Upload
ozgur-erdogan
View
17
Download
2
Embed Size (px)
DESCRIPTION
deliduman
Citation preview
Egoist okurMy Twitter Feed
Emrah Serbes’in Deliduman’ı ve bir okurunitirafıPosted by gülenay börekçi on October 3, 2014 · 2 Comments
Emrah Serbes‘in Deliduman‘ı üzerine bir eleştiri denemesi. Daha doğrusu sevmeye hazırbaşlayan bir okurun, romanı neden bir türlü sevemediğine dair yazdıkları. “Deliduman kimiyönleriyle beni hayal kırıklığına uğratan bir kitap oldu” diyor Sibel Yılmaz. Okuyalım…
Gülenay Börekçi
Solda Deliduman’ın yazarı Emrah Serbes’i görüyorsunuz. Sağda ise onun karakterlerinden yola
çıkarak çizilmiş bir illüstrasyon yer alıyor. Adı, “Zannettiğin Gibi Değil”. Burak Etöz imzasını
taşıyor ve bu adresten alındı.
Emrah Serbes’in Deliduman’ı ve bir okurun itirafı
Emrah Serbes ismini Türk televizyon tarihinin en iyi işlerinden biri olan Behzat Ç dizisini izlerkenduydum ilk kez. Dizinin Emrah Serbes’in Her Temas İz Bırakır ve Son Hafriyat isimliromanlarından hareketle yazıldığını duyup önce romanları okumuş, sonra da Afili Filintalar’dayazdığı yazıların müptelası olmuştum. Son yıllarda yazılmış en iyi öykü kitaplarından biri olanErken Kaybedenler’i okuduğumda ise favori yazarlar listeme almıştım kendisini. Hayatınkarşısında kaybetmeye mahkum erkek çocuklarının kimi zaman hüzünlü, kimi zaman da kahkahakrizlerine sokan eğlenceli hikâyesi beni çok etkilemişti.
Bir yazarı ısrarla takip eden okurlar bilirler, sevdiğiniz bir yazarın yeni bir kitap yazmasını büyükbir hevesle beklersiniz. Emrah Serbes’in yeni kitabının çıkacağını duyunca sevindim ama kitaplailgili doğru değerlendirmeler yapabilmek için yarattığı fırtınanın dinmesini bekledim.
Evet, kimilerine göre gereksiz sayılabilecek bu girizgahtan sonra şunu söyleyebilirim artık:Deliduman kimi yönleriyle beni hayal kırıklığına uğratan bir kitap oldu. Aslında kitabı yazarkenyine iyi bildiği sularda yüzmüş Emrah Serbes. Kendi tarzından pek uzaklaşmamış; ama kitabı
Emrah Serbes’in Deliduman’ı ve bir okurun itirafı : Egoist okur http://egoistokur.com/emrah-serbesin-delidumani-ve-bir-okurun-i...
1 of 4 01/09/2015 16:33
bitirince öyle garip bir hissiyat oluştu ki bende kitabı neden pek sevemediğimi de tam olarakaçıklayamadım.
“Küçük Gün Işığım” Çiğdem
Romanın başkişisi on yedi yaşındaki Çağlar İyice. Kıyıdereli Çağlar, turizm otelcilik lisesindeokuyor. Kız kardeşine çok düşkün olduğu için Çiğdem’in televizyonda çok popüler olan yetenekyarışmalarından birine girmesine yardım ediyor. Çiğdem, Michael Jackson’ın moonwalk taklidiniyaparak şöhret olmak ve sıkıcı hayatına biraz renk katmak istiyor.
Çağlar’ın hayatta en değer verdiği şey kız kardeşi. Hatta iki kardeş arasındaki ilişki bir aşk ilişkisigibi tasvir edilmiş zaman zaman. Küçük yaşına rağmen şöhret olmayı isteyen Çiğdem’inhikâyesiyle günümüzde gittikçe yaygınlaşan kısa yoldan ün ve para kazanma merakına,televizyonun hayatımızdaki rolüne ve insanların hayallerini kullanarak para kazanmaya çalışanyetenek yarışmalarına gönderme yapılmış. Çağlar’ın kardeşini mutlu etmek için yaptıklarıAmerikan bağımsız sinemasının nitelikli örneklerinden Küçük Gün Işığım (Little Miss Sunshine)filminin hikâyesini andırıyor. O filmde de birbirinden tuhaf kişilerin oluşturduğu bir aileninüyeleri küçük kız Olive’in hayalini gerçekleştirebilmek amacıyla arabaya doluşup çocuklar içindüzenlenen bir güzellik yarışmasına gidiyorlar.
Kitapta anlatılan olaylar 2013 yazında geçtiği için romanın arka planında Gezi olaylarınadeğiniliyor. Zaten kitap da Gezi’nin yıldönümünde çıkmış ve Gezi romanı olarak tanıtılmıştı.Emrah Serbes Gezi olaylarında aktif olarak yer alan, televizyonlarda açıklama yapan biri olduğuiçin onun Gezi’yle ilgili söyleyecekleri merak konusuydu. Üstelik bu konumundan ötürü Gezi’yleilgili kitap yazacak diğer yazarlara nazaran daha “sorumlu” bir tavır sergilemesi bekleniyordu.
“Hürriyetleri için öksüren” çocukların hikayesi mi?
Romanın ilk yarısında Çağlar, kız kardeşi, ailesi ve arkadaşlarının maceralarını anlatırken sonlaradoğru olaylar Gezi Parkı direnişine bağlanıyor. İşte kitap etkileyiciliğini tam da bu noktadakaybediyor. Deliduman, bir Gezi kitabı olarak okunduğunda değil, Çağlar İyice’nin maceralarıolarak okunduğunda daha güzel. Gerçi Serbes, “hürriyetleri için öksüren çocukların” hikâyesiniolduğu gibi, abartıya kaçmadan ve taraf tutmadan anlatıyor ama belki de anlatılanlar çok kısa birsüre önce yaşandığı için kurgusal bir malzemeye dönüştüğünde pek etkileyici olamıyor. (Martıbenzetmesi hariç tabii, bu benzetmenin yapıldığı bölümü okurken duygulandığımı itirafetmeliyim). Ayrıca Gezi olayları Çağlar İyice’nin hikâyesiyle tam da bütünleşmiyor gibi.
Kitap biraz uzun. Bazı cümlelerin tekrar edildiği hissine kapılıyorsunuz kimi yerlerde. Sanki kitaphemen bitsin diye acele edilmiş. Serbes’in öykülerinde ve polisiye romanlarında yakaladığıetkileyicilik ve akıcılık bu uzun romanda yok.
Çağlar’ın ve onun gibi ergenlik dönemini yaşayan arkadaşlarının günlük konuşmaları oldukçadoğal ve yazarın diğer kitaplarından da aşina olduğumuz şekilde sokak dili üslubunu yansıtıyor.Bu gençlerin whatsApp mesajları, attıkları tweetler de kullanılmış kitapta. Çağlar’ın eski sevgilisiÇisem Trinity ve arkadaşı T.C. Sinem Uzun’la olan maceraları da keyifle okunuyor. Hatta bilindiğigibi sonradan bu hayali kişilere sosyal medya hesapları bile açıldı. Çağlar’ın arkadaşı MikropCengiz ve diğer karakterler de başarılı bir şekilde çizilmiş. Çağlar’ın boşanmış anne ve babasıylaolan ilişkisi ise biraz havada kalmış. Antidepresan kullanan anne ile İstanbul’da yaşayan babanınÇağlar’ın hayatında önemli rolleri var. Bu yüzden babayla çocukların ilişkisi üzerinde biraz dahadurulabilirdi. Çağlar’ın belediye başkanı olan dayısı aracılığıyla ise siyasetin kirli ilişkileri,bürokrasi çarklarının nasıl döndüğü, kentsel dönüşümün olumsuz sonuçları, çehresi değiştirilenkentler üzerinde durulmuş.
“Benim cinsiyetçi söylemlerim mi var?”
Emrah Serbes’in karakterlerinin cinsiyetçi söylemlere sahip olması meselesi üzerinde konuşuldubugüne kadar. Serbes bu sözlerden yılmış olmalı ki kitapta bir yerde Çağlar, “benim cinsiyetçisöylemlerim mi var” diye soruyor. Bu konuda Emrah Serbes’in samimiyetine inanıyorum amabirkaç yerde bu tarz söylemler var yine maalesef.
Kitap içinde çok güzel yazılmış bölümler, edebî buluşlar, akılda kalacak afili cümleler, zekice
Emrah Serbes’in Deliduman’ı ve bir okurun itirafı : Egoist okur http://egoistokur.com/emrah-serbesin-delidumani-ve-bir-okurun-i...
2 of 4 01/09/2015 16:33
düşünülmüş ufak ayrıntılar var. Örneğin parti, kurum isimlerine orijinal karşılıklar bulunmuş:Dedemi Kanser Eden Parti, Ya Kime Vereceksiniz Partisi, Pankart Kültür Merkezi, DirenişleBirlikte İzlenme Rekolarları Kıran Kanal… Başta Dostoyevski olmak üzere çeşitli yazarlara vekitaplarına yapılan edebi göndermeler var:
“Yüzyıllık Yalnızlık neymiş Allah aşkına!””Asırlardır yalnızız biz! Dostoyevski okumak istiyorumben bu konjonktürde.””Bize de biraz ruh takviyesi yap o zaman. Dostoyevski’nin ruhunu bağışlabize.”
Kipa Market, Markafoni, Fatih Kundura gibi marka isimleri bir hayli fazla kullanılmış kitapta.Kitabın başka bir karakteri olan Özer Ağbi’nin Taksim’e girişi de çok güzel anlatılmış. (“O araCemal Süreya mıdır ne karın ağrısı, bir milletvekili var ya” diye anlattığı bölüm.)
Ne var ki kitaptaki güzel bölümler genel olarak iyi birleştirilememiş gibi. Yani kitabın tamamınabakıldığında karşılaştığımız bütünlük eksikliği, burada ortaya çıkıyor. Bir tamamlanmamışlıkhissi var.
Edebiyat da dil de değişiyor ama…
Deliduman ilk yayımlandığında hakkında fazlaca kelâm edilmesinin sebeplerinden biri de Selimİleri’nin “bugünün romanı”nı yazan Serbes’i öven bir açık mektup yazmasıydı. Evet, Serbes,Selim İleri’nin dediği gibi “zamanın ruhu”nu yansıtan bir yazar. Edebiyat da edebî dil dedeğişiyor. Bunu Afili Filintalar’ın diğer yazarlarında ve Emrah Serbes’in eserlerinde fazlasıylagörmek mümkün. Ama bana kalırsa kısa süre önce okuduğum Hakan Bıçakcı’nın Doğa Tarihiromanı zamanın ruhunu daha iyi yakalamıştı ve daha fazla övgüyü hak ediyordu. Başka bazıkitaplar da öyle tabii.
Kitapla ilgili görüşlerim bu yönde ama yazının başında da belirttiğim üzere şunu itiraf etmekisterim: sevdiğim bir yazara ait olduğu için Deliduman’ı eleştirmeden önce bir kararsızlıkyaşadım. Bir de kitapla ilgili yazılara baktığımda Melisa Kesmez’in Sabit Fikir’deki eleştirisi hariçhep olumlu eleştirilerle karşılaştım ve “Böyle düşünen bir ben miyim acaba?” derken EkşiSözlük’teki yorumlarda da benzer cümleleri okudum.
Sözlerimi şöyle bağlayayım. Eleştirmen Çiğdem Ülker’in dediği gibi “eleştiri yapıtta mantıksızlıkve kusur arayan bir tür değildir”. Biz (Çağlar’ın lügatıyla “Siz kimsiniz lan?” diye sorarak) EmrahSerbes’i bütün o kaybedenlerin ve zamanın ruhunu taşıyanların hikâyesini olanca samimiyeti veiçtenliği ile anlattığı için sevdik. Serbes’ten yine alıştığımız güzellikte ve yarına da kalacakkitaplar bekliyoruz.
Sibel Yılmaz
paylaş:
Blog
this!Recommend
on
FacebookBuzz
it
upShare
with
StumblersShare
on
technoratiTumblr
itTweet
about
itSubscribe
to
the
commentson
this
post
Bookmark
in
BrowserTell
a
friend71LikeLike
Filed under egoist'e gelenler, vitrin · Tagged with behzat ç, deliduman, emrah serbes, erken
71 people like this. Be the first of your friends.LikeLike
Emrah Serbes’in Deliduman’ı ve bir okurun itirafı : Egoist okur http://egoistokur.com/emrah-serbesin-delidumani-ve-bir-okurun-i...
3 of 4 01/09/2015 16:33
kaybedenler, gülenay börekçi, iletişim yayınları, sibel yılmaz
Comments
2 Responses to “Emrah Serbes’in Deliduman’ı ve bir okurun itirafı”
funda says:
08/10/2014 at 2:15 pm
kesinlikle katılıyorum. ben de aynı hissi yaşadım ve kardeşimin de okumasını bekledim, ondan da
aynı tepkiyi aldım. bir şeyler eksik kalmış. ama göndermelere laf yok. tek sorun bütünlük
sağlanamamış yahut bütünlük sağlandı fakat yeterince yansıtılamadı.
Reply
1.
ural akın says:
14/10/2014 at 1:33 pm
Bütünlük konusuna katılıyorum. Sanki taşrada bir kıyı kasabasının hikayesi olarak başlanmış ama
gezi olaylarından sonra popülerlik uğruna hikaye o yöne dümen kırılmış gibi bir his oluşturuyor.
Reply
2.
Leave A Comment
Name (required)
Mail (will not be published) (required)
Website
Submit Comment
Notify me of follow-up comments via e-mail
follow:
Become my Facebook friend
Tweet with me
Emrah Serbes’in Deliduman’ı ve bir okurun itirafı : Egoist okur http://egoistokur.com/emrah-serbesin-delidumani-ve-bir-okurun-i...
4 of 4 01/09/2015 16:33