Upload
others
View
2
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
Lois Geller açıklıyor:
Küçük İşletmelerin Başarısı için 10 SIR
Satışçıların ikna için kullanabilecekleri
En Etkili Kavram : TSOM
TÜRKİYE'NİN İLK VE TEK KURUMSAL GELİŞİM E-BÜLTENİ/DERGİSİ, NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2016 SAYISI, 12 TL
Lojistikte Verimin Adı : MILK RUN
Ekiplerin 5 Temel Aksaklığı
Daha verimli toplantılar için
BUZLARI KIRIN
Yıl: 2 Sayı: 3
Barbaros Mah. Menekşe Sk., No. 152
Ataşehir, İstanbul Tel : +90 216 466 10 30
Faks : +90 216 466 10 30 E-mail : [email protected]
İMTİYAZ SAHİBİ
Poli Tercüme ve Dil Hizmetleri GÖRÜŞ, ÖNERİ,YORUMLARINIZ İÇİN
[email protected] REKLAM TALEPLERİNİZ İÇİN
DAĞITIM Elektronik versiyonu sadece
www.politercume.com sayfası üzerinden dağıtılmaktadır.
Süreli yayındır.
Üç ayda bir yayınlanır.
İÇİNDEKİLER Sayfa 1 Editörden
Sayfa 2 Küçük İşletmelerin
Başarısı için 10 Sır
Sayfa 3 Satışçıların ikna için
kullanabilecekleri
En Etkili Kavram : TSOM
Sayfa 5 VMI gerçekten
işe yarıyor mu?
Sayfa 6 Lojistikte Verimin
Adı : MILK RUN
Sayfa 7 Ekiplerin 5 Temel Aksaklığı
Sayfa 8 Daha verimli toplantılar için
BUZLARI KIRIN
Sayfa 9 Dev Markaların Hikayesi
Sayfa 11 Sizin için kolay fakat
başkaları için zor olan
şeyleri yapın
EDİTÖRDEN
Verimlilik Yolu
KURUMSAL GELİŞİM dergisi olarak 3. sayımız ile karşınızdayız. Bu sayımızda da önceki sayılar gibi pek
çok hayati konuya temas ettik. Bu sayının genel vurgusu ise verim üzerine. Verimli toplantılar ve
toplantılardan istenen sonucu elde edebilmek için buz kırma aktiviteleri yapmak isteyenlere altın değerinde
püf noktaları bu sayıda.
Lojistik sektöründe verimlilik üzerine güzel bir yazıyı ise Milk Run başlığı altında bulacaksınız.Aslında iş
hayatının pek çok alanında Milk Run uygulaması yapmak mümkün ve bu nedenle, bu yazı vesilesi ile,
bu yönde önemli bir ufuk açıyoruz.
Ekip yönetimine yönelik ise Patrick Lencioni'nin kitabından kısa bir özet bulacaksınız. Anlatılan 5
temel aksaklığı aşmanız durumunda ekip olarak daha verimli işler yapacağınızdan eminiz.
Umarız bu sayımızı beğenirsiniz.
Verimli işler dileğiyle...
Sayfa 1
Tercüme ihtiyacınız oluyor mu?
O zaman en iyisi ile çalışın
POLİ TERCÜME / www.politercume.com
0216 466 10 30
Forbes Dergisinin Yazarından
KÜÇÜK İŞLETMELERİN BAŞARISI İÇİN SIR
Dünyaca ünlü Forbes dergisinin yazarı ve Mason &
Geller Direct Marketing şirketinin başkanı, Lois K.
Geller, doğrudan pazarlama piyasasına ilişkin
hemen hemen her şeyi anlattığı harika kitabı Karlı
Doğrudan Pazarlama'da girişimciler ve küçük
işletmeleri başarıya ulaştıracak 10 önemli sır
paylaşıyor.
Bir kontrol listesi yaparak her küçük işletmenin el
altında bulundurmasında büyük faydalar olan 10
sırrı KURUMSAL GELİŞİM dergisi sizin için inceledi.
İşte özeti:
1) Küçük olmayı avantaj haline getirin.
İşi insancıllaştırmak büyük işletmeler için zorken,
küçük işletmeler için bu kolaydır; bu özelliği öne
çıkarın. Ürününüzü parlatın ve yaptığınız işe olan
tutkunuzu müşterinizle paylaşın.
2) Küçük deneyin ama büyük düşünün.
Küçük harcamalarla tedbirli kampanyalar yapın,
eğer işe yararsa ölçeği aşama aşama büyütün.
3) Müşterilerinizle devam eden bir ilişki geliştirin.
İlk iş ilişkiniz biter bitmez hemen yeni bir teklifte
bulunun. Bu karşı tarafın ilişkiyi sürdürmeye yani
bir sipariş vermeye en niyetli olduğu andır. Her
zaman sunacağınız yeni bir şey olsun. Sunduğunuz
hizmeti geliştirmek veya yenilerini eklemek için
planlar yapın.
10
4) Garantiniz üzerinde durun.
Bazen müşterileriniz tanıdık bir markaya
güvendikleri için başka bir yerden alım yapmak
isteyebilirler. Bunu engellemek ve endişelerini
gidermek için garantinizi vurgulayın.
5) Veritabanınızı baştan itibaren iyi tutun.
Sizden neyi, ne zaman, kaç kere aldıklarına ilişkin
bilgiler önemlidir. Müşterileriniz hakkında
toplayabildiğiniz kadar bilgi toplayın.
6) Pazarlama çabalarınıza işe yaramaları için şans
verin.
Başta para kaybedeceğiniz ve başarının hemen
gelmeyeceği gerçeğini kabul edin.
7) Küçük bir bütçeyi akıllıca kullanın.
8) Fırsat önerinizi olabildiğince çekici yapın.
İnsanların satınalma alışkanlarını değiştirmek için
büyük çaba gerekir.
9) Tedarikçilerle ilişkinizi geliştirin.
İnsanlar genellikle yardım etmeye, bilgi ve
becerilerini başkalarıyla paylaşmaya isteklidirler.
10) Uzman tavsiyesi alın.
Sayfa 2
Kaynak : Büyük Düşünmenin Büyüsü,
David J. Schwartz
Sayfa 3
Satışçıların ikna için kullanabilecekleri
En Etkili Kavram : TSOM İngilizlerin Total Cost of Ownership (TCO) diye
adlandırdığı kavramı dilimize "Toplam Sahip Olma
Maliyeti" (TSOM) olarak çevirebiliriz. Doğru ve
sürdürülebilir bir satınalma faaliyeti yürütebilmek
için bütün satınalmacı ve yöneticilerin
zihinlerinde tutması gereken bir kavram bu.
İşletmeler artık," yüksek fiyatlı / düşük fiyatlı"
yerine "yüksek sahip olma maliyetli / düşük sahip
olma maliyetli" olarak değerlendirmelerini
yapmakta ve satınalma kararlarını buna göre
belirlemekteler. Atalarımızın bir sözü vardır
"Ucuzdan pahalısı yoktur" diye işte tam da bu
kavrama işaret eder. Çünkü düşük fiyat çoğu
zaman insanları yanıltan bir cazibeyi içermektedir.
Oysa bir ürünün performans ile fiyat ilişkisini de
göz önünde bulundurmak gerekir.
Bir ürünü satın aldıktan sonra, o ürünün kullanım
ömrü boyunca karşılaşılan masraflar nelerdir?
Buzdağının görünmeyen kısmı misali, bakım ve
onarım masrafları da dahil olmak üzere ilk etapta
göze görünmeyen hangi masraflar ürünle beraber
oluşmaya başlayacaktır? Doğru bir satınalma
kararı ancak bütün bunları göz önünde
bulundurduktan sonra verilebilir. Ürünün
satınalma bedeline, ürünü kullanmaya devam
etme veya ürünü ayakta tutma bedelini de
eklemek gerekir. Çünkü çoğunlukla ürünler bu
konuda farklılaşmakta ve işte karar vermek de
bundan dolayı zorlaşmaktadır.
Hiç lazer yazıcı ve mürekkep püskürtmeli yazıcı
alma konusunda kararsızlık yaşadınız mı?
Yaşadıysanız muhtemelen tam da bu değindiğimiz
kavram nedeni ile kafanız karışmıştır.
Mürekkep püskürtmeli yazıcı ucuzdur ama sayfa
başına baskı maliyeti daha pahalıdır. Lazer yazıcı
ise pahalıdır fakat sayfa başına baskı maliyeti çok
daha ucuzdur. İşte tam da burada Toplam Sahip
Olma Maliyeti kavramı önümüzde bir pencere
açıyor ve karar almamızı kolaylaştırıcı bir analiz
yapmamızı sağlıyor.
İşletmenizin yıllık baskı alma ihtiyacınıza ilişkin
veri veya projeksiyona sahip olduktan sonra sizin
için en doğru kararı basit bir matematik hesabı ile
artık kolayca verebilirsiniz.
"Toplam Sahip Olma Maliyeti kavramına
göre daha en başta ürün veya hizmet ile
ilgili olası bütün maliyetleri ve varsa
gelirleri tanımlamak ve belirlemek gerekir."
Almış olduğumuz ürünün, ürün ömrü bittikten
sonra, geri dönüşüme gitme ihtimali varsa
buradan gelecek ilave gelire kadar, ilgili bütün
nakit akışlarını çıkarmanızda fayda vardır.
Satışçıların kendi fiyatları yüksek kaldığı zaman
yaptıkları açıklamaları hepimiz biliriz. Kendi
ürünlerinin daha farklı yanlarını vurgulamaya
çalışır veya rakip ürünlerin ucuz olmasına rağmen
muhtemel kusurlarından bahsederler.
Oysa onlar için en uygun ve en ikna edici argüman
çoğunlukla başvurageldikleri bu klasik yöntemleri
daha bilimsel ve mantıksal bir açıklama ile ifade
edip müşterilere bildikleri ama bir türlü
adlandıramadıkları o sihirli kavramın adını
öğretmektir: "Toplam Sahip Olma Maliyeti"
Tedarikçi Yönetimli Envanter (VMI) gerçekten işe yarıyor mu?
VMI gerçekten işe yarıyor mu?
Dilimize "Tedarikçi Yönetimli Envanter" veya "Satıcı
Kontrolündeki Envanter" olarak çevriliyor VMI yani
Vendor Managed Inventory. Biz Tedarikçi Yönetimli
Envanter demeyi tercih ediyoruz, çünkü yönetmek
kelimesi kontrol kelimesine göre işlemi aslında daha
iyi tanımlıyor. Özünde müşterinin talepteki değişim
hızına ve depodaki malın stok durumuna göre
tedarikçinin otomatik olarak sipariş ve sevk emri
üretmesine dayanmaktadır.
Ülkemizde uygulayan çok fazla şirket olmasa da,
uygulayanların rekabette bir adım öne geçeceği bir
enstrüman olacak gibi görünüyor, Tedarikçi Yönetimli
Envanter. Çünkü, geleceği ve gelecekte oluşacak
talebi öngörmek zordur. Talep dalgalanmasını
yönetmek ve yok satmanın önüne geçmek için
firmalar genelde emniyet stoku tutarlar. Özellikle
uzak ülkelerden gelen hammaddelerin temin süresi
uzun olduğundan daha da yüksek stoklar taşırlar.
Stok para demektir ve paranın da bir maliyeti vardır.
Başlıktaki soruya cevap vermeden önce VMI
sistemine ilişkin aşağıdaki hususları bilmekte fayda
var:
- Tedarikçi ile ileri düzeyde entegrasyon, işbirliği ve
şeffaf veri paylaşımı gerektirir.
- Tedarikçi sevkiyat planlamasını ve depo yönetiminin
kendi iç dinamikleri ve piyasa koşulları çerçevesinde
en optimum ve verimli şekilde gerçekleştirir.
- Tedarikçi stoktaki malın azalma hızına aynı hızla
yanıt verebilme yeteneğine sahip olmalıdır.
- Stok alanı müşteride fakat mülkiyeti ve sorumluluğu
tedarikçidedir.
- Elektronik veri akışı sayesinde periyodik olarak stok
bilgisi tedarikçiye iletilir.
-Müşterinin depolama masrafını azaltır.
-Satış konsinye yani müşteri stoktan mal çektikçe
gerçekleştiğinden, ödeme vadesi de mal çekimi ile
beraber başlar.
Tüm bu bilgiler ışığında denebilir ki tedarikçi seçimi
iyi yapılırsa, VMI kesinlikle değer katar.
VMI sistemi şu an ülkemizde daha çok yabancı
firmalarda veya aynı holding çatısı altında olup, biri
diğerinin tedarikçisi olan firmalar arasında
uygulanmaktadır. Yani bu VMI kültürüne zaten sahip
olan veya kendi aralarında güven problemi olmayan
firmalar uygulamaktadır. Zaman içerisinde daha da
yayılması önerdiği değer nedeni kesin
görünmektedir.
Sayfa 4
Görmüş sayılmazsınız;
evet,
bizimle çalışmadan
en iyi çeviri bürosunu
görmüş sayılmazsınız.
POLİ TERCÜME
www.PoliTercume.com
Sayfa 5
0216
505
42 22
Milk Run Sisteminin Avantajları Nelerdir?
Araçların boş bekleme zamanlarını düşürür, araç
(tır/tanker/kamyon) kullanım oranını maksimum
seviyeye ulaştırır, verimlilik sağlar.
Zamanında teslimat sağlar.
Tedarikçi ve müşterinin yüksek stok tutma
ihtiyacını ortadan kaldırır. Küçük partilerde ihtiyaç
miktarı kadar teslimat imkanı sağlar.
Stok seviyesinde düşüşe katkı sağlaması sayesinde
işletme sermayesi ihtiyacını da düşürür. Depolama
masrafı ve finansman giderlerini önemli ölçüde
azaltır.
Depolama alanı ihtiyacı azalacağından üretim alanı
için daha fazla yer oluşturma imkanı oluşur.
Daha düşük maliyetle daha sık teslimat imkanı
sağlar.
Tedarikçi veya müşterinin senkronize olmasını
sağlar.
Tedarikçi sayısının fazla olduğu fakat tam araç
teslimi yapamadıkları durumlarda tedarik
problemini çözer.
Farklı tedarikçilerde oluşan uygun fiyatlardan
lojistik sistem sayesinde istifade etme imkanı
sağlar.
Rotalama verimsizliğini azaltır.
Milk Run Sisteminin Dezavantajları Nelerdir?
Bütün tedarikçiler Milk Run hizmeti vermeye
uygun olmayabilir.
Yol ve güzergah durumuna bağlı bir tedarik zinciri
oluşmaktadır.
Planlama hataları ve tedarikçi gecikmeleri ek
seferlere ve ilave maliyetlere sebep olabilir.
ya yüzde olarak APG birimi belirlenebilir.
döngü fotosu
Lojistik sektöründe sıkça kullanılan Milk Run kavramı
adından da anlaşılacağı üzere süt ürünleri
sektöründen adını almıştır. Çiftliklerde üretilen taze
çiğ sütlerin bozulmadan, toplanarak, sütü pastörize
hale getiren veya işleyen tesislere, gün içerisinde
ring seferleri yaparak ulaştırılmasını ve boş kapların
aynı güzergahı izleyerek iade edilmesini ifade
etmektedir. Başka bir deyişle, çiğ süt tedarik zinciri
içerisinde ürünün zarar görmeden gün içerisindeki
birkaç döngüsel sefer ile fabrikaya ulaştırılmasını
ifade etmektedir.
"Milk Run" lojistik sektöründe ise terim anlamı ile
bütün sektörlere hizmet edebilecek bir anlam
genişliğine kavuşmuştur. Bir araç tarafından bir
program çerçevesinde çeşitli noktalardan aynı veya
farklı yüklerin alınarak bir veya birden fazla noktaya
teslim edilmesi ve teslimatlar sırasında boş kapların
toplanması veya tüm teslimatlar tamamlandıktan
sonra ters güzergâh izlenerek boş kapların
toplanarak geri getirilmesi sistemini ifade eder. Çiğ
sütte olduğu gibi ürünün bozulması endişesinden
ziyade verimlilik amacı ile kullanım alanı bulmuştur.
Sayfa 6
Lojistikte Verimin Adı : MILK RUN
MILK RUN sistemini
beğendiniz mi?
O zaman, bunu da
beğenebilirsiniz:
Çeviri sektörünün Milk Run modeli
Online Tercüme sistemi artık POLİ TERCÜME'de: Detaylar için : [email protected]
Ekiplerin 5 Temel Aksaklığı
Görüşlerini açık ve ateşli tartışmalarla
ortaya koyamayan ekip üyeleri, toplantılar
sırasında çoğunlukla aynı fikirdeymiş gibi
görünseler bile, aslında çok ender olarak,
belki de hiçbir zaman bu kararları
benimseyip bağlı kalmazlar.
4. Hesap Sorulabilirlikten Kaçınma:
Gerçek bağlılık ve benimsemeden uzak
olan ekip üyeleri, dördüncü aksaklık olan
hesap sorulabilirlikten kaçınmanın
pençesine düşerler. Kendilerini açık bir
eylem planına bağlı hissetmeyen insanlar
konuya ne kadar odaklanmış ve hırslı
olurlarsa olsunlar, ekibin çıkarlarına ters
düşen davranışlardan ötürü çalışma
arkadaşlarına hesap sormaktan kaçınırlar.
5. Sonuçları Dikkate Almama: Birbirinden
hesap sormayı başaramamak
beşinci aksaklığın gelişip büyümesine yol
açar. Ekip üyeleri kendi bireysel
gereksinimlerini (ego, kariyer ya da takdir
edilmek gibi) ön planda tutar ya da kendi
bölümlerinin gereksinimlerini ekibin ortak
hedeflerinden daha fazla önemser ve
sonuçları dikkate almama aksaklığı kendini
gösterir.
Bu sayıda bir işletmeyi uçuşa geçirebilecek
pek çok konuya değindik. Fakat belki de en
önemlisi şu an bahsedeceğimiz liderlik ve
ekip yönetimi hakkında olanı olsa gerek.
Zira diğer bütün öneri ve yöntemleri bir
işletmeyi iyileştirebilecek alet çantasındaki
birer alete benzetecek olursak, liderlik ise
fabrikanın çarklarının daha kolay ve
sorunsuz dönmesini sağlamak için
yağlamaya benzer. Liderlik kurum iklimini
etkiler, iklim ise her şeyi etkiler. Attığınız
diğer tohumların çürümesine, bozulmasına
veya yeşermesine neden olabilir.
Patrick Lencioni ekip yönetimi konusunda
en çok tanınan yazarlardan biri ve Ekiplerin
5 Temel Aksaklığı adlı eserinde çok önemli
tespitler yapıyor. Siz de ekiplerinizi ve ekip
ruhunu geliştirmek istiyorsanız bu
aksaklıkları öğrenmenizde fayda var. İşte 5
temel aksaklık:
1) Güven Eksikliği: Yanlış ve zayıf yönleri
konusunda birbirlerine karşı gerçekten açık
olmayan ekip üyeleri, güven için gerekli
temeli oluşturamazlar.
2) Çatışma Korkusu: Güven eksikliğinin
yıkıcı bir yanı vardır ve çatışma korkusuna
sebep olur. Güven eksikliği olan ekipler,
sansürsüz ve ateşli fikir tartışmalarına
girmezler. Bunun yerine örtülü ve üstü
kapalı yorumlarda bulunurlar.
3) Bağlılık Eksikliği: Sağlıklı bir çatışmanın
yokluğu bir sorundur; çünkü bu ekipte
üçüncü bir aksaklığa neden olur: Bağlılık
eksikliği.
Sayfa 7
Daha verimli toplantılar için
BUZLARI KIRIN
Buz kırmanın püf noktalarını
siz de öğrenin !
İnsanların birbirlerine ısınmaları ve
açılmaları zaman alabilir. Önce herkes
birbirini ve ortamı tartar, kendisine
önemli bir tehdit ve ortamda ters giden
birşeyler olmadığından, güvende
olduğundan ve karşısındaki kişilerden
emin olduktan sonra kendini ve tabi ki
fikirlerini açmaya başlar.
Toplantılar veya interaktif katılım
gerektiren durumlarda, insanların gerçek
katkısını almak için insanlar arasındaki
buzları kırmaya ve birbirlerine daha hızlı
ısınmalarını sağlayacak (icebreaker)
etkinlikler yapmayı denediniz mi?
Deneyin faydasını göreceksiniz.
İşte buz kırma etkinlikleri için önemli
ipuçları :
İnsanlar genelde kendilerine yakın
hissettikleri veya daha samimi
oldukları kişilerin yanlarına
otururlar. Oturma düzeninin
karışık veya rastgele olmasını
temin edin.
Espri ile başlayın. Espri yapmakta iyi
değilseniz, kendiniz hakkında espri
yapın. Böylece kimseyi incitme
ihtimaliniz de olmaz.
Toplantıdakiler birbirini tanımıyorsa
veya tanımayanlar varsa herkesin
kendini tanıttığı bir seansla başlangıç
yapın.
Tanışma esnasında, isminin bir
hikayesi olup olmadığını sorun, varsa
anlatmasını isteyin.
Herkesin konuşabileceği ve fikir
sahibi olduğu genel konular veya
sorular ile başlangıç yapın. Havalar
veya trafik gibi genel konular
hakkında konuşun.
"Büyük ikramiyeyi sen kazansaydın
ne yapardın?" tarzı ama konuya ve
ortama uygun sorular sormayı
deneyin.
Evet, hayır gibi kısa cevapların yeterli
olduğu sorulardan kaçının.
"Şu ana kadar sizi en çok mutlu eden
hediye neydi?" tarzı sorularla
kendisini açmaya ve kişiselini ortaya
koymaya teşvik edin.
Dürüst olun. Toplantının amacı ve
gizli bir gündeminiz olmadığı
konusunda dürüst olun.
Sayfa 8
Dev Markaların Hikayesi
Büyük markaların gizemli
hikayelerini biliyor muydunuz?
İşte markalar ve ilginç hikayeleri ...
Spor ürünlerinin eskimeyen markası
Adidas, ismini kurucusu Adolf Dassler’ın
takma adı ‘Adi’ ve soyadının ilk 3 harfinin
birleşiminden alıyor.
Canon markası, adını şirketin ürettiği ilk
kamera olan 'The Kwanon'dan alıyor.
1935’te dünyaca tanınabilmesi için ismi
'Canon' olarak değiştirildi.
Alman otomotiv devi Volkswagen,
Almanca'da 'halkın arabası' anlamına
geliyor.
Bilgisayar devi 'IBM'in açılımı
'International Bussiness Machines' yani
Uluslararası İş Makineleri.
Fin asıllı cep telefonu üreticisi İsmini
Finlandiya'daki Nokia şehrinden aldı.
Akbank'ın adı Adana-Kayseri
Bankası'ndan geliyor. Sakıp Sabancı'nın
geçmişi Babası Hacı Sabancı'nın
memleketi Kayseri'ye uzanıyor. Aslen
Kayserili olmakla birlikte iş dünyasında
büyümeleri Adana'da gerçekleşti. Sabancı
ailesi 1959 yılında Adana ve Kayseri'nin
baş harflerini birleştirerek Akbank'ı
kurdular.
Sayfa 9
Siz kahvenizi yudumlarken
Tercüme işinizi biz halledelim
POLİ TERCÜME
www.PoliTercume.com
0216 466 10 30
Sayfa 10
Sizin için kolay fakat
Başkaları için zor olan şeyleri yapın
Jeffrey J. Fox kitapları dünya
çapında satan, "Büyük Patron
Olmaya Giden Yol", "Kendi İşinizin
Patronu Olun" gibi meşhur
kitapların yazarı ve müşterilerine
ciroları ve kar marjlarını artırma
yolunda akıl veren önemli bir
danışman. Küçük İşlerle Büyük
Para Kazanmanın Yolları adlı
kitabında ise Jeffrey J. Fox
girişimciler için önemli sırlar
veriyor...
Bu önemli sırlardan biri ise oldukça basit, kolay ve
mantıklı: Yapması sizin için kolay, fakat başkaları
için zor olan bir şeyi yaparak para kazanırsınız;
çünkü bunu yapamayanlar sizin müşteriniz
olacaktır.
Aslında pazara en kolay giriş yolu bir problemin
varlığını ve çözümünü bulmaktır. Çünkü problem
sahipleri, doğal olarak çözümün müşterisi
olacaktır. Aynı şekilde başkaları için zor olan bir
şeyi kolaylaştırmak da doğal olarak müşteri
bulacaktır. Fakat burada kritik olan şey, zor olan
bu şeyin sizin için kolay olmasının gerekmesidir.
Bu sizin özel bir yeteneğiniz veya sahip olduğunuz
uzmanlık, know-how, makina vb. gibi her türlü şey
olabilir. Bu nedenle maddi ve manevi varlık
envanterinizin farkında olmanız önemlidir.
Peki ya sizin için kolay bir şey yoksa veya
bulamıyorsanız? İşte o zaman sizin için kolay hale
gelene kadar o konu üzerine eğilmeniz gerekiyor.
Sayfa 11
TÜRKİYE'NİN
İLK VE TEK
ÖĞRENEN VE
BÜYÜMEK İSTEYEN
ŞİRKETLER İÇİN