156
DÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ CUMHURİYET MECLİSİ TUTANAK DERGİSİ 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembe

Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

  • Upload
    others

  • View
    1

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

DÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

CUMHURİYET MECLİSİ

TUTANAK DERGİSİ

5’nci Birleşim15 Ekim 2009, Perşembe

Page 2: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

İÇİNDEKİLERSayfa

I.GELEN EVRAK 692

II.BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI

A) ONAYA SUNULANLAR

1)Cumhuriyet Meclisi Danışma Kurulunun Meclis İçtüzük ve Anayasa Değişiklik Çalışmalarının Yürütülmesine ilişkin Geçici Hazırlık Komitesinin Üye Sayısını Belirleyen Kararı.

694

2) Cumhuriyet Meclisi Başkanlık Divanının Meclis İçtüzük ve Anayasa Değişiklik Çalışmalarının Yürütülmesine ilişkin Geçici Hazırlık Komitesinin Oluşturulmasına ilişkin Kararı.

696

3) 2009 Milletvekilliği Genel Seçimlerinde Oy Satın Alınması ile ilgili Meclis Araştırma Komitesi Başkanlığının Komiteye yeni ek sürenin verilmesine ilişkin Tezkeresi.

697

B) GÜNDEM DIŞI KONUŞMALAR

1) Toplumcu Demokrasi Partisi Gazimağusa Milletvekili Sayın Mustafa Emiroğluları’nın “Sağlık” ile ilgili gündem dışı konuşması.

698

- Sağlık Bakanı Sayın Ahmet Kaşif’in ilgili Yanıtı.

2) Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Sayın Özkan Yorgancıoğlu’nun, “Ülkenin Fiziki Planı, Emirnameler ve İnşaat Sektörü” ile ilgili gündem dışı konuşması.

705

- İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı Sayın İlkay Kamil’in ilgili Yanıtı.

3) Demokrat Parti İskele milletvekili Sayın Ejder Aslanbaba’nın “Turizm ve Kıbrıs Türk Hava Yolları” ile ilgili gündem dışı konuşması.

709

- Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Sayın Hasan Taçoy’un ilgili Yanıtı.

689

Page 3: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

-Demokrat Parti İskele Milletvekili Sayın Ejder Aslanbaba’nın açıklayıcı konuşması.

4) Toplumcu Demokrasi Partisi Lefkoşa Milletvekili Sayın Dr. Mehmet Çakıcı’nın “Kıbrıs Sorununda Müzakere Süreci” ile ilgili gündem dışı konuşması.

- Dışişleri Bakanı Sayın Hüseyin Özgürgün’ün ilgili Yanıtı.

720

- Toplumcu Demokrasi Partisi Lefkoşa Milletvekili Sayın Dr. Mehmet Çakıcı’nın açıklayıcı konuşması.

- Dışişleri Bakanı Sayın Hüseyin Özgürgün’ün açıklayıcı Yanıtı.

5) Cumhuriyetçi Türk Partisi Güzelyurt Milletvekili Sayın Doçent Doktor Mehmet Çağlar’ın “Yüksek Öğretimle” ilgili gündem dışı konuşması.

734

6) Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa Milletvekili Sayın Zorlu Töre’nin, Rum Ulusal Konsey Kararları ve Cumhurbaşkanı Sayın Mehmet Ali Talat’ın, Amerika Ziyareti ile ilgili konuşması.

738

- Toplumcu Demokrasi Partisi Lefkoşa Milletvekili Sayın Dr. Mehmet Çakıcı’nın konuya ilişkin açıklaması.

7) Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazi Mağusa Milletvekili Sayın Arif Albayrak’ın, BRT ve Demokratik yaşam ile ilgili gündem dışı konuşması.

746

- Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Sayın Hasan Taçoy’un ilgili Yanıtı.

8) Özgürlük ve Reform Partisi Gazi Mağusa Milletvekili Sayın Doçent Doktor Turgay Avcı’nın “Dışişleri Bakanlığındaki Sınav Tüzüğü” ile ilgili gündem dışı konuşması.

753

9) Cumhuriyetçi Türk Partisi Güzelyurt Milletvekili Sayın Dr. Fatma Ekenoğlu’nun, “Hükümetin İstihdam Politikaları ve İşten Çıkarılanlar” ile ilgili gündem dışı konuşması.

756

690

Page 4: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

- Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Sayın Hasan Taçoy’un ilgili Yanıtı

-Cumhuriyetci Türk Partisi Güzelyurt Milletvekili Sayın Fatma Ekenoğlu’nun açıklayıcı konuşması.

- Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Sayın Hasan Taçoy’un açıklayıcı Yanıtı.

III. SORULAR

1)Demokrat Parti İskele milletvekili Sayın Ejder Aslanbaba’nın İskele ilçesine Hastane yapılıp yapılmayacağı ile ilgili Sözlü Sorusu.

768

2) Sayın Ejder Aslanbaba’nın seçim döneminde istihdamlar ile ilgili verilen sözler hakkında sözlü sorusu(S.S.No: 3/1/2009 ve Maliye Bakanı Sayın Ersin Tatar’ın Yanıtı.

3) Cumhuriyetci Türk Partisi Gazi Mağusa Milletvekili Sayın Sonay Adem’in Akademi Sanat Derneği ile ilgili sözlü sorusu.(S.S.No: :9/2/2009)

768

769

4) Demokrat Parti Girne Milletvekili Sayın Mehmet Arif Tancer’in Girne Kuzey Sahil Yolunun 9 yıldır ödenmeyen kamulaştırma bedelleri ve Bankalardaki yüksek borçlanma faizleri ile ilgili sözlü sorusu ve Maliye Bakanı Sayın Ersin Tatar’ın her iki soruya Yanıtı.

770

5) Cumhuriyetci Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Sayın Kadri Fellahoğlu’nun Ercan Devlet Havaalanı içerisinde bulunan arazinin bir firmaya tahsisi ile ilgili sözlü sorusu ve Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Sayın Hasan Taçoy’un ilgili Yanıtı.

773

6) Cumhuriyetci Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Sayın Kadri Fellahoğlu’nun Bilişim çalıştayı adı altında gerçekleştirilecek organizasyonun hangi şirket ve kişiler tarafından yürütüldüğünü ve bu hizmetler için ne kadar ücret ödendiği ile ilgili yazalı sorusu ve Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Sayın Hasan Taçoy’un ilgili Yanıtı.

779

7) Cumhuriyetci Türk Partisi Gazi Mağusa Milletvekili Sayın Sonay Adem’in Havaalanındaki antrepo işi için alınan onayla ilgili Yazılı Sorusu.

784

691

Page 5: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

692

Page 6: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

GELEN EVRAK

YASA TASARILARI :

1. Poliçeler (Değişiklik) Yasa Tasarısı (Y.T.No:36/2/2009) (Başkanlığa Geliş Tarihi:9.10.2009) (Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesine) (Halkın Bilgisine)

2. Serbest Bölgeler Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasa Tasarısı (Y.T.No:37/2/2009) (Başkanlığa Geliş Tarihi:9.10.2009) (İdari ve Sosyal İşler Komitesine)

TEZKERELER:

3.

Başbakanlığın, İdari ve Sosyal İşler Komitesi gündeminde bulunan Serbest Bölgeler Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasa Tasarısının (Y.T.No:37/2/2009) Komitede ivedilikle görüşülmesine ilişkin Tezkeresi. (Başkanlığa Geliş Tarihi:9.10.2009)

4.

Yurt dışına giden Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Sayın Hasan Taçoy’a, Sağlık Bakanı Sayın Dr. Ahmet Kaşif’in vekalet etmesinin uygun bulunmuş olduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi. (Başkanlığa Geliş Tarihi: 8.10.2009)

5.

Yurt dışına giden Ekonomi ve Enerji Bakanı Sayın Sunat Atun’a, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Sayın Hasan Taçoy’un vekalet etmesinin uygun bulunmuş olduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi. (Başkanlığa Geliş Tarihi: 9.10.2009)

6.

Yurt dışına giden Ekonomi ve Enerji Bakanı Sayın Sunat Atun’a, Maliye Bakanı Sayın Ersin Tatar’ın vekalet etmesinin uygun bulunmuş olduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi. (Başkanlığa Geliş Tarihi: 9.10.2009)

7. Yurt dışına giden Başbakan Sayın Dr. Derviş Eroğlu’na, Dışişleri Bakanı Sayın Hüseyin Özgürgün’ün vekalet etmesinin uygun bulunmuş olduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi. (Başkanlığa Geliş Tarihi: 9.10.2009)

8.

Yurt dışına giden Maliye Bakanı Sayın Ersin Tatar’a, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Sayın Nazım Çavuşoğlu’nun vekalet etmesinin uygun bulunmuş olduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi. (Başkanlığa Geliş Tarihi: 9.10.2009)

9.

Yurt dışına giden Sağlık Bakanı Sayın Dr. Ahmet Kaşif’e, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Türkay Tokel’in vekalet etmesinin uygun bulunmuş olduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi. (Başkanlığa Geliş Tarihi: 9.10.2009)

693

Page 7: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

10.

Yurt dışına giden Turizm, Çevre ve Kültür Bakanı Sayın Hamza Ersan Saner’e, Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Kemal Dürüst’ün vekalet etmesinin uygun bulunmuş olduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi. (Başkanlığa Geliş Tarihi: 9.10.2009)

11.

Yurt dışına giden İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı Sayın İlkay Kamil’e, Ekonomi ve Enerji Bakanı Sayın Sunat Atun’un vekalet etmesinin uygun bulunmuş olduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi. (Başkanlığa Geliş Tarihi: 9.10.2009)

12.

Yurt dışına giden Başbakan Sayın Dr. Derviş Eroğlu’na, Dışişleri Bakanı Sayın Hüseyin Özgürgün’ün vekalet etmesinin uygun bulunmuş olduğuna ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi. (Başkanlığa Geliş Tarihi: 9.10.2009)

694

Page 8: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

-BİRİNCİ OTURUM-(Açılış Saati: 10.36)

BAŞKAN – Hasan BOZERKATİP – Ahmet ZENGİN

BAŞKAN – Sayın Milletvekilleri; Cumhuriyet Meclisinin, 7’nci Dönem 2’nci Yasama Yılının, 5’inci Birleşimini açıyorum. Ad okunmak suretiyle yoklama yapılacaktır. Buyurun.

(Ad okunarak yoklama yapıldı)

KÂTİP – Toplantı yeter sayısı vardır Sayın Başkan.

BAŞKAN – Toplantı yeter sayısı vardır.

Sayın milletvekilleri; şimdi gündem gereği görüşmelere geçiyoruz. 1’inci madde Başkanlığın Genel Kurula Sunuşlarıdır.

Sayın milletvekilleri; bu Kısımda Onaya Sunuş İşlemleri yapılacaktır.

Okutulup Onaya Sunulacaklar:

Bir; Cumhuriyet Meclisi Danışma Kurulunun Meclis İçtüzük ve Anayasa Değişiklik Çalışmalarının Yürütülmesine İlişkin Geçici Hazırlık Komitesinin Üye Sayısını Belirleyen Kararı bulunmaktadır.

Okuyunuz lütfen.

KÂTİP –

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİCUMHURİYET MECLİSİ BAŞKANLIĞI

Sayı: D.K.No: 10/2/2009 Tarih : 12 Ekim 2009

Cumhuriyet Meclisi Genel Kuruluna,

Cumhuriyet Meclisi Danışma Kurulu, 12 Ekim 2009 tarihinde yapmış olduğu toplantıda Oybirliğiyle kabul etmiş olduğu, Meclis İçtüzük ve Anayasa Değişiklik Çalışmalarının Yürütülmesine İlişkin Geçici (Hazırlık) Komitenin Üye Sayısını Belirleyen Kararı ilişikte onayınıza sunulmaktadır.

695

Page 9: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

Dr. Hasan BOZER Cumhuriyet Meclisi Başkanı

DÖNEM: VII TARİH: 12 Ekim 2009YIL : 2

D.K.NO: 10/2/2009

CUMHURİYET MECLİSİ DANIŞMA KURULUNUN MECLİS İÇTÜZÜK VE ANAYASA DEĞİŞİKLİK ÇALIŞMALARININ

YÜRÜTÜLMESİNE İLİŞKİN GEÇİCİ (HAZIRLIK) KOMİTENİN ÜYE SAYISINI BELİRLEYEN KARARI

Cumhuriyet Meclisi Danışma Kurulu, Meclis İçtüzük ve Anayasa Değişiklik Çalışmalarının Yürütülmesine İlişkin Meclis Başkanı ve her partiyi temsilen bir üyeden oluşan beş üyeli Geçici (Hazırlık) Komitesinin oluşturulmasına, İçtüzüğün 22’nci maddesi uyarınca Karar verir.

UBP GRUBU CTP GRUBU

DP GRUBU

BAŞKAN – Sayın Milletvekilleri; Kararı oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler?... Kabul etmeyenler?...Çekimser?... Oybirliği ile kabul edilmiştir.

İkinci sırada; Cumhuriyet Meclisi Başkanlık Divanının Meclis İçtüzük ve Anayasa Değişiklik Çalışmalarının Yürütülmesine İlişkin Geçici Hazırlık Komitesinin Oluşturulmasına ilişkin Kararı bulunmaktadır.

Okuyunuz lütfen.

696

Page 10: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

KÂTİP –

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİCUMHURİYET MECLİSİ BAŞKANLIĞI

Sayı: B.D.K.No: 40/2/2009 Tarih : 12 Ekim 2009

Cumhuriyet Meclisi Genel Kuruluna,

Cumhuriyet Meclisi Başkanlık Divanı, 12 Ekim 2009 tarihinde yapmış olduğu toplantıda Oybirliğiyle kabul etmiş olduğu, Meclis İçtüzük ve Anayasa Değişiklik Çalışmalarının Yürütülmesine İlişkin Geçici (Hazırlık) Komitenin Oluşturulmasına İlişkin Karar ilişikte onayınıza sunulmaktadır.

Dr. Hasan BOZER Cumhuriyet Meclisi Başkanı

DÖNEM: VII TARİH: 12 Ekim 2009YIL : 2

B.D.K.NO: 40/2/2009

CUMHURİYET MECLİSİ BAŞKANLIK DİVANININ MECLİS İÇTÜZÜK VE ANAYASA DEĞİŞİKLİK ÇALIŞMALARININ

YÜRÜTÜLMESİNE İLİŞKİN GEÇİCİ (HAZIRLIK) KOMİTENİN OLUŞTURULMASINA İLİŞKİN KARARI

Cumhuriyet Meclisi Başkanlık Divanı, Danışma Kurulu kararı çerçevesinde Meclis İçtüzük ve Anayasa Değişiklik Çalışmalarının Yürütülmesine İlişkin Geçici (Hazırlık) Komitenin Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sayın Dr. Hasan Bozer Başkanlığında Meclisteki tüm Siyasal Parti temsilcilerinden aşağıdaki biçimde oluşturulmasına Karar verir.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Grubunu Temsilen

: Sonay Adem

Demokrat Parti Grubunu Temsilen : Dr. Ertuğrul Hasipoğlu

697

Page 11: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

Toplumcu Demokrasi Partisini Temsilen

: Mustafa Emiroğluları

Özgürlük ve Reforum Partisini Temsilen : Mustafa Gökmen

Dr. Hasan BOZERCumhuriyet Meclisi Başkanı

Dr. Mustafa YEKTAOĞLUCumhuriyet Meclisi Başkan Yardımcısı

Dr. Mehmet Arif TANCERİdare Amiri

Mutlu ATASAYANDivan Katibi

Ahmet ÇALUDADivan Katibi

Teberrüken ULUÇAYDivan Katibi

Ahmet ZENGİNDivan Katibi

BAŞKAN – Sayın Milletvekilleri; Kararı oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler?... Kabul etmeyenler?...Çekimser?... Oybirliği ile kabul edilmiştir.

Üçüncü sırada; 2009 Milletvekilliği Genel Seçimlerinde Oy Satın Alınması ile ilgili Meclis Araştırma Komitesi Başkanlığının Komiteye yeni ek sürenin verilmesine ilişkin Tezkeresi bulunmaktadır.

Okuyunuz lütfen.

KÂTİP –

CUMHURİYET MECLİSİ 2009 MİLLETVEKİLLİĞİ GENEL SEÇİMLERİNDE OY SATIN ALINMASI İLE İLGİLİ MECLİS ARAŞTIRMA KOMİTESİ BAŞKANLIĞI

12 Ekim 2009

Cumhuriyet Meclisi Genel Kuruluna,

698

Page 12: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

Lefkoşa.

Komitemiz, verilen sürede çalışmalarını tamamlayamamış olup, İçtüzüğün 120’nci maddesinin (4)’üncü fıkrası uyarınca Komitemize yeni iki aylık ek bir sürenin verilmesi yönünde gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

Dr. Esat Ergün SERDAROĞLU Komite Başkanı

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri; Tezkereyi oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler?... Kabul etmeyenler?... Çekimser?... Oybirliği ile kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri şimdi gündem dışı konuşmalara geçiyoruz. Gündem dışı konuşma istemi vardır. Konuşmacı sayısı üçten fazla ise Genel Kurulun onayına sunulur. Sayın milletvekilleri İçtüzüğün 62’nci maddesi uyarınca gündem dışı konuşma istemi üçten fazla olduğundan tüm konuşmacıların konuşabilmesini oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler?... Kabul etmeyenler?... Çekimser?... Oybirliği ile kabul edilmiştir.

Sayın milletvekilleri, şimdi sıra ile konuşma veriyoruz. Birinci sırada Toplumcu Demokrasi Partisi Gazimağusa Milletvekili Sayın Mustafa Emiroğluları’nın “Sağlık” ile ilgili gündem dışı konuşma istemi bulunuyor. Sayın Katip istemi okuyunuz lütfen.

Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı 8 Ekim 2009Lefkoşa,

Cumhuriyet Meclisinin, 15 Ekim 2009 tarihli 5’inci Birleşiminde “Sağlık” ile ilgili gündem dışı konuşma yapmak istiyorum.

İçtüzüğün 62’nci maddesi uyarınca gereğini saygılarımla arz ederim.

Mustafa EMİROĞLULARITDP Gazimağusa Milletvekili

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri peşinen söyleyeyim konuşma sürelerine titizlikle riayet edilecektir. Konuşmacı arkadaşlardan bunu özellikle rica ediyorum. 15 dakikadır.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Gazimağusa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gündem dışı konuşmalara bundan sonra hep beraber ben de dahil uyup bu 15 dakikayı iyi değerlendirmeye çalışacağım. E,

699

Page 13: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

eğer böyle yaparsak da zannederim bir sorun da olmayacaktır önümüzdeki çalışma günlerinde. Şimdi öncelikle aldığım bir duyum üzerine gündem dışı konuşmalarla ilgili ve basına aktarılması ile ilgili çok tatsız bir öneri ve emir şeklinde Bayrak Radyo Televizyon Kurumunun da yetkili arkadaş buradaki muhabir arkadaşlara ve kurumdaki haberlerle ilgili yetkili kişilere gündem dışı konuşmaların televizyonda haberinin yapılmaması ile ilgili bir direktifi var. Şimdi bir kere bu kabul edilemez değerli arkadaşlar. Siz çıkacaksınız Hükümete bir eleştiri yapacaksınız. Sayın Bakan arkadaşlarıma bir eleştiri yapacaksınız. Sizin yaptığınız eleştiriyi televizyon vermeyecek, radyo vermeyecek. Ancak sayın Bakan çıkacak o eleştiriye karşı isterse popülizm de yapacak, istediği gibi demeç verecek. Siz onun haberini alıp haber saatinde de manşet yapacaksınız. İkinci, üçüncü sırada haberini vereceksiniz. Sizin verdiğiniz, yaptığınız gündem dışı konuşmalarla hiçbir bölüm alınıp yayınlanmayacak. Bu, bu ülkenin yayıncılığına, demokratikleşmesine, özgür iradeye ve düşünceye vurulan bir darbe olur eğer böyle bir uygulama özellikle Devletin bizim kurumumuz olan Bayrak Radyo Televizyon Kurumunun böyle bir uygulama başlatmasını, eğer böyle bir karar varsa geri almalarını tavsiye ediyorum. Eğer almışlarsa da buradan kendilerini kınıyorum. Eğer gündem dışı konuşmalarımız burada 50 kişi ile sınırlanacaksa biz de bundan sonra gün aşırı demeç veririz, basın açıklaması yaparız. Toplantılar yaparız yine sesimizi duyurturuz o yüzden böyle bir anlayış kesinlikle kabul edilebilir böyle bir zihniyet de olmamalıdır Bayrak Radyo Televizyon Kurumu gibi bir kurumun içerisinde değerli arkadaşlar. Tabii bunu söyledim bu akşam takip edeceğim, gelen hafta yine takip edeceğim hep beraber göreceğiz böyle bir sansür var mı yok mu?

Bugün İskele’de DEV-İŞ’in çok anlamlı bir, bence çok anlamlı bir eylemi ve protestosu İskele Bölgesinde vardır. Ben oradan, ben Kürsüden onlara buradan destek veriyorum. Çünkü eylem kamu çalışanlarının aylık ücretleri ile ilgili kamuda yeni çalışmaya başlayacak olan kamu çalışanlarının aylıkları ile ilgili Komitemize gelen yasa tasarısı üzerindedir ki ben Komiteye geldiği gün Komitede Sayın Komite Başkanına da bu Yasa Tasarısının bu topluma, çalışan kesimlere, memura, işçiye karşı yapılacak en kötü işlerden bir tanesidir diye de bu Yasa Tasarısını hemen geri çekmelerini önermiştim. En azından bunu tekrar tartışalım tekrar hep beraber ortak noktayı bulalım diye de bir öneri getirmiştim ama görüyorum ki ve duyuyorum ki da hükümetin maalesef Türkiye Cumhuriyetine karşı en hassas garın noktası olma yolunda ilerliyor bu Yasa Tasarısı. Ben buradan şimdiden yine tekrarlıyorum, yine sizleri uyarıyorum bu Yasa Tasarısını geri çekiniz, bu Yasa Tasarısını Komiteden geri çekiniz. Üzerinde çalışalım eğer ekonomiye katkı sağlayacak bir şeyler yapacaksak hep beraber ortak noktayı bulalım. Aksi takdirde sendikaların verdiği cevabın on mislisi

700

Page 14: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

biz de cevap vereceğiz buna, karşılık vereceğiz, bu kabul edilebilir bir yasa tasarısı değildir değerli arkadaşlar. Bir memura bir işçiye asgari ücretin altında maaş veremezsiniz siz. Sizin Anayasanıza da aykırıdır, değerli arkadaşlar bu. Siz bir öğretmene şu anda aldığı maaşın bin YTL altında maaş veremezsiniz, bir doktora 1700 YTL maaş veremezsiniz. Siz biliyor musunuz bir doktor arkadaş eğer şu anda sözleşmeli devlet hastanelerinde çalışıyorsa sözleşmeli olarak 2500 YTL civarında bir maaş alıyor. Eğer bu Yasa Tasarısı yasalaşırsa bu doktorun maaşı değerli arkadaşlar, o Yasa Tasarısına, yasaya göre 1700 YTL’ye düşüyor değerli arkadaşlar. O zaman hangi doktor arkadaşımızı yurt dışından Kıbrıslı Türk ve gençlerimizi okuyan, tıpta okuyan gençlerimizi doktorlarımızı biz bu Adaya 1700 YTL maaşla getiremeyiz değerli arkadaşlar. Siz bu Yasa ile rüşvetin yolsuzluğun zamanında Sayın Özal’ın da bir lafı vardı, benim memurum işini bilir demişti. Maalesef siz vereceğiniz bu yapacağınız bu Yasa Tasarısı ile memuru, işçiyi, öğretmeni yolsuzluğa, rüşvete yanlış çalışma koşullarına itiyorsunuz. Lütfen bu Yasa Tasarısını Komiteden çekiniz değerli arkadaşlar. Ayrıca DEV-İŞ’in de yapmış olduğu eyleme buradan TDP olarak da destek belirtiyoruz.

Sağlık sistemi tabii bizim sosyal devlet anlayışımızda, siyasi ilkelerimizde, siyasi siyasetimizde sağlık, eğitim gibi konular değerli arkadaşlar ücretsiz, kaliteli, hızlı ve Kıbrıs Türküne yakışır bir şekilde verilmelidir diye parti politikamız, parti siyasetimiz mevcuttu değerli arkadaşlar. Ancak ben sağlıkta yıllardır şunu görmekteyim, bir kere nüfus, nüfusun belli olmadığı yerde yeterli ve kaliteli sağlık hizmetinin verilmesi ve sunulması mümkün değildir değerli arkadaşlar. Özellikle de bu nüfus kendi gelen bir nüfus ise, eğer bu nüfusun yapısı da bilinmiyorsa, eğer bu nüfusun yüzde 50’si de kaçaksa ki bugün sabahleyin de bir haber okudum, ona da hayret ettim. Memlekette 50 bin tane kaçak insan var maalesef bizim Çalışma Dairesinin dedektiflerinin müfettişlerinin yaptığı çalışmalarda Girne bölgesinde kaçak işçi veya kaçak işleyen kimseye rastlanmamış diye de bugün açıklama yapıldı Çalışma Bakanlığından. Şimdi bazı olaylar vardır ki isterseniz görürsünüz, isterseniz görmezsiniz. Eğer kaçak isterseniz bana müracaat edin hep beraber gidelim ben size kaçakların nerede olduğunu göstereyim. Ama siz önceden de ararsanız geliyoruz diye Artemes’te yaptığınız gibi da olan kaçaklar da ormana kaçar, deniz kenarlarına kaçar ondan sonra da gittiğinizde bakarsınız kaçak yok dersiniz. Ama orada insanlar 500 YTL’ye, 400 YTL’ye çalışır, Türkiye’den gelir. Yani o yüzden lütfen halkı kandırmayınız, halkla oyun oynamayınız. Çünkü boyanız bir gün meydana çıkar. Yarın o kaçaklardan bir tanesi düşer belini, elini, ayağını kırar ondan sonra rezil olursunuz. O yüzden çalışmalarınızı samimi yapınız. 50 bin kaçak insan olacak bu ülkede ve benim Çalışma Dairesi müfettişlerimiz gidecek ve bir tane kaçak bulamayacak Girne bölgesinde, hepsi kanunlu, kanuni.

701

Page 15: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

Olamaz böyle bir şey değerli arkadaşlar. Kayıtlara ve sizin yaptığınız tespitlere bu aykırıdır. 40 bin kaçak vardı af çıkarttınız 1190 YTL ile bunları kanunlaştırdınız, yasallaştırdığınızı söylediniz 2000 kişi, 3000 bin kişi müracaat etti geriye kalan 30-40 bin insan kaçak ve sizin kontrollerinizde maalesef kaçak işçi yok. Şimdi değerli arkadaşlar sağlık sistemi maalesef yeni yönetim tarafından da makyajlanmaktadır. Kalıcı, köklü proje, siyaset maalesef ben görmüyorum değerli arkadaşlar. Bir kere ek mesailerle işe başladık sağlıkta da. Bütün camiayı, sağlık camiasını hemşiresinden, ambulans şoförüne kadar bir güzel gazeteye bastık. Ama şunu unuttuk ki bu ek mesai ile ilgili yaptığımız yayın ve sonrası da aldığımız tedbirler ve uygulamak sağlıkta o kadar zordur ki, o kadar teknik olaylar vardır ki sağlıkta sağlıkla oyun oynanamayacağını ondan sonra anladık. Ne yaptık? Örneğin çocukça da arkadaşımıza dedik ki seni biz okuldan alıyoruz, ek mesai vermiyoruz sana dedik. Neden? Vakası yok arkadaşımızın ama aldığı ücret de çok. Çok ama neye göre çok? Şimdi bir memurla, küçümsemek için söylemiyorum, bir memur arkadaşımla, bir doktor arkadaşımın maaşını siz eğer bütün o etik değerlerini, bütün bilimselliğini, verdiği 10 yıl, 12 yıllık eğitimi de bir kenara bırakarak ayni sütunda basarsanız gazetelere işte o zaman da dönüp de tedbir da almaya çalışırsınız, ondan sonra da bu söylediklerim gelir başınıza. Arkadaşımızı onkoldan çıkardık. Ne oldu arkadaşlar? Bir hafta sonra bir tane çocuğun cerrahi bir rahatsızlığı oldu. Ne yaptık? Aman aman dedik çağırdık arkadaşımızı gel dedik bu çocuğa ameliyat yap dedik. Ben dedi gelemem, benim onkolumu kaldırdınız, nöbetimi kaldırdınız nasıl geleyim. Siz yapın ameliyatı dedi ve içinden çıktı arkadaşımız tabii ki haklı olarak. Ne oldu? Kaldırdık o zaman çocuk cerrahi nöbet tutsun, onkol tutsun, önemli değil dedik. Bunlar değerli arkadaşlar hepsi popülist siyasetin ondan sonra sizin başınıza getirdikleridir. Siz eğer bir doktorun ameliyata girdiği zaman ki Sayın Bakan benden çok daha iyi bunları bilir, çok çok daha iyi bilir, hastayı ameliyata aldığı zaman ameliyatın kaç saat süreceğini nerden bilir doktor? Bilemez değerli arkadaşlar. Ameliyat vardır iki saatte bitecekken on sekiz saatte biter. Hasta kanamaya açıldı mı iki günde de bitmez bir doktor da yapamaz beş doktor gerekir, dört doktor gerekir değerli arkadaşlar. Bunları yaşıyoruz görüyoruz biz, o yüzden sağlıkta ek mesai kısacaksınız, sağlıkta vermeyeceksiniz öyle şey olamaz. Bir doktor bugün eminim ki çoğu arkadaşım gerek doktor olsun gerek laboratuar sorumlusu olsun, gerek hemşire olsun normalde belki de maaşının yazması gerektiğinin birçok defa daha da üstünde nöbet tutmuştur ama uygulamaya gelince de o kısıtlı saat neyse onu vermiştir. Bence doktorlarla ilgili olan ek mesai olayını tekrardan ele alınır ve insanların hayatı şimdi oto tamircilerini söylemiyorum, bir doktor arkadaşımın önkol olmaması ve bir hastanın da ameliyat olamaması bir aracın, bir otonun tamiri değildir, bir insanın sağlığı söz konusudur. Ha bizim de siyasetçiler olarak insanın, insanın sağlığı ve insanın hayatı ve insanın idame

702

Page 16: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

ettirmesi gereken ihtiyaçları olduğu zaman önceliğimiz insan olmalıdır. O yüzden...

BAŞKAN – Kısa bir dakikanız kaldı.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) - Hayır, bana göre daha on beş dakikam var Sayın Başkan. Saatim burada.

BAŞKAN – Bir dakikanız kaldı.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) - O yüzden sağlıktaki ek mesai sistemini ilgili kurumları ile ilgili tarafları ile tekrardan göze almanız gerekir diye düşünüyorum.

Öncelikli olarak değerli arkadaşlar, sağlıkta yapmamız gereken yasalar var, bunları acilen Sayın Bakandan talep ediyorum çalışmasını yapsın ve Genel Kurula getirsin biz de Toplumcu Demokrasi Partisi olarak önceden de destek verdiğimiz bu yasalara ki bunlar Genel Sağlık Sigortası, Tam Gün Yasası, Laboratuarlar Yasası ki benim elimdedir, 1970’lerde, 80’lerden beri alınan çıkarılan bir yasadır ve bunun biran önce güncelleşmesi gerekir. Neden güncelleşmesi gerekir size onu da söyleyeyim. Tabii bu nüfus artışı ile beraber de çalışma izinleri, oturma izinleri, birçok değişik izin ortaya çıkmıştır, refakatçi izinleri, çocuklarının çalışma izni çıkaranların çocuklarının pozisyonu dolayısıyla bu çalışma izinlerinde, yıllık yapılan bu çalışma izinlerinde ve öğrencilere verilen sağlık raporlarında büyük bir potansiyel oluşmuştur ve bu potansiyel...

BAŞKAN – Mustafa Bey, bağlayın lütfen.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) - E, bağlamam lazım Sayın Başkan.

BAŞKAN – Bir dakika.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) - Bu potansiyel değerli arkadaşlar, bir ekonomik değerdir de ayriyeten. Benim bu konuda önerim şu olacaktır, bir kere özelde yapılan bu testlerin biran önce devletin bünyesine alınması gerekir. Neden arkadaşlar? Bugün bir çalışma izninin fiyatı ücreti devlette 170 YTL’dir değerli arkadaşlar veya 160 YTL’dir. Ben bakıyorum özelde bu rakam 50,60,70 ve kontrol yok, kimin ne yaptığı belli değil. Bunun biran önce kayıt altına alınması gerekir ve arada 80 bin YTL’lik, 70 bin YTL’lik bir ekonomik kayıp vardır ister özelde olsun, ister devlette olsun. Bugün ben iddia ediyorum ki Sağlık Bakanlığının bu özele açması ile kaybı, yıllık kaybı üç veya dört trilyondur değerli arkadaşlar. Üç veya dört trilyon bugün Sağlık

703

Page 17: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

Bakanlığının tıbbi malzeme alımına harcadığı rakamdır ve yazıktır. Gerekirse bu ücret 200 YTL olsun, Sağlık Bakanlığının Bütçesinin yarısı da bundan sağlanabilir değerli arkadaşlar. Çok büyük bir kayıptır bunu Sayın Maliye Bakanına da söylüyorum yapsınlar çalışmalarını görecekler ki bu ülkede, bu sektörde çok büyük bir kayba uğruyor devlet ve bu iki kişin, üç kişinin şahsi çıkarları için geçmişte ki ben yine itiraz etmiştim yine de itiraz ediyorum iki kişi, üç kişinin men fit şahsi çıkarları için geçmişte ki ben yine itiraz etmiştim, yine de itiraz ediyorum iki, üç kişinin şahsi menfaatleri için devlet şu anda en azından 4-5 trilyon zarara uğratılmaktadır. Bunun bir an önce kayıt altına alınması gerekir diye düşünüyorum. Şimdi ben fazla uzatmayacağım, çünkü bir sözüm vardır saate uyacağım diye ancak çok konu vardı. Ben geriye kalanları da bir başka gündem dışında tekrardan söz alıp izah edeceğim. Bu uyarılarımı dikkate alırsanız çok memnun olurum. Beni dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkürler.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Sayın Başkan ben uydum, bakacağım ha...

BAŞKAN – Üç dakika uzattık size.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Devamla) – Eee tamam 18 dakika, 19 dakika.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Bakan.

SAĞLIK BAKANI AHMET KAŞİF – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar Mustafa kardeşime teşekkür ediyorum ben gündeme getirdiği konular için. Şimdi BRT’tedeki duyumlarına bir şey demeyeceğim ben duyum almadım çünkü. Onun için bir şey demiyorum.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Gazi Mağusa) (Yerinden) – Sana gelmez duyumlar.

AHMET KAŞİF (Devamla) – Gelir, gelir merak etme. Mustafa kardeşim sağlıktaki sistemden bahsetti. Ve yıllardır hep tartışıyoruz sağlıkta sistem, sistem diye. Esasına baktığınız zaman bizim sağlığımızda sistem var, var. Dünyada var olan da bizde da var. Birinci basamak, ikinci basamak ve üçüncü basamak, sistem budur. Ast olan ve eksik olan nedir biliyor musunuz? Bu var olan sistemi disipline edip çalıştırmak. Yıllardır bunu beceremedik. Şu an bizim ve ekibimin ve hükümetimin gayreti bu mevcut olan sistemi en verimli bir şekilde çalıştırmaktır. En verimli bir şekilde. Yani Dipkarpaz’daki Sağlık Ocağından Güzelyurt’taki Sağlık Ocağına kadar Magosa Devlet

704

Page 18: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

Hastanesi, Cengiz Topel Hastanesi, Girne Akçiçek Hastanesi ve Nalbantoğlu Hastanesine kadar. Bu mevcut olan sistemleri en iyi ve en rantable şekilde çalıştırmaktır. Bütün uğraşımız da odur. Sistem budur çünkü. Yıllardır kurulmuş olan sistem budur. Ama maalesef, maalesef ben de bir doktorum ve bu sistemler içinden çıktım. Maalesef şimdiye kadar hep sistem, sistem deniyor, sistem bu. Bir sistem var, ast olan bu sistemi disipline edip çalıştırmak. Şu an biz tüm gücümüzle bu sistemi disipline edip çalıştırmak gayretleri içerisindeyiz. Elbette ki bu gayretler içerisinde bazı insanlarımızı kıracağız da üzeceğiz de ama çalışacağız. Çalışmadan da bir şey hak etmeyeceğiz. Ek mesai de işte budur. Eğer, doktorluk mesleği de budur. Eğer ben onkol değilim o çocuğun ameliyatına gelmem derse o zaman o doktorun o diplomasını bir daha düşünmesi lazım. Tıp ünvanını ve yeminini bir daha düşünmesi lazım. Elbette ki kimsenin hakkı yenmez. Çalışan çalıştığı kadar hak ettiğini alıyor. Şöyle söyleyeyim, biliyorsunuz ama siz söylemeye çekiniyorsunuz ben söylerim, meslekten de biriyim gayet rahat konuşurum. Mevcut olan şu anda hala değiştirilemeyen, Yasayı değiştirdik yolladık Meclise geldi, Komitede görüşeceksiniz. Mevcut olan sisteme göre bir onkol tahsisatı vardı. Ve bu onkol tahsisatında onkol olan ve tek branş, o branşta tek kişi olan meslektaşım hiç çağrılmasa bile maaşı kadar ek mesai alıyordu. Sistemin getirdiği, doktorun hatası değil, sistemin getirdiği. Yanlış bir sistem.

ARİF ALBAYRAK (Gazi Mağusa) (Yerinden) – Başhekim de dahil.

AHMET KAŞİF (Devamla) – Başhekim de dahil. Yanlış bir sistem. Biz şimdi onu değiştiriyoruz ve diyoruz ki herkes çalıştığı kadar alacak ve bu değişimi de yaparken teknik kurulla da tartıştık, ilgili başhekimlerle, sivil toplum örgütlerle de bunu hep tartıştık, konuşarak getirdik. Ve o söylediğiniz olayı ben bire bir yaşadım. O çocuk gitti ve ameliyat da oldu ve yaşıyor da. Ayni çocuktan bahsediyorsak.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Gazi Mağusa) (Yerinden) - Bilmem.

AHMET KAŞİF (Devamla) – Ayni çocuktan bahsediyorsak gece o olayın üzerine ben gittim. Anında bana bilgi geliyor çünkü telefon 24 saat açıktır. O olayın üzerine gittim. O çocuk gitti ve ameliyatını da oldu. İstanbul Tıp Fakültesinde oldu.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Yerinden) (Devamla) - Burada olmadı yani?

AHMET KAŞİF (Devamla) – İstanbul Tıp Fakültesinde oldu. Evet, orda olmak zorundaydı, orda olmak zorundaydı. Orda olmak zorundaydı. Nasıl ki bazı vakaları zorunlu olarak gönderiyoruz sağlık kurulları ile, o vakanın da gitmek zarureti vardı ve gitti ve oldu. Ne

705

Page 19: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

mutlu ki bugün yaşıyor bir can kurtardık. Dediğiniz yasalarda hepsi tek tek ele alındı, Döner Sermaye Yasası bitti sayılıyor önümüzdeki günlerde Teknik Kuruldan geçirip onu da Meclis gündeminde getireceğiz. Tam Gün Yasasından bahsettiniz, şu anda uygulanan bir yasa var zaten, içte olan bir yasa var. Şimdi tam gün derken üzerinde ısrarla ben duruyorum, Anavatandaki yetkililerle görüşürken de Sağlık Bakanı ile görüşülürken aynı şeyi söyledim. Tam gün derken neyi kastediyoruz? Tam gün mesaiye uyup çalışma mı, ikinci iş yasağı mı?

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Mağusa) (Yerinden) – İkisi da.

AHMET KAŞİF (Devamla) - Eğer ikinci iş yasağı ise, şimdi şu an 8.00-15.00 çalışma mesaisi var. Bizim ülkemizde sabah 8.00’da başlayıp 15.00’de mesaisini bırakırsak ben iddia ediyorum, bu nüfusta dışarıda vatandaş istemezse eğer bir tek hasta bakacak doktorlarımız bulamaz 8.00-15.00 mesaiye uyarsa.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Yerinden) (Devamla) - E, olmuyor.

AHMET KAŞİF (Devamla) - E, demek ki uyulmuyor. Sistem demek ki tam yerine daha oturmadı.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Yerinden) (Devamla) - Yasaklayacaksınız Sayın Bakan.

AHMET KAŞİF (Devamla) - Çalışma sistemi tam yerine oturmadı. Yavaş yavaş sevgili kardeşim. Beş ay sihirli değnek değildir, beş ay sihirli değnek değildir. Yani bir sistemi ben bugün yaptım yarın oldu diye bir yola çıkarsanız olmaz. Konuşa konuşa, tartışa tartışa sistemleri de yavaş yavaş. Yavaş yavaş. Sistemler yavaş yavaş oturacak ve en rantabıl şekilde de çalışacak. Bakınız, beş aydır biz Türkiye’ye açık kalp ameliyatı göndermiyoruz. Neden? Bizden önce başlamış bir çalışma vardı, o çalışmayı götürdük ve ekip gayet iyi çalışıyor, kendi ekibimiz kendi insanımız her gün ameliyatlarını yapıyor şu an, ancak onlar komplike görürse ve burada bunun müdahalesinde sakınca buluyorlarsa ancak o zaman gönderiyoruz. Anjioda, stents takmada, balonla da arkadaşlarımız yapıyor şimdi ve inşallah seneye bütçeye koyacağız hedefimizdir IB yeni Anjio makinesi alacağız, çünkü teknolojiyi de yakinen takip etmek zorundayız. Bu günün değişen teknolojisini arkadaşlarımızın yakalaması ve almış oldukları eğitim ve eğitim üstü eğitimleri uygulamaları için de teknik donanımların da yapılması lazım, bunları da yapacağız.

Laboratuarlar olayına da değineceğim, o yönde de Mustafa kardeşim haklıdır hakikaten beş aydır ben de izliyorum. A netice verdiği zaman bir netice veriyor, B başka bir netice veriyor hastanede başka

706

Page 20: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

bir netice çıkıyor. Hepsinin standardize edilmesi lazım o olayın üzerine gideceğiz ve onu da düzenleyeceğiz merak etme.

Başka eksik bıraktığım bir şey varsa daha sonra yine konuşmacı var, onu da söylerim.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Yerinden) (Devamla) - Çalışma izinleri ile ilgili olan ekonomik kayıp büyüktür Sayın Bakan.

AHMET KAŞİF (Devamla) - Onun farkındayız. Bakınız en son yaşadığımız bu olayda yani laboratuarlarımız hakikaten fazla yükleniyor, çünkü devlete alınacak olan herkes biliyorsunuz artık rutin kontrollerden geçiyor. En son bir polis alımı, bir polis münhalı çıktı gençlerimiz iş sahası açıldı alınacak olan yetmiş veya yüz kişi, müracaat bine yakın. Bu bin kişi, bine yakın kişinin tüm sağlık kontrolleri yapılıyor ve bunları devlet yapıyor ve yasa gereği de bir kuruş almıyor. Herhalde bunun giderinin ne kadar olduğunu size söylememe gerek yok. Onun için dediğiniz düzenleme çalışma izinleri ile ilgili kesin, o konuda da o konuda da emin ol o konuda biz bize düşeni yapacağız ve dediğiniz gibi, tek merkezden olması da şarttır. Teşekkür eder, saygılar sunarım.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Yerinden) (Devamla) - O önemlidir.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Bakan. Şimdi ikinci sırada Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Sayın Özkan Yorgancıoğlu’nun, Ülkenin Fiziki Planı, Emirnameler ve İnşaat Sektörü ile ilgili gündem dışı konuşma istemi vardır.

Sayın Katip, istemi okuyunuz lütfen.

707

Page 21: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

KATİP –

8 Ekim 2009-10-19Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı, Lefkoşa.

Cumhuriyet Meclisinin 15 Ekim 2009 tarihli 5’inci Birleşimindeki ülkenin Fiziki Planı, Emirnameler ve İnşaat Sektörü ile ilgili gündem dışı konuşma yapmak istiyorum.

İçtüzüğün 62’nci maddesi uyarınca gereğini saygılarımla arz ederim.

Özkan YORGANCIOĞLU CTP Lefkoşa Milletvekili

BAŞKAN – Buyurun Özkan Bey.

ÖZKAN YORGANCIOĞLU (Lefkoşa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 19 Nisan seçimleri bir defa daha ortaya çıkarmıştır ki Ulusal Birlik Partisi partizanlık demektir, adam kayırma demektir, kaos demektir, ben yaptım oldu demektir. Partizanlık demektir çünkü hükümet kurulduğundan beridir UBP bir yandan toplumsal uzlaşı çağrısı yaparken bir yandan da toplumu germe adına durmadan işten çıkarma işlemlerine devam etmektedir. Kendinden farklı düşünenleri ayrıştırarak farklı uygulamalara tabi tutmaktadır. Eş, dost, akraba ilişkileri ile işe alımlar, dolgun maaşlarla işe alımlar yapmaktadır. Bir yandan yerli üretimi tüketmeye çalışırken ve bazı firmaların üzerine ısrarla giderken bir yandan da ihaleleri daha doğrusu bazı alımları ihalesiz yapmaya çalışmaktadır. Adam kayırma demektir. Çünkü kredi isteyen esnafa CTP ülkeyi batırdı derken kendi yandaşlarına milyonlarca Sterling kredi vermektedir. Bir yandan doktorası, masteri olan, üniversite üstü eğitimi olan insanlara iş yok derken, ehliyeti yeterince olmayan insanları, bu ülkenin kurumlarının yönetimine atamaktadır. Ben yaptım oldu mantığı hala daha devam etmektedir. Bu nedenledir ki toplumla Ulusal Birlik Partisi yönetimi arasında hükümeti arasında kurulduğu günden beridir bir çatışma devam etmektedir. Değerli milletvekilleri; UBP kaos demektir. Çünkü sorunları diyalog yolu ile çözme yerine çatışma kültürünü kendine prensip edinmiştir. Muhalefetin yaptığı bütün eleştirileri dikkate almadan kendi düşüncelerini hayata geçirme gibi bir prensip izlemektedir. Sivil toplum örgütleri sanki da bu ülkede yokmuş gibi davranarak kendi yandaşlarının ve kendi siyasal anlayışının ürünlerini bu topluma zorla kabul ettirmeye çalışmaktadır.

708

Page 22: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

BAŞKAN – Konuşmacıyı dinleyelim lütfen.

ÖZKAN YORGANCIOĞLU (Devamla) – Üreticilerimiz ödenmeyerek zora sokulmakta, sivil toplum örgütlerimiz dikkate alınmamaktadır. Ulusal Birlik Partisi yönetimi ve özellikle Sayın Başbakanın bütün ısrarlı sorulara rağmen henüz cevapsız bıraktığı iki konu vardır. Bir tanesi geçtiğimiz günlerde Meclis önüne yığılan polislere kimin bu emri verdiği ile ilgili sorudur. Bir diğeri ise bu Meclisin dinleyici salonlarına girmeyi yasaklayan listeyi kimin yaptığı ile ilgili soruya henüz cevap vermemiş olmasıdır. Sizin verdiğiniz cevabın bu toplumu ne kadar mutlu ettiği, ne kadar tatmin ettiği, ne kadar aydıncı olduğudur önemli olan. Tabii ki herkesin kendine göre bir cevabı olabilir. Sayın Eroğlu bu ülke hepimizindir, yalnızca UBP’nin değildir demektedir ve bu Güneş gazetesinin manşetine taşınmaktadır. Ama ne yazık ki bu ülkenin yalnızca UBP’nin ve hatta ve hatta yalnızca kendi ailesinin olduğu gibi bir davranış içinde bulunmaktadır. Bir şeyi söylemekle bir şeyi yapmak arasında çok büyük bir fark vardır. Ben eminim ki çoğu Ulusal Birlik Partililerin bile rahatsız edecek bu davranışların artık son bulması gerekmektedir. Çünkü böylesi bir yaklaşımla bu ülkede uzlaşı sağlamanın mümkün olmadığını sanırım ki siz de farkındasınız.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Böylesi bir anlayışla ülkemizin fiziki yapısının da gelecekte kaosa sokulması kaçınılmazdır. Çünkü Ulusal Birlik Partisi iktidar olduğu günden beridir ve hatta öncesinden beridir Cumhuriyetçi Türk Partisi döneminde uygulanan emirnameleri ortadan kaldıracağını söylemektedir. Bir ülkenin nasıl ki ekonomik yapısı, nasıl ki sosyal yapısının geleceğe yönelik planlamaları vardır, yine bu ülkelerin fiziki yapılarının da geleceğe yönelik, hatta 30 yıl, 50 yıl süreler hedeflenerek projelendirilmesi gerekmektedir. Ve bu projeler yapılırken de tabii ki bir yandan mülk sahiplerinin mülklerinin değerlerinin korunabilmesi adına ve en iyi şekilde korunabilmesi adına noktalar gözetilirken bir diğer yandan da ülkemizin doğal güzelliklerinin, çevre zenginliklerinin da gözetilmesi gerekir. Yapılaşmanın geleceğe yönelik olarak kurgulanırken bu dar alanın pervasızca harcanmamasının da gözetilmesi gerekir. Biliyorsunuz Annan Planı döneminde bu ülkede ciddi bir yapılaşma söz konusu olmuştur. Ve bu yapılaşma giderek ülkenin fiziki geleceğini, görsel yapısını, doğal güzelliklerinin ve plansız bir temele oturan bir anlayış nedeni ile tehdit eder duruma gelmiştir ve o dönemin Hükümeti ülkenin fiziki planını ve bölgesel imar planlarını hazırlayabilmeye fırsat yaratabilme adına bu emirnameleri yayınlamıştır. Bu emirnameler tabii ki ülkenin fiziki planı ve bölgesel planlar hazırlandıktan sonra eğer devam etmiş olsaydı kaldırılacaktı. Ama şimdi bunlara herhangi bir önlem alınmadan, yani ülkenin fiziki planı yapılmadan, bölgesel imar planları yapılmadan emirnamelerin kaldırılması demek bu ülkede bölgesel anlamda da genel anlamda da yeni bir kaosun yaratılması

709

Page 23: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

demektir. Bu emirnamelerin kaldırılması demek fasıl 96’nın doğrudan ve otomatik olarak yürürlüğe girmesi demektir ki bu da aslında sanayi bölgelerinin, yerleşim bölgelerinin gıda üretim yerlerinin ve aklınıza gelebilecek her türlü yapılaşmanın iç içe girmesi demektir. Bu aslında belki de geçit izni almadan inşaatların yapılması ve sonradan sorunların yaşanması demektir. Bu vadilerin, derelerin doldurularak inşaat yapılmasına fırsat tanınması demektir. Ve aslında yerel yönetimlerin ve devletin vermesi gereken hizmetlerin hem kalitesinin düşmesi hem de fiyatının artması demektir gelişi güzel yapılaşma sonunda ortaya çıkacak zorunlu hizmetler adına söylüyorum bunu. Bütün tarımsal alanların inşaata açılması demektir. Sanayi bölgelerinde yaşayan ve kaçak durumda olan insanların yasal hale gelmesi demektir. Doğal alanların imara açılması demektir ve bütün bunlar aslında ülkemizde yeni bir kaosun yaşanmasına neden olması demektir.Biliyoruz geçtiğimiz günlerde Türkiye’de yaşanan bir sel felaketinin böylesi bir öngörüsüz yapılaşma sonucunda yarattığı sonuçlarını hep beraber yaşadık ve acılarını da beraber paylaştık. Yine geçtiğimiz dönemlerde bir ay bir buçuk ay önce bizim bir bölgemizde, Mesarya da bir köyümüzde yağışlar nedeni ile sellerin kuzuları alarak götürdüğünü hep beraber yaşadık.

Değerli milletvekilleri; Burada tabii ki çok süratli bir şekilde bu ülkenin fiziki planlarının ve bölgesel imar planlarının yapılması gerekmektedir. Bu konuda devletin yapacağı harcamaların büyüklüğünün çok da önemi yoktur çünkü bu ülkenin geleceğinin kurtarılması söz konusudur. Bizim önerimiz, imar planları kaldırılmadan önce bu fiziki planın ve bölgesel imar planlarının yapılmasıdır. Bunu yaparken de tabii ki siyasal bir yaklaşımdan çok, bu ülkede bu alanda uzmanlaşmış sivil toplum örgütleri ile ve devlette çalışan bireylerle de işbirliği yapılarak, bu alandaki girişimlerin bir an önce bitirilmesi ve ondan sonra imar şeylerin kaldırılması, emirnamelerin kaldırılması gerekir. Bunun süratle yapılması gerekir çünkü gerçekten bu alanda yapılaşma arzusu olan, inşaat yapmak isteyen insanların da neyi nereye nasıl yapacağı konusunda da herhangi bir ekonomik kayba uğramadan böyle bir ihtiyacı vardır. Bu bakımdan bunun süratle yapılması gerekir. Aksi, eğer bu imar planları yapılmazsa, eğer bu bölgesel planlar yapılmadan emirnameler kaldırılırsa bu ülkenin diğer konularda olduğu gibi, yeni bir kaosa sürüklenmesi kaçınılmazdır. Ben Hükümetin bu alandaki girişimlerini, muhalefetin de düşüncelerini dikkate alarak bu alanda hassas olan sivil toplum örgütlerinin de düşüncelerini dikkate alarak iş yapacağını umar, saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Yorgancıoğlu.

Buyurun Sayın Bakan.

710

Page 24: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

İÇİŞLERİ VE YEREL YÖNETİMLER BAKANI İLKAY KAMİL – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 19 Nisan öncesi görüşlerimizi kamu oyuna duyururken, emirnamelerle ilgili bazı görüşler ortaya koyduk, doğrudur. Bizden önceki Hükümet döneminde Sayın konuşmacının değerli milletvekilinin ifade ettiği gibi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde inşaatların yoğunlaştığı, plansız programsız inşaatların çoğaldığı arttığı düşüncesi ile, emirnameler çıkarıldı doğrudur. Ancak bu emirnameler ülke genelinde pek çok rahatsızlıkların da ortaya çıkmasına neden oldu. Rahatsızlıklarını dile getirenler, değerli milletvekilimizin ortaya koyduğu gibi özellikle inşaat sektöründe emek verenler, ilgili Odalar, mimar mühendisler, müteahhitler ve tabii ki dolayısıyla halkın çok geniş bir kesimi emirnamelerin pek çok yerde, tümü ile demiyorum pek çok yerde rahatsızlık ve huzursuzluk verdiğini ortaya koydu. Örneğin bir Boğaz Emirnamesinde yıllardır köyde yaşayan insanımızı köyde tutmak, yaşatmak, köy nüfusunu artırmak, şehir nüfusunun yoğunlaşmasını önlemek amacı ile hep gayret gösterdiğimiz köylerimizin bazılarında, köy işlerindeki mevcut arsalara bile inşaat yapılamaz duruma geldi. Bu konuda insanlar yollara düştü, sokaklara döküldü, ilgili birimlere gitti, çözüm yolu istedi ve benzer durumlarla hep karşılaştık. Biz dedik ki, emirnameler yeniden düzenlenecektir dedik. Emirnameleri kaldıracağız demedik. Ama bu düzenleme, şu anda üzerinde kafa yorduğumuz bu düzenleme bizim siyasi görüşümüzü ortaya koyacak düzenleme değil. Bu düzenleme yapılırken bütün kurum-kuruluşların görüşlerini alıyoruz, birlikte toplantılar devam ediyor şu anda. Bütün Odaların bütün temsilcilerin hem sözlü hem yazılı görüşleri alınarak bu ülkede olması gereken yeni düzenlemeler yapmaya gayret ediyoruz. Aslında emirnameler geçicidir. Emirnameler yapılırken geçici düzenlemelerdir ve ülkenin esas ihtiyacı olan her ülkede olduğu gibi fiziki planlamaların süratle yapılmasını gerektirir. Onlar yapılıncaya kadar alınan bu geçici emirnameler de ülkeyi rahatsız edecek emirnameler, yasaklayıcı ve kısıtlayıcı zihniyetten de uzak olması koşulu ile olmalıdır. Şimdi biz yıllardır bu ülkede, gelmiş geçmiş bütün hükümetler, biz de dahil olmak üzere, siz de dahil olmak üzere, ülkenin fiziki planlaması ile ilgili girişimlerimizi bir türlü başlatıp sonuçlandıramadık. Bu bizim kaybımız. Şimdi böyle bir çalışma içerisindeyiz ve bu ülkenin gerçeklerini bilen, bu ülkede yapılacak bir fiziki planlamada esas söz sahibi olması gereken ülkemizin bütün kesimlerinin, üniversitelerimiz dahil uzman kişilerinin mutlaka bu işin içerisine girip kafa yormalarını istiyoruz. Önümüzdeki günlerde bu birimlere, bu kurum, kuruluşlara görüşleri ile, emekleri ile, temsilcileri ile katkı koymasını isteyeceğiz, çağrılarımız olacak. Ve ülkemizin fiziki planlamasını er veya geç bu ülkeye bu dönemde olmazsa başlayacak olan süratle gerçekleştirip bu ülkenin insanına emirnamelerle getirdiğimiz kısıtlamalardan kurtulma şansı vereceğiz. Bu bizim hepimizin görevidir. Yalnız Ulusal Birlik Partisinin değil. Bir az önce değerli konuşmacı da söyledi “Bu ülkede eksiklik vardır” dedi.

711

Page 25: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

“Fiziki planlama yapılmadı” dedi. Doğrudur. Biz bu açığı gördük. Onlarda gördü. Şu veya bu nedenle gerçekleşmedi. Biz de gördük, başlatacağız ve bu başlattığımız ülkenin fiziki plan çalışmasında sizlerin de katkısı olacak, her kesimin katkısı olacak. Çünkü bu ülke hepimizindir. Bir az önce değerli konuşmacı söylerken, Sayın Eroğlu “Bu ülke hepimizindir” dedi. Doğrudur, çok doğru bir laf söyledi, ülke hepimizindir. Bu çağrı hepimizedir. Her konuda önce ülkemizi düşünürsek, belli kısır çatışmalardan da kurtulursak tabii ki bu ülkeye yararlı çalışmalarımız olur. Bu Mecliste bütün siyasi görüşler temsil ediliyor. Zaman zaman çatışırız, fikir çatışmalarına gireriz. Ayrı görüşlerimiz olur, olacaktır. Aksi taktirde bir anlamı olmaz Meclisin, politikanın veya demokrasinin. Ama sonuçta hepimizin amacı bu ülkeye, bu ülkenin insanına hizmet olduğuna göre tabii ki ülke yararına yapılacak çalışmalarda herkesin katkı koyması en doğal sonucu ortaya çıkarır. Bunu söylemek istedim. Emirnamelerin kalkması değil hedef, şimdilik düzenlenmesidir. Ama hedefimiz ülkenin fiziki planını, plan çalışmalarını süratle tamamlamaktır. O olmazsa alınacak paliatif tedbirler belli kesimleri memnun edebilir. Ama genele baktığımız zaman sıkıntılar diz boyu devam edecek ve hepimizi rahatsız edecektir. Bu çalışmalarda bir az önce söylediğim gibi herkesin katkısı olacak. Şehir Planlama Dairesinin kontrolünde, koordinatörlüğünde bir az önce bahsettiğim bütün kesimlerin, bütün kesimlerin görüşlerine ihtiyacımız vardır ve bu görüşlerden yararlanma konusunda kapımız her zaman açıktır. Bu çalışmalar kısa sürede başlayacaktır ve bu çalışmalarda sizlerin de katkılarınıda bekliyoruz. Teşekkür eder, saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Bakan.

Üçüncü sırada, Demokrat Parti İskele milletvekili Sayın Ejder Aslanbaba’nın “Turizm ve Kıbrıs Türk Hava Yolları” ile ilgili gündem dışı konuşma istemi vardır. Sayın Katip istemi okuyunuz.

712

Page 26: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

8 Ekim 2009

Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı,Lefkoşa.

Cumhuriyet Meclisinin, 15 Ekim 2009 tarihli 5’inci Birleşiminde “Turizm ve Kıbrıs Türk Hava Yolları” ile ilgili gündem dışı konuşma yapmak istiyorum.

İçtüzüğün 62’nci maddesi uyarınca gereğini saygılarımla arzederim.

Ejder ASLANBABADP İskele Milletvekili

BAŞKAN – Buyurun Sayın Milletvekili.

(Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sayın Dr. Hasan Bozer, Başkanlık Kürsüsünü Sayın Dr. Ahmet Eti’ye devreder)

EJDER ASLANBABA (İskele) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar;...

ARİF ALBAYRAK (Gazi Mağusa) (Yerinden) – Süreniz dolmuştur.

EJDER ASLANBABA (Devamla) – Hiç, tabii süreye uymak lazım. 15 dakikayı inşallah 13.5 dakikada bırakacağım, her zaman olduğu gibi kısa ve net söyleyeceğim. Tabii ki bu söylemleri yaparken ilgili Bakanlarımızın burada olmasını tercih ederdim ama maalesef Bakanımızın biri yurt dışı, bir tanesi de buralarda bir yerde. İnşallah birazdan içeri gelir.

Tabii ki konuşmama başlamadan turizm. Turizm dedik, geçenlerde Sivil Savunma Örgütü’nün yeni Başkanını ziyarete gittiğimde, bazı gazeteci arkadaşlarımız bu ziyareti saptırdı. Sanki de bir Turizm Bakanını birine şikayet etmişim gibi yorumladı. Ama yorumu çok yanlıştı. Birini ziyaret ettiğinizde her şey konuşursunuz, hatta hatta övünmemiz sevinmemiz lazım ki yeni gelen Başkanın spora ve turizme meraklı olmasından dolayı onu da tebrik etmek lazım, gurur duymak lazım. Böyle bir insanların ülkenin turizmini yorum yapabiliyorsa, ülkenin turizmini düşünüyorsa ve spora da çok meraklıysa, bence bunu eleştiri konusu değil, bunu bence takdir edilecek bir konu demeli. Şunu da bilinmeli ki, şayet birileri birilerine şikayet edilecekse direk ilgili Bakana giderim, direk ilgili Bakana sıkıntılarımı söylerim ve defalarca da bunu Sayın Turizm Bakanımıza da söyledim. Sıkıntıların ne

713

Page 27: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

olduğunu, sıkıntıların nasıl çözüleceğini Sayın Bakanımızla da paylaştım. Bazı arkadaşlar bunu yanlış yöne çekiyorlar. Neden yanlış yöne çektiklerinin de zaten amacı bellidir, inşallah böyle kurumları siyasete alet etmezler. Gazeteciler bana göre gazeteciliğini yapsın. Yorumları yaparken de bazı insanları karalamadan, bazı şeyleri de siyasete karıştırmadan yorumlarını yaparsa sevinirim.

Evet, turizmi mi konuşalım Kıbrıs Türk Hava Yollarını mı konuşalım?...

ALİ ÇETİN AMCAOĞLU (Lefkoşa) (Yerinden) – Her ikisini.

EJDER ASLANBABA (Devamla) – Her ikisini de konuşalım da her ikisini de ilgili Bakanı burada yok diyelim ama öncelikle şunu söyleyelim. Turizm diyelim. Her zaman övünüyoruz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti turizm cenneti diyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti turizm adası. Adalara baktığımızda arkadaşlar, sadece turizmle ayakta kalırlar. Bir adanın, ufak adaların sanayisi genelde pek olmuyor, üretimi genelde pek olmuyor. Tek kazancı turizmden. Biz her zaman övünüyoruz ülkemiz turizm cennetidir diyoruz, turistleri ülkemize getirmek istiyoruz. Bunun yanında diyoruz ki işte üniversiteler var, üniversitelerdeki gençlerimiz de turizmimize katkılar koyuyorlar, katkı sağlıyorlar ama maalesef bu sene üniversitedeki gençlerimizin sayıları azaldı. Hep diyoruz üniversite cenneti oluyoruz, öğrencilerimizi buraya getirmeye çalışıyoruz ama yurt dışından öğrenci getirmeye çalışırken maalesef ve maalesef bunu üzülerek söylüyorum, bizim kendi öğrencilerimizin yüzde 60’ı da yurt dışında okumaya gidiyor. Yurt dışında okumaya giden öğrencilerimizin yüzde 60’ından belki de yüzde 50’si yurt dışında kalıyor. Diyor ki ben atıyorum İngiltere’de okudum, okumuşken part-time işler buluyor oradaki çevreye adapte oluyor, orda işini garanti ediyor. Zaten Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne döndüğümde iş bulamayacağım diyor ve bu yüzden de gençlerimizi kaybediyoruz. Bir yandan ülkemize öğrenci getirmeye çalışırken, öğrencilerimizi kendi çocuklarımızı da yurt dışına yolluyoruz. İnşallah bunun da önlemini en erken zamanda alırız.

Evet turizmden önce Kıbrıs Türk Hava Yollarını konuşalım, Sayın Bakanımız da buradayken Kıbrıs Türk Hava Yollarını konuşalım. Bakalım Kıbrıs Türk Hava Yollarında neler oluyor.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Kıbrıs Türk Hava Yolları. Kıbrıs Türk Hava Yolları biliyorsunuz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bayrak taşıyıcısı milli hava yolumuz. Biz her zaman şunu söylüyoruz, Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın amacı kar yapmak değildir, tabii ki çok büyük zararlara da uğramak değildir. Kıbrıs Türk Hava Yollarının amacı, ülkemize turist getirmek, ülke vatandaşımızı rahat bir şekilde ulaşımını

714

Page 28: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

sağlamak. Kıbrıs Türk Hava Yollarına halen daha Sayın Bakana sormuştum, aşağı yukarı zannedersem dört ay oluyor. Kıbrıs Türk Hava Yollarında izaz-ikramı kim yapıyor?

(Milletvekilleri kendi aralarında konuşurlar)

BAŞKAN – Konuşmacıyı dinleyelim lütfen.

EJDER ASLANBABA (Devamla) – Kıbrıs Türk Hava Yolları izaz-ikramı alıyor ama Pegasus gibi, Atlas gibi, Türk Hava Yolları gibi diğer şirketler izaz-ikramı nerden alıyor? Biliyor musunuz onlar izaz-ikramı siyah çöp çantalarında sandviçler siyah çöp çantalarında valizlerin geçtiği yerden geliyor ve bu uçaklarımıza gidiyor. Halen daha bunun önlemi alınmadı, halen daha bir cevap alamadık Sayın Bakanımızdan. Tabii ki bekliyoruz, inşallah vekillik dönemim bitmeden bu cevabı inşallah alacağız Sayın Bakanımdan. Ve Kıbrıs Türk Hava Yolları tabii ki kimse kabullenmiyor. Sivil Havacılık mı kabulleniyor Kıbrıs Türk Hava Yollarımı kabulleniyor. Değirmenlik Belediyesi mi kabulleniyor, kimse kabullenmiyor. Orada çok büyük bir yara var, otopark sorunu. Bir bakıyorsunuz özellikle öğrencilerimizin tatil zamanları, bir bakıyorsunuz otoparkta 1000 araba varsa, dışarıda 2000 araba var. Dünyanın hiçbir yerinde arabalar ovalara, tarlalara bırakılarak uçağa gidilmez. O arabaların orada ne olacağı, kimin olduğu, arabalarda neler olduğu bilinmelidir. Bence buna derhal bir önlem alınmalıdır. Bu tabii ki kimin kontrolünde olacak, bu ayrı bir sıkıntı, Kıbrıs Türk Hava Yollarının diğer en büyük sıkıntısından biri şikayetleri acaba dinliyor mu? Beş hafta evvel yaptığım bir yolculukta Kıbrıs Türk Hava Yollarının kiraladığı Türkos uçağı ile bir yolculuk yaptım. Maalesef servisini beğenmedik, sıcak servis yoktu. Uçak iki saat gecikme ile gitti. Altı buçuk saatlik yolu sekiz buçuk saatte gittiğimizde sadece ve sadece sandviçe benzeyen bir şey verildi. Sordum, “Neden sıcak yemek vermiyorsunuz? Kıbrıs Türk Hava Yolları genelde veriyor.” Bizim bu fasilitimiz yoktur dediler. E dedim “O zaman neden bu uçağı uzun yola koyuyorsunuz?” “Bilmiyoruz” diye yanıt aldım. “Bir şikayet mektubu alabilir miyim dedim, forması dolduralım.” “Tabii ki” dedi bir mektup getirdi. Sadece başlıklı kağıt Türkos’un başlıklı kağıdı, zarfı ile. Dedim “Hayır, ben Kıbrıs Türk Hava Yollarına şikayet etmek istiyorum.” “Beyefendi dedi, Kıbrıs Türk Hava Yollarında değilsiniz dedi. Bu uçak Kıbrıs Türk Hava Yollarının değildir” dedi. “Ama zannedersem ben dedim Kıbrıs Türk Hava Yollarıyla uçuyorum, Kıbrıs Türk Hava Yollarından bileti aldım.” “Ama dedi bu uçak Türkos’undur” dedi. “Şikayeti bize yapacaksınız, bizim yönetimimize gidecek. Bizim yönetimimiz de Kıbrıs Türk Hava Yolları Yönetimine iletecek.” Beş hafta oldu Sayın Bakanım, halen daha bir cevap almadım ne yazılı, ne sözlü. Şikayetimin üzerine halen daha şimdi…

715

Page 29: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

BAYINDIRLIK VE ULAŞTIRMA BAKANI HASAN TAÇOY (Yerinden) – Hiç merak etmeyin. Bu fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ederim.

EJDER ASLANBABA (Devamla) – Sağ ol, ben teşekkür ederim size Sayın Bakanım, ilgileneceğinizden dolayı da eminim. Şayet Kıbrıs Türk Hava Yollarının bünyesinde kiralık bir şirket varsa ve o şirket diyorsa ki Kıbrıs Türk Hava Yollarını ilgilendirmez, bunu iki değil, 12 defa düşünmemiz lazım. O şirkete bir bence uyarmamız lazım ki bu ülkede Kıbrıs Türk Hava Yolları uçuyor. Siz de bu Kıbrıs Türk Hava Yollarının altında kiralıksınız, Kıbrıs Türk Hava Yollarından belli bir paralar alıyorsunuz. Tabii ki Sayın Bakanıma pek bir diyeceğim yok. Eski yönetime aslında bir söz söylemek lazım. Biliyorsunuz dünya standartlarında şu an bizim uçtuğumuz, bizim kiraladığımız uçaklar dünya standartlarında uçaklar kiralanırken işte uçuş saatlerine ne kadar saat uçtular, durumlarına göre kiralanır. Bizim şu an kullandığımız uçaklar aşağı yukarı ortalama 250 bin ile 275 bin Euro arası, 250 bin ile 275 bin Dolar aylık kira masrafı var. Yani dünya standartlarında böyle uçaklar 250 ile 275 bin Dolar arası değişiyor. O artık sizin yapacağınız sıkı pazarlığa bağlı. Ama bizim uçaklarımız 320 bin Euro aylık kiralanmış. Bunun nedenini acaba herhangi bir hükümet Yönetim Kuruluna soruyor mu? “Be arkadaşlar dünya piyasalarında 250, 275 bin Dolara giderken siz neden 320 bin Dolara kiralıyorsunuz? Beş uçak demek her biri ayda 50 bin Dolardan 250 bin Dolar ayda, yani 3 milyon Dolar senede Kıbrıs Türk Hava Yolları zarara uğratılıyor. Bir devletin kurum ve kuruluşlarını zarara uğratan bir yönetim kurulu ya da yönetim kurulu başkanı ya da genel müdür, adını ne korsanız koyun, böyle yanlış işler yapıyor ve acaba birileri soru soruyor mu? Şayet sorulduysa Sayın Bakanımdan da açıklama bekliyorum. Ve bir de şunu sormak istiyorum. Tabii ki Sayın Bakanın daha iyi bilmesi lazım, eski yönetimin de bilmesi lazım. Hep izolasyon diyoruz, ambargo diyoruz, biliyor musunuz Kıbrıs Türk Hava Yolları Singapur’a uçuyor.

HASAN TAÇOY (Yerinden) (Devamla) - Niçin uçtu, onu da söyle.

EJDER ASLANBABA (Devamla) – Evet, Kıbrıs Türk Hava Yolları Singapur’a uçtu. Neden uçtu? Uçak tamiri, uçak tamiri gitti Singapur’da oldu. O uçak tamiri İstanbul’da olurken aşağı yukarı 600-700 bin Dolara mal olacakken Singapur’da 6 milyon Dolara mal oldu. Evet, bunun tabii Sayın Bakanımızdan isteyeceğiz verileri yazılı olarak isteyeceğiz. Arkadaşlar, bu ülkemizin, bu çocuklarımızın geleceğinin paralarını har vurup harman savuran herhangi bir yönetim olursa, hangi genel müdür olursa olsun hesap sorulmalıdır. Hiç kimsenin hakkı yoktur devletin kurum ve kuruluşlarını zarara uğratmaya. Bir uçağın Singapur’a gidip orada Singapur’da tamir olması, servise Singapur’a gitmesi çok büyük kazanç sağlayacaksa kabulümüzdür. Ama 600-700 bin Dolarlık bir masraf 6 milyon Dolara çıkacaksa, bence bu ülke adına hiç kabul

716

Page 30: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

edilemez bir şeydir. Tabii ki onu komisyonları biz bilmiyoruz Sayın Bakanım, açıklarsanız bize hangi yönetimdeki hangi arkadaşlarımız komisyon aldı? Biliyorsunuz uçakları kiralarken hep ben şunu söyledim. Bir uçağı kiralarken 250 ile 275 bin Dolarlık bir uçağı 320 bin Dolara kiralayacağımıza, 275 bin Dolarlık bir uçağı 250 bin Dolara kiralayan yönetim son model bir Ferrari alırsa takdir ederim tebrik de ederim çünkü nedir, bir defa almıştır ve Hükümete de kar getirmiştir. Ama her ay 250 bin Dolar yani senede 3 milyon Dolar ve beş seneliğine sözleşme imzalar, Hükümetimizi devletimizi 15 milyon Dolar zarara uğratıyorsa bir yönetim, o yönetimden de hesap sormanızı beklerim. Bizim bildiğimiz bizim duyduğumuz 15 milyon verileri bize verirseniz sevinirim ama söyleyeceğinize de hesap sormanızı daha çok isterdim. Lütfen hesabı sorun, deyin ki devletin kurumlarını 1 Lira bile zarara uğrattınız, emekliliğinize el koyuyoruz, şu kadar sene de hapisliği vardır. Biz de Demokrat Parti olarak bunun arkasındayız ve destekçiniz. Hiç kimse devletini zarara uğratacak hareketler yapmamalıdır.

Evet Kıbrıs Türk Hava Yollarında sıkıntılar budur. Görüyoruz şimdi bilet fiyatlarını inceliyorum. Bugün gelmeden yine bilet fiyatlarını araştırdım. Bilet fiyatlarında güzel bir düşüş var. İnşallah bu düşüş hep böyle kalır, bilet fiyatlarımız ucuzlarsa ülkemize daha çok turist getireceğiz, ülkemizi inşallah daha çok kalkındıracağız. Kıbrıs Türk Hava Yollarında benim bilmek istediğim, neden uçağımız Singapur’a gitti tamire? Neden bu kadar yüksek bir masraf oldu? Kıbrıs Türk Hava Yollarında bilmek istediğim, eski yönetim neden uçak fiyatlarını çok tok fiyatta kiraladılar? Onu öğrenmek istiyoruz. Bunların yaptığı ülkemize verdiği zararın miktarını öğrenmek istiyoruz. Bunun yanında da bu arkadaşlarımızın alacağı herhangi bir ceza mı var yoksa komisyonları ile beraber bir takdirname mi var tabii bunu da öğrenmek istiyoruz.

Turizm. Ülkemiz turizm cenneti diyoruz ve bakıyoruz turistler geliyor, eksik olmasınlar. Gelen turistleri çok güzel karşılıyoruz. İlk Ercan’a indikleri an biliyorsunuz hiçbir fiyat listesi yok, herkese yüzüne göre bakıyor, işte diyor bu İngiltere’den geldi buna 5 Sterling verelim, bu Türkiye’den geldi bu 5 TL verebilir. Ya bakıyoruz bu Nijerya’dan gelmiş, buna 5 Euroya halledelim. Her zaman şunu söyledik, senelerdir de söylüyorum, fiyat listesi olmalı isterse fiyat 1000 TL olmalı. Fiyatı gören biliyor ki fiyatı odur, ona göre çayını-kahvesini içecek, sandviçini yiyecek. Bir restorana gidiyorsunuz, İngiliz ise hesap Sterling geliyor atıyorum 100 Sterling, Türk ise hesap geliyor 100-120 TL. İkisi de aynı şeyleri yiyor aynı şeyleri içiyor ama aradaki fark, biri yabancıdır biri turisttir. Biz turistlerimizi böyle yaparsak, turistlerimize yontulacak kaz gözü ile bakarsak bu ülkeye turist gelmesini nasıl bekleriz arkadaşlar? Gelen turist nerden memnun olacak? Gelen turist servisten memnun olacak. Sayın Turizm Bakanımız acaba otellerimizi denetliyor mu? Beş yıldızlı otellerimizin gerçekten beş yıldızlı kapasitesi var mı? Bir kere

717

Page 31: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

Sayın Turizm Bakanımız Kürsüde çıktı söyledi ki, üç yıldızlı otelimiz kendisini Avrupa pazarında dört yıldızlı diye pazarlıyor, broşürlere dört yıldız diye koyuyor, müşteriler dört yıldızlı diye geliyor ve müşteriler şikayet ediyor dedi ve halen daha o otel hakkında hiçbir işlem yapmadı Sayın Bakanımız. Şayet bir Bakan olarak siz bunları tespit ediyorsanız, hiçbir şey yapmıyorsanız, üstüne üstelik mükafat veriyorsanız, işte ülkemizin turizmi böyle olur, ülkemizdeki turist sayısının azalmasının sebepleri de böyle olur. Tabii ki turizmin üzerine söyleyecek çok şey var. Turistler biliyor musunuz, özellikle ve özellikle İskele Boğazı’ndaki turistlerin hali nedir biliyor musunuz? Restorandan otellerine giderken, yolda yürürken ellerinde fenerlerle, çakmaklarla yürüyorlar ki karşıdan gelen arabalar onlara çarpmasınlar diye. Sohbet ediyoruz turistlerle, neden böyle yapıyorsunuz, ülkeyi beğendiniz mi? “Ülkeniz çok güzel ama bir daha gelir miyiz bilmiyoruz.” Bir tanesi çok tuhaf birşey söyledi. İki yaşındaki kızım dedi, el arabasında kızını iteklerden, iki yaşındaki kızım; “Anne bizi öldürecekler” diyor. E böyle turistin bir daha bu ülkemize gelmesini, bırakın kendilerinin gelmemesini, ülkelerine döndüğünde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni nasıl tanıtacağını acaba sizler mi karar vereceksiniz, Bakanımız mı karar verecek yoksa hep beraber toplum olarak biz elbirliği ile mi karar vereceğiz? Turizm üzerine söylenecek çok şey var ama söyleyeceğim çok şeylerin cevabını alamayacağım için bence turizmi bugüne değil de başka bir haftaya bırakalım Sayın Bakanımın burada olduğu zaman. Sayın Bakanım yurt dışında temaslarda. Burada olduğu zaman da turizmi konuşuruz. Beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Aslanbaba. Buyurun Sayın Bakan.

BAYINDIRLIK VE ULAŞTIRMA BAKANI HASAN TAÇOY- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben çok teşekkür ederim Sayın Aslanbaba’ya. Çünkü Kıbrıs Türk Hava Yolları bu ülkenin gerçek anlamda olmazsa olmazı bir şiarı ve bu şiara sahip çıkmak için elden gelenin ortaya konulması gerekli olduğu bir nokta Kıbrıs Türk Hava Yolları.

Mayıs Ayında Kıbrıs Türk Hava Yollarını devralırken 51.5 milyon Dolar gibi bir zarar vardı şirkette. Şirketin döngüleri yerine gelmiyordu. Ekonomik olarak şartları kötü ve şirket özelleştirmeye hazır ve 1 Dolara verilme aşamasına getirmiş bir noktadaydı. Bunu ben daha iyiye götüreceğim diye düşündüm. 51.5 milyondan 57 milyona çıkardım borcu. O da benim yönetim şeklimdeki veyahut da işin içerisinde olan bazı hatalardan dolayı. Ama bu hataların birçoğu da geçmişten gelir. Bizim zamanımızda olmuşlar değildir. Bunların içerisinde faiz borçları vardır. Bu şirket devralındı, Kıbrıs Türkü’nün malı yapıldı, hisseleri devredildi bu şirketin 15 milyon Dolar veyahut da her kaç paraysaydı 15 milyon TL karşılığında Dolarla. Ancak bu şirketin elindeki 35 milyon

718

Page 32: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

nakit para kayboldu. Şirketin hesabına bu 15 milyon Dolar girmedi. Hisse senetleri satımından dolayı 15 milyon Dolar girmedi artı 35 milyon Dolar da kayboldu. Hala daha ararız. Birisi çıkacak bize diyecek ki bu buradadır. Adresi verecek göreceğiz. İkram bu işlerin içerisinde en son gelen noktalardan bir tanesidir. Kıbrıs Türk Hava Yolları “CAS” diye bir şirketle ortaklık yaptı. HAVAŞ ve Kıbrıs Türk Hava Yolları ortaklığı. 139 tane personel verdi Kıbrıs Türk Hava Yolları yine kendi personeli içerisinden CAS’a. Ancak HAVAŞ tarafı bir 30 tane daha personel aldı seçim öncesi. Elimizdeki ve Ağustos Ayı sonuna kadar 6 milyon 800 bin Dolarlık, TL’lik 6 milyon 800 bin. Yani 6 trilyon 800 bin TL’lik bir masrafı oldu CAS’ın bunun karşılığında 5 milyon 600 bin TL para topladı. Yani 1.2 gibi 1.150 gibi bir rakam zararı var CAS’ın. Buna rağmen yeni personeller istihdam edildi ve hiçbir şeye tedbir veyahut da bu şirketin devam etmesi için bir imkan sağlanmadı. Kıbrıs Türk Hava Yolları ayrı CAS ayrı. Park yeri kimin? Sivil Havacılığın mı, Değirmenliğin mi kimindir? Hayır CAS’ındır. Park yeri CAS’ındır. Park yerinin geliri ayda yaklaşık 100 bin YTL. 100-120 bin YTL. Bu para da CAS’a gider. Ancak CAS’ın içindeki yapılanma ve şekilin yanlışlığından ötürü bu şirket zarar etmeye mahkum ve bu şirket eğer 2010 yılında, 2010 Eylül’üne kadar zarar etmeye devam ederse bu şirketin ortağı olan HAVAŞ’a 5 milyon Dolar verip onları geri ortaklıktan çıkaracağız. Bu sözleşmedeki hak 3 yıl önce imzalanan sözleşmedeki hak. Böyle bir sözleşme ben görmedim. Karıma ortak, zararda ise 5 milyon vereceğim üstünden ve göndereceğim geri. Ben böyle bir şey görmedim. Böyle bir sözleşme ile karşılaşmadım hiç hayatımda. Siz hem ortak olacaksınız, karına ortak olacaksınız ancak zarara gelince zararda üstünden para verip göndereceksiniz. E, bunun burasında bir yıldan kısa bir zamanım hatta ve hatta dört aylık bir zamanımız var önümüzde tedbir alacağız ve bu işleri düzelteceğiz. Olanaksızla veyahut da en zoruyla, en kötüsü ile uğraşma. Park yerine Sivil Havacılık Dairesi mi müdahil olur, yoksa Değirmenlik Belediyesi mi müdahil olur, yoksa CAS’mı müdahil oldur? CAS, ilk akla gelen çünkü CAS’a protokolle verilmiş bir yer. Değirmenlik Belediyesi bunu herhangi bir şekilde kontrol eder. Sivil Havacılık Dairesi hiç. Polis girip park yerinde ceza yazmaz, yazamaz. Değirmenlik Belediyesi içerde bulunan ve yanlış park eden arabalara ceza yazmıyor. Araçları çekmiyor. Araçları alıp bir yerden bir yere götürmekle mükellef olan bu şirket gerekeni yapmıyor veyahut da belediye bunu yapmıyor. Bu sıkıntıların hepsini orda yaşıyoruz ve görüyorsunuz işte 2 bin tane araba. Yarın öbür gün tedbir alacağız, tedbir aldığımızda da bakın nasıl tedbir aldılar diyecekler. Ama biz sürekli çalışıyoruz. Şunu söyleyebilirim; CAS’ın atanan yönetim kurulundan bir şey rica ettim park yeri için, ilk yarım saat bedava olacak ve ilk saat park yeri ücreti de 2 milyon, en fazla olacağı 3 milyon olacak ve tüm araçlar o park yerine girebilmesi sağlanacak ve bedel değeri, bedel değeri park yerinin ne kadar ucuz olursa o kadar ucuz olacak. Akşam yapmış olduğumuz toplantıda bunun kararını verdik. Oranın şekil itibarı ile

719

Page 33: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

değişmesinin kararını da verdik. Dışarıdaki araçların ortadan kalkması için o bölgeye, o çevreye bazı tedbirler alınması için de Karayolları, Planlama İnşaat Dairesi Sivil Havacılık Dairesi ile ortak bir çalışma yaptık ve dışarıdaki araç parkına güvenlik unsurunu da gündeme getirdik onu da bu günlerde göreceksiniz. Park yerinin getirmiş olduğu karı CAS almaya devam etsin. Etsin, edecek de bundan hiçbir kuşkusu da olmasın hiç kimsenin ama işletim şekli de ona göre düzeltilecek.

Gelelim Turkuaz’a. Turkuaz Sayın Ejder Aslanbaba’nın İngiltere’ye giderken uçtuğu uçak. Mart ayında kiralandı webliz olarak kiralandı bu uçak, 6 aylığına kiralandı sözleşmesi Eylül’de biterdi. Ancak Nisan ayında ek bir anlaşma ile, bir paragraflık bir başka anlaşma ile altında iki tane imza var, bu sözleşme bir 6 ay daha uzatıldı. Bu uçağın kirası webliz’in 517 bin Dolar artı bin Dolar uçuş saat başına. Yani uçağın içerisine pilot ayağını attığı andan itibaren saat başı bin Dolar yazmaya başlar. Aylık Turkuaz’a Kıbrıs Türk Hava Yollarının ödediği para 900 bin artı, 970 bin, 920 bin, 980 bin Dolar gibi bir para her ay. 3 tane uçak kiralarsınız. 3 tane uçak kiralarsınız, rakamları siz verdiniz.

EJDER ASLANBABA (Yerinden) (Devamla) – 4 tane.

HASAN TAÇOY (Devamla) - 4 tane uçak kiralarsınız, biz kötüsünden gidiyoruz. Ama bu parayı biz her ay vermek mecburiyetindeyiz sözleşmeye göre. Şunu söyleyeyim geçtiğimiz ay ödemedik, ödeyemedik, adını nasıl isterseniz koyalım bunu, bu ay da biraz zorlanacağız. Bu ay da biraz zorlanacağız.Çünkü bu pahalı yükü Kıbrıs Türk Hava Yolları sırtında taşıyamaz. Turkuaz’ın 1 milyon Dolar yaklaşık 1 milyon Dolarlık yükünü her ay sırtında Kıbrıs Türk Hava Yolları taşıyamaz ve bunların ivedilikle kararlarının alınması lazım. Anlaşmaların ivedilikle yapılması lazım. Şirketi çağırıyoruz şirket ben bu uçağı sizden alırım ancak kirasını da siz devam eder ödersiniz bana iddiasını yapar sözleşmeye göre. Allah aşkınıza yani uçağı vereceğim, artı kirasını vermeye, böyle sözleşme nerede görüldü, böyle bir sözleşme nerede görüldü. Onu da geçtik. Turkuaz’ı da geçtik. Geldik Singapur’a giden tamire giden uçağımıza. İki tane airbus’ımız vardı. Bir tanesini gönderdik Singapur’a tamire daha ucuzmuş oradaki tamir veyahut da motor bakım ücreti orada daha ucuzmuş. Ancak yolda geçecek olan zaman, içinde gidecek olan ekip, bu uçağın feri çekeceği zaman hiçbir şey hesaplanmadı. Geniş bir araştırma sonucu geçtiğimiz hafta bir rapor hazırlandı. Bu rapor bu uçağın Singapur’a gidişinden ta ki geçmiş bu Nisan veyahut da Mart Ayına kadar olan bir süreci kapsar. Yani 2007 yılından ta bugüne kadar kapsar. Ve süreçte bir uçağın herkes şunu bilir ki iki motor ile uçtuğu bilinir. Bizim uçağımız, bu uçağımız, bu bahse konu olan uçağımız ve diğer airbus’ımız toplam iki artı dört motor ile uçtu ve her motor için ekstra motor başına bakın. Uçak kirası dendi ki 250 bin-270 bin Dolar olmalıdır dendi uçak kirası. Bir motorun kirası 210 bin Dolar. Bir motorun kirası 210 bin Dolar. Tek

720

Page 34: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

bir motorun ve bunu da ödedik aylarla. Aylarla ödedik bunları da Kıbrıs Türk Hava Yollarına. Bırakın bunu uçağı geri iade ettik İspanyol Havayollarına. Uçak bu yedek motor ile uçtuğu için bizde olmamasına rağmen bu uçağın İspanyol Havayollarının olmasına rağmen yine o motorun kirasını biz ödedik.

EJDER ASLANBABA (İskele) (Yerinden) – Toplam kaça mal oldu Sayın Bakanım?

BAYINDIRLIK VE ULAŞTIRMA BAKANI HASAN TAÇOY (Devamla) – Snegma’ya 6 milyon Dolar borç var. Snegma’ya Fransız Motor Firmasına 6 milyon borç var. Araştırıyoruz, bakıyoruz işin içinde Dayween isminde bir adam Mr thirteen percent her işten yüzde 13 alır. Her uçağın transaction’ından…

AHMET ZANGİN (İskele) (Yerinden) – Niçin alır?HASAN TAÇOY (Devamla) – Komisyonluk. Motorun her ayki

kirasından, tamirinden, iadesinden her şeyinden yüzde 13 bir para alır. Ha, ne yaptım? Şimdi şu anda denetim raporu çıktı. Avukatlara da dava açılması için süreç ve karar alındı ve bu konuda bu karar yürürlüğe girdi. Bu karar sadece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde değil Türkiye’de de ayni şekilde yürürlüğe girdi. Kimle girdi? Türk Hava Yolları ile biz kendi aramızda Kıbrıs Türk Hava Yolları kendi arasında bir mutabakata vardılar ve oradan Uluslararası Havacılığı bilen, Uluslararası Havacılığı anlayan ve bu işin içerisinde gerçekten tecrübe sahibi olmuş olan bir avukat arkadaşımız Türk Hava Yolları çalışanı bizden de yaptığı mülakatlarla işe aldığı Kıbrıs Türk Hava Yollarına dört tane avukatın işten çıkarılıp da tek bir kişinin işe alındığı ve bu kişi tarafından seçilerek alındığı, İngilizce’si iyi olan birisiyle bu işi devam ettiriyoruz ve bu işin takibini yapıyorum. Türk Hava Yollarından bir uluslararası hukukçu bir de bizden İngilizce’si çok iyi olan kendisinin seçtiği bir başka hukukçu ile bu işi devam ettiriyor. Ve davayı hem Anavatan Türkiye’de hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde açmak için çaba sarf ediyoruz.

AHMET ZENGİN (Yerinden) (Devamla) – Hade kolay gelsin inşallah bitiririz.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Bununla kalmadık. Daha başka konular var bugün konuşuyorlardı onları sırası geldiği zaman açacağım. Ancak ikram konusu. İkram konusu havaalanının yıllardır gelen hastalığının çerçevesi ve bizim işletme anlayışımızdır. Yani bizlerin, kendimizin işletme anlayışıdır. Biz tabii ki sosyal hakları savunacağız. 30 kişi de insan alacağız, çalıştıracağız Kıbrıs Türk Hava Yolları catering’ de 38 kişi bunlara ara ara ikram da yaptıracağız veyahut da sadece paketlemesini yaptıracağız. Arkadaşlar hiç kimsenin ne

721

Page 35: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

maaşında, ne işinde, ne aşında gözüm yoktur. Olmadı, olmaz da. Beni tanıyan tanır. Ancak şirketin veyahut da o catering bölümünün yapısı ve maaş olarak veyahut da gider olarak konulan rakamlar gerçekten akıl almaz derecede yüksek. Akıl alınmaz derecede yüksek ve işletilmeyecek konumda. Bıraktık hepsini bir kenara, bunu çektik bir kenara bir bakıyoruz siyah poşetlerle dendi hava alanı içerisine malzeme girer. Hava alanının güvenliğine bir baktığımız da Allah, Allah dillere destan. Dillere destan. Hava alanının içerisinde isteyen gitsin petrollerin olduğu bölgede, hava alanının içerisinde elini kolunu sallayarak da girer, hiç dert değil. Bunların üzerinde projeler hızlandı, bir X-Rey cihazı yoktur. Kargo gönderilecek kargoya gözünüzle bir bakarsınız röntgenini çekersiniz geçer gider, uçağa biner, güvenlik unsuru gündeme geldi ve oradaki eşyaların uçağa binerken X-Rey cihazından geçmesi, ikramından tutun da her şeyine kadar gündeme getirildi ve bunlar üzerinde çalışılıyor. Binanın içerisindeki insanların, yolcunun, ziyaretçinin güvenlik açısından alınacak olan tedbirleri, alanın içi olduğu gibi bir tedbirden geçecek, bir yapısal tedbirden geçecek. Bu yapısal tedbir atıl olan alanların kullanılmasından tutun da gerçek şartlarda güvenli alanların oluşturulmasına kadar devam edecek. Gerçek anlamda güvenli alanların oluşturulmasına kadar devam edecek ve bu projelerin hepsi hazırlandık sonra sizinle de paylaşılacak. Günlerdir yerel basınımızdan bir gazete Kıbrıs Türk veyahut da Ercan Devlet Havaalanında bir bina yapımı ile ilgili söylemlerini devam ettirir. Şimdi bu Ercan Devlet Havaalanındaki bu gümrük binası yapılan gümrük binası üstüne basa basa söylüyorum antrepo orda atıl durumda bulunan konteynerlerin ortadan kaldırılarak, konteynerlerin ki duty free’ler bu konteynerleri kullanıp…

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Yerinden) (Devamla) – 15 dakika doldu.

BAŞKAN - 2 dakika daha var Sayın Milletvekilim. Müdahale etmeyin lütfen. Buyurun Sayın Bakan.

HASAN TAÇOY (Devamla) - Ortada bulunan konteynerlerin kaldırılması için bir teklif geldi önümüze, bir dilekçe geldi bir şirketten. ….

KADRİ FELLAHOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Kimdir ortakları?

HASAN TAÇOY (Devamla) - Ben incelemedim o kadarını siz inceleyin söyleyin.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Yerinden) (Devamla) – Kimlik araştırması yapmadınız. Allah, Allah.

722

Page 36: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

HASAN TAÇOY (Devamla) - Benim insanlarla veyahut da kişilerle işim yok. Benim işim hizmetledir ve ben hizmeti veririm Mustafa Beyciğim hiç şaşmaz da. Bu şirket değerlendirildi, Gümrük Dairesi ile de konuşuldu ve bu şirkete bir binanın antrepo için bir binanın verilmesi kararlaştırıldı. Burada tüm duty free’ler ile de tek, tek yanıma geldiler, ziyaretime geldiler hepsine de bu konuyu söyledim. Hepsine bu konuyu söyledim, eğer isteyen varsa başka gelsinler onara da vereceğimizi söyledim. Bu alanın güvenliği için ve görsel yapısı için bu turist karşıladığımız yerin görsel yapısı için onlara da verebileceğimi söyledim.

ÖMER SOYER KALYONCU (Yerinden) (Devamla) – Her birine ayrı antrepo?

HASAN TAÇOY (Devamla) - İsterlerse gelsinler yapsınlar çünkü kendi paracıkları ile yapıyorlar ve bunu 10 yıllığına kiraladılar. Bakın kira, kira. Geldi kiraladı toprağı, toprağın üstüne yatırım yapıyor ve yaptığı yatırımın yüzde 60’ını, yüzde 60’ına yakın kısmını devlete kiralaması için veriyor, geriye kalan yüzde 40 artı kısmını da kendisi 10 yıllığına kullanıp 10 yıldan sonra devlete iade ediyor. Yani be arkadaşlar; bu yere atılacak olan…

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Yerinden) (Devamla) – Bulduk enayi yapacak.

HASAN TAÇOY (Devamla) – İsterseniz, istediğiniz şekilde de inceleyebilirsiniz.

SONAY ADEM (Gazi Mağusa) (Yerinden) – Yok yahu öyle bir anlattın ki bu işi ahmak.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Bakın, bakın sizin bundan dört ay önce gazetede bu konuda yine yazınız var. Dediniz ki; “işte Duty Free’leri alt kata alacaklar onun için bu yeri verdiler ve peşkeş çekecekler bu adamlara” dediniz. Yazılar yanımdadır. Gazetenin yazısı, küpürü yanımdadır dört ay önce.

BAŞKAN – Toparlayın Sayın Bakan.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Toparlıyorum Sayın Başkan.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Yerinden) (Devamla) – İki dakika geçti.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Özür dilerim Mustafa Bey. Bir dahaki sefere…

723

Page 37: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Yerinden) (Devamla) – 14 dakika konuştuk biz. İtiraz edeceğim ben İçtüzüğe göre yanlıştır yaptığınız.

BAŞKAN – Sayın Vekilim; yerinden çok sözlü soru sordunuz cevap vermiştir. Toparlayın Sayın Bakanım.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Yerinden) (Devamla) – Cevap verebilir.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Son bir dakikayı kullanabilir miyim Mustafa Bey yüksek müsaadelerinizle Başkana sormuyorum size soruyorum Mustafa Bey.

MUSTAFA EMİROĞLULARI (Yerinden) (Devamla) – Kullanabilirsiniz ama ben de ayni şeyi bundan sonra yapacağım.

HASAN TAÇOY (Devamla) - Bundan sonra siz oturacaksınız buraya yukarıya Mustafa Bey. Şimdi dört ay önce böyle bir şey yazıldı birine cevap vermedim. Abesle iştigal dedim.

AHMET ZENGİN (Yerinden) (Devamla) – Araştır araştır daha çok şeyler çıkacak araştır.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Çıkın araştırım dedim. Hatta bana benimle bir mülakat yapmak üzere ayni gazetenin yazıyı yazdıktan sonra ayni gazetenin mensupları aradı beni. Dedim ki; “kusura bakmayın yazmadan önce arayacaktınız. Yazdıktan sonra niye aradınız.” Onun için arkadaşlar; bakın, eğer bir şey varsa ve sorulması gerekir biz buradayız. Biz buradayız. Yaptığımız hiçbir şeyin arkasına saklanmayız. Her şeyimiz de açıktır. Her şeyimiz de açıktır. Ne yaparsak, ne edersek her şeyimizi de gelip bu Kürsüden gönül rahatlığıyla sıkılmadan, ıkınmadan…

ARİF ALBAYRAK (Gazi Mağusa) (Yerinden) – O kadar da değil yahu.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Ikınmadan söyleyebiliriz Gönül rahatlığıyla.

ARİF ALBAYRAK (Yerinden) (Devamla) – Hasan bey hepsini değil yahu.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Bir soru her şeyin yanıtını verebilir. Onun için hiç kimsenin kuşkusu olmasın ve çok rahat olsun, çok rahat olsun herkes bu konularda ve ben çeşitli şekillerde de suçlandım bu işte. Şunu söylüyorum. Eğer devletin elde edeceği bir rakam, bir kar, bir, birşey varsa bir işten ve bu iş ihale sonucu ile yapılması gerekirse o

724

Page 38: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

iş ihale sonucu ile veyahut da ihale şekliyle, ihale usulüyle yapılır. Ama böyle bir ortamda, böyle bir işte ki herkese ayni imkanı verebileceğimiz bir ortam vardır, bir zemin var dediğinizde böyle bir şeye gereksinim dahi duymadım.

BAŞKAN – Sayın Bakan son cümlenizi alalım lütfen.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Teşekkür ederim sayın Başkan. Buyurun.

EJDER ASLANBABA (İskele) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; tabii ki Sayın Bakanın açıklamalarına teşekkür ederiz. Bazı şeyleri ben de bilmiyordum. Şimdi duyunca biraz daha mı üzülelim, yoksa biraz daha mı sevinelim diye merak ediyorum.

BAYINDIRLIK VE ULAŞTIRMA BAKANI HASAN TAÇOY (Yerinden) – Hiç üzülme. Çünkü çalışmalar hızla devam eder.

EJDER ASLANBABA (Devamla) – Tabii ki arkadaşlara da sormak lazım. Sayın Bakan konuşurken bazı şeyler sordular son yapılan bu bina hakkında. Halbuki ben arkadaşlardan beklerdim Sayın Bakana sormalarını. Neden 1 milyon Dolara, aylık 1 milyon Dolara atılan imzanın hesabını sormuyorsunuz diye ve oturduğunuz yerden soru sormanızı beklerdim. Neden bir uçak Singapur’da 6 milyon Dolara mal oldu da bunun hesabını sormuyorsunuz diye oradan oturduğunuz yerlerden sormanızı beklerdim ama bir bina sorusu sordunuz. Tabii ki o da size göre o öncelik ama bir devleti 6 milyon Dolar zarar ettirmiş bir Yönetim Kuruluna neden hesap sorulmuyor diye kimse soru sormadı. Ben tabii ki şuna geleceğim Sayın Bakanıma. Şayet Nisan’da anlaşma bitecekseydi biliyorsunuz Nisan’dan Eylül’e kadar dediniz. Eylül’de anlaşma bitiyordu. Eylül’den Mayıs’a kadar genelde ölü sezonumuz olur, uçaklarımız genelde oturur, bizim kendi uçaklarımız yine genelde oturur. Şayet böyle bir düşünce varsa ki yönetimdeki arkadaşlarımız bunu bilmeliydi. Neden Nisan’da tekrar altı aylık bir sözleşme yaptılar? Bu sözleşme yani baktığımızda 1 milyon Dolar ayda bir uçağın kiralanması 1 milyon Dolar ayda biz bununla dört uçak kiralarız. Bakınız işte hep diyoruz ki; Kıbrıs Türk Hava Yolları batıyor, Kıbrıs Türk Hava Yolları battı. Batmasının sebebi de 5 seneliğine baktığımızda aşağı yukarı her sene 3 milyon zarar ederse uçak kiralamadan, 15 milyon sadece ve sadece uçak kiralamadan zararımız varmış. Demek ki bir motorun kirası 210 bin Dolar.

HASAN TAÇOY (Yerinden) (Devamla) – Aylık.

EJDER ASLANBABA (Devamla) - Aylık. 2 buçuk milyon Sterlin senelik.

725

Page 39: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

HASAN TAÇOY (Yerinden) (Devamla) – 2.700.

EJDER ASLANBABA (Devamla) - 2. 700 bin dolar ve 4 motor kiralandı 10 milyon, demek ki Singapur’a giden uçağın maliyeti 16 milyon olması lazımdı. Bu üzücü ve bu yüzde 13’ün bize gelen bilgiler Ms. Deveen yüzde 10’nu alıyordu, yüzde 3’ünü de çay kahve içiliyordu. Bazen da viski kola falan içiliyordu. Evet ben buradan Sayın Bakana sadece şunu sormak istiyorum ve şimdiki hükümete şunu sormak istiyorum; Kıbrıs Türk Hava Yollarını bu kadar zarara uğratan yönetim hakkında herhangi bir girişimlerde bulundunuz mu Sayın Bakanım, herhangi yasal işlem olacak mı? Şayet suçlu iseler ki bunda suçlu görünüyorlar tabii ki ona biz karar veremeyiz mahkemeler karar verecek. Şayet suçlu iseler gerekli cezaları verilecek mi diye sormak istiyorum. İnşallah bu en erken zamanda yapılır, bundan sonra yönetime gelmek isteyen ya da yönetim başkanı olan ya da genel müdür olan ben hata yaparsam ben de onun gibi cezasını çekerim der ve hatalar devletin kurum ve kuruluşlarına zarar verecek olan şahıslar bu kurum ve kuruluşların başına gelmez temennisinde bulunuyorum. Hepinize teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Aslanbaba. Sırada Toplumcu Demokrasi Partisi Lefkoşa Milletvekili Sayın Dr. Mehmet Çakıcı’nın “Kıbrıs Sorununda Müzakere Süreci” ile ilgili gündem dışı konuşma istemi vardır. Sayın Katip okuyunuz lütfen.

KATİP –

8 Ekim 2009

Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı,Lefkoşa.

Cumhuriyet Meclisinin, 15 Ekim 2009 tarihli 5’inci Birleşiminde “Kıbrıs Sorununda Müzakere Süreci” ile ilgili gündem dışı konuşma yapmak istiyorum.

İçtüzüğün 62’nci maddesi uyarınca gereğini saygılarımla arzederim.

Dr. Mehmet ÇAKICI

TDP Lefkoşa Milletvekili

BAŞKAN - Buyurun Sayın Çakıcı.

726

Page 40: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

MEHMET ÇAKICI (Lefkoşa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugünkü söz alma niyetim Kıbrıs’taki müzakere süreci ile ilgili ve sizleri bilgilendirmek, yaptığımız görüşmelerle ilgili sizleri bilgilendirmek için bu söz hakkını aldım. Çünkü hem Sayın Talat’la hem daha sonra da Sayın Hristofyas’la TDP olarak önerilerimizi onlara götürdük. Orda ne konuştuğumuzu ve neleri paylaştığımızı, hangi konularda eksiklik, yanlışlık olduğunu sizlerle paylaşmak istiyoruz. O yüzden bu söz hakkını bugün aldım onu söylemek istiyorum. Tabii ki Kıbrıs’taki müzakere süreci çok önemli. Bir yıllık bir dönem sonrasında müzakere süreci ikinci tura geçti. İkinci turda da şu anda yönetim ve güç paylaşımı konuşuluyor. Ancak yönetim ve güç paylaşımı konusunda da bizim gördüğümüz kadarı ile halen iyi niyetli mesajlar verilse de, uzlaşıya yönelik mesajlar verilse de halen ciddi ayrımlar ve ciddi uzlaşmazlık noktaları söz konusu. Şimdi biz bu uzlaşmazlık noktalarında hepimiz gerekli katkıyı koymalı, gerekli önerileri yapmalı ve uzlaşmazlık noktalarını ortadan kaldırmalıyız. Biz müzakereci elbette değiliz bunu buradan tekrar söylemek ifade ediyor. Müzakereyi yürüten şu anda iki liderdir. Bu liderler birtakım konularda anlaşmışlardır ama birtakım konularda hala uzlaşmazlık vardır. Ama bizim katkı koyduğumuz noktalar uzlaşmazlık noktaları ile ilgilidir, bunlarla ilgili çözüm önerileridir. Bunları ortaya koymaya çalışıyoruz. Bununla ilgili olarak da şu ana kadar Rum partilerin bazıları ile görüşmeye çaba sarf ediyoruz, onlara önerilerimizi anlatmaya çalışıyoruz. Sayın Hristofyas’a da görüşlerimizi aktardık. Ancak öncelikle Sayın Talat’a kendi partilerimize Cumhurbaşkanına aktardıktan sonra Sayın Hristifyas’a da bu görüşlerimizi aktardık. Şimdi aldığımız bilgi, dünkü bilgi doğrultusunda söylüyorum. Rumların masaya yönetim ve güç paylaşımı ile ilgili yeni öneriler getirdikleri doğrultusunda oldu ve hala halk seçim önerisi, halkın seçmesi yönünde önerileri devam ediyor. Adına common ticket dendi ama aslında tek liste konusu devam ediyor. Anlaşılan iki turlu seçim değil de, tek turlu seçimden bahsediliyor. Ancak her iki toplumdan sayısal olarak yüzde 20 oy gerektiği yönünde de bir yeni önerileri var. Şimdi bu öneriler şu anda anlaşılmış değildir. Yüzdelikten mi bahsediyorlar, sayısal önerilerden mi bahsediyorlar, yoksa yüzde 20 Türk tarafının önerisinde yüzde 20 sayısal olarak bakıldığında 100 bin seçmenimiz var ise bunun 20 bini hesaba mı alınacak. O tarafta 400 bin seçmenin yüzde 20’si hesaba alındığında, onların 80 bini mi hesaba alınarak, toplam bir oyla listelerin kazanması mı beklenecek, bunu hala bilmekte zorlanıyoruz, ayrıntısını bilmekte zorlanıyoruz. Sanıyorum bu önerilerde bir de kafa karışıklığı var, çünkü herkes kendi önerilerini ısrarla devam ettiriyor. Bizler Senatoda Başkan seçilsin önerisinde ısrar ediyoruz. Rumlar hala daha yüzdeliklere çevirmelerine rağmen ağırlıklı oy noktasında ısrar ediyorlar. Bu iki öneri de şu anda birbirlerinden uzaktır ve uzlaşmaz bir noktadır. Rumların da ağırlıklı önerisi eşitsizlik önerisidir. Yani ağırlıklı önerilerle Başkanın seçilmesini bizim de kabul etmemiz mümkün değildir. Federal vatandaşların aslında eşit olmaları

727

Page 41: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

lazım. Bu anlamda Rumların ortaya koyduğu başlangıçta 40’a 60 ağırlık önerisi, yani Türk tarafındaki bir oyun değerinin 40’la çarpılmasını, Rum tararındaki bir oyun değerinin de 60’la çarpılması, daha sonra da bunun bir başka versiyonu olan, bu dünkü önerileri de yüzdelik manasında masaya gelmesi de hala daha Rum çoğunluğunun, Türk tarafındaki Başkanı belirleme konusundaki ağırlık noktasını ortaya koyuyor. Bu da, aslında Türk tarafı tarafından kabul edilebilir bir nokta değildir. Bizim önerimizi ise senatoda başkanın seçilmesi. Ben Sayın Cumhurbaşkanın danışmanlarını televizyonlarda dinliyorum. Sanki ayni devletin siyasal partileri yarışacakmış senatoda gibi bir algı var. Bu doğru değil. Yani şöyle bir şey değildir bu. Dilekkaya köyünde, TDP’de, UBP’de, CTP’de gidecek, propaganda yapacak, birbirinin aleyhine konuşacak, sonra Meclise gelip ortak Hükümet kuracaklar, koalisyon kuracaklar, ayni toplumun insanlarıdır, burada bir sorun yoktur. Ama iki toplumda, eğer her biri kendi köyünde, biri Türkleri, Türkler, kendi milliyetçiliklerini, şövenist partilerle ortaya koyan ifadelerle Rumlara hakaret edecekler, Rum tarafında şövenist ve milliyetçi gruplar Türklere hakaret edecekler. Sonra aleyhlerine şey anlamında, toplumsal hakaret anlamında politika sürdürecekler, bunlarda senatoya gelecek ve demokrasi diyerek her şeyin unutulmasını sağlayacak ve senatoda Başkan yapabilmek için, Başkan bulabilmek için, Başkan Yardımcısı bulabilmek için işbirliği yapacaklar, bu mümkün değildir. Bununla bir devletin, gelecekte federal bir devletin yürümesi değildir. Seçmenleri de farklı olunduğunda, sırası gelen Türk Başkan Türk’e hizmet, sırası gelen Rum Başkan Rum’a hizmet ettiğinde, her bir toplum, karşı tarafın lideri Başkan olduğunda da ayaklanmış olacak ve gelecek ve kavga çıkacak, bunun başka bir açıklaması yoktur. İlk birkaç yılda iyi niyetli liderler olabilir ama kimse bize garanti edemez aşırı milliyetçi şövenist liderlerin taraflar için de seçileceğini ve gelecekte kavga edecek. O yüzden TDP, bakın tekrar söylüyorum, Sayın Talat da bugün, anladığım kadarıyla “biz halkın seçmesi önerisine karşı değiliz” şeklinde, anladığım kadarıyla ifadeler de kullanıyor. Dolayısıyla dönüp dolaşıp TDP’nin önerilerine geliniyor, bunu da buradan söylemiş olayım. Dönüp dolaşıp TDP’nin önerilerine geliniyor. TDP’nin önerilerini bir daha sizinle paylaşmak istiyorum. Sayın Hıristofyas’da felsefesine bunun “tamam” dedi. Sayın Talat’ın da halk seçimine ve bunun özelliklerine sıcak baktığını söylüyoruz. TDP’nin önerileri aynen şuydu; çok basit,

(Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sayın Dr. Hasan Bozer Başkanlık Kürsüsünü Sayın Dr. Ahmet Eti’den devralır)

Bizim kendi sistemimizde olduğu gibi, bizim kendi düzenimizde olduğu gibi aynen sizin seçim sistemine ve Rum tarafındaki seçim sistemine benzeyen yaklaşımlarla tek liste olsun, bunun yanında Başkan, Başkan Yardımcısı seçilebilsin dönüşümlü Başkanlık Seçiminde olacak şekilde. Bunun yanında da iki türlü seçim olsun. Birinci turda her iki tarafın

728

Page 42: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

yüzdelikleri alınarak yüzde 50 - yüzde 50 her iki taraftan halkın oy desteği de eklensin, ikinci turda da en çok oyu alan iki liste ikinci tura kalsın. İkinci turda da en az her toplumun yüzde 40 desteğini alan bir liste seçim kazansın. Bu aynen 2/5 oranıdır yüzde 40’a denk gelen. Bizim önerilerimizde de, Annan Planının önerilerinde de bu öneri senato için vardır. Biz bunu halkın, halk tarafından seçilen önerilere dönüşecek şekilde bunu ortaya koyduk. Ve tekrar söylüyorum, hem burada işbirliği sağlanacak hem partiler kendi bölgelerinde birbirlerini toplumsal olarak kötülemeyecekler ve ideolojik yarışlar meydana gelecek, hem işbirliği gelişecek, hem de küçük partilerin veya oy yüzdesi olarak küçük yüzdelere sahip olan liderlerin işbirlikleri yaparak bir toplumun istemediği çoğunluklarda, karşı durdukları çoğunluklarda karşı duruş olması durumunda da küçük partiler, küçük yüzdelik oranlarına sahip olanlar seçilemeyecekler, çünkü her iki toplumdan da seçilebilmesi için bir Başkanın en az yüzde 40 çoğunluk Annan Planındaki o 2/5, senatodaki 2/5 oranı gerekmiş olacak. Şu anda gördüğüm kadarıyla Rumlar bir dönüş yapıyorlar. Ağırlıklı oylardan yüzdeliklere dönüyorlar. TDP’nin önerileri de yüzdelik oylardır. Sayın Talat senatodan halkın seçiminin de olabileceğini söylemeye başladı. Bu da TDP’nin önerilerinde vardır. Tekrar söylüyorum, biz bir uzlaşı arayalım. Dönüp dolaşıp geleceğimiz nokta bu tür bir seçim önerileri olacak, o bakımdan da hükümetimiz de değerli UBP’li arkadaşımız da 26’larda bulunan bu Hükümet de kendi istikrarını buna katkı koyacak şekilde, bu önerilerimizi anlayacak şekilde ve halkın bir şekilde seçmesini sağlayacak ve gelecekte eğer bir anlaşma ve çözüm yapacaksak yaşayabilecek bir devletin olmasını sağlayacak öneriler ve uzlaşı önerileri getirelim. Biz gördüğümüz kadarıyla bizim önerilerimize doğru giderek yaklaşmaktasınız karşılıklı olarak. Sayın Hristofyas da, Sayın Talat da korkmayın bizim önerilerimizi masanın üzerine koymaktan, bakmaktan, görmekten, çünkü önerilerimiz Kıbrıslıların ortak vatanının oluşmasını sağlamaya yöneliktir. Hem çözüm isteyen arkadaşlarımızı da bu konuda beraber çalışmaya da davet ediyoruz, çünkü çok önemli bir süreç. Eğer bu süreçte, al-ver sürecinde yönetim ve güç paylaşımıyla ilgili bir anlaşma ve uzlaşı oluşacaksa müthiş bir çözüm süreci ivme kazanacak. Halkın inancı da buna bağlı olarak artacak. Ümitsizlik ve olumsuzluğun yerine çözüm yönünde bir irade ortaya konmuş olacak. Bunu da burdan söyleyeyim.

Sayın Başkan, benim kaç dakikam var? Beş dakikam? Ne beş dakikası. Yirmi geçe başladım...

AHMET ETİ (Mağusa) (Yerinden) – Dört dakikan var.

MEHMET ÇAKICI (Devamla) – Dört dakikam var. Çok teşekkür ediyorum.

729

Page 43: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

BAŞKAN – Bir de yedek bıraktım size.

MEHMET ÇAKICI (Devamla) – Bir dakika da iltimas, beş. Nasıl?

ÖMER SOYER KALYONCU (Girne) (Yerinden) – Başkana ne soran?

MEHMET ÇAKICI (Devamla) – Bakmaya çalışıyorum kimsenin hakkını yemeyim. Hak yemeyi de sevmem. Sözümün süresini de aşmayı istemem ama son dört dakikamı da şöyle kullanarak söyleyeyim. Dün Yayın Yüksek Kurulu beni ziyarete geldi. Bütün partileri geziyor. Kendilerine önerilerinin basın bildirilerinin yanlış olduğunu söyledim. Çok net basının önünde bunu da sizlerle paylaşmak istiyorum. Önerilerin yanlışlığı da şuradadır: Aslında niyet olarak kötü niyetli değildiler ama yaptıkları gafın farkında değildiler. Bu Yayın Yüksek Kurulu önerilerini yaparken, basın bildirisini açıklarken üniversitelerden görüş almadı, bir bilim uzmanlarından görüş almadı ve aslında büyük da bir gaf yaptı. Şu anlamda söylüyorum. Evet, küfürler veya argo kelimeler kullanımı anlamında tabii ki çocuklarımızın duyması, insanlarımızın küfür duymaması için Yayın Yüksek Kurulu denetleme yapmak zorundadır. Ama Yayın Yüksek Kurulu şöyle bir hakkın sahibi değildir. Yasamızda Türkçe’mizin, “Güzel Türkçe” olarak kullanılması şeklinde bir ifade vardır. Değerli arkadaşlar; Türkçe dediğinizde aklınıza, Türkiye’deki Türk Dil Kurumunun koyduğu kurallar gelmemelidir. Azerbaycan’daki Türkçe de Türkçe’dir, Kıbrıs’taki Türkçe’de Türkçe’dir ve hatta Kıbrıs Türkçe’si daha saf bir Türkçe’dir kendini korumak için kelime hazinesi olarak. Ve Anadoludaki Türkçe, daha deformeye uğramış bir Türkçe’dir, Kıbrıs Türkçe’si daha saf, orijinallik açısından baktığınızda daha saf bir Türkçe’dir. Ama bizim Hükümetlerimizin eksikliği, bizim Hükümetlerimizin yanlışlığı nedeniyle, Kıbrıs Türk Dil Kurumu, ilk kez söylüyorum, kayıtlara geçsin diye söylüyorum, Kıbrıs Türk Dil Kurumu kurulmadığı için, kendi dilbilgisi kurallarını ortaya koymadığı için bir ağız olarak kalmıştır ve bir dile, bir dialektike dönüşememiştir. Bu, bizim Hükümetlerimizin geçmişteki eksiğidir. O yüzden de kimsenin aklına bir spiker konuşacaksa veya bir programcı yapımda yapacaksa, “Türkiye’deki Türk Dil Kurumunun kurallarına göre” derseniz, örneğin artık bundan sonra spikeriniz “geldin” diye soru eki kuramaz. “geldin mi?” diye soru eki kurması lazımdır. Ve ondan sonra bunu her kurmayan adamı da, her Kıbrıs ağzıyla konuşan adama da yasak koymak zorunda kalırsınız, eğer kural Türkçe’den kastınız Türkiye’deki Dil Kurumunun kurallarına göre ise. Eğer siz Kıbrıs Türk Dil Kurumunu oluşturamamışsanız ve Kıbrıs Türk dil özelliklerini oluşturamamışsanız bu başkalarının ayıbı değil bizim ayıbımızdır. Ve bundan bihaber olan dil biliminden Yayın Yüksek Kurulu Başkanımız, Türkçe’den kastını, Türkiye’deki Dil Kurumunun kuralları olarak belirleyebilir zaten bana basının önünde de sordum kendisine, ne dil bilim uzmanlarından görüş almıştır, ne de Kıbrıs, ne de kendisine

730

Page 44: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

göre de kural, olması gereken kurallar Türkiye’deki Türkçe’deki Dil Kurumuna aittir, Türkiye Dil Kurumunun özellikleridir. Dolayısıyla böyle olduğunda da, bütün Kıbrıslı ağızlı olanları yasaklamak zorunda kalırsınız eğer kuralı net bir şekilde belirlerseniz. Benim Yasamızda anladığım şey şudur; Güzel Türkçe’nin kullanılması şu demektir; yalnız Türkiye’deki şive de güzel bir ağızdır İstanbul’un, Ankara’nın, hiçbir eleştirim de yoktur onlara ama Kıbrıs Türkçe’si de güzel bir Türkçe’dir. Ve kimse bunun çirkin bir Türkçe olduğunu bize söyleyemez. Ağzımız farklı olabilir ama bu güzeldir, bize özgüdür, bizimdir. Ve kimse de bunun gafını da yapamaz, önerisini de yapamaz. Ben Yayın Yüksek Kurulu’na bizi ziyaret ettiklerinde kendilerine bu yanlışın olduğunu söyledim, geri çekmeleri gerektiğini söyledim. Önerilerini düzeltmeleri, yani bir Yönetim Kurulu kararı almaları gerektiğini söyledim ve bizim de artık buralarda kendi ağzımızı ikide bir aşağılamak yerine, beğenmemek yerine, ağzımızın aslında güzel bir ağız olduğunu, Azerbaycan’daki nasıl Azeriler kendi Türkçe’lerini kullanıyorlar, kendi dil kurallarını belirliyorlar, bizim de kendi kurallarımız olabileceğini, bunun da güzel bir Türkçe olduğunu tekrar buradan söyleme ihtiyacı duyuyorum ama kurallarınızı bilmezseniz, belirleyemezseniz ve Kıbrıs Türk Dil Kurumunu da kurmazsanız, işte böyle adamın biri kalkar, Türkçe’den anladığını bazen Azerbaycan anlayabilir, bazen Türkçe’yi Oğuzların anlayabilir, bazen güzel Türkçe’yi Türkmenistan’daki olarak algılayabilir, bazen başka yerdeki olarak algılayabilir. Tekrar söylüyorum, bizim Kıbrıs Türk dilinin kendine has özellikleri ve kuralları vardır, buna herkes saygı duyacak, başta Yayın Yüksek Kurulu olarak da ve bu ifadelerini geri alacak, başka da yolu yöntemi bunun yoktur. O bakımdan ben süremi tamamladım, 15 dakika konusunda saygı duyuyorum verilen karara ama sizlerle paylaşma ihtiyacı duydum bu süreci, hem müzakere sürecindeki Sayın Hristofyas’la olan görüşmemizde kendilerine aktardığımız noktayı bizim görüşlerimizi, hem de Yayın Yüksek Kuruluyla ilgili olan görüşmelerimizi. Hükümetimizin bu konuda önerisi nedir, nasıl yardımcı oluyor Sayın Talat’a? Siz bu önerileri halkın seçimine karşı mısınız? Ortaya koyan bizim önerilerimizi de değerlendirdiniz mi? Siz de bir öneri getirecek misiniz? Bizim önerilerimizi bizimle paylaşacak mısınız? Beraber değerlendirecek miyiz? Yoksa siz benim hissettiğim kadarıyla hala uzlaşmazlık ve çözümsüzlük noktasında mısınız? Sizleri memnuniyetle dinlemeyi isterim. Çok teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Çakıcı.

Evet, cevap hakkınızı veriyorum. Buyurun Sayın Bakan.

DIŞİŞLERİ BAKANI HÜSEYİN ÖZGÜRGÜN - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Sayın Çakıcı’yı dikkatle dinledim. Tabii dün Rum tarafının yapmış olduğu önerilerin sıcak sıcak elimizde olması üzerine yapılmış

731

Page 45: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

bir konuşma olduğu için gündem içerisinde önemli bir yer tutuyor. Sayın Cumhurbaşkanından benim dün aldığım bilgiye göre bugün Rumların yapmış olduğu öneriler elimizde. Rum tarafının, yani tabii federal yürütme konusunda yapmış olduğu öneriler elimizde. Sayın Çakıcı’nın da belirttiği gibi aslında öneriler karışık. Yani bizim Türk tarafının ortaya koyduğu öneriler gayet açık bir şekilde anlaşılıyor durumdayken Rum tarafının önerileri aslında kafa karıştırıcı. Kendi aralarında bile henüz daha anladığım kadarıyla Sayın Cumhurbaşkanının bize aktardığına göre kendi aralarında bile daha tartışma konusu olan noktalar var. Dolayısıyla bunların içeriğinde yüzde 20 oranları var ama bu yüzde 20 oranlarının nasıl olduğunu onlar da henüz daha tam nasıl kullanılacağını tam açıklama yapmamışlar, çünkü bu kullanılan oylar üzerinden mi olacak, yoksa bütün toplam genel oyun kullanılsın, kullanılmasının üzerinden mi olacak, o sorulara bile cevap verememişler. Dolayısıyla burada yapılmış olan önerilerden çok aslında nedir? Esas amaçlanan nedir ona bakmak lazım. Yani Kıbrıs Türk tarafıyla Kıbrıs Rum tarafı bir Başkan, bir de Başkan Yardımcısı seçecekse bize göre bu 1960’daki gibi olmalıdır. Yani 1960’da nasıl ki iki ayrı demokrasi, 1960 Garanti ve İttifak Antlaşmalarıyla açıkça ortaya konmuş Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar kendi liderlerini seçiyorlardı, şimdi de bu dönüşümlü başkanlık yapacak şekilde seçilebilir. Bizim önerimizde, Kıbrıs Türk tarafının önerisinde tabii ki bizim de yani hükümet olarak bizim Sayın Talat’a aktardığımız ve katılmadığımız bir nokta var. O da, ki siz de vardınız o toplantıda biz görüşümüzü ortaya koyduğumuzda. Single ticket, yani tek liste halinde seçilmesi bunun doğru olması. Yani iki taraf ayrı ayrı kendi adaylarını seçmelidir ki bu Birleşmiş Milletler parametrelerine göre de gayet uygundur. 1960 Garanti-İttifak Antlaşmalarına göre de gayet uygundur. Dolayısıyla o single ticket denen, ki şimdi burada comon ticket diye ifade ediyor Rumlar onu. Yani isimde bir ufak değişiklik yaptılar. Yani ortak liste halinde seçim diyelim. Bunun ciddi şekilde sıkıntılar doğuracağını ortaya koyduk zaten.

Dolayısıyla burada esas istenen ve ortaya konması gereken, Kıbrıslı Türkler dönüşümlü olarak Başkan ve Başkan Yardımcısı olacağına göre ve bu dönüşümün de tabii şimdi Rum tarafının önerisinde ben baktım, dönüşümlü 4’e 2 oranı var. Daha doğrusu 4 ve 2 yıl şeklinde ama dönüşüm herhalde biri 4 yıl, diğeri 2 yıldır. Orda da açıklık yok tam. Yani bunun bizim önerdiğimiz gibi 1 yıl biri, 1 yıl diğeri veya 2 yıl, 2 yıl şeklinde dönüşümler yok. 4’e 2 bir oran diyor. Demek ki bu 4’e 2 oran herhalde bir defada 4 yıl anlaşılır, diğeri de bir defada 2 yıl şeklinde. E, bu da tabii, bunlar da daha tam açık olmadığı için bu dönüşümlü Başkanı seçecek olan iki taraf bence ayrı ayrı bunu seçmelidir noktasında olmalıyız. Zaten bunu biz Sayın Cumhurbaşkanına da aktardık. Bu noktada iki önemli konu var. Bir tanesi esasen Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitliğidir. Kıbrıs Türk halkı

732

Page 46: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

siyasi eşit olarak kabul edildiği zaman temel olarak zaten detayları konuşmak kolaylaşır. Şimdi Rumların burada esas mentalitesinde sıkıntı var. Baktığımız zaman önerinin içeriğine çok girmeden olayın genel hatlarıyla bakıldığında siz Kıbrıs Türk tarafını siyasi eşit olarak mı görüyorsunuz, yoksa biz çoğunluğuz, sayı olarak da çoğunluğuz, hak olarak da çoğunluğuz. Onu öyle görüyor Rum tarafı ki bana göre öyledir, yaptığı önerilerde her zaman bir azınlık görme pozisyonu sezinliyoruz, olay odur. Şimdi onu aşmak için yaptığınız hiçbir öneri de, onlar tarafından genel de kabul görmüyor. Hatta işte bizim mesela, ufak bir nüans gibi algılansa bile ve üzerinde çok durulmamış olsa bile, söylediğimiz bazı noktalar var, ki mesela dönüşümde işte iki yıl iki yıl, bir yıl bir yıl. O tartışılabilir, ona bile itiraz etmelerinin sebebi, bu temel mentalite yaklaşımındadır. Yani “ben egemenim, çoğunluğum, esas hak bendedir, sen, bazı haklar verilecek bir azınlıksın. Dolayısıyla ben sana bu azınlık haklarını bile çok görüyorum, yani bunu veriyorum ama, işte bir anlaşma olsun diye veriyorum” mentalitesi var. Bu mentaliteyi görmek çok zor değil açıkçası Rum tarafında. Baktığınız zaman Rum halkının, işte sokaktaki adamla konuşuyorsunuz, kendini Elen olarak görüyor, Kıbrıs Adasında diyor ki; “Metehan’dan sonra benim için Kıbrıs biter” sokaktaki adam söylüyor bunu şeylerine baktığınız zaman kamuoyu yoklamalarında. Sebebi de; öbür taraf işgal altındadır. Böyle bir yaklaşımla ve mentaliteyle Kıbrıs Rum tarafının genelinde olaya yaklaşıldığı için Sayın Hristofyas’ta bu işin içinden çıkamaz, bu mentaliteyi aşamaz, başka birisi gelse de. Bu kadar yılda bu kadar Kıbrıslı Rum Başkan geldi geçti, baktığınız zaman üç aşağı, beş yukarı, hangi siyasi kanadı temsilen gelirse gelsin, bir noktada gelip, Kıbrıslı Türklerin eşit ortak, eşit siyasi ortakları olduğu fikrini kabul etmiyorlar. Esas mesele buradadır. Yoksa ben bu önerilere baktığım zaman, bunları oturup masada tartışabilirsiniz. Yani, sen yüzde 20 dedin, ne demek istedin, o taraftan mı girer bu taraftan mı çıkar, yüzde 20 şöyle mi kullanılır böyle mi? Bu single ticket olur, single ticket olmaz. İşte Kıbrıs Türk tarafı der, “ayrı ayrı seçelim veya bunu oluşturalım Bakanlar Konseyini veya Kurulunu, onlar kendi aralarında seçsin Başkanı veya işte orda ikinci Senato, Senato seçsin Başkanı, Başkan Yardımcısını” dersiniz. Bunlar hep detaya girer açıkçası. Yani hepsini konuşulabilir, tartışılabilir noktadadır. Esas burada kaybedilmemesi gereken, Kıbrıs Türk tarafı siyasi eşit midir, bu iki kesimli bir anlaşma mıdır? Bunun üzerinde gerek Türkiye’nin, gerek Yunanistan’ın, gerekse de garantör ülke olan İngiltere’nin garantisi açıkça ortada mı, korundu mu? Etkin ve fiili olarak korunuyor mu? Buna bakıldıktan sonra ve bu açıkçası kabul edildikten sonra, ki kabul edilmiyor. Rum tarafı esas bu noktadadır. Detaylara girdiğiniz zaman işte detaylar içerisinde mutlaka sıkıntı çıkar. Bunun sebebi açıkçası budur. Yani şimdi Rumların kafasının karışması, Sayın Çakıcı’nın belirttiği gibi, pek anlaşılmayan önerilerle ortaya gelmeleri. Kendilerinin bile sundukları öneri üzerinde hala daha tam emin olmamaları, hep bunlardır. Yoksa Kıbrıs Rum tarafı karar vermiş

733

Page 47: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

olsa, Kıbrıs Türk tarafıyla eşit bir siyasi ortak olarak anlaşma ortaya koyacak veya anlaşma yapacak ve Kıbrıslı Türkleri de eşit ortak görecek, bence bunlar çok rahat aşılır. Yani bu gelen öneriler de cümle cümle okuyoruz, cümle cümle okurken bile bir üsttekiyle alttaki arasında bağlantı kurmakta zorlanıyoruz. Altta ne yazdığıyla üstte ne yazdığı arasında çelişkiler var. Şimdi ortaya bir çok öneri koyarız Sayın Çakıcı’da koydu Toplumcu Demokrati Partisi olarak, diğer partilerimizi de koyuyor. Ulusal Birlik Partisi de koyar, koymaz değil. Ve koyuyoruz da nitekim yani iki ayrı demokrasi olduğuna göre diyoruz, iki ayrı demokrasiyi inkar etmeyecek, ki bu Birleşmiş Milletler parametresidir, bir seçim yapabiliriz. Şimdi bunun detayını konuşmak ama işte Sayın Hristofyas’la mümkün olmuyor, Sayın Papadapulos’la olmadığı gibi. Sayın Anastiyadis’le de olmaz, konuşamayız, o da Başkan gelip olsa, onunla da konuşamayız çünkü ortaya koyacakları öneriler üç aşağı beş yukarı bunların dışına çıkmayacak. Yani kafaları karışıktır. Bir anlaşma isteyip istemediklerine emin değiller. Kıbrıs Türk Halkını eşit halk, ortak olarak görüp görmediklerine, ki emin değiller. Emin değiller derken aslında emindirler de yani göstermelik olarak bile olsa emin olamıyorlar ve bunu söylerken de tepki alıyorlar. Şimdi futbol maçında bile taraftarlar, bir takımın taraftarları Hristofyas’ın portresini yapıyorlar. Ne yapıyorlar? İşte gitti teslim etti hakları diye. Şimdi bu ortamda fanatiklerin yoğun olarak bulunduğu, kilisenin etkisinin de çok olduğu bir ortamda ben Sayın Hristofyas’ın da bunu aşabileceğine inanmıyorum açıkçası. Aşamaz ama tabii ki masada da kalıp bazı önerileri getirmek durumunda olduğu için getiriyor. Şimdi alıp önerileri değerlendiririz, konuşuruz ve bir noktada mutlaka tabii ki masada da olduğumuz için bu öneriler değerlendirilmesi, konuşulması gerekir ama temel mentaliteyi aşamadıktan sonra diyorum ben bu öneriler böyle gelecek, kafalar karışacak, tekrar konuşmak zorunda kalacağız. Sayın Talat diyecek ki “bunlar karışıktır, baştan gelin”. Onlar yarın başka bir şeyle gelecek falan. Ama temelde değişmesi gereken aslında bence Rum tarafının yaklaşımı ve mentalitesidir. Bu yaklaşım ve mentalite de Kıbrıslı Türkleri eşit ortak olarak kabul edilmekten geçer. Bunu Kıbrıs Rum tarafı bugüne kadar bana göre kabul etmedi. Kabul etmediği için sorun yaşıyoruz. Yani sorun yaşamamızın sebebi, evet siz eşit ortaksınız bizimle ama sayınız azdır. Dolayısıyla örneğin 6’ya 4 veya 7’ye 3 olsun. Ama Kıbrıslı Türklerin eşit ortaklığını biz kabul ediyoruz deseler orada sorun aşılacak. Şimdi Annan Planına baktığınız zaman Rumlar hayır dedi. Hayır derken de şunu iddia ettiler esas temelde. Annan Planı ki biz onun içerisinde Kıbrıslı Türkleri endişeye sevk edecek çok nokta olduğunu söyledik. Ama Kıbrıs Rum tarafı dedi ki “Kıbrıs Cumhuriyetini ortadan kaldıracak plan ve Kıbrıs Cumhuriyeti ortadan kalkarken yeni, yerine ne olduğu belli olmayan bir federal birleşik Kıbrıs gelecek”. Esas endişeleri buydu. Ve o yeni gelecek olan ve kendilerinin aslında federal ve ne olduğu belli olmayan olarak tanımladıkları yeni yapıyı Kıbrıs Cumhuriyetine kesinlikle ikame bir yapı olarak kabul

734

Page 48: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

etmeyeceklerini ortaya koydular. Şimdi de ne diyorlar? “Kıbrıs Cumhuriyeti içerisinde bir çözüm”. Söyledikleri odur aslında. Kıbrıs Cumhuriyeti içerisinde çözüm, işte böyle karışık önerileri yapmalarına yol açan bir kafa karışıklığı içinde olduklarını gösteriyor. Yani onların niyeti şu andaki Kıbrıs Cumhuriyetinin devamı, şu andaki Kıbrıs Cumhuriyetinin Avrupa Birliği üyesi olması, Birleşmiş Milletler üyesi olması, uluslararası kuruluşlara üye olması sebebiyle bu yapı içerisinde Türklere bazı haklar verilmesi şeklinde düşünüyorlar ve bunu da söylemekten, yani ikili sohbetlerimizde birçoğu ile konuştuğumuz zaman bunu zaten söylüyorlar. Ama ortaya yeni bir federal yapı, yeni bir ortaklık devleti çıkması konusunda Kıbrıs Rum tarafı kesinlikle kabul etmiyor. E, şimdi bu kurulacak ortaklık yeni bir ortaklık değilse, bu yeni ortaklık da Avrupa Birliğinin üyesi olmayacaksa ve Birleşmiş Milletlerin de üyesi olmayacaksa o yeni federal yapı, federal çatı veya birleşik yeni devlet diyelim ona, e o zaman Rum tarafının yapmış olduğu öneriler ve karışıklık olması hiç yadırganmaz. O zaman hiç yadırganmaz. Karışık olması bundandır. Çünkü o yeni temel merkezi kabul edemedikleri için gelen öneriler hep karışık ve sıkıntılı. Dolayısıyla biz bu noktada buna çok sürprizle bakıyoruz ama tabii ki bu masada konuşulur. Rum tarafıyla görüşmeler her platformda devam eder. Temaslar zaten kapılar da açık devam eder ama bu şekilde eğer o mentalite yavaş yavaş değişmezse bir anlaşmaya varmak çok zordur. Gerçek bir anlaşma, yaşayabilir bir anlaşmaya. Yani yaparsınız masada anlaşmayı ama yaşamaz, çünkü temel olarak anlayışta bir değişiklik oldu. Kapılar açıldı 2004’ten beri, iletişim kurabilen insan sayısı yüzde 10’u geçmedi. Çünkü belki dil sorunlarından da olabilir, belki o teması kuramadı insanlar, evet. Demek ki zamana ihtiyaç var. Zaman bunu değiştirir mi? O ayrı bir şey. Ama zaman içerisinde belki bu iletişim daha iyi hale gelir. Ondan sonra bir yaşayabilir çözüm belki kolaylaşır ama bugünkü şartlara baktığımız zaman Rum tarafındaki yaklaşımın gerçekten birçok örnek verilebilir bu konuda. Yani şimdi bir feribot seferine bile beş defa ziyaret yaparız Suriye’ye engel koyma... Ne diyor? Mağusa Limanı yasal liman değil. Sizin anlaşma yaptığınız yöneticiler yasal yönetici değil. Talat sadece Türk toplumunu temsil eder, başka bir şeyi temsil etmez. İşte orada biz sözde hükümet de var. Cumhurbaşkanı da sözde Cumhurbaşkanıdır ama toplum lideridir evet ama sözde Cumhurbaşkanıdır. E dolayısıyla illegal yasak limandır, yasal olmayan limandır. Beş defa Hristofyas, sekiz defa Kiprianu gider. Gazetelere ilanlar verilir Suriye’den bize gelen Lübnan’dan gelen gazetelere bakıyorum, giderseniz ceza alırsınız, suç işlemiş olursunuz, hapse girersiniz gitmeyin etmeyin. E şimdi bu, bu yaklaşım bu kafa yapısı açıkçası Kıbrıs Türk tarafını ve Kıbrıslı Türkleri yok sayar. Şimdi şeye bakıyorum ben ilerleme raporu çıktı Avrupa Birliğinin Türkiye limanlarını açmalıdır. Türkiye desteklerini artırıp çözüme yardımcı olmalı, katkı koymalıdır. Türkiye Kıbrıs Cumhuriyetinin petrol aramalarına engel olmamalıdır. Türkiye, Türkiye, Türkiye. Peki Kıbrıslı

735

Page 49: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

Türkler nerede? Yani Hristofyas’ın esas muhatabı olan yani tırnak içinde Kıbrıs Cumhuriyeti dedikleri Cumhuriyetin esas muhatabı, masada çözümü bulacak olan Kıbrıs Türk tarafına hiçbir atıf yok, Avrupa Birliği ile beraber. Çünkü Rum tezi ve Yunan tezi Kıbrıs sorununun Kıbrıslı Türklerin muhatap olduğu bir sorun olmadığını sadece Türkiye’nin muhatap olduğu bir sorun olduğunu zaten söylüyordu. Zaten hemen fark edilir hala daha değişmiş değil. Yani Sayın Talat da masada görüşüyor ama bütün göndermeler, yollamalar Türkiye’ye. Türkiye engel. E bunun içinde çok güzel kullandıkları Türkiye’nin Avrupa Birliği süreci. E şimdi o zaman o biraz önce söylediğim Kıbrıslı Türklerle yapacağı çözümü zaten kafasında düşünmemiş. Yani Kıbrıslı Türklerin kendi esas muhatabı olduğunu ve çözümü masada ancak onlarla bulabileceğini her halükarda ve her yerde her platformda göz ardı ediyor. Yok sayıyor ve bunu da etkili olduğu kurumlarda özellikle Avrupa Birliğinde yaptırıyor. Nitekim son ilerleme raporundaki Kıbrıs bölümü de aynen böyle. E, şimdi o zaman dün ilerleme raporu çıktığı anda getirip bu karışık öneriyi ortaya koymasını da anlıyorum Sayın Hristofyas.

BAŞKAN – Sayın Bakan lütfen toparlayınız.

HÜSEYİN ÖZGÜRGÜN (Devamla) – Evet hemen toparlarım Sayın Başkan.

Dolayısıyla Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bence önce bu mentaliteyi Rum tarafının değiştirmesi lazım. Yaklaşım şu olmalıdır; Kıbrıslı Türklerle masada eşit şartlarda bir yeni ortaklık devletine var mıyım, yok muyum? Bunu açıkça ortaya koyarsa bir anlaşmaya varmak çok kolaydır. Kıbrıs Türk tarafında buna engel çıkaracak biri yoktur. Ama niyet ve getirdikleri yaklaşım o olmadığı için bunu bizden önce Sayın Talat zaten Sayın Cumhurbaşkanı kabul etmediğini söylüyor. Nitekim bu önerilerde de dün bana aktardığına göre yani çok kabul edilebilecek bir şey olmadığını da söylüyor. Dolayısıyla biz bu noktada Kıbrıslı Rumların özellikle Kıbrıslı Türkleri eşit ortak muhatap almadıkları sürece görüşmelerin de, iyi niyetle devam ediyoruz tabii masadayız ama bir neticeye ulaşması kolay görünmüyor. Gönül ister ki ben çok daha olumlu konuşayım ama yani hep yalnızca bizden de bitmez olumlu konuşmak. Bunu birazda Rum tarafının açıkça anlaması, idrak etmesi gerekiyor. Teşekkür eder saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Bakan.

MEHMET ÇAKICI (Lefkoşa) (Yerinden) - Sayın Başkan.

BAŞKAN – Her ne kadar net bir cevap hakkı olmamasına rağmen çok kısa olmak üzere söz hakkı veriyorum.

736

Page 50: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

MEHMET ÇAKICI (Lefkoşa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; evet benim net bir şeyler söylemem lazımdır buna. Çünkü hem benim söylediklerim üzerinden bir yorum yapılıyor, hem görüşme süreci ile ilgili bir takım noktalar var burada ki tekrar söylüyorum bununla ilgili. Buradaki eşitlik kavramından bahsetmek istiyorum. Şimdi Sayın Dışişleri Bakanımız Rumların mentalitesinin bizi narsistik bir şekilde azınlık olarak gördükleri ve ona bağlı öneriler getirmeleri yönündeki cümlelerine ben katılıyorum. Katılmıyor değilim. Bunu net olarak ortaya koyalım. Gerçekten önerilerde ağırlıklı oy önerisi hala daha yoğun bir nüfusa sahip olan Rumların daha güçlü bir şekilde seçimlerde yer almalarını, Başkanlık süresinin daha uzun olmasını gibi ne bileyim temsilciler Meclisindeki çoğunlukları gibi bir takım noktalarda daha bize göre kendilerini daha büyük bir nüfus olarak da hazırlamaları nedeniyle öneriler bu şekilde geliyor ama bir şey daha söyleyeyim bir taraftan bu, bu tür tavırlarını eğer siz derseniz ki ben ayrı KKTC’yim, burayı da fethettim aldım, Türkiye’yi de hedef alarak Avrupa Birliği sürecinden de vazgeçtim. Bu yolculuğu da yürümüyorum, yani kimse sizi Avrupa Birliğine illa da gelin demiyor ya. Siz gidiyorsunuz bir kapının önünde duruyorsunuz ve ben buraya girecem diyorsunuz. E, biri Türkiye’nin girecek olsa Türkiye’nin kurallarına göre girerdi. Türkiye AB’ye girecekse şikayet etmeyeceksiniz Avrupa Birliği sizden bunu bunu bunu istiyor diye. O zaman da gideceksiniz Avrupa Birliğinin oradaki kendi kuralları çerçevesindeki dünya içinde yer alacaksınız. Ben Türkiye’nin buna karar verdiğini görüyorum. Türkiye AB yolculuğunu yapmada çok kararlı, yavaş yürüyor yolculuğu, acele etmiyor. Türkiye’nin en önemi açmazı da bu yolculuğun yavaş yürümesidir. Bana göre Türkiye’nin ruhunda da bu var, yani Atatürk Türkiye’si batıya doğrudur, doğuya değil. Atatürk Türkiye’sinin hedefi batıya doğru bir hedeftir. Türkiye’de kendini Avrupa Birliğinde görmek istiyor. Buna bağlı olarak da orada yer alıyor. Mesela geçmişte buradaki güzel kardeşlerimde partisel siyaset yaparlarken vay Avrupa Birliği yiyecek bizi yutacak, bitirecek, Avrupa Birliğini isteyenler vatan hainleri bilmem ne. Bugün bakıyorum kimsenin Avrupa Birliğine girmeme gibi bir politikası da yok. Böyle garip bir şey var yani şu anda. O zaman sizler de değişiyorsunuz. Böyle bir gerçekliğiniz de sizin var. Türkiye’de değişiyor. Yalnızca Ak Parti ile ilgili bir politika değil ki bu. 1995-96 yıllarında Gümrük Birliğini kabul ederken Kıbrıs Tansu Çiller Dönemi DHP’li dönem Türkiye Gümrük Birliği yaparken Rumların Kıbrıs Cumhuriyetinin AB’ye başvurusu başladı. Bu paralel bir ilişki sürpriz miydi? Yoksa arka taraftaki bir anlaşma mıydı, ya da Sayın Ecevit Soloma’nın uçağına binip de bir gecede İtalya’ya giderken Avrupa Birliği ile ilgili o da mı sürprizdi. MHP’li, DSP’li Hükümet dönemlerinde hani Avrupa Birliği yolculuğunun devam edilmesi o da mı sürprizdi? Yoksa 7 yıllık AK Parti Döneminde Avrupa Birliğine Türkiye’nin yürümesi ve en son 16 Nisan 2003’te tarih alma karşılığında Avrupa Birliğine Kıbrıs Rum kesiminin girmesinin

737

Page 51: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

onaylanması. Bütün strateji Türkiye’nin AB yolculuğudur. Hem ağlarım, hem giderim olmaz. Bu yolculuk gidiyor. Böyle bir gerçekliğiniz var. O yüzden de bizim Kıbrıs politikası da yeniden şekilleniyor ama tekrar söylüyorum benim hesap etmediğim bir şey var burada. Eskiden Avrupa Birliği karşıtlarının bir günde değişip bizde Avrupa Birlikçiyiz deme noktasına geldiklerini UBP’nin, DP’nin bugün gördüğümde de hayretler içine düştüğümü, bunu hesaplayamadığını görüyorum, ki 3-5 yıl önce bizi vatan haini, piyon ilan ettiydiniz. Annan Planında Annan yapımcıydı öbürü, Werhugen yönetmendi, Akıncı, Talat öbürü de piyondular. Böyle reklamlar olduğunu hatırlarım. Hepiniz Avrupa Birlikçi şimdi.

Şimdi böyle bir gerçek dururken Kıbrıs siyaseti de yeniden şekilleniyor. Ha, sizde Sayın Özgürgün diyor ki, bizde çözüm isteriz, bizim önerilerimiz Rumlar. E, Rumların da kafası karıştı, belki de biz karıştırdık gittik TDP. Önerileri yaptık kendilerine, halk önerileri yaptık, halktan seçimin önerisini yaptık, yüzdelikten konuşup ağırlık oyu konuşmayın dedik. Bu yanlıştır. Kafaları karıştı, kafa karışıklığı önerileri getirdiler size. Yüzdelik önerileri bizim önerilerimize yaptıktan sonra ve giderek TDP’nin önerilerine doğru tekrar söylüyorum yaklaşma noktasındadır. Sayın Talat’ta karşı değildir. Zaten baktığımda uzlaşı noktasının ancak burada olabileceğini görüyorum. Sizde gidin bunu öğrenin ama bana çözüm isterken şunu söylemeyin. Bir evi, bir daireyi kiralayacağınızda bir apartmanda o ev sahibi ile anlaşırsınız. Yahu tesisatın tamiri bende kalsın da boyasını da sen yap dersin kiralayacağında. Bu bir uzlaşma arayışıdır. Sayın Hüseyin Özgürgün ben TDP olarak gidiyorum bir şeyler arıyorum bir uzlaşayım o adamlarla. Bir kısmı benim cebimden çıksın, bir kısmı onun cebinden çıksın kiralayım. Ama ben de bu evi kiralamak isterim ama yıkın bu evi de otel yapın dersen, e senin önerin tamam değildir. Ben UBP’nin Hükümetin önerisi bugün diyor ki bizde öneri koyuyoruz masaya. E sen öneri koyduğunda da ayrı devlet fethettim aldım, bitti. Mal mülkü konuşmuyorum. Toprak iadesini bir kısmını konuşmuyorum. Annan Planından referansı almıyorum. Bütün bu öneriler de Annan Planının önerileridir. Dolayısıyla ben Sayın Eroğlu’nun dediği gibi Cumhurbaşkanının da Annan Planı önerileri olduğu için Sayın Talat’ın önerileri ret ediyorum deme noktasında olduğunda biz biliriz ki o kiracı meselesinde siz bu apartmanı yıkında otel yapalım demeye benziyor ki ev sahibi daha kabul etmeyecekti bu kiracı olarak kalındı. Peki Kıbrıs Cumhuriyetindeki içerisindeki yer, e yahu garantörler zaten Kıbrıs Cumhuriyetinin adının değişmesini istemiyor. Kıbrıs Türkleri değil ki bunu söyleyen. Kıbrıs Cumhuriyeti BM’ye kayıtlı olan şekliyle kalıyor. Niye? Çünkü Avrupa Birliği garantörlerin yeni bir ortaklıktır diye BM’ye başvurursanız yeni ortağın garantörü olmaz. Garantörlük anlaşması sonra imzalanması lazımdır. Buda hiçbir garantörün işine gelmez. Beş imza lazımsa da bir anlaşmada garantörlerinde imzası gerekir bir

738

Page 52: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

anlaşmada o yüzden de Kıbrıs Cumhuriyeti BM’de tescilli olarak kalmaya devam edecek. Ama bir anlaşma yeni bir Anayasa ile Kıbrıs Cumhuriyetinin olduğu gibi içeriyi iki bölgeli, iki toplumlu bir yapıya dönüşecek yeni antlaşmanın bütün koşullarıyla. Dolayısıyla bu da eşitlikçidir. Ben eşit, ben kendi önerimle ilgili son bir kaç cümlede söylemek istiyorum tamamlayamadım. Tekrar söylüyorum Sayın Dışişleri Bakanım bir Türk, bir Rum Başkan come on ticket. Tek liste. Bir Türk, Bir Rum. Eşit mi bir Türk bir Rum, eşit. İki türlü seçim burada bir problem yok. Birinci turda her bir taraftan yüzde 50, yüzde 50. Eşit mi yüzde 50 terimi, Türk taraftan ve yüzde 50 bu da eşit. Yüzde 50 Türk, yüzde 50 Rum oyu gerekiyor seçilmesi için. Bu bizim siyasi eşitliğimize bir halel getirecek mi, getirmeyecek. İkinci turda da en yüksek oyu alanların en az yüzde 40 gerektiği Annan’la da konuştuğumuzda ki Rumlar yüzde 20’lerden bahsetmeye başladılar geliyorlar bizim yüzde 40 öneriye doğru. Çünkü o Annan Planındaki iki bölü beş noktadır da o. En az bir yüzde 40 çoğunluğun desteğini alan bir liste ikinci tura kalan ciddi bir demokratik destek almayacak mı? Yüzde 40 şartı hem Rum hem Türk tarafı için aynı oranda geçerli değil mi? İşte size alın eşitlikçi bir öneri. Hiçbir siyasi eşitliğimize halel getirmeyen, hiçbir zaman da bizi rahatsız etmeyecek olan bunun tersine işbirliğine yönelik ve tekrar söylüyorum bunu utmadan da söyleyeyim. Sevgili Hüseyin Özgürgün kardeşim senin çocuğun var değil?

DIŞİŞLERİ BAKANI HÜSEYİN ÖZGÜRGÜN (Yerinden) - Var.

MEHMET ÇAKICI (Devamla) – Kaç yaşındadır?

HÜSEYİN ÖZGÜRGÜN (Yerinden) (Devamla) – Epeyi büyük.

MEHMET ÇAKICI (Devamla) – Yani 18 yaşında, 19...

BAŞKAN – Sayın Çakıcı lütfen sormayın.

MEHMET ÇAKICI (Devamla) – Hayır bir benzetme 18 yaşında genç bir kızdır?

HÜSEYİN ÖZGÜRGÜN (Yerinden) (Devamla) – 22 yaşında.

MEHMET ÇAKICI (Devamla) – Erkektir?

HÜSEYİN ÖZGÜRGÜN (Yerinden) (Devamla) – Erkek.

MEHMET ÇAKICI (Devamla) – Erkektir. Bakın ben Hüseyin Özgürgün’ün çocuğu için bu örneği o yüzden anlatıyorum lütfen yanlış anlamayın. Bizim hedefimiz dönüşümlü başkanlık elde edilen ve her yirmi yılda bir Hüseyin Özgürgün gibi 22 yaşındaki çocuğu gibi bir

739

Page 53: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

gencin Avrupa Birliği Başkanlığıdır. Yok böyle kalacam doktorum doktorum tanınmaz benim Hüseyin Özgürgün, Mehmet Çağlar arkadaşım gidecek Avrupa Birliğinde onda bunda koridorda gezecek yok özel gözlemciymiş, yok Arap dünyasında işte biz de artık gözlemcilikten bilmem nere çıkmışız. Bizim hedefimiz büyük düşünecek Kıbrıs Türkü. Avrupa Birliğinin Başkanı olacak bir Kıbrıs Türkü istiyorum ben. Ve bunun içinde bir takım uzlaşmazlık noktalarına öneri getireceksiniz. Yok efendim aynı anda seçiliyorduk da Rumlar istemezdi de marifet karşıyı suçlamak değildir. Marifet çözüm bulmaktır, uzlaşı bulmaktır. Marifet budur. Hepimiz çözüm isteriz UBP ister mi? İster veyahut...

BAŞKAN – Sayın Çakıcı lütfen tamamlayın.

MEHMET ÇAKICI (Devamla) – Ayrıldım. DP ister mi, ister. Rumlar ister mi, ister. Amerikan’ı ister mi, ister. Kıbrıs Türkü ister mi, ister. E o zaman bulacaksınız arkadaş.

ARİF ALBAYRAK (Mağusa) (Yerinden) - Kim istemez.

MEHMET ÇAKICI (Devamla) – Kim istemez. Ama bugünkü politika çözer gibi görünmek çözümdür olmamalıdır. Marifet uzlaşı bulmadır hedefte bir Kıbrıs Türk çocuğunun Avrupa Birliği Başkanı olmasıdır. Başka da bir hedef olamaz. Yıllarca böyle kapalı bir toplumda yaşayamayız, tanınmamış bir devlet şeklinde buralarda. Hedefiniz daha büyük düşünmek olmalıdır. Bunu da buradan söyleyim çok teşekkür ediyorum.

BAŞKAN – Teşekkürler.

Çok kısa tutmak üzere Sayın Özgürgün.

Buyurun.DIŞİŞLERİ BAKANI HÜSEYİN ÖZGÜRGÜN – Sayın Başkan, sayın

milletvekilleri; yani Sayın Çakıcı ile aslında çocukluğumuz da beraber geçti, aynı okulda beraberde okuduk. Nereden geldiğimiz konusunda hiçbir şüphemiz yok. Fakat aynı mahalleden geldik yani, bir nüans farkı var ki anlatamıyoruz birbirimize ben onu anlıyorum. Şimdi ben diyorum ki Kıbrıs Türk tarafının anlaşma istemez gibi bir tavrı yok, geneli olarak söylüyorum, Kıbrıs Türk tarafı olarak konuşuyorum. Anlaşma istemez gibi bir tavrı hiçbir zaman olmadı, olmayacak ama diyor ki, ben siyasi eşitim. Ben Türkiye’nin garantisini isterim. Çünkü başıma bir çok şey geldi. Denize gidemezdik yani 74’ten önce çıkıp. Şimdi onları konuşmayalım, yani çocuktuk gidemezdik ağlardık. Çünkü korkardı babam götürsün. Neden? Bunlardan dolayı da Türkiye’nin garantisini isteriz. Evet, siyasi eşitiz, iki kesim isteriz. Çünkü iç içe yaşarken

740

Page 54: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

sorunları gördük. Bunun dışında biz başka bir şeyi pek böyle zorlamıyoruz yani Türk tarafı olarak ama bu...

MEHMET ÇAKICI (Lefkoşa) (Yerinden) – Ayrı devlet...

HÜSEYİN ÖZGÜRGÜN (Devamla) – Hayır hayır yok öyle bir şey. Şu anda ayrı devlet diyen biri varsa gelsin. Ben ayrı devlet isterim diye masada oturulmaz ama kurucu iki devletin eşit ortaklığı demek ayrı devlet demek değil.

(Meclis Başkanı Sayın Hasan Bozer Başkanlık Kürsüsünü Sayın Ahmet Eti’ye devreder.)

Çünkü zaten o devlet tanımı Annan Planının içinde öyle bir vardı ki, hem vardı hem yoktu. Rum tarafından baktığın zaman iki ayrı devlet demekti o. Bizim taraftan da bakıldığında iki devletin yetkileri zayıflatıldıydı Annan Planında. Ama ne vardı? Türk Kurucu Devletinin Cumhurbaşkanı, Meclis, Başbakanı, Hükümeti. Rum Kurucu Devletinin de Cumhurbaşkanı ayrı, yani federal devlet dışında bunların ayrı Cumhurbaşkanları, Anayasaları falan vardı ve o anlamda bakıldığı zaman gerçekten iki kurucu devleti zaten Birleşmiş Milletler parametresi ortaya koymuş, iki tane kurucu devlet. Çünkü yapı devlet aslında baktığında kendi içinde bir devlet yapısı var o iki devletin, Anayasalarını da yapmıştık. Şimdi bu anlamda bakıldığı zaman bir orada eksikler gördük ama dedik ki, Annan Planındaki devletlerin yetkileri zayıftır, bunların güçlendirilmesi lazım ve iki kurucu devletin egemenliğini yeni devlete devretmesi için de referandum lazım ve bu referandum da yapılacaktı.

Şimdi bunu söylemekte ayrı devlet isterim demek değil. Şimdi Rum tarafı onu öyle söylüyor ama söylemesinin altında, dilinin altında bakla var çıkarmak istemediği. O da şudur; Kıbrıs Türk tarafı benim eşit ortağım değil, azınlıktır. Bu açık, bu zihniyeti hiç değiştirmedi. Onun için anlaşamıyoruz. Ben onu söylüyorum, yani ben ayrı devlet isteriz diyerek Rum tarafını rencide ettik de, onlar bugün bu hale geldi kesinlikle kabul etmiyorum. Öyle bir şey yok. O bu olayları bu hale getirdiyse onlar getirdi. Yaptıkları ile ettikleriyle bu hale getiren onlar zaten, kendi kendilerini de hep suçlarlar. Kendi aralarında konuşurken vay Makarios öyle yapmasaydı bak şimdi biz adanın sahibi olacaktık, vay bilmem Nikos Samson gelip de darbe yapmasaydı şimdi Türkler kalmayacaktı diye bir birlerini devamlı suçlarlar zaten. Allah’tan da 74’deki darbeyi yaptılar gaflette bulunup da mesela diyenler de var. Dolayısıyla yani buralara baktığınızda olayların nasıl ve ne geliştiği değil, Rumların mentalitesinde bir sıkıntı var. Ben onu söylüyorum. Yoksa Kıbrıs Türk tarafı olarak biz her zaman Kıbrıs Türkleri olarak her zaman bu arada eşit bir ortaklık devletinden yana olduğumuzu ortaya

741

Page 55: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

koyduk, hiçbir zaman Türkiye’ye ilhak demedi Kıbrıs Türkü. Hep ne dedi? Eşit ortak olarak ben bu adada varım dedi ama Rum tarafı ne dedi? Yunanistan’a ilhak. Yunanistan’a ilhak zihniyet o. İşte aradaki fark bu. Onlar Yunanistan’a ilhakla başladı, biz eşit ortak olarak burada eşit tarafız hakkımızı istiyoruz dedik. Şimdi mentalite farkı buradadır. Onun için ben Sayın Çakıcı’ya o nüanslar dışında zaten söylüyorum, yani yapılacak önerilerin hepsini de saygı ile karşılayacak taraflarız. Hepsi de alıp bir değerlendirilmesi gerekiyor TDP’nin yaptığı da CTP’nin yaptığı da, DP’nin yaptığı da, UBP’nin yaptığı da hepsinde ama bizim donelerimize baktığınız zaman Kıbrıs Türk tarafı geneline baktığımız zaman gerçekten Rum tarafı gibi değiliz. Rum tarafı bir şey söylüyor hep bir ağızdan ama söylediği Kıbrıs’ı bölünmeye götürüyor. Rum tarafı hep bir ağızdan bir şey söylüyor, hepsi beraber ama söyledikleri bir kapsamlı anlaşmaya ulaşacak cinsten şeyler değil. Ama Kıbrıs Türk tarafının da söylenenleri toparlarsak biz çok farklı değildir. Biz eşit ortaklık anlaşması isterizdir, adı. Detaylarda buluşabiliriz. İç politik gailelerle arada birbirimizi suçlayabiliriz. İşte biz apartmanı yıkalım dedi Sayın Çakıcı evet diğeri gelir belki ama sonuçta baktığım zaman Kıbrıs Türk tarafı toparlanabilir önerilerinde hep eşit ortaklık devletinde yer almayı ister. Rum tarafı da hiçbir zaman bizi eşit ortak görmedi. Bence mentalite sıkıntısı onlardadır. Biz kendimizi bazen arada suçladık ama yani ben o suçlamaları da hep biraz iç politik gailelere bağlıyorum. Yani seçimler falan olur biraz suçlarız, biraz oy falan şeyi de ama genelde hepimiz biliriz ki biz Kıbrıslı Türkler olarak anlaşmayı canı gönülden isteyen bir çoğunluğumuz var. Ama eşit ortak bir anlaşma. Eşitliğimizi sağlayacak bir anlaşma. Ama Rum tarafı hiçbir zaman bu noktada olmadı. Mentalite buradadır, kilitlenme noktası da budur. Bunu mesela Sayın Cumhurbaşkanı Talat Cumhurbaşkanı olmadan muhalefetteyken söylediklerini kendi sohbetlerimizde siz de bulunuyorsunuz, Cumhurbaşkanı olduktan sonra Rumlarla yaptığı görüşmelerde ortaya koyuyor ki gerçekten Rum tarafının zihniyeti karşısında o da eli kolu bağlandı bir şey yapamadı.

BAŞKAN – Toparlar mısınız lütfen.

HÜSEYİN ÖZGÜRGÜN (Devamla) – Evet teşekkür ederim Sayın Başkan. Ben bu anlamda Kıbrıs Türk tarafı olarak her zaman kapsamlı bir çözümden yana olduğumuzu, parametreleri hep ortaya koyduk ve bunu şu anda Sayın Cumhurbaşkanının söylediği temel parametreler çerçevesinde de müzakere sürecini, ortaya konan iki eşit kurucu devlet ve iki eşit siyasi ortağın ulaşacağı bir kapsamlı çözümü Sayın Cumhurbaşkanının yaptığı görüşmeleri bu anlamda destekliyoruz. Teşekkür eder saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Bakan. Sayın vekiller; sırada Cumhuriyetçi Türk Partisi Güzelyurt Milletvekili Sayın Doçent Doktor

742

Page 56: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

Mehmet Çağlar’ın Yüksek Öğrenimle ilgili gündem dışı konuşma istemi vardır. Okuyunuz lütfen.

743

Page 57: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

KATİP –

8 Ekim 2009

Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı,Lefkoşa.

Cumhuriyet Meclisinin 15 Ekim 2009 tarihli 5’inci Birleşiminde “Yüksek Öğretim” ile ilgili gündem dışı konuşma yapmak istiyorum.

İçtüzüğün 62’nci maddesi uyarınca gereğini saygılarımla arz ederim.

Doç. Dr. Mehmet ÇAĞLARCTP Güzelyurt Milletvekili

BAŞKAN – Buyurun Sayın Çağlar.

MEHMET ÇAĞLAR (Güzelyurt) – Teşekkürler Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabii gönül arzu eder Sayın Bakan da burada olsun. Çünkü yaptığımız konuşmalar, yapacağımız bir takım eleştiriler, gözlemlerimiz eğitimi daha ileriye götürmek ve yüksek öğretimin bu denli önemli olduğu ülkemizde neler yapılabileceği konusunda fikirleri varsa, düşünceleri, vizyonları bunları bizimle paylaşmasıdır bu Kürsüden. Tabii şöyle girmek isterim yüksek öğretim konuşacağım ancak ülkemizde o kadar sorun yaşanıyor ki eğitimin tamamında bunun en üst mertebesi, en üst kademesi olan yüksek öğretime gelmeden önce bugün günlerdir gazetelerde yazan işte bir depoyu anaokulu, okul öncesi sınıf haline getiren bir anlayışa sahibiz bugünkü eğitim sisteminde. Polatpaşa İlkokulundan bahsediyorum. Polatpaşa İlkokulunda anasınıfı bir depo bozularak ana sınıf haline getirilmiş ve bu çağda, 21’nci yüzyılda bunu yaşamak ibret vericidir ve aslında utanç verici bir şeydir. Bunun yanında özellikle son dönemlerde eylem yapan kendi bir takım haklarını korumak ve ilerletmek için mücadele etmeye çalışan, çeşitli kesimlere karşı yöneltilen tavırlar ve özellikle son dönemlerde öğretmenler sendikalarına karşı hükümetin yetkililerinin takınmış oldu ya kayıtsızlık ya da onları şikayet etme tavırları bazı kesimlerin, bazı grupların, bazı fanatik grupların durumdan vazife çıkarmalarını ortaya çıkarmış ve çok çirkince okullara gidip öğretmenler aleyhine kendi çocuklarını eğitme üzere okullarda bulunan öğretmenler ve yöneticiler aleyhine çok çirkin laflar yazılmış sınıflara ve duvarlara. Bu da Haspolat İlkokulu. Bütün bunlar dururken üç dört gündür bu olaylar sürerken maalesef ne Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığının bir demecini duyduk, ne de hükümet yetkililerinden

744

Page 58: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

herhangi birinin bu olayı kınadığını, böylesi olayların olmaması gerektiğini ve bunların üzücü olduğunu aktarsın.

Konuşmamın girişinde gönül isterdi ki, Milli Eğitim Bakanı da burada olsun diye girdim zaten. Herhalde teknoloji geliştiğinden dolayı belki beni izliyordur bir yerlerde ancak herhangi bir hükümet yetkilisinin dahi burada olmaması şu son sandalyelerde çok üzücüdür. Afet Hanıma da Ulusal Birlik Partisini temsilen burada olduğundan dolayı da diğer milletvekilleri gibi teşekkür ederim.

Yaşam aslında sevgili dostlar, değerli milletvekilleri; yaşam ileriye doğru yaşanır, yaşam ileriye doğru yaşanır. Ancak geriye doğru değerlendirilir. Çok önemli bir sözdür bu. Yaşam ileriye doğru yaşanır, ancak geriye doğru değerlendirilir. Peki ne zaman yaparız değerlendirmeyi? Bugün, bugün yaparız ve bugün bu yaptığımız değerlendirmelerde en önemli olan geriye doğru yaptığımız değerlendirmelerden bir takım dersler çıkararak, analizler yaparak yeni bir vizyon anlayışıyla, yeni ortak bir vizyon geliştirerek geleceği istendik bir şekilde şekillendirme öngörüsünde bulunmaktır yaşamın sihri budur. Geriye doğru değerlendireceğiz, bugün vizyon geliştireceğiz ve bu vizyon doğrultusunda yaşamın ilerlemesinde yerimizi alacağız. Fakat geleceği şekillendirmede herhangi bir vizyonu olduğunu göremiyorum ben Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığının. Neden mi? 19 Nisan Seçimlerinden sonra Mayıs ayında hükümete gelen ve Milli Eğitim Bakanlığı koltuğuna oturan Sayın Bakanımız bugün 15 Ekim günü gazetelere ilan veriyor ve Güzelyurt Meslek Lisesinde tamirat, tadilat işleri için bugün ihaleye çıkıyor.

TURGAY AVCI (Gazimağusa) (Yerinden) – Güzelyurt’tan başka yer yok mu yahu!

MEHMET ÇAĞLAR (Devamla) – Başka yerlerde de çıkılacaktır eminim. Hasbelkader okullar gezilirken tadilat isteyen bir yerler görünürse bir ay, iki ay sonra da belli başka yerlerde de ihaleye çıkılıp tadilat işlerine girişilecektir. Eğitim böyle yürütülmez. Bu eğitimin sadece fiziki donanım yapısı. Fiziki donanım yapısında dahi üç aylık, dört aylık yaz tatili dönemini boş geçiren, ileriye doğru herhangi bir vizyon, plan, program ve strateji ortaya koymayan ve daha bugün ihaleye çıkan bir Milli Eğitim Bakanlığından biz geleceğimiz çocuklarımızı ileriye doğru yaşadığımız yaşamda büyük beklentiler içinde olduğumuz insanlarımızın ve ülkemizin insanlarını yetiştirmeyi nasıl bu eğitim Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığından bekleyebileceğiz. Ben bu konuda oldukça endişeliyim, oldukça kaygılıyım. Çünkü bir taraftan bunlar yaşanıyor, bir taraftan okullarda öğretmenlere yönelik çirkin saldırılar yapılıyor, yazılar yazılıyor. Tıs çıkmıyor. Ne bir hükümet yetkilisinden, ne Milli Eğitim, Gençlik ve Spor

745

Page 59: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

Bakanından bunu kınayan bir tıs şu ana kadar çıkmamıştır. O zaman bunlar körüklüyor bu tip olayları, kaosa götürüyor. Nedir amacınız? Öğretmen kesimini, öğretmenleri kendi çocuklarınızı okutan öğretmenleri ki, kendisi de Milli Eğitim Bakanımız bir öğretmendir. Dolayısıyla bunları gerçekten şiddetle kınadığımı belirtmek istiyorum.

Gelelim Yüksek Öğretime. Bugün yine gazetelerde ek kontenjanlar da açıklandı. Ek kontenjan süresi de bitti, heba edildi. Açıklandı ve toplam 390 öğrenci yerleştirildi tüm Kıbrıs’a. 170 öğrenci Yakın Doğu Üniversitesine.

MEHMET ÇAKICI (Yerinden) (Devamla) – Kaçı?

MEHMET ÇAĞLAR (Devamla) – 170 öğrenci. 90 öğrenci Doğu Akdeniz Üniversitesine, 50 öğrenci Girne Amerikan Üniversitesine, 50 öğrenci UKİ’ye (Uluslararası Kıbrıs Üniversitesine), 30 öğrenci de Lefke Avrupa Üniversitesine. Toplamda 390 öğrenci. Peki normal kayıt yaptıran bu yıl kaç öğrenci vardır normal sürede? 2 bin 943. Alt alta koyup toplarsak çok da sihirli bir sayı çıkıyor. 3 bin 333 öğrenci geldi bize bu sene. Dört tane üç. 3 bin 333. Geçen yıl neydi? 9 bin küsur. Peki nereden kaynaklandı bu? Bunu yalnızca son bir yıl içersinde Türkiye’de açılan 10 tane yeni üniversiteye mi bağlamak gerekiyor? Elbette bunun etkisi vardır. Ama yalnızca buna bağlarsak o zaman kapatalım üniversiteleri çünkü Türkiye’de daha çok vakıf üniversitesi açılacak. O zaman bitti bu iş. Böyle mi bakmak gerekiyor? Peki, 19 Nisan’dan bugüne kadar Sayın Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Yüksek Öğretimle ilgili herhangi bir tanıtım, herhangi bir önlem almak üzere Ankara’ya bir defa ziyarete gitmişti bunu biliyoruz Sayın Nimet Çubukçu ile görüşmek için Haziran ayında, Meclis tatile girer girmez bir gitmişti. Ancak tanıtımla ilgili üniversitelerle işbirliği içerisinde öğrenci sayısının artırılması noktasında ben herhangi bir demecini okumadım bugüne kadar. Ne Türkiye’de bir tanıtım faaliyeti duydum, ne burada bir demecini okudum. Nedir peki yaşam ileriye doğru yaşanır dedik. Ama rast gele değil arkadaşlar. Hükümetler bir toplumda, bir devlette hükümetler rast gele yaşamanın önüne geçmek ve istendik bir gelecek oluşturmak üzere kurulur. Yoksa yaşam akıp gidecektir elbette ve geriye dönüp baktığımızda bir zamanlar üniversitelerimiz vardı diyeceğiz bu ülkede. Bir zamanlar üniversite adasıydık diyeceğiz. Bu şekilde bu politikalarla yürürsek. Önümüzdeki yılın planları projeleri nedir? Bu öğrenci sayısını artırabilmek, yapılan bunca son altı yedi yılda yapılan bunca yatırımın 1980’lerden itibaren kurulan üniversitelerin daha ileriye taşınabilmesi, daha kaliteli eğitimin oluşturulabilmesi, daha güncel bölümlerin açılabilmesi, toplumla üniversitelerin daha çok kaynaşabilmesi, turizm anlamında üniversiteli eğitiminin kullanılabilmesi konusunda Sayın Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı Kemal Dürüst’ün ne projeleri vardı bizimle paylaşmasını canı gönülden

746

Page 60: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

dilerim ve umarım bugün değilse de önümüzdeki günlerde çünkü bugün şu anda salonda olmadığından herhalde kendisi cevap veremeyecek. Onun yerine belki Sayın İçişleri Bakanı belki cevap verir bilmiyorum.

Evet, Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bütün bunları bir başka nokta ile daha desteklemek istiyorum. Üniversitelerimize bu Hükümetin bu Milli Eğitim Bakanının değer vermediğini gösteren bir örnek daha vereceğim. Tarih kitapları çok konuşuldu, çok tartışıldı ve sonuçta ortaya bir kitap çıkarıldı. Bizlere de verildi ve inceledik. Ben geçtiğimiz haftaki konuşmamda bu konuda da sadece 10’uncu sınıflarla ilgili 18 tane soru sordum. 18 tane eksiklik koydum. Bunlarla ilgili de tek bir cevap almadım. O gün de almadım, daha sonra da almadım. Ama cevabı, cevap almayı bekliyorum ve önümüzdeki günlerde daha geniş bir şekilde bu konuda da diğer kitaplarla da ilgili konuşma hakkı alıp buradan Kürsüden sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Tarih kitaplarını yazan komisyona baktığımızda Kıbrıs’taki yedi tane üniversiteden kaç tane tarih uzmanı bu komisyonlarda yer aldı diye sormak istiyorum? Sıfır. Eğer siz Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı olarak kendi üniversitelerimizin öğretim kadrolarına sıfır güven duyarsanız ve onlarca uzman çağırdığınız Türkiye’nin uzmanlarının arasına bir tane gerek Kıbrıslı Türk gerekse Kuzey Kıbrıs Üniversitelerinde çalışan herhangi bir akademisyen koymazsanız, siz kendi ürettiğiniz değerlerinize sahip çıkmazsanız sizin değerlerinize kim sahip çıkacak?

FERDİ SABİT SOYER (Mağusa) (Yerinden) – Becermezler.

MEHMET ÇAĞLAR (Devamla) - Yakında herhalde ellerimizi avuçlarımızı açıp dua edeceğiz yağmur duası gibi öğrenci yağsın. Böyle olmaz. Ama gündemini Sayın Milli Eğitim ve Gençlik ve Spor Bakanı gündemini aslında sanal gündemlerle doldurmuştu o üç, dört ayda. Yazdık çizdik bunları, buralarda da söyledik, sanal gündemler yarattı kendine ve bu sanal gündemler içerisinde zafer kabusluğu yaşadı. Tarih kitaplarını atacağım, gideceğim dedi. Peki, neydi eksiklikleri? Hala bugün oldu o eski Tarih kitaplarının, son yedi yılda okutulan Tarih kitaplarının eksiklerini hamasi nutuklar dışında bir tek analizle, bir tek bilimsel analizle çıkıp da ne kamuoyu ile paylaştı, ne de siz saygıdeğer milletvekilleri ile. Başka ne sanal gündem yaratmıştı yazın hatırlayalım. Durup dururken Kuran Kursları şeklinde toplumu ikiye bölmeye çalıştı. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığının görevi olan eğitim programları hazırlamayı üstünden attı ve Dinişleri Dairesine verdi Eğitim Programı hazırlayacak diye. Son altı yılda nerdeyse tüm okulların tüm kademelerinde seçmeli ders olarak okutulan ilkokullarda zorunlu olarak, ortaokul liselerde de seçmeli ders olarak okutulan din dersini sanal bir gündem yaratarak sanki bir sorun varmış gibi din derslerini

747

Page 61: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

zorunlu hale getirerek İngilizce derslerini azalttı ama diğer taraftan da İngilizceye önem vereceğini söyledi Matematik derslerini azalttı, tam gün eğitime geçeceğim derken otuz sekiz saatten otuz beş saate düşürttü Eğitim Programlarını ondan sonra yüksek öğretim öğrencilerini beklerken Türkiye’den, 3333 tane öğrenci ile bugün baş başa kaldık. Peki bunlarla ilgili ne yapılıyor, bunlarla ilgili nasıl bir program düzenleniyor? Meslek okulları ile ilgili yüksek meslek okulları açılması konusunda Eğitim Bakanlığının üniversitelerle herhangi bir diyaloğu var mıdır? Bütün bu konularda maalesef ve maalesef Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı her türlü Kürsüye çıktığı zamanki saygıdeğer konuşmalarını ben onlara teşekkür ederim, herkese çok saygılı konuşuyor, çok saygıdeğer konuşuyor ama aynası iştir kişinin lafa bakılmaz. Ortada iş yok.

MEHMET ÇAKICI (Lefkoşa) (Yerinden) – Gerileme var hatta.

MEHMET ÇAĞLAR (Devamla) - Teşekkür eder, saygılar sunarım. Zamanım doldu çünkü on beş dakika...

FERDİ SABİT SOYER (Yerinden) (Devamla) - Kim cevap verecek size?

MEHMET ÇAĞLAR (Devamla) - Biri cevap vermezse e,...

MEHMET ÇAKICI (Yerinden) (Devamla) - Biz gelelim...

MEHMET ÇAĞLAR (Devamla) - Halkın, halkımızın kamuoyunun takdirine bırakıyorum, çünkü orda da iş yapmayan bir Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanının zannederim geçen defa ki konuşmamdan sonra olduğu gibi bu defa da söyleyecek hiçbir sözü yoktur, bundan dolayı da zaten koltuğu da boş durmaktadır. Teşekkür eder, saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Çağlar.

FERDİ SABİT SOYER (Yerinden) (Devamla) - Bir mazereti var mı Milli Eğitim Bakanının?

BAŞKAN – Toplantıda olduğunu söylemişti.

FERDİ SABİT SOYER (Yerinden) (Devamla) - Açılış vardı.

BAŞKAN – Toplantıda olduğunu söylemişti.

FERDİ SABİT SOYER (Yerinden) (Devamla) - Burası toplantı değil?

748

Page 62: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, sırada Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa Milletvekili Sayın Zorlu Töre’nin, Rum Ulusal Konsey Kararları ve Cumhurbaşkanı Sayın Mehmet Ali Talat’ın, Amerika Ziyareti ile ilgili konuşma istemi vardır. okuyun lütfen.

KATİP –

8 Ekim, 2009-10-16Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı,Lefkoşa.

Cumhuriyet Meclisinin, 15 Ekim 2009 tarihli 5’inci Birleşiminde “Rum Ulusal Konsey Kararları ve Cumhurbaşkanı Sayın Mehmet Ali Talat’ın Amerika Ziyareti ile ilgili gündem dışı konuşma yapmak istiyorum.

İçtüzüğün 62’nci maddesi uyarınca gereğini saygılarımla arz ederim.

Zorlu TÖRE UBP Lefkoşa Milletvekili.

BAŞKAN – Buyurun Sayın Töre.

ZORLU TÖRE (Lefkoşa) – Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlar, Kıbrıs meselesinde çok canlı günler yaşıyoruz, çok hareketli olmaya başladı, haftada bir gün görüşme şimdi haftaya ikiye çıkarıldı. Sanki haftaya ikiye çıkarılınca çok süratle sonuca doğru gidilecekmiş gibi bir izlenim yaratılmaya çalışıyor. Ama Sayın Çakıcı’nın ustası Sayın Mustafa Akıncı Allah iyiliğini versin o da diyordu baharda çözüm olacak diyordu. Baharda çözüm olmazsa bu işler artık olmayacak diyordu. CTP yetkilileri de geçmişte 1 Mayıs’a kadar özellikle Sayın Cumhurbaşkanı Talat 1 Mayıs’a kadar çözüm oldu oldu, olmadı artık Kıbrıs Cumhuriyetinde buluşacağız diyordu. Yetkiler bize geçerse biz üç ayda bu meseleyi çözeriz diyordu Sayın Cumhurbaşkanı Talat. Ama gördük ki beş yılı aşkın bir süredir bir yıl da kendisi Başbakan olmuştu daha önce, 14 ay daha önce. Yani bu süre yaklaşık altı yıla yakın bir süredir. Altı yıldır hala daha gazel okumaya devam ediyorlar bize. Kıbrıs meselesinde sanki karşımızda Rumlar elini uzattı da biz elimizi uzatmadık öyle bir yaklaşım yok. Sayın Talat diyor ki; ben elimi uzattım onların elini bekliyorum ama onların eli bir türlü Sayın Talat’ın eline bir türlü gelmiyor. Rum hakimiyeti zihniyeti devam ediyor ama Sayın Çakıcı çıkıp buradan diyor ki, fetih zihniyeti ile olmaz, fetih sanki fetih zihniyetini buralarda savunanlar vardır. Sanki bu toprağa can veren insanlara hakaret ediliyor. Şehitlere sanki ciddi bir şekilde hakaret ediliyor, Gazilere hakaret ediliyor. Ya biz kendimizi Rum’dan korumak

749

Page 63: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

için bir savunma mecburiyeti içerisinde bulduk. Kıbrıs Meselesi ne yönetim paylaşımından çıktı, ne de toprak kavgası, ne de başka bir dayatmadan çıktı. Nereden çıkmıştı? Rumların ENOSİS kavgasından Kıbrıs adasını tamamen ele geçirme kavgasından çıkmıştı. Yönetim biçiminden çıkmamıştı. Yönetim 1963’da da Kıbrıs Cumhuriyeti kurulduğunda artık Kıbrıs’ta çözüme ulaştık. İki ayrı toplum vardır. Cumhurbaşkanı Rum, Cumhurbaşkan Yardımcısı Türk. Bu iş bitti. Türkiye’den ve Yunanistan’dan da alaylar geldi buraya, askerler geldi, garantiler de sağlandı bu iş tamam. Ama tamam oldu mu, işte olmadı. Ama şimdi sanki Rumlar çözüm istiyor bizim Talat çözüm istemiyor. Güya Ulusal Birlik Partisi Hükümeti bu işe engeldi ve Rumlar barış yanlısıdır. İki lider şimdi zeytin ağacı ekecekler ve barışa ulaşacaklar. Yok arkadaşlar, öyle bir şey yok. Sayın Ferdi Sabit Soyer çok güzel ifade ediyordu, gelsin yine izah etsin. Rum hakimiyeti, zihniyetini bize Sayın Ferdi Sabit Soyer gelsin anlatsın. Başbakan iken söylüyordu. Ama bu ana muhalefet partisi liderine düştükten sonra onun ağzından bir şey duymadım.

MUSTAFA YEKTAOĞLU (Lefkoşa) (Yerinden) – Var. Söyler, söyler.

ZORLU TÖRE (Devamla) - Sanki değişmiş ki. İnşallah, neyse belki yanılmış da olabilirim. Yanılmış da olabilirim. Bir şeyi izah etmeye çalışıyorum. Rum Ulusal Konsey Kararları vardır biliyorsunuz bundan bir ay önce. Gönlüm arzu ediyordu ki, Cumhuriyetçi Türk Partisi de, Toplumcu Demokrasi Partisi de çıkıp bugün Ulusal Konsey Kararlarıyla Kıbrıs’ta barışa ulaşılamaz, bir anlaşmaya ulaşılamaz diye ifade etsinler. Nedir o Ulusal Konsey Kararları anlatıyorum.

MUSTAFA YEKTAOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Çok özür dileyerek bir şey söyleyebilir miyim.

ZORLU TÖRE (Devamla) - Rum Ulusal Konsey Kararları nedir?

MUSTAFA YEKTAOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Sayın Zorlu Töre...

ZORLU TÖRE (Devamla) – Evet, buyurun.

MUSTAFA YEKTAOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Bize bağırarak konuşuyorsun korkuyoruz biz...

ZORLU TÖRE (Devamla) – Rica ederim, rica ederim daha sakin olacağız.

MUSTAFA YEKTAOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Biliyoruz konuşma şekliniz...

750

Page 64: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

ZORLU TÖRE (Devamla) – Hayır ifade şekillerinde sanki...

MUSTAFA YEKTAOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Çok sert çıkıyor da.

ZORLU TÖRE (Devamla) – Sanki ifade şekillerinde Ulusal Birlik Partisi Kıbrıs’ta barışa engeldir. Öyle bir şey yok işte. Altı yıldır geldi Sayın Cumhurbaşkanı Sayın Talat ben üç ayda bu işi çözerim diyordu. CTP de çözüm yanlısı bir parti olduğunu iddia ederek çok süratle bu işi çözeceğini ifade ediyordu. Ama altı yıl geçti işte bir şey olmadı. Rum Ulusal Konsey Kararları diyor ki; Annan Planında kabul edilen 50 bin Türkü de biz kabul etmiyoruz. Neden kabul etmiyorlarmış? Bu 50 bin Türkün yarısı da asker olursa, erkek olursa aniden silahlanabilirlermiş. Dolayısıyla bunları kabul etmezler. İçişleri Bakanı da bir açıklama yaptı. Eğer 74’ten sonra buraya gelen eşleri de kabul etmiyorlar. Sayın Çakıcının eşi de Anavatan Türkiye’den, Sayın Ferdi Sabit Soyer’in kız kardeşinin eşi de Anavatan Türkiye’den, Sayın Turgay Avcı’nın eşi de Türkiye’den ama bu İçişleri Bakanı diyor ki; biz onları kabul etmeyiz, vatandaşlık vermeyiz. Biz onların çocuklarını da kabul etmeyiz. Bu kadar fanatik bir Rum zihniyeti dururken bizim içimizdeki bazı arkadaşlarımız sanki Rumlar barış elini uzattılar çözüm istiyorlar ve biz Türk tarafı olarak bunları kabul etmiyoruz, işi yokuşa sürüyoruz. Öyle bir durum kesinlikle yoktur. Türkiye’nin garantilerini kabul etmiyorlar. Neden kabul etmiyorlarmış? Madem saldırma niyetiniz yoktur, Türkiye’nin garantilerine niye böyle karşı çıkıyorsunuz Rum tarafı sormak gerekmez mi? Yeni Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanalım dedi Rum Ulusal Konsey Kararlarına karşı, biz de karşı kararlar açıklayalım. Biz de karşı tavrımızı ortak bir şekilde belirleyelim. Türkiye’nin garantisi olmadan olmaz. Anavatan Türkiye’den gelen kardeşlerimizi istememek olmaz. Çünkü onlar da artık bu toprağın insanıdırlar, bu Devletin vatandaşıdırlar. Avrupa Yasalarında beş yıl kalan insanlar bir on yıl o ülkede daha uzun süreler kalma, yasal kalma hakkına sahiptirler. Ama bizde bakıyoruz, Anavatan Türkiye’den gelen kardeşlerimize karşı hala daha yerleşikler, hala daha yabancılar, demokratik yapımızı bozdular, hala daha bu söylemler devam ediyor, Rum tarafında da devam ediyor, bizim içimizdeki bazı ileri organları da aynı teraneleri devam ettiriyorlar, bazı sendika yöneticileri aynı şekilde devam ediyor, bazı siyasi parti yöneticileri aynı şekilde devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanı Talat gidiyor Amerika’da diyor ki, Kıbrıs Sorunu, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar arasında değilmiş. Nasıl olur böyle? Uluslararası bir sorundur bu sorun. Vay! Yeni duydum daha. Nasıl oluyor bu iş? Yani bu toprağa Yankiler mi gelip can verdi, Coniler mi geldi, Corch W. Bush mu geldi bu toprakta can verdi? Benim canım gitti, mücahidin canı gitti, kanı gitti, Mehmetçiğin canı kanı bu topraklarda vardır. Yankiler nerde o gelsinler de bu toprağa ki ortak olsunlar, gelsinler de taraf olsunlar. Amerika’yı davet ediyor, gel de buraya müdahale et, gel de taraf ol. Avrupa Birliğini bizi davet ediyor,

751

Page 65: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

gel Kıbrıs Sorununa dahil ol. Küresel emperyalizmin adını bugün uluslararası kamuoyu olarak nitelendiriyor bazı arkadaşlar. Hani bu devrimciler, ilericiler küresel emperyalizme karşı dik duruyorlardı? Dik duran benim gibi insanlardı, gerçek devrimci, gerçek ilerici benim, gerçek vatansever, gerçek yurtsever benim gibi insanlardır. Bugün devrimciyim, yurtseverim diyen insanlar küresel emperyalizmin karşısında düğme ilikliyorlar. Eskiden Amerika’nın jandarmaları diyorlardı milliyetçi insanlara, bugün Amerika’nın jandarması olanlar kendileri oldu. Amerika bizi çok seviyor. E, kara gözüne kara kaşına mı seviyor seni Amerika? Amerikan çıkarlarına hizmet ediyorsan Amerika seni çok seviyor, başka türlüsü olmaz. Avrupa bizi destekliyor. E, Avrupa Birliğinin yaklaşımı bugün açıkça ortada belli, evet deyiniz ambargoları kaldıracağız, izolasyonları kaldıracağız, siyasi yapınızı yükseltecek. Ne oldu? Hiçbir şey olmadı.

MUSTAFA YEKTAOĞLU (Lefkoşa) (Yerinden) – Sayın Zorlu Töre,...

ZORLU TÖRE (Devamla) - Ama kraldan fazla kralcı kesilerek Avrupacı olmayın, Amerikacı olmayın. Bir Moskova sahalarında yer alırken bugün Amerikacı, Avrupacı olmayın. Dün küresel emperyalizm diye suçladığınız Amerika ve Avrupa’ya bugün sığınmayın. Burada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti vardır, Anavatan vardır, Türkiye vardır ve uluslararası bir sorun değildir Kıbrıs meselesi. Bu topraklara can veren Mehmetçiktir, mücahittir, mukavemetçidir. Uluslararası emperyalizmi, küresel emperyalizmi bu ülkeye davet etmeyin taraf olmasınlar onlara karşı daha ciddi duralım çünkü bizim kazanmış olduğumuz hakları burada bize Amerika vermedi, Avrupa Birliği vermedi. Burada kazanılan ne varsa biz kazandık, Anavatan Türkiye ile birlikte mücadele ederek kazandık, buna hepimizin de, hepimizin de bu Parlamentonun da saygı göstermesi gerekir. Dolayısıyla fetih zihniyetli diye Tarihimize hakaret etmeyelim, fetih zihniyetini öyle bir zihniyet yoktur. Fetih zihniyeti olmuş olsaydı bugün Kıbrıs’ın tamamını alırdık, öyle bir zihniyet taşımadı, hiç birimiz taşımadı. Bakın Güzelyurt’a Rumlar geldiler ve oradaki kilisede ayin yaparlarken Güzelyurt’un Helen olduğunu vurgulayalım dediler. Ama ben de gittim Hala Sultan Tekkesi’nde Kadir Gecesi ibadete gittim bizden öyle bir demeç çıkmadı, ne siyasi partilerimizden, ne de oraya gidecek olan din görevlilerinden öyle bir açıklama çıkmadı Larnaka Türk şehridir, oraya İslamın ruhunu götürelim. Oraya yeniden bir Hz. Muhammedin Halasının ruhu ile yeniden şad edelim, Hz. Muhammet ruhunu getirelim, böyle bir açıklama olmadı. Ama Rumlar ne yaptılar? Güzelyurt’ta gelip ayin yapacaklar, Güzelyurt’un Helen olduğunu, Helen ruhudur, İslamın ruhunu sokaklarda dolaştıralım dediler. Bakın Rum zihniyeti ne kadar fanatiktir. Dolayısıyla bana böyle barış karşıtı başkaları da barış düşmanıdır diye kesilmeyin çünkü uzattığınız el havada kalıyor. Bu kadar kendinizi, kendinizi bu kadar küçük duruma düşürmeyiniz. Kimse

752

Page 66: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

barış karşıtı değildir, bu ülkede barış olacaksa olacak ama tek egemenliğe, tek vatandaşlığa, tek uluslararası kimliğe ayrılma hakkının olmayan birleşik oy pusulasına dayalı bir anlaşma hiçbir zaman bu ülkede olmayacak.

AHMET ZENGİN (İskele) (Yerinden) – Olamaz da.

ZORLU TÖRE (Devamla) - Çünkü olmayacak. Çünkü bu halkın çoğunluğu böyle bir anlaşmaya karşıdır, bu Parlamentonun çoğunluğu da karşıdır. Sayın Talat istediği kadar gidip Hristofyas ile bu şeyleri görüşsün, kabul etsin, böyle bir barış olmaz. Çünkü bunun adı teslimiyet olur, bunun adı vericilik olur. Kazanılan bir şey olmaz. Onun için biz karşılıklı olarak kazan kazan ilkesine uyan bir anlaşma istiyoruz. İki halk vardır, iki devlet vardır, iki egemenlik vardır ve iki kesim vardır. Bu gerçekleri kabul ederek bir anlaşma olacaksa olacak. Anavatan Türkiye’nin yetkilileri de bunları sürekli olarak vurguluyor. Türkiye Büyük Millet Meclisinin de kararları böyledir. Milli Güvenlik Kurulunun kararları da böyledir. Ben Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Kıbrıs’a geldi. Seçildikten sonra ne dedi? Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gelecek nesillere güven ve heyecan vermeye devam edecektir. Sayın Tayip Erdoğan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için geçen gün kongresinde söyledi. Yolu açık olsun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin ifadelerini kullandı. Ama biz bakıyoruz sanki Anavatan Türkiye yetkilileri başka şeyler söylüyor da biz duymuyoruz, biz görmüyoruz ve bunları sadece belirli siyasi partiler ve Sayın Cumhurbaşkanı görüyor. Yok öyle bir şey. Türkiye’yi de kimse aldatamaz, Kıbrıs Türk Halkını da kimse aldatamaz. Burada gerçekler vardır. Bu gerçekler üzerine bir anlaşma olacaksa olacak, olmayacaksa olmayacak. Herkes yoluna devam edecek. Saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Töre.

MEHMET ÇAKICI (Lefkoşa) (Yerinden) – .....Sayın Başkan.

BAŞKAN – Çok kısa lütfen. Buyurun Sayın Çakıcı.

HASAN TAÇOY (Yerinden) – Nasıl cevap verir Sayın Başkan?

BAŞKAN – Devamlı ..yaptığı için beş dakika vereceğiz.

MEHMET ÇAKICI (Lefkoşa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Zorlu Töre’nin birtakım...

FATMA EKENOĞLU (Güzelyurt) (Yerinden) – Tam bir yöntem değildir bu yöntem gündem dışına.

753

Page 67: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

MEHMET ÇAKICI (Devamla) – Ne açıdan tamam değil?

HASAN TAÇOY (Yerinden) (Devamla) – İçtüzüğe aykırıdır yani yapılan.

MEHMET ÇAKICI (Devamla) - Niçin de aykırıdır, anlamadım.

HASAN TAÇOY (Yerinden) (Devamla) – İçtüzüğe aykırıdır, yani kusura bakmayın...

FATMA EKENOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Evet doğacak cevaplar onun dışındaki gündem dışına içtüzüğe aykırıdır ya.

MEHMET ÇAKICI (Devamla) – Anlamadım.CTP’li arkadaşlarımız niye rahatsız oluyor bundan?

FATMA EKENOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Hayır rahatsız olmuyorum da.

MEHMET ÇAKICI (Devamla) – E, bana...

FATMA EKENOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Bize de sıra gelmesini bekliyoruz onun için...

MEHMET ÇAKICI (Devamla) – Biz, ben onu bilmem size sıra geldi mi ama size de biri sizin isminizle hitap ettiğinde ben de sessiz bir şekilde Fatma Ekenoğlu Hanımefendinin niye rahatsız olduğunu ben anlayamadım şimdi. Benim ismime yönelik, benim sözlerime yönelik laf atışı var.

AHMET ZENGİN (İskele) (Yerinden)– Usul saygıyı söylüyor bir geçen Başkan olarak.

BAŞKAN – Sayın Zengin Çakıcı Bey ismi geçtiği için ..beş dakika söz hakkı verdim.

MEHMET ÇAKICI (Devamla) – Bravo yani. Siz bu kadar zamandır Meclis Başkanlığı yaptınız buna itirazınızı anlayamadım.

FATMA EKENOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Hayır Sayın Çakıcı isminizin geçtiğini duymadım özür dilerim. Buyurun.

MEHMET ÇAKICI (Devamla) – Tamam okey. Tamam çok teşekkür ediyorum. Yani ben de gelişi güzel almadım. Yani benim ismim geçtiği için...

754

Page 68: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

TURGAY AVCI (Gazimağusa) (Yerinden) – Töre vallahi paslaştınız, sen lafını verdin mahsus konuşsun.

MEHMET ÇAKICI (Devamla) –Yahu adımı verir başka bir şey. Ben en azından Zorlu Töre’ye bir şey söyleyeyim burada teşekkür ediyorum. Yani onu söyleyeyim. Bir kere şu anlamda da teşekkür ediyorum. Ben UBP’nin gerçek yüzünü bize gösterdiği için teşekkür ediyorum.

AHMET ZENGİN (Yerinden) (Devamla) – Ne var bu yüzde, kötü bir şey mi var?

MEHMET ÇAKICI (Devamla) – Yani şimdi biraz önce sevgili Hüseyin Özgürgün çıktı ve dedi ki bize Hükümet olarak Sayın Talat’ı desteklediğini söyledi. Sayın Talat müzakerelerde de tek liste konuşuluyor şu anda. Federal bir çözümdeki anlaşma konuşuluyor.Türkiye’nin Hükümeti de 23 Mayıs – 1 Temmuz anlaşmalarını destekledi. Onda da iki bölgeli, iki toplumlu siyasetçilere dayalı federal Kıbrıs var. İki oluşturucu constituent stade den bahsediyor ve stade in bu Devletin tek vatandaşlığı tek egemenliği var. Türkiye Hükümeti bunu destekledi. Bakmayın siz havada dönen laflara iki demokrasi, iki halk, iki ayrı Devlet vurgusu yapılan noktalara. Ben söze değil, yazılı anlaşmaya bakarım. Yazılı anlaşmada da şimdi Sayın Talat da yeni öneriler getiriyor. Sayın Hüseyin Özgürgün’ü Hükümet olarak desteklediğini siz bunun olamaz imkansız buna reddediyor demeye dediğinizi görüyorum. Gerçek UBP’nin aslında...

AHMET ZENGİN (Yerinden) (Devamla) – Sayın Çakıcı...

BAŞKAN – Sayın Zengin, konuşmayı kesin Sayın Zengin.

MEHMET ÇAKICI (Devamla) – Gördün mü işte. Sayın Zengin’e her...

AHMET ZENGİN (Yerinden) (Devamla) – Efendim Türkiye Cumhuriyeti neden destekledi...

BAŞKAN – Sayın Zengin lütfen.

AHMET ZENGİN (Yerinden) (Devamla) - Görüşmeleri destekliyor, yok da tek vatandaşlığı destekliyor. Yok öyle bir şey.

MEHMET ÇAKICI (Devamla) – Gördüğünüz gibi Sayın Zengin de sabırlı değil. Ben televizyonlarda örnek gösteriyorum. Bırak sataşmayı sen söz al bir gün görüşlerini dinleyelim memnuniyetle. Ama bir şey söyleyeyim buradan net olsun. Arkadaşlar şehitler de, gaziler de bu

755

Page 69: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

ülkede diğerleri Kıbrıs Türkü gelecek nesilleri kötü yaşasın diye ölmedi. Daha iyi yaşasın diye öldü. Daha iyi yaşasınlar diye mücadele verdi ve bir bedel ödediler insanlar. Birileri ganimetin üstüne otursun da yıllarca çözümsüzlük bu ülkede devam etsin diye ölmediler.Ya da birileri kendi çıkarlarını korusunlar bu ülkede ve bu sistem bunu düzen böylece devam etsin. Varsın Kıbrıs Türkü dünyada tanınmasın. Varsın Kıbrıs Türkü dünyada bilinmesin. Devleti de tanınmasın, doktoru da bilinmesin, üniversitesi de böyle kalsın, pasaportu da olmasın doğru dürüst dünyaya tanıttığı ve kendi devletinde de dışına atıldığı bir düzende yaşasın. Şimdi o anlamda baktığımda da benim şehitlerin ölme nedeni ile sizlerin ölme nedenleri farklı olabilir, ama ben o insanlara minnettarım bunu oradan söyleyeyim, Kıbrıs Türkü daha iyi yaşasın diye öldüler. Ve hepimiz buradan şehitlerimize de, gazilerimize de minnettarız bu şey değildir, bunu başka türlü düşünmek değildir. Ama tekrar söylüyorum, evet burada istediğiniz kadar deyin siz fetih zihniyetindesiniz ve bu zihniyetin devam etmesini istiyorsunuz, bu düzenin devam etmesini istiyorsunuz, statükonun devam etmesini istiyorsunuz ve tanınmasın oturalım mal mülkü konuşmayalım tabii aldık ganimet bizimdir, Rumların da mal mülk hakkının olabileceğini görmeyelim Türklerin de var aynısını söyleyeyim tersten bırakalım gitsin, bunu fethettik aldık, KKTC’yi de sonsuza kadar yaşatalım diye insanlarımızı kandırın ama hiçbir zaman KKTC’yi tanıtma politikanız olmasın, çıkmayın tanıtmayın, istemeyin tanınma, bütün dünyaya da deyin ki, hayır ben işgal düzeninde değilim burada, tam tersine yeni bir anlaşma arıyorum diyeceksiniz dünyaya. Ve bizim gibi anlaşma arayanlara da vay efendim, siz memleketi satıyorsunuz bilmem nedir diyeceksiniz. Ben tekrar söylüyorum Sayın Hüseyin Özgürgün’ün çocuğunu o yüzden örnek verdim. Benim hayalim bir Kıbrıs Türkünün Avrupa Birliği Başkanı olmasıdır, benim hayalim daha büyük düşünmesini sağlamaktır ve bunu ortaya koymaktır, bunun için yeni stratejiler yeni uzlaşma noktaları ortaya koymaktır.

BAYINDIRLIK VE ULAŞTIRMA BAKANI HASAN TAÇOY (Yerinden) – Teşekkür ederim.

MEHMET ÇAKICI (Devamla) - Ha bir şey söyleyeyim, eğer bu stratejiniz bizimkine benzer bu çözüm stratejiniz sizde yoksa da korkmayın bunu açık açık, sevgili Zorlu Töre’ye o bakımdan teşekkür ediyorum, açık açık Zorlu Töre gibi UBP’nin Hükümeti de milletvekilleri de çözsün. Ama Zorlu Töre sana da söylüyorum, senin hükümetin muallaktır konuşmaların, Hüseyin Özgürgün ile senin konuşman arasında büyük farklar gördüm. Bazen Hüseyin Özgürgün çözüm de ister diye de ifadeleri, çözümü destekleyen ifadeleri olduğunu görüyorum. Sen de çelişirsen partin ile çık de ki, ben çelişiyorum bu parti ile. Bizim çelişkimiz yoktur çözüm istemede. Ama sizlerin hükümette kalmak için çelişkileriniz olduğunu görüyorum.

756

Page 70: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

BAŞKAN – Toparlayın Sayın Çakıcı.

MEHMET ÇAKICI (Devamla) - Ve tekrar söylüyorum kendimle ilgili, şehitler, gaziler dediniz benim konuşmamda. Bizim şehitlerimizi, gazilerimizi reddetmek gibi bir olay, düşüncemiz yoktur minnettarım ama onların ölümlerini, onların kendilerinin canlarının fedasını memleketleri ile ilgili Kıbrıs Türkü daha iyi yaşasın diyedir. Ve bence bugün seninle benim aramdaki farkı görmek anlamında söylüyorum, eğer tercihleri olsaydı ve biz böyle Avrupa Birliğine Türkiye’nin endekslenmiş ve çözüm ister gibi görünen ve durumu idare eden stratejiler yerine onu mu tercih ederlerdi yoksa bir gün bir Kıbrıs Türkünün Avrupa Birliği Başkanı olabilecek bir strateji için mi kendi hayatlarını feda etmelerini tercih etmelerini söyleseydim tercih eminim benimkini tercih edeceklerdi.

(Milletvekilleri kendi aralarında konuşurlar)

BAŞKAN – Karşılıklı konuşmayın lütfen.

MEHMET ÇAKICI (Devamla) – O yüzden zannetmeyin Kürsüye çıktığınızda bu söyledikleriniz bizim kendinizde doğruluk sanan bir anlayıştır. Zaten siz çelişiyorsunuz, biz değil. Sizin vaadiniz Avrupa Birliği yanlısıdır, siz emperyalist kürsüler dediğiniz için.

BAŞKAN – Sayın Çakıcı...

MEHMET ÇAKICI (Devamla) - Ve tek son cümlem. E, sizsiniz çelişen biz değil, biz aynı noktada duruyoruz. Yıllarca önce söylediklerimizi bugün söylüyoruz, bugün söylediklerimiz, dün söylediklerimiz bugün eski politika olmuştur. Dün vatan haini diyorlardı bu söyleme, bugün resmi politikadır. Federal çözüm, iki bölgeli iki toplumlu federal çözüm ki bizim geçmişte söylediğimiz çözüm şeklidir, bugün resmi politika olmuştur. Zaman TDP gibi düşünen sol düşüncedeki insanları haklı çıkarmıştı. Çelişen sizsiniz, bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Teşekkür ederim.

BAŞKAN – Çok teşekkürler Sayın Çakıcı.

Sayın milletvekilleri, sırada Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazi Mağusa Milletvekili Sayın Arif Albayrak’ın, “BRT ve Demokratik yaşam” ile ilgili bir küçük konuşma istemi vardır. Okuyun lütfen.

KATİP –

8 Ekim 2009-10-16

757

Page 71: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı,Lefkoşa.

Cumhuriyet Meclisinin, 15 Ekim 2009 tarihli 5’inci Birleşiminde BRT ve Demokratik Yaşam ile ilgili gündem dışı konuşma yapmak istiyorum.

İçtüzüğün 62’nci maddesi uyarınca gereğini saygılarımla arz ederim.

Dr. Arif ALBAYRAK CTP Gazi Mağusa Milletvekili

BAŞKAN – Buyurun Sayın Albayrak.

TURGAY AVCI (Gazi Mağusa) (Yerinden) – Bu Meclisin ihtiyacaı olan budur.

ARİF ALBAYRAK (Gazi Mağusa) – Günün sonunda bunu da yaptırdılar bize.

Evet, Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Cumhuriyetinden bir değerli yazar Kıbrıs’ı gelip gördükten sonra bir yazısında şöyle der. O İstanbul, o Türkiye güzel Türkçesi ile yazdığı sözlerinde şöyle der: Yasemin çiçeklerinden başka kim var ki bunca uzun yaşayan ve anlatan bize Kıbrıs’ı ve burada yaşananları. Burada nefes alıp vermiş kralları, kraliçeleri, yaşanmışlıkları, gerçekte kazanıldığı sanılan aslında kaybedilen savaşları, yitirilen hayatları. Yasemini sırf bu yüzden Kıbrıslılarla helalli görürler. İnsanlar büyüleyici yasemin çiçeğini bunun için hep uğur bilirler. Hangi evin bahçesinde yoksa yasemin o ev hep eksik bilinmiş diyor yazar. Şimdi anladınız mı neden ruhum huzur buluyor Kıbrıs’ta diyor. Türkiye’den gelen bir değerli yazar Sabiha Rana. Belki o yüzdendir Zorlu Töre dostumun da evinde 10 tane yasemin ağacının oluşu. Bunu da kabul ederse 11’inci olur belki ama ben bunu Meclise armağan etmek isterim, bahçesine dikelim hep birlikte. Sahip çıkmazlarsa benim dikeceğim başka bir yer bulunur elbette. Kıbrıslı Türklerin gönülleri böyle yaseminlerin dikilmesi için en güzel topraktır aslında. Teşekkür ediyorum hem Bayrak Radyo Televizyon Kurumuna onun müdürüne hem de Yüksek Yayın Kuruluna onun başkanına ki böylesi iki önemli hayati konuyu tartıştırmayı gündeme açtılar ve bir kez daha Kıbrıslı Türkler üzerlerindeki ölü toprağını silkelemek üzere ortaya çıktılar. Yoksa yüksek seslerle veya nutuklarla, veya zeminine Mehter Marşını koymak ihtiyacı hissettiğimiz söylemlerle bir yere gidilemeyeceği bir gerçektir aslında ama olsun, gene de güzel.

758

Page 72: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Bundan bir buçuk yıl kadar önce idi Bayrak Radyo Televizyon Kurumunda bakın ne güzel söylüyoruz, Bayrak Radyo Televizyon Kurumu çünkü gerçekten uzun yıllardan beridir bu yüreğimize kazınan bir olay oldu, isim oldu bundan kimse rahatsızlık duymuyor. Yasemin FM diye bir FM kurdu 94.6 frekansında FM ve o günden beridir 1300 tane Kıbrıslı Türk şarkının sunulduğu tek kanal oldu. Gururu oldu yani bu ülkenin. Ve bunun üzerine çok şarkılar yapıldı, bu tetikledi, motive etti ve bugünlere geldik. Ama 19 Nisan sonrasında bahsettik geçmiş konuşmalarımızda da öyle bir potansiyel yaratıldı ki isimlere saldırılır oldu. Hedefler başka türlü gösterildi. Sanki heykeli sevenlerle sevmeyenler gibi bir ayrıma gidildi. Böyle bir karikatür tabii yapıldı mı? yapılmadı mı? bilemiyorum ama elbette ki siyasi karikatür çizen arkadaşlarım bir gün bunu da yapacaklar. Onlar yapmazsa ben çizeceğim bunu. Bir heykel düşünün üstünde bir general kocaman bir de kılıç olsun elinde. Ona resmi törenlerde siyah bıyıklı bazı müdürler örneğin bazı kurumları temsilen gidip çelenk koymak durumunda olsunlar. O at da yaklaşsın onlara desin ki sevgili müdürüm kumandanın buyruğudur, çelenklerde yasemin çiçeği olmasın, alerji yapar da. Dolayısıyla değerli arkadaşlar gün geldi öyle bir ortam yaratıldı ki yasemin bir şeylerin simgesi oldu. Ben bir konuşma yaptıktan sonra teşekkür ediyorum BRT Kurumunun müdürü geldi, telefon açtı daha doğrusu yarım saate yakın konuştuk. Çok kibar, sağ olsun. Ama farklı şeyleri konuşuyoruz. Anlaşamıyoruz bu noktada ve karşı çıkacağımızı söyledik. Burada bir simge yanıltması yok. Yani şimdi zeytin dalı barışı ifade eder diye barış karşıtlarının bütün zeytin ağaçlarını kesmesi mi gerekir. Ya da TKP’nin BDH’nın ve TDP’nin tarihsel süreci içerisinde güvercin simgesi oldu diye biz evrensel barışı simgeleyen güvercini yaralı bir kuş olarak mı görmemiz lazım, yoksa beyaz saçlı arkadaşlarımızın Kıbrıs’taki bütün güvercinleri temizlemesi mi lazım. Ha biz turuncu rengi de seviyoruz. Vangof değerli arkadaşlarım, en güzel tablolarını turuncu renklerini kullanarak yaptı. Böyle şartlanmışlık olmaz, toplumu böyle bölmek olmaz. Ha gönlümüzün bir kenarında yeşil var mı, o ayrı bir konu, o kimseyi rahatsız etmesin. Yani güneş şimdi UBP'yi temsil eder diye biz dünyada var olan güneşi sevmeyecek miyiz? Dolayısıyla değerli arkadaşlarım, bu biraz da kasıtlı olan ve simgeleştirilerek karşı çıkılan ama aslında neyi hedef aldığı belli olan bir sistemdir. Kıbrıslı Türk kelimesinin kullanılmasının yasaklanması da aynı mantığın eseridir. Şuna dikkatinizi çekmek isterim ki bir yıl kusur zaman boyunca Yasemin Fm diye çağrı yapan sunucuların, dil sürçmesi münasebeti ile işte “Şu anda Yasemin Fm’de bizi dinlemektesiniz, ay pardon Radyo Bayrak 5’desiniz” deyişleri de ve ondan sonra uyarı alışları da bir realitedir, bunları biz uydurmadık. Böyle şeylerle uğraşmaktan vazgeçilmesi lazım. BRT çağdaş bir yasaya ihtiyaç duyuyor arkadaşlar. Bayrak Radyo Televizyon Kurulu ciddi bir çağdaş yasaya ihtiyaç duyuyor. Olması gereken bir çok şey var. TRT ile işbirliği ile çok güzel şeyler yapabilirler. Olmuyor, başka

759

Page 73: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

şeylerle uğraşıyor BRT. Onun bir çağdaş nota arşivinin olması lazım. İşte kendi kültürüne, kendi dokusuna, toprağına, kültürüne sahip çıkışının belirtileri bunlardır. Bana bir tek Kıbrıslı Türk’ün notasının kopyasını getirebilirmisiniz mesela Bayrak Radyo Televizyon Kurumundan, Türk notası diyorum, Türk. Yok. Bunun olması için de gayret sarf etmesi lazım bir kısım arkadaşın. Ya da daha çağdaş bir donanım kazanması için. Var mıdır bir saz heyeti mesela kadrolu BRT’nin. 700 kişi var orada, Allah bilir on tane bahçıvanı vardır ama bu konu ile alakalı kimse yoktur. Bir ciddi korusu var mıdır BRT’nin. Bunlar ülkenin dışa açılan ciddi aynalarıdır. Bunun altını doldurmak lazımdır. Ama olmuyor değerli arkadaşlar. Tabii zorlayarak bu işleri yapmak nereye kadar gider bilemem. Zorla olsaydı daha önce verdiğim çifte şirinler ve bıyık hikayeleri de tutardı, tutmaz onlar bu ülkede. Namık Kemal’de söylemişti bir ara hatırlarsınız Hürriyet Kasidesinde “Ne mümkün zulüm ile bidal ile imhai hürriyet. Çalış idraki kaldır”…

ZORLU TÖRE (Lefkoşa) (Yerinden) – Çok güzel.

ARİF ALBAYRAK (Devamla) – Evet, Zorlu Töre biliyor onu. Evet, “Çalış idraki kaldır muktedirsen hademiyetten.” Ama şunu söyleyeyim ki hiçbir bahçede yasemin eksik olmayacak. Kıbrıslı Türklerin hiçbir şiirinde de yasemin eksilmeyecek. Şarkılarında da yasemin eksilmeyecek. Etki tepki doğurur. O nedenle ben bir kez daha bazı şeyleri hatırlattıkları için teşekkür ediyorum. Bir iki cümle de bu zaman konusuna riayet etmek açısından dil üzerine söyleyip bitirmek istiyorum. Güzelyurt’tan bir gurbet arkadaşımız İngiltere’ye gider, on yıl kalır. Yıllar sonra bir Kıbrıslı Türk gittiği zaman bu arkadaşımızı görür, der ki, Ali’ydi ismi. “Ali gardaş nasıl gider, herşey tamam mıdır?” “Evet” der. “Ne yapıyorsun?” “İşte gene eski işimi yapıyorum, karpuz satarak geçinirim der burada da.” “Ya Ali diyor, sen on senedir İngiltere’desin, biraz da İngilizce öğrendin mi?” “Ye ole” der Ali “Ye ole.” Bazı şeyleri anlatabildim umarım size bununla. Bir de ilginç bir yazı okudum sağolsun Nazım Beratlı arkadaşımız. Şöyle diyor bir hikayesinde, 50’li yıllar sonrasında Rumca konuşmanın ciddi bir şekilde engellenmeye çalışıldığı bir dönemde Luricina’da TMT adına görev yapan bir Rumca konuşma eğilimi insanı avlayacak pozisyondaki görevli ısrarla bir kahveye gider ve saatlerce bekler, birisi bir kelime Rumca konuşsun ve hemen cezayı bassın diye. Ne ise gün bitimine doğru kimse konuşmaz, adam iş yapamamanın sıkıntısı ile evine dönmeye çalışır ve akşam üstü yorgun bir ihtiyar gelir Luricina’da yani Akıncılar’da ve der ki kahveye girdiğinde “Yasas re betya” ha der görevli “fertte bende şilinya re gumbare” bilmem bunu da anlatabildim mi size ne demek istediğimi? Dolayısıyla değerli arkadaşlarım her sanatçı insanın, her aydın insanın Kıbrıs’ta yaseminini bu en güzel renkli çiçeği koruması gerektiğini düşünüyorum. Siyah gömlek giyişim de bu beyaz duruşu simgeleyen

760

Page 74: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

yasemine karşı bir protesto olarak algılansın lütfen. Çünkü bu suskun beyazlığa bütün renkler eğiliyor, bizim de eğilmemiz gerekiyor.

Bir küçük önerim olacak, sözlerimi bitirirken. Kıbrıs Türk kültürüne sahip çıkmaktan bahsediyoruz. Dört ayı geçti hala daha Meclisin zili Kıbrıslı Türklerin eserlerinden hazırlanan Meclisin zili bir kenarda boynu bükük bu yasemin gibi bekliyor ve gerçekleştirilemedi. Bunu her fırsatta ben soracağım. Kendi kültürümüze verdiğimiz bir değerin ifadesi olarak bir yerlerde duracak. Son kez de bir cümle ile şu anda Antalya Film Festivalinde bizim gururla temsil edildiğimiz sevgili Yıldırım’ın bir “Gün Batarken” isimli ilk uzun ve trajlı ve bütün finans kaynağını Kıbrıs’tan alarak yapan bir film var. Bu konuya gerçekten Türkiye’den gelen ve bizi çeken insanlara Başbakanlığın, ilgili bakanlıkların ya da makamların teşekkürleri ile bitiyor sonları ama ne kadar ilginçtir ki bu festivale katılan ilk filmimize nasıl katkı koyduklarını merak ediyorum ben. Ve biraz ilgi olması gerekiyor diyorum özellikle Kültür Bakanlığı tarafından. Çünkü bu filmin ismi “Gün Batarken” ve diyorum ki Kıbrıslı Türkler için de gün batmadan bunu yapmak gerekiyor. Teşekkür eder, saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Albayrak. Buyurun Sayın Bakan.

BAYINDIRLIK VE ULAŞTIRMA BAKANI HASAN TAÇOY – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Albayrak’ın yapmış olduğu renkli konuşmayı hep birlikte dinledik. Ve içinde tabii ki konu arasında saklı olan işte Yasemin FM’in isminin değiştirilmesi olayını gündeme getirdi. Ve Yasemin FM’in isminin Bayrak Radyo 5 olduğunu dile getirdi.

MEHMET ÇAKICI (Lefkoşa) (Yerinden) – Öyle mi oldu o?

HASAN TAÇOY (Devamla) – Evet. Şimdi bu radyo 2003 yılında kuruldu yanılmıyorsam ve bu bilgiyi siz bire bir aldığınızı biliyorum. Siz konuşmaya başladığınız zaman aradım ve öğrendim. Bire bir aldığınızı öğrendim ve konuştuğunuzu öğrendim. 2003 yılında kurulan bu radyonun ismi Bayrak Radyo Televizyon Kurumu BRT, Türk Sanat Müziği Radyosuydu. Ancak o dönemin müdürünün Türk Sanat Müziğine fazla hoş bakmadığı dolayısıyla 2008 yılında radyonun ismini değiştirerek ve yapılan 2003’le 2005 yılları arasında 2008 yılları arasında yapılan o Radyo 5 çalışmalarının da tümünü göz ardı ederek radyonun ismini Yasemin FM olarak koyduğunu duyduk. Aynı zamanda bu kişinin kendi bestesi olan bir şarkının da “Yasemin” olduğunu ben şimdi öğrendim, bilmezdim. Az önce öğrendim, kendi şarkısının adını da buraya koyduğu iddiaları yapıldı.

ARİF ALBAYRAK (Mağusa) (Yerinden) – Olur mu öyle saçmalık. Benim de şarkım var “Yasemin.”

761

Page 75: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

HASAN TAÇOY (Devamla) – Olabilir, demek iki tane Yasemin şarkısı var. Bu sizin söyleminiz veyahut da sizin söylediğiniz sözlerin arasından çıkan olay. Bir diğer yandan bakıyorum örneklerine, işte Güney’de RİK 1, RİK 2, RİK 3, RİK 4, hepsi gündemde ve bunlar da sürekli yayın yapan olaylar arasında veyahut da radyoları arasında. Şimdi siz bir Bayrak Radyo Televizyon Kurumunun bir yayının düşünün ki içinde Bayrak Radyo Televizyon Kurumunu dillendirmesin, söylemesin ve bu Bayrak, BRT Radyosu diye geçmesin. Olmaz. Mantıken, tamamen ters.

ARİF ALBAYRAK (Yerinden) (Devamla) - Müdürle konuştuğun bellidir.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Efendim?

ARİF ALBAYRAK (Yerinden) (Devamla) - Müdürle konuştuğunuz bellidir. Aynısını duyduk, bana saçma geldi o zaman da.

HASAN TAÇOY (Devamla) – E siz kiminle konuştuysanız ben de aynı kişi ile konuştum. Ve bu olayda, bu olayda tüm yönetim kurulu kararı alırken, bu konuda karar alırken, çünkü Yönetim Kurulu bu kararı üretti, bu kararı üretirken Kıbrıs Gazeteciler Cemiyeti de buna evet dedi ve oybirliği ile bu o Yönetim Kurulundan geçti. Ve onun için sizin de bizim de değer verdiğimiz sivil toplum örgütleri dahil bu gibi olaylara evet dedikten sonra benim iştikal alanım değildir, konuyla fazla da ilgilenmedim. Sadece bugün siz bu konuşmayı yapacaksınız diye açtım ve öğrendim merakımdan, yaseminizi de orada köşede gördükten sonra açtım ve öğrendim, tahmin ettim bunun böyle olduğunu ve bu bulguları buldum.

MEHMET ÇAKICI (Lefkoşa) (Yerinden) – Yanlıştır Sayın Bakan. Mesela bir örnek vereyim.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Tabii şimdi…MEHMET ÇAKICI (Yerinden) (Devamla) - GAK TV var, Genç TV’de

yayınlanıyor. Mesela bir Türkiye’den örnek vereyim Türk Hava Yolları var. Neden rahatsız olsun ki?

HASAN TAÇOY (Devamla) – Olabilir. AKİS var Bayrak Radyo Televizyon Kurulunda yayınladı. Ve yani onlar, onlar ayrı şeyler. Bu radyonun adıdır, programın adı değil.

MEHMET ÇAKICI (Yerinden) (Devamla) - Efendim?

762

Page 76: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

HASAN TAÇOY (Devamla) – Bu radyonun adıdır, programın değil. Siz program adından bahsediyorsunuz. İkisi arasında dağlar kadar fark vardır Sayın Çakıcı. Biri program adıdır, birisi de, birisi de…

MEHMET ÇAKICI (Yerinden) (Devamla) - Bir şey daha söyleyeyim, reklamı o kadar güçlü ki Yasemin FM’i hepimiz öğrendik.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Tamam, ne güzel, ne güzel.

MEHMET ÇAKICI (Yerinden) (Devamla) - Biz öğrenilmeyi, reklamı güçlü bir şeyi bir program adı, BRT’ye mal olmuş bir programı ortadan kaldırıyor.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Ben, evet.

MEHMET ÇAKICI (Yerinden) (Devamla) - Televizyonlara çıkıyor program. Yani bu o kadar derin bir sorun çıkıyor ki “Yasemin” kelimesinden rahatsız oldunuz ve bunu kaldırmaya çalışıyorsunuz.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Bakın bu konu, bu konu… Hayır efendim, siz bunu özellikle demek ki siz bu “Yasemin” kelimesini demek ki başka şartlar için de kullanıyorsunuz. Hepimiz de biliyoruz niçin kullandığınızı Sayın Çakıcı.

ARİF ALBAYRAK (Yerinden) (Devamla) - Neden spikerler eleştiriliyor, uyarılıyor Sayın Bakan?

HASAN TAÇOY (Devamla) – Yani bunu bana bu Kürsülerden söylettirmeyiniz şimdi “Yasemin” kelimesini niye kullandığınızı ve ne amaçla kullandığınızı bu Kürsülerden söylettirmeyin. Daha geçen gün, daha geçen gün gazetelerden…

MEHMET ÇAKICI (Yerinden) (Devamla) - Söyleyin yahu, söyleyin. “Yasemin” kelimesini ne kötü amaçla kullandığımızı söyleyin.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Hayır, Vallahi bilmem. Sen geleceksin, anlatacaksın buradan. Amacın nedir yani, o kelimenin, o kelimenin siyasi boyutunu…

MEHMET ÇAKICI (Yerinden) (Devamla) - “Yasemin” kelimesini hangi amaçla kullandığımızı söyleyin. Siyasi bir kelimedir yani “Yasemin” ?

HASAN TAÇOY (Devamla) – Gazeteleri al oku ve göreceksin. Gazeteleri alıp gördüğünde göreceğiz Sayın Çakıcı.

763

Page 77: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

BAŞKAN – Karşılıklı konuşmayın lütfen.

MEHMET ÇAKICI (Yerinden) (Devamla) - Sökün o zaman “Yasemin” kelimesini. Olacak iş değil.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Gazeteleri okuduğun zaman göreceksin neler olduğunu. Onun için siz biliyorsunuz ne olduğunu.

ARİF ALBAYRAK (Yerinden) (Devamla) - Tamam işte, mesele anlaşıldı.

HASAN TAÇOY (Devamla) - Hiçbir şekilde, hiçbir şekilde dikkatli okuyucuların gözünden kaçmayacak kadar, dikkatli okuyucuların gözünden kaçmayacak kadar belirgin siyasi anlamını taşıyan ve sizce siyasi anlamını taşıyan bir olgu taşır o kelime. Ben onu buradan işte “Rahatsız oldunuz” bilmem ne, ne. Sizin getireceğiniz noktayı ben çok iyi biliyorum. Onun için söylüyorum bunları.

MEHMET ÇAKICI (Yerinden) (Devamla) - Ama kaldırdınız. Ben kaldırmadım. Kaldırmadınız mı?

HASAN TAÇOY (Devamla) – Yani sizin yapmaya çalıştığınız, sizin yapmaya çalıştığınızı biz biliyoruz zaten Sayın Çakıcı. Görüşünüze de saygımız vardır ve sonsuzdur bu saygımız. Ancak…

MEHMET ÇAKICI (Yerinden) (Devamla) - Ne yapmaya çalışıyoruz?

HASAN TAÇOY (Devamla) – Ancak, burada şimdi şu anda bunun benim söylemek istemediğim ve söylemediğim olayları kalkıp bana buradan söylettirmeyin. Bir ifadeniz varsa buyurunuz buradan. O suçlamaları siz kendi kendinize de yapabilirsiniz.

Evet, Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ben çok merak ederim, son günlerde, son günlerde bir olay daha var. İşte dile önem verilsin dedi Sayın Albayrak. Ben şunu duydum, Bursa şeftalisini duydum. Bursalı şeftaliyi duymadım. Kıbrıs eşeğini duydum, Kıbrıslı söylemeyeceğim ekini koymamayım sonuna, duymadım. Yani Türkçenin de bir kuralı vardır. Kıbrıs Türkü olur, Kıbrıslı bir Türk olur, araya bir sıfat girer ama iddia Kıbrıslı Türk tamamen siyasi boyutlara taşır, aynen başka olaylarda olduğu gibi. Onun için, onun için arkadaşlar amaç olarak bazı şeyler de düşünüldüğü gibi değildir. Yapılan hazırlık, yapılan çalışma ve herkesin bir diğerinde olduğu gibi siyaseten de olsa diğer şekliyle de olsa saygısının olmasını ve tüm görüşleri bir arada barındırabilecek saygıların paylaşılmasını ben hepinizden rica ederim, teşekkür eder saygılar sunarım.

764

Page 78: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

ARİF ALBAYRAK (Gazi Mağusa) (Yerinden) – Anlamadık burayı Sayın Bakan.

HASAN TAÇOY (Yerinden) (Devamla) - ..... Gel anlatayım sana.

MEHMET ÇAKICI (Lefkoşa) (Yerinden) – Söz hakkı yahu....

BAŞKAN – Sataşma yok.

FATMA EKENOĞLU (Güzelyut) (Yerinden) – Tekrar alabilir ama beş dakika ...

BAŞKAN – Sataşma yoktur vermeyeceğim.

FATMA EKENOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Sataşma olmadığında da alabilir.

ARİF ALBAYRAK (Gazi Mağusa) (Yerinden) – İstemem alayım ama yani Kıbrıslı Türk diye bir tanımlama bilimsel dil ölçeklerine göre yanlıştır mı? ben yanlış mı algıladım, öyle mi dedi?

MEHMET ÇAKICI (Yerinden) (Devamla) - Canınız çekti, istediğiniz kelimeyi kaldırın, canınız çekti yasemine anlam katın, canınız çekti .....

BAYINDIRLIK VE ULAŞTIRMA BAKANI HASAN TAÇOY (Yerinden) – Öyle bir derdim yok.

BAŞKAN – Sayın milletvekili....

MEHMET ÇAKICI (Yerinden) (Devamla) - Bundan sonra ... belirlediği şartlara, kelimelere göre .....

ARİF ALBAYRAK (Yerinden) (Devamla) - Bravo, takdir ederim seni UBP’nin gerçek yüzü ve net yüzü olarak duruyor orada bir kez daha ....

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri; sırada Özgürlük ve Reform Partisi Gazi Mağusa milletvekili Sayın Doçent Doktor Turgay Avcı’nın Dışişleri Bakanlığındaki Sınav Tüzüğü ile ilgili gündem dışı konuşma istemi vardır. Sayın katip okuyun lütfen.

KATİP – Ekim 2009

Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı,Lefkoşa.

765

Page 79: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

Cumhuriyet Meclisinin, 15 Ekim 2009 tarihli 5’inci Birleşiminde “dış,işleri Bakanlığındaki Sınav Tüzüğü” ile ilgili gündem dışı konuşma yapmak istiyorum.

İçtüzüğün 62’nci maddesi uyarınca gereğini saygılarımla arz ederim.

Doç. Dr. Turgay AVCI ÖRP Gazi Mağusa

Milletvekili

BAŞKAN – Buyurun Sayın Avcı.TURGAY AVCI (Gazi Mağusa) – Sayın Başkan, değerli

milletvekilleri; Bugün gündeme getirmek istediğim konu Dışişleri Bakanlığında yeni istihdam edilecek Üçüncü Sınıf Meslek Memurlarının işe alınma kriterleri ile ilgili bizim dönemimizde yaptığımız değişiklik ve maalesef Ulusal Birlik Partisinin hükümete gelir gelmez yaptığı değişikliği paylaşmak istiyorum.

(Meclis Başkan Yardımcısı Sayın Mustafa Yektaoğlu, Meclis Kürsüsünü Sayın Ahmet Eti’den devralır)

Bu Kürsüye her çıkan ya hemen çözüm, hemen çözüm ise Kıbrıs Türkünün yurt dışında hemen 60-70 diplomata ihtiyacı olacak, hemen. Diğer taraftan KKTC yaşatılacak diye bu Kürsüye çıkanlar şunu bilmelidir ki KKTC Sarayönünde yaşatılamaz. Yaşatılacaksa dünyada yaşatılacak. O zaman iki yüze yakın eğitimli diplomata ihtiyacı var, dünyaya açılım budur. Yani hangi alternatif olursa olsun çözüm evet çözüme destek veriyor ÖRP ama Kıbrıs Türkünün adil, eşit ve anlı dik, başı dik yürüyeceği bir çözüme evet diyor. Dışişleri Bakanlığı görevine geldiğimde kurumsal yapıya önem vermemiz gerektiğini hep vurguladım. Ve geldir gelmez de Dışişleri Bakanlığının ihtiyaç duyduğu meslek memurlarının istihdamı konusunda arkadaşlarla bir çok konuyu paylaştık. Bir baktık ki Dışişleri Bakanlığına meslek memuru alınırken multiple choice çoktan seçmeli yani A,B,C sınav soruları ve cevapları ile istihdam yapılıyordu. Ve dedik ki Dışişleri Bakanlığının bir ayrıcalığı olmalı. Çünkü Lisanı ile, bilgisi ile, alt yapısı ile, eğitimi ile hata affetmeyen bir Bakanlıktır. Bakın, bazen bu Kürsülerden görüşmelerde konuşulan bir kelime haftalarca, aylarca tartışılır, kelime. O bakımdan Dışişleri Bakanlığı personelinin meslek memurunun yapacağı bir hata geriye dönüşü olmayan bir hata olarak kabul edilir. Ve ne yaptık, 2007 Ocak ayında, 2006 Eylülde göreve geldik, 2007 Ocak ayında hemen sınav tüzüğünü yeniledik. O güne kadar Dışişleri Bakanlığına ait bir sınav tüzüğü yoktu. Kamu Hizmetlerinin bir istihdam Tüzüğü vardı. 2007 Ocak ayında şunu getirdik. Dışişleri Hizmetleri sınıfı üçüncü

766

Page 80: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

derecesinden görünen kadrolara atanacak adaylar için yukarıda öngörülen çoktan seçmeli sınav yerine Kamu Hizmetleri Komisyonu tarafından aşağıdaki konularda yazılı yarışma, yani essey tipi dediğimiz yazılı sınav tüzüğünü getirdik, çoktan seçmeli yerine. Ne vardı bu sınavda? Diplomatik dilde Türkçe kompozisyonu 20 puan, Kıbrıs tarihi, coğrafyası, Kıbrıs’la ilgili güncel konular, sorunlar, Kıbrıs’la ilgili uluslararası politikalar 20 puan. İngilizce ve Fransızca veya Almanca veya Rumca dillerinde yazılmış kapsamlı bir metnin Türkçe’ye çevrileri veya Türkçe’ye özetlenmesi 30 puan. Diplomatik dilde İngilizce veya Fransızca veya Almanca veya Rumca kompozisyon yazılması 30 puan. Ve ortaya çıkan yeni sınav çerçevesi bunun üzerine oturtulmuştu. 2007 yılında yaklaşık 150 kişi yazılı sınava girdi, on genç arkadaş istihdam edildi. Ve bu gençler biliyorsunuz daha sonra Ankara’da dört aylık bir eğitim aldılar. 2008 yılında yine 100-150 kişinin girdiği yazılı sınavda on genç arkadaş daha istihdam edildi. Ve yine bu gençler Ankara’da eğitimlerini aldılar ve görevlerine başladılar. Peki sadece yazılı sınavla mı alını bu gençler? Hayır, mülakat da yapıldı. Peki mülakatta ne vardı? Kıbrıs tarihi, coğrafyası, Kıbrıs’la ilgili güncel konular, uluslararası politikalar 30 puan. Genel kültür 20 puan. Yabancı dil, ikici yabancı dil 10 puan, ikinci yabancı dil…

ÖMER SOYER KALYONCU (Girne) (Yerinden) – Yani hep ihtiyaç vardı bunlara?

TURGAY AVCI (Devamla) – İkici yabacı dil, yani İngilizce’nin yanında bir Almanca, Fransızca, Rumca, Rusça, Arapça, bununda puanlaması vardı. Yabancı dilde muhakeme, kavrayış, ifade yeteneği 20 puan. Uluslararası siyasal sorunlar, uluslararası siyaset 20 puan. Bu da mülakatın değerlendirmesi.

ÖMER SOYER KALYONCU (Yerinden) (Devamla) - Ama siz çok kaliteli adam aradınız galiba.

TURGAY AVCI (Devamla) – Bulduk. Hakikaten gençlerimiz olağan üstü yeteneklere sahip. Ve şunu söyleyeyim, istihdam ettiğimiz 20 genç Türkiye Dışişlerinde aldıkları eğitim sonrasında da görevlerine başladılar. Eski Dışişleri Bakanı, bugünün Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül KKTC'ye yaptığı ilk ziyarette masada Cumhurbaşkanlığı makamında söylediği söz şu oldu. Gönderdiğiniz gençler gerçekten takdire şayandır, eğitimleri ile, lisanları ile ve becerileri ile. Şimdi niye getirdim bu konuyu? Peki 2007’de biz bu Tüzük değişikliğini yaptık. Ve 20 genç bu sınavlarla alındı ve göreve başladılar. Ulusal Birlik Partisi Hükümete gelir gelmez Ağustos 2009, 5 Ağustos. Bakanlar Kurulundan hemen şu kararı aldı: “Bakanlar Kurulu ek’te sunulan 2009 Kamu Görevlileri Sınav (Değişiklik) Tüzüğünü onayladı.” Ne var bu değişiklikte hep birlikte bakalım. Bu Tüzük ile diyor, 5 Ağustos 2009, Sayın Dışişleri

767

Page 81: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

Bakanının yaptığı bir önergeydi bu Bakanlar Kuruluna. Resmi Gazete Ek 3, 29 Ocak 2007 yani bizim o olağanüstü eğitim, beceri, lisan ihtiyacı olarak konulan sınav tüzüğünün, yer alan 2007 Kamu Görevlileri Sınav Tüzüğü söz konusu tüzük uyarınca yapılmış olan işlemlere halel gelmeksizin yürürlükten kaldırıldı. Yani artık Dışişleri Bakanlığına alınacak meslek memurları hiçbir farklı sınava tabi tutulmayacak, devletin bütün kurumlarına kamuya alınan üçüncü sınıf memur gibi, aynı çoktan seçmeli sınavdan geçecek. Yani daha açıkça, Orman Dairesi, Su İşleri, Çevre ve diğer bütün Bakanlıklara alınacak memurların aynı sınavdan geçecek. Peki nerde bunun lisanı? Nerde bunun hakimiyeti?

ÖMER KALYONCU (Girne) (Yerinden) – Öyle adama ihtiyacı yoktur.

TURGAY AVCI (Devamla) – Yani şunu bir kez daha gördük ki, maalesef üzülerek söylüyorum, partisel istihdam amaçlı yapılan bir değişiklik apar topar. Yani öncelik bu olamazdı, olamazdı. Ve şunu da söyleyeyim, alınan 20 gencin sınavlarını Doğu Akdeniz Üniversitesi’ndeki üç profesör, isimleri kapalı olarak sınavları yapmıştır Kamu Hizmetlerinin denetiminde tabii. Mülakatlarda o hocalar yine bulunmuştur. Ve çok açıkça söyleyeyim, bu 20 gencin içerisinde her görüşten de genç vardır. Bu da güzel birşey. Ama o görüşler Dışişleri Bakanlığında hiçbir zaman konu olmamıştır, olmamıştır. O gençlerin bazıları şu anda Amerika’da, İngiltere’de, Brüksel’de, Türkiye’de görev yapıyor. Bir tek sebebi var bunun, bazı kişilerin yine eski sistemle Dışişleri Bakanlığına torpille alınması. Bu Mecliste bulunan bir milletvekilimizin bir kızı. Dışişleri Bakanlığının bugünkü Müsteşarının çocuğu yapılan yazılı sınavlara girmiş, başarı sağlayamamış. Bu Kürsüden bunları söylememiz gerekiyor çünkü en kısa sürede Dışişlerine yapılacak olan bu metot ve istihdamlarda o iki genci göreceğiz. Nasıl ki Sayıştaylık Yasasında buradan isimler verildiydi herkes karşı çıkmıştı ama geçen Pazartesi o isim girdi üye olarak, ben de buradan söylüyorum, apar topar Dışişleri Bakanlığının meslek memuru yazılı sınav koşullarının iptal edilmesinin gerekçesi başka birşey olamaz, olamaz. Ondan sonra ahkam kesilecek, uluslararası ilişkiler, dünya ile bütünleşme, açılım ve Kıbrıs Türkü’nün haklarının korunması ve savunması.

ÖMER KALYONCU (Yerinden) (Devamla) – Görüşmeyince…

TURGAY AVCI (Devamla) – Maalesef bu konu kabul edilir bir konu değildir. Bu konu kabul edilir bir konu değildir. Ha, geri alacak mı Ulusal Birlik Partisi? Kesinlikle. Ayni yapı içerisinde, ayni mentalite içerisinde devam edecekler. Zaten kimseyi de kaale aldıkları yok. 26 var devam. Ama bu düşünce bu ülkeye zarar verir ve şunu da söyleyeyim. Türkiye

768

Page 82: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

Dışişleri Bakanlığı da bu konuda rahatsız olmuştur. Çünkü biz bu Sınav Tüzüğünü getirirken kurumsallaşmış hakikaten ülkede ve bölgede Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın başarılarına baktığımızda öyle bir yapıyı oturtmaya çalışmıştık. Bakanın, partinin talepleri ile alınacak kişiler değil gerçekten 20-30 sayfa yazılı cevap verebilecek, tercüme yapabilecek, kompozisyon yazabilecek, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine sınavda bir mektup yazabilecek yeteneklere sahip kişilerin alınması için uğraş verdik. Bir anda silindi ve gitti. Anlayış bu olmamalı. Tabii Sayın Bakan giderken bana bugün burada olamayışının sebebini söyledi. Amerikan Büyükelçisi ile yemekte olacağını söyledi ama şunu da söyleyeyim. Gündem dışı konulardaki Bakan arkadaşların burada olması gerekir. Yani Milli Eğitim konuşuldu biraz önce Milli Eğitim Bakanı bir toplantıda. O zaman pek anlamı kalmıyor. Gündem dışıların amacı süre de kısaltıldı. Bana göre daha da disiplinli olması gerekiyor. Yani 15 beş daha 20 dakikada her gündem dışının tamamlanması gerekir. Bakanlar da burada olmalıdır ki bunlara cevap versin. Yoksa biz kendimiz anlatırız, kendimiz cevap veririz konumu değil. Yanılmıyorsam Dışişleri Bakanı bunu Pazartesi Günü yanıtlayacağını söyledi.

Evet, biraz önce tekrar bir laf atma galiba olduğu iddia edilmişti Kıbrıs Görüşmeleri ile ilgili. Tekrar vurguluyorum ÖRP olarak Görüşme Sürecine destek veriyoruz ancak…

ZORLU TÖRE (Lefkoşa) (Yerinden) – İçeriğine?

TURGAY AVCI (Devamla) – Ancak Sayın Töre’nin de ifade ettiği gibi yani bu ülkede tırnak içerisinde Türkiye’den gelen kardeşlerimizin farklılaştırılması gibi bir konu söz konusu değildir. Rum tarafında yaşayan, vatandaş yapılan 100-150 bin Yunanlıyı kim sorguluyor? Sorgulamıyor. Onun için bir anlaşmada burada vatandaş olan, KKTC Vatandaşı olan her bireyin o çerçeve içerisinde değerlendirileceğinin de burada ÖRP olarak destekçisi olacağız. Bu bir kez daha burada ifade etmek gerekiyor. Rum Ulusal Konseyi istediği kararı alır. Kendi iç tabanına göre seslendirir. Kıbrıs Türkü de “keşke” diyorum o toplumsal uzlaşıya ulaşabilse ve tek ses, tek güç olarak konuşabilse.

Ben tekrar bu Mecliste gündem dışı konuşmalar yapılırken ilgili Bakanların da burada olabilmesinin çok önemli olduğunu tekrar vurguluyorum. Biraz sonra başka konular konuşulacak. Belli ki Bakanlar Perşembe Günleri toplantılarını ve görüşmelerini koyuyorlar. Bu doğru bir yaklaşım değildir.

ARİF ALBAYRAK (Gazi Mağusa) (Yerinden) – Biz böyle anlaşmadıydık zaten. Biz 15 dakikayı kabul edecektik onlar da burada olacaktı.

769

Page 83: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

TURGAY AVCI (Devamla) – Dışişleri Bakanlığının Sınav Tüzüğü ümidim tekrar gözden geçirilir. Ama pek umutlu olmadığımı da söyleyeyim. Belli ki biz yaptık, istediklerimizi alacağız. Dışişleri Bakanlığının yeni kadrolarının da kimler olacağı, kaliteleri, eğitimleri, becerileri ile değil, partisel torpilleri ile olacaktır. Bu hepimize zarar verecektir. Görüşme sürecinin sonrasında olası bir görüşme de zarar verecektir ya da olmayacak bir çözümde mevcut durumun, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin güçlendirilmesi konusunda da zarar verecektir. Bunu tekrar vurgulamak istedim. Peki, daha konuşulacak konular vardı ama Pazartesi’ye bırakalım çünkü dinleyen yoktur. Saygılar sunarım.

BAŞKAN – Sayın Avcı, teşekkür ederiz.

Şimdi sırada Cumhuriyetçi Türk Partisi Güzelyurt Milletvekili Sayın Dr. Fatma Ekenoğlu’nun, “Hükümetin İstihdam Politikaları ve İşten Çıkarılanlar” ile ilgili gündem dışı konuşma istemi vardır. Sayın Katip, istemi okur musunuz lütfen.

KATİP –

8 Ekim 2009

Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı,Lefkoşa.

Cumhuriyet Meclisinin, 15 Ekim 2009 tarihli 5’inci Birleşiminde “Hükümetin İstihdam Politikaları ve İşten Çıkarılanlar” ile ilgili gündem dışı konuşma yapmak istiyorum.

İçtüzüğün 62’nci maddesi uyarınca gereğini saygılarımla arzederim.

Dr. Fatma EKENOĞLUCTP Güzelyurt Milletvekili

BAŞKAN – Buyurun.

FATMA EKENOĞLU (Güzelyurt) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Tabii ki bu sıraları boş gören Ulusal Birlik Partisi Milletvekilleri, burada konuşurken hep şikayet ederlerdi sıralar boş diye ama aynı şekilde milletvekilleri ve Hükümet sıraları da boş, sadece bir nöbetçi Bakan burada. Biz yapılan yanlışlıkları gündeme getirmek için

770

Page 84: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

buradayız dolayısıyla boş sıralara konuşsak da konuşmaya devam edeceğiz. Çünkü halkımız bizi bunun için buraya gönderdi, yanlışları vurgulamak ve düzeltilmesine yardımcı olmak için.

Evet, 19 Nisan 2009 Seçimlerini yaşadık. Farklı bir Hükümetle icraatlar devam ediyor. Dikkatinizi çekerse farklı bir Hükümetle dedim, yeni bir Hükümetle demedim. Çünkü 74’ten beri bu ülkenin yönetiminde yer almış bir parti Ulusal Birlik Partisi ve bu 35 yıllık sürenin 28 yılında da görev yapmış bir parti ve bu 28 yılın da dörtte üçünde Başbakanlık yapmış bir Başbakan. Dolayısıyla yeni diyemeyeceğim kusura bakmasınlar. Her ne kadar Kabinede genç Bakanlar olsa da kaptan aynı dolayısıyla bu şekilde konuşmama başlamak istiyorum.

Hatırlıyorum bu Kürsüden, şu anda Hükümet edenler kükrüyordu. Kükrüyordu çünkü Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler’in iktidara gelmesi ile 1600 kişinin 600 kişisi işten çıkarılmıştı ve ısrarla hala daha 1600 demeye devam ediyorlar. Ben halkımızı hatırlamaya davet ediyorum. 2003 yılı seçimleri, seçim çalışmaları yapılırken Sayın Serdar Denktaş Bey hep diyordu ki, bu işe alınanlar, Hükümet ortağıydı üstelik o süreçte, işe alınanlar seçim sonrası işten çıkartılacaklar. Niçin? Çünkü seçim yasakları dönemi işe alındılar. Evet seçim yasakları dönemi işe alınan, istihdam edilen sadece 600 kişi. 1500-1600 kişi değil çünkü o seçim yasakları sürecine giren sadece 600 kişiydi. Evet, günümüze bakıyoruz da işten çıkarılanlara, beş yıllık çalışan işten çıkarılıyor. Yasalarımız vardır. İş Yasamız vardır ve İş Yasamız çok demokrat, güncel yaşama uyabilecek, dünyada takdir edilen bir İş Yasası ve bu İş Yasasında ne deniyor; “Son alınan iş azlığı eğer varsa ilk çıkarılacak olandır.” Ama bakıyoruz çıkarılanlara da beş yıl çalışan. Ayni gün işe alınanlardan biri çıkarılıyor, biri çıkarılmıyor. Sözleşmesi yapılan ve sözleşmesi halen devam etmesi gerekenlerden insanlar işten çıkarılıyor iş azlığı nedeniyle. Bakıyorum da Devlet Laboratuarına, Devlet Laboratuarında izin dönemleri yalnız başına Devlet Laboratuarını götüren, sözleşmeli arkadaşımız ve “militanlar çıkarıldı” deniyor. Bu arkadaşımız siyasi yaşamını rozetini de işine taşımayan bir arkadaşımız. Çünkü greve çıkıldığı zaman da işinin başında olan bir arkadaşımız. O kadar dürüst çalışan ve işten çıkarılma belgesi eline verildiği zaman Devlet Laboratuarındaki tüm arkadaşları ağladı. Neye göre işten çıkarıyorsunuz, insanların soyadına göre mi, dünya görüşüne göre mi, niye, iş azlığı nedeniyle mi? Bunu anlamak istiyorum. Nasıl bir istihdam politikası güdülüyor? Buralardan, bu Meclis Kürsüsünden kükreyen Çalışma Bakanının burada olmasını istiyordum. Bu Meclis Kürsüsünden kükreyen Eğitim Bakanının burada olmasını istiyordum ve Sayın Ulaştırma Bakanı burada kendisi. Sayın Ulaştırma Bakanı belgelerle konuşmayı severdi ve hep belgeleriyle buraya gelirdi. Ben de o belgeleri getirdim.

771

Page 85: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

Evet, 27 Kasım 2008’de sözleşmesi başlar ve 26 Kasım 2009’da, 2010’da sözleşmesi biter. Halbuki Çalışma Bakanı “sözleşmesi bitenleri işten çıkardık” dedi. Bu yanlış. Ulusal Birlik Partisinin bazı yanlışlarını daha hatırlatmak isterim. Ulusal Birlik Partisi Cumhuriyetçi Türk Partisi Hükümeti döneminde istihdam edilenlerle ilgili Personel Dairesi’nden bir cevap istemişti ve Personel Dairesi’nden kendilerine gelen cevapta verilen rakamla yine Ulusal Birlik Partisi Hükümeti döneminde yeni Personel Dairesi’nden de ayni cevap istendi ve verilen rakam birbiri ile örtüşüyor. Verilen rakam birbiri ile örtüştü bu cevap Meclisimize geldi. Bu cevap Meclisimize gelip de milletvekilleri tarafından görülmeye başlandığı zaman itirazlar geldi ve itirazların üstüne tekrar bir cevap geldi. Bakıyorum tekrar gelen cevaba da geçici öğretmenler de bu listenin içine kondu. Geçici öğretmenler bir aylık görev yapan, iki aylık görev yapan insanlar da bu rakamların içerisinde. Sırf yalan söyledikleri rakamı tutturabilmek için. Çünkü onlar ısrarla 6 bin rakamını, 5 bin 500, 6 bin rakamını telaffuz ediyorlardı ya verilen cevabın ona uyması gerekir. Ama verilen cevap ona uymuyordu. Ona yaklaştırmak için çok çok çabalar harcanmasına rağmen yine, yine yaklaştırılamadı. 4 binler bulundu ama 5 binler, 6 binler bulunamadı arkadaşlar. Lütfen gerçekçi olalım. Lütfen halkımız gerçekleri söyleyelim. İnsanımız artık gerçeklerle konuşulmasını istiyor, insanımız artık belgelerle konuşulmasını istiyor. Evet, Ulaştırma Bakanımıza bir şeyi daha göstereceğim bir belge daha geçti elime. Evet insanlar nasıl “benden ve benden olmayanlar” olarak ayrılıyor diye bunun net bir şekilde halkımız tarafından anlaşılması için.

Evet. Sivil Havacılıkta görevli bir personel, işçi kadrosu ile görevli bir personel 2 Eylül 2009 tarihinde Posta Müdürlüğüne görevlendiriliyor. Yine aynı personel beş gün sonra görevlendirildiği yerden yine Posta Dairesi’nde dağıtım görevine veriliyor. Yine aynı personel 5 Ekim tarihinde Karayolları Dairesi’nin Lefkoşa Şubesine görevlendiriliyor, üç. Ve yine aynı personel, bu kez yazılı değil çünkü deşifre olundu, sözlü olarak Mağusa Karayollarına sürülüyor. Bu ne biçim bir adalet arkadaşlar, bu ne biçim adalet? Sizin adalet teraziniz nasıl çalışıyor? İnsanları işte bu şekilde benden olanlar, olmayanlar ve rozetlerine göre ayırdınız. Ama birşey daha söylemek istiyorum sizlere. Seçim dönemleri dolaşırken ölüm döşeğinde olan bir kanser hastası, bu Devlet Laboratuarından sözleşmeli, sözleşmesine son verilen personelin babası bizim profesyonelimizdi Cumhuriyetçi Türk Partisinin. Ve Cumhuriyetçi Türk Partili diye her işe başvurduğunda baba, baba her işe başvurduğunda engelleniyordu işte o ölüm döşeğinde olan şahıs tarafından ve o şahıslar tarafından, bu CTP’lidir işe almayın diye. Bu CTP’lidir işe almayın diye ve istihdam kapıları babaya hep kapatıldı. Ve seçim dönemi biz dolaşırken, o ölüm döşeğindeki babaya şu cümleyi söyledi: “Oğlum, ben seni tanımadan senin için çok yanlış şeyler

772

Page 86: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

iletmişim, özür diliyorum senden” dedi ölüm döşeğinde. Şimdi aynı haksızlık o soyadını taşıyan oğla yapılıyor. Bu olamaz ve kabul edilemez. Lütfen, lütfen bu şekilde davranmaya son verin çünkü sizin döneminizde de geçiciler alındı ama beş yıllık, iki yıllık, üç yıllık çalışan işten durdurulmadı. Sadece son üç ay içerisinde işe alınanlar durduruldu. Farklılıklar var. Ve soyadlarına, rozetlerine bakılmadan durduruldu. Bunların içinde Ulusal Birlik Partili de, Cumhuriyetçi Türk Partili de, TDP’li de, Demokrat Partili insanlar da vardı. Lütfen buna son verelim ve insanların birbirini tanıdığını ve neler yapıldığını, nerelerde nelerin saklandığının farkındadırlar.

Evet, öğretmenler. Okulları geziyoruz, üniversiteler ülkesiyiz, bir sürü üniversite mezunumuz vardır. Bilgisayar öğretmenleri, spor hocaları, rehberlik danışmanlık hocaları ama bakıyoruz okullara, Gazi Lisesi’nde sekiz tane öğretmen eksik. Şehit Turgut Ortaokulu’nda altı tane öğretmen eksik. İngilizce öğretmenleri boş oturuyor. Niçin boş oturuyor İngilizce öğretmenleri biliyor musunuz? Kolej sınavlarını yapmak istediniz bir an önce, yaptınız ama bakmadınız ihtiyaç nerde neydi, daha önceki sistem içerisinde neler vardı. Tayinleri, görevlendirmeleri ne şekilde yapacağız? Ve kolejde, kolej bölümlerinde öğretmen eksikliği varken İngilizce Öğretmenleri başka bir yerde boş oturabiliyor. Eksik…

SONAY ADEM (Gazi Mağusa) (Yerinden) – Mağusa Marif Kolejinde İngilizce öğretmeni yoktur Fatma Hanım. İngilizce çğretmen yok. Olacak iş değil.

FATMA EKENOĞLU (Devamla) – Lefkoşa TMK’da Bilgisayar Öğretmeni getirildi İngilizce Eğitim yapan bir okula İngilizcesi yok. Nasıl bir geçiş yaptınız siz? Önce insan hazırlığını yapıyor, öğretmen eksikliğini tamamlıyor geçişini ona göre yapıyor. Bakıyorum geçici alınan öğretmenlere de efendim mühendisler geçici öğretmen. Mimarlar, geçici öğretmen. Arkeologlar, sınıf öğretmeni, geçici öğretmen ve sınava girip sırada bekleyen öğretmenler de açıkta. Bu ne biçim iştir, bu ne biçim adalettir? Bir sistem oturtuldu. İlk defa kamuda bir sistem oturtuldu ve öğretmenler içerisinde de kadrolu alınanlar kadrolanıyor. Kadrolu eksikliği olan ve kadrosu dolu olanlar da geçici olarak alınıyor. Bunlar da o yapılan sınav içerisinden birer birer çağırılıyor. Herkes de sırasını biliyor. Belki eşit puan alan 50 kişinin içinde birisi daha önce çağrılır, diğeri daha sonra çağrılır ama bunun içinde bir adalet vardı. Şu anda yapılanda, yapılanın içerisinde adalet nerede diyorum ve bakıyorum işten çıkarılanlara. İşten çıkarılanlara bakıyorum da efendim Dışişleri Bakanlığından altı kişi. Ayni gün işe girenlerin birisi tutulmuş, birisi kapı dışarı edilmiş. Bakıyorum Devlet Emlak Malzeme Dairesine Maliye Bakanı burada. Beş kişi çıkarılmış. Ben bir tanesi ile karşılaştım beş yıllık çalışandı. Maliye Bakanlığının

773

Page 87: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

içerisinde Devlet Emlak Malzeme’nin dışında daha çıkarılanlar, durdurulanlar oldu ama ben onlara ulaşamadım. Ben sağlık camiası içerisindenim. Sağlık camiası içinde olanların büyük bir kısmına ulaştım. Üç kere beş, beş, beş 15. Maliye Bakanlığında iki kere beş 10. Yani şu anda işten atılanların rakamı, çıkarılanların rakamı 50’lere ulaştı. Müze Dostları Derneğini de içine koyarsak 200’lere ulaştı. Bunun yanında işine son verilen geçicilerin dışında sözleşmeliler de var ki güzel yaptığımız bir iş daha vardı. Sözleşmeli uzman masterli insanlar alınıyordu. Uzman masterli insanlar. Mastersiz bunlar doktorlar ki otomatikman masterli doktoralıdırlar otomatikman o ünvanı kazanana kadar ve onun dışındaki insanlar.

(Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hasan Taçoy yerinden güler)

Ulaştırma Bakanı yerinden gülüyor alınanlar uzman değildi diye. Açıklamasını istiyorum buradan kimler uzman değildi diye ve yine Çalışma Bakanı…

KADRİ FELLAHOĞLU (Lefkoşa) (Yerinden) – İsimlerini versin bilirse bir şey.

FATMA EKENOĞLU (Devamla) – Radyolardan dinliyorum, televizyonlardan dinliyorum. “Benim Bakanlığımda hiç kimse durdurulmadı” diyor ama durduruldu onun Bakanlığında da. Cinsiyet ayrımcılığının ortadan kaldırılması konusunda ne yapmak istiyor, politikası nedir Ulusal Birlik Partisinin ve Çalışma Bakanının? Çünkü sözleşmesi bitmeyen ve o konuda çalışma yapan birisi daha o Bakanlıktan durduruldu. Evet, daha sözleşmesinin bitmesine zaman vardı. Bu konuda düşünceleri nedir merak ediyorum Ulusal Birlik Partisinin ve Çalışma Bakanının? Çünkü bu Meclisten 96 yılında geçen sözleşmenin gereklerini yapmak gerekir. Biz o süreçte bir hazırlık yaptık, gereklerini yapmaya çalıştık sonlandıramadık, bitiremedik ama yeni Hükümetin o konudaki görüşleri, vizyonu nedir merak ediyorum.Ve istihdam politikalarını da merak ediyorum. Özel sektördeki istihdam politikaları nelerdir? Çünkü özel sektörde de çalışanların çalışma koşulları ve iş hayatları patronun iki dudağı arasında. Senelerdir asgari ücretle halen özel sektörde çalışan insanlarımız var. Bunlarla ilgili ne yapılıyor? Artış istedikleri zaman da gayet rahatlıkla kapı önüne konuyorlar. Bunlarla ilgili ne yapılıyor diye sormak isterim ama devlet kendi 5 yıllık çalışanını bu kadar rahat kapı önüne koyarken, İş Yasasına bu kadar aykırı davranırken, özel sektörü nasıl denetleyecek de merak ediyorum gerçekten.

SONAY ADEM (Yerinden) (Devamla) – Kaçak işçi de bulamamışlar.

774

Page 88: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

FATMA EKENOĞLU (Devamla) - Ha en mühim bu günkü gazetelerde de Çalışma Bakanı bir denetleme yapmış ve hiç kaçak işçi bulmamış. Lütfen, kargalar da buna güler sadece insanlar ve bunu okuyanlar değil ve söyleme kimse inanmaz diyorum Çalışma Bakanına ve söylemeye de devam ediyor bunu da anlamakta zorlanıyorum gerçekten. Bunu da anlamakta zorlanıyorum ve bugün, evet bugün ilk öğretime alınan 67 geçici öğretmenin isimleri yayınlandı buradan. Bu öğretmenler neye göre alındı da buradan sormak isterim. 67 tane. Ben okulları gezerken mühendisler gördüm okullarda, sınavda başarılı olmadan alınanlara rastladık ama diğer bölgelerde de aynı şey söz konusu ben şahıslara karşı değilim, üstelik iyi konuştuğum, sevdiğim insanlardı ama bir ilke olmalıdır. Her şeyden önce bir ilke olmalıdır ve o ilkeler çerçevesinde hareket edinilmelidir ama Ulusal Birlik Partisinin ilkesi de partilim olmasıdır öyle gözüküyor. Öyle gözüküyor çünkü bu noktada başka bir şey söyleyemiyorum ve bir köşe yazarına gönderilen bir mektubu sizlerle buradan paylaşmak istiyorum. “İçimde biriken söylemek istediğim o kadar çok şey var ki; söze bir atasözü ile başlamak istiyorum. ‘amaçsız insan pusulasız bir gemiye benzer.’ Bu güzel söz insanların hayatta mutlu olabilmesi, var olabilmesi için kendilerine mutlaka amaç belirlemesi, ne yapacağını bilmesi gerektiğini, amaçsız olduğu takdirde tıpkı pusulasız bir gemi gibi nereye gideceğini ne yapacağını bilemeyeceğini, böylelikle de mutsuz bir hayat sürdürebileceğini anlatır. Benim en büyük amaçlarımdan biri öğretmen olmaktı. Emek olmadan ekmek olmaz diyerek çalıştım, çabaladım ve çok şükür hakkımla öğretmen olabildim. Tabii ekmeğe ulaşmak için biraz daha emek harcamam gerekiyordu. Bu sefer de öğretmenlik sınavı için çalıştım. İlk yıl sınavı geçemedim, daha sonra girdiğim sınavlarda iyi puan aldım. Sınırlı sayıda öğretmen aldıkları içi kadrolanamadım ama çok şükür geçici öğretmenlik olsun yaptım. Bu yıl yine sınava girerek güzel bir puan aldım. Sınırlı sayıda aldıkları için yine kadrolanamadım. Geçicilikten de bir ses yok. Oysa sınavı geçmediği, sınava girmediği, branşıyla ilgili olmadığı halde bir yerlerde öğretmenliğe çağrılan, öğretmenlik yapan pek çok kişi biliyorum. Peki ortada bir sınav varsa, 600 ve üzerinde puan almak artık ihtiyatsa, listedeki sıralamaya göre öğretmen alınacaksa, sınavda yetersiz olan bu kişiler nasıl olur da şu an bir yerlerde görev yapabilir? Bu şekilde yapılarak, bizler gibi sınavı geçen, yıllardır geçici öğretmenlik yapan kişilere haksızlık değil midir? Böyle kişiler öğrencilere hakkı, adaleti nasıl öğretecekler? Daha doğrusu ne öğretecekler? Peki onlara bu fırsatı verenler, ayni şey kendi çocuklarının, yakınlarının başına gelseydi neler hissederlerdi, neler yaparlardı? Tabii ki yakınlarının haklarını savunurlardı. Peki bizler bu ülkenin evladı değil miyiz? Unutmasınlar ki hak yiyenlerin bir gün hakkı yenilir” demiş bu genç, umut dolu arkadaşımız ve bir şeyleri anlamış, kavramış. “Ben öğretmen oldum ama bir yarışın içinden daha geçmem lazım kadrolanabilmek için.” Ama öğreniyoruz ki Ulusal Birlik Partisi hala bazı şeyleri bu kadar

775

Page 89: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

yıl Hükümet yapmasına rağmen hala öğrenememiş ve halen bunları yaşıyoruz. Ülkemizde bu kadar rehber danışmanlık hocası varken, niye Türkiye’den 12 tane öğretmen getiriliyor bu branşta. Halbuki okulları gezerken Meslek Lisesi öğretmenine ihtiyaç vardır. Almanca öğretmenine ihtiyaç vardır. Niye istemler bu doğrultuda yapılmıyor da ülkemizde üniversite mezunu bunca insan varken ve üstelik bu branş öğretmeni bunca insan varken bunlar yapılmaya devam ediliyor, yazıktır, günahtır. Ve bu noktada daha dikkatli olmanızı istiyorum, arzu ediyorum, takipçiniz olacağım, teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Fatma Ekenoğlu, teşekkür ederiz. Buyurun Sayın Taçoy.

BAYINDIRLIK VE ULAŞTIRMA BAKANI HASAN TAÇOY - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Fatma Hanımı can havliyle dinlemeye çalıştım. Bir çok konudan bahsettiği konudan, tabii ki benim mevzum olmadığından dolayı alakam yok. Ve hiçbir zaman için isimlerle uğraşmadığımı söyledim. Bunu da söylemeye devam edeceğim. Öyle soyadına göre veyahutta ismine göre hareket tarzımız özellikle Bakanlığım içerisinde olmadı, olmazda. Şimdi birkaç tane iddia vardı. Bu iddialardan bir tanesi seçim yasakları içerisinde istihdam yapılmasıydı. Ulusal Birlik Partisi 2003 yılında böyle bir istihdam yaptı diye iddia edildi. Ulusal Birlik Partisi hiçbir zaman için seçim yasaklarında istihdam yapmadı. Bunu her haliyle ve şekliyle inceleriz ve konuşuruz, böyle bir şey görülmedi, görülemez. “İki, üç ay, devlet dairesinde çalışanlar işten dururduruldu” diye bir söylemi vardı, isterseniz o geçmiş defterleri açarız 2003’ün ve kaç ay çalışanların işten durdurulduğunu da bir bakarız, hangi şartlarda....

SONAY ADEM (Gazi Mağusa) (Yerinden) – 1 Ağustos 2003’ten itibaren.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Efendim?

SONAY ADEM (Yerinden)(Devamla) – 1 Ağustos 2003.

HASAN TAÇOY (Devamla) - Orda hatalısınız Sayın Eski Çalışma Bakanım. Orda hatalısınız neden? Çünkü çok daha eskiler de var aralarında ve o isimleri isterseniz çıkarırız, getiririz burada o eski günleri yine açarız ve tehkikini de yaparız. Çünkü ben çok iyi bildiğim, çok iyi anımsadığım o insanların burada serdenişleri ve haykırışları ve konuştukları zaman söyledikleri ve iş aldıktan sonra yaptıkları çalışmalar ve evlilikler dahi yaz dönemi boyunca burada mevzu oldu konu oldu ve bu koridorların içerisinde konuşuldu o dönemde ve bunun gibi de birçok olayın gündeme geldiği bir dönem yaşadık. Bununla birlikte 3762 kişi yanılmıyorsam istihdam yapıldı dendi yeni

776

Page 90: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

yanıtta aldığım bilgi. Burada ben buna baktığım zaman ben teşekkür ederim, 4 bin rakamlar bulunuldu dendi ancak bu işin içerisine KİT’ler hiçbir şekilde konmadı. Bunun içine ben sevinirdim eğer KİT’ler de mevzu bahis edilseydi ve konuşulsaydı burada kaçar kişilerin istihdam edildiği, oradan ortaya çıkacaktı en azından ve daha farklı bir şekilde yönlendirecektik. İşte 5 yıl çalışan işten durduruldu. Geçici statüsünde çalışan insanlar her yıl yeniden istihdam edilirler, öyle mi Sayın Bakan? Öyle mi?

SONAY ADEM (Yerinden) (Devamla) – Savunma.

HASAN TAÇOY (Devamla) - Hayır ben hiç kimseyi savunmam. Şimdi bakın; hiç kimse geçici statüde veyahut da herhangi bir statüde kadrolu değilse..

SONAY ADEM (Yerinden) (Devamla) – Kayıtlara girer bunlar ve ileride karşına çıkacak.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Kayıtlara girsin diye söylüyorum zaten. Kayıtlara girsin diye söylüyorum zaten. Her yıl sözleşmeler tazelenir ve bu sözleşmeler yeniden başlar ve o sözleşme tarihleri de belli bir tarihte son bulur. Geçici statüde çalışan, sözleşmeli statüde çalışan eğer doldu ise zamanı ve eğer ihtiyaç yoksa o kişiler işten el çektirilir veyahut da durdurulurlar. Ha ihtiyacın olan personel varsa onlar da devam eder. Sahsım bakanlığına yapılan bir suçlama geldi gündeme, o çok enteresandır. Sivil Havacılık Dairesinde çalışan bir personel, bir sendika yetkilisi, Dev-İş Sendikasından bir yetkili tarafından arandım, şahsi dostumdur inkar etmem. Arandım, bana dedi ki; böyle, böyle. Bunu Mağusa’ya gönderelim senin Bakanlığında bir işe. Yahu konuş arkadaşlarla ne gerekirse yapsınlar, ben hiç alakadar bile olmadım. Gitti konuştu, benim imzam veyahut da bilgim sadece bana o sendika başkanının söylediği. Eğer başka bir şey varsa ne isterseniz derim belli bir noktaya kadar. Gitti postaya görevlendirmişler Mağusa’dan aldık haberi postaya gitti diye, görev verin dedik. Madem geldi postaya görev verin bu adama. Tevziatçı yaptılar, adam bir ayın içerisinde işe gittiği günler saat 10.00’dan önce işe gitmedi, birçok gün de işe gitmedi. Oradaki sorumlu müdür, amir ne ise dedi ki ben bu adamı istemem. Ben bu adamı geri iade edeceğim size. Nere, ben Bakanlıkta ne yapayım ben onu, Lefkoşa’ya göndereceksin bana ne yapacağım ben bu adamı. Nere isterseniz gönderin kendisini. Yollamışlar kendisini Karayollarına. Yani ben hala daha anlayamıyorum kendi iç icraatı içerisinde benim ne vaktim var ne zamanım var. O oraya gönderilmiş, bu buraya gitmiş, o onu yapmış, amirler müdürleri kendi aralarında ne yapacaksa yapsın. Kendi iç icraatlarını, içişlerini kendileri istedikleri gibi çevirsinler. Hiç umurum bile değil, umurum bile değil. Adam işlemezse ne yapacağız kendisine şimdi gideceğiz sarılalım

777

Page 91: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

diyelim gel be arkadaş işle? Bir tane bulduk karayollarında yıllardır işe gitmez adam. Gittik bulduk adamı, çağırdık, oturttuk, konuştuk dedik adama yahu sen niçin işe gelmen, başla gelesin işe de olmaz böyle şey. Bunların peşine düştük. Tabii bunları ben mi bulurum işte orda çalışan amirler, arkadaşlar bulur bizim önümüze bilgiyi getirir biz de gerekeni yapmaya çalışırız. Durup da tek tek hafiye gibi insanların peşinde koşmayız. Efendim?

SONAY ADEM (Yerinden) (Devamla) – Yıllardır işe gelmeyen adamı derhal işten atacaktınız.

HASAN TAÇOY (Devamla) - Onu siz yapacaktınız daha önce. Onu siz yapacaktınız daha önce .

SONAY ADEM (Yerinden) (Devamla) – Sen yakaladın kendisini madem ..

HASAN TAÇOY (Devamla) - Onu siz yapacaktınız daha önce.

SONAY ADEM (Yerinden) (Devamla) – UBP’lidir diye onun için…

HASAN TAÇOY (Devamla) - Hayır efendim, alakası dahi yok. Bakın; ismini söylediğim zaman ki söylerim size ismini, İsmini size söylerim, size daha yakın olan birisidir. Onu da söyleyeyim. Onu da söyleyeyim. Bunu da paylaşırım sizinle, bu bilgiyi de paylaşırım sizinle, onun için burada yaşanan ve yaşanacak olan bu süreç içerisinde, birçok geçici, ben bilmiyorum sayısını da, bir çok geçici vardır.

MALİYE BAKANI ERSİN TATAR (Yerinden) – 1000’in üzerinde vardır.

HASAN TAÇOY (Devamla) – 1000’in üstünde geçici vardır. Şimdi bu insanların bir kısmı da duracak, bir kısmı da devam edecek, işin durumuna göre. Bazı daire var adam yok çalışsın ve posta, tevziat bölümü. Biz tevziatçı ararız. Yana yana isteriz. İstihdam da yok. İstihdam politikası, istihdam yok. Bütçe de zaten imkanlar belli, bütçe de bir şey yok. Adam ararız işte yana yana bu işi yapabilecek olan. Adamı görevlendirin gönderin ve “ben bu işi yapamam. Ben gezmem sokak sokak” e, bu lüksüne dayalı bir şey değildir ya. İhtiyaç olan yerde çalışacaksa buyursunlar çalışsınlar. Ha çalışmazlarsa, yapacak bir şeyim yok. Yapacak hiçbir şeyim yok. Bu geçici statüdeki arkadaşların pozisyonu budur arkadaşlar. Bunun ötesinde başka bir şey olmaz. İhtiyaç olmadığı yerde, ben bir Bakanlık devraldım. Benim Bakanlığıma giderim gece, girerim içeri. Allah aşkına. Katları gezerim, hiç kimse yok. Hiç kimse yok, ilk Bakanlığa geldiğim günlerde. Nedir oğlum bu alem, nedir bu iş? Gece. Gece. Kapılar açık. Giderim Bakanlığı gezerim bir

778

Page 92: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

tane gece bekçisi yok. Üç tane çocuk kapının önünde bütün gün oturur. Ne o şeye alındıydılar, limanda güvenlik sistemine GPS’ne alındıydılar bu çocuklar. Ve üçü de oturur kapının önünde bütün gün gündüzleyin, gece bir Allahın kulu yok Bakanlıkta. İstediğin gibi git gir içeri, istediğini yap ve çık, kapılar da açık, kilitsiz. Dedik ki, arkadaşlar yahu sizden rica ediyorum, artık geçin gece bekçisi olun da, bu tarafa, gece geldiğimizde en azından görelim biriniz kalsın burada odacı olarak, kapıcı olarak neyse gündüz iş yapan kişiler içerisinde, hepiniz fazla gelirsiniz buraya” dedik. Bunları yaşadık. Ama bu insanlara, bu görevsiz olan insanlara, biz görev de veriyoruz ihtiyaç olan yerlerde. Ama bunu konuşan yok. “İşten durdurdunuz adamı.” İşten nereden durdurayım ben adamı, adam işlerse niçin durdurayım ben adamı.

MEHMET ARİF TANCER (Girne) (Yerinden) – Bakanım, çalışıp da maaş almayanlar da vardır bir aydır.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Yahu onlar ayrı.

MEHMET ARİF TANCER (Yerinden)(Devamla) – Çalışıp da maaş almayan var. Durdurulup maaşı kesilenler vardır Serbest Liman’da. Marina’da.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Serbest Liman’da, Marina’da?

MEHMET ARİF TANCER (Yerinden)(Devamla) – Evet, 5 tane 4 tane adam.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Evet. Şimdi o tabii ki ayrı bir mevzu madem ki sordunuz onu da söyleyeyim. Bunlar dört kişi....

MEHMET ARİF TANCER (Yerinden)(Devamla) – Çalışıp da maaş almayan.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Dört kişi, çalışmaları öngörülmedi kendilerinden Sayın Tancer. Hiç kimseyi kayırmayın. Dört kişi Vakıflar İdaresinde çalışır diye görünür ve bu dört kişi hiç biri de Vakıflar İdaresinde çalışmaz, hepsi de açıkta bir yerde. Ulaştırma Bakanlığının personeli olarak görünür kendi içlerinde, Vakıflar İdaresinde, Evkafta, ancak bizde kaydı yok. Ulaştırma da kaydı yok. Ve Pazartesi gün ben bu adamları kabul ediyorum zaten görüşmek için. Dün ulaştılar bana.

MEHMET ARİF TANCER (Yerinden)(Devamla) – Teşekkür ederim.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Dedim ki; Pazartesi gün gelin bana, görüşeyim sizinle. Çünkü önümüzde bulduğumuz bir olay. Dört tane personel.

779

Page 93: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

MEHMET ARİF TANCER (Yerinden)(Devamla) – Evet.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Girne Antik Liman’da çalışırlar, ancak bizim Bakanlığımızın personeli oldukları söyleniyor, böyle bir kaydımız kuydumuz da bu konu da yok. Adamlar bir yerlerden işe alındı nerden alındıysa, ki sanırım Dome Otel’den alındılar zamanında, Dome Otel’deki o ayrışımdan alındılar oraya ve sanki de bizim personelimizmiş gibi göründüler çünkü Ağustos ayında geçen yıl, liman bizim Bakanlığımıza verilmiş ve bunlarla birlikte verilmiş gibi bir söylenti var, hiçbirimizin olayla yakından uzaktan alakası yok. Onun için bu kişilerle de görüşüp buna bir çare, bir çözüm bulmaya çalışacağız. Ha önümüzde bulduğumuz sadece problem bunlar mı? Bunlar kadar daha binlerce problem vardır önümüzde. Binlerce problem vardır. Ve bunları her gün be gün çözmeye çalışıyoruz. Ve gerekeni de yapmaya çalışıyoruz. Bizim hiç kimsenin ne adını, ne soyadını inceleyecek ne vaktimiz var, ne zamanımız var. Yapılan ve yapılmayan işlerin takiplerini ancak yaparız. Onun için bunu da bilginize getirmiş olayım, saygılar sunar, teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Hasan Taçoy teşekkür ederiz. Sayın Fatma Ekenoğlu, buyurun.

FATMA EKENOĞLU (Güzelyurt) – Sayın Bakan çok masumane bir cevap verdi ama benim elimde de iki görevlendirmesinde kendi imzası var. İki görevlendirmede kendi imzanız var. Bir görevlendirmede müdürün imzası var. Bundan haberiniz vardı. İki görevlendirmede sizin imzanız, bir görevlendirmede de bakanın imzası var.

HASAN TAÇOY (Yerinden) (Devamla) – İlk gelende müdürün imzası var.

FATMA EKENOĞLU (Devamla) - Yani sizin kadar araştırıyoruz merak etmeyin o noktada. Biz de vatandaşın …

HASAN TAÇOY (Yerinden) (Devamla) – Benim haberim yoktu bile bir noktada…

FATMA EKENOĞLU (Devamla) - Bu arkadaş üniversitede okuyan birisidir, evlidir, çoluk, çocuğu vardır ve işçi kadrosu ile işe girdi ekmeğe, aşa ihtiyacı vardır çalışacak. Yani merak etmeyin ne kadar sürseniz, bizim taraflara da gönderseniz işine gidecek, istifa etmeyecek. Siz istifa ettirmeye çalışıyorsunuz ama istifa etmeyecek. Çünkü ekmeğe, işe, aşa ihtiyacı vardır. Yani…

780

Page 94: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

HASAN TAÇOY (Yerinden) (Devamla) – Sayın Eski Meclis Başkanı; sizin gönlünüz razı mı efendim işe gelmeyen bir insan, işe gitmeyen bir insan mazereti ne isterse olsun…

FATMA EKENOĞLU (Devamla) - Hayır, bakın..

HASAN TAÇOY (Devamla) - Mazereti olamaz bu adam çalışmıyor.

FATMA EKENOĞLU (Devamla) - Bu arkadaşı, bakın bu arkadaşı ben tanımıyorum sadece hakkında..

HASAN TAÇOY (Yerinden) (Devamla) – Ben çok iyi tanıyorum.

FATMA EKENOĞLU (Devamla) - Ben hakkında bilgileri aldım tanımıyorum.

HASAN TAÇOY (Yerinden) (Devamla) – Siz çok yi tanıyorsunuz o arkadaşı.

FATMA EKENOĞLU (Devamla) - Hakkında bilgileri aldım ve ama çok iyi tanıdığım ve radyo programlarında işine sadık değildir, işini yapmıyor, kaytarıyor denen insanların da işine ne kadar düşkün olduğunu, işini ne kadar severek yaptığını ama yine de kapı önüne konduğunu gördüm. Dolayısıyla bu arkadaş için.

HASAN TAÇOY (Yerinden) (Devamla) – Nerde gördünüz?

FATMA EKENOĞLU (Devamla) - Sağlık Bakanlığında.

HASAN TAÇOY (Yerinden) (Devamla) – Nerde çalışıyor, nerden tanırsınız?

FATMA EKENOĞLU (Devamla) - Sağlık Bakanlığında çalışanları tanıyorum, tanıyorum Sağlık Bakanlığında çalışanları,

HASAN TAÇOY (Yerinden) (Devamla) – Nerde çalışıyor?FATMA EKENOĞLU (Devamla) - Laboratuarda. Bölgemdendir,

bölgemde olanları tanıyorum.

HASAN TAÇOY (Yerinden) (Devamla) – Şimdi anladım.

FATMA EKENOĞLU (Devamla) - Bunu, bak bunu dedim ki…

BAŞKAN - Sayın Hasan Taçoy lütfen konuşmacıya müdahale etmeyin daha sonra isteseniz size de söz veririz.

781

Page 95: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

FATMA EKENOĞLU (Devamla) - Yeteri kadar tanımadığım için iddia etmeyeceğim o kadar ama bölgemdekiler için ne kadar yalan söylendiğini biliyorum. Bildiğim için de rahatlıkla bunu söyleyebiliyorum ama daha dikkatli davranın bu noktalarda, bu özel sektörün de kapı önüne koyduğu bugünlerde ve işin artık ekmek aslanın ağzında değil midesindedir. Bu kadar zor olduğu bir dönemde insanların işlerini yapmayacaklarını, kaytaracaklarını da düşünemiyorum, düşünmek istemiyorum çünkü ben o inanışa sahip değilim. Dolayısıyla bu kadar zor koşullarda iş bulan insanların işini kaytaracağını ve yapmayacağını da inanmıyorum Allah’ın doğrusu ve istihdamlarda birazcık daha planlı, programlı, bir şeylerin önümüze konmasını arzularım, beklerim ve o programları görmek isterim Allah’ın doğrusu ve hele hele öğretmenlerde gezdiğim, gördüğüm yerlerde yaşadıklarımı gördük sonra da inanamıyorum yani o kadar doğru, rayına oturan bir sistemin bu kadar alt üst edilmesini de doğrusu hazmedemiyorum ve buradan sürekli dile getireceğim bulunduğum yerlerde de dile getireceğim, kim haklı kim haksız halkımız izliyor, görüyor, takip ediyor beyni de çalışıyor, algılıyor bütün bunları tahlil edeceğine inanıyorum ben. Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Teşekkür ederim. Sayın Bakan buyurun. Lütfen kısa olsun.

HASAN TAÇOY (Yerinden) (Devamla) – Bir çümle.

FATMA EKENOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Son söz milletvekilinin ona olsun şey yap.

BAYINDIRLIK VE ULAŞTIRMA BAKANI HASAN TAÇOY - Ya olur mu öyle ise inelim çıkalım biz de milletvekiliyiz sonuçta. Biz neyiz biz milletvekili değil miyiz Fatma Hanım yani. Özür dilerim ama.

FATMA EKENOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Bakan sürekli ortaya çıkıyor bu anlamda…

HASAN TAÇOY (Devamla) - Olabilir, olabilir o. Şimdi Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ilk önce ben şunu tutanaklar için tekrar tekrarlamak isterim. Olayın en başında haberim yoktu. Bu sözü söyledim, şimdi yine söylerim. İlk başlangıcında olaydan sadece bir sendika yetkilisinin Dev-İş Sendikasından bir yönetim kurulu veyahut da başkanı ne ise bilmiyorum arkadaşın görevini de şimdi şu an için beni araması üzerine olayın süreci başladı, O süreçte nere gittiğini de bilmiyorum arkadaşın, gittikten sonra öğrendiklerimi sizinle paylaştım. Bunu söyledim sanırım bu Kürsüden. Ve tekrar ederim bunu ve sizi tenzih ederim, söylemiş olduğum her şeyin arkasında dururum. İlk imza

782

Page 96: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

doğrudur, müdüründür, bilmem kimindir, haberim yok, ikinci imza, üçüncü imza neyse, benim olabilir, bilemem onu.

FATMA EKENOĞLU (Güzelyurt) (Yerinden) – İkisi sizin, biri müdürün, dördüncüsü de sözlü.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Tamam yahu, ikinci imza, üçüncü imza, ama bakın ilk başında olay tekrar ediyorum, söylüyorum. Tekrar ediyorum, söylüyorum bunu. İlk başında olayın benim haberim olmadığını tekrarladım buradan Kürsüden söyledim tutanaklar açıktır bakabilirsiniz. Bu bir. İkincisi, bana bu Kürsüden abartılı olarak söylenenlerin, tamamen kamuoyuna oynanma olduğunu dile getirmek isterim. Çünkü gerçek anlamda abartı hissediyorum konularda. Biz de bu memlekette yaşıyoruz, biz de geziyoruz her tarafı. Biz de bu insanlarla birlikteyiz. Biz de aydan gelmedik, uzaydan gelmedik ya. Biz de bu memlekette yaşarız. Onun için biz de duyarız insanların ne söylediğini. Ve bu kadar abartılı ve halkı kışkırtmaya çalışarak yapılan konuşmaları ben yani takdir etmiyorum. Özür dilerim ama takdir etmiyorum. Üç, durdurulanlar, ve işe gitmedi veyahutta işte işlemedi diye durdurulanlar. Veyahutta işini tam anlamıyla yapardı ve işte çalışkandı ve bilmem neydi. Bunun o iş alanında, ihtiyaç olup olmamasına bakılmaksınız yapılan bir hareket varsa, tamam, kabul edin. Ama eğer “İş Yasası çerçevesinde” dediniz, siz dediniz, bu da Ulusal Birlik Partisi zamanında yapıldı yanılmıyorsam, eğer yanlış bir şey söylersem de düzeltin beni lütfen, İş Yasası, o “Demokratik İş Yasası” dediğiniz Yasa UBP zamanında yapıldıydı, o Yasa çerçevesinde de..

SONAY ADEM (Yerinden)(Devamla) – Oybirliğiydi o Yasa.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Efendim.

SONAY ADEM (Yerinden)(Devamla) – Oybirliğiydi.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Tamam işte ama dönem olarak eğer bir suçlama varsa, bizim yine iktidarda olduğumuz belli dönemler içerisinde böyle bir demokratik Yasanın da bu Meclise girdiğini söylemem gerekir buradan. Bu Yasa çerçevesinde eğer ihtiyaç yoksa bir bölümde, insanlar işten durduruluyorsa, o insanlar da işten durdurulmuştur, iş yaptığına veyahutta yapılmasına bakılmaksızın....

FATMA EKENOĞLU (Yerinden)(Devamla) – Son giren ilk çıkar.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Bu kıstasa göre. Hiç kimsenin ne bölgesi, ne bölgesine, ne diğer unsurlarına bakılmaksızın olur bu. Onun için sizin bölgenizde çalışan bir insan, ben tanımıyorum, bilmiyorum da

783

Page 97: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

yani, benim bölgemde de bir çok çalışan insan var. Hatta işten durdurulanlar arasında bir çok benim peşimde koşan insan da var. Şahsımın ve partimin peşinde koşan insan da var. Şimdi şu anda benim dönemimde bu iktidarda ve Bakanı olduğum Hükümet döneminde durdurulan insan da var. Onları nereye koyacaksın, hangi kefeye koyacaksın? Onlar da mı başka bir siyasi partiden geldi veyahutta isimlere göre durduruldu bu diyeceksin? Onlar da çok çalışkandılar. Ve çalışkandırlar. Ama ne oldu? Adamlar kapının önünde. Burada bir ayırım yok ki. Keşke imkanlar ve bütçe imkanları daha fazlasını öngörse, ben de hep bütün siyasilerin yaptığı gibi istihdam olanakları yaratsam devlette ve daha iyisini yapabilsem. Halkın beklediğini yapabilsem. Ha beklenen bir çok unsur vardır bizden, siz de bilirsiniz. Sizde siyasisiniz, siz de yaşıyorsunuz bunu ve tüm halkımız yaşar bunu. Ama böyle bir imkanımız yok, maalesef. Gelin görün ki yok. Onun için nasıl isterseniz değerlendiririz, nasıl isterseniz de bu konulara bakarız. Ancak biz Ulusal Birlik Partisi olarak, bizim de siyasi olduğumuzu ve siyaset çerçevesinde gerekeni yapmamız gerektiğini bildiğimize rağmen yapamadığımızı da buradan bir kez daha söylüyoruz. Teşekkür eder, saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkür ederiz. Sayın milletvekilleri şimdi dördüncü kısma, sorulara geçiyoruz. Birinci sırada Demokrat Parti İskele milletvekili Sayın Ejder Aslanbaba’nın İskele ilçesine Hastane yapılıp yapılmayacağı ile ilgili sözlü sorusu bulunmaktadır.Soru sahibi buradadır, Bakan yoktur. Bu yüzden şimdi soruyu okutuyorum ve erteliyoruz. Soru okunduktan sonra erteliyoruz. Tamam o zaman mecburen erteliyoruz Sayın Aslanbaba.

İkinci sırada yine Sayın Ejder Aslanbaba’nın seçim döneminde verilen istihdamlar ile ilgili verilen sözler hakkında sözlü sorusu bulunmaktadır. Şimdi soruyu okutuyorum. Buyurun.

KATİP -

DÖNEM : VII TARİH : 18 Haziran 2009YIL : 1 SÖZLÜ SORU NO : 3/1/2009

DEMOKRAT PARTİ İSKELE MİLLETVEKİLİ SAYIN EJDER ASLANBABA’NIN SEÇİM DÖNEMİNDE VERİLEN

İSTİHDAMLAR İLE İLGİLİ SÖZLER HAKKINDASÖZLÜ SORUSU

Aşağıdaki Sözlü Sorumun Başbakan veya ilgili Bakan tarafından yanıtlanmasını arz ederim:

784

Page 98: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

1. Seçim döneminde İskele-Karpaz Bölgesinde çok yaygın olarak gençlerimize iş vaadinde bulunulmuştur. Aradan geçen süre içerisinde bu konuda verilen sözlerin yerine getirilmeyeceği anlaşılmış ve bunun anlaşılması üzerine bir gencimiz intihar girişiminde bulunmuştur.

2. Gençlerimizin psikolojisini bozan bu durum bir an önce açıklığa kavuşturulmalıdır. UBP hükümeti istihdam konusunda vermiş olduğu sözleri yerine getirecek mi?

BAŞKAN – Sayın Maliye Bakanı, söz hakkı istiyor musunuz?

Buyurun.

MALİYE BAKANI ERSİN TATAR – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; seçim döneminde biz Ulusal Birlik Partisi olarak şu kadar insanı devlete alacağız diye bir sözümüz olmamıştır. Ancak istihdam meselesinin ülkede genel bir sorun olduğunu haliyle kamunun daha etkin bir hale getirilerek, özel sektörün önünün açılacağını, özel sektörde yeni yatırımlar ve ekonominin büyümesiyle istihdam olanaklarının açılacağını biz defa defa söyledik ve aynen de Hükümet Programı olarak şu anda yaptığımız budur. Özel sektörün gelişmesiyle, aldığımız tedbirlerle istihdam imkânlarının özel sektörde yaygınlaştırılmasını ve haliyle insanlarımızın sıkıntılarının böyle bu şekilde çözümlenmesi için girişimlerimizi devam ettirmekteyiz. Haliyle seçim döneminde siz bu kadar insanı işe alacağız, devlette işe alacağız diye bir sözümüz olmamıştır. Kesinlikle bu böyle değerlendirilmelidir. Ama tabii ki ihtiyaca göre bazı istihdamlar da zaman içerisinde olacaktır ama altını çiziyorum, ancak ihtiyaca göre. Parti olarak duruşumuz bu şekildedir. Saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkürler.

Buyurun Sayın Ejder Aslanbaba.

EJDER ASLANBABA (İskele) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Sayın Bakana teşekkür ederim açıklaması için ama zannedersem sorduğum soru net anlaşılmadıydı. İstihdam sözü alıp da intihar eden gencimiz için ve psikolojileri bozulan bu gençler için Ulusal Birlik Partisi Hükümeti neler yaptı, ne önlemler aldı? Onları aslında öğrenmek istiyordum. Ve bu intihar eden gencimizin hastane masrafları ödendi sağolsunlar, eksik olmasınlar. Bu intihar eden gencimizle ilgili ne girişimleri var, bu gencimiz işe alındı mı? Onu öğrenmek istiyorum. Teşekkür ederim.

785

Page 99: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

BAŞKAN – Başka cevap vermek isteyen yoktur. Üçüncü soruya geçiyoruz.

Sayın milletvekilleri; üçüncü sırada Toplumcu ve Demokrasi Partisi Gazi Mağusa Milletvekili Sayın Mustafa Emiroğluları’nın E-Devlet işleriyle ilgili Sözlü Sorusu bulunmaktadır. Soru sahibi burada değildir. Bakan da burada değildir. Gelecek birleşime erteliyorum.

Kürsüden Sorulacak Sözlü Sorular kısmına geçiyoruz.

Sayın Milletvekilleri; bu bölümde sözlü sorusu olanlar sorularını kürsüden sorabileceklerdir. Sözlü sorusu olan var mı?

Sayın Adem, buyurun.

SONAY ADEM (Mağusa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önce şunu ifade edeyim. Biraz önce konuşan Sayın Bakanı üzüntüyle dinledim. Yalnız İçtüzüğü çiğnememek adına herhangi bir şey söylemiyorum. Pazartesi gerekli yanıtı herhalde konuşmalarımız içerisinde veririz.

786

Page 100: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

DÖNEM:VII TARİH: 15 EKİM 2009

YIL : 2 SÖZLÜ SORU NO:9/2/2009

CUMHURİYETÇİ TÜRK PARTİSİ GAZİ MAĞUSA MİLLETVEKİLİ SAYIN SONAY ADEM’İN AKADEMİ SANAT DERNEĞİ İLE İLGİLİ SÖZLÜ SORUSU

İçtüzüğün 111’inci maddesi uyarınca aşağıda belirtilen sözlü soruyu sormak istediğimi bildirir, gereğini rica ederim.

(A) Akademi Sanat Derneği diye bir dernek var mıdır?

- Varsa Başkanı kimdir?- Hükümetiniz döneminde bu Derneğe mali katkı yapıldı mı?- Yapıldıysa hangi tarihlerde ve ne kadar katkı yapılmıştır?- Bunlarla ilgili Bakanlar Kurulu Kararı var mıdır?

(Sözlü Soruyu Başkana sunar)

BAŞKAN – Teşekkür ederiz.

Yanıt verecek misiniz efendim?...

İkinci soru sırası daha önce sizden önce kaldırdı.

Sayın Tancer buyurun.

MEHMET ARİF TANCER (Girne) (Yerinden) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Maliye Bakanına iki adet sorum olacak.

Sayın Bakanım;

Girne Kuzey Sahil Yolunun 9 yıldır ödenmeyen kamulaştırma bedelleri ile ilgili ödeme planınız ne aşamadadır? Geçen defa konuştuğumuz zaman bir hafta içerisinde bu olayın halledileceği konusu bize söylenmişti. Fakat aldığımız bilgilere göre hala daha 9 buçuk yıllık kamulaştırma bedelleri ödenmemiştir ve olay mahkemeye gidip ara emri ile Kuzey Sahil Yolunun kapanması gündeme gelecektir. Bu konuda herhangi bir işlem şu ana kadar geçen haftadan itibaren söz almamıza rağmen yapılmamıştır. Bu konu ile ilgili durum ne aşamadadır onu sormak isterim.

İkinci sözlü sorum; biliyorsunuz memleketimizde enflasyonun 3,7 olduğu günümüzde banka borçlanma faizlerinin yüzde 40 nispetinde oluşturulduğu ve insanımızın ve ekonomimizin bu yüksek borçlanma

787

Page 101: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

faizleri nedeniyle zora ve çıkmaza, hatta geriye doğru düşüşe geçtiği bilinmesine rağmen Sayın Maliye Bakanının bu yüksek borçlanma faizleri ile ilgili herhangi bir yasa tasarısını gündeme getirme düşüncesi var mıdır? Bu konuda bir çalışma yapılıyor mu sorusunu sormak isterim. Teşekkür ederim.

(Sözlü sorularını Başkan sunar)

BAŞKAN – Sayın Mehmet Tancer teşekkür ederiz.

Yanıt verecek misiniz efendim?...

MALİYE BAKANI ERSİN TATAR – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kuzey Sahil Yolunun sıkıntısı biliyorum geçen hafta görüşmüştük Sayın Milletvekiliyle. Bir ödeme söz konusu. Bunu bu ay içerisinde gerçekleştirebileceğimi söylemiştim.Ama tabii ki bizim de bir takım sıkıntılarımız var. Şu anda kamulaştırma bedeli olarak büyük bir miktar alacaklılar vardır. Orada da haksızlık yapmamak gerekiyor. Çünkü listede sırada bekleyen insanlar vardır ama sizin o mahkeme meselesini dikkate alarak bunu en yakın bir zamanda çözüleceğini size belirtmek istiyorum.

Faizler konusuna gelince; biz tabii ki bir liberal e serbest piyasa ekonomisinde yaşıyoruz. Doğrudur faizler çok gerilere gelmiştir.Mevduat faizleri yüzde 10’lar civarındadır ama bankaların da kendi sıkıntıları vardır kaynak maliyetleri bakımından. Merkez Bankası ile devamlı görüşmeleri olmaktadır. İşte munzam karşılıkları tasarruf sigorta mevduat fonu, sigorta primi. Bu fonlarda ve primlerde indirimler yapmalarını. Hatta Tasarruf Sigorta Mevduat Fonu Primini yüzde 1’den 0,8’e çekildiğini bana teyit etmişlerdi geçen hafta. O bakımdan bunlar tabii ki ilgili bankalara yansımaktadırlar kaynak maliyetlerinin aşağılara doğru geldiğini izliyoruz. Bu da bizi sevindirmektedir. Çünkü rekabet ortamında faizlerinde doğal olarak aşağıya gelmesi gerekmektedir. Çünkü bankalar nezlinde fon fazlası vardır. Bu da bir gerçektir. Fon fazlası vardır. Çünkü 6 milyar TL kadar bir mevduat vardır. Plase edilen miktar bunun yarısı kadardır. Hali ile demek ki nette 3 milyar TL kadar bir fon fazlası vardır bu sistemde. Rekabet ortamında müşteri bulmak için faizlerini herkesin daha aşağılara çekmeleri lazım ki bu parayı satabilsinler. Aksi takdirde mevduat toplamanın bir anlamı olmaz. O bakımdan benim araştırmalarıma göre faizlerde bir indirimler olmaktadır her ne kadar da çatlak sesler çıksa da ama şunu da belirteyim ki, faiz oranı banka ile müşteri arasında oluşan bir fiyattır. Serbest piyasa ekonomilerinde o da tabii ki müşteri ilişkisine bağlıdır. Müşterinin kendi riskine bağlıdır, teminatına bağlıdır ve bazı başka kriterlere bağlıdır. Hali ile faiz oranı da bankadan bankaya, müşteriden müşteriye değişmektedir ama genel kanı o ki faizlerde bir gerileme vardır, bir düşme vardır. Bunun yasallaşmasını nasıl yaparız diye ben

788

Page 102: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

kendi kendime de bunu soruyorum bir ekonomist olarak. Tabii ki yasa yapan den ki, faiz yüzde 30’dan fazla olmayacak. Bunu diyebilin ama bunu tartışmak gerekiyor, yani 10 tane ekonomist alınız belki de size 8’i böyle bir yasanın serbest piyasa ekonomisinde olamayacağını söyleyebilir. O bakımdan ben de bunu kendi kafamda kurcalıyorum, hükümetle de değerlendirmek üzere bir rapor sunacağım. Ama Merkez Bankasıyla yaptığım görüşmelerde Merkez Bankamızın bana verdiği görüşe göre herhangi bir yasanın uygulanmayacağıdır. Faiz Yasasının uygulanmayacağıdır. Çünkü dediğim gibi faiz serbest piyasada oluşan bir fiyattır. Paranın değeridir, paranın fiyatıdır. Ve bugün Türkiye’ye baktığımızda da böyle bir yasa en azından benim bildiğim kadarıyla yoktur. İngiltere’de yoktur. Avrupa’da yoktur. Faiz, referans faizi Merkez Bankası tarafından belirlenir. Nedir o? Gecelik paranın fiyatı. Yani bankanın elinde para varsa ve bu akşam bu parayı gidip Merkez Bankasına yatırır, onun şu andaki fiyatı yüzde 7’dir Türk Lirasına. Ama onun dışında bir aylık sen fonlamayı şu fiyattan yapan, bunun üzerine bir fiyat veremen veya bunun altında bir veremen diye bir uygulama veya bir yasal düzenleme serbest piyasa mantığına ters gelir. Ama sizin söylediklerinizi de çok iyi anlıyorum.

MEHMET ARİF TANCER (Girne) (Yerinden) – Yüksek Mahkeme o görevi size vermiştir, Meclise vermiştir Sayın Bakan. Yüksek Mahkeme emrine uymakla mükellefiz.

ERSİN TATAR (Devamla) – Bu tabii ki tartışılabilir.

MEHMET ARİF TANCER (Yerinden) (Devamla) – Anayasayla Yüksek Mahkemenin verdiği karardır.

BAŞKAN – Karşılıklı konuşmayalım.

ERSİN TATAR (Devamla) – Mahkeme nedir? Mahkemede hakimler vardır. Benim bildiğim hakimler vardır. Hakimler diyebilir bu sizin görevinizdir ama bu görevi yaparken de Merkez Bankasıyla, ilgili uzmanlarla görüşmek zorundasınız. O bakımdan ben bunu sizinle tartışmaya hazırım. Hatta Mecliste isterseniz nasıl olabilir? Bir komisyon da kuralım, oturalım tartışalım. Bu memleketin hayrına neyse yapmaya hazırım. Ama dediğim gibi size bir sıkıntı vardır burada. Bir sıkıntı vardır. O da dediğim gibi serbest piyasa ekonomilerinde bunun nasıl düzenlenebileceği. Çünkü yanlış yaparsanız bu defa da hiç kredi imkânları kalmaz, çünkü fiyat yasa yapıcının dışında olur. Çünkü dışında oluştuğu için de o ekonomi çarklarıyla dönmez. Öyle bir sıkıntı vardır. Ama bunu izlemeye devam etmeliyiz. Toplumda bunu seslendirmeliyiz, çünkü fiyatın yüzde 10’lara gerileyen mevduat faizinin olduğu bir ortamda eğer yüzde 35’in üzerinde faiz uygulanıyorsa orda bir hata vardır, bir yanlışlık vardır. Vatandaşımızın da burada isyan

789

Page 103: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

etmesi en doğal hakkıdır. O bakımdan bunu izlemeye devam ediyoruz ve gereğini yapacağız. Saygılar sunarım.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Bakan.

Sayın Mehmet Tancer, buyurun.

MEHMET ARİF TANCER (Girne) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Bakanımızı dinledik. Teşekkür ederiz kendisine verdiği cevaptan dolayı. Ama Sayın Bakanıma bazı tamamlayıcı bilgiler vermek isterim. 2003 tarihinde vatandaşların bir tanesinin yüksek borçlanma faizleri nedeniyle Yüksek Mahkemede açtığı dava neticesinde Yüksek Mahkeme bu yüksek borçlanma faizlerinin bir yasayla tanzim edilip gerekirse borçlanma faizlerinin enflasyon durumuna göre Kanun Hükmünde Kararname şeklinde veya Bakanlar Kurulu yetkisinde bir uygulamayla yasal zabdırapt altına alınmasının gerekliliğinin yasa gereği, Anayasa gereği olduğu konusunda görüşü vardır Yüksek Mahkemenin. Dolayısıyla Sayın Bakanımın son söylediği öneriye ben de katılıyorum. Bir komisyon süratle kurulup Meclis çatısı altında bu konuda bir yasa tanzim edilip azami borçlanma faizlerinin gerekirse piyasa koşullarını ayarlamak üzere Bakanlar Kurulu uhdesine ve yetkisine verilebilir ve ayarlanabilir bu şekilde. Dolayısıyla vatandaşımızın da dediğimiz gibi 3.7 enflasyon oranıyla yüzde 40’larda faiz ödemesinin önüne geçilebilir. Sayın Bananımın dediği gibi dünyada, Avrupa’da böyle bir yasa yok ama Avrupa’da bu kadar yüksek borçlanma faizi de dünyanın hiçbir ülkesinde, hatta dünyada olduğunu ben zannetmiyorum. 3.7 enflasyon olacak ve borç faizi de yüzde 40 olacak. Bu tasavvur edilecek bir durum değildir değerli arkadaşlarım. Ekonomimizin ve memleketin geriye gitmesinin en baş sebeplerinden bir tanesinin de bu olduğuna yürekten inanırım. Saygılar sunar, teşekkür ederim.

BAŞKAN – Sayın Tancer, teşekkür ederiz.

Sayın milletvekilleri; gündem gereği görüşmeler tamamlanmıştır.

KADRİ FELLAHOĞLU (Lefkoşa) (Yerinden) – Sayın Başkan, sorumuz var bizim de.

BAŞKAN – Özür dilerim. Daha önce bildirmediniz. Özür dilerim.

Buyurun.

KADRİ FELLAHOĞLU (Lefkoşa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;...

790

Page 104: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

15 Ekim 2009

Cumhuriyet Meclisi Başkanlığına,

İçtüzüğün 111’inci maddesi uyarınca aşağıda belirtilen sözlü soruyu sormak istediğimi bildirir, gereğini rica ederim.

Biliyorsunuz ki son günlerde basının da gündemine gelmiştir konu.

Ercan Devlet Havaalanı sınırları içerisinde bir firmaya özellikle seçilmiş, tercih edilmiş ve bir yer arazi tahsis edilmiş. Bu arazide bir inşaat başlatılmış, 1000 metrekarelik bir inşaat. Bu, bu ülke tarihinde Ercan Devlet Havaalanı içerisinde bu biçimde bir inşaatın başlatılmış olması ilk kez oluyor. Ben hiç bir iddiada da bulunmayacağım buradan. Sadece sorularımı soracağım. Araştırmalarımızı da çok derin bir şekilde yapıyoruz. Net ve kesin bilgilere ve alacağımız cevaplara göre de bu konu ile ilgili çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Neden bu firma seçildi da başka bir duty free firması seçilmedi ve bu firma ismi nedir, ortakları kimlerdir? Firmaya bu şans bir şekilde tanındıktan sonra ve inşaat da başladıktan sonra bu inşaatla ilgili ki bu inşaat günün sonunda yapmış olduğumuz araştırmaya göre Devlete ait olacak, 10 yıl sonra. Projesi var mı, vize aldı mı bu inşaat? Planlama onayı Sivil Havacılık Dairesinin, Şehirciliğin onayını aldı mı bu inşaat? Gerekli izinler yasal çerçevede alındı mı? Sonuçta Devlete ait olacak olan bu bina Devlet yetkilileri, yani Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığına bağlı Planlama İnşaat Dairesi Mühendisleri tarafından projesi onaylandı mı? Kontrolü yapılmakta mıdır? Sorularım bu konu ile ilgili bunlardan ibarettir.

Gereğinin yapılmasını saygılarımla rica ederim.

(Yazılı sorusunu Başkana sunar.)

BAŞKAN – Sayın Bakan cevap verecek misiniz?

Buyurun.

BAYINDIRLIK VE ULAŞTIRMA BAKANI HASAN TAÇOY – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün sanırım bu konuyu konuştuk. Ancak bir kez daha madem ihtiyaç hasıl oldu ve bu ihtiyaç vardır. Bir kez daha söyleyelim. Burada bir inşaat mevzu bahis doğru. Bu inşaat Sivil Havacılık Dairesi veyahut ta sınırları içerisinde. Ancak şunu bilinmeli ki Devlette bir kiralama yöntemi var. Devletteki kiralama yöntemi Emlak Malzeme Dairesi ilgili daireye sorar. Böyle bir arazi var elimde, bu araziyi verir misin der ve verirseniz bu Emlak Malzeme Dairesi böyle bir sözleşmeyi imzalar ve Emlak Malzeme Dairesi bunu

791

Page 105: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

başlatır. Bu bir. Eğer Emlak Malzeme Dairesi bunu uygun görürse ve yıllık olarak belli bir kira buna biçerse, bu araziye ve...

SONAY ADEM (Gazimağusa) (Yerinden) – Kirası ne kadar?

HASAN TAÇOY (Devamla) – Efendim?

SONAY ADEM (Yerinden) (Devamla) – Kirası ne kadar?

HASAN TAÇOY (Devamla) – Bilmiyorum şimdi şu anda 430 Dolar, 432 Dolar öyle bir şeydir yıllığı, arazinin yani tarlanın.

SONAY ADEM (Yerinden) (Devamla) – Yılda?

HASAN TAÇOY (Devamla) – Efendim?

SONAY ADEM (Yerinden) (Devamla) – Yılda?

HASAN TAÇOY (Devamla) – Evet yılda, yılda. Tamam mı? Ki, orada bizim alanımız içerisinde bizim şikayet ettiğimiz bir çok daha unsur vardır bu kiralar konusunda, yani geçmiş yıllarda yapılan bazı tesislerin kiraları da Sivil Havacılık dünyadaki kuralları veyahut ta uygulamalara bakıldığı zaman çok düşük ve komik bedeller olarak kaldığı içinde biz bazı çalışmaları daha başlattık. Bunu da söyleyeyim sırası gelmişken, yani Sayın Maliye Bakanım burada benim bunları söylememe gerek yok ama Sayın Maliye Bakanı da bunları anlatır veyahut ta söyleyebilir ve dünyada uygulanan Sivil Havacılık kurallarına göre bazı şeylerin ortaya çıkabilmesi için ve yaklaşık 10 yıldır çalıştırılan bazı tesislerin 100 Dolar gibi nitelendirilir veyahut ta 100 Dolarlar içerisinde nitelendirilen yıllık kiralarının değiştirilmesi içinde bir faaliyetimiz vardır, başlamıştır ve projelerimizde devam ediyor. Nedeni ise, hava alanı ihtiyaçlarının her geçen gün artacağıdır. Yolcu kapasitesi bakımından, her bakımdan. Neyse konumuz değil, onu bir kenara çekelim. Ancak böyle bir şeyde vardır. Şimdi şu anda uygun görülen ve rayiç bedel olarak uygulanan o bir yıllık kira 10 yıl yapılmış bir sözleşme ve bu sözleşmeye göre her yıl işte valürü kadar artacağı bir fiyat var ortada.

Şimdi nereden hasıl oldu da ihtiyaç duydunuz da böyle bir şey yaptınız. Şimdi adamlar geldi bir proje sundular. Dediler ki... “Arkadaşlar bakın; burada sizin atıl olan böyle böyle bir şeyiniz var. Bizim çikolatalarımız var, bilmem oyumuz var, buyumuz var ve kimisi Lefkoşa’da, kimisi bilmem nerde antrepolarda tutuluyor ve bu mal arabalarla alınıyor belli bir yerden, havaalanına naklediliyor veyahut da havaalanının bahçesinde duran konteynerlerde, 20 ayaklı konteynerlerde muhafaza ediliyor bunlar güneşin altında, kızgın

792

Page 106: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

güneşin altında. Muhafaza ediliyor. Bunların hem görsel olarak ortadan kalması, hem de daha derli toplu ve burada olması için bizim size bir önerimiz var. Bin 100 metrekarelik bir bina yapacağız, kapalı bir alan yapacağız. Bu bin 100 metrekarenin yüzde 50’den fazlası, yüzde 60’a yakınını devletin kullanımına vereceğiz, geriye kalan yüzde 40 kusurunu kendimiz kullanacağız bu alanın. Ve bu binayı biz yapacağız size falanca yerde.” Yer de gitmişler görmüşler insanlar işte. “Falanca yer. Kabul eder misiniz?” Tabii ki ederiz. Şartlar belli. 10 yıl kirasında kalacak, kendisi üzerine bir inşaat yapacak. Adam kendisi üzerine bir inşaat yapacak ve bu inşaat karşılığında bana yüzde 60 kapalı alan verecek tertipli. İstediğim kişiye, kim isterse olsun gidip verebileceğim, kiralayabileceğim ve karşılığında devletin para kazanabileceği kapalı bina verecek bana, artı kendisi de belli bir miktarını kendisi kullanacak kendi şahsına. Bakınız; dışarıda...

MEHMET ARİF TANCER (Girne) (Yerinden) – İhale yaptınız mı Sayın Bakan?

HASAN TAÇOY (Devamla) – Hayır, ihale yok, proje üzerine.

MEHMET ARİF TANCER (Yerinden) (Devamla) – Başka birisi daha vardı size yüzde 70’ini verdi size.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Onu da içerde yoktunuz, dinlemediniz Sayın Tancer. Onu da söyleyeyim size, tekrar edeyim eğer isterseniz. Bu şirketlerle, ilgili şirketlerle şimdi şu anda içerdeki mevcut duty free veyahut da bu konuda iştigal eden kişilerle de yapmış olduğum toplantılarda artı özel antreposu olan şirketle de, duty free antreposu olan şirketle de yaptığım toplantıda kendilerine söyledim. Eğer bir talepleri varsa ve aynı şartlar içerisinde devlete bina kazandırmak isterlerse biz kendilerine yer göstermeye hazırız. Bizim yerimiz var. Onlar da gelsinler, aynı şartlarda yapsınlar bize binalarını. Biz zevk alırız bundan. Çünkü orası en azından bizim projelerimize göre derlenecek, toparlanacak ve devletin cebinden bir kuruş da para çıkmadan olacak bu olay. Yani siz doktorsunuz, hastanede bir odayı gelip de bir işadamı işte içini tertiplediğinde ve boyadığında, yatak, matak almaya ihaleye çıkarsınız ve verirsiniz?

MEHMET ARİF TANCER (Yerinden) (Devamla) - Yok.

HASAN TAÇOY (Devamla) – E, biz ne yapacaktık?

KADRİ FELLAHOĞLU (Lefkoşa) (Yerinden) – Ama hastanenin avlusunda bir işadamı gelip ayrı bir poliklinik yapabilir...

793

Page 107: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

HASAN TAÇOY (Devamla) – Şimdi karıştırmayın lütfen. Karıştırmayın lütfen. Avlusuna da verilir eğer ihtiyaç duyulursa ki onu da söylerim size.

KADRİ FELLAHOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Avlusudur bu. Verdiğin örnek konu ile alakalı değil.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Onu da söylerim Sayın Fellahoğlu size. Onu da söylerim size. Teşbihte hiçbir zaman için hata olmaz. Ancak şimdi aklıma gelen benzetme o idi, onu verdim. Şimdi şu an için aklıma gelen benzetme oydu, onu verdim. Ve burada devlete şimdi şu anda bin 100 metrekarelik bir alanın yüzde 50 artısı, yüzde 60’a yakın kadar bir kapalı alanı kazandırılıyor bir kuruş para harcamadan. Ha, eğer varsa böyle bir... Buradan sesleniyorum, eğer varsa başkası böyle bir şey yapmak isteyen buyursun gelsin, bizim kapılarımız açıktır. Öyle değil mi Sayın Maliye Bakanı?

KADRİ FELLAHOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Devlet böyle idare edilmez yahu. Devlet böyle mi idare edilir yahu Allah için olsun?

HASAN TAÇOY (Devamla) – Ve adamlar geldiğinde bir gün siz de beraberdiniz toplantı yapıyorduk, kabul ettik kendilerini ve aynisini söyledik. Bugün de radyolarda çıkmışlar tam tersini söylemişler.

KADRİ FELLAHOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Yani siz bu Devleti böyle idare edersiniz yani? Kürsüden çağırır duty free’cilere isterseniz gelin yer verelim size.

SONAY ADEM (Mağusa) (Yerinden) – Kim tam tersini söyledi?

HASAN TAÇOY (Devamla) – Efendim?

SONAY ADEM (Yerinden) (Devamla) – Kim tam tersini söyledi?

HASAN TAÇOY (Devamla) – Birisi çıkmış bugün radyolarda tam tersini söylemiş. Neyse, önemli değil. Onun için Sayın Fellahoğlu, bu konuda bizim ihaleye çıkmamız gibi bir lüks olamaz. Biz sadece araziyi verdik, üzerine inşaatı yaptırıyoruz. Bu bin 100 metrekare büyüklüğünde bir alanın yüzde 60’a yakın kısmı devletin olacak şimdi şu anda. Bundan kira kazanacak ve 300... işte ne bileyim ben, 50’şer metrekare olarak hesaplarsan her bir bölersen kolonları, bana verilen hesapta 300 liradan koyarsan bu 300 bin, 400 bin liralara ulaşan bir de gelir elde edecek devlet yılda. Onun için bazı şeyler devlete kâr da getirebilecek şekilde yapılmalıdır, bir.

794

Page 108: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

Ve bunun yanında şunu da belirtmem gerekir. Bu yapılacak olan binanın izinleri alındı mı diye bir soru sordunuz. Vallahi ben inşaattan anlamam.

SONAY ADEM (Yerinden) (Devamla) – Anlamana gerek yok be Hasan.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Ama yani izinleri alındı mı? Herhalde alınmıştır. Herhalde alınmıştır diyeceğim size.

KADRİ FELLAHOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Hiçbir izni alınmadı.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Yani bakın;...

KADRİ FELLAHOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Hesap soracağız diye araştırın da sonra cevap verin.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Yahu ben araştırınca da cevap veririm, araştırmadan da. Ben bildiğimi söylerim.

KADRİ FELLAHOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Böyle cevap mı olur?

HASAN TAÇOY (Devamla) – Bu Kürsüde eğer bildiğimi söylemek hataysa susalım oturalım yerimize. Bildiğimi söylüyorum.

KADRİ FELLAHOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Ama araştırın.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Alınmasa veyahut da başvurusu yapılmasa herhalde bu inşaat olmaz.

ARİF ALBAYRAK (Gazimağusa) (Yerinden) – Sen bilmediğini de söylüyorsun Sayın Bakan sorun orada.

KADRİ FELLAHOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Yazılı soruya dönüştürelim, yazılı soruya döndürelim onu da belki o zaman doğru dürüst bir cevap alırız.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Nasıl isterseniz yaparsınız. İsterseniz yazılı soru da sorarsınız, yazılıya cevap verir. Ancak bu iş Devletin karı için yapılmış bir iştir. Bu iş size söyledim az önce yine kupürleri yanımdadır. 4 ay önce çıkan Yeni Düzen Gazetesinde çıkan haberlerde yanımdadır. Onlar da vardır, mevcuttur. Onun için Havadis Gazetesinin de yazıları mevcuttur. Onun için hepsi net bir şekilde ortadadır. Ha, bu konuyu daha da ileri taşımamız gerekirse bunu da yaparım günü geldiği zaman. Çünkü daha bir çok olay var bizim gün ışığına getirmediğimiz ve konuşmadığımız. Eğer bazı şeyler aranıyorsa bir şeyin arkasında, eteğinde çok var. Burası özelin, Devletle herhangi bir

795

Page 109: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

alakası yok şimdi şuanda. Devletle bir alakası yok inşaatın, inşaat yapımının Devletle bir alakası yok. İnşaatın Devletle bir alakası yok.

SONAY ADEM (Yerinden) (Devamla) – Kim yaptı Sayın Bakan?

HASAN TAÇOY (Devamla) – Efendim?

SONAY ADEM (Yerinden) (Devamla) – Bu kiralamayı kim yaptı?

HASAN TAÇOY (Devamla) – Devlet Emlak Malzeme yapar yahu kiralamayı.

SONAY ADEM (Yerinden) (Devamla) – Öyle bir şeyi yoktur, yetkisi yoktur Devlet Emlak Malzemenin.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Niçin, niçin ben izin verdim, yani Sivil Havacılık Dairesi içinden bu kadar yeri verebilirsiniz diye.

SONAY ADEM (Yerinden) (Devamla) – Maliye Bakanının öyle bir yetkisi vardır. Benim bildiğim de Maliye Bakanı karşı çıktı bu işe. Nasıl olur da böyle bir daire buraya...

HASAN TAÇOY (Devamla) – Siz ne isterseniz söyleyiniz. Kendisi de buradadır, bende buradayım ve bu konuya gönül rahatlığıyla cevap veriyorum. Tamam.

SONAY ADEM (Yerinden) (Devamla) – O zaman saklanmayın....

HASAN TAÇOY (Devamla) – Hiç bir şekilde hiç kimse saklanmaz. Soru bana sorulduğu için ben yanıt veriyorum.

SONAY ADEM (Yerinden) (Devamla) – Hasan Bey ben talimat verdim ve yaptım...

HASAN TAÇOY (Devamla) – Soru ve söylemler....

SONAY ADEM (Yerinden) (Devamla) – Daire müdürünü atmam ateşe.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Bakın, daire müdürü ateşte değil, hiç kimse ateşte değil. Hiç kusura bakmayın.

SONAY ADEM (Yerinden) (Devamla) – Niçin?

HASAN TAÇOY (Devamla) – Hiç kimse kusura bakmasın, hiç kimse ateşte değil. Çünkü burada suç meslefi diye bir olay yoktur. Suç meslefi

796

Page 110: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

diye bir olay yoktur. Sakın ola kalkıp da bunu söylemeyin bir yerde Sayın Bakanım, eski bakanım. Bunu sakın ola, bunu kalkıp da başka yerde söylemeyin.

SONAY ADEM (Yerinden) (Devamla) – Hasan Bey ben şimdi gidersem Devlet Emlak Malzeme Dairesine ve kendisine derim ki filan yerden bana bir arazi kiralayın var böyle bir yetkisi ve kiralar yani?

HASAN TAÇOY (Devamla) – Devlet Emlak Malzeme Dairesi, Devlet Emlak Malzeme Dairesi elindeki potansiyel araziyi kullanıcısına, ister hayvancı, ister çiftçiyi ihtiyaca göre, yaptığı projeye göre her zaman kiraladı ve kiralamaya da devam ediyor. Daha dün tarla kiralamalarında, daha dün ne bileyim ben arazi, ağıl yeri, iş yeri kiralamalarında. Bunlar yaşanmaz mı? İhaleyle mi yapılır, bunların hepsi ihaleyle mi yapılır? Allah aşkınıza yahu! Allah aşkınıza!

Onun için arkadaşlar; hiç kimse kusura bakmasın, hiç kimse kusura bakmasın. Eğer bir tarla kiralanacağında ihaleye çıkılırsa ben ilk defa duydum diyecem size kusura bakmayın. Onun için bazı şeylerin doğrusunu söyleyelim.

MEHMET ARİF TANCER (Yerinden) (Devamla) – Açık artırma da yapılır tarlalar konusunda.

SONAY ADEM (Yerinden) (Devamla) – Normal bir arazi mi havaalanın içi?

HASAN TAÇOY (Devamla) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bizim arazimiz vardır, mevcuttur. Bu bina özel şirket tarafından yapılmaktadır. Özel şirkette bunu nasıl isterse yaptırır. Saygılar sunarım, teşekkür ederim.

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Bakan.

Sayın Kadri Fellahoğlu buyurun.

BAYINDIRLIK VE ULAŞTIRMA BAKANI HASAN TAÇOY (Yerinden) – İçtüzüğe göre iki soru sorulabilir. Üç tane sordu.

KADRİ FELLAHOĞLU (Lefkoşa) – Yok bir soru sordum ikinci sorudur bu. İkinci sorudur bu benim soracağım. Rahatsız olma lütfen ama sizi de dinledikten sonra hakikaten Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanını da dinledikten sonra bu memleket UBP yönetiminde nasıl yönetildiği ile ilgili ciddi kuşkularım, endişelerim oluşmaya başladı. Gelin diyor duty free’cilere veririz size de verelim. Güya da kendi ofisine, kendi şirketine çağırır insanları.

797

Page 111: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

Be arkadaşlar; siz Devleti yönetmeye çalışıyorsunuz. Devletin kurumsal yapısı içerisinde bu işleri yapmanız gerekir. Eğer orada bir ihtiyaç varsaydı Planlama İnşaat Dairesi projesini çizerdi, planlama onayı gerekli izinler alınırdı ve ihaleye çıkardı, kuralına göre tedbir alırdı yapılırdı 1000 metrekareye ve belediyeler duty free’cilere kiralanırdı ama böyle seçmece şeyler ile firmalar ile seçeceksiniz, Ercan Devlet Havaalanı içerisinde, telli alan içerisinde bir yeri, ki önemli bir ranttır, önemli bir değerdir. Yani benim şahsen hele de sizi de böyle dinledikten sonra çok ciddi soru işaretleri vardır kafamda. Neyse bu konuyu takip etmeye devam edeceğiz biz. Ancak ikinci bir sorum vardır benim.

Cumhuriyet Meclisi Bakanlığına, Lefkoşa.

İçtüzüğün 111’nci maddesi uyarınca aşağıda belirtilen sözlü soruyu sormak istediğimi bildirir, gereğini rica ederim.

Şimdi Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı bir bilişim adası, tam ismi nedir?

TEBERRÜKEN ULUÇAY (Gazimağusa) (Yerinden) – Çalıştay.KADRİ FELLAHOĞLU (Devamla) – Çalıştayı.

BAYINDIRLIK VE ULAŞTIRMA BAKANI HASAN TAÇOY (Yerinden) – Gelecek bilişimle ilgili.

KADRİ FELLAHOĞLU (Devamla) – Güzel yani öncelikle bu davetiye de bugün geldi elimize, yani partizanlığında bu kadarı olmaz yahu, yani kravatınızı turuncu yapabilirsiniz ama yani unutmayın artık siz devletin bir bakanısınız, makamısınız, yani bu kadar da partizanlık da olmaz. İlla turuncuyu her yere sokacaksınız.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Yani ne alakası var onun.

KADRİ FELLAHOĞLU (Devamla) – Bu bir.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Yeşil olsaydı yani...

KADRİ FELLAHOĞLU (Devamla) – Yok yok yeşil de koymayın. Düz Devlet Matbaasının, Devlet Matbaasında zaten yaptırsaydınız bu işleri bunlar olmayacaktı. Neyse benim sorum.

BAŞKAN – Sayın Kadri Fellahoğlu, Sayın Hasan Taçoy.

798

Page 112: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

KADRİ FELLAHOĞLU (Devamla) – Tamam Başkan sorumu soruyorum.

BAŞKAN – Sorunuzu sorar mısınız?

KADRİ FELLAHOĞLU (Devamla) – Bilişim çalıştayı adı altında gerçekleştirilecek organizasyonun hangi şirket ve kişiler tarafından yürütüldüğünü ve bu hizmetler için Maliye Bakanı da buradadır ne kadar ücret ödendiğini merak ediyoruz ve soruyoruz.

(Yazılı sorusunu Başkana sunar.)

MALİYE BAKANI ERSİN TATAR (Yerinden) – Daha hiçbir şey ödemedik.

BAŞKAN – Teşekkürler.Birinci sorunuz, sözlü soru yazılı soruya çevrilmiştir.

Buyurun Sayın Bakan.

BAYINDIRLIK VE ULAŞTIRMA BAKANI HASAN TAÇOY -Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi ben teşekkür ederim Sayın Fellahoğlu’na bu soruyu sorduğu için. Şimdi her şeyde partizanlık ararız ama mavide bu memleketin herhalde siyasetine renk katan veya demokrasisine renk katan siyasi partilerden bir tanesinin rengiydi.

ARİF ALBAYRAK (Gazimağusa) (Yerinden) – E, sizin sövdüğünüz partiydi o.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Olabilir yahu. Tabii yani orada turuncu varsa inşallah gelirsiniz o gün Sayın Fellahoğlu buradan kürsüden söyleyecek değilim. İnşallah gelirsiniz o gün ve o işaretin ne anlama geldiğini oradaki sunumdan size söyler arkadaşlarımız ve bunu alırsınız. Bu işi yaparken bizlere bir logo çalışması için bir teklif geldi. Bu teklif....

KADRİ FELLAHOĞLU (Lefkoşa) (Yerinden) – Kimden geldi bu teklif?

HASAN TAÇOY (Devamla) – Efendim?

KADRİ FELLAHOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Kimden geldi bu teklif?

HASAN TAÇOY (Devamla) – Pierre Island tarafından yapılıyor. Ben söylerim bunu açık açık. Pierre Island.

799

Page 113: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

KADRİ FELLAHOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Kimdir sahipleri?

HASAN TAÇOY (Devamla) – Yani sahipleri kimdir. Benim tanıdığım bir hanımefendi var orada gelir işte işleri takip eder, bilmem ne yapar.

Şimdi burada bir logo çalışması için bir para talep edildi. Bu para yanılmıyorsam 30 bin kusur Türk Liralık bir paraydı ve bu şirket geldi dedi ki, ben bunu bedava yaparım.

KADRİ FELLAHOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Çaldı kapınızı geldi söyledi size?

HASAN TAÇOY (Devamla) – Hayır biz çağırdık kendini yahu. Biz çağırdık tanırım kendilerini. Çağırdım, ben tanırım kendilerini çağırdım. Tamam bu kadar. Efendim?

KADRİ FELLAHOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Neden başka bir işletmeyi çağırmadık bu konuda?

HASAN TAÇOY (Devamla) – Bakın isterseniz onları da açarım size, hepsi vardır yanımda. Vardır yanımda. Bakın Spon firması da vardır yanımda, Pem’de vardır yanımda, Priwork’da vardır yanımda, hepsi vardır yanımda, hepsini açarım size. Tamam.

KADRİ FELLAHOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Başladı bize çamur atmaya. Başla çamur atmaya işiniz budur.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Ben çamur atmam benim evraklarım yanımdadır, ben evraklarıma göre konuşurum arkadaş.

KADRİ FELLAHOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Sen cevap ver, soruya cevap ver.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Soru sordun, soruyu yanıtlamak için buraya geldim. Onun için lütfen sizde dinleyin. Başka şeylere çekmemeye çalışın olayı. Çünkü her şeyin arkasında siz art niyet aramaya başladınız ve arıyorsunuz da ve gazetelerde yazdığınızı görüyorum. Daha bu iş için bir kuruş para verilmedi hiç kimseye. Hiç bir Allah’ın kuluna bir tek Osmanlı kuruşu verilmedi.

SONAY ADEM (Gazimağusa) (Yerinden) – E, işi yapınca alacaklar, yani yapmadan parayı vermen ya.

HASAN TAÇOY (Devamla) – İşi yapınca.

800

Page 114: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

Şimdi bakın, bu ülkeye daha sonradan bir çok adam getirilecek. Türkiye’den bir çok insan gelecek. Gerek profesör, gerek diğer unsurlarda. Bu proje bir işin başlangıcıdır ve çalıştayda o başlangıcın ilk noktasıdır, ilk dönüm noktasıdır. Nedir bu başlangıç? Bu ülkede üçüncü saç ayağını turizm ve eğitim yanında üçüncü saç ayağını başlatmaktır. Üçüncü saç ayağını başlatmaktır.

KADRİ FELLAHOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Benim sorum bu değil ha.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Üçüncü saç ayağını başlatmaktır. Bunun...

KADRİ FELLAHOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Çalıştaya....

HASAN TAÇOY (Devamla) – Oraya geliyorum Sayın Milletvekili, oraya geliyorum Sayın Milletvekilim oraya geliyorum. Hiç üzülme, hiç üzülme sen. Senin sorduğun soruya yanıt vermek için çıktık kürsüye. Evet, okuyacaksınız, okuduğunuzu da buradan da söyleyeceksiniz. Bu bütünlüklü bir projedir. Bu projenin Devlet politikası haline gelmesi için biz gayret sarf ediyoruz

KADRİ FELLAHOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Konuyu saptırma.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Ve burada burada yapılan olay bellidir. Sizin yaptığınız da bellidir, benim söylediklerim de bellidir. Ne istersem söyleyeyim bu Kürsüden sizin, sizin söyleyeceğiniz iş yine bellidir. Sizin tavrınız belli. Çamur at izi kalsın, çamur at izi kalsın.

BAŞKAN – Sayın Taçoy konuşma...

HASAN TAÇOY (Devamla) – Beni ikaz edersiniz Sayın Başkan? Tokmağı alır vururdun kafamıza kafamıza şimdi ne oldu? Sayın Başkan..

KADRİ FELLAHOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Hiç bir yorum da yapmadım. Soru sordum sadece.

BAŞKAN – Şimdi ayni şeyi söylüyoruz yine.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Yani!

BAŞKAN - Lütfen siz soruyu cevaplayın. Lütfen Kadri Fellahoğlu konuşmacıyı bırakın lütfen. Kendi cevaplasın.

801

Page 115: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

KADRİ FELLAHOĞLU (Yerinden) (Devamla) – İyim ki 40 yılda bir soru sorduk.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Daha çok sorular soracaksın.

KADRİ FELLAHOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Sorduğum soruma cevap alamıyoruz ya.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Daha çok sorular soracaksın.

(Milletvekilleri kendi aralarında konuşurlar)

BAŞKAN – Lütfen karşılıklı konuşmayın. Sayın Hasan Taçoy devam edebilirsiniz.

(Meclis Başkanı Sayın Hasan Bozer Başkanlık Kürsüsünü Meclis Başkan Yardımcısı Sayın Mustafa Yektaoğlu’ndan devralır.)

HASAN TAÇOY (Devamla) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün yapılan bu çalışmanın o elinize gelen davetiyeleri ve renkleri belli bir tasarım grubu tarafından yapıldı ve bu işte yaklaşık 30’dan fazla gönüllü arkadaşımız çalışmaktadır. Eğer arzu ederseniz ve kim isterse olsun bu projeyi bu ülkeye kazandırmak isteyen kim varsa buyurup gelip bizimle birlikte bu toplantılara katılabilir. Hiç kimseden ne gizlimiz vardır, ne de saklımız oldu, ne de olacak. Onun için bizim toplantılarımız açıktır ve bu işte hiç bir siyasi fikir ayrımı gözetmeksizin biz bu işi başlattık. Bu işi ülkenin ve devlet politikası haline gelmesi için gayretlerimiz olacak ve devam edecek. Yaptığımız ve yapacağımız hep bütün aktiviteleri sizinle ve tüm halkımızla paylaşacağız ve bu yolda ne gerekirse onu yapacağız. Ne gerekirse. Burada Darasbaranın ülkeye getirilmesi için belli bir miktar para ayrılmıştır. Bu para Maliye Bakanlığının uhdesine gelecek biz talep ettik ama daha hiç bir şey yok para olmadığı için ve umarım talep ettiğimiz kadar para verilir. Sizlerin bahsettiği gibi 50 bin Euro’lar değildir bu işte olan. Toplam 100 bin TL gibi bir taleptir yaptığınız talep.

MEHMET ARİF TANCER (Girne) (Yerinden) – Aynidir.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Bu talebinde, ayni değil. Ayni değil 50 bin çarp 2.2..

MEHMET ARİF TANCER (Yerinden) (Devamla) – Bir ufak farkı var be Hasan.

HASAN TAÇOY (Devamla) – 100 bin lira, 100 bin liradır ve bu işin içerisinde yaklaşık yanılmıyorsam 30 kişi yabancı insanın ülkeye

802

Page 116: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

getirilmesi biraz mevzu bahis olacak ve hepsi Sayın Bakanın da buralarda olması ve diğerlerinin de burada olması veya bu işin tam anlamı ile organizasyonun yapılması bizim Bakanlığımız tarafından götürülen bütünlüklü bir projedir ve bu projeydi de biz sonuna kadar götüreceğiz. Çünkü bir söylemimiz vardı bizim ve derdik ki peyder pey serbest bölge. Peyderpey serbest bölge birinci start noktası inşallah yasası da hazırlanacak önümüzdeki haftaya ve bitecek elimize her şeyimiz hazır gerçi ama son rötuşları yapılacak ve önümüzdeki haftaya bu iş tamamlanacak ve Meclisimize sevk edilecek bunun yasası da. Bu memleket için, bu ülke için biz bunların tümünü hep birlikte yapacağız ve ne gerekirse bu iş için de halkımızın da bunu duymasını ve kabullenebilmesi bir devlet politikası haline gelmesi ve sahiplenmesi için biz elimizden gelen her şeyi ortaya koyacağız.

KADRİ FELLAHOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Soruma cevap vermediğin için teşekkür ederim.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Verdim. Verdim ben soruna cevap. Yazılıya çevir. Yazıyla çevir ona da söyleyeyim.

KADRİ FELLAHOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Laf kalabalığına getirdin işi gene.

HASAN TAÇOY (Devamla) – Bir kuruş para harcamadım dedim, daha ne diyeyim sana.

BAŞKAN – Buyurun Sonay Adem.

SONAY ADEM (Gazimağusa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üzüntü ile izliyorum. Çünkü günler var Meclisimiz yoğun bir şekilde çalışıyor, eleştiri yapıyor, soru soruyor, yanıt almıyor. Başka havalarda geziyor Ulusal Birlik Partisi. Elbette biz, bize cevap vermedikleri için soru sorma hakkımızdan kaçmayacağız veya eleştirilerimizi yöneltmekten kaçmayacağız. Sesimizi duvarlar duymuyor ama halkımız öyle sanıyorum ki, duyacaktır. Evet, sözlü soruma geçiyorum.

Meclis Başkanlığına

İçtüzüğün 111’nci maddesi uyarınca aşağıda belirtilen soruyu sormak istediğimi bildirir gereğini rica ediyorum.

Biraz önceki olayla ilgilidir.

Havaalanındaki antrepo işi için yasadan kaynaklanan Maliye Bakanının yazılı onayı şart. Yasa ona yetki veriyor. Yazılı onay var mıdır?

803

Page 117: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

KADRİ FELLAHOĞLU (Yerinden) (Devamla) – Laf kalabalığına getirdin işi gene.

Eski hükümet döneminde tüm mağazalar bu işi ortak yapmak istemişti. Onların ortak, onlara ortak bu işi yapmayı teklif ettiniz mi?

Sonay Adem (Yazılı sorusunu Başkana sunar.)

BAŞKAN – Teşekkürler Sayın Adem.

Evet sayın milletvekilleri; gündem gereği görüşmeler tamamlanmıştır. Bugün itibarıyla sürelere azami dikkat edildi. Ben de teşekkür ederim. Gelecek Birleşim 19 Ekim 2009, Pazartesi günü saat 10.00’da yapılacaktır. Gündem sizlere dağıtılmıştır. Birleşimi burada kapatıyorum. Teşekkür ediyorum.

(Kapanış saati: 16.00)

DÖNEM : VII YIL : 2

CUMHURİYET MECLİSİGÜNDEMİ

5’inci Birleşim15 Ekim 2009, Perşembe

Saat: 10.00

GÜNDEM:

I. BAŞKANLIĞIN GENEL KURULA SUNUŞLARI:

- Bu Kısımda, Gündem Dışı Konuşmalara ve Sunuşlara yer verilecektir.

II. ÖZEL GÜNDEMDE YER ALACAK İŞLER.

III. SEÇİMLER VE OYLAMASI YAPILACAK İŞLER.

IV. SORULAR:

A. SÖZLÜ SORULAR:

1. Demokrat Parti İskele Milletvekili Sayın Ejder Aslanbaba’nın, İskele İlçesine Hastahane Yapılıp Yapılmayacağı ile ilgili Sözlü

804

Page 118: Dönem 7 Yıl 2 5’nci Birleşim 15 Ekim 2009, Perşembeevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/belgeler/tutanaklar/Shared... · Web viewDÖNEM : VII YASAMA YILI: 2009/II KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

Sorusu. (S.S.No: 2/1/2009)

2. Demokrat Parti İskele Milletvekili Sayın Ejder Aslanbaba’nın, Seçim Döneminde Verilen İstihdamlar ile ilgili Sözler Hakkında Sözlü Sorusu. (S.S.No: 3/1/2009)

3. Toplumcu Demokrasi Partisi Gazi Mağusa Milletvekili Sayın Mustafa Emiroğluları’nın, E-Devlet İşleri ile ilgili Sözlü Sorusu. (S.S.No: 5/1/2009)

B. Bu Bölümde Sözlü Sorusu olanlar Sorularını Kürsüden sorabileceklerdir.

V. GENEL GÖRÜŞME VE MECLİS ARAŞTIRMASI YAPILMASI.

VI. GÖRÜŞÜLECEK TASARI VE ÖNERİLER İLE KOMİTELERDEN GELEN DİĞER İŞLER.

805