Upload
others
View
0
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
.
1
Yıl: 2018-2019Dönem: 1Sayı: 8
Zeynep Havva CENGİZ
BİR ÇOCUK AĞLIYOR
Orada uzaklarda bir çocuk ağlıyor
Hiç sorduk mu kendimize
Bu çocuk neden ağlıyor
Çünkü çocuk; aç, açık, kimsesiz ve bitkin.
Bizler rahatça yaşarken evimizde
Bilmedik açın halinden herhalde
Boşa dememiş atalarımız
Ne anlar tok açın halinden
Hayvanlar bile yalnız bırakmazken
Muhtaç olduklarında birbirlerine
Biz insanlar düşünmeliyiz elbet
Ne yapabiliriz bu çocuklar için
Salih ALICI
UZAY MEKİĞİ
Evvel zaman içinde kalbur
zaman içinde. Bir gün Atatürk
İlkokulu’nda okuma yarışması
düzenleniyormuş. Can ismindeki
çocuk o yarışma için çok çalışmıştı.
Yarışma günü gelmişti. Annesi
Can’a «Allah zihin açıklığı versin»,
dedikten sonra Can heyecanla okula
gitti.
Okulda yarışma adaylarını
açıkladılar. İçlerinde Can da vardı.
Can çok sevindi. Sıra Can’a
gelmişti. Can çok hızlı okudu.
Yarışmayı Can kazanmıştı. Can çok
sevinçliydi. Yarışmanın ödülü ise
mekiklerin olduğu yere gitmekti.
Can öğretmeniyle mekiklerin
olduğu yere gittiler. Can’ın
dikkatini bir uzay gemisi çekmişti.
Can’ın aklından şöyle bir şey geçti:
_Şunun içine beş dakika bakıp
geleyim.
Can o uzay mekiğinin içine
girince ayağı bir şeye takılıp düştü
ve kafası bir düğmeye çarptı.
Alarmlar çalmaya başladı. Uzay
mekiğinin kapıları kapandı ve
havalanmaya başladı. Mekiklerin
olduğu yerde panik yaşanıyordu.
Can ise büyük bir korku ve heyecan
içindeydi.
Uzay mekiğinin içinde bir telsiz
olacaktı. Can o telsizi açmayı
başardı.
Halime Yaren KOÇ
ANNE SEVGİSİ
Annem... Annelerimiz dünyada sahip olabileceğimiz en
fedakâr insanlardır. En güzel sevgi anne sevgisidir. Hiçbir sevgi
anne sevgisinin yerine geçmez. Başka duygularla
kıyaslanamayacak kadar yücedir. Annelerimiz bizi karşılıksız
olarak sever ve korurlar. Hastalandığımızda başımızda bekleyen,
açken karnımızı doyuran, üzüldüğümüzde teselli eden, derdimize
ortak olan onlardır. Annelerimiz bizi bu dünyada koruyan
kanatsız meleklerimizdir.
"Ana hakkı ödenmez." diye bir söz vardır ya, gerçekten de
doğrudur. Çünkü anneler evlatlarını büyütebilmek için o kadar
çok zahmet ve eziyet çekmelerine rağmen yine de bir şey
demeden sabırla, canla başla uğraşırlar. Annem beni dokuz ay
karnında taşıdı. Beni dünyaya getirdi, büyüttü, besledi, bu yaşıma
getirdi. Bana doğruyu öğreten, yanlışları gösteren, beni bu
günlere getiren canım annem...
Annelerimizi sadece anneler gününde değil her zaman
hatırlamalıyız. Çünkü annelerimizin hiçbir şeyle
değişilmeyeceğini bilmeliyiz. Unutmamalıdır ki cennet annelerin
ayakları altındadır.
Annelerimizin hakkı ödenmez. Annemi çok ama çok
seviyorum.
Can :
_Sesimi duyan var mı?
Sesimi duyan var mı, diye
hep bağırıyordu.
Mekiğin olduğu yerde
çalışanlar o sesi duydular
sonra da Can ile konuşmaya
başladılar.
_Senin sesini
duyabiliyoruz. Sen bizim
sesimizi duyabiliyor musun?
_Evet sizin sesinizi
duyabiliyorum. Mekiklerin
olduğu yere nasıl
dönebilirim? Çalışanlardan
biri:
_Otomatik pilot düğmesi
var, kırmızı renkte, ona bas.
Can kırmızı düğmeye
bastı ve otomatik pilot
açılıyor dedi. Bilgisayardan
bir rota
çizildi ve mekik kalktığı yere
iniş yaptı. Kapılar açıldı. Can
mekikten indi. Karşısında
öğretmenini gören Can
öğretmenine şöyle dedi:
_Öğretmenim özür
dilerim, haberiniz olmadan
uzay mekiğine bindim.
Öğretmen:
_Bir şey olmaz,
sapasağlam yanımdasın ya
önemli olan bu demiş ve
Can’ı evine götürmüş.
Oktay KESER
ORMANLAR KRALI
Bir gün biz ailece hayvanat bahçesine gittik. Anneme
ormanlar kralını görmek istediğimi söyledim. Annem haydi
gidelim dedi. Annem beni kırmadı ve gittik.
Ormanlar kralı aslanın bir adı vardı. Onun adını Sarı, aslanın
yanında bir arkadaşı vardı ona da Mavi adını koydum. Onlar çok
iyi arkadaşlarmış. Sonra anneme dedim ki: Anne biz de aslan
olalım mı? Annem: Tamam olalım dedi. Sonra küçük bir aslan
olduk.
Fatih DOĞAN
2
Zeynep ÜNAL
YAZ TATİLİ
Yine girdik yaz tatiline
Ne mutlu bizlere
Oyun, deniz, havuzlarla
Geçireceğiz günleri
Oyna, gül, eğlen.
Yaz tatili başladı
Ne mutlu bizlere
Hayal kur, eğlen
Su savaşları yaparsın
Oyna, gül , eğlen.
Yine bir yaz günü
Kitap oku ama,
Eğlenmeyi unutma.
Ne güzel bir yaz,
Oyna, gül eğlen.
Muhammet Yusuf KOÇAK
KAYBOLAN ASLAN
Bir orman varmış. O ormanda bir aslan ilesi ile yaşıyormuş. Ailesiyle birlikte
ormana çıkan aslan ormanda bir kelebek görmüş ve peşine düşmüş.
Birkaç saat geçmiş ve aslan kaybolduğunu farketmiş. Çok korkmuş, çok üzülmüş.
Yolda yürürken önüne bir tilki çıkmış. Ona kaybolduğunu söylemiş.
Tilki de gel seni ailene götüreyim demiş ve tilki aslanı ailesine kavuşturmuş.
Mehmet Emin OKUMUŞ
ARKADAŞ
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir aslan varmış. Bu aslan ormanın
kralıymış. Çok kızgınmış o yüzden hiç kimse onunla oynamıyormuş. Aslan çok
üzülüyormuş.
Gezmeye çıkmış yürümüş yürümüş önüne bir leylek çıkmış. Leylek kardeş
benimle arkadaş olur musun? demiş. Leylekten bir cevap gelmemiş aslana demiş ki:
Bana biraz zaman ver.
Aslan tamam demiş. Leylek düşünmüş tamam demiş ve arkadaş olup mutlu mesut
yaşamışlar
Beyza Nur OKUMUŞ
GÖKYÜZÜ
Ülkenin birinde Aleyna adında bir prenses varmış. Prenses Aleyna hiçbir şeyden
mutlu olmazmış. Bütün ülke onu mutlu etmeye çalışırmış ama nafile…
Bir gün Aleyna gökyüzüne çıkmak istemiş. Bulutlara dokunmak, onların üzerine
hoplayıp zıplamak istemiş. Bu isteğini dile getirmeden önce odasında düşüncelere
dalmış
Acaba ben gökyüzüne çıkarsam bulutlara zarar verir miyim? Diye düşünmüş.
Biraz düşündükten sonra ben onlara zarar veririm, bulutlara zarar verince de onlar
ağlarlar. Bulutlar ağlayınca yeryüzü sel olur ve yer yüzünde bütün insanlar selden
dolayı zarar görürler. Bu düşünce bile Prenses Aleyna’yı üzmeye yetmiş. Ve Prenses
Aleyna gökyüzüne çıkmaktan vazgeçmiş.
Prenses Aleyna ilk defa mutlu olmuş hem de yapamadığı bir şey için mutlu
olmuş…
Yusuf KOÇAK
CANIM BALIĞIM
Bir varmış bir yokmuş Can diye bir
çocuk varmış. O ailesiyle akvaryuma
gitmiş orada camın içinde bir sürü balık
varmış.
Can balıkları çok sevmiş demiş ki
ailesine: Ben bu balığı çok sevdim. Can
ailesine bakarken birden balık Can’ın
yüzüne sıçramış. Can onu çok sevmiş
balık da onu çok sevmiş ailesi de
görmüş.
Ailesi demiş ki: Can bu balığı sana
alalım mı? Alın demiş Can ve almışlar .
Eve gitmişler Can evde balıkla oynamış
balıkla oynarken balığın adını da
Canım Balığım koymuş
Emir KILIÇ
ORMANDA YARIŞMA
Bir zamanlar ormanlar kralı aslan Dodo Paşa varmış. Bu aslan çok yaşlanmış. Bir
yarışma düzenlemeye karar vermiş. Bu yarışmayı kazanan ormanın kralı olacakmış.
Yarışmaya leopar, aslan, sırtlan ve fil katılmış. Yarışmada koşarak dağdaki elmayı
ilk alan kazanacaktı.
Bu yarışmayı leopar kazanmış ve ormanın başkanı leopar olmuş
Ahsen Hanne ZAİM Ahmet Efe ERDOĞAN
KİTAP SEVGİSİ
İçine bakınca görürsün bir dünya
Bir sürü hikayeler, öykülerle
İsteyince konuşur seninle
Haydi bir kitap al eline
Maceralara katıl sende
Sen seversen onu o da seni sever
Yaz kış fark etmez konuşur seninle
Kitaplarla doldur elini sende
Sende git kitap cennetine
Bekliyorlar seni al bir tane.
3
Rüveyda Naz KARABACAK
KARDEŞ SEVGİSİ
Dünyada en değerli sevgi
Kardeş sevgisidir.
Tarifi anlatılmaz,
Kelimelere sığmaz.
Kimi zaman kavga ettiğimiz,
Kimi zaman darılıp küstüğümüz.
Küstükten beş dakika sonra barıştığımız
İnsandır kardeş.
Candır, kandır.
Heyecandır, mutluluktur.
İyi günde de kötü günde de
Yanında olandır kardeş.
Ağladığında ağlayan
Güldüğünde gülen
Yanı başında, en yakınında
Kıyamadığın en değerli
Kişidir kardeş.
Ahmet SEVGEN
DOSTLUK
Dostluk demek arkadaşlık demektir. Arkadaşlarımla oyunlar
oynarız. Onlarla iyi vakit geçiririz. Dostluk ve sevgi hiçbir şeyle
kıyaslanamaz. Arkadaşlarım bazen hata yaparsa onlara küsmem,
affederim. Herkesle dost olunmaz. İyi seçmeliyiz.
Azra KAPLAN
TASARRUF
Annem sabah beni uyandırdı. Sonra okula gittim. Okuldan
eve gelince annem bana kızım önce ellerini yıka ama suyu açık
bırakma dedi. Ertesi gün yine annem uyandırdı beni. Elimi
yüzüm yıkadım ama suyu açık bırakmıştım. Annem beni okula
bıraktı eve döndü.
Eve döndüğünde su açık duruyordu. Eve geldiğimde su
boşa gitmişti. Akşam olmuştu babam eve geldi. Bana su neden
akmıyor? dedi. Okula giderken suyu açık unutmuşum dedim.
Babam bana kızdı. Babamın çok parası gitti.
Bizim para bitti. Babama özür dilerim, bir daha
yapmayacağım dedim. Babam dedi ki: Eğer suyu açık
bırakırsan su hep boşa gider. Artık bir daha böyle bir şey
yapmayacağıma söz verdim.
Ali İhsan GÜNHAN
TASARRUFLU OLMAK
Bir çocuk varmış televizyonu açık bıraktığı için paralarının hepsi
boşa gidiyormuş. Bu yüzden babası ona hiçbir şey alamıyormuş ve
artık çocuk televizyonu kapatmış.
Annesi yemek hazır demiş. Çocuk televizyonu kapatmış ve
yemeğini yemiş. Artık çok tasarruflu olmuş. Babası da ona
ihtiyaçlarını almış. Bu yüzden tasarruflu olmak önemlidir. Siz de
tasarruflu olun. Çocuk gibi tasarruflu olmazsanız paranız boşa gider.
Hasan Fatih ETLİ
HAYVANLARI KORUYALIM
Günümüzde hayvanlara zarar veren insanlar var.
Hayvanları koruyalım çünkü onlarda biz gibi dünyada
yaşama hakları vardır. Hayvanlar ,insanların en büyük
yardımcısıdır . Bizler , hayvanların etinden, Yumurtasından,
derisinden, yararlanırız. Hayvanların bizlere yararları çoktur.
Evlerimizdeki hayvanlara eziyet etmemeliyiz. Hayvanlar
hayatımızı renklendirir ve bize neşe verirler. Hayvanları
koruyalım ve sevelim.
İbrahim Efe AYDIN
YARDIMLAŞMA VE PAYLAŞMA
Yaşadığımız yerde zor durumda olan birini
gördüğümüzde ona mutlaka yardım etmeliyiz. Yaşlılara ve
engellilere yardım edelim. Zor durumda olan insanlara
yardım ettiğimizde yada sahip olduğumuz şeyleri
paylaştığımızda, bir gün gelir aynı davranışı diğer
insanlardan da görürüz. Paylaşma ve yardımlaşma çok güzel
bir davranıştır.
Yağmursu YILDIZ
HAYVAN SEVGİSİ
Hayvanları çok severiz. Onlar bizim için çok önemlidir.
Onlara zarar vermemeliyiz. Hiçbir canlıya zarar vermemeliyiz.
Hayvanlar bize emanettir. Kendimizi onların yerine koyarsak
daha iyi olur. Onların başı sıkışırsa yardım etmeliyiz.
Zekeriya ŞAHAN
YARDIMSEVERLİK
Sokakta kalmış bir hayvana süt vermek, yaşlıları yolda karşıdan
karşıya getirmektir. Annemize yardım etmek mutlu yapar bizleri. İyi
insanlar yardımsever olurlar. Önce ailemize yardım ederiz. Sonra
çevremizdekilere yardım ederiz. Biz de yardıma ihtiyaç
duyduğumuzda onlar bize yardım eder.
Zeyneb AYAZ
4
İMTİYAZ SAHİBİHamza AYDOĞAN
GENEL YAYIN YÖNETMENİAslı BEŞLER
OKUL ADRES TELEFONŞ.P.ÜSTEĞMEN MUHARREM KALELİ İLKOKULU
Atatürk Mahallesi Kurban Tepe Cad. No:11 Çubuk/ANKARA
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜElif AYDIN
GÖRSEL DANIŞMAN
Azize URAL
YAYIN KURULUAslı BEŞLERElif AYDIN
Azize URALSerdar DOĞAN
Merve YALÇIN
YARDIMSEVER
Yardım seven insan
Otobüste yolda
Yardım et
Herkese yardım edelim
Sokaktaki hayvanlara
Kediye köpeğe
Süt, su ve yemek ver
Herkese yardım edelim
Annene, babana, kardeşine
Sofrayı kur
Oyuncakları topla
Herkese yardım edelim.
Bekir Harun ODABAŞ
EMİR’İN MERAKI
Bir varmış bir yokmuş. Develer tellal iken pireler berber iken bir
zamanlar bir çocuk yaşarmış. Çocuğun adı Emir’miş. İlkokul
dördüncü sınıfa gidiyormuş.
Emir’in evinin arka bahçesinde gizli bir odası varmış. Emir okul
çıkışı oraya gidip deneyler yaparmış. Deneyler sonucunda küçük
aksilikler de olsa hiç vazgeçmezmiş. Ertesi gün emir okulda
öğretmenini dikkatlice dinledi. Okul çıkışında tekrar gizli odasına
gitti, deneyini birkaç kez daha tekrarladı. Sonunda amacına ulaştı.
Ertesi gün Emir okulda öğretmeninden izin alıp deneyini yaptı.
Öğretmeni onu tebrik etti ve bu deneyin çevreye ne kadar yararlı
olacağını söyledi. Bunu duyan Emir çok mutlu oldu.
Günümüzde teknoloji çok hızlı gelişiyor. Bunların insanlığa yararı
pek çok ama bazıları da zararlı olabiliyor. Emir ileride insanlığa ve
çevreye faydalı bir bilim adamı olmak istiyor. Bunun için disiplinli
ve çok çalışmak gerektiğini biliyordu.
Azmi ve merakı sayesinde bunu başarabileceğine inanıyordu.
Hiranur TOKMAK
OYUNCAKLARIN DÜNYASI
Bir varmış bir yokmuş, oyuncaklar dünyası adında bir yer
varmış. Dünyada bütün bozulan, kırılan, oynanmayan bütün
oyuncaklar oraya gidermiş. Buradaki oyuncakların sayısını kimse
bilmezmiş. Buradaki oyuncaklar birbirlerini çok severlermiş. Hep
birlikte oyunlar oynar eğlenirlermiş.
Oyuncaklar ülkesinin bir de bir kraliçesi varmış. Bu kraliçe çok
iyi kalpliymiş, pamuk gibi bir yüreği varmış. Bu kraliçe
herkese yardım edermiş.
Kraliçe çocukken sarmaşık yeşili rengindeki bebeğini kaybetmiş.
Onun için çok üzülüyormuş, onu bulmak için çaba sarf ediyormuş.
Ama nafile….
Kraliçeyi böyle üzgün gören oyuncaklar da onun durumuna
üzülüyorlarmış. Oyuncaklar kendi aralarında sarmaşık yeşili
bebeği bulmaya karar vermişler. Uzun uğraşlar sonunda kraliçenin
kaybettiği bebeği bulmuşlar ve kraliçeye sürpriz yapmışlar.
Kraliçe kaybettiği sarmaşık yeşili bebeğini karşısında görünce
çok mutlu olmuş ve sonsuza dek hep birlikte mutlu mesut
yaşamışlar.
Eren KILIÇ
EREN VE BALIK
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde
bir çocuk yaşarmış. Bu çocuğun adı Eren’miş bu çocuğun. Annesi ve
babası bir gün akvaryuma gitmeye karar vermişler ve gitmişle
Eren çok güzel bir balık görmüş. Merhaba diye bir ses duydu.
Eren çok şaşırmış ve balığa senin adın ne? Demiş. Eren de benim
adım Eren demiş. Balığa sormuş peki sen hangi denizden geldin?
demiş. Balık da ona Karadeniz’den geldim demiş. Eren çok şaşırmış
hemen balığa sormuş. Karadeniz nerede? Balık Trabzon’ da demiş
Eren balığa teşekkür etmiş.
Ahmet Efe ERDOĞAN
EFE ÇOCUK
Bir gün bir köylü çocuk olmak istiyormuş. Ülkedeki bütün
büyücüleri dolaştı ama hiçbir büyücü onu çocuk yapamadı. Ertesi
gün bir kişi ona şöyle dedi:
_Eğer çocuk olmak istiyorsan cadılar diyarına gitmelisin.
_Tamam da nerede bu cadılar diyarı, dedi.
_Şu dağların arkasında.
Köylü koşarak evine gitti. Eşeğine bindi ve yola çıktı. Köylü
cadılar diyarına tam iki yolda ulaştı.
Yolda bir cadıya rastladı ve beni çocuk yapabilir misin, dedi.
Cadı; tabii ki yaparım fakat bana kırlangıç çiçeği getirmelisin,
dedi.
Köylü eşeğine bindi, kırlangıç çiçeğini bulmak için yola
koyuldu. Bir ay sonra çiçeği bulup geri döndü. Köylü cadıya
çiçeği verdi ve kedi oldu. Köylü hani beni çocuk yapacaktın,
dedi.
Cadı:
-Sen yanlış otu getirmişsin, bu otun adı Songalat demiş. Köylü
yine yollara düşmüş otu bulmuş ama koparamamış. Etrafına bir
sürü yaratıklar toplanmış. Köylü ota gerek kalmadan çocuk olmuş
ve yaratıklar onu bırakmış. O da koşarak köyüne gitmiş. Köyde
herkes şaşırmış ve yavaş yavaş alışmışlar ve köylü mutlu mesut
yaşamış.
Elif Zümra URAL