44

Bodrum Bülten Haziran 2006

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Bodrum Bülten Haziran 2006

Citation preview

BODRUM 3www.bodrumajans.com.tr [email protected]

4 MERHABA / Demircan Türkdoğan

6 ATA’NIN YOLUNDA

8SANAT GÜNLERİ10

FİLM FESTİVALİ

11

16

18

BODRUM TUTKUNLARI

20

AYIN ANKETİ

MALEZYA’YA GULET

İÇİMİZDEN BİRİ / Çiçekçi Ana

22TOPLUM - YAŞAM

29

30

ETKİNLİKLER

ARŞİVDEN

32

26

GEÇİYORDUM UĞRADIM / Bolar İren

34

36DÜNDEN BUGÜNE38

BAKAN UNAKITAN BODRUM’DA

YÖREDEN / GERİŞ

40PARANTEZ / Hüsniye Kaya Polat42

2

BİR ZAMANLAR / Bülent Akkurt

İMZALAR 150 BİNE ULAŞIYOR

8

6

HABER TURU

9 ADRES SAYFALARI

HAZİRAN 2006

i Ç i N D E K i L E R125

30

27 7

7

36 34

10

SA

YI

AYLIK GAZETE

8

YENİLER - YENİLİKLER - YENİLENENLER

NET BAKIŞ

16 BULMACA

Koç yerinde incelemelerdebulundu, çok şey konuştuama hiçbir şey söylemedi.Konu ile ilgili ayrıntılı bilgisayfalarımızda.

Bu ayki anket konumuz, songünlerde gündeme oturan“golf turizmi” oldu.Yönelttiğimiz “Bodrum’dagolf turizmine nasılbakıyorsunuz?” sorusunaBodrum’un sıcak bakmadığınıgördük. Sayfalarımızaaktardığımız konu ile ilgilikişilerin görüşlerinin oldukçafarklı olduğunu göreceksiniz.

Bu ay ki “İçimizden Biri” pekçoğumuzun tanıdığı amasanıyorum gene pekçoğumuzun ismini ilk kezöğreneceği “Çiçekçi Ana.”

“Bodrum Tutkunu” sayfamızbu sayı Bodrum Tutkunlarıoldu. 7 yıldır Bodrum’dasürekli incelemelerde bulu-nan Colorado Üniversitesi’-nden gelen ekip sizler içinBodrum’u değerlendirdi.

Geçtiğimiz ay “TemeldevrenSergisi” ile büyük ilgi gören

Geriş’i ve Muhtarı Ramazan Kayacan’ı konukettik sayfalarımızda.Kayacan’ın anlattıkları bir sayıya sığacak gibideğil. Bize neler anlattı neler. Mesela Romaİmparataro Sezar’ı öldürdükten sonraHalikarnassos’a gelen Brütüs’ün mezarınınGeriş’te olduğunu hangimiz biliyordu?Geriş’in özelliklerini önümüzdeki sayılarda dasürdüreceğiz.Şimdilik hoşcakalın...

odrum 19 Mayıs Gençlikve Spor Bayramı coşkusuile turizm sezonunu

karşılama coşkusunu birlikteyaşadı.

Önceden gelen yabancı,bayram nedeni ile gelen yerlikonuklar bir yandan tatillerinideğerlendirirken öte yandanda hoş bir sürprizlekarşılaştılar.

19-20-21 Mayıs günlerigerçekleştirilen Türkiye’nin enbüyük Dans Festivali, onlariçin oldukça hoş bir sürprizoldu.

Bodrumumuzda Haziran ayıiçinde de çok güzel etkinliklervar.2-10 Haziran tarihleri arasındagerçekleştirilecek olan“2. Bodrum Film Festivali” ve24 Haziran - 7 Temmuztarihleri arasında bu yılüçüncüsü yapılacak olan“Uluslararası Bodrum SanatGünleri” konukların da ilgiyleizleyeceğini umduğumuzetkinlikler.

Mavi Yol Girişim ÇalışmaKomitesi’nin başlattığı, Bodrum Bülten’inwww.bodrumajans.com.trsitesi aracılığı ile destek verdiği, kamu veorman arazilerinin turizme tahsis edilmesiyönündeki çalışmalara karşı başlatılan toplumbilinci olarak hayır kampanyasınawww.bodrumajans.com.tr sitesinde toplananimza sayısı 150 bine ulaşmakta.Konu ile ilgili incelemelerde bulunmak üzereBodrum’a gelen Kültür ve Turizm Bakanı Atilla

BODRUM BODRUM AJANS / OASİS BODRUM D&R / Milta Marina BODRUM BOSS YAZIHANESİ / Kıbrıs Şehitleri Caddesi BODRUM HIZMA HEDİYELİK BODRUM OASİS DANIŞMA BODRUM EKOZA BAUTY CLINIC GÜNDOĞAN GALİPDOST KONACIK BODRUM MUTFAK KONACIK DENİZHAN KONACIK KARATAŞ MOBİLYA TURGUTREİS MİGROS ÖNÜ GAZETE BAYİİ - D.WAY DISCOVERY (D-MARİN) YALIKAVAK ERDEM ECZANESİ - BORA VETERİNER BELLİ OTELLERİN RESEPSİYONLARINDAN ve LOBİLERİNDEN ÜCRETSİZ OLARAK ALABİLİRSİNİZ...

17 yei yıd yt i d yv

BODRUMajansYayın Grubu Adına

Sahibi, Genel Yayın Yönetmeni:DEMİRCAN TÜRKDOĞAN

Yazı İşleri MüdürüÖZLEM McCLURE

Haber Editörü YİĞİT UYGUR

Görsel Yönetmen:EMİNE İLKORUR

Grafik Tasarım:BURCU COŞGUN

Sayının Yazarları:BOLAR İREN

BÜLENT AKKURTHÜSNİYE KAYA POLAT

Halkla İlişkiler:CANSIN TÜRKDOĞAN

Reklam Koordinatörleri:NURAY ÇEKİNNURHAN İBAKERMAN SATI

İletişim:OASİS Alışveriş Merkezi

No:226 48400 BODRUMTel : 0.252. 317 10 90 - 91

Fax: 0.252. 317 10 [email protected]

Baskı: Ankara Ofset ANKARA

Yayın Türü: Yerel Süreli

Basım Tarihi: 28/05/2006

Mavi Bakış Dergisi’nin ücretsiz ekidir.Yayınlanan yazıların sorumluluğu imza

sahibine, yayınlanan reklamlarınsorumluluğu reklam sahibine aittir.

Bu dergi basın meslek ilkelerine uymayıtaahhüt eder.

Üye

AYLIK KÜLTÜR ve YAŞAM DERGİSİ

YAYIN GRUBU

DEMİRCANTÜRKDOĞAN

MER

HA

BA

Brütüs’ün mezarı

DAĞITIMNOKTALARI

BODRUMB eünt

4 BODRUMB eünt

B

BodrumumuzdaHaziran ayı içinde deçok güzel etkinlikler

var.2-10 Haziran tarihleri

arasındagerçekleştirilecek olan

“2. Bodrum FilmFestivali” ve24 Haziran -

7 Temmuz tarihleriarasında bu yıl

üçüncüsü yapılacakolan “Uluslararası

Bodrum SanatGünleri” konukların da

ilgiyle izleyeceğiniumduğumuz

etkinlikler.

6 BODRUMB eünt

BODRUM GENÇLİĞİATA’NIN YOLUNDA YÜRÜDÜ

19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen “gençlik yürüyüşü” Bodrum’dahalkın da katılımıyla gerçekleşti. Bodrum Milta Marina önünden akşam 20:00’de başlayan gençlik yürüyüşüne

Bodrum’daki ilköğretim okullarının bandoları eşlik etti. Bodrum Kaymakamı Abdullah Kalkan, Bodrum Belediye BaşkanıMazlum Ağan, Akdeniz Üniversitesi öğretim üyesi Fahri Işık ve siyasi parti temsilcilerinin de yer aldığı yürüyüşe 2 bin

civarında Bodrumlu katıldı. Turistlerin de ilgi gösterdiği yürüyüş, Bodrum İskele Meydanı’ndaki gençlik şöleni ile devam etti.Bodrum Kaymakamı Abdullah Kalkan’ın konuşmasının ardından İstiklal Marşı okundu ve Bodrumlu gençlerin oluşturduğugruplar katılımcılara müzik ziyafeti verdi. Gecede ilk olarak Grup Yankı sahne alırken gençler bayramın tadını çıkardı.

Bitez beldesinde 19 Mayıs 6.Geleneksel Atatürk koşusu gerçekleşti.230 sporcunun katılımıyla gerçekleşen koşuda Bitez BelediyeBaşkanı M. Remzi Güngör, meclis üyeleri Can Çelikyürek ve HasanHüseyin Eskici de koştu. Bitez sahilinde yapılan Atatürk Koşusu spor

Turgutreis’te, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı coşkuyla kutlandı.Turgutreis Atatürk Anıtı’na çelenk konularak ve saygı duruşuylabaşlanan kutlamalar, Şevket Sabancı Parkı’nda düzenlenengösterilerle devam etti. Hayırlı Sabancı Lisesi ve Anadolu OtelcilikMeslek Lisesi öğrencilerinin tango ve step gösterileri izleyicilerinalkışını aldı. Turgutreis Belediyesi Başkan Vekili Turgut Sevim,Jandarma Karakol Komutanı Orhan Şentürk, okul müdürleri,öğretmenler ve öğrencilerin katıldığı kutlamaları yaklaşık 500 kişi

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 87. yılındaBitez Beldesi’nde yapılan kutlama töreni renkli geçti. BitezBelediyesi, Gülümser-Mehmet Danacı İlköğretim Okulu, siyasi par-tiler ve dernek çelenklerinin konulması ile tören başladı. Atamızınhuzurunda saygı duruşu, İstiklal Marşı, şiirlerin okunması ve gününönemini belirten konuşmalar yapıldı.Törenlere damgasını vuran 85 yaşındaki Bitezli Ayşe nineninokuduğu şiir törene katılanları çok duygulandırdı ve dakikalarcaalkışlandı.

19 Mayıs Kutlamalarına 85’lik Ayşe Nine Damgasını Vurdu…

tesislerinde sona erdi. 5 kategoride yarışan sporcular koşu sonrasıyapılan ödül töreni ile ödüllerini aldılar. Bitez Belediye Başkanı M. Remzi GÜNGÖR geleneksel hale gelenkoşunun her yıl devam edeceğini, bu yılki koşunun geçen yıllardaolduğu gibi yine dostluk içinde geçtiğini söyledi.

HABER TURU

8

BODRUMB eünt

HABER TURU

odrum Belediyesi, BelgeselSinemacılar Birliği ve Avrasya SanatKolektifi'nin ortaklaşa olarakdüzenlediği 3. Uluslararası Bodrum

Film Festivali, 5-10 Haziran tarihlerindebaşlıyor. Ortadoğu, göç ve küreselleşme özelbölümleriyle yenidünya düzenini tarif etmeyeçalışan Bodrum Film Festivali, Akdenizli birfestival olarak öncü kimliğini pekiştiriyor.

Uluslararası Bodrum Film Festivali Filistin/İsraileksenli filmlerle Ortadoğu meselelerini,küreselleşmenin etkilerini ve dünya düzeninitümden değiştiren göç kavramını tartışacakfimlerle izleyicisinin karşısında...

"Ve Kadın Sinemayı Yarattı" bölümüyle "kadınsineması" kavramını değerlendirecek yeniörnekler sunacak festival ayrıca, sinemasanatının en dinamik yüzü olan sinemakolektiflerini Bodrum'da ağırlayarak belgeselsinemanın sosyal misyonunu tartışarak bukonudaki alternatif üretimleri ve modelleriinceleyecek.

Festivalin en ilginç tarafı ise, Türk Sineması'nanev-i şahsına münhasır örnekler veren RehaErdem'in retrospektif bölümünde tümfilmleriyle yer alması... A Ay, Kaç Para Kaç,Korkuyorum Anne ve en son önemli başarılarkazanan Beş Vakit filmlerinin gösterileceği

Bodrum'da Filmler Dikenli TeldenGuantanamo Yolu Bodrum'dan Geçiyor

2. ULUSLARARASIBODRUM FiLM FESTiVALiSEYiRCiYLE BULUŞUYOR

5 - 10 H A Z İ R A N

festivalde, ayrıca Reha Erdem Sineması üze-rine bir açık oturum yapılacak.

5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde farklıetkinlikle açılacak festivalin programındakiçevre filmleri, açık alanlardaki yazlık sine-malarda da gösteriliyor. GuantanamoYolu'ndan Ortadoğu'ya ve Akdeniz'eulaşacak festival www.bodrumfilm.orgadresinde izleyicilerini bekliyor.

24 ülkeden 70 filmin gösterileceği festivalinaçılış konserini Ender Sakpınar yönetimindeki7 Yunan müzisyenle 70 kişilik Eskişehir SenfoniOrkestrası verecek. Barış temalı konserinmerkezinde Theo Angelopoulous/EleniKaraindrau var.Küreselleşme, göç kavramı ve vahşi kapita-lizmin "öteki" kavramını bir tek şarkiyatçılıklaanılmaktan nasıl çıkarıp daha evrensel birboyuta taşıdığını "az ama haklı" olmanınyalnızlığının sadece (çoğunlukta olsa bile)doğuya ait bir kavram olmadığını, bireyintoplum içerisindeki yalnızlığını, kadınlarınmaruz kaldığı muameleyi, çevrenin vedünyamızın nasıl duyarsızca katledildiğiniartık sınırları iyice küçülen bu dünyada çokdaha iyi kavrıyoruz.

Göçe hazırsanız, Bodrum Film Festivali 5-10Haziran'da B.B. Nurol Kültür Merkezi,Cinemarin ve Osmanlı Tersanesi’nde...

B

FİLM FESTİVALİAÇILIŞ ve KAPANIŞ

PROGRAMI5 Haziran Pazartesi 2006Dünya Çevre Günü Kutlaması Nurol Kültür Merkezi15:00 İskele MeydanıBasın Açıklaması ve Dünya Çevre GünüKonuşmaları17:00Bofad ve Çomakdag Halk Oyunları Ekibi Gösterileri17:30Fotograf Sergisi Ayşegül Sayran Altın, Çiçek, İpek,Kadın18:00Bodrum Turu ve Müzisyenler Korteji 18:00Açılış Konseri Ege'nin Şarkıları21:00 Bodrum KalesiEşkişehir Senfoni OrkestrasıŞef; Ender Sakpınar Solist; Iris Mavraki

10 Haziran CumartesiKüba Gecesi Kumsalda Dia Gösterisi Serpil Yıldız22:00 Zeyno's cafe-barFestivalin Ardı Yiğit Uygur23:00Kapanış Partisi Küba'dan Müzikler23:30

12 AY BOYUNCABODRUM’DA

HİZMETİNİZDEYİZ

10 BODRUMB eünt

3. ULUSLARARASISANAT GÜNLERİ

BAŞLIYOR

HABER TURU

24 HAZİRAN - 7 TEMMUZ

3 . S A N AT G Ü N L E R i P R O G R A M I

odrum muhteşem bir festivale dahaev sahipliğine hazırlanıyor. Filmfestivalinin yanı sıra BodrumBelediyesi tarafından düzenlenen

“Uluslararası Sanat Günleri Festivali” dehaziranda başlıyor.Leo Organizasyon desteği ilegerçekleştirilecek Sanat Günleri’ne katılanbirbirinden değerli sanatçılar BodrumKalesi’nde izleyici ile buluşacak.Festivalin açılış gecesinde efsane grup JetroTull’ın ardındaki flüt ve ses olarak bilinen IanAnderson, Akademi Orkestrası ile birlikte

çalacak. Fahir Atakoğlu’ndan vurmalıçalgıların üstadı Billy Cobham’a; ilk kezTürkiye’ye gelen ve 400 yıllık dev ağaçlardanyapılma Odaiko davullarıyla harikalaryaratan Japon Yamato Grubu’ndanGrammy ödüllü Tania Maria’ya kadar birçoksanatçı Bodrumlular’a ziyafet çekecek.Bodrum’u uluslararası kültür ve sanatbuluşmalarında önemli bir merkez halinegetirmek istediklerini söyleyen BelediyeBaşkanı Mazlum Ağan, “Çıtayı her yıl birazdaha yükselteceğiz. Bodrumlular ’a veBodrum’a gelen yerli ve yabancı turistlere

Bodrum Belediyesi Uluslararası Sanat Günleri’nin üçüncüsü buyıl, 24 Haziran - 7 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek

hazi

ran

tem

muz

TANIA MARIA

YAMATOYEŞİM GÖKALP

1- YAMATO Kaminari - Thunder2- TANIA MARIA GROUP5- ORKESTRA AKADEMİK BAŞKENT.Solist: Yeşim Gökalp6- BILLY & TONI STEWENSMusic of America (Yer Osmanlı Tersanesi)7- ALİ POYRAZOĞLU TİYATROSUBen Eskiden Küçüktüm

24- IAN ANDERSON Plays the OrchestralJETHRO TULLOrkestra: Bilkent Gençlik Senfoni.Konuk Solistler: Lucia Micarelli ve Şefika Kutluer28- BILLY COBHAM-Culture Mix29-FAHİR ATAKOĞLU TRIO- If

BODRUM KALESİ

SAAT: 21:30

B

Bodrum’da

GOLFTURiZMi

% 62.3

% 37.7

1- Sulak alanlarını kurutacak, yöredeki canlı yaşama zarar verecektir.

2- Golf turizmi Bodrum’a katkı sağlayacaktır.

Hazırlayan:YİĞİT UYGUR

Bodrum’da golf turizmine nasıl bakıyorsunuz?

Geçtiğimiz ay Bodrum Bülten’inbodrumajans.com.tr

sitesi anket bölümünde yönelttiğimiz“Bodrum’da golf turizmine nasıl

bakıyorsunuz?” sorusuna%62.3’lük kesim “OLUMSUZ” bakarken,

%37.7’lik kesim“OLUMLU”yaklaşıyor.

Tiger Woods ismini bilmeyen yok. Bu siyahioyuncu dünyanın en çok kazanansporcusu unvanını elinde tutuyor. 80.3milyon dolarlık servetini ise golf sporunaborçlu. Golf konusu şu andayarımadamızda da revaçta. Tuzla'yayapılması planlanan golf sahası akıllarıkarıştırıyor. Peki, bu aralar herkesin dilinedolanan golf sporu nasıl ortaya çıktı? Siziniçin golfün kısa bir tarihçesini derledik.

Golfün günümüzdekine benzeyenhaliyle 15. yüzyılda İskoçya'da ortaya çıktı.Yuvarlak taşların kalın sopalar yardımıyladeliklere sokulması şeklinde oynananoyuna “chole” deniyordu. Ne var ki, halk arasında büyük beğenitoplayan “chole”, II. James yönetimindekiİskoç Parlamentosu tarafından askerifaaliyetleri engellediği gerekçesiyleyasaklandı. 45 yıl yasaklı kalan golf, IV.James ile yeniden hayata döndü. Genç kral oyunu öyle ilgi çekici bulduki, daha rahat oynayabilmek için kendinebir ekipman hazırlattı ve “ilk golfekipmanına sahip olan kişi” unvanınıkazandı. İlk golf turnuvası 1552'de St. Andrewsşehrinde gerçekleştirildi. 1618'de kullanılan ağır toplara alternatifolarak, dışı sert fakat hafif toplarla daoynanmaya başlandı. 1600'lü yıllarda sadece Avrupa'dakendini gösteren golf, 1659'da Amerika'yagiriş yaptı. 1744'te ilk golf kulübü, “The HonourableCompany” adıyla Edingburgh'lu golfçülertarafından kuruldu. İlk yazılı kuralları 1754'te yayınlandı. Uzun yıllar 22 delikle oynanan golfSt. Andrews'ta bulunan sahada 4 deliğineksiltilmesiyle bugünkü, yani 18 deliklihalini aldı. 1848'te tüyden yapılanlara göre dahaaz maliyetli “guttie” toplar ortaya çıktı. 1900 Paris Olimpiyatları ile olimpikkimliğine kavuştu. Bugün Royal Ancient Golf Kulübü ilebirlikte, dünya golfünün çizgisini belirleyenProfesyonel Golf Birliği (PGA) 1916'dakuruldu. 20. yüzyılın ortalarında başlı başına birsektör haline gelen golfün tüm dünyadaaynı standartlarla oynanmaya başlaması

BODRUMB eünt12

NE DEDiLER?Mahmut S. KOCADONBodrum Ticaret Odası Başkanı

Golf turizmine karşı olanlarTürkiye’yi ucuz turizme davetetmek istiyorlar galiba...

Açılsın, açılsın tabii. Niye? Çok su gidiyormuş. Bir yerlerden arıtmasuyu bağlarsınız sularsınız. Ben kendi otelimi arıtma ile suluyorum.Bodrum'daki oteller hepsi arıtma ile sulanıyor. Metrekare başınatoprağın su ihtiyacı konusunda ayrıntılı bilgim yok. Bu işin akdemikboyutu ama ben şunu biliyorum; bir metrekare toprağa 14 litre sudökerseniz o suyu alır ve dağıtır. Yok eder, bu fosseptikte deböyledir. Mesela orada Bargilya diye bir site açılacak. Bodrumçıkışında, Güvercinlik sapağında, sadece oranın arıtmasını orayayönlendirsek rahat rahat sulama ihtiyacını karşılarız. Sulamayaparken biz hep temiz su diye düşünüyoruz; niye kanalizasyondiye düşünmüyoruz. Bodrum yaşayan bir örnek, bütün siteleroteller hepsi arıtma ile sulanıyor. Büyük bir çoğunluğu %80 - %85'iböyle sulanıyor. Kaç beldede kanalizasyon var? Bodrum da, Bitezde, geri kalanlar da arıtma tesislerinde dönüştürdükleri suyukullanıyor. Aktur bunun en güzel örneğidir. Ortakent'teki benimkendi otelim örnektir. Orada da aynı şey yapılabilir. Tuzla'da 2000küsur konutluk Bargilya sitesi var. Onlar bu suyu atacak yerarıyorlar. Ben sulak alan olarak kabul etmiyorum. Yani yapılabilir,abartılıyor gibi geliyor. Golf turizmine karşı olanlar Türkiye'yi ucuzturizme devam etmek istiyorlar gibi geliyor. Golf olmasa massturizmi yapalım di-yorlar, biz mass istemiyoruz ki. Biz klas turizmistiyoruz. Bunun örneği de golftür, kruvaziyerdir ya da kültürturizmidir. Neye karşı çıkıyorlar ki? Yapılıyor ki, sonuçta gelen kişilerpara harcamaya geliyor. Golf de paralı turizmin bir modelidir,göstergesidir. Sorun su ise dünyanın her tarafında su problemi var

ama tatlı su içme suyu problemi var. Yukarıdan sulamada bir kısmıbuharlaşma ile su kaybı olur ancak toprak altı sulama yapılabilinir.

Macit GÜNDOĞDUİl Genel Meclisi ÜyesiAKP Bodrum İlçe Teşkilatı Başkanı

Golf turizmi için, geniş alanlargerekiyor. Bu alanlar

Bodrum'da var mı önce ona bakmak lazım.Golf sahasını yerine göre düşünmek lazım.

Belediye Başkanları, Belediye Meclis üyeleri karar verecekler, hangibelediyeye yapılacak, hangisi istiyor ben bilmiyorum. Kaldı ki,bizim golf sahası orada olsun veya olmasın deme şansımız yok, bizsadece dışarıdan tavsiye eder nitelikte bir şey yapabiliriz. Benimbelediyelerin kendi içlerindeki kararları konusunda konuşmamhaksızlık olur. Ancak, golf turizmi için, geniş alanlar gerekiyor. Bualanlar Bodrum'da var mı önce ona bakmak lazım. Golf sahasınıyerine göre düşünmek lazım. Mesela Antalya Belek, kilometrelercearaziler, böyle bir yerde gerekli, yapılır ama dediğiniz yerde (SayınMacit Gündoğdu'ya Gölköy'deki hurmalığın bulunduğu sulak alanısorduğumuz için bu alan kapsamında cevap veriyor) Gölköy'deyapacağım dersen herhalde olmaz, zaten dediğiniz gibi orayıçimlendirebilmek zaten bir iş…Dediğiniz yer çok yakınımda benim.Tuzluk bir arazi orası, çim yetiştirebilmek için bir dünya toprakgetirmek lazım.Dediğiniz gibi doğanın dengesini bozmamak da lazım. Artı çokbüyük masraf yapmak gerek. Kolay iş değil, bence orayayapılamaz. Zengin turist getirdiği de söyleniyor ama bunu ilgilikurumlardan araştırmak lazım.

Türkiye'ye yeni bir turizm modeli olaraksunulan “golf turizmi” ilk bakışta gerçekten deçok karlı bir yatırım. Türkiye "100 golf sahası"projesi ile 1 yatıracak, karşılığında 5 alacak.Ancak, 3 tarafı denizlerle çevrili bir ülkedeyaşamamıza rağmen, ülkemiz kurak. Varolan suyu da, yeterli baraj ve ekonomik gücesahip olmadığımız için kullanamıyoruz. Kaldıki, sadece Türkiye olarak bakmamakta dafayda var. Dünya su rezervlerini hoyratça kul-lanan golf turizmi ya da genellersek, golfsporu; dünyada susuzluktan kıvrananbölgelere de tam bir haksızlık niteliğinde.

Türkiye'de çevreciler golf sahalarının doğalortamı tahrip edeceğini ve Türk turizmi içinbu kadar golf sahasına gerek olmadığınıiddia ediyorlar ve golf alanlarının daha sonrayapılaşmaya açılarak doğal hayatın yokedilmesine yol açacağından endişeliler.

Geçen yıl kamuoyunun gündemine oturanve daha yeni davası sonuçlanan AntalyaSorgun ormanına yapılacak golf sahasıişletmesinin yarattığı tartışmalar sürerkenİzmir-Alanya arasında 86 golf sahası dahayapılacağı haberi çevreciler tarafındankızgınlıkla karşılandı.

Türkiye Golf Federasyonu Başkanı AhmetAğaoğlu, geçtiğimiz günlerde basına biraçıklama yaparak Kültür ve TurizmBakanlığı'nın iki ay içinde İzmir ile Alanyaarasında 40; 2007'de ise 46 olmak üzeretoplam 86 golf sahası tahsisi yapacağınıbelirterek, 4-5 yıl içinde var olanlarla birlikteTürkiye'de 100 golf sahasının olacağınıbelirtti. Ağaoğlu, halen 50 bin turist çekengolf sahalarının 100 golf sahası ile birlikte 1.5milyon turisti ülkeye çekeceğini iddia etti.

Gündemdeki tartışmaların Bodrum'u dayakından ilgilendiriyor olmasını göz önünealarak yaptığımız araştırmalarda golf tu-rizminin olumlu ve olumsuz yönleriylekarşılaştık. Sayılarla ifade edildiğinde golf tu-rizmi Türkiye'ye büyük bir döviz girdisisağlama potansiyeline sahip.

Öte yandan yine sayılar, golf turizminindünyanın felaketlerinden bir tanesi olduğunugösteriyor. Öncelikle golfun turizme olankatkılarını sayılarla ifade eden Türkiye GolfFederasyonu'nun broşür ve web sitesinde yeralan bilgilerini sizlere aktarmak istedik.Aşağıda, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüile Türkiye Golf Federasyonu'nun birlikte

www.bodrumajans.com.trsitemizde her ay farklıkonularda değişiksoruların yer aldığı anketingeçtiğimiz ayki sorusu,“Bodrum’da GOLF TURİZMİ’nenasıl bakıyorsunuz?” oldu.Katılımcıların %62.3’ü“Doğa adına olumsuz sonuçlardoğuracağını” belirtirken%37.7’si “Olumlu olur”görüşünde birleşiyor.

Biz de her zaman olduğu gibi,konuyla ilgili farklı kişi vekuruluşların düşüncelerinisayfalarımıza taşıdık.

Konuyu daha bilinçlideğerlendirebilmemiz için birde dosya hazırladık.

Doğanın dengesi bozulmadan

13BODRUMB eünt

yürüttükleri "Türk Turizminde Yeni İvme" projesikapsamında 31 Mayıs 2004 günü İstanbulLütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi SarayıTopkapı salonunda gerçekleşen "Türkiye GolfKonferansı"nın broşüründe ve kurumun websitesinde yer alan bilgileri sunuyoruz;

Her yıl 2.5 milyar ek gelirSürekli sayısal olarak büyüyüp değişen gez-gin profili ile turizmden; en çok kazancı,yabancıların ilgisini çekecek projeler üretenülkeler alıyor. Sadece deniz-kum-güneş;sadece tarih, sadece doğa, sadece hizmetyalnız başına yeterli değil, bu özelliklerin tümüile desteklenen özel turizm-spor bileşimlerigiderek öne çıkıyor. 1990 sonrası tüm dünya-da global turizme oranla her yıl yaklaşık 3 katfazla büyüyen golf turizminin dünyaçapındaki mali boyutu 2003 yılında 65 milyardolara ulaştı.

Anadolu, turizm için gerekli tüm özelliklerineek olarak golf turizmi için en uygun iklimkuşağında ve "Turkish Golf Riviera" olarakanılan Akdeniz bölgesindeki 6 golf sahasıyerli ve yabancı binlerce golfçüye hizmetveriyor. 100 golf sahası ile golf turizmininsağlayacağı doğrudan gelir 1 milyar doları

geçecek. Diğer sektörler üzerindeki çarpanetkisiyle golfün Türkiye'ye vaadi ise yılda 2.5milyar dolar.100 golf sahasının gerektirdiği toplam yatırımyalnızca 450 milyon dolar. Üstelik bunusağlamaya hazır yerli ve yabancı turizmyatırımcılarının sayısı şimdiden 150'yi geçiyor.

Büyük ve zengin bir aktif sporcu kitlesinin yanısıra her ülkede geniş izleyiciye sahip golfteuzmanlaşmış özel televizyon kanalları, rad-yolar ve dergiler, turnuvalar sırasında evsahibi ülkenin tanıtımını özellikle turizm hedefkitlesinin kaymak tabakasına en etkilibiçimde yapar. Bu olanağı Türkiye büyüksaha yetersizliklerine karşın ancak son üçyılda kullanmaya başladı.

Olanaklarımız genişletildiği, projelerimizdesteklendiği takdirde; Türkiye GolfFederasyonu olarak, ülke sporuna vekalkınmasına daha da fazla katkıda bulun-mak heves, arzu ve azmindeyiz.

Golfçü sıradan turist gibi değilÜlkemizde ilk golf kulübü 1895'te,İspanya'dakinden 4, Portekiz'dekinden 5 yılsonra kurulmuş olmasına karşın; Türkiye'de

İsmail ALTINDAĞYalı Belediye Başkanı

Ben kendi adıma ve beldemadına golf turizmine olumlubakıyorum. İnsanların bizim

hakkımızda, bizim adımıza karar vermemelerinirica ediyorum.

Belediyemiz sınırları içersinde bu tip bir destinasyona ihtiyaç vardır.Sadece Yalı Belediyesi olarak değil, tüm yarımadanın bu tip birdestinasyona ihtiyacı var diye düşünüyorum. Ancak TurizmBakanlığı'ndan çıkacak bir karardır bu. Henüz bir karar çıkmadı yada elimize ulaşmadı. Ben kendi adıma ve beldem adına golf tu-rizmine olumlu bakıyorum. Benim belediyemin sınırları içinde kalanalanlar, tehlike altında, yapılaşmaya çok açık ve korkumuz, yenitahsislerin açılması. Halbuki bizim beldemiz doğallığını bugünekadar koruyabilmiş bir iki belediyeden biri. Bu tip bir destinasyonyaratırsak, yapılaşmayı da engellemiş oluruz. Sulak alanları ya dayeraltı sularını kurutacağı söyleniyor. Bu yatırımcının sorunu, zatenyarımadada su yok. Arıtmasını kuracak, deniz suyunu mu arıtacak,fosseptiğini bilmiyorum ama bir şekilde tesisini kuruyorsa doğayada saygılı olarak, su sorununu da kendisi çözecek.

Biz her türlü düşünceye saygılıyız. Karşı olanların korkularını daanlıyorum ama ben geleceği düşünüyorum. Sadece Yalı'yı değil,Bodrum'u ve yarımadayı da düşünüyorum ve insanların bizimhakkımızda, bizim adımıza karar vermemelerini rica ediyorum. YalıBeldesi için golf turizmi olumlu bir turizm modelidir, kişilerin bukonuda daha yapıcı olmalarını diliyorum

Emekli Bahçıvan Mehmet

Bodrum’un 1 günlük suihtiyacını biz bir golf sahasınagömüyoruz.

Arazilerde aşırı yapılaşmayı önlemek için plancılar belediyeleregolf sahasını öneriyorlar. Bizim tabii gözlerimiz fal taşı gibi açıldı.Bir golf sahası ortalama 70 hektar alana yapılıyor. Peki suyunerden bulacaksınız. Plancı "İşletmeci nereden bulursa bulur"diyor.Biz şaşırdık, ben o an bir hesap yapamadım ama arazi 70 hektar,bu 700 bin m2 demek. 1 metrekare çim alan İstanbul iklimindeyaz aylarında 7 litre su tüketir. Bu yaklaşık 5 milyon litre su demek.Yani günlük 200 litre kişi başı su tüketimi üzerinden hesaplarsak,25 bin kişinin su ihtiyacıdır. Bodrum'un 1 günlük su ihtiyacını biz birgolf sahasına gömüyoruz. Yatırımcı golf sahasını hizmetesoktuğunda ne yapacak, artezyen açacak, önce 200 metreyeinecek sonra 400 metreye inecek. Zaten olmayan sulu tarımfaaliyeti başlamadan bitecek. Yeni yeni sulu tarım başlamışkenyarımadada, yine zeytin ve incire dönecekler. Nedir bu golfturizminin mantığı ben anlamadım.

Arıtılmış su kullanımı ne kadar geçerli olur bilmiyorum, o da denizsuyunu arıtmak kadar maliyetli. Toprakta sodyum oranı artıyor veçim kaybedilebiliyor. Benim haberim olmadan arıtılmış suylasulamışlar Marmara Oteli’ni, çim kurumuş, hemen Ege Üniversite-si'ne analize gönderdik. Deterjan oranı yüksek çıktı. Golfçuların elinde bazı rakamlar var, 2.5 milyar dolar getirisiolacak deniyor 100 golf sahası yapıldığında. Ama bu yöreyleilişkisi açısından vahşi bir turizm, buna bir yerde dur demek lazım.Hep deniyor 5 yıldızlı otel; her şey dahil sistemiyle işleyen kitle

1986 yılına dek yalnızca bir tek golf sahasıvardı. 2004 yılında bu sayı ancak 9'açıkabildi. Golf turizmi gelirimiz 2003'tesadece 20 milyon dolar; yani, toplam turizmgelirimizin yalnızca binde 2'si oldu.

Oysa golfçü, sıradan turistin geldiğimevsimde değil, onların hiç uğramadığıdönemde geliyor. Golf tesislerinin yanı sırakonaklama ve ikram tesislerindeki faaliyetsüresini, istihdamı ve geliri doğrudan;ekonominin inşaattan ticaret ve bankacılığakadar birçok sektöründe ise dolaylıyükseltiyor.

Golfçüler arasında, beğendikleri yerlerde,golf sahalarına erişebilecekleri yörelerdekendilerine "tatil evleri" veya "devre tatiller"alma eğilimleri yüksek. İspanya ve Portekizbunun en yakın örnekleri. Golf sahalarınınçevrelerindeki bu tür yatırımlar,benzerlerinden iki kat daha yüksek değerbuluyor.

Muğla’ya ilk etapta 6 golfsahası

Muğla ve ilçelerinde uluslararası niteliktekigolf ve konaklama tesislerinin yapımına izin

ülkeye golf gibi temiz bir turizm modeli yerleşse

14 BODRUMB eünt

NE DEDiLER?

turizmi bir şey vermiyor, çeşitli alternatifler aranıyor, gemi yanaşmaiskelesi deniyor ama golfün vahşi bir turizm modeli olduğunuturizmciye anlatmak lazım. Bölge planlama diye bir kavram var. Bölge planlamanın temelprensiplerinden bir tanesi, herhangi bir bölgede üretilen artı gelirinaynı bölgeye başka sektörlerle geri dönüştürülerek, bölgeninkalkınmasını amaçlamaktır. Bu tür vahşi turizmin yıllar içinde neyigetirip, neyi götürdüğü zaten gözlerimizin önünde. Öte yandan birbölgedeki sosyal yaşamı da korumak lazım. Ben yaklaşık 40 yıldırBodrum'dayım. Bir şeyler kazanalım derken, sosyokültüreldeğerlerin nasıl kaybedildiğini örnekleriyle gördüm. Gerekbelediyeler, gerekse kurullar, plancılar ve mimarlar turizmi bir mut-lak olarak görmekten ne zaman vazgeçecekler çok merak

ediyorum.

H. İbrahim KAYNAR -

Göl-Türkbükü Belediye Başkanı

Burada bir golf sahası, çokbüyük bir hareket getirecektir.

Hatta tüm Bodrum'a da katkısı olacaktır.Buradan Milas'a etkileri olacaktır. Bu artık belli,

bunu tartışmanın anlamı yok. Biz Göl-Türkbükü'ne golf sahası yapacağız, her türlü işlemleri bitti.Golf sahası olarak bir alan ayırdık beldemizde. Hurmalığınarkasındaki tepedeki 730 dönüm arazide yapılacak. Sukonusunda problem yaşanmayacak mı diye soruyorlar ama buartık yatırımcının sorunu, bunu firma çözecek, arıtma yapar ya dabir yerden su getirir. Bu ufak bir yatırım değil ki. Golfün olduğuyerde malum su sorunu mutlaka olacaktır ama su sorununuçözecekler. Turizme katkısı olup olmayacağı tartışılıyor; olacaktır, kesindir.Bölgeler arasında bir yer turizme açılmıştır, güzel bir bölgedir, çokturist geliyordur ama 10 tane golf sahası vardır herkes payını alır.Bugün Bodrum'da bir golf sahası yapılırsa, Bodrum bence bir katdaha değerlenir. Her yapılan yatırımın bir katma değeri vardır amayüzdelerini, oranını bilemeyiz. Şimdi onu nasıl orantılayacağız? Bugolf sahası olduğu zaman, golf otelleri olacak, golf evleri olacak.Golf turizmine gelen insanlar paralı insanlar, onlar burayageldiğinde yeni yatırımlar söz konusu olacaktır. Burada bir golfsahası, çok büyük bir hareket getirecektir. Hatta tüm Bodrum'a dakatkısı olacaktır. Buradan Milas'a etkileri olacaktır. Bu artık belli,bunu tartışmanın anlamı yok. Tabii 10 tane yaparsan bubölünecektir. Bodrum zaten belli ama mutlaka az da olsa, çok daolsa turizme etkisi çok olacaktır. Çevrecilerin, bu memlekete

veren rapor geçen ay Muğla İl GenelMeclisi'nde kabul edildi. Buna göre Muğlamerkeze bağlı Ardıçovası, Fethiye, Marmaris,Ula ve Bodrum ilçelerindeki 6 noktada golfve konaklama tesisi yapımı onaylanmış oldu.Muğla'nın Ula ilçesinde 2, Ardıçovası,Fethiye, Marmaris ve Bodrum ilçelerindeBakanlık tarafından tahsis edilen alanlardabirer adet golf sahası yapılacak.

Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürü ErdemUyanık, ulusal basına yaptığı açıklamadaönümüzdeki 3 - 4 yıl içinde Muğla'ya 10'ayakın uluslararası standartlarda golf tesisininyapılacağının haberini verdi. Yaptığımızgörüşmede Uyanık şu ifadelere değindi: "İlketapta 26 noktadan yola çıktık. Bu alanlarıntoprak ve iklim yapısı bakımından bilirkişilercearaştırmalar yapıldı. Biz uluslararasınormlarda golf sahaları ve tesisleri olmasıiçin kararlar aldık. 65 hektarın altında golfsahası oluşturamazsınız. Muğla ve ilçelerindebelirlediğimiz 6 noktadan önceliği Muğlamerkeze bağlı Şenyayla köyü Ardıçovasımevkiindeki noktaya verdik. Bunun nedeniturizmi kıyı kesiminden iç kesimlere doğruçekmek. Biz Muğla'daki var olan potansiyeliharekete geçirdik". Öte yandan Erdem Uyanık, golf sahasınınBodrum'un neresine yapılacağı konusundada bilgi veremeyeceğini belirtti ve Bodrum'usadece yarımada olarak değerlen-dirmemek gerektiğini vurguladı.

Nesli tükenmekte olanbir sürü tür yok olacak

Yukarıda, yazımızın başında yaptığımız

araştırmalarda golf turizminin olumsuzyönleriyle de karşılaştığımızı anlatmıştık. Buolumsuzlukları sayılarla ifade edecek olursakkarşımıza karamsar bir tablo çıkıyor.

Şöyle ki; golf sahalarını sulamak için sahipolduğumuz su rezervlerini tehlikeyedüşürecek bazı kararlar alınıyor Türkiye'de…Böyle bir durumda doğayı bekleyen tehlike,kuraklaşma ve endemik türlerle birlikte neslitükenmekte olan birçok türün yer yüzündensilinecek olması. Küçük bir örnek; sıcakiklimlerde bir golf sahasının sulanması için yılortalaması olarak haftada 140 lt/m2civarında su gerekli. Bu, 2 milyon 100 bingenç fidanın haftalık su ihtiyacına eşit. 1992yılında Rio Konferansı'nda birçok dünyadevleti tarafından deklare edilen"Biyoçeşitlilik Sözleşmesi"ni 1996 yılındameclis kararı ile imzalayan Türkiye, busözleşmeye taraf ülke-lerden biri.

BM verilerine göre dünyada 1,5 milyar insaniçecek ve elini yüzünü yıkayacak sudanyoksun. Oysa golf sahaları için bir gündetüketilen 660.000 tonu aşkın su, 4.7 milyarinsanın günlük su gereksinimini karşılıyor.Dünyada kullanılabilir su rezervi yılda 53 binkilometreküp olarak gösteriliyor. Türkiye'dekullanılabilir su kaynağı ise yılda 200,7kilometreküp. Bu, kişi başına yılda yaklaşık 3bin metreküp su demek. Bu rakam ABD'de16 bin metreküp, Güney Amerika'da 36 binmetreküp; yani bu, ülke olarak su fakiriolduğumuz anlamına geliyor.

Erdem Uyanık'ın açıklamamasına karşınpotansiyel alanlardan biri olan Tuzla

üzerinden düşünecek olursak; endemik türlerin yok olması, Egedenizinde birçok balık türünün bu alanda kuluçkalayamayacakolması, göçmen kuşların burada konaklayamayacağı ve daha uzak-taki bir sulak alana giderken yolda telef olacağı veya o daha uzaktadediğimiz alanın iklim olarak daha sıcak ve o kuş türünün yavrulamave yaşama kriterlerine uymadığı için yok olacağı anlamına geliyor.

Su neden bu kadarvazgeçilmez bir unsur?

Peki, neden golf sahaları için su bu kadar vazgeçilmez bir unsur? Golfsahalarında çimler topun yuvarlanması için kısa kesilir, bu yüzdençimler sürekli kesilmekten dolayı fotosentez yapamaz ve kısa süredeçimen olma özelliğini yitirir. Bu nedenle çimenlerin köklerini su, gübre,ilaç ve hormonla beslemek gerekir. Bodrum iklimine sahip bir iklimdebir golf sahasının sulanması için yılda ortalama haftalık bazda 140lt/m2 civarında su gerekli. Yani günde 20 lt/m2 su, 18 delikli bir sahaiçin yılda 1.6 - 2 mil-yon ton su anlamına gelir. Bir de bu golf sahasınınrutin gübrelenmesi gerekiyor. Bu suni gübre ile oluyor. Metrekareyeyılda 2 kg gübre atıldığında saha genelinde yılda toplam 600 ton sunigübre anlamına gelir. Bu miktar ülke tarımında ortalama gübrekullanımının 6 katına eşit. Bu gübreler ve ilaçlar yalnızca üzerlerindedolaşan canlıları yok etmiyor, yağmurlarla yeraltı sularına karışarak,denizlere akarak sualtı kaynaklarımızı, denizlerimizi de kirletiyor.

Sonuç olarak, golf turizmi Türkiye'yi kalkındıracak unsurlardan bir tanesi.Zengin turist gelecek, kış sezonunda yatırımcının yüzü gülecek. Peki, 20yıl sonra, 50 yıl sonra ne olacak, sıra neye gelecek? Kısa vadeliçözümler artık bir kenara bırakılmalı, gelecek nesillereyaşayabilecekleri bir dünya bırakmalıyız. Şu an için, "Keşke yanılıyorolsak da, doğanın dengesi bozulmadan ülkeye golf gibi temiz bir

16 BODRUMB eünt

İki yüz elli yaşındaki "harika çocuğun" ölümü…

oğumuz giderek daha az oku-yoruz. Okumaktan çok izlemeyiyeğliyoruz. Hızla küreselleşme-mize karşın, popüler sanatındışında kalan, sanat ve kültür hala

küçük bir azınlığın ilgi alanında yaşıyor. Tümyoz inançlar ve değer yargıları tekrarsoframıza getirildi. Yüzyıllardır düşlenenbirliktelik ve kardeşliğin oluşması için, büyükacı ve deneyimler ile hazırlanmış olan, yapıtlarve toplumsal örnekler, günümüzdegörmezlikten gelinmektedir. Hepimiz düşmankamplara bölünüp, birbirimizin beynini, hattaçoğu zaman vücudunu yok etmeyeçalışmaktayız.

İlginç olan, işte tüm bu olumsuz koşullardabile Mozart'ın müziğinin dünyada en çokdinlenen yapıtlar arasında olmasıdır. Mozartyalnız, kendisine esirgemeden bağışlananinanılmaz müzik yeteneği ile bir "harikaçocuk" değil, çağını yaşamış, içinde bulunduğu toplumdanetkilenmiş ve onu etkilemiş bir dahidir de. O hala yapıtları ilesevgiyi ve mutluluğun sevincini sunabilmektedir. İki yüz elli yıl önce yaşama bir harika çocuk olarak başlayanWolfgang Amadeus Mozart, otuz beş yıl gibi kısa bir süresonra, "Ölüm yaşamımızın gerçek amacı olduğuna göre, birkaçyıldır insanın bu hakiki ve en iyi arkadaşı ile tanışıklık içindeyim"diyerek, bir opera librettosunun final bölümünü besteler gibiyaşamdan ayrıldı.

Onun para pul işleri ile hiç arası olmadı. Eşi Constanze deaynı tondan çalınca ailenin hiç bitmeyen ekonomik sorunları,ölümünden üç yıl önce, dayanılmaz boyutlara ulaştı. Düşününki, son dokuz yılda tam altı kez ev değiştirmek zorundakalmıştı. Borçlanmaktan başka şansı kalmayınca, bir tüccar vekendisi gibi Mason Locası üyesi olan Michael Puchberger'emektup yazdı: "Bir iki yıl sonra faizi ile birlikte ödenmek üzere, ikibin guldene acil gereksinimin var. Eğer bu kadar parayı verecekdurumda değilseniz, hiç olmazsa yarın için bana 200 guldenyollayın... Mektubumu size bağlılığımın belgesi olarak kabul edinizve yaşam boyu dostum ve kardeşim olarak kalınız. Ben mezarakadar sizin dostunuz ve kardeşiniz kalacağım." O gün Puchbergerkardeş istediği 200 gulden'i ona yolladı, ama uzun vadeli ri-casını duymazlıktan geldi. Zaten, parayı isteme şeklindenüstadın hesap kitap konusunda ne denli ciddi olduğu belli.Doğal olarak bunu Puchberger de biliyordu ve olasıdır ki bunedenle toplu borç isteğini yerine getirmedi. Kim suçlayabilirki? Puchberger'in bu şekilde gıdım gıdım yardımı Mozartyatağa düşünceye kadar devam etti. Bu paraların geri ödenipödenmediğini kimse bilmiyor.

Aslında Mozart'ın, Viyana'da soylulardan ve burjuvalardan birhayli tanıdığı olmasına karşın, borç konusunda Puchberger vebir iki kişi dışında kimseyle ilişki kurmamıştı. Bu bir iki

kişiden bir diğeri de yine locadan FranzHofdemer'dir. Ona yazdığı ve "gelecek ayın20'sine kadar 100 gulden" borç isteyen mektuphala arşivlerde saklanmakta.Altı yaşından beri her yıl onlarca besteyeimzasını atan "harika çocuk", artık yorgundu.1790 yılı boyunca ancak yedi yapıtınıtamamlayabildi. Yıllardır gerginliklerledövüşen Mozart'ın hem ruh sağlığı hem malidurumu günden güne bozulmaktaydı.

Ve 1791, Amedeus'un son yaşam yılı. Bu yılınbaşında, otuz beş yaşındaki "harika çocuk"henüz hasta değildi, ama çok yorgundu. Herzamanki gibi parasızdı. Yarınınagüvenememek, ne olacağını bilmemek onuiyice zorlamasına rağmen, Mozart bu yılbestelediği diğer büyük yapıtların yanında,olağanüstü ezoterik bir opera olan "SihirliFlüt"ü tamamladı.

Sağlığı giderek bozulan Mozart, 20 Kasım'da artık yatağadüştü. Hastalık hızla ilerledi ve on beş gün içinde yaşamındanümit kesildi. Baldızı Sophie, ölmekte olan bu adam için birrahip istedi, ancak bu isteği kilise kabul etmedi. "HarikaÇocuk" 5 Aralık 1791'de gece saat 00:55'te öldü.

Ölümünden sonra cesedin şişmesinden ötürü, zehirlenereköldürüldüğü konusunda savlar ortaya atıldı. Şüpheliler mi?Kimler yoktur ki? Saray besteci Salieri, ders verdiği karısınıkıskanan yüksek devlet görevlisi Franz Hofdemer, masonlar,Yahudiler vs. vs... Ancak bunların hiçbiri varsayımdan öteyegitmedi. Doktoruna göre ölüm nedeni aşırı yorgunluk, soğukalgınlığı ve fazla alkolün neden olduğu böbrekiltihaplanmasıdır.

Kimine göre parasızlık yüzünden, kimine göre ise masonkardeşi Baron van Swieten'in önerisi ile, karısı Constanze'nin-yoksullar için yapılan türden olmasa da- üçüncü sınıf bircenaze törenini yaptırması, yasal olarak öldüğü gündefnedilmesi zorunlu iken ancak ertesi gün öğlenden sonradefnedilebilmesi, Viyana'nın varoşlarındaki, küçücük St.Stephans Katedralindeki törene yalnız birkaç arkadaşınıngelmesi, kiliseden bir hayli uzaktaki St. Marx Mezarlığına isepapaz ve eşi dahil hiç kimsenin gelmemesi, toplu birmezarlığa alel acele gömülmesi, mezarının başına bir haç bilekonulmaması, tam nerede gömülü olduğunu hala kimseninbilmemesi, Mozart'ın yaşamının, inanılması güç, dramatiknoktasıdır. Cenaze günü Viyana'da fırtınaların koptuğu,yağmur yağdığı, şimşeklerin çaktığı sürekli anlatılır. Oysa halaarşivlerde var olan o günkü Viyana meteoroloji bülteni "pusluama yumuşak" bir hava olduğunu, "sıcaklığın +2 ile 3C°civarında, rüzgârın doğudan hafif estiğini" belirtmektedir. Ogünlerde Viyana'da kolera salgınının baş göstermesini, bunedenle cenaze törenlerinin polis tarafından kısıtlanmasını,

GEÇ

iYO

RD

UM

RA

DIM

BOLAR İREN

ÇYüzyıllardır düşlenen birliktelik

ve kardeşliğin oluşması için,büyük acı ve deneyimler ilehazırlanmış olan, yapıtlar ve

toplumsal örnekler, günümüzdegörmezlikten gelinmektedir.Hepimiz düşman kamplara

bölünüp, birbirimizin beynini,hatta çoğu zaman vücudunu yok

etmeye çalışmaktayız.

odrumluların bildiği, güvendiğiadreslerden biri olan,gözlerinize profesyonel birbakış sunan ARZU OPTİK yeni

şubesini geçtiğimiz günlerde hizmeteaçtı. Cevat Şakir Caddesi üzerinde yeralan mağazada yine ünlü markalarıngüneş gözlüklerinin geniş bir koleksiy-onu (Gucci, Versace, Armoni, Cartier,Ray-ban, Persol, Vogue ve ChiristianDior çeşitleriyle) yer alıyor. Reçetelitalepleri de her zamanki gibi karşıla-yacak olan Arzu Optik, zaman zamanilgi çekici kampanyalarlaBodrumlulara değişik seçeneklersunmayı planlıyor. Arzu optikTurgutreis'ten sonra Bodrum'da.Cevat Şakir Caddesi 22 numarada.Telefon: 0252 316 33 37

18 BODRUMB eünt

YENiLENENLER

YENiLER

YENiLiKLER

TÜRKİYE PLAJLARINDA İLK…

itez Belediyesi’nden deniz kazalarına son vermek için bariyer sistemli şamandıra...Bitez Belediyesi sezon hazırlıklarını sürdürüyor. 1180 metre uzunluğundaki mavibayraklı Bitez plajına Türkiye’de ilk kez uygulanan bariyer sistemli şamandıralar takıldı.Yüzme hattının belirlenmesi ve plajı kullanan vatandaşların güvenliğinin sağlanması

için yapılan çalışma 2 hafta sürdü. Su sporları bölgesinin tespitini de sağlayan ve Türkiye’deilk kez uygulanan bariyer sistemi Bitez plajında oldukça belirgin hatlarıyla dikkat çekiyor. Yarımadada kullanılan mantar sisteminin aksine büyük ve belirgin olarak dizayn edilen bari-yer sistemi sayesinde deniz araçları yüzme hattına giremeyecek. 6 bin YTL’ye mal olansistem ile deniz kazalarının önüne geçilmesi planlanıyor.

B

STEP COLLECTIONAÇILDI

ürkiyenin tanınmış zincirmağazalarına ve kendine özgüürün isteyenlere tasarladığı, butikürünlerle hizmet veren Step

Collection, Oasis Alışveriş ve KültürMerkezi’nde açıldı. Bayileri içinde senede2 kez yenilendiği sonbahar/kış veilkbahar/yaz dönemi koleksiyonlarında,dönemin moda çizgilerini ve renklerinikullanarak titizlikle hazırladığı ürünlerinisatışa sunuyor.

T

KARADENİZ LEZZET SOFRASI OASİS’TE

odrum'da artık her yöreninyemeğini kendi erbabından buluroldu. Bunun son örneği de bugünaçılan Karadeniz Lezzet Sofrası.

Mamullerinin tamamı, Karadeniz'den geti-riliyor. Konacık FİA unlu mamullerinBodrum'da ki ikinci yerlerinde Bodrumyaşayanına ve ziyaretçilerine Karadenizkültürünün en önemli unsuru olanyemeklerini tattırmaktan haz duyuyorlar.Gerek dekorasyonu gerekse lezzetiylesizlerle buluşan olan Karadeniz LezzetSofrası Oasis'te hizmet vermekte.

B

ARZU OPTİKBODRUM ŞUBESİNİ AÇTI

B

OPTİK STUDIOOASİS’'TE

irbirinden ünlü ve şık markalarınınsatıldığı Optik Studio, geçtiğimizay hizmete girdi. Moderndizaynıyla dikkat çeken mağaza,

Türkiye'deki 8. şubesiyle, Oasis'te hizmetvermeye başladı. Güneş gözlüğündedünya markalarının yanı sıra, numaralıgözlük çeşitleri, renkli ve numaralıkontak lensler de mağazada mevcut.

B

Acaba “Divan Edebiyatı”nıanımsayan var mı?

“O gülendam bir al şale bürünsün, yürüsünUcu gönlüm gibi ardınca sürünsün, yürüsün”

Enderunlu Vasıf

iir denen güzelliğin, ruhumuzda ilkfırtınalarının esip savrulmaya ve o yüceduyguyu tüm haşmetiyle yaşamayabaşlamış olduğumuz yıllarda; edebiyathocalarımızın sık sık yineledikleri bir

söz, aradan geçen altmış-altmış beş yıla, hattâbelki daha uzun yıllara rağmen hâlâhafızamızdaki yerini tüm canlılığı ilekorumaktadır. Derlerdi ki; "Şiirin eskisi yenisiolmaz. Olsa olsa şiirin iyisi ya da kötüsü olur!"Haksız sayılmazlardı. Doğrusu da buydu. Onlarda buna inanmış oldukları için, bu doğruyabizleri de inandırmaya çalışıyorlardı. O yıllardaDivan Edebiyatı henüz önemini fazlaca yitirmişdeğildi. Divan şiirini okuyan, ama iyi ama kötü,aruzla şiir yazmaya çalışanlar vardı. Yani divanşiiri hayatiyetini sürdürüyordu. Otuzlu yıllarınsonları ya da kırklı yılların başlarındaydık. Bizlerbile küçük bir gayretle, biraz lügat karıştırarak ve antolojileregöz gezdirerek, okuduğumuz şiirlerin pek çoğunu anlayabiliyor;biraz ağdalı ve ağır olanların dışında kalan şiirlerden de büyükbir tat alabiliyorduk. Eski-yeni tartışması sertleşmekteydi.Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte başlayan, dildeki sadeleşmeçabaları giderek yoğunlaşmış ve eski şiir, yeni şiir tartışması dabu arada alevlenmişti.

Osmanlı'nın yüzyıllarca kullanmış olduğu Divan Edebiyatı osıralarda henüz önemini fazlaca yitirmiş sayılamazdı. Sayıları birhayli azalmış bile olsa; yazanları olduğu gibi, okuyanları ve zevkalanları kuşkusuz daha da çoktu. Divan şiirinin tadına varmak,yani onu sadece anlamakla yetinmeyip, o şiirin içindeki özüyakalayabilmek öyle pek de kolay değildi. Bunun nedenlerininbaşında dil sorunu elbette ki, ilk sırayı almaktaydı. DivanEdebiyatı’nda şiirler Türkçe, Arapça ve Farsça'nın karışımındanoluşan bir özel dille yazılmaktaydı. Bu dile birtakım kimselerOsmanlıca diyorlardı. Bu tanımlama pek de yanlış sayılmazdı.Ayrıca, aruz vezni diye adlandırılmakta olan kalıplara uymak hiçde sanıldığı kadar kolay değildi. Divan Edebiyatı’nı Farsça veArapça'dan alınmış kelimeler ve terkiplerle yazanların veokuyanların sayısı artık eskisi kadar çok değilse; bunda dil kadarönemli bir başka öğe de, şiirin içine girmiş bulunan yabancısözcüklerin arasında ya da arkasındaki mecazın sökülemiyorolması, mazmun dediğimiz dolaylı dokundurmaların, nüktelerin,esprilerin anlaşılamıyor bulunması önemli bir rol oynamaktaydı.

Üç ayrı dilden alınmış bulunan seçme kelimelerden oluşan bukarma dilin her kelimesini anlıyor ve biliyor olsanız bile;bunların bir arada kullanılmasından doğan özel anlamı bilmiyoriseniz, bu tarzın size büyük bir tat vermesi beklenemezdi. Divanşiirinde her dize ya da her beyit kendi içinde bir başka anlamtaşır ve ayrıca da bütün içindeki yerini doldururdu. Nitekimböyle olduğu için de, her geçen gün yazanı da okuyanı da birer

ikişer çekilerek yerini boş bırakacaktı. Merakederim, şimdilerde acaba kaç kişi divan şiiriokuyup bundan zevk almaktadır? Ve, kaç kişihâlâ divan şiiri kalıpları içinde bir şeyler yazmayaçalışmaktadır?

Bizler, bir nebze de olsa lisenin son iki sınıfındaDivan Edebiyatı okumuş bir nesil olarakkendimizi mutlu saymalıyız. Tabii, pek kolayolmamışsa da, anlayabildiğimiz kadarıyla buşiirden zevk aldığımızı da rahatça söyleyebiliriz.Her ne kadar hocalarımız bize "Şiirin eskisi,yenisi olmaz!" demişlerse de; yıllar birbiriüzerine devrildikçe ara açılmış ve giderek Divanşiiri geçmişin karanlıkları içinde kaybolurkenşiirin de eskisi ve yenisi olabileceği gerçeğiherkes tarafından kabullenilmek zorundakalınmıştır. Bir şiirin, ama eski ama yeni,sevilebilmesi ve zevkle oku-nabilmesi için herhalde o şiirde müzikalite dediğimiz öğeninmevcudiyeti koşulu ilk sırada yer almalıdır. Buöyle bir koşuldur ki; kolaylıkla "Olmaz ise olmaz!"

diyebiliriz. Bize sorarsanız Divan şiirinin en önemli özelliği veonu bize sevdiren de müzikalitesinin çok yüksek oluşudur.Büyük bir rahatlıkla söyleyebilirim ki; içinde kullanılankelimelerin pek çoğunu anlayamadığım halde, güzel okunan birbeyti, bir musiki dinler gibi dinlediğim çok olmuştur. Lisedokuzuncu sınıftaki edebiyat hocamız Mümtaz bey ve dahasonraki yıllarda onuncu ve on birinci sınıfta edebiyat dersinibizlere sevdirmiş bulunan Zekai Kuyaş ve Namık Kiper hocalamızFuzulî'den, Bakî'den, Nedim'den okudukları parçalarla, sayımızfazla olmasa da bizleri adeta mest ederlerdi.

Eski şiir-yeni şiir savaşımında, yeniyi savunanların bir bölümükuşkusuz kendi öz diliyle halkına ulaşmayı daha doğru bulanşairler ve yazarlardı. Fakat önemli bir bölümünün de, bu işinaltından kalkamayanlar olduğunu, yani Divan şiirini yazabilmekve sevdirebilmek yeteneğinden yoksun bulunduğunu kabuletmek zorunluluğundayız. Eski şiiri yazabilmek, yaşatabilmekiçin; en azından bir miktar Farsça ve Arapça bileceksin. Doğalolarak bu dilleri ne denli iyi biliyor olursan o kadar iyi sonuçalma şansın olacaktır. Türkçe'yle birlikte bu özel karma dilin tümözelliklerini hazmetmiş olacaksın. Bütün bunlardan sonra da okelimelerle bir kuyumcu inceliğiyle oynayabilecek; okelimelerden bir renk ve ses dünyası yaratarak şiirini zevkleokunur ve dinlenilir bir şekilde sunacaksın. İşte bu yetenekleresahip şair sayısı da giderek azalmış olduğu için her geçen güneski şiir ile yeni şiirin arasındaki uçurum büyümüş ve bugünleregelinmiştir.

Değerli dostlarım! Sizleri Divan Edebiyatı üstüne, yerimizinolanakları çerçevesi içinde aydınlatmaya çalıştım. Gönül,anlaşılabilir nitelikte birtakım örnekler de vermeyi arzuediyordu ama ne yazık ki; yerimizin darlığı buna olanakvermiyor. Bu nedenle, yukarıda sunmuş olduğum EnderunluVasıf'ın bir beyt'i ile yetiniyor daha ileride sizlere DivanEdebiyatı'ndan güzel örnekler sunacak bir yazı vaat ederek veda

BÜLENT AKKURTŞ

BİR

ZA

MA

NLA

R

Divan şiirinin en önemliözelliği ve onu bize

sevdiren demüzikalitesinin çok

yüksek oluşudur. Büyükbir rahatlıkla

söyleyebilirim ki; içindekullanılan kelimelerin

pek çoğunuanlayamadığım halde,güzel okunan bir beyti,

bir musiki dinler gibi

Her ay Bodrum tutkunlarından birinimisafir ettiğimiz sayfalarımıza bu ay,bir kişiyi değil tam 15 kişiyi konukettik. Daha doğrusu bir kurumu;Colorado Üniversitesi'ni. 1999 yılındanberi Bodrum'a gelerek, incelemeleryapan Colorado Üniversitesi Mimarlıkve Şehir Planlama Fakültesi, Bodrum'ukendilerine bir laboratuvar olarakseçmiş. Başlarında ise tabii ki, birBodrum tutkunu Türk, Asistant ProfesörKorkut Onaran bulunuyor. Onaran,ODTÜ Mimarlıktan mezun olduktansonra kariyerini ABD'de sürdürmeyekarar vermiş ve buraya yerleşmiş. Daha sonra ise kendisinin de hocası olan aynı üniversi-tedeki bir diğer Bodrum Tutkunu, Prof Fahriye Sancer'le bir proje başlatmış. Bir aya yakın birsüre Bodrum'da kalacak olan Colorado Üniversitesi Mimarlık ve Şehir Planlama Fakültesiekibiyle sizler için bir röportaj yaptık...

BODRUMB eünt22

BODRUM TUTKUNLARI

söyleşi / fotoğraf: YİĞİT UYGUR

z rerıdi rCt osnıaoünao

Asistan Profesör Korkut Onaran

Bir Bodrum tutkunu üniversite olarak burada bulunuyorsunuz ve 8 senedir deBodrum'a gelip her yıl farklı bir proje üzerinde Bodrum'da incelemeler yapı-yorsunuz. Bu yıl da 13 öğrenci ile Colorado'dan geldiniz, şu an yaptığınız işnedir, tarif eder misiniz?1999 senesinden beri her yıl bir yerleşke için çalıştık. Bodrum, Bitez, biryıl Bitez'in kıyısını, bir yıl da iç köyünü çalıştık. Bir yıl Çiftlik Köyü’nü çalıştık,sonra geçen yıl Yalıkavak’taydık ve bu yıl da ilk defa yarımadanınbütününü ele alalım dedik. Yarımadada havza planı yapılıyormuş;Semra Kutlay Planlama Ofisi projeyi hazırlıyormuş. Bunun üzerineburayı aradık ve görüştük. Üniversite olarak envanter çalışmalarımızlakatkı sağlayabileceğimizi söyledik. Bize burada Mimarlar Odası veHabitat grubu yardım etti. Çalışmalarda ve belediyelerle ilişkilerimizikurdu. Şu anda da tekneyle kıyılardan bir çalışma yapıyoruz. Her günebir belde olmak üzere kıyı planlarını inceliyoruz.Bodrum'da bulunuş sebebiniz nedir?Bizim amacımız eğitim, planlama ve kentsel tasarım. ColoradoÜniversitesi'nden birlikte geldiğimiz öğrenciler de zaten bu konudaeğitim görüyor. Bizim için en önemli unsur, yerel planlamanın içinegirip, gündemindeki bazı konuları işleyebilmek. Böylece hem Bodrumve yarımadanın planlanmasına belki bir yararımız dokunur diyedüşünüyoruz hem de öğrenciler için iyi bir çalışma olur.

Yaptığınız bu çalışmalar Bodrum Yarımadası'nın 1/25.000'lik planınınhazırlanmasında kullanılacak değil mi? Evet umuyoruz. İşe yarar bir şeyler çıkarsa onlar bunu kullanmak isti-yorlar. Onlara, 5 Haziran Pazartesi günü bir sunum yapacağız. Bizdöndükten sonra da Colorado'da, çalışmalarımıza devam ediyoruz.Yaz sonunda da bir rapor olarak yollayacağız. Bize öğrencilerinizden bahsedebilir misiniz?Biz Colorado Üniversitesi'nin planlama bölümünden geliyoruz.Öğrenciler karışık. Bu yıl 13 öğrenci var, bunlardan 11'i yüksek lisansöğrencisi. İki tane mimar, üç tane peyzaj mimarı, gerisi deplanlamacı. Bizim yaptığımız çalışma; tabii yarımada çok büyük birölçek olduğu için bütünsel olamayacak. Yaptığımız şey yerleşkeleribirbiri ile karşılaştırıp kimlikleri nedir, bu kimlikler nasıl korunabilir gibisorular sormak.

Yapılaşma konusundaki düşünceleriniz nedir? Bodrum'a her yıl gelen biriolarak, değişimi nasıl karşılıyorsunuz?Evet, bunun ötesinde yapılaşma ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Bu kıyıfotoğrafı; bunun amacı da ne tür imar şartnameleri hazırlanabilir. Şuana kadar şartnameler çoğunlukla yakın cephelere önem veriyordu,hiç kıyıdan ne tür bir görünüm vereceği pek düşünülmemiş,

24 BODRUMB eünt

yaptığımız çalışmalarda bunu görüyoruz.Tabii sadece bu değil, nasıl plana koyabilirizsorusu da var. Bunun ötesinde bir de yerleşkeiçerisinde gene çekmeler olsun, yoğunluklarolsun, bu konuda daha iyi bir yerleşkegelişmesi sağlayabilmek için ne tür kurallarkoyabiliriz, diye de çalışmalarımız var.

Kaç yıl sürecek bu proje?Bu yıl sadece.

Peki 99'dan beri geldiğiniz?Değişik dersler, her yıl değişik projeler.

Önümüzdeki yıllarda da başka projelerle devamedecek o zaman?İnşallah. Evet, bakalım.

İlk nasıl gündeme geldi böyle bir proje?İlk gündeme gelişi yine Colorado Üniversite-si'nde oldu. Fahriye Sancer hocamızla birlikteyaptık ilk projeyi. Onun Yalıkavak'ta bir evi var.O daha önce de burada böyle çalışmalaryapmıştı. O şekilde ilk defa geldik.Bodrum'da daha küçük bir grup vardı. Sonrafark ettik ki bu bizim için çok iyi bir çalışmaortamı. Hem de ürettiğimiz fikirlerden yerelyönetimler yararlanabilir diye düşündük.

Yararlanan belediye oldu mu peki?Az çok oluyorlar. Bitez ile çalıştık. Dün RemziBey ile yemekteydik. "Ben hala size referansveriyorum" diye konuştu. 2004'te Yalıçiftlik içinçalışmıştık. Geçen yıl Yalıkavak için çalıştık. Enazından yaptığımız çalışmayı bir sunuş halinegetiriyoruz. Yerel yönetime, Habitat grubunaolsun ve kent sakinleri olsun, onlar arasındabir iletişim olmuş oluyor bu proje. Bazı fikirlerigündeme getirip sorular sormuş oluyoruz. Enazından o bir yarar sağlıyor. Yani kim ne

düşünüyor biraz daha iletişim kurulmuş olu-yor. Bizim umudumuz tabii daha çokyardımcı olabilmek. İlk defa bu yıl yarımadakapsamında bir çalışma yapıyoruz. Biraz dazamanı uygun gibi görünüyor. Tamçalışmaların başladığı bir zaman.Umudumuz o ki bu ürettiğimiz fikirleryaptığımız çalışmalar bir yere varır.

Bu öneriler kime sunulacak sadece belediyeleremi?Bu öneriler belediye temsilcilerine,başkanlara ve havza planı yapan grubayani Semra Kutlay'ın grubuna sunulacak.Çevre Bakanlığı’nın 1/25000'lik planı (havzaplanı) hazırlaması için görevlendirdiği plan-lama ofisi.

Bodrum'a görevli olarak dahi olsa her yıl geliyor-sunuz, Bodrum'la ilgili gözlemlerinizi aktarırmısınız?Bodrum'a hep geldiğim için ColoradoÜniversitesi öğrencilerinin görüşlerini almakdaha iyi olabilir. Benim görüşlerim buradayaşamış bir insanın görüşleri olacak. Ancak,70'lerin başındaki Bodrum'u ben daha çokseviyorum. Küçük, kendine özgü, fazlagürültüsü olmayan, özellikle günlük yaşantı;insanları çok daha değerli buluyorum amason yıllarda yapılaşma ve çevre ile ilgiliolumsuz bir büyüme içinde girdi Bodrum...

Yine de diğer yerleşkelerle karşılaştırıldığızaman bu kendine özgü unsurlarıkoruyabilmiş bir yer. Yarımada genelinde dehızlı bir gelişme var ama fırsat henüz kaçmışdeğil. İyi planlama ile gelişmelerin önüalınabilirse bu beğendiğimiz Bodrum'ugeleceğe de aktarabiliriz. Tabii büyümeninhızı çok önemli, bu hızı ne kadar dahasürdürebiliriz bilmi-yorum.

Melissa Stolhammer:Yarımada genelinde Bodrum sanki ana gemi ötekiler uydu gemigibiler. Bodrum kendine özgü bazı servisleri veriyor. Bunun dışındakiyerleşkeler de daha küçük yerleşkeler, Bodrum'a bağlı olarak yaşı-yor. İlk izlenimim bu.

Jessica Hendryx:Genç bir kent, gençler için bir kent. Biz bir okuma yaptık öncedenbir literatür taraması yaptık. Bu literatür çalışmasında rastladığımız ikiçeşit turizm çeşitlemesi var. Bunlardan bir tanesini S1 ve diğerini deS2 diye adlandırdık. S1'in açılımı şöyle; "Sun", "Sex" ve "Spirit" yanieğlenceye ve maceraya dönük yüzü. Bunun ötekisinde de,"Serenity" yani sakinlik ve sessizlik, buna da S2 dedik kendiaramızda. Ancak gördük ki, turizm daha çok S1 olarak öne çıkıyor.Yani maceraya, eğlenceye, gençlere yönelik bir turizm. Aslındaspora ve rekreasyona yönelik bazı etkinlikler sessiz yerler de var.Ancak, özellikle kıyı şeridinde bu etkinlikleri göremedik. Ayrıca koşuyolu olsun özellikle tepelere doğru tırmanma yolları olsun pekyayaya yönelik o tür bir bütünleşme yok.

Colorado Üniversitesi Mimarlık ve Şehir Planlama Bölümüöğrencilerinin Bodrum'la ilgili izlenimleri...

Noah Bernstein:Çok enerji dolu bir yer. Çok etkinlik var bazen fazla yoğun kaçabili-yor ama genelde çok iyi bir tarafta bu enerji. Özellikle Bodrumsakinleri ile ziyaretçiler arasında çok yoğun bir iletişim var. O çokhoşuma gitti. Misafirperverlik var.

Tom Rogers:Biz 13 saatlik bir gece yolculuğundan sonra Bodrum'a vardığımıziçin belki benim algılamam biraz uzun sürdü. Fakat ilk algıladığımşey Bodrum'un daha çok turizme yönelik olması ve bunun biraz dafazla üstünde durulması. Fakat bir iki gün sonra yavaş yavaş sakin-lerinin nerede yemek yiyip nerede zaman geçirdiklerini öğrendim.Biraz kıyıdan uzaklaşmak gerekiyor. Bu mekanları ve sakinlerle olaniletişimi çok beğendim.

Louren Balsky:Tarihinin olması diğer yerlerle karşılaştırıldığı zaman çok iyi bir özellik.Önemli bir yerdeymiş gibi hisse kapılıyor insan. Kale olsun, mose-leum olsun, antik tiyatro olsun. Değişik bir boyut kazandırıyor.

Benim görüşlerim buradayaşamış bir insanın görüşleri

olacak. Ancak, 70'lerinbaşındaki Bodrum'u ben

daha çok seviyorum. Küçük,kendine özgü, fazla gürültüsüolmayan... Özellikle günlükyaşantı; insanları çok dahadeğerli buluyorum ama sonyıllarda yapılaşma ve çevreile ilgili olumsuz bir büyüme

içinde girdi Bodrum. Yine dediğer yerleşkelerle

karşılaştırıldığı zaman bukendine özgü unsurları

koruyabilmiş bir yer. Yarımada genelinde de hızlı

bir gelişme var ama fırsathenüz kaçmış değil.

İyi planlama ile gelişmelerinönü alınabilirse bu

beğendiğimiz Bodrum'ugeleceğe de aktarabiliriz. Tabii büyümenin hızı çokönemli, bu hızı ne kadar

daha sürdürebiliriz

bilmiyorum.

BODRUM’UNEN ÇOK iZLENENHABER PORTALI

WWWMUĞLA, iLÇELERi ve BODRUM

BiRiNCiSiE G E B Ö L G E S İ

DOKUZUNCUSU

bodrumajans.com.tr

SiZE DE YER AYIRDIKBODRUM’UN 1. SİTESİNDE BİRLİKTE OLALIM

İLANLARINIZ İÇİN 317 10 90 - 91

OASİS Alışveriş Merkezi No:226 Fax: 317 10 92 [email protected]

ç

MAYIS2006RAPORU

Web sitemizde sayfagörüntülemeler, izlenmeoranını etkilememeklebirlikte, kontur IPnumarası doğrultusundaçalışmaktadır.

Aynı gün içinde 2. kezgirdiğinizde yada siteiçindeki tıklamalarziyaretçi sayısını diğerbazı web sitelerindeolduğu gibietkilememektedir.

Bu değerlendirmeyiyapan Alexa adlı kuruluş,bu tip siteleri güvenlibulmadığı içinkategorilememeklebirlikte dünyasıralamasına almaktadır.

Bu bilgilerwww.alexa.comsitesindenalınmıştır.

DÜNYADAKİ YAKLAŞIK 18 MİLYON SİTE ARASINDA

DEĞERLENDİRME YAPANwww.alexa.com SİTESİNİN VERİLERİNE GÖRE

bodrumajans.com.tr

26 BODRUMB eünt

TOPLUM & YAŞAM

BODRUM BELEDİYESİ’NDENÇALIŞANLARINA 1 MAYIS YEMEĞİ

odrum Belediye Başkanlığı her yıl düzenlediği 1 MayısYemeğini, Belediye Kademesi’nde çalışanlarıyla birliktegerçekleştirdi. Yemeğe, Tümbel-Sen, DİSK ve Belediye İş

Sendikası temsilcileri ile birlikte Bodrum Belediye Başkanı MazlumAğan, CHP Bodrum İlçe Teşkilatı Başkanı Erhan Topanoğlu veBodrum Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Kocair’le birlikte meclisüyeleri katıldı. Bodrum Belediyesi, döner, pilav ve ayrandan oluşanmenünün yanında yemeğe katılan herkese birer karanfil armağanetti. Bodrum Belediyesi’nde 100 DİSK mensubu, 300 Belediye İş Sendikasıve Tümbel-Sen’e bağlı 79 memur görev yapıyor.

ALMAN KONUKLAR

lmanya’nın Rüsselsheim kentinden“Kardeş Okul Projesi” adı altındaBodrum Anadolu Meslek ve Kız

Meslek Lisesi’nin davetlisi olarak Bodrum’agelen Alman öğrenciler Turgutreis’i deziyaret ettiler. Almanya’nın Alexander VanHumboldt Meslek Lisesi ile Bodrum AnadoluMeslek Kız Meslek Lisesi’nin 11 yıldırsürdürdüğü Kardeş Okul Projesiçerçevesinde bu sene 12 öğrenci, 3öğretmen ve 2 proje sorumlusu Türkiye’ye

geldi. Turgutreis’te tarihi yerleri, antik hamam kazılarını, Helenistik devirden kalmaKadıkalesi’ni, Roma döneminden kalma tarihi kiliseleri, Mandıra mevkiindeki yeldeğirmenlerini, Yalı Cami’yi ve Günbatımı Sahili’ni gezen öğrenciler Turgutreis’e hayrankaldılar. Turgutreis Belediyesi tarafından Alman konuklara, beldeyi tanıtıcı kitap ve broşür

KONUKLARYORGUNLUK ATTI

vrupa Birliği’nin MEDA Programı ileİtalya, Yunanistan, Mısır, Fas, Türkiyeve Malta ülkelerini bir araya getiren

EUMEDIS projesi kapsamında katılımcılar, 2gün süren seminerlerin ardından BodrumBelediyesi’nin düzenlediği akşam yemeğinekatıldılar. Akdeniz’in antik deniz ticaret yollarıüzerindeki arkeolojik bölgeler arasında

turizmi artırmak ve ticari işbirliği ağı oluşturmak için seramik sanatçılarını bir araya getirentoplantı Bodrum Ticaret Odası, Bodrum Turizm Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği,Bodrum Turizm Tanıtma Derneği ve TECLA (Roma) tarafından organize edildi.Bodrum Yağhane Restoran’da düzenlenen veda yemeğinde bir araya gelen yabancı konuk-lar, Sunu Sahne Organizasyon Folklör Ekibi’nin sergilediği Artvin ve Karadeniz yöresi halkoyunlarıyla ve gecenin ilerleyen saatlerinde sahneye çıkan dansöze eşlik ederek doyasıyaeğlendiler.

AKŞAM YEMEĞİGÜMÜŞLÜK'TE

kdeniz’in antik deniz ticaret yollarıüzerindeki arkeolojik bölgelerarasında turizmi artırmak ve ticari

işbirliği oluşturmak için Bodrum TicaretOdası, Bodrum Turizm Kültür ve TabiatVarlıklarını Koruma Derneği, Bodrum TurizmTanıtma Derneği ve TEKLA (Roma)tarafından 5-6 Mayıs 2006 tarihlerindeBodrum da toplantı düzenlendi.İtalya, Yunanistan, Malta, Mısır, Fas, veTürkiye’den katılımcılarla gerçekleşentoplantılar, 5 Mayıs Cuma akşamıGümüşlük’te keyifli akşam yemeği iledevam etti. Yemekten önce, GümüşlükAntik Myndos kazı çalışmalarında ortayaçıkan tarihi hamam, misafirlere gezdirildi.Gümüşlük Belediye Başkanı Mehmet Ülküm,Antik Myndos kazı çalışmalarının devamedeceğini ve ileride ortaya çıkması plan-lanan Myndos kentinin, TEKLA projesi içinönemini belirtti.

A A

B

A

BODRUM’U ZiYARET EDEN KONUKLAR MUTLU AYRILDI

BİTEZ BELEDİYESİT.S.M. KOROSU YEMEKTE BULUŞTU.

itez Belediyesi TSM Korosu bu kez yemekte buluştu. BelediyeBaşkanı M. Remzi GÜNGÖR, meclis üyeleri ve koroüyelerinin katıldığı yemekte eğlenceli dakikalar yaşandı.Yemekte konuşma yapan BAŞKAN GÜNGÖR, 4 yıl önce

kurulan koromuz çok güzel konserlere imza attı. Uzun yıllar beraberçalışmak istediğim bu koroya çok teşekkür ederim. Koromuzamaddi manevi her türlü desteği vermeye devam edeceğiz.” Dedi.Fasıl havasında geçen gece geç saatlere kadar devam etti.

B

BTO’DAN BASINA MANGAL PARTİSİ

odrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut S. Kocadon, yönetimkurulu üyeleri ve oda çalışanlarının katıldığı yemekte, basınmensuplarına BTO binasının çatısında mangal partisi verildi.

Başkan Mahmut S. Kocadon, zaman zaman mangalın başınabizzat kendisi geçerek, basın mensuplarına ziyafet çekti.Oldukça samimi bir ortamda geçen akşam yemeğinde, neBodrum’un sorunları, ne politika ne de turizm konuşuldu. İlçeninhemen hemen tüm sorunlarını sırtlayan kurumların başında gelenBTO’da, Bodrum’un dertleri bir geceliğine bir kenara bırakıldı. Uzun süredir böyle bir akşamı planladıklarını belirten BTO BaşkanıMahmut S. Kocadon, Bodrum’da medyayla olan iyi ilişkileri iletanınıyor. Bir yılı aşkın bir süredir BTO’nun başında bulunan Kocadon,şimdiye kadar Bodrum basınında, ilçe ve üyeleri adına imza attığıönemli projelerle gündeme geldi. Mangal partisinin sonundaBaşkan, yönetim kurulu üyeleri, oda çalışanları ve basın mensupları,hep birlikte fotoğraf çektirdiler.

BODRUM ROTARY EXCHANGEÖĞRENCİLERİNİ KONUK ETTİ

luslararası Rotary etkinlikleri kapsamında ülkemizde gelen24 exchange öğrenci Bodrum’u ziyaret etti. 24 farklıkulübün sponsorluğunda ülkemizde bulunan

öğrencilerden Meksikalı Marcele Carolina Anguas VazquezBodrum Rotary Kulübü’nün himayesinde 07 Eylül 2005 tarihindenbu yana Bodrum’da yaşamakta.Gençlerin farklı ülkeleri farklı kültürleri tanımaları amacı ile her yıldüzenlenen etkinlikle ülkemize çeşitli ülkelerden gençler gelmekteve ülkemizden de gençler farklı ülkelerde bir yıl geçirmekteler.Bodrum Rotary Kulübü himayesinde Yiğit Girgin de Eylül ayındanbu yana Brezilya’da bulunmaktadır.Bodrum’u ziyaret eden 24 öğrenci Kanada, Meksika, Amerika veArjantin’den ülkemize geldiler ve burada olmaktan çok mutluolan gençler özellikle Bodrum’u ziyaret etmekten büyük keyifaldılar.Seçkin Konaklar’da konaklayan gençler Bodrum Kalesi’ni ve tarihimekanları ziyaret ettiler. Bodrum Rotary, Karia Rotary ve BodrumRotaract Kulüpleri ev sahipliğinde Bodrum’da unutamayacaklarıiki gün geçirerek ülkelerine döndüler.

U

B

ROMA DÖNEMİNE AİTMEZAR ÇIKTI

odrum’da yapılan bir kana-lizasyon çalışması sırasındaRoma dönemine ait mezarbulundu. Dolgu alanında

bulunan “Kaya Oygu Tonozlu OdaMezar”ının daha önce molozlakapatıldığı anlaşıldı. BodrumSualtı Arkeoloji Müzesi’nden ArkeologBahadır Berkaya, “Mezarın tabanınakadar olan dolgu temizlenecek.Daha sonra koruma önlemleri proje-lendirilecek. Bölgede benzerçalışmalar sırasında başka mezarlarda bulunmuştu. Mezarın içinde ölühediyeleri olabilir. Kazı çalışmalarısırasında Antik Halikarnassos’a ait yenibilgiler elde edeceğiz. Bu tür mezarlar Myndos Kapısı ve Göktepe eteklerinde debulunmuştu” dedi.Roma dönemine ait olduğu anlaşılan mezarın yaklaşık 50 yıl önce üzerinin kapatıldığıanlaşıldı. Yapılan dolguya mezar tavanından düşük seviyede başlanmış olduğuna dikkatçeken Arkeolog Bahadır Berkaya, “Görünen bölüm Roma çağında kaya oyularak mezarageçiş için yapılmış. Bu mezara antik çağda ve sonrasında müdahale edilmişolabileceğinden umduğumuz kalıntılar çıkmayabilir. Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını KorumaKurulu’nun önerisine göre antik kalıntı değerlendirilecektir” şeklinde konuştu. GümbetMahallesi dolgu alanında Bodrum Belediyesi ekipleri tarafından sürdürülen kanalizasyonçalışması sırasında ortaya çıkan kaya mezarın 3.5 metre genişliğinde ve 3 metre boyunda

on üç yıldır

BODRUM’DAN MALEZYA’YAGULET

ekne yapımı sektöründeson yıllarda önemligelişmeler kaydedenBodrum’dan dünyanın

dört bir yanına tekne gidiyor.Son yıllarda dünya çapındayapılan reklam ve tanıtım filmleriile dünyanın çeşitleri bölgelerin-den talep gören Bodrumtekneleri, bu defa Malezyalı bir işadamı için yapılıyor. 40 metre uzunluğunda ve 9metre enindeki tekne Bodrumİçmelerdeki Cobra Tersanesi’ndeinşa ediliyor. Cobra Tersanesi yatişletmeleri yöneticisi ErtuğrulKara, “Bodrum'a geçtiğimizyıllarda gelen Malezyalı işadamları ve devlet damlarıahşap teknelerimizi çok beğenmişlerdi. Halen yapımı süren dev gulet de Malezyalıbir işadamı için yapılıyor” diyerek, yapım aşamasında geçen 9 ayda tekne için 1mil-yon Euro harcandığını belirtti.

Teknenin yapımında 40 kişi çalışıyorBüyük bölümü Afrika'dan getirilen ve su geçirmezlik özelliğine sahip özel ağaçlardaninşa edilen teknenin yapımında 40 kişi görev alıyor. 12 ayda bitirilmesi planlananteknenin dünya sularında yelken açacağını belirten Kara, teknenin iç mimarisininİngiliz mimarlar ve kontrolörlüğünün ise Hollandalı teknikerler tarafından yapıldığınıifade etti. Teknedeki 5 master kabin, görevli personel ile misafirlerinkarşılaşmayacakları şekilde tasarlanmış. Tekne denize indirildikten sonra sahibi olanMalezyalı iş adamına teslim edilecek ve Bodrum Guleti Malezyalı devlet adamlarıylaüst düzey yöneticileri ağırlayacak.

B

T

28 BODRUMB eünt

çBODRUMİş Rehberi

Muğla ilinin, ilçelerinin ve BODRUM’un

EN ÇOK iZLENENHABER PORTALI

ajans

wwwsitesinde

bodrumajans.com.tr

sürekli güncelleştirilerek yayınlanmaktadır.

İşyerinizin telefon numarası kayıtlı değilse ya da

düzeltilmesi gerekiyorsa bize ulaşarak bu ücretsiz

hizmetimizden yararlanabilir,

BODRUM’UN 1. SİTESİNDE YERİNİZİ ALABİLİRSİNİZ

BODRUM AJANS Tel: 317 10 90 - 91 Fax: 317 10 92

[email protected]

BODRUMB eünt30

YÖREDEN

Bodrum yarımadasının içinde bir'Tibet' olduğunu biliyor muydunuz?Başka bir soru soralım; Bodrum'untarihinin ete kemiğe bürünmüşhalde bir tepeden size baktığınıbiliyor muydunuz?

Evet, Geriş'ten bahsediyoruz, eskiadıyla Pasanda'dan... Ama onu sizebiz anlatmayacağız. Geriş MuhtarıRamazan Kayacan anlatacak.Muhtarlığın sadece vatandaşa'ikametgah senedi' çıkarmakolmaması gerektiğini düşünenKayacan, Geriş'in tarihini korumaaltına almak, yitip gitme tehlikesitaşıyan gelenekleri, zanaatlarıcanlandırmak için kolları sıvamış.Halkın sorunlarıyla, istekleriyleyakından ilgilenen YalıkavakBelediye Başkanı Mustafa Saruhan'ında desteğini alarak, pek çok önemliadımlar atmış.

Ramazan Kayacan öyle şeylerdenbahsediyor ki, o anlattıkça coşuyor,biz dinledikçe şaşıyoruz. 8 aylık kurssonunda ortaya çıkan 'TemeldevrenSergisi' ile yine dikkatleri çekenGeriş'in sakladığı güzellikleri öğreni-yoruz. Kah 'aynalı kilim'in üzerindedolama börek yiyoruz; kah çetimekve incirle yapılan ve 3-4 saatlik biruğraş sonucu elde edilen tatlınıntadını tahmin etmeye çalışıyoruz.

Muhtar, Roma kralı Sezar'ı öldürdük-ten sonra Halikarnassos'a gelenBrütüs'ün mezarının Geriş'teolduğunu iddia edince duraklıyoruz;ancak kanıtlamak için verdiğibilgiler ilginç... Devletin buradayapacağı kazılar sonunda ortayaçıkacak gerçeği öğrenebilmek içinsabırsızlanıyoruz. Bizi en çok üzenise, muhtarın anlattığı tarihi yerlerinkoruma altına alınmadığı duymakoluyor. Muğla Kültür ve TabiatVarlıklarını Koruma Kurulu'na dilekçeyazan muhtarlık, umutlaincelemeden çıkacak sonucubekliyor.

Gerişliler, yaşanan büyük değişimerağmen korumayı başardığıkültürünü dünya ile paylaşmayahazır... Biz de bu sayıda ve diğersayılarımızda bu kültürü, yerimizelverdiğince, muhtar RamazanKayacan aracılığı ile sizeaktaracağız. Bodrum'un sadecebarlar,çılgın eğlenceler diyarı olmadığının

uhtar Ramazan Kayacan,"Leleg'lerden günümüze uzananGeriş'in (Pasanda) tarihiniaraştırırken internetten, tarihi kita-

plardan, tarihi haritalardan ve elimizdekikaynaklardan yararlandık. Araştırmamızda okadar tahribata ve doğal afetlere rağmenkısmen ayakta duran yapıların 4 bin 500 yıllıkolduklarını öğrendik. O dönemin insanlarınınyaptığı yapıları görmek insanı mutlu ediyor"diye başlıyor söze...4 bin 500... Dile ne kadar kolay geliyor oysa.Ama kaç medeniyet doğmuş, kaçmedeniyet sona ermiş bu 'dile kolay gelen'sürede... Kayacan tarihi haritalardan elde ettiğibilgilere göre medeniyetler ve yerleşimyerlerini şöyle sıralıyor: "Uranium" (Burgaz ve Karain) üzerindeLelegler, Karlar, Misler, Romalılar veYunanlılar... "Pasanda" (Geriş altı ve Erdemil)Romalılar, Yunanlılar ve Türkler. "Kandiba" (EskiBurun diye anılır) Yunanlılar ve Türkler. "Delikul"(Koyunbaba, Kargıcak mevkiinde bulunur)Romalılar ve Yunanlılar. Bunun dışında da adları bilinmeyen dahabirçok medeniyetin bu yerlerde yaşam

ManzaranınbeşiğiBodrum’un Tibet’i

hazırlayan: ÖZLEM McCLURE

sürdüğü tahmin ediliyor. Lelegler ise çokbüyük taşlarla harç kullanmadan inşaatlaryapan, tarihteki en eski taş duvar ustalarıolarak biliniyor.

Yalıkavak'ın güneyindeki tepeye kurulu olanGeriş'in sahilinde bulunan Kancalıburunkayalığı, doğal iskele olarak gemilerinyanaşabildiği ender sığ kenarlardan biri. Sözyine Muhtar Kayacan'da: "Pasanda ismini budoğal iskeleden almıştır. Kurtuluş Savaşısonrası bütün yerleşim yerleri gibiPasanda'nın da ismi değiştirlmiş, Giriş olmuş.İsim değişikliğinin nedeni, yaşlılarımızın,eskiden bölgede yaşayan Yunanlıların geliphak iddia edebileceklerini düşünmeleriymiş.Teknelerin karaya girişi buradanyapıldığından ve geçit isminebenzediğinden Giriş ismi seçilmiş. Zamanlaköylülerin lehçesiyle Geriş'e dönmüş.İnternette yapmış olduğumuz Gerişaraştırmasında birçok farklı yerde bu ismerastladık ve birçoğunun anlamının birbiri ilehiç uyuşmadığını gördük."

Neden Bodrum'un Tibet'i deniyor Geriş'e? Busoruya Ramazan Kayacan şu yanıtı veriyor:

Geriş Muhtarı Ramazan Kayacan

M

31BODRUMB eünt

GERİŞ(PASANDA)

"İnkaya'dan Deliktaş'a, Bodrum'un en eski yeldeğirmenlerinden Taşgöl'e, köy içindekiSarnıç'tan Kavaklı Çeşmesi'ne ve KutçaKanellesi'ne, Burgaz Kalesi'nden KarainMağarası'na, Karain Tepesi'nin yamaçlarındabulunan oyma taş yalaklarından SamanlıkTepesi'ndeki Yağhane'ye, üzüm sıkmataşlarına kadar ve şu an hatırımızda olmayanbirçok eseri üzerinde barındıran bir köydürGeriş...Bu kadar tarihi değerlere sahip olan Geriş'inBodrum'un Tibet'i diye anılmasının esasnedeni, Bodrum yarımadasının en yüksektepelerinden Karakuzu Tepesi yanındakiBozdağ'dan denize doğru uzanan sırtlarınüzerinde kurulu olmasındandır. Coğrafi yapısınedeni ile her yerden gelebilecek tehlikelerekarşı sırtını dağlara, ufkunu açık denizlereçeviren, güneşin doğuşunu ve batışını göre-bilen nadir yerlerden biridir.Geriş onlarca kavimlerin ve medeniyetlerinmesken tuttuğu yer olmuştur. Yukarıda dabahsettiğim gibi Lelegler, Dorlar, Karyalılar,Romalılar, Bizanslılar, Yunanlılar, Selçuklular,Osmanlılar..."

Bölgenin evlerinde bir zamanlar Karain veBurgaz'da (Uranion) işlenmiş olan ve buyapıların görkemini oluşturan taşlarkullanılmış. Hemen hemen bütün evlerintaşları, tarihi yapılardan sökülerek, eşek vedevelerle taşınmış. Bu yerlerden taşçıkarılırken yapı için işlenmiş taşların yanı sıraşömine taşları, zeytin yağı yalakları ve dahabirçok eser halk tarafından kullanılmış vegünümüze gelmiş.Bir projeden diğerine koşan, Geriş'in tarihinimerakla inceleyen, ortaya çıkarmayaçalışan Ramazan Kayacan, neden bu uğraşıverdiğini ise şöyle anlatıyor: "Tarihi bir hazineüzerinde yaşıyoruz. Bunu da araştırmacı vetarihi sevenlerle korumak, gün ışığınaçıkarmak ve gelecek nesillerimize aktarmak

istiyoruz. Yakın tarihimize kadar bu gibi eserlerikorumak ve kıymetini bilmek bir tarafa, neyazık ki bu eşsiz tarihi yapıları kendi ellerimizleyok etmenin eşiğine getirmişiz. Bu gibi yerlerinyıkılmasında ve tahribata uğramasındadoğanın etkisi de tabii ki azımsanamaz.Depremler ve aşırı yağmurdan dolayıkaynaklanan zeminin yumuşaması ve yapı

içerisinde çıkan bitkiler bu doğal bozulmayıhızlandırmıştır. Bu yüzden tarihi yapılarımızıkorumakta ve kurtarmakta zamankaybetmememiz gerektiği kanısındayım.Zararın neresinden dönülse kardır."İşte böyle... Ramazan Kayacan bu konudaçok kararlı ve elde edene kadar davazgeçmeyecek görünüyor. Bize ise onun

İşte muhtar Kayacan’ın iddia ettiği, Sezar’ı öldürdükten sonraHalikarnassos’a gelen Brütüs için yapılan mezar

Bu bilginin önce kendisini de şaşırttığını söyleyen Ramazan Kayacan şöyledevam ediyor: “Fakat bu Tonuzlu Anıt Mezarın, Roma dönemine ait olması veböyle bir mezarın ancak bunun gibi bir lidere yapılmış olması hiçkuşkusuzdur. Yaptığımız incelemeler sonucu bu mezarın Brütüs’e ait olduğunuiddia ediyoruz. Bunu burada yapılacak kazı çalışmaları kesinleştirecek.Devletimiz bu alanları koruma konusunda biraz yavaş çalışıyor. Defineavcıları ise tam aksine bu alanlara bir gecede geri dönüşü olmayan zarar-

Geriş’de düzenlenen “Temeldevren Sergisi” büyük ilgi gördü...

İÇİMİZDEN BİRİsöyleşi / fotoğraf: YİĞİT UYGUR

Bodrum'a ne zaman ve nasıl geldiniz, nedenBodrum?1975 senesinde emekli oldum, Eskişehir'deyaşıyorduk; Sosyal Sigortalar ’danemekliydim. 1982 senesinde de eşimikaybettim. Oğlum, Bodrum'da garsonlukyapıyordu. Onun yanına geldim ve kaldım.Daha sonra oğluma bir fotoğraf stüdyosuaçtık, bir yandan da çiçekçi dükkanıydıama olmadı. Bodrum'daki ilk çiçekçidükkanıydı.

İlk geldiğiniz Bodrum'u bize anlatır mısınız?Bodrum'a ilk geldik, Bitez'de bir ev tuttuk. Okadar güzel bir evdi ki, kocaman birbahçesi vardı. Sonra ocağı vardı, tüp gazyakmazdım, yemekleri orada pişirirdim. Ozamanlar Bitez çok farklıydı. Her yer man-

dalina bahçesiydi. Gecenin 2'sinde, 3'ündeyürüyerek gelirdim, Bodrum'dan. Korku nedirbilmezdik. Şimdi bak Bodrum ne hale geldi.

Bodrum'un gece dünyasına çiçek satan biriolarak, birçok ünlü de tanımış olmalısınız.Bodrum'un tanıdık yüzleri kimlerdi o zamanlar? Şimdiki Küba Bar'ın olduğu yer Meryem AnaRestoran’dı. Zeki Müren, hep buraya gelirdi.Bir koltuğu vardı, bir de masası; hep orayaotururdu. Bana mutlaka bir şarkı söyletirdiZeki Müren. Bir o söylerdi, bir ben; sesimi çokbeğenirdi. Oğlum keman çalar, ben deTürk Sanat Müziği söylerdim. Herkes ‘anne’derdi, o benden büyüktü ama ‘abla’ derdibana. İlk çiçeğini ben koymuşumdurmasasına. Tüm kır çiçeklerini severdi amakaranfili nedense sevmezdi. Rahmetli, son

32 BODRUMB eünt

HEPİMİZ TANIYORUZ AMA GERÇEK İSMİNİ BELKİ İLK KEZ ÖĞRENİYORUZ

O, BODRUM’UN ÇiÇEKÇi ANASIBodrum'da herkes onu “Çiçekçi Ana” olarak tanır ama kimse ismini bilmez. Kimse sormazda, çünkü tanıyanların “Çiçekçi Ana”sıdır o. 1982 senesinde gelmiş, Bodrum'a yerleşmişŞerife Karagözoğlu. O gün bugündür de ara vermeden her akşam Bodrum'un eğlence

dünyasında kolunda bir demet gülle görürsünüz onu. Baş başa yemek yiyen çiftler ya dabir kutlamanın yapıldığı masada bir centilmen, güzel bir bayana jest yapmak istediğinde

Çiçekçi Ana, hemen Hızır gibi yetişir. Herkesin sevdiği, saygı ile andığı bir kişilik olmuş.Belki yaşına hürmetten belki hayata karşı tek başına direncinden kaynaklanıyor

ama o, "Ben çalışmadan duramam" diyor.

Çiçekçi Ana'yı evinde ziyaret ediyorum.Kapılarını ardına kadar açıyor ve bir acıkahvesini içiyorum. "Anneler günü için desürpriz oldu benim için" diyor, 'İçimizdenbiri' Şerife Hanım ve başlıyor hikayesinianlatmaya; "10 yaşında başladımçalışmaya 12 yaşında sigortalı oldum. 25yıl çalıştım emekli oldum. 2 yıl sonraemeklilik 20 yıla düşürüldü. Ama olsunçalışmaktan kaçmam ben" diyor vekimseye muhtaç olmadan yaşamayaçalıştığını anlatıyor, "Bu kadar zengin,kalburüstü insan tanırım. 'İhtiyacın olursasöyle' derler ama birinden tek bir şeyistemiş olsam biliyorum insanlar benisevmez. Kimseye muhtaç olmadığım içinseviyor insanlar beni. İsteyen insansevilmez; sabah kalktığımda, kahvaltım

Çiçekçi Ana Sezen Aksu ile

konserini kalede vermişti. Yıl 1985'ti; birsepet kır çiçeği attım sahnede ona. Sonraröportaj yaptıklarında, ‘Ana kır çiçekleriniatana kadar çok iyiydi. Sonra her yanımıkarıncalar sardı’ diye espri yapmıştı. Okonser, çıktığı son konser oldu. Bir daha dakonser vermedi...(Çiçekçi Ana, düşüncelere dalıyor ve sankikonuşmuyor da, sesli düşünüyor)İzmir'e götürdüler... Götürmeyeceklerdi...

Başka kimler var tanıdığınız?Ferdi Özbeğen, Fatih Ürek... Kenan Doğuluile iyi görüşürüm. Ozan Orhon'la çoksevişirdik. İkisi de annelerine ‘İşteBodrum'daki annemiz’ diye tanıştırdılar beni.Sonra Burak Kut var. Sinema sanatçısıMehmet Arslantuğ'u iyi tanırım. Ahu Tuğba;o da annesine benzetir beni, çok sever.Eskiden İpanema Bar vardı. Herkes buradatoplanırdı. Bodrum'u bu insanlar çekipçevirirdi ama şimdiki gibi değil. Olumluanlamda söylüyorum. Şimdi para babalarıyönetiyor Bodrum'u.

Veli Bar, o zamanlar çok gidilen yerlerdendi,hala da çizgisini bozmadı ama barlar çokçoğaldı. Darkapı vardı, 80'lerde, 90'lardaçok meşhurdu. Müzeyyen Senar gelirdiburaya, sesimi çok beğenirdi MüzeyyenSenar.

Muazzez Ersoy, Safiye Soyman, TennurÇolak, hepsiyle de şarkı söylemişliğim var.

Bir de oryantal vardı, o yıllarda; Gülay Tem,Bodrum'un eskileri hatırlar. Barlarda danseden ilk oryantaldi.

Bize bir gününüzü anlatır mısınız? Güne nasılbaşlarsınız, akşam kaçta çalışmaya gidersiniz,daha çok nerelerde satılır çiçekleriniz ve günnasıl noktalanır?Sabah 10, 11 gibi kalkarım. Bir kahve yaparkendime gelirim. Sonra ev işlerine girişirim.Öğlenden sonra çarşı pazar işleriniyaparım. Komşulara gitmeye bile vaktimolmuyor. ‘Gel bir kahvemizi iç Şerife Hanım’derler ama çok nadir vakit bulurum. Yazınzaten çok sıcak oluyor, bir yere gidilmiyor.Sonra akşama doğru çiçeklerimi hazırlarım.Saat 21:00 oldu mu, alırım çiçeklerimiçıkarım. Önce Marina civarına giderim.

ŞERİFE KARAGÖZOĞLU’nunalbümünden

Buralardaki restoranlarda satarımçiçeklerimi, Marina Yat Kulüp, pizzacılar,Yağhane ve köftecilere giderim. Sonra saatilerleyince barlar sokağına geçerim. Çünküinsanlar da buraya geçer. ÖnceMeyhaneler Sokağı’na girerim. İbo'nun yeri,Ora Bar, Yettigari, derken Campanella'yagelirim.

Gecede kaç çiçek satarsınız?Gecede 100 çiçek harcarım. Harcarım di-yorum çünkü benim elim çok açıktır. En az35 tanesini hediye ederim. Benigeçindirecek kadarını kazanayım banayeter. Benim için ek gelir zaten bu iş. Bir çeşitavunma, bir çeşit hobi...

72 yaşındasınız, işiniz zor mu sizce?Tabii zorlukları var ama ben seviyorum.Çalışmadan yapamam. Gece 3'e, 4'ekadar çalışıyorum. Hele bir deCampanella'ya girdiysem, sabah 5'e kadarkaldığım olur. Tanju var Campanella'da,gitar çalar. Bodrum'un en eski müzisyen-lerindendir. Çok sever beni.

Bodrum değişti mi sizce?Bodrum'un değişimine bütün yüreğimle çoküzülüyorum. Geri gelmez o günler amainşallah daha da kötüye gitmez. Çokbozuldu Bodrum, kendi doğduğummemleketimden çok severdim. Şimdi nefretettim. Eskiden korku gelmezdi aklınıza amaşimdi şuradan Gümbet'e gidemezsiniz.Birden değişti Bodrum, önüne geçmeniz de

imkansız. 25 - 30 sene evvelki Bodrum,şimdiki Turgutreis gibi, gerçi orası dabozuldu ama Türkiye'nin en pahalı kentindeyaşı-yoruz.

Bodrum'un Çiçekçi Ana'sı ŞerifeKaragözoğlu; gözü saatte akşam satacağıçiçeklerin gelmesini bekliyor. Son 24 yıldıryaptığı gibi, ben ayrıldıktan sonra çiçeklerinidüzenleyecek ve Bodrum'un tehlikelerledolu gece hayatına dalacak. 72 yaşında,hayatta bir oğlu ve 3 torunu var. Onlar daçalışsın istemiyor ama o alışmış bu hayata.O, her akşam bir memurun masa başındayaptığı işe gider gibi gidiyor işine. Bunca yılemek vermiş Bodrum'a ve Bodrum'un gele-nine gidenine. Anneler gününü kutladığımızMayıs ayında yaptığımız bu röportaj ona bir

Bunca yıl emek vermiş Bodrum’a veBodrum’un gelenine gidenine.

Anneler gününü kutladığımız Mayısayında yaptığımız bu röportaj

ona bir hediye gibi geliyor...

34 BODRUMB eünt

HABER TURU

avi yolculuk için hayati önem taşıyanGökova’daki Kissebükü koyundakikamu ve orman arazilerinin Kültür ve

Turizm Bakanlığı tarafından turizme tahsisiyoluyla yapılaşmaya açılmaları ilk olarak2005’in Kasım ayında gündeme gelmişti.2005’in Ekim ayı sonunda adı geçenbölgeyle birlikte 16 alanı turizm tahsisineaçtığını duyuran Kültür ve Turizm Bakanlığı, 24Aralık 2005 günü tahsislerin gerçekleştiğini vehangi yatırımcı firmanın nereden ön tahsisaldığını duyurmuştu. Bodrum’da ise tahsisleriengellemek için 23 Kasım 2005 günüBodrumlu duyarlı çevre örgütleri ve meslekodaları Bodrum belediye meclis salonundatoplanarak Mavi Yol Girişimi ÇalışmaKomitesi’ni kurmuş, ardından bakanlığıntahsisleri duyurduğu güne rastlayan 24 Aralık2005 günü Bodrum İskele Meydanı’nda, veşu sıralar yurt çapına yayılan hatta tümdünyadan destek alan bodrumjans.com.trsitesinde imza kampanyası başlatılmıştı.

İmzalar 100 bini geçtiİmza kampanyasının başladığı günden buyana Mavi Yol Girişimi, İskele Meydanı’nda 5

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, Bodrum’daincelemelerde bulundu. Basını, BelediyelerBirliği ile yaptığı toplantıya almayan bakan,toplantı öncesinde ve sonrasında verdiğidemeçlerde çok şey konuştu ama hiçbir şeysöylemedi. Ön tahsis alan yatırımcı dabakanla birlikte Kissebükü’ne geldi.Yatırımcıların yaptığı yanıltıcı açıklamalara,çevrecilerden tepki geldi.

bin, bodrumajans.com.tr sitesinde100 bininüstünde imza toplayarak kamununBodrum’daki ve Gökova’daki koylara olanhassasiyetini de gündeme getirmiş oldu.Bu süreç içerisinde Kültür ve Turizm BakanıAtilla Koç ise bir gazeteye verdiği demeçte,“Ben bir karar verdim. Eğer yanlış yaptığımıfark edersem bunu iptal de ederim” demiş,ertesi gün ise “İncelemeyi yaptırdım. Yapılanişlemler ile ilgili hiçbir hukuki hata yok”açıklaması yapmıştı. Bakan Koç, geçtiğimizgünlerde yine bir gazeteye verdiği demeçte“Koyların turşusunu mu kuracaklar” şeklindekonuşmuştu. Medyadan ve kamuoyundantepki alan bu söylemlerinin üzerine bölgeyiyerinde incelemek için 3 Nisan’da Bodrum’agelen Bakan Koç, kendisine tahsis edilen birBodrum Guleti ile Kissebükü’ne gitti.

Sorular cevapsız kaldıBasın mensuplarının sorularınıyanıtlamayacağını sadece kendisininkonuşacağını başından belirten Bakan Koç,Bodrum Belediyeler Birliği ile yaptığıtoplantıya da basın mensuplarını almazken,toplantı öncesinde ve sonrasında birer

konuşma yaptı. Bakanın, konu dahilinde çokşey konuşmasına rağmen hiçbir şey söyle-memesi ile birçok soru da cevapsız kaldı.Öte yandan bakanın sözlerinde yoruma açıkifadeler de yer aldı. Atilla Koç bir önceki günyaptığı açıklamada şu ifadelere yer vermişti,“Mesele daha fazla destinasyonla bölgeyidaha fazla tanıtmaktır. Bu benim de,yatırımcının da, hepimizin de görevidir. Vere-ceğimiz bütün kararlarda çevre dengesi veturizmin çeşitlendirilmesi göz önüne alınarakhep birlikte müzakere edilecektir. Ar-kadaşlarla ters düşmek gibi bir şey sözkonusu olamaz, ben turizm bakanıyım, göre-vim bu”.

Bodrum zaten bir markaBodrum Kissebükü’nde tahsise açılanparsellere talip olan ve ön tahsis alanyatırımcılar da, Bakanla birlikte Sea Gardeniskelesine geldiler. Ancak teknede yerkalmayınca Kissebükü’ne basın teknesiylegelmek zorunda kaldılar. Buradaaçıklamalarda bulunan ETS Yönetim KuruluBaşkanı Mehmet Ersoy, Bodrum’da genişyataklı oteller olması halinde sezonun 7-8

Bakan Koç incelemelerde bulundu Sorular cevapsız kaldı

Gökova için bodrumajans.com.tr’detoplanan imzalar 150 bine ulaşıyor...

M

BODRUMB eünt 35

aya uzayacağını belirterek, Bodrum’unancak bu şekilde bir marka olacağını belirtti.Çevreciler ise yatırımcı Mehmet Ersoy’un buifadesine, tepki göstererek, Bodrum’un zatenbir marka olduğunu ve Mavi Yolculuğundünyada bir tek Gökova’da yapıldığınıhatırlattılar.

Bakana gösterilen yerlertahsis edilen yerler değilmiş

Öte yandan bir diğer yatırımcı ErdinçVarlıbaş’ın ise “Bakana gösterilen yerler, bizetahsis edilen yerler değil. Tahsislere karşıyapılan tepkiler yanlış. Bizim aldığımıztahsisler ormanın müsaade verdiği ve TurizmBakanlığı’ndan alınan tahsisler” şeklindekonuşması Bodrumlu çevre örgütlerindentepki gördü. Bodrum’da çevreci gruplartarafından oluşturulan Mavi Yol Girişimi, konukapsamında tüm hukuki incelemeleriyaparak, tahsislerin parsellerine kadarbelgelemiş, uydudan alınan fotoğraflarla dabasına ve kamuoyuna açıklamıştı. Mavi YolGirişimi üyeleri, Erdinç Vardar’ın verdiği bilgiyikamuoyunu yanıltıcı olarak değerlendirdiler.

Erdinç Vardar ayrıca yaptığı açıklamadakoylara yapılacak tesislerin getirisinin denizturizminden sağlanan gelirden daha fazlaolduğunu belirtmesi de, Bodrum TicaretOdası meclis üyesi ve 9 no’lu Meslek KomiteBaşkanı Arif Yılmaz’ın hazırladığı envanterçalışmalarıyla çürütülmüş oluyor. Her şeydahil sistemi ile bu koyda gecelemeyapacak turistin ekonomiye sağladığı girdi,deniz turizminkinden çok daha düşük. Yazaylarında Mavi Tur ’un ilk ve songecelemelerinin yapıldığı Kissebükü’nde hergece ortalama 100 tekne geceleme yapı-yor. Yüksek standartlara sahip turistleriağırlayan teknelerin bir gecelik ücreti ise1000 ila 3000 dolar arasında değişiyor. Tümbunların yanında deniz turizminin kendigetirisinin yanındaki katma değer dehesaplandığında, var olan otelleri doldura-mayan Bodrum’un bir de üstüne üstlüktükenmekte olan ormanları da yok edilmişolacak.

Tahsisler YargıdaMavi Yol Girişimi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın2634 sayılı Turizm Teşvik Yasası kapsamındayarımada genelindeki bazı orman alanlarınıturizm tahsisine açması ve bu amaçlaBodrum Kissebükü’nde 3parsel arazide yapılmasıplanlanan 2 bin 550 yataklı;Çö-kertme’de 1 parselarazide 200 yataklı oteltahsisi kararının iptali içindava açtı.

Mavi Yol Girişimi adına DenizTicaret Odası Bodrum Şubesi,Kültür ve Turizm Bakanlığına,Bodrum Asliye HukukMahkemesi aracılığı ileMuğla İdare Mahkemesi’ndedava açarak, Muğla iliBodrum ilçesi Yalı beldesiAdalıyalı mevkiindeki Ormanmülkiyetindeki 88500 m2’lik 1nolu özel parselin 1000 yatak

kapasiteli otel ve tatil köyü yapılmak üzereVaryap Yapı Sanayi şirketine; 88500 m2’lik 2nolu özel parselin 1000 yatak kapasiteli otelve tatil köyü yapılmak üzere Ersoy Otelcilikşirketine; 54495 m2’lik 3 nolu özel parselin550 yatak kapasiteli otel ve tatil köyüyapılmak üzere Palmiye Tur şirketine veMuğla ili Milas ilçesi Kayaönü (Çökertme)köyü/mahallesindeki Hazine mülkiyetindeki106 ada 161 parselde kayıtlı 10096,85 m2’liktaşınmazın 200 yatak kapasiteli otelyapılmak üzere Kazancı Holding şirketine 49yıllığına irtifak hakkı tesis edilmek suretiyleKamu Arazisinin Turizm Yatırımlarına TahsisiHakkında Yönetmelik hükümlerinedayanılarak ön tahsisine ilişkin Bakanlıkişleminin keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmaksuretiyle iptalini, koşulları mevcutolduğundan yürütmenin durdurulmasınakarar verilmesini talep etmişti.

Açılan davada yapılan işlemin hatalı vehukuka aykırı olduğu belirtilmiş, yapılanişlemle Bodrum Deniz Ticaret Odası’nınkorumakla yükümlü olduğu hak vemenfaatlerin ihlal edildiği, üyelerinin kişiselmenfaatlerinin ihlali gerekçe gösterilmişti.Dava metninde ise deniz turizminin sağladığıartı değerler ve tahsislerin çevreye vereceğizararlar, ayrıca tahsislerin hukuken de yanlışolduğu belirtilmişti.

Bakan Koç’un göz ardı ettiğihukuki hatalar

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, basınaverdiği bir demeçte, “İncelemeyi yaptırdım.Yapılan işlemler ile ilgili hiçbir hukuki hata yok”demesine karşın, tahsisler tamamenhatalarla dolu. Bakanlığın tahsisleriyapabilmesi ve yatırımcıya da tahsisi için,tahsise açılacak alanların öncelikle imarplanlarının yapılmış olması gerekiyor. 2634sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılan “KamuArazisinin Turizm Yatırımlarına Tahsisi HakkındaYönetmelik” hükümlerine bakıldığında dadava konusu işlemin yasal dayanaklarınınbulunmadığı anlaşılıyor. Davaya konutaşınmaza ait imar planlarında sadece1/25000 ölçekli plan mevcut. Öte yandanbölgenin 1/5000 ve 1/1000 ölçekliuygulama imar planı ise yapılmamış. Tahsisekonu alanlara halen karayo-lundan ulaşımsağlanamamakta olup ana ulaşım yollarınakarayolu bağlantısı ve içme-kullanma suyu,

kanalizasyon, elektrifikasyon,telekomünikasyon gibi kentsel altyapıhizmetleri, 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000ölçekli uygulama imar planı, hali hazırharitası, orman arazisi olması sebebiyleağaç rölöveleri, jeolojik, jeoteknik etütraporları bulunmuyor. Bütün bunlarınyapılması müteşebbise bırakılmış olmaklabirlikte bu çalışmalar yapılmadan taşınmazınyatırımcıya tahsisine karar verilmesi yasa veyönetmeliklere aykırı.

Yapılan tahsis ile Türkiye Cumhuriyeti’nin detaraf olduğu uluslararası anlaşmalar ihlaledilmekte. Şöyle ki, 20 Ekim 2000 tarihindeFloransa'da imzalanan ve 10.06.2003 tarihlive 4881 sayılı Kanunla onaylanması uygunbulunan ve 27.07.2003 tarihli Resmigazetede yayınlanarak iç hukuk kuralı halinegelen Avrupa Peyzaj Sözleşmesi ile TürkiyeCumhuriyeti, sosyal ihtiyaçlar, ekonomikfaaliyetler ve çevre arasında dengeli veuyumlu bir ilişkiye dayanan sürdürülebilirkalkınmayı sağlamaya önem vereceğini;peyzajın her yerdeki insan için kırsalalanlarda ve şehir dışında, bozulmuşalanlarda ve aynı zamanda yüksek kalitelialanlarda, sıra dışı güzelliğiyle tanınmışalanlarda ve aynı zamanda günlükalanlarda yaşam kalitesinin önemli birparçası olduğunu kabul ettiğini beyanetmekte.

Ayrıca söz konusu tahsisler, 2658 sayılı kanunile kabul edilerek ve 4.2.1983 tarihli ResmiGazete’de yayınlanarak iç hukuk kuralıhaline gelen Dünya Kültürel ve DoğalMirasının Korunmasına Dair Sözleşmehükümlerinin de ihlali anlamına gelmekte.

Dava konusu işlem, İnsan YerleşimleriKonferansı Habitat II (İstanbul Deklarasyonu),İnsan Çevresi Konferansı (StockholmDeklarasyonu), Akdeniz'in Kirlenmeye KarşıKorunmasına Ait Sözleşme hükümlerini deihlal eder durumda.

Tüm bunların yanında Bakan Koç’un konudahilinde göz ardı ettiği birçok unsur dahavar. Deniz turizmi 2,5 milyar dolarlık bir girdi iletoplam turizm gelirlerinin 1/5’ini üstleniyor.Deniz turizmi, kendine uygun konaklama vedemirleme alanları bulamazsasürdürülebilirliğini sağlayamayacak. Maviyolculuğun en önemli rotalarından biri olan

Gökova Körfezi’nde her yılyaklaşık olarak 300 ila 500bin turist deniz yoluyla tatilyapıyor.

Tahsislergerçekleşirse;

Bodrum’da ön tahsisleriyapılan parseller 24 Aralık2005’te firmalar, sosyal veteknik altyapıya katılımmiktarları ise şöyleaçıklanmıştı. Muğla-BodrumAdalıyalı-2 No'lu parsel:Ersoy Otelcilik (7 Milyon 750bin YTL), Muğla-BodrumAdalıyalı-3 No'lu parsel:Palmiye Tur (4 milyon YTL),

İBRAHİM SARI / Sabah Gazetesi

Diş HekimiR. VECDET ATAY Koray Yılmaz İş Merkezi D Blok D-26 Yalıkavak Bodrum

Tel: 0.252. 385 20 90 - Gsm: 0.532. 277 72 13e-mail: [email protected] - www.vecdetatay.com

Diş Hekimi

Dr. Dt.TUNÇ AKMANORTODONTİST

Atatürk Cad. No:48/C BODRUM

Tel: 0.252. 316 86 56

[email protected]

ÖN

CE

SA

ĞLI

K BAKAN UNAKITAN BODRUM’DAN GEÇTİ armaris’te yapılan Türkiye TekstilSanayi İşverenleri Sendikası’nındüzenlemiş olduğu “Tekstil SektöründeDerinleşen Kriz ve Çıkış Yolları” konulu

seminer ve Muğla AKP İl Kongresi’ne katılmakamacıyla Muğla’da bulunan Maliye BakanıKemal Unakıtan, 20 Mayıs akşam saatlerindeBodrum’a geldi.Bakan Unakıtan Bodrum’da Ticaret Odası’nınonuruna verdiği yemeğe katıldı. Bodrum’agelişinde önce AZKA Otel’de dinlenen BakanUnakıtan daha sonra beraberindekilerle BodrumMarinası’ndaki tarihi Yağhane Restoran’dadüzenlenen yemeğe katıldı. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın yanı sıra AKP Milletvekili Seyfi Terzibaşıoğlu, BodrumKaymakamı Abdullah Kalkan, AKP Bodrum İlçe Teşkilatı Başkanı Macit Gündoğdu, BTO BaşkanıMahmut S. Kocadon, oda üyeleri ve partililer katıldı. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ertesigünü İber Otel Bodrum Princess’te Vergi Dairesi Başkanları ile birlikte bir toplantıya katıldı.

BODRUM’DA GALATASARAY GECESİ... odrum’da Galatasaray taraftarlarınındüzenlediği geceye GalatasarayBaşkanı Özhan Canaydın, BaşkanYardımcısı Adnan Polat, Teknik Direktör

Erik Gerets ve Galatasaraylılar katıldı. Canaydın,taraftarlara önümüzdeki sezon için de başarılardilerken, yaptığı açıklamada şampiyonlukkutlaması için Bodrum’da bulunduklarınıbelirterek, gelecek sezonda tüm Galatasaraylıtaraftarlara başarılı bir sezon dilediğini söyledi. Başkan Yardımcısı Adnan Polat ise “Var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Taraftarımızbize güvenmeye devam etsin. En kötü günümüz böyle olsun” diye konuştu. Galatasaraylıtaraftarların formalarının imzalanhdığı gecenin sonunda havai fişek gösterisi yapıldı.

M

B

RESTAURANT CAFE & BAR

BALKAN RESTAURANTFISH & KEBAB HOUSE

Çarşı Mah. Dr. Alimbey Cad. 38Bodrum

Tel: 0252 316 32 18

Türkiye’nin en büyük DANS FESTİVALİ

ayan Dünya Salsa Şampiyonu Alex Da Silva & RubyKaren, dünyanın en popüler salsa grubu Tropical GEM İlkkez Türkiye’de bir araya geldi. Salsa L.A. Style'ın mucidi,salsanın dünyaca ünlü isimleri Luis Vazquez & Melissa

Fernandez ikinci kez ve İtalya'nın önemli gruplarından Latin GEM ilkkez Türkiye’de, muhteşem gösterileriyle LatinoBodrum'06 DansFestivali'nde buluştu.

DANS Şampiyonasıodrum Kupası Dans Sporu Şampiyonası, Bodrum’da yapıldı.Bodrum Belediyesi’nin düzenlediği Bodrum Kupası DansSporu Şampiyonası, Gümbet’teki Kapalı Spor Salonu’ndayaklaşık 100 sporcunun katılımıyla gerçekleşti. 20 Mayıs

akşamı gerçekleşen şampiyonaya Bodrumlular yoğun ilgigösterirken, Türkiye Jimnastik Federasyonu Başkanı Ersin Uysal da

DansŞampiyonası’nıizledi.

Akşam saat17:00’de başlayangösteri veyarışmalar geceningeç saatlerinekadar sürerkenkatılımcılar chacha, rumba, salsa,poso dobledallarında yarıştılar.

Minikler, yıldızlar,gençler veyetişkinlerkategorilerindegerçekleşenyarışmalardasporcular tüm hün-erlerini sergileyerek

M

B

BODRUM DANSA DOYDU

38 BODRUMB eünt

DÜNDENARŞİVDEN - MEHMET USLU / Merhaba Gazetesi 1980

8 - Anahtarlı Milas:Kenar suyunda anahtar (Tabanca) motifiolan bu halı, Anahtarlı Milas veya TabancalıMilas olarak bilinmektedir.9 - Gabıksız (Kabuksuz):Bu halının kenar suyunda yün tarağı motifilebik (terazi) motifleri olur. Göl kenarsuyunda Muskalı Ayşecik bulunur. Göl suyunda da tabaka (hayvan) motiflerive göl suyu köşelerinde de sadece patlıcanyanışları vardır. 10 - Mazı Caferi (Mazı Suyu):Bu halının kenar suyunda tavık ayağı (gazayağı) denilen yanışlar olur. Tavuk ayaklarıarasında öküz kafası ve tabaka motiflerivardır. Bu halıya Mazı Bozalanı da derler.

11 - Çılgınlı Cafer:Kenar suyunda köpek izi, iç kenar suyundaçiçekli tabanca (anahtar) ve tavık ayağı(tavuk-gaz ayağı) yanışı vardır. Bu halınıngöl suyuna turunç suyu da derler.12 - Selvili Su: Göl suyunda uzayan kalınca bir çizgi yeniağaç Türk Selvili sudur.Tahtacı selvi su:Kenar suyu boyunca uzanan kalınca çizgi

yani selvi ağacı iki tane olursa tahtalıselvili sudur. 13 - Kirmanı (kirmanlı) su:Bu halının kenar suyunda da kirmana ben-zeyen motifler bulunur.14 - Kayat (kağı) suyu:Bu halının kenar bordürleri çiçeklerledonatılmıştır.

15 - Peşir suyu:Bu halının kenar suyundaki motifler peşgiruçlarındaki motiflerin işlenmesiyle halıyabu ad verilmiştir.

16 - Eğri su:Bu halının kenar suyunda kelebek vekurbağacık motifleri vardır. İç kenarsuyunda da kayat suyunun motiflerindenbulunur.17 - Paltalı (balta) su :Bu halının da kenar suyunda balta motif-leri vardır.Göbek suyundaki eş kenar, Türk motifiolarak dikkati çeker.

18 - Dokuz Göllü:Bu halı, göbek suyundaki dokuz gölmotifinden tanınır. Göllerin yan uçlarıkesiktir, bir eş kenar bütünü olarak. Bu

Garava (Karaova)Halılarının Çeşitleri:

1 - Köseleli Halı:

Bu halı Mazı Köyü'nün çok eskilerden beridokuyup geldiği bir halıdır.Köseleli Halı'nın kenar suyunda 4 kancalıyuvarlak ve çentikler olur. Köseleli Halışimdi hemen hemen dokunmuyor.

2 - Yıldızlı Halı:

Bu halının kenar suyunda 8 köşeli yıldızmotifleri vardır. Bu halı çok eski bir Mazı halısıdır. Şimdiçok az dokunuyor.3 - Destereli Halı:(Taraklı Su) Kenar suyundan destereyebenzer motifler olan bu halı eski ve tipikbir Mazı Köyü halısıdır. Şimdidokunmuyor. Bu halıya Taraklı Su Halı dadeniliyor.4 - Mihraplı Halı ve Seccade:Göbekte, goncalı ve heybeli yan işi olan buhalının kenar çevresi makarnacıklıdır.Sonra tabaklı su daha sonra kösele ve ensonra çentikli olan bu halıya Mihraplı Halıdenir. Mihraplı Halı üzerinde el, köpek izi,gazan kulpu denilen motifler bulunur.Kahverenginin kenarındaki motife delebikdenir. Namaz kılmak için küçük boy olanaseccade denir. Mihraplı halılarda ayna,ayor, yaş denilen dörtgen ve kandil, çiçek,ibrik kabe motifleri vardır.5 - Garanfilli Ada Milas:Garanfil (Karanfil) suyu: Bu halınınkenarlarındaki motifi ve sapı güllü tabancayan işi vardır. Köpek izi de olur.

6 - Gem (Gemi) Suyu: Bu halının kenar suyunda kurbağa (yengeç)motifleri vardır. Kenar suyu kıvrımlarını dageme benzetirler. Gemi rotası veya limanolarak da düşünenler vardır. 7 - Ada Milas:Ada Milas denilen bu halılar iki çeşittir. Deli Ada Milas:Çiçek ve patlıcan motifi bu halının açıkkıvrımları arasında yerleştirilmiştir. Köşeliaçık kıvrımlarıyla belli olur.Uslu Ada Milas:Bu halıda da çiçekli patlıcanlı desen varsada kenar suyu çizgisinin köşesiz yuvarlakkıvrımları vardır.

Bodrum yöresinin HALI ve

39BODRUMB eünt

BUGÜNE

Türklerle ilgili bir motif olarak dikkatiçeker.19 - Meş (Meşe) yaprağı:Bu halı da, meşe ağacının yaprakları motifolarak işlenmiştir. Öteki çiçek ve şekillerlebaharı simgeler.

20 - Eli goynunda (eli koynunda):Bu halının kenarını süsleyen birbirineçapraz el motifleri, eşini yitiren bir sevgiyisimgeliyor, sanıyorum. Bir türküde “Keşkesevmez olaydım. Elim koynumda kaldı”dediği gibi. 21 - Sandıklı:Bu halı da, göbek suyundaki sandık motif-lerinden tanınmaktadır. Bu bir ağırlıksandığı olabilir. Bu halıya dokunan kız,oğlan evinin göndereceği ve içindekileriyanış olarak göl suyuna işlemiştir.22 - Yılanlı Halı:Göbek suyuna işlenmiş büyücek bir yılanmotifinden bu adı almış olan halı, MazıKöyü’nün çocuk mezerliği (mezarlğı)mevkiine, kıslamak üzere gelmiş, (sarıkeçili olarak söylenen) bir Yörük beyinin,çocuğunu yılan sokup öldürmüştür. Dertlianne, çocuğunu öldüren bu yılandanintikamını alabilmek için ve her geçişinde

onu ezebilmek için motifini bu halıyaişlemiştir.23 - Madalyon (Yahudi Halısı)Orta göbekte büyük boy bir madalyonmotifinden bu ismi almıştır. Bu halı tipikbir Karaova halısıdır. Bodrum'da 40 seneevelline dek oturan Yahudiler bu halıyı çokaldıkları için bu halıya Yahudi Halısı dadeniliyor.

BODRUM KİLİMLERİEv ve camilerde yaygı olarak kullanılan ki-limler, Bodrumlu kızların çeyizinioluşturur. Oğlan evi tarafından kız evine,düğünün başlamasıyla ilgili olarak gönde-rilen “ağırlık kilimi”dir. Karaova'da halıyagöre kilim az dokunur. SıralavazlılarKaraovalılara göre daha çok kilim dokur.Her kesimin dokuduğu kilimler aynıbüyüklüktedir. Karaova kilimlerindekirenkler daha koyu tondadır. Sıralavazkilimlerinde daha açık, parlak ve net ren-kler göze çarpar. Bodrum kilimlerini ev kadınlarıdokumaktadır. Yalnız Bodrum'un KarakayaKöyü'nde 40 sene kadar öncesindenerkekler de kilim dokumaya başlamıştır.

Bu sevilecek bir olaysa da Bodrum kilim-lerine Gaziantep motifleri karışmıştır. Karakaya Köyü'ndeki kilimlerin değişimöyküsü: Gaziantepli Duran Yeneraskerliğini yaptığı bu köyde evlenir. Kilimdokumaya burada da başlamıştır. Yanınaaldığı çıraklar da erkek kişiler olduğu içinbu köyde kilim dokumaya erkekler deböylece başlamıştır.

KİLİM ÇEŞİTLERİ1 - Alaca Kilim:İki parmak eninde beyaz, parmak enindekırmızı renk veya istenilen rengintekrarıyla oluşan, atkı paraleli zeminindolmasıyla, alaca kilim dokuması eldeedilir. Bu kilimin dokuması bitince, çözgüuçlarına, atkıyı tutma hasır örgüsü yapılırve saç örümüyle devam ederken, konulandüğümle püsküller bırakılır.

2 - Al Kilim:Çözgü uçları taraflarının, genişçe bir kısmıyeşil zemin, çoğunlukla düzdür. Orta kısımda tamamen kırmızı renkten oluşur. Bu ki-limi Bodrumlular kız evine düğünübaşlatmak için “ağırlık” diye gönderirler.

3 -Tahtalı Kilim:Bir sere (Şehadet parmağıyla baş parmağıngergin uçları arası) bir renk, bir sere başkabir renk olarak doldurulmuş bir zemindenoluşur.Çözgü uçlarının işlemi, alaca kiliminkinebenzer bir çalışmayla oluşturulur.

4 - Aynalı Kilim (Turnalı)Al kilimin zemininde turna, orta kısmısüsler. Kenarında destere dişi veya parmakdenilen süsler vardır.

5 - Gargaburu (Karga burun) Kilim:İki çözgü ucu tarafından denizler koylardağlar ve yollar simgelenir. Orta zeminbirbirini düzgün aralıklarla takip edenturna sürgüsünün gökyüzünde uçuşunubelirtir. Bu kilim Bodrum'un yüksek bir dağ köyüolan Geriş'te dokunuşuyla ün yapmıştır. 6 - Mazı Kilimi (Yörük Kilimi):Bu kilim, çözgüsü yün, atkısı gazıl olaraküzerindeki motifleriyle öteki Bodrum ki-limlerinden ayrılır.

BODRUM

DOKUMACILIĞI

ve BOYACILIĞI 2KiLiM çeşitleri...

Fotoğrafta sergilenen çeşitler BODRUM EV HALICILIK ürünleridir.

40 BODRUMB eünt

netb kış@

CANSU TÜRKDOĞ[email protected]

matrak görüntüler ilginç siteler farklı görüşler gırgır sözler

1998'de bir Fransızoldukça karmaşıkbir intihargirişimindebulundu. Denizkıyısında yüksek biryamacın tepesineçıkıp boynuna ipbağladı, ipi debüyük bir kayayabağladı. Sonrazehir içti ve kendiniateşe verdi.Uçurumdanatlarken detabancaylakafasına ateş etti!Ama devamı dahailginç. Çünkü kurşunonu ıskalayıp ipikesti, böyleceadam suyadüştügünde asılıkalmadı. Soğuk suyanan elbiselerisöndürmeklekalmadı aynızamanda onu şokasokarak yuttuguzehri kusmasınısağladı. Sudan birbalıkçı tarafından çıkarılıp hastaneyegötürülen adamoradahipotermiden

BABAM VE BEN4 yaş: Babam her şeyi bilir.5 yaş: Babam çok şeyi biliyor.6 yaş: Benim babam, senin babandan daha çok şey biliyor.8 yaş: Babam her şeyi bilmiyor olabilir.10 yaş: Babamın gençliğinde her şey çok farklıymış.12 yaş: Aslında, babam bu konuda hiçbir şey bilmiyor. Çocukluğunuanımsayamayacak kadar yaşlı.14 yaş: Babama kulak asma, o artık çağ dışı kaldı.21 yaş: Babam mı? Aman Tanrım! O hiçbir işe yaramaz 25 yaş: Babam bu konuda az da olsa bir şeyler biliyor. Ama o yaştakiinsanın bu konuda bir şeyler bilmesi normal zaten.30 yaş: Bu konuda babamın fikrini alsak iyi olur. O kadar deneyimliki!35 yaş: Babama sormadan hiçbir şey yapmasam iyi olacak.40 yaş: Acaba babam bu konunun nasıl üstesinden gelirdi?Ne kadar akıllı ve deneyimli bir insandı.50 yaş: Babamın yanımda olması ve bu konu hakkında fikir vermesinine kadar çok isterdim. Onun ne kadar akıllı olduğunu hiç takdiretmemişim. Ondan çok şey öğrenebilirdim.

Bir eve ait tüm tabuların yıkılabilirliğidemektir. Posterler ve duvar saatitavanda durur, portakal kasasında plak-lar, en metalcilerin evinde bile güllükoltuk örtüleri, balkonda depozitosu birkirayı karşılayacak kadar boş Efesşişeleri, üst daireden kaçak çekilmişkablolu TV, mutfakta biri diğerine hiçbenzemeyen bir yığın tabak ve promosy-on Harry Potterli ya da bira markasıamblemli bardaklar, yerdeki siyahminderlerle tezat evin demirbaşı kocakollu avizeler, her odada minimum 25yaşında olan farklı farklı perdeler, dikeyve yatay tıkıştırılmış kitaplarla veonlardan kalan yere konulmuş yarısıyakılmış mumlar, bir iki Kızılderilikartpostalı, kinder ya da toto oyuncağı,‘ne alırsan bir milyoncu’dandayanamayıp alınmış tornavida seti yada kerpeten, tuvalette muhakkak bir ikidergi, tuvalet kapısında yaratıcılığa bağlıbir iki uyarı ya da bilgilendirme notu.Öğrenci evi zil sesinin günün her saatiduyulabileceği, istihap haddinin tahminedilemediği ve bir gece uyumak içinkalan insan sayısı rekorunun sürekliyeniden kırıldığı neşeli ve samimi birortamdır. Öğrenci evinde kimse kül döktüdiye utanmaz. Öğrenci evinin herköşesinde yatılabilir, her saat kalkılabilir.Kahvaltı 16:00’da öğlen yemeği22:00’de ve akşam yemeği de 03:45’teyenebilir. Normal evlerin tersinefaturalar senede dört ya da altı kezödenir. Bu ödemeler arası bazı günler,mum ışığında muhabbetle ve camiden sutaşırken hem eğlenmek hem küfretmeklegeçer. Öğrenci evinde hep fazladan giysiolur. Gelen unutur giden unutur, kocamanbir misafirden kalan eşyalar listesi olur.Öğrenci evinde 24 saat kesintisizmuhabbet olur. Vardiyalıdır, yorulangider yatar yerini uyanan alır. Öğrencievi, king demektir, tabu demektir, riskdemektir, Efes fıçı demektir, kirliçarşaflarda huzurlu uyku demektir.Öğrenci evi, beş sene elektrik süpürgesiile tanışmasa dahi asla tozlanacak kadaryalnız kalmayan evdir. Öğrenci evi,öğrencilikten çıktıktan sonra kıymetionbine katlanan bir gençlik ateşişöminesidir. Artık bir okulda kaydınyoksa ama SSK'da sicil numaran varsa,ne kadar kasarsan kas ne ogümüşlüğünü tek kolonlu roadstar markadandik müzik setiyle değiştirebilirsin nede o yağlıboya tabloyu indirip, duvarınabantla dünyayı kurtaran adamıyapıştırabilirsin. Öğrenci evi dört ila on

NasılYani!

ÖĞRENCİ EVİ DEMEK...

BABALAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...

42 BODRUMB eünt

Ata’ya sitemim var...

ars'ta bir yerel TV halkın arasına karışarakgündelik hayata dair röportajlar yapıyor.Muhabir, yaşlı bir amcaya mikrofon tutupsoruyor:- Nasılsan dayı eyimisen?- Şükür oğul, can taşirem eyiyem, coh

eyiyem.- Halin keyfin nasıl dayı, sağlığında eyimi?- Eyidir he coh eyidir.- Şehirden, hizmetlerden memnun musun?- Nası söz!- Yani memnun musun?- Allah devlete, millete, kaymakam bege, bölediyebaşganımıza zeval vermesin.- Yani memnun musun?- Hiç eyle olur bizim agzımız dövlete ne diyebilir,Allah razi olsun.- Yani memnun musun?- Dövletimiz, kaymakamımız, başganımız, şanlıordumuz başımızdadır. Ben vatana nasıl serzeniştebulunuram, amma benim derdim başgadır.- Allahına gurban dayı nedir söyle.Doksan sene önce buraya Rusya girdi ya, hani bubinaları, okulları, çeşmeleri, istasyonu, yolları,kaldırımları Ruslar yaptılar ya...- Rus işgalinde yapıldı dimi dayı?- He... Hec benim dövletime lafım olur mu? Ben bu Rusların.....Doksan sene önce bunları yapıp gittiler, bir gün olsun Kars'a gidek,yollar bozuldu mu, kanallar tıkandı mı, bakak demediler. İnsan bigelir bakar buralara heç bele olur mu.....

Bu ay ki hikayem bu olacaktı, gelin görün ki işleyeceğim konufarklıydı. Bugün 19 Mayıs...Bir milli bayram daha kutluyoruz. Gölgeli, mutsuz, endişeli, arifesinekan bulaşmış...

Sorulara, gerginliklere gebe... Yine sahalarda gençlerimiz, gösterilerivar... Ama büyükler gösterilerini yaptı bir gün önceden.Anıtkabirdelerdi. Bir cenaze sonrasında, dillerinde uğurlar olatürküsüyle yine bir cumhuriyet şehidi uğurladılar. Aklımda yüreğimdebinlerce soru var, ama susmak en güzeli, Konuşmanın faydasızolduğu yerde susmalı derim her zaman... Anlayan bu suskunluktakicümleleri bile anlayabilir. Düşülen durumların, yaşanılan kaosun,milliyetçiliğin milli günlere hapsedildiği, gençlerimizin veçocuklarımızın bu erdemli bilinçten yoksun büyütüldüğü bu zamanınutancıyla susmak istiyorum.

Ama Atam’a söyleyecek sözlerim var... Ona olan bağlılığımı,hayranlığımı, milliyetçiliğimi, vatanıma olan sevgimi beni tanıyanherkes bilir. Ben Atamın dehasına hayran olduğumu, hatta o zamanınkoşullarında gerçekleştirdiklerini imkansızı başarmak olarak, herzaman dile getirdim. Her zaman gurur duydum böyle bir Ata’ya sahipolmaktan...Ama artık gördüm ki Atam bile bazı hesapları yanlış yapmış!..

ATAM SANA SİTEMİMDİRAtam sen tüm yetkilerinden vazgeçerken, saltanatın bütün teklifleri-ni reddederken, kendini zor ve imkansızın ateşine atarken, KurtuluşSavaşı’nı başlatırken, ardında sana ve vatana inanan onca insanlaölümüne savaşırken, bir gün kendi kendimizi yönetme hakkımızdan

sıkılıp, bu hakka sahip çıkmak isteyecek gericizihniyetlerin karşısına sadece Cumhuriyetşehitlerinin cenaze törenlerinde çıkabileceğimizidüşünmedin mi hiç?Sen, sana inananlarla omuz omuza kurtardığın buvatanın evlatlarına medeni yaşamı layık görüpinkılapları yaparken, bir gün bunların geriyegötürülmek istenileceğini, attırdığın kara çarşafıniçindeki zihniyetle bu zamanda bile geri gelmeisteği ile yanıp tutuşacağını düşünmedin mi hiç?Alfabemizi değiştirip, dilimizi var ettirirken, resmidilimizi yasallaştırırken, diline elifi, mimi dolamışzihniyetlerin a ve b’yi Avrupa Birliği oyunu içindiline alacağını, Arapça’yı gönlündeyaşatabileceğini düşünmedin mi hiç?Ne güzel tekerlenip gidiyormuşuz, ba beyli balabulada bambırleydi bap bup...

Medeni kanunu oluştururken, aslolan kişininmedenileşmesi olduğunu, medeniliğin Avrupahayranlığına, temelsiz yozlaşmaya dönüşeceğini,diğer yandan şeriat yasalarını uygulamakisteyenlerin kol gezeceğini düşünmedin mi hiç?Eğitime, spora önem verip buna yönelik yatırım veteşvikleri desteklerken, eğitimde türban

kavgalarının çıkacağını, analarımızın baş örtülerinin siyasete aletedileceğini düşünmedin mi hiç?

Bizlere armağan ettiğin seçme ve seçilme hakkımızı biletembelliğimiz, üşengeçliğimiz yüzünden kullanmayacağımızı,“Ammannnn kim gidip şimdi yeri bulacak, oy kullanacak” diyipyanımızı devirip yatacağımızı, bu insani hakkı kendimize çokgöreceğimizi, güdülme durumuna düşebileceğimizi, seçmeninuykuya dalacağını düşünmedin mi hiç?

Ah be Atam, bunları düşünemedin hadi, ölmeye hakkın olmadığını,bu eserin teftiş ve dürtülme isteyeceğini, önümüzde senin gibi birlider olmazsa cumhuriyetçilerin yerinde sayacağını, benim gibievlatlarının utanç içinde susmak zorunda kalacaklarını düşünemedinmi hiç...

Toprağı üzerinde birlik beraberlik ve bütünlükle yaşanmak istenen -herkesin dinine ibadetine saygı olan, ama yasaların kanunların saygıgördüğü- kitlesel inanç ve isteklerin doğrultusunda anayasanınolmazsa olmaz maddelerinin değiştirilmeye çalışılmadığı, vatanımınsınırları içinde resmi dilimi kabullenip milletimin hassas yapısıüzerinde etkili olacak taleplerde bulunulmayan Türkiye’de yaşamakistiyorum....Uğrunda şehit olunan, kazanılan haklarımın kaybını değil, geriyideğil, senin dediğin gibi İLERİ, DAHA İLERİ’yi istiyorum.

Gün gelir de bu hallere düşülürse bu evlatlarının hali ne olurdüşünmedin mi hiç ATAM. Uyansan gelsen görsen sana yazık,gelmesen bize yazık... Bize yazık ki yazık, 68 yıl önce ölenAtamızdan medet ummaktayız hala... Bırakaydın hak ettiğimiz halde kalaydık be Atam. Aynı olanzihniyetler hala aynı, biz de sahip olduklarımıza sahip çıkamazsak nedeğişir ki... Senden ve şehitlerden özür dileyecek hale düşeceğimizidüşünemedin mi hiç. Ah bir düşünseydin, düşünebilseydin, başkaönlemler de alaydın... Keşke alaydın Atam.

PA

RA

NTE

Z

HÜSNİYE KAYA [email protected]

KAh be Atam bu eserin

teftiş ve dürtülmeisteyeceğini,

önümüzde senin gibibir lider olmazsacumhuriyetçilerin

yerinde sayacağını,benim gibi evlatlarınınutanç içinde susmakzorunda kalacaklarınıdüşünemedin mi hiç?..