159
CONK YAYLARI: 7 IfESERLER: 1 �UBAT 1984 pak: Enver KARAKOC Olzgl: COnk Yayrnlarr Baskr: Polat Of sot

CONK YAYINLARI: 7 ILMfESERLER: 1 · 2019-04-23 · saz BA I Bu kitapta yer alan yaz1lann pek_ cogu, 1970 yllla rmdan itibaren efitli dergi ve gazetelerde (bilhassa To re'de ve Terciiman

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

CONK YAYINLARI: 7 ILMfESERLER: 1

�UBAT 1984

Kapak: Enver KARAKOC

Olzgl: COnk Yayrnlarr

Baskr: Polat Of sot

DiLDE BiRLiK

ARM ET •

BlCAN •

ERCILASUN

Mallaleler

[i] conk yaymlart

P.K. 1361 Sirkeci !ISTANBUL

saz BA�I

Bu kitapta yer alan yaz1lann pek_ cogu, 1 970 yllla­rmdan itibaren �efitli dergi ve gazetelerde (bilhassa To­re'de ve Terciiman 'da) Clkmlftlr. Okuyucular, bu yazz­larda baz1 tekrarlar goreceklerdir. Farkl1 tarihlerde, fark­h yerlerde c1kmlf olan yaz1larda baza hususlann tekrar­lanmlf olmasa tabiidir. tJstelik karfamuda dojrular1 bir tiirlii gormek ve anlamak istemiyen bir ziimre vard1r. Bir dogruyu kac defa anlatarsak anlatalam bu ziimre, yine an­lamamaga veya gerceli saphrmaga devam etmittir. Bu­na karfllak biz de, tekrara diitmek bahasana dogrulan yazmaga devam ettik. �imdi yaz1lar bir kitap halinde toplamnca baza tekrarlara c1karmak ihtiyacam duyduk; fakat baz1laram da yaz1laran aklfln.l bozmamak icin bl­raktlk.

Tiirk dili, kendilerini Tiirk milletinin iistiinde sayan bir miitegollibe Bln�famn tasallutuna ugramlftlr. Bu miite­gallibe okumutlar s1m{l, onemli mevzileri eline gecirerek

ylllarca Tiirk milletine kan kusturdu. Onun gelenekleri­

ne, torelerine, inan�larrna ue diline saldrrdr. Bunu yapar­ken bir yandan Atatiirk�iiliik, deurimcilik ue ilericilik gi­

bi meuzileri ellerinde tutuyor; bir yandan Milll Egitim

Bakanlrgr, Kiiltiir Bakanlrgr, Tiirkiye Radyo Teleuizyon

Kurumu gibi deulet kurulu�larrnr sultasr altma alryor;

bir yandan da Tiirk Dil Kurumu, Tiirk Tarih Kurumu gibi Atatiirk ·�e kurulm� te�kiliitlarrn maddi ue maneul mira­

srndan faydalanryordu. Adeta bir ordu gibi her tiirlii agrr

siltihla techiz edilmi� uaziyette ortaya �rkan bu saldrrma­

lar kar§ISrnda Tiirk milleti ne yapacagrnr �a§rrmr§ gibiy­

di. Halk yrllardan beri sanki bir ktibus i�inde ya�ryor.

Vatanr korumak i�in yapllan lstikliil Harbinde biitiin

millet galeyana gelmi§, kendisini oliimiin kucagma atmr�­

tr. Tii{egi olmayrnca siingiisiinii ue baltasrnr nasll kullana­

cagrnr biliyordu. Fakat milli kiiltiiriimiiziin korunmasr sa­

ua�rnda ne yapdmasr gerektigini bir tiirlii bilemedi. Bu

defa kendi i�ind�n �rka� bir auu� aydrn, bir auu� siltih­

srz ue techizatsrz aydrn; inan�la, �uurla, kiiltiir ue bilgiy­

le miitegallibe srnr{rna kar�1 koydu. Birka� nesli i�ine

alan yrllar ��tin bir saua§la ge�ti. $imdi milli kiiltiir saua­

�mda. yeni bir devir ba�lryor. Miitegallibenin elindeki

mevzilerden bazllan dii§iiriilmii§tiir. Tiirk milletine a§k

derecesinde baglr olan Tiirk milliyet�ileri, degerleri bi­

linsin bilinmesin, milli kiiltiir ue ilim siliihr ile miicadeleye

devam edecektir.

Tiirk dilinin korunmasr saua§lna hayatlarrm uerenler uardrr. I;Ju sava�rn biiyiik miicahitleri Nihat Sami Banarlr,

Faruk .Kadri Timurta� ue Ali Fehmi Karamanlroglu'yu rahmetle amyor ve §U kitap�rgr onlarrn aziz htitrrasrrw

armagan ediyorum.

21 Aralrk 1983 Ahmet Bican ERCILASUN

T ASFiYECi LiGiN Di LiMIZ OZERiNDEKI TAHRiBATI

Uzun yt l lardan beri di l imizi kemiren bir hastahk var­dtr . Vaktiyle tastiyeci l ik deni len bu hastahga � imdi uy­durmacthk admt da veriyoruz.

Bundan yetmi� ytl kadar once Ziya Gokalp, Omer Seyfettin ve arkada�lar1, Selanik 'te � 1karmakta o lduk­lara Gen� Kalem ler Dergisinde "yeni lisan" davasm1 or· taya atttlar. 0 tarihe kadar Turk�enin sadele�mesi konu­sunda soylenenler' ilk defa bu hareketle derli toplu ve sistemli bir �ek i lde ortaya konmu� oldu. Gokalp ve ar­kada�laramn "di lde Tiirk�uiUk" hareketini tek prensibe i rci edebi liriz: Yaz1 di l ini konu�ma di l ine yakla�t1rmak; mumkun o ldugu kadar Istanbul halkmm konu�tugu gi­bi yazmak. i lk ytl larda direnenler o lmu�sa da di lde Tiirk�tUiuk hareketi on y1l gibi cok ktsa bir zamanda ke· sin bir ba�ar1ya ula�m t�ttr. Bu nokta cok dikkat �tekici­dir. c;unku Gokalp ve arkada�lara yeni bir d i l yaratmaga

• 7

kalkmad1 lar. Mevcut ke limeleri at1p, h i� k imsenin b ilme­digi, kul lanmad1g1 yeni kel imeler uydurmad 1 lar. Yazar­lanmlza MEVCUT OlAN bir d il gosterdiler: Istanbul Tiirk�esi. Bu dil Istanbul halk1 tarafmdan kullamhyor­du; ya�yan Tiirk�eydi; biitiin yazar lanm 1z ona uydular. Bugiinkii uydurmac1hk hareketinin "dilde Tiirk�iiliik" hareketiyle hi�bir ilgisi yoktur. K1rkbe� y1ldan beri �e�itli merhalelerden ge�en, fakat asla "dilde Tiirk�iiliik" hareketi gibi umumi kabul gormeyen uydurmac1hk ha­reketi, mevcut b ir ornege dayanmamakta, tamamen yeni ve durmadan degi�en bir d il yaratma hedefine yonelmi� bulunmaktad1r . i leri siirdiikleri ve kul land1klar1 kel imele· rin pek �OglJ yenid ir ; halk tarafmdan ilk defa duyul mak­ta ve ancak ba�ka b ir d ilin kelimeleri gib i ezberlenmek suretiyle ogrenilmeleri miimkiin o lmaktad1r. Bir mil lete kullandlgl d ili b lraktmp, ona tamamen yeni b ir d il og ­rete mezsiniz. Bundan.dolay1d1r ki uydurmac1hk hareketi, k 1rk be� y1 ld1r siirdiigii halde ba�anya u la�amamJ1, yani umumi kabule mazhar o lamam1�t1r. Bundan sonra da ba­�anya ula�mas1 miimkiin degild ir. Ancak bu hareketi yii­riitenlerin e l inde biiyiik imkanlar vard1r. Bu imkan larm en miihimi uydurmac1hg,n devlet tarafmdan destekl en­mesidir. Oku l k itap lar 1 bu dille yazdmlm1� , oku l �ocuk­larma hocalan tarafmdan bu dil ogretilmi�tir. Devle t rad ­yo ve televizyonunda bu dil kul lamlm1�tlr. lk inci miihim imkan Atatiirk'iin maddi ve manevt miras1d 1r . Atatiirk'iin miras1 o lan milyonlarca l ira bu i� i� in harcanm1�t11: Onun maddi m irasmdan da miihim o larak uydurmac1hk, Atatiirk'iin manevi miras1 gibi takdim edil mi� , Ata­tiirk�iiliigiin bir par�as1 gibi gosterilmi�. bu yiizden de dev1etin resmi dil politikas1 o larak yiiriitiilmii�tiir. Biitiin bu imkan lara ragmen uydurmac1hk , ba�anya ula�ama­mJ�tJr. Ula�amam1�t1r ama dilimiz iizerinde b iiyiik y1k1 mlara sebep o lmu�tur. Tiirk�e, bu tiareketin durma­dan tahrip ettigi hastahkh bir biin ye ha line gelmi�tir. Oniversite b itirmi� insanlanm1z, meramlanm ·ifade edemez o lmu�lardw. Gazete ve dergilerdeki Tiirk�e 8

bozuktur .. En tanmmt � ko�e yazarlartmtz ke limeleri yanh� yerlerde kullanmakta, stk stk ciimle hatalan yapmaktadtr lar. llmi ve edebi eserler dahi Tiirk�e bozuk­luklartyla malu ldiir. Hergiin, her saat halka hitap eden radyo ve televizyon bozuk Tiirk�e kullanmaktadtr. Ora­larda konu�an �e�itli sahalarm miitehasslslart , adeta bir yabanct gibi, Tiirk�eyi kullanmakta zor luk �ekmektedir­ler. Giin l iik konu�ma di l imi z, radyo ve televizyon d i l i­miz, gazete ve dergilerimizin dili, i lmi ve edebi .eserleri­mizin dili, hasth her sahadaki Tiirk�e . bugiin yarahdtr. Uydurmact hk tarafmdan tahrip edi lmi �tir ve ed i lmekte­dir . Si md i bi z, uydurmact hgm d i l imi zde meydana ge­ti rdigi ytk tmlart , altJ madde hali nde ve ornek lerle ortaya koyacagt z.

1- Uydurmacthk hareketi, ne si l ler arasmdaki baglart koparmaktadtr.

Uydurmacthgm en b iiyii'k zarart budur. Ne si l ler ara­smdaki bagm kopmast , yalmz di limi zin degi l, b iitiiniiyle kiil tiiriimiiziin ytkt lmasma ve yok o lmasma yo l a�makta­d tr. Ben i �i n kiil tiir taraft , d i l in kiiltiir ta�tyt ct hgt iizerinde durmayacag tm. Dili yalmz anla�ma vasttast olarak ele a lacagtm. Bilindigi gibi d ilin anla�ma hu susundaki vast ta ­hgt iki boyutludur: Mekan ve zaman boyutu . . Yani d il, hem aym zaman i�inde ya�ayan insanlar arasmda, hem de farkh zamanlarda ya�ayan insanlar, yani nesiller ara­smda anla�mayt saglar. l�te bu ikin cisine zaman boyutu diyoruz. Eski ne si l ler, b trakttk lart yazt h eserler vast tast ile bizlere hitap ederler. Biz de aym �ekilde yazth e serle­r im izle gelecek ne sillere mesaj btraktr t z. 20. yiizytlda ko ­nu�mayt zapteden aletler, b ize ya lmz yazt h e serlerimizi n degil, sesimizin de gelecege kalabilmesi imkimm ver­mektedir . Goriildiigii gibi, nesi l ler ar�mdaki baglantty t , anla�mayt sag layan vast ta, yazt h o lsun sozlii o lsun d ildir. Gayet tab iidir ki bu anla�manm saglanabilmesi i�in fark­h nesillerin AYNI VASITAYI ku l lanmalar:t gerekir. Kul­lanacaklart farkh anla�ma vast talart i le ne sillerin birb ir le­rini anlamalan miimkiin degild ir. Burada, soz konu su an-

9

la�ma vas1tas1 dil olduguna gore, demek ki dilin aym ol­masl, ortak olmas1 laz1md1r. Bu miimkiin miidiir? Oil, za­man i�inde degi�mez mi? Elbette dil, zamanla degi�ir ve geli�ir. <;iinkii dil canh bir varhkt.r. Canh varhklarda de­gi�me olmamas1, oliim demektir. Oil de devamh degi�e­cek ve geli�ecektir. Ancak bu degi�me, her canh varhk gibi dilin kendi geli�me kanunlan ve h1z1 i�inde olrnah­dlr. 01�andan yap1lacak miidahaleler de ancak dilin ta­biatma uygun olursa makbuldiir. Bizim itiraz ettigimiz nokta dilin kendi tabii geli�mesi ve onun tabiatma uygun miidahaleler degildir. Bizim itiraz ettigimiz ve tehlikeli buldugumuz husus, dilin kanunlarma ayk1n �ekilde ya­pllan ve onu �ok h1zh olarak degi�tiren uydurmac1hk miidahalesidir. Bu miidahale, farkh as.rlarda degil, aym zamanda ya�ayan nesillerin arasmdaki anla�ma bagm1 dahi koparmaktad.r. Oilimizdeki kelimeleri siir'atle atanlar, yiiz y1l onceki degil, k�rk y1l, otuz y1l hatta on yll once yazllml� yazllarl degi�tiriyorlar. �imdi size 1973 Martmda �1km1� Turk dili dergisi Gezi tlzel Say•­smdan ornekler verecegim. 1973'te �1km1� olan bu der­gide, Hiiseyin Rahmi Giirpmar'm 1933 ve 1934'te yani 40 y1l once yazd1g1 M1m'a dair seyahat yaz1lan sadele�­tirme ad1 altmda uydurma dile �evrilmi�tir. Peyami Sa­fa'nm 1938'de yani 35 y1l once yazd1g1 "i�te Paris" yazl­smm dili eski say1lm1$ ve sadele$tirilmistir. Oaha da ileri gidilmi�, Nahit S1m tlrik'in 1955'te yani 18 yll once yaz­dlgl Kayseri-K.r�ehir- Kastamonu adh yaz1s1 sadele�tiril­mi�tir. Ye nihayet 1973'te �1kan bu dergide Ahmet Ham­di Tan'pmar'm 1959'da yazd1g1 yani 14 y1l onceki bir mek­tubu, ozgiirliiklii, sorunlu, olanakh dile �evrilmi�tir. Ders kitaplarmdaki kelimeleri bir iki y1l i�indeki her bask1smda degi�tiren yazarlar vard.r. Benim lngiliz Edebiyat1yla ug­ra�an miitehasSISiardan iigrendigime gore �ekspir'in eser­leri ingiltere'de asla sadele�tirmeye ihtiya� duyulmadan, orijinal dili ile bast1nlmakta, tiyatrolarda da daima orijinal dili ile temsil edilmektedir. 16. as1rda ya�am1� bulunan �ekspir'in kelime kadrosunun hemen hemen tamam1, bu

10

giinkii l ngilizcede de kullamlmaktad1r. Pek az kelime unu­tulmu� ve semantik degi�meye ugram1�t1r. Simdi bir biz· deki durumu, 14 y1l sonra sozde sadele!itirilen Ahmet Hamdi Tanpmar'1 dil�iiniin; bir de lngiltere'deki durumu, 400 y•l sonra eserleri degi!itirilmeden basllan ve oynanan Sekspir'i ... Simdi size Atatiirk'iln Gen�lige Hitabesindeki istatistik bir neticeyi sunmak istiyorum. 1927 y 1hnda irad edilen bu nutuk,_ 1964 y1hnda yani 37 y•l sonra TDK tarafmdan "Soylev" ad1yla "bugilniln Tiirk�esine �evirtil­mi!i"tir. Gen�lige Hitabenin "Ey Tiirk Gen�ligi" hitab1yla ba$1ayan k1smmm Atatiirk'iin agzmdan (:1km1!i !iekli "ve" ler hari� 155 kelimedir. 37 y1l sonra "Soylev"de bu 155 kelimenin 79 tanesi degi!itirilmi�tir. Degi$tirilen kelime· lerden bazllanm ornek olarak veriyorum: istiklal-bag•m· s1zhk, ilelebet-sonsuzluga degin, hazine-giiven kaynag1, bedhah-kotiiciil, imkan -olanak, �erait-ko�ullar, galibi­yet-utku, aziz-sevgili, zaptedilmi$-ahnm•�. tersane-ge­milik, gaflet-aymazhk, emel-erek, evlat·gen�lik, ahval­ortam, dahi-bile, asil -soycul.. Goriildiigii gibi, eski say1lan kelimelerin kar�1hklan yerine bazan tamamen degi�ik manadaki kelimeler konmu�tur. "Hazine", "kaynak" demek degildir . "Aziz" in kar�1hg1 "sevgili" midir? "Zaptedilmi�" ile "ahnm1�" aym manada olabilir mi? Hele "Ey Tiirk istikbalinin evladl!"ndaki "evlat"ye­rine "gen�lik " kelimesini koyarak "Ey Tiirk geleceginin gen�ligi " demek nas1l olur? Soylevciler "mahiyet" ve "bilfiil" kelimelerini ise tamamen atm1�lar, yerlerine hi�bir �ey koymam1�lard1r. tlzbeoz Tiirk�e olan "dahi ';­kelimesini de yabanc1 zannetmi�ler ve "bile" ile degi�tir­mi�lerdir. Biz yine istatistik neticeye donelim : 155 keli­meden 79'u, % 51'i degi�tirilmi�tir. 37 yll sonra Gen�lige Hitabedeki kelimelerin % 51'i· "bugiiniin Tiirk�esine" ait say1lmamaktad1r. Bu, �ematik olarak �oyle gosterilebilir :

1921 1964 1 1

Buna kar�1hk 16. yiizy1hn sonlarmdaki �ekspit'in diliyle 20. yiizy1ldaki lngilizceyi a�ag1 yukan �oyle bir �ema ile gosterebiliriz:

lki �emamn kar�1la�t1r1lmasmdan �1kan sonu� �udur: Tiirk aydmlan, 37 y1l i�inde Atatiirk'iin hitabesinin yansm1 anlamaz hale gelmi�lerdir veya oyle kabul edilmektedirler. ingiliz aydmlar1 ise 400 y1l onceki �ekspir'i hemen hemen tamamiyle anlamaktad1rlar. Yalmz arada bir fark daha var­dlr. Dort as1r i�inde ingilizceye o kadar �ok kelime kat1l­m1�, bugiinkii ingiliz lugati �ekspir'in lugatini o kadar a�­ml�tlr ki 16. yiizylldaki bir aydmm bugiiniin ingilizcesini anlamas1 �ok gii�le�mi�tir. i�te dilde degi�me budur: Dil­deki kelimeletin at1lmas1 degil, kelime kadrosunun devam­h olarak zenginle�mesi.

2- Uydurmacll1gm diger bir tahribat1, aym zamanda ya�ayan millet fertleri arasmdaki anla�ma bagm1 koparma­Sidlr. Bu, dilin mekan boyutu ile ilgilidir. Uydurmac1hk hareketi ile, dilin yalmz zaman i�indeki anla�ma vas1tahg1 yok edilmemekte, mekan i�indeki anla�ma vas1tahg1 da tahrip edilmektedir. Bunu iki cepheli olarak ele alacag1z: Tiirkiye i�inde ve Tiirkiye Tiirkleri ile d1� Tiirkler arasmda.

a) Tiirkiye i�inde ayn dillerle konu�an ziimreler tiire­mi�tir. Olkemizdeki ne�riyat1; Tiirk�e ile yaz1lanlar, uy­durma dille yaz1lanlar olmak iizere ikiye ay1rabilirir. Boy­lece millet fertleri aras1nda bir ikilik, bir ziimrele�me mey­dana gelmi� oh.iyor. Bir k1s1m. okumu�lar, biitiin milletin kulland1g1 ve anlad1g1 dilden ayn bir dil kullanarak farkh bir ziimre haline gelmi�tir. Bu ziimrenin okumu�lardan meydana gelmesi, Atatiirk'iin maddi ve manevi mirasmm sahibi gibi gariinmesi, boylece devleti, okulu, radyoyu, te­levizyonu ve basm1 arkasma almas1 biiyiik bir propaganda 12

giicii olu$turmakta; bu yiizden diger okurriu$1ar ve halk da bunlara ozenmektedir. Ancak her$eye ragmen halk kendi dilini, Tiirk�eyi devam ettiriyor. Bu konuda, �e,itli ya,lar­daki okul �ocuklart iizerinde, �e¥itli kesim ve biilgelerdeki halk iizerinde yaptlmt$ anketler yoktur. Fakat biz dilcile­rin elinde diyalektoloji �h,malarmm malzemeleri vardtr. Diyalektoloji, bolge agtzlart iizerinde yaptlan gramer �h$· malarma verilen addtr. Bu tip �h$malar, mahallinden der­lenmi$ metinlere dayamr. Ba$ta Prof. Dr. Zeynep Kork­maz olmak iizere dilciler, bu metinleri ne$retmi$1erdir. Son otuz ytlda Turk dili bilginleri taraftndan $U bolgelere ait agtz metinleri ilmi olarak ne,redilmi$tir. Mugla, Aydm, Denizli, lzmir, Manisa, U$ak, Dinar, Nev$ehir, Barttn, Dogu Trakya, Arpa�ay (Kars) , Rize, Erzurum. Bunlardan Arpa�ay, Rize ve Erzurum'a ait metinler son on be$ ytla ·aittir. Ayraca biz dilcilerin elinden ge�mi$ fakat ne$redil­memi$ bulunan, talebelerimizce hazarlanmt$ pek �ok bi­tirme tezinde de Anadolu'nun muhtelif yerlerinden der­lenmi$ agtz malzemesi mevcuttur. l,te bu metinlerdeki dil bize, halkm, Anadolu'nun koylerinde ya,ayan insan­larm kullandtgt kelimeler hakkmda fikir vermektedir. Ben, devamh olarak kullandtgtm bu metinler i�inde zorunluluk, ulus, �akar, bagtmstz, ya�am, Or'negin, oykii, kent, yamt, olanak, gereksinim, stnav, utku, saptamak, sorun, olasthk, sozciik, sevecenlik, ko$ul, neden gibi kelimelere hi� rastla­madtm. Hatta gene!, ozel, onem kelimeleri dahi bu metin· ler i�inde yoktur. Sadece resmi dile ait olmalart dolaytsty­la okul ve ogretmen kelimeleri koyliimiiziin diline girmi$· tir. Buna mukabil yiizlerce sahife tutan bu metinler i�inde umumiyetle, te$kilat, kastetmek, mecburiyet, millet, men­faat, miistakil, kifayet, temin etmek, hakikaten, hayat, mesela, hikaye, ktssa, hususi, $ehir, usul, cevap, an'ane, imkan, ihtiya�. hazine, $ahit, imtihan, galip, kat'i, tesbit etmek, miisait kelimelerine her zaman rastlanabilmektedir. �imdi soz konusu metinlerden aldtgtm bazt orneklerle bunu gosterecegim.

DR. EFRASIYAP GEMALMAZ, ERZURUM ILl 13

A�IZLARI, ERZURUM, 1978 'den (bu kitapt.lki derle· meler 1964-66 y1llarmda yap•lm•�t•r) :

l�de Haziramn on ikisinde falan UMUMIYETILEN yaylaya c;lt;�ARIIj (O iur kazas1, Olurdere k�yiinden Ka­z•m Alkan).

Gece evin ya�acab, ya da canan GASDEDECAij, MEJBURIYET gar�1smda ona bir god bugda toplar gotii· riirler (Oitu kazasmdan Suphi Giirsoy, 37 ya�mda).

Aga odur ki mertlik yapa, yard1mede, MiLLETiNE, MEMLEKETINE, MENFAATi ola (Hm1s kazas1, Bellita� koyiinden, Ali Ta�t.ln, 41 ya�mda).

DR. TURGUT GONAY, RIZE ILl AGIZLARI, AN· KARA, 1978'den (bu kitaptaki derlemeler 1969-1971 y1llarmda yapllm1�t1r):

Rize kendi adina bir tek MOSTEKiL olarak kald1 (Rize, Derebay1 koyiinden Hikmet Karadag, 40 ya�mda) .

HAKKA TEN bloe �ok acikli bi HAY ATUM vardur ( �ayeli kazas1, Derecik koyiinden Sabri (:elik, 30 ya�m­da).-

MESEL.\ Nu aleyisselamun HEKAYESiNi, KISSE­SINI diyecam buna (f;ayeli kazas1, Venice koyiinden Fahri Co�kun,SS ya�mda).

Bizum HUSUSi yemek: koyde yazin tebi ayni �E­HER USULI nasi giderse (Pazar kazas1, lrmak koyiinden Ahmet Kiraz, 27 ya�mda).

PROF. DR. SELAHATTiN OLCAY, DR. AHMET B. ERCILASUN, DR. ENSAR ASLAN, ARPAf;AY KOYLERINDEN DERLEMELER, ANKARA, 1976'dan (bu kitaptaki derlemeler 1971 yllmda yap1lm1�t1r) :

Haso hoca o yana at1r, bu yana at1r, bi�ey CEVAP veremir (Kinegi koyiinden Necmettin Gormii�. 33. ya�m­da).

USUL, EDEP, ANANiYE gore diiyiin i�leriylen'·indi_ men birisine el�i gedip boyilgoglumu evlendirecem (Ki· negi koyunden Yahya Topkaya, 44 ya�mda) .

Dedi ki yob, IMKAN yo�du (Aslanhana koyiinden H1d1r Turna, 26 yalimda) .

14

Pariya EHDIYASDARI yok ki (Aslanhana koyun­den H1d1r Turna, 26 ya�mda)

Ped�ahm dedi saraym1 yarac1� heznesini (Aslanha­na'dan Hiiseyin Ko.ca, 3S ya�mda)

ESMA BIRER, BAFRA AGZI , ANKARA: 1980'den (Bas•lmam•s olan bu bitirme tezindeki metinler 1978-79 y11 lannda derlenmi�tir):

NIHAYET hammm sozu gali p geldi (Bafra'dan Sa-hin Urfah, 40 ya�mda).

·

c;ok GATI olarak tarini TESBIT edemicem (Bafra'­dan Sahin Urfah, 40 ya�mda) .

ABDOLKADIR GEZGIN , MILAS-c;OMAKDAG KOYLOLERI AGZI, ANKARA, 1 980'den (Bas1 lmam•� o lan bu bitirme tezindeki metinler 1978-79 yl l larmda derlenmi�tir):

Napahm, yoriiiiz, uym1y1 MECBURIZ ( Mi las, Keten­dere koyiinden Adnan Kii�uk, 27 ya�mda).

Mula gideriz, INTIHANNARI gireriz (Mi las, Keten­dere koyiinden, Adnan Kii�iik, 27 ya�mda).

Emme eke'lik vi ya amc6h; bizim Tiirk MI LLETINi yak1�emi , eme senin dedin o cav�rohm yak1�Jr (Milas, Ke­tendere koyiinden Sener Ku�uk, 22 ya�mda) .

Bu metinler a�1k�a gosteriyor ki farkh bir d i l le konu�an ve onlara ozenen zumre i le Tiirk�e kom.i�an hal­klmlz arasmdaki bag kopmaktad1r. Bu kopukluk ve tah· ribatm sebebi de uydurmac1hkt1r.

b) Tasfiyecil ik , Tiirkiye Turkleri i le d1� Tiirkler ara· smdaki bag• da koparmaktad1r. Son y1 1 larda Sovyetler· deki Turk iilkelerine seyahat eden baz1 siyasilerimiz hat•· ralarmda, bizzat oralardaki •Turklerin uydurrna kelimeler yiiziinden Turk radyo ve televizyonundan �ikayet ettikle· rini yazm1�lard 1r. Ben de meslegim i�• �e�itli Turk boylarmdan insanlarla zaman zaman garu�iiriim. Hep, si de uydurmacdarm di l imizden kovmaya �h�t1klan ke· l imeleri rahathkla kullanmaktad1r lar. Meseleyi yine yazl l 1 orneklerle ortaya koymak istiyorum. Ozbekistan, Kuzey Azerbaycan ve Giiney Azerbaycan'da son yll larda ne�-

15

redilmi� kitap ve dergilerden aldtgtm a�agtdaki ornekler, uydurmaclltgu� dt� Ti.irklerle aramtzda nasll bir kopukluk meydana getirdigini gOsterecektir:

H. HAMIOIY, �- ABDULLAYEVA, S. IBRAHIM­OVA, EDEBIYAT�UNASLIK TERMINLARI LUGATI, TA�KENT, 1970'ten (s. 13):

"Edebiyat nazariyesi: Edebiyat�unaslikning terkibiy bir kismi. Edebiyat nazariyesi soz san'ati, mahiyeti, uning cemiyet. terakkiye�idegi roli ve ehemmiyeti, bediiy ed�biyatning tur ve canrlari, tasvir vasttalari hakidegi fendir. �debiyat nazariyesi bediiy eserlerni tedkik eti� metodi, ulcirni tahlil eti� ve bahala� printsiplerini i�lep �ikadi he� de bediiy edebiyatning rivaclani� kanuniye­tini orgenedi."

FUZULi, LEYLi VE MECNUN, BAKU , 1977 kita­bma Hamid Arash'mn yazdtgt Son So�'den (s. 1.82):

"Fiizuli Azerbaycan edebiyyatmm inki�afmda mii­hiim yer tutan dahi bir sen'etkirdtr. Onun adt 400 ilden arttgdtr ki, biitiin �arg olkelerinde hormet ve mehebbetle �ekilir. �airin ii� dilde yazm1� oldugu divanlar, poema­lar, allegorik eserler �arg halglarmm i�erisinde geni� �e­kilde yaytlmt�dtr.

Fiizuli'nin zengin yaradtcthgmda lirika miihiim yer tutar. �airin hiisusen ana dilinde yazmt� oldugu gezel­lerde saf, temiz bir galbin iztirablart, yiiksek bir meheb­betin heyecanlart semimi bir dilde terenniim edilmi�dir. Fiizuli biitiin diinyaya a�ig nezeri ile bahtr, kainatm me­hebbet esasmda yarandtgtnt zennedir. Seherin a�th�mda, giine�in dogmasmda, baharm giiliimsemesinde, biilbiiliin nalesinde bir mehebbet duyur, biitiin bunlart mehebbet dili ile izah edir. 0, hiisusen insana olan mehebbeti te­renniim edir. Mehebbet Fuzuli �e'rinde insanlart birbirine yalimla�dtran mugaddes bir guvvedir. Dostlug, mehriban­hg, semimiyyet, mahz mehebbet esasmda yarantr. Me­hebbet ·ele bir guv�edir ki, o insam. oz �ehsi menfeetlerin­den et �ekmeye, iimumi menfeet i.i�iin varhgmdan ke�­meye· sovgedir. Fiizulinin lirik �e'rlerinde terenniim

16

edilen bu mehebbet dahi sen'etkarm yilksek sen'et nilmunesi olan "Leylt ve Mecnun" eserinde iimumile�di ·

rilm i�d ir."

Tahran 'da ink1liptan sonra Azeri Ti.irkleri rarafmdan �1kanlan VARLIK adh killtiir mecmuasmm 3--4. savj· smda H. N. Altay tarafmdan yanian "Zengin Yohsullar (Dilimiz Hakkmda)" ba�hkh mak:�i-eden 1•;. 6-1}:

''Bizim dil mes'�;lemizi hir Mt;e_ -�:imledr. hiilasa et· mek istesek bu noktalan <H;:!k o:dfak 1la.n ·�tmemiz gerek· dil'.

1 � Dam�1g dilimizin men ve gadagan olmasana mut. lak tahammill edebilmerik. Oi!imizi tahkir eylemeferine, hi� bir kesin hakk 1 ve icazes; vohdur Oiiimiz. her yerde, e�de , e�ikde, medreselerde 1dare lerde . resmi ve gaymes­

mt mutasavver her bir yerde ve her makamda bizim hiivi­yet ve �ahsiyetimizin aynlmaz b1r par�s! olarak kayJdSIZ �arts1z dam � 1lacak ve bu tabii hakkimiZI isti�al ve dili­mizden istitade yolunda her hans1 bir mini (:lhardan, hain ve Iran milletinin �nil bir uzvu Azerbaycanhlar1 tahkir eyledigi i�iln bu devlet ve miiletin can dil�mamd 1r.

Ha beyle biitiln ferhengi ve kavmt hususiyetlerimiz de resmen tanJimahd1r. Musikimizi, teatnmJZI, dastanla­

nm•z•, tarihi ve an'anevi k1ymetlerimizi danmaga hi�ke·

sin hakk1 yohdur.

2- Cemi irtibatat vas1talartnda Tiirki dam!jan iranh-lann niifusu nisbetinde dil ve ferheng ve san 'at 1m1za ge­rek yer verilsin. Yevmiye ruznameler, mecellelerimiz ge­rek olsun. Bizim dilimiz, ferhengimiz, san'at1m1z mag­dur oldugundan devlet bu yolda bize gadir ve ziyamm1zi telifi etmek i�iln komek eylemelidir. Radyo ve televiz· yonun millf �ebekesinde bize oz dilimizde hitab olunma­SI lizJmd1r. "Siikut tovt1a " sma son verilmelidir. Matbua­t•m•z•n yayJ imas1na kar�1 �1han eller kesilmelidir.

3- Biz dilnen viicuda gelmi� bir kavim degilik . Bi­zim coh rani ve renis bir edebi ve vaz1 dilimiz var. Dok­tor Muhsinfler, Abdullah Miistevtiler ve Pehlevi aryac•­

hgma dellilhk eden ozilmiizden �1han il� dOrt Olke ve ·

17

millet haininin siyasetlerine varis �1hanlar bilmelidirler ki bizi yazmakdan mahrum koyduklan sebebiyle biz k1sa bir duraklama ve tereddiit devresinden sonra oz mahm1z edebi ve yaz1 dllimizin gani irsine sahip �1hacag1k. Buna sol ve sag ideolojiler bahanesi ile mini olabilmeyecekler. Bizim dilimizi bu efsunlarla baglayabilmezler. Dilimizin gantligini miidafaa i�iin ayni delilleri hem Sovyet .!.zer· baycanmm salahiyetli ilim ve teorisyenlerinden naklede­cegik, hem de ba�ka millet ve ideolojilere mensup filo­loglardan. Bu defa dilimizi dam�mak, yazmak ve ge�mi­�imizle alikalanmak "giinah1" ile bizi ne "komiinist" ne de "pantiirkist"lik bahanesiyle bogabileceksiniz. Bu zengin (gani) ya�1 dilimizi yad1m1za salmak i�iin bu saf­halarda bahsimiz devam edecek."

l�te Ta�kent'te, Baku'da ve Tahran'daki Tiirk�eden ornekler. Ta�kent'li tlzbek Tiirk'ii "edebiyat, nazariye, cemiyet,terakkiyat, ehemmiyet, tasvir, vas1ta, eser, tah­lil, kanuniyet" diyor: "yazm, kuram, toplum, ilerleme, onem, betimleme, ara�, yap1t, �oziimleme, yasahhk" de­miyor. Baku'daki edebiyat profesorii "edebiyat, inki�af, miihim, �air, eser, hususen, samimi, mukaddes, samimiy­yet, �ahsi, menfaat, umumi" diyor; "yazm, geli�me, onemli, ozan, yaplt, ozellikle, i�ten, kutsal, i�en­lik, ki�isel, �1kar, genel" demiyor. Tahran'daki dil ara�­tlriCISI profesor "tahkir, hiiviyet, �ahsiyet, �rt. tabit, istifade, uzuv, millet, hususiyet, tarihi, an'anevi, nisbet, millf, edebi, sebep, delil, salahiyetli" diyor; "k1nama, kimlik, ki�ilik, ko�ul, dogal, yararlanma, Oge, ulus, ozel� lik, tarihsel, geleneksel, oran, ulusal, yazmsal, neden, kamt, yetkili" demiyor.

Simdi de T.C. Kiiltiir Bakanhgmm 1979 y1hnda An­kara'da bast1g1, ltkay �unar tarafmdan haz1rlanm1� "Dii­�iin ve Toplum" adh kitaptan bir par�a nakledecegim (s. 128):

"Winch'e gore, insan etkinligi anlamsal oldugu ka­dar kural-bag•mhdlr. Toplumsal ger�eklik bu kurallar ile temellenmi� oldugu i�in toplumun ya�am bi�imini

18

bu kurallardan bag1ms1Z olar.ak anlamak miimkiin degil­dir. Toplumsal ger�eklik evrensel degil, baglam-bag1mh, ozgiil bir ger�ektir. Bu nedenle, pozitivist nomolojik yontemin toplumsal ger�ekligi a�1klayabilmesi soz konu· su olamaz. Ne toplumsal olaylar evrensel bir ger�eklik niteligi, ne de toplumsal ili�kiler nedensel bir karakter ta�Jrlar. Her toplum kendi ger�egini yarat1r; ussalhk (rasyonalite) her toplumun ozgiil ger�ekliginin bir tiirevidir."

Tiirkiye'de ya�yan ortalama bir Tiirk vatanda�J, bu metJ1i mi, daha once dJ$ Tiirklerden iktibas ettigim me· tinleri mi daha rahathkla anlayabilir? Cevap, d·1� Tiirklere ait metinlerin lehinedir. 0 halde uydurmac1hk, Tiirkiye Tiirkleri ile d1� Tiirkler arasmda mevcut bulunan ortak dil bagm1 da koparmak suretiyle dil birligimizi tahrip etmektedir.

3- Tasfiyeciligin dilimizde meydana getirdigi tahri· batm en miihim yonlerinden biri de Tiirk�enin kelime kadrosunu yoksulla�tJrmasJdJr. Dilde yoksulla�manm iki cephesi vard1r: a) Kelime ve kavramlann yok olmas1, b) Pek �ok kavram i�in tek kelime kullanJimasJ.

a) Uydurmac1lar; dilimizde mevcut olan kelimeleri atarak onlarm yerine yenilerini koymaktad1rlar. Bunun sonucu olarak SATI H, iSTiMAL gibi kelimeler yeni ne· sillerin kelime kadrosunda "bulunmamaktadJr. Tabii ola­rak denebilir ki bunlann yerine yiizey ve kullanma keli· mel�ri yede.�mi�tir. Ancak mesele bununla bitmemekte· dir. Eski ve yabanc1 oldugu zannedilen kelimelere kar�J topyekun bir sava$ a�•lm•�tJr. Eski kelimelere kar�J tak1· mlan umumi dii�manhk tavn; yerlerine kar�1hg1 konma­yan pek �ok kelimenin de unutulup gitmesine sebep ol­maktadJr. Kelimelere yeni kar�1hklar verilse bile bunlar sadece sozliikte kalmakta, yeni nesillerin zihninde pek �ok kavramm ne eski ne de yeni kar�JhklarJ bulunmak­tadJr. Atatiirk'iin nutkunu yeni dile �evirenler MAHi­YET ve BILFII L kelimelerine hi�bir kar�1hk vermemi�­lerdir. �imdi gen�lerin bir�ogu, hem de iiniversitede

19

okuyan gen�lerin bir�ogu ne bu kelimeleri biliyorlar, ne de bunlar1n ifade ettigi kavramlar1 • TDK 'nun TU..k�e Sozlilk 'il MAHIYET'e NITELIK ve ICYOZ kars1hklarm• vermi�tir. Nitelik, vas1f demektir. IHiiZ de mahiyetten farkhd1r: "Kitabm mahiyetini anlamad1m", "kitabm i� yilziinil anlamad1m" demek degildir. Mahiyet, "bir �eyiu neden ibaret oldugu"nu anlat.r. BILFIIL kelimesine ise Tirk�e Sozlilk I� OLARAK, EYLEMLI, EDIMLI OLARAK kar�ll1klanm vermi�tir. Bilfiil kelimesini bilmeyen ve kullanmayan bugiinkU gen�ler, bu kar�1hk· lardan hangisini kullamyorlar? Siz, bilfiil kavram1 i�in i � OLARAK , EDIMLI OLARAK diyen iiniversite gencine rastlad•mz m1? EYLEMLI ise ba�ka manada, "kadrolu ogretim ilyesi" manasmda kullamlmaktad.r. Atatiirk'iin "memleketin her ko�esi bilfiil i�gal edilmi� olabilir" cilmlesi, Soylev'de "yurdun her ko�esine dii�man·girmi� olabilir" �eklini alm1�t1r, yani ciimledeki BiLFIIL kelimesi atllm1�t1r. 0 halde bu kelime dilimizde art1k yoktur. Bunun kar�1hg1 olan herhangi bir kelime de yoktur. Biraz ya�hca miinevvere gore, �imdi gen� ayd1· nm zihninde bir kavram eksiktir. Dii�iincesini bu bir kavram eksik ile ifade etmek zorundad1r. Meramm1 tam anlatamama vaziyetine dil�iiriilmi.i�tilr. Bilfiil kelimesini ve kavramm1 bilmeyen gencin akhna herhalde "itibari, kuvve halinde, vekalet suretiyle olmayarak" diye kav· ram1 iza.h etmek de gelmeyecektir.

MOPTEDi kelimesi ve kavram1 da art1k dilimizde yoktur. MOPTEDI i�in Tiirk�e Sozlilk, BiRSEY t)G. RENMEYE YENI BASLAYAN, BA�LAYICI manala· nm vermi�tir. Ashnda mi.iptedi "ilim tahsiline veya bir i� ve san'ata yeni ba�layan" demektir. �imdi bu tek kelime i�in bu uzun kelime grubunu mu kullanacag1z? Siz hi� MOPTEDI yerine Tilrk�e Sozliik'teki BA�LA· YICI kelimesini kullanan insan gordiinilz mu? 0 halde MOPTEDI kelimesi ve kavram1 gen� nesillerin zihninde mevcut degildir. Ya�h miinevverlere gore gen� aydmlar bir kelime daha eksigiyle konu�mak zorundad�rlar.

20

$imdi Prof. Dr. Ozer Ozankaya'mn yeni kelimeler· den olan KA VRAM'1 nasd anlad•im• gostermek istiyo­rum. Prof. Dr. Ozankaya, Ulusal KUitiir dergisinin 1979 Ocak saymda KA VRAM i�in �unlar1 yaz1yor: "Dili· mizde on binlerce sozcuk var.· Ama bunlar i�inden kav· ram diye ay1rt .ettiklerimiz az say1dad1r. Bunlar ozel bir onem ve anlam zenginligini ta�1rlar. lnsanlar sorunla­nm ge�erli bi�imde �ozebilmek i�in o sorunlann ozii­nii, temelini kavramaya �ah�1rlar. l�te ya�mm tiirlii alanlarm1 diizenlilikleri i�inde tammam1z1 saglayan kilit sozciiklere kavram diyoruz." (s. 2). Goriildiigii gibi Ozankaya, kavram1 "anahtar kelime" zannetmektedir. Halbuki kavram, MEFHUM demektir. Mefhum ise "bir sozun veya ibarenin delalet ettigi �ey" manis.lna gelir. Prof. Dr. Dogan Aksan, Anlambilimi ve Tiirk Anlambilimi (Ankara, 1971) adh eserinde kavram1 "kelimeye s1k1 s1k1· ya bagh, dilbirliginden kimselerde ortak.olan genel tasav· vurlar" (s. 38) diye tarif etmi�tir. K1saca, her kelime i�in bir kavram soz konusudur. Ozankaya'mn .zannettigi gibi kavram, "dilimizdeki on binlerce sozcuk arasmdan aylrt ettigimiz az say1daki kilit sozcuk" demek degildir. 0 hal· de Prof. Dr. Ozer Ozankaya'nm zihninde MEFHUM ve KAVRAM kelimelerinin delalet ettigi mina yoktur. Ya­hut ·da ba�ka kavramlarla kan�m1�t1r. 0 da ya�h meslek· ta�larina gore bir kavram eksigi ile du�unmek, meram•m tam ifade t!dememek durumuna du�iiriilmii�tiir.

Daha once "Ya�yan Tiirk�emiz" sUtununda yazd1· ·

g1m son bir arnekle meseleyi daha mii�ahhas olarak an­iatmak istiyorum. Elimde sahifeleri degi�ik olarak nu­maralanml� bir kitap vard1. l�indekiler, Qnsoz ve Giri� kiSimlarmdaki sahifelere romen rakamlar1yla; inceleme k1sml!'la bildigimiz rakamlarla numara v�ilmi�ti. Kitabm sonunda yer alan Metinler k1smmdaki numaralar ise tek· rar birden ba�hyordu. Kitab1 yuksek okul bitirmi� muh­telif kimselere gosterdim ve sordum: Bu kitabm sahifele· rini ba�ka nasll bir duzenle numaralayabilirsiniz? Pek �ok kimse uzun uzun izah etti: Ilk sahifeden itibaren bir

21

say1s1 ile ba�lar1z ve devam ederiz, yani araya kesinti koymay1z; sahifeler birden ba�layarak sonuna kadar ke­sintisiz olarak devam eder .. Meramlarm1 bu �ekilde bir­ka� cilmleyle anlat1yorlar, ama yine tarn olarak ifade edemiyorlard1. Kimisi ikinci numara dizisinin sonu olan sahifeyi a�1yor, eliyle i�aret ederek "bundan sonra tek­.rar birden ba�lamaz, 93'ten sonra 94 olarak devam ede­riz"diyordu.Onlara bir kavram1 buldurmaga �ah�ml�tJm. Kavram zihinlerinde belirsiz bir �ekilde canlanm1�tr, fa­kat bir tilrlii �ekillenemiyordu. Tam olarak belirmesi ve �ekillenmesi i�in kelimelere ihtiya� vard1. Kavram1 az �ok bulanlar, onu cilmlelerle, hatta ELLE GtlSTERE­REK, yani en iptidai anla!ima vas1tasma ba�vurarak ifade etmeye �ah�m1�lard1. Aym soruyu, dilimizi iyi bilen veya biraz ya�h milnevverlere sordugum zaman iki keli­melik kesin bir cevap ald1m: MOTESELSil OLARAK. Demek ki gen� nesillerin zihninde MOTESELSIL keli­mesi ve kavram• da yoktu:. Boyle bir kavram kar�1larma �1kt1g1 zaman dil�iininede ve ifade etmede zorluk �eki­yorlardJ. Hatta meramlaram ifade etmek i�in OILS I Z­LER GIBi EllERINi KULLANMAK zorunda kahyor­lardl.

b) Dilde yoksulla�manm diger cJphesi, pek �ok kav­ram i�in tek kelime kullamlmas1d1r. Bunun sebebi de eski sandan kelimelere dil�manhk edilmesi ve yeni keli­melerin bir moda gibi benimsenmesidir. Ancak netice va­him olmakta, manalarl birbirinden farkh olan pek �ok kelime ve J<avram gen� zihinlerden silinmektedir. A$A-. MA kelimesi, bakm, ka� kelime ve kavramJ dilimizden atmaktad1r. Oniversiteye giri� imtihanlar1 �imdi "IKI A$AMALI SINAV haline getirilmi�tir. Burada a�ama, kademe yerine kullanJimaktad•r .A$AMA YAPMAKibare­sinde kelime, HAMLEnin BU A$AMADA ibaresinde SAFHAnm, A$AMA A$AMA ILERLEMEK'te DERE­CEnin kar�1hg1d1r. Tilrk�e Sozlilkte ise A$AMAmn kar­�1hg1 olarak bunlarm hi�biri degil, ROTBE, MERTEBE, PAYE. kelimeleri .gostei'ilmi�tir. Aynca bu sozlilkte 22

MERHAlE i�in de A�AMA kar�ahga verilmi�tir. �im­di hepsini toplarsak A�AMAnm �u kelimelerin yerini al­dagma gorU..iiz: MERHAlE, DERECE, HAMlE, SAFHA, ROTBE, MERTEBE, PAYE, KADEME. Birbirinden farkh manalara gelen tam sekiz kelime, sekiz ayrJ kav• ram, sadece A�AMA kelimesi ile kar�alanmaktadar. Bun­dan sonraki nesiller dii�iiniirken sekiz ayr1 kavram i�in tek kelime ile dii�iinecekler; kelime hazinelerinden yedi kelime eksilecektir.

Bir ornek daha verelim. DOZEY kelimesi, Tiirk�e Sozliikte SEVIYEnin kar�ahg1 olarak gosterilmi�tir. Prof. Dr. tlzdemir Nutku ise Ulusal Kiiltiir dergisinin 1 979 Ni­san sayasmdaki bir yazasmda (s. 82) "Bu ya�takilerde adalet duygusu on diizeydedir" diyerek, kelimeyi PlAN kar�ahgmda kullanma�tar. Gen�ler de �ok defa ON 00-ZEY, ARKA DOZEY diyorlar. Derece de s1k sak DOZEY ile kar�alanmaktadar. Hele · "a�aga derece" manasma ge­l en DEREKE tamamen unutulmu�, o da ta�adaga ince mananan farkma vanJmakSIZin seviye kavraml i�inde DOZEY ile kar�Jiamr olmu�tur. 0 halde DOZEY kelime­si; SEViYE, DERECE, DEREKE, PlAN kelimelerinin, yani manasJ farkh dort kelimenin yerine oturmaktadar. Bundan sonraki nesiller, bu dort kavram i�in tek kelime ile dii�iinmeye mahkum edilmekte, kelime hazineleri ii� kelime eksiltilmektedir.

4- Uydurmacahgm bir ba�ka tahribata, kavramlaru1 birbirine kan�t1nlmasa, kelimelerin yanh� yerde kullanll­masadJr. YabancJ bir dil ogrenirken Slk Slk boyle hatalar yaparaz. Kelimenin asal manasam tam olarak ogrenmemi� olur veya unutur, onu ba�ka manada kullamnz. l�te uy­durma dil de, bu bak1mdan, ana dilimizden ayn, yabanc1 bir dil gibidir. Uydurma dilin yeni kelimeleri de, bir ya­banca dilin kelimeleri gibi EZBERlENEREK ogrenil­mekte, bu yiizden zihnimizde her zaman tam yerlerine oturmamaktadJr. �imdi yanh� kullam�lara ait �e�itli or­nekler verecegim.

Televizyon reklamlannda "f;agarm Elmoru, ECA ile

23

c;OZOMLESIN SORUNUNUZU" v�ya " ..... .Jistiklerini· ze i l i�kin tUrn sorunlanmzr c;OZOMLER" gibi ciimlelere rastlamaktayez. MESELENIN «;OZOMLENMESI ne de· mektir? TDK, c;OZOMLEMEK kelimesini TAHtlt ET· MEK yerine �ekarme�ter. Halbuki yukaredaki reklamcdar, meseleyi ECA ile veya listik ile T AHLI L ETMEYECEK· LERDIR; HALLEDECEKLERDIR. Bu hata �ok sek

. ya­

pllmaktader. Simdi Tii"kiye'de pek �ok kimse �ozUimesi gereken "sorunlare" hal ledi lmesi gereken meseleleri �oz­memekte; �oziimlemekte, yani tahli l etmektedir.

Bir ba,ka reklamda "Esem Inter, de� dilnyanm da BEGENISINI kazande" denmektedir. Bu cilmleyi Tiirk­�eye �evirirsek "ESEM Inter, de$ diinyamn da ZEVKI­Ni kazand1 " $ekline .. girer. c;unkii BEGENI, ZEVK i �in uydurulmu$tur. Reklamc1 ise "ze-,:kini kazande" degi l , "takdirini kazanda" demek istemektedir. Ama ana di­linden farkh bir dil kulland1g1 i�in hataya dii�mektedir.

Televizyonun 25.12.1979 tarihinde, saat 19.30'da yaymlad1g1 "Anadoluya" programmda, "(Kenya ve Yu-

'

goslavya'da �1kanl�n .ta$1art, Eski�ehir'deki IUie ta$eY­Ia) kar$11a�tarmak OLASI degildir" cilmlesi kullamlme$· ter. OLASI, MUHTEMEL yerine uydurulmu�tur. Tiirk�e­de "kar�da$tlrmak muhtemel degildir" denmez; "kar$1· la$tlrmak miimkiln degildir " denir. Kelime burada da ya­bance bir dilin kelimesi gibi iyice ezberlenememi�tir. Ay­m hatay a Tiirkiye'nin en yiiksek ilim kuru1U$U olmase gereken·TOBITAK dahi yapma�; 19 Kasam 1974 tarih ve 14/15946 sayah tamiminde, OLASJLJK kelimesini IHTIMAL yerine degi l , IMKAN yerine kul lanme$tlr.

Sak s1k hatah kullandan kelimehirden biri de "KARSIN" dar. Bu kel ime RAGMEN yerine uydurul­dugu halde MUKABIL yerine kullamlmaktader. Nite· kim Prof. Dr. Ozer Ozankaya, Ulusal Kiiltii" dergisinin 1979 Ocak sayesanda , 5. sahifede KARSINI, MUKABIL yerine kullanml$tlr.

A$amanm sekiz ayre kelime yerine kullamldegem yu· kareda gormil$liik. Cumhuriyet gazetesinin 29 Kasam

24

1980 tarihli niishas1nda ise Oktay Akbal, bu kelimeyl ta· mamen farkh bir minada kullanm•ttlr: " ..• T�k Oil Ku· rumu at1hmlanyla, aratt�rmalarl, yaratt1g1 tart11ma hava­Siyle dilimizin anlatma A�AMASINI h1zland1rd1." Burada ne demek istemektedir? "Dilimizin arllatma" merhalesi mi, safhasl ml, mertebesi mi, hamlesi mi, derecesi mi, pi· yesi mi h•zland�rllm•tt�r? Goriildiigii gibi TDK i.iyesi ve savunucusu Oktay Akbai da a1amamn mioasm1 ezberle· yememit ve onu "vetire, proses" yerine kullanm11t1r.

Aym yaz1da Oktay Akbal "tamm" kelimesini de yanht kullanmaktad1r: "(Burhan Felek) yaz1mda Burhan Felekler, Bedii F-aikler TANIMLARINI kulland•i•m i�in iiziilmii1" diyor. TANIM, Tiirk�e Sozliikte TARIFin kar­t•hi• olarak gosteriliyor. "Burhan Felekler, Bedii Faik· ler" tirif midir? Bunlar tarif degil, kelimedirler, isimdir· ler. Oktay Akbal, "isimlerini Burhan Felekler, Bedii Faikler teklinde kulland•i•m· i�in" denieliydi. Demek ki heniiz TANIM kelimesinin minis1m da ezberley.eme­miltir.

S1k s1k hatah kullamlan uydurma kelimelerden biri de ETKINLiKtir. Tiirk Oil Kuruinunun Genel Yazmam Cahit Kiilebi, 27 Kas1m 1980 tarihli Cumhuriyet Gazete· sinin 4. sahifesinde "Bunlar (tutucular) zaman zaman tutucu hiikumetlere akll hocahg1 ettigi gibi, zaman za. man da Atatiirk yolunda ilerici politikacllara ETKIN­LIKTE bulunduklanm bilmekteyiz" diyor. ETKINLIIC', TDK tarafmdan FAALIYET yerine uydurulmu1tur. �imdi bu kurumun gene! yazmam, "(tutucularm) •.. ileri· ci politikacllara faaliyette bulunduklanm bilmekteyiz'� mi demek istemektedir? Tabii ki hay�r, TDK, etkinligi faaliyet i�in uydurmuttur ama, kelimenin bu minasm1 kurumun genel yazmam dahi ezberleyememit ve onu "tesir, miiessiriyet" kart•hgmda kullanm•tt•r.

Bu konuda son bir Ornek olarak Prof. Dr. Ozdemir Nutku'nun Ulusal Kiiltiir'de, 1979 Nisan say1smda �1kan yaz1smdan bir ciimle verecegim (s. 73): "«;ocuk, ayaklan· mas1mn ilk evresinde, hareketlerini hep dairesel bir OY·

25

LUMDA yapar".· TDK, OYLUMU HACIM i�in uydur­mu�tur, alan i�in degil. 0 halde "dairevi bir �acim" de· nir mi? Oairenin hacmi olur mu? c;ocuk u�madtgma gore hareketlerini HAciM i�inde degil, dairevi bir ALAN i�inde yapar.

Yukartda verdigimiz misaller, uydurmactltgm nastl · dilin bozulmastna, yanlt� kullantlt�lara ve manttkstzltkla­

ra sebep oldugunu gostermektedir. Bu orneklere ve ben· zerlerine radyoda, televizyonda, ga.iete ve dergilerde her zaman rastlamak miimkiindiir. Burada temas etmek iste· digim bir nokta daha var. Bu tiir kullam�lar dilimize za. rar verdigi gibi, kullanan kimse baktmtndan da zararlt olmaktadtr. IHTIMAL ile iMKANIN farkmt bir �ocuk, en ge� 16-17 ya�mda ogrenir. Oemek ki bu kavram­larJ kart�ttran, birini digerinin yerine kullanan kimse, zeka seviyesi baktmtndan 16 ya�m altma dii�mektedir. FAALIYET ile TESIR kelimeleri� en ge� 12 ya�mda ayrt kavramlar olarak ogrenilir. Bu kelimeleri kart�ttran, yani etkinligi tesir m�nasmda kullanan kimse ise zeka seviye­si itibariyle 12 ya�m 'altma dii�er. T ARi F kelimesi de en ge�12-13 ya�mda ogrenil.ir. 0 halde iSiM i�in TA­NIM kelimesini kullanan kimsenin de zeka seviyesi bu ya�m alttna dii�mii� demektir. ALAN ve HACiM kavram· lart ise ilkokul 5. stmfta ogretilmektedir. �u halde OY­LUMU, ALAN yerine kullanan kimse, ilkokul 5. smtf­tan daha a�agt bir zeka seviyesine dii�mektedir.

5- Uydurmactltgm tahriplerinden biri de dilimizin ahengini bozmastdtr. Tiirk�e, tenafurden, kulagt ttrmala­yan seslerin arka arkaya gelmesinden ka�man bir dildir. K-c;-K seslerinin ardarda gelmesinden ho�lanmadtgt i�in dilimiz, KOc;OKc;OK ve UFAKc;IK kelimelerini KOc;OCOK, UFACIK haline getirmi�tir. P ve T sesle­ri ise arka arkaya ancak menfi manalt kelimelerde kulla­ntlmaktadtr: c;aput, kaput, sapttmak gibi. Uydurmactlar ise YAPIT kelimesini ESER gibi bir kelimenin kar�tltgt olarak one siirmii�Jerdir .. Bu kelime, hem yardtmct fiil olarak kullamlmadtgt zaman, mecazen gayet �irkin bir

26

mina ta�tyan YAPMAK fiilinden tiiretilmi�; hem de P, T seslerini yanyana getirmi�tir. Bu haliyle ESERE degil, �ok �irkin minah bir kelimeye kar� thk olabilir. Uydur­ma kelimelerden SAPTAMAKta da yine P, T sesleri arka arkaya gelmi�tir. Esasen uydurma kelimelerin baztlart, ses benzerligi dolaytstyla miistehcen manalar tedai ettir­mektedirler. SEVECEN, YA�AM, KURAM, OZVERI boyle kelimelerdir.

Uydurmactlar OlMAK fiiline de �rok yiiklenmi�ler­dir: OlUMlU, OlUMSUZ, OlU�MAK, OlAY, OlA­NAK, O'lASiliK. �oyle bir ciimle dii�iinelim: "Hadisele­rin te�ekkiiliinde miisbet tesirlerin yanmda menfi tesirle­rin rol oynamast da muhtemeldir". Bunu yeni dile �revi­relim: "OlAYlARIN OlU�MASINDA OlUMlU etki­lerin yanmda OlUMSUZ etkilerin rol oynamast da OlASIDIR."Goriildiigii gibi on bir kelimelik bir ciimlede be� kelime Ol�AK fiilinden yaptlmt�ttr. Herhalde bu­rada i�tikak ·sanatt oldugu ileri siiriilemez. Ciirrdede tek­rarlarm meydana getirdigi bir tenaflir vardtr. Buna ben­zer bir ciimle Ozdemir Nutku tarafmdan kullantlmt�ttr: ,;Dikkate ahnmast gereken bir nokta da, oyun yerinde az saytda biiyiik OlMASI; OlANAK varsa hilt OlMAMA­SIDIR." (Uiusal Kiiltiir, Nisan 1979, s. 78).

6- Son olarak uydurmacthgm dilimizin sisteminde meydana getirdigi tahribattan bahsedecegim. Tiirk�renin kaidelerine ayktrt olarak tiiretilen uydurma kelimeler, dilimizin yaptstnt da bozmaktadtrlar. Ancak fiillerden isim yapabilen -m ekini isme getirerek bag-1-m ve ora­dan bagtmstzhk yaparsamz dilin sistemi bozulur. Dilin yaptstnt bilmeyenler bu defa ba�ka isimlere de -m ekini getirip meseli ip-i-m, ipimsizlik, gii�r-ii-m, gii­�tiimsiizliik gibi kelimeler yapmaga kalkarlar. A�mak fii­linden dilimizde olmayan bir ekle a�-'ltma yaplldtgt tak­dirde bu defa ko!l-ama, u�r-ama, ge�r-eme, yiiz-eme gibi kelimeler de tiiretilebilir. Ormekten dilimizde bulun­mayan -giit ekiyle <ir-giit yaptltnca sar-gtt, bil-git, dol-g�t, tut-gut gibi kelimeler ni�in tiiretilmesin?

27

l lhan Sel�uk yaztlarmda "muhtemel degildir" yeri­ne "olastzdtr" kelimesini kul lanmaktadtr, -stz eki isimle­re gel ir ve sahip olmama ifade eder : akt l-stz, iz-an-stz, terbiye-siz, kalem-siz, kitap-stz gibi. Olastz kullamhn­ca "muhtemel " yerine pekala OLALI da kul landabi lir. Bundan sonra her fii l in sonuna bir -a veya -e getirip ar­dma da -h veya -stz ekini i l ave edebil irsiniz : gel-elidir, gel-esizdir, ko�-ahdtr, ko� -astzt.llr . . . Boylece di l in yaptst al lak bul lak olur.

"Saptama, ktsttlama" gibi kel imeler de di l in yaptst­nm bozulmasma sebep olmaktadtr. c;unkU bu kelimeler uydurulduktan sonra arkasma bir de Y APMAK fiil i yapt �ttnlmakta ve "saptama yapmak, kts tt lama yapmak, bekleme yapmak, gecikme yapmak" gibi dil i mizin siste­mine uymayan kullam�lar ortaya �tkmaktadtr. Bunda yabanct di l lerden aktarmanm da ro lii vard tr. Tiirk�ede KIS ITLAMA YAPMAK degi l , K IS ITLAMAK; GECI K­ME YAPMAK degi l , GECI KMEK denir. Gittik�e artan bu sistemsiz kul lamh� iyice yaythrsa di l imizdeki biitUn basit fii l ler giiniin birinde "yiiriime yapmak, okuma yap­mak, yazma yapmak, bakma yapmak" hal ine gelebil ir .

Yukartdaki omege benzer bir yapt bozuklugu da uydurma -sal , -sel eki yiiziinden di l imize m usal lat ol­mu�tur. Uydurmact lar tarafmdan moda hali ne getiri len -sal �imdi yalmz nisbet -i 'si yerine kullam lmtyor, -i 'nin bulunmadtgt pek �ok yerde de kul lamhyor. Televizyonda, 29.4.1 980 tarihinde "parasal stkmtt " 25.1 1 .1 980'de "bedensel hareket" tamlamalart kullaml­m t�ttr. Vine televizyon programlarmdan . birinde "�e­hirset manzaralar" denmi�tir. Bunlarm yerine eskiden "paravi stktntt, bedeni hareket, �ehri manzara" demiyor­duk. "para stkmttst , beden hareketi , �ehir manzara­s t" diyorduk. Yani bunlan stfat tamlamast i le degi l , isim tamlamast i le ifade ediyorduk. Tiirk�enin isim tamlama­lart bu �eki lde Stfat tamlamasl haline sokulursa bundan sonra meseli "'air kaprisi " yerine "'airsel kapris", "mil let mal t " yerine "ulusal mal ", "zihin yaptst " yerine

28

"zihinsel yap1" denebilir. Hatta "kap1 k�lu", yerine "ka· p1sal kql ", "kalem ucu" yerine "kalemsel u�" dahi dili· mize yerle�ebil ir . Tabii biit_Un bunlar dil imizin yap1s1na aykm degi�melerdir.

Son olarak dil imizin sistemini altUst eden devrik cUmle Uzerinde durmak istiyorum. Oevrik ciimle de uy­durmacJiar tarafmdan di l imize sokulmak istenen bir bid 'attir. Devrik ciimlede fiil cumlenin sonundan alm­makta, ortaya veya ba�a getirilmektedir. Halbuki TUrk· �ede kel ime S1ras1 , �a�maz . bir kaideye tibidir : ESAS UNSUR SONA. YARDIMCI UNSUR BA�A GELI R. "Kap1 kolu" tamlamasmda as1 l anlat 1 lmak istenen, yani esas unsur "kap1 " degi l , "kol " dur, onun i� in sona gel� mi �tir. "Mavi gok" stfat tamlamasmda as1l anlatmak iste· digimiz "gok" tur ; bundan dolay1 sona gelmi�tir. "Mavi" ise niteliyici , yard1mc• unsur oldugu i�in ba�ta yer aim•�· t 1r . Aym �a�maz kaide cUmlede de caridir. CUmlenin te· mel unsuru, esas1 fii ldir, onun i� in daima sona getirilir. Vine bu kaide dolay•s•yledir ki fii lden sonra ikinci dere· cede belirtmek istedigimiz unsuru fiilin oniine getiririz. "Aii bugun okula gitti " climlesinde temei unsur "gitti" dir; mutlaka sona getiri l ir. Ondan sonra ehemmiyet ver­digimiz unsuru da fiile yakla�t•rmak, yani sona atmak suretiyle belirtiriz. �ayet "Ai i" yi belirtmek istiyorsak "Bugiin okula Ali gitti " deriz. "ESAS UNSU R SONDA, Fi l l SONl>A" kaidesi,1 250 y1 ldan beri Turk�ede hii­kUm sUrmektedi r. Bunu dilimizin en eski iki abide eserin· den , 1 250 yd onceki Orhun Abidelerinden ve 900 yal onceki Divanu Lugati 't-TUrk 'ten ornek cumleler vermek suretiyle gostermek istiyorum.

ORHUN ABIDELERINDEN (Muharrem Ergin ne�ri) :

C•gany budunug bay KILDIM. Az budunug oku� K I LDIM. (s. 50) .

.

Tiirk begler, budun, bum E �ID ING. Tiirk budun tirip i l tuts1kmgm bunda URTUM. Yang1hp olsikingin yime bunda U RTUM. (s . SO).

29

Oze kok tengri , asra yag1z yir k1 l mdukta ik in ara ki!l!i ogh K I LI NM I $. K i!!!i oghnda iize e�iim apam Bumm Ka­gan l stemi Kagan OLURM I $ . Olurupan Tiirk budunung i l in toriisin TUTA B IRMI ,S, ITI B I RMI $. (s . 5 1 ) .

Tiirk budun ii�iin tiin UD IMAD IM, kiintiiz OLUR­MAD IM. l ni m Kill Tigin birle, iki ·�ad birle olii yitii KAZGAND I M. (s. 55)

. l n im Kill Tigin KERGEK BOLDI . tlziim SAKI N­D IM . Koriir koziim kormez teg, b i l i r bi ligim b i lmez teg BOLDI . (s . 59)

lda ta!ijda kalml!ij l kubramp yiti yiiz bold1 . i ki ii liigi athg erti , bir ii liigi yadag E RTI . (s. 75) .

01 sab1g e�idip sii YOR, ITD IM. Altun y 1� 1g yolsuzun A $ D I M IZ. Irti � iigiiziig ke�igsizi n KE«;D i M I Z (s . 79) .

Di VANO LUGATi 'T -TORK'TEN ( Besim Atalay ne!ijri ) :

Emgek eginde KALMAS (C. I . s. 1 1 0) . Ok keyikten tlTTi (C. I , s . 1 7 1 ) . Tengri mening i � im ini (C. I , s . 1 7 1 ) 01 manga ton KEDORDi ( C. 1 1 , s. 76) . 01 mindin SAKLANDI (C. 1 1 , s. 247 ) . Tats1z Tiirk BOLMAS, ba�s1z bork BO LMAS (C. 1 1 ,

5 . 281 ) . Tengri yalnguk YARATTI (C. 1 1 , s. 3 1 5 ) . Er atm KOVD I (C. I l l , s . 1 83 ) . 01 manga soz StlZLEDi (C. I l l , s . 296) . 01 atm KAM«;I LA D I (C. I l l , s. 352). Yukandaki ornekler, Tiirk�enin ciimle yapiSinl a�lk

bir �ekilde gostermektedir. 0 halde uydurmac1 larm veya onlara ozenenleri n ku l land1klan devrik ciimle ; Tiirk�enin yap1sma ayk1n , onu sars1c 1 ve y1k1c 1 bir ku l lamh�t1r.

* * * Tasfiyeci l ig in d i l imiz iizerinde nas 1 l b i r tahribat yap-

tlgml alt1 madde halinde gormii� olduk . Bunlara ait or­nekleri �galtmak daima miimkiindiir. Tiirk�eyi sevenle­rin ve Atatiirk 'iin soziine uyarak i lmi miir�it kabul eden­lerin bu kon uda tutacaklan yol ; iiniversitelerdeki i l i m adamlarma, yani Tii'k di l i miitehass1slarma uymakt1r . 30

TORK D i li HAKK INDA

Bundan tarn 1 250 yt l once biiyiik Tiirk kahramam Kol Tigin bir sava�ta yigit�e can vermi�ti . Agabeyi Bi lge Kagan, 732 y thnda on�n h attrasma biiyiik bir abide dik­tirmi� ve 1 250 y t l oteden Tiirk mi l leti ne �oyle seslenmi�­tj : "Tiirk Oguz begleri ! Mi l let ! i �itin ! Ostte gok �okmese, a ltta yer delinmese, sen in i l in i , toreni , kim bozabi l ir? " Bi lge Kagan, kendisinden 1 250 y t l sonra Tiirk mi l letin in i l iy le, toresiy le ve di l iyle ya�amaya devam edecegini �ok i yi bi l iyordu·. D i li mizin ilk yazt l t kaynaklarmt ta�lara o kazd trtmt� ve mi l letimizin ebedf hayat tnm i l k miijdesini o verm i�ti . Kendisinden 1 200 kiisur yt l sonra Mustafa Kemal "Tiirk mil leti i le lebed payidar kalacakttr" diye­rek aym sesi , b inlerce y t l daha otelere aktaracaktt . 1 250 yt l onceki Tiirk d i l i , bugiinkiinden �ok da farkl t degi ldi : "Bu yirde o lurup Tabga� budun birle tiiziiltiim - Bu yerde oturup <; in inil leti i le anla�tim . Altun kiimii� i �gi­t i kutay bungsuz anp. biriir - Altmt, giimii�ii, i pegi , ipek­l iyi stk tnt tya dii�meden oylece veriyor. " Goriildiigii gibi 'fiirk�re �ok fazla degi�memi�ti .

3 1

910 y1 l once Mahmud adh bir ba�ka TUrk Ki�gar'· dan � 1karak TUrk i l lerini dola�a dola�a; K1rg1z 'dan, Yal· ma'dan K1p�ak 'tan ve Oguz'dan toplad1g1 ke1imeleri defterine yaza yaza Bagdat 'a gelmi�ti . Oguz ogullarm· dan Alpaslan 1071 'de, Malazgirt'te askeri bir zafer kazamrken, aym tarihte Mahmud da Dicle k1y1smda yazd•i• Divanii LOgati 't Tiirk ile Tiirk�enin �ferini i lan etmi�ti . Eserine, Tiirkliik gururunu ifade eden �u ciimle· lerle ba�hyordu : "Tann, devlet giine�ini Tilrk bur�larm· da dogdurmu� ve gokleri onlarm iilkesi etrafmda don· diirmii�tiir. Onlara Tiirk adm 1 vermi� ve onlar1 yeryiiziine hakim kl lm 1�t1 r ."

Yedi as1r once , Tiirk�e. Anadolu 'da, belki de sonme· ye yiiz tutarken Karamanoglu Mehmed Bey, 1 277 y1hn· da, "Bundan boyle divanda, dergahta, bargahta, �r�1da, meydanda Tiirk dil inden ba$ka di l le konu$ulmayacakt•r" diye ferman okutmu� ; Tiirk�enin ve Tiirk mi l letinin ya�amaya devam edecegini bir kere de o hayk1rm1�t1r. 1 S . yiizyllda 2. Murad 'm a�1k Tiirk�e ile eserler yazllma-5 10 1 ·emredi�i . . . Aym asrm ikinci yansmda , Tiirkistan'da, Herat �ehrinde bir Tiirk�e kahramam daha vard1r : Ali $ir Nevayi. Zamammn Fars�a yazan �iirleri ne �ar�1 IS· rarla Tiirk�eyi savunur. Kendisi Tiirk�e eserler yazmakla kalmaz ; etrafma da ay m fikri telkin eder. Muhakemetii'l Lugateyn adh eserini , Tiirk�enin Fars�adan iistiin oldu­gunu ispat etmek maksad1yla yazm1�t1r. Du eserde Tiirk�enin giizel l igini ve yiiceligini �u sozlerle belirtir : "Ya­radlh�lm bayag 1dan ve bayagl l 1ktan ka�mmay1, iyiyi ve giizeli sevmeyi buyuruyordu. 0 zaman ana di l im iizerine dii�iinmeye koyuldum. Tiirk�enin derinl iklerine dahnca giizlerime onsekiz bin alemden daha yiik�ek bir alem gii­riindii ... Du alemin bah�lerine dald 1m; giill�ri giine�ler gibiydi . Her yamnda giiz giirmedik, el ayak degmedik ne· ler neler vard1 . Amma bu tlls1mm y1 lanlar1 pek korkun�, bu giil lerin dikenleri pek yamand1 . Bunlan giiriince dii­�iindiim ve dedi m ki : "Demek b izim TUrk ozanlar1 bu korkulu, iiziintiilii �eylerden �ekindikleri i �in

.Tiirk�eyi

32

btraktp bo�lamt,lar ve boyle ge�ip gitmiJier." Ben · bu ilemden vazge�emedim, korkmadtm, ys lmadtm; gii�liik· leri yendim; �etinliklerle sava�ttm; emeklerimi esirge· medim. Tiirk�enin engin alanlarmda i lhamtmm 1ahlanan attnt ko�turdum. Sonsuz fezilarmda hayalimin h tr�tn ku�unu havalandtrdtm. Zevkim bu hazineden paha bi· � i lmez, gii� yetmez bir�ok inciler, ptrlantalar ald t . Gon· liim bu bah�enin gizl i l iklerinde· guzel kokulartyla cana can katan, goz gormedik �i�ekler topladt ." Nevayi, di l in ve edebiyatm bir mi l leti birle�tiren en onemli unsur oi­duitunun farktndadtr. Lisanii't-Tayr adh eserinde "Turk �iir bayragmt kaldtrarak Turk iilkesinin birligini sagla· d tm." der.

2. Murad 'tn ve Nevayi 'nin �h�malartna ragmen, daha sonraki iiStrlarda di l imiz, siiratle Arap� ve Fars�a •

ntn tesiri alttna girmi�ti . 16.-1 8. yiizysl larda Tiirk�e, bu di l lerin gramer �eki llerinin ve cumle yaptsmm da etkisin· de kalarak, adeta kaybolmaya yiiz tutmu�tu. Baz.t edip· lerin dili i le konu�ma dili arasmda biiyuk bir u�urum a�t lmt$tl. Tanzimat�slar bu u�urumu kapatmaya, yazt di l ini sadele$tirmeye �h�ttlar. Bu yolda kesin sonuca, Tii'k�Uier sayesinde ula�t ldt . Ziya Gokalp ve Omer Sey­feddin; Tiirk�iiliigun bu iki fikir ve hareket adamt, koy· duklart saglam prensiplerle mi l ll bir dil ve milli bir ede­biyat yarattt lar.

"Tiirk" admt, devletimizin adt haline getiren Bilge Kagan 'm atalaqdtr. Aym kelimeyi , devletimizin yeni $ekline ad olarak veren Mustafa Kemal de elbette Tiirk di l ine egi lecekti . Ktrk dokuz yt l once 26 Eyliil 1 932'de, iilkemizin kalbi Dolmabah�e Saraymda attyor; devletimi­zin, edebiyattmtzm ve ilim diinyamtztn en biiyuklerinin toplandtgt biiyuk merasim salonundaki bayram havast , oradan dalga dalga yurt sathma yaythyordu. 0 tarihten 2,S ay once, 1 1 Temmuz 1932 ak$imt Mustafa Kemal arkada�lartna "Oil i�lerini dii$iinecek uman gelmi�tir" diyerek yeni bir hareketin i lk adtmtnt atmt$tl . Erte· si giin Tiirk Dil i Tetkik Cemiyetini kurdurmu, ve bir

33

kurultay toplanmast direktifini vermi �ti . 0 giinden sonra Gazi 'yi , hep di l kitaplanm i ncelerken, hep di l konulanm tart t� t rken gardi.iler. Cemiyetin umumi katibi Ru�en E�­ref Bey o giin leri �oyle anlattyor : "( Yalova'da) Gazi Hazret lerini esk i , yeni , yerli , yabanct kamuslardan oz· tiirk�e sozler aramakla, fi loloji ve lengiiistik miinasebet· leri ortaya koymakla me�gul gordiim. Gezini rken , sofrada iken s tk s t k bunlan a�tyor, bunlart anlat tyor, bun lan soruyQrdu ."

Mustafa Kemal istiyordu ki Tiirk di l ini n biitiin mese­leleri toplanacak biiyiik bir kurultayda tartt�dsm.Tiirk�e ·. nin eski l ig i , ba�hca diinya di l leri ne kaynak oldugu orta· ya konulsun . Tiirk�enin diinya iizerinde , ne kadar geni� alanlara yayddtgt anlat t l sm. Oi l imizin yaptst ara�t1r 1 lsm ve gel i�me yonleri �izi lsi n . O i l im iz kendi kaynaklarmdan beslensin ve �agda� medeniyeti ifadeye muktedir olsun. 0 , dil in b ir m i l letin kalbi ve zil:mi o lduguna inamyordu . O i l i le m i l li h i s arasmda �ok kuvvet l i bir bag oldugunu kabul ediyordu . hte bu maksatla hem kurultay toplan· mast emrin i veriyor, hem de dil i � leriyle bizzat me�gul o luyordu. Ancak konu�malarm Oolmabah�e saraymm duvarlan arasmda kapah kalmasmt istemiyordu. Bunun i �in saraya b ir radyo tertibatt kuru ldu . Biitiin �eh ir ve ka· sabalarm meyda nlarma hoparlorler tak t ld t . 2& Eylii l gii· nii ba�layan ve 6 E kim 'e kadar siiren konu�ma ve tart t � · malan boylece herkesin din leyebi lmesi i mkam saglan· mt� o l uyordu. i �te bu muhte�em giin, Oil Bayramt o la· rak i l an edildi .

0 giinden sonra Atatiirk biiyiik b i r d i l seferberligi · ne giri �ti . Yurdun her tarafmda "derleme heyetleri " ve "d�rleme �ubeleri " kurdurdu . Bu heyetler; koylerin· de, kasaba lannda kul lam lan , fakat l stanbul 'da b ulunma· yan yiizb inlerce kelimeyi toplayarak Ankara'ya gonder· di ler. Gazetelerde anketler a� t larak okuyuculara kel ime· leri n oztiirk�eleri soru ldu. Tiirk�enin eski sozliikleri, Orta Asya 'da ya�ayan Tiirklere a it leh�e sozliikleri kart�· t tnlarak oralardan Tiirk�e kel imeler � tkanldt . Kazan,

34

Ba�kurt, A.zeri Tiirklerinden d i l i � leriyle ugra�an bi lgin­leri de Atatiirk etrafma toplam1�t 1 . Biitiin bu �ah�malann sonu�lan , 1933 yl lmda "Tarama Oergisi " ad1yla par�a par�a ne�redilmeye ba�land1 . Yazarlann , bu dergide yer­alan sozlerle vaz• vazmalarJ i stendi . Bu bir deneme idi . Tiirk�enin hangi devrine ait ol ursa o lsun , hangi sahasma ait bu lunursa bu lunsun ortiirk�e kelimelerle yazl yazma denemesi .

Atatiirk 1935 y 1h sonlarmda bizzat ortaya att1g1 Giine� Oi l Teorisiyle i lk manah sozlerin Tiirkler tarafm­dan kul lamld 1gmJ ve ba�hca di l lerdeki pek�ok keli menin Tiirk�eden tiiredigini ispat etmeye ve ettirmeye �ah�t1 . Madem ki yabanc1 b i ld ig imiz kel i meler de Tiirk �eden tii­rem i�ti , o ha lde bunlan di l imizden atmaya liizum yoktu. 1 936 'da O� iincil Tiirk Oil Kurultaymda , daha once Atatilrk 'iln kontroliinden ge�en ve b izzat Atatilrk 'iln hu­zurunda yap1lan konu�masmda, Tiirk Oi l Kurumu Ge­nel Sekreteri i brahim Necmi Oi lmen , Giine� ·Oi l Teori ­sinin bu maksadm1 �oyle an lat1r : "Giine�-Oi1 Teorisi , �i mdiye kadar di l i mize yabanc1 samlan di l lerdeki varhk­lann Tiirk kaynagmdan geldigini ispat etmek le amelf sahadaki d i l �� � �malar•m •za da biiyilk bir gen i� l ik ve ko­layhk vermi�tir . Halkm bi ld igi , manasm1 an lad 1g1 kel i ­meleri n yabanc1 di lden gel iyor samlarak feda edi lmesi zarureti bu teoriyle ortadan kalkml� bul unuyor ."

1 937 'de Bilkrefte toplanacak bir beynelmilel kongre i�in Atatilrk bizzat bir tebl ig hamlam1� ve bu teb ligi sunmak iizere Hasan - �e�it Tankut'u Biikrefe gondermi�ti r . Atatiirk 'iin bizzat hamlad1g1 bu teb­l igde de Giine�-Oil Teorisi nin bu maksad 1 �u ciim­lelerle anlat1 hr : "Kurumun o giinkil maksad1 Tiirk di l in in epuration 'u idi . Ah� l lm1� o lan usul ler d i lde ya�ayan ve Arap�a . Fars�a ve Grek-Latin as1 l h samlan bi r�ok ele­man larm Tiirk�eden �1kanhp atJ imasm • icap ettiriyordu . Halbuki bunlarm Tiirk as1 l h olduklan sezi lmeye ba�la­m J�tl . Fakat mevcut metodlarla bunun muntazam bir d i ­sipl in dahi l i nde ve 1tt1rath bir i zahm1 yapmak kabi l o l -

35

muyordu. Bizi bu kaostan kurtaracak ve muammay1 a�a­cak bir anahtara ihtiya� vard 1 . � imdi el inizde bulunan �u kU�Uk bro�Ur i �te o anahtar oldu. Bu bro�Ur Giine�­Oil adm1 ta�1yan teorinin ana hatlarm1 ve izahlanm ihtiva eder. "

GorUidiigU gibi AtatUrk , i �inde ta�1d 1g1 yiiksek Tiirk­liik duygu ve heyecanmdan dogan bir �evkle di l imize egi l ­mi� , baz1 <Jenemelerden sonra "halkm bildigi, minis.m1 anlad1g1 kelimelerin feda edi lmemesi " dU�iincesinde ka­rar kdm1�t1r. Zaten O'nun asd gayesi ; Tiirk�enin i l iin metodlar1yla ara�t 1nlmasm• saglamak ve di l imizi yiiksek bir medeniyet di l i · haline getirmekti . 1 937 'deki bir ko­nu�masmda Oil ve Tarih Kurum larmm "az zaman i�inde, u lusal 3:kademiler hal ini almasm1 temenni ederim " diye­rek Oil Kurumu'nun bir akademi o lmasm1 arzulad 1gm1 ifade etmi�tir. �u halde Tiirk�e iizerindeki i lmi Cl!a�t•r­malar ne kadar artarsa Atatiirk 'e o Ol�iide sayg1 goster­mi� olacag1z.

36

TOR Kc;EN IN TARIHf GEL i �MESI ( *)

Oguz Tiirklerinin eski yurtlarmdan ve diger Tiirk kol lanndan uzakta, yeni bir cografyada, yeni siyasi bir­l i kler i� inde toplanmalan ; kulland tklan "aihz"m bi r "va­z t d i l i " olmasma sebep o ldu . i l im di linde "Batt Tiirk�esi " denilen ve i lk orneklerine 1 3 . yiizy t lm birinci yanstnda rastlan" n bu yazt d i li , Anadolu beyliklerinde "resml di l" haline geldi . Burada dikkatlerden ka�an bi r nokta vard tr . Anado lu Sel �uklularmda Tiirk�e resmr di l o larak ku l la­m lmazken , 13 . ve 14. yiizyt l larda beyliklerin resml d i li Tiirk�edir . _ Yalmz Karaman Beyliginde degi l ; Aydm­ogul larmda, Germiyanogul larmda, Candarogul lannda ve tabii Osmanogul larmda da. Osmanh lar, Anadolu ve Bal­kanlarda siyasi birligi saglaymca bu degi�medi. Anado lu Seh;uklularma kar� thk Osmanhlarda resmi d i l in Tiirk�e olmas1, Tiirk �eyi kurtard t . Ba�ka bir beyl ik hakim olsay­dt herha lde Tiirk�e - yine kurtulacaktl . Fakat bu i�i Os­manhlar yapm t�lar; hem Anadolu ve Balkan larda Tiirk birl igini kurmu�lar, hem de Tiirk�eyi kurtarm t� lardtr . Daha sonra ayd mlarm di l inde, Tiirk �en in sadel ig in i kay­betmesi , bu ger�egi degi�ti rmez .

1 5 . yiizythn sonlarma kadar "Eski Anado lu Tiirk�te­si ' ' adm1 alan Bat1 Tiirk�esi , bu tar i hten sonra "Osmanh

Tiirk�tesi " ded ig imiz ik�nc i devreye g irer . Bu devre ; Arap-

3 7

�a ve Fars�aya ait bazr gramer �eki l lerin in , baz1 kahpla­rm Tiirk�eye �ok hrzh ve yogun �eki lde girdigi devredir . Soz diz imindeki yabancr tesirler ise daha 1 4. yiizyr lda ba� lamr � ; Fars�a terkipler (tamlamalar) gittik�e zincirle­nek 1 7 . asrrda doruk noktasma ula�mr�t r r. Boylece, 1 6 .· 1 8. yiizyr l larda Tiirk�e, iki yabanc1 d i l in ezid tesiri a l tmda biiyiik yaralar al mr� . kendi yaprsma ait b ir�ok ozel l ik leri kaybetmi �t ir . Yaz 1 d i l i ile konu�ma d i l i arasmda biiyiik bir u�urum a�r lm r�t rr . Ancak, biitiin bunlara ragmen bu d i l , ne Arap�a. ne Fars�a . ne de ba�ka b ir d i ldi r ; Tiirk�e­dir . "Osmanh .Tiirk�esi " ,tiirkologlar tarafmdan Tiirk �en in tari hi bir devresi olarak kabu l edi l i r . Aynca , agdah Os­manhcanm imparatorluktaki biitiin Tiirkler tarafmdan kuUamlmad rgmi, sadece bi r k rs rm aydmlann yazr lannda kul lan r ld rgmr da belirtmek gerekir.

1 9 . yiizyr lda, bihassa bas rm i � lerinin ve gazetenin yayr lmas1 sonunda, aydmlar halka hitap edebi lmek i�in konu�ma d i l i ne yakla�ma i hti yac rm duydu lar. Yazr d i l in ­de sadele�me boylece ba�lamr � oldu . � i nasi, Ahmed Ve­fik Pa�a. Nimrk Kemal ve b i l hassa Ahmed Midhat Efen­d i i le Mual l i m N ici 'ni n bu yoldaki h izmetleri biiyiiktiir . Servet -i Fiinun 'da yeniden agdah b ir d i le gidi lmek i sten­d iyse de bu k rsa siirdii. Servet-i Fiinun akrmr srrasmda Franstzcanm sentakst da Tiirk�eyi etk i led i . Ancak , ya­banc r etki lere a�tk olan bu akrmm san 'atkirlarmm Tiirk­�eyi i � lemekte biiyiik bir ba�an gosterdik lerini unutma­mak gerekir .

20 . yiizyrh n ba�lannda Batt Tiirkc;:esi , ii�iincii ve son devresine girer : Modern Tiirkiye Tiirk�esi . Bugiin de i� in ­de bu lundugumuz bu devreyi ba� latanlar, mi l l i edebi yat ak rmt i� indeki san 'atkirlard tr . Modern Tiirkiye Tiirk�esi­ni yaratan sadele�me aktmmm nazariyatc;:t lan Omer Sey­fettin ve Z iya Gokalp i lk uygulay tc t lan , i kisinden ba�ka Mehmet E min , Yakup Kadri , Refik Halit , Hal ide Edip, Re�at Nuri , Faruk N itiz , Yusuf Ziya, Orhan Seyti vb .d ir .

Gen� Kalemler'de �a �latt lan ve Gokalp tarafmdan

3 8

sistemle�tiri len sadele�me ak1 mmm ana prensibi "yaz1 di l ini konu�ma d i l ine yakla�t1rmak"t1r. "Arap�a i l e Fars�amn kaide ve terki plerini atahm, I stanbul halkmm konu�tugu gibi yazahm " deniyordu. Harekette h i�bir zorlama ve sun ' i l ik yoktu. Hareketi n gayesi , Tilrk�edeki keli meleri atarak yerlerine yeni keli meler koymak ve da­ha once mevcut ol mayan yeni bir d i l meydana getirmek degi ld i . Mevcut olan , ya�ayan bir d i l ve kel imeler, I stan­bul halkmm kul land lgl di l ve keli meler ornek olarak gos­teri l iyor ve b oyle yazahm deniyord u. Hi�kimse yeni ke­l ime ezberlemek zorunda kalmadlgl i �in sadele�tirme ha­reketi , on on be� y1l gibi k 1sa bir zamanda, Cumhuriyet'­i n i lk y 1 l l armda ba�anya ula�t 1 .

AtatUrk, 12 Temmuz 1 932'de TUrk Di l i Tetkik Ce­miyeti ni kurarak d i lde yeni bir hareket ba�latt 1 : Tasfi­yec i l i k . D i l i mizdeki bUtUn yabanc1 as1 l h keli meler i� in TUrk �e koklii kar� l l 1 k lar bul mak. Bunun i� in , Anadol u '­dan ve TUrki ye d 1 �mdaki TUrk to plu luklarmdan bir tara­ma ve derleme faal i yet ine giri �i ldi ; anket ler dUzenlendi . Toplanan malzeme "Osmanhcadan TUrk�eye Soz Kar�•­hklan : Tarama Dergisi " ad 1yla 1 934'te iki ci lt olarak ne�­redi ldi . Bu dergi lerde bir kel ime i �in pek �ok kar�1hk bu­lunu yordu. 1 935 'te yaymlanan "Osmanhcadan TUrk�eye Cep K 1 lavuzu " ve "TUrk�eden Osmanhcaya Cep K • lavu­zu" adh kitaplarda ise her yabanc1 as1 l h kel i me i � in b ir kar�1hk veri l mi �t i . {1) 1 933-1 935 y 1 l larmda bu malzeme i le yaz1 lar yaz 1hyor, konu �malar yap1hyordu . ( 2) . Atatiirk de bu keli melerle i l k nutkunu l sve� vel iahd 1 �erefine «;ankaya 'da veri len yemekte soylemi �ti r. Nutkun bir pa­ragrafml ornek olarak verebi l i ri z : "Avrupamn iki biti m ucunda yerlerini berkiten uluslar1m1z , ata� ozliiklerinin tiim ISSI Ian olarak baysak, oniirme, uygunluk k l ldacllarl olmu� bulunuyorlar; onlar, bugiin, en .gtizel utkuyu ka­zanmlya amklamyorlar : baysal utkusu " . ( 3)

1 936 'da , Atatilrk bu hareketten vazge�ti . Atatiirk'iin yakmmda ve hareketin i �inde bu lunanlar ; hat 1 ralannda ve yaz 1 larmda bunu a� 1k�a bel irtmi �lerdir.

39

Atatiirk 'iin en yak m arkadaJiarmdan ve Cep Ktlavu­z u �ah�ma kolu iiyesi o lan Falih Rtfkt Atay, Atatiirk'iin agzmdan �unlart nakled iyor : "Bu Tarama Dergi leri ve Cep K1lavuzlart i le bu di l i � i yiiriimez. Fal ih Bey, biz Os­mani lcadan ve Batt di l l!'rinden istifadeye mecburuz" ( 4) .

1 934 'tcki lkinci Tiirk Oi l Kurultaytnda TDK 'nun Merkez Heyetine se�i len ve gramer_-sentaks kolu ba�kan­hgma getiri len Yakup Kadri Karaosmanoglu 'ndan : "Ata­·dirk , yeti � i� i bak1mmdan en koyu Osmanltcadan gelmiJ, y1Har y1 h bu agdah , terkipli dil i kul lanm1�tt . Bunun ar­k a�mdan Tilrk cedeki biitiin yabanct kel imeleri atmak is­r.eyen tasfi yeci leri n yamm tutmu�tu. Giine�-Di1 Teorisi c vrcsinJr: i se di! konusundaki tutumuna yeni b ir bi �im, h i r orta yo i arama endi�esi goriilmektedir. ; ' (5)

- Atatfirk ' lin saghgmdaki biitiin kurultaylarda daima Tm( :., :, ,,�-kez Hcyeti iiyeligine se�i len, gramer-sentaks ve ) (•ngfiistik ko i u ba�kanhklarmda bulunan Ahmet Cevat E n-.rf' den · "Bu uydurma dii bir miiddet yaztlarda tecriibe cdikJ\ hatta boyle konuJanlar bile oldu. Rahmetli Ki­nm Dirik bu d i li �atrr �attr konuJurdu. Bir ak�am, sof­rada , boyle konu�mu�tu. Gazi yiiziine bakmtJ, giiliimse­mi � , "Bi rbirimizi anlamaz olduk" buyurmuJtU. 0 gece­den itibaren ozle�tirmeci l ik , Gazi i� in itlis etmiJti . Fa­kat geri donmek �ok gii� le�mi�ti . " (6)

"Milyon larm anlad1g1 , mil letin konu�mada, yaz1da, sahnede ve hatip kiirsiilerinde kul landtgt d i lde inktlip ya­pl lamtyacagma inand1ktan sonra Atatiirk, bir irtica ha­reketi sayd1g1 ozle�tirmeci l ige nastl bir fr�n vurabi lece­gini dii�iiniiyordu. " ( 7j

Tarama Oergisi ve Cep K1 lavuzu komisyonlarmda iiye olan, dil sohbetlerinde A.tatiirk 'iin stk stk yakmmda bulunan Abdiilkadir inan da bu konuda Atatiirk'iin JOY· le dedigini yazmaktadtr : "Birka� giin once Ahmet Cevat Beye soyledim : Ketebe yektiibii Arabmdtr; kitip, kitap, mektup Tiirkiindi.ir. " (8)

Agah S1rn Levend de "Tiirk Oi l inin Geli �me ve Sa­dele�me Evreleri " adh esednde, Giine$-Di l Teorisin in 40

i l amyla b irl ikte , 1 936'da "yabanc1 kelimelere Tiirk�e kar� 1hk bulmak i�i durmu�tur" diyerek yukandaki ifade· leri dogrular (9) .

Atatiirk de 1936'dan SQnraki konu�malarmda uy­durma kel imeleri b 1rakarak normal Tiirk�eyi kullamr ve tavnm a�1k�a bel l i eder. Bunu, 1 937'de TBMM'de yap· t1g1 bir konu�madan ahnan �u par�a ile gosterebil iri � : "Balkan siyasetimiz, en mesut b i r i �birligi yaratmakta devam ederek kendisi ne �izi lmi� olan su lh yolunda her giin daha verim li neticelerle i lerlemektedir. $uras1m da memnuniyetle kaydedebi l ir im ki �arkl. Akdeniz ve Ka· radeniz sulariyle Balkanlarda ve Yakm $ark'ta ge�en sene i �aret ettigim iyi miinasebetler, ayniyle devam et· mi�tir. " (J O)

Atatiirk ink1 l aplan , Anayasamn 1 53 . maddesinde sa­Y • Im l�t ar. Bunlar arasmda ne "kiiltiir devrimi" , ne de "di l devrimi " vardar. O i l i n b{r i nkdip konusu yapdam•yaca­g tnt Atatiirk k1sa zamanda anlam1� ve Ahmet Cevat Em· re 'ye "lki �eyde i nk• lap o lmaz: Oi lde v� musiktde " de· mi�tir ( 1 1) .

Oi l �ah�malar1 i l e i lgi l i olarak iki konuda Atatiirk 'iin dii�iinceleri h i� degi �memi�ti r : Tiirk�enin i lmt bir �eki l· de ara�t1 r 1 lmas1 ve terim konusu. 0, Tiirk Oil Kurumu­nun i lerde bir akademi o lmas1m arzu ediyordu. 1937'de "Bu u lusal kurumlartn (Oil ve Tarih Kurumlar1 ) az za. man i �inde, ulusal akademiler hali ni almas1m temenni ederi m . Bunun i� in , �ah�kan tarih ve dil alimlerimizin, diinya i l im ilemince tanmacak orijinal eserlerini gor· mekle bahtiyar olmamtZI di lerim." demi�tir ( 1 2) . Afet lnan da hatnlarmda "Atatiirk, Tiirk Tarih ve Oil Ku­rumlanmn istikbalini akademi olmakta goriirdii" diyerek Atatiirk 'iin dili bir i l im heyetine b arakma arzusunu belir· tir. ( 13)

Terim i �i ise daha Birinci Tiirk Oil Kurultaytnda "Garp dil leiinin hi�birinden a�gl olmamak iizere onlar· daki yiiksek mefhumlan anlatacak keskinl igi , a�1khgt haiz o lmak iizere i l im dil imizi n belkemigi o lan 1stt lahlan

41

tesbit etmek ; biitiin bunlan yaparken en giizel , en ahenk· l i Tiirk�eye bagh · kalmak diisturunu asla gozden uzak tutmamak" �eklinde karara baglanm1� (I 4) ve tasfiyeci· l ikten 1936'da vazge�ildikten ·sonra da devam etmi�tir ( 1 5) . 1 937'de Atatiirk bizzat bir geometri kitab1 yazarak bugiln kul land 1g 1m 1z bir�ok matematik terimini ortaya atml$, 1938 'deki · "Meclisi a�· � konu�masmda okunan yaz1smda, o y1 l ogretime Tiirk�e terimlerle yazl lm1� ki · taplarla ba$1anm l� o lmasml "kiiltiir tarihimiz i� in onem­l i bir o lay" o larak kaydetmi �tir ( 1 6) .

(. ) Bu yaz1, "Tiirk�enin Tarihsel Geli�imi" ad1yla

1 2.2. 1 981 tarihli Milliyet ga.ietesinde ne�redilmiftir. A n· cak yazara haber verilmeden baz1 kelimeleri uydurma dile �evirilmi�. baz1 yerleri de atlanm1�t�r. Bunun iizerine yazar tara{mdan Burhan Felek 'e gonderilen a�ag1daki mektup 23. 2. 1 981 tarihinde Felek 'in siitununda yaym­lanmlftlr.

Saym B urhan Felek Milliyet Gazetesi ISTANB UL Tiirk dili konusunda yazd1klarm1Z1 tdkip eder ve be­

genirim. Meseleyi, biz dilcilerin ilim cihetinden ele alma· lar1 yamnda, Tiirk�eyi en iyi kullanan yazarlardan biri olarak sizin de estetik bir bak111la ele almaniZ �ok isabet­li 'olmaktad�r.

· 1 2 $ ubat 1 98 1 tarihli Milliyet 'te Tiirk �enin geli�­mesi hakkmda benim de bir yaz1m �1kh. A ncak, yaz1mda baz1 kelimelerin degi�tirilmi� olmas1 beni �ok iizdii. "Ta­rihsel neden olmak, siyasal, egemen, kar�m. ulusal, ku­ram " gibi kelimeleri benim kullanmam imkdnsiZdiT. A rap�a "siyaset " kelimesinin· yansm1 at1p yariSml a la­rak, arkasma da FransiZca bir ek takarak meydana getiri­len "siyasal " kelimesinde hl�bir dil mantrl• yoktur. Bu kelime� ne A rap�a ne FransiZca, ne de Tiirk�edir. Hi�bir dilden degildir. "Egemen " kelimesi de bOyledir. Fiiller­den isim yapan -n eki "kar�1 "· kelimesine Msll getirilir? Vstelik "rag men " yerine uydurduklar1 bu kelimeyi, bazl­lar� · "mukabil " yerine kullamyorlar. Yaz1m1 degi�ti-

42

renler, baM da oyle yapllrtmriJlar . .8ir dilci olarak yan: biJ, mantrksrz ue sa�ma old ugunu bildigim bu kelimeleri ben Mill kullamrrm 1 Vstelik aksi goriltii miida{aG eden, A tatiirk 'iin de uydurmacrlrk tan uazge�tigini de­lilleriyle ortaya koyan bir yazrda.

Yazarlarm kullandrklan kelimeleri gazetelerde de­gi�Jtiriyorlar. Sonra .da uydurmacrlar �rkrp "istatistik yaptrk, bakm, . kariJI �1kanlarm kendileri de oztiirk�e k ullamyorlar; demek ki b u akriJ durdurulamaz " diyorlar.

Tiirk�enin miidafaasr hususunda nelerle kariJI kariJI· ya kalryoruz! Her�Jeye ragmen bu sun 'i ak1mm m uuaffak o lmiJSlM ue Tiirk�eyi yrkmasrM imkiin yoktur.

Biluesile hiirmetlerimi arz ederim e(endim.

Do�. Dr. A hmet B. Ercilasun H. V. Sosyal ue ldari Bilimler Fak. Tiirk Dili Vgretim Vyesi

Ger�ekten, bu yaz1dan bir miiddet sonra, Ceudet Kudret Solok Varl1k dergisinde (Mayrs 1 98 1) yazlda Mil­liyet tarafmdan deiii�JtirilmiiJ kelimelerden ornekler uere­rek yazarrn ozti{rk�e k ullandrgmr iddio etmi,tir.

( 1) Prof. Dr. Zeynep Korkmaz, Cum huriyet Doneminde

Tiirk Dili, A nkara, 1 9 74, s. 73 . (2) a. e. , s. 69.

(3) Agii h S1m Leuend, Tiirk Dilinde Geli�Jme ue Sade le s-' me Eureleri, Ankara, 1 9 60, s. 424 -425.

(4) Falih R1(k1 A tay, f;ankaya ll. lstanb ul, 1 9 69, s. 453

( 5) A tatiirk ue Tiirk Dili, Ankara, 1 963, s. 1 1 0. (6) A hmet Ceuat Emre, A tatiirk 'iin ·lnkrliip Hede(i ue

Tarih Tezi, Istanbul, 1 956, s. 35.

( 7) a. e. , s. 52.

(B) A bdiilkadir lnan, A tatiirk Deurine A it Bir Hatrra,

Tiirk Kiiltiirii Dergisi, say1 : 85, s. 2 1 .

43

(9) Leuend, a. e. , s. 4 4 1 .

( 1 0) A tatiirk 'iin Soyleu ue Deme9leri I, Istan bul, 1 945,

s . 388 .

( l l ) Emre, a. e. , s. 43.

( 1 2) A tatiirk 'iin Soyleu ue Deme9leri I, s. 3 73.

( 1 3) Afet lnan, A tatiirk 'ten Hahralar, s. 1 8 2.

( 1 4) Do9. Dr. Zey nep Kork maz, Tiirk Dilinin Tarihi A k l·

�� /9inde A tatiirk ue Dil Deurimi, Ankara, 1 963, s. 5 6

( 1 5) Leuend, a . e . , s . 44 1 .

( 1 6) Kork maz, Cumhuriy�t Doneminde Tiirk Dili, s. 8 0

44

Oi L AN LAY I S I BAK I M INDAN GtlKALP VE B UGONKOLE R

Gokalp 'i yeniden incelemek, onun Tiirk�e ve sade­le�me konusundaki fikirleri ne tekrar bakmak, bugiinkii dil karga�hgma bir 1� 1k tutacakt 1r. Onun ve arkada�la­rmm biiyiik bir vukuf, olaganiistii bir gayret ve en dog­ru metodlarla canland1 rd1g1 Tiirk�e ; �imdi yeniden can­SIZ ve yapma bir d i l h aline geti ri lmek isteniyor. Gokalp '­tan onceki edebl di l imiz halktan kopmu�tu . Onlar bu ko· puk lugu ortadan kald 1rd 1 lar. S imdi yine garip bir aydm· lar toplulugu bu bag 1 koparmaga �ah�1yor . Gokalp 'm oiUmiiniin el l inci y l lmdaki tabloya saglam bir goz le bak­mak i�in onun dil hakk1ndaki dii�iincelerine tekrar

45

donmemiz gerekiyor. Turk�i.iliigun Esaslan 'ill on iki yl l kadar once oku­

mu�tum . Bu temel k i tab1 okumak , Turk aydm1 olmanm i lk �artlanndand1 . 0 zamanki orta ogretimde boyle �art­lardan ; Turkliigii, tar ih iy le, kUitiiriiyle, sanat1yla ogren ­memiz i� in okumam 1z gereken bel li ba�h kitaplardan bize bahseden olmam1�t• . Gokalp' • ve Turk��IUgun Esas­lan 'm l isede sadece isim. olarak okuyup ge�iyorduk. Bizler, tatbikattak i Turk maarif sistemi �izgi s in in d 1�ma � ·kt 1g1m 1z i�in hasbelkader Turk�Uiugun Esaslan i le kar­� · la�tlk . � imdi durum daha da kotU. liseli gen�lerimiz , bu eser in Gokalp 'a ait oldugunu dahi b i lmiyor .

Emek ve �ah�malanm• Tiirk d i l ine ay1 rm 1 � bir in ­san olarak Gokalp 'tak i d i l i l e i lg i l i konulara yeniden ba­karken onun, dil sahasmm d1� 1nda alelade bir yazar deg i l , bir d i l a l im i kadar bu sahaya vak 1f oldugunu gor­diim. Kar�1mda sadece Tiirk�iiiUgu s istemle�ti ren bir dii­�iiniir deg i l , d i l im iz hakkmda vukufla konu�an ve Turk ­�eyi sadele�tirmen in prensiplerin i i lmt ray lna yerle�tiren biiyuk bir dil a l imi vard1 . tlniinde sayg• i le egi l i yorum.

Onun d i l imizle i lg i l i du�iinceleri ne ge�meden once, bugunkii dil karga�ahgml gosteren rilu�ahhas bir ornek vermek, boylece Gokalp'm fik irlerine olan iht iyac •m•z• bel irtmek istiyorum .

·

El imde Turkiye Bi l imsel ve Tekn ik Ara�t1rma Ku­rumu (TOB iTA K) nun Dokiimantasyon Merkezi tarafm­dan · haz1rlanm1� b i r yaz1 var . 19 Kas1m 1974 tarih ve 1 4/1 5946 saylh bu yazlda iiniversite ogret im uyelerinden yaymlanmn bir niishasmm tamtl lmak uzere kuruma gon­deri lmesi i steniyor. � imdi , Tiirkiye'nin en yetki l i ve k •y­metl i i lmi kurumuna ait olan bu yaz1dan bir cumle akta­racagJm : " . . yaymlad •gm1z makale, rapor, tebl ig , k itap gibi b i lg i kaynaklanm imkanlanmz dahi l inde adresimi ze diizenli ve yaymlamr yaymlanmaz gondermek lutfunda bulunursamz , b i zler de, sizlerin , emek , para ve zaman harc 1yarak ortaya koydugunuz �ah�malarm1z1 olanak­lanm lz i� inde Tiirkiye ve tiim dunya ara�t1nc1 larma zama-

46

nmda duyurma olasdajlm bulur ve saglartz." Siyah olan kel imeyi Tiirk�eye �evirirsek �iiyle bir ciimle ortaya � 1kar (ktsaltarak ahyorum) : "Biz de sizin �ah�malanmz1 o lanak lanm1z i �inde, zamamnda duyurma ihtimal ini" buluruz. Buradaki kelimenin "ihtimal" degi l , "imkin". olmas1 gerektigi a�1kt 1r. Ne yapahm ki Tiirk di l in in ku­rumcu lan "o las1hk "1 ihtimal , "olanak"1 imkan kar�•hg1 o larak icat etmi� lerdi r. Fakat Tiirk halkmdan vazge�t ik , Tiirk ayd 1m dahi yukandaki ornekte goriildiigii gibi "olasl l 1 k" i le "olanak"1 daima birbi rine kar1�t1 rmaktad tr. Elbette aydlntmiZ bunda bir dereceye kadar mazurdur. <;iinkii ana d i l inde "imkan" olarak ogrendigi ke l ime, kendisine ik inci b i r d i l o larak ogret ilen yeni di lde "o la­nak" ile kar�l lanml�tlr . Kendisine ik inci bir dil ogreti ld i­ginin farkmda olmayan Tiirk ayd 1m ise , ana d i l i" i le ko· nu�tugunu sand1gmdan hususi bir d ikkat giistermemek· ted i r . Yukandaki yaz1y1 kaleme alan zat, basit bir kom­pozisyon kaidesine uymak, � 'o lanak"1 ikinci defa tekrar­lamamak isterken , ayni an lamda zannettigi "o las1 hk"1 kul­lanm•� ve daha biiyiik bir hataya dii�mii�tiir. N i tekim televizyonun "kimbi l i r" programmm takdimcisi olan zat da el indeki metin ana d i l inde yaz1 lmad1g1 i � in "m1sra " kar� 1hg1 icat edi len "dize" kel imesini �ok defa "dizi " diye okumaktad1r. E lbette bu yanh� lan yapan aydm da ana d i l ini kul lanmay1p modaya uydugu i� in bir dereceye kadar su�ludur. Fakat su�un biiyiigii bu karga�ahga se­beb olanlardad1r. Bu karga�ahg1 ortaya �1karanlar arasm· da, sadece Tiirk Oil Kurumu gibi resmt Slfatl o lmayan kurulu�lar degi l ; TV gib i , Mi l l i Egit im Bakanhg1 gibi en biiyiik resmi kuru lu$1ar da vard tr. Bu konuda da i lgi �ekici bir ornek vermek istiyorum. lki y1 l once iiniver­site gir i� i mtihanlarmda Gokalp'm �u dortliigii de sorul­mu�tu :

Uydurma soz yapmay1z, Yapma yola sapmay1z ; Tiirk�ele$mi$ Tiirk�edir Eski koke tapmay1z.

4 7

Bu sualin sorul ma51 Ti.irk Oil kurumunu �i leden �1karm11 ve Atatiirk 'un devrimleri elden gidiyor d1ye basm top­lanttsl duzenlemi$ , bu arada Istanbul Oniversitesi Rek­torliigune de bir yaZI yo1Jaml$tl . Bunun iizerine de rek· torliik , bu soruyu haztrlayan ogretim uyesine sual a�­ml$tl . Hi�bir resmf s1fat1 olmayan bir derneg in yaz•­sma daya�rak kendi mensuplarma sual a�an bir resmf kuruiU$1 bir iiniversite de boylece bu karga• 1ahg1n garip bir O..negini vermi$ oluyordu.

Bugunkiilerin ba$arlstzhgma ve yaratt tklart anar$iye kar11, Gokalp ve arkada$1armm ba,anst iki noktada top­lanabil ir :

1 . Ortaya konan prensipleri n saglamhgt, 2. Ula$s lmak istenen hedef i�in tikip ed ilen yol ve ·

usul lerin saglamhg1 . Gokalp'm sidele1me hakkmdaki prensipleri ni ba$h ·

ea $U maddeler etraftnda toplayabil iriz : 1 . Sun'i o lan yazt di l in i kon u1ma di l ine yakla$tlr·

mak . Gokalp 'm ba13nsmm en buyuk s1rr1 bu maddede­dir. 0, sun 1 o lam y1k1p, yerine yine sun 'i bir d i l icat et­mek pe1i nde degi ldi . Veya bugunkii gibi , tabii di l in ye­rine sun 'fsini koymay1 dii$iinmiiyordu. '(ukartya aldt· g 1 m 1z dortliigiinde bu prensibi en veciz 1eki lde ifade eder.

Gokalp b u prensibe, once $U tesbiti yaparak ula$tr : "Tiirkiye 'nin mi l li d i l i Istanbul Turk �esidi r ; buna $iiphe yok ! Fakat lstanbul 'da iki Tiirk�e var :. Biri konu1ulup da yazdmayan Istanbul leh�esi , digeri yaz1hp da konu,ul­mayan Osmanh l isamd tr. Acaba mi lli d i l imiz bunlardan hangisi olacaktlr?" (1) Ba$ka mi l letlerde boyle iki l i bir durum bulunmad1gm1, bu iki l igin bir dil hastahgt oldu­g unu ifade ettikten sonra ; birinci 11kk1 kabul ederek , yani "konu1ulup da yazdmayan Istanbul leh�esi "ni yazt d i l i h i l i n e getirerek bu hastahktan kurtulacagtmtz sonucuna ula11r. BOylece ilk ve en esash prensip ortaya konmu1 olur : Yaz1 di l in i konu1ma di l ine yakla$ttrmak . Onun, gerek Ti.irk�iiliigiin Esaslart 'nda, gerek Tiirkle$mek , lslim-

48

la$mak , Muastrla,mak 'ta degi$ik maddeler altmda veya ayn bahislerde ele ald1g1 prensip ve orneklerin bir�ogu , b u a na madden in detaylanm te$ki l eder. Mesela Tiirk�ii­liigiin Esaslan 'ndaki "Halk di l ine ge��P soylen i $ ve. mani baktm mdan galatat ad m1 alan Arap�a ve Fars�a kelime­lerin bozulmu$ $eki l lerini Tiirk�e saymak" (2) ; "Yeni te­ri m ler arailacag1 zaman , i lkin halk di l indeki kelimeler arasmda aramak " (3) ; "Tiirk�ede Arap ve Fars d i l lerinin kapitiilasyon lan i lga olunarak , bu i k i d i l in ne sigalan , ne edatlan , ne de terkipleri d i l imize sokulmamak " (4) gibi maddeler, hep · bu ana prensibi a� tklamak maksadiyle stralanm l$tlr.

·

2. Tiirk�enin esk i devirlerinde kul lamlmt$ olup bu­giin olmii$ bulunan keli meleri diri ltmemek . Gokal p'm "miistehi�e " dedigi "say ru, gozgii" gibi �elimeleri diri lt­mege �ah$tP, bugiin halk arasmda bunlarm yerine kulla­mlan "hasta, ay na " keli melerin i atmak ; y ine sun 'T bir d i l yaratma gayretine giri$mek , halktan kopmak olurdu. Bu prensibe Gokalp $U tesbiti yapt1ktan sonra ula$t r ; " i lkin , halk di l inde m iiteridif (e$-minih) kelimeler yoktur. Halk, Arap�adan ve Fars�adan bir kel ime ald1g1 zaman onun m iiteridifi o lan Tiirk�e kelimeyi Tiirk �eden biis­biitiin atar . Bu suretle di lde miiteridif keli meler kal maz." Hi�bir di lde yiizde yiiz miiter idif kel ime yoktur. Bu, an­lam bi l iminin en esash kaidelerinden bi rid ir (5) . �u hal­de bu kaideye gore, bir kel imenin miiteradifi olarak icat ed i len ba$ka bir kelime; ya kendisi tutunamtyacak, ya es­kisi ni di lden atacak veya bir niians kazanacakt1r. Sayru •

hasta, gozgii - ayna gibi orneklerde eskisinin di lden att ldt· g1 m , yani miistehise h aline geld igini goriiyo ruz. Gece -$eb - ley l , su - ib - mi gibi Brneklerde ise d i l i mize akta­rtlmaga �ah$t lan Arap�a ve Fars�alan halk di line gireme­mi $ , yaz1 di l inde igreti olarak kalmt$ 1ardtr. Zi ya Gokalp'­i n i lk prensibine gore de zamam gelince att lmt,lardtr. Ak - beyaz , kara - siyah iirnekieri nde ii�iincii $1k, yani niians kazanma hidisesi olmu,tur. Bugiinkii sun 'i di l yaratma gayreti nin de baz1 keli melerde niiansa yol a�t1g m 1 gorii-

49

yoruz. Lise seviyesinden sonra "ogretmen" kelimesi kul­lamlm•yor. Oniversite ogretim iiyeleri hili "hoca" d 1r. "Bay" kelimesi , Ata� 'tan sonra hakaret • imiz bir anlam kazanm1�t 1r . "Ya�ant1", ta� 1d1g1 ekin "azhk ve kotiiliik" fonksiyonuna uygun bir mini kazanmakta ve "hayat" tan aynlmaktad1r. Sun1 di l yarat 1c1 lan da bunun farkma varm1� olacaklar ki "hayat" yerine, "ya�am" diye yeni b ir kel ime i cat etmek zorunda kald llar. "Bag •ms1zhk" da kokiindeki "bag" kel imesine uygun o larak "istik li l " den ayn bir mini kazanmaktad 1r. Oyle ki iki devlet ara­smdaki herhangi bir ittifak , herhangi bir bag, devletler­den birinin "bag1 ms1z" olmamas1 sonucunu dogurabi l ­mektedir. Bu kelimedeki kavram karga�ahg1 yiiziinden "Tiirkiye bag1mhd1 r" gibi bir iddia taraflan birb i rine dii· �iirmektedir . Gokalp, zihin lerde bu karga�ahgm doga· cagm1 �ok iyi bi ldigi i � in prensibini koymu�tur. Yalmz eski Tiirk medeniyeti ne a it baz1 kel imeleri n , i lmi terimler olarak .yeni Tiirk�eye girebi lecegini soyler .

3 . Ba�ka Tiirk �iveleri nden kelime, siga, edat ve ter­kip kaideleri a lmamak . Gokalp'm bu prensibi de �ok dogrudur.c;unkii Tiirk�enin her b i r �ivesi , 1 3 . ve 1 5 . as•r­lardan sonra ayn bir gel i�me seyri gostermi�t ir . Bizim Tiirk�emizde , kelime ba�mdaki t ve k 'lerin �ogu d ve g 'ye donerken Dogu ve Kuzey Tiirk �ivelerinde bu degi�­me o lmam1��1r (6) . �u halde ba�ka Tiirk �iveleri nden ke­l ime veya kaide ahnmas1 , umumi tarihi ak1�a ayk1n olur­du .

Ancak, biz Tiirk�iilerin si yasi ve kiiltiirel anlamda Turanc 1hg1 bir uzak mefkure o larak benimsedigimiz mi­lumdur. Bu mefkurenin ger�ekle�mesi hal inde Tiirk �ive­leri arasmda bir yakmla�ma olacag1 da tabi idi r. 0 takdir· de zamanm �artlanmn gerektirdigi bir bir l ige dogru gid i · lecektir k i bunun nasl l olacagml �i mdiden soylemek miimkiin degi ldi r .

Prensiplerden sonra tikip edi len yo la ge�ebi l i r iz : Gokalp ve arkada�lan h i�bir zaman zorlay1c 1 metod­

lar kul lanmadl lar. l stanbul 'da koriu�ulan Tiirk�eyi , yaz1

50

di l i hiline getirmek i �in hiikQmeti ve resmi kurulu�lan vas1ta yapmad 1 lar. tlmer Seyfeddin, Miiftiioglu Ahmet Hikmet gibi hikayeci ler; Re�at Nuri , Refik Halit gibi ro­manc• lar; Faruk Nafiz , Orhan Seyfi gibi �ai rier, halka uzak o lmayan bir edebt aklm yaratmak sureti yle sade Tiirk�enin prensipleri ni tatb ik ederek ba�anya u la�t l ­lar . Bi lindigi gibi , mi l ll edebiyat cereyam , halk 1 k a le al- ·

mayan Servet-i Fiinunculara kar� 1 tr •kml� ve edebiyat1 geni� halk kitle lerine sevdirmi �ti r . Halka munis gelen bu edebl cereyan, sade Tiirk�eyi de rahathkla benimsete­bi lmi�t ir . Bugiiniin sun 'l Tiirk�eci leri i se ya resml zor­lamalar i l e , ya da halka uzak b i r edebi ak 1 m i�inde yeni keli meleri benimsetmek istiyorlar. Bir taraftan Servet-i Fiinuncular gibi san 'at i � i n san ;at anlay1 �ma bagh bir edebiyat beni mserken , b ir taraftan bu edebiyatta kulla­mlan yeni kel imeleri halka beni msetmek elbette miimkiin degi ld ir . S • m 1 keli melerin geni� halk kitlelerince beni m­senmesi isteniyorsa cemiyet itr in edebiyat anlay 1� 1 da be· n imsenmelidi r . Fakat bu takd irde de halka yabanc1 yiiz­lerce · kel imeyi bir anda ona beni msetmek miimkiin o lmaz. i �te bu, sun 'iTiirktreci leri n i �inden �·kam•yacak­lan fas1t dairedir . Zaten edebi eserlerinde sun 'i ke l i me­leri ku l lananlar, bu i �i hal ka beni msetme gayesinden �ok ; D ivan edebiyat� l lan ve Servet-i Fiinuncular gib i , b ir aydm ziimre edebiyat• meydana getirme hedefine yanel­mi� lerdir. Ziimre edebiyat1 yaratmak i �in eski ler, halkm anlamad1g 1 Arap�a Fars�a kel imelere ba�vuruyorlard• ; � imdiki ler oniirk�e kel imelere ba�vun..iyorlar. Keli me bulmak i � in eski ler, Arap�a Fars�a l ugatleri kan �tlnyor­lard • , yeni ler .Tiirk Oi l Kurumunun Tiirk �e sozliigiinii kan�t1nyo rlar. Faz l l HiiSnii ise bir "Daglarca Sozliigii" yaratma pe� inde goriiniiyor .

Gokalp ve .arkada�lan , hem edebi eserlerinde , hem de Tiirk�eyi sidele�tirmek i�in ortaya koyduklan pren­siplerde halka yoneldi ler . Boylece sag lam ve kul lamhr bir yaz1 di l i elde etti ler. � imdi bize dii�en, eli mizdeki bu tabii yaz1 d i l in i deg i �tirip su n 'l hale getirmek , ba�ka

51

bir ifadeyle ana d i l imizi b1rak1p onun yerine ikinci bir dil ogrenmek degi l ; batldan girmekte olan kel imelere ve i lmi tabirlere Tiirk�e kar$1hklar bularak di l imizi zengin· le$�i rmektir .

( 1 ) Ziya Gokalp, Tiirkciiliigiin EsaslarJ, M EB , Bin Te· mel Eser serisi, 1 1 3. s.

(2) a.e. 1 38. s. (3). a. e., 1 38 . s. (4) a. e., 1 39. s. (5) Dogan A ksan, A nlam bilimi ve Tiirk A nlambilimi.

DTCF. , 1 9 7 1 A nkara. (6) Tiirk 11ivelerinin farkl• tarihi geli11 meleri ic in bak :

52

Muharre m Ergin, Tiirk Dil Bilglsi, lstanbu/ 1 962, 1 1 - 25. s. ve Re11it R. Arat, Tiirk $ivelerinin Tasnifi Tiirkiyat Mecm uaSJ, X. C., 59 · 1 38. s.

SOSYAL BiR K.URUM OLARAK O i l

Oil, sosyal bir kurumdur. BUtiin sosyal kurumlar gibi cemi yetin iistiindedir ve ona hakimdir. Kendi kaide ve prensiplerini onu kullanan fertlere kabul ettirir. Soz geli­�i , Tiirki ye Tiirkt;esini kullanan bUtiin insanlar �imdiki zamam aym �ekilde .;ekerler. Hi t;kimse, "ben bundan sonra �imdiki zaman eki olarak -yor 'u degil, -vtn' a kulla­nacagam" di yemez. Aym �ekilde d i limizi kullanan bUtiin insanlar, bildigimiz meyvaya "elma", kendisiyle yaza yazd 1gamaz nesneye "kalem" derler. Hit;bir Tiirk , "hayar, ben bundan sonra bu nesneleri varak ve sulat diye adlan­daracaglm " diyemez. Bir ornek daha vereli m. Tiirkler, s1fat tamlamasmda, s1fat1 ba�a, ismi soila getirirler ve meseli "siyah elbise" derler. Vi ne hi �kimse "hayar , ben elbise siyah diyecegim " iddiasmda bulunamaz. Bir kimse, yukarada saraladagamaz ayk1ra ornekleri kullanma­ya kalk 1�1r ve bunda 1srar ederse ne olur? 0 fert cemiye­t in d1�ma itilir. l�te dilin sosyal bir kurum olu�u dolayi· Siyla cemiyetin iistiinde bulunmas1 budur. Fert dile degi l dil ferde hakimdir. Bugiin cemiyetimizde goriilen yukan-

53

daki Of'neklere benzer daYranl$1ar ; te$ki l.itl t oldu�u , Ata­tiirk 'i.in arkasma srgmdrgr Ye deYiet dahi l pek �ok miies­sesenin destegini sagladrgr i� in ba$arll r goriilmektedir. Ancak bu ba$arr giiri.inii$ten ibarett.i r Ye ge�icidir. Dil in biiti.in sistemini bozacak dereceye hi�bir zaman ula$ama­yacaktrr. Ti.irk�e. kendi yaprsryla fertlere hi.ikmetmeye deYam edecektir .

Dil in sosyal b ir kurum olu�undan dogan i kinci ni­teligi mil ll l igidir. Aym mi l lete mensup biiti.in insanlar tarafmdan aym nesnelere, hareketlere, kaYramlara ay-. m adlarm Yeri lmesi ; kel i meler arasmdaki mi.inasebetlerin aym $ekilde saglanmasr ; kelime srrasmm aym prensiplere t.ibi tutulmasr o insanlar arasrnda bir yakmltgrn dogma­sma yol a�ar. Aym di l i kullanmamn sonucu olan bu ya­kml rk ; d in, kiilti.ir, gelenek, tarih gibi d iger ortak deger­lerle beraber bir mil letin te$ekkiili.ini.i Ye devamrm saglar. Ba$ka bir deyi $1e d i l , mil leti mi l let yapan Ye onu mil let olarak devam ettiren degerlerden biridir. Su halde di l in Ye onu meydana getiren ek, kelime, kel ime grubu, ci.imle gibi unsurlarm mil letin biiti.in fertleri arasrnda ortak ol­masr gerekir . Bu ortakhgr herhangi bir $eki lde bozucu hareketler mil lf birl igi sarsar. istanbu l 'da, Ankara'da, l zmir'de, Mugla'da, Adana 'da, Gaziantep 'te, Erzurum'­da, Rize'de; $ehirlerimizde Ye koylerimizde herkes akr l , $art, imkan, $efkat, sohbet kelimelerini kullamrken bazr kimse Ye zi.imrelerin us, ko$u l , olanak, sevecenlik, soyle­�i keli melerini kullanmaya kalkr$malar r ; di lde ortakhgr, dolayrsryla mi l lf birl igi bozucu bir harekettir. Aym �ekil­de $eh irlerde ve koylerde ya$ayan biiti.in insanlarrmrz, isim tamlamalanm, "Doyum Lokantasr, Ankara Otel i" �eklinde kul lamrken; bazr lokanta ve otel lerin Tiirk�e­nin kel ime srrasmr bozarak "Restoran Doyum, Otel Ankara" adlarrm kul lanmalarr da di lde ortakhgr sarsrcr , mi l lf birl igi bozucudur.

Oil , mi l lf varhgrmrzm ayrr lmaz bir par�asrdrr. Onu mukaddes bir emanet olarak kabul etmek ve kendi yapr­sma .uygun o larak kul lanmak gerekir. 54

TORKc;ESI N EDI R?

Uydurmac1hk denen Tiirk�eyi bozma hareketi dola­yJsJyla yukandaki soruyla s1k s1k kar�da�maktay1z. Turk di l i ile ugra�t•g•m •z• bilenler; di l imizde kul land•grmrz pek �ok kelimenin Tiirk�esinin ne oldugunu sormakta­d Jrlar. ' 'Tedbirin Tiirk�esi ned ir, ihtiyacm Turk�esi ne-.dir? " gib i .

·

Bu soru sa�mad1r. c;Onku''rurk�esi nedir? " diye so­rulan "tedbir ; i htiya�. sebep, i mkan defter, kalem" gibi kelimelerin hepsi Tiirk�edir. 0 halde "tedbirin Turk�e­si nedir? " diye sormak; "m�ya ne denir, Temmuz ayJ­nm ad1 nedir? " diye sormak kadar mantrks1Zd1r. Bir ingi l iz Turk�eyi ogrenirken "book" keli mesinin Tiirk-

. I

55

fWesi "kitap", "Reason" kelimesinin TUrk�esi "sebep"tir d iye ogrenir. Biz de l ngi l izceyi ogrenirken "dur�m" ke· limesinin l ngi l izcesi "situation", "manidar" kelimesinin l ngi l izcesi "signicant"t1r diye ogreniriz . Hi�kimse bun­lann l ngi l izce olmay1p Utin!;e oldugunu b ize soylemez.

Kelimelerin men�ei , hangi d i lden Turk�eye girdigi ayn bir konudur. Dili kul lananlar �u veya bu kelimenin men�ei nedir diye du�unmezler. Mesela "dorriatesi ka�a ald1mz, ampul bulabi l iyor musunuz, hava ne kadar da SI· cak" diye konu�urken "domates , ka�. almak, ampul , bulmak, hava, ne, kadar , s1cak" kelimelerinin ash nedir diye du�unmeyiz. Kelimelerin ashm dii�unmek, b ir di l i kul lananlarm degi l , ara�t1ranlann i� idir . Bir di lde ku l lam­lan her kelime o dilin mahd1r. RomanCI romam yazar­ken, politikac1 meydanda konu�urken, vatanda� kahve­hanede sohbet ederken"imkan , masa, �art, ak1 l " kelime­lerin i Turk�enin mah olarak kul lamr. Di l i kul lanan kim­seler, kel imelerin men�eine gider ve kul lammm1 ona gore ayarlamaya kalk1� 1rsa ne o lur? "Masa, kitap, porta­kal , alem, radyo, merdiven , cam " diyemez. Bu kelime­lerin bulundugu yere ya (. . . . . ) koyar veya kimseni n b i lme­digi , kendisin in Tiirk�e zannettigi bir sesler grubu yerle�­tirir. Aym mant1kla, yani kelimelerin men�elerine gide­rek �u hiikiimlere varmak milmkundur: "Yavuz" kel iniesi bin y 1 l once Turk�ede "kotu , . anlamma geliyordu , o halde "Yavuz Sultan Selim" dememel i . "Diin" bin y1 l onceki Turk�ede "tun" �eklinde soyleniyordu ve "gece" demekti , o halde "bir onceki gun" i�in "dun" demek yanh�t1r. Turk�enin men�einde oldugu gib i , "tun ud1d 1m - gece uyudum " demek lizJmd1r. Nitekim uydurmac l lar b u garabeti yapml�lar ; "tiin" kelimesinin ses ve manaca degi�tigine bakmadan "tunaydm" kelimesini uydurmu�­lard•r . Ziya Gokalp'm me�hur misal iyle "Ayag 1m terle­medi ki ni�in terlik giyeyim? " demek de yine kelime­lerin men�eine gitmek garabetinden dogar. �u halde muh im olan kelimelerin bugunku kul lammld lr. �u veya bu men�eden ge lmeleri kul lananlart i lgi lendirmez.

56

C::AGRI $1M . . .

SI SAV tarafmdan dilzenlenen toplant1daki konu�­mamlzda �oyle bir cumlemiz vard 1 : "Uydurma kelimele­rin baz1 lan , ses benzerligi dolay1s 1yla milstehcen manilar tedii ettirmektedirler. Sevecen , ya�am, kuram, ozveri boyle kel imelerdi r". Bu cumlemiz, bir gazetede ve b i r toplant1da baz1 tepki lere yol a�1 . Tepki gosterenler, de­mek istediler ki "fesathk sizin zihninizde oldugu i� in mustehcen manilan hat lrhyorsunuz."

Bunun zihi ndeki fe5athkla i l gisi yoktur. c;agn�1m 1n d i l bi l im inde ozel b i r yeri vard 1r . Oil bi l iminin en bilyilk otoritelerinden olan Ferdinand de Saussure'iln "Gene! Oi l Bi l imi Dersleri " adh eseri nde �gr 1� 1ma ayn bir ba­his ayn lm1�t 1 r : "C::agn� 1m bag lant 1 lan ". Burada Saussure bir kel imenin hangi bak1mlardan �agn�1mlara yol a�a­bi lecegilii i ncelemektedir. Bir keli menin tilrlil yonlerde �agn� 1m bag lant1 lar 1 olabi l i r. Her yon bir "�agn �1m di · zisi " meydana getiri r. Saussure, Frans1zca'daki "enseig· nement" kelimesinin zihinde uyand1rd1g1 dort �agn� 1m dizi sin i ornek o larak veriyor: 1 ) Aym kokten gelen keJi-· meler, 2) Yakm minah kel imeler, 3) Aym eki ta�1yan kel imeler, 4) Ses benzerl igi bulunan kelimeler. Demek ki "enseignement " kendisine yukar1daki dort bak1mdan benzeyen ke l imeleri tedai ettireb i lmektedir ( 1)

Prof. Dr. Dogan Aksan, "An lambi lim i ve Tiirk An­lambi l im i "_ adh kitabmda Saussure 'iin d i lde �agn�1ma ayn bir bahis ay1 rd 1gm1 belirttikten sonra "enseigne­ment" yerine Ti.irk�e bi_r ornekle meseleyi a�1khyor (2)

5 7

DINDi RME

I I dindir mek 1

I I

I d ind ir iyoruz

I durdurma

I I

I vb .

/ vb

I /

I ge � irme, iyi etme

I I

vb. I

vb .

I \ indirme '

' \ \

I gezdirme I

si nd irme I I \ vb

I vb

\

\ si:iyleme

vb .

I

vb .

Oogan Aksan, me�hur an lambi l i mci St . U l l mann'm da "bir kel i men in hem ses, hem man a bakl mmdan i ki �agn� • m sistemi bul undugu" goru�unu naklet mektedi r. (3)

�u hitlde b izi m verdigi miz orneklerden "sevecen "in hem kok �e aym olan, hem de ses benzerl igi bulunan "sevici "yi ted ai etti rmesi b i zi m fesathg•m•zm so nucu degi ld ir ; genel dil b i l i mi nde "�agn � 1m baglant1 lan " ko­nusuna g iren bir o layd 1 r . "Ozver i"nin hem kavram, hem ses benzerl igi bak 1mmdan bir ba�ka ke li meyi hat 1r latma­s1 ; "ya�m" ve "kuram "m da ses benzerl ig i dolay1s 1yla mustehcen .manalar tedai etti rmesi , Saussure'un "�agn­�·m dizi leri " i �i n miikem mel orneklerdir .

( 1 ) Ferdinand de Saussure, Course in General Linguis­tics, Ne w York, Toronto, London, 1 9 66 s. 1 25-1 2 7;

Ferdinand de Saussure, Genel Dilbilim Dersleri 1

(�eviren : Berke Vardar) , Tiirk Dil Kurumu Yaymla­rl, A nkara, 1 9 76, S. 1 1 8-1 1 9. Sa ussure, dip no tunda son halin seyrek goriildiigiinii soyler.

(2) Dogan A ksan, Anlam bilimi ve Tiirk Anla m bilimi (Ana Cizgileriyle) , DTCF yaymlar., A nkara, 1 9 71 ,

s. 25-26.

(3) Dogan A ksan, a. e. S. 46.

58

TORKf;ENI N SEFALETI

Dil i kul lam � . bir mHiet in mi l l! hassasi yet in i gosteren ol�iilerden biridir. Fakat di l soz konusu o lunca memle­ket imizde b i r mi l l t hassasiyetten dem vurmak i mkanSIZ­d • r. Bu a landak i sefaletimiz sokaklarda, dairelerde, ev­lerde boy boy �e�hir edi lmektedir.

59

Istanbu l caddelerini gezenler Tiirk�e bakrmmdan �ok acrkh bir nianzara i le kar� r la� rrlar. Yiiz metrede bir diki len dolmu� duraklarr , Tiirk�enin sefalet i l anlarrdrr. Bu duraklardaki "bekleme yapr lmaz" ibaresi kar�rsm­da h i �bir Tiirk'iin yiireginin srzlamamasr ayrr ve daha bii­yiik bir faciadrr. "Bekleme yapmak, . konu�ma yapmak, gecikme yapmak" diye di ye Tiirk�ede kendi ba�rna �e­ki len fii l kalm ryacaktrr . " Bekleme yap r lmaz" ciimlesi , i ki Tiirk�e kel imeden meydana gelmesine ragmen Tiirk�e degi ldir. Bunun Tiirk�esi "beklenmez" �ekl in­de olacakt r r. Tiirk�ede tirenler "gecikme .yapmaz", "gecikir". Son zamanlarda her kel ime i le beraber "yapmak" ve "a lmak" fi i l leri ni kul lam �. �irkin b ir moda hal i ne geldi . Do lmu� �ofO.. Ieri art rk "Taksim ve Beyazrt yapryorlar" . t;ok daha i �giizarlarr. "Bebek yapryor". Kibar biirokrasi , d ai relerde "�ay ve kahve ahyor'·' . lo­kantada yemek i� in oturuyorsunuz. Garson geliyor ve soruyor : "Ne a l rrsmrz efendi m? " Siz l i steden . "alacagr ­mz" (herhalde �antamza koyacaksrmz) yemegi se�i yor­sunuz; sonra da garson s ize "servis yapryor."

"Banyo a lmak" ba�ka bir kibar l rk ( ! ) ornegidir. Artrk memleketi mizde manavdan domates a l rn rr gibi "Banyo a l rnmaktad rr. "

D i l imi zi n giizel i m "gerek" ke l i mesi de her kal rba gi­ren bir ucube oldu. " laz rm" veya " liizum" kelimelerini kul lanmak istemeyen ler hemen "geregin i yap ryorlar" . "t;al r �maya liizum yok " mu diyecekler; "�al r �maya gerek yok " derlerse Tiirk�e konu�tuklarrnr san ryorlar. Bu sirk soytar r larrna benzeyen bir Tiirk�edir. " liizum"u kul lanmak istemeyen "�a l r �mak gerekmez" d�r.

Tiirkiye'de bir "TRT Televizyonu" var ki tam bir Tiirk�e bozan yuvasrdrr. Evlerinde televizyonu olanlar, haftanm dort giiniinde, yar rm�ar saat bu ib areyi seyre­derler. "Tiirkiye Radyo Televizyon Televi zyonu" ne de­mek d iye soran bir Ankaral r ya heniiz rastlamad rk. B u "televizyon televizyonu" 1 0 Kasrm miinasebet iy le ya­y rnlad rgr bir programda Atatiirk 'iin anrt ·kabir ta�lar rna

60

kaz1 lm1' sozlerini okudu. Ekranmdan da bu sozleri akset· tird i . Ekranda gosteri len ciimlelerden biri "Yurtta sulh, cihanda sulh" idi . "Televizyon televizyonu"nun sipikeri bunu "Yurtta ban,, •diinyada ban'" diye okudu. "Q. han" 1 "diinya" diye oztiirk�ele$tiren kafa ne menem bir kafad 1r d iye dii,iinmeyiniz. Bu kurumlu kurum ne "ci­han "tn da "diinya"mn da Tiirk�e olmad 1gm1 bi l ir , ne de iki kel ime arasmdaki mina farkm1 .

"Bundan dolay1 , bundan otiirii, bu yiizden" gibi ii� tane Tiirk�e kar$1hg• bulunan "bu sebeple" yerine "bu nedenle" uyd urmas1m kul lananlara inanmaym1z. "Biitiin i nsanlar" demek varken "tiim insanlar" diyenlere hi� al­danmaymiZ. «;iinkii "biitiin" soyu sopu b i l inen Tiirk�e bir ke l imedir. "Siyasi" yerine "siyasal " , "tarihf" yerine "tarihsel " demenin Tiirk�ecil ikle i lgisi yoktur. Kokler yine Arap�ad1r. Siz de "resmi vazife" yerine ' 'resimsel gorev" derseniz bu i 'in giiliin�liigii ortaya �1kar. "Tele­v izyon televizyonu" ge�enlerde "$ehirsel manzaralar" �eken bir fotograf�•Y • tamt1yordu . Di l imizde isim tam­lamalannm bulundugunu da neredeyse unutacag1z. Birgiin �ocuklar 1m1z "kitap yaprag1" yerine "kitapsal yaprak"; "kalem ucu" yerine "kalemsel u�" derlerse hi� $a�maym•z. Zaten �u isi m tam lamalar1nm ba�ma gelme­dik $ey kalmad 1 . Once "Siimerbank, Etibank, Raybank" diyerek ko l lan, bacaklan k1nld 1 ; sonra da "Otel Bonjur" , "Restoran Y1 lmaz" diyerek tepetaklak edi ldi . � imdi s 1ra "salh , sell i-'' .�1kmt1 l ara ge lmi$tir .

Tiirklerin sefaled maddi yaramtz ' ise, Tiirk�enin se­faleti de manevr yaram iZdlr. Bir mi l let i ktisidf yoksul ­l uktan olmez ama killtUr yoksul lugundan oliir. Tiirk�e oliirse Tiirk mi lleti de yok o lur. 0 zaman ortada iktisi­di baktmdan kalk tndtrt lacak bir mi l let de kalmaz. Gii� niimiizde Tiirk aydtmmn zihni , Tiirkiye'nin kalkmmas•m ekonomik temele baglamakla $artlanml,ttr. Kiiltiirsiiz bir mil letin yapyam1yacag1 ideta unutuldu. Kiiltiiriin kay­naklannm di lde oldugunu ise bilen yok gibi. Mi lletimize bale dersi degil Tiirk�e dersi l iztmdtr.

61

UYDURUK«;A DEGIL Ml, UYOUR UYDUR SOYLE !

Dil imize anz olan uydurmac1hk hastal lg 1 , art1k Turk d i l in in yap1sml sarsacak, sistemini bozacak, dereceye varm1�t1r. Haz1r latt1r1 1an ders kitaplanyla, zaman zaman te�ki latlara gonderi len tamimlerle resmi makamlar tarafmdan ; daha tesirl i olarak da radyo ve televizyon vas1tas1 i le desteklenmeseydi , bu hastahk elbette bu kadar yaygmla�ma imkint bulamazd 1 . Baz1 hususi �ah 1s · ve derneklerin (:1rpm 1� lan hilinde ge(:ip giderdi . Halktan farkh o lma, kiilturlii goriinme gibi ruhf baz1 ek­sikl i klere dayanan bu okumu�lar hastahg1 , radyo, te le­vizyon ve gazeteler visJtasJyla maalesef halka da bula�­t lnlmak istenmektedir. Konu, (:e�itli a(: l lardan tekrar tekrar i � lenmi�tir. Fakat hastahk, tamamen ortadan kal­kmcaya kadar tedivi ve miidahaleye devam etmek �art­�lr. Bu sebeple bu siitunda uydurma kel imelerin Turk d i l kaidelerine ayk1nhgm1 ortaya koyacag 1z.

63

ZORUN LULUK: Kel ime zaruret veya mecburiyet kar�1 l lg1 tekl if edi lmektedir. Uydurmac1 , zaruret ve mec­buriyet kelimelerini Tiirkt;e saymayarak dcj i�tirmi�tir. Ne var ki "zorunlu luk"un kokii olan zor da Tiirkt;e as• l · h bir kel ime degi ldir. Biraz di l bi lgisi ogrenmi� olan herkes Tiirkt;ede "Z" i le kel ime ba�lamayacagm1 bi l ir . Oil bi lgisine ihtiyac1 olmayan uydurmac1 herhangi bir sozliige baksayd1 , bu kelimenin Fars�a as1 lh o ldugunu gorecekti . Aynca is imlerden isim tiireten bir -n eki Tiirkt;ede yoktur. "Yazm, k1�m" gibi kelimelerde go­riilen -n ; kallpla�m 1� bir vas1ta hali eki , yani �ekim eki· dir. Bu ekin iizerine -LI eki getiri lemez. "Yazmh, kl�m­h " diyemezsiniz . "Kaideler bizi i lgi lendirmez" diyenlere SOziimiiz yoktur. 0 takdirde aym yol la sayiSI Z kelime tii· retip kul lanabi l i rler. Tekl if etmesi bizden : Kolaymhhk, sertin l i l ik , yumu�agmhhk, kahnmhhk, i ncenl i l ik . . .

RASTLANTI : Bu kelimenin de kokii (rist) Fars�a­dlr . Bunu b i lmek i �in sozliige dahi liizum yoktur. Tiirkt;e as1 l h kel imelerin "r" i le ba�layamayacag1 , daha ilk gra· mer bi lgi leri veri l i rken ogrenciye ogreti l ir . Keli me ba­�mdaki r, Tiirk hant;eresine o kadar ayk •ndtr ki , Anado­lu 'da r ile ba�layan yabanc1 as1 l h kelimeleri " i recep, 1nza, 1ras gitmek, urum, urus" �eklinde ba�ma bir iinlii getirerek teliffuz ederler. Muhtemeldir ki bu uydurma keiime de Anadolu 'ya girerse, "1rastlant 1 " olarak telaffuz edi lecektir . Uydurmac1lar, yabanc1 as1 lh keli meleri at 1p onlarm yerine "oztiirkt;e"lerini getirme iddiasmda olma­sa idi ler, bu kelimeye itiraz etmeyecektik. Ama � imdi so­ruyoruz ; tesidiif de yabanct as1 lh , rastlant1 da. 0 halde maksat nedir? Maksat uydurma zevkini tatmaksa, mesela zevk it; in "ho�lant 1" , zevksizl ik i �in "niho�lant 1" , i�ret i�in "�evklenti ", "cebir" it; in "zorlant1 " dememek it; in sebep var ml?

SAPTAMAK : Bu kelime de Tilrk�e as1 l h b i r koke dayanm1yor. "T esbit etme"ye kar� 1hk arayanlar, yine 64

Arap� asdh olan "tesbit"e tak1hp kalm 1�lar ! Arap�a "tesbit" kel imesinin kokU "sabt"t1r . Arap�ada bir iile te�ki l eden kelimeler, mutlaka ayna kok harflerini ta� 1r· lar. Tesbit, sabt, sUbut, i sbat, mUsbet ai lesind�ki s, b, t, harfleri ; te�mi l , �umul , �amil , mii�temilat ai lesindeki �. m, I harfleri gibi . 0 halde Arap�a tesbit kel imesinin kok harflerini ahp oradan "oztiirk�e" ( ! ) bir kelime �·­karmak ne menem bir i �tir? Aym oi�UyU kul lanarak Oil Kurumu, say1s1z kelime Uretip soziUgiinU zenginle�tirebi­l ir . Bir ka�m1 biz tekl if edel im : Te�mi l i�in �amlamak, tahmi l i� in hamlamak, teksir i�in kasramak, teklif i� in kalfamak.

NEDEN : Kel i me sebep kar�1hg1 olarak piyasaya sU­riilmU�tUr. Elbette i lk soracag1m 1z soru "sebeb"in nesi vard 1? · �eklinde olacakt1r. Uydurmac1 larm giyesinin ke­l imeleri oztiirk�ele�tirinek ol4ugu da soylenemez. Zo­runluluk, raslant1 , saptamak kelimelerinde bunu gordiik. 0 halde gaye, ne o lursa olsun � i lde degi �ikl ik yapmakt1r. Neden kel imesi d i l imizde vard 1r ama, minis• sebep de­gildi r . Neden bir�eyin sebebini ogrenmek i�in kul lamlan bir soru zarf1d1r; ni�in , niye manalanna gelir . Uydurma· cdar, sozliiklerimizde bel l i minis• o lan kel imeye, di lde mevcut o lmayan yeni bir mina verme hakkm1 nereden ahyorlar? Neden, bir�eyin sebep'ini ogrenmek i� in so­rulur; oyleyse sebep yerine neden diye l im mant1g1yla yola � 1kacaksak, bu mant1g1 yiirUtmeye devam edebi l ir iz : Kim, bir �eyin fai l ' ini ogrenmek i� in sorulur; oyleyse fai l yerine kim 'i kul lanahm. Nas1 l bir�eyin vasfm1 og· renmek i� in sorul ur; oyleyse vas1f yerine nasl l diyel im. Bundan boyle �u ciimle leri de art1k rahat� kul lanabi l i ­ri z : "Sizce bu cinayetin kimi kimdir? " "Aimanya art 1k nas1 l s1z · i��i kabul etmiyor" . Okuyuculanm1z, ornekleri. �ogaltmak suretiyle eglenceli vakit ge�irmege devam edebil irler .

65

BAGI MSIZU K : Ti.irk�enin kel i me yapma· yol larma ayk1r1 olarak ti.ireti len keli melerden biri de "bag1mstz· hk"ttr . Ti.irk�ede isimlerden is im yapan bir -m eki yoktur .Halbuki burada bag isminden ·m ile yanh� o larak

"bag1 m" ismi yap 1 lm1� (ki , uyduranlar bi le keli men in bu k1smmm minas1m veremiyorlar ! ) ; oradan da -s1 z ve • hk ekleri i l e "bag1 ms1zhk " ti.ireti lmi�tir. Tiirk�ede an­cak fi i l lere gelmek suretiyle isimler ti.ireten bir -m eki var­dlr . Almak 'tan ahm, satmak 'tan sat 1m, � izmek 'ten �iz im, i �mek 'ten i�im gibi i s imler bu ekle yap 1 lm1�t 1r . Tiirk�ede "bagmak" diye bir fiil mevcut bulunmad 1gma gore , "ba­i •m" ismi nas1l yap1 labi l i r? Ti.irk�ede bir -m eki daha var. Tekl ik birinci �ah 1s iye l ik eki olan -m, eklendigi ismin b i ri nci �ahsa , yini ben 'e ait o ldugunu gosterir . "Kale­mim " bana ai t olan kalem, "evi m " bana ait o lan ev, "ba­g lm" bana ait o lan bag demektir . Aynca, �ek im ekler in­den sonra yap1m ekleri gelmez. "Biz get irdik oldu " mu diyorsunuz? Buyrun oyleyse size, aym yolla . yeni keli me­ler : Cehaletiniz i � i n "bi lgi msizl igin iz" si.ikQtunuz i� in "sozi.imsi.izli.igi.ini.iz . . "

i LG i N <; : "Ben yapt1 m , o ldu " ol�i.isi.iyle yola �•kar­samz, sonsuz saytda ke l ime uydurabi l i rs iniz. " i lgi n � " de i �te boyle, "ben yapt 1m, oldu " ol �i.isi.iyle yola � 1kan larca uydurulmu�tur. " i lgi " , i l mek fi i l i nden yap t lm•� b ir isim· d i r . i s imlere getir i lerek is im yapan bir -n� eki veya isi m­

lerden fi i l yapan bir -n eki Tiirk�ede bugi.ine kadar mevcut o lmam1�t1r . Ti.irk�ede bu ti.ir kel imeler, -n doni.i�­li.ili.ik eki aim•� fii lere -� fii lden isi m yapma eki get iri lerek yap•hr. Sevinmek 'ten sevi n� , i nanmak 'tan inan� gib i . Ti.irk�ede "i lgi nmek" diye b i r fi i l bulunmad tgma gore; " i lgin� "in Ti.irk di l i kaideleriyle izah edi lmesi mi.imki.in degi ldir . Frans1zcas1 "enteresan" olan bu kavram kar�•­hgmda "i lgi �ekici " deyimi kul lamlabi l i r .

SIYASA L : Hani adam Kerbela vak 'asm1 anlatacak olmu� ve "Muaviye 'nin k tzlan Me�hed 'de o ldi.iri.ildi.igi.i

66

zaman " d iye soze ba�laml$ . Kar� 1smdaki "behey cahi l " demi$ , �'ben senin nereni diizelteyi m? Muaviye degi l Ali , k 1z lar1 degi l ogul lan , Me$hed degi l Kerbel a o lacak" .. . Hikaye Yusuf k 1ssasma tatbik edi lerek de anlat 1hr . Biz de $imdi uydurmac1 larm neresini diizelte l im? Siyasal ke­l imesinden -l 'yi ka ld1rm , geriye . s iyasa; -al '1 kald 1 rm, geri ­ye siyas ; -sal '• kald erm, geriye siya kahr. Acaba yukanda­ki lerden hangisi kel imenin eki , hangisi kokiidiir? Baz1 k i ­$i ler , be lk i de Amerikan casusluk. te $ki latl Siya ( CI A 'nm Tiirk�e okunu�u ! ) · i le siyiset aras 1nda i lgi kurup keli me­tlin kokiiniin siya o ldugunu dii$iini.iyorlard • r ! Fakat zah­met etmesinler, �iinki.i yukandaki koklerden hi �biri , h i�­b i r d i lde mevcut degi ldir . Kel imenin mastan Arap�a siyaset 'ti r . Arap�adaki -i nisbet eki , her keli meye dog­rudan dogruya getir i lemez. Bu eki ahrken b az1 kel ime­ler, b izi fonetik degi $melere ugrarlar.

Mesela madde kelimesi maddi, mina kel imesi , ma­nevl, diinya kelimesi diinyevi �ekl inde nisbet -i 'sini kabul eder. Bu, Arap�amn ses b i lgisini (fonetik ) i lgi lendiren b i r husustur. Ama biz imki leri ne Arap�amn, ne Tiirk�enin ses b i lgisi i lg i lendiri r ! Arap� siyisl 'den -i 'yi kald 1 r ; -al ' 1 ekle; o lsun sana "oztiirk�e" b i r kel ime! Nas• l o lsa yol a�1 lm 1 $t 1r . Art1 k maddi yerine maddal , manevi yerine manevel , diinyevi yerine di.inyevel deyip biz de bu i $teki maharet imizi gostereb i l i riz . Koki.in hangi d i lden oldugu miihim degi l ; ait oldugu di ldeki $ekli mi.ihi m degi l ; ek in hangi d i lden oldugu hi e;; mi.ih im degil ; ek - 1 midir, -el m i ­d i r ' -sel midir, bunun da ehemmiyeti yok ; fi i l lere mi ek­leni r, isimlere mi, boyle kaidelerle zihin buland 1 rmaga ve zaman oldi.irmege ne li.izum var? l stediginiz b i r d i lden is­tediginiz bir kelimeyi istediginiz $ekle sokarak ahmz; kel ime fii l de olabi l i r , is im de ; sonuna ister -1, ister -el , ister -sel geti rin iz ; bu yol la b in lerce $ihane kel ime elde edeceginizi gii(eceksiniz.

-

Uydurmac1 lardan birkac;; iirnek : Bugiin kul lam lrna­yan Tiirk�e {<el imelerden gen 'i alm l$ 1ar; sonuna -el koy­mu$1ar ; genel o lmu$. Vine iili.i keli melerimizden tiize'ye

6 7

bu defa ·l 'yi setirerek tUzel yapma,lar . Fars�a para 'y 1 ahp bu kere de -sal i le parasal '1 uydurmu�lar. Frans1zca ( ? ) . ekonom'dan ekonomsal ; Mojolca ulus'tan ulusal �•km•�­TU..k�e ejit-, gor-, i�it- ti l lerine (bu defa isim degil ! ) -sel 'i ekleyerek egitsel , giirsel , i�itsel 'i elde etmi�ler. Art 1k resint yerine de resimsel diyebi l iriz. Ne zengin , ne sonsuz bir hazine! Bu hazine i le yepyeni bir sozliik yaratmak mumkun. Yalmz �u i �i bir de lngilizlere , Frans1zlara og­retsek. . . "Sizin -al , -el ekinizi biz tii l lere de ekliyoruz, fevkalade kullam�h oluyor; siz de deneyin , d i l ini z zen­ginle�ir" desek nas1l olur? Mesela l ngi l izler �� kelimeleri kazamrlar : To hear tiil inden hearal - i�itse l ; to see tii l in­den seeal - giirsel , to educate ti i l inden educatal - egitsel .

URGOT : Te�ki lat yeri nt!! uydurulmu�tur. Fi i l in ko­kii iirmek'tir. "Urgii iirmek, �rap ormek, ag iirmek" gibi kullam�lan olan bu kel imenin te�ki lat ile ne i lgisi var? Belki kelime, �orap iirmek'ten kinaye, mil letin ba�•­na �orap Or-en te�kilatlar i�in uydurulmu,tur!Urmek'ten -gii eki . i l e yapdm1� Or-gU ismi vard 1r. Bi lmek'ten bi lgi , si lmek'ten si lgi , duyinak'tan duygu oldugu gibi . Fakat -g1, -gi , -gu, -gii ekinden sonra -t isim yaprna eki Tiirk�ede yoktur. Aynca tiilerden isim yapan bit -g1t , -git , -gut, -giit eki de Tiirk�ede yoktur. 0 halde orgiit kelimesi nas1 l yapdm1�t 1 r? Bu, uydurmac1lar i �in "sorun" degi ldir. Onlar i�in dil in kaidelerine uymak mecburiyeti yoktur . . . Olmayan koklerden olmayan eklerle kelime tiiretmek bir yarat•c•hktlr, di l i zengin le�tirmektir ! Arap�a te�ki lat 'a at1p yerine "oztiirk�e" orgiit'ii koymak kotii bir i� mid ir? Oogrudur, Tiirk�ede mevcut o lmayan bir ek kul lamrsa­mz "Tiirk�e" degil, "oztiirk�e" bi r keli me elde etmi� o lursunuz! Biz de yeni "oztiirk�e" kelimelerle, Oi l Kuru­mu'nun sozliiglinii zenginle�tirel im : «;alg1t-saz heyeti , orkestra; bi lgit-akademi ; sarglt-ambalaj ; sergi t-galeri , vergit-vergi diiresi... '

ASAMA: Acaba TUrk Oil Kurumu'nun "Tiirk�e Sozliik"ii, uydurduklan bu kelimeye ne mana vermi�? 68

SoziUklerine bakmaya ger�ekten i htiya� var; �iinkii ke­l ime, birbirine yakm bi rka� kavram i�in kul lamhyor. A�ama; safha i �in mi , merhale i� in mi ,derece i�in mi uy­duru lmu�tur ; bunu b i lmeye imkan yok . Bakal lm , sozliik· ler inde (6. bask &) ne diyorlar : "Onem ya da deger bakl· mmdan gitgide yiikselen bir s&ra basamaklarm herbiri , riitbe , mertebe, paye ." Aym soziUkte merhale kel imesine bak&yoruz ; kar�ISinda yine a�ama var. l kinci bir kar� ahk olarak da evre. Evre'nin kar�1smda ise safha, merhale, faz kar� 1hklan. Buyrun , i �in i �inden � 1km. Merhale, merte­be ,safha kelimelerin in ifade ettigi ayr1 ayn kavramlar1 bir kahba koyup bir kelime i le ifade edivermek tam korum· culara gore bir i � . Boylece ii� kel ime, ii� kavram i� in bir kel ime uydurup kul lamrsak kel ime haznemiz ii�te bir n isbeti nde azahr ; daha az ke l ime biriktirecegi i� in hafJZamiZ yorulmaktan kurtulur; sozliiklerimiz bas1 h rken ii�te bir nispet inde daha az kagtt harcanarak savurgan-l !gm oniine ge�i l i r .

.

Bir de kel i menin yaptsma bakal lm. Verdik leri m a­nidan anla� 1 ld 1gma gore kel imeyi a�mak fii l inden �·kar­m t�lar. Ama nas1 l � akarm 1� lar? Bu, kurumcular i�in me­sele degi ldir ; -ama diye bir ek d i li mizde �ulunmasa da onlar icat ed iverirler. i �te bu kel imede de boyle bir ek uyduruvermi�lerdir. �imdi bu eki , b iz ba�ka fi i l lere de ekleyerek .gel-eme, gid-eme, yap-ama, yaz-ama, u�-ama gibi mevcut fail say1s1 nda kelime elde edebi l i riz. Bu, yu­kartda bahsettig imiz tasarrufa aykanysa da, uydurmaci­lar, i stedik leri zama!l \Utumlu o lmakta serbesttirler.

Di l imizde -ama eki yoktur, fakat a�ama diye bir fi i l olabi l i r �ekli nde dii�iinerek Derleme ve Tarama sozliiklerine bak1yoruz. Tarama Sozliigii 'nde "mag lubet­mek ", Derleme Sozliigii 'nde "yemek yemek " manala­rmda a�amak fi i l i var. Uygur metin lerinde , Divinii Lu­gati-t Tiirk 'de ve Kutadgu Bi l ig 'de de a�amak "yemek yemek" manasma gel iyor. Bu , a� isminden "kan , kan­a-mak; ya� , ya�-a-mak" orneklerinde oldugu gibi -a- eki ile yap 1 lm1� bir fii ldi r. 0 halde bu fi i lden yapllacak o lan

69

a$-a·ma kel i mesi , ancak "yemek yeme" anlamma gele­b i l i r . Fakat d i l , dil b i lgi si , ek , kok , mana deni len kav­ramlar , kurumcularm umurunda m1? Onlar i stedikleri kokten , istedik leri ek le , istedikleri tilretmeye , isted ikleri manay1 vererek yeni kel imeler uydurabi l i rler. Bu, on­lann Atatilrk 'iln emaneti ne sahi p �1kri1alan demektir. «;ilnkil onlara gore hayatta en hakiki milr$it uydurmak­t lr .

KURAM : Bu kel ime, nazariye ( teori ) kar$ 1hg1 olarak i leri silrillilyor. B ir di lde bel l i b ir kavramm kar$1hg1 yoksa yeni kel ime iht iyac1 dogar. Teori i� in biz im d i l imizde ( evet , b izim d i l i mizde ! ) nazariye kelimesi bu lunduguna gore, yeni b i r ke lime i leri siirmek abesle i �tigald ir. Yeni ke li men in yapiS I ise, yi ne "ben yapt1m; old!J " OJ �ilsiiy­le izah ed i leb i l i r . · «;iinkil Tiirk�ede fii l l erden isim yapan b i r -am eki yoktur. Fi i l lerden i sim yapan ek, ·m ekidir ve kurmak fii l inden ancak ·U· yard lrnCI sesi ile "kurum" d iye b i r isim yapl labi l i r. Nitekim boyle bir kel ime yap 1 lm 1$t 1 r ve "miiessese" anlammda kul lamlmak· tad1r . Tabii daha once kurumak 'tan yapl lm l $ olan ve "baca i si " man as l na gelen kuru-m keli mesi i le miiessese· lerin in kan$t 1n lmas1 teh l ikesi ni goze alanlar tarafmdan !

Oi N LENCE , SAK INCA, GOVENCE : Her ii� kelime de Tiirk d i l in in kaidelerine ayk1r1d1r. Bence , sence, �ocuk� kelimeler inde goriildiigii iizere, -ce eki bir �ekim ekid ir ve isimlere gel ir. Karaca, a laca, «;amhca ornekle· ri ndeid g ibi kahpla$arak YaP•m eki vazifesi gardiigii de o lur. Ancak bu halde de yi ne isimlerin sonuna getiri lmi$· t ir . Fii l lere gelerek isim tiireten bir -ce eki yoktur. Dil$iin· mek 'ten dii$iince, eglenmek 'ten eglence arnekleri , analoj i , yani aldanma yoluyla ortaya � 1km1$ kelimeler· d i r. Bir ka ide gibi ele ahmp i$ 1eti lemezler. "Oisun, b iz kul lamnz•• d iyorsamz, buyrun b i rka� tekl if de b izden ; katlanca ( me�kkat ) , atlanca (atlet izm) . soylence ( riva-70

yet) , Odence ( hak veya bono) , ya�anca (omiir) , baglanca (esaret) , yaylanca (defetme) , aklanca (beraat etme) .

OEGINMEK : B u keli me, TEMAS ETMEK yerine uydurulmu�tlir. Tiirk�ede OEGMEK fii ii var , -n fii lden fiil yapma eki de var, o halde , OEGINMEK fii l i de pekala tiireti leb i l i r . Tiireti lebi l i r ama manas1 ne olur? Uy­durmacl bunu dii�iinmemi�tir ve dii�iinmeye i hti ya� duy­mam•�tlr . Oil , yalmz �es lerden ve �eki l lerden ibaret deg i ld i r .D i l in en miihim unsurlarmdan biri de man ad ir. Alelade b ir sesler toplulugu, ancak bir manas1 oldugu zaman "kel ime" o labi l i r ve o sesler toplulugunu sade­ce b i l i nen m anas1 i le kul lanab i l i rsin iz . Vine bir ses veya sesler toplulugu ,. be l l i b ir vazife ta�1d1g1 zaman "ek" olabi l i r ve o ek i ancak bel l i vazifesi i l e i � leteb i l i rsin iz . Mesela -DE eki "bul unma" ifade eder ; b unu "uzakla�­ma" ifade eden -DEN yerine ku l lamp "evde aynld •m" d iyemezsi n iz . .,...Ci eki ugra�ma ve meslek bel irtir . Mese­la sahip olma ifade eden -Li ekini -Ci yerine kul lamp "demirl i �� � � 1yor" diyemezsi n iz . -N- eki n in de bel li . b i r vazifesi vard 1 r . Bu vazife donii�lilliik ifade etmekth'. Bir ba�kasmm sa�m 1 tararsamz bunu T ARAMAK tii l iy le , fakat kendi sa�Jn iZ I tararsamz bunu T ARA-N -MAK fii l iyle ifade edersin iz . Bir ba�kasm1 veya b i r�eyi y •kar­. samz bunu YIKAMAK fii l i i le , fakat kendinizi y 1karsamz bunu YIKA-N-MAK fii l i ile anlat 1 rsm1z. 0 halde -N­eki hareketin yapan iizeri ne dondiigiinii ifade eder. Ekin bugiinkii vazifesi budur ; OEGMEK fii l ine geti rd igin iz zaman da aym vazife i le i � gormesi gereki r . Yani bi r ba�­ka �eye "degerseniz" bu DEGMEK, fakat "kendin ize degerseniz " bu OEG-1 -N-M EK olur. Oemek ki DE­GIN MEK ancak i nsanm "kendi kendisine degmesi " ma­nasma gelebi l i r . Ama bi l iyorsunuz, J<urumcular hiirdiir, onlar kelimeye istedik leri manayl vereb i l i i' ; gramerci lerin i�i de onlarm verdigi bu maniy1 ara�t 1 rmak ; yeni niini­ya gfire yeni gramer kaideleri ortaya koymakt 1 r.

Uydtirmacl larm b i lmez goriindiikleri b i r nokta daha 71

var. Dil imizde DE�I NMEK kelimesi bir zamanlar vard 1 . T ARAMA SOZLO�O'nde kel ime "kavuJmak, nail o l ­mak, vasl l olmak" manismdad1r. On ii�iincii as1rdan once kelime TEGINMEK Jekl inde ve "ula$mak" an la­mmda idi . Derleme Sozliigii'ne gOre DE�IN MEK, Bor'da "s1hhati bozulmak" anlam1na gelir. -N- ekini , bi ldigi­miz vazifesi i le kul lanmayan Kurumcu, ke limeyi hi� olmazsa bu manalardan biri i le kul lanmahyd1 . Ama o, kelimenin manisml degi Jtirivermekte bir mahzur gorme­mi$tir.

S imdi s1k1 durahm. Bu kadar ugraJma ni �in? TE­MAS ETMEK gibi Arap�a asl lh bir ke l imeyi dilden at.mak ve onun yerine Tiirk�e as1 lh olamm kul lanmak i�in degi l mi? 0 halde yap1 lacak iJ nedir? Pek tabii ki, d i l imizde TEMAS ETM EK i�in kul land1g1m1z Tiirk�e asl lh kelime olup olmad1gm1 araJtlrmak. Aman dikkat ediniz "araJtlrmak ", Kurumcularm pek oyle i Jine gelir bir kel ime degildir . Uydurmak varken, ara$tl rmak da ne oluyor? Ama biz bil iriz. "Bu konuya dokunmadan ge�e-miyecegim" deriz ve kel imeyi namusluca Tiirk�eleJtir­miJ oluruz. Evet, TEMAS ETMEnin Tiirk�esi DOK UN­MAK, uydurmacas1 DE�iN M EKtir. Ancak burada bir noktaya daha dokunmak gerekiyor. Dil imizde TEMAS ETMEK, "bi risiyle goriiJmek" kavram1m da kar$dar. Biz hat1r latahm; �iinkii bakarsn1sz Kurumcu, bu kavram1 da, ya DEGINMEK ile karJIIamaya kalkar, ya da "GOROS­MEK

." i unutup yeni bir k�l ime uyduruverir !

KOSUL : $ART yerine uydurulan KOS U L kelime­si KOSMAK tiil inden -L eki ile tiiretilmi�tir; Bugiinkii Tiirk�emizde tii llerden isim yapan bir -L eki yoktur. Es­ki Tiirk�edeki TOKE-L, <;AP-U-L gibi birka� ke lime­de giiriilen bu ek art1k ya�m•yor. YaJayan bir ek", yeni kelimeler dogurabil ir. Ya�mayan unsurlardan yeni do­gumlar olmas1 miimkiin miidiir? Kald1 ki ek, eski Tiirk�e­de dahi i�rek degildi ve birka� kelimede kahplaJml$tl . $ART i�in se�ilen tii l ise biisbiitiin yanh1t1r, SART1n 72

KO SMAK fiili . i le hi �bir mana ilgi si yoktur. Mesefi MESLEK kel imesine Turk�e bir kar�1hk ararken onunla mina bak1m1ndan hi � i lgisi olmayan I «;MEK fiil ini ahp I «;I L -meslek diyebi l ir misin iz? Bu usule devam ederek KADER yerine YEYI L, KITAP yerine GIDI L, KALEM yeri ne U«; UL kel imelerini kul lanabi l i r misi niz? U«;MAK fii l i i l e KALEM arasmda ne kadar munasebet varsa KOS­MAK fi i l i i le SART arasmda da o kadar munasebet var� d 1r. SART KO SMAK tabiri , SART i le KOSMAK ara­smdaki munasebete del i l olarak gi>steri lemez. «;unku SART KOSMAKta ko�mak yard 1mc1 fii ldi r. Yard•m­C I fii l ler i se �ok defa as1 l anlamlarmdan ba�ka anlamda kul lamhr. Mesela I S GORMEKte GORMEK yard 1mc1 fii l i "yapmak" anlammda� GOLEBi LMEKteki B i lMEK fii l i "gucu yetmek" anlammdad 1r. SART KOSMAKta da KO �MAK, b i ld igimiz anlammda degi l , "one surmek" anlammdad 1r. Ba�ka hi�bir yerde "ko �mak" fiili "one surmek" anlammda kul lamlmaz. 0 halde SART ile hi�­bir mana i lgisi olmayan KOSMAK fii l inden SART i �in keli me turetmek yanh�t1r. SART KO SMAK tabiri var diye SART 'I KO SMAK'tan tureteceksek; K U LAK VER­MEK 'ten VERi L-Di KKAT, VAZi FE GORMEK'ten GOROL-VAZi FE ( Nitekim bu . fi i l i de vazife i�in kul lanm1� lar ; ama bu defa canlar1 -l 'yi degi l , -EV ekini kul lanmak istemi�) . BOYUN EGMEK'ten EGI L­I TAAT, BAS KALDI RMAK'tan kald 1r l l-isyan kelime­lerini de rahat�a. turetemez miyiz?

73

AH SU UYD U RUKCA!

Ortaokulda lngi li zceyi yeni ogrenmeye baJiayan �o­cuklar olmad1k hatalar yaparlar; lngi li zcenin kajml go­ziinii yararlar ; "TH E " kul landacak yerde "A'' "Wi LL" kul lamlacak yerde "SHALL" kul lamrlar. Uyduruk�ay1 yeni ogrenen nice iinlii yazar ve profesorlerimiz de bun­lara benziyorlar. Uyduruk�a denen yeni di li ogreni rken olmad1k yanhJiar yap1p Tiirk�enin kajlnl goziinii yare­yorlar.

74

l,te Ulusal Killtiir Dergisinin "Nisan 1 979" say•smdan ornekler. Pro f. Or. Uzdem ir Nutku 'nun "«;OCUK TI ­YATROSU SAHNE UYGULAMASI OZERINE D0-S0NCELER " adh yaziSindan a ld1g 1mlz $U ciim leye ba­k•mz : "«;ocuk ayaklanmas1n1n ilk devresinde hareket­lerini hep dairese l bir oylumda yapar. " Okuyuculart · m 1z1n an layabilmesi i�in ciim leyi Tiirk�eye �evirmemiz gerekmektedir : "«;ocuk, ayaklanmas�nm ilk safhas�nda hareketlerini hep dairevt b ir hacimde yapar. " Uyduruk­�anm mucitleri, "oylum " kelimesini "hacim" yerine uy­durmw;lardlr. Bay Uzdemir N utku 'dan ogreniyoru z ki daire bir cisimdir, alam degil hacmi vard1r. Acaba dai­renin hacminin hangi formiil ile bulundugunu da Bay Nutku bize lii tfederler mi? Prof. Dr. Nutku, psiko log William Stern 'e de inciler doktiirtmii,. Ondan terciime ettig i b ir ciimle ,oyle : "Her insan , kendin i �evresinde oylumun merkezi varsayar ve bu oylumu ad1m ad1m tamr". Tabii ki Stern boyle b ir ciimle kurmaz. Okuyu­cu lar tmiZ Nutku 'nun bu ciimlesini (?) Tiirk�eye �evir­meye �ah,lp eg lenebilirler.

Bir ciim le daha : "Vine bu ya$1arda topluluk duygusu ya da bir arada o lu,un duyarhg1 artar ve �ocugun �ev­resine o lan �abalar1 geni$1er . " "Ouyarhk" yerine "has­sasiyet", "�aba" yerine "gayret" koyup ciim leyi tekrar kurunuz. "«;evresine o lan gayretleri gen i, ler" ne demek­tir? Bay Nutku , hangi dille yaz 1yorsunuz? Bu dili ogre­ten k itap lar, okullar varsa b ize de tavsiye ediniz ; ogrene­lim ve yazd1k lar1m anlayahm.

"Bu ya$takilerde adalet duygusu on diizeydedir" di· yorsunuz. "Diizey" "seviye" yerine uyduru lmu$tur. Seviyenin onii arkas1 o lur mu? Yoksa iistii v� a lt 1 m1 olur? Yiiriimeye yeni ba$1ayan �ocuklar �n ·dairevi $ekilde hare· ket et tiklerini ve �evrelerini ad1m ad1m tamd1klar1n1 sizin yaz�ntzdan ogrendik. Ama tekrar o �ag lara doniip, �evre­mizi yeniden tammaya ; daire ile kiirenin , seviye ile p lan'" farklanm yeniden ogrenmeye liizum var m 1?

"Dikkate ahnmas1 gereken bir nokta da, oyun yerin-75

de az say1da biiyiik olmas1 , o lanak varsa hi� olmamas•· d1r" ciimlesindeki "olma , o lanak, o lmama" kelimelerinin tekrarlanmas1 sizi h i� rahats1z etmiyor mu? Acaba biiyii· diik�e, ogrendiginiz kel imele ri birer birer atarak, tekrar �ocukluk �ag larmdaki kel ime hazinesi ne donmek , boy­lece �ocugun diinyas1na daha rahat niifuz etmek niyetiy­le bu i�i · bi lerek mi yap1yorsunuz? Oyle anla�1hyor ki bu yol la �ocug un diinyasma iyice girmi� ve onun dii�ii­nii� tarz 1m tamamen benimsemi�siniz. T1pk1 bir �ocukta oldugu gibi mekan duygusu kaybolmu�; daire ve kiire, seviye ve pl an birbirine kan$ml�t lr . Vine �ocuklardaki gibi sebep-netice miinasebeti de ortadan kaikm1�t1 r : "Drama, sozciik kokiinde yapmak anlam 1na geliyorsa, ,.:ocuk da oyun s1rasmda bir�eyler yapmak itkisi i�i nde dir. " 0. Nutku � �cLik, piyesi sadece seyretmemeli , oyuna bizzat i �ti rak etmelidir, d iyor. Cocuk da oyuna kat 1 lmak ve bir�eyler yapmak ister; ,.:iinkii "drama" keli mesi "yapmak" manas mdak i bir fii lden tiiremi �tir. Yani Nutku 'ya gore "drama" "yapmak"tan tiiremeseyd i , ,.:ocuk da b ir�eyler yapmak ve oyuna girmek arzusunu duymayacaktl.

Dogrusu saym Ozdemi r Nutku tebrike lay1kt1r. Co· cuk Tiyatrosu i le i lgi l i b ir yaz1y1 onlarm seviyesine ine­rek yazmakta, biiyiik bir ba$ar r gostermi�t i r. Tabi i k i b u ba�ar 1y1 saglamasmda en biiyiik pay, uyduruk�a ke· l imelere dii$mektedir.

76

"KURAL"S IZ Bi R YAZI

Tiirk Di l i Dergisinde Emin Ozdemir "kural " tammaz b ir yaz1 yazm1� . Terciiman 'da uydurmacJhgl tenkit eden­lere kar� 1 �unlar1 soyliiyor : "KURALCI , tlNYARG I LI B i R TUTUMU SORDORORLER. StlZGELi MI BELLE­DiK LERI K U RALLAR VARD I R. DERLER Ki "AD KOKLERiN E GE LEN YAP IM EKLERi N i EYLEM KOK LERi , EYLEM · KOKLERiN E GE LEN YAPIM EKLE RI N I DE AD KOKLERI A LMAZ". DERLE R Ki

"YAPI M EKLERI N I N Ki MI LERi I S LEK, KI M I LERI AZ I SLEKTI R. AZ I S LEK EKLERLE SOZCOK TO­RETME DOGRU DEGI LD i R" ... BU KURALLAR GE­«;ERLIGI N I YI TI RMi STI R BUGON. OI L D EVRI Mi , DI LIMI ZI N «;EVRENI N I VE SO LU�UNU GENI S­LETMI STI R ... AD KOKLERI N E GELEN B I R EKi N EYLEM KOKLERI N E GE LMEZLIG I DE KIMI EK­LERDE O RTADAN KALKMI $ G I B I DI R, SANLI ON­VANL I D I L GERICI LERI , AYR IM INDA DEGI LDi R BU TOR DEGI SI MLERI N . . . "

Bay Ozdemir'e giire d i lbigisi ndeki "kurallar ge�erl i-77

gini yitirmiJ" o lab i l ir . "YanhJ ya da dogru sozciik tartiJ­masl, kuralc1 d i lb ilgisine bagh kiJi lerin i Jidir. ' '

GeliJen im Gelikamsm Geli Jen Gelivemiz Gelikams1mz Geli �enler � imdi okuyuculanm1z "Bu ned ir? " diye di.iJiini.iyor­

lar. Ey mil let ! Bunun ne oldugunu si zin anlamamz gerek­mez. Di lb i lgisinde "kurillc 1hk" olmaz. Bunu ben uydur­dum. Bundan sonra gazete ve dergi lerde ku l lanacag1m. Giiciim yeterse okul kitaplarma da sokacak, radyo ve televi zyonda da kul land •rtacag 1m. Boylece d i l in "CEV­R iM iNE" g irecek ve sizler ogreneceksiniz . 400-500 y1 ldan beri "-YOR" kul lamyoruz. Art1k bu "kural"­• n degiJme zamam geld i . Bundan boyle J imdiki za­mam yukandaki gibi �ekecegiz. Birka� "oneri "m daha - var. Tiirk�e olmayan "PORT AKAL" yeri ne "DI LI N ", "MANDALi NA" yerine "Mi N i Di liN" , "PANTOLON " yerine "DUBU LPA<;:A" diyeceg iz. ls im­lere ge len "-Li K " eki ni fi i l lere getirip "PAL TO " yerine "O�OLOK " , "K iTAP" yerine "OK ULUK" kul lana­cag lz. "DUBU LPA«;A M l D i K i K AMSI N IZ? YOK, O�OLOK D i K I � EN I M ; «;OCUK Di.Li N YiYI � E N ; O K U L U K OKUVAMIZ" gibi ciimlelere art1k ahJacak­s •mz. Yalmz b i r noktay1 hat 1 rlatay 1m : Zamanla bun­lar da "kural " hal ine ge leceginden 1 0-15 y1 l sonra degiJtiri lecektir.

78

"0ZG0RL0K YE BAGIMS IZLI K "

"Bu kel imeler uydurmad•r, i l im d1� 1d 1r" diye belki de yiiz defa yazlld 1 , �izi ldi . Ama cehalette ve cahi l l ige uymakta hili 1srar edenler var.

Bir kere daha tekrarhyah m. "Ozgiirliik " ve "baglm· Sizhk" keli meleri uydurmad1r; di l kaidelerine ayk1r1 olarak yap•lm •�lard1r. "Oz" ve "giir" kelimelerini yan­yana getiri rseniz bundan asla "hur" minis• � 1kmaz. "Oz ogul" , "ger�ek ogul, ovey olmayan ogul " demektir. "Oz Turk ", "asd Tiirk, ger�ek Tiirk" anlamma gel it . "Oz di l" , "as1 l d i l , ana di l " demektir. 0 halde "oz giir" de "as• I giir, ger�ek gilr" demek o lmahd1r. "As1 l giir, ger�ek giir" gibi minis1z tamlamalar si ze bir�ey ifade ediyor

. mu? Ne demek "as1l giir, ger�ek gur"? Bunlar nas1l mi­nislzsa, "oz giir" de oylece miniSIZdlr. Aynca "giir"un "hiir olmak" ile i lgisi nedir? "Giir", "bol , mebzul " de-

79

mektir. "Bot " minasmm hW'riyetle ne alakas1 var? Fakat sa�mahkta akd, mantlk ve i l im ' aramamn da manasJ yok. "Z1rva tevi l gotW'mez" soziiniin manasmt, b i lmem ki ea· hi l l ikte 1srar edenler bi lebi l ir mi?

"Bag " kelimesinden "bag tm" kel imesi tiiretilemez. f;iinkii Tiirk�ede isimden isim yapan "-m" eki

. yoktur.

l s imlere eklenen "-m" �ek im ekid ir ve eklendigi kelime· nin ifade ett igi nesnenin bi rinci �ahsa, "ben"e ait oldu�

gunu 1-elirtir. l ngi li zce "my", Frans1zca "mon"·un kar�l· hgtd l r . "Kalem-i -m" , "bana ait olan kalem " ; "masa-m" , "bana ait masa" manalarma gelir. 0 halde "bag -1 -m" da "bana ait olan bag " demekti r. Biitiln bu a�tklamalar, cahi l ler i �in bir�ey ifade etmez. Onlar, mev­cut olmayan bir ek i le "yeni kel ime" yapmakta �e kul· lanmakta tsrar ve inat ederler. Oksijen olmadan "su" meydaRa getirir ler ; "kan"stz insan yapmaga -91hjtrtar; "2 + 3 = S" i� leminde 3'ii kul lanmadan 5 'i bulurlar. Evei , mevcut o lmayan bir ekle yeni keli me tCire�menin bu orneklerden hi � farkt yoktur. Ama cehaleti hakim kt lmakta direnenler i �in i l im ve manttga bagh olmakla olmamak arasmda da hi� fark yoktur.

Atatiirk uydurmacthgt bir ara denemi� ; sonra bunun cehalet ve "irtica" oldugunu anlaytp vazge�mi�tir. (Bak : Atatilrk ve Ozle�tirmeci lik - lki Vesika, Terciiman Gaz, 6.8 . 1981 ) . Bir del i l_ daha ortaya koyahm .

Baktn tz, 9 May1s 1 93S 'te Atatiirk hangi d ll le konu· �uyor :

"Ge�en dort y1hn ·ba�hca i � levr ekonomi alanmda o lmu�tur. Bir�ok illkeler, acunsal buhran kar�tsmda sar· s t lmt� ve umutsuzl uga dii�mii�ken biz, bu kapsal felaket oniinde cuda irki lmedik." (Atatiirk 'iin Soylev ve Oeme�­leri l , lstanbul, 1 945, s. 366) .

"Yiikenlerimizin gereklerini , kesin bir bayrthkla go­zet iyoruz." (a.e., s. 367) .

Atatiirk 1 Kastm 1937'de ise �oyle konu�uyor: "Oiger miihim nokta, daha evvel de i�ret ettigim gi·

bi , memlekette, h!Jsusiyle baz1 bolgelerde goze �rpacak

80

ehemmiyet alan hayat pahahhga mevzuu i le ugra�mak . . . Bunun i�in i lmi bir tetkik yaptanlmah ve tesbit edi lerek sebepleriyle radikal ve planh �ekilde miicadele edi lmeli · d ir ." (a.e. , s. 381 ) .

" Ekonomik kalkmma; Tiirkiye'n in hiir, miistaki l , da­ima daha kuvvetl i , daima daha refahh Tiirki ye ideal inin hel kemigidir ." (a.e .• s. 383) .

Giiriildiigii gibi 1 93S 'te " i �lev, acunsal , kapsal , cuda, yiiken, baynhk" gibi kel i meleri kul lanan Atatiirk, 1 937' · de artak biiyle kelimelere i ltifat etmiyor ; "hususiyetle, hayat , mevzu, i lmt , tetk ik, tesbit , sebep, miicadele" vb . kel i meler le konu�uyor.

Ve "iizgiir" veya "iizgen degi l , "HOR" diyor; "ba· g 1ms 1z" veya "bagmsaz" deg i l , "MOSTAKi l" diyor.

Hem sonra Atatiirk, "hayatta en hakiki miir�it ceha­letti r" dememi�tir k i . . .

"Ozgiirliik" ve "bag 1ms1zhk" kel imelerinde 1srar eden zihniyet; Giiktiirk hiikiimdan Bi lge Kagan '1 da tu­tup Uygur hiikiimdan yapar ve Uygur hiikiimdarma Giik· tiirk abidelerinden par�alar okutturur. i l kokul miisame­resi seviyesine b i le ula�mayan bu piyes �ok begeni l i r ve iivgiilerle televizyona getiri l i r. Fakat �a�maga liizum yoktur. Tiirk�e ·cumle kurmas 1m beceremedigi halde "Oniversite Kanunu" hazarlamaya kalk1�an zi hn! yet ; ta· bii ki "iizgiirliik" ve "bag 1msazhk" ke l imelerinde ayak direyecek , seviyesi zlikten zevk alacakt 1r. Biiyle bir sevi ­ye tarihimizde gal iba " i lk" t ir ve bugiiniin bariz vasfa gal iba "biiyle bir seviye"dir.

8 1

TORKLOGO BI RLE �TI REN KELI MELE R

Uydurmac1hgm zararlarmdan biri d e Tiirk dunya­smdaki d i l bir l igini bozmakt1r . Yuzlerce yl ldan beri kul­land 1g 1m1z ve di l i mize mal ettigimiz keli meler, yaln 1z Tilrkiye 'deki Turkler tarafmdan degi l ; Yunanistan , Bul ­garistan , Romanya , Yugoslavya, Suriye, l rak, I ran , Af· ganistan, c;in , Rusya ve Romanya 'da ya�ayan mi lyonlar· ea Turk tarafmdan da kul lamlmakta ve anla� 1 lmaktad 1r. Bunlar Turklilgu bir le�tiren keli melerdir. Turkiye 'deki uydurmac1 lann di l imizden att 1g 1 her kel ime Turklilgu b i rle�tiren bir bag 1 koparmaktad 1r . Sovyet�i komunist· lerin uydurmac1hga taraftar olmalarmm asli sebebi de budur. Biz bu sutunlarda , muhtelif Turk Ulkelerinde son y1 l larda ne�redi lmi� eserlerden derledigimiz kel ime· leri verecek ; boylece uydurmac1hgm sebep oldugu �ok ac1 n�ticeyi gozler onune serecegiz .

Abbas Zamanov, Eniel Dostlan , BakO , 1 979 , 7 . -1 1 . sahifeler aras 1 :

· Edebiyat, tirih , i nk 1 lab, b ani, sanatkir, cihan�umul , �ohret , faydalanmak, talep, devam, inki�af, kanun, tabii mensup, edebl cereyan , mahsu l , an 'ane, ifti �ar, his , �Up­he, �air , i stifade, tesirlenmek , �eki l ; hasretmek , misa l , eser, kesbetmek, m 1sra nasihat , hazin , nazire , i lm, kitap, defter, sarfetmek, maksat, mektep, tenkit etmek, gaflet, ifade, manzum, malum, Yakm �ark , sur 'atle, takip et· mek , i cti mai, s iyast, had ise , hareket , hassashk, terakki, azatl lk , seciyye, muvat1k , hazine, milracaat etmek, if�a etmek , mustebitl ik , muhacir, vaziyet, vaslta, muvaffaki· yet .

Azerbaycan Sovyet Ansiklopediyas 1 , I l l . ci ld , Baku, 1 979, 5-6 sahifeler aras1 :

Hekim , tahsi l , �ahsl, kad im, nakl iyat, alet, asan la� -82

t 1rmak , taraf, hastahk, yahut, tamamiyle , l agvedi lmek, esasen , medenr seviye, i kt isadf , ci hetten , tesadtif olun­mak , n isbeten, muharri k , d ai revt, techi z edi lmek, miis­bet, mesafe, kabi l i yet , omiir, neti ce, aded , sib it , elastik, sentetik , materya l , tatb ik edi l mek , elektrik , tezgah , in ­tikal , dahili, sat1h , haricT, muhtelif, cihaz , miihim, kiitle­vi, i stihsal , mUddet , usu l , terkip , vitamin , kalori , me�gul , kuliip, hastahane, r.ib.•ta , ekseriyet, i k i cinsiyetl i , atom, tesi r , mamulat, as l r , sanayi , muhit , meydana �·kmak, muhafaza, semere, gaz, ciiz'i , tabaka .

Sefer E lekberov, Folklorda Estetik ve Ahl aki Fik ir­ler, BakO, 1 978, 3-4, sahifeler :

inki �af, cemiyet , nesi l , ruh , terbiye, mesele ,ehemmi­yet, mal ik, manevi, ahlak, fiz iki, kami l l ik , ahenkdar, imkin, saha , vacip, vazife, ibaret , �ahsiyet , fikir , zaruri, keyfiyet, servet , ufuk, miimkiin , his , esaret , mi l l i , be�eri, ideal , uzuv, miistesn a , merkezi , medeniyet, tahsi l , i�t i ­mai �uur, te�ki l at , tecriibe, grup temin etmek, terkip, miihim husOsiy le , vas1ta, idrak , �ifahi edebiyat , tedkik , mina, kesbetmek, felsefi, muayyen , ait , tecessiim , faal i ­yet , zirve, miinaseb.et , tefekkiir , i n 'ikas, mahdut.

H . N . Altay, Zengin Yoksul lar , Varhk Dergi si (Gii­ney Azerbaycan Tiirkleri tarafmdan � 1kanlan ayhk Tiirk­�e-f:ars�a kiiltiir dergisi ) , Tahran , 1 979, Say1 3-4, 6. sahi­

. fe : Maka le, ehemmiyeti , it ibari yle, kaide, isti sna, mes'­

e le, hiilasa etmek, i lan etmek, tahammiil etmek, tahkir, idare, resmf, gayn resmi, hiiviyet , �ahsiyet , kaylts •z­�arts•z, tab i i hak , ist ima l , min i , hain , uzuv, devlet , mi l ­let , dii�man, hususiyet , mus•ki , tarihi, an 'anevr, k lymet, irtibat, vaslta, niifusu nisbetinde, gadr, ziyan , tel afi , rad­yo, televizyon, mi l li , l az1m, matbuat , viicuda gel mek, edebi.

Muhsin Beh�et �akir, l rak 'da Tiirkmen Edebiyat• tlrnekleri , Bagdat , 1 977, S .-6. sahifeler :

�iiphesi z ki , edeb iyat, gayret , sarfetmek, �air, viicu­da getirmek, nesi r , � i i r , eser, miimtaz, sima, muhakkak ,

8 3

saha, nesil , temsi l etmek, miinevver ' fikir' mi l lr, vatanr, mi l let , yad etmek, kaydetmek, biyografi , edebf hayat, mesele, a:rzu " eylemek, iddia, umumr, kanaat, a� lk, muvaffak .

Uzbek . Ha lk Destanlan, Alpam1�, Ta�kent 1 969 3. ��=

.

Destan, bedii , yadigar, kahramanhk drihi, akset­tirmek , c ihan medeniyeti hazinesi , miih im, �air , al im , tasvir etmek , mevcut , hadise, i ctimai -tari hi , �erait , ha­yat , medenf miinasebet, icad , hemtikir , an 'anevi hususi­yet , azathk, idea l , hak imiyet .

H. Hamidi, S - Abdul layeva, S. ibrahi mova, Edebi­yat� inashk Terminleri lugati ; Ta�kent, 1 970, 3. sahife :

Bedii, terakkiyat , uzvi, muayyen, tari hi-ict imai se­bepler, edebl hadise, i l mi-medeni al akalar, mii�terek, mii­rekkep , mahsu l , tekamut , hususen, esaslanmak, hayat, a l i , tecriibe, tarz, bazan, mut laka, �ek i l , i hti ya�. berka­rar, mezkur, d air, umumen, nazariye , k1smen, memleket, taal luk , c ihan, has, miihim, eser , tahri r , faydalamlmak, terti p .

H. Bapayev , K 1rg•z-Kazak , K 1rg1z-Ozbek Edebi Bay­lam�tan, Frunze, 1 975, 3 .-S . sahifeler aras1 :

Edebiyat , tes ir , i l im , mesele, memleket, medeniyet, s iyast, medeni , tecriibe, makale, misal , netice, k lasik, del i l , sebep, �art, si yaset , mazmun, metot.

V. A. Abdul layev, Uzbek Edebiyat1 Tarih i , l kinci Kitap, Ta�kent , 1 967 , 3 . sahife :

Tariht, �erait , medeni , muhit, siyasi, hayat, viicud , as1r, ahir , niimayan, devlet , netice, memleket, hiikum­ranhk, zay1fla�mak, devam etmek, hukuk, vil ayet, ha­nedan, aza, hukumdar, . muhsus, askeri, kabi le , daire, ru­hani , miistaki l , h isaplamak, nisbeten, miinasebet, l ak in .

I . Kenesbayev, G. Musabayev, Kaz1rg1 Kazak Ti l i , leksika, Fonet ika, Alma-ata, 1 975, 3 .-S . sahifeler :

Mesele, tam, malum, kaide , alem, medeniyet , dere­ce, tarih, sebep, ak 1 l , i htimal, tarihl, edebi, misa l , niisha, hakikat, kitap, deli l vs.

84

VELI DE DEOGLU 'NA CEVAP ( *)

4 Ocak 1 981 tarihl i Cumhuriyet gazetesinin 2. sah i ­fesinde " 100. Ydmda Di l imiz" ba�hkh yazasmda Hafza Veldet Velidedeog lu ; Terciimanda �akan "TUrkliigu Birle�tiren Kel imeler" adh yazam i ele a lma� ; fakat yap­taga baza tahrifler ve kul landaga "boyle ki�i ler" gibi tav­siflerle , kamuoyunda, hakkamda menfi tesirler uyandar­mak istemi�tir.

Vel idedeog lu , "Yinelemelerle dolu olan bu sozcuk­leri -sadece ba� harflerine gore- abece. sarasma koyarak ve tekrarlara atarak diizene sokup az sonra sunacag a m " di­yerek benim saralad ag am kelimelerin ·tekrarlar hari�­tamamam verecegini ifade ettigi halde boyle yapmama�­t ar . Tarafamdan yazdan "Tiirkliigii Birle�tiren Kelimeler" dizisinde, tekrar edi len kel imeler da� anda, 3 1 1 birbirin· den farkh kelime veya kel ime gurubu vardar. Velidedeog­lu bunlardan sadece 1 63 tanesi ni a lma� , geriye kalan 154 kelimeyi bilerek v e yanh�· zan uyandarmak maksadayla

bana ait oldugunu ifade ettigi l isteye koymama�tar. 31 7 kelime i �inden bilhassa, "ali, ahen�dar, hiikumranhk,

85

i lm1 , medeni al akalar , mazmun , muvaf1k , nazire,seciyye , �erait , tefekkir, tarakkiyat , umamen" gib i az kul lamlan keli meleri se�erek ben im ya�ayan Tiirk�eye taraftar ol­mad •g •m zehabm1 uyand1rmak istemi �tir . Kelimeleri ve­r i rken kul land1g1 "Bakm , ad lan b i le Rusla�m·� yazarlarm kul land1k lan "Dunya Turklerin i bi rle�ti ren sozciikler" nelermi� ; ben im gibi sab 1rla okuyun " ciimlesi de okuyu· cularda bu zehab1 uyand 1rmak istedigini a�1k�a goster· mektedir . Bu zehab1 uyand 1rmak i� in yazar, beni m l i ste· mi sunacagm1 i fade ettigi halde , ben im verdigim kelime· l erden "alet, atom, ahlak, ait, a� lk , akl l , b iyograti , b a­zan , devam , defter , devlet , dii�man , destan, elektrik , fay· dalanmak , ti kir , gaz, hareket , hastahk, hayat , hukuk, i n­k • l ab , ifade, idea l , idare, i ht i ya� . kitap, kanun, misa l , maksat , miih im, meydana � 1kmak , mesele, miimkiin , mi l · let , muhakkak , mutlaka , memleket , metod , net ice, nu­fus , ruh, s iyasi, sanayi , servet, � i i r , tari h , tabii, taraf, ta ­mamiyle, tezgah, terbi ye, tecrube, temsi l etmek , tam, usul , ufuk , yahut , zay1fla�mak " g ib i Tii"k�emizde �ok yaygm olarak kul lamlanlan , basit b ir kurnazhkla ve bi le· rek d 1 �arda b 1rakm1�t 1r . "Tiirkliigii Bir le�ti ren Kelime­ler"de be� defa tekrarlanan meseleyi , dort defa tekrarla­nan miih imi , u� defa tekrarlanan hayat , memleket, ne­t i ce kelimelerini yazarm gormemesine i mkan yoktur. Bunlar 1 d 1 �arda b 1rakmasmdaki kas1t a�1kt1r . Benim - l is­temde bulunan "devlet , niifus, sa nayi , taraf, temsi l " ke· l imeler in i ise gozden saklamakta yazar mazurdur. c;unkii makalesi nin ba�mda; "Tiirk Medeni ve Bor�lar Kanunu­nu 1 970 y1hnda "Yurtta�lar Yasas1 " olarak Tiirk�ele�ti­rip baStlrd lg lm zaman bu Yasa'n m onsoziinde �oyle de­mi�tim : "Halkm di l ine i � lemi� olan terimleri old ugu gibi ahkoydum. Boylece halk arasmda yerle�mi � bu lunan ve yad 1rganmayan "af, ai le, ceza , dava, devlet, fai z , haber, hakaret, hak , hiikumet , imza, kabul , karar, keti l , kusur, mahkeme, mal , mi ras, niyet , niifus, san'at, sanayi , smaf, senet, �ikayet , taksit , taraf, tedbir, temsi l , tes l im, tica­ret, ti carr, tiiccar, vak1f, vasiyetname, veki l , zarar, zina"

86

_ g ibi b irtak1111 Arap�a .sozciigii ve "amortisman , garanti , ipotek , rej im" gibi Bat1 d i l lerinden gel ip eskiden beri hu­kuk d i l imize yerle�mi � bulunan kimi terimleri bu yasa­larda ahkoydum." demektedi r . $a yet hem ben im l i stem­de , hem de kendi kul landJklarJ arasmda bulunan "devlet , niifus, sanayi , taraf, temsi l " kel i meleri ni Vel idedeogl u benim listemden � 1karmasayd 1 , "sab1rla okudugunu" ifa­de ederek dudak biiktiigii baz1 kel imelerin bi zzat kendisi taraf�ndan da "halkm di l ine i � lemi � , halk arasmda yerle�­mi� , yad1 rganmayan" kelimeler olarak nitelendigi a�Jk· �a ortaya �1kacakt1 .

Ben "Tiirkliigii Bir le�tiren Kel imeler " adh yaz1mda, b ugiin d i l i mi zden at 1 lmak istenen kel imelerin ya lmz b iz­de deg i l , d 1 � Tiirklerde de kul lamld JgmJ kaynaklara da­yanarak gosterdim. Bunlar arasmda "kitap, hayat , mu­h im, memleket , mi l l et , devlet , hukuk, kanun" gibi d i l i ­mi zde yaygm o larak kul lamlan kelimeler de vard 1 ; "ihir, ihenkdar , c ihan�iimul , i n 'ikis, semere, � ifahf, terakki­yat " gibi daha az kul lamlan keUmeler de. Maksad 1m, d i l i ­mizden kovulmak istenen biitiin bu kel imeler in d 1� Tiirk· lerle aram1zda bir bag meydana getirdigin i , d i l imizden atJ id 1k lan takdirde bu bagm kopacagm 1 gostermekt i . Ve­l idedeoglu , bunlar arasmda kast i bir se�im yaparak oku­yucularda yanh� intiba uyanmasma yol a�m1�t 1 r .

"Yinelemelerle dolu o lan bu sozciikler" ibaresi nde de . ben im baz1 kel imeleri kasten tekrarlayarak say1y1 faz­la gostermek istedigi m ima edi lmi �tir . Boyle b ir kas1t i� inde o lmama hi� liizum yoktur. Li stesin i verdig im keli­melerin yekanu 385 'tir. Tekrar edi len leri � 1kanrsak 3 1 7 kel ime kahr. Sadece 1 0 kaynagm i l k sahifelerinden (ye­ktin o larak sadece 21 sahifeden) 3 1 7 kelime. Bu zaten biiyiik bir rakamd1r. Bunu, tekrar lar la kasten �ogaltma­ma liizum yoktur. D1� Tiirklere ait met inleri ve sozliikle­ri sahifelerce tarayarak bu tip kel imeler i� say1s 1m b in lere � ·karmak miimkiindiir. Verdigim l istede baz1 ke l imelerin tekrar edi lmesin in sebebi , iyi niyet l i her insan i �in a�Jk· t 1 r. Mesel i, edebiyat ii� defa tekrarlanm•�tJr . c;unkii ke-

' 8 7

l ime, Bakl1 'da basllan eserde de ge�mektedir ; Bagdat'ta bast lan eserde de; Frunze'dekinde de. Bu, edebiyat keli· mesinin hem Azerl, hem lrak, hem Ktrgtz Tilrklerinde kul lanl ldtgmt gosterir. Bir fu'nek daha : �ahsiyet ; hem Kuzey, hem Giiney Azerbaycan 'da kul laml maktadtr. Bu sebeple Baku 'da basdan eserde de, Tahran 'da basdan dergide de ge�mektedir . Bunun i �i ndir ki, BakO 'da bastlan Sefer E lekberov'un kitabmdaki kel imeleri ver i r­ken de orada ge�en �hsiyet · kelimesin i gosterdi m ; Tahran 'da bastlan Varhk dergisindeki kelimeleri veri rken de . . . Bakm, mesele, hangi Turk bolgelerinde ku l l amhyor? Kuzey Azerbaycan , Giiney Azerbaycan, l rak, Ktrgtzistan, Kazakistan . l �te bundan dolay1d1r ki bu farkh bolgeler­de bas t lmt� farkh eserlerde ge�en mesele keli mesi , ken­di yerleri nde ayn ayn gosteri lmi �tir .

H. V. Velidedeoglu , benim anlatmak isted ig imi kas­ten an lamamt� gariinmek suretiyle de yanh� zanlar uyan­d trmak istemektedir . Konu, d i l imizden att l mak istenen kelimelerdir . N itekim yazmlda bunu, "Tiirkiye'deki uy­durmactlarm di l imizden att1� 1 her kel ime Tiirkliigii b i r­le�t i ren b i r bag• koparmaktad tr. " diyerek a�tk�a belirt ­t im . Buna ragmen Vel idedeoglu , "l nsan "Tilrkleri bir le�­t iren kelimeler " ba�hgma bakmca ve bu kaynaklan go­riince samr ki , bunlarm ardmdan atalanmtzm kullandtk­lart oz Tiirk�e sozciikler gelecek . Oysa dun.im ba�ka" d i ­yerek benim, smtrlarimtz d t �mda ya�ayan Tiirklerle Tiir­kiye Turkleri arasmda tabiat iyle ortak olan Tiirk�e ast lh kelimeler yeri ne yabanc1 ast l l i ke l imeleri tercih ettigim zanmm uyandtrmak istemektedir . E lbette Tilrk�e ast lh pek �ok kel ime de Tiirkiye Tiirkleri i le d 1 � Tiirkler ara­smda ortakttr. c;:unkii biz aym di l i konu�uyoruz. l �te ay­m kaynaklarm birka�mdan ve aym sahifelerden Tiirk�e ast lh ortak ke l i meler. Emel Dostlan 'nda n : Gazanmak, ya ­$amak, uygun , olarak, boyiik , bugiin , bi lmek, i �eri , birin­ci , goz, yaradtcthg , yazmak, art1g, benzetme, ad , bah­mak , ii�iin• azgm, gosteri�mek, alt . Zertgin Yohsullar 'dan : di l , a�tk, gerek , ev, e�ik , ayrdmaz, i�iin, biitiin , yol , ve-88

ri lmek , yay1 l mak , el , kesi lmek, �ok, yaz1 . Alpam•ftan : tutmil:k, ti l (d i l ) , !;Unung u�un , eng eski , urug , ortak , ya­ratl !; , karsetmek (gostermek) , kiin (giin) , yigirma sekkiz ( 28) . yazmak, ahnmak, yoneli � . K 1 rg 1z -Kazak , K 1rg1z-Oz­bek Edebi Baylam�tan 'ndan : biri , ekin�isi ( i kincisi ) , ii�iin ( i �in ) , cakmda�mak (yakmla�mak) , ba�. kormek, kulak, koz (goz) , ah�-beri � . artt1 rmak, tolturmak , emgek ( emek ) , k 1 lmak, i � , kerek, i � i nde ; ba�ka, az, koniil , bu­rulmak, demek, caratmak ( yaratmak ) , t i l (d i l ) .

Baz1 lan a z �ok degi �ik olan yukandaki Tiirk�e as 1 l h keli meler de Tiirk ler arasmda tab i i ki ortakt1r . Fakat ko­numuz bu degi ldir . Ben, "ba�ka d i l lerden ahnm1�t 1r" ge­rek�esiyle d i l imizden kovul mak i stenen kel imeleri s 1rala­d 1 m ve !;Unu demek istedi m : Baz1 k imseleri n tasfiye et · mek isted igi bu kel imeler yalmz Tiirkiye Tiirk leri tarafm· dan kul lamlm1yor ; Ba lkanlardan Orta Asya'ya kadar bii­tiin Tiirk i l lerinde kul lamhyor. " Edebiyat, eser, tenk id , �ahsf, miihim, usu l , nesi l , mesele, fikir, cihan, hayat, tec­riibe" kel imelerini biz imle beraber, biitiin Tiirkler kul la­myorlar. Biz Tiirkiye Tiirkleri , bu kel imeleri at1 p yer· leri ne "yazm, yap1t, ele�tiri , ki� ise l , onemli , yontem, ku­�ak , sorun, dii�iin , acun, ya�m. deneyim" keli meleri ni koydugumuz zaman aram1zdaki bag kopar .Ti.irk iye Ti.irk­leri "yazm", Azeri Ti.irkleri "edebiyat " derse; Tiirkiye Tiirkler i "ya!iam " Ozbek Ti.irkleri "hayat " derse, Tiir­kiye Tiirkleri "deneyim " , K1rg 1z Tiirkleri "tecri.ibe" derse, Ti.irkiye Tiirkl�ri "sorun" Kazak Tiirkleri "mesele" derse aradaki bag m kopacag1 a� ikir degi l midir? Su b i rka� misal i , beni m sadece 21 sahifeden derledigim 31 7 kel ime ol �iisiinde geni!ileti n. Hatta biiti.in Ti.irk !i ivelerine ait sozliikleri taraym. Oralarda "yabanc1 asdh" dedigin iz, fidcat b"iitiin Tiirkler tarafmdan kul lamlan bin lerce kel ime bulacaksm1z. Bu b in lerce kel imeyi atar ve yerlerine ba!ikalanm koyarsak, b in lerce keli meye dayanan bir ortakhg1 , bir l igi yok etmi!i o lmaz m1y 1z? Mesele budur ve zannederi m ki Vel idedeoglu art 1k ne demek istedigi­mizi anlaml!itlr. H1fz1 Veldet, " l nsan "Tiirkleri bi rle!iti·

89

ren kelimeler" ba�hgma bakmca ve bu kaynaklan gOriince saner k i , bunlarm ardmdan atalanm•zm kul lan· dlkiarl ozti.irk�e sozc!ikler gelecek ... diyor. Kaynaklarm adlarma bak1p da oyle sanmaya liizum yoktur. Siz, benim yazmldan sadece kaynaklann adlanm gortliiniiz. Ben ise eserler in kendi lerini gordiim ve o eserlerden �1kard 1g 1m kelimeleri s1ralad 1m. Adlarm1 , bas 1h� tarih le· rini ve yerlerini , sahife numaralarm1 verdigim eserlerden �1kanp l i steledigim kel imeler ortada dururken ve "uy­durmacdarm di l imizden att1g1 her kelime" ibaresiyle konunun Tiirk�e as1 l h · ke limeler o lmad1g 1 da taraf1mdan a�1k�a be l irti lmi�ken ba�ka tiirlii sanmaya ve dii�iinmeye mahal yoktur.

H. V. Velidedeoglu, keli meleri s1 ralad 1ktan sonra �oyle diyor : "Demek yukandaki sozciikleri oztiirk�e le· riyle degi �ti ri rsek, ornegin "al i m" yerine "bi lgin" , "miinevver" yerine "aydm", "miiddet" yeri ne "siire", "�hsi yet " yer ine "ki�i l ik" vb. dersek ; d 1� Tiirklerle bag lant 1m1z kesi lecek ! . . . Bizi bu Arap�a sozciikler degi l , atalarlmiZin di l inden gelen veya tiiret i len Oztiirk�e sozciikler baglar."

Evet , al i mi at 1p yalmz b i lg in i ku l lamr�k d 1� Tiirk· lerle baglant 1m 1z kesi l i r . «;iinkii bu kel ime Azeri Tiirk· �esi nde al im, Tiirkmen Tiirk�esi nde ahm, Ozbek Tiirk�e­sinde alim, Kazan Tiirk�esinde gal im, Kazak Tiirk�esin· de gahm'd1r. Bizim tiirettigimi z bi lgin i se h i�bir Tiirk � ivesi nde yoktur. Velidedeoglunun zanmmn aksine ata· laru.mzm dilinde de yoktur. Yani Tiirk�enin hi�bir eski metninde veya sozliigiinde yer almamaktad1r. Anadol u ag1zlarmdaki kel imeleri toplayan Derleme Sozliigiinde de yoktur. Bilgin ke limesi Tiirkiye Tiirkleri tarafmdan. yeni tiiret i lmi� bir kel imedir; yap 1h� 1 d i l imizin kaideleri­ne uygundur ve kul lamlmas1na hi� itiraz1m1z yoktur. Fa­kat ali m kelimesi nin d i l imizden kovulmasl ile evet, d l$ Tiirklerle baglant 1m 1z kesi l i r.

Aydm kelimesine gel ince, bu hususta da Vel idedeog· lu yamlmaktad1r. Bu kel ime eski sozliiklerimizde ve bu-90

gilnkii pek �ok Ti.irk �ivesinde varde r. Fakat Velidedeog­lunun zannettigi gibi "miinevver insan" minasmda degi l. Ayd m ; Divanil Lugati't-Tilrk'te "ay aydmhge " ; Tarama Sozlilgiinde " e� ekh ; · � •k, aydmhk; a�ek, i$ikir; K2mus-e Tiirkt'de "ayh (gece) ; parlak, 1 � 1kh ; vizeh, a�ikar; miibi­rek, mes'ut" manalarendad er. Aym ke l ime Azeri Tiirk�e­sinde "a�ek, a�ikar" ; Ker em Tiirk�esinde "a�ek " ; Tiirk­menlerde "a�ek , aydmhk; a�ikar" ; Ozbek Tiirk\;esinde "a\;lk, aydmhk" ; K ergez Tiirk�esinde "ay · � •8• ; �a�aa, azamet" ; Tobo l Tiirk�esi nde "parlakhk, aydmhk" mana­larena gelmektedir. 0 halde aydm kel imesi "miinevver in­san" m in asmda degi l , "parlak, a�ek, aydmhk" man asm­da ortak b i r keli medir. Tiirkiye Tiirk\;esinde mecazen "miinevver insan " manasmda da kul lamlmaktadl r. Miinevver keli mesi de uzak Tiirk �i veleri nde b i ld ig imiz manase i le mevcut degildir. Ancak, Tiirkiye'ye kom�u ii l ­keler�eki Tiirkler tarafmdan bizdeki gib i "miinevver insan" manasmda kul lamlmaktad er. Miinevver kel imesini attegem ez takdirde de elbette bu ko m�u iilkelerde ya�a­yan Tiirklerle aram ezdaki bag lardan b i ri kopar. Azerf, Tatar, Ozbek ve Kazak Tiirklerinde "miinevver i nsan" manasmda kul lamlan kel ime i se "ziyah "der. .

Miiddet 'i at e p siire kel i mesini kul land eg 1m1z takd i r­de de de� Tiirklerle bag lant em ez kesi l ir . «;iinkii mudaet ; Azert Tiirk\;esinde, i ran Tiirkmenleri nde, Ozbek ve Kazak Tiirk\;elerinde vard er. Fakat siire, "miiddet" manise ile h i�b ir Tiirk �ivesinde yoktur. Tatar, Tiirkmen ve Ozbek Tiirklerinde siire, "Kur'an suresi " manasmda­der. Velidededeog lunun zannettigi gibi siire, "atalar em•­zm di l inden gelen " b i r kel ime de deg i ldir. «;iinkii Tiirk�e­nin eski metinlerinde ve sozliik leri nde yoktur.

Sahsiyet 'i att egem ez takdirde yine bir bag 1 koparm1� oluruz. «;iinkii bu kelime bizde o ldugu gibi Azeri, Tiirk­men ve Ozbek ·Tiirklerinde de kul laml maktader ; Ki� i l ik ·ise eski ve b ugiinkii Tiirk �iveleri nde "�hsiyet" mani­smda degfldir. Ki�i li k ; Tarama Sozliigiinde ( 1 4. ve 1 S . aserlara ait orneklerde) "insaniyet, iy i l ik" ; ( 1 6. asra ait

91

orneklerde) "bir kimsenin ba�ka birisine gonderdigi meyve, �erez gibi armagan"minasmdad1r. Tiirkiye Turk· �esi nde "dort ki � i l ik araba" ornegi nde oldugu gibi grup bi ld iren bir kel imedir. Aym manida kul lamh� K .r· g1z Tiirk�esinde de mevcuttur (be� ki� i l ik a� ) . K i� i l ik Ti;kmen Tilrk�esinde "comertl ik , ilicenaphk" ; tlzbek ve Kazak (kisi l i k) Ti;k�elerinde "insan nev' i , be�eri yet" ; K1rg 1z Tilrk�esinde "insanhk; i nsana ait ; nezaket ; hay�r· severl i k " manilarmdad lr.

Biitiln bu ornekler gosteri yor ki Velidedeog lu 'n un "Demek yukanki sozcilkleri oztilrk�eleriyle degi �ti rir · sek . . . d 1 � Tilrklerle bag lant 1m1z kesilecek ! . . " d iyerek hay­ret etmesine yer yoktur. D 1 � Tilrklere ait meti nleri ve sozlilkleri biraz kan�tmrsa yahut bir bi lene sorarsa yahut da bi zi m yazd 1klanm1Z 1 "anlamak maksad 1 yla" ve iyi n iyetle okursa ilnlem i �areti i le ifade ettigi "hayret", "bi lgi " hal ine donebi l i r.

Vel idedeoglu, verdigim kaynaklardaki yazarlarm adlarma da tak 1 lm1�. Abbas Zamanov, Sefer E lekberov, $. Abdul layeva , G. Musabayev gibi milel l ifler i �in "ad· lan bi le Rusla�m·� yazarlar·" d iyor. Bu konuda kendis i · ne Terciimandaki b i r haber ve Burhan Felek ' in b i r yaZISI i le cevap vermekle yetiniyorum.

11 Arahk 1 980 tari hli Tercilman 'dan : "Mi l letleraras1 Af tlrgiitii'niin raporunda Bu lgaristan 'da. da Tiirklerin, Pomaklarm ve diger miisliiman azmhklarm, d in leri ni , di l · leri ni degi �ti rmeye zorland1g1 yaz1hyor. Bu boliimde de �u gorii�lere yer veri l iyor : (Mi l letleraras1 Af tlrgiitil'niln raporundan) "Ger�ek odur ki , Tiirklere ve miisliimanlara ezi yet yap1 lmakta, d in i hiirriyetleri klslt lanmakta, Mils lii· man is imleri , d inleri degi�ti rmeye zorlanmakta ve Orto· doks olunmas1 Bu lgar is imleri ahnmas1 i �in bask• yap1 l · maktad1 r. " (s. 9) .

1 8 Arahk 1 980 tarih l i Mi l l iyet'te Burhan Felek ta­rafmdan yaz1 lan "Ahbaplara Cevap" adh yaz 1dan : "Bir tarihte Tiirkiye 'ye Sovyet l ider leri nden Podgorni ba�kan· hgmda. bir hey et gel mi $ti. , Bu zatm $erefine <;:1nar Ote· 92

l i 'nde veri len b i r yemekte yamma Bakii Yazarlar Birl i · gi Ba�kam Mehdi Alioglu Hasanof isminde b ir Tiirk dii�· mii�tii. Adresini ahrken bana, "Ad a mm son u na "-of" yaz· ma" demi� ve b izi m mi l l i fo lk lor oyun larma seyrederken aglam a�ta . "

·

Burhan Felek yazas a na �oyle devam ediyor : "0 zat bana, "Mi l li kel imesi dururken "ulusal"a nereden buldu· nuz? Radyo larmaz bu di l le konu�maya ba�lay a nca biz kapat ayoruz . " d iye yakmma�ta . tlte yandan Rus as a l h Sovyet killtiir ata�esi bana hara l har a l yeni d i l in giizel l i · g i nden ve di l i n da ima yeni lenmesin in faydalar andan ba.h sederdi . «;iinkii bunlardan birincisi kendi d i l i rli biitiin Tiirkleri n anlamasam, ikincisi , Rus asa l l a ate�e de Tiirkler arasandaki baglar a n once gev�emesi , sonra da biisbiitiin kopmasa i � in , Tiirk leri n Tiirk�eyi �e�itlendirerek konu�­mas an a bekl iyordu . "

Evet, mesele ; Burhan Felek ' in yukaradaki sata rlar an· da veciz bir �eki lde ortaya konulmu�tur ve gayet a�akt ar. Konuyu saptarmaya, anlamazhktan gelmeye ve tahrif et· meye hi � liizum yoktur.

VERlLEN KELlMELERLE lL G!Ll KA YNAKLAR

� UNLARDIR :

- Besim A talay, Divanii L rlgati 't-Tilrk Dizini, A nka·

ra, 1 943.

- Tarama Sozlilgii, A nkara, 1 963.

- �- Sdmi, Kaam us-1 Tilrkt, Dersaddet, 1 3 1 7.

- Wilhelm Rad loff, Versuch Eine& Worterbucher der

Tilrk'Dialecte, S t. Pe tersb urg, 1 899.

- A zerbaycan Dilinin Orfografiye Luga ti, Bak1,

1 9 75.

- Tiirk mem;e • R us�a Sozlilk (Tyrk mensko -Russkiy

S lo var) , Moskova, 1 968.

93

- O mer Ahmed�anou-B urhan llyasou, Ozbek�e­

R us�a L (Jgat, Tatkent, 1 93 1 .

- Uzbek ca-lngiliz�a L rlga t ( Uzbek -English School

Dictionary) -Ta�ken t, 1 969;

- Tatar�a -R usca Siizlek (Tatarsko -Russkiy SloiJQr) ­

Moskoua, 1 966.

- Bo ris N. Shnitniko u, Kazakh -English Dictionary,

Londo n - The Hague, Paris, 1 966.

- K. K. Yudahin, K1rg1z Sozliigii (Tiirk�eye �e uiren:

A bdullah Batta l Tay mas) , A nkara, 1 94 5.

( *) Bu yaz1 tekzip olarak haz1rlanm1�, k1sa ltllm us

�ek linin, A nkara 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 6.2. 1 981 tarih ue 1 981/2 Basm sayd1 karar1yla Cu mhuriyet 'te net· rine karar uerilmi�tir.

94

TORKf;EYi BOZAN KELi M ELE R

Uydurma keli m eler, Tiirk�eden l::!a�ka bir d i l in ke· l imeleri gibid i r . Bizden, �na d i l i mi ze ait keli meleri unut­mamaz ve u ydu rma kel i m eleri ogren memiz i steniyor. Ba· Z l ogretmen leri n Ye o ku l k i taplar amn yarda may la �OCUk· lara m a za ; rad yo , televizyon ve baza gazete lerle halk a maza

95

yeni b ir d i l in kelimeleri ogreti hneye· �ah� 1hyor. Fakat yeni ogrenilen her yabancl d i l gibi uydurma di l de hal­k lmiZ ve aydmlanm1z tarafmdan tam minisiyle benim­senmiyor. Uydurma kelimeler kul lanmaya ozenenler s1k s 1k hatalar yap•yorlar. Uyduranlarm bu kel imelere ver­dikleri manalarla, kul lananlarm verdikleri manilar fark­h oluyor . Netic.ide Tiirk�e bozuluyor. Biz bu siitunlar­da, Tiirk�eyi bozan uydurma kelimelerin hatah kul la­m�larma ait ornekler verecek ve boylece bunlartn Tiirk�e i� inde nas1l yabanc1 kel imeler gibi durduklarm1 , i spat edecegiz .

Etken : Televizyonun 28. 1 2 .1 979 tari hinde saat 9 .30 'da yaymlad 1g1 "reklamlar"dan :

"Nivea ci ld in izi biitiin d 1� etkenlerden korur" Burada etken yanh� kul lan a lm 1�t1 r . Buradaki etken

kel imesin in kar�1hg1 amildir . Halbuki yukar1daki ciimle­de kul laml mast gereken kel i me, tesir veya etki o lmahyd 1 .

Olas1hk - Olanak : Tiirkiye Bi l imsel ve Teknik Ara�­t lrma Kurumu (TOBiT A K) Dokiimantasyon Merkezinin 19 Kastm 1 974 tarih ve 1 4/1 5946 say1h yaz1smdan :

" . . . . . . . . . yaymlad 1gtn 1z makale, rapor, tebl ig, kitap gibi bi lgi kaynaklartm imkanlar1mz dahi l i nde ad resi mize diizenl i ve yaymlamr yaymlanmaz gondermek liitfunda bu lunursamz, b izier de sizlerin , emek, para ve zaman har­cayarak ortaya koydugunuz �ah�malanmz1 olanaklan­m•z i�; inde Tiirki.ye ve tiim diinya ara$tlr tc l lan.na zama­nmda d uyurma olas1hg1m bu lur ve saglartz."

Burada olas1 hk kel i mesi yanh� kul lam lm1�t 1r . Uy­durma o las1 hk kelimesi ihtimal kar�1hgmda tek lif edi l ­mi�tir. Tiirk�ede " . . . : . . . . zamanmda duyurma i htimali ni bulur ve sag lanz" denmez ; " . . . . . . • . . imkamm bulur ve sag lanz" denir. TOBITAK 'm Dokiimantasyon Merkezi ana di l i mize ait imkin kel i mesin i kul lansayd1 bu hatay1 yapmayacaktt. ,

Kar� m : Prof. Dr . Ozer Ozankaya , Tiirk Kiiltiiriiniin C::agda�la�ma Siireci , Ulusal Kiiltiir Dergisi , 1 979 Ocak, 5. Sahife : 96

"Bat1 kan�mast yokken gerek hammadde, gerekse tartmsal ilriln ilretimi illkenin kalkmma gereksi n imleri ni kar� t lamaya yone l ik o lmasma kar�m , Bat1 yay t lmast ilze­r.ine tersine b i r yon ald t . "

Kar�m kelimesi ragmen keli mesi yeri ne tek l if edi l · mektedir . Tilrk�ede " . . . . . . . . . yonel i k o lmasma ragmen , Batt yayt l mast ilzerine tersine bir yon ald t " denmez; " . . . . . y�ne l ik o lmasma mukab i l ( veya kar� thk) . . . " denir. Ozer Ozankaya ana d i l imizdeki "mukabi l " veya "kar� thk " ke· l imelerini ku l larisayd t bu hataya dil�meyecekti .

l l i �ki : Havaalam sO fi lmin in terciimesinden : ( U�akla kontrol ku lesi arasmdaki tels iz irtibatmm

kesi lmesi ilzerine) i l i �ki kesi ld i . l l i �ki 'ni n ana d i l imizdeki kar�thgt miinasebettir.

Tilrk�ede "telsiz milnasebeti kesi ldi " denmez ; "tels iz ir­tibatt kesi ldi " den i r. Filmi tercilme edenler, irtibat veya bag kelimelerin i kul lansalard t bu hatayt yapmayacaklar· d t .

Olast : Televizyonun 25.1 2 .1 979 tarih inde, saat 1 9.30'da yaymlad tgt "Anadolu 'ya" programmdan :

( Kenya ve Yugoslavya 'da � tkanlan ta�lan Eski$ehir '­deki l iileta� tyla) "kar� t la�ttrmak o last degi ld ir ."

Burada da· o last yanh� kul lam lm t�ttr. Uydurma o last kelimesi muhtemel kar� t hgmda tek l if edi lmi�t ir . Tilrk�e-de '·' . . . . . . . . . . . . . . kar�t la�t trmak muhtemel degi ldir" den-mez; " . . . . . . . . . kar$ t la�ttrmak milmk.iin degi ldir" denir. Programt haztrlayanlar ana d i l imi ze ait milmkiin kelime­sini ku l lansalardt bu hatayt yapmayacaklard t �

Olasthk : Tiirk�e kelimelere gosteri len dil�manhk, onlart di l i mizden kovma hususundaki i nat, pek �ok yan­h$ kul lam�lara sebep olmaktad tr. l htimal kel i mesinin ko­vu larak yerine o last l tk kelimesin in konmast da bu yanh$ ku l lam�larm sebeplerinden biridir. Bu yilzden ihtimal 'in kul lamlmast gereken bazt yerlerde yanh$ o larak $ans ke­l i mesinin kul lamldtgmt gorilyoruz. 7/1 /1 980 tarih l i b ir radyo programmda, saat 09.30 'da $fiyle bir ciimle ku l­lam lm t$ttr : " . . . . . . . . . . vereme tutulma �anst fazlad tr ." Ve-

9 7

reme tutu lmak , bir �ans degi l , talihsi zl iktir. $ans, miis­bet $eyler i �in ku l lamhr . Yukar1daki cilmlede kul laml­mass gereken kelime ihtima l 'd ir . Fakat neyleyel im ki ih­t imal , d i l imi zden kaps d s �ars edi lmekte , i�eri ahnmak is­tenen olasshk da bir tiirlil i �eriye girememekte, �ns ge­l i p koltuga oturmaktad sr .

98

B U NAS I L TORKf;E

Yeni kel imeler pek . �ok yazarm di l in i bozuyor; an· latmak isted iklerin i anla� 1 l maz hale getiri yor. i �te diin· ya had iseleri ni Pravda 'nm goziiyle goren d 1 � politi ka ya­zan Ali Sirmen 'den bir ciimle : "Gelecek gi.inler 'diinya bar1�1 a�1smdan ya�amsal nitel ik ta� 1yan bu soru nun yamtma a�1khk kazand 1 racakt1r? " ( Cumhuriyet gazete· si , 6/7/1 980) . Ne dem ekti r "ya�msal nitel ik " ? Tiirk O i l Kurumunun sozliigii "nitel ik " i� in d ort kar�1hk veriyor : Keyfiyet, vas1f, ka l ite, mahiyet. Bu, tarn Tiirk d i li nin kurumuna uygun bir tav1rd 1r. "Keyfi yet " de nitel ik ; "vas1f" da , " mahiyet " de . . . $ imdi keli melerin kar�1hklanm koyarak Ali S irmen'i anlamaga �ah �h m : Hayati keyfi yet , hayad vas1f, hayati kalite , hayati ma­hiyet. " Hayatf keyfi yet ta�1yan soru " ne demektir? Ya· hut "hayatf vas1f ta�1yan soru "? Tiirk�ed� boyle bir kul­lamh� var m 1dir? Tabii ki "ya�amsal "1 "hayati" o larak Ti.irk�ele�tirdikten so nra okuyuculan m1z, arkasmdan hangi keli menin gel mesi gerektigini anlam• �lard1r . Yazar, "hayati ehemmiyet " veya "hay ad · one m" diyecekti .

99

Ama "nite l ik" keli me5i ona oyun etmi , , gel ip "ehemmi· yet "in yerine oturmu�tur. Yazar, "nitel ik" in manasmt b i ldigini zannetmektedir. Ger��kten de kelimenin mana­smm ne oldugunu biraz dii�iinse onun "vastf" anlamma geld igi n i � 1karacakt1r. Ama manast iizeri nde biraz dii,iin· mege mecbur oldugumuz kel i meler, z ihnimize tarn ola­rak yerle�memi, , igreti duran ke l imelerd ir . B i lhassa yeni kelimelerde bu igret i l ik vard 1r . "Kitap" kel imesi n in ma­naslm hi�bir zaman dii�iinmeyiz. Ke l imeyle b ir l ikte kav­ram, hemen zih nimizde canlamr. "Niteli k" ise yazann z ihn inde hemen "vas 1f" kavramm1 canland1ramam•� ve yazar oim "ehemmiyet "yeri ne ku l lamvermi�t ir .Aii Sirmen " hayatf"yi "ya�amsa l " olarak degi�tirmeseydi yi ne �a­' •rmayacakt • ; �iinkii "hayati"n in arkasmdan "ehemmi­yet " ke'idi l ig inden geliverecekti .

Yukanda verdigi miz ornekte goriildiigii g ib i , yeni ke· l imelerdeki igret i l ik , pek �ok yanh, kul lamh,a sebep ol · makta ; d i l im izdeki normal kel imeleri kul lanan on be� ya�mda bir �ocugun dahi yapm1yacag1 hata lara yol ac;;maktad 1r.

* * *

Aym gazetede Mehmed Kemal "ele�tirmenler" i� in "yazan d i �ler ine gore bu lurlarsa ya ogerler, ya yererler, ikisi n i n aras1 yoktur" d iyor. D i � i ne gore bu lmak" deyi ­mi , "ovmek" i� in kul lamlamaz. ••Adam1 d i � ine giire but ­dun, oviiyorsun " d iyemeyiz . Bu deyim, ancak "dovmek, yermek " gibi fi i l ler i� in ku l lam lab i l i r . "Ovmek" i�in kul ­lamlan deyim "di � ge�irememektir" . Buna gore Mehmed Kemal 'in ciimle5i �oyle olacakt 1 : "Di� gec;; i remedikleri yazan overler . d i�lerine gore b ulduklarml yererler; ikisi­nin aras1 yoktur. "

1 00

UYDU RMACILIK

Tiirkiye'de ve Tiirkiye dJ$mda ya$ayan biitiin Tiirk· lerin kul land1kl ar• ve anlad1klan "sebep, imkan, akd , hi· t 1ra" gibi kel imeleri di l imizden atmak isteyenler kendile· rine "oztiirk�eci " diyorlar. Yapt1klan i$in "mil lt" bi r i$ oldugunu iddia ediyorlar. Di l i mizi zengi nle$ti rdi klerini ve "bi l imsel " o lduklarm1 da iddialarma ekliyorlar. Dil i ­mizden pek �ok kel imeyi atan bir hareketin hakikaten mikul sebeplere dayanmas1 gerekmelidir. Yani hem mil· I f , hem i lmi, hem de pratik (fayda saglayJcJ, di l i zengin· le$tirici) olmas1 liz1md1r . Uydurmac1hk h areketinde ise, iddialarmm hilifma, bu sebeplerden hi�biri mevcut de· gi ldi r.

1 - Uydurmac1hk mi llf degi ldi r. a) Mil li ol manm i lk ol�iisii, bir kelimenin mi l letin

�ogunlugu tarafmdan kul lamhyor ol mas1dir. "l mkin, ih· t imal , akd, $art" gibi kelimeleri her Tiirk kul lanmakta ve anlamaktad1r. Bunl arm yerine konmak i stenen "olanak,

101

o las1hk , us, ko�ul " gibi kelimeleri ise vatanda�lar1m1zm ancak bir k1sm1 anhyor ve pek az1 kul lamyor.

b) Di l in miHt o lmasmm bir ba�ka ol�iisii, nesi l ler ara­smda bag kurmas1d 1r. O i l , din,gelenekler gibi degerlerle nesi l leri birbirine baglaninayan toplu luk, zamanla mi l let o lmaktan r;: 1kar. Mi l letimizin tarih i� inde meydana ge· tirdigi on b in lerce eser, uydurmac1hk yiiziinden anla­� l lmaz ol mu�tur. Otuz, k 1 rk y 1 l onceki eserler dahi anla�1 lam1yor. "Kitap, kalem, masa" gibi kel imelere de el atacak olan uydurmac1hk yiiziinden gelecek nesi ller de b izi anlamayacaklar.

·

c) Uydurmac1hk, Tiirkiye d 1 �mdaki Tiirklerle de ba­g 1m 1z1 koparmaktad1 r. Millt olmay1�1mn bir sebebi de budur. Azert Tiirkleri "f.ikir, kitap, miimkiin " d iyor ; "dii�iin , bet ik, o lanakh " kel imelerini anlam1yor. Ozbek Tiirkleri "miikafat, zevk , zami r " d iyor ; "Odiil, begeni , ad 1 l " kel imeler in i anlam1yor.

r;: ) Uydurma kelimeler in bazan kokleri , bazan ek· leri "oztiirkr;:e" degi ldir . " Rastlant 1 "mn kokii, "rast"· ve "zorunlu"nun kokii "zor" Fars�adan; "saptama"mn kokii "sabt" Arap�adan dil imize girmi�t i r. -sal/-sel eki· ni n i lk �ekli o lan -al/-el Frans1zcad1r . Baz1 keli meler de bat1 d i l l eri nden bozularak Tiirk�eye maledilmek istenmektedi r. " l mge", "image"dan, "bel leten", "bul letin "den bozmad1r.

2. Uydurmac1hk i lmr degi ldi r. a) Oi l ali mleri bu harekete uydurma d iyorlar. Prof.

Dr. Re1id R. Arat, Prof. Dr. Tahsin Banguoglu , Prof. Dr. Faruk K. Timurta�, Prof. Dr. Muharrem Ergin, Prof. Dr. Zeynep Korkmaz, Dor;:. Dr. Ali F. Karamanh· oglu , Do�. Dr. · Necmettin Hac1eminoglu, Do�. Dr. Ke­mal Eraslan , Dr. Osman F. Sertkaya uydurmac1hgm i lmt o lmad1gm1 yazm11lard1r ve yazmaktad 1rlar. Uydurmac1· hg1 kurumla�t1ran TDK idareci leri ve basmdaki uydur· mac1 lar ise. Tiirk di l i i l imi degi ldir ler.

b) Yiizlerce y1 ldan beri , o n binlerce eserde, mi lyon· larca Tiirk tarafmdan kullamlan kel imeler ; uydurmacdar 1 02

tarafmdan "Tiirk�e olan" ve "Tiirk�e o lmayan" diye iki ­y e aynl maktad 1r. Boyle bir ay1rma, d i l i l mine ayk1nd1r . . B i r di lde as1rlarca kullamlan her kel ime o d i l in mahd 1r. Men�e meselesi , d i l ara�tlriCI Ianm i lgi lendiren ayn bir konudur. Bir keli menin , bir di l in mah olup olmad 1g tn 1 ;m lamak i� in o kelimenin men�eine degi l , soz konusu d i ldeki kul lamh� tna bak1hr.

c) Anlam bi l i minde vanlan neticelere gore, h i�bir d i lde yiizde yiiz e� anlamh kelime yoktur. Miiteradif say1lan kefimelerde m uhakkak kii�iik mina farklan , i lk bak1�ta h issed i lmeyen niianslar vard 1r. 0 halde yabanc 1 say1 lan bir kel i me i� in onun yiizde ·yiiz tarn kar� 1hgm1 koymaya imkan yoktur. Kar� 1hk d iye i leri siiriilen baz1 k�li melerin yen i manalar kazanmasl bundan dolayld !r.

�) Uydurmac1 lar tarafmdan i leri siiriilen kel imelerin bir�ogu d i l kaidelerine · ayk1r1 olarak yap • lm 1�lard 1r. "Bag"dan , " -m " ile "bag1m" yapamazstniZ ki "baglm· Sii " kel imesini tiiretesiniz, "-m " ; ahm, sat1m, giyim, . orneklerinde de goriildiigii gibi fi i lden isi m yapan ek· t ir. "Bag" ise bir isim kokiidiir; Tiirk�ede "bagmak" diye bir fiil yoktur. i lgin� " kel imesinde de aym yanh� yap 1 lm 1�t1r. "-� " , Tiirk�ede fi i l l erden is im yapar. "Se­vinmek" ve "oviin mek" fii l ler inden yapdan "sevin�" ve "oviin� " gib i . Oysa di l i mizde "i lginmek" d iye bir fi i l yoktur. Bu fi i li de biz tiirettik diyemezsiniz. C::iinkii "·n '·' Tiirk�ede fii l_den fii l yapar . . . "i lgi " ise fii l degi l is imdir.

3. Uydurmac1hk pratik degi ld i r a) Bu hareket h i�bir ihtiyacm kar�1hg 1 degi ldir. " ih ­

t isas, tek amiil, tesbit vb." kavramlarm kar�1hklar1 d i l i ­mizde "ihtisas, tekamiil , tesb it vb . " olarak mevcuttur. 0 halde bu kavramlara yeni kar� •hk_lar aramak liizum­suzdur. Bulunacak yeni kar�1hklan ogretmek i� in aynca zaman harcanacakt1r.

b ) Uydurmac 1 1 ik , eski kelimelere dii�manhk besle­digi i� in pek �ok kelime unutulmakta,yerlerine yenileri de konulmamaktad 1r.Bu yiizden gen� nesi l leri n zihinlerinde

1 03

pek �ok kavramlar bulunmamakta ve dii$iince kabiliyet­leri azalmaktad1r. Otuz yd once her lise mezununun b il­digi "miinivebe, miiteselsil, mukerrer" gibi kelimeler, gen� nesiller taraf1ndan art1k bil inmiyor. Bu kelimele­rin belirttikleri kavramlar da gen� zihinlerde yoktur. Simdi iiniversiteyi bitiren gen�ler, "munavebe" kavra­miyle ( kelimesiyle degi l) kar�da�mca, boyle bir kavra­ma ihtiya� duyunca bunun ne oldugunu du�unmek , icat etmek; icat edebil irlerse birka� ci.imleyle tarif ve izah etmek zorundadtrlar.

c) Yeni kel imeler ; ana di l imize ait o lmad tgl , sonra­dan yabanCI bir di J gibi ogrenild igi i�in yanl t� kuJiantJ­makta ve dilde kavram karga�al tgma sebep olmaktadtr. " Ragmen " yerine uydurulan "kar�m" kelimesi , �ok defa "mukabil , kar�d1k" yerine kul lamhyor. "Saptamak" ke­l imesini " ispat etmek " yerine kul lananlar var. Ti.irk�ede edat ve zarf olmak i.izere iki ayn kelime olan "kadar"t teke irca edip yaln1z "degin" ile kar�dayanlar, "ne de­gin gi.izel " gibi tuhaf ci.imleler kuruyorlar. "Oianak", "imkan" i�in uyduru ldu , "ftrsat" yerine de kul lamhyor; "olas 1hk" ile devamh olarak kart �tlnhyor. "Bilin � " , �uur, idrak, ogrenm�. b i lme gib i bir�ok kavra mt kar­� t lar oldu .

• • •

Milli , i lmi ve pratik olmayan bu ozturk�eci l ik hare­ketine en yakt�an isim "uydurmacthk"t1r. Uydurmac1hk ise gayri mi l l i , gayri ifmi ve prat ik bak1mdan zararh bir ak1mdtr.

1 04

Bi R YAZARA CEVAP

1 2 $ubat 1982 tarihli Cumhuriyet gazetesinde "Oil, Sanat, Oevlet" ba1hkh yaztsmda l lhan Sel�uk, bir aka· demi kurma y:olundaki �ah,malart dolaytstyla "iyi niyet· li yonetici leri " uyartyor. Akademi kurmaja �ah�n yet· kil i lerin "sorunu yeterince" bi lmediklerin i ; "Ataturk'un kUitUr devriminde onemli yer tutan TUrk Oil Kurumu'na kar11 sald trtlartndan" "onyarg t larla davrandtklart" belli

1 05

o lan "yol gosterici ler"e aldand • k l an n l i fade edi yor ve o n · lara Omer A. Aksoy i l e Ca h i t Kiileb i ' n i n Turk O i l i ' n i n � ubat sa y1smda � 1 ka n yaz1 lanm o k u malan m tavsiye ed i · yor .

Akademi i l e ugra �an "yet k i l i l er" �iiphesi z o yaz1lan okumu �lard 1 r. B i z de okud u k . Esk i l erin tekranndan ba�· ka b i r�ey yo k . Vi ne , "Atatiirk , yararh o lacagma inansa y· d 1 , bag 1 m h b ir akademi kurab i l i rd i " g ib i iddia lar. Ata· ttirk 'iin "bu u l usal kurumlarm az za man i � i nde, u lusal akademi ler hal i n i a l masm 1 temenni ederi m " s oziinii �iirii· tecek h i�b ir d e l i l one siiremi yorlar. " Yo l �oster ic i ler", Atatiirk 'iin arzusu Oi l v'e Tari h K ur u mlan m i l eride b i rer akademi hal ine get irmek t i , d i yorlar ve O'nun yukandaki s oziine dayam yorlar. Kurumcu lar ve i l han Se l �uk g ib i ler b ugiine kadar asla b u na ceva p veremed i ler. Atatiirk, " ( O i l ve Tar i h Kurumlar m m ) ul usal akademi ler ha l in i a l · ma sm1 temenni ederi m " d iyo r ; o n lar hala " Atatiirk i ste· seydi akademi k u rard 1 " d i yor lar. Atatiirk O i l Kuru m u ' · n u kurmu�tur, 1 936 y l l mda d a b u k u r u m u n " a z za m a n i �i nde" akademi o l masmr "t emenni ederi m " demi�t ir. B i z Atatiirk'iin bu s oziinii hat 1 rlatr yoruz. Bugiine kad ar buna h i � cevap ver med i n i z , at 1fta bu l undugu nuz yaz1 lar· da da buna cevap yo k . Atatiirk 'e ragmen " O i l Kurumu akademi o la maz" i ddia lar r var . Atatiirk'iin 1 9 36'daki so· ziinii cerhedecek de l i l i n i z var m r ? Varsa yetk i l i l ere o nl an tavsiye edi n i z .

i l han Sel �uk, "Tiirk�e, tari h in h i � b i r d onemi nde bu· giinkii diizeyde an lat r m olana k larma kavu � mad r " d i yor. Oogrudur ve bu tabi id ir. B iitiin d i f f e r za man i �i nde ge l i · � ir ve zengi n le� i r . Elbette, b u l unduklar1 so n za m a n d i l i · mi nde, onceki devreleri ne gore d a h a zengin d i r ler. Bu , biitiin d i l ler i �i n boyled i r . Oolay r s 1y la d i l i m iz in d e b ugiin daha zeng i n o l mas1 tabi id ir. O i l i mizi n g i tt ik�e zeng i n le�· mesi , i . Sel �uk'un sandrgr g ibr "di l devri m i " n i n b ir sonu· cu d eg i ld i r. Oi l devri mi , ta m tersi ne i fade i m k a n lar r mrz r k rmla�t 1r maktad r r . l � te yetki l i l ere tavsi ye ett i g i n i z yazr· dan b i r ornek : " u l usa l diizeyde biiyiik etk i n l i k ve yayg m·

' 1 06

hk ka zanan ve AtatUrk 'Un en oneml i devri ml eri nden b i ri olan d i l ozle �mesi ak1 m 1 . . . " (Cah i t Kiil eb i , TUrk O i l i , �u­bat , 1 982, s . 7 1 ) . lk i sat 1rda ik i yanlt � . Cahit Kiilebi ' n i n TUrk �e b i lgisi z l i g i n de n degi l , "d i l devri m i " taassubun­dan. " OUzey " , TUrk Oi l Kurumu tarafmdan " sevi ye " ye­rine uyd u r u l m u�tur. Burada k u l l a m l mas1 gereken ke l i me i se "pl a n "d1r . "Etk in l i k " de TUrk Oi l Kurumunca "faa­l i yet" kar� •hg mda uyduru l m u �tur . Halbuki yazar b ura­da "et k i n l i k " i "tesir, mUess iriyet" yeri n e k u l l am yor . On be� ya �mda b ir �ocuk dah i " tesi r " i le " faa l iyet " i b i rb i ­r ine kan�t 1rmaz . Fakat "di l devri m i t u tk.us u " ; TUrko lo j i mezunu b i r �a i ri , TUrk Oi l Kuru m u gen'e l Yazmam bir yazan b i le ne hale d U�UrUyor. i�te " d i l devri m i "n i n d i l i mize kazand 1rd 1 g 1 "an lat lm olanak lan" b u n l ard 1 r . Boyle yanh� lann daha pek �; o k ornegi vard 1r . S a m i m i i s e n i z , t e n k i t ett ig i n i z gazete n i n "Ya�ayan Tiirk�e m i z " sayfalanna bakm 1 z .

Gele l i m " 0 1 � TUrk ler" konusuna . i lhan Sel�uk �oyle d i yo r : " Oi l devri m i nin . . . " 01 �

TUrk ler " le Anado l u TUrkleri arasmdaki i l i �k i l eri ko part­t lg l g ibi savl ar b i rer l aft 1 r . . . " 01 � TUrk l er" oykusu de k o­kUnden yam lg1 UriinUdiir. E yiU I aymda Azerbaycan 'day­d �rri". Baku 'da · k re�e " Korpeler · Y urd u " ; �ahaneye "Gorke m l i " d i yorlar. Bizde b u s ozciik l er i k u l lanan lar la Atatiirk d ii�manlan alay etmey e ka l k 1 � 1 rlar ; ve " 01 � TUr k ler l e i l i � k i leri miz kopan h yo r " d i y e ya ygaray1 ba­sarlar. "

B ir kere "y urt ke l i mes ine i ti raz ede n yoktur. Bi zde de "ogrenc i yurdu " den i l i r ve buna k i m se i t iraz et mez. " Kre� "e ise b iz "�ocuk yuvas 1 " der iz . Aynca o n l ar "va­tan " ke l i m es i n i de �ok Slk ku l lamrlar. Oi l devri mci ler i ­n i n k u l land1g 1 ke l i melerden b i rka � tanes i 01 � TUrkler in k u l l and1g1 ke l i m elere uyar. "Gorkem l i " de b u n l arda n bi ­r id ir . B i r tane de ben soy l i y ey i m . Azeri Tiirkleri "kaybet­mek " yer ine " i t i rmek " derler. Fakat bu benzer l i k l eri n say 1s 1 mahd uttur ; be� i onu ge� m ez . Bun un yanmda d il devr i mc i ler i n i n d i l i mizden kovdugu veya kovmak isted i -

1 0 7

li binlerce kelime vardtr k.i bunlar dlf Twklerle aram1zda miifterek olan kelimelerdir. Eyliil ay1nda Azerbaycan 'da idiniz , siyleyin bakal1m, prt m1 dlyorlard1, kotul mu, akd m1 us mu, i mkin m1 olanak m1, sebep mi neden mi, eser mi yaptt m1, phsl mi kitisel mi, adalet _mi tiize mi, hassas m1 duyarh m1, umumi mi 1enel mi, hayat m1, ya· pm m•, tasvir mi betimleme mi, iddia m1 sav m1, hikiye mi oykii mii? Azerbaycan'da JOriiftiijiiniiz herhan1i bir sanatkinn tiii·lerinden veya hikiyererinden, yahut da orada baslla!' 1azetelerden siitununuza bir par�a koyu· nuz, neticeyi gorelim. lsterseniz ben bir arnek vereyim. Cahit Guliyev'in "Boyiik humanist" kitabm1n (Baktl, 1 981 ) oosiiziiniin ilk . ciimlesi : "Ozeyr Hac1beyov Azer· baycan ve �ohmilletli Sov)let ictimai fikir tarihinde iiziinemehsus 1erefli yer tutan tahsiyyetlerdendir . ' ' Kel i· meleri goriiyorsunuz ; ulus degil millet, toplumsal dejil icti mai , dii1iin deji l , fikir, onurlu degil terefli, kiti l ik degi l tehsiyyet. Yahut da "Azerbaycan Dilinin Orfo1· rafiya (imli) Lugeti 'nin (BakQ 1 975) M harfinin i lk sayfalar•na bakahm. Oil devrimcisinin Twkiye Tilrk· �esinden kovdugu veya kovmak istediiti hal'lJ(i kelime· ler Azeri Twk�esi nde var: Maarif, maat, mabeyn, mabed, mavera, maddi, mai l , malik, mani , mania, masiva, matem mahiyet, mahir, mahirane, macal ( mecal) , macera, mey· dan, meyl .

Biitiin bunlar giisteriyor ki ; "uydurmac1hk, d•t Tilrk· lerle Tiirkiye Tiirkleri aras�ndaki baglan koparmaktadll'" teklindeki hUkmiimiiz ; I . Sel�uk'un sand1j1 gibi "lif, yaygara, oykii, yamlgl iirii1ii" degildir. Dogrudan dogru· ya metiolere, siSzliiklere dayanmaktadlr. Kendisi de Azer· baycan 'a gittigine gOre, bunun fark1na varmamas1 imkin· s•zd�r. c;iinkii herhangi bir Azeri Tiirk'ii iJe konuttugu za.

man vatan, tiir, hikiye , i l im, fikir, imkin, hukuk, ada· let gibi sozleri duyacaktll'. l lhan Sel�uk samimi ise bunu itiraf etmelidir. Gerekirse biz oniine binlerce kel imelik bir l iste koyabi liriz.

1 08

TORK OIL KU RUMU SEMINERININ AROI NOAN

Turk Oil Kurumu t�fmdan du zenlenen "Atatiirk'­un Yolunda Tiirk Oil Oevrimi " adh seminer (toplu�h­Jim), 1 7-1 8 Ocak 1981 tarihlerinde Ankara'da yap1ld1. Semineri ben de takip ettim. Baz1 konu�ucular, daha once SI SA V tarafmdan duzenlenen "Tiirk Oili Semi ne­ri "nin seviyeslni tenkit etti ler. SI SA V'm toplant1smda i l i mden �ok, sald1rdarm ve hakaretlerin yer ald1gm1 , "Eie�tiri s1mrlarmm a�dd•lm•" ifade ettiler. Kendilerinin ise "bil imsel" konupcaklarm1 ve "aym duzeyde yamt vermeyecekleri ni " belirttiler.

Ben de bu "bil imsel" toplantJdan · bazl ornekler ve­rerek "diizey'inin anla�dmasma yardJmcJ olmak istiyo­rum.

Kurumun Genel Yazmam Cahit Kiilebi , "Saym Ka­saroglu bu davram� ve sozleriyle ... " diyerek Kasaroglu '­ndan yakm1rken arka s1ralardan bir dinleyici yuksek ses-

1 09

le "Saym degi l , saym degi l ! " diye bag 1nyordu . Bu din leyiciye 0. Akbal da kat 1 lm1� olacak ki 22.1 . 1 981

tarihli yaz 1smda Ki.ilebi 'nin sozlerini "Saym Kasaroglu" yerine "Bay Kasaroglu" olarak nakletmi�tir . .

Yukanda anlatt1g1 m �ekilde heyecanla ba�layan top· lant1da i l k tebl igi sunan seksen ya� lanndaki Ord. Prof. Dr. H1fz1 Veldet Velidedeog lu, b i r yaz 1m dolay1s1 yla ben · den bahsederken "Bu yazara gore -ki kendisi do�ent sa ­mm ta� 1yormu� ( ! ) - " diyerek alay l l b i r ifade ku l lanmay1 ya�ma yak1�t1rab i lmi� ve �ok yi.iksek bir "di.izey" arzet­mi�tir.

i ngi l i z Dil i ve Edebiyat 1 Boli.imi.inde profesor o lan Ak�it Gokti.irk, �ok seviyeli konu�masmda "Birtak1m kafalar dursa da geli �me durmaz" demi�, b i r d i n leyic inin yaz1yla sordugu " i l imle bi l im arasmdaki fark nedi r? " sorusuna da " l l im , cami lerin ramazan mahyalarmda kul ­lanabil eceginiz b ir sozci.ikti.ir, b i l im kul lanamayacag ln iZ b ir sozci.ikti.ir" gibi �ok bi l i msel bir cevap vermi �tir.

Bir yi.iksek mahkeme i.iyesi olan Sami Sel�uk da i l im adamlarm1 "bi l imsel" bir �eki lde sm1fland 1 rarak "B i r profesor doktorlar vard1r , bir de profd 1rlar. l �te Tarabya­c • lar bu profd 1r-' lardand 1r" demi �tir. Aym zat, Tarabya '· da soylenen ler in "di.i�i.ince" degi l "hakaret" sayl lacagml dolay1s1yla "Tarabyac 1 larm" "ya egi ti lmeleri , ya cezalan­d �r � lmalan " gerektigini soyleyerek di l konusundaki "bi· l imsel l igi n i " gostermi �ti r .

i kinci gi.inki.i toplu gori.i �mede Prof. Dr . Ak�it Gok- . ti.irk �u sozleriyle yi.iksek bir "bi l imsel di.izey" ortaya ko· yuyordu : " i lgin� . Hep i lgi n� . Hep aym ornekleri veriyor­lar. Bu bizim i� in s 1k 1C 1_ o luyor, yeterince eglenceli o lmu­yor . . . (O i l devri mine kar�1 olan lann Osmanl l donemin i sevdiklerin i soyled ikten sonra) b ir zoolog, di nazorlan seviyor ve b ize anlat 1yorsa on larla ozde1le�mek zorunda degi ldi r" . Muhal iflerini dinazora ben zeterek salonu kah· kahalara bogan Saym Gokti.irk'i.in "bi l i msel di.izey"de konu�tugundan toplant1daki hi� kimsenin �i.iphesi yok· tu. '

1 1 0

Hele Saym Canpolat'm b i r meslekta$1ndan, hem de sesini yiikselterek "E ii n terbiyesizi " diye bahsetmesi , "toplu-�ah$ 1m'm "diizey"ini iylce yUkseltml$tl .

Do�. Dr. Semih Tezcan'm konu$masmdan "toplu­�ah$ 1mm" seviyesini gosteren orneklere devam ediyo­rum.

"Bir ba$kaSI siirekl i o larak Atatiirk i lkeleri d iyor, ama yeni kel imelere sata$1yor. Bizi m yazanm1z ni �in oteki sozciikleri su�l uyor da i lkeyi kul lamyor. Bunun b irka� nedeni olab i l i r . 1 ) Ya i lken in d i l devrimi s1 rasmda uyd urulduglinu b i lmiyor; o halde b i lgisizd ir ; b i lgisi z kimsenin de ardmdan gidi lmez. 2) Ya da devlet biiyiikle­ri hergiin i lke derken umde demek yiirekl i l igini gostere­miyor; oyleyse yiireksizdir ; yiireksi z b ir kimsen in de ar­dmdan gid i lmez. 3) O�iincii bir neden o larak i lke sozcii­giinii benimsemi$t ir ; oyleyse tutars 1zd1r; tutarSIZ kimsele­rin ardmdan da gid i lmeyecegi a� 1kt 1r ."

i lke kel i mesi n i kul land •g• i� in hocasma "Bi lgis iz, yii­reksiz,. tutars 1z" d iye sald 1ran Saym Tezcan da $iiphesi z ki " E ie$tiri Sln lrlanmn d l$ 1na � ·kmlyor" ( ! ) sozlerin in ba$mda bel i rttigi "Eie$tiric in in amac1 o lumlu yanlar 1 da bel irtmektir" i lkesi ne uyuyordu . Aym Semih Tezcan, Faruk K. Timurta$ ' 1 0 "Yeni Kel imeler Sozliigii "ndeki yanh$ oldugu halde kul lam lab i l ir ke l imelerden bahseder­ken "e$i t" de galat1 me$hur say1 lm 1$ , yani kalacak m• kalmayacak m 1 , be l l i deg i l " diyordu . Acaba "galat1 me$­hur"un "kahp kal mayacag l bel l i o l mayan" manasma gel­medigin i , "Me$hur . o lmu$, yaygmla$m l$ yanh$" demek o ld ugunu Tezcan b i lmiyor muydu? Ve yi ne Saym Tez­can aym toplant1da kon u$ma arkada$1armm s1k s 1k tek­rarlad •klan d i lb i l im in in $U temel kurahndan habersi z miydi : "Yaygm olarak kul lamlan b i r kel ime yanh$ da o l ­sa d i l i n mah say1 hr ." l lkeyi kul lanan d i l b i lgin i , Say m Tezcan 'm sand1g1 gibi ne bi lgisiz, ne yiireksiz, ne de tutars 1zd1r. Sadece d i l b i l im in in yukandaki kuralmdan haberdard 1r ve ben im kul land 1g 1m gibi i lkeyi de kurah da rahat�a kul lanmaktad 1r. Ama umde ve kaideye dii$-

1 1 1

manhk etmeden. l<:ab.n� onlar1 da kullanarak. Ve dill· mizi yenl yeni yanhJiarla doldurup onlan zorla benim· seterek "yanhJiardan ibaret bir di l" haline getlrmeden.

TDK'mn diizenledigi seminerin birlncl giiniinde son oturum, toplu gOriiJmeye ayrdmaJtl. "Oil Devriminln Tiirk Yaz1n1 l �in Onemi " baJhkh bu toplu giiriiJmenin sonunda dinleyicilerden bir g«;n�. soru sormak iizere soz alda. Sualini bir dikkatine dayand1rmak istiyordu. Soze Jiiyle baJiada . "Oztiirk� ko nuJmak, aydm olmamn kriteri gibi kullamhyor. Bu durum bana, cumhuriyet on· cesindeki bir kas am aydmlarm halktan farkh bir gOriiniim kazanmak i �in bonjur mosyo demelerini am msatayor". Gen�. si;ziiniin-burasmda neye ugrad1jtn1 pJarda. c;unkii, oturum baJkam Sami N. Ozerdim'in elindeahnikrofonu kapan Necati Cumah, "Soru soracaksamz sorun, konUJa· caksamz TDK BaJkanhgma ba JVUrun" diye basbas bag•· rarak genci azarhyordu. Salondaki baza gen�ler de JaJir­m•J, "ama arkadaJtmtz saldtrtda bulunmada kl efendim" demeye �hJayorlarda. Gen�. sorusunu tamamlamak iizere agzam a�taga zaman Cumah tekrar baj1rd1 : "Karde­Jim, kime soruyorsunuz? Biz burada sanat�aytz, hangi sanat�aya soruyorsunuz? " Cumah'mn salvolar• karJISin· da gen�. gii�liikle kendisini toparlayarak "halk-aydm ay­ra l igam, ozleJtirme i le, nasl l kapatmaya diiJiiniiyorsu­nuz? " di ye sualini sorabildi.

Ortahk yataJtlktan sonra soru sorma s1ras1 Lihat Ak· �akayahoglu'na gelinc:e kazgm bir eda i le "sormaktan vazge�tim" dedi ve ekledi : "Biraz once gen� bir arkada-1' sorduguna soracajana pi Jman ettiniz, hakaret etmek· ten beter ettiniz. Size evvela tahammiil ve sabar tavsi ye ederim. c;iinkii Atatiirk'iin en biiyii" vasfa sabar ·ve taham· miildiir. " Ak�kayahoglu'nu yati Jtarmak i �in Cahit Kii· lebi dil ler dokerken dinleyici lerden baz1 hammlar, "c;ok �irkin bir olaydt, hoJ degi ldi ama" diye soylenerek mem nu niyetsizliklerini ifade edlyorlarda. Toplanta dagt· hrken bir gen�, arkadaJana "Nasa l sanat�1 bunlar, insan sanat�1dan nefret ediyor" diyerek yakamyordu ...

1 1 2

TORK D I Ll YOKSEK DANI $MA K U RULU

Mil l i Egitim Bakanhg1 Tiirk Dil i Yiiksek Dam�ma Kurulu toplamh. Hedef, "Turk Dilinin egitimin her ka­demesinde iizellikleri bozulmadan ve a�1r1hga ka�l lma­dan Cigretilmesi, geli�tiri lmesi ve yaygmla�t1nlmas1 " ola­r:ak tesbit edilmi�ti . Bu konuda baz1 raporlar haz•rlan­m•�tl . A�g1daki cii�leler o raporlardan ahnm1�t1r.

"2-6 . ya' arasmdaki diinemin dil geli,iminin en yogun oldugu . y 1 l lar oldugu giiziiniine ahnd1gmda ; ozel-

1 1 3

l i kleri bozulmadan ve a�lrlhga ka'rl lmadan ogreti lmesi n­de okul oncesi egit im kurumlann tn onemi daha belirgin bir $eki lde ortaya ·'r •kmaktad1r . " (s .3) .

"Ogretmen ogrenci leriyte arkada,hk yakta, •mm• on pl anda tutarak, onlar.n yerel konu,ma di l inden uzakla­$ 1P giizel Tiirk'remizin d i l kural lar.na uygun, giin lilk ya­$ant l lanyla bagda$ 1 r nitelikte kul lan t lmasma 'rah � • lmak· tad 1 r. " (s. 34-35) .

Yukar1ya ald 1g 1m ciimleleri n ikisi de bozuktur. B i ­ri nci ciimlede neyin ogreti lecegi bel irti lmemi�tir. Ciimle­nin dogru o lmas1 i'rin "ozel l i kl�ri " keli mesi nden once "di l in" kel imesi ni n bulunmas1 �rtt1r .

ik inci ciimlede ozne i le yiiklem arasmda uyum yok· tur.

Su ciimledeki ke l ime tekranna bak1 m z : "TRT programlar.ndaki Turk Di l i Egitim ine i l i $kin

program tar arasmda ogretmenlere yonel ik programlar da yer almahd1r . " ( s. 39) .

Bu bozuk ve kotii ciim leler Mi l l i Egit im Bakanhg1 '· mn en iist seviyedeki biirokratlarmca haz1rlanm 1$ rapor· larda yer almaktad 1r. Hem de Tiirk're ogret imini 1 s lah etmek iizere haz 1rlanm 1$ olan raporlarda .

i lkokulda, ortaokulda, l isede ve iiniversitede Tiirk're bi l in mediginden, Tiirk'reni n dogru diiriist ogreti lemedi· g i nden $ ikayet edeceks in iz ; bunu 1 s lah etmek iizere Ba· ka nhk olarak yola 'rlkacaks 1mz; sonra da Tiirk're hatalar1 ile dol u bir raporla kar$ 1mlza geleceksin iz . 8-u ciimleleri kul fanan bir f ise ogrencisi edebiyat dersinden S ln tfta ka· hr. Ama bir kurumun kendi lerini d i lci i l an eden baz1 iiye­leri , kiirsiiye 'r •k •p bu raporlarm fevkal ade giizel haz1rlan­d1gm1 soyleyebi lmi�t i r.

Tiirk're ogret imin i diizeltmek iizere toplanan bu $U· rada kar$ 1m1za bozuk ciimlelerle 'r lkmaktan 'rekinmeyen­ler ; i l im adamlar.na bag1np �g•rab i lmi$ 1er, onlan tehdit edebi lmi5 lerdir.

Tiirk Di l i i lmin el ine tesl im edi lmedik're bu hatalar-dan (skandaUardan dememek i 'rin hata lardan d iyorum) kurtulmak miimkiin degi ldir. 1 1 4

S KAN DAL

A�g 1daki soru, bu y• l yap1 lan iin iversite gi ri' imti· hanlanmn b irinci kademesinde soru lmu,tur.

"Tiirk�e 'de bi le,ik eylemler , ad soylu bir sozcuk le yard 1mc1 eylemlerden o lu�an ogelerdir."

"8u tammm d1�mda kalan birle�ik eylem a�agl· daki lerden hangisinde vard 1 r ."

Veri len be� cumleden b iri dogru cevab1 te,ki l et­mektedir •. Ben c�mleleri degi l , sadece fi i l lerin i kaydedi · yorum ; hissetmi�tim , �bret , kayboldu, hapsolduk, yiiru­yebi l iyormu�.

Sorunun anla� 1 lmas1 i� in once Tilrk�eye �evirmemiz gerekir :

·

"Tilrk�ede b irle�ik fi i l ler, bir isim le bir yard 1mc 1 fi i lden meydana ge l i r ."

1 1 5

"A,aj1daki ciimlelerden hangisinde bu tarifin diJin· da kalan birletik fiil vard1r?"

Burada benim dikkati �ekmek istedijim nokta soru­lann "oztlirk�e" deni len yabanct bir di l le haz1rlanm1$ ol­masl degi ldir.

Soruda feci bir mant1k hatas1 vard1r. Once bi rlejik fiil i� in bir tarif veri lmijtir ; sonra, iirnek ler i � inde­ki hangi birlejik fii l in bu tarifin d t jmda kald 1j1 sorul­mujtur.

lstisnalar d ljmda h i�bir iirnek tarifin d lj tnda kal­maz. Tarif, agyanm mani , efridmt cami o lur. Yani d l jar­da kalmast gereken herjeyi d 1 1arda b1rak1r, i �ine a lmas1 gereken herjeyi i� ine ahr . Aksi takdi rde tarif o lmaz.

Burada tarifin d 11 1nda kalan (?) dogru cevap "ylirii· yebi l iyormu1" birlejik fii l id ir. "Yiiriiyeb�l iyormu1" bir istisna degi ld ir ve soruda da ifade edi ldigi g ib i bir birle­$ik fii ldir . Hem bi rle1ik fi i l hem de bi rlejik flit tarifinin d lj tnda . . Bu nas1l o lur?

Bu soruyu haz1rlayanlann mant1gma gore olur . Bu mant1ga gore canhy1 tarif edip hayvam bu tarifin d 1 1 1nda b 1rakabi l i rsiniz ; i �kiyi tarif edip 1arab1 bu tarifin dl jmda b1rakab i l irsiniz. Ve bu mant1k, iiniversite giri1 i mtiham i � in kendisinde soru haz•rlama yetkisi bulur. «;iinkii ra­hat�a jOyle diijiinebi l i r . Oniversite sorusu haZirlayab i l · mek i� in tarifin ne demek oldugunu bi lmek 1artt1r ; ama biz bu ,artm d 1 jmday1z.

Bu bir skandald1 r. Hem soruyu haz1rlayanlar, hem de haz1rlatan lar utanmahd1 r . Bu vesi leyle bir hususu be­l irtm.emi"l gerek ir:

Oniversite giri j imtihanlarmdaki Tii'"k di l i ve edel:!i· yatt i le i lgi l i sorular, ii1iversite hocalanna hazlrlatl lma­maktadlr. Tuhaf gelecektir ama boyledir. Bu yi.izden bu sorularda her yd, uydurma .di l kul lamlmakta, fah i$ bi lgi yanh1lan bulunmaktad1r . Bu y1l ogrencilere "bi rle1ik fi i l tarifi"nin d lj tnda kalan b irlejik fi i l o lab i lecegi og­ret i lmijtir. Acaba bu ogrenci Dan 11taya davi a�sa hak-SIZ m1 �1kar?

·

1 1 6

ATATOR K VE TORK Dill

ATATORK VE Oi l

Ka�garh Mahmud'un Divanii Lugat i 't ·Tiirk'iinden anla�dd•gma gore 1 1 . yiizy1 lda Tiirk yaz1 di l i , Ka�gar ag­zma dayanmakta idi. <;e�itl i Tiirk boylan , farkh ag1zlara sahip bulunmak la beraber, Ka�gar agzma dayanan ortak yaz1 d i l in i kul lamyorlard • . Ka�garh Mahmud eserinde , Oguz Tiirklerin in ag1zlarma ait pek �k ozel l ik leri belirtir. Bu yiizy1 lda Oguz Tiirklerinden Sel�uklular, S1rderya boylanndan l ran 'a akarak orada biiyiik bir devlet kurmu�lar, On Asya'nm hakim giicii haline gelmi� ler, _tam Divanii Lugati 't -Tiirk'iin yaz1 ld•g• y1 l · larda Malazgirt zaferi ni kazanarak, Anadolu i �lerine ak· maga ba�lam1�lard 1 . 1 1 . yiizyl l sonlanyla 1 2 . yiizy1 lda Anadolu 'ya yerle�meye �� ��an Anadolu Sel�uklu lan ;

1 1 9

hem say1ca �ok azd1lar, hem de Ha�h ordular1yla ugrat· mak zorunda idiler. l 1te bu yiizden Anadolu Sel�ukiu� lar1 zamamnda Tiirk�eye dayanan bir i l im ve edebiyat di l i meydana gelemecfi . 1 3. yiizyll batlannda Cengiz ·Han ordularmm tazyiki sonunda yiizbinlerce TU..k Anadolu'ya go�mek zorunda kald1.Anadolu 'daki Tiirk niifusu,birden­bire birka� misl i �ogald 1 . Bu go� dalgas1 , yaln1z go�ebe Tiirkleri degi l , Tiirkistan 1ehi rlerinde ya1ayan pek �ok yerle1ik Tiirk'ii de Anadolu 'ya getirmi 1ti . Art1 k Tiirkis­tan 'dan pek uzakta, yeni bir bolgede, saydar• mi lyonlara varan biiyiik bir Tiirk kitlesi yeni siyasi b irl ikler i�inde toplamyordu. TU..kistan ise Cengiz ' in biiyiik seferleriyle �lkalanm•1 ve heniiz durulmam11t1 . Anq.k 1 3. asrm son­larma dogru Tiirkistan'da, ld i ! · Ural 'da ve M1s1 r'da «;aga,. tay, i lhanh ve Altmordu hanhklan i le Memiiik devleti et­rafmda, daha sonra da Temiirliiler 'de TUrk yaz1 di li yeni i sti·kametlere dogru yonelecekti. 1 3 . yiizy• lm ba1larmda, Anadolu 'daki Tiirk kitlesin in , ana yurttaki biiyiik Tiirk kitlesi nden �ok uzakta kalmas1 ve ayn siyasi birlikler i �inde toplanmas• ; Anadol u d 1 1mdaki Tiirk iilkelerinde ise Tiirk yaz1 di l inin yeni gel i1meler �ostermesi ve yeni is� tikametler almas1 ; Anadolu 'da Oguz agzma dayanan yeni bir yaz1 d i l in in dogmasma yol a�t 1 . 1 3. yiizy1hn i lk yan­smdan ba1lay 1p bugiine kadar gelen ve Anadolu 'da. Bal­kanlar'da, adalarda, l rak ve Suriye'de, Giiney ve Kuzey Azerbaycan'da kullamlan bu yaz1 di l ine i l im d i l inde "Bat1 Tiirk�esi " ad1 veri l mektedir. Anadolu Sel�uklula­nnda i l im ve edebiyat di l i olarak Arap�a ve Fars�'nm kullamlmas1na kar11hk Anadolu beyliklerinde Tiirk�e kul lamld1 . Osmanh Beyligi de dahil o lmak iizere biitiin beyliklerde Tiirk�e eserler yazlld 1 . Beylikler arasmdaki siyasi miicadele , Osmanhlar lehine sonu�land 1g1na, Ana­dolu ve Balkanlar 'da Tiirk birligi Osmanhlar tarafmdan sag land1g 1na gore, Anadolu Sel�uklularma mukabi l l'"Lirk­�eyi resmi dil haline getiren de Osmanhlard 1r. Osmanh padi�hlanndan 1 1 . Murad, yalmz Tiirk�e eserler yazdlr· makla kalmam11 , eserlerin a�•k ve sade bir Tiirk�e i le 1 20

tercilme edilmesin i de istemi�tir. Kab usname'nin Tilrkc;;e· ye c;;evrilmesi konusunda 1 1 . Murad �oyle der : "Bir k i�i Tiirki'ye terceme etmi� . veli ru�en degill , ac;;uk soyle­memi � . Eyle olsa hikayetinden halavet buhmazuz didi . Ve-l ik in kimse o lsa ki , kitab 1 ac;;uk terceme itse, ta ki mefhamundan �onilller haz a lsa." ( 1)

1 5. yuzyl l 1n sonlarma kadar " Eski Anadolu Tilrkc;;e· si " ad 1 m alan Bat1 Tiirkc;;esi , b u tari hten sonra "Osmanh Turkc;;esi " dedig imiz ikinci devreye gi rer. Anadolu Sel ­c;; uklulanmn son devirler in i , beyl ik leri ve imparatorluk hal ine gelmeden onceki Osmanh devrin i i c;; i ne alan Eski Anadol u Turkc;;esi devresinde, yabanc 1 unsurlann fazla kan �mad 1g 1 sade bir Tilrkc;;e kul lam lm 1 �t 1r . Ahmed fa­k ih , �eyyad Hamza, Hoca Dehhan i , Sultan Veled , Yu­nus Emre, Kaygusuz Abdal , Kad 1 Burhaneddin , Nesimi, Silleyman «;eleb i , Ahmedi, Ahmed-i D ai ve �eyht gibi �ai rler in �ii rlerini ; Erzurumlu Darir, Yaz1C 1oglu A l i , Yaz1c 1oglu Ahmed Bican, Mercimek Ahmed, S inan Pa­�a. A� 1kpa�aoglu, Ne�ri gibi yazarlarm nesir lerin i ve Dede Korkut Kitab m 1 Eski Anadol u Turkc;;esine ornek o larak gostereb i l i riz . Bu eserlerin soz varhg 1 , elbette ta· mamen Tilrkc;;e as1 l h kel imelere dayanm•yordu . Bunlar­da pek c;;ok Arapc;;a ve Farsc;;a kel ime ye� ahyordu . Hatta Farsc;;a tamlamalar ve Arapc;;a kahplar da Eski Anadolu Turkc;;esinde bu lunuyord u. Yabanc1 unsurlarm nisbeti , eserden esere degi�mekte ve 1 3 . yuzy1 ldan 1 5 . yilzy •la dogru gittikc;;e artmaktayd • . Ama biltun bunlara ragmen bu devirdeki Turkc;;e sade ve ac;; 1k bir Tilrkc;;edir. Osmanh Tilrkc;;esine ait eserlerde sadel ik gitt ikc;;e kaybolur. Arap· c;;a , Farsc;;a kel imelerin say1s1 c;;ok fazlala�lr. Uzun b ir cilmlede bazan sadece bir veya iki kel ime Ttirkc;;e as1 lh · d 1 r . Ostel ik bu Arap ve Fars as1 l h kel imelerin birc;;ogu ko· nu�ma di l ine girmemi�tir .Sadel igi bozan ·da boyle kel i · melerd ir .Fakat bu devi rde Turkc;;eni n sadel igini enge l le­yen , kel i melerden c;;ok ; Arapc;;a, Farsc;;a tamlamalar , gra· mer �ek i l leri ve kahplard 1 .Tamlamalar gitt ikc;;e zi ncirlene· rek ilc;;U�Iil,dordilzlil hale getir i l iyor ;Tilrkc;;e ekler yer ine

1 2 1

Fars�a ekler ve Arap�a kal rplar kul lamhyordu. Bunlara ek olarak nesir dilinde ciimlelerln �ok uzamas1 , sadeligi ortadan kald1ra n ii�iin cii bir unsurdu. Biitiin bu ozel likler, yaz1 dilini �ok ag1r la�t1rm1�, konu�ma dilinden iyice uzakla�t1 rm1�t1. Ancak sadelik nisbeti, yine yazardan ·

yazara, hatta eserden esere degi �mekte idi. Ornek olarak verdigimiz �u par�alan n konu�ma dilinden olduk�a uzakla�m�� bulundugu goriiliir:

Fuzuli'den ( 1 6. yy. ): E l ·kiSsa esbab·l ihtiri-1 fti· nlln-1 nazm cem olup mukteza-yl zuhur-1 asar oldugu zamanlarda her dem dest-i kudretim muhtereit-1 mas· nUa.dan gerden-i kiinata bir hamail asardl ve her saat seyyah-1 tabiat1m hadiy1k·1 miiel lefat-1 bediadan b ir gii­l istina kadem basard1. (2)

Fuzlllt 'den : Miintehi �er 'iine edy in-1 temami-i riisill Bahrsen sii r-i erb ib-1 risalet emv ic. (3)

N ibi'den ( 1 7 . yy. ) : Bende yok kudret ed iya harf-i �evki N ibiyi H ime-i rengin -sarir-i bf-karin m soylesin . (4)

Bunlara kar�1hk, yi ne Osmanh Tiirk�esi devresinde yaz l lml� �u par�alar a�lk ve sadedir:

Limii <;elebi 'den ( 1 6. yy.): Biziim i�iimiizde bir og lanc1k var idi ki, giindiiz taa­

mm yimezdi ve kimseye soylemezdi Ve � 1kup koyun Ot· latmaga gider idi ve koyunlan bir canibde koyup kendiisi bir tarafta namazla me�gul olur i di. Ve bugiinlerde hasta old1 . (5)

Fuzulf'den:

1 22

Gozunden dembedem bag n m eziip ya� •m gibi gitme Seni. terketmezem �iin ben, beni sen dahi terketme

Amand1r zal im o lma ben gibi maziQmu incitme Goziim can tm efendim sevdigim devletlii sultamm.

. (6)

�eyhiil is lim Yahya'dan ( 1 7 . yy. ) : A�ka kaabi l d i l mi yok �ehr i �tre, ya di lber mi yok? Mest yok mecl isde , b i lmem mey mi yok sagar m• yok? Gonca-di l ler a�tJhr hat1r ni�tin �ad olmaya, Bagda giil ler mi yok, giil�ende biilbiil ler mi yok?( 7)

Nibl'den : A�tma soz kad 1 i le pa�adan Sana l az 1m degi l ol gune siiha� Mecl is inde b i ri ahrsa di le An 1 iskata �tah� J r san 'atile. (B)

Nedim'den -( 1 8. yy.) : Sevdig im, bendene dii�erse hi zmet Kapmda kul o lmak camma minnet Gore idim sende bO-y1 muhabbet l stedig im budur sen bi-vefadan. (9)

Tanzimat ve Servet-i Fiinun , Osmanh Tiirk�tesin in son devirleridir. Bu devirde bas1m i � lerin in ve gazetenin yayJ imasJ , ti yatro ve roman gibi baz1 edebi tiir lerin Ba­t Jya has yeni formlar i�t inde edebiyat 1m1za girmesi ve biitiin bun larm halka hi tap etmesi ; yaz1 d i l in in konu�ma di l ine yakla�t 1n lmas1 ihtiyacm1 ortaya �t•kardJ . �inasi ve Nam1k Kemal , yeni b ir iislup, gazete iislubu ortaya koy­dular. Nam1k Kemal 1 866'da "ekser erbab-1 kalem yaz­d 1gm1 soylemekten ve soyledigini yazmaktan haya eder" ; Al i Siiavi 1 867 'de "gazeteleri l stanbu l 'da avam l i · sam olan Tiirk�te i le yazahm " ; Ahmed Midhat 1 871 'de "halk lmtzm kul landtgt bir l isan yok mu, i �te onu mi l let l i sam yapahm" diyerek konu�ma di l i i le yazma fikrini

1 23

i leri siirdiiler. (1 0) Mual l im N aci , 1 887 'de "bir takt m lii­zumsuz tekel liifita bogulmu� o lan l isammtzm tekel liifat­dan tecridiyle, sadeligin in , letafetini n i zhan zamam �ok· tan gelmi�tir" di yerek d i lde sadele�me geregini ortaya koydu . ( 1 1) Neci p Astm ve �emseddin Sanii de 1 897 •

1 901 yt l lart arasmda, l kdam gazetesi nde Tiirk�enin sa­dele�mesi gerektig ini yazd t lar. Aym yt l larda Servet-i Fii­n uncular, Tanzi mat 'la sade le�meye ba�layan yazt d i l i · miz i tekrar konu�ma d i l inden uzakla�ttrmaya ba�lamt�­lard t . Eskiden beri kul lamlan lara ek olarak , yeni yeni Fars�a tamlamalar ve birle�ik stfatlar meydana geti rdi ler. 0 zamana kadar hi� kul lam lmam t� Fars� ve Arap�a ke­l i meleri d i le sokmaga �al t�t t lar. Bazt kel i me gruplarmt Franstzcadan o ldugu gib i aktararak Frans tz ciimle yapt· smm Tiirk�eyi etki lemesi ne de yol a�tt lar . Ancak, yaban· e t etki lere a� tk o lan bu ak t m tn san 'atkarlarmm Tiirk�e­yi i � lemekte biiyiik bir ba�an gosterdik leri ni unutmamak gerekir . 1 896-1 901 yt l lart arasmda di lde sadele�me konu­su epeyi tart t � t ld t . Halit Ziya, Tevfik Fi kret , Cenap �ah ibeddin gibi Servet-i Fiinuncular terkipl i d i l i ; Ahmed Mid hat , Nec ip Astni, Rtza Tevfik , �emseddi n sami gibi yazarlar di lde tedri ci bir sadele�meyi savundular.

Mehmet Emin 'in 1 897 'deki "Tiirk�e �i i rler"i sade Tiirk�e ko nusunda miihim bir ad tmdtr. Tanzi mat� t larm gazete ve tiyatro d i l inde meydana getird ik leri sadele�me, bu eserle, he m de daha i leri bir derecede �i i r d i l ine de gi r­mi� bul unuyord u.

Gen� Kale niler'de 1 91 1 'de ortaya � tkan "yeni l i · san" hareketi ; hem Bat 1 Tiirk�esini n tarihinde, hem de sadele�me tari hinde yen i bir devir a�ar. Bu hareketi n ortaya koydugu sonu�la Bat 1 Tiirk�esi , "Bugiinkii Tiirkiye Tiirk�es i" admt verdigimiz ii�iincii ve son devresine girer. Sadele�me konusunda da netice, bu hareketle al tnmt� o l ur.

"Yeni l i san " m ba�latt c ts t Omer Seyfedd in 'dir . Bi l a­hare Ziya . Gokalp hareketi n nazariyatm 1 yapar. Omer Seyfeddin , hikiyeleriyle teori yi , pratik olarak ger�ekle�-1 24

t irir. Hareketin ba$lang1cmda Ali Canip, Kaz1m N ami gibi yazarlar da vard 1r. "Yeni l isan" ak1mmdaki fi kirleri tek prensibe i rca edebi l i ri z : YaZI d i l i ni konu$ma di l ine yakla$tlrmak, miimkiin oldugu kadar I stanbul halkmm konu$tugu gibi yazmak.

"Yeni l i san" hareketinin en �iddetl i muhal ifleri Ce­nap Sahabedd in i l e Siileyman Nazif'tir. 8a$lang 1,.:ta ha­rekete kar$1 ,.:1 kan Fuat Kopriilii ve Yakup Kadri , b irka,.: y1l sonra sade Tiirk,.:e ile eserler vermeye ba$1arlar. Mi l li edebiyat ak1m1 i l e i ,.: i �e olan "yeni l isan", "sadele$me" veya "di lde Tiirk,.:iiliik" hareketi, on-on be$ y 1 l gibi k1sa bir zamanda ba$anya ula$ ml$ , Tiirk,.:enin tarihi ge l i $me­s inde yeni bir devir a�ml$ , boylece terkipl i Osmanh Tiirk,.:esi nden terki psi z Tiirkiye Tiirk,.:esine ge,.: i lmi$tir. Nesirde Omer Seyfeddin , Yakup Kadr i , Refik Hal it, Ha­lide Edi p, Re�at Nuri ve Fa l ih R1fk1 ; � i i rde Mehmet Akif, Yahya Kemal , Ah met Ha�im, Faruk Nafi z, Hal it Fahri , Orhan Seyfi , Yusuf Ziya, l;n is Beh i,.: , SiikQfe Nihal ve Halide Nusret eserleriyle sade Tiirk,.:eyi ger,.:ekle�tirmi$· lerdir .

Cumhuriyet tari hine boylece gir i l ir . Atatiirk'iin daha 1 91 7 y 1 l l nda Tiirk�e ile i lg i lendig in i bi l i yoruz. Suriye cephesinde, Nemeth' i n Tiirki sche Grammatik ad l l eseri kendi sine gosteri l ir . Bu eserde d i l i miz, "kaba , orta ve fa­s ih Tiirk�e" olarak s• mfland•n lm1�t 1 . "Kaba Tiirk,.:e" te­rimine Atatiirk'iin cam s•k • lm 1 �t1 . Aym kitapta yer alan "son zaman larda, d i l i her aydmm anlayab i lecegi b ir du� ruma geti rmek i� in �a h� l l maktad 1r" ciimlesi iizerine Ata· tiirk , "gazete d i l in i yalmz aydmlann degi l , herkesin anla­yabi lmesi gereki r" demi $tir. ( 1 2) Bu hat1ra, daha o tarih­te Atatiirk'iin Tiirk�e konusunda bir hassasiyete sahip bu lundugunu ve sade Tiirk,.:e taraftan o_ldugunu gosterir.

27 Ekim 1 922'de Bursa'da ogretmenlere hitap eder· ken "mua l l im hammlar" diye soze ba$1aml$, sonra da "ihtimal ki mual l ime demedigim i ,.:in beni tahtie ediyor­sunuz ( hatal l bu luyorsunuz) . Ben l isamm•zda ta-i te'nis (d i$ i l ik te's i ) kul lanmak zaruretinde o lmad1gl m1z 1 zan-

1 25

ned iyorum" demi�tir ( 1 3) . Bu sozler de, "yeni l isan" ha· reketinin d i l imi zi Arap�a kaidelerden kurtarma prensibi· nin ifadesidir.

1 923'te Atatiirk, hutbeler in , halkm anlayabi lecegi b i r dil i le ve tamamen Tiirk�e o lmas1 gerekt igi ni ifade eder ( 1 4) . Bu soz ler de sade Tiirk�eci leri n prensi plerine uymaktad�r.

Ancak biitiin bunlar1 dii�iinen ve hisseden Atatiirk'iin kendi d i l i heniiz tamamen sadele�memi�ti . 1 927'de Nu­tuk 'ta ku l lamlan d i l , Nim1k Kemal iis labunun haki m ol­dugu terkipl i di ld ir .

Atatiirk 'iin di l konusuna ciddi o larak i l k egi l i �i 1 930 y 1 l mdad.r . Sadri Maksudf'ni n "Tiirk D i l i i �i n" adh kita· bmm ba� ma konmak iizere Atatiirk , 2 .9.1 930 tarih inde kendi e l iy le �u sozleri yazm 1�t1r : "Mi l li h is i le d i l arasm· daki bag �ok kuvvet l id i r. D i l i n mi l l f ve zengi n o lmas1 m i llt hiss in inki �afmda ba�hca miiessird i r. Tiirk d i l i , d i l le· rin en zengi n lerindendi r ; yeter ki bu di l , �uurla i �lensin .. O lkesi n i , yiiksek istik la l in i korunias•m b i len Tiirk mi l leti , d i l i n i d e yabanc 1 di l ler boyundurugundan kurtarmah­d t r . " Burada Atatiirk d i l imiz i� in iki hedef gostermi�tir : M i l li olmak, zt:ngin o lmak. Sonraki hareket ler, hep bu ik i hedefe dogru yonelecektir . Hedeflere varmak i� in tu· tu lacak yol , takip edi lecek metod da a� 1k�a bel irti lmi�­t ir : D i l i �uurla i � lemek . Bundan maksat Tiirkliik �uuruna ve i l im metoduna sah ip o lrnakt.r . Atatiirk 'iin d i l i le mi l lf h is arasmda bag kurmas 1 , m i l li duygunun gel i �mesi ni d i · l i n mi l lil ig ine ve zengi n l ig ine baglamast ise hareket nok· tasm1 gostermek bak 1mmdan �ok miihi mdir . Atatiirk 'ii, biitiin ha.reketlerinde ve i nk t laplarmda oldugu gibi d i lde­de reform yapmaga iten ami l , mi l l iyet� i l ikt i r . Atatiirk'iin hakim vasf1 daima Tiirk mi l l iyet� i l igi o lmu�tur. Onu �ok yakmdan tamyan ve en iyi tak ip edenlerden bir i olan Ya­kup Kadri Karaosmanoglu bu fikri �oyle ifade eder : "Atatiirk 'iin �e�it l i yonlerinden bir i ni , d igerlerine bag· layarak bir sentezini yapmak i sted ig im iz vak it, bulab i le· cegimiz en hakim vasft Tiirk�iiliigii ve mi l l iyet � i l igid ir . 1 26

Mi l let , gene mi l let , dai ma millet , mi l li miicadele, millf kurtulu� sava�1 , mi l l f i rade, mi l let egemen l ig i ve ni hayet m i l li egit im ve m i l li kiiltiir davram� 1 .. l �te Atatiirk 'iin d i l inden hi� dii�meyen ve oliimiinden be� y 1 l once O 'n u "Ne mutlu Tiirkiim d iyene " diye sesi k 1 s 1hrcasma hayk•r· tan s logan hep bu . " ( 1 5) Di l ve tari h hareket i nde, Ata· tiirk 'iin hareket noktasmm mi l lf gurur oldugunu hareke· tin i � i nde bu l unmu� olan Fal ih R1fk1 Atay da kaydeder : "Tiirk ler in, b ize ogrett i k leri nden ba�ka tiirlii b ir tar ih i o ldugu ve Tiirk�enin bag 1 mS 1Z b ir i l im ve edebiyat d i l i olab i lece� i kams1 , Tiirkliik gururu i le gogsii durmadan

. kaban p inen Atatiirk 'e biiyiik bir �evk verd i . " ( 1 6) Zaten Atatiirk 'iin kendi si de i nsanlar ve m i l let ler

aras�nda mi l l iyet prensib in in haki m oldugunu �u sozler· le ifade eder : "Mi l l iyet mefkure ve nazariyes in i yan i m i l · l i yet� i l ig i ortadan kald 1racak b i r tatbi kat bu lunamam• �­t l r . <;iinkii tari h , vukuat, had isat ve mii�ahedat hep i nsan· lar ve m i l letler aras�nda mi l l iyet in hak i m o ldugunu gostermi�t i r . ( 1 7)

$u halde Atatiirk 'iin d i l i l e i lgi lenmesin in sebebi de mi l l iyet� i l ikt i r . 0, 1 1 Temmuz 1 932'de "di l i � lerin i dii­�iinecek zaman da ge lmi�t i r . . . by le ise, Tiirk Tari h i Tet· k ik Cemiyet i gib i b i r de ona karde� b.ir d i l cemiyeti ku­rahm . Ad 1 Turk Di l i Tetk ik Cemiyeti olsun" diyerek ( 1 8) d i lde yeni b i r hareket ba�lat1 r . Cemiyet in ba�kanh gma Samih Rifat ' 1 , umumi kat ip l ig ine Ru�en E�ref'i se�er. Oyelik ler i� in Yakup Kadri ve Ce la l Sahir dii�iiniil mii�­tiir . 1 2 Temmuz . 1 932 'de Tiirk Di l i Tetki k Cemiyeti bu kadro i le kurulur. N izamna menin bir inci maddesine gore cemiyet, Gazi Mustafa Kemal ' in '_'yiiksek hi mayeler i " a l ­tmdad lr . O�iincii maddeye giire "cemiyet in rnaksad 1 Tiirk d i l i ni tetk ik ve elde ed i len neti celeri ne�ir ve tamim etmektir". Aym y 1hn Agustos sonunda, Yalova 'da Ata­tiirk , "eski , yeni , yerl i , yabancl kamuslardan oztiirk�e sozler aramakla, fi lo lo j i ve lengiiist i k miinasebetler i or· taya koymakla" me�guldiir. Hep bunlan konu�makta, bun lan anlatrnaktadtr ( 1 9) .

127

26 Eyliil-6 Ekim 1 932 tarihleri arasmr.la, Dol mabah· �e Saraymda Birinci Tiirk Oi l Kuru ltay1 toplamr. Biitiin vatanda� lartn davetl i o ldugu kurultay, bir bayram havasJ i � inde a� 1 hr. Dolmabah�e Saray 1 'nm biiyii:\ bayramla�­ma salonunda b in lerce ki�i haz1r bulunmaktad 1r . l stan­bul 'un biiyiik meydanlanna, Anadolu 'nun biitiin �ehir ve kasabalarmm meydanlanna hoparlorler bag lanm•� .kurul· tay1 biitiin mi l letin tak i p etmes i i stenmj�t ir :

Kurultayda b i lhassa Tiirk d i l in in esk i l ig i iizerinde d uru lmu� , Siimerce ve Sami di l l erle muka_yeseler yap J I . m 1 � , Tiirk �enin b ir Hint-Avrupa d i l i o ldugu ispat ed i l ­meye �ah � • lm 1�t 1r . Atatiirk , tari h tezi ne paralel o larak Tiirk d i l in in esk i l ig ine �ok ehem miyet ver iyor, onun ba�­hca diinya d i l lerine kiil tiir ve meden iyetle i lgi l i pek �ok kel ime verdig in i i spat ettirmeye �ah� 1yord u .

Kurultayda onem le iizerinde durulan noktalardan bir i de d ivan edebiyatmda Tiirk�enin safiyet in i kaybet· mes i , buna kar� 1hk halk edebiyatmda safhgm• koruyarak ya�mas1yd1 . Tiirk �eyi biitiin yabanc1 kel i melerden te­m izlemenin ve onu yalmz oztiirk �e kelimelerden meyda­na gelen bir d i l hal ine getirmenin yo l lan aramyordu . Ata­tiirk , daha 1 930 y 1hnda, Tiirk d i l i i� in gosterdigi "mi l li o l mak " hedefinden bunu anhyordu . ·"Tasfiyeci l i k" ad m 1 alan bu gorii� , daha once Fuat Koseraif tarafmdan orta· ya at s lm s � . fakat ba�an kazanamams�t l . $ imdi Atatiirk , aym gorii�ii, hem de devlet el iyle tatbi kata koymak ni· yeti ndeydi . Hiiseyin Cahid , kuru ltaya, tasfiyeci l ik a ley­hinde ve d i l in tabi i gel i �mesini savunan bir tez gondermi� ve �oyle bir not da eklemi�ti : "Eger AtatUrk bu k urul­tayda bel l i b ir maksat elde etmek istiyor da benim yaz· d sklar sm gii�liik �1karma mahiyetinde ise ysrtmsz , ats· mz." (20) Kurultaydan bir hafta once, 19 Eyliilde, biitUn tezler, AtatUrk 'Un huzurunda okunmaga ba� lam s�t 1 . Bir hafta boyunca her giin saat 1 4 'te ba� layan tez okumalan ve miizakereler gece yanlar sna kadar siiriiyordu . Atatiirk , her tez iizerinde duruyor, gerekli diizeltme ve tamamla­malan yap1yord u (rfJl) . Ricasma ragmen , Hiiseyin Cahid '· 1 28

i n tezi de Atatiirk 'e okundu . Atatiirk tezden ho � lanma· m 1 � , fakat kurultayda okunmasma miisaade etm i� ; Fuat Koprulii, Hasan Al i ve Ali Canip gibi baz1 yazarlan . da Hiiseyin Cahid 'e cevap vermek iizere vazifelendi rmi �ti. Fuat Kopriilii, Atatiirk 'iin daha once d in led ig i ve tasvip ett igi tezi nde �oyle d iyordu : " lnk 1 lap ruhiyle me�bu o lan bugiinkii Tiirk nesl i pek iyi b i l i r k i , Tiirk ruhunu ve muazzam Tiirk tari h in in tab i i ak 1 �m1 herkesten daha ev­vel ve daha derin sezen ve bu mi i iT temayiil lere daima en vaz1h ve en dogru �ek l in i veren Gazi , mi l li �uurun ve mi ln i rfamn bu e�s i z mihrak 1 , mi l leti ne hed iye ett ig i biiyiik i�k 1 laplar zinciri n in yeni bir halkas1 o lan muazzam d i l i nk 1 l abm1 da i lm in saglam esaslan iizeri ne kuruyor ." (22) Bu soz ler gosteriyor k i , Atatiirk , d i lde de b ir .i nk 1 lap yap­mak eme l indeydi .

Atatiirk, kuru l taydan once Fal ih R 1 fk 1 'ya Hiiseyin Cah id ' in tez in i okutmu� ve fikrin i sormu�tu . Fa l i h R1fk 1 , tezdeki fikir lerin . dogrul ugu ve kuvveti kar� 1smda tez in kuru ltayda okutul mamasm1 uygun gormii�, bunun iizeri­ne Atatiirk" "s in ir l i bir ses le -Ya? Oyle ise arkada�lan­m•zm verecekleri cevaplan d i nle de Hiisey in Cahid Bey ' in yerine sen miidafaada bulun" demi�t i . Fa l i h R1fk1 cevap­lan da d in lemi� . zay1f bulmu� ve Atatiirk 'e fikr in i ar;•kr;a soylemi�ti . Daha sonra, "kurultaym i l k giinii, Hiiseyi n Cahid ' in zafer iy le r;alkanm1�", cevaplar kay1tS 1zhkla kar­� • lanml� , bunun iizerine Atatiirk , "hasta yata� mdan Sa­mih Rifat '1 kald 1rarak kiirsiiye getirtmek zorunda kalm l� ­t l ." Aym ak�am Atatiirk , Fa l ih R1fk1 'ya "hakkm varm1�" d iyord u ( 23) . Hiiseyin Cah id ' in "zafer "ine rag men Ata­tiirk niyet in i degi �tirmedi . Tasfiyeci l igi "denemeye karar vermi�t i . . . Halk agzmdan tarama kel imeleri n, sadece go­riiniirde ve say1 bak 1mmdan zeng i n l ig i i le oz ve i leri b i r Tiirkr;e davas1 iizerine o kadar merak"m1 uyand 1rm• �lard 1 k i , bu bir denemeye degerd i . Atatiirk ise denemeden iirk· meyen, onun biitiin r isk lerin i kab u l eden bir l ider i d i . Oz bir d i l denemesinde son net iceleri ahncaya kadar, bu teze inanm1� ve bag lanm 1 � tesiri verecek , en acayip kel imeleri

1 29

b izzat kendisi mec l is kiirsiisiinde ku l lanmaktan �ek inme­yecekti ." ( 24)

Kurultay sonunda kabu l edi len ve· " i lk medeniyet d i ­l in in Tiirk�e olduguna da kimsenin �uphesi kalmad 1 . . . Tur k d i l i , H int-Avrupa d i l i den i len d i l ler le Sami deni len d i l lerin anas1d 1r . . . Tiirk d i l i yen iden i � len ip ozliigune ka­vu�turu l u rsa bugiin de en i leri say1 lan niedeniyet d i l leri arasmda yerini b ulacagma �iiphe yoktur. En kestirme, en do�ru yo lda n d i leg im ize ermek i � i n Devlet, M i l let hep b i rden e lb ir l ig iy le �a l l �mal ld 1 r . " ciimleleri yle ba� layan r,;a l l �ma program• �oyleydi :

1 . Turk�en in gerek Sumer, Et i g ib i en eski Turk d i i ­J er iy le , gerek H int-Avrupa, Sami den i len d i l ler le mukaye­sesi yap1 lmahd 1 r .

2 . Tiirk�en in tar ihf i nk i �aflan aranma l l , mukayesel i gramer i yaz1 l mahd 1r .

3. Turk leh�eleri ndeki kel imeler derlenerek leh�eler l ugati , sonra esas Turk l ugat i , ISt l lah l ugati , Tiirk sarf1 na hvi tez elden yap l lma l ld 1 r . Sarf, nah iv , l ugat yap• hr­ken , 1St 1 lah konurken Tiirk�en in biitiin lah ika lannm ara�­t •n lmasma , bu lah ikalarm ve edatlarm d i l im iz in butun i htiya� lanna yetecek surette i� len i lmesi ne ehemmiyet ver i lmel id i r .

4. Tiir k�en in t ar i hi grameri yaz 1 lmahd 1 r . S. �ark ve Garp mem leket lerinde � 1 kan Turk d i l i

hakkmdaki _ eserler toplanmah, bu eserlerden laz 1m olanlan d i l im ize �evri lmel id ir .

6 . Cemiyet gerek kendis in in gerek d 1 �arda Tiirk d i l i i � ler iy le ugra �nlann tetkik leri ni b ir mecm ua i le ne�ret­mel idir . . .

7 . Mem leket gazete ler inde d i l i � lerine hususi yer ve­ri lmel id ir (25) .

Gerek kuru ltaydaki b i ld i r i l erde i ler i siiriilen , gerek �ah�ma program1mn gir i� cum lelerinde yer alan Tiirk�e­nin biitiin medenT d i l leri n anas1 ve i lk meden iyet d i l i ol ­duguna dair dii�iinceler ; d i l hareket in in hangi duygu larla

1 30

ba�lad tgmt gostermesi bakt mmdan i lg i �ekicidi r . l l im b!l­k tmmdan bugiin bir deger ta� tmayan bu fikirler ; Batt kar� tsmdaki a�g thk duygusunu yenmek, aydmlan mtzda ve halk t m tzda m i l li bir gurur meydana geti rmek , mi i iJ b i r romantizm yaratmak gayes in i ta� tyordu . Ancak , ha­reket in i � inde bul unan ve meslekten d i lc i o lmayan pek �ok k imsen in bu di.i�i.incelere sam im iyet le inand 1g tn 1 kaydetmek laz tmdtr . G iri � cUm lelerinde ifade edi len "devlet - m i l l et e lb ir l ig i " , ozle�tirme �ah�malannm han­gi zem inde ve hangi usu l lerle yi.irUtii leceg in i gostermek­ted i r . 2-6 . maddelerde bel i rt i l en faal iyetler, d i l imiz in i l i m usu l leriy le ara�ttn lmast ve ara�t t rmalan n terci.imes iy­l e ne�ri i l e i lg i l id i r . Bun lar , hila tamamlanmamt� bu l u ­nan ve onem ini b ugUn de bi.itUn canhhg tyla koruyan hu ­suslard t r . 7 . mad de i se ozle�ti rme i � i n i n propaganda ci ­heti ne aitt i r . N i teki m b ir mUddet sonra gazeteler konuya eg i lecekt i r .

Kuru l tay sonunda ; Samih Rifat (reis) , Ru�en E�ref (um urrii kat ip) , Besim Ata lay (m uhasebec i ) , Cel a l Sah ir , Ahmet Cevat, Rag tp Hu hisi , H am it ZUbeyr, Hasan A l i , ibrah im Necmi merkez heyetine se� i l ir ler .

Merkez heyet i , 1 7 Eki m 1 932 'd e· yaymlad tg t b i r b i l ­d i r i i l e �ah�ma programm 1 �u �eki lde ortaya koymu�tu :

1 . TUrk di l i ni m i l li kiil tUriimiizUn eksiks iz b ir ifade vasttast hal ine get i rmek , Ti.irk�eyi muastr meden iyetim i ­zin onUmUze koyd ugu bUtiin i ht iya� lart kar� t layacak b i r miikem meliyete erdirmek ;

2. Bunun i� in bugUn yazt d i l inde TUrk�eye pb1 nc1 kalmt� unsur lart atmak , halk� t bir idarenin i sted ig i �ek i l ­de halk i l e mii1evwerler arasmda bir ib ir inden mahiyet�e ayn iki d i l varhgmt ortadan kald t rmak . Temel unsur lan oztUrk�e o lan bir d i l meydana get irmek ; '

3 . Bu i$ i ba�rmak Uzere : a ) Yazt l i vesikalart , halkta ya�ayan d i l unsurlartm

ara�ttrarak gen i� derleme i l e bUyi.ik bir TUrk lugat i yap­mak ; bundan ba� ka TUrk leh�eler in i i � i ne alacak b i r TUrk l ugat i meydana get irmek , d i l imlzin yaptstm , tabi o l -

1 3 1

dugu te�ekkiil kanunlanm meydana � tkarmak ; b) Garp d i l lerin in hi �bir inden a�ag 1 o lmamak iizere,

onlardaki yi.iksek mefhumlan an latacak kesk in l ig i , a� tkh· g 1 hai z o lmak i.izere i l i m d i l im iz in belkemigi o lan tst t lah· lan tesbit etmek ;

c) Biitiin bunlan yaparken en giizel , en ahenk l i Tiirk­�eye bagh kal mak diisturunu asla gozden uzak �utma­mak (26) .

Bu programda da, Atatiirk 'iin 1 930'daki ifade lerin· de yer alan ik i hedef bulunmaktad t r . Bir inci maddedeki i l k di.i�i.ince d i l i n "mi l lt o lma" hedefin i , ik inc i di.i�iince "zengi n olma" hedefin i ifade etmektedir . Zengin o lmak­tan maksat , d i l i n , muas tr meden iyetin biitiin iht iya� ve kavramlanm kar�tlamastd tr . i kinc i maddede "mil lt ol­ma "mn ne demek o ldugu anlat t hyor. Bunu , metne da­yanarak i.i� madde hal i nde bel irteb i l i ri z : 1 ) Yaz1 d i l inde Ti.irk�eye yabanct ka lm t � unsurlan atmak, 2) Halk i le miinevverler arast ndaki d i l farkhhgmt ortadan ka ldtrmak, 3 ) Temel unsur lan ozti.irk�e o lan b i r di l yaratmak . iki hedefe nas t l u la� t lacag t , i.i�Un cii maddede anlat t lmakta­d tr .

Yukandaki programlarda ifade ed i len dii�iincelerin tatb ik ine hemen ge� i l i r . Atatiirk , 1 Kastm 1 932'de, mec­l isi a� ·� konu�masmda "Tiirk d i l i n in , kendi benl ig i ne, as­hndaki giizel l ik ve zengin l ig i ne kavu�mast i� in , biitiin devlet te�ki l at tm t zm , d ikkat l i , a lakah o lmasmt ister iz" (27) d iyerek devletin biitiin organlar tn l oz le�t i rme i� iy le gorevlendirmi� bulunuyordu . Nitek im i cra Vek i l leri He­yeti , 21 Kast m 1 932 tar ih inde 1 3507 numarah kararna­meyi kabul ederek "Soz derleme tal imatnamesi "ni meri­yete koyar (28) . Soz derleme ta l imatnamesi ne gore her v i layette bir "derleme heyet i" , her kazada bir "derleme �ubesi " kurulur. Val i n in ba�kanhgmdaki derleme heye­tinde Ti.irk Oi l i Tetk ik Cem iyeti v i layet heyeti azalan , belediye rei s i , en biiyi.ik kumandan , maarif miidiirii,sthhat ve i ct imai muavenet miidi.iri.i, l i se , mua l l im mektebi , orta­mektep , san 'at, t icaret , z iraat mektepleri miidiirleri bu lu-132

nurlar. Kaymakamm ba�kanh gmdaki derleme �ubesi de beledi ye reisi , en biiyiik askeri makam sah ib i , maarif me­muru, hiikiimet heki m i , ortamektep miidiirii, mektep mu­a l l i m leri arasmdan se�i l m i � i k i mua l l i m , Tiir k Di l i Tetk ik Cemiyeti �ubes i bulunan kazalarda b u �ube a zalar t , bu­lun mayan yerlerde 'd i l i � l eriyle u gra�anlar arasmdan se­� i lecek lerden te�ek kiil eder . Aynca her okul b i r d erleme ocagtd t r (29) . Derleme faal iyetleri i � te bu progra m , a n la­Y '� ve hava i � i nde ba � lar . Biitiin bu heyetler ve ocak lar, 1 93 3 y t h ba�mda , me

.mleket �apmda bir derleme faa l iye­

tine g ir i� irler . Tiir k Dili Tetk i k Cem iyet in in hamlad tg t "Soz Derleme Kt lavuzu " esas ah narak Tiir k iye'n i n biitiin koy ve �ehirlerinden Istanbul Tiir k �esinde bulunmayan kel i meler derlenmeye ba� lamr. Kel imeler ve manalan fi � lere yazt larak cemiyet i n merke zin e gonderi l i r . F i � ler in adedi Haziran ortasmda yiiz bini a�m1�t 1 r (3 0) .

1 933 y t l t n m 1 2 Martmda b i r ba�ka faal iyet ba�lar : Oi l ank et i . 3 ,5 a y siiren anket boyu nca her giin "adap, aterin , afet, aga h , ahen k , a layi � , a l et " gibi Tiirk�e ast l­l t o l mayan kel i melerden on be� keli mel i k bir l i ste ham­lamyo r , gazete lerde n e�red i l iyor, radyolardan duyuru l u­yor ve ha lkm bunlara kar� thk giistermesi iste n i yord u .

A y m yt h n yaz ay larmda ii�iincii b i r �ah � ma daha ba�lad t . Eski eser 1ve sozl iik l er in iiztiirk�e bakt mmdan ta­ranmas t (3 1) . Rad loff sozliigii ba�ta o lmak iizere , �e� it l i Tiirk � ive ve leh�eler ine a it 1 SO eser tara nd 1 .

Atatiirk 'iin d e �o k yakmdan i lgi lendigi , bazt �ah� ­malara b izzat kat t ld tg t biitiin bu derlenie, anket ve ta­rama faal i yetlerinden maksat , d i l i m izde kul lamlan ve Tiirk�e as t lh olmad t g t i � i n yabanct saytlan ke l i melere oz­tiirk �e kar�t l tklar bu lmakt t . Bu �a l t �malarm net iceler i , "Osmanhcadan Tiirk �eye Soz Kar� t l tk lan -Tarama Oer­

·gisi " ad t yla 1 93 3 'te par�a par�a ne�redi lmeye ba� land t . 1 934'te tamam lanan Tarama Oergis i 'n in b i r i n c i c i ld i nde, Tiir k�e ast l l t o l mayan 8.000 kadar kel i meye 25.000 ka­dar oztiir k �e kar� thk veri l m i �t i . Mesel a "akt l " kel i mesi­nin kar �tsmda "an , arga , b i l i k , bogii�, es, kapar , on , o y ,

133

ok, sag, ugak, us, uz" vb . o t u za yakm kel i me yer ahyor­du . " Kalem " keli mesinin kar$1Si nda "t;:izgi t;: , ka m l $ , kav: r1 , s 1zg 1 t;: , yag u $ , yazgat;: , yuvu$ " gibi kar$ 1 1 1klar vard 1 . Bu kar$ 1hk larm yazarlar tarafm da n kul lam l mas1 i ste niyord u . 1 93 3 v e 1 934 y 1 l lannda t;:lkan pek t;: o k kitap v e gazete yam1 bu kel imelerle yaz1 lm1$t 1 r . 1 934'te, ka pag mda "Tarama Oergis inden ah nm•$ · sozlerle yaz1 l m 1 $t 1 r" notu b u l una n "Oz Oi l im izle Smang1 lar " ad h , gazete flkra lan n­dan derlenm i$ bir kitaptan ald 1g 1m1z $U part;:alar , b u y • l ­lardaki di l hareket in in mah iyet in i goste reb i l i r : "Turk su­ru$u, eski eneze aygmhk verd i d i yenler yamhr. On u ol­durd u ve yerine on un butun ogun t;: lii yon leri n i b 1 rak 1p k•­n ak lan m yok eden b ir varhk k urdu . . Kamumuz bir imiz, b ir imiz kamumuz it;: in . . Yeni turem izde u lus k 1hnc 1 bu­dur. Oyku, esk i Osmanh i le b i r l ik te gomiildii ; yen i ve gent;: Turk torusiinde ancak emenmenin yeri vard 1 r . Bo$ savlak lardan, t;:uruk a llardan uzak kal ; biil meyecek yo l b udur." (32)

Birt;:ok yazar, yaz• lan m . tab i i d i l le yaz•yor, daha sonra keli mel�ri Tarama Oergisinden a ld 1 g 1 kar$ 1hk larla deg i $t ir iyordu. Hatta , kel i m eleri degi $tirme i $ i ni gaze­tedeki gorevl i lere b 1 ra kan yazarlar b i le vard 1 ( 33) .

lk inc i Turk O i l Kuru ltaymda n sonra Ataturk de ken ­di kon u$nia ve y�mlannda bu kel i m eleri kul lanma dene­m el er ine g ir i$ ir . 26 Eylii l 1 934 'te dil bayram m 1 $U tel ­grafla kutlar : " Oi l bayrammdan oturii, Turk O i l i Ara$t lr­ma Kurumu genel ozeg i nden, u lusal kurum larmdan b i r­t;:ok kut u nbit ik ler ald 1 m . Gosteri len guzel d uygulardan k1vant;: d uydum. Ben de kam uyu k ut l u lar1 m . " (34) 1 934 E k i m i n i n ba$ 1nda, isvet;: veliahd1 $erefine «;:ankaya 'da ve­r i len yemekte Ataturk 'un verdi g i nutukta· $U cum leler yer ahyordu : "Avrupa 'm n ik i b i t im

·ucu nda yerlerin i

berkiten u l uslanm•z , atat;: ozliiklerin in tiim ISSIIan "o larak baysak, onurme, uygun luk k 1 ldac l lan o l mU$ bu lun uyor­lar ; o n lar bugiin , en guze l utkuyu kazanm iYa a m k lamyor­lar : baysal utkusu . " (35) 1 Kas1m 1 934 'te, Buyuk M i l let Mec l i s i 'n i at;: •$ konu$masmda da Atatiirk bu kel i meleri

1 34

kul lamr. Tarama Oergisinden ahnan bu kel i meler d iirt kay·

naktan geliyord u : 1 ) Ailado lu ve Rumel i ag1zlanndan der· lenen ke l imeler, 2) Tarihi Tiirk �ivelerine ait eser ve siiz· IUklerden taranan keli meler , 3) Azerr TurkfWesinden AI · tay TurkfWeSine kadar ya�ayan pek fWOk Turk � ivesinden taranan ke l imeler, 4) Baz1 yazarlar ve halk tarafmdan ye· ni tureti len kel imeler . Bi rbir inden farkh o lan bu kaynak· lar, ya farkh bir ge l i�me nokt�smda bulunuyord u ; yahut da farkh bir ge l i �me �W izg isi takip etm i�t i . Mese la Orhun abidelerinden ahnm1� bulunan "k 1 ldac• " �ek l i , Turk yaz1 d i l in in ba�lang 1� noktasma ait id i . " K1 IdaC 1 " �ek l in in ye· rini daha sonra "k1 lgay ", Yunus Emre devri nde "k 1hsar", 1 6. amdan sonra "k 1 lacak" �ek i l leri alacakt1 . Bfitun bu gel i �meleri b i r kenara at 1p .8 . yuzy 1 ldaki b i r �ek l i , 20. as 1 rdaki �eki l ler le bir arada ku l lanmak , d i l b i l i m i'n in en umumi prens iplerine ayk 1nyd 1 . Aynca Tarama Dergisin · de b ir kel ime i�W in bazan 20-30 kar� l l 1 k b irden veri lm i�t i . Her yazar, bu kar� 1hk lardan begendig in i ku l lamyordu. " Kalem " kel imesi i�W in k imisi "kam•f' yazarken , k im isi "yazga�", k imisi "� izgi�" , k im isi de "yuvu� " yaz1yord u . (3 6) B u yuzden yaz 1 lar halk tarafmdan anla�J i mad1g1 gibi b i zzat yazarlan tarafmdan dahi anla� • lm 1yordu.

Bu kan� 1khk i�W inde, 1 8 .8 .1 934-23 .8 . 1 934 tari h le� rinde ik inc i Turk Oil K;urultayl Oo lmabah fWe Saraymda toplanm1 �t 1 . Kuru ltay sonunda merkez heyetine �u �a­h Jslar sefW i lm i� lerd i :. Saffet Ankan (reis ) , i brahi m Necmi Oi l men (umum1 katip ) , Bes im Ata lay (muhasebeci ) , Ah· met Cevat Emre, Al i Canip Yiintem , Celal Sahir Erozan, Hasan Re� it Tankut, izzet Ulv i Ayk ut , Naim Haz1m Onat, Refet Olgen, Yakup Kadri Karaosmanoglu . Bu ku· rultayda cemiyetin ad 1 Turk Oi l i Ara�t 1 rma Kurumu ol · d u . Samailovi fW , Giese, Zajaczkowski g ib i yabanc1 tiirko· loglarm da kat J id 1g 1 kuru ltayda Tiirk fWenin H int -Avrupa , Sami ve Urai -Altay d i l l eriyle munasebet i uzeri nde d urul­dugu gibi d i l im izin baz1 tari hf � ive leri de e le a1 Jnm 1 �t 1 r. Teb l ig lerin b i r k 1sm1 da terim lere daird i . Kuru ltayda te·

1 35

rimier, "okul " ve " iht isas" terim leri o lmak iizere ikiye aynlm1� , okul teri m lerin in Tiirk�ele�tirilmesine oncelik ver i lmesi kararla�t mlm1�t 1 . Tarama Dergisinin yaratt1g1 kan �1khk da kurultayda miizakere edi l mi� ve bir "kar�l­hk lar k 1 lavuzu " h;lllrlanmasma karar ver i lmi�t i .

Tarama Dergis in in yaratt1g1 kan�1khk hakkmda Ata­tiirk 'iin tavnm Fal ih R1fk1 �oyle anlat 1 r : "Bir ak�am Ata­tiirk , sofra b i tti kten sonra , ben im, yam ba�mdaki i skem­leye oturmam1 emretti . "- Dil i b i r �1kmaza saplami� IZ­dtr , dedi . Sonra : -B•raktrlar m 1 d i l i bu �1kmazda? Hay1r. Ama ben de i � i ba�kalanna . b 1 rakamam . c;:1kmazdan b iz kurtaracag 1z, dedi " (3 7)

· 1 934 Arahgmdaki b u kon u�madan sonra Oil Kuru­munun merkez heyet i d 1�mda bir komisyon kuru lur . Ko ­m isyonda Fal ih R1fl<1 Atay , Saffet Ankan, Hasan Al i Yii­cel , Necmett in Sadak, Cel a l Esat , Fuat Kopriilii, Re�at Nuri ve Ali Muzaffer vard 1 r (38) . Kom isyon, Tiirk�esi bu lunan yabanc1 as1 l h kel imeleri at 1yor, bulunmayanlan b 1rak 1yordu. Bu arada Tiirkiye Tiirk�esin in ka ideleri ne uygun bazt kel i meler de tiiret iyordu . Sonradan Atatiirk'­iin arzusuyla bu komisyona Yusuf Ziya tlzer, Nairn Ha­Zim gibi a�1r1 ozle�tirmeci ler de gird i . i lk heyetl e yeni gi­ren ler arasmda �et in miinaka�alar oldu. D i l imize yerle�­mi� bulunan "hiikiim " gibi yabanc1 _as l l h kelimeler, Tiirk­�e as1 l h im i� gibi izah edi l iyor ve boylece Tiirk�ede kal­masJ saglamyordu . A k�amlan koin isyonun �ah�malarm1 Atatiirk 'e gotiiren Fal ih Rtfkt 'nm ifadesine gore Atatiirk "istiyordu k i , Tiirk�ede miimkiin old ugu kadar �ok kel i ­me b 1rakahm , ancak bu kel i melerin Tiirk�e oldugunu da izah 'edebi le l im ." (39) Komisyondaki �e�it l i tart 1�malar sonunda hamlanan kelimeler gazetelerde ne�redi ldi ve okuyucular arasmda anket a�1 ld 1 . Gelen cevaplar gozden ge�ir i lmek suretiyle 1 935 y1hnda Osmanhcadan · Tiirk­�eye ve Tiirk�eden - Osmanhcaya Cep K1 lavuzlan �·kanl­d l . K1 lavuzlarla nisbeten mutedi l bir yola giri lm i�ti . "Ak 1 l , bahar , can, ciimle, defter, fert, fik ir, hayal , hey­kel , hiirr iyet , kalb " gibi kel imeler k 1 lavuzda yer a lm1�t 1 .

136

Fakat y ine de pek �ok aksakhklar varda . . Ka lavuzun ne�­r inden sonraki durumu ve Atatiirk 'iin dii�iincelerin i Fal i h Rafka Atay �oyle anlata r : " Ka lavuz � ak t a ama, k imseyi tat­min etmiyordu . Atatiirk bir giin : -lsmet Pa�a'y a gordiim. Konu�amayoruz, d i ls iz kald a k , bu kadar �ah �ta k , kii�iik bir kllavuz � akard ak , d iyor, dedi ." (40) Bu i fadel erden de anla� a lacaga iizere 1 935 vah sonlar ana doiZru Atatiirk . tas­fiyeci l ik denemelerinde art ak miitereddittir. l smai l Ha­bib Seviik 'iin �u sata rlan bu tered�iidii daha giizel anlat a r : "Yunus Nad i gene b i r giin ( . . . . . . 1 935 senesin in o rtalaf ln t ge�mi�t ik ) �unu dedi : " DUn gece Gazi 'ye sen in Avrupa yaza lanndan b ir in i okudum ve ded im ki : TUrk�eyi bun­dan daha fazla zorlarsak sun ' i d i l e gideriz. Ne ders in? Gazi k azacaga yerde hak verir g ib i ba� an a sal lad a . Gal iba bu i � yaka nda diizelecek ." (41)

0 y a l larda Atatiirk ve Tiirk�e i l e i lg i i i o larak ik i oneml i o lay daha vardar . . Bunlardan bir is i "Vatanda� Tiirk�e konu�" kampanyas ad ar . Atatiirk, Tiirkiye'de ya­�ayan i nsan lar an hangi soydan gel ir lerse gels in ler Tiirk�e konu�malar an a istiyor ve bu dii�iincelerin i �oyle ifade ediyordu : "Tiirk demek dil demekt i r . M.i l l iyet in �ok bariz vasaflar andan bir i d i ld i r . Tiirk mi l let indenim diyen insanlar her�eyden evvel ve mutlaka Tiirk�e konu�mah­dar. Tiirk�e kon u�mayan bir insan Tiirk hars ana, camiasa­na mensubiyet in i iddia ederse, buna inanmak dogru o l ­maz." (42)

lk inc i o lay Giine� -Dil Teorisin in i l an ad ar . 1 935 y ah sonlar anda Ankara 'da, bu teorinin �saslar an a an latan ve "Atatiirk tarafandan not o larak hazarlanma� o lan" "Et i ­moloj i , Morfo lo ji ve Fonetik Baka mandan Tiirk Di l i " ad­la kitap basahr (43) . Teori , Atatiirk 'iin icad adar . Ancak ba­za boliimleri Dr. Hermann F. Kvergic 'i n Viyana Oniver­s itesinde hazarlad ag a ve Atatiirk'e de gonderdig i "Tiirk Di l ler indeki Baza Unsurlann Psi koloj is i " adh do ktora te-. zinden miilhemdi r . 1 935 yahn an Subata i le Agustosu ara­sanda Atatiirk bu tezi i ncelemi�t ir (44) . Giine�-Dil Teo­r isin in esaslar an a �oyle ozetleyebi l i ri z : I l k insanlar i � in en

1 3 7

iistiin var h k giine�t ir . Oolay1s iyle d i l i n dogu�unun i l k a m i l i de giine�t ir . Giine� ; 1 � 1kt 1 r , aydml lkt 1 r , parlakhkt 1 r ; 1S 1d 1r , ate�tir ; biiyiik l iik ve kudrett i r ; hareket ve siirek l i · l ikt ir . Biitiin bu yiiksek kavra m lar i nsan zihninde giine� vas 1tasiyle bel i rmi�t ir . lnsanm k u l land1g1 i l k kel i me,giine�e verd i gi i si mdir . Ancak b u is i m , giine� i n ta� 1d 1g 1 biitiin bu kavramlan ve bun lardan � 1 kan biitiin maddf, manevl kavramlan ifade etmi�tir . Bu kelime insan han�eres in in en ko lay b ir �eki lde � 1 karab i l ecegi "a g ' ' kel i mesidir . Oi­l i n biitiin kok kel i meleri de bu koke dayamr (45) . Oaha son ra han �eren in gel i � mesi i l e i nsan "o g, ug , eg . . . " g ib i ke l ime koklerini d e telaffuz edebi lmeye ba� lam1� , iin l ii· ler g ib i iinsiizler de �e �it lenerek d iger kok kel i meler dog · mu�tur. Teoriye gore biitiin bu i lk kok ler Tiirkler tarafm­dan yarat • l m1 �t 1 r . «;:iin kii tar i h , meden iyet in biitiin d iinya· ya Orta Asya 'da ya�ayan brakisefal Tiirk ler tarafmda n yay 1 1d 1 g m 1 gostermektedir . l k inc i o lara k , gerek H i nt· Avrupa d i l lerinde, gerek Sami d i l lerinde et imoloj ik izah1 yap1 lam 1yan kel i meler, Tiirk�e i le i zah edi lebi lmekte· dir. l�te biri tarihi, d igeri lengiiist i k o lan b u iki sebep a � 1 k �a gosteriyor ki , i l k kel i m eleri � • k aran i nsanlar Tiirklerd ir (46) . Giine�-Oi1 Teori s i , boylece b i r eti molo j i usu l ii o larak gel i�t iri l m i� v e biitiin yabanc1 as 1 l l l kel i mele· rin kok lerinin Tiirk�e oldugunu ispata yarayan b ir sistem hal ine get iri l m i �t ir .

1 936-37 y l l lar 1 , Giine�-Oi 1 Teoris i y 1 l land1r . 24.8.1 936-31 .8.1 936 tarih lerinde O�iincii Tiirk Oi l Ku­rultay• toplamr . Bu kurultayda cemiyet, Tiirk Oil Ku­rumu adm 1 ahr ve merkez kurulu iiyel ik lerine � u �ahls· lar se� i l i r : Saffet Ankan (ba�kan) , lb rah im Necm i Oi l ­men (genel sekreter) , Besim Atalay (sayman ) , Ahmet Ce· vat Emre, Ali Canip Yonte m , Hasan Re�it Tankut, Is­mai l Mii�tak Mayako n ,

.Naim Haz1 m Onat , Refet Olgen .

Kurultaym ba�hc;t konusu Giine�·Oil Teoris id i r. 1 936-37 y1 l larmda Oii -Tarih ve Co grafya Fakiiltes inde, lb­rahim Necmi Oi l men, Hasan Re�it Tankut ve Abdiilkad i r

1 38

l nan tarafmdan Giine�·Di l Teor is i dersleri okutulmakta, bu teoriye gore kel imeler tahl i l ed i l mektedir . Atatiirk de bi zzat bu tahl i l lere gir i �mi�t i r . O�Uncii Oil Kurultaym· dan once, yabanc1 misatirler i � i n verd i_gi �avda "elektrik , e lektron" gibi kel imeleri Tiirk�e "yal " kokii i l e i zah et· mi�t ir. Kurultayda l smail MU�tak Mayakon tarafmdan okuna n "Giine�·Di l Teoris inin Anal i z Metodu Tatb i kat1 " adh b i ldi ride bu kel imeyi ele ahr . Ashnda tez , Atatiirk tarafmdan kaleme ahnm1�t 1r ( 4 7) • . Koramira l Need et U ran'm hat 1 ra larma gore , 1 937 y 1 lmda, Akdeniz 'deki b i r gezi s 1 rasmda Atatiirk , "rota" kel imesin i Tiirk�e "ytiriit· mek " ti i l iyl e ; "merinos" kel imesini Yakut�adaki "ibri ( ince) " kel imesiyle i zah etmi�t ir ( 48) .

Giine�·Dll Teori s i , bir taraftan TUrk tarih tezin e uy­gun o larak kUitiir ve meden iyet in Tiirkler tarafmdan diin· yaya yay 1 ld 1gm1 ispat edecek bir tez o larak ku l lam lm 1 � ; b i r taraftan da "oztiirk�e degi ld i r" deni lerek Tiirk�eden at 1 lmak istenen kel imeleri "d iger d i l l ere de zaten Tiirk�e­den girmi�t i r" gerek�es iy le d i l im i zde muhafaza eden b ir a� 1 k lama tarz1 o lm u�tur. Teorin in b u maksad 1 Fal i h R1f· k1 tarafmdan �oyle anlat 1hr : "Ben bu teo riye h i �bir zaman inanmam 1�t1m . Atatiirk 'iin maksad 1 b i r�ok yabanc1 kel i meler i n Tiirk�e oldugunu ispat ettirerek , Tiirk l ugatml diinyamn en zengin o lanlarmdan biri hal i ne get i rmekti . " (49) Aym maksat, Yunus Nad i 'n i n agzmdan ismai l Habib tarafmdan �oyle an lat 1 hr : "Ertesi sene 1 936, gene Yunus Nad i , kap1ya tenbih etm i � , idarehane· ye varmca dogru odasma g ird im : " Biiyiik miijde" dedi ve anlatt 1 : "Gazi gayet t l l s 1mh bir anahtar b u ldu . Oyle b i r anahtar ki , en yabanc1 sand 1g 1m1z kel i meler b i le Tiirk�e o luver iyor ." (50)

Atatiirk ; 1 -8 EyiUI 1 93 7 'de Biikrefte to planan 1 7 . Enternasyonal Antropoloj i ve Preh i s�or ik Arkeo lo j i Kongresinde Giine�·Di l Teor is in i tems i l ett i rmek iizere Hasan Re� it Tankut'u Biikrefe yol l ar . Biikre� 'tek i m i l · letleraras1 kongrede Tankut tarafmdan okunan tez , ashn· da Atatiirk 'e aitt i r . Bunu Tankut �oyle anlat1 r : Atatiirk ' ·

1 39

Un bana yazdtg t ve kendi e l iy le yaztp bana verd igi not­J ar bir y tg t ndt . " � imdi bun lardan bir tez � t kar ve hemen BUkrefe git " d iyordu . AtatUrk 'Un degerb i l i rl ig i ve ho,. giiriiriUgU kadar da halden anlay '' '" ' her kez minnet ve hayranhkla anartm . Hiiyiik adam , "maksadt anlad m ya tez benim ifadesi sen ind i r" dedi . Tezi ik i gUnde haztrla­dtm. lk i gUnde de -yine sofrada kendi huzurunda­Franst zcaya �evird ik ." (51 ) AtatUrk 'Un notlarmt kendi e l iy le yazdtgt ve "ben im" dedigi tezde, teor in in maksad t �oyle a�tk lant r : " 1 932 'de Ankara 'da TUrk iye Reis icum­huru AtatUrk 'iin fahri ve fii l i r iyaset i altmda b i r TUrk Oil Kuru mu te�ekkiil etti . Kurumun mesai program t ve �al t�ma �ek l i b i zzat yUksek �efin el iyle tanzim edi lmi� ­t i r . " Kurumun o giinkU maksad t TUrk d i l i n in epuration 'u idi . "Ah� t lm 1 ' olan usul ler di lde ya� 1yan ve Arap�a. Fars�a ve Greco-Latin as 1 l l t samlan bir�ok elemanlann TUrk�eden �lkarthp at1 lmasmt i cap ett ir iyordu . Halbu­ki bun larm TUrk asl l l t o lduk lan sez i lmege ba�lamt,tt . Fakat mevcut metod larla bunun muntazam b i r d is ip­l in dahi l i nde ve t tt t rat l t b ir . i zahmt yapmak kab i l ol­muyordu . Bizi bu �aostan kurtaracak ve muammayt a�acak bir anahtara ihti ya� vard 1 . � imdi e l i n izde bulu­nan �u kU�Uk bro�Ur i �te o anahtar o ldu. Bu bro,iir GUne�-D i l ad tn t ta�tyan teorinin ana hat larmt ve i zah­lanm iht iva eder ." (52)

GUne�-Di l Teorisi bugUn sadece bir hat 1 rad 1 r ; i lmi b i r degeri yoktur . AtatUrk de hayatmm son larmda bu teori ­yi b 1 rakmt�t 1 r . Teoriyle en �ok ugra�an lardan bir i o lan Hasan Re� it Tanki.tt , bunu �oyle anlat tr : "AtatUrk 'Un Uzerinde onemle durdugu bu teor i , -kendi �evresi ve konusu i � i nde kalsa id i , degerin i koruyacakt t . Fakat , o s 1rada, tanmmak gayret inde olan bazt kimseler teori yi � •gr tndan �· kard t lar. Ben AtatUrk 'le an la�ara k bu konu Uzerindeki �ah,malanmt , esk i yer ad lart (Toponymie) ye daralttlm . AtatUrk de arttk teo riyi b trakt t . " (53)

Yukandaki �ahit ve del i l lerden anla, t lacagt Uzere AtatUrk , ) 936 y thndan it ibaren oztUrk�ec i l i kten vazge�;-

1 4 0

mi�ti . Oi l hareketi n in i� inde ve Atatiirk 'iin devamh yakl· nmdii bulunan daha ba,ka kimseler qe bu hiikmii dogru­larlar. Yakup Kadri Karaosmanoglu "Atatiirk ve Tiirk Di· l i" adh yaz15 1nda �oyle der : "Atatiirk, yet i' i ' i bak1mm· dan en koyu Osmanhcadan gelm i, , yl l lar y l l 1 bu agdah, terkipli d i l i kullanml,tl . Bunun arkasmdan Tiirk�edeki biitiin yabanc1 kelimeleri atmak isteyen tasfiyeci lerin yamm tutmu,tu. Giine,·Oil Teorisi evresinde ise dil ko­nusundaki tutumuna yen i bir b i� im, bir orta yol arama endi,esi goriiimektedir ." (54) Yakup Kadri , Hisar dergi­sinde, Yavuz Btilent Baki ler' in kendisiyle yapt1g1 b ir mii­lakatta , aym konuyu daha a�• k . b i r �ek i lde di le getir ir : "Soru- Atatiirk . . . a�1r 1 sadele�me i le �1k maza giren d i l in , tekrar 1hmh bir yo la getir i lmesini istemi� oyle mi? Cevap - Oyle ! Oyle ! . .. Bu �eki lde konu,tugunu ben de duy· dum. Bakm, size bir ba�ka olay1 da ben anlatay1m : Ata· tiirk, Tiirk�enin annmaya ba�lad 1g 1 s 1ralarda , bir giin b ize, yani yanmda bulunan gazete yazarlan na b i r emir verd i : "Yarmdan itibaren · biitiin yaz1 lar 1mzda bir tek Arap�a-Fars�a kel ime kul lanmayacaks1mz ! " dedi . 0 za­man , Oil Kurumu heniiz bir sozliik �1karmad 1g1 i� in bu emri yerine getirmekte ne kadar biiyiik zor luk �ektigi­mizi tahmin edersin iz . Nihayet, muayyen b i r zaman son·

- ra art1k yazamaz, yaz l lanlan anla�•amaz, istedik lerimizi anlatamaz olmu�tuk . i �te bu durumu goren Atati.irk "Bu i ' bana �1kmayacak gibi goriiniiyor. Ben arkada�· lanmm boyle bir zahmete katlanmalanna art1k taraftar degi l im . Mutlaka ba�ka b ir yol bulmahy 1z ! " demi�ti . Soru - 0 �1kar yol da galiba Giine,·Oil Teorisiyle bulun­du, degil mi? Cevap - Evet, oy le samnm." (55)

Atatiirk 'iin saghgmda, daima TOK merkez heyeti Uyesi olarak �ah�an Ahmet Cevat Emre aym konuda ,unlar• yazmaktad 1r : "Bu uydurma dil bir miiddet yazl· larda tecribe edi ld i , hatta boyle konu�malar. b i le oldu. Rahmetli Kaz1m Oiri k bu d i l i �at1 r �at1 r konu�urdu . B i r ak,am, sofrada, boyle konu�mu$tU . Gazi yiiziine bak­m•�. gilliimsemi�, "Birbirimizi anlamaz o lduk"buyurmu$·

141

tu. 0 geceden it ibaren ozle�tirmec i l ik , · Gazi i �i n iflas et­mi�t i . Fakat geri donmek de �ok gi.i�le�mi�ti . . . Mi lyon la­rm anlad1g 1 , m i l let in konu�mada, yaz1da, sahnede ve ha­tip ki.irsiil erinde kul land 1g1 d i lde ink 1 l ap yap•lamayacag •­na inand1ktan sonra Atati.irk, bir irtica hareketi sayd1g1 ozle�tirmecil ige nasl l bi r fren vurabi leceg in i di.i�i.ini.iyor­du ." (56)

f;ankaya 'daki d i l sohbet leri nde Atati.irk 'i.in s1k s 1k yanmda bulunan Abdi.ilkad i r lnan , Atati.i�k 'ten �u sozle­ri naklediyor : "Birka� gi.in once Ahmet Cevat Beye soy­ledim : Ketebe yektiibi.i Arabmd1 r ; kat ip, kitap, me�tup Ti.irkiindiir." (5 7)

Atati.irk 'iin bizzat kendisi de 1 936 'dan sonraki ko­nu�malarmda, daha once denemi� bulundugu uydurma keli meleri b 1rakm1� ve tab i i d i l i kul lanm 1�t1r . tlti.imi.inden on ik i giin once, 29 Ek im 1 938 'de Tiirk ordusuna yaym­lad •g • mesajm d i l i , Atati.irk 'i.in nas1l bir dil anlay1�mda ka­rar k 1ld •gm1 gostermekte�ir : "Zaferleri ve mazisi insanhk tarihi i le ba�layan, her zaman zaferle beraber medeniyet nurlanm ta�1yan kahraman Ti.irk ordusu ! Memleket in i en buhranh ve mii�kiil anlarda zuli.imden , felaket ve musi­betlerden ve dii�man ist i lasmdan nasl l korumu� ve kur­tarml� isen , Cumhuriyet in bugi.inki.i feyiz l i devri nde de askerli k teknig in in biitiin modern s i lah ve vas1talan i le miicehhez oldugun halde vazifeni aym baghhkla yapaca­gma h i� �i.iphem yoktur ." (58)

Oil �ah�malan ile i lg i l i o larak ik i konuda Atatiirk 'i.in di.i�iinceleri hi � degi�memi�tir : Tiirk�enin i l im metodla­nyla ara�t1r1 lmas1 ve ter im konusu. 1 930 y 1hndan itiba­ren biitiin konu�malarmda ve faa l iyetlerinde Atati.irk, bu ik i konu iizerinde onemle durmu�tur. Oi l Kurumunun da bir i l im kurulu�u, bir akademi hal i ne gelmesini i ste­mi�tir . Bu arzusunu 1 936 'da �u ci.imlelerle ifade eder : "Bu ulusal kurumlann (Oi l ve Tarih Kurumlan) az za­man i � ind"e, ulusal akademiler hal in i a lmas1m temenni ederim. Bunun i� in , �ah�kan tarih ve dil a l imlerimiz in , diinya i l im alem ince tamnacak or i j ina l eserlerin i gormek -1 42

le bahtiyar olmamtzt d i lerim ." (59) Prof. Afet l nan da hat tralartnda "Atatiirk, Tiirk tar ih ve Oi l Kurumlanmn i sti kba l ini akadem i olmakta goriirdii" (60) diyerek Ata· tiirk 'iin bu arzusuna i�aret eder.

Atatiirk , bi zzat bir geometri kitabt yazacak ( 1 937) ve bugiin kul land tg tmtz pek �ok matematik teri min i b iz­zat tiiretecek derecede terim i � iyle i lgi l i dir. "alan, �ap, yar t�ap , �ember, k iri � , yay , a� t , ii�gen , dortgen , ko�e­gen , ik i zkenar, e�kenar , yamuk, artt , eks i , �arpt , bolii" gibi matemat ik ter imleri Atatiirk taraftndan yapt lm t�ttr . 1 938 'deki "Mecl i s i a� ·� konu�mastnda okunan yazts tn ­da , o y t l ogret ime Tiirk�e terimlerle yazt lm t� k itaplarla ba�lanm l� o lmastnl "kiiltiir tari h imiz i� in onem l i b ir olay" (61) olarak kaydetmi�tir .

1 932 Temmuzundan it ibaren Atatiirk 'iin ba�hca me�galeler inden biri Tiirk d i l id ir. Tiirk�e i le i lgi l i ara�ttr· malan ve kurultay bi ld ir i lerin i okur, yanlartna notlar dii· �erd i . Tiirk leh�eleri ne ait sozliik ler, onun hi� e l inden dii�iirmedigi k i taplar aras tndayd t . Avrupa di l lerinin ba�­hca etimo loj ik sozliik leri de onun devamh olarak miira­caat ett igi eserlerd i . Umumi lengiiist ik ve b i lhassa d i l lerin dogu�u meselesiy le de yaktndan i lg i lenird i . Tiirk d i l i n i tar ihi derin l ig i ve cografi geni� l ig i i � inde e le ahr , bugiin ile ve Tiirkiye ile s tmrlandtrmazd t . (:ankaya 'da veri len ak�am yemekler inde, ratlardan· sozliikler ardarda ah­ntp kald tr thr, elektr ik l i doner kara tahta iizerinde d i l i le i lg i l i konular a� tk lantrd t . Yaz aylar tnda aym kadro Do lmabah�e Saraymda m isafir olur ; sozliikler ve grame.r· ler arastnda Tiirk�enin gel i �mes in i ve dal lantp budaklan­mastn t incelerdi . Tiirkiye dt�t Jiirk diinyastndan gelmi� b i lg inler de Atatiirk 'iin sofrastnda yer ahrd t . Onun d i l iizerine i l k defa c idd i olarak d ikkatirii �eken "Tiirk Di l i i� in " adh kitabm yazart Sadri Maksudl Arsal , Kazanh bir Tiirktii. Vine - Kazan Tiirklerinden Re�it Rahmeti Arat , Ba�kurt Tiirk lerinden Abdiilkadir lnan, Azerl Tiirk· lerinden Ahmet Caferoglu gibi a l im ler, Atatiirk 'i.in d i l mesele lerini zaman zaman beraberce gorii$tiigii kimseler-

143

di . Atatiirk'iin di le kar11 derin i lgisi ,onu ydlarca bu mesele iizerinde dii1iindiirtmii1, �ah1t 1rtm•1, hatta yaz1 lar, b i ld iri ler ve kitaplar hallrlamaya sevketmi1t i . Aym i lg i , Tiirk�enin hal i ve gelecegi iizerinde dii1iinmesine ve baz1 denemelere giri1mesine de yol a�ml,tl . Onun bu i lgisin in kaynag 1 , Tiirk mi l let ine kar,l ta,1d1g1 sonsuz sevgi id i . Tiirk mi l let in i meydana get iren unsu rlarm en miihimlerin· den bi rinin di l o ldugunu bi l iyordu . l ,te bunun . i � indir ki , d i l i yuzde yiiz mi.l li o lan bir mecraya sokmak istemi, , bu yolda baz 1 ad 1m lar atml,tl . Aym maksatla Tiirk�eyi �ag· da, medeniyetin biitiin kavramlan m ve niianslanm ifade edebilecek zengin bir d i l ha l ine getirmek istemi,t i . Yiizde yuz safta,t lrma gayesiyle d i le yap1 lacak miidahalelerin so· nu� veremeyecegin i , tam ters ine d i lde kan, lkhk yarattl· gm• Atatiirk gormii1 ve bu denemelerinden vazge�mi,ti . D i l i zenginte,t irecek olan terim konusunda ise sonuna kadar 1srar la �ah,tl . l tmi ara,tl rmalap daima destek l edi ve te,vik ett i . Tiirk kiiltiiriiniin , tarih in in ve d i l i n in ara,. t 1r 1 l mas1 maksad 1yla · kurdugu Di i -Tarih ve Cografya Fa­kiiltesin in cephesine yaz 1 lm•' bu lunan "Hayatta en haki · ki miir,it i l imdir" sozii, d i l �ah,malan nda tutulacak yolu ayd mlatmaga devam ediyor.

( 1 1 Faruk K . T l m urt a $ , D l l D il va sl v e Zlya G Okal p , I sta n b u l , 1 9 6 5 . s. 2 0 .

( 2 1 KUI I Iyllt·J D i v a n -• F u z u l i , Mekteb·l Sa niyl Matbaa s 1 , 1 2 9 1 ,s .5 . ( 31 A l l N l had Tar l a n , F u z Q ii D iva n . , I sta n b u l 1 950 ,s .30 . (41 Abd Ui ka d l r Kara han , Nab l , Var l l k V a y m l arl , hta n b u l ,1 96 7 ,

s. 4 8 . .

( 5 1 A9 ll h SJrn Leven d , TUrk D l l lnde G e l l 5 m e ve Sade le$me E vr e ­ler l , A n kara, 1 96 0 , s . 2 2 .

( 6 1 Fuad KOprUIU, D i van Edeblyat l Antoloj l s i -Fuzuli, A h m et H a · l it Kltabevl , 1946 , s . 2 2 6 .

( 7 1 Dlvin -t Vahyi , l sta n bu l , Matbaa-1 Am l ra , 1 3 34 , s . 1 8 1 . (8) Hayr l ya-1 S u l t i n U'$·$uari N i b l Efend l , h ususl k ut U p h a n e m l z ·

d e k l 1 1 30 ( 1 7 1 8 1 ta r l h l l ya zmada n , s . 29b . ( 91 Nedl m D l v ll n• , l sta n b u l l kda m Matbaas1 , 1 3 38 , s. 202 .

( 1 0) Faruk K. T l m urt a $ , a. e . . s. 2 1 ·2 2 . ( 1 1 1 a . e., s. 2 3 . ( 1 2) A. D l l i c: a r , AtatUrk v e T Urkc:e, Atatilrk ve TUrk D i l l , T D K ,

An kara 1 96 3 , s . 4 1 . ( 1 3 ) AtatUrk'Un SOylev v e Deme c: l er l , 1 1 , A n kara , 1 9 5 2 , s . 42 . ( 14 ) Ko nur Ert o p , AtatOr k Devr l m l nd e T Urk D i l l , AtatOrk va TUrk

D i l l , T D K , Ankara 1 9 6 3 , s . 8 6 . ( 1 5 1 Va kup Kadrl Karao smano Q i u , AtatUrk va AtatUrk ciiiOk, Ata­

tUr k bevr l m lerl 1 . M l l let lerarasJ S l m pozyumu B l l d l r l lar l , 1 9 7 5 , s. 1 0 0 .

144

( 16 ) Fal l h R 1fk1 Atay , Cankaya , l st a n b u l , 1 9 6 9 , s. 468 . ( 1 71 Zeynep Korkma z , Atat Ur k ve TUrk D i l l , Slsav TUrk D i l l Semi ·

nerl , l stan b u l , 1 9 8 0 , s. 2 2 . ( 1 8 ) R u s e n E5ref , T U r k D i l l Tetkl k Cem l yeti ·Kuru lduOu ndan I l k

Kurultaya Kadar Hat1ralar, An kara , 1 93 3 , s . 5 -6 . ( 1 91 a. e., s. 10·1 1 . (201 Fal l h R 1f k 1 At ay, Cankaya, s . 474. ( 2 1 ) R u$en E$ref , a . e . , s. 3 7 ·39· (22) Blrlncl TUrk Dil l Kuru1ta y 1 , l stan b u l , 1 9 3 3 , s . 4 1 4 . ( 2 31 Fal l h R l f k l Ata y , a. e. , s . 474-4 7 5 ; H Useyln Cahld 'l n tezl va

cevaplar altmc• gUn o k u n m u $t u r . ( 241 a. e., s. 4 7 5 . ( 251 B l rl ncl T U r k D i l l Ku�ult ay l , I st a n b u l 1 9 3 3 , s . 4 55 -4 56 •

( 26 ) Zeynep Korkmaz, TUrk D l l l n l n Tar l h l Akl $ 1 1 <:l nde AtatUrk ve O i l Oevr l m l , Ankara, 1 9 6 3 , s. 5 6 .

( 2 7 1 Cum hurbaskan l a r l , Ba$baka n l a r y e M l l l l EOit l m Bakan larmm M l l l l E !l l t l m l e l lg l l l SOylev ve Demeclerl I A n kara , 1946 .s .3 5 .

( 281 soz Derlema K l lavuzu , Ankara , 1 9 33 . ( 2 9 1 a. e. , s. s·. ( 30) a. e., s.34. ( 3 1 1 Ahmet Cafero !j l u , At,atUrk 'Un H uzuruyla Blr Oturu m , TUrk

KUitUrU, Kas1 m 1 96 7 , s. so·. .

(3 21 Mehmet N urett l n ,O z d l l l m lzfe Smang1 lar ,l sta n b u l l 9 3 4 .s.30·3 1 ( 3 3 ) Fa l l h R1fk1 Atay , a . e . , s. 4 7 6 ; 0 1 1 D evrl m f n l n 30 V • l l , T D K ,

Ankara, 1 9 6 2 , s . 2 5 . ( 34) T il r k D I I I ·Bel late n , say1 : 23·26 , 1 9 3 8 . ( 35 ) Atatlir k'iln SOylev v e Demecler l l f , A n kara , 1 9 5 2 , s . 2 7 4 . ( 36 ) ·zeynep Korkma z , Atat lirk v e T ii r k D i l l , S l sa v Tilrk D i l l Sem l -

ner l , s . 24. ( 3 7) Fal l h R 1f k 1 Atay, a. e . , s . 4 7 7 . ( 3 8 ) a . y . ( 39 ) a . e . , s . 4 7 8 . ( 40 1 a . e . , s. 4 7 8 -4 7 9 . ( 4 1 1 I sma l l Ha bib SevUk, 0 1 1 D i va s1 , l stan b u l , 1 949, s. 2 8 . ( 4 2 ) Zeynep Korkma z ,C u m h url yet oonem l n de T U r k D i l l Ankar a ,

1 9 7 4 , s. 74. (43) Zeynep Korkmaz, TUrk D l l l n l n Tar l h l Ak l $ 1 1 c l n de AtatUrk ve

0 1 1 oevr l m l , s .6 6 . ( 441 A. D l l ll ca r, AtatUrk v e TUrkce , AtatUrk ve T Urk Di l l . s. 4 7 . ( 4 5 ) Zeynep Korkma z , a . e . , s . 6 6 . (46) I . N . O i l m e n , TUrk D i l l Bl lgls l Derslerl , l stan b u l , 1 93 6 , s 5 1 -5 2 (47) A. O l l ll <:a r , aym yaz1 , s . 50 . (48) M e l ll hat Ozg il , AtatUrk 'Un Dl l l ml z O zer l ne E!ll l l $ 1 , AtatUrk ile

Tiirk D i l l , T D K , An kara , 1 96 3 , s. 3 1 ·3 2 . ( 4 9 1 Fal l h R 1 fk1 Atay , a . e. , s . 4 7 9 . ( 5 0 ) I s mal l H a b l b SevUk, a . e . , s . 2 9 . ( 5 1 ) Ha sa n Re$1t Tankut, Atat ilrk 'Un 0 1 1 Ca l l , nia l a n , AtatUrk ve

Tilrk D i l l , T D K , Ankara, 1 9 6 3 , s. 1 24 . ( 5 2 ) H. Re$ 1t Tan kut, Preh l st u va r 'a Do§ru B l r D l l l zlemesl ve Gil­

nes..QII Teorlsl n l n l za h l , l stan b u l , 1 93 7 , s. 4-5. ( 53 ) Hasa n Re$1t Tan kut , Atat Urk 'Un 0 1 1 Ca l l$malan, Atatilrk ve

TUrk D i l l , s. 1 25 . ( 54) Va kup Kadrl Karaosman·o§ l u , AtatUrk ve T Urk D i l l , T D K , An­

kara, 1 96 3 , s . 1 1 0 . ( 5 5 ) Osman F . Sertkaya , AtatUrk 'Un O i l Pol l t lkaSI , TUrk KUitUrU ,

Kas 1 m 1 9 6 7 , s. 34. (Hisar Derglsl , Kas1m 1 96 6 'd a n ) (56 ) A h met Cevat Emre, AtatUrk'Un I n k l l i p · H e d ef l v e Tar l h Tezl ,

I stan b u l , 1 9 5 6 , s. 35·52. ·

( 5 7) AbdUi kad l r I nan , AtatUrk Devrlne Alt B l r Hat�ra,TUrk KUitUrU sa y 1 : 85, s. 2 1 .

·

. ( 5 8 ) AtatUr k 'U n SOylev ve Demeclerl I f s. 2 8 2 -2 8 3 . ( 5 9) AtatUr k ' Un SOylev v e Demeclarl I , \ sta n b u l ,1 94 5 , s. 3 7 3 . ( 60) A. Afet I na n , AtatUrk 'ten Hat�ra lar, s . 1 8 2 . ( 6 1 ) Zeynep Kork m a z , C l! m hurlyet o oneml nde Tilrk D i l l s . 8 0 .

1 45

ATATORK VE OZLE ST IRMEC I L I K I KI VESI KA

Atatiirk 'iin yanmda ve d i l hareket in in i �inde bulu­nanlarm Atatiirk 'iin tasfiyeci l i kten vazge�tigi ne da ir soz­leri uydurmac1 lara yetmiyor . Bunlara kar� 1 veri lecek sus­turucu cevap ancak, "Hay1r , Fal ih R1fk 1 , Yakup Kadri , Ah met Cevat , Abdiilkadir l nan yalan soyliiyor" �ek l in ­de olab i l i r . Fakat buna cesaret edemiyorlar ; �iinkii bu �ah•slarm hepsi miih im k imselerd i r ve Atatiirk 'iin bizzat idare ettigi d i l hareketin in i� inde yer alm 1� lard1r . Yani bir inci derecede giiveni l i r kaynakt1rlar. ( 1) Bunlara "ya­lanc l " d i yemeyince i� i sapt1nyorlar ; boyle bir donii� Atatiirk 'iin k i� i l ig i ne uymaz diyorlar, "o boyle · kii�iik oyunlara ba� vuracak bir adam degi ld i " d iyorlar, Ata­tiirk ozle�tirmeci l i kten vazge�seydi bunu a�·k�a soyler­di d iyorlar, niye mirasm m bir k l smml oliimiinden hemen once O i l Kurumuna b1rakt1 d iye soruyorlar.

Fal i h Rtfk1 larm, Yakup Kadriler in �ahit l ik leri yet­meyince, Atatiirk 'iin 1 936 'dan sonraki konu� malanm del i l gosteriyoruz . Bakm diyoruz , Atatiirk 'iin biitiin ko­nu�malar• "Soylev ve Deme�ler "de tarih s1rasma gore bir araya getir i l mi�tir . 1 934 ve 1 935 y 1 l larma ait konu�­malarmda oztiirk�e denemeleri a�·k�a gori.ilmektedir . Fakat 1 936'dan itibaren o tarz konu�mas1 h i� yoktur. Buna kar�1 da yukandaki sapt1rmalan tekrarh yorlar . Yal­mz Omer As1m Aksoy'un i lgi �ekici i ki del i l i var. Tiirk Dili 'n i n May 1s sayiSinda "Giine�-Di1 Teorisi nedir? Di l i ozle�tirme ak lmmm kar� lsmda o lanlarm i leri siirdiik leri g ibi , Atatiirk 'iin ozle�t irme i � inden vazge�mek i� in bul ­dugu b i r yol mudur? " d iye sorduktan sonra kendi ceva­b ma ge�iy.or .Teorin in ashnda, d i l lerin tiireyi � i hakkmda Atiltiirk 'iin gorii�ii oldugunu ve "ozle�tirme i le ara­smda bir i l i �ki " bu lunmad 1gm1 i l eri siiriiyor. Del i l o larak 1 46

da 1 936'daki O�iincii Tiirk Oi l Kuru ltaymda , Oi l Kuru­mu Genel Yazmam lbrahim Necmi 'nin "Giine�·Oil Teoris in i , d i l im izdeki biitiin yabanc1 sazciikleri Tiirk�e diye korumak i� in i leri siiriil mii� sananlarm biiyiik bir gaflet ve yanh�hk i� ine dii�mii� o lduklanm bel i rtti gin i " goster iyor . (2) Omer As1 m bu del i l i , daha oncek i yaz•la­rmda da s1k s1k kul lanm 1�t1 . Tiirk Oi l i dergis in in Ek im 1 966 say1smda aynen �unlan yaz1yo r : "Giine�·Oi l T eor i · s in i Atatiirk 'iin saghgmda da yanh� yorum layanlar o l ­mu� . �ok �iikiir ki b u yanh� . 1 936 Agustosunda topla­nan ii�iincii Tiirk Oil Kurultaymda Atatiirk 'iin oniinde dii· zelt i lmi�t ir . . . Genel Sekreter ibrah im Necmi Oi l men, ·hi � o lmazsa bu par�as1m Atatiirk 'iin yonerges iy le yazd l ­g mda ve .daha once Atatiirk 'e okudugunda �iiphe etme­d ig imiz- kurultaya sund ugu raporda demi �tir ki : �u noktay1 da onem le ileri siirmek i sterim : Giine$-Oi l Teori ­s in i yalmz d i l im ize laz1m goriinen ve kar�1hg1 b ulunma­yan b i rtaklm Arap�a . Fars�a. FranSIZCa sozleri -Tiirk�e d iyerek - muhafaza gayretiyle i leri siirii lmii� zannedenler, pek biiyiik bir gaflet ve yanh�hk i � i ne dii�mii�lerd i r . Yu­kandak i a�1 k lamalar , di l devriminden donmek i�in Ata­tiirk 'e dayanma g ib i b i r cambazhgm yap1 lamayacagm 1 i yiden iy iye ortaya koym u�tur " (3) Omer As1m 'm iddia­sml okudunuz. Atatiirk 'iin tal imat 1yla yazd 1g 1 ve Ata­tiirk 'iin huzurunda o kudugu raporda lbrah im Necmi b unlar; soylemi� . Ancak , aziz okuyucular, I . Necm i 'nin ciimlelerindeki "ya lmz" kel imesi s iz in d i kkat i niz i �ekmi ­yor mu? Buradaki "yalmz"m manas1 nedir? Oemek ki Giine�·Oi l Teoris in in i ler i siiriilii� sebeplerinden b i ri , d i ­l i mi zdeki Arap�a Fars�a as 1 l h sozleri muhafaza etmekt i r ; yalmz, sebep sadece bu degi ldir . N itek im , Omer As1m Aksoy 'un yaZISina alrnadlg l b i r oncek i paragrafta ibra­h im Necmi bunu bel irtmektedir . Bakm 1z, Atatiirk 'iin ta­l imat•y la yazd1g 1 raporda lbrah im Necmi neler soy liiyo r : "Giine�-Oi1 Teoris i , � imdiye kadar d i l imize yabanc1 sa · mlan d i l l erdeki varhk larm Tiirk kaynagmdan ge ldig in i is­pat etmekle amel i sahadaki di l �ah �malanm1za da biiyiik

1 4 7

bir geni� l ik ve kol�yhk vermi �tir . Halkm bi ldigi , mini-5101 anlad••• kel imelerin yabanc1 di lden gel iyor samlarak feda edi lmesi zarureti bu teori yle ortadan kalkm1� bulu-nuyor . (4)

·

Omer As1m 'm ik inci del i l i de boyledir . Yani savun­dugu davay1 destekleyic i degi l , tam tersine �iiriitiicii bir del i l . Bunu da Omer As1m'm i�inde bulundugu heyet�e yaz1 lm1� kitaptan takip edel i m : "Giine�-Di l Teorisini bir geri donii� taktigi o larak yorumlamak isteyenler de �1kt1 . Dedi ler ki , Atatiirk di lde devrimin �1kar bir yo l o lmad•­gml anlad ljl i�in d il imizde bulunan yabancl sozciiklerin ashnda Tiirk�e olduk lanm i leri siirerek bu � 1kmazdan kurtulmak istemi�tir . Bu �evreye kanmak i� in Atatlirk '­ii h i� anlamam1� o lmak gereki r . <;iinkii herkes b i l i r ki Atatiirk oniinii sonunu uzun uzun hesaplamadan herhan­gi b i r i � i ele alacak s1 radan bir adam degi ld i . Aynca Ata­tiirk yamlgts1m mert�e kabul edecek soyleyecek ki� iydi . O'nun oyun denecek yollara ba�vuracagma inanmak, Atatiirk 'ii hi� anlamamt� o lmak demektir . Kald1 ki Ata­tiirk 'iin bu i �teki i�tenl igine tamkhk eden a�1k bir olay vard 1 r : 1 937 yllmda Biikrefte toplanan Antropoloj i Kongresinde d i l konusuna da yer veri lecegini · haber alan Atatiirk Giine� -Di 1 Teorisinin orada da a�1k lanmas1m is­temi� ve bu i� le Hasan Re�it Tankut'u gorevlend irmi�tir. Teorin in i lgi toplad 1gm1 haber veren ibrahim Necmi Dil­men 'e soruyor : Bu teorinin ben im o ldugunu sByleme­mi� ler m i ? Di lmen 'in teorin in serbest�e tartl � l lmasm­dan belki sakm1hr dii�iincesiyle adm1z veri lmemi� ola­cak yolunda verdigi kar�1hk iizerine de Atatiirk dogru di­yor . Atatiirk 'iin, teorisini uluslararas1 bir kongreye tamt­mak , hem kendi adiyle tamtmak ozeni , teori yi bir ka�a­mak yolu olarak dii�iinmediginin , ona sa lt b i l imsel b ir deger verdig in in 50z gotiirmez bir tamg1d1 r " (5)

S imd i bu "soz gotiirmez tamg1 " ele alahm. Evet , Hasan Re�it Tankut 1 93 7 'de Biikrefte Giine�-Di1 Teori­si ni anlatan bir bi ldiri okumu�tur . Bu i� i�in Tankut 'u Atatiirk gorevlendirmi�t ir . Hatta yalmz gorevlendirmekle

1 48

kalmaml�, bi ldirin in notlanm bizzat Atati.irk haztrl�m,,. t tr . Hasan Re!iit Tankut bu hususu , Oil Kurumunca ya· ymlanan bir yaztsmda !ioyle anlattyor : "Atatiirk 'i.in ba· na yazd1g1 ve kendi eli yle yaztp bana verdigi notlar bir y tgmdt . $ imdi bunlardan bir tez �1kar ve hemen Biik· re� 'e git d iyordu . . . Bi.iyi.ik adam, maksad1 anladm ya tez benim , ifadesi senindir dedi " (6)

Atatiirk'iin "kendi el iy le yaz1p " haztr lad tgt notlar· dan �tkanlan bu tezde Giine�·Oi l Teoris inin maksadt acaba nast l anlatt hyor? Oil Kurumculanna gore bu tez, Giine�·Oil T eorisi n i b ir geri donii!i takt ig i olarak yorum· lamak" · isteyenlere kar!il "soz gotiirmez bir tant k " te!iki l etmektedir . Acaba Omer As tm bu tezi h i� okumadt m t ? Yoksa okudu da , lbrahim Necmi 'n in sozlerin i saklad tg l g ib i , bunu da saklamak ihtiyacm1 m1 hissediyor? Biikre� '· te okunan bu bi ld iri , 1 937 'de, Tiirk . Oi l Kurumunca bir bro �iir hal inde bast lm t!itl r . Bakahm; notlan Atati.irk '�e haztrlanan bu tezde Giine!i.·O i l Teoris inin maksad1 nast l an lat thyor. Bro!iiiri.in 4. ve S . sahifeleriJ"!de aynen !iUn lar yer a lmaktad tr : "Kurumun o giinkii maksad1 Tiirk di l in in epuration 'u idi . Ah!i t lml!i o lan usul ler di lde ya,ayan ve Arap�a, Fars�a ve Greco-Latin asl lh samlan bir�ok ele· manlarm Tiirk�eden � tkanhp att lmasmJ icap ettir iyordu . Halbuki bunlarm Tiirk ast l h olduklan sezi lmeye ba,la· m t!it l . Fa�at mevcut metodlarla bunun muntazam bir d i · s ip l in dahi l i nde ve itt trath bi r izaht m yapmak kabi l o l · muyordu. Bizi bu kaostan kurtaracak ve muammay1 a�a· cak bir anahtara ihti ya� vardt .. $ imdi el in izde bulunan �u kii�iik bro�iir i�te o anahtar oldu ." (7)

Zannederim ki arttk , Atatiirk 'iin ozle�ti rmeci l i kten doniip donmedigine dai r tartt�mamn bitmesi laztmdtr. Bir i bizzat Atatiirk 'iin tal imat tyla yaz1 lan ve onun kont· roliinden ge�en , d igeri Atatiirk 'iin el inden �tkan notlara dayamlarak haztrlanan bu iki vesika ; Giine� ·Oi l Teorisi yoluyla Atatiirk 'iin ozle�ti rmeci l ikten vazge�tig ini kesin o larak ortaya koymaktad tr .

Bay Akba l , 6 Temmuz 1 981 tarihl i yaztsmda, Ata· tiirk 'i.in d i l devriminden vazge�tig in i i ler i siire.nlerin "Ata·

1 49

tiirk�iiler ve tari h kar$ 1Smda " su� l u say • lacak lanm iddia ediyor. Yukanda zikrettig im iki vesikadan sonra , acaba Bay Akba l , b iz i su�lu saymaya devam edebi l i r m i ? Ata­tiirk 'ii �arplt mak isteyenler elbette su�ludurlar ve $imdi apa�1k ortadad � rlar. Fakat , Atatiirk 'iin ozle�tirmec i l ik­ten vazge�tig in i i spat eden bu del i l leri tam tersine b i r maksatla kul lananlara konuyu nas1 l anlatab i l i rs in i z ? Bakl· mz, nas1 l b ir z ihniyete , nas 1 l b ir mant1ga kar�1 dogrulan an latmaya �a l l � 1yoruz . Oi l Kurumu iiyelerinden Prof. Dr. Melahat Ozgii, b i r yaliSmda Atatiirk 'iin " Bir�ok Av­rupal l a l imler in i $t i rakiy le toplanan . son Oi l Kurultay • ­mn 1 � 1 k l l net ice leri ni b izzat gormii$ o lmakla �ok mutlu­yum. Bunlarm u lusal akademi ler ha l in i a lmasm1 temenni ederim ." �ek l indek i sozler in i a ld 1ktan bi rka� sat1r sonra aynen �unlan yazab i l iyor : "Atatiirk 'iin bu sozii, sonra­lan yan l l � olarak , bir i l im akademisi o lmasm1 istedi d i ye yorumlanm1�t 1r . Son kurultay larda da bunun i� in a� 1k�a savunu ld u . Oysa Oi l Kurumu , h i�b ir zaman b i r akademi o lamaz , o lmamas1 da gerek i r ; �iinkii bu kuru m devr imci­d i r" (B)

l�te kar� 1m1zdaki zi hn iyet ve mant1 k budur. Ne soy­lersek soy leyeli m ; hala konu�acak ve yazacaklard 1r . Hem de Atatiirk ad ma .

( 1) Maa mafih, Tiirk Dili Dergisinin Mart 1 98 1 say1smda (s. 5 78) , derginin yaz1 kurulu (A dnan Binyazar, Ke­mal Demiray, R u�en Kele�. Mustafa fi. Onaran, A li Pilskiilliioglu) ; Falih R1(k1 icin "De mek ic tenlik le yamnda degildi A tatiirk 'iin. A tatiirk 'iin yan mda ola­bilmek icin inanmad1g1 dogrular1 benimsemi� gorii­niiyo rdu belki " diyerek Falih R1(k1 'Y1 samimiyet· sizlik le suc laya bilmi�tir.

(2) 6 mer As1m A ksoy, Ata tiirk 'iin Dilim ize Kazand1r­d 1g1 Giic, Tiirk Dili, MayiB 1 98 1 , s. 669, 6 70.

(3) 6mer AB1m A ksoy, ()zle�tirme Durd urula maz, A n-kara, 1 9 73, B. 25.

·

( 4) Vciincii Tiirk Dil Kurultay1 1 936. Istanb ul, 1 93 7, B. 1 2.

(5) Dil Devrim inin 30 Yll1, A nkara, 1 962, s. 34-35. ( 6) Hasan Re�it Tank ut, A tatiirk 'iin Dil t;a ll� malara

(A tatiirk ve Tiirk Dili, A nkara, 1 963) , s. 1 24. ( 7) Giine�·Dil Teorisinin lzah1, lstanbul, 1 93 7, s. 4-5. (B) Prof. Dr. Melahat 6zgii, A ta tiirk 'iin Dilimiz Vzerine

Egili�i (A tatiirk ve Tiirk Dili, A nkara, 1 963) , B. 39.

1 50

O I L A KA OE M I S I , TOR K O I L K U R U M U VE B I R VES I KA

Atatiirk , Turk Oi l ve Tarih Kurumlarma , i l eride d i l v e tati h akademi ler in in �ek i rdeg in i te� k i l ets in d iye k ur­m u�tur. Bu ko nuda, bugune kadar, kesi n ve �iirutUiemez i ki de l i l gosteri lmi�t i r :

· 1 . Atatiirk, 1 Kas am 1 936'da mec l i s in b i ri nci donem, i k inc i toplanma yahna a�arken aynen �u nlara soyle m i �t i r :

" Ba�larmda k a ymet l i M�rif Veki l i m b u l unan , Turk Tar ih Kurumu ile Turk Oi l Kurum u n u n , he.r gun yen i ha­k ikat ufu k lara a �a n , ciddi ve d evamh mesa i si n i takdirle yadetmek isteri m . . . . Bu u lusal kurumlar an az zaman i r; i n ­d e , u l u sal akadem i l er hal i n i a lmasma tem enni ederim . Bu­nun i � i n , �ah �kan tari h ve "d i l a l i mleri miz in , dunya i l i m alemince tan anacak , or i j i nal eserl eri n i gormek le baht iyar o lmam1z 1 di l eri m . "

Bu soz ler "Ataturk 'iin Soylev v e Oeme�leri " ad h ki­tabm 1 . c i ld i nin 3 7 3 . sayfasmda yer a lmaktad a r . Bu k i ­tab , �ogrudan dogruya mecl i s v e C H P kuru ltaylara " Zab at Cerideler in den " Atatur k 'i.in konu� malara a h narak haz a rla n m 1 � t 1 r ve Hasan Ali Yucel ' in sunu� yaziS i y la, M i l l i E gi t i m Baka n h ga tarafmdan Turk i n k a lap Tar ih i Enst itusu yay am lara arasmda , 1 945 y a h nda ne�red i l m i�t i r .

2 . Afet i na n , h at aralannda aynen � u n lan yazm a�t ar : "Atatiirk , Turk Tar ih ve Oi l Kurumlara nm istik bal i n i

akademi o l makta gorurdu." Afet l nan, Ataturk hakkmda en m uhim �ahit lerden

bir idir ; bi lhassa Tar ih Kurumu �a h �malarmda her zaman O 'n u n yanmda bu lunm u�tur. Bu sozler de Afet l nan 'm "Ataturk 'ten H ataralar" k itabmm 1 82 � sayfasmda yer a lmaktad ar .

Y u kandaki kesin ve �i.irutiilemez del i l lere kar�1 bu­gune kadar h i�bir ciddi del i l ortaya konamama�t a r . l l eri surii len ba �hca de l i l ( ? ) , "Ataturk isteseydi Oil ve Tar ih Kurum larm1 kurmaz, on larm yer ine a kademi ler kurard a "

1 5 1

�ekl inde ozetlenebil ir . Bunun bir "deli l " degi l 1 bir "mu­hakeme" 1 oldugu ve yukandaki del i l ler kar�•smda ne ka· dar zay1f kald1g1 ortadad1r. "Muhakeme"1 ancak "del i l "· in olmad•l • yerde soz konusudur. Atatilrk , "bu kurum· lar.n akademiler halini almas1m temenni ederim " diyor. Bu milspet ve muphhas bir deli ldir . Bu soz ortada dururken "isteseydi �oyle yapard 1 " demenin bir minis• var m1? Atatilrk, "Akademi o l masm 1 teinenni ederim " diyor ; siz "hay 1r , isteseydi akademi kurard 1 " diyorsunuz. Bu del i li �iiriitmek ; "haylr I Ataturk boy le bir�ey soyle­memi �t ir" demek ve bunu ispat etmekle ancak mumkun o labi l i r .

Yukandaki del i l lere kar �• i leri suriilen ikinci b ir iddia daha vard 1r . 0 da1 Atatiirk 'iin tam bir y 1 l son ra, 1 Kas1 m 1 937'de1 yine m ecl isi a�arken soyledigi �u cumledir :

'Tiirk Tarih ve Oil Kurumlanmn , Tiirk mill i varhg1n1 ayd .n latan �ok k •ymetli ve onemli birer il im kurum u ma· hiyeti ald1gm• gormek1 hepi mizi sevi nd irici bir hidise-dir ."

Bu sozler de yine "Soylev ve Deme�ler"in 386. say­fasmda yer ahyor. lddia sahipleri diyorlar ki "Atatiirk1 bir y • l ·sonraki bu sozlerinde akadem iden bahsetmem i � ­

tir ; o halde akadem i fik rinden vazge�mi�tir." Bu cumle­nin1 Ataturk 'iin "bu ulusal kurumlar.n akadem iler hal ini almasm1 tem enn i ederi m " soziine z1t o l mad 1 g1 , o n u � u­riitmedig i a�1kt1r. "Akadem i " kelimesinin tekrar kul la· mlmam 1 � olmasl1 bu dii�iince ve arzudan vazge�i ld igi manasJna nasl l gelebi l i r?

Bu yaz1da, yukanda zikrett ig i m ve bugiine kadar s1k Slk tekrarlanan iki kesin deJi le bir U�iincusiinii ekleyece· g im .

Bi raz a�ag1da verecegim vesika , dogrudan dogruya Tiirk Oil Kurumu yetki l i lerinin kaleminden �1km1�tlr. Atatiirk 'iin oiUmiin den bir ay once kurumun ba� .nda bu­lu nanlarm kaleminden. Tiirk Oil Kurumu'nun � 1 kard 1 g1 ' Turk Oi l i • Bellete n "in l lkte�rin (Ek im ) 1 938 tarihli (Atatur k vefat et meden bir ay once) , 3 1 -32. say1s1n·

. da1 41 . sayfada bir rapor vard1r. Ba�hg1 aynen soyledir : 'Turk O i l Kurumu 'nun Kurulu�undan beri �ah�malan hakk1nda RAPO R ". Aym sayfadaki d ip notunda da �u ibare yer a lmaktad1r : "Bu· rapor C.H.P.'ne sunulmu�.

1 52

ve Partinin � tkardtgt XV. y t l k itabma da g irmi�t ir ." �imdi , Turk Oil Kurumunun do�rudan dojiruva

kendisi nin haztrladtgl ve C.H .P. 'ne sundugu raporun "Oil �ah�malarmm safhalart " alt ba�hkh ktsmmt aynen ak­tanyorum :

"Tiirk Oi l Kurumu, bir yandan harf i nk t lab tyle ba�­lanan i n k t lap�t hk yolundaki �ah�malan h tzh hamleler hal inde i leri goturmek , bir yandan da genel d i l b i l imi ve Turk d ilc i l ig i uzeri nde surek l i �ah �malar yaparak yarmki Turk akademis in in temel ta�mt kurmak gib i ik i kath b ir odevi omuzlan na a lmt� ve kurulu �undan beri bu ik i saha uzerinde durmadan �ah �m1 �t1 r . "

Goriildugu gib i , Ataturk 'un 1 936 'daki temennis i , 1 938 yth nda , kurumun kendi haztrlad t gt rapora gi recek derecede tahakkuk safhasma yak la�m t � bulunuyordu . Kurum, kendi kendi s ini i ki "odev " i le mukel lef saytyor­du : 1 ) " i n k t l a p � t h k yolundaki �ah�malan h t zh hamleler hal inde i l eri goturmek " , 2) " Yannki Turk akadem isi nin temel ta�ml k urmak ". Rapordan a ktard t g tm t z k ts tmda yer alan "kuru lu�undan beri bu ik i saha uzeri nde dur­madan �ah�m1�t t r ." ifadesi de ; Turk Oi l Kuru munun da­ha kuruldugu gunden beri gelecegin d i l akademi s i o larak du�uniildiigunu ve �ah�malarm buna gore yiiriitilldilgunu a�t k�a ortaya koymaktadtr.

Bir noktaya daha temas etmek gerek ir. Atatiir k , bu kurumlann bir "Bi l i mler Akademisi " hal in i almastm dii�iinmemi�ti r . 0, Tiirk Oil Kurumunun "Tiir k Oi l i Aka­demisi " , Tiirk Tarih Kurumunun da "Turk Tar ihi Aka­demi si " o lmasmt du�unmu�tiir . Ataturk'iin arzusuna ztt o larak , yapt l mast muhtemel bir hatayt onlemek i � in O 'nun 1 936 'daki soziinu tekrarhyorum : "Bu ulusal ku­rumlarm az zaman i � inde, ulusal akademi ler hal ini alma­smt temenni eder im." Atatii"k, "bu ulusal kurumlarm " yan i Oi l ve Tarih Kurumlarmm ; "ulusal akadem i ler ha l in i a lmastm" diyor . Burada d ikkat ed i lecek nokta "ulusal akademi ler" ifadesid ir . "Uiusal bir akademi " veya "ulu­sal akademi " dem iyor, "ulusal akademiler" ha l i n i a lacak . Oemek ki Turk Oi l Kurumu "Oi l Akademisi ", Turk Tar ih Kurumu "Tarih Akadem isi " olacak. Ataturk 'un arzusuna uyulmak isten iyorsa, bu . noktaya b i lhassa dikkat etmek gerekir .

1 53

t)ZL E � T i RM EC I L i K VE GON E � -D il TEORIS i

Atatiir k, 1 932- 1 935 y1 l lar1 ai'asmda d i lde a�lr l ozle�­t i rmec i l i g i denem i � , son ra bu yolu b 1 rakm 1�t 1r . A�lrl bir tutum o larak d i l im izde ozle�t irmec i l i gi bugiin devam et· t i ren ler , idd ialarmm b i r ucunu da Atatiirk'e dayand• r· maktad 1r lar . Onlara gore ozle�t i rmec i l i k , Atatiirk dev­r im lerin in b i r par�as 1d 1 r ve buna kar�1 o lmak Atatiirk 'e kar� 1 o lmak demektir . Mademki Atatiirk , Tiirk d i l i ne g i r· mi� yabanc1 as 1 l h kel i melerin hepsini atmak ve yer lerine oztiirk�e olanlanm koymak istem i�t i r , o halde Atatiirk ' · �ii o lanlar bu yo lda devam etm el id i rler.

Di l i bir i l im o larak kabu l eden ve dolay1s iyle di l i �­lerinde i lmin hakim o lmasml isteyenler ozle�ti rmeci l ig i �e� it l i yonlerden tenkit etm i�lerd i r. .

Tenk it leri �u noktalarda toplamak miimkiindtir : 1 . Ozle�tirmeci l ik hareketi i l im bak1m mdan yanh�t1r. O i l sosyal b i r kurumdur. Sosyal kurumlar kendi ka-

nunlan i� inde geli � ir ler. D1�andan m iidahaleler, ancak sosyal kurumlarm tabiatma uygun olursa bir dereceye kadar mi.imkiindiir. t)zle�tirmecil i k ise sosyal bir kurum o lan di le, onun tabiatma ayk 1n m iidahalelerden meydana gelmekted ir . Oste l ik bu miidahaleler, sosyal bir kurumun kabul edemiyecegi kadar siir 'at l i , kesif ve siirekl id ir .

Ozle�tirmecil ig in i l imce yanh�hg1 tek tek kel i meler 1 54

ilzerinde de bel i rt i lmekte, tiireti len kel i meler in Tiirk d i ­l ini n kanunlarma ayk1nhg1 goster i lmektedir .

Tiirk d i l i i le ugra�an i l im adamlanmn biiyilk b i r ek­seriyet inin kar� 1 � 1k 1 � 1 da ozle�tir meci l ig in i l im d 1 �1 o l ­dugunun b i r ba�ka del i l i kabu l edi lmektedir .

2 . . 0zle�t irmec i l i k m i l li yonden zararhd1r . Kel i melerin devamh o larak deg i�t i ri lmesi , mi l l i kill ­

tilriln devam1m enge l leyic id i r . Yeni nesi l ler, deg i �tiri l en kel i meler yiiziinden eski kill tiir eserler in i anlayama"makta, dolay 1 siy le koksiiz yeti� mektedir l er. Amlar i � i nden sii­rilp gelen ortak bir kiiltiire , derin ve mii�terek bir koke sah ip o l mayan top luluk lar , m il let hiivi yet in i dahi ta�lya­mazlar . Aym mi l l etin · fert l eri bu yiizden degi � ik deger­lere rahat�a bag lanab i l mekte ve bu farkh degerler ugru­na b i rb i rleri ne dii�man dahi o labi l mektedir ler .

Oz le�t irmec i l i k adma kel i melerin devamh o larak de­g i�t i ri lmes i , yalmz nesi l ler arasmda kopuk luk yaratmak la ka lmamakta, �u · anda ya�ayan fertleri de birbir inden ay1rmaktad 1 r . insanlar1 m 1z men sup o lduklan zilmreye, ideoloj iye ve partiye gore farkh dil ku l l anmaktad 1 rlar. Koyde ya�yan vatanda� "�art " ve "sebep " derken , "ay­dmla�an kesim " "ko�ul " ve " neden" demektedir . Bu du­rum insanlar 1m 1z 1 b i rb irlerine yabanc • la�tlrmakta , dolay 1 c s iy l e mi l l i b i r l i g i bozmaktad 1 r .

Oz le�tirmec i lerin ortaya att1 k lan yeni kel imelerin ve tilretmede ku l land 1 klar1 baz 1 ekler in men �e bak 1m mdan Tiirk�e o lmay1 � 1 da tenkit edi len nokta lardan bir idir . Ma­demki d i l im izde bulunan yabanc1 as 1 l h kel imeler at1 hyor , yerlerine konanlarm da yabanct as1 l h o l mamas1 gerekmez mi? Oztiirk�e o lmad 1g 1 idd ia edi lerek at 1 lan b i r kel i me­nin yerine yine oztiirk�e o lmayan bir kel ime geti r i l i rse, ozle�tirmeci l i k hareketin in m i l li oldugu i leri silriilebi l i r m i ? Ozle�tirmeciler i se hareketlerin in oztiirk�ec i l i k , do­layts iy le mi l l iyet� i l i k oldugunu soyliiyorlar. Yalmz di l konusunda "oz "ii aramak, diger biitiln ko nu larda "oz" den kopmak, ozle�tirmecil erin b i r samimiyetsiz l ig i o la­rak ortaya konmaktad 1r .

3 . Ozle�t irmeci l i k , d i l i ve dii�iince hayat 1m 1z 1 yoksu l la�t1 rmaktad 1 r .

lnsanm kil�ilk ya�tan itibaren anasmdan ,ai lesinden ve 1 55

�evresinden binlerce defa duyarak ogrendigi kelimeleri 1 1eri ya$1arda birden unutmas1 ve yeniler ini ezberleyiver· rJ:!esi kolay dejildir. Ana di l in giinliik hayata ait kelime· leri �ocuk ya$ta ojreni l ir . lnsan "akt l '' l, "hayat"l, "ce­vab "l daha ufacekken duyar ve farkma varmadan beller. Otuz ya$1na gel ince bunlann yerine yeni kel imeler ez­berlemeye kalkl$ 1rsa $a$1rlr ve pek �ok hatalar yapar. N itek im bu hatalar yap1 lmaktad 1r . Yen i kelimeler sonra· dan ogreni ld ikleri i� in hem hatalara sebep olmakta, hem de manalan tam oturmadlgl i� in farkh kelimelerin yeri­ne kul lamlmaktad 1r . Hem "faaliyet" i�in, hem de "miies· siriyet " i�in "etki n l ik " deniyor. Boylece d i lde farkh mi· nih ik i kelime yerine tek kel ime kullaml mas1 (bazan ii� be$ ke l ime yeri ne tek kelime) d i l i , dolay1siyle dii$iinceyi k 1mla$t1rmaktad1r .

Aynca yabanCI asl l h ke l imelere dii$manhk , pek �ok kel imeyi ogrenmenin Jijzumsuz oldugu gib i b ir net ice do· gurmakta , gen �lerimizin kel ime hazinesi bu yiizden iyice zay1flamaktad1 r.

tlzle$ tirmeci lerin dayanaklarmdan biri de Atatiirk'· iin d i l hareketid ir. Ancak bu konuda da ozle$ti rmeci le· re tenkitler yonelt i lmi$ ve Atatiirk 'iin ozle$tirmeden vaz­ge�tigi i spat edi lm i $tir.

Bu konuda del i l leri ii� gurupta toplamak miimkiin· diir :

1 . Oil hareketin in i �inde ve Atatiirk 'iin devamh ya­nmda bulunanlarm hat1ralan . Bu hateralara gore Ataturk, b i r ara ozle$t irmec i l igi denemi$, sonra bundan vazge�­mi$tir . Bu konudaki en oneml i $ahit Fa l ih R•fk• Atay'· d1r . Hem Atatiirk 'iin en yakmlarmdan biri ofmak, hem de di l heyetlerin in i� inde bulunmak hasebiyle Atay'm soz­leri , en giiven i l i r de l i l olarak kabul edil mek laz 1md1r. Di­ger $ahitler Yakup Kadri Karaosmanoglu, Ahmet ·Cevat Emre, Abdiilkadir lnan ve lsmail Habib 'den naklen Yu­nus Nadi 'di r . Hatta Ahmet Cevat 'a gore Atatiirk ozle$tir­meci l igi sonradan b ir irt ica hareketi sayml$tlr .

2. Atatiirk'iin konu$malarmda ve telgraflarmda kul­land•g• d i l . Atatiirk 1 933-1 935 y 1 l larenda oztiirk�e keli · melerle dolu baz1 konu$malar yapml$, fakat 1 936 'dan itibaren bo kelimeleri kullanmaktan vazge�mi$tir. tlz­tiirk�eyi denedigi y 1 l larda "dogunsal, cuda, tec im, as1g, 1 56

amk" gibi kelimeler kul l;tmrken 1 936'dan sonra bunlann ya�ayan di ldeki kar�thklan olan "tab i i , asla, ticaret, fay­da, haztr" kelimelerin i kul lanmt�ttr.

3 . Giine1 - Oil Teoris i . Bu yaztda as l l iizerinde durmak istedigimiz konu bu­

dur. Once Giine1 - Oi l Teorisinin ne oldugunu ktsaca a�t klayal im.

Bu teori , di l lerin dogu1unu i zah etmeye �ah,an bir teorid ir ve dogrudan dogruya Atatiirk tarafmdan ortaya atdmt$tlr. Oi l lerin nasl l dogd ugunu a�tklamaya �ah,an �e$itli nazariyeler vardtr . Baztlarma gore d i l ler tab iatta­ki sesleri takl itten dogmu,tur, bazt larma gore �hts za­mirlerinden , bazllanna gore iinlemlerden. Kimi ler i de d i l ­lerin dogu,unu psiko lojik sebeplere dayand trmt$tlr.

Giine�-Oil Teorisine gore dil in dogu,unun i lk ami l i giine�t ir . Giine$ ; biiyiikliigii, stcakhgt , parlakhgt ve insa­" ' etki l eyen daha ba$ka· hususiyetleriyle i lk sesin �tk ma­sma sebep olmu,tur. I l k ses, insan han�eresin in en ko lay � t karabi ld igi a sesidi r . "a"mn uzamasmdan g ortaya � tkar ve boylece ilk kelime dogmu$ olur : ag . Tabi i ma­nast giine$tir. Bu kelime ba$1angt�ta giine�in ba$hca ozel l ik leriyle (biiyiik , steak, parlak, ate$ vb .) i lgi l i mani­larl da ta$1mt$tlr. Oaha sonra a iin liisii ses organlanmn te­kamiilii neticesinde �e, itlenmi$ , g iinsiizii de y, g, k, h , b , m, f iinsiizler ine donii$mii$ ve d iger kel imeler dogmu$­tur. Bunlar, giine,ten derece derece uzakla,an manalar ifade etmi$1erdir . Goriildiigii gibi. teori , d i l leri n dogu,unu hem psikolojik (giine$in insan ruhundaki tesi r i J , hem de fizyolojik ( insan han�eresinin istidad t ve tekamiilii) se­bep lere dayandtrmaktad t r. Ancak Atatiirk teoriyi , sade­ce di l lerin dogU$Uiiu izah eden bir sistem olarak ele al­maml$tlr. Teori, ayn1 zamanda bir "etimoloji sistem i " o larak i$1et i lmi$tir . Teoriye gore i l k kel ime olan "ag"m mucidi Tiirklerdir. 0 halde bi.itiin d i l ler Tiirk�eden dog­mu,tur. Yabanct d i l lerdeki biitiin kelimelerin etimo lo j ik izahmt yapmak ve hepsini Tiirk�e "ag" kokiine dayan­dtrmak miimkiindiir.

Gi.ine$-Oil Teoris inin iki maksadt vard t . 1 ) Ti.irk�enin bUtiin diinya d i l lerinin anas1 oldtigu

fikrini bir sisteme baglamak . Atati.irk , Ti.irklerin i.istiin ve medeni bir mi l l�t olduguna inanml$tl . Bi lhassa batthlann

1 5 7

iistilnl iik iddialan na kar� 1 bu fikri kuvvetlendirmek i sti­yord u . 1 93 2 'deki i lk dil kurultay u1dan beri Tiirkc;:enin bir "ana di l " oldugu gorii�iinii i � lett ir i yord u . 1 935 son­bahan nda bu gorii�ii, "Giin e�·Oi l " ad 1 altmda teori hal i · ne get ird i .

2) Teo ri n i n i k inci mak sa d 1 ozle�tirmec i l i gi durd ur­maktl . Mademki biitiin d i l ler teoriye gore Tiirkc;:eden tii­rem i �t ir, o halde kel i meleri Tiirk c;:e degi ld ir d iyerek d i l i · m izden atmaga liizum yoktur. Teorin i n b i l hassa "etimo· lo j ik si stem " o larak kul lamh � 1 bu so nuca u la�mak i c;: i nd i . Oi l im izdeki yabanc 1 as1 l h ke l i meler hep bu metodla Tiirkc;:eden tiirem i � gi b i gosteri l m i�t ir .

Giine�-Oi1 Teoris in in ozle�tirmeci l i gi durdurmak maksa d 1y la kul lamld 1gm1 del i l ler le o rtaya koymu�tuk . Bu de l i l l e rden b ir i de , taraf1 m 1 zdan i l k defa sunulan Ulus Ga zetes indeki "di l yaz1 lan " siitiin udur.

2 Son te �rin ( Kas 1m ) 1935 tar i h i n de Ulus Gazetesi , i l k sayfanm sag ba� mda " Oi l Yaz1 lan "n 1 ne�ret meye ba�lar. ilk yazmm ba�hg 1 aynen �oy ledir : " U i u s 'u n Oi l Yaz 1 lan M iLLET-U LUS " . Alt ba�hkta da �un lar yaz1-hd1r : "Her iki soz (yani mi l let ve ulus soz leri • ABE ) a na kaynaklan ara�t 1r1 l mca Tiirk kokiinde n c;: •k •yor . "

Yaz1da, "m i l let " kel imesi " i m -ig - i l -et " kokiinde n ; "ul us" keli mesi "ug-ul-ug-us" kokiin den cr •kan lml�t lr . Bunlar Gilne�·Oi l Teorisine gore yap1 lan i l k i zah lard 1r ve Atatiirk 'iin kaleminden -r •km 1� lard 1r .

Miiteakip giin lerde Ulus Gazetesin i n " Oi l Yaz l lan " siitununda ele ahnan ve Giine� ·Oi l Teorisinin et i molo j i k s istemiyle as l l lanmn Tilrk-re o ldugu i spat edi l meye c;:ah· � 1 lan ke l imeler �un lard 1 r :

3 So nte�rin 1 935 : Devir, za man, devre, daire. 4 " " : Had1s, hiidise. 5 : Ehem m iyet, m iihim. 6 " : Diistur� 7 : Hat, hii tlr, hii t1ra, ih tar, an. 8 " : Ha k, hakika t. 9 : Defi. m iidafaa, da(i, miida(i.

1 0 : De(a, iim it, imda t, m edet. 1 1 : Kuvvet, kuvve, kavi, kutJa. 1 2 : Suluh, siik un, paix, sa kin, sii-

k unet. 1 3 : Kemal, tekem miil, k ii m il, ikmal

tek mil, te.lt a in iil, m iike m mel.

1 58

1 4 : Kd milen, kam us, oh1yanos, okeanoz, ocean.

15 : Her, eger, ger�i. 1 6 : Dua, ildhi. 1 7 : Hat, hala . 1 8 : Sa bah . · 1 9 : A llah, ilah , .ilahe. 20 : c;;a tap, hudag, aga�. taiJ , o t. 21 : Tanr1, rab, tan, tanyeri, yara b,

yambbi.

18 Sonte�r in 1 93S tar ihinde "sabah " keli mesin i n Tiirk�e as1 l h oldugu Giine�-Oi l Teorisin in etimo loj ik sis­tem ine gore izah edi ld ikten sonra �oyle bir "ihtar" d ik­kat i �ekmektedir :

... Acaba (sabah) m biiyiik kusuru mu o ld u ? Bunu b i l ­miyoruz. Oy le de o lsa art 1k Tiirk Oi l i nk 1 l ab 1 �erefi ne onun affo lunarak yabanc 1hk isnadmdan kurtan l mas1 ge­rektir, samnz ."

S Sonte�rin 1 93 S tari hi ndek i "Oi l Yaz 1 lan " siitu­nunda "Ehemmiyet-Miih im" ba�hg1 altmda yer alan alt ba�hktaki �u ciimle i lgi �ekicidi r :

"Tiirk d i l i n in et imolo j i , morfo loj i ve fonet ik bakl ­mmdan �oziimlenme metodu bu sozleri (ehemmiyet ve miihim sozler in i - ABE) Tiirk�e gosteriyor ."

Bu ciimledeki ifade, Atatiirk 'iin kaleminden �1 kan ve Giine� -Oil Teorisi "ni i l k olarak izah eden bro�iiriin ad J y­la ayn iyet gostermektedir . Atatiirk 'iin ka lemi nden � 1 kan bro�iiriin ad 1 da aynen �oyledir : Etimolo j i , Morfoloj i ve Fonet ik Bak1mmdan Tiirk . Oi l i .

Esasen soz konusu bro�iir aym tar ih lerde �1km1� ve 22 Sonte�rin ·1 93S tari hl i Ulus'tak i habere gore "yalmz Tiirk Oi l Kurumu iiyelerine mahsus olarak basJ im 1�"t 1 r.

"Etimo loji , Morfoloj i ve Fonet ik Bak1mmdan Tiirk Oi l i " adh bro�iiriin Atatiirk'iin ka leminden � 1kt1gJ husu­SUJ'lda ihtilaf yoktur. Agop Oil a�ar "Atatiirk .ve Tiirk Oi l i " adh yaz1smda bu bro�iiriin Atatiirk�e kaleme a lm­dJgJnJ ifade eder. (Atatiirk ve Tiirk -Oi l i , Tiirk Oil Kuru­mu Yaymlan , Ankara , 1 963 , s. 47 .)

Boylece, Giine�-Oi 1 Teorisiyle Atatiirk 'iin hangi ga­yeleri giittiigii a�Jk�a an la� J im•� o luyor .

Atatiirk 'iin ozle�t irmeci l i kten vazge�t igi n i ispat et­mek i� in art1k ba�ka del i le ihtiya� var m1d1r?

1 59

U;JNDEKJLER

TOR K DIL l VE UYDURMACILI K .

TASF/YEC/LJ(;JN D/LlMJZ VZER/NDEKl TAHR!BA TI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 7 TVRK DILl HAKKINDA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 31 TVRKf;ENJN TAR/Hi GEL1$MESJ . . . . . . . . . . . . 3 7 DlL ANLA YI$1 BAKIMINDAN Gi:JKALP VE B UG VNKVLER . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . 45 SOSYAL BJR KUR UM OLARAK DlL . . . . . . . . . . 53 TVRKQESJ NEDJR ? . . . . . · . . . . . . . · . . . . . . • . . . 55 QA(;RI$IM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 5 7 TVRKQEN/N SEFALETl. . . . . . . . . . . . . . . . . . . 59 UYDUR UKQA DE(;/L Ml? UYD UR UYD U� Si:JYLE! . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 63 AH $ U UYDUR UKQA ! . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 74 "KURAL "SIZ BJR YAZI . . . . . . . . . . . . . . . · . . . . 77 "i:JZG VRL VK VE BA (;IMSIZLIK " . . . . . . . . . . . . 79 TVRKL V(; t) BlRLE$ TlREN KELlMELER. . . . . . . 82 VELlDEDEOOL U'NA CE VAP . . : . . . . . . . . . . . . 85 TVRKQEYl BOZAN KEL/MELER . . . . . . . . . . . . 95 B U NASIL TVRKQE . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 99 UYDURMA CILIK . . . . . . . . . . . . . . : . . . . . . . . 1 01 BlR YAZARA CE VAP . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 05 TVRK DlL KUR UMU SEM/NERlNJN ARDINDAN 1 09 TVRK Dl!-1 YVKSEK DANI$MA KUR UL U . _. . . . 1 1 3 S/.(ANDAL . . . . . . . . . . . · . . . . . . . .. . . . . . " . . . . 1 1 5

ATATOR K V E TOR K D iL l

A TATVRK VE DlL . . . . . . . · . . . . . . . . . . . . . . . 1 1 9 A TA TVRK VE i:JZLE$TlRMEC/L/K (/Kl VES/KA) 1 46 DlL AKADEM!Sl, TVRK DlL KUR UMU VE BlR VESlKA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 51 i:JZLE$TlRMEC!LlK VE G VNE$ DlL TEOR!Sl . . 1 54