YöneticiGökhan Heparslan

Editör - TasarımcıZiya Harun Ergenç

Yardımcı Editör Serkan Baş

İncelemeAhmet KadıAlper Kara

Dil UzmanıCemal Kutay Özünlü

editörden

Merhaba sevgili Diecastr e-dergi okuyucuları. Hepinizin geçmiş bayramını kutlayarak söze başlamak istiyorum. Uzun bir aradan sonra tekrar birlikteyiz. Elimizde olmayan sebeplerden ötürü dergimize 5 ay ara vermek zorunda kaldık. Gerek benim sağ-lık problemlerim, gerek dergiye emek veren insanların yoğunluğu buna sebep oldu. Kendim ve tüm emek veren arkadaşlarım adına siz okuyucularımızdan özür diliyorum. Ara çok olunca gündemde-ki konular da çoğaldı. Bu süreçte ülkemiz maalesef yine bir facia ile karşılaştı. Kazadan çok cinayet olarak adlandırabileceğimiz Soma faciası. Hepimizin bir defa daha başı sağ olsun. Diecastr forumumuzun 7. yılı buluşmalar ile kutlandı. Anka-ra, Antalya, İstanbul, İzmir ve Samsun illerinde gerçekleşen buluş-maların fotoğraflarını dergimizde inceleyebilirsiniz. İyi ki doğdun Diecastr... Her zamanki gibi model incelemelerimiz devam ediyor. Bu ayki röportaj konuğumuz forumumuzun kurucusu Gökhan He-parslan. Kendisiyle Ankara ziyareti sırasında yapılan “20 Temmuz Ankara Buluşması” vesilesiyle röportaj yapma fırsatı bulduk. Bize zaman ayırdığı ve röportaj yapmayı kabul ettiği için teşekkür edi-yorum. Ayrıca buradan dergimize ilgi gösteren herkese çok teşekkür ederim. 13. sayımız, dergimizi paylaştığımız issuu.com sitesi üze-rinden 2532 kişi tarafından incelenmiş, 726 kişi tarafından indiril-miş. Türkiye başta olmak üzere sırasıyla İtalya, İsviçre, Amerika, Belçika ve Fransa’dan takip edilmiş. Bu istatistikleri de sizlerle pay-laşmak istedim. Yurt dışından övgü dolu mesajlar almak da bizi ayrıca mutlu etti. Bir sonraki sayıda buluşmak dileğiyle, sizlere keyifli okuma-lar dilerim...

Z. Harun Ergenç

2 diecastr e-dergi

İçindekiler

1/18 inceleme..................................4

1/43 inceleme................................16

1/18 inceleme..................................8

1968 Shelby Mustang GT 500 - KR

1969 PORKCHOP’S Black SheepMustang

2010 Volvo S80

1/18 inceleme................................12

1/43 inceleme................................14

1982 Camaro Z28 Bathurst #9

1960 UNIMOG 404Trolf 750 Feuerwehr Berlin

diecastr e-dergi 3

1/43 inceleme................................18

Es Zamanlı Türkiye Bulusmaları‘‘

Gökhan Heparslan

Atatürk’ün Bilinmeyen Yönleri

Mazda RX8

Diecastr 7 Yasında..........................20

‘20 Temmuz Ankara Bulusması .......32

Röportaj........................................34

Atatürk Bölümü.............................40

GMP’nin deyim yerindeyse “mahşerin

dört atlısı” olarak piyasaya sunduğu dört

canavardan bir tanesi...

Üretici GMP

Model Özellikleri996 limitte üretilen modelde, inceleme konuğumuzun seri numarası 337.Modifiyeli modelimiz Gmp Ford lisans-lı, üretim yeri Çin. Rengi mat siyah ve ölçeği 1/18.Motoru Ford SOHC 427.

Daha sonra dergimizde yer alması için de çalıştığım bir model olan 1969 Ford Boss 429 Mustang – The Gasser modeli-nin mat siyah versiyonu olan bu üretim GMP’nin deyim yerindeyse “mahşerin dört atlısı” olarak piyasaya sunduğu dört canavardan bir tanesidir.Bahsettiğimiz kırmızı versiyon asıl mo-del olup Ohio George Montgomery’nin aracı olan Boss 429 - powered twin-tur-bocharged ‘69 Mustang modeli 1960’lı yılların sonlarına doğru NHRA Gasser savaşlarında boy göstermişti.Mat siyah olan bu versiyonun da GMP tarafından üretilmiş olmasının da biz

koleksiyonerler için oldukça büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. Tabii firmanın ürettiği bu ürüne bakarak iflas edip kapanmasının çok üzücü olduğu-nu belirtmek isterim.Konumuza dönecek olursak eğer, bu model Mustang teması yapanların çok aşina olduğu bir porkchop örneği. Devasa arka tekerleri, çok güçlü 427 Ford motoru ve arka paraşütü ile tam bir drag aracı olan Gasser modeli Gmp şirketinin eski ve değerli örneklerin-den birisi. Ve Gmp modellerinde genel görünür bir özellik olarak olağanüstü ağırlığı olan bu modelde metal malze-me çok büyük oranda kullanılmıştır.

KutusuGMP klasiği köpüklü kutu modelciye ve modeline verdiği değeri gösteriyor. Kö-pük kısmı Gmp logosu bulunan plastik bir parçayla kilitlenmiş.

diecastr e-dergi 1/18 inceleme Serkan Baş

4 diecastr e-dergi

1/18

PORKCHOP’SBLACK SHEEP (MUSTANG)

diecastr e-dergi 5

çok basit bir tasarıma sahip, siyah sürücü kafesi, gaz ve fren pedalları, ön paspas ve göstergeler iç mekânı ta-mamlıyor. Tabii emniyet kemeri aracın en önemli noktası olsa gerek. Yanda ko-pilot koltuğu olsa dahi emniyet kemerinin o koltukta olmaması koltu-ğun sadece denge unsuru olarak araca yerleştirildiğini gösteriyor.

Arka CephePorkChop’s / Chop Shop plakası , ‘’Fas-test Chop in the south! ‘’ yazısı ve kırmı-zı paraşüt çantası harika görünüyorlar, klasik Mustang stopları da aracın kasa benzerliğinden sonra Mustang kasa olduğunu hatırlatan tek şey olduğunu söyleyebilirim. Bu araçta Malco Gasser modellerinde olduğu gibi arka destek tekerleri bulunmuyor. Bulunması daha iyi olurdu sanırım ancak arkadan gö-rünümü sadeleştirmek için bu şekilde modellenmiş de olabilir düşüncesinde-yim.

MotorMotorun baca gemisini andıran hava emme kısımları oldukça vahşi bir görüntü sergiliyor. Egzozların görün-tüsü de çok karakteristik ve motorun sıcağından oluşan renk farklılıkları da oldukça gerçekçi görünüyor. Motor blokunun üzerindeki Ford yazısı da dâhil olmak üzere kablolar ve yaylar

Ön CepheModelin mat siyah rengi ön planda ve ön cephenin çirkinliği ve sadeliği aracın saf bir drag aracı olduğunu anlatmakta. Camdaki yazıda yarış öncesi hazırlığı yapıldığını gösteriyor. Ve drag aracı olmasından ötürü ön cephede far ve ön ızgara gibi görseller de bulunmu-yor. Motorun hava filtresinin yanındaki Goodyear dekalleri sonradan eklenmiş yani orjinalinde mevcut değiller. Teker-lerde de hakeza öyle ancak yakıştığı için bende çıkarmadan öylece bıraktım.

Yan CepheYarış dekalleri yan cephede en çok dik-kat çeken bölümlerden birisi. Tekerler, egzozlar ve motorun hava filtresi aracın yarışa hazır olduğunu hissettiriyor. Ön cephede ön farların olmadığı gibi yan cephede de sinyaller mevcut değil.

TekerlerDaha önceden belirttiğim gibi tekerler-de bulunan Goodyear dekalleri son-radan yapılmış. Rafta tekerlerin tozlu görünümünü sevdiğim için o şekilde sergilemeyi tercih ettim. Arka teker-lerin kalınlığı aracın nasıl lastik yak-tığı konusunda bizlere fikir verirken; devasa motor, gücüyle deyim yerindey-se şaha kalkan aracın dengesi için de hayati önem taşıyor. Arka tekerlerin de-vasa oluşuna zıt olarak ön tekerler çok ince ve bu durum arka kaslı bacakları ve ufacık elleriyle T-Rex tarzı bir duruş sağlıyor diyebilirim. Mustang araçlarının aksine jantlar gös-terişsiz mat renkte ve oldukça gerçekçi bir görünüme sahip.

İç MekânModel drag aracı olduğu için iç mekân

ile birlikte çok detaylı bir sunum olmuş diyebilirim. Model aslında motorun etrafında oluşturulmuş bir çatı şeklin-de ve ek olarak GMP firmasının sadece motoru da 1/18 ölçeklerinde ürettiğini belirteyim.Motor bloku siyah renkte ve tabanda-ki yağ karteli de parlak siyah renkte olup motorun ana parçalarını oluş-turmaktalar. Motor blokunun üzerine

yerleşen sağlı sollu kapaklar, vantilatör manifoldları , motor blokunun önünde bulunan kam milini koruyucu kapağı, transmisyon yağ karteli (altta parlak metalik renkte), starter, Ford yazısının bulunduğu kam milini koruyan çizgili kapağı, körük kısmının bulunduğu çer-çeve, daha önce de bahsettiğim filtreler, manyetolar, yağ filtresi, yakıt enjeksi-yonunun sağlandığı kısımlar, motorun

hava almasını sağlayan tüpler, çeşitli yüksek gerilim kabloları, direksiyon mili, radyatör kısmı ve radyatör kapağı, likit aktarımını sağlayan hortumlar vel-hasıl şema hâlinde inceleyebileceğimiz bu üretim tam bir görsel şölen.

Nitro Tüpleri4 adet ölümcül mavi nitro tüpleri NOS yazısıyla oldukça gerçekçi görünü-

6 diecastr e-dergi

yorlar. Etraflarını saran kablolar ve göstergeler de oldukça etkileyici bir görünümde olmasına yardımcı oluyor. Dikkat edince ufak ufak yazıları da gör-mek mümkün.

Alt CepheÖn ve arka süspansiyon sistemi, 337 numaralı ürünün metal sertifika sayıla-bilecek GMP logosu, egzozlar, motorun alttan görünümü, ön ve arka akslarla birlikte bunları destekleyen demir çu-buklar ve vites kutusunun görünümü gibi özellikler bize çok zengin bir alt cephe sunuyor diyebilirim.

Sonuç olarak bu eski ancak çok kaliteli detaylara sahip nadir olan üretim eğer ki ilginizi çekiyorsa kesinlikle takip etmenizi önerebilirim.

diecastr e-dergi 7

Caroll Shelby imzası taşıyan model;

çizgileri, stopları, ahşap direksiyonu ve

motoruyla o dönemin çizgilerini gayet başarılı

yansıtıyor

Üretici Exact Detail

ÖzellikleriWheelbase, inches: 108.0Ağırlık , lbs: 3,200Kaç adet üretildiği: 1251Renk: lime greenStandard EngineType: ohv V-8Displacement, cid: 428Fuel sistemi: 1 x 4bbl.Kompresyon oranı: 10.6:1Gücü @ rpm: 335 @ 5200Tork @ rpm: 440 @ 3400Performansı:0-60 mph, sec: 6.01/4 mile, sec. @ mph: 14.3 @ 100

“Return of the King”Bu araç yolların kralının geri dönüşüy-dü ve 68 yılının ortasında 428 Cobra Jet motoru, Ram Air indüksiyonu ve 3.50 traction-lock çekiş sistemi ile hem

yüksek performans hem de uygun fiyatı ile piyasaya hitap ediyordu. Ford bu 428CJ sistemi ekmek ve tereyağı olarak tanımlıyordu. “Bread and but-ter” performance. Bu Cobra jet motoru 1968 yılında drag yarışlarında ve Super STOCK Eliminator yarışlarında oldukça başarılı sonuçlar elde etmişti. 428 CJ motor tekli dört varil karbüratör, daha

diecastr e-dergi 1/18 inceleme Serkan Baş

1/18

SHELBYMUSTANG

GT 500 - KR

8 diecastr e-dergi

diecastr e-dergi 9

diye düşünüyorum onun dışında bir eksik bulamadım.

Yan CepheYan cephenin çizgileri çok güzel. Girin-tiler, ince anten, kapı kolları, aynalar ve tekerleklerin çerçeveleri ile kelebek camların çerçeveleri oldukça başarılı modellenmiş. Kapılar sanırım biraz daha iyi oturabilirdi ve baskılar da me-talden olmalıydı diye düşünüyorum. Sinyal gruplarını da çok başarılı bulma-dım doğrusu. Ama aracın güzelliği bu eksikleri fazlasıyla kapatıyor.

iyi havalandırması ve daha iri egzoz kollektörleri ile geliştirelerek Couger, Cyclone ve Fairlane modellerinde de kullanıldı. Ve bu anlayışla üretilen araçlar da Le Mans yarışlarında Ferrari karşısında zafer kazandılar.

1/18Caroll Shelby tasarımı olan Shelby modeli o zamanlarda Panamerica gibi yarışlarda boy gösteren Mustang modellerinin cadde versiyonu ola-rak satışa sunulmuştu. Ön panelinde Caroll Shelby imzası da taşıyan model çizgileri, stopları, ahşap direksiyonu ve motoruyla o dönemin çizgilerini gayet başarılı şekilde yansıtmaktadır. Exact Detail’in de model dünyasına kazan-dırdığı serinin belki de en eksantrik rengi olan yeşil rengini beraber incele-yelim arkadaşlar.

Sertifika ve Caroll Shelby Şapkası1250 limitli modelin 361 numaralı model olduğuna dair George Lane im-zalı sertifikası modelin özel bir model olduğunu hissettiriyor.

Ön CepheÖn tampon oldukça güzel görünüyor. Geçirgen telden imal edilmiş ön ız-gara birçok Amerikan modelinde çok daha iyi modellenmiş. Ön ızgaranın çerçeveleri ve optik grubun çerçeveleri oldukça iyi. Ön farın cam desenleride başarılı. Park farları da en altta, onlar da unutulmamış. Izgara üzerindeki farların kaplamaları ve üzerinde bu-lunan yazılar da çok orijinal duruyor.

Mustang araçlarının o vahşi ön yüzünü çok iyi yansıtmışlar bu modele. Mo-torun hava girişleri de oldukça güzel görünüyor.Tabii Kobra baskılı plaka da gönülleri fethediyor.Bu bölümle ilgili sadece Shelby yazısı sanki metalik bir görünümde olmalı mıydı diye kafamda bir soru işareti oluştu. Silecekler daha iyi olabilirdi

Arka CepheArka cephe klasik Mustang çizgisinin Shelby yorumu diyebiliriz. Modelde bu bölüm; stop lambaları, arka tam-pon ve far lambaları, plaka ve Shelby yazısı da dâhil olmak üzere çok güzel bir bütünlük sağlanmış. Anten üzeri Shelby şapkasıyla oldukça güzel pozlar veriyor açıkçası.

İç MekânÖn panelin ve direksiyon simidinin ahşap görünümlü yapısı ve ön panel-deki imza modele büyük ölçüde değer katıyor. Göstergeler ve ön panelin diğer enstrümanları oldukça gerçekçi

bir görüntü veriyor. Halı kaplı taban sacı ve emniyet kemerleri ile daha da zenginleşen iç mekân, tatmin seviye-sinde oldukça üst düzeyde diyebilirim. Ahşap görünümlü iç döşeme kapıda da devam ediyor. Tam bir Amerikan tarzı. Kapıların açılış mekanizması da oldukça gerçekçi modellenmiş ve bu bölümde kapıların birazcık plastik yapıda görüntüsü dışında herhangi bir eksiklik bulamadım.

MotorFotoğraflarda da görüldüğü üzere motor gayet başarılı bir görüntü su-nuyor modelcilere. Mavi hava filtresi

kapağı üzerindeki yazılar ve etrafında bulunan plastik bölümler gerçekçi-liği artırıyor. Altta bulunan üzerinde COBRA yazan motor bloku, buji kab-loları ve distribütör, üzerinde Autolite yazan akü ve akü kabloları, radyatör hortumları ve radyatör kapağı, motoru destekleyen kollar, yağ deposu , yağ taşıyan kablolar ve unuttuğum birçok eleman zengin bir görüntü veriyorlar bu bölüme. Motor kapağının it dirse-

10 diecastr e-dergi

diecastr e-dergi 11

Alt CepheDönen şafta sahip modelin, fren ve süspansiyon sistemi elemanları ol-dukça zayıf modellenmiş diyebilirim. CMC modelleri bu konuda gerçekten çok daha başarılı durumdalar. Bu modelleri alt cepheleriyle gölgede bırakıyorlar diyebilirim. Basitçe mo-dellenmiş yaprak yaylar, diferansiyel, egzoz susturucuları ve elektrik kab-loları, mavi motor blokunun alttan görünümü ve vites kutusu, beyaz yağ filtresi, süspansiyon destek kolları ve

amörtisörler alt cephenin artı puan-larından.

Amerikan teması için çok ideal olan, bir modeli daha sizlerle inceledik. Bu derginin çıkmasında büyük katkıları olan, forumda ve dergide emeği ge-çen herkese teşekkürlerimi sunuyo-rum. Bir sonraki sayılarda görüşmek dileğiyle, sağlıcakla kalın.

ği ile açılması dışında çok bir eksiklik göremedim. Kaputun altı da bu arada güzelce modellenmiş.

BagajJant kapağı olmayan stepne sanırım diğer tekerlere göre orantısız yapılmış. Ancak bu bölümde kriko ve alet çanta-sı ile bagajın iç döşemesi oldukça hoşa giden tarzda. Kalın it dirseği sistemi ile açılmasına karşın ufak uyarı yazıları işlenmiş bagaj kapağı da oldukça iyi görünüyor. Araçta kullanılan metalin kalitesi ve üzerine uygulanan boyanın kalitesi oldukça başarılı ve tüm yüzey-lere çok güzel bir biçimde uygulanmış. Exact Lane firmasını bu yönüyle de takdir ettim doğrusu.

Bathurst #9Üretici Classic Carlactables

almadan araçtan çıkması ise büyük bir şanstı. Zaten İnternette modelin ismini arama motorlarına yazdığınız zaman bu kazanın videoları ve fotoğrafları kar-şınıza çıkmaktadır. 1982 yılında 23. sü düzenlenen bu yarışı ‘Marlboro Holden Dealer Team’ takımında yer alan ünlü pilot Peter Brock yardımcı pilotu Larry Perkins ile kazanmıştı.

1/18 ModelYıllar sonrasında da bu ünlü kazazede yarış aracı 3500 limitte 1/18 üretim

Diecastr E-dergi okuyucularımız için 14. sayıda paylaşıma hazırlamış olduğumuz özel bir model ile karşınızdayız. Avust-ralya spor tarihinde talihsiz bir kazayla yer edinmiş olan bu Camaro modeli Kevin Bartlett ve yardımcı pilotu Colin Bond’un ‘Nine Network Racing Team’ takımı ile en güzel yarışlarını çıkar-dıkları güçlü bir araçtı. Efsane yarışcı 1982 yılında James Hardie Bathurst 1000 yarışına kadar bu Camaro Z28 ile zaferler kazanmıştı. O yüzden araç da pilotu kadar kendisine belirli bir hayran kitlesi kazandırmıştı diyebiliriz. Ancak araç asıl ününü talihsiz bir kaza ile sağlayacaktı. 1980 ve 1981 yıllarında araç 2:36.432 ve 2:20.972 dereceleri ile pol pozisyonunda yarışa başlamıştı. 1982 yılında ise araç 4. olarak yarışa başlamıştı ve 27. lapa gelindiği zaman aracın duvara çarpması ile yarış pilot için son bulmuştu. Kaza talihsiz bir olay-dı ancak kaza sonucunda pilotun yara

diecastr e-dergi 1/18 inceleme Ahmet Kadı

Camaro Z28

1/18

12 diecastr e-dergi

Classic Carlactables firması tarafından

üretilmiş olan model Diecast dünyasında

nadir bulunan bir parçadır.

Yağ tankları, tamir setleri ve benzeri alet edavat ile de modeli fotoğraflamanızı tavsiye edebiliriz. Eğer ki bu güzelliği ele geçirme imkânınız olursa tabii. Yarış tarihi ile ilgileniyorsanız ve bu modeli-de alma imkânınız olursa hiç tereddüt etmemenizi tavsiye ederiz.

olarak Bathurst Koleksiyon serisinde tekrar karşımıza çıktı. Classic Carlac-tables firması tarafından üretilmiş olan model Diecast dünyasında nadir bulu-nan bir parçadır. Model klasik yarış aracı olduğu için oldukça güzel bir görünü-me sahip. Boya ve dekalleri hatasızdır. Gerek ızgaraları, gerek farları ve far çerçeveleri, gerek sinyalleri ve sinyal çerçeveleri, gerek bagajı ve likit deposu, kaput mandalları, düzgün dikiz aynala-rı, ön çekeceği, ön havalandırma kısmı gerekse de cam çerçeveleri ile oldukça düzgün ve kaliteli bir şekilde üretilmiş-tir. Rengi koyu mavidir ve sarı dekalleri ile harika bir uyum içerisindedir. Zaten klasik Camaro modelleri ile ilgilenen model koleksiyonerleri tarafından da vazgeçilmez bir parçadır. Kapı aralıkları ve kapu da oldukça düzgündür. Dunlop lastikleri ve jantları da oldukça gerçekçi bir görünüme sahip olup aracın gücü-nü hissettirmektedir. Çamurluklar da jantların güzelliğini tamamlamaktadır. Yandan egzozları, Avustralya bayrağı,

pilotların isimleri, arka çekeceği, Valvo-line yazısı, James Hardie 1000 yazısı ve benzeri detaylar da hem araç hakkında fikir vermektedir hem de model hak-kında da bizleri biraz daha araştırmaya sevk etmektedir.Onun dışında modelin iç mekânının-da kırmızı döşemesi, yangın tüpü ve kafesi ile bir yarış aracına yakışır şekilde modellenmiş olduğunu belirtebiliriz. Ancak yine de daha iyi modellenmiş olmasını umabilirdik. Fakat bu kadar ar-tısı olan bir model için çok da önemli bir eksik nokta olmadığını söyleyebilirim. Aracın 8 silindirli V8 motorunun de-tayları da oldukça tatminkar seviyede. Hava filtresi, yüksek gerilim kabloları, ufak yağ deposu, soğutma hortumları ve motor bloku güzel bir biçimde mo-dellenmiş. Motorun açılış mekanizması da iyi derecede modellenmiş. Fotoğraf-larda da görüldüğü üzere motora yağ takviyesini de yapıp yarışa hazırlamış bulunmaktayız. Böyle yarış modelleri ile uyumlu figürler harika pozlar vermekte.

diecastr e-dergi 13

14 diecastr e-dergi

1960 MercedesUNIMOG 404 TROLF 750 FEUERWEHR BERLINÜretici Minichamps

nasına gelen Universal-Motor-Gerät kelimelerinden türetilmiştir bir kısaltmadır.Ve esnek şasileri, portal aksları, aktarma organlarının tüp içerisinde korunması ve kullanışlı şanzımanları gibi özellikleri ile ambulans, askeri taşıma, radyo istasyonu, arama kur-tarma, itfaiye ve kar temizleme aracı olarak çok çeşitli amaçlarla kullanıl-mışlardır. Ayrıca birçok orduda da bu araçlar kullanılmıştır ve kullanılmak-tadır. Elimizde ki modelde Berlin itfaiyesi-ne ait 1960 model bir Unimog klasiği Minichamps firmasının cidden güzel bir işçiliğinin örneğidir.Ön projektör lambası, korumalı farla-rı ve tepe lambası aracın ilk karakte-ristik özellikleri. Mercedes logosu ve sinyalleri de oldukça güzel bir işçi-liğin ürünü. Modelin tekerleri de ol-dukça gerçekçi bir biçimde üretilmiş

Merhabalar, dergimizin bu sayısında sizinle özel bir 1/43 modeli paylaş-mak istedim. Minichamps üretimi 12 cm uzunlu-ğunda olan bu kırmızı Unimog mode-li firmanın 864 limitle ürettiği sold out üretimlerden birisi. Her ne kadar üretimden kalkmış olsa da eğer Unimog araçlara merakınız varsa ve eğer ki model de karşınıza çıkarsa kaçırmamanız gereken bir güzellik olduğunu belirtmeliyim. Unimog evrensel motorlu araç ma-

ve gerçekten de seyir keyfi vermekte. Modelin su deposu kısmı ve itfaiye tüpleri de aracın herhangi bir operas-yona hazır olduğunun habercisi gibi.Sonuç olarak keyifli bir üretim ol-duğunu belirtmeliyim, bu modeli sizlerle paylaşmış olmaktan mutluluk duydum. Bir sonraki sayımızda daha güzel üretimlerle birlikte olmak dile-ğiyle...

diecastr e-dergi 1/43 inceleme Ahmet Kadı

1/43

diecastr e-dergi 17diecastr e-dergi 17diecastr e-dergi 15

1/43

1960 MERCEDESUNIMOG 404 TROLF FEUERWEHR..........................................................................BOYUT : 1/43..........................................................................ÜRETİCİ: Minichamps

16 diecastr e-dergi

2010 S80Üretici Cararama

koyuldum ve 1 hafta sonunda değerli bir koleksiyonerde modeli buldum ve hemen aldım.Modelin detaylarına geçecek olursak, boya kalitesi gayet yerinde, sedefli beyaz olması modelin dış görünüşü-ne artı katıyor. Jant işçiliği de yerli yerinde ve gerçeğine çok yakın bir şekilde modellenmiş. Modelin farları pimli ve bu biraz can sıkıcı açıkçası, fakat genel görünümde çok da göze batmıyor. İç detaylara geçecek olur-sak, direksiyon çok gerçekçi mo-dellenmiş. Cararama’dan bu derece güzel bir işçilik beklemiyordum. Onun dışındaki iç detaylar da yerli yerinde. Bu model Cararama’nın özen gösterdiği bir model olmuş Motorart markası ile paralel üretim olduğun-dan dolayı, zira modelin alt kısmında Motorart yazıyor. Bunu araştırdığım-da gördüm ki Motorart’ın 1:43 olarak piyasaya sürdüğü model ile bu model

Herkese merhaba değerli Diecastr-e dergi okurları,

Uzun aradan sonra yeni bir sayı ile sizlerin karşısında olmanın heyecanı-nı yaşıyoruz. Bu sayıda sizlere tanıta-cağım model dünyanın en güvenilir otomobil markalarından biri olan Volvo’nun amiral gemisi S80. Bu mo-deli piyasada bol bulunduğu zaman-larda almamıştım fakat geçenlerde bu modelin koleksiyonumda olması gerektiğine karar vererek aramalara

aynıymış. Yazımın sonuna gelirken şunu söylemeliyim ki; eğer benim gibi sedan modellere ilgi duyuyorsa-nız bu modeli kesinlikle edinmenizi tavsiye ediyorum.

diecastr e-dergi 1/43 inceleme Alper Kara

1/43

Volvo

diecastr e-dergi 17

1/43

2010 VOLVOS80..........................................................................BOYUT : 1/43..........................................................................ÜRETİCİ: Cararama

18 diecastr e-dergi

Üretici Autoart

yanı sıra 4 ve 6 ileri otomatik vites de kullanılmaktadır.Modelin detaylarına geçersek, önce-likle klasik Autoart ağırlığı bu mo-delde de mevcut. Modelin rengi koyu yeşil yani Dark Green olarak geçiyor ama oldukça Dark zira direkt siyah gösteriyor. Ayrıca boya kalitesine diyecek yok, gerçekten çok başarılı. Kalıp olarak kusursuz, ön farlar ve arka farlar da gerçeğine çok yakın ta-sarlanmış ve en önemlisi ise pim yok. Modelin en hoşuma giden kısımların-dan biri ise jantları, zira jantlar gerçe-ğindeki sportifliği birebir yansıtmış. Burada Autoart’ın ne kadar harika bir üretici olduğunu gösteren bir detay mevcut, zira jant kaliperlerinde küçük harflerle Mazda yazısı mev-cut. İç detaylara bakarsak gerçeğine uygun olmakla beraber 1:43 araçlar-da genelde karşımıza çıkan bir sorun var, o da şu ki iç mekân biraz renksiz kalmış. Ayrıca yeri gelmişken şunu

Merhaba değerli Diecastr E dergi okurları.Bu ayki ikinci incelemem Autoart’ın sanat eserlerinden biri olan Mazda RX8. İlk önce modelin 1:1’i ile ilgili kısa bilgi vermek gerekirse Mazda RX-8, Mazda tarafından Nisan 2002 - Ağustos 2012 arasında üretilen spor otomobildir. Motor olarak Wan-kel motoru kullanmaktadır. Wankel motoru 1308 cc’dir. RX-8’de 192, 215, 231, 240 ve 250 HP gücünde beş adet Wankel motor vardır. Şanzıman ola-rak 5 ve 6 ileri düz vites şanzımanın

da eklemek istiyorum. Model, diğer Autoart mazda RX8’lerin içinde sol-dan direksiyonlu olan tek model. Bu da modele daha da ısınmamı sağladı benim. Son olarak şu ara diğer renk-lerinden bulunan bu modeli buldu-ğunuz yerde kaçırmayın diyorum.Bir sonraki e-dergide farklı model-lerle buluşmak üzere hepinize bol modelli günler diliyorum.

diecastr e-dergi 1/43 inceleme Alper Kara

1/43

RX8Mazda

diecastr e-dergi 19

1/43

MAZDARX8..........................................................................BOYUT : 1/43..........................................................................ÜRETİCİ: Autoart

DIECASTR 7 YASINDA Es Zamanlı Türkiye Bulusmaları

,, ,

6. yılımızı dolduracağımız ve 7 yaşından 1 gün alacağımız forum sayfa-mızın doğum günü 13 Nisan 2014 günüydü.Bu bağlamda ve bir klasik hâline getirdiğimiz EŞ ZAMANLI TÜRKİYE BU-LUŞMALARIMIZI Ankara, Antalya, İstanbul, İzmir ve Samsun’da gerçek-leştirdik. Nice yıllara Diecastr...Not: İllerin sıralaması harf sırasına göre yapılmıştır.

Forumdan Derlenen

20 diecastr e-dergi

ANKARA

diecastr e-dergi 21

22 diecastr e-dergi

diecastr e-dergi 23

ANTALYA

24 diecastr e-dergi

diecastr e-dergi 25

26 diecastr e-dergi

ISTANBUL.

diecastr e-dergi 27

28 diecastr e-dergi

diecastr e-dergi 29

IZMIR. .

30 diecastr e-dergi

diecastr e-dergi 31

SAMSUN

20 Temmuz 2014 tarihinde Diecastr Ankara üyelerimiz; Korkut VAROL, Veli SALTIK, Emre ERBAŞAR, Bahadır ERTÜRK, Sarim SEMERKANT, Tolga TİTİZ, Musa Can ÇİL, Serkan BİLİKLİ, Mustafa PARLAR, Ziya Harun ERGENÇ, sponsorumuz A. Bülent ÜNAL ve en küçük katılımcımız Mert ERBAŞAR, forumun kurucusu Gök-han HEPARSLAN’ın Ankara ziyareti sebebiyle bir araya geldiler. Şehir dışından da katılan üyelerle birlikte 12 kişilik çok keyifli bir sohpet ortamı yaşandı. Nice böyle süpriz toplantılar dileğiyle...

32 diecastr e-dergi

20 TemmuzAnkara Bulusması

Editör - Forumdan

,

diecastr e-dergi 33

36 diecastr e-dergi

Röportaj Editör

Değerli Diecastr.com üyeleri,

Bu sayımızın röportaj konuğu “Diecastr Forum”un kurucusu Gökhan Heparslan. Gökhan Bey’e öncelikle röportaj teklifi-mizi kabul ettiği için teşekkür ederek so-rularıma geçiyorum...

Birçok kişi sizi tanıyor zaten ama dergi okurlarımız için de kendinizi tanıtır mısı-nız?1974 Ankara - Çankaya doğumluyum. Çe-şitli hobilere ve müziğe olan ilgim küçük yaşlarda başladı. Hobi konusunda soraca-ğınız sorularla fazlası ile karşılaşacağımı bildiğim için bu ilk soruda mesleki yaşan-tım ile kendimi tanıtmayı uygun görüyo-rum. Küçük yaşlarda müziğe olan ilgim, öncelikle annem ve babam daha sonra ilgileri ile; Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı Öğre-tim Üyesi İstemihan TAVİLOĞLU tarafından fark edilmiş. Bu heveslendirmenin o yıllardaki konservatuar sınav sonuçlarına yansıması ise 1-2 puan farkla ve hüsranla sonuçlanmıştı. O küçük yaşta hiç unutmam; sınav sonuçları açıklandığında ve listelere bakarak kendimi yedeklerde gördüğümde bir söz söylemiştim... “Yaşlanıp bastonla bu sınava gireceğimi bilsem bile, Müzik Bölümü okuyacağım.” demiştim... Çocuk aklımla sarf ettiğim bu sözümü ise Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümünü 1. likle kazanarak gerçekleştirmiş oldum. Gerçekleştirdiğim bu hedefi de Ankara Devlet Tiyatroları’na, TRT’ye hazırladığım müzikler ve mesleki çalışmalarım doğrultusunda aldığım çeşitli ödüllerle taçlandırmış oldum. Kısaca bahsetmeye çalıştığım 40 yıllık yaşantımda öne çıkan bir diğer konu da elbette hobimizdir ve tahmin ettiğim sorulara vereceğim cevaplar ile dergimize renk katmayı diliyorum.

Bu maceraya ne zaman ve nasıl başladınız? İlk modelinizi ve hikâyesini anlatabilir misiniz?Bu hobi macerasının başlangıcı, çoğu hobicinin yaşadığı ve bilindik başlangıçtır aslında; 1/32 çek-bırak... (Gülüyoruz.) Çek bıraktan farklı olarak; bizim çocukluk zamanımızda Matchbox’ lar vardı... 6 yaşında bademcik ameliyatı olduğumda ba-bamın bana aldığı Corgi üretimi inşaat setini unutamam ve o yıllarda oynadığım tüm Matchbox, Corgi ve Majorette üretimi

Bu hobi macerasının başlangıcı, çoğu

hobicinin yaşadığıve bilindik

başlangıçtır aslında;1/32 çek - bırak...

34 diecastr e-dergi

diecastr e-dergi 37

modellerimi saklarım. Doğup büyüdüğüm Kenedy Caddesi’nde de o yıllar için bu işlerle ilgilenen değerli ağabeylerimin yanımda olması da büyük etkenlerdendir. Şu an Ankara Maket Topluluğu Başkanı olan, değerli abim Veli Vahap SALTIK‘ın evinden çıkmazdık. Maket modelciliğe olan ilgim de o yıllarda başladı. Bu başlangıç ile büyüdüğümüz yıllardan sonra ve hemen şimdiye (11 yıl önceye) geri dönelim...6 yaşından beri sakladığım bu Matchbox modelleri, evlendikten sonra ve salonda bulunan gümüşlük vitrinini ele geçirerek sergilemem ile başladı tüm hikâye... (Gü-lümsüyor.)Önceleri masumdu ve sadece eldekiler sergilendiği için sıkıntı yoktu ve eşim de bu konuya sıcak bakmıştı... Sergilemek ve bu nostalji vitrini ışıklandırmak ise bana ayrı bir keyif vermişti. Yıllar yılı sakladığım ve vitrin oluşturduğum bu modellerin yanına ilk olarak 1/72 Cara-rama 6’lı VW seti alarak heyecanım arttı. 1/32, 1/24, 1/18 derken, Matchbox yıllarında sağlam aşılanan sevgi ve ilgi büyü-dü... 1/18 almaya başladığım için gümüşlük yetmez oldu ve çocukluk arkadaşım Emre ERBAŞAR’dan modelleri sergilemek istediğim vitrinin projesini çizmesini istedim. Projeyi çizdi, Ankara/Siteler’de yaptırdım ve vitrini salona yerleştirdiğimde çocuk-lar gibi sevindim. Bu vitrinin ilk heyecanını da değerli dostum Emre ERBAŞAR’ın he-diyesi olan 1/32 DHL tır ile yaşamış oldum. Daha sonraları bu vitrin de yetmez oldu ve yanına eklenen yeni vitrinler ile komple bir model odası yapma kararı aldım. Her ölçekten biriktirdiğim modellerle 750 – 800 gibi bir sayıya ulaştım. Gidenler, gelen-ler derken ve son yıllarda BMW temasına yönelerek model sayısını azaltma ve bazı

ölçeklerden vazgeçme kararı aldım. Aldığım bu karar doğrultusunda da aynı şekilde devam etmekteyim.

Diecastr forumu nasıl kurdunuz, nerden aklınıza geldi ve ne gibi zorluklar yaşadınız?Önceki sorularda bahsettiğim gelişmelerden sonra, küçüklükten beri yaşadığım bu heyecanı paylaşmam gerektiğini düşün-düm ve o zamanlarda yaptığım araştırmalar sonucunda; tr.gg uzantılı bir adrese yöneldim... Bedava hizmet veren sağlayı-cıdan Diecast.tr.gg adresini alarak tüm model çekimlerimi paylaşmaya başladım. Bu adres üzerinden yaptığım paylaşımla-rın takipçilerinin ve görüntülenmelerinin arttığını gördüm ve hobici arkadaşlara ulaşmaya ve mesajlaşmaya başladım. Bu mesajlar doğrultusunda da diecast ile ilgili olan bir forum sayfasından haberdar olarak üye oldum. Belirli bir zaman sonra yaptığım tüm paylaşımlarımla sevilen ve saygı duyulan bir üye profiline eriştim. Bu aşamadan sonra ve ilgili forumun bir mo-deratörü ile aramızda yaşadığımız tatsız bir sohbetten sonra üyeliğimin silinmesini talep ettim. Talebimin kabul edilmesi ile birlikte ve 13 Nisan 2008’de ‘Diecastr Forum’unu kurdum. YAŞADIĞIM/IZ ZORLUKLAR:Forumu kurduğum tarihte de bir elin parmaklarını geçmeyen ama birbirimize sarılan 4-5 üye olduk. Geçen 7 yıl ve zorluklar-dan bahsediyoruz ve yaşanılan zorlukları çoğunluk olarak zaten bilmekteyiz. 1500 üyenin, 1500 tane farklı karakter yapısın-dan ve farklı yaşanmışlıklardan geldiğini düşünecek olursak bu kadar üyeyi bir forumda ve aynı çizgide tutabilmek elbette çok zor. Aile hayatımızdan ödünler vererek bugünlere kadar beraberce gelmemiz kolay olmamıştır ve bu anlamda emeği ge-çen tüm değerli arkadaşlarıma teşekkür ederim. Bu hobiye gönül veren insanlar olarak; dert anlatmak yerine herkesin canı sağ olsun demek daha anlamlı geliyor benim için.

Geniş bir koleksiyonunuz olduğunu biliyorum. Bize biraz koleksiyonunuzdan bahseder misiniz? Herhangi bir temanız var mı?Geniş koleksiyon derken, bu soruda koleksiyon konusu tartışılır... Her ne kadar “MODEL ARABA KOLEKSİYONERLERİ BULUŞMA NOKTASI” desek de, çoğumuz koleksiyoner değil sadece toplayı-cıyız denebilir ve bu konu da elbette tartışmaya açıktır. Topladığımız modeller, yıllar sonra koleksiyon değerini kazanabilir ve site sloganımızla ancak o zaman uyum gösterebilir. Bu seviyeye gelebilmek de elbette toplamaya başlamak ve emek harca-maktan geçer.Gelelim topladığım modellere: 11 yıldır model topluyorum ve üretici kalite konusunu ilk yıllarda çok fazla önemsemedim. Her ölçekten biriktirdim ve geçmişte anısı olan, hikâyeleri ile hayatımda iz bırakan modelleri biriktirmek ile işe başladım. Hiç unutmam; bu konuda benden çok daha fazla emek harcamış olan değerli dostum Sarim SEMARKANT evime geldiğinde en pahalı modellerle ilgilenmedi ve direkt 1/72 vitrine/birikimine bakarak emek harcanmış dedi. Bir diğer ve aynı tarz yaklaşımı da Corgi üretimi Ford araç taşıyıcıya oldu... Benim de değer verdiğim en önemli şey; anılar, emek ve o araba ile ilgili yaşananlar oldu. Bu durum böyle devam ederken, kalitenin de ön planda olduğu modellerden daha fazla keyif almaya başlayarak bu yönde alımlarım oldu. Ancak temaya girdiğimizde de üretici konusunda bazı sıkıntılar yaşabiliyorsunuz... Almak istediğiniz bir modeli kaliteli fir-maların üretimlerinde bulamazsanız başka üreticilere yönlenmek durumunda kalabiliyorsunuz. Bu konuda şunu yinelemek

diecastr e-dergi 35

isterim ki; aldığınız her model sizin için özeldir ve paylaşabildiğiniz ölçüde mutlusunuzdur. Model alımında, ka-lıbın düzgünlüğü, ağırlık, ince detaylar ve işçilik karar vermeyi kolaylaştırıyor elbette. Temaya giderseniz veya sizin için özel olan bazı modelleri edinmeyi istiyorsanız, görmezden geldiğiniz veya üretici firma tarafından mecbur bıra-kıldığınız yönleri olabiliyor. Başta da belirttiğim gibi elbette her hobici detay arar ama alınan 5-10 liralık bir model bile size mutluluk veriyorsa bu yeter-lidir ve güzel olan da budur aslında... Bu durumu örneklendirecek olursak, ülkemizde çoğu kişinin anılarının oldu-ğu FIAT 131 modelidir. En üst düzeyde model alımı yapan çoğu üyemizin bile, 5 liraya satılan 1/43 ölçek Burago üreti-mi FIAT 131 modelinden aldığı mutluluk gibi. (Gülüyoruz.)

İsteyip de alamadığınız bir model var mı, varsa hikâyesini anlatır mısınız?İsteyip de alamadığım model olmadı çünkü cebimde param yoksa model araştırmam. Hobi işi zevk işidir ve malumunuz üzere emek harcadığımız bu hobi de maddiyatla ilgilidir. Aile sorumluluklarını yerine getirdikten sonra ve hobiye ayırdığım param cebimde olduğunda ise istediğim bir modeli araştırırım ve mutlaka almayı hedeflerim. “Model var, para yok; para var, model yok.” gibi komik ve olağan bir durumla karşılaştıktan sonra da yakaladığım zamanlar da olur, kaçırdığım zamanlar da ama mutlaka alınacak listesine adı yazılır ve bir gün belki diyerek ötelerim.

Koleksiyonunuzdaki favori modeliniz nedir?Koleksiyonumda favori modelim yok, modellerim var... (Gülümsüyor.) 6 ile 10 yaş arasında oynadığım ve o yıllardan sakladı-ğım Matchbox’larım, beni bugünlere taşıyan ve benimle yaşıt olanlar en kıymetlilerimdir.

Diecast dışında başka bir hobiniz veya uğraşınız var mı?Diecast dışında akvaryum hobisi ve pulculuk ile ilgilenmeye çalışıyorum. Bir dönem akvaryum.com sitesinde faal çalışmala-rım olmuştu ancak sitemizi kurduktan sonra fazla ilgilenemedim. Yine de amatör olarak ve kendime göre bu hobilerimi de devam ettirmekteyim.

Ülkemizde son 10 yıl içinde diecast ve diecast koleksiyonculuğu konusunda ne gibi değişme ve gelişmeler oldu? Türkiye’de hobimize verilen değer hakkında ne düşünüyorsunuz?Diecast hobisi ve ülkemiz genelinde bu hobinin nasıl karşılandığı forumumuzda çok defa tartışıldı ve gelen görüşler doğrultu-sunda az da olsa yol alındığını düşünüyorum. Ana başlıklar şeklinde sıralayacak olursak; Toplumun bakış açısını değiştirebilecek maddi imkânlar yok. Bu modellerin oyuncak olmadığını yaptığımız toplantı, sergi ve paylaşımlarımızla daha fazla kişiye duyurmalıyız.Yeterince tanıtım ve reklam yok. (Tanıtım yapmak isteyenlere destek veya sponsor az.) İthalatçı firma sayısı az ve rekabet yok.Forumlar, paylaşımlar ve ilgi çoğalmalı. (Bilindik tek forum kaldığımız aşikâr.) İlgi çoğalmalı derken en önemli konu budur: 4 ana başlıktan sonra şunu düşünün; öğrenci olan bir hobidaşımız bu işe heves ediyor ve ayakta kalan tek forum sayfası olan sitemizi buluyor diyelim... Belki yemesinden kısarak 70-90 lira arasında bir model alıyor ve forumda paylaşıyor... Paylaşımı ilgi görmez ise bizleri bulmak için o kadar emek sarf etmiş ve hobiye yeni başlamış bir insan, başladığı anda küsmez mi sizce? Küserse küssün dersek hata ederiz. Forumu kurduğumdan bu yana savunduğum tek bir gerçek var. Bizler hobiciyiz ve 1/32 çek-bırak arabaya da yorum yapmalıyız. Bu tür paylaşımlara forumumuzda destek veren ve hassasiyet gösteren çok üyemizin olduğunu da biliyorum ancak bu ilginin daha da artması gerektiğini düşünüyorum. Bu tür devamlılık-lar için konulara olan ilgi ve mesajlarını artıracak üyelerimize şimdiden teşekkür ediyor ve asıl amacın hobi olduğunu unut-mamalıyız diyorum.

36 diecastr e-dergi

Yeni hobidaşlarımıza önerileriniz neler-dir?Yeni hobidaşlarıma önerilerim: Bu sorulara verdiğim kısaca cevapla-rı okuduklarında zaten bir fikir sahibi olmuşlardır. Kendilerine doğru gelen yönlerini hayata geçireceklerdir. Merak ederek forumu araştırdıklarında ise za-ten bir dolu bilgi ve tavsiyeler ile karşı-laşacaklardır... Forum mantığında bakacak olursak kendilerinden iki önemli isteğim var; forum sayfamızın sabit konularında da belirttiğim gibi öncelikle; 1- Profil bilgilerini tam olarak doldur-maları (İsim, yaş, şehir, model sayıları vb. )2- ÜYE TANIŞMA bölümümüzde kendi-lerini tanıtmaları...Bu olması gereken davranıştan sonra ve paylaşımları ile zaten her şey kendi-liğinden gelişecektir.

İnsanın bir hobisinin olması ona neler kazandırabilir?İnsanın bir hobisinin olması bana göre, hayatta bir iz bırakması anlamındadır ve en başta yaşadığının ispatıdır.

1/1 olarak aracınız var mı? Varsa markası nedir?1/1 aracım var ve bu güne kadar kullandığım araçlar içinde elbette ve bana göre en iyisi. 1/1 yaşantıma 1964 model VW ile başladım, 1974 VW 1303 ve 1976 Mercedes 230.4 ile maceralarım oldu. Sıfır km olarak aldığım araçlar; 2000 CLIO 1.4 RXT, 2010 STEPWAY 1.5 DCI ve son aldığım aracım; 2012 HYUNDAI IX35 ve memnun kaldığım sürece de devam etmeyi düşünüyorum.

En çok kullanmak veya sahip olmak istediğiniz 1/1 araç nedir?Temiz bir IMPALA’ ile süzüle süzüle gezmeyi ve benzinine yetişebilmeyi çok isterdim. (Gülüyoruz.)

Sizin de yöneticisi olduğunuz dergimiz hakkında düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?Hobimiz ve forum adına, model veri tabanı ve E-Dergi’miz olmazsa olmazlardan. E-dergi çalışmalarımıza dönem dönem ara verdiğimiz olsa da okuyucusuna mutlaka ulaşan ve aranan özel bir çalışmadır. Dergimize daha önce de emek harcamış tüm hobici arkadaşlarıma teşekkür ediyor, kadromuza olan yeni katılımlarla aynı keyifle devam edeceğimizi umuyorum.

Forum hakkındaki düşüncelerinizi de merak ediyorum. Hedeflediğiniz yere ulaştınız mı yoksa daha yapacak işler var mı diyor-sunuz?Hedeflediğim tek şey hobimi paylaşmak oldu. Çünkü ben bu işi sadece hobi amaçlı olarak ve ticari kaygı duymadan yaptım. Bu samimi davranışıma karşın da çok değerli insanları tanıdım ve aslında hedefime ulaşmış oldum. Yeni üyesinden, en kıdemli üyesine kadar tüm arkadaşlarımın emekleri ile geldiğimiz bu nokta ve kurduğumuz dostluklar benim en büyük kazancımdır.

Son olarak bütün diecast severlere kısa bir mesaj verir misiniz?Diecast severlere kısa mesajım şudur; Yaşadığını hissetmek amaç ise, hobi; en güzel araçtır...

Güzel bir röportaj oldu. Bize zaman ayırıp sorularımızı cevaplandırdığınız için çok teşekkür ederiz...İlgi ve alakanızdan dolayı ben teşekkür eder, tüm üyelerimize iyi forumlar dilerim...

diecastr e-dergi 37

38 diecastr e-dergi

GökhanHeparslan’ınVitrininden...

diecastr e-dergi 39

40 diecastr e-dergi

Atatürk’ün Bilinmeyen Yönleri

1. “ATA” LAFINI SEVMEZDİ“Atatürk” lafını ilk kez dönemin Türk Dil Kurumu Başkanı bir konuşmasında kullanmış, Mustafa Kemal de çok be-ğenerek soyadı olarak almıştı. Kendi-sine “Ata” diye hitap edilmesinden hiç hoşlanmazdı.

2. EN SEVDİĞİ YEMEKManastır Askerî Lisesi yıllarından kalan bir alışkanlıkla hayatı boyunca en sev-diği yemek kuru fasulye ve pilav olarak kaldı. Tatlıya düşkün değildi ama canı istediğinde çok sevdiği gül reçelini tercih ederdi.

3. EN BÜYÜK HAYALİ DÜNYA TURUNA ÇIKMAKTIÖmrü yetseydi bir dünya turuna çıkıp Türk dili ve tarihi üzerindeki çalışmala-

rını genişletmek en büyük hayaliydi.

4. BAŞU CU KİTABI “ÇALIKUŞU”YDUBinlerce kitabı vardı. Ama bunların ara-sında bir tanesini hayatı boyunca hatta cephede bile baş ucundan ayırmadı. Reşat Nuri Güntekin´in ünlü “Çalıkuşu” romanını hep yanında taşır, her gün rastgele bir yerinden açar, birkaç sayfa okurdu.

5. KABUL SALONUNDAKİ AT YAVRUSUAtlardan sonra en sevdiği hayvan köpekti. “Fox” adını verdiği köpeği, Ga-zi’nin yatağının ayak ucunda uyurdu. Hayvanlara düşkünlüğü o dereceydi ki bir gün misafirlerinin de görebilmesi için yeni doğmuş bir tayla annesinin Çankaya Köşkü kabul salonuna getiril-mesini bile emretmişti.

diecastr e-dergi editörden

Atatürk Bölümü

diecastr e-dergi 41

6. TAM BİR SALON ADAMIEn sevdiği dans valsti. Müzik zevki çe-şitlilik gösteriyordu. Klasik Batı müziği dışında Anadolu ezgilerini de severek dinlerdi.

7. GÖMLEKLERİNİN TÜMÜ BEYAZDIGömleklerinin hepsi beyazdı. Bu göm-lekler ilk yıllarda İsviçre’de özel olarak dikilirken sonra yerli malı kullanma kampanyasına öncülük edebilmek için Beyoğlu`nda bir terziye diktirilmeye başlanmıştı.

8. DOLABINDA LACİVERTE YER YOKTUTakım elbiselerinin tasarımlarını hep kendisi çizerdi. Lacivert takım giymeyi sevmezdi.

9. ÖLÇÜLERİBoyu 1.74 idi. Hayatinin son dönemle-rine kadar 76 olan kilosu hastalığının ilerlemeye başlamasıyla 46’ya kadar düşmüştü. 43 numara siyah rugan ayakkabı giyerdi.

10. RUMELİ ŞİVESİÖzenli ve temiz bir Türkçe konuşurdu. Ancak bazı kelimeleri Rumeli şivesiyle telaffuz ederdi.

11. HAZİN BİR HİKÂYEHayatında bir dönem çok önemli yer tutan Mustafa Kemal’in evlenmesinden sonra hayatına trajik bir şekilde son ve-ren Fikriye Hanım’ın mezarının nerede olduğu bilinmiyor.

12. CUMHURBAŞKANLIĞINDAN SIKILI-YORDUHayatının çoğunu geçirdiği savaş cephelerinden sonra Cumhurbaşkanı olarak geçirdiği yıllar ona bir tecrit ya-şantısı gibi geliyor, çok sevdiği halkın-dan ve sade bir vatandaş yaşamından uzaklaştığını düşünüyordu.

13. PAPA’NIN TEMSİLCİSİNE ELBİSEKıyafet Kanunu çerçevesinde tüm din adamlarının dini kıyafetleriyle sokağa çıkmaları yasaklanınca, Monsenyör Roncalli’ye kendi terzisi Kemal Milaslı eliyle bir koleksiyon hazırlattı.

14. KENDİSİ TIRAŞ OLMAZDISabah kahvaltılarıyla arası hiç hoş de-ğildi. Yataktan kalkar kalkmaz odasın-daki divanın üzerine bağdaş kurarak oturur, günün ilk kahvesini sigarasını içerdi. Bir özelliği de kendi kendine tıraş olmamasıydı.

15. DÜZEN TAKINTISI VARDIEvinde, çevresinde hatta konuk olduğu evlerde bile eğri duran eşyaları düzelt-meden rahat edemezdi.

44 diecastr e-dergi

16. HOŞGÖRÜLÜ LİDERKöylünün birinin gazete kâğıdına sardı-ğı tütünü içmeye çalışırken eli yanmış, “Alın bunu kendi içsin” diyerek Atatürk’e küfretmişti. Mahkemeye çıkarılacaktı. Atatürk olayı dinledikten sonra “Onu mahkemeye vereceğinize doğru dürüst sigara içmesini temin edin.” dedi.

17. SİGARA PAZARLIĞIHastalığının başlangıcında kendisini mu-ayene eden Dr. Fissinger günde kaç paket sigara içtiğini sormuş, Atatürk “sekiz” demişti. Doktor bunu günde bir pakete indirmesi gerektiğini söyleyince gülümse-yerek cevap vermişti:“Ben zaten bir paket içiyorum. Bundan sonra bunu sizin izninizle yapacağım”.

18. “BU NASIL HALKÇILIK?”Bir sabah milletvekilleri ile trene bin-

mişti. Kondüktörünmilletvekillerinden bilet parası alma-masına şaşırmış nedeninisormuştu. Trenin milletvekillerine bedava olduğunu öğrenince epey si-nirlenmiş, “Ne de güzel halkçılık ama!” demişti.

19. “LAİKLİK ADAM OLMAKTIR!”İlk mecliste bir oturum sırasında üye-lerden biri laikliğin ne manaya geldi-ğini anlamadığını söyleyince Gazi çok sinirlenmiş ve elini kürsüye vurarak bir din bilgini olan üyeye cevap vermişti: “Adam olmak demektir hocam, adam olmak!”

20. KURBANLARI BAĞIŞLARDIGittiği yurt gezilerinde kendisi için kur-ban edilen hayvanlara bakamaz böyle durumlarda sırtını döner ya da kesilme-lerini engellerdi.

21. YABANCI DİLE MERAKIAskerî lisede öğrenmeye başladığı Fransızca’yı sonraki yıllarda geliştirdi. Zengin bir kelime bilgisi vardı. Konu-şurken araya Fransızca sözcükler de eklerdi.

22. FASULYESİNE POKERKumardan hoşlanmaz ama arkadaşla-rıyla fasulyesine poker oynardı. Oyun sonunda kazandıklarını iade ederdi.

23. KAN GÖRMEYE DAYANAMAZDICephelerde düşmanla göğüs göğüse savaşmış biri olarak en ilginç özelliği savaş meydanları dışında kan görünce fenalaşmasıydı.

24. KULAKLARI DUYAN TEK KİŞİFransız tarihçisi Herriot Ankara’ya geldiğinde Gazi’nin kulaklarının duyu-

yor olmasına şaşırmış anılarında bunu esprili bir dille anlatmıştı: “T.C.’de bir tane kulakları duyan kişi var onu da Cumhurbaşkanı yapmışlar.”

25. BİR RİCASI BAŞ TACIDIRBir gün halk arasında dolaşırken çar-şaflı bir kadına rastlamış, “Hafız Hanım benim hatırım için başındaki örtüyü açar mısın?” diye sormuştu. Kadın baş örtüsünü açarak Atatürk’ün önünde eğildi ve ellerini öptü.

26. BİLARDO VE YÜZMESportmen kişiliği vardı. Her gün at bi-ner, yüzmeye gider ve bilardo oynardı.

27. EN BAŞARILI DERSEğitim hayatı boyunca en başarılı dersi matematikti. Pozitif bilimlere ilgisi hayatı boyunca sürdü.

28. YAĞCILARA GEÇİT YOKYağcılara çok kızardı. Bir akşam sofra-sında kendisine gereksiz şekilde iltifat eden Abdülhak Hamit`e müdahale etti.

29. SON YILBAŞI GECESİ1937’yi 1938’e bağlayan son yılbaşı gecesini Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras ile baş başa geçirmişti. O gece do-labındaki bazı elbiseleri bakana hediye etmişti.

30. KÖŞKTEKİ GÜVERCİNLİKKuşları çok severdi. Çankaya Köşkü’nde özel bir bakıcının ilgilendiği güvercinli-ği vardı.

42 diecastr e-dergi

diecastr e-dergi 45