Upload
phungduong
View
225
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
Çölyak Hastalığı
Doç. Dr. Gökhan Tümgör Çukurova Üniversitesi TF, Ç. Gastroenteroloji BD
Tanım
Çölyak hastalığı genetik yatkınlığı olan kişilerde buğday gliadini ve ilişkili prolaminlerin sindirimi ile ortaya çıkan sistemik immün bir hastalıktır
Tarihçe İlk kez Kapadokyalı
Aretaesus 2. yüzyılda kitabında ÇH’dan bahsetmiş “koilliakos”
İngilizce “celiac” Türkçe “çölyak”
denilmiştir
Bugünkü bilinen çölyak hastalığı ise ilk kez Samuel Gee tarafından tanımlanmış
Tarihçe 1950 Hollandalı çocuk
doktoru Dicke “patogenezde buğday ve çavdar var”
Jejunal biyopsiler ve mukozal lezyonların gösterilmesi- 1969
Avrupa Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Birliği (ESPGHAN) çölyak hastalığı kriterleri oluşturuldu
Tahıl Proteinleri
Tahıl Proteinleri ÇH için
• Buğday, çavdar ve arpa toksik (Taksonomik olarak benzer) • Pirinç ve mısır nontoksik (Taksonomik olarak farklı) • Yulaf tartışmalı
Glutensiz diyetin bir parçası olarak yulafın
kullanımının remisyonda erişkin hastaları etkilemediği, yeni tanılı hastalarda mukozal iyileşmeyi önlemediği bildirilmektedir.
Bunun yanında bazı çölyaklı olgular yulafı tolere edememektedir.
Buğday toksisitesi gliadin protein fraksiyonundan
buğday dışındaki tahılların toksisitesi,
gliadine eş prolamin fraksiyonu ile ilişkili
Gliadin proteinde 33-mer peptidi
Gluten peptid fragmanı
ÇH gelişmesini etkileyen diğer çevresel etkenler ÇH riski glutenin çok miktarda alımı ile
artmakta Anne sütü çölyak hastalığına karşı koruyucu
• Anne sütü alırken glutenle tanışan çocukta ise risk düşük
Süt çocuğu diyetine hangi yaşta gluten girmesi gerektiği tam olarak bilinmemektedir ancak 4 aydan önce ve 7 aydan sonra glutenle tanışmanın çölyak hastalığı gelişmesi açısından riskli olduğunu bildiren yayınlar vardır.
“uygun diyet ile çölyak hastalığı önlenebilir mi? veya bu hastalık riski azaltılabilir mi?”
Genetik yatkınlığı olan kişilerde ilk bir yaşta beslenme alışkanlıklarına müdahale edilerek çölyak hastalığının engellenebileceği düşünülmekte
Diğer Çevresel Etkenler
Diğer Çevresel Etkenler Enfektif faktörler Enfeksiyon atakları, artmış antijen penetrasyonu ile
bağırsak geçirgenliğindeki artış, immün sistemde Th1 cevabını artırarak katkıda bulunmaktadır
• Sık rotavirüs enfeksiyonu geçirme ÇH riskini
• Rotavirüs nötralize protein VP7 ve doku
transglutaminaz arasındaki benzeyiş rapor edilmiştir
Ivarsson A. J Epidemiol Community Health 2003; 57:36-39
Stene L.C. Am J Gastroenterol 2006; 101:2333-2340
Çölyak Genetiği 1. derece akrabalarda %10
Monozigotik ikizler %75 HLA eş kardeşlerde %30
Auricchio S. Gastroenterol Int 1988; 1:25-31.
Genetik işaretler HLADQ2 haplotip
(DQA1*0501/DQB1*201) Çölyaklı olguların %90’ında (normal popülasyonun 1/3’ünde)
Çölyaklı olguların %5’inde HLA-DQ8 (DQA1*0301/DQB1*0302)
HLA çölyakta kalıtımsallığın %40'ını açıklar iken %60 kadar nonHLA bilinmeyen gen vardır.
nonHLA risk faktörleri tanımlandıkça, yüksek riskli kişilerde hastalığın
önceden tespiti ve önleme stratejilerinin gelişmesi
sağlanacaktır
Epidemiyoloji Semptomatik ÇH prevalansı 1/1000
canlı doğumdur. Dünyada popülasyonun %0.6-1’ini
etkilemektedir. • İsveç’te 1/250 • Danimarka’da 1/4000 Almanya’da %3
• Finlandiya’da %2.4
Popülasyon temelli çalışmalar tanı konulmuş ÇH’larının buz dağının görünen kısmı olduğunu ortaya koymaktadır.
Son Finlandiya çalışmasında biyopsi ile doğrulanmış çölyak hastalığı sıklığı 1/99 saptanmıştır.
Maki M. N Engl J Med 2003; 348:2517-2524.
Çölyak Sıklığı Kadınlarda prevalans erkeklere göre 1.5-2
kat fazla Birinci derece akrabalarda %10-15 Tip I DM’lu olgularda %3-16 Hashimoto Tiroiditinde %5 Down sendromunda %5 Turner sendromunda %3 IgA eksikliğinde %9
Tarama çalışmaları her tanı alan bir çölyak hastası için 7 tanı alamayan hasta olduğunu göstermiştir.
Ülkemizde Prof Dr. Buket Dalgıç tarafından organize edilen ve hemen hemen Türkiye’deki tüm Çocuk Gastroenterologlarının katıldığı bir çalışmada 20190 olgu taranmış ve ÇH prevalansı okula giden sağlıklı Türk çocuklarında 1/212 olarak saptanmıştır
Dalgic B. Am J Gastroenterol. 2011 Aug;106(8):1512-7
Patogenez
Patoloji 1- Parsiyel- total
villöz atrofi
2- Kript sayısında artış
3- Kriptlerde mitotik indekste artış
4- İntraepitelyal lenfosit artışı
5- Lamina propria da plazma hücre ve lenfositlerin artışı, mast hücre, eozinofil ve bazofillerin artışı
6- Epitelyal hücrelerde anormallikler, fırçamsı kenar yokluğu, düzleşmesi, kuboidal hal alması
Patoloji
Patolojik olarak benzer durumlar İnek sütü veya soya protein alerjisi Süt çocuğunun dirençli ishalleri Ağır seyirli giardiyazis Primer immün yetmezlik Tropikal sprue Bakteriyel aşırı çoğalma İntestinal lenfoma
Lezyon tipi
Preinfiltratif
İnfiltra tif
İnfiltratif hiperplas
tik
Düzleşmiş villüsler Total atrofik
hipoplastik Modifiye
skor Marsh 0 Marsh 1 Marsh 2 Marsh
3a Marsh
3b Marsh 3c Marsh 4
10 enterosit için İEL
<40 >40 >40 >40 >40 >40 >40
Kript Hiperplazi
- - + + + + -
Villüs atrofi
- - - Hafif Orta Total Total
Çölyak Hastalığı Histopatolojik Sınıflama
Klinik
Klasik hastalık (GİS semptomları)
Atipik hastalık (ekstraintestinal)
Asemptomatik hast (sessiz)
Potansiyel Çölyak (latent hastalık)
Olgulara çok farklı yakınmalar ile doktora başvurabilirler. 200’den fazla bulgu ve belirti bu hastalıkla ilişkili bulunmuştur. Belirtiler; • Yavaş yavaş veya hızlı bir şekilde başlayabilir
ve olgular hafif veya çok ağır bir tablo ile başvurabilir
Hacettepe Ü’den Balamtekin ve ark’ları • GİS bulguları %59 • GİS dışı bulgular %36 • Asemptomatik %7
Balamtekin N, et al. Turk J Pediatr 2010;52(3):239-44.
Klasik hastalık İshal ile birlikte
malabsorbsiyon (özellikle steatore), kilo kaybı, vitamin ve diğer besin eksiklikleri
Serolojik pozitiflik ve patolojik villöz atrofi
Bu özellikler glutensiz diyet ile tamamen gerilemektedir
Karın şişliği Karın ağrısı Gastroözofageal reflü İshal veya kabızlık Gaz Hipoglisemi İştahsızlık Laktoz intoleransı Bulantı ve kusma Yağlı dışkılama Açıklanamayan kilo kaybı
Çölyak Hastalığı GİS bulguları
Ektraintestinal semptomlar Artrit/atralji Aftöz stomatit Dental enemal defekt Hepatit Demir eksikliği anemisi Pübertal gecikme Rekürren karın ağrısı Boy kısalığı Kusma
Yaşın ilerlemesi ile birlikte ekstraintestinal semptomlar daha çok artar ve hemen tüm organları etkileyebilir.
Hem erişkin hem çocuklarda en sık
gözlenen ekstraintestinal bulgu, demir eksikliği anemisidir.
Asemptomatik hastalar (Sessiz ÇH)
Serolojik testler pozitif
Patoloji: kript hiperplazisi ve villöz atrofi
Glutensiz diyetle minör semptom var ise düzelir
Potansiyel Çölyak (Latent ÇH)
Seroloji (+) Semptom yok veya minör Patoloji; normal jejunal mukoza
Çölyak ile İlişkili hastalıklar Organ sistemleri Hastalıklar Dermatolojik Dermatitis herpetiformis, alopesi, aktöz stomatit Endokrin Tiroid: otoimmün tiroidit en sık görüleni, hipotiroidi hipertiroidiye göre daha sıktır
Kemik: Vit D/kalsiyum eksikliği, osteoporoz, osteopeni Tip I DM
Jinekolojik İnfertilite,kadın ve erkekte, spontan veya tekrarlayan düşük, endometriyozis
Kardiyak Miyokardit, idiopatik dilate kardiyomiyopati, iskemik hastalık riskinde artış
İmmünolojik Selektif IgA eksikliği olanların %8’inde Çölyak saptanmış, Çölyaklı olguların %1-2’sinde de Selektif IgA eksikliği var. Selektif IgA eksikliğinde ÇH için en iyi tarama testi doku transglutaminaz IgG’dir.
Nöropsikiyatrik Sinirlilik, depresyon, migren başağrıları, periferik nöropati, gluten ataksi, epilepsi
Kollajen- vasküler Sjögren sendromu, Romatoid artrit Hematolojik Demir eksikliği, B12 eksikliği, folat eksikliği, hiposplenizm Pulmoner İdiopatik pulmoner hemosiderozis (Lane-Hamilton sendromu) Genetik Down sendromu (%16 olguda çölyak hast saptanmış), Turner sendromu, Williams sendromu
Renal IgA nefropati; Çölyaklı hastaların 1/3’ünde glomerüler IgA birikimi olabilir, kompleman aktive olmayabilir ve renal disfonksiyon gelişmeyebilir.
Erişkinde ÇH Çölyak hastalığı genellikle çocukluk çağı
hastalığı olarak düşünülmektedir. Bu nedenle erişkindeki belirti ve bulguları sıklıkla gözden kaçabilir ve tanı gecikebilir.
Amerika BD’de semptomların başlangıcından tanıya kadar geçen süre ortalama 10 yıldır.
Laboratuvar Bulguları Son rehberler anti TTG IgA'nın ilk
seçenek test olduğunu, şüpheli olduğu durumlarda anti endomisiyal antikor IgA bakılmasını önermekte
Serum IgA eksikliği olan olgularda EMA ve TTG IgG antikorları bakılmalı
HLA Çölyaklı olguların %2'sinde HLA DQ2
(%90-95) ve HLA DQ8 (yaklaşık %5 olgu)'in her ikisi de negatiftir. • Glutensiz diyet alan çölyaklı olguların dışlanmasında
• 1. derece akraba taranmasında • Tip I DM ve Down sendromu gibi riskli gruplarda çölyak hastalığını dışlamak için önemli
TANI Son ESPGHAN kriterlerine göre ÇH
tanısı için iki özellik gerekli 1- Kript hiperplazisi ile villöz
atrofi, anormal yüzey epiteli 2- Glutensiz diyet sonrası tam
remisyon sağlanması
ÇH’da serolojik testler
Test Sensitivite (%) Spesifite (%)
Antigliadin antikor IgG IgA
75-85 80-90
75-90 85-90
Deamine antigliadin antikorlar
94 97
Doku transglutaminaz antikor (IgA)
90-98 95-97
Antiendomisyal antikor (IgA)
85-98 95-97
Hızlı ÇH testi
Gluten Challenge Başlangıç tanı şüpheli ise, yani
başlangıç biyopsisi yoksa, biyopsi yetersiz veya tipik çölyak hastalığını göstermiyorsa
Gluten challenge yedi yaş öncesi ve puberte döneminde yapıldığında istenilen sonucu vermeyebilir.
Challenge da biyopsi 3-6 ay sonra alınmalıdır.
Serolojik test sonuçları negatif ancak biyopsi sonuçları çölyak düşündüren olgularda, şüpheli tanılarda subepitelyal antiTTG IgA antikor birikimin gösterilmesi önemlidir.
ESPGHAN;2012 Semptomatik hastalarda tanı;
• Semptomlar, seroloji (+) ve histoloji Tipik semptomları olan ve yüksek titrede
TTG IgA (normalin 10 katı ) olan olgularda, HLA genotip (+) ve EMA (+) ise biyopsiye gerek olmaksızın çölyak hastalığı tanısının konulabileceğini bildirmektedir.
TEDAVİ
Sıkı glutensiz diyet
İntestinal hasar yapabilecek en düşük gluten miktarı 10-50mg/gündür (25gr ince dilim ekmek yaklaşık 1.6gr gluten içermektedir)
Yeni Beslenme Kodeksinde 20ppm değerine kadar olan kontaminasyonlara glutensiz denilmektedir.
Glutensiz diyetin devamı ile antikorlar kaybolur ve intestinal hasar 6-24 ay içerisinde iyileşmektedir.
Destek ve eğitim, hastaların yeni diyete uyumunu kolaylaştırmaktadır.
YASAKLAR Arpa, buğday, çavdar ve yulaf katkılı her türlü ürün
(un, bulgur, irmik, makarna, şehriye, kuskus, kepek gibi). • Galeta ununa veya una batırılarak kızartılmış tavuk, balık gibi et ürünleri, • Malt kullanılan İçecekler (bira, votka, cin vb,). • Hazır çorbalar, pilav, köfte, pane harcı. • Gluten içeren çikolata ve sakızlar.
Neler Yiyebilir? Mısır, pirinç, patates, kestane unu, nohut unu, bezelye unu, bakla unu, soya
unu, üzüm çekirdeği unu. • Yumurta, reçel, bal, baharat ve bitki içermeyen meyve sirkesi, domates ve tuz içeren salça, kabuklu kuruyemiş (yerfıstığı, ay çekirdeği, kabak çekirdeği, badem vb; glüten içerdiği için paketlenmiş, işlenmiş, tuzlu kuruyemişler yasak). • Beyaz ve kırmızı et (unlanmamış ve baharat katılmamış). • Balık (unlanmamış, baharat katılmamış, taze veya dondurulmuş), kendi suyunda ya da yağında saklanan balık konservesi. • Midye, karides, yengeç vb. deniz ürünleri (unlanmamış, daha önce unlu gıdaların kızartıldığı yağda kızartılmamış). • Tüm sebze ve meyveler. • Her tür bakliyat (kuru fasulye, mercimek, nohut, kırmızı ve yeşil mercimek, barbunya, soya fasulyesi, börülce vb.) ve bunların unları. • Tüm katı ve sıvı yağ çeşitleri • Tüm şeker çeşitleri (toz şeker, pudra şekeri, kahverengi şeker).
Üreticisine bağlı olarak gluten içerebilecek yiyecekler Dondurma Sütten üretilmeyen
krema Meyveli yoğurt Sıcak çikolata Hazır kahve ve çay Bulyon küpleri Çorba karışımları Konserve çorbalar Salata sosları
Sosis ürünleri İşlenmiş konserve
kırmızı ve beyaz et Et sosları Hardal Ketçap Domates sosu Fıstık ezmesi Peynirler
Takip; Hastaların diyete uyumlarının
denetlenmesi Çölyak’ın serolojik testlerle kontrolü Osteoporoz ve otoimmün tiroid
hastalıkları gibi ilişkili hastalıkların monitorizasyonu için gerekli
Gluten diyetten çıkarıldıktan sonra cevap genellikle dramatiktir.
Glutensiz diyet hem semptomatik, hem asemptomatik hastalara önerilmektedir.
Sema Aydogdu Dig Dis Sci (2009) 54:2183–2187
ÇH glutensiz diyet sonrası ortalama • 6-12 ayda kilo • 2-3 yılda boy persentillerini yakalayabilmektedir
ÇH’da erken tanı büyümenin yakalanması ve uzun dönem komplikasyonlarının önlenmesi açısından ana faktördür
Diyete yanıtsızlığın en sık nedeni diyete uyulmamasıdır
Refrakter Çölyak Hastalığı Refrakter çölyak hastalığı 12 aydan uzun süredir glutensiz diyet almasına rağmen biyopsisinde villöz atrofi saptanmış, persistan veya tekrarlayan malabsorbtif semptom ve bulguları olan hastalar
ÇH tedavisi için çalışmalar
SON SÖZLER Ülkemizde Çölyak hastalarının
ortalama tanı yaşı 5 yaştır. • Türk diyetinde buğdayın önemli yeri, erken dönemde yüksek miktarda glutenle karşılaşma (küçük çocukta yanlış tanılar İBS, Fonksiyonel KA)
• Yeterli sayıda Çölyak derneği olmaması
Arikan C, Aydogdu S. Dig Dis Sci. 2007;52:2133–2139
Ege Çölyakla Yaşam Derneği