Upload
norman-combs
View
50
Download
3
Embed Size (px)
DESCRIPTION
BÖLGE TARIMLARINDA ÇEŞİT SEÇİMİNİN ÖNEMİ. Prof . Dr. İsmet BAŞER Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü. - PowerPoint PPT Presentation
Citation preview
Prof . Dr. İsmet BAŞERNamık Kemal ÜniversitesiZiraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü
Ülkemiz ve Bölgemiz için önemli bir kültür bitkisi olan
buğday, gerek tarla tarımı içerisindeki toplam ekim alanı
ve gerekse üretim miktarı bakımından en önemli yeri
tutmaktadır.
Ülkemizde 2011 yılı 35,2 milyon ton olan toplam tahıl
üretiminin 21,8 milyon ton’ unu, 2012 yılında ise 33,4
milyon ton toplam tahıl üretiminin 20,1 milyon ton’ unu
buğday oluşturmaktadır (TUIK 2012).
Ekilen alan bakımından ise, toplam tahıl üretimi 2011
yılında 11,9 milyon ha iken 2012 yılında 11,3 milyon ha’
a, buğday üretimi de 8,1 milyon ha’ dan 7,5 milyon ha’ a
gerilemiştir. Dekara verim bakımından 2011 yılında 269
kg/da olan verim 2012 yılında 267 kg/da olarak
gerçekleşmiştir (TUIK 2012).
Dünyada buğday üretimi bakımından üst sıralarda
olmamıza rağmen zaman zaman kalite düşüklüğü problemi
yaşanmakta ve yurt dışından buğday ithal etmek
durumunda kalınmaktadır.
Buğday kalitesi, çeşit, iklim, toprak şartları, tohum miktarı,
gübre kullanımı, yetiştirme koşulları, hastalık ve zararlılar
(süne ve kımıl), depolama koşulları, iyi tohumluk
kullanmama, kültürel tedbirlerin yeterince uygulanmaması
gibi nedenlerden dolayı etkilenmektedir.
Ülkemizde tarımsal üretim alanlarında modern yetiştirme
teknikleri kullanılarak her geçen yıl bitkisel ürünlerden elde
edilen verim ve kalite özellikleri artırılmaktadır. Değişik
amaçlar için verimin yanında üretilen üründe kalite
özelliklerinin de üstün olması istenmektdir.
Bölgede yaygın olarak bulunan un sanayi yıllara göre
değişen iklim koşulları, çeşit özellikleri ve süne zararı gibi
faktörler nedeniyle gerekli kalite özelliklerini taşıyan buğday
ürünü bulmakta zorlanmaktadır. Bu nedenle istenen kalite
özelliklerini taşıyan buğdayı yurt dışından sağlama yoluna
gitmektedir.
Bölgede çok sayıda çeşit yetiştirilmektedir. Çeşitlerin farklı
lokasyon ve yıllarda verimleri ve kalitelerinde öneli oranda
değişim görülmektedir. Abiotik ve biotik stress faktörleri
buğday veriminde ve kalitesinde önemli azalmalara neden
olmaktadır.
Trakya Bölgesinde buğday ve ayçiçeği, üreticilerin önemli
gelir kaynaklarındandır. Bölgede değişen ekolojik koşullara
göre verim ve özellikle kalite özellikleri gösteren çok sayıda
ekmeklik buğday çeşidi bulunmaktadır. Yetiştirilen
çeşitlerden ülke ortalamasının oldukça üstünde (yaklaşık 2
katı) verimler alınmaktadır.
Ancak, değişik faktörler nedeniyle (iklim, çeşit, süne zararı
vb.) çeşitlerin kalite özelliklerindeki değişim bölge
üreticisinde sorunlar yaratmaktadır.
Yörede yaygın olarak tarımı yapılan ekmeklik buğdayda
kalite özelliklerinin olumsuz yönde değişimine neden olan
faktörlerden birisi de süne (Eurygaster integriceps Put.)
zararlısıdır.
Süne özellikle buğdayın belirli döneminde (süt olum
dönemi) danede emgi oluşturarak dane kalitesinde
azalmaya neden olmaktadır. Süt olum döneminde danenin
protein kısmını emerek danede zarar meydana
getirmektedir.
Özellikle süne zararının başladığı dönemde süt olum
devresinde olan çeşitler önemli oranda zarar görmektedir.
Bölgede süne zararının buğday çeşitlerinin fenolojik
özellikleri ile ilişkisi üzerine yeterli araştırma
bulunmamaktadır.
Ayrıca verim ile süne zarar oranı ve süne zarar oranının
danede kalite özellikleri üzerine etkilerinin ortaya konması
hem yöre üreticileri hem de dayanıklılık çalışması yapacak
bitki ıslahçıları için iyi bir veri oluşturacaktır.
Buğdayda farklı olgunlaşma grubu, uzun ve kısa bitki boyu,
alternatif ve kışlık çeşit özelliği, kılçıklı ve kılçıksız,
yumuşak ve sert dane yapısı, kırmızı ve beyaz dane
özelliği, mumsuluk olması yada olmaması gibi farklı bitkisel
özelliklerin; süne emgi oranı ile ilişkisinin olup olmadığının
ortaya konması önemlidir.
Bunun yanında farklı süne emgi oranlarının ekmeklik
buğday çeşitlerinin dane kalite özelliklerini nasıl etkilediği
bilinmelidir.
Sünenin doğada populasyonunu baskı altında tutan
faktörlerden iklim ve besinin yanı sıra, doğal düşmanları da
çok önemli rol oynamaktadır. Rutubetli geçen sonbahar ve
kış aylarında hastalık etmenleri nedeniyle kışlaklarda kitle
halinde süne ölümleri meydana gelebilmektedir.
Sünenin doğal düşmanlarından yumurta parazitoidlerinin
etkinlikleri diğer doğal düşmanlarına göre oldukça
yüksektir. Bu nedenle parazitlenmenin yeterli olduğu
hububat alanlarında kimyasal mücadelenin yapılmasına
gerek duyulmadan süne zararı Biyolojik Mücadele ile
önlenmektedir.
Süne depoladığı besinle yüksek yerlerde kışlar. Yüksek ve
soğuk yerleri tercihi soğukta metabolizma yavaşladığı için
az besin harcamış olur ve uzun süre dayanır. Sıcaklığın
düşmesi sünenin lehinedir. Kışın şiddetli geçmesi sünenin
lehine doğal düşmanların aleyhinedir.
Erken dönemde bırakılan yumurta toprağın üstüne yada
bitkinin alt kısımlarına bırakılır. Nedeni yumurta geç açılsın
bitki büyüsün faydalanacak hale gelsin. Hasat yakınsa süne
yumurtayı üst kısımlara hatta başak üzerine bırakır ki
güneşten istifade ile yumurtalar erken açılsın ve buğday
tarladan kalkmadan süne besinini depolasın.
Buğday alışıla gelmiş tarihten bir hafta önce hasat
edildiğinde hem kg olarak daha çok ürün almış, hem de süne
zararı aza indirilmiş olur.
Erken hasat aynı zamanda kışlayacak sünenin az
beslenmesine neden olacağı için ya kışladığı yerde besin
azlığından ölecek ya da az yumurta verecektir
Süne zarar derecesi ve şekli;
Süne buğday, arpa, çavdar, tritikale, yulafta zarar yapmaktadır.
Arpa, çavdar ve tritikale'de buğdaya göre daha az zarar
oluşturmaktadır.
Süne zararı
a) Zararlı yoğunluğuna
b) Zararlının biyolojik dönemlerine
c) Hububatın çeşidine ve fenolojisine
d ) İklim koşullarına ( Özellikle sıcaklık ve yağış ) bağlı olarak
değişmektedir.
Geleneksel süne kontrol yöntemleri
a.Biyolojik kontrol
b.Kimyasal kontrol
c.Kültürel uygulamalar
Kültürel Önlemler
Değişik araştırıcılar tarafından yapılan çalışmalarda erkenci
ve sert buğday çeşitlerinin süne zararından daha az
etkilendiği ortaya konmuştur. Bu nedenle süne zararının
yoğun olduğu alanlara özellikle erkenci çeşitler ekilmelidir.
Erken ve hızlı hasat ile olgun daneler ve genç süne
yetişkinlerin bir arada bulunma zamanını azalacaktır.
Erken hasat yöntemi bu bölgelerde ayrıntılı tartışılmalıdır.
Erken hasat, yerel koşullara ( toprak tarla alanları ve sulama
boyutu) adapte edilmelidir . Erken hasat erken biçme ve
harman olarak genellikle iki tip hasadı ifade eder.
• Hububat dışında ürünlere ağırlık verilmeli,
• Mera alanları tahrip edilmemeli,
Sünenin önemli düşmanları kuşlar olup, bunlar arasında en
önemlileri keklik, bıldırcın vb. kuşlardır. Bunları korumak için
tedbirler alınmalıdır. Su kaynakları ve ağaç barınak gibi
parasitodiler için koruma alanları yaratmak süne
populasyonlarının ekonomik eşik altında kalarak kimyasal
ilaçlara bağımlılığı azaltacaktır.
Aynı zamanda hasat edilecek çeşitler tercih edilmeli
Süneye dayanıklılıkta yeni ıslah yöntemleri ( moleküler
markır, gen transferi vb.) dikkate alınmalıdır.
Süneye dayanıklılıkta en önemli faktörlerden biri bölgedeki çeşitlerin genotipik olarak süneye dayanıklılığıdır.
Son yıllarda konukçu bitki dayanıklılığı önemli düzeyde dikkate alınmakta ve dünya çapında entegre zararlı kontrol yöntemleri hazırlanmaktadır.
Süne yabani tahıl türlerini tercih etmemektedir. , Günümüzde süneye karşı bitki dayanıklılık düzeyi yerel ve ekzotik buğday çeşitlerinde yeterli bir çalışma yoktur. Bazı yabani buğday türlerinin süne zararına daha dayanıklı olduğu belirlenmiştir.
Bölgemizde süne mücadelesinde ağırlıklı olarak kimyasal
kontrol uygulanmakta, biyolojik kontrol üzerine de
çalışmalar yapılmaktadır.
Bölgemizde çok sayıda buğday çeşidi yetiştirilmesine
rağmen çeşitlerin dayanımı konusunda henüz yeterli bir
çalışma yoktur.
Bu amaçla, farklı buğday çeşitleri ile tekirdağ ilinde
tarafımızdan bir çalışma yürütülmüştür.
Yürütülen çalışmada süne zararının ortaya konması için
ekmeklik buğday çeşitleriyle kontrollü ve kontrolsüz
koşullarda 2 yıl süresince denemeler yapılmıştır.
Çeşitlerin bir seti tarla koşullarında, diğer seti ise aynı
alanda üstü güneş ışınlarını geçiren beyaz örtü ile sera
şeklinde kapatılmış ve yetiştirilmiştir.
Her iki alanda da ve yılda da ekimde metrekareye
500 tohum kullanılmış, m2’ ye 3 ergin olacak şekilde 75
erkek 75 dişi olmak üzere toplam 150 ergin süne seranın
içine bırakılmıştır.
Sera içinde, m2’de 39 nimf, açık alanda ise m2’de 12 nimf
sayılmıştır. Bu iki alandan elde edilen bitkilerin ayrı ayrı
hasadı yapılmış ve tohumlar kalite analizleri yapılmıştır.
Çeşitler Bitki boyu Dane rengi Erkencilik Dane sertliği Kılçıklılık Gelişme tabiatı
1 Orta Diğer Kırmızı Erkenci Yarı-Sert Kılçıklı Alternatif
2 Orta Anadolu Kırmızı Erkenci Yarı Sert Kılçıklı Kışlık
3 Orta uzun Anadolu Kırmızı Geççi Sert Kılçıklı Kışlık
4 Orta Diğer Kırmızı Orta Yumuşak Kılçıksız Kışlık
5 Kısa Diğer Kırmızı Erkenci Yarı-Sert Kılçıklı Alternatif
6 Kısa Diğer Kırmızı Erkenci Yumuşak Kılçıklı Alternatif
7 Orta Uzun Diğer Kırmızı Orta Erkenci Yarı Sert Kılçıksız Kışlık
8 Orta Uzun Anadolu Kırmızı Orta Erkenci Sert Kılçıklı Kışlık
9 Uzun Anadolu Kırmızı Geççi Sert Kılçıklı Kışlık
10 Orta Diğer Kırmızı Orta Erkenci Yumuşak Kılçıklı Kışlık
11 Uzun Anadolu Kırmızı Geççi Sert Kılçıklı Kışlık
12 Orta Diğer Kırmızı Orta Erkenci Sert Kılçıksız Kışlık
13 Orta uzun Diğer Kırmızı Geççi Yarı Sert Kılçıksız Kışlık
14 Orta Diğer Kırmızı Geççi Yarı Sert Kılçıksız Kışlık
15 Orta Diğer Kırmızı Orta Erkenci Yarı Sert Kılçıksız Kışlık
16 Kısa Diğer Kırmızı Orta Erkenci Yumuşak Kılçıksız Kışlık
17 Kısa Diğer Kırmızı Orta Erkenci Yarı Sert Kılçıksız Kışlık
18 Orta uzun Anadolu Kırmızı Orta Erkenci Sert Kılçıklı Kışlık
19 Orta Anadolu Kırmızı Orta Erkenci Sert Kılçıklı Kışlık
20 Orta Beyaz Orta Erkenci Yumuşak Kılçıklı Kışlık
21 Orta Kırmızı Orta Erkenci Yarı Sert Kılçıklı Kışlık
22 Orta Anadolu Kırmızı Orta Erkenci Sert Kılçıklı Kışlık
23 Orta Diğer Kırmızı Orta Erkenci Sert Kılçıklı Kışlık
2010 ve 2011 yetiştirme dönemlerinde tarla koşullarında yetiştirilen buğday çeşitlerinde ortalama değerler
Çeşitler Süne oranı % Çeşitler Danede nem %
Çeşitler Gluten%
Çeşitler Gluten indeksi %
19 3,08 a 9 11,80 15 37,00 a 22 95,15 a1 2,95 ab 17 11,80 17 36,50 ab 2 95,00 a14 2,88 abc 7 11,77 13 36,00 b 8 95,00 a15 2,85 a-d 12 11,75 16 33,00 c 1 94,50 ab4 2,80 bcd 5 11,72 4 32,67 c 5 94,33 ab9 2,80 bcd 10 11,72 21 32,50 cd 11 94,00 ab10 2,78 bcd 21 11,72 7 32,00 d 6 93,50 b22 2,73 bcd 13 11,70 1 30,50e 14 93,50 b21 2,73 bcd 8 11,67 12 30,33 e 10 92,00 c
17 2,68 cde 18 11,62 20 29,25 f 19 92,00 c16 2,65 def 2 11,62 3 29,00 f 23 87,00 d5 2,50 efg 3 11,55 14 29,00 f 9 87,00 d20 2,50 efg 1 11,55 22 29,00 f 21 87,00 d13 2,50 efg 14 11,55 19 28,00 g 15 85,00 e11 2,45 fgh 20 11,53 10 27,00 h 20 83,50 f18 2,28 ghi 19 11,53 23 26,50 h 3 82,50 f12 2,25 hi 16 11,52 18 25,25 i 12 82,50 f6 2,22 i 22 11,52 2 25,00 i 17 80,50 g23 2,15 i 23 11,47 11 25,00 i 13 77,50 h7 2,15 i 4 11,45 6 23,50 k 18 77,50 h8 1,63 k 6 11,45 8 23,00 k 16 67,50 i2 1,60 k 11 11,33 5 22,00 l 4 65,00 k3 1,60 k 15 11,23 9 21,50 l 7 60,00 lHKO 0,025 0,136 1,406 1,896
2010 ve 2011 yetiştirme dönemlerinde tarla koşullarında yetiştirilen buğday çeşitlerinde ortalama değerler
Çeşitler Sedimentasyon %
Bekl.sedim (ml)
Embriyo kararması %
Protein oranı %
15 57,00 a 1 60,00 a 11 7,00 a 13 13,85 a10 56,50 ab 22 60,00 a 8 6,50 a 15 13,73 a17 56,00 bc 11 59,50 a 23 5,50 b 17 13,70 a20 55,50 cd 2 57,00 b 2 5,00 b 21 13,40 ab1 55,00 de 8 52,50 c 15 5,00 b 4 13,25 bc11 54,50 e 15 51,00 d 21 5,00 b 14 13,05 bcd2 53,50 f 10 50,00 3 3 3,50 c 16 13,00 b-e21 53,50 f 17 50,00 3 7 3,50 c 3 13,00 b-e19 53,00 f 20 46,50 f 9 3,50 c 20 12,95 c-f22 53,00 f 14 45,50 g 14 3,50 c 19 12,90 c-f13 49,83 g 16 45,00 g 19 3,50 c 7 12,83 d-g8 49,50 gh 3 44,00 h 4 3,00 cd 22 12,80 d-g7 48,83 hi 18 43,50 hi 5 3,00 cd 11 12,80 d-g3 48,50 i 12 43,17 i 6 3,00 cd 2 12,65 e-h14 46,50 k 7 42,00 k 17 3,00 cd 10 12,60 fgh18 44,50 l 23 39,50 l 18 3,00 cd 1 12,50 gh23 44,00 l 19 38,50 m 20 3,00 cd 23 12,50 gh9 40,83 m 21 38,50 m 1 2,50 de 12 12,50 gh6 40,50 mn 4 36,50 n 12 2,50 de 18 12,40 hi16 40,00 no 9 35,00 o 13 2,50 de 5 12,05 ik4 39,50 o 5 34,00 p 16 2,50 de 8 11,85 kl12 37,83 p 13 31,00 r 22 2,50 de 9 11,85 kl5 34,00 r 16 21,50 s 10 2,00 e 6 11,50 l
HKO 1,833 1,415 0,200 2,290
2010 ve 2011 yetiştirme dönemlerinde tarla koşullarında yetiştirilen buğday çeşitlerinde
Süne zararının daha net olarak ortaya konması için iki
yılda açık ve kapalı alanda yetiştirilen ekmeklik buğday
çeşitlerinde elde edilen sonuçlar incelendiğinde, açık ve
kapalı alanda süne zararı yönünden oldukça büyük farklılık
görülmüştür.
Açık alanda yetiştirilen çeşitlerde en yüksek süne emğisi
% 3,08 ile 19 numaralı çeşitde olmuş, bu çeşidi 1, 14, 15 ve
4 çeşitleri izlemiştir. En düşük süne emgisi ise % 1,60 ile 3
ve 2 nolu çeşitlerinde, % 1,63 ile 8 nolu çeşitin de elde
edilmiştir.
Açık alanda gluten oranı % 21,50-37,00 arasında
değişmiş, gluten indeksi ise fazla etkilenmemiş, % 60,00-
95,15 arasında değişmiştir. Sedimantasyon değeri % 34-57
arasında değişmiş, beklemeli sedimantasyon değeri ise bazı
çeşitlerde düşerek % 21,50-60 arasında bulunmuştur.
Embriyo kararması ise % 2,0-7,0 arasında olmuştur.
Çeşitler Süne emgi oranı %
Çeşitler Dane nem %
Çeşitler Gluten% Çeşitler Gluten indeks %
4 12,750 a 17 12,20 5 30,18 a 22 90,00 a19 12,750 a 16 11,85 1 29,00 ab 8 75,00 b17 12,300 ab 15 11,80 16 29,00 b 5 73,00 b16 12,000 ab 13 11,75 3 28,50 bc 20 72,50 b21 11,500 abc 19 11,75 15 28,00 cd 23 70,00 b9 11,250 a-d 3 11,70 12 27,67d 14 70,00 b
3 11,100 b-e 9 11,70 21 26,17 e 17 70,00 b
11 10,750 b-f 18 11,70 23 25,50 e 19 70,00 b
6 10,250c-g 22 11,70 9 25,50 e 10 60,00 c
14 10,100 c-h 10 11,65 17 25,50 e 13 55,00 cd
22 9,750 d-ı 2 11,65 19 25,50 e 18 52,50 de10 9,600 e-ı 4 11,60 22 25,50 e 6 50,00 def
13 9,400 f-i 21 11,60 2 24,50 f 9 50,00 def
15 9,400f-i 20 11,55 20 24,50 f 11 48,33 efg
20 9,100g-k 1 11,50 13 24,00 fg 2 45,00 fgh
1 8,750g-k 6 11,50 7 23,50 gh 7 45,00 fgh
2 8,600h-k 11 11,50 14 23,50 gh 12 45,00 fgh
8 8,517 ıik 23 11,45 18 23,17 h 15 45,00 fgh
18 8,250 ıik 7 11,40 8 23,00 h 16 45,00 fgh
12 8,000 ik 8 11,40 10 23,00 h 3 44,00 fgh
5 7,850 k 12 11,40 11 23,00 h 1 42,50 gh
7 7,750 k 14 11,40 4 21,50 i 4 40,00 h23 4,933 l 5 11,35 6 19,00 k 21 40,00 hHKO 1,167 2,486 23,567
2010 ve 2011 yetiştirme dönemlerinde üstü kapatılarak yetiştirilen buğday çeşitlerinde
Çeşitler Sedimen Beklemeli Embriyo Protein oranı %
8 38,50 a 8 12,50 a 11 8,52 a 5 13,40 a
14 34,50 b 23 12,00 ab 8 6,00 b 1 12,68 b1 33,50 c 14 11,50 b 4 5,03 b 17 12,40 c5 32,67 d 15 10,50 c 23 5,00 bc 19 12,40 c23 32,00 de 5 9,83 c 19 5,00 bc 3 12,35 cd18 31,83 e 16 8,50 d 3 4,02 c 16 12,32 cd3 31,50 e 18 8,00 de 21 4,00 cd 21 12,31cd2 30,50 f 20 8,00 de 2 3,50 cd 11 12,28 cd
10 30,50 f 2 7,50 ef 7 3,50 cd 12 12,28 cd11 30,50 f 3 7,00 fg 14 3,50cd 14 12,27 cd
22 30,50 f 11 7,00 fg 17 3,50 cd 20 12,22 de
20 30,00 fg 21 6,67 g 18 3,50 cd 8 12,08 ef12 29,50 g 9 6,50 gh 16 3,33 cde 9 12,07 fg
16 29,50 g 13 6,50 gh 6 3,00 de 15 11,93 gh17 28,50 h 7 6,00 hi 12 3,00 de 22 11,92 h19 28,50 h 1 5,50 ik 22 3,00 de 23 11,90 h
7 27,50 i 17 5,50 ik 5 2,50 ef 10 11,87 h
15 27,00 ik 19 5,17 k 9 2,50 ef 18 11,65 i
9 26,50 k 22 5,17 k 13 2,50 ef 13 11,63 i
21 24,50 l 4 5,00 k 1 2,00 f 4 11,57 ik6 24,00 l 6 5,00 k 10 2,00 f 2 11,55 ik13 24,00 l 10 5,00 k 15 2,00 f 7 11,47 k4 21,50m 12 5,00 k 20 2,00 f 6 11,27 lHKO 1,667 1,899 0,877 0,036
2010 ve 2011 yetiştirme dönemlerinde üstü kapatılarak yetiştirilen buğday çeşitlerinde
Üstü kapatılarak yetiştirilen ekmeklik buğday
çeşitlerinde süne emgi oranı önemli bir artış
göstererek % 4,93-12,75 arasında değişmiştir.
İki yıl ortalamasına göre en yüksek süne emgisi
sırasıyla 4, 19, 17, 16, 21, 14, 15 ve 1 nolu
çeşitlerde elde edilmiş, en düşük değerler ise 8, 7, 2,
23, 12 ve 18 nolu çeşitlerde olmuştur.
Kalite özellikleri incelendiğinde gluten değerleri
oldukça düşerken, gluten indeksi açık alandaki
değerlere göre önemli azalma göstermiştir.
Sedimantasyon değerleri de açık alanda elde edilen
değerlere göre önemli oranda düşmüştür. En yüksek
sedimantasyon değerleri 8, 14, 1, 5 ve 23 nolu
çeşitlerde elde edilmiştir.
Beklemeli sedimantasyon değerleri ise tüm çeşitlerde
oldukça düşük düzeyde olmuştur.
Embriyo kararması ise açık alanlara benzer olarak %
2,00- 8,52 arasında değişmiştir.
Çeşitlerin protein oranı ise açık alanlarda yetiştirilen
çeşitlere göre düşük düzeyde de olsa azalma
göstermiştir.
Açık ve kapalı alanda süne zararı yönünden çeşitler
incelendiğinde, çeşitlerin sıralamalarında bazı
değişimler olmaklar birlikte, açık ve kapalı alanda
dayanıklı ve hassas çeşitlerde ağırlıklı olarak
benzerlikler görülmüştür.
Bu da süneye dayanıklılığı bakımından çeşitlerin
genotipik yapısının oldukça etkili olduğunu ortaya
koymaktadır.
Bölgede yetiştirilen çeşitlerin hasattaki danedeki süne
zarar oranına göre dane kalite özelliklerinde görülen
değişimde, çeşitlerin süneye dayanımı yönünden
önemlidir.
Bu bağlamda bölgede yaygın olarak yetiştirilen
ekmeklik buğday çeşitlerinde farklı süne emgili
danelerde kalite özellikleri incelenmiş ve elde edilen
sonuçlar aşağıda verilmiştir.
Farlı süne emgili Ekmeklik buğday çeşitlerinde ekstensoğraf değerleri
Çizelgede de görüldüğü gibi 8 numaralı çeşitte % 0.2
süne emgi oranında kalite özelliklerine göre % 1.3 süne
emgi oranında azalma meydana gelmiş, ancak bu
azalma oranı önemli düzeyde düşmeye neden
olmamıştır.
10 numaralı çeşitte ise % 0.4 süne emgi oranındaki
süne zararına göre süne emgi oranı % 4 ve 6
oranlarına çıktığında incelenen kalite özelliklerinde
önemli düzeyde azalmalar olmuştur.
Ekmeklik buğday çeşitlerinde farinoğraf ve alveoğraf değerleri
23, 22, 6, 8 ve 10 numaralı çeşitlerde farklı süne emgisi
olan danelerde extensograf, farinograf ve alveograf
analizleri yapılmıştır. Kalite analizleri yönünden
incelendiğinde, çeşitlere göre değişmekle birlikte süne emgi
oranında artış ile incelenen kalite özelliklerinde önemli
oranda azalmalar olmuştur.
Süne emgi oranı ekstansograf özelliklerinden Rmak ve
uzama, farinoğraf özelliklerinde su kaldırma, yumuşama
değeri, alveoğraf özelliklerinden direnç, uzama ve enerji
değerlerinde çeşitlere ve süne emgi oranlarındaki artışa
bağı olarak önemli oranda azalmalara neden olmuştur.
Özet olarak
a. Bölgede süne zara oranının çeşitlere göre önemli düzeyde değiştiği
b. Aynı alanda bazı çeşitlerde % 4 olan zararın 3 katı artış gösterebildiği
c. Çeşitlerin danede süne emgi oranlarının kalite özelliklerine etkileri çeşitlerin genotipik yapılarına göre farklı olduğu
d. Bazı çeşitlerin düşük süne zararında bile kalitesi önemli oranda azalırken, bazılarında ise bu etkilenme daha az olmuştur.
Özet olarak
a. Bölgede süne zara oranının çeşitlere göre önemli düzeyde değiştiği
b. Aynı alanda bazı çeşitlerde % 4 olan zararın 3 katı artış gösterebildiği
c. Çeşitlerin danede süne emgi oranlarının kalite özelliklerine etkileri çeşitlerin genotipik yapılarına göre farklı olduğu
d. Bazı çeşitlerin düşük süne zararında bile kalitesi önemli oranda azalırken, bazılarında ise bu etkilenme daha az olmuştur.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15
İki yıl ortalamasına göre en yüksek süne emgisi sırasıyla 4, 19, 17 ve 16 nolu çeşitlerde elde edilmiş, en düşük değerler ise 23, 7 ve 5 çeşitlerinde olmuştur.
Elde edilen sonuçlara göre
a.Bölgede özellikle süne zarar oranının yüksek olduğu
alanlarda erken başaklanan ve olgunlaşan çeşitlerin
b.Kılçıklı çeşitlerin
c.Dane yapısı kırmızı ve sert olan çeşitlerin
d. Özellikle yoğun süne zararı olan alanlarda benzer
olgunlaşma süresine sahip çeşitlerin
Elde edilen sonuçlara göre
e. Yoğun süne zararı olan alanlarda ekmeklik buğday yerine
daha az zarar göre arpa ve makarnalık buğday çeşitlerinin
Ekilmesi önerilebilir.
f. Bu özelliklerin yanında SDS PAGE analizine göre
dayanıklı olan çeşitlerin hassaslara göre molekül ağırlığı
farklı bandları taşıdıkları belirlenmiştir.
Bu nedenle Bölgede yapılacak ıslah çalışmalarında
yukarıda belirtilen bitkisel özellikler yanında glaidin band
desenlerinden de yararlanılmalıdır.