1
aşbakan ve rektör - ler, Dolmabahçe’de, iki haſta üst üste üni - versitelerimizin ve biz öğrencilerin geleceği - ni konuşmak için top- lan yaplar. Rektörler, elleri dizlerinde tali - matları dinlerken, Baş- bakan da “ileri demok - rasi” adı alnda, polise “öğrencilere saldırın” emri verdi. 4 Aralık’ta Dolmabahçe’de yaşa- nan polis saldırısının ar - dından dün de ODTÜ’de gerçekleşen polis saldı - rısı, YÖK düzeninin de- ğişmeyeceğini kanıtlar niteliktedir. Patolojik Değil İdeolojik! Saldırıların hemen ar - dından, egemenler ve onların şakşakçıları, fü - tursuzca, polisin oran - sız güç kullanımına karşı biz öğrencilerin en de - mokrak hakkı olan “söz hakkını” yargılamaya başladılar. AKP’nin “ileri demokrasi” yalanlarını “demokratikleşiyoruz” nidalarıyla güzelleyen yazarlar, bir anda ger - çek yüzlerini gösterdiler. Gerçekte YÖK düzeninin savunucuları oldukları - nı gizleyemediler. Genç- Sen’i karalama kampan - yalarına girişler. Ancak bu yazarları, taraf - tarı oldukları AKP’nin tu - tarsız söylemlerine uyum sağlamaktan başka bir işe yaramıyorlar. Benzer tutarsızlığı sergiliyorlar. İşte esas patoloji budur. Soruyoruz; Hükümet öğrencileri dinlemeyecekse kimi dinleyecek? Başbakan’a tekrar ha- rlatmakta fayda var. Bizler öğrenciyiz. Biz- ler, parasızlıktan üni - versiteye gidemeyen arkadaşlarımıza göre şanslı öğrencileriz. Tabi bir de bütün bunların şanssızlık olmadığını bilen öğrencileriz. Soruyoruz; Hala koruduğun ve yeni yükseköğrem sistemi- nin temelini oluşturan YÖK düzeni, bizleri iş- sizlikle ve geleceksizlik - le boğuştururken, söz hakkımızın esamesi okunmazken üniversi- telerimizde, bizden na- sıl bir tavır bekliyorsun? Biz söyleyelim; sen, tam da o toplanda seni i - razsız dinleyen rektörler gibi tavır almamızı is - yorsun. Ancak bizim öyle bir niyemiz yok. Çünkü bizim arkamızda, YÖK’e karşı 29 yıllık kararlı bir mücadele tarihi var. Bizler, Öğrenci Gençlik Sendikası olarak, YÖK düzeninin bekçilerinin ve AKP’nin maskesi- ni düşürmüş olmaktan memnunuz. Öğrencisiz üniversite hayaliyle ya- nıp tutuşan egemenle- rin oyunu bir kez daha bozuldu. Oyunlarını bozmaya devam edeceğiz Bizler YÖK düzeniyle birlikte elimizden alı- nan söz hakkımızı is- yoruz. Bizler parasız eğim isyoruz. Mezun olunca işsiz kalmamak isyoruz. Taleplerimiz gayet açık. Sizler öğ- rencilerden gayrı konu- şadurun bizler bir araya geleceğiz. Üniversitele- rin esas özneleri olarak toplanacağız ve öğren- cilerin taleplerini söy - leyeceğiz. 27 Aralık’ta yapacağımız referan- dumla taleplerimizi bir kere daha tüm kamuo- yuna açıklayacağız. “Davet” edilmediğimiz ancak gerçekte bizim sözümüzün bulunması gereken her yerde on- ların karşısına çıkaca- ğız ve Öğrenci Gençlik Sendikası olarak hazır - ladığımız dosyayı surat - larına vuracağız. Egemenler ark köşe- ye sıkış. Bizim örgütlü mücadelemiz sonucun- da gördüler ki, üniversi- telerde söz hakkı olma- yan öğrenciler onların sonu olacak. Bu sebep- le tüm öğrenci arka- daşlarımızı, “YÖK’ü kal- dıralım, söz hakkımızı alalım” demek için bi- zimle birlikte mücade- leye çağırıyoruz. Hükümetin açıklamaları gösteriyor ki; Kendi Bataklıklarına Saplanıyorlar www.gencsen.org www.ogrenciajansi.com B Nerede? Ne Zaman?

Genç-Sen 21.12.2010 tarihli duvar gazetesi

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Genç-Sen 21.12.2010 tarihli duvar gazetesi

Citation preview

Page 1: Genç-Sen 21.12.2010 tarihli duvar gazetesi

aşbakan ve rektör-ler, Dolmabahçe’de,

iki hafta üst üste üni-versitelerimizin ve biz öğrencilerin geleceği-ni konuşmak için top-lantı yaptılar. Rektörler, elleri dizlerinde tali-matları dinlerken, Baş-bakan da “ileri demok-rasi” adı altında, polise “öğrencilere saldırın” emri verdi. 4 Aralık’ta Dolmabahçe’de yaşa-nan polis saldırısının ar-dından dün de ODTÜ’de gerçekleşen polis saldı-rısı, YÖK düzeninin de-ğişmeyeceğini kanıtlar niteliktedir.

Patolojik Değil İdeolojik!

Saldırıların hemen ar-dından, egemenler ve onların şakşakçıları, fü-tursuzca, polisin orantı-sız güç kullanımına karşı biz öğrencilerin en de-mokratik hakkı olan “söz hakkını” yargılamaya başladılar. AKP’nin “ileri demokrasi” yalanlarını “demokratikleşiyoruz” nidalarıyla güzelleyen yazarlar, bir anda ger-çek yüzlerini gösterdiler. Gerçekte YÖK düzeninin savunucuları oldukları-nı gizleyemediler. Genç-Sen’i karalama kampan-yalarına giriştiler.

Ancak bu yazarları, taraf-tarı oldukları AKP’nin tu-tarsız söylemlerine uyum sağlamaktan başka bir işe yaramıyorlar. Benzer tutarsızlığı sergiliyorlar. İşte esas patoloji budur.

Soruyoruz;

Hükümet öğrencileri dinlemeyecekse kimi dinleyecek?

Başbakan’a tekrar ha-tırlatmakta fayda var. Bizler öğrenciyiz. Biz-ler, parasızlıktan üni-versiteye gidemeyen arkadaşlarımıza göre şanslı öğrencileriz. Tabi bir de bütün bunların şanssızlık olmadığını bilen öğrencileriz.

Soruyoruz;Hala koruduğun ve yeni yükseköğretim sistemi-nin temelini oluşturan YÖK düzeni, bizleri iş-sizlikle ve geleceksizlik-le boğuştururken, söz hakkımızın esamesi okunmazken üniversi-telerimizde, bizden na-sıl bir tavır bekliyorsun?

Biz söyleyelim; sen, tam da o toplantıda seni iti-razsız dinleyen rektörler gibi tavır almamızı isti-yorsun. Ancak bizim öyle bir niyetimiz yok. Çünkü bizim arkamızda, YÖK’e karşı 29 yıllık kararlı bir mücadele tarihi var.

Bizler, Öğrenci Gençlik Sendikası olarak, YÖK düzeninin bekçilerinin ve AKP’nin maskesi-ni düşürmüş olmaktan memnunuz. Öğrencisiz üniversite hayaliyle ya-nıp tutuşan egemenle-rin oyunu bir kez daha bozuldu.

Oyunlarını bozmaya devam edeceğiz

Bizler YÖK düzeniyle birlikte elimizden alı-nan söz hakkımızı is-tiyoruz. Bizler parasız eğitim istiyoruz. Mezun olunca işsiz kalmamak istiyoruz. Taleplerimiz gayet açık. Sizler öğ-rencilerden gayrı konu-şadurun bizler bir araya geleceğiz. Üniversitele-rin esas özneleri olarak toplanacağız ve öğren-cilerin taleplerini söy-leyeceğiz. 27 Aralık’ta yapacağımız referan-dumla taleplerimizi bir kere daha tüm kamuo-yuna açıklayacağız.

“Davet” edilmediğimiz ancak gerçekte bizim sözümüzün bulunması gereken her yerde on-ların karşısına çıkaca-ğız ve Öğrenci Gençlik Sendikası olarak hazır-ladığımız dosyayı surat-larına vuracağız.

Egemenler artık köşe-ye sıkıştı. Bizim örgütlü mücadelemiz sonucun-da gördüler ki, üniversi-telerde söz hakkı olma-yan öğrenciler onların sonu olacak. Bu sebep-le tüm öğrenci arka-daşlarımızı, “YÖK’ü kal-dıralım, söz hakkımızı alalım” demek için bi-zimle birlikte mücade-leye çağırıyoruz.

H ü k ü m e t i n a ç ı k l a m a l a r ı g ö s t e r i y o r k i ;

Kendi Bataklıklarına Saplanıyorlar

www.gencsen.orgwww.ogrenciajansi.com

B

Nerede?Ne Zaman?