E tadinda Sayı 20

e-tadındaTürkiye’nin Aylık Yemek ve Mekan Dergisii

e-tadındaEkim 2014 Yıl:2 Sayı 20

Dönerci Ali UstaSeratonin Cafe

The Market

Pera Palace Hotel Jumeirah’ta

Bayram KeyfiOfiste

sağlıklı beslen,

mutlu yaşa

Röpo

rtaj

Şebn

em Ö

zbas

anM

ehm

et A

ksoy

Ali

Özc

an

Şekerci Hafız MustafaBorsa Restaurant

EDİTÖR

Emir ÇAVDAR

E -TADINDAİmtiyaz Sahibi

Metronom Medya Adına

Eyüp Kervangü[email protected]

EditörEmir Çavdar

MuhabirMerve Balkan

Reklam Ve TanıtımAyten Mert

[email protected]İzzet Gültekin-Gürsel Daşdemir

FotoğrafCengiz Güzel

TasarımMehmet Pınarcı

Hukuk DanışmanıBarış Çabuk

Katkıda BulunanlarHicran Yılmaz Oya Sözen

Yasemin Güzel Reyhan ÖzgüderUğur Kemal Tomruk

Hamza Özçelik Gökcen Gül

Web tasarımCeyhun Kocal

AdresMetronom Medya

Barbaros Mah. Mor Sümbül Sok. Deluxia Palace No:5 D.383

Batı Ataşehir/İstanbul

0 216 566 95 66 0 216 566 75 27

www.e-tadinda.comwww.metronommedya.com

E-Tadında dergisinde kullanılan haberler izin alınmadan,

kaynak gösterilmeden başka yayınlarda kullanılamaz.

Reklamlardan reklam veren firma sorumludur. Keyifli okumalar

En sevdiğim yemeklerden biridir kavurma.Bayram sabahları,aile ile birlikte yapılan o samimi kahvaltıda kavurma masaya farklı bir renk katar.Selahattin Şef,e-tadında okuyucuları için muhteşem tarifler hazırlamaya devam ediyor.Bu sayımızda ise Kurban Bayramının vazgeçilmezlerinden biri olan kavurmanın tarifini paylaştı okurlarımızla.Kavurmanın sofralarınıza renk katacağına eminim.Bu sayıda birbirinden güzel mekanlarlarla sizin için röportajlar yaptık.Biz sayımızı hazırlarken çok keyif aldık,umarım sizde okurken keyif alırsınız. Bu sayımızda da heyecanla okuyacağınız sayfalar sizleri bekliyor.Yazımı son bir bayram mesajı ile bitirmek istiyorum.

Kestiginiz kurban ve dualarınız kabul olsun, sevdikleriniz hep sizinle olsun... Bayramınız kutlu olsun.

Kurban Bayram’nın Vazgeçilmezi ‘’Kavurma’’

İÇİNDEKİLER

12

28Seratonin

Cafe

34

70

78

Dönerci Ali Usta

Şekerci Hafız Mustafa

Borsa Restaurant

The Market

4 e-Tadında ■ Ekim 20144 e-Tadında ■ Ekim 2014

e-Tadında Ekim ■ 2014 5 e-Tadında Ekim ■ 2014 5



8 e-Tadında ■ Ekim 2014

e-Tadında Ekim ■ 2014 9




RÖPORTAJ

DÖNER RESTAURANTLARININ ÖNCÜSÜ ‘’DÖNERCİ ALİ USTA’’

40 yıldan beri dönercilik ile uğraşan,dönerciliğin öncüsü olan Döner Ali Usta,Metronom Medya

muhabiri Emir Çavdar ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdi



E-Tadında:Öncelikle,bize buranın başarı hikayesini anlatabilirmisiniz ?

Dönerci Ali Usta:Ben,1955 Malatya doğumluyum.1965 tarihinden beri bu sektörün içindeyim.Lahmacun,kebap ve döner sektörlerinde tecrübelerim oldu.1979 tarihinde el arabası ile döner satmaya başladım.İşimizi seviyoruz.Kalitemize de önem veriyoruz.

E.T.:Döner dediğimiz zaman ilk akla gelen restaurantlardan birisiniz,bunu neye borçlusunuz ?

D.A.U.:Bu sektörü şuanki durumuna getiren biziz,bizden önce dönerci restaurantları yoktur.Bu piyasadaki restaurantların çoğu bizi örnek alarak bu sektöre adım atmışlardır.2004 tarihinden önce bu şekilde bir döner restaurantı bulamazsınız.Biz bu sektörün kurucusuyuz diyebilirim.Hangi dönerciye giderseniz gidin,orada daha önce Dönerci Ali Ustada çalışmış bir personel vardır.

E.T.:Bir döner restaurantında,olmazsa olmazı altın kuralı nedir ?

D.A.U.:Dönercilik çok hassas bir meslektir.Altın kurallardan birtanesi müşteri sirkülasyonudur.Döneri çok lezzetli yapsanız bile ,müşteri sirkülasyonunu sağlayamassanız istenilen perfomansı yakalayamazsınız.Dönercilik sektöründe 3 altın kural vardır.Bunlar etin kalitesi,ustalık ve müşteri sirkülasyonu bunlar bir döner restaurantının olmazsa olmaz altın kurallarıdır.

E.T.:Döner yapımında en çok dikkat edilmesi gerekenler nelerdir ?

D.A.U.:En çok dikkat edilmesi gerkenler etin kalitesi,döner şişe takılırken aromasının dengeli tutulması ve etin terbiyesidir.Et’in bir yağ kısmı vardır.Dönerde eğer yağ olmaz ise döner kızarmaz.Yağ ateşte aktığı zaman etin pişmesini sağlar.



E.T.:Dönerin lezzeti kadar sunumu da önemli,döneri müşterilerinize nasıl sunuyorsunuz ?

D.A.U.:Bizim buradaki en birincil amacımız döneri,müşterilerimize sıcak bir şekilde vermektir.Döner çabuk soğumaya meyilli olduğu için ,döneri süslemeye başladığımız zaman,döner sıcaklığını kaybetmeye başlıyor. Soğuyan bir dönerde lezzetli olmaz.Tabii sunumda hijyene çok dikkat ediyoruz.

E.T.:Gelecek için projeleriniz varmı ?

D.A.U.:Ben yaklaşık 40 yıldan beri bu sektörün içindeyim.Şirket olarak büyümek fazla düşündüğüm bir konu değildi.Tabii zaman içerisinde sistemimiz oturunca,artık düşünmeye başladık.Altyapımız da oturunca,kalitemizden ödün vermeden,bir açılımlarımız olucak.Bir 15-20 gün içerisinde İstanbul’un Şirinevler bölgesinde bir şubemizi açıcaz.

Yaklaşık 6 aydan beri bu şubemizin tasarımları ile meşgulüz.Bu şubemizin Avrupa yakasına yakışacağını düşünüyoruz.Ataşehir bölgesinde de bir mekan ile ciddibir şekilde ilgileniyoruz.Kısmet olursa o bölgede de müşterilerimize hizmet edeceğiz.

E.T.:Yurt dışında şube açmayı düşünüyormusunuz ?

D.A.U.:Yaklaşık 10 yıldan beri çok ciddi teklifler alıyorum.Yurtiçinden ve yurtdışından ana bayilik ve şube teklifleri aldım.Fakat biz bu işi franchise şekline getirip,kalitemizden ödün vermek istemiyoruz.Biz hiçbir zaman gelirler elde etmek peşinde olmadık.Bizim için kazanç her zaman 2. planda kalmıştır.Biz işimizi layıkıyla yaparsak onun kendiliğinden geleceğine inanıyoruz.

Bu keyifli sohbet için Dönerci Ali Ustaya çok teşekkür ediyoruz...


Ev yapımı ve katkısız ürünler hazırlamak

isteyenlerin yeni adresi; Kliksa...

Sabancı Topluluğu’nun online alışveriş platformu Kliksa, evinde taze ve katkısız “yoğurt”, “dondurma”, “waffle” ve farklı lezzetlerde “ekmek” yapmak isteyen müşterilerini mini mutfak gereçleri ile

buluşturuyor. Estetik tasarımlarıyla dikkat çeken ve evde kolayca katkısız ürünler hazırlamak isteyenlerin yardımına yetişen mutfak gereçleri, çocuklarının sağlığına önem veren anne babalara da ev

yapımı pratik lezzetler hazırlama olanağı sunuyor




Bulaşık süngeri artık çok daha temiz Yeni Scotch-Brite™

Kir Tutmaz Sünger


Lezzetli ve sağlıklı bir mola için; Alpro Badem sütü içinAvrupa’nın lider soya sütü markası Alpro, bademin

tüm faydalarını sağlıklı beslenmeye özen gösterenler için lezzetli bir içecek olarak sunuyor. Şeker

içermeyen Alpro Badem sütünün her bardağında doğallık ön plana çıkıyor


Avrupa’nın lider soya sütü üreticisi Alpro’nun şekersiz Badem Sütü, sağlıklı beslenmeye önem gösteren, aynı zamanda formunu korumaya çalışanların öğünleri için az kalorili, lezzetli ve sağlıklı bir seçenek oluyor. Şeker içermediği gibi tamamen doğal, bitkisel, laktozsuz ve az doymuş yağ oranı sunan içeriği ile Alpro şekersiz Badem Sütü, kalsiyum ve antioksidan (E vitamini) deposu. Alpro Badem sütünün eşsiz tadı, Akdeniz bademlerinin hafifçe kavrulup, ardından kremamsı kıvama gelene kadar ezilerek doğal kaynak suyu ile karıştırılmasından geliyor. Sağlıklı beslenenlerin tercihi olan bu özel badem sütünün kalorisinden çekinmenize ise gerek yok; şekersiz Alpro Badem, bir bardakta (200ml) sadece 26 kalori içeriyor. Ayrıca Alpro Badem sütünde yapay tatlandırıcı, renklendirici ve koruyucu bulunmuyor. Lezzetten ödün vermeyen Alpro Badem, düşük kalorisiyle ister kahvaltınızda isterseniz de öğün aralarınızda sağlıklı bir içecek alternatifi oluyor. 1 lt’lik ambalajlarda Macro Center marketlerde sunulan Alpro şekersiz Badem sütü ile formunuzu korurken, lezzetli ferahlığın tadını her öğünde çıkarıyor olacaksınız.


Tüm dünyada “dondurulmuş yoğurt” denince ilk akla gelen marka Pinkberry, lezzetli dondurulmuş

yoğurtlarına yepyeni ve özel bir tat ekledi. Çikolata ve fındığın karşı konulmaz cazibesi

Pinkberry’de sizleri bekliyor


En taze ve kaliteli malzemeler kullanılarak hazırlanan ve tüm dünyada tutkuyla yenilen “dondurulmuş yoğurt” Pinkberry,

aklınızı çelecek bir tadla karşınızda. Çikolata ve fındığın cazibesi, Pinkberry’nin leziz dondurulmuş yoğurdu ile birleşiyor ve

damaklarda unutulmayacak bir haz bırakıyor


SAĞLIK


Üzüm Suyu Kalbi KoruyorUzmanlara göre bitkisel süt olarak

tanımlanan üzüm suyu, kan yapıcı ve antioksidan özelliğinin yanı sıra vücudun kalp ve damar hastalıklarından korunmasına da

yardımcı oluyorÜzüm ve üzüm suyunun kan yapıcı ve antioksidan

özelliklerinin yanı sıra uzmanlar, vitamin ve mineral bakımından oldukça zengin olan üzüm suyunun kalp

hastalıklarına karşı kalkan etkisi oluşturduğunu belirtiyor.

A, B ve C vitaminleri, potasyum ve demir açısından oldukça zengin olan üzüm suyu, vücudun hastalıklara karşı direncini

artırıyor. Bu özelliğinin yanı sıra kanda oksijen taşıyan hemoglobin hücrelerinin oluşumunda gerekli olan demir ve potasyum zenginliğine sahip üzüm suyunun kalp sağlığını

koruduğunu ifade eden Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neriman İnanç, üzüm suyunun kan sulandırıcı

özelliği ile de kalp krizi riskini azalttığını söyledi.

Üzüm suyunun faydalarından bir diğeri de içinde bulunan doğal şekerin çabuk çözünerek vücuda enerji vermesi

olduğunu söyleyen İnanç, “içeriğinde bulunan maddeler sayesinde kanı sulandırıyor, yüksek tansiyona, kalp

hastalıklarına, varise ve emboliye kadar birçok hastalığa karşı koruma sağlıyor. Özellikle kan pıhtılaşması ve damar hastalıkları konusunda sıkıntı yaşayan hastalara günde en

az bir bardak üzüm suyu içmesini öneriyoruz” dedi.




RÖPORTAJ

SAMİMİYET’İN ADRESİ ‘’SERATONİN CAFE’’


Fransız cafelerini aratmayacak güzellikte,tasarımıyla insanları büyüleyen,sıcaklığıyla içinizi ısıtan bir cafe ‘’seratonin cafe’’.Seratonin cafe ortaklarından biri olan Şebnem Özbasan,Metronom Medya muhabiri Emir Çavdar ile keyifli ve samimi bir sohbet gerçekleştirdi

E-Tadında: Cafe’nin tasarımı harika,içeriye girer girmez insanı bir samimiyet karşılıyor,bize bu cafe’nin hikayesini anlatabilrmisiniz?

Seratonin Cafe:2012 mayıs itibari ile bu sektöre adım attık.Ortağımla kuzen oluyoruz.İki bayan işletmeci olarak bu işe girdik.İkimizde uzun yıllar farklı sektörlerde yöneticilik yaptık.Daha sonra beyaz yakayı bıraktık ve dedik ki yeme-içme sektörüne girelim.Buranın özelliklerinden biri ise cafe’nin içinde bulunduğu köşk amcamların köşküdür.Bahçeside sera olarak kullanılan bir yerdi.Amcamız burada çicek yetiştirme faaliyetlerini sürdürürdü.Bizde dedik ki burası gayet güzel bir ortam,biz burayı neden cafe yapmıyoruz dedik.İnsanlar buraya gelsinler mutlu olup gitsinler.Bu yüzden ‘seratonin’ mutluluk hormonundan esinlenerek,buranında bir sera olduğu düşüncesiyle bir kelime oyunu ile ismini seratonin koyduk.

E.T.:Seratonin Cafe adını günden güne duyurmaya devam ediyor,müşterilerinizin en çok beğendiği ve tercih ettiği yemekler nelerdir?

S.C.:En çok bizim ‘leyla’nın anne köftesi’ diye bir köftemiz var.O çok meşhur bir köftedir.Bu köfteyi de yengem yapar.Kendisi ailemiz büyüğüdürve aynı zaman da köşkünde sahibidir.Leyla’nın anne köftesini çok uzaklardan yemeğe gelenlerde vardır.Onun dışında kendi ismimizi verdiğimiz bir tatlımız vardır.Adı ‘seratonin tatlısı’dır.Bu tatlının formulü bizde saklıdır.Bu tatlımız da çok popülerdir.Bu iki ürünümüz favorimizdir.Onun dışında birçok kendine özgü ürünlerimiz var.Mesela mantımız el açmasıdır.Onu teyzem yapar. Reçellerimizi kendimiz yaparız.Bu arada biz öğlenleride ev yemekleri çıkartıyoruz.Burası tipik bir aile işletmesidir.Mesela bizim şef aşçımız benim dayımın hanımı yengemdir.Dolayısıyla herkes sinerjik bir şekilde aile ortamında çalışır.


E.T.:Özellikle cafe açmanızın özel bir sebebi var mı ?

S.C.:Özel sebebi,cafe insanların yemekten ziyade sosyalleşebilecekleri bir araçtır.Bir diğer özelliğimiz de bu konseptte bu civarda böyle bir mekan yok.Bu sıcaklıkta bir mekan yoktur.Bu yüzden bizde dedik ki yiyip içip gitmelerinden ziyade insanlar uzun oturumlar yaşasınlar.Bu yeşilliğin.bu doğallığın tadını çıkarsınlar.O yüzden cafe olarak çıktık yola.

E.T.:Yemekleri müşterilerinize nasıl sunuyorsunuz ?

S.C.:Sunum çok önemli,bizde önce insanların önce gözü doymalı porsiyonlarımız gayet doyurucudur.Onun dışında tabağın şıklığı ve hijyen çok önemlidir.Bunların hepsinin bir araya gelmesi gerekir ki güzel bir sunum olsun.Çok şık bir tabak hazıramışsınız ama lezzeti olamamış,çöp.Çok kaliteli malzemeler kullanmışsınız ama darma dağan sunmuşsunuz,çöp.Dolayısıyla iyi bir sunum için bunların bir araya gelmesi lazım.


E.T.:Peki müşterilerinizden nasıl tepkiler alıyorsunuz ?

S.C.:Burası bir müze ilgisi gören bir yer.Biz müşterilerimize daha çok konuk demeyi tercih ederiz.Buraya ilk defa gelenler öncelikle iç mekanı bir gezerler.Objeleri incelerler,hikayesi dinlerler.Bi 15-20 dakika sonra da oturucakları yeri seçer ve otururlar.Bizim sabit müşteri katmanımız oluştu. Olmazsa olmazımız diyen güne seratonin ile başalyacağım diyen bir çok müşterimiz var. Müşterilerimiz açıkçası her kültür düzeyinden,her gelir düzeyinden müşterilerimiz mevcut.Gün geçtikçede artmaya devam ediyor.Bizim için önemli olan zaten kalıcı müşterilerdir.Aynı zamanda kalıcı dostluklar kurabilmektir.

E.T.:Başka şubeler açmayı düşünüyormusunuz ?

S.C.:Açıkçası düşünmüyoruz.Bizim amacımız bu cafemizi mümkün olduğu kadar sürdürülebilir başarı mantığı ile başarılı kılmak.Hizmet kalitemizi her geçen gün arttırabilmek,hatalarımızı eksikliklerimiz düzeltebilmektir.Şubeleşmeye başladığınız zaman butiklik kayboluyor.Bizim burdaki amaçlarımızdan biri de kaybedilen değerleri yakalayabilmek.Şubeleştiğiniz zaman ise bu değerlerde kayboluyor.

Bu keyifli sohbet için Şebnem Hanıma teşekkür ediyoruz.


Modern tasarım ve kullanım kolaylığı Pakmaya ürünleri yeni ambalajında

Pişirme Yardımcı Malzemeleri’ kategorisine iki yıl önce başarılı bir giriş yapan Pakmaya, bu kez aynı kategorideki ürünler için

yeni bir ambalaj tasarladı. Bundan böyle hamur kabartma tozu, şekerli vanilin ve instant maya ürünlerini yeni kutulu ambalajlar ile daha ekonomik şartlarda satın alacak olan

tüketiciler, aynı zamanda modern tasarım ile birlikte kullanım kolaylığını da yakalamış olacaklar


Lezzetli etin sırrı, tavada saklı

Tefal döküm tava ile siz de lezzetli etler pişirebilirsiniz

Et pişirmek kolay gibi görünse de, aslında oldukça zor bir iştir. Eti pişirirken kurutmamak, besin değerini düşürmemek ise

ayrı bir beceri ister. Bunun için çabuk ısınan, ısıyı iyi dağıtarak uzun süre muhafaza eden bir döküm tava kullanmak gerekir. Profesyoneller, gurmeler veya keyifle et yemek isteyenler için thermo spot teknolojisi ile tasarlanan Mineral Signature Grill

Tava ile eti en iyi şekilde pişirmek mümkün.


RÖPORTAJ

OSMANLI’DAN GELEN LEZZETLER1864’den beri var olan Şekerci Hafız Mustafa,yaptığı tatlılar ile insanları büyüleyen bir mekan.Şekerci Hafız Mustafa’nın sirkeci şubesi müdürü Mehmet Aksoy, Metronom Medya muhabiri Emir Çavdar ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdi


E-Tadında:Buranın tarihi oldukça eski,buranın tarihinden biz biraz bahsedebilirmisiniz ?

Şekerci Hafız Mustafa:Şekerci Hafız Mustafa,Osmanlı devleti döneminde,İstanbul’a sarraflık yapmaya gelen İsmail Hakkı Zade tarafından 1864’te kurulmuştur.İsmail Hakkı Zade dükkanın bodrum katında dibek taşıyla akide şekeri yapmaya başlamıştır.İsmail Hakkı Zade dükkanı işletirken,oğlu Hafız Mustafa dükkanın yakın çevresinde bulunan Arpacılar Cami’inde gönüllü olarak müezzinlik yapmaktaydı.Aynı zamanda babasının dükkanında tatlıcılık ve şekercilikle ilgilenmiştir.Bu konuda kendini geliştirerek babasından işi devralmıştır ve 1926 ile 1938 yılları arasında şekercilik ve tatlıcılık alanında Avrupa’da 11 adet madalya kazanmıştır.

E.T.:En çok sevilen ve beğenilen ürünleriniz nelerdir ?

Ş.H.M.:Bizim piyasadaki ürünlerin dışında kendimize özgü ürünlerimizde var.Mesela,zerdemizi gerçek safran ile üretiyoruz.Onun haricinde kabaklı muhallebi,ayvalı muhallebi,narlı lokum,incirli lokum gibi kendimize ürünlerimizi müşterilerimize sunuyoruz.Bizim en çok tercih edilen ürünlerimiz aşuremiz ve zerdemizdir.Osmanlı usülüyle yapıyoruz. Bunların dışında sütlacımız çok tercih ediliyor.Sütlacı da gerçek manda sütü kullanarak yapıyoruz.Özellikle sütlaç yemeğe gelen müşterilemiz var.


E.T.:Bu sektörde akla gelen ilk isimlerden birisiniz,bunu neye borçlusunuz ?

Ş.H.M.:Firmanın köklü bir tarihi var.t Gelişen teknolojiyle birlikte gelen yeni ürün çeşitlerimiz var. Özellikle ürün kalitemize çok dikkat edyoruz.Bu dikkat devam ettiği sürece de sektörde var olmaya devam edecektir.

E.T.:Müşterilerinizden nasıl tepkiler alıyorsunuz ?

Ş.H.M.:Bizim müşterilerimiz daha çok yabancı ağırlıklıdır.Standart bir müşteri kitlemiz var.Çevreden duyarak buraya ürünlerimizi tatmaya gelen müşterilerimizin sayısı da oldukça fazladır.

E.T.:İleriye dönük hedefleriniz nelerdir ?

Ş.H.M.:Firmanın 3. kuşak sahipleri görev başında.Şu anda yeni bir imalat yeri üretiyoruz ve bütün ürünlerimizi kendimiz üretiyoruz.Bunların dışında firmamızın şubeleşmek amacıyla yaptığı çalışmalar var.Şuan için hazırlıklar devam ediyor,2015 yılının başlarında yeni şubeler ile hizmet vermeye devam edeceğiz.


E.T.:İmalat yeriniz nerede ?

Ş.H.M.:Baklava imalatımız sirkeci şubesinde yapılmaktadır.Diğer ürünlerimizi ise Seyrantepe’de 5000 metrekarelik imalat yerimiz de üretiyoruz.

E.T.:Yurt dışına ihracat yapıyormusunuz ?

Ş.H.M.:Evet yapıyoruz,özellikle arap ülkelerinde ürünlerimiz çok beğeniliyor.Şuan için sadece arap ülkelerine ihracat yapıyoruz.Şuan için net bir şey yok ama, 2015 yılı içerisinde Avrupa’nın bazı başkentlerinde şubelerimiz açılabilir. Çalışmalarımız devam ediyor.

E.T.:Şimdiki genç nesil lokum yerine jelibon benzeri ürünler tüketiyor,siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz ?

Ş.H.M.:Lokumun tarihi Osmanlı’ya kadar dayanan bir üründür. Teknolojinin ilerlemesi ile farklı ürünler çıkmış ve lokum hakkettiği değeri bulmamış.Lokumun,bir reklam değeri de olmadığı için çok tutulmuyor.Şuanda bize gelen genç yaştaki kişiler daha çok narlı ve ballı ürünlerimiz var,onları çok tercih ediyorlar.

Bu keyifli sohbet için Mehmet beye çok teşekkür ediyoruz.


Etin Ustası Filizler Köftecisi’nden...

KURBAN BAYRAMI ÖZEL TÜYOLARI

Kurban eti pişirmek kolay gibi görünür. Etin misafirlere ve aile fertlerinin

damak zevkine uygun ve lezzetli olması için takip edilmesi gereken, olmazsa

olmaz kurallar vardır. Filizler KÖFTECİSİ özellikle et ve köfte konusunda 20 yılı

aşkın tecrübesiyle Tuzla ve Üsküdar’daki şubelerinde et severlerin damak zevkine hitap ediyor. Filizler KÖFTECİSİ kurban

eti pişirme konusunda kabul görmüş önerileri paylaşırken, bayramda

ağız tadıyla et yemek isteyenleri de restoranlarına bekliyor

MEKAN



Kurban etinin, servise sunulmadan önce bir dizi aşamadan geçirilmesini öneren FİLİZLER KÖFTECİSİ , kurban kesecek olanlara pişirme adımına geçmeden önce saklama konusunun önemli olduğu hatırlatıyor. Kurban etini saklarken, etlerin küçük parçalara ayrılarak, pişmiş etle çiğ etin birbirine değmeden saklama yapılmasını öneren usta lezzet markası, saklamanın önemli olduğunu hatırlatıyor. Eğer et suyu şeklinde saklama yapılacaksa et suyu birkaç defa pişirilmeden ve günlük tüketim yapılması gerektiğini de belirtiyor.

Yumuşacık ve lezzetli bir kurban eti için mutfak sırlarını paylaşan FİLİZLER KÖFTECİSİ, kurban etinin pişirilmeden önce yarım saat soğuk suda bekletilmesi gerektiğini belirtiyor. Küçük parçalara bölünmüş etlerin pişirilmesi daha kolay olurken, eti terbiyelemek de en önemli hususlar arasında yer alıyor. Eti terbiyelemek için, zeytinyağı ve yoğurdu öneren FİLİZLER KÖFTECİSİ, haşlama yapılacak olan suya bir miktar sirke katıldıgında etlerin daha yumuşak ve lezzetli olacağının bilgisini de paylaşıyor.



Eti pişireceğiniz kabın önceden ısıtılmış olması altın kurallardan bir diğeri. Kısık ateşte uzun süre yavaş yavaş pişen kurban etinin daha yumuşak ve eklenen baharatlarla çok daha iyi harmanlanacağını belirten FİLİZLER KÖFTECİSİ , baharatları yemeğin çeşidine göre farklı miktarlarda ve farklı zamanlarda ilave etmek gerektiğini vurguluyor.

Kurban Bayramı’nda Filizler’de et keyfi….

Bir et severseniz FİLİZLER KÖFTECİSİ’NİN mönüsüne eklediği ‘Steak Pirzola’, ‘Fajita’ , ‘Kuzu Steak Köfte’ ve ‘Special Filizler’ i mutlaka denemelisiniz. Yukarıdaki altın et pişirme kuralları maharetli et ustalarının yetenekleriyle birleşince FİLİZLER KÖFTECİSİ mönüsü adeta iştah kabartıyor. Özel olarak yetiştirilen yerli koyun, dana ve kuzu etinden hazırlanan bu üç sunum, odun kömürü ateşinde ızgara yapılarak servise hazırlanıyor.

Et mönüsü dısında, özellikle diğer bir ustalık alanı olan köftede mönüsüne yeni lezzetler katan FİLİZLER KÖFTECİSİ , bu bayramda tatli ve zeytinyağlı çeşitleriyle de yemek severlerle buluşuyor.



Yarattığı çekici biçim ve içeriklerle yemek kitabı yayıncılığında özel bir yer edinen Çekmece Yayınları tarafından yayınlanan, dünyaca ünlü uluslararası İtalyan yemek kültürü merkezi Academia Barilla’nın “50 Pratik Tarif” adlı dizisinde yer alan “Salata” kitabı, formuna özen gösterenlerin başucu kitabı olacak. Yaz mevsiminin sona ermesiyle, gevşek bir yeme içme düzenine geçerek yeniden kilo almak ve sonra o kiloları vermeye girişmekle ilgili kısır döngüden çıkmanın zamanı geldi. Onun yerine her mevsim fit olacağınız ve iyi hissedeceğiniz bir yaşam tarzı benimseyebilirsiniz. Çünkü artık damak zevkinden ödün vermeden hem besleyici hem de sağlıklı beslenmek için pek çok salata seçeneğiniz var. Academia Barilla’nın yüzlerce yıllık deneyimlerden süzülüp gelen İtalyan mutfak geleneği ile modern gastronomi bilgilerinden yararlanarak derlenen “Salata” kitabı, gerçekten de bu kış ve arkasından gelecek mevsimlerde formda kalmanıza çok yardımcı olacak.

Turunçgilli nohut salatasından parmesan peynirli enginar salatasına Çekmece

Yayınları’ndan baştan çıkarıcı bir lezzet şöleni

Academia Barilla’nın “salata” tarifleriyle kışa formda girin


Eşsiz salata fikirlerinden 50 tarif

Çekmece Yayınları tarafından Türkçeye kazandırılan Academia Barilla’nın bu kitabında, eşsiz salata fikirleri için 50 tarif bulunuyor. Bu tariflerin çoğu, gerek yaratıcı fikirleriyle gerekse Akdeniz ürünlerini kullanışı veya bir bölgeye özgü oluşuyla İtalyan mutfağına ait: Mozzarella peyniri, domates ve fesleğenin bir araya geldiği meşhur caprese salatası; Monferrato’nun tipik yemeği sıra dışı tavşan salatası; Toskana’nın alçakgönüllü panzanella’sı; Napoli Körfezi’nden deniz ürünleri salatası; bereketli Ligurya usulü condiglione ve Sicilya’ya özgü, güzel kokulu portakal salatası… Academia Barilla’nın bu tarifleri seçmesinin nedeni, İtalyan mutfağında olduğu gibi, bu tariflerde de en iyi kalitede malzemenin kullanılması ve tariflerin gelenekle yenilik arasında hoş bir denge kurmaları ve her şeyden önemlisi neşeli bir ruha sahip olmaları. İşte size kitaptan bir tarif:

CAPRESE SALATASI

4 KİŞİLİK MALZEME

• 500 gr mozzarella peyniri

• 600 gr domates

• 30 ml (2 yemek kaşığı) sızma zeytinyağı

• fesleğen

• tuz

YAPILIŞI

Domatesleri yıkayın ve kurulayın. Mozzarella peynirini ve domatesleri halka halka dilimleyip hafifçe tuzlayın.

Fesleğeni nazikçe yıkayın ve kurulayın. Domates ve mozzarella peyniri dilimlerini üst üste yerleştirin ve fesleğenle süsleyin. Salatanın üzerine sızma zeytinyağını dökün ve servis yapın.

Hazırlık süresi: 15 dakika

Çekmece Yayınları Hakkında

Çekmece Yayınları, 46 yıllık yayıncılık deneyimine sahip olan Yapı-Endüstri Merkezi markasıdır.

Çekmece Yayınları, yemek kitaplarıyla başladığı yayın hayatına önümüzdeki dönemde, kültürden modaya, psikolojiden kişisel gelişime, sağlıktan geziye, popüler tarihten popüler bilime uzanan geniş bir yelpazede, bilgi paylaşımını keyifli hale getirecek kitaplarla devam edecek. Çekmece Yayınları okurları ile insana ve hayata dokunacak, onu besleyecek, günlük hayata dair bilgileri en keyifli haliyle sunacak kitaplarla buluşturmayı hedefliyor.


Pera Palace Hotel Jumeirah’ta

Bayram Keyfi



Pera Palace Hotel Jumeirah’dan Kurban Bayramı’na özel konaklama paketi

Dünya’nın en ikonik ilk 10 oteli arasında yer alan Pera Palace Hotel Jumeirah, Kurban Bayramı için konuklarına çok özel bir paket hazırladı. 03 – 07 Ekim tarihleri arasında geçerli olacak “Bayram Paketi” ile misafirlere ayrıcalıklı konaklama fırsatı sunan otel, bunun yanı sıra Türk Hamamı’nda yüzde 25 indirim ve SPA’dan ücretsiz yararlanma imkânı da sağlıyor.


Kurban Bayramı’nın hakkını vermek ve bayram keyfini yaşamak isteyenler; Hotel’in Deluxe Pera Manzaralı odasında, minimum 2 gün konaklıyor, Agatha Restaurant’ta açık büfe kahvaltının tadını çıkarıyor. Yanı sıra Türk Hamamı’ndan yüzde 25 indirim, SPA’dan ücretsiz olarak yararlanma ve müsaitlik doğrultusunda bir üst kategori odaya geçiş imkânı da sunan Bayram Paketi’nin gecelik oda başı fiyatı 265 Euro’dan başlıyor.

Bayram coşkusu, Pera Palace Hotel Jumeirah ile yeniden yaşanıyor…



HATİCE TEYZE REÇELLERİYLE BAYRAMI TATLANDIRIYORBodrum’da yetişen doğal meyveler ile katkısız olarak üretilen Hatice Teyze reçelleri, bu bayram, en sağlıklı, en lezzetli ve damaklarda unutulmaz izler bırakan tatlar olarak sofralarda yerini almaya hazırHatice Teyze’nin eski geleneklerle ve özenle hazırlanan reçelleri adeta tatlı niyetine yenilenecek lezzetler sunuyor. Tatlı yiyerek, tatlı sohbetlere vesile olan, bayram sofralarında sağlıklı ve damaklarda unutulmaz lezzetler bırakan bu reçeller, sevdiklerinizle bir araya geldiğiniz bu özel günleri daha tatlı, daha unutulmaz kılıyor.Portakal Kabuğu, Limon Çiçeği, Yasemin Çiçeği, Dağ Çileği, Tatlı Bal Kabağı, Kivi, Kayısı, Karadut, Beyaz dut, Vişne, Bergamut, Turunç, Havuç, Ayva, Zeytin ve Yunanistan’dan özel tarifli Domates gibi birçok seçeneği bulunan Hatice Teyze reçellerinde hiçbir katkı maddesi kullanılmıyor.


Kavurmanın lezzetli olması için etin dinlendirilmesi gerekir. Ancak, bayramda böyle bir imkan olmadığı için etin, hayvanın aynı bölgesinden kesilip, hiç yağ eklemeden kendi yağında pişirilmesi lezzetini artıracaktır.’’

Kuzu eti kavurması: Tencereye kuzu etlerini atıp, 1 adet soğanı hiç doğramadan bütün olarak etlerin arasına koyuyoruz. Etlerin pişme süresi uzun olduğu için soğanları küçük küçük doğramak yerine büyük soğan koyuyoruz. Çünkü soğanlar küçük küçük doğrandığı takdirde dağılır. Bayram kavurmalarının içine çok malzeme girmez o nedenle soğan lezzet verir. Daha sonra kuzunun kuyruk yağı veya iç yağından biraz ilave edilir. Bir iki dakika harlı ateşte kavurduktan sonra ocağı kısık ateşe alıp, yaklaşık 45 dakika pişirdikten sonra, son aşamada tuz, karabiber ve kekik ilave ederek, bir iki dakika daha kavrulduktan sonra pilavla servis yapılır.

Merhabalar e tadında okuyucuları eylül ayını bitirip ekim ayının ilk günlerini

kurban bayramıyla karşılıyoruz bu sefer et seven okuyucularımıza harika kurban

bayramı kavurması nasıl hazırlanır lezzetlenmesi için neler yapmalıyız

nelere dikkat etmeliyiz püf noktalarını siz e tadında okucularıyla paylaşıcam şimdiden hepinizin kurban bayramını

en içten dileklerimle kutluyor e tadında şeker tadında geçmesini diliyorum afiyet olsun yeni e tadında sayısında görüşmek

dileğiyle sevgiler.

KAVURMANIN LEZZETLİ OLMASI İÇİN ETİN DİNLENMİŞ OLMASI GEREK


Dana eti kavurması: Dana etiyle kavurmayı yaparken, önce tencereye yağ konulur ve yağ eridikten sonra etler ilave edilir. Hiç bir şekilde etin kendi yağının dışında yağ ilave etmiyoruz. Yine dana kavurmanın içerisine bir adet bütün soğanı koyup, yüksek ateşte bir kaç dakika kavurduktan sonra, kuzu kavurmadan farklı olarak bir bardak su ilave edip, kısık ateşte bir saat pişiriyoruz. Kavurma piştikten sonra tuz, karabiber ve kekikle karıştırarak, pilavla servis yapılır.

TUZ SERVİSE YAKIN ATILMALI Etlerin, ilk aşamada kızgın ateşte kavrulmasının nedeni, kızgın ateşte kenarından kabuk bağlarsa et suyunu dışarı ve böylece sert olmaz, daha yumuşak ve daha lezzetli olur. Baharat olarak sadece tuz, karabiber ve dağ kekiği kullanılır. Et yemeklerinde tuzun servise yakın atılmasının nedeni ise etin sertleşmemesidir.


MİLYONLARI ZAYIFLATAN DR. DUKAN SAĞLIKLI VE LEZZETLİ ÜRÜNLERİ İLE

TÜRKİYE’DE


Dünyaya Dukan metodunu tanıtarak, milyonları forma kavuşturan, kitaplarıyla sağlıklı beslenmeyi bir yaşam tarzı olarak sunan ve imkansız sanılan kiloların gözle görülür şekilde verilmesini sağlayan ünlü Fransız Doktor Pierre Dukan, yulaf kepeği

mucizesi ile benzersiz lezzetler yarattı


Dünyada 38 milyona yakın insanın forma kavuşmasını sağlayan Dr. Dukan, mini kraker, gevrek, bisküvi, bar gibi birbirinden lezzetli, sağlıklı ve hafif ürünleriyle şimdi de Türkiye’de…

Kalori hesabı yapmadan, lif oranı yüksek ve yulaf kepeği içeren mini krakerler, kırmızı meyveler ve karamel olmak üzere 2 farklı lezzet seçeneği ile sunulan gevrekler, fındıklı, vanilyalı, tarçınlı, Hindistan cevizli, çikolatalı bisküviler ve keten tohumlu, fındıklı çikolatalı barlar ile günün her saatinde bu lezzetli ara öğünlerle sağlıklı tokluğu hissedeceksiniz.

Birbirinden sağlıklı, glisemik indeksi düşük, lif oranı yüksek, beyaz un, şeker ve yağ içermeyen Dukan lezzetleri ideal kilonuza ve formunuza ulaşmanız için birebir!

Türkiye’de raflarda yerini alan Dukan ürünleri ile açlık hissinizle vedalaşacak, daha sağlıklı beslenerek, daima forma kalacaksınız!

Dukan ürünlerine tüm Macrocenter, Migros ve seçkin eczanelerden ulaşabilirsiniz.



DUKAN MİNİ KRAKER: %91 YULAF KEPEĞİ – Ürün fiyatı 8,00 TL

DUKAN GEVREK: %65 YULAF KEPEĞİ – Ürün fiyatı 25,00 TL

DUKAN BİSKÜVİLER: %65 YULAF KEPEĞİ – Her bir kutu içerisinde 18 adet bisküvi bulunur. Her paket 6 ara öğün olarak kullanılır. Ürün fiyatı- 24,00TL

DUKAN BARLAR: %50 YULAF KEPEĞİ – Her bir kutu içerisinde 6 adet bar bulunur. Her bir bar 1 ara öğün olarak kullanılır. Ürün fiyatı 21,00 TL

DUKAN YULAF KEPEĞİ UNU: %100 YULAF KEPEĞİ – Ürün fiyatı 22,00 TL

Dukan metodu hakkında;

Protein ağırlıklı bir diyet olan dünyanın en ünlü diyeti Dukan, protein ağırlıklı beslenme sistemi ile kas dokusunu geliştiren ve yağ oranının azalmasını sağlayan çok özel bir beslenme tarzı sunar.




Anadolu’nun uzak diyarlarındaki saf lezzetler, Nar Gourmet ANADOLU

BALLARI KOLEKSİYONU ile şimdi size ve sevdiklerinize çok yakın

Nar Gourmet, tüm Türkiye’yi dolaşıp, özenle seçtiği lezzet ve sağlık mucizelerini sunuyor size. Ardahan’ın her bahar topraktan

adeta fışkıran rengarenk çiçeklerinden, Fethiye’nin mis kokulu narenciyelerinden, Marmaris’in çamları, Kırklareli’nin meşelerinden

gelen doğanın armağanı rayihaları taşıyor hayatınıza. Her biri birer şifa kaynağı, her biri lezzetleriyle gerçek bal lezzetinin seçkin birer örneği. Arıların doğanın özünü toplayarak yaptığı saf balın

benzersiz tadı, Anadolu’nun uzak diyarlarında hayat bulsa da, Nar Gourmet özeniyle ANADOLU BALLARI KOLEKSİYONU ile şimdi size ve

sevdiklerinize çok yakın


Narenciye Balı / Fethiye-Muğla

Fethiye’nin mis kokulu narenciyeleri, Nar Gourmet’nin bu çok özel balına rayihalarını veriyor. Bölgenin ağırlıklı olarak portakal ve mandalina ağaçlarından oluşan florası, arılar için de bulunmaz bir kaynak. İç açıcı narenciye ferahlığıyla sizi sarmalayacak, gerçek bal lezzetinin doğal bir örneği.

Çam Balı / Marmaris-Muğla

Marmaris balı, ülkemizde pek az bölgede üretilen halis çam balının en iyi örneklerinden. Arıların çam ağaçlarının özünü toplayarak yaptığı bu yoğun aromatik lezzet, saf balın benzersiz tadını yeniden hatırlatacak size. Ayrıca, kıvamı bozulmadan, kristalleşmeden uzun süre saklanabilme özelliğine sahip.

Meşe Balı / Demirköy-Kırklareli

Meşe ağacından elde edilen, koyu renkli, bal lezzetini yüksek düzeyde yaşatan yoğun bir bal. Kristalleşmeye ve uzun süre bekletilmeye dayanıklı. Rayihası da kıvamı gibi yoğun.

Çiçek Balı / Ardahan

Nar Gourmet, Ardahan’ın 2000 m yüksekliğindeki platosunda Kafkas arılarının topladığı saf ve sağlıklı çiçek balını, sizin için sağlıklı cam kavanozunda sunuyor. Ardahan’ın püfür püfür esen rüzgarı, size rengarenk çiçeklerin eşsiz kokusundan gelen benzersiz tadı armağan ediyor.


Canlı ve hareketli şehrin yeni lezzet durağı “Akın Restoran”

MEKAN



İstanbulluyu Akın Balık ile buluşturan

tecrübe, şimdi “Akın Restoran” ile

Şişhane’de

İstanbul denince; sizin de gözünüzde Kaos, hareketli bir metropol, trafik, büyük bir koşuşturmaca, tarih ve farklı insanların yer aldığı bir fotoğraf karesi beliriyorsa Siz de şehrin karmaşasından yorulmuşsunuz demektir.

“Akın Restoran” İstanbul’un tam ortasında, menüsünde yer alan organik ürünlerle ve geleneksel Türk mutfağının İstanbul yorumuyla sizi selamlayan bir mekân.

“Akın Restoran” sabah kahvaltısından, öğle yemeğine, akşam arkadaşlarınızla keyifle sohbet edebileceğiniz, lezzetli sofralarda ağırlıyor. “Akın Restoran”ın menüsü oldukça samimi. Datça, Kastamonu, Antep, Rize ve Sakarya gibi Türkiye’nin özel yörelerinden seçilen ürünlerle hazırlanan bu menüde neler yok ki. “Ağa Kahvaltısı”nda Erzincan’dan gelen özel tulum peyniriyle tanışırken, hiç bir yerde göremeyeceğiniz köy “Tarhana”sını otantik tahta kaşıklarla tadacaksınız. “Akın Restoran”ın kendine özgü sunumu ile “Tere Ciğeri” ve “Kezban Kavurma” menünün diğer farklı lezzetlerinden.

“Akın Restoran” her gün 09.00-03.00 arası sizleri farklı lezzet deneyimleri yaşamaya davet ediyor



Ekim Ayında

Özsüt ile Keyifli AnlarTürkiye’nin

pastacısı Özsüt’ün Ekim

ayına özel indirimleri,

tatlı ve kahve tutkunlarını

benzersiz lezzetler ile

buluşturuyor


Dardenia’dan Ekim ayında yeni balık sezonuna özel yüzde 10 indirim


Balık sezonu açıldı, sezonun ilk ağları denize atıldı. Türkiye’nin ilk balık ekmek zinciri Dardenia, Ekim ayında balık sezonunun açılışını yüzde 10 indirim kampanyasıyla kutluyor. Dardenia’da 1-3 Ekim arasında tüm levrek ürünleri, 13-24 Ekim arasında ise mezgit ürünlerinde indirimler, balık tutkunlarını bekliyorBalık sezonu açıldı, tezgahlar taptaze balıklarla dolup taştı. Yenilikçi menüleriyle balık tutkunlarına farklı lezzet deneyimleri sunan Dardenia, yeni balık sezonunu müdavimlerinin yüzünü güldürecek bir kampanyayla kutluyor. 1-24 Ekim arasında farklı dönemlerde sırasıyla levrek ve mezgit ürünlerinde yüzde 10 indirim, balık tutkunlarını bekliyor. 1-3 Ekim arasındaki Levrek Haftası’nda yüzde 10 indirimli Ege Levrek Izgara Dürüm, Limonlu Levrek Pane, balık ekmek ve çorba seçenekleri levrek tutkunlarının aklını başından alacak. 13-24 Ekim arasında ise Mezgit Haftası ile balık severler en lezzetli mezgit ürünlerinin tadını doyasıya yaşayacak. Katkı maddesi ve koruyucu içermeyen Dardenia lezzetleri, balık ekmek, balık çorbası, kalamar tava, midye tava, fish&chips ve tempura usulü sağlıklı kızartma yöntemiyle hazırlanmış atıştırmalıklar gibi farklı seçeneklerle de her damak tadına hitap ediyor.


İnovatif çözümleriyle hayatı kolaylaştıran ve yenilikçi binlerce ürün geliştiren 3M, mutfağını düzenlemek, duvarlarına ve fayanslarına zarar vermeden dekorasyonunda değişiklik yapmak isteyenlere Command™ askı ve bantları öneriyor. İstenildiğinde, iz bırakmadan çıkarılabilen Command™ ürünleri, bu sayede uygulama esnekliği sunuyor. Command™ küçük boy askılar, mutfakta kurulama bezi gibi küçük eşyalarınızı rahatlıkla asmanıza imkân veriyor.

Mutfaklar Command™ ürünleri ile şık ve düzenliCommand™ askı ve bantlar, çivi çakıp delik açmaya gerek kalmaksızın mutfağınızı düzenlemenizi sağlayan yenilikçi bir çözüm sunuyor. Mutfak dolaplarına, fayanslara ve duvarlara çift taraflı yapışkanlı bantlar ile uygulanan 3M Command™ ürünleri, yüzeylere zarar vermeden çıkarılabiliyor ve yedek bantları sayesinde defalarca kullanılabiliyor.


Borsa Restaurant’larında Palamut Balığı Zamanı

Klasik Türk ve Osmanlı Mutfağı ile Anadolu’nun yöresel mutfaklarından

sentezlenen en seçkin yemekleri, uzun yıllardır değişmeyen kalite çizgisi ile

sunan Borsa Restaurant’larında, Ekim ayı boyunca Palamut Balığı şöleni yaşanacak

MEKAN


Balık mevsiminin habercisi olan Palamut Balığı’nın tadı, bu sonbahar da Borsa’larda çıkacak!

Balık mevsiminin başladığının göstergesi olan ‘Palamut Balığı’, spesiyal olarak tüm Borsa Restaurant’larında sunuluyor. Tava veya ızgara olarak, ızgara mevsim sebzeleri ve kırmızı soğan halkaları ile sunulan Palamut’un, Borsa’larda spesiyal olarak sunulan en cazip ve lezzetli hali olan balıkçı usulü Palamut Yahnisi, balık severleri bekliyor. Takoz kesim ile hazırlanan palamut, piyaz doğranmış soğan, yeşil sivribiber, domates dilimleri ve haşlanmış patates ile lezzetlendirilerek pişiriliyor ve Palamut Yahnisi olarak misafirlerin beğenisine sunuluyor.

Taze roka ve cherry domates salatası eşliğinde, birbirinden leziz pişirme şekilleri ile sunulan Palamut Balığı’nı denemek isteyenler; İstanbul’un üç ayrı noktasında hizmet veren Borsa’nın; Boğaziçi Borsa, Kandili Borsa ve İstinye Borsa şubelerine uğrayabilir.


Ofiste sağlıklı beslen, mutlu yaşaHareketsiz ofis yaşamı, kötü beslenme hastalıklara davetiye çıkarıyor


Şişmanlık, diyabet, tansiyon, kalp damar hastalıkları, kötü beslenen ofis çalışanlarının kapılarını çalmak üzere. Oysa ofis yaşamında kişilerin yapacağı küçük dokunuşlarla bu hastalıklara yakalanma riskini azaltmak mümkün. Muratbey Gıda, Beslenme Danışmanı Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, hareketliliği ve enerji harcaması düşük olan ofis çalışanlarına; günlük beslenmelerinde çeşitliliğe özen göstermelerini, porsiyonlarını küçültmelerini ve bünyelerine özel menü ayarlamalarını önerdi. Çalışanlar, zamanlarının büyük bir çoğunluğunu ofiste geçiriyor. Yoğun iş temposu sırasında acaba sağlıklı beslenmeye özen gösteriliyor mu? Masa başında oturulan uzun saatler, geçiştirilen sabah kahvaltısı, unutulan öğlen yemekleri, ikindi üzeri atıştırılan bol kalorili ürünler… Bu tür sağlıksız beslenme şekli de hareketsiz ofis yaşantısında motivasyonun düşmesinden iş veriminin azalmasına, kilo alımından sağlığın bozulmasına kadar birçok olumsuz duruma neden oluyor. Peki, hareketsiz ofis ortamında nasıl beslenmeliyiz? Beslenmemize dikkat etmezsek hangi sağlık sorunları ile karşılaşırız? Nelere dikkat etmeliyiz? sorularını Muratbey Gıda Beslenme Danışmanı Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu’na sorduk.

“Ofis yaşamı, çoğunlukla kapalı ve hareketsiz bir ortamı ifade eder. Günün ortalama 8 saatini ofiste geçiren bireyler, genellikle hareketsiz bir yaşam biçimine sahiptir” diyen Garipağaoğlu, böyle bir yaşam biçiminin, zaman içinde ofis çalışanlarında yorgunluk, isteksizlik, bıkkınlık yarattığını ve iş verimini

diğer bir deyişle de motivasyonu düşürdüğünü söyledi. Saatlerce masa başında vakit geçiren ve kötü beslenen ofis çalışanlarında, ilerleyen yaşla birlikte başta şişmanlık, diyabet, tansiyon ve kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskinin yüksek olduğuna işaret eden Garipağaoğlu, ofis çalışanlarında hareketsizliğe bağlı kabızlık ve osteoporoz riskinin de bulunduğunu kaydetti. Garipağaoğlu, “Ofis çalışanlarının enerji harcaması düşüktür. Bu nedenle günlük beslenme planı yapılırken, besinlerin dikkatli seçilmesi gerekir. Çeşitliliğe özen gösterilmesi, miktarın kişiye özel ayarlanması ve porsiyonların küçültülmesi gerekir. Aksi halde kötü ve dengesiz beslenmeye bağlı pek çok olumsuz sağlık sorunu kaçınılmazdır” dedi.

Atıştırma saatleri için Burgu ve Parmak Peynir

Ofislerde atıştırmalık olarak bol kalorili ürünlerin yerine doyurucu, sağlıklı, lezzetli ürünlerin tercih edilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, bu ürünlere örnek olarak hem kahvaltıda hem de atıştırmalık olarak yenebilen peyniri gösterdi. Kişilerin peyniri yalnızca kahvaltıda değil ana yemek ve atıştırmalık olarak da yiyebileceklerini ifade eden Garipağaoğlu, yağ oranı azaltılmış, tuz oranı düşük olan Burgu, Sürmeli ve Parmak Peynir ile ofis çalışanlarının kendilerine birbirinden lezzetli menüler hazırlayabileceklerini sözlerine ekledi.


Peymane Şişhane ile lezzete yeni bir adres eklendi

“İçinden caz geçen ocakbaşı” Peymane, yeni açtığı Şişhane şubesiyle lezzet

rotasına yeni bir durak ekledi. Peymane Şişhane, bilindik Peymane tatları, aynı sıcak ev sahipliği ve farklı atmosferiyle,

yalnızca akşam değil öğle yemeklerine özel menüsüyle de yeni bir cazibe merkezi

MEKAN


2004 yılından bu yana, Anadolu mutfağının değişik tatlarını seçkin bir hizmet anlayışı ve sıradışı konseptiyle sunan Peymane, yeni şubesini Şişhane’de açtı. Farklı mimari dokusu, zengin menüsü, dekorasyonu ile yıllardır Tomtom Sokak’ta müdavimlerini ağırlayan Peymane, yeni şubesinde de aynı hizmet anlayışını sürdürüyor.

Peymane Şişhane; mekân tasarımından hizmetine, değişik yöre lezzetlerinin Peymane ustalığı ile sunumundan seçkin atmosferine kadar, kentin yeni ama tanıdık buluşma noktası olacak. Peymane Şişhane, Meşrutiyet Caddesi’nde Trakya’dan kuzu eti, Antakya’dan tuzlu yoğurt, Gaziantep’ten gelen günlük taze baklava ve daha birçok yöresel tadın yanı sıra “içinden geçen” keyifli etkinlikleriyle müdavimlerini ve yeni misafirlerini ağırlamaya hazır.


AKŞAMÜSTÜ SAATLERİ GINA’NIN YENİ “APERI-SNACK” MENÜSÜ İLE

DAHA DA LEZZETLİKanyon içerisinde hizmet veren GINA, akşamüstü sohbetlerini daha da keyifli hale getirecek yeni bir

menü hazırladı. Her gün 16.30 – 18.30 saatleri arasında servis edilen “Aperi-Snack” menüsü birbirinden leziz İtalyan aperatiflerini deneyimleme imkânı sunuyor

MEKAN


Alışveriş yorgunluğunu İtalyan lezzetlerine doğru yolculuğa çıkararak unutturan GINA, rengârenk kokteyllerini, soğuk ve sıcak aperatifleriyle buluşturuyor. İtalyan mutfağının vazgeçilmezlerinden “Izgara Sebze ve Zeytinli Bruschetta”nın yanı sıra “Karamelize Soğanlı Focaccia” ve “Füme Somon ve Kornişon Turşu” menünün öne çıkan soğuk aperatiflerinden sadece birkaçı.

“Mini pizza”nın yanı sıra sıcak aperatiflerden “Zeytin Kroket” ve “Mozzarella ve Domates Soslu Mini Calzone” ise akşamüstü saatlerinin vazgeçilmezleri arasına girmeye aday. Farklı tatları bir araya getiren kokteylleri tercih eden misafirlere “Aperitivo” tabağı ise GINA’nın ikramı olarak sunuluyor.

Ferah ve şık atmosferiyle günün her anını keyfe dönüştüren GINA, “Aperi-Snack” menüsünü yıl sonuna kadar her gün 16:30-18:30 saatleri arasında misafirlerine sunacak.


MEKAN

Boğaz’ın eşsiz manzarasına karşı Pazar kahvaltılarının en

lezziz durağı; The Market


İstanbul’un incisi Boğaz’da farklı lezzetlerin keyifli dakikalarla buluştuğu The Market,

birçok yöresel ve doğal lezzetin yanı sıra leziz pidelerini kahvaltı sofrasında buluşturuyor


Sabah kahvaltısında Boğaz manzarası eşliğinde keyifli saatler yaşamak isteyenler için “The Market”, sahip olduğu eşsiz konumun ayrıcalığını oldukça iddialı olduğu zengin mönüyle birleştirerek sizleri müthiş bir kahvaltı keyfine davet ediyor. Süzme balından, Antakya kırma zeytinine, manda kaymağından, hellimli ve fıstıklı sucuğuna, ceviz reçelinden tadına doyulmayan pidelerine kadar birçok yöresel ve doğal lezzet The Market’in geleneksel kahvaltı sofrasında buluşuyor.

İthal peynir çeşitlerinden “Grana Padano”,“Hardallı Gouda”, “Buffalo Mozarella” gibi lezzetlerin yanı sıra, kendi karışımları olan cevizli tulum peyniri ve tadının mozarella peynirine benzerliğiyle dikkat çeken burgu

peynirleri, The Market’in kahvaltı menüsünde en çok dikkat çeken tatlar arasında yer alıyor. Alışılmış tatların yanı sıra sabah kahvaltısında pide servisiyle kahvaltıya farklı bir bakış açısı getiren The Market; yaprak denilen lokum etli pidesi, tiftik diye adlandırılan parça etli pidesi, ıspanaklı pidesi ve diğer birçok çeşidiyle Pazar kahvaltılarının en keyifli ve leziz adresleri arasında yer alıyor. Yüzde yüz dana etinden yaptırılan ve kendi imalatları olan rezeneli, hardallı ve paprikalı sosisleri, hellim peynirli ve fıstıklı sucukları, her damak zevkine uygun farklı malzemelerle hazırlanan omlet çeşitleri ise sofralarda lezzet şöleni yaratırken öte yandan hem göze hem de damaklara hitap ediyor.


Kahvaltıda yeni bir soluk ve tat arayan herkese özel çeşitleriyle The Market’in; portakallı zeytin, Van otlu peynir, Trakya keçi peyniri, örgü peynir gibi yöresel peynir çeşitlerinin ve birçok leziz tatların da bulunduğu serpme kahvaltı seçenekleri ortalama 45 – 55 TL’ye, Boğaz manzarası eşliğinde kahvaltı yapmak isteyen herkesi bekliyor.

Tasarımlarına yansıttığı modern, keyifli ve minimalist çizgilerle farklı bir bakış açısı sunan The Market, sahip olduğu eşsiz konumuyla dünya mutfaklarından farklı damak tatlarını kaliteli hizmet anlayışıyla misafirlerinin beğenisine sunuyor.

The Market şarküteride ithal ve yerli lezzetler bir arada

The Market’in bu eşsiz lezzetlerinin keyfini evinde de sürmek isteyen misafirler ise şarküteri reyonundan sevdikleri tatları satın alabiliyorlar. Mekânın önünde yer alan iskelede kapasite sınırlaması olmadan tüm yat ve teknelere şarküteri hizmeti de veren “The Market”in menüsü dışında şarküteri bölümünde de kahvaltılık ürünler ve daha birçok lezzet satışa sunuluyor.


KURBAN BAYRAMI’NDA SAĞLIĞINIZDAN OLMAYIN BAYRAMDA ETİ ÖĞLEN SEBZEYİ AKŞAM TÜKETİN ETİ BULGUR PİLAVIYLA TÜKETİNKurban Bayramı’na sayılı günler kaldı. Aile, akraba ve arkadaş ziyaretleri derken tatlı tüketimimize ek olarak et tüketimimiz de artacak. Ama siz siz olun bayramın sağlığınızı olumsuz etkilemesine izin vermeyin. Özellikle yüksek tansiyon, kalp-damar, mide ve diyabet rahatsızlığı olanlar dikkat. Çünkü yedikleriniz yağ ve kolesterolde ani yükselmelere neden olabilir. Ayrıca sağlıklı bir bayram için etlerin saklanması, hazırlanması ve pişirme yöntemleri de büyük önem taşıyor. Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Beslenme ve Diyet Uzmanı Arzu Gökmen Yamanel, kavurma ve kırmızı eti öğlen, sebze ve kurubaklagil yemeklerini ise akşam tüketmek gerektiğini vurguluyor. Etlerin yanında pirinç pilavı ve makarna yerine bulgur pilavını öneriyor ve uyarıyor

KESİLEN ETLERİ BEKLETİN

Kırmızı et; iyi kalite hayvansal proteinin yanı sıra, demir, çinko, fosfor, magnezyum mineralleri ile B12, B6, B1 ve A vitaminleri içeriyor. Ama etler uygun koşullarda kesilmezse, doğru pişirilmezse, uygun sıcaklıklarda bekletilmezse tenya, şarbon, tüberküloz gibi hastalıklarla insan sağlığını tehdit ediyor. Yapılan yanlışlıkların başında yeni kesilen etlerin hemen pişirilerek yenmesi geliyor. Çünkü hayvanlardaki mikroorganizmalar kesimden sonra 24 saat içinde ölüyor. Özellikle mide ve barsak rahatsızlığı olan kişilerin çok daha fazla dikkat etmesi gerekiyor. Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik sindirimde zorluk yaratır. Midede şişkinlik, gaz ve hazımsızlık gibi sıkıntılara neden olur. Etleri birkaç gün gereken soğuklukta beklettikten sonra yenmesinde fayda var.


ETLİ YEMEKLERE YAĞ EKLEMEYİN

Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içerikleri yüksektir. Görünür yağları ayırsanız bile kırmızı ette ortalama yüzde 20 yağ vardır. Bu nedenle etli yemeklere yağ eklenmemenizde fayda var. Öte yandan özellikle kuyruk yağı ve iç yağdan da uzak durulmalı. Unutmamak gerekiyor ki fazla yağ tüketimi kolon, mide kanseri riskini arttırıyor. Eti ızgara, haşlama ya da fırında pişirmek en doğru pişirme şekillerinden olup kızartma, kavurma ve mangal gibi yöntemlerden de kaçınmak gerekiyor. Bayramda özellikle diyabet, kalp-damar ve böbrek, hipertansiyon gibi kronik hastalığı olanların, yaşlıların ve beslenme tedavisi alanların öğünlerde tüketmeleri gereken besin miktarını aşmamaları gerekiyor.

2-2.5 LİTRE SU İÇİN

Bayramda sıvı tüketimi oldukça önemli. Günde 2-2.5 litre su içmek gerekiyor. İkram edilen meyve suyu ve gazlı içecekler yerine ayran, süt, şekersiz kahve veya çay, ıhlamur, rezene çayı, yeşil çay veya şekersiz komposto tüketilebilirsiniz.

TARÇIN KAN ŞEKERİNİ DENGELER

Bayramın bir diğer olmazsa olmazı ise tatlılar. Bu, tadına bayıldığımız kan şekerini hızla yükselten, enerji içeriği yüksek gıdaların tüketiminde aşırıya kaçılmaması gerekiyor. Ama bayramda tatlıyı fazla kaçıranlar için güzel bir tavsiye tatlılarınıza veya çayınıza ekleyeceğiniz tarçın ile gün içindeki kan şekeri dalgalanmalarını önlemeniz mümkün.

SAĞLIKLI BİR KURBAN BAYRAMI İÇİN PRATİK ÖNLEMLER:

• Veteriner kontrolü olmayan ve uygun koşullarda kesilmeyen kurbanlık hayvanlardan kaçınılmalı,

• Özellikle mide rahatsızlığı çekenler, eti 24 saat bekletmeden tüketmemeli,

• Buzluktan çıkarılan etler, yine buzdolabının alt raflarına indirilerek çözdürülmeli, çözdürülen et hemen pişirilmeli, tekrar dondurulmamalı,

• Et hazırlamada kullanılan kesme tahtalarında çiğ sebze ve meyveleri doğrama işlemi yapılmamalı,

• Pişirme yöntemi olarak, haşlama, fırınlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli,

• Kızartma ve kavurmalardan kaçınılmalı,

• Etler, C ve E vitaminleri içermediğinden mutlaka sebzelerle birlikte pişirilmeli,

• Etler mangal yapılacaksa, kömürleşecek şekilde kızartılmamalı,

• Et kullanılarak yapılan sebze veya kurubaklagil yemeklerine yağ ilave edilmemeli, Kavurma ve kırmızı et öğle öğününde, sebze ve kurubaklagil yemekleri ise akşam öğününde tüketilmeli,

• Etlerin yanında rafine edilmiş pilav, makarna yerine bulgur, esmer pirinç; asitli/gazlı içecekler yerine ayran, yoğurt, cacık tüketilmeli,

• Günde 2.5 lt su tüketimine dikkat edilmeli

• Gidilen bayram ziyaretlerinde meyve suları yerine açık çay, bitki çayları, hamur tatlıları/çikolata yerine sütlü tatlılar ve meyve tercih edilmeli.

Bir sonraki sayımızda görüşmek üzere

e-tadında

Documents

E tadinda Sayı 20