Upload
others
View
8
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
1
Ev Eksenli Çalışan Kadınların Sosyal Haklarının
Geliştirilmesi Projesi
EV EKSENLİ ÇALIŞAN KADINLAR VE GENEL
DURUM ANALİZİ
2
BU ARAŞTIRMA ÇALIŞMASI NOVA DANIŞMANLIK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA
HİZMETLERİ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR.
(Diyarbakır-Mayıs 2015)
3
1 ÖNSÖZ (BAŞLARKEN) .................................................................................................... 5
2 ARAŞTIRMA ÇALIŞMASI HAKKINDA ......................................................................... 5
2.1 SAHA ARAŞTIRMASI VE BU ÇALIŞMA İLE ELDE EDİLMESİ BEKLENEN
HEDEFLER ............................................................................................................................ 6
2.2 ARAŞTIRMA ALANI ................................................................................................ 7
2.3 ARAŞTIRMA YÖNTEMİ .......................................................................................... 7
3 EV EKSENLİ ÇALIŞMALARA GENEL BAKIŞ ............................................................. 8 3.1 Tanımlar ....................................................................................................................... 9
3.2 Tarihçe ....................................................................................................................... 10
3.3 Ev Eksenli Çalışmalar Ülkemizde İse; ...................................................................... 10
3.4 Yasal Durum .............................................................................................................. 12
4 EV EKSENLİ ÇALIŞAN KADINLARDA GENEL DURUM ANALİZİ (SAHA
ARAŞTIRMASI ÇALIŞMASI ) .............................................................................................. 13 4.1 EV-EKSENLİ ÇALIŞAN KADINLARA İLİŞKİN KİŞİSEL BİLGİLER .............. 14
4.1.1 Hane Nüfusu Büyüklüğü .................................................................................... 14
4.1.2 Yaş Durumu ....................................................................................................... 15
4.1.3 Medeni Durum ................................................................................................... 15
4.1.4 Eğitim Durumu ................................................................................................... 16
4.1.5 Ev-Eksenli Çalışanlarda Konut Büyüklüğü ....................................................... 17
4.2 EV-EKSENLİ ÇALIŞMALAR VE BUNA İLİŞKİN KOŞULLAR ........................ 18
4.2.1 Çalışma Durumu ................................................................................................ 18
4.2.2 Ev Eksenli Çalışmaların Gerçekleştirilme Yöntemi .......................................... 20
4.2.3 İş/Üretim Alanları .............................................................................................. 23
4.2.4 Ev Eksenli Çalışanlarda Günlük Ortalama Çalışma Saatleri ............................. 23
4.2.5 Ev-Eksenli Çalışan Kadınların Aylık Ortalama Çalıştıkları Gün sayısı ............ 24
4.3 EV-EKSENLİ ÇALIŞMALARDA ÜRETİLEN ÜRÜNLER VE ÜRÜNLERİN
PAZARLANMASI ............................................................................................................... 25
4.3.1 Ev-Eksenli Çalışmalarda Üretilen Ürünler ........................................................ 25
4.3.2 Müşteri Tercihlerine İlişkin Durum ................................................................... 26
4.3.3 Yapılan İşlere İlişkin Makine-Ekipman Temin Etme Durumu .......................... 27
4.3.4 Yapılan İşlere İlişkin Hammadde Temin Etme Durumu ................................... 27
4.3.5 Çalışılan İşlerde Rekabet Durumu ..................................................................... 28
4.3.6 Üretilen/Yapılan İşlerin Değerlendirilmesi (Pazarlanması) Durumu ................ 29
4
4.3.7 Üretilen Ürünlerin Değerlendirilmesi /Pazarlanması Aşamasında Yaşanan
Sorunlar 29
4.4 EV-EKSENLİ ÇALIŞMALARIN, KADINLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ .......... 31
4.4.1 Ev Eksenli Çalışmaların Çalışanlar Açısından Sağladığı Katkılar .................... 31
4.4.2 Ev Eksenli Çalışmadan Elde Edilen Gelir Durumu ........................................... 32
4.4.3 Ev Eksenli Çalışmalar Dışında Hanenin Diğer Gelirleri.................................... 33
4.4.4 Ev Eksenli Çalışmalardan Elde Edilen Gelirin Değerlendirilmesi Durumu ...... 34
4.4.5 Ev Eksenli Çalışmaların Yarattığı Sağlık Sorunları ........................................... 35
4.4.6 Ev Eksenli Çalışma Sırasına İş Kazası Geçirme Durumu .................................. 36
4.4.7 Genel Olarak Evde Çalışmanın, Çalışanlar Açısından Yarattığı Sorunlar ......... 37
4.4.8 Genel Olarak Evde Çalışmaya İlişkin Yaşanan Sorunlar (Diğer Hane Bireyleri
de Dikkate alınarak) .......................................................................................................... 38
4.5 ÇALIŞANLARIN, EV-EKSENLİ ÇALIŞMAYA İLİŞKİN BEKLENTİ VE
EĞİLİMLERİ ....................................................................................................................... 39
4.5.1 Çalışanların Ev Eksenli Çalışmayı Tercih Etme Nedenleri ............................... 39
4.5.2 Ev Eksenli Çalışanların Yaptıkları İşi Geliştirmeye Yönelik Planları/Eğilimleri
40
4.5.3 Ev Eksenli Çalışmalarda Yapılan İşlerin Sürdürülmesi Eğilimi ........................ 42
4.5.4 Ev-Eksenli Çalışmalar Yerine Standart (Güvenceli) Bir İşe Girme Eğilimi ..... 43
4.5.5 Ev Eksenli Çalışanların Herhangi Bir Sivil Topluma Üyelik Durumları ........... 44
4.5.6 Ev Eksenli Çalışanların Gerçekleştirdikleri Çalışmalara İlişkin Destek Alma
Durumları .......................................................................................................................... 45
4.5.7 Ev Eksenli Çalışanların Ülkemizin ILO-Uluslararası Çalışma Örgütünün 177
sayılı evde çalışma sözleşmesini İmzalamasını İsteme Durumları ................................... 46
5 ANKET ANALİZ ÇALIŞMASINA İLİŞKİN GENEL DEĞERLENDİRME ............... 46 5.1 EV-EKSENLİ ÇALIŞANLARIN KİŞİSEL VE HANE İÇİ DURUMLARI ........... 47
5.2 EV-EKSENLİ ÇALIŞMALAR VE BUNA İLİŞKİN KOŞULLAR ........................ 47
5.3 ÜRETİLEN ÜRÜNLER VE ÜRÜNLERİN PAZARLANMASI ............................. 48
5.4 EV-EKSENLİ ÇALIŞMALARIN KADINLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ ........... 49
5.5 ÇALIŞANLARIN, EV-EKSENLİ ÇALIŞMAYA İLİŞKİN BEKLENTİ VE
EĞİLİMLERİ ....................................................................................................................... 51
6 SONUÇ VE ÖNERİLER ................................................................................................. 52
7 KAYNAKÇA ..................................................................................................................... 59
8 EKLER ............................................................................................................................. 60 8.1 Anket Formu .............................................................................................................. 60
5
1 ÖNSÖZ (BAŞLARKEN)
Sosyal adaletin ve uluslararası insan ve çalışma haklarının iyileştirilmesi için çalışan bir Birleşmiş
Milletler ihtisas kuruluşu olan Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO ); sosyal adaletin temel unsurları
olan insan haklarına saygıyı, saygın yaşam standartlarını, insanca çalışma koşullarını, istihdam
olanaklarını ve ekonomik güvenceleri geliştirmeye ve tüm çalışanlara ulaştırmaya çaba göstermektedir.
Çalışma örgütü 1996 yılında evde çalışanların, çalışma koşulları ile ilgili 177 nolu evde çalışma
sözleşmesi ve 184 evde çalışma tavsiye kararı yayımlamıştır. Bu sözleşme daha çok bağımlı çalışma
dediğimiz(fason) çalışanların haklarını koruyup kollamakta ancak 3 ana başlıkta ilişkilendirdiğimiz,
kendi hesabına ve sipariş usulü çalışmayı kapsamamaktadır. Bu çerçevede ulusal, bölgesel ve yerel
aktörlerin hem bağımlı çalışmayı kapsayan İLO sözleşmesini hem de diğer iki bileşenin de sosyal
haklarının hayata geçirilmesi için politikalar üretmesi ve ülkelerin de buna taraf olması gerekmektedir.
Ev Eksenli Çalışan Kadınlar ve Sosyal Haklar Derneğimiz (EVÇAD) 2011 yılında kurulduktan bu
yana çeşitli faaliyet, seminer, workshop, lobi çalışmaları, imza kampanyaları ve çeşitli projeler ile
sosyal adaletin sağlanması, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin engellenmesi, evde çalışan ve ezici
çoğunluğu kadın olan bu çalışanlarda farkındalık yaratmak, hak talep etmelerini sağlar hale getirmek
ve böylece örgütlenme bilinci yaratmak için çalışmıştır. Son olarak yürütülen ve AB tarafından
desteklenen bu proje ile dernek merkezinin bulunduğu Diyarbakır ve Şanlıurfa İllerinde bir araştırma
çalışması yapılmıştır. Bu araştırma yer alan ayrıntılı 33 soruluk bir anket çalışması ile yaklaşık 200
çalışan kadınla yüz yüze görüşmeler sağlanmıştır. Bu çalışma hem derneğin faaliyet gösterdiği
alanlarda ev eksenli çalışan kadınlar ile ilgili bilginin arttırılmasında hem de kadınlar ile birebir ilişki
kurmada etkili bir araç olmuştur. Çalışmanın en önemli sonucu ise evde çalışan kadınların sorunları ve
yaşam koşulları ve elde ettikleri ürünler v.b durumları irdelenmiş ve bazı çıktılara ulaşılmıştır. Elde
edilen bu çıktılar bir rapor haline getirilerek hem ülkemizde kamu politikalarının geliştirilmesi için ev
eksenli kadınlar olarak veri hazırlamak hem de bu taleplerin net bir şekilde ortaya konulması
sağlanmıştır. Böylece mevcut uygulamaları değerlendirerek uygulanabilir kabul edilebilir bir kamu
politikasının geliştirilmesi için altyapının ve kapasitenin geliştirilmesi hedeflenmiştir.
Proje; BULGARİSTAN (Home Based Workers)ROMANYA (Alit)
MAKEDONYA(DoraDom)Dernekleri ile ortak olarak yürütülmüş ve bu kapsamda bu ülkelere
gidilerek workshoplar düzenlenmiş ayrıca evde çalışanlar hakkındaki düzenlemeler incelenerek
ülkemizdeki mevzuatlarla karşılaştırma fırsatı yaratılmıştır. Projemizde ayrıca evde çalışan kadınlarla
bir belgesel çekimi yapılarak daha fazla kitleye ulaşılması ve bu konuda kamuoyu yaratılması
öngörülmüştür. Proje kapsamında hazırlanan yayın muhatap kurum ve kuruluşlara, sivil toplum
örgütlerine ulaştırılarak, kadınların görünmez olan yoğun emek sömürüsü alanlarına dikkatleri
çekmek ve sosyal güvence kapsamının her üç çalışma biçimi için düzenlemeler yapılmasını sağlamak
genel amacımız arasındadır.
DOÇ.DR Bahar BURTAN DOĞAN’a
Uluslararası çalışma örgütü ANKARA temsilciğine
ŞANLIURFA Büyükşehir Belediyesi ne, Ş.URFA Kamer Vakfına, Ş.URFA Güçlü Kadınlar
Derneğine
NOVA Danışmanlık şirketi çalışanlarına ve sayın M.Tahir DADAK’a
Bu çalışmada bizlerden desteklerini esirgemeyen evde çalışan Emekçi kadınlarımıza,
Teşekkür ederiz.
Aycan CANKURT GÜVEN
Yönetim Kurulu Başkanı
6
1.1 SAHA ARAŞTIRMASI VE BU ÇALIŞMA İLE ELDE EDİLMESİ BEKLENEN
HEDEFLER
EVÇAD Derneğinin ağırlıklı çalışma alanını Güneydoğu Anadolu Bölgesi oluşturmakta olup,
dernek aynı zamanda ev eksenli çalışan kadınların sorunlarının gündeme getirilmesi, konuya
duyarlılık geliştirilmesi için kamuoyu çalışmaları sorunun çözümüne katkı sunmak amacıyla
ulusal düzeyde de bir dizi çalışmalar gerçekleştirmektedir.
Saha araştırması çalışması derneğin birincil çalışma alanlarından Diyarbakır ve Şanlıurfa
illerinde gerçekleştirilmiştir.
Gerçekleştirilen saha çalışmasından beklenen çıktılar ise ev eksenli çalışmalarda yer alan
kadınların yaş, aile yapıları, sosyal ve ekonomik yapıları ve aynı zamanda kişisel durumları
da öğrenilmeye çalışılmıştır.
Yine gerçekleştirilen bu çalışmada aynı zamanda çalışma alanı olan Diyarbakır ve Şanlıurfa
illerinin sektörel yapısının yanı sıra toplumsal yapısı da dikkate alınmaya çalışılmıştır.
Yine bu çalışma ile ev eksenli çalışan kadınların gerçekleştirdikleri işler, yaptıkları işlerden
elde ettikleri gelir, işe ilişkin yaşanan başlıca sorun alanları ile özellikle ev eksenli çalışmalara
bakış açıları ve eğilimleri de öğrenilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmada özellikle ev eksenli
çalışmalarda temel üç çalışma şekli olan; fason çalışma, sipariş usulü çalışma ve kendi
hesabına çalışma sistemleri bu çalışmanın ana irdeleme konularıdır.
Yukarıda belirtilen genel konular hakkında detaylı verilerin, bilgilerin elde edilmesi için
araştırma soruları 4 ana eksende oluşturularak konuya ilişkin detaylar irdelenmiştir.
Kişisel bilgiler (Ev eksenli çalışanın bilgileri dışında, hane halkı bilgilerini de içerecek şekilde)
Ev-eksenli çalışma durumu (Yapılan işler, çalışma koşulları, yapılan işler, işlerdeki temel
sorun alanları, girdi temini, ürün değerlendirme vs),
Ev-eksenli çalışmaların çalışan üzerindeki etkileri (kişisel, sosyal, ekonomik),
Çalışanların, ev-eksenli çalışmaya ilişkin beklenti ve eğilimleri (yasal düzenlemeler, haklar,
işin devam ettirilmesi, geliştirilmesi vs) konularına ağırlık verilmiştir.
Araştırma çalışması kapsamında yapılan analizler sonucunda Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinin
karşılaştırması da yapılmıştır.
Çalışma dâhilinde aynı zamanda ev eksenli çalışmaları gerçekleştiren kadınların kişisel ve
sosyal çevre bileşenleri ile diğer direkt ve dolaylı konular bir bütünsellik dâhilinde ele
alınmaya çalışılmış, EVÇAD derneğinin misyonu da dikkate alınarak toplumsal cinsiyet
bakışı söz konusu çalışmanın her aşamasına yansıtılmıştır.
Gerçekleştirilen araştırma çalışması, söz konusu araştırma alanında ilk kapsamlı
çalışmalardan olup bu her iki il için de referans niteliğini taşımaktadır.
Araştırma çalışması özellikle benzer sosyal ve ekonomik yapıya sahip alanlar içinde genel
geçer özellikler taşıdığını düşünmekteyiz.
Yine gerçekleştirilen araştırma sonucunda özellikle Diyarbakır ve Şanlıurfa illerindeki durum
tespiti ve analizleri ile birlikte aslında projenin genel hedeflerinden olan ev eksenli çalışan
7
kadınların emeğinin görünür kılınmasına ve sosyal haklarının geliştirilmesine katkı
sunulmuştur.
1.2 ARAŞTIRMA ALANI
Araştırma alanı olarak projede de öngörüldüğü gibi Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinde
gerçekleştirilmiştir.
Her ilde ev eksenli çalışan 100 kadına anket uygulanmıştır. Anket yapılan ilde ev eksenli
çalışma açısından ön plana çıkan çalışma ise; anket uygulanan ev eksenli çalışanların
seçiminde farklı üretim alanlarında faaliyet göstermeleri dikkate alınarak seçim yapılmıştır.
Potansiyel olarak bu kriterler dikkate alınarak her il için seçilen 200 çalışandan tesadüfî
yöntemle yine her il için 100 kişi seçilerek toplamda 200 anket uygulaması
gerçekleştirilmiştir.
1.3 ARAŞTIRMA YÖNTEMİ
Bu araştırma çalışması projede planlandığı gibi anket çalışması olarak gerçekleştirilmiştir.
Anket, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde farklı üretim alanlarının olduğu birbirine yakın aynı
zamanda çok farklı kültürel yapıları da içeren Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinde
gerçekleştirilmiştir.
Hazırlanan anket soru formlarının sahada sorunsuz olarak uygulanabilmesi için anketörlere
uygulamalı eğitim verilmiştir. Aynı zamanda örnek uygulama gerçekleştirilerek anket
formları nihai hale getirilmiştir.
Anketler, anket uygulanan hanelere yapılan ziyaretlerle gerçekleştirilmiştir. Anketörlerin
tamamı kadınlardan oluşturulmuştur. Anketlerde iletişim sorunlarının yaşanmaması için
Kürtçe ve Arapça bilen anketörler ile çalışılmış olup ev eksenli çalışanlar ile dil kaynaklı
sorunların yaşanması önlenmiştir.
Anket uygulanan ev eksenli çalışanların seçimi ise bu alanda çalışan ilgili kuruluşların (STK,
yerel yönetimler, işverenler) görüşü alınarak seçim yapılmıştır. Anket uygulanan ev eksenli
çalışanların seçiminde bir diğer unsur ise farklı konularda faaliyet göstermeleridir. Böylece
farklı üretim konularındaki sorunların öğrenilmesi olanağı da sağlanmıştır.
Anket uygulanan Diyarbakır ve Şanlıurfa illerindeki farklı konularda faaliyet gösteren ev
eksenli çalışan kişilerden her il için ortalama olarak 200 kadın seçilmiş ve anket uygulaması
sırasında ise bu 200 kişi arasından tesadüfî yöntemle anket uygulanan 100 kişinin seçimi
yapılmıştır.
EVÇAD’ın temel faaliyet alanının ev eksenli çalışanlar olması nedeni ve daha öncede bu
kesim ile olan ilişkilerden dolayı anket uygulanacak kişilerin seçimi ve anket uygulamasını
oldukça kolaylaştırmıştır.
Gerçekleştirilen anketlerin analiz çalışmasında SPSS yöntemi kullanılmıştır. Anketler ile elde
edilen verilerin elektronik ortama geçirilmesi ve yapılacak analizlere uygun hale
dönüştürülmesi için kod yöntemli bir veri tabanı hazırlanmış ve anket sonuçları SPSS
programına girilmiştir. Bu yöntem ile elde edilen sonuçlar raporlandırılmıştır.
M.Tahir DADAK
NOVA DANIŞMANLIK
8
2 EV EKSENLİ ÇALIŞMALARA GENEL BAKIŞ
Günümüzde çalışma koşulları sadece işverenlerin işyerinde (mekânında) veya dışarıda
herhangi bir yerde çalışma şeklinin dışında çeşitli faktörlerinde etkisi ile ev içinde veya bu iş
için bir araya gelen kişilerin oluşturdukları mekânlarda gerçekleştirildiği durumlarda
mevcuttur.
Ev eksenli olarak tanımlayacağımız çalışmalara genellikle küresel temelde değişen ekonomik
düzenin yanı sıra ülkesel düzeylerde ekonomik yapı, şirketler arası rekabetin artması ve
üretim maliyetlerinin düşürülmesi amaçlı olarak yaygınlaşması sonucu bu çalışma şekli hayat
bulmakta ve özellikle kimi ülkelerde giderek ön plana çıkmakta ve yaygınlaşmaktadır.
Ekonomi de yaşanan krizler, formel sektörde iş bulmanın güçlüğü, hizmet sektörünün
gelişmesi, özellikle bazı iş kollarında üretimin esnekleşmesi de ev eksenli çalışmaların hayat
bulması diğer önemli etkenler arasında yer almaktadır.
9
Yukarıda sayılan önemli nedenlerle birlikte kişiye bağlı özel nedenler ile sosyal ve geleneksel
değerlerle alakalı olarak ev eksenli çalışmayı gönüllü veya zorunlu nedenlerle yapmak
zorunda kalan büyük bir kesim bulunmaktadır. Genel olarak belirttiğimiz nedenlerle ilişkili
olarak en önemli realite ise ev eksenli a çalışma alanında çalışan kesimlerin en yoksul
kesimler olduğu ve bu alanda çalışanların ise büyük çoğunluğunu kadınların oluşturduğudur.
Tekstil atölyesinde üretilen bir tekstil ürününün temizlik ve kontrolünün yapılması, bir
makinenin bazı parçalarının el ile yapılması zorunluluğu, restoran- pastane gibi yemek ile
ilgili işletme boyutunda üretim yapan yerlerde bazı zaman alıcı ve/veya fazlaca el emeği
isteyen ürünlerin kendi işletmelerinde yapma güçlüğü ev eksenli çalışmaları işveren açısından
zorunlu kılan nedenlerin başında gelmektedir. Ev eksenli çalışmalar kapsamında yapılan işler
sadece bunlarla sınırlı olmayıp otomotiv sektörü de dâhil olmak üzere kimi zaman yüksek
teknolojik ürünlerin de bazı bileşenleri bu kapsamda üretilebilmektedir.
İşveren açısından yapılan üretimlerde kalitenin sağlanması kaygısı yanında, üretim
maliyetlerin düşürülmesi ev eksenli üretimlerin yaptırılmasında en önemli faktörlerin başında
gelmektedir.
Ev eksenli çalışmaların hayat bulmasındaki en önemli nedenlerden bir tanesi ise seri
üretimlerin veya işletme boyutundaki kimi üretimlerin detay, el işi-emeği gerektiren
konularda yeterli kalite veya gıda ürünlerinde istenilen lezzetin sağlanamaması ile ilgilidir.
2.1 Tanımlar
Ev eksenli çalışma, farkı ülkelerde farklı şekillerde tanımlanma ve tanımın kimleri kapsadığı
konusunda tartışmalar mevcuttur. Tanımlamaların farklı olmasına rağmen ILO’nun “ev-
eksenli çalışma” konusunda yapmış olduğu tanım, genel kabul görmektedir.
ILO’nun 1996 tarihli ve 177 sayılı “Evde Çalışma Sözleşmesi”nin 1. maddesinde, “ev-eksenli
çalışma” yı aşağıdaki şekilde tanımlanmaktadır:
“'Evde çalışma” terimi, evde çalışan olarak anılacak olan bir kimse tarafından,
(i) Kendi evinde veya işverenin işyeri hariç kendi seçtiği bir başka mekânda;
(ii) Ödeme karşılığında yapılan, söz konusu kişinin ulusal yasalar, yönetmelikler ve
mahkeme kararları uyarınca bağımsız işçi sayılmasını gerektirecek ölçüde özerkliğe ve
ekonomik bağımsızlığa sahip olmaması kaydıyla;
(iii) Teçhizatı, malzemeyi ve kullanılan diğer girdileri kimin sağladığı önemli olmaksızın,
işveren tarafından belirlenen bir ürün veya hizmetle sonuçlanan iş anlamına gelmektedir. ”
olarak tanımlamaktadır.
ILO’nun tanımını daha kısa olarak “bir işveren veya aracı için işçinin seçtiği bir yerde,
genellikle işçinin kendi evinde, işveren veya aracının denetimi olmaksızın, bir sözleşme
gereğince bir malın üretilmesi veya hizmetin sağlanmasıdır (Yavuz, 1995).
Kısaca eve iş verme sistemi, piyasada üretilen mal veya hizmetlerin ev içinde üretilmesi olan
evde çalışma, esnek çalışma biçimlerinin en eskilerindendir. Evde çalışma modelinde zaman
10
esas alınmamakta, genellikle parça başı çalışılmakta, kimi zaman ise çalışanların kendi
hesabına çalıştığı işler olmaktadır.
Evde çalışmanın ülkemizdeki geçmişi eski olup bölgelere göre farklılıklar göstermekte ancak
daha çok dokuma, hazır giyim, paketleme sanayinde oldukça yaygındır. Evde çalışma
modelinin en büyük sıkıntısı daha çok kayıt dışı yapılan bir çalışma şekli olmasıdır. Ücretler
oldukça düşük ve herhangi bir sosyal yardım ya da sosyal güvence söz konusu değildir;
istihdam güvencesi de yoktur. Bu çalışma tipi kötü şartlarda çalışmanın yapılması ve ucuz
emek sömürüsüne yol açması gibi nedenlerden dolayı eleştirilmektedir (Yavuz, 1995).
Evde çalışma modeli işgücü piyasasında daha çok kadınlar tarafından gerçekleştiren bir
istihdam biçimidir. Ev eksenli çalışma kategorisindeki çalışanlar gerek Türkiye’de gerekse bu
sektörün yaygın olduğu diğer ülkelerde bu işi yapanların büyük bir bölümü kadınlardan
oluşmaktadır. Kadınların bu alanda çalışma oranları gelişmiş ülkelerde dâhil olmak üzere
birçok ülkede % 90’ların üzerinde seyretmektedir. Almanya, Yunanistan, İrlanda, İtalya ve
Hollanda’da ev eksenli çalışan işçilerin yüzde 95’i kadındır. Japonya’da bu oran yüzde 93.5,
Cezayir’de yüzde 97’dir. Türkiye’de ücretli olarak ev eksenli çalışanların yüzde 92’si, yevmi
yeli olarak ev eksenli çalışanların ise yüzde 95’i kadındır.
2.2 Tarihçe
Sanayi kapitalizminin ortaya çıkışıyla birlikte (9.yüzyıl-İngiltere) ilk başlarda tamamen küçük
ölçekli olarak başlayan işler (ev sanayi, atölye ) zaman içerisinde çok sayıda işçinin bir arada
çalıştığı fabrikalar gelişmeye başladı. Fabrikalarda işçilerin bir araya gelmesi ile birlikte
sömürü düzenin hâkim olduğu ve işçi haklarının yok denecek düzeylerde olduğu dönemlerde
işçiler biraya gelerek haklarını elde etmek amacıyla sendikalaşmaya başlamışlardır.
Sendikaların gelişmesiyle birlikte işçilerin haklarını kazanımları da giderek artmaya başladı.
İşverenler için istenmeyen bir durum olan sendikalaşmanın etkisinin azaltılması ve daha az
maliyetli alternatif üretim yolları arayışına girmeye başladılar. Süreç içerisinde geliştirilen
alternatif üretim yöntemlerinden bir tanesi de ev eksenli çalışmalar olmuştur. Özellikle 21.
Yüzyıl başlarında geliştirilen bu sistem daha çok fabrika, atölye gibi birçok çalışanın bir arada
olduğu üretim ortamının dışında çalışanların genellikle kendi evlerinde gerçekleştirdikleri
“ev-eksenli çalışma” dediğimiz çalışma biçimidir. Üretime ilişkin çeşitli aşamaların
bölümlenerek veya farklı işlerin farklı kişi-gruplar ile üretiminin çalışanların mekânlarında
gerçekleştirilmesidir. Bu çalışma biçiminde işler fabrika veya atölyelerden direkt olarak
işveren veya aracılar tarafından evlere dağıtılıp bu işler yapıldıktan sonra tekrar fabrika veya
atölyelerden nihai süreçten geçirildikten sonra son ürün haline getirilmesinden oluşmaktadır.
Yapılan işler oldukça geniş bir ürün yelpazesinden oluşmakta olup, işlerin özelliğine göre
değişmekle birlikte genellikle üretilen ürünün belli bölümlerinin yapılması veya montajından
ibarettir.
2.3 Ev Eksenli Çalışmalar Ülkemizde İse;
Türkiye’de ev-eksenli çalışma:1980’lerde başlayan dönüşüm ve dışa açılma süreci ile
hızlanmaya başlamıştır. 1980 sonrasında ihracata yönelik büyüme stratejisinin en önemli
sonuçlarından biri, ev-eksenli çalışmanın yaygınlaşmasıdır. Uluslararası piyasalarda rekabetin
11
artması ile birlikte ve özellikle bu yıllarda ülkemizin daha çok rekabet etme arayışlarının bir
önemli sonucu da ev-eksenli çalışmaların hızlı bir şekilde yaygınlaşmasını sağlamıştır.
Ucuz emek arayışları ve sosyo-kültürel faktörlerin de etkisi ile kadın emeğinin daha ucuz
olması, çoğunlukla diğer ülkelerde de olduğu gibi ülkemizde de çoğunlukla kadınların bu işte
yer almasına neden olmuştur. Yine bu süreç içerisinde gelir dağılımı farklılığının artmasına
bağlı olarak özellikle yoksul mahallelerde bu iş giderek yaygınlaşmaya başlamıştır.
Dünyanın birçok gelişmekte olan ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de ev-eksenli çalışma
çoğunlukla kadınlar tarafından yapılmaktadır. Ev-eksenli çalışma, enformel sektörde
kadınların başvurduğu en önemli çalışma biçimi olarak karşımıza çıkmakta ve özellikle
kentsel alanda kadınların bu tarz çalışmasının giderek arttığı çeşitli araştırmalar tarafından
vurgulanmaktadır. (Lordoğlu, 1990; Çınar, 1994; White, 1994; Hattatoğlu, 2000; Atasü-
Topçuoğlu, 2010; Dedeoğlu, 2012; Durusoy Öztepe, 2013).
Düşük eğitimli ve düşük vasıflı kadınlar için ev-eksenli üretim, erişilebilir gelir yaratma
imkânlarının başında gelmektedir. Ev-eksenli çalışan kadınlar üzerine yapılan çeşitli
araştırmalar kadınların bu tür işleri yapmasının arkasında yatan temel nedenin, kadınların ev
dışında çalışması önündeki engeller olduğunu saptamaktadır. Bu engellerden arz yönlü olanlar:
kadının yerini evi olarak gören ataerkil bakış açısı, küçük çocuk sahibi kadınlar için çocuk
bakım hizmetlerinin yetersizliği, kadınların eğitim ve vasıf düzeylerinin düşüklüğü olarak
sayılabilir.
Talep boyutunda ise ihracata yönelik sanayileşme sürecinin yeterli düzeyde işgücü talebi
yaratmaması ve kadın işgücüne talebin düşük kalması belirtilebilir (Toksöz, 2012; İlkkaracan,
2012). Öte yandan kadının ev-eksenli üretimi ile ilişkilendirildiğinde Türkiye’nin ihracata
yönelik imalat sanayi üretiminin ağırlıklı olarak emek-yoğun ürünlerin düşük maliyetle
üretimine dayanması, özellikle hazır giyim sanayisinde ev-eksenli üretimi kentin yoksul
kesimlerinde yaşayan kadınlar için önemli gelir kazanma imkânı haline getirmiştir.
2013 yılı itibariyle Türkiye genelinde 548 bin 646 kişi evden çalışmakta olup, bunun 517
bin138’i (yüzde 94) kadındır. Evde çalışarak tekstil ve giyim ürünleri imalatında bulunan
kadınların oranı tüm evde çalışan kadınların yüzde 34.2’sidir. Bu işkolunda faaliyette bulunan
kadınların toplam kadın istihdamındaki payı yüzde 2.3’tür. Aşağıdaki tabloda da verildiği gibi
Türkiye’de ev-eksenli çalışan kadınların en fazla çalıştıkları 5 sektör sıralanmıştır.
Tablo- 1. Evde Çalışan Kadınların En Yüksek Oranda Çalıştıkları Beş Sektörde Çalışan
Kadın Sayısı (2013)
Sektör Ev-Eksenli Çalışan
Kadın Sayısı
Ev içi çalışan personelin işverenleri olarak hane
halklarının faaliyetleri
153 595
Tekstil Ürünleri İmalatı 140 882
Binalar ile ilgili hizmetler ve çevre düzenlemesi
faaliyetleri
71 533
Giyim Eşyaları İmalatı 36 087
12
Perakende ticaret (Motorlu kara taşıtları ve motosikletler
hariç)
34 047
Bu veriler TÜİK’in Hane halkı İşgücü Anketlerinden alınsa da, bu tür işleri yapan kadınların
önemli bir kısmının istatistiklere ev kadını olarak kaydedilmesinden ötürü ev-eksenli çalışan
kadınların gerçek sayısının çok daha yüksek olduğu sonucuna varmak yanlış olmayacaktır
(Dedeoğlu, 2012).
Yukarıdaki rakamlar da dikkate alınarak geçmişte üzerinde fazlaca durulmayan ve dikkate
alınmayan ev eksenli çalışmalar ülkemizde giderek daha çok konuşulmaya başlanmış ve bu
alana ilişkin sorunların üzerinde tartışılmaya ve dikkate alınmaya başlanılmıştır. Bu alanda
gerçekleştirilen toplantılar, konuya ilişkin organizasyonların aktiviteleri sonrasında ilgili
kamu kurumları da konuya ilişkin yasal düzenleme çalışmalarını yapmaya başlamışlardır. Bu
alanda çalışan kamu kurumları olarak destekleyici, yasal düzenlemeleri yapan kurumlar ve
kadınlara ilişkin çalışmalar yapan bir dizi kamu kurumu mevcut olup bunların başlıcaları;
İŞKUR, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme
ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) ve Kadının Statüsü Genel Müdürlüğüdür
(KSGM). Ayrıca söz konusu alanı desteklemeye yönelik başta Avrupa Birliği programları
olmak üzere özellikle kadınlar ve hak konusunda çalışan bir dizi kuruluş ve sendikalarda bu
alandaki çalışmaları çeşitli boyutlarıyla desteklemeye çalışmaktadırlar.
Bu gelişmelerin temel nedenleri arasında ise ev eksenli çalışmaların gerek ülkemizde gerekse
dünyanın birçok yerinde bu çalışma biçiminin giderek yaygınlaşmasından ve bu alanda
çalışan kadınların yaşadıkları sorunların giderek artmasından kaynaklanmaktadır. Yine ev
eksenli çalışanların genel olarak çalışan kesimler içinde en yoksul kesimden oluşmaları ve
modern olarak tanımlanan bu çağın gerekliliği ile örtüşmeyen koşullarda çalışmaları konuya
ilgiyi arttırmaktadır. Yine çalışanların en yoksul olarak tabir edilen kesimlerden oluşması,
yasal haklardan yoksun olarak çalışmaları bir diğer nedendir. Bununla direkt bağlantılı olarak
eğitim olanağı sınırlı, göç eden kesimlerden oluşmaları bir diğer faktördür.
2.4 Yasal Durum
İşçi, işveren ve devlet temsilcilerinden oluşan üçlü yapıya sahip bir Birleşmiş Milletlere bağlı
bir kuruluş olan Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) çalışanların hakları ile ilgili evrensel
düzenlemeler yaparak bu uygulamalara rehberlik etmektedir. ILO, aynı zamanda ülkelerin
konuya ilişkin uygulamaları ve gelişmeleri de izlemekle yükümlüdür.
Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından 20.06.1996 tarihinde kabul edilmiş olan 177
sayılı“Evde Çalışma Sözleşmesi”, ev-eksenli çalışmanın dünyada referans olarak kabul edilen
sözleşmesidir. 177 sayılı “Evde Çalışma Sözleşmesi”, ve 184 sayılı “Tavsiye Kararı” bu
alandaki en önemli hakları içermektedir. Bu sözleşme, ev-eksenli çalışanları da diğer işçiler
gibi sayarak bu türde çalışanların haklarını koruyup, güvence altına almaktadır.
177 sayılı Uluslararası Çalışma Sözleşmesine göre;
13
-Evden çalışanların diğer çalışanlarla eşit muamele görmesi, eşit ücretten, sosyal güvenlikten,
iş sağlığı ve güvenliğinden yararlanması, bazı riskli maddelerin kullanılmasının önlenmesi
(m.4) öngörmektedir.
Bu sözleşme aynı zamanda çalışanların ve çalıştıranların kayıt altına alınması (m.6,7); iş
denetiminin yapılabilmesi için gereken önlemlerin alınması (m.8); ücretli izinlerden, resmi
tatil haklarından, ücretli hastalık izninden yararlanabilmesinin de (m.24) sağlanmasını
hükümlerini içermektedir.
Özellikle sözleşmenin “Eşit Muamele İlkesi” özellikle devletlerin, evde çalışanların diğer
işçilerle eşit muamele görmesini, teşvik etmesini sağlamaya yöneliktir. Bu kapsamda; ev-
eksenli çalışanların istediği çalışan örgüte üye olmak, bunların çalışmalarına katılmak ve
isterlerse kendilerinin de örgüt kurabileceği anlamına gelmektedir.
Yine ev-eksenli çalışanların faaliyet ve istihdamda ayrımcılığa karşı korunmasını, iş sağlığı ve
güvenliği, ödemeler, sosyal güvenlik gibi konularda korunmasını hedeflemektedir. Ayrıca ev-
eksenli çalışanların mesleki konularda yetkinleşmeleri için olanaklara erişim, çalışmaya
başlamada asgari yaş olması ve analıkta koruma gibi hakları da içermektedir.
ILO’nun bu sözleşmesini henüz ülkemiz onaylamamış olup EVÇAD Derneği tarafından 2011
yılında İş mevzuatının, ev-eksenli çalışmanın tüm biçimlerini kapsayacak şekilde, ev-eksenli
çalışanların işçilik haklarından yararlanmasını sağlamak ve Türkiye’nin de bu sözleşmeye
taraf olması için imza kampanya çalışması başlatmıştır.
3 EV EKSENLİ ÇALIŞAN KADINLARDA GENEL DURUM ANALİZİ (SAHA
ARAŞTIRMASI ÇALIŞMASI )
EVÇAD tarafından gerçekleştirilmekte olan “Ev Eksenli Çalışan Kadınların Sosyal
Haklarının Geliştirilmesi Projesi” kapsamında Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinde ev-eksenli
çalışan kadınlara yönelik olarak saha araştırma çalışması gerçekleştirilmiştir. Bu saha
araştırma çalışması dâhilinde Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinin her birinde 100 kadın olmak
üzere toplamda 200 kadın ile bir anket çalışması gerçekleştirilmiştir.
Gerçekleştirilen anket çalışmasından sonra bu anketler analiz edilerek elde edilen sonuçlar
raporlandırılmıştır. Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinde yapılan bu anket çalışmasının ev-eksenli
çalışan kadınların özellikle farklı konularda iş yapan kadınlar olmasına farklı kategori olarak
tanımlanabilecek iş konularında faaliyet göstermelerine özen gösterilmiştir. Bu yaklaşımın
amacı, ev-eksenli çalışan kadınların farklı iş konularında farklı durumların ve sorunların
olabileceğini göstermektedir.
Anket çalışmalarından sonra yapılan analizler, ilgili tablo ve grafiklere yansıtılarak çok yakın
iki il olan Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinde benzer durumlarla karşılaşıldığı gibi oldukça farklı
sorun alanları ve beklentilerle de karşılaşılmıştır.
Yapılan anket çalışmalarıyla eş zamanlı olarak anketörler tarafından ankete dâhil edilen
kadınların yaşamlarına ilişkin gözlemsel verilerde elde edilmiştir. Elde edilen veriler söz
konusu kesimin en yoksul olarak tabir edilen kesimden oluştuğu, bu ailelerin büyük
14
çoğunluğunun köylerinden, ilk yerleşkelerinden ekonomik veya zorunlu göç nedeniyle
ayrılmak zorunda kaldıkları sonucu da ortaya çıkmıştır.
Anket yapılan mahallelerin, kentin en yoksul mahalleleri olduğu ve konutların yapı olarak
oldukça kötü durumda olup yoksulluğu tüm özellikleri ile yansıttığını da söylemek
mümkündür.
Yine yoksullukla genel geçer bağlantısı olan bir durum yani anket uygulanan kesimlerin
eğitim durumlarının da genellikle nispeten düşük olduğu sonuçlarına varılmıştır.
Gerçekleştirilen anket çalışmasından elde edilen sonuçları aşağıdaki gibi dört ana bölüm
altında sınıflandırmak mümkündür.
I-Kişisel bilgiler (Ev eksenli çalışanın bilgileri dışında, hane halkı bilgilerini de içerecek
şekilde)
II-Ev-eksenli çalışma durumu (Yapılan işler, çalışma koşulları, yapılan işler, işlerdeki temel
sorun alanları, girdi temini, ürün değerlendirme),
III-Üretilen ürünler ve ürünlerin pazarlanması(Üretilen ürünlerin pazarlanması yöntemi,
buna ilişkin sorun alanları, eğilimler)
IV-Ev-eksenli çalışmaları, çalışan üzerindeki etkileri (kişisel, sosyal, ekonomik),
V-Çalışanların, ev-eksenli çalışmaya ilişkin beklenti ve eğilimleri (yasal düzenlemeler,
haklar, işin devam ettirilmesi, geliştirilmesi) konularına ağırlık verilmiştir.
3.1 EV-EKSENLİ ÇALIŞAN KADINLARA İLİŞKİN KİŞİSEL BİLGİLER
Ev-eksenli çalışan kadınlara yönelik gerçekleştirilen bu araştırma çalışmasında, çalışan
kadınların kişisel durumlarına ilişkin bilgilerin yanı sıra hane ve yaşadığı koşullara ilişkin
bilgilerin alınması ihtiyacından yola çıkılarak, araştırma çalışmamızın başlangıç noktasını bu
bölüm oluşturmuştur.
3.1.1 Hane Nüfusu Büyüklüğü
Ankete dâhil edilen kadınların hanelerinde yaşayan birey sayılarına bakıldığında büyük
çoğunluğun 3-5 arası bireye sahip oldukları görülmektedir.
Diyarbakır ilinde, hanelerde yaşayan kişi sayısı 2 ve altı olan nüfus sayısı ile 7 ve üzeri nüfus
sayısı oldukça sınırlı sayıdadır. Şanlıurfa ilinde ise 6 ve üzeri nüfus sayısının oldukça az
olduğunu söylemek mümkündür (Tablo-2).
Tablo- 2. Anket Yapılan Kadınların Hane Nüfusu Büyüklükleri
Hanede Yaşayan
Kişi Sayısı
Diyarbakır Şanlıurfa
Hane sayısı % Hane sayısı %
1 kişi 0 0 3 3,0
2 Kişi 6 5,9 20 20,0
15
3 kişi 18 17,8 22 22,0
4 Kişi 29 28,7 23 23,0
5 kişi 22 21,8 22 22,0
6 kişi 16 15,8 7 7,0
7 kişi 2 2,0 3 3,0
8 kişi 7 8.0 0 0
TOPLAM 100 100
3.1.2 Yaş Durumu
Çalışma alanı olan her iki ilde de ev eksenli çalışanların yaşlarına ilişkin durum öğrenilmeye
çalışılmıştır. Bu kapsamda Diyarbakır ilindeki yaş grupları irdelendiğinde çalışan kadınların
22 yaş ile 32-40 yaş aralıklarında yoğunlaştığı saptanmıştır.
Şanlıurfa ilinde ise daha çok 34,35 yaş ile 37 ve 39 yaş gruplarında bir yoğunlaşmadan
bahsetmek mümkündür.
Diyarbakır ili Şanlıurfa ili karşılaştırıldığında, Şanlıurfa ilinde daha yetişkin yaş gruplarının
ev eksenli çalışmalarda yer aldığını görmekteyiz. Diyarbakır ilinde 18 yaş ve altı çalışan
kadın sayısı oldukça düşük olup (3 kişi), Şanlıurfa ilinde ise bu oran daha yüksektir (15 kişi).
Yine gerek Diyarbakır ilinde gerekse Şanlıurfa ilinde 50 yaş üstü çalışan kadın sayısı % 5’in
altındadır.
3.1.3 Medeni Durum
Ev eksenli çalışmalarda yer alan kadınların medeni durumları irdelendiğinde, hem Diyarbakır
ilinde hem de Şanlıurfa ilinde daha çok evli kadınların bu alanda çalıştıklarını görmekteyiz.
Diyarbakır ilinde evli olarak bu alanda çalışan kadınların oranı % 81.2, Şanlıurfa ilinde ise bu
oran 67.7’dir. Bu alanda dul kadınların çalışma oranı ise Diyarbakır ilinde % 7.9, Şanlıurfa
ilinde ise % 4’tür (Grafik-1).
Kadınların evlendikten sonra kendilerine yüklenilen gerek aile içi sorumlulukları, gerekse
yoksulluğun evlileri daha zorunlu bir şekilde bu yöntemle çalışmaya, yani ev içinde
çalışmalarını zorunlu kılmaktadır.
Evli kadınların daha çok bu alanda çalışmalarının bir diğer nedeni ise aile içindeki
sorumluluklarından kaynaklı olduğunu söylemek mümkündür. Sosyal yapının da belirleyici
olduğu bu çalışma alanında, kadınların dışarı çıkmadan küçük bir gelir karşılığında bu işe razı
olmasının diğer önemli etkenleri arasındadır.
Ayrıca yoksulluğun yanı sıra geleneksel yapının da bu tür bir çalışma seçiminde oldukça etkili
bir faktör olduğunu söylemek mümkündür.
Grafik-1. Ev Eksenli Çalışan Kadınlarda Medeni Durumu
16
3.1.4 Eğitim Durumu
Ev eksenli çalışanların genel olarak eğitim durumlarına baktığımızda, eğitim durumlarının
ülke ortalamaların oldukça altında olduğunu söylemek mümkündür.
Örneğin; ülkemiz genelinde okuma-yazma bilmeyen kadın oranı % 9.4 iken (erkeklerde bu
oran % 1.9) araştırmanın yapıldığı gruplarda okuma yazma bilmeyen kadın oranı ise
Diyarbakır ilinde % 31.7, Şanlıurfa ilinde ise bu oran daha da yükselerek % 42.4 gibi
ortalamaların oldukça üstünde bir orana karşılık gelmektedir (Grafik-2).
Türkiye genelinde yüksekokul veya fakültelerden mezun olan kadın oranı % 10.7 iken ev
eksenli çalışan kadınlardan bu oran Diyarbakır ilinde % 3, Şanlıurfa ilinde bu kategoride ev-
eksenli çalışan hiçbir kadın mevcut değildir.
Ev-eksenli çalışanlar grubunda çalışan kadınların daha çok emek sarf etmelerine rağmen
güvenceli işlerden çoğu kez daha az kazandıklarını söylemek mümkündür. Hiçbir eğitime
sahip olmayan kadınlar birinci derecede ev eksenli çalışmalarda yer almaktadırlar. İkincil
olarak ise sadece okur-yazar kadınlar yüksek bir oranda bu işi yapmakta olup okur-yazar olan
kadınlarda Diyarbakır ilinde % 37.6, Şanlıurfa ilinde ise bu oran % 21.2’dir.
Eğitim durumuna ilişkin tablo irdelendiğinde genellikle en düşük eğitim seviyesindeki
kadınların bu iş yaptıklarını söylemek mümkündür.
Eğitim düzeyinin düşük olmasını, ev-eksenli çalışmalarda bulunan kesimin daha güvencesiz,
daha az geliri olan işlere razı olmak zorunda olduklarını görmekteyiz. Bunun sonucu ise çoğu
kez söz konusu bu kesimin yoksullukla özdeşleşen bir kitleden oluşmasıdır.
Grafik-2. Ev Eksenli Çalışanlarda Eğitim Durumu
17
3.1.5 Ev-Eksenli Çalışanlarda Konut Büyüklüğü
Ev eksenli işlerin büyük bir bölümü çalışanlar tarafından kendi evlerinin bir bölümünde
(çoğunlukla oda veya salon) gerçekleştirilmektedir. Araştırma yaptığımız Diyarbakır ilinde bu
işi kendi evlerinde gerçekleştirenlerin oranı % 89.1, Şanlıurfa ilinde ise bu oran % 53.5
oranındadır.
Dolayısıyla ev-eksenli çalışanların konut büyüklükleri, oda sayıları da büyük önem
taşımaktadır. Özellikle işin evlerde yapıldığı durumlarda ve özellikle fiziki anlamda çok yer
tutan işlerde konutun büyüklüğü önem taşımaktadır.
Bu nedenle hane nüfusu sayısı da dikkate alındığında araştırma yapılan hanelerde 4-6 arası
nüfusa sahip olanların oranı Diyarbakır ilinde % 66.3 Şanlıurfa ilinde ise bu oran % 57’dir.
Diyarbakır ilinde % 45.5’lik kesimin evi 2 oda bir salondan, Şanlıurfa ilinde aynı
büyüklükteki evler için bu oran % 20’ye düşmektedir. Şanlıurfa ilinde sadece 2 odası olan
evler % 41 oranındadır. Sadece 1 oda 1 salona sahip olanların oranı ise Diyarbakır ilinde %
8.9, Şanlıurfa ilinde ise bu oran % 14’tür. Diyarbakır ilinde 3 oda 1 salona sahip olanların
oranı ise % 22.8, Şanlıurfa ilinde ise bu oran % 12’dir (Grafik-3).
Grafik- 3. Ev-Eksenli Çalışanlarda Konut Büyüklüğü Durumu
18
Genel olarak ev eksenli çalışanların konutlarının fiziki büyüklüğüne bakıldığında ve yapılan
işler dikkate alındığında nispeten küçük evlere sahiptirler. Özellikle fiziki anlamda yer
gereksinimi olan işlerde hem üretim hem de üretilen ürünlerin stoklanması veya fason
üretimlerde ürünlerin işveren tarafından zamanında alınmaması durumunda konut büyüklüğü,
yapılan işle de bağlantılı olarak yaşam alanını sınırlaması açısından sorun olabilmektedir.
3.2 EV-EKSENLİ ÇALIŞMALAR VE BUNA İLİŞKİN KOŞULLAR
Bu bölümde daha ev-eksenli çalışmalar kapsamında hangi işlerin yapıldığı, işlerin çalışma
koşulları ve işlerdeki temel sorun alanları üzerinde durulmuştur. Yine bu bölümde her türlü
üretim girdilerinin temin edilmesi biçimleri ile üretilen ürünlerin ne şekilde değerlendirildiği
konularda öğrenilmeye çalışılmıştır.
3.2.1 Çalışma Durumu
Bu bölümde, çalışanların daha önce ev-eksenli çalışmaya katılım durumlarıyla birlikte aynı
zamanda sürekli çalışma durumları, çalışan işlerdeki sosyal güvence durumları ile mevcut
durumda sigortalılık durumları da değerlendirilmiştir.
Araştırma alanı olan her iki ilde daha önce de bu grupların % 98 gibi yüksek bir oranda ev
eksenli çalışma konusunda faaliyet gösterdikleri görülmektedir. Yine her iki ilde de daha önce
ücretli-maaşlı bir işte çalışma durumunun % 1, hiç çalışmama oranının ise % 1 gibi oldukça
düşük oranlarda olduğu görülmektedir.
Ev eksenli çalışmalara ne zaman başladıklarına ilişkin duruma baktığımızda ise Diyarbakır
ilinde 2010 yılında bu çalışmalara katılım oranının yükseldiği ve oranın 2012 yılında en
yüksek seviyeye çıktığını görmekteyiz. 2012 yılından sonra ise ev-eksenli çalışmalara kısmen
giderek azaldığını söylemek mümkündür.
Şanlıurfa ilinde ise ev-eksenli çalışmalara katılım konusunda 1990 yılında bir artış görüldüğü,
2000 yılında ise en yüksek düzeye çıktığını görmekteyiz. 2012 yılından itibaren ise bu işi
yapan kişilerin oranında azalma olmasına rağmen yine de aynı seviyede bir istikrar halinde
devam ettirdikleri görülmektedir.
19
Anket çalışması kapsamında ev eksenli çalışanların söz konusu faaliyetlerine ara verip
vermedikleri durumu da yapılan bu işlerin çalışanlar açısından sürekliliği de irdelenmiştir.
Ev-eksenli çalışanların, Diyarbakır ilinde % 74.3, Şanlıurfa ilinde ise % 87 oranında bu işe
başladıklarından beri hiç ara vermediklerini belirtmektedirler (Grafik- 4).
Grafik- 4. Ev Eksenli Çalışan Kadınların Çalışmaya İlişkin Devamlılık Durumu
Ev eksenli çalışanların bu alandaki çalışma durumlarını irdelediğimizde bazı hızlı iniş
çıkışların olmasına rağmen genellikle bu işi yapanların büyük bir çoğunluğunun bu çalışmayı
belli bir süreklilik halinde yürüttüklerini söylemek mümkündür.
Ancak iş yapılan alanlarda özellikle dışarıya yapılan fason veya sipariş usulü çalışmalarda iş
alma veya kazanç durumuna göre bu alanda çalışmaya katılımın etkilendiğini görmek
mümkündür. Yine çalışmaya katılım düzeyini etkileyen önemli faktörlerden bir tanesi de
genel olarak ülkenin ekonomik durumunun ev-eksenli çalışmalara etkisidir. Ekonomik kriz
dönemlerinde veya ailenin diğer fertlerinin iş bulamadığı diğer bir deyişle yoksulluğun
düzeyinin derinleştiği zamanlarda kazancı düşük olan bu alanda çalışmaya daha çok razı
olabildikleri görülmektedir.
Daha önce çalışılan işlerde sosyal güvence durumu irdelendiğinde ise ev-eksenli çalışanların
büyük bir kesimin herhangi bir sosyal güvence kapsamında çalışmadığı görülmektedir.
Sigortalı işte çalışma durumu hem Diyarbakır ilinde (% 7.9) hem de Şanlıurfa ilinde (%
9.1) % 10’un altında rakamlarda seyretmektedir (Grafik-5).
Grafik- 5. Ev Seksenli Çalışanların Geçmişte Sigortalı İşte Çalışma Durumları
20
Ev-eksenli çalışmalarda, çalışma durumuna ilişkin veriler değerlendirildiğinde, ev eksenli
çalışanların büyük çoğunluğunun sosyal güvenceli bir işe ulaşma olanaklarının oldukça düşük
olduğunu görmekteyiz. Bu göstergenin, dolayısıyla bu alanda çalışan kesimin ev-eksenli işleri
yapmaya mecbur kaldıkları gibi bir sonucu da çıkarmak mümkündür.
Ev-eksenli çalışanların, mevcut durumda sigortalılık durumları irdelendiğinde ise Diyarbakır
ilinde her hangi bir sigortası olmayan ev eksenli çalışan kadın oranı % 98, Şanlıurfa ilinde ise
bu % 90 gibi oldukça yüksek bir orandadır.
3.2.2 Ev Eksenli Çalışmaların Gerçekleştirilme Yöntemi
Ev-eksenli çalışmalar genel olarak kendi hesabına, fason ve sipariş usulü olmak üzere 3 farklı
şekilde gerçekleştirilmektedir.
Bu kapsamda “Kendi Hesabına” çalışanların toplam araştırma çalışması yapılan çalışanların
içindeki oranı Şanlıurfa ilinde % 62, Diyarbakır ilinde ise bu oran % 47.5 oranına karşılık
gelmektedir (Grafik-6).
Gerek Diyarbakır, gerekse Şanlıurfa ilinde ev-eksenli çalışmalar kapsamında kendi hesabına
çalışma en çok tercih edilen çalışma yöntemidir.
Grafik-6. Kendi Hesabına Çalışanlar
21
“Sipariş usulü” ile ev-eksenli çalışmaları gerçekleştirenlerin oranı ise Diyarbakır ilinde %
36.6, Şanlıurfa ilinde ise bu oran % 14’tür (Grafik-7).
Diyarbakır ilinde sipariş usulü ile çalışma ikincil derecede tercih edilen çalışma biçimidir.
Grafik- 7. Sipariş Usulü Çalışanlar
“Fason usulü” çalışanlar ise Diyarbakır ilinde % 19.8, Şanlıurfa ilinde ise % 22 oranındadır
(Grafik-8).
Şanlıurfa ilinde sipariş usulü ile çalışanların oranı Diyarbakır iline göre daha yüksek olup bu
ilde ikincil olarak tercih edilen çalışma biçimidir.
Grafik- 8. Fason Usulü Çalışanlar
22
Ev eksenli çalışmaların durumunu genel olarak irdelendiğimizde pratikte yaşanan
durumlardan da kaynaklı olarak kendi hesabına çalışma şeklinin daha çok tercih edildiğini
görmekteyiz. Bu yöntemin tercih edilmesinin her şeye rağmen daha rahat olduğunu ve bu
şekilde çalışmanın diğer çalışmalara karşılık başta pazarlama problemi olmak üzere bazı
zorlukları içermesine rağmen kazancının daha yüksek olması ve daha özgür bir çalışma
biçimini içermesi nedeni ile tercih edilmektedir.
Kendi hesabına çalışmanın tercih edilmesinin bir diğer nedeni ise araştırma çalışması yapılan
her iki ilde de sanayinin az gelişmiş olması ve bununla bağlantılı olarak fason olarak
yaptırılacak ev-eksenli işlerin potansiyelinin düşük olduğunu da söylemek mümkündür.
Fason çalışma yönteminde ev eksenli çalışanlar açısından sadece üretim boyutuyla
ilgilendikleri için bu işin olması durumunda daha çok tercih edilen bir yöntem olabilmektedir.
Ancak çalışma alanı olan her iki ilde de sanayinin görece gelişmemiş olması, dolayısıyla
bununla bağlantılı evde yapılabilecek işleri de sınırlamaktadır.
Sipariş usulü çalışmada da çalışan açısından sadece üretim boyutuyla ilgilenilmekte ancak
siparişlerin düzenli olmaması bu yöntemin tercih edilmesini azaltan bir faktördür. Yine sipariş
usulü çalışmanın yaygınlık düzeyi genellikle belli çalışma konuları ile sınırlı kalmakta
dolayısıyla potansiyelin düşük olması nedeniyle bu alanda ancak küçük bir kesim
çalışabilmektedir.
Diyarbakır ilinde hem kendi hesabına hem de sipariş usulü üretimi bir arada yapan küçük bir
oranda ev-eksenli çalışanında mevcut olduğunu söylemek mümkündür.
*Ev eksenli çalışmalarda, çalışma yönteminin tercihinde gelir düzeyi, işlerin süreklilik
durumu, çalışma süresi, kadının aile içindeki yükümlülükleri, ürün pazarlama faktörü ve söz
konusu çalışmalara ayırabildikleri zaman da etkili olabilmektedir. Yine hane içindeki bu işte
çalışabilecek kişi sayısı da ev eksenli çalışma yönteminin seçiminde etkili olan bir diğer
önemli faktörler arsındadır.
23
3.2.3 İş/Üretim Alanları
Ev eksenli çalışanların yaptıkları işin büyük bir bölümünü kendi evlerinde gerçekleştirdiği
görülmektedir. Diyarbakır ilinde bu işi kendi evlerinde gerçekleştirenlerin oranı % 89.1
Şanlıurfa ilinde ise bu oran % 53.5’dir.
Şanlıurfa ilinde bu oranın daha düşük olarak görülmesinin nedeni, gerçekleştirilen işlerin
özellikleri ile ilgilidir.
Gerçekleştirilen araştırma çalışmasında yanıtların detayları irdelendiğinde ise kimi işlerin evin
avlusunda, damında, bahçesinde yapılan işler ev dışında yapılan iş olarak algılanmakta ve
anketlerde bu işler ev dışında yapılan işler olarak yanıtlanmıştır.
Şanlıurfa ilinde sadece % 10’luk bir kesim, yaptıkları işleri işverenin sağladığı bir mekânda
yaptıklarını belirtmektedirler.
Diyarbakır ilinde ise araştırma yapılan çalışanlarda işverenini sağladığı herhangi bir mekânda
üretim gerçekleştiren herhangi bir çalışan mevcut değildir. Diyarbakır ilinde sadece % 4’lük
bir çalışan kadın, Diyarbakır Büyükşehir belediyesinin yaptığı tandır evlerinde ekmek üretip
satmaktadırlar (Grafik-9).
Her iki ilde de ev-eksenli çalışma kapsamında aynı işi yapan kadınların bir araya gelip ortak
bir mekânda üretim yapma durumu mevcut değildir.
Grafik-9) İş/Üretim Alanları
3.2.4 Ev Eksenli Çalışanlarda Günlük Ortalama Çalışma Saatleri
Ev eksenli çalışanların, çalıştıkları iş için harcadıkları zaman dikkate alındığında Diyarbakır
ilinde çalışanların önemli bir kesimi 4-6 saatlik bir süreyi bu iş için zaman ayırmaktadırlar.
Diyarbakır ilinde çalışanların % 69.3’ü, Şanlıurfa ilinde ise % 24’ü 4-6 saat arasındaki
zamanlarını bu iş için harcamaktadırlar.
24
Şanlıurfa ilinde bu iş için ayrılan zaman Diyarbakır iline göre daha fazla olup % 40’lık gibi
bir kesim günün 7-10 saatini ev eksenli çalışmaya ayırmaktadırlar. Diyarbakır ilinde 7-10 saat
arası çalışanların oranı ise % 6.9’dur. Yine Diyarbakır ilinde 15 saat ve üzerinde bu iş için
zaman ayıranların oranı % 3 iken bu rakam Şanlıurfa ilinde % 19’a yükselmektedir
(Grafik-10).
Araştırma yapılan kadınlarda, Diyarbakır ili ile Şanlıurfa illeri karşılaştırıldığında Diyarbakır
ilinde ev-eksenli çalışmaya ayrılan zamanın daha az olduğunu söylemek mümkündür.
Grafik-10. Ev-Eksenli Çalışanlarda Günlük Ortalama Çalışma Saatleri Durumu
3.2.5 Ev-Eksenli Çalışan Kadınların Aylık Ortalama Çalıştıkları Gün sayısı
Ev –eksenli çalışan kadınlar çalışmalarını, günlük ortalama ne kadar saat çalıştıkları yanında
aylık ortalama ne kadar çalıştıkları, bu işe ne kadar zaman ayırdıkları, yıllık yaklaşık
zanlarının ne kadarını bu işe ayırdıkları gibi önemli verilerin öğrenilmesi açısından büyük
önem taşımaktadır.
Diyarbakır ilinde ayda ortalama olarak 6-10 gün arasında bu işi yapanların oranı % 56.4 ‘tür.
Şanlıurfa ilinde ise ev eksenli çalışmalar için ayrılan gün sayısı Diyarbakır iline göre daha
fazla olup % 71 oranında bir kesim bu işi 26 gün ve üzeri bir sürede yapmaktadırlar.
Diyarbakır ilinde ise bu işi 26 gün ve üzeri yapan kadın sayısı ise sadece % 10.9 oranındadır
(Grafik-11).
25
Grafik- 11. Ev Eksenli Çalışanlarda Aylık Ortalama Çalışılan Gün Sayısı Durumu
Çalışılan saat ve gün sayısını etkileyen faktörler arasında üretilen ürünlerin pazarlanması ve
üretim çeşidi de yer almaktadır.
**Çalışma saatleri ve aylık çalışılan gün sayısı dikkate alındığında Şanlıurfa ilinde ev eksenli
çalışmalar için ayrılan zaman Diyarbakır iline göre çok daha fazla olduğu görülmektedir.
Yukarıdaki verilerden yola çıkarak Şanlıurfa ilinde ev eksenli çalışmanın bu alanda çalışan
kadınların birincil gelir kaynakları arasında daha büyük öneme sahip olduğunu söylemek
mümkündür. Yine yukarıdaki verilerden Şanlıurfa ilindeki kadınların bu işe daha fazla
ihtiyaçları olduğu ve gelirin en az olduğu bu alanda daha uzun süre çalışmaları nedeniyle bu
ilde daha derin bir yoksulluktan bahsetmek mümkündür.
3.3 EV-EKSENLİ ÇALIŞMALARDA ÜRETİLEN ÜRÜNLER VE ÜRÜNLERİN
PAZARLANMASI
Ev-eksenli çalışan kadınların neler ürettiği, hangi üretim alanlarına yoğunlaştığı ve üretilen
ürünlerin ne şekilde değerlendirildiği önemlidir. Bu bölümde, üretime ilişkin girdilerin temini
yanında, üretim araçları, pazarlama ve buna ilişkin yaşanan sorunlarda ele alınmıştır.
3.3.1 Ev-Eksenli Çalışmalarda Üretilen Ürünler
Araştırma çalışması kapsamında, ev eksenli çalışmalar kapsamında kadınların ürettiği
ürünlerin neler olduğu ve yoğunlaşan sektörler de öğrenilmeye çalışılmıştır. Üretilen ürünlerin
çeşitleri, çalışmanın genel olarak durumunun irdelenmesi açısından da önem taşımaktadır. Bu
soru kapsamında çalışanların önem derecesine göre ürettikleri en önemli 3 ürün sorulmuştur.
Üretilen ürünlerin durumu irdelendiğinde farklı konularda çeşitli ürünlerin üretildiğini görmek
mümkündür. Özellikle Diyarbakır ilinde oldukça zengin bir üretim çeşitliliğinden bahsetmek
mümkündür. Üretilen ürün çeşitlerinin daha çok el sanatları ve gıda ürünleri konusunda bir
yoğunlaşma olduğunu görmek mümkündür. Ön plana çıkan işler ise; % 8.9 ile iğne oyası, %
5.9 yazma, % 5.9 terzilik, % 5.9 içli köfte en fazla üretilen ürünler olarak görülmektedir.
Diyarbakır ilinde yaklaşık olarak 50 farklı üretim çeşidinden bahsetmek mümkündür.
26
Şanlıurfa ilinde ise genel olarak % 36 ile biber temizleme, % 24 ev biberi imalatı, % 12 ile
biber salçası imalatı ile ön plana çıkmaktadır. Bu ilde üretilen ürün çeşitliliği daha az olup
özellikle çeşitli el işlerine ilişkin üretimler de mevcuttur.
Bu soru kapsamında 2. ve 3. Derecede önemli olan işlerde sorulmuştur.
Diyarbakır ilinde % 43’lük kesim, Şanlıurfa ilinde ise % 32 ‘lik bir kesim 2. derecede
yaptıkları işin ne olduğuna ilişkin sorunun yanıtını boş bırakmışlardır.
3. derede yapılan işler ne olduğu sorulduğunda ise soruya boş bırakanların oranı % 73.3
Şanlıurfa ilinde ise bu oran 80’e çıkmaktadır.
Yani bu kesim sadece tek iş yaptıkları ve bunun dışında başka çeşit iş yapanların oranlarının
oldukça düşük olduğunu söylemek mümkündür. Çalışanlar açısından tek işe yönelmenin
avantajları olduğu gibi bazı dezavantajları da mevcuttur. Tek işe yoğunlaşmak, yapılan işte
yetkinleşmek, iyi bir kalite sağlamak anlamında olumludur.
Ancak kimi zaman belli üretimlerde pazarlama olanağının zayıflamasına bağlı olarak
üretimde de sıkıntılar yaşanabilmekte veya üretilen ürünlerin ederinin düşmesine neden
olabilmektedir.
3.3.2 Müşteri Tercihlerine İlişkin Durum
Müşterilerin tercih durumuna baktığımızda, ev eksenli çalışanları tercihte iki tercihin ön plana
çıktığından söz etmek mümkündür.
Bunlardan birincisi, yapılan işin daha hesaplı başka bir deyişle daha ucuz olmasıdır. Bir diğeri
ise üretilen ürünlerin daha kaliteli olması beklentisidir. Daha ucuz üretim nedeni ile tercih
edildiğini belirtenler Diyarbakır ilinde % 45.5, Şanlıurfa ilinde ise % 45’tir.
Yaptıkları işin daha kaliteli olması nedeni ile tercih edildiklerini belirtenlerin oranı ise
Diyarbakır ilinde % 37.6, Şanlıurfa ilinde ise bu oran % 40’tır (Grafik-12).
Grafik-12. Müşterilerin Tercihleri Durumu
Günümüz tüketici eğilimleri kapsamında fabrikasyon üretimleri çeşitli nedenler ile tercih
etmeyenlerin oranı giderek artmaktadır.
27
Araştırma alanında tekstil için fason üretim dışında tüketiciler tarafından özellikle el yapımı
olan ürünlere olan talep giderek artmaktadır. Ekonomik durumu iyi olan ve el yapımı
üretimleri tercih etmeleri veya destek amaçlı kadınların ürettikleri üreten ürünleri tercih eden
bir tüketici grubu da mevcuttur.
Fason üretimlerde, tercih nedeni fabrika veya atölye için yaptırılan işlerin ev eksenli çalışanlar
tarafından daha düşük maliyetle üretilmesi birincil derecede tercih nedenidir.
Genellikle fabrikalar veya atölyeler tarafından ev eksenli çalışanlara yaptırılan işler,
fabrikalarda veya atölyelerde üretilmesi güç olan işlerden oluşmaktadır. Bu işlerin hem daha
geniş bir mekân gerektirmesi hem de daha maliyetli olması nedeni ile söz konusu işlerin
evlerde çalışanlarca üretilmesi daha uygun görülmektedir.
Genel olarak ev eksenli çalışmalar konusunda üretilen ürünlerin tercih edilme nedenlerinden
bir diğer önemli faktör ise yapılan işin el emeği gerektirmesidir.
3.3.3 Yapılan İşlere İlişkin Makine-Ekipman Temin Etme Durumu
Gerçekleştirilen üretimlerde makine-ekipmanlara ilişkin üretim araçlarının temin edilmesi
durumu, üretimde özellikle kendi hesabına çalışma durumu dışındaki çalışmalar açısından
bağımlılık veya destek ilişkisinin öğrenilmesi açısından önem taşımaktadır.
Söz konusu durum irdelendiğinde, üretim araçları kapsamındaki makine-ekipmanların büyük
bir bölümünün ev eksenli çalışanlar tarafından temin edildiği görülmektedir. Diyarbakır ilinde
üretime ilişkin araç-gereçleri kendileri temin edenlerin oranı % 65.3, Şanlıurfa ilinde ise bu
oran % 59’dur.
Üretim araç-gereçlerinin temin durumu, genellikle yapılan işin yöntemi ile de direkt ilgilidir.
Kendi hesabına çalışanlar, üretim ile ilgili araç-gereçleri de kendileri temin etmektedirler.
Fason üretimlerde ise genellikle üretimle ilgili araç-gereçler işveren tarafından temin
edilmektedir. Sipariş usulü çalışmalarda ise hem işveren hem de çalışanlar tarafından araç-
gereçler sağlanabilmektedir.
İş yapılan konularda aracıların olması durumunda ise araç-gereçler genellikle çalışanlar
tarafından sağlanmaktadır. Üretim ile ilgili araç-gereçlerin genellikle çalışanlar tarafından
temin edilmesinin bir diğer nedeni ise yapılan işlerin komplike ve pahalı olmayan araç-
gereçlerden ibaret olması nedeni ile çalışanlar tarafından da kolaylıkla temin edilebilir
olmasıdır.
3.3.4 Yapılan İşlere İlişkin Hammadde Temin Etme Durumu
Ev eksenli çalışanlarda hammaddenin kimler tarafından sağlandığına baktığımızda ise bunun
hammaddeyi ya çalışan veya bağımlı çalışma durumunda işveren tarafından temin edildiği
durumlar mevcuttur. Diyarbakır ilinde hammaddeyi kendileri temin edenlerin oranı % 67.3,
Şanlıurfa ilinde ise bu oran % 57’dir.
Bağımlı çalışma durumunda (özellikle sipariş usulü çalışmada) hammaddenin işveren
tarafından sağlandığı görülmektedir.
28
Sipariş usulü çalışmada, işverenler genellikle hammaddeyi kendileri temin etmeyi tercih
etmeyi tercih etmektedirler. Bunun temel nedeni ise sağladıkları hammadde ile üründe
istedikleri standardı ve kaliteyi sağlamalarıdır. Bunun bir diğer nedeni ise çalışanlar açısından
kolaylık sağlamaları ve bağımlı amaçlı bir iş ilişkisi kurmaktır.
Yine yapılan işlerin özelliklerine bakıldığında ev eksenli çalışmaların büyük bir bölümü
yüksek maliyette hammadde gerektirmeyen işler olması nedeni ile çalışanlar tarafından çoğu
kez kolaylıkla temin edilebilmektedir.
Ancak üretilen ürünlerin zamanında satılamaması gibi durumlarda, çalışanların hammaddeyi
temin etmede zorlandıkları görülmekte ve kimi zaman bu nedenle üretime ara vermek
zorunda kaldıkları görülmektedir.
Kimi çalışanların ise en yoksul olarak tabir edebileceğimiz kategoride olmaları nedeniyle
maliyeti düşük olsa dahi hammadde temininde güçlük çektikleri görülmektedir.
3.3.5 Çalışılan İşlerde Rekabet Durumu
Ev eksenli çalışmalarda rekabet durumu irdelendiğinde Diyarbakır ve Şanlıurfa illeri arasında
büyük farklılıklar olduğu görülmektedir.
Diyarbakır ilinde rekabetin mevcut olmadığını söyleyenlerin oranı % 91.1, Şanlıurfa ilinde
ise % 61 oranında kalmaktadır (Grafik-13). Bu farklılığın nedenlerine baktığımız zaman
Diyarbakır ilinde ev eksenli çalışmalar için gerek günlük, gerekse aylık olarak harcanan
zamanın daha az olması önemli bir etkendir. Dolayısıyla üretilen ürünlerde daha sınırlı olup
bu ürünlerin pazarlanması daha kolay olabilmektedir. Üretimin dolayısıyla arzın daha az
olması rekabeti de azaltan önemli bir faktördür. Rekabetin Diyarbakır ilinde daha az
olmasındaki diğer bir etken ise bu ilde ürün çeşitliliğinin daha fazla olması, dolayısıyla
piyasaya farklı, çeşitli ürünlerin sunulmasıdır.
Grafik-13. Ev Eksenli Çalışanlarda Rekabet Durumu
Ev-eksenli çalışmalarda, Şanlıurfa ilinde rekabetin daha çok fiyat konusunda yoğunlaştığını
söylemek mümkündür. Rekabet konusuna baktığımızda Diyarbakır ilinde hem fiyat
konusunda (% 91.1), hem ürün kalitesi (% 93.1) ve hem de ürünlerin zamanında teslimi
29
konusunda (% 86.1) önemli sayılabilecek bir rekabet olmadığını belirtenlerin oranı oldukça
yüksektir.
Yine Şanlıurfa ilinde üretim miktarının daha yüksek olması ve ürün deseni çeşitliliğinin daha
az olması nedeni ile rekabet kısmen daha fazladır. Şanlıurfa ilinde fiyat konusunda rekabet
olduğunu belirtenlerin oranı % 39’dur. Ürün kalitesi açısından ise rekabet olduğunu
belirtenlerin oranı ise sadece % 10’dur.
3.3.6 Üretilen/Yapılan İşlerin Değerlendirilmesi (Pazarlanması) Durumu
Tüm üretimlerde olduğu gibi işin en zor kısmını, üretilen ürünlerin pazarlanması durumu
oluşturmaktadır. Ev eksenli çalışmalarda üretilen ürünlerin pazarlanması durumu en önemli
konular arasında yer almaktadır.
Sipariş usulü veya fason çalışmada pazarlama konusu sorun olmazken, özellikle kendi
hesabına çalışanlarda bu üretilen ürünlerin pazarlanması konusu zaman zaman önemli bir
sorun olarak ön plana çıkmaktadır.
Diyarbakır ilinde çalışanların ürettikleri ürünleri direkt olarak müşterilere pazarlayanların
oranı % 71.3 bu oran Şanlıurfa ilinde ise % 53’tür. Bunun dışında fason üretim yapılan yerlere
ürettikleri ürünü teslim edenlerin oranı Diyarbakır ilinde % 20.8, Şanlıurfa ilinde ise % 25
oranındadır (Tablo-3).
Bazı çalışanlar, ürettikleri ürünleri birden fazla yöntem ile pazarlayabilmektedirler. Bunun
dışında ürettikleri ürünleri farklı bir şekilde değerlendirenlerde mevcuttur. Örneğin eve gelen
müşterilere, aracı ile satış yapanlar gibi yöntemlerle satış yapanlar mevcuttur.
Tablo-3. Ev Eksenli Çalışanlarda Ürünlerin Değerlendirilmesi/Pazarlanması Durumu
Pazarlama Durumu Diyarbakır (%) Şanlıurfa (%)
1 Direkt müşterilere pazarlama 71,3 53,0
2 Satış yapan yerlerde pazarlama 4,0 5,0
3 Emanet (konsinye) usulü satış 6,9 4,0
4 Fason üretim yapılan yere 20,8 25,0
5 Diğer 5,0 13,0
3.3.7 Üretilen Ürünlerin Değerlendirilmesi /Pazarlanması Aşamasında Yaşanan
Sorunlar
Birçok üretim alanında olduğu gibi ev eksenli çalışmalarda da özellikle kendi hesabına
çalışanlar, ürettikleri ürünleri değerlendirme konusunda sorunlar yaşanmaktadır.
Araştırma kapsamında üretilen ürünlerin değerlendirilmesi sırasında karşılaşılan sorunların
neler olduğu da öğrenilmeye çalışılmıştır. Sorunun önemi dikkate alınarak sırasıyla en önemli
üç soruna odaklanılacak şekilde durum irdelenmiştir.
Ev-eksenli çalışmalar kapsamında üretilen ürünlerin üretim aşaması başlı başına ciddi emek
ve bir dizi güçlükleri taşımaktadır. Fason üretim veya sipariş usulü üretim yapanlar bu
30
ürünlerin pazarlanması konusunda önemli sayılabilecek sorunlar yaşamamaktadırlar. Çünkü
üretilen ürünlerin alıcısı hazırdır. Bu kişilerde pazarlama anlamında sorunlar yaşamamalarına
rağmen başka konularda bir dizi problem yaşandığı çalışanlarca ifade edilmektedir.
***Ev-eksenli çalışmalarda çoğunlukla üretilen ürünlerin harcanan emek karşılığında
ederine değerlendirilmemesi ortak problem olarak ön plana çıkmaktadır.
Ürünlerin pazarlanması/değerlendirilmesi aşamasında üretilen ürünlerin ederinin çok düşük
olması, en önemli sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Üretilen ürünlerinin harcanan emeğe
karşılık daha düşük olarak değerlendirildiğini düşünenlerin oranı, Diyarbakır ilinde % 61,
Şanlıurfa ilinde ise bu oran daha yüksek olup % 73.7’dir.
İkincil önemli sorun ise Diyarbakır ilinde % 16, Şanlıurfa ilinde % 22.2 olmak üzere
pazarlama problemi olarak dile getirilmektedir.
Diyarbakır iline özgü olarak üretilen ürünlere verilen siparişleri karşılayamama problemi
yaşayan % 10’luk bir kesim bulunduğu ifade edilmektedir (Grafik-14).
Grafik- 14. Üretilen ürünlerin değerlendirilmesi aşamasında birincil derecede yaşanan
sorunlar
Bu soruya “ikincil derecede yaşadığınız en önemli sorun nedir” diye sorulduğunda ise
Şanlıurfa ilinde üretilen ürünlerin çok ucuza değerlendirildiğini belirtenlerin oranı % 41.2,
Diyarbakır ilinde ise bu oran % 25.3’tür.
Fason veya sipariş usulü üretim yönteminin ağırlıklı olduğu üretimlerde ise sipariş veren
firmanın zamanında ödeme yapmaması ise diğer önemli bir problem olarak ortaya
çıkmaktadır. Bu sorun Şanlıurfa ilinde % 35.3 gibi yüksek bir oranda karşımıza çıkmaktadır.
31
Diyarbakır ilinde ise kendi hesabına üretim daha yoğunluklu olduğu için daha çok pazarlama
problemi ortaya çıkmaktadır. Diyarbakır ilinde ikincil derecede pazarlamayı bir sorun olarak
belirtenlerin oranı % 31.3’dür. Yine Diyarbakır iline özgü ön plana çıkan bir diğer problem
ise % 24.1 ile üretilen ürünlere olan talebin karşılanamaması durumudur.
Üçüncül derecede yaşana sorunlar ise kişisel duruma göre farklı sorun alanlarını içermekte
olup sorunlar çeşitlenmektedir.
Buradan genel olarak şu sonuca ulaşmak mümkündür. Kendi hesabına çalışanların yoğunluklu
olduğu gruplar, pazarlama problemini daha fazla yaşamaktadır. Ancak kendi hesabına
çalışanlarda, ürettikleri ürünlerden elde ettikleri gelir, sipariş usulü veya fason üretim
yöntemiyle çalışanlara göre genellikle daha iyi bir gelir elde edebildiklerini söylemek
mümkündür.
Fason veya sipariş usulü ile çalışanlarda ise sorun pazarlamadan ziyade daha uzun zaman
işgücü ve daha az gelir elde edilmesi olarak özetlenmektedir.
3.4 EV-EKSENLİ ÇALIŞMALARIN, KADINLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Ev-eksenli çalışmalar kapsamında yapılan işler değerlendirildiğinde, bu işlerin çalışan
kadınlar açısından gerek kişisel anlamda gerekse sosyal ve ekonomik anlamda bir dizi etkileri
olmaktadır. Yaşanan sorunlar çoğu zaman olumsuz olsa dahi kimi durumlarda kadınların
statüsüne ve aile içindeki konumlarına olumlu etkilerde bulunmaktadır.
Yine kadınların ekonomik anlamda aileyi geçindirmesi veya aile gelirine yaptıkları bu işlerle
katkı sunmaları ekonomik anlamda sağladıkları olumlu etkilerin başında gelmektedir.
Ancak yapılan işlerin önemli bir kısmı ise harcanan emeğin yoğunluğu ve bundan kaynaklı
yaşanan sağlık sorunları da yaygındır.
3.4.1 Ev Eksenli Çalışmaların Çalışanlar Açısından Sağladığı Katkılar
Ev-eksenli çalışmalar, her ne kadar birçok çalışan tarafından ekonomik zorunluluk nedeniyle
yapılmış olsa bile bu işlerin kadınlara sağladıkları katkılar da detaylı olarak öğrenilmeye
çalışılmıştır. Bu kapsamda yaptıkları işin önem sırasına göre kendilerine sağladığı en önemli
üç katkı öğrenilmeye çalışılmıştır.
Bu çalışmaların birincil derecede kişisel olarak kadın çalışanlar açısından ekonomik
özgürlüklerini kazanmaları ve üretkenlik içinde olmaları durumu önemli bir kazanç olarak ön
plana çıkmaktadır. Diyarbakır ilinde yaptıkları işten dolayı ekonomik özgürlüklerini
kazandıklarını ifade edenlerin oranı % 38.6, Şanlıurfa ilinde ise bu oran % 21.1’dir. Yaptıkları
işten dolayı kendilerine üretken olarak görenlerin oranı ise Diyarbakır ilinde % 23.8, Şanlıurfa
ilinde ise % 43.2’dir.
Diyarbakır ilinde yapılan işten dolayı ailenin refahının arttığını belirtenlerin oranı ise %
21.8’dir (Grafik-15).
32
Grafik-15. Ev Eksenli Çalışmaların Çalışanlara Sağladığı En Önemli Katkılar
Yapılan işin ikincil derecede kadınlara sağladığı katkı durumu irdelendiğinde ise özgüven
gelişiminin ön plana çıktığı (Diyarbakır % 32.7, Şanlıurfa % 35.9)görülmektedir.
Üçüncü derecede ise çalışanlara sağlanan katkı olarak daha önce kadınlar tarafından yapılan
işlerin ailenin diğer bireyleri tarafından da paylaşılması, çalışanların aile ve toplum içindeki
statülerinin iyileşmesi gibi konular ağırlık kazanmaktadır.
Araştırma yapılan alanın sosyal ve kültürel durumu, geleneksel yapısı dikkate alındığında
kadınların hane dışında aktif olarak iş hayatına katılmaları, bir dizi zorluğu içermektedir. Ev-
eksenli çalışan kadınlar yatıkları işler ile kendi mekânlarında çalışarak gelir kazanma olanağı
kazanmaktadırlar.
Sosyo-kültürel çeşitli nedenlerden dolayı kadınların dışarıda çalışmasına pek olanak
sağlamayan bir diğer konu ise kadınlara ev içinde yüklenen sorumluluklardan kaynaklıdır. Bu
durum sosyo-kültürel açıdan da olağan karşılanma olup söz konusu durum dikkate alındığında
kadınların yoğunluklu olarak bu alanı aynı zamanda ekonomik özgürlüklerini kazanma ve
ekonomik aktivitelere katılma fırsatı olarak ta görmektedirler.
3.4.2 Ev Eksenli Çalışmadan Elde Edilen Gelir Durumu
Ev-eksenli çalışmalarda, çalışan kadınlar gerek gün içinde çalışan saat olarak, gerekse ay
içinde bu iş için harcanan ortalama zaman olarak farklılık göstermektedir. Gerçekleştirilen
çalışmalar ve üretilen ürünler için harcanan zamana bağlı olarak söz konusu işten elde edilen
gelirde de farklılıklar mevcuttur. Ancak genel olarak bu işlerden elde edilen gelirler ile
yapılan işlere ilişkin harcanan emek dikkate alındığında elde edilen gelirin oldukça gelirin
düşük olduğu görülmektedir.
Diyarbakır ilinde yapılan işlerden ayda 150,00 TL kazananların oranı % 21, 200,00 TL
kazananların oranı % 19, 250,00 ve 300,00 TL kazananların oranı % 13’tür.
Şanlıurfa ilinde ise ayda 200,00 TL kazananların oranı % 20.6, 150,00 TL kazananların
oranı % 16.5, 100,00 TL kazananların oranı ise % 13.4’tür. Yine bu ilde 500,00 TL
33
kazananların oranı sadece % 1 iken bu değerin üzerinde gelir sağlayan olmadığı
belirtilmektedir.
Diyarbakır ilinde ise 500,00-900,00 TL arasında bu işlerden kazanç sağlayanların oranı %
5’tir (Grafik-16).
Grafik-16. Ev Eksenli Çalışmalardan Aylık Ortalama Elde Edilen Gelir
Diyarbakır ve Şanlıurfa illeri karşılaştırıldığında Diyarbakır ilinde genel olarak işe harcanan
zaman hem saat hem de gün olarak daha az olmasına rağmen çalışılan işten elde edilen gelir
oranlarının daha yüksek olduğu görülmektedir.
3.4.3 Ev Eksenli Çalışmalar Dışında Hanenin Diğer Gelirleri
Araştırma alanı olan iki ilde yoksulluk durumu karşılaştırılması yapıldığında Şanlıurfa ilinin,
Diyarbakır ilinden daha yoksul olan kesimlerinin daha fazla olduğu gibi bir sonuca
ulaşılmaktadır. Şanlıurfa ilinde ev eksenli çalışma dışında gerçekleştirilen çalışmalar dışında
gelirlerinin olmadığını beyan edenlerin oranı % 75’lik geniş bir kitleyi kapsamaktadır.
Diyarbakır ilinde ise bu oran % 18.8’dir.
Diyarbakır ilinde ev eksenli çalışmalar dışında 100-500 TL arasında gelirleri olanların
oranı % 30’dur. 600 -1.000 TL arasında gelirleri olanların oranı ise % 44’tür.
Şanlıurfa ilinde ise ev eksenli çalışmalar dışında 100-500 arasında gelirleri olanların oranı %
10, 600-1.000 TL arasında gelirleri olanların oranı ise % 12’dir.
Her iki ilde de 1.000,00 TL üzeri ev eksenli çalışma dışında geliri olanların oranı oldukça
düşüktür. Diyarbakır ilinde 1.100-1.500 TL arasında diğer gelirleri olanların oranı % 5,
Şanlıurfa ilinde ise bu oran % 2’dir (Grafik-17).
34
Grafik-17. Ev Eksenli Çalışmalar Dışında Hanenin Diğer Gelirleri (,00-TL)
Araştırma kapsamında yer alan ev-eksenli çalışan kadınların, hane büyüklüklerinin büyük
çoğunluğunun ortalama olarak 4-5 kişilik bireylerine sahip olmaları, hem ev eksenli
çalışmalardan elde ettikleri gelir hem de bunun dışındaki elde ettikleri gelir toplamları
irdelendiğinde ancak asgari yaşam koşullarında ihtiyaçlarını karşılayabildikleri görülmektedir.
Ev eksenli çalışmalarda yer alan kadınların ve bununla bağlantılı olarak hanelerin ekonomik
açıdan toplumun en yoksul kesimlerini oluşturdukları gerçekleştirdiğimiz araştırma
kapsamında da bariz bir şekilde ortaya çıkmaktadır.
Özellikle Şanlıurfa ilinde bu alanda çalışan kadınların ev eksenli çalışma dışında başka
gelirlerinin olmaması söz konusu alanda çalışan kadınların daha derin bir yoksulluk
yaşadıklarını belirtmek mümkündür.
3.4.4 Ev Eksenli Çalışmalardan Elde Edilen Gelirin Değerlendirilmesi Durumu
Ev-eksenli işlerde çalışan kadınların bu işlerden elde ettikleri gelirler ve genel olarak hane
gelirlerine baktığımızda söz konusu kesimin en yoksul kategoride yer alan kişiler oldukları
görülmektedir. Yine bu işler için harcanan emeğin yoğunluğu ve elde edilen gelirlerin düşük
olması nedeniyle kazanılan paranın değeri ve önemi daha da artmaktadır.
Hane durumuyla bağlantılı olarak bu işlerden elde edilen gelirin büyük bir kısmı yine hanenin
acil ihtiyaçları için kullanılma durumu ön plana çıkmaktadır.
Örneğin; Şanlıurfa ilinde ev eksenli çalışmalardan elde edilen gelirin % 72’si kazandıkları
gelirin tamamını ailenin temel ihtiyaçları için kullandıklarını belirtmektedirler. Diyarbakır
ilinde ise bu oran % 33’tür.
Diyarbakır ilinde bu işten elde ettikleri geliri kendi özel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra
ailenin ihtiyaçlarına harcayanların oranı ise % 56’dır. Bu oran Şanlıurfa ilinde % 19’a
düşmektedir.
35
Ev eksenli çalışmalardan elde edilen geliri sadece kendi kişisel gelirleri için harcayanların
oranı ise Diyarbakır ilinde % 7, Şanlıurfa ilinde ise % 1’dir (Grafik-18).
Diyarbakır ilinde bu oranın daha düşük olmasının nedeni ise Şanlıurfa ili ile
karşılaştırıldığında bu alanda çalışan hanelere göre gelirlerinin daha yüksek olmasından
kaynaklanmaktadır. Yine Diyarbakır ilinde ev eksenli çalışmalar dışında elde edilen gelirin
Şanlıurfa iline göre daha yüksek olması da bununla bağlantılı bir diğer etkendir.
Grafik-18. Ev Eksenli Çalışmalardan Elde Edilen Gelirin Kullanılma Durumu
Genel olarak hanenin gelir durumu ile bağlantılı olarak ev eksenli çalışmalardan elde edilen
gelirin öncelikli olarak hanenin acil ihtiyaçları için kullanıldığını ve ancak kendi özel
harcamalarını yapma olanağına sahip olan çalışanlarda bu amaç için bir harcamanın söz
konusu olabildiğini söylemek mümkündür.
3.4.5 Ev Eksenli Çalışmaların Yarattığı Sağlık Sorunları
Ev-eksenli çalışmaların, çalışan kadınlar açısından yarattığı en önemli sorunlardan bir tanesi
de sağlık problemleridir. Araştırma yapılan alanda ev eksenli çalışmaların güçlüğü ve yapılan
işlerin sağlık açısından yarattığı sorunlar farklılıklar göstermektedir.
Diyarbakır ilinde sırt-bel ağrıları yapılan işlerden kaynaklı en önemli görülen sorun olup bu
sorunla % 56 oranında karşılaşıldığı ifade edilmektedir. Yine aynı ilde yapılan işte kaynaklı
göz problemleri ise % 34.7 oranında karşılaşılmaktadır (Grafik -19-a).
Şanlıurfa ilinde ise yapılan işlerden kaynaklı sırt-bel ağrıları problemi % 35 olup, göz
problemi yaşanma düzeyi % 35, genel sağlık problemleri ise % 21 oranında karşılaşılmaktadır.
Yapılan işlerden kaynaklı hiçbir sağlık problemi yaşamadıklarını düşünenlerin oranı düşük
olup Diyarbakır ilinde bu oran % 5.9, Şanlıurfa ilinde ise bu oran % 2’dir(Grafik-19-b).
Genel olarak ev eksenli çalışanların başta sırt-bel, göz ve genel sağlık sorunları olmak üzere
çeşitli sorunlar yaşadıkları görülmektedir. Ev eksenli çalışanlarda yaşanan sağlık problemi
36
dikkate alındığında bu kesimlerin sağlık güvencelerinin olmaması, bu alanda yaşanan
problemin büyük boyutlarda olduğunu ortaya koymaktadır.
Grafik-19-a. Diyarbakır İlinde Ev Eksenli Çalışmalardan Kaynaklı Yaşanan Sağlık
Sorunları
Grafik-19-b. Şanlıurfa İlinde Ev Eksenli Çalışmalardan Kaynaklı Yaşanan Sağlık
Sorunları
3.4.6 Ev Eksenli Çalışma Sırasına İş Kazası Geçirme Durumu
Ev-eksenli çalışmalar kapsamında yapılan işlerin her ne kadar risk oranı düşük olsa dahi bazı
iş kazalarının yaşandığı görülmektedir. Diyarbakır ilinde yapılan işlerden kaynaklı kaza
geçirenlerin oranı % 5 iken Şanlıurfa ilinde bu rakam çok daha yüksek olup % 19’lara
çıkmaktadır (Grafik-20).
Diyarbakır-Şanlıurfa illeri arasında yaşanan iş kazaları açısından büyük farklılıklar olmasının
nedeni yapılan işlerin risk düzeyleri ile alakalıdır.
37
Grafik-20. Ev Eksenli Çalışmalardan Kaynaklı Yaşanan İş Kazaları Durumu
3.4.7 Genel Olarak Evde Çalışmanın, Çalışanlar Açısından Yarattığı Sorunlar
Ev-eksenli çalışmalar yapan kadınlarda bu işi yaparken kişisel olarak karşılaştıkları sorunların
neler olduğu konusu da öğrenilmeye çalışılmıştır. Bu kapsamda çalışanların önem derecesine
göre yaşadıkları en önemli 3 sorunun ne olduğu konusuna odaklanılmıştır.
Diyarbakır ilinde çalışanların birincil derecede karşılaştıkları sorunlar; % 21.8 aşırı derecede
yorulma, % 19.8 ile Çalışanların kendine zaman ayıramaması, yine % 19.8 ile ev işlerinde
aksama yaşanması, % 14.9 ile sağlığın olumsuz olarak etkilenmesi, % 12.9 ise çocuklara
zaman ayrılamaması olarak ifade edilmektedir.
Şanlıurfa ilinde ise bu durum % 83 ile çalışanların aşırı derecede yorulmaları çalışanlar
açısından en önemli sorun olarak görülmektedir (Grafik-21).
Grafik-21. Ev Eksenli Çalışmaların Çalışanlar Üzerinde Yarattığı Birincil Derecede
Sorunlar
38
Çalışanlar açısından ev eksenli çalışmaların ikincil derecede önemli yarattığı sorunlar ise
Diyarbakır ilinde % 25.3 ile sağlığın olumsuz olarak etkilenmesi, Şanlıurfa ilinde ise aynı
konuda yaşanan sorun daha yüksek olup % 52.7 oranındadır.
Üçüncü derecede yaşanan sorunlara ilişkin verilen yanıtlarda ise Diyarbakır ilinde % 39.7 ile
çalışanların kendilerine yeterince zaman ayıramamalarıdır. Şanlıurfa ilinde ise bu oran %
35.5’tir. Şanlıurfa ilinde ayrıca ev işlerinde aksama olduğunu belirtenlerin oranı ise %
28.9’dur.
3.4.8 Genel Olarak Evde Çalışmaya İlişkin Yaşanan Sorunlar (Diğer Hane Bireyleri de
Dikkate alınarak)
Ev-eksenli çalışmalar kapsamında yapılan işlerin genel olarak yarattığı sorunlar en önemli üç
sorun şeklinde irdelenmeye çalışılmıştır.
Diyarbakır ilinde birincil derecede daha çok kişisel kaygılar ön plana çıkarken Şanlıurfa ilinde
ise daha çok yapılan işin süreçlerine ilişkin sorunlar önceliklidir.
Örneğin; Diyarbakır ilinde % 46.5 oranında sağlık/sosyal güvencenin olmayışı öncelikli sorun
iken Şanlıurfa ilinde % 68.7 ile yapılan işten elde edilen gelirin düşük olması sorunu gündeme
getirilmiştir.
Yine Diyarbakır ilinde bu kapsamda % 17.8 ile sağlık sorunları dile getirilirken, Şanlıurfa
ilinde % 8.1 ile pazar problemi olduğu belirtilmektedirler (Grafik-22).
Grafik-22-a. Genel Olarak Evde Çalışmaya İlişkin yaşanan Sorunlar
39
Grafik-22-b. Genel Olarak Evde Çalışmaya İlişkin yaşanan Sorunlar
İkincil derecede ise Şanlıurfa ilinde sağlık/sosyal güvence durumu % 52, sağlık sorunları
ise % 24 ile problem yarattığı belirtilmiştir. Diyarbakır ilinde ise ikincil derecede yaşana
sorunlar daha çok yapılan işin hane ve hane içinde yarattığı sorunlar (temizlik, aile içi
ilişkileri vs.) olarak yansımaktadır.
Üçüncül derecede sorunlar ise her iki ilde de oldukça çeşitlilik göstermekte olup yoğunluklu
yapılan işin çalışanlarda yarattığı kişisel sorunlar ile alakalıdır.
3.5 ÇALIŞANLARIN, EV-EKSENLİ ÇALIŞMAYA İLİŞKİN BEKLENTİ VE
EĞİLİMLERİ
Ev-eksenli çalışan kadınlar, bir şekilde bu çalışma biçimini yürütmekte olup, hane gelirlerinin
bir kısmı veya tamamını buradan sağlamaktadırlar.
Bir çalışma biçimi olan ev-eksenli çalışmanın, çalışan kadınlar açısından insani koşullarda
yapılması ve buna ilişkin çalışan kadınların beklentileri ve eğilimleri oldukça önemlidir. Bu
çerçevede söz konusu işin daha iyi koşullarda yapılabilmesi için beklentileri, işi geliştirme
eğilimleri ve bu işlere ilişkin yasal düzenleme talepleri de önem taşıyan konular arasında yer
almaktadır. Araştırma kapsamında yukarıda belirttiğimiz çalışan kadınların ev-eksenli
çalışmaya ilişkin beklenti ve eğilimlerde irdelenmiştir.
3.5.1 Çalışanların Ev Eksenli Çalışmayı Tercih Etme Nedenleri
Ev eksenli çalışmalarda, bu çalışma tarzını tercih etme nedeni olarak ekonomik ve sosyal
nedenler başta olmak üzere tercih nedenleri değişiklik göstermektedir. Çalışmalarda bu işi
40
tercih etme durumu irdelendiğinde ise Diyarbakır ilinde bu işi, “bildiğim için yapıyorum”
diyenlerin oranı % 37, Şanlıurfa ilinde ise bu oran % 8’dir.
Aile bütçesine katkı sunmak amacıyla bu işi yapanların oranı ise Diyarbakır ilinde % 23,
Şanlıurfa ilinde ise % 46’dır.
Başka herhangi bir iş bulamadığı için bu işi yapanların oranı ise Diyarbakır ilinde % 12
Şanlıurfa ilinde ise % 15’tir.
Ailesi dışarıda çalışmasına izin vermediği için bu çalışmalarda yer alanların oranı ise
Diyarbakır ilinde % 9, Şanlıurfa ilinde ise bu oran % 12’dir.
Bu işi severek yaptığını belirtenlerin oranı ise Diyarbakır ilinde % 11, Şanlıurfa ilinde ise
sadece % 6’dır (Grafik-23).
Yaptıkları işi severek yapanların oranı oldukça düşük olup söz konusu alanda çalışanların
büyük bir çoğunluğunun bu işi zorunlu nedenlerden kaynaklı olarak yaptıkları anlaşılmaktadır.
Grafik-23. Çalışanların Ev Eksenli Çalışmaları Tercih Etme Nedenleri
3.5.2 Ev Eksenli Çalışanların Yaptıkları İşi Geliştirmeye Yönelik Planları/Eğilimleri
Ev eksenli çalışma içinde yer alan kadınların önemli sayılabilecek bir bölümü (özellikle
Diyarbakır ilinde) kendiişlerini geliştirmeye yönelik plan ve eğilimlerinin olduğunu ifade
etmektedirler. Diyarbakır ilinde kendiişlerini geliştirmek isteyenlerin oranı % 75.8, Şanlıurfa
ilinde ise bu oran % 49’dur (Grafik-24).
41
Grafik-24. Ev Eksenli Çalışmalarda Yapılan İşin geliştirilmesi Eğilimi
Ancak katılımcılar, işin geliştirilmesine içinde çeşitli koşulların ve olanakların bir arada
sağlanması durumunda işlerinin geliştirilmesinin gerçekçi olabileceğini veya mümkün
olabileceğini ifade etmektedirler.
İşin geliştirilmesine ilişkin talepler ve koşullar; çalışanların özel durumlarına bağlı olarak
farklılık göstermektedir.
Örneğin; Diyarbakır ilinde % 31.1’lik oran sosyal güvencelerinin olması durumunda bu işe
daha fazla sahiplenebileceklerini ve daha fazla geliştirebileceklerini ifade etmektedirler. %
21.3’lük kesim ise daha geniş bir mekâna sahip olmaları durumunda yaptıkları işi geliştirme
olanağına kavuşacaklarını belirtmektedirler. % 17.5’lik kesim ise üretilen ürünlere ilişkin
hammaddeyi toptan almaları durumunda , % 18.8’lik kesim ise daha gelişkin üretim
araçlarına sahip olmaları durumunda işlerini geliştirme olanağına kavuşacaklarını ifade
etmektedirler.
Şanlıurfa ilinde ise % 20’lik kesim daha gelişkin üretim araçların sahip olmaları, % 16’lık
kesim üretilen ürünle için gerekli olan hammaddeyi toptan almaları durumunda, % 16’lık
kesim ise daha geniş bir mekâna sahip olmaları durumunda işlerini geliştirme, büyütme
olanağına kavuşacaklarını ifade etmektedirler (Grafik-25).
42
Grafik-25. Ev Eksenli Çalışmalarda Yapılan İşin geliştirilmesi Gerekli Olan İhtiyaçlar
Ev eksenli çalışanların kendiişlerini geliştirmeye yönelik gerekli olan koşullar
değerlendirildiğinde aslında gerekli olan koşulların büyük bölümünün bazı destekleme
mekanizmaları ile kolaylıkla halledilebileceği görülmektedir.
Ev-eksenli çalışmaların desteklenmesi durumunda ise bu alanda çalışan kadınların daha
yüksek bir gelire kavuşma olanaklarının oluşabileceği ve bunun sonucunda ise en alt gelir
grubunda olan bu ailelere kendi koşullarında üretim yapmaları ile daha iyi bir refaha
kavuşabilecekleri sonucu ortaya çıkmaktadır. Bunun sağlanması sosyal refah ve adalete
önemli düzeyde katkı sunulmuş olacaktır.
3.5.3 Ev Eksenli Çalışmalarda Yapılan İşlerin Sürdürülmesi Eğilimi
Yapılan işlerin devamlılığına ilişkin tespitler, işlerin genel olarak değerlendirilmesi sonucu
çalışanlar tarafından memnuniyet durumu hakkında da ipuçlarını vermektedir. Eğilimi
belirleyen bir diğer önemli faktör ise yapılan işlere zorunluluktan duyulan ihtiyaç düzeyi ile
ilgilidir.
Diyarbakır ilinde işi hep yapmayı hedefleyenlerin oranı % 54.5, Şanlıurfa ilinde ise bu oran
49’dur. Geri kalan kesimin ise büyük bir bölümü bu işi çok kısa bir süre içerisinde bırakma
eğilimi mevcuttur (Grafik-26).
43
Grafik-26. Ev Eksenli Çalışmalarda İşin Devam Ettirilmesi Eğilimi
3.5.4 Ev-Eksenli Çalışmalar Yerine Standart (Güvenceli) Bir İşe Girme Eğilimi
Ev-eksenli çalışmalar kapsamında yapılan işlerin devamlılığı eğiliminin yanı sıra araştırma
kapsamındaki kadınlara standart, yani yasal güvencesi olan bir işe girme eğilimleri de
öğrenilmeye çalışılmıştır.
Diyarbakır ilinde standart bir işe girmek isteyenlerin oranı % 59.4, Şanlıurfa ilinde ise bu
oran % 58.2’dir (Grafik-27).
Grafik-27. Ev Eksenli Çalışanların Standart Bir İşe Girme Eğilimleri
Verili durum irdelendiğinde standart, yani sosyal güvenceli işe girmek istemeyenlerin oranı,
yaptıkları işin güçlüğü ve elde edilen gelirin düşüklüğü ile karşılaştırıldığında düşük oranlarda
kalmaktadır.
44
Yapılan işlerin güçlüğü ve yapılan işlerden elde edilen gelirlerin düşük olmasına rağmen
standart işe girme olasılığının farkında olan ev-eksenli çalışanlar bu reel durumu ve kendi özel
koşullarını değerlendirerek eğilimlerini ifade etmişlerdir. Yine çalışan kadınların aile içindeki
sorumluluklarını, sosyo-kültürel durumu da dikkate alarak bu soruyu yanıtladıkları tahmin
edilmektedir.
Standart bir işe girmek istemeyenlerin bir kısmı ise şu an yaptıkları işte memnun olmalarından
kaynaklanmaktadır.
Yine bu kapsamda yapılan işlerin çalışanlarca başkalarına tavsiye edilmesi durumuda
sorulmuş ve Diyarbakır ilinde “yaptığım işi başkalarına da öneririm” diyenlerin oranı % 80.6,
Şanlıurfa ilinde ise bu oran % 33 düzeyinde kalmıştır (Grafik-28).
Diyarbakır ilinde yapılan işin başkalarına önerilme oranının yüksek olmasının nedeni her şeye
rağmen yapılan işin memnuniyetle bir bağlantısı mevcuttur. Diyarbakır ilinde ev eksenli
çalışmalar için gerek harcanan zamanı daha az olması, gerekse bu işin Şanlıurfa iline göre
zorunluluktan yapılma düzeyinin daha düşük olması oranın yüksekliği ile bağlantılıdır.
Grafik-28. Ev Eksenli Çalışanların Yaptıkları İşi Başkalarına Tavsiye Etme Durumları
3.5.5 Ev Eksenli Çalışanların Herhangi Bir Sivil Topluma Üyelik Durumları
Ev-eksenli çalışanlara ilişkin daha önce benzer alanda çalışan kadınlar ile ilişki ve dayanışma
durumu da irdelenmiş ancak bu ilişki oldukça zayıf olduğu görülmüştü. Bu alanda çalışanların
kendi çalışma alanları ile alakalı herhangi bir sivil toplum kuruluşuna üyelik durumu da
irdelenmiş ancak her iki ilde de herhangi bir çalışanın söz konusu kuruluşlara üyeliklerinin
olmadığı görülmektedir.
Bunun temel nedeni ise bu alanda zaten çalışan sivil toplum kuruluşlarının sayılarının oldukça
az olması ve mevcut olanlarında hedef gruplara erişim konusunda hem insan kaynağı hem de
ekonomik olarak yeterli kapasiteye sahip olmamalarından kaynaklanmaktadır.
45
3.5.6 Ev Eksenli Çalışanların Gerçekleştirdikleri Çalışmalara İlişkin Destek Alma
Durumları
Çalışanların, faaliyet gösterdikleri konularda teknik veya diğer herhangi bir konuda destek
alma durumları da sorulmuş ancak belirtilen konularda desteklenme durumlarının oldukça
düşük olduğu görülmüştür.
Ev-eksenli çalışan kadınların destek alma konusu, işin yapılması gerçekleştirilmesi sürecinde
işe ilişkin yaşanan zorlukların veya ürün değerlendirilmesi, yasal süreçlerde olmak üzere işe
ilişkin tüm süreçleri kapsayacak şekilde irdelenmiştir
Diyarbakır ilinde yaptıkları çalışmalara ilişkin herhangi bir yerden destek alamadıklarını
belirtenlerin oranı % 90.1 iken bu oran Şanlıurfa ilinde % 74’tür (Grafik-29).
Grafik-29. Ev Eksenli Çalışanların Destek Alma Durumları
Araştırma kapsamında aynı zamanda destek alanların kimlerden destek aldıkları durumu da
öğrenilmeye çalışılmıştır. Destek alanların büyük bir bölümünün hane bireylerinden destek
aldıkları ortaya çıkmaktadır. Diyarbakır ilinde hane bireylerinden destek alanların oranı %
35.6, Şanlıurfa ilinde ise bu oran % 52’lere kadar yükselmektedir.
Çalışmalar kapsamında aynı alanda faaliyet gösteren kadınların birbirlerinden destek alma
veya dayanışma içerisinde olma durumlarının ise hemen hemen hiç olmadığını ortaya
çıkarmaktadır.
Süreç olarak ev eksenli çalışmaların gerçekleştirilmesi sırasında sadece aile içinde bir
dayanışma durumu ön plana çıkmaktadır.
Bu kesimi dışarıdan destekleyen herhangi bir kurum veya organizasyonun yok denecek kadar
sınırlı sayıda olduğu dile getirilmektedir. Veya bu alanı desteklemeye yönelik çalışmaları
hedefleyen kesimlerinde etkili bir çalışma gerçekleştirmekten uzak ya da ev-eksenli çalışan
kadınlara erişimde sorunlar mevcuttur.
46
3.5.7 Ev Eksenli Çalışanların Ülkemizin ILO-Uluslararası Çalışma Örgütünün 177
sayılı evde çalışma sözleşmesini İmzalamasını İsteme Durumları
Uluslararası Çalışma Örgütünün 177 sayılı evde çalışma sözleşmesi, ev eksenli çalışanların
haklarını içeren temel bir sözleşme özelliğinde olup anket uygulanan katılımcılara anketör
tarafından aşağıdaki şekilde özetlenerek bu sözleşmeye ilişkin görüşleri alınmıştır.
177 sayılı Uluslararası Çalışma Sözleşmesine göre;
****Evden çalışanların diğer çalışanlarla eşit muamele görmesi, eşit ücretten, sosyal
güvenlikten, iş sağlığı ve güvenliğinden yararlanması, bazı riskli maddelerin kullanılmasının
önlenmesi
Araştırma çalışması kapsamında anketörler tarafından sözleşmenin içeriği çalışanlara
anlatılarak bu konuda ülkemizin sözleşmeyi imzalamasına ilişkin görüşleri sorulmuş olup her
iki ilde de katılımcıların tamamı bu sözleşmenin ülkemiz tarafından da imzalanması gerektiği
konusunda hemfikir olmuşlardır.
4 ANKET ANALİZ ÇALIŞMASINA İLİŞKİN GENEL DEĞERLENDİRME
Araştırma alanı olan Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinde, ev-eksenli çalışmalar konusunda tespit
ve analizleri ortaya koyan çalışmalar oldukça sınırlı düzeylerde olup, EVÇAD tarafından
gerçekleştirilen bu çalışma söz konusu alan için çalışmanın kapsamı itibariyle ilklerden
sayılabilir.
Araştırma çalışmasından elde edilen sonuçlar, Diyarbakır ve Şanlıurfa illerindeki araştırma
yapılan alana özgü, spesifik bir dizi bilgiyi içermektedir. Ancak genel olarak
değerlendirdiğimiz zaman ev-eksenli çalışan kadınların bölgemizin ve ülkemizdeki birçok
alan ve sektör için benzer ve ortak özellikler taşıdığını da söylemek mümkündür.
Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinde yapılan ev-eksenli çalışan kadınlara yönelik alan çalışması 4.
bölümde geniş olarak ele alınmıştır.
Bu bölümde ise Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinde gerçekleştirilen ev-eksenli çalışan kadınlara
ilişkin alan çalışmasının sonuçlarını, araştırma çalışmasında da yer verildiği haliyle 5 ana
başlık altında özet bir değerlendirme ve elde edilen sonuçlardan çıkarsamalar yapılacaktır.
Yapılan değerlendirme ve çıkarsamaların bir kısmı ve bu bölümdeki bazı başlıklar bölgenin
diğer illeri ve ulusal düzeydeki durum da dikkate alınarak hazırlanmıştır.
Bu bölümde ayrıca yapılan tüm değerlendirme ve çıkarsamalardan kısa bazı önerilere de yer
verilmiştir.
47
4.1 EV-EKSENLİ ÇALIŞANLARIN KİŞİSEL VE HANE İÇİ DURUMLARI
Ev eksenli çalışma, özellikle çeşitli nedenlerle ev dışında çalışma imkânı bulamayan kadınlar
için bir çalışma alanı ve gelir elde etme biçimi olmaktadır.
Bu alanda çalışan kadınların yaş durumu irdelendiğinde her yaştan çalışanın mevcut olduğunu
söylemek mümkündür. Ancak araştırma alanı olan her iki ilde de çalışan kadınların özellikle
30 ile 40 yaş aralığında yoğunlaşmaktadır. Yine her iki ilde de 18 yaş altı ve 50 yaş üstünde
çalışan kadınların sayılarının oldukça sınırlı düzeylerdedir.
Yine araştırma alanı olan her iki ilde de çalışan kadınların büyük çoğunluğunun evli oldukları
görülmektedir.
Ev-eksenli çalışanların büyük bölümünün evli kadınlardan oluşmasının temel nedenleri
arasında, yoksul olmaları, aile bütçesine katkıda bulunmak veya aileyi geçindirmekle
yükümlü olmalarından kaynaklanmaktadır. Evli kadınların ev-eksenli çalışmalarda
çoğunlukla yer almalarının bir diğer önemli nedeni de sosyo-kültürel yapı nedeniyle aile
içinde kadına biçilen roller ve sorumluluklar ile özellikle evli kadınların dışarıda
çalışmalarının geleneksel yapı açısından engelleyici etkisidir.
Anket uygulanan alanda eğitim durumunun düşük düzeylerde olması da ev-eksenli çalışan
kadınların ortak özellikleri arasında yer almaktadır. Anketin uygulandığı her iki ilde de okuma
yazma bilmeyenlerin oranının % 31.7 ile 42.4 arasında olması bu durumu doğrulamaktadır.
Eğitim düzeyinin düşük olması, çoğu kez yoksulluğu da beraberinde getiren bir faktör
olmaktadır.
Ev-eksenli çalışan kadınların çoğunluğu, yaptıkları işleri kendi evlerinin bir bölümünde
yapmaktadırlar (oda, salon, mutfak) . Konutların büyüklüğüne baktığımızda genellikle evlerin
büyüklüğü 2 oda 1 salondan ibarettir. Hanelerde yaşayan nüfus sayısının büyük bölümü 4-6
kişiden oluşmaktadır.
Yapılan işlerin önemli bir kısmının fiziki olarak yer tutması nedeniyle konut büyüklüğü de
önemli olmaktadır. Üretilen ürünlerin zamanında satılamaması veya fason üretim
durumlarında işverenin ürünlerini zamanında teslim almaması, mekân büyüklüğüne ilişkin
sorunları daha da arttırmaktadır.
Konut büyüklüğüne baktığımızda hanelerin büyük kısmının üretimlerini evde sürdürmeleri
nedeni ile konutların büyüklükleri açısından sorun yaşadıkları görülmektedir.
4.2 EV-EKSENLİ ÇALIŞMALAR VE BUNA İLİŞKİN KOŞULLAR
Ev-eksenli çalışanların iş hayatında durumlarına irdelendiğinde, kadınların büyük bir bölümü
daha önceden (% 98) bu işlerde faaliyet göstermektedirler.
Yine çalışan kadınlara ilişkin bir diğer önemli tespit de daha önceki çalışma hayatlarında
sigortalı olarak çalışan kesimin sadece % 1’lik bir kesimden ibaret olmasıdır.
Yine çalışan kadınların büyük bir bölümünün ev-eksenli çalışmayı her şeye rağmen bir
çalışma şekli olarak benimsemeleri ve bunu devam ettirmeleridir.
Özelikle ülke düzeyinde yaşanan ekonomik kriz dönemlerinin ev-eksenli çalışmalar
açısından(özellikle fason ve sipariş usulü çalışmalarda) gerek elde edilen gelir, gerekse işlerin
sürekliliği açısından kadınlar aleyhine bir durumdan söz etmek mümkündür.
48
İllerdeki sanayinin gelişme durumu ve gelişen sanayi konularının ev-eksenli çalışmalar ile
bağlantısı o ildeki fason olarak yapılan ev eksenli çalışmaların yoğunluğunda da belirleyici rol
oynamaktadır. İşverenler açısından ile hem fason hem de sipariş usulü üretim yaptıran
kesimler için iş yerlerinden uzak, ucuz işgücü ve sosyal güvencesiz çalıştırma önemli bir
avantaj ve tercih ettikleri bir üretim tarzıdır. Anketlerin uygulandığı Diyarbakır ve Şanlıurfa
illerinde ev-eksenli çalışmalar ile ve bununla bağlantılı işlerin sınırlı düzeylerde olmasının da
etkisiyle kendi hesabına çalışanların oranı daha yüksektir. Kendi hesabına çalışmanın tercih
edilmesini bir diğer nedeni ise fason veya sipariş usulü ile çalışmada işveren ile yaşanan
sorunlardan kaynaklıdır.
Fason veya sipariş usulü üretimler daha çok tekstil ve gıda üretimlerinde yoğunlaşmakta olup
bu tür çalışmaların ise en önemli avantajının, çalışanların işin pazarlama boyutuyla
ilgilenmek zorunda kalmayışlarıdır. Ev-eksenli çalışmalarda da pazarlama işi çalışanlar
açısından hem zaman hem de üretilen ürünlerin zamanında pazarlanamaması gibi kimi
sorunlara neden olabilmektedir.
Anket uygulaması yapılan Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinin ev-eksenli çalışmalar her iki ilin
birbirine çok yakın yerleşimler olmasına rağmen büyük farklılıklar taşıdığını söylemek
mümkündür.
Örneğin; Diyarbakır ilinde bu iş için ayrılan zaman günlük olarak 4-6 saat arasındayken,
Şanlıurfa ilinde çalışan kadınların büyük bir bölümü 7-10 saat arasında zaman ayırmaktadırlar.
Diyarbakır ilinde çalışan kadınlar aylık olarak çalışılan gün sayısı olarak ta 6-10 gün arası
zaman ayırırken Şanlıurfa ilindeki kadınların büyük bir bölümü bu iş için ayda 26 gün ve
üzeri zaman ayırmaktadırlar. Anket alanı olan iki ili karşılaştırdığımızda Şanlıurfa ilinde
kadınlar açısından ev-eksenli çalışmalara ayrılan zamanın çok daha yüksek olduğunu ve
ailenin geçimini sağlamada birincil bir iş olarak baktıklarını söylemek mümkündür.
4.3 ÜRETİLEN ÜRÜNLER VE ÜRÜNLERİN PAZARLANMASI
Ev-eksenli çalışmalar kapsamında üretilen ürün çeşitlerine baktığımızda genellikle ildeki
sanayi sektörü ve bunun el işleri ile ilgisi üretilen işlerin çeşidini etkilemektedir. Yine tüketici
alışkanlıkları ve yerele özgü olan üretim konuları da ev-eksenli çalışma konularını belirleyen
diğer önemli faktörler arasında yer almaktadır.
Diyarbakır ilinde kendi hesabına çalışma ve el işleri ön plana çıkarken, kimi mahallelerde ise
tekstil ürünlerine ilişkin fason üretimler görülmektedir.
Şanlıurfa ilinde ise daha çok sipariş veya fason çalışmalar ön plana çıkmakta olup bu ilde de
daha büyük çoğunluğu Urfa biberi ürünleri olmak üzere gıda ürünleri üretimi ön plandadır.
Üretilen ürünlerin çeşitliliğine baktığımızda ise Diyarbakır ilinde ürün çeşitliliğin çok daha
fazla olduğunu ve bunun üreten kadınların üretim açısından hem de gelir açısından avantaj
sağlamaktadır.
Şanlıurfa ilinde ev-eksenli çalışma için harcana zaman çok daha fazla olmasına rağmen
Diyarbakır ilinde çalışan kadınlar ile karşılaştırma yapıldığında daha az kazanç sağladıklarını
söylemek mümkündür. Üretimde ürün çeşitliğinin sağlanması, piyasaya belli ürünlerinin
49
arzını sınırlamakta, dolayısıyla piyasada tüketicilerin bu ürünlere olan talebi ve ödemeye razı
oldukları bedel nispeten daha fazla olabilmektedir. Yine ürün çeşitliliğinin fazla olması
piyasanın genel geçer bir kuralı olarak rekabetin daha az olması gibi bir sonuca neden
olmaktadır.
Sipariş veya fason usulü çalışan işverenlerin çalışan seçiminde ürün kalitesi ve üretilen
ürünlerin ucuz yapılmasını birincil derecede iş vermede tercih nedeni olduğu belirtilmektedir.
Üretim araçlarını, çoğunlukla çalışanların temin ettiği görülmektedir. Üretilen ürünlerin
hammaddesini ise sipariş veya fason üretimlerde genellikle işveren tarafından sağlanmaktadır.
Buradaki temel amaç ise (özellikle gıda üretimlerinde) üretimde istenen standart ve kalitenin
sağlanmasıdır.
Kendi hesabına çalışanların büyük bir bölümü ürettikleri ürünü kendileri satmaktadırlar.
Pazarlama konusunda genellikle üretilen ürünlerin düşük fiyatlarla satılması veya ürünlerin
kısa sürede satılamaması en önemli sorun olarak ifade edilmektedir. Çalışanlar açısından
üretilen ürünlerin büyük bölümünün emek yoğunluklu üretimler olmasına rağmen düşük
fiyatlarla satılması, ev-eksenli çalışmaların en büyük sorunu olduğu belirtilmektedir.
Fason veya sipariş usulü üretimlerde de elde edilen gelirin azlığı birincil problem iken kimi
zaman üretilen ürünlerin zamanında teslim alınmaması, stok oluşması, üretimlerin evlerde
yapılması ve konutların küçük olması açısından sorunlar yaratmaktadır.
Ev-eksenli çalışanların yaptıkları işlerden elde ettikleri kazanç değişiklik göstermesine
rağmen genellikle kendi hesabına evde özellikli ürün üretenler daha fazla gelir elde
edebilmektedirler. Bu kesimin üretim planı olmayıp gelen siparişe veya pazarlayabildikleri
ürünlere göre üretim ölçekleri de değişebilmektedir.
Ürettikleri ürünlere ilişkin tasarım desteğinin olmaması, ürünlerin pazar ve müşteri talepleri
ile örtüşen üretim yapma konusunda sıkıtılar yaratmaktadır. Bu durum üretimin sürekliliği
veya üretilen elde edilen kazancın düşmesi gibi sonuçlara yol açmaktadır. Aracılara ürün
satan ev eksenli çalışanlarda aracıların da kar marjları nedeni ile gerek üretilen ürünlerin
(özellikle el sanatları) sürümü düşmekte aynı zamanda üretilen ürünlerden elde edilen
kazançta ev eksenli çalışanlar aleyhine düşmektedir. Bu nedenle özellikle anket uygulama
sırasındaki kaygılar bu durumu doğrulamaktadır.
4.4 EV-EKSENLİ ÇALIŞMALARIN KADINLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Ev eksenli çalışmaların tercih kadınlar tarafından tercih edilmesinde çeşitli faktörler rol
oynamaktadır. Belirleyici faktörlerin başında ise yoksulluk en önemli neden olarak ön plana
çıkmaktadır. Bunun dışında ise kadının aile içindeki konumu, statüsü ve sosyal yapı ile buna
bağlı geleneksel durum diğer ön plana çıkan faktörler arasında yer almaktadır. Ev eksenli
çalışanların % 90’dan fazla kesimini kadınlar oluşturmaktadır. Ev eksenli çalışanların daha
çok kadınlar olmasının nedenini öğrenmek için ise kadın çalışanların durumunu ağırlıklı
olarak irdelemek daha isabeti olacaktır. Bu kapsamda kadınların eğitim durumları,
toplumumuzda kadınların statüsü aile içindeki konumu, aile içi sorumlulukları ve benzer bir
dizi etkeni de göz ardı etmemek gerekir. Tüm bu durumlar dikkate alındığında yoksulluğun
50
yanı sıra kimi kadınlar tarafından bir zorunluluk olsa dahi işin daha çok ev içinde yapılması
nedeniyle tercih edilen bir iş alanı da olabilmektedir.
Kentlerde orta ve üst sınıflardan kadınlar eğitim görme ve uzman mesleklerde çalışma şansına
sahiptir. Ancak alt sınıflardan eğitimsiz ve vasıfsız kadınlar için çalışma alanları sınırlıdır;
kadına “uygun” görülen ve erkeklerle aynı mekânları paylaşmadıkları işler olmalıdır (Toksöz
2012). Özellikle kapalı aile yapısına sahip olan ailelerde bu seçim tercih edilir bir çalışma
alanıdır. Kadının daha çok çalışması, daha az kazanması, sosyal güvencesiz bir işte çalışması
ve küçükte olsa aile bütçesine katkı sunulacak olması geleneksel aile yapısı ve değerler nedeni
ile kimi zaman rağbette görmektedir. Genellikle bu alanda çalışan kadınlar, yine yoğun olarak
ev ve bakım işlerini de çalışan bu kadınlar yerine getirmektedirler.
Ev-eksenli çalışmalar, genel olarak değerlendirildiğinde en zor çalışılan işler arasında yer
almakta olup kadınlar üzerinde bir dizi olumsuz etkilerinin yanında olumlu etkileri de
mevcuttur.
Yaptığımız anket çalışmasının da sonuçları arasında kadınların evde de olsa çalışmaları ve
çalıştıkları işten gelir elde etmeleri ev-eksenli çalışan kadınlara gerek toplum, gerekse aile
nezrinde bir dizi olumlu tepkiler ve katkılar sağlamaktadır. Kadınların ev-eksenli çalışmaları,
ailenin gelirine katkı sunmalarının yanında hem aile içinde hem de sosyal açıdan statülerine
olumlu etkilerde bulunmaktadır.
Kadınlar bu işlerde çalışmak suretiyle kendilerini üretken olarak ifade etmekte ve çalışmanın
özgüvenleri açısından da olumlu etkilerde bulunulduğu belirtilmektedir.
Ev-eksenli çalışma sonucunda elde edilen gelire baktığımızda ise kazancın işe harcanan
zaman ve emek ile karşılaştırıldığında oldukça düşük rakamlarla karşılaşmaktayız. Aylık elde
edilen kazançlar yapılan işe göre değişiklik göstermesine rağmen 150-300 lira gibi küçük
rakamlara karşılık gelmektedir. Ev-eksenli çalışmalardan 500 lira ve üzeri kazanç elde
edenlerin oranı ise Şanlıurfa ilinde % 1 gibi düşük rakamlardır. Diyarbakır ilinde ise 500-900
lira arası gelir elde edenlerin oranı % 5’tir.
Kazancın bu denli düşük olmasına rağmen bu işlerin devam ettirilmesinin en önemli nedeni
ise elde edilen gelire olan ihtiyaç ve ailenin oldukça yoksul olmasından kaynaklanmaktadır
Bir diğer önemli faktör ise ev-eksenli çalışmanın evdeki kadınlar tarafından yapılan diğer
işlerinde yapılmasına fırsat sağlamasıdır.
Şanlıurfa ilinde hanenin ev-eksenli çalışmalar dışındaki çalışmalardan elde edilen gelirlerine
baktığımızda başka gelirleri olanların oranı oldukça düşük olup, Diyarbakır ilinde ise bu
rakamlar daha yüksektir.
Genel olarak Diyarbakır ve Şanlıurfa illeri arasında ev-eksenli çalışanların durumu
karşılaştırıldığında, bu alanda çalışan kadınlar ve ailelerinin yoksulluk açısından Şanlıurfa
ilinde çok daha yoksul olduklarını söylemek mümkündür. Şanlıurfa ilindeki kadınların bu
çalışmalar için Diyarbakır iline göre çok daha fazla zaman ayırmaları da bunun önemli
göstergelerinden bir tanesidir.
Yine Şanlıurfa ilinde ev-eksenli çalışmadan elde edilen gelirin büyük bölümü veya tamamının
hane ihtiyaçları için kullanılması bir diğer önemli göstergedir. Diyarbakır ilinde bu kapsamda
51
elde edilen gelirin bir bölümünü veya tamamını kendi ihtiyaçları için kullanan kadın oranı
daha yüksektir.
Ancak genel olarak her iki ilde de ev eksenli çalışmalardan elde edilen gelirin büyük
bölümünün hane ihtiyaçları için kullanılmaktadır.
Ev-eksenli çalışan kadınların işten kaynaklı sağlık sorunları ise yapılan işin özelliğine göre
değişiklikler göstermesine rağmen daha çok sırt-bel ağrıları ile göz bozuklukları
hastalıklarıdır. Çalışan kadınların yarısı civarında bu rahatsızlıkları yaşamaktadırlar.
Çalışanlar genel olarak kişisel anlamda yaptıkları işten dolayı çok yorulduklarını ve
kendilerine veya sosyal çevrelerine ayırdıkları zamanın sınırlılığından yakınmaktadırlar.
Yaptıkları işten dolayı ailelerini veya ev işlerini ihmal ettiklerini belirtenlerin oranı da
yüksektir.
Yapılan işlerin sosyal güvencelerinin olmayışı, kadınlarda özellikle geleceğe ilişkin kaygılar
yaratmaktadır. Yaptıkları işe ilişkin işveren veya kamu tarafından sosyal güvenlik olanağının
sağlanması beklenti ve talebi tüm ev-eksenli çalışanların ortak talebi olduğunu söylemek
mümkündür.
4.5 ÇALIŞANLARIN, EV-EKSENLİ ÇALIŞMAYA İLİŞKİN BEKLENTİ VE
EĞİLİMLERİ
Ev-eksenli çalışmalarda yer alan kadınlar yoksulluk derecesi, bu iş için ayırabildikleri zaman
veya üretilen ürünlerin pazarlanması durumuna göre bu iş için emek ve zaman
harcamaktadırlar. Dolayısıyla yapılan işin çalışan kadınlar açısından daha insani koşullarda ve
daha memnuniyet yaratıcı düzeyde olması oldukça önemlidir.
Çalışan kadınların yaptıkları işe ilişkin beklentileri irdelendiğinde çoğunlukla işlerini
geliştirmek istediği ancak işin geliştirilmesi içinde çeşitli destekleyici koşulların
gerekliliğinden bahsedilmektedir. Bu talepler daha çok sosyal güvence sağlanması, daha
gelişkin üretim araçları ve daha uygun bir mekânda üretim yapılması gerekliliği ön plana
çıkmaktadır.
Hem Diyarbakır hem de Şanlıurfa ilinde ev-eksenli çalışan kadınların yarısı yaptıkları işlerini
devam ettirmek istediklerini belirtmektedirler. İşlerin devam ettirilmesi eğilimi kimi
durumlarda zorunluluktan kaynaklandığı gibi kimilerince her şeye rağmen yaptıkları işin
kazanç kısmının kendileri açısından daha ağır bastığını ifade etmektedirler. Yine bununla
bağlantılı olarak güvenceli yani sigortalı işe girmek isteyenlerin oranının sadece % 60’lar
civarında olması, kadınların kendi özel koşullarını da dikkate alarak yaptıkları işin kendileri
açısından geçerlilik taşıdığı anlamına gelmektedir.
Ev-eksenli çalışanların bir diğer gerçekliği ise için kendilerinin gerek kamu gerekse sivil
toplum kuruluşlarınca yok sayılması ve işlerine ilişkin kendilerine destek sağlayacak oluşum
veya mekanizmaların yok denebilecek düzeyde yetersiz olmasıdır.
52
5 SONUÇ VE ÖNERİLER
Ev eksenli çalışmaya ilişkin bir önemli realite, dışarıda iş bulamayan veya kişisel nedenler ile
sosyal yapı kaynaklı koşullardan dolayı dışarıda çalışma olanağı bulamayanlar için küçükte
olsa iş olanağı para kazanmasını sağlamasıdır. Ancak yaşadığımız bu çağda bu çalışma
biçiminin de insanca ve temel insani değerlere yakışır bir biçimde tezahür etmesi en önemli
konuların başında gelmektedir. Bu alanda özellikle çalışanlar açısından gerekli yasal
düzenlemelerin yapılması, koşulların iyileştirilmesi ve sömürü mekanizmasının kaldırılması
temel gereklilikler arasında yer almakta olup bu konudaki sorumluluklar ve yükümlülükler
kamuya aittir.
Ev eksenli çalışma alanında çalışan kesimlerin % 90’ları aşan kesiminin kadın olması
nedeniyle konunun ülkemizde oldukça düşük olan kadın emeği ve kadın istihdamının
arttırılması boyutuyla da ele alınması gerekmekte aynı zamanda bu bakış açısına çalışma
şeklinin, toplumsal cinsiyet boyutuyla olan ilişkisi de irdelenmelidir.
Ev eksenli çalışan kesimlerin yok sayılmaktan kurtularak, bu alanda üretilen ürünleri,
değerlerin, görmezden gelinmeden bu alanda çalışanların haklarının güvence altına
alınmasına büyük ihtiyaç vardır. Bir realite ve geçerliliği olan bu alanda çalışan başta kadınlar
olmak üzere tüm kesimlerin durumlarının iyileştirilmesine katkı sunacak politikalara ciddi
düzeylerde ihtiyaç duyulmaktadır.
Ev-eksenli çalışanlar ülkemizde genel olarak sayıları net olarak belli olmayıp bu alanda
çalışanların sayılarını devlet istatistiklerinde de net olarak belirlemek güçtür.
Genellikle ev-eksenli çalışan kadınlar çok uzun saatler çalışmak zorunda kalıp bu işlerden
elde ettikleri gelir ise çok düşük düzeylerde kalmaktadır. Buna rağmen çalışılan işlerde
devamlılığın sağlanamaması bir diğer önemli sorundur. Gerçekleştirilen çalışmaların bir
kısmında aracıların bulunmaları, çalışan kadınlar aleyhine sömürü mekanizmasını
derinleştirmektedir. Bunun dışında ev-eksenli çalışanlarda genel olarak ön plana çıkan sorun
alanlarını, çalıştıkları işe ilişkin herhangi bir güvencelerinin olmayışı, iş mekânı ile ilgili
sorunlar yaşamaları ve mesleklerini geliştirme, ilerletme bakımından sorunlar yaşamaları
olarak özetlemek mümkündür.
Ev-eksenli çalışmalarda kısır döngüyü yaratan faktörlerin başında yapılan işlerin
geliştirilmesine ilişkin öz sermaye yetersizliği, ürün geliştirmeye ilişkin piyasa talepleri
(müşteri istekleri) ne ilişkin ürün geliştirme konusunda yeterli olanak ve destek
mekanizmasının olmamasından kaynaklanmaktadır. Özellikle yapılan el işlerinde en önemi
unsurların başında ürünlerin tasarımı ve bu tasarımın müşteri taleplerine göre
yapılamamasından kaynaklanmaktadır. Ürünlerin çeşitlerinin ve tasarımının geliştirilmesi ise
çoğu kez üretimi yapan bu kişilerin kendi bilgi ve becerilerinin dışında olup bu konuda çoğu
kez profesyonel desteğe ihtiyaç bulunmaktadır. Bunun sağlanması da çoğu kez zor olması
nedeniyle üretimde müşteri talepleri örtüşen bir üretim yapılamamakta, ürünlerin benzer veya
aynı olması ürün ederini olumsuz olarak etkilemekte sonuçta bu durum ev eksenli çalışanların
kazançlarına olumsuz olarak yansımaktadır.
53
Yine üretim yapan ev eksenli çalışanlarda üretim için gerekli olan malzeme veya hammaddeyi
toplu olarak alabilmeleri durumunda daha avantajlı fiyatlarla alabilme olanakları olacak, bu
durum üretim maliyetlerini düşüreceği için üretilen ürünlerden daha fazla kar elde etme
olanağını sağlama olanağına kavuşmuş olacaklardır. Çoğunlukla gerek ürün için gerekli olan
malzemeyi veya hammaddeyi stoklamaya ilişkin fiziki mekânlarının olmayışı nedeni ile toplu
alım yapamama gibi bir durum söz konusu olabilmektedir. Yine bu durumda yukarıda
belirtilen üretim maliyetlerinin daha yüksek olması gibi bir sonuca yol açmaktadır.
Ev- eksenli çalışmalarda karşılaşılan önemli bir diğer konu ise iş sağlığı açısından ciddi
sıkıntıların yaşanmasıdır. Özellikle fason çalışmalarda; işin hızlı bir şekilde bitirilmesi
talebine karşı uzun süreli çalışma söz konusu olabilmektedir. Bunun uzun sürmesi durumunda
ev eksenli çalışanların yeterli olarak uyuyamamaları, gerek fiziki açıdan gerekse psikoloji k
olarak hızlı bir yıpranmadan söz etmek mümkündür. Yoksullukla bağlantılı olarak bu
çalışanların yeterli ve dengeli bir şekilde gıdalarını alamamaları ise yıpranma süreçlerini
hızlandıran bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bir diğer önemli sorun ise gerek fason yöntemiyle üretimde gerekse ev eksenli çalışanların
kendilerinin üretip pazarladıkları ürünlerinin piyasada emek değer bir fiyata pazarlanamaması
ve dolayısıyla yapılan işten elde edilen gelirlerin oldukça düşük seyretmesidir.
Gerçekleştirdiğimiz saha çalışmasında Diyarbakır ilinde çalışan kadınlar günlük 4-6 saat ve
ayda 6-10 gün arası bir çalışan kesimlerin oranı ağırlık kazanmaktadır. Şanlıurfa ilinde ise
günde 7-10 sat çalışanları yoğunlukta olup, çalışan kadınların % 71’i ayda 26 gün ve üzeri
çalışmaktadırlar. Diyarbakır ilinde yapılan işlerden ayda 150,00 TL kazananların oranı % 21,
200,00 TL kazananların oranı % 19, 250,00 ve 300,00 TL kazananların oranı % 13’tür.
Şanlıurfa ilinde ise ayda 200,00 TL kazananların oranı % 20,6, 150,00 TL kazananların
oranı % 16,5, 100,00 TL kazananların oranı ise % 13,4’tür. Yine bu ilde 500,00 TL
kazananların oranı sadece % 1 iken bu değerin üzerinde gelir sağlayan olmadığı
belirtilmektedir.
Yukarıdaki rakamlardan emek-gelir ilişkisini kurduğumuzda bu alanda çalışan kadınların
oldukça düşük gelirler elde edebildikleri bariz bir şekilde görülmektedir.
Bu sorunun çözümüne katkı sunmak için özellikle kendi hesabına çalışanlarda ürün geliştirme
konusunda (ürün geliştirme, kalite, dizayn, moda ürünler, teknolojik gelişmelerden
yararlanma, web tasarımı vb) destek sağlanması çalışanların yaptıkları işlerden daha fazla
gelir elde etmelerini sağlayacaktır. Yine çalışanlara pazarlama desteğinin sağlanması
(özellikle yerel yönetimler tarafından yer tahsisi) ve pazarın sürdürülmesine yönelik destekler
bu alanda yaşanan bir diğer sorunun çözümüne katkı sunacaktır.
Özellikle fason çalışmalarda yaşanan bir diğer önemli sıkıntı ise işverenlerin tutumu ve
tamamen işverenin iş yoğunluğuna bağlı olarak işlerin ev eksenli çalışanlara verilmesidir. Bu
durum işlerin düzenli ve planlı bir şekilde gerçekleştirilemediği için çoğu kez önemli bazı
sıkıntılar ile karşılaşılmaktadır. Bu sorunun temel kaynağı ise çalışanları işverene karşı
koruyacak yapılanmaların olmayışıdır.
54
Bu sıkıntıların başında; zamanında ve bir süreklilik halinde iş sağlanamaması veya işverenini
siparişlerinin yoğunlaştığı dönemlerde kısa sürede çok fazla ve uzun süre çalışma için bir
baskının çalışana yapılması durumudur. Bu çalışma sisteminde yine karşılaşılan bir diğer
sorun ise ev eksenli çalışanlar tarafından tamamlanan ürünlerin işveren tarafından zamanında
teslim alınmaması ve fiziki mekânı zaten küçük olan ev eksenli çalışanların mekân açısından
sorunlar yaratmasıdır. Ev-eksenli çalışanlara yönelik destek sağlayacak organizasyonlar
işverenlerin bu denli keyfi davranmasını engelleyebilecek, işveren-çalışan koşullarının daha
adil bir şekilde düzenlenmesine katkı sunabileceklerdir.
Ev-eksenli çalışmalar yapan kadınların durumunu incelediğimizde ve yukarıdaki tüm
durumlar irdelendiğinde bu işi yapan kadınların ekonomik gelir açısından en yoksul
kategorideki kesimlerden oluştuğunu kolaylıkla söylemek mümkündür
Yasal durum
Türkiye’de ev eksenli çalışanlara yönelik olarak sosyal güvenlik yasaları söz konusu kesimi
tamamen dışlayan bir yapıya sahip olup, bu kesimin tamamen dışlandığını söylemek
mümkündür.
Çalışanların neredeyse tamamı kayıt dışı çalışmakta olup sosyal güvenlik olanaklarından
yoksundurlar. Türkiye’nin uluslararası belgelere taraf olmaması (177 sayılı ILO sözleşmesi ve
184 no’ tavsiye kararı(ILO) bu alanın sorunlarının yasal zeminde ele alınmasını
engellemektedir.
Yasalarımızda direkt olarak ev-eksenli çalışmaları tanımlamasa bile bazı yasalar ve mahkeme
sonuçları bu çalışma alanını destekleyen bir dizi hükümleri içermektedir.
Ev-eksenli çalışanların yasal statüleri, 4857 sayılı İş Kanunu Madde 2 “İşyeri, işyerine bağlı
yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür”
şeklinde tanımlanmaktadır. Buna bağlı olarak ev-eksenli çalışanın işi gördüğü ev de, ‘bağlı
yerler’ kapsamında işyeri tanımına girmektedir. Ayrıca, işverenin gösterdiği yerde çalışmış
olma koşulu yer almamaktadır.
“İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret
ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir (Madde-8).” Bu hükme bağlı olarak İş
Kanunu’nda iş sözleşmesinin kurulabilmesi için ‘bağımlı iş görme’ ve ‘ücret’ unsurları
dışında işverenin gösterdiği yerde çalışmış olma koşulu yer almamaktadır. İş sözleşmesinin
bu tanımına göre, başkası için ve ona bağımlı olarak kendi evlerinde ücret karşılığı iş gören
ev-eksenli çalışan kadınlar da İş Kanunu kapsamı içindedir.
Yargıtay,8 Haziran 2000’de aldığı bir kararla (Esas:2000/4584, Karar 2000/4611) işyerinin
işlerini parça başı ücretle ve evinde çalışarak yapan kişinin iş akdiyle çalıştığının kabul
edilmesi gerektiğini, yani işçi olduğunu kabul etmiştir. Bu karar, evde çalışan kadınların da
işçi olduğunun kabulü açısında önemli bir karardır (Yargıtay Kararı Yargıtay 21.Hukuk
Dairesi).
55
“İş sözleşmesi ile çalışan ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun kapsamında olan veya olmayan, her
türlü işçinin çalıştığı bütün işkollarını kapsar (Asgari Ücret Yönetmeliği Madde 2)” .
Bu hükme bağlı olarak ev-eksenli çalışan kadınların yaptığı iş de iş sözleşmesi kapsamına
girmektedir. Buna göre ev-eksenli çalışan kadınlar da asgari ücret uygulamasına dâhil
olabileceklerdir anlamına gelmektedir. Ancak iş devamının olmadığı ev-eksenli çalışmada
bunun nasıl hayata geçirilmesi pek mümkün görülmemektedir.
Yukarıdaki bazı yasalar veya emsal alınabilecek mahkeme kararları da dikkate alındığında
aslında ev-eksenli çalışmaları direkt veya dolaylı olarak desteklemektedir. Ancak ev-eksenli
çalışan kadınların büyük çoğunluğunun bu maddelerden haberdar olmaması veya işlerini
kaybeder korkusuyla bu alanda haklarını arama gibi bir girişimleri mevcut değildir. Bu alanda
çalışanların örgütlenmesi ve sendikalarında bu alanda çalışan kadınları kapsayıcı çalışmalara
başlaması hem Türkiye’nin konuyla uluslararası sözleşmelere taraf olması hem de mevcut
yasaların işletilmesi konusunda gelişmeler sağlanabilecektir.
Yasal durum genel olarak irdelendiğinde yukarıda dile getirilen sorunlar ve bazı öneriler ile
bağlantılı olarak kamunun gerçekleştireceği düzenlemeler sorunun çözümüne katkı
sağlamada en önemli adımları oluşturacaktır. Bunun için;
Türkiye’nin ILO-177 nolu sözleşmeye taraf olması sağlanmalı,
Çalışanlara ilişkin bir ücret standardı getirilmeli,
Ev-eksenli çalışmalar ile ilgili esaslar bir yönetmelik ile çalışma koşulları
düzenlenmeli ve bu alanın denetlenmesine olanak sağlanmalı,
İŞKUR tarafından evde çalışmaya uygun iş/meslekleri belirlenmeli, İŞKUR’un iş
başvurusu kayıt formunda başvuranın evde çalışma durumunu kayıt altına alınması,
özellikle evde fason üretim yaptıran firmaların evde çalışanları kurum kanalıyla talep
etmesinin sağlanması için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. (Böylece ücret
garantisi, emeklilik ve diğer sosyal haklardan yararlanmalarının garanti altına alınması)
Ev-eksenli çalışmalara ilişkin standartlar oluşturulmalı, ev işçilerine mesleki
gelişimlerini sağlamak için ücretsiz kurslar olanağı sağlanmalı,
Ev-eksenli çalışanların örgütlenmesi için kamu tarafından destek mekanizmaları
geliştirileli,
Ev-eksenli çalışanların çocuk bakım hizmetleri konusunda yüklerini alacak kurumlar
açılmalı,
Ev eksenli çalışanların karşılaştıkları sorunları paylaşmak, sorunların çözümü için
hukuksal destek vermek amacıyla “danışmanlık ve destek birimleri”(bakım hizmetleri
desteği- çocuk-hasta-yaşlı bakımı) açılmalı,
Ev eksenli çalışanların iş sağlığı ve güvenliği yönünden korunmalarına yönelik
çalışmalar yapılmalı,
Ev-eksenli çalışanlara yönelik sosyal güvence sağlayan mekanizmalar geliştirilmelidir.
Yukarıdaki önerilerin hayata geçirilmesi sürecinin hızlandırılması için ise ilgili konuda
örgütlenmenin sağlanması, alan ile ilgili sivil toplum çalışmalarının geliştirilmesi ve
sendikaların bu alanda faaliyet göstermesi ile mümkün olacaktır.
56
Ev Eksenli Çalışmalar Ve Örgütlenme
Ev-eksenli çalışanların % 90’dan fazlası kadınlardan oluşmakta olup, kadınların çalışma
koşullarındaki tüm olumsuzluklara karşın yaptıkları işin kendilerini ekonomik olarak
güçlendirdiğini, aile içindeki konumlarının güçlendiğini, ailede kendilerine daha fazla değer
verildiği ve çok az kazanmalarına rağmen boş zamanlarını değerlendirdiklerini dile
getirmektedirler. Kadınlar ev-eksenli çalışma ile bütçesine katkı, çocuklarına destek, kendini
çalışarak ispatlama gibi duygularda ön plana çıkarmakta ve söz konusu işlerini devam ettirme
eğilimindedirler.
Ev-eksenli çalışma yöntemi, İşverenler açısından ise maliyetlerin düşürülmesi, değişen pazar
şartlarına, teknolojik gelişmelere ve ekonomideki konjonktürel dalgalanmalara hızlı uyum
sağlanması anlamında önemli avantajlar sağlamaktadır.
Ev-eksenli çalışma işverene aynı zamanda stoksuz üretim yapılması, atıl işgücü
bulundurulmaması olanağını da yaratmaktadır. İşçiler en verimli oldukları çalışma saatlerinde
iş yaptıkları için kısa sürede daha fazla üretim yapılması, işletmenin verimliliğinin ve rekabet
gücünün artırılması, makinelerin ve ekipmanların uzun süre tam kapasite ile kullanımlarını da
sağlama olanağını da sunmaktadır. Yine işveren açısından çalışanların tam gün çalıştırılması
mümkün olmayan işgücünden yararlanılması, işe devamsızlığın azaltılması, işçilerin sohbet
ederek ve konuşarak geçirdikleri zamanların ve sık sık izin alınmasının azalması gibi başka
avantajlarda sağlamaktadır (Okkalı-Şanalmış 2006, Evren 2007,Özer 2006, Özmen 2006).
Ev-eksenli çalışmaların işveren açısından sistemli ve daha kontrollü bir üretim
gerçekleştirememe gibi dezavantajlarının olmasına rağmen bu çalışma şekli işverene büyük
artılar sağlamakta olup çoğu durumda tercih edilen çalışma şeklidir.
İşverenler açısından tercih edilen ev-eksenli çalışmalar konusunda bu alanda çalışan kadınlara
yönelik ciddi bir sömürü mekanizması mevcut olup, çalışanları destekleyen yasal
düzenlemeler mevcut değildir.
Yasal korumadan yoksun, sigortasız-güvencesiz bir çalışma yapan ev-eksenli kadınlar
örgütlenmeden yoksun olup sendikalarda bu kesime gerekli ilgiyi göstermemektedirler.
Kadına özgü bir çalışma şekli olan ev eksenli çalışmalara sendikaların gerekli ilgi ve
duyarlılığı göstermemesi en çok desteğe ihtiyacı olan grup olması nedeniyle önemli bir
handikap oluşturmaktadır. İşçi örgütlerinin bu alana ilgi göstermemesinin çok önemli iki
nedeni olduğunu söylemek mümkündür.
Birinci neden; bu kesimin en yoksul ve en az kazanan kesim olması, bununla bağlantılı olarak
bu kesimin formel olarak bir kuruma bağlı çalışmamalarıdır. Bu kesimin en yoksul ve formel
bir işyerinde ve formel bir çalışan kategorisinde olmamaları, aynı zamanda işçi örgütlerine
aidat ödeyecek durumda olmamaları söz konusu kesime işçi örgütlerinden gereken desteğin
sağlanamaması gibi pratik bir sonucu doğurmaktadır.
Bunlardan ikincisi ise;ev-eksenli çalışan kadın işçilerin çalışma yaptıkları mekânlarının farklı
yerlerde olması ve bu kesime erişimin güç olması olarak yorumlanmaktadır.
57
Kimi sendikalar ise bu kategoride çalışanları işçi saymamakta, hatta ucuz çalışmaları
nedeniyle bu gruplarının işçi ücretlendirmelerinde piyasayı oldukça düşürdükleri ve bu
nedenle bu grupları işçi aleyhinde olan bir grup olarak algılamaktadırlar. Ev eksenli
çalışanlara bu gruplardan gelen bir diğer önemli eleştiri ise hiçbir sosyal hak almadan
çalışmayı kabul etmeleridir. Bu yaklaşım, ev eksenli çalışanların içinde bulundukları zorlu
durumu algılamaktan oldukça uzak bir yaklaşımdır.
Aslında ev eksenli çalışanların ya dışarıda sosyal güvenceli iş bulamadıkları, sosyal yapı da
dâhil olmak üzere dışarıda çalışmanın kendileri için uygun olamadıklarının farkında
değillerdir. Veya resmi olarak bir işte çalışanlardan çoğu kez daha fazla çalışmalarına rağmen
3-4 kat daha az kazandıklarını ve bu parayı kazanamadıkları durumda yine çoğu kez daha
beter bir açlık veya yoklukla boğuşacaklarının farkında olmayan yüzeysel bir bakış açısıdır.
Özellikle son dönemlerde kimi demokratik ve objektif işçi örgütleri ise ev eksenli çalışanlara
yönelik çalışmalarda bulunan ve bu kesimi örgütlemeye çalışan bir yaklaşımı benimsemekte
ve konuda çabalarda bulunmaktadırlar.
Ev-eksenli çalışan kadınların dağınık yerleşimlerde, alanlarda olmaları, sendikaların bu
kesime ulaşmalarını güçleştirmektedir. Ancak yine de sendikaların bu kesimi hızlı bir şekilde
kendi programlarına dâhil edip, söz konusu kesimin haklarının korunmasına ilişkin
çalışmaları başlatmaları, genişletmeleri gerekmektedir.
Ev-eksenli çalışan kadınlar, mali, teknik ve hukuki anlamda yetersizlikler yaşamakta bu
alanda kendilerine destek sağlayacak mekanizmalar çoğu kez yok veya yetersiz kalmaktadır.
Bu alanda kurulacak sivil toplum kuruluşları oluşumlar olumlu katkılar sağlayabilecekledir.
Yine işçi sendikalarının ev-eksenli çalışanları da faaliyetleri kapsamına almaları ve bu alanda
destek sunmaları sorunun çözümüne katkılar sunacaktır. Özellikle bu alanda çalışacak sivil
toplum kuruluşlarının yaygınlaşması ve etkin çalışmalar yapması ilgili projelerin geliştirilmesi
ve bu konuda destek sağlayan kaynaklara erişimi kolaylaştıracaktır.
Ayrıca gerçekleştirilecek çalışmalar kapsamında;
Ev-eksenli çalışan kesimin kamu tarafından da görünürlüğünü saptamaya yönelik
faaliyetler arttırılmalı,
Ev Eksenli çalışan kadınların durum ve sorunlarının kamuoyuna taşınması için atölye
Çalışmaları, farkındalık ve söz konusu kesimi güçlendirmeye yönelik faaliyetlere yer
verilmeli,
Ev-eksenli çalışan kadınların üretim kooperatiflerini kurmaları desteklenmeli,
Bu alanda çalışan kuruluşlar (HomeNet,SEWA gibi) uluslararası deneyim paylaşımları
ve sosyal ilişkilerin gelişmesi için gerekli destekler verilmeli,
Diğer kadın örgütleri ve karma örgütler ile ilişkilenmeleri sağlanmalı,
Bu kesime örgütlenmeleri için gerekli destekler verilmeli,
Örgütlenmelerden sonra sürekli danışmanlık verebilecek sistemler oluşturulmalı,
Kurulan örgütlerle Kamu Politikalarında gerekli düzenlemelerin yapılması için baskı
unsuru olunmalıdır.
58
Bahsi geçen çalışmalar kapsamında ev- eksenli çalışan kadınlarımızın aile ve toplumdaki
rollerinin, ekonomik, kamusal ve siyasal yaşama katılmalarının önünde engel oluşturmayacak
şekilde dönüştürülmesi elzemdir. Bu kapsamda kalkınma planları ve hükümet programlarında
yer alan tedbirler çerçevesinde ve T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI
KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ öncülüğünde hazırlanan eylem planlarının
hızı bir şekilde hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır.
59
6 KAYNAKÇA
-ILO: Homework V(I)
-Lazo, Lucy: TheHomeworkers’ Movement in Asia ve ILO: Homework V(I)
-http://www.sosyalistfeministkolektif.org/kadin-emegi/50-kadin-emegi/87-ev-eksenli-
calisma-gorulmuyor.html
-http://feministatolye.org/index.php/morbolge/sozluk/84-eveksenlicalisma
-Ev Eksenli Çalışan Kadınlar, Çalışma Grubu
-TÜİK-2014 eğitim verileri
-EVİDSEN, İMECE Kadın Sendikası
-Türkiye’de Kadın İşgücü Profiliİstatistiklerinin Analizi(T.C. Aile Ve Sosyal Politikalar
Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü-2014)
-Türkiye’de Ev İşçileri(Seyhan Erdoğdu, Gülay Toksöz,ILO/Ankara-2013)
-Ev Eksenli Çalışan Kadınlar ve Sosyal Örgütlenme Dilek Hattatoğlu (sayı 140 - Aralık
2000/Birikim Dergisi )
-Ev-Eksenli Çalışanlar Ve Örgütlenmeleri(DİSK- Birleşik Metal İşçileri Sendikası-2003)
-Gecekondularda Ev İçi/ Parça Başı Üretim Yapan Kadınlar” Nuray Küçükler (2009)
-Kayıt Dışı İstihdam ve Esnek Üretim Sürecinde Kadın Emeğinin Durumu: Türkiye’de
Ev-Eksenli Çalışma(Şahin METİN, Ankara 2011,T.C. Başbakanlık Kadının Statüsü Genel
Müdürlüğü yayını)
- Dünyada Evde Çalışmada Hukuksal Koruma Sistemleri ve Mevzuatı- İktisat Dergisi- Sayı:
430, Kadriye Bakırcı(2002)
- Kadir Uysal(2013) Ev Eksenli Çalışan Kadınlar Örgütleniyor Toplantısı
-“Ev eksenli çalışanlar ve sorunları”, Dogan Keskin (2009)
60
7 EKLER
7.1 Anket Formu
EV EKSENLİ ÇALIŞAN KADINLAR VE SOSYAL HAKLAR DERNEĞİ (EVÇAD)
“Ev Eksenli Çalışan Kadınların Sosyal Haklarının Geliştirilmesi Projesi”
ANKET SORULARI
Anketörün öncelikle kendini tanıtması ve anketin konusu ile ilgili görüşülen kişiye
buradaki bilgiyi okuması gerekmektedir.
Merhabalar, EV EKSENLİ ÇALIŞAN KADINLAR VE SOSYAL HAKLAR
DERNEĞİ için EV EKSENLİ ÇALIŞAN KADINLARIN durumunu ve sosyal haklarını
geliştirmeye yönelik uygulanan bir AB projesi için geldim, adım …………… …………..
Bu proje için anket çalışması gerçekleştirmekteyiz. “Ev Eksenli Çalışan Kadınlar Ve
Sosyal Haklar Derneği”, AVRUPA BİRLİĞİ’ nden sağlamış olduğu destek ile
Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinde Ev Eksenli Çalışan Kadınlara yönelik olarak bir
araştırma çalışması yapmaktadır.
Dernek, bu proje ile ev eksenli çalışan kadınların durumunu irdeleyip elde edilen
sonuçlar üzerinden değerlendirmeler yaparak konuya ilişkin durum analizi ve öneriler
geliştirmeyi hedeflemektedir.
Yapacağımız çalışma projenin tamamlanması sonucunda yayın haline de getirilecektir.
Bu anketin gerçekleştirilmesi için yaklaşık olarak 30 dakika zamanınızı alacağız.
Şimdiden zamanınızı ayırdığınız için teşekkür ederim.
61
ANKET NO :
Anket Uygulama Tarihi
Ankete Başlangıç-Saati ................ ..............
Anket Bitiş-Saati ................ ..............
GÖRÜŞME YAPILAN KİŞİNİN (Katılımcı bilgileri gizli tutulacaktır)
Adı-
Soyadı:..........................................................................................................................................
......
Adresi:...........................................................................................................................................
.............
Telefon Numarası:........................................................................................................(Zorunlu
değildir).
Yerleşim Yeri:...............................................................................................................................
1-Kişisel bilgiler
62
Hane
Fert
No
Hane Halkı
Fertleri ve Ev
Eksenli Çalışana
Yakınlığı
Kaç yaşın-
dasınız?
Medeni Hali Eğitim durumu
(6 yaş üstü)
Çalışma durumu
(1) (2) (3) (4) (5) (6)
01
02
03
04
05
06
07
08
09
10
1)Kendisi
2)Kocası
3)Oğlu
4)Kızı
5)Gelini
6)Damadı
7)Kız torunu
8)Erkek torunu
9)Annesi
10)Babası
11)Kayın babası
12)Kayın
validesi
1)Evli
2)Bekâr
3)Boşanmış
4)Dul
5)Ayrı
yaşıyor
6)Birlikte
yaşıyor
1)Okur-yazar değil
2)Okur-yazar
3)İlkokul mezunu
4)Ortaokul mezunu
5)Lise mezunu
6)Yüksekokul(2
yıllık)
7)Üniversite mezunu
8)Lisansüstü
1) Ev eksenli çalışan
2)Kendi işinin sahibi
3) Ücretli-Maaşlı/Özel
4) Ücretli-
Maaşlı/Kamu
5)Geçici işlerde
çalışıyor
6) Emekli
7)Çalışmıyor
63
2-Ev eksenli çalışmaya ne zaman başladınız?
1 İlk çalışmaya başladığı
tarih(yıl)
3-İlk çalışmaya başladığınız tarihten beri ev eksenli çalışmalara ara verdiniz mi?
1 Hiç ara vermedim
2 Ara verdim (Ara verilen süre-ay/yıl)
4-Daha önce sigortalı bir işte çalıştınız mı? (Cevap hayır ise 6.soruya geçiniz)
1 Evet
2 Hayır
5-Daha önce ne tür işler yaptınız? (4.soruya cevap evet ise)
1 SGK (SSK) lı işte çalıştım
2 Sosyal güvencesi olmayan işte çalıştım
3 Geçici işlerde çalıştım
4 Belirtiniz………………………………….
13)Erkek
kardeşi
14) Kız kardeşi
15)Diğer
64
6- Şu anda herhangi bir sosyal güvenceniz varmı? Varsa nelerdir?
1 Hayır yok
2 Evet (SGk)
3 Evet dönemsel SGK)
4 Belirtiniz……………………
…
7) Ev eksenli çalışmalarınızı hangi usulde gerçekleştiriyorsunuz?
EVET HAYIR
1 Kendi hesabına
2 Sipariş usulü ile çalışma
3 Fason (bağımlı) çalışma
4 Taşeron için
5 Belirtiniz…………………………………………….
8)Yaptığınız üretimi/işi nerede gerçekleştirmekteseniz?
1 Kendi evimin bir odasında
2 Arkadaşlar ile tuttuğumuz ortak bir mekânda
3 Belirtiniz…………………………………………….
9)Evinizin kaç oda/salon mevcut?
1 1 oda
65
2 1 oda 1 salon
3 2 oda
4 2 oda 1 salon
5 3 oda
6 3 oda 1 salon
7 4 oda
8 4 oda 1 salon
9 Belirtiniz …………………………………………
10)Günlük ortalama kaç saat çalışıyorsunuz?
1 1-3 saat arası
2 4-6 saat arası
3 7-10 saat arası
4 11-14 saat arası
5 15 saat ve üzeri
11)Ayda ortalama kaç gün bu işi yapıyorsunuz?
1 2-5 gün
2 6-10 gün
3 11-15 gün
4 16-20 gün
5 21-25 gün
6 26 ve üzeri
66
12)Ev eksenli çalışmalar kapsamında neler üretiyorsunuz, önem derecesine göre
sıralayabilirmisiniz?
1
2
3
4
5
13-Yaptığınız işe ilişkin makine-ekipman veya iş araçlarını nasıl temin ediyorsunuz?
EVET HAYIR
1 Kendim temin ediyorum
2 İş yaptığım firma tarafından temin ediliyor
3 Yaptığım işin alımını yapan aracılar temin ediyor
4 Ürünümü sattığım yer temin ediyor
5 Belirtiniz…………………………………………….
14- Yaptığınız işe ilişkin hammaddeyi (gerekli ise) kim temin ediyor?
EVET HAYIR
1 Kendim temin ediyorum
2 İş yaptığım firma tarafından temin ediliyor
3 Yaptığım işin alımını yapan aracılar temin ediyor
4 Ürünümü sattığım yer temin ediyor
5 Belirtiniz ………………………………………….
67
15-Ürettiğiniz/yaptığınız işleri nasıl değerlendiriyorsunuz (pazarlıyorsunuz)?
EVET HAYIR
1 Kendim direkt müşterilerime pazarlamaktayım (sipariş)
2 Kendim satış yapan yerlere götürüp pazarlamaktayım
3 Kendim ilgili mağazalara götürüp emanet usulü
(konsinye) pazarlamaktayım
4 Fason (bağımlı) üretim yaptığım yere
5 Taşerona
6 Belirtiniz …………………………………………….
16-Çalıştığınız işe ilişkin rekabet varmı, varsa nelerdir?
EVET HAYIR
1 Herhangi bir rekabet mevcut değildir
2 Fiyat
3 Ürün kalitesi
4 Zamanında teslim
5 Belirtiniz...............................................
17- Sizce müşterilerinizin sizi tercih etmesinin en önemli nedeni nedir?
1 Daha hesaplı üretim yapmamız
2 Yaptığımız işin kalitesi
3 Zamanında teslim
4 Bu işi yapan kişilerin sayısının yetersizliği
5 Müşterinin bize kolay ulaşması
68
6 Belirtiniz.........................................................................
18-Ev eksenli çalışmayı tercih etmenizdeki en önemli neden nedir?
1 Bu işi yapmayı seviyorum
2 Bu işi bildiğim için yapıyorum
3 Evden çalışmak bana kolay geliyor
4 Başka iş bulamadığım için
5 Ailem dışarda çalışmama izin vermediği için
6 Aile bütçesine katkı sunmak için
7 Kendi işimi kurmam için yeterli sermayem yok
8 Belirtiniz.........................................................................
19-Yaptığınız işte üretim sırasında destek alıyormusunuz? Alıyorsanız kimlerden destek
alıyorsunuz?
EVET HAYIR
1 Kimseden destek alamıyorum
2 Aile bireylerinden
3 Diğer ev eksenli çalışanlar ile ekip olarak
69
4 Belirtiniz.........................................................................
20-Yaptığınız bu işi daha fazla geliştirmek istiyormusunuz?
1 Evet
2 Hayır
(Cevap hayır ise 22.soruya geçiniz)
21-Yaptığınız işi daha fazla geliştirmek (daha fazla para kazanmak) için nelere
ihtiyacınız var?
1 Daha gelişkin üretim araçlarına ihtiyacım var
2 Hammaddeyi toptan alırsam daha fazla para kazanırım
3 Üretim/yaptığım iş için daha geniş bir mekana ihtiyacım var
4 Kendim üretip satmam için sermayeye (kredi) desteğine ihtiyacım var
5 Aracı olmadan direkt toptancıya satarsam daha çok kazanırım
6 Daha iyi modeller (tasarımlar) üretirsem daha çok kazanırım
7 Sosyal güvencem olursa bu işi büyütmek için daha rahat olurum
8 Belirtiniz......................................................................................................
(Önem sırasına göre en fazla 3 şık işaretleyebilirsiniz)
22- Ürünlerinizi değerlendirirken/satarken karşılaştığınız en önemli sorunlar nelerdir?
1 Pazarlamada problem yaşıyorum
2 Ürünler/yaptığım için ederi çok ucuz
3 Sattığım ürünlerin parasını zamanında alamıyorum
4 Ürünlerime olan talebi karşılayamıyorum
5 Sipariş veren firma üretilecek ürünleri düzenli/zamanında getirmiyor
6 Sipariş veren firma ödemeleri zamanında yapmıyor
7 Sipariş veren firma üretilen ürünleri zamanında teslim almıyor
70
8 Diğer......................................................................................................
(Önem sırasına göre en fazla 3 şık işaretleyebilirsiniz)
23- Bu işten ayda ortalama ne kadar para kazanıyorsunuz?
1
24- Ev eksenli çalışma dışında diğer gelirleriniz yaklaşık olarak ne kadar?
1 Bu iş dışında başka gelirimiz yok
2 100-500 TL
3 600-1.000 TL
4 1.100-1.500 TL
5 1.600-2.000 TL
6 2.100-2.500 TL
7 2.600 TL ve üzeri
25- Bu işten kazandığınız parayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
1 Sadece kendi özel ihtiyaçlarım için kullanıyorum
2 Bana lazım olan kısmını alıyorum, diğerini ailem için
kullanıyorum
3 Tamamını ailem/ev için kullanıyorum
4 Tamamını çocuklarım için kullanıyorum
5 Belirtiniz.........................................................................
26- Ev eksenli çalışmanın size en önemli katkıları nelerdir?
1 Ekonomik özgürlük
2 Özgüvenin gelişmesi
3 Üretken olmam
4 Aile içindeki statüm daha iyileşti
71
5 Toplumdaki statüm daha iyileşti
6 İstediğim yaşam standardına kavuştum
7 Ailedeki ekonomik refah arttı
8 Ailem ile olan ilişkilerim daha iyileşti
9 Ev işlerini ailemle/eşimle paylaşmaya başladım
10 Çocuk bakımını ailemle/eşimle paylaşmaya başladım
11 Belirtiniz......................................................................................................
(Önem sırasına göre en fazla 3 şık işaretleyebilirsiniz)
27- Yaptığınız işten kaynaklı sağlık sorunları yaşadığınızı düşünüyormusunuz?
Düşünüyorsanız en fazla rastlanan sağlık problemleri nelerdir?
1 İşten kaynaklı hiçbir sağlık problemi yaşadığımı
düşünmüyorum?
2 Göz problemi
3 Sırt-bel ağrıları
4 Genel sağlık problemleri
5 Belirtiniz.........................................................................
28- Ev eksenli olarak çalışırken hiç iş kazası geçirdiniz mi? Geçirdiniz ise neler?
1 Hayır geçirmedim
2 Evet…………………………………………………………………
29- Bu işi daha ne kadar sürdürmeyi planlıyorsunuz?
1 Bu işi en kısa sürede bırakmayı planlıyorum
2 Bu işe hep devam etmeyi planlıyorum
3 1 Yıl içinde bırakmayı düşünüyorum
4 2-4 yıl içinde bırakmayı düşünüyorum
72
5 5-7 yıl yapmayı düşünüyorum
6 8-10 yıl yapmayı düşünüyorum
7 Belirtiniz ………………………….
30- Ev eksenli yerine standart bir işe girmeyi ister misiniz?
1 Evet
2 Hayır
31-Yaptığınız bu işi başkalarına da tavsiye eder misiniz?
1 Evet
2 Hayır
32- Genel olarak evde çalışmanın sizin açınızdan yarattığı en önemli sorunlar nelerdir?
1 Aşırı derecede yoruluyorum
2 Sağlığım olumsuz olarak etkileniyor
3 Kendime hiç zaman ayıramıyorum
4 Çocuklarıma zaman ayıramıyorum
5 Eşime zaman ayıramıyorum
6 Ev işlerimde aksama oluyor
7 Aile içi sosyal iletişim azaldı
8 Sosyal faaliyetlere katılımım sınırlandı
9 Belirtiniz.........................................................................
(Önem sırasına göre en fazla 3 şık)
33-Genel olarak yaptığını işe ilişkin yaşadığınız en önemli sorunlarınız nelerdir?
Evde çalışmanın diğer hane bireyleri tarafından yarattığı en önemli sorun nedir?
73
1 Ürünler/yaptığım iş para etmiyor
2 Hammadde temini
3 Pazar problemi
4 Para tahsilatı
5 Evde yaşam alanına ilişkin sorunlar yaratıyor
6 Yaptığım iş ev içinde temizlik problemi yaratıyor
7 Ailenin diğer bireyleri ile ilişkilerimi olumsuz etkiliyor
8 Aile bireylerinin daha fazla para kazanma konusunda yarattığı
baskı
9 Ev işleri sorumluluğumu yerine getirmeye engel teşkil ediyor
10 Sağlık sorunları
11 Sağlık/Sosyal güvencesinin olmayışı
12 Yaptığım işin bir iş olarak görülmemesi
13 Belirtiniz.........................................................................
(Önem sırasına göre en fazla 3 şık)
34-Herhangi bir sivil toplum kuruluşuna üyemisiniz?
1 Evet……………………………………………………..
2 Hayır
35-ILO-Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 177 sayılı EVDE ÇALIŞMA sözleşmesin
ülkemizin imzalamasını istiyormusunuz (sözleşme hakkında bilgi verilecek)?
1 Evet
2 Hayır
Aşağıdaki bölümü anketör dolduracaktır:
Bu görüşmeyi aşağıdaki kriterlere göre değerlendiriniz.
74
Kriter İyi (1) Orta (2) Kötü (3)
Cevaplayıcının samimiyeti
Soruları cevaplama oranı
Görüşme yapılan ortam
Sorulara yaklaşımı
Soruları anlama durumu
Ad-soyadı
Anketör
BİTİŞ SAATİNİ 1. Sayfada ilgili kısma yazmayı unutmayınız.
Gözlemler/Notlar:.........................................................................................................................
.......................................................................................................................................................
.......................................................................................................................................................
.......................................................................................................................................................
....................................................
AÇIKLAMA ( Eğer anket yarım kaldıysa ya da red edildiyse belirtiniz)
BU ANKET FORMU AVRUPA BIRLIĞI’NIN MALI KATKISI ILE HAZIRLANMIŞTIR.
BU BELGENIN IÇERIĞINDEN SADECE EVÇAD SORUMLUDUR VE BU IÇERIK
HERHANGI BIR ŞEKILDE AVRUPA BIRLIĞI’NIN GÖRÜŞ VEYA TUTUMUNU
YANSITMAZ.