12

Bir İstiklâl Âşğ Mehmet Âkif - DBY · yayımlanan kitap çalışmaları bulunmaktadır. “Kültür ve Edebiyatımızda İlk’ler ve En’ler”, “Şemseddin Sami, Emsâl”

  • Upload
    others

  • View
    10

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Bir İstiklâl Âşğ Mehmet Âkif - DBY · yayımlanan kitap çalışmaları bulunmaktadır. “Kültür ve Edebiyatımızda İlk’ler ve En’ler”, “Şemseddin Sami, Emsâl”
Page 2: Bir İstiklâl Âşğ Mehmet Âkif - DBY · yayımlanan kitap çalışmaları bulunmaktadır. “Kültür ve Edebiyatımızda İlk’ler ve En’ler”, “Şemseddin Sami, Emsâl”

Bir İstiklâl ÂşğMehmet Âkif Hayat, Sanat, Fikirleri Üzerine Araştrma ve İncelemeler

ARAŞTIRMA - İNCELEME

ARAŞTIRMA-İNCELEME

Bu PDF dokümanı, kitabın bir kısmını içermektedir. DBY okurları için özel olarak oluşturulmuştur.

Page 3: Bir İstiklâl Âşğ Mehmet Âkif - DBY · yayımlanan kitap çalışmaları bulunmaktadır. “Kültür ve Edebiyatımızda İlk’ler ve En’ler”, “Şemseddin Sami, Emsâl”

Bir İstiklâl ÂşğMehmet Âkif Hayat, Sanat, Fikirleri Üzerine Araştrma ve İncelemeler

ARAŞTIRMA - İNCELEME

Editör: Turgay Anar

© DÜN BUGÜN YARIN YAYINLARI, 2011

DBY: 8Araştrma - İnceleme: 1

ISBN: 978-605-88002-4-3Sertifika No: 18188

Birinci Bask: İstanbul, Aralk 2011

Editör:Turgay Anar

Yayn KoordinatörüErsan Güngör

Yayn Yönetmeni:İrfan Güngörür

Sayfa Düzeni:DBY

Kapak Tasarm:Sercan Arslan

Bask/Cilt:Şenyldz Yay. Matbaaclk Ltd. Şti.Gümüşsuyu Cad. No: 3, K: 2 Topkap/İstanbulTel: 0212 483 47 92 (Sertifika No: 11964)

Bir

İstik

lâl Â

şğ

Meh

met

Âki

f H

ayat,

San

at,

Fiki

rleri

Üze

rine

Araştrm

a ve

İnce

lem

eler

DÜN BUGÜN YARIN YAYINLARITicarethane Sokak Tevfikkuşoğlu İşhan No: 11/36 Sultanahmet - Fatih / İstanbul / TürkiyeTel. - Faks: +90 212 526 98 06 www.dby.com.tr • [email protected]

Page 4: Bir İstiklâl Âşğ Mehmet Âkif - DBY · yayımlanan kitap çalışmaları bulunmaktadır. “Kültür ve Edebiyatımızda İlk’ler ve En’ler”, “Şemseddin Sami, Emsâl”

5

İçindekiler

Önsöz• ................................................................................................7

Mehmet Âkif Ersoy’un Hayat, Edebî Kimliği, Eserleri• ........9Tahsin YILDIRIM

Mehmet Âkif’in Şiirlerinde Aile• ................................................55Dr. Özlem GÜNEŞ

Mehmet• Âkif’in Millî Mücadele Yllar...................................69Tahsin YILDIRIM

Âkif• ’in Gençliğe Mesaj ........................................................... 123Aziz ERDOĞAN

Mehmet Âkif’in Vefatlarna Ağladğ Dostlar ve • Ömründe Gördüğü En Hazin Cenaze .................................. 141İbrahim ÖZTÜRKÇÜ

Vefatnn Ardndan Devrin Süreli Yaynlarnda • Mehmet Âkif Ersoy’la İlgili Çkan Yazlara Eleştirel Bir Bakş ..................................................................... 153Dr. Ali KURT

4

Yrd. Doç. Dr. Turgay ANAR, 1975 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Marmara Üniversitesi’nde yüksek lisansını, İstanbul Üniversitesi’nde “Yeni Türk Edebiyatında Edebiyat Mahfilleri” çalışmasıyla doktorasını tamamladı. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Yapı Kredi Yayınları’ndan 2002 yılında çıkan “Mücevherlerin Sırrı” isimli eserini derleyip yayına hazırladı. Metin Eloğlu’nun Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan “İbresiz Bir Pusula” (2007), “İstanbullu” (2009), “İçli Dışlı” (2010) isimli eserlerini Türk edebiyatına kazandırdı. Çanakkale Savaşlarıyla ilgili yazılmış olan kurmaca hikâyeleri, “Çanakkale Savaşı Hikâyeleri” (2007) ismiyle bir araya getirerek inceledi. Hece, Varlık, Yasak Meyve, Eşik Cini gibi edebiyat dergilerinde makale ve denemeleri yayımlandı. Halen İstanbul Medeniyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde Yardımcı Doçent olarak görev yapmaktadır.

Tahsin YILDIRIM, 1972 yılında Kayseri’de doğdu. Gazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun olduktan sonra Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yeni Türk Edebiyatı Anabilim Dalı’nda yüksek lisansını tamamladı. “Eşlerinin Gözüyle Edebiyatçılarımız”, “Şehzade Yusuf İzzettin Efendi”, “Türk Edebiyatında Müstear İsimler”, “Milli Mücadele’de Mehmet Âkif”, “Osmanlının Peygamber Aşkı”, “Hatıralar ve Fikirler Etrafında Mehmet Âkif’i Anlamak”, “Osmanlı Padişahlarının Manevi Dünyası” kitaplarının birkaçıdır. Yeni Şafak, Milli Gazete, Yasakmeyve, Hece, Varlık, Dergâh, Size gibi süreli yayınlarda edebiyat-tarih alanlarında birçok deneme ve makalesi yayımlandı.

Dr. Özlem GÜNEŞ, 1976 Suşehri/SİVAS doğumlu. İlk, orta ve lise tahsilini Suşehri’nde tamamladı. 1993 yılında Boğaziçi Üniversitesi Fen Ed. Fak. Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne girdi. 1998 yılında Marmara Üniversitesi Eski Türk Ed. alanında Yüksek Lisansa ve aynı zamanda öğretmenliğe başladı. 2001 yılında Yüksek Lisansını tamamladı. 2004 yılında İstanbul Üniversitesi’nde aynı alanda başladığı doktora çalışması 2010’da “Fahrî’nin Hüsrev ü Şîrîn’i (Metin-Tahlil) Nizamî ve Şeyhî’nin Eserleriyle Karşılaştırılması” çalışmasıyla tamamladı. Aynı zamanda ortaöğretimde 2009 öğretim yılından itibaren İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü Program Geliştirme Bölümü MEB Türk Edebiyatı Komisyonunda çalışmaktadır.

Aziz ERDOĞAN, 1971’de Sivas’ta doğdu. Karadeniz Teknik Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretimi Bölümünü bitirdi. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında yönetici, danışman ve eğitici olarak görev aldı. “Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa”, “Âbide Şahsiyet Mehmet Âkif Ersoy” isimli romanları yayınlandı. Anı, şiir ve denemeleri çeşitli dergilerde yayımlandı ve bu türdeki eserleriyle ödüller aldı. İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü, 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul Koordinatörlüğü yaptı ve Bağcılar Kaymakamlığı EUROBA ekibinde bulundu.

İbrahim ÖZTÜRKÇÜ, 1980 yılında Van’da doğdu. 1997 yılında giriş yaptığı Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden 2001 yılında mezun oldu. Aynı yıl başladığı yüksek lisans çalışmasını 2004 yılında tamamladı. Edebiyat ve Osmanlı Türkçesi alanında çeşitli kurumlarda dersler veren yazarın telif ve çeviri olarak yayımlanan kitap çalışmaları bulunmaktadır. “Kültür ve Edebiyatımızda İlk’ler ve En’ler”, “Şemseddin Sami, Emsâl” telif ve yayına hazırladığı çalışmalarından bazılarıdır. Ayrıca Yağmur, Tarih Bilinci, Dil ve Edebiyat gibi çeşitli dergilerde tarih ve edebiyat konulu makaleleri yayımlanmıştır.

Dr. Ali KURT, 1973 Gölcük/KOCAELİ doğumlu. İlk, orta ve lise tahsilini Gölcük’te tamamladı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fak. Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. 1999 yılında aynı üniversitede yüksek lisansını tamamladı. 2011 yılında “1950 sonrası Türk Romanında Anadolu’dan İstanbul’a Göç” çalışmasıyla İstanbul Üniversitesinde doktorasını tamamladı. MEB Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak görev yaptı. Ortaöğretimde 2006-2007 öğretim yılından beri okutulan MEB Türk Edebiyatı 9.10.11.12. ders kitapları ve Karizma Yayınları Dil ve Anlatım 9 ders kitabının yazarlarındandır.

Übeydullah KISACIK, 1982 yılında İnegöl’de doğdu. İlk ve Orta öğrenimini İnegöl’de tamamladıktan sonra, 2006 yılında İstanbul Kültür Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Türk Edebiyatı, Ada ve Türk Edebiyatı Araştırmaları dergilerinde İlyas Dirin ile birlikte bibliyografya çalışmaları yayımladı. 2006 yılında Başbakanlık Osmanlı Arşivleri’nde personel olarak çalışmaya başladı. İstanbul Üniversitesi Yeni Türk Edebiyatı alanında yüksek lisans yapmaktadır.

Yrd. Doç. Dr. Ahmed Mourad ELDESSOUKY, 1975 yılında Kahire’de doğdu. Ayn Şems Üniversitesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı asistanıyken Türkiye’ye geldi. TÖMER’de bir yıl kadar Türkçe kurslarına katıldıktan sonra İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde doktora öğrenimine başladı (2005). Aynı bölümde doktorasını tamamladıktan sonra Mısır’daki Ayn Şems Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde Yardımcı Doçentlik görevine atandı. Mısır’da yaşamaktadır.

Page 5: Bir İstiklâl Âşğ Mehmet Âkif - DBY · yayımlanan kitap çalışmaları bulunmaktadır. “Kültür ve Edebiyatımızda İlk’ler ve En’ler”, “Şemseddin Sami, Emsâl”

7

Önsöz

Büyük şair Mehmet Âkif Ersoy’un Safahât’n “Altnc Kitab” Âsm’daki “Doğduğumdan beridir âşğm istiklâle” dizesi, onun özgürlüğe duyduğu aşkn bir yönünü gösterir. Onun hayatyla ilgili araştrmalar yapanlar ve biyografisinin baz detaylarn gözden kaçrmayanlar, Âkif’in hemen her anlamda, sana-tnda ve sradan hayatnda bile özgür olmak ve içinde mutlu olmak istediği coğrafyann da özgür kalmas için canhraş bir şekilde nasl çalşp çabaladğna dikkatleri çekmiştir. Onun gibi sarslmaz bir “karakter âbidesi”, hayatnda ve eserlerinde halkn gözetmiş, onlarn “terakkisini”, “zilletten” kurtulma-sn istemiş, “müreffeh” bir hayata kavuşmalarn arzulamş ve bu uğurda da cansiparane çalşmştr. Âkif’in hayatn her türlü çalkant ve zorluklarna karş hiçbir zaman boyun eğ-meyen bu âbide yönü, onun gençler ve Türk milleti için ör-nek olmas gereken özelliklerinin başnda gelir.

Âkif, şair olarak da “tasannu” batağna batmamş, halkla “içli dşl” olmay sanatnn en güzel yönlerinden biri olarak kabul etmiştir. Bu yüzden Safahât’n girişinde yer alan şu di-zeler, onun sanatn nasl açkladğn göstermesi bakmn-dan çok değerlidir:

6

Mehmet Âkif Ersoy İle İlgili Arşiv Belgeleri• ....................... 179Übeydullah KISACIK

Mehmet Âkif Ersoy: • “Gölgeler”in Gölgesinde .......................................................... 211Yrd. Doç. Dr. Ahmed Mourad ELDESSOUKY

Mehmet Âkif Ersoy Hakknda • Yazlmş Kitaplarn Bibliyografyas ....................................... 219Yrd. Doç. Dr. Turgay ANAR

Page 6: Bir İstiklâl Âşğ Mehmet Âkif - DBY · yayımlanan kitap çalışmaları bulunmaktadır. “Kültür ve Edebiyatımızda İlk’ler ve En’ler”, “Şemseddin Sami, Emsâl”

9

Mehmet Âkif Ersoy’un Hayat, Edebî Kimliği, Eserleri

Hayat1

Mehmet Âkif’in baba tarafndan dedesi Arnavutluk’un İpek kasabasnn Suşisa köyünden Nureddin Ağa’dr. Nureddin Ağa’nn oğlu, Âkif’in babas “temiz” unvanl Tahir Efendi’dir. Tahir Efendi, memleketinde bir süre okuduktan sonra İstanbul’a gelir, tahsiline burada devam eder ve Yozgatl Hac Muham-med Efendi’den icazet alr. Tahir Efendi bir süre sonra dul

1 Âkif’in hayat hakknda geniş bilgi için bk: Fevziye Abdullah Tan-sel, Mehmet Âkif Ersoy, Mehmet Âkif Ersoy Fikir ve Sanat Yayn-lar, İst., 1991, 3.bs; M. Ertuğrul Düzdağ, Mehmet Âkif Hakknda Araştrmalar I-II, Mehmet Âkif Araştrmalar Merkezi Yaynlar, İst., 2000, 3.bs; Hasan Basri Çantay, Âkifnâme, Ahmed Said Matbaas, İst., 1966; Eşref Edip, Mehmet Âkif Hayat, Eserleri ve 70 Muhar-ririn Yazlar I-II, Âsâr- İslâmiye Kütüphanesi Neşriyat, İst., 1938; İsmail Hakk Şengüler, Açklamal ve Lügatçeli Mehmet Âkif Külli-yat, C. 10, Hikmet Nşr.; İst., 1992, Mithat Cemal Kuntay, Mehmet Âkif, Timaş Yay., 2.bs, İstanbul, 2001.

Tahsin YILDIRIM(Araştrmac-yazar)

| Bir İstiklâl Âşğ |

8

“Bana sor sevgili kâri’, sana ben söyleyeyim,Ne hüviyyette şu karşnda duran eş’ârm: Bir yğn söz ki, samîmiyyeti ancak hüneri; Ne tasannu’ bilirim, çünkü ne san’atkârm.Şi’r için ‘gözyaş’ derler; onu bilmem, yalnz,Aczimin giryesidir bence bütün âsârm!Ağlarm, ağlatamam; hissederim, söyleyemem;Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bîzârm!Oku, şâyed sana bir hisli yürek lâzmsa;Oku, zîrâ onu yazdm, iki söz yazdmsa.”

Onun şiirlerinde yukardaki samimi dizelerde olduğu gibi halkn yaşayşndan izler, onlarn hayata nasl baktklar, yaşa-dklar sefalet, içinde bulunduklar skntlar canl birer tablo gibi karşmza çkar. Onun her biri bir “alev” gibi yakc olan şiirlerini inceleyen sosyal bilimciler de devrin şartlar, in-sanlar, olaylar hülasa o devrin ayrntlarna ulaşmakta pek de zorlanmayacaklardr. Âkif, “sanatn gerçeğini”, “hayatn gerçeği”nden çkarp aldğ içindir ki, onun yllar önce yazdğ şiirleri hâlâ capcanldr.

Bu çalşmadaki yazlar, “2011 Mehmet Âkif Ersoy Yl”nda ona layk bir armağan vermek isteyen yazarlarn Mehmet Âkif Ersoy’a şükranlarn sunmalar için bir vesile kabul edilmeli-dir. “Sessiz yaşadm, kim beni, nerden bilecektir?” dizesinde dile getirdiği gibi “mütevazi”, “Hiç çağlamadan, gizli inen yaş gibi aktm.” dizesindeki gibi “elemli” bir ruha sahip olan Âkif, “mücadeleli”, “çileli”; içten içe “ufuk açc” ve “hariku-lade” hayat ve “muhteşem” eseriyle, ne mutlu ki hâlâ “yaş-yor!” ve “yaşayacak”.

Editör

Page 7: Bir İstiklâl Âşğ Mehmet Âkif - DBY · yayımlanan kitap çalışmaları bulunmaktadır. “Kültür ve Edebiyatımızda İlk’ler ve En’ler”, “Şemseddin Sami, Emsâl”

11

| Mehmet Âkif |

gelerek, Boyabat’ta evlenmiş, sonra karsn alp Tokat’a gitmiş ve orada yerleşmiştir. Âkif’in anneannesi, bu ana babadan Tokat’ta dünyaya gelmiştir. Âkif’in anneannesi, evlenme çağna gelince Buhara’dan gelen tacir Mehmet Efendi’ye varmş ve annesi bu izdivacn mahsulü olmuştu. Âkif’in annesi, hem baba tarafndan, hem de ana tarafn-dan Buharaldr. Fakat kendisi Anadolu’da doğmuş ve bü-yümüştür. Âkif’in annesi, Tokat’ta yetiştikten sonra Şirvan-llardan Derviş Efendi ile evlenmiş, sonra kocasyla birlikte Amasya’ya, daha sonra İstanbul’a gelerek Sargüzel’deki evine yerleşmiştir.

Emine Şerife Hanm’n Derviş Efendi’den iki erkek, bir kz çocuğu olduysa da erkeklerin vefatndan sonra babalar da vefat etmiş ve Şerife Hanm genç yaşta dul kalmştr. Âkif’in babas, Mehmet Tahir Efendi, bu sralarda ona talip olmuş ve onunla evlenmiştir. Emine Şerife Hanm tam manasyla, İslam Türk kadn idi. Sağlam bünyeli, sağlam seciyeli, anla-yşl, tecrübeli ve derin görüşlü bir kadnd. İtikad bütün bir Müslüman’d. Beş vakit namazn ihmal etmez, ibadetlerin-den haz duyar, itikatlarn yaşar, feragat ruhunu canlandrr, iyilik etmekten, iyilik etmek için koşmaktan bahtiyarlk du-yan, ince hisli, yüksek ruhlu bir insandr.

Emine Şerife Hanm, İpekli Tahir Efendi ile evlendikten sonra, ilk kocasnn son yadigâr olan kzn da kaybetmiş; fa-kat Şerife Hanm bu acya da tahammül ettikten sonra Âkif’i doğurmuş, bu oğlunun doğmas ona en büyük teselliyi ver-miştir.

| Bir İstiklâl Âşğ |

10

bir kadn olan Emine Şerife Hanm’la evlenir. İşte bu evlili-ğin bir mahsulü olan Mehmet Âkif, Fatih semtinde Sargüzel Mahallesi’nin Nasuh Sokağ’ndaki bir evde 1873’te dünyaya gelir. Mehmet Âkif kendisiyle yaplan bir konuşmada adnn konuluşu ile ilgili şu bilgiyi verir:

Babamn bana verdiği mahlâs “Ragîf”tr. Ragîf, Arapça bir nevi ekmek demektir. “Ragîf” ev halk ve mahalleli ara-snda kullanlamamş. “Âkif”e çevirmişler. Nüfus kâğdna da “Âkif” geçmiş.

İşte bu sûretle adm “Mehmet”, mahlâsm da “Âkif” kalmş-tr. Fakat babam hep “Ragîf” derdi. “Ragîf” tevellüd tari-himi de ifade eder.2

Bu doğum tarihi ebcet hesab ile hicrî 1290 yldr. Temiz Tahir Efendi, oğlu Âkif’e isim verirken bile bir geleneği sür-dürmüştür. Bu geleneğin icras Âkif’in ailesinin nelere dikkat ettiğini gösterdiği için önemlidir. Onun isimlendirilmesinden tutun da yaşantsnn hemen hemen her safhasnda “geçmiş”in değerli her türlü ilkesine sahip çktğn görmek onu anlama-mz kolaylaştran en büyük göstergelerdendir.

Anne Emine Şerife Hanm3

Âkif’in annesi Emine Şerife Hanm aslen Buharaldr. Âkif’in verdiği bilgiye göre; bundan bir buçuk asr kadar ev-vel Hekim Hac Baba isminde biri, Buhara’dan Anadolu’ya

2 M. Ertuğrul Düzdağ, Mehmet Âkif Hakknda Araştrmalar-I, Mehmet Âkif Araştrmalar Merkezi Yaynlar, İst., 2000, 3.bs, s. 23-24.

3 Mehmet Âkif Ersoy, Safahât, Haz: Ömer Rza Doğrul, İnklap Yay., İst., 1966.

Page 8: Bir İstiklâl Âşğ Mehmet Âkif - DBY · yayımlanan kitap çalışmaları bulunmaktadır. “Kültür ve Edebiyatımızda İlk’ler ve En’ler”, “Şemseddin Sami, Emsâl”

13

| Mehmet Âkif |

srasnda temizlik ile temayüz etmişti. Medrese hayatnda te-mizlik ile temayüz etmek ise kolay bir iş değildi. Çünkü bu te-mizliği, bizzat temin etmek ve onun icap ettirdiği bütün zah-metlere doğrudan doğruya katlanmak zarureti vard. Üstünü başn ykamak, velhasl temizliğin bütün zahmetlerine katlan-mak lâzmd. Tahir Efendi, bunlarn hepsini yaptğ için arka-daşlar arasnda temizliğiyle temayüz etmiş ve sonuna kadar Temiz Tahir Efendi diye tannmştr. İhtimal ki, onun Emine Şerife Hanm’la evlenmesini kolaylaştran en belli başl sebep bu adndan kazandğ şöhrettir. Çünkü Emine Şerife Hanm da her inanşyla temiz bir kadnd ve kar koca her bakm-dan birbirlerine denktiler.

Tahir Efendi, ünlü biyografi yazar İbnülemin Mahmut Kemal İnal’n da hocasdr. Âkif ile ders arkadaşlğ yapan İbnülemin’in babas Mühürdar Emin Paşa, Tahir Efendi’yle yakn dosttur. Emin Paşa ile Tahir Efendi’nin bir diğer or-tak noktalar da ayn şeyhe bağl olmalaryd. Her iki isim de Fatih Halclar’da tekkesi olan Nakşi-Halidi Şeyhi Feyzullah Efendi’nin müridanlar arasnda yer alyorlard.

ÖğrenimiÂkif, ilköğrenimine dört yaşndayken Fatih’teki Emir Buharî mahalle mektebinde başlar. Burada iki sene kadar okur. Fatih’teki muvakkithanenin yanndaki iptidâî mektepte tah-sil hayatna devam eder. Burada üç sene okur. Sonra Fatih Merkez Rüşdiyesi’ne girer. Bu rüştiyede özellikle kendisine Türkçe dersi okutan Hoca Kadri Efendi’den çok etkilenir. Bu

| Bir İstiklâl Âşğ |

12

Baba Mehmet Tahir Efendi4

Âkif’in babas Mehmet Tahir Efendi, Fatih dersiâmlarndandr. Kendisi İpek’in Suşisa köyünden Nureddin Ağa’nn oğludur. Tahir Efendi, İpek’te biraz okumuş, sonra İstanbul’a gelmiş, Yozgatl Mahmut Efendi’den ders görmüş ve icazet almştr. Onun Şerif Efendi’den mücaz olduğunu da eski Diyanet İşleri Reisi Profesör Şerafeddin Yaltkaya söylemiştir. Yani İpek’in köylüsü ve Âkif’in “Âsm” adl eserinde, Köse İmam’n mü-balağal diliyle anlattğ veçhile -ümmî, yar vahşi adamn oğlu- kendi sa’y ü gayretiyle, kendi sebat ve ikdamyla büyük bir gayeyi gerçekleştirmiştir. Çünkü o zamann telakkisine göre ilim Fatih’te idi ve Fatih müderrislerinden olmak, gptaya de-ğer bir gaye idi. İlim, Fatih’ten öteye, mesela Şehzadebaş’na veya Beyazt’a inmeye tenezzül etmezdi. Buralarda ancak il-min serpintileri varolabilirdi. İlmin asl kaynağ ise Fatih’te idi. Bu telakkiyi göz önünde tutacak olursak, İpek’in köylüsü ümmî, yar vahşi bir adamn oğlu olarak İstanbul’a gelen, hiç-bir hâmisi bulunmayan ve yalnz kendi emeğine, kendi gücüne ve kendi seciyesine güvenen Tahir Efendi’nin Fatih müder-risliğine yükseldiği günü, hayatnn en bahtiyar günü saymak icap eder. Çünkü İpek’in köylüsü, verese-i enbiya (nebilerin varisi) makamna ermiş ve köyünden çktğ gün tasarladğ gayeye varmşt. Tahir Efendi’nin sebat sahibi bir adam ol-duğu muhakkaktr.

Tahir Efendi’nin arkadaşlar arasnda şöhreti, onun seciyesi hakknda bize mühim bir ipucu veriyor; çünkü ayn ad taş-yan “Tahir”lerden ayrt edilmek için Temiz Tahir Efendi diye anlyordu. Demek ki, tahsil için medresede geçirdiği seneler

4 Mehmet Âkif Ersoy, a.g.e.

Page 9: Bir İstiklâl Âşğ Mehmet Âkif - DBY · yayımlanan kitap çalışmaları bulunmaktadır. “Kültür ve Edebiyatımızda İlk’ler ve En’ler”, “Şemseddin Sami, Emsâl”

15

| Mehmet Âkif |

riyaziyesi çok kuvvetliymiş. Agop’a gelince o da derslerine pek fazla çalşyor, snfta en ileri gelen talebelerin başnda geliyormuş. Ayn zamanda vücut itibaryla pek kuvvetli ve okkal olan bu Ermeni biraz da güreş biliyormuş. Lâkin genç Mehmet Âkif, Halkal Ziraat Mektebi’nde snfnda birinciliği bu iki Türk olmayana vermeyi çok büyük bir züll telakki ederek geceyi gündüze katarak çalşmş onlar geç-miş ve snfnn birincisi olmuş.

Hatta mektepten aldğ diplomasnda bu imtiyaz göze çar-par ve şehadetnâmesi birinciliğini kaydeder. Agop, mektep-teki talebe hatta hademeler arasnda kolunun harikulade kuvveti ve güreşteki mahareti sayesinde önüne geleni ye-niyor. Koca mektepte kimse bu genç irisi delikanlya mu-kavemet edemiyordu. Mehmet Âkif, o zamanlar çok çevik, kuvvetli ve usta bir güreşçi olduğu kadar izzet-i nefis sahibi ve mağrur bir Türk genciydi. Agop için bana şöyle söyle-mişti: “Ermeni bildiğin gibi değil dehşetli kuvvetliydi. Ar-kadaşlar çarçabuk altna alarak ezmesi öyle zoruma gidi-yor, beni çileden çkaryordu ki sana anlatamam… Kendisi ile şaka mahiyetinde olsun hiç tutuşmamştk. Zira onun da gözü beni pek tutmuyordu. Cüsseden okkaca kendisinden aşağdaydm. Lakin ondan çok daha atik ve daha oyuncuy-dum. Göz, hasmn tanr. O da bunlar görüyor, hesap edi-yor, benimle elense şakas bile yapmaya yanaşmyordu. Bir gün, hiç unutmam, Hüseyin Avni isminde Fatihli bir hem-şerim ve benden bir snf aşağ bir arkadaşmla Agop, id-man mahiyetinde güreş tutuşmuşlard. İdman falan derken Avni’ye boyunduruk çekiyor, şiddetli elenseleriyle çocuğu eziyor, pek müşkül vaziyetlere sokuyordu. Nasl oldu bilmi-yorum, Avni, Agop’un çektiği şiddetli bir elense ile yüzü-koyun yere kapand. Ağznda, dişlerinden kan boşanmaya başlad. O zaman artk dayanamadm. Gel Agop, dedim,

| Bir İstiklâl Âşğ |

14

arada rüşdiyede okumaya devam ederken bir yandan da ba-basndan Arapça dersleri alr. Okulda okutulan Farsçay ye-tersiz gördüğünden Fatih Camisi’nde Farsça klasikleri oku-tan Esat Efendi’nin derslerini takip eder.

Rüşdiyeyi bitirince önce mülkiyede okumak ister ve bu-raya kaydolur. Mülkiye o zamanlar iki bölümdür: Âkif, ön-celikle üç senelik idadî bölümünü sonra da iki senelik âlî bö-lümü okumak zorundadr. İdadî bölümü bitirdikten sonra âlî bölüme başlar.

Ne var ki babas Tahir Efendi’nin ölmesi ve evlerinin yan-mas onu zorluklarla karş karşya brakr. O sralarda mül-kiyeyi bitirenlerin bir memuriyet bulmas çok zordur. O da yeni kurulan Mülkiye Baytar Mekteb-i Âlîsi’ne kaydolur. Şi-irle uğraşmaya da bu okuldaki öğrenimi srasnda başlar. Bu okuldayken çeşitli şiirler yazar. Ancak bu sralarda yazdğ ve kendine göre önemsiz bulduğu, yeterli görmediği birçok şi-iri imha etmiştir.

Âkif, Baytar Mektebi’ni birincilikle bitirir. Bu birincilik-teki en önemli faktör Âkif’in çalşkanlğdr. Âkif’in bu başa-rsn oğlu şu cümlelerle anlatmaktadr:

Spordan bahsetmişken babamn talebelik hayatnda on se-kiz, on dokuz yaşlarnda Halkal Ziraat Mektebi’nde tale-beyken başndan geçen bir hadiseyi nakletmek münasip olacak. Bu meseleyi benden başka bugün bilen hiç kimse kalmamştr. Babamn snf arkadaşlar arasnda, birisi Musevî diğeri Ermeni olmak üzere iki yaman rakibi var-mş. Musevî’nin ismini unuttum. Hem bu adamn babamla ilgisi yalnz derslere inhisar ediyormuş. Snfta birinciliği arkadaşlarna vermek istemeyen bu Musevî’nin bilhassa

Page 10: Bir İstiklâl Âşğ Mehmet Âkif - DBY · yayımlanan kitap çalışmaları bulunmaktadır. “Kültür ve Edebiyatımızda İlk’ler ve En’ler”, “Şemseddin Sami, Emsâl”

17

| Mehmet Âkif |

Memuriyeti Âkif, Baytar Mektebi’ni bitirince 14 Kanunuevvel 1309 (1893)’da Orman, Meâdin ve Ziraat Nezareti Beşinci Umûr- Baytariye ve Islâh- Hayvanât Şubesi memurluğuna tayin edilir. Birkaç ay sonra da Müfettiş Muavinliği’ne ge-tirilir. 25 Ağustos 1345 (1909)’te de Umûr- Baytariye Mü-dür Muavinliği’ne terfi ettirilmiştir. Âkif, 1893 ylnda gir-diği memuriyette 20 yl kadar kalr. 11 Mays 1913’te Msr seyahatinden geldikten sonra da Umûr- Baytariye Mü-dürü Abdullah Efendi’nin görevinden haksz yere alnma-sndan dolay kzan Âkif memuriyetten istifa eder. 17 Ekim 1906’da Halkal Ziraat Mekteb-i Âlîsi kitabet-i resmiye ho-calğna getirilir. 25 Ağustos 1907’de Çiftlik Makinist Mek-tebi, Türkçe öğretmenliği de bu görevine eklenir. 11 Kasm 1908’de Darülfünûn Edebiyat Fakültesi’nde Türk dili ve ede-biyat hocas olarak atanr. Balkan Savaşlar srasnda Âkif bu görevlerden istifa eder. Âkif’in bu memuriyetlerinin ya-nnda 1913’te halk edebiyat yoluyla aydnlatmaya çalşan Müdafaa-i Milliye Heyeti Neşriyat Şubesi’ndeki görevi de vardr. 1918’de Şeyhülislâmlğa bağl olarak Dârü’l-Hikmetü’l-İslâmiyye’nin başkâtibi olarak yeni bir vazife alr. Buradaki görevi 16 Mays 1920’ye kadar sürer. Bunun dşnda Âkif, TBMM’de milletvekili seçilir, Birinci Meclis feshedilin-ceye kadar bu görevini sürdürür. Âkif’in bir de Msr’daki Kahire Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ndeki Türk dili ve edebiyat hocalğn da memuriyet hayatna dâhil edilmeli-dir. Âkif bu son görevini, hastalanp Türkiye’ye gelene ka-dar sürdürmüştür.

| Bir İstiklâl Âşğ |

16

biraz da ikimiz idman tutalm. Tereddüt edemedi. Arka-daşlarmn intikamn almak üzere Agop’u tek çapraza al-dm. Meydan genişti. Belki on beş, yirmi adm sürüdüm. Nihâyet kavî rakibim tutunamad. Elleri üzerine yüzükoyun yere kapakland. Bu sefer çok iyi kullandğm kündeye al-dm. O koca Agop’u kaldrarak öyle bir çevirdim ve srtn yere getirdim ki bütün bunlar bir buçuk, iki dakika içinde olmuştu. Ermeni ne olduğunu şaşrd. Kpkrmz olmuş, hâlâ yerinde oturuyor, önüne bakyordu. İşte o zaman et-raf şiddetli bir alkş tufan çnlatt. Agop’u tam manasyla mağlup etmiştim. Hiç sesini çkarmad. Yavaş yavaş yerin-den kalkt, kafas önünde kös kös mektebin kapsndan içe-riye girerek kayboldu.

Bir riyaziye hocamz Ekrem Bey vard. O da hadiseye şahit olanlar arasndayd. Muhterem ihtiyar o kadar sevinmiş o kadar heyecanlanmşt ki: ‘Yahu, Agop’u kaldrd, savurdu, att; Agop kalkar m?’ diye bağryor, tuhaf tuhaf hareket-ler yapyordu.”5

Millî şairin başarsn etkileyen bir başka faktör ise onun fakir bir aileden gelmiş olmasdr. Çünkü onun okumaktan başka alternatifi yoktur. Bu durum da onun başarl olmasn mecburi klmştr.

Âkif’in hemen her alanda birinci olmak istemesi, çalşkan-lğ ve sistemli olmasn göstermesinin yan sra dinî inancnn ona sunduğu dünya anlayşyla da ilgilidir. İslâm, onun maya-sna en güzel şeklini veren bir cevherdir.

5 Emin Ersoy, “Safahât Şairini Oğlundan Dinleyiniz…”, Millet mec., 15 Nisan 1948, S. 115, s. 18.

Page 11: Bir İstiklâl Âşğ Mehmet Âkif - DBY · yayımlanan kitap çalışmaları bulunmaktadır. “Kültür ve Edebiyatımızda İlk’ler ve En’ler”, “Şemseddin Sami, Emsâl”

19

| Mehmet Âkif |

“Ne kadnlar, ne sefalet doğuranlar görürüz,İşte binlerce çocuk, hem baba sağ hem öksüz.Üç snf halka içim parçalanr hem ne kadar,İhtiyarlar, karlar, bir de küçükler bunlar.Merhamet görmeli, yüz görmeli insanlardan,Yoksa, insanlğn bilmem nasl anlar insan.”

Âkif onlarn her zaman gülmesi gerektiğini;

“Bayramda güler çehre-i masum-i sabavet.Ümmîd çocuk sûret-i safnda iyandr.”

msralarnda ifade etmiştir.

Çocuklarn sevinmesini isteyen Âkif bunu kendi çocukla-rndan esirgememiştir. Kz Feride Hanm babasnn bu özel-liğini şu cümlelerle anlatmaktadr:

Babam küçükken, zaman zaman bizi gezmeye götürürdü. Çok küçüktük o zamanlar. Hatta yorulduğum zaman beni omzuna alrd. Gezdirirdi. Şehzadebaş’nda meşhur bir çayc vard, oraya götürürdü. Babam arkadaşlaryla çay içer sohbet ederdi. Bana da lokum verirdi. Bunlar hatrlyorum küçük-lüğümden. Daima açk havay severdi babam. Geniş bahçeli evlerde otururduk. Bizim büyük şairlerin şiirlerini okuturdu. Bazen açklard. Bir ksmn ezberletirdi.

Babam Anadolu’ya giderken küçük kardeşimi yanna ald. Oğlanlarn büyüğüydü kardeşim. O sralar alt yaşndayd. Aileden onu ald yanna.8

Mehmet Âkif Bey’in ikisi erkek üçü kz beş çocuğu var-dr. Bir de öz evlatlarndan ayrt etmediği manevi kz vardr.

8 Burhan Bozgeyik, Mülâkatlar, Bedir Yay., İst., 1997, s. 129.

| Bir İstiklâl Âşğ |

18

İsmet Hanm ile Evliliği6

Âkif, 1314 senesinde İsmet Hanm’la evlendi. İsmet Hanm, Tophane-i Âmire veznedar Mehmet Emin Bey’in ve Hasibe Hanm’n kzdr. Mehmet Emin Bey, hâli vakti yerinde, ki-bar ve değerli bir adamd. Hrka-i Şerif’teki konağ Veznedar Konağ diye maruftu. Âkif’le İsmet Hanm’n düğünleri bu konakta yaplmş, kar koca bu konakta bir ay kadar yaşamş-lar, daha sonra kendi evlerine, yani Emine Şerife Hanm’n, yangndan sonra inşa olunan evine geçmişler ve izdivaçlar-nn ilk ylnda birinci çocuklar olan Cemile doğmuştu. İsmet Hanm, tam manasyla kibar bir İstanbul kzyd. Alml, derin duygulu, ince ruhlu, zeki ve görgülü bir kadnd. Âkif’le evlen-dikten ve çocuklar doğduktan sonra, Şerife Hanm’n küçük evi aileye dar geldiğinden, kar koca bu evden ayrlmak zo-runda kalmşlar ve İstanbul’un muhtelif semtlerinde ikamet etmişlerdir. Merhum Âkif, “İstanbul’da ikamet etmediğim bir semti kalmad.” diyerek sk sk ev değiştirdiğini vurgulamştr.

Âkif’in bütün hayatnda ona eş ve can yoldaş olmuş ve evlilik hayatlar krk sene kadar devam etmiştir.

İsmet Hanm, Âkif’in 1936’da ölümünden yaklaşk 8 sene sonra 19 Nisan 1944 günü akşamüzeri vefat etmiştir.

Mehmet Âkif’in Çocuklar7

Mehmet Âkif, çocuğa önem vermiş bunu da şiirlerinde yanst-mştr. O, çocuklara önem vermeyi şu msralarla ifade etmiştir:

6 Mehmet Âkif Ersoy, a.g.e.7 Âkif’in çocuklar hakknda bilgi için bk: Dücane Cündioğlu, Âkif’e

Dair, Kaknüs Yay., İst., 2005, s. 85-103. Kitabmzdaki bilgiler de bu kaynaktan hareketle verilmiştir.

Page 12: Bir İstiklâl Âşğ Mehmet Âkif - DBY · yayımlanan kitap çalışmaları bulunmaktadır. “Kültür ve Edebiyatımızda İlk’ler ve En’ler”, “Şemseddin Sami, Emsâl”