90
DÖNEM : VII YASAMA YILI: 2011/IV KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ CUMHURİYET MECLİSİ TUTANAK DERGİSİ 4’ncü Birleşim 13 Ekim 2011, Perşembe

dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

  • Upload
    others

  • View
    0

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

DÖNEM : VII YASAMA YILI: 2011/IV

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

CUMHURİYET MECLİSİ

TUTANAK DERGİSİ

4’ncü Birleşim13 Ekim 2011, Perşembe

Page 2: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

İÇİNDEKİLERSayfa

I.GELEN EVRAK 210

II. BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) ONAYA SUNULANLAR

1) Başbakanlığın Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi gündeminde bulunan Türk Hastaneleri İnşa ve Teçhizat Fonu (Değişiklik) Yasa Tasarının Komitede ivedilikle görüşülmesine ilişkin Tezkeresi.

212

2) Cumhuriyet Meclisi Başkanlık Divanının Avrupa Parlamentosu Milletvekilleri ile toplantı yapmak üzere Brüksel’e gidilmesine ilişkin Kararı.

217

3) İdari ve Sosyal İşler Komitesi Başkanlığının Öğretmenler (Değişiklik) Yasa Tasarısının Genel Kurulda üçüncü görüşmesine ilişkin Tezkeresi.

221

B)BİLGİYE SUNULANLAR

1) Başbakanlığın İdari ve Sosyal İşler Komitesi gündeminde bulunan Emeklilik (Değişiklik) Yasa Tasarısı, Bakanlıkların Kuruluş İlkeleri (Değişiklik) Yasa Tasarısı, Enerji Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasa Tasarısı, Özel Hastaneler, Özel Klinik, Özel Dispanser ve Özel Muayenehaneler (Denetim) Yasa Tasarısı, Güvenlik Kamu Görevlileri (Değişiklik) Yasa Tasarısı, Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Birlikleri Federasyonu Yasa Tasarısı, Kamu Hizmeti Komisyonu ve Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) (Değişiklik) Yasa Tasarısı ile Kamu Görevlileri (Değişiklik) Yasa Tasarısının geri çekildiğine ilişkin tezkeresi.

218

2) Avrupa Birliği Uyum Yasa Tasarıları ile Kamu Reformu Yasa Tasarılarını Görüşmek Üzere Oluşturulan Geçici ve Özel Komite Başkanlığının Komitenin Başkan ve Başkan Vekili Seçimine ilişkin Tezkeresi.

219

3) İdari ve Sosyal İşler Komitesi Başkanlığının Komitenin Başkan ve Başkan Vekili Seçimine ilişkin Tezkeresi.

221

C) GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

1) Toplumcu Demokrasi Partisi Gazimağusa Milletvekili Sayın Hüseyin Angolemli’nin “Kıbrıs Türk Petrollerindeki Grev” ile ilgili gündem dışı konuşması.

223

- Ekonomi ve Enerji Bakanı Sayın Sunat Atun’un ilgili Yanıtı.

208

Page 3: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

-Toplumcu Demokrasi Partisi Gazimağusa Milletvekili Sayın Hüseyin Angolemli’nin açıklayıcı konuşması.

2) Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazimağusa Milletvekili Sayın Sonay Adem’in “Hükümet ve Uygulamaları” ile ilgili gündem dışı konuşması.

235

- Başbakan Sayın İrsen Küçük’ün ilgili Yanıtı.

3) Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazimağusa Milletvekli Sayın Teberrüken Uluçay’ın, “Sivil Hizmet Görevlilerinin Sınavları ve Sorunları” ile ilgili gündem dışı konuşması.

242

- Başbakan Sayın İrsen Küçük’ün ilgili Yanıtı.

- Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazimağusa Milletvekli Sayın Teberrüken Uluçay’ın açıklayıcı konuşması.

4) Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Sayın Kadri Fellahoğlu’nun “Kıbrıs Türk Elektrik Kurumunda Tüketicilerin Borçlarının Yasa Dışı bir Şekilde Silinmesi” ile ilgili gündem dışı konuşması.

247

-Ekonomi ve Enerji Bakanı Sayın Sunat Atun’un ilgili Yanıtı.

- Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Sayın Kadri Fellahoğlu’nun açıklayıcı konuşması.

- Ekonomi ve Enerji Bakanı Sayın Sunat Atun’un açıklayıcı Yanıtı.

5) Toplumcu Demokrasi Partisi Gazimağusa Milletvekili Sayın Mustafa Emiroğluları’nın “Genel Siyasi Durum” ile ilgili gündem dışı konuşması.

252

III.GÖRÜŞÜLEN TASARILAR

1)Öğretmenler(Değişiklik) Yasa Tasarısının(Y.T.No:142/3/2011) üçüncü görüşmesinin yapılması.

221

IV.SORULAR

1)Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Sayın Kadri Fellahoğlu’nun yıl sonunda elektrik üretim kapasitesinin artırılması ile ilgili ihaleye çıkılıp çıkılmaycağı ile Sözlü Sorusu.

260

209

Page 4: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

GELEN EVRAK

BAŞKANLIK DİVANI KARARLARI:

1. Cumhuriyet Meclisi Başkanlık Divanının, Avrupa Parlamentosu Milletvekilleri ile Toplantı Yapmak Üzere Brüksel’e Gidilmesine İlişkin Kararı. (B.D.K.No:208/4/2011) (Başkanlığa Geliş Tarihi:10.10.2011)

RAPORLAR:

2. Çevre Yasa Tasarısı (Y.T.No:130/3/2010) ve Hukuk ve Siyasi İşler Komitesinin Tasarıya ilişkin Raporu. (Başkanlığa Geliş Tarihi:7.10.2011)

YASA TASARILARI:

3. Teşvik (Değişiklik) Yasa Tasarısı (Y.T.No:180/4/2011) (Başkanlığa Geliş Tarihi:12.10.2011) (Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesine) (Halkın Bilgisine)

4. Gelir Vergisi (Değişiklik) Yasa Tasarısı (Y.T.No:181/4/2011) (Başkanlığa Geliş Tarihi:12.10.2011) (Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesine) (Halkın Bilgisine)

YAZILI SORU YANITLARI:

5. Cumhuriyetçi Türk Partisi Girne Milletvekili Sayın Dr. Salih İzbul’un sunmuş olduğu, Sosyal Hizmetler Dairesinden Alınan Yardımlar İle Türkiye Cumhuriyeti Hastahanelerine Sevk Edilen Hastalar İle İlgili Yazılı Sorusuna (Y.S.No:105/3/2011) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Yanıtı. (Başkanlığa Geliş Tarihi:11.10.2011) (Soru Sahibine)

TEZKERELER:

6. Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi Başkanlığının, Çevre Yasa Tasarısının (Y.T.No:130/3/2010) Genel Kurulda ivedilikle görüşülmesine ilişkin Tezkeresi. (Başkanlığa Geliş Tarihi: 7.10.2011)

7. Başbakanlığın, İdari ve Sosyal İşler Komitesi gündeminde bulunan, Emeklilik (Değişiklik) Yasa Tasarısı (Y.T.No:25/1/2009), Bakanlıkların Kuruluş İlkeleri (Değişiklik) Yasa Tasarısı (Y.T.No:26/1/2009), Enerji Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasa Tasarısı (Y.T.No:73/2/2010), Özel Hastahane, Özel Klinik, Özel Dispanser ve Özel Muayenehaneler (Denetim) Yasa Tasarısı (Y.T.No:95/2/2010), Güvenlik Kamu Görevlileri (Değişiklik) Yasa Tasarısı (Y.T.No:124/3/2010), Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Birlikleri Federasyonu Yasa Tasarısı (Y.T.No:138/3/2010), Kamu Hizmeti Komisyonu ve Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) (Değişiklik) Yasa Tasarısı (Y.T.No:148/3/2011) ile Kamu Görevlileri (Değişiklik) Yasa Tasarısının (Y.T.No:154/3/2011) geri çekildiğine ilişkin Tezkeresi. (Başkanlığa Geliş Tarihi:

210

Page 5: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

12.10.2011)

8. Avrupa Birliği Uyum Yasa Tasarıları ile Kamu Reformu Yasa Tasarılarını Görüşmek Üzere Oluşturulan Geçici ve Özel Komite Başkanlığının, Komitenin Başkan ve Başkan Vekili seçimine ilişkin Tezkeresi. (Başkanlığa Geliş Tarihi:11.10.2011)

9. İdari ve Sosyal İşler Komitesi Başkanlığının, Komitenin Başkan ve Başkan Vekili seçimine ilişkin Tezkeresi. (Başkanlığa Geliş Tarihi:12.10.2011)

10. Başbakanlığın, Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi gündeminde bulunan, Gelir Vergisi (Değişiklik) Yasa Tasarısının (Y.T.No:181/4/2011) Komitede ivedilikle görüşülmesine ilişkin Tezkeresi. (Başkanlığa Geliş Tarihi:12.10.2011)

211

Page 6: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

-BİRİNCİ OTURUM-(Açılış Saati: 10.50)

BAŞKAN – Hasan BOZER KATİP – Mutlu ATASAYAN

BAŞKAN – Sayın Milletvekilleri; Cumhuriyet Meclisinin, 7’nci Dönem 4’üncü Yasama Yılının, 4’üncü Birleşimini açıyorum. Ad okunmak suretiyle yoklama yapılacaktır. Yoklamayı yapar mısınız lütfen.

(Ad okunarak yoklama yapıldı)

KATİP – Toplantı yeter sayısı vardır Sayın Başkan.

BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı vardır. Sayın milletvekilleri; şimdi gündem gereği görüşmelere geçiyoruz.

FERDİ SABİT SOYER (Lefkoşa) (Yerinden) – Sayın Başkan.

BAŞKAN – Buyurun.

FERDİ SABİT SOYER (Yerinden) (Devamla) – Sayın Başbakana sorar mısınız gündem dışı konuşmalara bakanlar cevap verecek mi diye.

BAŞKAN – Sanırım işitmiştir.

FERDİ SABİT SOYER (Yerinden) (Devamla) – Sayın Başbakan gündem dışı konuşmalara cevap verecek mi bakanlar?

BAŞBAKAN İRSEN KÜÇÜK (Yerinden) – Ne zaman yanıtsız bıraktık?

ÖZKAN YORGANCIOĞLU (Lefkoşa) (Yerinden) – Sayın Başbakan 2 buçuk senedir, bir senedir, 1 buçuk senedir yazılı olmayan soruları vardır. Şeyde yazılırsa…

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri; şimdi gündem gereği görüşmelere geçiyoruz. Birinci sırada Başkanlığın Genel Kurula Sunuşlarıdır. Bu kısımda onaya sunuş işlemleri yapılacaktır. Birinci sırada Başbakanlığın Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi gündeminde bulunan Türk Hastaneleri İnşa ve Teçhizat Fonu (Değişiklik) Yasa Tasarının Komitede ivedilikle görüşülmesine ilişkin Tezkeresi, okuyunuz lütfen.

212

Page 7: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

KATİP –

SAYI: BBK.0.00-19/01-40-11/4106 06.10.2011

KONU : İvedilik.

KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı, Lefkoşa.

İLGİ: 06.10.2011 tarih ve BBK.0.00-19/01-40-11/4105 sayılı yazımız.

İlgide kayıtlı yazımız ile sunulan, Türk Hastaneleri İnşa ve Teçhizat Fonu (Değişiklik) Yasa Tasarısı ile 33/70 sayılı Türk Hastaneleri İnşa ve Teçhizat Fonu Yasası tahtında getirilen düzenlemelerin çok eski olması ve Sağlık Kurumları’ndaki hizmetlerin daha etkin ve verimli yürütülmesine cevaz vermediğinden 33/70 sayılı Türk Hastaneleri İnşa ve Teçhizat Yasası’nın günün koşul ve gereklerini karşılaması amaçlandığından, söz konusu Yasa Tasarısı’nın ivedilikle görüşülmesi gerekli görülmektedir.

Bilgilerinizi ve Cumhuriyet Meclisi İçtüzüğü’nün 86(1) maddesi uyarınca, bahse konu Yasa Tasarısı için ivedilik kararı verilmesini saygılarımla istirham ederim.

İrsen KÜÇÜK Başbakan

BAŞKAN – Aleyhte...

MUSTAFA ARABACIOĞLU (Lefkoşa) (Yerinden) - Aleyhte.

BAŞKAN – Peki size bir açıklama veriyorum. Buyurun Sayın Arabacıoğlu.

FERDİ SABİT SOYER (Gazimağusa) (Yerinden) - Sayın Başkan Enerji Bakanımız gene yok, cevap vermeyecek mi gündem dışı konuşmalarda? Bakarım enerji ile ilgili konu var.

BAŞKAN – Başbakanımız bu söylediklerinizi dikkate alacaktır.

KADRİ FELLAHOĞLU (Lefkoşa) (Yerinden) - Başbakan da cevap verebilir yahu.

MUSTAFA ARABACIOĞLU (Lefkoşa) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben Özkan Beye de buradan teşekkür etmek isterim. Yani bizim tabii grubumuz yok ana muhalefet olarak birinci söz hakkını bize verdiği için de çok teşekkür etmek isterim. Şimdi ivediliği istenen bir Yasa tasarısı var. Neden dolayı böyle bir Yasa tasarısı gündeme geldi ve bunun sonucunda ne olacağı ile ilgili önümüzdeki hafta bir toplantı, bir gündem dışı konuşma aldım. Tabii bugün bu konuşmayı yapacaktım. Fakat Cuma günü bildiğim kadarı ile Sayın Bakanla özel çalışan laboratuvarların toplantısı olduğu için o kararı da ben beklemiştim. Fakat bu Yasa tasarısını görünce neden dolayı böyle bir Yasa tasarısı gündeme geldi önce onu bir açıklayayım sonra ivediliği konusunda daha sağlıklı karar vereceğimize inanırım. Şimdi çalışma izinleri ile ilgili uygulama eskiden Çalışma Bakanlığından ilgili kişiler laboratuvar tetkikleri ile ilgili belgeyi aldıktan sonra Sağlık Bakanlığının uygun gördüğü laboratuvarlarda

213

Page 8: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

işlemlerini yapıyorlardı ve ücretlerini de bu laboratuvarlara ödüyorlardı, isteyen de hastaneye giderdi. Şimdi bakanlık bu ayın yani 10-10-2011 tarihinden itibaren yeni bir uygulamaya başladı. Yeni uygulama nedir? Şimdi Çalışma Bakanlığından çalışma izni için sağlık raporu almak isteyen kişilere iki alternatif sunuldu. Bir alternatif....

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri lütfen konuşmacıyı dinleyelim.

MUSTAFA ARABACIOĞLU (Devamla) - Bir alternatif Yakın Doğu Üniversitesine sevkediyorlar bu hastaları. İkinci alternatif ise Sağlık Bakanlığına sevkini öngörüyor. Tabii Sağlık Bakanlığına sevkedilen hastalar da bakanlıkla anlaşma yapan laboratuvarlara alfabetik sıraya göre elli elli sevkedilmeye çalışılıyor ve ücret olarak da dışta yapılan ücretin iki misli bir meblağ öngörülüyor. Yani bu dışta yapılan bu tahliller için işçi konumunda olan kişiler 80 Türk Lirası verirken bugün bu işlemleri 160 veya 170 Türk Lirasına yapacaklar ve arada devlet 80 Lira veya 90 Lira avanta para alacak diye düşünmektedir. Tabii bu düşüncesidir devletin. Ama günde ortalama ben bir çalışma yaptım 80 ve 90 civarında çalışma izinleri ile ilgili kişi Çalışma Bakanlığından devlete sevkedilmesi yahut da Yakın Doğu’ya sevkedilmesi ile ilgili belge alır. Bu hastaların ancak yüzde 10’u devlet hastanesine gidiyor, gerisi Yakın Doğu’ya gidiyor. Yani şimdi ben bugün bir işveren olsam bana da işte böyle bir kağıt verseler gidip de devlet hastanesine müracaatta bulunmam. Niye bulunayım? Şimdi gideceğim devlet hastanesine şeyde müracaatta bulunduğum zaman filan laboratuvara git diyecek bana. E, filan laboratuvar nerede? Onu arayıp bulacağım. Ona asıl işçimi götüreceğim. İşveren bunu götürmezse işçi konumunda olan insanlar laboratuvar arayacak bu sefer. Ben bunu yapacağıma derim daha iyi Yakın Doğu’ya giderim, orada bütün işlemlerimi yaparım paramı da veririm ve çıkarım. Yani devlet bu uygulamadan para alacağını zannederse bak yine söylüyorum altını çizerek de söylüyorum. Bu Yasa Tasarısı ile murad edilen esasında devletin kasasına değil, Yakın Doğu’nun kasasına biz hastaları yönlendireceğiz. Ha, bundan Devlet ne murad eder? Yakın Doğu ile olan borçlarını günün sonunda işte ben sana bu kadar para veriyorum, hasta gönderiyorum, senden bu kadar da alacağım olacaktı her hasta başından. Yani 80 lira veya 90 lira her hasta başından bana ödeme yapacaktın. Günün sonunda hesaplaşmaya geldiğimiz zaman senin bana bu kadar vereceğin vardı, benim senden bu kadar alacağım vardı diye bir hesaplaşmaya gidecekler. Bu Yasa Tasarısının amacı odur kimsemizi kandırmayalım. Bak kimsemizi kandırmayalım. Ve devletin dışarıda 80 liraya yapılan veya daha aşağıya yapılan tahlilleri 160 lira ve 170 lira yaparak soygunculuk yapmasında hiç ihtiyacı yoktu. Bak söyleyim. Bunlar buraya çalışmak için gelen insanlardır. Ha, bizim vatandaşımızdır veya değildir. Devlet bak ne diyorum. Dışta bunu bazısı bir laboratuvarı 80 liraya bu tahliller kurtarırsa devletin bunu 160 liraya yapması bak gene söylüyorum soygundur. Ve bu Anayasanın eşitlik ilkesine de aykırıdır onu da söyleyim ben. Yani sen Çalışma Bakanlığından birisine sağlık raporu alması için belge verdiğin zaman bunu sen yönlendiremezsin. Ya devlet hastanesine ve Yakın Doğu’ya değil. Böyle bir uygulama asla olamaz. Ha, devlet hastanesine giden de şeylere yönlendirilecektir, laboratuvarlara. Yani giderse şayet. Ve 50 50. Yani bir günde kaç hasta tabii sevk edilir o ayrı olay ama benim öğrendiğim bak söylüyorum sevkedilen hastaların yüzde 10’u devlet hastanesine gitmez, yüzde 90’ı hemen hemen Yakın Doğu’ya gider ve ben de ayni şekilde işveren olsam, ben de ayni şekilde çalışma izni için sağlık raporu alacak olan biri olsam gidip de hastane kapılarında koşturduktan sonra çıkıp da Lefkoşa’da veyahut da Mağusa’da veyahut da Girne’de laboratuvar da aramam. Onu söyleyim. Bu Yasa Tasarının amacı bu olduğu için bu Yasa Tasarısının ivediliğine ben hayır diyeceğim. Eski bir Sağlık Bakanı olarak bak gene söylüyorum eski bir Sağlık Bakanı olarak bu Yasanın ivediliğine hayır diyeceğim. Bu Yasa sadece ve sadece devlete kar getireceğini düşünürken Yakın Doğu’ya bak gene söylüyorum ben, menfaat sağlayacak olan bir yasadır. Lütfen bak gene söylüyorum. Lütfen burada

214

Page 9: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

tercihlerde Yakın Doğu da olsun. Ben olmasın demiyorum. Ama iki tercih sunup da bir tercih devlet hastanesi, bir tercih Yakın Doğu ve devlet hastanesine de gidenleri de sen 50 50 gruplar halinde laboratuvarlara sevk edeceksen olayı sen oradan kaybetmişsin arkadaşım. Dolayısıyla bu Yasa Tasarısını ben hükümetten geri çekmesini, bu konunun yeni baştan irdelenmesini, ne amaç için yapıldığının sorulmasını ve tekrar böyle bir yasanın gündeme gelmesini rica eder, herkese saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Arabacıoğlu. Kısa bir açıklama hakkını Özkan Bey’e veriyorum önce.

ÖZKAN YORGANCIOĞLU (Lefkoşa) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görünen odur ki aslında önümüzdeki dönemlerde bu ülkede devletin sağlık alanında yapması gerekenleri bir tek özel hastaneye yönlendirme konusunda planlı programlı bir çalışma vardır. bunu niye söylüyorum. Bunu…

BAŞKAN – Dinleyelim lütfen.

ÖZKAN YORGANCIOĞLU (Devamla) - Bugünkü gazeteleri izleyen arkadaşlarımız varsa Polis Genel Müdürlüğünün ve bizzat müdürünün polis çalışanlarının Yakın Doğu Hastanesinden hizmet almaları halinde yüzde 30 indirim alacaklarıyla ilgili bir protokol imzaladıklarını görmüş olmaları gerekir. Şimdi, şimdi böyle bir protokolü bir dernek imzalasa anlarım, bir sendika imzalasa onu da anlarım ama devletin bir müdürü imzaladığında onu anlamam. Çünkü zaten devletin memuru devlet hastanesinden ücretsiz yararlanır yatırımları nedeniyle ve bir başka hastaneye yönlendirilmesinin veyahut da bir devlet dairesi müdürünün bir protokol imzalamasının aslında devletin kendi kendinden umudunu kestiğini kendi hastanelerine güvenmediğini kendi eli ile beyan etmesidir ayni zaman. Yarın Tapu Dairesi Müdürü de gider bir protokol imzalar, öbür gün bir Müsteşar da kendi çalışanları hatta bir bakan da kendi çalışanları adına gider bir Yakın Doğu Hastanesi ile bir protokol imzalar o tamam da devlet hastanesinin veyahut da devlet hastanelerinin da bir anlamı kalmaz. Bu noktadan hareketle partimizin de böylesi bir ivediliğe onay vermesinin çok doğru olmadığını düşünüyorum ve biraz önce bahsettiğim Polis Genel Müdürünün Yakın Doğu ile imzaladığı anlaşmanın da gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizerek sözlerime son vermek isterim.

BAŞKAN – Sayın Başkan teşekkür ederim. Evet Sonay Bey’e de kısa bir açıklama hakkı veriyorum. Bir de Sayın Angolemli’ye vereceğim. Kısa bir açıklama hakkı sonra Sayın Başbakana vereceğim ve görüşmeyi, tezkereyi bu şekilde noktalayacağız.

SONAY ADEM (Gazimağusa) –Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; doğrusunu söylemek gerekirse bu hükümeti anlamak hiç mümkün değil. Her bakan kendi alanında bir şeyler yapmaya çalışır, farklı bakanlıklarla bağlantılı işlerde ise kimse kimseye danışmadan yalnız başına iş yapmaktadır. Elbette Sağlık Bakanlığı bir adım atıyor. Ben daha önce söyledim Sayın Başbakana da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında büyük bir eksiklik var. Çalışma hayatını çok yakından ilgilendiren bir meseledir bu mesele. Çünkü ben de bu görevi yaptım ve uzun dönem sivil toplum örgütleri ile ciddi tartışmalar yaptık ve serbest piyasacı olduğunu iddia eden bir hükümetin ne yazık ki tamamen devletin kontrolüne ve fahiş fiyata dayalı bir uygulamayı dayatması bu alanda anlaşılır da değildir üstelik. Bizim attığımız adımlar değerli arkadaşlar o dönem devlet hastanesinde bu tahliller 120 Liraya yapılıyordu ve attığımız adımlar sonucunda 75-80’e kadar özel sektörde bu fiyatlar düştü ve inanılmaz bir şekilde bu alanda da yatırımlar yapıldı. Şimdi biz bu yatırım yapan insanları cezalandırırcasına doğrudan doğruya merkezileştirmeye çalışıyoruz bu alanı üstelik bu alanda

215

Page 10: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

çok tantana yapan zamanında sivil toplum örgütleri, işveren örgütleri adını da açık ve net bir şekilde söyleyelim. Sessiz ve sedasız kalmaktadır inanılır gibi da değil, inanılır gibi değil. Ne müteahhitler Birliğinden ses çıkıyor bu alanda, ne Ticaret Odasından en fazla bağıran onlardı o zaman bu alanda ne Sanayi Odasından hiç kimseden ses çıkmamaktadır. Bu değerli arkadaşlar maliyetleri iki katına çıkaracak iş gücü yabancı iş gücü alanında ve bu alanda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı devrede değil, umurunda da değil zaten böyle bir şeyin çünkü başka işlerle uğraşır o. Bu arkadaşlar, bu gerçekten önümüzdeki günlerde maliyetleri daha da artıracağı için büyük bir feryada neden olacaktır. Ben hükümetin bir an evvel bu işten vazgeçmesini ve daha farklı eğer gelir elde etmek isterse da farklı bir noktadan yaklaşarak kendi yasal düzenlemelerini yapsın, aksi takdirde bu şekilde işverenlerin üzerine gidilirse ki, temelde zaten ağırlıklı olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu dökümleri yapsın ve yayınlasın. En çok yabancı işgücünün çalıştığı alanlar hangileridir? Bunlar çıksın değerli arkadaşlar. Öyle bir heyula gibi çöküyoruz küçük esnaf ve zanaatkarın üzerine ki örneğin prim oranlarını artırıyoruz sosyal güvenlik alanında, bir de getirecekleri işçiler için bu alanda iki katına gelen maliyetleri artıracağız. E, bırakın insanları biraz da nefes alsın yahu. Niyetiniz nedir yani? Bunu geri çekin değerli arkadaşlar. Sağlıklı yol budur, saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Adem. Sayın Angolemli size de kısa bir söz hakkı veriyorum. Ve ondan sonra Sayın Başbakana söz vereceğim.

HÜSEYİN ANGOLEMLİ (Gazimağusa) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; şimdi aslında bizim ülkemizde eksiklikler vardır. Mesela işte dünyada serbest piyasa ekonomisi var bizde de olsun. E, peki bizde o imrendiğimiz ülkelerdeki düzenlemeler var mıdır? Mesela bizde sağlık sigortası var mıdır? Böyle ciddi konuları hükümet ele alır. Sağlık sigortası gibi, yani sağlık yaşamını tekelleştirmeden birtakım önlemler alacağına işte bugün olduğu gibi karşımıza öyle bir yasa ile geliyor ki, Sayın Arabacının da dediği gibi Arabacıoğlu’nun dediği gibi bir kurumu bir özel kurumu daha da zenginleştirmek. Dolayısıyla bunu bütün parti sözcüleri de Başbakanın ne söyleyeceğini bilmeyiz şimdi tabii ama bütün diğer partilerin sözcüleri demek ki, bu konunun geri çekilmesini ve üzerinde yeniden bir çalışma yapılmasını uygun gördüler. Ben de ayni şekilde bunun geri çekilmesini ve daha geniş bir tabanda tartışılmasını beklemekteyim. Sayın Meclis Başkanımız şimdi de Sayın Başbakanımızın söz alacağını söyledi. Bu fırsatı kullanmak isterim madem alacak. Şimdi arkadaşlar güven olayı çok önemlidir. Güven vermedikçe ülkeyi idare etmek de zorlaşır. Şimdi Kıbrıs Türk Hava Yollarında çok yaşadık ve her gün güven yitirdik. Güven yitirilmesin. Yitirildikten sonra onu artık bulamazsınız. Mesela şimdi ben bugün CAST’da çalışanlardan yüzlerinin gülmesini beklerdim. Neden? Çünkü Başbakan söz verdi bugün bu arkadaşlarımıza CAST’da çalışanlara müjde verecek. Bu basına yansıdı. Yüreklere biraz su serpti ama görüyorum ki, böyle bir şey olmadı. Gün geldi çattı Başbakandan bir hareket yok. Şimdi ben Başbakandan özellikle rica edeceğim bu konuda ne oldu, hangi noktadır bize bir açıklama getirirse memnun olurum, saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Angolemli. Evet, söz sırası Sayın Başbakanda.

FERDİ SABİT SOYER (Lefkoşa) (Yerinden) – İrsen Bey evvelden sünnet yaparken lokum yedirirlerdi tatlansın diye. Biraz da tatlı bir şey söyle.

BAŞBAKAN İRSEN KÜÇÜK – Ben de muhalefetin ağzına lokum mu çalayım? Ferdi Bey’in ihtiyacı var galiba lokuma.

FERDİ SABİT SOYER (Yerinden) (Devamla) – Hep sünnetinen giden.

216

Page 11: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

İRSEN KÜÇÜK (Devamla) - Evet, Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri;

FERDİ SABİT SOYER (Yerinden) (Devamla) – Eski model ustura ile Şah’ın usturası ile gidiyon…

İRSEN KÜÇÜK (Devamla) - Ama çok iş yapardı o Şah’ın usturası biliyorsun. Ha! Leymosundan başlayarak Lefkoşa’ya kadar çok iş yaptı zamanında. Bir çoğunun hayır duasını aldı zamanında. Evet arkadaşlar bu ivedilik konusunda arkadaşların görüşlerini dinledim. İlgili bakanımızın da bir etkinliği var sağlık genel hastanede onun için bu an aramızda yok. Dolayısıyle bu konuşmaları da değerlendirdiğimizde Meclis Başkanlığımızdan oylamanın Pazartesine ertelemesini rica edeceğim. Sayın Bakan da gelsin ki Pazartesi bu demin sürdüğünüz görüşleri ve kendisi de yanıtlasın ondan sonra gerekli kararı hep birlikte vermiş olalım. CAS konusunda eee tabii ki çalışmaları takip ediyorum. Gerekli güvenceyi ben de verdim CAS’ta çalışanlara. Bir sıkıntı olursa biz gerekli tedbirleri alacağımızı da Sayın ilgili Bakan vasıtasıyla ilgililere aktardım. O konuda henüz daha benden bir talep gelmedi henüz. Bir talep gelmesi halinde onu da sözümü yerine getireceğimi da tekrarlamak isterim. Dolayısıyle o çalışmalarını sürdürsünler. Gerekli talepleri olursa da o talepler yerine gelecektir. Hepinize teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Sayın Başbakan. Sayın milletvekilleri; Başbakanın yaptığı öneriyi yani tezkerenin oylanmasını Pazartesiye bırakılma önerisini oylarınıza sunuyorum. Kabul Edenler?... Kabul Etmeyenler?... Çekimser?... Öneri Oybirliği ile kabul edilmiştir. Oylaması Pazartesiye bırakılmıştır.

İkinci sırada; Cumhuriyet Meclisi Başkanlık Divanının Avrupa Parlamentosu milletvekilleri ile toplantı yapmak üzere Brüksel’e gidilmesine ilişkin kararı okuyunuz lütfen.

KATİP –

Sayı: B.D.K.No: 208/4/2011 Tarih: 10 Ekim 2011

Cumhuriyet MeclisiGenel Kuruluna,

Cumhuriyet Meclisi Başkanlık Divanının, 10 Ekim 2011 tarihli toplantısında, oybirliğiyle kabul etmiş olduğu, Avrupa Parlamentosu Milletvekilleri ile Toplantı Yapmak Üzere Brüksel’e Gidilmesine İlişkin Kararı ilişikte onayınıza sunulmaktadır.

Dr. Hasan BOZER Cumhuriyet Meclisi Başkanı

217

Page 12: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

B.D.K.NO: 208/4/2011

CUMHURİYET MECLİSİ BAŞKANLIK DİVANININ AVRUPA PARLAMENTOSU MİLLETVEKİLLERİ İLE TOPLANTI YAPMAK ÜZERE BRÜKSEL’E GİDİLMESİNE İLİŞKİN KARARI

Cumhuriyet Meclisi Başkanlık Divanı, 18 – 21 Ekim 2011 tarihlerinde, Avrupa Parlamentosu Milletvekilleri ile Toplantı Yapmak Üzere Brüksel’e Gidilmesine, Cumhuriyet Meclisini temsilen, Ulusal Birlik Partisi Girne Milletvekili Sayın Dr. Esat Ergün Serdaroğlu ile Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazi Mağusa Milletvekili Sayın Teberrüken Uluçay’ın katılmasına ve heyete görevli olarak, Basın ve Dışilişkiler Şube Amiri Sayın Gülden İlkman Boransel’in eşlik etmesine ve bu amaçla, Seyahat Sigortası da dahil olmak üzere yapılacak harcamaların, Kurumsal 02 Cumhuriyet Meclisi Bütçesi, 03-3-3-01 “Yurtdışı Geçici Görev Yollukları” Kaleminden karşılanmasına Karar verir.

Dr. Hasan BOZERCumhuriyet Meclisi

Başkanı

Dr.Mustafa YEKTAOĞLUCumhuriyet Meclisi Başkan

Yardımcısı

Teberrüken ULUÇAYİdare Amiri

Afet ÖZCAFERDivan Katibi

Mutlu ATASAYANDivan Katibi

Ahmet ZENGİNDivan Katibi

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri; kararı oylarınıza sunuyorum. Kabul Edenler?... Kabul Etmeyenler?... Çekimser?... Oybirliği ile kabul edilmiştir.

Şimdi Okutulup Bilgiye Sunulacaklar Kısmına geliyoruz. Başbakanlığın İdari ve Sosyal İşler Komitesi gündeminde bulunan Emeklilik (Değişiklik) Yasa Tasarısı, Bakanlıkların Kuruluş İlkeleri (Değişiklik) Yasa Tasarısı, Enerji Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasa Tasarısı, Özel Hastaneler, Özel Klinik, Özel Dispanser ve Özel Muayenehaneler (Denetim) Yasa Tasarısı, Güvenlik Kamu Görevlileri (Değişiklik) Yasa Tasarısı, Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Birlikleri Federasyonu Yasa Tasarısı, Kamu Hizmeti Komisyonu ve Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) (Değişiklik) Yasa Tasarısı ile Kamu Görevlileri (Değişiklik) Yasa Tasarısının geri çekildiğine ilişkin tezkeresi. Okuyunuz lütfen.

218

Page 13: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

KATİP -

SAYİ :BBK.0.00-19/01-45-11/4176 12.10.2011

KONU: Yasa Tasarılarının Geri Alınması.KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı Lefkoşa

İLGİ: a) 17.08.2009 tarih ve BBK.0.00-19/01-49-09/3444 sayılı yazımız.b) 17.08.2009 tarih ve BBK.0.00-19/01-50-09/3436 sayılı yazımız.c) 21.01.2010 tarih ve BBK.0.00-19/01-11-10/360 sayılı yazımız.d) 04.06.2010 tarih ve BBK.0.00-19/01-2-10/2355 sayılı yazımız.e) 18.10.2010 tarih ve BBK.0.00-19/01-34-10/4198 sayılı yazımız.f) 21.12.2010 tarih ve BBK.0.00-19/01-50-10/5203 sayılı yazımız.g) 22.04.2011 tarih ve BBK.0.00-19/01-3-11/1688 sayılı yazımız, h) 25.05.2011 tarih ve BBK.0.00-19/01-11-11/2148 sayılı yazımız.

İlgi (a)'da kayıtlı yazımız ile sunulan Emeklilik (Değişiklik) Yasa Tasarısı, ilgi (b)'de kayıtlı yazımız ile sunulan Bakanlıkların Kuruluş İlkeleri (Değişiklik) Yasa Tasarısı, ilgi (c)'de kayıtlı yazımız ile sunulan Enerji Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasa Tasarısı, ilgi (d)'de kayıtlı yazımız ile sunulan Özel Hastane, Özel Klinik, Özel Dispanser ve Özel Muayenehaneler (Denetim) Yasa Tasarısı, ilgi (e)'de kayıtlı yazımız ile sunulan Güvenlik Kamu Görevlileri (Değişiklik) Yasa Tasarısı, ilgi (f)'de kayıtlı yazımız ile sunulan Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Birlikleri Federasyonu Yasa Tasarısı, ilgi (g)'de kayıtlı yazımız ile sunulan Kamu f Hizmeti Komisyonu ve Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) (Değişiklik) Yasa Tasarısı ve ilgi (h)'de kayıtlı yazımız ile sunulan Kamu Görevlileri (Değişiklik) Yasa Tasarısının yeniden değerlendirilmesi amaçlandığından sözkonusu Yasa Tasarılarının geri alınması gerekli görülmektedir.

Bilgi edinilmesini ve Cumhuriyet Meclisi İçtüzüğü'nün 87'nci maddesi uyarınca gereğini saygılarımla istirham ederim.

İrsen Küçük Başbakan

BAŞKAN – Evet, ikinci sırada Avrupa Birliği Uyum Yasa Tasarıları ile Kamu Reformu Yasa Tasarılarını Görüşmek Üzere Oluşturulan Geçici ve Özel Komite Başkanlığının Komitenin Başkan ve Başkan Vekili Seçimine ilişkin Tezkeresi. Okuyunuz lütfen.

219

Page 14: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

KATİP –

CUMHURİYET MECLİSİAVRUPA BİRLİĞİ UYUM YASA TASARILARI İLE KAMU REFORMU YASA

TASARILARINI GÖRÜŞMEK ÜZERE OLUŞTURULAN GEÇİCİ VE ÖZEL KOMİTE BAŞKANLIĞI

11 Ekim 2011

Cumhuriyet Meclisi Genel Kuruluna, Lefkoşa.

Avrupa Birliği Uyum Yasa Tasarıları ile Kamu Reformu Yasa Tasarılarını Görüşmek Üzere Oluşturulan Geçici ve Özel Komite Başkanlığına, İçtüzüğün 25’inci maddesi kuralları uyarınca Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa Milletvekili Sayın Hasan Taçoy; Başkan Vekilliğine ise Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler Lefkoşa Milletvekili Sayın Özdil Nami oybirliği ile seçilmiştir.

Bilgilerinize sunulur.

Hasan TAÇOYKomite Başkanı

BAŞKAN - Üçüncü sırada İdari ve Sosyal İşler Komitesi Başkanlığının Komitenin Başkan ve Başkan Vekili Seçimine ilişkin Tezkeresi. Okuyunuz lütfen.

KATİP –

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ CUMHURİYET MECLİSİ BAŞKANLIĞI

12 Ekim 2011

Cumhuriyet Meclisi Genel Kuruluna,Lefkoşa.

İçtüzüğün 25’inci maddesi uyarınca, İdari ve Sosyal İşler Komitesi Başkanlığına; UBP Girne Milletvekili Sayın Dr. Esat Ergün Serdaroğlu, Başkan Vekilliğine ise Gazimağusa Milletvekili Sayın Sonay Adem oybirliği ile seçilmiştir.

Bilgilerinize sunulur.

Dr. Esat Ergün SERDAROĞLU Komite Başkanı

220

Page 15: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri; şimdi alınan karar uyarınca, üçüncü kısma; seçimler ve oylaması yapılacak işler kısmına geçiyoruz. Bu kısımda Öğretmenler (Değişiklik) Yasa Tasarısının üçüncü görüşmesi bulunmaktadır.

Sayın milletvekilleri; şimdi Komitenin Tasarının üçüncü görüşmesine ilişkin Tezkeresi vardır. Okuyunuz lütfen.

KATİP –

CUMHURİYET MECLİSİ İDARİ VE SOSYAL İŞLER KOMİTESİ

BAŞKANLIĞI

Tarih: 7 Ekim 2011Sayı: Y.T.No:142/3/2011

Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı, Lefkoşa.

Öz: Öğretmenler (Değişiklik) Yasa Tasarısının Üçüncü Görüşmesi Hakkında.

Öz’de adı geçen Karar Tasarısında maddi hata bulunmadığından İçtüzüğün 98’inci maddesinin (1)’inci fıkrası uyarınca Karar Tasarısının üçüncü görüşmesinin, Karar Tasarısının Kısa İsminin okunması ile başlanmasını ve bütününün oylanması ile son bulmasını önerir, gereğini saygılarımla arz ederim.

Dr. Esat Ergün SERDAROĞLU Komite Başkanı

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri; Tezkereyi oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler?... Etmeyenler?... Çekimser?... Oybirliği ile kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri; Tasarının üçüncü görüşmesi kabul edilen Tezkere uyarınca Kısa İsim okunmak ve bütünü oylanmak sureti ile yapılacaktır. Kısa İsmi okuyunuz lütfen.

KATİP –

Kısa İsim 25/1985 33/1985 11/1986 32/1987 14/1988 34/1988 14/1989 3/1990 52/1990 13/1991 61/1991 12/1992

1. Bu Yasa, Öğretmenler (Değişiklik) Yasası olarak isimlendirilir ve aşağıda “Esas Yasa” olarak anılan Öğretmenler Yasası ile birlikte okunur.

221

Page 16: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

50/1992 5/1993 11/1994 44/1994 3/1995 19/1995 60/1995 14/1996 17/1997 2/1998 15/1998 4/1999 20/1999 49/1999 65/1999 16/2000 20/2000 11/2001 24/2001 32/2001 22/2002 4/2003 64/2003 31/2004 36/2004 29/2005 60/2005 45/2006 60/2006 33/2007 56/2007 6/2008 33/2008 38/2008

71/2009

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri; Tasarının bütününü oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler?... Etmeyenler?... Çekimser?... Oybirliği ile kabul edilmiştir.

Şimdi gündem dışı konuşmalara geçiyoruz. Beş gündem dışı konuşma istemi vardır. İçtüzüğün 62’inci maddesinin (1)’inci fıkrası uyarınca gündem dışı konuşma istemi üçten fazla olduğundan bütün konuşmacıların konuşabilmesini oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler?... Etmeyenler?... Çekimser?... Oybirliği ile kabul edilmiştir.

Evet, birinci sırada Toplumcu Demokrasi Partisi Gazimağusa Milletvekili Sayın Hüseyin Angolemli’nin Kıbrıs Türk Petrollerindeki Grev ile ilgili gündem dışı konuşma istemi vardır. okuyunuz lütfen.

222

Page 17: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

KATİP –

12 Ekim 2011

Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı, Lefkoşa.

Cumhuriyet Meclisinin, 13 Ekim 2011 tarihli 4’üncü Birleşiminde “Kıbrıs Türk Petrollerindeki Grev” ile ilgili gündem dışı konuşma yapmak istiyorum.

İçtüzüğün 62’nci maddesi uyarınca gereğini saygılarımla arz ederim.

Hüseyin ANGOLEMLİTDP Gazi Mağusa Milletvekili

BAŞKAN – Sayın Angolemli Hoca buyurun.

HÜSEYİN ANGOLEMLİ (Gazimağusa) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Biraz önce güven meselesinden girdik konuya. Şimdi bir yılı aşkındır gerçekten ülkemiz için çok önem arz eden Kıbrıs Türk Hava Yolları olayını her gün yaşamaktayız ve bu olayı yaşarken de birbirini tutmayan vaatler ve sözler söz konusu iken ve ilgili Kıbrıs Türk Hava Yolları çalışanlarının perişan durumunu gören diğer çalışanlar, özelleştirme adı altında yapılacak olan her girişimi 40 kere düşünmek zorundadırlar değerli arkadaşlar.

Şimdi bir otel olsa veyahut bir alışveriş yeri olsa, evet yahu devlet otelcilik mi yapacak veyahut bakkaliyecilik mi yapacak mazereti ile özelleştirmeyi konuşabiliriz. Ama buna rağmen özelleştirilmesini düşündüğümüz yerde çalışanların geleceğinin de gün gibi açık orta yerde olması gerekir. Ülkeler bunu böyle çözdü. Özelleştirme Yasası adı altında çalışanların durumu ne olacak? Özelleşecek olan işyerinin eşyaları ne olacak? Satıldığında veyahut özelleştirmeden dolayı elde edilecek paralar hangi fona yatırılacak? Bütün bunlar inceden inceye hesaplanır Sayın Başkan sayın milletvekilleri. Ama bizde bunlar yoktur. Biz hala daha kurumları oturmuş bir devlet de değiliz. Bizim polisimiz bile yoktur değerli arkadaşlar. Bizim Rekabet Yasalarımız ya yoktur veyahut çalıştırılmıyor. İşte Kıbrıs Türk Hava Yollarında gördük, devletin kamunun uçakları devre dışı kalınca özel sektör hemen uçuş fiyatlarını iki misline çıkardı, yüzde 200-300 artışlar yaptı değerli arkadaşlar. Onun için artık çalışanlarımız özelleştirme kelimesini duymak bile istemiyorlar. İşte böyle bir ortamda aniden Kıbrıs Türk Petrolleri özelleştiriliyor. Orada çalışanlar bunu haber alır almaz ilgili Bakana 3 Ekim’de bir mektup yazıyorlar Sayın Başkan sayın milletvekilleri, "sevgili Bakanım gel görüşelim.” Ama ilgili Bakan nasıl olduysa vakit bulamadı bu...

EKONOMİ VE ENERJİ BAKANI SUNAT ATUN (Yerinden) – Gittik görüştük Sayın Hocam. Yanlış bilgilerle konuşma.

HÜSEYİN ANGOLEMLİ (Devamla) – Tamam Sayın Bakan, burada zaten yanıt vereceksiniz. Ben daha dün sizin bir açıklamanızı işittim canlı yayında dediniz ki, canlı yayın değildi galiba ne ise işte bir kanalda dediniz ki; “Vakit bulamadım, bütün gün Meclisten dışarı bile çıkamadım” dediniz ve görüşemediğinizi orada altını çizdiniz. Yani...

SUNAT ATUN (Yerinden) (Devamla) – O gün içindi o.

223

Page 18: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

HÜSEYİN ANGOLEMLİ (Devamla) – E tamam ama bu önemli bir olaydır. Muhatap da siz olduğunuza göre tabii ki sizin üzerinize her şey konuşulacaktır. Şimdi ben o size çağrıdan iki gün sonra üç gün sonra, 5 Ekim’de de basın bildirilerini gördüm ilgili sendikanın. Orada şaibeden bahseder, peşkeş çekmekten bahseder. Öfkelenebilirsiniz ama durup düşündüğünüzde, bu peşkeş kelimesini kaleme alan arkadaşlara hak verirsiniz. Neden? Çünkü artık güven sarsılmıştır. Mesela gene geleceğim Kıbrıs Türk Hava Yollarına çünkü artık günlük bir yaşantımıza girdi bu olay. Orada ihale kutusuna atılan teklif kayboldu. Sonra önce Hükümet yetkilileri Pegasus’la bitti bitiyor anlaşma dediler, ertesi gün baktık Atlas Jet ortaya çıktı. İşte bütün bunlar güven bunalımıdır ve bütün bunları hep bir bir topladığınızda evet, ben de diyorum şaibe vardır bu işte. Çünkü bir de şöyle bakıyorum, Kıbrıs Türk Petrolleri karda, geçtiğimiz yıl 8 trilyon kar etmişler, yani yeni Türk Lirası, yani diyelim 8 milyon, şu anda Ekim ayına kadar ilk on aydaki karları da kendi izahlarına göre bana 7 trilyon, yani 7 milyon Türk Lirası. Efendim aylıkları yüksekmiş, olsun, keşke her yerimizde öyle olsa, maaşlar insanların geçinebileceği düzeyde olsun. Şimdi bir yer düşünelim Kıbrıs Türk Petrolleri gibi karda. Çalışanlar memnun. Bir bakıyorsunuz belediyelere benzemez, başka özel iş yerlerine benzemez, işçisini ezmez, sigortasını yatırır, İhtiyat Sandığını yatırır. Ne istersiniz be siz böyle bir iş yerinden daha. Öpün de alnınıza koyun. Sevinelim böyle bir kurum çalışıyor tıkır tıkır. Ne istiyor bu insanlarımız? Aman o yüzde 48’lik payı bir özele devretmesinler. Sonra halimiz Kıbrıs Türk Hava Yolları çalışanlarına benzer. Korkuyor insanlarımız, tedirgindir değerli arkadaşlar. Çünkü artık o güveni tesis edemedik, çıksanız ve deseniz; “korkmayın siz, 50 kişisiniz, alim Allah 50’nizi birden yeni firmaya yerleştireceğiz, yerinizde kalacaksınız” deseniz bile inanmıyorlar artık. Ama sen Sayın Bakan, çiçeği burnunda, daha tertemiz bir insansın, mazin temiz, yaşın genç, senin hakkında şaibe var diyemem. İşte bu temizliğini, bu dürüstlüğünü hiç sarsmadan bu olaya eğilmen gerekir. Çünkü orada hakikaten çok temiz insanlar o iş yerine kendi öz malları gibi önem veren insanlar vardır. Onlar ile her sözünüzün bir kıymeti olması lazımdır değerli arkadaşlar. Şimdi bayiler vardır, şimdi bu Tüzükte, Devletin çıkardığı, Hükümetin zamanın Tüzüğünde diyor ki; “petrol stratejik bir maddedir”. Aslında stratejik öneme haiz alanlar özelleştirilmez aslında. Ben kişi olarak ona karşıyım. Ama dediğim gibi bir oteldir, onlar olabilir. Çünkü bu stratejik ve siyasi de bugün kıta sahanlığı olayı. Ne diyor bu tüzükte biliyor musunuz? Kıbrıs Türk Petrollerine denizde ve karada, hatta başka ülkelerde bile petrol arama yetkisi verilir. İşte kıta sahanlığının tartışıldığı bir günde böyle bir olayı gündeme getirmek ve sevgili bakanın da bu konuda fazla konuşmaması o arkadaşlarımızın da bildirisinde yer alan peşkeş çekme. Neden arkadaşlar? Bakınız, ben bir Kıbrıslı olarak düşünüyorum. Diyorum ki; polisimiz elimizden alındı, Kıbrıs Merkez Bankası elimizden alındı, ayını şekilde bakıyorum diğer kurumlarım da bir bir elimden alınıyor. Ve dış sermayeye peşkeş çekiliyor. Bunları görüyorum. Ve en önemlisi stratejik öneme haiz petrol, elektrik, telefon, demek bunları da bu düşünceye elimizden almaya çalışıyor. Bakanımız çıkıyor, diyor ki; “yerli sermayedir”. Benim nazarımda yerlisi de birdir, sermaye sermayedir. Ve tarih boyunca da yanında çalıştırdığı insanlara önem vermiş değildir, onun bir tek hedefi vardır, “kar ve kar”, doymaz bir kar Sayın Başkan, sayın milletvekilleri. Şimdi ben buradan, Benzinciler Birliği arkadaşlarımıza da bir mesaj vermek isterim. Bugün görüyorum da Kıbrıs Türk petrollerinin bayisi olan Kıbrıs Türk Petrollerinden ürünü alıp satan bayilerimiz bir açıklamada bulundular. Dediler ki, biz diğer firmadan alacağız benzinimizi, akaryakıtımızı ve bu petrolde çalışan, Kıbrıs Türk Petrollerinde çalışanların da aylıkları çok yüksektir. Bakın bakın, ne ile uğraşıyor bizim Benzinciler Birliğimiz. Ey Benzinciler Birliği, kendi elinizle kendi geleceğinizi karartmayın. Eğer petrol alanı bu stratejik alan özelleşirse, o zaman göreceğim sizin halinizi. Ama atı alan Üsküdar’ı geçmiş olacak. Bu bayiler bilsinler ki onların da güvencesi bu Kıbrıs Türk Petrolleridir. Bu yüzde 48’lik paydır Sayın Başkan sayın milletvekilleri. Çünkü o zaman tamamen özelleşirseniz, özel size ne yapacağını bilir. İşte AKSA, elektrik konusunda. Ona hak verdiler,

224

Page 19: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

o da bir filtreyi yaşama geçiremedi, bölgeyi zehirliyor Sayın Başkan sayın milletvekilleri, Bakan da eli kolu bağlı oturuyor. Hükümet de aynısı. Ne hakkınız var sizin o bölgenin insanlarını zehirleyesiniz? Oradan her geçtiğimizde içimiz kan ağlar, o filtresiz duman gökyüzünü sarar değerli arkadaşlar. Bir de Teknecik’ten çıkar tabii gökyüzünde buluşur. Yani özel sektör için halk sağlığıymış. Bazılarını tenzih ederim, onlar çok nadirdir. Halkın geleceğiymiş. Hayır. Onlar için birtek şey vardır, kâr ve kâr değerli arkadaşlar. Sadece Kıbrıs’ın değil, bütün dünyada böyledir. İşte soruyorum, niye filtresini takmıyor? Efendim çok pahalıymış ve o pahalı işi yapacağına daha iyi ne ise o küçük cezası, onu vermeyi tercih ediyor. Şimdi petroller de en az elektrik kadar hatta ondan daha fazla stratejik bir maddedir. Halkın tümünü ilgilendirmektedir. Evet elektrikte özel sektöre de yer verdiniz ama devlet duruyor, orada bir rekabet hüküm sürüyor. Petrolde de verdiniz, işte Altınbaş’a verdiniz. Aynı şekilde devlet de olduğu için, o devlet parçası hepimizin güvencesidir. Eğer onu da özelleştirirseniz, göreceksiniz başımıza ne haller gelecek. O daha geçenlerde bu özel sektöre ait bir tanker devrildi. Yani güvenlik önlemlerini almıyorlar arkadaşlar. Hele hele tek başlarına kalırlarsa, sadece halkla değil Hükümetle de oynarlar, istedikleri gibi çevirirler sizi arkadaşlar. Onun için böyle stratejik öneme haiz alanlardan devletin çıkmaması gerekir, aynı şekilde telefondan da çıkmaması gerekir. Bakınız telefonun da işte bazı bölümlerini özelleştirdiniz. Ama dediğim gibi, madem bunlar çok önemlidir halkımızı korumanız gerekir, nasıl koruyacaksınız? İşte bu şekilde devletin de içinde olarak o rekabet ortamını hiç olmazsa canlandırarak. Çünkü ben soruyorum, Kıbrıs Türk Hava Yolları devreden çıktığında neredeydi bizim Rekabet Yasamız? Haksız rekabet ortaya çıktı ve halkımız faturasını ödedi. İstanbul’a uçuşlar bir anda iki misline çıktı. Neredeydi Hükümet, neredeydi bu Rekabet Yasaları? İşte kurumlar yerine oturmadıkça Avrupa’ya imrenelim ama onlar gibi olabilmek için, onların düzeneklerini buraya getirebilmek için biz de kurumlarımızı yerli yerine oturtmamız gerekir. Bu şuna benzer, işte bazı arkadaşlar siyasi görüş olarak Başkanlık Sistemini ister. Nasıl kuracan sen Başkanlık Sistemini? Sende demokrasi yok, kurumlar yerine oturmamış. Alimallah otokrasi gelir, oligarşi gelir, valilik gelir. Çünkü biz bünyemiz öyle şeyi kaldırmaz. Aynı şekilde işte ekonomide de bünyemiz, özelleştirmeyi kaldırmıyor arkadaşlar. Bizde artık özelleştirme demek işsizlik demektir, sefalet ücreti demektir. Bir zamanlar Sanayi Holding vardı. Hiç unutmam her gün sabah ve akşam üzerleri insanların ellerinde sepetleri, yiyecekleri içinde terminallerde bekliyorlardı arkadaşlar. Bütün Karpaz bölgesi, benim gördüğüm o tarafta herkes işe gidiyordu, işsizlik diye bir şey yoktu ve ücretleri de iyiydi. Ne zaman Sanayi Holding özelleşti, işte işsizlik baş gösterdi o bölgede. Artık Dipkarpaz’da oturan insan Mağusa’ya gelemez iş aramaya. Çünkü o gelip gitmesi zaten çok büyük giderler gerekir. İşte Kıbrıs Türk Hava Yolları görüyoruz karşımızda her gün, özelleştirdiniz, ya da batırdınız ne oldu ise, perişan kim oldu? Çalışanlar. Onun için ben Sayın Bakandan bu konuda Meclise doyurucu açıklamalarda bulunmasını, eğer hakikaten söylediği gibi ise yani ben kararlıyım, bu yüzde 48’in özelleştirilmesine karşı değilim. Çünkü oradaki işçiler ve özellikle sendika başkanları Sayın Bakana demişler görüşelim. Sayın Bakan da demiş benim onlardan bizzat yerine gittim ve yerinde inceledim. Sayın Bakana demiş kaldırın grevi de öyle görüşelim. Bu türkü eski türküdür Sayın Bakan. Oturun görüşün, grevini niye kaldırırsınız. Ama o arkadaşlar demişler ki; “siz de açıklama yapınız ki bu zaten yüzde 52’si özeldedir, yüzde 48’i özelleştirmeyeceksiniz diye bir açıklama yaparsanız biz grevi kaldırırız, sizinle masaya otururuz. Ama bana sorarsanız hiç şart öne sürmeden oturun, çağırın kendilerini, onlar da bizim insanlarımızdır, temsilcilerini oturun, konuşun ve bir anlaşmaya varınız. Çünkü her geçen gün faturasını topluma çıkarır değerli arkadaşlar. Bir kaç gün sonra göreceksiniz bir endişe her tarafı saracak, ve petrol de kara borsaya düşecek. Onun için niye olayların büyümesini bekliyorsunuz.

225

Page 20: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

Aynı şekilde Eğitim Bakanı da. Bütün yaz o böcek var, nedir, Ağustos Böceği gibi konuştu, konuşur, konuşur okullar tamir edilmez, öğretmen eksiklikleri tespit edilmez, okullar açılınca bakarsınız ustalar okullara tamirata başlar, sınıflar boş, zamanında önlem almak lazım. Sonra sendikamız harekete geçer, gider bir okulda iki saatlik grev yapar, arkasına o okula öğretmen gönderilir. İşte burada velilere çağrıda bulunuyorum; veliler öyle öğretmenlerin eylemlerine karşı hoşgörü ile baksınlar. Çünkü esas suçlu Hükümet edenlerdir Sayın Başkan, Sayın milletvekilleri. Öğretmenler eylemlere girişmese bir çok dar gelirli insanımızın çocukları öğrenimsiz kalacak. Aradan bir ay geçti Dipkarpaz, halen bekler. Bilmiyorum şu an gene bekliyor ise. Her gelen veli telefona sarılır, bizi arar, “ne olacak bizim çocuklarımız. Zengin çocuklarının umuru değil diyor, onlar artık özel okullara gidiyor”. Onun için her şey zamanında yapılmalıdır. Sayın Bakan siz zaman kaybetmeden bu arkadaşlarımızı alın karşınıza ve bu konuyu bir an evvel sonuçlandırınız. Bakınız Taşel’de de, orada çalışanları da buradan selamlıyorum. Direttiler ve kazandılar arkadaşlar. Haklıydılar, keşke ilk günden Hükümet işe sarılsa idi ve o kadar uzun sürmese idi. Bunu da uzun sürdürmeyin, oturun, anlaşın. Ben gurur duyuyorum Kıbrıs Türk Petrolleri çalışanlarıyla. Ne güzel, karda bir şirket, herkes oraya sarılmış, kendi malı gibi orasını koruyor. Bundan daha güzel ne oluyor? Bakıyorum İhtiyat Sandığı yatır, sigortası yatır, böyle iş yerlerine dokunmayın. Çünkü oraya dokunursanız hepimize dokunmuş olursunuz, saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Angolemli.

EKONOMİ VE ENERJİ BAKANI SUNAT ATUN (Yerinden) – Sayın Başkan, söz almak isterim.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakan.

EKONOMİ VE ENERJİ BAKANI SUNAT ATUN – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Hocamız Angolemli’ye teşekkür ederim konuyu gündeme taşıdığı için. Her zaman kendisi bir öğretmen olarak, o öğretmenlikten de kalan üslubu ile ve yapmış olduğu eleştiriler icraatların üzerine olduğundan, icraatların içeriğine doğru bulur veya yanlış bulur, eleştirilerini getirir takdirlerini getirir, o yüzden her zaman kendi görüşleri benim için son derece önemlidir. Bunlardan da çıkarılacak dersler varsa ben de bir Bakan olarak ders çıkarmasını da bilirim.

Şimdi bu şirket zaten tam manası ile özel bir şirket. Yüzde 52’si Türkiye’de bir sermaye grubunda olan bir şirket. Yani az önce sermaye konusuna da değinildi, yüzde 52’si Türkiye’de bir sermaye grubuna ait olan bir şirket. Ve bu sermaye grubu, başka bir sermaye grubuna anlaşma yaparak bu şirketin yüzde 52’lik hissesinin satışını öngörmüş, hissesinin satışını düzenlemiş. Yani dolayısıyla tamamıyla özel bir işletme. Yüzde 48’i İnkişaf Sandığında olsa da olmasa da, burası tam manası ile özel ve ticari çerçevede işletilen bir yerdir.

TAŞEL’den de bahsetti Sayın Hocamız. TAŞEL’de yüzde 67’si özel sektöre yüzde 33’ü İnkişaf Sandığına ait olan bir model vardı. Ve ifade ettiği gibi TAŞEL konusunda da sessiz kalmış değiliz, bilakis en başından beri burada olduğum gibi TAŞEL konusunda da ben müdahil oldum. TAŞEL’de çalışanların haklı bir pozisyonu vardı, kâr eden ve kârını artıran bir firma. Kârını artıran bir firmanın işçi çıkarmasına, işçilerin işine son vermesinin rasyonel bir tarafı yoktur o noktada. Dolayısıyla biz hem Genel Müdürü ile hem de sendika yetkilileriyle aynı ortamda görüştük ve Hükümet olarak görüşümüzü ben ifade ettim kendilerine ve nitekim aradan sanıyorum bir ay kadar bir süre geçti grev de oldu ve bir aylık

226

Page 21: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

bir süreden sonra iş tatlıya bağlandı. Ve arkadaşlar çalışmaya devam ediyorlar ve yüzde 67 hissenin özel sektörde olduğu bir pozisyonda, Toplu İş Sözleşmesi ile bu arkadaşlarımız halen çalışmalarına devam ediyorlar. E Kıbrıs Türk Petrollerinde de aynı konu var, orada da bir Toplu İş Sözleşmesi var. Yani şirket hisseleri el değiştirse de veya değiştirmese de, Toplu İş Sözleşmesi ortadan kalkacak diye bir pozisyon yok. Kaldı ki ben ifade ettim, kendileriyle arkadaşlar görüşme talep ettiler. Kalktım gittim kendileriyle görüştüm, hoş da bir sohbetimiz oldu o gün kendileriyle. Ancak benden görüşme talep ettikleri gün zaten Türkiye’deydim. Hemen ertesi gün de bir sonraki iş gününde daha doğrusu Meclis vardı ve o gün zaten hiç kendileriyle, ne onlar beni aradı ne de başka türlü bir şeyimiz oldu ve ertesi gün de grevleri başladı. Ha şimdi burada bizim konumumuz şu, yüzde 52’lik hisse Türkiye’de el değiştirirken, bu stratejik diye sizlerin de tabir ettiği bu şirketin hisselerinin, bizim yerli firmalarımıza geçirilmesi için en önemli ve tek fırsattır. Çünkü aksi taktirde Hükümetin aracılık edebileceği böyle bir pozisyon olması söz konusu değil ve ifade edildiği gibi bir şaibe bulunması da söz konusu değil. Böyle bir süreç çalışacak ise, bu illa ki şeffaf bir şekilde olacaktır. Başka bir şekilde olması bunun zaten söz konusu hiçbir şekilde değil. Dolayısıyla bu yüzde 52’lik hissenin bizim yerli firmalarımıza, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sermayesine sahip şirketlere geçmesi bizim en büyük önceliğimiz ve bana göre bütün toplumun buna sahip çıkması lazım, bu sürece bütün toplumun destek vermesi lazım. Geriye kalan devletin yüzde 48’lik hissesi el değiştirir veya el değiştirmez, bu görüşme ile ve Hükümetin politikası ile belirlenecek olan bir süreçtir. Biz peşinen buna, evet satılacaktır veya hayır satılmayacaktır gibi bir pozisyon içerisine giremeyiz, bu şekilde de bağlayamayız. Dolayısıyla o varsayım ve olasılık üzerine bir grevin de konuşlandırılması, bana göre bir temelsizlik ortaya koyar. Ama bu temelsizce yapılan varsayım üzerine kurulu bu grev, bu şirkete olağanüstü zararlar vermeye başladı. Çünkü hafta sonu oraya yakıt tedariki yapmaya gelen bir gemi vardır, bu gemilerin tankerdir bunlar, haliyle günlük tazminatları çok yüksek. Şu anda zaman sayımı devam ediyor, bu tazminatlar işleniyor. Aynı şekilde bayilerin stokları bittiği gün diğer tedarikçinin kapısını aşındırmaya başlayacaklar ki bugünden aşındırmaya başlayanlar var. Dolayısıyla yani bu iyi düşünülmeden, siyasi pozisyonlama da belki düşünülmüştür bu işin içerisinde, bu grevin içerisinde. Ben temenni ediyorum inşallah bu işin arkasında bir siyasi düşünce yoktur. Bir siyasi temeli yoktur ama bu süreç öncelikle bu şirketin kendisine yani bu çalışanların ekmek yediği yere zarar verecektir. Hiç kimsenin aldığı maaş benim konum değildir. Olması da söz konusu değildir. Biz kimsenin maaşını tartışmayız. Tartışılması da hoşumuza gitmez o ayrı bir konudur. Ancak bu çerçeve içerisinde bence çalışanların daha sağduyulu hareket etmesi öncelikle şirketin sağlığını daha sonra da ülke genelinin menfaatini düşünmeleri gerekir diye düşünüyorum.

Saygılarımı sunuyorum.

TEBERRÜKEN ULUÇAY (Gazimağusa) (Yerinden) – Sayın Başkan bir soru sora bilir miyim?

BAŞKAN – Sayın Bakan bir soru var. Buyurun.

TEBERRÜKEN ULUÇAY (Yerinden) (Devamla) - Teşekkürler Başkan. Sayın Bakan teşekkürler bu konuda verdiğiniz bilgi için. Ancak benim gözlemlediğim kadarıyla kamuoyu bu konuda çok net değil. Belki de sıkıntıların bir kısmı da bundan kaynaklanıyor. Yani siz de biraz önce ifade ettiniz yüzde 52’lik hissenin Türkiye’de el değiştirmesinden dolayı ve buna bu hisseye yerli firmaların talep göstermesi ve neticelendirilmesi hususunda bir çalışmadır dediniz. Ancak şu konuda ciddi bir sıkıntı var kamuoyunda. Yüzde 52’lik hisse el değiştirirken yüzde 48’lik hisse de buna dahil edilecek ve tamamı elden çıkmış herhangi bir

227

Page 22: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

şirkete gitmiş olacak diye ciddi bir endişe var. Şimdi siz de biraz önce dediniz ki yüzde 52’dir söz konusu olan. Ancak yüzde 48 ne olur, ne biter bugün belli değil ya da bugünün konusu değil gibi bir şeyler söylemeye çalıştınız, ya da söylediniz.

SUNAT ATUN (Devamla) – Evet.

TEBERRÜKEN ULUÇAY (Yerinden) (Devamla) - Bence bunun netleşmesi gerekir. Dolayısıyla sorum şudur; söz konusu yüzde 52 hissenin ve yüzde 48 hisse bize ait olan hisse kalmaya devam edecek mi? Çünkü yüzde 48’lik hisse eğer elden çıkacaksa bana göre çalışanların da hisse sahibi olması konusunda bir düşünce üretilebilir. Belki bu çalışanlarla da paylaşılabilir ama yüzde 52’lik hisse ile ilgili Türkiye bir şirketi, Avusturyalı bir şirket galiba sahibi bunun el değiştirmesiyle ilgili nasıl bir prosedür uygulanacağı konusunda da kamuoyuna dönük açık ve net ifadelerin verilmesi yararlı olur diye düşünüyorum. Tabii benzinciler arasında da ciddi bir sıkıntı baş gösteriyor. Dolayısıyla bu konunun bir an önce sendika ile görüşülüp daha önce sizin de verdiğiniz örnekte olduğu gibi TAŞEL örneğinde olduğu gibi çözümlenmesi daha iyi olur diye düşünüyorum. Teşekkürler.

SUNAT ATUN (Devamla) – Evet şimdi yüzde 52’lik hissenin şöyle bir pozisyonu var. Yüzde 52’lik hisse Türkiye Cumhuriyeti’nde iki firma arasında alım-satım anlaşması yapılarak el değiştireceği bilgimize geldi. Şimdi bu esnada Şirket Tüzüğü gereği diğer hissedar olan İnkişaf Sandığına ön alım hakkını kullanıp kullanmayacağı sorulması gerekiyor. Daha önce bize gelen yazıda bu alışverişe işaret edilmiş ama şartlarının nasıl olduğu net bir şekilde açıklanmamıştı. Dolayısıyla biz de buna itiraz ettik. Şartların net bir şekilde ortaya konulması gerektiğini, devletin yüzde 52’lik hisseyi ancak bu şekilde alıp almayacağını yani ön alım hakkını kullanıp kullanmayacağını ancak bu şekilde belirleyebileceğini ifade ettik kendilerine. Şimdi bu noktadan sonra henüz elimize bir yanıt gelmiş değil. Yani bu yanıt bugün mü gelir, üç gün sonra mı gelir, bir ay sonra mı gelir, üç ay sonra mı gelir, hiç mi gelmez bunu şu an bilemiyoruz. Çünkü diğer firmanın da aralarında alım-satım anlaşması olan iki firmanın nasıl bir strateji izleyeceğini şu anda hiçbirimiz bilemiyoruz. Ha, bizim burada eğer ön alım hakkımızı kullanacaksak ki kullanmayı planlıyoruz. Yerli bir firmaya bu şirketin yüzde 52’lik hissesinin satılmasını sağlamak adına bunu o zaman belirleyeceğiz. Ha, daha geniş bir, daha net bir tablo ortaya koymak için şu ana kadar ki bizim yerli firmalarımıza bu şirketin yüzde 52’lik hissesinin satmayı hedeflediğimiz açıklamayı yaptığımız günden itibaren 2-3 grup bir tane de benzin istasyonlarının kendilerinin oluşturmuş olduğu bir konsorsiyum da olmak üzere başvuruda bulunmuşlardır. Ancak şu ana kadar bu firmaların geneli yüzde 52’lik hisseye ilgi gösteriyor. Ben o yüzden diyorum yüzde 48’in şu anda tam olarak ne olacağı bu nedenden dolayı net değildir. Çünkü her gelen yüzde 52’lik hisseye ilgi göstermekte.

ÖZDİL NAMİ (Lefkoşa) (Yerinden) – Yani yüzde 48’lik hisse satılacak mı özele, satılmayacak mı?

EKONOMİ VE ENERJİ BAKANI SUNAT ATUN (Devamla) – İşte yüzde 48’lik hisseye...

MUSTAFA GÖKMEN (İskele) (Yerinden) – Sorun oradadır.

SUNAT ATUN (Devamla) – Bu nedenden dolayı net bir şey söyleyemiyorum, o yüzden bu bir varsayımdır diyebiliyoruz.

228

Page 23: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

ÖZDİL NAMİ (Yerinden) (Devamla) – Ne alakası var?

SUNAT ATUN (Devamla) – Ama gelen...

ÖZDİL NAMİ (Yerinden) (Devamla) – Sayın Bakan özür dilerim, ne alakası var, iki konu, onu tam anlayamadık. Yüzde 52’lik hisse el değiştirecek...

SUNAT ATUN (Devamla) – Evet.

ÖZDİL NAMİ (Yerinden) (Devamla) - Bunu bizden birileri alacak mı tamamını veya kısmen, onunla ilgili bir süreç var...

SUNAT ATUN (Devamla) – Evet.

ÖZDİL NAMİ (Yerinden) (Devamla) – Onu anladık. Bunun yüzde 48’lik hisseyle ne ilgili var, onu netleşemedi.

SUNAT ATUN (Devamla) – Evet, netleşemiyor o. İşte zaten sendikanın da varsayımı; “o yüzde 48’lik devlet hissesi satılacak, satılmasın diye ben grev yapıyorum” üzerinedir.

ÖZDİL NAMİ (Yerinden) (Devamla) – Yani yüzde 52’den pay alabilmek için alacak veya almayacak, yüzde 48’le ilgili bir satış gerçekleştirmemiz mi gerekir, elden çıkarmamız mı gerekir?

HASAN TAÇOY (Lefkoşa) (Yerinden) – Öyle bir şey yok.

ÖZDİL NAMİ (Yerinden) (Devamla) - Öyle bir ölçü...

SUNAT ATUN (Devamla) – Hayır o yüzde 52’nin satılması için yüzde 48’in elden çıkmasına bir gerek yok.

ÖZDİL NAMİ (Yerinden) (Devamla) – Yok.

SUNAT ATUN (Devamla) – Evet. Bu alıcıların ortaya koyacağı teklife bağlıdır. Bilemeyiz yani ben rakam telaffuz etmek istemiyorum ama mesela TAŞEL’de yüzde 67 özel, yüzde 33 gibi bir devlet pozisyonu var. Belki birileri buna benzer bir teklif getirir. Yani ortada olmayan bir tablo üzerine konuşamayız.

ABBAS SINAY (Girne) (Yerinden) – Kararı verecek olan sizsiniz.

SUNAT ATUN (Devamla) – Evet, kararı verecek olan biziz ama süreç henüz...

ABBAS SINAY (Yerinden) (Devamla) – O zaman net olarak söylemediğiniz için ortaya çıkıyor bunlar.

SUNAT ATUN (Devamla) – Evet, şu anda daha süreç başlamamıştır, sürecin başlayabilmesi için OVM’nin, bize ön alım hakkını kullanıp kullanmayacağımıza dair mektubunun gelmesi lazım, yasalara uygun bir şekilde. Şu anda bu yazı da gelmemiş. Dolayısıyla yani süreç başlamadan bunlara yönelik hiç kimse hiçbir şey söylemez.

229

Page 24: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

ÖZDİL NAMİ (Yerinden) (Devamla) – Sayın Başkan bilmiyorum izin verirseniz, birkaç söz...

BAŞKAN – Buyurun.

ÖZDİL NAMİ (Yerinden) (Devamla) – Sayın Bakan, gerçekten anlamak için soruyorum...

SUNAT ATUN (Devamla) – Tabii...

ÖZDİL NAMİ (Yerinden) (Devamla) – Yani bir takım yüzde 52’lik bir hisse var el değiştirecek. Bunun bizim yüzde 48’imizle ne alakası var, yahut onunla ilgili bir alış verişe girecek olan insanlar, firmalar, benim yüzde 48’imi de mutlaka satacaksın, satmayacaksın diye bir pozisyon koyamazlar ki. O yüzde 48 bizimdir zaten. Ben onunla ilgili bir satış düşünmüyor olabilirim. Yüzde 52’yi alacaklarsa alacaklar.

SUNAT ATUN (Devamla) – Evet.

ÖZDİL NAMİ (Yerinden) (Devamla) - Ona da bir rüçhan hakkı tanısalar, “bunlarda pay ister misin?” diye onu ayrı koydular.

SUNAT ATUN (Devamla) – Evet Sayın Nami, ben anladım sorunuzu. O yüzde 52’nin kendi arasında akit yapan bu iki şirket dışında herhangi birine satılabilmesi için devletin bu yüzde 52’yi kendi üzerine alıp, kendi anlaştığı tarafa satması lazım. Başka türlü....

ÖZDİL NAMİ (Yerinden) (Devamla) – Rüçhan hakkınızı kullanacaksınız....

SUNAT ATUN (Devamla) – Rüçhan hakkını kullanması lazım.

ÖZDİL NAMİ (Yerinden) (Devamla) – Tamam. Yani gene.....

SUNAT ATUN (Devamla) – Rüçhan hakkını kullanarak bu işi ancak şey yapabilir, yön verebilir.

ÖZDİL NAMİ (Yerinden) (Devamla) – Anlıyorum ama o zaman yüzde 52’yle ilgili.

SUNAT ATUN (Devamla) – İlgili, evet.

ÖZDİL NAMİ (Yerinden) (Devamla) – Yani yüzde 48’le ilgili hiçbir konu olmaması gerekir.

SUNAT ATUN (Devamla) – Evet. Şimdi dolayısıyla yüzde 52’yi devlet aldığı zaman yüzde 48’de haliyle amalgama olmuş olacak. Çünkü o da İnkişaf Sandığının adına geçmiş olacak. Anlatabiliyor muyum?

ÖZDİL NAMİ (Yerinden) (Devamla) – Eğer rüçhan hakkınızı kullanır da hepsini bir arada tutarsanız...

SUNAT ATUN (Devamla) – Yüzde...

230

Page 25: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

ÖZDİL NAMİ (Yerinden) (Devamla) - O bilahare ki bir süreçte...

SUNAT ATUN (Devamla) – Evet.

ÖZDİL NAMİ (Yerinden) (Devamla) – Hepsini satmayı değerlendirebilirsiniz veya alıp tutmayı değerlendirirsiniz.

SUNAT ATUN (Devamla) – Evet. Esas konu zaten o. Ama o dediğiniz gibi ileriki bir süreç olduğundan dolayı, biz ona yönelik bir şey diyemiyoruz.

ÖZDİL NAMİ (Yerinden) (Devamla) – Anlaşıldı.

SUNAT ATUN (Devamla) – Çünkü daha süreç başlamıştır.

MUSTAFA GÖKMEN (İskele) (Yerinden) – Sayın Bakan, Sayın Başkan?

BAŞKAN – Buyur Sayın milletvekili.

MUSTAFA GÖKMEN (Yerinden) (Devamla) – Şimdi Sayın Bakan, ben de bir bu konuyla ilgili bölge milletvekili olarak doğal olarak yakınen ilgileniyorum. Şimdi geçmiş Cumhuriyetçi Türk Partisi – ÖRP Hükümeti döneminde de bu İnkişaf Sandığına ait hissenin yüzde 48’i özele devredilmesi, satılması konusu gelmişti. Biz o dönemde Hükümet olarak bu olaya karşı çıktık, Sayın Maliye Bakanı Ahmet Uzun, Sayın Uzun, bunu gündeme getirmişti Bakanlar Kurulunda, biz buna karşı çıktık ve o, o orada kapandı. Şimdi ben gerek sizinle, gerekse Sayın Maliye Bakanıyla bu meseleyi görüştüğümde şöyle bir görüş ortaya çıktı: “Şimdi” dedi “yüzde 47” dedi, “yüzde 52’si bir başka şirketin, dolayısıyla biz bu şirkete hükmedemiyoruz, yetkimiz yok, hiçbir şeyimiz yok dolayısıyla ne tutarız elimizde” diye bir mantık geliştiriyorsunuz. Ben şöyle söylüyorum: İyi ki biz Hükümet olarak bu şirkete hükmedemiyoruz. Eğer hükmetmiş olsak sanıyorum onu da batırmış olacağız.

SUNAT ATUN (Devamla) – Evet, diğerlerine...

MUSTAFA GÖKMEN (Yerinden) (Devamla) - Onu da karlı olmaktan çıkaracaktık. Onu da oradaki çalışanların Sosyal Sigortasını ve İhtiyat Sandığını, devlete olan katma değer borcunu ödeyemez duruma getirecektik, bu da siz emin misiniz, bu söylediklerime destek verir misiniz olup bitenlerden örnek alarak?

SUNAT ATUN (Devamla) – Evet.

MUSTAFA GÖKMEN (Yerinden) (Devamla) – Dolayısıyla, Kıbrıs Türk Petrolleri stratejik konumu olan bir yer. Düşünün o bölgede sigara bile içemezsiniz çalışan olarak. Böylesi bir yer. Oradaki çalışan vatandaşlarımız diyorlar ki; “yüzde 48 bu devletin malı. Bu devletin malı olmaya devam etsin.” Sayın Nami’nin de söylediği gibi yüzde 52 bunu Kıbrıslı bir sermayedar mı alır, yoksa Türkiye’de yine eski ortağı mı alır o bizi çok fazla ilgilendirmiyor. Yani orada bir sorun yok. Siz devlet olarak vatandaşlarınızı, çalışanlarınızı rahatlatmak açısından endişe etmeyin yüzde 48 İnkişaf Sandığının malı bizde kalacak deyin ne olur yani? Bir diyalog kurun bu insanlarla Sayın Bakan. Ben tekrar söylüyorum. Yani iyi ki biz yürütme olarak bu şirkete hükmedemiyoruz. Hükmetmiş olsak orayı da batıracaktık ondan emin olun. Sayın Başbakanım tabii bilmem bu konuda ne düşünür ama ben şahsen bunu ciddi

231

Page 26: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

anlamda düşünen ve bunu da açıkça ortaya koyan birisiyim. İyi ki hükmetmiyoruz. Hükmetmiş olsaydık bu işi de bitirmiş olurduk. Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Angolemli buyurun cevap verecek misiniz? En sonunda beraber cevap versin.

HÜSEYİN ANGOLEMLİ (Gazimağusa) (Yerinden) – Benim son söz hakkımdır Sayın Başkan. Ben söz istedim.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Abbas.

ABBAS SINAY (Girne) (Yerinden) – Aslında Sayın Bakan net olarak açıklıyor burada. Diyor ki; TAŞEL’de 67, 33’dür. Ben burada da bunu yapabilirim. Belki bu oranı 80, 20 de yapabilirim. Yani işçiler kesinlikle haklıdır. Devlet elden çıkarmaya çalışıyor. Net olarak diyor Sayın Bakan. Diyor ki; “ yüzde 48 birleştiği zaman ben bunun yüzde 100’ünü de satabilirim” ve özellikle TAŞEL örneğini vererek işçiler haklıdır. Özelleştirilecek demektir bu. Net ve açıktır Sayın Bakan kendi söyledi burada TAŞEL örneğini göstererek. O yüzden yani işçilere suç bulup da özelleştirilecek ve yüzde 48’i de greve gittiler diye suçlaması doğru değildir. Burada da net olarak Sayın Bakan diyor zaten TAŞEL örneğini vererek ve amalgame ederek yüzde 52 ile 48’i yani ben bunu özelleştireceğim diyor. Net olarak oradan da söyledi.

SUNAT ATUN (Devamla) - Evet Sayın Sınay, şirket zaten özel bir şirket ve dediğiniz gibi bu rakamların nasıl olacağı bize müracaat edecek ve dolayısıyla teklif verecek olan şirketlerin tekliflerine bağlıdır. O yüzden hiçbir şekilde şöyle olacak, böyle olacak diye hiç kimse bunu söyleyemez ve söylüyorum bakın şu ana kadar ilgi gösteren ve bu şirkete teklif atacağını ifade eden firmalar ağırlıklı olarak yüzde 52 ile ilgileniyor.

ABBAS SINAY (Yerinden) (Devamla) - E, tamam yüzde 48’i bende kalacak diyebilirsiniz net olarak.

SUNAT ATUN (Devamla) – Süreç başladıktan sonra nasıl bir teklif gelecek bunu kim garanti edebilir, kim şey yapabilir bunun altına? Çok net bir şekilde söylüyoruz bunu çok net bir şekilde.

BAŞKAN – Sayın Siber buyurun sorunuzu alayım.

SİBEL SİBER (Lefkoşa) (Yerinden) – Sayın Bakan teşekkürler. Bir tabii ki bu ilgimizi çekti bu 52-48 davası. Deniyordu ki işte yüzde 52’sidir tartışılan. Zaten özeldi. Mantıklıydı yani çok fazla eleştirilecek bir durum yok gibi görünüyordu ama sizin şu anda son yaptığınız açıklama gerçekten kafaları karıştıracak bir açıklama. Çünkü diyorsunuz ki yüzde 100’ünü de gelen tekliflere göre değerlendirebiliriz. Halbuki Hükümet olarak veya devlet olarak bir ihale açıldığı zaman ön şartlarınız olmaz mı? Yani sizin düşünce olarak, Hükümet olarak düşünceniz, ön şartınız nedir? Yani siz eğer çok iyi bir teklifle karşınıza çıkarsam ben yüzde 100’üne hazır mısınız, yoksa bir ön şartınız olacak? Diyeceksiniz ki; “ben yüzde 52’lik hisseyi ancak tartışabilirim ve tekliflerinizi ona göre verin” bu bir. İkincisi de Teknecik Elektrik Santralindeki filtre ile ilgili. O konu ile ilgili düşünceniz veya herhangi bir çalışma başlatıldı mı? Çok teşekkür ederim.

232

Page 27: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

SUNAT ATUN (Devamla) – Tabii. Şimdi öncelikle ilk sorunuza ben cevap vereyim. Şirketin yüzde 52’lik hissesi tarafımıza geçtikten sonra İnkişaf Sandığının buradaki hisseleri yüzde 100 olacaktır. Dolayısıyla gelecek tekliflere göre her şey değerlendirilebilir.

İkincisi filtre konusuna geldiğimiz zaman iki tane üretim merkezimiz vardır Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde. Biri Teknecik’te. Biri Kalecik’te. Kalecik’te şu anda Sayın Hocamın ifade ettiği gibi, ifadesinde kullandı ama ben notlarım arasındaydı yanıtlamayı atladım. Çalışmalar başlamıştır. Hatta Bakanlar Kurulundan oradaki arıtma sisteminin, baca gazı arıtma sistemi kurulmasına ilişkin yapılması gereken bir teknik işlem vardır. Ona ilişkin olarak da Bakanlar Kurulunun izni de kendilerine verilmiştir yaklaşık 1-1.5 ay kadar önce. KIB-TEK’in Teknecik’deki santralimizin baca gazının arıtılması hususunda ise çalışmayı çok daha geniş bir çapta yürütüyoruz. THI’la birlikte yürütüyoruz bu çalışmayı. Burada bacalara filtre takılması, halk tabiriyle filtre takılması, yaklaşık 20 milyon Euro’luk bir bütçe gerektiriyor. Bununla birlikte, bütün makinelerimizin gaz çevirimine dönüştürülüp dönüştürülemeyeceği de ayni paralelle araştırılıyor, çünkü 20 milyon Euro çok büyük bir ilk yatırım maliyetidir. Yine benzer bir ilk yatırım maliyetiyle veya bunun daha üzerinde hangi rakam olabilecekse, bunları şu anda araştırıyoruz, bunları elde etmeye çalışıyoruz ki gaz çevirimine dönülmesi takdirinde, gaz tabii fuel-oil’den çok daha, maliyeti çok daha aşağılarda olan bir enerji ürünüdür, enerji unsurudur ve çevreye de daha uyumlu bir gaz salımı sağlar, dolayısıyla bu çerçevede yapılacaktır ama Hükümet kararlılıkla çalışmaktadır bu konu üzerinde.

BAŞKAN – Mustafa Bey, son soruyu alayım lütfen.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (İskele) (Yerinden) – Sayın Bakan siz öncelikle Ekonomi Bakanısınız. Bence Hükümetin en önemli bakanlıklarından bir tanesidir. Ülkemizdeki şu anda mevcut sıkıntılarımızın da en büyük sebebi ekonomiye bağlıdır, ekonominin kötü gidişine bağlıdır. Ben Kıbrıs Türk Petrollerinden siz tabii “teklife göre düşünelim” diyorsunuz. “Gelecek olan teklife göre bir çözüm üretelim” diyorsunuz. Ben bunu kabul edemem. Eğer ortada bir değer varsa ve bu değerin bir çok yönüyle de hayati önemi varsa bizim için ve toplum için, ben bu satıştan, bu satışı özellikle veya yarı özel olanı tam özelleştirmek için pakete göre mi bunu düşünüyorsunuz? Size dayatılan ve bizim eleştirdiğimiz, iki yıldır da uygulamaya çalıştığınız pakete göre mi bunu yapmaya çalışıyorsunuz? Ve ayrı yeten şunu da düşünüyorum, bu satıştan siz ne bekliyorsunuz? Yani bütçenin açığını mı kapatacaksınız bunu satarak, devrederek bütçe açığı mı kapatacaksınız yoksa başka bir yatırım sahanız mı var? Niye bunu ille ki satış olarak ve hemen de bunu birilerine verelim gibi dedikodular da çıkıyor, ortalıklarda dolaşıyor. Ve bir de neden siz teklife göre karşı teklif hazırlamayı düşünme...? Bence teklifinizin şimdiden sizin elinizde olması gerekir diye düşünüyorum. Çünkü....

SUNAT ATUN (Devamla) – Evet, şimdi, şimdi...

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Yerinden) (Devamla) – Özellikle satıştan gelen geliri...

SUNAT ATUN (Devamla) – Bu “hemen” diye bir mesele yoktur Sayın Emiroğulları, çünkü ifade ettiğim gibi biz durup durduk yerde o yüzde 52’lik hisseye yön veremeyiz. Ancak karşı tarafın satışa yönelik ortaya bir irade koyması lazım. O koymuş olduğu irade de, yapmış oldukları alım satım anlaşmasıyla meydana çıkmıştır. Ve bu ancak bunun ön alım hakkımızı kullanmak üzerinden biz bu hisselerin el değiştirmesini sağlayabiliriz. Ve ifade ettiğim gibi bu

233

Page 28: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

hisselerin bu kadar önemli bir sektörde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sermayesine taşınması için tek ve en önemli fırsattır bu. Yani kendi iş dünyamızdan, kendi insanımızdan, kendi sermaye gruplarımızdan bana göre korkmamamız lazım, çekinmememiz lazım, bilakis bu sürece bizim destek vermemiz lazım. Böyle düşünüyorum. Ha...

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Yerinden) (Devamla) – Halka açın.

SİBEL SİBER (Lefkoşa) (Yerinden) – Halka açmayı düşünmüyor musunuz?

SUNAT ATUN (Devamla) – Halka da açabiliriz. Yani bu tabii bakın ifade ettiğim gibi birçok sayısı 10, 10-15’in üzerinde benzin istasyonu da bir araya gelerek bu işe ilgi gösterdi. Ha Sayın Uluçay’ın bir önerisi vardı, “çalışanlar da hisse sahibi olabilir” olabilir tabii. Ortaya konacak modellere bağlıdır her şey. Ve tabii ki bu hisselere talep edecek olan tarafın ortaya koyduğu modellemeye ve teklife bağlıdır. Biz bunların hepsini değerlendireceğiz Hükümet olarak ve şeffaf bir şekilde değerlendireceğiz.

Ha diğer sorunuza geldiğinizde, paket olarak nitelendirilen şey, programdır. Program; bürokratlar tarafından ortak yapılan çalışmaların sonucu olarak meydana çıkmıştır.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Yerinden) (Devamla) – Var mıdır programın veya paketin içerisinde?

SUNAT ATUN (Devamla) – Programın içerisinde KİT’lerin, efendime söyleyeyim, özel sektörle müşterek hisse sahibi olunan şirketlerin hisselerin özelleştirilmesi programın içerisinde tabii ki vardır.

MUSTAFA GÖKMEN (Yerinden) (Devamla) – İsim olarak yok ama.

SUNAT ATUN (Devamla) – İsim olarak yoktur. Teşekkür ederim, saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Bakan. Buyurun Sayın Angolemli.

HÜSEYİN ANGOLEMLİ (Gazimağusa) – Şimdi aslında belli oldu. Bütün mesele yüzde 48 ve net bu konuda bir bilgi veremiyor Sayın Bakan ve orada çalışanlar da haklı olarak endişeye kapıldılar doğrudur. Şimdi gemiler bekler dışarıda. Boşalma, zarar büyüyor diyor Sayın Bakan. O zaman zaten Sayın Bakan bu paket bakınız paketin emrettiği bir husus bu. Kar eden, her şeyi yolunda olan bir şirketten elinizi çekmeniz lazım. Çıkacaksınız ve diyeceksiniz ki “hayır biz şimdi yüzde 48’i gündeme bile almadık.” Yani bu şekilde bu işçileri ikna etmeniz gerekir ama döner dolaşır işte burada kaç kişi varız 48 konusunda hakikaten kimse tatmin olmadı. Demek ki beyninizde bir şey var. hükümetin beyninde bir şey vardır. Yani ne yapacaksınız 48’in satacaksınız alasınız parasını da bu yüzde 52’i alasınız? Yani o yüzde 52’i siz nasıl alacaksınız? Para vereceksiniz de alasınız. Nasıl alacaksınız? Benim aklıma şu geldi. Ha, demek bunlar 48’i satacak, 52’i alacak ve onu da tabii ki satacak. Onun için bu konuda iş ciddiye bindi. Çıkacaksınız Hükümet kararı olarak nasıl olursa olsun diyeceksiniz ki; “48’e bu aşamada dokunmuyoruz kalacak.” Şimdi bir şey okuyayım size buradan. Özel şirketmiş hali hazırda. Neden? Yüzde 52’si özele ait. Arkadaşlar bakınız Tüzük ne diyor burada? “şirketin yönetim kurulu çalışmaları, şirket yönetim kurulu toplantısından asgari üç iş günü öncesi toplantı gündemi yazılı olarak Bakanlığa bildirilmelidir. Gereği halinde Bakanlık bizzat ve/veya yönetim kurulunda görevli temsilcilisi aracılığıyla süresi içinde gündemde ve/veya toplantı tarihinde değişikliğe gidebilir.” Elinizde büyük güç var

234

Page 29: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

sizin 48’e göre çok güçlüsünüz. “Şirket yönetim kurulu kararları Bakanlığın onayına tabiidir. Bakanlığın şirketle ilgili talep edeceği ve/veya şirketin erişebileceği her türlü bilgiyi şirket zamanında ve doğru olarak Bakanlığa iletmek zorundadır. Şirket Akaryakıt Yasası ve bu Yasa altında yapılan Tüzük, Yönetmelik ve Emirnamelerin öngörüsü doğrultusunda Bakanlığın şirkete yapacağı her türlü talimat, telkin ve öneriye uymakla yükümlüdür.” Yüzde 52 evet özeldir ama güç sendedir Sayın Bakan. İşte o işçiler bu bilinçle hareket ediyorlar ve dediğiniz gibi eğer yüzde 52 hisselerin çoğu onda ve yönetim de onda olsaydı hakikaten hiçbir fark olmazdı. Ha, 48’i bende olmuş, ha olmamış ama öyle değildir. Burada senin elinde büyük bir güç vardır. İşçiler de buna dayanarak harekete geçmişlerdir ama kısacası Sayın Bakan Hükümet ile diyalog kurun Başbakanla ve bu konuda eğer 48’lik konusu tam net değilse onu netleştirin. Deyin ki; “evet biz en az bir sene bu yüzde 48’e dokunmayız, kalacak.” Herkes de rahatlasın. İleriki bir tarihte muhataplarınızla oturup bunu konuşabilirsiniz. Zaten gidiş o gidiştir ki erken seçime doğru gideceğiz arkadaşlar. Çünkü bu rahatsızlık iliklerine kadar işledi bu toplumun ve artık konuşulan şudur; başta Saraydaki Efendi “erken seçim var” dedi ortalık kalktı, oturdu ve bunun önüne zor geçilecektir. Onun için böyle hassas konulara dokunmayın. Bırakın yeni gelecek olanlar yapsın Sayın Başkan, sayın milletvekilleri.

Saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Angolemli. Sayın vekiller; ikinci sırada Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazimağusa Milletvekili Sayın Sonay Adem’in Hükümet ve Uygulamaları hakkında gündem dışı konuşma istemi vardır. Okuyunuz lütfen.

KATİP -

6 Ekim 2011

Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı,Lefkoşa.

Cumhuriyet Meclisinin, 13 Ekim 2011 tarihli 4’üncü Birleşiminde “Hükümet ve Uygulamaları” hakkında gündem dışı konuşma yapmak istiyorum.

İçtüzüğün 62’nci maddesi uyarınca gereğini saygılarımla arz ederim.

Sonay ADEMCTP Gazimağusa Milletvekili

BAŞKAN – Buyurun Sayın Adem.

SONAY ADEM (Gazimağusa) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün Hükümet uygulamalarıyla ilgili bir gündem dışı konuşma istemim olmuştu, bugün için. Ancak, bir sosyal kesimi ilgilendiren bu gündem dışı konuşma istemim, başka, son 20 günün içerisinde birkaç kez Meclis Kürsüsünden dile getirdiğim ve dikkat çekmek istediğim bir konuda elime belge geçtiği için konumu değiştirmek zorunda kaldım, dolayısıyla sorunlarını buraya getirmek için söz verdiğim sosyal kesimden de şimdilik özür diliyorum. Umarım önümüzdeki hafta o konuyu gündeme getiririz.

235

Page 30: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ayrıca, üzerinde çok hassasiyetle durduğum ve en azından bireysel olarak emek verdiğim başka bir konuyla ilgili de bilgime gelen bir konuda Meclisi, milletvekillerini bilgilendirmek istiyorum, buna tepkimizin çok sert olacağını da beyan etmek isterim.

(Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sayın Dr. Hasan Bozer Başkanlık Kürsüsünü Sayın Dr. Ahmet Eti’den devralır) Son zamanlarda kelepir yerlerin, kelepir bir şekilde verilmeye çalışılmasından büyük bir öfke birikiyor toplumda. Ve bu öfke ne yazık ki, öyle sanıyorum ki patavatsız bir şekilde bütün Girne Bölgesini birilerine peşkeş çekmekle kendini yükümlü hisseden insanlara dönük olarak bölgede yaratılan infial, bazılarının ciddi ciddi başını ağrıtacak. Örneğin, son bilgimize gelen ve benim Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanıyken Lapta Huzurevi’nin yeni bir inşaata kavuşmasıyla ilgili olarak İnşaat Müteahhitler Birliğiyle yaptığım protokol gereği oraya yeni bir inşaat için temellerin atılmasıyla başlayan süreç, ne yazık ki o dönem ekonomik bunalımın dayatmasıyla işlerin askıya alınması nedeniyle sonuçlanamamış bir noktaya gelmişti. Sayın Türkay Tokel Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olduktan sonra oraya atılan temellerin yeni bir, tamamlanması için yeni kaynak arayışına girdi ve Sivil Savunma Müdürüyle yapılan bir mutabakat gereği Sivil Savunmanın orayı bitirmesi konusunda bir uzlaşmaya vardığını bizzat Meclis Kürsüsünden ilan etmişti. Ben de kendisine demiştim ki: “Bir kaynak daha vardır, kaynak da İnşaat Encümeninde vardır, İnşaat Encümenindeki kaynağın kullanması için Cumhuriyetçi Türk Partisi olarak destek vermeye hazırız, oradaki kaynak alınsın ve Lapta Huzurevi bitirilsin.” Çünkü oradaki yerleşke, Girne’nin akciğeridir değerli arkadaşlar. Orayı da katledersek, o bölgede artık yaşanamaz bir konum orta yere çıkacaktır. Ama öyle anlaşılıyor ki Sayın Bakanın göreve getirilmesi herhalde bu işlere münhasır bir olay. Hamitköy’de arazi aranıyor şimdi ve Hamitköy’e taşınacakmış bu Lapta Huzurevi ve orası da birilerine peşkeş çekilecek. Bu kabul edilmezdir değerli arkadalar. Bu kabul edilmezdir ve buna müsaade edilmemesi gerekiyor. Bütün Girne Bölgesinin bu konuya özel bir önem vermesi gerekiyor. Önümüzdeki hafta herhalde bir arkadaşımızla bu konu üzerinde daha detaylı bir şekilde Meclisimizi de bilgilendirecektir. Ümit ederim Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu adımı atmaktan vazgeçer. Aksi takdirde işler çok büyüyecek diye düşünüyorum.

Evet Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuya şu noktadan girmek isterim bugün üzerinde durmak istediğim konuyla ilgili olarak. Biliyorsunuz Başbakanlık Denetleme Kuruluyla ilgili bu Mecliste çok tartışma yaptık. Gerek ivedilik alınmasıyla ilgili gerekse yasanın 2010, Ocak ayında geçirilmesi sırasında büyük tartışmalar yaşanmış Mecliste ve bu tartışmalar yaşanırken biz Cumhuriyetçi Türk Partisi olarak meseleye ilkesel yaklaştığımızı, bunun doğru bir tavır olmadığını, bizim yasalarımıza göre devletin denetleme yapacağı kurumlarının var olduğunu ve bu kurumların gerekirse geliştirilerek daha etkin denetlemelerin yapılması gerektiği üzerinde durmuştu. Bize denen oydu ki, o dönem hatırlasın arkadaşlar. “Siz işte yolsuzluk yaptınız da korkarsınız bu Başbakanlık Denetleme Kurulu oluşturulsun, onun için karşı çıkarsınız bu işlere.” O tartışmalar sırasında iyi hatırlıyorum, dedim ki bazen birileri bir kuyu açar birilerini düşürsün diye ama fark etmez veya unutur ki bir kuyu açtı oradan ve gider kendi düşer içine.

ÖMER SOYER KALYONCU (Girne) (Yerinden) – Ama kendi düşen ağlamaz.

SONAY ADEM (Devamla) – Eh, ağlamayacak artık. Dolayısıyla mesele bu kadar açık ve net bir şekilde ne yazık ki günümüze kadar sarkıp geldi.

236

Page 31: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

Şimdi değerli arkadaşlar; niçin bu noktadan hareketle konuşmayı açtım, onun üzerinde kısaca durmak istiyorum, çünkü geçtiğimiz günlerde konuyu gündeme getirdik ama hatırlatmakta yarar var. Biraz sabır diliyorum arkadaşlardan.

Şimdi benim yurt dışında olduğum günlerde bir gazetenin manşetinde, bu Kıbrıslı Gazetesinin manşetinde “700 bin TL hangi siyasetçiye ait?” diye bir manşet çıktı ve bunun üzerinde tabii toplumda epeyi tartışmalar çıktı. Ve bu olayla ilgili bir süre sonra gazetede başka bir haber daha yayınlandı. Bir mektup yayınlandı ve bu paranın yaklaşık olarak 2 buçuk trilyona yakın bir para olduğu söylenmeye başladı ve dilimler halinde bir siyasetçinin hesabına yatırıldığı, hatta bir diliminin banka aranarak zırhlı bir araç istenerek, bu paranın da zırhlı bir araçla bankaya aktarıldığı söylenmişti.

Değerli arkadaşlar; işte bugünlerde kamuoyunda büyük bir tartışma başladı. Her tarafta rüşvet olayları. İçişleri Bakanlığında rüşvet. İşte bilmem hangi bakanlıkta rüşvet olaylarının dönmesi için mekanizmalar oluşturulduğuyla ilgili basın-yayın organlarında ne yazık ki sürekli yazılar çıkmaya başladı ve siyasetin kirliliği ne yazık ki çok yaygın bir şekilde kamuoyuna mal oldu ve bu siyasi kirlilik değerli arkadaşlar elbette birileri cebini doldururken bütün bir kesimin de çamur içinde kalmasına neden olan bir noktaya doğru gelmiştir. Dolayısıyla bütün bunların temizlenmesi gerekiyor elbette. Yani birileri iş çevirirken doğal olarak herkesin merak ettiği ve siyasetçileri de konuştuğu noktalar çıkıyor orta yere. Herkes başlar tartsın acaba Abbas mı mesela. Acaba Ömer mi. Acaba Sonay Adem mi. Acaba Ahmet Kaşif mi. Acaba İrsen Küçük mü? Kimdir bu paraları toplayan insan? Doğaldır ki herkes biribirine bir laf atıyor ve yaygın bir şekilde tartışılmasına neden oluyor. Nitekim bundan önceki Birleşimde Kürsüden indiğim zaman bir gazeteci dostum telefonla beni aradı. Çok sevdiğim saydığım bir arkadaşım dedi ki yahu bu konuyu getirin gündeme, evet yani bilin kimdir? Evet. Tahmini dedim bilirim. Tahmin ettiğin değil dedi. Yani ben isim falan söylemedim ama imalar yoluyla öyle algılandı ve dedi ki tahmin ettiğin gibi değil filandır filan Bakandır. Teşekkür ederim dedim.

MUSTAFA GÖKMEN (İskele) – Belgesi var mı?

SONAY ADEM (Devamla) – Dedik ki araştıralım yani çünkü itham edilir ya insanlar. Evet araştırdım yani biz zengin Bakan arkadaşımız da var. Ama bu para milletvekili olmadan önceki bir para. Dolayısıyla biz herhangi birinin mal varlığı ile ilgili olarak kirli olmadığı sürece elbette bize ne. Biz kimsenin malında, mülkünde şeyimiz yok. Ama eğer siyasetçi iseniz açık ve net olacaksınız. Kimseden de bir şey saklamayacaksınız. Eğer saklarsanız zaten orada kuşkular söylenmeye başlanır ve tereddütler başlar her türlü ima orta yere çıkar ve bu bütün çevreyi kirletir değerli arkadaşlar. Dolayısıyla ben biraz geriye giderek bugüne gelecem. Şimdi arkadaşlar 2009 Temmuz ayına bir geri gidin. 15 Temmuz günü Başbakanlık Denetleme Kurulunun ivedilik görüşmesini hatırlayın. Hatırlamayan milletvekili arkadaşlarım varsa Meclis tutanaklarını alıp okuyabilir. Bu Meclis tutanaklarında benim konuşmam vardır, diğer arkadaşlarım gibi. Ve orada da özellikle siyasetçilerin, bakanların, Başbakanın, Cumhurbaşkanının, milletvekillerinin yani siyasete giren insanların şeffaf olması gerektiği üzerinde durdum. Nitekim biz Cumhuriyetçi Türk Partili milletvekilleri olarak Meclise girdiğimiz anda mal varlıklarımızı açıkladık, bakan olan arkadaşlarım bakan olduklarında bütün mal varlıklarını açıkladılar. Giderken de yani ne ile geldik ne ile gittik açıkladık. Nitekim bir gazetemiz alay etti bizimle.

MUSTAFA GÖKMEN (Yerinden) (Devamla) – ÖRP milletvekillerini de unutmayalım biz de açıkladık.

237

Page 32: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

SONAY ADEM (Devamla) – Borçlu geldiler borçlu gittiler diye takıldı bize bir büyük gazetemiz. Her şeyimiz açık değerli arkadaşlar. Hükümet iki buçuk senedir oradadır. Başbakanlık Denetleme Kurulu da oluşturulmuştur. Cumhuriyetçi Türk Partili bütün milletvekillerini o dönem bakanlık yapmış, Başbakanlık yapmış herkesi araştırabilir. Şimdi değerli arkadaşlar işte bu çerçevede bu Başbakanlık Denetleme kurulunun ivediliğinin görüşüldüğü birleşimde bu konuları dile getirerek bir siyasetçinin ki o dönem Başbakan olmuştur, Sayın Derviş Eroğlu’nun bir Türkiye televizyonunda seçimden önce mal varlığıyla ilgili açıklamaların doğru olup olmadığıyla ilgili konuyu gündeme getirdim. Ve benim elimde olan belgeleri kamuoyuyla ve Meclisteki arkadaşlarla paylaştım. Örneğin Çatalköy’de 16 dönüm 2 evlek arazi olduğu.

ÖMER SOYER KALYONCU (Yerinden) (Devamla) – Sattı.

SONAY ADEM (Devamla) – Evet. Lefkoşa’da bir arsa, Lefkoşa’da başka bir arsa, Mağusa’da bir ev, Mağusa-Maraş’ta müstakil bir ev, Mağusa-Maraş’ta bir apartman dairesi, Aşağı Maraş’ta arsa, Mağusa-Ayluga’da arsa, Mağusa-Ayluga’da arsa, ikiz bir arsa.

ÖMER SOYER KALYONCU (Yerinden) (Devamla) – Alevkaya’sında tuttuğu.

SONAY ADEM (Devamla) – Mağusa Terminal karşısında zemin katta altı dükkan, birinci katta dört hane, ikinci katta dört hane, üçüncü katta dört hane. Ömer arkadaşım da laf attı. “Kirada oturur” dedi. Devam ediyorum ben. Dördüncü katta dört hane ve son katta bir hane. Toplam 23 koçan. Başka bir arsa, üzerinde dubleks hane yapmak suretiyle taçlandırıldı. Başka bir arsa, üzerine apartman inşaatı yapılarak taksim edildi. Zemin katta iki, birinci katta iki, ikinci katta iki, üçüncü katta iki, dördüncü katta iki. Toplam 10 koçana taksim edildi.

ÖMER SOYER KALYONCU (Yerinden) (Devamla) – Bu Papaz ne kabahat yaptı.

SONAY ADEM (Devamla) – Şimdi değerli arkadaşlarım; burada bir hesap yaptıydım, onu da hatırlatmakta yarar var. 25 yıllık politikacı olduğunu söyleyen bu arkadaşın, bu kadar mal varlığını yaptıysa biz de 15 yıllıktık, en azından 3’te 2’si de lazım bizde olacaktı, ama bizde bir şey yok. Her zaman laf atmayı çok seven bir bakan bayan arkadaş var. Aileden kalanları diyor unutuyorsunuz. Yani aileden kaldı bunlar hep.

ÖMER SOYER KALYONCU (Yerinden) (Devamla) – Papaz, ne Papaz.

SONAY ADEM (Devamla) – Aileden kalanlar da var. Bir şeyler de var yani.

Şimdi değerli arkadaşlarım; bunlar benim iddialarımdı. Elbette belgelerle o gün bunları getirdim ve bunların açıklanmasını istedim.

Şimdi değerli arkadaşlar bakın, bana o birleşimde cevap verilmiştir. O cevapları da buradan okumak istiyorum, çünkü geleceğimiz nokta bunun üzerine şekillenmiş olacak. Sayın Derviş Eroğlu bütün konuşmaları da dinledikten sonra Kürsüye çıkmış ve şöyle başlamış konuşmasına. “Sabahleyin eski Başbakan Ferdi Bey, ana muhalefet başkanlığına kısa zamanda alışmıştır. Şovunu güzel yapmıştır. Sonay Adem de ondan geri kalmamıştır ve bizim milletvekillerimize akıl satmaya çalışmışlardır.” Ve soruyor. “Başbakanlık Teftiş Kurulunun kurulması niye sizleri bu kadar fazla rahatsız etti, doğrusu onu anlamakta zorlanıyorum.” Durmadan çamur atarlar ya CTP’li bakanlara o dönem, buraya getirmeye çalışıyor meseleyi. Biz diyor seçim meydanlarında vaat ettik onun için bunu kuruyoruz. Onun için endişe

238

Page 33: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

etmeyin herkesi araştıracak. Ve geliyor beni yanıtlamaya. Sayın Sonay Adem seçim öncesi ATV ekranlarını kullanmıştır. Habercisi vasıtasıyla kullanmıştır. Ve benim ailemin mal varlığı ile ilgili çok büyük yalan söylemiştir. Yalan söylemiştir. Benim Mağusa’da 36 dairem yok. Lefkoşa’da 34 dairem yok, yüz kere söyledim bir kere daha söyleyeyim. 1963’ten 74’e kadar kazandığım para ile bir apartman dairesi, bir arsa, Türklerden bir apartman dairesi, bir arsa aldım. 74’den bugüne kadar tasarruflarımda da kendi paramla, tasarruflarımla kendi paramla iki arsa aldım. Mağusa’da oturduğum ev kayınbiraderim şehit olduğu için kayınvalide ve kayınpederime verilen evdir. Kızlarına miras olarak ev kalmıştır. Tamam mı? Mağusa’da iki arsa yan yana eşdeğerden alınmış, işte o iki arsayı müteahhide verdik. Müteahhidin ismi Ahmet Kaşif’in oğlu, soyadı Kaşif Reflex İnşaat Şirketi dört daire, bir de dükkan alım. O gördüğü iki apartman yan yana o iki arsa üzerine kurulmuştur. Dört apartman dairesi benimdir, eşimindir, bir de dükkan.

BAŞKAN – Sonay Bey toparlayın lütfen.

SONAY ADEM (Devamla) – Sayın Başkan müsaade edin de önemlidir bu konu çok. Bu konu siyasetin kendisi ile alakalı bir meseledir. Eğer araştırma zahmetine girseydin ATV’ye de o yalan haberi vermezdin. Ve Meclis’te de bu yalanı konuşmazdın, dile getirmezdin. Apartman dairesi temelden müteahhit tarafından satılmıştır. Dolayısıyla 1963 yılından beri piyasada olan bir kişiyim ve kendi paramla bir apartman dairesi üç de arsa aldım. Bunun dışında bir de arabam var o kadar. Bu değerli arkadaşlar ne zaman söylenmiştir 2009 Temmuz. Deyelim ki ben yalan söyledim Sayın Cumhurbaşkanı, bugünün Cumhurbaşkanı da doğru söylemiştir. Bunu aldık ve kabul ettik. Ertesi gün bir gazetemiz de Eroğlu mal varlığını açıkladı diye üst taraftan vermiş ve Eroğlu’nun son okuduğum cümlesini bir apartman dairesi, üç arsa konusunda gündemine almış. Şimdi değerli arkadaşlarım...

ÖMER SOYER KALYONCU (Yerinden) (Devamla) – Gazetesi, kendi gazetesi.

SONAY ADEM (Devamla) – E... Evet. Şimdi bütün bunları dinlediniz. Bir bankadan bu ilgili paranın konuşulduğu ile ilgili olarak bu banka da HSBC’dir. Bir döküm ulaştırıldı elime. Bu dökümlerin elbette değerli arkadaşlar geçen hafta da söylemiştim bu Meclisten geçirdiğimiz Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasası çerçevesinde çok kısa sürede ortaya çıkarılıp sonuçlandırılması gerekiyordu. Başbakan bana verdiği yanıtta Başbakanlık Denetleme Kurulunun göreve başladığını ve kısa sürede bu konu üzerinde çalışacaklarını ve bize cevap vereceklerini, kamuoyunu bilgilendireceklerini söylemişti. Şimdi bu bankadan gelen bu belgede üç tane Mağusa hesabı, iki tane de Lefkoşa’da açılmış aynı bankada hesap vardır. Ve değerli arkadaşlarım, TL, Dolar ve Sterlin hesabıdır bunlar. Birinci olarak ki biraz sonra size bu belgenin suretini dağıtacağım ama burada ben izah edeyim konuyu. Birinci hesapta 166 bin 849.13 Dolar. İkinci hesapta 199 bin 621.19 Sterlin. Üçüncü hesapta 131 bin 134.39 TL. Bu üçü Mağusa hesaplarında. 680 bin TL Lefkoşa’da bir hesapta ve 238 bin 200 Dolar başka bir hesap. Bunun toplam TL karşılığı değerli arkadaşlar, yaklaşık olarak bizim üzerinde durduğumuz ve bize gelen bilgiler çerçevesinde Türk Lirası olarak 2 milyon 126 bin 285. Yani 2 trilyon 126 milyar 285.

ÖMER SOYER KALYONCU (Yerinden) (Devamla) – Eski parayla.

SONAY ADEM (Devamla) – Evet, eski parayla. Dolayısıyla bu değerli arkadaşlarım bugünlerde kamuoyunda sürekli olarak konuşulan ve “E, belgesi falan, filan da yoktur” şeylerinin arkasına saklanarak kimsenin sahip çıkmadığı mesele bu kadar açık ve net bir şekilde orta yere serilmektedir. Ümit ederim ki başka hiçbir şeyim yoktur diyen Sayın Derviş

239

Page 34: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

Eroğlu bunlara açık ve net bir şekilde bu paranın bu hesaplara nasıl girdiğini bu topluma izah eder. Çünkü siyasetin artık temizlenmesi gerekiyor değerli arkadaşlar. Bir Meclis çalışanı arkadaşım gelirse bu belgeleri vereyim ve dağıtsınlar milletvekili arkadaşlara.

(Elindeki belgeleri Genel Kurula dağıttırır)

BAŞKAN - Sayın Adem rica ederim, lütfen toparlayın çünkü yarım saati de geçti konuşmasnız.

SONAY ADEM (Devamla) – Evet, kısaca Sayın Başkan toleransınıza da teşekkür ediyorum. Bunun kısa sürede Başbakanlık Denetleme Kurulu tarafından kamuoyuyla paylaşılması gerekir diye düşünüyorum. Bu, sadece benim iddiam olmaktan çıkarılmalıdır. Bu, kamuoyuna mal edilmelidir ve bu elbette bunun doğruluğu konusunda hiç şüphem yoktur. O oturduğu koltuktan derhal istifa etmelidir. Saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Adem.

Buyurun Sayın Başbakan.

BAŞBAKAN İRSEN KÜÇÜK - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; tabii zaman zaman bu Kürsüden sayın milletvekilleri birçok iddialar ortaya atmışlardır. Bu süreç içerisinde birçoğuna şahit olduk. Tabii ki bunların araştırılması ve üzerine gidilmesi kaçınılmazdır. Daha önce de hatırlarım Sayın Abbas Sınay’ın bir iddiası olduydu ama belge dağıtmamıştı arkadaşımız. O zaman da Abbas Bey’in iddiası bir bankaya 1 milyon Sterlinin yattığıydı. Bir Bakan şoförü tarafından. Onu bir kez daha bu Kürsüden vermiştim. O gün de araştırdık, ancak öyle bir yatırıma rastlamadık. Hatta ilgili, iddia edilen Bakan şoförünün ya bir, ya iki yatırımı olmuştu bankamız, bir yerel bankamıza. Ancak miktar yanılmazsam 20 bin Pound civarı bir tanesi, diğeri de 70 bin Pound civarıydı. Yani öyle 1 milyon Poundluk bir rakama ulaşmamıştık Abbas Bey’e de o zaman bu yanıtı vermiştim.

ABBAS SINAY (Girne) (Yerinden) - İddialar araştırılamadı.

İRSEN KÜÇÜK (Devamla) – Efendim?

ABBAS SINAY (Yerinden) (Devamla) – İddialar araştırılmadı Sayın Başbakan.

İRSEN KÜÇÜK (Devamla) – Ha. Nakit yatırıldı iddiasında bulunmuştunuz ama tabii ki o zaman da bu araştırmayı yaptık. Biz tabii ki Hükümet olarak ortaya atılan iddiaları yasalar çerçevesinde sonuçlandırıp kamuoyuna en doğru şekliyle sonuçları iletmek isteriz. Daha önce de Sonay Bey bu konuda bir gündem dışı konuşma yapmıştı ve benim da kendisine verdiğim yanıtta Başbakanlık Denetleme Kuruluna bu görevi vereceğimi söylemiştim ve gerçekten de bu görevlendirmeyi yaptım. Ve Başbakanlık Denetleme Kurulu Başkanı 27.09.2011 tarihinde Para Kambiyo ve İnkişaf Sandığı İşleri Dairesi Müdürlüğüne bu iddiayı aktarmıştır. İddia şu; tabii ki gerek basından toplanan bilgiler ışığında, gerekse Sonay Bey’in bu Kürsüden ortaya koyduğu iddiaları da Denetleme Kurulu toparladığında 27.09.2011’deki yazısı aynen şöyledir onu kısaca okumak isterim. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Sayın İrsen Küçük’ten alınan talimat üzerine başlatılmış olan ve yerel basında 700 bin Türk Lirası hangi siyasetçiye ait ve buna benzer başlıklar altında yansıtılan iddialara ilişkin inceleme kapsamında bir takım bilgilere ihtiyaç duyulmaktadır. Yazı Başbakanlık Denetleme Kurulu Başkanı Para, Kambiyo ve İnkişaf Sandığı Müdürüne yazıyor. Ve devam ediyor.

240

Page 35: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

Yerel basında gerek manşetten verilen, gerekse köşe yazılarında ve/veya okuyucu mektubu adı altında muhtelif tarihlerde konu edilen yazılarda yer alan iddialar irdelendiğinde bazı yayın organlarında 700 bin Türk Liranın nakit olarak bir üst düzey siyasetçi veya bürokrat hesabına yatırıldığı, diğer bazı yayın organlarına ise miktarın 680 bin Türk Lirası, 700 bin Türk Lirası tutarındaki iki taksit halinde bir üst düzey siyasetçinin veya bürokratın hesabına yatırıldığı, toplam rakamın 2 milyon 250 bin Türk Lirası veya 2 milyon 500 bin Türk lirası olduğu şeklinde genelleme yapılabileceği görülmüştür. Bu bağlamda yükümlüler tarafından Para, Kambiyo ve İnkişaf Sandığı İşleri Dairesine bildirimi yapılan nakdi para limitini aşan işlemleri gösteren listelerde veya Daire Müdürlüğüne yapılan şüpheli işlem bildirimleri veya Daire tarafından araştırılan veya takibe alınan şüpheli işlemler arasında yukarıda detaylandırılan iddialarla örtüşen ve/veya ilişkili olması muhtemel herhangi bir işlem tespit edilip edilmediği hususunda Başbakanlık Denetleme Kurulunun ivedilikle bilgilendirilmesini saygı ile rica olunur. Bu 27.09.2011’de Başbakanlık Denetleme Kurulunun yani biz Sonay Beyin da gündeme getirdikten sonra konuyu söylediğimiz gibi Başbakanlık Denetleme Kurulunu devreye koyduk. Ve bunun belgesidir. Ve Denetleme Kurulu da bunu Para, Kambiyo ve İnkişaf Sandığı Müdürlüğünden talep etmiştir.

Bu yazıya karşılık 12.10.2011 tarihinde Başbakanlık Denetleme Kuruluna gönderilen Para, Kambiyo ve İnkişaf Sandığı Dairesi Müdürü tarafından gönderilen belgeyi de aynen okumak isterim çünkü tutanaklara geçmesi gerekir.

Evet, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Başbakanlık Denetleme Kurulu Başkanlığı Lefkoşa. Konu; yerel basında 700 bin Türk Lirası hangi siyasetçiye ait ve buna benzer başlıklar altında yansıtılan iddialar hakkında. İlgili sayı ve tarih veriliyor ve devamlı ilgide yer alan yazınızda muhtelif tarihlerde yerel basında, bir üst düzey siyasetçi veya bürokrat hesabına nakit olarak 700 bin Türk Lirası yatırıldığı, 680 bin Türk Lirası ve 700 bin Türk Lirası olarak bir üst düzey siyasetçi veya bürokrat hesabına yatırıldığı, toplam rakamın 2 milyon 250 bin Türk Lirası veya 2 milyon 500 bin Türk Lirası olduğu gibi bazı iddiaların konu edildiği ifade edilmekte ve bu iddialarla ilgili yükümlüler tarafından daireye bildirimi yapılan nakdi para limitini aşan işlemleri gösteren listelerde veya daire müdürlüğüne yapılan şüpheli işlem bildirimlerinde veya daire tarafından araştırılan veya takibe alınan şüpheli işlemler arasında örtüşen ve/veya ilişkili olması muhtemel herhangi bir işlem tespit edilip edilmediği hususunda bilgi istenmektedir. Üst kademe yöneticisi veya bürokratlarla ilgili yerel basında çıkan iddialarla örtüşen ve/veya ilişkili olması muhtemel herhangi bir işlem tespit edilmemiştir. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, bakanlık, Meclis Başkanlığı, milletvekilliği, Yüksek Mahkeme Başkanlığı ve üyeliği, Sayıştay Başkanlığı ve üyeliği, Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı ve üyeliği, Başsavcılık ve Yüksek Denetim Deneticisi Ombudsman makamlarındaki kişiler hakkında dairemiz tarafından bilgi verilip verilmeyeceği hususunda Hukuk Dairesi Başsavcılıktan görüş istemiştir. Bilgi edinmesi saygı ile rica olunur.

Bu tabii ki Para Kambiyo ve İnkişaf Sandığı Müdürünün değerlendirmesidir. Burada tabii ki bürokratlar konusunda böyle bir tespit yapılmadığı da açıkça ifade edilmekte. Ancak siyasiler konusunda herhangi bir görüş ileriye sürülmemiştir. Bunun içinde Başsavcılıktan yetkisi olup olmadığını sormuştur. Bana göre yetkisi vardır ve ben bunu ifade de ettim bugün. Para Kambiyo ve İnkişaf Sandığı Müdürüne böyle bir yetkisi olduğunu, zaten görevi olduğunu, Başbakanlık Denetleme Kurulu bir yasayla kurulmuş bir kuruluş olduğunu ve Başbakanlık Denetleme Kurulunun da neleri araştırabileceği, hangi konularda yetkili olup olmadığı da yasası ile bellidir. Dolayısıyla böyle bir Başsavcı görüşüne de gerek olmadığını ilettim bugün onu da söylemiş olayım. Dolayısıyla biz şimdi Sonay Bey’in ve yerel basında çıkan haberler ışığında Başbakanlık olarak, Başbakanlık Denetleme Kurulunu zaten

241

Page 36: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

görevlendirirdik. Tabii bugün yeni bir iddia var, tabii ki bu iddiada incelenecektir. Sayın Sonay Adem’in konuşmaları içerisinde ve dağıttığı bir de evrak var, bize dağıtılan, milletvekillerine. Bunlar da gerekli incelemeleri yapılacak ve tabii ki bulacağımız sonuçlarda kamuoyuyla ve Meclisimizle birlikte paylaşacağımızı söylemek isterim. Dolayısıyla hükümet olarak da bizim görevimizdir iddiaları tarafsız bir şekliyle inceletip bunların sonuca varmasını sağlamaktır. Bu konudaki yaptığımız çalışmaları Genel Kurula sundum. Hepinize teşekkür ederim.

BAŞKAN – Evet, teşekkürler Sayın Başbakan.

Şimdi üçüncü sırada Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazimağusa Milletvekli Sayın Teberrüken Uluçay’ın, “Sivil Hizmet Görevlilerinin Sınavları ve Sorunları” ile ilgili gündem dışı konuşma istemi vardır.

Okuyunuz lütfen.

KÂTİP –

6 Ekim 2011

Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı,Lefkoşa.

Cumhuriyet Meclisinin, 13 Ekim 2011 tarihli 4’üncü Birleşiminde, “Sivil Hizmet Görevlilerinin Sınavları ve Sorunları” ile ilgili gündem dışı konuşma yapmak istiyorum.

İçtüzüğün 62’nci maddesi uyarınca gereğini saygılarımla arz ederim.

Teberrüken ULUÇAYCTP Gazimağusa Milletvekili

BAŞKAN – Buyurun Sayın Uluçay.

TEBERRÜKEN ULUÇAY (Gazimağusa) – Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; geçen hafta yapmayı öngördüğüm bu gündem dışı konuşmayı bu haftaya aldık. Çünkü İçişleri Bakanının geçen hafta daha önceden ayarlanmış bir randevusu vardı diye bu haftaya bıraktık birlikte tartışabilelim diye. Dolayısıyla Sayın Bakana da buradan teşekkür etmek istiyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu konuya girmeden önce sabah Sayın Ekonomi Bakanının Kıbrıs Türk Petrolleriyle ilgili konuştuğumuz konuyla ilgili çok kısa iki cümle söylemek istiyorum. Bu konuda aslında net olarak yüzde 48’in devam edeceğine dair bir açıklama bugünkü kaosu ortadan kaldırır diye düşünüyorum. Çünkü esas burada trik nokta yüzde 52 özel sektöre ait olan hissenin el değiştirme şekli ile yüzde 48 hisseye sahip olan İnkişaf Sandığına geçmesi ve daha sonra bunun tamamının veya tamamına yakınının Sayın Bakanın da ifade ettiği gibi farklı oranları karşılayacak şekilde tekrardan özele devredilmesi gibi bir düşünce bugünkü kaosu yaratmıştır.

242

Page 37: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

(Meclis Başkanı Sayın Hasan Bozer Başkanlık Kürsüsünü Sayın Ahmet Eti’ye devreder)

Dolayısıyla bu noktada hükümetin bir an önce çok gecikmeden, bu işi de uzatmadan yüzde 48 hissenin yine İnkişaf Sandığında kalacağını ilgili sendika ile de görüşerek belirlemesi ve bunu kamuoyunun bilgisine getirmesi net olarak açıklaması bugünkü kaosu ortadan kaldıracak olan en önemli bir adımdır diye düşünüyorum. Bir an önce bunun yapılmasında fayda vardır. Yoksa benzinciler de birbirine girecek. Yani bugünkü kaostan daha da büyüğü oluşacak. Çünkü diğer firmanın bayileri bu firmanın bayileri onlar da birbirine girecek. Sözleşmeler allak bullak olacak. Kaos daha da büyüyecektir. Dolayısıyla fazla büyümeden bu işin önünün alınması lazım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle ilgili bir sınav yapıldı. Bir münhal ilan edildi bir sınav yapıldı. Sivil hizmet görevlileri biliyorsunuz kapılarda kara giriş kapılarında görev yapan arkadaşlarımızdır. Ve buralardaki ihtiyaca göre sivil hizmet görevlilerinde münhal çıkılır, sınavlar yapılır ve bu sınavlar neticesinde de münhal sayısı kadar istihdam yapılır. Evet, bugünlerde istihdam konusu en can alıcı konu. Çünkü baktığımız zaman istihdam, ülkedeki işsizlik oranı artmış durumda. Ülkede iş bekleyenlerin sayısı her gün artmakta. İşini kaybedenlerin sayısı artmakta. Dolayısıyla işsizliğin en üst noktalara çıktığı konumda bir taraftan kamu da ilan edilen ve Kamu Hizmetinin ya da bir başka kuruluşun yapacağı sınavlar neticesinde kadro amaçlı yapılan istihdamlar. Bir taraftan da herhangi bir münhal ilan edilmeden doğrudan yapılan istihdamlar var. Bu istihdamlar da her gün tartışılıyor, konuşuluyor. Hatta insanlarımız arasında tartışmalara, kavgalara da yol açılır. Maalesef partizanca hükümetin hükümet üyesi sayın bakanların yapmış oldukları, el altından yapmış oldukları istihdamlar her gün sıkıntı yaratmaya devam ediyor. Akşam Mağusa’da yaşandı. Bir Sayın Bakanımızın yapmış olduğu bir istihdam o bölgede yarattığı tepkiden dolayı yine bir başka Sayın Bakanımız oraya gidiyor ve yoğun bir şekilde bu konu tartışılıyor. İnsanlar arasında da çekişme hat safhada. Bu neye sirayet ediyor? Bakanlar arasındaki çekişmeye sirayet ediyor. Bu daha sonra nereye sirayet edecek? Hükümetin çalışmalarına sirayet edecek. Çünkü basit gibi görünen bu konudan kaynaklanan sıkıntılar, bakanlar arasındaki sıkıntılar yarın genelde hükümet çalışmalarına da sıkıntı olarak yansıyacak. Yürütmenin esas görevi olan ülkenin yönetilmesiyle ilgili ve iş bekleyen, çözüm bekleyen konulara el atılmasıyla ilgili konular tartışıldığında da maalesef hükümet esas görevi olan bu konularla ilgilenmek yerine, o yaratılan kişisel sıkıntılardan dolayı bu konulara çözüm üretmekten de uzak icraatlar içerisinde olabilecek. Dolayısıyla istihdam konusu bugün ülkenin en can alıcı konusu, en sıkıntılı konusu. O yüzden bunlara tümden bir çözüm üretmek zorundadır hükümet. Kıbrıs Türk Hava Yolları çalışanları hala daha sıkıntılı bir şekilde bekliyorlar ve bu insanlar her Meclis günü yeniden buralara gelmeye başladılar. Çünkü bu iş uzadık sonra uzadı ve bir taraftan istihdam olanaklarını zorlayarak istihdam bekliyorken bu insanlar bir taraftan da partizanlık uğruna el altından istihdamlar işte bu insanların sabırlarının taşmasına da yol açıyor. Yarın bir gün daha büyük bir kaos olursa diyeceğiz ki bu insanlar kaos yarattı ama durum öyle değil. Uzadık sonra uzayan bu konular el atılmadığı için bugünden görünen eğer müdahale edilmezse, önü alınmazsa ve akşam Mağusa’da yaşandığı gibi bir pozisyon, durum devam ederse yaşanmaya maalesef bekleyen Kıbrıs Türk Hava Yolları çalışanları gibi, Kıbrıs Türk Petrollerindeki insanların çektiği sıkıntı gibi sıkıntılar devam edecek ve farklı tepkilerle kendini gösterecektir. Sivil hizmet görevlileri ile ilgili yapılan bu sınavda çok ilginç sonuçlar çıkmıştır. Esasında bunu Meclisle tartışmak gerekiyor diye düşünüyorum. Çünkü yapılan uygulama tüzük gereği yapılıyor. Sınav Komisyonu beş kişiden oluşuyor, dördü polis, biri Güvenlik Kuvvetlerinden ve bunun neticesinde ortaya çıkan tabloya baktığınızda gerçekten hepimizi düşündürmesi gereken bir

243

Page 38: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

tablo çıkıyor. Sorulduğu zamanda neden böyle oldu diye, evet deniliyor ki biz tüzükte yazılanlara göre yaptık. Tüzüğe baktığınız zaman doğru tüzükte yazılanlara göre yapıldı. Tüzüğü değiştirmek gerekir, bu konularda daha rasyonel adımları atmak gerekir, bunu hep beraber kısaca tartışmakta fayda var diye düşünüyorum. Sivil hizmet görevlileri sınavında çok uzatmamak için çok detayına girmeyeceğim ama en sonunda sözlü mülakat kısmına 21 tane erkek çağrıldı, 15 erkek alınacaktı, 15 bayan alınacaktı, 15 kadın ve 21 erkek çağrıldı sözlü mülakat kısmına 15’i ilan edilen münhal sayısına göre sınavı kazandı diye ilan edildi. Onları da buradan tebrik ediyorum. 2 tane yedek ilan edildi ve sağlık kontrolleriyle netleşecek olan bir durum. Bu da tüzükte var, yedekleri de ilan edilir. Bu sınavlara katılan bir arkadaşımız sözlü mülakat dahil dört sınava giriyorlar. Yeterlilik, bilgisayar ve İngilizce. Bir arkadaşımız yeterlilikte sınavı üst sıralarda bitiriyor, bilgisayar sınavında da üst sıralarda bitiriyor, İngilizce sınavında da üst sıralarda bitiriyor. Yani daha somut söylemek gerekirse ilan edilen 15 kişinin içerisinde söz konusu olan bu arkadaşımız yeterlilikte üzerinde sekiz kişi var sıralamada aldığı puana göre. Bilgisayar sınavında üzerinde üç kişi var. İngilizce sınavında da üzerinde yine üç kişi var. Fakat sözlü mülakatta bu arkadaşımız 15’in içerisine giremiyor ve maalesef isyan ediyor. Gerçekten o kadar bir isyan ediyor ki, sanıyorum önümüzdeki günlerde mahkemeye de gidecek bu konu. Şimdi baktığımız zaman Tüzüğe, Tüzükte evet sınavdan dolayı şikayetçi olan insanlarımız için mahkemeye gitme yolu açık var. Tüzük ne diyor? Tüzük diyor ki, aday sayısından 2 buçuk katı kadar fazla insan sözlü mülakata çağrılır. Nitekim sanıyorum 70 kişi çağrılmış toplamda 30 alınacaktı diye ve bunlar arasından sözlü mülakat yapılır. Bu söz konusu arkadaş bu sınavda bulunan polis yetkilileriyle de gitti görüştü. Kendisine sorulan soru kendi ifadesiyle sözlü mülakatta sadece ailesinin neyle uğraştığına dair. Yani belirlenmiş kriterleri ortaya konmuş bir sözlü mülakat yok. Ve günün sonunda oradaki yetkililer şunu da söylüyor. Diyorlar ki, aslında hepsiniz başarılıydınız. Ama biz 21’den erkekler, erkek adaylar için söylüyorum bunu. Çünkü onların sayısı 21’dir. 21’den 15’e düşürmek zorundaydık bunu. Bu da bir gerçek mi, gerçek. Yani eminim o 21 kişi hepsi başarılıydı. Bu söz konusu arkadaş da biraz önce bahsettiğim gibi sınav sonuçlarına göre ilk 10’un içinde. İngilizce ve bilgisayardaki bilgisayara çok önem verildiğini de öğrendim. Bilgisayarda da gayet başarılı. Fakat 15’in içerisine giremeyince isyan ediyor ve o zaman diyor ki, benim suçum ne? İşte burada bizim sormamız gereken soru tam da budur. Yani bu kadar sıkıntılı olduğumuz bir ortamda ve istihdam konusunda gençlerimiz istihdam olanaklarının artırılması ve ülkesinde kalarak bu ülkenin geleceğini daha ileri noktalara taşıması arzusunu her zaman zikreden, gerek biz siyasetçiler, gerekse bugün yürütmenin başında olan hükümet. Demek ki, böylesi sıkıntıların ortadan kaldırılması için bir şeyler yapılması gerekiyor.

BAŞKAN – Toparlayın Sayın Uluçay.

TEBERRÜKEN ULUÇAY (Devamla) - İnsanların çileden çıkmayacağı ve elde etmiş olduğu başarının paralelinde istihdam olanaklarının da değerlendirilebileceği bir ortam yaratmamız gerekiyor. Bunun için bugünden aslında yapılabilecek kısa vadede en uygun adım şu olabilir. İlan edilen kadro sayısı kadar insanı mülakata çağırırsınız. Ve o zaman sınav sonuçlarında örneğin 15 ise bu sayı ilk 15’e girmiş olanları çağırırsınız puanlamaya göre ve 15 kişinin içerisinde mülakatta eğer çok farklı bir durumla karşı karşıya kalırsanız belki daha sonra birini çağırırsınız. Bu örnekte olduğu gibi maalesef bu arkadaşımız puanlara bakıldığı zaman bilgisayar puan sıralamasında 4’üncü, İngilizce puan sıralamasında 4’üncü, yeterlilik puan sıralamasında 9’uncu konumda ama sözlü sınavda başarılı olmamış addediyor kendisini ve onun üzerinde bunun yaratmış olduğu psikolojik bozukluğu, psikolojik baskıyı da düşünün ve bu ailenin, bu insanın, bu gencin isyanını ve hangi noktalara taşınabileceğini gerçekten düşünmek gerekiyor ve bu sorunların...

244

Page 39: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

BAŞKAN – Toparlayın lütfen.

TEBERRÜKEN ULUÇAY (Devamla) – Toparlıyorum Sayın Başkan. Bu sorunların ortadan kaldırılması için hemen bu adımların atılması gerekiyor. Yoksa kendini başarılı olmak için çaba gösteren, geliştiren bu gençlerimizin önünün bu yollarla tüzükte yazıldıydı, tüzükte bu şekilde vardı diyerek tıkamak doğru değildir diye düşünüyorum. Bu konuda kısa zamanda bir şeylerin yapılmasını bekliyorum. Teşekkür eder, saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Uluçay.

Buyurun Sayın Başbakan.

BAŞBAKAN İRSEN KÜÇÜK – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; tabii Sayın Teberrüken’in sivil hizmet görevlileri ile ilgili konusu kendisi de açıklamıştır ki yani incelemiş ve tüzüğe uygun bir şekilde yapılmıştır. Zaten talep ve uyarı tüzüğün tekrar gözden geçirilmesidir. Tabii bu yapılabilir. Bu konuda özellikle gerek sivil hizmet görevlileri, gerekse kısa bir süre önce istihdam edilen 50 kadar itfaiye erinin alımları tamamen tüzüğe göre yaptırılmıştır ve herhangi bir dıştan da etkilendirme söz konusu olmamıştır.

Şimdi 100 kadar açıklamıştım trafik polisi istihdamı için yine bir yetki vereceğiz. 2012 yılı başından itibaren, ki dört büyük ana yolumuzda Lefkoşa-Mağusa, Lefkoşa-Girne, Lefkoşa-Güzelyurt, Lefkoşa-İskele 24 saat trafik polislerimizin yolda, o ana yollarda devriye yapması ve tabii ki onlara uygun araçlarla donatılması ve özellikle trafik kazalarının önlenmesinde büyük katkısı olacağı düşüncesi içerisindeyiz ve büyük bir caydırıcılık olacağı düşüncesi içerisindeyiz ve tabii ki seyrüsefere çıkan usulsüz veyahut da örnek vermek gerekirse akşamları ki arada bir rastlıyoruz ışıkları yanmayan araçların trafiğe çıkışı veya ana yol bağlantılarındaki bazı tarımsal araçların eksik donanımlı olarak yollara çıkması, bu gibi araçlarında seyrüseferden men edilmesi ve özellikle tabii ki trafik araçlarının ve trafik polisinin devamlı devriyede olması, ana yollardaki sürati de, hızı da caydıracak diye düşünüyoruz. Tabii ki bu istihdam da aynı yöntemle yapılacağını söylemek isterim. Tabii ki bu tüzük konusunda bir sıkıntı varsa onu tekrardan bir gözden geçirebiliriz ve bu istihdamı da ondan sonra ve bu yetkiyi de verebiliriz. Çünkü zaten 2012 Ocak ayında düşünüyoruz yetkiyi vermeyi ve böylelikle tüzük konusunda sıkıntı varsa o konudaki tedbirleri de almak mümkün olur. Tabii istihdam konularına gelince her dönemde şöyle veya böyle ihtiyaçlar çerçevesinde yapılmaktadır. E, bizim bakanlarımız arasında herhangi bir sıkıntı yok. Onu kesin söylemiş olayım. Çünkü yetki Maliyeden Başbakanlığa intikal eder, Başbakanlıktan döner tabii ki bu gibi süratli ve geçici istihdamlar oluşturduğumuz komite vasıtasıyla, ki bu komite oluşumu da 2006-2007 yılında kolaylaştırılmış şekliyle yapılan bir değişiklik sonucunda oluşturulan bir komite vasıtasıyla yapılmaktadır. Ve 76-77 2006, 2007 yıllarında da ayni yöntemle bin’e yakın geçici personel bu şekli ile istihdam edilmiştir devlet kadrolarına. Bu da gerçektir. Şimdi bizim biliyorsunuz 27 Kasım’da bir nüfus sayımımız vardır. Ha! Hükümetin aldığı bir karar ve süratle nüfus sayımı hazırlıklarının planlama örgütümüz devam ettirmektedir. Bu amaçla 300 personele ihtiyaç olmuştur. Bu çalışmaların 2011 yılı içerisinde yapılabilmesi için. Çünkü 2011 yılında nüfus sayımının yapılacağını tarafımızdan açıklanmıştır. Ve hükümet kararı da var ve Bakanlar Kurulu kararımız da vardır. Bu çalışmaların da gününde yapılabilmesi için yine 2006-2007’de oluşturulan geçici personelin istihdamıyla ilgili komite yapısı ne ise o yapıyı biz koruyarak bu istihdamları da yaptığımızı söylemek isterim. Bu arada az önce Sonay Bey’in konuşmasında cevaplamadığım bir konu vardı Girne Lapta Huzurevi konusu. Sanki yeri Lefkoşa’ya alınmak isteniyor ve yeri de peşkeş çekilecek şekli ile takdim etmeye çalışmıştır ama şunu söylemem gerekir ki, orada ve böyle bir yer değişimi olacaksa

245

Page 40: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

özellikle eski huzurevinin yerinin Lapta Belediyesince değerlendirilmesi konusu gündemimizdedir. Yani bunu başka bir şekli ile değerlendirmek değil, Lapta Belediyesinin tasarrufunda yine yöreye ve o Girne’mize ve Lapta sahillerine hizmet verecek şekli ile organize edilmesi düşünülmektedir. Bu arada basında bugün de gördüğümüz hafta sonu gerçekleştirilmesi kararlaştırılan Lefkoşa Belediyesi sendika seçimleriyle ilgili bazı iddialar ortaya atılmaktadır. Bu konuda açık söyleyeyim bizim hiçbir tasarrufumuz yoktur bu konuda. Açıkça bizim hangi köye kimler kazanırsa kazansın sonuçta Lefkoşa Belediyemizin eve çalışanlarına hizmet verecek bir organizasyondur. Dolayısıyla hiçbir etkik altında kalmadan Lefkoşa Belediye çalışanlarımızın kendi seçimlerini değerlendirmesi ve sonuçlandırmasını önermek isterim. Dolayısıyla çeşitli makamlara yakıştırma yaparak bazı grupların ve destek aldığı şekli ile ve hükümet kanadını da buluşturmaya çalışılması doğru değildir. Bunu bir kez daha tekrarlamak ve yapılacak olan seçimin de şeffaf olması, hayırlı olması, Lefkoşa Belediye çalışanlarının kimler isterse onları seçmesini da önermek isterim. Bu vesileyle de hepinize saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Başbakan. Buyurun Sayın Uluçay.

TEBERRÜKEN ULUÇAY (Gazimağusa) – Teşekkürler Başkan. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Başbakan bu Sivil Hizmet Görevleriyle ilgili konuda Tüzükte olması muhtemel değişikliği üzerinde çalışılmalıdır dedi. Sanırım bu konuda yapılması gereken budur. Yani bu Tüzük bu şekliyle adil değildir. Dolayısıyla bu Tüzüğün bir an önce ele alınması gerekir. Aksi takdirde insanlar başarıya ulaşmak için çalışmak ve kendilerini bu konularda sınavlara ilgili sınavlara hazırlamak yerine başka yollara başvuracaklardır. Dolayısıyla bu Tüzük adil değildir. Bunun değişmesi gerekir. Eğer Sayın Başbakan da bu Kürsüden söylediği gibi bunu paylaşıyorsa bir an önce bu çalışmaların yapılması yerindedir, yerinde olur diye düşünüyorum. Çünkü bu iş poliste ilk defa değil, daha önce biliyorsunuz mahkeme kararına uyulmadı. Sınavı kazananlar mahkeme kararı ile dönmesi gerekir denildiği halde uyulmadı. Terfilerde sınav sonuçlarına göre Mahkeme kararında farklı bir uygulama yapıldı ve hep tartışılır oldu. Yani bu konuda başarılı olanlar da ayni uygulamalara muhatap olmak zorunda kaldı. Dolayısıyle bu konulara bir an önce son vermek gerekiyor. Polisin de bu konuda yapmış olduğu çalışmaları daha sarih, daha açık hale getirmek gerekiyor. Teşekkür eder, saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Uluçay. Sayın milletvekilleri; dördüncü sırada Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa milletvekili Sayın Kadri Fellahoğlu’nun Kıbrıs Türk Elektrik Kurumunda Tüketicilerin Borçlarının Yasa Dışı bir Şekilde Silinmesi ile ilgili gündem dışı konuşma istemi vardır. Okuyunuz lütfen.

246

Page 41: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

KATİP –

10 Ekim, 2011

Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı, Lefkoşa

Cumhuriyet Meclisinin 13 Ekim, 2011 tarihli 4’üncü Birleşiminde “Kıbrıs Türk Elektrik Kurumunda Tüketicilerin Borçlarının Yasa Dışı Bir Şekilde Silinmesi” ile ilgili gündem dışı konuşma yapmak istiyorum.

İçtüzüğün 62’nci maddesi uyarınca gereğini saygılarımla arz ederim.

Kadri FELLAHOĞLU CTP Lefkoşa Milletvekili

BAŞKAN – Buyurun Sayın Fellahoğlu.

KADRİ FELLAHOĞLU (Lefkoşa) –Sayın Başkan, Sayın milletvekilleri; üçüncü haftadır ben Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu ile ilgili konuşurum ve bugün yine enerjiden sorumlu Ekonomi ve Enerji Bakanı burada bulunmamaktadır. KIBTEK’le ilgili yaptığım ilk konuşma KIBTEK’in özelleştirilmemesi ile ilgiliydi. Malta örneğini verdim, Güney Kıbrıs örneğini verdim, Avrupa Birliği üyesi iki ülke bizden kat ve kat üretim kapasitelerine sahip ve Avrupa Birliğinden Malta sürekli olarak devletin tekelinde olması gerektiği ile ilgili Avrupa Birliği kararı var. Güney Kıbrıs’la ilgili da 10 yıl özel sektör bu alana giremez diyor. Böylesi bir konuyu gündeme getirmiştim. İkinci konuşmam ise AKSA ki KIBTEK’in bir 2003 yılından beri ortağıdır yap, işlet, sat modeli ile ilişki içerisindedir KIBTEK’le KIBTEK’ten bir talebi oldu. 2014 yılına kadar 1 milyon kilovat saat alım garantisi istedi. KIBTEK Yönetim Kurulu da ilk 2014 yılına kadar 200 milyon kilovat saat alım garantisi ile ilgili karar aldı onun belgesi de burada vardır. Sayıştaylıktan yazıyor orada görüş alacaklar uygunsa da Bakanlar Kurulu bunu onaylayacak. KIBTEK’in geçen yılki faturaladığı miktar 900 milyon kilovat saat. Yani eğer 200 milyon kilovat saati onaylarsa hükümet 2014 yılına kadar 650 milyon kilovat saat alım garantisi ile KIBTEK’e elektrik üretiyor. 200 milyon 850 milyon yani nerede ise çok büyük bir kısmını AKSA’dan almış olacak ve KIBTEK özelleştirilecek, özelleştirilmeyi bırakın tekelleştirilecekti. Bir özel sektörün tekeline girecek. Böylesi tehlikeli bir oyun içerisindedir Ekonomi ve Enerji Bakanlığı ve hükümet. Bunlara dikkat çektik, bir özet yaptım ama ben esas bugünkü konuya geleceğim. Kıbrıs Türk Elektrik Kurumunda bazı müstehliklerin, bazı abonelerin elektrik borçları silinmektedir. Bunların belgeleri elinde vardır, ekstreleri elimde vardır ve nasıl ve ne şekilde bu borçların silindiği ile ilgili daha detaylı açıklamalar yapacağım. Ama...

SONAY ADEM (Gazimağusa) (Yerinden) - Bekler el koysun....

KADRİ FELLAHOĞLU (Devamla) - Ekonomi ve Enerji Bakanı....

............. (Yerinden) - Versin bize isimleri .....

KADRİ FELLAHOĞLU (Devamla) - Veririm. Yo veririm benim bir şeyden çekindiğim yok, niçin vermeyeyim?

247

Page 42: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

SONAY ADEM (Yerinden) (Devamla) – Çocuğu anlatacak .....

KADRİ FELLAHOĞLU (Devamla) - Ne ise biz konuya devam edelim. Ekonomi ve Enerji Bakanı Haziran 2011’de şöyle bir açıklama yapmıştı ve demişti ki yaşanan sorunların kaynağına değinerek sorunların başını hatır gönül ilişkilerinden dolayı alınamayan ve gözardı edilen elektrik borçları olduğunu ifade etti, böyle bir ifadesi olduydu Ekonomi ve Enerji Bakanının. Ama bunu söyledikten sonra zaman içerisinde iki firma, iki müstehlik ekstresi vardır elinde. Bunların borçları silinmiştir, bir miktar borçları silinmiştir. Ve bir tanesi ile ilgili bu Bumerang Limiteddir, Cratostur Sayın Başkan, sayın milletvekilleri. Nasıl bir süreç gelişti bu konu ile ilgili bilir misiniz? Böyle bir el yazısı ile (elindeki sayfayı Genel Kurul salonuna gösterir). Böyle bir el yazısı ile KIB-TEK’in Mali Şube Müdürü ve KIB-TEK’in Teknik Şube Müdürü bir hesap yaptılar ve dediler ki geçici tarifeden faturalandı belli bir dönem tüketilen enerji, bu tarife birdir. Ama tarife sekiz olması gerekirdi. Geçici elektrik benim mesleğim de olduğu için çok iyi bilirim bu konuları. Bir bina yaparsınız, geçici elektrik alırsınız. Bina olana dek o elektriği kullanırsınız. Bunun tarifesi yüksektir, bina bittiğinde ve KIB-TEK’in kontrolünü sunulacak aşamaya gelir, KIB-TEK kontrol eder, enerjiyi verir ve başka bir tarifeye geçer. Bu insanlar KIB-TEK’in çıkar ve menfaatlerini koruyacaklarına, gözeteceğine Firmanın, sanki Firmanın çalışanlarıdır, sanki Firmanın temsilcileriymiş gibi hareket ettiler veya ettirildiler. Büyük bir ihtimal ile bu talimatı herhalde ya Hükümetten, ya Bakandan almışlardır bu talimatı, sizin Partililerinizdir bu insanlar ama her ne kadar da sizin Partilileriniz olsa bu cesareti kendi başlarına alabileceklerini düşünmüyorum. Bir hesap yaptılar kendilerine göre ve şöyle yazdılar altına bu hesabın, el yazıları ile, böyle bir gayri ciddilik olabilir mi, resmi bir kurumda nereden bulurlar bu cesareti ve böyle bir işleme girişirler? Bu şekilde işte. Girne bölge amirliğine bir yazı yazarlar 15/7/11 tarihli, B/3- K/3 numara sayılı yazısına atfen tesisat kontrolün Kurum tarafından geç yapılmasından kaynaklanan gecikme nedeni ile ki böyle bir gerekçe asla olamaz, bugüne kadar olmadı. KIB-TEK çok iyi biliyorum, bütün işlemlerinizi yaptıktan sonra başvurursunuz ve olabilecek en kısa süre içerisinde de gelir size kontrolünü yapar ve enerjisini verir. Eğer siz projenizi Elektrik Mühendisleri Odasına inceletmemişseniz, eğer siz bütün tesisatı kontrol aşamasına getirmemişseniz ve başvurunuzu yapmazsanız KIB-TEK size gelip elektrik enerjisi vermez. Geçici elektriği kullanmaya devam edersiniz, bunu da göze alırsınız, o tarifeden ödenmeyi de göze alırsınız. Ama ben bu gelişmelerden anlarım ki siz karar verdiniz bu Kurumları batırasınız. Yahu kendi Kurumunuza bu şekilde zarar nasıl verebilir bir Hükümet, bir Bakanlık? “Ve gecikme nedeni ile geçici akım kullanmıştır, bu tarifenin ilgili tarihlerde iptal edilecek kalıcı akım tarifesinden işlem yapılması gerekmektedir. Gürcan Erdoğan, Mehmet Özçelik”. Yazdı, imzaladı yolladı Girne bölge müdürlüğüne. Girne bölge müdürlüğü de bu da ekstresidir ilgili Firmanın, her müstehlikin bir ekstresi var. Yazı 19/8/2011 tarihinde yazıldı ve 19/8/2011 tarihinde MD bir numara verdiler, makbuz düzeltme dediler ve 1 milyon 876 bin 644 Lirayı borcundan düştüler. Bu bir suçtur, bu suçu bu arkadaşlar işlemiştir ama bu suçta payın büyüyü de Ekonomi ve Enerji Bakanlığındadır ve Hükümettedir. Ama ne oldu bilir misiniz? 3 milyon 761 bin 714 olan borç bu silme ile 1 milyon 885, 070 TL’ye düştü. Ama ürktü bu arkadaşlar herhalde çünkü bu işi yapmak kolay değil, büyük cesaret ister. Herhalde bir yerden yeteri kadar cesaretlendirilmediler. 6-9 yani aşağı yukarı 15 gün sonra iptal kararı aldılar bu ekstrede ve ayni rakamı bu düşme işini yaptılar ya borcundan tekrar borca yazdılar. 1 milyon 876 bin 644 lirayı borca yazdılar ve o an eksi 2048143 olan yani 2 milyon 048 bin TL olan borç tekrar 3 milyon yeni para ile 924 bin 780 TL oldu. Bunun üzerine Girne Bölge Müdürü 21-09-2011’de bir el yazısı ile o da bu işlem yapılanlar tarafından iptal edildi ve Sayın Gürcan Erdoğan’a bir yazı yazdı Teknik Şube Müdürüne Müdür Muavini konumunda 03024010175 tüketici nolu Bumerang Limitede ait hesapta yapılan düzeltmeler Mali Müdür Muavini Mehmet Özçelik’in yazılı talebi ile 6-9-2011 tarihinde iptal edilmiştir, demin

248

Page 43: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

anlattığım size. Önce hesaptan düştüler, 10 gün sonra tekrar hesaba girdiler bunu anlatırım, Girne Bölge Amiri. Buna göre sizin ve Mehmet Özçelik’in imzaları ile 19-8-2011 tarihinde yapılan düzeltmenin tekrar yapılması ile 1 milyon 876 bin 644 TL’nin söz konusu tüketici hesabına alacak olarak kaydedilmesi gerekecektir. Konu ile ilgili görüşünü saygı ile arz ederim. Ceyhun Saygınel Girne Bölge Amiri. Daha bitmedi, döndü ondan sonra gene ekstrede de burada görülür. 21-09-2011 tarihinde burada yazıyor ekstrenin üzerinde Müdür Muavini Gürcan Erdoğan’ın yazısı ile tekrar bir yazı yazıyor Gürcan Erdoğan Müdür Muavini ve tekrar talep eder yazılı olarak Girne Şube Amirinden bu borcun iptal edilmesini, borcun düşülmesini ve o yazı da buraya ekstreye geçiyor yazısı ile Müdür Muavininin yazısı ile diyor makbuz düzeltme yapıldı. Ayni rakam 1 milyon 876 bin 644 TL 23-09-2011 tarihinde düşürüyor. Bunu kabul edebilmek aklınız, mantığınız, anlayışınız bir devlet kurumuna sahip çıkma anlamındaki bakış açınız bunu nasıl değerlendirir? Sayın Ekonomi ve Enerji Bakanı bu olup bitenlerden sonra derhal görevini bırakması gerekir. Bir memleket, bir devlet, bir kurum böyle idare edilmez.

SONAY ADEM (Yerinden) (Devamla) – Aha geldi açıklayacak...

KADRİ FELLAHOĞLU (Devamla) - İdare edilmez. Bir başka kuruma gene borcu silinmiştir, gene Girne’de. Onun da ekstresi var elimde. Ersay İşletmeleri bu da Liman Gazino olduğunu öğrendik. 26-08-2010 tarihinde yine makbuz düzeltme ile 76 bin 828 TL borcundan silinmiştir. 145 bin 338 TL olan borç çünkü diğer ödenenler mesela bir tanesi 4659799 nolu makbuzla ödenmiştir ve orada gözüküyor ne kadar düştüğü? Yani makbuz numarası ile ödenen miktar düşülüyor hesaptan. Burada öyle bir makbuz numarası yok. Sadece MD vardır. Bu MD’nin da makbuz düzeltme olduğunu biliyoruz. Nasıl olur bu işler? İki tane müstehlike, uyduruk, bunda gerekçe de yok, onda da uyduruk bir gerekçe. Önce düşülüyor, sonra tekrar yerine konuluyor on gün sonra ve yaklaşık 20 gün sonra tekrar hesabından düşülüyor. Kurum alması gereken paraları almaya çok önem ve özen göstermesi gerekirken bir de borçlar siliniyor.

NECDET NUMAN (Girne) (Yerinden) – Vardır elbet bir nedeni.

KADRİ FELLAHOĞLU (Devamla) - Bilmem, ben bulamadım nedenini, siz merak ederseniz Sayın Milletvekili, arayın, bulun ve bize söyleyin nedir nedenini. Ben anlamlı bir neden bulamadım. Ama kastettiğiniz başka nedenler var ise bizim aklımızın almayacağı nedenler var ise onu bilemem. Sonuçta KIB-TEK’in 1 milyon 766 bin TL bir anda uçup gidiyor alması gereken para. Ben bunu görürüm, bunu bilirim, bunu söylerim. Bir başka müstehlikten de 76 bin 828 TL siliniyor borcundan. Doğal olmayan nedenler herhalde vardır artık, normal nedenler ile bu sonuç bu şekilde ortaya çıkmaz. Ha normal olmayan nedenler, normal olmayan ilişkiler neticesinde olabilir. Ama üç haftadır KIB-TEK ile ilgili konuşuruz, KIB-TEK stratejik bir kurumdur, önemli bir kurumdur. Alacakları var, verecekleri var, güçlendirilmesi gerekir, özelleştirilmemesi gerekir, bunları dert edip... Bir de bu çıkınca karşımıza bunu anlamak, bunu kabul etmek hiç de mümkün değildir. Biz Cumhuriyetçi Türk Partisi olarak Kıbrıs Türk Elektrik Kurumuna gücümüzün yettiği oranda sahip çıkacağız ve her türlü anomaliyi, her türlü yanlışı, KIB-TEK’e zarar veren, KIB-TEK’i ortadan kaldırmaya dönük atılacak olan her türlü adımın da karşısında olacağız. Teşekkür eder, saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Fellahoğlu. Buyurun Sayın Bakan.

EKONOMİ VE ENERJİ BAKANI SUNAT ATUN – Evet, Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; eleştirileri dinledim, Sayın Fellahoğlu’nun ortaya koyduğu. Şimdi bu iki

249

Page 44: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

işletmenin ortak bir özelliği var, ikisi de turizm işletmesidir ve ikisi de bir dönem tadilat... bir tanesi bir tadilat, diğeri de yapılmış olan bir binadır. Dolayısıyla her ikisi de inşaat elektriği kullandıkları süre içerisinde işletmede bulunmuşlardır. Hiç kimsenin borcunun silinmiş olması söz konusu değil, sildirtmeyiz hiç kimseye. Yani böyle bir şey söz konusu değildir. Çünkü bu KIB-TEK’in bütün mali değerleri devletin, milletin, halkın parasıdır. Dolayısıyla bir kuruşuna bu devletin, bu halkın, bu milletin bir kuruşunun silinmesine de bizim hiçbir şekilde müsamahamız yoktur. Zaten her zaman ifade ediyorum, yapmış olduğumuz gerek ihaleleri getirin, gerekse bütün icraatlarda Kurumun mali menfaati en ön saflarda tutulmuştur, en yüksekte tutulmuştur. Bunu da rakamlar ile zaten daha önceleri ispatladık. Şimdi bu her iki, öncelikle Ersay İşletmeleri, az önce dışarıda bunun ile ilgili bilgi alıyorum telefon ile. Ersay İşletmeleri bir taraftan tadilat görürken, diğer taraftan da faaliyetlerini, çalışmalarını sürdüren bir yer. Çünkü hem otel, hem casino aynı anda olan bir yerdir. Dolayısıyla burada o süre içerisinde bütün tüketimin geçici inşaat tarifesinden yapıldığını bana ifade etti arkadaşlar. Ama orada iki saat olduğunu, o sayaçlardan bir tanesinde o tadilat sürecinin görüldüğünü diğerinden de işletmenin yapıldığını söylediler. Şimdi bütün bunları yaparken bir devletsiniz tabii adil olmanız lazım. Yani ne Elektrik Kurumunun haklarına halel getireceksiniz ne de karşı tarafa bir adaletsizlik yapacaksınız onların da bu süre içerisinde en adil şekilde yönetilmesi lazımdır bu borç, alacak ilişkilerin. Dolayısıyle yapılan düzenleme ona yöneliktir. Haa Cratos’a ilişkin ise Sayın Fellahoğlu’nun ifade ettiği üzere üç defa bir, iki kez bir değişiklik yapılmıştır. Çünkü bu süre içerisinde arkadaşların bana vermiş olduğu bilgiye göre tesisat kontrolünün yapılma süreci belirli bir zaman almış olmakla birlikte tesisat kontrolünün yapıldığı tarih kaale alınmadan inşaat elektriği tarifesi uygulanarak fatura çıkarılmıştır. Dolayısıyle burada borç silinmiş değil inşaatın yapıldığı süreç içerisinde kullanılan elektrikten ileri gelen tüketim ile o otelin işletmeye girdiği sürede yapılan tüketim bir birinden ayrıştırılmış ve ona göre tarifelendirilmiş ve faturalandırılmıştır.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Gazimağusa) (Yerinden) - Kitaba uydurdunuz yani.

EKONOMİ VE ENERJİ BAKANI SUNAT ATUN (Devamla) - Yok, kusura bakmayın böyle bir şeyi ben biz kimiz da neyi kitaba uyduracağız Sayın Emiroğluları? Biz neyiz, neyi kitabına uyduracağız? Senin nedir ifade etmeye çalıştığınız, istediğiniz sizin yahu?

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Yerinden) (Devamla) – İnşaat, şantiye elektriğini onu öder, yok çıkarttınız ...

SUNAT ATUN (Devamla) - Evet, kullandığını ödüyor tabii. Ne kullandıysa onu ödeyecek yani bu şeyi ben yakıştıramadım size Sayın Emiroğluları ve teessüf ederim gerçekten teessüf ederim. Teşekkür eder, saygılarımı sunarım.

KADRİ FELLAHOĞLU (Lefkoşa) (Yerinden) - Sayın Başkan söz isterim.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Fellahoğlu.

KADRİ FELLAHOĞLU (Lefkoşa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben vallahi Sayın Bakanın verdiği cevaptan hiç ama hiç tatmin olmadım, tatmin olmak da mümkün değildir çünkü böylesi bir uygulama Kıbrıs Türk Elektrik Kurumunun benim bildiğim kadarı ile tarihinde hiç olmamıştır. Eğer bir işletme inşaat halindeyken şantiye elektriği almışsa ve işletme tam bitmeden onu faaliyete sokmuşsa ve gerekli proje hazırlıklarını gerek KIBTEK’in kontrol sunumuna sunacak noktaya getirmemişse ve bu işletmeyi o şekilde işletir bu riski da bu şekilde bu bedeli de geçici tarifeden ödemeyi göze

250

Page 45: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

almıştır demektir. 2 milyon TL’ye yakın bir kalemde borcunu aşağıya çekmek bu kabul edilebilir bir şey değildir. Kesinlikle ve kesinlikle burada usulsüzlük vardır ve Sayıştaylık orada bir çalışma başlatmıştır. Sayıştaylığı da ben buradan objektif olmaya davet ediyorum yasalara göre değerlendirme yapmaya davet ediyorum. Kıbrıs Türk Elektrik Kurumunun çıkar ve menfaatlerini gözetecek ama yasalar çerçevesinde. Eğer hakikaten bu kurumların da haklı durumları varsa ki bana göre yoktur, kesinlikle yoktur. Kabul edilebilir, anlaşılabilir bir haklılık durumları yoktur. Öyleyse alsın insanlar geçici elektrik ve aylarca, senelerce kullansın bu geçici elektriği uzun bir süre sonra bir yıl süre sonra, iki yıl süre sonra müracaat etsin kuruma normal elektriğini alsın, geriye dönük da bu borç silinsin. Böyle bir uygulama olamaz. Bu bana göre hükümetin, ilgili bakanlığın icat ettiği ama kabul edilebilir olmayan bir yöntemdir. Eğer siz geçici elektriği, geçici elektrik tarifesini bildiğiniz halde kullanırsanız bunu o tarifeden ödeyeceksiniz. Bu ayrıcalık kesinlikle hiç kimseye tanınmaması gerekir. Ve Sayıştaylık orada daha önce burada gündeme de getirildi bir hurda alım işi ile ilgili bir çalışma başlattı sonuçlandırdı da bunu ve orada usulsüzlüklerin olduğu yönünde de tespit vardır ben bire bir de bunu doğruladım. Konu Başsavcılığa havale edilmiştir. Yani bu kurumun başı bu işlerden hiç kurtulmayacak? Yani bu Kurum doğru düzgün sizin bu iki buçuk yıllık döneminizde hiç idare edilmeyecek? Gelebilir size bu tür talepler Sayın Bakan. Geçici elektrik kullandıydım da, bitmedi idi de, yani Allah için olsun siz bir Bakan olarak böylesi yazışmaları resmi olarak kabul edebilir misiniz bu yazışmaları? Ve bunların sonucunda borç silinir. Olamaz böyle bir şey.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Fellahoğlu. Buyurun Sayın Bakan.

EKONOMİ VE ENERJİ BAKANI SUNAT ATUN – Şimdi Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu konu tabii hassas bir konu ifade ettiğiniz gibi. Ve bu söylediğimiz üzere bir kontrol süreci ve işletmeye alınan ve işletmede olunan da bir süreç vardır burada. Hali ile bu süreç içerisinde hakkaniyet ile hareket edip ortaya adil bir tablo çıkarmak lazım. Yani ne, ifade ettiğim gibi ne Elektrik Kurumunun zarar görmesi, ne de işletmenin cezalandırılması söz konusu olamaz. Ancak bu ifade ettiğim gibi meblağ da yüksek bir meblağdır. Arkadaşlar da bu işin imza, altına imza atacak olan arkadaşlar da bizim teknik muhasebeden sorumlu müdür muavinliği tarafından da Sayıştay görüşü bu işle ilgili olarak bilahare talep edilmiştir. Bu da tabii ki şeffaflık anlayışının, adalet anlayışının da bir gereğidir.

(Meclis Başkanı Sayın Hasan Bozer Başkanlık Kürsüsünü Sayın Ahmet Eti’den devralır)

Bu bilgileri de ben size verme ihtiyacını duydum, teşekkür eder, saygılarımı sunarım.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Bakan.

Evet, son sırada Toplumcu Demokrasi Partisi Gazimağusa Milletvekili Sayın Mustafa Emiroğluları’nın “Genel Siyasi Durum” hakkında gündem dışı konuşma istemi vardır. Okuyunuz lütfen.

251

Page 46: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

KATİP –

6 Ekim 2011

Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı, Lefkoşa.

Cumhuriyet Meclisinin, 13 Ekim 2011 tarihli 4’üncü Birleşiminde “Genel Siyasi Durum” ile ilgili gündem dışı konuşma yapmak istiyorum.

İçtüzüğün 62’nci maddesi uyarınca gereğini saygılarımla arz ederim.

Mustafa EMİROĞLULARI TDP Gazi Mağusa Milletvekili

BAŞKAN – Mustafa Bey buyurun.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Gazimağusa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Bakana ne oldu da kaçtı ama, fenasına gitti? Vallahi çok ağlayacaksınız daha, öyle fenanıza çok gidecek, hazırlıklı olun.

ÖMER SOYER KALYONCU (Girne) (Yerinden) – Rol yaparlar, ne fenasına gidecek.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Yerinden) (Devamla) - Hazırlıklı olun da daha çok öyle kaçacaksınız buralardan, çok gideceksiniz dışarı.

NECDET NUMAN (Girne) (Yerinden) – Var mı gücün kaçırasın bizi?

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) - Yahu Allah aşkına yani hade inşaat yapmasak, hiç inşaat yapmasak, uğraşmasak, bilmesek anlarız. Yani burada sanki de hayatımızda ilk defa geçici elektrik ile kalıcı elektriği konuşuruz.

NECDET NUMAN (Yerinden) (Devamla) - Geçiciydi.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) - E geçici ise geçici ödeyecek kardeşim, kalıcı ise kalıcı ödeyecek. Bu kadar basit ve nettir. Ben geçiciyi geçici ödedim. O da geçici ödeyecek. Ne farkı vardır bu ülkenin vatandaşlarından, yatırımcılarından. Aynen dediğim gibi kitabına uyduruldu. Ne fenasına gitti? Yani bu bu kadar bilinmeyen veya şey yapılan bir olaydır bilimsel? Ya inşaat yapmasak anlarım. Ha bizi kandırabilir ama geçici ise geçici, kalıcı ise kalıcıdır. 2 milyon TL gitmiş, havaya gitti, onu soran yok, bir de fenasına da gitti Sayın Bakanın. E gitti ise gitti, ne yapayım yani. İlla ki de hoşuna gidecek şeyler söylemek, o iyi icraatlar yapsın...

NECDET NUMAN (Yerinden) (Devamla) - 2 milyon da onlar bağladı...

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) - Beni bağlamaz onlar. Onlar aldı ağzının payını. Seçime gittiler, ağızlarının payını aldılar. Kusura bakma, onların kurduğu teşkilat ile şu anda elektrik işin de döner ama. Bunu da bilesiniz. CTP döneminde alınan...

252

Page 47: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

NECDET NUMAN (Yerinden) (Devamla) – Jeneratörler...

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) - Jeneratörler ile döner, evet. Jeneratör ise jeneratördür. Nerede santral, nerede santral, yaptığınız bir santral var mı?

NECDET NUMAN (Yerinden) (Devamla) - Teknecik’dekini biz yaptık.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) - Teknecik ya, Teknecik ya. Var mı bir yapacağız Teknecik gibi bir santral daha var mı böyle bir projeniz?

NECDET NUMAN (Yerinden) (Devamla) - İhaleye çıkacağız. Bunlar ihalesiz yaptı, biz ihaleye çıkıyoruz.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) - Çıkacaksınız, çıkacaksınız. Siz olanı satıyorsunuz memlekette. Değerli arkadaşlar, değerli arkadaşlar; bir kere Kıbrıs Türk Petrolleri konusunu anlamış değilim. Yönetimi bizde, kar eden bir Şirket. Biz oradakiler 5 milyar, 10 milyar maaş alır diyerekten...

NECDET NUMAN (Yerinden) (Devamla) - Neredekiler?

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Şimdi sen gittin inceledin de milletvekili maaşı yalan bunlar yalan. Zaten yaptığınız siyasetin hepsi yalan. Orada öyle bir maaş yoktur değerli arkadaşlar. Varsa da oradaki tehlikenin acaba iş kazalarının getireceği felaketin farkında mı bu arkadaşlar? Bu insanlar dairede memur değil değerli arkadaşlar orada. Petrolün, mazotun en yüksek patlama riski olan yanıcı maddelerin içerisinde çalışır bu insanlar ve biz bunları da bir kenara attık onlara da hiç değer vermiyoruz ve 5 milyar, 10 milyar maaştan bahsediyoruz. İnsan hayatını tehlikeye atacak, riskli bir görev yapıyor bu insanlar ve biz bu insanları bir kenara bırakarak 5 milyar, 10 milyar maaştan bahsediyoruz şimdi. Yok öyle bir maaş. Öyle bir maaş yok oralarda.

Değerli arkadaşlar; gaz gemisi geldi. Petrol gemisi geldi boşaltamadı kaos var. Gaz gemisi geldi şimdi o da boşaltamıyor. Sayın Bakanın yetkisindedir her şey. Sayın Bakanın yetkisindedir ona da bir çözüm bulmalıdır. Şu anda gaz gemisi bekler boşaltım yapamıyor. Ne yapacak bana gelsin burada izah etsin. Yüzde 48 hissesi Kıbrıs Türk Petrollerinin, kar eden bir şirketin ille ki satılması lazım mıdır ben soruyorum. Bu bir paketin, bize dayatılan paketin bir parçası mıdır? Evet Sayın Bakan burada söyledi. “Bu da vardı” dedi içinde dedi bu paketin. Ben yine soruyorum. Bu satılarak ne umuluyor. Bütçe açıkları mı kapatılacak, bütçe açığımı kapatılacak yoksa oradaki insanlara verilen maaşlardan mı kurtulacak ama şirket zaten kar ediyor. Zaten bu şirketin, kar eden bir şirketin satış pazarına konması ve pazarlanmaya çalışılması yanlıştır değerli arkadaşlar. Ha, eğer bunun arkasında başka planlar, başka düşünceler varsa onu bilemiyorum. Onu da araştırmak isterim. Onu da bilmek isterim ama bir kere bu yapılmaya çalışılan işte o bize dayatılan bizim hep karşı durduğumuz paketin bir parçasıdır. Daha önce TAŞEL’de, daha önce ETİ’de, daha önce Kıbrıs Türk Hava Yollarında, DAÜ’de yaşananlar, yaşatılmaya çalışılanlar ve düşünülenler maalesef bugün Kıbrıs Türk Petrollerine de gelmiştir ve Bakan arkadaşım yetkisini kullanabileceği konularda da yetkisini de kullanmıyor. “Bir görelim” diyor. “Gelecek olan teklifi görelim” diyor. “Teklifleri görelim” diyor ona göre bir karara bağlayalım” diyor bu işi. Böyle bir düşünceyle ekonomi düze çıkamaz değerli arkadaşlar. Böyle bir ekonomiyle, böyle bir düşünceyle ekonomi düze çıkamaz ve aslında orada değerli arkadaşlar, devlet kontrolünde bir özelleşme vardır. Yarı özelleşme vardır. Yani orada bizim hep söylediğimiz karma ekonomi modellerine

253

Page 48: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

uygun, devletin de denetimi içerisinde olduğu bir model vardır orada özelleştirme modeli vardır ve belki de o tarzda modeller başka diğer kurumlarda da uygulanabilir diye düşünüyorum ben ve şunu da bilmek lazımdır. Kıbrıs Türk Petrolleri değerli arkadaşlar, kendisini piyasada ispatlamış bir müessesedir. Kıbrıs Türk Petrollerinin hatırlarsanız Altınbaş Petrol geldiği zaman Kıbrıs Türk Petrollerinin Pazarına vahşi, kapital bir zihniyetle, aşırı liberal bir yapıyla saldırmıştı. Hatırlarsanız birçok benzin istasyonu Al-Pet olmuştu ama Kıbrıs Türk Petrolleri bununla serbest piyasa koşullarında piyasada kendisini ispatlayarak bugün piyasanın yüzde 70’ini elinde bulunduran ve bunu başarı ile yapmış, kendisini kanıtlamış bir müessesedir Kıbrıs Türk Petrolleri. Rakibi de vardır yalnız değildir, tekel değildir Kıbrıs Türk Petrolleri. Kendisini piyasada, serbest piyasa içerisinde ispatlamış bir kurumdur, başarılı bir kurumdur. Başarılı olan bir kurumu biz kendi elimizle maalesef mezara gömmeye ve yok etmeye çalışıyoruz. Ben bunu kabul edemem. Bunu devletin yönetimi içerisinde böyle bir mantığı kabul edemem. Yıllarca Altınbaş Petrole karşı mücadele edecek, kendisini ispatlayacak, pazarın yüzde 70’ini 80’ini elinde bulunduracak bir müesseseyi biz şimdi birileri istedi diye, birileri bize dayattı diye bir programın diyor Sayın Bakan, ister program olsun ister paket olsun, fenasına da gidiyor herhalde paket dediğimiz zaman da fenasına gidiyor, onun için program diyelim fenasına gitmesin. Hangi programsa bu program yanlış bir programdır, bize uygun bir program değildir. Hele Kıbrıs Türk Petrolleri en son satışı olması gereken, en son elimizden çıkarılması gereken kurumlardan birisidir. Çünkü gene söylüyorum, kendini ispatlamış, piyasası içinde yer bulmuş, yüzde 70-80 potansiyele sahip bir müessesedir. Ve çalışanı mutludur, geliri vardır, geliri artıdadır kârdadır, böyle bir kurumu maalesef kendi ellerimizle yok etmeye çalışıyoruz. Sebep de, maaşlar 5 milyar maaşlar 10 milyar. Değerli arkadaşlar, ha eğer sorun siz siyasi emelleriniz için orayı yeterince kullanamıyorsanız yani siyasi emelleriniz için orayı yeterince kullanamıyorsanız o başka bir konu. Eğer orayı istediğiniz gibi istihdam yapamıyorsanız da gayleniz buysa, derdiniz buysa buna onay vermek, bunu kabul edebilmek devlet insanlığına, devlet adamlığına ve devletin yücelmesi fikrine, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yaşamasını ki siz bizden daha çok istiyorsunuz bunu, hep de bunu savunuyorsunuz. Buna da ihanet eden bir düşüncedir bunlar değerli arkadaşlar.

Hükümet, birçok konuda yapacağını yapıyor üstünü toprakla örtüyor. Sesini sedasını çıkarmıyor, açıklama da yapmıyor. Sadece Hükümetin fenasına gidiyor eleştiri yaptığımız zaman. Hemen bir şey gösterisi, yakıştıramadık, beklemezdik gibileri siyasetle maalesef günü götürmeye çalışıyor.

AKSA, bu ülkede ben çok merak ediyorum açıklama da istiyorum. Genel Müdüre sordum bilmiyor. Biz AKSA’dan elektriği kaça alıyoruz, vatandaşa kaça satıyoruz, Rum Kesimine kaça satıyoruz?Değerli arkadaşlar, Kıbrıs Türk Hava Yolları gibi bir kurumu batıran zihniyet, şimdi Elektrik Kurumunu, Kıbrıs Türk Petrollerini, Telekomünikasyon Dairesini ve bunun gibi bize kâr getirecek, gelir getirecek kurumlarımızı da sıraya koydu. AKSA bugün bize kaça elektrik veriyor? Kaç yıllığına anlaşması vardır ve bize devlet elektriği vatandaşa kaça veriyor? Ben bunları biliyorum, biliyorum. Bu AKSA denen şirket değerli arkadaşlar, 2024’e kadar bizi sömürecek, bizim kanımızı emecek. Bizi sömürecek, bizim kanımızı emecek. Hem verdiği elektriği satın alıyoruz hem tesislerini kullandığımız için kira ödüyoruz. 20 milyon TL kira ödüyoruz, ben öyle biliyorum tesislerini kullandığımız için de. Yok böyle bir uygulama dünyada. İneği buldu sağacak. Biz inek değiliz değerli arkadaşlar, burası sağılacak inek yeri değildir. 2024 yılına kadar. Değerli arkadaşlar, biz oturup devlet olarak Teknecik gibi santraller yapacağımıza, daha verimli daha az fuel oil harcayan daha ekonomik birtakım santrallerin projelerini ortaya koyacağımıza, alternatif enerji kaynaklarını ve çeşitlerini ortaya koyacağımıza, şimdi onun önünü de kapattık. Anlaşmayı yaptık bitti.

254

Page 49: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

Artık kim bu ülkede gelecekte rüzgar enerjisi ile veya güneş enerjisi ile elektrik üretip de devlete satacak daha uygun koşullara? Onun önünü de kapattık. Bir taraftan Yasasını geçirdik. Bir taraftan anlaşmayı imzaladık. Ha, bu saatten sonra Elektrik Kurumu özelleşmiş, özelleşmemiş o herhalde onun da çok bir manası kalmayacak. Yani değerli arkadaşlar, Ulusal Birlik Partisi Hükümetinin icraatları bunlar.

Sayın Tarım Bakanı arkadaşım bugün yok. Bilmem neden yok.

ZORLU TÖRE (Lefkoşa) (Yerinden) – Sabah buradaydı.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Ama ben kendisini...

AFET ÖZCAFER (Gazimağusa) (Yerinden) – Senin gündemin neydi?

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Efendim?

AFET ÖZCAFER (Yerinden) (Devamla) - Senin gündemin ne?

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Okursunuz, anlarsınız gündemimin ne olduğunu Afet Hanım.

AFET ÖZCAFER (Yerinden) (Devamla) - Hayır aradın, bütün Bakanları aradın Mustafa da onun için.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) - Sayın Tarım Bakanı eğer bu şekilde palavra sıkıp da dolanmaya devam ederse dayak yiyecek pek yakında göreceksiniz. Pek yakında dayak yiyecek. Çünkü uğraştığı kitle emeği ile çalışan, alın teri ile çalışan, kas gücü kullanan, yorulan, emek veren ve emeğinin karşılığını alamayan, yıllardır alamayan ve emeğinin karşılığını isteyen kitledir. Oturup da para kazanan kitle değildir. O kitle ile kimse alay edemez. Kimse dalga geçemez. Olmayacak işlerle uğraşmaz kimse. Adama sorarlar bir heyet maşallah 2-3 Bakan, 2-3 milletvekili, daire müdürleri hepsi enginar yeni moda enginarcılara merak saldı bu Ulusal Birlik Hükümeti ama Nazım Çavuşoğlu zamanında dedik Tarım Sigortasına koy enginarı? Ben dedi “yaprağa para vermem” dedi. Ben dedi yaprağı dedi sigortalamam. Bir heyet Mormenekşe Köyüne gitti. O da nasıl gitti onu da bilemem. Ne amaçla gittiklerini de bilemem. Orada şimdi konuşuyor Ali Çetin Amcaoğlu. Beş tane Birlik diyor fazladır diyor. Bir tane yapacaksınız diyor. Ondan sonra diyor görüşelim diyor sizinle.

Değerli arkadaşlar; bir kere sizin programınızda da vardı. Başta vardı ben biliyorum. Bu ülkede kooperatifçilik diye bir müesseseler vardır. Kooperatifler vardır ve bu kooperatifçilik bizim Toplumcu Demokrasi ve Toplumcu Kurtuluş Partisi döneminden beridir özellikle tarımda ortaya koyduğumuz bir argümandır ve dikkat edin göresiniz nerede iyi bir kooperatif varsa o bölgede üretim vardır. Yeşilköy’de vardır. Beyarmudu’nda vardır, vardır. Bu ülkede eğer enginarcılara destek verecekseniz ve kontrol altına alacaksanız üretimini ve ihracatını kooperatifleşmelerinin önünü açacaksınız. Kooperatifleşmeyi bu ülkede yaygınlaştıracaksınız. Bundan bahseden yok. “Beş tane Birlik bir Birlik olup bana gelin” diyor Sayın Bakan. Ne yapacak Sayın Bakan? Dört yıldır destek parasını vermeyen Hükümet, alacaklarını enginarcılara ödemeyen bir zihniyet üç yıllık, dört yıllık alacağı var enginarcının ve bunu ödemiyor Sayın Bakan bunu ödemiyor ve ahkam kesiyor o taraftan. Sen alacaklarını ödesene enginarcılara. Sen enginarı Genel Tarım Sigortasının içine alsana. Hayır, Birlik kurup da gelin. E, ne yapacaksın Birlik kurulduğunda ne olacak, sen ne yapacaksın Birlik

255

Page 50: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

kurduğunda? Sen bu insanları kooperatifçiliğe yöneltsene. Kooperatif kurmalarına ve kooperatifin çatısı altında üretim yaparak gerçek üreticilerin ihracatına gerek prim desteğini, gerek gübre desteğini versen ve bunları planlasan olmaz mı?

ZORLU TÖRE (Yerinden) (Devamla) - Mormenekşe’de kooperatif yok mu Sayın Vekilim. Her yerde var orada yok mu Mormenekşe, Yeniboğaziçi’nde?

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – E, vardır olabilir.

ZORLU TÖRE (Yerinden) (Devamla) - E, işte o oradaki üreticilerin işini görebilir iyi bir kooperatifse.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Oradaki sadece Mormenekşe’de enginar üreticisi yok ki Güzelyurt’ta da vardır.

ZORLU TÖRE (Yerinden) (Devamla) - Hayır. Orada da var.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Yeniiskele’de de vardır. Diğer bölgelerde de vardır. Kooperatif, Enginarcılar Kooperatifi kuracaksın. Köy kooperatifinin başka şeyleri de vardır. Enginarcılar Kooperatifi kuracaksın ve bu kooperatifin altında ihracatı da teşviki de her türlü teknik düzenlemeyi yapacaksın. Yok gideceğiz ve...

ZORLU TÖRE (Yerinden) (Devamla) – Tarımda özel sigortacılık gelişmezse...

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Ve talep ediyor, Mağusa İlçe Başkanı da talep ediyor. Tahliller diyor burada yapılsın. Memlekette yapılamıyor, genelinde yapılamıyor yok Mormenekşe yada Mağusa’da tahlil laboratuvarı kurulacak. Memleketin genelinde yapılamıyor doğru dürüst. Yok Mağusa’ya şey kuracağız, şey dağıtırız. Hade kuralım o zaman da görelim ne kuracağız Mağusa’ya. Değerli arkadaşlar, biz dün akşam Mormenekşe’de kahvedeydim, bir hayvancı arkadaşım yanıma yaklaştı. Dört liste diyor sütümün parasını alamadım. Üç liste diyor sütümün parasını alamadım. Toprak Ürünleri diyor bana diyor mazbata gönderdi. Bu mudur Ulusal Birlik Partisinin hayvancıya, çiftçiye verdiği değer bu mudur? Bir taraftan adamın alacağı var devletten, bir taraftan devletin kurumu adama mazbata gönderiyor. Değerli arkadaşlar, böyle bir uygulama olamaz. Siz nasıl, nasıl çiftçinin hayvancının yanındasınız? Nasıl çiftçinin hayvancının yanındasınız? Kimse memnun değil.

BAŞKAN – Mustafa Bey, toparlayın lütfen.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Ama ne yazık ki, ama ne yazık ki, ama ne yazık ki Sayın Bakan ve bütün heyeti gayet bir mükemmel şovla Mormenekşe Köyünde enginarcıların sorunlarını dinledi ve çare buldu. Göreceğim bu sene ihracat yapılırken devletin ne kadar destek vereceğini bu insanlara veya bir don olayı olduğu zaman Genel Tarım Sigortasının içerisine konacak mı enginar veya bu insanlardan çatır çatır KDV’lerinin paraları alınacak ve ondan sonra ödenmeyecek. Ondan sonra ödenmeyecek. Böyle mi olacak sizin enginarcılara verdiğiniz değer? Yok arkadaş, bu şekilde siz bu ülkeyi daha da kaosa, yalan dolanla yok laboratuvar kuracaksınız, yok onu yapacaksınız yok bunu yapacaksınız, yine aynı terane devam edecek.

Değerli arkadaşlar; Sabahleyin laboratuvarlarla ilgili daha doğrusu hastanelerin gelir fonları ile ilgili bir ivedilik istendi burada. Şimdi ben mesleğim gereği olduğu için bir şeyler

256

Page 51: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

söylemek istedim. Bence yanlış yapıldı, ivedilik gelen haftaya bırakıldı. Bir kere yanlış yapıldı ama aslında konu burada eleştiri yapan arkadaşlarım da belli noktalarda doğru eleştiri yaptılar. Bir kere Yakın Doğu ile devletin arasındaki ilişki hoş değil değerli arkadaşlar. Ben bunu yıllardır söylüyorum, milletvekili seçilmeden önce de söylüyordum. Bir kere bunu artık düzenlememiz lazım. Çünkü bu ülkede bugün Yakın Doğu vardır, yarın Doğu Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi olacaktır, bir başka gün başkası olabilir. Böyle bir ilişki düzeni olamaz. Yani bir laboratuvarlarla ilgili güzel bir düzenleme yapılmıştır. Geçmişi de içine alacak, geleceğe yönelik çağdaş bir yasa yapılmıştır. Bu yasa çerçevesinde de bir özellikle bu sağlık raporlarında gayet mantıklı bir formül ortaya konmuştur. Ancak, Yakın Doğu Üniversitesinin Devlet Hastanesi ile eşit tutulup da, hastaların Yakın Doğu Üniversitesine gönderilmesi maalesef ve maalesef bu ülkede sağlık sektörüne çok büyük sekte vuracaktır. Devletin körelmesine, Devlet Hastanesinin körelmesine, özeldeki laboratuvarların körelmesine, özeldeki müesseselerin hastanelerin körelmesine sebep olacaktır. Eşitlik, eşitlik ilkesine aykırıdır.

MUSTAFA GÖKMEN (İskele) (Yerinden) – Mustafa Bey, Hükümet yok burada.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – E Hükümet yok, her zaman yok zaten.

BAŞKAN – Toparlayın lütfen.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Gücendi, Sayın Bakan gücendi de kaçtı.

ZORLU TÖRE (Yerinden) (Devamla) – Eşitlik nerede var Mustafa Bey, dünyanın neresinde var?

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Şimdi gene o fıkrayı anlattırma bana.

BAŞKAN – Yok, yok. Toparlayın.

ZORLU TÖRE (Yerinden)(Devamla) – Ne komünist sistemde vardır ne kapitalist sistemde. Hiçbir yerde yoktur.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Değerli arkadaşlar, değerli arkadaşlar o yüzden Bakanlığın tekrardan Yakın Doğu ile olan ilişkilerini gözden geçirmesi gerekir diye benim, geçirmesi gerekir diye bir istirhamım olacak. Biz de buna yardımcı olmaya hazırız. Ve ne yanlışlıklar yapılıyor. Polis Genel Müdürlüğü hangi kurum ki Yakın Doğu Üniversitesi ile yüzde 30 anlaşma yapıyor? Böyle bir şey olamaz. Sendika mı? Sivil Toplum Örgütü mü veya özel bir kurum mu? Devletin bir kurumu, devletin bir kurumu nasıl kendi hastanesi, kendi Devlet Hastanesi dururken Yakın Doğu Üniversitesi ile yüzde 30 anlaşma yapıyor?Bu kadar mı başıboş bu kurumlar? Bu kadar başıboş işte. Bu kadar başıboş.

ZORLU TÖRE (Yerinden) (Devamla) - Oraya gitmek isteyen polis arkadaşlar var yahu.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Efendim?

ZORLU TÖRE (Yerinden) (Devamla) - Orada tedavi görmek isteyen polis arkadaşlar olabilir orada indirimden yararlanır.

257

Page 52: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Sayın Zorlu, sen devleti çok bahseden devletten çok söz eden bir arkadaşımızsın.

ZORLU TÖRE (Yerinden) (Devamla) - Sendika yoktur ki şeyde poliste sendika da yok yahu.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Sen de mi katıldın bu furyaya. Sen de mi katıldın bu vahşi kapitalizme.

ZORLU TÖRE (Yerinden) (Devamla) - Sendika poliste yok.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Sen de mi katıldın.

ZORLU TÖRE (Yerinden) (Devamla) - Ben kapitalizme karşıyım. Komünizme de karşıyım.

BAŞKAN – Mustafa Bey toparlayın lütfen.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Şimdi son olarak uzaklarda yeni gözdemiz bir Karpaz Bölgemiz var. Yeni gözdemiz bir Karpaz Bölgemiz var. Geleceğin bence en fazla değer bulacağı, en fazla yatırımın olacağı eğer doğal güzelliklerini bozmazsak da en fazla turizm yatırımlarının olacağı ve gelişeceği en geleceği olan bölge Karpaz Bölgesidir. Ancak ne yazık ki o Karpaz Bölgesindeki birtakım yönetici arkadaşlarımız da o bölgeye gereken değerin verilmesine, o bölgeye gereken yatırımların yapılmasına ve o bölgenin insanının belli bir seviyeye çekilmesinde yaptıkları siyaset ile maalesef engel olmaktadırlar. Bunlardan bir tanesi de kendisine ne söyleneni, kendisine iyilikle yanaşanı, kendisine kötülükle yanaşanı ayırt edemeyen Sayın Özay Öykün. Şaka ile kakayı birbirine karıştıran...

ZORLU TÖRE (Yerinden) (Devamla) - İyi transfer şeyi teklifi yapmışsın sen ona.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Ha, evet. Ha, biz özümüzdeyiz.

ZORLU TÖRE (Yerinden) (Devamla) - Yedi defa transfer teklifi yapmışsın.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Ben buradan kendisine seslenirim. İstediği televizyon programında...

ZORLU TÖRE (Yerinden) (Devamla) - Gelmeyince size adamı kötüledin.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – İsterse balıkçı dükkanında da, isterse Erenköy’ün Meydanında da. İsterse İskele Meydanında da. İsterse Baf’ta da. Nerede isterse kendisine Toplumcu Demokrasi Partisinin siyasetinin içerisinde cevap vermeye hazırım.

ZORLU TÖRE (Yerinden) (Devamla) - Eski bir TDP’liydi o da. Sizden ayrılınca galiba kötü oldu.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Eskiydi ama ben eski değilim.

ZORLU TÖRE (Yerinden) (Devamla) - Vallahi.

258

Page 53: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Ben 20 sene önce de TKP’liydim. Şimdi de TDP’liyim.

BAŞKAN – Mustafa Bey rica ediyorum toparlayın lütfen. Çünkü tam yarım saat oldu.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) - Tamam Sayın Başkan toparlayacağım.

ZORLU TÖRE (Yerinden) (Devamla) - Eskiydi diye ona yeniden teklif yaptınız.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Biz gemiyi bırakıp da bırakırsan konuşacağım Zorlu. Biz gemiyi bırakıp da kaçanlardan değiliz.

ZORLU TÖRE (Yerinden) (Devamla) - Çalışkan bir arkadaştır.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Sayın Zorlu bırakacaksın konuşalım.

ZORLU TÖRE (Yerinden) (Devamla) - Tamam canım.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – İsterseniz söz alın konuşun. Biz gemiyi bırakanlardan ve kaçanlardan değiliz. Biz gemiyi yeniden birleştirenlerden ve kuranlardanız. Özay Öykün bunu anlayamadı ve kendisini tabii ki eleştireceğim. Sen eğer haksız yere birilerine menfaat sağlayasın diye gideceksin ve bir koyu, eski limanı, yüzyıllar önce haritalarda olan bir limanı gideceksin de talan edeceksin ve ben de uyuyacağım hayır. Benim ne kadar dostum istersen ol. Ne kadar partilim istersen ol. Ne kadar da benimle geçmişin isterse var olsun. Ben yine bunu söylemek zorundayım ve ben seni uyardım. Bunu yapma dedim. Yaparsan seni eleştireceğim ve ben bunu çıktım buradan eleştirdim fenasına gitmiş arkadaşımızın beni eleştiriyor. Ben geçen gün arkadaşlar tutanaklar buradadır. Kimin ezbere konuştuğu, kimin, kimin üstünden siyaset yaptığını da buradan söyleyeceğim. Ben geçen gün Sosyal Sigortaların Yasasında belediyeleri eleştirdim. Daha önce de eleştirdim. Belediyeler Yasası burada varken değişiklikler yapılan bir Yasa vardı. Varken yine eleştirdim. Yine eleştiriyorum. Belediyelerin gidişatı tamam değil. Gidişatı tamam değil. Belediye Başkanlarının her biri bir padişah edasında, bir padişah yetkisinde davranmaktadır ve yerel yönetimler bu ülkenin siyasetini bozuyor. Bu ülkenin siyasetini yerel yönetimlere teslim ettik. Her Belediye Başkanının etrafında 300 tane adamı olamaz. Her Belediye Başkanının etrafında istediği şey yetki olamaz elinde. Belediye Meclislerini öldürdük. Ben bir öneri yapmıştım. Köy Muhtarlarını da katalım Belediye Meclislerine daha demokratik olsun diye. İşte bu arkadaşımız bu örneğe en uygun Belediye Başkanıdır. 2 milyona yakın Sosyal Sigorta borcu var Erenköy Belediyesinin ben üzülüyorum. Ben Erenköylüler için üzülüyorum, Erenköy’e yatırım yapamayacağından Sayın Özay Öykün’ün, ondan dolayı üzülüyorum. Ben Erenköy’ü Özay Öykün’den daha çok düşünüyorum. Eğer kendisi düşünmüş olsaydı, seçim döneminde gidip bir kendisine oy verecek insanlara tuvalet, mutfak, lavabo yapmazdı. Asli görevini yapardı, belediyecilik yapardı.

ZORLU TÖRE (Yerinden)(Devamla) – O da bir ihtiyaç.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Değerli arkadaşlar...

BAŞKAN – Çok teşekkür ederiz.

259

Page 54: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Siz... Son sözümü söylüyorum Başkan. Ben geçen günkü konuşmamda Özay Öykün’e sadece, ki kendi adına da değil, Erenköy Belediyesinin Sosyal Sigortalara 2 milyon borcu olduğunu, bunun yanında aynı şekilde Aysergi Belediyesinin de, Yeniboğaziçi Belediyesinin de ve diğer belediyelerin de borcunun olduğunu söyledim, bu kadar. Bakın adam yedi defa teklif etmişim kendine TDP’te gelsin. Gelsen de seni almayız zaten Özay Öykün. Geçmişin sicilin bozuktur senin, olduğun yerde kal. Olduğun yer sana göre bir yerdir, siyasetinde de sana başarılar dilerim.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Sayın Başkan...

ZORLU TÖRE (Yerinden)(Devamla) – Yetkililer burada yok ama...

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Sayın Başkan...

ZORLU TÖRE (Yerinden)(Devamla) – Sayın Özay Öykün hizmet için çok işleyen bir insan olduğunu biliyorum yani.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Değerli milletvekilleri, beni dinlediğiniz için teşekkür ediyorum. İsterse Sayın Özay Öykün, burada vardır tutanaklar, okuyabilir kendisine söylediğimi.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz Mustafa Bey’e.

Şimdi dördüncü kısma Sorulara geçiyoruz. Sözlü Sorularda birinci sırada, ben tabii isim okumadan söyleyeyim. Soru sahibi yok ilgili Bakan yok, erteliyorum. İkincide de gene soru sahibi yok ilgili Bakan yok, erteliyorum. Üçüncüde Teberrüken Bey burada soru sahibi burada, ilgili Bakan olmadığı için erteliyorum. Dördüncüde soru sahibi yok ilgili Bakan Yok, erteliyorum.

Sözlü Soruya Dönüştürülen Yazılı Sorularda da yine ilgili kişi yok ilgili Bakan yok, erteliyorum. İkincide de aynı şekilde soru yazılı soruya dönülen sorusu Sayın Mustafa Emiroğluları’nındır, o buradadır. Yalnız ilgili Bakan olmadığı için erteliyorum. Üçüncü her iki taraf da yok. Dördüncüde soruyu soran da Bakan da yok, onu da erteliyorum. Keza beşincide de ilgili milletvekilimiz yok, ilgili Bakan da yok. Onu da erteliyorum.

Ve Kürsüden Sorulacak Sözlü Sorular kısmına geçiyoruz. Bu bölümde Sözlü Sorusu olanlar sorularını Kürsüden sorabileceklerdir. Sözlü Sorusu olan var mı?... Kadri Bey, buyurun.

KADRİ FELLAHOĞLU (Lefkoşa) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Ben son günlerde hep Elektrik Kurumu ile ilgili konuşuyorum, sorum da Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu ile ilgili olacak.

Kısa bir süre önce Elektrik Mühendisleri Odası Panelinde Sayın Ekonomi ve Enerji Bakanı, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumuna, üretim kapasitesini artırmaya dönük yıl sonuna kadar ihaleye çıkılacağı ile ilgili bir sözü oldu. Her ne kadar da 2.5 yıldır Hükümettedirler, üretim anlamında en küçük bir yatırım yapılmamıştır, öngörülmemiştir, planlanmamıştır, kaynak arayışı içerisine girilmemiştir ama böyle bir sözü ve taahhüdü vardır. Yıl sonuna kadar

260

Page 55: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

gerçekten Kıbrıs Türk Elektrik Kurumunun üretim kapasitesini artırmaya dönük bir ihaleye çıkılacak mı? Bunu soruyorum. Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Kadri Bey, teşekkür ederim. Yazılı alayım varsa lütfen.

KADRİ FELLAHOĞLU (Lefkoşa) (Yerinden) – Şu anda yok.

BAŞKAN – Tamam yazılıyı da alayım lütfen. Yazınca bilahare de alırız. İlgili Bakana iletelim, size cevap verebilsin.

Sayın Milletvekilleri; Gündem gereği görüşmeler tamamlanmıştır. Gelecek Birleşim, 17 Ekim 2011 Pazartesi günü saat 10.00’da yapılacaktır. Gündem sizlere dağıtılacaktır. Birleşimi burada kapatıyorum, teşekkür ediyorum.

(Kapanış Saati:14.19)

261

Page 56: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

DÖNEM : VII YIL : 4CUMHURİYET MECLİSİ

GÜNDEMİ4’ncü Birleşim

13 Ekim 2011, PerşembeSaat: 10:00

GÜNDEM:

I. BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI:

- Bu Kısımda, Gündem Dışı Konuşmalara ve Sunuşlara yer verilecektir.

II. ÖZEL GÜNDEMDE YER ALACAK İŞLER.

III. SEÇİMLER VE OYLAMASI YAPILACAK İŞLER:

(1) Öğretmenler (Değişiklik) Yasa Tasarısının (Y.T.No:142/3/2011) üçüncü görüşmesi.

IV. SORULAR:

A. SÖZLÜ SORULAR:

(1) Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazi Mağusa Milletvekili Sayın Sonay Adem’in, Akademi Sanat Derneği ile ilgili Sözlü Sorusu. (S.S.No: 9/2/2009)

(2) Özgürlük ve Reform Partisi Gazi Mağusa Milletvekili Sayın Doç. Dr. Turgay Avcı’nın, Ziraat Bankası Tarafından Verilen Hayvancılık Kredisi ile ilgili Sözlü Sorusu. (S.S.No: 19/3/2010)

(3) Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazi Mağusa Milletvekili Sayın Teberrüken Uluçay’ın, Çözüm Müzakereleri ile ilgili Sözlü Sorusu. (S.S.No:25/3/2011)

(4) Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazi Mağusa Milletvekili Sayın Ferdi Sabit Soyer’in, DAÜ’nün Üniversite Öncesi Eğitim Kurumlarının İşletilmesinin Doğa Kolejine Verilmesinin Yarattığı Olumsuzluklarla İlgili Sözlü Sorusu. (S.S.No:26/3/2011)

B. SÖZLÜ SORUYA DÖNÜŞTÜRÜLEN YAZILI SORULAR:

(1) Cumhuriyetçi Türk Partisi Güzelyurt Milletvekili Sayın Doç. Dr. Mehmet Çağlar’ın, Güney Kıbrıs’ta Öğrenim Görenlerle ilgili Yazılı Sorusu. (Y.S.No:34/2/2010)

(2) Toplumcu Demokrasi Partisi Gazi Mağusa Milletvekili Sayın Mustafa Emiroğluları’nın, Sel Felaketi Mağdurları İçin Toplanan Bağışlar ile ilgili Yazılı Sorusu. (Y.S.No:61/3/2010)

(3) Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Sayın Özkan Yorgancıoğlu’nun, 1 Haziran 2010 Tarihinden Bugüne Kadar Vatandaş Yapılanlar ile ilgili Yazılı

262

Page 57: dönem 7 yıl 4 birleşim 4evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewSayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan bir süre önce sivil hizmet görevlileriyle

Sorusu. (Y.S.No:74/3/2011)

(4) Toplumcu Demokrasi Partisi Gazi Mağusa Milletvekili Sayın Hüseyin Angolemli’nin, Türk Cemaat Meclisi Konsolide Fonunun Hesapları ile ilgili Yazılı Sorusu. (Y.S.No:93/3/2011)

(5) Cumhuriyetçi Türk Partisi Girne Milletvekili Sayın Dr. Salih İzbul’un, 2009-2010 Yıllarında, Başbakanlık ve Tüm Bakanlıkların Yapmış Olduğu İzaz İkram Harcamaları ile ilgili Yazılı Sorusu. (Y.S.No:95/3/2011)

C. Bu Bölümde Sözlü Sorusu olanlar Sorularını Kürsüden sorabileceklerdir.

V. GENEL GÖRÜŞME VE MECLİS ARAŞTIRMASI YAPILMASI.

VI. GÖRÜŞÜLECEK TASARI VE ÖNERİLER İLE KOMİTELERDEN GELEN DİĞER İŞLER.

263