117
T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI TÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ZAYIFLAMA NEDENLERİ VE BU İLİŞKİNİN GÜÇLENDİRİLMESİNDE İŞKUR’UN ROLÜ Sinan OK İstihdam ve Meslek Uzman Yardımcısı Ankara 2008

EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

T.C.ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞITÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİİLİŞKİNİN ZAYIFLAMA NEDENLERİ VE BU İLİŞKİNİN

GÜÇLENDİRİLMESİNDE İŞKUR’UN ROLÜ

Sinan OKİstihdam ve Meslek Uzman Yardımcısı

Ankara 2008

Page 2: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak
Page 3: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

T.C.ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞITÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİİLİŞKİNİN ZAYIFLAMA NEDENLERİ VE BU İLİŞKİNİN

GÜÇLENDİRİLMESİNDE İŞKUR’UN ROLÜ(Uzmanlık Tezi)

Sinan OKİstihdam ve Meslek Uzman Yardımcısı

Tez DanışmanıAşkın KELEŞDaire Başkanı

Ankara 2008

Page 4: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

KABUL SAYFASI

TÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE

İstihdam ve Meslek Uzman Yardımcısı Sinan OK’a ait, “Ekonomik Büyüme ile

İstihdam Arasındaki İlişkinin Zayıflama Nedenleri ve Bu İlişkinin Güçlendirilmesinde

İŞKUR’un Rolü” adlı bu Tez, Yeterlik Sınav Kurulu tarafından UZMANLIK TEZİ

olarak kabul edilmiştir.

Unvanı Adı ve Soyadı İmzası

Başkan :

Üye :

Üye :

Üye :

Üye :

Tez savunma tarihi : ..…/……/20…..

Page 5: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

TEZDEN YARARLANMA

Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü İstihdam ve Meslek Uzman Yardımcısı

Sinan OK tarafından hazırlanan bu Uzmanlık Tezinden yararlanma koşulları aşağıdaki

şekildedir:

1. Bu Tez fotokopi ile çoğaltılabilir.

2. Bu Tez, pdf formatında internet ortamında yayınlanabilir.

3. Bu Tezden yararlanılırken kaynak gösterilmesi zorunludur.

Sinan OKİstihdam ve Meslek Uzman Y.

..…/……/20…..

İmza

Page 6: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

i

ÖNSÖZ

“Ekonomik Büyüme ile İstihdam Arasındaki İlişkinin Zayıflama Nedenleri ve

Bu İlişkinin Güçlendirilmesinde İŞKUR’un Rolü” isimli bu çalışmada; ekonomik

büyüme ve istihdam kavramları arasında var olan bağlantının boyutları ve devam eden

ekonomik büyümeye paralel bir istihdam artışının neden oluşamadığı sorununun

sebepleri açıklanmaya çalışılmıştır. Büyümenin bir bileşeni olan emek faktörünün veya

beşeri sermayenin büyümeye katkısıyla, oluşan büyümenin yeni istihdam olanaklarını

ne kadar oluşturabileceği çok yönlü incelenmesi gereken bir konudur. Bu çalışmada,

“İstihdamsız büyüme” kavramının gerçekliği ne ölçüde doğrudur? Milli gelirin sektörel

dağılımı ile istihdamın sektörel dağılımı, emek verimliliği açısından neyi ifade eder?

Mevcut tarımsal çözülmenin büyüme-istihdam ilişkisinin zayıflamasında payı nedir?

Ekonomik büyümenin istihdam kaynaklı olmayışında, işgücü piyasasının cinsiyetçi

dağılımının payı var mıdır? gibi sorulara cevap aranacaktır. Ekonomik büyümenin

sürekliliğinin dünyadaki krizin etkisiyle sekteye uğrayabileceği son gelişmeler bu

konuların önemini arttırmıştır.

Çalışmada, istihdam artış oranının düşük oluşu; tarım sektöründen kopan nüfus,

işgücü piyasasının cinsiyetçi yapılanması ve diğer bazı nedenlere bağlanarak ele

alınmıştır. Ekonomik büyümenin sürekliliği durumunda istihdamın ve işgücüne

katılımın arttırılmasına yönelik genel ve özel alınabilecek tedbirlere yönelik önerilerde

bulunulmaya çalışılmıştır. Çalışmanın, Kurum hizmetleri açısından faydalı olması ve

konu ile ilgili yapılacak diğer çalışmalara kaynak teşkil etmesi temennisiyle; üç yıllık

yetişme döneminde ve Tez hazırlık sürecinde desteklerini gördüğümüz yöneticilerimize,

Tez danışmanım ve Daire Başkanımız Sayın Aşkın KELEŞ’e, araştırma aşamasında

maddi manevi desteklerini esirgemeyen arkadaşlarıma, birlikte çalıştığımız süreçte ve iş

yaşamında sürekli dayanışma içinde olan ve Tez sürecinde de benden yardımlarını

esirgemeyen başta Yücel KARAKOYUN olmak üzere İstihdam ve Meslek

Uzmanlarına, bilgi ve tecrübelerinden doğrudan ya da dolaylı olarak faydalandığım

Kurum personeline, aileme ve eşime teşekkürlerimi sunuyorum.

Page 7: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

ii

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ..........................................................................................................................................İ

İÇİNDEKİLER........................................................................................................................... İİ

TABLO LİSTESİ ......................................................................................................................İV

ŞEKİL LİSTESİ ......................................................................................................................... V

KISALTMALAR.......................................................................................................................Vİ

GİRİŞ............................................................................................................................................ 1

BİRİNCİ BÖLÜM

GENEL KAVRAMLAR VE GÖRÜNÜNMLER

1.1 EKONOMİK BÜYÜME................................................................................................ 31.1.1 Ekonomik Büyüme Modellerine Genel Bir Bakış ................................................. 61.1.2 Ekonomik Büyümenin Kaynakları ve Emeğin Rolü ............................................ 9

1.2. DÜNYADADA EKONOMİK BÜYÜMENİN VE İSTİHDAMIN DURUMU ........ 131.2.1 Ekonomik Büyümenin Durumu ........................................................................... 131.2.2 Nüfus, İşgücü Piyasası Ve İstihdam ..................................................................... 19

1.2.2.1 Nüfus Gelişmeleri ............................................................................................ 191.2.2.2 İşgücü Piyasası Ve İstihdam............................................................................. 23

1.3. TÜRKİYE’DE EKONOMİK BÜYÜME VE İSTİHDAM ....................................... 271.3.1 Ekonomik Büyüme ................................................................................................ 271.3.2 İşgücü Piyasası ....................................................................................................... 301.3.3 İstihdamın Sektörel Dağılımının Değişimi........................................................... 331.3.4 İstihdamın Son Durumu........................................................................................ 36

İKİNCİ BÖLÜM

EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM İLİŞKİSİNİ ZAYIF TUTAN NEDENLER

2.1 TARIMSAL ÇÖZÜLMENİN İSTİHDAMA ETKİSİ .............................................. 452.2 İŞGÜCÜ PİYASASININ CİNSİYETÇİ OLUŞU/MUNUN ETKİSİ....................... 522.3 DİĞER NEDENLER.................................................................................................... 65

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

İŞKUR VE YAPABİLECEKLERİ

3.1 İŞKUR’UN GENEL YAPISI....................................................................................... 703.2 İŞKUR’UN FAALİYETLERİ..................................................................................... 71

3.2.1 İş Münhallerinin (Açık İşlerin) İstatistiklerinin Hazırlanması ......................... 713.2.2 Mesleki Emek Seyyaliyetinin Düzenlenmesi İçin Mesleğe Yöneltme Ve MeslekiEğitime Önem Verme ....................................................................................................... 723.2.3 İşkolları Arasında İşgücünün Optimum Dağılımını Sağlamak ......................... 73

Page 8: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

iii

3.3 İŞKUR’UN EKONOMİK BÜYÜME VE İSTİHDAM İLİŞKİSİNDEYAPABİLECEKLERİ................................................................................................. 76

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME ........................................................................................... 80

EKLER....................................................................................................................................... 86

EK-1: ÜLKELERİN EKONOMİK BÜYÜKLÜK GÖSTERGELERİ ............................ 86EK-2: ÜLKELERİN İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ ........................................ 93

KAYNAKÇA ........................................................................................................................... 101

ÖZGEÇMİŞ............................................................................................................................. 105

Page 9: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

iv

TABLO LİSTESİ

Tablo 1: Dünya Ülkelerinde Kişi Başına Düşen Gelir (Sabit Fiyatlarlar, Dolar) ...........17

Tablo 2: Dünya İşgücü Piyasası Anahtar Kavramları ...................................................25

Tablo 3: Ağustos 2008 Dönemi İşgücü Piyasası Göstergeleri ......................................32

Tablo 4: Türkiye İşgücü Piyasası 2002-2007 ...............................................................33

Tablo 5: İstihdamın Sektörel Dağılımının Değişimi 1923-2007 ...................................35

Tablo 6: 2007 İstihdam Göstergeleri............................................................................37

Tablo 7: İstihdamdakilerin Mesleki Sınıflara Göre Dağılımı........................................38

Tablo 8: Meslek Çeşitleri Ve Çalışan Sayısı ................................................................39

Tablo 9: İşteki Duruma Göre Toplam İstihdam............................................................40

Tablo 10: İstihdamdakilerin Nüfus Ve Yoksul Nüfus İçindeki Oranı ...........................41

Tablo 11: Kadın İşgücü ve Bağımlılık Oranı İlişkisi ....................................................44

Tablo 12: 2007 Yılında Sektörlerde Kişi Başına Düşen Hasıla ....................................47

Tablo 13: GSMH’nın Sektörel Dağılımının Tarihi Değişimi........................................50

Tablo 14: Farklı Ülkelerde Zorunlu Eğitim..................................................................54

Tablo 15: İşgücü İçerisinde Eğitim Durumlarına Göre Kadınların Erkeklere Oranı......54

Tablo 16: İstihdamdakilerin Eğitim Durumlarına Göre Kadınların Erkeklere Oranı .....55

Tablo 17: İşsizlik Oranlarının Eğitim Durumlarına Göre Kadınların Erkeklere Oranı ..58

Tablo 18: Türkiye'de Eğitim Durumlarına Göre İşgücü Piyasası (2006)......................59

Tablo 19: İşgücü Piyasası Denklik Göstergeleri...........................................................60

Tablo 20: Kısmı-Tam Zamanlı Çalışma Göstergeleri 1 ................................................62

Tablo 21: Kısmı-Tam Zamanlı Çalışma Göstergeleri 2 ................................................63

Tablo 22: İŞKUR’un Genel Faaliyetleri ......................................................................72

Tablo 23: İŞKUR’un Faaliyetleri 1..............................................................................73

Tablo 24: İŞKUR’un Faaliyetleri 2..............................................................................75

Page 10: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

v

GRAFİK LİSTESİ

Grafik 1: Dünyada İşteki Duruma Göre İstihdam.........................................................26

Grafik 2: Türkiye’de Negatif Büyüme Yılları ..............................................................28

Grafik 3: İstihdamın Sektörel Değişiminin Görünümü.................................................36

Grafik 4: GSMH’nin Sektörel Dağılımının Değişimi ...................................................48

Grafik 5: Tarım Sektörünün İstihdam İçindeki Oransal Değişimleri ............................49

Grafik 6: İstihdamın Yaş Dağılımı...............................................................................56

Grafik 7: Eğitim Düzeylerine Göre İşsizlik Oranları ....................................................57

Page 11: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

vi

KISALTMALAR

a.g.e. : adı geçen eser

a.g.m. : adı geçen makale

a.g.r. : adı geçen rapor

AB : Avrupa Birliği

ABD : Amerika Birleşik Devletleri

ADNKS : Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi

AR-GE : Araştırma&Geliştirme

BM : Birleşmiş Milletler

BSB : Bağımsız Sosyal Bilimciler

BDT : Bağımsız Devletler Topluluğu

CIA : Amerika Merkezi Haber Alma Ajansı

DB : Dünya Bankası

Der. : Derleyen

DGD : Doğrudan Gelir Desteği

DPT : Devlet Planlama Teşkilatı

DTÖ : Dünya Tarım Örgütü

ESF : Avrupa Sosyal Fonu

GSMH : Gayrı Safi Milli Hasıla

GSYİH/GSYH :Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla

HİA : Hanehalkı İşgücü Anketleri

İİBF : İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi

IMF : Uluslar Arası Para Fonu

ILO : Uluslar arası Çalışma Teşkilatı

IPA : Katılım Öncesi Yardım Aracı

İSCO 88 : Uluslar Arası Meslek Sınıfları Kodlama Standartları

İŞKUR : Türkiye İş Kurumu

JAP : İstihdam Politikası Önceliklerinin Ortak Değerlendirilmesi Belgesi

KSGM : T.C. Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü

MPM : Milli Prodüktivite Merkezi

MDG’s : The Millennium Development Goals/ Bin Yıl Kalkınma Hedefleri

MEB : Milli Eğitim Bakanlığı

OECD : Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü

Page 12: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

vii

OTP : Ortak Tarım Politikasına

ÖSYM : Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi

RG. : Resmi Gazete

s. : sayfa

S. : Sayı

TİSK : Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu

TMO : Toprak Mahsulleri Ofisi

TRUP/ARIP : Tarım Reformu Uygulama Projesi

vd. : ve diğerleri

YTL : Yeni Türk Lirası

Page 13: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

1

GİRİŞ

Çalışma hayatı dinamik bir alandır ve makro politikalardan doğrudan etkilenir.

Mevcut global değişimler klasik anlamda kas gücüne dayalı istihdamın değerini

azaltmaktadır. Teknolojik gelişmelerle beraber bilişim teknolojilerinin üretim

süreçlerine dahil olması, ve kadın- erkek okullaşma farkının giderek azalması,

kadınların işgücüne ve istihdama dahil olmasını kolaylaştırabilmektedir. Ülkelerin tarihi

gelişme süreçlerinde sektörel dağılım hem GSMH’da hem de istihdamda bir değişim

sergilemektedir. Bunlarla beraber hukuk dahil tüm sosyal düzen kuralları içerisinde,

istihdam dahil diğer tüm alanlarda, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine sebep olan her

konuda, bir bütün olarak paradigma değişikliği de gereklidir. Çünkü yoksulluk ve

işsizlik hem dünyada hem de Türkiye’de henüz istenen düzeylere indirilebilmiş değildir.

Türkiye’de 2000 sonrası krizlerden, gerçekleştirilen güçlü kurumsal ve yapısal

reformlar sayesinde 2007 yılına kadar süren benzeri görülmemiş bir yüksek büyüme

evresi desteklenmiştir. Ancak yakın dönemde gerilimler ortaya çıkmış ve ekonominin

geniş kesimlerinde rekabet gücü kaybı, uluslar arası koşullarda kötüleşme ve iç güvenin

zayıflaması ve bazı diğer nedenlerden büyüme yavaşlamıştır. Hükümetin makro

ekonomik politika çerçevesini güçlendirmeye ve sanayiinin rekabet gücünü ve istihdam

yaratma kapasitesini artırmaya dönük girişimleri ekonominin güçlü büyüme rotasını

sürdürmesine yardım edecektir.1 Bu sürekli büyüme evresi ancak isithdam artışı

sağlayabilirse anlamlı olacaktır.

Türkiye işgücü piyasasında, tarımın ağırlığı fazla olup bu durum hala gizli

işsizliğe yol açmaktadır. 2001 yılından bu yana devam eden tarımsal çözülme, bu

sektörden ayrılan ve çoğunlukla kalifiye olmayan, eğitim düzeyi düşük olanların ve

çoğunlukla kadınların işgücü piyasasından çekilmesine sebep olmaktadır. Tarımdaki

çözülme kontrollü olamamakta ve istihdam azalmasına yol açmakta, yoksulluk ve

işsizlik istenilen düzeylere çekilememektedir.

“Ekonomik Büyüme ile İstihdam Arasındaki İlişkinin Zayıflama Nedenleri ve

Bu İlişkinin Güçlendirilmesinde İŞKUR’un Rolü” adlı bu çalışmada temel amaç;

1 OECD 2008 Türkiye Raporu, Yönetici Özeti, s.1.

Page 14: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

2

istikrarlı bir ekonomik büyüme ve istihdam artışı arasında var olması gereken

bağlantının boyutları ve devam eden ekonomik büyümeye paralel bir istihdam artışının

neden oluşamadığı sorununun nedenlerini açıklamaya çalışmak ve istihdamın artırılması

için İŞKUR tarafından alınabilecek tedbirlere yönelik öneriler sunmaktır. Bu temel

amaçla beraber “İstihdamsız büyüme” “istihdam yaratmayan büyüme” “yoksullaştıran

büyüme” kavramlarının denk geldiği “ekonomi doğruları” ve bunların nedenleri de

incelenecektir. Ekonomik büyümenin, yeterince istihdam artışı sağlanmadan nasıl

sağlandığı ve bu durumun sürdürülebilir olmasının ne anlam ifade ettiği çok önemlidir.

Ayrıca ekonomik büyüme olmadan yeni istihdam olanaklarının nasıl sağlanacağı veya

sağlanamayacağı da göz ardı edilmeden tartışılacaktır. Mevcut tarımsal çözülmenin

büyüme-istihdam ilişkisinin zayıflamasındaki payı ve bunun dışındaki nedenlerin

yeterince analiz edilmemesinin sakıncaları da ifade edilecektir. Ayrıca toplumsal

cinsiyet eşitsizliğine dayalı bir yapı içindeki işgücü piyasasında, istihdam artışı ile

ekonomik büyüme arasındaki kopukluğun cinsiyet endeksli nedenlerine de

değinilecektir.

Çalışmanın ilk bölümünde ekonomik büyüme ve istihdam kavramlarının

açıklamaları ve bunların Türkiye ve Dünya görünümlerine değinilmiştir. Çalışmanın

temel konusu ikinci bölümde incelenmeye çalışılmış olup Türkiye’de devam eden

ekonomik büyümenin neden istihdam oluşturamadığı açıklanmaya çalışılmıştır. Üçüncü

bölümde ise İŞKUR ve İŞKUR’un yeni istihdam olanakları oluşturmasında

yapabilecekleri anlatılmıştır.

Page 15: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

3

BİRİNCİ BÖLÜM

GENEL KAVRAMLAR VE GÖRÜNÜMLER

1.1 EKONOMİK BÜYÜME

Ekonomik büyüme, hasılanın reel olarak artmasıdır.2 Ekonomik büyüme; belirli

bir dönemde (genellikle bir yılda) üretim kapasitesindeki artışa bağlı olarak mal ve

hizmet üretiminde ve milli gelirde meydana gelen artıştır.3 Ekonominin büyüme oranı,

reel GSYİH’nin artış oranıdır.4 Ekonomik büyüme, genel anlamı ile bir ekonominin

üretim kapasitesindeki artıştır. Üretim kapasitesindeki artış GSMH (Gayri safi Milli

Hasıla), GSYİH (Gayrisafi Yurtiçi Hasıla) ya da kişi başı GSMH veya GSYİH’daki

artış ile de ölçülebilir. GSMH, bir ülke vatandaşları tarafından ekonomide bir yıl içinde

üretilen nihai mal ve hizmetlerin piyasa değerlerinin toplamıdır. GSYİH ise sadece ülke

sınırları içinde üretilen mal ve hizmet toplamını kapsamaktadır. Yerleşiklerin

yurtdışında gerçekleştirdikleri mal ve hizmet üretimi GSYİH'nın dışındadır5. Ekonomik

büyüme en geniş açıdan bir ekonominin toplam üretim, toplam yatırım, toplam ithalat

ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

bir dönemden bir döneme artması şeklinde de tanımlanabilir.6

Bir ekonominin büyüyüp büyümediğine, veya küçülüp küçülmediğine makro

ekonomik muhasebe sistemlerinin temel kategorisi olan gayri safi yurtiçi hasılanın

(GSYİH) reel değişimleri izlenerek karar verilir. Belirli bir dönem içinde reel GSYİH

artmışsa, ekonomik büyüme gerçekleşmiştir. Ayrıca hasıla, ürün anlamına geldiğinden,

daha çok ürün anlamında, ulusal zenginlik artmış demektir.7

Bireylerin ve toplulukların temel amaçlarından biri, kendilerinin ve dahil

oldukları toplumların daha yüksek standartlarla yaşamasını istemektir. Sanayi devrimi

sonrasında başlayan büyüme ve kalkınma yarışı, ülkeler arasında beşeri ve ekonomik

2 Bocutoğlu, Ersan- Metin Berber- Kenan Çelik; İktisada Giriş, Akademi Yayınevi, 2000, s.209.3 Bocutoğlu, Ersan,vd. , a.g.e., s.378.4 Fischer, Stanley; Dornbusch, Rudiger, Makroiktisat, Akademi&McGraw-Hill Yayınları, 1998, s.11.5 Apak, Sudi; Uçak, Ayhan; “ Ekonomik Büyümenin Anlamlılığı Ve Gelişmişlik” MUFAD, Nisan 2007,

s.57-68.6 Kükçü, Havva Berrin, Doğrudan yabancı yatırımın ekonomik büyümeye etkisi ve Türkiye

uygulaması(1987-2006), 2007, Yüksek Lisans Tezi, s.1.7 Cesur, Ekrem Ersin; Çocukların Çalıştırılmasının Ekonomik Büyümeye Etkisi, 2006, Yüksek Lisans

Tezi s.22.

Page 16: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

4

farklılıkların oluşmasına, çok az kısmının gelişmiş ve birçoğunun gelişmekte

olan/kısmen geri kalmış ülkeler olarak tasnif edilmesiyle sonuçlanmıştır. İktisadi

büyüme sanayi devrimi sonrasında ve özellikle de İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana

ulusların zenginliğini ve yoksulluğunu belirleyen temel süreç konumuna gelmiş ve

dünyanın neredeyse her bölgesinde kişi başına üretim ve gelirde önemli artışlar

gerçekleşmiştir.8

Bütün ülkelerin en öncelikli hedefi ekonomik büyümeyi sürekli kılmaktır.

Makro ekonomik performans konusunda en önemli üç göstergeden ikisi ekonomik

büyüme ve işsizlik oranıdır.9 Reel GSYİH büyümesi, ekonomide var olan kaynak

miktarının değişmesi anlamına da gelir. Kaynaklar, uygun biçimde emek ve sermaye

diye ayrılır.10 Ekonomik büyüme oranı (hızı) bir önceki yıla göre reel milli gelirin yüzde

kaç arttığını gösteren bir orandır. Ekonomik büyüme oranını ölçmek için ifade edildiği gibi

aşağıdaki iki yöntem kullanılmaktadır.

1- Reel ulusal geliri (üretimi/tüketimi) ölçmek,

2- Kişi başına reel ulusal gelir oranındaki artışları ölçmek.

Ülkelerin ekonomik büyüme oranı ölçülürken üretilen mal ve hizmet miktarlarında

bir yıldan öbür yıla olan değişme dikkate alınmaktadır. Diğer bir ifadeyle büyüme oranı;

reel GSMH’deki değişimin, başlangıç reel GSMH değerine bölünmesiyle ifade edilir.11

Ekonomik büyümeyi anlatırken uzun dönem ve kısa dönem farklılıklarını da

ortaya koymak gerekir. Kısa dönemde, girdiler tam ve etkili istihdam edilemezken,

ülkenin mal ve hizmet piyasalarındaki toplam talep artışları aracılığıyla kişi başına

GSMH’de artışlar sağlanabilir. Bunda, özellikle hükümetlerin genişletici para, maliye,

döviz kuru ve dış ticaret politikalarının etkisi de söz konusu olabilir. Zaman içinde

meydana gelen bu kısa vadeli (üretim ölçeğinden bağımsız) dalgalanmalar büyüme

kuramlarının değil konjonktür kuramlarının inceleme konusunu oluşturur. Fakat

ekonomik büyümeden söz edebilmek için kişi başına GSMH’de ki artışların sürekli ve

reel olması gerekir. Bu artışlar, ancak uzun dönemde ülkenin üretim ölçeğinin veya

8 Pamuk, Şevket; “Dünyada ve Türkiye’de İktisadi Büyüme (1820-2005)” Uluslararası Ekonomi ve DışTicaret Politikaları 1 (2), 2007, s.3-26.

9 Fischer, a.g.e., s.13.10 Fischer, a.g.e., s.11.11 Kükçü, a.g.e., s.3

Page 17: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

5

potansiyelinin genişlemesi veya daha üretken kullanılması sayesinde ortaya

çıkartılabileceğinden, iktisadi büyüme sorunu, genellikle bir uzun vade sorunu olarak

kabul edilir. Büyüme, bu nedenle, makroekonomik anlamda daha çok arz cephesince

belirlenir.12 Kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) artışında en önemli

etkenlerden biri ekonomide gerçekleşen yapısal dönüşümdür (Tarımın GSYİH’deki

payının azalıp, sanayiinin payının artmasıdır).13 Bugün çoğu ülkede istihdam yapısı ve

işsizliğin boyutu, ülkedeki ekonomik gelişme ve sosyal kalkınma düzeyinin önemli bir

göstergesi olmaktadır. Milli gelirdeki artış da, ne kadar insana istihdam sağladığı ölçüde

anlam bulmaktadır.14

İstihdamla ekonomik büyüme arasındaki nedensellik ilişkisi doğal olarak tek

yönlü değildir. Yani sadece ekonomik büyüme istihdam yaratmaz; verimli bir istihdam

da ekonomik büyümeyi artırabilir.15 Bir ülke ekonomisinde ekonomik büyümeye

rağmen işsizlik oranlarının kaygı verecek düzeyde yüksek boyutlara ulaşması pek

açıklanabilir bir durum olarak görülemez. Zaten istihdamsız büyüme tartışmasının

dayanağı da bu tam olarak izah edilemeyen durumdur. Bugün gelişmiş ülkelerden

gelişmekte olan ülkelere kadar pek çok yerde ekonomik büyümeye rağmen istihdam

artmamakta, işsizlik oranı artmakta veya gerektiği kadar azaltılamamaktadır. Kuşkusuz

her ülkenin kendine özgü pek çok nedeni bulunmaktadır.16

Ekonomik büyüme gelir artışını, eğitim ve sağlık düzeylerinin yükselmesini,

verim artışını, teknolojik gelişmeyi ve benzer birçok faktörü kapsamaktadır. Bu

faktörlerin her biri ekonomik büyümeyi farklı yönlerden ifade etmektedir ve farklı

yönlerden etkilemektedir. Tüm bu faktörleri kapsayan ve ekonomik hayatın gittikçe

daha karmaşık hale gelen yapısı içerisinde, ekonomik büyüme göstergelerinin

tanımlanması ve ölçülmesi, kalkınma iktisatçılarının son yıllarda oldukça ilgisini

çekmektedir.17

12 Kükçü, a.g.e., s.4.13 Taymaz, Erol; Suiçmez, Halit, “Türkiye’de Verimlilik, Büyüme, Kriz” MPM, Ankara, 2005, s.64.14 Gürbüz, Yunus Emre, Avrupa Birligi’ne Uyum Sürecinde Türkiye’deki Tarım Politikaları, Tarımda

İstihdam Ve Gelir Dagılımı 2006, Yüksek Lisans Tezi, s.54.15 9.Kalkınma Planı, İşgücü Piyasası Özel İhtisas Komisyonu Raporu, s.1.16 Akkaya, Yüksel- Gürbüz, Rana, “Ekonomik Büyüme Ve İşsizlik Üzerine...” Ekonomik Büyümenin

Dinamikleri, Kaynaklar Ve Etkiler (Der. Bilin Neyaptı), T.E.K., 2006, s.185-196.17 Kıraçlar, Fatma Kaya; “Ekonomik Büyüme Modellerinde Beşeri Sermaye: İçsel Büyüme Modelinin

Analizi” 2005, Yüksek Lisans Tezi, s.15.

Page 18: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

6

1.1.1 Ekonomik Büyüme Modellerine Genel Bir Bakış

Büyüme kuramlarının amacı, bir ülke içindeki ekonomik büyüme oranını

belirleyen unsurları ve ülkeler arasında kişi başına gelir ve büyüme oranı farklılıklarının

nedenlerini açıklamaktır. Büyüme kuramları üzerinde yoğun çalışmaların yapıldığı iki

dönem olmuştur. Birinci dönem 1950’lerin sonu ve 1960’lar, ikinci dönem ise bundan

30 yıl sonra 1980’lerin sonu ve 1990’lardır. Birinci dönemdeki araştırmalar neo-klasik

büyüme kuramını oluşturmuştur. Bu dönem büyüme kuramlarına en büyük katkı Robert

Solow tarafından yapılmıştır. En yeni araştırmalar ise içsel büyüme kuramı diye

bilinmektedir. Bu kurama ilk katkılar Şikago Üniversitesi’nden Robert Lucas ve

Berkeley Üniversitesi’nden Paul Romer tarafından yapılmıştır.18

Ekonomik büyüme, bütün ülkeler arasında eşit düzeyde sürekli ve aynı hızla

gerçekleşmemiştir. Bazı ülkeler çok hızlı büyürken, bazıları ise ekonomik büyümeleri

daha yavaş olmuş bazıları da büyümemiştir. Bu nedenle uluslararası düzeyde

gözlemlenen büyüme oranlarındaki farklılığın nedenlerini açıklamaya yönelik farklı

büyüme türlerinin ve kaynaklarının incelendiği çalışmalar ortaya konmuş, çeşitli

büyüme kuramları literatüre girmiştir.19 Ekonomik büyüme modelleri dışsal ve içsel

ekonomik büyüme modelleri olarak ayrılabilirler. Harrod-Domar ve Neo-klasik

(Geleneksel) büyüme modelleri “dışsal” olarak kabul edilirken; teknoloji, Ar-Ge ve

beşeri sermayenin etkisini “veri” olarak değil “etkileyen” olarak ele alan modellerde

içsel büyüme modelleri olarak kabul edilmektedir.20

Seksenli yılların başına kadar teknolojik gelişmenin ekonomik büyüme ile olan

ilişkisinin dışsal olduğu kabul edilmekteydi. Büyüme teorisine katkı getiren geleneksel

Solow modeli de bu anlayış ile örtüşen bir yapıya sahipti. Genel olarak Solow modeli

üretimi yalnızca emek ve fiziksel sermaye girdileri ile açıklamaktaydı.21 Bu analiz ise

çok önemli girdilerin dikkate alınmaması anlamını taşıyordu.

18 Fischer, a.g.e., 269-270.19 Kükçü, a.g.e., s.13.20 Kükçü, a.g.e., s.12-49.21 Adak, Mehmet; Ar&Ge ve Ekonomik Büyüme, 2007, Yüksek Lisans Tezi, s.6.

Page 19: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

7

Büyüme teorisine yeni bir bakış getiren araştırmalarda, esasen yeni bir

teknolojik değişim teorisi sunulmaktan ziyade, yetkin insan gücünün sermaye olarak

tanımlandığı ve geniş anlamda “bilginin” üretim sürecinde kullanımının yaygınlaştığı

varsayımı ile oluşturulan denklemde, sermaye mallarındaki yatırımın verimliliğinin,

ekonominin gelişimi ile azalma eğilimine girmeyeceği ve böylece sermaye birikiminin

azalan verimliliğinin önlenmesinin mümkün olabileceği öne sürülmektedir. “Bilginin ve

insangücünün” büyüme denkleminde belirleyici olarak kabul edildiği neo-klasik

büyüme modellerinde, “araştırma ve geliştirme” teorileri son yıllarda üzerinde durulan

en önemli konu olmuştur.22

Uzun vadeli büyüme programları ve iktisadi gelişmenin dışsalları konularıyla

birlikte önemi artan beşeri sermaye olgusu, dikkatlerin eğitim ve sağlık üzerine

çekilmesine neden olmuştur. Ülkelerin eğitimli, bilimsel ve teknik bilgi sahibi

toplumlara dönüşmeleri de, okullaşma oranları, aktif nüfus eğitim düzeyi ve öğrenci

eğitim düzeyi dağılımları gibi yapısal göstergeler aracılığıyla izlenebilmekte ve

değerlendirilebilmektedir. İnsanların, kazanılmış ve faydalı yeteneklerini sermayenin bir

parçası olarak kabul eden Smith’e göre; üretim düzeyi, hem sermaye stokunun hem de

üretken işlerde çalışanların etkinliğinin bir fonksiyonudur. Bu bakımdan Smith, tıpkı

ekonomide olduğu gibi, eğitim kurumlarında da verimliliği sağlamak için öğrenim

sisteminin daha rasyonel ve objektif okullarla desteklenmesi gereği üzerinde durmuştur.

Eğitimin, büyüme ve istihdamla bağlantısı birçok açıdan ele alınmıştır.

R.Malthus eğitimi, nüfus artışının kontrol altına alınması ve iktisadi büyümenin

olumsuz etkilenmemesi için eğitimi gerekli görmüştür J.St.Mill ise eğitimi, insanın

kendini giderek geliştirmesi olarak ifade etmiştir. A.Marshall da ulusal bir yatırım

olarak gördüğü insana yatırımı en değerli sermaye kabul etmiştir. Klasik İktisatçıların

insanın üretim sürecinde bir sermaye malı gibi düşünülebileceği ve bu nedenle insana

yatırım yapılması gereğine yönelik görüşleriyle beraber, 1960’lı yıllara göre ihmal

edilen insana yatırım konusu, teknolojik gelişmelerle birlikte tekrar önem kazanmış ve

bu dönemle birlikte büyüme teorileri geliştirilmiştir.”23

22 Kıraçlar, a.g.e., s.74-75.23 Taymaz, a.g.e., 31.

Page 20: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

8

Her büyüme modeli kendine göre büyümenin unsurlarını açıklamaya çalışmıştır.

Bir büyüme modelinde, dengeli büyüme sürecinin üç unsuru bulunmaktadır. İlki,

fiziksel sermaye, emek, girişimcilik ve teknoloji gibi etmenleri içeren birikimin sosyal

getirisi, ikincisi özel girişimin sosyal getiriyi içselleştirebilmesi ve üçüncü olarak da,

birikimin finansman maliyeti büyüme oranlarını etkilemektedir. Sosyal getirinin yüksek

bir düzeyde olması, ekonomik büyüme oranını artırmaktadır. Ancak, verimliliğin

yüksek olmasına karşın, mülkiyet haklarının iyi korunmaması, yüksek vergi oranlarının

ve makro ekonomik risklerin varlığı, yatırımcıların istediği düzeyde kar elde etmelerini

engeller. Bu koşullar altında ekonomi yüksek sosyal getirilere rağmen yavaş büyür. 24

Bu yavaş büyümenin olduğu ama sosyal getirinin yüksek olduğu büyüme bir yerde artık

geçerliliği kalmayan bir iktisadi doğrudur. Daha çok yaygın olan ve yoksullaştıran

büyüme olarak literatüre geçen tersi bir durumdur.

Günümüz modern ekonomik büyüme literatüründe sürdürülebilir ekonomik

büyüme konusunda fiziksel sermayenin azalan getiri koşulundan kurtulmasının altında

yatan gerçek, iktisadi büyüme fonksiyonlarına teknolojik gelişmenin içselleşerek

girmesi olarak ifade edilmektedir. Böylelikle teknoloji ekonomik büyüme

fonksiyonlarındaki yerini almıştır. Teknolojik gelişme diğer üretim faktörlerinden daha

değişik bir yapıya sahiptir. Teknolojik bilginin emek ve sermayeden yegâne farkı rakip

mal olmaması ve kısmi olarak dışlanamamasıdır. Böylelikle teknolojik gelişme

piyasadaki her firmaya aynı uzaklıkta bulunmakta ve her firmaca bedelsiz olarak

kullanıma hazır bulunmaktadır.25

Geleneksel büyüme modelleri, ekonomilerin uzun dönemli büyüme süreçlerini

açıklamakta yetersiz kalmaktadır. Son yıllarda, klasik üretim faktörlerinden beşeri

sermayenin özellikle teknolojiyle olan ilişkisinin öneminin artması, ekonomik büyüme

ve gelişme politikalarının yeniden ele alınmasına neden olmuştur. Çünkü safi fiziki

sermaye ile iktisadi gelişmeleri açıklayabilmek mümkün değildir. Dolayısıyla, out-put

seviyesinin belirlenmesinde, fiziksel sermayenin rolü kadar, üretim sürecindeki beşeri

sermayenin etkinliği üzerinde de daha ileri analitik çalışmalar yapılmalıdır.26 1980’lerin

ortalarından beri, içsel büyüme teorileri fiziksel ve beşeri sermaye ile beraber özellikle

24 Türkölmez, Mehmetcan; Ekonomik Büyüme Ve İşsizlik, 2007, Yüksek Lisans Tezi, s.6.25 Adak, a.g.e. s.6.26 Kıraçlar, a.g.e., s.2.

Page 21: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

9

içsel teknolojik değişmelerin bir ekonomide uzun dönemli büyüme etkilerinin olduğunu

öne sürerler.27

Büyüme modelleri gerek ortaya atıldıkları coğrafyalara uygun dizayn edilmeleri

ve gerekse politik iktisadın ürünü olmaları nedeniyle büyümeyi ve büyümeyi etkileyen

faktörleri, farklı ele almışlardır. Neo-klasik büyüme modellerinde tasarruf ve yatırım

düzeyi ön plana çıkarılırken içsel büyüme modellerinde beşeri sermaye ve teknolojik

yeniliklerin düzeyi ön plana çıkmıştır. Bununla beraber birçok farklı nedenle bir

modelde en çok etkileyen faktör diğer bir modelde hiç var sayılmamıştır. Bu durum

mevcut yeni ve daha kapsamlı modellere olan ihtiyacı arttırmaktadır.

Değişen işgücü ve işgücü piyasası ekonomik büyümeye emeğin katkısının

ekonomik büyüme modelleri içerisinde mutlaka yeniden ele alınmasını zorunlu

kılmaktadır. İstihdam ile ilgili olarak; emek mobilitesinin, esnek çalışmanın, kayıt dışı

çalışmanın, çocuk işçiliğinin, göçmen işçiliğinin, değişen ücret yapılarının, işçi

devrinin, hizmet akitlerinin hızlı bir dönüşüm geçirdiği son çeyrek asırda emek ve

büyüme arasındaki bağın yeni değerlendirmelere ihtiyaç duyduğu açıktır.

1.1.2 Ekonomik Büyümenin Kaynakları ve Emeğin Rolü

Teknolojik değişme, sermaye birikimi ve nüfus artışı birlikte karşılıklı etkileşim

içinde ekonomik büyüme sağlarlar. 18. ve 19. yüzyılda klasik iktisatçılar teknolojik

değişme ve sermaye birikiminin itici güç olduğuna inanıyorlardı.28 İ. Parasız,

büyümenin üç ana kaynağı olarak; tasarruf ve yeni sermaye yatırımları, beşeri sermaye

yatırımları, yeni teknolojik buluşlarını göstermektedir.29 Büyüme (i) üretim

teknolojisinin ilerlemesi, (ii) işgücü verimliliğindeki artış veya (iii) kapasite

kullanımındaki artıştan kaynaklanabilir. Her üç durumda da üretim artacağından

ekonomik büyüme sağlanır.30 Zaten temelde kaynaklar, uygun biçimde emek ve emek-

dışı faktörler (sermaye) diye de ayrılabilir.31

27 Kıraçlar, a.g.e., s.2.28 Parasız, İlker; Makro Ekonominin Temelleri, Ezgi Kitabevi, 2. Baskı, Bursa,2000, s.281.29 Parasız, a.g.e., s.282-283.30 Cesur, a.g.e., s.23.31 Fischer, a.g.e., s.11.

Page 22: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

10

Ekonomik büyümeye kaynaklık eden faktörlerin tespitinde öncelikle üretim

fonksiyonuna başvurulması kabul gören bir görüştür. Çünkü büyüme bir üretim

artışıdır.32 Üretim fonksiyonu, üretilen çıktı miktarı ile üretimde kullanılan girdiler ve

teknoloji arasındaki ilişkiyi göstermektedir.33 Üretim fonksiyonu da belirli (veri) bir

teknoloji düzeyinde belli bir girdi bileşimi ile elde edilebilecek maksimum üretim

miktarını gösterir.34 Çıktı üretimi, “Sermaye (Capital) İşgücü/Emek (Labor)”

girdilerinin teknoloji yardımıyla kullanılması ile gerçekleşmektedir. Teknoloji emek ve

sermaye değişmeksizin çıktı miktarının artmasını sağlayan üretim yöntemleri ve

kullanılan makine ve teçhizata ilişkin bilgi olarak tanımlanır.35

Çıktıdaki büyüme, üretim faktörlerindeki -işgücü (emek) ve sermaye- artış ya

da teknolojik gelişmeler yoluyla sağlanır. Büyümeyi ve ülkeler arasındaki gelir düzeyi

farklılıklarını anlamak için, üretim faktörlerinin büyümesini ve teknik bilginin

gelişmesini nelerin belirlediğini bilmemiz gerekir.36 Üretim fonksiyonuna kişilerin sahip

olduğu doğal yetenekler, zeka ve eğitimle kazanılan yetenekleri dahil etmek

mümkündür.37 Bazen öğrenim ve eğitimin büyüme üzerindeki potansiyel katkısını

vurgulamak için, üretim fonksiyonu beşeri sermayeyi ayrı bir girdi olarak ele alacak

biçimde yazılır. Aslında daha nitelikli emek olarak ifade edilebilinecek bir girdi olarak

beşeri sermaye, bireylerin sahip olduğu gelir kazanma potansiyelinin değeridir. Beşeri

sermayenin ayrı bir girdi olarak yer aldığı üretim fonksiyonu şöyle yazılacaktır.

Y= AF (K,H,N)38

Y: Çıktı Düzeyi

A: Teknoloji

K: Sermaye

N: İşgücü

H: Beşeri Sermaye

32 Bocutoğlu, Ersan,vd. , a.g.e., s.388.33 Pınar, Abuzer- Bahar Erdal, Milli Gelir ve Ekonomik Büyüme, Turhan Kitabevi, 1. Baskı, Ankara,

2003, s.39.34 Bocutoğlu, Ersan,vd. , a.g.e., s.388.35 Pınar, a.g.e., s.39.36 Fischer, a.g.e., s.263.37 Pınar, a.g.e., s.39.38 Fischer, a.g.e., s.264-65, Pınar, a.g.e., s.39.

Page 23: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

11

Makro düzeyde ele alındığında toplam üretim fonksiyonu aşağıdaki gibi de

yazılabilir.39

Q=T f(E,S,D,M)

Q: Toplam Üretim

T: Teknoloji

E: Emek

S: Sermaye

D: Doğal kaynak

M: Müteşebbis

Fonksiyonlarda “H,N,M,E” fonksiyon bileşenlerinin doğrudan veya dolaylı

olarak emek/işgücü/insan kaynağı ile ilgili olduğu açıktır.

Büyümenin kaynakları irdelenirken ilk başvuru noktası üretimde kullanılan

belirtilen bu girdiler olacaktır. Üretim faktörlerinin miktarlarında ya da verimliliğinde

meydana gelebilecek artışlar ile teknoloji de sağlanacak değişim, üretim artışında etkili

olabilecek temel faktör durumundadır.40

Ekonomik büyümenin önemli kaynaklarından biri olan işgücünün artış hızı,

genellikle nüfus artış hızıyla sınırlanmıştır. Gelişmekte olan ülkelerde nüfus artış hızı

gelişmiş ülkelere göre daha yüksektir. Ancak ekonomik büyüme oranı yüksek olan

ülkelerde yapılan incelemeler; fiziki sermaye, beşeri sermaye ve teknolojik ilerlemedeki

artış hızının ekonomik büyümede büyük paya sahip olduğunu göstermektedir

Ekonomik büyümenin bir önemli kaynağı ifade edildiği gibi beşeri sermayedir.

Ekonomik büyüme ve beşeri sermaye (eğitim/sağlık) arasındaki ilişki konusunda pek

çok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda eğitimin işgücünün verimliliğini

arttırarak ekonomik büyümeye yol açtığı sonucuna varılmıştır. Çünkü eğitimin

verimlilik üzerindeki bu olumlu etkileri kuşaklar boyu sürmektedir. Eğitimli anne ve

babalar daha sağlıklı ve daha iyi beslenmiş çocuklar yetiştirirler. Bu yüzden onların

39 Bocutoğlu, Ersan,vd. , a.g.e., s. 38840 Bocutoğlu, Ersan,vd. , a.g.e., s. 389.

Page 24: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

12

çocukları, yaşamları boyunca daha verimli olurlar. Kural olarak, eğitime en çok yatırım

yapan ülkeler, en zengin ve kişi başı gelir büyüme oranının en yüksek olduğu ülkelerdir.

Ekonomistler ekonomik büyümenin diğer bir belirleyicisi olan nüfus artışı ile

ekonomik büyüme ilişkisini araştırmışlar. Nüfusun nitelik açısından taşıdığı özellikler

ekonomik büyümenin en önemli unsurlarıdır. Günümüzde, bir ülke nüfusunun eğitim ve

sağlık açısından iyi olma hali yani beşeri sermayesi, bilginin kıt kaynak olarak

ekonomik bir faktör olmasının artan önemine paralel olarak ekonomik büyümenin en

önemli faktörü olarak değerlendirilmektedir. Buna rağmen genellikle nüfusun niteliği

üzerinde durmak yerine niceliği daha doğrusu nüfus artışı üzerinde durulmaktadır.41

Buradan şu sonuca ulaşılmalıdır; beşeri sermaye aslında nitelikli emek anlamına

geldiğinden emek kalitesinin artışı büyümeyi olumlu yönde etkiler. Nüfus ise hem

nicelik olarak hem de nitelik olarak hem işgücünü hem de ekonomik büyümeyi

etkileyen önemli unsurlardandır.

Ekonomik büyümenin diğer bir önemli belirleyicisi teknolojik gelişmedir.

Teknolojilerin değişimi ekonomik alanda tarım, sanayi ve hizmetler sektörleri ve alt

sektörlerinin tümünü, sosyal alanda insan faktörünün eğitimi, sağlık düzeyi, iletişim ve

ulaşım altyapısı olmak üzere insanın verimliliğini ve ülkenin refah düzeyini etkileyen

tüm sosyal yatırımları, toplumların kültür düzeyini ve hatta siyasal gücünü etkisi altına

almaktadır. Teknolojilerin üretimi ve bilgi teknolojilerinden yararlanma düzeyi ülkeden

ülkeye farklılık gösterebilmektedir. Teknolojiler daha çok gelişmiş ülkelerde

üretilmekte olup, gelişmekte olan ülkelerde bu teknolojilerin transferi söz konusudur.

Teknolojilerdeki gelişmelerin daha çok gelişmiş ülkelerde görülmesi, bu ülkelerin fiziki

sermaye ve insan sermayesi yönünden daha ileri düzeyde olmalarına bağlıdır. Özellikle,

bilgi teknolojilerinin gelişimini sağlayan temel faktör nitelikli insan (emek/beşeri

sermaye) faktörüdür. Gelişmiş ülkeler kalkınmalarının başlangıcında ve daha sonra

insan faktörüne verdikleri önem ve öncelik ve insana yatırım politikalarının sürekliliği

sayesinde bugünkü ileri teknolojik gelişme düzeyine ulaşmışlardır.42

İktisadi büyümenin görünürdeki en önemli nedeni yatırımlar ve teknolojik

gelişme yoluyla kişi başına fiziki sermaye ve beşeri sermaye (eğitim) düzeylerinde ve

41 Kıraçlar, a.g.e., s.16.42 Kıraçlar, a.g.e., s.17.

Page 25: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

13

verimlilikte sağlanan artışlardır.43 Açık ekonomilerde bunlarla beraber ekonomik

büyümeyi etkileyen birçok faktör vardır. Dışa açık bir ekonominin büyümesi ile ilgili

olarak uluslar arası sermaye hareketleri, ticaret ve teknoloji transferi ele alınması

gereken temel konulardır.44 Dışa açık ekonomilerin dışarıdan gelebilecek şoklara da

açık olduğu bir gerçektir ve petrol şokları bunun en çarpıcı örnekleridir.45

Aslında ekonomik büyümenin ölçülmesinde yararlanılan reel ulusal gelir, üretim

sürecinde kullanılan girdilerin bir fonksiyonudur. Üretim faktörlerine yapılan yatırımlar

da kuşkusuz ekonomik büyümeyi arttıracaktır. Dolayısıyla ekonomik büyüme üretim

faktörlerinin artışından da kaynaklanabilmektedir. Bu nedenle, ekonomik büyüme salt

emek arzının artışını sağlayan toplam nüfus artışını etkilememekte, aynı zamanda

nüfusun yapısındaki değişimlerden de etkilenmektedir. Böylece, işgücünün çokluğu ve

istihdam oranlarının farklılığı ülkeler arasındaki büyümenin hacmini ve oranını da

etkilemektedir. Ülkenin kıt kaynaklarını artırmak ya da onların niteliklerini iyileştirerek

üretim imkanları sınırını genişletmesi ya da üretim teknolojisini ve kurumsal altyapısını

iyileştirerek daha yüksek üretim gerçekleştirmesi olarak tanımlanan ekonomik büyüme

beşeri kaynaklara, doğal kaynaklara, sermaye birikimine ve teknolojik gelişmeye

bağlıdır.46

1.2. DÜNYADADA EKONOMİK BÜYÜMENİN VE İSTİHDAMINDURUMU

1.2.1 Ekonomik Büyümenin Durumu

Dünya, zenginliğin yanı başında derin ve şiddetli bir yoksullukla karşı

karşıyadır. Dünya nüfusunun % 10’u, toplam mal ve hizmetlerin % 70’ini üreterek

dünya gelirinin % 70’ini elde etmektedir ki, bu yaklaşık kişi başına yıllık ortalama

30,000 ABD Dolarına denk gelmektedir. Öte yandan 6 milyarlık dünya nüfusunun 2.8

milyarı (yaklaşık yarısı) günlük 2 dolarlık yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Bu

43 Pamuk, a.g.m., s.4.44 Pınar, a.g.e., s.49.45 Pınar, a.g.e., s.50.46 Türker, M.Tuba; İktisadi Büyümede Beşeri Sermaye ve Türkiye’nin Kalkınma Sürecinde Beşeri

Sermayenin Gelişimi, 2000, Yüksek Lisans Tezi, s.9-10.

Page 26: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

14

nüfusun 1.2 milyarı ise (yaklaşık beşte biri), günlük 1 dolarlık sınırın altında

yaşamlarını idame ettirmek zorundadır. Zengin ülkelerde 100 çocuk içinde 1’den az

oranda çocuk beş yaşına ulaşamıyorken yoksul ülkelerde ise, 100 çocuk içinde 5’ten

fazla oranda çocuk beş yaşına ulaşamamaktadır. Zengin ülkelerde beş yaş altı çocuk

nüfusunun % 5’i yetersiz beslenme ile karşı karşıyadır, fakir ülkelerde ise bu oran %

50’nin üstündedir.47 Daha çok olumsuz olan bu görünüm, büyüme ve yeniden dağılımın

iyi araştırılmasını ve daha adil kurulmasını gerekli kılmaktadır.

Son yirmi yılda iktisadi büyüme süreci iktisatçıların daha fazla ilgisini çekerken,

başta Angus Maddison olmak üzere pek çok iktisat tarihçisi de özellikle Sanayi Devrimi

sonrası dönemde tüm dünya ülkeleri veya bölgeleri için satın alma gücü paritesine göre

uyarlanmış GSYİH’ları hesaplamaya çalışmaktadır.48 1820 ile 2005 yılları arasında

dünyada kişi başına gelir yaklaşık olarak 8 kat artış göstermiştir. Ancak aynı süre içinde

tüm ülkeler ya da bölgeler aynı hızla büyümemiştir. Sanayileşme ve gelir artışları,

Birinci Dünya Savaşı’na ve hatta 20. yüzyılın ortalarına kadar yüksek gelirli Avrupa ve

Kuzey Amerika ülkeleriyle sınırlı kalmıştır. 20. yüzyılda, özellikle de İkinci Dünya

Savaşı sonrasında Güney Avrupa, Japonya ve Kore gibi az sayıda ülke ve bölge kişi

başına üretim ve gelirde çok hızlı artışlar gerçekleştirerek kendileri ile yüksek gelirli

ülkeler arasındaki farkı büyük ölçüde kapatabilmiştir. Ancak bu istisnai “iktisadi

mucize” örneklerinin dışında, dünya ölçeğindeki genel eğilimlere bakıldığında, yüksek

gelirli ülkelerle gelişen ülkeler arasında 19. yüzyıl boyunca açılan farkın son elli ya da

yüz yılda kapanmadığı görülmektedir. 1820’den bu yana kişi başına gelir Batı

Avrupa’da 15 kattan fazla, Kuzey Amerika’da 20 kat, Japonya’da 30 kat artmıştır. Oysa

aynı dönemde kişi başına gelir Japonya dışındaki Asya’da 6 kat, Güney Amerika’da 7

kat, Afrika’da ise sadece 4 kat artabilmiştir. Bu çerçevede, gelişen ülkelerde kişi başına

gelir 1820’den bu yana toplam olarak 6 kat artış göstermiştir. 1820 yılına kıyasla bugün

dünyanın hemen her ülkesinde ortalama gelirin çok daha yüksek olduğu açıktır, ancak

bugün ortalama gelirler ülkeler arasında çok daha eşitsiz dağılmaktadır. 1820 yılında

dünyanın en zengin ülkeleriyle en yoksul ülkeleri arasında kişi başına gelir bakımından

fark en fazla (4:1 / dörde bir) mertebesinde idi. Son iki yüzyılda dünyada kişi başına

gelir yaklaşık olarak 8 kat artmış, ancak en yüksek gelirli ülkelerle en düşük gelirli

47 9.Kalkınma Planı, Gelir Dağılımı ve Yoksullukla Mücadele Özel İhtisas Komisyonu Raporu, s.7.48 Pamuk, a.g.m., s.8.

Page 27: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

15

ülkeler arasındaki ortalama gelir farkı (60:1 / altmışa bir) mertebesine kadar

yükselmiştir

Bunların ardında, ülkelerin yıllık büyüme hızlarındaki yüzde 1 ya da yüzde 2

gibi farklar yatmaktadır. İlk bakışta önemsiz gibi gözükebilen bu farklar, uzun vadede

ülkelerin ortalama gelir düzeyleri arasında büyük uçurumlar ortaya çıkarmıştır. Son otuz

yılda dünyanın en büyük nüfuslu iki ülkesinde, önce Çin’de ve daha sonra aynı ölçüde

olmasa da Hindistan’da, iktisadi büyüme sürecinin büyük bir ivme kazanmıştır. Son

otuz yılda kişi başına gelir Çin’de yılda yüzde 5’in üzerinde, Hindistan’da ise yılda %

3’ün üzerinde bir hızla artmıştır. Bu iki ülkenin ve daha genel olarak Doğu- Güney

Asya bölgesinin son dönemdeki başarısı, hızlı iktisadi büyümenin eski ya da yeni

Avrupa ülkeleriyle sınırlı olmadığını, ev ödevlerini yapabilen gelişen ülkelerin de

pekâlâ başarılı olabileceklerini göstermektedir.49

Birleşmiş Milletler’in (BM) yayınladığı “Ekonomik Durum ve Beklentiler”

Raporlarına göre50 2005-2007 yıllarında dünya ekonomisi ard arda ekonomik büyüme

göstermiştir. Ancak bu yüksek ekonomik büyümeden sonra dünya ekonomisi ciddi

risklerle karşı karşıyadır. Amerika’daki konut kredisi krizi sonucu ortaya çıkan olumsuz

durumlar, doların diğer para birimleri karşısındaki değer düşüklüğü, dünya çapında

artan petrol fiyatları önümüzdeki dönemlerde dünya çapında ekonominin istikrarını

tehdit eden unsurlardır.

Rapora51 göre devam eden siyasi ve ekonomik olumsuz durumlara rağmen 2008

yılında ekonomik büyüme beklentisi devam edecektir. 2006’da % 3,9, 2007’de 3,7 olan

ekonomik büyüme hızı 2008 yılında 3,4 olması beklenmektedir.52 Dünya ekonomisinin

kısa vadede olumsuz etkilenmesine yol açan ana nedenler Amerikan ekonomisinin

içerdiği risklerdir. Amerika dışında diğer gelişmiş ülkelerde ekonomik büyüme

beklentisi olumludur. Kötümser tahminleri tutması durumunda 2008 yılında Amerikan

ekonomisinde küçülme beklentisi vardır (% -0,1). Bu durumda dünya ekonomisinde

büyüme hızı % 3,4 olarak değil, % 1,6 olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.

Ekonomik Durum ve Beklentiler raporu tasnifine göre 2008 yılında dünyanın birçok

49 Pamuk, a.g.m., s.8-9.50 http://www.un.org/esa/policy/link/global_economic_outlook.htm,51 http://www.un.org/esa/policy/wess/wess2007files/wess2007.pdf52 BM, a.g.r., s.1

Page 28: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

16

bölgesinde ekonomik büyüme hızı önceki yıldan fazla olmayacaktır.53 Gelişmiş ve

gelişmekte olan ülkelerin aksine sadece geri kalmış ülkelerde 2008 yılında önceki yıla

göre ekonomik büyüme gerçekleşeceği varsayılmaktadır. Afrika dışında Güney-Doğu-

Batı Asya ekonomilerinde ve Latin Amerika ekonomilerinde ekonomik büyüme hızı

daha düşük olacaktır.54 OECD Ekonomik Görünüm Ön Hazırlık 2008 Raporu’na göre

de55 Amerika ekonomisi 2008 yılının 2. çeyreğinde % 0,5 oranında küçülecek ve 2008

büyümesi muhtemelen % 1,2 oranında olacaktır. OECD toplamında da ekonomik

büyüme hızı 2007’den daha düşük olacak ve sırasıyla 2008 ve 2009 yıllıarında % 1,8 ve

% 1,7 olarak gerçekleşecektir.

Ülkeler arası ekonomik büyümenin farklılığının diğer bir göstergesi de

belirlenen yıllık “asgari ücret toplamı” olabilir. Wikipedia’ya göre56 asgari ücret verileri

toplanan 190 ülkeden, 22’sinde asgari ücret 10.000 dolar ve üzerinde, 24’ünde 5000-

1000 dolar arasında, 27’sinde 3000-5000 dolar arasında, 55’inde 1000-3000 dolar

arasında ve 22’sinde de 1000 doların altında yıllık asgari ücret belirlenmektedir. 22

ülkenin57 verilerine ulaşılmamışken 18 ülkede58 de asgari ücret belirlemesi

uygulamasının olmadığı belirtilmiştir. Türkiye’nin en kötü 50 ülke arasında olması ve

asgari ücretli ve altında çalışan oranının yüksek oluşu beşeri sermaye birikimini

olumsuz etkilemektedir.

Ekonomik büyümenin önemli göstergelerinden biri olan satın alma paritesine

göre kişi başına düşen gelir Tablo 1’de de gösterildiği gibi ülkeden ülkeye farklı

hızlarda artabilmektedir. 1970 yılından 2006 yılına gelindiğinde Kore’de kişi başına

düşen reel gelir 7,35 kat artarken, İngiltere için bu rakam 0,21 kat olmaktadır. Bu

dönemde Türkiye için rakam 2,29 olup, 30 OECD ülkesi içerisinde 10. sıradadır.

53 BM, a.g.r., s.654 BM, a.g.r., s.255 http://www.oecd.org/dataoecd/4/50/39739655.pdf (19 Eylül 08)56 http://en.wikipedia.org/wiki/Listiofiminimumiwagesibyicountry57 Burundi, Orta Afrika Cumhuriyeti, Eritre, Gürcistan, Gana, Comoros, Haiti, Endonezya, Kenya,

Kırgızistan, Laos, Lesoto, Madagaskar, Malavi, Moldova, Mynamar, Siera Leona, Solomon Adaları,Tacikistan, Togo, Tuwala, ve Özbekistan’ın bu konudaki verilerine ulaşılmamaktadır. Bu ülkelerde asgariücret uygulaması olmayacağı gibi teknik nedenlerle de bu verilere ulaşılamaması söz konusu olabilir.

58 Danimarka, Finlandiya, Almanya, İzlanda, İtalya, Linkenştayn, Makedonya, İsveç, Brunei, Birleşik ArapEmirlikleri gibi ülkelerde reel ücret düzeyi ve insani gelişme endeksi zaten yüksek olduğundan ücretbelirlemesi çoğunlukla işçi-işveren ve sendikalara bırakılmış olabileceği gibi Yemen, Çin, Cibuti, Fiji,Gine, İrak, Kosova, Somali, gibi ülkelerde gelişmemişlik nedeniyle böyle bir uygulama yoktur.

Page 29: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

17

Tablo 1: Dünya Ülkelerinde Kişi Başına Düşen Gelir (Sabit Fiyatlarlar, Dolar)KİŞİ BAŞINA DÜŞEN GELİR (SABİT FİYATLARLAR, DOLAR)

Yer/Zaman 1970 1975 1980 1985 1990 1995 2000 2005 20062006*/

1970Avustralya 16 272.6 17 021.9 18 623.4 20 114.5 21 484.0 23 819.3 27 224.1 30 135.1 30 658.9 1,88Avusturya 13 630.7 16 285.9 19 210.5 20 623.5 23 629.9 25 408.4 29 134.0 30 463.7 31 284.9 2,30Belçika 13 946.6 16 351.9 18 967.5 19 884.3 22 891.0 24 360.2 27 541.6 29 146.1 29 779.8 2,14Kanada 15 637.6 17 864.6 20 234.5 21 980.2 23 635.1 24 330.3 28 443.9 30 630.2 31 149.9 1,99Cek Cum. .. .. .. .. 14 473.3 13 833.6 14 975.6 18 070.2 19 158.6 1,38Danimarka 15 708.0 16 721.0 18 923.7 21 683.8 23 138.6 25 526.1 28 790.1 30 188.8 31 263.2 1,99Finlandiya 12 237.5 14 835.4 16 971.3 18 916.7 21 916.6 20 592.5 25 653.8 28 672.4 29 943.0 2,45Fransa 13 330.0 15 587.0 18 037.5 18 963.8 21 666.4 22 463.8 25 233.4 26 504.0 26 917.7 2,02Germanya 13 296.2 14 803.3 17 552.0 18 936.4 21 799.1 23 619.5 25 920.1 26 579.9 27 374.5 2,06Yunanistan 10 608.5 13 178.0 15 163.7 14 819.8 15 409.2 15 934.9 18 389.7 22 389.5 23 235.4 2,20Macaristan .. .. .. .. .. 9 960.5 12 265.2 15 325.2 15 955.1 1,60İzlanda 12 736.0 16 263.2 21 066.8 22 319.8 24 720.7 23 867.3 28 808.3 33 753.4 34 267.2 2,69Irlanda 8 240.3 9 725.7 11 352.2 12 365.7 15 717.6 19 191.9 28 587.2 34 217.9 35 289.9 4,28Italya 12 544.8 14 227.5 17 375.1 18 835.2 21 929.8 23 308.3 25 565.8 25 933.7 26 261.3 2,09Japonya 12 135.7 14 093.7 16 676.0 18 774.6 23 220.0 24 641.6 25 593.0 27 105.6 27 759.3 2,29Kore 2 859.9 3 759.8 4 865.4 6 624.1 9 990.1 13 833.1 16 439.0 20 060.7 21 021.1 7,35Luxemburg 20 145.6 21 968.6 24 210.5 27 208.0 37 452.9 42 377.8 53 317.0 60 326.9 63 015.5 3,13Meksika 5 847.7 6 824.6 8 134.0 8 002.0 7 866.7 7 567.4 9 152.3 9 472.6 9 837.6 1,68Hollanda 15 503.7 17 466.9 19 217.6 19 920.3 22 909.9 24 809.5 29 372.7 30 443.0 31 311.8 2,02Zealanda 14 912.3 16 687.4 15 917.4 17 897.3 17 929.7 19 109.0 20 755.6 23 547.0 23 679.5 1,59Norveç 14 338.9 17 571.0 21 501.6 24 924.1 26 559.3 31 035.8 36 085.4 39 125.4 39 779.3 2,77Polonya .. .. .. .. 7 325.5 8 105.6 10 555.2 12 316.8 13 096.4 1,62Portekiz 6 814.9 8 097.2 9 668.3 9 858.5 13 136.6 14 244.3 17 067.5 17 280.2 17 443.7 2,56Slovakya .. .. .. .. .. 9 343.3 10 992.1 13 789.4 14 918.7 1,60Spainya 10 032.1 12 396.4 12 936.2 13 535.4 16 678.2 17 802.7 21 296.3 23 202.6 23 731.9 2,37İsveç 16 622.0 18 541.4 19 525.8 21 329.8 23 554.9 23 647.8 27 726.7 30 905.4 31 988.4 1,92İsviçre 23 207.1 23 646.7 25 782.1 27 154.6 30 130.3 29 063.0 31 582.8 32 320.6 33 118.8 1,43Türkiye 4 696.3 5 485.2 5 560.4 6 228.0 7 305.6 7 801.2 8 724.7 10 204.0 10 771.5 2,29İngiltere 13 546.7 14 872.0 16 195.3 17 808.7 20 688.8 22 152.9 25 572.8 28 234.1 28 882.4 0,21ABD. 18 146.8 19 802.2 22 518.3 25 202.7 28 199.6 29 906.8 34 570.7 36 874.2 37 571.6 2,07EU-15 12 833.5 14 636.5 16 760.4 17 938.5 20 794.8 22 144.7 25 148.1 26 591.8 27 206.2 2,12EuroBölgesi 12 524.8 14 438.3 16 752.6 17 800.3 20 694.5 22 040.1 24 927.2 26 090.5 26 676.7 2,13OECD –EU 12 274.6 13 896.9 15 742.0 16 755.4 19 251.0 20 360.2 22 937.0 24 312.7 24 908.5 2,03OECD -Toplam 13 142.6 14 689.5 16 728.8 18 238.0 20 845.9 22 112.4 25 007.0 26 718.4 27 343.2 2,08

Kaynak:OECD

Ekonomik büyümenin anlamlı olabilmesi için insani gelişme ve kalkınmaya

katkısının olması gerekir. Bu durum 1996 yılı İnsani Gelişme Endeksi Raporunda şöyle

belirtilmiştir. “Ekonomik büyümenin amacı, insanların yaşamlarını zengin kılmaktır.

Ancak bu uzunca bir süredir böyle değil. Son 10 yıllık gelişmeler bize şunu göstermiştir

ki, ekonomik büyüme ile insani gelişme arasında doğrudan bir bağ kalmamıştır. Politika

üretenlerin bu aşınan bağı dikkate almaları ve bu bağı daha güçlü kurmaları gerekir.59

* Slovakya, Polonya, Macaristan için 1995 yılıdır.59 http://hdr.undp.org/en/reports/global/hdr1996/chapters/ (19 Eylül 08)

Page 30: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

18

Ekonomik büyümenin insani gelişmeye yeterince yansımamasının bir göstergesi de

2003 yılında 840 milyon insan açlık sınırının altında yaşıyor, günde 24 bin insan açlık

nedeniyle yaşamını yitiriyor olmasıdır60. 2008 yılında Dünya Tarım Örgütü’nün (DTÖ)

açıkladığı bir rapora göre61 yaklaşık 923 milyon insanın açlık içinde olduğunu

belirtiliyor. Örgütün yeni istatistiklerine göre, gıda, gübre ve petrol fiyatlarındaki

artışlarda sonra, açlık içindeki nüfusa 75 milyon kişi daha eklenmiştir. Bu 75 milyon

kişinin 41 milyonu Asya/Pasifik ülkelerinde, 24 milyonu Alt-Afrika ülkelerinde, 4

milyonu Yakın Doğu/Kuzey Afrika ülkelerinde ve 6 milyonu da Latin Amerika ve

Karayip ülkelerindedir.62 2003-2005 yılları arasında, dünyada yeterince beslenemeyen

yoksularının % 29’u Afrika’da (245 milyon insan) % 28’i Hindistan’da (231 milyon

insan), % 14’ü Çin’dedir (123 milyon insan). “Gelişmiş ülkelerin yoksulları” bunların

% 2’sini (16 milyon insan) oluşturmaktadır. 1990-92 yılları ile kıyaslandığında Çin,

Hindistan ve Gelişmiş ülkelerdeki yeterince beslenemeyen yoksul sayısı ve oranının

düştüğü, bunun dışındaki bölgelerde ise arttığı görülmektedir.63

2000 yılında Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen Bin Yıl Kalkınma

Hedefleri’nin64 (MDG’s=The Millennium Development Goals) 2008 yılı raporuna göre

de son gıda fiyatları artışı krizi yaklaşık 100 milyon insanı daha derin yoksulluğa

itmiştir. Fiyat artışları, gelirlerinin çoğunu gıdaya harcayan yoksul kesimleri daha

olumsuz etkilemiştir. Bu olumsuzluk sadece yetersiz beslenme ile sonuçlanmamakta

aynı zamanda eğitim ve sağlık hakkından da yararlanmayı kısıtlamaktadır.65 Beşeri

sermayenin/nitelikli emeğin oluşmasında eğitim ve sağlık hakkının etkisi

60 Bu sayılar 2003 yılına ait olup birleşmiş milletler tarafından “Dünya Açlık Günü” dolayısıylaaçıklanmıştır. http://www.bianet.org/bianet/kategori/bianet/25132/turkiyede-14-milyon-kisi-aclik-sinirinda (23 Eylül 08)

61 http://www.fao.org/newsroom/common/ecg/1000923/en/hungerfigs.pdf (17 Eylül 08)62 DTÖ, a.g.r., s.1.63 DTÖ, a.g.r., s.3.64 Binyıl Kalkınma Hedefleri 8 tane olup büyük çoğunluğu sürdürülebilir ekonomik büyümeye endekslidir.

Bu hedefler;1. Aşırı yoksulluk ve açlığın ortadan kaldırılması2. Evrensel ilköğretimin gerçekleştirilmesi3. Kadın-erkek eşitliğinin sağlanması ve kadınların konumunun güçlendirilmesi4. Çocuk ölümlerinin azaltılması5. Anne sağlığının iyileştirilmesi6. HIV/AIDS, sıtma ve öteki hastalıklarla mücadele edilmesi7. Çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması8. Kalkınma için küresel bir ortaklık geliştirilmesi65

http://www.un.org/millenniumgoals/pdf/The%20Millennium%20Development%20Goals%20Report%202008.pdf s.8 (23 Eylül 08)

Page 31: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

19

düşünüldüğünde de bu ülkelerin büyüme ve kalkınma sürecinde yavaşlayacağı var

sayılabilir. Hedeflerin 2006 yılında açıklanan raporunda belirtilen bir durum henüz

değişmemiştir. “Avrupa Birliği üye devletleri Bin Yıl Kalkınma Hedefleri'ne ulaşma

yolunda hızla ilerliyorlar; ancak BDT'nun bazı ülkeleri Afrika'da yaşanan düzeylerde

yoksulluk çekiyor ve bu nedenle uluslararası toplumun Afrika ülkelerine gösterdiği

ölçüde ilgiye ihtiyaçları var.66

Araştırmalardan da görüleceği gibi ekonomik büyümenin dünyadaki gelişimi ve

nihai durumu ülkeden ülkeye ve dönemden döneme farklılıklar arz edebilmektedir.

Ekonomik büyümenin dinamiklerinden nüfus ve işgücü faktörünün ise bu durumu hem

etkileyen hem de bu durumdan etkilen bir unsur olduğu açıktır.

1.2.2 Nüfus, İşgücü Piyasası Ve İstihdam

1.2.2.1 Nüfus Gelişmeleri

Dünya nüfusu, nüfus artış hızı azalmış olsa da hala artmaktadır. Angus

Maddison hesaplarına göre;67 dünya nüfusu, 0 (sıfır) tarihinde 230 bin 820 kişi iken bile

nüfusun % 75,4’ü Asya kıtasındaydı ve bu oran 1998 yılında % 60’a yaklaşmışken

dünya nüfusu da 6 milyar sınırını zorlamaktaydı. Dünya nüfusu 1800’lerde 1 milyara

ulaşabilmişken, sonraki 150 yıl içinde 2 milyarı, izleyen 25 yıl içinde 3 milyarı aşmıştır.

Tahminlere göre, dünya nüfusu 2012’de 7 milyara ulaşacak ve 2045’te ise 9 milyar

olacaktır. Bununla bağlantılı diğer gelişme de dünya nüfusundaki kentleşme ve

etkileridir. İnsanlar kentlileştikçe doğum oranı düşüyor; toprakla bağı kesilen ailenin kol

gücüne ihtiyacı azaldığından çocuk sayısı da azalıyor. BM tahminlerine göre, 1950’de

küresel nüfusun % 30’dan azı kentlerde yaşarken, 2007’de yarısından fazlası kentleşmiş

olacaktır.68 17 Aralık 2008 tarihinde, Türkiye saatiyle 10:59’da dünya nüfusunun 6

milyar 747 milyon 648 bin 399 kişi olduğu belirtilmiştir.69

İktisadi kalkınma ile nüfus artışı arasındaki münasebet, günümüzde insanlığın

başlıca meselelerinden biridir. Özellikle kalkınmakta olan ülkeler için bu münasebet,

66 http://www.undp.org.tr/UNDPiprtni08/tr/mdgs.htm67 http://www.theworldeconomy.org/publications/worldeconomy/MaddisontableB-10.pdf68 http://www.ntvmsnbc.com/news/362901.asp69 http://www.census.gov/main/www/popclock.html adresinden şu anda kaç olduğu öğrenilebilir.

Page 32: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

20

hayati öneme haiz birçok meselelerinin de kaynağını oluşturan bir nevi kördüğüm

halindedir.70

OECD tarafından yayınlanan Eşitsizlik Artıyor mu? raporuna göre71 nüfus

yapısındaki değişmeler gelir dağılımı bozukluğunun önemli bir nedenidir. Son 20 yıl

içinde yaşlılar arasında gelir düşüklüğü azalmaya devam ederken, genç yetişkinler ve

çocuklu aileler arasında yoksulluk artmıştır. Yaşlıların gençlerden daha yüksek öz

varlığı ve daha az maddi yoksunluğu vardır. Bu, sadece nakit gelire dayalı olarak yaşlı

yoksulluğu tahminlerinin bu grubun güçlüklerini abarttığı anlamına gelir.72 Buna karşın

çocukların sağlık ve esenliğinin insanın bir yetişkin olarak ileride ne kadar iyi durumda

olacağının (kaç para kazanacağının, ne kadar sağlıklı olacağının, vb.) çok önemli bir

belirleyicisi olduğuna dair gitgide daha fazla kabul gören bulgular vardır. Çocuk

yoksulluğundaki artış birçok ülkede gösterildiğinden daha fazla politika ilgisini hak

etmektedir.

Ayrıca nüfus göstergelerine dayalı olarak planlanıp uygulanmaya çalışılan bir

çok makro politika örneği vardır. Ekonomik uygulamaların, göz ardı edemeyeceği nüfus

verilerinin önemini, Yakup Kepenek şöyle vurgulamaktadır.73 “Sayısal ve niteliksel

yönleriyle nüfus, sermaye kaynaklarının kullanımını, özellikle de yatırımların

dağılımını ve bir ölçüde de düzeyini, etkiler. Özellikle eğitim, sağlık, barınma ve

ulaştırma yatırımları bu çerçevede düşünülmelidir. Doğum, ölüm ve göç gibi nüfus

gelişmelerinin yatırımların dağılımını etkilemesi, öbür yönden de gelişme için gerekli

işgücünü sağlayan yönü, kimi zaman nüfusun “yatırımlara eş bir önem” kazandığı

görüşüne yol açmaktadır.” Nüfusun ekonomi biliminin inceleme alanına girmesi de

zaten 2. Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkmış gelişmiş-gelişmekte olan ayırımına bağlı

olarak “ekonomik gelişme” ile bağlantılı olmuştur.

Uluslararası ekonomik ve toplumsal kıyaslamaların bir çoğunun, nüfus verileri

üzerinden yapılması da nüfus verilerinin dikkatle incelenilmesinin önemini ortaya

çıkarmaktadır. Nüfus artışı ile iktisadi kalkınma arasındaki ilişkinin yönü ve derecesini

70 Carlo M. Cipolla, Dünya Nüfusunun İktisat Tarihi kitabının tanıtım yazısından.71 http://www.oecd.org/dataoecd/45/42/41527936.pdf72 OECD, a.g.r., s.3-773 Kepenek, Yakup- Nurhan Yentürk; Türkiye Ekonomisi, Remzi Kitabevi, 10. Baskı, Ocak 2000, s. 403.

Page 33: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

21

tespit etmek üzere yapılan akademik çalışmaların sayısı oldukça fazladır.74 Bu

çalışmaların çoğunda nüfus artışının iktisadi kalkınmayı olumsuz yönde etkilediği

görüşü savunulmaktadır. Böyle olmasında bilimsel bulgularla birlikte siyasi ve ideolojik

tercihlerin de etkili olduğu söylenebilir. Daha ziyade gelişmekte olan ülkeler için

önerilen nüfus politikalarında ideolojik, siyasi ve benzeri diğer kaygılar iktisadi

gerekçeler arasına gizlenmektedir. Bu durumun aksini savunan birçok çalışmada vardır.

Hasan Gürak bu durumu şöyle belirtmektedir.75 “İktisat ders kitaplarının standart

konusu olan geleneksel “denge” kuramına göre, hızlı veya yavaş nüfus artısı hiçbir

sorun oluşturmaz. Hatta hızlı nüfus artısının, daha hızlı ekonomik büyümeye katkısı

olduğu bile iddia edilir. Çünkü nüfus artış hızı ile orantılı olarak üretimin de artacağına

inanılır.76” Ancak bu durumun aksi yönde her gerçekleşmenin kişi başına düşen geliri

azaltacağı ve genel olarak yoksullaşma riskini yükseltebileceği göz ardı edilmemesi

gereke bir durumdur.

Aslında ülkelerin nüfuslarının fazla olmasından ziyade, nüfus artış hızlarının

yüksek olması eleştirilen durumdur. Optimum nüfus77 oluşumu üzerinde kontrol edilip

yönlendirilebilir bir nüfus artış hızından daha fazlasına neden olan artış beraberinde

birçok sorunu da getirir. Optimum nüfusun üzerindeki her yeni doğan kişi için aşağıda

sıralanan problemler ortaya çıkmakta ve bu diğer bireyleri de etkileyen bir olumsuz

durum olmaktadır.

Nüfus artış hızının fazla olması;78

1. İstihdam sorunu ortaya çıkarır. Çünkü yeni açılan istihdam olanakları ile

çalışma çağına giren ve iş arayan kişi sayısı arasında uyum her zaman mümkün

olamamaktadır. Türkiye’deki istihdam artışının yetersiz oluşnunun bir önemli nedeni

olmaktadır.

2. Aile içi bağımlı fertlerin sayısında artış, dolayısıyla hane-halkının kişi

başı gelir seviyesinin düşüşüne neden olmaktadır.

74 http://www.elelebizbize.com/e-kutuphane/ibrahimguranyumusak/nufuzartishisikalkinma.html75 Gürak, Hasan; Ekonomik Büyüme Ve Küresel Ekonomi, 2. Baskı, Ekin Yayınları, Bursa, 2006, s. 103.76 Gürak, a.g.e., s.10777 Optimum nüfus: Toplumda nüfus artışlarının, işbölümü gibi nedenlerde bir süre daha etkin bir kaynak

dağılımına olanak sağlayacağı, başka bir deyişle, ekonomide artan verim kanunun geçerli olacağı, ancaknüfus artışının devam etmesi halinde azalan verim kanunun işlemeye başlayacağıdır.

78 Sıralanan sebepler H. Gürak’ın eserinden alınmıştır ancak açıklamalar farklı kaynaklardan yapılmıştır.http://www.hasmendi.net/makaleigurak/nufusartisisorunu.pdf

Page 34: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

22

3. Öğrenci sayısı arttıkça kişi başına düşen eğitim harcamalarının

azalmasına yol açmakta ve bu durum uzun dönemde beşeri sermaye birikiminin

olumsuz etkilenmesine yol açmaktadır.

4. Kişi başına düşen sağlık harcamalarında azalmaya neden olmakta ve bu

durum da uzun vadede beşeri sermaye veya nitelikli emek arzı oluşumunu olumsuz

etkilemektedir.

5. Kırsal alandan kente kontrolsüz göç hareketlerine yol açar ki bu durum

kentlerde beraberinde birçok yeni sosyo-ekonomik soruna neden olmaktadır.

6. Kişi başına düşen GSYİH’da azalmaya neden olmaktadır.

Nüfusun, hem aktif işgücünün kaynağı olması dolayısıyla hem de ekonomik

büyüklüğün bir bileşeni olması nedeniyle çok yönlü değerlendirilmesi gereken bir konu

olduğu açıktır. Ekonomik büyüklük olarak GSYİH (Dolar olarak) dikkate alındığında

2007 yılı içersinde en büyük 25 ülkenin 14’ünün79 nüfuslarının en az 55 milyon

üzerinde olması nüfus ile ekonomik büyüklük arasındaki bağı göstermek için önemli bir

nokta olabilir.80

İktisadi kalkınma ile nüfus arasındaki ilişki hayati öneme sahip pek çok

meselenin kaynağını oluşturmaktadır. Bu anlamda nüfusun nitelik açısından taşıdığı

özellikler ekonomik büyümenin en önemli unsurlarıdır. Günümüzde, bir ülke nüfusunun

eğitim ve sağlık açısından iyi olma hali yani iyi bir beşeri sermaye, bilginin kıt kaynak

olarak ekonomik bir faktör olmasının artan önemine paralel olarak ekonomik

büyümenin en önemli faktörü olarak değerlendirilmektedir. Buna rağmen genellikle

nüfusun niteliği üzerinde durmak yerine niceliği daha doğrusu nüfus artışı üzerinde

durulmaktadır.81 Buradan şu sonuca tekrarla ulaşılabilecek sonuç; beşeri sermaye

aslında nitelikli emek anlamına geldiğinden ve emek kalitesinin artışı büyümeyi olumlu

yönde etkilediğinden “nitelik” üzerinde de yeterince durulmalıdır.

79 Ekonomik büyülüğüne göre sırasıyla; AB toplam, ABD, Çin, Japonya, Hindistan, Almanya, İngiltere,Rusya, Fransa, İtalya, Meksika, Güney Kore, Türkiye, İran’dır. Ek-1 ve Ek-2 de ayrıntılı gösterilmiştir.

80 https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/rankorder/2003rank.html adresindenderlenen verilerle sıralama yapılmıştır.

81 Kıraçlar, a.g.e., s.16.

Page 35: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

23

1.2.2.2 İşgücü Piyasası Ve İstihdam

“İşgücü piyasası”, emek piyasası82 veya daha genel ifadeyle “iş piyasası83”,

ekonomik faktörlerden olan “emek(işçi/çalışan-işveren)/insan” unsurunun kapsama

alındığı bir olgudur. Çalışma ekonomisi kitaplarında bu kavramlar genellikle emek

arzıyla emek talebinin, çalışanlarla çalıştıranların, ücret alanlarla verenlerin ve işçilerle

işverenlerin ilişkilerinin yürütüldüğü piyasa olarak tanımlanmıştır.

Biçerli, işgücü piyasasının özelliklerini ifade ederken şu başlıklara değinmiştir.84

“İşgücü piyasası çok sayıda olup merkezi bir fiyatı yoktur”. Yani meslek, coğrafya,

toplumsal cinsiyet, yaş, sektör gibi ayrımlarla işgücü piyasası ve istihdamın

ayrıştırılabileceği ifade edilebilir. Merkezi bir fiyatının olmaması da bu piyasa

çeşitliliğinden kaynaklanan farklı arz ve talep düzeylerinin etkilerine göre farklı ücret

düzeylerinin oluşmasına yol açar. “İşçilerin hem nicelik hem de nitelikleri hem farklı

piyasalar arasında hem de aynı piyasa içinde homojen değildir.” İşgücü piyasasında

istihdam ilişkisi “sürekli” bir ilişkidir. Vurgulanmak istenen, emeğin depolanabilir bir

faktör olmadığı, mal ve hizmet piyasası gibi değerlendirilemeyeceğidir. Çünkü işçi

emeği ile birlikte kendisini de sunmaktadır. Dünya işgücü piyasasında yaklaşık olarak

200 milyon kişinin işsiz olduğu düşünüldüğünde de çalışan kişilerin pazarlık gücünün

az olduğu söylenebilir.

Genel İktisadın bir alt dalı olarak Çalışma İktisadı’nın ayrı bir disiplin haline

dönüşmüş olması işgücü piyasası ve emeğin genel iktisat mantığını aşan bir anlayışla

ele alınması gerektiğini göstermektedir. Bakış açısına çocuk ve kadın işgücü dahil

edildiğinde Çalışma İktisadı’nın ötesinde daha disiplinler arası bir bakışla işgücü

piyasasının ele alınması gerektiği açıktır. Örneğin kadın işgücünün, işgücü

piyasasındaki sorunları, iktisat veya çalışma iktisadı analizleri ile tam çözüm

bulamamaktadır.85

82 İlker Parasız, Orhan Tuna, Nevzat Yalçıntaş, Kemal Biçerli; “İşgücü Piyasası” kavramı yerine “EmekPiyasası” derler.

83 Sabahattin Zaim bunu tercih etmiştir.84 Biçerli, Kemal; Çalışma Ekonomisi, Beta Yayınevi, 4.Baskı, İstanbul, 2007, s. 4-9.85 Eroğlu, Ömer-Ruhan İşler; Feminist İktisat, İktisat Düşüncesinde Farklı Bir Bakış, Asil Yayınları, 1.Baskı,

Ankara, 2006, s.53.

Page 36: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

24

İşgücü piyasasının tarafları olarak sadece emek arzı ve talebine sahip olanlar

değil, bunların oluşturdukları kurumlar olarak sendikalar, kooperatifler, meslek odaları,

siyasi partiler ve diğer ulusal yapıların yanı sıra uluslar arası işgücü piyasası özneleri

vardır.86

Bir bütün olarak devlet; hem bir çok yerde “en büyük işveren” olması, hem de

politika düzenleyici ve uygulayıcı kurumları içermesi nedeniyle işgücü piyasasının en

önemli ve etkin öznelerindendir. Aktif ve pasif istihdam ve işgücü politikalarının

uygulamasında asıl uygulayıcı rolünde olan kamu istihdam ve sosyal güvenlik

kurumlarının, işgücü piyasasındaki önemleri de son ekonomik durumlarla daha da

artmıştır.

Konu emek/işgücü piyasası ve istihdam olunca Uluslararası Çalışma Örgütü’ne

(UÇÖ/İLO) değinmemek, konuyu eksik bırakmak demektir. Tuna ve Yalçıntaş’ın

belirttiği gibi87 İLO’nun varlığı sosyal politikanın yoğunlaşması ve gelişmesi için çok

önemli bir vasıta olmuştur. “Böyle bir örgüt sadece ülkeden ülkeye bilgi alış verişini

kolaylaştırmakla kalmamakta, aynı zamanda üye ülkelere ve bu ülkelerde öncelikle

işçilere, taleplerinin milli çerçeve içinde kalmasından ziyade kuvvet ve geçerlilik

kazanmasına imkan vermektedir.88” İLO kurulduğu 1919 yılından bu yana, uluslar arası

çalışma hukukunun ve çalışma şartlarının eş düzeyde gelişebilmesi için, düzenleme,

araştırma ve yayım, teknik yardım faaliyetleri düzenlemektedir.89 Türkiye de çeşitli

konularla ilgili olarak İLO’nun 56 sözleşmesini onaylamıştır.90

İLO’nun “İşgücü Piyasasının Anahtar Kavramları”91 (The Key İndicators Of

The Labor Market: KİLM) olarak 5.’sini düzenlediği 20 kavramlık bir seti

bulunmaktadır. Bu kavramların bazıları92 Tablo 2’de gösterilmiştir.

86 Tuna, Orhan- Nevzat Yalçıntaş; Sosyal Siyaset, Filiz Kitabevi, İstanbul, 1999, s.195-277.87 Tuna, a.g.e., s.254.88 Tuna, a.g.e., s.254.89 Tuna, a.g.e., s.253-269., http://www.ilo.org/global/AboutitheiILO/Originsiandihistory/lang--en/index.htm90 http://www.ilo.org/public/turkish/region/eurpro/ankara/sozlesme/onaylanan.htm91 http://www.ilo.org/public/english/employment/strat/kilm/ adresinde ulaşılabilir.92 Tablo’da bulunmayanlar: 5-Kısmi süreli çalışma, 6-Çalışma Saatleri, 7-Kayıt Dışı Çalışma, 10- Uzun

Süreli İşsizlik, 11- Eğitim Düzeylerine Göre İşsizler, 12- Eksik İstihdam, 13- Aktif Olmayanların Oranı14- Eğitim ve Okur-Yazarlık Düzeyi 15- İmalat Ücret Endeksi, 16- Mesleki Kazançlar Ve ÜcretlerEndeksi, 17- Saatlik Ücret-Dışı Giderler “18- İşgücü Verimliliği Ve Birim İşgücü Gideri, 19- İstihdamEsnekliği

Page 37: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

25

Tablo 2: Dünya İşgücü Piyasası Anahtar KavramlarıDÜNYA İŞGÜCÜ PİYASASI ANAHTAR KAVRAMLARI93

1997 2007KİLM. NO

KADIN ERKEK TOPLAM KADIN ERKEK TOPLAMİşgücüne Katılma Oranı (%) 52,9 80,4 66,7 52,5 78,8 65,6

1İşgücü 1.071.7 1.625.0 2.696.7 1.267.7 1.895.3 3.163.0

2 İstihdam/Aktif Nüfus 49,5 75,7 62,6 49,1 74,3 61,7Ücretli 41,8 44,9 - 46,4 47,9 -İşveren 2,1 4,3 - 1,8 3,4 -Kendi Hesabına 21,6 37,2 - 26,9 37,4 -Ü.A.İ 34,5 13,5 - 24,9 11,3 -

3İşteki DurumaGöre İstihdam(%)

Kırılgan İstihdam94 56,1 50,7 - 51,7 48,7 -Tarım 43,5 40 - 36,1 34 -Sanayi 16,8 24 - 17,6 25,6 -

İstidamınSektörelDağılımı (%) Hizmet 39,6 36,1 - 46,3 40,4 -

4

İstihdam Toplam (Milyon) 1.001.6 1.530.3 2.531.9 1.186.1 1.787.0 2.973.1Oran 6,5 5,8 6,1 6,4 5,7 6,0

8 İşsizlikSayı 70,2 94,6 164,8 81,6 108,3 189,9

9 Genç İşsizliği (%) 12,3 12 - 12,5 12,2 -İstihdam Edilen - - 1.374.506 - - 1.287.003

20Yoksul İstihdam(Bin) ( Günlük 2$Altında)95 İstihdam Oranı - - 55,3 - - 44,1

Kaynak:İLO

Yukarıda da ifade edildiği gibi, dünya nüfusu yaklaşık olarak 6,7 milyar kişiye

yakın iken tabloda da görüldüğü üzere bunların sadece 3 milyar 163 milyonu işgücüdür.

Dünya işgücü piyasasının son 10 yıllık eğilimine bakıldığında, hem kadın hem de erkek

işgücüne katılma oranının azalması görülmekle beraber bu dönemde dünya işgücü

sayısı % 17,3 oranında (466 milyon kişi eder) artmıştır. Kadın işgücü sayısı % 18,3

oranında artarken, erkek işgücü sayısı % 16,6 oranında artmıştır. 2007 yılında dünya

işgücünün % 59,9’unu erkekler oluşturmuştur.

Son 10 yılda dünya istihdamı % 17,4 oranında (441 milyon kişi eder) artarken

bu oran istihdam edilen kadın sayısı için % 18,5 iken erkeklerde % 16,7 olarak

gerçekleşmiştir. 2007 yılında dünya istihdamının % 60,1’ini erkekler oluşturmuştur.

İstihdamın sektörel dağılımı incelendiğinde; toplam kadın istihdamının % 36,1’inin

tarım sektöründe, % 17,6’sının sanayi sektöründe, % 46,3’ünün hizmet sektöründe

istihdam edildiği görülmektedir. Buna karşılık toplam erkek istihdamının % 34’ünün

tarım sektöründe, % 25,6’sının sanayi sektöründe, % 40,4’ünün hizmet sektöründe

istihdam edildiği görülmektedir. Son 10 yıl içerisinde istihdamın tarım sektöründeki

93 İLO verilerinden derlenerek hazırlanmıştır.94 Kırılgan İstihdam (Vulnerable Employment) kavramı “ücretsiz aile işçisi” ve “kendi hesabına”

çalışanların toplamını oluşturmaktadır.95 Yoksulluk göstergeleri 2006 yılına aittir.

Page 38: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

26

payı erkeklerde % 6’lık, kadınlarda % 7,4’lük azalma göstermiştir. Sanayi sektörünün

payı erkeklerde kadınların 2 katı artmışken, hizmetler sektöründe kadın istihdamı artış

oranının erkekler göre daha fazla olduğu görülmektedir.

Grafik 1: Dünyada İşteki Duruma Göre İstihdam

İŞTEKİ DURUMA GÖRE İSTİHDAM

41,8 44,9 46,4 47,9

2,1 4,3 1,8 3,4

21,6

37,2

26,9

37,434,5

13,5

24,9

11,3

56,150,7 51,7 48,7

0

10

20

30

40

50

60

KADIN ERKEK KADIN ERKEK

1997 2007

ÜCRETLİ İŞVEREN KENDİ HESABI. Ü.A.İ KIRILGAN İSTİHDAM*

Kaynak:İLO, * Kırılgan İstihdam (Vulnerable Employment) kavramı “ücretsiz aile işçisi” ve “kendihesabına” çalışanların toplamını oluşturmaktadır.

Son 10 yıl içinde “işteki durumuna göre” dünya işgücü piyasasında; ücretli,

kendi hesabına çalışan kadın ve erkek oranı artış göstermişken buna karşılık işveren ve

ücretli aile işçisi olarak çalışan kadın ve erkek oranı azalış göstermiştir.

2007 yılında günlük “2 Dolar” olan yoksulluk sınırı altında çalışan kişi sayısı on

yıl öncesine göre % -6,4 oranında azalarak 1 milyar 287 milyon 3 bin kişi olmuştur. Bu

oran toplam dünya istihdamının % 44,1’i oluşturmaktadır.

Dünya işsiz sayısı son 10 yıl içerisinde % 15,2 oranında (25,1 milyon kişi eder)

artış göstermiştir. Kadın işsizlik oranı azalmış 0,1 puanlık azalışla % 6,4 olarak

gerçekleşirken erkek işsizlik oranı da 0,1 puanlık azalışla % 5,7 olarak gerçekleşmiştir.

2007 yılında dünya işsiz sayısı 189,9 milyon kişi ve dünya işsizlik oranı ise % 6 olarak

gerçekleşmiştir. Toplam işsizlerin yaklaşık olarak % 43’ü kadın olup, kadınlarda uzun

süreli işsizlik erkeklere oranla daha fazla sürmektedir.96 Genç işsizliği açısından da

kadın genç işsizliği dünya genelinde erkek genç işsizliğinden daha fazladır.97

96 http://www.ilo.org/public/english/employment/strat/kilm/download/kilm10.pdf (s.6)97 http://www.ilo.org/public/english/employment/strat/kilm/download/kilm09.pdf (s.6)

Page 39: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

27

1.3. TÜRKİYE’DE EKONOMİK BÜYÜME VE İSTİHDAM

1.3.1 Ekonomik Büyüme

19. yüzyılda Osmanlı ekonomisinde kişi başına gelirin artma eğilimi içinde

olmasına karşın, gelişmiş ülkelerde hızlı sayılabilecek bir sanayileşme yaşanması

nedeniyle, Türkiye ile gelişmiş ülkeler arasındaki kişi başına gelir farklılıklarının

arttığına işaret etmektedir. Bugünkü Türkiye sınırları içinde kalan alanda kişi başına

gelirin, 1820 yılında Batı Avrupa ve ABD ortalamasının % 55’inden, 1913 yılında %

29’una gerilediğini tahmin ediliyor. Türkiye’de ve tüm dünyada iktisadi büyüme hızı

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yükselmiştir. Türkiye’de kişi başına gelirin artış hızı

19. yüzyılın başlarından İkinci Dünya Savaşı’nın sonuna kadar yılda % 1’in altında

kalırken, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bu oran dünyanın pek çok diğer bölgesiyle

birlikte % 3’ün üzerine sıçramıştır. 1950 yılından 2005 yılına kadar Türkiye’de kişi

başına gelir 4 kattan fazla artmış, ancak gelişmiş ülkelerle aradaki fark son elli ya da

yüz yılda kapanmamıştır. 2005 yılında Türkiye’de kişi başına gelir Batı Avrupa ile

ABD ortalamasının % 30’u kadardır. Öte yandan, hem 19. yüzyıl boyunca hem de 1913

yılından bu yana Türkiye’de kişi başına gelir gelişen ülkeler ortalamasından biraz daha

hızlı artmıştır. Son otuz yılda ise, Doğu ve Güneydoğu Asya’nın, özellikle de iki en

büyük nüfuslu ülke, önce Çin ve daha sonra da Hindistan’ın hızlı bir iktisadi büyüme

süreci içine girmeleriyle, gelişen ülkelerin ortalama büyüme hızı Türkiye’ninkinin

üzerine çıkmıştır.98

Türkiye’de 1925-2005 döneminde büyüme hızlarındaki istikrarsızlık düzeyi son

derece çarpıcı bir eğilim göstermektedir. 1960’lar ve 1970’lerin ilk yarısı büyüme hızının

oldukça istikrarlı ve yüksek olduğu yıllardır. Fakat 1970’lerin sonlarındaki gerileme sonucu

istikrarsızlık düzeyi de geçici olarak artmıştır. 1980’lerin ortalarından itibaren istikrarsızlık

oranı sürekli artma eğilimindedir. Bu yapı sürekli yüksek büyüme hızlarına izin

vermemekte, daralmaların da gittikçe daha şiddetli olacağı ihtimalini güçlendirmektedir.99

2001 yılında yaşanan kriz sonrasında uygulamaya konan ekonomik program ve

yapısal reformların etkisiyle 2002 yılında Türkiye ekonomisinde başlayan hızlı büyüme

98 Pamuk, a.g.m., s.12.99 Taymaz, a.g.e., s.64.

Page 40: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

28

süreci 2004 yılında en üst düzeyine ulaşmıştır. 2005 yılında ekonominin büyüme

hızında yavaşlama başlamış ve yavaşlama yıllar itibariyle gittikçe belirginleşerek 2007

yılında son 6 yılın en alt noktasına inmiştir. Güncellenen yeni seri büyüme verilerine

göre, 2001 yılında gerçekleşen % 5,7’lik küçülmenin ardından 2002 yılında % 6,2, 2003

yılında % 5,3 ve 2004 yılında % 9,4’e yükselen büyüme hızı, 2005 yılında % 8,4, 2006

yılında % 6,9 düzeyinde gerçekleşmiştir. 2007 yılında ise büyüme hızı % 4,5 ile son 6

yılın en düşük seviyesine gerilerken, aynı zamanda 2002 yılından itibaren ilk defa

hedeflenen değerin altında kalmıştır. Böylece 2002-2006 döneminde yılda ortalama %

7,2 büyüyen Türkiye ekonomisi, 2007 yılında nispeten zayıf bir performans

sergilemiştir. Ekonomik büyüme hızında yaşanan bu yavaşlamada genel olarak, dünya

piyasalarından kaynaklanan sorunlar, yapısal reformların geciktirilerek bir türlü

tamamlanamaması, mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları ve

kuraklık, değerli Yeni Türk Lirası’nın ve önceki yıllara oranla verimlilikteki

durağanlığın rekabet gücü üzerinde oluşturduğu olumsuz etki, iç siyasetteki belirsizlik

ve seçimler etkili olmuştur. Ekonomik büyümenin hız kesmesinde üretim yönünden,

tarım sektöründeki yüksek oranlı daralma, imalat sanayi, enerji, inşaat, ticaret, mali

aracı kuruluş faaliyetleri, konut sahipliği ve eğitim sektörlerinin katma değer artış

hızında meydana gelen düşüşler etkili olmuştur. Madencilik, oteller ve lokantalar,

ulaştırma, gayrimenkul, kiralama ve iş faaliyetleri sektörlerindeki katma değer artışları

ise GSYH artışını olumlu şekilde etkilemiştir.100

Grafik 2: Türkiye’de Negatif Büyüme Yılları

NEGATİF BÜYÜME YILLARI 1925-2007

12,8

-12,8-10,7

-3-4,9

-10,3 -9,8

-5,1

-15,3

-5-3 -2,3

-6 ,1 -6,4

-9,4

4,6

-0,7

-20

-15

-10

-5

0

5

10

15

1925 1927 1932 1935 1940 1941 1943 1944 1945 1949 1954 1979 1980 1994 1999 2001 2007

KAYNAK:TÜİK

100 TOBB, 2007, Ekonomik Rapor, s.20.

Page 41: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

29

GSMH büyüklükleri incelendiğinde 1923’ten günümüze Türkiye GSMH’sı 15

kere küçülme göstermiştir. En fazla küçülme yaşanan yıllar 1945, 1927, 1932 ve

1941’dir. Bu yıllarda negatif büyüme % 10’un üzerinde olmuştur. Sektörel analiz

yapıldığında bu 15 küçülmenin 4 tanesinde sanayi ve hizmet sektörleri büyümesine

rağmen “sadece” tarım sektörü küçülmüştür. (1927, 1932, 1935, 1954 yıllarında sadece

tarım sektörü küçülmüştür). Sadece tarım sektöründe oluşan daralmanın tüm ülke

ekonomisini daraltması, tarımın bu dönemlerde milli hâsıla içindeki ağırlığını

göstermektedir. Bunların dışındaki 9 küçülmenin içinde de sektör olarak tarım mutlaka

var. Sadece 1980 yılındaki ekonomik küçülme sırasında tarım-dışı sektörlerin etkisi

olmuş tarım önceki yıla göre büyümüştür.

Türkiye iktisat tarihi incelendiğinde, hem ekonomik büyüklüğün hem de

istihdamın sektörel dağılımının sürekli bir değişim içinde olduğu görülmektedir. 1923

yılında tarım sektörü GSMH’nın % 43,2’sini101 oluşturuyorken 2007 yılında bu oranın

% 7,5102 olduğunu görüyoruz. Aynı dönemde sanayi sektörünün payı % 13,3’ten %

19,8’e yükselirken, hizmetler sektörünün payı % 43,5’ten % 72,7’ye yükselmiştir. Yani

süreç içerisinde tarım sektörünün payı azalırken sanayi ve hizmetler sektörlerinin

payları da artmıştır. Tarım sektörü 1929 yılında GSMH’nın % 50’sini oluştururken,

1954’ten sonra % 40’ın üzerine, 1969’dan sonra % 30’un üzerine, 1984’ten sonra %

20’nin üzerine çıkamamışken 2006 yılında bu oran % 10’nun altına inmiştir. “Gelişmiş

ülkelerde iktisadi kalkınmanın başlangıç dönemlerinde tarım kesimi, milli gelirden en

büyük payı alırken, gelişme düzeyi yükseldikçe ücretlilerin payının arttığı gözlenmiştir.

Gelişmekte olan ülkelerde ise tarım kesiminin milli gelirdeki payı önemini korurken,

ücretlilerin geliri, nispi olarak daha düşüktür.”103 1923’ten 2005 yılına kadar sabit

fiyatlarla, GSMH 49 bin 735 kat artmışken GSMH içinde tarımın payı 13 bin 158 kat

artmıştır. Aynı dönemde sanayi sektörünün payı 136 bin 182, hizmetler sektörünün payı

64 bin 107 kat artmıştır.104

101 TÜİK, http://www.tuik.gov.tr/yillik/Istigostergeler.pdf102 DPT, http://ekutup.dpt.gov.tr/program/2009/hedef.pdf103 Bilen Mahmut, Yönetim ve Siyasette Etik Sempozyumu, 1998, Adapazarı. s. 376-399.104 TÜİK’in “İstatistik Göstergeleri 1923-2006” yayınından hesaplanmıştır. Yayına

http://www.tuik.gov.tr/yillik/Ist_gostergeler.pdf adresinden ulaşılabilir.

Page 42: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

30

DPT’nin 2009 yılı için 17 Ekim 2008 tarihinde hazırladığı “Genel Ekonomik

Hedefler ve Yatırımlar 2009105 raporuna göre 2008 yılında GSMH’nın büyüme oranı,

tahmini olarak % 4 olarak gerçekleşecektir. 2009 yılı programında da % 4 büyüme

beklenmektedir. 9. Kalkınma Planına göre106 2007-2013 yılları arası ortalama GSYİH

büyüme hızı % 7 olarak planlanmıştır. Ancak bu rakamın iyimser bir yaklaşım

gerektirdiği açıktır. Ayrıca global ekonominin olumsuz bir eğilime yönelmesi ve son

açıklanan Türkiye 3. çeyrek büyüme verileri de kötümserliği arttırmaktadır.

1.3.2 İşgücü Piyasası

“Ekonominin ihtiyaç duyduğu alanlarda ara eleman temininde zorluk

yaşanmasına rağmen, mesleki eğitim mezunlarının işsizlik oranı yüksektir. Bu oran

2000 yılında % 10,9’dan 2005 yılında % 13,3’e yükselmiştir. Bu durum bilişsel

yetenekleri yüksek öğrencilerin mesleki eğitimi tercih etmemesi, mesleki eğitim

sisteminin işgücü piyasasının ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte olmaması, mevcut

mesleki eğitim programlarının ilgili tüm taraflarla işbirliği içinde güncellenmemesi,

donanım eksikliği ve nitelikli eğitim personelinin yetersiz olması gibi nedenlerden

kaynaklanmaktadır.”107

Yukarıda, 9. Kalkınma Planı’ndan alınan paragraf, Türkiye İşgücü piyasasının

temel sorunları olan eğitim-istihdam ilişkisizliği, işgücü arz fazlası ve talep yetersizliği

gibi sorunlara değinmektedir. 2005 yılında hazırlanan Avrupa Birliği (AB) İlerleme

raporu ise işgücü piyasası hakkında şu değerlendirmeyi yapmaktadır. “İşgücü piyasası

zayıf bir performans sergilemeyi sürdürmekte olup, bu alanda az ilerleme kaydedildiği

bildirilebilir. Özellikle kadınlar olmak üzere, düşük işgücü katılımı ve istihdam

oranları, gençler arasında yüksek düzeydeki işsizlik, kayıt dışı ekonominin büyüklüğü

ve şehir/kırsal iş piyasaları arasındaki büyük fark başlıca zorlukları teşkil etmektedir.

2004 yılında genel istihdam oranı % 43,7 olup, 2003’e kıyasla hafif bir artış

göstermiştir. Ancak, % 25’in biraz altındaki kadınların istihdam oranı halen düşükken,

erkeklerin istihdam oranı, 2003’teki % 62,9’dan hafif bir artışla 2004’te % 64,7’ye

105 http://ekutup.dpt.gov.tr/program/2009/hedef.pdf106 http://ekutup.dpt.gov.tr/plan/plan9.pdf107 9. Kalkınma Planı, s. 39. http://ekutup.dpt.gov.tr/plan/plan9.pdf

Page 43: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

31

çıkmıştır.108” 2007 AB ilerleme raporu ise işgücü piyasası ile ilgili olarak şunları ifade

etmiştir. “2006’da işsizlik oranı % 9,9’a düşmüş, toplam istihdam oranı -% 43.2- 2005’e

göre biraz daha düşük olmuştur. İşgücü piyasasında, (özellikle kadınlarla ilgili) düşük

işgücü katılımı ve istihdam oranları; genç nüfusun yüksek düzeyde işsizliği göze

çarpmaktadır. Kayıt dışı ekonominin büyüklüğü ve kentsel/kırsal işgücü piyasaları

arasındaki büyük fark başlıca zorlukları teşkil etmektedir. Çalışanların yarısından

fazlası herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı değildir. Kayıtdışı istihdamla

mücadele konusundaki Başbakanlık genelgesi birçok hedef ve faaliyet belirlemektedir.

Ancak, sosyal ortaklarla birlikte sorunla mücadele etmek için, daha büyük denetleme

kapasitesi dahil, daha somut politika ve önlemlere ihtiyaç vardır. “İstihdam Politikası

Önceliklerinin Ortak Değerlendirilmesi Belgesi’nin (JAP) sonuçlandırılması konusunda

bir ilerleme sağlanamamıştır. Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) kurumsal kapasitesini

geliştirme çabalarını devam ettirmiştir. Türkiye Avrupa Sosyal Fonu (ESF)

programlarının uygulanmasına Katılım Öncesi Yardım Aracı’nın (IPA) İnsan

Kaynaklarını Geliştirme Bileşeninin uygulanması yoluyla hazırlanacaktır. İstihdam,

eğitim ve öğretim ile sosyal içerme alanındaki faaliyetleri desteklemek amacıyla

yardımın programlanması konusunda ilerleme kaydedilmiştir. Türk makamları IPA’nın

İnsan Kaynakları Geliştirme Bileşenini uygulamaya koymak için gerekli yapıları

kurmaya başlamışlardır. Avrupa Sosyal Fonu tarzı önlemlerin gelecekteki idaresi,

uygulanması, izlenmesi, denetimi ve kontrolü için yeterli kurumsal yapının

oluşturulmasını teminen idari yapıların ve mevzuatın daha da uyarlanması

gerekmektedir.”109 İşgücü piyasasının birçok kurumu ve konuyu kapsadığı bu

açıklamalardan da anlaşılmaktadır.

Ekonomik büyümeye rağmen yeterince istihdam artışı sağlanamayışı ve

işsizliğin azaltılamayışı işgücü piyasası komisyonu raporunda şu şekilde ifade

edilmiştir. “İşsizlikle mücadelede bilinen en etkin yol ekonomik büyümedir. Ancak

2001-2007 yıllarında Türkiye’de ve dünyada istihdamsız büyüme süreci yaşanmıştır. Bu

süreçte dünyada özellikle imalat sanayiinde üretim artarken, istihdam artmamış, hatta

bir çok ülkede azalmıştır. 2001-2003 dönemdeki büyüme daha çok verimlilik artışı

kaynaklıdır. İstihdamsız büyüme artan küresel rekabetin bir sonucu olmuştur. Küresel

rekabet, firmaları daha az istihdamla daha çok üretmenin yollarını aramaya zorlamıştır.

108 2005 yılı AB İlerleme Raporu s.111109 2007 yılı AB İlerleme Raporu s.54

Page 44: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

32

Ancak istihdamın ekonomik boyutunun yanında sosyal boyutunun da olduğu

unutulmamalıdır.110

Tablo 3: Ağustos 2008 Dönemi İşgücü Piyasası GöstergeleriTÜRKİYE KENT KIR

2007 2008 2007 2008 2007 2008Kurumsal olmayan sivil nüfus (000) 68 989 69 756 43 590 44 501 25 399 25 25415 ve daha yukarı yaştaki nüfus(000) 49 317 50 087 31 521 32 332 17 796 17 755İşgücü (000) 24 292 24 948 14 593 15 149 9 700 9 798 İstihdam (000) 22 060 22 509 12 901 13 326 9 159 9 183 İşsiz (000) 2 232 2 439 1 692 1 824 541 615İşgücüne katılma oranı (%) 49.3 49.8 46.3 46.9 54.5 55.2İstihdam oranı (%) 44.7 44.9 40.9 41.2 51.5 51.7İşsizlik oranı (%) 9.2 9.8 11.6 12.0 5.6 6.3 Tarım dışı işsizlik oranı (%) 11.9 12.7 12.0 12.6 11.8 13.4 Genç nüfusta işsizlik oranı111(%) 19.2 19.1 23.2 22.6 13.0 13.1Eksik istihdam oranı (%) 2.8 3.2 2.6 2.7 3.3 3.9 Genç nüfusta eksik istihdamoranı(%) 2.9 3.7 2.6 2.8 3.4 5.1İşgücüne dahil olmayanlar (000) 25 024 25 140 16 928 17 183 8 097 7 956KAYNAK:TÜİK

Türkiye işgücü piyasasının TÜİK verilerine göre112 nihai durumu Tablo 3’tegösterilmiştir. Buna göre Ağustos 2008 Döneminde çalışma çağındaki nüfus geçen yılınaynı dönemine göre 770 bin kişi artmıştır. 2008 yılı Ağustos döneminde kurumsalolmayan sivil nüfus bir önceki yılın aynı dönemine göre 767 bin kişilik artış ile 69milyon 756 bin kişiye ulaşmıştır. TÜİK veri tabanına göre113 1988-2007 Ekimdönemleri arasında yıllık kurumsal olmayan sivil nüfus artışı ortalama 1 milyon 25 bin400 kişidir. Bu ortalama artışın % 50,7’si kadındır. 15 ve daha yukarı yaştaki nüfustaortalama artış 952 bin 500 kişi olup bunlarında % 50,4’ü kadındır. Bu dönemdeortalama yıllık işgücü sayısı artışı 290 bin 85 kişi olup bunların sadece % 11’i kadındır.İstihdam edilenlerin bu dönemdeki artışı ise yıllık ortalama 249 bin 75 kişi olupbunlarında sadece % 10,9’u kadındır. 1988 yılı Ekim döneminde 1 milyon 638 bin kişiolan işsiz sayısı % 11,7’si kadın olmak üzere işsiz sayısı 840 bin kişi artarak 2007 yılıekim döneminde 2 milyon 458 bin kişi olmuştur.

110 9. Kalkınma Planı, İşgücü Piyasası Özel İhtisas Komisyonu Raporu, s.1111 15-24 yaş grubundaki nüfus112 http://www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?tbiid=25&tbiadi=İşgücü%20İstatistikleri&ustiid=8113 http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?tbiid=25&ustiid=8

Page 45: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

33

Tablo 4: Türkiye İşgücü Piyasası 2002-2007114TÜRKİYE İŞGÜCÜ PİYASASI 2002-2007115

Yıllar K.O.S.N116

15 vedaha

yukarıyaştakinüfus İşgücü

İsti.edilenler

Eksikisti. İşsiz

İşgücünekatılmaoranı(%)

İ.O(%)

Tarımdışı

işsizlikoranı(%)

İstihdamoranı(%)

Eksikistihdam

oranı(%)

İşgücünedahil

olmayannüfus

TÜRKİYE-TOPLAM2002 68.393 48.041 23.818 21.354 1.297 2.464 49,6 10,3 14,5 44,45 5,4 24.2232003 69.479 48.912 23.640 21.147 1.143 2.493 48,3 10,5 13,8 43,23 4,8 25.2722004 70.556 49.906 24.289 21.791 995 2.498 48,7 10,3 14,3 43,70 4,1 25.6162005 71.611 50.826 24.565 22.046 817 2.520 48,3 10,3 13,6 43,40 3,3 26.2602006 72.606 51.668 24.776 22.330 890 2.446 48 9,9 12,6 43,20 3,6 26.8922007 68.897 49.215 23.523 21.189 742 2.333 47.8 9.9 12.6 43.1 3.2 25.692

ERKEK2002 34.154 23.827 17.058 15.232 1.158 1.826 71,6 10,7 13,3 63,93 6,8 6.7682003 34.692 24.260 17.086 15.256 994 1.830 70,4 10,7 12,6 62,89 5,8 7.1742004 35.226 24.755 17.902 16.023 881 1.878 72,3 10,5 13,1 64,70 4,9 6.8542005 35.747 25.209 18.213 16.346 705 1.867 72,2 10,3 12,4 64,80 3,9 6.9962006 36.214 25.601 18.297 16.520 770 1.777 71,5 9,7 11,3 64,50 4,2 7.3042007 34.328 24.354 17.363 15.661 634 1.702 71.3 9.8 11.4 64.3 3.7 6.990

KADIN2002 34.239 24.214 6.760 6.122 139 638 27,9 9,4 19,8 25,28 2,1 17.4552003 34.787 24.652 6.555 5.891 149 663 26,6 10,1 18,9 23,90 2,3 18.0982004 35.330 25.150 6.388 5.768 114 620 25,4 9,7 19,6 22,90 1,8 18.7632005 35.864 25.617 6.352 5.700 113 652 24,8 10,3 18,8 22,30 1,8 19.2642006 36.392 26.067 6.480 5.810 119 670 24,9 10,3 17,9 22,3 1,8 19.5882007 34.569 24.861 6.159 5.528 108 631 24.8 10.3 17.4 22.2 1.7 18.702KAYNAK:TÜİK

Son altı yılın işgücü piyasası verilerinin işlendiği Tablo 4’te gösterildiği gibi,

2007 yılında; kurumsal olmayan sivil nüfus % 50,2’si kadın olmak üzere 68 milyon 897

bin kişi olmuştur. 15 üzeri nufus % 50,5’i kadın olmak üzere 49 milyon 215 bin kişi

olmuştur. Buna karşın işgücü % 26,2’si kadın olmak üzere 23 milyon 523 bin kişi

olmuştur. İstihdam %26,1’i kadın olmak üzere 21 milyon 189 bin kişi olmuştur. Eksik

istihdamdakilerin sayısı % 14,6’sı kadın olmak üzere 742 bin kişi olmuştur. Ayrıca 2

milyon 333 bin işsizsin % 27’si kadındır. İşgücüne dahil olmayan nüfus ise yaklaşık %

73’ü kadın olmak üzere 25 milyon 692 bin kişi olmuştur.

1.3.3 İstihdamın Sektörel Dağılımının Değişimi

Türkiye istihdam tarihinde önceki yıla göre istihdam edilen kişi sayısının

azaldığı yıl sayısı 9’dur. Bunlar sırasıyla 1930, 1940, 1959, 1988, 1993, 2000, 2001,

114 2007 Sayısal verileri ADNKS ile elde edildiğinden önceki yıllar ile kıyaslanabilir değildir. Oransalkıyaslamalar yapılabilir.

115 2007 Sayısal verileri ADNKS ile elde edildiğinden önceki yıllar ile kıyaslanabilir değildir. Oransalkıyaslamalar yapılabilir.

116 Kurumsal Olmayan Sivil Nüfus

Page 46: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

34

2002, 2003 yıllarıdır. Sadece 1940 ve 2001 yıllarında negatif ekonomik büyüme ile

istihdam azalması bir arada olurken diğer 7 yılda ekonomik büyümeye rağmen istihdam

edilen kişi sayısı önceki yıla göre azalmıştır.117 Son yıllardaki tartışma ekonomik

büyümeye rağmen istihdam artışının neden yeterince gerçekleşememektedir iken burada

bırakın istihdam artışını azalmasının da olabileceğini görüyoruz.

Yalnız 1930 yılından önce dünyada çok ağır bir ekonomik kriz yaşandığı gözardı edilmemelidir. Ayrıca diğer istihdam azalması yaşanan yılların öncesinde de gerekülke çapında gerekse uluslararası düzeyde ekonomik krizlerin olduğu ve bununistihdamı olumsuz etkilediği açıktır. 2008 yılında yaşanan dünya ekonomik krizinin deistihdam edilen kişi sayısını veya en azından istihdam şartlarını olumsuz etkileyeceğiaçıktır. İLO dünya çapında 20 milyon kişinin daha işsiz kalabileceğini belirtmiştir.118

Veriler şunu ispatlamaktadır ki, “Ekonomik büyümenin istihdamı arttırma olasılığı,ekonomik küçülmenin istihdamı azaltması olasılığından daha düşüktür. Her ekonomikküçülme beraberinde veya sonrasında istihdam azalması getirirken her ekonomikbüyüme istihdam artışına yol açmamaktadır ama en azından azalmayı sınırlamaktadırdenilebilir. Bunun önemi belki de 2009 yılında kötümser yaklaşımların öngördüğüekonomik küçülmenin olması durumunda işsiz sayısı ve oranın yükselmesi halinde dahaiyi anlaşılacaktır.

1923 yılından 2007 yılına kadar istihdamın sektörel dağılımı Tablo 5’tegösterilmiştir. Buna göre 1923 yılından başlayarak tarım sektörünün toplam istihdamiçindeki payı sayısal olarak 1970 yıllar istisna kabul edilirse 1996 yılına kadargenellikle artış göstermiş ve 1996 yılında toplam istihdamın % 43,7’sini oluştururken 9milyon 259 bin kişiye ulaşmıştır. Tarım istihdamının sayısal artışının aksine toplamistihdam içindeki oranı 1923’ten 2007’ye sürekli azalarak % 89,9’dan % 26,4’dedüşmüştür. 2000 yılından sonra tarım sektöründe çalışan nüfus sürekli azalmıştır. Son10 yıl içerisinde tarım istihdamı mutlak olarak 3 milyon 231 biz kişi azalmıştır.Yukarıda da ifade edildiği gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında GSMH içindetarımın ağırlığının fazla olmasından dolayı tarımsal üretim azaldığında GSMHküçülüyordu. 2000’li yıllarda tarım sektörünün istihdam içindeki ağırlığının hala fazlaoluşunun, tarım istihdamının azalmasıyla toplam istihdamın azalmasının benzer bir etkiolduğu ifade edilebilir.

117 TÜİK, http://www.tuik.gov.tr/yillik/Istigostergeler.pdf s.162-163118 http://www.ilo.org/global/AboutitheiILO/Mediaiandipubliciinformation/Pressireleases/lang--

en/WCMSi099529/index.htm

Page 47: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

35

Tablo 5: İstihdamın Sektörel Dağılımının Değişimi 1923-2007İSTİHDAMIN SEKTÖREL DAĞILIMININ DEĞİŞİMİ 1923-2007

Tarım Sanayi Hizmet Toplam119 Tarım Sanayi Hizmet ToplamSayı Oran (%)

1923 4525 217 289 5031 89,9 4,3 5,7 100,01930 5229 380 366 5975 87,5 6,4 6,1 100,01940 6243 640 386 7269 85,9 8,8 5,3 100,01950 7408 781 621 8810 84,1 8,9 7,0 100,01960 8342 1328 1589 11259 74,1 11,8 14,1 100,01970 8243 2177 2613 13033 63,2 16,7 20,0 100,01980 8360 3197 4143 15700 53,2 20,4 26,4 100,01990 8691 3737 6111 18539 46,9 20,2 33,0 100,01996120 9259 4785 7153 21197 43,7 22,6 33,7 100,01997 8832 5035 7333 21200 41,7 23,8 34,6 100,02000121 7769 5174 8637 21580 36,0 24,0 40,0 100,02007 5601 5409 10180 21190 26,4 25,5 48,0 100,0

Önceki Yıla Göre Değişim122

1930 704 163 77 944 -2,4 2,0 0,4 0,01940 1014 260 20 1294 -1,6 2,4 -0,8 0,01950 1165 141 235 1541 -1,8 0,1 1,7 0,01960 934 547 968 2449 -10,0 2,9 7,1 0,01970 -99 849 1024 1774 -10,8 4,9 5,9 0,01980 117 1020 1530 2667 -10,0 3,7 6,3 0,01990 331 540 1968 2839 -6,4 -0,2 6,6 0,01996 568 1048 1042 2658 -3,2 2,4 0,8 0,01997 -427 250 180 3 -2,0 1,2 0,8 0,02000 -1063 139 1304 380 -5,7 0,2 5,4 0,02007 -2168 235 1543 -390 -9,6 1,6 8,0 0,0KAYNAK:TÜİK

Sanayi ve Hizmet sektörlerinde istihdam edilenlerin tarihsel gelişimine sayısal

ve oransal olarak bakıldığında 1980’lere kadar paralel gelişen ve benzer bir gelişme

çizgisi olan sektörler oldukları görülmektedir. Bu dönemden sonra hizmetler

sektöründeki istihdam ile sanayi sektöründeki istihdam arasındaki fark açılmaya

başlamış ve ilk kez 1999 yılı Ekim dönemi ve 2000 yılında hizmetler sektörü oransal ve

sayısal en çok kişi istihdam edilen sektör olmuştur. İstihdamın sektörel seyri, Şekil 1’de

gösterilmiştir.

119 Buradaki toplam rakamları 1970-96 arası TÜİK ile uyumlu değildir. Çünkü TÜİK’in ilgili yayınında dasektörel toplam olarak elde edilen istihdam ile, toplam istihdam olarak açıklanan sayı arasında fark vardır.Bunun nedeni 1988 yılları öncesi için HİA dışından başka kaynaklardan yararlanılmış olması ve 1988-1999 yılları arası HİA’nin yılda 2 kez yapılıp, yıllık sayının bu iki anketin ortalamasından alınmasıdır.İlgili yayın: http://www.tuik.gov.tr/yillik/Istigostergeler.pdf

120 Tarım istihdamının sayısal olarak en yüksek olduğu yıldır.121 İlkkez oransal olarak tarım istihdamı hizmetlerin altında kalmıştır.122 Tablodaki önceki yıla göre değişim kastedilmektedir.

Page 48: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

36

Grafik 3: İstihdamın Sektörel Değişiminin Görünümü

0

2500

5000

7500

10000

12500

15000

17500

20000

22500

1923 1930 1940 1950 1960 1970 1980 1990 1996 1997 2000 2007

TARIM SANAYİ HİZMET TOPLAM

1.3.4 İstihdamın Son Durumu

Türkiye istihdam verilerinin en kapsamlı veri seti TÜİK hanehalkı işgücü anketi

kapsamında elde edilmektedir.123 2007 yılı verileri esas alınarak hazırlanan istihdam

göstergeleri Tablo 6’da gösterilmiştir. Buna göre istihdamın, kırda % 67’sini, kentte %

79’unu, toplamda ise yaklaşık olarak % 74’ünü erkekler oluşturmaktadır. Buna karşılık

istihdamdaki kadınların toplama oranları OECD ve AB’nin en düşük oranlarıdır.

İstihdamın toplam % 73,9’u erkek olup bu oran kentte % 78,9, kırda da %

66,6’dır. Genç istihdamında kadın oranı toplamda, kentte ve kırda genel istihdama göre

daha yüksek oranlarda sırasıyla % 33,3, % 29,7 ve % 39,1 olarak gerçekleşmiştir. Tablo

6’da görüldüğü gibi, tarım sanayi ve hizmetler sektörlerinde çalışanlar içerisinde

123 İşgücü piyasası ile ilgili hem arz hem de talep analizleri elbette bir çok kurum tarafından yapılmaktadır.Ancak sürekli ve kıyaslanabilir en sağlıklı verilerin TÜİK tarafından derlendiği açıktır. Son yıllardaİŞKUR’unda işgücü arzı yanı sıra özellikle işgücü talebine dönük önemli çalışmaları olmuştur.

Page 49: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

37

toplamda, kentte ve kırda erkek sayısı ve oranı daha fazladır. Kadın çalışan sayısı ile

erkek çalışan sayısının birbirine en yakınlaştığı sektör kırsal alanda tarım sektörü

çalışanları arasında olup bu alanda bile aralarındaki fark % 5,5’tir. Kadın çalışan sayısı

ile erkek çalışan sayısının birbirine en uzaklaştığı sektör kırsal alanda sanayi sektörü

çalışanları arasında olup bu alanda aralarındaki fark % 74,4’tür. (Kırsal sanayi de

Çalışanın % 87,2’si erkektir.)

Tablo 6: 2007 İstihdam Göstergeleri2007 İSTİHDAM GÖSTERGELERİ

Toplam 15-24 istihdam Sektörel istihdam Sektörel istihdam (%)

İstihdam İstihdamoranı İstihdam

İstihdamoranı(%)

Tarım Sanayi Hizmetler Tarım Sanayi Hizmetler

Toplam 21.189 43.1 3.425 30.4 5.601 5.409 10180 26,4 25,5% 48,0Erkek 15.661 64.3 2.285 42.0 2.985 4.590 8086 19,1 29,3% 51,6Kadın 5.528 22.2 1.140 19.6 2.616 818 2094 47,3 14,8% 37,9

Kent 12.593 40.0 2.109 28.4 561 4199 7834 4,5 33,3% 62,2Erkek 9.933 63.0 1.482 40.1 327 3535 6072 3,3 35,6% 61,1Kadın 2.660 16,9 627 16.8 234 664 1762 8,8 25,0% 66,2

Kır 8.596 48.5 1.316 34.2 5.040 1.210 2346 58,6 14,1 27,3Erkek 5.728 66.7 802 46.0 2.658 1.055 2015 46,4 18,4 35,2Kadın 2.868 31.4 513 24.5 2.382 155 331 83,1 5,4 11,5KAYNAK: TÜİK

İstihdamın mesleki sınıflaması incelendiğinde % 75’inin kentte istihdam edildiği

“Kanun yapıcılar, üst düzey yöneticiler ve müdürler” sınıfında istihdam edilen erkek

sayısının bu sınıfta toplam istihdama oranı toplamda % 92, kentte % 90, kırda %

96’dır. Aynı göstergenin, % 84’ünün kentte istihdam edildiği “Profesyonel meslek

mensupları” için toplamda % 62, kentte % 61, kırda % 67 olduğu; % 82’sinin kentte

istihdam edildiği “Yardımcı profesyonel meslek mensupları” için toplamda % 71, kentte

% 70, kırda % 76 olduğu; % 85’inin kentte istihdam edildiği “Büro ve müşteri

hizmetlerinde çalışan elemanlar” için toplamda % 59, kentte % 57, kırda % 69 olduğu;

% 77’sinin kentte istihdam edildiği “Hizmet ve satış elemanları” için toplamda % 80,

kentte % 79, kırda % 84 olduğu; % 91’inin kırda istihdam edildiği “Nitelikli tarım,

hayvancılık, avcılık, ormancılık ve su ürünleri çalışanları” için toplamda % 57, kentte %

66, kırda 56 olduğu; % 76’sının kentte istihdam edildiği “Sanatkarlar ve ilgili işlerde

Page 50: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

38

çalışanlar”için toplamda, kentte ve kırda % 91 olduğu; % 55’inin kentte istihdam

edildiği “Nitelik gerektirmeyen işlerde çalışanlar” için toplamda % 67, kent % 77, kırda

% 56 olduğu görülmektedir. Tablo 7’de görüldüğü gibi bütün meslek sınıflarında kentte

kırda ve toplamda istihdam edilen erkek sayısı ve bu sayının toplama oranı kadın

sayısından fazladır.

Tablo 7: İstihdamdakilerin Mesleki Sınıflara Göre Dağılımı

Toplam

Kanunyapıcılar,üst düzeyyöneticiler

vemüdürler

Profesyonelmeslek

mensupları

Yardımcıprofesyonel

meslekmensupları

Büro vemüşteri

hizmetlerindeçalışan

elemanlar

Hizmet vesatış

elemanları

Niteliklitarım,

hayvancılık,avcılık,

ormancılık,ve su

ürünleriçalışanları

Sanatkarlarve ilgiliişlerde

çalışanlar

Tesis vemakine

operatörlerive

montajcılar

Nitelikgerektirme-yen işlerdeçalışanlar

SAYILAR

Toplam 21.189 1.815 1.295 1.358 1.264 2.524 4.641 2.992 2.287 3.013

Erkek 15.661 1.669 804 966 746 2.026 2.631 2.719 2.068 2.032

Kadın 5.528 147 490 392 519 498 2.010 273 218 981

Kent 12.593 1.357 1.091 1.116 1.069 1.935 420 2.272 1.688 1.646

Erkek 9.933 1.228 668 780 611 1.533 277 2.065 1.511 1.261

Kadın 2.660 130 423 335 458 402 143 208 176 385

Kır 8.596 458 204 242 196 589 4.222 720 599 1.367

Erkek 5.728 441 136 185 135 493 2.354 655 557 772

Kadın 2.868 17 68 56 60 96 1.868 65 42 596ORANLAR

Toplam 100% 100% 100% 100% 100% 100% 100% 100% 100% 100%

Erkek 74% 92% 62% 71% 59% 80% 57% 91% 90% 67%

Kadın 26% 8% 38% 29% 41% 20% 43% 9% 10% 33%

Kent 100% 100% 100% 100% 100% 100% 100% 100% 100% 100%

Erkek 79% 90% 61% 70% 57% 79% 66% 91% 90% 77%

Kadın 21% 10% 39% 30% 43% 21% 34% 9% 10% 23%

Kır 100% 100% 100% 100% 100% 100% 100% 100% 100% 100%

Erkek 67% 96% 67% 76% 69% 84% 56% 91% 93% 56%

Kadın 33% 4% 33% 23% 31% 16% 44% 9% 7% 44%

Toplam 100% 100% 100% 100% 100% 100% 100% 100% 100% 100%

Kent 59% 75% 84% 82% 85% 77% 9% 76% 74% 55%

Kır 41% 25% 16% 18% 16% 23% 91% 24% 26% 45%

KAYNAK: TÜİK

Page 51: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

39

İŞKUR’un 2007 yılında uyguladığı “İşgücü Piyasası Araştırması”124 kapsamında

Türkiye’de 81 ilde 50 ve daha fazla kişi istihdam eden tüm kamu ve özel işyerlerinde

“İşgücü Piyasası Bilgileri Soru Kağıdı” uygulanmış ve Türkiye Genelinde çalışma

kapsamına giren 50 ve daha fazla kişi istihdam eden 15.781 işyeri tespit edilmiştir. Bu

işyerlerinden 12.712’sine (% 80,6) anket uygulanmıştır. Bu anketin ham verisinde elde

edilen verilerle bu kapsamda toplam 2 bin 295 farklı meslek tespit edilmiştir. Bu 2 bin

295 mesleğin 736’sında sadece erkekler çalışırken, 54 tanesinde sadece kadınların

çalışmakta olduğu görülmüştür. Bunların dışında 144 meslekte sadece “birer” kadın, 91

meslekte sadece “ikişer” kadın 65 meslekte sadece “üçer” kadın, 48 meslekte sadece

“dörder” kadın çalışmaktadır.

Tablo 8: Meslek Çeşitleri Ve Çalışan SayısıMESLEK ÇEŞİTLERİ VE ÇALIŞAN SAYISI

Toplam Meslek Çeşidi Sayısı 2.295 0 Kadının Çalıştığı Meslek Çeşidi Sayısı (Sadece Erkeklerin Çalıştığı Meslek ÇeşidiSayısıdır.) 736

1 Kadının Çalıştığı Meslek Çeşidi Sayısı 144 2 Kadının Çalıştığı Meslek Çeşidi Sayısı 99 3 Kadının Çalıştığı Meslek Çeşidi Sayısı 68 4 Kadının Çalıştığı Meslek Çeşidi Sayısı 51 5 Kadının Çalıştığı Meslek Çeşidi Sayısı 1 6 Kadının Çalıştığı Meslek Çeşidi sayısı 1 7 Kadının Çalıştığı Meslek çeşidi Sayısı 0 Tüm Çalışanları Kadın Meslek Çeşidi Sayısı 54KAYNAK: İŞKUR

İstihdamdakilerin işteki durumlarına göre analizi yapıldığında toplam istihdamın

% 51’i ücretli, % 7,1’i yevmiyeli, % 5,5’i işveren, % 22,3’ü kendi hesabına çalışan ve

% 14,1’i ücretsiz aile işçisidir. Ücretlilerin % 78,1’i, yevmiyelilerin % 79,6’sı,

işverenlerin % 93,9’u, kendi hesabına çalışanların % 85,9’u ve ücretsiz aile işçilerinin

% 29,3’ü erkektir. Buradan işteki duruma göre sadece “ücretsiz aile işçisi” olarak

çalışan kadın sayısının, erkek çalışan sayısında fazla olduğu görülmektedir.

İşteki duruma göre toplam çalışanların % 59’u, ücretlilerin % 79’u,

yevmiyelilerin % 59,u, işverenlerin % 79’u, kendi hesabına çalışanların % 37’si ve

ücretsiz aile işçilerinin % 14’ü kentte çalışmaktadır. Buradan işteki duruma göre sadece

124 İlgili raporlara www.iskur.gov.tr üzerinden veya şu adresten ulaşılabilir:http://statik.iskur.gov.tr/tr/isgucuipiyasasi/isgucupiyasasiiarastirmasonuclariiiller/TÜRKİYE%20GENELİ.pdf

Page 52: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

40

“ücretsiz aile işçisi” ve “kendi hesabına” olarak çalışan kişi sayısının kırda daha fazla

olduğu görülmektedir.

Tablo 9: İşteki Duruma Göre Toplam İstihdamTOPLAM İSTİHDAM

Toplam Ücretli Yevmiyeli İşveren Kendihesabına

Ücretsiz aileişçisi

Türkiye 21.189 10.809 1.507 1.159 4.728 2.986Erkek 15.661 8.437 1.199 1.088 4.062 876Kadın 5.528 2.372 309 72 666 2.110

Kent 12.593 8.591 891 921 1.762 428Erkek 9.933 6.575 713 862 1.576 207Kadın 2.660 2.015 178 59 186 221

Kır 8.596 2.218 617 239 2.965 2.558Erkek 5.728 1.861 486 226 2.486 668Kadın 2.868 357 130 13 479 1.889

ORANSAL DAĞILIM (%)Türkiye 100 100 100 100 100 100Erkek 74 78 80 94 86 29Kadın 26 22 21 6 14 71

Kent 100 100 100 100 100 100Erkek 79 77 80 94 89 48Kadın 21 23 20 6 11 52

Kır 100 100 100 100 100 100Erkek 67 84 79 95 84 26Kadın 33 16 21 5 16 74

Türkiye 100 100 100 100 100 100Kent 59 79 59 79 37 14Kır 41 21 41 21 63 86KAYNAK:TÜİK

İstihdamda olan kişilerin gelir durumları ile ilgili olarak çalışanların yarısından

fazlası asgari ücretin altında çalışmaktadır. Bu oran TÜİK’ ten “Bilgi Edinme” yolu ile

elde edilmiştir. 2005 Hanehalkı Bütçe Araştırması Sonuçlarına göre; Aylık geliri 420

YTL’nin altında olan çalışan fert sayısı: 13.025.816 kişidir. 2005 yılında toplam

istihdamın 22 milyon 46 bin kişi olduğu varsayılırsa oran % 59,1 olur. Ayrıca 2006 yılı

hanehalkı yoksulluk çalışmasına göre hazırlanan Tablo 10’da görüldüğü gibi istihdam

edilenlerin toplam nüfus içindeki oranı % 32,4 iken toplam yoksullar içindeki oranı %

51,2’dir.

Page 53: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

41

Tablo 10: İstihdamdakilerin Nüfus ve Yoksul Nüfus İçindeki OranıNüfus payı Fert yoksulluk oranıİktisadi faaliyet

2006 YılıTÜRKİYE 100,00 17,81 Tarım 9,41 33,86 Sanayi 8,44 10,12 Hizmet 14,19 7,23 Ücretli 15,34 6,00 Yevmiyeli 3,23 28,63 İşveren 1,49 3,75 Kendi hesabına 6,69 22,06 Ücretsiz aile işçisi 5,28 31,98

İstihdamdakiler

TOPLAM 32,04 51,20KAYNAK: TÜİK

Ekonomik büyümenin anlamlı olabilmesi için hem istihdamı arttırması hem de

süreç içerisinde istihdam şartlarının düzeltilmesine katkı sunması gereklidir. Tablo

10’da görüldüğü üzere nüfusun % 67,6’sı istihdam dışındadır. İstihdam dışındakilerin

çoğunun kadın olduğu bilinmektedir.

Page 54: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

42

İKİNCİ BÖLÜM

EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM İLİŞKİSİNİ ZAYIF TUTANNEDENLER

1990’lı yılların basında, tek başına büyümenin emek piyasalarını etkileyen

yapısal sorunları çözmek için yeterli olmadığı görülmüştür. Nitekim bunun önemli bir

yansıması Avrupa Birliği istihdam politikalarında ortaya çıkmıştır. Böylece 1997

yılında yürürlüğe giren Amsterdam Anlaşması’na istihdam konusu eklenerek ilk defa

istihdam politikasının Avrupa’nın ortak bir görevi olduğu kabul edilmiştir.125 Ekonomik

büyümenin kaynaklarından olan emek faktörünün üretim sürecinde kullanılması olarak

istihdam, işgücünün çalışan kısmını oluşturmaktadır. Çalışanların üretim sürecindeki

rolleri; işçi, işveren, girişimci, yöneten, yönetilen veya bunların türevleri şeklinde ortaya

çıkmaktadır. Ancak bu şekilde genel başlıklarla, üretimde “insan unsuru” ele

alındığında ekonomik büyüme artışı ile istihdam arasında nasıl bir bağ olduğu ve son

yıllarda ifade edildiği gibi bu bağın nasıl zayıfladığı tam olarak ifade edilememektedir.

İşgücü piyasasının yapılanmasından kaynaklanan birçok nedenle ekonomik büyüme

yeterince istihdam artışı sağlayamamaktadır.

Bu çalışma kapsamında, ileri sürülen “ekonomik büyüme ile istihdam arasındaki

bağ neden zayıflamaktadır?” konusu Türkiye için, iç içe geçmiş iki ana nedene ve

Türkiye dahil her yer için diğer bazı nedenlere bağlı olarak açıklanacaktır. Bu

nedenlerin ilki, tarımsal çözülme diye oluşan, gizli işsizlerin açık işsiz olarak işgücü

piyasasına çıkması, uzun süreli işsiz olarak kalmalarından ve nihai olarak işgücü

piyasasında niteliklerine uygun iş bulamamalarından, işgücü piyasasından çekilmeleri

ile sonuçlanan bir süreçtir. Önceden tarımsal üretimde marjinal verimlilikleri

olmamasına rağmen istihdamda görülen bu kitle, “işinden” ayrılınca istihdam azalmış

gibi oluyor, işsiz gibi göründüğünde işsizlik oranının düşürülmesi güçleşmekte, işgücü

piyasasından çekilince de işgücüne katılma oranı düşmektedir. Bu durumda tarım-dışı

alanda oluşan istihdam artışı tarım sektöründe oluşan istihdam azalmasının gölgesinde

kalmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerin istihdamında tarım ağırlığının fazla oluşu ve bu

tarımsal istihdamın “insan onuruna yakışır iş/istihdam126” oluşturamamasının işgücü

piyasasında kısa ve uzun vadeli birçok soruna yol açtığı kesindir. Tarımın toplam

125 Gürbüz, a.g.e., s.54.126İLO’nun “Decent Work” dediği kavram.

Page 55: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

43

istihdam içindeki ağırlığının fazla olduğu bu gibi ülkelerde tarımsal istihdamın hızla

azalmasının kısa vadeli sorunlu sonuçlarından biri de ekonomik büyümeye rağmen

istihdamın artamamasıdır. Aynı durum tarımda değil hizmetler sektöründe de

yaşanabilir. İstihdamın ve üretimin en büyük kesimini oluşturan hizmetler sektöründe

bir kriz oluşacak olursa bu toplam istihdamı ve büyümeyi daha fazla etkileyecektir.

Ancak tarımsal istihdamın özelliği olarak, meslek çeşitliliğinin işgücünün geneli

ile uyumlu olmaması, eğitim ve gelir düzeyinin düşük oluşu, fırsat eşitsizliğine daha

fazla maruz kalması ve yoğun niteliksiz emek içermesi nedeniyle mobilitesinin düşük

oluşu, oradan kopan işgücünün diğer sektörlerdeki işlerde istihdamını zorlaştırmaktadır.

Büyümenin yeterince istihdam olanakları sağlayamaması veya büyümenin

emek-dışı faktörlerden kaynaklı oluşunun önemli bir nedeni de işgücü piyasasının

“cinsiyetçi” yapılanmasıdır. Bu durum “ilk”127 nedenle de bağlantılı olarak “kadın”

işgücü ve istihdamı ile ilgilidir. Yukarıdaki verilerden de görüleceği gibi Türkiye

istihdam verilerinin olumsuz olması, kadın istihdam göstergelerinin olumsuz

olmasından kaynaklanmaktadır. Kadın istihdamının özellikleri “decent work”

kavramıyla çelişen birçok yön sergilemektedir. Kadın istihdamında tarım sektörünün,128

kırsallığın,129 kayıt-dışılığın,130 ücretsiz aile işçiliğinin131 ağırlığı “verimli bir istihdam”

olmadığı göstermektedir.

Nüfusun yarısını oluşturan kadınların düzenli gelire ve insani yaşam koşullarına

ve bunu sürdürülebilir kılabilecek bir işe sahip olması, büyümenin beşeri sermaye

unsuru ile doğrudan bağlantılıdır. Çünkü nitelikli emek de olarak ifade edilen beşeri

sermaye ile ekonomik büyüme arasında mutlak bir bağlantı olduğu ifade edilebilir.

Yapılan çalışmalarda, beşeri sermaye olarak kabul edilen emeksel kalitenin, ülke

gelişmesindeki payının oldukça yüksek olduğu gerçeğiyle karşılaşılmıştır.132 Bunun

127 Tarımsal Çözülme128 İstihdamdaki kadınların % 47,3’ü tarım sektöründe çalışmaktadır.129 İstihdamdaki kadınların çoğu (% 51,9’u) nüfusu 20.000’nin altında olan yerlerde çalışmaktadır.130 İstihdamdaki kadınların çoğu (% 63,9’u) kayıt dışı sektörlerde çalışmaktadır. Tarım sektöründe

çalışanlar için bu oran son 5 yıl içindeki tarımsal çözülmeye rağmen % 98’in üzerindedir.131 İstihdamdaki kadınların % 40’a yakını “ücretsiz” aile işçisidir.132 Karagül, Mehmet; “Beşeri Sermayenin Ekonomik Büyümeyle İlişkisi ve Etkin Kullanımı”, Akdeniz

İ.İ.B.F. Dergisi (5) 2003, s.79-90.

Page 56: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

44

yanı sıra günümüzde kadınların siyasi sosyal kültürel ve ekonomik hayata katılımını

sağlayacak tüm haklardan yararlanmaları insan haklarının bir gereğidir.133

Ayrıca kadın işgücünün ve işgücünün nüfusa oranının düşük olması bağımlılık

oranının134 çok yüksek olmasına neden olmaktadır. 2007 yılında Türkiye’de 3 çalışan

ortalama 10 kişinin ihtiyaçlarını gidermektedir. Bu durum farklı gelişmişlik düzeyinde

olan bir çok ülkede Türkiye’nin altında görünmektedir. Tablo 11’de farklı ülkelerde

toplam nüfusun işgücünün kaç katı olduğu ve kadın işgücüne katılma oranları

gösterilmiştir.

Tablo 11: Kadın İşgücü ve Bağımlılık Oranı İlişkisiÜLKE NÜFUS135 İŞGÜCÜ136 NÜFUS/İŞGÜCÜ KADIN İKO137

Türkiye 70.586.256 23.523.000 3,00 29Etiyopya 71.300.000 27.270.000 2,61 74İtalya 56.700.000 24.740.000 2,29 50İran 68.300.000 28700000 2,38 41Fransa 60.900.000 27.910.000 2,18 62Rusya 143.100.000 69400000 2,06 67Bangladeş 141.800.000 69.400.000 2,04 55İngiltere 60.200.000 30.890.000 1,95 69Abd 296.400.000 153.100.000 1,94 70Finlandiya 5.200.000 2.675.000 1,94 73Vietnam 83.100.000 44.420.000 1,87 77İsveç 9.000.000 4.839.000 1,86 75Norveç 4.600.000 2.507.000 1,83 77Çin 1.304.500.000 800.700.000 1,63 76KAYNAK: DB, CİA, Dünya Ekonomi Forumu

Aslında Türkiye ve dünyada gündeme gelen “çalışan yoksullar kavramı138” ve

buna paralel “istihdamsız büyüme139” tartışması ve gündeme gelen “yoksullaştıran

büyüme” ile ilgili ifade edilmesi gereken; “kadın istihdamının “insan onuruna yakışır”

standartlara kavuşturulmadığı sürece bu durumların süreceğidir.

133 KSSGM, Avrupa Topluluğu’nun Çalışma Yaşamında Kadın-Erkek Eşitliğine Dair Düzenlemeleri VeTürkiye, Ankara, 2002, s.137-219

134Çalışanlar/Toplam Nüfus: bir çalışanın ortalama kaç kişinin giderlerini karşılamakta olduğunu gösterir.TÜİK böyle bir veri yayınlamamaktadır.

135 Dünya Bankası verileridir.http://web.worldbank.org/WBSITE/EXTERNAL/DATASTATISTICS/0,,contentMDK:20394872~isCURL:Y~menuPK:1192714~pagePK:64133150~piPK:64133175~theSitePK:239419,00.html

136 CİA verileridir. https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/rankorder/2095rank.html137 Global Toplumsal Cinsiyet Raporu 2007 http://www.weforum.org/pdf/gendergap/report2007.pdf138 Türkiye’de yoksulların % 51’inin çalışanlardan oluşması gibi.139 BSB, 2007, s.34.

Page 57: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

45

Yoksulluğun sonucu olan yoksunluk ve sosyal dışlanma, toplumda yalnızca

sonuçlar bakımından, yani gelir dağılımı bakımından değil, daha önemlisi, yoksullara

açık olan ekonomik, toplumsal ve siyasal fırsatlar bakımından da eşitsizliklerin ortaya

çıkması ve bu eşitsizliklerin kendi kendini sürdürecek biçimde yaygınlaşmasını da

beraberinde getirmektedir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki gibi piyasaların

işleyişinde ortaya çıkan sorunların ve piyasa başarısızlıklarının varlığında, gelir, servet

ve güç dağılımındaki eşitsizlikler, yatırım olanaklarını da etkilemektedir.140 Özellikle

Türkiye’de yoksulluğu yok etme amaçlı politikalar tarımsal çözülmenin ve kadın

istihdamının sonuçları göz ardı edilerek başarılı olamazlar.

İstihdam ile ekonomik büyüme arasındaki özellikle Türkiye örneğinde zayıflatan

nedenler, sadece “tarımsal çözülme” ve “kadın istihdamındaki olumsuz tablo” değildir.

Bunların dışında istihdam ile ekonomik büyüme arasındaki bağın zayıflaması ve sağlıklı

bir istihdam artışının sağlanamaması; ekonomik büyümenin genel olarak emek-dışı

faktörlere dayalı olması, çalışanların ortalama çalışma saatleri çok uzun olması, çalışma

çağındaki nüfus artış hızının çok yüksek olması, teknolojik değişimlerin istihdama olan

olumsuz etkilerinin olması, ekonomik büyümenin bölgesel olarak dengesiz olması,

genel olarak kayıt dışı istihdam oranının çok yüksek olması, çocuk işçiliğinin çok fazla

olması, etkin politikaların dayandığı sayısal verilerin yokluğu gibi birbiriyle

bağlantılı/bağlantısız birçok nedenle de ilgilidir. Bu nedenlerin tümünün bir çalışma

kapsamında ele alınması imkan dahilinde olmadığından ve bu nedenlerin çoğunlukla

belirtilen ilk iki nedenle kesişmelerinden dolayı bunlar, “Diğer Nedenler” başlığı

altında kısaca sunulmaya çalışılacaktır.

2.1 TARIMSAL ÇÖZÜLMENİN İSTİHDAMA ETKİSİ

Tarım sektörünün Türkiye ekonomisi içerisindeki önemi, eş düzeydeki ülkelere

göre hala daha yüksektir. Çünkü tarımsal nüfus ve istihdamın toplam nüfus ve istihdam

içindeki oranı son dönemlerdeki azalmaya rağmen hala yüksektir. Ayrıca bu sektör,

“farklı gelişmişlik düzeyine sahip ülkelerde, nüfusun zorunlu gıda maddeleri ihtiyacını

karşılaması, sanayi sektörüne hammadde sağlaması, sanayi ürünlerine talep yaratması,

140 9.Kalkınma Planı, Gelir Dağılımı ve Yoksullukla Mücadele Özel İhtisas Komisyonu Raporu

Page 58: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

46

milli gelir ve ihracata katkıları ile tüm sektörlerden faklı bir öneme sahiptir.”141 Dünya

nüfusunun hala artması, çevresel sorunlar, su krizi, iklim değişikliği sorunları142 ve son

ekonomik krizlerin oluşturduğu daha çok gıda ihtiyacı, tarım sektörünü daha da önemli

kılmaktadır. Tarım politikalarının tarımsal üretim ve istihdam üzerinde daha etkili ve

verimli uygulanması ülkelerin öncelikleri arasına girmiştir/girmelidir.

Türkiye’de tarımsal politikaların yönlendirilmesinde Tarım Bakanlığı, Sanayi ve

Ticaret Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı basta olmak üzere

yaklaşık 20 kuruluş için hizmet tanımlaması yapılmıştır. Bu kurumlar arasında sağlıklı

bir koordinasyonun olmamasının yanı sıra, Türkiye’de iç içe geçmiş ve politik tercihlere

bağlı bir tarım politikası uygulanmaktadır. AB, tarımsal destekleme politikasının

sağlıklı olarak yürüten müdahale kuruluşlarını güçlendirirken, Türkiye’de bu görevi

yapan TMO, TEKEL, Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri, Türkiye Seker Fabrikaları

AŞ vb. kurumlarını özelleştirmekte ya da tasfiye edilmektedir.143 Tarım sektörü bu

kadar sorumlu kuruma rağmen en sorunlu alanlardan biridir.

2007 yılına göre de önceki birçok yılda olduğu gibi, tarım sektöründe çalışan

kişi başına düşen üretim, sanayi ve hizmet sektöründe çalışan kişi başına düşen

üretimden daha düşüktür. Bu durum Tablo 12’de gösterilmiştir. Tarım sektöründe

çalışan bir kişi yaklaşık olarak sanayi sektöründe çalışan bir kişinin 3’te biri, hizmetler

sektöründe çalışan bir kişinin de 6’da biri kadar hasıla üretmektedir. Bu rakamlar tarım

istihdamın dokuz milyon olduğu 2000 öncesi yıllarda elbette daha olumsuzdur. Kadın

istihdamının yarısından fazlasının tarım sektöründe çalıştığı varsayılırsa kadın

yoksulluğunun, işsizliğinin ve eğitim düzeyinin düşüklüğünün istihdam ve gelir elde

etme bağlantısı da yakalanacaktır. Ayrıca tarım kesiminde çalışanların yoksulluk

riskinin neden yüksek olduğu da bu durumla bağlantılıdır.

Avrupa Birliğine uyum sürecinde yapılan yapısal dönüşümlerin gerçekleşmesi

ile birlikte; IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşların Türkiye’de uygulanmasını

istedikleri tarım politikaları, iç üretimi geriletmekte olup, gelişmiş ülkelerin ellerindeki

tarımsal ürün fazlalıklarına (keza gıda sanayiine, tohumluk ve damızlık üretimine, gübre

141 Gürbüz, a.g.e., s. IV.142 2007 yılı İnsani Kalkınma Endeksi’nin vurguladığı konu “Dünya Su Krizi”, 2008 yılının ise iklim

değişikliği ile mücadele olmuştur.143 Gürbüz, a.g.e., s.51.

Page 59: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

47

ve tarımsal ilaç gibi girdilere) pazar bulmaya yönelik olduğu da savunulan bir

görüştür.144 Ancak tarım istihdamı ve kadın istihdamının üretim ve pazar imkânları ile

bağlantısından önce beşeri sermaye ve verimli istihdam bağlamında ele alınması

gereklidir. Bunun yanı sıra tarım sektörü arzını belirleyen dinamiklerin tarım üretisinin

insiyatifnden çıkmış olması tarımsal üretimi ve bir bütün olarak sektör pazarını birçok

sorunla buluşturmaktadır.

Tablo 12: 2007 Yılında Sektörlerde Kişi Başına Düşen HasılaGSYİH (CARİ, TL) İSTİHDAMSAYI ORAN % SAYI ORAN %

İSTİHDAMDAKİ KİŞİ BAŞINADÜŞEN HASILA (CARİ,TL)

Tarım 64.022.700.000 7,5 5.601.000 26,4 11430,6Sanayi 169.019.928.000 19,8 5.409.000 25,6 31247,9Hizmet 620.593.372.000 72,7 10.180.000 48 60962,0Toplam 853.636.000.000 100 21.190.000 100 40284,9

KAYNAK:DPT

Doğrudan Gelir Desteği (DGD), Türkiye’de 1999 yılı sonunda IMF ileimzalanan Stand-by Anlaşması çerçevesinde uygulanan “istikrar programı”kapsamında, Türkiye tarımsal destekleme politikalarında radikal bir değişiklik olarakkendisini göstermiştir. DGD uygulamasına geçiş ile ilgili temel belirlemeler IMF niyetmektuplarında yer almakla birlikte, DGD sistemi asıl olarak, IMF “reformlarının”Dünya Bankası Yapısal Uyum kredileri ile destekleneceği hükmü doğrultusunda DünyaBankası ile 2001 yılında imzalanan “Tarım Reformu Uygulama Projesi (TRUP/ARIP)(Agricultural Reform Implementation Project) çerçevesinde uygulamayasokulmaktadır.145

Türkiye’de 2001 yılından itibaren uygulanmaya başlayan Tarım Reformu Projesikapsamında; tüm tarımsal fiyat desteklemeler, girdi sübvansiyonlarını kaldırarakdoğrudan gelir desteği sistemine geçmiştir. Türkiye’de Ortak Tarım Politikasına (OTP)uyum çerçevesinde, yeni bir tarım reformu oluşturulmakta ve bunun temelinde, tekbaşına uygulanan DGD sistemi yer almaktadır.146 Doğrudan gelir desteklerinin üretimive yatırımları arttırmadığı, hatta 2007 yılında sadece tarım sektörü sabit sermayeyatırımlarının reel olarak azaldığı 2008’de de azalacağı DPT tarafından

144 Gürbüz, a.g.e., s.3.145 Gürbüz, a.g.e., s.22.146 Gürbüz, a.g.e., s.52.

Page 60: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

48

öngörülmüştür.147 DGD sistemi ise daha çok yoksulluk yardımı gibi bir tranfer ödemesiişlevi görmektedir.

2.1.1.1 Tarımsal Üretim ve Tarımsal İstihdamın İlişkisizliği

Tarımsal istihdam ile tarımsal üretim arasındaki tarihi gelişim incelendiğindetarım sektöründe gizlenen işsizliğin boyutları daha net ifade edilmiş olacaktır.Dolayısıyla verimsiz istihdamın büyümeye katkısının olmayacağı, böyle bir istihdamınbeşeri sermaye birikimi ve beşeri kalkınma artırımına neden olamayacağı mutlaka ifadeedilmelidir.

Grafik 4: GSMH’nin Sektörel Dağılımının Değişimi

GSMH SEKTÖREL DAĞILIM

43,1%46,8% 44,8%

40,9%37,5%

30,7%24,2%

16,3% 13,1% 11,1%

0,0%

10,0%

20,0%

30,0%

40,0%

50,0%

60,0%

70,0%

1923 1930 1940 1950 1960 1970 1980 1990 2000 2006

TARIM SANAYİ HİZMET

1923-2006 istatistiklerine göre148 tarımsal üretim yaklaşık olarak üç yılda bir,

önceki yıla göre azalarak 25 kez azalma göstermiştir. 1940-45 yılları arası hariç bu

durum genelde ard arda olmamıştır. Bu dönemde genel üretimin 15 kez azaldığı

varsayılırsa tarımsal üretimin daha istikrarsız olduğu görülecektir. 2005 yılına

gelindiğinde 1923’yılına göre tarımsal üretim 13 bin 159 kat daha artmıştır. Aynı

dönemde tarım istihdamı ise tarımsal üretimle genellikle bağlantılı olmayarak 1930,

1940, ve 1968 yılları istisna olmak üzere sürekli bir artış göstererek 1923 yılından 1972

yılına kadar 4 milyon 525 bin kişiden 8 milyon 421 bin kişiye yükselmiştir. Tarım

istihdamı 1972 yılından 1987 yılına kadar düzenli olarak yavaş yavaş azalmış ve 8

milyon 197 bin kişiye inmiştir. 1988 yılından itibaren daha düzensiz artış ve azalışlar

2001 yılına kadar devam etmiş ve tarımsal istihdam 1996 yılında Türkiye tarihinin en

147 DPT, 2009, Genel Ekonomik Hedefler ve Yatırımlar,148 http://www.tuik.gov.tr/yillik/Ist_gostergeler.pdf s.666

Page 61: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

49

büyük tarımsal istihdam sayısı, 9 milyon 259 bin kişiye ulaşmıştır. 2001 yılından bu

yana 1972-87’deki yavaş azalmanın aksine daha sert ve sürekli bir istihdam azalması

tarım sektöründe söz konusudur. 2007 yılı itibariyle de tarımsal istihdam 5 milyon 393

bin kişi149 olmuştur. 2008 ise çözülmenin yavaşladığı hatta 3. dönemde tersi bir eğilim

içine girdiği görülmüştür.

1972-87 arası yıllarda tarımsal üretimin önceki yıla göre 5 kez azalmış olması ile

istihdam azalması arasında bağ olduğu ileri sürülse bile 2000 sonrasında reel tarımsal

üretim azalması 2 kez çok düşük oranlarda olmasına rağmen istihdam 1996 yılına göre

2007 yılına gelindiğinde tarımda çalışan kişi sayısı % 41,8 oranında azalmıştır. Ama

buna karşın tarımsal üretim 1998-2007 yılları arasında sabit fiyatlarla % 3,3 büyüme

göstermiştir.150

Grafik 5: Tarım Sektörünün İstihdam İçindeki Oransal Değişimleri151

74,1%

63,2%

53,2%46,9%

36,0%

26,4%

0

84,1%85,9%87,5%89,9%

-2,43%

-1,63%

-1,80%

-9,99%

-10,84%

-10,00%

-6,37%

-5,66%

-9,57%

-40,0%

-20,0%

0,0%

20,0%

40,0%

60,0%

80,0%

100,0%

1923 1930 1940 1950 1960 1970 1980 1990 2000 2007

Tarımın İstihdam İçindeki Oranı Tarımın İstihdam İçinde Oransal Azalma Miktarları

Tarım istihdamı 1990’lara kadar istihdamdaki ağırlığını korurken, milli hasıla

içindeki ağırlığı 1960’lardan itibaren azalmıştır. Tarımın üretim ve istihdam içindeki

ağırlının azalması, aslında ülkenin işgücü ve üretim piyasasının tarıma göre daha

istikrarlı olan sektörlere kayması anlamına gelmekte ve kalkınmaya işaret etmektedir.

Dünya bankasının verilerine göre 1995-2005 yılları arasında tüm ülkeler içinde sadece

14 ülkenin152 GSYİH içerisinde tarımın payı artmıştır. Bu ülkelerde sadece Arjantin ve

Uruguay ülkeleri İnsani kalkınma indeksinde gelişmiş ülkeler arasında iken diğer

149 ADNKS’ye uyarlanmamış ve önceki yıllarla kıyaslanabilir veridir.150 http://www.tuik.gov.tr/yillik/yillik.pdf (TÜİK 2007 istatistik yıllığı, s.319 )151 Şekil TÜİK verileri derlenerek hazırlanmıştır. Tarımın istihdam içinde oransal azalma miktarları

şekildeki zaman serisi dikkate alınarak önceki yıldan azalan tarım oranını gösteriyor. Örneğin 1930yılında tarımın istihdam içinde oransal azalması % -2,43 (89,9- 87,5)’tür.

152 Angola, Arjantin, Merkez Afrika Cum. Comoros, Cibuti, Eritre, Gambia, P.Y. Gine, Haiti, Malavi,Paraguay, Sierra Leona, Türkmenistan, Uruguay,

Page 62: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

50

ülkeler bu indekste Türkiye’nin altında153 yer alıp daha çok gelişmemiş ülkeler

içerisindedirler.154 Bunların dışında tüm ülkelerde tarım toplam yurt içi hasıla içindeki

payı azalmıştır. 1995-2005 döneminde dünya üretiminde de tarımın payı % 4,4’ten %

3,2’ya düşmüştür.

Tablo 13: GSMH’nın Sektörel Dağılımının Tarihi DeğişimiGSMH SEKTÖREL DAĞILIMI

TARIM SANAYİ HİZMET1923 43,1% 10,6% 46,3%1930 46,8% 10,0% 43,2%1940 44,8% 14,6% 40,6%1950 40,9% 13,1% 45,9%1960 37,5% 15,7% 46,8%1970 30,7% 17,5% 51,7%1980 24,2% 20,5% 55,4%1990 16,3% 25,9% 57,9%2000 13,1% 27,8% 59,0%2006 11,1% 29,3% 59,6%KAYNAK: TÜİK

Tarım sektöründe istihdam azalmasının olumsuz sonuçları olarak ekonomik

büyümeye rağmen istihdam artışının olmaması gösterilmektedir. Ancak tarımsal

istihdam azalmasının işgücü piyasasına olumlu etkileri de olmuştur. Gizli işsizliğin

azalmasının yanı sıra işgücü piyasasında ne kadar işsiz olduğunun bilinmesi ve bunların

niteliklerinin açığa çıkması, uygulanacak politikaların yönlendirilmesi açısından

olumludur. Tarım istihdamının azalması toplam istihdam içindeki kayıt dışılık ve

ücretsiz aile işçisi oranının azalması ile sonuçlanmıştır.

1990 yılında kayıt dışı istihdam oranı yaklaşık olarak % 56 civarında iken

tarımın kayıt dışılık içindeki oranı yaklaşık olarak % 75 civarındadır. 2000 yılında kayıt

dışılık oranı % 51 civarına gerilerken tarım istihdamının payı % 63 civarındadır. 2006

yılında kayıt dışılık oranı % 50’nin altına gerçekleşmiş ve tarım kayıt dışılık payı da %

50’nin altında olmuştur.

Gelir kazandırmayan çalışma olarak adlandırılan ücretsiz aile işçiliğinin

azalması da toplam istihdam içindeki payını, tarımsal istihdamın azalmasıyla

düşürmüştür. 1990 yılında toplam istihdam % 64,2’si tarımda olan % 30,1 oranında

153 Türkiye 2008 yılında 84. sıradadır 177 ülke arasında.154 http://hdr.undp.org/en/statistics/

Page 63: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

51

ücretsiz aile işçilerinden oluşurken, 2000 yılında toplam istihdam % 60’ı tarımda olan

% 21,6 oranında ücretsiz aile işçilerinden oluşmuştur. 2007 yılında toplam istihdam %

53,4’ü tarımda olan % 14,1 oranında ücretsiz aile işçisinden oluşmaktadır. Aynı

eğilimin kırılgan istihdam içinde sayılan “kendi hesabına çalışanlar” için de kısmen

olduğu ama ücretsiz aile işçiliği kadar olmadığı söylenebilir. 1990 yılında toplam

istihdamda % 56,4’ü tarımda olan % 26,4 oranında kendi hesabına çalışan varken, 2007

yılında toplam istihdamda % 53,3’ü tarımda olan % 22,3 oranında kendi hesabına

çalışan vardır.

Tarımsal çözülmenin daha çok kırsal istihdam üzerinde ve kadın istihdamında

etkileri görülmüştür. 1990 yılında % 76,2’si tarım sektöründe çalışan 5 milyon 637 bin

kişi olan kadın istihdamı 2007 yılına kadar 105 bin kişi azalarak, % 47,3’ü tarım

sektöründe çalışan 5 milyon 528 bin kişi olmuştur. Aynı tarihlerde erkek istihdamı 12

milyon 901 bin kişiden 2 milyon 760 bin kişi artarak 15 milyon 661 bin kişi olmuştur.

Tarımsal çözülmenin Türkiye işgücü piyasasını ne kadar etkileyebileceği

ölçülebilir bir durumda değildir. Çünkü bu konu üzerine yapılmış çalışmalar sadece

hanehalkı işgücü anketi kapsamında olanlardır. Bununla beraber çözülmenin hızının

azaldığı da ortadadır. Özellikle 2008 yılının 2. ve 3. dönemlerinde tarımsal istihdamın

önceki yıllara göre artış göstermiş olması bunun göstergesi olabilir. Ancak dünyada

yaşanan ekonomik krizin ve Türkiye’de de yavaşlayan büyümenin, kişileri işini

değiştirmeme, iş beğenme, her ne iş olsa yapma yönünde etkilediği de söylenebilir.

Hem dünyada hem Türkiye’de işsiz sayısı ve oranlarının yükselme eğiliminde olması bu

sonucu bereberinde getirmektedir.

Page 64: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

52

2.2 İŞGÜCÜ PİYASASININ CİNSİYETÇİ OLUŞU/MUNUN ETKİSİ

İşgücünün cinsiyetlere göre/cinsiyetçi yapılanması yaygın ve insanlık tarihi

kadar eski olan bir durumdur. Toplumların çoğunda hiyerarşik yapılanmanın tepesinde

erkekler, dibinde de kadınların yer aldığı görülmektedir. Bu yapılanmanın ataerkillik ve

kapitalizmin gelişim süreciyle daha da keskinleştiği açıktır. Bu ayrışmanın azaltılması

da uzun vadeler gerektiren bir durumdur.155 Kadın-erkek herkesin kişisel potansiyelini

fırsat eşitliği çerçevesinde kullanma hakkı sadece insan haklarının bir gereği değil aynı

zaman da istikrarlı bir kalkınma ve gelişme sürecinin olmazsa olmazıdır. Ayrıca

nüfusun yarısına yakınını oluşturan kadınların “beşeri sermaye” içerisinde olmayıp

“pasif” rollerde, verimli olmayan bir hayat içerisinde yaşamaya devam etmesinin;

yoksulluğun derinleşerek yaygınlaşması, işsizliğin azaltılamaması, ortalama istihdam

sürelerinin kısa olması, büyüme ve kalkınmanın istikrarsız olması ile sonuçlandığı ifade

edilmelidir.

Çalışma hayatı içerisinde, insan onuruna yaraşır bir iş bulup yaşamını devam

ettirmek, her zaman kolay olmamıştır. Yaygın söylemle, işsizlik dünyanın her tarafında

acilen çözüm bekleyen en büyük sosyal sorun olarak, en can yakıcı yoksulluk resimleri

ile karşımızda durmaktadır. Yoksulluğun yeniden üretilmesi anlamına gelen uzun süreli

işsizlik Türkiye’de olduğu gibi dünyada da makul düzeylerin çok üzerindedir.

Günümüzde zamanın en eski çelişkisi; siyasal, ekonomik veya diğer bir çok eşitsizlik

biçimlerinin ona göre geride kaldığı bir düzeyde olan kadın-erkek eşitsizliği, işgücü

piyasasında -diğer yaşam alanlarında da görülebileceği gibi- somut olarak kadın

aleyhinedir. Erkek üstünlüğü ve kadının bağımlılığı üzerine kurulu “sosyal düzen

kuralları” ve toplumsal yapı işgücü piyasasında da kendini göstergelere yansıtmaktadır.

Kişinin iş bulma şansı eğitim düzeyi ve kişisel yetenekleri kadar hangi cinsiyete mensup

olduğuna da bağlı olmaktadır. Bu durum yoksulluğun kadınlaşması ve işgücü

piyasasının ise erilleşmesi ile kendini yeniden üretmektedir.

“Geleneksel cinsiyet rollerine ilişkin olarak aile içinde kadın ile erkek arasında

sürdürüle gelen cinsiyet ayrımcılığı, kadınlara erkeklerle birlikte eşit olanaklar

155 Hartman, Heidi; The Hıstorıcal Roots Of Occupatıonal Segregatıon, 1976http://www.jstor.org/pss/3173001

Page 65: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

53

tanınmasını çeşitli biçimlerde engellemektedir. Ev işlerinin paylaşılmasında olduğu

kadar beslenme, sağlık, eğitim vb. konularda çocuklara sunulan olanaklarla ilgili olarak

ailenin aldığı kararlarda, genel olarak erkek çocuklar kollanmaktadır. Eğitimin her

kademesinde kadınların oranı erkelerin oranından daha düşüktür. Okullarda öğretmenler

erkek ve kadınlara farklı davranmaktadır. Kadın-erkek rollerine ilişkin geleneksel kalıp

tanımlar, kadınların eğitimine yönelik öğretmen tutumlarına da yansıtılmakta; okul

kitapları, müfredat programları, okul ve program seçimi vb. yollarla erkek-kadın ayrımı

eğitim uygulamalarında da sürdürülmektedir.” 156

Bilginin ve bilgi teknolojilerinin giderek önem kazandığı günümüzde, nitelikli

insan gücü yetiştirilmesinin ekonomik kalkınmaya içerik olarak büyük katkılarda

bulunduğu bilinmektedir. Gelişmiş ülkelerle azgelişmiş ülkeler arasındaki en önemli

farklardan birisi, her yönden yetişmiş insan gücü alanındadır. İnsan gücünün

verimliliğinin artmasını sağlayacak en önemli araç ise, eğitimdir. Üretime katılan

bireyin sahip olduğu ve genel anlamda insanın niteliğini vurgulayan bilgi, beceri,

deneyim ve dinamizm gibi pozitif değerler olarak ifade edilen beşeri sermayenin temel

bileşenlerinden olan eğitim, ekonomik ve sosyal boyutları bakımından gelişme

sürecinin en önemli kaynaklarından biridir.157 Ancak Türkiye’de öğrenci başına yapılan

harcama tutarı OECD ülkeleri içerisinde sondan ikincidir.158

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 2007-2008 istatistik yıllığına göre159 tüm eğitim

düzeylerinde erkek sayısı kadın sayısından daha fazladır ve eğitim düzeyi yükseldikçe

kadın oranı daha da azalmaktadır. Okul öncesi eğitim içerisinde erkek oranı % 50,4

iken, bu oran ilk öğretimde % 52,3 orta öğretimde % 55,2dir. ÖSYM’nin açıkladığı

2005-2006 yılı bilgilerine göre160 yüksek öğretime yeni kayıt yapanlar içinde erkek

oranı % 56,3, mevcut toplam yüksek öğrenim öğrencileri içinde erkek oranı % 57,6’dır.

Yüksek lisans yapanlar içerinde erkek oranı % 58,2 ve doktora yapanlar içinde erkek

oranı % 60,6’dır. Türkiye’de kadın/erkek okullaşma oranları incelendiğinde erkek

göstergelerinin son yıllarda azalma eğiliminde olmasına rağmen genellikle en az % 10

farkla daha fazla olduğu görülecektir. Bu azalmanın zorunlu eğitim süresinin 8 yıla

156 KSSGM, 2000, Kız Çocuklarının Mesleki Eğitime ve İstihdama Yönelmeleri, s.6.157 Özsoy, Ceyda; Türkiye’de Mesleki Ve Teknik Eğitimin İktisadi Kalkınmadaki Yeri ve Önemi,

2007, Yüksek Lisans Tezi, s158 Sondan 1. Brezilya’dır159 http://sgb.meb.gov.tr/istatistik/meb_istatistikleri_orgun_egitim_2007_2008.pdf160 http://www.osym.gov.tr/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFF7A2395174CFB32E174B6113DA2B1A6EC

Page 66: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

54

çıkarılması ile doğrudan bağlantısı vardır. Daha yüksek düzeylerde de kadın-erkek

oranlarının birbirlerine yaklaşabilmesi için zorun eğitim süresi uzatılmalıdır. Tablo

14’te farklı ülkelerde zorunlu eğitim yaşları ve zorunlu eğitim süreleri belirtilmiştir.

Tablo 14: Farklı Ülkelerde Zorunlu Eğitim161

Ülke Yaş Zorunlu Eğitim SüresiDanimarka 7-16 9Belçika 6-18 12Fransa 6-16 10Almanya 6-18 12Yunanistan 6-15 9İrlanda 6-15 9İtalya 6-14 8Lüksembourg 4-15 11Hollanda 5-17 12Portekiz 6-15 9İspanya 6-16 10İngiltere 5-16 11Türkiye 6-14 8

Tablo 14’te görülebileceği gibi bir çok ülkede zorunlu eğitim yaşı ve süresi

Türkiye’nin üzerindedir. Zorunlu eğitim kadın nüfusunun okur yazarlık düzeyinin erkek

nüfusun düzeyinde paralel gelişmesine aracı olacaktır. Ayrıca hem genel hem de

mesleki eğitim içeriği uygun hale getirile bilinirse kadınlar işgücü piyasasına daha

yakınlaşmalarını sağlayacak bir araç daha oluşturulmuş olur.

Tablo 15: İşgücü İçerisinde Eğitim Durumlarına Göre Kadınların Erkeklere OranıEğitim Düzeyi Türkiye Kent Kır

Okuma-yazma bilmeyen 2,00 0,82 2,78

Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen 0,60 0,33 0,87İlkokul 0,30 0,19 0,45İlköğretim 0,38 0,26 0,54Ortaokul veya dengi meslek okul 0,15 0,15 0,16Genel lise 0,30 0,32 0,25Lise dengi meslek okul 0,25 0,27 0,20

Yüksekokul veya fakülte 0,52 0,55 0,39Toplam 0,35 0,28 0,49Kaynak: TÜİK Hanehalkı İşgücü Anketi Veritabanı

161 Özsoy, a.g.e., s.37.

Page 67: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

55

Türkiye işgücünün eğitim dağılımına göre; sadece okuma-yazma bilmeyen

kadınlar işgücü olarak erkeklerden fazladır. Türkiye genelinde okuma-yazma bilmeyen

kadın işgücü erkek okuma-yazma bilmeyen işgücünün 2 katıdır. Kırsal işgücünde bu

rakam 2,78’dir. Kent işgücünde tüm eğitim düzeylerinde erkek işgücü daha fazladır.

Yüksekokul veya fakülte mezunu kadın işgücü, Yüksekokul veya fakülte mezunu erkek

işgücünün 0,52 katıdır. Bu rakam kentte 0,55 kırda ise 0,39’dur. Tablo 15’te diğer

eğitim düzeylerindeki değerler de gösterilmiştir.

Türkiye genelinde istihdam edilen erkeklerin % 44’ü ilkokul mezunu iken bu

oran kadınlarda % 39’dur. Kent istihdamındaki erkeklerin % 38,5’i kadınların % 26’sı

ilkokul mezunu iken kırda bu oran erkekler için % 53, kadınlar için % 50’dir. Türkiye

genelinde istihdam edilen erkeklerin % 11,2’si yüksekokul veya fakülte mezunu iken

bu oran kadınlarda % 15,8’dir. Kent istihdamındaki erkeklerin % 14,9’u kadınların %

29,6’sı yüksekokul veya üniversite mezunu iken kırda bu oran erkekler için binde 5,

kadınlar için binde 4’tür.

Türkiye geneli istihdam içerisinde, eğitim düzeylerine göre “sadece” okuma-

yazma bilmeyen kadın sayısı, erkek sayısından fazla olup 2,20 katıdır. Kentlerde her

eğitim düzeyinde erkek sayısı kadın sayısından fazla iken kırda Türkiye ortalamasını da

etkileyen okuma-yazma bilmeyen kadın istihdamı sayısı, aynı durumdaki erkeklerin

2,91 katıdır. Tablo 16’da eğitim durumlarına göre kadın istihdamının erkek istihdamına

oranları verilmiştir.

Tablo 16: İstihdamdakilerin Eğitim Durumlarına Göre Kadınların Erkeklere OranıEĞİTİM DURUMU TÜRKİYE KENT KIROkuma-yazma bilmeyen 2,20 0,94 2,91Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen 0,65 0,36 0,91İlkokul 0,31 0,18 0,47İlköğretim 0,39 0,25 0,57Ortaokul veya dengi meslek okul 0,14 0,13 0,16Genel lise 0,26 0,28 0,23Lise dengi meslek okul 0,22 0,24 0,17Yüksekokul veya fakülte 0,49 0,52 0,36Toplam 0,35 0,26 0,50Kaynak: TÜİK Hanehalkı İşgücü Anketi Veritabanı

Page 68: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

56

Türkiye genelinde istihdamdakilerin yaş dağılımı incelendiğinde, 15-24 yaş

aralığında % 12,8 istihdam var iken erkeklerde bu yaş aralığında % 11,7 istihdam,

kadınlarda % 16 istihdam vardır. Cinsiyetler açısından bakıldığında, genç nüfus

içerisinde kadın istihdam oranı erkeklerden daha fazladır.

Grafik 6: İstihdamın Yaş Dağılımı

0

500

1000

1500

2000

2500

3000

15-19 20-24 25-29 30-34 35-39 40-44 45-49 50-54 55-59 60-64 65+

Erkek Kadın

25-39 yaş aralığında Türkiye geneli istihdam oranı % 36,2, erkek istihdam oranı

% 37,3, kadın istihdam oranı % 37’dir. 40-64 ve 65+ yaş aralıklarında Türkiye geneli,

erkek ve kadın istihdam oranları eşit olup % 49 ve % 2’dir. 15-29 yaş aralığında

(Toplam kadın istihdamının % 37’si bu aralıktadır.) bulunan kadınlar ilkokul ve üzeri

eğitim düzelerinde erkeklerden daha fazla istihdamdadır. Yani eğitim düzeyi

yükseldikçe, 30 yaş altı kadınlar aynı durumdaki erkeklerden daha fazla istihdama dahil

olmaktadır. 30-60 yaş aralığında erkek istihdam oranı (Toplam erkek istihdamının %

43’ü bu aralıktadır.) her eğitim düzeyinde kadınlardan daha fazladır.

İstihdamın dışında işsizler içerisinde Türkiye genelinde en düşük işsizlik oranı

okuma-yazma bilmeyenlere aittir. Tabii ki burada en önemli etken bu eğitim

düzeyinde, işgücüne katılma oranlarının en düşük olmasıdır. Toplam işsizlerin % 37’si,

erkek işsizlerin % 41’i, kadın işsizlerin % 24’ü ilkokul mezunudur. Bunun sebebi en

çok (Erkeklerde % 43,8, Kadınlarda 37,8 ) ilkokul mezunlarının işgücü içinde

olmasıdır. Toplam işgücünün içerisinde 5 yıllık ilkokul eğitimine sahip olanların

ağırlığının % 40’lara yaklaşması ve yüksek öğretim düzeyindeki işgücü oranının %

10’nun altında olması, % 90 işgücünün lise, lise dengi ve altı düzeyde eğitim düzeyine

sahip olması Türkiye’de genel nüfusun ve işgücünün eğitim düzeyi düşüklüğünün bir

Page 69: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

57

göstergesidir.162 Bu göstergeler işgücü piyasasında en çok aranılan ve en çok çalışılan

mesleğin “beden işçiliği” olması gibi çok ta görülmek istenmeyen sonuçların

nedenlerini açıklamakta ve beşeri sermaye birikimi açısından olumsuz bir tablo

sunmaktadır. Kurumsal nüfus içerisinde ve çalışma çağında olan kadınların % 20’ye

yakınının, erkeklerin ise % 4’de yakının okuma yazma bilmemesi bu durumu

göstermektedir. İşgücü içerisindeki eğitim göstergelerinin benzerleri işsiz göstergeleri

içinde vardır.

Grafik 7: Eğitim Düzeylerine Göre İşsizlik Oranları

10,4 11,59,2

15,4

10,2 9,211,2

7,8

1,44,3

6,7

12,815,2

2122,9

13

0

5

10

15

20

25

Oku

ma-

yazm

abi

lmey

en

Oku

ma

yazm

a bi

len

faka

t bir

okul

bitir

mey

en

İlkok

ul

ilköğ

retim

Ort

aoku

lve

ya d

engi

mes

lek

okul

Lise

den

gim

esle

k ok

ul

Gen

el li

se

Yüks

ekok

ulve

ya fa

külte

ERKEK İ.O KADIN İ.O

Türkiye genelinde toplam işsizlerin % 12’si, erkek işsizlerin % 9’i, kadın

işsizlerin % 20’si yüksekokul veya fakülte mezunudur. Kentte işsizlerin % 14’ü, erkek

işsizlerin % 10’u, kadın işsizlerin % 22’si yüksekokul veya fakülte mezunudur.

Kadınların decent work kapsamında iş bulamamalarının sadece eğitimle ilgili bir durum

olmadığı anlaşılmaktadır.

Kadınlarda yüksekokul veya fakülte eğitimi düzeyi altındaki eğitim

düzeylerinde, eğitim düzeyleri yükseldikçe işsizlik oranları da yükselmiştir. Eğitim

düzeyi yükseldikçe işgücüne katılma oranı yükselmesine karşın, yükseköğrenim öncesi

dönemlerde iş bulma şansı ona paralel olarak artmamaktadır. Türkiye genelinde yüksek

okul veya fakülte mezunu kadın işsizlik oranı aynı durumdaki erkeklerin işsizlik oranın

1,67 katıdır. Kır kesiminde bu oran 1,75’tir.

162 TOKSÖZ, Gülay; Türkiye’de Kadın İstihdamının Durumu, Ankara, 2007, s.15.

Page 70: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

58

Tablo 17: İşsizlik Oranlarının Eğitim Durumlarına Göre Kadınların Erkeklere OranıİŞSİZLİK ORANI KİO/EİO TARIM DIŞI İŞSİZLİK ORANI

KİO/EİOEĞİTİM DURUMU TÜRKİYE KENT KIR TÜRKİYE KENT KIROkuma-yazma bilmeyen 0,13 0,35 0,10 0,49 0,58 0,21Okuma yazma bilen fakat birokul bitirmeyen 0,37 0,64 0,29 0,82 0,82 0,82İlkokul 0,73 1,34 0,35 1,45 1,53 1,21İlköğretim 0,83 1,22 0,55 1,30 1,32 1,25Ortaokul veya dengi meslekokul 1,49 1,73 0,98 1,71 1,76 1,48Genel lise 2,04 2,14 1,76 2,08 2,13 2,05Lise dengi meslek okul 2,28 2,13 2,77 2,23 2,12 2,73Yüksekokul veya fakülte 1,67 1,66 1,75 1,66 1,66 1,69Toplam 1,06 1,50 0,57 1,58 1,59 1,59Kaynak: Türk Hanehalkı İşgücü Anketi Veritabanı

Kadınların tarım dışı işsizlik oranları ilkokul ve üzeri tüm eğitim düzeylerinde,

Türkiye genelinde, kentte ve kırda erkek tarım işsizlik oranlarından daha fazladır. Tablo

17’de kadın işsizlik oranlarının ile erkek işsizlik oranlarına ve kadın tarım-dışı işsizlik

oranlarının ile tarım dışı erkek işsizlik oranlarına bölünmeleri sonucu elde edilen veriler

gösterilmiştir. “1’den” büyük tüm değerlerde kadın işsizlik oranı daha yüksektir.

Kadın işsizlerin % 45’i 25 yaşın altında iken, bu oran erkeklerde % 32’dir. 25-34

yaş aralığında bekleyen kadın işsiz oranı ile erkek işsiz oranı birbirine yakın olup

sırasıyla % 36 ve % 35’tir. 35-54 yaş aralığında kadın işsiz oranı % 30 iken erkek işsiz

oranı % 18’dir. 55+ yaş aralığında kadın işsiz oranı % 1 iken erkek işsiz oranı % 3’tür.

Erken yaş aralıklarında daha fazla olan kadın işsiz oranı ileri yaş aralıklarında erkek

işsiz oranlarından daha azdır.

İş arama sürelerine göre Türkiye’deki uzun süreli işsizler % 32 ilkokul, % 20

genel lise, % 14 lise dengi meslek, % 14 yüksek öğrenim, % 13 orta okul ve dengi

meslek okulu mezunlarından oluşmaktadır. Yüksek öğrenim düzeyinde erkek işsizler

içinde uzun süreli işsiz oranı aynı durumdaki kadınların oranının yarısı kadardır.

İlköğretim üzeri eğitimli kadınlardaki uzun süreli işsizlik oranı aynı durumdaki

erkeklerin uzun süreli işsizlik oranından yüksek iken ilköğretim düzeyi altında tam tersi

durum geçerlidir.

Page 71: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

59

Tablo 18: Türkiye'de Eğitim Durumlarına Göre İşgücü Piyasası (2006)163

TÜRKİYE'DE EĞİTİM DURUMLARINA GÖRE İŞGÜCÜ PİYASASI (2006)164

Eğitim düzeyi

Kurumsalolmayançalışma

çağındakinüfus

İşgücü İstihdam Eksikİstihdam İşsiz İKO

% İ.O %Tarımdışı

İ.O%

İstihdamoranı %

Eksikistihdam

%

İşgücüneDahil

OlmayanNüfus

Okuma-yazma bilmeyen 1.026 415 371 19 43 40,4 10,4 18,7 36,2 4,6 611

Okuma yazma bilen fakat birokul bitirmeyen 1.341 679 601 29 78 50,6 11,5 17,7 44,8 4,3 662

İlkokul 10.376 8.024 7.289 388 735 77,3 9,2 11,6 70,2 4,8 2.352

Ortaokul veya dengi meslekokul 2.887 2.395 2.151 103 244 83 10,2 11,4 74,5 4,3 492

İlköğretim 1.883 581 492 22 89 30,9 15,4 18,1 26,1 3,8 1.302

Genel lise 3.233 2.194 1.947 83 247 67,9 11,2 12 60,2 3,8 1.039

Lise dengi meslek okul 2.460 1.996 1.812 81 184 81,1 9,2 9,8 73,6 4,1 464

Yüksekokul veya fakülte 2.395 2.014 1.857 45 156 84,1 7,8 7,9 77,5 2,2 382

ERK

EK

Toplam 25.60118.297 16.520 7701.777 71,5 9,7 11,3 64,5 4,2 7.304

Okuma-yazma bilmeyen 5.113 828 817 11 12 16,2 1,4 9,2 16 1,3 4.285

Okuma yazma bilen fakat birokul bitirmeyen 2.094 409 392 7 17 19,5 4,3 14,5 18,7 1,6 1.685

İlkokul 10.587 2.447 2.283 45 164 23,1 6,7 16,8 21,6 1,9 8.140

Ortaokul veya dengi meslekokul 1.505 360 305 9 55 23,9 15,2 19,5 20,3 2,6 1.145

İlköğretim 1.557 219 191 2 28 14,1 12,8 23,5 12,3 1,1 1.338

Genel lise 2.351 663 511 14 152 28,2 22,9 25 21,7 2,1 1.688

Lise dengi meslek okul 1.350 500 395 12 105 37 21 21,9 29,2 2,4 850

Yüksekokul veya fakülte 1.510 1.054 917 19 137 69,8 13 13,1 60,7 1,8 456

KA

DIN

Toplam 26.067 6.480 5.810 119 670 24,9 10,3 17,9 22,3 1,8 19.588

TOPLAM ERKEK/ TOPLAM KADIN 0,982 2,824 2,843 6,4712,6522,8710,9420,631 2,892 2,333 0,373KAYNAK:TÜİK

Tablo 18’de görüldüğü gibi kadın sayısının erkek sayısından fazla olduğu işgücü

piyasası göstergeleri olarak, sadece “Kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus”

“İşsizlik oranları” ve “İşgücüne Dahil Olmayan Nüfus” göstergeleri vardır. Bunun

dışında erkek işgücü ve istihdamının kadın işgücü ve istihdamının yaklaşık olarak 2,9

katı, eksik istihdamının 6,5 katı olduğu, işsiz sayısının 2,7 katı olduğu görülmektedir.

Kentte bu oranlar erkek nüfus lehine artmaktadır. Sadece işsizlik oranları ve işgücüne

163 ADNKS. Güncellemesi henüz yapılamadığından 2006 verileri kullanılmıştır. Ayrıca oransal birdeğerlendirme olduğundan bu durum çok da önemli değildir.

164 ADNKS. Güncellemesi henüz yapılamadığından 2006 verileri kullanılmıştır.

Page 72: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

60

dahil olmayan nüfus göstergelerinin kadınlardan daha düşük olduğu kent işgücü

piyasasında erkek istihdam göstergeleri yaklaşık olarak kadınların 3,7 (+-0,2) katıdır.

Tablo 19: İşgücü Piyasası Denklik GöstergeleriTÜRKİYE'DE İŞGÜCÜ PİYASASI

Kurumsalolmayançalışma

çağındakinüfus

İşgücü İstihdam Eksikİstihdam İşsiz İKO İ.O %

Tarımdışı

İ.O%

İstihdamoranı %

Eksikistihdamdaolanlarınişgücüneoranı %

İşgücüneDahil

OlmayanNüfus

KIR 9.155 6.656 6.152 375 505 72,7 7,6 12,1 67,2 5,6 2.497

KENT 16.447 11.640 10.368 395 1272 70,8 10,9 11,1 63 3,4 4.807

ERK

EK

TÜRKİYE 25.601 18.297 16.520 770 1.777 71,5 9,7 11,3 64,5 4,2 7.304

KIR 9.797 3.237 3.098 44 139 33 4,3 13,2 31,6 1,4 6.560

KENT 16.271 3.243 2.712 75 530 19,9 16,4 12,5 16,7 2,3 13.028

KA

DIN

TÜRKİYE 26.067 6.480 5.810 119 670 24,9 10,3 17,9 22,3 1,8 19.588

DENKLİK GÖSTERGELERİ

KAPSAM

Kurumsalolmayançalışma

çağındakinüfus

İşgücü İstihdam Eksikİstihdam İşsiz İKO İ.O %

Tarımdışı

İ.O%

İstihdamoranı %

Eksikistihdamdaolanlarınişgücüneoranı %

İşgücüneDahil

OlmayanNüfus

KIR 0,934 2,056 1,986 8,523 3,633 2,203 1,767 0,917 2,127 4,000 0,381

KENT 1,011 3,589 3,823 5,267 2,400 3,558 0,665 0,888 3,772 1,478 0,369

TE/T

K

TÜRKİYE 0,982 2,824 2,843 6,471 2,652 2,871 0,942 0,631 2,892 2,333 0,373

KAYNAK: TÜİK

Tablo 19’da gösterilen “Denklik Göstergeleri” kısmında birden küçük alanlar

koyu gösterilmiş olup bu göstergelerde kadın değerleri yüksektir.

Çocukluk ve eğitim süreçlerinde kadına öğretilen “kadınlık” meslek “tercihlerini

de” etkilemektedir. İşgücü piyasasının cinsiyetçi ayrışımının sonuçları kadınlarda

meslek çeşitlerinin daha çok kadın bedeni ile bağlantılı olmasına ve çeşitlilik sayısının

az olmasına yol açmıştır. Kadınlarda okur-yazarlık oranının daha düşük oluşu, çeşitli

sosyo-kültürel nedenlerle eğitim imkânlarından daha az yararlanmalarına neden

olmaktadır. İŞKUR’un 2007 yılında yaptığı “İşgücü Piyasası İhtiyaç Analizine göre”165

50 ve daha fazla kişi istihdam eden tüm 50 artı istihdamlı kamu ve özel işyerlerinde ve

165 İlgili raporlara www.iskur.gov.tr üzerinden veya şu adresten ulaşılabilir:http://statik.iskur.gov.tr/tr/isgucuipiyasasi/isgucupiyasasiiarastirmasonuclariiiller/TÜRKİYE%20GENELİ.pdf

Page 73: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

61

Türkiye Genelinde 2 bin 295 farklı meslek tespit edilmiş ve bu 2 bin 295 mesleğin

736’sında sadece erkekler çalışırken, 54 tanesinde sadece kadınların çalışmakta olduğu

görülmüştür. Bunların dışında 144 meslekte sadece “birer” kadın, 91 meslekte sadece

“ikişer” kadın 65 meslekte sadece “üçer” kadın, 48 meslekte sadece “dörder” kadın

çalışmaktadır. Ayrıca TÜİK’in açıkladığı 2007 yılı hanehalkı işgücü anketine göre166

İSCO 88 ayrımında istihdam dağılımı incelendiğinde 9 ana meslek sınıfının 3’ü

içerisinde kadın oranı % 10’nun altındadır. Bunun yanı sıra kadın oranının en yüksek

olduğu “Nitelikli tarım, hayvancılık, avcılık, ormancılık ve su ürünleri çalışanları”

içerisinde bu sektörden kaynaklanan nedenlerle “Decent Work” kavramı ile uyumlu

meslek ve çalışma koşulları çok az vardır.

Tarımdaki kadınlar üretim faaliyetlerinin büyük bir bölümünü küçük aile

işletmelerinde ücretsiz aile işgücü olarak yerine getirmektedir. Aile işgücünün

özelliğine uygun olarak kadın, çalışmaları karşılığında işgücüne ya doğrudan katılır

veya ücretli olarak başka işletmelerde çalıştığı zaman çalışmasının karşılığını alır ve

bunu genelde aile başkanı olan erkeğe verir. (9) 167

Tarım sektöründe gezici tarım işçileri için yapılan bir araştırmada şöyle bir

değerlendirme bulunmaktadır. “İşçinin işletmede daimi veya geçici olarak bulunuşuna

göre daimi işçi ve geçici işçi olarak tasnifi yapılmaktadır. Daimi işçi, işletmenin

faaliyeti esnasında her zaman işi bulunan yanaşma, bekâr çiftçi, çoban, kâhya gibi

kimselerdir. En az bir üretim dönemi veya yılı işletmede bulunurlar. Görevleri gereği

günün her saatinde, hatta gerektiğinde, gece bile iş görmek durumundadır. Daimi işçi

erkek, kadın ve çocuk olabilirse de, daha ziyade erkek işçiler daimi olarak

çalışmaktadırlar Geçici işçi ise, işletmede yıl içerisinde, belirli zamanlarda, işlerin en

yoğun olduğu ve kısa zamanda yapılması gerektiği dönemlerde ihtiyaç duyulur. Bunlar

işe göre gündelikçi, aylıkçı veya mevsimlik işçi olup, işletme sahibi tarafından işlerin

yoğun olduğu dönemlerde istihdam edilirler. Kuşkusuz bunlar erkek, kadın ve çocuk

olabilir.”168

166 www.tüik.gov.tr167 Yıldırak, Nurettin, vd. a.g.e., s.9.168 Yıldırak, Nurettin, vd. a.g.e., s.10.

Page 74: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

62

Tarım sektöründe istihdamın kendisi zaten daimi istihdam kapsamında ele

alındığında bile çoğu zaman verimli bir istihdam olanağı değildir. Kısmi süreli çalışma

ile tam zamanlı çalışma verileri ile ilgili Türkiye’de kapsamlı bir veri bulunmaması hala

önemli bir eksiktir. TÜİK’in eksik istihdam göstergeleri bize tüm çalışma biçimleri ile

ilgili ayrıntılı bilgi sunamamaktadır. Tablo 20’de OECD’den alınan Kısmi-Tam zamanlı

çalışma göstegeleri de kadın erkek istihdamının farklılığını sunmaktadır.

Tablo 20: Kısmı-Tam Zamanlı Çalışma Göstergeleri 1TÜRKİYE İSTİHDAM GÖSTERGELERİ

2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007TAM ZAMANLI 4683 5129 5298 5163 4914 4935 4775 4467KISMİ ZAMANLI 1118 838 826 725 855 766 1033 1061KADINTOPLAM 5801 5967 6124 5888 5769 5701 5808 5528TAM ZAMANLI 14878 15031 14648 14709 15438 15822 15790 14946KISMİ ZAMANLI 900 505 583 549 585 523 730 717ERKEKTOPLAM 15778 15536 15231 15258 16023 16345 16520 15663TAM ZAMANLI 19561 20160 19946 19872 20352 20757 20565 19413KISMİ ZAMANLI 2018 1343 1409 1274 1440 1289 1763 1778TOPLAMTOPLAM 21579 21503 21355 21146 21792 22046 22328 21191

TAM ZAMANLI 80,7% 86,0% 86,5% 87,7% 85,2% 86,6% 82,2% 80,8%KISMİ ZAMANLI 19,3% 14,0% 13,5% 12,3% 14,8% 13,4% 17,8% 19,2%KADINTOPLAM 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%TAM ZAMANLI 94,3% 96,7% 96,2% 96,4% 96,3% 96,8% 95,6% 95,4%KISMİ ZAMANLI 5,7% 3,3% 3,8% 3,6% 3,7% 3,2% 4,4% 4,6%ERKEKTOPLAM 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%TAM ZAMANLI 90,6% 93,8% 93,4% 94,0% 93,4% 94,2% 92,1% 91,6%KISMİ ZAMANLI 9,4% 6,2% 6,6% 6,0% 6,6% 5,8% 7,9% 8,4%TOPLAMTOPLAM 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

KAYNAK:OECD

Tablo 20 ve 21’de gösterildiği gibi kadın istihdamının erkek istihdamına göre

kısmi zamanlı çalışma oranı daha yüksektir. Son 8 yıl içerisinde erkek istihdamında bu

oran % 5’in altında iken kadın istihdamında hiç % 12’nin altına inmemiş ve 2007

yılında kadın istihdamının % 19,2’si kısmı çalışma kapsamında çalışmaktadır. OECD

ortalaması ile kıyaslandığında hem kadın hem de erkek kısmi zamanlı çalışma oranları

daha düşüktür. Kadın istihdamında kısmi çalışma oranının yüksek oluşu, tam

çalışmasının ev işleri ile meşgul olarak, çocuk-hasta-yaşlı bakımlarından sorumlu

tutularak daha zor olmasından kaynaklanmaktadır. Kadına ücretsiz yaptırılan bu işlerin,

ücretli yaptırıldığında üretim sayılması bu kapsamdaki kadın emeğinin karşılıksız

kalmasının yanlışlığını ispatlar. Ayrıca yaklaşık 13 milyon kadının ev işleri ile uğraştığı,

Page 75: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

63

hizmetler sektöründe ise yaklaşık 10 milyon kişinin çalıştığı, 13 milyonun işgücüne

dâhil edilmediğini ifade etmek gerekir.

Tablo 21: Kısmı-Tam Zamanlı Çalışma Göstergeleri 2KISMİ ZAMANLI ÇALIŞMA ORANLARI

2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007TÜRKİYE (%)

KADIN 19,3 14,0 13,5 12,3 14,8 13,4 17,8 19,2ERKEK 5,7 3,3 3,8 3,6 3,7 3,2 4,4 4,6TOPLAM 9,4 6,2 6,6 6,0 6,6 5,8 7,9 8,4

OECDKADIN 20,3 20,5 24,5 24,8 25,4 25,4 25,1 25,3ERKEK 5,8 5,8 7,0 7,1 7,3 7,3 7,4 7,5TOPLAM 11,9 12,1 14,6 14,7 15,1 15,3 15,2 15,4

FARK (OECD-TÜRKİYE)KADIN 1,0 6,5 11,0 12,5 10,5 11,9 7,3 6,2ERKEK 0,1 2,5 3,2 3,5 3,7 4,1 3,0 2,9TOPLAM 2,6 5,9 8,0 8,7 8,5 9,4 7,3 7,0KAYNAK:OECD

“Ekonomik kalkınmanın “olmazsa olmaz” koşulu üretim faktörlerinin

olabildiğince yüksek düzeyde ve verimlilikte kullanılmasıdır. Ancak, bu faktörlerin

başında gelen işgücünün kullanımında dünyanın bütün ülkelerinde cinsiyet açısından

erkeklerin lehine dengesiz bir dağılım söz konusudur. Tarih boyunca üretimin önemli

bir parçası olmalarına karşılık, kadınların emek piyasalarında ücret karşılığı çalışmaları

sanayi devrimi ile yaygınlaşmıştır. Günümüzde gelişmiş ülkelerde kadınların işgücüne

katılma oranları %70’ler seviyesine yükselerek erkeklerin işgücüne katılma oranlarına

yaklaşmıştır. Mesleklerin feminitesinin giderek kaybolduğu dünyada artık kadınların

çok çeşitli meslek dallarında çalıştıklarını görmek mümkündür.”169 Ancak Türkiye ve

Amerika’dan bakınca “Ortadoğu” diye belirtilen bölgede meslek feminitesinin hala

kaybolmadığı, bunun kadınının toplumsal cinsiyet kimliği ile ilgili olduğu açıktır.

Türkiye’de kadın işgücüne katılımının makro nitelikteki değişkenlere karşı

doğrudan duyarlı olmayıp, gruba özgü ve mikro özellik taşıyan değişkenlerden

etkilenmesi önemli bir ampirik bulgudur. Bu sonuç Türkiye’de kadın işgücünün emek

piyasalarına katılım kararında; ücretler, enflasyon, büyüme oranı, işsizlik oranı gibi

169 Özer, Mustafa, Kemal Biçerli; “Türkiye’de Kadın İşgücünün Panel Veri Analizi” Sosyal BilimlerDergisi 2003-2004, S.55-85.

Page 76: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

64

unsurların doğrudan etkili olmadığı ve kadın işgücünün emek piyasaları ile yeterince

bütünleşemediği anlamına gelmektedir. Dünyanın gelişmiş ve gelişmekte olan çoğu

ülkesinin aksine Türkiye’de kadınlar geleneksel rollerinin ve istihdam biçimlerinin

dışına çıkmakta başarılı olamamaktadırlar. Bu durumun nedenlerinin sadece ekonomik

değil, aynı zamanda sosyolojik boyutları olduğu da söylenebilir.170 Buradan kadının

işgücü piyasasında karşılaştığı sorunların sadece işgücü piyasasından kalkılarak

çözülebilecek sorunlar olmadığı sonucuna ulaşılabilir. Mayıs 2008 çıkartılan istihdam

paketi ile desteklenen kadın istihdamının beklendiği kadar artmadığı ortadadır.

Kadınlara ve erkeklere eşit muamele edilmesiyle ilgili olarak, istihdamda

ayrımcılığı yasaklayan AB yönergelerinin iç hukuka aktarılmasına dair bir ilerleme

kaydedilmemiştir. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün kuruluşuna dair yasa Ekim

2004’te kabul edilmiştir. Bu kurumun temel görevi kadının sosyal, ekonomik, kültürel

ve siyasi yaşamda konumunu güçlendirmek olacaktır. Haziran 2005’te yürürlüğe giren

yeni Ceza Kanunu, 2004 yılındaki İlerleme Raporu’nda belirtildiği üzere, kadının temel

haklarını büyük ölçüde iyileştirmiştir; AB’nin cinsiyet eşitliğine ilişkin yönergelerinin

iç hukuka tam olarak aktarılması hala gereklidir. Özellikle ebeveyn izni, eşit ücret,

istihdama erişim, ispat külfeti ve kanuni ve mesleki sosyal güvenlik alanlarında hala

daha fazla uyum ihtiyacı vardır. Türkiye hukukunda ayrıca, eşit muamele ilkesinin

uygulanmasının temininde meşru çıkarı olan derneklerin, AB mevzuatında öngörüldüğü

şekilde, şikâyetçi adına veya şikâyetçiye destek olarak, hukuki veya idari süreçlere

katılımına imkân tanımalıdır. Buna ilaveten, AB mevzuatının öngördüğü Eşitlik

Kurumu hala kurulmamıştır. Ekonomik ve sosyal yaşamda cinsiyet eşitliğini geliştirmek

ve ilgili mevzuatın etkin şekilde uygulatılmasını temin etmek için daha fazla çabaya

ihtiyaç vardır.171

170 Özer, a.g.m. s.55-85.171 2005 yılı AB İlerleme Raporu

Page 77: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

65

2.3 DİĞER NEDENLER

Ekonomik büyümenin yeni istihdam olanakları oluşturamamasının veya yeni

istihdam olanaklarının işgücü piyasasına giren yeni işgücü arzını karşılayamamasının

nedenleri sadece tarımsal çözülme ve işgücü piyasasının cinsiyetçi oluşu değildir.

Bunların dışında birçok yapısal ve konjunktürel başka nedenler vardır. Ancak bu

nedenlerinde ilk iki önemli nedenle de birçok bağlantısı söz konusudur.

1- Bu konuda öne sürülen bir fikir ekonomik büyümenin emek faktörü kaynaklı

olmadığıdır. Türkiye’de son yıllarda gerçekleşen ekonomik büyümenin istihdam artışı

kaynaklı olmadığı açıktır. Bunun birden çok nedeni bulunmakla beraber istihdamsız

büyüme kavramını, büyümenin dinamiği olarak reel olmayan piyasaların ve spekülatif

sıcak para girişlerinin olduğu varsayımıyla açıklamak da mümkündür. “İstihdamsız

büyümenin özünde Türkiye’nin uluslar arası piyasalara sunduğu yüksek reel faiz

sayesinde yüksek oranlarda çekmekte olduğu spekülatif sıcak para girişleri vardır. Sıcak

para girişleri döviz kurunu ucuzlatmakta (YTL aşırı değerlenmekte) ve yurt dışından

ithalatı özendirmektedir. Bunun sonucunda da cari işlemler açığı genişlemektedir. Bu

arada gerçekleşen ihracat ve üretim artışlarının yurt içinde katma değeri düşük

sektörlerde (otomotiv ve dayanıklı tüketim malları gibi) yoğunlaşması neticesinde de

istihdam artışları çok sınırlı kalmakta ve işsizlik sorunu derinleşmektedir. Dolayısıyla

cari açık ve işsizlik birbirine bağlı sorunlar olarak ortaya çıkmaktadır”172 Düşük

maliyetli ülkelerden kaynaklanan rekabet ve YTL’deki güçlü değer artışı emek yoğun

sektörler üzerindeki baskıyı artırmıştır.173 Bu tarz bir büyüme istihdam artışı

yaratmamnın dışında oluşabilecek krizlerde, spekülatif etkilere karşı kırılgan olmakta

olup çalışma şartlarının daha da olumsuz olacağı sonuçları da barındırabilir.

2- Türkiye’de 2001 yılından bu yana gerçekleşen ekonomik büyümenin istihdam

artışı kaynaklı olmadığı mutlak istihdam edilen kişi sayısının artmamasına bağlanarak

açıklanabilir bir durum değildir. Bu böyle olmakla beraber emek faktörü kaynaklı bir

büyüme olmadığı anlamına gelmez. Nitekim büyümenin en önemli kaynaklarından biri

olan emek faktörüdür. Bu dönemde emek faktörü için verimliliğin arttığı, buna karşın

172 Apak, a.g.m., s.61.173 OECD 2008 Türkiye Raporu, Yönetici Özeti, s.3

Page 78: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

66

ücretlerin reel olarak azaldığı belirtilmektedir. “Türkiye’de 2001 krizi sonrası dönemde

verimlilik artışı hızlanmış reel ücretler ise gerilemiştir.”174 Dolayısıyla verimlilik

artışına dayanan büyüme kısa vadede istihdam arttıramasa da uzun dönemde verimlilik

artışı devam ederse; ücretler, buna bağlı iç talep ve istihdam da artacaktır.

3- 2001 sonrası dönemde toplam yurtiçi reel hasıla artış ortalaması yüzde 7.3, istihdam

artış ortalaması ise yüzde 1.1 olmuştur.175 2007 yılında yayınlanan bir rapora göre176 bu süreç

dünya çapında farklı ülkelerde farklı dinamiklerle gelişme göstermekte olup temel olarak neo-

liberal ekonomi politikaların bir sonucudur. “Gerek Türkiye ekonomisi için, gerek

Hindistan, Çin ve genel olarak gelişmekte olan ülke ekonomileri için ilk bakışta

“paradoks” gibi görünen “yüksek büyüme / düşük istihdam artışları” gözlemi aslında

tek tek ülkelerin durumları değerlendirildiğinde ve büyümenin niteliği /istihdam

ilişkisine bakıldığında hiç de şaşırtıcı değildir. Elbette ülkelerin büyüme ve istihdam

yaratma dinamikleri açısından farklılıkları vardır. Hindistan’da büyümenin temel

lokomotiflerinden “yazılım” sektörünün istihdamdaki payı ancak yüzde 0.15 olarak

verilmektedir. Çin’de en yüksek işsizlik oranları üniversite mezunları için ortaya

çıkmakta ve “kayıt dışı” ekonominin genişleyen payına dikkat çekilmektedir. Ancak

ortak tablo, dünya ekonomisinde yaratılan işbölümü ile doğrudan ilişkilidir ve çevre

ülkeleri açısından büyüme-istihdam dinamiklerinin belli özelliklerinin paylaşıldığı

anlaşılmaktadır.

1980’ler sonrası gelişmekte olan ülkelerdeki dışa açılma süreçleri, ticaretin ve

sermaye hareketlerinin finansal liberalizasyon ile birlikte serbestleşmesine dayanmakta

idi. Bu dönüşüm, bu ülkelerdeki büyüme dinamiklerini gittikçe artan bir oranda “dışa

bağımlı” hale getirmiş ve gerek milli gelir hareketleri, gerekse çalışanlar açısından

giderek daha yüksek bir belirsizlik ortamı yaratılmasına sebep olmuştur.

İhracata dayalı büyüme stratejileri gelişmekte olan ülkeleri belirli sektörlerde

uzmanlaşmaya itmiştir. Büyüme patikaları çoğu kez düşük yatırım oranları ve düşük

teknolojiler ile tanımlanan ülkeler, en ucuza üretebildikleri ve rekabet edebildikleri

174 Ercan, Hakan; “İstihdamsız Büyüme: Verimlilik Artışımı, Yeni İş Yasası mı? Bir Ön Değerlendirme”Ekonomik Büyümenin Dinamikleri, Kaynaklar Ve Etkiler (Der. Bilin Neyaptı), T.E.K., 2006, s.s.173-184

175 BSB, a.g.e., s.44.176 BSB, a.g.e., s.46

Page 79: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

67

mallarda yoğunlaşmışlardır. Bu serbest ticaret ortamında, son derece rekabetçi koşullar

altında yol alan pek çok çevre ülkesi için üretkenlik artışı artık dışsal bir ekonomik

değişken haline gelmektedir: Rekabet ettikleri sektörlerde belirli bir üretkenlik

seviyesini yakalayamayan ekonomiler için serbest piyasa koşullarında tutunmak giderek

daha güç bir hal almaktadır. Türkiye’nin ticaret fazlası verdiği “emek-yoğun”, “kaynak

temelli” sektörlerde uluslararası rakipleri yine Türkiye’ye benzer koşullarda üretimin

gerçekleştiği çevre ülkeleridir. Rekabet gücünü artırmak, birim emek maliyetlerinin

aşağı çekilmesiyle gerçekleşmektedir. Döviz kuru politikalarının giderek devre dışı

kaldığı ve üretim teknolojisinde büyük farkların olmadığı koşullarda, birim emek

maliyetlerinin düşmesi, reel ücret ve istihdam hareketlerinin bastırılması (işgücü

verimliliğinin yükselmesi) ile mümkün olmaktadır. Sonuç olarak gelişmekte olan

ülkelerde üretim ve verim artışlarına rağmen çalışanların reel kazançları baskı altında

kalmakta; ekonomik büyümeye paralel istihdam artışları gerçekleşmemekte; işsizlik

oranları giderek artmaktadır.”177

4- Ortalama çalışma saatleri çok uzun olması istihdam artışını yavaşlatan bir

başka nedendir. “Emeğin verimliliği bundan 100 yıl öncesiyle kıyaslanmayacak ölçüde

artmıştır. Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin sanayiye ve tarıma uygulanması sayesinde

bugün çok daha az emekle çok daha fazla mal ve hizmet üretmek mümkün. Bunun

mantıki sonucu olarak refahın ve bolluğun artması, çalışma saatlerinin azaltılması ve

işsizliğin ortadan kalkması beklenirdi.”178 Bu olumsuz sonucu işgücü piyasasının

esnekleştirilmesine bağlayanlar da vardır. “Emek gücünün üretim/yeniden-üretim

koşullarını kuralsızlaştırmaya geçiş anlamına gelen esnek çalışma, işgücü devrinin kriz

sonrası daha fazla hızlanan düzeyi, sosyal güvenlik kesintileri gibi payların düşürülmesi

yönündeki çabalar, 2001 krizi sonrası üretimde büyüme ve teknolojik artış görülen ana

sektörlere de yansımıştır. Türkiye’de üretimde yaşanan dönüşüm bir yandan emek

zamanındaki gözenekleri (boşlukları) doldurup, fazla mesailerle çalışmayı artırmaya,

emeğin yoğunlaştırılmasına yani mutlak artı değer üretimine dayanmakta, öte yandan

emek araçlarında, örgütlenmesinde, emek bileşiminde niteliksel değişim ve gelişim

anlamına gelen teknolojik değişim ile birlikte göreli artı değer üretimine dayanmaktadır.

Hem çalışma saatinin, yoğunluğunun artması (mutlak artı değer üretimi) hem de

verimliliğin artması, reel ücretlerin düşmesi, makine iç pazarının ve yatırımların

177 BSB, a.g.e., s.45.178 http://www.marksisttutum.org/zorunluluklardunyasi.htm

Page 80: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

68

genişlemesi (göreli artı değer üretimi) bu yönde göstergelerdir. Üretimde teknolojinin

artması, çalışma saatlerini azaltmamakta, aksine artırmaktadır.”179

5- Teknolojik değişimlerin istihdama etkisi, ekonomik büyüme ile istihdam

arasındaki bağı etkileyen bir diğer önemli unsurdur. Teknolojik yenilikler eğitim

özellikle eğitim düzeyi düşük işgücü üzerinde iki önemli etki yapar. İlki teknoloji bu

işgücünün yerine ikame üretim aracı olabilir. Traktörün onlarca tarım işçisinin yerine

geçmesi gibi bir etki söz konusudur. İkincisi bu yeni teknoloji kişinin işini yaptığı gibi

onun yapabileceği tek mesleği de yapamaz hale getirir. Traktörün işini yaptığı kişilere

yeni bir meslek kazandırmak eğitim düzeyi düşüklüğü nedeniyle daha zordur. Traktörün

tarıma ve tarımsal işgücüne yaptığı etkiye benzer olarak bilişim teknolojilerinin hizmet

ve sanayi sektörlerinde yaptığı açıktır. Dolayısıyla emek faktörü sürekli yeni teknolojiye

uyumlu halde bulunmak zorunda kalmaktadır. Yaş ve eğitim düzeyinin önemli olduğu

bu durumda işgücünün güncel değişime açık tutulamaması istihdam kayıplarına ve

yüksek işsizlik düzeylerine neden olur. Bu konuda işgücünün meslek bilgisinin güncel

tutulması, verimlilik ve istihdam edilebilirlik yönleriyle özellikle kamu istihdam ve

meslek eğitimi kurumlarının önemini açığa çıkarmaktadır.

6- Etkin politikaların dayandığı sayısal verilerin yokluğu ya da var olan verilerin

karmaşıklığı, ekonomik büyüme ile istihdam arasındaki bağın sağlıklı kurulamamasına

yol açar. Büyümenin istihdam kaynaklı dinamiklerinin ölçülebilmesi için bir çok diğer

veriye ihtiyaç varken hep tahmini kısıtlı veri kullanılarak bu yönde analizler yapılmaya

çalışılmıştır. Ayrıca Türkiye işgücü piyasası için güncel olarak hesaplanamayan bir çok

değer vardır. Bu durumla ilgili bazı değerlendirmeler sıralanacak olursa;

a) İl düzeyinde işgücü, istihdam, açık iş, işsizlik, ücret ve verimlilik rakamları

yaş, cinsiyet, eğitim, meslek vb. göstergeler dağılımında yoktur. Dolayısıyla yerel

işgücü piyasalarının güncel ihtiyaçları bilinmemektedir.

b) Sadece TÜİK Hanehalkı İşgücü Anketi verilerine dayanan işgücü piyasası

bilgileri ve işsizlik rakamları üzerinden 3 ay geçtikten sonra180 açıklanmakta ve

mevsimsel etkilerden arındırılmadan sunulmaktadır. Ayrıca ADNKS sonrası veriler ile

179 Özgür Narin; http://www.kongrekaraburun.org/metinler/A3_1.pdf180 EUROSTAT’ta izlenen ayda açıklanmaktadır.

Page 81: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

69

önceki veriler henüz kıyaslanabilir şekilde güncellenmemiştir. Kullanıcılar, TÜİK

Hanehalkı işgücü anketi veri tabanından güncel veriler için yararlanamamaktadır.

c) Farklı kurum ve kuruluşların yayınladıkları istatistiklerde istihdamdakiler

için kıyaslanabilir veriler yoktur. Meslek ve sektör kıyaslamaları için mutlaka

standartlaşma ve ortak dil oluşturulmalıdır.

d) Türkiye işgücü piyasası için ücret ve çalışma saatleri hakkında birçok sektör

için yayınlanan herhangi bir veri yoktur.181

e) Çocuk işgücü182 hakkında genellikle güncel veri yoktur.

f) Yoksulluk,183 gelir dağılımı184 vb. işgücü piyasası ile ilgili konular hakkında

güncel istatistikler bulunmamaktadır.

g) Genel sanayi ve işyerleri sayımı en son 2002 yılında yapılmıştır. 2009 yılına

girerken ülke çapında hangi sektörde kaç işyerinin bulunduğu, bu işyerlerinin nicel ve

nitel işgücü taleplerinin hangi eğilimde olduğu tam olarak bilinmemektedir.

181 İmalat sanayi kazanç endeksleri için: http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=2042182 2006 yılı sonuçları için: http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=482183 2006 yılı sonuçları için: http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=626184 2005 yılı sonuçları için: http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=408

Page 82: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

70

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

İŞKUR VE YAPABİLECEKLERİ

3.1 İŞKUR’UN GENEL YAPISI

“Ülkemizde işgücü piyasasının düzenlenmesi ile ilgili faaliyetleri yürütmek

üzere 1946 tarihli, 4837 sayılı Kanunla İş ve İşçi Bulma Kurumu kurulmuştur. Kurum

bu tarihten 2000 yılına kadar 54 yıl süreyle, iş piyasasının düzenlenmesi ile ilgili tek

kurum olarak faaliyet göstermiştir.

İş piyasasında değişen koşullar nedeniyle İş ve İşçi Bulma Kurumu’nun yeniden

yapılanması ihtiyacı ortaya çıkmış ve 5 Temmuz 2003 tarihli, 25159 sayılı Resmi

Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4904 sayılı Kanun ile Türkiye İş Kurumu

kurulmuştur. Yeni Kanun ile, Kurum Aktif işgücü politikalarını uygulayacak bir yapıya

kavuşturulmuş, Kurumun tekel yetkisi kaldırılarak, özel istihdam bürolarına faaliyette

bulunma imkanı getirilmiş, Genel Kurul ve Yönetim Kurulu oluşturularak, sosyal

tarafların üçlü bir yapı içerisinde Kurumun yönetimine katılması sağlanmıştır. Türkiye

İş Kurumu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ilgili kuruluşu olup, özel hukuk

hükümlerine tabi, tüzel kişiliğe haiz, idari ve mali bakımdan özerk bir kamu

kurumudur.”185

4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanununda İŞKUR’un görevlerinin “Ulusal

istihdam politikasının oluşturulmasına ve istihdamın korunmasına, geliştirilmesine ve

işsizliğin önlenmesi faaliyetlerine yardımcı olmak, işsizlik sigortası işlemlerini

yürütmek, İşgücü arz ve talebinin belirlenmesine yönelik işgücü ihtiyaç analizlerini

yapmak, yaptırmak, İş ve meslek analizleri yapmak, yaptırmak, iş ve meslek

danışmanlığı hizmetleri vermek, verdirmek, işgücünün istihdam edilebilirliğini

artırmaya yönelik işgücü yetiştirme, mesleki eğitim ve işgücü uyum programları

geliştirmek ve uygulamak, istihdamdaki işgücüne eğitim seminerleri düzenlemek, İşçi

isteme ve iş aramanın düzene bağlanmasına ilişkin çalışmalar yapmak, işgücünün yurt

içinde ve yurt dışında uygun oldukları işlere yerleştirilmelerine ve çeşitli işler için

uygun işgücü bulunmasına ve yurt dışı hizmet akitlerinin yapılmasına aracılık etmek,

185 İŞKUR, Ocak 2008 Aylık İstatistik Bülteni

Page 83: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

71

Avrupa Birliği ve uluslararası kuruluşların işgücü, istihdam ve çalışma hayatına ilişkin

olarak aldıkları kararları izlemek, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin taraf olduğu

Kurumun görev alanına giren ikili ve çok taraflı anlaşma, sözleşme ve tavsiye

kararlarını uygulamak” olduğu belirlenmiştir.186

3.2 İŞKUR’UN FAALİYETLERİ

İşgücü piyasası çok yönlü politikaları gerektirdiğinden İŞKUR gibi kamu

istihdam kurumlarının faaliyetleri genel olarak çok yönlü sonuçları olan faaliyetlerdir.

Sabahattin Zaim, kamu istihdam kurumlarının iş piyasasını tanzim edici görevlerini şu

başlıklarla açıklamıştır.187

3.2.1 İş Münhallerinin (Açık İşlerin) İstatistiklerinin Hazırlanması

Açık istatistiklerinin hazırlanması İŞKUR’un kayıtlı verileri kapsamında ve şu

an için yılda bir yapılan işgücü piyasası araştırması kapsamında anketle

açıklanmaktadır. 2007 yılında % 91’i özel sektörden 183.290 açık iş alınmıştır. Kayıtlı

İŞKUR verileri iller düzeyinde sektörel ve mesleki dağılımda alınabilmektedir.

2007 İşgücü Piyasası Araştırması kapsamında açık olduğu belirtilen iş sayısı

28.046’dır. Bu kapsamda En fazla açık verilen meslek Beden İşçisi(Genel)dir. Bunu

sırasıyla Tekstil sektörü ile ilgili meslekler olan Dikiş Makinesi Operatörü(Kumaş) ile

Makineci(Dikiş) takip etmektedir. Beden İşçisi(Temizlik), Satış Elemanı, El ve Makine

Dikişçisi(Genel) ve Güvenlik Görevlisi mesleklerinde de önemli miktarlarda işgücü

talep edilmektedir. İşverenler, toplam 750 farklı meslekte işgücü ihtiyaçlarının

bulunduğunu beyan etmişlerdir. 188 Bu araştırma kapsamında ayrıca açık işler ışında

işverenlerin temininde güçlük çektiği mesleklerde tespit edilmiştir. En fazla temininde

güçlük çekilen ilk iki meslek Tekstil sektörüne yöneliktir. En çok temininde güçlük

çekilen meslekler; Dikiş Makinesi Operatörü (Kumaş), Makineci (Dikiş), Beden İşçisi

(Genel), Satış Elemanı, Beden İşçisi (Temizlik) ve Güvenlik Görevlisidir. Temininde

186 http://www.iskur.gov.tr/LoadExternalPage.aspx?uicode=statkanunlar187 Zaim, Sabahattin; Çalışma Ekonomisi, Filiz Kitabevi, İstanbul, 1997, s.82-88188

http://statik.iskur.gov.tr/tr/isgucu_piyasasi/isgucupiyasasi_arastirmasonuclari_iller/TÜRKİYE%20GENELİ.pdf s.16

Page 84: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

72

güçlük çekilen mesleklerde istihdam edilmek istenen kişilerin % 13’ünün Dikiş

Makinesi Operatörü (Kumaş) ile Makineci (Dikiş) mesleklerinde olacağı

öngörülmektedir. İşverenler, toplam 775 farklı mesleğin temininde güçlük çektiklerini

ifade etmişlerdir.189

Tablo 22: İŞKUR’un Genel Faaliyetleri2005 - 2007 YILLARI TÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL VERİLERİ

2005 2006 2007

ERKEK KADIN TOPLAM ERKEK KADIN TOPLAM ERKEK KADIN TOPLAM

BAŞVURU 380.272 136.431 516.703 416.498 147.890 564.388 493.431 168.967 662.398

AÇIK İŞ 105.818 8.009 113.827 - - 151.794 183.290

Kamu 32.138 2.517 34.655 - - 32.747 16.461

Özel 73.680 5.492 79.172 - - 119.047 166.829

İŞE YERLEŞTİRME 68.942 12.743 81.685 69.458 16.424 85.882 87.975 23.400 111.375

Kamu 28.474 4.279 32.753 19.416 4.763 24.179 13.321 3.946 17.267

Özel 40.468 8.464 48.932 50.042 11.661 61.703 74.654 19.454 94.108

Normal Yerleştirme 42.014 9.574 51.588 42.390 13.168 55.558 67.241 21.029 88.270

Kamu 26.295 4.092 30.387 18.078 4.594 22.672 12.539 3.865 16.404

Özel 15.719 5.482 21.201 24.312 8.574 32.886 54.738 17.165 71.903

Özürlü yerleştirme 20.274 3.043 23.317 20.651 3.130 23.781 15.592 2.272 17.864

Kamu 1.547 181 1.728 1.037 165 1.202 494 79 573

Özel 18.727 2.862 21.589 19.614 2.965 22.579 15.098 2.193 17.291

E.Hükümlü Yerleştirme 6.574 120 6.694 6.336 118 6.454 5.106 98 5.204

Kamu 632 6 638 301 4 305 288 2 290

Özel 5.942 114 6.056 6.035 114 6.149 4.818 96 4.914

Terör.Etk. 80 6 86 81 8 89 36 1 37

KAYITLI İŞGÜCÜ 705.540 237.521 943.061 846.333 294.299 1.140.632 579.946 191.141 771.087

KAYITLI İŞSİZ 656.218 225.043 881.261 782.652 279.201 1.061.853 527.679 179.992 707.671

YURT DIŞI

Başvuru 366 58 424 390 90 480 141 67 208

Gönderme 60.230 125 60.355 81.309 70 81.379 70.890 4.378 75.268

Kaynak: İŞKUR

3.2.2 Mesleki Emek Seyyaliyetinin Düzenlenmesi İçin Mesleğe

Yöneltme ve Mesleki Eğitime Önem Verme

Mesleğe yöneltme ve mesleki eğitimi sağlamak doğru işe doğru insan denk

getirmek için önemlidir. Kişilerin verimli ve uzun süreli çalışabilmelerinde en önemli

unsurlardan biri de doğru meslek seçimidir. İŞKUR meslek danışma merkezleri mesleğe

yönlendirme işlevini üstlenmişlerdir. İŞKUR işgücü yetiştirme kursları ve mesleki

rehabilitasyon faaliyetleri kapsamında 2008 yılı içerisinde 1.539 kurs düzenlemiştir. Bu

kurslardan % 35’i kadın olmak üzere 26.522 kişi yararlanmıştır.

189 İŞKUR, a.d.r.,23

Page 85: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

73

Tablo 23: İŞKUR’un Faaliyetleri 1İŞGÜCÜ YETİŞTİRME KURSLARI VE MESLEKİ REHABİLİTASYON FAALİYETLERİ

EKİM 2008 OCAK-EKİM 2008 DönemiKatılan Kursiyer Sayısı Katılan Kursiyer SayısıKURS TÜRÜ Açılan

KursSayısı Erkek Kadın Toplam

AçılanKurs

Sayısı Erkek Kadın Toplam

Eski Hükümlülere Yönelik Kurslar 5 37 1 38 35 385 22 407Hükümlülere Yönelik Kurslar 33 499 12 511 173 2.473 89 2.562İstihdam Garantili 36 347 252 599 299 4.619 2.666 7.285İşsizlik Sigortası Meslek Değiştirme 11 142 135 277 64 749 602 1.351İşsizlik Sigortası Meslek Edindirme 11 114 63 177 321 3.553 1.052 4.605İşsizlik Sigortası Meslek Geliştirme 1 10 10 20 11 100 59 159Kendi İşini Kuracaklara Yönelik 30 125 282 407 148 934 1.300 2.234ÖSDP Danışmanlık 0 0 0 0 0 0 0 0ÖSDP Eğitim 8 106 94 200 224 2.375 1.985 4.360ÖSDP KİK 0 0 0 0 1 16 1 17ÖSDP Toplum Yararına Çalışma Programı 0 0 0 0 15 131 7 138Özelleştirme Sonucu İşsiz Kalanlara Yönelik 0 0 0 0 0 0 0 0Özürlülere Yönelik 46 307 253 560 229 1.827 1.207 3.034SETİP 0 0 0 0 0 0 0 0İŞGÜCÜ YETİŞTİRME KURSLARI/GENEL 16 144 166 310 19 184 186 370Toplam 197 1.831 1.268 3.099 1.539 17.346 9.176 26.522

3.2.3 İşkolları Arasında İşgücünün Optimum Dağılımını Sağlamak

İstihdamın sektörel dağılımının oransal görünümü ülkelerin kalkınma

düzeylerine göre farklılık sergileyebilirler. Türkiye’nin de istihdam dağılımı kalkınma

ve büyüme süreciyle farklı eğilimler sergilemiştir. Sadece fiyat mekanizması ve sadece

zorlayıcı sistemlerin tercih edilerek emek dağılımında optimumun sağlanması çok

istisnai bir durumdur. Kamu istihdam kurumları fiyat mekanizmasını göz önünde

bulundurarak, kayıtlı işgücünü de eğiterek, iyi bir ihtiyaç analizi tespitiyle kişileri doğru

sektörlere ve mesleklere yöneltebilirler. İŞKUR’un bu amaçla 2005 yılından itibaren

başlattığı işgücü ihtiyaç analizi araştırmaları olumlu gelişmelerdendir. 2008 yılı

araştırması ekim-kasım döneminde uygulanmıştır. Anketin amacı aslında işgücü

piyasasının ihtiyaç analizine ne kadar ihtiyaç duyduğunu göstermektedir.

“Ülkemizde yaklaşık 2 buçuk milyon işsiz bulunurken, işverenlerimiz ise aradığı

nitelikte işgücü bulamamaktadır. Maalesef işsizlerimiz işverenlerin aradığı nitelik ve

beceride değildirler. Bu sorunun çözümü için işsizlerin niteliklerini bilmenin yanında

işverenlerin hangi mesleklerde ve hangi niteliklerde elemana ihtiyacı olduğunu bilmek

oldukça önemlidir. Bu bağlamda işsizliğin önlenmesine yardımcı olmak, işverenlerin

Page 86: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

74

ihtiyaç duydukları mesleklerde ve nitelikte elemanları işgücü piyasasında kolayca

bulabilmesini sağlamak için işgücü piyasası analiz çalışmalarına, dolayısıyla da bu

ankete ihtiyaç vardır.

İşgücü piyasasında ihtiyaç duyulan meslekleri belirlemek, önümüzdeki

dönemlerde istihdam artışı veya azalışı beklenen meslekleri tespit etmek, İşgücü

piyasasında meydana gelen değişme ve gelişmeleri izleyerek, bu değişim ve

gelişmelerin işgücü ihtiyacı üzerindeki etkisini ortaya çıkartmak ve alınması gerekli

önlemleri belirlemek amacıyla Türkiye İş Kurumu ve Sosyal Paydaşlarca 2008 yılında 4

soruluk bir “İşgücü Piyasası Bilgileri Anketi” uygulanmasına karar verilmiştir.”190

Türkiye İş Kurumu 2008 yılında faaliyetlerinin tümünün internet üzerinden

yapılabilir duruma gelmesi ile modern bir istihdam kurumu olmanın ve işgücü

piyasasında aktif bir öğe olmanın bir adımını daha atmıştır. İlgili yönetmelik191

elektronik işlemlerin kapsamını şöyle düzenlemiştir.

“Kurum hizmetlerine yönelik işlemler internet ve her türlü elektronik bilgi

iletişim, araç ve ortamı üzerinden yapılabilir. Bu kapsamda aşağıda işlem ve hizmetler

elektronik ortamda gerçekleştirilir.

a) İşgücü piyasasının izlenmesi, ihtiyaç duyulan verilerin derlenmesi, analiz

edilmesi ve yayınlanması, işgücü piyasası bilgi sisteminin oluşturulmasına yönelik

işlemler,

b) Aktif işgücü piyasası politikaları çerçevesinde iş ve meslek danışmanlığı,

meslek araştırma ve geliştirme hizmetleri, işgücü eğitimi ve yetiştirme faaliyetleri,

işletmelerde eğitim seminerleri ile benzeri işgücü uyum programlarına ilişkin hizmetler,

190 http://anket.iskur.gov.tr/191 Türkiye İş Kurumu Hizmetlerinin Elektronik Ortamda Yürütülmesi Hakkında Yönetmelik, m.4

15/08/2008 tarih ve 26968 sayılı resmi gazete’de yayımlanmıştır

Page 87: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

75

c) Yurtiçi ve yurtdışı işe yerleştirme işlemlerine ilişkin; iş arayanların iş

başvuruları, işverenlerin işgücü talebi işlemleri, özel istihdam büroları, insan gücü

planlaması ve istihdamı geliştirme hizmetlerine ilişkin işlemler,

ç) İşsizlik sigortası, özelleştirme uygulamaları, kısa çalışma, ücret garanti

işlemlerine ilişkin; hak sahibi, işverenler, bankalar ve diğer kurum ve kuruluşların bu

kapsamdaki işlemleri,

d) Avrupa Birliği ve uluslararası kuruluşlarla yapılan işbirliği ve çalışmalar ile

proje hazırlama, yürütme işlemleri,

e) Kurumun danışma, denetim ve destek hizmetleri kapsamındaki iş ve işlemleri

ile savunma hizmetleri, elektronik ortamda gerçekleştirilebilir.192

Tablo 24: İŞKUR’un Faaliyetleri 22002- 2007 Dönemi Kurumumuzun Özürlü, Eski Hükümlü ve Terör Mağdurlarına İlişkin Çalışmalar

Özürlülerİşe Yerleştirme

Başvuru Toplam Kamu ÖzelYıllar Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam

2005 21.830 4.029 25.859 20.274 3.043 23.317 1.547 181 1.728 18.727 2.862 21.5892006 22.462 5.774 28.236 20.651 3.130 23.781 1.037 165 1.202 19.614 2.965 22.5792007 26.196 10.201 36.397 15.592 2.272 17.864 494 79 573 15.098 2.193 17.291TOPLAM 70.488 20.004 90.492 56.517 8.445 64.962 3.078 425 3.503 53.439 8.020 61.459

Eski Hükümlülerİşe Yerleştirme

Başvuru Toplam Kamu ÖzelYıllar Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam

2005 8.654 163 8.817 6.574 120 6.694 632 6 638 5.942 114 6.0562006 7.670 128 7.798 6.336 118 6.454 301 4 305 6.035 114 6.1492007 7.157 113 7.270 5.106 98 5.204 288 2 290 4.818 96 4.914TOPLAM 23.481 404 23.885 18.016 336 18.352 1.221 12 1.233 16.795 324 17.119

Terörden Etkilenenlerİşe Yerleştirme

Başvuru Toplam Kamu ÖzelYıllar Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam2005 87 7 94 80 6 86 0 0 0 80 6 862006 74 10 84 81 8 89 0 0 0 81 8 892007 101 18 119 36 1 37 0 0 0 36 1 37TOPLAM 262 35 297 197 15 212 0 0 0 197 15 212KAYNAK:İŞKUR

192 Türkiye İş Kurumu Hizmetlerinin Elektronik Ortamda Yürütülmesi Hakkında Yönetmelik, m.4

Page 88: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

76

3.3 İŞKUR’UN EKONOMİK BÜYÜME VE İSTİHDAM İLİŞKİSİNDE

YAPABİLECEKLERİ

1- İŞKUR eğitim ve istihdam boyutu olan bir kurum olmasından kaynaklı,

çalışmanın ileri sürdüğü “iki önemli” istihdamsız büyüme nedeni ile ilgili olarak rol

alabilecek anahtar kurumlardan biridir. Tarımsal çözülmenin sonuçları ve bunun

istihdama yansıması ile ilgili henüz yapılmış kapsamlı bir araştırma veya uygulanmış

kapsamlı bir proje mevcut değildir. Tarımdan ayrılan işgücünün, tarım dışı sektörlerde

ve yöresinde istihdam edilebilirliğinin artırılmasına yönelik mesleki eğitim

faaliyetlerinin aktif işgücü programları aracılığıyla yürütülmesi 2008 yılı programı

tedbirleri içerisindedir. “İŞKUR sorumluluğunda DPT, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı,

MEB, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Valilikler, Kaymakamlıklar ve İl Özel İdareleri ile

işbirliği yapılarak kırsal kesimde tarım dışı ekonomik faaliyetler belirlenecek ve bu

faaliyetlerin gerektirdiği işgücü niteliklerine uygun mesleki eğitimler yöresinde

verilecektir” denmektedir. Ancak tarımsal çözülme sonucu işsiz kalmış bir kişinin

özellikleri dikkate alındığında ve genel görünüm bu tedbirinin uygulanması gerektiği

ama uygulanamayacağını göstermektedir. Tarımdan kopan işgücünü tarım dışı bir

alanda meslek edindirip işe yerleştirmek kısa vadede ve tek kurumun sorumluluğunda

gerçekleşebilecek bir durum değildir. İŞKUR tarımsal çözülmenin çalışma hayatı ile

ilgili sonuçlarını belirleyecek kapsamlı araştırmalar yapmadan tarımsal çözülme ile

ilgili mesleki eğitim ve işe girişleri başarı bir şekilde uygulayamaz.

2- Kadın işgücünün istihdamının arttırılması ve çalışma şartlarının daha

iyileştirilmesi ile ilgili olarak İŞKUR’un yapabilecekleri tarımsal çözülmeye göre daha

fazladır. Çünkü bu durum üzerine yapılmış bir çok araştıma vardır. örneğin uygulanacak

herhangi bir proje de hedef kitlenin belirlenmesi yaş, eğitim, coğrafi bölge, meslek vb.

göstegeler doğrultusunda ayrıştırılabilir veriler mevcuttur. Tarımsal çözülme hakkında

ise sadece mutlak istihdam azalması bilinmekte, ama hangi meslek, yaş, eğitim, coğrafi

bölge ağırlıkta olacak şekilde bir çözülmenin olduğu net değildir. Bu durum

uygulanacak aktif işgücü programlarının uygulamasını sıkıntıya sokacaktır.

Dünya Bankası ve İŞKUR tarafından 19 Haziran 2008 tarihinde gerçekleştirilen

Aktif İşgücü Politikaları-Mesleki Eğitim Çalıştayı’nda daha iyi işgücü piyasası

Page 89: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

77

sonuçlarına ulaşma hedefinin üç yolu belirtilmiştir, ki bunların ikisi doğrudan İŞKUR’la

ilgilidir.193 Bunlar;

a) İşçilerin istihdam edilebilirliliklerinin geliştirilmesi yani işgücü

arzının olumlu özelliklerinin arttırılmasıdır. Eğitim ve kendi işini kurma yardımı ile

işgücü arzı geliştirilebilir. Bu durum tarımdan kopan veya kadın işgücü içinde

geçerlidir.

b) İşgücü piyasasının işleyişinin iyileştirilmesi, arz ve talebin

eşleştirilmesi, daha iyi istihdam hizmetlerinin sunulması, iş arama yardımının verilmesi

şeklindedir.

İŞKUR’un özellikle internet üzerinden hizmet sunumuna geçmiş olması

eşleştirme ve kolaylaştırma açısından önemli bir adım olmuştur. Ancak tarımdan kopan

ve kadın işgücünün eğitim düzeyleri ve ekonomik imkanları bunlarla beraber kuruma

yapılan başvuru, açık iş, işe yerleştirme göstergeleri dikkate alındığında bu kitlenin

kuruma ulaşamadığı sonucuna ulaşılabilir. Kurum, internet üzerinden veya bireysel

beyana dayalı başvuru yolu ile kuruma ulaşamayanlara ulaşabilecek bir yöntem

bulmalıdır. Bu durumun talep yönlü değerlendirmesi “işyeri ziyaretleri” kapsamında

uygulanmaktadır.

Yukarıda belirtilen çalıştayda Dünya Bankası’ndan T.Jones, “yeni nesil istihdam

hizmetleri” hakkında bilgi verirken sosyal korumanın istihdam için önemine

değinmiştir. Tüm dez avantajlı grublar içerisinde daha dez avantajlı olan kadınların

bilgiye, desteğe ve teşviğe ulaşması daha güç olduğu göz ardı edilmemeli, bu kesimlere

ulaşılabilecek hizmet üretimi sağlanmalı ve tüm kamu istihdam hizmetleri bu anlayış

çerçevesinde verilmelidir. Makro ekonomi içerisinde tarım ve kadın istihdamının kayıt

dışılık ve hassas/kırılabilir durumu, kamu istihdam hizmetlerinin ve genel istihdam

politikalarının bu kesimlere ulaşmasını zorlaştırdığı açıktır.

Yeni nesil istihdam hizmetleri kapsamında sunulan; etki-maliyet

değerlendirmesi, insanların prim ve teşvikle çalışmaya zorlanması (çalışma ödemeleri

stratejisi), bireysel hizmet sunumu ve kişiye özel birim oluşturulması, iş merkezlerinin

193 Sunum, Gordon Betcherman tarafından yapılmıştır. Betcherman, Dünya Bankası İşgücü piyasasıuzmanıdır.

Page 90: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

78

(Jobcenre Plus) oluşturulup etkin kılınması, müşteri/vatandaş odaklı hizmet sunulması,

başta ABD, İngiltere olmak üzere kadın ve genç işgücünün istihdamını arttırmıştır.

Ancak Türkiye’de kadınlar daha çok işgücü dışında görünmektedir. Yeni nesil istihdam

hizmetlerinden önce kadınların işgücü piyasasına girişinin önündeki sosyal, kültürel,

ekonomik engeller kaldırılmalıdır. Başta İŞKUR olmak üzere çalışma hayatıyla ilgili

tüm kurumlar Türkiye’de istihdamı arttırmanın yolunun ve yönteminin daha çok kadın

istihdamının sağlanmasıyla olabileceğini görmelidir.

Düşük becerili işçiler için kariyer yönlendirme-beceri kazandırma ve bu

beklntilerinin iyileştirilmesi üzerinde odaklanma kamu istihdam kurumlarının

öncelikleri arasında olmalıdır. Kadın işgücü ve tarımsal isithdam için daha çok geçerli

olan bu durum emek mobilitesi ve daha iyi şartlarda çalışmanın anahtarı olacaktır.

3- Ekonomik büyüme emek faktörü ve bu faktörün eğitim düzeyi ile doğrudan

ilgilidir. Hindistan’da yazılım sektörünün, İrlanda’da kimyasal üretim ve ilaç

sektörünün, başka ülkelerde farklı sektörlerin ekonomik büyümenin sürekliliğinin ve

hızının dinamiği olmuş olması Ar-Ge, eğitim ve uygun emekle bağlantısı mutlaktır. Bu

konu da işgücü piyasası analizleri hayati önem taşımaktadır. İŞKUR’un yapabileceği

Türkiye’nin ekonomik büyüme ve kalkınması için en hızlı, en kolay sektör ve

mesleklerin tespitini yapmak ve ilgili kurumları işbirliği ve koordinasyona zorlamaktır.

4- Kamu istihdam kurumu olarak İŞKUR, temel eğitim kurumu olmadığından

meslek çeşitliliğini ve meslek bilgisine sahip olma düzeyini belirlemede ikincil

durumda olmak zorunda kalmaktadır. Genel eğitim kurumlarının verdiği eğitime göre

şekillenen -ve doğal olarak şekillenmesi gereken- meslek çeşitliliği ve meslek bilgisi

düzeyi hızla değişen gümünüz işgücü piyasası taleplerini karşılayamamaktadır. Yeni

açılan meslek liselerinin, okullarının ve üniversitelerin hangi ihtiyaç analizi dikkate

alınarak oluşturulduğu açık değildir.

Özellikle mevcut orta öğretim düzeyindeki eğitimin içerisinde meslek eğitiminin

yetersiz düzeyde oluşu ve buna dayalı şekillenen yüksek öğrenim yapılanması sonucu

işgücü piyasasına girenler, aldıkları eğitimle edindikleri mesleklere ve talep ettikleri

ücretlere uygun iş bulamamaktadır. Bu durum hem kişisel iş doyumu ve motivasyonu

hem de üretimde verimliliği olumsuz etkilemektedir.

Page 91: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

79

28 Kasım 2007 tarihinde gerçekleştirilen IV. İŞKUR Genel kurulunda alınan

kararların uygulanması aslında istihdam artışını sağlayacak politika önerilerini de

içermektedir. Örnek olarak zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması, kadın genç ve

engellilerin işgücü piyasası hakkında bilgilendirilmesinin istenmesi ve bunların mesleki

eğitim hizmetlerinden daha fazla yararlandırılması, kayıt dışının yoğun olduğu alan ve

sektörlere dönük teşvik ve mevzuat ihtiyacının karşılanması, işgücü piyasasında

esnekliğin sağlanarak kısmi süreli çalışmanın mevzuatında eksikliklerin giderilmesi,

teşviklerin istihdam bazlı olmasının sağlanması, ve son olarak “Ulusal Kadın İstihdamı

Politikasının” oluşturulması önerileri özellikle kadın ve diğer dezavantajlı grupların

işgücü piyasasında istihdam edilebilirliğini arttırabilecek uygulamalar olacaktır. Bu

uygulamalar verimli bir istihdam sağlayacağından ekonomik büyümenin sürekliliğini ve

buradan yeni istihdam olanaklarının sağlanmasını kolaylaştıracaktır.

Page 92: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

80

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Ekonomik Büyüme ile İstihdam Arasındaki İlişkinin Zayıflama Nedenleri ve Bu

İlişkinin Güçlendirilmesinde İŞKUR’a Düşen Görevler” isimli bu çalışmada; ekonomik

büyüme ve istihdam kavramları arasında var olan bağlantının boyutları ve devam eden

ekonomik büyümeye paralel bir istihdam artışının neden oluşamadığı sorununun

sebepleri açıklanmaya çalışıldı. Büyümenin bileşenlerinden emek faktörünün veya

beşeri sermayenin büyümenin olmazsa olmazı olduğu ifade edildi. “İstihdamsız

büyüme” kavramının gerçekliği kadın işgücü için daha geçerli olan bir iktisadi doğru

olduğu ıspatlandı.

Dünyada da güncelliğini koruyan bir konu olarak istihdamsız büyümenin

Türkiye için iki önemli farklı nedeni olduğu ifade edildi. “Diğer nedenler” başlığı

altında sıralanan istihdam ve büyüme bağını zayıflatan nedenler Türkiye ile beraber

diğer ülkelerde de geçerli iken kadın istihdamı ve işgücüne katılma oranının düşüklüğü,

tarımsal istihdamın hızlı azalması Türkiye’ye özgü nedenlerdir.

Tarımın toplam istihdam içindeki payı azalmakla beraber hala fazladır. Tarımsal

istihdamın verimliliğinin arttırılması için yapılaması gereken daha modern ve bilgi-

yoğun tarımın yapılmasıdır. Dünyada tarım ürünlerine olan talebin arttığı bir dönemde

küresel ısınmanın sonuçlarından biri olarak gıda krizinin devam etmesi, organik

tarımının yaygınlaşmasının istenmesi döneminde verimsiz tarım istihdamı büyük riskler

içermektedir. Tarımda çalışan kişilerin yoksulluk riski altında olduğu ve eğitim-sağlık

gibi önemli beşeri sermaye olanaklarına ulaşamadıkları açıktır.

İstikrarlı bir ekonomik büyüme; gelir artışını, eğitim ve sağlık düzeylerinin

yükselmesini, verim artışını, teknolojik gelişmeyi ve benzer birçok faktörü kapsadığı

için ayrıca doğrudan insani kalkınma ile ilgili olduğu için önemlidir. İstihdamla

ekonomik büyüme arasındaki nedensellik ilişkisi doğal olarak tek yönlü olmadığı,

ekonomik büyüme istihdam yaratması gibi verimli bir istihdamında istikrarlı bir

ekonomik büyüme için şart olduğu tespit edilmiştir. Bir ülke ekonomisinde ekonomik

büyümeye rağmen işsizlik oranlarının kaygı verecek düzeyde yüksek boyutlara ulaşması

gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere kadar pek çok yerde yaşanıyorsa ve

Page 93: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

81

ekonomik büyümeye rağmen istihdam artmıyorsa tercih edilen ekonomik büyüme

modelleri ve ekonomik yaklaşımlar gözden geçirilmelidir.

Büyüme modelleri, gerek ortaya atıldıkları coğrafyalara uygun dizayn edilmeleri

ve gerekse politik iktisadın ürünü olmaları nedeniyle büyümeyi ve büyümeyi etkileyen

faktörleri farklı ele aldıkları gerçeği göz önünde bulundurularak gelişmekte olan

ülkelerde özellikle iç dinamikleri ve ülke standartlarını göz ardı etmemelidir. Neo-klasik

büyüme modellerinde tasarruf ve yatırım düzeyi ön plana çıkarılırken içsel büyüme

modellerinde beşeri sermaye ve teknolojik yeniliklerin düzeyi ön plana çıkmış olması

ve bunların içinde/dışında göz önünde bulundurulmayan ama bir çok önemli faktörün

olduğu asla göz ardı edilmemelidir.

Çıktıdaki büyüme, üretim faktörlerindeki -işgücü (emek) ve sermaye- artış ya

da teknolojik gelişmeler yoluyla sağlanıyorsa bu faktörler arasında atıllığı önleyecek

modeller seçilmelidir. Bireylerin sahip olduğu gelir kazanma potansiyelinin değeri

olarak beşeri sermayenin büyüme ve kalkınmadaki rolü çok önemli olduğu gerçeği göz

ardı edilmeyerek bu faktöre gereken önem verilmesi hem istihdam artışı hem de

ekonomik büyümenin istikrarı açısından değerlendirilmelidir.

Ekonomik büyümenin önemli kaynaklarından biri olan işgücünün artış hızı

genellikle nüfus artış hızıyla sınırlanmış olması kısa vadede Türkiye gibi gelişmekte

olan ülkelerde sorun olmasa da gelişmiş ülkelerde bunun da Türkiye durumun aksine bir

sorun olduğu ve istihdamın yaşlanması sorunun yaşandığı göz ardı edilmemelidir.

İşgücü piyasasına giren kişi sayısının fazla oluşu Türkiye gibi ekonomilerde daha fazla

yeni istihdam oluşturma zorunluluğunu ortaya çıkardığı için emek yoğun sektörler

tercih edilmesi kısa vadeli bir çözüm olur. Değişen iş, işgücü, işgücü piyasası emek

yoğun sektörlerdeki emeğinde hızla eskimesine neden olmaktaysa yaşam boyu öğrenme

ve işletmlerde eğitim kapsamındaki faaliyetle bu yönde düzenlenmelidir. Bu noktada

hizmet içi eğitim, iş yerinde eğitim, meslek geliştirme eğitimlerinin önemi bir daha

ortaya çıkmaktadır.

Dünya da ve Türkiye’de gelir dağılımı eşitsizliğinin ve yoksulluğun istenilen

düzeylerde olmadığı, tarihi gelişim içerisinde ülkeler arasındaki ve ülke içlerinde

gruplar/bölgeler arasındaki farkların kapanmadığı aksine bazı dönemlerde çoğu bölgeler

Page 94: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

82

arasında açıldığı görülmekte ve bunun sosyal maliyeti daha fazla olmaktadır.

Ekonomik durum ve beklentiler ilerleyen dönemlerde de olumlu bir grafik

sunamadığından ülkelerin istikrarlı ekonomik büyümeyi işgücü piyasası ile entegre

ederek devam ettirmeleri gerekmektedir. Ülkelerin tercihlerine göre aralarındaki ve

içlerinde bölgeler/gruplar arasındaki mesafeyi açıp veya kapatabileceği verilerle

sunulmuştur. Ekonomik büyümenin anlamlı olabilmesi için kesinlikle insani gelişme ve

kalkınmaya katkısının olmalıdır. Böyle olabilmesi içinde insan onuruna yakışır bir

istihdama dayandırılmalıdır.

Dünya nüfusu yaklaşık olarak 7 milyar sınırına yakın iken işgücünün 3,5 milyar

olacağı varsayılırsa çalışan bir kişi iki kişiye bakmak zorunda kalacak demektir. Dünya

işgücü piyasasının son 10 yıllık eğilimine bakıldığında, hem kadın hem de erkek

işgücüne katılma oranının azalması bu sayının artabileceğini de yansıtmakta ve bu

eğilim, içinde birçok olumsuz sonuç barındırmaktadır

2007 yılında günlük “2 Dolar” olan yoksulluk sınırı altında çalışan kişi sayısının

toplam dünya istihdamının % 44,1’i oluşturması gelir dağılımı eşitsizliğinin ve

yoksulluğun kısa dönemde azaltılamayacağını hatta doğru ekonomik yeniden bölüşüm

kanalları tercih edilmez ise daha da olumsuz olabileceğini göstermektedir. Dünya işsiz

sayısı son 10 yıl içerisinde 25,1 milyon kişi artış göstermiş olması da bu kaygıyı

güçlendirmektedir. 2007 yılında dünya işsiz sayısı 189,9 milyon kişi ve dünya işsizlik

oranı ise % 6 olarak gerçekleşmiştir ancak son dünya ekonomik krizinin işsiz sayısına

ve oranına olumsuz yansıyacağı açıktır.

Çalışma kapsamında incelendiğinde, GSMH büyüklüklerinin 1923’ten 2007’e

kadar, 4 kez -%10’dan fazla olarak 15 kere küçülme göstermiş olması, ortalama 5-6

yılda bir ekonomik küçülme yaşandığını göstermektedir. Ayrıca bu 15 küçülmeden

4’ünde sadece tarım sektörünün küçülmüş olması genel olarak ekonominin özel olarak

tarım sektörü politikalarının üretim dinamiklerinin uzun vadeli, güncel ve verimli

planlamasına ihtiyaç olduğu göstermektedir.

Türkiye İşgücü piyasasının temel sorunları olan eğitim-istihdam ilişkisizliği,

işgücü arz fazlası ve talep yetersizliği gibi sektörel bağlam ihtiyaçları dikkate alınarak

Page 95: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

83

her yönüyle analiz edilmelidir. Türkiye istihdam tarihinde önceki yıla göre istihdam

edilen kişi sayısının azaldığı yıl sayısı 9 olduğundan ortalama her 9-10 yılda bir

istihdam azalmıştır. Sadece 1940 ve 2001 yıllarında negatif ekonomik büyüme ile

istihdam azalması bir arada olurken diğer 7 yılda ekonomik büyümeye rağmen istihdam

edilen kişi sayısı önceki yıla göre azalmıştır. Dolayısıyla istihdam azalmasının başka

dinamikleri de olabileceği göz ardı edilmemelidir.

Çalışma kapsamında da öne sürüldüğü gibi Türkiye’de diğer ülkelerden farklı

olarak ekonomik ile istihdam arasındaki bağı zayıflatan iki ana neden vardır. Tarımsal

çözülme ve kadın nüfusu ile ekonomi ve işgücü piyasası arasında kurumsal bir bağın

kurulamamış olmasıdır. Ayrıca istihdamdakilerin içerisindekilerin yoksullar içinde

ağırlığı oluşturması mevcut istihdam kalitesinin de istenilen düzeyde olmadığı

göstermektedir.

Tarımsal çözülme, gizli işsizlerin açık işsiz olarak işgücü piyasasına çıkması,

uzun süreli işsiz olarak kalmalarından ve nihai olarak işgücü piyasasında niteliklerine

uygun iş bulamamalarından işgücü piyasasından çekilmeleri ile sonuçlanan bir süreçtir.

Tarımsal üretimde marjinal verimlilikleri olmamasına rağmen istihdamda görülen bu

kitle, “işinden” ayrılınca istihdam azalmış gibi görünüyor. Bu kişiler kısa vade de işsiz

gibi göründüğünde işsizlik oranının düşürülmesi güçleşmektedir. Orta vade de işgücü

piyasasından çekilince de işgücüne katılma oranı düşmektedir. Bu kişilerin iş ve gelir

ihtiyacının devam etmesi “ümidi kırılanlar” diye ifade edilen kesimin sayısının da son

yıllarda artmasına neden olmuştur. Bu durumda tarım-dışı alanda oluşan istihdam artışı

tarım sektöründe oluşan istihdam azalmasının gölgesinde kalmaktadır. Çalışmada

sunulan 2000 sonrası dönemde ekonomik krizinde etkisiyle önce işsizliğin süresi

oransal olarak uzamış, daha sonrada ümidi kırılanlar artmıştır.

Tarımsal istihdamda çalışanların düşük nitelikli olması ve meslek çeşitliliğinin

işgücünün geneli ile uyumlu olmaması, eğitim ve gelir düzeyinin düşük oluşu, fırsat

eşitsizliğine daha fazla maruz kalması nedeniyle mobilitesinin düşük oluşu oradan

kopan işgücünün mesleki eğitimini ve mesleki yönlendirmesini ve diğer sektörlerde iş

bulabilmesini zorlaştırmaktadır.

Page 96: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

84

Kadın istihdamında tarım sektörünün, kırsallığın, kayıt-dışılığın, ücretsiz aile

işçiliğinin, düşük eğitimlilerin ağırlığı “verimli bir istihdam” olmadığı göstermektedir.

Kadın işgücünün nüfusa oranının düşük olması bağımlılık oranının çok yüksek

olmasına neden olmakta ve beşeri sermaye birikimi daha yavaş olmakta veya

olmamaktadır. 2007 yılında Türkiye’de yaklaşık olarak 1 çalışanın ortalama 3 kişiye

bakması bu durumu açıkça ortaya koymaktadır. Türkiye ve dünyada gündemde olan

“çalışan yoksullar kavramı”, “istihdamsız büyüme” “yoksullaştıran büyüme” gibi

gerçekliklerin daha çok kadın nüfusla kesiştiği açıktır.

Tartışılması gereken; kısa vadede ekonomik büyümenin neden yeterince

istihdam yaratamaması değil, tarımsal çözülmenin ne kadar ve ne zamana kadar gerekli

olduğu, daha kontrollü bir çözülmenin imkanları var mıdır konularıdır. Ayrıca kadın

nüfusunun % 80’sinin (Kadın işgücü, kadın nüfusunun % 20’sini oluşturuyor) hangi

yaşam koşullarında yaşadığı ve bunun insani kalkınmayı nasıl olumsuz etkilediğidir.

Türkiye’nin nüfus ve ekonomik büyüklük olarak yakın olduğu ülkelerden neden daha

düşük bir insani kalkınma düzeyinde olduğunu buraya dayandırılmalıdır. Kadın işgücü

tarım endeksli, düşük nitelikli ve düşük eğitimli, kayıt dışı ve çoğu ücretsiz aile

işçiliğinde olan, meslek çeşitliliğinin düşük olduğu istihdam şeklinden “kurtarılmalıdır.”

Bu çalışmaya başlanıldığında hem Türkiye’de hem de dünyada devam eden

yüksek ekonomik büyüme hızının neden daha fazla istihdam yaratamadığı güncel bir

konu iken şu anda bunun yerini, son kriz ve işten çıkarılma riski taşıyan istihdam

almıştır. Buradan çıkarılması gerek sonuç, istikrarlı bir ekonomik büyüme, istikrarlı bir

istihdam ve istihdam artışı için de olmazsa olmazdır. Çok uluslu şirketlerin (ÇUŞ’ların)

ceolarının bile işsiz kalabileceği bir daralmanın baharını yaşayan dünya ekonomisi bu

yılı ekonomik küçülme yaşamadan bitirebilmenin kaygısıyla çarklarını döndürmeye

çalışmaktadır. İstikrarsızlık ve küçülmenin yoksulluk ve işsizliği derinleştirerek

yaygınlaştırdığı gerçeği de göz ardı edilmemeli ve istikrarlı ekonomik büyümenin

“kıymeti” bilinmelidir. Nitekim Türkiye için açıklanan 2008 yılı 3. çeyrek büyüme

oranı planlananın aksine sadece % 0,5 olarak gerçekleşmiş ve aynı dönemde genel

işsizlik oranı % 1 artarak tekrar % 10 bandının üzerine çıkmıştır.

Başta Kamu İstihdam Kurumları olmak üzere ve tüm kurum ve kuruluşların ise

dinamik bir piyasa yapısı sunan, rekabet alanının uluslarasılaşmış olduğu, network

Page 97: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

85

organizasyonlardan oluşan, esnek üretimi arttıran, üretimi bilgiye ve yeniliğe dayalı

yapan, dijitalleşmenin hakim olmaya çalıştığı teknolojik yapılar sunan, yenilik ve

kalitenin rekabeti belirlediği, Ar-Ge’nin öneminin yüksek olduğu, tek alanlı

uzmanlıkların yetersiz kaldığı, endüstri ilişkilerinin uzlaşma ve işbirliği yönünde olduğu

yeni ekonomi ve “yeni” işgücü piyasasına, önce “kendilerini”, sonra işgücünü

yönlendirmeleri gereklidir.

Ekonomik büyüme kadar ekonomik krizlerin de belli bir dönemlerde neredeyse

olağanlaşarak gerçekleştiği göz ardı edilmemelidir. Neo-liberal iktisadın özellikle

1980’lerden sonra ısrarla savunduğu “az devlet müdahalesi” dönemi miadını son

ekonomik krizle doldurmuş ve devletin planlı müdahaleleri neredeyse her kıtada

başvurulabilinen tek yol olmuştur. Ne emek piyasası ne de diğer piyasalar pür piyasa

mantığına terk edilerek adil bir kalkınmanın yolunu açamamaktadır. Kamu istihdam ve

sosyal güvenlik kurumlarının işsizlik ve yoksulluğun azaltılmasında daha etkin rol

almaları zorunluluk haline gelmiştir.

Page 98: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

86

EKLER

EK-1: ÜLKELERİN EKONOMİK BÜYÜKLÜK GÖSTERGELERİ

Sıra194 ÜLKE/YER GSYİH $ ÜLKE KBG $ 195 ÜLKE E.B ORANI196 (%)

1 DÜNYA 65,610,000,000,000 Katar 80,900 Azerbaycan 23.40

2 AB 14,380,000,000,000 Luxembourg 80,500 Bhutan 22.40

3 United States 13,840,000,000,000 Bermuda 69,900(04) Angola 21.10

4 China 6,991,000,000,000 Jersey 57,000(05) Timor-Leste 19.80

5 Japan 4,290,000,000,000 Norway 53,000 Macau 16.60 (06)

6 India 2,989,000,000,000 Brunei 51,000 Qatar 14.20

7 Germany 2,810,000,000,000 Singapore 49,700 Armenia 13.80

8 United Kingdom 2,137,000,000,000 United States 45,800 Afghanistan 12.40

9 Russia 2,088,000,000,000 Guernsey 44,600(05) Equatorial Guinea 12.40

10 France 2,047,000,000,000 Cayman Islands 43,800(04) Georgia 12.40

11 Brazil 1,836,000,000,000 Ireland 43,100 Turkmenistan 11.60

12 Italy 1,786,000,000,000 Hong Kong 42,000 China 11.40

13 Spain 1,352,000,000,000 Switzerland 41,100 Ethiopia 11.40

14 Mexico 1,346,000,000,000 Kuwait 39,300 Panama 11.20

15 Canada 1,266,000,000,000 Andorra 38,800(05) Liechtenstein 11.00 (99)

16 Korea, South 1,201,000,000,000 Iceland 38,800 Sudan 10.50

17 Türkiye 888,000,000,000 Netherlands 38,500 Slovakia 10.40

18 Indonesia 837,800,000,000 British VirginIslands

38,500(04) Anguilla 10.20 (04)

19 Australia 760,800,000,000 Austria 38,400 Latvia 10.20

20 Iran 753,000,000,000 Canada 38,400 Mongolia 9.90

21 Taiwan 695,400,000,000 Gibraltar 38,200(05) Cambodia 9.60

22 Netherlands 639,500,000,000 Denmark 37,400 Uzbekistan 9.50

23 Poland 620,900,000,000 United ArabEmirates 37,300 Liberia 9.40

24 Saudi Arabia 564,600,000,000 Sweden 36,500 India 9.20

25 Argentina 523,700,000,000 Australia 36,300 Peru 9.00

26 Thailand 519,400,000,000 Belgium 35,300 Lithuania 8.80

27 South Africa 467,100,000,000 Finland 35,300 Argentina 8.70

28 Pakistan 410,000,000,000 United Kingdom 35,100 Dominican Republic 8.50

29 Egypt 404,000,000,000 Isle of Man 35,000(05) Kazakhstan 8.50

30 Belgium 376,000,000,000 Germany 34,200 Vietnam 8.50

31 Malaysia 357,400,000,000 San Marino 34,100 Venezuela 8.40

32 Sweden 334,600,000,000 Japan 33,600 Belarus 8.20

194 https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/rankorder/2003rank.html aderesindenFACTBOOK 2008 kitabından derlenmiştir. (26.06.2008)

195 Parantez içinde belirtilen yılların dışında tüm veriler 2007 yılı içindir.196 Parantez içinde belirtilen yılların dışında tüm veriler 2007 yılı içindir.

Page 99: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

87

33 Venezuela 334,600,000,000 France 33,200 Kyrgyzstan 8.20

34 Greece 324,600,000,000 European Union 32,300 Russia 8.10

35 Ukraine 320,100,000,000 Bahrain 32,100 Tajikistan 7.80

36 Colombia 319,500,000,000 Faroe Islands 31,000 Singapore 7.70

37 Austria 317,800,000,000 Italy 30,400 Laos 7.50

38 Switzerland 300,200,000,000 Spain 30,100 Montenegro 7.50

39 Philippines 299,600,000,000 Taiwan 30,100 United Arab Emirates 7.40

40 Hong Kong 292,800,000,000 Monaco 30,000 Malawi 7.40

41 Nigeria 292,700,000,000 Greece 29,200 Serbia 7.30

42 Czech Republic 248,900,000,000 Macau 28,400 Tanzania 7.30

43 Norway 247,400,000,000 Equatorial Guinea 28,200 Philippines 7.30

44 Romania 245,500,000,000 Cyprus 27,400 Ukraine 7.30

45 Chile 231,100,000,000 Slovenia 27,200 Egypt 7.10

46 Portugal 230,500,000,000 New Zealand 26,400 Estonia 7.10

47 Singapore 228,100,000,000 Israel 25,800 Colombia 7.00

48 Algeria 224,700,000,000 Bahamas, The 25,000 Cuba 7.00

49 Vietnam 221,400,000,000 Falkland Islands(Islas Malvinas) 25,000 Gambia, The 7.00

50 Peru 219,000,000,000 Liechtenstein 25,000 Uruguay 7.00

51 Bangladesh 206,700,000,000 Korea, South 24,800 Mozambique 7.00

52 Denmark 203,700,000,000 Czech Republic 24,200 Kenya 7.00

53 Hungary 191,300,000,000 Oman 24,000 Gibraltar 7.00 (05)

54 Ireland 186,200,000,000 Saudi Arabia 23,200 Cape Verde 6.90

55 Israel 185,900,000,000 Malta 22,900 Costa Rica 6.80

56 Finland 185,500,000,000 Aruba 21,800 Sierra Leone 6.80

57 Kazakhstan 167,600,000,000 Portugal 21,700 Libya 6.80

58 United ArabEmirates 167,300,000,000 Estonia 21,100 Bahrain 6.60

59 Kuwait 130,100,000,000 Slovakia 20,300 Saint Vincent and theGrenadines 6.60

60 Morocco 125,300,000,000 Greenland 20,000 Maldives 6.60

61 New Zealand 111,700,000,000 Puerto Rico 19,600 Czech Republic 6.50

62 Slovakia 109,600,000,000 Barbados 19,300 Poland 6.50

63 Belarus 105,200,000,000 Hungary 19,000 Uganda 6.50

64 Iraq 102,300,000,000 Antigua andBarbuda 18,300 Ghana 6.40

65 Ecuador 98,790,000,000 Trinidad andTobago 18,300 Pakistan 6.40

66 Angola 91,290,000,000 Lithuania 17,700 Paraguay 6.40

67 Burma 91,130,000,000 French Polynesia 17,500 Nigeria 6.40

68 Syria 87,090,000,000 Latvia 17,400 Oman 6.40

69 Bulgaria 86,320,000,000 Seychelles 16,600 Sri Lanka 6.30

70 Sri Lanka 81,290,000,000 Botswana 16,400 Congo, DemocraticRepublic of the 6.30

71 Sudan 80,710,000,000 Poland 16,300 Honduras 6.30

72 Puerto Rico 77,410,000,000 NetherlandsAntilles 16,000 Tunisia 6.30

73 Serbia 77,280,000,000 Croatia 15,500 Malaysia 6.30

74 Tunisia 77,000,000,000 Guam 15,000 Madagascar 6.30

Page 100: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

88

75 Libya 74,750,000,000 New Caledonia 15,000 Indonesia 6.30

76 Croatia 68,980,000,000 Russia 14,700 Hong Kong 6.30

77 Azerbaijan 65,470,000,000 Virgin Islands 14,500 Bulgaria 6.20

78 Uzbekistan 64,150,000,000 Gabon 14,100 Niue 6.20 (03)

79 Guatemala 62,530,000,000 Chile 13,900 Papua New Guinea 6.20

80 Ethiopia 62,190,000,000 Saint Kitts andNevis 13,900 Antigua and Barbuda 6.10

81 DominicanRepublic 61,790,000,000 Argentina 13,300 Slovenia 6.10

82 Oman 61,610,000,000 Malaysia 13,300 Albania 6.00

83 Lithuania 59,640,000,000 Türkiye 12,900 Rwanda 6.00

84 Kenya 58,880,000,000 Mexico 12,800 Romania 6.00

85 Qatar 57,690,000,000 Northern MarianaIslands 12,500 Samoa 6.00

86 Slovenia 54,670,000,000 Libya 12,300 Sao Tome and Principe 6.00

87 Yemen 52,050,000,000 Venezuela 12,200 Bosnia andHerzegovina 5.80

88 Cuba 51,110,000,000 Uruguay 11,600 Iran 5.80

89 Tanzania 48,940,000,000 Turks and CaicosIslands 11,500 Croatia 5.80

90 Costa Rica 45,770,000,000 Romania 11,400 Guatemala 5.70

91 Lebanon 42,270,000,000 Bulgaria 11,300 Taiwan 5.70

92 El Salvador 41,650,000,000 Lebanon 11,300 Jordan 5.70

93 Korea, North 40,000,000,000 Mauritius 11,200 Bangladesh 5.60

94 Latvia 39,730,000,000 Kazakhstan 11,100 Gabon 5.60

95 Bolivia 39,440,000,000 Belarus 10,900 Burma 5.50

96 Cameroon 39,370,000,000 Saint Lucia 10,700 Suriname 5.50

97 Luxembourg 38,560,000,000 Iran 10,600 Trinidad and Tobago 5.50

98 Uruguay 37,190,000,000 Grenada 10,500 Palau 5.50

99 Afghanistan 35,000,000,000 Serbia 10,400 Botswana 5.40

100 Panama 34,510,000,000 Costa Rica 10,300 Luxembourg 5.40

101 Cote d'Ivoire 32,180,000,000 Panama 10,300 Solomon Islands 5.40

102 Ghana 31,330,000,000 World 10,000 Guyana 5.40

103 Honduras 30,650,000,000 South Africa 9,800 Brazil 5.40

104 Estonia 29,350,000,000 Saint Vincent andthe Grenadines 9,800 Ireland 5.30

105 Nepal 29,040,000,000 Brazil 9,700 Seychelles 5.30

106 Uganda 29,040,000,000 Cook Islands 9,100 Zambia 5.30

107 Jordan $ 27,990,000,000 Dominica 9,000 Israel 5.30

108 Bosnia andHerzegovina 27,730,000,000 Anguilla 8,800 Djibouti 5.20

109 Paraguay 27,080,000,000 Macedonia 8,500 Isle of Man 5.20 (05)

110 Turkmenistan 26,730,000,000 Belize 7,900 World 5.20

111 Cambodia 25,900,000,000 Thailand 7,900 French Polynesia 5.10 (02)

112 Botswana 25,680,000,000 Suriname 7,800 South Africa 5.10

113 Bahrain 24,500,000,000 Peru 7,800 Chile 5.00

114 Trinidad andTobago 23,790,000,000 Azerbaijan 7,700 Türkiye 5.00

115 Cyprus 21,380,000,000 Jamaica 7,700 Senegal 5.00

Page 101: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

89

116 Jamaica 20,670,000,000 Palau 7,600 Vanuatu 5.00

117 Senegal 20,600,000,000 Tunisia 7,500 Macedonia 5.00

118 Georgia 20,500,000,000 Ecuador 7,200 Moldova 5.00

119 Gabon 20,180,000,000Bosnia and

Herzegovina 7,000 Korea, South 5.00

120 Albania 19,920,000,000Saint Pierre and

Miquelon 7,000 Iraq 5.00

121 Brunei 19,640,000,000 Dominican Republic 7,000 Lesotho 4.90

122 Congo, DemocraticRepublic of the 18,840,000,000 Ukraine 6,900 KKTC 4.90 (00)

123 Madagascar 18,120,000,000 Colombia 6,700 Thailand 4.80

124 Macedonia 17,350,000,000 Algeria 6,500 El Salvador 4.70

125 Burkina Faso 17,200,000,000 Albania 6,300 Algeria 4.60

126 Armenia 17,150,000,000 American Samoa 5,800 Bermuda 4.60 (04)

127 Mozambique 17,020,000,000 Niue 5,800 San Marino 4.60 (04)

128 Zambia 15,920,000,000 El Salvador 5,800 Mauritius 4.60

129 Chad 15,900,000,000 Angola 5,600 Kuwait 4.60

130 Nicaragua 15,840,000,000 Egypt 5,500 Cyprus 4.40

131 Equatorial Guinea 15,540,000,000 Fiji 5,500 Namibia 4.40

132 Mauritius 14,060,000,000 Samoa 5,400 Finland 4.40

133 Mali 13,470,000,000 China 5,300 Barbados 4.20

134 Congo, Republic ofthe 13,230,000,000 Bhutan 5,200 Central African

Republic 4.20

135 Laos 12,650,000,000 Namibia 5,200 Benin 4.20

136 Macau 12,500,000,000 Turkmenistan 5,200 Burkina Faso 4.20

137 Iceland 12,140,000,000 Tonga 5,100 Bolivia 4.20

138 Benin 12,100,000,000 Nauru 5,000 Saudi Arabia 4.10

139 Papua New Guinea 11,940,000,000 Armenia 4,900 Greece 4.00

140 Tajikistan 11,820,000,000 Jordan 4,900 Lebanon 4.00

141 Haiti $ 11,140,000,000 Mayotte 4,900 Australia 3.90

142 Namibia 10,720,000,000 Swaziland 4,800 Syria 3.90

143 Guinea 10,690,000,000 Georgia 4,700 Fiji 3.90

144 Malawi 10,510,000,000 Guatemala 4,700 Iceland 3.80

145 Kyrgyzstan 10,500,000,000 Maldives 4,600 Nicaragua 3.80

146 Moldova 9,821,000,000 Cuba 4,500 Spain 3.80

147 Malta 9,396,000,000 Paraguay 4,500 Malta 3.80

148 Niger 8,902,000,000 Syria 4,500 Burundi 3.60

149 Rwanda 8,440,000,000 Sri Lanka 4,100 Andorra 3.50

150 Mongolia 8,420,000,000 Honduras 4,100 Netherlands 3.50

151 Bahamas, The 8,332,000,000 Morocco 4,100 Norway 3.50

Page 102: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

90

152 Mauritania 5,947,000,000 Bolivia 4,000 Marshall Islands 3.50

153 Montenegro 5,918,000,000 Vanuatu 3,900 Austria 3.40

154 Swaziland 5,626,000,000 Guyana 3,800 Cameroon 3.30

155 Somalia 5,575,000,000 Wallis and Futuna 3,800 Mexico 3.30

156 Barbados 5,317,000,000 Montenegro 3,800 Saint Kitts and Nevis 3.30

157 Togo 5,208,000,000Congo, Republic of

the 3,700 Haiti 3.20

158 Jersey 5,100,000,000 (05) Indonesia 3,700 Saint Lucia 3.20

159 Fiji 5,079,000,000 Iraq 3,600 Niger 3.20

160 Gaza Strip 5,034,000,000 (06) Kiribati 3,600 Bahamas, The 3.10

161 West Bank 5,034,000,000 (06) Montserrat 3,400 Grenada 3.10

162 French Polynesia 4,580,000,000 (03) Philippines 3,400 Switzerland 3.10

163 Bermuda 4,500,000,000 (04) Cape Verde 3,200 Yemen 3.10

164 Suriname 4,073,000,000 Mongolia 3,200 United Kingdom 3.10

165 Kosovo 4,000,000,000 Moldova 2,900 American Samoa 3.00 (03)

166 Sierra Leone 3,971,000,000 Marshall Islands 2,900 Guernsey 3.00 (05)

167 Eritrea 3,619,000,000 India 2,700 European Union 3.00

168 Bhutan 3,359,000,000 Nicaragua 2,600 Tuvalu 3.00 (06)

169 New Caledonia 3,158,000,000 (03) Pakistan 2,600 New Zealand 3.00

170 Central AfricanRepublic 3,099,000,000 Vietnam 2,600 Belgium 2.70

171 Lesotho 3,092,000,000 Saint Helena 2,500 Canada 2.70

172 Guyana 2,920,000,000 Timor-Leste 2,500 Kosovo 2.60

173 Burundi 2,896,000,000 Djibouti 2,300 Sweden 2.60

174 Netherlands Antilles 2,800,000,000 (04) Yemen 2,300 Somalia 2.60

175 Andorra 2,770,000,000 (05) Uzbekistan 2,300 Germany 2.50

176 Guernsey 2,742,000,000 (05)Micronesia,

Federated States of 2,300 Mali 2.50

177 Isle of Man 2,719,000,000 (05) Sudan 2,200 Guinea-Bissau 2.50

178 Timor-Leste 2,608,000,000 Cameroon 2,100 Nepal 2.50

179 Guam 2,500,000,000 (05) Laos 2,100 Aruba 2.40 (05)

180 Belize 2,444,000,000 Kyrgyzstan 2,000 Swaziland 2.40

181 Aruba 2,258,000,000 (05) Mauritania 2,000 Faroe Islands 2.40 (05)

182 Zimbabwe 2,211,000,000 Papua New Guinea 2,000 Belize 2.20

183 Gambia, The 2,106,000,000 Nigeria 2,000 United States 2.20

184 Cayman Islands 1,939,000,000 (04) Burma 1,900 Japan 2.10

185 Saint Lucia 1,794,000,000 Solomon Islands 1,900 Morocco 2.10

186 Liechtenstein 1,786,000,000 (01) Korea, North 1,900 Togo 2.10

187 Djibouti 1,738,000,000 Cambodia 1,800 Greenland 2.00 (05)

Page 103: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

91

188 Cape Verde 1,603,000,000 Kosovo 1,800 Kiribati 2.00

189 Maldives 1,588,000,000 Tajikistan 1,800 Virgin Islands 2.00 (02)

190 Virgin Islands 1,577,000,000 (04) Chad 1,700 Ecuador 1.90

191 Antigua andBarbuda 1,526,000,000 Kenya 1,700 France 1.90

192 Seychelles 1,378,000,000 Senegal 1,700 Portugal 1.90

193 Liberia 1,340,000,000 Cote d'Ivoire 1,700 Denmark 1.80

194 Comoros 1,262,000,000Sao Tome and

Principe 1,600 Cote d'Ivoire 1.60

195 Grenada 1,108,000,000 Tuvalu 1,600 Guinea 1.50

196 Greenland 1,100,000,000 (01) Benin 1,500 Italy 1.50

197 Gibraltar 1,066,000,000 (05) Ghana 1,400 Jamaica 1.40

198 Saint Vincent andthe Grenadines 1,042,000,000 Bangladesh 1,300 Eritrea 1.30

199 Samoa 1,029,000,000 Haiti 1,300 Hungary 1.30

200 Faroe Islands 1,000,000,000 (01) Gambia, The 1,300 Netherlands Antilles 1.00 (04)

201 Monaco 976,300,000 (06) Zambia 1,300 British Virgin Islands 1.00 (02)

202 Mayotte 953,600,000 (05) Burkina Faso 1,300 Cayman Islands 0.90 (04)

203 Solomon Islands 948,000,000 Tanzania 1,300 Mauritania 0.90

204Northern Mariana

Islands 900,000,000 (00) Lesotho 1,300 Monaco 0.90 (00)

205 Vanuatu 897,000,000 Nepal 1,200 Dominica 0.90

206 British Virgin Islands 853,400,000 (04) Comoros 1,100 Chad 0.60

207 San Marino 850,000,000 (04) West Bank 1,100 Brunei 0.40

208 Guinea-Bissau 808,000,000 Guinea 1,100 Micronesia, FederatedStates of 0.30 (05)

209 Saint Kitts and Nevis 721,000,000 Gaza Strip 1,100 Cook Islands 0.10 (05)

210 Dominica 648,000,000 Madagascar 1,100 Comoros -1.00

211 Tonga 526,000,000 Afghanistan 1,000 Montserrat -1.00 (02)

212 American Samoa 510,100,000 (03) Mali 1,000 Korea, North -1.10 (06)

213 Kiribati 348,000,000 Tokelau 1,000 Puerto Rico -1.20

214Micronesia,

Federated States of 277,000,000 (02) Rwanda 900 Congo,Republic -1.60

215Sao Tome and

Principe 256,000,000 Uganda 900 Tonga -3.50

216Turks and Caicos

Islands 216,000,000 (02) Eritrea 800 Zimbabwe -6.10

217 Cook Islands 183,200,000 (05) Ethiopia 800 Gaza Strip -8.00 (06)

218 Palau 124,500,000 (04) Mozambique 800 West Bank -8.00 (06)

219 Malawi 800

220 Togo 800

Page 104: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

92

221Central African

Republic 700

222 Niger 700

223 Sierra Leone 700

224 Somalia 600

225 Guinea-Bissau 500

226 Burundi 400

227 Liberia 400

228Congo, Democratic

Republic of 300

229 Zimbabwe 200

Page 105: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

93

EK-2: ÜLKELERİN İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ

Sıra197 Ülke NÜFUS 198 ÜLKEBirth rate

(births/1,000population)

ÜLKEEğitiminGSYİH

payıÜLKE İŞGÜCÜ ÜLKE İ.O.

(%)

1 World 6,677,563,921 Niger 49.62 Kiribati 17.80 World 3,131,000,000 Andorra 0.00(96)

2 China 1,330,044,605 Mali 49.38 Lesotho 13.00 China 803,300,000 Monaco 0.00(05)

3 India 1,147,995,898 Uganda 48.15 MarshallIslands 11.80 India 516,400,000 Qatar 0.70

4 EuropeanUnion 491,018,677 Afghanistan 45.82 Palau 10.30 European

Union 222,500,000 Uzbekistan 0.80

5 United States 303,824,646 Sierra Leone 45.08 Yemen 9.60 United States 153,100,000 Guernsey 0.90(06)

6 Indonesia 237,512,355 Burkina Faso 44.68 Vanuatu 9.50 Indonesia 109,900,000 Bangladesh 1.00

7 Brazil 191,908,598 Somalia 44.12 Uzbekistan 9.40 Brazil 99,470,000 Iceland 1.00

8 Pakistan 167,762,040 Angola 44.09 Saint Kittsand Nevis 9.30 Russia 74,100,000 Liechtenstein 1.30

(02)

9 Bangladesh 153,546,901

Congo,DemocraticRepublic ofthe

43.00 Cuba 9.10 Bangladesh 69,400,000 Thailand 1.40

10 Russia 140,702,094 Liberia 42.92 Botswana 8.70 Japan 66,690,000 Isle of Man 1.50(06)

11 Nigeria 138,283,240 Yemen 42.42 Djibouti 8.40 Nigeria 50,130,000 Belarus 1.60(05)

12 Japan 127,288,419 Malawi 41.79 Denmark 8.30 Pakistan 49,180,000 Vanuatu 1.70(99)

13 Mexico 109,955,400Congo,Republic ofthe

41.76 Guyana 8.30 Vietnam 46,420,000 Cuba 1.80

14 Philippines 92,681,453 Burundi 41.72Saint Vincentand theGrenadines

8.10 Mexico 44,710,000 Papua NewGuinea

1.90(04)

15 Vietnam 86,116,559 Chad 41.61 Maldives 8.00 Germany 43,510,000 Kiribati 2.00(92)

16 Germany 82,369,548 Guinea 41.31 Iceland 7.60 Thailand 36,900,000 Seychelles 2.00(06)

17 Egypt 81,713,517 Zambia 40.52 Moldova 7.60 Philippines 36,220,000 Bermuda 2.10(04)

18 Ethiopia 78,254,090 Mauritania 40.14Micronesia,FederatedStates of

7.30 UnitedKingdom 30,870,000 Moldova 2.10

19 Türkiye 71,892,807 Nigeria 39.98 Tunisia 7.30 Burma 29,260,000 Faroe Islands 2.10(06)

20

Congo,DemocraticRepublic ofthe

66,514,506 Rwanda 39.97 Norway 7.20 Iran 28,700,000 Singapore 2.10

21 Iran 65,875,223 WesternSahara 39.95 Sweden 7.10 France 27,810,000 Jersey 2.20

(06)

22 Thailand 65,493,298 Mayotte 39.79 Bhutan 7.00 Ethiopia 27,270,000(99) Kuwait 2.20

(04)

23 France 64,057,790 Sao Tomeand Principe 39.12 Swaziland 7.00 Italy 24,710,000 Ukraine 2.30

24 United 60,943,912 Djibouti 38.61 Barbados 6.90 Korea, South 24,220,000 United Arab 2.40

197 https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/rankorder/2003rank.html adresindenFACTBOOK 2008’den derlenmiştir.

198 Parantez içinde belirtilen yılların dışında tüm veriler 2008 yılı içindir.

Page 106: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

94

Kingdom Emirates (01)

25 Italy 58,145,321 Gaza Strip 38.38 Israel 6.90 Türkiye 23,530,000 Tajikistan 2.40

26 Korea, South 49,232,844 Madagascar 38.38 Namibia 6.90 Spain 22,190,000 Laos 2.40(05)

27 Burma 47,758,181 Gambia, The 38.36 Kenya 6.90 Egypt 22,100,000 Bhutan 2.50(04)

28 Ukraine 45,994,287 Mozambique 38.21 Saudi Arabia 6.80 Ukraine 21,580,000 Switzerland 2.50

29 Colombia 45,013,674 Kenya 37.89 Saint Lucia 6.60 Colombia 20,500,000 Norway 2.50

30 South Africa 43,786,115 Benin 37.36 Fiji 6.50 South Africa 20,490,000 Cambodia 2.50(00)

31 Argentina 40,677,348 EquatorialGuinea 37.04 Seychelles 6.50 Tanzania 20,040,000 Denmark 2.80

32 Spain 40,491,051 Ethiopia 36.80 Bolivia 6.40 Korea, North 20,000,000 Gibraltar 3.00(05)

33 Sudan 40,218,455 Togo 36.66 Finland 6.40 Canada 17,950,000 Mongolia 3.00

34 Tanzania 40,213,162 Senegal 36.52 Cape Verde 6.30 Poland 16,860,000 Macau 3.10(06)

35 Poland 38,500,696 Guinea-Bissau 36.40 Cyprus 6.30 Argentina 16,030,000 Guatemala 3.20

(05)

36 Kenya 37,953,838 Comoros 35.78 Ukraine 6.30 Afghanistan 15,000,000(04) Malaysia 3.20

37 Morocco 34,343,219 Gabon 35.75 Malaysia 6.20

Congo,DemocraticRepublic ofthe

15,000,000(06) Netherlands 3.20

38 Algeria 33,769,669 Haiti 35.69 New Zealand 6.20 Uzbekistan 14,600,000 Korea, South 3.30

39 Canada 33,212,696 Oman 35.26 Belarus 6.10 Uganda 14,020,000 Lithuania 3.50

40 Afghanistan 32,738,376 Tanzania 35.12 Belgium 6.00 Venezuela 12,370,000 Nicaragua 3.60

41 Uganda 31,367,972 Cameroon 34.59 Slovenia 6.00 Kenya 11,850,000(05)

British VirginIslands

3.60(97)

42 Nepal 29,519,114 Laos 34.46 Sudan 6.00 Ghana 11,290,000 New Zealand 3.60

43 Peru 29,180,899 Sudan 34.31 Ethiopia 6.00 Nepal 11,110,000(06) Mexico 3.70

44 Uzbekistan 28,268,440 Cote d'Ivoire 34.26 Malawi 5.80 Morocco 11,050,000 San Marino 3.80(04)

45 Iraq 28,221,181 Eritrea 33.62 Switzerland 5.80 Australia 10,950,000NorthernMarianaIslands

3.90(01)

46 Saudi Arabia 28,161,417 Maldives 33.61 France 5.70 Malaysia 10,940,000 Cyprus 3.90

47 Venezuela 26,414,815CentralAfricanRepublic

33.13 UnitedKingdom 5.60 Taiwan 10,780,000 Taiwan 3.90

48 Malaysia 25,274,133 MarshallIslands 31.52 Hungary 5.50 Peru 9,839,000 Japan 3.90

49 Korea, North 23,479,089 Iraq 30.77 Mexico 5.50 Mozambique 9,600,000 Brunei 4.00(06)

50 Ghana 23,382,848 West Bank 30.35 Portugal 5.50 Algeria 9,380,000 China 4.00

51 Yemen 23,013,376 Kiribati 30.31 Poland 5.50 Romania 9,350,000 Hong Kong 4.10

52 Taiwan 22,920,946 Nepal 29.92 Austria 5.40 Kazakhstan 8,229,000 Romania 4.10

53 Romania 22,246,862 Ghana 29.22 South Africa 5.40 Sri Lanka 7,670,000 Palau 4.20(05)

54 Mozambique 21,284,701 Bangladesh 28.86 Ghana 5.40 Netherlands 7,500,000 Azerbaijan 4.30

55 Sri Lanka 21,128,773 Saudi Arabia 28.83 Belize 5.30 Sudan 7,415,000(96) Australia 4.40

56 Australia 20,600,856 Guatemala 28.55 Jamaica 5.30 Iraq 7,400,000(04)

CaymanIslands

4.40(04)

57 Madagascar 20,042,551 Solomon 28.48 United States 5.30 Madagascar 7,300,000 Luxembourg 4.40

Page 107: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

95

Islands (00)

58 Syria 19,747,586 Paraguay 28.47 Netherlands 5.30 Cambodia 7,000,000(03) Austria 4.40

59 Cameroon 18,467,692 Samoa 28.20 Brunei 5.20 Chile 6,970,000 Saint Kittsand Nevis

4.50(07)

60 Cote d'Ivoire 18,373,060 Papua NewGuinea 28.14 Guinea-

Bissau 5.20 Cote d'Ivoire 6,907,000 Costa Rica 4.60

61 Netherlands 16,645,313 Belize 27.84 Uganda 5.20 Cameroon 6,674,000 Ireland 4.60

62 Chile 16,454,143 Zimbabwe 27.38 Grenada 5.20 Angola 6,640,000 United States 4.60

63 Kazakhstan 15,340,533 Tajikistan 27.18 Canada 5.20 Saudi Arabia 6,563,000 Estonia 4.70

64 Burkina Faso 15,264,735 Honduras 26.93 Algeria 5.10 Yemen 6,316,000 Slovenia 4.80

65 Cambodia 14,241,640 Pakistan 26.93 Malta 5.10 Portugal 5,620,000 Nigeria 4.90

66 Malawi 13,931,831 Swaziland 26.60 Latvia 5.10 Syria 5,462,000 Namibia 5.20

67 Ecuador 13,927,650 Syria 26.57 Iran 5.10 Mali 5,400,000 Vietnam 5.30

68 Niger 13,272,679 Timor-Leste 26.52 Estonia 5.10 Benin 5,380,000 UnitedKingdom 5.40

69 Guatemala 13,002,206 Uzbekistan 26.45 Burundi 5.10 CzechRepublic 5,360,000 Paraguay 5.60

70 Senegal 12,853,259 El Salvador 25.72 Dominica 5.00 Azerbaijan 5,243,000 Sri Lanka 5.70

71 Angola 12,531,357 Cambodia 25.68 Tonga 5.00 Burkina Faso 5,000,000(03) Latvia 5.70

72 Zimbabwe 12,382,920 Libya 25.62 Lithuania 5.00 Zambia 4,989,000 Canada 6.00

73 Mali 12,324,029 Turkmenistan 25.07 Mongolia 5.00 Belgium 4,960,000 Italy 6.00

74 Zambia 11,669,534 Lesotho 24.41 Senegal 5.00 Cuba 4,956,000 Montserrat 6.00(98)

75 Cuba 11,423,952 Nauru 24.26 Mozambique 5.00 Greece 4,920,000 Sweden 6.10

76 Greece 10,722,816 Philippines 24.07 Costa Rica 4.90 Senegal 4,850,000 El Salvador 6.20

77 Portugal 10,676,910 Cape Verde 23.95 Jordan 4.90 Sweden 4,839,000 VirginIslands

6.20(04)

78 Belgium 10,403,951 Nicaragua 23.70 Kyrgyzstan 4.90 Rwanda 4,600,000(00) Russia 6.20

79 Tunisia 10,383,577Micronesia,FederatedStates of

23.66 Aruba 4.80 Ecuador 4,510,000 Malta 6.30

80 CzechRepublic 10,220,911 Kyrgyzstan 23.31 Colombia 4.70 Malawi 4,500,000

(01) Panama 6.40

81 Guinea 10,211,437 Namibia 23.19 Ireland 4.70 Bolivia 4,377,000 Trinidad andTobago 6.50

82 Rwanda 10,186,063 Botswana 22.96 Germany 4.60 Belarus 4,300,000(05)

CzechRepublic 6.60

83 Serbia 10,159,046 Tuvalu 22.75 Cote d'Ivoire 4.60 Hungary 4,190,000 Finland 6.80

84 Chad 10,111,337 DominicanRepublic 22.65 Zimbabwe 4.60 Zimbabwe 4,032,000 Aruba 6.90

(05)

85 Hungary 9,930,915 Malaysia 22.44 Korea, South 4.60 DominicanRepublic 4,027,000 Peru 6.90

86 Belarus 9,685,768 Bolivia 22.31 Australia 4.50 Guatemala 3,958,000 Chile 7.00

87 Somalia 9,558,666 India 22.22 Mali 4.50 Switzerland 3,950,000 Armenia 7.10

88 DominicanRepublic 9,507,133 Fiji 22.15 Italy 4.50 Chad 3,747,000

(06) India 7.20

89 Bolivia 9,247,816 Egypt 22.12 Croatia 4.50 Guinea 3,700,000(06) Hungary 7.30

90 Sweden 9,045,389 Vanuatu 21.95 Bulgaria 4.50 Somalia 3,700,000(1975) Kazakhstan 7.30

91 Haiti 8,924,553 Kuwait 21.90 Benin 4.40 Hong Kong 3,620,000 Philippines 7.30

92 Burundi 8,691,005 Tonga 21.81 Greece 4.40 Haiti 3,600,000 Israel 7.30

Page 108: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

96

(95)

93 Benin 8,294,941 Grenada 21.61 Monaco 4.40 Tunisia 3,593,000 Botswana 7.50

94 Austria 8,205,533 Ecuador 21.54 CzechRepublic 4.40 Austria 3,566,000 Bolivia 7.50

95 Azerbaijan 8,177,717 Morocco 21.31 Samoa 4.30 Papua NewGuinea 3,557,000 Pakistan 7.50

96 Honduras 7,639,327 AmericanSamoa 21.24 Egypt 4.20 United Arab

Emirates 3,065,000 Belgium 7.50

97 Switzerland 7,581,520 Panama 21.15 Spain 4.20 Burundi 2,990,000(02)

Bahamas,The

7.60(06)

98 Bulgaria 7,262,675Turks andCaicosIslands

21.12 Burkina Faso 4.20 Serbia 2,961,000(02) Fiji 7.60

(99)

99 Tajikistan 7,211,884 Mongolia 21.09 Thailand 4.20 El Salvador 2,913,000 Bulgaria 7.70

100 Israel 7,112,359 Cook Islands 21.00 Trinidad andTobago 4.20 Israel 2,894,000 Portugal 7.70

101 El Salvador 7,066,403 Venezuela 20.92 Anguilla 4.00 Denmark 2,860,000 Anguilla 8.00(02)

102 Hong Kong 7,018,636 Bhutan 20.56 Türkiye 4.00 Paraguay 2,787,000CentralAfricanRepublic

8.00(01)

103 Paraguay 6,831,306 Jordan 20.13 Oman 4.00 Honduras 2,780,000 France 8.30

104 Laos 6,677,534 Jamaica 20.04 Paraguay 4.00 Singapore 2,751,000 Greece 8.30

105 Sierra Leone 6,294,774 Mexico 20.04 Brazil 4.00 Kyrgyzstan 2,700,000(00) Spain 8.30

106 Jordan 6,198,677 Israel 20.02 Antigua andBarbuda 3.90 Finland 2,675,000 Germany 8.40

107 Libya 6,173,579 World 19.97 Bahrain 3.90 Slovakia 2,661,000 Slovakia 8.40

108 Papua NewGuinea 5,931,769 Colombia 19.86 Turkmenistan 3.90 Bulgaria 2,590,000 European

Union8.50(06)

109 Togo 5,858,673 Peru 19.77 Syria 3.90 Norway 2,507,000 Venezuela 8.50

110 Nicaragua 5,785,846 Indonesia 19.24 Mauritius 3.90 Nicaragua 2,262,000 Mauritius 8.80

111 Denmark 5,484,723NorthernMarianaIslands

19.04 Slovakia 3.90 New Zealand 2,233,000 Syria 9.00

112 Slovakia 5,455,407 Saint Lucia 18.89 Hong Kong 3.90 Ireland 2,220,000 Egypt 9.10

113 Kyrgyzstan 5,356,869 Brunei 18.39 Argentina 3.80 Laos 2,100,000(06) Uruguay 9.20

114 Finland 5,244,749 Guam 18.37 Panama 3.80 Tajikistan 2,100,000 Brazil 9.30

115 Turkmenistan 5,179,571 Guyana 17.85 Rwanda 3.80 Kuwait 2,093,000 Greenland 9.30(05)

116 Eritrea 5,028,475 Saint Kittsand Nevis 17.77 Sierra Leone 3.80 Turkmenistan 2,089,000

(04) Ecuador 9.30

117 Norway 4,644,457 Costa Rica 17.71 Russia 3.80 Georgia 2,020,000 Belize 9.40(06)

118 Georgia 4,630,841 South Africa 17.71 Gabon 3.80 Costa Rica 1,920,000 Suriname 9.50(04)

119 United ArabEmirates 4,621,399 Lebanon 17.61 Kuwait 3.80

CentralAfricanRepublic

1,857,000(06) Indonesia 9.60

120 Singapore 4,608,167 Azerbaijan 17.52 Comoros 3.80 Libya 1,830,000 Jamaica 9.90

121 Bosnia andHerzegovina 4,590,310 Palau 17.40 Honduras 3.80 Croatia 1,749,000 Türkiye 9.90

122 Croatia 4,491,543 NewCaledonia 17.39 Singapore 3.70 Lithuania 1,587,000

Turks andCaicosIslands

10.00(07)

123CentralAfricanRepublic

4,434,873 Montserrat 17.33 British VirginIslands 3.70 Uruguay 1,587,000 Burma 10.20

Page 109: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

97

124 Moldova 4,324,450 Bahrain 17.26 Venezuela 3.70 Jordan 1,563,000 Morocco 10.20

125 Costa Rica 4,195,914 Burma 17.23 Bahamas,The 3.60 Lebanon 1,500,000

(05)Saint Pierreand Miquelon

10.30(99)

126 New Zealand 4,173,460 Bahamas,The 17.06 Dominican

Republic 3.60 Sierra Leone 1,369,000(81) Barbados 10.70

(03)

127 Ireland 4,156,119 Algeria 17.03 Indonesia 3.60 Panama 1,362,000 Antigua andBarbuda

11.00(01)

128 Lebanon 3,971,941 Suriname 17.02 Japan 3.50 Moldova 1,333,000 Ghana 11.00(00)

129 Puerto Rico 3,958,128 Iran 16.89 Romania 3.50 Togo 1,302,000(98) Colombia 11.20

130Congo,Republic ofthe

3,903,318 Sri Lanka 16.63 Macedonia 3.50 Puerto Rico 1,300,000(00) Guam 11.40

(02)

131 Albania 3,619,778 Vietnam 16.47 Luxembourg 3.40 Jamaica 1,255,000 FrenchPolynesia

11.70(05)

132 Lithuania 3,565,205 Kazakhstan 16.44 Tajikistan 3.40 Armenia 1,200,000 Croatia 11.80

133 Uruguay 3,477,778 Antigua andBarbuda 16.35 Nepal 3.40 Latvia 1,167,000 Iran 12.00

134 Mauritania 3,364,940 Argentina 16.32 Niger 3.40 Albania 1,090,000(06) Puerto Rico 12.00

(02)

135 Liberia 3,334,587 FrenchPolynesia 16.16 Solomon

Islands 3.30 Mongolia 1,042,000(06) Niue 12.00

(01)

136 Oman 3,311,640 Türkiye 16.15 Qatar 3.30 Bosnia andHerzegovina

1,026,000(01) Grenada 12.50

(00)

137 Panama 3,292,693 Greenland 16.08 Montserrat 3.30 Slovenia 925,000 Poland 12.80

138 Mongolia 2,996,081 United ArabEmirates 16.06 Cameroon 3.30 Oman 920,000 (02) Algeria 13.00

139 Armenia 2,968,586 Brazil 16.04 Armenia 3.20 Macedonia 890,000 Tonga 13.00(04)

140 Jamaica 2,804,332Saint Vincentand theGrenadines

15.82 India 3.20 Lesotho 838,000 (00) Saudi Arabia 13.00(04)

141 West Bank 2,611,904 Dominica 15.73 Chile 3.20 Kosovo 832,000 Albania 13.00

142 Kuwait 2,596,799 Seychelles 15.60 El Salvador 3.10 Mauritania 786,000 (01) Cook Islands 13.10(05)

143 Latvia 2,245,423 Qatar 15.56 Nicaragua 3.10 Estonia 687,000 Jordan 13.50

144 Lesotho 2,128,180 Tunisia 15.50 Madagascar 3.10 Namibia 660,000 Georgia 13.60(06)

145 Kosovo 2,126,708(07) Albania 15.22 Georgia 3.10 Qatar 638,000 Saint Helena 14.00

(98)

146 Namibia 2,088,669 Chile 14.82 Laos 3.00 Trinidad andTobago 615,000 Argentina 14.10

147 Macedonia 2,061,315 British VirginIslands 14.75 Albania 2.90 West Bank 605,000 (06) Tunisia 14.10

148 Slovenia 2,007,711 Mauritius 14.64 Uruguay 2.90 Gabon 582,000 Montenegro 14.70

149 Botswana 1,842,323 Korea, North 14.61 Mauritania 2.90 Mauritius 574,000 Bahrain 15.00(05)

150 Gambia, The 1,735,464 NetherlandsAntilles 14.37 Cayman

Islands 2.80 Guinea-Bissau 480,000 (99) Oman 15.00

(04)

151 Gaza Strip 1,537,269 Ireland 14.33 Bangladesh 2.70 Guyana 418,000 (01)Saint Vincentand theGrenadines

15.00(01)

152 Guinea-Bissau 1,503,182 United States 14.18 Libya 2.70 Gambia, The 400,000 (96) Wallis and

Futuna15.20

(03)

153 Gabon 1,485,832 Uruguay 14.17 Lebanon 2.70 Cyprus 393,000 DominicanRepublic 15.60

154 Estonia 1,307,605 New Zealand 14.09 Guatemala 2.60 Bahrain 363,000 NetherlandsAntilles

17.00(02)

Page 110: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

98

155 Mauritius 1,274,189 China 13.71 Pakistan 2.60 Swaziland 300,000 (06) NewCaledonia

17.10(04)

156 Swaziland 1,128,814 Thailand 13.57 Togo 2.60 Botswana 288,400 (04) Iraq 18.00(06)

157 Timor-Leste 1,108,777 Iceland 13.50 Peru 2.50 Djibouti 282,000 (00) Kyrgyzstan 18.00(04)

158 Trinidad andTobago 1,047,366 Virgin

Islands 13.43 Philippines 2.50 Macau 275,000 (06) West Bank 18.60(06)

159 Fiji 931,741 Faroe Islands 13.25 Angola 2.40 Gaza Strip 267,000 (0) Sudan 18.70(02)

160 Qatar 928,635 Trinidad andTobago 13.22 Macau 2.40 Montenegro 259,100 (04) Serbia 18.80

161 Cyprus 792,604 Anguilla 13.11 Eritrea 2.40 SolomonIslands 249,200 (99) Comoros 20.00

(96)

162 Guyana 770,794 Saint Pierreand Miquelon 12.92 Andorra 2.30 Luxembourg 205,000 Saint Lucia 20.00

(03)

163 Comoros 731,775 Aruba 12.81 Kazakhstan 2.30 Bahamas,The 181,900 (06) Mauritania 20.00

(04)

164 Bahrain 718,306 France 12.73 Tanzania 2.20 Iceland 181,000 Lebanon 20.00(06)

165 Bhutan 682,321 Puerto Rico 12.61 Azerbaijan 2.10 Brunei 180,400 (06) Cape Verde 21.00(00)

166 Montenegro 678,177 Cyprus 12.56 Gambia, The 2.00 Malta 164,000 (06) Gabon 21.00(06)

167 EquatorialGuinea 616,459 Armenia 12.53 Zambia 2.00 Suriname 156,700 (04) Mozambique 21.00

(97)

168 SolomonIslands 581,318 Barbados 12.48 Chad 1.90 Comoros 144,500 (96)

Micronesia,FederatedStates of

22.00(00)

169 Djibouti 506,221 CaymanIslands 12.43

Congo,Republic ofthe

1.90 Barbados 128,500 (01) Dominica 23.00(00)

170 Luxembourg 486,006 Macedonia 12.00 China 1.90 Cape Verde 120,600 (90) South Africa 24.30

171 Suriname 475,996 Australia 11.90 Vietnam 1.80 Fiji 117,500 (06) Mayotte 25.40(05)

172 Macau 460,823 Luxembourg 11.77 Cambodia 1.70 Belize 113,000 (06) Honduras 27.80

173 Cape Verde 426,998 Saint Helena 11.45 Guinea 1.60 Maldives 101,300 (04) AmericanSamoa

29.80(05)

174 Malta 403,532 Cuba 11.27CentralAfricanRepublic

1.40 Samoa 90,000 (04) Cameroon 30.00(01)

175 WesternSahara 393,831 Montenegro 11.17 Haiti 1.40 Netherlands

Antilles 83,600 (05) EquatorialGuinea

30.00(98)

176 Brunei 381,371 Bermuda 11.15 United ArabEmirates 1.30 New

Caledonia 78,990 (04) World 30.00

177 Maldives 379,174 Norway 11.12 Bermuda 1.20 Vanuatu 76,410 (99) Mali 30.00(04)

178 Bahamas,The 307,451 Russia 11.03 Burma 1.20 Niger 70,000 (95) Libya 30.00

(04)

179 Iceland 304,367 Moldova 11.01 Ecuador 1.00 FrenchPolynesia 65,930 (05) Marshall

Islands30.90

(00)

180 Belize 301,270 Isle of Man 10.86 Nigeria 0.90 Guam 62,050 (02) Gaza Strip 34.80(06)

181 FrenchPolynesia 283,019 Denmark 10.71 Equatorial

Guinea 0.60 Jersey 53,560 (06) Macedonia 35.00

182 Barbados 281,968 Gibraltar 10.71 Cook Islands 0.20 Mayotte 44,560 (02) Yemen 35.00(03)

183 NetherlandsAntilles 225,369 United

Kingdom 10.65 Kiribati 17.80NorthernMarianaIslands

44,470 (00) Afghanistan 40.00(05)

Page 111: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

99

184 NewCaledonia 224,824 Slovakia 10.64 Lesotho 13.00 Monaco 44,000 (05) Swaziland 40.00

(06)

185 Samoa 217,083 Georgia 10.62 MarshallIslands 11.80 Virgin

Islands 43,980 (04) Kenya 40.00(01)

186 Mayotte 216,306 Romania 10.61 Palau 10.30 Saint Lucia 43,800 (01) Nepal 42.00(04)

187 Vanuatu 215,446 Netherlands 10.53 Yemen 9.60 Andorra 42,420 (05) Kosovo 43.00

188 Sao Tomeand Principe 206,178 Portugal 10.45 Vanuatu 9.50 Grenada 42,300 (96) Lesotho 45.00

(02)

189 Guam 175,877 Finland 10.39 Uzbekistan 9.40Saint Vincentand theGrenadines

41,680 (91) Bosnia andHerzegovina

45.50(04)

190 Saint Lucia 172,884 Malta 10.33 Saint Kittsand Nevis 9.30 Aruba 41,500 (04) Senegal 48.00

191 Tonga 119,009 Canada 10.29 Cuba 9.10 Isle of Man 39,690 (01) Timor-Leste 50.00(01)

192Saint Vincentand theGrenadines

118,432 Estonia 10.28 Botswana 8.70 Seychelles 39,560 (06) Zambia 50.00(00)

193 Kiribati 110,356 Belgium 10.22 Djibouti 8.40 Bermuda 38,360 (04) Djibouti 59.00

194 VirginIslands 108,210 Sweden 10.15 Denmark 8.30

Micronesia,FederatedStates of

37,410 (00)Cocos(Keeling)Islands

60.00(00)

195Micronesia,FederatedStates of

107,665 Poland 10.01 Guyana 8.30 Sao Tomeand Principe 35,050 (91) Turkmenistan 60.00

(04)

196 Aruba 101,541 EuropeanUnion 9.97

Saint Vincentand theGrenadines

8.10 Tonga 33,910 (03) Burkina Faso 77.00(04)

197 Jersey 91,533 Spain 9.87 Maldives 8.00 Greenland 32,120 (04) Zimbabwe 80.00(05)

198 Grenada 90,343 Liechtenstein 9.86 Iceland 7.60 Guernsey 31,470 (06) Liberia 85.00(03)

199NorthernMarianaIslands

86,616 Korea, South 9.83 Moldova 7.60 Antigua andBarbuda 30,000 (91) Nauru 90.00

(04)

200 Seychelles 82,247 San Marino 9.74Micronesia,FederatedStates of

7.30 Liechtenstein 29,500 (01)

201 Isle of Man 76,220 Croatia 9.64 Tunisia 7.30 Dominica 25,000 (00)

202 Dominica 72,514 Belarus 9.62 Norway 7.20 Faroe Islands 24,250 (00)

203 Andorra 72,413 Switzerland 9.62 Sweden 7.10 CaymanIslands 23,450 (04)

204 Antigua andBarbuda 69,842 Latvia 9.62 Bhutan 7.00 San Marino 20,470 (04)

205 Bermuda 66,536 Hungary 9.59 Swaziland 7.00 Saint Kittsand Nevis 18,170 (95)

206 Guernsey 65,726 Bulgaria 9.58 Barbados 6.90 AmericanSamoa 17,630 (05)

207 MarshallIslands 63,174 Ukraine 9.55 Israel 6.90 Marshall

Islands 14,680 (00)

208 AmericanSamoa 57,496 Greece 9.54 Namibia 6.90 British Virgin

Islands 12,770 (04)

209 Greenland 56,326 Monaco 9.09 Kenya 6.90 Gibraltar 12,690 (01)

210 Faroe Islands 48,668 Lithuania 9.00 Saudi Arabia 6.80 WesternSahara 12,000 (05)

211 CaymanIslands 47,862 Slovenia 8.99 Saint Lucia 6.60 Palau 9,777 (05)

212 Saint Kittsand Nevis 39,619 Singapore 8.99 Fiji 6.50 Kiribati 7,870 (01)

Page 112: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

100

213 Liechtenstein 34,498 Taiwan 8.99 Seychelles 6.50 Cook Islands 6,820 (01)

214 Monaco 32,796 CzechRepublic 8.89 Bolivia 6.40 Anguilla 6,049 (01)

215 San Marino 29,973 Jersey 8.84 Finland 6.40Turks andCaicosIslands

4,848 (90)

216 Saint Martin 29,376 Bosnia andHerzegovina 8.82 Cape Verde 6.30 Montserrat 4,521 (00)

217 Gibraltar 28,002 Macau 8.73 Cyprus 6.30 Tuvalu 3,615 (04)

218 British VirginIslands 24,004 Austria 8.66 Ukraine 6.30 Saint Pierre

and Miquelon 3,450 (05)

219 KKTC 22,352 Guernsey 8.57 Malaysia 6.20 Wallis andFutuna 3,104 (03)

220 Italy 8.36 New Zealand 6.20 Saint Helena 2,486 (98)

221 Andorra 8.23 Belarus 6.10FalklandIslands (IslasMalvinas)

1,724 (96)

222 Germany 8.18 Belgium 6.00 Niue 663 (01)

223 Japan 7.87 Slovenia 6.00 Tokelau 440 (01)

224 Hong Kong 7.37 Sudan 6.00 PitcairnIslands 15 (04)

Ethiopia 6.00

Malawi 5.80

Switzerland 5.80

France 5.70

UnitedKingdom 5.60

Hungary 5.50

Mexico 5.50

Portugal 5.50

Poland 5.50

Austria 5.40

Page 113: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

101

KAYNAKÇA

2005 yılı AB İlerleme Raporu

2007 yılı AB İlerleme Raporu

4904 Sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu, RG. 05.07.2003-25159.

9. Kalkınma Planı, http://ekutup.dpt.gov.tr/plan/plan9.pdf

9. Kalkınma Planı, İşgücü Piyasası Özel İhtisas Komisyonu Raporu

9.Kalkınma Planı, Gelir Dağılımı ve Yoksullukla Mücadele Özel İhtisas Komisyonu Raporu

Adak, Mehmet; Ar&Ge Ve Ekonomik Büyüme, 2007, Yüksek Lisans Tezi,

Akkaya, Yüksel- Gürbüz, Rana, “Ekonomik Büyüme Ve İşsizlik Üzerine...” Ekonomik BüyümeninDinamikleri, Kaynaklar Ve Etkiler (Der. Bilin Neyaptı), T.E.K., 2006,

Apak, Sudi; Uçak, Ayhan; “ Ekonomik Büyümenin Anlamlılığı Ve Gelişmişlik” MUFAD, Nisan 2007

Bilen Mahmut, Yönetim ve Siyasette Etik Sempozyumu, Adapazarı, 1998.

Bocutoğlu, Ersan- Metin Berber- Kenan Çelik; İktisada Giriş, Akademi Yayınevi, 2000.

Biçerli, Kemal; Çalışma Ekonomisi, Beta Yayınevi, 4.Baskı, İstanbul, 2007.

Cesur, Ekrem Ersin; Çocukların Çalıştırılmasının Ekonomik Büyümeye Etkisi, 2006, Yüksek LisansTezi

CİA, FACTBOOK 2008.

DPT, 2009, Genel Ekonomik Hedefler ve Yatırımlar.

DPT, http://ekutup.dpt.gov.tr/program/2009/hedef.pdf

Ercan, Hakan; “İstihdamsız Büyüme: Verimlilik Artışımı, Yeni İş Yasası mı? Bir Ön Değerlendirme”Ekonomik Büyümenin Dinamikleri, Kaynaklar Ve Etkiler (Der. Bilin Neyaptı), T.E.K.,2006.

Eroğlu, Ömer-Ruhan İşler; Feminist İktisat ,İktisat düşüncesinde Farklı Bir Bakış, Asil Yayınları,1.Baskı, Ankara, 2006.

Fischer, Stanley; Dornbusch, Rudiger, Makroiktisat, Akademi&McGraw-Hill Yayınları, 1998.

Gürak, Hasan; Ekonomik Büyüme Ve Küresel Ekonomi, 2. Baskı, Ekin Yayınları, Bursa, 2006.

Gürbüz, Yunus Emre, Avrupa Birligi’ne Uyum Sürecinde Türkiye’deki Tarım Politikaları,Tarımda İstihdam Ve Gelir Dagılımı 2006, Yüksek Lisans Tezi.

Hartman, Heidi; The Hıstorıcal Roots Of Occupatıonal Segregatıon, 1976,http://www.jstor.org/pss/3173001

Page 114: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

102

İLO, Global Toplumsal Cinsiyet Raporu 2007 http://www.weforum.org/pdf/gendergap/report2007.pdf

İŞKUR, Ocak 2008 Aylık İstatistik BülteniKaragül, Mehmet; “Beşeri Sermayenin Ekonomik Büyümeyle İlişkisi ve Etkin Kullanımı”, Akdeniz

İ.İ.B.F. Dergisi (5) 2003.

Kepenek, Yakup- Nurhan Yentürk; Türkiye Ekonomisi, Remzi Kitabevi, 10. Baskı, Ocak 2000

Kıraçlar, Fatma Kaya; “Ekonomik Büyüme Modellerinde Beşeri Sermaye: İçsel Büyüme ModelininAnalizi” 2005, Yüksek Lisans Tezi.

KSSGM, Kız Çocuklarının Mesleki Eğitime ve İstihdama Yönelmeleri, 2000.

KSSGM, Avrupa Topluluğu’nun Çalışma Yaşamında Kadın-Erkek Eşitliğine Dair Düzenlemeleri VeTürkiye, Ankara, 2002.

Kükçü, Havva Berrin, Doğrudan yabancı yatırımın ekonomik büyümeye etkisi ve Türkiyeuygulaması(1987-2006), 2007, Yüksek Lisans Tezi,.

OECD 2008 Türkiye Raporu, Yönetici Özeti.

Özer, Mustafa, Kemal Biçerli; “Türkiye’de Kadın İşgücünün Panel Veri Analizi” Sosyal BilimlerDergisi 2003-2004.

Özgür Narin; http://www.kongrekaraburun.org/metinler/A3_1.pdf

Özsoy, Ceyda; Türkiye’de Mesleki Ve Teknik Eğitimin İktisadi Kalkınmadaki Yeri ve Önemi,2007, Yüksek Lisans Tezi.

Pamuk, Şevket; “Dünyada ve Türkiye’de İktisadi Büyüme (1820-2005)” Uluslararası Ekonomi ve DışTicaret Politikaları 1 (2), 2007.

Parasız, İlker; Makro Ekonominin Temelleri, Ezgi Kitabevi, 2. Baskı, Bursa,2000.

Pınar, Abuzer- Bahar Erdal, Milli Gelir ve Ekonomik Büyüme, Turhan Kitabevi, 1. Baskı, Ankara,2003.

Taymaz, Erol; Suiçmez, Halit, “Türkiye’de Verimlilik, Büyüme, Kriz” MPM, Ankara, 2005.

TOBB, Ekonomik Rapor, 2007.

TOKSÖZ, Gülay; Türkiye’de Kadın İstihdamının Durumu, Ankara, 2007.

Tuna, Orhan- Nevzat Yalçıntaş; Sosyal Siyaset, Filiz Kitabevi, İstanbul, 1999.

TÜİK’in “İstatistik Göstergeleri 1923-2006” http://www.tuik.gov.tr/yillik/Ist_gostergeler.pdf

Türkölmez, Mehmetcan; Ekonomik Büyüme Ve İşsizlik, 2007, Yüksek Lisans Tezi.

Türker, M.Tuba; İktisadi Büyümede Beşeri Sermaye ve Türkiye’nin Kalkınma Sürecinde BeşeriSermayenin Gelişimi, 2000, Yüksek Lisans Tezi.

Zaim, Sabahattin; Çalışma Ekonomisi, Filiz Kitabevi, İstanbul, 1997.

Page 115: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

103

http://www.un.org/esa/policy/link/global_economic_outlook.htm, (19 Eylül 08)

http://www.un.org/esa/policy/wess/wess2007files/wess2007.pdf (19 Eylül 08)

http://www.oecd.org/dataoecd/4/50/39739655.pdf (19 Eylül 08)

http://www.undp.org.tr/UNDPiprtni08/tr/mdgs.htm (19 Eylül 08)

http://hdr.undp.org/en/reports/global/hdr1996/chapters/ (19 Eylül 08)

http://hdr.undp.org/en/statistics/ (24 Ağustos 2008)

http://www.un.org/millenniumgoals/pdf/The%20Millennium%20Development%20Goals%20Report%202008.pdfs.8 (23 Eylül 08)

http://en.wikipedia.org/wiki/Listiofiminimumiwagesibyicountry (19 Eylül 08)

http://www.bianet.org/bianet/kategori/bianet/25132/turkiyede-14-milyon-kisi-aclik-sinirinda (23 Eylül 08)

http://www.fao.org/newsroom/common/ecg/1000923/en/hungerfigs.pdf (17 Eylül 08)

http://www.theworldeconomy.org/publications/worldeconomy/MaddisontableB-10.pdf (19 Eylül 08)

http://www.ntvmsnbc.com/news/362901.asp (19 Eylül 08)

http://www.census.gov/main/www/popclock.html (5 Aralık 2008)

http://www.oecd.org/dataoecd/45/42/41527936.pdf (19 Eylül 08)

http://www.elelebizbize.com/e-kutuphane/ibrahimguranyumusak/nufuzartishisikalkinma.html (19 Eylül 08)

http://www.hasmendi.net/makaleigurak/nufusartisisorunu.pdf (19 Eylül 08)

http://www.ilo.org/global/AboutitheiILO/Originsiandihistory/lang--en/index.htm (19 Eylül 08)

http://www.ilo.org/global/AboutitheiILO/Mediaiandipubliciinformation/Pressireleases/lang--en/WCMSi099529/index.htm (19 Eylül 08)

http://www.ilo.org/public/turkish/region/eurpro/ankara/sozlesme/onaylanan.htm (19 Eylül 08)

http://www.ilo.org/public/english/employment/strat/kilm/ (19 Eylül 08)

http://www.ilo.org/public/english/employment/strat/kilm/download/kilm10.pdf (s.6) (19 Eylül 08)

http://www.ilo.org/public/english/employment/strat/kilm/download/kilm09.pdf (s.6) (19 Eylül 08)

http://ekutup.dpt.gov.tr/program/2009/hedef.pdf (19 Eylül 08)

http://ekutup.dpt.gov.tr/plan/plan9.pdf (19 Eylül 08)

http://web.worldbank.org/WBSITE/EXTERNAL/DATASTATISTICS/0,,contentMDK:20394872~isCURL:Y~menuPK:1192714~pagePK:64133150~piPK:64133175~theSitePK:239419,00.html (19 Eylül 08)

http://www.marksisttutum.org/zorunluluklardunyasi.htm (24 Ağustos 2008)

Page 116: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

104

http://sgb.meb.gov.tr/istatistik/meb_istatistikleri_orgun_egitim_2007_2008.pdf (24 Ağustos 2008)

http://www.osym.gov.tr/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFF7A2395174CFB32E174B6113DA2B1A6EC (24Ağustos 2008)

www.tüik.gov.tr (24 Ağustos 2008)

http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=2042 (24 Ağustos 2008)

http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?tbiid=25&ustiid=8 (19 Eylül 08)

http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=482 (24 Ağustos 2008)

http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=626 (24 Ağustos 2008)

http://www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?tbiid=25&tbiadi=İşgücü%20İstatistikleri&ustiid=8 (19 Eylül 08)

http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=408 (24 Ağustos 2008)

www.iskur.gov.tr (19 Eylül 08)

http://www.iskur.gov.tr/LoadExternalPage.aspx?uicode=statkanunlar (24 Ağustos 2008)

http://statik.iskur.gov.tr/tr/isgucu_piyasasi/isgucupiyasasi_arastirmasonuclari_iller/TÜRKİYE%20GENELİ.pdfs.16 (24 Ağustos 2008)

http://statik.iskur.gov.tr/tr/isgucuipiyasasi/isgucupiyasasiiarastirmasonuclariiiller/TÜRKİYE%20GENELİ.pdf(19 Eylül 08)

http://anket.iskur.gov.tr/ (17 Kasım 2008)

https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/rankorder/2003rank.html (24 Ağustos 2008)

https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/rankorder/2095rank.html (19 Eylül 08)

Page 117: EKONOMİK BÜYÜME İLE İSTİHDAM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ...°NAN OK (EKONOMİK... · ve toplam ihracat gibi temel göstergelerin, istihdam ve üretim kapasitesi ile ilgili olarak

105

ÖZGEÇMİŞ

Adı Soyadı : Sinan OK

Doğum Tarihi : 10.09.1983

Doğum Yeri : Gevaş/VAN

Eğitim Durumu

İlköğretim : Osman Gazi İlköğretim Okulu (1989-1997)

Lise : Gevaş Lisesi - Gevaş/VAN (1997-2000)

Üniversite : Gazi Üniversitesi İİBF Kamu Yönetimi (2000-2004)

Yüksek Lisans : Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kadın Çalışmaları AnaBilim Dalı (2007- .... )

İş Deneyimi

Kamu : 1- MTA Genel Müdürlüğü / Memur (2004-2006)

2- İŞKUR, İstihdam ve Meslek Uzman Y. (2006-2008)

Medeni Durumu : Evli