56

eCampus / Sayı 12

  • Upload
    ecampus

  • View
    243

  • Download
    4

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Eskişehir'in İlk ve Tek Öğrenci Dergisi

Citation preview

Öğrencilik yıllarında işinize yarayacak mobil uygulamalar

TEKNOÖĞRENCİ İKEN İŞE YARAR20

Eskişehir’e olan özel ilgi ve alakası ile…

RÖPORTAJLEVENT

ÜZÜMCÜ

26

Dünyanın dört bir yanından öğrenci haberleri

WORLDWIDEKAMPÜSLERDEN HABERLER

16Üniversiteyi bırakıp milyonlar kazanmaya başladı. Üste-lik bunu bizlere istediğimiz t-shirtleri tasarlama imkânı sunarak yaptı

12İKONJAKE NICKELL

EKİM 2014 // İÇİNDEKİLERGENEL YAYIN YÖNETMENİ

Barış Aydoğdu

YAZI İŞLERİ YÖNETMENİ Cansu Balcı

GÖRSEL YÖNETMEN İsmail Hakkı Yener

KREATİF DİREKTÖR Zafer Burak Aydoğdu

EDİTÖR

Yasin Emre Karça

SOSYAL MEDYA YÖNETMENİ Simge Aşkan

BÖLÜMLER EDİTÖRÜ Volkan Öven

ETKİNLİK KOORDİNATÖRÜ Yusuf Can Catker

FOTOĞRAF EDİTÖRÜ Ünal Usta

DAĞITIM DİREKTÖRÜ Alperen Göktuğ Atak

REDAKSİYON Mine Durukan

REKLAM BİRİMİ KOORDİNATÖRÜ Barış Aydoğdu

0507 715 64 92 • [email protected]

SATIŞ KOORDİNATÖRÜ Cansu Balcı

0553 293 92 64 • [email protected]

DİZGİ & TASARIM UniPress Medya ve Yayıncılık

KATKIDA BULUNANLARArif Anbar, Nazmi Hayat, Mustafa Öksüz,

Deniz Demir, Prof. Dr. Ufuk Aydın, Ozan Akkuş, Korhan Tekin, Ozidi Manta, Ezgi Güven Delier,

Hande Kaya, Özcan Erkaya, Mustafa Karademir, Mehmet Çelebioğlu, Oğuzhan Balcı

İLETİŞİMeCampus Dergisi

+90 222 220 00 92 [email protected] www.ecampusmag.com

YÖNETİM YERİ İstiklal Mahallesi, Adalar Sokak,

Yıldız Apartmanı, No:10/17 Eskişehir / TÜRKİYE

BASKI

Karmen Matbaa ve Basım San. Tic. Ltd. Şti. Litros Yolu 2. Matbaacılar Sitesi 2NB3

Topkapı / İstanbul

YAYIN TÜRÜYerel Süreli Yayın

UNIPRESS MEDYA VE YAYINCILIK

Adına İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Cansu Balcı

ISSN 2148-8789 SAYI 12 - EKİM 2014

eCampus Dergi Basın – Yayın yasalarına uygun olarak

hazırlanmaktadır. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf, röportaj, makale, ilüstrasyon, haber ve konuların elektronik

ortamlarda dahil olmak üzere her hakkı UniPress Medya ve Yayıncılık’a aittir.

Dergide yer alan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine, basılan fotoğrafların sorumluluğu fotoğrafçılara aittir. Yazılı izin olmaksızın, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.

KÜNYE

Sosyal mecralarda trend haline gelenler

HASHTAGSOSYAL MEDYADA KONUŞTUKLARIMIZ18

Formula denildiğinde aklınıza ilk olarak pistlerin tozunu attıran süper araçlar geliyor olabilir ancak bu yarış-ta pistten çok garajlarda ter dökülü-yor. Hem de gerçeğini arartmayan çekişmeler eşliğinde

SPORTSFORMULA STUDENT14

EKİM 2014 ECAMPUSMAG.COM6

EKİM 2014 // İÇİNDEKİLERINTRO

BARIŞ AYDOĞDUGENEL YAYIN YÖNETMENİ

Eskişehir’i diğer öğrenci şehirlerinden ayıran birçok özelliği vardır. Hatta bazı şehirlerde Eskişehir’dekinden farklı olarak daha fazla üniversite ve sayıca çok daha fazla öğrenci de mevcuttur ancak hiçbirisi Eskişehir gibi “Öğrenci Kenti” unvanına başlı başına sahip değildir.

Eskişehir’de öğrenci olmak ise tam anlamı ile ayrıcalıktır. Konferanslar, film gösterim-leri, etkinlikler, festivaller ve daha aklınıza gelebilecek tüm organizasyonlar hedef kitlesinde bir şekilde öğrenciyi barındıra-cak şekilde kurgulanarak gelir bu kente. Yatırımlar öğrenci temelinde planlanır, yeni girişim ve düşünceler ise öğrencinin Eskişehir’e kazandırdığı hoşgörü çerçevesinde hızlı bir şekilde benimsenir. Kısacası öğrenci olgusunun bir kente ge-tirebileceği tüm artılara çoktan sahip ol-muştur Eskişehir.

Bir iki tane kafe & bardan ya da kıyıda köşede kalmış üç beş tane fabrikadan da ibaret değildir Eskişehir. Eğlenmek istey-ene gönlünce eğlenme imkânı sunarken; çalışmak, öğrenmek isteyenlere de ilk iş deneyimlerini yaşatır bu şehir. Sanayi ku-ruluşlarından köklü firmalarına, öğrenci dostu belediyecilerinden, anlayışlı ve do-nanımlı akademisyenlerine dek, birbirine saygılı koca bir halktan meydana gelir Eskişehir.

eCampus Dergisi ise tek başına mar-ka olmayı başarmış bu şehirde, kente her anlamda değer katan ve Eskişehir’i daha yaşanabilir kılan en büyük olgunun, kaliteli her açıdan yansıması olarak ortaya çıkmış, giderek daha da büyüyen ve tüm kurumlardan bağımsız olarak gelişen bir öğrenci projesidir. Kampüs yaşamına dair ne varsa eskisinden daha da ayrıntılı şekilde bulabileceğiniz yeni sayılarımızda görüşmek dileğiyle…

Kulüp etkinlikleri, organizasyonlar, etkinlikler

ESKİŞEHİRKENTTEN ÖĞRENCİ MANZARALARI

24

Teknolojinin getirdikleri ile birlikte giderek dijitalleşen ajanslar

SEKTÖRDİJİTAL AJANSLAR

44

RÖPORTAJFERDİ

NİZAMOĞLU

32

Kalitede sürdürülebilirlik

38ETKİNLİKKALİTE ŞÖLENİ

Müzik, sanat ve hoşgürülü insanları ile Almanya’nın en otantik kenti

46SEYAHATBREMEN

Yazın tüm renklerini bulabileceğiniz bir akademi

36ETKİNLİKAEGEE YAZ ÜNİVERSİTESİ

Dünyayı sarsan öğrenci eylemleri

ÖĞRENCİ PROTESTOLARI

28

EKİM 2014 ECAMPUSMAG.COM8

JAKE NICKELLJAKE NICKELLJAKE NICKELL

İKON ÜNİVERSİTEYİ BIRAKIP MİLYONER OLMAK

KENDİN TASARLAKENDİN GİY!Dünyanın en zenginleri listesine şöyle bir göz atarsa-nız, listenin ilk sıralarında üniversite eğitimleri yarıda kesilmiş ya da bir şekilde olması gerekenden erken sonlanmış isimleri görebilirsiniz. Hatta bu listenin içerisinde bulunan isimlerin birçoğunu biliyor veya tahminde bulunuyor olabilirsiniz.

threadless.comthreadless.com

Bu insanlar için parlak bir geleceğin yolu ise kesinlikle üniversite sıra-larından geçmiyor. Ak-sine ortaklaşarak beyan ettikleri bir fikirmişçesine benzerlik gösteren açık-lamalarda bulunuyorlar ve üniversitelerin insanı aslında körelttiğini dile getiriyorlar. Tam anla-mıyla böyle bir ortaklık olmamakla birlikte bir-çoğu buna benzer bir şeyler söylüyor.

Steve Jobs(Apple), Bill Gates(Microsoft), Larry Page & Sergey Brin iki-lisi(Google) veya Mark Zuckerberg(Facebook) sürekli isimlerini duydu-ğumuz ve hikayelerini az çok bildiğimiz insanlar. Hatta arkadaş arasında yapılan muhabbetlere “adam Facebook’u ga-rajda yapmış, sadece o da değil Youtube’u bile garajda yapmışlar” diye-rek, en az bir kez olmak kaydı ile girmişlerdir. An-cak bu yolu izleyen daha kimler kimler var…

Jake Nickless, üniver-site eğitimini tamamla-maktan vazgeçip kendi

yolunda ilerlemeyi se-çenlerden sadece birisi. Dünyanın en zenginleri listesinde biraz aşağılar-da kalsa da bu listede bir yeri olduğu unutulma-malı. Nickless internetin zengin ettiği 10 insan arasında ise 8. sırada yer alıyor ve serveti ne-redeyse $60M sınırına yaklaşmış durumda.

Bu serveti oluşturduğun-da henüz 27 yaşındaydı ve işe başlarken yaklaşık $1000 kadar bir serma-yeye sahipti. İnsanların kendilerinin tasarladık-ları elbiseleri giymelerine imkan sağlayan bir site olan Threadless’ı haya-ta geçirdi. Üstelik mo-del olarak profesyonel mankenler kullanmadan yaptı bunu. Sitenin galeri bölümünde üzerine giye-ceğiniz bir tişörtün hangi ortamda nasıl duracağı-nı bile inceleyebiliyorsu-nuz ayrıca Türkiye’de de sorunsuz işleyen bir sipa-riş hizmeti mevcut. Birde fotoğraflarınızı gönderirseniz indirimler de kazanıyorsunuz.

EKİM 2014 ECAMPUSMAG.COM12

SPORTS KAMPÜSLERDE FORMULA HEYECANI

FORMULA denildiğinde aklınıza ilk olarak pistlerin tozunu attıran süper araçlar geliyor olabilir ancak bu ya-rışta pistten çok garajlarda ter dökü-lüyor.

1981 yılından bugüne dek mühen-dislik öğrencilerinin, F1 tipi araçlar tasarlayıp, üreterek yarıştıkları For-mula Student, düzenlendiği otuz üç yıldan bu yana sanayi ve otomotiv sektörünün oldukça ilgisini çeken bir organizasyon. Her yıl dünyanın dört bir yanından olmak üzere yaklaşık 200 üniversiteden katılan yüzlerce takımın iki farklı klasmanda yarıştığı Formula Student, dünyanın en önem-li mühendislik yarışmaları arasında gösteriliyor.

Üniversitelerarası olarak gerçekleşti-rilen yarışmada Class 1 ve Class 3 olmak üzere iki ana kategori bulu-nuyor. Class 1’de araçların üretimleri

değerlendirilirken, Class 3’te ise üre-tilen aracın teknik özellikleri Business Plan Presentation, Cost Event, Desing Event olarak üç alt başlıkta inceleni-yor.

Business Plan Presentation bölü-münde aracın üretileceği fabrikanın yerinden, üretilecek parçaların ma-liyetlerine kadar ince hesaplar ve aracın satış & reklam çalışmalarının demoları talep ediliyor. Cost Event bölümünde üretim maliyetlerinin dö-kümleri ve prosesleri incelenirken, Desing Event’ta ise tasarımlar değer-lendiriliyor.

Jüride ise Formula 1’in patronla-rı John Hilton, Ross Brown, Andrew Deakin ve Richard Foolkson var. Ol-dukça zor beğenen ve bu işten en iyi anlayanların önünde bırakın bir şeyler sunmayı, onlarla sohbet etmek bile oldukça heyecan verici olmalı…

Pist önemli değil dediysek de çok ta-kılmamak lazım, garajlarından başa-rılı bulunarak ceplere dizilen araçla-rın türleri birbirlerinden oldukça farklı olabiliyor. Hibrit teknolojisi kullanıla-rak hazırlanan elektrik motorlu araç-

larla yarışa hazırlananlar da mevcut, petrol kaynaklı enerji çıkışı yaratan süper mini formula araçları da… Ay-rıca yarışlar orijinal F1’de olduğu gibi farklı kıtalarda ve ülkelerde belirli bir takvim doğrultusunda düzenleniyor.

İmalat noktasında yetersiz-likler içerisinde büyük bir iş başararak ilk olarak Class 2’de sunum yapan Yıldız Teknik Üniversitesi YTU Ra-cing ekibi, Class 1’de yer almaya hak kazanarak, 2012’de hazırlıklara hız

verir. Çalışmalar tamam-landığında 0’dan 100’e 4.5 saniyede ulaşan, 110 beygir gücünde ve maliyeti 40 Bin Türk Lirasına denk gelen muazzam bir araç ortaya çıkar. Aracın yalnız-ca motoru yerli değildir.

Uludağ Üniversitesi’nde üretilen ve Mühendislik Fakültesi öğrencilerinin imzasını taşıyan Uludağ Racing UR-02 adlı araç ise ilk olarak İtalya’da yarışla-ra katıldı. 600 CC’lik içten yanmalı dört silindirli mo-tor kullanılan bu araç ise 118 beygir gücünde 0’da 100’ 3.4 saniyede ulaşabi-liyor. Aracı kullanacak olan pilot için özel koruma ted-

birleri eşliğinde tasarlanan Uludağ Racing UR-02’nin yerlilik oranı ise %60. Yaklaşık olarak 30 bin do-lara mâl olan formula ara-cının üretim aşamasında yurt dışından getirtilmesi gereken birçok parçayı kendisi üreten Uludağ Ra-cing takımı, pistlerde ve diğer tüm dallarda da ol-dukça iddialı.

FORMULA STUDENTDesign It. Build It. Race It.

READY, SET, GO

TÜRKİYE’NİN TEMSİLCİLERİ

Formula Student’a Türkiye’den yalnızca iki üniversite katılmaya hak kazandı. Bu iki özel üniversite ise İstanbul’dan Yıldız Teknik ve Bursa’dan Uludağ Üniversitesi

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ

EKİM 2014 ECAMPUSMAG.COM14

WORLDWIDE KAMPÜSLERDE NELER OLUYOR?

Chicago Üniversitesi öğrenci ve akademisyenlerinin araş-tırması tüm gözleri insanlar tarafından ya en sevilen ya da nefret edilen tek organ olma özelliği taşıyan buruna çevir-di. Araştırmaya göre eğer iyi koku alıyorsanız, daha çok uzun yıllar yaşayacaksınız.

Chicago Üniversitesi, daha önce duyulmamış bir araş-tırmaya daha imza attı. Ko-kuların yaşam sürelerimiz ile ilişkisini inceleyen öğrenciler tarafından hazırlanan rapor-da, burnumuzun ölmeden en az 5 sene önce bize mesaj gönderdiğini ve koku alma-da azalmanın kısmen de olsa ölümün habercisi olduğunu kanıtladı. Yapılan araştırma sonucunda, basit kokuları alma problemi yaşayan 3 bin kişiden %39’u 5 yıl içinde ha-yatını kaybetti. İlk aşamada katılımcılara, beş genel koku-yu (gül, deri, balık, portakal ve nane şekeri) tanımlama-larını da içeren basit bir test uygulandı. Yanlış tanımlanan her koku, koku alma duyu-sundaki kaybın şiddetini pu-anlamak amacıyla kullanıldı.

Araştırmacılar koku duyusun-daki kaybın, vücudun yenilen-meye ihtiyaç duyduğunun ama yenileme yetisinin olmadığının belirtisi olabileceği görüşünde birleşiyor. Koku alma sinirle-ri, sinir siteminin açık havayla temas eden tek parçası oldu-ğundan dolayı, burunda her-hangi bir his kaybı zehir ve mikropların beyne doğrudan ulaşabilecekleri bir rotaya sa-hip olduğu anlamına geliyor. Buna bağlı olarak da koku alma duyusunda yaşanan ka-yıp, ölüme neden olacak bir durumun erken uyarısı olabilir.

BURNUNUZ ÖLÜME BEŞ KALA HABER VERİYORKAMPÜS HABERLERİ

TIRAŞ OLMAYAN KIZLARA EKSTRA PUAN

Toplumsal normlara karşı gelerek, toplum içerisin-de yaşamaya devam etmenin zorluklarına dikkat çekmek isteyen Amerikalı Prof. Breanne Fahs, Ari-zona Eyalet Üniversitesi’nde ilginç bir deneye imza attı. Karşılıklı olarak kadın ve erkeklerin birbirlerini anlamasını isteyen Prof. Fahs; kız öğrencilerinden 10 gün boyunca bacak ve koltuk altı bölgelerini tıraş etmemelerini, erkeklerden ise vücutlarındaki tüm tüyleri temizlemelerini istedi. Öğrencilerinin deney boyunca yaşadıkları tüm deneyimlerini de not etmelerini isteyen Fahs, toplum içerisinde ki-şilere yüklenen görevlerin ancak farklı tarafların üzerinde de uygulandığında etkilerinin anlaşılabi-leceğini inanıyor.

Deney sonrası ortaya çıkan sonucu ise toplumsal normları öğrenmenin en iyi yolunun belirli kural-lara karşı gelerek insanların verdikleri tepkileri in-celemekten geçtiğini açıklayan Amerikalı profesör; tıraş olma ya da olmama kararının büyük bir şey olarak algılanmaması gerektiğine inanıldığını an-cak toplumsal tepkinin bu durumlarda belirleyici olduğunu belirtti.

MİLYARDERLER ÜNİVERSİTE OKUMUYOR

Her yıl Wealth-X ve UBS bankası tarafından hazırlanan ‘Milyarder Yetiştiren Üniversiteler’ raporu bu yıl oldukça şaşırtıcı verileri ortaya çıkardı. Yapılan araştırmaya göre, günümüz milyarderlerinin %35’lik gibi büyük bir kısmının üniversite mezunu olmadığı ortaya çıktı.

Geçen seneye göre bu yıl belirgin farklılıklar gösteren milyarder yetiştiren üniversiteler araş-tırmasında, 25 milyarder yetiştiren Pennsylva-nia Üniversitesi, geçen yılın birincisi Harvard Üniversitesi’ni geride bırakarak zirveye oturdu. İsviçre asıllı Brezilyalı bankacı Jorge Lemann’ın da mezunlarından olduğu dünyanın üçüncü büyük üniversitesi olan Harvard Üniversitesi ise 22 milyarder mezunuyla ikinci sırada yer alıyor. Zirvede üçüncü sırada ise ABD’li gıda şirketi Mars’ın kurucularından Forrest Mars’ın mezunu olduğu Yale Üniversitesi yer alıyor.

Listede ilk 10 sıralaması ise şu şekilde; Pennsy-lvania Üniversitesi (25), Harvard Üniversitesi (22), Yale Üniversitesi (20), Güney Kaliforniya Üniversitesi (16), Cornell Üniversitesi (14), Prin-ceton Üniversitesi (14), Stanford University (14), Kaliforniya Üniversitesi (12), Mumbai Üniversi-tesi (12), Londra Ekonomi Okulu (11).

KRİZ PROGRAMLARI DEĞİŞTİRDİ

2007 – 2008 yılları arasında tüm dünyayı sarsan Mortgage Krizi sonrasında üniversitelerin ekonomi bölümlerinin programları değişiyor. Birçok açıdan güncel verileri açıklamada yetersiz kalan neokla-sik dönem ekonomisinin halen daha yoğun ola-rak okutuluyor olması tüm dünya üniversitelerinde tepki topladı. Bu tepki sebebiyle programlarını de-ğiştiren ekonomi bölümleri, üniversitelerine hatırı sayılır miktarlarda harcama yaptırıyor.

Kriz öncesi hataların tekrarlanmaması adına bi-linçli bireyler yetiştirilmek istendiğini belirten yetki-liler, öğrencilerin sisteme daha rahat adapte ola-bilmesi için çabalayacaklarını söyledi.

PORTAKAL SIKACAĞINDAN ARABA YAPMAK

Antalya Akdeniz Üniversitesi öğrencileri tara-fından geliştirilen “Portacar” isimli güneş ener-jisiyle çalışan otomobil, maddi yetersizlikler nedeniyle deneme sürüşlerini fakülte binasının koridorlarında gerçekleştiriyor. Proje Danışma-nı Doç. Dr. Hakan Ersoy, Portacar’ın sponsor bulunamaması nedeniyle ekonomik olarak ya-pıldığını, araçta kullanılan birçok malzemenin hurda metallerden ya da elektrikli bisiklet ve motosiklet parçalarından yapıldığını ifade etti.

Bütçe açığı sebebi ile aracı öğrencilerin yaptı-ğını, böylece öğrencilerin bir araç sisteminin iş-leyişini baştan sona öğrendiklerini ve bir takım buluşlar yapmaları gerektiği için bu durumdan çok da şikayetçi olmadıklarını ifade eden Ersoy, aracın direksiyon sisteminin portakal sıkacağın-dan yapıldığını belirtti.

EKİM 2014 ECAMPUSMAG.COM16

FACEBOOK YENİ TREND

TWITTERRETWEET - FAVOURITE

EN ÇOK KONUŞULANLAR ICE BUCKET CHALLANGE’DAN SONRA

LADY GAGA ÇILGINLIĞI

BİR GÜNDE PATLADI

İstanbul’da İTÜ stadyumunda verdiği konserle Türkiye’deki birçok hayranıyla buluşan Lady Gaga, İstanbul’a gelişiyle ilk olarak İstanbul trafiğini kilitlerken, sevenlerinin de sevgi gösterileriyle kar-şılandı.

Unicef’in Suriyeli çocuk-ların acil ihtiyaçlarını karşılamak adına yap-tığı kampanyaya destek olmak amacıyla ünlüler yine birbirlerine meydan okuyor. Als hastalığına dikkat çekmek amacıyla oldukça popüler bir hal alan Ice Bucket Challan-ge kampanyasına benzer bir şekilde ünlüler bu kez birbirlerine “Wake Up Call” etiketi ile meydan okuyor. Sosyal medyanın yeni trendi bu kez Su-riyeli çocuklara yardım amacı taşırken, ünlüler makyajsız ve uykudan uyandıkları ilk hallerini direkt olarak paylaşıyor.

Çağla Şikel’in canlı yayın kazası 2 gün içeri-sinde 100.000’in üzerinde izlenince, video-nun kaldırılması için hemen harekete geçildi ancak video kaldırılasıya kadar daha birçok kez tıklandı. Alişan’ın zıplayışı ise hafızalar-daki yerini aldı.

Gezegenlik statüsünden bir çıkarılıp, bir alınan Plüton’a Harvard Üniversitesi’nde iade-i itibar yapılarak gezegenlik sta-tüsü geri verildi.

Bu olay ise sosyal medyada geniş yankı buldu. “I’m back b.tches” tweetleri ile Plüton’un haklı tepkisi kullanıcılar tarafın-dan bol bol retweet ve fav aldı.

İran’da yeni açılan bir Instag-ram hesabı, ülkedeki muhafa-zakârları kızdırmış mıdır bile-miyoruz ama bizleri oldukça şaşırtmış durumda. Tahran’ın Zengin Çocukları (Rich Kids Of Tehran) adıyla açılan hesapta İran’a dair kafanızda oluşan tüm tabular emin olun yıkıla-caktır.

Lüks hayat şartları, başı açık kadınlar ve eğlence dolu bir yaşantının izlerini taşıyan he-sap kısa bir sürede 100.000 takipçiye ulaşmış durumda.

“I’m Back B.tches”PLÜTON GERİ DÖNDÜ

İranlıları Hiç Böyle Bilmezdik

RICH KIDS OF TEHRAN

INSTAGRAMEN ÇOK BEĞENİLENLER

#HASHTAG SOSYAL MEDYA BUNLARLA KAYNIYOR

Sosyal medyanın hızla değişen gündeminde ka-çırdığınız noktalar olabilir; ancak bunları mutla-ka bilmelisiniz.

WAKE UP CALL

SURİYELİ ÇOCUKLAR İÇİN MEYDAN OKU!

EKİM 2014 ECAMPUSMAG.COM18

TEKNO ÖĞRENCİ İKEN İŞE YARAR

MOBİL UYGULAMALAR İLET E K N O L O J İ K K A M P Ü S L E R

ESOGÜMobilÖğrenG

ESOGÜ MOBİL UYGULMASI

eCAMPUS

KAMPÜS HABERLERİ ARTIK CEBİNİZDE

YATAKTAN ÇIKARAN UYGULAMA

PROBLEMLER İÇERİSİNDE MÜKEMMEL BİR UYGULAMA

Anadolu Üniversitesi, Anadolu Üniversite-si Bilgisayar Araştırma Ve Uygulama Merke-zi’nin yoğun olarak yürüttüğü çabalar so-nucunda, Anadolu Üni-versitesi resmi mobil uygulamasına kavuştu. Anadolu Üniversitesi’n-de hem uzaktan öğretim hem de örgün öğretim öğrencilerinin rahatlıkla kullanabileceği şekilde tasarlanan mobil uygu-lamanın oldukça dikkat çekici bir tasarımı var. Uygulamanın toplamda 7 ana menüsü bulunu-yor. Öğrencilerin şifre değiştirme, yemekhane ve kütüphane işlemlerini kolaylıkla halledebildik-leri mobil uygulamanın güncellenen yeni sürü-

mü ile aynı zamanda öğrencilerin derslere ve haberler bölümü ile de Anadolu Üniversitesi bünyesindeki e-gazeteye ulaşmaları mümkün. Uy-gulamanın yeni sürümü-nün kazandırdığı diğer özellikler arasında; sı-nav notlarınıza ve sosyal medya paylaşımlarınıza ulaşabileceğiniz yeni bir platform, Radyo A’yı, Taş bina, Akademik Kulüp ve yemekhane menülerini ile kütüphaneyi, A Ha-ber’i, E-Gazeteyi, üniver-site akademik takvimini, etkinlikler ve duyuruların takibinin yapılabileceği; oldukça güncel bir uy-gulama ile Anadolu Üni-versitesi, öğrencilerine daha kolay ulaşabilmeyi hedefliyor.

Uygulama hem İOS hem de Android tabanlı olan tüm tablet bilgisa-yar ve akıllı telefonlarda

kullanılabiliyor. Uygula-manın Google Play Sto-re puanı ise, 3,8.

ANADOLU MOBİL II

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ MOBİL UYGULMASI

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi inte-raktif bir mobil uygulamaya imza attı. Öğrenci ve akademisyenlerin giriş yapabildiği mobil uygulama içeriğin-de birçok güncel bilgiyi barındırıyor. “Yerleşkem” “Öğrenci İşleri” “Sınav Sonuçları” “Mesajlarım” “Yemekhane” “İlan Tahtası” “Etkinlikler” “Gruplarım” ve “Bilgilerim” olmak üzere toplamda 9 ana menüden oluşuyor. Öğrencilerin sınav sonuçlarına, ders programlarına, akademik takvime, sınav takvimine, başarı sırası ve harç bilgileri de dahil olmak üzere, web üzerinden ulaşılabi-lecek olan tüm bilgilere kolaylıkla ula-şım imkanı sağlayan mobil uygulama internet tabanlı olarak çalışabiliyor. Akademisyenlerin de giriş yaparak kendi ders yükleri de dahil olmak üzere birçok içeriğe ulaşabildiği uygulamayı kullanabilmek için sisteme üye olmanız gerekiyor. Üyelikten herhangi bir ücret talep edilmiyor. Akademisyenler ve öğ-renciler için web sisteminde kayıtlı olan kullanıcı adı ve şifreleri, mobil uygula-madan yararlanabilmek için yeterli.

ESOGÜMobilÖğrenG isimli uygula-maya üye olanlar otomatik olarak SMS servisine de üye oluyor. Bu servis, sınav notları açıklandığı anda kullanıcılara SMS ile sınav sonuçlarını haber veriyor. Fakat uygulamanın her SMS için 0,40 kuruş olduğunu da unutmamak gere-kiyor. Uygulama hem İOS hem de Android tabanlı tablet ve telefon kullanıcıları ta-rafından kullanılabiliyor. Uygulamanın Google Play Store’daki puanı ise 3,3.

Eskişehir’in ilk ve tek öğrenci dergisi olan eCampus ile öğrenci yaşamına dair her şey artık cebinizde ve tableti-nizde. Kampüs modasından etkinlikle-re, özel dosyalardan röportajlara, aka-demik konulardan gece hayatına kadar daha birçok başlık artık özel dergi uy-gulaması ile her yeni sayısıyla elinizde.İOS ve Android tabanlı iki uygulama-sı ile Eskişehir’den ve dünyadan tüm öğrenci haberlerine ulaşmak artık çok daha kolay. Eskişehir’in ilk ve tek öğ-renci dergisine ulaşmak için yapmanız gereken tek şey, Google Play Store ya da App Store’u ziyaret etmek.

Her öğrencinin ortak problemi olan sa-bahları uyanma derdi, Android tabanlı Alarmlı Saat + Süre Ölçer ile artık son buluyor. Bilindik alarm uygulamala-rından farklı olarak bu uygulama, size alarmı erteleyememe özelliği sunuyor. Hafif bir uykuya sahipseniz, istediğiniz alarm sesini oluşturabilir ve vakti gel-diğinde kalkabilirsiniz. Fakat ağır bir uykunuz varsa uyanmak için matematik problemi çözmek zorunda kalacaksınız. Fakat sabahları uyanmakta zorlanıyor-sanız, seçtiğiniz alarm sesinin devamlı artan özellikte olması zaten yeterince sinir bozucu değilmiş gibi, alarmı er-telemek ya da kapatmak istediğiniz takdirde matematik problemi çözmek zorunda kalıyorsunuz. Uygulamanın Google Play Store’daki puanı ise 4,5.

EKİM 2014 ECAMPUSMAG.COM20

ESKİŞEHİR KENTİN TÜM ETKİNLİKLERİESKİŞEHİR GURUR VEREN ŞEHİR

Anadolu Üniversitesi Kütüphanesi 7/24 Açık

Mezun Olmadanİş Garantisi

ESOGÜTurizmFakültesi’ne AFAD Desteği

Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan, 2014-2015 öğ-retim yılı öncesinde üniversite bünye-sinde gerçekleştirilecek olan yenilik-leri öğrencilerle paylaştı. Gündoğan, öğrenciler için büyük bir problem ha-line gelen kütüphane saatleri konu-sunda bir revizyon yapıldığını ve artık kütüphanenin 24 saat açık olduğunu müjdeledi. Bu sistemin Türkiye’de yalnızca birkaç üniversitede bulundu-ğunu belirten Gündoğan: “Öğrenci-lerimize hem Kitap hizmeti sunacağız hem de öğrencilerimiz okuma salon-larını 24 saat kullanabilecek.” dedi.

İki Eylül Kampüsü’nde okuyan öğ-rencilerin ulaşım sıkıntılarına da değinen Prof. Dr. Naci Gündoğan, Yunusemre Kampüsü ile İki Eylül Kampüsü arasında servis seferlerinin de başlayacağını söyledi. Özel halk otobüsleri ile görüşülüp her yarım saatte bir seferlerin düzenleneceğini belirten Gündoğan, Ekim ayı sonuna kadar öğrencilerin ulaşım sorunları-na da çözüm getireceklerini sözlerine ekledi.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Mahmudiye Meslek Yüksekokulu’n-da bulunan Atçılık ve Antrenörlüğü bölümünde okuyanlar henüz me-zun olmadan iş buluyor. Sektördeki donanımlı ve nitelikli eleman açığı sebebiyle işverenlerin gözdesi ko-numunda bulunan bölüm, öğren-cileri iş bulma stresinden kurtarıyor.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Mahmudiye Meslek Yüksekoku-lu’nun kurulu bulunduğu Mahmu-diye ilçesi, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne (TİGEM), Türkiye Jokey Kulübü’ne (TJK) ve özel şa-hıslara ait haraların yer aldığı Tür-kiye’deki üç büyük at merkezinden birisi konumunda bulunuyor. Bu sebeple, sektörün ihtiyaçlarına göre belirlenmiş olan ders programları, 90 dönümlük uygulama sahası ile bu bölümden mezun olan öğrenci-ler sektörün aradığı isimler haline geliyor. Yurtdışında da iş imkanla-rının bulunduğu bölümün, 2008 yılından bu zamana kadar 114 me-zunu bulunuyor.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Turizm Fakültesi, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından dü-zenlenen “Afete Hazır Gençler” kampan-yası kapsamında, 1-2 Temmuz 2014 tarih-leri arasında düzenlenen Kısa Film Destek Programı Senaryo Geliştirme ve Eğitim Çalıştayı’nda, “AFAD Çocuk” adlı proje ile 10.000 TL hibe almaya hak kazandı.

Toplamda 15 ilden 24 adet proje guru-bunun katıldığı çalıştayda, proje grupları yönetmen, senarist ve görüntü yönetmen-lerine projelerini sunarak senaryolarını geliştirme imkanı yakaladılar. Çalıştay hakkında, ESOGÜ Turizm Fakültesi Rekre-asyon ve Animasyon Kulübü Danışmanı ve Proje Yetkilisi Arş. Gör. Barış Demirci yap-tığı konuşmada: “AFAD Kısa Film Destek Programı kapsamında sözleşme imzala-nan projeler arasında yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu bir ekip başarısıdır. Proje ekibinde yer alan Rekreasyon ve Ani-masyon Kulübü üyeleri, Turizm Fakültesi öğrencisi Seher Özdemir ile Tıp Fakültesi öğrencisi ve kısa film senaristi Tarık Taşte-kin’e çalışmalarından dolayı ayrıca teşek-kür ederim.” dedi.

8.ULUSLARARASI PİŞMİŞ TOPRAK SEMPOZYUMU

EKİM 2014 ECAMPUSMAG.COM22

Sınavsız İkinciÜniversite İçin Son Tarih 17 EkimHerhangi bir üniversiteden mezun olanlar ya da halen üniversitede okuyan öğren-cilerin başvurabilecekleri sınavsız ikinci üniversite programına kayıtlar 29 Eylül Pazartesi günü başladı. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Kurulu (ÖSYM) tarafından belirlenen sınavlara girmeden ikinci bir üniversite okuma şansı yakalayan öğrenci-ler; “aofkayit.anadolu.edu.tr” adresinden ”İkinci Üniversite” linkini tıklayarak ön kay-dı yapıp, harç ücretini bankaya ödeyerek, istenen evraklarla beraber bulundukları bölgeye en yakın Açıköğretim Bürosuna başvurarak kayıtlarını tamamlayabilirler. Kayıtlar için son gün ise, 17 Ekim 2014.

İlki 15 Ağustos 2001 tarihinde, Eskişehir’de düzenlenen, geleneksel pişmiş toprak üretimi-nin ve sanayisinin gelişimine katkı sağlamayı amaçlayan sanatsal, kültürel ve bilimsel amaçlı etkinlikler içeren Pişmiş Toprak Sempozyumu-nun sekizincisi 5- 20 Eylül tarihleri arasında Eski Kurt Kiremit Fabrikası’ndaki sempozyum alanında gerçekleştirildi. Tepebaşı Belediyesi tarafından her yıl düzenlenen sempozyumda heykel ve resim sergileri, tiyatro gösterileri, konserler ve yarışmalar gibi bir dizi etkinlik ya-pıldı.

Geleneksel pişmiş toprak üretimi ve sanayisi-nin gelişimine katkı sağlaması; toprağın sanata dönüştürülerek değerlendirilmesi ve kent kim-liği ile özdeşleştirilmesi amacıyla düzenlenen Eskişehir’in Ulusal ve Uluslararası Pişmiş Top-rak Sempozyumu’nun sekizincisi Mayıs ayında Soma’da hayatlarını kaybeden madenciler anı-sına düzenlendi.

Eski Kurt Kiremit Fabrikası’ndaki sempozyum alanında gerçekleştirilen etkinlikte birçok genç sanatçı çamura hayat verirken, Eskişehir’e yeni eserler kazandırıldı. Bu sayede, Eskişehirli sa-natseverler bir araya getirilirken, Eskişehir’de yaşayan halk içerisinde toprak ve çamur sanat-ları ile ilgili farkındalık yaratıldı.

Bu yıl da Uluslararası Pişmiş Toprak Sempoz-yumu birçok ünlü isme ev sahipliği yaptı. Eda - Metin Özülkü konseri ile başlayan etkinlik halk oyunları gösterileri, yemek yarışmaları, sunumlar, sergiler ve workshoplar ile iki haf-ta boyunca devam etti. Etkinlikte konser veren ünlü isimler arasında yer alan, İlhan Şeşen & Vedat Sakman, Arzu Dağdinç, Grup Ayrıkotu ve etkinliğin son gününde sahne alan Ferhat Gö-çer şarkıları ile hem sempozyum katılımcılarına hem de Eskişehirlilere keyifli anlar yaşattı. Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempoz-yumu, Hayrettin Karaca Parkı’nda düzenlenen görkemli bir törenle sona erdi. Törene Eskişe-hir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yıl-maz Büyükerşen, Odunpazarı Belediye Başkanı Av. Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç ile Eskişehir’in sanat ve iş dün-yasından ünlü simalar katıldı. Eskişehir’in en büyük şansının Anadolu Üniversitesi’nde yer alan Güzel Sanatlar Fakültesi’ne sahip olması diyen Ataç konuşmasında Eskişehir’de bulunan genç sanatçıları her zaman destekleyeceklerini söyledi. Törenin sonunda sempozyuma katkı sağlayanlara plaketleri sunuldu ve Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyum’u bir sonraki sene tekrar gerçekleştirilecek olmanın heyecanıyla sona erdi.

EKİM 2014ECAMPUSMAG.COM 23

ÜZÜMCÜLEVENT

RÖPORTAJ I CANSU BALCI FOTOĞRAF - KAPAK GÖRSELİ I CANER KASAPOĞLU

EKİM 2014 ECAMPUSMAG.COM24

6 Temmuz 1972 İzmir doğumluyum. Anadolu Üniversi-tesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü mezunuyum. Oyunculuk kariyerim oyuncu olmaya karar verdiğim gün başladı diyebilirim. Çoğu oyuncu gibi ben de lise yıllarımda başladım tiyatro ile ilgilenmeye. Lise yıllarım-da henüz 16- 17 yaşındayken sınıfımızdaki bir kıza fena halde aşık olmuştum. O kadar aşıktım ki işler benim için kötü bir hal almaya başlayınca okul yönetimiyle gö-rüşüp beni başka bir sınıfa almalarını istedim. Değişen sınıfım okulumuzun en problemli sını-fıydı. Sınıfa girer girmez sandalyelerin havada uçuştuğunu gördüm. Ben bu-rada nasıl okuyacağım diye kara kara düşünürken sınıf arkadaşlarımdan biri yanıma geldi. “Sen hiç tiyatro yaptın mı?” diye sordu. “Yapmadım, yaparız” dedim. Kendimi bir anda tiyatro grubunun içerisinde buldum. Haşmet Zeybek’in ‘Düğün Ya Da Davul’ oyunu, ilk performansı-mı sergilediğim unutulmazımdı desem yalan olmaz sa-nıyorum. Okuldaki performansımız beğenilince Maltepe Askeri Lisesi’nde de aynı oyunu sergiledik. İnanılmaz

derecede ciddi bir ortam vardı. Tabii askeri lise olun-ca… Oyunumuzda bulunan bir kovalamaca sahnesinde yere düştüm. O anda neler hissettiğimi tahmin eder-siniz. Fakat buna rağmen sahneyi bitirmeye çalıştım. Sahne bittiğinde bu zor durum karşısında oynamaya ve o sahneyi bitirmeye gayret ettiğim için lise öğrencileri bir anda beni alkış yağmuruna tuttu. Hayatım boyunca hiç öyle bir duygu yaşamamıştım. Oyundan çıktığımda karar vermiştim oyuncu olmaya. Bu durumu eve gider

gitmez ailemle paylaştım, onlar da beni desteklediler ve bugün buradayım. Aslı-na bakarsanız tiyatro dediğiniz şey ger-çekte olanın daha konsantre edilip satır altları biraz daha belirgin çizilmişidir. O yüzden hiç kimse uzak değildir tiyatroya.

Bunu tiyatro ile ilk tanıştığınızda fark edersiniz. 1990 yı-lında İzmir’de tiyatroya ulaşmak çok kolaydı belki ama tüm ülke İzmir gibi değildi. Yaşamını batıda sürdürenler olarak bizler daha şanslıydık. O yüzdendir ki tiyatroyla tanışmam ve oyunculuğu benimsemem daha kolaydı benim için.

Rol aldığım tüm projeler benim için değerli. Fakat bunların içeri-sinden en beğendiğim “Abimm”. Tiyatro ve sinema oyuncusu ol-mak hayata karşı duruşunuzu ve iletmek istediğiniz mesajı sizi izle-yenlerle paylaşma fırsatı sunuyor. Herkesin bir problemi var elbette ki. Sahnede ya da perdede ken-di sorununu ve problemini gören insanların sanata karşı tavırları değişiyor. “Abimm” filminde can-landırdığım “Arif” karakteri, zihin-

sel engelli birisiydi. Belki de ha-yatım boyunca kayıtsız kalacağım ya da fark edemeyeceğim; özel insanların problemlerini ve içle-rindeki güzellikleri “Arif” karakteri sayesinde deneyimledim ve bu deneyimi izleyici ile de paylaştım. Benim için farkındalık yaratmış ol-maktan güzel bir duygu olamaz. Bu yüzden en beğendiğim proje “Abimm”. Ne mutlu oyunculuğu-nu bu şekilde kullanan insanlara.

“Yapmadım, yaparız.”

EKİM 2014ECAMPUSMAG.COM 25

En son dizi dünyasında, “Harem” dizisinde “Sultan Küçük Esat” ile var oldum. En çok güldüğüm ve en keyif aldığım projelerim-den biriydi. Dizinin tıpkı bizim ülkemiz gibi hem absürd komedi hem güncel hem de tarihi olması izleyicinin de dikkatini çekti. Dizinin ekranlara veda etmesi birçok izle-yiciyi üzmüş. Elbette ki bizi de üzdü. Fakat bu dizinin yayından kaldırılmasının en bü-yük sebebi benim şimdi ve daha öncesin-de bunları söylemiş olmam maalesef.

HAREM

Türk televizyonculuk tarihinin kilomet-re taşlarından birisidir “Avrupa Yaka-sı”. Birçok yönü ile bir ilk olma özelliği taşıyor. Formatı gereği 24 dakika olan bir hikayeyi 100 dakika boyunca izle-yiciye onları sıkmadan aktarabiliyordu. Genellikle maksimum 10 kişi ile çekilen sitcom türü yapımlara göre biz 25 kişilik bir ekiple diziyi bitirdik. Bu yönüyle dün-ya televizyonlarına örnek olmuş yapımlar arasında yer alıyor. Ayrıca güçlü oyun-cu kadrosu da başarılı senaryosunu da unutmamak lazım. Bir parçayı olmaktan gurur duyduğum bir yapımdı.

Ben ilk önce projeye bakıyorum. Ölçüp tartıyorum, bana uygun olup olmama-sına bakıyorum. Önemli olan projelerin komedi ya da drama olması değil benim gözümde. Eğlenmeyi ve eğlendirmeyi çok seviyorum. Ama illa komedi olacak diye bir şey yok, proje iyiyse oynarım. Fakat geçtiğimiz günlerde başıma gelen bir olay projelere farklı açılardan da bakmak ge-rektiğini gösterdi bana. Büyük oğlum Ada o zamanlar 10 yaşında minik bir öğrenci. “Abimm” filmi televizyonda yayınlandıktan sonra arkadaşları Ada ile dalga geçmiş-ler, senin baban geri zekâlı diye. Ada çok üzülmüş ve alınmış. Oysaki ben hiç o açı-dan bakmamıştım.

Eşimle, bundan tam 20 yıl önce, ben kon-servatuvar 3. sınıfta okurken tanıştık. Son sınıfların bitirme oyununda oynuyordum ve oyun İstanbul Şehir Tiyatrosu’nun dü-zenlediği Gençlik Günleri’nden davet aldı. İşte o turne sırasında Kadıköy Haldun Ta-ner Sahnesi’nin kulis merdivenlerinde ta-nıştık eşimle. O merdivenleri kullanarak kaç kereler antre aldığımı (sahneye çıktı-ğımı) saymadım ama her çıkışımda o gün gelir aklıma.

Evcimen bir insanım. Para kazanmak dı-şında dışarıda olduğum anlar çok nadir-dir. Aile yaşamımda, çocuklarıma aynı ailemin bana davrandığı gibi davranmaya çalışıyorum. Uyumlu bir babayım. Hemen hemen her konuda eşimin ve çocuklarımın fikirlerini alırım. Aile içi iletişime inanırım. Elbette ki bazı zamanlarda çuvallayabili-yorum. Fakat otoriter bir baba olduğumu da düşünmüyorum.

Hayatımda dönüm noktası diyebi-leceğim o kadar çok anım var ki. Bunların başında, Savaş’ın yanıma gelip “Sen hiç tiyatro yaptın mı? So-rusuna “Yapmadım ama yaparız.” demem geliyor. Öyle bir an ki bu bü-tün bir yaşamımı etkiledi. Latin Dili okumak isteyen Levent Üzümcü’nün ilgisi bir anda tiyatroya kaydı. Şu anki kariyerimi kendi başarılarımın yanı sıra, o soruya borçluyum diye-bilirim. Bunun dışında geçirdiğim kazalardan ( trafik kazası değil) sağ salim kurtulmuş olmam ve elbette ki eşimle tanışmam; 42 yıllık yaşamım boyunca hayatımda dönüm noktası olarak nitelendirebileceğim anlar arasında yer alıyor.

Tiyatro oyunculuğu dizi oyunculuğu-na benzemez. Anı donduramazsınız ya da geri alamazsınız. Bu sebeple, tiyatro oyuncusu olmak için bazen konservatuar bitirmiş olmak da yet-mez. Tiyatro oyuncusu olmak için tek bir kriter vardır; o da yetenek… Bu noktada, gündemden hiç düş-meyen alaylı- mektepli polemiğini çok gereksiz buluyorum. Konserva-tuar mezunu olmamasına rağmen, sesini çok iyi kullanan, harika yete-neklere sahip oyuncu arkadaşları-mız ve hatta üstatlarımız var. Gerçi Türkiye’de tiyatronun durumu da hepimizin bildiği fakat üzerinde durmak istemediği bir konu… Böy-le tartışmalar yerine sanatın kıymeti bilinse daha güzel olacak her şey. Eskinin bağnazlığı yavaş yavaş yok oluyor. Bu bağnazlık bittikçe, umu-yorum ki tiyatroya ve yeteneğe veri-len kıymet de aynı şekilde artacaktır.

Yeni projelerim de var elbette ki. Tiyatro ile alakalı iki oyunum var. Adı “İstibdat Kum-panyası”. 25 Ağustos tarihinde, prömiyeri yapıldı. Turnelerimiz devam ediyor. Tiyatro İstanbul’un yapımcısı olduğu, Uğur Saat-çi’nin yazdığı, Barış Erdenk’in yönettiği, Sibel Erdenk’ in koreografisini yaptığı her yönüyle oldukça komik ve ilgi çekici bir ya-pım. 1900’lerin başında Fransa’dan Os-manlı’ya getirilen bir aktörün burada bir oyun yapmasını anlatıyor. İkinci oyunum ise Şehir Tiyatrosu’nda, 2015 yılının ilk ayların-da seyirci ile buluşacak. Bu sürede “River-Banks” isimli Yunan – Türk – Alman ortak yapımı bir filmde oynadım. Yönetmenliğini Panos Karkanevatos üstlendiği bir Avrupa filmi. İnsan ticaretini konu alan bu filmde, repliklerim Yunancaydı. 2015 Ocak ayı iti-bariyle film vizyonda olacak. Ayrıca Berlin ve Toronto Film Festivallerinde yarışacak.

AVRUPA YAKASI

İSTİBDAT KUMPANYASI VE RİVERBANK

“İlla komedi olacak diye bir şey yok.”

20 Yıllık Bir Aşk

“Uyumlu bir babayım”

“Tiyatro Yapmadım Ama Yaparız”

“Tiyatroda Tek Bir Kriter Vardır; Yetenek”

Gezi Parkı Direnişi, kendini her yönüyle kaybetmiş insanlara bir uyarıdır. Hiç kimse toplumun tek gerçeğinin kendisi gibi düşünenler olduğunu savunamaz. Demokrasiyi, çoğunluğun seçim başarısının ardın-dan istedikleri her şeyi yapacakları şeklinde yorumlamak, demokrasinin kötüye kullanıldığı anlamına gelir ki bunu böyle yapacaklarını ta yıllar öncesinden bas bas bağıra bağıra söylemişlerdi. Çok sesliliğin, yeşilin, kahkahanın, sevincin düşmanlarının saltanatı bir gün bitecek işte o gün gerçek Türkiye herkesin katkısı ve anlayışıyla var olacak. Bütün bu olup bitenler sadece rejimini dayatmaya çalışan partinin yarattığı bir sonuç değil; ülkeyi bugüne kadar sürükle-miş kötü yöneticilerin de mirasıdır. Hepsi ülkeye aynı kötülüğü yapıp sadece mentorlarının adlarını değiş-tirdiler ki o mentorlar yaşasalardı o kişilerin kendilerinin adını kullanarak yaptıkları kötülükleri asla onayla-mazlardı.

Çok sık sorulan sorulardan biri de siyasete atılmayı düşünüp düşünme-diğim. Şu an için öyle bir düşüncem yok. Mesleğimi seviyorum ama yap-mamam için çok yoğun bir baskı var “demokratik dikta” tarafından. Baka-lım zaman neyi gösterecek.

Anadolu Üniversitesi’nin tahmin edeceğiniz üzere hayatımda yeri çok ayrı. Anadolu Üni-versitesi mezunu olduğum için gurur duyuyo-rum. Bizim okulumuz öyle çok yetenekler or-taya çıkarttı ki, bu konuda adeta bir vahadır. Öğrencilik yıllarımdan kalma o kadar çok anım var ki… Hepsi de bir o kadar canlı. Bir kere öğrencilik yıllarımın akademik anlamdaki en başarılı dört yılı üniversite yıllarımdı. Bunun dışında, okulun bahçesinde ne zaman top oy-nasak, Yılmaz Hoca bir yerlerden çıkıp bizlere fırça fırlatırdı. Hayatımın en keyifli anları Eski-şehir’de ve Anadolu Üniversitesi’nde geçti.

Eskişehir’e ilk kez 19 yaşımda geldim. O zamanlar da öğrenci kentiydi bu-rası. Toydum ve öylesine parasızdım ki, neredeyse hafta sonları bile para-sızlıktan okulda takılırdık arkadaşlar-la. Eskişehir demişken soğuğundan bahsetmezsek olmaz. Bir İzmirli ola-rak böylesine soğuğa ve ayaza alışkın değildim. İlk önce kardan bıkar sıcak-ları özlerdim, sıcaktan bıkınca da o serin Eskişehir’i… Arkadaşlarımızla Eskişehir’de bir ev tutmuştuk. Her şey

bizim için çok güzel ve eğlenceliydi. 19 yaşımda geldim Eskişehir’e. Toy-dum, aşırı derecede parasız ve öyle-sine bir soğuğa alışık da değildim, hem yoğunluktan hem de parasız-lıktan genellikle hep okuldaydık, ilk önce kar, kardan kıştan bıkınca da sı-cak özlerdik. Ev hayatımız arkadaşlık ilişkilerimiz çok güzel ve eğlenceliydi. Eskişehir’de okuyan öğrenci arkadaş-larıma ise tek bir tavsiyem var; keyfini çıkarın .

“Tiyatroda Tek Bir Kriter Vardır; Yetenek”

“Yeşilin Düşmanlarının Saltanatı Bir Gün Bitecek!”

“Mesleğimi seviyorumama...”

“Anadolu Üniversitesi Adeta Bir Vahadır” “Keyfini Çıkarın”

EKİM 2014ECAMPUSMAG.COM 27

TOPIC ÖĞRENCİ HAREKETLERİ

1989 yılının Haziran ayı, Çin Halk Cumhuriyeti için katliam niteliğin-de geçti. Tiananmen Katliamı olarak da bilinen bu öğrenci hareketinde yaklaşık 2.500 kişi öldü, 10.000 kişi yaralandı. 15 Nisan’da öğrencilerin önderliğinde başlayan protestolara işçi sınıfı ile birlikte yerel halktan bir-çok kesim katıldı. Komünist rejimin hâkim olduğu Çin Halk Cumhuri-yeti’nde hükümete karşı taleplerini ve memnuniyetsizliklerini belirten kişiler Pekin’in Tiananmen Meyda-nı’nda gerçek mermilerle öldürül-dü, şanslı olanlar ise yaralandı. Ölü sayısı ÇHC’nin resmi kaynaklarına göre 200 – 300 arası, Çinli öğrenci örgütlerine ve Çin Kızılhaç’ına göre ise 2000 – 3000 arasındaydı. Bir-çok kaynağa göre ölümlerin gerçek-leştiği yer Tiananmen Meydanı’ndan

ziyade, bu meydana çıkan ara so-kaklardı.

1989 Tiananmen Meydanı Olay-ları’nın çıkış noktası, 1987 yılında hükümetin aşırı uçlardaki Maocu tavrını eleştiren ve bu sebeple bu oluşumun içerisinde bulunmak iste-mediğini ifade eden Genel Sekreter Hu Yaobang’ın istifası ile başladı. Her fırsatta hükümete yönelik eleştirile-rini ifade eden Hu’nun 15 Nisan’da kalp krizi sonucunda ani ölümü, öğ-rencilerin destekledikleri bir idölü kaybettiklerinden dolayı küçük yas törenleri ve protestolar gerçekleş-tirmesine ve olayların büyümesine sebep oldu. Hu’nun cenazesinde büyük bir öğrenci kalabalığı Tianan-men Meydanı’nda toplandı. Hu’nun siyasal rakibi sayılan Başbakan Li Peng ile görüşmek istedi. Fakat is-teklerini gerçekleştiremediler. Bu-nunla birlikte öğrenciler, Pekin’deki üniversitelerde boykot çağrısında bulundu. 26 Nisan’da Halkın Gün-lüğünde yayınlanan bir yazıda öğ-renciler hükümet tarafından topa

tutuldu ve iç kargaşalık çıkarmakla suçlandılar. Bu ifade sonucunda 29 Nisan’da yaklaşık 50.000 öğrenci Pekin sokaklarında bir araya geldi ve hükümetin demeci geri almasını talep etti.

Protestoların bütün ülkede hızla ya-yılması ve desteklenmesinin ardın-dan 20 Mayıs’ta ülkede sıkıyönetim ilan edildi. Hükümetin başlardaki silahsız çözüm düşüncesini yerini protestoların bastırılması gerektiği görüşüne bıraktı. Halkın Kurtulu-şu Ordusu 27 ve 28. Birlikleri tüm şehri ve bilhassa Tiananmen Mey-danı’nı kuşattı. Askerlerden korun-maya çalışan öğrenciler otobüsleri ateşe vererek kendilerine barikat oluşturmaya çalıştı. Birlikleri 3 Ha-ziran günü saat 22.30’da meydana girdi. Otobüslerin içlerine aklanan ve hatta kaçmaya çalışan öğrenciler kalın sopalarla dövüldü. Sabaha kar-şı başlayan yaylım ateşi sonrasında, saat 05:30 sularında meydan Halkın Kurtuluşu Ordusu tarafından tama-men boşaltılmıştı.

Şili’de 2011-2012 yılı öğrenci pro-testolarına ev sahipliği yaptı. Hükü-metin eğitim reformuna karşı çıkan öğrenciler, değişik protesto yöntem-leri ile hükümete seslerini duyurmak için çabaladı. Yüzlerce öğrencinin, işçilerin ve halkın da desteğini ala-rak kendi haklarını savunurken bir-çok kayıp verdiği 2011 – 2012 yılı,

Şili Eğitim Savaşları ya da Şili Kışı olarak adlandırılmaktadır.

Mayıs 2011’de başlayıp Haziran 2012’de sona eren protestoların so-nucunda hükümet kabine değişikliği yoluna gitti. Yürüyüşler ile başlayan eylemler, siyasi itaatsizlik, iş bırakma ve açlık grevleri ile devam etti. Gös-teriler içerisinde en çok dikkat çe-keni, öpüşme protestosu oldu. Eği-tim reformunu eleştiren ve ücretsiz eğitim isteyen öğrenciler Santiago kentinde buluşarak öpüşme eylemi

yaptı. İnternet üzerinden örgütlenen öğrencilerin düzenlediği bu eyleme yaklaşık 2.000 kişi katıldı. Yarım saat boyunca öpüşen öğrenciler bu şekilde hükümetin dikkatini çekme-yi amaçladı.

Şili’deki tüm protestolar ne yazık ki öpüşme eylemi kadar olaysız geç-medi. 1 sene boyunca gerçekleş-tirilen protestolarda 1 kişi ölmüş, yüzlerce kişi yaralanmış ve yaklaşık olarak 1.800 öğrenci tutuklanmıştı.

EKİM 2014 ECAMPUSMAG.COM28

1999 yılının Haziran ayı, İslami dev-rimden bu zamana kadar İran’da gel-miş geçmiş en büyük öğrenci hare-ketine şahit olmuştur. 7- 13 Haziran tarihleri arasında gerçekleşen pro-testolar sonucunda 70 öğrenci kay-boldu, 10 öğrenci hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı ve binlerce kişi tutuklanmıştı.

O dönemin reformcu gazetesi “Sa-lam”ın kapatılmasını protesto etmek isteyen küçük bir grup öğrencinin, Tahran’da sessizce eylem yapma-

sıyla başlayan olaylar, isyan polisi ve zorba militanların Tahran’da bir yurdu basarak bir öğrencinin ölümü-ne sebep olmasıyla devam etti. Bu olay ülke çapında 6 gün süren olay-lara, 3’den fazla kişinin ölümüne ve 200’den fazla kişinin yaralanmasına yol açacak gösterilere ve isyana ne-den oldu.

Ertesi gün huzursuzluk ciddi bir bi-çimde Tahran’a ve diğer şehirlere yayıldı. Öğrencilere işsiz gençler de katıldı. Besic militanları kot pantolon ve T-shirt giyerek ve traş olarak öğ-rencilerin arasına gizlendi. Öğrenci-ler arasına karışan bu militanlar öğ-rencilerin gösterilerini sabote etmek için mağazalara tuğlalar ile saldırdı.

Beş günlük isyan sonucu başkent Tahran savaş alanına döndü. Olay-lar İran İslam Cumhuriyeti’ndeki 20 yıllık en büyük isyan olarak kayıtlara geçti. Sokak savaşları Tahran’ı tahrip edilmiş biçimde bıraktı. Pek çok oto-büs yakıldı.

Pek çok yaralanma ve tutuklama yapılırken, en az bir kişi öldürücü şekilde açılan ateş sonucu hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden kişinin ismi İzzet İbrahim Nejad idi. İzzet İbrahim Nejad’ın ölümü, İran Devlet Televizyonu tarafından kabul edilen tek ölümdü. Olayların 6 gün sürmesi-ne izin veren hükümet yetkililerince eylemciler tutuklandı ve protestolar sona erdirildi.

2007 ekonomik krizinin en yoğun olarak yaşandığı Avrupa ülkelerin-den birisi olan Yunanistan, öğrenci hareketlerinin fazlasıyla görüldüğü ülkelerin başında geliyor. Ülkenin açlıkla savaştığı dönemlerde bile eğitimin şirketler için olduğunu sa-vunan öğrenciler, bu haklı taleplerini halen daha devam eden protestolar

zinciri ile hükümete ve tüm dünya-ya duyurdu. “Diamandopulu Yasa Tasarısına” (üniversitelerde neoli-beral dönüşümü sağlamak amaçlı bir yasa tasarısı) karşı eylemler ya-pan öğrenciler arasından birçoğu yaralandı ve tutuklandı. Öğrencileri seferber eden diğer talepleri Yasa-nın geri çekilmesi ve iptal edilmesi, eğitimin ücretsiz hale getirilmesi, üniversitelere sınavsız giriş hakkı ve güvencesiz çalışmaya ve işsiz-liğe karşı talepler olarak sıralamak mümkün.

1968 Mayıs olayları, Fransa’nın ya-kın tarihinin en önemli kırılma nok-talarından birini oluşturmaktadır. 1968 Mayıs ve Haziran aylarında, Fransa’da tutucu De Gaulle iktidarı-na karşı Sorbonne Üniversitesi’nde başlayan öğrenci hareketi, giderek büyümüş ve işçi kesimin desteğini alarak ülke çapında ayaklanmaların,

fabrika işgallerinin ve genel grevin yaşanmasına yol açmıştır. Olaylar, seçimlerin yeniden yapılmasıyla so-nuçlanır. De Gaulle bu seçimden es-kisine göre daha güçlü bir biçimde çıkar.

1968 yılında, çıkan öğrenci olayla-rından dolayı Sorbonne Üniversite-si rektörünün okulu kapatmasıyla başlayan süreç, ilk başta bir öğrenci hareketi gibi görünse de, sonrasında işçi sınıfı ile beraber halkın büyük ço-ğunluğunun da desteğini alarak böl-

gesel çapta bir krize dönüşmüştür. Üniversitenin kapanmasından sonra yaklaşık 20.000 öğrenci bu durumu protesto etmek için toplanır fakat polisin sert müdahalesi sonrası grup dağıtılır. Bunun üzerine olaylar daha şiddetli bir hal alır ve birçok öğren-cinin yaralanmasına ve tutuklanma-sına yol açar. İç karışıklığın bu denli fazla olmasını fırsat bilen muhalifler seçimin tekrarlanmasını ister, olaylar sırasında Paris’i terk eden De Gaulle, seçimin ardından zafer kazanarak ülkesine geri döner.

EKİM 2014ECAMPUSMAG.COM 29

Geleceğini Kendin Yarat!Karşılaştığınız andan itibaren eğlenceli, dinamik ve öğrenci dostu ekibi ile sizlere sıca-cık bir karşılama sunan Bemar Kariyer Okulları ve British Town Dil Okulu’nun sunduğu kişisel kariyer gelişimi hizmetleri hakkında merak edilenleri Bemar Kariyer Okulları Bölge Koordinatörü Ferdi Nizamoğlu ile değerlendirdik.

Sizi tanımayanlar ve daha yakından tanı-mak isteyenler için kısaca kendinizden ve geçmişinizden bahseder misiniz?

Öncelikle eCampus ailesini tebrik etmek is-tiyorum. Ayrıca, böylesine dinamik ve heye-canlı bir ekibe sahip oldukları için çok şans-lılar. Eskişehir ilinin en iyi dergisi ile sohbet etmek beni çok mutlu etti. Kendilerine teşek-kür ederim. Hayata, diğer arkadaşlarımdan daha erken başladığımı düşünüyorum. Neden diye so-racak olursanız, babamı 14 yaşımdayken kaybetmiş olmanın verdiği acı ve mecburi olgunlaşma süreci beni bu günlere getirdi sa-nıyorum. Lise hayatımı Afyon’da tamamladık-tan sonra üniversite hayatının içinde buldum kendimi. İşletme bölümü gerçekten benim hayatla yüzleşmemi sağladı. Çeşitli çalışma-larla bana farklı bir bakış açısı kazandırırken, hem çevremdeki arkadaşlarıma hem de aile-me karşı olan sorumluluklarımı hatırlatarak iş hayatıma yön vermemi ve çalışma hayatımın temellerini üniversite yıllarında atmama ne-den olmuştur.

Bemar Kariyer Okulu ile olan ortaklığınızdan ve bu ortaklığın firmanızdan hizmet alan kişilere getirdiği artılarından bahseder misiniz?

1991 yılında İzmir’de kurulan Bemar Kariyer Okulu’nun kuruluş felsefesi olarak belirlediği, bireylerin ve kurumların gerçek ihtiyaçlarını karşılayan eğitimler ya-ratma vizyonu, her geçen yıl güçlenerek devam etmekte. Türkiye’nin ilk bilgisa-yar uygulamalı muhasebe eğitimlerini başlatarak verdiğimiz sınavda bugün;

Bemar Kariyer Okulu, ECDL Test ve Eğitim Merkezidir.Bemar Kariyer Okulu, IBT TOEFL Test Merkezidir.Bemar Kariyer Okulu, MİKRO Yetkili Eğitim Merkezidir.Bemar Kariyer Okulu, NEBİM Yetkili Eğitim Merkezidir.Bemar Kariyer Okulu, Solidworks Yetkili Eğitim Merkezidir.

Verdiğimiz tüm hizmetlerde ve eğitim süreçlerinde ISO 9001 kalite anlayı-şını ve müşteri memnuniyeti esasını hayata geçiren bir yaklaşım sunmak-tayız. Bemar Kariyer Okulu bu farklı hizmet anlayışından ötürüdür ki, yeni kariyer olanakları yakalamış binlerce mezuna, rekabet gücünü katlayarak rakiplerine fark atmış yüzlerce memnun firmaya sahiptir.

RÖPORTAJ I BARIŞ AYDOĞDU

EKİM 2014 ECAMPUSMAG.COM30

Yalnızca diplomaya sahip olmanın yeterli olma-yacağının oldukça açık ve anlaşılır olduğu bir dö-nemde, bu eğitimlere duyulan ihtiyacın temel çıkış noktasını siz nasıl açıklıyorsunuz?

Bemar Kariyer Okulu’nda bulunan programlara katılabilmek için herhangi bir şart bulunuyor mu?

Bemar Kariyer Okulları bünyesinde bulunan kurs-ların süreci nasıl şekilleniyor? Kurs sonunda verilen sertifikaların geçerliliği ne durumda?

Şu sıralar en çok rağbet gören program hangisi? Sizce neden bu program bu kadar rağbet görü-yor?

Yurtdışı bağlantılı sunduğunuz imkânlar var mı?

Sizce Microsoft Office programlarına hâkim ol-mak mı, yoksa Microsoft Office sertifikasına sa-hip olmak mı daha çok anlam ifade eder?

Çocuklarımızın doğru yönlendirilmediği ya da aileleri-mizin hayat telaşı içindeyken yeteri kadar çocuklarıyla ilgilenemeyip onları biraz daha kendi hallerine bıraktık-larını düşünüyorum. Bunun sonucunda çocuğun, ya aile baskısıyla ya da çocuğun kendi becerilerini keşfedeme-mesinden dolayı yanlış bölümü tercih etmesi gibi bir du-rum ortaya çıkıyor. İstemediği bölümde okuyan çocuklar, hayata bir sıfır yenik başlıyor. Bu yüzden benim öğrenci arkadaşlarıma tavsiyem gerek lise eğitim hayatlarında, gerekse üniversite eğitimlerinde hedeflerini ve hayattan ne istediklerini bir kenara yazıp okul hayatı bittikten son-ra hangilerini gerçekleştirdiklerini görmeleridir. Neden diye soracak olursanız, kişi her zaman kendi kararları doğrultusunda bu hayatta başarılı olabilir.

Aslında en çok ihtiyaç duyulan program olarak belki değerlendirmemiz mümkün ancak kişilerin beklenti ve talepleri doğrultusunda programlarımıza yönlendirme-miz sonucu İnsan Kaynakları Uzmanlığı eğitimlerimiz ile Grafik ve Web Tasarım Okulu programında yer alan Adobe Photoshop Eğitimi, Adobe Illustrator Eğitimi, Co-rel Draw Eğitimleri sıklıkla tercih edilmekte. Bunların dışında, Yazılım ve Sistem Uzmanlığını içeren program-larımız şubelerimizin bulundukları lokasyonlarda, bu eğitimleri veren tek kurum olmasından dolayı sıklıkla tercih edilmektedir.

Bir diğer eğitim markamız olan British Town Dil Okulları yurt dışı dil okulları partneri olduğundan dolayı yurt dı-şında eğitim almak isteyen her bireye eğitim danışman-lık hizmeti sunmaktayız.

Kişilerin eğitim hayatları sonrasında kendilerinden bek-lenen yeti ve becerileri sertifikalarla belgelemesi, kendi-lerini daha rahat ifade etmelerine olanak sağlayacaktır. Bu anlamda, kendilerine eğitimlerinde yararlı olacak bir kurum seçmeleri halinde hem eğitim hem de sertifika konusunda şanslı olacaklardır.

Tabii ki bulunmuyor. Kişileri eğitimlerimize hayattan bek-lenti ve ihtiyaçlarına göre yönlendirmemizin gereği ola-rak kendilerinin yeti ve becerilerini keşfetmelerini sağ-ladığımız gibi, kurumların, meslek erbaplarının, hane halkının ve öğrenci arkadaşlarımızın vizyon sahibi birey-ler olmaları noktasında onlara yardımcı olmaktayız.

Şubelerimizde Bemar Kariyer Okulu eğitim başlıkları olarak, Bilgisayarlı Muhasebe ve Finans Okuluİnsan Kaynakları UzmanlığıDış Ticaret E-Ticaret OkuluSatış Pazarlama UzmanlığıMicrosoft OfficeGrafik ve Web Tasarım OkuluCAD Tasarım OkuluWeb OkuluMCSE Sistem UzmanlığıMCSD Yazılım ve Veritabanı Uzmanlığı EğitimiNetwork Uzmanlığı gibi eğitimleri sıralayabiliriz. Bu anlamda her bir kursumuz için müfredat süreleri kursiyerlerimize şubelerimizde detaylı bir şekilde anlatılmaktadır. En uzun programımızın dahi 1 eğitim dönemi içerisinde kursiyerlerimize kazan-dırmak temel hedefimizdir. Bu sebeple tüm öğren-cilerimiz aldıkları eğitim ve bilgileri hayatlarında kullanmaya başlayabilmektedir. Kurs sonrası veri-len sertifikalarımız ise; her bir eğitim sonrasında ISO 9001 Onaylı Bemar Kariyer Okulu sertifikamız hari-cinde, Mikro Başarı Belgesi, Nebim Başarı Belgeleri, Netsis Başarı Belgeleri, ECDL (European Computer Driving Licence), Milli Eğitim Bakanlığı Onaylı İşletmen-lik Sertifikası gibi sertifikalarımızı vermekteyiz. Bu sertifi-kalarımız ise uluslararası geçerliliğe sahiptir.

Bemar Kariyer Okulu bünyesinde bulunan “Kariyer Kart” ın avan-tajları nelerdir?

Bemar Kariyer Okulu olarak mobil teknolojileri ne düzeyde aktive edebildiniz? İletişim çağının getirdiği yeniliklere entegre olabiliyor musunuz?

Güncel kampanyalarınız hakkında neler söylemek istersiniz?

Kariyer Kart, eğitim süreçlerinde üret-tiği çoğul alternatifleri ile katılımcıla-rına sınırsız olanaklar sunmaktadır. Kariyer Kart sahipleri Bemar Kariyer Okulu’nun tüm şubelerinden zaman, bütçe, eğitim süresi ve sırası gibi kaygılar gütmeden geleceklerini inşa edecekleri olanaklara sahip olacak-lardır. Kariyer Kart, sunduğu sınırsız eğitim olanaklarına karşın oldukça ekonomik özelliklere sahiptir. Şöyle ki; katılımcının bir yıl boyunca alabilece-ği eğitimlerin sadece bir ya da ikisinin fiyatına onlarca eğitimi alma olanağı sunmaktadır. Bu sayede öğrencileri-miz özellikle birbirleriyle ilişkili birden çok eğitimi bütünlüklü biçimde alma hakkı elde etmektedir. Kariyer Kart sahipleri, Bemar Kariyer Okulu’nun kendilerine en yakın şubesinden sınır-

sız sayı ve süreyi kapsayacak eğitim-lerden bir yıl boyunca faydalanabilir.Kariyer Kart sahipleri, tüm sosyal ve kültürel aktivitelerden sınırsız ölçü-de faydalanabilir. Kariyer Kartları ile diledikleri eğitime ait kurs, eğitim tekrarı ve etüt çalışmalarına ücretsiz olarak katılabilirler. Bemar Kariyer Okulu’nun katılacağı ulusal ve ulusla-rarası tüm sosyal ve eğitsel aktiviteler-de öncelikli davetiye elde edebilirler. Uluslararası partnerlerin düzenlediği fuar, konferans, kamp vb. etkinlikle-re vize, pasaport ve ulaşım giderlerini kendileri karşılamak üzere katılım üc-reti ödemeyerek katılabilirler.Ücretsiz İş Destek çalışmalarından ve Kariyer Yönetimi Uzmanlarımızdan destek alabilirler. Kariyer Kart anlaş-malı firmalardan yararlanabilirler.

Bemar Kariyer Okulları olarak mobil teknolojileri eğitim sistemimize enteg-re ederek öğrencilerimizin her an tele-fonlarından ya da bilgisayarlarından girişlerini sağlayarak mobil uygula-mamızı ücretsiz olarak sunuyoruz. Ay-rıca öğrenci arkadaşlarımızın görmüş oldukları eğitimin yanı sıra BBT Social internet tabanlı sistemimizle öğrenci arkadaşlarımız, Türkiye’nin herhangi bir yerinde derslerine giren hocalarıy-la aksam pratik yapma ve ders işleme yetkinliğine sahip olmaktadır.

Öğrenciye Bemar Kariyer Okulları olarak birçok interaktif siteye erişim imkânını ücretsiz bir şekilde sunuyo-

ruz. Bunlardan birisi ykelime.com, diğeri ise Lingualeo. yKelime.com İngilizce öğretim sistemi, profesyonel eğitimcilerin günümüz teknolojisinin ulaştığı son nokta olan yapay zekâ ile modern yabancı dil öğretim yöntem ve tekniklerinin sentezlenmesi sonucu oluşan, web tabanlı, kişiye özel ve et-kileşimli bir dil edinim platformudur. Lingualeo ise insanların yabancı dil öğrenmelerine yardımcı olan kişisel ve online bir hizmettir. Lingualeo kulla-nıcılarına, onların ilgisini çekebilecek şekilde oluşturulmuş farklı içerikleri, oyun mekaniğini kullanarak sunuyor ve kullanıcılarını bu şekilde motive ediyor.

Şu anda bir GSM operatörü ile gir-diğimiz kampanyamızda tüm eğitim-lerimizde %50’ye varan dev bir kam-panya dönemi içerisindeyiz. Bunun dışında, eğitimlerimizden herhangi birine kayıt olmaları halinde ise tüm öğrencilerimiz Avrupa’nın 12 ülkesi

için geçerli olan ücretsiz gidiş-dönüş uçak bileti kazanmış oluyor. Gerçek-ten bu kampanya dönemimizde hem British Town hem de Bemar Kariyer Okulu olarak adımızdan sıkça söz ettiriyor olmanın haklı gururunu yaşa-maktayız.

EKİM 2014 ECAMPUSMAG.COM32

İçerisinde bulunduğumuz kurum ile birlikte İngilizce eğitiminde ol-dukça iddialı bir konumdasınız. Bu iddianın arkasında yatan daya-nak noktalarınız nelerdir?

Eskişehir, öğrenci sirkülasyonunun oldukça yoğun ol-duğu bir yer. Bu hareketlilik size nasıl yansımakta? Eskişehir gerçekten bir öğrenci cenneti mi?

British Town Dil Okulları, 2011 yılın-dan itibaren Genel İngilizce, Sınav İngilizcesi (TOEFL, IELTS, Hazırlık Atlama vb.), İş İngilizcesi ve Online İngilizce Eğitimi gibi alanlarda dil öğ-renimini aktif ve başarılı bir şekilde gerçekleştiren bir yabancı dil eğitim kurumudur.

British Town Dil Okulları Avrupa port-folyosuna uyumlu bir eğitim anlayışı sürdürmektedir. Öğrencinin kendi kendini değerlendirdiği bu sistem Av-rupa konseyinin öngördüğü resmi bir sistem olarak kabul görmektedir.Her kur için yalnızca %10’luk bir de-vamsızlık durumunda öğrenciye üc-retsiz kur tekrarı vererek %100 başarı garantisi sağlanmaktadır.Okulumuzun ilk amacı öğrenciyi sü-rekli aktif tutarak iletişim odaklı bir

eğitim vermektir. Ders esnasında öğ-renciye sunulan görsel ve işitsel aktiviteler ve konuşma kulüpleriyle bu anlayışı desteklemektedir. Bri-tish Town Dil Okulları öğrencinin seviye öl-çümünü (A1-A2-B1-B2-C1-C2) yaptıktan sonra ihtiyaçlarını en doğru şekilde analiz ederek kişiyi uygun programlara yönlen-dirmede ve bu doğ-rultuda verilen eğitim sırasında titizlikle ça-lışan bir ekibe sahip olan Türkiye’nin en büyük dil okulların-dan birisidir.

Bemar Kariyer Okulu ve Brıtısh Town Dil Okulları olarak bulunduğumuz her şehirde öğrencilerimizin yoğun ilgisiyle karşılaşıyoruz. Bu durum biz-leri çok mutlu ediyor. Bemar Kariyer Okulları her daim bulunduğu şehir-lerde o şehrin nabzını tutan ve o şeh-re yön veren kurumlardan birisi olma özelliği taşımaktadır. Eskişehir’de iki

adet üniversitenin bulunması ve üniver-sitelerin şehrin içinde yer alması şehre renk katmaktadır. Bizler de bu durumdan ol-dukça memnunuz.

EKİM 2014ECAMPUSMAG.COM 33

Avrupa’nın 200’ü aşkın şehrinde çalışmalarını yürüten Avrupa Öğrencileri Formu (AEGEE) tarafından Eskişe-hir’de ikinci yaz üniversitesi projesi gerçekleştirildi.

24’ü yabancı olmak üzere toplam 36 öğrenci Eskişehir’de bir araya geldi. Grubun Genel Ekip Koordinatörü Suzan Dilara Tokaç, Eskişehir’deki ikinci yaz üniversitesi projesi-nin diğer yaz üniversitesi projelerine nazaran biraz farklı olduğunu dile getirerek, Extreme Sports Yaz Üniversitesi Projesi’nden bahsetti.

Projenin amacının farklı ülkelerin şehirlerinden gelen öğ-renciler arasındaki kültürel etkileşimi sağlamak olduğunu ifade eden Tokaç, Eskişehir’deki öğrencileri 5 gün boyun-

ca Fethiye-Antalya-Manavgat rotasında gezdirerek üni-versite projesi kapsamında eğitimler vermeyi planladık-larını söyledi. Eğitimlerin daha önce AEGEE’de bulunan, uzmanlaşmış kişiler ve sponsorlar sayesinde karşılıksız verildiğini aktaran Tokaç: “Bulunduğunuz şehirde herhan-gi bir üniversiteye bağlı AEGEE kuruluşu yoksa bunu ya-pabilirsiniz. Anlaştığınız arkadaş topluluğunuzla beraber gerekli evrakları üniversiteye sunarak üniversitede kulüp çalışmalarına başlamak mümkün. İlgili evrakları öğren-mek için aegee.org veya AEGEE Eskişehir’le iletişime ge-çebilirsiniz. AEGEE’ye üye olmak da 18-35 yaş arasındaki herkes için mümkün. Öğrenci olma zorunluluğu istenmi-yor.” diyerek AEGEE’ye üye olmanın sanıldığının aksine kısıtlamalara tabi olmadığını anlattı.

AEGEE YAZ ÜNİVERSİTESİExtreme Summer University by AEGEE-Eskişehir

ETKİNLİK BRING THE ACTION 4 SUTISFACTION

EKİM 2014 ECAMPUSMAG.COM34

AEGEE NEDİR?

Avrupa’nın 200’ü aşkın şehrinde çalışmalarını devam et-tiren bir sivil toplum kuruluşu ve öğrenci kulübü olan AE-GEE, sınırsız bir Avrupa ideası amaçlıyor. Öğrenci kulübü niteliğinde olan AEGEE, aynı zamanda üniversiteyle bağlı olarak çalışmalarını sürdürüyor. 1985’te Paris’te ilk defa bir grup öğrenci tarafından temeli atılan kuruluş, o günden bu güne Avrupa’nın birçok yerinden öğrencilerin tanışması ve ön yargıların kırılması adına çalışmalarını sürdürüyor. Bu amaçla yaz ve kış üniversiteleri, derslerin ve çalışmaların yer aldığı akademi projeleri geliştirmek gibi birçok projeyi öğrencilere sunuyor. Siz de AEGEE ekibine katılmak istiyor-sanız, Anadolu Üniversitesi Öğrenci Merkezi’nde bulunan AEGEE’nin kulüp odasını ziyaret edebilir, AEGEE hakkında detaylı bilgiye sahip olabilirsiniz.

EKİM 2014ECAMPUSMAG.COM 35

KALİTEDESÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

13. ESKİŞEHİR KALİTE ŞÖLENİ

DOĞAL ÇEVRE EKONOMİ VE

SOSYAL ADALET İLE

SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR KALİTE

MÜMKÜN

Kalite Derneği Eskişehir Şubesi tarafın-dan bu sene 13.sü düzenlenen Kalite Şöleni 1 Ekim tarihinde gerçekleştirildi. Anadolu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen etkinli-ğin bu seneki teması sürdürülebilirlikti.

Etkinliğin açılış konuşmalarını, Kal-Der Eskişehir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Uzm. Dr. Burak Erdinç, Kal-Der Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Doğan ve Anadolu Üniversitesi Rek-törü Prof. Dr. Naci Gündoğan yaptı.

KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Doğan konuşmasında, “Sürdürülebi-lir kavramını temel stratejileriyle, de-ğer zincirleriyle ve süreç tasarımlarıyla bütünleştiren ve hedeflere ulaşmak için gerekli kaynakları tahsis eden iş-letmeler gelecekte var olacak, ekono-mi içinde kalabilecektir” dedi. Hamdi Doğan’ın ardından kürsüyü devralan Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan, kalite ve sürdürü-lebilirlik kavramının eğitim ile doğ-rudan ilişkisi olduğunu vurguladı. Gündoğan konuşmasını: “Kalitenin temelinde eğitim vardır. Eğer siz sağ-lam ve nitelikli bir eğitim alt yapısına sahip değilseniz kaliteli üründe, kaliteli hizmette, sürdürülebilirlikte sağlaya-mazsınız. Son yıllarda özellikle yükse-

köğretime olan talep artış eğiliminde buna paralel üniversite artışları meyda-na geldi. Bu kalite ve nitelik sorununu da ortaya çıkardı. Maalesef ülkemizde kalite güvencesini sağlayacak kurum-lar yok. Yüksek Öğretim Kurulu, kalite güvencesini sağlayacak mekanizmala-ra sahip değil. Biz üniversite olarak bir takım kalite güvencesi alan birimlerin akreditasyonlarını almaya başladık.” diyerek sonlandırdı. Prof. Dr. Naci Gündoğan’ın ardından söz alan Kal-Der Eskişehir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Burak Erdinç de sürdürülebi-lirlik kavramında ekonomi, toplumsal koşulların iyileştirilmesi ve çevre un-surlarının başta olduğuna vurgu yaptı. Açılış konuşmalarının ardından 13. Ka-lite Şöleni’nin ilk oturumu, CNN Türk Ekonomi Editörü Cem Seymen ve OPET Petrolcülük A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Nurten Öztürk’ün katılımıyla gerçekleş-tirildi. Oturumda söz alan OPET Petrol-cülük A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Nurten Öztürk, “OPET olarak, kararlı, tutarlı ve gerçekten azimli çalışmalarımızla Türk tüketicisine en iyi hizmeti vermeyi hedef-ledik ve sürekli olarak bunu yapmaya çalıştık” dedi. Konuşmasının ardından OPET’in başarı sırlarına değinen Öz-türk, sosyal sorumluluğun bu noktada önemli bir yeri olduğunu vurguladı.

ETKİNLİK 13. ESKİŞEHİR KALİTE ŞÖLENİ

EKİM 2014 ECAMPUSMAG.COM36

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ

ŞEFFAF VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALİTE

İkinci oturumun konukları, Türk Demir Döküm Fabrikaları A.Ş. Kalite Müdürü Müge Kurtoğ-lu ve Ford Otomobil Sanayii A.Ş. Cargo H62X Program Müdürü Atilla Argat oldu. Katılımcılar-la şirket deneyimlerini ve sürdürülebilirlik sırla-rını paylaşan konuklar, katılımcılardan gelen soruları cevapladı.

Üçüncü ve son oturum ise, Tiyatro, Sinema ve Dizi Oyuncusu Altan Gördüm’ün katıldığı söyleşi ile devam etti. Eskişehir ve öğrencilerden bahseden Gördüm, etkinliğe katılmaktan memnun olduğunu ve bu tarz etkinliklerde daha fazla öğrenci görmek istediğini söyledi. Etkinliğe, Eskişehirspor Başkanı Mesut Hoşcan ve Eskişehirspor Teknik Direktörü Er-tuğrul Sağlam da katıldı. Etkinlik, sponsorlara pla-ketlerin verilmesi ve kokteyl ile son buldu.

EKİM 2014ECAMPUSMAG.COM 37

Başarıyla gerçekleştirmiş olduğu sosyal sorumluluk projeleriyle adından sıkça söz ettiren Gönüllü Toplumsal Hizmetler Kulübü,

geçtiğimiz günlerde yeni öğretim döneminin başlamasıyla birlikte tanışma toplantısı düzenledi. Toplantıya Anadolu Üniversitesi öğren-ci kulüpleri genel koordinatörü, kulübün yönetim kurulu başkanı ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte kulübe üye olan öğrenciler katıldı. Anadolu Üniversitesi Salon 2003’te gerçekleştirilen toplantı, Gönüllü Toplumsal Hizmetler Kulübü’nün bu zamana kadar gerçekleştirmiş olduğu sosyal sorumluluk projelerinin tanıtım sunumuyla başladı. 2014-2015 öğretim yılı içerisinde yapılacak olan projelerin tanıtım-larının da yapıldığı toplantı ile katılımcılara toplum bilincinin aşılan-masının önemi anlatıldı. Bu sene içerisinde gerçekleştirilecek olan etkinlikler arasında, LÖSEV, Bir Dilek Tut, Tozlanmasın Okunsun, Huzurevi ve Çocuk Yuvası ziyaretleri, Çocuk Şöleni ve de Ge-leceğimiz İçin Anasınıfı projeleri yer alıyor.

Anadolu Üniversitesi Gönüllü Toplumsal Hizmetler Kulübü, daha önceki senelerde tüm bu projeleri başarıyla uygulamış, birçok

çocuğun yüzünü güldürmeyi başarmıştır.

YENİ DÖNEM PROJELERİGÖNÜLLÜ TOPLUMSAL HİZMETLER KULÜBÜ

ETKİNLİK GÖNÜLLÜ TOPLUMSAL HİZMETLER KULÜBÜ

EKİM 2014 ECAMPUSMAG.COM38

YENİ ÖĞRENCİ DEĞİŞİM PROGRAMI

MEVLANASon zamanlarda hepimizin sıkça duyduğu ve öğrenci değişim programları listesine henüz eklenen ‘Mevlana Değişim Programı’ öğrenciler için yalnızca Avrupa’ya değil, diğer kıtalara da şans tanıyan yeni olduğu kadar kaliteli bir program. Öğrencilerin Erasmus hayallerini geride bıraktıran bu program size tüm dünyanın kapılarını açıyor.

Mevlana Değişim Programı ile Amerika Birleşik Devletleri’nden Yeni Zelanda’ya kadar aklınızın alabildiği tüm ülkelerde okuya-bilir(!) ve burs imkânlarından da aynı Erasmus Programı’nda olduğu gibi faydalanabilirsi-niz. Programa katılmak için, Mevlana Değişim Programı protokolünün imzalandığı dev-let ya da vakıf üniversitelerinin ön lisans, lisans, master ya da doktora programlarında örgün olarak öğrenim görüyor olmak gerekiyor. Programın isminin Mevlana olması, elbette ki ne olursanız olun bu programa ka-tılabileceğiniz izlenimini uyan-dırmamalı sizde. Çünkü isminin aksine Mevlana Değişim Prog-ramı zor bir prosedüre sahip. Örgün öğrenciyim, üniversite-min protokülü de imzalanmış ne yapacağım şimdi diyorsanız sıkı durun. Bu programa katıla-bilmeniz için 4 üzerinden 2,50 ortalamaya sahip olmanız ve üniversite bünyesinde yapılacak olan dil sınavından yeterli pu-anı almış olmanız yeterli. Eğer yüksek lisans ya da doktora öğ-rencisiyseniz not ortalamanızın 4 üzerinden en az 3,00 olması gerekiyor. Ön lisans ve lisans

programlarının hazırlık ve birin-ci sınıfında okuyan öğrenciler ile hazırlık ve bilimsel hazırlık dönemlerinde bulunan yüksek lisans ve doktora öğrencileri, esas eğitime başladıkları ilk ya-rıyıl için maalesef bu program-dan faydalanamıyorlar. Yüksek Öğrenim Kurumu tarafından her yıl belirlenen kontenjan dahilinde, öğrencilerin not or-talamalarının %50 ‘si ve yük-sek öğretim kurumu tarafından kabul edilen dil sınav puanının %50’si alınarak öğrencilerin başarı listesi ile kimlerin prog-rama katılamayacağı belirlenir.

Tüm bu koşuşturmanın ar-dından, şans yüzünüze gül-düyse ve sınav puanlarınız istenilen düzeydeyse, tercih aşamasına hoş geldiniz! Ter-cihleriniz için yanınızda bilen birinin olması oldukça önemli olmakla beraber, okulunuzda bulunan Uluslararası İlişkiler Birimi ya da Mevlana Değişim Programı Koordinatörlükle-rinden gerekli bilgiyi ve yardı-mı alabilmeniz de mümkün.

Gelelim işin en önemli kısmı-na. Kafanızda küçük bir tercih

taslağı oluşturduktan sonra işin maddi boyutunun sizin için ne denli önem arz ettiği-ni fark edersiniz. Bu noktada, Mevlana Değişim Programı’nı Erasmus Programı’ndan ayı-ran bir diğer özellik ise, hibe miktarınızın tercih etmek iste-diğiniz ülkenin Gayri Safi Milli Hasılası’na göre belirlenecek olması. Türkiye’de hali hazırda aldığınız kredinin, gideceğiniz ülkenin yaşam standartlarına göre maksimum üç katına ka-dar burs alabiliyorsunuz. Ayrı-ca, öğrencilere yapılacak öde-melerde, burs miktarının %70’i aylıklar halinde ödenir. Öğren-cinin geri kalan burs tutarının ödemesi, öğrencinin almakla yükümlü olduğu derslerdeki başarısı esas alınarak yapılır.

Mevlana Değişim Programı’n-dan, öğrenim hayatınız boyun-ca yalnızca bir defa, en az bir en çok iki yarıyıl faydalanabiliyor-sunuz. Fakat işin en güzel tarafı, Mevlana Değişik Programı’na katılmış olmanız, Erasmus ya da Farabi Programlarına ka-tılmanız için engel değil. Her birine katılmakta özgürsünüz.

NETWORK STUDENT EXCHANGE PROGRAMME

EKİM 2014 ECAMPUSMAG.COM40

Dönem Kaybı Yaşamayın

Mevlana Değişim Progra-mı ile bir başka ülkeye gi-derek, bir ya da iki dönem eğitim gören öğrencilerin yurt dışındaki yükseköğ-retim kurumundan almış oldukları derslerin, proto-kolde hangi derslere denk geldiği ve sayılabilir ol-duğu açıkça belirtilmiştir. Bu yüzden başarı olunan derslerde, gidilen ülkeden dönüldüğü doğru seçimler yapıldı ise hiçbir kayıp ya-şanmaz.

İki Dönem Fırsatı

Öğrenciler için Mevlana değişim programı ile en az bir dönem yurtdışına çıkma hakları mevcutken, yine öğrenciler en çok iki dönem olacak şekilde yurtdışında eğitim görebi-lirler.

Öğretim elemanları için farklı ülkelerde ders verme imkanını sunan bu prog-ram ile, bir akademisyen yılda bir defa olacak şekil-de en az bir hafta, en çok ise 3 ay bu değişim prog-ramına katılabilirler.

EKİM 2014ECAMPUSMAG.COM 41

SEKTÖR DİJİTALLEŞEN AJANSLAR

Günümüz teknolojisi, Y kuşağının iş yaşamındaki rolünün artmasıyla birlikte yeni sektörler oluşturmaya başladı. İş yaşamında üretim yerine müşteri memnuniyeti odaklı çalışmanın önem kazanması, hem pazarlamanın hem de iletişimin değerini arttırdı. Özellikle reklam ajansı faaliyetlerini yürüten işletmeler, yavaş yavaş unvanlarına dijital kavramını da ekliyor. Peki, nedir bu “Dijital Ajans”, ne iş yapar?

Dijital ajanslar, normal reklam ajanslarının yürüttüğü faaliyetle-ri teknoloji çatısı altında birleşti-rerek müşteriye sunma temeliyle oluşturulmuşlardır. Özellikle son dönemde sosyal medyaya ve e-ti-caret sitelerine gösterilen yoğun ilgi sebebiyle firmalar, pazarda tutunabilmek için dijital çağa ayak uydurmaları gerektiğinin farkına varmış bu durum da sektöre yeni bir oluşum kazandırmıştır. Web si-tesi tasarımından, sosyal medya pazarlamasına kadar müşterilerine pek çok fikir sunan dijital ajansların temelini yaratıcılık hizmeti sunma ihtiyacı oluşturmaktadır. Firmaların yıllık hedeflerinin belirlenmesinin ardından hedeflenen sonuca ulaş-mak için online reklamcılık kanalla-rı kullanılır. Dijital reklam çalışma-larında ana amaç reklamı yapılan ürün ve hizmetlerin internette doğru hedef kitleye ulaşacak şekilde ko-numlandırılmasıdır. Bu doğrultuda dijital ajanslar birlikte çalıştıkları fir-maları yönlendirerek onların doğru zamanda doğru yerde olmalarını sağlayacak marka planlamaları geliştirir.

Sosyal medya kullanıcı kitlesinin oldukça geniş olduğu günümüzde, firmaların tüketiciye gerek viral ge-rekse doğrudan maruz kalmasını

sağlayacak olan yine dijital ajans-lardır. Bu sebeple dijital ajanslara olan ihtiyaç her geçen gün art-maktadır. Buna bağlı olarak her gün birçok dijital ajans açılmakta ve birçoğu da sektördeki yaşamı-na son vermektedir. Klasik reklam ajanslarının dijital ajanslarından farklı olarak dijital reklam ajansları hizmetlerinden ziyade yaratıcılık-larını pazarlar. Bu sebeple yaratıcı olamayan, farklı düşünemeyen ve teknolojiyi takip edemeyen ajanslar sektörün içerisinde eriyip gider.

Markaların arasında farkındalık yaratmak, marka bilinirliğini ar-tırmak, akılda kalıcı ve yaratıcı sloganlar ile markayı tüketicinin gözünde konumlandırmak ve mar-kayı tüketicinin vazgeçilmezi haline getirmek… Tüm bunlar bir reklam ajansının firmalara sunması gere-ken hizmetlerden yalnızca birkaçı. Dijital reklam ajansları ise tüm bun-ları teknolojik ve dijital alt yapı ile birleştirerek tüketiciye ve firmalara sunmakla görevlidir. Kısacası; sos-yal medya eşittir dijital pazarlama o da eşittir dijital ajans…

Tüm reklam ve pazarlama teknik-lerinin dijital ortam kullanılmadan yetersiz kalması, firmaların hem para hem de zamandan tasarruf

ederek marka bilinirliğini oluştur-masının pazarda tutunabilmesi için şart olduğunu kanıtlamaktadır. İşte tam da bu noktada dijital ajanslar firmalar için düşünür, planlar, uy-gular ve geri dönüşleri takip eder. Günümüzün tüketicisi Y ve Z kuşa-ğına ulaşmanın en doğru yolu olan sosyal medyanın doğru yönetilme-si, en az doğru ürün üretilmesi ka-dar önem taşımaktadır.

Sosyal medya, günümüzde insan-ların sohbetlerinden yaşam tarz-larına ve hatta marka tercihlerine kadar belirleyici rol oynama özel-liği taşımaktadır. Her firmanın po-tansiyel müşterisi, sosyal medyada yer almaktadır. Dünya nüfusunun %30’unun aktif olarak sosyal med-yayı kullandığı düşünülürse firma-ların müşterilerine ulaşacakları en kestirme yol, sosyal mecralardan geçmektedir. Yapılan araştırmalara göre, yalnızca Amerika nüfusunun %80’inin en az bir adet sosyal med-ya hesabı bulunuyor. Bu da yalnız-ca Amerika için 245 milyon kişi anlamına geliyor. 245 milyon kişi-

Neden Sosyal Medya

EKİM 2014 ECAMPUSMAG.COM42

nin %53’lük bir kısmı ise beğendiği markaları sosyal medya hesapları üzerinden takip ediyor.İşte tam da bu noktada firmaların neden sosyal medyayı aktif olarak kullanması gerektiği ortaya çıkıyor. Sosyal medya, müşteri ile firmalar arasında bir köprü görevi görüyor. Firmaların her bir müşterisine doku-nabilmesi ve onlarla iletişim kurabil-mesini mümkün kılıyor. Bunun yanı sıra kolay, ucuz ve etkileyici olması da firmaları sosyal medya kullanımı-na iten diğer sebepler arasında yer alıyor. Yalnızca Facebook kullanıcı-ları her gün sayfalarında 4 milyon gönderi paylaşıyor. Marka bazında düşünüldüğünde sosyal medya, en etkili pazarlama tekniği olan ağızdan ağıza pazarlamanın en kolay yolu olarak karşımıza çıkıyor.

Dijital ajanslar, gerçek anlamda di-jital pazarlama hizmeti vermektedir. Peki dijital pazarlamada kariyer yap-mak için nasıl bir politika izlenmeli-dir?

Pazarlama dünyasında olmak isti-yorsanız pazarlama ya da iletişim bölümü mezunu olmak artık yeterli olmuyor. Fark yaratmak ve işveren-ler tarafından seçilebilmek için fir-

maların pazarlama departmanları ya da dijital reklam ajansı deneyimi oldukça etkili. Bunun dışında elbette ki bir pazarlamacının sahip olması gereken temel niteliklerden yoksun olmamanız gerekiyor.

Her geçen gün değişen ve gelişen dijital pazarlama sektörünü ve sos-yal medyayı yakından takip etmek ve mesleki dile hakim olmak sizleri bir adım daha öne çıkaracaktır.Sektörde gerçekleşen her türlü top-lantı, zirve, seminer ve konferanslar-dan haberdar olmalı, sektörün trend-lerini bilmeli ve her şeyden önemlisi sosyal yönünüzü geliştirmelisiniz. Yazılımcı ya da tasarımcı olmanıza gerek yok fakat bu kişilerle çalışaca-ğınız için teknik bilgilere sahip olma-nız gerekmektedir. Böylece en küçük bir bilgi (örneğin ‘HTML’in ne olduğu) sizin pazarlama kampanyalarınızı bile etkiler.

Dijital pazarlama dünyasında neler olup bittiğini daha yakından takip etmek için her gün blogları ziyaret edin. Türkiye ve dünya gündeminden de haberdar olmayı unutmayın.

Dijital Ajanslarda Kariyer

EKİM 2014ECAMPUSMAG.COM 43

SEYAHAT BREMEN

MÜZİK, TARİH VE SANATIN ŞEKİLLENDİRDİĞİ BİR ŞEHİR

Weser Nehri kıyısına kurulmuş olan Bremen ken-ti aynı zamanda Bremen Eyaleti’nin de başken-ti konumundadır. Almanya’nın Hamburg’dan sonra en büyük limanına sahip olması, bu şeh-rin de Hamburg gibi denizcilik faaliyetleriyle birlikte şekillenmesine sebep olmuştur. Ancak Hamburg’dan farklı olarak Bremen’de yerel gelenekler korunabilmiştir, kent geleneksel alt yapısı üzerine kurulmuş bir anakent haline gel-miştir. Kentin geçmişten taşıdığı izleri historizm döneminde inşa edilmiş ve nehir kıyısı boyunca uzanan binalardan anlayabileceğiniz gibi, Orta Çağ’ın karanlıklarından kalma Schnoorviertel (Urgancılar) semtinde de yakalayabilirsiniz.

Bremen; gemi inşası, otomotiv sektörü, de-mir-çelik işlemeciliği, elektronik malzeme üretimi ve gıda sanayiinde önemli bir ekonomiye sahip olmasının yanı sıra, Bremen Üniversitesi’nin var-lığı ile de eğitim alanında oldukça başarılı bir kent. Bremen Mızıkacıları, Becks(bira) ve Wer-der Bremen (futbol takımı) ise şehrin önde gelen markaları…

eCA

MPU

S SE

YAH

AT

bremenEKİM 2014 ECAMPUSMAG.COM44

Almanya’nın en hoşgörülü kenti

Mustafa KARADEMİRESOGÜ - Makine Mühendisliği

nasıl gidilir?

Büyük şehirlerdeki hengâme ve keşmekeşten bir hayli uzak küçük bir Avrupa kenti edasıy-la Almanya’nın en rahat yaşa-nabilir şehri olarak gösterilen Bremen aynı zamanda kente gelen yabancılara da en çok

hoşgörü gösterilen şehir olarak da ün yapmıştır. Almanların en sıcakkanlı ve cana yakın olan-larını Bremen’de rahatlıkla bu-labilirsiniz.

Türkiye’nin birçok kentinden direkt uçuşlarla Bremen’e ra-hatlıkla ulaşabilirsiniz. Aynı zamanda Avrupa’nın büyük havayolu şirketlerinden de ha-tırı sayılır seferlerle aktarmalı olarak gitmeniz de mümkün. Direkt uçuşla yaklaşık 3 saat süren yolculuk, aktarmalı ol-duğunda 5 ile 6 saat arasında değişmektedir. Ek olarak Al-manya’nın neredeyse tamamı-na demiryolları ile bağlı olan Bremen’e başka şehirlerden de hızlı ve rahat bir demiryolu

taşıtı ile de ulaşabilirsiniz. Ha-vaalanından şehir merkezine ise 6 numaralı tramvay ile 10 ile 15 dakika arasında bir süre zarfı içerisinde varacaksınızdır. Kente trenle geldiyseniz yine 6 numaralı tramvay ile merkeze varmanız yalnızca 5 dakika sü-recektir.

İklim şartları açısında da güzel bir dönemde Bremen’de bu-lunmak istiyorsanız, ülkemiz-de de bahar ve yaz dönemine denk düşen Mayıs – Ağustos ayları içerisinde kente ziyareti-nizi gerçekleştirebilirsiniz.

EKİM 2014ECAMPUSMAG.COM 45

SEYAHAT BREMEN

Her şehirde olduğu gibi bu-rada da bütçenize uygun bol seçenek mevcut. Eskişehir’deki gibi standarda yakın ve aşağı yukarı birbirleri ile aynı oda fiyatlandırmaları Bremen’de yok. Şehrin tam merkezinde ya da özel alanlarında kalmadı-ğınız sürece, hijyen açısından sizi rahat ettirecek ve seçenek açısından bol çeşit sunacak al-ternatifler rahatlıkla bulabilirsi-

niz. Hosteller içerisinden Hos-tel-Posty ve Gasthaus Bremer Backpacker Hostel en azından bir kez göz atılması gereken yerlerin başında geliyor. Hos-tellerden hariç ekonomik sınıf-ta yer alan 3 ve 2 yıldızlı otel-lerden de bol bol etrafınızda bulabilirsiniz. Konaklamanızın günlüğü ortalama 20 ile 40 Euro arasında değişkenlik gös-terebilir. Konukevlerinden yana tercihinizi kullanırsanız fiyatlar daha da uygun olabiliyor.

Çok ünlü ve hepimizin bildi-ği bir hikâyeye sahip olan bu kentte, hikâyenin kahramanla-rı için yaptırılmış olan heykeli gördüğünüzde şaşırabilirsiniz çünkü heykel hayal ettiğinizden oldukça küçük. Tabi yine de ta-rihsel dokusunu çok iyi şekilde muhafaza eden böyle bir şehir-de bu durumu çok da problem etmeyeceksinizdir. Neredeyse her binanın bir hikâyesi, geçmiş-ten bugüne taşıdığı bir anısı ve zorlu geçen iki dünya savaşının izleri mevcut... Hatta bazı bina-ları var ki, haklarında aklınızın dahi almayacağı şeyler anlatı-lır. Örneğin; Rathhaus ve Markt Platz Meydanlarındaki ihtişamlı binalar, İkinci Dünya Savaşı’nın en ağır bombardımanları altın-da yerlerinden parça parça sö-

külüp taşınarak, tehlikenin geçişi ile birlikte eski haline getirilmiş ve orijinallikleri korunmuştur. Bu bölgedeki binaları gezerken dünya tarihinin en acı günlerine tanıklık etmiş bir alanda olduğu-nuzu unutmayacağınızdan emin olabilirsiniz. Alte Stadt olarak adlandırılan şehrin eski merke-zindeki binalarda ise alt katla-rında bira imalatı yapılan yapı-lar içerisinde birbirinden değişik efsane Alman biralarının klasik sunumları eşliğinde tatlarına ba-kabilirsiniz.

Dağ ve tepe oluşumuna rastlan-mayan dümdüz bir ova üzerine kurulu bu şehirde, her köşe ba-şında Bremen Mızıkacıları’nın anısını yaşatırmışçasına ellerin-de gitarları, keman ve davulla-

rıyla karşınıza çıkarlar. Dünya tüm müzisyenlerinin en az bir kez de olsa bu şehre gelmeleri tavsiye edilir.

Bremen’in belediye binası olan Rathaus Gotik tarzda 1405 yılın-da inşa edilerek, UNESCO Dün-ya Mirası’nın bir parçası olarak tarih sayfasındaki yerini çoktan almış durumda. Kentin ilk yer-leşim yeri olan Marktplatz’daki tarihi Pazar yeri ise mutlaka gö-rülmesi gereken bir alan olarak karşımıza çıkıyor.

Şehrin koruyucusu olarak sem-bolleşen Bremen Roland Hey-keli ise dikkatinizi fazlasıyla çe-kecektir. Elindeki kılıcı adaleti temsil ederken, kartal desenli kalkanı oldukça devasa ve kudretli kılıyor kendisini. Aziz Petri Katedrali ise 13. Yüzyıl-dan kalma ve kentteki en

Konaklama

Nerelere gitmeli?

EKİM 2014 ECAMPUSMAG.COM46

eski yapısı ise 11. yüzyıldan kal-ma Liebfrauenkirche Kilisesi’dir. Universum Bremen ise eğlenceli ve eğitici bir alan olarak karşı-nıza çıkmaktadır. Bremen’in en eski evlerinin bulunduğu Sch-noor, merkez meydana yalnızca beş dakika mesafede bulunmak-ta ve birbirinden ilginç ev yapı-mı hediyelik alışveriş eşyalarının bulunduğu, daracık sokaklı ve sivri çatılı 15. yüzyıl mimarisinin etkileriyle günümüzde varlığını

koruyan farklı bir atmosfere sa-hip küçük ve samimi bir yer.

Eğer Mart ayı içerisinde Bre-men’de bulunuyorsanız, içerisin-de bulunduğunuz ayın üçüncü gününde uzun ve soğuk geçen kışa elveda diyerek baharı karşı-layan festivale de katılabilirsiniz.

EKİM 2014ECAMPUSMAG.COM 47

Game of ThronesHer girdiğiniz ortamda adını en az bir kez de olsa duyduğunuz, tüm sezonları merakla bekle-nen, hikâyesi, entrikaları, oyun-cu kadrosu ve görsel efektleri ile 4 senedir gönlümüzde taht kur-mayı başaran Game Of Thro-nes, yedi soylu ailenin efsanevi Westeros toprakları için verdiği mücadeleyi konu alıyor. HBO tarafından yayınlanan dizinin yalnızca birinci sezon bütçesi yaklaşık 60 milyon dolar olarak biliniyor. Her yıl diziye katılan onlarca karakter de düşünüldü-

ğünde Game Of Thrones bu za-mana kadar yapılmış en yüksek bütçeli dizi projesi olarak tarihe geçiyor. 4. sezonu geride kalan Game Of Thrones’un yeni sezon fragmanları sosyal medyada dönmeye devam ederken dizi-nin 5. Sezonunun yayınlanacağı tarih ise henüz netlik kazan-madı. 2015 yılının ilkbahar ay-larında gösterime girecek olan Game Of Thrones, çevre yapan diziler listesinde de tahta otur-mayı başarıyor.

Her girdiğiniz ortamda adını en az bir kez de olsa duyduğunuz, tüm sezonları merakla bekle-nen, hikâyesi, entrikaları, oyun-cu kadrosu ve görsel efektleri ile 4 senedir gönlümüzde taht kur-mayı başaran Game Of Thro-nes, yedi soylu ailenin efsanevi Westeros toprakları için verdiği mücadeleyi konu alıyor. HBO tarafından yayınlanan dizinin yalnızca birinci sezon bütçesi yaklaşık 60 milyon dolar olarak biliniyor. Her yıl diziye katılan onlarca karakter de düşünüldü-

ğünde Game Of Thrones bu za-mana kadar yapılmış en yüksek bütçeli dizi projesi olarak tarihe geçiyor. 4. sezonu geride kalan Game Of Thrones’un yeni sezon fragmanları sosyal medyada dönmeye devam ederken dizi-nin 5. Sezonunun yayınlanacağı tarih ise henüz netlik kazan-madı. 2015 yılının ilkbahar ay-larında gösterime girecek olan Game Of Thrones, çevre yapan diziler listesinde de tahta otur-mayı başarıyor.

BU DİZİLER ÇEVRE YAPIYOR!

True DetectiveŞu sıralar izlemeseniz bile je-nerik müziğine hayran bırak-tıran ve adından en çok söz ettiren diziler listesinde True Detective ikinci sırayı alıyor. Birinci sezonu 8 bölümden oluşan ve 9 Mart 2014’te ilk gösterimi yapılan True Dete-ctive, 17 yıl boyunca Louisia-

na’da bir seri katili yakalamak için iz süren Louisiana Eyalet Polisi Kriminal Soruşturma Şubesi’nden iki cinayet ma-sası dedektifinin öyküsü konu alındı. Henüz çok yeni olması-na rağmen eleştirmenlerden tam not alan dizinin yeni sezo-nunun 2015 yılında gösterime

girmesi bekleniyor. Başrolle-rinde Matthew McConaughey, Woody Harrelson, Michelle Monaghan, Michael Potts ve Tory Kittles yer aldığı True Detective’i henüz izlemediy-seniz, sohbetlerden uzak kal-mamak adına bir an önce dizi-ye başlamanızı öneririz.

SİNEMA DİZİLER

EKİM 2014 ECAMPUSMAG.COM48

Sherlock

Shameless

Sir Arthur Conan Doyle’un efsanevi ka-rakteri Sherlock Holmes, 21. Yüzyılın

Londra’sında, Benedict Cumberbatch ile hayat buluyor. En iyi mini dizi dalında Emmy

ödülü sahibi olan Sherlock, keskin zekâsı ve vefalı yardımcısı Dr. Watson ile tüm gizemleri,

Baker Street’te bulunan evinden ona has yöntem-lerle çözmeye devam ediyor. Her sezonda 3 bö-lümün yer aldığı Sherlock’un bir bölümü yaklaşık olarak bir buçuk saat uzunluğunda. 4. Sezonun çe-kimlerine henüz başlanıldığı ve dizinin gösterime

2016 yılında gireceği dedikoduları kulislerde dolaşırken, çok geç kalmadan sizleri Sher-

lock Holmes’ün dünyasına davet ediyoruz.

Sıra dışı bir komedi dram ikili-sine hazır olun. Shameless ile dünyanın en utanmaz adamı ve ailesinin Chicago’nun varoş bir semtinde yaşadıklarına ta-nık olacaksınız. Ailesi ile ala-kası olmayan altı çocuk babası sahtekâr, alkolik ve uyuşturucu bağımlısı bir adam olan Frank Gallagher’in yaşamı Ameri-kan TV otoriteleri tarafından

en beğenilen diziler listesinde Shameless’ı zirveye taşıdı. İlk gösterimi 9 Ocak 2011 tarihinde yapılan dizinin Türk versiyonu-nun da yapılacağı ve aile babası Frank Gallagher rolünü Ferhan Şensoy’un oynayacağı setlerde dolaşan dedikodular arasın-da. Shameless’ın 5. Sezonu ise Ocak 2015 tarihinde yayınlana-cak.

FEST KONSERLERLE DOLU BİR YAZ

Herkesin çocukluğunda Nysn’c’ in yer etmesiy-le başlayıp solo kariyerine devam eden Justin Timberlake, dünya turnesi kapsamında 26 Mayıs 2014’te İstanbul Teknik Üniversitesi Stadyu-munda ilk kez Türkiye’de sahneye çıktı. Bu performansın biletleri bir öğrenci için tuzlu olsa da bütün stadyumu doldurmayı başaran ve Until The End Of Time adlı şarkısını Soma’da hayatını kaybedenlere adayan Timberlake; “Bu şarkıyı Soma felaketinde hayatını kaybedenlere adıyo-rum, herkes onlar için bir ışık yaksın” dedi.

%100 Fest başta Massive Attack, Kaiser Chiefs ve Soundgarden olmak üzere Trentemøller ,

Wild Beasts, Ceza, Mor ve Ötesi, Rebel Moves, Malt, Foma, Ceylan Ertem, The Away Days,

Özge Fışkın, Gren ve Narda Afrika gibi isimlere ev sahipliği yaptı. Massive Attack’ın verdiği poli-

tik mesajlar ise geceye damgasını vurmuştu.

26 MAYIS İTÜ STADYUMU

6 HAZİRAN KÜÇÜKÇİFTLİK

PARK

EKİM 2014 ECAMPUSMAG.COM50

Avrupa turnesi kapsamında ülkemize gelen Metallica’yı tam 30 bin kişi karşıladı. Master of Puppets, Creeping Death şarkılarını canlı söyleyen Metallica’ya Pentagram ön grup olarak eşlik etti. Bu konserde ise Metallica’nın By Request proje-siyle sahnede çalacağı şarkıları internet anketi ile hayranlarının fikrini alarak belirlemesi oldukça beğeni topladı.

Basement Jaxx, Mogwai, Oh Land, Modese-lektor DJ set, Jaguar Skills, Gunesta, Moderat,

Bonobo, Omar Souleyman, Mø, Bubituzak, Yüzyüzeyken Konuşuruz, Oldies But Goldies,

Mabbas, Style-Ist, Cowboys & Aliens ve daha birçok sanatçının olduğu One Love izleyiclere

sadece bir müzik şöleni sunmaktan öteye, yaza merhaba niteliğinde idi. Omar Souleyman’ın

ise performansı ile konserde, “Nerede olursa-nız olun hepiniz Anadolu çocuğusunuz” mesajı

vererek bütün izleyicileri halay ve oyun havasına davet etmesi hafızalardaki yerini aldı.

Midtown Fest; sırasıyla Telepotik, TheAway Days, Thought Forms, The ringo Jets, Savages’in sahneye çıkmasından sonra, yeni bir

müzik akımı başlatarak tüm dünyanın beğenisini kazanan Portishe-ad’ın Türkiye’deki ilk performansını sahnelemesi ile gerçekleştirildi.

Wandering Star’ın düşürülmüş temposu ile “Dummy”i izleyiciyle beraber söylemesi ve “Machine Gun”ın politik görüntüler eşliğinde

çalınması, konuklarının gönlünde bir kez daha taht kurmasına sebep olurken, festivali de unutulmazlar arasına taşımıştı.

13 TEMMUZ İTÜ STADYUMU

15 HAZİRANPARKORMAN

20 AĞUSTOS KÜÇÜKÇİFTLİK PARK

EKİM 2014ECAMPUSMAG.COM 51

SİNEMAİKİ GİTAR KONSERİ

Kültürel Etkinlik

Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı tarafından dü-zenlenen İki Gitar Konseri, Okut-man Maksut Alper Güncan’ın performansıyla, 21 Ekim’de mü-zikseverlerle buluşuyor. Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi Opera ve Bale Salonu’nda gerçekleş-tirilecek olan konser, Anadolu Üniversitesi KÜL 199 Kültürel Etkinlikler dersi kapsamında de-ğerlendirilmektedir.

Düzenleyen: Devlet Konservatuarı

Yer: Atatürk Kültür ve Sanat Merke-zi Opera ve Bale Salonu

Başlangıç: 21.10.2014 Saat: 19.00

F.JU GOTHE

Anadolu Üniversitesi Eğitim Fa-kültesi tarafından düzenlenen film gösterilerinin bu ayki ko-nuğu, bir Alman yapımı kome-di filmi olan F.ju Göhte. Filmin konusu ise şöyle: Soyguncu-luktan hapis yatmış bir sabıkalı olan Zeki Müller’in soygun sı-rasında çalmış olduğu paraları sakladığı araziye bir okul yapıl-mıştır. Buraya yedek öğretmen olarak gelen Zeki’nin amacı, o paralara bir an önce ulaşıp ha-yatını yaşamaktır. Öğretmenlik kariyerine kısa sürede adapte olan Zeki için işler iç de sandı-ğı kadar kolay ilerlemeyecektir.

Düzenleyen: Eğitim Fakültesi Yer: AÜ Kırmızı Salon

Etkinlik Tarihi: 22.10.2014 - 18.00

KONSER

TİYATROKOMEDİ TERAPİ DOĞAÇLAMA TİYATROSU

Kültürel Etkinlik

Anadolu Üniversitesi doğaçlama tiyatro grubu “Komedi Terapi” yeni dönemin ilk gösterisiyle izleyici karşısına çıkıyor. Her yıl öğrenciler tarafından büyük bir ilgiyle takip edilen ve 6 yıldır gösterilerini sür-düren grup, demokratik bir yönetim anlayışını benimseyerek her yıl gruba yeni yetenekler kazandırıyor. Komedi Terapi Doğaçlama Ti-yatro Grubu Gösterisi, Anadolu Üniversitesi KÜL 199 Kültürel Etkin-likler dersi kapsamında değerlendirilmektedir.

Düzenleyen: İletişim Bilimleri Fakültesi Yer: Sinema Anadolu

Etkinlik Tarihi: 11.10.2014 Saat: 19.00

Kampüs’te Neler Oluyor?

TOPLANTI

AEGEE 13. OLAĞAN GENEL KURULU

AEGEE Eskişehir, Anadolu Üniversitesi Kırmızı Salonda bu yıl 13.sünü gerçekleştireceği genel kurula hazır-lanıyor. 11 Ekim 2014 tarihinde gerçekleşecek etkinlik, AEGEE kulübünün yeni yönetimini seçmesi ve bütçe

konularının konuşulması gibi konuları ele alacak.

Düzenleyen: AEGEE Eskişehir Yer: AÜ Kongre Merkezi Kırmızı Salon

Etkinlik Tarihi: 11.10.2014 Bitiş Tarihi: 12.10.2014

BU AY NE YAPMALI?

HASAN YALÇIN KARİKATÜR SERGİSİ Kültürel Etkinlik

Anadolu Üniversitesi Karikatür Sa-natını Araştırma ve Uygulama Mer-kezi tarafından düzenlenen “Hasan Aycın Karikatür Sergisi” 1 Ekim Çar-şamba günü Anadolu Üniversitesi Eğitim Karikatürleri Müzesi’nde ka-rikatür severlerle buluşmaya başla-dı. Sergi, 28 Kasım’a kadar Anadolu Üniversitesi Eğitim Karikatürleri Müzesi’nde yer alacak. Ayrıca Ha-san Aycın’ın Karikatür Sergisi, Ana-dolu Üniversitesi KÜL 199 Kültürel Etkinlikler dersi kapsamında değer-lendirilmektedir.

Düzenleyen: Karikatür Sanatları Araştıma ve Uygulama Merkezi

Yer: Eğitim Karikatürleri Merkezi Başlangıç: 01.10.2014

Bitiş: 28.11.2014 - 14.00

SERGİ

EKİM 2014 ECAMPUSMAG.COM52

Eskişehir’de Neler Oluyor? TİYATRO

JEANNE D’ARC’IN ÖTEKİ ÖLÜMÜ

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Oyuncuları tara-fından hazırlanan “Jeanne d’Arc’ın Öteki Ölümü” adlı yeni oyununun ilk gösterimi 8 Ekim Çarşamba günü gerçekleşti. Bulgar oyun yazarı Stefan Tsanev’in “Jeanne D’arc’ın Öteki Ölümü” adlı oyununu Hal-ler Gençlik Merkezi Tepebaşı Sahnesi’nde tiyatro severlerle buluş-turacak. Oyunun yönetmenliğini Devlet Tiyatrosu sanatçısı oyuncu ve yönetmen Yunus Emre Bozdoğan yapacak. Müzikleri Fatih Veli Ölmez’e ait olan oyunun Dekor Tasarımı Barış Dinçel’e, Kostüm Ta-sarımı Tülay Kale’ye, Işık Tasarımı ise Ersen Tunççekiç’e ait. İnsan yaşamak için ölümü seçebilir mi sorusundan yola çıkılarak yeryü-zündeki savaşlara, zulümlere ve katliamlara dikkat çekilen oyunda şehir tiyatrosu sanatçıları Özlem Baykara Danacı, Sinan Demirer ve Hakkı Kuş rol alacak.

Düzenleyen: Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Yer: Haller Gençlik Merkezi Tepebaşı Sahnesi

Etkinlik Tarihi: 16.10.2014 Saat: 20.00

PEK YAKINDA

2 Ekim 2014 tarihinde gösterime giren Cem Yılmaz’ın son filmi Pek Yakında, bayram telaşesinden izle-yememiş olanlar için Eskişehir’deki tüm sinemalarda izleyicilerle bu-luşmayı bekliyor. Yönetmenliği ve senaryosu Cem Yılmaz’a ait olan ya-pımda Yılmaz’ın yanı sıra Tülin Özen, Zafer Algöz, Özkan Uğur, Ozan Gü-ven, Çağlar Çorumlu, Cengiz Boz-kurt, Zerrin Tekindor, Hare Sürel, Ayşen Gruda ve Ülkü Duru gibi pek çok önemli isim yer alıyor. Film, ha-yatını korsancılık yaparak kazanan Zafer’in bu mesleği bırakmazsa ka-rısını bırakmak zorunda kalacağı-nı anlamasıyla, her zaman hayalini kurduğu Türk yapımı fantastik filmi çekebilmek adına setlerde oyuncu asistanlığı yaparak arkadaşlarına ulaşması sürecini ve bu süreçte eki-bin başına gelen komik olayları konu alıyor.

Yönetmen: Cem Yılmaz Gösterim: 02.10.2014 Tür: Dram & Komedi

Oyuncular: Cem Yılmaz, Tülin Özen, Zafer Algöz, Özkan Uğur, Ozan Güven,

Çağlar Çorumlu

SİNEMA

ESKİŞEHİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SENFONİ ORKESTRASI SEZON AÇILIŞ KONSERİ

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi sanatseverler için senfoni konserlerine hız kesmeden devam ediyor. Orkestra şefliğini Ender Sakpınar’ın gerçekleştireceği, Can Çakmur’un solist olarak katılacağı senfoni konseri, 10 – 11 Ekim tarihlerinde Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Kültür Sarayı’nda senfoni tutkun-

ları ile buluşacak.

Düzenleyen: Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Yer: EBB Sanat ve Kültür Sarayı

Etkinlik Tarihi: 10.10.2014 Saat: 20.00

SENFONİ

4. ULUSLARARASI ESKİŞEHİR ŞİİR BULUŞMASI

Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması Tepebaşı Belediyesi tarafından düzenleniyor ve bu yıl dördüncüsü gerçekleştiriliyor. Tepebaşı Be-lediyesi Özdilek Sanat Merkezi’nde düzenlenecek olan etkinlik 3 gün sürecek.

Düzenleyen: İletişim Bilimleri Fak. Yer: Tepebaşı Belediyesi Özdilek Sanat Merkezi

Başlangıç: 09.10.2014 Bitiş: 12.10.2014

DİNLETİ

BU AY NE YAPMALI?

EKİM 2014ECAMPUSMAG.COM 53