E Tadında Sayı 23

e-tadındaTürkiye’nin Aylık Yemek ve Mekan Dergisi

Ocak 2015 Yıl:3 Sayı 23

Röpo

rtaj

La Vie En Rose

PDC Pideci

Mano Burger

IŞIL AZAKAHMET KAYAOĞLUFİKRİ KAYAGÜLBEN ŞINIK

La Boom

Lezzetin Yeni Adresi

İkiSatır

Ünlü Şef Tom Aikens,

İstanbul’un en özel lezzetlerinin

peşinde

İstinye’den Uzakdoğu’ya

bir lezzet yolculuğu

2 e-Tadında ■ Ocak 2015

EDİTÖR

SelahattinDÜZGÜN

E -TADINDA

İmtiyaz SahibiMetronom Medya Adına

Eyüp Kervangü[email protected]

EditörSelahattin Düzgün

MuhabirMerve BalkanEmir Çavdar

Reklam Ve Tanıtımİzzet Gültekin

FotoğrafCengiz Güzel

TasarımMehmet Pınarcı

Hukuk DanışmanıBarış Çabuk

Katkıda BulunanlarHicran Yılmaz Oya Sözen

Yasemin Güzel Reyhan ÖzgüderUğur Kemal Tomruk

Hamza Özçelik Gökcen Gül

Web tasarımCeyhun Kocal

AdresMetronom Medya

Barbaros Mah. Mor Sümbül Sok. Deluxia Palace No:5 D.383

Batı Ataşehir/İstanbul

0 216 566 95 66 0 216 566 75 27

www.e-tadinda.comwww.metronommedya.com

E-Tadında dergisinde kullanılan haberler izin

alınmadan, kaynak gösterilmeden başka yayınlarda

kullanılamaz. Reklamlardan reklam veren firma sorumludur

İÇİNDEKİLER

Merhabalar yeni yılın ilk ayında içinizi ısıtacak oldukça besleyici güzel bir çorbayla sözlerime başlıyorum düğün çorbasını denemediyseniz şefin tarifler bölümüne bakmayı unutmayın. 2014 yılında yaşadığımız toplumsal üzücü olayların tekrar yaşanmamasını diliyorum umarım 2015 yılı sizler için başarılarla dolu mutlu bir yıl olur e tadında her yıl olduğu gibi sizler için yeni trend mekanları tanıtmaya ve keyifle okuyacağınız bir dergi olmaya devam edecektir bizleri sosyal medyada takip etmeye ve okumaya devam edin 2015in süpriz mekanlarını ilk öğrenen sizler olun yeni sayıda görüşmek dileğiyle sevgiyle kalın e tadında kalın.

e-Tadında Ocak ■ 2015 3

İÇİNDEKİLERLa Vie En Rose ile

Tatlı Anlar

20

PDC Pideci’de lezzete doyun

32

Mano Burger

40

Sihirli Ellerden Et Sanatı

“Fikri Kaya”

60

Lezzetin Yeni Adresi

“İkiSatır66



6 e-Tadında ■ Ocak 20156 e-Tadında ■ Ocak 2015

e-Tadında Ocak ■ 2015 7 e-Tadında Ocak ■ 2015 7


Maille ailesinin üyeleri Orijinal Dijon, Taneli, Ballı, Provensal, Tarhunlu, Ballı&Balzamikli Hardal çeşitleri ile sevdikleriniz için parmak ısırttıran

lezzetler hazırlayabilirsiniz


Maille hardal çeşitleri ile salata veya yemekleriniz için soslar hazırlayabilir, mezelerinize farklı bir dokunuş katabilir veya kanepelerinizi daha da lezzetli kılabilirsiniz. Her lezzetin yanına yakışan çeşitleriyle, sos olarak sunacağınız

Maille hardallar ile misafirlerinizden tam not alacağınız ise kesin


MEKAN

AQUA, KIŞ AYINA ÖZEL SET MENÜSÜYLE ÖĞLE YEMEKLERİNİ KEYFE DÖNÜŞTÜRÜYOR


Four Seasons Bosphorus’un şık restoranı AQUA, İtalyan mutfağından seçme lezzetlerle günün ritmine ayak uyduran servisi ve sunduğu avantajlarla öğle yemeklerini keyfe dönüştüren menüsünü misafirlerinin beğenisine sunuyor


Four Seasons Hotel Bosphorus’ta konumlanan, Executive Şef Sebastiano Spriveri ve ekibinin yönetimindeki AQUA’da Mart ayı sonuna kadar devam edecek olan öğle yemeği menüsü güne neşe katıyor. Yeni menü ile misafirler alternatifler arasından dilediğini seçerek ister 2 aşamalı ister 3 aşamalı olarak leziz İtalyan tatlarının keyfine varabiliyor.

Four Seasons Hotel Bosphorus’un şehir merkezindeki cazip konumuyla, iş yemekleri için ideal bir mekân sunan Aqua’nın başlangıçları arasında; sote ahtapottan taze baharat salatasına, Ricotta peyniri ile doldurulmuş kabak çiçeği dolmasından, İtalya’ya özgü mozarella ve permasanın buluştuğu Konfit Ton Balığına dek pek çok lezzet menüde yerini alıyor.



Çorba ve makarna çeşitleri arasında ise barbunya fasulyesi çorbası ve ağır ateşte pişmiş etle doldurulmuş Ravioli öne çıkan lezzetler arasında. 4 farklı ana yemek çeşidiyle misafirlerine kırmızı ve beyaz et şöleni sunan menüde, Dana Escalope, 30 Gün Dinlendirilmiş Dana Biftek, Izgara Kırmızı Ton Balığı ve Karışık Izgara Balık başrolde yer alıyor.

Yemeğin ardından servis edilen çay ve kahveye ise Yalı Lounge tatlı vitrininden seçme lezzetler eşlik ediyor. İki aşamalı menünün fiyatı 98 TL, üç aşamalı menü fiyatı ise 118 TL.





Vegeta sadece profesyonel aşçıların değil

yemek severlerin de mutfaklarında tercih ettiği pratik bir yardımcı oluyor.


En taze sebze, baharat ve otların birleşimiyle ön plana çıkan ve 40 ülkede sunulan Vegeta, Türkiye’de Macro Center,Migros,

Metro ve Carrefour mağazalarında raflarda bulunuyor.


KAHVALTINI “BENUTA”LA


Birbirinden özel ve lezzetli çayları tiryakileri ile buluşturan Beta Tea, krem çikolata lezzeti “Benuta”

ile güne tatlı, keyifli ve enerji dolu bir başlangıç yapmanızı sağlıyor. %13 fındık oranıyla benzerlerinden ayrılan “Benuta Krem Çikolata” lezzet severlere daha

yoğun ve daha özel bir tat yaşatıyor

RÖPORTAJ


La Vie En Rose ile Tatlı Anlar


İşletme okuduktan sonra Oyunculuk okudu. Ama bu

iki meslek de ona uygun değildi. Annesiyle akıllarına bir fikir geldi. Bir pastahane

açmaya karar verdiler. Görünen o ki çokta başarılı

oldular. Tesadüfen başladığı pastaneciliği zevkle yapmaya

devam eden La Vie En Rose’un işletme sahibi Işıl Azak,

Metronom Medya muhabiri Emir Çavdar ile keyifli bir

sohbet gerçekleştirdi

E-Tadında: Misafirlerini etkileyen bu büyüleyici mekanın hikayasi nasıl

başladı?

Işıl Azak: Mekan fikri tamamen tesadüfen ortaya çıktı. Koç

Üniversitesi’nde İşletme ardından Londra’da oyunculuk okudum.

Türkiye’ye döndüğümde, oyunculuk endüstrisinin koşullarının bana uygun

olmadığını gözlemleyerek uzun süre çalışmadım. Bu süreçte ne tür bir iş yapabileceğim konusunda fikir arayışındayken, annem La vie en

Rose’u açma fikrini ortaya koydu. Sanat ve yaratıcılığı, aynı zamanda

gezdiğim yerlerde edindiğim vizyonu kullanabileceğim bir iş fikri ve özellikle

pastacılık da sevdiğim bir sektör olduğu için hoşuma gitti ve sonrasında

tariflerimizi oluşturup bir araya getirerek La vie en Rose’u hayata

geçirdik.

E.T: La Vie En Rose’da ki lezzetli tatlıların tarifleri size mi ait?

I.A:Tariflerin %95’i bize ait, nadiren ustalarımızın tariflerini de değerlendiriyoruz.

E.T: Yeni ortaya çıkan bir tatlı,La Vie En Rose’un menüsüne girebilmesi için hangi kriterlerden geçiyor?

I.A: Tatlıları ben ortaya çıkarıyorum, dolayısıyla ilk olarak kendi zevkime uymasını bekliyorum. Menümüzde Amerikan stili ürünler olsa da Avrupa’nın pastacılık stilini benimsiyoruz. Feminen görünümlü, zarif, tadı da kendi zevkimize uyan ürünleri menümüze ekliyoruz.

E.T: Gıda boyası kullanıyor musunuz? Gıda boyalarının insanlara herhangi bir zararı var mıdır?

I.A: Evet gıda boyası kullanıyoruz. Denetlenmiş ve onaylanmış gıda boyalarının insan sağlığına herhangi bir zararı yok. Çünkü bu ürünler yenilebilir özellikte olur. Bizim kullandığımız gıda boyalarının tümü de Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmış ürünler. Dolayısıyla güvenilir tüketim maddeleridir.


E.T: La Vie En Rose’un felsefesi nedir?

I.A:La vie en Rose’un felsefesi “Hayatı sanat olarak görmek ve anda kalmak”tır. Bizim için en değerli şey, yaşadığımız anlardır. Dolayısıyla yaptığımız işi; insanların yaşadıkları anları müzik, yemek, dekorasyon gibi küçük detaylarla daha güzel hale getirdiğimiz ve yaşam sanatını uygulayabildiğimiz bir sosyal kulüp etkinliği olarak tanımlıyoruz.

E.T: Okurlarımızın evlerinde yapabilecekleri ve her yapışlarında La Vie En Rose’u hatırlayacakları bir tatlı tarifini bizimle paylaşabilir misiniz?

I.A: Size la vie en Rose’un en meşhur olan ürünlerinden birinin, sıcak çikolatasının tarifini vermek istiyorum. Yöntemi çok basit: Eşit oranda bitter ve sütlü çikolatayı kaynayan süte ekleyip eritiyorsunuz. Çikolatayı nasıl bir yoğunlukta sevdiğinize bağlı olarak tarifle oynayabilirsiniz. İsterseniz süte kaynamadan önce tarçın, vanilya çubuğu hatta acı biber bile ekleyebilirsiniz. Üzerine marsmallow ya da krema koyarak servis yapabilirsiniz.



BIG CHEFS’DEN ANNENİZİN SICACIK ÇORBASINI ARATMAYACAK LEZZETLER


Özgün lezzetleri ve ev sıcaklığındaki samimi atmosferi ile yeme – içme dünyasına yön veren Big Chefs’in mevsime özel yenilenen menüsündeki çorba lezzetleri soğuk günlerinizi keyifli tatlarla ısıtıyor


KIŞIN EN SICAK TATLISI ULUDAĞBursa Kebap Evi, yılın en iddialı tatlısını lezzet

düşkünlerinin beğenisine sunuyor



portakalbahcem.com dünyanın en lezzetli portakalını bir tıkla

kapınızda getiriyor100 yıldır Finike’de narenciye üreten bir ailenin son

kuşağının kurduğu portakalbahcem.com 100’ün üzerinde farklı ürünü internet üzerinden tüketicilerle buluşturuyor. Finike portakalının yanı sıra geleneksel yöntemlerle evde hazırlanmış katkısız reçeller, anne yapımı kurabiyeler ve hediye sepetlerinin yer aldığı sitede nar, greyfurt, limon,

mandalina, kumkuat ve şadoks gibi meyveler de doğal ve lezzetli ürün meraklılarıyla buluşuyor


Portakalbahcem.com’da ‘Dünyanın en lezzetli portakalı’ unvanını taşıyan Finike portakalı ve diğer narenciyeler sipariş üzerine toplanıyor ve hiçbir kimyevi koruyucu işlem uygulanmadan, bekletilmeden hızla kargoya veriliyor. Bu sayede ürünler en taze halleri ile sofraya ulaşıyor. Portakalbahcem.com’da kredi kartı, havale ya da PayPal ile ödeme yapılabildiği gibi, tüketiciler kapıda ödeme seçeneğini de tercih edebiliyor. Ayrıca otomatik sipariş seçeneği ile aylık üyelik yapılabiliyor ve 4 haftalık sipariş verildiğinde siparişiniz her hafta dilediğiniz gün kargoya veriliyor.

Altın Örümcek Web Ödülleri’nde 1. olduk

portakalbahcem.com yüzlerce aday arasından sıyrılarak 12’nci Altın Örümcek Web Ödülleri E-ticaret kategorisinde birincilik ödülüne layık görüldü.

Artık %100 nar suyu da var

Portakalbahcem.com geniş ürün yelpazesine bir yenisini daha ekledi: Nar suyu. Portakalbahcem.com’ un yeni ürünü nar suyu, yüzde 100 nardan yapılıyor. Narlar önce tanelerine ayrılıyor, ayrılan tanelerin çekirdeği çıkarılıyor. Böylelikle elde edilen nar suyu çekirdeğin, zarın ve kabuğun acı tadının karışmadığı, lezzet dolu bir nar suyu oluyor. Nar suları sıkıldıktan hemen sonra –40 derecede, özel derin dondurucularda şoklanıyor. Sonrasında da –18 derecede korunuyor. Sipariş üzerine gönderilen nar suları, ısı yalıtımlı kutularında hızlı kargo gönderimiyle sizlere ulaşıyor. Nar suyunu buzdolabında saklamanız, 3 gün içerisinde tüketmeniz ve içmeden önce çalkalamanız öneriliyor.

Portakalbahcem.com’un nar suları meyvenin doğal mayhoşluğunda, şeker ilavesiz ve katkısız. Geleneksel lezzet dolu nar suyunun tadına doyamayacaksınız.

Portakalbahcem.com ürünlerini, biyolojik mücadele yaparak doğal döngüye zarar vermeden yetiştiriyor. Siteden satışa sunulan tüm ürünler Finike’deki kendi kontrollerindeki bahçelerinden geliyor. Portakalbahcem.com ürünlerinde, Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa Birliği’nin kabul ettiği GlobalGap (The International Standard for Safe and Sustainable Agricultural) ve T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İyi Tarım uygulamaları belgeleri bulunuyor.




RÖPORTAJ

PDC Pideci’de lezzete doyunSadece pide yapıyorlar. Evet bekleme süresi belki biraz uzun ama taze ve sıcacık pide yemek istiyorsanız, yolunuzu buraya düşürmelisiniz. Yok ben vejetaryanım diyorsanız da sizin için de seçenek sunuluyor. O da “vegimacun”. Hatta şu sıralar Pideci’nin gözdesi durumunda. Metronommedya muhabiri Emir Çavdar, PDC Pideci’nin sahibi Gülben Şınık ile lezzet dolu söyleşi gerçekleştirdi. E-tadında okuyucuları için iyi bir pidenin püf noktalarını da sordu


E-Tadında: Hızla ilerleyen bir marka olan PDC Pideci’nin hikayesi nasıl başladı?

Gülben Şınık: 1996 yılında Zekeriyaköy’ e taşındık. Orada ki yerleşim bölgesinin yemek ihtiyacını karşılayabilmek için, tamamen hizmet anlayışından yola çıktık. Çünkü orada çok fazla çalışan kesim var ve akşam eve geldiklerinde hazır yemek temin edebilecekleri veya alışveriş yapacakları bir yer yoktu. O bölgedeki çalışan kadınlara kolaylık olsun, eve geldiklerinde yiyebilecekleri bir şey olsun mantığıyla yola çıktık. 1998 yılında PDC Pideci’yi kurduk. Pideci olmasının nedeni de gelecek nesillerin Türk yemek kültüründen uzaklaşmamalarını sağlamak. Çünkü hamburger ve pizza furyasında, bizim kendi geleneksel tatlarımız unutulmaya başladı. Biz sadece pide olsun dedik ve pideye odaklandık. Adı ne olsun diye düşünürken madem pidecilik yapacağız o zaman adı ‘Pideci’ olsun dedik ve böylelikle PDC Pideci markasını oluşturduk.

Tabi bu konuda kurumsal anlamda ve genel olarak da eşimin desteği çok oldu.

E.T: PDC Pideci markasını ayrıcalıklı kılan özellikler nelerdir?

G.Ş: Bizim hitap ettiğimiz kesim, eğitim düzeyi yüksek, bilinçli beslenen ve farkındalığı yüksek insanlar. Yani diyet ürünlerine, sağlıklı ürünlere çok önem veren insanlar. Zaten yıllarca bende bu anlayış içerisinde çocuklarımı besledim. Her zaman taze ürünlerin olması, doğal ürünlerin kullanılması ve kaliteli sunum bizim en belirgin özelliklerimiz. Bizde sipariş üzerine pide yapılıyor, önceden yapılıp da dondurulmuyor. Kişiye özel o anda sipariş alıyoruz. Bizim bekleme süremiz biraz uzun oluyor fakat müşterilerimize taze ve kaliteli ürünler sunuyoruz. Bizim hitap ettiğimiz kesim bunun bilincinde ve farkında olduğu için bekleme konusunda sıkıntı yaşamıyoruz.


E.T: Vejetaryenlere özel menüler ile farklı bir lezzet oluşturdunuz. Bu fikir aklınıza nereden geldi?

G.Ş: Vejetaryenlerin de gönül rahatlığıyla tadabilecekleri sebzeli lahmacun ürettik. Sağlıklı ve vejetaryan beslenmeye olan ilginin artması ile birlikte patlıcan, domates, soğan ve yeşil mercimekle ürettiğimiz ‘vegimacun’ PDC Pideci’nin en favori tatlarından birine dönüştü. Konseptimiz daha elit seviyeye hitap edebilen daha light ancak lezzetten ödün vermeyen ürünler. Şu anda 30’un üzerinde çeşit ile bu konuda iddialıyız.

E.T: Akdeniz ve Ege pideleriyle ön plana çıkıyorsunuz. Akdeniz ve Ege pidelerinin diğer pidelerden farkı nedir?

G.Ş: Pişirme tekniği ve hamur açısından fark olmamakla birlikte, malzeme çeşitliliğinde farklılıklar mevcuttur. Daha fazla sebze ve peynir türevlerinin harmanlanmasıyla daha hafif bir lezzet oluşmaktadır.

E.T: En çok tercih edilen pideniz hangisi?

G.Ş: Özellikle, “Hünkar”, “Hürrem”, “Cariye”, “Ala Turka” ve “Safinaz” isimli pideler müdavimlerimizin vazgeçilmezleri. Son günlerde en çok Hürrem ve Hünkar pidelerimiz tercih ediliyor.


E.T: Pidelerinize isim seçerken nelerden esinleniyorsunuz?

G.Ş: Osmanlı’dan beri var olan pide kültürü bizim için yol gösterici olmakla beraber pide isimlerini seçerken de ilham kaynağı oldu. Balkanlardan esinlenilerek Osmanlı mutfağına kazandırılan pide, farklı çeşitleri ile biz Türklerin vazgeçilmez yiyecekleri arasındaki yerini koruyor. Osmanlı’dan bize kalan bu önemli mutfak kültürünü layığıyla sahiplenmek adına Cariye, Hünkâr, Hürrem, Alaturka gibi isimlerle müşterilerimize farklı ve kaliteli hizmet sunuyoruz ve sunmaya devam edeceğiz.

E.T: Evde iyi pide yapmanın püf noktaları nelerdir?

G.Ş: Kullanılacak malzemenin taze olması, hamurunun iyi mayalanması ve kıvamının tutturulması çok önemli.

Fakat, evde yapılan pidenin, taş fırında pişirilen pidenin yerini tutamayacağını düşünüyorum.

E.T: Okurlarımızın evlerinde yapabilecekleri bir pide tarifini bizimle paylaşabilir misiniz?

G.Ş: 7-8 kişilik hamur için; 1 kg Un, 20 gr yaş maya, 10 gr toz şeker,10 gr sofra tuzu. Hamur, 100 gr zeytinyağı ile harmanlanarak yumuşatılıp ele yapışmayacak kıvama getirildikten sonra üzeri bez ile örtülüp oda sıcaklığında 1 saat dinlendirilmeli. Daha sonra hamuru pide şeklinde açıp, istediğiniz malzemelerle üzerine serip arzuya göre rendelenmiş peynir ekleyerek, 225C fırında 20-25 dakikada pişirebilirsiniz.

Lezzetli söyleşi için Gülben Şınık’a teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.





Tazemasa ile taptaze ürünler tek tıkla sofranızdawww.tazemasa.com sağlıklı yaşamanın ilk şartı olan , taze, doğal ve organik beslenme için mevsiminde yetişen yüzlerce çeşit sebze, meyve ve yöresel lezzetleri tek tıkla üretildiği yerden kapınıza kadar getiriyorHer şeyin doğal ve taze olanını aradığımız şehir yaşamında Tazemasa ekibi, organik sebze ve meyveleri üreticisinden direkt siparişle kapınıza kadar getiriyor. Üreticilerin çiftlik ve tarlalarından sofranıza en taze ürünleri el değmeden taşıyan www.tazemasa.com, mevsime uygun meyveler ve sebzelerle sağlıklı beslenmeye olanak sağlıyor. Sipariş verdiğinizde ürünler tarlalardan toplanıp sizin için yola çıkıyor. Günlerce depolarda bekleyen kimyasal maddelerle kirletilen sağlıksız ürünler yerine dalından koparılıp masanıza taşınan her lezzetin farkını tadar tatmaz hissedebiliyorsunuz.

Yiyecekler gerçek lezzetinde ve kokusunda

Tazemasa’da bulabileceğiniz her şey gerçek lezzet ve kokusunu üzerinde taşıyor. Mandalinanın kokusunu, domatesin lezzetini özleyenlere doğadan gelen besinlerle beslenme şansı sunan www.tazemasa.com, marketlerde bulamayacağınız yöresel ürünleri de kapınıza kadar taşıyor.


Sebze ve meyvenin dışında kahvaltılık, bakliyat, salça ve turşu gibi ürünlerin de online satışını gerçekleştiren Tazemasa’da yüzlerce çeşit bulabiliyorsunuz. Hem zamandan hem de paradan tasarruf sağlamanızı sağlayan web sitesinin hizmetiyle ürünleri eve taşıma derdinden de kurtuluyorsunuz. Seçtiğiniz ürünler el değmeden paketlenip, soğuk zincirli araçlarla evinize teslim ediliyor. Sebze ve meyveler direkt olarak üreticiden tüketiciye iletildiği için hem ürünler uzun süre taze kalıyor hem de daha uygun fiyatla satışa sunuluyor.

Refika’nın Narlı Tarifler kitabı narlarla hediye

Ekranların en beğenilen yemek programlarından Mucize Lezzetler’i hazırlayıp sunan Refika Birgül’ün birbirinden lezzetli tarifleri içeren yeni “Narlı Tarifler” kitabı, www.tazemasa.com’dan satın aldığınız 5 kg nar ile birlikte hediye ediliyor.

Taze, organik ve doğal ürünler artık tek tık uzağımızda

Özellikle çalışan ve çocuk sahibi olan ailelerin tercih ettiği www.tazemasa.com’un ayrıcalıklı hizmet anlayışı, en kıymetli varlıklarımız olan çocuklarımızın gerçek, katkı maddesiz besinlerle beslenip doğal mineralleri almasını sağlıyor. Sevdiklerinizle birlikte doğal, organik ve taptaze ürünlerle beslenmek için www.tazemasa.com ‘un web sitesini ziyaret edin, seçtiğiniz lezzetler el değmeden sofralarınıza gelsin.


RÖPORTAJ


Burgerları lezzetli gurmeler tarafından onaylı. Lezzetinin sırrı ise, doğru et ve ekmekten

geçiyor. Tadı damağınızda kalacak burgerları yemek için Mano Burger’in şubelerinden birine

uğrayabilirsiniz. Metronommedya muhabiri Emir Çavdar Mano Burger işletme sahibi Ahmet Kayaoğlu ile söyleşi gerçekleştirdi

Tadı damağınızda kalacak burgerler “Mano Burger”



E-Tadında: Mano Burger müşterilerine kapılarını açtığından beri adından ve lezzetinden söz ettirmeye devam ediyor. Bu lezzetli burgerların doğuş noktası olan Mano Burger nasıl kuruldu?

Ahmet Kayaoğlu: Mano Burger yaklaşık 1 yıllık projelendirme sonrasında 2010 yılı Ocak ayında Beyoğlu Tünel Meydanı’ndaki ilk şubesiyle hizmet vermeye başlamıştır. Şu an ise Asmalımescit, Caddebostan, Nişantaşı City’s, Galatasaray ve Batı Ataşehir’de olmak üzere 5 şubesi vardır.

E.T: Burgerlarınız lezzeti gurmeler tarafından onaylı. Bu özel lezzetin, özel bir sırrı var mı?

A.K: Mano Burger’in lezzetinin sırrı et ve ekmeğin; diğer tüm yardımcı malzemelerin doğru ve kaliteli seçiminden kaynaklanmaktadır. Bu unsurlara yılların gözlemi ve deneyimi de eklenince bu sır bütünlük kazanmıştır.

E.T: Bir burgerin, lezzetli olabilmesi için hangi unsurların olması gerekir? Burgerlarınızı lezzetli yapan sizce nedir?

A.K: Bir burgerin kalitesini ve takdirini son toplamda ağızda bıraktığı tat belirler. Köfte ve diğer tüm yan ürünlerin tek tek sahip oldukları lezzetlerden ziyade hepsi bir aradayken toplamda damakta bıraktığı son lezzeti hedefleyerek kurgulamak daha doğru olur. Ayrıca Mano Burger’i öne çıkaran ve farklılaştıran etkenlerden birisinin de menünün favori ürünlerinden beğendili Ottoman Burger olduğunu söylemeliyim.

E.T: Bir burger müşteriye ulaşana kadar hangi aşamalardan geçiyor?

A.K: Bir burgerin yolculuğu etin seçiminden başlar, sonra seçilen etin işlenmesi aşamasına gelinir. İşlenen et özel bıçaklı makinelerde gerektiği şekilde çekilir, reçeteyi oluşturan baharat gibi diğer lezzetlendirici tatlarla birleşerek yoğurmadan geçer ve sonrasında özel kalıplarda tek tek elle basılır. Bakanlığın uygun bulduğu saklama ve sevkiyat standartlarına uygun şekilde pişirilmek ve servis edilmek üzere de şubelere dağıtılır.


E.T: İleride yurt dışına açılmayı düşünüyor musunuz?

A.K: Yurt dışında şubeleşme konusunda farklı yatırımcıların teklifleri oldu. Fakat şimdilik önce İstanbul ve Türkiye’nin diğer ana kentlerinde şubeleşme konusuna konsantre olmaya çalışıyoruz. Ama Mano Burger ailesi olarak uygun şartlar ve zaman geldiğinde yurt dışında da hizmet vermekten, özellikle Amerika’da olmaktan çok gurur duyarız.

E.T: Bugüne kadar aldığınız en ilginç tepkiyi bizimle paylaşabilir misiniz?

A.K: Aşırı talepten dolayı özel yapım ekmeğimizin zamansız tükenmesi üzerine kapıda pankartla bekleyen müşterilerimizi ya da Antalya’dan rutin olarak paket almaya gelen müdavimimizi söyleyebiliriz.

Keyifli söyleşi için Ahmet Kayaoğlu’na teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.




Bi’rüya gördüm; unutamam…


Sırma’nın yeni yıl konseptli şişeleri; üniversite öğrencilerinin yaratıcılığını ortaya çıkarmak ve onlara destek olmak amacıyla düzenlenen tasarım yarışmasında, 194 başvuru arasından birinci seçilen Merve Uzunoğlu’nun hazırladığı Zeugma Antik Mozaiği ‘Çingene Kız’ tasarımıyla üretildi. Ürünlerini daima şık tasarımlı şişelerde tüketicilere sunan Türkiye’nin lider su ve madensuyu üreticisi Sırmagrup, 2015 için hazırladığı kültürel mirasımızı taşıyan yeni yıl konseptli özel tasarım şişeleriyle yine raflara bambaşka bir hava getiriyor. Yeni yıl konseptinin tasarımı, öğrencilerin yeteneklerini

SIRMA İLE TÜRKİYE’NİN GERÇEK GÜZELLİKLERİNİ KEŞFEDİN

Sırmagrup’un ülke tanıtımına katkıda bulunmak amacıyla limitli sayıda ürettiği yeni yıla özel cam şişeleri, Zeugma Antik Mozaiği’nden esinlenerek tasarlandı

ortaya çıkarmak ve onlara destek olmak amacıyla düzenlenen bir yarışma ile belirlendi Sırmagrup yeni yıl konseptli şişeleri için özel bir tasarım yarışması düzenleyerek; bu yarışmada birinci gelen tasarımı şişelerine taşıdı. Birbirinden yaratıcı örneklerle yarışmaya başvuran 194 genç tasarımcının çalışmaları; aralarında Sırma Pazarlama ekibinin de bulunduğu özel bir jüri tarafından değerlendirildi. Yarışmayı hem Anadolu hem de dünya tarihinin önemli bir kültürel miras olarak değerlendirilen ve halk arasında ‘Çingene Kız’ olarak da bilinen Zeugma Antik Mozaiği konseptli tasarımıyla, Eskişehir Anadolu Üniversitesi öğrencisi Merve Uzunoğlu kazandı.



Eker kefirin tam zamanı


İstinye’den Uzakdoğu’ya bir lezzet yolculuğu


MEKAN


Doğa ile iç içe mekanı, zengin menüsü ve sıcak ortamıyla Yada Sushi, Uzakdoğu mutfağına merak duyan İstanbullular için yeni ve farklı bir adres. Yada Sushi’nin menüsünde vejetaryen suşi seçeneği de var, pişmiş balıklı olan da. En çok beğenilen lezzetlerin ikisi ise, Philedelphia Roll ve Volcano Roll. Bu yıl Kasım ayında 1’inci yaşını kutlayan Yada Sushi, İstinye’de hizmet veriyor



Kasım ayında 1’inci yaşını kutlayan Yada Sushi, İstinye’de doğayı kucaklayan mekanında Uzakdoğu mutfağına meraklı İstanbulluları bekliyor. Menüsünde Çin, Japon ve Thai mutfağının en özel yemeklerine yer veren Yada Sushi’de eski Mori ekibi hizmet veriyor. Tasarımı genç mimar Bruno Medina tarafından yapılan restoranda bir yandan şömine keyfi yaparken bir yandan da sakenizi yudumlayabilirsiniz. Samimi ve profesyonel ekibi, kaliteli lezzetleri ve sıcak atmosferi Yada Sushi’yi farklı kılıyor. Yada ismi ise, Japoncada güç veren, değerli taş anlamına geliyor.

Vejetaryen seçenek de var, pişmiş balıklı da

Yada Sushi’nin menüsünde vejetaryen ve pişmiş balıktan yapılmış suşi seçenekleri de bulunuyor. Suşinin yanı sıra Uzakdoğu mutfağına özgü et, tavuk ve balık spesiyalitelerini deneyebilir, farklı çorba, salata ve pilavları keşfedebilirsiniz.



Philedelphia Roll ve Volcano Roll favorilerden

Yada Sushi’de en çok beğenilen lezzetlerden ikisi ise Philedelphia Roll ve Volcano Roll. Philedelphia Roll, somon, krem peynir, avokado, salatalık, kızarmış patates ve unagi sos ile hazırlanan, dinamik bir lezzet. Balık tadının suşide çok baskın olmamasını tercih eden ve değişik bir seçenek arayanlar için birebir. Fiyatı 27 TL.

Volcano Roll ise adından da anlaşılabileceği gibi adeta patlamaya hazır bir lezzet bombası. Bu suşinin içine neler sığmıyor ki: Karides, yengeç eti, ahtapot, deniztarağı, uçanbalık yumurtası, avokado ve Japon mayonezi. Bu özel suşinin fiyatı ise 32 TL.

Kendinizi şefe bırakın, ya da istediğiniz suşiyi icat edin

Yada Sushi’de Omakase, yani şeften kişiye özel sunum tarzı servis de bulunuyor. Bu sistemde kendinizi şefe bırakıyorsunuz ve o bütün menüden derlediği bir konsept yaratarak siz dur diyene kadar pek çok çeşit hazırlıyor. Dilerseniz de malzemelerine karar verip şefe istediğiniz suşiyi hazırlatabiliyorsunuz. Yada Sushi’de, saat 12.00 ile 23.00 saatleri arasında paket servisi hizmeti de sunuluyor.



Philips Beluga el blender serisi ile mutfaklarda mükemmel kontrol elinizde

ProMix karıştırma teknolojisine sahip Philips Beluga el blender serisi, çelikten 6 kat daha sert olan ve keskinliğini uzun süre koruyabilen titanyum nitrit kaplamalı

bıçakları ile saniyeler içinde en iyi karıştırma sonuçlarını sunuyor. Beluga’nın sezgisel kontrol sağlayan SpeedTouch düğmesi, size hız üzerinde tam kontrol veriyor. SpeedTouch sayesinde, sıçratmadan ve rahat bir șekilde istediğiniz hız ayarına

ulaşana kadar hızı artırabiliyorsunuz.



FOUR SEASONS HOTEL BOSPHORUS YARDIMCI PASTA ŞEFİ FERAY AYDOĞDU

“SIRHA İSTANBUL” YARIŞMASINDA ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLDÜ

Four Seasons Hotel Bosphorus Yardımcı Pasta Şefi Feray Aydoğdu, pastacılık dünyasının prestijli yarışmaları arasında yerini koruyan “Sirha İstanbul”da birincilik ödülü aldı. Yarışmada iki tatlı çeşidi ile katılan Aydoğdu, farklı lezzetleri buluşturduğu tatlılarıyla dikkatleri çekti.


HABER


Mutlu anlar inşa eden tatlıların başında gelen pastaların yeniden yorumlandığı yarışmada Feray Aydoğdu, kendi tarifleri olan fındıklı kek ve Anadolu esintileri taşıyan şekerden heykel ile birinciliği yakaladı. “Türkiye ve Türk meyveleri” kategorisinde Bodrum mandalinası ile hazırlanan fındıklı kek ve “a la carte tatlı” kategorisinde badem, kayısı ve krokan karışımlı çikolata, ödül getiren lezzetler oldu. Aydoğdu, yarışmanın Türkiye ayağındaki başarısı ile 25 – 27 Ocak tarihleri arasında Fransa Lyon’da gerçekleşecek ‘Coupe du Monde de la Pâtisserie’ yarışmasına izleyici şef olarak katılma hakkı da kazandı.

Pastacılık sektöründe başarılarıyla isminden söz ettiren Aydoğdu, 2008 yılı Temmuz ayından bu yana Four Seasons çatısı altında farklı pozisyonlarda görev aldı. 2014 Mayıs ayından itibaren ise Four Seasons Yardımcı Pasta Şefi olarak görevini sürdürüyor. Sirha İstanbul’da birinciliğe layık görülmenin gururunu yaşayan Aydoğdu; “Uzun zamandır mutfaktayım ve bu yarışmada bunun meyvesini aldığımı düşünüyorum. Pasta yapmak sadece malzemeleri karıştırmak değil aynı zamanda bir hikaye yaratmaktır. Bu yarışma için hazırladığım iki tatlı çeşidinin de hikayesi farklı. Böylesine önemli bir yarışmada birincilik ödülüne layık görülmek hem mutluluk hem de gurur verici. Uzun zamandır birlikte çalıştığım Four Seasons Hotel Bosphorus Pasta Şefi Ghislain Gaille ve pastane ekibinin bugüne kadar desteklerini hep yanımda hissettim” dedi.


Haber

“Düzgün Et” ile dönerin tadına varın


Geçtiğimiz aylarda Yenişehir Soyak’ta yerini açan Selahattin Şef, leziz döneriyle adından söz ettireceğe benziyor. Müşterilerin hem yemek

yeme, hem de sevdiklerine giderken dükkanın içinde bulunan kasaptan et alma fırsatı veren Düzgün et, her bütçeye de hitap ediyor. Çeşit çeşit ev mezelerinin de tadına bakabileceğiniz Düzgün Et’te aynı zamanda kasap

hizmeti veriliyor.

Düzgün Et, franchising hizmeti vermektedir.


BACKHAUS KAHVALTIDA İSTANBUL’UN EN ZENGİN EKMEK ÇEŞİTLERİ VE FIRINDA

PATLICANLI MENEMENİ İLE FARK YARATIYOR58 e-Tadında ■ Ocak 2015


Backhaus ekmek, pasta, kek ve makaronlardaki uzmanlığını hafta sonunun vazgeçilmezi kahvaltıya taşıyorHer gün taze üretilen ekmek ve simit çeşitleri ile Backhaus, günün en önemli öğünü kahvaltı keyfine düşkün olanlara hitap ediyor. Backhaus, Nişantaşı, İstinye Park Atrium, A Plus, Kanyon ve Akasya Acıbadem şubelerinde zengin seçenekleriyle kahvaltı hizmeti veriyor. Backhaus Nişantaşı ve İstinye Park şubelerinde köy usulü patates, sahanda yumurta, közlenmiş biber, ızgara sucuk ve hellimden oluşan Ev Usulü Sıcak Kahvaltı Tabağı; suda mozarella, beyaz peynir, eski kaşar, isli çerkez peyniri, zahter, tereyağı, domates, biber, salatalık, salam, jambon, ev yapımı reçel ve Toros Dağları’nın eşsiz lezzeti tahin-pekmez ikilisini sunan Backhaus Kahvaltı Tabağı kahvaltılarında bol çeşit sevenleri bekliyor. Fransız tadında kahvaltı yapmayı tercih edenler için reçetesi Paris’ten gelen kruvasan ve ev yapımı reçeller eşliğinde Fransız Kruvasan Tabağı ise ideal


RÖPORTAJ

Sihirli Ellerden Et Sanatı “Fikri Kaya”

Yemekle tanıştığında 14 yaşındaydı. Askerden sonra Bodrum’a oradan İstanbul’a geldi. Uzun süre lüks otellerde çalıştıktan sonra Emirgan’ın gözde mekanlarından olan La

Boom ile yolları kesişti. 3 yıldan beri La Boom’da çalışan Executive Şef Fikri Kaya, La Boom’a gelen misafirlerin

damaklarına lezzet katmaya devam ediyor. Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu Denetim Kurulu’nda olan Executive Şef

Fikri Kaya, Metronom Medya muhabiri Emir Çavdar ile keyifli ve lezzet dolu bir söyleşi gerçekleştirdi


E-Tadında: Bize kendinizden biraz bahsedebilir misiniz?

Fikri Kaya: Ben 16 yaşından sonra Türkçe’yi öğrendim. Anadilim Arapça’dır. Aslen Mardin’liyim. Mutfakla tanışmam 14 yaşından sonra oldu. Daha sonra askere gittim ve orada da mutfak ile uğraştım. Askerliğim bittikten sonra oteller ve restoranlarda çalışmaya başladım. Daha sonra kendimi İstanbul’da buldum. İstanbul’a geldiğimde tanıdığım fazla kişi yoktu. Birkaç arkadaşımın da yardımıyla İstanbul’da bir restoranda işe başladım. Zaman ilerledikçe oradan başka restoran ve otellere gittim. Büyük otellerin mutfaklarında çalıştım. Bu sırada kendimi de geliştirdiğime inanıyorum. Aşçılık sektöründe yavaş yavaş bilinirliğim artmaya başladı. Haliyle tekliflerde gelmeye başladı. La Boom’la da yolumuz bu teklifler sayesinde kesişti. Üç yıldan beri La Boom ile çalışıyorum ve halimden çok memnunum.

E.T: Menünüzde La Boom’a özel tatlar var mı?

F.K: Menüde gördüğünüz yemeklerin çoğu La Boom’a aittir. Burada ekip arkadaşlarımla beraber birçok yeni lezzetler keşfetmişizdir. Esasında aşçılık bitmeyen ve eskimeyecek bir meslektir. Bu meslekte öğrenmenin sınırı yoktur. Bizde ekibimizle beraber bunun farkında olup yeni lezzetler araştırmaktan, ortaya çıkartmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.


E.T: Mutfakta siz olmadığınız zaman çıkan yemeklerde lezzet farkı oluyor mu?

F.K: Tabii ki de oluyor. Fakat bunun sebebi el lezzetinden kaynaklanıyor. Ama biz bunu da La Boom’da geliştirdik. Burada yemeklere tuz atılmaz. Ben akşam çıkmadan önce malzemeleri hazırlarım. Ben olmadığım zaman ekip arkadaşlarım bu malzemeleri kullanırlar. Böylelikle de lezzet farkını azaltmış oluruz.

E.T: Sizin için en özel mutfak hangisidir?

F.K: Benim için en özel mutfak Asya mutfağıdır. Bir de en zor mutfaklardan biri olan Osmanlı Mutfağı. Tabii bütün mutfakları seviyorum ama bu mutfakların yeri benim için ayrıdır.



E.T: Okurlarımız için sizden yemek tarifi alabilir miyiz?

Susamlı Bonfile yemek tarifi,

Malzemeler,

230 gr Bonfile

10 gr susam

50 gr sake

50 gr mirin

50gr şeker

50 gr miso

50 gr soya sos

50 gr demigalce sos

1 adet taze soğan

10 gr zeytinyağı

Yapılışı,

Sake mirin miso ve şekeri kaynatıyorsunuz. Demiglase sosla karıştır. Bonfileyi ızgarada pişirdikten sonra, sosla birlikte tavada kaynatıyorsunuz. Bonfileyi tabakladıktan sonra, üzerine ızgarada pişen, taze soğanı ve susamı döküyorsunuz. Afiyet olsun.

Bu güzel ve samimi sohbet için Şef Fikri Kaya’ya ve La Boom Emirgan’a çok teşekkürler.


SAĞLIK VE LEZZET BİTEZ TENCEREDE BULUŞUYOR


Yemeğin lezzetini tarifi ve ölçüsü kadar pişirilen tencere de belirler. İyi yemeğin sırrının iyi

tencereden geçtiğini bilen Emsan, Bitez Tencere Seti ile sağlık ve şıklığı bir arada sunuyor


Lezzetin Yeni Adresi “İkiSatır” Acıbadem’de AçıldıTürk damak tadına uygun ızgara seçenekleri ve leziz tatlı çeşitleri ile Acıbadem’deki ilk şubesini hizmete açan İkiSatır, farklı konsepti ile dikkat çekiyor. “İyi et herkesin hakkı” görüşüyle kaliteli lezzetin yanı sıra keyifli bir mekan alternatifi de sunan İkiSatır, uygun fiyat-iyi hizmet dengesini de koruyor. Menüsünde altı çeşit ızgara et ve dört çeşit köfte sunan restoran, ziyaretçilerinin beğenisini kazanıyor. Restoranla aynı ismi taşıyan “İkiSatır” köfte farklı lezzet arayışında olanlar için birebir


Izgarada enfes lezzetler

Izgara et ve köfte çeşitleriyle şekillenen İkiSatır’ın menüsünde birbirinden lezzetli ve farklı yemekler bulunuyor. İkiSatır’da Balkan Köfte, Osmanlı Köfte gibi özel tatların yanı sıra doğal besi Afyon süt dana etlerinden elde edilen dana filetolar da oldukça iddialı. İkiSatır’ın köfteleri dana ve kuzu kaburga etlerinin kıymasının 24 saat tuzda dinlendirilmesiyle elde edilirken, bonfileleri ise dana filetonun özel olgunlaştırma odalarında 21 gün bekletilmesi ile hazırlanıyor. Ayrıca manda sütüyle yapılan tatlılar ise İkiSatır’ın vazgeçilmezi olacak.

Restoranda sokak lezzetleri

İkiSatır, menüsünün yanı sıra tasarımıyla da farklılaşıyor. Restoran içerisinde araç şeklinde dizayn edilen mutfak, sokak lezzetlerini restorana taşıyor. Enerjik ve samimi konseptiyle

İkiSatır keyifli yemekler için ilk tercih olacak



ÇİĞ KÖFTEDE LEZZETİN SIRRITürk damak zevkine en uygun lezzetler arasında yer alan etsiz çiğ köfte, sağlıklı ve doyurucu özelliğiyle günün her saatinde severek tüketiliyor. Etsiz çiğ köfte denince akla ilk gelen markalardan OSES, lezzetli çiğ köfteyi yöresel malzemelerle birlikte 40 çeşit baharatla harmanlayarak sofralara getiriyor

Günümüzde fast food zincirinin bir parçası haline gelen ve her yaşın severek tükettiği çiğ köftenin lezzetini kalitesi belirliyor. Herkes tarafından sevilen çiğ köftenin lezzetinin sırrı malzemelerinden geçiyor. OSES, kendine özgü formülüyle birinci sınıf malzemelerden ürettiği tadı benzersiz çiğ köfteleri sofralarımıza taşıyor

Haber

Ünlü Şef Tom Aikens, İstanbul’un en özel lezzetlerinin peşinde

Michelin yıldızlı ünlü İngiliz Şef Tom Aikens , Türkiye’nin 24 saat yayın yapan ilk yemek kanalı olan 24Kitchen ve lüks

mutfak aletlerinin seçkin markası Gaggenau sponsorluğunda çekilen yemek programının

tanıtımını yaptı.



Yemek programında, semt semt gezerek, gizli kalmış Türk lezzetlerini, kendi yorumuyla tekrardan yapacak. Türkiye’nin 24 saat yayın yapan kanalı 24Kitchen ‘da Fox ve Gaggenau işbirliğyle hazırlanan “Tom Aikens ile İstanbul’un En İyileri” program yayına başlayacak. Tom Aikens’a programın her bölümünde Türkiye’den de ünlüler eşlik edecek. Programın her bölümünün farklı bir isim ve konsepti olacak. Tom Aikens, programının “Toprak”,”Kimya”, “Ateş”, “Su”, “Miras”, “Gelecek” gibi başlıkları olan bölümlerinde doğadaki elementlere gönderme yaparken, İstanbul’da gastronomik maceralar yaşayacak. Sapphire’de basın toplantısında davetlilere menemeni kendi yorumuyla hazırlayan Tom Aikens, programından bahsetti. İstanbul’un gizli kalmış tatlarını kendine has bir şekilde yorumlayan Tom Aiken, Lacivert Restoran’da manzara karşısında kayığın içinde kaya balığı pişirmenin onun için ilginç bir deneyim olduğunu dile getirdi. Kuyu kebabının da farklı yöntemle piştiğini gören Aikens, “ İngiltere’de belli kurallar olduğu için, böyle tatları yapma fırsatı bulamıyoruz “ dedi. Son olarak sözlerini “Türk Mutfağı çok zengin bir kültürü kapsıyor, bence bunun değerini bilmek gerekir” diyerek bitirdi.


Düğün Çorbası TarifiBu çorbayı çok seveceksiniz sizler için yeni yılın ilk ayında bir değişiklik yapmak istedim içinizi ısıtacak benimde çok sevdiğim düğün çorbasının tarifini sizlerle paylaşmak istedim bu tarifimizi deneyin göreceksinizki ben çorba sevmem diyen hanımlar beyler ve çocuklar müptelası olucaklar

TARİF


Malzemeler

100 gr Kuzu Gerdan 2 Çorba Kaşığı Un 2 Çorba Kaşığı Yoğurt 1/2 Çay Bardağı Limon Suyu 1 Adet Yumurta 4 Su Bardağı Et Suyu 3 Çorba Kaşığı Tereyağı Bir Tutam Kırmızıbiber Tuz

Yemeğin Tarifi

Kuzu gerdanını 4 su bardağı suda haşlayın. Küp küp doğrayın. Suyunu süzüp, ayrı bir tencereye alın. 2 çorba kaşığı un, 2 çorba kaşığı yourt, yarım çay bardağı limon suyu ve yumurtayı derin bir kapta iyice çırpın. Yavaş yavaş ocaktaki et suyuna ilave edin. Tuzunu ayarladıktan sonra etleri ilave edin. Tencereyi ocaktan alın. Ayrı bir yerde 3 çorba kaşığı tereyağında bir tutam kırmızıbiberi yakıp, çorbanın üzerine gezdirin.


Mevsime bağlı olarak değişen beslenme düzeni halk arasında kabızlık olarak bilinen sindirim sistemi rahatsızlıklarını artırıyor. Uzmanlar sindirim sisteminde oluşan sıkıntıları gidermek için her gün bir bardak kayısı suyu içilmesini öneriyor. Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neriman İnanç, mevsim değişiklikleriyle mevcut yeme düzeninin değiştiğine ve bununla birlikte hazımsızlık ve kabızlık sorunlarının arttığına dikkat çekiyor. Sindirim sisteminde oluşan sıkıntıların giderilmesi için bol sıvı tüketilmesini öneren Prof. İnanç, “Mevsimsel değişikler, düzensiz beslenme alışkanlıkları sindirim sistemini oldukça zorlar. Bu zorlama da önemli sıkıntılara neden olur. Bunların en belirgini halk arasında kabızlık olarak bilinen rahatsızlıktır. Kayısı bağırsak hareketlerinin düzenlenmesinde etkili olan bir çeşit posa olan selüloz ve pektin içermektedir. Bu nedenle kabızlığın giderilmesi için her gün bir bardak kayısı suyu içilmesi yararlı olmaktadır” dedi.

Kolay Sindirim için Kayısı Suyu TüketinKayısı ve kayısı suyu içeriğinde bulunan vitamin ve mineraller sindirim sistemini düzene soktuğunu söyleyen uzmanlar, mevsim değişiklikleri ile değişen beslenme düzeninin sindirim bozukluklarına yol açtığını söylüyor. Uzmanlar sindirimi düzenlemek için günde bir bardak kayısı suyu içilmesini öneriyor

Uzman Görüşü


Kim demiş ‘ekmeksiz’ hamburger olmaz diye?

Carl’s Jr., ekmek yerine marul yapraklarına sarılarak hazırlanan ‘Low-carb’ burgerleri ile ezber bozuyor

Hamburgerin sözlük anlamına hiç baktınız mı? Dünyanın en sevilen yiyeceklerinden biri olan hamburgeri sözlükler aynen şöyle tarif ediyor; iki dilim yuvarlak sandviç ekmeği arasına yerleştirilen bir köfteyle yapılan sandviç türü... Peki ya sizlere çeşit çeşit hamburgerlerin, lezzetinden ödün vermeden ekmeksiz de hazırlanabildiğini söylersek... Hakiki hamburgerin temsilcisi Carl’s Jr. ezberleri bozuyor ve farklılık arayan hamburgerseverlere ‘Low-carb’ burgerleri sunuyor.

Carl’s Jr.’ın ‘Low-carb’ burgerleri, ekmek yerine taptaze marul yaprakları arasına sarılan hamburger köfteleriyle hazırlanıyor. Üstelik ‘Low-carb’ burgerler, ekmeksiz olduğu için daha düşük karbonhidrat içeriyor. Carl’s Jr.’ın 15 çeşit et ve tavuk burgerinden herhangi birini, ekstra ücret ödenmeden burger ekmeği yerine marul yaprakları arasında sipariş verebilir lezzetten ödün vermeden farklı bir deneyim yaşayabilirsiniz.


Mahallenin Kasabı’ndan Öneriler Sağlıklı Et Pişirmek İçin Dört Püf Noktasına Dikkat!



İnsan vücudunun sağlıklı olması için hayati önem taşıyan et ve et ürünlerini birkaç püf noktasına dikkat ederek doğru yöntemlerle pişirin; sofralarınız hem sağlıklı hem de lezzetli olsun. Etin haşlama, ızgara ve fırında pişirilmesinin en sağlıklı yöntemlerden olduğuna dikkat çeken uzmanlar uyarıyor: “Eti yüksek ateşte pişirmeyin ve asla ekstra yağ kullanmayın..!”

Eti en sağlıklı ve doğru şekilde pişirmek isteyenler için Mahallenin Kasabı adına uzman tavsiyelerinde bulunan Diyetisyen ve Yaşam Koçu Gizem Şeber’e göre; dört püf noktasına dikkat etmeniz gerekiyor:

Sofralarında sağlıklı et tüketmek isteyenlerin sadece birkaç püf noktasına dikkat etmesi yeterli…Etinizi yüksek ateşte pişirmemek, kuyruk yağı gibi kolesterol seviyesini kolay yükselten yağlardan uzak durmak ve haşlama, ızgara, fırın gibi pişirme yöntemlerini kullanmak öncelikli konularınız olmalı


• KUYRUK YAĞI KULLANMAYIN: İç yağı ve kuyruk yağı kolesterol ile trigliserit seviyelerini en kolay yükselten yağlar. Bu yüzden et mümkün olduğunca yağlardan arındırılmalı ve o şekilde pişirilmelidir.

• TEREYAĞINDA KAVURMAYIN: Etin yağ dokusu içerisinde kendisinden bulunan yağlar, pişirme esnasında eriyerek ete yeterli lezzeti katar. Ekstra yağ eklemeye gerek yoktur. Özellikle yağlı etleri bir de tereyağında kavurmak son derece sağlıksızdır.

• KIZARTMA YAPMAYIN: Et, haşlama, ızgara veya fırında pişirilmelidir. Kuşbaşı halinde doğranarak yağsız olarak sebzelerle birlikte sote de edilebilir. Kızartma ve kavurma yöntemleri mümkün olduğunca tercih edilmemelidir.

• YÜKSEK ATEŞTE PİŞİRMEYİN: Birden yüksek ateşe konulan etlerin dış yüzeyleri hızlıca pişer, içleri çiğ kalır. Hızlıca pişme sürecinde dışı katılaşan et hem lezzetsiz olur hem de kanserojen maddeler oluşur. Bu nedenle kırmızı etin, uzun sürede piştiği unutulmamalı ve mümkün olduğunca kısık ateşte pişirilmelidir.


The Marmara Bodrum’dan Özel Balık MenüleriThe Marmara Bodrum mevsimine göre özel olarak seçilen ve farklı pişirme teknikleri kullanılarak hazırlanan Dil Balığı menüsünü lezzet tutkunlarıyla buluşturuyor.


Eşsiz Bodrum Kalesi ve Kos Adası manzarasıyla ünlü The Marmara Bodrum, hamsi tava ile istavrit tava menülerini takiben hazırladığı özel dil balığı menüsü ile balık severlere lezzet dolu anlar yaşatmaya devam ediyor. Geleneksel ve modern pişirme tekniklerini bir arada kullanarak oluşturulan özel dil balığı menüleri, 1 Ocak – 1 Mart 2015 tarihleri arasında lezzet tutkunlarını bekliyor.The Marmara Bodrum’un balık menüleri, Executive Şef Zekeriya Yıldırım ve ekibinin özel olarak seçtiği günlük taze balıklarla hazırlanıyor. Menüye, mevsim yeşilliklerinden oluşan salata, enfes tatlı seçenekleri ve bir kadeh şarap eşlik ediyor. The Marmara Bodrum, Tuti Restaurant’ın Lounge bölümünde yer alan şömine etrafında lezzet dolu dakikalar yaşamak isteyenleri, her ay farklı bir balıktan oluşacak bu özel menüleri deneyimlemeye davet ediyor.

Balık Takvimi

Ocak:Dil Balığı Şubat:Dil Balığı Mart:İzmarit Nisan:Barbun



e-tadında

Bir Sonraki Sayıda Görüşmek Üzere

Documents

E Tadında Sayı 23