31

 · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013
Page 2:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013
Page 3:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013
Page 4:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

© Revak Kitabevi, 2013Tüm hakları Revak Kitabevi’ne âittir.

Revak Kitabevi: 16Kâdirîlik Serisi: 1

Hazret-i Süreyyâ Dîvânı ve Vâridâtı

Hazret-i Pîr-i SânîAhmed Süreyyâ el-Kâdirî

Yayına Hazırlayan: Kahraman Özkök

ISBN: 978-605-63329-5-1Sertifika No: 23108

1. Baskı: Haziran, 2013Kapak Tasarımı: Togay Kazım Ataç

Sayfa Düzeni: Revak Kitabevi

Baskı & Cilt: Step Ajans Matbaacılık Ltd. Şti. Göztepe Mah. Bosna Cd. No:11 Mahmutbey-Bağcılar, İstanbul

Tel: 0212 446 88 46 E-mail: [email protected] Matbaa Sertifika No: 12266

Kapaktaki Yazı: “Dîvân-ı Hazret-i Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî.”(Hattat: Mahmud Şahin)

Besmele: “Bismillâhirrahmânirrahîm”Seri Levhası: “Yâ Hazret-i Pîr Seyyid Sultân Abdülkâdir Geylânî

kuddise sırruhu’l-âlî”

http://www.revakkitabevi.comAdres: Aziz Mahmut Hüdayi Mahallesi

Tepsi Fırın Sokak. Şifa Apt. 12/3Üsküdar, İstanbul

Tel: 0216 342 47 97 Fax: 0216 342 95 92E-mail: [email protected]

Page 5:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNIve

VÂRİDÂTI

Hazret-i Pîr-i SânîAhmed Süreyyâ el-Kâdirî

Yayına HazırlayanKahraman Özkök

Revak Kitabevi İstanbul, 2013

Page 6:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

İçindekiler

Takdim......................................................................................i

I. Dîvân

1. Atiyye’m tâ ezel vechinin mecnûnuyam billâh........................1 2. Cânânıma Rabb’im demiş olsam ne olurmuş..........................3 3. Yâ Rabb o cemâlin deli dîvânesiyem ben................................5 4. Atdım şükür Allâh’a ki dünyâyı gönülden..............................7 5. Arzû bu ya gönlümde âteş yanadursun...................................9 6. Hamdü lillâh o Yezdân’ıma bî-hadd ü hesâb........................10 7. Koca Allâh’a niyâzım bu ki her şâm u seher..........................11 8. Sen benim feryâd-resim imdâd-resimsin pîrim âh...............12 9. Pîr’im Abdülkâdir ol ceddin Muhammed aşkına.................14 10. Rabb-i hâssım, emelim kâbil-i icrâ mı değil.........................15 11. Amân Allâh’ım Allâh’ım tahassür, câna kâr bu..................16 12. Benden ol ben andan aslâ geçmeyiz ayrılmayız.................18 13. Cânımın cânı dedi bezl-i inâyetle bana................................20 14. Ma‘bûd-ı Kerîm, nûr-i Muhammed içün olsun..................21 15. Cân verüp yâre kavuşmak emelim başka değil..................22 16. Bir neş’e-i tâm başladı dilde cevelâne...................................23 17. Neden korkar neden ürker ki ol Allâh’a bağlanmış...........24 18. Menzil-i fakra erişdim dediğim oldu benim........................25 19. Âhdan gayrı femimden bir sadâ çıkmaz niçün...................27 20. Zâta mensûbuz tasarruf ehliyiz birleşmişiz.........................28 21. Bende etmişdir tezâhür sırr-ı vahdet sofiyâ.........................29 22. Enallâhu’l-Kerîm ü Zü’l-Celâlü’l-Vâhidü’l-Kahhâr.............30 23. Hayr ü şerri lûtf u kahrı mezcedüp bir bilmişem................31 24. Gavs-ı Geylânî kuluyam mazhar-ı ihsânıyem......................32 25. Sanma yâhû biz şu yerde tıkılup kalmışlarız.......................33 26. Âbidem sûretde gerçi an ezel ma‘bûd menem....................34 27. Korkma zâhid kâfir olmazsın beni ma‘bûd bil....................35 28. Bir şeb diledim hâne-i dilden çıkıverdim.............................36 29. Derim gerçi müdâm Allâh deyen kimdir.............................37 30. Dilerim bir sözü ki söyleyeyim söyleyemem.......................38 31. Mâyem ne, hamurum ne, esâsım ne, neyim ben.................39

Page 7:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

32. Kelâm etdikçe kendimle, bana dîvâne derlermiş................40 33. Dâim mi ya insân mı neyim kim ne bilir ki..........................42 34. Zâhid bana sorma dediğinden haberim yok........................43 35. Ne imiş vechime bak gör de bil envâr-ı kemâl....................45 36. Arzû bu ya tahrîk ediverdim per ü bâli................................47 37. Ol ki ezelde edinilmişdi nazar-gâh........................................48 38. Men neyem hiçem, fakat ma‘nen neyem..............................49 39. Garîb-i her dü âlem mazhar-ı el-fakru fahrî...........................50 40. Elimi boş görerek sanma tehîyim yâhû................................51 41. Bu vücûdu ki kıyâs etme yatar bî-cândır..............................52 42. Bilmezem dîn ü kitâb ü mezheb ü îmân nedir....................53 43. Sanma dervîş zikr-i dâim dâimâ Allâh demek....................55 44. Bûs et elimi Hazret-i Gavs’ın elidir bu..................................56 45. Hulkin sırrı tezâhürle lisâna geldi.........................................57 46. Kim var ki vere hâceti dermân ola derde.............................58 47. Neyem O’yem bilinmez sanma pek bir âşikâre şeyem........60 48. Gel vedâ‘ eyleyelim cism ü cihân, kalmadı gün..................61 49. Âyîne-i mahsûs aramaz kendine ârif....................................62 50. Mahbûb menem yâ ki muhibb kande dime û-est...............63 51. Kendimde görelden beni Allâh demez oldum....................64 52. Allâhu Ehad sırrı tezâhür ediverdi........................................65 53. Vecde gelmiş de denilmiş sözümüz sanma sakın...............66 54. Şâna düşmez ki lisâna geleni ketmedeyim..........................67 55. Kelâmın sârifi zâhirde ben lâkin değil öyle..........................68 56. Zâhidâ mefrûz olan Allâh’a îmân etmezem.........................69 67. İlişme evliyâullâha anlardan hazer eyle...............................70 58. Mekşûf idi zâten bana bi’l-cümle serâir................................71 59. Men o sultânem ki a‘zam lâ şerîk ü lâ misâl........................72 60. Bana istersen kâfir de zâhid men demem Allâh..................74 61. Kim dilerse bilmeği Kudret kimin mensûbiyem ben..........75 62. Bu ta‘zîmi veren zâhirde men lâkin değil öyle....................76 63. İlişme evliyâullâha zâhid ihtirâz eyle...................................77 64. Ene’l-Vâhid ü Ehad, yâhû fenâya erdi abdiyyet..................78 65. Hak sözü tekfîre cür’et kâr-ı mel‘ûnândır............................79 66. Ne der sâ‘at anı müşkil bir işdir anlamak yâhû..................80 67. Behey dervîş-i nâ-puhte sakın sorma teeddüb et...............82 68. Durur cân içre bir şey âh o şey izhârı müşkil......................83

Page 8:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

69. Mürîdî tut yed-i feyzim ki dest-i Gavs-ı A‘zam’dır............84 70. Mürîdî tut yed-i feyzim ki dest-i Gavs-ı A‘zam’dır............85 71. Lâ ilâhe illâ ene fa‘budûnî istecib leküm.....................................86 72. Ne hâletdir ki îmândan mu‘arrâ evliyâullâh.......................87 73. Müdebbir men mürebbî men diyem ki sâhibü’l-vaktem...89 74. Ulûhiyyet celâlet kudret-i zât-ı fahâmet...............................90 75. Yâ mürîdî mürşid-i tû ayn-i Abdülkâdir-est..............................91 76. N’olur el-mülkü lî dersem Süreyyâ Mâlikü’l-Mülk’em.......92 77. Dil uzatma evliyâullâha zâhid sâkit ol.................................93 78. Esnâ-yı sülûkde........................................................................95 79. Vakt erişdi âşikâr etdim duyan gelsün bana........................96 80. Sakın hâ mu‘teriz olma şu Süreyyâ’ya.................................97 81. Ne imiş kâr-ı ezel âlem-i emr ahvâli.....................................98 82. O fikr-i mefsedet-âlûd seninle hem-dem oldukça............100 83. Cân-ı men girdinse bir sâhib-i celâlin gönlüne.................102 84. Kelâm-ı evliyâullâhı tefsîr etme fikrince............................103 85. O ki Subhâne demeklikle lisânı oynadır..............................104 86. Nice gelmiş lisâna öyle denmiş hem yazılmışdır..............105 87. Îsâ neye mazhar ve ne zâhir idi anda.................................106 88. “Zâlike hüve’l-fevzü’l-azîm.” âyetinin te’vîli.........................107 89. Celâlinden sakın zîrâ belâ-yı nâgehânîdir.........................108 90. Süreyyâ akdes ü ayn ü vücûd ü mazhar u mazâhir.........109 91. Kaderde olmasun varsun dile maksûdunu yâhû.............110 92. Şu vakt içre tasarruf mende, Sultân Ceylî’yem..................111 93. Süreyyâ gayrı setretmek zamânı geçdi izhâr et................112 94. Dilersen âşinâ olmak lisân-ı sâ‘ate yâhû............................113 95. Bunalmış olsa bir emr-i muhâl ender muhâl içre.............114 96. Menem Sultân Ceylî Gavsu’l-A‘zam feyz-i akdes ki........115 97. Evlâd-ı Süreyyâ’ya hazer et dil uzatma..............................116 98. Kim kurtara bâşın görelim seyf-i celâlden.........................117 99. Yâ mürîdî mürşid-i tû ayn-i Abdülkâdir-est............................118 100. El-lâbisü’t-tâc el-celâdetü’l-a‘zam..........................................119 101. Hâmî oluruz kim bizi hoşnûd ede billâh.........................120 102. Veliyy-i kadem-nihâde-i kemâl Süreyyâ Bey...................121 103. Esef etme keder etme beyciğim.........................................122 104. Aynî innî enallâh....................................................................123 105. Bâlâya ne koydum ana dikkat ile bir bak.........................124

Page 9:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

106. Mürîdî lâ tehaf ayn derem innî enallâh................................125 107. Nazar-gâh-ı Süreyyâ-yı Celâlî’dir gözün aç.....................127 108. Ahmed-i Muhtâr’sın hulâsâsın..........................................128 109. Ağne’l-ağnâ.............................................................................129 110. Melce-i bî-vâyegândır âsitân-ı fakrımız............................130 111. Yâ muhibbî bak ne der dil söyleyem bir bir sana...........131 112. Ey efrâd-ı avâlim söyleyeyim erdi zamân artık..............132 113. Sakın sanma ki ma‘nâ-yı lâfz ile Kâdirî’yim....................133 114. Vücûdem, çünki mevcûdem, tefehhüm et neyim...........134 115. Görem ya anlayam Allâhu Vâhid her ne şey dersen......135 116. Süreyyâ-yı Celâlî Sâhibü’r-Rahmân ve aynullâh.............136 117. Mürşidin Sâhibü’r-Rahmân ve fermân-ber müdâm........137

Esmâ-i Hazret-i Süreyyâ..............................................................138

II. Vâridât

1. Dîn-i İslâm nedir?....................................................................141 2. “Mev‘iza ve Kelime-i Tevhîd” Üzerine................................149 3. Mürşid Hakkındadır...............................................................155 4. Vahdet-i Vücûd........................................................................160

III. Vâridâtın Sadeleştirmesi

1. İslâm dini nedir?......................................................................165 2. Hakikat Hakkında Cemaate Yapılan Konuşma ve Kelime-i Tevhîd Üzerine.........................................................................173 3. Mürşid Hakkında.....................................................................179 4. Vahdet-i Vücûd.........................................................................185

Lügatçe.................................................................................187

Page 10:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

i

Takdim

Allah’a hamd, Cenâb-ı Muhammed, Ali, Fâtime, Hasen, Hüseyn ve Mehdî’ye kadar olan mâsum imâmlara

salât ve tâzim, Pîrân’a arz-ı ubûdiyet ederim.

Ahmed Süreyyâ Emîn (1848-1923) hazretleri, tasav-vuf tarihi boyunca benzerini göremediğimiz bir tavrın, üslûbun ve meşrebin sahibidir. Nutuklarındaki ifşâat, ken-disinden önce bu makama sahip hiçbir zâtın kelâmından zuhûr etmemiştir. Bu nedenle Hazret-i Süreyyâ’nın dîvânı ve vâridâtı, sadece tasavvuf tarihi için değil, insanlık tarihi için de bir ilktir. Nev-i şahsına mahsus, son derece müt-hiş ve tehlikeli nutukları, kendi tabiriyle söylemek gere-kirse, “Kur’ân’ın vahyolduğu menbadan zuhûr etmiş kelâm-ı nefsî”dir, dolayısıyla, “menşe’ ve sudûru tefehhüm edilerek” okunması gerekir.

Her türlü makamın ve mertebenin üstünde bir zâtiy-yete ve Kâdirîlik ötesinde bir kâdiriyyete sahip olduğunu beyân eden Hazret-i Pîr-i Sânî-i Kâdirî, Sultân Şeyh Ah-med Süreyyâ Emîn, 1848 senesinde İstanbul’da dünyayı teşrif etmiştir. Babası, Enderûn-ı Hümâyûn’da yetişmiş, sır kâtibi Mehmed Emin Bey; dedesi, Mihrişah Vâlide Sultân’ın yağlıkçıbaşı, el-Hâc İbrâhim Ağa; annesi ise, Ha-tice Melek Hanımefendi’dir.

İlk ve orta tahsilinden sonra, özel hocalardan ders alarak eğitimine devam eden Hazret-i Süreyyâ, henüz on dokuz yaşındayken, ilk seri ateşli topu icat etmiştir. Bu topu, Zeytinburnu’ndaki silah fabrikalarında, bizzat tarif

Page 11:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

ii

ederek, 500 altın liralık bir masrafla, iki senede imâl ettir-miştir. Hazret’in top çizimleri, Sultan II. Abdülhamid’in izni ile Alman Krupp firması mühendisleri tarafından alı-nıp Almanya’ya götürülmüştür. Almanlar, Hazret’in top tasarımından yola çıkarak seri ateşli bir top imâl edip, bir örneğini Sultan II. Abdülhamid’e hediye etmişlerdir. Ge-rek Hazret’in imâl ettirdiği, gerek Almanların Hazret’in projesini kullanarak imâl ettikleri toplar, bugün hâlâ Har-biye Askerî müzesinde teşhir edilmektedir.

Hazret-i Süreyyâ, Şerife Hatice Atiyyetullah ile evlen-miş olup, Atiyyetullah hazretlerinden, Dr. Fuad Süreyyâ Paşa ve Ali Münir Süreyyâ Bey olmak üzere iki oğlu ol-muştur. Bir dönem Posta ve Telgraf Nezâreti’nde meclis azalığı yapmasının yanı sıra, tornacılık ve marangoz-luk zanaatları ile de meşgul olmuştur. Posta ve Telgraf Nezâreti azalığı görevinden, Şerife Hatice Atiyyetullah hazretlerinin vefatı sonrasında ayrılmıştır. Âilesinden ka-lan vâridat dolayısıyla geçim sıkıntısı yaşamayan Hazret-i Süreyyâ, Nuruosmaniye semtinde ikamet etmiştir. Vefa-tından kısa bir süre önce, İsmet Hanımefendi ile evlenmiş fakat bu evlilikten çocuğu olmamıştır.

Şer‘î ilimleri âilesinden ve özel hocalardan tahsil eden Hazret-i Süreyyâ’nın, manevî istidâdı hakkında küçük bir fikir sahibi olabilmemiz için şu ifadeleri kâfîdir: “Dört ya-şımdan itibaren mevhûm Allah’a ibadet etmedim. Aslımın Allah olduğunu bildim ve güneş, o yaşımdan itibaren beni yatakta ya-kalamamıştır.”

“Kâmil olurmuş ehl-i Hakk, doğmazdan evvel ânesi” nutkunda buyurulduğu üzre, Hazret-i Süreyyâ da an-nesinden kâmil olarak doğan ender zevâttan biridir. Böyle olmakla beraber, otuz bir yaşındayken Tarîkat-i

Page 12:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

Hazret-i Pîr-i Sânî SultânAhmed Süreyyâ Emin el-Celâlî el-Kâdirî

Kuddise sırruhu’l-âlî(1848-1923)

“Bak vech-i Süreyyâ’ya neyim gösteriversinVakt erdi bu esrârı anın-çün deyiverdim”

Page 13:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

I. BÖLÜM

Dîvân-ı Hazret-i Sultân Ahmed Süreyyâ EmînKaddesallâhu sırrahu

Page 14:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

Hazret-i Süreyyâ Dîvânı

1

Bismillâhirrahmânirrahîm

{1}

Atiyye’m1 tâ ezel vechinin mecnûnuyam billâhEsîr-i zülfün2 hem gözlerinin meftûnuyam billâhFirâkın3 hançeri saplandı tâ be-kabza4 cân-gâha5

Nasıl kan kusmayam ben ki anın pür-hûnuyam6 billâh

Ne mümkindir geçem senden benim ey cânımın cânıSana bey‘ate7 ahdetdim gönül, kalbim sultânıTen ü rûhumla mezcolmuş8 hayâlin artık iş bitmişSenin ben âteş-i aşkın müdâm9 kânûnuyam billâh

1 Atiyye: Hazret-i Süreyyâ’nın hanımı, Hazret-i Şerife Hati-ce Atiyyetullah hanımefendi. Hazret-i Süreyyâ bir müd-det kendi manevî güzelliğini hanımı Hazret-i Atiyyetullah Hanımefendi’de seyretmiştir. Bu hâlde güzelliği yansıtan zâta muzmer-i zâtî denir. Hazret-i Mevlânâ’nın muzmer-i zâtîlerinden biri halifesi Çelebi Hüsameddin hazretleri oldu-ğu veya Mecnûn’un muzmer-i zâtîsi Leyla olduğu gibi.

2 Esîr-i zülf: Saçların yüze dökülen kısmının esiri.3 Firâk: Ayrılık.4 Tâ be-kabza: Kabzasına kadar. 5 Cân-gâh: Can evi.6 Pür-hûn: Kan içinde.7 Bey‘at: Bir kimsenin hâkimiyetini tanıyıp, ona uymak, el ele

tutuşup sözleşmek.8 Mezcolmuş: Karışmış.9 Müdâm: Devam eden, sürekli.

Page 15:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

Hazret-i Süreyyâ Dîvânı

2

Bırak kim yete feryâd ü enîn10 ü âh-ı cân-gâhımÇıkup tâ arşa saplansun, haberdâr olsun Allâh’ımYürekde şerha-i firkat,11 ciğerde âteş-i hasret Nice kan ağlamam, dâru’l-hûn12 meskûnuyam13 billâh

Kulağım irci‘î14 emr-i celîlin bekliyor dâim Şeb-i vuslat15 niyâzıyla vücûdum rûz ü şeb16 kâim17

Tereddüd eylemem billâh bu cânı yâre vermekde Süreyyâ, ben kulu kurbânı, hem medyûnuyam18 billâh

Aman ey pîr-i dest-gîrim19 Abdülkâdir’im imdâdBeni âgûş-i yâre20 at ki şâd olsun dil-i nâ-şâd21

Emel yok dâr-ı dünyâda, gözüm dâr-ı bekâda22 hepTahassür23 derdinin her rûz ü şeb mahzûnuyam billâh

15 Hazîran 1319 [28 Haziran 1903 Pazar]

10 Enîn: İnleme.11 Şerha-i firkat: Ayrılık parçalanması.12 Dâru’l-hûn: Kan evi, yurdu.13 Meskûn: İskân eden, oturan.14 İrci‘î: “Rabbine dön.” Fecr sûresi, 28. âyete işâret edilmektedir. 15 Şeb-i vuslat: Sevgiliye kavuşma gecesi.16 Rûz ü şeb: Gündüz ve gece. 17 Kâim: Ayakta duran.18 Medyûn: Borçlu.19 Dest-gîr: Elinden tutan, yardımcı.20 Âgûş-i yâr: Sevgilinin kucağı.21 Dil-i nâ-şâd: Hüzünlü, kederli gönül. 22 Dâr-ı bekâ: Âhiret, ölümsüzlük yurdu.23 Tahassür: Hasret.

Page 16:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

Hazret-i Süreyyâ Dîvânı

3

{2}

Cânânıma Rabb’im demiş olsam ne olurmuşHüküm anda Hakîm’im24 demiş olsam ne olurmuşHer bir dileğinde ana tâbi‘ bulunursam Fa‘âl ü Kerîm’im25 demiş olsam ne olurmuş

Ol sevdiceğim çehreden Allâh’ımı gördümBir kendime bakdım yine Sübhân’ımı gördümZâhir olıcak âlem-i vahdet26 bana bendenBen kendime Tanrı’m demiş olsam ne olurmuş

24 Hakîm: Allah’ın isimlerinden. Hikmetin menbaı ve sahibi.25 Fa‘âl ü Kerîm: Allah’ın isimlerinden. Sürekli iş işleyen ve ik-

ram sahibi olan.26 Âlem-i vahdet: Birlik âlemi.

Page 17:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

Hazret-i Süreyyâ Dîvânı

4

Âyîne-i dilde27 görünen vech-i Hudâ’dır28

Şu söylediğim sözleri sen sanma riyâdır29

Hakk bende ve ben Hakk ile kâim bulununcaBî-şübhe30 Hudâ’yım demiş olsam ne olurmuş

Sofî beni tekfîr edecekmiş31 ediversinSebb32 ile de dil-gîr33 edecekmiş ediversinMâdâm ki34 zuhûr eyledi Allâh gönüldeBen Rabb-i Celîl’im demiş olsam ne olurmuş

25 Hazîran 1319 [8 Temmuz 1903 Çarşamba]

27 Âyîne-i dil: Gönül aynası.28 Vech-i Hudâ: Allah’ın yüzü.29 Riyâ: Özü, sözü bir olmama, ikiyüzlülük.30 Bî-şübhe: Şüphesiz.31 Tekfîr etmek: Bir kimsenin kâfir olduğuna hükmetmek.32 Sebb: Sövme, sövüp sayma.33 Dil-gîr: Kalbe sıkıntı veren; kırgın, gücenmiş.34 Mâdâm ki: Madem ki.

Page 18:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

Hazret-i Süreyyâ Dîvânı

5

{3}

Yâ Rabb o cemâlin deli dîvânesiyem benKoydum yoluna cânımı pervânesiyem35 benBakmam o şehin36 gayrıya vallâhi ve billâhiHûrî ve melek olsa da bi-gânesiyem37 ben

Cânım evine düşdü bir âteş ki meveddet38

Söndürmeye Allâh anı tâ rûz-i meserret39 Nâ-bûd40 olarak kül gibi ten hâke41 serilsinHicrân ü elem hüzn ü keder hânesiyem ben

Yâr üstüne agyârı42 niçün yâr edeyim benKâbil mi ki cânânımı bîzâr43 edeyim benKahreylesün Allâh beni agyâra taparsam Gülzâr-i dilin mürgidir44 ol, lânesiyem45 ben

35 Pervâne: Geceleri ışığın etrafında dönen küçük kelebek.36 Şeh: Şâh.37 Bi-gâne: İlgisiz. 38 Meveddet: Muhabbetin daha şiddetli hâli.39 Rûz-i meserret: Sevinç günü.40 Nâ-bûd: Yok olan, bulunmayan.41 Hâk: Toprak.42 Agyâr: Başkaları.43 Bîzâr: Rahatsız, bıkmış, küskün.44 Gülzâr-i dilin mürgi: Gönlün gül bahçesinin kuşu.45 Lâne: Yuva.

Page 19:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

Hazret-i Süreyyâ Dîvânı

6

Kâşâne-i ukbâyı46 gönül özlüyor artık Vuslat gününün müjdesini gözlüyor artıkGönlümde gözümde tütüyor vuslat-ı cânânHasret elinin darbesi vîrânesiyem47 ben

Cânâna erişmeklik içün bir ayak evvel Bir zevke girişmeklik içün bir ayak evvelNûş etmeye48 dil can atıyor şerbet-i mevti49

Billâh o da bekler beni pervânesiyem ben

1 Temmuz 1319 [14 Temmuz 1903 Salı]

46 Kâşâne-i ukbâ: Ölümsüzlük yurdunun köşkü.47 Vîrâne: Yıkılmış veya pek harâb olmuş yer. 48 Nûş etmek: İçmek.49 Şerbet-i mevt: Ölüm şerbeti.

Page 20:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

II. BÖLÜM

VÂRİDÂT

Page 21:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

Hazret-i Süreyyâ Vâridâtı

141

[1]

Dîn-i İslâm nedir?

Bâb-ı Vâlâ-yı Meşîhat-i İslâmiyye’den, Anglikan hey’et-i âliyesi birkaç suâlde bulunduğu ve bu suâllerden ilki: “Dîn-i İslâm ne-dir?” idüğü istihbâr edildi.

Ey cân-ı men, kulak ver ki ne direm. Kelâm-ı fakrâne-miz menşe’ ve sudûrunu tefehhüm ederek ve müdrik olarak dinlersen, “Dîn-i İslâm nedir?” terbiyye ve âdâb-ı zâtiyye dâiresinde deriz ki: Allâh’ın hakîkatü’l-hakâyık-ı zâtiyye-i celîlesi, zâtî kümmelîn-i evliyâullâhdan gayra her ma‘nâsıyla tamâmen mestûr ve mechûl bulundu-ğu hâlde hakîkatü’l-hakâyık-ı mecâziyyesinin herkesce anlaşılacak adı olsa gerekdir. Şerî‘at-i garrâ-yı Cenâb-ı Muhammediyye me’mûrîn-i zâhiriyyesi ve emsâlinin an-layabileceği üzre deriz ki, “Dîn-i İslâm” envâ‘-i nekâyıs, tebeddülât, tahavvülât ve tagayyürât sademâtına uğra-tılmış olduğu birkaç türlüsü mevcûd idüğüyle müsbet İncîl-i Şerîf’in emr ü beyânı bulunan edyân-ı ibtidâiyye-i Hristiyâniyye’nin butlânını bi’l-beyân ehl ü ashâbını tarîk-i hakka da‘vet emr-i mühimmi içün Kur’ân-ı Kerîm nâmıyla mersûl kitâbullâh mu‘arref bir tarîk-i hak olsa ge-rekdir. Kur’ân-ı Kerîm ise son def‘a olarak lisân-ı Arab’la kisvelenmiş kelâm-ı nefsî ya‘nî Allâh dilidir.

Zât-ı Hakk, sıfât ve zâtiyyet-i Cenâb-ı Muhammediy-ye ile her ân içün tenezzülen meşhûdiyyeti lûtfen dilek bu-yurmuş olup (Bu kırmızı çizgili cümleyi akl ü fikrin ihâta edemezse i‘tirâza kalkma. Sükût et. Zîrâ sille-i celâdete

Page 22:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

Hazret-i Süreyyâ Vâridâtı

149

[2]

“Mevʻiza ve Kelime-i Tevhîd” Üzerine

İkdam Gazetesi’nin 9220 numerolu nüshasının üçüncü sahîfe-sinde “Mev‘iza ve Kelime-i Tevhîd” ser-levhalı Unkapanı civârında Yeşil Tulumba karşusundaki Şâzelî Dergâhı’nda Çehârşenbe akşamı ya‘nî Pencşenbe gecesi yatsudan sonra mü-him bir mev‘iza verilecek ve menba‘-i hakîkat-i eşyâ olan Nokta-i Küll’den bahsolunacak zemîninde bir ihtâr meşhûd-i fakrânemiz olmuşdur.

Ey cân ve ey bî-kes ü bî-vâye insân, kulak ver ki ne direm: Nokta-i Küll, menbaʻ-i hakîkat-i eşyâ değildir. Nokta-i Küll, menba-i serâir ve cevher-i kemâlât, hakî-katü’l-hakâyık-ı celîle-i vücûddur. Ey cân-ı men, Nokta-i Küll’den bahsetmek içün Âlem-i Amâ’ya ve Kitâbü’l-Vücûd’a sâhibiyyet ve mâlikiyyet ister. Buna ise “menem lâ gayre” ve “el-mülkü lî” diyebilir bir lisân-ı mutlakıyyete sâhib bir vücûdu’l-mukaddes îcâb eyler ki, bu nerede? Ey cân-ı men, Cenâb-ı Muhyiddîn te’lîfâtı tetebbûʻ edilmekle Nokta-i Küll’den bahse cür’et hatâ ender hatâ olsa gerekdir. Ey bî-vâye kimse, yağmurlu havada bir sahrâda merkep ayağından hâsıl olmuş bir çukura terâküm etmiş idrârı bahr-i ummân sanma. Zîrâ ve zîrâ ki bu iktidâr ile o gibi bir bahse girişilmez.

Ey cân-ı men, dinle ki ne direm: Azamet ü celâdet ve fahâmet-i Cenâb-ı Vâhidü’l-Kahhâr’ı Hakîkatü’l-Hakâyık üzre bildirecek bir kelime ve efʻâl henüz vücûda gelme-

Page 23:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

Hazret-i Süreyyâ Vâridâtı

155

[3]

Mürşid Hakkındadır

Ey cân ve ey evlâd-ı men, turuk-ı celîleden her birine ciddiyet üzre intisâb etmiş sâlikân-ı hakîkiyyenin âgâh ü âşinâ olması lâ-büddür ki mürşid-i hakîkî ne şeydir.

Lisân-ı mutlakiyyet ve Hakîkatü’l-Hakâyık-ı ma‘neviy-yeye ve bilhâssa Âlem-i Amâ’ya müdâm sâhib ve mâlik kümmelîn-i evliyâullâh fem-i muhsininden olarak işidile-gelmekdedir ki mürşid-i hakîkî denilen, irşâd ve mazhar-ı füyûzât ile nâil-i velâyet etmek keyfiyyât-ı mühimmesi-ne tenezzülen rağbet buyurarak, nokta-i gaynı gidermiş tasarruf-ı kudret sâhib ve mâliki bir zât-ı kudsiyyet-sıfâtdır.

İşbu ta‘rîf sıfât-ı zâhiriyye olup Hakîkatü’l-Hakâyık’ı ancak zât-ı ulviyyet ve kudsiyyet ve fahâmetce ma‘lûm olur. Fe-emmâ zât-ı kudsiyyet sıfâtını daha vâzıh demek olmaz ve olamaz. Çünki hasbe’ş-şer‘u’z-zâhir mugâyir-i âdâb-ı evliyâullâh bulunur. Îcâb ederse sâlikândan bazı kesâna ef‘âl-i ma‘neviyye izhârıyla oldukca kapalı olarak kendülerini tanıtırlarmış. Bu da sâlikânın esnâ-yı seyr-i sülûklarında zuhûru zarûrî ve tabî‘î bulunan tecelliyât ve sâir ahvâlden havf u telâşa düşmemeleri içün olsa gerekdir.

Ey cân-ı men, mürşid-i hakîkî şol zât-ı ulviyyet ve kudsiyyet-sıfâtdır ki, her hangi bir mahal ve mekânda bu-lunan sâlikân ve her hangi bir mültecî içün feryâd-res ve etvâr-res olarak tayy-i mekân i‘tibâriyle müteverrih değil mütekâsif ya‘nî vücûdan bir ân-ı gayr-i münkasemede imdâde yetişir.

Page 24:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

Hazret-i Süreyyâ Vâridâtı

160

[4]

Vahdet-i Vücûd

Ey cân-ı men, kulak ver ki diyebilür anlatabilür isek ne direm: Merâtib-i celîle-i ma‘neviyyeden hakîkat merâtib-i celîlesininin ibtidâî bir makâmına mazhar düşmüş evliyâullâhdan bazı ze-vât-ı kirâm, vahdet-i vücûd hakkında bazı te’lîfâtda bulundukla-rı istihbâr edilegelmekde olduğu misillü bu bâbda bir risâlecik de meşhûd-i fakrâne-i celâdetimiz olmuşdur.

Ey cân-ı men, vahdet-i vücûd öyle bir mes’ele-i mühim-me-i müşkiledir ki ta‘rîf ü tavsîfe sığmaz, beyân içün he-nüz bir kelime-i vâhide yokdur. Ancak ve ancak ef‘âl-i zâtiyye ile mümkin olabilür. Bu ise Hakîkatü’l-Hakâyık’a mahsûs ve münhasır bulunan Âlem-i Amâ’ya ve bu i‘tibâr ile Kitâbü’l-Vücûd ve hattâ ki vücûd-i mutlakıyyete ve “el-mülkü lî” diyebilür bir lisân-ı akl-ı külle sâhib ve tasarruf-ı kudret mâliki bir vücûd-i mukaddes-i yegâne-i zamân îcâb eyler.

Cân-ı men, bunu da anla ki kudret-i tasarruf başka, tasarruf-ı kudret başkadır. Kudret-i tasarruf her evliyâ-ullâhda vardır. Fe-emmâ tasarruf-ı kudret, Zâtiyyü’s-Sahibü’r-Rahmân’a mahsûsdur. Çünki bu vücûd-i mukad-desü’l-fehîmü’l-a‘zamu’l-mu‘azzam nokta-i gaynı gidermiş olmağla zamânımızda andan gayra henüz mestûr ya‘nî gayr-i ma‘lûm bulunur. Zîrâ ve zîrâ ki vahdet-i vücûd azamet-i celâdet ü fahâmet-i Cenâb-ı Perverdigâr Hakîka-

Page 25:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

III. BÖLÜM

Vâridâtın585 Sadeleştirmesi

585 Vâridât: Rabbânî ilham üç derecedir: Zuhûrât, tecelliyât ve vâridât. Vâridât, zâtî ilhamdır.

Page 26:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

165

[1]

İslâm Dini nedir?

Kıymetli Anglikan Kilisesi heyetinin, yüce Şeyhülislâmlık ma-kamına birkaç soru sorduğu ve bu sorulardan ilkinin “İslâm dini nedir?” olduğu haberini aldık.

Ey benim cânım, kulak ver ki ne diyorum! Fakîrâne sözümüzün nereden geldiğini anlayarak dinlersen, “İslâm dini nedir?” sorusuna terbiye ve zâtî velîlerin âdâbı çerçe-vesinde şöyle cevap veririz: Allâh’ın zâtî hakikatlerinin ha-kikati, zâtî evliyaullahtan586 ekmel587 olanların dışındakiler için her mânâsıyla örtülmüş ve meçhuldür. Hakikatlerin hakikatinin herkes tarafından anlaşılabilecek mecazî adı-na ise İslâm dini denir. Cenâb-ı Muhammed’in şeriatinin zâhirdeki memurları ve emsâlinin anlayabileceği şekilde şöyle izah ederiz: İslâm dini, pek çok kez değişikliğe uğra-mış olan İncil-i Şerif’in ve Hristiyanlığın hatalarını ortaya koyarak, insanları Kur’ân-ı Kerîm ile hakikate davet eden hak yoldur. Kur’ân-ı Kerîm, Allah’ın zâtî dili yani kelâm-ı nefsînin588, son kez Arap lisanıyla elbise giymiş hâlidir.

Hakk’ın zâtı lûtfederek, Cenâb-ı Muhammed’in sıfat ve zâtıyla her an için tenezzülen görünmeyi arzulamıştır. (Bu altı çizili cümleyi, aklın, fikrin ihâta edemezse, itiraza kalkışma, susmayı tercih et. Aksi hâlde celâdet sillesine

586 Zâtî evliyaullah: Evliyaullah zümresinin en üst mertebesinde bulunanlar, Allah’ın zâtına mazhar olanlar.

587 Ekmel: Kâmil olmanın da ötesinde bir kemâle sahip olan kimse.588 Kelâm-ı nefsî: Esas benliğin sözü. Allah’ın benliğinden başka

hakikî benlik var olduğu kabul edilmediğinden, burada nefs-ten kastedilen Allah’ın nefsidir.

Page 27:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

166

mâruz kalırsın!) Allah, samedânî, zâtî isimlerinden es-Selâm ve el-Mü’min isimlerinin sırlarının cevherine maz-har, vücûd tarafından üstün kılınmış, İslâm ve mü’min tabirleriyle yüce bir din ortaya koymuştur. Bu din, Hristi-yanlığın aksine, her türlü değişme ve tahriften korunmuş olup, bozulmuş olan önceki dinlerin hükmünün kalktığını beyân eden, kıyamete kadar hükmü geçerli, hak yolu gös-teren bir Kitâb-ı Mecîd sahibidir. Hakikat-i Muhammediyye, bu dini ortaya koyan mânâdır. İyi anla!

Ey benim cânım, şunu kulağına sokayım ki, Kur’ân-ı Kerîm’in ne olduğunu iyi anlamak için, önce Hakîkat-i Muhammediyye’ye âgâh ve âşinâ olmak gerekir. Bu mühim meseleye vâkıf olmak ise, es-Selâm ve el-Mü’min isimle-rinin sırlarına sahip olmayı gerektirir. Bu da neredeyse imkânsızdır. Buna sahip birinin var olduğu ihtimali şöyle dursun, manevî müşâhedemize göre, ileride var olabile-ceği de kesinlikle uzak bir ihtimaldir. Anlatmaya çalıştı-ğımız Hakikat-i Muhammediyye, şeriatin zâhirine memur olanların târiflerine kapılarak, nur zannedilmesin. Bu zan bâtıldır ve câiz değildir. Hakîkat-i Muhammediyye her za-man mevcuttur, fakat görebilecek göz ve anlayabilecek irfân sahibi olmak ehem ve elzemdir.589

Biraz daha açık söyleyeyim. Cenâb-ı Vâhidü’l-Ehadü’l-Ferdü’s-Samed, Kur’ân-ı Kerîm’de zâhir ehli için doksan dokuz ismini bildirmiştir. Bunlar arasında es-Selâm ve el-Mü’min gibi zâtî isimleri vardır. İslâmiyet’in hak olduğu şundan dahi belli olur ki, bu yol es-Selâm ve el-Mü’min isimlerinin tam mazharıdır. Çaba sarfedilmesine rağmen, Kur’ân-ı Kerîm, hiçbir zaman değiştirilememiş, bozulamamış, üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunu-

589 Ehem ve elzem: En mühim ve en çok gereken.

Page 28:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

173

[2]

Hakikat Hakkında Cemaate Yapılan Konuşma ve Kelime-i Tevhîd Üzerine

İkdam Gazetesi’nin 9220 sayılı nüshasının üçüncü sayfasında “Mev‘iza ve Kelime-i Tevhîd” başlığı altında, Unkapanı sem-tinde, Yeşil Tulumba karşısındaki Şazelî Dergâhı’nda, Çarşam-ba akşamı yatsıdan sonra, “eşyanın hakikatinin menbaının, Nokta-i Küll olduğu” hakkında önemli bir konuşma yapılacağı şeklinde bir haber gördüm.

Ey cân, ey kimsesiz, ey nasipsiz insan! Kulak ver bak ne diyorum: Nokta-i Küll, eşyanın hakikatinin menbaı de-ğildir. Nokta-i Küll, sırların menbaı, kemalâtın cevheri, vücûd hakikatlerinin hakikatidir. Ey benim cânım, Nokta-i Küll’den bahsetmek için, Âlem-i Amâ’ya ve Kitâbü’l-Vücûd’a sahibiyet ve mâlikiyet gerekir. Buna ise, “Menem la gay-re: Ben varım, benden gayri yok.” ve “el-Mülkü lî: Mülk benimdir.” diyebilir, mutlakiyet lisanına sahip, mukad-des bir vücûd gerekir. Peki nerede böyle biri var? Cenâb-ı Muhyiddin ibn Arabî’nin yazdıkları okunarak, Nokta-i Küll’den bahsetmeye cür’et etmek hata içinde hatadır. Ey nasipsiz kimse, yağmurlu havada merkep ayağından hâsıl olmuş bir çukurda toplanmış idrarı okyanus sanma. Zirâ ve zirâ ki, bu iktidâr ile öyle bir bahse girişilmez.

Ey benim cânım, dinle bak ne diyorum: Cenâb-ı Vâhidü’l-Kahhâr olan Allah’ın şânının yüceliğini, kuvveti-

Page 29:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

179

[3]

Mürşid Hakkında

Ey cân ve ey benim evlâdım, yüce tarîkatlerden her-hangi birine ciddiyet ile intisâb etmiş gerçek sâliklerin bilmesi son derece gerekli olan şey, hakikî mürşidin ne olduğudur. Mutlakıyet lisanına, manevî hakikatlerin ha-kikatine ve bilhâssa Âlem-i Amâ’ya sahip ve mâlik evliya-ullahtan ekmel kimselerin ağızlarından duyulmuş hakikî mürşidin târifi şöyledir: İrşâd etmek, feyzlere mazhar kıl-mak, velâyete nâil etmek gibi mühim hususları gerçekleş-tirmek için, tenezzülen bu işleri yapmaya rağbet buyuran, nokta-i gayn’ı gidermiş, tasarruf-ı kudret sahibi ve mâliki, kudsiyet sıfatını hâiz bir kişidir.

Mürşidin bu târifi, zâhirî özellikleri bakımındadır. Zîra mürşidin hakikatlerinin hakikati, ancak yüce, kudsî ve ulvî zevâta mâlumdur. Mürşidin kudsî sıfatları hak-kında daha açık bir târif olmaz, olamaz. Daha açık bir târif, zâhirî şeriatin kabul edemeyeceği hususları içerir. Evliyaullahın da âdâbı, şeriatın zâhirine uymayan sözleri söylememektir. Gerekirse, sâliklerden bazılarına manevî fiiliyat ile oldukça kapalı bir surette kendilerini tanıtırlar. Bu da, sâliklerin seyr ü sülûkları esnasında, zuhûru zarûrî ve tabiî olan tecellîler ve diğer hâller karşısında korku ve telâşa düşmemeleri içindir.

Ey benim cânım, hakikî mürşid öyle ulvî ve kudsî bir sıfat sahibidir ki, herhangi bir mahal ve mekânda bulu-nan dervişi veya herhangi bir kimse, kendisinden imdat istese, o kimsenin imdadına aynı anda, hemen yetişir. Bu

Page 30:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013

185

[4]

Vahdet-i Vücûd

Ey benim cânım, eğer anlatabilirsek, kulak ver ne diyorum. Yüce manevî mertebelerden hakikat mertebesinin ibtidâî bir makamı-na mazhar evliyaullahtan bazı zevâtın, vahdet-i vücûd hakkında yazdıklarından haberdar olanlar, bu yazılanları örnek alarak, kendileri de bu konuda bir risâlecik yazmışlar. Bu risâleciklerden birini gördüm.

Ey benim cânım, vahdet-i vücûd öyle mühim ve müşkil bir meseledir ki, târif ve tavsîfe sığmaz. Bu meseleyi anlat-mak için henüz kelime yoktur. Ancak ve ancak zâtî fiiller ile anlatılabilmesi mümkün olabilir. Bu da hakikatlerin hakikatine mahsus ve münhasır bulunan Âlem-i Amâ’ya, Kitâbü’l-Vücûd’a, Vücûd-i Mutlakıyet’e617 ve “el-Mülkü lî” di-yebilir bir akl-ı küll lisanına sahip, tasarruf-ı kudret’e mâlik, zamanında yegâne bir mukaddes vücûd gerektirir.

Benim cânım, kudret-i tasarruf başka, tasarruf-ı kudret başkadır. Kudret-i tasarruf, her evliyaullahta vardır. Fakat tasarruf-ı kudret, zâtî olan Sahibü’r-Rahmân’a mahsustur. Çünkü bu yücelerden yüce ve mukaddes vücûda sahip şahıs, nokta-i gayn’ı gidermiş olmakla zamanımızda ondan başkasına vahdet-i vücûdun ne olduğu mâlum değildir. Zîra ve zîra vahdet-i vücud, Allah’ın hakikatlerinin hakika-tini bilerek, fiiliyatla bildirilmesi ehem ve elzem olan bir

617 Vücûd-i mutlakıyet: Mutlak, değişmez vücûd.

Page 31:  · HAZRET-İ SÜREYYÂ DÎVÂNI ve VÂRİDÂTI Hazret-i Pîr-i Sânî Ahmed Süreyyâ el-Kâdirî Yayına Hazırlayan Kahraman Özkök Revak Kitabevi İstanbul, 2013