16
“örgütlü emek, sağlıklı toplum” Sayı: 229 Nisan - Mayıs 2017 Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin de içinde bulunduğu yaklaşık 1 milyon metrekarelik alan için plan değişikliği yapıldı. Yenilenmeye değil, yağmaya karşıyız! www.ttb.org.tr g ün dem... Sağlık İşletmeleri Modeli Çökerken... Prof. Dr. Raşit Tükel’in yazısı sayfa 3’te 11 10 Ekim katliamı davası 10-11 Temmuz’a ertelendi 6 SGK kişisel sağlık verilerini paylaşamaz 10 Dr. Serdar Küni tahliye edildi 13 TTB Tıp Öğrencileri Kolu’nun Bölge Okulu etkinlikleri sürüyor Dünya Tabipler Birliği 206. Konsey Toplantısı Zambiya’da yapıldı TTB Asistan ve Genç Uzman Hekim Kolu, uzmanlık öğrencilerinin uzmanlık eğitimi uygulaması sayılmayan işlerde görevlendirilemeyeceğini hatırlattı. Asistan hekimlerin hakları var! Tabip odalarının aile hekimliği komisyonları Ankara’da toplanarak, Sağlık Bakanlığı'nın ‘ikinci dönem’ hazırlıklarını, kendi hakları ve toplumun sağlık hakkı çerçevesinde değerlendirdi. 14 8 Aile Hekimlerinden ‘İkinci faz’ uyarısı 16 TTB Merkez Konseyi, mecburi hizmet atamalarının acilen yapılmasını ve atamalarda güvenlik soruşturmalarına son verilmesini istedi. Mecburi hizmet atamaları acilen yapılsın! 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlandı. TTB, DİSK, KESK ve TMMOB’un çağrısıyla Türkiye’nin dört bir yanında alanlarda biraraya gelen binlerce emekçi, demokratikleşme ve hak taleplerini haykırdı. Etkinliklerde, “OHAL’e, KHK’lere, tek adam rejimine, kıdem tazminatının gaspına ve taşeron köleliğe HAYIR” vurgusu öne çıktı. Şehir hastaneleri, Bursa ve Trabzon Tabip Odaları’nın düzenlediği etkinliklerde çeşitli boyutlarıyla ele alındı Şehir hastanesi değil, iyi planlama gerekli Meslektaşları, silahlı saldırı sonucu katledilişinin birinci haftasında Dr. Hüseyin Ağır’ı andı. Türk Tabipleri Birliği’nin çağrısıyla tabip odalarınca düzenlenen etkinlikler ile Dr. Hüseyin Ağır’ın öldürülmesi ve sağlık alanındaki şiddet protesto edildi. Sessiz kalmayacağız, alışmayacağız! 7 4-5 Hayır, daha bitmedi Yeni başlıyor! 9 TTB, Avrupa Hekimleri Daimi Komitesi toplantısına katıldı 13 Türk Tabipleri Birliği’nin de katıldığı toplantıda, hekimlik uygulamaları ve toplum sağlığı ile ilgili pek çok önemli konuda kararlar alındı 12 Ankara’da Devlet Su İşleri Konferans Salonu’nda 09.30’da başlayacak. TTB 68. Büyük Kongresi 10 Haziran’da 16 2

Hayır, daha bitmedi - tipdunyasi.dr.tr · kimler Çalışma Grubu tarafından Hatay Tabip Odası ev sa-hipliğinde ve işbirliğinde Hatay’da yapılan Mecburi Hizmet Zirvesi süreci

  • Upload
    others

  • View
    11

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Hayır, daha bitmedi - tipdunyasi.dr.tr · kimler Çalışma Grubu tarafından Hatay Tabip Odası ev sa-hipliğinde ve işbirliğinde Hatay’da yapılan Mecburi Hizmet Zirvesi süreci

“örgütlü emek, sağlıklı toplum” Sayı: 229 Nisan - Mayıs 2017

Bakırköy Ruh ve Sinir HastalıklarıHastanesi’nin de içinde bulunduğuyaklaşık 1 milyon metrekarelik alan için plan değişikliği yapıldı.

Yenilenmeye değil,yağmaya karşıyız!

www.ttb.org.tr

gündem...

Sağlıkİşletmeleri

ModeliÇökerken...

Prof. Dr. Raşit Tükel’in yazısı sayfa 3’te

1110 Ekim katliamı davası 10-11 Temmuz’a ertelendi

6SGK kişisel sağlık verilerinipaylaşamaz

10Dr. Serdar Küni tahliye edildi

13TTB Tıp ÖğrencileriKolu’nun Bölge Okuluetkinlikleri sürüyor

Dünya Tabipler Birliği206. Konsey ToplantısıZambiya’da yapıldı

TTB Asistan ve Genç Uzman HekimKolu, uzmanlık öğrencilerinin uzmanlıkeğitimi uygulaması sayılmayan işlerdegörevlendirilemeyeceğini hatırlattı.

Asistan hekimlerinhakları var!

Tabip odalarının aile hekimliğikomisyonları Ankara’da toplanarak,Sağlık Bakanlığı'nın ‘ikinci dönem’hazırlıklarını, kendi hakları vetoplumun sağlık hakkı çerçevesinde değerlendirdi. 14

8

Aile Hekimlerinden‘İkinci faz’ uyarısı

16

TTB Merkez Konseyi, mecburi hizmetatamalarının acilen yapılmasını ve atamalarda güvenliksoruşturmalarına son verilmesiniistedi.

Mecburi hizmet atamaları acilenyapılsın!

1 Mayıs İşçi Bayramıkutlandı. TTB, DİSK,KESK veTMMOB’unçağrısıylaTürkiye’nin dört biryanında alanlardabiraraya gelenbinlerce emekçi,demokratikleşme vehak taleplerinihaykırdı.Etkinliklerde,“OHAL’e, KHK’lere,tek adam rejimine,kıdem tazminatınıngaspına ve taşeronköleliğe HAYIR”vurgusu öne çıktı.

Şehir hastaneleri, Bursa ve TrabzonTabip Odaları’nın düzenlediğietkinliklerde çeşitli boyutlarıyla ele alındı

Şehir hastanesideğil, iyi planlama gerekliMeslektaşları, silahlı saldırı sonucu katledilişinin

birinci haftasında Dr. Hüseyin Ağır’ı andı. TürkTabipleri Birliği’nin çağrısıyla tabip odalarıncadüzenlenen etkinlikler ile Dr. Hüseyin Ağır’ınöldürülmesi ve sağlık alanındaki şiddet protestoedildi.

Sessiz kalmayacağız,alışmayacağız!

7 4-5

Hayır, daha bitmediYeni başlıyor!

9

TTB, Avrupa Hekimleri DaimiKomitesi toplantısına katıldı 13

Türk Tabipleri Birliği’nin de katıldığı toplantıda,hekimlik uygulamaları ve toplum sağlığı ile ilgili pek çok önemli konuda kararlar alındı 12

Ankara’da Devlet Su İşleri KonferansSalonu’nda 09.30’da başlayacak.

TTB 68. BüyükKongresi 10 Haziran’da

16

2

Page 2: Hayır, daha bitmedi - tipdunyasi.dr.tr · kimler Çalışma Grubu tarafından Hatay Tabip Odası ev sa-hipliğinde ve işbirliğinde Hatay’da yapılan Mecburi Hizmet Zirvesi süreci

2Nisan - Mayıs 2017

Hesap Numarası: Türkiye Vakıflar Bankası Maltepe Şubesi Hesap No: 00158007281178784

Baskı Öncesi Hazırlık: GEO Tanıtım ve Reklam Hizmetleri Turgut Reis Cad. 47/6 Tandoğan Ank. [email protected]

Basım yeri ve tarihi: İhlas Gazetecilik AŞ. Karacalar Mahallesi 57. Sokak No:21/A Akyurt Ankara TEL: 353 29 61 12 Mayıs 2017

Tıp Dünyası Dergisi Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü:Türk Tabipleri Birliği adına Prof. Dr. Mehmet Raşit TükelGenel Yayın Yönetmeni:Mutlu Sereli Kaan

Katkıda bulunanlar:Dr. Hande Arpat, Dr. Eriş Bilaloğlu, Av. Özgür Erbaş, Dr. Deniz Erdoğdu,Dr. Selma Güngör, Dr. Yaşar Ulutuaş,Dr. Cavit Işık Yavuz, Dr. Bülent Nazım Yılmaz

Yayımlayan: Türk Tabipleri BirliğiYayın İdare Merkezi: GMK Bulvarı,Şehit Daniş Tunalıgil Sok. No: 2 Kat: 4Maltepe/Ankara Tel: (0312) 231 31 79 (pbx)Faks: (0312) 231 19 52 - 53 Yayının Türü: Yerel, süreli

Yıl: 22 Sayı: [email protected]://www.ttb.org.tr Tıp Dünyası Dergisi, Türk TabipleriBirliği tarafından ayda bir yayımlanır.Ücretsizdir. 8.800 adet basılmıştır.

Mecburi hizmet uygulamasıyla ilgili olarak Türk TabipleriBirliği’ne (TTB) yöneltilen ağırlıklı sorulara açıklık getirmekamacıyla hazırlanan “Mecburi Hizmet UygulamasındaSorular ve Yanıtlar” başlıklı doküman güncellendi.

Bu doküman, TTB-UDEK Asistan ve Genç Uzman He-kimler Çalışma Grubu tarafından Hatay Tabip Odası ev sa-hipliğinde ve işbirliğinde Hatay’da yapılan Mecburi HizmetZirvesi süreci ve sonrasında TTB Hukuk Bürosu’na iletilenmecburi hizmet ile ilgili soruları yanıtlamak ve bu yanıtlarıhekim kamuoyu ile paylaşabilmek için 2012 yılında hazır-lanmış; süreçte TTB’ye ulaşan yeni sorularla 2015 yılındailk güncellemesi yapılmıştı.

TTB Hukuk Bürosu'ndan Av. Mustafa Güler tarafındanhazırlanan ve son gelişmeler doğrultusunda 12.04.2017 ta-rihinde ikinci güncellemesi yapılan dokümanahttp://www.ttb.org.tr/index.php/Haberler/mecburi-6651.htmlbağlantısından ulaşabilirsiniz.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Türk Tabipleri Birliği MerkezKonseyi (TTB), Sağlık Bakanlı-ğı’nın mecburi hizmet atamalarınıgüvenlik soruşturması gerekçesiile geciktirmesine yönelik işlem-lerin acilen sonlandırılarak, mec-buri hizmet atamalarının yapıl-masını istedi.

TTB Merkez Konseyi, 29 Ekim2016 tarihinde yürürlüğe giren676 sayılı Kanun Hükmünde Ka-rarname (KHK) ile 657 sayılıDevlet Memurları Kanunu’nun48. maddesine eklenen “güvenliksoruşturmaları ve arşiv araştırmasıyapılmış olmak” bendine daya-narak, mecburi hizmet atamala-rının geciktirilmesiyle ilgili olarak24 Nisan 2017 tarihinde SağlıkBakanlığı’na yazı gönderdi.

Yazıda, aynı konuyla ilgili ola-rak Sağlık Bakanlığı’na 29 Aralık2016 tarihinde de yazı gönderil-diği, ancak Bakanlığın yanıt ver-mediği gibi halen hekimlerdengüvenlik soruşturması formu is-temeye devam ettiği belirtildi.

Sağlık Bakanlığı’nın güvenliksoruşturması ve arşiv araştırmasıyapma yetkisinin bulunmamasınakarşın, bazı hekimlerin güvenlik

soruşturmalarının olumsuz olduğugerekçesiyle atamalarının yapıl-madığına yer verilen yazıda; he-kimlerin mevzuatta belirtilen giz-lilik dereceli birim ve kısımlardaçalışmadıkları ve bu nedenle gü-venlik soruşturması ve arşiv araş-tırması yapılmasını gerekli kılacakbir durum olmadığı tekrar hatır-latıldı. Gizlilik dereceli birim vekısımlarda çalıştırılacak personeliçin ise idarenin güvenlik soruş-turmasını makul süreler içindetamamlaması yükümlülüğününbulunduğu yazıda, ilgili mevzu-atta bu sürenin 60 gün ile sınırlıolduğu kaydedildi.

Bu haliyle söz konusu işlem-lerin çalışma hakkını ihlal edecekşekle büründüğü, bunun da Ana-yasa’nın 13. maddesinde düzen-lenen “temel hak ve özgürlüklerinölçüsüz biçimde sınırlandırıla-mayacağı” kuralına aykırılık teşkilettiği vurgulandı.

TTB Merkez Konseyi, konuylailgili olarak Sağlık Bakanlığı’ndanşu taleplerde bulundu:

-Devlet hizmeti yükümlülüğükurası ile sağlık kurum ve kuru-luşlarında çalışmak üzere atana-cak hekimler yönünden güvenliksoruşturması ve arşiv araştırması

yapılmasına ilişkin işlemlere der-hal son verilmelidir.

-Bugüne kadar bu hekimlerdengüvenlik soruşturması ve arşivaraştırmasının olumsuz oludğugerekçesiyle ataması yapılma-yanlar yönünden işlemlerin gerialınarak atamaları ivedilikle ya-pılmalıdır.

-Halen güvenlik soruşturmasıdevam eden hekimlerle ilgili iş-lemlerin sonlandırılarak hekim-lerin atamaları ivedilikle gerçek-leştirilmelidir.

-Gizlilik dereceli birim ve kı-sımlarda çalıştırılacak personelyönünden de güvenlik soruştur-ması ve arşiv araştırması 60 günügeçmeyecek şekilde tamamlan-malıdır.

TTB Merkez Konseyi ayrıca,uzun süredir güvenlik soruştur-ması nedeniyle atama bekleyenya da atama talebi güvenlik so-ruşturması nedeniyle reddedilenhekimlerin, TTB ile iletişim kur-maları halinde, mağduriyetleriningiderilmesi amacıyla kendilerineTTB ve Oda hukukçuları tara-fından hukuki rehberlik yapıla-cağını, bu konuda gerekli çalış-maların tamamlandığını bildir-di.

Tıp DünyasıANKARA

Manisa Tabip Odası’nın çeşitlikurullarında uzun yıllar aktivistve yönetici olarak görev yapanDr. Bedri Bilge’yi 12 Nisan2017 günü geçirdiği kalp krizinedeniyle yaşamını yitirdi. TTBMerkez Konseyi, Bilge’nin kay-bından duyulan üzüntüyü dile

getiren bir mesaj yayımladı.TTB Merkez Konseyi’nin me-sajında, “Dr. Bedri Bilge’ninani kaybı nedeniyle duydu-ğumuz üzüntü sonsuzdur. TürkTabipleri Birliği Merkez Kon-seyi olarak, başta Dr. BedriBilge’nin ailesi, yakınları veManisa Tabip Odası camiasıolmak üzere tüm sevenlerinebaşsağlığı dileriz” denildi.

Dr. Bedri Bilge kimdir?08.11.1966 tarihinde İzmir’de doğan Dr. Bedri Bilge,

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1990 yılında mezunolmuştur. 1994 yılından itibaren Manisa’da görevyapmakta olup Manisa Tabip Odası (MTO) üyesidir.

1998-2000, 2000-2002 yılları arasında MTO YönetimKurulu’nda Sayman olarak görev yapmış, 2004-2006,2006-2008 yılları arasında MTO Yönetim Kurulu’nunGenel Sekreterliğini üstlenmiştir. 2010-2012, 2012-2014yıllarında TTB Büyük Kongre delegeliği yapmıştır.

Manisa’da sağlıkla ilgili pek çok toplantıda MTO’yutemsil eden Bilge, uzun yıllar 112 Komuta Merkezi veUMKE’de hekimlik ve eğitmenlik yapmıştır.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Dr. Bedri Bilge’yi kaybettik

TTB Merkez Konseyi, mecburi hizmet atamalarının acilen yapılmasını ve atamalardagüvenlik soruşturmalarına son verilmesini istedi.

Mecburi hizmet atamaları acilen yapılsın!

Mecburi hizmetuygulamasıyla ilgili

soru-yanıtlar güncellendi

Page 3: Hayır, daha bitmedi - tipdunyasi.dr.tr · kimler Çalışma Grubu tarafından Hatay Tabip Odası ev sa-hipliğinde ve işbirliğinde Hatay’da yapılan Mecburi Hizmet Zirvesi süreci

Nisan - Mayıs 20173

Sağlık İşletmeleri ModeliÇökerken...

AKP hukumetlerinin 14yıldır uygulamakta ol-duğu Sağlıkta Dönü-

şüm Programında (SDP); (1) Ge-nel Sağlık Sigortası (GSS) sistemiuygulamasına geçilmesi, (2) pi-yasa ekonomisine uygun olarakhastanelerin sağlık işletmelerihaline getirilmeleri öncelikli ola-rak yer alır.

Bir önceki yazımın konusu,SDP’nin temel ayaklarından olanGSS sisteminin iflasın eşiğindeoluşuydu. Meclis’te kabul edildiğitarihten uygulanabilmesine kadar6 sene geçmesi gereken, yürür-lüğe girdikten sonraki 5 seneboyunca da çalıştırılamayan, yak-laşık 5 milyon kişinin 11.7 milyarlira prim borcunun bulunduğuGSS sisteminin, sağlık sistemininbir finansman modeli olarak iflasettiğinin son yasal düzenlemeyletescil edildiğinden söz etmiştim.

Yeni düzenlemeyle her ayödenmesi gereken prim miktarı53.33 TL. olarak belirlense de,prim borcu olanların sayısınınve prim borcu miktarlarının gi-derek artacağını öngörmek zordeğil. Bu aynı zamanda, mil-yonlarca kişinin sağlık hizmetikapsamının dışına itilmesi anla-mına geliyor. SDP’nin temelayaklarından bir diğerini, mer-kezinde Kamu Hastane Birlik-lerinin yer aldığı, döner sermayelisağlık işletmeleri modeli üzerin-den sağlık hizmetlerinin piyasa-laştırılması oluşturuyor. Bu mo-delin ilk aşaması ise, ‘perfor-mansa dayalı ek ödeme sistemi”.

Performansa Dayalı EkÖdeme Sistemi ve Sağlıkİşletmeleri ModelineGeçiş

Performansa göre döner ser-maye katkı payı ödemesi, SağlıkBakanlığınca 2004 yılından iti-baren uygulanmaya başlanmıştır.Sistemin yasal dayanağını 209sayılı “Sağlık Bakanlığına BağlıSağlık Kurumları ile Esenlen-dirme (Rehabilitasyon) Tesisle-rine Verilecek Döner SermayeHakkında Kanun” oluşturmak-tadır. Bu tarihten başlayarak,Sağlık Bakanlığı hastanelerinde,çalışanların katkısıyla elde edilendöner sermaye gelirlerinden eködeme yapılmaya başlanmıştır.

2004 yılında Sağlık Bakanlığıhastanelerinde performans sis-temine geçilmesiyle başlayan busüreçte, 2 Kasım 2011 tarihindeyayımlanan 663 sayılı KanunHükmünde Kararname ile SağlıkBakanlığı’nın yeniden yapılan-dırıldığı bir evreye geçilmiştir.Merkezinde Kamu Hastane Bir-liklerinin yer aldığı bu yeni mo-delde, Sağlık Bakanlığı, artıksağlık hizmetinin üretilmesindendeğil, sağlık piyasasının denet-lenmesi ve düzenlenmesindensorumlu bir konumdadır

Sağlık alanının neoliberal po-litikalara uygun bir şekilde ye-niden yapılandırılmasıyla, sağlıkhizmetlerinde endüstriyel üretimeözgü yönetim biçimlerinin uy-gulandığını görüyoruz. Kârlılığınsağlık ihtiyaçlarının karşılanma-sının yerini alması, hizmet kali-tesinde düşme, sağlık hizmetle-rinin ‘maliyet etkinlik’, ‘verim-lilik’ gibi terimlerle birlikte birmeta olarak değerlendirilmesi,bu dönemin öne çıkan özellikleri.Artık bu noktada, hastaların sü-rece yurttaş değil müşteri kim-likleriyle dahil edildiği bir sis-temden söz etmeye başlıyoruz.

Sağlık hizmetlerinde niteliğindeğil, kârlılığın amaçlandığı,daha fazla işlem, daha fazla ka-zanç anlayışının temel alındığıperformans sisteminde, hastabakma ve işlem sayısında artışher şeyin önüne geçmektedir.Daha fazla hasta muayene etmekicin her bir hastaya dusen mua-yene suresi 5 dakikaya kadar in-miştir. Ameliyat tercihlerindehastanın ihtiyacı yerine perfor-mans puanı one cıkmaktadır.Sağlık Bakanlığı tarafından ya-yımlanan Sağlık İstatistikleri Yıl-lığı’na göre, 2002-2015 yıllarıarasında Sağlık Bakanlığı’na bağ-lı hastanelerin sayısı %11.8, hastayataklarının sayısı %13.9 artar-ken, bu hastanelere başvuranhasta sayısında %180, bu hasta-nelerde yapılan ameliyat sayı-sında %120 artış görülmüştür.2012 yılında yılda 3.1 kez hekimebaşvuran yurttaşlarımız, 2015yılına gelindiğinde yılda ortalama8.4 kez hekime gider olmuştur.Yine bu sistemde hastaların has-tanede yatış süreleri kısalmak-tadır. Sağlık Bakanlığı hastane-lerinde ‘yatan hasta ortalama

kalış günü’, 2012 yılında 8.6iken, 2015 yılında 5.6’ya inmiştir.Tüm sektörler göz önüne alın-dığında 2015’te bu sayının 3.9olduğu görülmektedir. Aynı yıl-lıkta yer alan uluslararası karşı-laştırma sonuçları, Meksika’dansonra en kısa hastanede yatış sü-resine sahip olan ülkenin Türkiyeolduğunu gösteriyor. Performanssisteminde; zor, komplikasyonluya da komplikasyon riski yüksekhastalardan uzak durularak has-tanede yatıs surelerinin kısaltıl-ması, yatak devir hızının artırıl-masının hedeflendiği biliniyor.

Tıbbi işlem ve tetkik sayıla-rındaki artışlar da çarpıcı boyut-lardadır. Sağlık İstatistikleri Yıl-lığı’na göre, 2015 yılındaki gö-rüntüleme sayıları, manyetik re-zonans (MR) için 11.3 milyar,bilgisayarlı tomografi (BT) için13.7 milyar, ultrason için 27.4milyardır. Uluslararası karşılaş-tırmalara göre, yataklı tedavi ku-rumlarında gerek ‘MR cihazı ba-şına görüntüleme sayısı’ gerekse‘1000 kişiye düşen MR görün-tüleme sayısı’ en yüksek olanülke Türkiye’dir.

Kamu HastaneBirlikleri SistemininÇöküşü

Sağlık hizmetlerinde kışkırtıl-mış bir talep yaratan, bir işletmemantığıyla kârlılığı öne çıkartanbu sistemin, Kamu Hastane Bir-likleri ayağı, diğer bir ifadeyleSağlık Bakanlığı hastaneleri if-lasın eşiğindedir.

2015 yılı için global bütçe uy-gulaması kapsamında global büt-çeden Kamu Hastaneleri BirliğiGenel Sekreterliklerine 21 milyar295 milyon TL tahsil edilmiştir.Bu miktarın 8 milyar 84 milyonTL’si ek ödemeler için kullanıl-mıştır. Sağlık Bakanlığı’na bağlısağlık kuruluşlarının gelirlerinden%15 oranına kadar, Sağlık Ba-kanlığı Merkez Saymanlığı ke-sintisi yapılmaktadır. Kamu Has-taneleri Kurumunun 2015 yılıidari faaliyet raporunda dönersermaye işletmesinden SağlıkBakanlığı merkezine ayrılan mik-tar 1 milyar 50 milyon TL’dir.Bu paradan ne zaman, hangi ku-ruluşlara, ne tutarda aktarma ya-pıldığı bilinmemektedir. Yapılan

değerlendirmeler, performansadayalı ek ödeme sisteminin çök-tüğünü, her ay idarecilerin takdiryetkisine göre değişen tutarlardaek ödeme alınabildiğini, hekim-lerin ne kadar çalışırlarsa çalış-sınlar insanca yaşanabilecek birücret almalarının mümkün ol-madığını göstermektedir.

2016 yılı Ağustos ayında ya-yımlanan Sayıştay’ın TürkiyeKamu Hastaneleri KurumunaBağlı Döner Sermaye İşletmeleri2015 Yılı Düzenlilik DenetimRaporu’nda, Sağlık Bakanlığıhastanelerinin çok ciddi bir borçyükü altında oldukları, yaptıklarıiş ve işlemler sonucunda zararettikleri, mali durum ve işletmeaçısından yıllar itibariyle dahakötüleşmenin görüldüğü belir-tildikten sonra, daha da ileri gi-dilerek döner sermaye olarakfaaliyet gösteren sağlık tesisleriiçin esasen ortada döndürülenbir sermayenin mevcut olmadığıaçıklandı. Sağlık işletmeleri po-litikasının iflası anlamına gelenbu raporda, Sağlık Bakanlığı has-tanelerinde döner sermaye bütçesiuygulamasının kaldırılarak mer-kezi yönetim bütçesinin esasalınmasının uygun olacağı be-lirtiliyordu. Sayıştay raporu bizedöner sermayeli sağlık işletmelerimodelinin çöktüğünü söylüyor.

Hastane döner sermayelerininzarar etmesinin nedenleri arasındauzun yıllardır Sağlık UygulamaTebliği (SUT) fiyatlarında artışolmaması da yer almakta; SUTüzerinden belirlenen geri ödemefiyatlarının yapılan giderleri kar-şılayamadığı görülmektedir.

Sosyal GüvenlikKurumu’nun AçığıGiderek Artıyor

Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK), SUT fiyatlarını artırma-yarak, hastanelere sağlık hizmetimaliyetinin çok altında ödemeleryapmasına, diğer bir ifadeyle gi-derlerini kısmasına karşın, gide-rek artan açıklar vermektedir.Dr. Ergün Demir ve Dr. SeyfiDurmaz tarafından yapılan birdeğerlendirmeye göre, SGK’nın2003-2016 yıllarında toplam 277milyar TL açığı olduğu görül-mektedir.* Güncel dolar değeriüzerinden yeniden hesaplanması

durumunda açığın 634 milyar li-rayı bulduğunun belirtildiği ça-lışmada, sadece 2016 yılında ku-ruma 108 milyar lira bütçe trans-feri yapıldığı, yine de 20.6 milyarliralık açık meydana geldiği be-lirtiliyor. Sonuçta, bütçeden ku-ruma transfer yapılmasına rağ-men “açık” kapanmıyor. Ger-çekleştirilen bütçe transferleriningayrisafi yurtiçi hasılaya(GSYİH) oranı ise yüzde 4 se-viyesinde.

Çözüm14 yıldır uygulanmakta olan

Sağlıkta Dönüşüm Programı ile,koruyucu hizmetlere önem ver-meyen, sağlık kurumlarını işlet-melere, sağlık hizmetlerini ticaribir faaliyete dönüştüren, hastabaşvurusu açısından kışkırtılmışbir talep yaratan bir sağlık sistemioluşturulmuştur.

Bu sistemin sağlık işletmeleriayağında, giderlerini azaltmakiçin SUT fiyatlarını 10 yıldır ar-tırmamasına karşın, GSS prim-lerini toplayamadığı için sürekliaçık veren bir SGK’dan ve sağlıkhizmeti maliyetlerinin çok altın-daki SGK geri ödemelerinin daönemli katkısıyla ciddi borç yüküaltındaki Kamu Hastane Birlik-lerinden söz ediyoruz.

Çözüm, Sağlık Bakanlığı has-tanelerinde performans sistemininve döner sermaye bütçesi uygu-lamasının kaldırılarak merkeziyönetim bütçesinin esas alınması;çalışmadığı görülmüş olan GSSsisteminin terk edilerek ülkedekitüm bireyleri kapsamı içine alanve kimsenin cebinden ek paraödemek zorunda kalmadığı, fi-nansmanı prim ödenerek değil,genel bütçeden karşılanan birsosyal güvenlik sisteminin oluş-turulmasından geçiyor. Vergilen-dirme ile finanse edilen ulusalsağlık hizmetlerinin, tüm kulla-nıcılara eşit hizmet sunduğu içindaha adil, maliyet olarak dahaucuz olduğu; genel bütçeden fi-nanse edildiği için de daha kolayyönetilebildiği biliniyor.

*http://saglikhaktir.org/eyyy-sgk-seni-kim-batirdi/

gündem...

Prof. Dr. Raşit TükelTTB Merkez Konseyi Başkanı

Page 4: Hayır, daha bitmedi - tipdunyasi.dr.tr · kimler Çalışma Grubu tarafından Hatay Tabip Odası ev sa-hipliğinde ve işbirliğinde Hatay’da yapılan Mecburi Hizmet Zirvesi süreci

Nisan - Mayıs 20174

Kamu- özel ortaklığıyla ku-rulan şehir hastanelerinin etkileri,Bursa Tabip Odası tarafındandüzenlenen panelde ele alındı.“Kim kazanacak, kim kaybede-cek?” başlıklı panel 12 Nisan2017 günü Bursa Tabip Oda-sı'nda gerçekleştirildi. Türk Ta-bipleri Birliği 2014-2016 Dö-nemi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan,CHP Bursa Milletvekili Dr. Cey-hun İrgil ve Uludağ ÜniversitesiTıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana-bilim Dalı Başkanı Prof. Dr.Kayıhan Pala katıldıkları pa-nelde, şu ana kadar Türkiye’de3 tanesi hizmete girmiş olan veBursa’da da temeli atılan şehirhastanelerinin etkileri ele alın-dı.

Devlet hastanelerinin kamu-özel adı altında özelleştirilipşirketlere devredildiğini anlatanTürk Tabipleri Birliği 2014-2016 Dönem Başkanı Dr. Ba-yazıt İlhan, “Yaklaşık 10 yıldırşehir hastaneleri ve kamu- özeliş birliği meselesini tartışıyoruz.Kalkınma Bakanlığı’nın kamu-özel işbirliği raporu yeni ya-yımlandı. Kamuya yönelik fi-nansal riskleri de açıklıkla gös-teren bir yapıyla karşı karşıya-yız. Yatırım bedelinin üç katıdolar cinsinden kira vermeyikabul etmişiz. 10 milyar dolarlıkyatırıma 30 milyar dolar garantietmişiz. Bunlar şimdilik 18 projeolarak karşımızda. 2005 seçim-lerine gidilirken toplam 34 pro-jeden söz ediliyordu. 29 şehirhastanesi yapılacağı söyleniyor.Dolayısıyla bu rakamın 30 mil-yar doları da aşacağını, yaklaşık50 milyar doları rahatlıkla söy-lememiz mümkün. Neresindenbakarsak bakalım şehir hasta-neleri önümüzdeki 25 sene 100milyar dolarlık bir ödeme geti-recektir” ifadelerini kullandı.

Yüksek maliyetlergizleniyor

Uludağ Üniversitesi Tıp Fa-kültesi Halk Sağlığı AnabilimDalı Başkanı Prof. Dr. KayıhanPala ise, toplumun karşısına çı-

karılan şehir hastanelerinin yük-sek maliyetlerinin gizlendiğinisöyledi. 25 yıl boyunca altındankalkılamayacak kiraların fatu-rasının yine vatandaşa çıkacağınıbelirten Pala, “Bir ortak var amaortaklardan biri, diğerine kiraödüyor. Böyle ortaklık mı olur?İhaleye çıkılıyor, projeyi SağlıkBakanlığı yapıyor ya da ihaleyeçıkarak projeyi de özel sektöreyaptırıyor. Sonra ihaleye çıkıyorve bu ihaleleri genellikle 3 şirketgrubundan oluşan bir konsorsi-yum alıyor. Bu binaya 25 yılboyunca kira ödeniyor. Bununlabirlikte bakım ve onarım parasıda ödeniyor. Bu hastanelere yüz-de 70 yatak doluluk garantisiveriliyor. İhaleyi alan şirketeniye doluluk garantisi veriyoruz?Kirayı ödedik, bakım parasınıödedik fakat oradaki bütün ticarialanların paraları neden bu şir-ketlere kalıyor? 25 yılda 23.4milyar lira para ödenecek buhastaneye. 3,5 yıllık kirasıylabu hastanenin tamamını dona-nımıyla yapmak mümkündür.3,5 yıllık kirasıyla tamamı ya-pılacak bir hastane 25 yıllığınaneden kiraya verilir?” dedi.

Yatak sayısı artmayacakHastanelerin yapım maliyeti-

nin de oldukça yüksek olduğunukaydeden Pala, “Bu hastaneler-deki her bir metrekarenin mali-yetleri çok yüksek. Yine şehirhastanelerinde hasta yatağı ba-şına düşen maliyet de çok yük-sek. Şehir hastanelerinde orta-lama olarak yatak başına 287metrekare kapalı alan düşüyor.Bu hastanelerin ortalama yatakkapasitesi ise çok yüksek. Or-talama bin 417 yatak kapasitesivar. Bursa’ya bakacak olursakbin 355 yatakla karşımıza çıkı-yor. Biz 2011 yılından bu yana

‘Bursa Şehir Hastanesi nereyeyapılacak, hangi hastaneler ka-patılacak, hangi şirketler alacak,bu kira nereye ödenecek, nasılkarşılanacak, karşılanamazsa neolacak?’ sorularını uzun yıllarboyunca gündeme getirdik. Şehirhastanesi sayesinde yatak sayısıartmayacak, yıkılacak olan has-taneler şehir hastanesinin bu-lunduğu alana taşınacak” de-ğerlendirmesini yaptı.

'Yap - İşlet - Kırışalım'Devletin hak olan sağlık hiz-

metini lüks tatil gibi sunduğunuifade eden CHP Bursa Millet-

vekili Dr. Ceyhun İrgil de, “Bu-nun adı ‘yap- işlet- kırışalım’dır.Devlet emlakçılık yapıyor. Buhükümet 15 yılda 500 kişininçalışabildiği bir işletme dahiaçamadı. Bütün işletmeler em-lakçı mantığıyla yapılıyor. Devletkomisyonculuk yapıyor ama be-deli hak ödeyecek. 25 yılda öde-necek kira bedeliyle, 27 milyardolarla Bilkent Şehir Hastane-si’nden 27 tane yapabiliyoruz.Arsa ver, personel ver, imtiyazver, hasta ver, garanti ver, işletmehakkı ver, para ver bir de üstünekira ver. Akıl alacak gibi değil”diye konuştu.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Bedeli Bursa ödeyecek!

Kamu- özel ortaklığıyla kurulan şehir hastanelerinin etkileri, Bursa Tabip Odası tarafından düzenlenen paneldeele alındı. “Kim kazanacak, kim kaybedecek?” başlıklı panel 12 Nisan 2017 günü Bursa Tabip Odası'ndagerçekleştirildi.

Şehir hastaneleri, Bursa ve Trabzon Tabip Odaları’nın düzenlediği etkinliklerde çeşitli boyutlarıyla ele alındı

Page 5: Hayır, daha bitmedi - tipdunyasi.dr.tr · kimler Çalışma Grubu tarafından Hatay Tabip Odası ev sa-hipliğinde ve işbirliğinde Hatay’da yapılan Mecburi Hizmet Zirvesi süreci

5Nisan - Mayıs 2017

Trabzon Tabip Odası’nın dü-zenlediği Şehir Hastanesi Sem-pozyumu’nda, sağlıkta dönüşü-mün ikinci fazı olarak nitelenenşehir hastaneleri tüm yönleriyleele alındı. Sempozyum’da Trab-zon’da stadyumunun yanındadolgu alan üzerine yapılmasıplanlanan şehir hastanesinin şehreve sağlık hizmetlerine olası et-kileri de değerlendirildi.

Sempozyum, Trabzon TabipOdası Başkanı Dr. Ahmet RızaGüner’in açılış konuşmasıylabaşladı. Güner, “Şehir hastane-lerinin neden ve nasıl yapıldığınıöğrenmek hepimiz için önemli.Trabzon’a yapılması planlananşehir hastanesinin neler getiripneler götüreceği de böylelikleanlaşılmış olacak” dedi.

Türk Tabipleri Birliği 2014-2016 Dönem Başkanı Dr. Bayazıtİlhan, Kalkınma Bakanlığı’nınbu yıl hazırladığı rapordaki ve-rilere göre Türkiye’de şehir has-taneleri için şirketler tarafından10 Milyar Dolar yatırım yapıla-cağını, ancak buna karşılık dev-letin şirketlere 30 Milyar Dolarkira ödeyeceğini söyledi. İlhan,“Hazine garantileri ve diğer ge-lirleriyle birlikte devlete 100Milyar Dolar civarında bir yükoluşturacak şehir hastanelerinintorunlarımızı bile borç altına sok-tuğu açıktır” dedi.

Kamu eliyle yatırımyapılması borçlarıazaltır, kamuhizmetlerini kurtarır

İlk oturumda Kamu Özel Or-taklıkları başlıklı sunum yapanNew York Üniversitesi konuköğretim üyesi Dr. Sabri Öncü,1980’li yıllarda başlayan iktisadive finansal yapılanmanın üç ayağıolduğunu, bunun kamu mallarınınkaldırılması, emek piyasasınınesnekleştirilmesi dahil özelleş-tirme uygulamaları ve borçlan-manın yaygınlaştırılması oldu-ğunu söyledi. İngiltere’de 1990’lıyılların başında kamu özel or-taklıklarının uygulanmaya baş-landığını söyleyen Öncü işleyişişöyle özetledi: “Maastricht Kri-terleri’ne göre devletlerin bütçe-lerinin yüzde 3’ten büyük açıkvermemesi gerekir. Kamu hiz-metlerini görmeye devam ederkenbütçede açık verilmiyormuş gibiyapmak bir muhasebe hilesidir.Bunu sağlayan da kamu özel or-taklıklarıdır. Bu yöntemde ilk el-den ödemeyi şirketler yapar gibigörünür. Böylelikle oluşan borçbütçede yer almaz. Ama şirket-lerin de bu yatırımları doğrudankarşılayacak sermayeleri yoktur,onlar da borç alırlar ve bunu dev-lete göre daha pahalıya alırlar.Böylece kamu eliyle yatırım ya-pılmasından çok daha pahalıyakamu yatırımı yapılmış olur”.Öncü ayrıca İngiltere’de kamusağlık hizmetlerinin bu yöntemnedeniyle büyük zarara uğradığını

ve yeniden kamulaştırma müca-delesinin yürütüldüğünü söyledi.Şirketler eliyle verilen kamu hiz-metlerine ilişkin bilgi eşitsizli-ğinden kaynaklı ekonomik birterim olan “ahlaki tehlikeye” dik-kat çeken Öncü, “İşleyişin ay-rıntısını gözlemleyemediğiniz,gözlemleseniz bile delillendiripdava edemediğiniz bir yapıdırbu. İşerin kötü gittiğini bilirsiniz,şirketler de bilir, ama bunu hukukzeminine taşıyamazsınız. İşte buda bir sonuçtur” dedi.

Trabzon’da Türkiyeortalamasınıniki katı yatak var

Uludağ Üniversitesi Tıp Fa-kültesi Halk Sağlığı AnabilimDalı’ndan Prof. Dr. Kayıhan Palada dünya örnekleri üzerindenkamu özel ortaklığının sağlık hiz-metlerine etkilerini açıkladı. Birhastanenin halka nasıl sağlıklıolunacağını da öğretmesi gerek-tiğini, sağlık hakkında toplumunbilgilendirilmesi yani eğitilmesiişlevinin de hastanelere ait oldu-ğunu vurgulayan Pala, “Şirket

eliyle ve kar elde etme amacıylaçalışan bir hastanenin bu işlevleriyapması mümkün değildir” dedi.Dünyada kabul gören ölçüye göre600’ün üstünde ve 100’ün altındayatağı bulunan hastanelerin ve-rimsiz olduğunu belirten Pala,Trabzon’a yapılması planlananşehir hastanesinin 1100 yataklıolacağını ve bu ölçüye göre ve-rimsiz olacağını da sözlerine ek-ledi. Pala ayrıca, Sağlık Bakan-lığı’nın kendi verilerine göreTrabzon’daki mevcut yatak kap-asitesinin Türkiye ortalamasınınyaklaşık iki katı olduğunu ve ya-pılacak hastaneyle yatak kapasi-tesinin azaltılacağını yani yenibir yatırımdan söz edilemeyece-ğinin altını çizdi. Sağlık Bakan-lığı’nın bugüne kadar yapılan şe-hir hastanelerine dair ihalelereilişkin rakamları açıklamadığınıanımsatan Pala, “Sağlık Bakanlığıtarafından hazırlanan Ankara-Bilkent Şehir Hastanesi ParanınDeğeri Analizi Yaklaşımı başlıklıbelgeye göre 25 yıl içinde şir-ketlere kira olarak 23,4 MilyarLira ödeneceği görülüyor, ama

Sağlık Bakanlığı belgede öde-necek bedelin 4 Milyar Lira ola-cağını iddia ediyor ama bununkanıtını göstermiyor” dedi. Pala,bilimsel, rasyonel, kamusal biryatırımla tüm ihtiyaçların karşı-lanabileceğini vurguladı.

Şehir hastanesi dolgualana yapılacak

Mimarlar Odası Trabzon ŞubeBaşkanı Gürol Ustaömeroğlu, şe-hirlerin imar anayasaları olarakkabul edilen büyük ölçekli plan-larda sağlık hizmet alanlarınıngösterilmemesinin, günübirlikplan değişiklikleri yapılmasınaneden olduğunu söyledi. Trab-zon’daki hastanelerin büyük ço-ğunluğuna fiziksel olarak ulaşımsorunu yaşandığını, acil servisalanlarının iyi tasarlanmamasınedeniyle büyük karmaşa oluş-tuğunu, bazı şiddet olaylarınınkaynağının da bu plansızlık ol-duğunu söyledi. Ustaömeroğlu,“Sonradan yapılan üstgeçitlerle,otoyol kenarına yapılan hastane-lerin acil servislerinde hayat kur-tarılmaya çalışılırken hastaneyevarmak isteyenler hayatını kay-bedebiliyor. Trabzon’da yapılmakistenen şehir hastanesinin Akya-zı’da stadyumun yanında, dolgualan üzerine yapılacağı söyleniyor.Biz bu dolgu alana itiraz etmiştik,ancak sonuç alamadık” dedi.

Soru cevap bölümüyle tamam-lanan sempozyum, katılımcılarateşekkür belgelerinin verilmesiyletamamlandı.

Av. Özgür Erbaş

Şehir hastanelerinin peş peşe açılışlarıyapılıyor. Ancak bu hastanelerin mali-yetleri, Sağlık Bakanlığı’nın şirketlereödeyeceği kira ve hizmet satın alma be-dellerine dair tek bir bilgi verilmiyor.Kamu özel ortaklığının bir finansmanyöntemi olarak kamu zararına neden ol-duğuna dair uyarıları dikkate alınmıyor.İngiltere 25 yılda devasa borç yaratanbu yöntemi başka ülkelere önermeye de-vam ediyor. Sağlık Bakanlığı’na şehirhastaneleri için bu yöntemi öneren deİngiltere Hazinesi.

Borçları Sonlandıralım Kampanyası

tarafından hazırlanan İngiltere’nin KamuÖzel Ortaklığı Felaketi/Özel Finansman-dan Dünyanın Geri Kalanı İçin Dersler”başlıklı çalışma gerçekleri bir kere dahaortaya koyuyor. Kamu özel ortaklığıyla,kamu hizmetlerinin finanse edilmesi ka-muyu her yönüyle zarar uğratıyor, şir-ketlere bedeli ölçülemeyen faydalar sağ-lıyor. Kamu özel ortaklığını, kamu yatı-rımları için tavsiye edenlerin aynı za-manda finans kuruluşları ve şirketlere

de danışmanlık hizmeti veren şirketlerolduğu belirtiliyor. Dolayısıyla, kamuözel ortaklığının asıl kazananı işte buşirketler.

Kamu özel ortaklığı proje maliyetlerinindiğer yatırım türlerine göre yarattığı de-vasa borç yolsuzluğa, yolsuzluk yoksul-luğa neden olmaktadır. Kamu özel or-taklığı bir finansman yöntemi olarakkamu zararına ve insan hakları ihlallerineneden olmaktadır. İngiltere’nin 25 yılı

geride bırakan kamu özel ortaklığı de-neyimi şunları net olarak kanıtlamıştır:

Devlete, kendisi borçlanıp altyapı ya-tırımı yaptığında katlanacağından dahabüyük maliyet getirmektedir,

Şirketlere, kamunun zararı pahasınaaşırı kârlar getirmektedir,

Offshore hesaplar ve mülkiyet yoluylavergi kaçırmayı mümkün kılmaktadır,

Hizmet standartlarında ve kamu per-sonel sayısında düşüşe yol açmaktadır,

Devletin altyapı tasarlama, inşa etme,finansman ve işletme kapasitesinin altınıoymaktadır,

Demokratik hesap verebilirliği erozyonauğratmaktadır.

‘İngiltere’de Kamu-Özel Ortaklığı Felaketi’ başlıklı çalışma TTB tarafından Türkçeye çevrildi.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Kamu-Özel Ortaklığı yolsuzluk; yolsuzluk yoksulluk yaratır!

Borçları Sonlandıralım çalışmasına http://www.ttb.org.tr/index.php/Haberler/koo-6647.html bağlantısından ulaşılabilir.

Trabzon’a şehir hastanesi değil, iyi planlama gerekli

Page 6: Hayır, daha bitmedi - tipdunyasi.dr.tr · kimler Çalışma Grubu tarafından Hatay Tabip Odası ev sa-hipliğinde ve işbirliğinde Hatay’da yapılan Mecburi Hizmet Zirvesi süreci

Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından2015 yılında yürürlüğe sokulmuş olanSosyal Güvenlik Kurumu VerilerininKullanımına, Paylaşılmasına ve Korun-masına İlişkin Usul ve Esaslar’ın tama-mının yürütmesi durduruldu.

Bu Usul ve Esaslar’la, kişilerin sağlıkhizmetine erişebilmesi için zorunlu olarakvermek zorunda kaldığı bilgiler ile sağlıkhizmetinden yararlanma sürecinde kişidenelde edilen ya da teşhis ve tedavi süreç-lerinde ortaya çıkan bilgilerin Kurumiçinde kimler tarafından görülebileceğininyanı sıra Kurum dışında kimlerle payla-şılacağı da tanımlanmaktaydı.

Türk Tabipleri Birliği tarafından, dü-zenlemenin iptali için Danıştay’da davaaçılmıştı. Bu davada; herkesi ilgilendirenkurallar içermesi sebebiyle Resmi Gazeteyayınlanması gerektiği, kişisel sağlıkverilerinin paylaşılmasına ilişkin olarakyasalarla izin verilen çerçeveyi de aşankurallar getirdiği, üstelik kimi payla-şımlarda herhangi bir anonimleştirmede öngörmediği gibi sebeplerle Usul veEsasların hukuka aykırılığı belirtilmişti.

Danıştay 10. Daire tarafından14.03.2017 tarihinde verilen kararla,Usul ve Esaslar’ın yürürlüğe girebilmesiiçin Resmi Gazete’de yayımlanması ge-rektiği belirtilerek yürütmesi durduruldu.Usule ilişkin sakatlık bulunduğundan,düzenlemenin esasına/içeriğine ilişkin

ayrıca bir değerlendirme yapılmadı.Karara SGK tarafından itiraz edilmesi

halinde, değerlendirme İdari Dava Dai-releri Kurulu tarafından yapılacaktır. An-cak itiraz edilmesi Karar’ın uygulanma-sını durdurmamaktadır.

Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun35. maddesine göre SGK, anonimleşti-rilmemiş sağlık verilerini, kamu kurumve kuruluşları da dahil olmak üzere, hiçkimse ile paylaşamaz. Sosyal GüvenlikKurumu Verilerinin Kullanımına, Pay-laşılmasına ve Korunmasına İlişkin Usulve Esaslar ile veri paylaşımında hukukaaykırı olarak tanımlanan esnekliğin derhaldurdurulması gereklidir.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Danıştay 10. Dairesi, Türk Tabipleri Birliği’nin açtığı davada, SGK’nin anonimleştirilmemiş sağlık verilerini, kamu kurum ve kuruluşları dadahil olmak üzere, hiç kimse ile paylaşamayacağına hükmetti. TTB, SGK verilerinin paylaşımında hukuka aykırı olarak tanımlananesnekliğin derhal durdurulması gerektiğini açıkladı.

SGK kişisel sağlık verilerini paylaşamaz

6Nisan - Mayıs 2017

Hacettepe Üniversitesi Kadın SorunlarıAraştırma Merkezi HÜKSAM, BirleşmişMilletler Nüfus Fonu (UNFPA), UluslararasıOrtadoğu Barış Araştırmaları Merkezi(IMPR) ve Toplum Gönüllüleri Vakfı(TOG) tarafından düzenlenen “Çocuk YaştaEvliliğe Karşı Farkındalık Paneli” 27 Nisan2017 tarihinde Altındağ Belediyesi Ulu-canlar Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi.

HÜKSAM Müdürü Prof. Dr. Şevkat Ba-har Özvarış’ın “Çocuk Evlilikleri ve SağlıkSonuçları”, Av. Elif Uysal Erkol’un “ÇocukYaşta Evliliklere Yasalar Ne Diyor?”, Yrd.Doç. Dr. Hidayet Şevkatli Tuksal’ın “İslamHukukuna Göre Erken Evlilik” başlıklısunumları yaptığı panelde, çocuk yaştaevliliğin kapsamlı insan hakkı ihlali olduğuvurgulandı.

Dünyada, çocuk yaşta evlilik ve çocukistismarı konusunun sorun olmaya ve canyakmaya devam ettiğine vurgu yapılanpanelde, çocuğun bu insan hakları ihlalinemülteci ailelerde de sıklıkla rastlandığınadikkat çekildi. Panelde, iki mülteci kadında deneyimlerini paylaştı.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Çocuk yaştaevliliğe karşıfarkındalık paneli yapıldı

Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuru-luşları Atama ve Yer DeğiştirmeYönetmeliği’nin "Aile birliği ma-zeretine bağlı yer değişikliği" baş-lıklı 20. maddesinin 6. fıkrasındayer alan "Stratejik personelin yerdeğiştirme taleplerinde bu maddenin(.......) beşinci fıkrası uygulanmaz"düzenlemesinin yürütmesi, GenelSağlık ve Sosyal Hizmet KoluKamu Çalışanları Sendikası tara-fından açılan davada, Danıştay İkin-ci Dairesi tarafından E:2016/14817sayılı kararla durduruldu.

Sağlık Bakanlığı’nda çalışan dok-torların tamamı stratejik personelsayılıyor ve diğer kısıtlamalarınyanı sıra aile birliğini sağlayabilmekbakımından da bir takım kısıtla-malara tabi tutuluyorlar. Bu kısıt-lamalardan biri de eşi kamu görevlisiolmayan hekimlerin eş durumu ma-zeretinden hiçbir zaman ve hiçbirşekilde yararlanamamaları şeklindekarşımıza çıkıyor.

“Telafisi imkânsız zararlardoğacağı kuşkusuz”

Danıştay İkinci Dairesi tarafından,söz konusu kararının gerekçesinde

Anayasa’nın ailenin korunmasınailişkin hükmüne, 657 sayılı Yasa’nınyer değiştirme suretiyle atanmayailişkin kurallarına ve devlet me-murlarıyla ilgili genel yönetmelik-teki değişikliğe atıf yapılarak, davakonusu düzenlemenin genel yönet-meliğe, dolayısıyla hukuka aykırıolduğu tespiti yapıldı. Gerekçede,“Aksi halde stratejik personel açı-sından aile birliğinin sağlanama-yacak olması nedeniyle telafisi im-kânsız zararlar doğacağı kuşkusuz-dur” denildi.

Karar herkes için geçerli vebağlayıcı

Karar, genel düzenleyici işleminyürütmesinin durdurulmasına ilişkinolduğundan, sadece davacı için de-ğil, herkes için geçerli ve bağlayıcıolma özelliği taşıyor. Kararın SağlıkBakanlığı’na tebliğ edildikten sonra,

en geç 30 gün içinde uygulanmasıgerekiyor. Eşi kamu kurum ve ku-ruluşlarında görevli olmayan he-kimlerin, Yönetmeliğin 20/5 hük-münde belirtilen şartları taşımalarıhalinde, eş durumu mazeretindenyararlanmak için bağlı olduklarıkuruma başvuru yapmaları yeterli.Ayrıca, bu karara itiraz edilmesiuygulama zorunluluğunu ortadankaldırmıyor.

TTB’nin itirazı henüzsonuçlanmadı

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ta-rafından, içinde Yönetmeliğin buhükmünün bulunduğu bir kısım ku-ralların yürütmesinin durdurulmasıve iptali için açılan davada verilenkararı ise henüz açıklanmadı. Kararaçıklandığında TTB tarafından ay-rıca paylaşılacak.

Danıştay aile birliği kararı verdi

Tıp Dünyası ANKARA

Danıştay İkinci Dairesi, Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer DeğiştirmeYönetmeliği’nin, eş durumu mazeretinden yararlanmayı bütünüyle engelleyen 20.maddesinin 6. fıkrasının yürütmesini durdurdu.

Page 7: Hayır, daha bitmedi - tipdunyasi.dr.tr · kimler Çalışma Grubu tarafından Hatay Tabip Odası ev sa-hipliğinde ve işbirliğinde Hatay’da yapılan Mecburi Hizmet Zirvesi süreci

7Nisan - Mayıs 2017

Sessiz kalmayacağız, alışmayacağız!Meslektaşları, silahlı saldırı sonucu katledilişinin birinci haftasında Dr. Hüseyin Ağır’ı andı. Türk Tabipleri Birliği’nin çağrısıyla tabipodalarınca düzenlenen etkinlikler ile Dr. Hüseyin Ağır’ın öldürülmesi ve sağlık alanındaki şiddet protesto edildi.

Aksaray’ın Eskil İlçesi Bozcamah-mut Köyü Aile Sağlığı Merkezi’ndeçalışan Dr. Hüseyin Ağır’ın, 29 Mart2017 tarihinde görevi başında uğra-dığı silahlı saldırı sonucu hayatınıkaybetmesi, ülke genelinde Türk Ta-bipleri Birliği’nin çağrısıyla tabipodalarınca düzenlenen anma etkin-likleri ve basın açıklamalarıyla pro-testo edildi.

Dr. Hüseyin Ağır’ın aramızdan ay-rılışının birinci haftası dolayısıyladüzenlenen anma etkinlikleri, 5 Nisan2017 Çarşamba günü, sabah saatle-rinden itibaren başladı. Hekimler vesağlık çalışanları, görev yaptıklarıkurumlarda Dr. Ağır’ın fotoğrafınınyer aldığı kokartları gün boyuncayakalarında taşıdılar, Dr. Ağır’ın öl-dürüldüğü saat olan 10.30’da, bu-lundukları sağlık kurumlarının önünde5 dakika süreyle anma etkinliği ger-çekleştirdiler.

Anma ve protesto etkinlikleri kap-samında ayrıca tabip odalarının or-ganizasyonlarıyla öğle saatlerindebasın açıklamaları gerçekleştirildi.“Sessiz kalmayacağız, alışmayacağız”denilen basın açıklamalarında yet-kililere “Sizleri harekete geçirmekiçin daha kaç ölüm gerekiyor” diyesoruldu.

Tıp Dünyası ANKARA

Her gün en az 31 sağlıkçalışanı şiddet görüyor

Tabip odalarınca yapılan ortak açık-lamada, resmi verilere göre Türki-ye’de her gün 31 sağlık çalışanınınşiddete maruz kaldığı belirtilirken,sağlık çalışanına şiddetin olağan birhale getirildiği ve sağlık çalışanla-rından da ölümlere alışmalarının bek-lendiği vurgulandı. Açıklamada,“Ama biz, ne sağlık çalışanlarınınşiddet görmesine, ne de ölümlerine

alışacağız” denildi. Şiddet Yasa Tasarısı’nın bir an önce

yasalaşmasını isteyen hekimler, TürkTabipleri Birliği ve tabip odalarınınöncelikli gündemi olan sağlık çalı-şanlarına şiddetin son bulması içinher türlü mücadelenin kararlılıklasürdürüleceği kez daha hatırlatırken,tüm kamuoyunu sağlık çalışanlarınaşiddet konusunda duyarlı olmaya vesağlık çalışanlarıyla dayanışma gös-termeye çağırdılar.

Page 8: Hayır, daha bitmedi - tipdunyasi.dr.tr · kimler Çalışma Grubu tarafından Hatay Tabip Odası ev sa-hipliğinde ve işbirliğinde Hatay’da yapılan Mecburi Hizmet Zirvesi süreci

Geçtiğimiz günlerde, Çevreve Şehircilik Bakanlığı tarafın-dan Bakırköy Ruh ve Sinir Has-talıkları Hastanesinin de içindebulunduğu yaklaşık 1 milyonmetrekarelik alan için plan de-ğişikliği yapıldığı öğrenildi. Yeniplana göre, 1927 yılından berihizmet veren 90 yıllık hastaneninyenilenip ek binaların yapılacağıbelirtiliyor. 21 Nisan 2017’deÇevre ve Şehircilik Bakanlığıtarafından askıya çıkarılan plandeğişikliği, itirazlar için 20 Ma-yıs 2017’ye kadar askıda kala-cak.

Bakırköy Ruh ve Sinir Has-talıkları Hastanesi’nin yer aldığıkampüste ağaçlık arazinin yanısıra, Bakırköy Dr. Sadi KonukEğitim ve Araştırma Hastanesi,Lepra Deri ve Zührevi Hasta-lıkları Hastanesi, İstanbul Üni-versitesi Sağlık Bilimleri Ens-titüsü ve Bakırköy Kadın KapalıCeza İnfaz Kurumu da bulunu-yor.

Bakırköy Ruh ve Sinir Has-talıkları Hastanesi yerleşkesiüzerinde “yenilenme” adı altındaçeşitli projelerin tasarlandığı du-yumları ilk kez 2015 yılı Ağustosayında alınmıştı. Türk TabipleriBirliği, çeşitli meslek ve siviltoplum örgütleriyle birlikte otarihte de “Bakırköy Ruh ve Si-nir Hastalıkları Hastanesi ara-zisinde ranta ve talana izin ver-meyeceğiz” açıklamaları yap-mıştı.

Konuyu, ilk gündeme geldiği2015 yılından bu yana yakındantakip eden TTB Merkez KonseyiBaşkanı Prof. Dr. Raşit Tükel,Tıp Dünyası’na değerlendirdi.Tükel, plan raporunda , “Bakır-köy Ruh ve Sinir HastalıklarıHastanesi’nin ‘zaman içindeyeni teknolojik gelişmelere debağlı olarak ihtiyaca cevap ve-remez hale geldiği’, hizmet bi-nalarının yetersiz gelmeye baş-ladığı, buna bağlı ek mekan ge-reksiniminin doğduğu” gerek-çesine yer verildiğini ve rapordaayrıca “Mevcut binaların eski-

mesi sebebiyle de bu yapılarıniyileştirilmesi zorunluluk olarakortaya çıkmıştır” ifadelerininkullanıldığını aktardı.

Tükel’in değerlendirmelerişöyle:

2015 yılı içinde Bakırköy Ruhve Sinir Hastalıkları Hastanesiyerleşkesi üzerinde “yenilenme”adı altında çeşitli projelerin ta-sarlandığı yönündeki duyumlarve aynı tarihlerde hastane çalı-şanlarının ağaçların numaralan-dığını görmeleri üzerine, geliş-meleri takip etmeye başladık. 3Eylül 2015 tarihinde sağlık emekve meslek örgütleriyle birlikteKamu Hastaneler Birliği Bakır-köy Bölgesi Genel Sekreterliğibinası önünde yaptığımız basınaçıklamasıyla görüşlerimizi vegelişmelerden duyduğumuz kay-gıyı kamuoyuyla paylaştık. Geç-tiğimiz günlerde medyaya yan-sıyan bilgilerle konu yenidengündeme gelmiş oldu.

İhale daha 2012’deRönesans Holding’everildi!

2012 yılında “Sağlık Tesisle-rinin Kiralama Karşılığı Yaptı-rılması ile Tesislerdeki TıbbiHizmet Alanları Dışındaki Hiz-met ve Alanların İşletilmesi Kar-

şılığında Yenilenmesine DairYönetmelik” esas alınarak akılhastanelerinin bulunduğu illerde,psikiyatri, yüksek güvenlikli adlipsikiyatri ve fiziksel tıp ve re-habilitasyon yatakları ile ilgilibir ihale açıldığı, ihaleyi deRönesans Medikal YatırımlarıA.Ş. - Rönesans Holding A.Ş.İş Ortaklığı adlı şirketin almışolduğu anlaşıldı. O tarihte, ağaç-lara ve doğaya zarar vereceğiniöngördüğümüz ‘yenilenmenin’Kamu Özel Ortaklığı yöntemiile yapılacağı; 400 yataklı genelpsikiyatri hastanesi ve 200 ya-taklı yüksek güvenlikli adli psi-kiyatri hastanesi projesinin hazırolduğu öğrenildi.

Kamu-Özel Ortaklığımodeli devrede

Kamu özel ortaklığı modelin-de, hastane yerleşkesi özel şirkettarafından yenilenerek 25 yıl-lığına devlete kiraya verilecek,devlet de hem şirkete kira öde-yecek hem de ‘çekirdek sağlıkhizmeti’ dışındaki hizmetlerdenve alanları işletilmesinden kârelde edecektir. Bu modelle tıbbîdestek hizmetleri ile bilgi işlem,hasta danışmanlığı, sterilizasyon,çamaşırhane, temizlik, güvenlik,yemekhane, arşivleme ve benzeri

hizmetleri, ihaleyi alan şirketedevredilmektedir.

İhaleyi alacak şirket; projeninfinansmanı, uygulama projesini,tasarımını, inşaatını, medikal ci-hazlar ve diğer ekipmanın te-darikini ve tesis için gereklimefruşatı sağlayacaktır. Şirket;ayrıca tesislerin bakım ve ona-rımı, görüntüleme, laboratuarve diğer tıbbi destek hizmetleriile bilgi işlem, sterilizasyon, ça-maşır, temizlik, güvenlik ve ye-mek dahil olmak üzere destekhizmetlerinin sunumunu, sağlıkhizmetleriyle uyumlu ve Ba-kanlık onayını alacak ticari alan-ların yapım ve işletilmesini deüstlenecektir. Kamu özel ortak-lığı modeli ile gerçekleştirilecekolan Proje’nin yapım dönemi 2yıl, işletme dönemi 25 yıl olmaküzere toplam sözleşme süresi27 yıldır.

Bu girişim, hastaneyihem fiziksel, hem işlevselolarak parçalayacaktır

Bakırköy Ruh ve Sinir Has-talıkları Hastanesi üzerinde ku-rulu olduğu alan ve halen kul-lanılan pek çok bina, hem Bi-zans, Hem Osmanlı hem deCumhuriyet tarihinin önemli birparçasıdır. Yapılaşma sahasında

Reşadiye Kışlaları, Bizans Hi-pojesi ve anıt ağaçlar vardır vebu durum Anıtlar Yüksek Ku-rulu’nca belgelenmiştir. ReşadiyeKışlalarının yarım kalmış bina-ları ve çevresindeki 1000 dönümarazi, Mazhar Osman'ın yıllarsüren mücadelesi sonunda, 1924yılında, altında Atatürk’ün im-zası olan bir kararla, akıl hastalarıiçin bir hastane yeri olarak tahsisedilmiş, hastaların ve çalışan-ların çabasıyla ve emeğiyle Ba-kırköy Ruh ve Sinir HastalıklarıHastanesi adı ile sağlık ve bilimtarihimizde önemli bir görevüstlenmiştir. Bu girişimler has-taneyi hem fiziksel hem işlevselolarak parçalayacaktır.

Yenilenmeye değil,yağmaya karşıyız!

Karşısında olduğumuz, has-tane fiziksel koşullarının ve hiz-met kalitesinin iyileştirilmesideğildir. İsteğimiz bir değişimgerçekleşecekse, bunun hem mi-mari hem de fonksiyonel birprojesinin olması, hastanemizindevlet eliyle ve genel bütçeyeuygun planlama ve programlakamu bütçesini zarara sokmadan,şeffaf bir şekilde tartışılarak,yerel yönetimlerin, meslek oda-larının, sağlık çalışanı sendika-larının, insan hakları dernekle-rinin, sivil toplum kuruluşlarınınve kent savunması platformla-rının önerileri, denetimi ve ortakhareketi doğrultusunda psikiyatrive nörolojik bilimlerin ortak ça-lışma yapısı bozulmadan, doğayazarar verilmeksizin yapılması-dır.

Şimdiki aşamanın, askı süre-cinden sonra Bakırköy Ruh veSinir Hastalıkları Hastanesi’niniçinde bulunduğu alanın imaraaçılarak kamu özel ortaklığı mo-delinin hayata geçirilmesi olduğuanlaşılıyor. Şirketlere büyük birkazanç sağlarken kamu sağlıkhizmetlerini büyük zarara uğ-ratacak, aynı zamanda da tarihe,ağaçlara ve doğaya zarar vere-cek, bu alanların her birindegeri dönüşü mümkün olmayanzararlara yol açacak olan bu gi-rişime karşıyız.

Tıp Dünyası ANKARA

Yenilenmeye değil, yağmaya karşıyız!Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin de içinde bulunduğu yaklaşık 1 milyon metrekarelik alan için plan değişikliği yapıldı. TTBMerkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, şirketlere rant sağlayacak, kamu hizmetini zarara uğratacak aynı zamanda tarihe ve doğayazarar verecek bu girişime karşı olduklarını söyledi.

Nisan - Mayıs 20178

Prof. Dr. Mazhar Osman Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim veAraştırma Hastanesi yerleşkesi üzerinde kamu-özel ortaklığı ile yapılacağıbelirtilen 'yenilenme' projesinin ihale detaylarının açıklanmaması sağlık

çalışanları tarafından hastane önünde protesto edilmişti.

Page 9: Hayır, daha bitmedi - tipdunyasi.dr.tr · kimler Çalışma Grubu tarafından Hatay Tabip Odası ev sa-hipliğinde ve işbirliğinde Hatay’da yapılan Mecburi Hizmet Zirvesi süreci

Nisan - Mayıs 20179

1 Mayıs İşçi Bayramı kutlandı. TTB, DİSK, KESK ve TMMOB’un çağrısıyla Türkiye’nin dört bir yanında alanlarda biraraya gelen binlerceemekçi, demokratikleşme ve hak taleplerini haykırdı. Etkinliklerde, “OHAL’e, KHK’lere, tek adam rejimine, kıdem tazminatının gaspına vetaşeron köleliğe HAYIR” vurgusu öne çıktı.

1 Mayıs İşçi Bayramı kutlandı.TTB, DİSK, KESK veTMMOB’un çağrısıyla Türkiye’nindört bir yanında alanlarda birarayagelen binlerce emekçi, demokra-tikleşme ve hak taleplerini haykırdı.

2017 1 Mayıs’ı DİSK, KESK,TMMOB ve TTB tarafından “HA-

YIR’ını al da gel!” çağrısıyla dü-zenlendi. Hile-hurda ile dayatılantek adam rejimine karşı demokrasiiçin, giderek derinleştirilen ve ül-keyi Ortadoğu’daki çatışmalarınateşine sürükleyen savaş politika-larına karşı barış için, giderek per-vasızlaşan emek düşmanlığına karşıemeğin hakları için, “MİLYON-LARIN HAYIR’LI BULUŞMA-LARI” olarak örgütlendi.

İstanbul’da Bakırköy ve Anka-ra’da Kolej Meydanı olmak üzere,tüm Türkiye’de alanlarda birarayagelen emekçiler, “Kıdem tazmi-natının gaspına HAYIR”, “Ola-ğanüstü Hal’e, Kanun HükmündeKararnamelere ve tek adam reji-mine HAYIR” , “Taşeron köleliğineve kamu emekçilerinin iş güven-cesinin kaldırılmasına HAYIR” ta-leplerini dillendirdiler.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

1 Mayıs 2017 Komitesi, her yıl olduğu gibi bu yılda 1 Mayıs etkinlikleri kapsamında katledilen işçive emekçileri anmak amacıyla Taksim KazancıYokuşu, Şişhane ve Kadıköy’de anma etkinliklerigerçekleştirdi.

Basın toplantısına DİSKGenel Başkanı KaniBeko, KESK Eş GenelBaşkanı Lami Özgen,TMMOB YönetimKurulu Başkanı EminKoramaz, TTB MerkezKonseyi Başkanı Prof.Dr. Raşit Tükel, 26Nisan 2017 tarihindeDİSK GenelMerkezi’nde düzenlenenbasın toplantısıyla 1Mayıs gündemi veprogramını açıkladılar.

Page 10: Hayır, daha bitmedi - tipdunyasi.dr.tr · kimler Çalışma Grubu tarafından Hatay Tabip Odası ev sa-hipliğinde ve işbirliğinde Hatay’da yapılan Mecburi Hizmet Zirvesi süreci

10Nisan - Mayıs 2017

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Cizre Temsilcisive Şırnak Tabip Odası eski başkanı Dr. Serdar Küni’nin,doğrudan mesleki uygulamalarına dayandırılan soyutiddialar ile suçlandığı davanın ikinci duruşması 24Nisan 2017 Pazartesi günü Şırnak 2. Ağır Ceza Mah-kemesi’nde gerçekleştirildi. Mahkeme, 4 yıl 2 ay hapiscezası alan Küni’nin tahliyesine karar verdi. Küni’ninavukatları kararı istinaf mahkemesine taşıyacak.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde 19 Ekim 2016’da gözaltınaalınarak tutuklanan Küni, duruşmaya tutuklu bulunduğuŞanlıurfa F Tipi Cezaevi’nden SEGBİS yolu ile katıl-dı.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) İkinci Başkanı Prof.Dr. Sinan Adıyaman, TTB Merkez Konseyi üyesi Dr.Ayfer Horasan ve TİHV Genel Sekreteri Dr. MetinBakkalcı’nın yanı sıra Diyarbakır ve Mardin Tabipodaları, SES Şırnak ve Diyarbakır Şubelerinden tem-silciler, Şırnak, Diyarbakır ve Ankara Barosu’ndanavukatlar da duruşmaya destek verdi.

Duruşmayı uluslararası hekim ve insan hakları ör-gütlerinden de çok sayıda temsilci izledi. İnsan Haklarıİçin Hekimler Örgütü (PHR) adına Christine Mehta,REDRESS Direktörü Carla Ferstman, Stockholm İş-kence Gören Mülteciler İçin Kızılhaç Merkezi adınaPer Stadig, Norveç Helsinki Komitesi Başkan YardımcısıGunnar M. Ekelove-Slydal, Almanya Tabipleri Birliğive Nükleer Savaşın Önlenmesi için Uluslararası He-kimler Örgütü Almanya adına Ernst Ludwig Iskenius,Nükleer Savaşın Önlenmesi için Uluslararası HekimlerÖrgütü Avrupa adına Barbara Neppert ve UluslararasıSavaş Karşıtları (WRI) ve La Transicionera adına An-dreas Speck bu isimler arasında yer aldı.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

DünyaTabiplerBirliği’ndenKüni’yedestek

Dünya Tabipler Birliği Konseyi,duruşma öncesinde Dr. SerdarKüni’ye destek çağrısı yaptı. Kü-ni'nin, 6 aydır süren tutuklulukkararından ciddi kaygı duyduğunuaçıklayan DTB Konseyi, tüm ulu-sal tabip odalarını ve uluslararasısağlık camiasını Dr. Serdar Kü-ni'nin 24 Nisan'da Şırnak 2. AğırCeza Mahkemesi'nde gerçekleş-tirilecek duruşmasına katılmayave Küni'ye destek olmaya çağırdı.Karar, DTB'nin Nisan 2017'deZambiya'nın Livingstone kentindegerçekleştirilen 206. Konsey otu-rumunda alındı.

Kararda, DTB'nin doktorlarıngüvenliğini ve sağlık hizmetlerininsunumunu ağır biçimde tehditeden uygulamaları kınadığı be-lirtilerek, "Sağlık alanındaki pro-fesyonellerin korunması temelönemdedir; sağlıkçılar ancak bu

durumda kimlik, bağlantı ya dasiyasal görüş gibi hususları gö-zetmeksizin ihtiyacı olan herkesehizmet verme görevlerini yerinegetirebilirler" denildi.

DTB'nin kararında, konuyla il-gili ve Türkiye'nin de taraf olduğuuluslararası sözleşme ve kararlarhatırlatılırken, bir hastaya yardımettiği için bir doktorun cezalan-dırılmasının uluslararası insanihukuk ve insan hakları standart-larının ve tıbbi etiğin açık ihlaliolarak değerlendirildiği kayde-dildi.

DTB, tüm ülkelerdeki tabipodalarına ve uluslararası sağlıkcamiasına şu çalışmaları yapmaçağrısında bulundu:

- Sağlık, örgütlenme, düşünce-leri serbestçe ifade ve adil yargı-lanma hak ve özgürlükleri dâhilolmak üzere Türkiye’nin insanive insan haklarına ilişkin yüküm-lülüklerine tam saygı gösterme-si.

- Keyfi gözaltı ve tutuklamamağdurlarına gerekli tazminat vehaklarının iadesi.

19 Ekim 2016’da gözaltına alınarak tutuklanan Dr. Serdar Küni, yargılandığı davanın 24 Nisan’da gerçekleştirilen ikinci duruşmasında, 4 yıl2 ay hapis cezası verilerek tahliye edildi. Küni’nin avukatları kararı istinaf mahkemesine taşıyacak.

Dr. Serdar Küni tahliye edildi

Aydın 3. Asliye Ceza Mahkeme-si’nde görülen ve Dr. Bilgin Çiftçi’ninyargılandığı Gollum’un davasındaberaat kararı çıktı. Mahkeme, Cum-hurbaşkanı Erdoğan ile Gollum’un“Yeme, şaşma, hayret” hallerinin ol-duğu fotoğrafın kanunda suç olaraktanımlanmadığını belirterek beraatkararı verdi.

Aydın’da Aile Hekimi Doktor Bil-gin Çiftçi’nin “kamu görevlisine ha-karet” suçlamasıyla yargılanmasınahatta memuriyetten atılmasına nedenolan fotoğrafta dönemin BaşbakanıTayyip Erdoğan ile Smeagol/Gol-

lum’un “Yeme, şaşma, hayret” halleriyan yana yer alıyor. Aylarca Smea-gol/Gollum’un “iyi mi kötü mü” ol-duğunun tartışıldığı, bununla ilgilibilirkişi raporu istendiği davaylailgili Yüzüklerin Efendisi Filmi’ninyönetmeni Peter Jackson bile açık-lama yapmak zorunda kalmış ve“Eğer bu resimler bir Türk davasınatemel oluşturuyorsa, kesin olaraksöyleyebiliriz: Hiçbiri Gollum olarakbilinen karakteri temsil etmiyor. Hep-si Smeagol olarak isimlendirilen ka-raktere ait. Smeagol neşeli ve tatlıbir karakter. Yalan söylemez, aldat-

maz ve başkalarını manipüle etmeyegirişmez. Kötü ve işbirlikçi birideğil” demişti. Ayrıca bilirkişi de,“Gollum kötülüğün timsali değil,mazlum” tespitinde bulunmuştu.

Sıra memuriyete dönüş içinaçılan davada

Kararı değerlendiren doktor BilginÇiftçi, “Başından beri söylediğimizşey buydu. Bu davanın zaten hiçaçılmaması gerekiyordu. Ama açıl-dıktan sonra sonucun beraat olmasıgerektiğini söylemiştik” dedi. Bu

tür kararlara ihtiyaç olduğuna vurguyapan Çiftçi, “Hem adalete karşıoluşan güvensizliğin azalması hemTürk yargısının prestiji için böylekararların olması gerekiyor” dedi.Hakkındaki “Memuriyetten men”kararının iptali için idare mahkeme-sinde devam eden davanın da bumahkemeden çıkacak kararı bekle-diğini hatırlatan Çiftçi, şimdi idaremahkemesinin ne karar vereceğinibekleyeceklerini söyledi.

(Kaynak: www.gazeteduvar.com /18 Nisan 2017)

‘Gollum Davası’nda beraat

Page 11: Hayır, daha bitmedi - tipdunyasi.dr.tr · kimler Çalışma Grubu tarafından Hatay Tabip Odası ev sa-hipliğinde ve işbirliğinde Hatay’da yapılan Mecburi Hizmet Zirvesi süreci

10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Garıönünde meydana gelen katliamla ilgili36 kişinin yargılandığı davanın üçüncüseri duruşması 2-3-4 Mayıs 2017 tarihle-rinde Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndegerçekleştirildi. Duruşmanın son celsesindeara kararını açıklayan mahkeme heyeti,tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinindevamına karar vererek duruşmayı 10-11 Temmuz'a erteledi. Mahkeme, AnkaraEmniyet Müdürü ve diğer görevlilerinbilgilerine başvurulması talebini ve sa-nıkların katliama kadar kayıt altına alınaniletişim bilgilerinin getirtilmesi talebinireddetti.

Müştekilerin beyanlarının alınması son-rası müdahil vekillerinin talebi üzerine10 Ekim’de düzenlenmek istenen mitingintertip komitesinden üç kişi tanık sıfatı iledinlendi. Dinlenen tanıklar miting öncesiAnkara İl Emniyet Müdürlüğü’nde so-rumlu amirlerle yapılan güvenlik toplan-tılarını aktarıp; canlı bomba saldırısı ola-bileceği yönündeki istihbari bilgilere rağ-men miting öncesi gerekli tedbirlerin em-niyet tarafından alınmadığını, kendilerinesaldırı riski konusunda hiçbir bilgi akta-rılmadığını ayrıntıları ile belirttiler.

Bu tanık beyanlarından sonra müdahilvekilleri 10 Ekim Katliamı’nın arkasındakimaddi gerçeğin tam olarak açığa çıkartı-labilmesi için Ankara Emniyet Müdürü'nünve sorumlu emniyet amirlerinin bilgilerinebaşvurulmasını istediler. Ayrıca EmniyetGenel Müdürlüğü tarafından, saldırınınkilit önemdeki faillerinin miting önce-sinden mitinge kadar bütün iletişimlerininkayıt altına alındığı bildirilmesine rağmen;bu güne kadar soruşturma ve koğuşturmadosyasına getirtilmediğini; bu kayıtlar ilekayıtlardan elde edilen bilgilerin ve bubilgilere dayalı olarak neler yapıldığınınolayın ve bütün faillerinin ortaya çıkarıl-ması için için çok önemli olduğunu be-lirterek getirtilmesini istediler.

Mahkeme, kamu görevlilerinin sorum-luluğu konusunda geçen celse savcılığasuç duyurusu müzekkeresi yazıldığını vebu konuların orada araştırılacağını belir-terek talepleri reddetti.

Mitinge yönelik istihbari bilgiler ışığındagerekli önlemlerin alınması halinde, kat-liamın gerçekleştirilemeyeceğine yönelikçok sayıda bilgi, kanıt ortaya çıkmasına

rağmen bu güne kadar hiçbir kamu gö-revlisi kusurlu bulunarak hakkında davaaçılmadı.

Dikkat çekici ifadeSoruşturma aşamasında tutuksuz yar-

gılanan ve ilk kez katıldığı ikinci duruş-mada tutuklanan Esin Altıntuğ’un ifadesidikkat çekti. Altıntuğ, 15 Kasım 2015günü aynı evde bulunduğu sırada ger-çekleşen polis operasyonunda kendinipatlatarak öldüğü ileri sürülen 10 EkimKatliamı’nın planlayıcısı olan eşi Halilİbrahim Durgun’un kendini patlatmış ol-duğuna inanmadığını söyledi. Esin Al-tıntuğ, Halil İbrahim Durgun’u teşhis et-mesi için morga götürüldüğünde, görmesiiçin başını omuzlarına kadar açtıklarını,yara izi görmediğini, cesedin parçalan-mamış olduğunu, eşinin cebinden çıktığısöylenerek kendisine verilen paraların

dahi şaşırtıcı bir şekilde sağlam olduğunu,kan izi vb. izlerin sözkonusu olmadığınısöyledi. Altıntuğ, eşinin ölümünün şüpheliolduğunu belirtti.

Gaziantep EmniyetMüdürlüğü’ne sorular

Mahkeme, Gaziantep Cumhuriyet Sav-cılığı’ndan IŞİD sanıklarının ölümü ilesonuçlanan operasyonlara ilişkin olay tu-tanakları, ölü muayene ve otopsi raporlarınıgöndermesini istemişti. Gaziantep Savcılığıise kendilerinde bu belgelerin bulunmadığı

yönünde bir yanıt vermişti. Mahkeme,müdahil vekillerinin talebi üzerine Gazi-antep Cumhuriyet Savcılığı'ndan bu bel-geleri yeniden istedi.

Yine, IŞİD’e depo ve hücre evi kirala-makla suçlanan sanıklardan Suphi Alpfi-dan’ın görüştüğü ve telefonla irtibat kur-duğunu söylediği polisler ile telefon bil-gilerine ilişkin soruları da Gaziantep Em-niyet Müdürlüğü yanıtsız bırakmıştı. Mah-keme Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’nebu soruların yeniden sorulmasına kararverdi.

10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Garı önünde meydana gelenkatliamla ilgili 36 kişinin yargılandığı davanın üçüncü seriduruşması 2-3-4 Mayıs 2017 tarihlerinde Ankara 4. Ağır CezaMahkemesi’nde gerçekleştirildi.

Tıp DünyasıANKARA

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi,10 Ekim katliamı davasının 6-10 Şubat2017 tarihleri arasında gerçekleştirilenduruşmasında verilen ara karar doğ-rultusunda, katliamda kamu görevli-lerinin sorumluluğunun olup olmadığıkonusunun araştırılması için hazırladığımüzekkereyi 21 Nisan 2017 tarihindeAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı’nagönderdi.

Müzekkerede, miting öncesinde ön-lem alınmaması, canlı bomba saldırısısonrası alanda bulunan yaralılara gazsıkılması, kötü muamele yapılması,ambulansların meydana sokulmaması,sağlık hizmetlerinin gereği gibi ya-pılmaması konularında kamu görev-lilerinin sorumluluğunun olup olma-dığının araştırılması istendi. Müştekiifadelerinin yer aldığı duruşma tuta-nakları, müşteki vekillerinin 10 Şubat2017 ve 21 Nisan 2017 tarihlerindemahkemeye sunduğu dilekçeler demüzekkereye eklendi.

İhmal değil, sorumluluk!Müşteki vekilleri tarafından 21 Nisan

2017 tarihinde Ankara 4. Ağır CezaMahkemesi’ne sunulan dilekçede, 10Ekim katliamına ilişkin kamu görev-lilerinin ihmalle açıklanamayacak so-rumlulukları bulunduğu belirtilerek,bunlar şu şekilde sıralandı:

- “Mitinge yönelik birden fazla canlıbomba eylemi” istihbaratı dikkate alın-mamış, hatta deyim yerindeyse gizle-nerek mitingle ilgili güvenlik tedbir-lerini alan yetkililere ve dolayısıylatertip komitesine iletilmemiştir.

- Ankara Emniyet Müdürlüğü polise“bütün personelin öncelikle kendilerineyönelik olası ‘canlı bomba’ konusundaduyarlı olmaları” talimatı vermiş, buaçık uyarıya rağmen mitinge katılan-ların can güvenlikleri konusunda önlemalınmamıştır, hatta başka mitinglerlekarşılaştırıldığında daha az güvenlikgörevlisi görevlendirilmiştir.

- Katliamı gerçekleştiren sanıklarteknik takip altında olmalarına rağmenyakalanmamışlardır.

- Miting öncesinde, en kritik 24.00– 09.00 saatleri arasında şehir dışındangelen araçlar ile Ankara’ya gelen ya-bancıların takip ve aranması uygula-masına ara verilmiştir.

- Soruşturma sırasında ifade verenemniyet mensuplarının “Somut istih-barat yoktu” savunmasının yalan ol-duğu yine emniyet belgeleriyle açığaçıkmıştır.

- Emniyet mensuplarının ifadeleri,önlemlerin mitinge katılacak insanlarıkorumak için alınmadığı aksine katı-lımcıları karşı yapılacakların plan-lanmasına yönelik olduğunu ortayakoymuştur.

- Miting boyunca alınması gerekensağlık önlemleri alınmamış, gaz kul-lanımı gibi insanlık dışı uygulamalarsöz konusu olmuştur.

Dilekçede, isimleri sayılan ve sayı-lamayan tüm sorumlular hakkındakamu davası açılması için ilgili arakararın yerine getirilmesi talep edil-di.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 10 Ekim katliamında kamu görevlilerinin sorumluluğununaraştırılması için hazırladığı müzekkereyi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi.

Tıp DünyasıANKARA

Nisan - Mayıs 201711

10 Ekim katliamı davası...

10-11 Temmuz’a ertelendi

Kamu görevlilerinin sorumluluğu araştırılacak

Page 12: Hayır, daha bitmedi - tipdunyasi.dr.tr · kimler Çalışma Grubu tarafından Hatay Tabip Odası ev sa-hipliğinde ve işbirliğinde Hatay’da yapılan Mecburi Hizmet Zirvesi süreci

Nisan - Mayıs 201712

Dünya Tabipler Birliği 206. KonseyToplantısı, 19-22 Nisan 2017 tarihleriarasında Zambiya’nın Livingstone ken-tinde yapıldı. Türk Tabipleri Birliği’ninde katıldığı toplantıda, hekimlik uygu-lamaları ve toplum sağlığı ile ilgili pekçok önemli konuda kararlar alındı.

Konsey toplantısı öncesinde çalışmagruplarına ayrılan program çerçevesinde,DTB Cenevre Bildirgesi / HekimlikAndı’nı güncelleme çalışmaları için top-lantı düzenlendi. Diğer beş ülke tabipbirliği ile birlikte Hekimlik Andı’nı gün-cellemek üzere seçilen Türk TabipleriBirliği; gerek Hipokrat Yemini, gereksede internetten erişilen keyfi düzenlenmişyemin metinlerinden farkının vurgulan-ması için DTB Cenevre Bildirgesi’ne“Hekimlik Andı” biçiminde bir altbaşlıkeklenmesini önerdi ve bu öneri kabulgördü. TTB ayrıca;

• Cinsiyet, politik görüş, milliyet, etnikköken gibi tıbbi olmayan ölçütlere göreayrım yapmama yükümlülüğünden sözeden ifadeye “ödeme gücü” ölçütününde eklenmesi,

• Kişi özerkliğine saygı gösterme yü-kümlülüğünün And’a eklenmesi,

gibi öneriler getirerek çalışma grubunungündemine sundu. DTB Cenevre Bil-dirgesi’de grupça yapılan değişikliklerinMayıs ayı içinde DTB sayfasından ya-yımlanarak tüm dünyadan görüş ve kat-kılara açılmasına karar verildi.

Dr. Serdar Küni’ye destekKonsey toplantısının ilk gününde, Şır-

nak Tabip Odası eski başkanı ve Türkiyeİnsan Hakları Vakfı Cizre temsilcisi Dr.Serdar Küni’nin aylardır süren tutukluluğuüzerine alınan acil kararda; konuyla ilgilive Türkiye'nin de taraf olduğu uluslararasısözleşme ve kararlar hatırlatılırken, birhekimin hastalara yardım ettiği için ce-zalandırılmasının uluslararası insani hu-kuk ve insan hakları standartlarının vetıbbi etiğin açık ihlali olarak değerlen-dirildiği kaydedildi (kararın orjinali veTürkçesine TTB internet sayfasındanerişilebilir).

Toplantıda alınan önemli kararlardanbiri, Türk Tabipleri Birliği’nin de katkı-larıyla güncellenen DTB Malta Bildir-gesi’nin kabul edilerek Genel Kurul ona-yına iletilmesiydi. Açlık grevlerinde he-kim tutumuyla ilgili dünya çapındaki

temel metin olan Bildirge’de yapılan re-vizyon ile, hekimlerin karar verme ye-terliği olan açlık grevcilerini zorla bes-lememe, buna yardım etmeme ve öner-meme yükümlülükleri olduğu, yeterliğiniyitirmiş grevcilerin daha önceden ver-dikleri kararlara saygı gösterilmesi ge-rektiği bir kez daha ve açıkça vurgulanmışoldu.

TTB’nin revizyon çalışmalarına ka-tıldığı bir diğer belge, DTB Sağlık Hiz-metlerine Erişim Bildirgesi idi. Bildirgemetninde bulunan QALY ve DALY gibimaliyet-etkinlik ölçütlerinin kaynak da-ğıtımında kullanılabileceğine ilişkin ifa-deler, TTB’nin ‘maliyet-etkinliğe dayalıpolitikaların gereksinime dayalı erişimiazalttığı’ biçimindeki itirazının da etkisiylemetinden çıkarıldı. Yanı sıra;

• Toplumun, ödeme gücünden bağımsızolarak tüm üyelerine uygun düzeydesağlık hizmeti sağlama yükümlülüğü ol-duğu,

• Ülkelerin, toplumda eşitsizlikleri ar-tırdıkları için, cepten harcamaları ve özelsağlık sigortalarını gereksiz kılacak geriödeme sistemleri geliştirmeleri gerekti-ği,

• Hekimlerin sağlık sisteminin bilgisinesahip olmalarının, kendilerine, bireyselolarak ya da ulusal tabip birlikleri aracılığıile sağlığın toplumsal belirleyenleri vesağlık hizmetlerine erişim konusundatoplumsal açıdan bilinçli bir rol oynamasorumluluğu yüklediği Bildirge’nin iç-eriğine eklendi.

TTB’nin revizyon çalışmalarına katkısunduğu başka bir belge, DTB SilahlıÇatışmalar üzerine Açıklama idi. Çalışmagrubunda Kore Tabip Birliği'nin baş-kanlığında TTB, yanı sıra İngiltere,Rusya, Polonya, Hindistan Tabip Birliklerivardı. Savaş ve silahlı çatışmaların doğ-rudan ve dolaylı çok ciddi sağlık sorunlarıolduğu belirtilen metinde, çatışan taraf-ların sağlık kurumlarını üs olarak kul-lanmamaları, sağlık çalışanlarının, ku-rumlarının ve araçlarının hedef alınma-ması gerektiği vurgulandı.

Ayrıca; TTB’nin önerdiği “Tıp eğitimiiçinde temel tıbbi bilimlerin de merkeziöneme sahip olduğu" vurgusunu içeren‘DTB Tıp Eğitimi Üzerine Açıklama’ile TTB’nin önerdiği “Suyun ticarileşti-rilmesinin önemli olumsuz etkileri ola-bileceği” ifadesini içeren ‘DTB Su ve

Sağlık Üzerine Açıklama” Konsey’cekabul edilen tutum belgeleri oldu. DTBbu belgelerin yanı sıra; Bulaşıcı HastalıkSalgınları, Boks, Esrarın Tıbbi AmaçlıKullanımı, Uçak Yolculuğunda TıbbiYardım, Alkol Kullanımı, Su Çiçeği,Olagandışı Durumlar, HIV, Zorla AnalMuayene, Akran Şiddeti ve Taciz konu-larında tutum belgelerini görüşerek kabuletti.

DTB Genel Kurul’u 2019’daİstanbul’da

Sağlık ve İklim Değişikliği, Tıpta Ka-dın, Tıbbi Ürünlerin Adil Ticareti, PlastikTorbalar, Kişi-Merkezli Tıp Uygulamaları,Çocukların Suistimal Edilmesi, Organve Doku Aktarımı, Sağlık Turizmi veHekimlerin Evlat Edinme İşlemlerindeSuistimalleri Önleme Rolü konulu bel-gelerin ise yeterli derecede olgunlaştı-rılmamış noktalar içerdiği gerekçesiyleilgili çalışma gruplarına ve tüm üye tabipbirliklerine tekrar gönderilmesine kararverildi.

DTB Genel Kurul toplantısı 2019 yı-lında İstanbul’da düzenlenecek.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Dünya Tabipler Birliği 206. Konsey Toplantısı, 19-22 Nisan 2017 tarihleri arasında Zambiya’nınLivingstone kentinde yapıldı. Türk Tabipleri Birliği’nin de katıldığı toplantıda, hekimlik uygulamaları vetoplum sağlığı ile ilgili pek çok önemli konuda kararlar alındı. DTB Genel Kurul toplantısı 2019 yılındaİstanbul’da düzenlenecek.

Dünya Tabipler Birliği 206. Konsey Toplantısı Zambiya’da yapıldı

Page 13: Hayır, daha bitmedi - tipdunyasi.dr.tr · kimler Çalışma Grubu tarafından Hatay Tabip Odası ev sa-hipliğinde ve işbirliğinde Hatay’da yapılan Mecburi Hizmet Zirvesi süreci

Nisan - Mayıs 201713

HATAY Türk Tabipleri Birliği Tıp Öğ-

rencileri Kolu’nca (TTB-TÖK)Çukurova Bölge Okulu, 1-2 Nisan2017 tarihlerinde Hatay Tabip Oda-sı ev sahipliğinde yapıldı.

Güney illeri TÖK üyelerinin yo-ğun katılım gösterdiği etkinliğeTTB Merkez Konseyi üyesi Dr.Şeyhmus Gökalp ve Pratisyen He-kimlik Diyarbakır Şubesi BaşkanıDr. Civan Gökalp katıldılar.

TÖK Okulunun açılış konuşma-sını yapan Hatay Tabip Odası Baş-kanı Dr. Cengiz Haksöz, “İyi He-kimlik Değerlerini geleceğe taşı-mayı ve gelecekte de HekimlikSanatını başarıyla ve hakkıyla yap-mayı şimdiden bir görev olaraküstlenmenizi görmek umutlarımızıarttırmıştır” dedi.

Dr. Şeyhmus Gökalp, “Savaş,Göç ve Sağlık” başlıklı oturumda;son bir kaç yıldır Suriye ve Irak’tayaşanan çatışma ve savaşlarda ya-şanan olumsuzluklara değindiğikonuşmasını, “Savaşlar toplumlarınçıkarına olan olgular değildir. Sa-vaşlar toplumlara yıkım, felaket,ölüm, göç ve sakatlık dışında birşey getirmez. Türk Tabipleri Birliğiolarak savaşları birer ‘halk sağlığı

sorunu’ olarak görüyor ve barıştanyana bir tutum takınıyoruz. Çünkütoplum sağlığını koruma ve geliş-tirmenin olmazsa olmazı, barıştır”diyerek bitirdi.

Bölge Okulunda “Kapitalizm veSağlık”, “Savaş, Göç ve Sağlık”,“Bir Sağlıkçının Referanduma Ba-kışı”, “Bölge Okulunun ve Gün-demin Değerlendirilmesi” başlıklıdört oturum gerçekleştirildi.

MUĞLATTB – TÖK Ege Bölge Okulu

da 22-23 Nisan 2017 tarihlerindeMuğla Tabip Odası’nın ev sahip-liğinde Gümüşlük Akademisi’ndegerçekleştirildi.

Etkinliğe TTB Merkez Konseyiüyesi Dr. Şeyhmus Gökalp, MuğlaTabip Odası Başkanı Dr. HakkıTuran, Oda Genel Sekreteri Dr.Gülçin Kınay Polat, Yönetim Ku-rulu üyeleri ve Ege Bölgesi tabipodalarının TÖK temsilcileri katıl-dı.

Etkinlikte, “Dünya Sistemi Kri-zinin Ortadoğu ve Ülkemize Yan-sımaları” başlıklı bir sunum yapanGökalp, “Dünya Sistemi Teorisi”,“Arap Baharı” ve sonrasında Or-tadoğu’daki dış müdahalelerdenve savaşlardan dolayı yaşananölüm, yaralanma, göç gibi sağlıksorunlarına ve ülkemize yansıma-larına değindi.

Demokrasisi gelişkin ülkelerinsağlık ortamına dair parametrele-rinin daha iyi olmasının bir tesadüfolamayacağını belirten Gökalp,tüm ülkede, 81 ilde OHAL yöne-timi mevcutken 16 Nisan’da refe-randum yapılmış olmasını eleştir-di.

Gökalp, TTB olarak, emeğin de-ğerinin bilindiği, demokratik, laik,sosyal bir hukuk devleti olma an-layışını koruyarak, bu uğurda mü-cadele etmeye devam edeceklerinisöyledi.

Atölye çalışmaları, panel ve fo-rum şeklinde yapılan etkinliklereilgi yoğun oldu. Bölge okulundabağlama dinletisi ve doğa yürüyüşügibi sosyal etkinliklere de yer ve-rildi.

TTB, AvrupaHekimleriDaimiKomitesitoplantısınakatıldı

Türk Tabipleri Birliği (TTB), AvrupaHekimleri Daimi Komitesi (The Stan-ding Committee of European Doctors;CPME) tarafından 7 ve 8 Nisan 2017tarihlerinde Litvanya’nın Vilnius ken-tinde düzenlenen toplantıya katıldı.Toplantıda, Komitenin gözlemci üyesiolan TTB’yi Prof. Dr. Dilek Aslantemsil etti.

Toplantının ilk gününde dört çalışmagrubu oluşturuldu ve TTB, “e-Sağlık”ve “Beslenme ve Fiziksel Aktivite”çalışma gruplarına aktif katılım sağladı.

Toplantının ikinci gününde CPMEGenel Kurul toplantısı gerçekleştirildi.Toplantıya TTB gözlemci üye (asso-ciate member) statüsünde katıldı.

Genel Kurul’un gündeminde bubaşlıklar yer aldı:

1. Açılış ve gündemin onaylanma-sı

2. Genel Kurul çalışmalarının onay-lanması

3. CPME işleri ile ilgili bilgilen-dirme

4. CPME üyesi diğer organizas-yonların raporları/görüşleri

5. Üyelerin raporlarının paylaşıl-ması

6. Uluslararası ajandanın paylaşıl-ması

7. İleriki dönem toplantıların du-yurusu

8. Diğer konularTTB, toplantı sürecinde halen katkı

sunduğu başlıkların yanı sıra Komi-tenin süregelen kimi çalışmalarınakatılma konusunda da girişimlerdebulundu. Bu bağlamda; Mülteciler veSağlık Çalışma Grubu’na dahil olanTTB, konuya ilişkin bilimsel payla-şımlarını ve diğer konulardaki katkı-larını sözel olarak iletmiştir.

Toplantı sırasında görüşülen ve ka-rara bağlanan dokumanlar arasında“sağlık veri tabanı ve biyobanka”,“şişmanlık ve önleme”, “medikalürünler ve kapalı etiket kullanımı”gibi konularda oluşturulan CPME gö-rüşleri bulunuyor. Görüşlerehttp://www.cpme.eu/news/ adresindenulaşılabilir.

TTB Tıp Öğrencileri Kolu’nun Bölge Okulu etkinlikleri 1-2 Nisan 2017 tarihlerinde Hatay’da,22-23 Nisan 2017 tarihlerinde Muğla’da gerçekleştirildi.

TTB Tıp Öğrencileri Kolu’nun Bölge Okulu etkinlikleri sürüyor

Page 14: Hayır, daha bitmedi - tipdunyasi.dr.tr · kimler Çalışma Grubu tarafından Hatay Tabip Odası ev sa-hipliğinde ve işbirliğinde Hatay’da yapılan Mecburi Hizmet Zirvesi süreci

14Nisan - Mayıs 2017

Türk Tabipleri Birliği (TTB)Merkez Konseyi, sağlık çalışan-larına yönelik tehdit ve şiddet içe-rikli sahneleri dolayısıyla bir dizihakkında daha Radyo ve Televiz-yon Üst Kurulu’na (RTÜK) baş-vurdu.

TTB Merkez Konseyi tarafından5 Nisan 2017 tarihinde RTÜK’eyapılan başvuruda, Star TV’de ya-yımlanan “Anne” adlı dizinin 20Mart 2017 tarihli bölümünde sağlıkçalışanlarına yönelik tehdit vesözlü şiddet içerikli sahnelere yer

verildiği belirtildi.Başvuruda, 6112 sayılı Radyo

ve Televizyonların Kuruluş ve Ya-yın Hizmetleri Hakkında Kanun’un8. maddesinde yer alan, medyahizmet sağlayıcılarının kamusalsorumluluk gereği uymaları gere-ken ilkeler hatırlatılarak, şiddetiözendirici ve kanıksatıcı yayın ya-pılamayacağı belirtildi.

TTB Merkez Konseyi, daha öncede Show TV'de yayımlanan CesurYürek adlı dizinin bir bölümündeyer alan hekime yönelik şiddetsahneleri için RTÜK'e başvurmuş,RTÜK kanala idari para cezasıvermişti.

Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu(TTB AHK) genişletilmiş toplantısı 22 Nisan2017 tarihinde Ankara'da TTB binasında ger-çekleştirildi. Toplantıya; Ankara, İstanbul,İzmir, Manisa, Muğla, Aydın, Kocaeli, Ça-nakkale, Trabzon, Diyarbakır, Batman, Konya,Adana, Mersin, Hatay, Gaziantep tabip oda-larından aile hekimliği komisyonu temsilcilerikatıldı.

Toplantı, TTB Merkez Konseyi üyesi Dr.Yaşar Ulutaş’ın açılış konuşması ardındandivan seçimine geçildi. Divan heyetine, TTBAile Hekimliği Kol Sekreteri Dr. Filiz Ünal,kol yürütme üyelerinden Dr. Sinan Gülşenve Gaziantep Tabip Odası Aile HekimliğiKomisyonundan Dr. Doğan Eroğulları seçil-di.

Aile Hekimliği Kol Başkanı Dr. Fethi Boz-çalı, Sağlık Bakanlığı'nın birinci basamaksağlık hizmet alanında yapmayı hedeflediğideğişiklikleri ve TTB AHK’nin yürüttüğüetkinlikleri özetleyen bir sunum gerçekleş-tirdi.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr.Raşit Tükel ve Merkez Konseyi üyesi Prof.Dr. Taner Gören katılımcıları selamladı. Tükelsöz alarak, AHK'nin sürdürdüğü başarılı ça-

lışmaları ve çabaları için TTB Merkez Konseyiadına teşekkür etti.

Sağlık Bakanlığı'nın birinci basamak sağlıkhizmetlerinde yapmayı düşündüğü değişik-likler ve bunun için yaptığı hazırlıklar ka-muoyuna yansıdığı kadarıyla değerlendirilerekbu konuda görüş oluşturuldu, yapılacaklarınçerçevesi belirlendi.

Birinci basamakta örgütlü dernek ve sen-dikalarla olan ilişkiler değerlendirilerek, şim-diye kadar olduğu gibi sağlık çalışanlarınınsorunlarını ortaklaştırıp birlikte tutum almaları,çözüm yolları geliştirmelerinin önemi dilegetirildi. Ortaklaşılan konularda örgütler ara-sındaki diyaloğun daha da geliştirilerek artı-rılmasının gerekliliği öne çıktı.

Defin raporları, sporcu sağlığı raporları,kronik hasta takibi ve kanser taramaları içinbaşlatılan çalışma gruplarının şu ana dekyaptıkları değerlendirildi.

KHK ile ihraç edilen aile hekimleri vediğer sağlık çalışanlarıyla ilgili bilgiler pay-laşılarak, sağlık çalışanlarının endişe içindeolduğu; ihraçlar yüzünden bazı polikliniklerinkapanması üzerine halkın mağduriyet yaşadığıdile getirildi. Bu ortamın hızla düzelmesinin,hiçbir yasal soruşturmaya uğramayan, kanıt-lanmış bir suçu bulunmayan, işinden atılanmeslektaşların durumlarının takipçisi olunacağıvurgulandı.

Tıp DünyasıANKARA

Tıp DünyasıANKARA

Tabip odalarının aile hekimliği komisyonları Ankara’da toplanarak, SağlıkBakanlığı'nın ‘ikinci dönem’ hazırlıklarını, kendi hakları ve toplumun sağlıkhakkı çerçevesinde değerlendirdi.

Aile Hekimlerinden‘ikinci faz’ uyarısı

16 Nisan’da gerçekleştirilen Ana-yasa değişikliği referandumununardından 17 Nisan günü İstanbul'unKadıköy İlçesi'nden Yüksek SeçimKurulu'nun (YSK) referandum ka-rarlarına tepki göstermek ve refe-randumun iptali için Ankara'ya yü-rüyüş başlatan 25 yıllık DoktorŞen, 23 Nisan günü sabah saatle-rinde Ankara’ya ulaştı.

Ortadoğu Teknik Üniversitesi(ODTÜ) Kampüsü girişinde AnkaraTabip Odası yöneticileri, hekimlerve vatandaşlar tarafından alkışlarlakarşılanan Şen, "Türkiye'nin öyle

bir sosyolojik yapısı var ki yol bo-yunca da gördüğüm, ne iktidarı nede muhalafeti bu toplumu temsiletmiyor. Hukuku toplum belirler,topluma rağmen hukuk dayatılamaz,anayasa hiç dayatılamaz. Bundansonraki kuralları biz belirleyeceğiz"diye konuştu.

Referandum sonucuna itiraz et-tiğini belirten Şen, “Sorunun hu-kuksal çerçevede çözülmesine dairmuhalefetin açıklamaları oldu. Fakatben Cumhurbaşkanı'nın anayasatanımadığı bu ülkede, referandumsonuçlarının bu kadar şaibeli olduğubu ülkede bu sonucu tanımıyorum.Hukuk toplumla belirlenir” diyekonuştu.

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Anayasa değişikliği referandumunun iptali içinİstanbul'dan Ankara'ya yürüyen Dr. Hülya Şen, 23 Nisan2017 tarihinde ulaştığı Ankara’da meslektaşları tarafındankarşılandı.

Dr. Hülya Şen’i Ankara’dameslektaşları karşıladı

Dizide hekime yönelik tehditsahnesi için RTÜK’e başvuru

Page 15: Hayır, daha bitmedi - tipdunyasi.dr.tr · kimler Çalışma Grubu tarafından Hatay Tabip Odası ev sa-hipliğinde ve işbirliğinde Hatay’da yapılan Mecburi Hizmet Zirvesi süreci

15Nisan - Mayıs 2017

Türk Tabipleri Birliği (TTB)Merkez Konseyi, Cezaevinde bu-lunan ve yargılanmakta olan, İs-tanbul Büyükşehir Belediye Baş-kanı Kadir Topbaş’ın damadı ÖmerFaruk Kavurmacı’nın özel bir has-taneden alınan rapora bağlı olarakmahkeme kararıyla tahliye edildiğihaberlerinin basına yansımasınınardından yazılı bir açıklama ya-parak, yaşamsal riski olan hastamahpusların tahliye edilmesi ge-rektiğini bildirdi.

TTB’ye, tutuklu ya da hükümlümahpuslardan, sağlık durumunuanlatan ve sağlık hakkına ulaşmasorunlarını dile getiren çok sayıdabaşvuru bilgisine yer verilen açık-lamada, bu başvuruların şu gerek-çelerle yapıldığı aktarıldı:

- Hastalık nedeniyle cezaevi ya-şamının zorlaşması ve buradakiyaşamın arkadaşlarının desteğiyleidame ettirilebilmesi.

- Cezaevinde olmanın hastalığıntedavi ve takibini engellemesi.

- Hastalığın yarattığı ya da ya-ratacağı acil müdahaleye ceza-evinde olmaktan dolayı erişiminkısıtlı olması nedeniyle hastalığınağırlaşması, gelişen acil durumnedeniyle ölümlerin gerçekleşmesive bu risklerin hala devam etme-si.

- Ağır hastalığı bulunanların buhastalıkları nedeniyle hayatlarınıkaybetmesi.

Cezaevlerinde 303’ü ağır hastaolan 905 hasta mahpus bulunuyor

İnsan Hakları Derneği’nin (İHD)verilerine göre Türkiye’de 303’üağır hasta olan 905 hasta mahpusbulunduğuna yer verilen açıkla-mada, listede yer alan çok sayıdahastada, Ömer Faruk Kavurmacı’daolduğu iddia edilen sinir sistemi

hastalıklarının yanı sıra, daha ağırhastalıklar da bulunduğuna ve buhastalar cezaevi koşullarında yeterlidüzeyde tedavi olanağına sahipolamadıklarına dikkat çekildi.

Açıklamada şöyle denildi: “Cezaevlerinin aşırı doluluğu,

OHAL gerekçe gösterilerek mah-pusların infaz sisteminin kendile-rine tanıdığı hakları kullanmalarınınengellenmesi, mahpuslarda hasta-lıklara yol açmasının yanı sıra varolan hastalıkları ağırlaştırma po-tansiyeli taşımaktadır. Hasta mah-puslara Sağlık Bakanlığı ve üni-versite hastanelerinden verilen Sağ-lık Kurulu raporları, yargılanmadurumuna ya da alınan cezaya ba-kılmadan, cezaevi ortamının has-talığın tedavisi ve kişinin sağlığıaçısından yarattığı riskler dikkatealınarak değerlendirilmelidir. Budeğerlendirme sonucunda, yeterlidüzeyde bir tedaviyi cezaevi ko-şullarında sürdürmenin mümkünolmadığı ya da cezaevinde kal-manın sağlık açısından yaşamsalrisk oluşturduğunun saptandığı du-rumlarda, tutuklu ya da hükümlü-lerin tedavilerine dışarıda devamedebilmeleri için ilgili mahkeme-lerce tahliye edilmelerini bekliyo-ruz.”

Tıp DünyasıANKARA

TTB Merkez Konseyi, İstanbul Büyükşehir BelediyeBaşkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer FarukKavurmacı’nın tahliyesinin ardından yaptığı yazılıaçıklamada, yaşamsal riski olan tüm hasta mahpuslarıntahliye edilmesi gerektiğini bildirdi.

Yaşamsal riskiolan hastamahpuslar tahliyeedilmelidir!

Ankara Tabip Odası (ATO), Türkiye İnsanHakları Vakfı (TİHV), Türkiye PsikiyatriDerneği (TPD) Ankara Şubesi, Sağlık veSosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)Ankara Şubesi, açlık grevleri ile sonuçlananKHK'lar ve hukuksuz ihraçlara karşı 4 MayısPerşembe günü TBMM önünde ortak basınaçıklaması düzenlendi.

KHK’ler ile binlerce emekçinin işsiz bıra-kıldığına yer verilen açıklamada, işlerine geridönebilmek için Ankara’da Yüksel Cadde-si’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde yaklaşık

6 aydır eylem yapan ve açlık grevinde iki ayıgeride bırakan Nuriye Gülmen ve SemihÖzakça’nın sağlık durumlarına da dikkat çe-kildi. Açıklamada, “Biz sağlık emekçileriolası tüm ölümler için, sağlık sorunları içinbir kez daha milletvekillerini uyarmaya, du-yarsız kalmamaya, eyleme geçmeye davetiçin kapınıza geldik. Susmak onaylamaktır.Yaşanan açlık grevine karşı bu iki kamuemekçisine kulak verin, artık yeter deyin;sağlıklarını yaşamlarını kaybetmelerine seyircikalmayın. OHAL’e, KHK’lere, her türlü de-mokrasi dışı, insanlık dışı uygulamaya hayırdeyin. Çığlığımızı Duyun: Yaşamak ve ya-şatmak istiyoruz” denildi.

Tıp DünyasıANKARA

Sağlık meslek örgütleri, haksız ve hukuksuzbiçimde ihraç edildikleri işlerine geri dönmetalebiyle iki ayı aşkın süredir yürüttükleriaçlık grevinde kritik evreye giren ve yaşamsalriskleri artan Nuriye Gülmen ve Semih Özakçaiçin yetkililere çağrıda bulundu.

12 Mayıs 2017 Cuma günü saat 13.30’daYüksel Caddesi’nde yapılan basın açıklamasınaimzacı kurumların temsilcileri, hekimler vevatandaşlar katıldı. Açıklamaya CHP Millet-vekili Prof. Dr. Aytuğ Atıcı da destek verdi.Ortak açıklamayı okuyan TTB Merkez Kon-seyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, Gülmenve Özakça’yı bekleyen sağlık riskleriyle ilgiliolarak yetkilileri uyardı.

Açlık grevlerinde kırklı günlerden itibarenciddi sağlık riskleri oluşmaya başladığınadikkat çeken Tükel, bu süreçte sindirim site-minde sorunlar ortaya çıkmaya başladığını,ishal ve sindirim sistemi kanamaları görül-

düğünü, duyu organlarının etkilenmesine bağlıolarak, ışığa, sese, kokuya duyarlılık artarkenişitme, görme, koku ve tad almanın zayıfla-dığını, kulak çınlaması, baş dönmesi belirti-lerinin ortaya çıktığını anlattı.

Kırkıncı günden itibaren yaşamsal organolan kalpte ritm bozuklukları, kalp kasınıngüçsüzleşmesine bağlı olarak kalp yetmezliğive bunlara bağlı ölümler ortaya çıkabildiğini,ileri evrelerde kas dokusunun erimesine bağlıolarak böbrek yetmezliği oluşabildiğini belirtenTükel, “Bu bilgiler ve tıbbi gözlemlerimizdoğrultusunda, açlık grevinde geçirdikleri hergeçen gün, Nuriye Gülmen ve Semih Özak-ça’nın sağlıklarında kötüleşmenin daha be-lirginleştiğini, yaşamsal risklerinin giderekarttığını belirtmek isteriz” diye konuştu.

Tükel, Yetkililerden, geriye dönüşü olmayansonuçlar ortaya çıkmadan, dolayısıyla geçkalmadan, haksız ve hukuksuz biçimde ihraçedilen Nuriye Gülmen, Semih Özakça vetüm kamu emekçilerinin görevlerine iadesinitalep ediyoruz” dedi.

Tıp DünyasıANKARA

Açlık grevleri ile sonuçlanan KHK’ler ve hukuksuz ihraçlara karşı TBMMönünde basın açıklaması yapıldı.

Yaşamak ve yaşatmak istiyoruz!

Sağlık meslek örgütlerindenGülmen ve Özakça için çağrı

Page 16: Hayır, daha bitmedi - tipdunyasi.dr.tr · kimler Çalışma Grubu tarafından Hatay Tabip Odası ev sa-hipliğinde ve işbirliğinde Hatay’da yapılan Mecburi Hizmet Zirvesi süreci

16Nisan - Mayıs 2017

TTB 68. Büyük Kongresi 10 Haziran’da

Türk Tabipleri Birliği (TTB),Türk Dişhekimleri Birliği (TDB),Türk Eczacıları Birliği (TEB) veTürkiye Barolar Birliği (TBB)tarafından düzenlenen KişiselSağlık Verileri İkinci UlusalKongresi 3-4 Haziran 2017 ta-rihlerinde İstanbul’da, Şişli Ha-midiye Etfal Eğitim AraştırmaHastanesi Konferans Salo-nu’nda gerçekleştirilecek.

Kişisel sağlık verilerininbireysel ve kamusal hukukaaykırı kullanımının yol aça-bileceği mağduriyet ve so-runlar hakkında bireyleri vetüm toplumu bilgilendir-mek, farkındalık ve duyar-lılık oluşturmak, çözümeyönelik öneriler geliştir-mek amacıyla düzenlenenkongrede, kişisel sağlıkverileri hukuki, tıbbi, tek-nolojik ve etik yönleriirdelenecek, bugündengeleceğe hakların sap-

tanması ve korunmasının yolları değer-lendirilecek.

Kongrenin ayrıntılı programınawww.kisiselsaglikverileri.org adresinden

ulaşılabilir.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Asistanve Genç Uzman Hekim Kolu, 5 NisanAsistan Hekimler Günü dolayısıyla açık-lama yaparak, asistan hekimlerin haklarınıhatırlattı. Açıklamada, haklarına sahipçıkmak isteyen tüm asistan hekimlerTTB Asistan ve Genç Uzman HekimKolu’nda bir arada olmaya çağrıldı.

Asistan hekimlerin hakları şöyle sıra-landı:

- Uzmanlık öğrencileri, uzmanlık eği-timi uygulaması sayılmayan işlerde gö-revlendirilemez.

- Uzmanlık öğrencisinin programlarda,kurul tarafından belirlenmiş müfredatve standartlarda eğitim verilmesinin sağ-lanmasını isteme hakkı vardır.

- Mesleki gelişimi sağlayacak tüm uy-gulamalı ve kurumsal eğitim etkinliklerinemutlaka çalışma saatleri içinde yer ve-rilmeli ve katılım sağlanmalıdır.

- Uzmanlık öğrencisi, programda bu-lunan bütün eğiticilerin gözetim ve de-netiminde araştırma ve eğitim çalışma-larında ve sağlık hizmeti sunumundayer alır.

- Uzmanlık öğrencilerinin nöbet uy-gulaması üç günde birden daha sık ol-mayacak şekilde düzenlenir.

- Aylık 130 saatin üzerinde nöbet tut-turulmaması gerekmektedir.

- Asistan hekimlerin branş dışı nöbetedahil edilmesi yasaktır.

- Tabip, meslektaşlarını küçük düşü-recek tavır ve hareketlerde bulunamaz.

- Eğitim hakkımız engellenemez!

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ

Tıp DünyasıHABER MERKEZİ Tıp Dünyası

ANKARA

Türk Tabipleri Birliği 68. Büyük Kongresi 10Haziran 2017 tarihinde Ankara’da Devlet Su İşleriKonferans Salonu’nda gerçekleştirilecek. BüyükKongre sabah saat 09.30’da başlayacak. Seçimsiz olarak gerçekleştirilecek olan BüyükKongre’nin programı şöyle: 10 Haziran 2017 CumartesiSaat:09:30-Açılış ve Divan seçimi-Saygı duruşu-Büyük Kongre Gündeminin okunması ve varsadeğişiklik önerilerinin oya sunulması-Türk Tabipleri Birliği Başkanı’nın açış konuşması-Konukların konuşmaları-Merkez Konseyi Çalışma Raporunun, MaliRaporunun ve Denetleme Raporunun okunması-Raporların görüşülmesi-Mali Raporun aklanmak üzere oya sunulması-Tahmini Bütçenin görüşülerek oya sunulması-Karar önerilerinin okunması, görüşülmesi veoylanması-Dilek, istek ve önerilerin sunulması

Kişisel Sağlık Verileri İkinciUlusal Kongresi 3-4 Haziran’da

TTB Asistan ve Genç Uzman Hekim Kolu, 5 Nisan Asistan Hekimler Günü dolayısıyla açıklama yaparak, uzmanlık öğrencilerinin uzmanlıkeğitimi uygulaması sayılmayan işlerde görevlendirilemeyeceğini hatırlattı.

Asistan hekimlerin hakları var!