32

FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

Embed Size (px)

DESCRIPTION

KÜLTÜR SANAT

Citation preview

Page 1: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

Kozalar / Sanat /Gerçek Hayattan AlınmıştırAltıdan Sonra /Babannem Yüz Yaşında Oyunları

FESTİVALDEYİZSAYI 816-28 ŞUBAT ISNN 1309-1174KÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

Fransız Filmleri Festivali

TİYA

TRO

SER

Ayşen Urfalıoğlu / Haz’ın MetastaslarıNickolas Muray / Bir Fotoğrafçının Portresi

STERİ

Atalay Demirci Stand-Up Show / ÇuvaldızVedat Özdemiroğlu İle Renkli TürkçeMançalı Şovalye / Fulya Sanat

DA

NS Seyahatname 2 Dans Gösterisi

Akbank Kültür Sanat MerkeziOpera Bale Caddebostan Kültür Merkezi

KUĞULUPARK ŞENLİĞİSEVGİLİLER GÜNÜ

Final / Becca Fizpatrick Doğudan Uzakta / Amin Maalouf Saklanmış / P.C.Cast Kristin Cast

KİTAP

Page 2: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

İMTİYAZ SAHİBİTANER YILMAZ

GENEL YAYIN YÖNETMENİTUNCAY BAKİ UĞANTAŞ

KORAY UĞANTAŞ

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜTANER YILMAZ

EDİTÖRYAŞAR ÖZBEK

HALKLA İLİŞKİLERCEVDET SERDAR EREN

SUAT ORAL

REKLAM SORUMLUSUUĞUR YAMAN

GRAFİK TASARIM FOTOĞRAF

ZEYNEP CANDAN KARAGÖZEDA YILDIZ

MUHABİRTARKAN GÜROL

KATKIDA BULUNANLARDR.FULYA SAĞLIK

YAYIN TÜRÜYEREL SÜRELİ YAYIN

YAYININ ŞEKLİ 15 GÜNDE BİR TÜRKÇE

YAYIN İDARE MERKEZİAŞAĞI ÖVEÇLER MAH.

1330 SOK.NO 16/5 ÇANKAYA /ANKARA

[email protected] 47217 10FAX 472 17 11BASKI YERİ

MATTEKMATBAACILIK BASIM YAYIN TANITIM TİC.SAN.LTD. ŞTİ.

AĞAÇ İŞLERİ SAN.SİT.1354 1362 SOK.ESKİ 21.CADDE NO:35

YENİMAHALLEİVEDİK/ANKARA

BASKI TARİHİ16.02.2013

ISSN1309-1174

Fransız Filmleri Festivali

5

6

10

14

16

FİLM

TİYATRO

SERGİLER

GÖSTERİ

DANS

Kozalar, Sanat, Gerçek Hayattan Alınmıştır,Air Swimming, Altıdan Sonra, Matmazel Julie, Babannem Yüz Yaşında, Sarı Ay, Haz Makamı Oyunları Sevenleri İle Buluşuyor.

Ayşen Urfalıoğlu / Haz’ın Metastasları,Nickolas Muray / Bir Fotoğrafçının Portresi, Pandora / Alnımın Çizgilerindesin Memleketim, Seyit Mehmet Buçukçuoğlu / Retro

Vedat Özdemiroğlu İle Renkli Türkçe, Atalay Demirci Stand-Up Show Çuvaldız,Mançalı Şovalye Fulya Sanat

Opera Bale Caddebostan Kültür Merkezi, Senfonik Minyatür Kadıköy Süreyya Opera Sahnesi

İçindekiler

Page 3: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

18

20

26

28

MÜZİK

Kuğulu Park Şenliği Sevgililer Günü

KİTAP

HABERLER

VİZYONDAKİLER

Final / Becca Fıtzpatrick, Doğudan Uzakta / Amin Maalouf, Saklanmış / P.C. Cast Kristin Cast, O Muhteşem Hayatınız / Oya Başar,Saklı Şiirler / Ayşe Kulin

Galapera Sanat Selçuk BaranÖykü Ödülü Hakkı İnanç’ın...Pera Eğitim Yarıyıl Tatili Eğitim Etkinlikleri, İstanbul Hatırası Fotogram Merkezli Stüdyo Fotoğrafçılığı Semineri

Anna Karenina, Zarafa, Celal İle Ceren, Buz Devri 4 Kıtalar Ayrılıyor, Umut Işığım, F Tipi Film, G.D.O. Kara Kedi, Efsane Beşli, CM101MMXI Fundamentas, Düşler Diyarı, Beasts Of The Southern Wild, Entrika, Arbıtrage, Hobbit Beklenmedik Yolculuk,The Hobbit An Unexpected Journey, HTR2B: Dönüşüm, Jack Reacher, Kahraman Maymun, Mama, Kanunsuzlar,No, Parker, Pi’nin Yaşamı

Merhabalar... Umarım iyi bir hafta geçirmişsinizdir.Her zaman olduğu gibi dergimizi merak ettiklerinizle doldurduk.Bu sayımızda neler var?

Fransız Film Festivali, Tiyatro sevenler için sayısız tiyatro seçeneği Kozalar, Sanat, Gerçek Hayattan Alınmıştır,Air Swimming, Altıdan Sonra, Matmazel Julie, Babannem Yüz Yaşında, Sarı Ay, Haz Makamı oyunları, Sergiler; Ayşen Urfalıoğlu Haz’ın Metastasları,Nickolas Muray Bir Fotoğrafçının Portresi, Pandora, Alnımın Çizgilerindesin Memleketim, Seyit Mehmet Buçukçuoğlu Retro sergileri, Gösteriler; Vedat Özdemiroğlu İle Renkli, Türkçe Atalay Demirci Stand-Up Show Çuvaldız, Mançalı Şovalye Fulya Sanat dans; Seyahatname 2, Dans Gösterisi Akbank Kültür Sanat Merkezi, Opera Bale Caddebostan Kültür Merkezi, Senfonik Minyatür Kadıköy Süreyya Opera Sahnesi, Kuğulu Parkta Sevgililer Günü, Kitap severler için; Final, Becca Fıtzpatrick, Doğudan Uzakta, Amin Maalouf Saklanmış, P.C. Cast Kristin Cast, O Muhteşem Hayatınız Oya Başar, Saklı Şiirler Ayşe Kulin, haberler; Galapera Sanat Selçuk Baran Öykü Ödülü Hakkı İnanç’ın,Pera Eğitim Yarıyıl Tatili Eğitim Etkinlikleri, İstanbul Hatırası Fotogram Merkezli Stüdyo Fotoğrafçılığı Semineri, vizyondaki filmler Anna Karenina, Zarafa, Celal İle Ceren, Buz Devri 4 Kıtalar Ayrılıyor, Umut Işığım, F Tipi Film, G.D.O. Kara Kedi, Efsane Beşli, CM101MMXI Fundamentas, Düşler Diyarı/ Beasts Of The Southern Wıld, Entrika Arbıtrage, Hobbit Beklenmedik Yolculuk The Hobbit An Unexpected Journey, HTR2B Dönüşüm, Jack Reacher, Kahraman Maymun Marco Macaco, Mama, Kanunsuzlar / Lawless, No, Parker, Pi’nin Yaşamı / Lıfe Of

Gelecek sayımızda görüşmek üzere...

EDİTÖRYAŞAR ÖZBEK

Page 4: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8
Page 5: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

5FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

Digiturk’ün desteklediği, 17 Ocak - 17 Şubat 2013 tarihleri arasında, üçüncüsü düzenlenecek olan uluslararası online Fransız Filmleri Festivali’i (My French Film Festival) www.myfrenchfilmfestival.com/tr adresinden ücretsiz olarak, Türkçe ve İngilizce altyazılı izleyebilecek. Festivalde 10 uzun, 10 kısa, 3 de festival yarışması dışı olmak üzere 23 film gösterimi yapılacak. Festival, izleyiciler için interaktif bir izleme ortamı oluşturuyor ve Fransız film tutkunlarına filmleri site üzerinde oylama imkanı sunuyor. Oylamanın ardından, jürinin de değerlendirmesi ile festival ödülleri sahiplerini bulacak.Fransız Filmleri Festivali, Fransız sinemasını dünyaya tanıtmak ve Fransız sinemasına olan tutkuyu dünya çapındaki internet kullanıcıları ile paylaşmayı sağlayan alışılmamış bir konsepte sahip. Festival üçüncü yılında Digiturk’un desteğiyle Türkçe de takip edilebilecek.

FRAN

SIZ FİLM

LERİ FES

TİVALİ

Alışılmadık konsept

FİLM“Fransız Filmleri Festivali” Digiturk sponsorluğunda izleyici ile buluşuyor.Digiturk’ün de katkılarıyla “Fransız Filmleri Festivali” şimdi Türkiye’den de Türkçe altyazı ile takip edilebilecek. Fransız filmleri tutkunları, dünyada 12 dilde yayınlanan online festivalde gösterilecek filmleri, 17 Ocak – 17 Şubat tarihleri arasında Fransız Filmleri Festivali çerçevesinde www.myfrenchfilmfestival.com/tr adresinden ücretsiz olarak Türkçe ve İngilizce altyazılı izleyebilecek.

Page 6: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

6 FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

GERÇEK HAYATTAN ALINMIŞTIR

Mekan : Kumbaracı 50Tarih/Saat : 1 Şubat Cuma, 20:3028 Şubat Perşembe, 17:001 Mart Cuma, 20:30

Yazan : Yiğit SertdemirYöneten : Arif AkkayaOynayan : Tomris İncer, Yiğit SertdemirUzun zaman sonra bir araya gelen iki kişi... bir adam ve annesi... onarılıp dönüştürülen bir mekan... yolluk niyetine anlatılan hikayeler... sırlar ve gerçek üzerine sarsıcı bir oyun.

EVARISTO – ALTIDAN SONRA TİYATRO

Mekan : Kumbaracı 50Tarih/Saat : 28 Ocak Pazartesi, 20:3029 Ocak Salı, 20:304 Şubat Pazartesi, 20:305 Şubat Salı, 20:306 Şubat Çarşamba, 20:3021 Şubat Perşembe, 20:3021 Şubat Perşembe, 15:0023 Şubat Cumartesi, 20:3024 Şubat Pazar, 15:00

SANAT

Mekan : Kenter TiyatrosuTarih/Saat : 29 Ocak Salı, 20:306 Şubat Çarşamba, 20:3015 Şubat Cuma, 20:30

AIR SWIMMING

Mekan : Mekan.ArtıTarih/Saat : 30 Ocak Çarşamba, 20:3031 Ocak Perşembe, 20:3011 Şubat Pazartesi, 20:3015 Şubat Cuma, 20:30

KOZALAR

Mekan : Mekan.ArtıTarih/Saat : 28 Ocak Pazartesi, 20:30 / 7 Şubat Perşembe, 20:30 21 Şubat Perşembe, 20:30

TİYATRO

Page 7: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

7FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

BABAANNEM YÜZ YAŞINDA

Mekan : Afife Jale SahnesiTarih/Saat : 31 Ocak Perşembe, 20:30 7 Şubat Perşembe, 20:30 14 Şubat Perşembe, 20:30 21 Şubat Perşembe, 20:30 28 Şubat Perşembe, 20:30

HAZ MAKAMI

Mekan : Kumbaracı 50Tarih/Saat : 31 Ocak Perşembe, 20:3018 Şubat Pazartesi, 20:30

MATMAZEL JULIE

Mekan : Sahne CihangirTarih/Saat : 1 Şubat Cuma9 Şubat Cumartesi, 20:3019 Şubat Salı, 20:301 Mart Cuma, 20:30

BARZO İLE KONSERVE YOKUŞTA SAÇMA BİR GECE HİKAYESİ

Mekan : Kumbaracı 50Tarih/Saat : 1 Şubat Cuma, 23:002 Şubat Cumartesi, 20:301 Mart Cuma, 23:00

SARI AY

Mekan : DotTarih/Saat : 30 Ocak Çarşamba, 21:00 / 31 Ocak Perşembe, 21:00/1 Şubat Cuma, 21:00/6 Şubat Çarşamba, 21:007 Şubat Perşembe, 21:00/8 Şubat Cuma, 21:00/9 Şubat Cumartesi, 21:00/13 Şubat Çarşamba, 21:00/14 Şubat Perşembe, 21:00/15 Şubat Cuma, 21:00/16 Şubat Cumartesi, 21:00/20 Şubat Çarşamba, 21:00

TİYATRO

Page 8: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

8 FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

Mekan : Duru TiyatroTarih/Saat : 2 Şubat Cumartesi, 20:30 10 Şubat Pazar, 16:00 16 Şubat Cumartesi, 20:30

Mekan : Mekan.ArtıTarih/Saat : 2 Şubat Cumartesi, 20:30 9 Şubat Cumartesi, 20:30 16 Şubat Cumartesi, 20:30 23 Şubat Cumartesi, 20:30

TİYATRO

Mekan : Kumbaracı 50Tarih/Saat : 2 Şubat Cumartesi, 15:00 2 Şubat Cumartesi, 20:30 13 Şubat Çarşamba, 20:30 14 Şubat Perşembe, 20:30 15 Şubat Cuma, 20:30 16 Şubat Cumartesi, 15:00 16 Şubat Cumartesi, 20:30 17 Şubat Pazar, 15:00

Mekan : Duru TiyatroTarih/Saat : 23 Şubat Cumartesi20:30

SON

DA

N S

ON

RA

AŞK

HER

YER

DE

KİM

SEN

İN Ö

LMED

İĞİ B

İR G

ÜN

ÜN

ERT

ESİY

BİZD

E YO

K

AYI PROGRAMIŞ

U B

A T

Page 9: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

9FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

Mekan : Kadıköy Halk Eğitim MerkeziTarih/Saat : 2 Şubat Cumartesi, 20:3016 Şubat Cumartesi, 20:30

Mekan : Mekan.ArtıTarih/Saat : 6 Şubat Çarşamba, 20:3013 Şubat Çarşamba, 20:3020 Şubat Çarşamba, 20:30

Mekan : Mekan.ArtıTarih/Saat : 18 Şubat Pazartesi, 20:3025 Şubat Pazartesi, 20:30

Mekan : BBT Yunus Emre Kültür MerkeziTarih/Saat : 18 Şubat Pazartesi, 20:30

KA

TLET

ME

ÜZE

RİN

E Bİ

R O

YUN

DEN

EMES

İ

ŞİD

DET

ÜÇL

EMES

İ 2 :

ŞEK

ER

WES

MIN

STER

OTE

Lİ’N

DE

KO

MİK

BİR

GEC

E

AŞK

'A 1

03 A

DIM

Page 10: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

10 FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

Zevkin metastaslarına yamuk bakarak, düzgün bir bakışın gözden kaçırabileceği şeyleri görmeye, anlamaya çalışıyorum. Kokladığım anda içime dolan onun kokusunun, her nefes verdiğimde yok olmasının ve aynı kokuyu duymak istememdeki sonsuz acıyı asla doyurulamayacak bir arzu - nefes - periyodundaki paradoksun belki de ta kendisi. Al-ver-Al- ver-Al Zihnin karanlıklarına gizlenmiş olan -onun- kokusunun kapısı yalnızca ona açılırken, devamlılık için çıkmak zorundadır. Dürtünün asıl amacı kendini yeniden üretmek, dairesel yoluna dönmek, hedefe gidip gelen yolunu sürdürmektir. Asıl haz kaynağı bu kapalı dairenin tekrara dayalı hareketidir. Hedefe bir kez ulaşılınca eylemin asıl amacının yolun kendisi olduğu kavranır. " Hedef nihai varış yeridir, oysa amaç yapmak istediğimiz şey yani yolun kendisidir. " Lacan'ın söylemek istediği dürtünün gerçek maksadının hedefi tam olarak tatmin edilmek değil amacı olduğudur. Haz Jouissance içinde imkânsızlığı barındıran haz'ın o bir türlü doyurulamayan halidir. Örneğin rahimden koparılmışlığın yaşattığı bağlantısızlığın tatmini yoktur. (Ancak psikotik bir durumda mümkündür.) Oysa (jouissance) haz bu eksiğin giderilmesi fantasmasını yaratarak kendini gerçekte temellendirmeye çalışır. Acıda ölümde semptomların sürdürülmesinde bulunduğu paradoks haz'ın (jouissance'ın ) ta kendisidir.

1920’lerde New York’taki en başarılı portre ve moda fotoğrafçısı olarak bilinen, 30’larda çığır açıcı bir girişimle doğal renkli fotoğrafı reklamcılıkta kullanan Macar asıllı Amerikalı fotoğrafçı Nickolas Muray (1892-1965), Türk sanatseverlerle ilk kez 25 Ocak 21 Nisan 2013 tarihleri arasında Pera Müzesi’nde buluşuyor.Salomon Grimberg küratörlüğünde hazırlanan sergi Nickolas Muray’ın fotoğraflarını retrospektif bir düzenle ele alıyor. Amerika’daki ünlü fotoğraf arşivi George Eastman House, ailesinin yönetimindeki Nickolas Muray Arşivi ve çeşitli özel koleksiyonlardan derlenen bu seçki Muray’ın 50 yıla yayılan kariyerini özetliyor.Sergide, Muray’ın siyah beyaz fotoğraflarının yanı sıra, Hollywood çevrelerinde ve Amerikan reklam sektöründe büyük ün kazanmasında rolü olan renkli fotoğrafları da yer alıyor.Greta Garbo’dan Marilyn Monroe’ya, Elizabeth Taylor’dan Martha Graham’a oyuncular, dansçılar, sanatçı ve yazarlar gibi birçok ünlüyü fotoğraflayan Muray özellikle Lucky Strike, Coca Cola, General Foods gibi markalara ait ilk renkli fotoğraflarla tanınıyor. The New York Times’tan Vanity Fair’e ve Vogue’a, Harper’s Bazaar’dan Dance, Shadowland ve Theater Magazine’e dönemin belli başlı dergilerinde düzenli olarak yer alan bu fotoğraflara, büyük aşkı Frida Kahlo’nun sanatçı tarafından çekilmiş portreleri de eşlik ediyor.

SERGİLER

AYŞEN URFALIOĞLU HAZ 'IN METASTASLARI

Mekan : M

açka Sanat G

alerisiT

arih Saat : 15 O

cak 2013 - 9 Mart 2013

Türü : S

ergi

NIC

KO

LAS

MU

RA

Y "

BİR

FO

TOĞ

RA

FÇIN

IN P

OR

TRES

İ

Mekan : Pera MüzesiTarih Saat : 25 Ocak 2013 - 21 Nİsan 2013Türü : Sergi

Page 11: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

11FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık’ın Nâzım Hikmet’in doğumunun 111. Yıldönümü için düzenlediği “Alnımın Çizgilerindesin Memleketim”- Nâzım Hikmet’in Yolculuk Fotoğrafları Sergisi 30 Ocak - 28 Şubat 2013 tarihleri arasında Yapı Kredi Kültür Merkezi’nde ziyaret edilebilir.Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık’ın Nâzım Hikmet’in doğumunun 111.Yıldönümü için düzenlediği“Alnımın Çizgilerindesin Memleketim” Nâzım Hikmet’in Yolculuk Fotoğrafları Sergisi, Nâzım Hikmet’in “rüyalarımın memleketi” diye adlandırdığı Moskova’ya üçüncü gidişinden sonraki 1951-1963 yılları arasındaki fotoğraflarını kapsıyor.

Sergideki bu fotoğraflar ve diğer materyaller, Nâzım Hikmet üzerine çalışmalarıyla tanınan M. Melih Güneş tarafından, Vera Tulyakova Hikmet Arşivi, Rusya Devlet Edebiyat ve Sanat Arşivi ile başka ülkelerdeki arşivlerden bir araya getirilerek oluşturuldu. Nâzım Hikmet’in yurt dışı ağırlıklı fotoğraflarıyla birlikte, Türkiye dışında basılan bazı kitapları, plakları, ses bantları, M. Melih Güneş’in hazırladığı “Bir Yitik Miras Nâzım Hikmet” başlıklı bir video çalışması ve bazı fotoğrafların orijinalleri de bu sergide bulunuyor.

SERGİLER

PANDORAM

ekan : Alta S

anat Galerisi

Tarih S

aat : 12 Ocak 2013 - 20

Şubat 2013

Türü : S

ergi

ALNIMIN ÇİZGİLERİNDESİN MEMLEKETİM

Mekan : Yapı K

redi Kültür M

erkezİT

arih Saat : 30 O

cak 201328 Ş

ubat 2013T

ürü : Fotoğraf S

ergisi

Su, Hava, Ateş ve Toprak... Alta Sanat Galerisi, bu yılki kişisel resim sergilerini bu dört elemente ayırdı.

"ELEMENTLER" serisinin ikincisi, Pandora’ya ait eserlerden oluşan, "Sanat "HAVA"sı" adı altındaki kişisel resim sergisiyle 12 Ocak 2013’de.Havasız ve sanatsız yaşayamam diyen ressam Pandora, bu sergisinde bir element olan "HAVA"yı sanat malzemesi olarak kullanıyor. Eserlerinde, yeryüzü günlük hayatını, yerçekimsiz bir ortamda ‘’HAVA’’da görüyoruz. "HAVA" canlılara hayat verdiği gibi, sanata da sahne görevi yapıyor. Aynı zamanda havanın hallerindeki insan hallerini de gözlemliyoruz. Belki de insanın havaya olan tutkusuna, ona meydan okumasına ve uçma isteğine tanık oluyoruz. İçimizde olan ve içinde olduğumuz , yaşam kaynağımız "HAVA"yı fizik kurallarını yıkan, sanatsal bir yaklaşımla izliyoruz... İstanbul'da doğan sanatçı , Anadolu Üniversitesi A.Ö.F 'de İşletme eğitimi aldıktan sonra çeşitli kurum ve kuruluşlardaki çalışma hayatı süresinde resim çalışmalarına çeşitli atölyelere aralıksız devam etti. Yağlıboya, akrilik ve guaj tekniği kullandığı eserlerini kendi atölyesinde üretmektedir. Uluslararası Plastik Sanatçılar Derneği üyesi olan sanatçının, İngiltere, Rusya ve İspanya'da özel kolleksiyonlarda eserleri bulunmaktadır.Sanatçı Pandora, farklılık arz eden çalışma üslubu ve anlayış zenginliği ile bir kez daha Alta Sanat Galerisi'ndeki ''Sanat '' HAVASI '' kişisel sergisi ile sanat severleriyle yeniden buluşuyor.Sanatçının sergisi 20 Şubat tarihine kadar hergün (Pazar hariç) saat 12.00 – 18.00 arasında ziyaret edilebilir.

Page 12: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

12 FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

İngilizcede geçmiş, geçmişe doğru, geçmişin izini taşıyan gibi anlamlarıyla RETRO terimi sanatçının sergisinde yer alan İstanbul’a ait eski tarihi yapılar, bu yapıların efsaneleri ya da hikayelerinden yola çıkışlı panoramik bir sunumun dışında görsel algının da sınırlarını zorlayan bir tavrı içinde barındırıyor.

Kültürel anlamda unutulmuş, eskiyen ya da bilinmeyen yönleriyle bu yapılar ya da kalıntılar yeniden benimsetilmek ve farkındalık yaratmak amacıyla sanatçının tuvallerinde yeniden şekilleniyor ve varlıklarını sürdürüyorlar.

Ressam Seyit Mehmet Buçukoğlu’nun, görsel algının sınırlarını zorlayan tavrıyla hayata geçirdiği “RETRO” isimli sergisi, 5-27 Şubat tarihleri arasında Galatea Art Gallery Asmalımescit’de gezilebilecek.

Işıl Özışık'ın suluboya tekniğiyle yaptığı resimler 16 Şubat - 5 Mart tarihleri arasında Doku Sanat Galerisi'nde görülebilir.

SERGİLER

Seyit Mehmet Buçukoğlu Retro

Seyit M

ehmet B

uçukoğlu Retro

Mekan : G

alatea Art

Tarih/S

aat : 5 Şubat 2013 -

27 Şubat 2013

Türü : S

ergi

IŞIL ÖZIŞIK

Mekan : D

oku Sanat G

alerisiT

arih/Saat : 16 Ş

ubat 2013 -05 M

art 2013T

ürü : Sergi

Page 13: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

13FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

İstanbul ile Cenova arasındaki tarihi bağlar bir fotoğraf sergisiyle güçlendirilecek. Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi, 31 Ocak-23 Şubat 2013 tarihleri arasında “Büyüleyici Şehir Cenova” sergisine ev sahipliği yapacak.

Ligurya özerk bölgesinin başkenti olan bu güzel İtalyan şehrinin İstanbul ile çok eskiye dayanan bağları mevcut. Stefano Goldberg’in fotoğraflarından oluşan fotoğraf sergisi, iki şehir arasındaki tarihi bağları daha da güçlendirmeyi amaçlıyor.

Beyoğlu’nun eski adı olan “Pera” buraya yerleşen Cenevizliler döneminde konmuştu. Beyoğlu’nun ve Beyoğlu

Belediyesi’nin sembolü olan Galata Kulesi de 1348 yılında Cenevizliler tarafından yeniden inşa edilmişti. Dolayısıyla sergi, Cenovalıların Beyoğlu’nda yaşadıkları dönemi de simgeliyor.Sergideki özel kareler, Cenova’nın

tüm güzelliklerini gözler önüne seriyor. Şehri tanıtan anlamlı fotoğraflar; deniz, gelir kaynakları, turist çeken yerler, farklı birçok kültürel etkinlik, sergiler, şovlar ve eğlence merkezlerini kapsıyor. Cenova yani klasik Akdeniz mutfağının hafif yemekleri de sergiye renk katıyor.

çabaları sonucunda "Hayatımın Sevinç'i" adlı retrospektif sergisi ile nihayet Türkiye'de. Uluslararası sanat uzmanlarının pek çoğuna göre onun resimleri, fırça ve boya ile yapılmış olamaz.

Kendisini bütün renklerden, bütün figürlerden, bütün biçimlerden arındıran ve onların sınırlarına tutsak kalmayı daha en başında reddeden Erdal Alantar, bugüne dek Fransa, Belçika, Hollanda, İtalya, İngiltere, İsviçre yoğunlukta olmak üzere pek çok ülkede sergiler açtı. Onun elleri ile tuvaller arasındaki akıl almaz yoldan, bütün o sergilerin ziyaretçileri de geçtiler.

Paris’te yaşamaya devam eden, Avrupa’daki sergi çalışmalarını aralıksız sürdüren Erdal Alantar’ın "Hayatımın Sevinç’i" adlı dönüşümlü retrospektif sergisi, en son on yıl önce 2002 yılında açtığı sergiden sonraki ilk buluşması olacak Türkiye’deki resim tutkunlarıyla. Art Point Gallery, sadece bu çok özel sanatçıyı ve eserlerini Türkiye’ye getirmekle de kalmadı; bu sergide, Paris ekolünün son temsilcilerinden olan Erdal Alantar’ın 1956 yılında yaptığı ilk resim ile geçtiğimiz günlerde yani 2012 yılında yaptığı son resmini aynı sergide buluşturdu. Ayrıca sanatçının ilk soyut resmi de bu sergide yer alacak. Serginin açılış tarihi olarak seçilen 29 Ocak günü de sanatçının 81. doğum günü olması itibariyle özel bir anlamı bulunuyor.Bu görsel renk şovunu sakın kaçırmayınız.

SERGİLER

BÜYÜLEYİCİ ŞEHİR CENOVAM

ekan : Beyoğlu B

elediyesi Sanat G

alerisiT

arih/Saat : 31 O

cak 2013 - 23 Şubat 2013

Türü : S

ergi

ERDAL ALANTAR "HAYATIMIN SEVİNC'İ"

Mekan : A

rtpoint Gallery

Tarih/S

aat : 29 Ocak 2013 - 2 M

art 2013T

ürü : Retrospektif S

ergisi

Boya, fırça ve tuval arasındaki sırları çözüp onların evreninde kendisine nefes kesici bir dünya yaratan usta ressam Erdal Alantar, Art Point Gallery’nin ısrarlı

Page 14: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

14 FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

Mekan : Sabancı Üniversitesi Gösteri MerkeziBilet : 1. Kategori - 35 TL

Atalay Demirci yine insanları eğlendirecek muhteşem bir gösteriyle sahnede.Bugüne kadar 3 bine yakın gösteri yapan Atalay Demirci, yeni stand-up şovuyla herkesi kahkahaya davet ediyor.

Atalay Demirci yine insanları eğlendirecek muhteşem bir gösteri ile Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde...

Mekan : Alt CazTarih/Saat : 28 Ocak Pazartesi, 21:304 Şubat Pazartesi, 21:3011 Şubat Pazartesi, 21:3018 Şubat Pazartesi, 21:3025 Şubat Pazartesi, 21:30Bilet : Tam 17.50 TL, Öğrenci 12.50 TL

Pazartesi sıkıntısına son… Yeni yıldan itibaren yeni projesiyle Vedat Özdemiroğlu her pazartesi Alt Caz sahnesinde olacak... “Vedat Özdemiroğlu ile Renkli Türkçe” adını taşıyan bu yarı müzikal proje, bir çeşit gece kantini…

Üstelik öğrencilere indirimli.Kabare şarkıları, mizah tsunamisi, sürpriz konuklardan kayıt dışı performanslar ve daha fazlası. Vedat Özdemiroğlu ile Renkli Türkçe’de…

GÖSTERİ İLE RENKLİ TÜRKÇEVEDAT ÖZDEMİROĞLU

ATALAY DEMİRCİ

STAND-UP SHOW ÇUVALDIZ

Page 15: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

Mekan : Fulya SanatTarih/Saat : 11 Şubat Pazartesi, 20:0012 Şubat Salı, 20:0013 Şubat Çarşamba, 20:0014 Şubat Perşembe, 20:0011 Mart Pazartesi, 20:0012 Mart Salı, 20:0013 Mart Çarşamba, 20:00

16.yüzyılın sonları. Başarısız yazar-asker-aktör ve vergi tahsildarı Miguel de Cervantes, İspanyol Engizisyonu tarafından uşağı ile birlikte zindana atılır. Manastıra karşı gelmekle suçlanmaktadırlar. Her ikisi de tüm eşyalarını alarak zindana gelirler. Burada beraber kaldıkları diğer mahkumların saldırısına uğrarlar ve hemen oracıkta mahkumlar sahte bir duruşma tertiplerler. Eğer Cervantes suçlu bulunursa, tüm varlığını teslim etmek zorunda kalacaktır. Cervantes buna razı olur ancak mahkumların alelacele yakmak istediği o çok değerli el yazması metinlerini vermek istemez. Buna karşılık bir savunma önerisinde bulunur; Bu savunma, kendisinin ve tüm mahkumların rol alacağı bir oyun olacaktır. 'Yargıç' ve iri yarı ama güler yüzlü 'Başkan' kılığında olan mahkum bunu kabul eder. Cervantes valizinden makyaj malzemelerini çıkarır ve uşağı da ona kostümünü giydirir. Kısa bir süre içinde Cervantes, şövalyelikle ilgili çok fazla kitap okumuş, adaletsizlik üzerine aşırı düşünmekten çıldırmış ve gezgin bir şövalye olarak hayatını sürdürmeye karar vermiş yaşlı bir beyefendi olan Alonso Quijana'ya dönüşür. Quijana kendisine Mançalı Don Kişot ismini takar ve uşağı Sanço Panza ile birlikte maceralara atılmak üzere yola çıkarlar. İkisi birlikte oyuna adını veren şarkıyı söylerler(Man of La Mancha). Don Kişot kendisinin en ölümcül düşmanı olan 'Büyücü' lakaplı sihirbaz tarafından her an saldırıya uğrama tehlikesi altında olduklarını belirterek Sanço Panza'yı uyarır. O sırada bir yel değirmeni görür. Hızla dönen değirmeni dört kollu bir dev olarak algılayan Don Kişot ona saldırır ve karşılığında pataklanır. Neden yenilgiye uğradığını bildiğini zanneder çünkü yeterince bir şövalye gibi davranamamıştır. Uzaklara bakar ve bir kale gördüğünü sanır. (Aslında gördüğü şey yol kenarında bulunan bir handır) Sanço'ya boruyu öttürerek gelişlerini bildirmesini söyler ve ardından ikili hana girer. Cervantes, handa hizmetçi olarak çalışan ve yarı zamanlı olarak fahişelik yapan Aldonza ve ona yatma teklifinde bulunan katırcılar grubunun rollerini üstlenmeleri için mahkumlarla konuşur ve roller paylaştırılır. sıkılır. Bu esnada Antonia (Don Kişot'un yeğeni), Don Kişot'un yanında çalışan kadın kahya ile birlikte akıl almak için rahibe giderler. Ancak rahip iki kadının niyetini hemen anlar. Şövalye'nin sağlığından çok, onun deliliğinden doğabilecek utanç verici olayları düşünmektedirler. 15FESTİVALDEYİZ

KÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

MANÇALI ŞOVALYE

İLE RENKLİ TÜRKÇE

Page 16: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

16 FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

DANS GÖSTERİSİ

Mekan : Akbank Kültür Sanat MerkeziTarih/Saat : 30 Ocak Çarşamba, 20:00

15 Şubat Cuma, 20:0028 Şubat Perşembe, 20:00

Bilet : 12 TL

Tek olmak ile birlik olmak arasında kalan, toplanırken kaçan, kaçarken toplanan. Birbirlerini çeken şeylerin mıknatıs etkisi...İçinde uzuvlar şarkı söylerken detone sesleri duymayan bedenler, uyum içinde ilerler.

Bilinmeyen Koreograf Heidi Vierthaler, Akbank Sanat'ta dansçılar için hazırlamış olduğu özel projesi ile ilk kez dansseverlerle buluşacak.Ballet Chicago ve Spectrum Dance Theatre'da eğitim almış olan Vierthaler, zamanımızın en önemli koreograflarından Jiri Kilian , Ohad Naharin'le ve William Forsythe ile çalışmış olup, özel projelerde yer almıştır.

Sanatçı, Het Nationaal Ballet, Hooge School voor de Kunsten Amsterdam, Codarts - Rotterdam Dance Academy, DOCH- University of Dance and Circus - Stockholm, Architanz Studios Tokyo, SEAD Salzburg Experimental Academy of Dance, Olympic Ballet Theater Edmonds, Washington gibi okul ve topluluklarda eğitim vermiştir.

DANS

SEYAHATNAME 2

Mekan : Fulya SanatTarih/Saat : 5 Şubat Salı, 20:00

15 Nisan Pazartesi, 20:00

Beyhan Murphy'nin 2001 yılında yaptığı ve kamuoyunda büyük yankı uyandıran SEYAHATNAME'nin yeni bir versiyonu; MDTist Projesi'nin ilk prodüksiyonu olarak, İstanbul izleyicisi ile buluşuyor. Evliya Çelebi'nin 17.yüzyıl'da kaleme döktüğü seyahat gözlemleri ve Elif Şafak'ın çağdaş edebiyat metinleri üzerine kurulu olan eser, özünü Türk kültürel kaynağından alıyor. Evliya Çelebi'nin bazen macera bazen tılsımla dolu seyahatleri, Elif Şafak'ın aşk, yaşam ve kimlik sorgulayıcı pasajları ile iç içe kurgulanıyor. Modern dans, video ve tekstlerin buluştuğu ve hayatın müşterek bir yolculuk olduğu olgusundan yola çıkan 'SEYAHATNAME-reload'da çağdaş bir kurgu ile, insanının içsel yolculuğundaki gelişimi işleniyor.Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nden; Cinci Hoca ve Molla Mehmet, Bir Değişik Hamam, Acayip Şeyler, İstanbul'un Tılsımlı Sütunları gibi bölümler, Elif Şafak'ın Firarperest, Med-Cezir, Aşk ve Şehrin Aynaları kitaplarından alıntılarla eş zamanlı olarak sergileniyor.

Page 17: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

17FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

Opera BaleMekan : Caddebostan Kültür Merkezi

Tarih/Saat : 29 Ocak Salı, 20:30 - 9 Nisan Salı20:30

Shakespeare'in en tanınmış eseri Romeo ve Juliet'te, iki aile arasında bitmek bilmeyen nefret ve düşmanlığın gölgesinde yeşeren büyük bir aşk anlatılıyor..Bu öyküyü bir aşk söylencesine dönüştürerek, temel bir aşk imgesi yaratan Shakespeare, bu yolla acımasız toplumsal gerçeklerle gerçek sevgi arasındaki çelişkiyi gözler önüne seriyor.Shakespeare in büyük aşk tragedyasının temelinde yatan aile düşmanlığı yüzünden, Romeo ve Juliet arasındaki aşk, ancak sevgililerin ölümüyle ölümsüz bir kimliğe bürünüyor..

Senfonik MinyatürMekan : Kadıköy Süreyya Operası Sahnesi

Tarih/Saat : 30 Ocak Çarşamba, 20:002 Şubat Cumartesi, 16:00

5 Şubat Salı, 20:007 Şubat Perşembe, 20:009 Şubat Cumartesi, 16:00

12 Şubat Salı, 20:0014 Şubat Perşembe, 20:00

Minyatür, Doğu ve Batı Barok müziği ve sanatın açık bir alışverişi olacak... Batmış tenekenin üzerindeki okyanusun ve dalgaların Minyatür'ün içine düşüşünü yansıtarak... Bu bale, doğu ve Batı, insanlar ve kültürler arasında Barok geleneğinin etkileri ve alışverişi ile ilgilidir. Görünmeyen güzellikleri görünür kılmaya çalışarak, Minyatür'ün sonsuz hayaline ve dünyasına yavaşça düşeriz.

Çocuk DünyasıMekan : Kadıköy Süreyya Operası SahnesiTarih/Saat : 3 Şubat Pazar, 11:003 Şubat Pazar, 14:003 Mart Pazar, 11:00

Teknolojinin yaşantımızda büyük bir yer kaplaması nedeniyle, “Çocuk Dünyası” sosyalleşmeyi ve paylaşımı sağlayan eski ve unutulmaya yüz tutmuş geleneksel çocuk oyunlarını anımsatmayı amaçlıyor.

Page 18: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

MÜZİK

18 FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

Kuğulu Park'ta 14 Saat Şenlikli Açılış

Ankara'nın simgesi Kuğulu Park, yeni yüzüyle 14 saat süren şenlikle kapılarını tekrar vatandaşlar için açtı

Çankaya Belediyesi tarafından yenilenen Kuğulu Park'ta şölen havasında açılış gerçekleştirildi. Belediye Başkanı Bülent Tanık, tüm gün parkta mesai harcayarak, şenliği takip etti. Şenliklerde 'Hakim Bey' şarkısıyla milyonların sevgisini kazanan sanatçı Mehmet Erdem sahne alarak parka gelen kalabalığı coşturdu. DJ performansları ve eski 45'liklerin dinletildiği anlar ise vatandaşlardan büyük alkış aldı.

Page 19: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

19FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

Page 20: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

20 FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

Yayınevi : PEGASUS YAYINLARITürü : ROMANYazar : BECCA FITZPATRICKHush, Hush serisinin bu nefes kesici Final’inde kader ağlarını örüyor...

Nora ve Patch tüm sorunların geride kaldığını düşünmektedir ve genç kız, kovulmuş meleğe karşı hissettiği sevgiden her zamankinden daha emindir. Kovulmuş melek olsun ya da olmasın hayatının aşkı odur. Kökenleri ve kaderleri, birbirlerine düşman olmalarını gerektirse de Nora, Patch’e sırtını dönmeyecektir fakat ikisi de son bir tehlikeyle yüzleşmek için güçlerini toplamalıdır. Hank ölmüştür ve istemeden de olsa Nefilim ırkının lideri olan Nora onun başlattığı işi bitirmek zorundadır. Bu da kovulmuş melekleri, yani Patch’i yok etmesi gerekeceği anlamına gelmektedir. Böyle bir şeyin olmasına asla izin vermeyeceğinden, Patch’le birlikte bir plan yapar. Amaçları savaşı daha başlamadan bitirmektir.Fakat bazen en iyi hesaplanan planlar bile ters gidebilmektedir. Nora yeni görevine alışmaya çalışırken hiç beklemediği bir şekilde, bağımlılık yapıcı bir güce kapılmaktan kendini alıkoyamaz.Savaş hatları çizilirken Nora ve Patch hangi tarafta yer alacaktır?

Yayınevi : PEGASUS YAYINLARITürü : ROMANYazar : P. C. CAST + KRISTIN CAST

Sonunda Zoey isteğini elde etmiş ve Vampir Yüksek Konseyi, Neferet’in gerçek yüzünü görmüştür. Bu sayede Zoey ve çemberi kendilerini ve çok sevdikleri okullarını her geçen gün biraz daha güçlenen Karanlıktan korumak için yardım almaya başlamıştır. Güvensizlik tohumlarının filizlendiği ve Karanlığın karmaşa yarattığı Gece Evi’nde herkesin birlik olması gerekmektedir ama bu, son derece zor görünmektedir… Gerilim gittikçe artarken Zoey ve çemberi Karanlığın galip gelmesini çok geç olmadan engelleyebilecek midir?

Yayınevi : EVEREST YAYINLARITürü : ROMANYazar : REHA ÇAMUROĞLU

Tarih konusundaki ustalığını edebiyatçı kimliğiyle birleştiren Reha Çamuroğlu, bu kez Avrupa Ortaçağını ve kadınları anlattığı bir romanla çıkıyor okurların karşısına. Everest Yayınları’ndan çıkan yeni roman NAZAR raflardaki yerini aldı.Nazar’da Reha Çamuroğlu, batı ortaçağı ve cadı avları üzerinden günümüze göndermeler yapıyor. Acaba İslam ülkelerinde yeni yeni duymaya başladığımız cadılık nedeniyle idamlar bir işaret mi?Reha Çamuroğlu tartışma açmaya hazır bir romanla okurlarının karşısında: NAZAR

Yayınevi : YAPI KREDİ YAYINLARITürü : ROMANYazar : AMIN MAALOUF

Lübnan asıllı Fransız yazar Amin Maalouf’un uzun bir aradan sonra merakla beklenen yeni romanı Doğu’dan Uzakta raflardaki yerini aldı.

Türk okurunun ayrı bir değer verdiği, romanları ve incelemeleri tüm dünyada milyonlarca satan Maalouf’un son kitabı yine Yapı Kredi Yayınları’nda...

Doğu’dan Uzakta, gençliklerinin en güzel dönemlerini bir arada geçiren, hayalleri ve umutları olan bir grup insanın, ülkelerinde patlak veren iç savaştan sonra farklı yerlere dağılmasını ve yıllar sonra, eski arkadaşlarından birinin cenazesi dolayısıyla tekrar ülkelerine dönmesinin hikâyesini anlatıyor. Romanın başkahramanı Adam, tıpkı Maalouf gibi, savaştan sonra Fransa’ya yerleşmiş ancak doğduğu topraklara olan sevgisi ve bir dönem ait olduğu, içinde yaşadığı çok kültürlü ve çok dinli bu coğrafyayı anlama çabası hiçbir zaman küllenmemiştir. Ancak uzun bir aradan sonra giriştiği eve dönüş yolculuğu ve eski arkadaşlarını bulma düşüncesi sanıldığı gibi kolay olmayacaktır. Çünkü ne insanlar ne de doğup büyüdüğü topraklar aynı kalmıştır.

Açıkça belirtilmese de, Lübnan iç savaşının getirdiği yıkımlara ve Ortadoğu coğrafyasının yaşadığı kültürel, tarihsel ve toplumsal sorunlara dair çok çarpıcı gözlemlere de yer veren Doğu’dan Uzakta’da Maalouf yine en iyi bildiği şeyi yapıyor.

KİTAP

FİN

AL

DO

ĞU

'DA

N U

ZA

KT

A

SA

KLA

NM

IŞN

AZ

AR

Page 21: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

21FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

Yayınevi : PEGASUS YAYINLARITürü : ROMANYazar : KRISTIN HANNAH

Yıllar süren uğraşına rağmen çocuk sahibi olamaması Angie Malone’u çok üzmüştür. Acı dolu bir boşanmanın ardından Pasifik Northwest’teki kasabasına döner ve aile restoranının yönetimini devralır. Hayatın dalgalar gibi yükselip alçaldığı West End’de, problemli genç bir kadınla tanışıp arkadaşlık etmeye başlayan Angie’nin hayatı bütünüyle değişmeye başlar. Angie, Lauren Ribido’yu işe alır çünkü on yedi yaşındaki bu kızda farklı bir şeyler bulur. Aralarında sıkı bir bağ oluşur ve annesi Lauren’ı terk ettiğinde Angie ona kalacak bir yer verir. Ama bu iyiliğin sonuçlarına göğüs gerecek güçte değildir henüz. Biri çocuk özlemi çeken, diğeriyse anne sevgisine hasret bu iki kadın kimsenin hayal edemeyeceği bir şekilde sınanacaktır.

Yayınevi : CAN SANAT YAYINLARITürü : ROMANYazar : OYA BAYDAR

Oya Baydar’ın etkileyici romanı, bir Primadonna’nın görkemli hayatıyla başlayıp Türkiye’nin buruk topraklarında bitiyor… Baydar’ın bilinciyle okurunki bir olup şunu söylüyor son sayfada: Unutmak yaraya merhem değil!Ünü dünyayı sarmış Türkiyeli bir primadonna, bir diva... Onunla ilgili her türlü fotoğrafı, ses kaydını, gazete kupürünü toplamayı hayatının amacı edinmiş, tutkulu hayranı bir müzik öğretmeni... Annesinin izini süren genç bir kadın... Eski fotoğrafların ayrıntılarında gizli, derin bir sır: sadece Diva’nın yaşamının değil, Türkiye’nin yakın tarihinin puslu, karanlık bir kesiti.Muhteşem hayatlar, parlak dekorların arkasında neler saklar? Muhteşem, ışıltılı, kusursuz görünen yüzümüzde, kendi kendimizden bile sakladığımız ne yıkımlar gizlidir? Kendini tanımak, kendi gerçeğiyle yüzleşmek insanı nerelere sürükler? Oya Baydar, beklenen romanı O Muhteşem Hayatınız’da, her biri kendi kimliğini arayan roman kahramanlarıyla, insanın ve bu coğrafyanın derinliklerine götürüyor bizi. Roman, derinlerde saklı gerçeklerle yüzleşmeye hazır okurunu bekliyor.“Etek altı çocuğu” ne demektir, bilir misiniz?Oya Baydar, kitabın sonunda yer alan kısa bir mektupla bu kitabın kendi hayatıyla birleşen noktalarını şu sözlerle anlatıyor: “Diva gibi ben de subay kızıydım. Askerî garnizonlar, 60-70 yıl önceki Anadolu köyleri, kasabaları ve o zamanlar “Şark” denilen Doğu, çocukluk anılarımın parçasıdır. Bir gece, annemle babam, lüks lambasının ışığında, vakit geçirmek için bezik oynarlarken, “Fitnat, etek altı çocuğudur,” dedi babam. Benim varlığımı unutmuşlardı ya da babam bu laftan hiçbir şey anlamayacağımı bilmenin rahatlığıyla sözünü sansürleme gereği duymamıştı.

KİTAP

O M

UH

TE

ŞE

M H

AYA

TIN

IZ

Yayınevi : EVEREST YAYINLARITürü : ŞİİRYazar : AYŞE KULİN

Kitapları yüz binler tarafından okunan, çağdaş edebiyatımızın en büyük ustalarından biri olan Ayşe Kulin’in Saklı Şiirler adlı şiir kitabı Everest Yayınları tarafından yayınlandı.Yazar Ayşe Kulin sadece babası için 1983 yılında yazdığı şiirleri, ilk kez on dokuz yıl sonra okurlarıyla buluşturuyor.Derler ki Türkiye'de herkes şairdir!Bunu diyenleri mahcup etmemek adına, yazı yazmayı öğrendiğim günden beri şiir yazarım ben.Çocuklarıma şiir-masallar yazdım. Arkadaşlarım yirmi, otuz, kırk, elli, altmış, yetmiş yaşlarına, babam seksen yaşına basarken, onlar için kutlama şiirleri yazdım; eğlenceli yolculuklarımızın, keyifli günlerimizin anılarını, hatta en hüzünlü anlarımın duygularını bile düzyazıyla değil, şiir formunda ifade ettim. Bennu Gerede, 2008'de Teslimiyet sergisinin resimlerine resim altı yazmamı istediğinde, elimden yine bir şiir çıkmıştı.Şiirlerimin arasında sadece babam için 1983 yılında yazdıklarım, bir "Babalar Günü" vesilesiyle yazıldıktan on dokuz yıl sonra buluşabildi okurla. Diğerleri hep saklı kaldılar.Yayıncım öykülerimi tek bir kitapta toplamaya karar verdiğinde, şiirlerimi de kitap haline getirmeyi önerdi. Yıllardır defter sayfalarında bekleyen satırların okurla buluşmasına önce İtiraz ettim ama şiirler benimle aynı fikirde değildi; fısıldaşmaya başladılar aralarında. Nefes almak, ete kemiğe bürünmek, hayata katılmak istediler... Sonuçta onlara boyun eğdim.Elinizdeki kitapta saklı şiirlerden birkaçı, müziğini bekleyen satırlardan ise sadece biri var... müziğine kavuşmuş olanı. Seçtiklerimden keyif almanız dileğiyle...

SA

KLI Ş

İİRLE

R

SE

VG

İ UĞ

RU

NA

YAP

TIK

LAR

IMIZ

Page 22: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

22 FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ22

Yayınevi : EVEREST YAYINLARITürü : ROMANYazar : AHMET ÜMİT

Çok okunan ve “her zaman okunan” Ahmet Ümit’in yeni romanı Sultanı Öldürmek Everest Yayınları tarafından 100.000 adet basıldı. Yıllardır aynı kadını bekleyen bir tarihçinin hikâyesini bulacaksınız bu kitapta. Aynı zamanda şahane bir aşk için harcanmış bir ömrün hikâyesini de... Serhazinlerin son temsilcisi Müştak Serhazin’in başından geçen dört günlük tuhaf serüveni okumaya başlarken Konstantiniyeyi zapt eden, iki denizin hakimi Fatih Sultan Mehmed’in eşliğinde tarihi yolculuğa çıkmaya hazır olun. Ahmet Ümit’in kitabı “Biri, sizi cinayet işlemekle suçladığında deliller bulur, tanıklar gösterir, bunun bir iftira olduğunu kanıtlamaya çalışırsınız, ama sizi itham eden kişi bizzat kendinizseniz, ne yaparsınız?” sorusuyla başlıyor. Sapında Fatih Sultan Mehmed’in tuğrası bulunan mektup açacağıyla öldürülmüş bir tarih profesörü... Bir aşk cinayeti mi? Yoksa kökleri “Ulu Hakan”ın şüpheli ölümüne uzanan bir entrika mı? Osmanlı devletinin bir imparatorluğa dönüştüğü o zaferler ve ihanetlerle dolu günlere yapılan sıradışı bir yolculuk. Ve bu heyecan verici yolculuk boyunca kulaklardan eksik olmayan o kadim soru: Tarih, geçmişte yaşananlar mıdır, yoksa tarihçilerin anlattıkları mı?

Yayınevi : HAYYKİTAPTürü : ÇOCUKYazar : MICHAEL DE COCK

Hayykitap’tan çocuklar için ustaca kaleme alınmış, sımsıcak bir arkadaşlık öyküsü: Gökten Not Yağıyor! Kısa sürede okurların sevgisini kazanınca Belçika’da haftalık bir gazetede çizgi diziye dönüşen ve tiyatro sahnesinde müzikli çocuk oyunu olarak sergilenen “Rosie ile Musa’nın Maceraları” şimdi Türkçede.Rosie, annesiyle birlikte yüksek mi yüksek bir apartmana taşındığında arkadaşsız kalacağını düşünerek üzülür. Fakat neyse ki sandığının aksine, çarçabuk bir arkadaş edinir. Aksiliğiyle çocuklara kök söktüren apartman yöneticisi Bay Tak, gözlüğünü buzdolabına koyabilecek kadar dalgın Bayan Hemelrijk, hayatını köpek olarak sürdürmek zorunda kalan yaşlı kedi Titus gibi renkli kahramanların yaşadığı bu apartmandaki yeni arkadaşı, bir üst katında oturan yaşıtı Musa’dır. Rosie ile Musa çok geçmeden samimi olur ve bir gün aralarında bir anlaşma yaparlar: Gizlice apartmanın çatısına çıkacak, oradan kenti seyredeceklerdir. Ama işler planladıkları gibi gitmez. Bay Tak’ı hesaba katmamışlardır. Olaylar sarpa sarar ve gökten imdat notları yağmaya başlar!

Yayınevi : DOĞAN KİTAPTürü : ROMANYazar : NURİYE AKMANGazeteci yazar Nuriye Akman

Geceden Doğan’da kuşaktan kuşağa aktarılan aşikâr ve sırlı bilginin hikâyesini açığa çıkarıyor. Birbirinden güçlü ve ilginç karakterleri buluşturan Akman, okuyucuyu bilginin taşıdığı hikmetin peşine düşürüyor.Osmanlı döneminin sonu ve yeni cumhuriyete geçiş sırasında İzmirli iki ailenin yaşamına tanık olduğumuz romanda, Osmanlı ailesi Cenubiler ile Levanten aile Montanaroların dostluğu anlatılıyor. Hakikat arayışının sadece Müslümanlara özgü olmadığını söyleyen Akman, anadan doğanların yanında babadan doğanların bulunduğunu ve biz istemesek de görünmeyen bir gücün bizi bir babadan da doğurtabileceğini vurguluyor.“Hayat görünmeyen yüzünü resmetmek isterse, fırçayı kimin eline vereceği belli olmaz.”Aile ilişkileri, dede-baba-torun ilişkileri, değişen dil, görünmeyen gerçekler, öldükten sonra yaşayanlarla temas ve atların gizemi üzerine okuyucuyu düşünmeye davet eden yazar, romanının atlara bir güzelleme olduğunu belirtiyor. “Atlar dışa değil içe götürür. Bal da zaten arının dışında değil içindedir” diyen yazar, Geceden Doğan’ı yazmaya nasıl karar verdiğini şöyle anlatıyor: “Önce Gece geldi, siyah bir kısrak, sonra oğlu Geceden, kırat... Peşlerine düştüm, beni Ali Cenubi ile tanıştırdı...” Çok karakterli bir roman olan Geceden Doğan bizi, karanlıktan korkup geceyi seven Ali Cenubî, ölümün eşiğinde babadan doğ emri alan Antonio Montarano, susarak konuşan Gönül, anlamadığı bir dua zihnine nakşolan Rosa, her şeyin tarihini tutup kendi tarihinden kaçan Sefer Dayı, içindeki mücevheri bilmeyen kuyumcu Galip, tek adla binbir kılığa giren Hayatî’nin gizemli serüvenine çağırıyor.

KİTAP

SU

LTA

NI Ö

LDÜ

RM

EK

GE

CE

DE

N D

AN

KTEN N

OT YAĞ

IYOR

Page 23: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

23FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

23

Yayınevi : CAN SANAT YAYINLARITürü : ROMANYazar : THOMAS MANN

Thomas Mann’ın (1875-1955) ölmeden önce tamamladığı son öykü olan Aldanan Kadın, gerçek bir olaya dayanıyor. Oğlunun yaşça kendisinden genç özel öğretmenine tutkuyla bağlanan ve yitirmekte olduğunu hissettiği gençliğini bu tutkuyla yeniden kazandığına inanan aristokrat bir kadının öyküsü bu. Bir aldanışın öyküsü. Doğaya ve doğanın canlılığına, yarattığı yaşamsal tazeliğe sonsuz inancıyla Rosalie von Tümmler, Amerikalı genç öğretmen Ken’in aşkıyla yalnızca ruhen değil, bedensel olarak da yenilendiğine inanır. Oysa deyiş yerindeyse ikinci bir bahardır bu ve marazidir, insanı kolayca aldanışa sürükler. Doğa sonsuz yaşamı değil, sonsuz ölümü talep eder. İnsanın yaşadığı her anla beraber ölüme biraz daha yakınlaşmasına izin veren doğaysa, acımasızdır ve böyle bir gücün karşısında, aşkın imkansızlaşıp ölüme teslim olmaktan başka çaresi yoktur. Nitekim Rosalie von Tümmler de kanserdir ve aşkla tazelendiğini hissettiği bedeni aslında Eros’u değil, sinsice ölümü arzu etmektedir.

Aldanan Kadın’da Thomas Mann, erken dönem çalışmalarından Venedik’te Ölüm’ün (1912) ana motiflerini bu defa yaşlanmakta olan bir kadının duygu dünyasına yerleştiriyor.

Yayınevi : EVEREST YAYINLARITürü : ROMANYazar : ÇİĞDEM ANAD

Haberci kimliğiyle tanıdığımız Çiğdem Anad, Hayat Geçiyor, Sen Neredesin? adlı kitabıyla farklı bir yönüyle, karşımıza çıkmıştı. Haberciliğinin yanı sıra yazar kimliğiyle de hayata ve insana dair sorular soran Çiğdem Anad, Everest Yayınları’ndan çıkan Sen Kimsin? adlı yeni romanıyla okuru iç yolculuğa davet ediyor. İstedikleri hayatı yaşayamadıklarını düşünen kişilerin bir gün, ben kimim, bu hayatı mı sürdüreceğim, sorusuyla başlayan kimliklerini arama hikâyesini okuyacaksınız bu romanda.“Ben Kimim?” sorusunu kendinize sormaya hazır mısınız?Yeni bir kimlik inşa edilirken girilen savaşta puslu yollar, aşksız sevişmeler, kötücül oyunlar ve sonunda dağılıp parçalanma pahasına kendini bulan insanları bulacaksınız bu kitapta. Yerleşik toplum değerlerine gecikmiş bir karşı koyma mücadelesi; ama mesnetsiz, fenersiz, ideolojisiz bir isyanla.Aynı zamanda ondan uzakta, hiç görmediği, hakkında bir şey duymadığı Yıldırım da kendine ait hissetmediği bir hayatı sürdürmekten yorulmuş, bunalmıştı. Yıldırım da evliydi, Alev de. Aynı çevrelerde dolaşmalarına rağmen rastlaşmamışlardı. Bir gün yolları kesişecek miydi, yoksa paralel sokaklarda birbirlerini tanıyamadan kaybolacaklar mıydı; meçhul! "

KİTAP

Yayınevi : YAPI KREDİ YAYINLARITürü : ROMANYazar : ALEXANDRE JARDIN

“Fanfan” adlı romanı Fransa’da best seller olan ve kısa zamanda yirmiden fazla dile çevrilerek milyonlarca okura ulaşan ünlü yazar Alexandre Jardin'in son romanı Küçük Vahşi, Nil Çayan tarafından Türkçe’ye çevrildi, Yapı Kredi Yayınları'ndan yayımlanarak okurla buluştu. Henüz 25 yaşındayken, ülkesinde dünya dillerine en çok çevirilen yazar unvanını da elde eden Jardin, "Küçük Vahşi" isimli romanında, Fransa'nın sembollü haline gelen Eyfel Kulesi'ni bir hayalden gerçeğe dönüştüren Gustave Eiffel’in torunu Alexandre Eiffel'i anlatıyor.Bir sabah her şeyi değiştirmeye karar verir.Alexandre Eiffel, dedesinden daha muhafazakar bir hayatı seçmiş, çok iyi eğitim almış ve genç yaşında fabrikalar sahibi olmuştur. Bir sabah, otuz sekiz yaşında bir sersem olduğunun farkına varır. Artık ne bir zamanlar babasının “Küçük Vahşi, sen bir çılgınsın!” diye çağırdığı asi ve hayat dolu erkek çocuğuna, ne de dedesine layık olan bir adamdır.Alexandre içindeki çocuğu uyandırmaya karar verir. Yatakta sıcak su torbası görevi gören karısını ve işini terk eder, Küçük Vahşi’nin yaşamış olduğu evi geri alır, cici annesini huzur evinden çıkarıp yanına getirir, lisede türlü maceralar yaşadığı Crusoéler Çetesi’ni ve özellikle de cinsel hayatını biçimlendirmiş olan Fanny’yi, onun mavi teknesini ve de unutulmaz dudaklarını bulmak üzere yola çıkar. Ama yıllar akıp gitmiştir ve çocukluk aşkına geri dönüş, ancak volkan bilimci ve ağaç dalları arasında heyecanla sevişen Manon’la olabilecektir. .

ALD

AN

AN

KA

DIN

SE

N K

İMS

İN?

KÜÇÜK VAHŞİ

Page 24: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

24 FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

24

Yayınevi : EVEREST YAYINLARITürü : EDEBİYATYazar : ERICH MARIA REMARQUE

Everest Yayınları dünya klasiklerini eksiksiz edisyonlarla Türkçe okurlarına sunmaya devam ediyor. Anton Çehov külliyatını Mehmet Özgül’le işbirliği içinde titizlikle yayına hazırlayan Everest, şimdi de Alman edebiyatının önde gelen isimlerinden Erich Maria Remarque’ın eserlerini Burhan Arpad çevirisi ve özgün metinden yapılan düzeltilerle dünya klasikleri dizisi kapsamında yayımlamaya başlıyor. Savaşın incittiği insanlara bir ses veren Remarque, bize hatırlattıklarıyla her zaman el üstünde tutulması gereken bir yazar. Savaşın dehşetini, beraberinde getirdiği yıkımı, insanoğlunu birbirine nasıl yabancılaştırdığını birinci ağızdan, çarpıcı bir şekilde dile getiren Remarque, savaşla ilgili bildiğimizi sandığımız gerçekleri sorgulamamızı sağlarken, edebiyatın ne kadar güçlü ve ölümsüz bir kaynak olabileceğini de bir kez daha kanıtlar. Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok’un devamı niteliğinde olan Dönüş Yolu, I. Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle evlerine dönen bir grup askerin topluma uyum sağlamakta yaşadıkları zorlukları anlatıyor. Başta aileleri olmak üzere tüm toplumdan kopmuş, ıssızlaşmış askerler gündelik hayatın akışına kapılmakta, askerdeki hiyerarşik ve sosyal düzenin artık geçerli olmadığını idrak etmekte güçlük çekmektedirler. Onca ölüm gördükten sonra yaşamın anlamını sorgulamaya başlayan eski askerler nihayetinde birbirlerine de yabancılaşmaya başlarlar. Yayımlandığı günden bu yana güncelliğini koruyan Dönüş Yolu, şimdi Burhan Arpad’ın Remarque’la yaptığı röportajla birlikte raflardaki yerini alıyor.

Yayınevi : EVEREST YAYINLARITürü : ROMANYazar : LIAN HEARN

Everest Yayınları, Otori Efsaneleri, 1.Kitap: Büyülü Döşemeler’i, Türkçe okurları ile buluşturuyor! 2002 yılında ilk kez Avustralya’da yayımlanan Otori Efsaneleri, ülkesinden 400.000 adet sattıktan sonra Fransa, İngiltere, Almanya dahil olmak üzere 36 ülkede çok satanlar arasındaki yerini aldı. OTORİ EFSANELERİ’nin ilk kitabı olan Bülbül Döşemeler; Otori Bölgesi’nin küçük bir köyünde yaşayan Takeo’nun Otori Shigeru ve Otori Ailesi’yle tanışmasını anlatır. Mino köyü katliamı sırasında Takeo’yu bulan Otori Shigeru, bir süre sonra Takeo’yu evlat edinir. Takeo’nun esrarengiz, sürprizlerle dolu serüveni tam da bu noktada başlar. Bundan sonra Takeo’nun hayatı, pirinç tarlalarını saran sislerin gizlediği sırların yavaş yavaş ortaya çıkmasıyla değişecektir. . Lian Hearn, dünyaca ünlü bir bestseller olan ve The New York Times Book Review ve The New York Times tarafından en iyi roman seçilen bu seride, Japonya’nın gösterişli ve zarif doğasını ve eşsiz kültür mirasını fantastik kurgu ile birleştirerek, hayal gücünün sınırlarını zorlayacak yepyeni bir eser ortaya çıkarıyor. OTORİ EFSANELERİ, fantastik edebiyata yepyeni bir soluk getiriyor!

Yayınevi : CAN SANAT YAYINLARITürü : ROMANYazar : CAN DÜNDAR Can Dündar’ın yeni kitabı Aşka Veda, değişen dünyanın biçim bozumuna uğrattığı kadın-erkek ilişkilerine mercek tutuyor. Beş bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde Can Dündar; edebiyatta aşkı, yalnızlığı, özlem duygusunu, yazar ve şairlerin aşk anlayışını anlatıyor. “Ey Aşk, Sen Nelere Kadirsin” adlı ikinci bölüm ise adından da anlaşılacağı gibi eşine az rastlanır sevda öyküleri açığa çıkıyor: Sırrı Sakık’ın Kürt davasını hiçe sayan tutkusu, Aziz Nesin’in yaşlı genç, tüm sevgililerine yazdığı ama bir türlü yollayamadığı mektuplar, İzmirli bir kızın Mardinli bir Kürt gence duyduğu karşılıksız aşk ve bir delikanlının vitrin mankenine olan imkansız aşkı… “Kadın / Erkek, Bizim Kadınlarımız ve Erkeklerimiz” adlı bölüm, hem kadın ve erkeklerin farklı doğalarına dair saptama ve gözlemleri, hem popüler kültürün yarattığı isimleri (İbrahim Tatlıses, Fatmagül, Seher Ağa, Hülya Avşar) hem de Nazım Hikmet gibi yakın tarihten önemli isimlere dair anekdotlar ışığında, Türk milletinin kadın-erkek ilişkisi tipolojisi üzerine değerlendirmeleri barındırıyor.

KİTAP

Ş YO

LU

KA

VE

DA

OT

OR

İ EF

SA

NE

LER

İ

Page 25: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

25FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

Yayınevi : CAN SANAT YAYINLARITürü : ROMANYazar : SİBEL TÜRKER

“İnsan annesini kaybedince ölümlü olduğunu anlıyor. Bir de aşkın bitme noktasında. Öncesinde Zeus Baba gökten hışımla inerek yüzüme, “Sen fanisin, anladın mı kadın!” diye bağırsaydı bile,“Hadi oradan,” derdim, “güldürme beni.” Çünkü yukarıdakiler tarafından ne dirim ne de ölüm için ciddiye alındığımı düşünüyordum. Fakat annenizin ani ölümü size şunu öğretir: ertesi günün olmadığını. Sadece onun için değil sizin için de olamayacağını.Yakalandığımız bütün hastalıkların tek bir kaynağı vardır: hayatı sevme hastalığı! Bu amansız hastalığın tek çaresi ise kaybetme korkusunun aşılmasıdır. O zaman insan soyunun acıları son bulacak, diğer bütün terk ediş ve terk edilişler anlamsız kalacaktır.Şükran, ördüğü mavi kazak melankolinin içinden çıkıp kadınca bir direnişin kahramanı olduğunda kızına bunları söyleyecektir. İntihara eğilimli bankacı Neşe, geçmiş ve geleceğin peşindeki tarot kartlarını açtıkça, Ayda’nın aşk acısı da artarak ilerler. İki kadın, karabasanlarını buluştururken siyaseten çarpışırlar ama bir damla kan akmaz.Sibel K. Türker’in yeni çalışması Hayatı Sevme Hastalığı, yalnızlıktan erkeklerle hesaplaşmaya, alkolden müziğe, ahlaktan aşka pek çok sorunu son derece kıvrak, esprili ve ritmik bir dille anlatan bir roman.

Yayınevi : YAPI KREDİ YAYINLARITürü : MEKTUPYazar : METİN EROĞLU

Metin Eloğlu’nun bütün eserlerini, Oğuz Tansel’in de şiirlerini ve masal kitaplarını yayımlayan Yapı Kredi Yayınları, bu kez Eloğlu’nun Tansel’e yazdığı mektupları kitaplaştırdı. Ülkün Tansel, Çiğdem Tansel ve Aysıt Tansel’in yayına hazırladığı mektuplar, otuz yılı devirmiş sıradışı bir dostluğu belgeliyor.Metin Eloğlu’nun Oğuz Tansel’e yazdığı bu mektupların, Tansel tarafından özel olarak saklanmadığını, hatta yayımlanma ihtimalinin bile düşünülmediğini belirten Aysıt Tansel, “Herhalde atmaya kıyamamıştı. Bu mektuplar bir arada toparlanmış değildi. Kitap aralarından ve dolap diplerinden bulup çıkardık” diyor.Bu mektupların iki edebiyatçının kişisel yaşam koşullarını ve yaşadıkları dönemin koşullarını yansıttığını vurgulayan Aysıt Tansel, Eloğlu ve Tansel’in hep dayanışma içerisinde olduğunu ifade ediyor: “Bu, bir sanatçı dayanışmasıydı. Bu, sanatçılar arasında ender görülen bir dostluk ve dayanışmaydı. Bu mektuplar bugün örneği olmayan çok özverili bir dostluğu ortaya koyuyor. Böyle bir dostluk hem toplumun tanıklığı, hem de yazın tarihi açısından bilinsin istedik.Küçük bir fotoğraf albümüyle de süslenen kitapta mektupların yanı sıra, annesi Güzin Ergur’la yurtdışında yaşadığı için uzun yıllar babasından uzak kalan Şiir Eloğlu’nun “sonsöz”ü de bulunuyor. Babasıyla ilgili olarak, “Kendisini şiirlerinde aradığımı hatırlıyorum” diyor Şiir Eloğlu: “Bazı şiirlerinin beni çok sarstığını da biliyorum; çünkü babamın yalnızlığını görüyordum bazı şiirlerinde. İçindeki acıyı bilmediğim için kimi çaresizliklere düşüyordum; fakat elimde o çaresizliği yenebileceğim bir şey yoktu.”

Yayınevi : YAPI KREDİ YAYINLARITürü : MEKTUPYazar : İLHAN BERK

İlhan Berk’le Memet Fuat arasında “şiir”le başlayan tanışıklık, uzun yıllara yayılan bir arkadaşlığa dönüşmüş; İlhan Berk, mektuplarında kendisi için bu denli çok şey yapan Memet Fuat’a duyduğu minneti göstermekten kaçınmamıştır.

İlhan Berk’in Memet Fuat’a yazdığı mektup ve kartlardan oluşan, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Elin Üstünde Gezsin uzun bir yol arkadaşlığından geriye kalanlar olarak da okunabilir.

Bütün mesele şimdi senin için başlıyor. Ben elimden gelen her şeyi, ama her şeyi yaptım. Ne bir tümce, ne bir sözcük, ne de bir virgül üstünde oynayamam artık. Şimdi güzel elini sen üstünde gezdir, bu kardeşinin çektiklerini düşün. İyi ki bu dünyada sen varsın, ben senin olduğun bu dünyada dünyalar kadar mutluyum.

KİTAP

HA

YAT

I SE

VM

E H

AS

TA

LIĞI

ELİN

ÜS

ND

E G

EZ

SİN

CA

NIM

UZ

CU

ĞU

M

Page 26: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

26 FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

Stüdyo fotoğrafçılığı, yapay ışık kaynaklarının kullanıldığı ve daha çok tasarıma dayalı fotoğrafların elde edildiği bir fotoğrafçılık alanıdır. Her gün yüzlercesini gördüğünüz reklam fotoğrafları (ürün fotoğrafları) bu tarz fotoğrafçılık sayesinde elde edilir. Üstelik fotoğrafçıya güneşe bağlı olmaksızın evde bile estetik fotoğraflar çekebilme özgürlüğü verir.Stüdyo Fotoğrafçılığı seminerinde, yaratıcı stüdyo fotoğrafları çekebilmeniz için gerekli olan stüdyo tekniğini öğrenebileceksiniz.

Seminer Konuları- Temel Stüdyo Eğitimi- Stüdyo aydınlatmasında ışık türleri; Sürekli ışık, Flaş ışığı ve farklılıkları.- Stüdyo Ekipmanları ve kullanım alanları; Soft Box, Şemsiye, Tas, Petek, Reflektör, Barn Door, Renk Filtreleri ve fotoğrafta etkileri. Flaşmetre kullanımı.- Stüdyoda Portre Fotoğrafçılığı; Farklı aydınlatma açıları ve aksesuarların portre fotoğraflarındaki etkileri, fon kullanımı ve uygulamalı çekimler.- Still Life; Stil Life masasında yaratıcı çekim teknikleri.- Obje Çekimi; Cam, metal, yemek gibi farklı ürünlerin kompozisyon ve aydınlatma teknikleri, uygulamalı çekimler.- Evde mini stüdyo çözümleri; Evde kolay ve pratik bir biçimde kendi stüdyonuzu yaratmak için çözümler.Seminer TakvimiStüdyo Fotoğrafçılığı Semineri 2 günlük bir programa sahiptir ve hafta sonu iki gün; Cumartesi 15.30 - 19.30, Pazar 10.00 - 14.00 saatleri arasında yapılmaktadır. Seminere ait eğitim programını görmek için ETKİNLİK TAKVİMİ sayfamızı ziyaret edebilir ve hafta sonu hangi gün, hangi konunun işleneceği bilgisine ulaşabilirsiniz.Stüdyo Fotoğrafçılığı Semineri ÜcretlendirmesiKredi kartı ile ödeme : 350 TLNakit ödeme : 325 TL

İstanbul Galatapera Kültür ve Sanat derneğinin, geçtiğimiz yıl eylül ayında ilkini düzenlediği, seçici kurulu Selim İleri, Sezer Ateş Ayvaz, İlknur Özdemir, Mehmet Zaman Saçlıoğlu, Turhan Günaydan oluşan Selçuk Baran öykü ödülüne katılan 110 dosya arasından 'Ocakta Yemeğim Var' adlı yapıtıyla Hakkı İnanç, etkileyici anlatımı, özgün ve yenilikçi öyküleri gerekçesiyle ödüle değer bulundu.

Türk edebiyatının, 4 kasım 1999 yılında yitirdiğimiz usta öykücüsü Selçuk Baran adına düzenlenen ödülü alan yapıt, Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından kitaplaştırılacak ve önümüzdeki aylarda yayımlanacaktır. Galapera Sanat tarafından düzenlenecek olan ödül töreni ise Nisan ayında gerçekleştirilecektir.Ödüle değer bulunan 1984 doğumlu, Marmara Üniversitesi İşletme bölümünü mezunu, Hakkı İnanç'ın öyküleri edebiyat dergilerinde yayınlanmış ve öykülerinden bazıları diğer öykü yarışmalarında çeşitli ödüller almıştır.

Pera Eğitim, Yarıyıl Tatili Eğitim Etkinlikleri düzenliyor. 4 - 14 yaş grupları için hazırlanan programlarda çocuklar, Pera Müzesi’ndeki Nickolas Muray Bir Fotoğrafçının Portresi ve Çöl ve Deniz Arasında Ürdün Ulusal Güzel Sanatlar Galerisi’nden Bir Seçki sergilerini gezme fırsatı bulacak, 1920’lerde New York’taki en başarılı portre ve moda fotoğrafçısı olarak bilinen, Macar asıllı Amerikalı fotoğrafçı Nickolas Muray’ın ilginç fotoğraflarıyla, Çağdaş Arap Sanatı’ndan örnekleri izleyebilecekler.Turun ardından sanatçı ve eğitmen Leyla Sakpınar eşliğinde, atölyede çeşitli malzeme ve tekniklerle farklı projeler gerçekleştirecekler.

HABERLER

İSTANBUL HATIRASI FOTOĞRAF MERKEZİ STÜDYO FOTOĞRAFÇILIĞI SEMİNERİGALAPERA SANAT SELÇUK

BARAN ÖYKÜ ÖDÜLÜ HAKKI İNANÇ'IN...

PERA EĞİTİM YARIYIL TATİLİ EĞİTİM ETKİNLİKLERİ

Page 27: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

27FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

27

HABERLER

Toplumsal hafızayı diri tutmak, yaşanan acı, tatlı olayları gelecek kuşaklara aktarabilmek, bir ülkenin geleceğine güvenle bakabilmesi için vazgeçilmez önem taşımaktadır. Bu nedenle her millet kendi tarihini iyi bilir ondan yeterli ve gerekli dersleri çıkarır ise yolları daha güven dolu ve aydınlık olur.Türk Milletinin geçmişinde pek çok altın sayfalar, kahramanlıklarla kazanılmış zaferler bunun yanında bağımsızlık mücadelesi uğruna büyük acılar yaşanmıştır. 1.Dünya Savaşı başında Ruslara karşı Sarıkamış’ta yaşananlar tarihimizde acı sayfalar arasında yerini almış, Mehmetçiklerimiz henüz çocuk denecek yaşta yazlık üniforma, ayağında çarıkları ile cepheye gönderilmişlerdir. Bunun sonucunda dondurucu soğuklara daha fazla direnemeyerek Allahuekber Dağlarında şehit olmuş ve “Kefenleri ak kardan, tabutları saf buzdan” olan şehitlerimiz yenilginin değil kendini vatanına feda etmenin destanını yazmışlardır. Geçmişimizde, günümüzde ve gelecekte Sarıkamış Harekâtı Türk askerinin vatanı için neleri göze alabileceğini gösteren en acı ama bir o kadarda abideleşmiş bir harekât olarak daima yüreklerimizde yaşatılmış ve yaşatılacaktır. Onlar aldıkları emir doğrultusunda yola çıkarken dondurucu soğuk, kar, tipiye aldırmayacak kadar gençlerdi. Daha bıyıkları bile terlememiş delikanlılar Sarıkamış’ın nerede olduğu bile bilmiyorlardı. Kafkas Cephesi Komutanı Enver Paşa’nın hayalden öteye gidemeyen yanlış kararı yüzünden, gencecik yürekleri vatan sevgisiyle dolu, vatan için çarpan doksan bin Anadolu çocuğu doğdukları toprakların çok uzağında düşmana değil, tabiatın zor şartlarına boyun eğip Sarıkamış’ta donarak şehit oldular.

Soğuktan buz tuttu ellerim,Adım atamıyorum tükendim,Kar, tipi, boran kimin umurunda,Vatanım için çarpıyor yüreğim…Şu anda yaşadığımız topraklarımızın her bir metrekaresinde, bizler için kendilerini feda eden şehitlerimizin çektikleri acıları unutmamalıyız. Çanakkale’de, Yemen’de, Sarıkamış’ta vatanı uğruna canlarını feda eden şehitlerimiz sayesinde daima başımız dik olarak yaşadık. Mehmetçiklerimizin, vatanımızın bağımsızlığı ve bizlerin özgür yaşaması uğruna katlandıkları acıları, canlarını bile feda ettiklerini, ailelerinin çektiği ızdırapları daima hafızalarımızda diri tutarak onları layık oldukları şekilde anmak ve birliğimizi, beraberliğimizi bozmadan, bizi biz yapan değerlere sahip çıkarak, ben yerine biz diye düşünerek her koşulda Türkiye Cumhuriyetini sonsuza kadar yaşatmalıyız.23.Aralık.1914 – 05.Ocak.1915 tarihleri arasında yaşanan bu elim olayın 98. yıldönümünde Sarıkamış Destanını yazan doksan bin Mehmetçiğimizin dondurucu soğukla verdikleri mücadelenin zorluğunu içimizde hissederek aziz ve tertemiz hatıraları önünde saygı ile eğiliyor onları rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun.Saygılarımla...

Erdoğan YILDIRIMGenel Başkan

SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİNİ ANIYORUZ

Page 28: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

VİZYONDAKİ FİLMLER

1874 yılında genç ve güzel Anna Karenin yaptığı evlilikle St. Petersburg'un yüksek sosyetesi içerisinde çok iyi bir konuma sahiptir. Kocası Karenin Rus siyasetinin de önemli isimlerindendir. Bir gün erkek kardeşi Oblonsky’den eşi Dolly ile arasını düzeltmesini isteyen ve onu Moskova’ya çağran bir mektup alır. Bu yolculuk esnasında tanıştığı Kontes Vronsky'nin garda kendilerini karşılayan oğlu, genç subay Vronsky ile aralarında bir kıvılcım çakar. Moskova'da karışık aşk üçgenleri arasında düzenlenen büyük bir dans balosunda herkesin bakışları Vronsky ve Anna'nın üzerinde toplanır. Anna, karşı koyamadığı bir aşka doğru sürüklenirken, Vronsky'den kaçıp St. Petersburg’a ve aile yaşantısına dönmesi, ne hakkında çıkan dedikoduları engelleyebilir ne de yüreğinde duyduğu aşkı. Bu arada eşi Karenin, Anna'yı uyarır; halkın gözünde bir skandala yol açmıştır. Ama aşkın seçen kadına karşı Rus halkının iki yüzlülüğü de bu şekilde ortaya çıkacaktır...Yönetmenliğini Joe Wright'ın üstlendiği filmi Tolstoy'un ölümsüz romanından bu kez uyarlayan isimse Oscar ödüllü Tom Stoppard. Yönetmen Wright Kefaret ve Aşk ve Gurur'dan sonra bu filmde de yeniden Keira Knightley'i başrole taşıyor. Güzel yıldıza filmde Jude Law ve Aaron Johnson eşlik ediyor.

ANNA KARENINA

28 FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

New York Belediye Başkan’ı Nicholas Hostetler (Russell Crowe), eskiden polis olan işten çıkarılınca özel dedektif olarak çalışmaya başlayan Billy Taggart’ı (Mark Walhberg)sadakatsiz eşi Cathleen’i (Catherine Zeta-Jones) takip etmesi için tutar. Fakat Billy bunun yozlaşmayı, seksi ve cinayeti kapsayan bir komplo olduğunu çok geçmeden anlayacaktır. Araştırmalarını derinleştirirken hayatını tehlikeye sokan olaylarla karşılaşacak, işi ve ailesi için kötü sonuçlar doğurabilecek imkânsız tercihler yapmak zorunda kalacak.

BİTİK ŞEHİR / BROKEN CITY

BUZ DEVRİ 4: KITALAR AYRILIYOR ICE

AGE: CONTINENTAL DRIFT

Önceki filmleri Türkiye'de gişe rekorları kıran Buz Devri serisinin 4. filmi “Buz Devri 4: Kıtalar Ayrılıyor”, 29 Haziran'da, Amerika’dan da önce 3D ve Türkçe dublaj seçeneğiyle vizyona giriyor. Manny, Diego ve Sid kıtaların ayrılmasıyla birbirinden ilginç ve komik maceraların ortasında kalıyorlar. Bir buzdağını kendilerine gemi yapan ekip, deniz yaratıkları, korsanlar ve farklı bir dolu türle karşılaşırken yepyeni bir dünya keşfediyorlar. Tabii bu arada Scrat de meşe palamudunun ardında koşturmaya devam ediyor.

CELAL İLE CEREN

Türk komedi sinemasının gişe rekortmeni ismi Şahan Gökbakar, senaryosunu kendisinin kaleme aldığı “Celal ile Ceren” adlı yeni yapımıyla sinemaseverlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. 18 Ocak 2013 tarihinde vizyona girecek olan filmde Şahan Gökbakar’ın partnerliğini Ezgi Mola üstlendi. “Celal ile Ceren”in yönetmen koltuğundaysa Togan Gökbakar oturuyor. Kadın-erkek ilişkilerine farklı bir açıdan bakan Şahan Gökbakar, uzun yıllar birlikte olan sevgililerin birbirlerini kaybettikten sonra yaşadığı deneyimi, yine komedi dozu yüksek özgün mizah üslubuyla beyaz perdeye taşıyor.Yapımcılığını Şahan Gökbakar’ın yeni kurduğu Çamaşırhane’nin üstlendiği “Herkesin bir Ceren’i vardır” sloganıyla izleyici karşısına çıkmaya hazırlanan “Celal ile Ceren”de, “Ceren” karakterini oyuncu Ezgi Mola canlandırıyor. Sette uyumlu bir çalışma arkadaşlığı yakalayan Şahan Gökbakar ve Ezgi Mola “Seyirci filmde gerçek bir çift izliyormuş hissine kapılacak” diyor. Filmin konusu: Babasının dükkanında çalışan esnaf Celal’le, büyük bir yapı markette departman sorumlusu olarak çalışan Ceren yaklaşık altı yıldır birliktelerdir. Evlenmeye karar veren çiftin yakın arkadaşlarının sebep olduğu çeşitli olaylardan dolayı Ceren ile Celal’in evlilik plânları da suya düşer.

ZARAFA

10 yaşında bir çocuk olan Maki'nin en yakın arkadaşı ve annesini kaybetmiş bir zürafadır. Çöl prensi Hasan, Paşa tarafından Zürafayı Fransa'ya götürmekle görevlendirilmiştir. Fakat bu görevin yerine getirilmemesi için her şeyi yapmaya kararlı olan Maki, canı pahasına onları takip

edip Zürafa'yı doğduğu topraklara geri götürmek için uğraşır. Onları Sudan'dan Paris'e götürecek olan bu uzun yolculuk İskenderiye, Marsilya ve Alp'lerden geçerek onları bambaşka maceralara sürükler.Yönetmenliğini teknik animasyon konusunda deneyimli olan Jean-Christophe Lie, romantik "kendini iyi hisset" filmlerinden tanıdığımız Rémi Bezançon'un üstlendiği Fransız yapımı film Almanya, Belçika gibi ülkelerde festivallerde de gösterilmişti.

Page 29: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

VİZYONDAKİ FİLMLER

29FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

EFSANE BEŞLİ / RISE OF THE GUARDIANS

Pitch (Öcü) adıyla tanınan kötü bir ruh dünyaya hakim olmak için harekete geçince, Noel Baba, Diş Perisi, Uyku Perisi, Paskalya Tavşanı ve Jack Froust gibi ölümsüz bekçiler de ona karşı güçlerini birleştirme kararı alırlar. Şimdi dünyadaki tüm çocukların umutları, inançları ve hayalleri onlara bağlıdır. Yazar William Joyce'un ünlü çocuk

kitapları serisinden uyarlanan filmin yönetmenliğini Peter Ramsey üstlenirken filmin orijinal seslendirme kadrosunda Chris Pine, Hugh Jackman, Alec Baldwin, Jude Law ve Isla Fisher isimleri göze çarpıyor.

G.D.O. KARA KEDİ

Gürkan Güler, Balat’ın yerlisidir. Anne ve babası rahmetli olmuş olan Gürkan’ın, kardeşleri Duran ve Orhan’dan başka kimsesi yoktur. Üç kardeş babalarından kalan Balat’taki evlerinde bekar hayatı yaşamaktadırlar. Gürkan, erken yaşta kardeşlerinin sorumluluğunu üstlendiği için evlenememiştir. Gürkan ve Duran baba yadigarı ticari taksi ile dönüşümlü olarak taksicilik yapmakta, en küçük kardeşleri Orhan ise tezgahta pilav satarak eve katkı sağlamaktadır. Üç kardeş, zor yaşam şartlarında ayakta kalmak için mücadele etmektedir. Duran, Elmas adında güzel bir kıza delicesine aşık olmuştur ve bu aşkı karşılıklıdır. Elmas’ın ailesi ise kızı zengin biri ile baş göz etme derdindedir. Duran, abisi Gürkan’a durumu anlatıp, Elmas ile evlenmek istediğini söyler. Gürkan, maddi durumlardan mütevellit Duran’ın isteğini reddeder. Duran, mahalleden arkadaşı olan korsan taksici Hamdi’yi de yanına alarak, sevdiği kızı düğün günü kaçırır. Orhan, her zamanki gibi tezgahını açmış, pilavını satmaktadır. Müşterilerine siparişi götürdüğü sırada mafyanın kuryeliğini yapan Cengiz ile çarpışır.

Eski bir öğretmen olan Pat Salitano (Bradley Cooper), yaşamında değer verdiği her şeyi yitirmiş bir adamdır. 8 ay yattığı rehabilitasyon merkezinden çıkmasının ardından her şeye sıfırdan başlama kararı alır ve ailesinin yanına döner. Tek hedefi kaybettiklerini geri almaktır. Öncellikle eski karısı

ile tekrar bir araya gelmeye çalışır ve kariyerini bıraktığı yerden toparlamak ister. Fakat durum Pat için hayli zor gözükmektedir. Tam da bu dönemde tanıştığı Tiffany isimli gizemli komşu kadın, Pat'in hayatını bambaşka bir yöne çevirecektir. Zira Tiffany de ciddi zorluklar yaşamaktadır ve empati kurabildiklerini düşünerek, bir iyilik karşılığı Pat'e yardım teklif eder. İkisinin de önünde bir umut ışığı belirtmiştir...Uyarlama senaryosunu ve yönetmenliğini David O. Russell'ın üstlendiği film dram ve komedinin iç içe geçtiği bir yapım. Dünya prömiyerini 2012 Toronto Film Festivali'nde yapan film, gösterildiği her festivalde seyirci ve eleştirmenlerden alkış alan bir yapım.

UMUT IŞIĞIM / SILVER LININGS PLAYBOOK

F TİPİ FİLM

Duruşu ve dinamikleriyle sadece müzik tarihi değil, siyasi tarihimizde de kendine önemli bir yer edinen Grup Yorum tarafından geliştirilen bu proje, binlerce kişinin kurban olduğu bir drama odaklanıyor. F tipi hapishanelerin kapalı kapılarının

ardında yaşananları beyazperdeye aktaran film, 10 farklı yönetmenin çektiği 10 kısa filmin uzun metraj şeklinde yeniden kurgulanmasıyla ortaya çıktı. Ezel Akay, Barış Pirhasan, Sırrı Süreyya Önder, Reis Çelik, Hüseyin Karabey, İlksen Başarır, Aydın Bulut, Vedat Özdemir, Mehmet İlker Altınay ve Grup Yorum'un yer aldığı projede her yönetmen kendi senaryosunu yazıp 10 dakikalık bir kısa filme imza attı.

VİZYON

DALİ FİLM

LER

CM101MMXI FUNDAMENTALS

DÜŞLER DİYARI / BEASTS OF THE SOUTHERN WILDENTRİKA / ARBITRAGEHOBBIT: BEKLENMEDİK YOLCULUK / THE HOBBIT: AN UNEXPECTED JOURNEY

HTR2B: DÖNÜŞÜM

JACK REACHERKAHRAMAN MAYMUN / MARCO MACACOMAMAKANUNSUZLAR / LAWLESSNOPARKERPİ'NİN YAŞAMI / LIFE OF PI

Page 30: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ30

Dünyada önemli günler

Yeni Zelanda Milli Gün 6 Şubatİran Milli Gün 11 Şubat Kuveyt Milli Gün 25 ŞubatDominik Cumhuriyeti Ulusal Bayram 27 Şubat

Basında önemli günler

Önce Vatan1 Şubat 2001Güneş4 Şubat 1997Basın Konseyi 6 Şubat 1988Karaman Gazeteciler Cemiyeti14 Şubat 1989Yeni Asya Gazetesi 21 Şubat 1970Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD)23 Şubat 1978Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti(Diyarbakır) 24 Şubat 1977

Kutlama günleri

Dünya Kanser Günü 4 ŞUBATDünya Sigarayı Bırakma Günü 9 ŞUBATSevgililer Günü 14 ŞUBATSivil Savunma Günü 28 ŞUBAT

Festival fuar anma günleri

Atatürk’ün Gelişini Anma Günü Aydın / Kuşadası Atatürk’ün Gelişini Anma Günü Denizli 4 ŞUBATAtatürk’ün Gelişini Anma Günü Niğde 5 ŞUBATAtatürk’ün Gelişini Anma Günü Balıkesir 6 ŞUBATGaziantep’e Gazilik Unvanının Verilişi Gaziantep 8 ŞUBATAtatürk’ün Gelişini Anma Günü Malatya 13 ŞUBATAtatürk’ün Gelişini Anma Günü Antalya / Alanya 18 ŞUBATAtatürk’ün Gelişini Anma Günü Aydın 24 ŞUBATAşık Şenlik Şenliği Ardahan / Çıldır 25 ŞUBATUluslararası Kar Şenliği Kayseri / Erciyes

Tarihte dünyada ve ülkemizde önemli olaylar

15 ŞUBAT İzmir Eski Eserler Müzesi’nin Açılışı (1927).15 ŞUBAT Küresel Isınmaya Karşı “Uluslararası Kyoto İklim Sözleşmesi” Yürürlüğe Girdi. 1997Aralık Ayında Japonya’nın Kyoto Kentinde Oluşturulan ve 187 Ülke Tarafından İmzalanan “BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi”ne İlişkin Protokole Göre, Ülkelerin Sera Gazı Emisyonlarının İndirilmesi Hedefleniyor (2005).16 ŞUBAT Türk Hava Kurumu’nun Kuruluşu (1925).

16 ŞUBAT SSCB’nin Desteği ile Kuzey Kore’de “Halk Cumhuriyeti” nin Kuruluşu (1948).16 ŞUBAT “Ankara Şehremaneti Kanunu” TBMM’de Kabul Edildi (1924).16 ŞUBAT Terör Örgütü PKK’nın Elebaşı Abdullah Öcalan, Kenya`nın Başkenti Nairobi`de Yakalanarak Türkiye`ye Getirildi (1999).17 ŞUBAT “Türk Medeni Kanunu”nun Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Kabulü (1926).18 ŞUBAT Fatih Sultan Mehmet’in Tahta Çıkması (1451).18 ŞUBAT Türkiye’nin NATO’ya Girişi (1952).18 ŞUBAT Petrol Ofisi’nin Kuruluşu (1940).18 ŞUBAT Yunanistan’ın NATO’ya Girişi (1952).19 ŞUBAT Kıbrıs’ın Bağımsızlığına İlişkin Türk - Yunan Konferansı (1959).20 ŞUBAT Boğaziçi Köprüsü’nün Temel Atma Töreni (1970).20 ŞUBAT İşçi Sendikaları’nın Kuruluşu (1947).20 ŞUBAT Güney Afrika Devlet Başkanı F.W. Klerk, İlk Kez Siyahların da Görev Aldığı Kabineyi Açıkladı (1993).21 ŞUBAT Ankara Hükümeti’nin Londra Konferansı’na Katılışı (1920).22 ŞUBAT Menemen’in İşgali (1919).22 ŞUBAT Harp Okulu Komutanı Albay Talat Aydemir ve Arkadaşları Hükümet Darbesine Kalkıştılar. Olay, Kısa Sürede Bastırıldı. Katılan Subaylar Emekli Edildi (1962).24 ŞUBAT Fransa’da Geçici Bir Hükümet Kurularak II. Cumhuriyetin İlan Edilmesi (1848).24 ŞUBAT Napolyon Bonapart’ın Gazze’yi İşgali ve Akka’yı Kuşatması (1798).24 ŞUBAT Şehzade Cem’in Ölümü (1495).24 ŞUBAT Türkiye-Irak arasında “Bağdat Paktı”nın İmzalanması (CENTO), daha Sonra İngiltere, İran ve Pakistan Üye Olarak, ABD’de Gözlemci Olarak Katıldı (1955)25 ŞUBAT Rusların Osmanlılara Karşı Savaş İlan Etmesi (1711)25 ŞUBAT “Çoruh” İlimizin “Artvin” Adını Alışı (1950).25 ŞUBAT Varşova Paktı’nın Feshi (1991).26 ŞUBAT II. Osman’ın Saltanat Tahtına Çıkması (1618).28 ŞUBAT Islahat Fermanı’nın İlan Edilmesi (1856).28 ŞUBAT ATATÜRK’ün İstanbul’un Fahri Hemşehrisi Oluşu (1927)28 ŞUBAT İstiklâl Marşı Bestecisi Zeki Üngör’ün Ölümü (1958)28 ŞUBAT İsveç Başbakanı Olof Palme`ye Suikast (1986).28 ŞUBAT Körfez’de Ateşkes İlanı (1991).28 ŞUBAT NATO, Tarihinin İlk Saldırısını Sırplara Karşı Gerçekleştirdi (1994).

şubat ayı

Page 31: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8
Page 32: FESTİVALDEYİZ DERGİSİ 8

iş'te1birlikteliğimizin .yılı8

TOPLANTI HİZMETLERİ · TEŞVİK ORGANİZASYONLARI · KONGRE ORGANİZASYONLARI

FUAR HİZMETLERİ · GÖRÜNTÜ SİSTEMLERİ · SES-IŞIK SİSTEMLERİ · PYROTEKNİK HİZMETLER

DOĞA AKTİVİTELERİ · İÇ-DIŞ MEKAN AKTİVİTELERİ · GALA GECELERİ · REKLAM HİZMETLERİ

FESTİVAL ORGANİZASYONLARI · LANSMAN · ÇADIR & PROTOKOL

MEGALIGHT & BILLBOARD · PROMOSYON · TÖREN ORGANİZASYONLARI