12
Yıl: 01 Sayı: 05 Fiyatı: 25 TL 5 Nisan 2021 Pazartesi www.egesaati.com DEPREMZEDELER YİNE UNUTULDU! İzmir’de 117 canımızı aramızdan alan depremin sarsıntıları mağdurları üzerinde sürüyor. Binaları yıkılan ya da ağır hasar alan depremzedeler, sorunları çözülmeyince önce sosyal medyada bir araya geldiler, ardından dernek kurdular. Dernek temsilcisi Haydar Özkan, Eda Eren’in sorularını yanıtladı. (Sayfa 7) Bodrum’da “beyaz zehir” tehlikesi Yaz sezonuna hazırlanan Muğla’nın Bodrum ilçesinde plajlara kuvars kumu, mermer tozu ve borik asit dökülmesiyle ilgili şikayetler çığ gibi büyüyor. Gelen şikayetler üzerine ilçede denetlemeler yapılırken, bazı işletmelere de ceza kesildi. Jeoloji Yüksek Mühendisi, Tıbbi Jeoloji Uzmanı Dr. Eşref Atabey kuvars kumu, mermer tozu ve borik asidin insan sağlığına zararlı olduğuna dikkat çekerek, plaja serilmelerinin uygun olmadığını belirtti. (Haber: Arda Akdeniz, Sayfa 7) Başkan Soyer’den üç günlük Küçük Menderes turu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Küçük Menderes Havzası’nda Torbalı, Tire ve Menderes ilçelerini ziyaret etti. Başkan Soyer, üç gün süren programında Büyükşehir’in yatırımlarını yerinde incelerken, tarım stratejisini de paylaştı. (Sayfa 4) ÜÇ İLÇEYE 524 MİLYON LİRALIK YATIRIM Başkan Batur, Konak’ta kentsel dönüşüm, tarihi ayağa kaldırmak ve dezavantajlı kesimler olmak üzere üç temel ilkeyi baz alarak hizmet ürettiklerini vurguladı. (Sayfa 2) “EN BÜYÜK HEDEFİM KENTSEL DÖNÜŞÜM” KONAK BELEDİYE BAŞKANI ABDÜL BATUR: “Oy oranımızı iki yıl içinde artırdık” GAZİEMİR BELEDİYE BAŞKANI HALİL ARDA: “Vaatlerimizin iki katını yapacağız” NARLIDERE BELEDİYE BAŞKANI ALİ ENGİN: Aydın’ın kırsal kalkınma modeli örnek oldu Ankara Büyükşehir Belediyesi heyeti Aydın’da birtakım ziyaretlerde bulundu. Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin kırsal kalkınma modelini inceleyen Ankara heyeti, Aydın Büyükşehir’in tarım ve hayvancılık üzerine kurulu sistemini beğendi. (Sayfa 5) Denizli’de Kent Müzesi heyecanı Denizli’de kent müzesi yapılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı, Denizli Valiliği ve Denizli Büyükşehir Belediyesi güçlerini birleştirdi. (Sayfa 5) Balıkesir Büyükşehir’den “Akıllı Şehir” hamlesi “Açık Veri Portalı” ile bilgiye kolay erişim ve analiz imkanı sağlayan Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, prototipini oluşturarak saha testlerini gerçekleştirdiği “Veriye Dayalı Kent Yönetimi” projesiyle de akıllı uygulamaları kent geneline yayacak. (Sayfa 4) Türkiye’nin ilk Vegan Festivali Didim Vegfest bu yıl 28-29-30 Mayıs tarihlerinde “Didim VegFest Online” adı altında dijital olarak düzenlenecek. (Sayfa 5) Türkiye’nin tek vegan festivali bu yıl dijitale taşınıyor (Sayfa 3) (Sayfa 3) Dünyayı etkisi altına alan salgının en çok vurduğu sektörlerin başında turizm geliyor. Üç yüzden fazla yan sektörü besleyen turizm salgın döneminde tam anlamıyla kan ağlıyor. Uluslararası Turizm Profesyonelleri Derneği (SKAL) İzmir Şube Başkanı Emre Gezgin salgınla birlikte turizm sektöründe 450 milyon dolarlık bir düşüşün öngörüldüğünü belirterek pandemi sonrası sektörde yaşanan yıkımı tüm çıplaklığı ile değerlendirdi. Gezgin pandemi sürecinde kısa çalışma ödeneğinin turizm çalışanlarının sektörde kalmaları açısından hayati önem arz ettiğini de söyleyerek “ Kısa çalışma ödeneği özellikle sürecin en ağır mağdurları olan seyahat acentası çalışanları ve işverenlerinin bu dönemde geçirdikleri mali travmalarını nispeten geçici de olsa hafifletmektedir. Bunun devam etmesi elzemdir” diye konuştu. Turizm sezonuna kısa bir süre kalan pandemiye bağlı belirsizlik ise en çok turizm çalışanları vurdu. Bir yılda 1400 rehber işsiz kalırken Rehberler Odası Başkanı Macit Saszade “Geçtiğimiz sezon sektör için tam bir şoktu” dedi. RÖPORTAJ: OYA PARDAK Başkan Arda, “Aralık ayında ilçede yaptırdığımız kamuoyu yoklamasında yerel seçimlerde aldığımız yüzde 57.09’luk oy oranını iki yıl içinde artırdığımızı gördük.” Başkanı Ali Engin, “Beş yılda, seçim vaatlerimizin iki katını gerçekleştireceğiz. Tüm sorunları geri kalan üç yılda bitireceğiz.”

DEPREMZEDELER YİNE UNUTULDU!

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: DEPREMZEDELER YİNE UNUTULDU!

Yıl: 01 Sayı: 05 Fiyatı: 25 TL 5 Nisan 2021 Pazartesiwww.egesaati.com

DEPREMZEDELER YİNE UNUTULDU!İzmir’de 117 canımızı aramızdan alan depremin sarsıntıları mağdurları üzerinde sürüyor. Binaları yıkılan ya da ağır hasar alan depremzedeler, sorunları çözülmeyince önce sosyal medyada bir araya geldiler, ardından dernek kurdular. Dernek temsilcisi Haydar Özkan, Eda Eren’in sorularını yanıtladı. (Sayfa 7)

Bodrum’da “beyaz zehir” tehlikesiYaz sezonuna hazırlanan Muğla’nın Bodrum ilçesinde plajlara kuvars kumu, mermer tozu ve borik asit dökülmesiyle ilgili şikayetler çığ gibi büyüyor. Gelen şikayetler üzerine ilçede denetlemeler yapılırken, bazı işletmelere de ceza kesildi. Jeoloji Yüksek Mühendisi, Tıbbi Jeoloji Uzmanı Dr. Eşref Atabey kuvars kumu, mermer tozu ve borik asidin insan sağlığına zararlı olduğuna dikkat çekerek, plaja serilmelerinin uygun olmadığını belirtti. (Haber: Arda Akdeniz, Sayfa 7)

Başkan Soyer’den üç günlük Küçük Menderes turuİzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Küçük Menderes Havzası’nda Torbalı, Tire ve Menderes ilçelerini ziyaret etti. Başkan Soyer, üç gün süren programında Büyükşehir’in yatırımlarını yerinde incelerken, tarım stratejisini de paylaştı. (Sayfa 4)

ÜÇ İLÇEYE 524 MİLYON LİRALIK YATIRIMBaşkan Batur, Konak’ta kentsel dönüşüm, tarihi ayağa kaldırmak ve dezavantajlı kesimler olmak üzere üç temel ilkeyi baz alarak hizmet ürettiklerini vurguladı. (Sayfa 2)

“EN BÜYÜK HEDEFİM KENTSEL DÖNÜŞÜM”

KONAK BELEDİYE BAŞKANI ABDÜL BATUR:

“Oy oranımızı iki yıl içinde artırdık”

GAZİEMİR BELEDİYE BAŞKANI HALİL ARDA:

“Vaatlerimizin iki katını yapacağız”

NARLIDERE BELEDİYE BAŞKANI ALİ ENGİN:

Aydın’ın kırsal kalkınma modeli örnek olduAnkara Büyükşehir Belediyesi heyeti Aydın’da birtakım ziyaretlerde bulundu. Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin kırsal kalkınma modelini inceleyen Ankara heyeti, Aydın Büyükşehir’in tarım ve hayvancılık üzerine kurulu sistemini beğendi. (Sayfa 5)

Denizli’de Kent Müzesi heyecanıDenizli’de kent müzesi yapılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı, Denizli Valiliği ve Denizli Büyükşehir Belediyesi güçlerini birleştirdi. (Sayfa 5)

Balıkesir Büyükşehir’den “Akıllı Şehir” hamlesi “Açık Veri Portalı” ile bilgiye kolay erişim ve analiz imkanı sağlayan Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, prototipini oluşturarak saha testlerini gerçekleştirdiği “Veriye Dayalı Kent Yönetimi” projesiyle de akıllı uygulamaları kent geneline yayacak. (Sayfa 4)

Türkiye’nin ilk Vegan Festivali Didim Vegfest bu yıl 28-29-30 Mayıs tarihlerinde “Didim VegFest Online” adı altında dijital olarak düzenlenecek. (Sayfa 5)

Türkiye’nin tek vegan festivali bu yıl dijitale taşınıyor

(Sayfa 3) (Sayfa 3)

Dünyayı etkisi altına alan salgının en çok vurduğu sektörlerin başında turizm geliyor. Üç yüzden fazla yan sektörü besleyen turizm salgın döneminde tam anlamıyla kan ağlıyor. Uluslararası Turizm Profesyonelleri Derneği (SKAL) İzmir Şube Başkanı Emre Gezgin salgınla birlikte turizm sektöründe 450 milyon dolarlık bir düşüşün öngörüldüğünü belirterek pandemi sonrası sektörde yaşanan yıkımı tüm çıplaklığı ile değerlendirdi. Gezgin pandemi sürecinde kısa çalışma ödeneğinin turizm çalışanlarının sektörde kalmaları açısından hayati

önem arz ettiğini de söyleyerek “ Kısa çalışma ödeneği özellikle sürecin en ağır mağdurları olan seyahat acentası çalışanları ve işverenlerinin bu dönemde geçirdikleri mali travmalarını nispeten geçici de olsa hafifletmektedir. Bunun devam etmesi elzemdir” diye konuştu.Turizm sezonuna kısa bir süre kalan pandemiye bağlı belirsizlik ise en çok turizm çalışanları vurdu. Bir yılda 1400 rehber işsiz kalırken Rehberler Odası Başkanı Macit Saszade “Geçtiğimiz sezon sektör için tam bir şoktu” dedi.

RÖPORTAJ: OYA PARDAK

Başkan Arda, “Aralık ayında ilçede yaptırdığımız kamuoyu yoklamasında yerel seçimlerde aldığımız yüzde 57.09’luk oy oranını iki yıl içinde artırdığımızı gördük.”

Başkanı Ali Engin,“Beş yılda, seçim vaatlerimizin iki katını gerçekleştireceğiz. Tüm sorunları geri kalan üç yılda bitireceğiz.”

Page 2: DEPREMZEDELER YİNE UNUTULDU!

02 YEREL YÖNETİMLER

Türkiye’nin tek vegan festivali bu yıl dijitale taşınıyor

Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, iki yıllık hizmet dönemini Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde düzenlenen bir basın toplantısında değerlendirdi. Başkan Batur, Konak’ta kentsel dönüşüm, tarihi ayağa kaldırmak ve dezavantajlı kesimler olmak üzere üç temel ilkeyi baz alarak hizmet ürettiklerini vurguladı.

“EN BÜYÜK HEDEFİM KENTSEL DÖNÜŞÜM”

Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, ikinci hizmet yılını siyasi partiler ve sivil toplum kuru-luşları temsilcileri ile basın mensuplarının katıldığı toplantıda değerlendirdi. Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıya İyi Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, İyi Parti Diyarbakır İl Başkanı Vejdin Ensarioğlu, Saadet Partisi İzmir İl Başkanı Mustafa Erduran, Demokrat Parti İzmir İl Başkanı Metin Dökmeciler, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Osman Varol, CHP İzmir İl Yöneticileri, CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu, İyi Parti İlçe Başkanı Coşkun Tatar, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, CHP İzmir İl Kadın Kolları ve Gençlik Kolları, CHP Konak İlçe Kadın Kolları ve Genç-lik Kolları, Konak Belediyesi Meclis Üyeleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve basın mensupları katıldı. Başkan Batur, serüvene benzettiği görev süresinde Konak’ta belediye başkanlığı yapmak-tan onur duyduğunu vurgulayarak, “2019 yılında yani iki yıl önce bir serüvene başlamıştık; 20 yıllık Narlıdere Belediye Başkanlığı’ndan sonra Konak’la devam eden bir serüven. Özellikle Narlıdere’deki çalışmalarımızdan sonra İzmir’in kalbi Konak’ta görevlendirilmemiz benim için çok önemli, onurlu bir görevdi. Bu onurlu göreve layık olmaya çalışan bir tavırla hizmetlerimizi yürütmeye çalışıyoruz.

Çünkü daha önce hiçbir yerel yöneticiye böyle bir onur verilmemişti” dedi.

BATUR’DAN ÜÇ TEMEL İLKE VURGUSUKonak’ta üç temel tema belirlediklerini ve bu

temaları ilke edinerek hizmet ürettiklerini anlatan Başkan Batur, bu ilkeleri kentsel dönüşüm, tarihi ayağa kaldırmak ve dezavantajlı kesimlere öncelik olarak sıraladı. Konak’ta göreve gelir gelmez kentsel dönüşüm ile ilgili çalışmaları başlattıklarını ifade eden Başkan Batur, ilk olarak Gültepe’nin planlarını tamamlayarak, kentsel dönüşümün anayasasını hazırladıklarının altını çizdi. Hem Konak hem de İzmir Büyükşehir Belediyesi meclislerinden oybirliği ile geçen Gültepe imar planlarının parselasyon aşamasında olduklarını dile getiren Batur, “Konak’ın hemen hemen tüm bölgelerinde değişim, dönüşüm bekleyen yerler vardı. İlk etapta buna başladık. Kentsel dönüşümle ilgili Gültepe’de 14 mahalleyi ilgilendiren kentsel dönüşüm plan-lamasını sekiz aylık süre içinde gerçekleştirdik. Hem Konak hem de Büyükşehir Meclisi’nden oybirliğiyle geçen planlarımızla ilgili itirazlar da değerlendi ve şu anda parselasyon çalışmalarına yani hisselerin, vatandaşlarımızın imar haklarının değerlendirileceği aşamadayız. Geçmişten bu yana Konak’ta yapılan en önemli çalışmalardan bir tane-

siydi. Yani Gültepe bölgesinde yapacağımız kentsel dönüşümün anayasasını bitirmiş olduk” diye konuştu. Gültepe’nin ardından Beştepeler Bölgesi imar planlarını da hazırlayarak Konak Belediye Meclisi’nden oybirliği ile geçirdiklerini hatırlatan Başkan Batur, kentsel dönüşüm ile Beştepeler’in kaderinin ve kentin çehresinin değişeceğini söyledi. “Şimdi 1 metrekare yeşil alan yok” diyen Batur, planın uygulamaya geçmesiyle birlikte bölge halkının yeşil alan, sosyal donatı ve modern binalar ile daha iyi bir yaşama kavuşacaklarını ifade etti.

KRİZ BELEDİYECİLİĞİ VURGUSUPandemi ile beraber İzmir’de yaşanan deprem fela-

keti, sel ve diğer afetleri de hatırlatan Başkan Batur, kriz belediyeciliğini öğrendiklerini ifade etti. 1 Haziran’da başlayan ilk normalleşme süreci ile birlikte düğmeye bastıklarını ve hiç ara vermeden projeleri tek tek haya-ta geçirmeye başladıklarını vurgulayan Başkan Batur, sözlerine şöyle devam etti:

“Normalleşme sürecinde, seçim döneminde sözlerini verdiğimiz projelerimizi tamamladık. 1 Haziran itibari ile ihalelerimizi gerçekleştirdik ve çalışmalarımızı hızlandırdık. Toros Sosyal Tesisimi-zi tamamladık, pazaryerini hizmete açtık. Gültepe Spor Tesisi’ni de ay sonunda teslim alıyoruz. Çocuklarımıza dönük Çınarlı’daki rekreasyon alanımızda bir bilim merkezi kuruyoruz. Bununla ilgili ihalemizi yaptık. En önemli bölgemiz Altın Üçgen dediğimiz, Agora, Kemeraltı ve Basmane. Konak’ta 3 bin 500’e yakın tescilli binamız var. Bunların hepsinin aynı anda restorasyon görm-esi mümkün değil. Ama biz kamulaştırdığımız, vatandaşın bize bağışladığı, vatandaşın hizmetinde kullanabileceğimiz her türlü binanın restora-syonunu yapıyoruz. Kıllıoğlu Hamamı, kültür merkezi olacak. Silahhane binası semt merkezi ol-acak. İkiçeşmelik’e ismini veren iki çeşmeyi restore ediyoruz. Konak’ta 50 bini aşkın roman vatandaş

yaşıyor. Bu vatandaşlarımızın hayata tutunabil-meleri, eğitime kolay ulaşabilmeleri noktasında birçok proje yapıyoruz. Yenişehir’de restore et-tiğimiz binayı 8 Nisan Dünya Romanlar Günü’nde Roman Kültür Merkezi olarak hizmete açacağız. Tarihi Kemer İstasyonu Gençlik Destek Merkezi olacak. Binamız tamamlandı, pandemi sürecinin tamamlanmasının ardından hizmete açılacak. Engelliler bizim için çok önemli. Engelsiz Yaşam Köyü’müzü hayata geçirdik. Burada 300’e yakın zihinsel engelli ve down sendromlu çocuğumuz tedavi görüyor. Oradaki bir çocuğumuz burada tedavi görerek yürümeye başladı. İşte belediyecilik dediğimiz tam olarak bu. STK’lar, dernekler ile sürekli iş birliği içindeyiz. Yaptığımız etkinliklere ve projelere baktığımızda bunu görüyoruz.”

“EN BÜYÜK HEDEFİM KENTSEL DÖNÜŞÜM”Başkan Batur, konuşmasının ardından gaze-

tecilerin sorularını yanıtladı. “Konak’ta en büyük hedefiniz nedir?” sorusuna “En büyük hedefim, kentsel dönüşümü en azından üç dört mahalleden başlatıp, planlarımızı uygulamaya geçirmek. Başlamak, işin yarısıdır. Biz onu başarırsak gerisi kendiliğinden gelişecektir” şeklinde yanıt verdi. Benzin istasyonu ile ilgili gelen soruyu ise “Hiç kimse ihale olacak diye hayal kurmasın. Beledi-yenin şirketine işleteceğiz, kendimiz kâr edeceğiz” sözleri ile yanıtlayan Başkan Batur, “Bu benzin istasyonu bizim benzin istasyonumuzmuş ama başkalarına kiraya verilmiş zamanında ama altın yumurtlayan bir yer orası belediye için. Bizim aylık mazot ve benzin giderimiz beş bin ton civarın-da. Kendimize satsak kârdayız yani orada. Orayı yeniden benzinlik olarak yapacağız ve belediyenin şirketi işletecek. Hiç kimse ihale olacak diye hayal kurmasın. Belediyenin şirketine işleteceğiz, ken-dimiz kar edeceğiz” dedi.

Vegan yaşam felsefesinin yayılması ve hayvan özgürlüğü mücadelesinin artması amacıyla, insanlık tarihinde doğa bilimleri konusunda önemli çalışmalar gerçekleştiren Tales’in şehri Didim’de, 2017 yılından beri Tarihi Apollon Tapınağı’nın hemen yanında düzenlenen, Türkiye’nin ilk Vegan Festivali Didim Vegfest bu yıl 28-29-30 Mayıs tari-hlerinde “Didim VegFest Online” adı altında dijital olarak düzenlenecek.

VEGAN DOSTU KENTDidim üç senedir düzenlediği festi-

vallerle vegan dostu kent olma yolunda ilk adımlarını attı. Bununla birlikte Didim Belediyesi bazı kararlarla bu yönde ilerle-meye başladı. Etkinliklerde havai fişek kul-lanımını iptal eden belediye iştiraki olduğu etkinliklerde de havai fişek kullanılmasını istemiyor. Aynı zamanda Didim’de fayton kullanımı da belediye tarafından engellen-miş durumda.

Bunun yanı sıra Didim Belediyesi,

belediyenin korumakla yükümlü olduğu hayvanları hiçbir şekilde denek olarak laboratuvarlara göndermeyeceğine yönelik bir karar çıkardı. Karara göre, belediye sokak ve barınaklarında yaşayan hiçbir hayvan, hayvan deneylerinde kullanılmak amacıyla hayvan deneyi yapan laboratu-varlara verilmeyecek. Bu karar ile birlikte Didim Belediyesi Türkiye’nin ilk deneysiz belediyesi olup, diğer belediyelere de örnek teşkil etmeyi hedefliyor.

Didim Belediye Başkanı Deniz Atabay, festivale ilişkin şunları söyledi: Tüm Dün-ya’yı etkisi altına alan pandemi nedeniyle geçen yıl festivalimizi düzenleyemedik. Her türlü canlılığa ve doğaya bütünüyle saygı duyan bu felsefeyi 3 yıl boyunca düzenlediğimiz festivallerimiz ile önce Türkiye’ye, ardından Avrupa ve dünyaya tanıtmayı başardık. Azmimizden bir şey kaybetmedik. Yaşadığımız bu sıkıntılı süreçte, bizlere destek olacağınıza in-ancımız sonsuz. Bizler de bu felsefenin

yayılmasına ve artmasına daima yardımcı olacak, dayanışma ile birlikteliğimizi perçinleyeceğiz. Bu yıl 28-29-30 Mayıs tarihlerinde Didim VegFest Online ile evlerinize konuk oluyoruz. Vegan dostu, iyi yaşam kenti Didim’den tüm vegan dostlarımıza, Didim halkı adına sevgi ve saygılarımı yolluyorum.

DİDİM VEGFEST ONLİNE’DA NELER OLACAK? 28-29-30 Mayıs Tarihlerinde VegFest’in

dijital yayın kanallarında prömiyeri yapılacak Didim VegFest, söyleşiler, atölye-ler, konserler ve canlı yayınlar ile pandemi sürecinde internet üzerinden içerik takip etme alışkanlığı gittikçe artan çok geniş bir kitleye ulaşmayı hedefliyor. Aynı zaman-da İngilizce altyazı desteği ile yapılacak yayın, vegan yaşam felsefesine uluslararası bir katkı sağlamak ve gelecek yıllarda bu felsefeye daha fazla dikkat çekmek amacıy-la hazırlanıyor.

Geçen yıl pandemi nedeniyle

düzenlenemeyen Türkiye’nin tek vegan festivali Didim Vegfest

bu yıl 28-29-30 Mayıs’ta dijital ortamda

düzenlenecek.

Çiğli Belediyesi tarafından, kadınlara yönelik hayata geçirilen hiz-met ve projelerin tanıtımı için “Kadın Dostu Kent Vizyonuyla Çiğli” temalı bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü’nün öncülüğünde organize edilen etkinlik, Pelikan Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirildi. Etkinliğin açılış konuşmalarını Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Nurdan Uçar ile CHP Kadın Kolları MYK üyeleri Hatice Semerci ve Nurşen Balcı yaptı. Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü’nün çalışmalarıyla ilgili detaylı bilgilendirme sunu-munun yapıldığı toplantıya kadın meclis üyeleri, kadın muhtarlar, siyasi partilerin kadın ve gençlik kolları, sivil toplum kuruluşu tem-silcileri ve çok sayıda kadın katılım gösterdi. Katılımcıların görüş ve önerileri için masalara bırakılan formlar etkinlik sonunda toplanar-ak değerlendirilmesi amacıyla ilgili müdürlüklere gönderildi.

KADIN DOSTU KENT ÇİĞLİBaşkan Utku Gümrükçü’nün göreve gelmesiyle birlikte ilk

icraatlarından birisinin Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü’nü kurmak olduğunun ifade edildiği sunumda; kadın başkan yardım-cısı ve müdür sayısının artırılması, İstanbul Sözleşmesi’nin kadı-na şiddeti önleyici maddelerinin TİS’e dahil edilmesi, kadınların şiddete maruz kalmaması için Aile İçi Şiddet Acil Destek Hattı’nın kurulması, Flamingo Kadın Kooperatifi ve üretici kadın stantlarının açılması, kadınlara yönelik meslek edindirme ve hobi kurslarının düzenlenmesi, kadın haklarıyla ilgili mücadele veren STK ve derneklerle sürdürülen iş birlikleri, kadınların sosyal, kültürel ve sportif etkinliklere katılmasının teşvik edilmesinin ilk iki yıl içer-isinde hayata geçirilen başlıca hizmetler olduğu vurgulandı.

Çiğli Belediyesi tarafından düzenlenen “Kadın Dostu Kent Vizyonuyla Çiğli” toplantısında kadınlara yönelik hayata geçirilen projeler anlatıldı.

Çiğli Belediyesi’nden kadınlara destek

KONAK BELEDİYE BAŞKANI ABDÜL BATUR:

Page 3: DEPREMZEDELER YİNE UNUTULDU!

Narlıdere Belediye Başkanı seçilen Ali Engin, göreve geldiği 31 Mart 2019 Yer-el Seçimleri’nden bu yana hayata geçirdikleri çalışma-ları değerlendirdi. Başkan Engin, “Yaklaşık bir yıl önce başladığımız 4,5 kilometrelik Bisiklet ve Yaya Yolu Projem-izin yarısını bitirdik. Barış Sokak’ı ilçenin yeni sevgi yolu olarak yeniden tasar-ladık. Güngören Caddesi’nin yenileme ve sağlıklaştırma çalışmalarını yeni yılda tamamlayacağız. Ali Onbaşı Deresi üzerinde hayata geçirdiğimiz Park Orman Narlıdere projemizi çok yakında hizmete açacağız. Belediye bünyesinde 2 yeni anaokulu yaptık, hizmete açtık. Ilıca Mahallesi’nde 3’üncüsünü açmak için çalışmalarımız sürüyor. Sahilde, Mandalin Cafe’yi açtık. Slow Food ruhuna uygun olarak İzmir’e örnek bir meyve kurutma makinesi tesisi kurduk. Türkiye’de, bir ilçe belediyesi bünyesinde ilk kez Çocuk Senfo-ni Orkestrası kurduk. Tüm bu işleri 1,5 yıl içinde, pandemiye rağmen yaptık. Yüzde sekseninde kendi makinemizi, işçimizi değerlendirdik.” dedi.

BEŞ YILDA VAATLERİMİZİN İKİ KATINI GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ

Çamtepe Mahallesi’nde 9 dönüm-lük alanda oluşturulan rekreasyon ve park alanı ile ilçeye ‘yeşil merkez’ ka-zandırdıklarını belirten Engin, “Park ve meydanlarımızı modern heykellerle süslüyoruz. Ilıca Mahallesi’ndeki 9 Eylül Parkı’nı önümüzdeki yıl komple yenilemeyi

planlıyoruz. Pazary-erinin üst tarafında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kat-kılarıyla yeni bir spor kompleksi inşa edeceğiz. Yeni spor, yeme-içme alanları yapmaya devam ede-ceğiz. İzmir Büyükşe-hir Belediyemizin katkılarıyla Pir Sultan Abdal Parkımızı yenileyeceğiz. İzmir’in en temiz ilçesiyiz şu anda. Yukarıköy’de

80 binanın restorasyon projesinde İzmir Valiliği’nin desteğiyle çalışma başladı. Metro bitmeden İzmir’in en güzel turizm rotasını oluşturacağız. Seçim bildirgemizde sunduğumuz faaliyetlerin en az iki katını yapacağız ve bütün sorunları önümüzdeki 3 yıl içinde çözeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Ali Engin’in başkanlığında Narlı-dere’de hayata geçirilen diğer projeler ise şöyle:

• Güngören Caddesi’ndeki yayalaştırma ve sağlıklaştırma çalışmalarının yüzde 70’ini tamamlandı. Kalan tüm çalışmalar nisan ayı sonunda tamamlancak.

• Çamtepe Mahallesi’nde 9 dönümlük alan içinde oluşturulan ve merhum muhtar Hüseyin Serbeş’in adını taşıyan park, törenle açıldı.

• Ali Onbaşı Deresi üzerinde oluşturulan Park Orman Narlıdere Projesi tamamlandı. Tesis bahar aylarında hizmete açılacak.

• Yukarıköy’deki 80 yapının dış cephe restorasyonu için çalışmalara başladı.

31 Mart Yerel Seçimlerine Millet İttifakı’nın adayı olarak giren ve rekor oyla seçilen CHP’li Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, yaşama geçirdiği proje ve çalışmalarını kamuoyu-na anlatmaya devam ediyor. Daha önce parti yöneticilerine ve ilçede faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının temsil-cilerine çalışmalarını anlatan Başkan Halil Arda, belediyenin Meclis Salonu’nda bir araya geldiği basın mensuplarıyla yaşama geçirdiği çalışmaları paylaştı. İlçede yaşanan tüm vatandaşların sorunlarıyla ilgilendiklerini de anlatan Baş-kan Arda, “Sarnıç’taki ecrimisil sorunundan, Aktepe’deki kentsel dönüşüm ve hazine miktar fazlalıklarına kadar vatandaşlarımızın mağduriyetinin giderilmesi için çalışıyoruz. Aralık ayında ilçede yaptırdığımız kamuoyu yoklamasında yerel seçimlerde aldığımız yüzde 57.09’luk oy oranını iki yıl içinde artırdığımızı gördük” dedi.

BORÇSUZ BİR BELEDİYEBaşkan Arda, uyguladıkları ekono-

mik tedbir ve mali disiplin sayesinde belediyenin şu anda ne personele ne de piyasaya vadesi geçmiş bir kuruş borcu kalmadığını belirterek, “İlk yaptığımız çöp taşeronunu göndermek oldu. Pandemi süreciyle birlikte döviz de çok yükseldi. Bugün olsa temizlik araçlarını alamayacak noktada olacaktık. Doğru zamanda yaptığımızı düşünüyorum. Bu şekilde ilk yılımızda 10 milyon liralık yatırım yapmış olduk. Ekonomik anlamda aldığımız kararlar, uygu-ladığımız tasarruf, kamulaştırma ve yeni kaynaklar yaratmamızın sayesinde iki yılda ekonomik olarak hedefimize ulaştık” dedi.

KADINLARA TAM DESTEKHayatın her alanında kadınları desteklerini ifade eden

Başkan Halil Arda, yaşama geçirdikleri Porta Gaziemir projesi ile hem yurttaşlara sağlıklı ve ucuz gıdaya ulaşacakları bir tesis yaratacaklarını hem de kadınların istihdamına katkı koyacak-larını söyledi. Kadınların belediye yönetiminde söz sahibi old-uğunu dile getiren Başkan Arda, “Belediye meclis üyelerimizin yarıya yakını kadınlardan oluşuyor. 5 başkan yardımcımın 3’ü kadın. Müdürlerimin çoğunluğu kadın” diye konuştu.

“3 BİN 518 AİLEYE DESTEK VERDİK”“Yoksulluğu yönetmek değil, yoksulluğu yok etmek

istiyoruz” diyen Başkan Arda, Sosyal Marketten 521 ihtiyaç sahibi aile yararlandığını, bu sayıyı yıl sonuna kadar bin kişiye çıkartacaklarını da kaydetti. Başkan Arda, yıl boyunca 3 bin

518 aileye destek verdiklerini söyledi. Ayrıca belediye işçileri-yle ilgili de geçen yıl imzaladıkları toplu sözleşme ile İzmir’de en yüksek zammı veren ilk belediye olduklarını, 1 Şubat’tan itibaren en düşük işçi maaşının 5 bin 15 liraya yükseldiğine de vurgu yaptı.

SARNIÇ’IN TAPU SORUNU Sarnıç Bölgesinde yaşayan yurttaşların tapu sorununun

çözümü için yaptıklarını çalışmaları anlatan Başkan Arda şunları söyledi: “Sarnıç bölgemizde tapuyla ilgili sıkıntılar var. Buralar muhtar belgeleriyle satılmış, insanlar evlerini yapmış. Evler vatandaşlara ait ama toprak hazineye ait. Devlet burayı satmak istiyor. Yasa, bu evin size ait olduğunu ispat

edin toprağı size satalım diyor. Geldiğimde sorunu kucağımda buldum. Oradaki vatandaşlarla iki ayrı toplantıda bir araya geld-ik. 2006’dan bu yana kadar neler uygulanmış, yasa ne söylüyor, biz ne yapabilirizi konuştuk. Kayıp faturaların hepsi bulun-du ve ecrimisilleri durdurduk. Bakanlığa gitti. Bakanlık bu tapuları bize devredecek, biz de 2 yıl içinde satacağız.”

GAZİEMİR METROSUİzmir Büyükşehir Belediyesi

ile birlikte yürüttükleri çalışma-ları da anlatan Başkan Halil Arda,“Gaziemir metrosunu seçim bildirgemde yer aldı. Ben bunu 1 gün dahi erkene çekebilirsem mutlu olurum diye seçim çalışmalarımda dile

getirdim. Tunç başkan ziyaretime geldiğinde bunu ne kadar öne çekersek mutlu olurum dedim. 1 hafta sonra Tunç Başkan basına ‘Gaziemir metrosu geliyor’ diye açıklama yaptı. Proje ihalesini alan firma Gaziemir metrosunun projesini hazırlıyor. Jeolojik etütler yapıyorlar. Uzun vadeli bir şey. Benim döne-minde başlaması, benim üzerine gitmem benim için mutluluk verici.” dedi.

YÜZÜNCÜ YIL SANAT MERKEZİYaşama geçirecekleri Yüzüncü Yıl Sanat Merkezi’nin

İzmir’in kültür sanat yaşantısına yön vereceğini ifade eden Başkan Halil Arda, “İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Gaziemir Belediyesi meclislerinden geçti. Protokollerini imzaladık. Cumhuriyetimizin 100. yıl ismini taşıyacak. Bununla ilgili de çok heyecanlıyım. Geçerken herkesin kafasını çevirip büyüle-neceği bir sanat eseri olacak” dedi.

03YEREL YÖNETİMLER

“Oy oranımızı iki yıl içinde artırdık”Görev süresinin geride kalan iki yılında yaşama geçirdikleri tüm çalışmaları anlatan Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, “Aralık ayında ilçede yaptırdığımız kamuoyu yoklamasında yerel seçimlerde aldığımız yüzde 57.09’luk oy oranını iki yıl içinde artırdığımızı gördük”

2 yıldır Dikili’de büyük bir özveriyle çalıştıklarını anlatan Dikili Beledi-ye Başkanı Adil Kırgöz, “ ‘Birlikte Dikili’ diyerek çıktığımız hizmet yolculuğunda iki yılı geride bıraktık. Katılımcı, paylaşımcı bir yerel yöne-tim anlayışıyla kararlı adımlarla ilerli-yoruz. Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını zorunlu olarak aramıza sosyal mesafe koysa da proje ve hizmet odaklı yolumuza yılmadan devam ediyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyemiz ile koordinasyonumuzu her gün geliştirerek dayanışma

içinde çalışıyoruz. Başta Başkanımız Sayın Tunç Soyer olmak üzere tüm Büyükşehir Belediyesi bürokratlarına ve çalışanlarına sizler adına da teşek-kürlerimi sunuyorum” dedi.

YENİ SOSYAL YAŞAM ALANLARI Gelecek nesillere daha yaşanabilir

bir Dikili bırakmak için yeni yaşam alanları kazandırdıklarını kaydeden Başkan Kırgöz, “Eski parklarımızı revize ediyor, yenilerini de ilçemize kazandırıyoruz. Bu kapsamda 15

yeni parkı ilçemize kazandırırken, 18 mevcut parkın düzenlemesini gerçekleştirdik, 22 adet oyun grubunu da çocuklarımızla buluşturduk. Yeşil alanlarımıza da yenilerini ekliyoruz. İlçemizin simgesi haline gelen yıllara yenik düşmüş ve yıkılma tehlikesi olan Olof Palme Parkı’nı yenileyerek modern bir görünüme kavuştur-duk. İsmetpaşa Mahallesi Taş Dede Mevkiinde atıl durumda bulunan alana çocuklarımız için futbol sahası ve oyun alanı kazandırdık” ifadelerini kullandı.

Dikili Belediye Başkanı Kırgöz’den 2 yıl raporu

31 Mart 2019 yerel seçimlerinde %57.7’lik oyla Dikili Belediye Başkanı seçilen Adil Kırgöz, 2 yıllık belediye başkanlığı görevini değerlendirdi.

Bodrum Belediyesi yeni nesil çöp toplama uygulamasını hayata geçirdi. Belediyenin Temizlik İşleri Müdürlüğü tarafından başlatılan Akıllı Atık Topla-ma Yönetim Sistemi, düzenlenen bir toplantıyla tanıtıldı. Akıllı Çöp Toplama ve Kent Temizliği Yönetim Şefliği’nde düzenlenen tanıtım toplantısına Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Başkan Yardımcısı Tayfun Yılmaz ve Temizlik İşleri Müdürü Engin Doğan katıldı.

Atıkla ilgili konuları çağdaş ve modern bir şekilde yapmaya çalıştıklarını belirten Başkan Aras, “Asıl bu sistemin faydal-arından bir tanesi de büyük bir tasarruf sağlaması. Kent temizliği çalışmalarına teknolojiyi entegre ederek günümüz için değerli olan zaman, maliyet, iş gücünden en verimli şekilde faydalanılmasını sağlıyoruz. Bu sistem ile çöp toplama araçlarımızın takibini, konteynırların doluluk boşluk oranlarını takip edebili-yoruz. Boş olan konteynıra gitmeyecek

araçlar sadece dolu olana gidecekler; bu şekilde yakıttan, personelden, araçtan, zamandan her şeyden tasarruf etmiş olacağız.” dedi.

“ASIL AMACIMIZ SIFIR ATIK” Bodrum Belediye Başkanı Aras

konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Bizim asıl yapmaya çalıştığımız sıfır

atık. Atık günümüzde çok değerli bir şey. Geri dönüşüm çok önemli burada. Evsel atığı mümkün olduğunca azal-talım. Sıfır atık projeleri var. O yüzden evsel atığı mümkün olduğunca azaltıp geri dönüşüme gönderip o eski vahşi depolama sisteminden uzaklaşıp çöpü enerjiye komposto dönüştürmemiz lazım. Hedefimiz elbette Bodrum’u temiz tutmak. Çok çöp üreten site, otel gibi yerlere büyük hacimli yer altı konteyner-leri de hazırlıyoruz. Tabi asıl hedefimiz konteynersiz ve atıksız kent yaratmak. Arkadaşlarımız bunun için çalışıyorlar.”

Bodrum’a modern atık sistemi

İki yıllık görev süresi boyunca yapılan projeler hakkında bilgi veren Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, “Beş yıl-da, seçim vaatlerimizin iki katını gerçekleştireceğiz. Tüm sorunları geri kalan üç yılda bitirmeyi planlıyoruz” dedi.

“Vaatlerimizin iki katını yapacağız”

GAZİEMİR BELEDİYE BAŞKANI HALİL ARDA

Page 4: DEPREMZEDELER YİNE UNUTULDU!

04 YEREL YÖNETİMLER

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, üretici ve sanayicinin desteklenmesinin yanı sıra küresel iklim krizine karşı başlattığı ilçe turları kapsamında Küçük Menderes Havzası’nda üç günlük bir ziyaret programı düzenledi. Soyer, program kapsamında Torbalı, Tire ve Menderes ilçelerini ziyaret etti. Büyükşehir Belediyesi’nin söz konusu ilçelere yaptığı yatırımları incelerken, esnaf ve vatandaşlarla da buluşarak onların sorun-larını dinledi.

İlk ziyaretini Torbalı’ya yapan Başkan Tunç Soyer’e eşi Neptün Soyer de eşlik etti. Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur’un rahatsızlığı nedeniyle katıl-madığı programda, Torbalı Belediye Başkan Vekili Mithat Tekin de yer aldı. Torbalı Ticaret Odası’nı da ziyaret eden Soyer, İzmir Organize Sanayi Bölge-lerindeki sanayicilerin şu anda Türkiye’de destan yazdığının altını çizerken, “Geçen yıl pandemiye rağmen rakamlarda ciddi artış var. Gerçekten bu konuda bütün kalbimle sanayicilerimizi tebrik ediyorum. Biz belediye olarak işinizi kolaylaştırmak için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Böyle bak-tığımız için de en öncelik verdiğimiz alanlardan biri sanayi. Çünkü biliyoruz ki eğer siz üretime devam ederseniz bütün millet nefes alacak. Dolaysıyla hem endüstriyel atık arıtma tesisi hem yol talepleri ile ilgili üzerimize ne düşüyorsa yapacağız. Biz bize düşen neyse ondan payımızı alıp gereğini yerine getire-ceğiz” diye ekledi.

“KÜÇÜK MENDERES TEMİZ AKACAK, PAMUCAK KURTULACAK”Torbalı Atıksu Arıtma Tesisi’ni de ziyaret eden

Başkan Soyer, Ayrancılar’daki tesisle birlikte ilçedeki iki arıtmanın kapasitelerinin artırılması için çalışmaların başladığını müjdeledi. Kapasite artırımına gidilmesi ile evsel atıklarla birlikte sanayi atıklarının da toplanarak tesise iletilm-esinin sağlanacağını belirten Soyer, 2022’de Küçük Menderes’in temiz akacağını ve Pamucak’ın kurtulacağını söyledi.

“YILDA 2,7 MİLYON METREKÜP SU GERİ KAZANILACAK”Tunç Soyer’in Torbalı’dan sonraki ikinci durağı

Tire oldu. Soyer’e Eşi Neptün Soyer, Tire Bele-diye Başkanı Salih Atakan Duran ve eşi Necibe Duran da eşlik etti. Son iki yılda İZSU, Fen İşleri, Yapı İşleri, Park ve Bahçeler Dairesi başkanlıkları tarafından yapılan ve tutarı 83 milyon TL’yi bulan yatırımları inceleyen Başkan Soyer, ilçede devam eden çalışmalar hakkında da bilgi aldı. Tunç Soy-er, daha sonra bünyesinde kurulacak geri kazanım ünitesiyle atıksuların tarımsal kullanıma sunu-lacağı Tire İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’ni inceledi.

Başkan Soyer, Tire İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’nden çıkan atıksuların tarımsal sulamada kullanılması amacıyla günlük 7 bin 500 metreküp kapasiteli geri kazanım ünitesinin de kurulacağı alanda, İZSU Genel Müdürü Aysel Özkan’dan bil-gi aldı. Yılda 2,7 milyon metreküp atık suyun geri kazanılarak yaklaşık 10 bin dönüm tarım alanının sulaması için kullanılacak olan geri kazanım üni-tesinin yapım ihalesi çalışmaları başlatıldı.

Soyer, Millet İttifakı partilerinin Tire İlçe

Başkanlığı’nı yapan CHP’li Hakan Şenoyar ile İYİ Parti’li Yüksel Şenyurt’u da ziyaret etti.

İKİ YILDA YAPTIĞI YATIRIMLARIANLATTITire’de basın mensupları ile bir araya gelen Baş-

kan Soyer, Menderes, Torbalı ve Tire’de Büyükşe-hir’in iki yılda yaptığı yatırımları anlattı. Yatırım miktarının 524 milyon liraya ulaştığını belirten Soyer, çevre yerleşimlerde yaşam kalitesini artırırken İzmir Tarımı stratejisi ile de üreticiye nefes olmaya devam edeceklerini söyledi.

ÖZDERE’YE ÇOK AMAÇLI HİZMETÜNİTELERİTunç Soyer, Küçük Menderes Havzası’ndaki

Torbalı ve Tire ilçelerinin ardından Menderes’te de yatırımları yerinde inceledi ve tarımsal kalkın-ma kooperatifini ziyaret etti.

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı devam eden çok amaçlı hizmet binalarını inceley-en Soyer, bölgenin sportif, sosyal, kültür-sanat yaşamına ayrı bir renk katacak, 40 bin metrekare alan üzerine kurulacak tesis hakkında bilgiler aldı.

2021 yılı içinde tamamlanması hedeflenen tesis 40 bin metrekare alan üzerine kurulacak. İçinde futbol, voleybol, basketbol sahaları, tenis kortları, konaklamak için 55 konteyner, oyun alanı, toplan-ma alanı, teleskopik tribün ile amfi oturma alanı bulunacak.

“BU DÜZENİ DEĞİŞTİRECEĞİZ”Menderes’teki ziyaretinde Ataköy’de

vatandaşlarla da buluşan Başkan Soyer, burada esnafın sorunlarını dinledi. Soyer’in bölge sakin-lerinden 74 yaşındaki Aynur Tütüncü’yle sohbeti de dikkat çekti. Tütüncü’nün “Arzumuz, isteğimiz bu düzen değişsin artık. Bir emekli maaşıyla dört nüfus geçiniyoruz. Kahveyi çıkardık satılık. Satılacak müşteri de yok. Yeter artık bu düzenden bıktık” sözlerine Soyer, “Canla başla çalışıyoruz, yapacağız, değiştireceğiz. Çocuklarımızın torun-larımızın yüzü gülecek” diyerek yanıt verdi.

Değirmendere Köyü Tarımsal Kalkınma Ko-operatifi’ni ziyaret eden Soyer, Zirai İlaç Ambalaj Atıkları Toplama Alanı’nda çalışmalar hakkında bilgi alırken, CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan ile traktöre binerek serada fidan dikim çalışma-larına katıldı. Menderes’te de makam ziyaretlerine devam eden Soyer, Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar’ı, CHP Menderes İlçe Başkanı Kemal Koç ve İYİ Parti Menderes İlçe Başkanı Özdemir Makas ile bir araya geldi.

SOYER ENTEGRE KATI ATIK YÖNETİM TESİSİ İÇİN GÜVEN VERDİ Menderes’te mahalle muhtarlarıyla toplantı

yaparak, onların taleplerini dinleyen Başkan Soyer, Büyükşehir tarafından ilçede kurulması planlanan Entegre Katı Atık Yönetim Tesisi’ne yönelik güvence verdi. Soyer, “Tesisin zerre kadar zararı olmayacağı gibi 350 kişi istihdam edilecek. Hem yaratacağı istihdamla, hem bölgede ürete-ceğimiz enerjiyle, yapacağımız seralarla size artı değer yaratacağız” dedi.

Başkan Soyer’den üç günlük Küçük Menderes turuİzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Küçük Menderes Havzası’nda Torbalı, Tire ve Menderes ilçelerini ziyaret etti. Başkan Soyer, üç gün süren programında Büyükşehir’in yatırımlarını yerinde incelerken, tarım stratejisini de paylaştı.

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Başkanı Yü-cel Yılmaz’ın talimatıy-la çağın gerekliliklerini yerine getirebilmek ve her zaman daha iyi hizmet verebilmek amacıyla “Akıllı Şehir” uygulamalarına büyük önem veriyor. Açıklık, şeffaflık, hesap verile-bilirlik ve güvenilirlik ilkeleri doğrultusun-da 2020 yılı Şubat ayında yayına alınan “Açık Veri Portalı” ile bilgiye kolay erişim ve analiz imkânı sağlayan Belediye, 43 veri set-iyle başlayarak bir yıl içerisinde bu sayıyı 53’e çıkardı.

287 BİN VERİ SETİ GÖRÜNTÜLENDİVatandaşların kullanımına açılan ve 287

bin veri seti görüntülemesine ulaşan portal, özellikle araştırmacılar ve akademisyenler tarafından yakından takip ediliyor. Portalı bu güne kadar 1 milyon 300 bin kişi ziyaret etti. Açık Veri Portalı’nda şu anda; çevre, ulaşım, yaşam, demografik yapı, kırsal gibi 53 veri

seti kamuya açık ve sürekli olarak güncelleniyor. Veri setleri, Belediye tarafından Kişisel Verileri Koruma Kanunu (KVKK) standartlarına uygun olarak anonimleştirilerek lisanslı olarak pay-laşımda bulunuyor. Kullanmak isteyen vatandaşlar, lisansın gerektirdiği gibi Balıkesir Büyükşe-hir Belediyesi’ne atıfta bulunarak tüm verileri kulla-nabiliyorlar.

VERİYE DAYALI KENT YÖNETİMİBunun yanı sıra projesi tamamlanan ve

en kısa sürede hayata geçirilecek olan Veriye Dayalı Kent Yönetimi projesiyle; hedef belir-leme, ihtiyaç giderme ve sorun çözme nok-tasında, akıllı uygulamaları kentin geneline yayarak veri toplanması ve veri akıllandır-ması, simülasyon ve stratejik analiz yapılması sağlanacak.

Balıkesir Büyükşehir’den “Akıllı Şehir” hamlesi “Açık Veri Portalı” ile bilgiye kolay erişim ve analiz imkanı sağlayan Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, prototipini oluşturarak saha testlerini gerçekleştirdiği “Veriye Dayalı Kent Yönetimi” projesiyle de akıllı uygulamaları kent geneline yayacak.

Kuşadası Belediyesi’nin kültür, sanat ile spor gibi sosyal faaliyetlerin tek bir çatı altında yapılmasını sağlamak amacıyla tasarladığı “Kuşadası Spor ve Yaşam Merkezi” projesi görücüye çıktı.

ÜÇ İLÇEYE 524 MİLYON LİRALIK YATIRIM

Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden Kuşadası’nda, kente değer katacak vizyon pro-jelerden biri olan Kuşadası Spor ve Yaşam Merkezi’nin detayları belli oldu. Kuşadası Şehit Kaya Aldoğan Anadolu Lisesi’nin yanında yer alan toprak sahada yapılması planlanan projenin tanıtımı için Kuşadası’ndaki Dou-ble Tree Hilton Otel’de bir sunum gerçekleştirildi. Sunuma, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, Belediye Başkan Yardımcıları, Belediye Meclis Üyeleri, turizm-ciler, meslek odası ve sivil toplum kuruluşları ile siyasi partilerin temsilcileri katıldı.

Toplantıda katılımcılara bark-ovizyon eşliğinde bir sunum yapıldı. Sunumda, içerisinde kültür merkezi, ticari destek birimleri, spor ve sergi sarayı, yürüyüş ve heykel parkuru, fuaye alanı ile 500 araçlık otoparkı barındıran projeyle ilgili geniş kapsamlı bilgi verildi. Detayların paylaşılmasının ardından, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, projey-le ilgili merak edilen soruları yanıtladı. Başkan Ömer Günel’in

eleştirilere cevap vermesiyle sona eren sunum katılım-cılardan büyük beğeni aldı.

“ENGELSİZ BİR YAŞAMALANI”Kuşadası Spor ve Yaşam Merke-

zi projesinin Kuşadası’nın sosyal hayatına ve turizmine canlılık kazandıracağını belirten Belediye Başkanı Ömer Günel, “Projenin detaylarını ilerleyen günlerde düzenleyeceğimiz toplantılarla Kuşadası’nda yaşayan her kesime anlatacağız. Toprak saha, bu-lunduğu konum itibariyle Kuşa-dası’nın merkezinde tek kalmış bir alan. Bu nedenle çok kıymetli bir arazi. Dolayısıyla doğru planl-anması, olabildiğince ferah bir mekan olması için çabalıyoruz” dedi.

Projeyi hazırlarken, emekli ve engelli vatandaşların rahatça vakit geçirebileceği bir engelsiz yaşam merkezi olmasına dikkat ettiklerini vurgulayan Başkan Ömer Günel, “Projeye 15 Ekim tarihinde başlayıp 2 yıl içerisinde tamamlamayı planlıyoruz. Projeyi geliştirecek her türlü öneri ve eleştiriye açığız” diye konuştu.

Kuşadası’nın vizyon projesi görücüye çıkıyor

Page 5: DEPREMZEDELER YİNE UNUTULDU!

05YEREL YÖNETİMLER

Ankara Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Faruk Çınkı ve Kırsal Kalkınma Daire Başkanı Ahmet Mekin Tüzün, Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin başta kırsal kalkınmadaki çalışma-ları olmak üzere Otizm Destek Merkezi ve diğer tesisleri hakkında bilgi edinmek üzere Aydın’a geldi. Heyeti makamında kabul eden Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Başkan Özlem Çerçioğlu, yapılan çalışmalardan elde edilen deneyimleri ve bilgi birikimini tüm kurumlar ile paylaşmaktan mutluluk duyduklarını belirtti. Başkan Çerçioğlu, Başkent Ankara’da Atatürk Orman Çiftliği gibi örnek bir modelin yer aldığını

ve kırsal kalkınmada Atatürk’ün bu projesinden ilham aldıklarına dikkat çekti.

ANKARA HEYETİ’NDEN ÇEŞİTLİBÖLGELERDE İNCELEMEHeyet makam ziyaretinin ardından ilk olarak

Sevgi Evleri ve Otizm Destek Merkezi’ni ziyaret etti. Her iki merkezi de ilgiyle inceleyen heyet, buraların işleyişi hakkında bilgi edindi.

Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin deneme sahaları ve seralarında devam eden ziyaret kapsamında Sultanhisar’daki AYSERA, Yenipa-zar’daki Yerel Tarım Ürünleri Deneme Sahası ve

Bozdoğan’daki Yerel Tarım Ürünleri Serası’nda incelemeler yapıldı. İncelemelerine devam eden Ankara heyeti; Koçarlı’daki Sakız Koyunu Üretim Çiftliği, Çine’deki Ege Et Fabrikası, İncirliova’daki Çiftçi Merkezi ve 15 şubesi bu-lunan Halk Ege Et mağazalarının Mimar Sina Şubesi’ni ziyaret etti.

“TARIM VE HAYVANCILIK ÜZERİNEKURULU BAŞARILI BİR SİSTEM VAR”Aydın ziyareti hakkında bilgi veren Ankara

Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardım-cısı Faruk Çınkı, “Yaptığımız incelemelerden

edindiğimiz izlenimleri Ankara’daki projelerim-ize yansıtmayı düşünüyoruz. Başkanımız Sayın Mansur Yavaş’ın özellikle üzerinde durduğu ve Ankara’nın kırsalındaki kalkınmanın, bu incele-melerimizden edindiğimiz deneyimlerle daha kısa sürede ve daha hızlı şekilde olmasını hedefliyoruz. Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin tarım ve hay-vancılık üzerine kurduğu başarılı bir sistem var. Kooperatifleşmenin ısrarla desteklemesi ve bu sis-temle birleştirilmesi sonucunda aracısız bir işleyiş kurulmuş olması dikkate değerdir. Ziyaretlerimiz esnasında gösterilen misafirperverlik için teşekkür ederiz.” şeklinde konuştu.

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Er-cengiz halk pazarında esnaf ve vatandaşlara bez poşet dağıttı. Bez poşet dağıtımına Başkan Ercengiz’in yanı sıra CHP Burdur Merkez İlçe Başkanı Serkan Şimşek, Bele-diye Meclis ve İl Genel Meclisi üyeleri ile partililer de katıldı.

Pazarda konuşan Başkan Ercengiz plas-tik poşet kullanımının azaltılmasına deği-nerek “Bugün biz Salı Pazarı’nda hem geri dönüşüme katkı olsun hem plastik poşet kullanımını azaltabilmek adına Burdur

Belediyesi olarak bez poşetlerimizi dağıtmaya başladık. Armağan ettiğimiz bez çantalarımız belki pazar harcının tama-mını kapsamaz ama plastik kullanımının önüne belli ölçüde geçebilir. Yaklaşan Ramazan ayı önc-esi vatandaşımıza imsakiyeleri de ulaştırıyoruz. Şim-diden vatandaşımızın Ramazan ayını kut-luyor, Ramazan ayın-da inşallah hastalığın yayılım hızını daha

da azaltarak daha sağlıklı günleri yakalay-abileceğimizi umut ediyoruz.” dedi.

Aydın’ın kırsal kalkınma modeli örnek oldu

Başkan Ercengiz’den esnafa destekHalk pazarında esnaf ve vatandaşlara bez poşet dağıtan Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, plastik poşet kullanımının önüne geçilmesinin gerekliliğini vurguladı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi heyeti Aydın’da birtakım ziyaretlerde bulundu. Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin kırsal kalkınma modelini inceleyen Ankara heyeti, Aydın Büyükşehir’in tarım ve hayvancılık üzerine kurulu sistemini beğendi.

Denizli’nin uzun yıllar hayalini kurduğu kent müzesinin yapılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Denizli Valiliği ve Denizli Büyükşehir Belediyesi arasında iş birliği protokolü imzala-nandı. 2 bin 570 metrekare kapalı alana sahip olacak Deni-zli Kent Müzesi’nde Cumhuriyet döneminden Osmanlı’ya, Denizli’nin mutfak kültüründen Denizli efelerine, hane kültürü canlandırma odaları, Denizli mutfak kültürü, Milli mücadelede Denizli, Denizli’nin ileri gelenleri, Denizli’nin ilkeleri, Denizli tarihi, Atatürk’ün büyük Ege gezisi, Geç Osmanlı - Erken Cumhuriyet döneminde bölgede tarım, sanayi, ekonomi ve sosyal hayat, Denizli efeleri, Denizli el sanatları, Osmanlı’dan günümüze dokuma, kumaşçı dük-kanı, geçmişten günümüze Denizli geleneksel zanaatlar, ticari hayat, Denizli evleri, Denizli mimarisi ve Denizli’nin simgeleri gibi onlarca değer yer alacak.

ZOLAN: TURİZM POTANSİYELİMİZE ARTI DEĞER KATACAKDenizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan,

söz konusu proje ile Denizli’nin güzelliğine güzel-lik ve turizm potansiyeline artı değer katacaklarına inandıklarını kaydetti. Başkan Zolan, “Bölgedeki Atatürk Etnografya Müzesi, tarihi Germinyanoğul-ları Hamamı, Gazi İlkokulu ve 800 yıllık tarihi Kaleiçi Çarşısı ile asırlardır varlığını sürdüren İlbadı Mezarlığı’na ek olarak tarihi değerlerimize uygun bir kent müzesi kazandıracağız. Oluşturacağımız bu aks turizm potansiyelimize artı değer katacak inşallah. Kent merkezimizde yerli ve yabancı turist sayısının artmasına imkan sağlayacağız. Geçmişimizi geleceğe taşıyarak, şehrimizin güzelliğine güzellik katacağız” diye konuştu.

Denizli’de Kent Müzesi heyecanı

Karabağlar Belediyesi Kızılay iş birliği

Denizli’de kent müzesi yapılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı, Denizli Valiliği ve Denizli Büyükşehir Belediyesi güçlerini birleştirdi.

Karabağlar’da Yunus Emre Pazaryeri’nin altındaki alan Kızılay Giyim Mağazası ve depo olarak düzenlenecek. Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, “Olanaklarımızı sonuna kadar zorlayarak, dar gelirli vatandaşlarımızın yanında olmaya gayret ediyoruz. Bundan sonra da dayanışmayı temel alan projeleri yapmaya devam edeceğiz.” dedi.

Afyonkarahisar Belediyesi, Engelsiz Gastronomi Mutfağı ve Terapi Merkezi’nin ihalesini gerçekleştirdi.

Başkan Zeybek bu merkezle engelli vatandaşları topluma kazandırarak farkındalık oluşturmayı

hedeflediklerini vurguladı.Afyonkarahisar Belediye Başkanı

Mehmet Zeybek’in talimatlarıyla sosyal gastronomi alanında engelli bireylere yönelik Türkiye’de bir ilk olan Engelsiz Gastronomi Mutfağı ve Terapi Merke-zi’nin ihalesi gerçekleştirildi. Projenin tamamlanmasıyla birlikte kentte bu-lunan dezavantajlı grupların eğitim ve istihdamı sağlanacak.

Engelli vatandaşlarımıza bu mutfakta, engel durumlarına uygun olarak, aşçılık, garsonluk gibi hizmet sektöründe isti-hdam edilmelerini sağlayacak eğitimler verilecek. Bu eğitimler, Afyon Kocatepe Üniversitesi Turizm Fakültesi bünye-sindeki Gastronomi Bölümü ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı Özel Eğitim Şube Müdürlüğü’nce görevlendirilen uzmanlarla birlikte Profesyonel Aşçılar Derneği’nden gelecek şefler tarafından verilecek. Ayrıca, binanın hemen yanın-da bulunan park alanı engelli parkına çevrilerek engelli vatandaşların rehabilite olmaları sağlanacak.

BELEDİYE TARİHİNDE DESTEKLENEN EN YÜKSEKBÜTÇELİ PROJEAfyonkarahisar Belediye Başkanı

Mehmet Zeybek, projenin hazırl-anmasında, takibinde ve kabulünde emeği geçen herkese teşekkür etti. Bu projenin Belediye tarihinde desteklenen en yüksek bütçeli pro-je olduğuna dikkat çeken Başkan Zeybek, bu merkezle birlikte engelli vatandaşlarımızı topluma kazandır-arak farkındalık oluşturmayı hedefle-diklerini ifade etti. Engelli vatandaşlara engelsiz bir merkez sunarak aynı zamanda istihdamlarının sağlan-acağını da bildiren Zeybek, “Engelli vatandaşlarımızın birlikte zaman geçirip sosyalleşebileceği bu mekan-da aynı zamanda engel durumlarına uygun olarak eğitimler alıp becerini arttırabilecekleri bir çalışmayı hayata geçireceğiz” dedi.

Afyonkarahisar’da “engelsiz” projenin

ihalesi yapıldı

Karabağlar Belediyesi’nin Kızılay’la yapacağı iş birliği kapsamında, Yunus Emre Pazaryeri’nin altında-ki 100 metrekarelik alanı Kızılay Giyim Mağazası ve depo olarak düzenliyor. Pazaryeri otoparkında oluşturulacak bu alanın girişi ayrı olacak. Mağazada ayrıca deneme kabinleri, temizlik odası yer alacak. Karabağlar Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, dar gelirli ailelerin giysi ihtiyacının karşılanmasında

önemli bir işlev görecek Kızılay mağaza ve deposunun yapımına başladı.

Karabağlar’da kamu kurumları, sivil toplum ve meslek örgütleriyle sürekli iletişim halinde olduklarını belirten Başkan Selvitopu, “Kızılay mağaza ve deposu da bunlardan biri olacak. Olanaklarımızı sonuna ka-dar zorlayarak, dar gelirli vatandaşlarımızın yanında olmaya gayret ediyoruz.” dedi.

Page 6: DEPREMZEDELER YİNE UNUTULDU!

06 YEREL YÖNETİMLER

İçişleri Bakanlığınca yaya güvenliğinin sağlanabilmesi amacı ile başlatılan yaya geçitlerinde “kırmızı çizgi” uygulaması Çanakkale’de de başladı.

Manisa Büyükşehir Belediyesi, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde ‘Otizme Mavi Işık Yak’ kampanyasına destek vermek amacıyla Manisa Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası ve Alparslan Türkeş Köprülü Kavşağı’nı mavi renkle aydınlattı.

Kütahya’nın yöresel ürünlerinin pazarlanması projesiyle ilgili ilk adım atıldı. Kütahya Otogarı’nın önünde yapılacak ve 20 iş yerinin yer aldığı “Yöresel Ürünler Satış Merkezi”nin temel atma töreni, Kütahya Belediye Başkanı Işık’ın katılımıyla yapıldı.

2014 yılında kurulan 14 Büyükşehir’den biri olan Muğla Büyükşehir Belediyesi, sağlık, ulaşım, çevre ve diğer alanlarda ortaya koyduğu projelerle ulusal kategorilerde ve yarışmalarda 8 ödül kazandı. Muğla Büyükşehir Belediye-si son olarak Türkiye’nin en prestijli ve ciddi ödülleri arasında yer edinen ve düşman işgalin-den kurtuluşunun 100. Yılını kutlayan Arda-han’da gerçekleştirilen Şehir Ödülleri töreninde Türkiye’de ilk olan kısa mola hizmeti, engelsiz plajları, engelsiz izci projesi, engelli nakil ve evde bakım hizmetleri ile “Yılın Engelsiz Şehri” seçildi.

ÇEVRE PROJELERİNE 4 ÖDÜL BİRDEN1480 km kıyı uzunluğu ile Türkiye’nin en

uzun kıyı şeridine sahip Muğla’da “Mavi Deniz Temiz Kıyılar” projesi ile deniz araçlarından teknelerle atık toplayan Muğla Büyükşehir Belediyesi, bu hizmeti ile ”Türkiye Sağlıklı

Kentler Birliği Sağlıklı Çevre” kategorisinde birincilik ödülü, aynı proje SODEM’in düzen-lediği yerel yönetimler ödül töreninde başarı ödülüne layık görüldü. İnşaat, hafriyat atıklarını geri dönüştürerek hem çevreyi koruyan hem de bu atıklardan malzeme elde eden Muğla Büyükşehir Belediyesi “Geleceğimiz İçin Geri Dönüşüm Projesi” ile Mahalli İdareler Araştır-ma ve Geliştirme Merkezi (MİARGEM) Etkin Belediye Proje Yarışması’nda “Altyapı ve Çevre Projeleri” kategorisinde birinci oldu. Muğla Büyükşehir Belediyesi 2020 Sağlıklı Şehirler En İyi Uygulama Yarışması ödüllerinde “İklim Değişikliği Azaltımı” projesi ile Sağlıklı Çevre kategorisinde jüri özel ödülünü kazandı.

ULAŞIMDA DÖNÜŞÜME BİRİNCİLİK ÖDÜLÜYeni Büyükşehir iller arasında kısa zamanda

ulaşımda dönüşüm projesi ile sistemini kuran

ve şoför esnafı ile birlikte vatandaşlara modern, konforlu, güvenlikli ve engelli rampalı araçlarla hizmet vermeye başlayan Muğla’da Büyükşehir Belediyesi dünyanın önde gelen ulaşım kon-grelerinden olan Transist Ulaşım Kongresi’nde “Ulaşımda Dönüşüm Projesi” ile birincilik ödülü kazandı.

Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin Bodrum ilçesinde yapımına devam ettiği “Turgutreis Yaşam Merkezi” projesi 16.Ulusal Mimarlık Sergisi ve ödülleri kapsamında en iyi proje dalında 138 aday proje arasında birincilik ödülü aldı.

İnsani Gelişme Vakfı’nın 30 Büyükşehir değerlendirmesinde Muğla Büyükşehir Be-lediyesi “Sürdürülebilir Çevre ve Enerji”de ikinci, “Nitelikli Eğitim” dalında da üçüncü, genel sıralamada da İstanbul, Ankara, İzmir’in arkasından ilk sırayı alarak büyük bir başarıya imza attı.

“ÖDÜLLERİN EN DEĞERLİSİHEMŞEHRİLERİMİZİN MUTLULUĞU”Eşsiz ve doğal güzellikleri ile Muğla’nın dün-

yanın ve Türkiye’nin en özel şehirlerinden biri olduğunu söyleyen Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün “Muğla Büyükşehir Belediyesi olarak Muğla’mız için ortaya koy-duğumuz hizmetlerin, projelerin ödüllendi-rilmesi, takdir edilmesi bizleri onore ederken bu hizmetlerle hemşehrilerimize ulaşmak ve onların huzurlu bir şehirde yaşamasını sağlam-ak da mutlu ediyor.” ifadelerini kullandı.

Kütahya’nın, ilçeleri ile birlikte yöre-sel ürünlerinin daha fazla tanıtılması ve pazarlanması adına, Başkan Işık’ın seçim vaatleri arasında yer alan ‘Yöresel Ürünlerin Tanıtılması’ projesinin ilk adımı bugün atıldı. Kütahya şehirle-rarası otobüs terminalinin karayoluna bakan kısmında, 20 iş yerinin yer alacağı “Yöresel Ürün Satış Merkezi”nin temeli, yapılan tören ile atıldı. Törende konuşan Kütahya Belediye Başkanı Prof. Dr. Alim Işık, vatandaşların merakla beklediği projelerin başladığı bir döneme girildiği ifade etti. Bu yılın büyük kısmının, dünyanın ve ülkemizin başına illet olan virüsle mücadele ile geçtiğini belirten Başkan Işık, “Biz, bu arada bu tür projelerimizin, proje hazırlığı, ihale gibi süreçlerini hazırladık. Bu yıl içerisinde çok sayıda projemizin yapımına başlay-acak noktaya geldik. Bu projemizde, çok önemsediğimiz projelerimizden birisi. Bu karayolu, Antalya- İstanbul güzer-gahında. Çok ciddi bir trafik akışının olmasına rağmen, maalesef Kütahya’mız buradan geçen araçları seyreden nokt-adaydı. Buna bir dur demek gerekiyor-du. Yol ticareti denilen ve Kütahya’nın kendine has değerlerinin pazarlanabi-leceği, sergilenebileceği bir alana ihtiyaç vardı” dedi.

İL İLÇE AYRILMIYORUzun bir çalışma dönemi sonrasında

bu noktaya gelindiğini söyleyen Başkan Işık, emeği geçen herkese teşekkür etti. Açık ihale usulü yapılan ihaleyi Kütahya Belediyesi’nin iştiraki olan Belde A.Ş.’nin aldığını belirten Başkan Işık, “Yaklaşık 2 milyon 200 bin TL ihale bedeli ile ihale sözleşmesini imzaladık. Projemiz 240 günde tamamlanacak. İnşaat alanı 1034 metrekare. Yeşil alan 974 metrekare ve 100 araç kapasiteli otopark olacak. 25 me-trekaresi kapalı, 20 metrekaresi açık alana sahip olan her biri 45 metrekare, 20 adet yöresel ürün satış iş yeri olacak. Bu 20 iş yerinde Kütahya’nın ilçeleri dahil kendine has, hangi ürünler varsa tamamı burada pazarlanacak” dedi.

OTOGARA DÜZENLEME YAPILACAKBu proje ile birlikte otogarı da düzenleye-

cek proje üzerine çalıştıklarını belirten Belediye Başkanı Prof. Dr. Alim Işık, “Bu projenin devamında otogarın düzenlen-mesi var. Yola bakan bu bölgeyi otobüs peronlarından çıkartıp otobüsleri arkaya alarak bu alanı da ticari alana dönüştürecek şekilde bir proje çalışması yapıyoruz. Yolu ticarete ve ekonomiye nasıl katarız bunun üzerine çalışıyoruz. Bu bir başlangıç” dedi.

İçişleri Bakanlığınca yaya güvenliğinin sağlanabil-mesi amacı ile “Yayalar Kırmızı Çizgimiz” sloganıyla farkındalık çalışmasına Çanakkale de katıldı. Trafikte yaya güvenliğine dikkat çekmek amacı ile başlatılan kampanya kapsamında Çanakkale Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü ekiplerince yaya geçitlerine kırmızı çizgi çekildi.

Yaya güvenliğine dikkat çekmek için yapılan yaya geçitlerinin kırmızıya boyanması çalışmasının yanı sıra ekipler, eskiyen ve silinen yaya çizgileri de ye-nilendi. Çalışmalar kapsamında ekipler ayrıca üst yapı çalışmaları tamamlanan Güzelyalı ve Darda-nos’daki yaya geçitlerinde de yol çizgi uygulaması gerçekleştirdi.

Manisa Büyükşehir Belediyesi otizm için “mavi ışık” yaktı

“Yol ticaretinden faydalanacağız”

Çanakkale Belediyesi kırmızı çizgiyi çekti

MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ŞEHİR ÖDÜLLERİ’NDE “YILIN ENGELSİZ ŞEHRİ” SEÇİLEREK KENTE 8. ÖDÜLÜNÜ KAZANDIRDI

KÜTAHYA BELEDİYE BAŞKANI PROF. DR. ALİM IŞIK:

Muğla Büyükşehir Belediyesi 8. ödülünü kazandı

2 Nisan Otizme Farkındalık Günü kapsamında Tohum Otizm Vakfı’nın düzenlediği “Otizme Mavi Işık Yak” kampanyasına, Manisa Büyükşehir Belediyesi de, Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası ve Alparslan Türkeş Köprülü Kavşağı’nı mavi renkle ay-dınlatarak destek oldu. Konu ile ilgili Manisa Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde otizme dikkat çekmek ve farkındalığı artırmak amacıyla şehrin simge projelerinin mavi ışıkla aydınlatıldığı belirtildi. Açıklam-ada, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün talimatıyla çalışmanın yapıldığı da belirtilirken, otizmin eksiklik değil, farklılık olduğu vurgulandı.

Page 7: DEPREMZEDELER YİNE UNUTULDU!

07GÜNDEM

DEPREMZEDELER YİNE UNUTULDU!İzmir’de 117 canımızı aramızdan alan depremin sarsıntıları mağdurları üzerinde sürüyor. Binaları yıkılan ya da ağır hasar alan depremzedeler, sorunları çözülmeyince önce sosyal medyada bir araya geldiler, ardından dernek kurdular. İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği temsilcisi Haydar Özkan, Eda Eren’in sorularını yanıtladı.

Derneğinizi hangi ihtiyaç üzerine kurdunuz?Öncelikle 117 canımızı kaybettik biz burda,

İzmir’in şehitleri onlar. Bayraklı’nın yeniden inşa edilen binalarına depremde hayatını kaybeden-lerin isimlerini vermek istediğimizi söyleyerek başlamak istiyorum. Bu depremi Türkiye un-utmasın istiyoruz. Depremin üçüncü günü biz unutulduk, medyanın büyük kısmı Amerika’nın seçimlerine bağlandı. Çadırda hayat yaşadık ve bizi gören olmadı. Şuanda depremzede ark-adaşlarım o kadar yalnız hissediyorlar ki kendil-erini, anlatılması güç...

Deprem sonrası uzun bir süre herşey bir muammaydı. Gri bir ortam vardı. Saha-da hükümetten bir muhattap bulamadık, Whatsapp grupları kuruldu, herkes elini tutacak bir kurum, bir kişi bekledi ama bulamadı, işte bu sıkıntılarla oluştuk biz.

8 BİN 700 ÜYEMİZ VAR...Depremin ilk anlarında yaşadıklarınızı

anlatır mısınız?Depremin olduğu ilk saatlerde hiç kimse bir

şey anlamadı , dairemiz hasarlı mı, değil mi bilemedik... sadece evlerimizden aşağıya indik. Cep telefonlarımız kilitlendi. Biz medyada görüntüleri görmeye başladıkça ne olduğunu anlamaya başladık. Yanıbaşımızda binaların yıkılığını gördük insanların can derdinde old-uğunu gördük. Çok üzüldük.

Depremin üzerinden 5 ay geçti. Yıkımların yaşandığı Bayraklı bölgesinde depremzede-lerin en büyük problemi nedir?

Yardımlarla ilgili konuyu bitiremedik bir türlü.

Dask sorunları ve kentsel dönüşüm kredi ile ilgili problemler var.

Tam beş ay geçti. Tahliyeler sırasında binaların hasar durumuna göre depremzedelere evlerine girebilmeleri için süre verildi. Bir saatlik yarım saatlik 10 dakikalık gibi kategorilere ayırdılar. Ağır hasarlı binalara 13 bin liralık taşınma ve kira yardımı ile 30 bin liralık eşya yardımı yapılacağı söylenmişti. Hepimiz o sıralarda canımızı kurtarmış olmaya baktık. Yardım ul-aşmayınca dilekçe verenler oldu, cevap gelmedi. Cevap gelenler arasında bir saat süre evlerine girmeye izin verilenlere de bu kez yardım bedel-lerinin verilmeyeceği söylendi. Sayın Cumhur-başkanımız ilk deprem olduğunda çıkıp “biz sizi mağdur etmeyeceğiz” demişti. Öyle olmadı.

Bayraklı bölgesinde yüzlerce bina yıkıldı, yıkımlar devam ediyor, 7 proje alanı belir-lenmişti. Kentsel dönüşüm başlayınca hak kaybı ve metrekare kaybı gündeme geldi. Bu konuda depremzedelerin beklentisi nedir?

Proje alanlarını kimler nasıl seçti biz bilm-iyoruz. Oradaki depremzedelerin tapuları hazineye devredildi. TOKİ tarafından yapılan bu inşaatlar bittikten sonra tapularını alacaklar. 130 metrekare olan evleri 80 metrekare , 3+1 olan evleri 2+1 olarak yapacaklar. Zemin +7 kat olan evlerde Zemin + 5 kat olarak düzenlendi. Evler kura ile verileceği için çok haksızlıklar doğacak. 3.kata kadar çıkan proje alanları var ama bizim insanlarımız bu durumdan mutlu değiller. Hak sahipleri aynı özellikle evlerine kavuşmalı. Kim-seye bir şey sorulmadı. Acil çözüme ihtiyaç var.

Dask sorunları olduğunu söylediniz. Ne gibi

sorunlar yaşanıyor ve nasıl çözülebilir sizce?Dasklar yapılırken mevcut metrekareden daha

düşük yapılmış. Ödeme yapmaya gelince de yapmamak için elinden geleni yapıyorlar. 750 TL ile 11 bin TL aralığında bir bedel alınabildi. Çevre ve şehirciliğin önce orta hasarlı sonra ağır hasarlı dediği binayı dask orta hasarlı kabul ediyor geri dönüş yapmıyor. Ödemeyi de ona göre yapıyor.

Eğer burası deprem bölgesi ise hasarın azı, ortası, ağırı olmaz. Ne yapılacaksa bütün vatandaşlara aynı yapılması lazım. Az hasarlı denilen evlerde insanlar korkularından oturamıyor. Daskın ödediği bedeller de çok düşük, insanlar o bedelle hiçbirşey yapamaz. Dask ile ilgili mevzuya yetkililerin daha çok eğilmesi lazım. Gelip bizimle konuşsunlar, mağ-duriyeti yaşayan biziz.

Depremzedeler kentsel dönüşüm kredisin-den nasıl yararlanabiliyor? Bu sizlere çözüm oldu mu?

Öncelikle hasarlı binaların kentsel dönüşüm kredisinden yararlanabilmeleri için, çevre ve şehircilik bakanlığının belirttiği lisanslı firmalara risk analizi yaptırması gerekir.

Cumhurbaşkanımız bir buçuk ay önce kentsel dönüşüm kredisini 200 bin TL olarak açıklamıştı. Ondan yararlanarak 100 bin de konut kredisi çektik. Toplamda 300 bin TL’nin 10 yılda aylık ödemesi 5200 TL yapıyor. Bunu ödeyebilecek kimse yok ki!

Beklentiniz ve Öneriniz Nedir?Biz diyoruz ki; bize iki yıl geri ödemesiz, 0.30

faizle, 20 yıllık kredi versinler. Aksi halde biz

burada yaşayamıyoruz, yaşayamayacağız.DASK (doğal afet sigortası) sorunları old-

uğunu söylediniz. Ne gibi sıkıntılar var? Dasklar yapılırken mevcut metrekareden daha

düşük yapılmış. Ödeme yapmaya gelince de yapmamak için elinden geleni yapıyorlar. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın önce orta hasarlı son-ra ağır hasarlı dediği binayı DASK orta hasarlı kabul ediyor geri dönüş yapmıyor. Ödemeyi de ona göre yapıyor.

Beklentiniz ve öneriniz nedir?Eğer burası deprem bölgesi ise hasarın azı,

ortası, ağırı olmaz. Ne yapılacaksa bütün vatandaşlara aynı yapılması lazım. Az hasarlı denilen evlerde insanlar korkularından oturamıyor. DASK’ın ödediği bedeller de çok düşük, insanlar o bedelle hiçbirşey yapamaz. DASK ile ilgili mevzuya yetkililerin daha çok eğilmesi lazım. Gelip bizimle konuşsunlar, mağ-duriyeti yaşayan biziz.

Depremzedeler kentsel dönüşüm kredisin-den nasıl yararlanabiliyor?

Öncelikle hasarlı binaların kentsel dönüşüm kredisinden yararlanabilmeleri için, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın belirttiği lisanslı firma-lara risk analizi yaptırması gerekir. Cumhur-başkanımız bir ay kadar önce kentsel dönüşüm kredisini 200 bin TL açıklamıştı. Ondan yararla-narak 100 bin de konut kredisi çektik. Toplamda 300 bin TL nin 10 yılda aylık ödemesi 5200 TL yapıyor. Bunu ödeyebilecek kimse yok ki! Biz diyoruz ki; bize iki yıl geri ödemesiz, 0.30 faizle, 20 yıllık kredi versinler. Aksi halde biz burada yaşayamıyoruz, yaşayamayacağız.

İZMİR’İ VURAN DEPREMİN MAĞDURLARI ÇÖZÜM BEKLİYOR

Bodrum’da “beyaz zehir” tehlikesiYaz sezonuna hazırlanan Muğla’nın Bodrum ilçesinde plajlara kuvars kumu, mermer tozu ve borik asit dökülmesiyle ilgili şikayetler çığ gibi büyüyor. Gelen şikayetler üzerine ilçede denetlemeler yapılırken, bazı işletmelere de ceza kesildi. Jeoloji Yüksek Mühendisi, Tıbbi Jeoloji Uzmanı Dr. Eşref Atabey kuvars kumu, mermer tozu ve borik asidin insan sağlığına zararlı olduğuna dikkat çekerek, plaja serilmelerinin uygun olmadığını belirtti.

Türkiye’nin önemli turizm değerlerinden Bodrum, çoğu zaman insan sağlığını ve çevreyi tehdit eden durumlarla karşı karşıya kalıyor. Geçtiğimiz yaz sezonu Bodrum’u Maldivler’e benzetmek isteyen bazı turistik tesislerin sahillere kuvars kumu dökmesi vatandaş ve çevrecilerin büyük tepkisini çekmişti. Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ile Bodrum Belediyesi tarafından söz konusu işletmelere para cezası kesilmesine rağmen, ilçede doğa düşmanı politikalara bu yıl da rastlanıldı.

Bodrum Kent Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Mir Bahattin Demir, Güvercinlik ve Gölköy mahallelerindeki bazı otellerin plajları “beyaz kum” adı altında kuvars kumla doldur-duğunu öne sürdü. Ardından Milas-Bodrum sınırında yer alan Pina Yarımadası’ndaki bir otelin sahiline beyaz kum döküldüğü ihbarını alan Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile jandarma ekipleri alanda inceleme başlat-tı. Yapılan incelemenin sonucunda sahile dökülen maddenin yüzde 55 oranında mer-mer tozu yoğunluklu kalsiyum oksit mad-desi olduğu belirlendi. Maddeyi plaja döken işletmeye 265 bin 497 TL idari para cezası verilirken, dökülen mermer tozu da iş mak-ineleriyle kaldırıldı. “Mermer tozu” vakasının üzerinden çok uzun zaman geçmemişken, bu sefer Yalıkavak Mahallesi Cumhuriyet Cadde-si’ndeki bir otelin kıyı kesimine bir kimyasal

madde olan borik asit döküldüğü görüldü.

Son olarak Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, gelen şikayetler üzerine Bakanlık ekiplerince Bodrum’da 37 tesisin denetlendiğini ve çevre kirlil-iğine sebebiyet veren iki işletm-eye 575 bin 263 TL para cezası uygulandığını sosyal medya hesabından duyurdu. Bakan Kurum, bölgede denetimler-in aralıksız devam ettiğini de sözlerine ekledi.

AKCİĞER HASTALIĞINA YOL AÇIYORKonuyla ilgili geçtiğimiz hafta Bodrum

Güncel Haber’deki köşesinde ve kendi You-Tube kanalında açıklamalarda bulunan Jeoloji Yüksek Mühendisi, Tıbbi Jeoloji Uzmanı Dr. Eşref Atabey, kuvars kumunun insan-lara ve çevreye verdiği zararlara dikkat çekti. Geçen yıl Bodrum’un Yalıkavak, Gündoğan, Küçükbük, Bitez ile Torba mahallelerindeki

plajlara serilen kumlardan alınan iki numunenin kuvars (silis) kumu olduğunun saptandığını hatırlatan Dr. Atabey, kumun içindeki to-zların silikozis adlı solunum yolu hastalığına ve buna bağlı olarak ciddi derecede akciğer tahribatına sebebiyet verdiğini sözlerine ekledi.

DENİZ CANLILARI İÇİN TEHLİKELİYayınlarında mermer tozu hakkında da

bilgiler veren Eşref Atabey, mermer tozunun inert olduğu gerekçesiyle akciğerde zarara yol açmayacağı bilgisinin doğru olmadığını belirtti. “Mermer tanımına göre; kesilip, parlatılabilen her tür kayaç ticari anlamda mermerdir.” diyen Atabey, bunların arasında kanserojen madde barındıran bazı kayaç ve tüflerin de, silikozise yol açan silisyum dioksit bileşiğini içeren granit kayasının da buluna-bileceğini vurguladı. Dr. Atabey, mermer to-zunun deniz suyuna karıştığı zaman balıklar,

algler, su yosunları ve diğer bitkilere zarar verebileceğini de belirtti.

SOLUNUM YOLLARI VE DERİDE TAHRİŞ YAPIYORÖte yandan Dr. Eşref Atabey, Bodrum’daki

plajlara borik asit dökülmesiyle ilgili görüşler-ini de Ege Saati’ne aktardı. Atabey, “Borik asit tıpta bazı tedavilerde, evde haşereler için, endüstride çeşitli mamullerde, gübrede ve zararlı böceklere karşı kullanılmaktadır. Doğal plaj kumu gibi jeolojik zaman boyun-ca dalgalarla yıkanarak işlenmediğinden ve taneleri boyutlandırılmadığından dolayı borik asit malzemesinin plajlara serilm-esinin bir anlamı bulunmamaktadır. Plajın doğal halini bozacağından ve tozların in-san sağlığına zararlı etkisinden dolayı plaja serilmesi uygun değildir.” dedi. Borik asidin insan sağlığı bakımından zararlarının bil-imsel çalışmalarla da tespit edildiğine dikkat çeken Atabey, “Bilim insanlarınca yapılan çalışmalarda borik asidin solunum yollarında, gözde ve deride tahriş ve yanma yaptığını, bu bileşiklerin yoğun bir şekilde vücuda girmesi halinde merkezi sinir sisteminde depresyon, gastrointestinal belirtiler, deride soyulma ve böbreklerde tahribat oluşturduğunu, kadın-larda adet bozuklukları yapabildiğini, testis-lerin ağırlığında ve sperm sayısında azalma ve sperm hareketliliğinde yavaşlama gibi bozuk-luklara yol açabildiği belirtilmektedir.” dedi.

RÖPORTAJ: EDA EREN

HABER: ARDA AKDENİZ

İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği temsilcisi Haydar Özkan

Page 8: DEPREMZEDELER YİNE UNUTULDU!

Dünyayı etkisi altına alan pandemi nedeniyle en çok zarar gören sektörlerin başında turizm geliyor. Öncelikle bize sektörün son bir yıl yaşadıklarını genel olarak değerlendirebilir misiniz?

Global ölçekte turizm sektöründe ekono-mik ve jeopolitik değişkenlere bağlı olarak maruz kalınan ‘krizler’’ mesleğimizin değişmez ve yadsınamaz bir parçasıdır. Yurtdışı ve yurtiçinde farklı pozisyon ve faaliyetlerde geçirdiğim meslek yaşamımda doğal veya insan eliyle gerçekleşmiş sayısız felaketin krize dönüşünü birebir yaşayan birisi olarak, sektörü etkileyen süreç ve sonuçlarının her daim öngörülebildiğine şahit olmuşumdur. Zira turizmde yaşanan krizler ‘’Birbiriyle bağlı öngörülebilir değişkenleri’’ tanımlar. Pandemi sürecinin başından beri tüm beyanlarımda ve değerlendirmelerimde yaşanan süreci, altını çiz-erek ‘METAMORFOZ’’ olarak adlandırıyorum. Sosyoekonomik sonuçlar ‘’Birbirinden bağımsız öngörülemeyen değişkenlere’’ bağlı olduğundan turizmin şekli ve şemalinin bir başka şeye evir-ileceğine düşünüyorum. Bu bağlamda Turizm sektörü yaklaşık 300 farklı yan sektörü besleyen bir endüstri olarak krizden kısa ve orta vadede olağanüstü etkilenmiş bulunmaktadır.

Aslında, pandemi dönemi başlangıcından 2020 sonbaharını, bir başka deyişle turizm sezonunun sonuna doğru aşağıda göreceğiniz öngörüler içinde V senaryosu ve daha sonraları konjonktürün güncellenmesi ile U senaryosu umudu beslenmişti. Gelinen nokta maalesef ters J senaryosunun daha gerçekçi bir durum değerlendirmesi olarak karşımıza çıkmaktadır.

• V Senaryosu : (En iyi Senaryo) : Alınan izo-lasyon önlemleri ile hızlı bir şekilde sonuç alın-ması. Deglobalizasyon dönemi ile devletlerin uluslararası hareketlenmesi rollerinin azalması sonucu turizm sektöründeki iniş ve çıkışın aynı oranda hızlı bir şekilde vuku bulması. Turizm-deki geri dönüş 2020 sonu olarak varsayılır.

• U Senaryosu (Kötü’nün İyisi Senaryosu) : Pandemiye karşı alınan sağlık önlemleri, çözümler sonucu devletlerin kısıtlamaları kalksa bile turistlerdeki psikolojik etkinin yerleşmesi sonucu talep edilen turizm şeklinde değişikliklere paralel olarak tedarikçilerin ürün ve fiyat parametrelerinin farklı bir şekilde oluşturmaları. Turizmdeki geri dönüş 2021’in 3. çeyreği olarak varsayılır.

• Ters Ј Senaryosu (En kötü Senaryo) : Turizmdeki büyük çöküşün global ekonomik buhrandan ötürü 60 farklı turizm ekono-misinde yapısal değişiklikler yol açması. Te-darik zincirlerinde yeniden yapılanma ihtiyacı. Turizmdeki geri dönüş 2022’nin sonu olarak varsayılır.

WTO (Dünya Turizm Organizasyonu) yönetim kurulu daimi üyesi olan SKAL Interna-tional’ın pandemi başlangıcı sonrası yayınladığı raporda bu yıkımı rakamlarda çıplak olarak görüyoruz.

Geçtiğimiz yıl pandeminin başladığı ilk dönemde “İptal etme ertele” sloganı ile önemli farkındalık kampanyası başlat-tınız. Bu kampanya sizce yeterli destek gördü mü?

Skal (Uluslararası Turizm Profesyonelleri Derneği) turizm sektörünün 60 farklı bileşe-nine hitap eden yöneticilerinin oluşturduğu dünyanın en kapsamlı ve muhtemelen en eski turizm organizasyonu. Bu geniş yelpaze dolayısıyla karar verici STK yöneticilerinden de üyeleri barındıran bir kuruluşu ifade etmekte.

İzmr Skal Kulübü olarak diğer Turizm STK ile üyelerimiz vasıtasıyla son derece etkin bir iş birliği ve dayanışma yaratma şansına sahip olduk. Türsab yönetiminde bulunan üyelerimiz ile bu iş birliğinin en güzel örneğini yaşadık. İzmir Skal Kulübü’nün TÜRSAB ‘Tatilinden Vazgeçme, Ertele’ farkındalık sloganından esinlenerek İngilizce, Fransızca ve İspanyolca dillerinde geliştirdiği dijital afiş ile bir çağrı ile ilgi uyandırma eyleminde bulunuldu.

Türkiye’nin ve İzmir’in dünya çapında ilgi uyandırdığı turizm destinasyonu görselleri ile ingoing ve incoming turizmindeki tüm sektör paydaşlarının kitlesel iptallerden doğacak iş kayıplarının önlenmesi odaklı bu kampanyanın TÜRSAB, SKAL ve TUROYD gibi Turizm STK’larının inandıkları ‘ortak akıl, ortak eylem’ dayanışma ve işbirliğinin örnek teşkil ede-cek geniş katılım ile Türkiye destinasyonunu önemini hatırlatma bağlamında algı yönetimi olarak değerli buluyoruz.

Coronavirüs pandemisi turizm sek-törünün gelecek planlarını alt üst etti mi?

Global ölçekte Turizm Sektöründe ekonomik ve jeopolitik değişkenlere bağlı olarak maruz kalınan ‘krizler’’ mesleğimizin değişmez ve yadsınamaz bir parçasıdır. Turizm hep sonucu olmuştur krizlerin. Yurtdışı ve yurtiçinde farklı pozisyon ve faaliyetlerde geçirdiğim meslek yaşamımda doğal veya insan eliyle gerçekleşmiş sayısız felaketin krize dönüşünü birebir yaşayan birisi olarak, sektörü etkileyen süreç ve sonuçlarının her daim öngörülebildiğine şahit olmuşumdur. Zira turizmde yaşanan krizler ‘’Birbiriyle bağlı öngörülebilir değişkenleri’’ tanımlar. Sosyoekonomik sonuçlar ‘’Birbirin-den bağımsız öngörülemeyen değişkenlere’’ bağlı olduğundan turizmin şekli ve şemalinin bir başka şeye evirileceğine düşünüyorum. Dolayısıyla tüm turizm bileşenleri arasında gelecek planlarından önce ‘gelecekte var olma’ kaygısı belirgin bir şekilde kendini göstermek-tedir.

Turizm sektöründeki gelecek planlaması 4 ana unsura bağlıdır. Aşılama sürecinin ulusal ve küresel ölçekte tamamlanması. Ulaştırma, ko-naklama ve F&B sektörlerinde normların hijyen kurallarına göre tümüyle ve bir bütün olarak sağlanması. Küresel ölçekte sınır geçişlerinin açılması. Turizm sektörü bileşenlerine mali destek ve vergi, prim, stopaj muaflıkların sağl-anması.

Bu süreçte yeni normalleşme kapsamın-da sektörün en önemli sorunu ve çözüm önerisi nedir?

Kısa vadede tüm enerji ve planlarımızı iç turizme yönlendirerek krizin konjonktürel ve global etkisi göz önüne alınarak en radikal ey-lem planı olarak görmemiz gerekmektedir. Orta vadede, STK ile efektif ve uyumlu dayanışma diğer tarafta, STK ile devlet arasındaki sağlıklı

koordinasyonun sağlanması tek yol gözükme-ktedir.

Analiz edecek olursak,Yeni Normalleşme süreci kapsamında sektörün en belirgin ve önemli sorunu hiç kuşkusuz iş alanı kap-samında görülen çok yüksek daralmaya bağlı karşılaşılan finansal dar boğazdır.

Bu sorunu aşmada, ilgili STK’ların kamu ve bakanlık ile ortak akıl çerçevesinde uyum-lu çalışmadan ortaya çıkacak çözüm önerileri fevkalade önemlidir.

İstihdama yönelik mali yardımlar, IT teknolojilerinin geliştirilmesine yönelik teşvikler, iç finans-man ve finansman kaynak-larında uygulanacak yeni düzenlemeler, birleşmeler ve olası füzyon oluşum-larında teşvik uygu-lamaları genel anlamda kısa ve orta vadede çözüme yönelik somut çalışmalar olarak görüle-bilir.

Önümüzdeki dönemde ne gibi yenilik ve değişiklikler olmasını öngörüyorsunuz?

Alışagelmiş, turistin karar verme ve turiz-mcinin tedarik etme şeklinin değişeceğini öngörüyorum.

Bu bağlamda İzmir Vakfı’nın son derece kapsamlı ve somuta yönelik hazırladığı İzmir Turizm Tanıtım Stratejisi ve Eylem Planını tüm bu gelişmeler ve beklentiler doğrultusunda kriz sonrasını fırsata çevirebilecek nitelikte bir kılavuz olarak adlandırıyorum. Şöyle ki, İzmir Zamanı sosyal girişimcilerin fikir ve proje taşıdığı bir ‘ilham havuzu’, Invest İzmir fikir ve projelerin olası yatırımlara dönüştürülm-esi konusunda yöntem ve metot aktarımını kanalize eden bir yapı, Visit İzmir Türkiye’nin ilk turizm ansiklopedisi uygulaması, farklı kullanım ihtiyaçlarına göre kompak bir şekilde yaratılmış dünya gezginlerine yönelik bir uy-gulama. İnanç Turizm’inden, Doğa Turizmi’ne, Gastronomi Turizm’inden Kongre Turizm’ ine yeni turizm anlayışı ile uyumlu metamorfoz ölçeğinde yeni bir kent doğuyor.

Dolayısıyla çok daha özgürlükçü gezginler tematik turizm kanallarını yeniden keşfedecekler, teknolojide öne çekilen yenilikler başta iş turizmi, kongre ve toplantı turizmi olmak üzere çok geniş kullanım alanları yaratacaklar, kitlesel turizmin tüm bileşenleri ile geri dönüşünün zaman alması yeni turizm trendleri olarak ortaya çıkacak. - Startup travel tech incubator, yani turizmi kuvö-zleme dediğimiz korurken geliştirme perspekti-finde yenilikler ile karşılaşacağız.

Doğa ve kültür temalı kısa yöresel turların, turistleri daha özgürlükçü kılacak doğa yürüyüş ‘’katkılı’’ günü birlik turların, belirli kültürel tema odaklı toplantı ve yemekli organizasyon-ların, ilk başta hem turistleri hem de seyahat acentalarını endişe ve çekincelerden arındıra-cak etkinlikler olarak ortaya çıkacağına in-

anıyorum. Havaalanları ve otellerde sağlık ve hijyen

önlemlerinin pandemiye ve pandemi psikolo-jisine uygun önlemlere mukabil global ölçekte beklenen teknolojik gelişime paralel olarak orta vadede robotech teknolojisinin, uzun vadede de yapay zeka bir rol üstelenebilir. Dolayısıyla zaten spa, f&b sektörlerinde tüketim azalması-na neden olması beklenen önlemler sonucun-da istihdamda görülecek belirgin azalmanın körükleyici ve yerleşik olması korkusu şimdid-en hakim görünmekte. 24 saat açık, haftalarca ve hatta aylarca sürdürülebilinen 3D Sanal Fuarların bu sürece geleneksel fuar anlayışını ikame düzeyinde gireceğine kesin gözüyle bakıyorum.

Son olarak turizm sektöründe çalışan-larla ilgili pandemi sürecindeki sorunları aktarabilir misiniz?

Pandemi sürecinde KÇÖ sektör çalışanlarının sektörde kalmaları açısından hayati önem arz etmekteydi. Özellikle sürecin en ağır mağdur-ları seyahat acentası çalışanları ve işverenlerin-in bu dönemde geçirdikleri mali travmalarını nispeten geçici de olsa hafifletmekte ve umut-larını sürdürmeleri için sübjektif bir sebep oluşturmaktaydı.

Nisan ayında turizm sezonunun açılması, ulusal ve özellikle uluslararası ölçekte seyahat sirkülasyonun çok kısıtlı olduğu iş alanlarında gelir kaynaklarındaki yoksunluğa maruz kalan seyahat acentaları için bir anlam ifade ettiğini düşünmüyorum. Dolayısıyla KÇÖ’nün devam ettirilmesi elzemdir.

Konaklama sektöründe ise şehir otelciliği ve resort otelciliğindeki mevsimsel doluluk oran-larına göre istihdamdaki hareketlilik farklılık göstermekte olup kalifiye iş gücünün farklı sektörlere kaymasına önemli bir sebep oluştur-maktadır.

08 DOSYA

Turizmde “Metamorfoz” yaşandı!Turizm sektörü üç yüzden fazla yan sektörü besleyen bir endüstri olarak ayakta durmaya çalışıyor. Salgından turizm sektörünün olağanüstü etkilendiğini söyleyen SKAL International İzmir Başkanı Emre Gezgin artık yepyeni bir turizm anlayışının dünyaya hakim olacağını anlattı.

SKAL INTERNATIONAL İZMiR BAŞKANI EMRE GEZGİN:

RÖPORTAJ: OYA PARDAK

Pandemi dönemi tüm sektörleri olduğu gibi Turizm sektöründe de ağır hasara yol açtı. Ancak Seyahat Acentaları açısından durumun biraz daha farklı olduğunu belirt-mek istiyorum. Olayı daha iyi anlatabilmek için kronolojik olarak özetlemeye çalışayım.

2020 yılının Mart ayından itibaren Seya-hat Acentaların faaliyetleri %95 oranında düştü. Sadece düşmek ile kalmadı aynı zamanda erken rezervasyon döneminde oldukları için müşterilerden topladıkları erken rezervasyon ücretlerini iade etmek zorunda kaldılar. Alınan ücretlerin büyük bir çoğunluğu Otellerin ve Havayollarının ön ödemesine gittiği için, neredeyse iade-lerin tamamı sermaye den yapıldı çünkü yapmış oldukları ön ödemelerinin büyük bir kısmını geri alamadı seyahat acentaları. Bu dönemde Havayolları Sivil havacılık

tarafından hemen korumaya alındı ve iadeler uçuşların başlamasından 2 ay sonra yapılacağı açıklandı, bu mali açıdan çok önemli bir adımdı Havacılık sektörü için. Fakat fatura yine acentalara çıktı, çünkü Sivil havacılığın bu kararı almasından ned-ense ancak 2 ay sonra aynı koruma acen-talara sağlanabildi ama bu dönemde zaten iadelerin çoğu tüketici hakları çerçevesinde acentalar tarafından yapılmıştı.

2020 Turizm sezonuna girilmiş olunsa da tüketicideki Pandemi korkusu (haklı!) sebebi ile paket turlarına ilgi göstermemesi ve hükümetimizin almış olduğu kısıtlama-lardan dolayı acentaların büyük bir çoğun-luğu ofislerini açmadı, fakat kira ve diğer vergilerini ödemeye devam etmek zorunda kaldı.

Pandemi öncesi nakit akışı yüksek olduğu

için acentalara pos cihazı ve diğer ürünler-ini pazarlamak için sıraya giren bankalar, bu süreç de kredi musluklarını acentaları riskli grup olarak adlandırarak kapattılar. Kapatmak ile kalmadılar, POS cihazlarını dahi kullandırtmak istemediler veya 45-60 gün bloke koydular. Özellikle özel bankalar, yine iyi gün dostu olduklarını ispatladılar.

Bu listeyi böyle uzatabilirim!Şimdi bu tabloya baktığınızda, sabit

giderleri hiç durmadan devam eden, en son faturasını 2020 Mart ayında kesmiş, ser-mayesini müşterilerine iade olarak ödeme yapıp tüketmiş, sektöre özel herhangi bir destek çıkmadan ayakta kalmaya çalışan seyahat acentalarının pandemiden büyük darbeyi almış sektör demek herhalde yanlış olmaz.

Bu seyahat acentaları ülkemizi dünya

turizm liginde ilk 5’e sokmuş, 40 milyar dolardan fazla döviz girdisi sağlamış ve Cari açığımızın kapanmasına destek olmuştur. 53 sektöre doğrudan etki eden seyahat acentalarını yok görmek ve kaderine terk etmek aslında ülkemizin geleceğini de yok görmektir. Turizm sektörü stratejik sektör olarak ilan edilmesi hepimizi ümitlendirdi ve motive etti, çünkü biz bir turizm ülkesi-yiz, ama bu stratejik sektöre maalesef destek olunmadı.

Elbette ki seyahat acentaları geleceğe umutla bakmaya devam ediyor, elbette bu yararları hep birlikte saracağız, ülkemize döviz ve istihdam kazandırıp kalkınmasın-da bize düşen görevi yerine getireceğiz. Ama 40 yıldır dünya turizminde yükselen yıldız olan Türkiye’nin seyahat acentaları yorgun ve maalesef çok kırgın.

Seyahat acentalarının faaliyetleri yüzde 95 azaldı

Kıvanç MERİÇİzmir TURSAB BTKBaşkanı

Page 9: DEPREMZEDELER YİNE UNUTULDU!

Ege Bölgesi turizm açısından Türkiye’nin en önemli destinasyonlarından biri. Bölge de salgın nedeniyle turistik tesislerde son durum hakkında bilgi alabilir miyiz?

Korona virüsü salgını birçok sektörü önemli ölçüde etkilemiştir. Ancak bu krizden en çok etkilenen sektör turizm olmuştur. Salgının başladığı Aralık 2019’dan itibaren seyahat hareketleri aşama aşama durdurul-muştur. İlk etapta salgının etkilediği ülkelerde seyahat hareketlerine kısıtlama getirilirken salgının yayıl-masıyla birlikte uluslararası uçuşların tamamına yakını askıya alınmıştır. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) tarafından Şubat ayı verileri çerçevesinde yapılan değerlendirmeye göre; Cov-id-19’un turizm sektörüne verdiği zarar 2009 yılındaki küresel ekonomik krizin 3 katına çıkmıştır. İç turizmde ağırlıklı olarak kıyı turizmi talepler öne çıkmaktadır. İkinci olarak da İstanbul’a yakın bölgelerdeki otellere de talep olduğu gözlenmiştir. Kuzey Ege ve Ege kıyıları ilgi gören yerlerden biri olmuştur. İnsanlar kendi arabalarıyla seyahat ettikleri için yakın bölgeleri tercih

etmektedirler. Tatile giden vatandaşlarımızın yüzde 65’i deniz tatili, yüzde 15’i memleket ziyareti, yüzde 5’i kültür turizmi, yüzde 5’i ise doğa turizmi tercih ediyor. İç pazarda tercih edilen bölgelerin başında yüzde 33 ile Ege Bölgesi geliyor. Sonra sırası ile yüzde 30 Akdeniz, yüzde 20 Karadeniz, yüzde 15 Marmara, yüzde 6 İç Anadolu, yüzde 4 Doğu Anadolu, yüzde 4 Güneydoğu Anadolu geliyor. Ege Bölgesi sunmuş olduğu farklı turizm çeşitlilikleri ile Türkiye’nin en fazla ilgi çeken turizm destinasyonudur. Bölgemizde inanç turizmi, kültür turizmi, deniz turizmi, sağlık turizm, termal turizmi, kruvaziyer turizmi, yat turizmi, gastronomi turizmi ve kongre turizmi ile Ege Bölgemiz en gözde destinasyondur.

Turizm sezonunun açılmasına az bir süre kala konaklama sektörü ile ilgili neler söylemek istersiniz?

COVID-19 pandemisinin turizmde rekor yılı olması beklenen 2020 yılının kriz yılı olmasına neden oldu. Önemli bir yönetim başarısı ile ve bir sıfırdan

büyüktür anlayışıyla süreci iyi yönettiğimizi söyleyebil-irim. “2019 yılı rekorundan sonra 2020’de önemli bir rekorun kırılmasını hedefliyorduk. Ancak COVID-19 pandemisi bizim rekor beklentimizin önünde engel oluşturdu. Tüm dünyada turizm sektörünün %80-90 küçüldüğü bir ortamda biz hayata geçirdiğimiz poli-tikalarla küçülmeyi %65 civarında tutmayı başardık. Dünyada ilk kez uyguladığımız ‘Güvenli Turizm Sertifikası uygulamasıyla dünyaya örnek olduk. Bu süreçte dünya turizm sektörü 1 trilyon 300 milyar dolar gibi bir kayıp yaşadı ve tüm dünyada 120 milyon işgücü kaybı yaşandı. İzmir özelinde ise İBB tarafından başlatılan Turuncu Çember Hijyen sertifikası ise Türkiye’ye örnek bir uygulama olmuştur ve elimizi güçlendirmiştir.

Sahil kesimi otellerimiz büyük ölçüde kapalı olup sezona hazırlanmaktadır. Şehir otellerimiz açık olup pandemi koşullarında tüm önlemleri alarak hizmete devam etmektedirler. Salgın çerçevesinde tüm kararlar dinamik süreçte değerlendirildiğinden alınacak karar-lar doğrultusunda Ege Bölgemiz hizmete hazırdır.

Dünyayı etkisi altına alan pandemi nedeniyle en çok zarar gören sektörlerin başında turizm geliyor. Öncelikle bize turizmcilerin son bir yıl-da yaşadıklarını genel olarak değerlendirebilir misiniz?

Rehberler büyük ekonomik sıkıntı ile mücadele ettiler ve etmeye devam ediyorlar. Sıkıntı sadece Covid-19 döneminden önce başlamıştı son 2/3 yıldır siyasi de olabilir , turist sayısında ve girdisinde ciddi düşüş vardı . 2020 de artık her şey iyi olacak derk-en Covid- 19 deprem sel çok fena vurdu özellikle İzmir’i. Ne yazık ki 2020 de çalışma imkânı bulamadı ve rehberlere yönelik bir destek pek verilmedi. Ayrıca oda olarak üyelerimize yönelik online seminerlere devam ediyoruz...

Rehberler pandemide neler yaşadı?Pandemi nedeniyle turizm dur-

duğu için sadece rehberler değil Turizmi sektörünün tümü zor bir zaman dan geçiyor. Bu süreçte sosyal güvencesi olmayan Turist rehberleri en çok etkilenenler olmuştur. İyi eğitimli birkaç yabancı dil bilen ülke tanıtımda önemli role sahip meslektaşlarımız. Umut ve sabırla sektörün hareketlenmesini bekliyorlar.

Geçtiğimiz yıl pandemi nedeniyle pek çok rezervasyon iptal edildi. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Geçtiğimiz sezon sektör için bir şoktu. Çıkış beklerken düşüş değil seyahat yasağı geldi. Çaresiz kaldı insanlar ciddi bir yardım da gelmeyince arayışa girdiler.

-Biz oda olarak 2021 oda aidatlarında %40 yakın indirim de bulunduk.

-Bölgemizde bulunan sanayi, Ticaret, ihracatçılar, organize sanayi ve serbest bölgelere iletişime geçerek , 24 farklı yabancı dile hakim meslektaşlarımız için farklı istihdam alanları oluşturmaya çalıştık.

-Çok az sayıda da olsa odamıza ulaşan rehber ta-lepleri üyelerimiz ile paylaşılmış ve istihdam sağlan-mıştır.

Coronavirüs pandemisi nedeniyle sek-törünüze yönelik yeni kurallar ve düzenlemeler yapıldı mı?

Türkiye Turizm Geliştirme ajansı (TGA) ile aşı altı yapı çalışmaları hazırlandı, yakın zamanda nisan ayı içinde aşılama yapılmaya başlanacağı bilgisi alındı.

Pandemi ile birlikte farklı bir tatil anlayışı gelişti mi?

Bu süreçte butik ve münferit turlarda artış olacağı

inancındayız. Hijyen konusu çok ön plana çıktı . Bu konuda rehberlerinde dikkatli ve yönlendirici olması gerekecek.

Rehberler bu süreçte kısa vadeli de olsa işsi-zlik ödeneklerinden yararlanabildi mi? Başka işlere yönelmek zorunda kaldı mı?

Bu süre içeresinde maalesef beklediğimiz desteği göremedik, Üst kuruluşumuz Turist Rehberleri birliği( Tureb) aracılığıyla ile bakanlık nezdinde yapılan çalışma 6 ay geri ödemesiz 10.000tl kredi im-kanı sağlandı . Ancak başvuran tüm meslektaşlarımız yararlanamadı, geri ödemesi gelen kredinin de turiz-mde hareketlenmediği için ödemekte zorlanıyorlar. Başka sektörlere de yönelmeler başladı . Bilhassa genç rehberlerde.

Yeniden normalleşme sürecinde sektöre yenilik sizce en büyük sorun ne olacak?

Hijyen kurallarının tam uygulanmasından doğan endişe ve henüz aşılma tamamlanmadan yerli ve yabancı turist otobüslerinin tam kapasite seyahet edebi-leceğinin açıklanması. Bu sene bir kayıp yaşanmaması sektör de çok hızlı bir

aşılma programı uygulanmalı Otel, Restoran, Taşıma araçları ve tabiiki Rehberler hijyen kurallarına has-sasiyet göstermeleri gerektiğine inanıyoruz.

Sezonun açılmasına kısa bir süre meslek-taşlarınıza önerileriniz nelerdir?

Sabırlı olmalarını turlar inşallah başladığında hem kendi hem de grupların hijyen- maske- mesafe kural-larına son derece dikkat etmelerini öneriyorum.

Turizmde ne gibi yenilikler ve değişimler olmasını öngörüyorsunuz?

Bu yıl sezon başladığında yaşayarak birçok yeni-likler ve kurallar hayatımıza katılacak. Daha butik, tematik, gastronomi ve inanç turizme yönelik ilginin artacağına inanıyorum.

Yurt dışından turist akışı ile ilgii bu sezon planlamalarınız nasıl?

Acentalardan aldığımız bilgiye göre daha çok uzak doğu ve orta doğu pazarında yoğunluk yaşanacağı , Avrupa’nın daha geri olacağı yönündedir. Son olarak turizm sektörü güven ister. Mayısa kadar belli bir yüzdeyi yakalayabilirsek bu dünyaya güven verir ve seyahat artar. İnsansız turizm olmaz. Meslek-taşlarımız endişelenmeden bu süreci motivasyon-larını düşürmeden sağlıklı geçirmelerini diliyorum. Güzel yarınlar yakında …

09DOSYA

Ege sezona hazır

Koronavirüs pandemisi nedeniyle işler durma noktasına gelirken bundan en çok zarar gören meslek gruplarından biri de rehberler oldu. Binlerce rehber bir yıldır işsizlik konusunda büyük sıkıntılar yaşarken iç turizmde de bazı kararlar sektörde şaşkınlık yarattı. İşsizlik ile mücadele eden rehberler bir de kendilerine Çanakkale’de turist rehberi yerine alan kılavuzu görevlendirilmesi kararına büyük tepki gösterdi. Yaşanan gelişmeleri Oya Pardak İzmir Turist Rehberleri Odası Başkanı Macit Saszade ile konuştu…

TUROYD EGE BÖLGE BAŞKANI, RAMADA ENCORE BY WYNDAM İZMİR GENEL MÜDÜRÜ GÜNER GÜNEY:

Binlerce turist rehberi işsiz kaldı!

İzmir Turist Rehberleri Odası Başkanı Macit Saszade. İzmir Turist Rehberleri Odası (İZRO) 22 Haziran 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6326 sayılı Turist Rehberleri meslek kanunu ile özerk bir meslek odası. Halen 1120 üyesi var.

Meclis’te yasalaşan torba teklif ile birlikte Çanakkale Savaşları Gelibo-lu Tarihi Alan Başkanlığı Kurulması Hakkında Yasa’ya geçici madde eklendi. Buna göre, tarihi alan sınırları içinde gerçekleştirilecek bilgilendirme hiz-meti, turist rehberlerinin yanı sıra alan kılavuzları tarafından da verilebilecek. Turist rehberi bulundurulması zorunlu olan hallerde de turist rehberi yerine alan kılavuzu görevlendirilebilecek. Buna benzer bir düzenleme 2017’de çıkarılan yönetmelik ile yapılmış ve tarihi alanda alan kılavuzlarının görev yapabilmesinin önü açılmıştı. Söz konusu yönetmelikteki bazı hükümleri yargıya taşımış ve nihai olarak Danıştay, alan kılavuzlarının görev yapmasını düzenleyen hükümleri Ekim 2020’de iptal etmişti. Ekim 2020’de Danıştay tarafından iptal edilen tarihi Gelibolu Yarımadası’nda alan kılavuzlarının görev yapabilmesine ilişkin düzenleme,

Ak partili Bursa milletvekili ve 21 milletvekilleri tarafından 12 maddelik torba yasada meclisten geçirerek mart ayında Meclis’te kabul edildi.

İzmir Turist Rehberleri Odası Başkanı Macit Saszade sadece 15 günlük kurs alarak görev yapacak alan kılavuzları nedeniyle nerdeyse 90 bölüme yakın üniversitelerde eğitim alan turist rehber-lerinin hakları gasp edilmiş olduğunu söyledi. Pandemi sürecinde 11.000’e yakın turist rehberinin zor bir süreçten geçtiğini belirten Saszade “Bütün bu çaba 300 alan kılavuzu için yapıldı. Bölge de turist reh-beri eksikliği yoktur, turlar başladığı nok-tadan rehber almak durumundadır. Yani tur Çanakkale’ye vardığında zaten rehberi var. Bölgede bulunan ve Türkiye’de bulunan her rehberimiz hepsi Çanakkale destanını tarihini anlatacak donanım ve bilgiye sahiptir. Bu uygulamayla rehberler iş kaybına uğrayacak ve haksız rekabet yaratılmıştır.” dedi.

Rehberlere bir darbe daha!

TURYOD Ege Başkanı, Rama-da Encore By Wyndam İzmir Genel Müdürü Güner Güney

Page 10: DEPREMZEDELER YİNE UNUTULDU!

10 DOSYA

HABER: HALİDE TONGA

CLAROS TOUR GENEL MÜDÜRÜ ALİ ÇANDARLI:

PANDEMİ SONRASI YENİ TURİST TERCİHİ:

United Nations (Birleşmiş Milletler) konuy-la ilgili bir rapor hazırlayarak ülkelerin turizm sektöründeki sıkıntılarını ortaya koyarak çeşitli öneriler de geliştirdi. Buna göre, yeniden yapılan-mak için turizm ülkeler için bir fırsattır. BM’nin önerisi ise, turizm faaliyeti sürdürenlerin toplu-luklar oluşturması, dayanıklı işletmeler haline gelmeleri için yenilik, dijitalleşme, sürdürülebilir-lik ve ortaklıklar elde etmeleri.

Sınırların kapanışıyla oteller de kapılarını kapat-tı ve hava taşımacılığında düşüş gerçekleşti. Turist gelişleri ve uluslar arası sözleşmeler yüzde 56 oranında azaldı ve 320 milyar dolar ihracat aslın-da kayboldu. 2020’nin ilk aylarında 2009 küresel ekonomik krizinden çok daha fazla kayıp verildi.

KÜLTÜREL ETKİSİSeyahat etmenin ana nedenleri, geleneklerin,

kültürlerin zenginliğini ve dünyanın çeşitliliğini keşfetmektir. Kovid-19’un turizm üzerindeki etkisi, kültürel mirasın yanı sıra, kültürel ve sosyal toplulukların, özellikle yerli halk ve etnik grupların birbiriyle etkileşimini azalttı. Örneğin, zanaat pazarlarının kapanması, ürünlerin ve diğer malların gelirlerindeki düşüş bunu da kanıtlar nitelikte.

Kültürel organizasyonlar da azaldı. Kriz sırasın-da ülkelerin yüzde 90’ı tamamen veya kısmen kapandı ve dünya mirasını taşıyan yaklaşık 85 bin müze de geçici olarak kapatıldı. Etkileşime dayalı olan bu sektör, diyalog kültürünü, gelişimini ve kültürlerarası anlayışı tanıtmak içindir.

FRANSA TURİZM TARİHİNİN EN CİDDİ KRİZİNİ YAŞIYORFrance Bleu’de yer alan habere göre, Fransa

turizm, tarihinin en ciddi krizini yaşıyor ve Ile-de-France, en büyük ekonomik ve sosyal etkiyi yaşayan bölge olarak görülüyor. Protourisme’in genel müdürü Didier Arino ise, Paris hakkında eşi görülmemiş ve endişe verici bir durumun var

olduğunu söyledi.Birkaç rakamla turizm sektörünün durumunu

Arino şöyle açıkladı: Fransa’nın GSYİH’sinin yüzde 7’si, 22 milyar gelir, 2 milyon doğrudan iş ve 2 milyon dolaylı iş, Ile-de-France’da 500 bin doğrudan iş, 500 bin dolaylı iş ve koronavirüs nedeni ile ayda 1 milyar Euro kaybı yaşandı.

YAKLAŞIK 20 MİLYAR AVRO ZARAR EDİLDİLe Monde’da yer alan habere göre ise, koro-

navirüs turizm sektörünü felç ediyor ve kriz küresel boyutta. Turizm ve eğlence sektöründeki ekonomik etki şimdiden yaklaşık 20 milyar avro olduğu tahmin ediliyor. Dünyanın her yerinde tur operatörleri ve otelciler, büyük sitelere katılımdaki ani düşüşten endişe duyuyorlar.

Koronavirüsün yayılması dünyanın en çok tu-rist çeken noktalarını etkiliyor. 2019’da 9,6 milyon ziyaretçisiyle Paris’in en işlek anıtlarından biri olan Louvre, 1 Mart gününden bu yana kapalı. Mekke’ye erişim 28 Şubat Cuma gününden beri

kısıtlandı. Tokyo’da Disneyland ve Universal Studios tema parkları kapandı. K-Pop grubu BTS, Seul’de yaklaşan konserlerinden vazgeçti. Nisan ayında Kore’nin başkentindeki Olimpiyat stadyu-munda 200.000 kişiyi bir araya getireceklerdi.

İNGILTERE’DE DURDUR-BAŞLATDünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC)

Başkanı Gloria Guevara, “Birleşik Krallık’ta geçim kaynakları için seyahate ve turizme bağımlı olan milyonlarca hanenin neden olduğu ekonomik acılar ve ıstıraplar, son rakamlardan anlaşılıyor” dedi.

BBC’de yer alan habere göre, İngiltere turizmde düşüş yaşarken günde yaklaşık 60 milyon sterlin kaybedebilir. Ayrıca, bir endüstri kuruluşunun öngördüğü gibi, Birleşik Krallık, koronavirüs sal-gını nedeniyle bu yıl turizm gelirlerinde 22 milyar sterlin kaybetmeye hazırlanıyor.

WTTC, denizaşırı ülkelerden gelen ziyaretçil-erin harcamalarının yüzde 78 oranında düşebi-leceğini ve bunun da günde 60 milyon Pound’a denk gelebileceğini söyledi. En kötü senaryoda, bu

üç milyon işi tehlikeye atacaktır. Sürüler Halinde İngiltere’den Uzak DuruyorlarWTTC, turistlerin seyahat kısıtlamaları konu-

sundaki belirsizlik nedeniyle “sürüler halinde İngiltere’den uzak durduğunu” söyledi. Salgın tarafından diğer Avrupa ülkelerine göre daha fazla etkilendiği için ziyaretçilerin Birleşik Krallık’a gelmeleri ertelendi.

İngiltere hükümetinin Fransa, Hollanda ve İspanya gibi ülkelerden gelen insanlara uyguladığı karantina önlemleri de seyahatleri caydırdı. Bu yaz yaşanan “konaklama” patlaması İngiltere sakinlerinin kendi ülkelerinde tatil rezervasyonu yapmak için akın ettiğini görüldü, ancak WTTC yabancı ziyaretçi eksikliğinin yine de ekonomik zarar vereceğini düşünüyor.

WTTC, Londra’nın ziyaretçi sayısındaki düşüşten en çok etkilenen yer olduğunu, çünkü başkentteki turist harcamalarının yaklaşık yüzde 85’inin yabancı ziyaretçilerden geldiğini söyledi.

Almanya 38 Milyar Euro KaybedecekWTTC tarafından eylül ayında yayınlanan bir

rapora göre, ülkedeki Kovid-19 enfeksiyonlarının büyük ölçüde yayılması nedeniyle, bu yıl uluslar-arası turist sayısındaki önemli düşüş nedeniyle Almanya 38 milyar euro kaybedebilir.

WTTC, bu düşüşün Alman ekonomisini etkileyebileceğini, çünkü turistler tarafından har-canan para miktarının günde 104.1 milyon euro veya haftada 729 milyon euroya eşit olan yüzde 82 oranında düşebileceğini iddia ediyor. Bu haber, Almanya’nın yüksek düzeyde koronavirüs enfek-siyonu olan ülkelerden seyahat eden turistler için 14 günlük karantina önlemleri uygulamak üzere olduğu aynı hafta içinde geliyor.

Bir yıl önce, 5.7 milyon iş ve Almanya’nın toplam işgücünün yüzde 12.5’i seyahat ve turizm endüstrisi tarafından desteklendi ve bu da Alman ekonomisine 310.9 milyar euro GSYİH yani to-plamda Alman ekonomisinin yüzde 9’una yol açtı.

Araştırmaya göre, pandemi dönemi etkisiyle insanlar turizm faaliyetlerine katılırken kala-balık alanlardan ziyade bireysel olarak hareket etmelerine imkân tanıyan alanlara yöneliyor. Bu sebeple, pandemi sonrasındaki dönemde turizm yatırımcılarının glamping gibi bireysel hareketin ve bağımsız konaklamanın mümkün olduğu yatırımları tercih etmeleri öneriliyor. Örnek olarak ele alınan bir Spa işletmesinin yetkilisinin uyarıları da bu işi yapacaklar için bir rehber niteliği taşıyor. İşletmeci kendisinin şimdi olsa tesisi önceki halinden çok daha farklı yapacağını, öncelikle bu işin iyi araştırılması gerektiğini, kuruluş aşamasında ve sonrasında çok zorlanmamak için bu işi kuracak kişilerin glamping kavramının içinde olması gerek-tiğini savunmuştur. İşletmeciye göre diğer önemli nokta ise gelen ziyaretçilerin büyük bir kısmının glamping kavramını tam anlamıyla bilmemeleri, 5 yıldızlı otele gelmiş gibi hizmet beklemeleri, ancak bu durumun glamping an-layışının özüne uymaması hususu noktasındaki endişesidir.

Kuruluş yeri seçimindeyse işletmecinin amacı para kazanmaksa Türkiye’nin metropolü olan İstanbul’a yakın olan Sakarya ve Bolu gibi lokasyonları seçmesi gerektiği, ancak kişinin ru-hunda kampçılık varsa ve ana amacı bu yönde ilerlemekse Bolu-Sülüklügöl gibi daha bakir ve çok fazla gidilmeyen alanlara yönelmeleri gerekliliğidir. İşletmeci ayrıca glampingde ulaşımın çok önemli olduğunu, doğa içerisinde yer aldığı için kimi yerlere ancak yüksek arazi araçlarıyla gidilebildiğini ve şehir merkezlerine uzak olduğu için ihtiyaçların nereden temin edileceği noktasına dikkat edilmesi gerektiğini ifade etmiştir.

PANDEMİ GLAMPING TURİZMİNİ OLUMLU ETKİLEDİİşletmeci kendisine iletilen koronavirüs sal-

gınının işlerini nasıl etkilediği sorusuna; virüsün işlerini oldukça olumlu etkilediğini, özellikle hafta sonları çıkış yasağı olması ve otel konak-laması olanların muaf olması sebebiyle Cuma giriş Pazartesi çıkış şeklinde 3 günlük satışlar yaptıklarını ifade etmiştir. İnsanların büyükşe-hirlerden ve yaşadıkları yerlerden kaçacak yeni yerler aradıklarını, özellikle pandemi sebebiyle yoğun çalışma temposuna alışmış insanların evlere kapanmaktan oldukça bunaldıklarını, Hpynos Glamping gibi farklı yerlere de fiyat gözetmeksizin geldiklerini vurgulamıştır.

İşletmeci kendilerinin gelecek birkaç ay boyunca da tüm hafta sonlarının rezerve edildiğini, aynı zamanda kendisi gibi tekne ve dağ evi gibi hizmetler sunan işletmelerin de işlerinin iyi olduğunu bildiğini ifade etmiştir.

GLAMPING TURİZMİ YATIRIMCISI VE UYGULAYICILARINA ÖNERİLER

• Turistlerin farklı ve özgün konaklama alternatifleri ilgilerini çekmeye başlamıştır. Bu bakımda mimari açıdan farklı konseptte glamp-ing tesisleri açılabilir.

• Glamping tesisi açacak olan yatırımcıların dünyadaki örneklerini iyi araştırmaları ve glamping kültürü hakkında detaylı bilgi edin-meleri önemlidir.

• Kurulacak tesis hafta sonu seyahatlerine imkân tanıyacak şekilde büyükşehirlere yakın

lokasyonlarda tercih edilmelidir.• Ülkemizde çok fazla bilinmemesi ve yeter-

ince rakip olmadığı için de glampingler fırsat olarak görülebilir.

• Gelen turistler genelde sosyo-kültürel bakımdan üst kesimde olduğu için kaliteli hizmet sunulması oldukça önemlidir.

• Müşteri tipi ağırlıklı olarak çevreye duyarlı kişilerden oluşması sebebiyle sürdürülebilir tu-rizm anlayışında, koruma-kullanma dengesine göre hareket edilmelidir.

• Kuruluş maliyetleri otel maliyetlerine göre nispeten daha düşük olduğu için cezbedici görülebilir.

• Bölgeye özgü olan unsurların ve tarihsel yapıların restore edilerek tesise kazandırılması ve tesisin doğal malzemeler kullanılarak inşa edilmesi çevreci bir turist kitlesi olan glamping turistlerinin ilgisini çekebilecektir.

• İşletmecilerin ve misafirlerin kamping ile glamping ayrımını yapabilmeleri ve farklı konseptte olduklarını iyi anlamaları önemlidir. Özellikle konfor ile kamp arasındaki dengenin iyi sağlanması önemli görülmektedir.

• Açılacak tesisin, dünya glamping pazarıyla entegresinin sağlanması ve uluslararası internet rezervasyon sitelerine üye olunması önemlidir.

• Hizmetlerin sağlanmasında ve tedarik edil-mesinde yerel halka ve bölgeye katkı sağlayacak şekilde hizmetlerin temin edilmesi önerilmektedir

Yurt dışından turist akışı ile ilgili bu sezon planlamalarınız nasıl?

Egeli bir seyahat acentası olarak yurt dışından Almanya , Çekya, Slovakya, Romanya ,İngiltere ve İsviçre’den misa-firler getiriyoruz. İki yıldır bu pazarlara İskandinav ülkeler-ini katmayı planlamış ve ön hazırlıklarını yapmıştık . Pan-demi sebebi ile bu hedeflerimizi ertelemek durumunda kaldık. Normal şartlarda yaz sezonu-muz uzun yıllardır 7-8 ay arası idi. Ama bu sene gelen rezer-vasyonlar ve tüm Avrupa’da Covid sayılarının bu gün bile artması sebebi ile Nisan , Mayıs, Haziran aylarını yani 3 ayı kaybettik. Eğer Covid sayıları bir ay içinde düşerse diğer ayları kurtarabiliriz düşüncesindeyim.

Ülkemizi yönetenler bu konuya çok dikkatli bir şekilde acil tedbirler almalıdır. (14 gün tam kapanma ve kısa çalışma sistemini en az 3 ay uzatılması bizlerin ilk önerilerimizdendir.)Otellerdeki geçen seneki hijyen kuralları ve yurt dışına verilen hasta bakım garantileri mut-laka devam etmeli hatta daha cezbedici fikirlerle gelecek turistleri rahatlatmamız çok önemlidir.

Sonunda büyük bir döviz getirisi olan acenta ve oteller bacasız sanayi ismini verdiğimiz sektörle ülkenin döviz girdis-ine büyük katkı sağlayacaktır. Ben 45 yıllık turizm hayatında birçok kriz ve problemle karşı

karşıya kaldım, ama bizim ülkemiz diğer ülkelere göre pratik çözümler bularak kri-zlerden en az etkilenen ülkelerden biri olmuş her zaman. Hayaller-imiz ve ümidimiz yok-sa başarılı olmamız mümkün değildir.

Kongre turiz-minin sanal ortamda işlevselliğini nasıl değer-lendiriyorsunuz ?

Kongre Turizmi 11 Mart 2020 yılından itibaren ciddi bir sıkıntıya girmiş ve uluslar arası veya ulusal tüm kongreler ya iptal olmuş yada ertelenmiştir. Bu güne kadar başlama imkanı da olmadı. Nerde ise 13 ay oldu. Bu senede kayıp bir sene olacağı görülmek-tedir. Kongrelerin kararı, davetleri planlaması normalde en az bir yıl önceden planlanıp , anlaşmaları yapılıyordu. Durum bu şekilde olunca sektör uzaktan toplantı yapılması konusunda çalışmaları başlatıp genişletti. Skype, Zoom toplantı, webinar online toplantı, özel online programlarla, sanal gezintilerle , salonlar arası sanal gezme, stand gezme imkanları toplantı isteyenlere yapılmaktadır.

Kongreler başarı konusunda şu anda ikiye bölündü bazıları bundan sonra böyle yapalım maliyetleri daha düşük derken ,diğer bir kesimde dokunmanın önemini daha iyi anladıklarını tanışmanın , ikili görüşmelerin karşılıklı daha verimli olduğunu söylemekte. Bende ikinci fikre katılıyorum. Kongre sektöründe covid olaylarının azalması ile birlikte hızlı bir dönüş olacağı inancındayım.

Avrupa’da turizm ekonomik acı içinde

“Glamping” turizmi Yöneticilerden acil tedbir bekliyoruz

Pandemi nedeniyle, ülkelerin sınırlarının kapatılması birçok soruna yol açtığı gibi, turizm sektörü özelinde de küresel bir başka salgılana sebebiyet verdi. Bu da turizmin içinde bulunduğu ekonomik enfeksiyon salgını.

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Ertuğrul Düzgün, “Pandemi Sonrası Yeni Turist Tercihi: Glamping Turizmi” başlıklı araştırması ile turistlerin tatil süreçlerindeki tercihlerinde meydana gelen farklılaşmaları ve glamping turizminin tercih edilmesinin neden ve sonuçlarını ortaya koydu. Araştırma sonucunda, turist tercihlerinde glamping turizmine olan ilgi ortaya çıkarıldı.

Page 11: DEPREMZEDELER YİNE UNUTULDU!

Pandeminin başlarında hek-imler de hastalar da koronavirüs dışındaki tüm şikayetleri acil ol-madıkça ertelemişti. Kısıtlamaların gevşetilmesi ile salgın sürecinde sayısı ve şiddeti artan rahatsızlıklar gündeme geldi. Medicana İzmir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabil-itasyon Uzmanı Profesör Doktor Ömer Faruk Şendur pandemide özellikle sırt ve boyun ağrılarının arttığını açıkladı. Şendur hareketin en önemli yaşam öğesi olduğunu vurgulayarak hala devam eden pandemi günleri için önerilerde bulundu.

“TEKNOLOJİ GETİRDİ, PANDEMİ TETİKLEDİ” Prof Şendur şöyle devam etti: “Pandemide evde kal-

mayla birlikte evde çalışma da yaygınlaştı. Bilgisayar ve telefon kullanım süresi arttı. Dolayısı ile ‘ekrana bağımlılık’ diye bir şey ortaya çıktı. Daha önce de vardı bu durum ama bu dönemde ekrana bakarak çalışanlarda , uzun süre tv izleyenlerde ve saatlerce telefonla vakit geçirenlerde duruş bozuklukları ortaya çıktı. Kas ağrıları ve fıtık da arttı. Sadece omurgada değil sürekli elinde telefon olanların baş

parmağında da ağrı şikayetleri oluşmaya başladı. Bu da pandemi-nin tetiklediği ama aslın-da teknolojinin getirdiği rahatsızlıklardan...”

Prof. Dr. Ömer Faruk Şendur pandemi veya çalışma şartlarından dolayı uzun süre sabit kalanlara her yarım saatte bir 5-10 dakika hareket etmeyi öneriyor. Özellikle omuriliklerin hareketten beslendiğini vurgulayan Şendur

“mutlaka bulunduğunuz ortamda gezinin ya da kısa yürüyüşler yapın” diyor.

“OTURDUĞUMUZ SANDALYELER ARKALIKLI OLMALI”Sandalyede oturuş pozisyonları ile ilgili de uyarıda bulu-

nan Prof. Dr. Ömer Faruk Şendur:“Oturduğumuz sandalyeler mutlaka arkalıklı olmalı,

kalça ve diz doksan derece olacak şekilde yere dik açı ile oturmalıyız, öne veya arkaya doğru salınmamalı, boynu kulak memesine paralel olacak şekilde tutmalıyız” dedi.

BİRİSİYLE RAHAT SOHBET EDEBİLECEK TEMPODA YÜRÜYÜNŞendur; Egzersize, spora daha fazla vakit ayırabilece-

kler için tempolu koşuyu önerdi. Hafif şiddette koşuyu ise; “yürürken birisiyle rahat sohbet edebilecek ölçüde, nefes nefese kalmayarak ama çekirdek yeme modunda da olmadan” şeklinde tarif etti.

HAREKETSİZ VÜCUT HASTA OLURProf. Şendur’a göre sağlıklı yaşam için hareket şart:

“Hareket vücudun dinamosu gibidir. Yaşamla bağdaşan en önemli öğedir. Hareketsiz kalan vücudun hem dolaşımı, hem metobolik aktivitesi zayıflar, bir süre sonra bütün sis-temleri alt üst olur. Yani hareketsiz kalan vücut hasta olur.”

(Haber: Eda Eren)

11SAĞLIK

PROF. DR. Ö. FARUK ŞENDUR:

Pandemi ve Türkiye’de medikal turizmİstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nden Pelin Kılınç ve İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nden Doç. Dr. Fadime Çınar’ın “Pandemi ve Medikal Turizme Genel Bir Bakış” başlıklı araştırması, Türkiye’deki medikal turizmin karnesini ortaya çıkardı.

“HAREKETSİZ KALAN VÜCUT HASTA OLUR”Pandemi önlemleri hareketsiz bir yaşamı da beraberinde getirdi. Sokağa çıkma yasakları; egzersiz, spor ve hareket etme konusunda zaten yeterli seviyede olmayan Türk halkını daha da olumsuz etkiledi. Medicana İzmir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Profesör Doktor Ömer Faruk Şendur Ege Saati’ne hareketsiz yaşamın getirdiği sorunları ve çözüm önerilerini anlattı...

Araştırmada Türkiye’nin medikal turizm için güçlü ve zayıf yönleri, fırsat ve tehditleri bulunmuş ve bunlara yönelik strateji ve hedeflerin neler olabileceği üzerine öneriler sunuldu.

Dünya turizminde önemli paya sahip olan Türkiye sahip olduğu altyapısıyla, yetişmiş insan gücü, kaliteli hizmet imkânı, ucuz hizmet, devlet desteği, coğrafi koşullar, doğal ve tarihi zenginlikler, iklim koşulları, misa-firperverlik gibi etmenler Türkiye de medikal turizm alanında önemli bir yer elde etmiştir ve günümüzde hala önemini korumaktadır. Turizm için önemli olan akreditasyon seçi-minde Joint Commission International (JCI) ön plandadır ve Türkiye bu kapsamda JCI Akredite sağlık tesisine sahip ülkeler arasın-

da yerini almıştır. Ülkeye gelen ülkelere göre bakıldığında ilk üçte bulunan ülkeler Libya, Almanya ve Irak olduğu görülmektedir. Ülkemizde medikal turizm termal turizmle beraber yürütülmektedir. Bu da önemli bir avantajdır. Türkiye termal kaynak açısından 7 ülke arasında yer almaktadır.

TÜRKİYE’NİN GÜÇLÜ YÖNLERİAraştırmaya göre, Türkiye’nin medikal

turizm alanındaki gelişimi için birçok önemli güçlü yönleri bulunuyor. Bunlar arasında, Türkiye’nin sağlık alanında üstün teknolojisi ve nitelikli insan gücü, Türkiye’nin matema-tiksel (coğrafi konumu) konumu, özel has-taneler ve üniversite hastanelerinde teknik, fiziki, teknolojik altyapı ve uzman çalışanların

istihdamı konusunda nitelik ve sayıca batı ülkeleri standartlarına sahip olması, kul-lanılan ekipmanın teknik avantajları, yüksek standardizasyon seviyesi gibi önemli faktörler yer almaktadır.

TÜRK KONUKSEVERLIĞI MEDİKALTURİZMDE ETKİLİMevcut termal kaynaklar açısından Avru-

pa’da birinci, dünyada yedinci sırada yer alan Türkiye’nin güçlü yönleri arasında yer alan diğer faktörler ise, Türk konukseverliği, medikal turistlerin motivasyonunu etkiley-en faktörlerin Türkiye’de potansiyel sağlık turistlerini çekici özellikte olması, özellikle de Avrupa ülkelerinde bekleme sürelerinin artmış olması, Türkiye’yi sağlık hizmetleri

konusunda medikal turistler açısından cazip hale getiriyor.

Medikal turizm alanında Türkiye’nin güçlü yönleri olduğu gibi, zayıf yönleri de bulunuy-or. Buna göre, planlanan uygulamaları hayata geçirme hususunda problemler yaşanması, bazı projelerin istenilen sonuçları vermemesi, yeterli tanıtım, reklam, kampanya vb. faali-yetlerdeki noksanlıklar, istatistiki verilenin yetersiz olması nedeniyle sağlık turizmine ait verilerin tam olarak elde edilememesi ve sektörün gidişatının izlenememesi, sağlık turizm endüstrisinde bilgisi olmayan çalışan-ların istihdam edilmesi gibi nedenler, medikal turizmde yapılan küresel değişimlere ayak uy-durma konusunda yaşanılan sıkıntılar olarak gösterilmiştir.

A r a ş t ı r m a d a n b i l e m e z s i n i z ,b i l m e d e n d e ğ i ş t i r e m e z s i n i z

Page 12: DEPREMZEDELER YİNE UNUTULDU!

Seleukos Kralı 2. Antiokhos MÖ 260 yıllarında kurduğu kente eşinin ismini verir. Zeus kentin koruyucusu ve tanrısıydı. Laodikeia’da Anado-lu’nun en büyük stadyumlarından birisine sahip, MÖ 1. yüzyıldan itibaren sportif yarışmalarla beraber gladyatör dövüşleri, ayrıca gladyatör hayvan mücadelelerine ev sahipliği yapmıştır. 2 tiyatro (kuzey-batı), 4 hamam, 5 agora (Mey-dan-pazar yeri), 5 anıtsal çeşme, 1 meclis binası ve birçok tapınak ve kilise binası bulunmuştur.Bu güzel kent aynı zamanda UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer almaktadır.Pamukkale Üniversitesi’nin ve Celal Şimşek Ho-ca’nın önderliğinde uyuyan şehir son 10-15 yılda ne mutlu ki uyanıyor.Umuyorum ki 10 yıla kalmaz Efes antik kentiyle yarışır hale gelecektir. Unutmayalım ki Laodikeia, Vahiy kitabında bahsedilen 7 kiliseden bir tane-sidir. Bu sebeple yabancılar ve özellikle Hristiyanlık Alemi’nin haç merkezlerinden biridir. Burada kilise sözcüğü cemaati ifade eder, fiziki bir yapıyı değil.Laodikeia’da restorasyonu biten ve tarihi 4. yüzyıl dayanan kilise Hristiyanlık’ın serbest bırakıl-masını sağlayan Milano Fermanı sonrasında inşa edilmiştir.Antik kente girişi Suriye kapısından yapıyor-sunuz ve 900 metre uzunluğunda harika bir mermerli cadde mimarisiyle karşılaşıyorsunuz.Kent hippodamik (ızgara) planlı inşa edilmiş ve

yollar kuzeyden güneye batıdan doğuya kesişme-ktedir. A planlı tapınak görülmeye değer mekân-lardan birisidir.Yazın ziyaret etmek isteyenler sabah veya saat 15.00’ten sonra güneşin fotoğraf için en güzel karelerini yakalayabilirler.Denizli’ye kadar gitmişken Vedat Milor’un da tavsiyesine kulak verip tarihi çınar ağacının yanında Kocabaylar Kebap’ta tandır yememek de olmaz tabii.Kısacası bu topraklar ve bu tarih bizim tanıy-alım, gezelim, öğrenelim. Sevgili okuyucular yazımızı Halikarnas Balıkçısı’nın bir deyişiyle bitirelim:“Dünyada, düzenli bir anlatışa hiç gelmeyen bir yer varsa, o da Anadolu’dur”.

Yıl: 01 Sayı: 05 Fiyatı: 25 TL 5 Mart 2021 Pazartesiwww.egesaati.com

Laodikeia’ya yolculukCoğrafi olarak harika bir konuma sahip Lykos Nehri yanında kurulmuş antik şehir, Roma döneminde çok zenginleşmiştir. Önemli bir bankacılık merkezi, çok değerli yün ticaretinin yapıldığı karavanlarında rotasındadır.

K u r u m l a r v e i n s a n l a r a r a s ı n d a k i i l e t i ş i m i t a s a r l ı y o r u z . . .

www.selektifiz.com

EGE’NİN YENİ GÖZDESİ:

MACİT SASZADEİzmir Turist Rehberleri Odası Başkanı

NASIL GİDİLİR?

Gizemli antik şehri keşfetmek isterseniz

Denizli’den 5 km, İzmir’den yaklaşık 230 km’den oluşan 3 saatlik keyifli bir yolculuk sizi

bekliyor.