60
9 772148 482000 ISSN 2148-4821 HOLLYWOOD STARLIĞINDAN MUCİTLİĞE GOssIP ÖZEL RÖPORTAJ OBRADOVIC 40 3 AYDA BİR YAYIMLANIR | SAYI: 40 | 2015 | ÜCRETSİZDİR MARKA - PATENT - ENDÜSTRİYEL TASARIM DERGİSİ UZMAN GÖRÜŞ: Önder Erol ÜNSAL ANKARA MARKA FESTİVALİ SEN Mİ SATIN ALIYORSUN YOKSA BEYNİN Mİ?

Gossip dergi 40

  • Upload
    gossip

  • View
    228

  • Download
    7

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Marka - Patent - Endüstriyel Tasarım Dergisi

Citation preview

Page 1: Gossip dergi 40

9 772148 482000

ISSN 2148-4821

HOLLYWOOD STARLIĞINDAN

MUCİTLİĞEGOssIPÖZEL RÖPORTAJOBRADOVIC

403 AYDA BİR YAYIMLANIR | SAYI: 40 | 2015 | ÜCRETSİZDİR

MARKA - PATENT - ENDÜSTRİYEL TASARIM DERGİSİ

UZMAN GÖRÜŞ:

Önder ErolÜNSAL

ANKARAMARKA

FESTİVALİ

SEN Mİ SATIN ALIYORSUN YOKSA BEYNİN Mİ?

Page 2: Gossip dergi 40

Keşke bu sayfada bir reklamınız olsaydı!

Siz bu sıkıcı yazıyı okuyacağınıza, başkası sizin reklamınızı inceliyor,

markanızı daha yakından tanıyor olacaktı.

Ve hala inatla bu sayfadaysanız

o zaman doğru yerdesiniz demektir!

[email protected]

Page 3: Gossip dergi 40

KATEGORİ

GÜNDEM

3

Page 4: Gossip dergi 40
Page 5: Gossip dergi 40

GOssIPAralık 2015Sayı: 40

İmtiyaz ve Yayın SahibiGrup Ofis Marka Patent A.Ş. adınaCenk SEVİNÇ

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüBurcu GÖRÜCÜ

Yayın DanışmanlarıSelçuk AKINBetül ERDEN Sevcan DAŞDANGamze Coşkun BAKIR

Hukuk DanışmanıAv.Filiz CANKAT

İstanbul TemsilcisiMahmut DUMAN

İzmir Temsilcisiİbrahim DEVECİOĞLU

Tasarım

www.cosmic.com.tr

Çeviri

www.ikarustercume.com

Yayın TürüÜç aylık yaygın süreli yayın

Yönetim YeriAtatürk Bulvarı No: 211/11 Kavaklıdere ANKARATel: 0 312 468 50 00Faks: 0 312 468 44 55www.gossipdergi.com [email protected] facebook.com/gossipdergi twitter.com/gossipdergi instagram.com/gossipdergi

BaskıDumat OFSETBahçekapı Mah. 2477 Sokak No:6Şaşmaz – Etimesgut/AnkaraTel: 0 312 278 82 00

GOssIP dergisinin imtiyaz ve yayın hakkıGrup Ofis Marka Patent A. Ş.’ye aittir. Tüm hakları saklıdır.Kaynak göstermeden alıntı yapılamaz.

EDİTÖRDEN

Burcu GörücüGenel Yayın Yö[email protected]

2015 yılı sonunda Ankara ve İstanbul’da birbirinden farklı iki ba-şarılı etkinlik düzenlendi. Bunlardan ilki İstanbul’da düzenlenen DIGITAL HR Konferansı’ydı. Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin insan kaynakları profesyonellerini, akademisyenleri, gençleri ve teknoloji alanındaki uzmanları bir araya getiren konferansın bu seneki teması “Değişimi Yönetmek”ti. Konferansın amacı, sürekli değişen dünyaya iş dünyasının nasıl uyum sağlayacağıyla ilgili fi-kir alışverişi yapmak, yeni bakış açıları sunmaktı. İş hayatında yeni neslin eski kuşağın yerine geçmesiyle değişime uğraması gereken yeni yönetim sistemleri konuşuldu.

İkinci önemli etkinlik ise Ankara’da ATO tarafından ilk kez düzen-lenen “Ankara Marka Festivali”ydi. Marka olmuş isimler, marka-laşma, yenilikçi fikirlerin harekete geçirilmesi, inovatif pazarlama, reklam ve iletişimin markalaşmadaki etkileri vb. konularda konuş-malar yaptı. Konuşmacıların pek çoğu, yaptıkları işte nasıl fark yarattıklarını, markalaşma sürecinde neler yaşadıklarını, bu hızlı değişime nasıl ayak uydurduklarını, markalarını bugünlere nasıl getirdiklerini anlattı. Trendlerin takibi ve değişimin zorunluluğun-dan, büyük markaların bile piyasadaki değişime ayak uydurama-dıklarında nasıl dibe vurduklarından bahsedildi.

İş hayatında kuşakların değişimi, değişen yönetim sistemleri, yeni-likçi fikirler, gelişen markalar derken, değişim hayatın her alanında o kadar hızlı yaşanıyor ki bu hıza yetişmek ekstra bir çaba gerek-tiriyor. Bir fikrin, bir ürünün, bir markanın, bir sistemin, demode olması, teknolojisinin eskimesi, yürürlükten kalkması an meselesi. Değişemeyen kaybediyor, değişemeyen büyüyemiyor, değişeme-yen barınamıyor.

Stefan Zweig’in dediği gibi “Dünyayı değiştiremiyorsan, dünyanı değiştirirsin. Hepsi bu.”

GOssIP ailesi olarak; dünyanın değişim hızına yetişebildiğiniz mutlu, huzurlu bir yıl dileriz.

DEĞİŞİME AYAK UYDURUYOR-

SAN VARSIN

Page 6: Gossip dergi 40

UZMAN GÖRÜŞ HUKUK

MARKAHİKAYELERİ

GOssIPÖZEL

24GÜNDEM GÜNDEM

GÜNDEM

GÜNDEM

5 14 22

31

7

10 20

GÜNDEM18

Page 7: Gossip dergi 40

GOssIPRÖPORTAJ

YARATICITASARIMLAR

BUNLARIBİLİYORMUYDUNUZ?

MUCİTHİKAYELERİ

GÖSTER KENDİNİ

KONUK MARKA

İYİ FİKİR

PATENTHİKAYELERİ

32 41

42

44

52

36

34 DÜNYANINİLKLERİ

51

GOssIPNEREDE

54

48

Page 8: Gossip dergi 40

ANKARA MAR-KA FESTİVALİİLHAM VEREN İSİM-LER, MARKA FİKİR-LER

GÜNDEM

4

Ankara Ticaret Odası Reklam, Marka ve Pazar Geliştirme Özel İhtisas Komisyonu öncülüğünde “Ankara Marka Festivali” 7-8-9 Aralık’ta ATO Congresium’da gerçekleşti.

Marka isimlerin yer aldığı festivalde Ahmet Ça-lık, Ayhan Sicimoğlu, Behzat Gerçeker, Buse Terim, Cüneyt Asan, Erdil Yaşaroğlu, Gökhan Türkmen, Güven Borça, Haluk Okutur, Kaan Karayal, Serdar Kuzuloğlu, Semih Saygıner, Nil Karaibrahimgil ve Nihat Odabaşı gibi isimler konuşma yaptı. Altmış ismin konuşmacı olduğu festival, 3 gün boyunca yaklaşık 8 bin kişi tara-fından izlendi.

Ankara Marka Festivali yeni bir markalaşma se-rüveninin kapılarını açtı. Toplamda 43 oturum, 23 ana konferans ve 17 eğitici oturum gerçek-

leşti. Festivalde yapılan konuşmalarda; markalaşma, yenilikçi fikirlerin harekete geçmesi, inovatif reklam ve pazarlama, ki-şisel marka yönetimi konularının marka kalıcılığındaki önemi ele alındı.

Ankara Congresium’un 3 bin 100 kişilik Gordion ve 600 kişi-lik Angora A ve B salonlarında 3 moderatör eşliğinde gerçek-leştirilen festival sırasında operasyondan güvenlik, rejiden mutfak bölümüne kadar yaklaşık 200 kişilik bir ekip çalıştı. Üç gün boyunca tüm Ankara’nın kalbi festivaldeydi. İlham veren konuşmalara ilgi oldukça yüksekti. İş dünyasının ve geleceğin marka liderlerinin bir araya geldiği marka festiva-linde, büyük bir marka iklimi yaratıldı.

Page 9: Gossip dergi 40

5

GÜNDEM

MAHMUT ABİ’YLE HA-LAY KEYFİ

Uniq İstanbul Volkswagen Arena’da gerçekleştirilen Kristal Elma Festivali’nde markalar yarıştı. 27.’si düzen-lenen etkinlikte 245 ödül sahiplerini buldu. Sayısız markanın yer aldığı etkinlikte basın kategorisinde Audi, film-sinema kategorisinde Anadolu Hayat Emeklilik, entegre kampanyasında ise Şekerbank gibi markalar bü-yük ödüllerin sahipleri oldu.

Türkiye’nin en büyük gıda markalarından biri olan ETİ, Kristal Elma Yaratıcılık Ödülleri’nde dört ödülün sa-hibi oldu. Sosyal medyada paylaşım rekoru kıran “Mahmut Abi’yle Halay Öğreniyorum” videosu, 7’den 70’e herkesin ilgi odağı olmayı başarmıştı. Tüketicilerin de oldukça ilgisini çeken ve marka-reklam bütünselini tüm farkındalığıyla ortaya koyan bu çalışma büyük ödülleri beraberinde getirdi:

Markalı içerik film kategorisinde Mahmut Abi’yle Halay Öğreniyorum, Kristal Elma

Viral film kategorisinde Mahmut Abi’yle Halay Öğreniyorum, Kristal Elma

Viral film kategorisinde Can Gardaşlar, Bronz

Hızlı tüketim kategorisinde Kebapçı Şevket Eti Form’a Karşı, Bronz

toplamda iki Kristal Elma ve iki Bronz olmak üzere 4 büyük ödül ETİ lezzet uygarlığında…

Page 10: Gossip dergi 40

GÜNDEM

6

Hızla değişen

rekabet or-tamında ayak-

ta kalabilmek için işletmelerin ürün-

lerini, hizmetlerini ve üretim yöntemlerini sürekli

olarak değiştirmeleri ve yenile-meleri gerekmektedir; yani işlet-

meler için “inovasyon” kaçınılmaz-dır. Bu doğrultuda Türkiye İhracatçılar

Meclisi, inovasyonun önemini anlatmak ve bu çalışmaları desteklemek için İnovasyon

Haftası’nı başlattı. Bu yıl 4.’sü düzenlenen İno-vasyon Haftası 3-4-5 Aralık’ta İstanbul Kongre Mer-

kezi’nde gerçekleşti. Etkinlikte Türkiye’de fark yaratan profesyoneller, sanayiciler, akademisyenler ve üniversite

öğrencileri bir araya geldi. Ar-Ge merkezleri, Teknoparklar, Bilim ve Teknoloji Merkezlerinin katılımı ile “sınırsız inovasyon,

sınırsız potansiyel” ana teması oluşturuldu.

Etkinlikte Ahmet Çalık, Ali Koç, Ayşe Şule Bilgiç, Burak Ertaş, Canan Dağ-deviren, Carlo van de Weijer, Cenk Alper, Dale Doughert, Hüsnü M. Özye-

ğin, İlker Baydar, Mehmet Buldurgan, Nevzat Aydın, Vahap Munyar ve pek çok isim konuşmacı olarak yer aldı.

İnovatif kuşak, e-ticaret, beyinle geleceğin akıllı hareketliliği ve daha pek çok konu ele alındı. Etkinlik kapsamında Türkiye ve Hollanda arasında İnovasyon Platformu imza töreni

gerçekleşti.

SINIRSIZ İNOVASYON, SINIRSIZ POTANSİYEL

Page 11: Gossip dergi 40

GÜNDEM

7

Markanın önemi her geçen gün daha iyi anlaşılmakta. Uluslararası rekabet düzeyinde yer almak için “marka”, şirketlerin kalbi haline gelmiştir. Marka dediğimizde ilk olarak akıllara gelen fiziki

anlamdaki üründür, ancak marka dediğimiz zaman onu diğer ürünlerden/hizmetlerden fark-lılaştıran somut ve soyut değerler bütününü anlamalıyız.

Son yıllarda pek çok marka yalnızca bir ürün/hizmet olmanın da ötesine geçmiş ve

işletmelerin ürünlerini/hizmetlerini aşan değerleri haline gelmiştir. Bu doğrultu-da işletmelerin can damarı marka değeri olmuştur. Markanın değeri, markaya

ait finansal gelişim, pazarlama stratejileri ve markanın zaman tünelindeki ivmesinin ortaya sunduğu veridir diyebiliriz. Markanın gücü, marka yatı-

rımı, marka öz sermayesi ve marka performansından oluşmaktadır.

İşte Brand Finance, Türkiye’nin en değerli markalarını sıraladı. 2015 yılına ait en değerli marka araştırma raporuna göre

birinci sırada en değerli marka olarak Akbank yer aldı. Sırasıyla diğer markalar, Türk Telekom, İş Bankası,

Türk Hava Yolları, Garanti, Arçelik, Turkcell, Yapı Kredi, Bim ve Anadolu Efes oldu. 2015 yılında

Türkiye’nin en değerli 100 markası listesine yeni giren markalar ise; Koton, Karsan,

DO&CO, Emlak Konut, Halk Sigor-ta, Anadolu Isuzu, Petlas, Sinpaş

GYO, Borsa İstanbul, Eczacı-başı İlaç, Logo Yazılım, İzo-

cam, Tukaş, Tekstilbank, Adopen ve Ege Sera-

mik oldu.

2015’İN EN DEĞERLİLERİ

Page 12: Gossip dergi 40

GÜNDEM

8

Üniversitelerde Fikrî Mülkiyet Hakları Yönetimi Kon-feransı’nın 5.’si, 15-16 Ekim 2015 tarihlerinde İstan-bul Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleşti. Türk Pa-tent Enstitüsü (TPE), Dünya Fikrî Mülkiyet Örgütü (WIPO) ve Avrupa Patent Ofisi (EPO) işbirliğiyle ger-çekleşen konferansın 2015 yılı ana temasını “Yatırım-cı Gözüyle Fikrî Mülkiyet Hakları” oluşturdu. İki gün boyunca süren konferans, aralarında TÜBİTAK, TÜ-SİAD, KOSGEB ve Borsa İstanbul’un da bulunduğu akademi, özel sektör ve devlet kurumları desteğiyle gerçekleşti.

Konferansın açılışını Boğaziçi Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Bilgisayar Mühendisliği bölümü öğ-retim üyesi Prof. Dr. Lale Akarun yaptı. Konferansta Türk Patent Enstitüsü Başkan Yardımcısı Dr. İbra-him Yaşar, TPE’nin fikrî mülkiyetin ticarileştirmesine yönelik yürüttüğü faaliyetler hakkında bilgiler verdi.

Aynı zamanda Dr. Yaşar, Teknoloji Transfer Platfor-mu’nun işleyişini anlattı.

Konferans’ın 2. günü açılış konuşmasını TPE Başkanı Prof. Dr. Habip Asan yaptı. Asan; fikrî mülkiyet hak-larının dünden bugüne kadar ilerleme kaydettiğini dile getirdi. Aynı zamanda Dünya Fikrî Mülkiyet Ör-gütü’ne dikkatleri çeken Prof. Asan, bütün ülkelerin sürekli iletişiminin sağlandığı, erişilebilir, saydam ve güvenilir bir platform olarak çok önemli bir rol üst-lendiğini söyledi.

Üniversitelerde Fikrî Mülkiyet Hakları Yönetimi Kon-feransı’nın her iki gününde de Türk Patent Enstitü-sü’nün üniversiteler ile yapılan iş birliklerine değinil-di.

IP 2015 @UNI-VERSITIES

Page 13: Gossip dergi 40

9

GÜNDEM

9Marka ve Patent Uzmanları Derneği (MAPADER), Türk Patent Enstitüsü’nde (TPE) çalışan marka ve patent uzmanlarının mesleki örgütü olarak Ocak 2015’te kuruldu. Sınai mülkiyet alanında kurulan dernek, TPE uzman ve uzman yardımcılarını bir çatı altında toplayarak üyelerin mesleki bilgilerinin artı-rılmasına ve bu bilginin dışarıya yayılmasına yönelik faaliyetlerde bulunmaktadır. Dernek, üyelerinin mes-lekleriyle ilgili alanlarda ulusal ve uluslararası proje-ler yürütmek ve mesleki sorunların çözümüne ilişkin önerilerde ve yayınlarda bulunmak derneğin amaçları arasında yer almaktadır.

MAPADER, hâlihazırda TPE’de çalışan marka ve pa-tent uzmanlarının yanı sıra, kurumdan ayrılmış uz-manları da üye olarak kabul etmektedir.

Fikrî ve sınai mülkiyet hakları kapsamında faaliyet gösteren yerli ve yabancı meslek örgütlerini, sivil toplum kuruluşlarını, üniversiteleri, akademik mer-kezleri, ticaret odalarını, baroları ve kamu kurumla-rını paydaş platform olarak kabul eden MAPADER, bu kuruluşlarla ortak faaliyetler ve projeler yürütmeyi hedeflemektedir.

Marka ve patent uzmanlarından oluşan dernek, fikrî ve sınai mülkiyet haklarının geliştirilmesi ve yaygın-laştırılması amacı ile bu konuda toplumsal bilincin artırılmasına katkı sağlamayı kendisine amaç edin-miştir.

MAPADER hakkında detaylı bilgi www.mapader.org

MARKA VE PATENT UZ-MANLARI DERNEĞİ KU-RULDU

Page 14: Gossip dergi 40

GÜNDEM

10 İLAÇ GİBİ PA-TENTLER

İlaç patentlerinin korunması, Türkiye’de ilk olarak Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hük-münde Kararname kapsamında 1 Ocak 1999 yılında başladı. Söz konusu ilaç patentleri üzerine hâlâ çeşitli çalışmalar yapılmakta ve konferanslar verilmektedir.

Var olan kaynakların dışında yeni kaynakların yara-tılması, Ar-Ge faaliyetlerinin hız kazanması, daha az yan etkiye sahip ilaçların geliştirilmesi ve ilaç patenti-ne dikkat çekilmesi konusunda geçtiğimiz aylarda bir konferans verildi.

Patent ve Marka Vekilleri Derneği öncülüğünde “İlaçlar ve Biyoteknolojik Buluşların Patentle Korun-

ması” konulu uluslararası konferansta ilaç ve patent konularındaki teknolojik gelişmeler ele alındı. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Türk Patent Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Habip Asan, ilaç sektöründe Ar-Ge çalışmalarının hızla yaygınlaştığına değindi. Bu kon-ferans kapsamında ilaç patentlerine ilişkin bilgiler ele alınarak, Türkiye’deki ilaç patenti başvurularında 2002 yılından bu yana %19’luk bir artış olduğu akta-rıldı. İki gün süren konferansta ilaçlar ve biyoteknolo-jik buluşların ülkelerdeki sınai mülkiyet işlemleri ile ilgili uygulamalar ele alındı.

Page 15: Gossip dergi 40

Anadolu Ajansı’nın haberine göre, Bath Üniversitesi araştırmacıları, renk değiştiren sargı bezinde yaralar-daki bakteri toksinlerini bulması için floresan boya kullandı.

YARADA BAKTERİ SALGILANINCA RENK DE-ĞİŞİYOR

Yaradaki bakterilerin toksin salgılaması durumunda sargı bezi, içindeki minik kapsüllerde bulunan flore-san boyayı kullanarak renk değiştiriyor.

Sargı bezi, doktorlara özellikle yanıklarda bakteriyel enfeksiyonları kısa sürede teşhis ederek tedaviye baş-lama imkanı sağlayacak.

ÖNLEM OLARAK ANTİBİYOTİK KULLANILMA-SINA GEREK KALMAYACAK

Yanık vakalarında bakteriyel enfeksiyonun uygulanan bandaj çıkarılmadan teşhisi güç. Bandajın çıkarılma-sı ise hem hastanın acı çekmesine, hem de yara izi-nin kalıcı hale gelmesine neden oluyor. Doktorlar, en-feksiyon tam olarak teşhis edilmese de önlem olarak antibiyotik tedavisi uyguluyor. Enfeksiyonun olma-dığı durumlarda antibiyotik kullanımı ise bakterinin direnç kazanmasına yol açıyor. Antibiyotik direnci, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından dünyanın en önemli sağlık sorunlarından biri olarak gösteriliyor.

ENFEKSİYONU YAYILMADAN TEŞHİSEDİYOR

Araştırmayı yöneten Dr. Toby Jenkins, sargı bezinin hem bakteriyel enfeksiyonların kısa sürede teşhis ve tedavisine, hem de gereksiz antibiyotik kullanımının önlenmesine yardımcı olacağını belirtti.

Araştırma ekibine, renk değiştiren sargı beziyle ilgili çalışmalarını daha da geliştirmeleri için yaklaşık 1,5 milyon dolar ödenek sağlandı.

ÇOCUKLARDAKİ YANIK VAKALARINDA KUL-LANILABİLİR

Özellikle çocuklardaki yanık vakaları, gelişmemiş bağışıklık sistemi nedeniyle daha fazla bakteriyel en-feksiyon riski taşıyor. Enfeksiyon, yaraların iyileşme-sini yavaşlattığı için hastanın hastanede kalma süresi uzuyor, kimi durumlarda kalıcı hasara yol açıyor ya da ölümle sonuçlanıyor.

GÜNDEM

RENK DE-ĞİŞTİREN BULUŞİngiliz bilim adamları, insan bedeninde bakteriyel enfeksi-yon tespit ettiğinde renk değiştiren sargı bezi geliştirdi.

11

Page 16: Gossip dergi 40

12

GÜNDEM

Türkiye ekonomisinde yaşanan değişiklikler yabancı markaların Türkiye pazarında bulunmasını artık zor-laştırıyor. İthalata gelen ek vergiler ve yükselen kurun maliyeti artırması nedeniyle bazı markalar Türkiye pazarına veda ediyor.

10 yıldan beri Türkiye’de en çok tercih edilen Kanada-lı iç giyim markası olan La Senza‘yı bu sebeplerden dolayı artık ülkemizde göremeyeceğiz. Daha önce Türkiye piyasasını aynı sebeplerden dolayı terk eden başka markaları da görmüştük. Promod, Habitat, In-dustrie Denim markaları dolar kurunun yükselmesi

ve maliyet artışı sebebi ile Türkiye pazarından ayrıl-mıştı.

Bu durum yerli markaların benzer kalitedeki ürün üretimi ile piyasada kendini göstermesi ve daha etkin rol alması için yeni bir fırsat mı yaratacak?

El emeği göz nuru diyenlerin adresi Tasarım ve Gastro-nomi Pazarı. Farklı konulardaki butik tasarımcılar her ay Ankara Neva Pa-las’ta ürünlerini ser-giliyorlar.

Aralık ayındaki pazarda kuru meyve-sebzeden yapıl-mış vazo ve çiçekler, el yapımı bin bir çeşit tasarım sabunlar, birbirinden farklı takılar, kütüklerden ya-pılmış ahşap tasarım ürünler, kırtasiye ürünleri, geri dönüştürülmüş tasarımlar ve daha fazlası, pazarda göz doldurdu.

Girişimcilik ile tasarımın mükemmel birleşimi olan bu pazarda amatör ve profesyonel pek çok tasarımcı bulunuyordu. Göze hitap eden ve kullanışlı tasarım-ların yanı sıra, birbirinden leziz ürünler de Başkentli-lere sunuldu. Her ayın belirli bir döneminde gerçekle-şen tasarım ve gastronomi pazarı farklılıklara yelken açıyor ve butik tasarımcıları keyifle ağırlıyor.

BU PAZAR YARATICI-LARIN

GÜLE GÜLE SANA LA SENZA

Page 17: Gossip dergi 40

13

Tasarım ve ürün geliştirme konusunda uluslarara-sı platformda aldığı ödüller ile adından sıklıkla söz ettiren Designnobis, kurulduğu günden bu yana 91 tasarım ödülünün sahibi oldu ve yenilerini de bera-berinde getirmeye devam ediyor.

Almanya’nın en prestijli tasarım yarışmalarından “German Design Award” 2016 sonuçları açıklandı. 1969 yılından beri sanayi, üretim ve tasarım kültü-rünü desteklemek amacıyla Alman devlet desteği ile düzenlenmekte olan “German Design Award” ödül töreni, 2016 Şubat ayında Uluslararası Frankfurt Fu-arı kapsamında Frankfurt’ta gerçekleştirilecek. Ödül alan firmalar arasında BMW, Daimler-Benz ve Sie-mens gibi endüstri devlerinin yer aldığı etkinliğe, ül-kemizden de çeşitli firma ve tasarım ofisleri katıldı.

Geçtiğimiz yıllarda da yarışmada çeşitli dereceler elde eden Hakan Gürsu ve Designnobis ekibi, yeni-likçi ve vizyoner tasarımlarıyla değer yaratan ürünler geliştirmeye devam ediyor. ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Hakan Gürsu’nun kurucusu ve yöneticisi olduğu ODTÜ Tek-nokent odaklı tasarım ofisi Designnobis, sanayiye yönelik çeşitli firmalar ile farklı alanlarda geliştirdiği ürünlerle 3 ödülün sahibi oldu. Polyester sektörün-de Türkiye’nin önde gelen kuruluşlarından SASA ile

işbirliği içinde geliştirilen su ambalajı tasarımları “Special Mention” (Özel Mansiyon) ile ödüllendi-rilirken, Sistem markası için tasarlanan Jeodezik Ölçüm Araçları “Winner” ve Eryiğit Hastane Ekip-manları için geliştirilen

hasta yatağı da “Finalist” olarak ödüle layık görülen tasarımlar arasında yer aldı.

GÜNDEM

TÜRK TASA-RIMLARINA AL-MANYA’DAN ÖDÜL

Page 18: Gossip dergi 40

GÜNDEM

MİNİKPARMAKLAR ŞİMDİ KOD YAZACAK

Çocukların parmakları şimdi kod yazmak için çalı-şacak. Microsoft Türkiye, Finansbank ve Habitat’ın ortaklaşa yürüttüğü “Minik Parmaklar Geleceği Prog-ramlıyor” projesi, çocukların ilgi alanlarını değerlen-direrek onların üreten birer birey olmasını hedefliyor.

Pek çok aile çocuklarının bilgisayar başından kalkma-masından şikayetçi. Bu doğrultuda 3 büyük kuruluş kolları sıvadı ve onların yaratıcılığını, bilgisayar be-cerilerini, geliştirici programcılık ile tanıştırmak için çalışmalara başladı. Küçük yaşta kod okur-yazarlığı bilinci yerleştirilecek olan çocuklara proje kapsamın-da Türkiye’nin farklı illerinde eğitimler verilecek.

Proje kapsamında çocuklara programcılık bilincini öğretecek eğitmenler için başvuru çağrıları yapıldı. Sınıf ortamında yapılacak olan ve 16 saati kapsayan bu projede “Kod Programlama Dili” eğitimi verilecek.

Geleceği şekillendiren, teknolojide fark yaratacak olan çocuklar, bugünden yarınlara hazırlanıyor. Var olan yetenek ve becerilerinin geliştirilmesiyle inova-tif düşünme bilinci aşılanması hedef alınan projede minik parmaklar fark yaratacak. Teknolojide tüketen değil, üreten toplum olma yolunda atılan minik adım-lar, bugünden geleceğin bilişimcilerini yetiştiriyor.

14

Page 19: Gossip dergi 40

İstanbul Mini Maker Faire yaratıcı, üretici, geliştirici ve yenilikçi herkesi bir araya getirmeyi hedefleyen bir fuar organizasyonu. Türkiye’de yapılmaya başlandı-ğından beri, Maker Hareketi adı altında üreticilik ve yenilikçilik kültürü yaygınlaştırılmaya çalışılıyor. 2015 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Santral İstanbul Kampüsü’nde Mini Maker Faire et-kinliği meraklılarına kapılarını açtı.

Yaratıcılık üzerine bir şeyler yapmak isteyen ve icat çı-karmayı seven herkes, maker hareketi ile hünerlerini ortaya koydu ve üretmeyi sevenler icatları ile sergide yerlerini aldılar. Birden fazla bölümden oluşan etkin-likte sanat, mekatronik, atölye, eğitim ve promaker gibi çeşitli alanlar ilgi odağı oldu.

Olur mu acaba? dediğiniz sınırlar olmadan herkesin fikirlerini ortaya döktüğü bu etkinlik çok ses getir-di. Üretmeyi seviyor, fikirlerinizi hayata geçiriyor ve yeni icatlar için yeni fikir alışverişlerinde bulunmak istiyorsanız 2016 yılında gerçekleşecek mini maker etkinliğine muhakkak katılmalısınız. Burada yaptığın şeyin bir önemi yok, yalnızca “kendin yap” yeter (Do It Yourself/DIY).

MİNİ MAKER FAIRE İSTANBULYARATICILIK VE ÜRET-KENLİK ŞÖLENİ

15

GÜNDEM

Page 20: Gossip dergi 40

GÜNDEM

16

Coğrafi işaret, bulunduğu bir yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş bir ürünü göstermenin ve yö-resel ürünleri sahtelerinden ayırmanın en kolay yo-ludur. Coğrafi işaretli bir ürün, o yörenin orijinal bir ürünü olduğunu belirtir.

Türkiye genelinde turunçgiller üretiminin yaklaşık yüzde yirmisini limon oluşturuyor. Birbirinden farklı limon türlerinin arasından Lamas limonunu bilme-yen, duymayan, tatmayan yoktur. Lamas limonu, Mersin’in Erdemli ilçesinde yetişmekte ve silindirik, boyun halkalı olma özelliği ile diğer limonlardan ay-

rılmaktadır. Türkiye’de üretilen en kaliteli limonun Lamas limonu olduğunu söyleyebiliriz. İşte bu kaliteli limona coğrafi işaret tescili alınması yönünde çalış-malar başladı.

Özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde önem taşıyan coğrafi işaret koruması, ülkemizde de artık büyük bir önem taşıyor. Lamas limonunun yetiştiği tek yer ola-rak gösterilen Erdemli ilçesi, Lamas limonu ile ilgili ilk defa bir çalışma yapıyor.

AĞIZ SULAN-DIRAN TES-CİL

Page 21: Gossip dergi 40

17

GÜNDEM

125 yıl önce kurulan Madrid Sistemi, üye ülkeler listesine her geçen gün yenisini ekliyor. Dünya Fikrî Mülkiyet Örgütü (WIPO) aracılığıyla birden fazla ülkede kolayca başvuru yapabilme imkanı sağlayan bu sistem, Tür-kiye’nin de taraf olduğu Madrid Protokolü’ne üye ülkelere kolaylık sağlıyor. Madrid Anlaşması’na üye olan son ülke Cezayir de 31 Ekim 2015 tarihinde Protokol’e üye oldu, böylece ülke sayısı 95’e çıktı. Bununla birlikte Madrid Sistemi’nin üyesi olan ülkeler Anlaşma-Protokol ayrımı olmaksızın tek bir sistem üzerinden Madrid Protokolü çerçevesinde başvuru gerçekleştirebilecekler. Bu durumda tüm kullanıcılar protokolün şu özellikle-rinden faydalanabilecek:

Uluslararası başvuru dosyalamak için tek bir başvuru kanalını kullanarak başvuru işlemi yapılabilecek,

Ticari kuruluş, tabiiyet ya da vatandaşlık temeline dayanarak menşe ofisi serbestçe seçebilecek,

Uluslararası tescil için 10’ar yıllık süreyle yenileme işlemi gerçekleşecek

Bununla birlikte Cezayir’i takiben Gambiya ve Laos’un da Madrid Protokolü’nü kabul etmesiyleüye sayısı 97’ye ulaştı. Yeni üyelerden Gambiya’ya 18 Aralık 2015, Laos’a ise 7 Mart 2016tarihinden itibaren WIPO aracılığı ile marka müracaatı yapılabilecek.

15 Aralık 2015 tarihinde Avrupa Parlamentosu’nun Avrupa Marka Kanun Paketi’ni kabul etmesiyle işleyişi ko-laylaştırmaya ve hızlandırmaya yönelik bir dizi yenilik ve modernleşme adımı atılmış oldu. Yapılacak reform-lardan en ilgi çekicilerinden biri, İç Pazar Uyumlulaştırma Ofisi’nin (Office for Harmonization in the Internal Market / OHIM) isminin değiştirilecek olması. Yeni isim AB Fikri Mülkiyet Hakları Ofisi (EU Intellectual Pro-perty Office / EUIPO) olurken, Topluluk Markası (Community Trade Mark / CTM) ifadesi ise topluluğa yapılan vurgu kaldırılarak AB Markası (EU Trade Mark / EUTM) şeklinde adlandırılacak. Aynı zamanda şimdiye kadar ilk üç sınıf için aynı ücret alınırken bundan sonra her sınıf için ayrı harç alınması politikası izlenecek. İlgili deği-şikliklerin birkaç aylık süre içerisinde yürürlüğe girmesi bekleniyor.

DÜNYA FİKRÎ MÜLKİYET ÖRGÜTÜ, YENİ ÜYE ÜL-KELERİ İLE BÜYÜYOR

OHIM İSİM VE SİS-TEM DEĞİŞTİRİYOR!

Page 22: Gossip dergi 40

Elektrikli otomobiller 19.YY’ın ortalarında ve 20.YY’ın başlarında oldukça popülerdi, hatta o dönemlerde konforu ve kullanım kolaylığı ile petrollü otomobil-lere göre daha üstündü. Türkiye’de ilk elektrikli oto-mobil II. Abdülhamit tarafından İngiltere’de Messrs Immisch & Co şirketine 1888 yılında sipariş edilmişti. Tüm bunların ötesinde EVT S1, yani “Elektrikli Vasıta Türkiye”, Hacettepe Üniversitesi’nde 11 Türk mühen-disin ürettiği elektrikli spor otomobil, 3 yılı aşkın bir çalışmanın ardından Ankara’da meraklılarıyla buluş-tu.

ATO Kongre Merkezi’nde gerçekleşen Karayolu Tra-fik Güvenlik Sempozyumu ve Sergisi’nde EVT S1’e olan ilgi büyüktü. EVT S1, şu ana kadar seri üretime en uygun elektrikli otomobil olarak görülüyor ve Ba-kanlardan destek görüyor. Hacettepe Üniversitesi Otomotiv Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri ve Teknokent mühendislerinden oluşan bir ekip ile üre-tilen ilk yerli elektrikli otomobil tasarımı olan EVT S1, 30 dakikalık bir şarjla 300 km yol kat edebilecek.

Tümüyle elektronik sistemden oluşan yerli otomo-bil, seri üretim onay belgesi ile 1000 adet üretilerek piyasada yer alacak. Türkiye’den sonra yerli tasarım Avrupa’da boy gösterecek.

ELEKTRİKLİ VASITA TÜRKİYE

GÜNDEM

18

Page 23: Gossip dergi 40

GÜNDEM

19

SİLİKON VADİSİ’NDEN AR-GE KOKU-LARI GE-LİYOR

Sayısız inovasyon ve buluşların sergilendiği Silikon Vadisi, her geçen gün bünyesine yeni şirketleri katıyor. En büyük otomobil markalarından Toyota, teknolojinin kalbi olan Silikon Vadisi’nde yerini aldı. Japon otomotiv firması Toyota, geçtiğimiz günlerde “yapay zeka ve robotik çalışmalar” yapmak üzere yüklü bir yatırım ile Silikon Vadisi’nde Toyota Araştırma Enstitüsü’nü kurdu. Firmanın, özellikle otomobil üretimi için kullanıcılara yönelik çeşitli güvenlik önlemleri kapsamında teknolojik çalışmalar ya-pacağı söyleniyor.

Öyle görünüyor ki ABD’nin en büyük gelir kay-nağını oluşturan Silikon Vadisi her geçen gün büyümeye devam ediyor. Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg ise burada özel bir okul açmayı planlıyor. Vadide açılacak okul, minik dâhilerin yetişmesini de beraberinde getireceğe benziyor.

Page 24: Gossip dergi 40

20

Başarılı her markanın kaderi taklit edilmektir ve başarısı ulusal düzeyin ötesine taşmış markalar çoğunlukla uluslararası düzeyde de taklit edilmektedir. Bu bağlamda, yurt dışına açılmış bir markanın ulusal düzeyde tescil ettirilmiş olması, yurt dışında koruma için yeterli midir sorusu ortaya çıkmaktadır.

Neredeyse her devlet, ulusal marka sicilini tutmaktan sorumlu bir sınai mülkiyet ofisine sahiptir. Ulusal ofis-lerde yaptırılan marka tescilleri, yalnızca ilgili ülkenin sınırları dahilinde yasal etkiye sahiptir.

Tescilli marka haklarının sağladığı korumanın, yalnızca tescilin elde edildiği ülkenin sınırları dahilinde geçerli olması “ülkesellik ilkesi” kavramı ile açıklanmaktadır. Ülkesellik ilkesi gereğince, bir ülkede marka hakkı elde etmiş bir kişinin hakları yalnızca o ülkenin sınırları dahilinde geçerlidir ve marka sahibinin diğer ülkelerde geçerli marka hakkına sahip olabilmesi için markasını, koruma istediği ülkelerin ofislerinde de tescil ettirmesi gereklidir.

Marka sahipleri açısından bu durum her zaman kolaylıkla anlaşılamamaktadır. Şöyle ki; çoğu marka sahibi ulusal düzeyde tescil ettirdikleri markalarının diğer ülkelerde de otomatikman korunması gerektiğini düşün-mektedir. Hele ki, bir ülkede kolaylıkla tescil edilmiş bir markanın, bir diğer ülke ofisince reddedilmesi, marka sahiplerinin kafasındaki soru işaretlerini iyice artırmaktadır. Bir ülkede herhangi bir problemle karşılaşılma-dan tescil edilmesine rağmen, bir diğer ülke sınai mülkiyet ofisince reddedilen markalar hakkında açılan davalarda Avrupa Birliği yargısınca şu iki karar verilmiştir.

İlk karar, Adalet Divanı İlk Derece Mahkemesi’nin 2002 yılında verdiği T-106/00 sayılı “Streamserve” kararı-dır. OHIM’in “streamserve” ibareli marka tescil başvurusunu reddetmesi kararına karşı, başvuru sahibi dava açar ve aynı markanın bazı Avrupa Birliği ülkelerinde tescilli olduğu iddiasının yanı sıra, OHIM’in benzer baş-vurular hakkında verdiği kararlar iddiasını öne sürer. Mahkeme, bu iddiaları takip eden gerekçelerle reddeder:

“Başvuru sahibince öne sürülen ulusal kararlara ilişkin olarak, içtihattan açık olarak anlaşılacağı üzere, Topluluk markası sistemi, kendine yeterli ve herhangi bir ulusal sistemden bağımsız işleyen, kendi amaçları ve özellikleri bulunan otonom bir sistemdir. Bunun sonucunda, bir işaretin Topluluk markası olarak tescil edilebilirliği yalnızca Topluluk marka mevzuatı hükümleri dikkate alınarak değerlendirilmelidir. Bu çerçevede, Ofis (OHIM) ve Topluluk yargısı, ihtilaf konusu işaretin üye bir ülkede veya üçüncü bir ülkede ulusal bir marka olarak tescil edilebilirliği hususunda verilmiş olan önceki bir kararla bağlı değildir…

Bunun sonucu olarak, başvuru sahibinin, “streamserve” kelimesinin ulusal marka olarak tescil edilebilirliğine ilişkin ulu-sal kararların varlığı … gerekçeli argümanı kabul edilebilir içerikte değildir…

UZMAN GÖRÜŞ

Önder Erol ÜnsalTürk Patent Enstitüsü / Marka Uzmanı

MARKANIZIN ULUSAL DÜ-ZEYDE TESCİLLİ OLMASI,

DİĞER ÜLKELERDETESCİL EDİL-

MESİ İÇİN DAYANAKTEŞKİL EDER Mİ?

Page 25: Gossip dergi 40

21

UZMAN GÖRÜŞ

Temyiz Kurulu’nun kararlarının hukuka uygunluğu, Kurul’un önceki karar verme pratikleri esasına göre değil… Topluluk marka tüzüğü esasına göre değerlendirilmelidir.

Bu bağlamda iki hipotez ortaya çıkmaktadır. Eğer, önceki bir vakada Temyiz Kurulu bir işaretin Topluluk markası olarak tescil edilebilirliğine karar vererek, Tüzüğün ilgili maddelerini doğru biçimde uygulamışken, ilk vakayla kı-yaslanabilecek sonraki bir vakada Kurul aksi yönde bir karar aldıysa, Topluluk yargısının tüzüğün ilgili maddelerine aykırılık nedeniyle sonraki kararı iptal etmesi gerekecektir. Bu ilk hipotez çerçevesinde, eşit muamele ilkesine aykırılık iddiası başarısız olmuştur. Diğer taraftan, bir işaretin tescil edilebilirliğine karar vererek Temyiz Kurulu hukuki bir hata yapmışsa ve ilk vakayla kıyaslanabilir sonraki bir vakada, Kurul aksi yönde bir karar almışsa, ilk karar sonraki kararın iptal edilmesini sağlamak için bir gerekçe olamaz. Adalet Mahkemesi içtihadına göre, eşit muamele ilkesi, hiç kimsenin talebini desteklemek için başkası lehine önceden gerçekleşmiş kanun dışı fiillere dayanamayacağı pren-sibini içeren kanunilik ilkesi ışığında uygulanmalıdır. Belirtilen ikinci hipoteze göre de eşit muamele ilkesine aykırılık iddiası başarısız olmuştur.”

Anlaşılacağı üzere, Adalet Divanı’na göre aynı markanın aynı mevzuata sahip başka bir ülke ta-rafından tescil edilmiş olması, diğer ülkelere veya OHIM’e aynı markayı tescil etme konusunda bir yükümlülük getirmemektedir. Aksi yöndeki yorum, kanunilik ilkesi ile çelişmektedir ve eşitlik ilkesini uygulamak için kanunilik ilkesini yok saymak yerin-de olmayacaktır.

Okuyuculara sunacağımız bir diğer örnek kararsa, Adalet Divanı Genel Mahkemesi’nce 2012 yılın-da verilen T-338/11 sayılı “photos.com” kararıdır. Dava, “photos.com” başvurusunun OHIM tara-fından ayırt edici nitelikten yoksunluk ve tanımla-yıcılık gerekçeleriyle reddedilmesi kararına karşı açılmıştır. Davacı aynı markanın, benzer mallar ve hizmetler için kendi adına önceden OHIM tarafın-dan iki kez tescil edilmiş olduğunu belirterek eşit muamele ve meşru beklentilerin karşılanması içe-rikli argümanlar öne sürmüştür.

Başvuru sahibine göre, önceden tescil edilmiş markalar, yeni başvurunun da tescil edilmesi ge-rektiği beklentisini ortaya çıkarmaktadır.

Mahkemeye göre OHIM, yetkilerini Birlik mev-zuatının genel ilkeleri çerçevesinde kullanmakla yükümlüdür. Eşit muamele ve düzgün yönetim ilkeleri çerçevesinde OHIM benzer markalar hak-kında önceden verilmiş kararları dikkate almalı ve

aynı yönde karar

verip vermeyeceğini dikkatle belirlemelidir. Bu-nunla birlikte, bu ilkelerin ne şekilde uygulanacağı hukukilik ilkesiyle uyumlu olmalıdır. Bu çerçevede, bir markayı tescil ettirmek isteyen kişi, kendi le-hine aynı kararın verilmesi talebiyle başka bir kişi adına gerçekleştirilmiş kanuni olmayan bir işleme dayanamaz. Bunun ötesinde, hukuki belirlilik ve iyi yönetim esasları çerçevesinde, markaların uy-gun olmayan biçimde tescil edilmesini engellemek amacıyla, her markanın incelenmesi düzgün ve kapsamlı biçimde yapılmalıdır. Buna uygun olarak, inceleme her vaka bazında ayrı olarak yapılmalıdır. Bir markanın tescil edilmesi, ilgili markanın kendi şartları kapsamında değerlendirilebilecek ve ama-cı, inceleme konusu markanın herhangi bir ret gerekçesi kapsamına girip girmediğini belirlemek olan özel kriterlere bağlıdır.

Sayılan hususlar ışığında mahkeme, davacının, önceki OHIM kararlarını emsal göstererek öne sürdüğü, eşit muamele ve meşru beklentilerin karşılanması ilkeleri içerikli argümanlarını kabul etmemiştir.

Yazı içeriğinde yer verdiğimiz kararlar, Avrupa Bir-liği yargısı içtihadı çerçevesinde, aynı markanın birlik ülkeleri dahil olmak üzere çeşitli ülkelerde, hatta aynı ülke ofisinde önceden tescil edilmiş ol-masının, marka sahibine söz konusu markayı farklı ülkelerde tescil ettirme hakkını vermediğini göster-miştir.

Markalarıyla farklı pazarlara açılmayı hedefleyen okuyuculara önerimiz, markalarını vakit geçirmek-sizin yurtdışında tescil ettirmek için ilgili ülkelere başvuruda bulunmalarıdır.

Page 26: Gossip dergi 40

22

MARKA HİKAYELERİ

1923 yılında Ankara’da küçük bir üretim atölyesi ola-rak kurulan EYÜP SABRİ TUNCER, müşterilerin her zaman danışabileceği bir isim olmak adına, markaya kendi adını verdi. Gömlekçilik ve tuhafiye ürünleri satışı yapan Tuncer, kolonya üretimine merak saldı ve kendi elleriyle hazırladığı promosyon broşürüne indirim kuponu ekleyerek, halkın tüketim alışkanlığı kazanmasını sağladı. Zamanla görevi devralan ikinci kuşak yöneticisi, yurt dışında esans firmalarıyla ileti-şim kurarak kendi limon kolonyası formülünü oluş-turdu. Böylece Eyüp Sabri Tuncer, Türkiye’de kendi formüllerini kullanan ilk Türk kolonya markası haline geldi.

Üçüncü kuşakla gelişimini devam ettiren Eyüp Sabri Tuncer, bugün başta kolonya olmak üzere, parfüm, ev bakımı, kişisel bakım ve tekstil-spa kategorilerin-de 600’ü aşkın ürün çeşidini Eyüp Sabri Tuncer çatı-sı altındaki farklı markalarla satışa sunmaktadır.

Eyüp Sabri Tuncer, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yılında, Ankara’da, o zamanki adıyla “Bonmarşe” olarak tanımlanan ilk perakende satış mağazasının açılışıyla ticari hayatına başladı.

1930’da “Benim mağazamda bu mal bu fiyatla sa-tılmaktadır” anlamına gelen ve ürün kataloğu olarak da kullanılan broşürler hazırlanarak; kolonya konu-sunda müşteri kazanmak ve ürünün bir tüketim mal-zemesi olarak benimsetilmesi amacıyla posta kutu-larına, kapılara bırakılarak dağıtımı gerçekleştirildi.

1950’li yıllarda; Eyüp Sabri Tuncer’in iki oğlu iş ha-yatında aktif rol oynamaya başladı.

1961’de; şirket yapısı oğulları tarafından, Eyüp Sabri Tuncer ve Oğulları Kolektif Şirketi haline getirildi.

1967 yılında marka; kendi limon kolonyası formülü-nü geliştirerek üretime geçti ve Türkiye’de hammad-delerden kendi formüllerini geliştiren ilk kolonya markası oldu.

1972 yılında Eyüp Sabri Tuncer; Sabahattin Tuncer tarafından anonim şirket yapısına geçti.

1980‘lerde Eyüp Sabri Tuncer, farklı esanslar ile ko-lonya üretimini geliştirdi.

MüşTErilErin hEr zaMan danışabilEcEği bir isiM olMak adına, Markaya kEndi adını vErdi.

92 YILLIK SERÜVEN

Page 27: Gossip dergi 40

MARKA HİKAYELERİ

23

1995 yılında markanın Ankara’da yüksek üretim ka-pasiteli fabrikası kuruldu.

2007’de Eyüp Sabri Tuncer himayesinde yenilikçi ürün konseptiyle “Gizli Bahçe” markası oluşturuldu.

2009 yılında yurt dışı satış ağı genişletilerek Eyüp Sabri Tuncer himayesinde genç marka algısı ile “Per-fume Jewels” markası oluşturuldu. Aynı zamanda global bir marka olması adına doğal ve organik bir konsept ile “EST 1923” markasının oluşumu gerçek-leşti.

2010 yılında Eyüp Sabri Tuncer; Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin (Global Compact) im-zacısı oldu.

2013 yılında marka, ürün güvenliği ve güvenli üre-tim konusunda GMP (Good Manufacturing Practi-ces) belgesinin sahibi oldu.

2015’te Eyüp Sabri Tuncer, Küresel İşbaşında Eğitim Ağı’nın (GAN) kurucu üyelerinden biri oldu.

Eyüp Sabri Tuncer, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurul-duğu günden bu yana, Türk koku tarihinin ana kah-ramanlarından olan limon kolonyalarının yanı sıra farklı esanslı kolonyalar, kolonyalı ıslak mendil, oda ve oto spreyleri ve esans temelli vücut bakım ürün-leri kategorilerini kapsayan yaklaşık 100 farklı ürünü ile Türkiye’ye ferahlık, tazelik ve mutluluk veren bir marka olmuştur.

TürkiyE’dE kEndi ForMüllErini kUl-lanan ilk Türk kolonya Markası EyüP sabri TUncEr.

Page 28: Gossip dergi 40

24

4 farklı kulüp ile 8 kez Euroleague şampiyonlu-ğu kazanmış bir koç olarak sizi Türkiye’ye geti-ren ne oldu?

Fenerbahçe’den birçok kişiyle görüşmelerim oldu ve Fenerbahçe’nin hedefleri benim hedeflerimle paralel olduğu için buraya gelmeye karar verdim. Hep Euro-leage ve Final Four’dan bahsediliyordu, geçen sene Fenerbahçe tarihinde ilk defa Final Four’a kalma başa-rısını gösterdik.

Fenerbahçe, Türkiye’de en büyük taraftar hac-mine sahip kulüplerden birisi. Taraftarların fut-bola olan ilgisi ile basketbola olan ilgisini kıyas-layacak olursanız?

Fenerbahçe, milyonlarca taraftarı olan bir kulüp ger-çekten. Ama sanmıyorum ki çok fazla futbol taraftarı basketbol maçlarına gidiyor ya da basketbol taraftarı

futbol maçlarına gidiyor. Bir de ayrı bir grup olarak; bü-tün spor dallarını izleyen taraftar grubu var.

Geçen sene Final Four oynayarak beklentileri artırdınız. Fenerbahçe’nin bu seneki hedefi ne-dir?

Ne kadar basketbol taraftarı olsa da sayımız o kadar yüksek değildi ve 3000 civarındaydı. İlk hedefimiz bu taraftar sayısını artırmak oldu. Neredeyse bütün Euro-league maçlarını dolu salonlara oynuyoruz. Çok ciddi bir kombine sayısı olan taraftarlarımız oldu. Bu sene de kombine ve bilet fiyatlarının artmasına rağmen ta-raftar hacminde yüzde altmış bir artışımız oldu. Şu an 5000 üzerinde bir kombine sahibi var. Avrupa’nın iyi takımlarından biriyiz ancak hedefimiz Avrupa’nın en iyisi olmak.

GOssIP ÖZEL

röportaj: betül ErdenFotoğraf: Ertuğrul Murat kazmanlı

Sırp asıllı Zeljko Obradovic, 1980-1991 yılları arasında profesyonel olarak basketbol oynadı. Real Madrid ve Benetton Treviso’yu çalıştırdığı yıllarda Yugoslavya Milli Takımında da görev aldı. Milli takımla birlikte 1997 Avrupa ve 1998 Dünya şampiyonluklarını kazandı. Kariyerinde elde ettiği toplam 8 Euroleague şampiyonluğu ile Euroleague tarihinin en fazla şampiyon olan antrenörü unvanına sahip oldu. Avrupa ve Dünya basketbolunun gelmiş geçmiş en iyi koçları arasında gösterilen ve 2013 yılından beri Fenerbahçe’nin koçluğunu yapan Zeljko Obradovic, GOssIP’in özel konuğu.

BASKETBOLUN DEV MARKASI: OBRADOVIC

Page 29: Gossip dergi 40

25

GOssIP ÖZEL

Basketbol seyircisinin en çok görmek isteği şey ne?

Basketbolu çok iyi bilen bir seyirciye sahibiz. Seyircinin en çok görmek istediği şey de savaşan bir takım. Oyun-cular da bunun bilincinde. Savaştığımız ve mücadele ettiğimiz sürece seyircilerin bize güvenerek izlemeye ve desteklemeye geleceklerine inanıyorum. Bundan sonra-ki hedefimiz de iyi sonuçlar almak. Euroleague’in daha başındayız. İlk yarının ortasına geldik. İlk hedefimiz ilk 16’ya kalmak. Adım adım ilerleyeceğiz.

Sezonun gidişatını etkileyen birçok konu var. En önem-lisi de sakatlıklar ve sporcuların sağlık durumları. Bun-ları aştığımız sürece adım adım ilerleyerek sezona de-vam ediyoruz.

Saha kenarında sizi bazen agresif bir şekilde gö-rebiliyoruz. Saha dışında da aynı duruşa sahip misiniz?

İşimi çok büyük tutkuyla yapıyorum. Öyle olduğumdan dolayı evet, sahada çok agresif oluyorum. Bu şekilde davranmamın en büyük sebebi de takıma ve oyunculara faydalı olabilmek. Ama özel hayatımda beni tanıyanlar bilir, çok daha farklı bir kişiliğe sahibim.

Avrupa’nın en iyi koçlarından biri olmanın ilk üç prensibi nedir?

Tutkulu olmak, çok sevmek ve bağlılık diyebilirim. Ben işimi çok severek yapıyorum, çok severek yaptığım için de bütün her şeyimi işime adıyorum. Tabii ki her işte ol-duğu gibi bunun da inişleri ve çıkışları var. Başarısızlık

var, başarılar var. Beni ara sıra delirtseler de, üzseler de oyuncularımı çok seviyorum. Ama bu da her işte oldu-ğu gibi, işimin bir parçası. Önemli olan bağlı olmak ve işini çok severek yapmak. Eğer bir işi çok severek yapar-sanız, başarısız olma ihtimaliniz yoktur.

Peki ya oyuncularınızla ilişkileriniz nasıl?

Aslında iki grup insanla çalışıyorum. Bir taraf otuz yaş üstü daha tecrübeli, bir de 17-18 yaşında daha genç oyuncularımız var. Benim için en önemli şey, hepsine

EğEr bir işi çok sE-vErEk yaParsanız, başarısız olMa ih-TiMaliniz yokTUr.

Page 30: Gossip dergi 40

kendi çocuğummuş gibi davranıyorum. Za-man zaman benimle çalışmak kolay bir şey değil, onları da anla-yabiliyorum. Ama en önemli şey, ben sert de olsam oyuncularım için ne yapıyorsam onların iyiliği ve gelişmesi için yapıyorum.

Ben çok açık sözlüyüm ve her şeyi direkt olarak söy-lerim. Genelde her şeyi açıkça söyleyen insanlar se-vilmez, o yüzden benimle çalışmak biraz zor olabilir. Oyuncularıma, hataları oldukları zaman direkt söyle-rim ki kendilerini düzeltebilsinler. İnsanlar daha çok iyi şeyler duymayı severler ama maalesef hayat böyle değil. Hep söylediğim bir şey var, söylediklerimi kişisel olarak algılamayın bu sizi geliştirmek için yaptığım şey-ler. Eğer bir gün sizinle konuşmuyorsam asıl o zaman başınız dertte demektir. Ben çok fazla yüzlere ifadelere takılmam, oyuncularımın yaptıkları hareketlerine baka-rım. Doğru ve yanlışlar varsa o yanlışlarını düzeltmeye çalışırım. Özellikle genç yaş grubu, üzerinde çalışmayı çok sevdiğim bir gruptur çünkü sürekli geliştirebiliyor-sun. Oyuncularımı genelde eşit tutarım. Benim için basketbolda yaş olarak genç ya da büyük oyuncu daha iyi değildir. İyi ya da kötü oyuncu vardır. Önemli olan ne kadar iyi olduğundur.

Hedefler çok önemlidir. Hedefi olmayan bir insanın ba-şarılı olma ihtimali çok düşüktür. Sadece basketbol açı-sından değil, hayatın genelinde hedefleri olmayan bir insanın büyük bir geleceği yoktur ve hayat çok kısa ve ben de çok hızlı gidiyorum o yüzden.

NBA’de koçluk yapmayı düşündünüz mü? Yok-sa Avrupa Basketbolu sizi daha mı çok tatmin etmektedir?

Hep Avrupa basketbolunda çalıştım o yüzden çok mut-luyum. Bunun dışında bir dönem yaklaşık bir sene ka-dar Detroit Pistons ile birlikteydim. Çok güzel bir tec-rübeydi çünkü NBA’den öğrenebileceğimiz çok şeyler var. Aynı şekilde NBA’in de Avrupa basketbolundan öğreneceği çok şeyi var. Çok farklı sistemler. Ama ben şu an buraya konsantreyim, burada devam ediyorum ve o yüzden başka bir yer nasıl olur diye düşünmedim. İlk geldiğimde 3 sene önce buradaki basın toplantısında burası benim evim olacak demiştim, gerçekten de öyle oldu.

“Şansımız olmasını istiyorsak kusursuz olma-mız gerekiyor” diyorsunuz. Kusursuzluk nasıl başarılır?

Bir antrenör olarak her detaya önem veririm. Ne kadar çok çalışırsanız çalışın sanki bir antrenman daha yap-sak iyi olur diye düşünüyorsunuz. Biz çok iyiyiz deyip tatmin olmamak lazım. Çünkü sürekli yeni bir gün geli-

26

GOssIP ÖZEL

Page 31: Gossip dergi 40

GOssIP ÖZEL

yor ve insanlar sizi son maçınıza göre değerlendiriyor. Kazanırsan iyi sensin, kaybedersen en kötü sensin ama gerçekler böyle değil. Her gün yaptığınız şekilde aynen çalışmaya devam etmelisiniz. Önümüzde çok fazla maç var ve çok büyük hedefler var. O yüzden hepimizin ol-mak istediği noktaya gelmesi için çok çalışmamız ge-rekiyor. Tabi ki şanslı olmak çok güzel, bazen yanında olur bazen olmaz ama dediğim gibi şansı da hak etmek gerekiyor. Çünkü şans hak edenin yanında olur.

Türkiye Basketbol Ligini Avrupa’da nereye ko-yarsınız?

Bence Avrupa’nın en iyi liglerinden biri. Birincisi Euro League’i bir kenara koyarsak, diğeri de İspanyol ACB li-gidir. Hiçbir maç kolay değil, çok büyük bir rekabet var. Şu ana kadar 6 tane lig maçı oynadık, üçünü kazandık üçünü kaybettik. Tabii bahane olarak kullanmak istemi-yorum. Türkiye Basketbol Ligi gerçekten Avrupa’nın en rekabet dolu liglerinden bir tanesi.

Bence Türkiye’deki en değerli marka:

FENERBAHÇE

Avrupa’da bu kadar taraftarı ve birbirine bağlı olan bir kulüp daha bilmiyorum. Bununla birlikte Türk Hava Yol-ları da Türkiye’nin en değerli markalarından diyebilirim.

En çok kullandığım marka:

Genel olarak bir tercihim yok, benim için ne rahatsa onu almaktan ya da seçmekten yanayım. Mekanlar ile ilgili de herhangi bir tercihim yok.

Bence yüzyılın en başarılı icadı:

Bütün tarih boyunca insan hayatını kolaylaştıran çok şey icat edildi ama bir yandan da hayatımızı bitiren çok şey de icat edildi. Özellikle silahlar hiç iyi bir şey değil. En iyi değil ama en kötü icadı söyledim sanırım. İnsan-ların hayat kalitesini artıran her türlü icat kuşkusuz çok güzel bir şey.

şans hak EdEnin yanında olUr.

hEdEFlEr çok önEMlidir. hEdEFi olMayan bir insanın başarılı olMa ihTiMali çok düşükTür.

27

Page 32: Gossip dergi 40

KATEGORİ

GÜNDEM

2828

Page 33: Gossip dergi 40

SIRA DIŞI MARKALAR

29

Bizce evet. Günlük konuşmalarımıza giren, üzerinden yıllar geçse de unutulmayacak reklam sloganlarını getirin aklınıza: Şok Daha Ucuzu Yok (ŞOK), Hayat Maximum’da (İŞ BANKASI), Yiyin Gari (Lay’s),Kirlenmek Güzeldir (OMO) ve Paracıklar Paracıklar Toplansın Hep Paracıklar (HOPİ) gibi örnekleri ço-ğaltmak mümkün. Kimisi tescilli, kimisi tescilsiz; ancak her bir sloganın güçlü bir mesajı ve akılda kalıcı bir söylemi var.

Ve konu “sloganlar” olduğunda yaratıcılığın ve sıra dışılığın sınırı yok gibi. Bakalım en çok hangi slogan size sıra dışı gelecek?

MARKA LOGOSU KULLANILACAĞI MAL VE HİZMETLER

Kaynak suları, biralar, şıra, boza…

Pastalar, kokolinler, kekler, tartlar, sakızlar…

Parasal hizmetler, sigorta hizmetleri, gümrük müşa-virliği hizmetleri, satış hizmetleri, oyunlar ve oyuncak-lar…

Sekreterlik hizmetleri, kaza, hayat, yangın ve sağlık sigortası hizmetleri, gümrük komisyonculuğu hiz-metleri, hukuki hizmetler…

SLOGANSIRA DIŞIYSAMARKA DASIRA DIŞIMIDIR?

Page 34: Gossip dergi 40

30

HUKUK

1935 yılında temelleri atılan ve Türkiye’nin önde ge-len bulgur üreticisi olan DURU BULGUR GIDA SAN. TİC A.Ş., kurulduğu ilk günden beri tüketicileri için her zaman en kaliteli, en lezzetli ürünleri sunmak için çalışmış ve piyasadaki hak ettiği yeri almıştır. Aynı zamanda firma adına tescilli olan DURU mar-kası, TPE tarafından özel olarak korunan TANINMIŞ MARKALAR arasındadır. Firmanın tanınmış DURU markası kadar, bu markanın ambalajlarında bulu-nan görsel ve en az kendisi kadar tanınmış olan ka-rakteristik logosu da hafızalarda yer edinmiştir.

Söz konusu logo, genelinde sarı saman renginin ha-kim olduğu gökyüzü ve aynı renklerin farklı tonları-nın kullanıldığı zemin üzerinde konumlandırılan de-ğirmen şeklinden, evler ve ağaçlardan oluşmaktadır. Bu görsel, firmaya ait olan tüm ürünlerde ambalajlar üzerinde marka tanıtma vasıtası olarak kullanılmış ve adeta DURU BULGUR firması ve markalarıyla öz-deşleşmiştir.

DURU BULGUR, markasının ve logosunun bu de-rece tanınır olması ve tüketiciler nezdinde kalite ve güven sembolü haline gelmesiyle birlikte popüla-ritesi artmış ve tercih edilen bir marka haline gel-miştir. Bu da beraberinde piyasadaki taklit ürünlerin ve kötü niyetli üreticilerin artmasına, bu kişilerin bu markayı ve logoyu bir şekilde kanun yolunu dolanıp meşrulaştırarak kullanma yolu aramalarına vesile

olmuştur. Nitekim yapılan araştırma sonucunda aynı kompozisyon ve renklerin kullanıldığı bir mar-ka başvurusu tespit edilmiş olup, anılan bu marka başvurusunun aynı sektör ve aynı sınıfta yer alan mallar üzerinde kullanma hazırlığı içerisinde oldu-ğu görülmüştür.

DURUBULGUR, bu görselin yer aldığı tescilli DURU marka-ları ve sadece görselden olu-şan markası-na dayanarak bu başvuruya, görsel olarak kendi marka-larını çağrış-tırması, çok benzer olması ve başvuru sahibinin kötü niyetinin açık olması nedeniyle itiraz etmiştir. Nitekim, bir kelime markasını birden fazla kişinin aynı anda düşünmesi ve tercih etmesi olasılık dahi-linde iken, logo olarak tasarlanan ve esasen bir dü-şünce ürünü olan özgün ve karakteristik bir şeklin birden fazla kişi tarafından aynı şekilde düşünülüp, tasarlanması çok da olası değildir; hatta mümkün değildir. Hele ki ayniyete varan bu şekil, DURU BULGUR’a ait itiraza gerekçe gösterilen markalar-da olduğu gibi TANINMIŞ ve ayırt ediciliği oldukça yüksek bir marka haline gelmiş ve hemen hemen piyasadaki tüm ambalajlarında bu şekilde kullanılan bir marka olmuş iken…

Sonuç olarak, TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ tarafın-dan yapılan incelemede; DURU BULGUR tarafından yapılan itiraz haklı bulunarak kabul edilmiş ve itiraza gerekçe olarak gösterilen marka/markalar ile başvu-ru arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu tespit edilerek, itiraz edilen başvurunun tamamen reddine karar verilmiştir.

Av. Filiz Cankat

DEĞİRMENSAVAŞLARI

Duru Bulgur Marka Görseli

İtiraz Edilen Marka Görseli

Page 35: Gossip dergi 40

HUKUK

31

GORDON RAMSAY, 20 yılı aşkın bir süredir dünyanın en ünlü şeflerinden biri olarak tanınmaktadır. 2001’den beri Londra’daki 3 Michelin yıldızlı restoranı“restaurant Gordon ramsay”in sahibi ve vazgeçilmez yemek programlarının sunucusudur. Türkiye’nin de dahil olduğu 200’den fazla ülkede yayınlanan“KITCHEN NIGHTMARES”, “HELL’S KITCHEN”,“MASTERCHEF” ve “HOTEL HELL” programları ve yemek kitapları ile birlikte tüm dünyada tanınmış, saygı duyulan bir şeftir. Yine, 2006 yılında endüstriye katkıla-rından dolayı Kraliçe II. Elizabeth tarafındanOBE (order of the british Empire awarded by QueenElizabeth ıı) ödülüne layık görülmüştür. Sahibi olduğu ünlü “MAZE” ve “MAZE GRILL” adlı restoranları ise şu an Londra’nın en merkezi yerlerinde faaliyet göster-mektedir.

İşte tüm bu başarı hikayesi, çokça karşılaştığımız kötü niyetli üçüncü şahıslarca istismar edilmeye çalışılmış ve ünlü şefin restoranının adı olan “MAZE” için marka başvurusunda bulunulmuştur. Ünlü şefin markası ve kötü niyetli başvuru karşılaştırıldığında görülmektedir ki, markalar aynıdır. Ramsay’in önceki tarihli markası-nın tanınırlığı açıktır, başvuru sahibi kullanım için haklı bir gerekçe gösterememiştir. Dolayısıyla burada

hem başvuru sahibinin iyi niyetinden şüpheye düşül-mektedir hem de anılan tescil ile Ramsay’in “MAZE” markasına zarar verdiği ve bu nedenle markanın ayırt ediciliğini kaybettirdiği söylenebilir.

İşte bu sebepler göz önünde bulundurularak, söz ko-nusu marka başvurusuna itiraz dosyalanmış olup, bu marka başvurusu, ünlü şefin Türkiye’de tescilli bir markası olmamasına ve hatta MAZE markasının Tür-kiye’de kullanımı olmamasına rağmen TPE tarafından ret edilmiştir. Söz konusu TPE kararında, MAZE’in Londra’da bulunan ve iyi bilinen bir restoran olduğu, ustasının dünyanın önde gelen şeflerinden biri olduğu ve dünya genelinde birden fazla tescile konu olduğu belirtilmiştir. Yani, ünlü şefin TPE uzmanlarınca da ta-nınırlığı kabul görmüş ve böylece ünlü şefin Türkiye pa-zarına MAZE markası ile girebilme yolu korunmuştur.

Av. Zerrin Karakaş

KÖTÜ NİYETE TPE’DEN KI-SIK ATEŞTEBİR RET

Page 36: Gossip dergi 40

PATENT HİKAYELERİ

32

William Painter, 17 yaşında bir deri imalathanesinde çırak olarak hayata atıldı. Buradaki 4 yıllık çıraklığı boyunca, ilk iki icadını; para üstünü verebilen bilet kesme makinesi ve yatırılarak kuşete dönüştürüle-bilen bir tren koltuğu yaptı. 1862’de sahte para de-detektörünün, 1863’te gaz lambasının patentini aldı. Çalıştığı metal kesme atölyesinde yirmi yıl boyunca sanayide kullanılacak 35 araç ve gereç icat etti.

Ancak, Painter’in en büyük buluşu gazoz kapağıy-dı. 19. yy’da gazlı içecekleri şişelemek ayrı bir dertti çünkü patlamaya hazır içecekler geleneksel tıpayı dışarı fırlatıyordu. 1880’de Painter bu problemi çöz-meye karar verdi. Nisan 1885’te yeniden kullanılabi-lecek Triumph adlı bir şişe tıpası için yaptığı patent başvurusu kabul edildi. Aynı yıl eylül ayında, Trium-ph’un onda biri maliyetinde olan tek kullanımlık bir tıpa için patent aldı ve anında başarıyı yakaladı, ama bir önceki icadını da geçersiz kılmış oldu.

ŞİŞE KAPAĞI

Page 37: Gossip dergi 40

PATENT HİKAYELERİ

33

Hâlâ en iyi çözümü bulamadığını düşünen Pain-ter, çalışmalarına devam ederek 1891’de ilk şişe kapağını yaptı. Buluş öyle başarılıydı ki 110 yıl sonra bile özü değişmeksizin hâlâ kullanılıyor.

Günümüzde pazarlamacıların sıkça söz ettiği “tıraş bıçağı ilkesi” ya da “Gillette ilkesi”ne göre, “kullan-at tarzı bir ürün, yenileme şeklinde ken-di piyasasını yaratır.” İlke her ne kadar Gillette’e

ve icadına gönderme yapsa da, aslında bunu akıl eden Gillette değildir.

Kaynak: National Geographic

Şişe kapağı, icadından 110 yıl sonra bile hâlâ özü değişmek-sizin kullanılıyor.

William Painter, şişe kapağının paten-tinin belgesinde, ürettiği kapağı açabil-mek için bıçak, tornavida, çivi, buz kıra-cağı gibi bazı ev aletlerini önermişti.

Gillette, gözü yükseklerde bir mucit olarak Painter’ın yanında pazarlamacı olarak çalışırken, şu öğüdü işitmişti: “Bir kez kullandıktan sonra atılacak bir şey icat et. Böylece müşteri yenisini almak için geri dönecektir.”

Page 38: Gossip dergi 40

YARATICI TASARIMLAR

34

MODERNDOKU-

NUŞLAR

Evimizde, ofisimizde, hatta artık yolda yürürken fincanları-mızdan, kupalarımızdan ayrı geçirdiğimiz zaman bir hayli az. Hal böyle olunca seçenekler zenginleşiyor, güzelleşiyor. Sevdiğiniz renkler ve görsellerle süslenen fincanlarımız artık mesleğimize, sevdiğimiz karakterlere bürünüyor. İşte sizler için seçtiğimiz birbirinden eğlenceli fincanlar ve kupalar…

Dikkat! Bu fincanlar iştah açıyor. Kahvenizi içtikten sonra finca-nınızı afiyetle yemeye ne dersiniz? Cevabınız evetse leziz fincanlar tam size göre. Leziz bisküvilerden yapılmış fincanlar hem kahvenize eşlik ediyor hem de bulaşık çıkarmadan kahve keyfinizi tamamlıyor.

Fincan seçiminde bile doğaldan yana olanlar için tasarlanmış bu bambu fincan, zarif ve sade tasarı-mı ile hem gözünüze hem de ağzınıza layık.

Mühendis ve mimarların ilgisini çekeceğini düşündüğümüz bu kupa, iş hayatını kahve keyfine yansıtmak isteyenler için. Kullanışlı mıdır bilinmez ama bir hayli yaratıcı olduğu kesin.

lEziz Fincanlar

baM-baM-baM-bU!

çalışkan kUPa

şiP şak kUPa

Bir fotoğraf sanatçısı işini aşına yansıtırsa ne olur? Lensten kupa olur! Üstelik lens kapağından da kurabiye tabağı olur.

KREATİF YUDUMLAR

Page 39: Gossip dergi 40

YARATICI TASARIMLAR

35

kUrabiyE canavarı

hacıyaTMaz

sıra dışı sEvEnlErE

FanTasTik GirdaP

boMba ETkisi yaraTan kahvElEr!

sabah kahvEsi

Kahvesini çayını kurabiyesiz içmeyenler düşünülerek tasarlanmış kupa, hem sevimli hem de işlevsel. Tek bir parça ile hem kurabiyelerinizi tuta-bilir, hem de içeceğinizi yudumlayabilirsiniz.

Kupa üzerinde bulunan bir düğme sayesinde kupanın içerisindeki içeceği kaşık olmaksızın küçük girdaplar yaratarak karıştırabilirsiniz. Kendi girda-bını yaratmak isteyenler kaçırmasın.

Eğer sabahları kahve içmeden ayılamıyorsanız saatinizi kurun, o si-zin için kahvenizi yapsın. Nasıl, güzel fikir değil mi? Bu güzel tasa-rım istediğiniz saatte kahvenizi hazırlıyor ve güne güzel başlamanızı sağlıyor.

TV başında bir şeyler içmek hep sıkıntı yaratır, dökülecek diye tedirgin olur veya koyacak yer bulamazsınız. İşte bu sıkıntılar artık geride kaldı. Kucağı-nızda kolayca kullanacağınız bu kupa bir harika.

Evinizde fazladan eşya sevmiyor ve az eşya ile çok iş halletmek istiyorsa-nız bu kupa hem diş fırçası tutacağınız hem de içecek kupanız olabilir.

Ses getiren kahve karışımlarınız varsa bu kupa sizin olmalı! Faz-la söze gerek yok, bu kupa ile bütün ilgi sizin üzerinizde olacak.

Page 40: Gossip dergi 40

36

Doç. Dr. Barış Bulunmaz, Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı, Medya ve İletişim Sistemleri Bölüm Başkanı. Çalışma alanları arasında; basın ekono-misi, medya yönetimi, gazetecilik ve medya çalışmaları, internet gazeteciliği, sosyal medya çalışmaları, pazarlama yönetimi, marka yönetimi ve küreselleşme bulunmakta-dır.

Son zamanlarda sık kullanılan bir yöntem olan nöropazarlama nedir? Nasıl ortaya çıkmıştır?

Nöropazarlama, çalışma alanı beynin yapısı ve işlevi olan nörobilimin alt dallarından birisidir. Bir tüketi-ci ya da bir müşteri, pazarlama mesajı ile karşılaş-tığında, görünenlerin dışında görünmeyenlerle de uğraşıyor. Pazarlama, uyarıcılarıyla karşılaşıldığında beynin hangi bölümlerinin aktif hale geldiğini anla-maya çalışıyor. Bize iletilen mesajlardan ikna olup, satın alma eğiliminde bulunurken, nörobilim ve nöropazarlama beynin arka taraflarında neler var ve beyin nasıl tepkiler veriyor işte bunu çözümlemeye çalışıyor.

İlk olarak 1990’ların sonlarında Harvard Üniversi-tesi’nden Gerry Zaltman’ın fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) cihazını pazarlama araştırması aracı olarak kullanması ile gündeme ge-liyor ve kavram olarak da ilk kez 2002 yılında Ale Smidts tarafından kullanılıyor.

Pazarlama stratejilerinde nöropazarlamayı kul-lanan firmalar/sektörler sizce hangileridir?

Tekstil, hızlı tüketim, otomotiv, bilişim, gıda, eğitim ya da sağlık sektörüne kadar birçok alanda nöropa-zarlama çalışmaları kullanılmaktadır. Uluslararası büyük firmalar bu işin uygulama kısmındalar. PG, Motorola, Hyundai, Yahoo! gibi firmalar nöropazar-lama çalışmalarını kullanıyorlar.

SEN Mİ SATIN ALIYORSUNYOKSA

BEYNİN Mİ?

GOssIP RÖPORTAJ

NÖROPA-ZARLAMA

Televizyonlarımızdan, akıllı cep telefon-larımızdan, billboardlardan sürekli bize bir uyarı geliyor. biz de farklı değişkenler arasından belirli noktaları seçiyoruz ve bir bakıma diyoruz ki “evet bu aklıma yattı”.

röportaj: sevcan daşdanFotoğraf: Ertuğrul Murat kazmanlı

Page 41: Gossip dergi 40

37

Peki Türkiye’de nöropazarlama uygulamalarını en yoğun kullanan firma hangisidir?

Nörobilim ve pazarlama olarak bir geçmişe sahip olsak da nöropazarlama çok yeni bir alan. Şöyle dü-şünelim, internetin kullanılabilirliğinin ve yaygınlı-ğının günümüzdeki gibi geniş bir alana yayılmadığı zamanlarda; internet reklamcılığı ve e-ticaret dipsiz bir kuyu olarak görünüyordu. Şu an için nöropazar-lamanın o aşamayı tamamladığını görüyoruz. Sade-ce nörobilim, sadece pazarlama veya sadece tüketi-ci davranışlarının incelenmesi sonuç vermeyecektir. Bu nedenle, özellikle interdisipliner çalışmanın bir uygulama alanı olan nöropazarlamanın Türkiye’de çok yeni olduğunu söyleyebilirim. Tabii ki bazı fir-malar kullanıyor. Hyundai, Pınar (Labne ürün çalış-ması) örnek olabilir.

Türkiye’de nöropazarlamanın ilk kürsü-sü üniversitenizde kuruldu, bu fikir na-sıl ortaya çıktı?

Üsküdar Üniversitesi Nöropazarlama Yüksek Li-sans Programı, bir vizyonun ortaya konulmasının, ve devamlılığının sağlanmasının temel göstergesi-dir. Üniversite’nin misyonu, altyapısı ve bakış açısı aynı zamanda sağlam bir akademik kadro Üsküdar Üniversitesi Nöropazarlama Yüksek Lisans Progra-mı’na zemin hazırladı. Bu programı nörobilimin, pa-zarlamanın ve iletişimin aynı potada sentezlendiği bir program olarak ifade etmek en doğru tanımlama olacaktır.

Yeni bir ürün, hizmet piyasaya çıkarmak iste-yenler, girişimciler, marka sahipleri nöropazar-lama konusunda sizce nasıl bir yol izlemeli? Nereden başlanmalı?

Bu biraz üniversiteye yeni başlayacak olan adayların ya da ailelerinin o meşhur sorusuna benziyor; “Bu-radan çıktıktan sonra iş bulabilir miyim ya da çocu-ğum iş bulabilir mi?” Ben bu soruya hiçbir zaman net cevap vermiyorum. Asıl gerçekler sahada belli olur, bu yüzden olaya bilimsel yaklaşılmalı ve neden-so-nuç ilişkisinin kurulacağı ya da kurgulanacağı bir yöntem benimsenmeli. Pazarlamanın temel amacı müşterinin istek ve ihtiyaçlarını tatmin etmek, daha sonrasında da hedef kitle üzerinde bir marka sada-kati yaratmaktır. İşte bu aşamadan sonra bilimsel bir yaklaşımla ürününün ya da hizmetinin neden satın alınması gerektiği yönünde bir marka vaadi oluştu-rurken, insan davranışlarının nörolojik etkilerini orta-ya çıkarmaya çalışmalılar ve bu yola uygun bir strateji oluşturmalılar.

Nöropazarlama çalışmalarına ne zaman baş-lanmalı?

Aslında üretim öncesinde, yani Ar-Ge döneminde nöropazarlama çalışmalarına başlanmalı. Çünkü söz konusu ürün/hizmetin diğer ürün ya da hizmetlerden farklılığını öne koyarak satın alınabilmesini sağlaya-biliriz. Ürün boyutu, rengi, kokusu vb. gibi etmenler ürünün hangi özelliğine vurgu yapılması gerektiğini belirtecektir. yani ben bu ürünü ne şekilde üretmeli-yim? hedef kitlemi nasıl belirlemeliyim? Pazar araş-tırmamı nasıl yapmalıyım? Bunlara bakmak lazım. Sürecin öncesi ve sonrası muhakkak planlanmalı ve kurgulanmalı.

Tüketici davranışları açısından en önemli üç parametre; dikkat, duygusal bağlılık, akılda tutma.

GOssIP RÖPORTAJ

Page 42: Gossip dergi 40

38

Nöropazarlama tüketici üzerinde baskı kurar mı? Kurmalı mı? Bir ürünü alırken bizi zorlama-lı mı?

Çok güzel bir nokta aslında. Kadıköy’de, Eminönü’n-de müthiş pazarlamacılar var. Hiç aklınızda yokken, hiç de ihtiyacınız yokken öncelikle o ürüne dikkatinizi çekerler. Dikkatinizi çektikten sonra o ürüne bir ihti-yaç yaratırlar ve size o ürünü satın aldıracak davranışı göstermenizi sağlarlar. Hiç aklınızda yokken almış olursunuz. Nöropazarlamanın yaptığı da satış önce-sindeki süreçleri, yani satın alma davranışı göstere-cek olan o yöntemleri ortaya çıkarmaktır. Baskı asla oluşturmamalı ama bilinmeyenleri aydınlatıp, o ışığı size göstermeye çalışmalı ve işin etik boyutu her za-man en ön planda tutulmalı.

Türkiye’de nöropazarlama ile ilgili istatistikler nelerdir?

Oldukça yeni bir disiplinden bahsediyoruz ve istatis-tiki verilerin oluşması için belirli bir sürenin daha geç-mesi gerektiği düşünüyorum. Evet, yoğun bir rekabet yaşanmakta, birçok ürün pazara sunuluyor, birçok üretici var ve bu ürünlere ve markalara yönelik satın alma davranışı göstermesi beklenen bir kitle var. Bu nedenle pazarlama iletişimi unsurlarını kullanırken ve markamıza yönelik yatırım yaparken, pazarlama-nın temel ilkelerini kullanmak ve pazar araştırması yapmak nasıl bir zorunluluksa, nörobilimin etki saha-sından faydalanmak da bir o kadar gerekli.

Nöropazarlamada sık kullanılan imgeler var mıdır?

Reklam, ürün geliştirme, logo ya da marka tasarımı, medya kullanımı gibi çeşitli pazarlama uygulamaları-nın başarısını ya da etkinliğini değerlendirmek ama-cıyla son yıllarda daha sık tercih edilmeye başlanan nöropazarlama, pazarlamada kullanılan geleneksel değerlendirme yöntemlerinin çok ötesinde bir teknik olarak karşımıza çıkmaktadır. Nöropazarlama olarak ayırmadan, pazarlama perspektifinden yaklaşmak daha doğru olur. Güzel kadın, yakışıklı erkek, sevim-li bir bebek, spor bir araba, iştahlandıran bir yemek, göz alıcı bir renk gibi örnekler verilebilir.

Kristal Elma reklam ödüllerinde nöropazarlama ile ilgili bir uygulama yapılarak nörometrik ve biyometrik verilerle katılımcıların beyin dalgala-rı üzerinden duygu değişimleri izlendi. Sonuç-lar nasıldı?

14-16 Ekim 2015 tarihlerinde gerçekleştirilen Kristal Elma Reklam Ödülleri’nde, Speed Medya standında gerçekleştirilen altyapı tanıtımı 34 erkek ve 47 kadın reklam ve medya profesyoneli olmak üzere 81 katı-lımcı üzerinde uygulanmıştır. Etkinlikte, reklamlar-da izlediğimiz görsel imgeler sekiz farklı kategoriye ayrıldı ve katılımcılar bunları izledi. Bu esnada katı-lımcıların EEG tekniğiyle beyin dalgaları, eye tracking tekniğiyle gözbebeklerinin hareketleri, FACS (Facial Action Coding System) ile yüz ifadelerinin duygusal

tanımlamaları kayde-dilerek analiz edildi. Katılımcılar çeşitli reklamlardan yemek, aile, bebek, spor, sek-si kadın ve erkek, hay-van, yaşlı görüntüle-rini izlediler ve elde edilen nörometrik ve biyometrik verilerle katılımcıların beyin dalgaları üzerinden bilinçaltı duygusal ilgi ve motivasyon (gü-dülenme) seviyeleri, yüz ifade tanımlama sisteminden ise mut-

GOssIP RÖPORTAJ

Page 43: Gossip dergi 40

39

luluk, şaşırma, üzüntü ve iğrenme gibi spesifik duy-gulara ait tepkileri ortaya çıkarıldı.

Bu çalışmaya ilişkin Neuro Discover şirketinin web sitesinde verdiği istatistikler var. Hafıza ile ilgili olan ve özellikle markaların bilinirliğiyle ilişkilendirilen ‘duygusal ilgi’ seviyesi açısından araştırma sonuçları incelendiğinde erkeklerin üzerinde en yüksek etkiye sahip görsel imgelerin seksi erkek, yemek ve spor görüntüleri olduğu ortaya çıkmıştır. Aile ve bebek görselleri ise katılımcı erkeklerin muhtemelen ha-fızasında en az yer edinecek görselleri oluşturduğu görülmüştür. Öte yandan katılımcı kadınların hafıza-sına etki eden en önemli görseller spor, yemek ve aile görüntüleri iken, hayvan ve seksi erkek imgelerinin son sırada olduğu görülmüştür.

Beyindeki elektriksel aktiviteden elde edilen diğer bir bilinçaltı veri ise özel bir formüle dayanarak satın alma isteğini ortaya koyan, ‘motivasyon’ seviyesidir. Satın alma motivasyonu açısından incelendiğinde ise erkek katılımcılarda satın alma isteği oluşturan görsellerin aile ve spor görüntüleri olduğu; bebek ve yemek görüntülerinin ise en düşük etkiye sahip ol-duğu görülmüştür. Kadın katılımcılarda ise seksi er-kek ve kadın, evcil hayvan görüntülerinin satın alma isteğini en çok uyandıran görsel imgeler olduğu or-taya çıkmıştır. Yemek, bebek ve spor görüntülerinin kadınlarda çok düşük bir motivasyon oluşturduğu görülmüştür.

Yüz ifadelerinin yansıması açısından ise kadın katı-lımcılarda mutluluk ve eğlenme ifadesini en çok art-tıran görsel öğeler sigara böreği yiyen bebek ve yavru kedi görselleri olmuştur. Erkekler açısından ise jarti-yer, yavru kedi ve Biscolata erkeklerinin bulunduğu sahneler katılımcıların yüz ifadelerine yansıyan en yüksek eğlenme değerlerini oluşturmuştur.

Bence Türkiye’de ki en değerli marka:

KESİNLİKLE GALATASARAY

İkinci olarak ise yurt içi ve yurt dışı marka algısı dü-şünüldüğünde Türk Hava Yolları

En çok kullandığım marka:

APPLE

Bence yüzyılın en başarılı icadı:

İNTERNET

Tabii ki doğru kullanıldığında…

GOssIP RÖPORTAJ

Genel olarak, kadınlarda seksi erkek, sek-si kadın, evcil hayvan ve aile görüntüleri-nin; erkeklerde ise spor, yaşlılar ve seksi erkek görüntülerinin marka bilinirliği ve satın alma isteği uyandıran en güçlü gör-sel öğeler olduğu ortaya çıkmıştır.

Page 44: Gossip dergi 40

MUCİT HİKAYELERİ

Page 45: Gossip dergi 40

41

BUNLARI BİLİYOR

MUYDUNUZ?

BİLİYORMUYDUNUZ?

• Tarihçiler daktilonun tam 52

kez icat edildiğini öne sürmek-

tedir.

• ABD’de Aston Martin marka ara-

balar, güzelliğini herkes görsün diye

şeffaf taşıyıcılarda taşınır.

• Toys ‘R’ Us’ın oyunlarını test eden

şef Alex Thorne, 13 yaşında emekliye

ayrıldı.

• Üretilen ilk kibritler “şeytan

çubuğu” olarak anılıyordu.

• İnternete yüklenen içeriklerin %55’i

İngilizcedir.

• Mucit, av dönüşü köpeğinin

tüylerine yapışan küçük dikenli

bitkilerden esinlenerek cırt-cırtı

icat etmiştir.

• İcat edilen ilk buharlı otomobil,

saatte 13 km hız yapıyordu.

• Yoyo adının Filipinlerden

geldiği sanılıyor. Yoyo, Tagalog-

cada “gel-gel” demektir.

• Günümüzde cam halen

Fenikeliler zamanındaki gibi

üflenerek yapılmaktadır.

• Abaküs, yerini hesap makinesine

bıraksa da bugün Asya ve Afrika’nın

bazı bölgelerinde halen kullanılmak-

tadır.

Page 46: Gossip dergi 40

42

İYİ FİKİR

Dedirtir.

KiMiN AKLI-

NA GELMiŞ ACABA?”

MİNİK YARDIMCILAR

Mutfakta telaşla koştururken minik yardımcıların yardımına kimin ihtiya-cı olmaz ki? Siz yemeğinizi hazırlarken bırakın da çatalınızı ve kaşığınızı onlar organize etsin.

EMİCİ FİLLER

İster mutfağınızda, ister banyonuzda rahatlıkla kullanabileceğiniz bu sevimli filler, hortumu sayesinde içerisine konulan nesnelerin kuru kalmasını sağlıyor. Hortumun ucunu lavaboya denk getirmeniz yeterli.

KEMER SANDALYE

O eski koltuk, sandalye devri kapandı. Hafif ve ergonomik, hatta çantanız-da taşıyabileceğiniz bir tasarımdan bahsediyoruz. Bu tasarımla her yerde rahatça oturabilir, vücudunuzu güvenli bir şekilde saran kemere kendinizi emanet edebilirsiniz.

Page 47: Gossip dergi 40

43

İYİ FİKİR

SEYAHAT ŞİŞESİ

Her seyahate uygun, çevre dostu bir şişe. Geri dönüşümsüz ve çevre koşullarını zorlayan pet şişeye alternatif olarak üretilmiş bu ürün oldukça işlevsel. Doğa yürüyüşünde, bisiklet gezintilerinizde, spor salonunda ve derste kolaylıkla kullanabilirsiniz.

HARİTALAR AVUÇ İÇİNDE!

Harita deyince aklınıza gelen o düz kâğıt parçasını çıkartın şimdi aklınızdan. Sizi oldukça enteresan bir harita ile tanıştırıyoruz. Yumurta Harita ismi verilen bu tasarım, telefon ve tabletlerine güvenmeyen geleneksel haritacıların işini oldukça kolaylaştıracak.

LAMBAFONE

Bu tasarım iphone kullanıcıları için. Telefonunuzu yukarıdaki bölmeye yerleş-tiriyorsunuz ve flaşınızı açtığınızda bu tasarım bir masa lambasına dönüşüyor. Basit ve minimalist bir tasarımla ortaya çıkan bu lambayı biz çok beğendik.

İLAÇ KUTUSU

Periyodik aralıklarla ilaç kullanan insanlar için düşünülmüş bir tasarım. İlaç haznesi ve bardağını beraber taşıyabileceğiniz bu tasarım bambu ayrıntılarla süslenmiş.

ELLE DİKMEYE SON!

% 100 geri dönüşümlü plastikten yapılmış Cucibottone, ince ve dayanıklı bir naylon yapıya sahiptir. Klasik dikiş ipliği yerine geçmekle kalmayıp daha faz-lasını yapıyor; 20 saniye içerisinde dikiş seti ve dikiş iğnesine gerek duymadan düğmenizi sağlam bir şekilde dikmenizi sağlıyor.

Page 48: Gossip dergi 40

FİLM YILDIZLIĞIN-DAN MUCİTLİĞE:

HEDY LAMARR

MUCİT HİKAYELERİ

Çok meşhur olmasa da oldukça etkileyici bir icat hikâyesi, Google’ın 101. doğum günü şerefine Hedy Lamarr’ı doodle yapmasıyla hepimizin dikkatini çekti.

Sahne adıHedy Lamarrolan mucidimiz,aslında gerçek adı Hedwig Eva Maria Kiesler olan Viyana doğumlu bir film yıldızı.

Hedy Lamarr, 1930’ların önde gelen aktrislerinden biri. Lamarr ayrıca bir filmde çıplak bir sahnede yer alarak (her ne kadar kamera 500 metre kadar uzakta olsa da) dönemine göre oldukça uçuk ve müstehcen bu hareketle sahne sanatlarında bir ilke imza atmış.

1933 yılında Alman bir silah tüccarı olan Fritz Mandl ile evlenen Hedy Lamarr, eşiyle birlikte Alman yük-sek sosyetesinin bulunduğu partilere katılıyordu. Bu partiler sırasında genelde en son askeri teknolojiler ve sıklıkla kullanılan silahlardan torpidolar hakkın-da tartışmalar yapılıyordu. Ancak bu torpidoların en büyük handikabı bu silahların güdümleme sistemin-den yoksun olmalarıydı. Akla gelen en iyi fikir, pat-lama anına kadar bombanın gemiye bağlanmasıydı. Ancak Alman donanmasının su üstünde tutulması

gerektiği düşünüldüğünde bu o kadar da pratik bir çözüm gibi görünmüyordu.

İşte bu konuşmaları dinleyen Hedy parlak bir fikirle konuşmalara müdahil oldu:

Neden radyo sinyalleri bu iş için kullanılmıyordu?

Fakat bu fikir o anda pek de rağbet görmedi ve işin uzmanları bunun gerçekleştirilemeyeceğini savundu. Bu iş için radyo kullanılamazdı çünkü düşmanın bunu keşfedip yerlerini bulma olasılığı büyük bir tehdit teşkil ediyordu. Aslında daha kötüsü de olabilirdi. ya düşman sinyalleri çözüp torpidoyu kendilerine geri yönlendirirse? hayır, radyo dalgalarını kullanmak o kadar da akıllıca değildi! Ayrıca, bir film aktrisi savaş teknolojileri hakkında ne bilebilirdi ki?

Fakat Lamarr pes etme-di ve tezini sürdürdü. Sayılan bu tehlikelere karşılık olarak bu me-sajları küçük parçaları bölmeyi ve farklı fre-kanslar üzerinden bun-

44

Page 49: Gossip dergi 40

MUCİT HİKAYELERİ

ların parça parça gönderilmesini önerdi. Bu şekilde sinyaller torpidoya ulaşacak ve tüm parçalar ulaştıktan sonra mesaj tek bir parça halinde yeniden birleşmiş ola-caktı (ki bu fikir aslında bugünün internet ağının temellerini atıyordu). Bu fikri de gü-lünç bulan uzmanlar, Hedy’nin düşünme işini mühendis ve generallere bırakmasını tavsiye edip bu fikri bir kenara bıraktılar.

1937 yılında eşinden ve Nazilerden kaçarak Hollywo-od’a gelen önemli aktrislerden biri haline geldi ve 1939’da yeni bir evlilik yaptı.

Geçen süre içerisinde Hedy, telsiz yönlendirme sistemi fikrini bir kenara bırakmamıştı. Şans bu ya, 1942 yılında kendisiyle aynı heyecanı paylaşan Ame-rikalı kompozitör George Antheil’le yaptığı çalışma-lar sonucu, 2,292,387 no.su ile Amerikan Marka ve Patent Ofisi’nce tescil edilen “Gizli İletişim Sistemi” isimli patentin sahibi oldu. Frekans atlamanın ilkel

bir versiyonu olan bu sistemde ken-di kendine çalan piyanolarda kulla-nılan rulolarla 88 frekans arasındaki sinyallerin birbirini izlemesi sağlanı-yordu.

1950’li yılların sonuna doğru ABD ordusu kullanımını keşfedene kadar bu teknoloji fark edilmedi. 1979’da “yayılı spektrum teknolojisi” yaygın şekilde bilinir hale gelmiş, 1980’li ve 90’lı yıllarda ise kablosuz telefonlar, uzaktan kumandalar, garaj kapısı kumandaları, karmaşık askeri sinyal bozucular ve kriptografi teknolojilerinde kullanılmaya başlamıştı.

Bu fikir aslında aynı zamanda internetin ve ağ teknolojisinin de temel noktasını oluşturuyordu: Bir sinyali ya da veriyi alıp küçük parçalar halinde göndermek ve diğer uçta birleştirerek bir araya getirmek.

Sonuç olarak Lamarr ve Antheil’ın oluşturdukları te-melden faydalanılarak, günümüzde milyarlarca insa-nın kullandığı GSM, Wi-Fi ve GPS teknolojileri icat edildi.

İletişimin kaderini değiştiren buluşundan tek kuruş kazanamayan Lamarr, 2000 yılında Florida’daki mü-tevazı evinde yaşama veda etti.

45

Page 50: Gossip dergi 40

46

GEZGİN

Türkiye üretmesini bilen bir ülke. Bilmediğimiz şey ürettiklerimizi değerli kılabilmek.

Ürettiklerimizi değerli kılmanın karşılığı, yaratılacak artı değerde saklı. Refah için bu artı değere şiddetle ihtiya-cımız var. Günümüzde artı değer finansal manipülasyonlar ile değil, pazarlama çabaları ile sağlanıyor. İşte bu çabaların tamamına marka diyoruz. Markaya derinlik kazandırma, sürdürülebilir bir marka yaratmanın formülle-ri, markayı etkileyen tüketici davranışları ve daha pek çok konu hakkında girişimcilerin ihtiyacı olan tüm bilgiler bu kitapta toplandı.

Yarının dünyasında yerini sağlama almak isteyenler, Türkiye’nin en önemli marka stratejistlerinden Muhterem İlgüner’in kaleme aldığı Derinliğine Marka’yı mutlaka okumalı, kitaptaki doğruları hızla uygulamaya geçirmeli. Çünkü “Bugün çok büyük bir hızla dün oluyor. Yarın da bugün.”

İnovasyon her kuruluş için son derce önemlidir. Ancak inovasyon projelerinin birçoğu kötü çıkış yapar ve yüzde sekseni asla pazara ulaşmaz. İnovasyon Seferi, 15 hafta sürecek olan özel bir yöntemle başarılı inovasyonlar başlat-manın formülünü veriyor. Avrupa, Kanada, Hindistan, Rusya ve Çin’deki yolculuğunu tamamladıktan sonra rotası-nı şimdi Türkiye’ye çeviren FORTH metodu, Alexander Osterwalder’in iş modeliyle ilgili olarak geliştirdiği tuvalinin görsel ve sistematik yaklaşımını sunuyor.

Tarihi keşiflerin hikâyeleri, alıntılar, şemalar, vakalar, kontrol listeleri, formatlar ve inovasyon haritalarıyla dolu olan İnovasyon Seferi, başarılı inovasyonlar başlatmak için ilham veren bir görsel alet takımı. Hedefinde ise inovatörler var: müdürler, danışmanlar, girişimciler ve liderler.

Yazar: Muhterem İlgünerYayınevi: Markating YayıncılıkSayfa Sayısı: 285

Yazar: Gils van WulfenYayınevi: OptimistSayfa Sayısı: 246

DERİN-LİĞİNE

MARKA

KİT

AP

KİT

AP

İNOVAS-YON SE-

FERİ

Page 51: Gossip dergi 40

Girişim Fabrikası, teknoloji alanında yüksek potansiyelli, sürdürülebilir işler kurmak isteyen tekno girişimcileri fikir aşamasından ürün lansmanı aşamasına kadar destekleyen iş hızlandırma programını kapsıyor. Bir fikriniz var ve ürüne dönüştürmek istiyorsanız, www.girisimfabrikasi.com atacağınız adımları size gösteriyor.

47

GEZGİN

Teknoloji meraklısıysanız bu uygulama tam size göre. Teknolojiye dair güncel haberler, yazılım, donanım, inter-net, mobil, oyun, güvenlik, otomobil, bilim tekniğe dair konu başlıklarını bu uygulamada bulmak mümkün. Üs-telik kategorilere ayrılmış konu başlıkları ile dilediğiniz bilgiye erişmek oldukça kolay. Eğer teknolojiden bihaber olmak istemiyorsanız, Teknoloji Oku uygulamasını hemen edinin.

www.girisimfabrikasi.com

Teknoloji Oku

UY

GU

LAM

AW

EB

AD

RE

S

Page 52: Gossip dergi 40

48

KONUK MARKA

YAŞAMIN İÇİN-DEKİ MARKA

Bazı markalar var ki aslında onlara her gün dokunuyoruz. İş yerinde, evde, okulda, sokakta, kısacası her an, her yerde beraber olduğumuz bu markalar günlük hayatımızın gizli kahramanları. Belki birebir marka ya da logoları ile her gün karşılaşmıyoruz ama ürünleri yaşamımızın her anında bize dokunuyor. İşte “yaşam için ambalaj” üreten Elif de o markalardan biri.

Elif, kuruluşundan bu yana ürettiği ve dünyaya gönderdiği ambalajların ana amacının farkında olarak hareket edi-yor. Dostlarınızla eğlenirken, bebeğinizin bakımını yaparken, biraz huzur için şehir dışındayken veya iş yerinde kısa bir mola verdiğinizde Elif, ürettiği ambalaj çözümleri ile yaşamınızın her alanında ve her anında gündelik ih-tiyaçlarınızı karşılamak için yanınızda. Bu yaklaşım ile Elif, çevre ve insan hayatının korunmasına, iyileştirilmesine, sürdürülebilirliğine katkı sağlayan ambalaj çözümlerini ve projelerini hayata geçiriyor.

“Yaşam için Ambalaj” üreten ve sürdürü-lebilir gelecek vizyonuyla hareket eden Elif, bu vizyon doğrultusunda yer alan çevre ve insan hayatının korunmasına, iyileştiril-mesine, sürdürülebilirliğine katkı sağlayan projeleri hayata geçiriyor ve yapmış olduğu yatırımlarla sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyor.

1972 yılından beri ambalaj sektöründe faali-yet gösteren Elif, uluslararası operasyon ağı ile ürünlerini dünyanın dört bir yanındaki müşterilerine ve milyonlarca insana ulaştırı-yor. Yerli ve yabancı pek çok tanınmış mar-kaya hizmet sunan marka, üretiminin yarı-sından fazlasını 50 farklı ülkeye ihraç ediyor.

Page 53: Gossip dergi 40

49

KONUK MARKA

Süpermarketlerde sıkça rastladığımız ambalajların gizli kahramanı olan Elif, ambalaj çözümleri ile yiyecek-içe-cekten kişisel hijyene, ev ve çamaşır bakımından temiz-lik kağıtlarına, perakende alışverişten kargo ve teslima-ta kadar kullandığımız pek çok ürünün dışını sarıyor.

İnovatif ürünleri ve bu ürünlere ait markaların tamamı-nın patent ve marka tescillerine sahip olan Elif, dünya çapında örnek gösterilen fleksibl ambalaj üretim fabri-kaları ile operasyonlarını sürdürüyor. Tüketici ihtiyaçla-rını karşılamak için yeni ürün geliştirme çalışmalarına ağırlık veren Elif, bu yaklaşımı ile lider markaların global arenada ambalaj çözüm ortağı olmanın yanında kalite, sürdürülebilirlik ve inovasyon alanında aldığı prestijli ödüllerle de adından sıkça söz ettiriyor. 1995’den beri “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” listesinde yer alan ve her geçen sene yükselmeye devam eden Elif, P&G, Coca Cola, Ontex, İpek Kağıt gibi birçok çok uluslu firma tarafından çeşitli ödüller ile onurlandırıldı.

Elif, global vizyonuna ulaşmak için, yatay ve dikey ge-nişlemelerle dünya ölçeğinde büyümeye devam edi-yor. Bu dönemde farklılığının kaynağı olan kalite ve standartlarını korurken markasını da yeni yatırımlarla koruyup değer katarak güçlendiriyor. 1972 yılında “Elif Plastik” markası ile çıktığı yolda ürünlerini ve standart-larını sürekli geliştirerek global arenadaki yerini alan fir-ma, markasını da “Elif” olarak sadeleştirerek güçlendi. Kurumsal iletişim ve pazarlama faaliyetlerinde hedefi, Elif markasını tüm sektörün kalite, inovasyon, teknoloji ve sürdürülebilirlikle özdeşleştirdiği ve farklılaştırdığı bir simge olarak sürekliliğini sağlamak. “Elif” markası-nın prestijinden güç alarak yeni coğrafyalarda ve yeni pazarlarda büyümelerini sürdürmeyi planlayan Elif Holding ve şirketleri, bu nedenle, çatısı altında gerçek-leştirdiği marka yatırımlarına ve çalışmalarına ağırlık vererek devam ediyor.

Page 54: Gossip dergi 40

50

BİZDEN HABERLER

GRUP OFİS MARKA PATENTV. ULUSLARARASI ÜNİVERSİTELERDE FİKRÎ MÜLKİYET HAKLARI YÖNETİMİ KONFERANSI’NDA

Türk Patent Enstitüsü (TPE), Dünya Fikrî Mülkiyet Örgütü (WIPO) ve Avrupa Patent Ofisi (EPO) işbirliği ile Boğa-ziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi önderliğinde V. Uluslararası Üniversitelerde Fikrî Mülkiyet Hakları Yöne-timi Konferansı düzenlendi.

Açılış konuşmasını TPE başkanı Prof. Dr. Habip Asan’ın yaptığı Uluslararası IP Konferansı’na Grup Ofis Marka Patent olarak katıldık. Ağırlıklı olarak patentlerin ticarileşmesi üzerinde konuşulan konferans, yerli ve yabancı pek çok temsilci ve kuruluşa ev sahipliği yaptı.

GRUP OFİS MARKA PATENT “IP SERVICE WORLD 2015” ve “IP SUMMIT 2015” E KATILDI

Almanya’da düzenlenen IP Service World ve IP Summit etkinliklerine Grup Ofis Marka Patent vekilleri de katıldı. Etkinliklere katılan vekillerimiz, uluslararası platformdan pek çok vekil ve müvekkil ile görüşme yaparak bilgi alışverişi sağladı. Bu etkinlikler altında düzenlenen workshop ve panellerde, dünyanın dört bir yanından vekil ve alanında uzman kişiler sınai mülkiyet hakkında detaylı bilgiler verdi.

GRUP OFİS MARKA PATENT ÇANKAYA ÜNİVERSİTESİ’NDEEĞİTİM VERDİ

Grup Ofis Marka Patent vekili Duygu Çakı tarafından verilen patent ve faydalı model bilgilendirme eğitimi Teknoloji Transfer Ofisi işbirliği ile yapıldı. Çok sayıda öğretim görevlisi ve öğrencinin katıldığı eğitim-de, patent ve faydalı model ile ilgili sorular cevaplandı.

BİZDEN HABER-

LER

Page 55: Gossip dergi 40

51

DÜNYANIN İLKLERİ

TrakTör (1892)

Amerikalı John Froehlich tarafından 1892 yılında icat edilmiştir. Mibzer, pülveri, ekin biçme makinesi, orak makinesi ve pulluk gibi tarım aletlerine çekicilik yapan söz konusu koca tekerlekli araç, tarım sektörünün vazgeçilmezi olmuştur. Çalış-ma prensipleri otomobiller ile benzer olup, fonksiyonel olarak farklı özelliklere sahip araçlardır.

TErMos (1906)

Termosu icat eden kişi İskoçyalı J. Dewar’dır. İçine konulan içeceğin ısısını koru-yan, iç içe geçmiş iki kaptan oluşan bu icadın mucidi, ismen anılmasa da icadıyla tüm dünyanın ortak ihtiyaçlarından biri olan ve 1906 yılında icat ettiği termos ile icatlar tarihinde yerini almıştır.

aTM MakinEsi (1973)

”Automatic Machine”nin kısaltılmışı olan bu para çekme ve yatırma makineleri fikri Don Wetzel’in bir bankanın önünde para çekmek için saatlerce beklediğinde doğmuştur. ATM, Tom Barners ve George Castain tarafından geliştirilerek haya-ta geçirilmiştir. Tam 5 milyon dolara mal olan ilk ATM, New York’taki Chemical Bank’ta işlem hayatına başlamıştır.

düdüklü TEncErE (1681)

Denis Papin bir silindirde yoğuşturulan buharın vakum oluşturarak bir pistonu çalıştırabileceğini ortaya atan ilk kişidir. Bütün buhar makinelerinin dayandığı bu ilkeyi ilk o bulmuştur. Vakum tekniğiyle teknolojiyi birleştiren Papin, Huygens ile çalışmaya başlamıştır. 1681 senesinde büyük basınç altındaki suyun yüksek sıcaklığa erişmeden kaynamayacağı ilkesine dayanan ve düdüklü tencerenin ilk hali olan buharlı tencereyi yapmıştır.

Page 56: Gossip dergi 40

52

GÖSTER KENDİNİ

Düzenleyen:İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği-Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri

Web Adresi:www.isibyarisma.com

E-posta:[email protected]

Düzenleyen:Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri

İhracatçı Birlikleri

Web Adresi:www.designforexport.org

E-posta:[email protected]

YARIŞMANIN AMACI:İklimlendirme sektöründe; geleceğin pazarlarında söz sahibi olabilecek ürünlerin, tasarımların, mühendislik çözümlerinin geliştirilmesini özendirmek, Ar-Ge ve inovasyonu teşvik etmek, enerji verimli ürün-sistem tasa-rımlarının ortaya çıkmasını sağlamak, simülasyona ve hesaplamaya dayalı optimizasyonu sağlayıcı çözümleri ve yazılım geliştirmeyi desteklemek, ihracatta rekabet sağlayıcı çözümler üretmek ve sektörün rekabet gücünü artırmak, sektörün gelişimine katkıda bulunmaktır.

YARIŞMANIN AMACI:Yarışma, geleceğin ve günümüzün tasarımcılarını, yeni malzemelerin getirdiği olanakları, küçülen mekânları ve mobilya sektörünün yapısını dikkate alarak esnek, yeni koşullara uyarlanabilen, çevreye duyarlı, nakliye kolay-lığı sağlayan, kullanıcıya daha fazla müdahale olanağı veren mobilya birimleri ve sistemleri tasarlamaya davet etmektedir.

YARIŞMA TAKVİMİ:

Proje Başvuru Son Tarihi: 05 Ocak 2016

Ara Proje Teslim Tarihi: 16 Şubat 2016

Nihai Proje Teslim Tarihi: 31 Mart 2016

Ödül Töreni Tarihi - İSİB Çalıştayı: Nisan 2016

YARIŞMA TAKVİMİ:

Yarışma İlan Tarihi: 29 Eylül 2015

Birinci Aşama İçin Proje Teslim Tarihi:

21 Aralık 2015

Seçici Kurul Toplantısı (1. Aşama) : 11 Ocak 2016

İlkokul Öğrencileri için Proje Çizimi Skype

Görüşmesi: 18 Ocak 2016

İkinci Aşama İçin Proje Teslim Tarihi:

14 Şubat 2016

Seçici Kurul Toplantısı (2. Aşama) : 14 Nisan 2016

Ödül Töreni Tarihi: 15 Nisan 2016

ÖDÜLLER:

Birincilik Ödülü: 25.000 TL

İkincilik Ödülü: 15.000 TL

Üçüncülük Ödülü: 10.000 TL

ÖDÜLLER (Akademik ve profesyonel, lisans öğrencisi):

Ev Mobilyaları-İhracatçı Birlikleri Büyük Ödülü:

10.000 TL / 5.000 TL

Ofis Mobilyaları-İhracatçı Birlikleri Büyük Ödülü:

10.000 TL / 5.000 TL

Mutfak Ve Banyo Mobilyaları- İhracatçı Birlikleri Büyük Ödülü:

10.000 TL / 5.000 TL

Akıllı Mobilyalar-İhracatçı Birlikleri Büyük Ödülü:

10.000 TL / 5.000 TL

Geleceğin Mobilya Tasarımcıları-İhracatçı Birlikleri Büyük Ödülü:

1.500 TL

İKLİM-LENDİR-

ME SANAYİ TASARIM YA-

RIŞMASI

9. ULUSAL MOBİLYA TA-SARIM YARIŞ-MASI

Page 57: Gossip dergi 40

53

39. Sayının Kazananları:

1 - ZELİHA YÜCEL OKUDAN / İZMİR 2 - SİNEM AKGÜN / İZMİR 3 - CİHAN KURŞUNLU / DENİZLİ4- DAMLA ER / İSTANBUL 5- GÖZDE YUNUS / İSTANBUL

40. sayıda yer alan bulmacayı çözüp [email protected] adresine doğru cevapları gönderen katılımcılararasından noter huzurunda yapılacak çekilişle 5 kişiye Eyüp Sabri Tuncer’den “Çeşme Limonu Seti” hediye edilecektir.

Son Katılım Tarihi: 15 Şubat 2016

1- Türkiye İşBankası

2- Markafoni 3- Bellona 4- Eti Browni 5- Prima 6- Colgate

7- Hopi 8- Monami 9- Decathlon 10- Pritt 11- Mini Cooper 12- Korkmaz

39. Sayının Cevapları

40. Sayı Marka Bulmaca

1 2 3 4

5 6 7 8

9 10 11 12

MARKA BULMACA

Page 58: Gossip dergi 40

#GOssIPnerede

54

#gossipnerede etiketiyle paylaştığınız fotoğraflar için teşekkürler!

#GOssIPNEREDE

@ertugrulmk

@sebnemoztoprak

@sinanparlakk

@mahmuteminsoylemez

@serhanyz

@ssevinc

@gozdeincey

@sevciko

Page 59: Gossip dergi 40

KATEGORİ

GÜNDEM

55

Page 60: Gossip dergi 40