26
Birinci Deva Hastalık, ömür sermayesini büyük kârlarla meyvedâr ve uzun eder.

Hastalar risalesi

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Hastalar risalesi

Birinci Deva

Hastalık,

ömür sermayesini

büyük kârlarla

meyvedâr ve uzun eder.

Page 2: Hastalar risalesi

İkinci Deva

Hastalıkla geçen bir ömür,

ALLAH’tan

şekva etmemek şartıyla,

mümin için ibadet

sayıldığına

rivâyet-i sahîha var.

Page 3: Hastalar risalesi

Üçüncü Deva

Hastalıklar olmazsa,

sağlık ve afiyet

gaflet verir.

Dünyayı hoş gösterir.

Âhireti unutturur.

Kabri ve ölümü hâtırına getirtmek istemez.

Sermaye-i ömrünü

bad-ı heva boş yere

sarfettirir.

Page 4: Hastalar risalesi

Dördüncü Deva

İnsan,

vücudunun mülkiyeti

kendisine ait olmadığından, hastalıktan şikayete

hakkı yoktur.

Hastalık ve elemler

bazı esmânın

ahkâmını gösterdiğinden marifetullah’a

sebebtir.

Page 5: Hastalar risalesi

Beşinci Deva

Bu zamanda hastalıklar,

husûsen

gençler için,

bir

İHSÂN-I İLÂHÎ’DİR,

bir

HEDİYE-İ RAHMÂNÎYE’dir.

Page 6: Hastalar risalesi

Altıncı Deva

Hastalıklar,

geçici elemlerin yanında,

çok büyük

daimî manevî lezzetlere medârdır. Çünkü,

zevâl-i lezzet elem

ve

zevâl-i elem de

lezzettir.

Page 7: Hastalar risalesi

Altıncı Deva

Hastalıklar,

dünyanın

fâni yüzündeki

zevklerin devamsızlığını,

mükemmel bir surette

ihtâr

ve

ders

veriyor.

Page 8: Hastalar risalesi

Yedinci Deva

Hastalıklar,

sıhhattaki

nimet-i İlâhîye’nin lezzetini

ziyadeleştirir.

Çünkü herşey

zıttyla bilinir.

Page 9: Hastalar risalesi

Sekizinci Deva

Hastalıklar,

günahlara karşı

kefârettir.

Asıl büyük

ve

dehşetli hastalıklar:

ALLAH’ı tanımamak,

âhireti bilmemek

ve

günahları düşünmemektir.

Page 10: Hastalar risalesi

Dokuzuncu Deva

Bazen

ölüme vesile

olan hastalıklardan gelen

korku

ve

telaş,

Ancak

ölümün hakiki mâhiyetinin bilinmesi ile

zâil olur.

Page 11: Hastalar risalesi

Onuncu Deva

Merak,

hastalığı ziyadeleştirir.

Eğer

teslimiyet,

rıza

ve hastalığın hikmetlerini düşünmekle o merak izâle edilse,

hastalığın mühim bir kökü

kesilmiş olur

ve hastalık ondan bire iner.

Page 12: Hastalar risalesi

OnBirinci Deva

İnsan,

sabrını

mâzi ve müstakbele

dağıtmazsa,

her

hastalık

ve

musibete

karşı

kâfi gelir.

Page 13: Hastalar risalesi

Onİkinci Deva

Hasta bir mümin,

hastalık zamanında

yapamadığı

daimî virdinin sevâbını

yine kazanır.

Page 14: Hastalar risalesi

OnÜçüncü Deva

Hastalık,

gafleti dağıtmakla,

yirmi senede

kazanılamayacak bir mertebeyi,

bazen

yirmi günde kazandırır.

Page 15: Hastalar risalesi

OnDördüncü Deva

Gözleri görmeyen bir mümin,

kabirde,

sâir ehl-i kuburdan çok ziyade,

o âlem-i nûru

ve

cenneti

temâşâ eder.

Page 16: Hastalar risalesi

OnBeşinci Deva

En ziyâde

musîbet ve meşakkate

giriftâr olanlar,

insanların en iyisi

ve

en kâmilleridirler.

Eğer,

hastalığın manâsı güzel olmasa idi, Hâlık-ı Rahîm, en sevdiği ibâdına

hastalıkları vermezdi.

Page 17: Hastalar risalesi

OnAltıncı Deva

Hastalık,

hayat-ı içtimaiyede

en mühim

ve

gayet güzel olan,

hürmet ve merhameti

telkin eder.

Page 18: Hastalar risalesi

OnYedinci Deva

Hastaların

duâları makbûldür

ve

ALLAH rızâsı için

hastaya bakmak,

mühim bir sevaptır.

Hastalıklar,

duanın vaktidir.

Page 19: Hastalar risalesi

OnSekizinci Deva

İnsanın

sıhhat noktasında,

kendisinden

daha çok hasta olanlara bakıp,

şükür etmesi gerektir.

Page 20: Hastalar risalesi

OnDokuzuncu DevaDâima sıhhat ve afiyette giden yeknesak bir hayat, CENÂB-I

HAKK’IN esmâsına ayinedârlıkta noksân kalır.

Hastalıkların, kıymettâr hayatı safileştirmek, kuvvetleştirmek,

terakki ettirmek, vücuddaki sâir cihâzâtı, o hastalıklı uzvun etrafına muavenetdârâne

müteveccih etmek ve SÂNİ-İ HAKÎM’İN ayrı ayrı

isimlerinin nakışlarını göstermek gibi çok vazîfeleri

var.

Page 21: Hastalar risalesi

Yirminci Deva

Vehmî olan hastalıkların

en

müessir ilâcı,

ehemmiyet vermemektir.

Page 22: Hastalar risalesi

YirmiBirinci Deva

Hastalıklar,

ülfetle gizlenmiş olan

şefkat

ve

dostlukları,

tekrar inkişâf ettirir.

Page 23: Hastalar risalesi

Yirmiİkinci Deva

Nüzül (felç) gibi ağır hastalıklar, mümin için mübarek sayılır.

Mümin,

sırr-ı iman ile

ve teslimiyet ve tevekkül ile,

o ağır nüzül gibi hastalıktan

az bir zamanda

ehl-i velâyetin çileleri gibi

istifade eder.

Page 24: Hastalar risalesi

YirmiÜçüncü Deva

Kimsesiz

ve

garîb

olan hastalara,

herşeye bedel olarak,

CENÂB-I HAKK’IN

nazar-ı merhameti

kâfidir.

Page 25: Hastalar risalesi

YirmiDördüncü Deva

Hastalara,

hususen de

peder

ve

vâlidelere

bakmak,

mühim bir

ticaret-i uhreviyedir.

Page 26: Hastalar risalesi

YirmiBeşinci Deva

Hastalara gayet nâfi bir tiryak: İmanı inkişaf ettirmek,

tevbe,

istiğfar,

Namaz

ve ubudiyet ile

imandan gelen ilâcı

istimâl etmektir.