tedavide mutlaka hekim tarafından yapılan önerilere uyulmalıdır. Burun ve geniz tıkanıklığını azaltmak için ortam nemlendirilmesi ve havalandırılması, deniz suyu ile mekanik burun temizliği ve bitki çayları gibi ilaç dışı yöntemlerden yararlanılmalıdır. Orta kulak enfeksiyonlarını önlemede bebeklerde anne sütü alımının özendirilmesi, biberon ve emzik kullanımının mümkün olduğunca kısıtlanması, bebeklerin yatarak değil biraz daha dik açı ile emzirilmesi önerilmektedir. Her ne kadar orta kulak enfeksiyonunun tedavisinde antibiyotik kullanımı şart değilse de enfeksiyonun çevre dokulara yayılmasını veya enfeksiyonun orta kulakta tekrarlar ve kulak zarını deforme eder hale gelmesini önlemek için genellikle tedaviye antibiyotik eklenir. İlaçla tedavide burunun ve genizin dolayısı ile

Östaki borusunun açık kalmasını sağlayacak ilaçlar ve şiddetli kulak ağrısını geçirmek için ağrı kesiciler kullanılabilir.

Akut orta kulak enfeksiyonunun tedavisi sonrası orta kulakta 6 ile 8 haftaya kadar süren sıvı birikimi görülebilir. Geniz eti veya alerjisi olan hastalarda enfeksiyon olmadan da orta kulakta sıvı toplanması olabilir. Enfeksiyon ile ilişkili olmayan veya enfeksiyondan sonra 8 hafta geçmesine karşın devam eden sıvı toplanması (seröz otit veya effüzyon) eğer işitme azlığına da neden oluyorsa mutlaka bir Kulak Burun Boğaz uzmanı tarafından değerlendirilmeli ve yapılacak işitme testleri ile hastaya uygulanacak tedavi şekli aile ile birlikte kararlaştırılmalıdır.

Tekrarlayan kulak enfeksiyonlarında ve gerekli tedavisi yapılmamış kulakta sıvı toplanmasında ses iletimini sağlayan kulak zarında ve örs, çekiç ve üzengi kemikçiklerinde kalıcı yapısal bozukluklar gelişebilir ve kalıcı işitme kaybı oluşabilir. Bunun önüne geçmek için kulak enfeksiyonları ve kulakta su toplanmasına gereken önem verilmelidir.

Prof. Dr. Mustafa Çiftçi


Trio Bakery ile mutlu ve lezzetli anlarAnne ve çocukların en özel günlerinde yanında olan Trio Bakery, zevkinize uygun tatları ve farklı tasarımları ile organizasyonlarınıza lezzet katıyor.



BEBEĞİNİZ BOPPY İLE BÜYÜSÜNHer şeyden önce “bebeklerin mutluluğunu” esas alan dünyaca ünlü bebek markası Chicco, anneler ve bebeklerin emzirme saatlerindeki rahatlığını önemseyen yeni bir ürün tasarladı: Boppy emzirme yastığı.


Boppy emzirme yastığı, aynı zamanda bebeğinizin büyüme süreçlerinde de farklı amaçlarla kullanılabilen çok yönlü bir kurtarıcı. Boppy, emzirme yastığı olarak kullanılmasının yanı sıra ilerleyen aylarda ise bebeğinizin hem üzerinde uzanabileceği bir yastık hem de keyifli vakit geçirebilmesi için oyun yastığı görevi görüyor. Ayrıca 9. aydan sonra oturma yastığı olarak da bebeğinizin gelişimine yardımcı olan Boppy emzirme yastığını bebeğinizi büyütürken yanınızdan ayırmak istemeyeceksiniz.

BEBEĞİNİZ BOPPY İLE BÜYÜSÜN

Annelerin emzirme sürecinde en iyi destekçisi olma konusunda iddialı olan Boppy emzirme yastığı, emzirme sırasında bebeğin doğru pozisyonda durmasını sağlıyor. Taşıma problemini ortadan kaldıran Boppy ile anneler bebeklerini ilk aydan itibaren yastığın üzerine yatırarak emzirebilmenin rahatlığını yaşıyorlar.


Pürüzsüz sırt , omuzlar ve dekolte bölgesi için harikalar yaratan bu bakımlarda; yağ bezecikleri, akne, siyah noktalar için derinlemesine temizlik, yüksek frekanslı dezenfekte, pürüzlü- kuruyan bölgeler için peeling ve ekstra nemlendirme yapılıyor. Özel dekolte & sırt bakımları kalıcı ipeksilik için maske ve serumların masaj eşliğinde uygulanması ile son buluyor. Süre: Dekolte bakımı: 1 saat, Sırt bakımı: 1,5 saat Fiyatı: dekolte bakımı: 250 TL sırt bakımı: 300 TL paket bakım: 500 TL


M ONEP’TEN YENİ YILA ÖZEL DEKOLTE BAKIMIProf. Dr. Onur Erol yönetimindeki M-Onep Nişantaşı ve Etiler Klinikleri; yeni yıla ipek gibi yumuşacık ve pürüzsüz bir ciltle girmek isteyenler, gece elbiselerini güvenle taşımak isteyenlere özel dekolte ve sırt bakımı hazırladı.


Rengarenk çocuk odaları birkaç tık uzakta

Çocuklarınızın odasını dekore ederken renkli ve eğlenceli desenlere sahip ürünleri tercih ederek ona keyifle vakit geçirebileceği mekanlar oluşturabilirsiniz.

EVİM NET


Rengarenk çocuk odaları birkaç tık uzakta

Çocuklarınızın odasını dekore ederken renkli ve eğlenceli desenlere sahip ürünleri tercih ederek ona keyifle vakit geçirebileceği mekanlar oluşturabilirsiniz.

Farklı desenlerle süslenmiş gardıroplar, renkli detaylara sahip çekmeceler, kitapları ve oyuncakları için raflar, eğlenceli desenlerin yer aldığı nevresim takımları ve daha birçok ihtiyacınız olan ürüne Evim.net’ten kolaylıkla ulaşabilirsiniz.


Bebek News: Okulunuz ne zaman kuruldu? Hangi yaş gruplarına hitap ediyor?

Meltem Kasapbaşoğlu: Okulumuz 2002 yılında kuruldu, bu sene on üçüncü eğitim öğretim yılı oluyor.2 yaş oyun gurubumuz ebeveynleri ile birlikte katılıyorlar. 3 ve 6 yaş grubu okul öncesi eğitim gruplarımız da bulunuyor.

Kaplumbağa Anaokulu, 2002 yılında kuruldu. Şimdilerde ise on üçüncü eğitim yılını kutuluyor. 2 yaş grubundan 6 yaş grubuna kadar

hitap ediyor. Zaman zaman okul öncesi eğitimin zorlukları oluyor. Çocukların gülümsemesi, bu zorlukları alıp götürüyor. Çocukları

çok seven Kaplumbağa Anaokulu sahibi Meltem Kasapbaşoğlu ile Metronom Medya muhabiri Ayten Mert söyleşi gerçekleştirdi.

B.N: Okul öncesi eğitimde eğitimcileri bekleyen zorluklar nelerdir?

M.K: Okul öncesi eğitim, eğitim kademelerinin içinde belki en zorlarından bir tanesi, çünkü çok hareketli, çok sabırsız, enerjisi yüksek bir grupla bir aradasınız. Ama bunun yanında algıları çok açık olan, içgüdüleri ile hareket eden, meraklı, gerçek duyguları çok iyi

RÖPORTAJ

Çocuklar eğlenerek öğreniyor Kaplumbağa Anaokulu


O yüzden hem zihinsel yoruluyor hem de bedenen yoruluyorsunuz çok paralel gidiyor. 12 tane öğrenciniz varsa her birini ayrı ayrı düşünmeniz gerekiyor, birbirleri ile konuşmalarını, bir sonra ki etkinliğinizi planlamanız gerekiyor.

B.N: Sınıflar kaçar kişilik gruplardan oluşuyor? Her grupla tek öğretmen mi ilgileniyor?

M.K: Öğrenci gruplarımız yaşa göre değişiyor, ana sınıfları 18 kişi olabilirken, aşağı doğru inildiğinde 16’lık gruplar 10’luk gruplar oluyor. Evet, her grupta bir lider öğretmen var. Ayrıca onu asiste eden aynı eğitimi almış bir yardımcı öğretmen de bulunuyor.

B.N: Okul öncesi eğitimin ilk başladığı yıllarda aileleri okul öncesi eğitime alıştırmak çok zordu, şu an aileler bilinçli mi?

M.K: Bilinçli aileler mutlaka bir okula gitmeleri gerektiğini düşünüyorlar. Ama akademik donanıma sahip olacaklarını düşündükleri için düşünüyorlar yani bir okul öncesi eğitimle çocuk aslında kendini bulur özgüveni gelişir, farkındalıklarını fark eder, sosyalleşir, evde oynayamadığı oyunları sosyal oyunları oynama fırsatı bulur haklılığı görür, haksızlığı görür, paylaşımı öğrenir herkesin önünde konuşma becerisini geliştirir.

B.N: Henüz tuvalet eğitimini tamamlamamış bir çocuğu okula kabul ediyor musunuz?

M.K: Ediyoruz zaten oyun gruplarının hepsi böyle tuvalet eğitimlerini daha almamış çocuklar oluyor. Çünkü tuvalet eğitimde önemli olan şey ilki çocuğun hazır olması, sonra da ailenin hazır olması yani biz o bezi çıkardığımızda artık çıkmış olacak. Bunun içinde en güzel dönem aslında yaz ve bahar dönemleri hem üşütme, hastalanma gibi durumlar olmamış oluyor hem de temizlenmek daha kolay oluyor. 2 yaşın içine girdikten sonra onu takip eden baharla beraber velisiyle haberleşiyoruz, ortak bir karar verip o dönemde tuvalet eğitimine başlıyoruz.

anlayan da bir grup. Dolayısı ile burada ki eğitimcilerin gerçekten bu işi seviyor olmaları çok önemli. Sabırlı ve meraklı değillerse, çocuğu sevmiyorlarsa, hareketli değillerse çocuklarla örtüşmeyeceklerdir. Örtüşmeyince de -miş gibi yapılacak bir meslek değil. Bu yüzden meslekte çok uzun süre devam edebileceklerini de zannetmiyorum.

Çocuklar eğlenerek öğreniyor Kaplumbağa Anaokulu


Zaten okulda kalabalık bir grupla birlikte başlandığında aslında çok daha kolay oluyor tuvalete giden çocukları gördüklerinde kendileri de özeniyorlar Gördükçe öğreniyor zaten onun öncesinde de kış döneminde hep bunu gördüğü için kendileri de talep etmeye başlıyorlar.

B.N: Okulunuzda yemek var mı?

M.K: Evet var sabah kahvaltısı, öğlen yemeği, ikindi kahvaltılarımız var. Burada aşçımız, beslenme uzmanımızın hazırladığı bir menülere göre yemekleri hazırlıyor. Mevsimlere göre değişiyor mevsim sebzelerine göre vermeye çok önem gösteriyoruz. Aslında biraz çocuklara da mevsim sebzelerini meyvelerini öğretmenler yemek sırasında konuşuyorlar, ‘’Aa… Sonbahar geldi karnabahar yiyebileceğiz artık.’’ diyorlar. Biz buna fırsat eğitimi diyoruz.

B.N: Dil eğitimine ağırlık veriyor musunuz?

M.K: Evet, veriyoruz tabi vermekte gerekiyor. Günümüzde evrensel bir dünyada yaşıyorlar.


Çocuklar, bir değil birkaç dile ihtiyaçları olacak. Yine oyunla çok fazla şarkı ve hikâyeler var. Özellikle duymanın yanında da kelimeleri, cümleleri söylemelerini destekliyoruz. Çünkü yabancı dili duydukları kadar ifade edebilirlerse ve bunu da deneyimlerlerse konuşurlarsa ileride o da dillerine çok oturmuş olacak. Biz böyle ‘’Tuvalete gidebilir miyim? Su içebilir miyim?’’ gibi kalıpları sorgu sual gibi sadece bunu söylesin bu kelimeler bir cümle içinde ağzından tekerleme gibi dökülsün ve kendisi de ‘’Aa… Sen İngilizce konuşuyorsun.’’ dediğimiz de ‘’Evet ben İngilizce konuşuyorum.’’ Desin. O yüzden çok yüksek kelime hedeflerimiz yok, daha az olabilir ama daha çok konuşsunlar, daha çok ifade etsinler kullansınlar istiyoruz.

B.N: Çocuk eğitiminde sosyal ve kültürel yapı etken oluyor mu? Eğitimlerinizde onu fark ediyor musunuz?

M.K: Böyle bir fark oluyor, bunu bilerek de hareket etmek çok önemli daha korumacı yerlerden gelen çocuklar daha az oyuncakla,

daha çok bahçeye çıkmış, daha çok sosyal ortamda olmuş çocuklar egeden, güneyden gelen çocuklar böyle oluyor ya da yurt dışından gelen çocuklar böyle oluyor daha ifade becerileri yerinde özgüvenleri biraz daha yerinde daha çok oynayabilen, bahçeyi daha çok isteyen çocuklar oluyor.

B.N: Okul öncesi eğitimle alakalı Bebeknews okuyucularına ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?

M.K: Okul öncesi eğitim gerçekten çok önemli. Ama bu anasınıfından değil 3 yaştan itibaren başlanmalı. Fakat okula alışması oryantasyon süresi biraz sabır gerektiriyor. Çocuğun sosyal hayata uyumu sırasında ebeveyn kendini de planlaması lazım. Önce okulu gezecek kendisi dolaşacak, beğenecek, içine sinecek, aklına yatacak ondan sonra kendine bir zaman dilimi ayırıp o zaman diliminde çocuğunun ihtiyacı olduğu sürece ve okul onu yönlendirdiği sürece orada olması çok önemli, çocuk bu sayede sağlıklı bir şekilde ebeveynden ayrılıp sosyalleşebilecek ve ondan sonra da okuldan eve geldiğinde de ne öğrendin yerine ne oynadın? Nasıl eğlendin? Neler yaptın? Bugün oyun oynayabildin mi? Bugün seni şaşırtan bir şey oldu mu? Seni rahatsız eden bir olay var mıydı? Aslında daha çok duyguları üzerine yaşantısı üzerine konuşmaya yönelebilirler, bunları tavsiye ediyorum.

Söyleşi için Mehtap Kasapbaşoğlu’na teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.


Türkiye’deki sayıları

giderek artan Hilton

Worldwide

Gaziantep’te ilk Hampton

by Hilton oteli açıldı

otellerine bir yenisi eklendi:

Dünyanın en eski yerleşim

yerlerinden Gaziantep’te

Hilton Gaziantep.açılan Hampton by



Karaköy’ün En Yeni Lezzet Durağı:

“Rudolf”Dünyaca ünlü şef Rudolf Van Nunen, 22 yıldır aşina olduğu Türkiye’de ilk restoranını açtı. Morgans Grup’un en yeni oteli 10 Karaköy, A Morgans Original’in içerisinde konumlanan Rudolf, Akdeniz ve dünya mutfağından örneklere yer veriyor. “Rudolf”, duyguların hayat bulduğu, ruhunuzun yenilendiği, günün tamamında her öğüne tat ve duygu katmaya kendini adamış bir mekandır” diyen başarılı şef Rudolf Van Nunen, mutfak serüvenine kendi restoran konseptinde devam

edecek…




Fransız, Hollanda, Alman, İngiliz, Türk, Endonezya, Thai ve Cajun mutfakları

konusunda büyük deneyimlere sahip olan ve birçok ödül ve madalya ile taçlandırılan

dünyaca ünlü şef Rudolf Van Nunen, İstanbul’da adını verdiği ilk restoranını Kasım

ayında açtı. 22 yıldır Türkiye’de yaşayan ve Türk damak tadına ilişkin tüm detaylara hakim olan

Rudolf Van Nunen 62 kişi kapasiteli restoran ve 20 kişilik terasında Slow Food konsepti ile

hizmet veriyor. Doğallık ve lezzetin ön planda olduğu menüsüyle beğeni toplayan Rudolf,

modern iç dekorasyonuyla da dikkat çekiyor.

Ekosistemlerin özelliklerini korumayı teşvik eden bir hareket olan Slow Food konsepti ile hizmet

veren mekan, doğanın gizemli ve lezzetli ürünlerini misafirlerine en iyi şekilde yansıtıyor. Restoran

menüsünü her 3 ayda bir mevsimsel olarak değiştirecek olan deneyimli şef Rudolf Van Nunen,

mutfağa verdiği önemi kendi restoranında her fırsatta gözler önüne seriyor. Ev yapımı ekmek ve pastalar, yöresel peynirler gibi daha birçok lezzet,

doğallığı simgeleyen Rudolf’ta misafirleri tazeliyor. Uzun çalışmalar sonucu oluşturulan geniş şarap

kavıyla da adından söz ettiren mekanda “Riedel” odasında uluslararası ödüllü şaraplar bulunuyor.

Restoran her gün saat 07.00-23.00 saatleri arasında hizmet veriyor.

La Déco des Petits Masalsı bir atmosferde renkli, sihirli bir gezi..


La Deco des Petits

La Déco des Petits Masalsı bir atmosferde renkli, sihirli bir gezi..



La déco des petits, çocuk odası dekorasyonunda alışılagelmiş mobilya ve de-korasyon aksesuarlarının dışında, renklerin, tarzların ve zıtlıkların iç içe geçtiği, yaratıcı dekorasyon seçenekleri sunuyor. Masal dünyasını andıran eğlenceli ve renkli aksesuarla çocukların hayal dünyalarına sesleniyor. Puan-tiyeli kumaş mantarlar, kadife balkabakları, ponponlar, çiçekler ve renga-renk kuşlarla süslü kumaş kuş evleri arasında büyülü bir gezintiye çıkarıyor.

Uzun yıllar dekorasyon dergilerinde editörlük yaptıktan sonra dekorasyon sektörünün lider firmalarına profesyonel fotoğraf stilistliği hizmeti veren Elif Osmanoğlu, meslek-teki deneyimini yeni açtığı La Déco des Petits ile daha geniş kitlelere aktarmak istiyor.


Mobilya, aydınlatma, dekoratif obje ve hediyeliklerden oluşan ürün yelpazesiyle La Déco des Petits renklerin enerjisinden yola çıkıyor. Mağaza, konsepti ve atmos-feriyle alışalıgeldik çocuk dekorasyonundan oldukça farklı. La Déco des Petits, klasik Fransız stilinin canlı renklerle yeniden yorumlanmasıyla “alternatif modern” mekanların oluşturulmasına öncülük ediyor.

“Mağaza- atölye-ofis”de gördüğünüz, kullandığınız mobilyaları sipariş vererek satın alabiliyorsunuz. Fıstık yeşili, turuncu, fuşya ve mor gibi çarpıcı renklerde hazırla-nan mobilya koleksiyonu, alternatif mekânlar yaratmak düşüncesiyle hazırlanmış. Özellikle çocukların duygusal ve ruhsal gelişiminde önemli bir yeri olan ren-kleri, dozunda ve doğru kullanarak mekanda nasıl çarpıcı görsel etki elde edebi-leceğimizi gösteriyor.


Bingo İmza Serisi: Hipnoz, Tutku ve Tılsım…

“Bingo ile Parfümü Giyin!”

Kokusunu, Doğu kültüründe yüzyıllardır kullanılan, nadir özlerden, çiçeklerden ve meyvelerden alan İmza Serisi; Hipnoz, Tutku ve Tılsım olmak üzere üç farklı varyantı ile Türk kadınlarını adeta baştan çıkaracak.


Bingo İmza Serisi: Hipnoz, Tutku ve Tılsım…

“Bingo ile Parfümü Giyin!”


Yeni yıla formda girmekbu tüyolarla çok kolayYeni bir yıl, yeni umutlar… Bu yılbaşı yeni yılda sağlıklı ve formda olma dileklerinizi lafta bırakmayın. Türkiye’nin en etkin ve güvenilir sağlıklı yaşam sitesi Diyetkolik.com’un uzman diyetisyenleri, yeni yıla yeni biri olarak başlamanızı sağlayacak öneriler sunuyor.



Yeni yıla girerken hep akıllarda yeni umutlar ve yeni hedefler olur. Pek çok kişi yeni yıla daha sağlıklı ve formda olma hayalleriyle başlar. Türkiye’nin ilk online diyet ve egzersiz platformu Diyetkolik.com, yeni bir yıla, yeni biri olarak girmek için tavsiyeler veriyor. Diyetkolik.com diyetisyenlerinin önerileriyle hayallerinizi gerçeğe dönüştürmek artık mümkün!

Diyet, aç kalmak anlamına gelmiyorDiyet yaparken aç kalmamanız gerekiyor. Aksi takdirde aç kalan bedeniniz küser ve kilo vermenizi zorlaştırır. Diyetkolik.com’a tıklayarak günlük almanız gereken kaloriyi hesaplayın ve Diyetkolik.com’un sunduğu besin değerleri açısından dengeli ve sağlıklı olan programı sürdürün. Diyet sürecinde bazal metabolizmanın altında enerji almanın metabolizmayı yavaşlatarak kilo kontrolünün sağlanamamasına neden olduğunu unutmamak gerekir.

Bol su tüketinBedeninizi susuz bırakmak yeni yılda faturasını bedeninize ödeteceğiniz sorunlara yol açabilir. Az su içmek, vücutta metabolik faaliyetlerin gerçekleşmesi için gerekli olan suyun yetersiz olmasına neden olarak uzun vadede metabolizmanızın yavaşlamasına sebebiyet verebilir.


Motivasyon önemliSağlıksız ve bir o kadar da pahalı yemekler tüketmek hem bütçenize, hem sağlığınıza zarar verir. Onun yerine zayıfladığınız zaman giyebileceğiniz elbiseler alarak kendinizi motive edebilirsiniz.

Benden geçti demeyinNasıl bir elin 4 parmak olması düşünülemezse, diyetin sporsuz, sporun ise diyetsiz olması düşünülemez. Yeni yıla az kala benden geçti diyerek spordan uzak kalmayın. Bedeninizi spora alıştırarak sağlıklı olabilirsiniz.

Sevdiğiniz besinleri tüketinDiyet yaparken sevmediğiniz yemekleri tercih etmek zorunda değilsiniz. Severek tükettiğiniz yemeğin vücudunuza sağladığı fayda, sevmeden yediğiniz besinin size sağladığı yarardan çok daha fazla olduğunu unutmayın. Severek yemek size iki kat fayda sağlar.

Günlük tutunRuh halleri ve tüketilen yiyeceklerin genelde birbiriyle ilişkisi vardır. Her gün yediklerinizi not ederek günlük tutabilirsiniz. Böylece midenizi tanıyarak bedeninizi yönlendirmeyi öğrenebilirsiniz.



DIET

Hafıza İçin Kestane...Kış Mevsiminin Sağlık Deposu Kestane...Gelen soğuklarla birlikte gelen sıcacık kestane kokusuna dayanamaz olduk. Kestanenin tam da zamanıyken enerji sağlamak adına kaliteli bir besin kaynağı olduğunu belirten beslenme uzmanı İpek Ağaca, hafıza eksikliğinde oldukça güçlü olduğunu belirtti. Omega -3 ve Omega-6 yağlarını bulunduran Kestane, öğrenme ve hafıza i üzerinde, hatta alzheimer hastalığında önemli bir etkene sahip.




Sağlık deposu kestanenin besin öğelerine değinirsek: fosfor, magnezyum, klor, kalsiyum, demir, sodyum ve özellikle potasyum mineralleri ile B1, B2 ve C vitaminlerini içeren kestane; fiziksel ve zihinsel yorgunluklara karşı oldukça önemli bir besindir. Kestanenin potasyum bakımından oldukça zengin olması (100 gram kestanede 500 mg potasyum bulunur) potasyum eksikliği olanlarda iyi bir potasyum tamamlayıcısı olabilmektedir. Potasyum, vücutta sodyum ile birlikte su dengesinin ayarlanmasında, besinlerin hücre içine geçişinde, sinir hücrelerinde mesajların iletilmesinde, kasların yapılarının korunmasında önemli rol oynar. Kalp ve kas sistemini uyarıp organizmanın su dengesini düzenleyen kestane, kan dolaşımını hızlandırır. Kestane; lif içeriği sayesinde bağırsak hareketlerini düzenlemeye yardımcı olur; kabızlığa karşı korur.

Aman miktara dikkat!

Kestane aynı zamanda tok tutma özelliğine sahiptir. Fakat yerken miktarına dikkat edilmezse çok da kolay kilo aldırabilir. 3 adet kestane, enerji içeriği bakımından 1 ince dilim ekmekle eş değerdir. Özellikle fazla kilolu kişilerin ve metabolizma hızı yavaş olanların kestane yerken miktar bakımından dikkatli olmaları gerekir. Kestane, çoğu kişi tarafından bir oturuşta 10-15 tane yenebilen bir besindir. Kestane tüketirken miktarda farkında olmak ve kendimize en fazla 5-6 kestane sınırı koymanın önemli olduğunu belirten İpek Ağaca, kestaneyi sık tüketiyorsak tavsiye ettiğim tüketim şeklini, ara öğünde ise ortalama 3 orta boy olmalıdır diye konuştu.Pişirme tavsiyesi olarak Kestaneyi sağlıkla tüketmek için haşlayarak hazırlanabilir. Mangalda pişirilecekse kanserojen özellik taşımaması için ateşe yakın olmamasına özen göstermelidir.




Minikler için kırmızı tasarımlarYeni yılın yaklaştığı günlerde her yerde karşımıza çıkan kırmızı, çocukların da en çok sevdiği renklerden. Siz de çocuğunuza kırmızı ve tonlarında, farklı tasarımlara sahip elbiseler, pijamalar, ayakkabılar, aksesuarlar arıyorsanız, Amerikadaniste.com aracılığıyla ABD’den de kolaylıkla ve hızlıca alışveriş yapabilirsiniz.

Amerikadaniste.com


Yaklaşan yeni yılı anımsatan, canlılığıyla en çok tercih edilen renkler arasında yer alan kırmızı, aralık ve ocak aylarına damgasını vuruyor. Kırmızı, miniklerin de elbiselerinden aksesuarlarına kadar en çok sevdiği renkler arasında yer alıyor. Çocuğunuz için kırmızının tonlarında, farklı tasarımlara sahip ürünler arıyorsanız, ABD’deki alternatiflere de Amerikadaniste.com aracılığıyla kolayca ulaşabilirsiniz. Amerikadaniste.com, uzman üye hizmetleri ve operasyon ekibiyle alışverişiniz boyunca size yardımcı oluyor, ABD’deki internet sitelerinden beğendiğiniz ürünlerin birkaç günde kapınıza kadar gelmesini sağlıyor.

Amerikadaniste.com


Türkiye’nin öncü markası Pınar, 200 mililitrelik sütlerini Pınar Resim Yarışması’nı kazananların arasından seçtiği beş resim ile yeniden tasarladı. İlköğretim çocuklarının resim sanatına ve güzel sanatlara ilgisini artırmak amacıyla 33 yıldır düzenlenen geleneksel Pınar Resim Yarışması’nı kazanan beş minik ressamın resimleri 200 ml ve 6’lı 200 ml Pınar Sütlerinin üzerinde tüketicilerle buluşuyor.

Pınar Resim Yarışması’nın minik ressamlarının resimleri

Pınar sütlerini renklendiriyor


ressamlarının resimleri Pınar sütlerini renklendiriyor

Muğla’dan 14 yaşında Gülseren Serenay Pekdoğan’ın, İstanbul’dan 14 yaşındaki Güldestan Oral’ın, Trabzon’dan 12 yaşındaki Beyzanur Büşra Karagöl’ün, Samsun’dan 10 yaşındaki Sena Kemeröz’ün ve Kıbrıs’tan 8 yaşındaki Selen Özçelik’in, “Süt İçiyorum, Sağlıklı Büyüyorum” temasıyla yaptıkları resimler Pınar sütlerinin üzerinde yer alıyor.



Starbucks’tan ‘mutlu’ eden hediyeler


Starbucks’tan ‘mutlu’ eden hediyelerStarbucks’tan sizi ve sevdiklerinizi

‘mutluluk’ta buluşturan hediye

seçenekleri


Dünyanın en ünlü oyuncak mağazası olan İngiltere kökenli

Hamleys artık Türkiye’de! Dünyanın en seçkin oyuncak

perakendecisi olarak İstanbul’daki ilk mağazasında,

geniş ürün yelpazesi, eşsiz sunumu ve sihirli deneyimiyle

Hamleys, çocukların hayallerini fethetmeye geldi.

Bugün Hamleys bir oyuncak mağazasından çok daha fazlasıdır.

Çocukların en sevdikleri oyuncaklarla oynayabildikleri, teşhirde olan 20 binden

fazla oyuncağın canlı performanslarla etkileşimli olarak sunulduğu göz

kamaştırıcı ve devasa bir oyuncak pazarıdır.

250 yılı aşan deneyimiyle Hamleys dünyanın en bilinen ve sevilen oyuncak

mağazası olarak ziyaretçilerine “dünyanın en seçkin oyuncakları”nı ve büyülü bir

deneyimi sunarak uluslararası bir ün kazanmıştır.

Hamleys büyüsünü yaşamak için sizi Hamleys Akasya mağazasına davet

ediyoruz. “Dünyanın En Seçkin Oyuncak Mağazası” Hamleys, artık İstanbul’un

Asya yakasında Akasya Acıbadem’de …

Oyuncak ayıların dile geldiği, Peri masallarının gerçekleştiği ve çocukların hayal güçlerine sınır konmadığı bir dünyaya adım atmaya hazırlanın.

Oyuncak ayıların dile geldiği, Peri masallarının gerçekleştiği ve çocukların hayal güçlerine sınır konmadığı bir dünyaya adım atmaya hazırlanın.



EVİNİZ VE SEVDİKLERİNİZ İÇİN EN İYİSİ YENİ YILDA DA ENPLUS’TA…


Yeni yılda da hem kendi hem sevdiklerinin yaşamını “değer”lendirmek isteyenler, Enplus mağazalarında buluşuyor.


Sedef Yeni Nesil Endüstriyel Çözümler’in İthalat ve Pazarlamasını gerçekleştirdiği Şirin Canavarlar Serisi, yemek saatini çocuklar için eğlenceli hale getiriyor. Karnı acıkmış şirin canavarların süslediği yemek takımları ile artık yemek saatleri çocuklar için daha neşeli ve güvenli. Kaymaz tabanlı bu koleksiyonun parçaları ise kolay kolay kırılmıyor.

Şirin Canavarlar Acıktı



“Çocuğunuzun

Küçük yaşlardaki çocuklarıyla ilgili her ebeveynin zaman zaman sıkıntısı olabiliyor. Tuvalet eğitimi kazandırmak, okul öncesi eğitime alıştırmak küçük

sıkıntıların başında geliyor. Büyüdükçe unutuluyor, zamanla geçiyor. Bir şekilde hepsi halloluyor. Ama halledilmesi zor olan problemler de mutlaka bir

pedagoga danışılması gerekiyor. Metronom Medya muhabiri Ayten Mert Pedagog Dr. Melda Alantar ile söyleşi gerçekleştirdi.

sorularına doğru ve açık

RÖPORTAJ

yanıtlar verin”


Bebek News: Okul öncesi çocukları ile ilgili ola-rak en sık karşılaşılan sorunlar nelerdir?

Melda Alantar: 3-6 yaş dönemindeki çocuk-ların anneden ve evden ayrılıp, anaokuluna ya da ilkokula başlaması en sık karşılaşılan sorunlardan biridir. Bazı çocuklar bu dönemi rahat atlatırken bazıları sorun yaşayabilmekte-dir. Çocuğunuzun okula hazır olup olmadığına dair şüpheleriniz varsa bir pedagog yardımı alınabilir. Çocuk, anaokulu ortamında psiko-motor, bilişsel, sosyal-duygusal gelişimini ve öz bakım becerilerini pekiştirme olanağı bulur. Okul olgunluğuna erişen çocuğun eğitim kuru-ma uyum sağlaması da kolaylaşır.

B.N: Okul öncesi eğitim almamış bir çocuğu okula nasıl hazırlamalı, anne-baba ne yap-malı?

M.A: Çocuğunuzla birlikte kitap okuyun. Al-gılamanın pekişmesi için ”Sence masal kah-ramanı ne yapacak?” gibi sorular sorun. Elle kavrama becerilerinin gelişmesi için kitabı tut-masına özen gösterin. Seslerin ayrımına var-ma özelliği çocuklarda 2-6 yaş arasında gelişir. Birlikte şarkı söyleyin, el çırparak ritim tutun. Belirlediğiniz bir harfle başlayan nesneleri bul-ma oyunu oynayın, örneğin “A” ile başlayan nesneleri göstermesini söyleyin; araba, at vs. Çocuğunuzla oynayarak, onu kucaklayıp severek birlikte zaman geçirin. Evinizde çocuğunuzun izleyeceği bir düzen (Yemek, oyun, uyku saatleri) oluşturun. Çocuğunuzla konuşmak için ona zaman ayırın. Soru sorması için teşvik edin, sorularını yanıtlayın. Birlikte okuma, sayma etkinlikleri yapın. Harf ve sayıları tanımasını sağlayın.

Bilişsel gelişimi için dünya hakkında düşün-mesini sağlayın. Problem çözme becerilerinin gelişmesi, yaratıcılık, hayal kurmayı geliştiren oyunlar oynayın.

Arkadaşlarıyla oynayarak sosyal becerilerini geliştirmesi için fırsatlar yaratın. Saygılı dav-ranması için özendirin. Sorumluluk duygusu-nun gelişmesi için oyuncaklarını toplama, giy-silerini yerleştirme gibi basit görevler verin.

B.N: 0-6 yaş çok önemli, bu dönemde anne babaların yaptığı hatalar neler?

M.A: Anne-babanın disiplin tekniklerini uy-gulama konusunda tutarız davranmaları, aşırı hoşgörülü olmaları ya da ilgisiz tepkiler ver-meleri, çocuklarının sağlıklı gelişimlerine destek olmamaları, okul öncesi eğitim ku-rumlarına çocuklarını göndermemeleri en te-mel hatalı tutumlardır.

B.N: Davranış bozuklukları genetik midir? Son-radan mı öğrenilir?

M.A: Çocuklarda davranış bozuklukları çoğunlukla anne-babanın yetersiz ve hatalı çocuk yetiştirme tutumları ile ebeveyn olarak sergiledikleri tavırlarla olumsuz rol model ol-malarından kaynaklanan sorunlardır.

B.N: 0-3 yaş arasındaki çocuklarda öne çıkan en önemli sorun nedir?

M.A: Bu dönemde en önemli sorun bebekle ona bakan kişi arasındaki kurulan bağın nite-liğidir. Ortak bağ sarılma, doyurma, sevgi gibi çocukla ana-baba arasındaki duyumsal payla-şıma dayalı bir ilişkidir. Bebeklerin büyüme ve güven duymaları için gerekli bir bağdır. Güve-ne dayanan bir ortak bağ kurulduğu takdirde, çocuk gelecek yaşantılarında da sağlıklı, güve-ne dayalı ilişkiler kuracaktır.


B.N: Çocukların büyümesine en büyük engel nedir?

M.A: Ebeveynlerin çocukların yaş ve gelişim özelliklerini göz ardı ederek, onlara etkin şekilde destek olma konusunda yetersiz dav-ranmaları çocukların büyümesine en büyük engeldir.

B.N: Boşanmalar çocukları nasıl etkileniyor, bu süreçte anne–baba nasıl davranmalı? Uz-man yardımı şart mı?

M.A: Boşanma, ailenin tüm bireyleri için zor-lu bir süreçtir. Anne-babalar bu yolculuğu gü-ven içinde tamamlayabilmek için tehlikeleri azaltmak ve çocukları korumakla yükümlü-dürler. Sevgi dolu ancak kararlı çocuk yetiştir-me tutumları ile boşanmış ailelerin çocukları da mutlu bireyler olarak yaşayabilirler. Uzun dönemde boşanmış ebeveynlerin çocukları-nın %80’i üretken, uyumlu ve başarılı yetiş-kinler olmaktadır. Büyüdükçe anne-babala-rının boşanması acı veren bir döneme ilişkin uzak bir hatıraya dönüşmekte, yaşamları üzerinde derin etki bırakmamaktadır. Bo-şanmış ailelerin çocuklarının %20’si ise yaşamlarını etkileyen pek çok psikolojik ve sosyal sıkıntılar çekmektedirler. Erişkin döne-me ulaştıklarında bu kişiler diğerlerine göre iki misli oranda ruhsal hastalık, madde ba-ğımlılığı ve ilişkilerde başarısızlık yaşamakta-dırlar. Çocukluk döneminde ise uyku ve bes-lenme sorunları, öfke, korkular ve gerileme (Bazı bebeksi davranışların sergilenmesi) görülmektedir.Boşanma kararı aldığınızda eşinizle konuşarak bunu çocuklara birlikte söylemeniz gerektiğini belirtin. Eşlerden biri evden ayrılmadan önce bir aile toplantısı dü-zenleyin. Boşanmayla ilgili söyleyeceklerinizi


önceden planlayın. Toplantı sırasında boşan-manızla ilgili tarafsız açıklamalarda bulunun. Diğer ebeveyni suçlayıcı tavır sergilemeyin. Çocuklarınızın sorularına doğru, dürüst ve açık yanıtlar verin ancak gereksiz ayrıntılara girmekten kaçının. Örneğin babalarını sizi al-dattığı için terk ettiğinizi belirtmek durumunda değilsiniz. Boşanma nedenlerini açıklarken suçlayıcı olmayan ifadeler kullanın. “Evlendiği-mizde birbirimizi seviyorduk ancak yıllar geç-tikçe duygularımız, gereksinimlerimiz, zevk-lerimiz değişti ve birbirimizden uzaklaştık, anlaşamıyoruz. Evliliğimizi yürütemediğimiz için boşanmaya karar verdik. Beraberliğimizin en güzel yanı çocuk sahibi olmaktı. Sizi çok seviyoruz” gibi bir açıklama yapabilirsiniz. Boşanmanın onlarla ilgisi olmadığını açıkça be-lirtin. Boşanmaya neden olduklarını düşüne-bilirler. Terk edilecekleri, onlara kimsenin bak-mayacağı endişesini taşıyabilirler. Anne-baba, boşanmanın çocuğun hatası olmadığını be-lirtmelidir. Çocuğun psikolojik sağlığının bozulduğu durumlarda pedagog desteği alınmalıdır.

B.N: Dikkat eksikliği psikolojik sorun mudur?

M.A: Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu çocuğun yaşamını etkileyen nörobiyolojik bir bozukluktur. Ancak boşanma, ölüm, ayrılık-lar, okul değişikliği, arkadaş sorunları, yeni bir kardeşin dünyaya gelmesi gibi hayati olaylar çocuğun psikolojisini olumsuz etkileyerek dik-kat dağınıklığının ortaya çıkmasına da neden olabilir.

Keyifli söyleşi için Melda Alantar’a teşekkür ediyoruz.

KARAKÖY’E ’10 NUMARA’ ADRES


Dünyanın en önemli butik otel zincirlerinden Morgans Grup’un en yeni oteli 10 Karaköy,

A Morgans Original, 18 Kasım 2014 tarihinde kapılarını açtı.

İstanbul’un son yıllardaki eğlence, kültür ve sanat merkezi Karaköy’e yeni soluk getirecek ‘10 numara’ bir adres açıldı: ‘10 Karaköy, A Morgans Original’. Dünyanın en önemli butik otel zincirlerinden Morgans Grup’un yeni oteli, Karaköy müdavimlerinin yeni durağı olacak. 19’uncu yüzyılda hastane olarak kullanılan Büyük Balıklı Han’ın tarihi yapısı bozulmadan yenilenen 71 odalı butik otelin giriş katında yer alan Rudolf Bar’da akşamüstü içkinizi yudumlayabilir, 22 yıldır Türkiye’de yaşayan ve kendi restoranını açan ilk yabancı şef olan dünyaca ünlü şef Rudolf Van Nunen’in restoranı Rudolf’da Slow Food konseptiyle hazırlanan birbirinden leziz yemekleri deneyebilir, eşsiz manzaraya sahip Rudolf Sky Terrace’da geceye devam edebilirsiniz. Yaban mersinli dişi ördek, dana yanağı, patlıcanlı karides ve birbirinden eşsiz tatlılar Rudolf’un favorileri arasında.

KARAKÖY’E ’10 NUMARA’ ADRES



KEMAL TANCA’DAN %50 YE VARAN İNDİRİM FIRSATI


Her daim şıklık ve yenilik yaratan ayakkabı markası Kemal tanca’da Şimdi tüm Kemal Tanca ,tanca plus ve tanca kids mağazalarında %50 ye varan + 2. Üründe extra %20 indirim Sizleri bekliyor.



Bir sonraki sayımızda görüşmek üzere hoşcakalın

Documents

Bebek News Sayı 22