8
62 "Namus" Sözcü¤ünün Kökeni ve Anlam›: Dilimize ‘Namus’ olarak çevrilen ‘Nomos’ sözcü¤ünün kökenlerini araflt›r›rken; ‹sa’dan yaklafl›k 600 y›l önce yaz›ya geçirilen Musevi OTOPS‹ Cengiz Özak›nc› Namus Manifestosu Kalemin Namusu ‹lk kez 1 Ocak 1993 günlü ‘Kitap Gazetesi’n- de “Nomossuz Ayd›nlar” bafll›¤›yla yay›mla- nan bu yaz›m›n üzerinden 18 y›l› aflk›n bir süre geçmifl bulunuyor. O gün do¤an çocuk- lar, flimdi yüksek ö¤retim ça¤›nda. Geçen sürede ‘Nomos’suz Ayd›n’lar›n say›s› katla- narak ço¤ald›. Düflünsel tutars›zl›k h›zla yay›l›yor. Böyle bir ortamda, 18 y›l önce yay›mlanan ‘Manifesto’mu güncelleyerek yeniden yay›nlamaya karar verdim. Umar›m yararl› olur.

Cengiz Özakıncı - Namus Manifestosu Kalemin Namusu...Cengiz Özak›nc› Namus Manifestosu Kalemin Namusu ‹lk kez 1 Ocak 1993 günlü ‘Kitap Gazetesi’n-de “Nomossuz Ayd›nlar”

  • Upload
    others

  • View
    18

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Cengiz Özakıncı - Namus Manifestosu Kalemin Namusu...Cengiz Özak›nc› Namus Manifestosu Kalemin Namusu ‹lk kez 1 Ocak 1993 günlü ‘Kitap Gazetesi’n-de “Nomossuz Ayd›nlar”

62

"Namus" Sözcü¤ünün Kökeni veAnlam›:Dilimize ‘Namus’ olarak çevrilen ‘Nomos’sözcü¤ünün kökenlerini araflt›r›rken; ‹sa’danyaklafl›k 600 y›l önce yaz›ya geçirilen Musevi

OTOPS‹Cengiz Özak›nc›

NamusManifestosu

Kalemin

Namusu‹lk kez 1 Ocak 1993 günlü ‘Kitap Gazetesi’n-de “Nomossuz Ayd›nlar” bafll›¤›yla yay›mla-nan bu yaz›m›n üzerinden 18 y›l› aflk›n birsüre geçmifl bulunuyor. O gün do¤an çocuk-lar, flimdi yüksek ö¤retim ça¤›nda. Geçensürede ‘Nomos’suz Ayd›n’lar›n say›s› katla-narak ço¤ald›. Düflünsel tutars›zl›k h›zlayay›l›yor. Böyle bir ortamda, 18 y›l önceyay›mlanan ‘Manifesto’mu güncelleyerekyeniden yay›nlamaya karar verdim. Umar›myararl› olur.

Page 2: Cengiz Özakıncı - Namus Manifestosu Kalemin Namusu...Cengiz Özak›nc› Namus Manifestosu Kalemin Namusu ‹lk kez 1 Ocak 1993 günlü ‘Kitap Gazetesi’n-de “Nomossuz Ayd›nlar”

din kitab›ndaki kimi sözcüklerin,Türkçe’den ‹branice’ye geçmifl olabi-lece¤ini gördüm. Araplar›n “Tevrat”dedikleri kitaba Museviler ‹branice“Torah” (Okunuflu: Tora) derler. Busözcü¤ün, Türkçe “Töre” sözcü¤üyleses benzerli¤i yan›s›ra anlamdafl olma-s› düflündürücüdür. ‹slam öncesi Türk-ler yüce da¤lar› “Tanr›” sayarlarm›fl.Musa’n›n Tanr› ile düz ovada de¤ilde da¤a ç›karak konuflmas›, eski ça¤-larda kalm›fl “Türk ifli” bir davran›flt›r.Musevi din adamlar›, daha önce yüz-y›llarca sözlü olarak belleklerinde tut-tuklar› “Tora”y› (Tevrat) ilk kez ‹.Ö.6. yüzy›lda Babil’de ya-z›ya geçirmifllerdir. Bukitapta geçen “ki” edat›-n›n, Türkçe “ki” edat›ylasesdefl ve anlamdafl olufluda, ayr›ca düflündürücü-dür. ‹skit Türkleri ‹.Ö1200’lerde ve daha sonra‹.Ö 600’lerde iki kez As-ya içlerinden kalk›p Do-¤u Anadolu, Suriye, Fi-listin ve M›s›r’a do¤ruyay›lm›fl; Musevilerinyaflamakta olduklar› Filistin’i de kap-sayan topraklarda egemenlik kurmufl-lard›r. O dönemlerde ‹skit Türklerininegemenli¤i alt›nda yaflayan ve bir bö-lümü daha sonra Babil’e göç edenMuseviler; Türkçe “ki” edat›n› ve“Töre”yi, iflte o dönemde dillerinekatm›fl olabilirler.

‹branilerin “Tora”s›, Eski Yunan-ca’ya “Nomos” olarak çevrilmifltir.Eski Yunanca ‘Nomos’tan dilimizegeçti¤i öne sürülen ‘Namus’un köke-

nini araflt›r›rken; ‹.Ö.500’lerde EskiM›s›r ve Anadolu Uygarl›klar›’n›nö¤rencisi olan Eski Yunanl›lar›n köküYunanca olmayan “Nom” sözcü¤ünü“os” ekiyle “Nomos” olarak dillerinekatt›klar›n› ve “Nomos”u ›“töre”; ››“ayn› töreye ba¤l› olarak yaflayan top-luluk”, “ayn› törenin uyguland›¤› yö-re” anlamlar›nda kulland›klar›n› sapta-d›m. ‘Nomos’un kökü ‘Nom’dur.‘Nom’un kökü ise, büyük olas›l›kla,5. yüzy›lda Tibet Türk Budizmi’ylebirlikte ortaya ç›kan “Om Mani PadmeHum” mantras›n›n ilk sözünü olufltu-ran “Om”dur. ‘Om’un Sanskritçe’de

ne anlama geldi¤i tam olarak saptana-mam›flt›r. ‹lk sözü “Om” olan mantra-n›n, bir kesim Türklerin Budizmi be-nimsemesiyle zamandafl olarak ortayaç›kt›¤›n› saptayan araflt›rmac›lar, ne-dense, “Om”un ‹slam öncesi dönemTürk dilinde tanr›sal bir varl›k ad›olarak geçen “Omay”›n kökü “Om”ile ba¤lant›l› olabilece¤i üzerindedurmam›fllard›r. Dahas›, Türkçe “Om”kökünden türeyen Omurga; parçalar›nkendisine ba¤land›¤› birlik, bütünlük,uyum sa¤lay›c›d›r.

63

BD KASIM 2011

Türkçe "Om" kökündentüreyen Omurga;

parçalar›n kendisineba¤land›¤› birlik,bütünlük, uyum

sa¤lay›c›d›r.

Page 3: Cengiz Özakıncı - Namus Manifestosu Kalemin Namusu...Cengiz Özak›nc› Namus Manifestosu Kalemin Namusu ‹lk kez 1 Ocak 1993 günlü ‘Kitap Gazetesi’n-de “Nomossuz Ayd›nlar”

64

“Om” benzeri di¤er bir Eski Türk-çe sözcük de “Yom”dur. Dede Korkutkitab›nda, “Yom vereyim Hân’›m;yerli Karada¤lar’›n y›k›lmas›n; gölge-lice kaba a¤ac›n kesilmesin!” tümce-sinde geçer.

Günümüzde unutulmaya yüz tutan“Yom” sözcü¤ü; Kars ili Ka¤›zmanilçesinde halk a¤z›nda “yöm” olarakkullan›lmakta; “yömsüz adam”, “yöm-süz ito¤lit” gibi deyifllerde yaflamakta-d›r. Eski Türkçe “Yom’dan türeyen“Yomufl” (Yumufl); “toplumun omur-gas›n› oluflturan töreye uygun davra-n›fl” anlam›na gelir. Eski Türkçe’dekimi Türk boylar› söz bafl›ndaki “Y”sesini “N”ye dönüfltürürler; örne¤in“Yumurta” kimi boylar›n a¤z›nda“N›m›rtka” olur. O¤uz Türkçesinde“Yom” ve “Yomufl” sesleriyle dilege-tirilen bu kavramlar›n; söz bafl›ndaki“Y”leri “N”ye dönüfltüren (örne¤in“Yumurta”ya “N›m›rtka” diyen) kimiTürk boylar›n›n a¤z›nda “Nom” ve“Nomufl” olaca¤› aç›kt›r. Buna göre,Nom (Yom) > Nomos (Yomufl) > Na-mus sözcüklerinin, Eski Türkçe Omur-

ga’n›n kökü olan ‘Om’dan türedi¤isöylenebilir.

‹slam öncesi Bizans tüccarlar›ylave Yunan diliyle yo¤un iliflkide bulu-nan, çeflitli dilleri konuflan bir çoktüccar›n de¤ifl-tokufl oda¤› olanMekke’de, Arap dilinde “Nom(os)”;“Neam” (Enam) olmufltur. Bu sözcük,Kur’an’da, Fatiha Suresi’nde; [“‹hdina (...) s›rat elleziyne enam te aley-him”], Türkçesi [“Bizleri “Enam”[yani: “Nom(os)”; eski Türkçesi“Yom” > “Nom”; (uyum yasalar›;töre; dirlik, düzenlik; uyum, geçimli-lik, uygarl›k) verdiklerinin yolunak›lavuzla”] anlam›nda geçmektedir.(Çeviri benim-C.Ö).

“Om”dan türeyen “Nom” (O¤uzTürkçesiyle: “Yom”); gerek Türklerinbat›ya göçleriyle, gerekse Büyük ‹s-kender örne¤inde oldu¤u gibi, EskiYunanca konuflan kitlelerin Asya de-rinliklerine uzan›p oralarda Bactriagibi yerleflimler oluflturmalar›yla;“‹pek Yolu”, “Baharat Yolu”, “YeflimTafl›’ yollar›yla; Arap ve ‹brani tüccar-lar›n Asya topraklar›nda dolafl›mla-r›yla; Asya’dan ç›k›p Ortado¤u, Ana-dolu, Kafkasya ve Balkanlarda konu-flulan bütün dillere yay›lm›flt›r. EskiTürkçe “Omurga”n›n kökü “Om”dantüreyen “Nomos” > “Namus”; iflteböyle, Hindu, Arap, ‹brani, Yunan,Pers dillerine geçmifl; dinsel ö¤retileregirmifl; pek çok dilde çeflitli biçimleralarak dünyaya yay›lm›fl; "uluslarara-s›" olmufltur.

Namus [Om > Omurga > Yom >Nom > Nomos]: Bafl›bozuklu¤un, ba-fl›na buyruklu¤un, ilkesizli¤in, uygun-

BD KASIM 2011

Sanskrit abecesiyle “Om”

Page 4: Cengiz Özakıncı - Namus Manifestosu Kalemin Namusu...Cengiz Özak›nc› Namus Manifestosu Kalemin Namusu ‹lk kez 1 Ocak 1993 günlü ‘Kitap Gazetesi’n-de “Nomossuz Ayd›nlar”

suzlu¤un, tutars›zl›¤›n, yasas›zl›¤›nkarfl›t anlaml›s›d›r. Namussuz [“Om”-suz > “Omurga”s›z > “Yom”suz >“Nom”suz > “Nomos”suz"]: ‹lkesiz,töresiz, tüzesiz, kurals›z, uygunsuz,tutars›z, geçersiz, vs. demektir. Na-mussuz: “Om”suzdur, “Omurgas›z”d›r.

Her ‹fl Alan›n›n Kendi Namusu(Omurgas›) Vard›r:Eskiden Anadolu'da Ahilik (Kardefl-lik) örgütü Lonca'lar (iflkolu örgütleri)varm›fl, ayakkab›c›l›k, dokumac›l›k,kuyumculuk, a¤aç iflçili¤i, deri iflçili¤igibi ifl kollar›nda çal›flanlar, yapt›klar›iflin “namus”unu(omurgas›n›) ko-rurlarm›fl. Yapt›k-lar› iflin ‘namus’-una ayk›r› davra-n›fllar› denetleyipönler; özürlü ürünverenleri k›naya-rak iflkolu örgü-tünden atar; onlarakarfl› iflkolundanuzaklaflt›rmaya dekvaran bir tak›myapt›r›mlar uygularlarm›fl. Bugün de,topluma karfl› sorumluluk gerektirentüm u¤rafl öbeklerinin kendilerine öz-gü birer "namus"lar› (omurgalar›) var-d›r. Bas›n dal›nda “Bas›n Erdem Yasa-s›”, sa¤l›k ve sa¤alt›c›l›k alan›nda Hi-pokrat And›, bunlara örnektir.

Canal›c› soru fludur: Ayd›nlar›n bir‘namus’u (iflkolu yasalar›) var m›-d›r? Ayd›nlar›n “ifl”i nedir?

"Ayd›n" sözcü¤ünü, toplumsal iflbölümünde "düflünce üreticisi" olarak

öbeklenen topluluk için kullan›yorum.Özellikle de düflünceyi salt düflünce ola-rak dile getiren, salt düflünce olarak top-luma sunan kiflileri ayd›n sözcü¤ü ileadland›r›yorum. Düflünce üreticileri, birtoplumsal öbek olarak, yapt›klar› iflin,yani ‘düflünce üretimi’nin ‘namus’unu(omurgas›n›) saptam›fllar m›d›r? Yapt›k-lar› iflte uymalar› gereken kurallar yokmudur? ‹fli düflünce üretmek olan kifliler,ürettikleri düflüncenin do¤ru mu yoksayanl›fl m›, geçerli mi yoksa geçersiz mioldu¤unu umursamayabilirler mi? Üre-tilmifl bir düflüncenin do¤ru mu yoksayanl›fl m› oldu¤unu ay›rt etmeye yaraya-

cak bir ölçütleri yok mu? Böyle birölçütleri var ise, niçin bu ölçütü “Ayd›nNamusu” (iflkolu yasas›) olarak toplu-ma duyurmazlar? Niçin bu “namus”aba¤l› bir iflkolu örgütü kurmazlar? Niçinbu “namus”u (iflkolunu ayakta tutanomurgay›) çi¤neyenlere iflkolu örgütüolarak yapt›r›m uygulamazlar? Bütünbunlar›n olabilmesi için, öncelikle“Ayd›nlar Namusu”nun ne oldu¤ununsaptanmas› gerekiyor. Benim “Ayd›nlarNamusu” olarak benimsenmesiniönerdi¤im “omurga” fludur:

65

BD KASIM 2011

Bugün de, topluma karfl› sorumlulukgerektiren tüm u¤rafl öbeklerinin

kendilerine özgü birer "namus"lar›(omurgalar›) vard›r.

Canal›c› soru fludur:Ayd›nlar›n bir ‘namus’u(iflkolu yasalar›) var m›d›r?

Page 5: Cengiz Özakıncı - Namus Manifestosu Kalemin Namusu...Cengiz Özak›nc› Namus Manifestosu Kalemin Namusu ‹lk kez 1 Ocak 1993 günlü ‘Kitap Gazetesi’n-de “Nomossuz Ayd›nlar”

66

Ayd›nlar Namusu"Do¤ru düflünmenin evrensel kuralla-r›" vard›r. ‹flleri düflünce üretmek olup,topluma do¤ru düflünceler sunmak ileyükümlü olan ayd›nlar, isteseler deistemeseler de bu kurallar ile tart›lmakdurumundad›rlar. Bundan kaç›nmaözgürlükleri yoktur. Bir ayd›n, bir dü-flünce üreticisi olarak “Mant›k” (Logic)yasalar›na yak›r› üretim yap›p, toplu-ma do¤ru düflünce diye sunabilir mi?Böyle yaparsa ona ayd›n denebilirmi? Denemez. Peki, nedir “Mant›k”?Arapça kökenli “Mant›k” sözcü¤ü,

Eski Yunanca “Logic”inbirebir Arapça çeviri-sidir. [Belki, Eski Yunanyazmalar›n› kendi dille-rine çevirmeye bafllad›k-lar› 700’lü y›llardan önceArapça’da böyle bir söz-cük yoktu.] Eski Yunan-ca “Logic”in kökü “Lo-gos”, “söz”, “söylem”anlam›ndad›r. BununArapça çevirisi olan“Mant›k” (Logic) da,

Arapça “Nutuk” (Logos) tan gelir ve“Nutuk” da Arap dilinde “söz, söylev”anlam›na gelir. Özetle, Eski Yunanca“logic” = Arapça “mant›k” = Türkçe“söyleme, konuflma, dile getirme”yasalar›d›r. Düflünce, salt düflünceolarak, öncelikle “söz”le dile getiril-di¤i için, "do¤ru söz" = "do¤ru düflün-ce" say›lm›flt›r. Söz; düflünceyi tafl›d›-¤›, baflkalar›na aktard›¤› için; ve “dü-flünce”, “söz”e dönüfle-rek d›flavurul-du¤u için; “söz” = “düflünce”; “dü-flünce” = “söz” say›lm›flt›r. Arapça‘mant›k’›n, ‘nutuk’, ‘nutuk’un, ‘nat›k’;‘nat›k’ kökünün de ‘t›k-t›k’ yans›masözcü¤üyle ilgisi aç›k oldu¤u gibi;“mant›k” anlam›na gelen eski Yunan-ca “logic”in, “logos”, “logo-s”un“log” ve “log”un de ‘lak-lak’ yans›masözcü¤üyle ilgisi aç›kt›r. Türkçe’de "çok konuflma!" anlam›nda"lak-lak etme" denir; ve "lak›rd›" bura-dan gelir. Türkçe “Lak›rd›” sözcü-¤ünün kökü olan “Lak” ile; EskiYunanca “Logos”un kökü “Log”unses ve anlam benzerli¤i de düflündü-rücüdür. T›pk›, Eski Yunanca “barbar”sözcü¤ünün kökeni olan “vara vara”

BD KASIM 2011

M.C. Escher, “Çizen Eller” (Litograf,1948)

Page 6: Cengiz Özakıncı - Namus Manifestosu Kalemin Namusu...Cengiz Özak›nc› Namus Manifestosu Kalemin Namusu ‹lk kez 1 Ocak 1993 günlü ‘Kitap Gazetesi’n-de “Nomossuz Ayd›nlar”

> “v›r v›r” yans›ma sözcü¤ünün de;Yunanl›n›n anlamad›¤› sözlerle “d›rd›r” eden (= anadili Yunanca olmayanyabanc›) anlam›na geldi¤i gibi.

Sözün özü: Arapça’dan dilimizegeçen “Mant›k”; Yunancas› “Log(ic)”;Türkçe “Lak(›rd›)” ile anlamdafl birsözcük olup; kavramsal düzeyde “Tu-tarl› Söylem” anlam›na gelmektedir.Mant›ks›zl›k ise; söylemde tutars›zl›k,demektir.

Söz'ün düflünce ile do¤rudan ba¤›nedeniyle, kendisi topluma do¤rudüflünceler sunmak ile yükümlü olanayd›nlar, abuk-sabuk sözler (do-lay›s› ile abuk-sa-buk düflünceler)üretemezler. E¤erüretirlerse, ayd›nolmaktan da ç›-karlar.

"Ayd›nlar Na-musu”nun birincikural›; “Mant›ksalDo¤ruluk Yasas›”efldeyiflle “Söy-lemde Tutarl›l›k ‹lkesi”dir.

‹kincisi ise, do¤ru bilgi vermektir.Bilgi, olgusald›r.

Biliyorum, demek, befl duyumlaalg›lad›m, demektir. Bilmek sözcü-¤ü, yaflant›lamak, deneyimlemek ileiliflkilidir. Olgusald›r. Olguya ilifl-kindir. Uygulay›msald›r. Ayd›nlartopluma tutars›z sözler (dolay›s›ylaipe sapa gelmez düflünceler) sunama-yacaklar› gibi; befl duyuyla alg›lanangerçek olgulara ayk›r› bilgiler de su-namazlar.

"Ayd›nlar Namusu"nun ikinci kural›;“Olgusal Gerçeklik Yasas›”d›r.

‹flte bu iki de¤iflmez ilke, "Ayd›nlarNamusu"nu oluflturmal›d›r.

Bir ayd›n, ba¤›ms›z özgür düflünceüreticisi olmaktan ç›k›p bir tak›m ç›karodaklar›n›n sözcüsü, 盤›rtkan› duru-muna düflmeyi göze almad›kça, yapt›-¤› iflin, yani “düflünce üreticili¤i”ninbu iki yasas›n› çi¤neyemez. Öyleyse,ayd›n, ancak bu iki yasay›, “do¤ru dü-flünce üretmenin evrensel yasalar›”n›çi¤nemesi durumunda elefltirilebilir,k›nanabilir, dahas› k›nanmal›d›r.

“Namussuz (Omurgas›z) Ayd›n”›,“Namuslu Ayd›n”dan Ay›rdetmeninyolu; “Elefltiri”dir. Elefltiri, ilkelerisaptanm›fl; yolu-yordam›, yöntemleribelli bir u¤raflt›r. Bafll›ca iki tür elefltirivard›r.

1- D›fl Tutarl›l›k Elefltirisi [Aflk›n(Transcendent) Elefltiri]: Ortaya konu-lan düflünce ürününü, varolan (d›fl-somut) gerçeklere uygun düflüp düfl-medi¤i aç›s›ndan sorgular. Düflünceürününün somut gerçe¤e ayk›r› yan-lar› varsa, bunlar› ortaya koyar.

67

BD KASIM 2011

Sözün özü: Arapça’dan dilimizegeçen “Mant›k”; Yunancas›

“Log(ic)”; Türkçe “Lak(›rd›)” ileanlamdafl bir sözcük olup;

kavramsal düzeyde "Tutarl›Söylem" anlam›na

gelmektedir.

Page 7: Cengiz Özakıncı - Namus Manifestosu Kalemin Namusu...Cengiz Özak›nc› Namus Manifestosu Kalemin Namusu ‹lk kez 1 Ocak 1993 günlü ‘Kitap Gazetesi’n-de “Nomossuz Ayd›nlar”

68

2- ‹ç Tutarl›l›k Elefltirisi [‹çkin(‹mmanent) Elefltiri]: Ortaya konu-lan düflünce ürününü, onu üreten Ay-d›n’›n savundu¤u de¤erlere uygun dü-flüp düflmedi¤i aç›s›ndan sorgular.Düflünce ürününün içinde, onu üretenAyd›n’›n kendi de¤erlerine ayk›r› yan-lar varsa, bunlar› ortaya koyar. Ay-d›n’›n ürününü, onun kendi de¤er yar-g›lar›yla yarg›lar. "Diyalektik bir elefl-tiri olma niteli¤ini tafl›yan biricik elefl-tiri, bu 'immanent' (içkin) elefltiri yön-temidir" (Bkz: Theodor W. Adorno—"Estetik Ve Politika"— s. 284) MaxHorkheimer'›n "Ak›l Tutulmas›" adl›kitab›n›n önsözünde, Orhan Koçak'›n“‹çkin (‹mmanent) Elefltiri” yöntemikonusundaki aç›klamas› flöyledir:Frankfurt Okulu, sosyal bilimlere en

ciddi katk›lar›ndan birini, elefltiri ala-n›nda içkin elefltiri kavram›yla yap-m›flt›r. 'Elefltirel Teori', 'düflünceler'ile 'gerçek' aras›ndaki aç›kl›¤› ölçmeçabas›d›r. Kulland›¤› yöntem de içkin(=‹mmanent) elefltiridir. ‹çkin elefltiridemek; "Varolan (ortaya konulmuflbulunan yap›t)›n karfl›s›na, o yap›t›nyazar›n›n kendi kavramsal ilkelerininiddialar›yla ç›kmak, böylece ikisi ara-s›ndaki iliflkiyi (ya da çeliflkiyi) elefltir-mek ve aflmak" demektir. (s. 47, 48) -"Bir olguyu, kendi ilkesiyle elefltir-mek"tir bu... (ya da birini kendi kul-land›¤› silahla vurmak). K. Marks'›n"Ekonomi Politi¤in Elefltirisi" kitab›ndakulland›¤› yöntem de bu içkin elefltiridenbaflkas› de¤ildir." (s. 48)

‹ç Tutarl›l›k Elefltirisi; ister laikolsun, ister dinsiz ya da Tanr›tan›mazolsun, ister herhangi bir dinin ba¤l›s›olsun, hangi inanç öbe¤inden olursaolsun, tüm ayd›nlara ve yap›tlar›nauygulanabilir, çünkü evrensel olarakbenimsenmifl bir yöntemdir.

'‹ç Tutarl›l›k Elefltirisi” Kur'an'auygundur: “Siz baflkalar›na verdi¤inizö¤üdü kendiniz yapm›yor musunuz?”-”O söz Tanr›’dan gelmeseydi içindeçeliflkiler bulunurdu”

"‹ç Tutarl›l›k Elefltirisi" yöntemi‹ncil’e uygundur: "Siz baflkalar›n›hangi ölçekle ölçerseniz, baflkalar› dasizi o ölçekle tartacaklar!" (Luka 6/38)"Siz baflkalar›n› hangi de¤erle yar-g›larsan›z, baflkalar› da sizi o de¤erleyarg›layacak!” (Matta 7/1) "Baflka-lar›n›n size nas›l davranmalar›n› isti-yorsan›z, siz de baflkalar›na öyle dav-ran›n!. (Matta 7/12)

BD KASIM 2011

Özelefltiri, kendine, yap›t›na d›flar›danbakabilmektir. M.C. Escher, litograf,1935

Page 8: Cengiz Özakıncı - Namus Manifestosu Kalemin Namusu...Cengiz Özak›nc› Namus Manifestosu Kalemin Namusu ‹lk kez 1 Ocak 1993 günlü ‘Kitap Gazetesi’n-de “Nomossuz Ayd›nlar”

“‹ç Tutarl›l›k Elefltirisi” Konfiç-yüsçu inanca uygundur: “Kendineyap›lmas›n› istemedi¤in bir fleyi bafl-kalar›na yapma” “‹ç Tutarl›l›k Elefltirisi” Geleneklere,göreneklere uygundur: "Ne ekersenonu biçersin!”

Demek ki Ayd›n’›n düflünce ürün-lerini onun kendi mant›¤›yla, kendiüslubuyla, kendi söylemiyle, kendide¤er yarg›lar›yla tartmak; Ayd›n’daiç tutarl›l›k, düflünce ürününde iç tutar-l›k aramak demek olan '‹çkin Elefltiri'yöntemi gelenek, görenek alan›nda,baflka bir deyiflle ‘örf'te de geçerlidir.

Elefltirmenler, ‘Ayd›n’›n ortaya koy-du¤u ‘düflünce ürünü’nü gerek ‘D›fl Tu-tarl›l›k’ aç›s›ndan, gerek ‘‹ç Tutarl›l›k’aç›s›ndan tartabilirler; bu iki yöntemdenbirini seçerek uygulayabilecekleri gibi,ikisini birden de kullanabilirler.

“Ayd›n Namusu” ve yazarl›k ala-n›nda “Kalemin Namusu”; ancakdüflünce ürünlerinin yöntembilimselelefltiri süzgecinden geçirilmesi ve elefl-tiri sonuçlar›n›n tüm topluma yay›l-mas›yla korunabilir.

“Ayd›nlar Namusu” yaflama geçi-rilebilirse "düflünce üreticisi" Ayd›nla-r›m›z üretirken daha sorumlu, "düflün-ce tüketicileri"miz bir düflünceyi al›pbenimserken daha "ince eleyip s›kdokuyucu" olabilirler umudunday›m.Amaç, düflünsel üretim, düflünseltüketim iliflkilerinde ortaya gerçek birtart›m de¤eri koyarak, “al›c›”n›n da“üretici”nin de bu ortak de¤eri kullan-mas›n› sa¤lamakt›r.

Ayd›n› omurgas›z (“nomossuz”)olan toplumlar›n; karanl›ktan ayd›n-l›¤a ç›kmas›na, dik durmas›na olanakyoktur.•

[email protected]

69

BD KASIM 2011

1970’li y›llarda “Elefltiri” konulu yay›nlar›m›z vard›. 12 Eylül 1980 darbesindensonra, o düzeyde bir “Elefltiri” yaz›n› kalmad›