60
www.yuruyus.com [email protected] Haftalık Dergi / Sayı: 459 8 Mart 2015 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Adaletin Olmadığı Yerde Direnmek Meşrudur! Liseliler, Üniversiteliler, İşçiler, İşsizler, Memurlar, Avukatlar, Esnaflar... HALKIMIZ... 11 MART’TA BERK İ N ELVAN’A ADALET İ Ç İ N 11 MART’TA BERK İ N ELVAN’A ADALET İ Ç İ N BOYKOTTAYIZ! BOYKOTTAYIZ! Halk Ekmeğe, Berkin Adalete Doyuncaya Kadar SUSMAYACA Ğ IZ! SUSMAYACA Ğ IZ!

I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

www.yuruyus.com

[email protected]

Haftalık Dergi / Sayı: 4598 Mart 2015

Fiyatı: 1 TL (kdv dahil)

Adaletin Olmadığı Yerde Direnmek Meşrudur!Liseliler, Üniversiteliler, İşçiler, İşsizler,

Memurlar, Avukatlar, Esnaflar... HALKIMIZ...

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN

BOYKOTTAYIZ!BOYKOTTAYIZ!

Halk Ekmeğe, Berkin Adalete Doyuncaya KadarSUSMAYACAĞIZ!SUSMAYACAĞIZ!

İDEOLOJİK VE SİYASİ ÖNDERLİĞİNİ İDEOLOJİK VE SİYASİ ÖNDERLİĞİNİ EMPERYALİZMİN YAPTIĞI, EMPERYALİZMİN YAPTIĞI,

TASFİYE SÜRECİDİR!TASFİYE SÜRECİDİR!

FAŞİZMLE BARIŞ OLMAZ!FAŞİZMLE BARIŞ OLMAZ!

Page 2: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü:Mustafa Doğru

Adres: Katip Mustafa Çelebi Mah.Billurcu Sok. No: 20 / 2 Beyoğlu/İSTANBUL

Ofset Hazırlık: Ozan YayıncılıkAdres: Zübeyde Hanım Mah. FevziÇakmak Cad. 1297. Sokak No: 1 Daire: 1Sultangazi / İSTANBULTel: (0-212) 536 93 44Faks: (0-212) 536 93 45

Yurtdışı Büro: Vakıf EFSANE Pieter de Hoochstr. 303021 CS Rotterdam/Nederland

ISSN: 1305-7944

Baskı: Ezgi MatbaacılıkSanayi Cad. Altay Sok. No: 10Çobançeşme / Yenibosna / İST.Tel: (0-212) 452 23 02

Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım

Pazarlama San. ve Tic. A.Ş.

Tel: (0-216) 585 90 00

Avrupa: 4 Euro

Almanya: 4 Euro

Fransa: 4 Euro

İsviçre:6 Frank

Hollanda: 4 Euro

İngiltere: £ 3

Belçika: 4 Euro

Avusturya: 4 Euro

Tel: (0-212) 251 94 35 www.yuruyus.com [email protected]

Haftalık Süreli

Yerel Yayın

Siyasi Dergi

Fiyatı: 1 TL

Liseli Dev-Genç Milislerinden Korkun! Berkin Kabusunuz Olacak!

Ya Berkin'in Katillerini VerirsinizYa Da Halkın Adaletine Hesap Verirsiniz!

Berkin için adalet isteyenler, 24 Şubat’taİstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde“Ekmeksiz Bırakılan Berkin AdaletsizB ırak ı lan Halk İç in 11 Mart ’taBoykottayız” başlıklı bildirileri dağıtırken100. Yıl Kemalpaşa Polis Karakolu’ndagörevli polislerce işkence yapılarakgözaltına alındılar. Polisin işkencesikarşısında tepki gösteren okul öğrencileride darp edildi. Elleri arkadan kelepçelene-rek saatlerce araçta ve karakolda bekleti-

len, bir gece de 100. Yıl Karakolu’nda veYüzyıl Çocuk Şube’de nezarethanede tutu-lan 3 kişi savcılıktan serbest bırakıldı. Li-seli Dev-Genç milisleri yaptıkları açık-lamada polisin hukuksuz gözaltı yaptığı-nı söyleyerek karakola ait resmi bir polisotosunu hedef aldıklarını ve 2 ses bom-bası ve silahlı güvenliklerle eylem yaptık-larını duyurdu. Aynı açıklamada okul mü-dürü Faruk Akbulut da uyarılarak ihbar-cılık yapmaktan vazgeçmesi istendi.

Page 3: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

İİ ç i n d e k i l e r29 Düzenin, çocukları “terbiye

etme” yöntemi: Dayak,işkence, tecavüz,,,

30 Devrimci İşçi Hareketi:Yalanlarla bizikandıramazsınız! İşcinayetlerinin sorumlusu

patronlar ve AKP’dir!

33 Soma iddianamesi kabuledildi! Emekçilerikoruyacak olan kendiyasaları, kendi iktidarlarıdır!

34 Hayatın Öğrettikleri:İnacımızı kaybetmeyecekdaha çok çalışacağız!

35 Tarihimizden Öğreniyoruz:Direniş sanatı

37 Halk Düşmanı AKP:Uçan tabut: 35 yılda15 uçak düştü

38 TÜRGEV yolsuzluk ve rüşvetçarkının en önemli dişlisi,soygun ve talan düzenininmaskesidir!

39 Vatanı satanlar türbe içinsavaşamaz

41 Dünya halklarının kardeşliğinianlatan bir aileyiz Beyrut’ta!

43 Çalışırken ölen işçiler için

4 11 Mart’ta Berkin Elvan’a adaletiçin boykottayız!

6 Adalet bizim ellerimizde!

9 Örgütlü olmak güçlü olmaktır!

12 İdeolojik ve siyasi önderliğini

emperyalizmin yaptığı tasfiyesürecidir!

16 Kürdistan’da Tek Yol Devrim:Bağımsız Kürdistan’dan

‘Anayasal Vatandaşlık’a

18 Halkın Hukuk Bürosu:AKP’nin polisi ahlaksızdır!

19 Gençliğin Gündeminden:Adalet istemektenvazgeçmeyeceğiz!

22 Liseliyiz Biz:Berkin Elvan’a adalet için11 Mart’ta boykottayız!

23 Ülkemizde Gençlik:16 Mart’ın hesabını soracağız!

24 Devrimci Okul: Disiplin

26 Tüketim kültürü ve moda,

yozlaştırmanın diğeraraçlarındandır!

adalet istiyoruz!

44 Özgür Tutsaklardan:

Görevimiz kadınları daha

çok örgütlemek ve sorun-

larının çözümünün örgütlü

mücadeleden geçtiğini

göstermektir

47 Sanatçıyız Biz:

Yaşar Kemal’in yeri

halkın yüreğidir!

49 Katillerin yakasını

bırakmayacağız!

50 Direnişi, umudu büyüten

türkülerin sesi

51 Biz Dev-Genç’liyiz!

52 Anadolu Gençlik:

Avrupa’da neden

devrimci olmalıyız?

54 Avrupa’da Yürüyüş:

İsmail Zat’ı Alman

emperyalizminin

hücrelerinden çekip

alacağız!

55 Kulağımıza Küpe Olsun

56 Yitirdiklerimiz...

BERKİN’E ADALET İÇINBOYKOTA!

Wan Grup YorumKonserine Çağrı

Grup Yorum Konserine Tüm Halkımız Davetlidir

Yer: Diren Düğün Salonu/Otogar Kavşağı- WanTarih: 15 Mart Pazar

Saat: 14.00İrt. Tel: 0530 880 79 24

Wan Dev-Gençİdil Kültür Merkezi

12 Nisan'da, 5. Bağımsız TürkiyeKonserinde Buluşalım!

Bu sene 12 Nisan'da düzenleyeceğimiz konserde yine yüz-binlerle buluşacak, özgürlük ve bağımsızlık türkülerini hep birağızdan söyleyeceğiz.

Kurduğumuz Grup Yorum gönüllüleri komiteleriyle dahagüçlüyüz. Önce Bağımsız Türkiye konserine sonra 30. yıl stad-yum konserlerine komitelerle hazırlanacağız.

Her yerde tüm halkımızı komitelerle Bağımsız Türkiye kon-serini örgütlemeye çağırıyoruz.

12 Nisan'da, Bakırköy Halk Pazarı'nda buluşalım.Programı ve ayrıntıları netleştikçe paylaşacağız...

Grup Yorum

Page 4: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

11 Mart Berkin Elvan’ın ölümyıldönümü. Şehitliğinin üzerindenbir yıl geçti. Katillerin kim olduğuAKP’nin tüm saklama çabalarınarağmen ortaya çıkartıldı. Fakat katilleryargılanmıyor.

12 Mart, 1995 yılında kontrge-rillanın gerçekleştirdiği Gazi Kat-liamı’nın 20. yılı... Gazi ve Ümrani-ye’de 18 kişi katledildi... Katillerinkimler olduğu biliniyordu... Katilleriyargılayacak mahkeme bulunamadı.Dava mahkeme mahkeme süründü.Mahkeme sahiplenilmesin diye İs-tanbul’dan Eskişehir’e, Eskişehir’denTrabzon’a sürüldü. Mahkemeyi sa-hiplenenler neredeyse her mahkemepolisin saldırısına uğradı, polis kont-rolünde faşistler tarafından linç edil-mek istendi. Gazi davası 10 yıl sürdü.

Katliam DYP-SHP iktidarında ger-çekleştirildi. Refah Partisi (RP), Ana-vatan Partisi (ANAP), CHP, Demo-kratik Sol Parti (DSP) ve MHP hepside iktidara geldiler. Gazi’nin katilleribütün iktidarlar tarafından da korundu.10 yıl sonra 2005 yılında AKP iktida-rında katiller cezasız bırakıldı...

16 Mart 1978, İstanbul Üniver-sitesi Beyazıt Katliamı’nın 37. yıl-dönümü. Polis, kontrgerilla ve sivilfaşistlerin işbirliğiyle okul çıkışındadevrimci öğrencilerin üzerine bombaatılarak ve otomobil silahlarla tara-narak 7 devrimci öğrenci katledildi.Mahkeme on yıllarca sürdü. Katillerzaman aşımıyla cezasız bırakıldı.Geçen yıllar içinde yeni katliamlaryaptılar. Yine bu katiller 37 yıldıriktidara gelen tüm düzen partileritarafından korundu.

Bu düzeni tanımak için halkımızave devrimcilere yönelik katliamlarkarşısındaki devletin tutumuna bak-mak yeterlidir.

Maraş’ta 111 kişi katledildi. Ka-tiller bu düzenin meclislerinde mil-letvekili oldu... 1 Mayıs Katliamı’nda34 kişi katledildi, bizzat devlet tara-fından katliamın üstü örtüldü, katillerkorundu.

Sivas Katliamı’nda 35 kişinin ka-tillerini savunan avukatlar AKP mil-letvekili...

Bugüne kadarki katliamlarda kat-liam emrini verenler kendilerini giz-leme gereği duyuyorlardı... Bugünartık ona da gerek duymuyorlar...

Başbakanı, cumhurbaşkanı BerkinElvan’ın da katledildiği HaziranAyaklanması’nda “emri ben verdim”dedi, açıktan meydan okudu.

Ve şimdi AKP’nin mecliste ge-çirmeye çalıştığı “iç güvenlik” adıverilen terör yasasıyla katliamlar ya-sallaştırılmak isteniyor.

Böyle bir düzenin hiçbir kurumumeşru değildir.

Halkımız!

Bu düzenin hiçbir kurumunu ta-nımayın. İşte bu düzenin parlamen-tosu... Yakında seçim olacak ve yinesizden oy istemek için gelecekler.“Burjuvazinin ahırı” tam da bu mec-lisi tarif ediyor. Adeta tepiniyorlar...

Bu düzenin mahkemelerini tanı-mayın. Hırsız yağma, talan iktidarıAKP’nin koruma kalkanlığını yapı-yor.

Halkın en meşru hak alma mü-

11 MART’TA BERKİN ELVAN’AADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!

Adaletin Olmadığı Yerde Direnmek Meşrudur!Liseliler, Üniversiteliler, İşçiler, İşsizler,

Memurlar, Avukatlar, Esnaflar... Halkımız...

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!44

Page 5: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

55HALK EKMEĞE, BERKİN ADALETE DOYUNCUYA KADAR SUSMAYACAĞIZ!

8 Mart2015

Yürüyüş

Sayı: 459

cadelesi “terör” sayılırken halka karşıişlenen tüm suçları aklıyor, katillerekoruma zırhı oluyor.

Berkin Elvan’ın mahkemesi bununiçin örnektir. Neredeyse bütün dünyatarafından tanınan Berkin Elvan’ınkatillerini korumakta bile bu kadarpervasız olan bir mahkemeyi yargıkurumu olarak tanımayın. Katilleriaklayan mahkemeler meşru değildir.

Dev-Genç, Berkin Elvan’a adaletiçin 11 Mart’ta boykot çağrısı yapıyor.

Adaletin olmadığı yerde direnmekmeşrudur.

Direnme hakkı bütün dünyadayüzyıllar önce verilen mücadelelerlekazanılmış en meşru bir haktır.

Liseliler, Üniversiteliler, İşçiler,İşsizler, Memurlar, Esnaflar... Avu-katlar, Öğretmenler... Halkımız...

Dev-Genç sizi en meşru hakkınızolan direnme hakkınızı 11 MART’TABOYKOT yaparak kullanmaya ça-ğırıyor...

Kim ne iş yapıyorsa 11 MART’TAyapmayarak BOYKOT etmeye ça-ğırıyor...

Üniversiteliler; 11 Mart’ta BerkinElvan’a adalet için derslere girmeyin!Dersleri boykot edin... Kantinlerde,okul bahçelerinde, rektörlük önlerindeşehir merkezlerinde... eylemlerle,yürüyüşlerle... bu adaletsizliğe izinverme! Berkin Elvan’a adalet talebiniyükselt...

Liseliler; Berkin Elvan’ın katillericezalandırılmadığı sürece hergün birBerkin Elvan katlediliyor demektir...Berkin’e adalet için 11 Mart’ta hiçbirokulda derslere girmeyin...

Öğretmenler; Berkin Elvan sizinöğrencinizdi. Şu anda cumhurbaşkanıolan Tayyip Erdoğan’ın talimatıylaöğrenciniz Berkin Elvan katledildive katilleri yine Erdoğan tarafındankorunuyor. Katilleri yargılayacak he-yet bulunamıyor mahkemeye... Ber-kin’e adalet talebini yükseltmek ön-celikle sizin göreviniz. Katillerin ce-zalandırılması ve başka Berkinler’inkatledilmemesi için 11 Mart’ta boy-kot’a katılarak derslere girmeyin...Öğrencilerinizin boykota katılmasınaengel olmayın, teşvik edin ve en

önde siz katılın...

Hukukçular; bu düzenin adaletmekanizmasını en iyi siz biliyorsunuz.AKP’nin yargısı karşısında hukukun,yasaların hiçbir önemi yok... Kendiyasalarına bile uymayan düzen meşrudeğildir. Yargı meşru değildir. 11Mart’ta Berkin Elvan’a adalet içinyapılacak boykotun en önünde hu-kukçular olmalıdır...

Esnaflar; 11 Mart’ta kepenkle-rinizi açmayın. AKP sizi halka karşısavaşta yedek güç olarak görüyor.

Katil Erdoğan “bizim medeniye-timizde esnaf ve sanatkarlar gerek-tiğinde askerdir, alperendir. Gerek-tiğinde asayişi tesis eden polistir,gerektiğinde adaleti sağlayan hakim,hakemdir..." diyor.

Hayır, esnaflar hiçbir zaman ege-menlerin hizmetinde halka karşı ye-dek güç olmamıştır. Esnaflar, zana-atkarlar halkın parçasıdır. Halktır...Bu sömürü düzeninin en fazla ezdiğikesimlerden birisi de esnaflarımızdır.

11 Mart’ta Dev-Genç’in boykotçağrısına en yüksek düzeyde katılarakAKP faşizminin yedek gücü olma-dığınızı gösterin. Kepenklerinizi aç-mayın. Kepenklerinizin üstüne BER-KİN ELVAN’IN KATİLLERİYARGILANSIN, ADALET İÇİNBOYKOTTAYIZ yazılı pankartlar,dövizler asın...

İşçiler, işsizler, halkımız; 11Mart’ta nerede bulunuyor olursanızolun Berkin Elvan için ADALET is-teyin. Nerede olursanız olun ADA-LET için boykota katılın.

Adaletsizliğe sessiz kalmak, ada-letsizliği büyütmektir, ortak olmaktır.11 Mart’ta tencere tava vurmaktantutun da, yürüyüşlere, kepenk ka-patmalarına, barikat direnişlerine,yol kesmelere katılın.

Kapatın otobanları, kapatın şehirinanayollarını... Otobüsçüler, taksiciler,dolmuşçular bir süreliğine ADALETiçin kontak kapatıp korna çalaraktepkinizi gösterin. Berkin’in katille-rinin yargılanmasını isteyin... Ev ha-nımları... hiçbir şey yapamıyorsanızbalkonlardan sloganlara katılın, alkıştutun, tencere tava kapaklarıyla tep-

kinizi gösterin... Balkonlardan ininaşağıya, evlerinizden dışarı çıkın veyürüyüşlere katılın...

Cepheliler... Dev-Genç’liler...

Faşizmin baskı ve terörünün hatsafhaya çıktığı günümüzde halkınkendiliğinden, ya da sadece çağrılarlasokaklara çıkmayacağını en iyi sizbiliyorsunuz.

Eğer biz örgütlememişsek kitlelerkendiliğinden alanlara çıkmayacaktır.Halkın en önünde faşizmden hesapsoran biz değilsek kitlelerin kendili-ğinden hesap sormasını bekleyeme-yiz...

Son ana kadar kitle çalışmasınısürdürmeliyiz. Halkı alanlara biz çı-kartacağız. Kitlelerin en önünde bizdövüşeceğiz... Katillerden hesabı bizsoracağız. Halkımız hep yanımızdaolacak. Bizimle birlikte olacak.

Halkımızı boykota biz katacağız.Halkımızı alanlara biz çıkartacağız.Kesintisiz süren adalet mücadelemizkitlelerde de karşılığını bulacaktır.

Düzenin adaletine halkımızın hiç-bir güveni yoktur.

Bu düzen tüm kurumlarıyla hal-kımız nezdinde de meşruiyetini yi-tirmiştir.

Halkımıza kendi alternatiflerimizlegidelim...

Düzenin parlamentosunun karşı-sına halk meclisleriyle çıkalım. Hal-kımızı halk meclislerinde örgütle-yelim...

Düzenin adaletsizliğinin karşısınahalkın adaletiyle çıkalım. Örgütlüolduğumuz her yerde halkın adaletinihakim kılalım.

Evet, halkın adaleti var... BerkinElvan’ın katilleri de ancak halkınadaletiyle cezalandırılacaktır.

11 Mart’taki Boykot

HALKIN ADALETİ İÇİNDİR!

HALKIMIZ!

11 MART’TA ADALET İÇİNBOYKOTA!

Halk Ekmeğe,

Berkin Adalete

Doyuncaya Kadar

SUSMAYACAĞIZ!

Page 6: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Berkin için ülkenin dörtbir yanındaadalet talebini yükseltiyoruz. Katillericezalandırılana kadar eylemlerimizsürecek.

İSTANBUL:Kadıköy Dev-Genç: 28 Şubat ta-rihinde, Kadıköy Rıhtım bölgesindeve Ataşehir'de 11 Mart boykot afiş-lemesi yapıldı.1 Mart tarihindeKadıköy Dev-Genç boykot çalışma-larına devam etti. Kadıköy BahariyeCaddesi ve Serasker Caddesi üzerinde50 adet 11 Mart boykot afişlemesiyapıldı. Ayrıca 70 adet de pul yapış-tıran Dev-Genç'liler Kadıköy veHasanpaşa'da 4 Mart tarihinde olacakolan Hasan Ferit Gedik'in mahke-mesine de çağrı yaptılar.Dev-Genç'liler Kadıköy Rıhtımı’na da 11Mart boykota çağrı afişleri astılar.

Çayan: 25 Mart tarihinde, ÇayanMahallesi’nde Berkin için 50 afişyapıldı. 3 Mart tarihinde HasanFerit'in mahkemesi için 15 ozalit,Hasan Ferit'in mahkemesi için 3Mart'ta 15 ozalit, 1 Mart’ta pul ça-lışması yapıldı. 2 Mart günü 11Martta’ki boykot için yazılama ya-pıldı. “11 Mart’ta Boykota!” yazıla-ması yapıldı Aynı gün Halk Cephelilermasa açtılar. 100 bildiri dağıtıldı veajitasyonlar çekilerek Berkin’in ka-

tilleri teşhir edilip halka anlatıldı.Stantta Berkin şarkısı çalınarak 11Mart’ta boykot çağrısı yapıldı. 25Yürüyüş Dergisi halka ulaştırıldı.

1 Mayıs Mahallesi: Berkin Elvanboykot komiteleri, 27 Şubat tarihindeCemevi bölgesi, Pazar sokakları,Tokatlılar bölgesinde afişleme yaptı.150 adet afiş asılırken halka yüzlercebildiri dağıtıldı, boykotla ilgili sohbetedildi. Kapılara bildiri bırakıldı, kah-velere bildiri dağıtıldı. Çalışma es-nasında ayrıca Grup Yorum’un 30.yıl pullamalarından 150 adet yapış-tırıldı.

Gazi Mahallesi: Şair AbayKonanbay Lisesi’ndeki Dev-Genç’liler27 Şubat’ta yaptıkları çalışmalarda200 bildiriyi liselilere ulaştırdılar.

3 Mart günü ise Şair AbayKonanbay Lisesi boykot afişleriylesüslendi. Okulun içine ve çevresineafişleme yapıldı. 15 afişin asıldığıçalışmada 250 bildiri liselilere ulaş-tırıldı. Liseli Dev-Genç’liler aynıgün Gazi Şair Abay Konanbay Lisesiöğrencileriyle Berkin Elvan’ın bel-geselini izlediler. Lise komitesininhazırladığı çalışmaya 60 kişi katıl-dı.

Öte yandan Gazi Ticaret MeslekLisesi öğrencileri 2 Mart’ta yaptıklarıçalışmayla 11 Mart’ta gerçekleşecekolan boykota çağrı yaptılar. DörtLiseli Dev-Gençli’nin yaptığı çalış-mada 200 bildiri liselilere ulaştırıl-dı.

Gazi - Ticaret Meslek Lisesi:23 Şubat’ta Gazi Ticaret Meslek

Lisesi’nde 11 Mart Boykotu için“Berkin İçin Adalet İstiyoruz. 11Mart'ta Boykottayız / Liseli Dev-Genç” yazan pankart asıldı. Pankartıastıktan sonra çekilen ajitasyonda“Berkin Elvan 600 Günden DahaFazla Zamandır Adalete Aç! BizlerBerkin'in Yoldaşlarıyız! FıratÖzçelikler Olup Halk DüşmanlarındanHesap Soracağız! Berkin ElvanÖlümsüzdür!” denilerek bitirildi.

Aynı gün, 3 Liseli Dev-Genç’lininkatılımıyla gerçekleşen afiş çalışma-sında Gazi Ticaret Lisesi çevresinde,okul bahçesinde ve okulun içindegerçekleşen çalışmada 80 afiş asıldı.

Bilgi Üniversitesi: Dev-Genç’lilerBilgi Üniversitesi’nde Boykot ve 8Mart Çalışmaları Yaptı!

2 Mart'ta Bilgi Üniversitesi içe-risinde Dev-Genç’liler afişleme ça-lışması yaptılar. Dolapdere veKuştepe kampüslerinde çok sayıdabildiri dağıtıp, afişler asıldı.Öğrenciler 11 Mart'ta Berkin içinadalet boykotuna çağrıldı.

Sarıgazi: 23 Şubat tarihinde, 11Mart’ta yapılacak boykota çağrı ama-cıyla Sarıgazi TOKİ Lisesi ve TicaretLiseleri çıkışlarında yürüyüş yapıldı.‘Berkin Elvan’a Adalet İçin 11Mart’ta Boykota’ yazılı pankartlayürüyüş yapan Liseli Dev-Genç’lilerboykotun çağrısını yaptılar. 25Şubat’ta İnönü Mahallesi’nde 100boykot afişi yapıldı. TOKİ Lisesi çı-kışında boykot bildirileri dağıtıldı.

26 Şubat tarihinde Sarıgazi mer-kezde boykot afişlerinden 100 tane

ADALET BİZİM ELLERİMİZDE!11 MART'TA BERKİN İÇİN BOYKOTTAYIZ!

Yürüyüş

8 Mart2015

Sayı: 459

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!66

KINIK1 MAYIS

ÇAYAN

ADALET BİZİM ELLERİMİZDE!11 MART'TA BERKİN İÇİN BOYKOTTAYIZ!

Page 7: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

yapıldı, aynı anda bildiri dağıtıldı.Aynı gün İnönü Mahallesi’nde yapılankapı çalışmasında 100 bildiri dağı-tıldı.

27 Şubat tarihinde SarıgaziDemokrasi Caddesi’nde boykot af-işleri yapıldı, 150 bildiri dağıtıldı.

27 Şubat tarihinde, akşam esnafkomitesi esnaflara bildiri dağıtarak11 Mart'ta kepenk kapatma, boykotakatılma çağrısı yaptı. Sarıgazi TokiLisesi çevresine yazılama yapıldı.

Esenyurt: 26 Şubat tarihinde HalkCepheliler, Esenyurt Depo KapalıCaddede Berkin Elvan için masaaçarak bildiri dağıtımı yaptı. Caddeboyunca esnaflara da bildiri vererekboykot çağrısı yapan Halk Cephelilertoplam 600 bildiri dağıttı.

Armutlu: 25 Şubat tarihinde "BerkinElvan için 11 Mart'ta HayatıDurduralım!" çağrısı Armutlu du-varlarına yazıldı.

Kartal: 26 Şubat tarihinde KartalKurfalı ve Şehit Öğretmen HüseyinAğırman Mesleki ve Teknik AnadoluLisesi Çevresine "11 Mart'ta BerkinElvan için Boykot" ve "HalkMeclisleri Kurultayı" afişleri yapıldı.

Göztepe: Göztepe İhsan KurşunoğluAnadolu Lisesi duvarlarına 11 Martboykot afişleri asıldı.

İkitelli:2 Mart; Liseli Dev-Genç’lilerGülten Özaydın Lisesi önüne 11Mart boykotuna çağıran pankart as-tılar.

24 Şubat; İkitelli Gülten ÖzaydınLisesi yanına pankart asıldı.

25 Şubat; Okul çıkışında boykotaçağrı bildirisi dağıtıldı toplam 100bildiri öğrencilere ulaştırıldı.

26 Şubat; Parseller’de kurulanperşembe pazarında 15.00-16.00 arasıajitasyonlarla boykota çağrı bildirisi

dağıtıldı. Toplam 200 bildiri dağıtıl-dı.

27 Şubat; Okul çıkışında BerkinElvan için boykota çağrı bildirileridağıtıldı. 20 afiş yapıldı, 50 bildiridağıtıldı.

Yenibosna: 28 Şubat; Cepheliler“Berkin’in Hesabını Soracağız!Cephe” imzalı pullamaları mahalleninçeşitli yerlerinde yapıştırdı. Toplam70 pul yapıştırıldı.

Taksim: 25 Şubat; Galatasaray Lisesiönünde Berkin Elvan için boykotmasası açıldı. Polisin tacizleri karşı-sında halk masayı sahiplendi, ilgigösterdi. İki saat süren çalışmada250 bildiri dağıtıldı. 8 YürüyüşDergisi halka ulaştırıldı. Halkın ma-saya olan ilgisi çok iyiydi. İki saatsüren çalışmada 250 Berkin Elvan11 Mart Boykot bildirisi dağıtıldı, 8Yürüyüş Dergisi halka ulaştırıldı.

Aynı gün Taksim’de masa açanHalk Cepheliler’e katil polis saldırdı.Üç kişi yerlerde sürüklenerek göz-altına alındı. Gözaltına alınan HalilEren, Umut Güney ve Gürbey HalkCepheliler 26 Şubat’ta çıkarıldıklarısavcılıkta serbest bırakıldı.

Gebze: 25 Şubat; Çayırova, İnönüve Emek Mahallelerinde GebzeDevrimci İşçi Hareketi olarak 5 dergihalka ulaştırıldı. 40 meclis kurultayıafişi asıldı. 100 tane Hasan FeritGedik mahkemesine çağrı stickerlarıyapıldı. 100 tane Grup Yorum 30.yıl stickerları yapıştırıldı. 1000 taneBerkin İçin “11 Mart'ta Boykot” bil-dirisi dağıtıldı.

ANTALYA:Akdeniz Üniversitesi Olbia

Çarşısı’nda 3 Mart'ta Berkin içinmasa açıldı. Masa ÖGB ve polis ta-cizine rağmen 3 saat açık kaldı.Berkin'in katillerinin 600'ü aşkın

gündür hala yargılanmadığı ve 11Çarşamba günü Berkin için yapılacakboykotun amacı anlatıldı. Çalışmadatoplam 700 bildiri dağıtıldı. 2 adetTavır Dergisi öğrencilere ulaştırıldı.Çalışmaya 9 kişi katıldı.

BİLECİK:2 Mart; Dev-Genç’liler Bilecik

Şeyh Edebali Üniversitesi'nde 11Mart'ta Berkin için yapılacak boykotaçağrı yaptı. Kantinde ve kampüs çev-resinde öğrenciler ile konuşarak boy-kot hakkında bilgi verildi.

EDİRNE:26 Şubat; Dev-Genç’liler,

Ayşekadın bölgesinde 150 bildiriyihalka ulaştırdı. 27 Şubat'ta ise, TrakyaÜniversitesi Balkan Yerleşkesi’nde80 bildiri öğrencilere ulaştırıldı.Ayrıca Saraçlar’da da 100 bildiri da-ğıtıldı. Bazı öğrencilerle sohbet edildi.Boykotun amacı anlatıldı. 28 Şubat'taSaraçlar’da 150 bildiri halka ulaştı-rıldı. Berkin için adalet talebi birkez daha insanlarla paylaşıldı.Herkesten destek istendi.

DENİZLİ:1 Mart; Halk Cepheliler

Pınarkent’teydi. Evlerin kapısı tektek çalınarak adaletsiz bırakılanBerkin Elvan anlatıldı ve 11 Mart'taBoykot’a çağrı yapıldı. Mahalleninher köşesi gezilerek afişleme yapıldı.Aynı zamanda Yürüyüş Dergisi’nindağıtımı da gerçekleşti. Toplamda15 dergi halka ulaştırıldı. Aynı gün,Denizli Dev - Genç’liler 11 Mart’tayapılacak olan boykota çağrı yaptı.Çınar’da ve üniversite kampüsününçevresinde 200 bildiri dağıtıp, yazı-lamalar yaptı.

DERSİM:2 Mart; Halk Cepheliler Dersim

merkez ve okul bölgelerinde 11 Mart

8 Mart2015

Yürüyüş

Sayı: 459

77HALK EKMEĞE, BERKİN ADALETE DOYUNCUYA KADAR SUSMAYACAĞIZ!

ARMUTLU İKİTELLİ

Page 8: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

tarihinde Uğur Kaymaz ve BerkinElvan için Mardin Kızıltepe’denAnkara’ya başlayacak yürüyüş için100 afiş astı. Ayrıca 25 Boykot afişiasıldı.

MUĞLA:27 Şubat; Muğla’da Dev-

Genç'liler Berkin Elvan’a adalet ve11 Mart’ta boykot duyurusu içinMuğla Üniversitesi önünde bildiridağıtımı yaptı.

26 Şubat; boykot duyurusu veBerkin Elvan’ın katillerinin yargı-lanması talebi ile Dev-Genç’liler 200bildiri dağıtımı yaptı.

İZMİR:27 Şubat; Halk Cepheliler İzmir

Karşıyaka İzban Durağı’nda buluştu.

Kitle; “Berkin Elvan’ın KatilleriYargılansın” yazılı pankartı açarakyürüyüşe geçti. Yürüyüş esnasındahesap soran sloganlar atıldı. Karşıyakaİş Bankası’na kadar yüründü. İşBankası önünde okunan basın açık-lanmasında devletin yeni baskı ya-saları ile nasıl katliamlar, nasıl zu-lümler yapacağına değinilerek, tekkurtuluş yolunun örgütlü mücadele-den geçtiği anlatıldı. Eyleme 14 kişikatıldı.

KINIK:1 Mart; Kınık Maden İşçileri

Dayanışma ve Mücadele DerneğiKınık Cemevi'nde "Berkin ElvanResim Şenliği" düzenledi. Şenlik ön-cesi madenci evleri dolaşılarak prog-ram duyurusu yapılarak çocuklara

program hakkında bilgi verildi. 45çocuğun katıldığı programa madencieşleri ve eğitmenler de katıldı. BerkinElvan'ın hayatı hakkında yapılan kısabir konuşmanın ardından çocuklarhep birlikte resimler çizdiler. Şarkılar,oyunlar ve sloganlarla program biti-rildi.

MERSİN:1 Mart; Mersin Büyükşehir

Belediyesi (Taş Bina) önünde HalkCepheliler tarafından Berkin Elvanve Özgecan Aslan için basın açıkla-ması yapıldı. “Berkin Elvan’ın KatilleriCezalandırılsın!" ve "Özgecan’ınKatili, Tecavüzü MeşrulaştıranDevlettir Hesabını Soracağız!” yazılıpankart açıldı. Sloganların atıldığıeyleme 4 kişi katıldı.

Yürüyüş

8 Mart2015

Sayı: 459

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!88

Armutlu Halk Meclisi 28Şubat’ta halk toplantısını ger-çekleştirildi. Cemevi’nde, mahallenin sorunları ve gün-demine ilişkin konuşularak çıkacak sonuçları kurultayataşımak üzere yapılanı toplantıya 100'den fazla kişi ka-tıldı.

Toplantıda kurultayın neden yapıldığı anlatıldı.Toplantıya katılanlara Armutlu'da yaşananlar, mahalleninsorunları, halk meclisine ilişkin düşünceler soruldu.Armutlu'da yaşananları halkın daha iyi bildiği bu nedenleilk sözü halkın alması gerektiği ifade edildi. Yapılantartışmalardan sonra Armutlu’ya ilişkin başlıca şu

konular sıralandı:- Mahallenin iç taraf-

larında market olmayan ve alışveriş için çok uzak yerleregidilen bölgesine market yapılması,- Elektrik sorunun çözülmesi için çalışma başlatılması.Sokak aydınlatmalarının sürekli bozulduğu,- Çocuklar için eğitime destek kursları, sınıf vb. açılması.- Sokak köpeklerinin mahallede büyük sorun oluşturduğuve sayılarının çok arttığı.Bu sorunlar üzerine çözüm önerilerinin de tartışıldığıtoplantıda sorunların çözümü için birlik beraberlikiçinde hareket edilmesinden geçtiği dile getirildi.

Halkın Mühendis Mimarları, 27Şubat'ta Edirnekapı metrobüs çıkı-şında Mühendis Mimar Meclislerikampanyasının bildirilerini dağıttı.Dağıtımda mühendis mimarların ço-ğunun işsiz olduğunu veya kendimesleğinin dışında çalıştığını; işsizlik,düşük ücret ve güvencesiz çalışmagibi sorunların ortak olduğunu vur-gulayan konuşmalar yapıldı.Mühendis mimar meclislerinde ör-gütlenme, halk için mühendislik yap-ma çağrısı yapıldı. 4 kişinin katıldığıdağıtımda 500 bildiri halka ulaştırıl-dı.

Avcılar:Halkın Mühendis Mimarları,Avcılar Mesleki ve Teknik AnadoluLisesi önünde bildiri dağıtımı yaptılar.Okullarda 2. sınıf öğrenci muamelesi

gören, stajlarda köle gibi sömürülenmeslek liseli öğrencileri halk içinüretim yapmaya çağıran HalkınMühendis Mimarlarına liseliler deyoğun ilgi gösterdiler. HalkınMühendis Mimarlarıyla daha öncekibildiri dağıtımında tanışmış olan liseliöğrenciler, merakla neler yapabile-cekleri üzerine sohbetler ettiler. Nasılki sanatçı olmak için konservatuarmezunu olmak zorunlu değilse mü-hendislik için de diplomanın şart ol-madığı anlatıldı. 26 Şubat ‘yapılandağıtımda 500 bildiri dağıtan liselilereulaştırıldı.

ODTÜ: Halkın Mühendis Mimarlarıpanel çalışmalarına 27 Şubat’ta devametti. Sabah saatlerinde ODTÜ'de afiş-leme yapan mühendis-mimarlar, öğ-

lene doğru yemekhanede masa açtı.Masaya gelen bir öğrencinin sorularınıyanıtlayan Halkın MühendisMimarları; HMM'nın TMMOB'a sal-dırılarına karşı yürüttüğü mücadeledenve halk için yapılan mühendislik pro-jelerinden söz ettiler. Çalışmada 350bildiri dağıtımı ve yaklaşık 100 adetafiş yapıldı.

Meclislerde Mücadele Büyüyecek!

Mesleğimizi Halkın Sorunları Çözmek İçin Yapıyoruz!

AVCILAR

Page 9: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Halkın öz örgütlülükleri olan halkmeclisleri, kurultay ile güçlerinegüç kattılar. İstanbul’un birçok yoksulmahallesinde kurulan, halkın temelsorunlarını çözme sloganıyla yolaçıkan halk meclisleri, 1. İstanbulHalk Meclisleri Kurultayı'nı, 1996yılında ilk halk meclisi kurulan GaziMahallesi’nde bir pazar alanında ger-çekleştirdi.

Örgütlü OlmakGüçlü Olmaktır!

1 Mart günü Gazi Mahallesi gi-rişine yavaş yavaş mahallelerden oto-büsler gelmeye başladı. Halk mecl-isleri çalışanları üzerlerinde önlüklerle,davul-zurnalı halaylarla, coşkulu slo-ganlarla gelenleri karşıladılar. Kala-balık arttıkça kortejler oluşmaya baş-ladı. Okmeydanı, Alibeyköy, İkitelli,Armutlu, 1 Mayıs, Esenyurt halkmeclisleri, Emekli Meclisi, HalkınMühendis Mimarları, Kamu Emek-çileri Meclisi, İşçi Meclisleri, PSAKDSultangazi Şubesi, Öğrenci Meclisive İdil Halk Meclisi birbirlerinin peşisıra korteji oluşturuyordu. Davul-zurna en önde onun arkasında İstanbulHalk Meclisleri pankartı ile coşkuluyürüyüş başladı. Kurultayda ilk ko-nuşmaları halk meclisleri adına Mu-harrem Cengiz yaptı. Üretenin, ya-ratanın halk olduğunu ama yine sö-

mürülenin de halk olduğunu söyledi.Halkın örgütlü gücünün yıkılmaz birduvar olduğunu belirterek "hoş gel-diniz" dedi.

Ardından Armutlu Halk Meclisiadına yapılan konuşmada yoksullukve yoksulluğa karşı mücadele vardı.Geçtiğimiz yıllarda daha yaşına bilegiremeden açlıktan ölen Kübra be-bekten bahsedildi. Bir yanda açlıktanölenler varken diğer tarafta ise birgecede binlerce lira harcama yapılı-yorsa burada bir sınıf farkı vardırdenilerek sınıf bilincine vurgu ya-pıldı.

Gazi Halk Meclisi’nin mücade-lesiyle kurulan Hasan Ferit GedikUyuşturucu ile Savaş ve KurtuluşMerkezi de konuşma yaptı. Merkezinkonuşmacısı öncelikle uyuşturucukullanımının korkunç derecelere ulaş-tığını ve yükselmeye devam ettiğini,sorumlusunun ise AKP olduğunusöyledi. Ve herkese halk meclislerindebirleşme çağrısı yaparak, bütün ma-hallelerde tedavi merkezleri açılmasıgerektiği anlatıldı.

Sıra halkın mühendis mimarlarınageldi. Halkın mühendis mimarlarınınkonuşmacısı elektrik, ısınma, gıdagibi evlerdeki birçok ihtiyacın çö-zümünün olduğunu söyledi. Rüzgârtürbinleri, halk bahçeleri gibi çö-zümlerle halkın sırtındaki maddi yü-

kün azaltılması yönünde atılan adım-lar olduğunu söyledi. Halkın mü-hendis mimarlarının bu çabalarınınhalkla bütünleştiği zaman daha daartacağı ve kitleselleşeceği söylendi.Bunun için torna atölyesi gibi ola-nakların yaratılması çağrısında bu-lundu.

Halkın Hukuk Bürosu avukatlarıise AKP’nin son icraatlarından olanİç Güvenlik Paketi’nden bahsetti.Polisin gözaltı, arama benzeri birçokyetkisinin savcılara bağlı olduğunuama paket sayesinde yetkinin direktolarak polis ve valilere geçtiğini an-lattı. Yani gözaltı, arama vb. olaylarınartık polislerin keyfiyetine daha fazlabağlı olduğunu vurguladı. Son olarak“tüm bu sorunları yaratan düzenealternatif olan halk meclislerinde bir-leşelim” denildi.

Ev sahibi Gazi Halk Meclisi de,meclisin kuruluş çalışmalarını anla-tarak başladı konuşmasına. Basitbir konteyner ile kurulan meclisin,polis baskınının ardından yeni birbina inşa edilerek gücünün daha fazlabüyüdüğünü aktardı. Ayrıca mahallehalkının yaklaşık %80’inin Alevi ol-duğunu fakat AKP’nin Gazi’ye imamhatip lisesi açarak mahalleyi gerici-leştirmeye çalıştığını söyleyerek imamhatip liselerine karşı mücadeleninsürdüğünü aktardı.

Milyonları Halk Meclislerinde Örgütleyeceğiz!Halkı Çaresiz Bırakmayacağız

ÖRGÜTLÜ OLMAK GÜÇLÜ OLMAKTIR!

Milyonları Halk Meclislerinde Örgütleyeceğiz!Halkı Çaresiz Bırakmayacağız!!

ÖRGÜTLÜ OLMAK GÜÇLÜ OLMAKTIR!

8 Mart2015

Yürüyüş

Sayı: 459

9HALK EKMEĞE, BERKİN ADALETE DOYUNCUYA KADAR SUSMAYACAĞIZ!

Page 10: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Yürüyüş

8 Mart2015

Sayı: 459

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!110

Okmeydanı Halk Meclisi iseçözümün halk meclislerinde bir-leşmek olduğunu söyledi.

Nurtepe-Güzeltepe Halk Meclisiörgütlülüklerinin 70’li yıllarda Dev-Genç'lilerle birlikte gecekondularlaÇayan Mahallesi’nin inşa edilmesiylebaşladığını anlattı. Mahallede altyapı,elektrik, yol, su gibi birçok sorununkomitelerle çözüldüğünü anlatarak hersorunun çözümünün halk meclislerindeyattığını söyledi.

Alibeyköy Halk Meclisi mahalle-lerinde tapu sorununun olduğunu söy-ledi. Yakınlarına kurulan rezidanslaryüzünden yıkım tehditlerinin arttığınıanlattı. Fakat bu saldırıların halk mec-lisinin örgütlediği eylemler ile püs-kürtüldüğünü dile getirdi.

Sıra Esnaf Kooperatifi’ne geldiğinde“kendi yaralarımızı ancak kendimizsararız” diyerek tekellere savaş açtık-larını duyurdular. Balıkçıdan nalbura,tamirciden döşemeciye kadar birçokmeslekten esnafın bir araya geldiğikooperatifte esnafın banka kredilerine

muhtaç olmayacağını, esnafın ihtiyaç-larının kooperatif ile giderileceğinisöylediler. İlk etapta Nurtepe, Çağlayanve Okmeydanı’nda toplantılar düzen-lediklerini ve birçok esnafın katıldığınısöylediler.

Sarıgazi Halk Meclisi mahallele-rinde yoksulluğun gözle görülür bi-çimde yaşandığını söyledi. Yoksulluğunsorumlusunun düzen olduğunu belir-tilerek “sorunlarımız ülke sorunlarındanbağımsız değildir” denildi. İkitelli HalkMeclisi mahallede uyuşturucu ve hır-sızlığın had safhada olduğunu söyledi.Polislerin ise bu duruma tepki göste-renlere karşı önlem aldığını, uyuşturucuve hırsızlıkta sorumlu olduğunu anlattı.Ardından sahnede Gülsuyu’nda uyuş-turucu çetelerine karşı mücadele eder-ken şehit düşen Hasan Ferit Gedik’inmahkemesine de katılım çağrısı yapıldı.Armutlu Halk Meclisi ise hedeflerininHasan Ferit Gedik ismiyle yaşayacakbir tedavi merkezi kurmak olduğunusöyledi.

Mahalle halk meclislerinin yaptığı

konuşmaların ardından İdil Halk Ti-yatrosu sahne alarak yozlaşmaya karşıdevrimcilerin yanında olunması ge-rektiğini vurgulayan bir oyun sergile-diler. Ardından Dev-Genç'liler konuşmayaptılar. Gençliğin örgütsüz olduğunu,meclisler ile bu sorunun aşılacağını,bu sayede sorunlarına sahip çıkacak-larını anlattılar. Son olarak 11 Mart’taBerkin Elvan’ın şehitliği yıldönümündeboykota katılım çağrısı yaptılar.

Dev-Genç'lilerin ardından İdil HalkMeclisi, İşçi Meclisleri, TAYAD, Hal-kın Mühendis Mimarları ve pazarcılarkürsüye gelerek herkesi selamladılar.Ve özgür tutsakların kurultayı selam-lamak için gönderdikleri mektup okun-du.

Son olarak sahneye Grup Yorumçıktı. Grup Yorum, kendilerinin deSanat Meclisi çalışmalarının olduğunuve birçok sanatçıyı bir araya getirdik-lerini ve Yaşar Kemal’in cenaze kor-tejinde Sanat Meclisi olarak yürüye-ceklerini duyurdular. Ardından halay-larla kurultay sonlandırıldı.

Halk Meclisi Kurultayı’nı en genişkesimlere duyurmak ve katılmaya da-vet etmek için çalışmalar kurultaygününe dek kesintisiz devam etti.

Armutlu: Armutlu’da 24 Şubat'ta1 Mart’ta yapılacak İstanbul HalkMeclisleri 1. Kurultayı’nın çağrılarıiçin mahallenin değişik yerlerine 75tane afiş yapıldı.

Kıraç-Kuruçeşme:21-22 Şu-bat’ta mahalle kahvelerinde halk mec-lisiyle ilgili bildiri dağıtımı yapıldı veafiş asıldı. Çalışmada 200 bildiri da-ğıtılırken 50 afiş okul bölgesine, du-raklara asıldı. 23 Şubat'ta ise "DüzeninÇürümüş, Kokuşmuş Adeta Pislik Üre-

ten Halka Dair Bir Çözümü OlmayanMeclislerinde Değil, Halkın Tüm So-runlarını Birlikte ÇözebileceğimizHalk Meclislerinde Buluşalım" pankartımahallenin meydanına ve dernek önüneasıldı. Yenimahalle’de 25 Şubat'ta top-lam 50 adet afiş asıldı.

Okmeydanı: Yolağzı’nda 24 Şu-bat'ta Halk Meclisi Kurultayı çalışmasıkapsamında masa açıldı. Masada 500bildiri halka ulaştırıldı. Aciz polis bildiridağıtımı yapılırken halk meclisi çalı-şanlarını taciz etmek istedi. Ama halktanve halk meclisi çalışanlarından gerekencevabı aldı. Aynı gün içerisinde MahmutSevket Paşa Mahallesi’nde esnaflarave yoldan geçenlere bildiri dağıtımı

yaptıldı. Çalışmada 1300 bildiri halkaulaştırıldı. Yapılan kapı çalışmasındaise 35 ev gezildi ve 200 bildiri dağıtıldı.Bir sonraki gün de Kurultay çalışmasıkapsamında kapı çalışması yapıldı. 60eve gidildi ve halk meclisleri anlatıldı.Mahmut Şevket Paşa Mahallesi’ndede çalışma yapan halk meclisi çalışanları50 evi gezip halk meclisleri ile ilgilihalkı bilgilendirdi ve kurultaya çağırdı.Şark Kahvesi’nde 26 Şubat günü HalkMeclisi Kurultayı çalışması kapsamındamasa açıldı. İki saat açık kalan masada400 bildiri halka ulaştırıldı. Bir sonrakigün Sibel Yalçın Parkı’nda halk meclisiçalışanları toplu bildiri dağıtımı yaptı,aynı gün içerisinde Anadolu kahvesimetrobüs yolunda 300 bildiri dağıtıldı.

Kurultay Çalışmaları Son Ana Kadar Devam Etti...

Page 11: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

8 Mart2015

Yürüyüş

Sayı: 459

111HALK EKMEĞE, BERKİN ADALETE DOYUNCUYA KADAR SUSMAYACAĞIZ!

Esenyurt: Halk Cepheliler 27 Şu-bat'ta Yeşilkent Mahallesi’ne inip halk,esnaf ve ailelere bildiri dağıttı. Bildiridağıtımına halk çok yoğun ilgi gösterdi.Bildiri verilen herkese mahalledekikentsel dönüşüm ve uyuşturucu so-runlarından bahsedildi. "Mahalledekisorunlarımızı Halk Meclisi Kurulta-yı’nda birleşip hep beraber dile getirelimve çözüm üretelim" denildi. Coşkulugeçen bildiri dağıtımında 150 bildiriesnafa, 350 bildiri evlere ve çevredekiinsanlara olmak üzere toplamda 500bildiri ve 5 Yürüyüş Dergisi halkaulaştırıldı.

İkitelli: Köyiçi Mahallesi’nde 22Şubat'ta yapılan çalışmada aileler ge-zildi ve 1 Mart günü yapılacak olanHalk Meclisi Kurultayı üzerine ailelerile sohbetler edildi. Gezilen mahallede200 adet halk meclisi bildirisi dağıtıldı.26 Şubat'ta cemevi çıkışında 500 bildiridağıtıldı. 28 Şubat'ta ise kurultay içinaraba kalkış yerini gösteren ozalitlerve kurultaya çağrı ozalitleri asıldı.Toplam 4 ozalit ve 37 afiş Parsellerbölgesine asıldı ve Arenapark Dura-ğı’nda 100 bildiri dağıtıldı.

Bağcılar: Halk meclisi çalışanları21-22 Şubat'ta Yenimahalle, MevlanaCaddesi’nden Kirazlı Metro Durağı’nakadar olan güzergahta yaklaşık 100adet afiş ve 200 bildiri dağıtıldı. 23

Şubat'ta bölgede Halk Meclisi Ku-rultayı’na davet eden 5 adet pankartasıldı. Aynı günün akşamı Yenimahalleve Demirkapı mahallelerine 3 adet “1Mart’ta Halk Meclisi Kurultayına” ya-zılaması yapıldı. 26 Şubat'ta ise 3 ki-şinin yaptığı çalışmada 80 afiş asıldı.27 -28 Şubat günü bildiri dağıtımı ya-pıldı. 3 kişilik bir ekip Fevzi Çakmakve Sancaktepe mahallerinde yöre der-neklerinde, kahvehanelerde ve BağcılarCemevi’nde bildiri dağıtımı yaptı. 2kişilik bir ekip de Fatih, Göztepe veBarbaros mahallelerinde bildiri dağı-tarak halk meclisine çağrı yaptılar.

İKM: İdil Kültür Merkezi Gazi Ma-hallesi'nde gerçekleşecek olan HalkMeclisleri 1. Kurultayı için 26 Şubat'taMarmara Üniversitesi HaydarpaşaKampüsü’nde bulunan sinema ve te-levizyon bölümüne kurultayın çağrıbildirilerini astı. Açılan masada öğ-rencilerle halk meclislerinin ne olduğuüzerine sohbet edildi ve öğrencilerkurultaya davet edildi.

1 Mayıs:1 Mayıs Mahallesi’ndeHalk Meclisleri Kurultay çalışmalarıson günde de devam etti. 28 Şubat'tahalk meclisi çalışanları esnafa ve kah-velere giderek çağrı bildirilerindendağıttılar. Kurultayla ilgili anlatımlardabulunarak mahalleden araç kaldırıla-cağının bilgisini verdiler.

Gazi:Kurultay çalışmaları kapsamındamahallede 120 ev gezilirken, TuncayGeyik Parkı’na ve Perşembe pazarınaiki adet, pankart asıldı. Bir kahvede du-yuru yapılarak 50 kişiye bildiri ulaştırıldı.Perşembe pazarında 300 adet bildiri da-ğıtılırken mahalle 250 afişle donatıldı.12 Mart bürosunda halkla sohbet edilerek,kurultaydan bir saat önce 12 Mart Bü-rosu’nun önünde buluşulup yürüyüşlekatılınacağının çağrısı yapıldı.

Sarıgazi: İnönü Mahallesi’nde 22Şubat'ta toplu bildiri dağıtımı yapılarakkurultaya çağrı çalışması yapıldı. Halkmeclisleri önlükleriyle mahallede sesliçağrı yapılan dağıtıma 15 kişi katıldı.25 Şubat'ta 6 pankart ve 100 afiş asıldı.

KEC: Kamu Emekçileri Cepheliler,27 Şubat'ta Zincirlikuyu Metrobüs gi-rişinde, 1 Mart'ta Gazi Mahallesi'ndeyapılacak olan 'Halk Meclisleri Ku-rultayı'nın bildirilerini dağıttılar. Birsaat süren dağıtımda, 1000 bildirihalka ulaştırıldı. Bildiri dağıtımı sıra-sında 1 adet bez afiş de metrobüs gi-rişine asıldı. Ayrıca Zincirlikuyu- Me-cidiyeköy arasındaki otobüs duraklarınakurultay afişleri asıldı.

Karanfilköy: Halkın Mühendis Mi-marları, 24 Şubat'ta 1 Mart'taki halkmeclisi kurultayının afişlerinden 50 taneyaptı. Ayrıca “Grup Yorum 30 Yaşında”pullamalarından 30 tane yapıştırdı.

Page 12: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Neredeyse her seçimden önce PKKile AKP arasında “çözüm süreci”nedönük bir hamle yapılıyor. Ya dabaşka bir deyişle seçim yatırımı ma-hiyetinde bir çıkış gerçekleştiriliyor.

Bu seçime dönük girişimlerin herbiri bir yandan seçim yatırımı olsada, öte yandan PKK hareketinin Tür-kiye Kürdistanı’nda silahlı mücadeleyiterk ederek emperyalizmle daha fazlabütünleşmesi ve Kürt halkının silah-sızlandırılması doğrultusunda yeni biradımı oluşturmaktadır.

Kürt halkının silahsızlandırılmasıemperyalizmin ve oligarşinin Kürthalkını sömürme ve Kürdistan’ın tümkaynaklarını pervasızca yağmalama-sının daha da kolaylaşması anlamınagelecektir. Kürt halkının daha bugün-den açık olarak görülen kölece yaşamkoşullarının daha da ağırlaşması an-lamına gelecektir. “Silah bırakma”sözlerinin telaffuz edildiği daha ilkandan itibaren yapılan açıklamalarbu gerçeği tüm çıplaklığıyla ortayakoymaktadır.

Yapılan son açıklamalar Kürthalkının ulusal talepleri yanıyla dayeni ve somut hiçbir şey getirme-mektedir. Yani sözde “tarihi” biradım atılıyor ama bu adımın içindeKürt halkının kazanımı olarak göste-rilebilecek tek bir şey yoktur. Gerekon maddenin içeriğinde ve gereksede yapılan tüm açıklamalarda somutolarak şu yapılacak diye bir şey söy-lenemiyor… Yuvarlak, her yana çe-kilebilecek bir açıklama ve on maddesöz konusu. Hal böyle olunca da AKPkendine göre, HDP ve PKK tarafı isekendilerine göre yorumlar yapmakta,yapılan açıklamadan kendi tabanlarına

yönelik pay çıkarma çabası içine gir-mektedirler.

Süreç Nasıl İşliyor? “Çözüm süreci” denilen süreç

uzun zamandır esas olarak Amerika’nınve AB’nin denetim ve yönlendirmesialtında sürmektedir.

ABD Dışişleri Bakanlığı SözcüYardımcısıMarie Harf yapılan açık-lamalar sorulduğunda şunları söylüyor:

"Biz bu çatışmaların sona erdiril-mesi için barışçıl çözümü destekleyentüm adımları memnuniyetle karşılı-yoruz. Daha çok ayrıntılar ve henüzbilmediğimiz, gün yüzüne çıkacak ay-rıntılar olduğunu düşünüyorum, ancakbiz kesinlikle izliyor olacağız"

Amerikalıların beklediği ayrıntılarınolması süreçteki rollerini de ortayakoymaktadır. AB Dışişleri ve Gü-venlik Yüksek Temsilcisi FedericaMogherini'nin basın ofisinden yapılanaçıklamada ise, "AB bugün hükümetve HDP'nin ortak basın toplantısındaAbdullah Öcalan'ın PKK'ya silah bı-rakma kararı için baharda olağanüstükongre düzenleme çağrısı yaptığınınaçıklanmasını memnuniyetle karşılıyor.(...) Umarız tüm taraflar fırsatı de-mokratikleşme ve barışma yönündekararlı ilerleme sağlamak için kullanır.AB her zaman yaptığı gibi bu süreceen güçlü siyasi destek vermektedir vekatılım öncesi fonlar dahil uygulamalıyardıma hazır olduğunu tekrarlar"diyerek fonlarıyla silah bırakılmasıdurumunda kesenin ağzını açacaklarınısöylüyorlar.

Bu yanıyla PKK tarafının bir iradesiolduğu ve buna dayanarak sonuç al-

İDEOLOJİK VE SİYASİ ÖNDERLİĞİNİ EMPERYALİZMİN YAPTIĞITASFİYE SÜRECİDİR!

10 MADDELİKTASFİYE

ŞARTNAMESİ1 – Demokratik siyasetinin

içeriği tartışılmalı.

2 – Demokratik çözümünulusal ve yerel boyutlarını

tartışmalıyız.

3 – Özgür vatandaşlığın yasalve demokratik güvenceleri.

4 – Demokratik siyasetindevlet ve toplumla ilişkisi vebunun kurumsallaşmasına

ilişkin başlıklar.

5 – Çözüm sürecinin sosyoekonomik boyutları.

6 – Çözüm sürecinin yolaçacağı yeni güvenlik

yapısı…

7 – Kadın, kültür ve ekolojiksorunların yasal güvenceleri

neler olabilir?

8 – Kimlik tanımı, kavramınailişkin eşit mekanizmaların

geliştirilmesi.

9 – Demokratik cumhuriyet,ortak vatan, milletindemokratik ölçülerle

tanımlanması.

10 – Bütün bu demokratikhamleleri içselleştirmeye

yarayan yeni anayasa.

Yürüyüş

8 Mart2015

Sayı: 459

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!112

PKK’ye Silah Bırakmak İçin Konferans Çağrısı Kürt Sorununun Çözümü Değildir!

Page 13: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

maya çalıştığına dair hiçbirşey yoktur. AKP ise emperya-listlerin, Amerika’nın gölgesialtında oligarşinin ve emper-yalistlerin çıkarlarının has ko-ruyucusu olma pozisyonuyladaha fazla inisiyatif alabilmekteve süreci yönlendirebilmekte-dir.

Son atılan adımın ve öncekiadımların anlamını aslındaCumhurbaşkanı Erdoğan açık olarakortaya koyuyor:

“Tabii silahların bırakılması çağ-rısı bizler için çok çok önemli birbeklentiydi. Bu, demokratik açılımsüreciyle başlayan bir çağrıdır bili-yorsunuz... Şimdi de çözüm süreciile devam eden ve bunu artık nokta-layalım diye hasretle beklediğimizbir çağrıdır. Tabii çağrılar güzeldir,ama asıl olan daha önce de söyledi-ğim gibi uygulamadır. Acaba bu uy-gulama, şu seçim öncesinde veya se-çimlerde araziye ne kadar yansıya-cak? Bundan önce Mart seçimlerindemaalesef yansımadı, Cumhurbaşkan-lığı seçimlerinde yansımadı, biliyor-sunuz yine aynı şekilde devam etti.(…) ne istendi de bu ülkede hükümet12 yıllık başbakanlığım dönemindeverilmedi? Yani altyapısından üstyapısından. ... ‘kimlik’. Ret politi-kalarını biz kaldırdık, asimilasyonpolitikalarını biz kaldırdık, inkâr po-litikalarını biz kaldırdık. İşte bunlarkimlik sürecidir, bunları getiren biziz.Olağanüstü hal, bunu halleden biziz.Ve insanca yaşama erdemini getirenbiziz, televizyonlarda kendi dillerindeyayın yapma imkânını getiren biziz,bunlar yoktu. İstedikleri gibi yayınyapma noktasında, yazılı, görsel, bi-zim iktidarımızda oldu bunlar, bizbunları yaptık; bunlar saymakla bit-mez.” (Cihan Haber Ajansı, 28 Şubat2015)

Hem gelişmelerin seçim öncesiyaşanması ve seçime dönük bir bek-lentiyi ifade eden ve hem de bizimverecek bir şeyimiz yok, daha neistiyorsunuz diyen bir açıklama…Bu açıklama AKP tarafının bütününede yansıyor… Sorunu biz tanıdık,istediklerinizi verdik daha ne isti-

yorsunuz yaklaşımı oligarşinin bi-linen klasik ve hala da devam edenyaklaşımıdır.

AKP tarafından sürekli dile geti-rilen ve HDP- PKK tarafının ise genelolarak değinmemeyi, üstünden geç-meyi tercih ettiği 6-8 Ekim Kobaneeylemleri döneminde yaşanan saldı-rıları AKP son İç Güvenlik Yasası’nıntemeline oturturken bu konuda kendinihaklı ve meşru göstermeye çalışmak-tadır. Ve yıllardır kan dökülmediedebiyatı yapılmaktadır. Kobane ey-lemleri sırasında elli insanımız katle-dildi… O günden bu yana çoğu çocukolmak üzere insanlarımız katledilmeyedevam etmektedir. Fakat bunların hiçsözü bile edilmiyor.

Varsa yoksa ne olduğu belirsizolan ve gerçekte tam bir çıkmaz olan“çözüm süreci” dillerden düşmemek-tedir.

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nunaçıklamaları bu konuda çok nettir:

“6-7 Ekim Kobani olayları tamda yeni bir ümit ortaya çıktığındayapılan provokasyondur. İç güvenlikreformu, alınan bir tedbirdir. Çözümsürecinin önünü açacak bir tedbirdir.Kimsenin şehirleri sokakları kaosadönüştürerek kardeşlik projesini sa-bote etmesini engelleyecek bir yasatasarısıdır. Onu engelleyen bir şartda değildir. Bir taraftan özgürlüklerinkorunmasıyla kamu düzeni demeyedevam edeceğiz, diğer taraftan dacumartesi yapılan açıklamanın özüolan silahsızlanmayı demokratik si-yaseti savunmaya devam edeceğiz.(…) Biz her şeyi tartışmaya açığız.Ama 2013’te olduğu gibi yine eğersilahları bırak çağrısının ardındanoyalamalar başlar, silahlar başkaşekilde dile getirilmeye kalkılırsa,kamu düzeni söz konusu olduğunda

hiçbir taviz vermeyeceğimizinde herkes tarafından bilin-mesi lazım.”

HDP’li Buldan iç güvenlikpaketi geri çekilecek derkenBaşbakan bunları söylüyorve üstelik tehdit ediyor… Butehditlerin ve 6-8 Ekim dö-neminde HDP tarafının içindebulunduğu ruh hali hatırlar-dadır… Bu nedenle ne kadar

üst perdeden konuşulursa konuşulsunve hükümeti masaya çektik, görüş-melerin resmi olduğu belgelendi gibiaçıklamalar yapılırsa yapılsın işleyensüreç, emperyalizmin ideolojik vesiyasi öncülüğünü yaptığı bir süreçtir.

Emperyalistler ve oligarşi kendiçıkarlarını güvenceye alma ve halklarısilahsızlandırıp ezme ve sömürüsününönünü açma üzerine şekillendirmek-tedir.

İç güvenlik paketi bu haliyle geriçekilir mi çekilmez mi tartışması daçok önemli değildir. Kobane eylemleridöneminde saldırılar ve katliamlaryaşanırken, 12 yaşındaki Nihat kat-ledilirken bu İç Güvenlik Yasasıyoktu. Katliam için faşizm yasayadahi ihtiyaç duymuyor... Yasa faşizmiçin basit bir şal olmanın ötesindebir anlam taşımıyor. Bu nedenle gös-termelik olarak ondan vazgeçip geç-memesi önemli değildir. Kaldı kiAKP hala bu yasanın maddelerinitartışıp meclisten geçirmeye de devametmektedir... AKP bununla süreci benyönetiyor ve yönlendiriyorum diyor.

Son Açıklama Ne Getirdi? Son açıklama gerçekten önceki-

lerden çok mu farklı ya da yeni veönemli bir adım mı söz konusudur?

Bunun böyle olmadığını açıkla-manın hemen ardından yapılan açık-lamalar ve karşılıklı atışmalar da gös-termektedir. AKP tarafı hemen silahlarbırakılmalı ve süreç bizim istediğimizgibi işliyor propagandasını yaparken,HDP-PKK tarafı ise bu bir niyet be-yanıdır, önemli olmakla birlikte bizimmücadelemiz, demokratik çabalarımızdemokratik kazanımları getirecektiryönlü açıklamalarıyla aslında yenive halkların çıkarına hiçbir kazanımın

8 Mart2015

Yürüyüş

Sayı: 459

113HALK EKMEĞE, BERKİN ADALETE DOYUNCUYA KADAR SUSMAYACAĞIZ!

Page 14: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

olmadığını da itiraf etmiş oluyorlar.

HDP ile hükümetin ortakyaptığı açıklamada Öcalan adınaşu mesaj okundu:

“Bu 30 yıllık çatışma sürecinikalıcı barışa götürürken, demokratikbir çözüme ulaşmak temel hedefi-mizdir. Asgari müştereğin sağlandığıilkelerde silahlı mücadeleyi bırakmatemelinde stratejik ve tarihi kararıvermek için PKK'yi bahar aylarındaolağanüstü kongreyi toplamaya da-vet ediyorum. Bu davet, silahlı mü-cadelenin yerini demokratik siyasetinalmasına yönelik tarihi bir niyetbeyanıdır."

Her ne kadar bir niyet beyanıolarak ifade edilse de bu basın top-lantısındaki en somut ifade ve çağrılarbu açıklamanın içindedir… Öcalanhiçbir belirsizliğe yer bırakmadanbahar aylarında olağanüstü kongreyapılması ve silahlı mücadeleyi bı-rakma kararının verilmesi talimatınıveriyor…

10 Madde’de Yeni Olan Hiçbir Şey Yok

Bu somut çağrının dışında ifadeedilen on maddelik “müzakere tas-lağı” ise alabildiğine soyut, yuvarlakve her yana çekilebilir maddelerdenoluşmaktadır… 22 yıllık uzlaşmapolitikalarının geldiği noktadır. Bumaddeler anayasa değişikliği gibibazı hedefleri koysa da soyuttur vene zaman, nasıl gerçekleştirileceğide yoktur… Sadece bunların tek tekele alınıp müzakere edileceği söy-lenmektedir… Kiminle ve ne zamanolduğu belirsizdir… Bu konuda PKKtarafınca yapılan bazı açıklamalarolsa da süreci yönlendirme iradele-rinden yoksun oldukları da görül-mektedir.

Süreci yöneten, yönlendirenABD’dir ve onun somut pratik uy-gulamasını yapan da AKP’dir. Buaçıklama bir anda ortaya çıkan biraçıklama değildir… Bir süredir bek-lenen ve yapılacağı söylenen bir açık-lamadır… Gerek on madde ve ge-rekse de silah bırakma çağrıları ön-cesinde konuşulan konulardı… Sa-

dece halkın buna hazırlanması vesilah bırakma ortamına ikna olunacakbir ortamın yaratılması bekleniyor-du…

Fakat seçim söz konusu oluncaaçıklama seçim yatırımına dönüştü-rülerek yapıldı.

AKP hem katliam ve hem de içgüvenlik paketiyle saldırılarını üstperdeden sürdürürken bu ortamınkaldırılması için “barış” propagandasıyapmak ve sürecin önüne geçmekiçin tek yolun silah bırakmadan geç-tiğinin propagandası ve çabası esasolarak HDP-PKK tarafına düşmüştür.

"Biz PKK'ya silah bırakmasın de-miyoruz. PKK kongresini toplayıpsilah bırakma kararı alırsa bu bizimutlu eder. Demokratik siyaseti güç-lendirir. Bu kararı elbette destekleriz.Bizim açıklamaya ve ortak mutaba-kata itirazımız yok ama bizden iste-dikleri şeyi biliyor musunuz? Şu ya-rattıkları umudu, heyecanı, AKP oyadönüştürürken, buna engel olmayalımistiyorlar. Yüzde 15'le parlamentoyagirmemiz halinde, işte o zaman kalıcıbarış olur. PKK'ye silah bıraktıracakAKP değil, HDP'dir. Bu, bize kısmetve nasip olacak. Türkiye'ye demok-rasiyi getirecek olan HDP'dir. Sultanı,sarayı tek başına diktatör güçtenHDP alıkoyacaktır.”

Marifet silahın bırakılması ve bu-nun yolu olunca açıklamalar da hepbu temelde gelişiyor… AKP üzerinedüşeni yapsın deniyor bir yandan,öte yandan ise AKP sözünü yerinegetiren bir parti değildir vb. diyerekatıp tutuluyor…

AKP’nin seceresini herkes bili-yor… Katliamcılığıyla, yalancılığıyla,halk düşmanlığıyla tescilli bir parti-dir… Sorun bu yanıyla AKP de değil,AKP ile çözüm bulabilme umudunuaşılayanlardadır. Yüzde 15 alınca veparlamentoya girince her şeyi de-ğiştirebileceği umudunu pompalamaksilah bırakmanın da temeline otur-tuluyor... AKP ve emperyalistler deaynı şeyi söylüyorlar önce silah bı-rakılacak sonra da demokrasi ge-lecek diyorlar... HDP de seçim pro-pagandasıyla aynı umudu pompalıyor.Silahı AKP değil biz bıraktırırız di-

yerek de emperyalistlere güvenceverirken halkın tepkilerini de yumu-şatma amacını güdüyorlar.

Sanki silahları HDP bıraktırıncaveya PKK kendisi buna ikna olupbiz bırakacağız deyince sonuç deği-şecek. Kürt halkını silahsızlandırıpoligarşinin parlamentosuna yüzde 15ile sokunca ülkeye demokrasi gele-cek!.. Faşizmin olduğu bir ülkedeparlamentonun hiçbir hükmü yok-tur. Ve demokrasi basit bir şaldanibarettir.

Ve bizim gibi yeni sömürge ül-kelerin parlamentosu emperyalistlerinçıkarlarına hizmet etmek için vardır.İşte düne kadar “solun yükselişi”propagandasının yapıldığı Yunanis-tan’daki SYRIZA partisi.... Bu par-tinin ömrü ve emperyalistler karşı-sındaki direnişi bir ay bile sürme-di… Yelkenleri indirip emperyalist-lerin limanına yanaşıverdi… Bu ne-denle emperyalistlerin ve oligarşilerinparlamentolarında halk için bir şeyçıkmaz.

Bu süreçten beklentisi yüksekolanların başında emperyalist tekellergelmektedir... Silahlar bırakılıncaKürdistan’ı nasıl sömüreceklerinin,oradaki kaynaklara nasıl yönelecek-lerinin hesabı içinde iştahları kabar-maktadır.

Enerji Bakanı Taner Yıldız Kandilpetrollerinden söz ederken Başbakan“Türkiye’nin ekonomik kaynakla-rının israf edildiği bir gelecek oluş-masına izin vermeyeceğiz. Önümüz-deki hafta 8 Mart’ta Mardin’deGAP eylem planını açıklayacağız.Yeni Türkiye’yi adım adım inşa ede-ceğiz" diyerek süreci nasıl değer-lendireceklerinin propagandasını ya-pıyor.

Emperyalist kuruluşların açıkla-maları da iştahların kabarışını ortayakoyan niteliktedir. “Çözüm süreci”ninTürkiye ve bölge ekonomisine kat-kısını değerlendiren Japon kredi de-recelendirme kuruluşu Japan CreditRating (JCR) Eurasia Başkanı OrhanÖkmen "Sürecin başarısı, kredi no-tunu yukarı yönlü ivmeleyecektir"diyerek beklentilerini ortaya koyarkendiğer kredi derecelendirme kuruluşları

Yürüyüş

8 Mart2015

Sayı: 459

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!114

Page 15: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

da benzer açıklamalar yapmaktadırlar.Emperyalist tekeller leş kargalarıgibi silahların bırakıldığı bir ortamıbekliyorlar.

Sonuç Olarak: 1- Yaşanan süreç bütünüyle em-

peryalistlerin ideolojik ve siyasiöncülüğünü yaptığı tasfiye süreci-dir.

2- Son yapılan basın toplantısındançıkan tek somut sonuç PKK’ninsilah bırakması için konferans top-lamaya çağrısıdır. Diğer on maddebelirsiz ve içi boş maddelerdir...Soyut bir demokrasi propagandasınınötesine geçmemektedir. Buradan neKürt halkı için barış, ne Kürt sorununaçözüm, ne de Kürt halkının kurtuluşuçıkar.

3- Silah bırakmanın özü Kürt hal-kının silahsızlandırılmasıdır... SilahsızKürt halkının yaşadığı topraklar em-peryalist talan ve yağmanın hedefiolacaktır. Emperyalist tekeller dahaşimdiden bunun hesaplarını yapmak-tadırlar.

4- AKP’nin, oligarşinin Türkiyehalklarına faşizmden başka verebi-leceği hiçbir şey yoktur. Kendi krizini

çözmekten aciz olan bir devletin, ik-tidarın halklar için demokrasi geti-rebileceğini düşünmek ham hayaldir.Kaldı ki AKP süreci devam ettirirkendahi faşist yasalarını çıkarmaya de-vam etmekte, saldırılarını sürdür-mektedir.

5- Emperyalizm ve oligarşininhalkların silahsızlanmalarını isteme-lerinden daha doğal bir şey yoktur.Onlar silahlanmış halktan korkarlar...Silahsız olanları ise kolayca ezer vesömürürler... Bu yanıyla elbette oli-garşiyi uzlaşmaya çeken silahlı mü-cadeledir... Bu nedenle Kürt halkınınsilahsızlandırılması konusundaHDP’nin böbürlenmesi halkların çı-karına değil, emperyalistlerin çıka-rınadır.

6- “Silahları değil, silahlı müca-deleyi bırakıyor” şeklinde açıklamalaryapılıyor Kürt milliyetçiliği tarafında.Kendilerini kandırmıyorlarsa halkıkandırmak için söyleniyor bunlar...Bugün temel olan mesele TürkiyeKürdistan’ındaki Kürt halkının ta-lepleri ve silahlanmışlığıdır... Silah-sızlandırılan da budur... Ortadoğubölgesinde IŞİD karşıtlığı temelindeemperyalist çıkarları korumak ama-cıyla kullanılan, kullanılacak olan

silahların Kürt halkının veya diğerhalkların çıkarına olmadığı açık birgerçektir. Ve zaten emperyalistler busilahları kendi çıkarlarına kullandıklarısürece burada silahsızlanmayı iste-mezler.

7- Halkları bölüp parçalayarakbirbirine kırdırma üzerine politikayapan emperyalistlere karşı halkınsilahsızlanması değil silahlanmasıgerekir. Hem de her zamankindendaha çok silahlanma...

8- Gün, Cizre’de kazılan hendek-leri kapatmak değil, tüm Türkiye’dedireniş ve savaş için hendekler kazmakve silahlı direnişi büyütme günüdür...Ulusların özgürlüğü, halkların kur-tuluşu için tek çıkar yol budur. AKPfaşizminden ABD-AB emperyalist-lerinden halkların çıkarı için hiçbirşey beklenemez, beklenmemelidir.

Kürt, Türk tüm milliyetlerdenhalkımız emperyalizmin hazırladığısilah bıraktırma senaryosuna karşıbirlik olmalı ve silahlanmalıdır. Herzamankinden daha fazla silah, dahafazla direniş olmadan halkların kur-tuluşu olamaz...

AKP’nin terör es-tiren baskılarına karşıÇayan halkı 5 Şu-bat’ta yürüyüş yaptı.Yürüyüşe 70 kişi ka-tıldı. “Baskılar Göz-altılar TutuklamalarBizi Yıldıramaz” slo-ganı atılarak yüründü.

Gün içinde yürüyüş için sesli çağrıya çıkıldı ve AKP’ninbaskıları ‘Elif Sultan Kalsen’i arıyoruz’ bahanesiyle keyfibir şekilde evlerin basılması halka anlatıldı. Kahve ko-nuşmaları yapılarak akşamki yürüyüşe halk davet edildi.

Sesli çağrı sırasında katil polis akreple gelip fotoğraflataciz yaparak sesli çağrıyı engellemeye çalıştı fakatHalk Cepheliler buna izin vermeyerek çalışmalarınısürdürdü. Mahalle halkına katil polisler teşhir edildi vemahalleden kovuldu.

Hatay - Defne beldesininHarbiye Mahallesi DükkânAbbud civarında bulunan BİMşubesi, 28 Şubat’ta, sabah sa-atlerinde, Cephe sempatizan-ları tarafından uzun namlulusilahla tarandı. Şirket ortak-

larının işbirlikçi, halk düşmanı olduğu bilinen BİM,daha önce mahallelerinden gitmesi talebiyle halk tara-fından molotoflu, taşlı saldırılara uğramış ve uyarılmıştı.Ancak tepkilere rağmen, BİM yerinde kalmakta ısraretti. Halkın sömürücü egemenlere, faşizme öfkesini dilegetiren Cephe sempatizanları, eylem gerçekleştirildiktensonra güvenli olarak geri çekildiler.

Çayan’da AKP’nin Faşist Yasalarına Karşı Yürüyüş

Halk Uyarmış! Öfke Sınamayın!

Hatay’da Cepheliler BİM Şubesini Taradı

8 Mart2015

Yürüyüş

Sayı: 459

115HALK EKMEĞE, BERKİN ADALETE DOYUNCUYA KADAR SUSMAYACAĞIZ!

Page 16: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

28 Şubat günü Dolmabahçe Sa-rayı’nda AKP temsilcileri ile HDPtemsilcileri “beklenen” ortak açıkla-mayı yaptılar.

Açıklamanın özü PKK’ye silah bı-raktırmak için konferans yapma çağ-rısı...

KCK ve HDP yöneticileriAKP’nin çözüm süreci boyunca hiçadım atmadığını söylüyor. AKP iseçok açık söylüyor; “silahların gölge-sinde konuşmam. Önce silahları bı-rak!”

İki yıldır süren “çözüm” sürecin-de gelinen nokta burası. PKK’ye si-lah bıraktırmak...

PKK silah bırakmaya bırakacak,şimdi tartışma silahı “AKP’nin mi bı-raktırdığı”, yoksa “HDP’nin müca-deleyle mi bıraktıracağı” üzerindensürüyor...

Aşağıda Bağımsız Kürdistanhedefiyle çıkılan yoldan nereye ge-lindiğini aktarıyoruz:

- Kürt milliyetçi hareket 1978’deBağımsız Kürdistan hedefiyle silahlıgerilla savaşını başlattı.

- 12 Eylül’den kısa bir süre öncegüçlerini sınır dışına çekti.

- 1984 yılında tekrar gerilla mü-cadelesini başlattı.

- 1990’lı yıllara kadar ideolojik vepratik olarak sırtını sol hareketlere vesosyalist ülkelere dayadı.

- 1990’larda sosyalist ülkelerdekikarşı devrimlerden sonra sırtını da-yayacağı yeni güçler aradı. Bunlarbaşta emperyalistler olmak üzere oli-garşi içi güçler oldu.

- Bayrağındaki sosyalizmin sem-bolü olan orak çekiç gibi sembolleriterk etti.

- 1992 yılında bağımsız Kürdis-tan’ın yakın olduğunu söyleyerekayaklanma çağrıları yaparken 1993yılında ateşkes ilan edip oligarşi ileuzlaşma sürecine girdi.

- Tüm mücadelesi boyunca em-

peryalizmi hedef almadı. - Bağımsız Kürdistan hedefinden

vazgeçtiğini ve federasyon, özerklik,otonomi gibi seçeneklerin tartışıla-bileceğini savundu.

- Türkiye halklarıyla, devrimcilerlebirlikte hareket etmek yerine sırtınıhep emperyalistlere ve düzen içi güç-lere yasladı. Oligarşi içi güçlerdenmedet umdu.

- Milliyetçiliğin yön verdiği yan-lış eylem çizgisiyle şovenizm kö-rüklendi ve halklar arası önyargılar,düşmanlıklar büyüdüğü için sınıfmücadelesinin gelişmesine de engelolundu.

- Milliyetçi ideoloji halkların bö-lünmesine hizmet etti.

- 1993 yılında ilk ateşkes ilaneden PKK, 22 yıldır oligarşiyle ma-saya oturmak için onlarca kez ateşkesilan etti. Son 20 yıldır sürdürdüklerisilahlı mücadelenin tek amacı oli-garşiyle uzlaşmak oldu.

- Bugün gelinen aşamada Abdul-lah Öcalan ile AKP’nin “çözüm”diye başlattıkları süreç ile silahlı mü-cadele döneminin bittiği ilan edildi.Geçen iki yıllık süreç gerillanın si-lahsızlandırılmaya hazırlık sürecidir.

Bugün Öcalan PKK’ye silahlıgüçlerini sınır dışına çekmek ve silahlımücadeleye son verme kararı alma-sı için konferans kararı alması çağrı-sı yaptı...

Bütün Bunların Karşılığında Ne Talep Edilmektedir?

- Bağımsızlık yok!- Özerklik yok!- Federasyon yok!- Anadilde eğitim yok!

Peki Ne Var?- Yerel yönetimlerin yetki alan-

larının genişletilmesi,

- Yeni yapılacak anayasada va-tandaşlık tanımının düzenlenmesi,

- Abdullah Öcalan’ın koşullarınındüzeltilmesi...

- 35 yıldır süren savaşın geldiğinokta burası.

Sonuç olarak; yanlış tezler üze-rine kurulan bir ideoloji, ayrı örgüt-lenme ve mücadele anlayışı Kürt so-rununu çözemez…

Bugün oligarşi PKK’nin tüm ta-leplerini kabuletse bile Kürt sorunuçözülmeyecektir...

Çünkü Kürt Sorunu;- KÜRT HALKININ KENDİ KA-

DERİNİ TAYİN HAKKININ EN-GELLENMESİ sorunudur.

- Kürt halkının anadilinin yasak-lanmasıdır.

- Kürt halkının kimliğinin inkaredilmesidir.

- Kürt halkının anadilde eğitimyapmasının engellenmesi, kendi di-linde TV, radyo, gazete vb iletişimaraçlarına sahip olmaması veya çeşitlibiçimlerde engellenmesidir.

- Kürt halkına, Kürt olmaktankaynaklı yapılan tüm baskılar ve kı-sıtlamalardır.

- Bu sorunların çözümünü istemekhaklı ve meşrudur. Bu taleplerde şu yada bu düzeyde kazanımlar da elde edi-lebilir. Fakat, bu kazanımların eldeedilmesiyle de Kürt sorunu çözülmüşolmaz.

- Çarpıtma şuradadır: Yapılantartışmalar Kürt sorununun çözümütartışması değildir.

–Yapılan tartışmalar, Kürt halkınınkimi demokratik taleplerinin yerinegetirilip getirilmeyeceği tartışmasıdır.

- Kürt sorununun çözümünü sa-vunmak, KÜRT HALKININ KEN-Dİ KADERİNİ TAYİN ETMEHAKKINI SAVUNMAKTIR.

Diğer tüm sorunlar, buna bağlıolarak gündeme gelmektedir ve bununçözümü ile çözülecektir. Kürt halkı-nın kendi kaderini tayin hakkı yok sa-yılarak, diğer sorunlarda da köklü çö-zümler gündeme getirilemeyecektir,kalıcı sonuçlara ulaşılamayacaktır.

- OLİGARŞİK DÜZEN İÇİN-DE DE KÜRT HALKININ KEN-Dİ KADERİNİ TAYİN HAKKITARTIŞILAMAZ…

Bağımsız Kürdistan’dan ‘Anayasal Vatandaşlık’a

Tek Yol DevrimTek Yol DevrimKürdistan’daKürdistan’da

Yürüyüş

8 Mart2015

Sayı: 459

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!16

Page 17: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

ULUSLARIN KENDİ KADE-RİNİ TAYİN HAKKI SADECESOSYALİSTLER TARAFINDANTANINIR…

Kürt Sorunu Sadece Halkın İktidarında Çözülür, Çünkü;

1- Kürt halkının iradesi üzerindeemperyalizm ve oligarşinin oluştur-duğu baskı ancak halkın iktidarında

kalkacak, ancak halkın iktidarındaKürt halkı kendisi için doğru gördü-ğü çözüm yolunu özgürce seçebile-cektir. Ancak o zaman, Kürt sorunu-nun çözümü, emperyalizmin ve oli-garşinin kabul edilebilirlik sınırları içi-ne hapsolmaktan kurtulacaktır.

2- Ancak halkın iktidarında, Kürthalkının emperyalist ve oligarşik sı-nıfların çıkarları değil, Kürt halkı vehalkların çıkarları esas alınabilecek-tir.

3- Ancak halkın iktidarında, em-peryalist ve oligarşik çıkarlar çerçe-vesinde Kürt halkı üzerinde uygula-nan baskı ortadan kaldırılabilecektir.

4- Kürt sorununu halkın iktidarıçerçevesinde tartışmayanlar, emper-yalizmin hakim olduğu bugünün dün-yasında bunu gerçekçi bulmadıkları-nı söylüyorlar. Karamsardırlar, dev-rime, sosyalizme inançlarını kaybet-mişler ya da zaten hiç inanmamış-lardır.

Gazi Halk Cephesi katil polisin Gazi ÖzgürlüklerDerneği’ni taciz ederek baskı yapmasıyla ilgili 26 Şu-bat'ta açıklama yaptı. Açıklama: Gazi'yi kuşatan AKP'ninişkenceci, katil polisleri sabaha karşı 03.00 saatlerindeGazi Özgürlükler Derneği çevresini abluka altına almış,birçok Akrep, TOMA, zırhlı araçları ve sivil polis araç-larıyla derneğin karşısında bulunan Gazi Kanatçısıadlı restoranın deposu ve mahalle halkından yoksul biremekçinin gecekondusunu 'arama' bahanesiyle talan ede-rek baskın yapmışlardır. Ayrıca dernek çevresindeki boşarsalar, sokaklar aranmıştır. AKP'nin it sürüsü katil pol-islerinin her biri, yozlaşmanın, çürümenin, halkın ya-şadığı tüm acıların, adaletsizliklerin sorumlusu soygunve talan düzeninin bekçisidir. Gazi halkının ve yiğit ev-latları Halk Cephelilerin uyuşturucuya, yozlaşmaya,AKP'nin mafya düzenine karşı verdiği mücadele en bü-yük korkularıdır! Ama korkunun ecele faydası yok! Yoz-laşmanın, çürümenin, uyuşturucunun bataklığını ku-rutmaya devam edeceğiz! Halka karşı çıkardığınızbaskı ve zulüm yasalarınızla her gün daha çok saldıra-caksınız, biliyoruz. Ama o yasalarınızın arkasına sı-ğınsanız da halka karşı işlediğiniz bütün bu suçlarını-zın hesabını misliyle soracağız” denildi.

Halkın Mühendis Mimarları TMMOB’un tasfiyesine kar-şı yapılan eylemde polis saldırısı ve gözaltıyla ilgili 2Mart'ta açıklama yaptı. Açıklama: "Kimya mühendisi Ezgi Kır-langıç ve makine mühendisi Özlem Karataş; 1 Mart’ta Tak-sim Meydanı’nda “Katil AKP TMMOB Saldırıyor! İzin Ver-meyeceğiz” yazılı pankart açmışlardır. TMMOB Halkındır Hal-kın Kalacak”, “AKP Elini TMMOB’dan Çek!"sloganları atanHalkın Mühendis Mimarları'na AKP'nin polisleri saldırmış veişkenceyle yaka paça gözaltına almışlardır. Faşist AKP hal-kı teslim almak için yeni yasalar çıkarıyor. Bu yasalardan bi-risi de meslek odamız TMMOB’u tasfiye edecek ve rantınönündeki tüm yasal engelleri ortadan kaldıracak olan torba yasatasarısıdır. Bu yasa tasarısıyla, mesleki demokratik kitle ör-gütümüz TMMOB tasfiye edilerek kentsel, kırsal, kültürel, ta-rihi, doğal, kamuya ve halka ait araziler Ağaoğlu gibi inşaattekellerine peşkeş çekilecektir. Kıyılarımızın yağmalanmasının,derelerimizin kurutulmasının, meralarımızın yok edilmesi-nin, yasal kılıfı hazırlanacaktır. Orman ve tarım arazilerimiztalan edilecektir. TMMOB’a yönelik saldırı yasaları geri çe-kilene kadar mücadeleye, eylemlere devam edeceğiz." denildi.

Adalet Talebini Büyüterek Geliyoruz!

Okmeydanı'nda Hasan Ferit'in mahkemesine çağrı için2 Mart'ta esnaflara ve kahvelere afiş asıldı. Aynı gün Ana-dolu Parkı'na masa açılarak mahkemeye çağrı pankart-ları ve Hasan Ferit’in afişleri asıldı.. Yüzlerce el ilanı met-robüs yolundan geçenlere dağıtıldı, mahkemeye çağrı ya-pıldı. Bir sonraki gün de Anadolu Parkı’na masa açıldı.Yağan yağmura ve soğuğa rağmen çadır tarzında açılanmasada mahkemeye çağrı yapıldı. Metrobüs çıkışında dabildiri dağıtıldı. Masada 500 tane mahkemeye çağrı ila-nı dağıtıldı.

Gözaltına Alınsak da, Tutuklansak daAKP Halk ı Teslim Alamayacak!TMMOB Halk ındır Halk ın Kalacak!

AKP’nin İşkenceci Katil Polisleri;Baskınlarınız, Tacizleriniz Boşunadır!

8 Mart2015

Yürüyüş

Sayı: 459

17HALK EKMEĞE, BERKİN ADALETE DOYUNCUYA KADAR SUSMAYACAĞIZ!

Page 18: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

25 Şubat günü İstanbul Adliye-si’nde, anayasal düzeni silah zoruyladeğiştirmeye teşebbüs etmek suçla-masıyla yargılanan devrimci SultanIŞIKLI’nın duruşmasını izlemekisteyen altı müvekkilimiz, cunta dö-nemini aratmayan fiziksel ve psi-kolojik işkencelerle karşılaşmışlar-dır.

Müvekkiller gözaltında bulun-dukları sürenin her aşamasında sal-dırıya uğramışlar; saldırı adliye bi-nasında başlamış, adliye karako-lunda beklerken, hastaneye götürü-lürken yolda, Haseki Hastanesi’nde,Vatan Caddesi’ndeki Emniyet Mü-dürlüğü bahçesinde araç içinde sa-atlerce ters kelepçeli tutulmak sure-tiyle işkence edilmiş, nezarethanedede işkence değişik şekillerde devamettirilmiştir.

Polisler fiziksel şiddetle yetinme-miş, özellikle kadın müvekkillerimiz,defalarca cinsel taciz boyutuna vardı-rılan üst araması işkencesine maruz bı-rakılmışlardır. Kadın müvekkillerin üstaramaları ayrıntılı yapılmış, üstlerisoyulmuş ve hiç bir gerekçe gösteril-meyerek sütyen askılıkları kesilmiştir.Bir kadın müvekkilimizin aramasıtaciz amaçlı olarak iki erkek polisinönünde gerçekleştirilmiştir.

Müvekkil Damla S’nin bacağın-da, bir kadın polisin ayakkabı topu-ğuyla ezmesi sonucu, doku tahriba-tı oluşmuştur. Müvekkil Sibel K.yine bir kadın polis tarafından darpedilmiş, özellikle kasığı tekmelen-miştir. Müvekkillerimizin vücutla-rının pek çok yerinde darp izleri bu-lunduğu halde Haseki Hastanesidoktoru izlerin tamamını raporla-mamıştır.

Yine bütün müvekkillerimizepsikolojik işkence yapmak amacıy-la, haklarında dosya hazırlandığıve kesinlikle tutuklanacakları, iç-güvenlik yasa tasarısı meclisten geç-tikten sonra “GÜNLERİNİ GÖ-RECEKLERİ” tehditlerinde bu-lunulmuştur.

Daha yasalaşmadan uygulamayakonan içgüvenlik yasasının ruhu, po-lisin işkencelerine de yansımış du-rumdadır. Molotofun ve maskeninyasaklanması süsü arkasına gizlenenişkenceci faşist devlet, artık kapı-larımızı daha rahat kıracak, evleri-mizi talan edecek, istedikleri kişile-ri canlarının istediği gibi gözaltınaalıp işkence yöntemlerini geliştire-ceklerdir. Kuşku yok ki, bugün uy-gulamaya konulan insanlık ve ka-

dınlık onurunu aşağılamaya ve cin-sel tacize dönük çıplak arama gibikeyfi uygulamalar daha da artacak-tır. AKP polisi her türlü kirli, ahlaksızyöntemi kullanacaktır.

Bir kadını, bir insanı bedeni veutanma duygusu üzerinden yıldırma,yıpratma ve aşağılama çabaları enaşağılık, en nefret uyandırıcı polis uy-gulamalarındandır. Fakat hiçbir ahlakölçüsü bilmeyen, onur duygusu taşı-mayan AKP polisinin her türlü dav-ranışı yapabileceğinin farkındayız.

Buna karşılık bilinen bir diğergerçek şudur; direnmek, hak ve öz-gürlükleri savunmak insanlığın enonurlu davranışıdır. İnsan erdemi bu-nun üzerine yükselmektedir. İnsan-lık, hak ve özgürlükleri direnerek ka-zandı. Bedel ödenerek kazanılanhakları korumak da direnerek sağ-lanacaktır. Faşizmin hukukunu bo-zacak tek şey direniştir. Baskı yasa-ları bu gerçeği değiştiremeyecektir.Çünkü tarihin ve bilimin yasaları biz-den yana. Haklı ve meşru olan, güç-lü olan biziz.

İnsanlık Onuruİşkenceyi Yenecek!

Halkın Hukuk Bürosu

Halkın HukukBürosu

AKP’NİN POLİSİ AHLAKSIZDIR“İç Güvenlik” Yasa Tasarısı Daha Yürürlüğe Girmeden

Onur Kırıcı Aramalar, İşkenceler, Keyfilikler Arttı

Sermaye Yanlısı EmekDü�şmanlarının Derne�ğimizde

Yeri Yoktur!Çağdaş Hukukçular Derneği, İstanbul şube yöneti-

mi tarafından dernek üyesi olan AKP Milletvekili Ay-şenur Bahçekapılı’nın dernekten ihraç talebiyle GenelMerkez Disiplin Kurulu’na 27 Şubat’ta sevk edildiğiniaçıkladı. Açıklamada: “Şubemiz üyesi Av. AyşenurBahçekapılı, 2002 yılından beri iktidarda olan ve 13 yıl-lık iktidarı döneminde sermaye yanlısı, emek düşmanıbir politik ekseni esas alan ve Ortadoğu’nun kan gölü-ne çevrilmesinde önemli bir payı bulunan Adalet ve Kal-kınma Partisi’nde (AKP) 2007 yılından beri, grup baş-kanvekilliği vb. önemli görevler üstlenmiş, birçok anti-demokratik, emek düşmanı düzenlemenin yasalaşmasıkonusunda çok aktif bir biçimde çalışmıştır” denildi.

Hapishanelerde Kiş��ininÖzgürlüklerini Kısıtlayan HerTürlü Hak ��hlali Mevcuttur! Çağdaş Hukukçular Derneği 2 Mart’ta hapishanelerin

durumuyla ilgili bir rapor yayınladı. Raporda “Türki-ye’de bugün 349’u kapalı olmak üzere 385 tane hapisha-ne bulunmaktadır. 45 hapishanenin yapımı ise halen sür-mektedir. Toplam tutuklu hükümlü sayısı ise 152 bin ola-rak ifade edilmektedir. Hapis cezası kişinin hareket ala-nın kısıtlanması anlamı taşır, ama sadece hareket- seyahatözgürlüğünü kısıtlar. Sağlık, eğitim, yaşama, beslenme, dü-şünceyi ifade etme gibi hakları korunmaya devam eder. Ki-şinin hareket etme özgürlüğü dışındaki haklarını kısıtlayanher uygulama tutuklu ve hükümlülere yönelik hak ihlalinioluşturmaktadır” denilerek hapishanenin insan hayatını na-sıl etkilediği ayrıntılandırılıyor.

Yürüyüş

8 Mart2015

Sayı: 459

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!118

Page 19: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Leyla ve Hicri Serbest Bırakılsın!

İstanbul’un çeşitli mahallelerindeyapılan eylemlerle Hicri Selviler veLeyla Erdoğan’ın serbest bırakılma-sı istendi.

Taksim: Halk Cepheliler, Ber-kin Elvan’ın katillerinin yargılan-masını istedikleri için tutuklananDev-Genç’liler Hicri Selviler ve Ley-la Erdoğan için 28 Şubat günü İstan-bul Galatasaray Lisesi önünde imzamasası açtı. Masada 11 Mart’ta Ber-kin için yapılacak boykotun bildiri-lerini de dağıtan Dev-Genç’liler 610gündür katillerin cezalandırılmadığınıama Berkin’in katillerinin yargılan-ması için pankart açanların 5 dakikadatutuklandığını söyledi. Üç Dev-Gen-çli’nin katıldığı çalışmada 400 bildi-ri halka ulaştırılırken 70 imza toplandı.

Bağcılar: Liseli Dev Genç'in çağ-rısıyla Yenimahalle’de 24 Şubat'ta ba-sın açıklaması yapıldı. Yavuz SelimLisesi önünden bildiri dağıtımı sıra-sında gözaltına alınanları sahiplenmekve saldırıyı protesto etmek için yapı-lan yürüyüşe 15 kişi katıldı. Slogan-larla Karanfiller Kültür Merkeziönünden, Yenimahalle yürüyüş yolunaçıkıldı ve buradan Barbaros Fırı-nı’nın önünde basın açıklaması okun-du. Berkin için adalet isteyenlere ka-til polisin azgınca saldırıları ve hu-kuksuz gözaltıları anlatıldı. Berkiniçin adalet istemeye devam edilece-

ği vurgulandı. Alkışlarla vesloganlarla bitirildi.

1 Mayıs Mahallesi: Ley-la ve Hicri’nin serbest bıra-kılması için meşaleli yürüyüşdüzenlendi. Karakol Dura-ğı’nda başlayan eylemde3001 Cadde boyunca Ber-kin’in katillerinin cezalandı-rılması, Leyla ve Hicri’ninserbest bırakılması için slo-

ganlar atıldı. Halkın pencerelere çı-karak alkışladığı eylem Emek Pasta-nesi’nin önünde yapılan açıklamaile sona erdi. Eylemde ayrıca aynı günyaşamını yitiren yazar Yaşar Kemaliçin saygı duruşunda bulu-nularak, Güneşi İçenlerinTürküsü şiiri okundu.

Altınşehir: Berkin Elvaniçin adalet isterken tutuklananDev-Genç’liler Hicri Selvilerve Leyla Erdoğan için Altın-şehir-Şahintepe’de meşaleliyürüyüş düzenlendi.

Yürüyüş öncesinde ma-hallenin çeşitli yerlerine 5çağrı ozaliti asıldı. 100 elilanı pazarda ve mahalle için-de dağıtıldı. Yürüyüş 28 Şubat’taBerkin Elvan Halk Kütüphanesi önün-den meşalelerle başladı. Türker so-kağa gelindiğinde yapılan açıklama-da bugün en çok ihtiyaç duyulan şe-yin adalet olduğu ve bunun için mü-cadeleyi büyütmek gerektiği ifadeedildi. 11 Mart’ta Berkin için yapı-lacak olan boykota katılım için çağ-rı yapıldı.

27 kişinin katıldığı eylemden son-ra sloganlarla muhtarlığın bulunduğuparka geçilerek ateş başı sohbet prog-ramına geçildi. Meşalelerle tutuştu-rulan ateşin etrafında halaylar çekil-di. Berkin ve 11 Mart boykotu hak-kında sohbet edildi. 11 Mart içingüçlü ve iddialı bir çalışmanın sözü

verildikten sonra program bitirildi.

Okmeydanı: Okmeydanı HalkCephesi 28 Şubat'ta düzenlediği me-şaleli yürüyüş ile Berkin için adaletisteyen tutsak Dev-Genç'lilerin serbestbırakılmasını istedi. Yürüyüşte “Ber-kin İçin Adalet İsteyen Leyla ve Hic-ri Serbest Bırakılsın” pankartı açıldı.Sibel Yalçın Parkı’nda başlayan yü-rüyüş Anadolu, Ankara fırını güzer-gâhı üzerinden sağlık ocağı önüne ka-dar sürdü. Yapılan açıklamada Ber-kin’in katilleri korunurken Berkin’eadalet isteyenlerin tutuklandığı, bu ül-kede adalet olmadığı belirtildi. Yü-rüyüşe 50 kişi katıldı.

İzmir-Konak: Kemeraltı girişin-de 1 Mart’ta tutsak Dev-Genç’liler ileilgili açıklama yapıldı. Sloganlar ilebaşlayan açıklamada, Dev-Genç’li-lerin Berkin için, halk için adalet is-tediklerinde, bilimsel, demokratik veparasız eğitim istediklerinde işkencegörmeleri, tutuklanmaları anlatıldı.

Berkin’in gerçek katillerini gös-teren bir pankart açtıkları için bizzatAhmet Davutoğlu’nun emri ile tu-tuklanan Hicri Selviler, Leyla Erdo-ğan ve İstanbul Gazi Mahallesi’ndezırhlı araçla kaçırılıp, karakolda falakaişkencesi gördükten sonra ortada birsuç yokken tutuklanan Eser Çelik an-latıldı. 11 kişinin katılımıyla yapılanaçıklama sloganlar ile bitirildi.

Ülkemizde Gençlik

Hepimizi Alamazsınız, Berkin'in Abileri, Ablaları O Kadar Çok Kiİşkencehaneleriniz, Hapishaneleriniz Yetmez.! Biz Adalet İstemekten Vazgeçmeyeceğiz!

1 Mayıs

Altınşehir

8 Mart2015

Yürüyüş

Sayı: 459

119HALK EKMEĞE, BERKİN ADALETE DOYUNCUYA KADAR SUSMAYACAĞIZ!

Page 20: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

13 Mayıs 2014’te Soma’da katledilen işçilerin hesa-bını sormak için 15 Mayıs’ta Türkiye Cumhuriyeti Bü-yükelçiliği önünde eylem yapan Dev – Genç’lilere saldıranpolis 3 kişiyi gözaltına aldı ve pasaportlarına el konula-rak “yurtdışı yasağı” konuldu. Kıbrıs Dev – Genç 27 Şu-bat’ta bir basın açıklaması yaparak, AKP iktidarının işçikatliamları ve bu katliamlara karşı çıkan Dev – Genç’li-lere getirilen yasaklamalar ve tutuklamalara karşı 28 Şu-bat’tan itibaren 1 aylık açlık grevi yapacağını duyurdu. 28Şubat'ta da Mahkemeler önünde yurtdışı yasaklarını pro-testo etmek için eylem yapan Dev - Genç'liler basın açık-lamasını okudu ve açlık grevine başladıklarını açıkladı.

BU OKUL MÜDÜRÜNÜ İYİ TANIYIN!Atatürk İlköğretim Okulu’nun Diktatörü Battal Kan-

bay’ı İyi Tanıyın!

Gazi Halk Meclisi’nin talebi üzerine, Okul Aile Bir-liklerinin düzenlemek istediği toplantılara engel olmuş-tur. Uyuşturucu satışının önünü açmıştır, eğitim sistemi-nin gerileştirilmesine katkı sunmuştur. Öğrencilerin ya-şadıkları sorunların konuşulmasına izin vermeyen müdür,velileri de tehdit etmiştir.

Velileri kovan, kimseye söz ve karar hakkı tanımayanBattal Kanbay “Burası benim okulum ben ne dersem oolur!” diyerek hareket etmektedir. Battal Kanbay, tam birpervasızlık içindedir. Okuldaki uygulamalarıyla gençle-rimizi kendi kültüründen uzaklaştırmaktadır. Gençlerin bi-limsel eğitimi savunmasına dahi tahammül etmemekte-dir.

Çocuklarımıza gerici, faşist eğitimi dayatan müdür Bat-tal Kanbay'ı protesto etmeye tüm halkımızı çağırıyoruz!

GAZİ HALK MECLİSİ

Kadın MeclislerindeÖrgütlenelim!

MSGSÜ’de 8 Mart Dünya EmekçiKadınlar Günü Çalışmaları

Mimar Sinan GüzelSanatlar Üniversitesi(MSGSÜ) BomontiKampüsü’nde 8 MartDünya Emekçi Kadın-lar Günü’nde KadıköyBoğa Heykeli’ndenbaşlayacak olan yürü-yüş için çalışmalar baş-ladı. Bu çerçevede 2 Mart’ta okulun kantini, yemekhanesive bahçesine afişler asılıp, öğrencilerle sohbet edilerek bil-diriler verildi. 4 saat süren çalışmada öğrenciler yürüyü-şe davet edilerek, kadın meclislerini kurma çağrısında bu-lunuldu.

Kıbrıs Dev-Genç 1 Aylık Açlık Grevinde!Hakkımızı Savunmak ve İşçilerimizin Hesabını Sormak İçin Açlık Grevindeyiz

Ülkemizde Gençlik

Yürüyüş

8 Mart2015

Sayı: 459

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!220

Page 21: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Faşist SaldırılarHaklı MücadelemiziEngelleyemeyecek

Kayseri Erciyes Üniversitesi’nde 2 Mart'ta faşistler birDev-Genç'liye saldırdı. Okul önünde toplanan faşist güruhilk önce "Seni bu okulda okutmayacağız, bu ülkeyi size böl-dürtmeyeceğiz" şeklinde sözlü tacizde bulundu. Dev-Genç'li her gün okula gelmeye devam edeceğini tehditle-rin sökmeyeceğini yüzlerine karşı haykırmış. Bunun üze-rine faşistler Dev-Genç'liye topluca saldırdılar. ÖGB’ninbaşka her şeye keyfi müdahale ederken bu saldırıyı gör-mezden gelmesi saldırının tertipli olduğunu da gösteriyor.Dev-Genç hicbir saldırının mücadeleden vazgeçiremeye-ceğini ve mutlaka hesap sorulacağını dile getirdi.

Halkın MühendisMimarları 3 Mart’tadüzenleyecekleri pa-nel için çalışmalarınadevam ediyor. Bu çer-çevede 26 Şubat’tayemekhaneye masaaçan mühendis-mi-marlar aynı zamandakitap ve dergi tanıtımıyaptılar.

Masaları tek tekdolaşıp bildiri bıra-kan Halkın MühendisMimarları, öğrenci-lere iş cinayetlerininnasıl yaşandığı, han-gi boyutlara vardığı

anlatıldı. Yapılacak panele Soma Katliamı’nı yaşamış olanmaden işçilerinin de katılacağını söyleyen mühendis-mi-marların masasını Dev-Genç'liler ziyaret etti. Çalışma so-nunda yaklaşık 350 bildiri öğrencilere ulaştırıldı.

Aralık ayında, ODTÜ öğrenci-leri tarafından kurulan ve inşasıbaşlayan öğrenci meclisleri odası rek-törlük tarafından talan ve yağma ileöğrencilerin ellerinden alınmıştı.ODTÜ yönetimi bununla yetinmeyipodayı kurmaya çalışan öğrencilere, so-ruşturma başlatmıştı. Bu soruşturmaların kaldırılması ve öğ-renci meclislerine oda verilmesi için Dev-Genç 2 yıldır boşolan EGO otobüslerinin önceden kullandığı konteynerde, "So-ruşturmalar Kaldırılana ve Öğrenci Meclislerine Oda Veri-lene Kadar İşgaldeyiz!" şiarıyla 25 Şubat’ta başladıkları iş-

gal devam ediyor.

ODTÜ rektörü Ahmet ACARdirenişe tahammülsüzlüğünüDev-Genç'in işgal ettiği yapı-nın elektriklerini ve suyunu ke-

serek gösterdi. Aynı zamanda A-1 kapısındaki güvenlikgörevlileri, Hacettepe Üniversitesi ve Ankara ÜniversitesiCebeci kampüsünden gelen öğrencilerin kimlik bahane ede-rek okula girmelerini engellemeye çalıştı. Buna rağmenDev-Genç'liler ODTÜ’deki işgal gündemiyle ilgili ye-mekhanede 26 Şubat günü 200 bildiri dağıtarak, okulunçeşitli yerlerine 4 ozalit asarak çalışmalarına devam etti.

ODTÜ’de İşgal SürüyorSoruşturmaları Geri Çektirecek, Odamızı Kazanacağız!

Kapitalizmin Kaçınılmaz Zulmü! İş Cinayetleri ve Güvencesiz ÇalışmaODTÜ'de Panel Çalışmaları Devam Ediyor

Ülkemizde Gençlik

8 Mart2015

Yürüyüş

Sayı: 459

221HALK EKMEĞE, BERKİN ADALETE DOYUNCUYA KADAR SUSMAYACAĞIZ!

Page 22: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Berkin’imiz 16 Haziran 2013’deAKP’nin eli kanlı katil polisleri tara-fından hedef gözetilerek vuruldu. 11Mart 2014’de de sonsuzluğa uğurladıkBerkin’imizi. Berkin katledileli 2 yıloldu. Göstermelik de olsa katilleriyargılanmadı.

Bizler Liseli Dev-Genç’liler, 16 Ha-ziran 2013’den bu yana Berkin içinadalet talebiyle sayısız eylem yaptık.Onlarca kez saldırıya uğradık. Yüzlercegözaltı verdik. Şehitler verdik. Enson Başbakanın karşısında pankart aç-tığımız için 2 arkadaşımızı tutsak ver-dik. Kısacası kendimiz adaletsizliğemaruz kalma pahasına, ağır bedellerödememize rağmen adalet talebimiz-den vazgeçmedik. Berkin için, halkı-mız için adalet istemekten vazgeç-medik. Berkin’in arkadaşları olarakBerkin için adalet talebinden vazgeç-mek demek halk için adalet talebindenvazgeçmek demektir. Ne bize yapı-lanları unuttuk ne de adalet talebi-mizden vazgeçtik. Bizler Berkin içinadalet istedikçe yeni adaletsizlikleremaruz kaldık. Yeni yeni Berkin’leri-mizi verdik bu toprağa.

Evet bizim yaşlarımız küçük ola-bilir ama halkın adaletine olan inan-cımız çok büyük. Bizler de her geçengün adaletsizliğe maruz kalıyoruz. 15yaşında biber gazı kapsülüyle kafa-mızdan vuruluyoruz. 13 yaşında 14kurşunla katlediliyoruz. Ya da 6 yaşında evimize bir ekmek parası götürmekiçin kamyon altında kalıp katledili-yoruz. Bizler de bu genç yaşımız da buadaletsizliklere maruz kalıyorsak bizde adalet mücadelesinde varız diyo-ruz. Bizler Liseli Dev-Genç’liler ola-rak 11 Mart’ta Berkin için adalet ta-lebiyle boykottayız. 11 Mart’ta adaletyoksa okulda yok diyeceğiz. Gelin ada-letsizliklere yeter diyelim. Liseliler öğ-

renciler halkımız 11 Mart’ı beraber ör-gütleyelim. AKP faşizmine beraber durdiyelim. 11 Mart boykotumuzu kura-cağımız komitelerimizle örgütleye-lim, yaygınlaştıralım. Okullarımız damahallelerimizde, bulunduğumuz heryerde komiteler kurup yaşadığımıztüm adaletsizliklere karşı adalet tale-bimizi en güçlü sesimizle daha gürhaykıralım. 11 Martta Berkin’in kat-ledildiği yerde Berkin’in hesabını be-raber soralım. Gelin hep beraber ada-let arayalım

Bu ülkede yaşıyoruz... Bu halkın çocuklarıyız... Ezilen, sömürülen, katledilen bir halkın çocuklarıyız... Bu halkın kavgasında biz de varız!

Liseliyiz Biz

Berkin Elvan’a Adalet için11 Mart’ta Boykottayız!

Ankara: Liseli Dev-Genç'liler2 Mart günü Ankara Ege Lisesi'nde11 Mart’ta yapılacak boykot içinmasa açıp bildiri dağıttı. 350 bildi-rinin halka ulaştırıldığı çalışmada li-seliler çektikleri ajitasyonlarda “Ber-kin için adalet istiyoruz, katillerdenhesap sorduk soracağız, gözaltılar iş-kenceler bizi yıldıramayacak, Ber-kin’imizin 16 kiloluk bedeni saray-larınızı saltanatlarınızı yıkacak, hal-kın adaletinden kaçamayacaksınız,bekleyin bizi halk düşmanları, 11Mart'ta Berkin için adaleti biz sağ-layacağız” dediler.

Dersim: Liseli Dev-Genç’liler3 Mart günü Seyit Meydanı’na “Ber-kin’in Katilleri Cezalandırılsın! Dev-Genç” pankartı asarak 11 Mart günüboykota çağrı yaptılar.

Yürüyüş

8 Mart2015

Sayı: 459

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!22

Liseliler BoykotaHazırlanıyor!

Ankara

Page 23: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Ülkemizde Gençlik

“Çitler kesilir birer birerCop ve bomba alt edilirlerBiz ki gürleyen birer volkanızBeyazıt patlayan krater’’

Ülkemizde faşizme meydanla-rın, fakültelerin dar edildiği; Dev-Genç önderliğinde gençliğin üni-versitelerde akademik mücadeleyiyükselttiği bir dönemde bir bombauğultusuyla sarsılıyor İstanbul Üni-versitesi.

16 Mart 1978.. Faşistler okullardaki işgallerini de-

vam ettirmek için dev-letle işbirliği içinde birkatliam yaptı. İstanbulÜniversitesi Beyazıtkapısından topluca çık-makta olan öğrencile-rin üzerine bomba atıptaradılar. Biri Dev-Genç'li 7 öğrenciyi kat-lettiler, 100'den fazlaöğrencinin de yaralan-masına neden oldular.

Dev-Genç’lilerin veöğrenci gençliğin ce-vabı gecikmedi. İs-tanbul’un tarihinde görülen en kitleselanti faşist gösterilerinden biri örgütlendi.Katliam sonrasında okulun açıldığıilk gün Dev-Genç’liler tarafından fa-şistlerin atılmasıyla son verildi faşist iş-gale.

Katledenler belli; Ülkü Ocakla-rı’ndan Zülfikar İsot, Latif Aktı,polisler Mustafa Doğan ve Sıddık Sıt-kı Polat’tı. Katliamı planlayıp uygu-lattıran faşist şef Abdullah Çatlı’ydı.

Ordu, polis ve MHP’li sivil faşist-lerin tam bir işbirliğiyle gerçekleşti-

rilmişti katliam. 7 öğrenciyi katledenbombaları kontrgerilla elemanı emek-li Yüzbaşı Ali Çeviker hazırlamıştı.Toplum Polis Müdür Vekili Murat Na-bioğlu, o gün Beyazıt bölgesinde gö-revli polislere “ortalıkta dolaşmayın”emri vermiş, katiller için meydanı bo-şaltmıştı. Polis şefi Reşat Altay ise, sal-dırının ardından katliamcıların gü-venliğini alıp kaçmalarını sağlamıştı.

Sene 2015. Katliamın üzerinden 37yıl geçmesine rağmen hiçbir iktidar ka-tilleri yargılamadı. Yargılamadıklarıgibi o dönemde katliamda görev alan

katiller terfi edilip ödüllendirildi. Katliamın katillerini yargılamayan

devlet aksine üniversitelerde faşist te-rörü tırmandırmanın yolunu yapıyor.Ülkemizde gençliğin büyüyen öfke-sinden, tarihine eklediği direnişlerdenve geleneklerden korkan devlet yineyeni provokasyonlarla üniversite-lerde hak ve adalet için mücadeleeden öğrenci gençliği faşist saldırı-larla susturup sindirmeye çalışıyor.

Kısa bir süre önce Ege Üniversi-tesi’nde gerçekleşen faşist saldırı, bu-

gün İstanbul Aydın Üniversitesi’ndeyaşanan faşist saldırı ve yine son sü-reçte bir çok üniversitede yaşanan sal-dırı ve provokasyonlar devletin üni-versitelerdeki demokratik akademikmücadelesini bastırmayı amaçlayanbir politikadır.

Üniversitelerde demokratik hak-larını savunan öğrenciler uzaklaştır-malarla, atılmalarla, hukuksuz soruş-turmalarla okullarına giremezken, el-leri palalı bıçaklı faşistler okullara po-lis ve ÖGB koruması altında sokula-rak okullarda saldırılar düzenlenmesine

göz yumuluyor. Okullarda yaşanan

bu saldırıların, provo-kasyonların sorumlusuAKP’dir. AKP bu sal-dırılarla öğrenci gençli-ği sindireceğini sanı-yorsa yanılıyor. Bu ül-kede Dev-Genç’lilervar!

Faşist saldırılarla,provokasyonlarla, kat-liamlarla bizleri yıldı-ramazsınız!

Bugün öğrencigençliğin yeri, Dev-Genç saflarıdır! Fa-şist saldırıların, katliamların hesabınısormak için Dev-Genç saflarında bir-leşelim. Üniversitelerde faşist terörekarşı hesap sormak bizim ellerimizde!

16 Mart’ta katleden devlet, üni-versitelerde yeni katliamlar yaratmakistiyor. Buna izin vermeyecek, hesapsoracağız! 16 Mart’ta şehitlerimizianmak ve faşizmden hesap sormak içinİstanbul Üniversitesi’nde olacağız!

DEV-GENÇ

Gençlik Federasyonu’ndan

16 Mart’ta Katleden, ÜniversitelerdeFaşist Terörü Tırmandıran Aynı Devlettir!

8 Mart2015

Yürüyüş

Sayı: 459

23HALK EKMEĞE, BERKİN ADALETE DOYUNCUYA KADAR SUSMAYACAĞIZ!

16 MART’IN HESABINI SORACAĞIZ!

Page 24: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Sevgili Devrimci Okul OkurlarıMerhaba;

Disiplinli olmak, disiplinli yaşa-mak hem bizi hem de devrimi geliş-tirir, güçlendirir.

Disiplin hayatın her alanında var-dır. Kişilerin, sınıfların, toplumlarınve devletlerin yaşamında bir ölçüdedisiplin vardır.

Sınıflar mücadelesinde de di-siplin önemli bir yere sahiptir.

Örneğin, oligarşi halka ve hal-kın öncüleri devrimcilere karşı di-sipline edilmiş güçlerle savaşır.Polisinden askerine, yargısındanhapishanesine vb. hepsi bu savaştaoligarşinin disipline edilmiş güç-leridir. Elbette bu disiplin gönül-lülüğe dayalı değil, faşist-gerici,baskı ve zora dayalı bir disiplin-dir.

Oligarşinin disipline edilmişgüçlerinden farklı olarak muhte-vası ve biçimi farklı olmakla birlik-te, ezilenlerin de bu savaşta disiplinefazlasıyla ihtiyacı vardır. Eğer zaferkazanılmak isteniyorsa, disipline ih-tiyaç olduğu kesindir. Başka türlü oli-garşiyi tarihin çöplüğüne gömme ko-şulları yoktur.

Elbette bizim disiplinimiz gönül-lüğe dayalıdır. Sonuçta devrimcilikgönüllülük işidir. Zorla, dayatılarakyapılamaz...

Emperyalizm ve oligarşiye karşıyürüttüğümüz mücadelede de disip-linli olmak, disiplinli yaşamak ol-mazsa olmaz silahlarımızdan biri-dir. Bu silahı doğru kullandığımızdaoligarşiyi, kullanmadığımızda isebizi vuran bir güce dönüşecektir.

Disiplin ve DevrimcilikBirbirine KopmazBağlarla Bağlıdır

Lenin, parti tanımını yaparken"çelik disipline sahip profesyonel

devrimcilerin ör-gütü" demekte-dir. Bir örgütü ör-güt yapan, birdevrimciyi dev-rimci yapan enönemli güç "çelikdisipline sahip"olmaktır.

Emperyalizmi ve işbirlikçisi oli-garşiyi topraklarımızdan kovup ba-ğımsız, demokratik ve sosyalist bir ül-kede yaşamak için mücadele ediyo-ruz. Bu yanıyla devrimcilik yaratıcı-lığı ve üretkenliği gerektirir. Tümbunların olabilmesi için ise gelişigüzel bir yaşam değil; planlı prog-ramlı ve disiplinli bir yaşama sahip

olunması gerekmektedir. Bu neden-le disiplin, bir devrimci için hava vesu kadar önemlidir.

Sıradan yaşam ile devrimci yaşa-mı birbirinden ayıran çok önemlifarklar vardır. Devrimcinin yaşamıhalkına, vatanına, örgütüne, devrimeve sosyalizme karşı sorumluluklarladoludur ve bunlar için yaşar. Birdevrimcinin bu sorumlulukları yeri-ne getirebilmesi için bedel ödemeyigöze almış ve yaşamını disipline et-mesi gerekmektedir. Eğer bir devrimciyaşamını disipline etmiyorsa, halkı-na, devrime, örgütüne ve sosyalizmekarşı tüm sorumluluklarını yerinegetiremiyor demektir.

Dayı, disiplini inanç ve halk sev-gisiyle birlikte ele almakta ve şöyledemektedir: "Gerçek bir önder, bıra-kın yoğun devrimci potansiyelin ol-masını, hiçbir ilişkinin, hiçbir olana-ğın olmadığı koşullarda dahi yaşa-manın ve kitlelere uzanmanın yolu-nu bulan insandır. Nasıl sorusunun re-

çetesi yoktur. Bunun cevabı devrim-ci inanç, yaratıcılık, disiplinli olmakve engin bir halk sevgisindedir."(Kongre Raporu)

Bu yanıyla disiplin ideolojik birtercihtir. İdeolojik bir güçtür. Örgü-tün doğrularını, siyasal strateji ve tak-tiklerini tereddütsüzce hayata geçi-rebilmek için disiplin zorunlu birkoşuldur.

Bir devrimcinin kendini ve halkıeğitmesi için öncelikle disiplinli ol-ması şarttır. Halk ciddi, tutarlı, di-siplinli olmayanların peşinden gitmez.

Dergi dağıtımı örneğini düşüne-lim. Bir kez kapısını çalıp bir dahahiç uğramadığımız, dergimizi dahi birkez verip bir daha hiç görmediğimiz

insanları düşünelim. Disiplinli vesürekli bir şekilde o insanlarla iliş-ki yürütmezken, hakkımızda nedüşünürler? Olumsuz olacağı or-tadadır. Bu diğer tüm örgütlenmeçabalarımız için de geçerlidir.

Tüm bu tabloyu değiştirmekiçin yaşamımızı, pratiğimizi veher şeyden önce beynimizi disipli-ne etmeliyiz. Tersi durumda biz de-ğil, düzen kazanacaktır.

DisiplinsizliğimizBizi GüçsüzleştirirkenOligarşiyiGüçlendirecektir

Sürekli emperyalizm ve oligarşi-nin saldırılarına maruz kalmaktayız.Bunun temel nedeni ülkemizde vedünyada Marksist-Leninist ideoloji-siyle savaşan tek güç kalmamızdır. Busavaşta galip gelmek, saldırıları püs-kürtmek için demokratikde ya da il-legalde disiplinli olmalıyız.

Devrimcilik ciddi bir iştir. Ciddiher iş kendi içinde bir disiplini de ge-rektirir.

Disiplin bizim kendi kurallar bü-tünümüzdür. Tarihimizden süzülüpgelen devrimci pratiğimizin sonuç-larından oluşan Anadolu toprakla-rında bedel ödeyerek kan revan için-de kalmamızın sonucudur.

Biz disiplin deyince sadece yatma,kalkma saati, bir randevuya zama-nında yetişme, iş ve görevlerimizi za-manında yapma olarak anlamıyor,

Ders: Disiplin

DisiplinliOlmak BiziGüçlü KılarYürüyüş

8 Mart2015

Sayı: 459

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!224

Page 25: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

meseleye biçimsel açıdanbakmıyoruz. Bunlar tartış-masız olmalıdır zaten... Bu-rada mesele şekilsel bak-mak değil, disiplini bir ya-şam biçimi olarak algıla-maktır.

Disiplin ve onu oluşturankuralların, ilkelerin temelamacı örgütlülüğü, müca-deleyi, devrimi ve kendimi-zi geliştirmek içindir. Dev-rimciler disiplini uygular-ken biçimsel kurallara, tü-züklere uyma kaygısı ile de-ğil, bu kaygıyla hareket eder.

Disiplinin mantığı budur aslında.Şunu unutmamalıyız: Disiplin

dosttur, disiplinsizlik ise düşman.Biz hangisini güçlü kılarsak o yanı-mız güçlenecektir.

Disiplinsiz her hareketin, her dav-ranışın örgütü tahrip edeceğini, zararvereceğini unutmamalıyız. Disiplin-siz davranış sergileyen kişi, sadecekendine, alanına, birimine zarar ver-mekle kalmaz, diğer tüm alan ve bi-rimlere zarar verir. Aksamalar yara-tır. Bu aksamalar zincirleme şekildeher tarafa yansır.Şu bir gerçektir; disiplinsizlik oli-

garşiyi sevindirir. Açılan o kapıdan(tüm düzen alışkanlıklarıyla) girme-si uzun sürmeyecektir. O kapılarıkapatmak için kendimizi eğitmek,ilkeli, kurallı olmak ve disiplinli,planlı-programlı hareket etmek zo-runludur. Ancak bu ortamda oligar-şinin zarar vermesini güç hale geti-rebiliriz. Çünkü; onlar bu ortamda ya-şayamazlar. Hayat bulamazlar.Şunu çok açık bilmeliyiz ki; ilke-

siz, kuralsız, disiplinsiz bir yaşam düş-mana açık kapı bırakır. Bundan do-layıdır ki; oligarşiye hizmet edeceğinibildiğimiz her davranış hiçbir gerek-çeyle, hiçbir koşulda meşrulaştırıla-maz.

Yapılan her türlü disiplinsizliğinkendimize, yoldaşlarımıza zarar ve-receği, tutsaklıklar, şehitlikler yaşa-nabileceğini unutmamalıyız. "İlk hatason hatadır!" sözü aklımızın hep biryerinde olmalıdır. "Örgüt bilincine veiktidar sorumluluğuna sahip olmak"ancak bu şekilde oluşabilir.

Her Şeyden ÖnceBeynimizi DisiplineEtmeliyiz

Vietnam Kurtuluş Savaşı’nın ön-derlerinden olan General Giap "Or-dudan söz eden bir kimse, disipli-ninden de söz ediyor demektir" (HalkSavaşının Askeri Sanatı, Sayfa 101)diyerek bir devrimci ordu için disip-linin önemini vurgulamaktadır.

Devrimin geliştirilmesi, halkınörgütlenip halk savaşının büyütülmesive halk ordusunun kurulmasında ge-liştirilmesinde en önemli silahı di-siplinidir.

Disiplin bir devrimciye davasınabağlılığı tek başına olsa da yolunu bul-ma, kendini dinamik ve diri tutma ye-teneğini kazandırır. Bu durum gide-rek eksik ve zaaflarından kurtulma,kendini eğitme, sürekli bir devrimci-leşme ve örgütüyle bütünleşebilme-yi sağlayacaktır. Cephe halk örgütü-dür. Halktan her kesim Cephe’niniçinde mücadele etmektedir.

Devrimci saflarda olmak her insaniçin önemli ve doğru bir tercihtir. Fa-kat bu tercihle birlikte devrimcilik bir-den bire bir yaşam biçimi haline dö-nüşmez. Bu bir süreç sorunudur; hız-lı ya da yavaş olması kişinin kendielindedir.

Disiplinli olmak, yaşamı devrim-cileştirmek bu süreçte kilit öneme sa-hiptir. Disiplin sahibi olmak devrim-ciliğimizi büyütecektir. Düşmanaaçık kapı bırakmayacak, oradan di-siplinsizliğin girmesine izin verme-yecektir.

Elbette disiplini olmayanbiri alanda, birimde, komite-de disiplini de sağlayamaz. Di-siplini sağlayamayan kadro-yönetici her şeyden önce so-runun çözümüne de kendin-den başlamalıdır.

Bu sorunu çözmeyenlergiderek liberalleşerek kendidisiplinsizliğinin tartışma ko-nusu olmaması için o da baş-kalarının disiplinsizliğine gözyummaya başlayacaktır. Budurum programsızlığı, ilke-sizliği, kurallara uymama vegünü kurtarmayı da doğura-

cağı gibi gitgide kişinin devrimciliğinide bitirme noktasına getirecektir.

Her şeyden önce disiplin önceliklebir devrimcinin beyninde başlar. Bey-nimizdeki çatışma düzen ile devrimarasındaki çatışmadır. Bu çatışmadagalip gelmek için; iç düşmanımızıyenmek, onunla sürekli bir mücade-le halinde olmak, beynimizi disipli-ne edip düzenden tümden kopuş sağ-lamak, eksik ve zaaflarımızla sürek-li bir mücadele içinde olur.

Dayı, iç düşmana ilişkin şöyle di-yor: "İç düşman hemen bir çoğumuzungünlük yaşamda, eylemde, örgütsel di-siplinde, yoldaşlık ilişkilerinde, ken-dimizde ve başkalarında gördüğümüzdüzenden aldığımız ve henüz atama-dığımız birçok eksik ve zaafımızdır.Bunlar liberallik, sekterlik, bireycilik,popülistlik, disiplinsizlik, tembellik, in-sanlara değer vermeme, ihtiras vb. çokçeşitli biçimlerde de karşımıza çı-kar." (Kongre Raporu)

Tüm bunlarla mücadele etmekiçin;

-Diyalektik düşünmeliyiz. Diya-lektik ve materyalizmin yol gösterici-liğinde hareket etmeyenler, düşünme-yenler, doğru da düşünmüyorlar de-mektir.

-Bilimsel düşünmeliyiz. Disiplinbilimselliktir. Marksizm-Leninizmiöğrenmeli, halk için, devrim ve sos-yalizm için mücadele etmeliyiz.

Ömür boyu devrimcilik yapmakiçin ömür boyu disiplinli olmalıyız..

Sevgili okurlar; haftaya başka birkonuda görüşmek üzere.. Hoşça ka-lın..

Disiplin sahibi olmakdevrimciliğimizi

büyütecektir. Düşmanaaçık kapı bırakmayacak,oradan disiplinsizliğin

girmesine izinvermeyecektir

8 Mart2015

Yürüyüş

Sayı: 459

225HALK EKMEĞE, BERKİN ADALETE DOYUNCUYA KADAR SUSMAYACAĞIZ!

Page 26: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Tüketim Kültürü ve Moda,Yozlaştırmanın Diğer

Araçlarındandır!

Kapitalizmde İnsanın DeğeriÜrettikleri İle Değil SatınAlma Gücüyle Ölçülür!

“Tüketim Çılgınlığı”,Bir Kavram Olmaktan Çıkmış

Yaşam Biçimi HalineGelmiştir!

Kapitalizm, Giyim-KuşamlaHem Yozlaştırıyor,

Hem de Sömürüyor!

Moda, HalklaraKültürel Değerlerini

KaybettirmeninEtkin Bir Aracıdır!

Reklamlar, İdeolojikSavaşın Bir Aracıdır!

Düzen Reklamlarla SadeceMalını Değil

İdeolojisini de Satıyor!

Reklamlar, Ürün PazarlamaDışında Halkı Düzene

Bağlama Aracıdır!

4. BölümEmperyalist yoz kültürün önemli par-

çalarından biri "tüketim kültürü"dür.Emperyalizmin tüketimi körüklemesi bo-şuna değildir. Çünkü kapitalist sistem tü-ketime göre şekillenmiş ve tükettirdikçeyaşayan bir sistemdir. Kapitalizm, toplu-mun ihtiyaçlarını dikkate almadan metaüreten bir sistemdir. Kapitalistler için birmalın üretiminde önemli olan tek kıstaskârdır.

Her şeyin alım satım konusu olduğukapitalizmde insanın değeri ürettikleri iledeğil satın alma gücüyle ölçülür. İnsanlararasındaki ilişkilerin nesneler arasındakiilişkilere dönüştürüldüğü bu ilişki biçimideğerlerdeki yozlaşmanın bir başka biçi-midir. Kapitalizm için insan, yalnızca “tü-keten bir varlık”tır.

Tüketim kültürü, kapitalizmin "aşırıkâr", her durumda "daha fazla, daha fazlakâr" isteyen özelliğinin sonucudur. Bukültürle ihtiyaca göre şekillenen bir tüketimyerine, tüketmenin amaçlaştığı bir tüketimeyöneltilir kitleler. Tüketim dünyasının da-yattığı değerler sistemi, modernleşme ola-rak sunuluyor. Fakat tüketim kültürü, sa-dece bir “ekonomik davranış” biçimideğildir. "Tüketim kültürü" sadece birkâr olayı değildir. Tüketim kültürü, ideo-lojik boyutları olan bir kültürdür. İnsanlara,ihtiyacı olup olmadığını düşünmeden dahafazla ve sürekli tüketmeyi empoze ederbu kültür. Başka bir deyişle, tüketmek,bir amaç haline getirilir.

Bu kültür ardı arkası gelmeyen modalar

yaratır. Her yarattığı yeni modadan sonraöncekini "modası geçmiş" ilan eder...Bu böyle sürer gider. Giysiden tabak-ça-nağa, traş bıçağından meşrubata, oturdu-ğumuz koltuktan diş fırçasına, kozmotiktenteknolojiye kadar... neyi kullanacağımızı,hangi renklerin, hangi modellerin daha"süper" ve kullanışlı olduğunu, ne kadarsüreyle kullanacağımızı onlar belirler. Buanlamda "moda" asıl olarak, ekonomikanlamda bir sektörden çok, ideolojik, kül-türel bir olgudur. Evet, moda diye adlan-dırılan ve ilk anda da daha çok giyim-ku-şam boyutuyla algılanan şey, ekonomikdeğil, ideolojik, kültürel bir olgudur.

“Tüketim Çılgınlığı”,Bir Kavram OlmaktanÇıkmış Yaşam BiçimiHaline Gelmiştir!

“Tüketim çılgınlığı”, uzun yıllardırkapitalizmin bir özelliğini anlatmak içinkullanılan kavramlardan biridir, ama buörnekte artık “tüketim çılgınlığı” birkavram olmaktan, mecaz anlatım olmaktançıkmıştır. Yaşanan, kelimenin gerçek an-lamıyla bir çılgınlık halidir. Yere düşmüşolan bir insanı çiğneyerek, tüketim mal-larına koşan kitlelerin durumu, “çıldırma”kelimesiyle anlatılabilir. Tüketim çılgınlığı,marka ve moda tutkusu, farklı olma arzusu,beğenilme dürtüsü, özgür takılma sevdasıinsanları değerlerden koparıyor, kendisiolmaktan çıkarıyor.

Bu çılgınlığı yaratan en önemli araç-lardan biri medyadır. Medya, tüketicinin

Tüketim Kültürü ve Moda,Yozlaştırmanın Diğer Araçlarındandır!

Kapitalizmde İnsanın DeğeriÜrettikleri ile Değil

Satın Alma Gücüyle Ölçülür!

YYozlaştırma Politikası,Yozlaştırma Politikası,Emperyalizmin HalklarıEmperyalizmin Halkları

Teslim Alma PolitikasıdırTeslim Alma Politikasıdır

Kapitalizm; Müzikten Edebiyata;Sinemadan Tiyatroya, Şiirden Resme

Sanatın Bütün Alanlarını; Kültürü, Tarihi, Eğitimi, Bilimi, Teknolojiyi,Bütün İletişim AraçlarınıKitleleri Yozlaştırmak ve

Beyinlerini Teslim Almak İçin Kullanır!

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!26

Page 27: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

davranışlarını yönetir ve insanlarazevklerin nasıl olması gerektiğini öğ-retir. Reklamlar, bu konuda ciddî yatı-rımlar yapılarak geliştirilmiştir. İnsan-ların eğlenerek ve hoşlanarak seyre-deceği şekle sokulur. Hâlâ "annesinintelevizyonunu, margarinini, elektriksüpürgesini kullananlar" küçümse-nerek, alay edilerek, eski kafalı görü-lerek dışlanır. Çünkü pazarda yeni mo-deller vardır. Reklâmlarda, ürünü pa-zarlamada istek ve güven yaratmakiçin, özendirmek için, eli yüzü düzgün,gösterişli, bakımlı tipler ve tanınmışsanatçılar, bilim adamları kullanılır.Reklamlarda ürün yerine daha çok yarıçıplak kadın ya da erkekler öne çıkar.Dondurmadan arabaya kadar hemenher şeyin reklamında cinsellik, ahlak-sızlık işlenir. Çünkü burjuvazinin ahlakı,ahlaksızlıktır. Reklamlarla, cinsellikmetalaştırılır.

Dünya’da milyarlarca insanın açlıklaboğuştuğu günümüzde, “tüketim çıl-gınlığı”ndan söz etmek, ancak kapitalistsistem Marks’ın dediği gibi “insanlıkdışı bir sistem” tanımı ile açıklanabilir.Tüketim kültürü; “istersen sonra çöpeat, ama önce al!” diyor. Sürekli aynıeşyayı kullanmak, “zevksizlik, çağ-dışılıktır, geri kalmışlıktır” diyor. Al-mak için paran mı yok; “sorun değil;en uygun koşullarda kredi kartları,taksitler var” diyor. Eşyanın bir kenarıçizildi mi; “kaldır at, yenisini al”diyor. “Yeter ki al, sonrasını düşünme!Yarın için plan yapma, anlık düşün,anlık yaşa! Gelecek için mücadele et-meden, yalnızca bugün için, içinde bu-lunduğun an için yaşa!...” diyor. Tü-ketim kültürü, sadece ekonomik olaraksömürmekle kalmıyor, beynimizi, ru-humuzu, zevklerimizi, duygularımızıda sömürüyor.

Kapitalizm,Giyim-KuşamlaHem Yozlaştırıyor,Hem De Sömürüyor!

Değer yargıları üretim değerlerindentüketim değerlerine taşınıyor. ‘Yararlıinsan’, ‘verimli insan’, ‘üretici insan’,‘yaratıcı insan’ halkını ve vatanınıseven insan, artık yeni değerler arasındayer almıyor. Bu yeni değerler arasında

‘marka giyen’, ‘arabasıve son model akıllı telefonu olan’,‘kimseyi takmayan’, ‘ne başkası nekendisi olan’, ‘ne hedefi ne tasasıolan’ yalnızca tüketen yeni bir insantipi biçimleniyor. Tüketim kültürü,kendine tüketim köleleri yaratıyor. Bi-reyselleştirilmiş, kışkırtıcı, hep başka-larına bakarak kendini arayan hastalıklıbir tüketici tipi yaratıyor.

Bugün, yoksul emekçi mahallelerive gecekondular da dahil olmak üzere,halk çocuklarının giyim kuşamlarınabaktığımızda gördüğümüz, kapitalizminyarattığı yoz giyim tarzıdır. Gencecikçocuklarımız düşük bel pantolonlarla,vücut hatlarını sergileyen ya da vü-cutlarını açıktan teşhir eden giysilerledolaşıyor. Düşük bel pantolon giymek,streç kot, streç bady vb. gibi vücuthatlarını gösteren, vücudu açıkta bı-rakan, göbeği açık giysiler giymek,yırtık ve yamalı kot vb. pantolon giy-mek bizim kültürümüz değildir. Bur-juvazinin reklamlarıyla beyinlere iş-lediği giyim tarzıdır.

Kimi dizinden yırtılmış, kimi pa-çalarından, kimi baldırların hizasındanyırtık ve yamalı kotlar, kapitalizm ta-rafından moda diye pazarlanıyor. Ka-pitalizm yoksulluğun ifadesi olan giyimtarzını bile moda diyerek tüketim içinkullanıyor. Kitleleri kukla gibi yön-lendirip, insanlarla dalga geçiyor. Butarz giyim kapitalizmin gençliği aşa-ğılamasıdır. O pantolonu giyen sadecemodaya uymuyor, kendisinin kapitalizmkarşısında ne kadar zavallı, ne kadariradesiz olduğunu gösteriyor. Kapita-lizm insanları modayla kuklaya, may-muna çeviriyor; “size bu sene darpaça, sonraki sene geniş paça, bir

sonraki sene yeşil, bir sonrakinde demor giydireceğim, mini giydire-ceğim, maksi giydireceğim” diyor.Modayı takip edemeyenlere ken-disini mutsuz, dışlanmış, aşağılan-mış ve yetersiz hissettiriyor. Mo-daya ulaşmayanlar ekonomik gücüyetmeyenler, gayri ahlaki ve gayri

meşru yollardan para edinmeninyöntemlerini aramaya başlıyorlar. Fu-huş, çetecilik, uyuşturucu satma vd.ard arda geliyor.

Moda, HalklaraKültürel DeğerleriniKaybettirmeninEtkin Bir Aracıdır!

Moda, insan iradesine hakarettir.Moda insanı, hem değersizleştiriyorhem de sömürüyor. Bebek, çocuk, genç,yaşlı herkes modanın hedef kitlesidir.Giyim programlarında insanlara Anadolukültürüne hiçbir şekilde uymayan, kı-yafetler dayatılıyor. 5-6 yaşındaki ço-cuklar yüzlerine makyaj yapılarak, to-puklu ayakkabılarla yetişkin kadın kı-yafetleri giydirilerek podyumlarda yü-rütülüyor. Özellikle gençler, daha 15-16 yaşlarında olanlar bile bu kıyafetlereözendiriliyor. Alamayanların kendileriniyetersiz hissedip bir aşağılık duygusunakapılmaları için her şeyi yapıyorlar.Güzel olma ve moda tutkusu, kadını,erkeği, gençliği bunalıma sürükleyiponun ruhi dengesini altüst ediyor.

Kapitalist sistem tarafından övülen‘tüketicinin tercih özgürlüğü’ söylemisadece bir demagojidir. Kapitalizmdeözgürlük parası olana vardır. Modaolan ürünleri fiyatlar yüzünden insan-ların çoğu alamazlar. Ekonomik ne-denlerden dolayı özgür tercih yapmaimkânları yoktur.

Emperyalistler, kadını, erkeği, ço-cukları, gençleri modanın ağına düşü-rerek, halkları kültürel değerlerini kay-betmeye zorluyorlar. İnsanların tümyaşamları emperyalist kültüre teslimolsun istiyorlar. Moda, halkları kendigelenek ve göreneklerini, kültürünüunutup emperyalistlerin tüketim kül-türünün kölesi yapmanın, kişiliği yoketmenin aracıdır.

8 Mart2015

Yürüyüş

Sayı: 459

227HALK EKMEĞE, BERKİN ADALETE DOYUNCUYA KADAR SUSMAYACAĞIZ!

Page 28: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Reklamlar, İdeolojikSavaşın Bir Aracıdır!Düzen ReklamlarlaSadece Malını Değil,İdeolojisini De Satıyor!

Reklamlar en güçlü beyin yıkamaaracıdır. Sistemli olarak halk kültürü,emekçilik, yoksulluk aşağılanır, bur-juva kültürü özendirilir; halk gele-nekleri kullanılacaksa da tüketimehizmet edecek bir motiftir. Burjuva-zinin reklam anlayışı da tamamenideolojik argümanlarla donatılmıştır.Tüketim mallarının albenili reklamlarıyapılırken bir yandan cebimizdekiparaya göz dikerlerken aynı zamandabir yaşam tarzı da özendirilir. Amaçyalnızca mal satmakla sınırlı değildir.Bize aslında mallarıyla birlikte ideo-lojilerini de satıyorlar. Emperyalizmideolojisini reklamları aracılığıyla ya-yıyor. Ve insanlar bu ideolojiyi aldıkça,yozlaşma bataklığına sürüklenmeyehazır hale geliyor; uyuşturucuyu, fu-huşu, kumarı, kendini satmayı daha"normal" görmeye başlıyor. Yani,bir insan, yaşamın anlamını "dahafazla tüketmek"le özdeşleştirdikçe,daha fazla tüketmek için de her şeyiyapacaktır. İşte yozlaşmanın ideolojikzemini böyle oluşturulur.

Kapitalizm, insanın diğerleri ara-sında öne çıkarması gereken asıl ni-teliklerini değersizleştirir ve yerineson model özellikli telefon, araba,marka ayakkabı vb. kullanmayı değerolarak koyar. Gençlerden başlayaraktüm halkı sürekli tüketime yönlendirir.

Reklamlarla, bir sigaraya, bir oto-mobile, bir şişe viskiye, bir saatebüyülü özellikler atfediliyor. Bir za-man sonra çağdaş, güçlü, soylu,özgür, ilerici olmanın kriterleri değişir.Yeni kavramlar yerleşir beyinlereveya kavramlar yeni anlamlar kazanır.Çağdaşlık, falan traş bıçağını kul-lanmaktır; kişi bilmem hangi ürünüelde ettiğinde "güçlüdür", "soylu"durya da "dünyanın en mutlu insanı"dır.Şunu içiyorsa özgürdür, falan markayıkullanıyorsa o bir devrimcidir(!).Size özel ayakkabı, size özel ma-karna, size özel şampuan, size özelparfüm, size özel iç çamaşırı. Sizbuna değersiniz... Kendinize bir iyilik

yapın bu şampuanı kullanın... Ken-dinizi mutlu edin bu çikolatayı yiyinvb yüzlerce yalanla beyinleri aptal-laştırıyorlar. Böyle böyle kitlelerikendi sınıf gerçeğinden uzaklaştıran,değerlerine yabancılaştıran, yaşamınanlamını "daha fazla tüketmekle"özdeşleştiren sonuçlar yaratır.

Yabancı markalar tapınılacak tan-rılar haline getirilip, dizilerin yarattığıyozlaşma ve uyuşturma ile halk ger-çeklerden uzaklaştırılıyor. Beynimizikuşatıyorlar. "Tüketmezsen bir hiç-sin", "tükettikçe varolacaksın" ya-lanını pompalıyor. "Özgürlük", "re-fah" vb. telkinlerle insanları tüketimkölesi yapıyorlar. Ev-otomobil kre-dileriyle, kredi kartlarıyla borç köleliğiyaratarak insanları sisteme entegreediyorlar. Bu tablo içinde, aşk, sevgi,bağlılık, özgürlük, güzellik, gibi de-ğerler, tamamen maddi nesnelere yö-neltilmiş olarak dejenere ediliyor.Tükettiğimiz mallar, sevgimizin, duy-gularımızın, değerlerimizin, ölçüsühaline getiriliyor. Cinselliği kullanarakilgi çekme, kendini pazarlama, ben-cillik, meşrulaştırılıyor.

Reklamlar, ÜrünPazarlama Dışında HalkıDüzene Bağlama Aracıdır

Tekeller, mallarını satmadan ayak-ta kalamazlar... Daha fazla pazar bul-mak ve daha fazla satmak, daha fazlakar etmek için.

Kara dayalı kapitalist sisteminayakta kalması için meta üretiminisürekli artırması ve ürettiklerini sa-tacak pazar bulması gerekir. Kapita-lizm, ihtiyacı değil karı esas alanüretim yapar. Bunun için en çok karedebileceği alanlarda üretimi yoğun-laştırır ve aynı ürünü küçük farklı-lıklarla onlarca, yüzlerce çeşitlendirir.Günlük temel kullanım araçları halinegelmiş olan buzdolabı, çamaşır ma-kinesi, televizyon, telefon gibi meta-ların, ayakkabı, elbise, hatta bir ek-meğin bile onlarca, yüzlerce çeşidiüretilir. Bütün bunları satmak, tüketimiteşvik etmek için de reklam, modagibi araçları en etkin biçimde kullanır.Gazete, dergi, televizyon, radyo gibikitle iletişim araçlarını bu amaç içindevreye sokar. Reklam, moda dergileri

çıkarır, kitapçıklar, broşürler hazırlayıpdağıtır. Mektupla, kişi kişi, hane hanebile reklam yapar. Caddeler, sokaklar, yollar, binalar, duraklar,kısacası dört bir yan reklam afişleri,panolar, bilbordlarla doludur. Ame-rika'dan, Fransa'dan getirdikleri özelreklam uzmanlarıyla, modacılarıylaçalışırlar. Halkın beğenilerine, değerve geleneklerine ve yaşam tarzlarınahitap edecek reklam kampanyalarıdüzenlerler. İnsanların neyi beğenipbeğenmeyeceğine, emeğinin karşılığıparasını nasıl harcayacağına ve za-manını nasıl kullanacağına kadar herşeye onların yerine karar verirler.

Tüketimi körüklemek için sürekli"daha çok çalışın, kazanın, daha çoktüketin" propagandası yaparlar. "Eniyi, en özgürlükçü düzen bu düzendir"derler. "Siz de daha çok çalışarak, fır-satları değerlendirerek zengin olabilir,daha çok tüketebilir, daha lüks bir ha-yata sahip olabilirsiniz" propagandasınıişleyerek halkı düzene bağlı kılmaya,umut pompalamaya çalışırlar. Öte yan-dan, halkın geleneksel değer yargılarını,yüzyılların mirası olan inançlarını, dü-şüncelerini istismar eder. Bu düzenindeğiştirilemeyeceği, beş parmak nasılbir değilse toplumdaki bireylerin deeşit olamayacağı, zenginlerin ve fa-kirlerin hep var olduğu ve var olacağıpropagandasını halka empoze ederler.Böylece emperyalizmin tüketim kül-türünün ve burjuva ideolojisinin bom-bardımanı altına alınan kitlelerin be-yinleri teslim alınmaya başlanır.

Devam Edecek

Halk İçin BilimHalk İçin Eğitim!Şenliğimizi Birlikte

Örgütlüyoruz!Biga Öğretmen Evi’nde 28 Şubat'taHalk Bilim Topluluğu şenliktoplantısı yaptı. 16 yıldır “Halk İçinBilim Halk İçin Eğitim” şiarınısürdüren ve şenlikler düzenleyentopluluk, bu sene de şenlik içintoplandı ve komiteler oluşturdu.Şenlik tarihi belirlendikten sonragörev dağılımı yapıldı. Toplantıya18 kişi katıldı.

Yürüyüş

8 Mart2015

Sayı: 459

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!28

Page 29: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Hapishanelerde çocuklara uygu-lanan işkence, taciz ve tecavüze ilişkinson günlerde burjuva basında yer alanhaberler bile bu düzenin gerçek yü-zünü, çocuklara verdiği değeri ortayakoymaktadır. Bu soygun, talan ve sö-mürü düzeni insana değer vermez,çocuklara değer vermez… Bu düzenyalnızca kendi bekasını düşünür. Nepahasına olursa olsun…

2012’de Adana’daki Pozantı Ha-pishanesi’nde kalan, “Taş atan ço-cuklar” diyerek hapishanelere dol-durulan Kürt çocuklarını ıslah etmekiçin işkence ve tecavüzün sistematikşekilde uygulandığı açığa çıkmıştı.Çocuklar yıllarca jandarmaların, gar-diyanların ve diğer mahkûmların ta-cizine ve tecavüzüne uğramış; kimsesesini çıkarmamış, görmezden gelin-mişti… Ta ki, çocuklardan bazılarıtahliye edilip yaşadıklarını anlatanakadar...

Çocukların anlattıkları Türkiye’degünlerce tartışma konusu oldu. PozantıÇocuk Hapishanesi kapatıldı, buradakalan çocuk tutuklu ve hükümlülerise çeşitli illerdeki hapishanelere sürgünedildi. Bir yandan da “olaya ilişkinsoruşturma başlatıldığı, sorumlularhakkında gereği neyse yapılacağı,kimsenin bu olayın üzerini kapata-mayacağı…” sözleriyle üst perdedenşovlar yapıldı devlet erkanı tarafından.

Aradan 3 yıl geçti ve bugün, bur-juva basında Pozantı’da çocuklarataciz ve tecavüzde bulunan “sorum-lular hakkında gereğinin yapıldı-ğı”(!) haberleri yer aldı. Haberleregöre, yürütülen soruşturmada takip-sizlik kararı verilmişti. Tacize ve te-cavüze uğrayan çocuklarımıza ise buişkence ve tecavüz düzenini değiştir-meye teşebbüsten müebbet hapis cezasıisteniyordu. İşte bu düzenin ahlakı,hukuku ve adaleti budur!

Aynı günlerde basında yer alanbir diğer habere göre; İzmir Aliağa’dabulunan Şakran Çocuk Hapishane-si’nde kalan çocuk tutuklu ve hüküm-lüler de Pozantı’daki çocuklarla benzer

şeyleri yaşamıştı. “Adalet BakanlığıCeza ve Tevkif Evleri Genel Mü-dürü’nden acı itiraf” başlığıyla ve-rilen haberlerde Şakran Çocuk Ha-pishanesi’nde kalan çocuk tutuklu vehükümlülerin yıllardır gardiyanlarınve diğer çocukların taciz ve tecavü-züne, işkenceye uğradığı belirtiliyordu.

Son haber ise Muğla’dan... Haberegöre hırsızlık suçundan Muğla E TipiCezaevi’nin “sübyan koğuşu” da de-nen çocuk koğuşunda kalan yaşları12 ila 15 arasında olan dört çocuk,yaklaşık iki ay boyunca yaşları dahabüyük olan diğer tutuklu ve hükümlüçocukların tacizine, işkence ve teca-vüzüne uğramıştı.

Meclis Cezaevi Komisyonu üyesive Muğla Milletvekili Nurettin De-mir’in habere konu aktarımı şöyle:“Sübyan koğuşunda bulunan 17 ya-şındaki tutuklu ve hükümlü 3 büyükçocuk, küçüklere koğuşutemizlettirip, bulaşıkları yıkattırıyorve bazı özel isteklerini yaptırıyorlar.İtiraz ederlerse paspas sopası ile dö-vüyor, tabakların kenarlarıyla kafa-larına vuruyorlar. Küçük çocuklarçığlıklarla kapıya vurduklarında, gar-diyanlar kapıları açıp ya hemen ka-pıları üstlerine kapatıyorlar, ya daküçük çocukları başka bir koğuşa alı-yorlarmış. Ancak 1-2 saat geçtiktensonra dışarıda başka koğuşa aldıklarıküçük çocukları tekrar gerisin geriyesübyan koğuşuna tekrar getiriyorlar-mış. Aynı gece veya başka gecelerküçükler şikâyet ettiler diye gece küçükçocukların ayaklarını gazete veyakantinden aldıkları parfümü ayaklarınadöküp yakıyorlarmış. Bu yapılanlargardiyanlara anlatıldığında ya hamamdenen karanlık soğuk odaya ya datuvalet olarak da kullanılan bir deliğiolan karanlık bir hücreye atıyorlarmış.Burada günlerce gardiyanların teca-vüzüne uğramış. Orada hücrede tu-tuyorlarmış. Yemekler, hücredeki maz-gallardan, yarısı kesilmiş plastik suşişesi içinde veriliyormuş. Tuvaletlerinihücre gibi yerlerdeki o tek deliğe ya-pıyorlarmış. 5-6 gün sonra hücreden

çıkan çocukları tekrar sübyan koğu-şuna getirildiğinde kendi aralarında"terbiye edildi" diye ifade ediyorlar-mış.”

Nazım’ın hiç değilse bir günlüğünedünyayı verelim dediği çocuklara, busoygun, sömürü ve talan düzenininverebildiği tek şey yıllarca hapislik,dayak, işkence, tecavüzdür. Yani zul-mün, aşağılanmanın her türlüsü…

Bu düzen çocuklarımızı açlık, yok-luk, yoksulluk ve çaresizlik içindebüyütüyor. Onları her türlü yozlaş-manın batağında büyümeye, yaşamayamahkûm edip sonra utanmazca “suçasürüklenen çocuk” diyerek kendinitemize çıkarıyor! Kendilerine revagörülen bu aşağılanmayı, onursuzluğureddeden, hayatının baharında, öm-rünün en delikanlı çağlarındaki ço-cuklarımızı da “terörist” diye yafta-layarak yıllarca hapishanelerde yatı-rıyor… Bunlar da yetmiyor gözünükin ve nefret bürümüş zalimlere; sınıfkiniyle saldırıyorlar çocuklarımıza.Dayağı, işkenceyi, tacizi, tecavüzü…kısaca her türlü zulmü ve aşağılanmayı“terbiye etmek” için reva görüyorlarçocuklarımıza. Kimi kez kapısınınönünde, kimi kez sokağında kurşun-luyor katlediyorlar.

Pozantı’da, Şakran’da, Muğla’daçocuklarımıza yapılan işkencelerin,tacizin ve tecavüzün sorumlusu AKPfaşizmi ve onun temsilcisi olduğu busoygun ve sömürü düzenidir.

Hepimiz sorumluyuz hapishane-lerde yaşanan işkence ve zulümden.Yeterince teşhir etmediğimiz, durdur-madığımız için... Ama asıl sorumluelbette ki bu çürümüş soygun, sömürüve talan düzeni ve onun temsilcisiAKP’dir. Çocuklarımızı onlardan ko-rumanın; işkencenin, tacizin, tecavüzünhesabını sormanın tek yolu da bu dü-zene karşı savaşmaktır.

Çürümüş, soygun, sömürü ve talandüzenin sahiplerine; AKP’ye ve bütünsömürgenlere bir kez daha sesleniyo-ruz: Çekin o kanlı, pis ellerinizi ço-cuklarımızdan!

Pozantı, Şakran, Muğla…

Düzenin, Çocukları “Terbiye Etme” Yöntemi: Dayak, İşkence, Tecavüz…

ÇEKİN O KANLI, PİS ELLERİNİZİ ÇOCUKLARIMIZDAN!

8 Mart2015

Yürüyüş

Sayı: 459

229HALK EKMEĞE, BERKİN ADALETE DOYUNCUYA KADAR SUSMAYACAĞIZ!

Page 30: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Bir süredir iş “kazaları”ylailgili iki kamu spotu gösteriliyortelevizyonlarda...

Birinci spot: Geniş ve ferahbir büroda çalışan kadın emek-çinin “bu şirkette 6 yıldır çalışı-yorum, güvenilir bir firma.” söz-leriyle başlıyor. Firmanın güve-nilir olduğu üzerine basılaraksöyleniyor. 6 yıldır aynı işyerindeçalışmak da firmanın güvenilir-liğine kanıt olarak sunulsa gerek.Ne de olsa resmi işsizlik rakam-larının %10’u geçtiği gençlerarasında işsizlik oranının%25’lerde olduğu ve patronlarınmaaş zammı yapmamak, emek-lilikte kıdem tazminatını öde-memek için sürekli işçi attığı ül-kemizde 6 yıl aynı işyerinde ça-lışmak büyük nimet!.. Devamedelim. Aynı çalışan “biraz sonrayapmamam gereken basit birhata yapacağım ve beyin kana-ması geçireceğim. Yıllarca bit-kisel hayata bağlı kalacak hayalbile kuramayacağım” diyor. Söz-lerinin ardından dolabın üzerine ko-nulmuş klasörleri almak için tekerleklikoltuğunun üzerine çıkıyor. Klasöreuzandığında koltuk kayıyor kadındengesini kaybederek arkaya doğrudüşüyor. Düşerken ensesini masanınkenarına çarpıyor.

Kazanın ardından yaşananları baş-langıçtaki konuşmadan biliyoruz. Veyine biliyoruz ki “firma güvenilir”kaza geçiren çalışan “tedbirsiz, sa-kar.” Oysa sorulması gereken; tekçalışan için büyük bir dolabın almayıpdolap üstüne taşacak kadar çok dosya

neden var? O dosyaları koyacak dahauygun bir yer neden yok ? Dosyalarıalmak için el altında tabure benzeribir şey neden yok soruları spotta hiçyer almıyor.

İkinci spota geçelim. Bir fabri-kada baba olacağını öğrenen bir işçimutluluk içinde biraz sonra olacaklarıanlatıyor. Sac depo imalatı yapılıyor.Oksijen kaynağı yapan ustanın kaynakhortumu gaz sızdırıyor. Olayı anlatanişçi “amirin acelesi var, usta bir anönce işini bitirmek istiyor” diyor.Gaz sızdıran hortum tamir edilmediği

için deponun içinde gaz bi-rikiyor.

Aynı depo üzerinde elek-trik kaynağı ile çalışan ikincibir işçi kaynak yapmaya baş-ladığı anda depo içindekigaz patlıyor ve ordaki işçilerölüyor.

Spotların başlığı “İş ka-zası diye bir şey yoktur”diyor. “İhmal” var... İhmal’iyapan ise işçiler... Patronlarınhiçbir suçu yok...

Elbette iş kazası diye birşey yok, iş cinayetleri var.Yanlış olan ise kamu spot-larında iş cinayetlerinin bütünsorumluluğunun işçilerinüzerine atılması. Patronlarınhiçbir yükümlülüğü, suçuyok! Bütün suç dikkatsiz,tedbirsiz, aceleci, sakar iş-çilerde!..

Halkın ödediği vergilerlehazırlanıp gösterilen kamuspotları işçileri suçlayıp pat-

ronları temize çıkarmak için hazır-lanmış. Dünya alem biliyor ki iş ci-nayetlerinin sorumlusu en yüksekkarı elde etmek için işçileri fazla ça-lıştıran, masraf olmasın diye işçi gü-venlik önlemlerini almayan, işçilerinuyarılarını umursamayan, gerekli ba-kım ve tamiratları yaptırmayan pat-ronlardır. Ve her durumda onları des-tekleyen, çıkarları için ne gerekirsefazlasıyla yapan AKP’dir.

Bu gerçeği bildikleri için hazır-lattıkları kamu spotlarıyla söyledikleriyalana bütün halkı inandırmak isti-

2013 OCAK-ŞUBAT AYLARINDA142 İŞÇİ

2014 OCAK-ŞUBAT AYLARINDA164 İŞÇİ

2015 OCAK-ŞUBAT AYLARINDA206 İŞÇİ

İŞ CİNAYETLERİNDE KATLEDİLDİ!KATİLİ AKP’DİR!

YALANLARINIZLA BİZİ KANDIRAMAZSINIZ!

İŞ CİNAYETLERİNİN SORUMLUSUPATRONLAR VE AKP’DİR!

Yürüyüş

8 Mart2015

Sayı: 459

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!30

Page 31: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Cam silerik parıl parıl

ağırtırız kap kacağı

Yeter ki gelsin de ekmek

Biz her bir işi görürük

Ayşelerik, Fatmalarık, Güllülerik,Hatçelerik...

AKP faşizmi her fırsatta halka sal-dırmaktan geri durmuyor. Varlık koşuluhalka zulüm olan AKP'nin zabıtalarıda buldukları her fırsatta halka saldır-maktan geri durmuyorlar. Berkin'i vuranpolisler gibi zabıtalar da halka saldırıemrini Erdoğan'dan almışlardı.

Taksim'deki polisi, Güvenpark'takizabıtası okuldaki güvenlikçisinden tu-talım da sınıftaki öğretmenine varanakadar... İşçiye, emekçiye, öğrenciye,çocuğa yani halka kalkan o eller, Erdo-ğan'ın elidir. Atılan her tekme, söylenenher küfür Erdoğan'ın tekmesi, Erdoğan'ınsözüdür.

AKP önce halkı yoksullaştırıyor, yi-yecek ekmeğe muhtaç ediyor, sonra daekmek parası için çalışanlara ahlaksızcasaldırıyor. Kuş yemi satarak Güven-park'ta ekmek parasını kazanmaya ça-lışan bir kadına saldıracak kadar düşkünve ahlaksızlardır. Anaları yaşında olacakbir kadına saldıracak, kuş yemlerini da-ğıtarak kazandığı bir kaç kuruşu sularasaçacak kadar ahlaktan ve vicdandanyoksundur AKP'nin zabıtası...

Güvenpark'ta kuş yemi satan kadınaneden saldırdılar? Taksim'e, Kızılay'a,Gazi'ye Mahir Hüseyin Ulaş Parkı’na...Neden, nasıl saldırdılarsa aynı nedenlesaldırdılar.

AKP, halka karşı bir savaş açmıştır.Halkı zapturapt altına almaya çalışıyorki sömürüsünü, iktidarını sürdürebilsin,hırsızlığı sürdürebilsin, vatan topraklarını

satabilsin. Ancak "kağıttan kaplan" AKP'nin

"gücü" halka yetmeyecek. Çünkü parktadövdüğü, parasını, kuş yemini suyasaçtığı yaşlı kadına sahip çıkacak genç-leri var bu ülkenin. Yoksulluğuna rağmenhırsızlık yapmayıpta namusuyla çalışarakekmek parasını kazanmaya çalışan ka-dınları var bu ülkenin. Topraklarını, su-larını, zeytin ağaçlarını, meydanlarınısavunan halkı var bu ülkenin. Halkına,vatanına, değerlerine sahip çıkacak dev-rimcileri var bu ülkenin...

AKP'nin polisi de, zabıtası da bilsinki onların devri geçicidir. Kalıcı olanhalktır. Kalıcıdır çünkü, köklü tariheve geleneklere sahiptir. Nice direnişler,nice kahramanlıklar yaratmıştır bu halk.Bugün de yaratıyor yarın da yaratacak.

Halkın ve devrimcilerin yarattığıonurlu devir ve gelenekler onları AKPzulmüne karşı birleştirecek ve bu güçhalka kalkan elleri kıran olacaktır.

AKP'nin polisi, zabıtası, patronları...Sanmayın ki o meydanlarda istediğinizgibi at koşturacak, halkımıza işkenceyapıp, katledeceksiniz; sanmayın ki sa-raylarınızda bu devranı sürdüreceksi-niz!

Güvenpark'ta, Gazi'de, Taksim'dealanlar bizimdir. Katlettiğiniz çocukla-rımızındır, kuş yemi satan kadınlarımı-zındır. Kazancı Yokuşu'nda kanını akıt-tığınız Mehmetler’indir, emekçilerindir.

Mehmetler, Mehmetler'in kanlarıylasulanan o meydanları size bırakmadıhiçbir zaman. Bugün de bırakmayacak.

Mehmetler’in cüretiyle Taksim ey-lemimiz halka kalkan elleri kırma cü-retimizdir. Bu meydanlar bizim.

AKP, GÜVENPARK’TAKUŞ YEMİ SATANKADINA SALDIRDI!

yorlar. Bunun için Hitler’in Pro-paganda Bakanı Goebbels’in “ya-lan atın, mutlaka inanan çıka-caktır” ve “Bir şeyi ne kadaruzun süre tekrarlarsanız insanlarona o kadar fazla inanırlar” söz-lerinden yola çıktıkları kesin...

Sürekli tekrarlanan spotlarla işcinayetlerinin sorumlusunun işçilerolduğu belleklere kazınmaya ça-lışılıyor. Böylece iktidarda bulun-duğu 12 yıl boyunca işgöremezlikraporu alan 15 milyon 519 bin496 işçi ve öldürülen 14.712 işçininyakınları patronlardan ve AKP hü-kümetinden hesap soramasın. İşcinayetlerinin suçlusu olarak ken-dilerini görsünler ve susup yerlerineotursunlar. Patronlarda rahat rahatcinayet işlesin, işçileri işten atsın.

İçinde İş Sağlığı ve GüvenliğiKanunu ile ilgili düzenlemenin debulunduğu torba yasa tasarısı ko-misyonlardan geçti, yakında MeclisGenel Kurulu’na gelmesi bekleniyor.Bu yasa tasarısında patronlara işgüvenliği tedbirlerine uymadığıgerekçesiyle işçileri kıdem tazmi-natı ödemeden atma hakkı tanı-nıyor.

Yukarıdaki kamu spotları dabu yasa tasarısını desteklemek,meşrulaştırmak için gösterilmek-tedir. İşçileri suçlayan, patronlarıaklayan spotlar... İşçi düşmanıspotlar...Halkın parasıyla halkınkatillerini savunan spotlar...

İşçiler, katliamların sorumlusupatronlardır. Bu spotların kaldırılmasıiçin yürüyüş, oturma eylemi, pankartasma, afiş, bildiri vs. bütün yollarlamücadele edelim. Halkımız bu spot-ların kaldırılması için RTÜK’ü e-posta ve telefon yağmuruna tutalım.Spotlar kaldırılıncaya kadar protes-tolarımıza devam edelim, telefonlarıkilitlensin, bizim attıklarımızdanbaşka e-mail alamasınlar.

AŞAĞIDAKİ NUMARALARIARAYIN E-POSTA GÖNDERİN!RTÜK : 0312 297 50 00

[email protected]

8 Mart2015

Yürüyüş

Sayı: 459

31HALK EKMEĞE, BERKİN ADALETE DOYUNCUYA KADAR SUSMAYACAĞIZ!

Page 32: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

KATL

EDİL

ENİŞ

ÇİLE

R İÇİN

ADAL

ET İS

TİYO

RUZ!

Devr

imci

İşçi

Har

eket

i

İSTİ

YORU

Z AL

ACAĞ

IZ!

HAKL

IYIZ

KA

ZANA

CAĞI

Z!

Dev

rim

ci İş

çi H

arek

eti

KATLİA

MA

DÖNÜ

ŞEN

İŞ “

KAZA

LARI

”NIN

SOR

UMLU

SUPA

TRON

LARI

N KA

R HI

RSID

IR!

Devr

imci

İşçi

Har

eket

i

İŞÇİ

KAT

LİAM

LARI

NDA

ÖLM

EMEK

İÇİN

İŞ

Çİ M

ECLİ

SLERİN

DE

BİRL

EŞELİM

ÖRG

ÜTLE

NELİ

M!

Devr

imci

İşçi

Har

eket

i

DİH’li işçiler; bu sayfanın fotokopisini çekip ulaşabildiğiniz her işçiye ulaştırın...

Page 33: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

13 Mayıs 2014 tarihi, Türkiye’ninen büyük işçi katliamı olarak geçti ta-rihe. Bilir kişi raporuna göre 307 madenişçisi bu katliamda yaşamını kaybetti.Madende kayıtdışı çalışan Suriyeli iş-çilerin ve çocuk işçilerin varlığı ilebirlikte ölen işçilerin sayısının açıkla-nandan çok daha fazla olduğu biliniyor.

Öte yandan devlet yetkililerinin“ihmali olandan hesap soracağız”,“kimsenin gözünün yaşına bakma-yacağız” derken bile gizledikleri, ko-rudukları ve çarpıttıkları gerçeklervardı. Dönemin başbakanı TayyipERDOĞAN’ın Zonguldak Karadonmadenindeki katliamdan sonra "...Bumesleğin kaderinde bu var. Mesleğegirerlerken de bu tür şeyler olabile-ceğini bilerek giriyorlar. ..." şek-lindeki sözleri, hemen Soma Katliamısonrası "Arkadaşlar yani biz bir defabu tür kömür ocaklarında bu olan-ları, lütfen buralarda bu olaylar hiçolmaz diye yorumlamayalım. Bunlarolağan şeylerdir. Literatürde iş kazasıdenilen bir olay vardır. Bunun ya-

pısında, fıtratında bunlar var. Hiçkaza olmayacak diye bir şey yok”sözleri işçi ölümlerinin öngörülmüş,“maliyeti hesaplanmış” ölümler ol-duğunu açıkça gösteriyordu. Bu dergisayfalarında defalarca yazdık. AKPkatliamın üstünü örtecek; buna izinvermeyeceğiz.

Nitekim daha önce eksiklikler ol-duğu gerekçesiyle iade edilen Somaiddianamesi, geçtiğimiz hafta AkhisarAğır Ceza Mahkemesi’ne sunuldu vekabul edildi. Basına yansıyan bilgileregöre, iddianamede yapılan değişiklik-lerle 8’i tutuklu 45 sanıktan, tutukluolmayan 37’sinin bir gün bile hapisyatmadan kurtulmasının önü açıldı.Daha önceki iddianamede kusurlu dav-ranışlarıyla ölüme sebebiyet vermeksuçlamasıyla iddianame hazırlananaralarında Ege Linyit İşletmesi ile Tür-kiye Kömür İşletmeleri (TKİ) yöneti-cileri sanıklar için suç, bilinçli taksirkapsamında değerlendirilerek cezanınüç yılın altında kalması böylece de er-teleme kapsamına alınması sağlanmış

oluyor. Buna göre 8 tutuklu sanık dı-şında kalan diğer sanıklar bir gün bilehapis yatırılmadan kurtarılmış olacak.

Ayrıca kazadan iki ay önce ma-dende “denetleme” yaparak ‘nok-sanlık bulunmadığı’ yönünde raporveren iş başmüfettişleri Emin Gümüşve Ersin Bulut’un da aralarında bu-lunduğu 12 müfettiş ile İş Sağlığı veGüvenliği Müdürü Kasım Özer hak-kında  soruşturma  izni verilmemiş,bakanlıkça hazırlanan raporda, iş tef-tişinin, noksanı bulunmayan iş yerininbir dakika sonrası için garanti teşkiletmeyeceği belirtilerek, “Aksi takdirdeher iş kazasında ilgili müfettişi, heradli olayda emniyet mensuplarını,her trafik kazasında trafik polislerinisuçlamak gibi bir sonucu doğura-cağı” iddia edilmişti. Bu karara yapılanitirazlar üzerine Danıştay 1. Dairesi,Çalışma ve Sosyal Güvenlik BakanıFaruk Çelik’in soruşturma izni veril-memesine ilişkin kararının “eksik in-celeme nedeniyle kaldırılmasına”karar verdi. Buna rağmen hala olayda

Emekçileri Koruyacak Olan KendiYasaları Kendi İktidarlarıdır!

SSOMA İDDİANAMESİ KABUL EDİLDİ! BİR KEZ DAHA GÖRÜLDÜ Kİ MECLİSİ, YARGISI, POLİS TEŞKİLATI ORDUSU İLE BÜTÜN DEVLET MEKANİZMASI TEKELCİ PATRONLARI KORUMAK İÇİN VARDIR!

Davutpaşa Davası: Kaçak faaliyet gösteren birmaytap atölyesinde 31 Ocak 2008'de meydana gelenpatlamada 21 kişi hayatını kaybetti.

Zonguldak Karadon Davası: 17 Mayıs 2010'daZonguldak'ın Gemik Beldesi'ndeki Karadon MüesseseMüdürlüğü'ne ait maden ocağındaki grizu patlamasısonucu 30 işçi hayatını kaybetti.

Afşin Elbistan Termik Santrali Davası: Kahra-manmaraş Elbistan'da 6 ve 9 Şubat 2011'de meydanagelen 2 ayrı göçükte 11 işçi hayatını kaybetti.

Ostim İvedik Davası: Ankara'da 3 Şubat 2011'deOstim Organize Sanayi Bölgesi'ndeki iki ayrı işyerindekipatlama ve yangın nedeniyle 20 işçi hayatını kaybetti.

Adana Kozan Baraj Katliam Davası: Gökdere

Köprü inşaatında 24 Şubat 2012'de me-kanik tünel kapağının patlaması sonucu10 işçi hayatını kaybetti.

Esenyurt Çadır Yangını Davası: İs-tanbul Esenyurt'taki AVM inşaatında çalışan işçilerinyatakhanesinde 11 Mart 2012'de çıkan yangında 11 işçiyanarak hayatını kaybetti.

Erzurum Aşkale Tedaş Davası: Karasu-2 HES'in gö-letinden geçen enerji nakil hattındaki arızayı gidermek için3 Nisan 2012'de deniz bisikletiyle yola çıkarılan 5 işçi,buzla kaplı göletin alabora olması sonucu hayatını kaybetti.

Zonguldak Kozlu Davası: TTK'ya bağlı Kozlu Mü-essese Müdürlüğü'nde 7 Ocak 2013'de metan gazı patla-ması sonucu 8 madenci hayatını kaybetti.

Muğla Milas Güllük Davası: Atık su arıtma tesisinde17 Haziran 2013'de 7 metre derinliğindeki deponunbakımı sırasında 7 işçi metan gazından etkilenerek ya-şamını kaybetti.

Sadece AKP İktidarı Döneminde Yaşanan İşçi Katliamlarının Birkaçını Hatırlayalım;

8 Mart2015

Yürüyüş

Sayı: 459

33HALK EKMEĞE, BERKİN ADALETE DOYUNCUYA KADAR SUSMAYACAĞIZ!

Page 34: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

ağır sorumlulukları bulunan bu müfettişlerhakkında bir soruşturma açılmamıştır. Mü-fettişlerin olayda ağır kusuru bulunmaktadır,çünkü katliamdan 2 ay önce teftiş yapmışlarve madenin çalışmaya devam etmesi on-ların verdikleri karar sayesinde mümkünolmuştur. Bu, devletin denetleme yüküm-lülüğünü yani kendi suçunu kabul etmediğive bu cinayetlere devam edileceği anlamınagelmektedir.

Açılan davalar ve soruşturmalardanne bekleniyor ve ne beklenebilir? Elbettedevletin toplu iş cinayetlerinde kendisinive “korumakla yükümlü olduğu” tekelcipatronları hak ettikleri gibi cezalandırması,suçlaması mümkün değildir. Ancak siste-min bekası için devlet de bazen yol açtıklarıbüyük felaketler karşısında kimi küçükbedeller ödemek zorunda kalabilir. Yargı-lama sistemi içinde devlete ve koruduklarıpatronlara, yöneticilere bu bedellerin öde-tilmesi, halkın, işçi ve emekçilerin müca-delesine, ısrar ve kararlılığına bağlıdır.Yoksa daha önceki katliam davalarındane olduysa yine aynı cezasızlıkla bu kat-liamın sorumluluğundan da kurtulacak-lardır. Yakın zamanda tutuklu bulunan sa-nıkları tahliye edilen torunlar inşaat dos-yasında, rüşvet ve hırsızlıkların ayyukaçıkarıldığı yolsuzluk soruşturmasında neoldu ise yine aynısı olacaktır. Sermayekorunacak, bal tutan parmağını yalayacaktır.

SONUÇ OLARAK;

1-Devlet bir sınıfın çıkarlarını korumakiçin vardır. Ülkemizde devlet ve onunbugünki siyasi iktidarı AKP, zenginlerin,kan emici patronların çıkarlarını esasalır.

2-İşçi ve emekçilerin canı, patronlarınparasından, malından mülkünden değer-sizdir. Bütün iş kazası denilen katliamlardaişçi ölümleri önceden öngörülmüş ve so-nuçları hesaplanmıştır.

3-Açılan soruşturmalar ve davalar ge-nel olarak göstermeliktir. Öfkeleri yatış-tırmaya, halkın hesap sormasını engelle-meye yarar.

4-Gerçek hesap halkın kendi iktidarmücadelesi içinde sorulacaktır. Ancakbugünden devletten ve asalak patronlardanhesap sormak, açılmak zorunda kalınandavaların ısrarla takibi ve yükseltilecekmücadele ile bir ölçüde mümkündür. Da-valarımızın, sorulacak hesaplarımızın ta-kipçisi olalım.

İmza masamızı merkezi ka-labalık bir yere açtık. Gelip ge-çenler ilgiyle bakıyorlar. Kimigelip masadaki Özgür Tutsakla-rımızın el ürünlerini inceliyor.Onlar üzerinden sohbete başlı-yoruz. Yaşadıkları tecriti, tut-sakların imkanları yokken bileürettiklerini anlatıyoruz. İlgiyledinliyorlar. Ancak insanı çiledençıkartacak kadar duyarsızlar daçıkıyor. Öyle ki sanki uzaydangelmişler, dünyadan habersizler.Bu ülkede yaşamıyorlar hissinekapılıyor insan.

Sabah yine “tuhaf” biri ma-saya uğradı. O masayı incelerkenimza kampayamızın amacını an-latıp imza atmasını istedim. “Be-nimki de eksik olsun” deyipgitti. Peşpeşe birkaç kişi böyleoldu. “Bir imzadan ne çıkar ki,imza neyi değiştirecek ki…” de-diler. Kendi kendime kızıyorum.

Bu anlayışla hergün tartışı-yoruz. Bir imzanın neler değiş-tireceğini, İbrahim peygamberinyakıldığını duyan karıncanın ateşisöndürmeye gitmesi gibi oldu-ğunu anlatmaya çalışıyoruz. Amabugün duyarsız davrananlar birde lakayt tavır gösterdiklerindecanım iyice sıkıldı. Yanımdakigenç arkadaşa belli etmemeyeçalışıyorum ama o da canımınnasıl sıkıldığını anlıyor.

“Abi sıkma canını. Halkımızböyle duyarsız değil. Herkes de-ğerlerini böyle kaybetmemiş.Biz ısrarla anlattıkça her şeyideğiştiririz” dedi. Ben can sı-kıntısıyla “Benim pek umudumyok valla” dedim. Ardından da“sanki boşa kürek çekiyoruz.Adamlar sanki başka yerde ya-şıyor. Korkuyu, kaygıyı belkianlarsın ama böyle tavırlar gör-dükçe sanki taşa anlatıyorumgibi oluyorum” Genç arkadaşım“Abi, bugün halkımızın tek umudubiziz. Yanımıza gelmeseler, imza

vermeseler de bizi izliyor, takipediyorlar. Hatta düzenden etki-lenip bize ‘terörist’ diyenlerinbile gözü üzerimizde. Yaptıkla-rımıza, soluk alışımıza her şeyi-mizi izliyorlar. Biz bildiğimiz yol-da sonuna kadar gitme kararlılığıgösterdikçe tepkileri değişecekkaygıları azalacak” dedi.

O esnada masanın önünde 8-9 yaşlarında küçük bir kız belirdi.“Harçlığımı biriktirdim. Bunusize vermek istiyorum” dedi. Öncene dediğini anlamadım. O yineledi.Şimdi dediğini anladım o kadardalmışım ki, duyduğumu anla-yamıyordum. Baktım kız çocuğunbir buçuk metre arkadasında birkadın duruyor. Annesi olmalı amabir şeye karışmıyor. Çocuk avu-cunda tuttuğu harçlığını bize uzat-mış aynı şeyi söylüyor. “Alamamonu” dedim. Birden yüzü asıldı.“Onu almış gibi olayım amaharçlık sende kalsın” diyorum.Çocuk ısrar ediyor. “Bunu dev-rimcilere vermek istiyorum” di-yor. “Sen kocaman yüreğinlebağış kutusunu doldurdun zateno parayı koyacak yerimiz kal-madı” diyorum. Ağlamaklı oluyor.Arkasında duran kadın “almaz-sanız çok üzülür” dedi. Mecburençocuğun uzattığı parayı aldım vegenç arkadaşıma dönüp “haklıy-mışsın” dedim.Teşekkür etmekve tutsak ürünlerinden birini he-diye etmek için tekrar çocuğadönüyorum. Gitmiş!

Bu çocuk bana çok şey öğ-retti. Halkımız bizi izliyor. Bugünuzak dursa da gerçek şu ki biziizliyor ve umut görüyor. Birimza atmayıp bunun “boş iş”olduğunu söyleyenlerin karşı-sında küçük kızın biriktirdiğiharçlığı getirmesi, yaptığımızişin önemini daha iyi kavramamısağladı. Evet daha çok çalışma-lıyız.

HHayatın Öğrettikleri

İnancımızıKaybetmeyecek Daha ÇokÇalışacağız!

Yürüyüş

8 Mart2015

Sayı: 459

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!34

Page 35: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

1984 Ölüm Orucu Direnişimiz’inardından kendileri de Ölüm Orucudirenişçisi olan önder yoldaşımızDayı, İbrahim Erdoğan, Şaban Şenlerşöyle diyor;

“…biz siyasi kimlik sahibi insanlarolarak, sınıflar savaşının bulundu-ğumuz cephesinde, bu kavganın sa-natını yapmaya çalıştık. Başarabildikmi? Bu sorunun cevabını kavgayı il-mek ilmek ören düşünce tarzımız halkkitlelerine ulaşıp ulaşmadığında bu-lacağız, direniş sanatının bir gelenekhaline gelip gelmemesinde göreceğiz.”(Ahmet İbili Canım Feda / BoranYayınları / Syf;85)

Bu sözler söylendiği sırada,122’lerden Gülay Kavak yoldaşımız,henüz 12 yaşında olan bir halk çocu-ğuydu. Zonguldak’ta yaşıyordu.

Ve yıllar sonra, Büyük Direniş’egönüllü olduğunu belirttiği mektu-bunda, Gülay Kavak şöyle diyordu;

“...’84 Ölüm Orucu direnişimizinbüyük kahramanlığı ile büyüdük. 1996Ölüm Orucu direnişimizle kitleselkahramanlık destanı yazarak dünyayısarstık. Ulucanlar direnişimizle em-peryalizme ve oligarşiye öleceğimiziama asla teslim olmayacağımızı hay-kırdık. Her kavgada, her çatışmadazaferleri daha da büyüterek yürüdü-ğümüz tüm dünyaya, halklarımıza,halklarımızla birlikte gösterdik…”(Age.Syf;39-40)

Şehidimiz Gülay Kavak’ın da vur-guladığı gibi, ’84 Ölüm Orucu dire-nişimizin ardından, içerde ve dışarıdayaratılan direnişlerin, artık kit-lesel kahramanlık boyutuna ulaş-ması, direniş sanatının bir ge-leneğe dönüştüğünü de göster-miştir. Ki Dayı’nın “başara-bildik mi?” sorusuna kanla ya-zılan tarihimiz cevap olmuş-tur.

Direniş Sanatı Nedir?“Direniş Sanatı” demek;

haksızlığa, adaletsizliğe, zulme,sömürüye karşı Cephe tarzıyla

karşı koymak ve zaferi yaratmak de-mektir.

Bilinir “sanat” bir eser yaratmayadayanır. Sanatın özünde yaratıcılıkvardır. Direniş sanatının özünde de,direnerek zaferi yaratmak vardır.Bu yanıyla, direnişi “sanat” halinegetiren zaferin yaratılmasıdır. Ki bu-günün dünyasında, emperyalizm veişbirlikçilerine karşı direnmek, boyuneğmemek bir zaferdir zaten.

Direnme SanatınınÖzellikleri Nelerdir?

Her sanatın çeşitli özellikleri vardır.Bu özellikler, o sanatın niteliklerinioluşturur. Bu niteliklerin eksikliği du-rumunda, o sanat eseri de oluşmaz.Sanatçı, sanatın gerektirdiği nitelikleresahip olduğunda ortaya bir eser çı-kartabilir ancak.

Direniş sanatı da böyledir. Eğerdireniş sanatının niteliklerine sahipdeğilseniz, zafer yaratamazsınız.Sadece bir süre “direnmiş” olursunuz.Direnişi kaçak güreşerek sürdürür-sünüz, bedeller ağırlaştığında da kaçargidersiniz. Oportünizmin, BüyükDirenişimiz karşısında tavrı böyle ol-muştur.

Direnme Sanatı’nında, direnişi bir sanat

haline getiren ni-telikleri vardır;HakVerilmez Alınır…Meşruluk… Cüretve Emekçilik…

Feda Kültürü… TarihBilinci… her ko-

şulda halkın,

devrimin çıkarını esas almak... bir diğerdeyişle Sınıf Bilinciyle hareket etmek...

Direniş sanatının zafer yaratmasıiçin, işte bu niteliklere sahip olunmasızorunludur. Bunlar, birbirini bütün-leyen tarzda temeldir.

Hak Verilmez Alınır…Hayat denilen “kavga” diyoruz.

Bu kavga, sınıflar kavgasıdır. Ezenile ezilenin, sömüren ile sömürüleninhalk ile halk düşmanları arasındakibu kavganın temel dersidir bu; hakverilmez alınır…

Hakkınızı çalan, haksızlık yapan-ların karşısında, hak ve özgürlükleresahip çıkmanın tarihsel kuralıdır.Sınıflı toplumlar tarihine kanla yazılanbu kural, asla unutulmamalıdır.

Egemenler hiçbir şey vermez, al-mayı bilmek gerek. Zafer verilmez;direne direne, öle kala, savaşa savaşayaratılır. Sonuna, Sonuncumuza,Sonsuza Kadar… diyenler eninde so-nunda kazanır.

Halkın bir tane hak ve özgürlüğüyoktur ki, uğruna bedel ödenmemişolsun.

Meşruluk OlmazsaOlmazdır…

Meşruluk, en kısa tanımıyla söy-lersek, haklılığa inançtır. Haklılığainanç, direnme sanatının omurgasınıoluşturur. Eksikliği, yetersizliği halindeayakta kalınmaz.

Dayatılan haksızlık karşısında geriadım atmamak, uygulanan adaletsiz-liğe boyun eğmemek, taviz vermemekiçin olmazsa olmazdır meşruluk. İsterpadişah fermanı, isterse faşizmin ka-nunu olsun, haklılığınız karşısındahiçbirinin hükmü yoktur.

Köroğlu’ndan Dadaloğlu’na ne di-yordu halk denilen bilge, hatırlayalım;“ferman padişahın dağlar bizimdir”

Cüret ve Emekçilik ŞarttırDireniş sanatını gerçekleştirerek

zafer yaratmak, devrimci iradenineseridir. İrademiz ise, cüret ve emek-çiliğimiz üzerinde yükselir. Zaferi ya-

GÜNÜMÜZÜ AYDINLATAN

DİRENİŞ SANATI

8 Mart2015

Yürüyüş

Sayı: 459

35HALK EKMEĞE, BERKİN ADALETE DOYUNCUYA KADAR SUSMAYACAĞIZ!

Dayı, 1984’te 75 gün sürenÖlüm Orucu direnişinde

Page 36: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

ratmaya cüret etmeden ve ya-ratıcılığın içini emekçiliğinizledoldurmadan, zafer yarata-mazsınız. İşte bu yüzden re-formist, oportünist solun ta-rihinde direniş geleneği vezaferler yoktur. Onlarda ol-mayan devrimci iradedir.Siyasi cesaret ve politik ini-siyatif sahibi olmadıkları içindaima sürüklenir, savrulurlar.

Direniş sanatı demek, cüretve emekçilik ile zafer bayrağınıörmek demektir. Böyle olduğuiçindir ki, Kazova emekçileri sadecekazak değil, büyük bir zafer bayrağıörmüşlerdir.

Feda Kültürü ZaferinTeminatıdır…

Zaferi yaratmak için zaferin önün-deki bütün sorunları çözmek, bütünengelleri aşmak, zorlukları ezmek,zorbalıkları yenmek gerekir. İştebütün bunları başarmak için BENdeğil ama BİZ olmak şarttır.

Benciller direnemez, oportünizmin“kaymak tabakayı koruyalım”ı gibikendini korumayı esas alanlar zaferyaratamaz.

Feda kültürü, BİZ olmanın kül-türüdür. Bedeller göze almanın vezafer için gereken her şeyi yerinegetirmenin kültürüdür. 122’lerimizindediği gibi; “bir canım var, fedaolsun halkıma, vatanıma…”

Direniş sanatının, zaferin yaratıl-masını mümkün kılması feda kültü-rüne bağlıdır. Bu kültürün bir insandasomutlanması feda ruhuna sahip ol-maktır. Feda ruhuyla direnildiğindezafer kaçınılmazdır.

TARİH BİLİNCİ, DirenmeSanatına Güç Sağlar…

Başlarken şehidimiz GülayKavak’ın alıntıladığımız sözleri, tarihbilincinin dışa vurumu sayılır. Tarihbilinci, nasıl bir tarih üzerinde dire-nildiğinin içselleştirilmesidir. O tarihiniçinde yaşadığının ve tarih yazmayadevam edildiğinin kavranmasıdır.

Direnme sanatı, tükenmeyen ener-jisini tarih bilincinden alır. Ki tarih

bilinci, “her kavgada, her çarpışmadazaferleri daha da büyütmek” gör-evinin bilincinde olunmasını sağlar.

Tarih bilinci demek “herCepheli’nin doğum yeri Kızıldere’dir”deyiminin gerçekliğini kavramak de-mektir. Direnme sanatı, bu kavrayışınürünü olarak zaferi yaratır. Ki devrimtarihimiz, Kızıldere’den bugüne di-renme sanatının da tarihidir.

Sınıf Bilinci, DirenmeSanatının Kaynağıdır…

Herhangi bir çadır direnişindenBüyük Direnişimiz’e her alandakiher türden direnişlerimiz halkın, dev-rimin çıkarını, gelişimini esas alır.Direnme sanatının özüdür bu.

Konusu, biçimi, süresi, bedellerine olursa olsun, gerçekleştirilen di-renişlerin, direnme sanatı haline gel-mesi, halkın devrim yürüyüşündebirer adım olmasına yol açar. Ki hertürden direniş devrim hedefi içindeolup devrimci tarzda sürdürmek odirenişi “Sanat”a dönüştürür ve böy-lece, zafer yaratılır.

Zaferi yaratan direnme sanatıdır.Direnme sanatını yaratan da sınıf bi-lincidir.

Sınıf bilinci; kim olduğunu,safının neresi olduğunu, ne istediğinive nasıl başaracağını bilip hayatıbuna göre şekillendirmek demektir.

Halkız biz. Devrim istiyoruz.Devrim, sömürü ve zulme son ver-mektir. Sömürü ve zulmü sürdürenlerinhalk düşmanlarının devrimi engellemekiçin yaptıkları her şey karşı-devrimdir.Sınıfsal olarak halk ve halk düşmanları

arasında süren kavga, politikolarak devrim ve karşı devrimarasındaki irade çarpışmasıolarak hayatın her alanındasürer.

Halk düşmanlarının halksaflarına yönelik karşı-devrimcisaldırıları karşısında boyun eğ-memek, haksızlığı sineye çek-memek için direnme sanatınıkuşanmak tarihsel bir görevdir.Ki sınıf bilinci, direnme sana-tını kuşanmak tarihsel bir gö-revdir. Ki sınıf bilinci direnmesanatının kaynağıdır. Marksizm-

Leninizm, sınıf bilincinin, ideolojikformülasyonudur. Böyle olduğu içindirki, oportünistler ve reformistler, ta-rihlerinin de gösterdiği gibi, direnmesanatını asla kuşanamazlar. Çünküonlar, akıllı solcudan başka bir şeydeğildir.

Sonuç olarak, direnme sanatımızınkökleri Kızıldere’ye dayanır, mayasındaise kavganın Mahir’i olmak vardır.

Kızıldere’yi örgütleyen MahirÇayan şöyle demiştir;

“Bir direniş geleneği yaratmalıyız.Bu direnişte bir çoğumuz, belki dehepimiz ölebiliriz ama gelecek ku-şaklara bir direniş geleneği bırakırız”(Age. Syf;70)

Direniş sanatı, işte bu geleneğeher alanda yeni halkalar eklemeninsanatıdır…

Her sorunumuzun çözümü tari-himizde vardır. En zorlu dönemeçlerihep direnerek açtık. Direnerek gele-ceği belirledik.

Bugün de bakacağımız yer tari-himizdir. Uzlaşma, teslimiyet rüz-garları estirilmeye çalışılırken biz ta-rihimize döneceğiz ve her alanda di-renişleri büyüteceğiz.

Oportünizme, reformizme, uzlaş-maya, teslimiyete, faşizmin her türlüsaldırılarına direnerek cevap verece-ğiz. Direnmeyi bir sanat olarak elealan Cepheliler’i hiçbir güç yenemez.Her dönemeçte, her dönemde yenigelenekler yaratarak savaşı büyüte-ceğiz... Her bir Cepheli’nin göreviiktidar hedefine kilitlenmek ve savaşıbüyütmektir.

Amerikancı faşist cunda devrimcileriyargılayamaz diye cuntanın mahkemeleri

faşizmin yargılandığı direniş mevzisine çevrildi

Yürüyüş

8 Mart2015

Sayı: 459

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!36

Page 37: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Malatya’da 2 tane RF-4E tipi(Fantom) keşif uçağı Akçadağ ilçesiEkinciler Mevkii'nde düştü. Kazadauçaklardaki 4 pilot öldü.

Düşen uçaklar RF-4E Fantom tipi uçaklar-dı. Amerika bu uçaklarıVietnam’da kullanmıştı.O kadar eski üretimuçaklardı. Uçaklar kal-kıyorlardı ama inemi-yorlardı. Bu yüzden çoğudüştü ve bu uçakların adını “uçan ta-but” koydular. Sonunda Amerika buuçakları envanterinden çıkardı. Ame-rika, 40 kadar tabutu Türkiye’ye hibeetti. Almanların da elinde çok sayıdaFantom F-4 vardı, çöpe atacaklarına on-lar da Türkiye’ye hediye ettiler.

"İki savaş uçağı durup dururkenniye düştü?” diye soranlar bu tarihedönüp bir baksınlar.

Düşen bu son iki uçakla birlikteson 35 yılda 15 tane bu uçaklardandüştü. Yeni sömürge ülkelere reva gö-rülen budur. Emperyalistler kulla-nırlar, kullanırlar, daha sonra çöp

olarak yeni sömürge ülkelere verirler. Tablonun bir yanında halkın ço-

cukları var. Öleceklerini bile bile“tabut” diye isim takılan uçaklarabindirilen halkın çocukları...

Tablonun diğer yanında ise halkınsırtından geçinen, halkı katledenlervar. Halkın çocukları tabutlarla bir birdüşerken, Tayyip Erdoğan ise 436milyon dolara A330 tipi uçan sarayalanlar..

Herkesin hafızasındadır, TayyipErdoğan için özel olarak yaptırılanuçak 436 milyon dolara alınmıştı. Bu-nun dışında toplam 400 milyon dolarmaliyeti olan 6 Chinook helikopterdenbirisi de Tayyip Erdoğan’a tahsil edil-mişti. Tayyip Erdoğan için yaptırılan AkSaray’ı, Tayyip’in koruma ordusunu iseanlatmaya gerek bile yok.

Bir yanda halkın çocuklarına revagörülen “tabut”lar, diğer yanda isekendi keyifleri için milyar dolarlarharcayanlar.. Bir de utanmadan ölenaskerlere başsağlığı diliyorlar. Ölen-

ler kendi çocukları değiltabi. Tayyip’in çocuklarıbinmez o tabutlara. Ba-kanların, milletvekillerininçocukları binmezler. Onlarayakkabı kutularıyla üç beşkuruş trilyoncukları harçlıkyaparlar, gemicikler alır-lar. Ki dergimiz hazırla-nırken de 2 uçak Konya’da

aynı şekilde düştü ve 2 pilot öldü. Halkımız iyi tanıyın bunları. Bun-

lar halkın iyiliği için hiçbir şey dü-şünmezler. Sabah akşam düşündük-leri nasıl daha fazla kar elde ederim,bu halkı daha fazla nasıl sömürürüm,daha fazla nasıl çalar çırparımdır.Bunun için bizim çocuklarımızı gözgöre göre ölüme yollarlar. Kendi ke-yifleri için milyar dolarlar harcarlar-ken halkın çocukları için üç kuruş har-camazlar. Halkın çocuklarını tek dü-şünen, onları koruyacak olan sadecedevrimcilerdir.

DüşmanıHalk

AKP Halkın Çocuklarını Tek Düşünen Sadece Devrimcilerdir

UÇAN TABUT: 35 YILDA 15 UÇAK DÜŞTÜ

Grup Yorum Umuduntürkülerini söylediği 30 yıl-lık geçmişi ile 1985’den bu-güne yaptığı muhalif mü-ziklerle ülkemizin unutul-mazları arasında yer almışbir müzik grubudur. Bu yılise Grup Yorum 30. yılınıAnadolu’nun dört bir tara-fında vereceği konserler ilekutlamaya hazırlanıyor. Buçalışmalara bizlerin de ko-lektif çalışmalara katkıda

bulunacağımız twitter adre-si açmış bulunmaktayız.

Grup Yorum 30. YılKonseri Gönülleri MerkeziTwitter : @grupyorumaydin

Çekin O Pis, Kanlı Ellerinizi Çocuklarımızdan!

Halkın Hukuk Bürosu 28 Şubat’ta yaptığı açıklamaile çocuk hapishanelerinde yaşanan dayak, işkence ve te-cavüzleri protesto etti. 2012 yılında Adana Pozantı Ha-pishanesi’nde yaşanan işkence ve tecavüzlerin hatırlatıldığıaçıklamada bu işkence ve tecavüzleri uygulayan so-rumlular hakkında takipsizlik kararı verildiği bildirildi.Açıklamada, hapishanelerde çocuklara uygulanan işkenceve tecavüzlerin bir devlet politikası olduğunun altı çizi-lirken yakın zamanda yaşanan örneklere de yer verildi.Muğla’da hırsızlık suçundan tutuklu bulunan dört çocuğunyaklaşık iki ay boyunca yaşları daha büyük diğer tu-tukluların tacizine ve işkencesine maruz kaldığı ifade edi-lerek “iktidara, sermayeye ve bütün sömürgenlere bir kezdaha söylüyoruz! Çekin o pis, kanlı ellerinizi çocukla-rımızdan.”

Grup Yorum 30. Yıl Konseri

Gönülleri Merkezi Hesabı Açıldı !

8 Mart2015

Yürüyüş

Sayı: 459

37HALK EKMEĞE, BERKİN ADALETE DOYUNCUYA KADAR SUSMAYACAĞIZ!

Konya’da düşen uçağın enkazı...

Page 38: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Geçtiğimiz günlerde TÜRGEV’in(Türkiye Gençlik ve Eğitime HizmetVakfı) yeni yurt açılışlarıyla hizmetalanını genişlettiğine ilişkin haberleryer aldı burjuva basında. Haberleregöre TÜRGEV altı ilde eş zamanlıyurt açılışı yaparak, yurt ve eğitimhizmetlerini büyüteceğini duyurmuş-tu! Aynı günlerde 2015 genel seçim-lerinde AKP’den milletvekili adayadayı olacakların TÜRGEV’e bağışyarışına girdikleri ve TÜRGEV yö-neticilerinin AKP’den milletvekiliaday adayı olduklarına ilişkin haberlerde yer aldı basında.

Peki neyin nesidir, bu “hayırsevervatandaşların” bağış yapmak için sı-raya girdiği TÜRGEV? Bu yükselişinineye borçludur?

1996’dan 2012 yılına kadar   İs-tanbul Eğitim ve Gençliğe HizmetVakfı (İSEGEV) olarak faaliyet yü-rüten, 2012’de Türkiye Gençlik VeEğitime Hizmet Vakfı adını alan,yöneticileri arasında Tayyip Erdo-ğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da bu-lunduğu vakıf, AKP’nin iktidar ol-duğu 2002 yılına kadar sadece ikikız yurduna sahipken, AKP döne-minde hızla yükselerek, bugün onlarcayurt ile “hizmet” vermektedir. Buhizmetin ne olduğu ve yükselişinnasıl gerçekleştiği ise artık herkesinmalumu…

TÜRGEV; adını 17-25 Aralık2013 yolsuzluk operasyonuyla duy-duğumuz ve o tarihlerden beri nere-deyse bütün yolsuzluk ve rüşvet ha-berlerinin merkezinde yer alan,

AKP’nin soygun ve talan düzeninparavan örgütlenmesidir.

TÜRGEV’le ilgili son bir yıldaçıkan haberler TÜRGEV’in rüşvetve yolsuzluk çarkının en büyük dişlisiolduğunu, rüşveti ve yolsuzluğu “ba-ğış” maskesi adı altında meşrulaş-tırmak için kurulduğunu, asıl işlevininbu olduğunu ortaya koymaktadır. Enküçüğünden en büyüğüne kadarAKP’den ihale kapmak isteyen, soy-gun ve talandan nemalanmak isteyenbütün müteahhitlerin, “işadamları”nın bağışta bulunduğu;karşılığında ihaleler aldığı, imar de-ğişikiliği, yasa değişikliği vb. yollarlabüyük vurgunların yapıldığı bir dü-zenin en önemli parçasıdır TÜRGEV.Yalnızca birkaç örneğe baktığımızdabile bunu görmek mümkündür. Ör-neğin TÜRGEV’e bağış yapanlarlistesinin en tepesinde 200 milyonTL ile “Royal Protocol”u görüyoruz.Royal Protocol bu bağışı “hayır” ol-

sun diye mi yapmıştı? Tabii ki,hayır, Suudi Arabistan Kralı Ab-dullah Bin Abdulaziz Essuud’un1984 yılında, Özal döneminde satınaldığı fakat imar izni verilmeyenBoğaz’daki “Sevda Tepesi”ne imarizni verilmesi karşılığında…

Bir başka örnek; aralarında “mil-letin … koyacağız” diye telefonkonuşmaları yapan AKP ile yıldızıparlayan büyük iş adamları da TÜR-GEV’e bağış yapanlar arasındaydı.Neyin karşılığında? Elbette ki, “yüz-de 10’a kopardıkları” ihaleler kar-şılığında. TÜRGEV’in bağışçılarıarasında en göze çarpan isim iseİranlı “hayırsever iş adamı” RızaSARRAF’tı. Rıza Sarraf’ın nasıl birhayırsever işadamı olduğunu da 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonundanbiliyoruz.

Daha onlarca örnek sıralamakmümkün; ama bu örnekler bize TÜR-GEV’in ne olduğunu, neye ve kimehizmet ettiğini göstermeye yetiyor.Kısaca; TÜRGEV, AKP’li asalaklarınmilyonlarca insanın alın teri üzerin-den, onların açlığı yoksulluğu paha-sına büyüyen zenginliğinin kaynağıolan soygun ve talan düzenin mas-kelerinden, dönen çarkın dişlilerindenbiridir. Bu çarkın dişlileri arasındakalanlar ise “tüyü bitmemiş yetim”ler-dir, yoksul halkımızdır. Elbette budevran hep böyle sürüp gitmeyecek.Bizim de günümüz gelecek. “Tüyübitmemiş yetim”lerin hakkıyla bes-lenen bu soygun ve talan düzenineson verecek, yoksulların, iktidarınıkuracağız.

TÜRGEV YOLSUZLUK VE RÜŞVET ÇARKININ EN ÖNEMLİ DİŞLİSİ, SOYGUN VE TALAN DÜZENİNİN MASKESİDİR!

Dev-Genç’liler Şehitlerini Yaşatıyor!Hasan Selim Gönen

Halk Kütüphanesi Açıldı!Bir süredir İstanbul Kadıköy'de çalışması yürütülen Ha-

san Selim Gönen Halk Kütüphanesi 28 Şubat’ta açıldı.Açılış programında kütüphane için çalışma yürüten Dev-Genç’liler adına konuşma yapıldı. Verilen yemeğin ardın-dan Grup Umut Yağmuru ezgileri eşliğinde halaylar çekil-di. Açılışa yaklaşık 80 kişi katıldı.

Yürüyüş

8 Mart2015

Sayı: 459

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!38

Page 39: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

8 Mart2015

Yürüyüş

Sayı: 459

339HALK EKMEĞE, BERKİN ADALETE DOYUNCUYA KADAR SUSMAYACAĞIZ!

“39 tank, 57 zırhlı araç, 100 araçve 572 personelle Suriye'ye girilmiştir.Takriben 00.30, yani yarımda bir-liklerimiz, Süleyman Şah Saygı Kara-kolu’na ulaşmışlardır. Bütün birlik-lerimiz salimen ülkeye dönmüştür.Son derece başarılı bir operasyondur.Uluslararası hukuk anlamında hiçbirhakkımız zayi edilmemiştir.” (SabahGazetesi)

Başbakan A. Davutoğlu, Süley-man Şah Türbesiyle ilgili operasyonuböyle anlatıyor kamuoyuna.

“İşte Şah Fırat’ın bilinmeyenleri.Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Şah Fırat'operasyonuna son şeklini vermekiçin Malatya'ya gitti. Operasyon önce-si hazırlıkları denetledi. Başkomutansıfatıyla, ‘Girin’ talimatını verdi.”(A Haber)

“Hiçbir merciden ne izin ne yar-dım talep edilmiştir. Eğer önümüzebu operasyon esnasında kim çıkmışolursa olsun, bu talimat verildiktensonra şerefli Türk Silahlı Kuvvetleriher türlü engeli aşar, her türlü çatışmariskini de göze alır, yeni SüleymanŞah Karakoluna kadar iner ve oemanetleri salimen ülkemize getirir’dedi.” (Sabah Gazetesi)

“Türkiye’nin caydırıcı gücündenherkes haberdar oldu” (BaşbakanA. Davutoğlu)

Sabah'ın haberine göre hazırlıklarıbüyük bir gizlilik içinde gerçekleş-tirilen operasyon talimatını Cumhur-başkanı Tayyip Erdoğan, Malatya'danverdi. Başbakan Ahmet Davutoğluda "saat gibi işledi" dedi.

Cumhurbaşkanı, Başbakanı,AKP’li bakanlar, MGK ve AKP basınıoperasyonu destan yazmış, büyükzafer kazanmış edalarıyla ortaya koy-dular.

Her şeyiyle bir Osmanlıcılık hava-sı estirmeye çalıştıkları bir süreçtebu "zafer" çok daha anlamlı olmuştuAKP için! Öyle ya o kaleden bukaleye, o zaferden bu zafere koşu-yorlardı.

BirKaçış Öyküsünü Ancak AKP Zafer DiyePazarlayabilir

"Şah Fırat" adını verdikleri ope-rasyonun, "büyük zaferin" madal-yaları aradan daha 24 saat geçmedendökülmeye başladı.

Ne yapmışlar?

Karşılarında hiçbir güç, hiçbirtehdit olmadan, yüzlerce askeri araçlabir türbeyi boşaltıyor, başka bir yerenaklediyor. Geride kalanları da havayauçurup imha ediyor. Yani kendi çalıpkendi oynuyor.

Bunu da "İşte Şah Fırat'ın bilin-meyenleri", "Başkomutan 'girin'talimatını verdi", "Türk silahlıkuvvetleri her türlü engeli aşar","Hiçbir merciden izin alınmamış-tır", "Operasyon saat gibi işlemiş-tir" vb. laflarıyla süslüyorlar.

Yaşanan bir aczin, ikiyüzlü veişbirlikçi politikaların, iflasın, kaçışınbelgesidir aslında.

Bakın şu zavallılığa:

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu basınayaptığı açıklamada, “Bu operasyonlailgili olarak dünyada Türkiye’yebüyük ilgi ve hayranlık var. Herkesnasıl yaptığımızı soruyor” diyor.

Halkı aptal, kendisini çok zekisanıyor. Tüm dünya AKP'nin nekadar uşak, işbirlikçi olduğunu çokiyi biliyor. Size duyulan hayranlıkolsa olsa bir kaçışı, bir aczi böyle

u s t a c anasıl zafer diyeyutturmaya çalıştığınızdır.AKP'nin bu ustalıklarının dün-yada örneği çok olmasa gerek.

Eleştiri ve "zafer" fiyaskosu kar-şısında Tayyip Erdoğan: "Bu taşınmaişlemiyle türbeyi ve oradaki asker-lerimizi bize karşı adeta bir şantajaracı gibi kullanmak isteyenlerinoyunları da bozuldu. Bu asla geriçekilme, ecdadın emanetinden vaz-geçme değildir. Yapılan askerleri-mizin can güvenliğini tehlikeyeatmamak için başvurulan geçiciyöntemdir" dedi.

Emperyalizm işbirlikçisi TayyipErdoğan, "bu yapılan vatanı sat-mak" diyen muhalefetin eleştirilerineise "Vatanı satmak ortadaki açıkgerçeğe rağmen kahraman asker-lerimizi tehlikeye atmakla olur"cevabını veriyor.

Kaçış, zafer. Vatan hainliği vatanı,değerlerini korumak oluyor AKP'ninpratiğinde.

Ne Yaparsanız Yapın Uşaklığınızı Gizleyemezsiniz IŞİD'leri Büyüten Sizsiniz

Süleyman Şah operasyonununardındaki gerçek şudur:

Bir tarafta Amerika’ya uşaklıkvar, diğer tarafta aynı gerici ideolo-

Şah Fırat Operasyonu; Zafer Değil Kaçış Öyküsü

VATANI SATANLAR TÜRBE İÇİN SAVAŞAMAZ!

Page 40: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Yürüyüş

8 Mart2015

Sayı: 459

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!440

jiden beslenen katliamcı IŞİD var… 

Amerika ile "Eğit-Donat" proje-sine imza attı AKP. Amerika IŞİD’ekarşı başka işbirlikçileri eğitmeyebaşladı. Kırşehir Hirfanlı’da Ortadoğuhalklarının kanını dökmek için heryıl 2 bin kontracı Amerikalılar tara-fından eğitilecek. Yine Amerika’nınIŞİD’e karşı Suriye ve Irak toprak-larında kara harekatı başlatma gibihazırlıkları var. "Türkiye Musul'aOperasyona Yeşil Işık Yaktı" haber-leri geçiyor basında. Tüm bunlardaüs olarak kullanacağı yer Türkiye'dir. 

Durum böyle olunca IŞİD tara-fından bu durumun Türkiye'ye birfaturası olacaktır. Süleyman Şah Tür-besi ise IŞİD’e karşı koruyamadıkları

bir hedeftir.

AKP, aynı ideolojiyi taşıdığı IŞİDile karşı karşıya gelmek de istemiyor.AKP, bir yandan IŞİD vb. örgütleriyedeklemeye çalışıyor. Diğer yandanemperyalizmin bölge çıkarları gereğiizlediği politikalara tabi olmak zorun-da kalıyor. 

IŞİD’i palazlandıran güçlerdenbiri de AKP’dir. AKP, şimdi emper-yalizmin bölge çıkarları gereği IŞİD'ekarşı harekatın içinde olmak zorundakalmıştır.

Bundan dolayı bir anlamda kendibeslediği köpek tarafından ısırılmakistememektedir.

Onun için türbeyi boşaltmakzorunda kaldılar. Vatanı parsel parsel

emperyalizme satanlardan başka bir

şey de beklenmezdi. Daha önce

Esad’a savaş açmak için Süleyman

Şah “kırmızı çizgimiz, savaş nede-nimiz” diyorlardı. Bir karış vatan

toprağı verilmez diyorlardı. Vatanın

her tarafını satanlar Süleyman Şah

türbesi için savaşırlar mı hiç?

Süleyman Şah operasyonu

AKP’nin iflas eden Suriye politika-

sının bir başka örneğidir.

Emperyalizm işbirlikçisi politi-

kaların, IŞİD destekçiliğinin geleceği

yoktur. AKP, halklarımıza tüm bun-

ların hesabını vermekten kurtulama-

yacaktır.

Düzenin tüm pisliğiyle, yozlaşmasıyla, baskı yasalarıyla saldırısı boşa çıkıyor. Gazi Mahallesi gecekondubölgesinde halk hırsızlığa, fuhuşa, uyuşturucuya ve onları koruyan polislerine karşı barikatlarını kuruyor.

28 Şubat’ta Tuncay Geyik Parkında yapılan ateş başı sohbete polis gazıyla, plastik mermisiyle saldırdı. Anındahalktan cevabını alan polis havaya ateş ederek halkı sindirmeye çalışırken, halk sokaklara barikat yığınağı yaptı.22.30’a kadar süren çatışma polisin mahalleyi terk etmesinin ardından halayla son buldu.

Daha önce Çağlayan ve Nurtepe’de yapılan esnafkooperatifi çalışmasına bu hafta da Okmeydanı'nda 28Şubat’ta devam edildi. Esnafların örgütlenmesi vedayanışması temelinde kurulacak olan esnaf kooperatifiiçin Okmeydanı'nda da mahalle esnafları tek tekgezilerek toplantıya davet edildi. Toplantıda esnaf koo-peratifinin hedefleri, yapabilecekleri konuşularak esnaf-lardan görüş alındı. Kooperatifin esnafların karagündostu olacağı, esnafların zor günlerinde dayanışmayıörgütleyeceği anlatıldı. Esnafların ekonomik olarak dagelişmesi için kooperatifin esnaflarla birlikte kararalarak çalışacağı anlatıldı. Toplantı katılan esnaflarınsordukları sorularla ve görüşleriyle canlı bir tartışmaşeklinde geçti. Esnaflar Okmeydanı'nda ve genelanlamda yaşadıkları sorunları anlattılar. Bu sorunlarınınçözümü konuşuldu. Esnaf kooperatifinin toplantısına70 esnaf katıldı.

Gazi’den Berkin’eKatliamların Hesabını

Soracağız!

Gazi’de 12 Mart Gazi Ayaklanması’nın 20. Yılıçalışmaları Barajüstü, Sekizevler Gecekondu bölgesinde12 Mart bürosunun 25 Şubat’ta açılısıyla başladı. Bukapsamda yapılan çalışmada 50 tane 11 Mart BerkinBoykot ve 12 Mart Gazi Ayaklanması afişleri asıldı.Ayrıca 50 tane " 12 Mart'ta Halk Cephesi Saflarına"şablonu çizildi. Kapı çalışması ve 20 kişilik katılımıylayapılan toplantıyla devam etti.

Halk Kendi Barikatlarını Kuruyor!!

Dayanışma veÖrgütlenmeye Adım!Okmeydanı'nda Esnaf

Toplantısı Yapıldı!

Page 41: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Bir aile ortamı kurulmuş burada;Latin Amerika’dan Sudan’a bütündünya halklarının kardeşliğini anlatanbir aile. Önceden tanışık olanlarhemen ayrı kaldığı günleri yad ediyor,yeni tanışanlar ise hiç yabancı değil-miş gibi koyu bir sohbete dalıyor.Gece yarısına kadar lobide sohbet-lerimiz devam ediyor. Herkes odasınaçekilirken, biz sempozyum için çalış-maya koyuluyoruz.

12. UluslararasıTecrite Karşı MücadeleSempozyumu 1. Gün

12. Uluslararası Tecrite KarşıMücadele Platformu 26 Şubat günübaşladı. Basının yoğun ilgi gösterdiğisempozyumun açılışında konuşma-cılar kısa kısa sempozyuma katılanve izleyenleri selamladılar.

Birinci günün açılış konuşmasındaİşkence Mağdurları RehabilitasyonMerkezi (KHIAM) BaşkanıMuhammed Safa, UTMP (Ulus-lararası Tecrite Karşı MücadelePlatformu) temsilcisi SandraBakutz, Lübnan Komünist PartisiTemsilcisi, Suriye Toplumsal Mil-liyetçi Partisi Dışişleri SorumlusuHassan Sakr, Hizbullah milletvekilive Suriye Halk Cephesi yer aldı.Konuşmacıların buluştuğu ve vur-guladıkları noktalardan biri Amerikan

emperyalizminin Ortadoğu’daki sal-dırıları ve buna karşı anti - emperyalistortak bir cephe kurma hedefi. Busempozyumun Ortadoğu’nun göbe-ğinde, Beyrut’ta olmasının anlamıve önemini vurguladılar.

Kişilere Yönelik Tecrit veSiyasi Tutsaklarİlk oturum esnasında yer alan

konuşmacılar: Lübnan TutsaklarCemiyet Başkanı, ölüm orucu şehitleriCanan ve Zehra Kulaksız’ın babasıTAYAD’lı Ahmet Kulaksız, Basktutsaklarının durumundan bahsedenCenevre’de öğretim görevlisi olanAv. Olivier Peter, Yusuf Rabia, Bah-rain İnsan Hakları Platformu, LübnanKomünist Partisi’nden eski tutsak,Affif Hamoud, Gustavo Conde (SiyasiTutsaklar için Bolivarcı Hareket,Kolombiya), Avusturya’lı SerbestGazeteci Gerhard Tuschla, KHIAMtemsilcisi Hassip Abdul Hamid,Ahmad Saadat’a Özgürlük Komite-si.

Konuşmacılar tecrit uygulamala-rından ve bu koşullarda tutsaklarınyaşadıklarını örneklendirdiler. Tecritinher ülkede hemen hemen aynı şekildeuygulanması ve her yerde psikolojikboyutunun yoğun olması ortak noktaolarak öne çıktı. Tecrite karşı tekçarenin direnmek olduğu vurgulandı.

Günün ikinci oturumu olan“Kayıplar ve Mülteciler” konu-larında; kayıp yakını Vidat Halavani,Solit Komitesi’nden Gazi Hat, AvukatSoheil Al Natur, Filistin DemokratikKurtuluş Cephesi’nden Osama Tamim(Suriye), İran ODVV (Şiddete KarşıMücadele Cemiyeti) Meryem Sala-min ve TAYAD konuştu.

Bu oturum esnasında özellikleOrtadoğu’da yaşayan mültecileringenel durumu, karşılaştıkları sorunlarele alındı. Mültecilere yönelik uygu-lanan ırkçı politikalar teşhir edildi.Ek olarak Lübnan’da 17 000 kişininkayıp olduğuna dair bilgiler verildi.

Öğleden sonraki toplantının konubaşlığı “Ortadoğu’da Savaş ve Barış”idi. Toplantının konuşmacıları sıraylasöz aldılar. Halkın Hukuk Bürosuavukatlarından Aytaç Ünsal yaptığıkonuşmada, emperyalist saldırıya,Suriye’de hukuksuz, yalana ve dema-gojiye yaslanan saldırganlığına karşıyaptığı çalışmalardan dolayı, Türkiyehükümeti tarafından HHB ve ÇHDüyeleri hakkında tutuklama kararıçıkartıldığını anlattı.

FHKC’den Marwan Abdal Alkonuşmasında “İsrail’in amacınınArap dünyasındaki bağımsızlıkmücadelesini yok etmek” olduğunu”belirtti.

Fransız Komünist Partisi'ndenPascal Torres, Fransız komünist-lerinin de Arap dünyası üzerindekitecritin kalkmasının önemli olduğunudüşündüğünü, bunun için de mücadeleetmek gerektiğini vurguladı.

El Fetih Lübnan Genel SekreteriRefat Senaa “İsrail’in bu bölgeyeyerleştirilmesi sadece Filistin içindeğil tüm Arap dünyası için bir kan-serdir ve bu kanserin sebebi, sağladığıolanaklardan dolayı ABD’dir” dedi.

Suriye Halk Cephesi’nden İbra-him Aslanhan yaptığı konuşmasında

Dünya Halklarının Kardeşliğini Anlatan Bir Aileyiz Beyrut’ta!12. Uluslararası Tecrite Karşı Mücadele Sempozyumu

Emperyalizm Kendi Karşıtı Gördüğü Kişileri-Örgütleri-Ülkeleri Tecrit Ederek Teslim Almaya Çalışıyor!

Buna Karşı Daha Fazla Dayanışma, Daha Etkili İdeolojik Mücadele!

8 Mart2015

Yürüyüş

Sayı: 459

41HALK EKMEĞE, BERKİN ADALETE DOYUNCUYA KADAR SUSMAYACAĞIZ!

Page 42: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

“Suriye’li ve Filistin’lileribedenlerimiz ve tüm ruhu-muzla destekliyoruz.Emperyalizme hep karşıy-dık ve hala karşıyız" dedive bölgede Halk Cephesiolarak, 'Anti-EmperyalistCephe' oluşturma çabala-rına devam ettiklerini anlattı.

Suriye’den konuşma yapan katı-lımcı sözlerine “işgal edilmiş tümtopraklardaki kadınları, tecrit altındakitüm kadın tutsakları tüm kalbimleselamlıyorum“ diye başladı. “Orta-doğu’da demokrasi kurulacaksa, bunuemperyalistlerden ayrı kendi dene-yimimizle yapmamız gerekir” diyerekkonuşmasını tamamladı.

“Suriye’deki Emperyalist SavaşaHayır Platformu”ndan Markus Heiz-mann Suriye’deki gelişmeleri değer-lendirdi ve Rojava’da hayata geçiri-lenin devrim olmadığını belirtti.Emperyalizme karşı dayanışma çağ-rısında bulundu. Lübnan KomünistPartisi’nden Samir Diab da “Arapdünyasının özgürleşmesi için kendiprogramlarını kendilerinin yapmasıgerektiğine” vurgu yaptı.

İrlandalı Barış Aktivisti June KellyAvrupa’da Britanya Marksist LeninistKomünist Partisi dışındaki örgütlerdeOrtadoğu konusunda büyük bir ses-sizliğin hakim olduğuna, medyanında yüksek manipülasyonuyla yanlışyönlendirildiğine dikkat çekti.

Ayrı bir salonda dünyanın farklıülkelerinden gelen tutsak ürünleriiçin sergi açıldı.

Direnişimizi Hep BirlikteDaha İleriye Taşımalıyız2. Gün

1. Oturum - Örgütlere Karşı Tec-rit

Sempozyumun ikinci gününde 27Şubat’ta, sabah yapılan toplantılarınana konusu “Örgütler ÜzerindekiTecrit” idi.

Al Fanar adına Sudan'dan katı-lan konuşmacı Farid İdris yaptığıkonuşmada, dünyada ve bölgelerinde

direnen örgütlere ve ona destek sağ-layanlara tecrit uygulandığını, bununyanında sivil toplum örgütlerininemperyalistlerle ittifak halinde oldu-ğunu söyledi.

Halkın Hukuk Bürosu AvukatıAytaç Ünsal direnen ve tecrit altındaolan tüm devrimcileri selamlarken,tarihten günümüze yaşanan tecritpolitikalarından örnekler verdi. IRA,RAF, Kızıl Tugaylar’a uygulananyöntemlerin şimdi de FHKC veDHKP-C’ye uygulandığının altınıçizdi.

Filistin Halk Kurtuluş Cephe-si'nden katılımcı Halid Filistin’deöldürülenlere bile tecrit uygulandığınıbelirtirken 15 yıl önce öldürülen biryoldaşlarının cesedini hala alama-dıklarını, İsrail’de tecrit mezarlığıbulunduğunu ve bu mezarlarda sadecenumara olduğunu söyledi.

Lübnan Üniversitesi HukukProfesörü Hassan Jouni ,“Emper-yalizmden kurtulmamız için savaş-mamız lazım” sözleriyle başladığıkonuşmasını, emperyalistlerin ken-dileri için terörist gruplar oluşturdu-ğunu belirterek bitirdi.

İrlanda Cumhuriyetçi Sinn Feinadına katılan tarihçi Dieter Reinischİrlanda’da yapılan büyük direniştenve bu direnişin hala devam ettiğindenbahsetti. İrlanda’da halen 150 tutsağınolduğunu ve tutsakların işkence vetecrit altında yaşadığını, yaptıklarışikâyetlere rağmen hiçbir devletgörevlisinin cezalandırılmadığını söy-ledi.

Yunanistan Uluslararası Avu-katlar grubundan Maria Tzortziyeni yapılan G tipi hapishanelerinhukuki durumunu anlattığı konuş-masını, herkesi Yunanistan’daki tut-saklarla dayanışmaya davet ederek

bitirdi.

Filistinli kadın konuş-macı da İsrail’de 180’inüzerinde çocuk tutsağınolduğunu ve bunlarınçoğunun Anemi hastasıolduğunu söyledi. “Bupanelde özgürlük için

savaşan dünya halklarına sesleniyo-ruz, direnişimizi hep birlikte dahaileriye taşımalıyız“ sözleriyle konuş-masını sonlandırdı.

Kolombiya’dan katılan Boli-varcı Kıta Hareketi'nin temsilcisiFARC’ın ortadan kalkacağını düşün-menin bir rüya olacağını söyleyerekkonuşmasına başladı. Kolombiya’da10 binin üzerinde tutsak olduğunusöyleyen konuşmacı ABD’de de tut-saklarının olduğunu ekledi.

Honduras Ulusal Halk Cephesiadına söz alan Guillermo Monceda,Honduras’ta halktan akademisyenlerekadar geniş bir kesimin hapishane-lerde olduğunu, Honduras’ta faşistbir rejimin olduğunu söylediği konuş-masında uyuşturucu ve silah ticaretiniABD ile birlikte devletin yaptığınıbelitti.

ABD’den Jericho Movement, 25yıl önce politik tutsaklar için kurulmuşbir organizasyon olduklarını söyledi.Amerika’da 50 yılın üzerinde hapis-hanede kalan bir tutsağın, dünyadakien uzun hapiste kalmış tutsak oldu-ğunu belirtti. Konuşmasını “tümpolitik tutsaklara özgürlük” diyerektamamladı.

Fas’tan yazar Driss Al Hani dehapishanede bulunmuş biri olarak;“Fas’ta yakalanır ve diktatörler yada emperyalistler tarafından yakalanırya da şehit edilirseniz bu dünyanınsonu değildir” diyerek konuşmayabaşladı. Fas’taki rejimin Türkiye’denalındığını ve aynısını Fas’ta uygula-dıklarını söyleyen Driss, "Fas halkınıJulan’daki şehitlerimiz temsil ediyorbizim için, bu hükümet değil" söz-leriyle konuşmasını bitirdi.

Sürecek

Yürüyüş

8 Mart2015

Sayı: 459

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!42

Page 43: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

8 Mart2015

Yürüyüş

Sayı: 459

443HALK EKMEĞE, BERKİN ADALETE DOYUNCUYA KADAR SUSMAYACAĞIZ!

Devrimci İşçi Hareketi 25 Şubat’ta10 işçinin asansör düşmesiyle katle-dildiği Mecidiyeköy'deki Torunlarİnşaat'ın yan tarafında bulunan Quasarİnşaat'ın 6. katında iskele kuran iş-çinin, eksi 7'nci kat zeminine çakılarakhayatını kaybettiği inşaatın önündeaçıklama yaptı. Katliamcılıklarınınteşhir olmasından rahatsız olan in-şaatın güvenlik amiri açıklamanınyapılmasına engel olmaya çalıştı."Kan Parası Değil, Adalet İstiyoruz!İş Kazası Değil Bu Bir Katliam!Kaza Değil Katliam, Hesap Soraca-ğız! İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız!"sloganlarının atıldığı açıklamada iş-çilere ve ölen işçilerin ailesine ses-lenildi.

İşçi katliamlarında ölen işçi aile-lerinin çaresiz olmadığı, susmamaları,adalet istemeleri yönünde çağrı ya-pıldı. Kan parası adı altında insanla-rının ölülerinin satın alınmaya çalı-şılmasının onursuzluğuna vurgu ya-pıldı. Saat 17.00’de yapılan açıkla-manın ardından işçi katliamlarınakarşı işçi meclislerinde örgütlenmeçağrısı içeren bildiri dağıtımı yapıldı.İnşaat önünde başlayan bildiri dağı-tımı Mecidiyeköy Metrobüs Dura-ğı’nda sona erdi.

“Çalışırken Ölen İşçiler İçin Ada-let İstiyoruz” kampanyasıyla adalettalebini yükselten Devrimci İşçi Ha-reketi, Unkapanı SGK önünde 28Şubat’ta oturma eylemi başlattı. Otur-ma eyleminin başında "ÇalışırkenÖlenler İçin Adalet İstiyoruz" yazılıbir pankart açılarak basın açıklamasıokundu.

Açıklama ve sonrasında sık sık"Kaza Değil Katliam - Adalet İsti-yoruz" "İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız"sloganları atıldı, marşlar söylendi veyoldan geçenlere aynı içerikte bildi-riler dağıtıldı. Yapılan açıklamanınardından oturma eylemi bitirilmedenönce, Soma'da bulunan Maden İşçileriDayanışma Ve Mücadele Derneği'nin"Kaza Değil Kader Değil; MadenlerdeAKP Düzeninin İşçi Katliamları De-vam Ediyor!" başlıklı açıklamasıokundu.

Son Bir Yılda 1886 KezÖldük, ÇalışırkenÖlen İşçiler İçinAdalet İstiyoruz!

Devrimci İşçi Hareketi iş cina-yetleriyle ilgili 28 Şubat'ta açıklamayaptı. Yaptığı açıklamada sadece2014 yılında resmi rakamlara göre1886 işçinin iş cinayetlerinde öl-düğünü dile getirdi. AKP'nin “işçiölümleri bu işin fıtratında var” “işçiölümleri sektörel bir gerçekliktir”diyerek iş kazalarında işçileri suç-ladığını, ama asıl sorumlunun AKPolduğunu söyledi. AKP ve patron-ların işçi ailelerinin sessiz kalmalarınısağlamak için “kan parası” verereksusturmaya çalıştıklarını, yitirilencanların parayla ölçülemeyeceğinianlattı. Son olarak bu katliamlarakarşı sessiz kalmamak gerektiği veadalet mücadelesi verilmesi gerektiğive sorunun çözümünün işçi meclis-lerinde örgütlenmekten geçtiği dilegetirildi.

İşe Geri Alınıncaya Kadarİş Yerimin Önündeyim!

İstanbul Esenyurt’ta bulunan NefaTekstil adlı şirkette beş aydır çalışanErkan Munar bir hafta önce iştenatıldı. Ortada hiçbir neden yokkenişten atıldığını dile getiren Munar,“Zam yapılması gereken tarihten 4ay geçmesinin üzerine işçi arkadaş-larla yaptığımız sohbetlerde ‘Bu ma-aşlarla geçinemiyoruz patronla hepberaber görüşelim, sorunumuzu dilegetirelim’ dediğim için keyfi bir şek-lide apar topar işten çıkarıldım” dedi.İşten çıkarıldıktan sonra çalıştığı iş-yerinin karşısında çadır kurarak di-renişe geçti. Munar, herkesin birgünbenzer nedenlerle işten çıkarılabile-ceğini, ancak birlik olunduğunda pat-ronlara karşı güç olunabileceğiniifade ederek herkesi direnişi sahip-lenmeye çağırıyor.Direniş çadırı tlf: 0537 474 85 79Adres: Nefa Tekstil Önü, ÇakmaklıMevkii San Bir Bulvarı 4.Bölge9.Caddesi No.48 Kıraç / İstanbul

Nefa Tekstil’i Arayıp ProtestoEdebilirsiniz.Nefa Tekstil Tel: 0 212 886 73 55Nefa Tekstil Faks: 0 212 886 73 64

Çözüm İşçilerin KendiÖrgütlülükleri Olanİşçi Meclislerinde!

Ankara Devrimci İşçi Hareketi KİPAİşçilerini Ziyaret Etti

Devrimci İşçi Hareketi AnkaraMamak’ta bulunan KİPA mağazasıişçilerini 27 Şubat'ta ziyaret etti. Kipamarketler zincirinin kapanarak dahayaygın marketler zinciri olarak hizmetvereceğini sendikalarından değil pat-ronlarından öğrendiklerini dile getirenişçiler, bağlı bulundukları Tez Koop-İş Sendikası’nın haklarını savunma-dığını ifade ettiler. Şu an çalıştıklarımarketin kapanmasından sonra işçifazlalığı gerekçesiyle işsiz kalacak-larını, sendikanın ise bu duruma karşıbir şey yapmadığını, bu nedenle sen-dikaya güvenlerinin kalmadığını söy-lediler. Devrimci İşçi Hareketi üyeleriise devrimci sendikacılık anlayışınınne olduğunu, var olan sendikalarınbu anlayıştan çok uzak olduğunu an-latarak işçilerin birleşmesi gerektiğini,ancak kendi örgütlülüklerini, işçimeclislerini yaratarak sorunlarını çö-zebileceklerini anlattılar...

Kaza-Kader Değil Cinayet!Çalışırken Ölen İşçiler İçin Adalet İstiyoruz!

Page 44: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

8 Mart Dünya Emekçi KadınlarGünü ile Uşak Hapishanesi’nde özgürtutsak olan Filiz Gencer ile yapılan rö-portajı yayınlıyor ve tüm kadınları-mızın 8 Mart’ını kutluyoruz.

Yürüyüş: 8 Mart Dünya EmekçiKadınlar Günü, sizin için ne ifadeediyor?

Filiz Gencer: 8 Mart DünyaEmekçi Kadınlar Günü, bizkadınların dünyaya bir kezdaha “eşitlik” ve “özgürlük”sloganlarımızı haykırdığımızgündür. 8 Martlar, kadının hakve özgürlük mücadelesini sem-bolize eder.

Cepheli kadın için ise özgürolmak, direnmektir. Mücadeleetmek, örgütlü olmaktır. Öyle-ki eşitlik talebini ifade ettiğigibi, yeri geldiğinde söz hak-kını söke söke kullanmasını bil-mektir.

İşte 8 Martlar aynı zamanda hal-kımızın her kesimine bu bilinci taşı-yacağımız önemli günlerden biri olu-yor. Elbette bir günde mücadele bilincikazandırılamaz ama kadınları ör-gütlemenin devrimi örgütlemek ol-duğu gerçeği bizleri her günü 8 Martgibi düşünmeye sevk etmeli.

Yürüyüş: Sizce mücadelemizdekadının yeri nedir?

Filiz Gencer: Mücadelemizde ka-dının çok önemli bir yeri var. Çünkü,biliyoruz ki devrimci mücadeleyi ile-riye taşımak, büyütmek, sisteme al-ternatif bir güç haline getirebilmek vesonunda iktidarı almak için kadınlar damücadele içinde olmak zorundadır.

Lenin; “Kadınlar olmadan gerçekbir yığın hareketi olmaz” diyor ve ek-

liyor; “proletarya kadınların tamkurtuluşu için savaşmadan kendisi-ni kesinlikle kurtaramaz.” (Kadınve Aile- Lenin)

Demek ki kadınların mücadelede-ki yeri birincildir.

Binlerce yıl süren eşitsizliğin, ada-letsizliğin karşılığında kadınların sö-mürü düzenine karşı büyüttüğü öfkehafife alınmamalıdır. Yani egemengüçlerin yarattığı edilgenlik içindekadınlar yüksek bir öfkeyi ve müca-dele potansiyelini taşımaktadır. Devrim

mücadelesine kadınların katacağı di-namizm ve yaratıcılık, bu öfkeniniçinde büyümüştür.

Kadınların haklılıklarına, meşru-luklarına inandıkları konularda nasıldirendiklerine, polis ve jandarma ilenasıl çatıştıklarına on yıllardır tanık ol-maktayız. Gecekondu yıkımlarındanişçi eylemlerine kadar birçok yerde on-ların en önde birer meşruluk, sabır vekararlılık abidesi olarak yer almaları,yüzyılların birikmiş öfkesinden vebinyılların süzülmüş sabır ve kararlı-lığından ayrı bir şey değildir.

Kurtuluş Savaşı Destanı’nda şöy-le diyor Nazım:

“Ayın altında kağnılar gidiyordu.

Kağnılar gidiyordu Akşehir üs-tünden Afyon’a doğru

Toprak öyle bitip tükenmez

Dağlar öyle uzakta

Sanki gidenler hiçbir zaman

Hiçbir menzile erişemeyecekti”

Ama Anadolu’nun çilekeş kadınıkararlıydı. Ve sabırla sürdü cephanedolu kağnıları cepheye doğru…Menzile erişti. Yeri geldi bebesinin ölübedenini bıraktı geride ama menzileerişti.

“Kağnılar yürüyordu yekpare me-şeden

tekerlekleriyle,

Ve onlar

Ayın altında dönen ilk te-kerlekti…”

Anadolu kadınının da em-peryalizme karşı özgürlük mü-cadelesiydi bu. O mübarek elle-riyle daha ne güzellikler yarata-caklarının da göstergesiydi.

Belli bir döneme kadar cep-he gerisinde kalmış olsalar da,ulusal ve sosyal kurtuluş savaş-larında, devrimci, yurtsever, ile-

rici örgütler de giderek yöneticilik veyagerilla birliklerinde savaşçı ve komu-tan olacaktı kadınlarımız.

Bu seviyeye çıkmak ve kadınlarınkabullenilmesini sağlamak kolay ol-madı. Bizim açımızdan da bu böyle-dir. Ve bu anlamda neredeyse 40 yılıaşkın bir mücadele sürecimiz var.Pek çok yoksul-emekçi kadınımızıngenç kızımızın fedakarlıkları, kahra-manlıkları ve ödedikleri bedellerlekazanıldı her şey.

Çok geriye gitmeyelim, 2000-2007Büyük Direnişimizde şehit düşen ka-dın sayısı 48’dir. Sanıyoruz bu rakamkadının mücadelemizdeki sarsılmazyerini de somutluyor.

Yürüyüş: Anadolu kültürüyle ka-pitalist-yoz kültür arasında, kadınlara

Özgür TutsaklardanÖzgür Tutsaklardan

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ndeTüm Kadınlarımızın 8 Mart’ını Kutluyoruz!GÖREVİMİZ KADINLARI DAHA ÇOK ÖRGÜTLEMEK VESORUNLARININ ÇÖZÜMÜNÜN ÖRGÜTLÜMÜCADELEDEN GEÇTİĞİNİ GÖSTERMEKTİR!

Yürüyüş

8 Mart2015

Sayı: 459

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!44

Page 45: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

bakış noktasında ne gibi farklar var-dır?

Filiz Gencer: Dağlar kadar fark var-dır. Her şeyden önce kapitalizm ka-dınlar üzerindeki binlerce yıllık bas-kının sürdürücüsüdür. Ve kapitalizmsürdüğü müddetçe, kadınların karşısı-na erkek egemenliğinden başka birşey çıkamaz.

Ha!.. Kapitalizm mesela, “sınırsızcinsel özgürlük”, “moda, tüketim öz-gürlüğü”, “her tür örgütü reddetmeözgürlüğü”… gibi kadını metalaştıran“özgürlükler” tanıyacaktır kadınlara.Ki bu aynı zamanda onu çürütecek,yozlaştıracak, düzene zararsız “birey-ler” haline getirecek “özgürlükler”olacaktır.

Anadolu kültürümüzde ise kadı-nın, burjuvazinin bugün tanıdığı ”öz-gürlükler”den çok daha özgür bir yerivardır. Her ne kadar feodal-ataerkil sis-teme dayalı gerici töre ve gelenekler deolsa bu, burjuvazinin yarattığı yozlaş-ma kadar kadını aşağılamaz.

Anadolu kültürümüzün özü dev-rimcidir. Bizim konumuz da bu özle il-gilidir. Anadolu’da ya da yoksul gece-kondu bölgelerinde emekçi halk ara-sında, koca otoritesi tanınmakla birliktekadın üzerinde egemenlerin sömürüsükadar ezici bir etkisi yoktur. Çünkü eko-nomik zorunluluklardan dolayı, yoksulkadınlar zengin kadınlardan daha faz-la çalışmak zorunda kalmışlar ve do-layısıyla “soframızdaki yeri öküzü-müzden sonra gelir…” dese de şair,öküzü dahi olmayanlar için durumfarklı olmuş ve kadınlarımız aile so-runlarında daha fazla söz ve kararhakkı elde etmişlerdir. Dikkat edin, yok-sul gecekondu mahallelerinde kadın-ların örgütlülüğe katılımı daha fazladır.

Ve görüyoruz ki örgütlenen kadın-ların başları daha dik duruyor. Kocaotoritesi de bu anlamda her gün birazdaha zayıflıyor. Nitekim, tüm feodal-ataerkil sistem ve burjuva ideolojisidevrimci mücadelenin güçlenmesiyledaha da sarsılacak, etkisini kaybede-cektir.

Yürüyüş: Son yıllarda artan “ka-dına şiddet” olaylarında devletin rolüve bize düşen görevler nelerdir?

Filiz Gencer: “Kadına şiddet” ya dakendinden zayıfa kaba kuvvet uygula-mak kabul edilemez. Her ne kadar butür şiddetin kaynağı bozuk düzen deolsa kabul edilemez.

Taciz, töre, koca-baba…dayağımaalesef, emperyalizmin yozlaşma-sıyla birlikte kadınları canından bez-direcek düzeylere kadar da tırmandı-rılmıştır. Öyleki bu şiddete maruz ka-lıp intihara yönelenlerin sayısı da az de-ğildir. Ki intihar hiçbir zaman çözümolmaz. Ne olursa olsun bir kadın başedemediği sorunlardan, baskıdan, zor-dan kurtulmak için canına kıymamalı-dır. Bunun yerine özgürlüğü için mü-cadele vermelidir. Ve gerekirse o mü-cadele içinde ölmelidir. Çünkü bu çe-şit ölüm aynı zamanda özgür bir kişi-liği ortaya koyar. Bir kişi tüm çabala-rına rağmen istediği sonucu elde ede-mez de ölene kadar çarpışır ve kendi-ni bir ideal uğruna feda ederse, o zamano dünyadaki en cesur kişidir.

Örneğin, 19 Aralık 2000’de, yol-daşlarını katliamdan korumanın başkayolu kalmadığında Fidan feda kararıvermişti. Ve ölümü ondan sonra gelenkadınlara güç oldu. Tüm şehitlerimizgibi, ölümleriyle de geridekilere birözgürlük meşalesi oldu kadınlarımız.Devrim tarihine izlerini bıraktılar.

Onlar halkların bütün umutlarınıyıkmaya çalışan düzene karşı savaştı-lar ve yitirilen umutları yeniden ka-zandırma mücadelesi verdiler.

Yürüyüş: Peki bugün biz devrim-cilere, Cepheli kadınlara düşen gö-revler nelerdir?

Filiz Gencer: a) Mücadelemizidaha da büyütmek ve güçlü bir kadınhareketi yaratmaktır.

b)Başta gecekondu ve yoksul semt-lerde yaşayan yoksul-emekçi kadınlarolmak üzere, tüm halk kesimlerinden

kadınların sorunlarını kucaklayanbir gelişim izlemektir.

c)Kadınları hızla örgütlemekve tüm sorunlarının çözümünün ör-gütlü mücadeleden geçtiğini gös-termektir.

d)Kadınları siyasi olarak geliş-tirmek… Onları boş inançların,kadın-erkek eşitsizliğinin aşılma-

sının yolunun devrimin zaferindengeçtiğine ikna etmektir.

Ve devrimci kadınlar olarak bizlerde hiçbir şeyin vaktinden önce ger-çekleşeceği hayali kurmamalıyız.Diyalektik düşünmeliyiz. Kadın-er-kek eşitsizliği, erkek egemen zihniyetöyle hemen aşılacak bir engel değildir.Belki devrimden sonra da bununlamücadeleyi sürdüreceğiz. Tıpkı dingibi. Çünkü putları yapan da, zamanıgeldiğinde onları kendi elleriyle yıka-cak olan da halktır. Başkasının bunuhalk adına vaktinden önce yapması bi-lime aykırıdır. O halde kadınlar olaraksabırla mücadele vereceğiz. Ve örgüt-lü mücadelemizde tüm bu gerilikler ko-nusunda yapılması gerekenleri halkı-mıza anlatacağız. Onlara yol göstericiolacağız. Ve halkımıza da, kendimizede güveneceğiz.

Bir yandan da kadın-erkek eşitsiz-liği konusunda kendi içimizdeki geri-liklere karşı mücadele vereceğiz.Devrimci mücadele içindeyiz ve bu mü-cadele yalnız düşmanın zehrini yok et-mekle kalmayıp, kendi içimizdeki,yüzyılların ataerkil kültürden kalanzehri de temizleyen bir panzehir ol-malıdır bizim için.

Yürüyüş: Bulunduğunuz kadınhapishanesinde ne gibi sorunlar ya-şıyorsunuz?

Filiz Gencer: Öncelikle F tipi tec-rit uygulamaları burada da mevcut.Zaten çok sınırlı olan içerideki ya da dı-şarıdaki insanlarla iletişimimiz, herhangi bir nedenle (slogan atmak, marş-türkü söylemek, açlık grevi yapmakvb.) disiplin cezası verilerek engelle-nebilir. Tüm iletişim kesilir.

Eğer cezalı değilsen bu iletişimhakkını yine de sınırsız kullanamazsın.3 ziyaretçi ile görüşme hakkın vardır.Ziyaret süresi ise en fazla 1 saattir.

8 Mart2015

Yürüyüş

Sayı: 459

445HALK EKMEĞE, BERKİN ADALETE DOYUNCUYA KADAR SUSMAYACAĞIZ!

Page 46: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Telefonla görüşme hakkın ise 10dk.yı geçemez.

İnsan sosyal bir varlıktır dadense hapishanedeysen sosyal-leşmenin önünde her tür engelmevcuttur. Yalnızlaştırılırsın.Ki zaten bu tecrit mantığının datemelini oluşturur.

Diğer hapishanelerde yaşa-nan, yanmayan kaloriferler ya da ak-mayan su gibi sorunlar burada öne çı-kan bir sorun olmamakla birlikte, ör-neğin daracık hücre içinde yıkayıp-ku-rutmak zorunda kaldığımız çamaşırla-rın yarattığı nem, doğru dürüst güneşgirmeyen hücremizde hastalıklara dadavetiye çıkarmaktadır.

Hasta olmak ise adeta bir eziyete dö-nüşür. Çünkü, tedavi imkanın sınırlıdır.Bazen hastane sevkinin çıkması ayla-rı bulur.

Diş tedavisine ihtiyacımız oldu-ğunda ise çok dikkatli olmamız gere-kir. Diş ile ilgili herhangi bir tedavi ya-pılmıyor. Dişçi diye gönderdikleri ade-ta bir kasap. Ağrıyan her dişi, tedavi et-mek yerine çekiyor...

Sürekli beton zemine basmak zo-runda olduğumuz halde, ayağımızı sı-cak tutacak bot ya da kalın tabanlı birayakkabı giyemeyiz. Çünkü yasaktır.

Tabanında demir aksamı olduğu için butür ayakkabılar hapishaneye alınmaz.

Beslenme noktasında, idarenin ver-diği yemek dışında kantinde besleyicinerdeyse hiçbir ürün yoktur. Var olan-lar ya aşırı kalitesiz, ya da fahiş fiyat-lardan olur.

Aynı zamanda alacağın ürünü seç-me şansın da yoktur. Ne getirilirseonu satın alabilirsin.

Dışarıdan posta vb. ile gelen kitapve dergilerimiz en az bir hafta bekle-tildikten sonra bize verilir. Buradan al-dırmak istediğimiz de ise ya o gazetebayide yoktur ya da istediğimiz dergi,bayide kalmamıştır.

Açık görüş alanı olarak bize göste-rilen yer, daracık bir koridor olan ka-palı görüş mahallidir. Öyle ki zaman za-man oraya sandalye koymayı dahiunuturlar. Kasvetli ve daracık olan bualanda ziyaret yapmak zorunda bıra-kılmakla beraber, kamera olduğu hal-

de hemen yanıbaşımızda görevlilerinde konumlandırılması ziyaretçileri-mizi huzursuz etmektedir.

Kadın tutsaklar olarak burada sa-çımızı kestirme imkanımız da bu-lunmuyor. Çünkü, hapishanede kadınkuaförü yok. Dolayısıyla istemesen desaçını uzatmak zorundasın.

Tv. kanalları çok yetersiz. 10 ka-nal varsa 5’i yerel yayın yapan kanal-lardan oluşuyor. Varolan bu kanallardaise izlenmeye değer bir program bul-mak çok zor. Ne kültürel, ne de bilim-sel bir yayına rastlanmadığı gibi ülkeve dünya gündemini dahi yeterince ta-kip edemiyoruz. Varolan müzik ka-nalları yoz klipler yayınlayan “Number1” gibi kanallar… Türkü vb. dinleye-bileceğimiz tek bir programa rastlaya-mıyoruz. TRT müzik kanalı dahi açıl-mıyor.

Yürüyüş: Son olarak belirtmek is-tediğiniz birşey var mı?

Filiz Gencer: Bizlere böyle birsohbet olanağı verdiğiniz için tüm yü-rüyüş emekçilerine teşekkürlerimiziiletiyor, çalışmalarınızda başarılar di-liyoruz.

Not: Resimler Özgür Tutsak FilizGencer’e aittir.

Tutsakların Sesi Eskişehir'deTAYAD’lı Aileler 1 Mart günü Eskişehir’de masa açtı.

Masada tutsaklara uygulanan cam kafes ve kamera uygula-maları ile ilgili bildiriler dağıtıldı. Özgür Tutsakların elemeği ürünlerinin de sergilendiği masada, tutsaklarla daya-nışmak isteyen halk çeşitli el ürünlerini satın alarak destek oldu.Çalışma boyunca 150 bildiri halkımıza ulaştırıldı.

“ Bir Dilim EkmeğimiziPaylaşacağız”

Ankara İdilcan Kültür Merkezi çalışanlarının kolektif ya-şam anlayışından yola çıkarak halkla birlikte hayata geçir-diği pazar kahvaltısı, bu hafta 1 Mart'ta 18 kişinin katılımıylagerçekleştirildi. İdilcan Kültür Merkezi çalışanları gelecekhafta da yapılacak olan Pazar kahvaltısına bütün halkı “birdilim ekmeğimizi paylaşacağız” diyerek davet ediyorlar.

Devrime Meşale Bizim KadınlarımızKınık Maden İşçileri Dayanışma ve Mücadele Derneği 1

Mart'ta 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’yle ilgiliAnadolu Erenler Derneği’nde bir program düzenledi. 8Mart"ın neden Dünya Emekçi Kadınlar Günü olduğu anla-tıldı ve ardından "Demir Çeneli Melekler" filmi izlendi.Programa 30 kişi katıldı.

Yürüyüş

8 Mart2015

Sayı: 459

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!46

Page 47: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Yaşamını yitirmesinin ardından tüm halkımıza yapılançağrı ile büyük ustanın çağrısı ile onu son yolculuğundayalnız bırakmayacağımızı ilan ederek cenazesine katıldık.Halkımız ve sanatçı dostlarımızla birlikte yürümek vesevgili ustamızın yanında olmaktı amacımız.

Sanat Meclisi'nde yer alan sanatçılar Harbiye AskeriMüze'nin önünde buluşarak pankartımızla yürüdükTeşvikiye Camii'ne kadar. Pankartımızda ustamızın birsözü yazılıydı: "Benim kitaplarımı okuyanlar, yoksulayoldaş olsun."

Teşvikiye'de kılınan cenaze namazının ardından def-nedileceği Zincirlikuyu'ya doğru yola çıkacağımızı veYaşar Usta'nın yoldaşları, sevenleri, halkı olarak birlikteeller üstünde taşıyacağımızı düşünüyorduk, bunun içinoradaydık. Bunca yıl halkına hizmet etmiş, halktanyana üretmiş olan Yaşar Kemal'i yine o hizmet ettiğihalkı uğurlayacaktı...

Bir yandan üzgündük yitirdiğimiz için ama biryandan da son görevimizi yerine getirme telaşı vesorumluluğu ile hareket ediyorduk. Hepimiz...

Ama bir gariplik vardı. Bahçe avlusunda, naaşınolduğu bölüm bariyerlerle kapatılmıştı. O bölüme halktankimse alınmıyordu. Halk naaşa yaklaştırılmıyordu.Bahçede her tarafta özel güvenlikler, sivil korumalarvardı. Sonradan anlaşıldı ki cenazeye katil, faşist, gerici,halk düşmanı tipler de gelmişti. İkiyüzlü bir şekildeYaşar Kemal'i seviyormuş gibi yapan riyakarlardı hepside. Onlar Yaşar Kemal'in romanlarındaki Abdi Ağalardı,halka zulmeden tiplerdi. Kendilerini bu kadar aşağılayan,kendilerinden bu kadar nefret eden birini elbette ki sev-miyorlardı. Amaçları sempatik görünmekti.

Halk Yaşar Kemal'e yaklaştırılmadı ama bu halkdüşmanları bariyerlerin içindeydi. Bir de ben aydınımdiyen, halktan yanayım diyen bazı tipler vardı içeride.Yaşar Kemal'e büyük bir saygısızlık yapılıyordu. Çoksevdiği, her mimiğini, her davranışını çok yakındantanıdığı, romanlarında en ince ayrıntısına kadar anlattığıhalkını yanına yaklaştırmıyorlardı. Ama yine romanlarındanefretle bahsettiği Abdi Ağalar naaşın etrafına doluş-muştu...

Bu şekilde cenaze namazı kılındı...Cenaze namazı biter bitmez hepimiz aracın arkasında

yeralmak ve yakalarımıza taktığımız fotoğraflarla, onuaynı zamanda göğsümüzde taşımak için sıraya girmeyeçalışıyorduk... Fakat beklemediğimiz bir şey oldu.Yaşar Kemal'i alan cenaze aracı önce kitlenin önünedoğru hızlı hızlı ilerledi, ardından bir sokağa girerekadeta kaçırırcasına götürdü ustamızı... Cami içinde yeralan 'aydın zümre', 'aile yakınları' ve o halk düşmanıtipler de benzer şekilde arabalara binerek halktan uzak-laştılar. Orada bekleyen binlerce kişiye hiçbir açıklamayapılmadı...

Duyduk ki mezarlığa, defnetmeye gidiyorlar... Amahalkımızla birlikte yürümeden… Herkesi öyle orta yerdebırakarak...

Herkesin gözlerinde aynı şaşkınlık, aynı soru: Neden?Kim böyle yaptı... "Zulme karşı hepimiz İnce Memed'iz"diye haykıran onbinlerce insan Teşvikiye Camii'ninönünde kalakalmıştı. Ama böyle kalamazdı. Buna izinveremezdik. Sanat Meclisi olarak pankartımızı açtık,kitlenin önüne geçtik ve çağrımızı yaptık: Zincirlikuyu'ya;ustamızın defnedileceği yere yürüyoruz! Cenazeyihalktan kaçırabilirler ama onu uğurlamamızı, kendianmamızı yapmamızı engelleyemezler! Ve yürümeyebaşladık. Cami içinde ve etrafında bekleyen tüm kitlede bizimle birlikte yürümeye başladı.

Kimse bizi durduramaz, kimse ustamızın mezarınakadar yürümemizi, sokaklara-caddelere İnce Memed'inadını haykırmamızı engelleyemezdi. Trafiği keserekcaddeler boyu yürüdük. Binlerdik, yol boyu onbinlerolduk. Nişantaşı, Osmanbey, Şişli, Mecidiyeköy,Gayrettepe güzergâhı üzerinden yürüyorduk. Bir yandandefnedilip edilmediğini merak ediyor ve haber almayaçalışıyorduk, bir yandan da haber ulaştırmaya çalışıyorduk:Ustamızı defnetmeyin biz geliyoruz!

Köylüleri vardı yanımızda bir avuç memleket toprağıile... Onun kitaplarını okuyarak Anadolu’yu sevmişlervardı, yeni İnce Memedler vardı aramızda savaşan...Halkın sanatçıları vardı... Beklemeliydiler bizi... YaşarKemal'i çok sevdiği halkından koparmaya, halkı olmadandefnetmeye kimsenin hakkı yoktu...

Fakat daha yolun yarısına yeni gelmişken geldihaber, defin işlemi apar topar bitirilmişti. 15-20 dakikaiçerisinde bitirmişler işi... Oradan da Lütfü Kırdar'daki

Yaşar Kemal’i Halktan Çalmak Kimsenin Haddi Değil!Yaşar Kemal’in Yeri Halkın Yüreğidir!

8 Mart2015

Yürüyüş

Sayı: 459

47HALK EKMEĞE, BERKİN ADALETE DOYUNCUYA KADAR SUSMAYACAĞIZ!

Page 48: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Halk Cephesi 28 Şubat'ta Yaşar Kemal'in vefatıylailgili açıklama yaptı. Açıklamada: "Bu toprakların yetiş-tirdiği bir büyük ustayı; çocukluğumuzun, ilk gençliği-mizin ve nihayetinde bütün ömrümüzün yazarını, İnceMemed’in yaratıcısını kaybettik. Anadolu halklarınınortak değeri Yaşar Kemal’i yitirdik. Halkımızın, hepimi-zin başı sağolsun. Çukurova’yı, sarı sıcakları, iri vekemikli sivrisinekleri, sıtmayı, boğaz tokluğuna yaşa-mayı, acından ölmeyi ve en çok da yoksulluğu okuduksatırlarında. Bizi okuduk yani, kendimizi... Güldük,ağladık, coşkulandık satırlarında ve dimdik durmayıöğrendik zalimlere karşı Memed’ce. Kendisi de yoksul-du ya, yaşadıklarını anlattı yani, içinden çıktığı halkı...Onunki kadar sahicisi az vardır romanların bu yüzden.İliğinize kadar hissedersiniz açlığı, bir lokma ekmeğe

muhtaçlığı. Hissetmez yaşarsınız zulmü, zulme karşıdirenmeyi. Abdiler, Ali Safalar, Murtazalar, Arif Saimlerve onların bugünkü karşılığı olan hırsız ve katil sürülerihep korkulu kâbuslar görecekler rahatsız uykularında.Alınterini sömürdüklerinden, yek lokmaya muhtaçbıraktıklarından, sırtlarında sopayı eksik etmediklerin-den, bir karış toprak için onlarcasını kurban ettiklerin-den, köylüden, işçiden, işsizden, öğrenciden, mazlum-dan hep ama hep korkacaklar. Korkularını büyütmekustaya borcumuz olsun! Kusursuzluk hiçbir âdemoğlunabahşedilen bir meziyet değil, mümkünü yok! YaşarKemal de bundan azade değil zaten. Eleştirdiğimizdüşünceler, tavırlar içerisinde olmuştur zaman zaman.Bugüne dek yazdığı her satırda umudu okuduğumuz butoprakların koca çınarını saygıyla anıyoruz.” denildi.

törene geçmişler aynı 'seçkin'tabaka... Ne töreni, kime butören, kim için... Kapalı kapılarardında, cenazede olduğu gibisevenlerinden yoksun...Sormak istiyoruz: Siz kim olu-yorsunuz? Hangi hakla böylekararlar alabiliyorsunuz? YaşarKemal'i halktan koparma çaba-nızın nedeni ne? Buna ger-çekten gücünüzün yeteceğinimi düşünüyorsunuz?

Yine de gideceğiz ustamızın mezarı başına... Artıkher şey net… Bir avuç kendine aydınım, halkçıyım,sanatçıyım diyenler, Abdullah Gül'den Cemil Çiçeklerekatiller vardı ilk anmada... Ama asıl uğurlama yeni baş-lıyordu... Ve işte geliyordu halkımız, yürüye yürüyeYaşar Kemal Onurumuzdur diyerek caddeleri sloganlarıylainlete inlete... Küçücük bir Sanat Meclisi pankartı vearkasında onbinler... Dilimizde ustamızın sözleri... Yolkenarlarından alkışlar, araçlar kornalar çalarak selamlıyorustamızı... Pankartımızın başında hep değişik yüzler...Önde protokol yok, sevenler kolkola yürüyor. Karışıkduygular içerisinde... Ustaya karşı acı, hüzün, saygı;halkı hiçe sayanlara karşı öfke... Ustaya karşı sevgi,onu halktan çalanlara öfke...

Ve işte mezarlığa gelmiştik. Ustamızın mezarı başınageldiğimizde hemen toplandık başına... Önce saygı duru-şumuzla selamladık ustayı... Ardından Sanat Meclisi adınabir konuşma yapıldı. Grup Yorum olarak İnce Medmed'isöyledik... Herkes duygularını anlattı. Şiirler okundu.Kürtçe sloganlar atıldı. Zılgıtlar çekildi... Memleketinden,kendi köylüleri getirdikleri toprağı serpti üzerine. 'Senibizim oraya yanımıza istemiştik, olmadı ama biz de sanatoprağımızı getirdik' dediler. Çerkes bir kadın onun oyun-larıyla diyar diyar dolaştığını, dilini kültürünü unutmadediğini, ondan el aldığını söyledi. Anadolu’nun dört biryanından selam getirenler omuzlarındaki selam yükünü

koydu mezar taşına. İran'dangelenler vardı. KarikatüristMehmet Arslan “devrimciliğiİnce Memedler'den öğrendik,bugünün Abdi Ağalarına karşıher türlü silahla savaşmayadevam edeceğiz” dedi. Şairİbrahim Karaca kendi dilindenseslendi. Ve son olarak GrupYorum "Bize Ölüm Yok" dedi...Sosyalizm yolunda düşenlerinardından denir, bu mücadelede

önemli bir değer Yaşar Kemal... Onun için söylendi bumarş bugün hep bir ağızdan.

Ve ustamızı uğurladık. İçimiz rahat... Abdi Ağalarınkatıldığı törenlere değil, halkımızın sevgi seline ihtiyacıvardı ustanın. Halkımız Yaşar Kemal'in emeklerini, çağ-rısını karşılıksız bırakmadı. Yıllar sonra bugünü andığı-mızda tarih kapalı kapıların ardında yapılan, birilerininprotokol koltuklarında horlayarak izlediği törenleri değil;capcanlı, gürül gürül, gümbür gümbür seven halkımızınonbinlerce olup yollara aktığını yazacak.

Ne Yaşar Kemal'i ne de halkımızın hiçbir değeriniondan çalmaya, kaçırmaya güç yetebilir. Halk kendinezulmedeni de, seveni de, sahip çıkanı da bilir, unutmaz.

Rahat uyu Usta... İnce Memedler tükenmedi, tüken-meyecek. Bugün senin ardından gelerek haykırdık:"Yaşar Kemal Onurumuzdur", "İnce Memed ÖlmediKavgamızda Yaşıyor", "Zulme Karşı Hepimiz İnceMemed'iz", "Faşizme Karşı Omuz Omuza", "HırsızKatil AKP"...

Ve bizlerden de, halkın sanatçılarından da umudunukesme... Senin romanlarından öğrenerek gelen nesillervar. En güçlü, en büyük sanatçıları bu halk bağrındançıkaracak tıpkı senin gibi... Türkülerimizle, şiirlerimizle,resimlerimizle, filmlerimizle anlatacağız halkımıza;yoksullara yoldaşlık edeceğiz, senin gibi...

Sanat Meclisi

Gözün Arkada Kalmasın Usta İnce Memed’ler Savaşıyor!

Yürüyüş

8 Mart2015

Sayı: 459

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!48

Page 49: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

8 Mart2015

Yürüyüş

Sayı: 459

449HALK EKMEĞE, BERKİN ADALETE DOYUNCUYA KADAR SUSMAYACAĞIZ!

Hasan Ferit Gedik Uyuşturucu ileSavaş ve Kurtuluş Merkezi çalışanları2 Mart günü açacak oldukları uyuştu-rucuya karşı çadırın duyurusunu yap-maya devam ediyor. 25 Şubat’ta Düzbölgesinde bulunan esnaf ve kahveleregirilerek bildiri dağıtımı yapıldı. 7kahve ve 1 otobüs konuşması yapıldı.Yapılan konuşmalarda uyuşturucununson zamanlarda katlanarak arttığından,kimsenin benim kızım-oğlum uyuştu-rucu kullanmaz diyemeyeceği söyle-nerek uyuşturucunun devlet eliyle pa-zarlandığı vurgulandı. Yakın zamandaGazi’de Heykel Park’ta yapılan ceza-landırma eylemine değinilerek, ma-

h a l l e m i z d euyuşturucu sa-tıcılarına izin

verilmeyeceği söylendi. Son olarak ör-gütlenmeye ve çadır açılışına çağrı ya-pıldı. Yaklaşık 250 bildiri dağıtıldı.

Hasan Ferit Gedik UyuşturucuyaKarşı Savaş ve Kurtuluş Merkezi ça-lışanları, Ovacık Mahallesinde 45 afişyaptılar.

Hasan Ferit Uyuşturucu ile Savaşve Kurtuluş Merkezi çalışanları, 26Şubat'ta Gazi Parkı girişinde bulunanbilbordlara ve park çevresine halkmeclisleri urultay afişlerini astı. Aynıgün Gazi Halk Meclisi önünde bulunanotobüs durağında 4 kişinin katılımıylahalk meclisleri Kurultay bildirileri da-ğıtıldı. Bildiri dağıtımı ile beraber

otobüs konuşmaları da yapıldı.Yaklaşık20 otobüs konuşması ve bildiri dağıtımıyapıldı.

Binlerce Hasan Ferit OlupBu Bataklığı Kurutacağız!

Hasan Ferit Gedik Uyuşturucu İleMücadele ve Kurtuluş Merkezi 26 Şu-bat'ta perşembe pazarında uyuşturucuyakarşı açılacak olan çadıra çağrı bildirileridağıttı. Megafonla sesli çağrıların ya-pıldığı bildiri dağıtımında uyuşturucuve yozlaştırma politikaları anlatıldı. Ay-rıca uyuşturucu odağı olan Gazi Kara-kolu'nun arkasında Adana Mahallesiolarak bilinen bölgede teşhir edildi.Uyuşturucuya karşı yapılan son eylem-den de söz edilen çalışmada 500 bildiriSonraki gün ise 200 bildiri dağıtıldı.

Armutlu: Hasan Ferit Gedik’in mahkemesinin çağrıçalışmalarına yazılamalarla devam edildi. Mahallenindeğişik yerlerine 25 Şubat'ta 3 tane “4 Mart'ta HasanFerit İçin Kartal Adliyesi'nde Buluşalım-Halk Cephesi”yazılaması yapıldı. 28 Şubat'ta günü ana cadde üzerindebulunan binadan “Hasan Ferit Gedik İçin Adalet İstiyoruz!- Hasan Ferit'in Ailesi” imzalı pankart asıldı.

Bursa: Gemlik’te Hasan Ferit’in 4 Mart’ta görülecekolan mahkemesinden bir gün önce eylem yapıldı. AçıklamadaHasan Ferit anlatıldı ve dünyanın en büyüğü olmasıyla övü-nülen adalet sarayından çıkan adaletsiz kararlar teşhir edildi.Eyleme 9 kişi katıldı. Ayrıca aynı gün içerisinde UludağÜniversitesi’nde öğrencilerin yoğun bulunduğu yerlerdenolan iktisadi idari bilimler fakültesinde “Hasan Ferit Gedikyozlaşmaya karşı bayrağımızdır, adalet istiyoruz! - Dev-Genç” imzalı pankart asıldı. Pankart 20 dakika kaldı.

Dersim: Aylardır Hasan Ferit’in katilleri yargılanmamasıiçin unutturulmaya çalışılıyor. Davayı başka yerlere sürerek,oyalayarak üzeri küllenmeye çalışılıyor. Dersim HalkCephesi Seyit Rıza Parkı’na “Hasan Ferit’in KatillerindenHesap Soracağız - Dersim Halk Cephesi” pankartı asarakkatillerden hesap sorulacağını ifade etti.

1 Mayıs Mahallesi’nde 27 Şubat'ta Anadolu HaklarDerneği’nde halk okulu çalışması yapıldı. 10 kişininkatıldığı çalışmada yozlaşma, yabancılaşma konuları tar-tışıldı. Emperyalizmin, burjuvazinin köle bir halk yaratmakiçin izlediği politikalar anlatıldı. Yozlaşmanın hayatıniçinde nasıl çıktığı tartışıldı. Solun içinde bulunduğu yoz-laşma, çürümeden bahsedildi.

Faşist Saldırıların Hesabını SoracağızHiçbir Saldırınız Cevapsız Kalmayacak.Sizin de, Koruyucunuz Katil Polisin de...

Anadolu Adliyesi’nde 4 Mart'ta görülen Hasan Ferit Ge-dik’in davasında tutuksuz çeteciler ve aileleri, Halk Cephe-liler’e ve Ferit’in ailesine saldırdı. Duruşma başında tutuksuzçetecilerden birisi Hasan Ferit’in ailesine ve Halk Cepheliler’ebıçakla saldırmış, Halk Cepheliler ise çeteciye cevabınıvermişti. AKP’nin polisleri çeteciyi korumak için gözaltınaalmıştı. Mahkemeye verilen aradan sonra yine tutuksuz çe-teciler ve çetecilerin aileleri kemer, soda şişesi ve sandalyelerletekrar saldırdılar. Halk Cepheliler çetecilere karşılık verdiler.Çeteciler güruhu Halk Cepheliler’in direnişi karşısındakaçmak zorunda kaldılar. Bir alt kata kadar kaçan çetecileriyine polisler korudu. Çevik kuvvet polisleri Halk Cepheliler’ebiber gazı sıkarak çetecilerin uzaklaşmasını sağladılar.

Hasan Ferit Gedik Uyuşturucu ile Savaş ve Kurtuluş Merkezi Tel. No: s0506 064 65 33

Katillerin Yakasını Bırakmayacağız,Katledenleri Affetmeyeceğiz!

BARIŞ YILMAZ AYKAN AKDAĞ

Halkımızı Yalnız ve Eğitimsiz Bırakmayacak

Birlikte Öğrenip Birlikte Çözeceğiz!

YENİ HASANFERİT'LERYARATIP

BU BATAKLIĞIKURUTACAĞIZ !

Page 50: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

30 yıllık tarihin köşe taşlarını şar-kılarla belgelemiş, gözaltındakinindirencini büyüttüğü, umutsuzluğadüşenin silkinip ayağa kalkmayadayanak yaptığı. zalimin susturmakiçin kasetlerini kurşunladığı, halkınamal olmuş bir devrimci müzik grubu,bizimkiler... Grup Yorum 30 yaşınagelmiş... "Kutlu Olsun!" demek içinStadyum Konserleri Çalışmaları"Grup Yorum 30. Yaşında! Geliyoruz"Kampanyası olarak başladı, her yerdesürüyor.

Armutlu: Grup Yorum’un 30. yılkampanyası çalışmalarının halkaduyurulması için Halk Cephelilertarafından duvar yazılamaları yapıldı.25 Şubat'ta iki ve 28 Şubat'ta altıadet, "Grup Yorum 30 Yaşında! Geli-yoruz" yazılaması yapıldı.

Bağcılar: 23 Şubat'ta YenimahalleYürüyüş Yolu’na, 6. Sokağa veDemirkapı Mahallesi’ne birer tane“Grup Yorum 30 Yaşında! Geliyoruz”yazılaması yapıldı. Yenimahalle,Yavuz Selim Mahallesi, GöztepeMahallesi, Çiftlik ve Şaşkın bölge-lerinde “Grup Yorum 30 YaşındaGeliyoruz” yazılı pullamalardanyapıştırıldı. Toplam 25 pul yapıştı-rıldı.

İkitelli: Parseller Mahallesi’nde 25Şubat'ta Grup Yorum 30.yıl yazıla-maları yapıldı. Toplamda 5 yazılamayapıldı.

Mimar Sinan Güzel SanatlarÜniversitesi (MSGSÜ): BomontiKampüsü’nde 6 Mart'ta yapılacakolan Grup Yorum söyleşisi için çalış-malarda 2 Mart günü Dev-Genç'lilerGrup Yorum 30. yıl masası açıp kat-lara ozalit asarak çağrı yaptılar.

İZMİR: Narlıdere semtinde 1Mart’ta Grup Yorum’un 30. yıl kon-seri için irtibat bürosunun açılışıyapıldı. Grup Yorum gönüllüleri vemahalle halkının çalışmaları ile Nar-lıdere Cemevi ve Demokrasi Mey-danı’ndaki satış bürosu hizmete sunul-

du. Açılışta yapılan konuş-mada 30. yıl konseri içinhedefin 120 bin kişi olduğuve bu kitlenin daha çok çalı-şarak, gönüllülerle toplana-bileceği anlatıldı. Sohbet-lerden sonra İzmir GrupYorum korosu açılış içinsahne aldı. Açılışa 60 kişikatıldı.

MALATYA: Grup Yorum 30.yıl söyleşilerinden birini 25 Şubat'taMalatya'da yaptı. Söyleşiye GrupYorum’dan Ayfer Rüzgar katıldı.Büyük Ölüm Orucu şehidi FerideHarman'ın ailesi şehitler için GrupYorum’a karanfil verdiler. Ardındandevrim şehitleri için saygı duruşundabulunuldu. Ayfer Rüzgar; "GrupYorum’un 30 yılık tarihi boyuncaher koşulda umudun türkülerini hay-kırmış, söylediği ezgilerle emperya-lizmin ve faşizmin korkusu olmuştur"dedi. 30. yılında yapılacak stad kon-serlerinin duyurusu yapıldı. GrupYorum sevenlerinden bir gönüllülerordusu kurup dünyayı sarsacak birgüçle Grup Yorum’un 30. yılını hepbirlikte kutlayalım denildi. Kısa birmüzik dinletisinin ardından programbitirildi. Söyleşiye yaklaşık 120 kişikatıldı.

URFA: 28 Şubat'ta Merkez’de,100, Sırrın Mahallesi'ne ise 20 GrupYorum söyleşisi afişi asıldı. 5 Mart'tayapılacak Grup Yorum söyleşisi afiş-leri asılırken ne zaman ve neredeolacağını soran insanlarla da sohbetedildi.

DERSİM: Pertek, Hozat, Ovacıkve Dersim merkezde 26-27 Şubatgünlerinde yapılacak olan söyleşileriçin çalışmalar günler öncesindenbaşladı. Dersim’de 4 bölgede yapılansöyleşilere halkın katılımı aynızamanda konsere hazırlıkların nasılsahiplenileceğini gösteriyordu.

Pertek; 26 Şubat'ta Diren Cafe’deyapılan söyleşide, 30. yıl konserlerinenasıl hazırlanmak istediklerini veGrup Yorum gönüllülerinden oluşacakçalışmalar anlatıldı. Söyleşiye 200

kişi katıldı. Aynı gün içerisinde Hozat'ta

yapılan söyleşiye 700'e yakın kişikatıldı. Burada da konuşmalarda kon-ser hazırlıkları ve Grup Yorum gönül-lülerinden beklentiler anlatıldı. Birsonraki gün Ovacık ilçesinde Bele-diye Düğün Salonu söyleşi yapıldı.Ovacık halkından istenen bu kon-serlere hazırlık için çalışmalardagönüllü olmalarıydı. Soru cevap son-rası dinletiye geçildi. Dersim ve Ova-cık korolarından oluşan ekiple birliktetürkü ve marşlar söylenerek halaylarçekildi. Söyleşiye 300 kişi katıldı.

Aynı gün içerisinde Dersim mer-kezde Belediye Konferans Salo-nu’nda yapılan söyleşiye 400 kişikatıldı. Söyleşi sonrası koro eşliğindetürküler söylenip halaylar çekildi.Dersim’de 4 bölgede yapılan söyle-şilerde “Uğur Kaymaz ve BerkinElvan’ın Katilleri Cezalandırılsın”talebi ile imza toplanırken onlarcagönüllü adını ve telefonunu bıraktı.

ELAZIĞ: 24 Şubat'ta Beyrutkafede yapılan söyleşiye GrupYorum'dan İbrahim Gökçek ve AyferRüzgar katıldı. Söyleşide ilk olarakGrup Yorum’un 30 yıl boyunca yaşa-dığı baskılar, saldırılar anlatıldı. GrupYorum 30. yılında yapacağı stad kon-serlerinin birini Kürdistan bölgesindeElazığ'da yapacaklarının duyurusunuyaptı. Yapılan konuşmada: "30. yılkonserleri için tüm Grup Yorum din-leyenlerinden bir gönüllüler ordusukuracağız" denildi ve ardından sorucevap şeklinde söyleşi devam etti.Söyleşi bitikten sonra Grup Yorumkısa bir müzik dinletisinden sonraprogramı bitirdi. Söyleşiye 70 kişikatıldı.

Direnişi, Umudu Büyüten Türkülerin Sesi:"Grup Yorum 30. Yaşında! Geliyoruz"

Yürüyüş

8 Mart2015

Sayı: 459

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!550

Malatya

Page 51: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Kürdistan’dan Karadeniz’e, Ak-deniz’e...Ülkemizin dört bir yanın-dayız. Gençliğin olduğu her yerde bizvarız. Çünkü biz DEV-GENÇ'liyiz:

Antalya:Dev-Genç'liler Antalya Akdeniz

Üniversitesi Olbia Çarşısı’nda 2Mart'ta masa çalışması yaptı. Yapılançalışmada "Gençliğe yapılan saldırı-lardan söz edilerek, hemen her dönemgençliğin tüm iktidarların hedefindeolduğundan söz edildi. Ülkemizdegençliğin onurlu bir mirası olduğun-dan söz edilerek, bugün de gençlik di-renmeli, ancak direnerek yaşamınısürdürebilir denildi. Bugün okullar-da öğrencileri soyan, barınma hakkıvermeyen çarpık eğitim sistemindensöz edilerek "Parasız eğitim istiyoruz,alacağız" denildi.

Bandırma:AKP'nin katil polisleri Bandır-

ma'da 25 Şubat'ta bir Dev - Genç'li-yi otobüsten iner inmez gözaltına alıpkarakola götürdü ve işbirlikçilik tek-lif etti. “Sen bizim Dev-Genç içindeajanımız ol. Buradaki eylemlere ka-

tıl, pankart aç bir şey olmaz. Ne za-man toplantı olacak? Ne zaman eylemolacak bize haber ver” denmiştir.

Bandırma Dev - Genç: "Bizler bi-liyoruz ki siz Berkin’in katillerisiniz,ne yaparsanız yapın bizi bitireme-yeceksiniz. Yeni Berkin'lerle gelece-ğiz karşınıza... Çabalarınız boşadır! İş-birlikçilik teklif etmekten vazgeçin!"denildi.

Samsun:Geçtiğimiz günlerde Dev-Genç'li

Öznur Bahçetepe'nin ailesini arayanpolis, aileyi tedirgin etmeye çalıştı. 2Şubat günü akşam saatlerinde baba-sını arayan Trabzon polisi, "evde mi-sin amca" diyerek aileyi tedirginetme girişiminde bulunmuştur. 3 Şu-bat günü sabah saatlerinde tekrararayan polis "ben kızınızın arkadaşı-nın arkadaşıyım, kızınız hakkındasize bilgi vereceğim. Kızınız örgütegirmiş, ona sahip çıkın. Eğer sahipçıkmazsanız yakında eve cesedi ge-lecek" diyerek tehdit etmiştir.

Kimliğini bile saklayan katil po-lis, tehdit ederek "başına her an bir işgelebilir" diyerek, olacak saldırıların

haberini verir nitelikte konuşmuş-tur. Öznur Bahçetepe'ye yapılan bu ta-ciz ilk değildir. Daha önce de VatanEmniyeti'nden arayan katil polisler,sindirmek istemiştir ancak hedefleri-ne ulaşamamışlardır.

Antep:Antep Gençlik Derneği’nde 28 Şu-

bat'ta dayanışma yemeği düzenlendi."Faşizmin baskılarını arttırdığı şugünlerde daha fazla bir araya gelerekbirliğimizi güçlendirmeliyiz" denile-rek hep birlikte yemekler yenildi.

Ardından hep birlikte halktürküleri ve Grup Yorum şarkı-ları söylendi. 23 kişinin katıldığıprogram 'Zafer Yakında' mar-şıyla son-landırıldı.

İç güvenlik yasası ile ilgili TV'lerde, basında tartışmalarsürerken AKP'nin katil polisi her fırsatta halka saldırmayadevam ediyor... Her saldırısında cevabını alıyor. Meşruolan halkın haklı mücadelesidir.

Katil Polis Elini Ailelerimizden Çek!AKP'nin katil polisi 26-27 Şubat’ta Halk Cepheli iki

kişinin ailesine giderek Halk Cephesi’ni karalamaya ça-lıştı, ailelere çocuklarının başına iş gelebilir diyerek teh-dit ettiğini bildirdi. Antep Halk Cephesi yaptığı açıkla-mada “Bizler Berkin'in annesi babasıyız, bizler Berkin'inabisi ablası kardeşleriyiz bu kavgada birlikteyiz” deni-lerek ailelerin, katil polislerin yalanlarına kimsenininanmayacağı dile getirildi.

Kıraç-Kuruçeşme Mahallesi’ndeİşkenceci Polisler Halka Teşhir Edildi!İstanbul Kuruçeşme Mahallesi’nde 21 Şubat günü du-

varlara pullama yapılarak, devrimcilere işkence yapan ka-til polisler teşhir edildi. Mahalleye toplam 50 pullama ya-pıldı.

Gazi'de Polis Taciziİstanbul Gazi Mahallesi’nde 25 Şubat gecesi katil po-

lis Gazi Özgürlükler Derneği çevresinde yığınak yapa-rak tacizde bulundu. Sabah saat 05.00’da çekilen polisindernek binasına girmediği sadece dernek binası önüne yı-ğınak yaptığı bildirildi.

İzmir Polisi DevrimcilereKorkakça Saldırmaya Devam Ediyor!İzmir Buca Kuruçeşme Mahallesi’nde AKP’nin kor-

kak, işkenceci polisleri, Dev-Genç’lilerin yazılamalarınıkaraladı. Yazılamalara farklı harfler ekleyerek anlamlarınıdeğiştirmeye çalışan polisi İzmir Dev-Genç uyararak, “dev-rimcilere yaptığınız alçakça saldırılara son verin!” dedi.

İşkencecilerden Hesap Soracağız!Yenibosna’da Cepheliler 18 Şubat’ta Gazi Karako-

lu’nda falaka işkencesi yapılan Eser Çelik için pankart astı.Pazar pazarında 28 Şubat günü “Devrimcilere İşkence Ya-panlardan Hesap Soracağız/Cephe” imzalı pankart asıldık-tan sonra ajitasyon çekildi ve eylem iradi olarak bitirildi.

Biz Dev-Genç'liyiz!

Saldırın! Daha DA Saldırın! Siz Saldırdıkça Öfkemizi Büyütüyorsunuz!Öfkemiz Adresini Hiç Şaşırmadı...

Antep Gençlik Derneği’ninYeni Adresi

Gaziler caddesi. Orhan Bilen So-kak Uncuer İş Merkezi. Kat 2. No26 Şahinbey/Gaziantep

8 Mart2015

Yürüyüş

Sayı: 459

551HALK EKMEĞE, BERKİN ADALETE DOYUNCUYA KADAR SUSMAYACAĞIZ!

Page 52: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

1 BölümAvrupa’da Türkiyeli gençler olarak

günlük hayatımızda hangi sorunlarlakarşılaşıyoruz veya karşılaştığımız olay-ların sorun olduğunun farkında mıyız?Günlük yaşamımız içinde farklı ırktan ol-duğumuz için küçümseniyoruz, kendi özvatanımızı, kültürümüzü unutup Avrupakültürü daha üstün gösterildiği içinAvrupa kültürüne özeniyoruz, üniversi-telerde okuyabilmek için para ödüyoruz..Peki bu sorunlarla her gün karşılaştığı-mızın ve sorun olduğunun kaçımız far-kında? Kaç kişi "bunlar hayatımızınparçası" diye hitap ediyor bu sorunla-ra? Irkçılık, yozlaşma, asimile, paralı eği-tim sistemi vs.. hepsi emperyalizmin po-litikaları. Emperyalizm, azgınca karyapmak için halkı sömürüyor ve bu sö-mürüye karşı halk ayaklanıp karşı gel-mesin diye bu politikaları uyguluyor. Bupolitikaları daha iyi anlamak için aşağıdaverdiğimiz örnekler ile açalım.

Irkçılık: Biz Avrupa’da her yerdeyabancılar olarak küçümseniyoruz.Kendilerini bizden üstün görüyorlar ve biziaşağılamak için ellerinden gelenin fazla-sını yapıyorlar. Bize mikropmuşuz, has-talıkmışız gibi davranıyorlar. Dilimizitoplumda konuştuğumuz zaman bize birkötülük, bir suç işliyormuşuz gibi bakı-yorlar. Başka ırktan olmak, bulunduğumuzülkenin dilinden farklı bir dil konuşmakasla bir suç olamaz ve insanları aşağılamayetkisini asla vermez! Halkların birleşikgücünü kırmak için, düzen Almanlara,Hollandalılara, Fransızlara ırkçılık yap-malarını öğretiyor ve dayatıyor. Irkçılığıkabul etmemeliyiz, kendimizi ezdirme-meliyiz. Onların hiç bir üstünlüğü yok biz-den. Irkçılığı yok etmek istiyorsak, ırkçı-lığın asıl kaynağına bakmalıyız ve em-peryalizmin bir politikası olduğunu bil-meliyiz. Sorunlarımızın farkına vardığı-mızda da sadece bir protestocu olarak kar-şı gelemeyiz, ırkçılığı yok etmek istiyor-sak asıl kaynağını bulup ve kaynağının em-peryalizm olduğunu bilip emperyalizmiyok etmeliyiz. Bunun için devrimci olmakzorundayız, örgütlenmek zorundayız ve buiktidarı hedef alıp yerine ne koymak is-tediğimizi bilip mücadele etmek zorun-dayız.

Yozlaşma: Emperyalizm bizimbedenimizi, beynimizi uyuşturarak on-ların düzenine tepki göstermeyelim,karşı çıkmayalım diye yozlaştırıyor,apolitikleştiriyor. Bizi kendi kültürü-müzden, geleneklerimizden uzaklaştır-mak istiyor. Bizi uyuşturucuya, kumara,alkole, fuhuşa teşvik ediyor. Biz uyuş-turucu bataklığına saplanıp çürümeye-ceğiz, alkol bağımlısı olmayacağız.Bunları ancak devrimci olarak bu dü-zenden tüm bağlarımızı kopararak ya-pabiliriz. Yoksa emperyalizm bizi, heryolu, yöntemi deneyerek teslim alır. Okadar çok genç varki Avrupa’da uyuş-turucu bağımlısı olan, alkol bağımlısıolan, diskolardan çıkmayan, kendi kül-türünden uzaklaşmış, vatanını tanımayan,siyasetin ne olduğunu bilmeyen yani apo-litik olan. Ama düzenin yozlaştırma po-litikası sadece fuhuş, kumar, uyuşturu-cu, alkol vb. den ibaret değil. Bu düzenbizim beynimizi uyuşturuyor, yani bizebaskı kurarak düzeni böyle kabul ettiripkarşı çıkmamızı engelliyor. Bize yalan-lar söyleyerek, anti-propaganda, dema-goji yaparak düşüncelerimizi yönlendi-riyor. Herkesin düşünme perspektifini de-ğiştiriyor belirliyor, insanların her şeyesubjektif bakmasını sağlıyor, bireyci-leştirip kendinden başka bir şeyi dü-şünmesin ve siyasete karışıp, siyasetleuğraşmasın istiyor. Bunu düzeniçi ha-yatımızda her gün, her saat, her dakikave her saniye yapıyor, reklamlarıyla, ken-di medyasıyla, eğitim sistemiyle vedaha fazlasıyla. Buradan çıkarmamız ge-reken sonuç ise, düzenin getirdiği so-runlara karşı düzeniçi mücadele yü-rütemeyeceğimizdir. Bu birebir yaşa-dığımız sorunlardan kurtulmak istiyor-sak devrimci olmak zorundayız, bu dü-zene karşı örgütlenip mücadele etmek zo-rundayız. Yoksa çözümsüzlükten, çare-sizlıkten, umutsuzluktan boğuluruz vedüzene teslim olmaktan başka bir seçe-neğimiz olmaz.

Eğitim sistemi: Ben bu sistemineğitimini daha yeni bırakıp, tüm bağla-rımı koparıp devrimcilik yapmayı seçtim.Eğitimim beni düzende tutan tek şeydiburadan bağlarımı kopartmakta çok zor-landım. Gün geçtikçe neden okulu bı-

raktığımı ve bırakmam gerektiğini dahaiyi anlıyorum. Ben aslında okuyarakneden okuduğum sorusunu boş bırakı-yordum, bu soruyu cevaplamaktan ka-çıyordum, çünkü asıl nedenlerini inkarediyordum kendime açık olmuyordum.Ve bu düzenin eğitim sisteminin çürük birsistem olduğunu bile bile okuyordum.Avukat olmayı hep istemişimdir haklı vesuçsuz olan insanları savunmak için...

Ama bu düzen benden doğruları,haklıları, suçsuzları savunmamı bekle-miyor. Bana açıkça: 'bu devletin yaniemperyalizmin çıkarına ne varsa onusavunucaksın ve savunmazsan avut-kalılığının bir anlamı yoktur çünkü za-ten ben her şeyi belirliyorum kendi çı-karıma göre' diyor. Okulu bırakmamınbaşka bir nedeni ise sadece kendimi dü-şünüyor olmamdı. Avukat olup bir dip-loma sahibi olup hayatımda garantisağlama bencilliği. Ve tabi en önemliolan ailemin bencilliği, bana okumamgerektiğini, kendimi kurtarmam gerek-tiğini hep söylüyorlar ama asıl amaçla-rı kendilerine rahat bir hayat kurmak be-nim üzerimden.

Eğitimin paralı olması başka bir bo-yutu, en doğal hakkımızı parayla satınalmak zorundayız. Avrupa’da "demok-rasi" olduğu için parası olanda olma-yanda okuyabiliyor, çünkü parası ol-mayanlara devlet "yardım" ediyor.Çoğumuz bunu böyle biliyor çünküAvrupa ülkeleri halka demokrasi varmışgibi gösteriyor, buna inandırıyor.

Oysa gerçekler böyle değildir, evet dev-let onun deyimiyle yardım ediyor ama....borçlandırarak yardım ediyor. Sana "Okuben sana istediğin kadar para yardımındabulunacağım, ama okuduktan sonra senbana takır takır bu aldığın parayı FAİ-ZİYLE geri ödeyeceksin", diyor. NiyeyseAvrupa’nın demokratik haklarında hep bir“ama” var, neden acaba? Bu “ama”yı dev-let o kadar masumlaştırmış ki halk bu“ama”yı sorgulamıyor bile. Devlet halkınbeynine girip bu demokratik haklarında birşeyler sorgulamasınlar diye halkı de-mokrasi varmış gibi bir takım sus payı de-mokratik haklar veriyor.

Sürecek

Avrupa’da Neden Devrimci Olmalıyız?

Yürüyüş

8 Mart2015

Sayı: 459

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!552

Page 53: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Av ru pa’da

Tamamen keyfi bir göz-altıyla başlatılan İsmailZat'ın tutuklanmasının üze-rinden 72 gün geçti.

72 gündür zulmüyleünlü Stammheim Hapis-hanesi'nin hücrelerinde tec-rit altında.

72 gündür, "yabancı"olmasından kaynaklı hak-ları gasp edilmiş bir tu-tukluluğa mahkum edil-miş durumda.

Düşünün, aylarca elbi-seleri bürokratik gerekçe-lerle verilmedi. İki aya yakınsüre tek bir takım giysiyleyaşamak zorunda bırakıldı.

Emperyalizmin tecrithücrelerinde, tecriti kır-manın en önemli yolların-dan biri mektuplarımızdır.

Tutsaklarımızı mektup-suz bırakmayalım. Hermerhaba, tecritte açılan birgediktir. Sevgi, selam söy-leyen her satır, dışarıdaniçeriye bir dayanışmadır.Her mektup, her kart, sa-hiplenmedir.

Bu nedenle tüm halkı-mıza, İsmail Zat'a mek-tup, kart yazma çağrısı ya-pıyoruz.

Tutsaklarımızı yalnızbırakmayalım!

İSMAİL ZAT'A UYGULANANTECRİTİ KIRMAK

İÇİN MEKTUPLARIMIZLAYANINDA OLALIM!

İsmail Zat Türkiye’deki faşist devlet tarafından ha-zırlanan düzmece belgelere dayanarak hala tutsak tutul-maya devam edilmektedir.

Bu, Alman emperyalizmiyle Türkiye’deki faşist dev-letin devrimci demokratlara karşı nasıl birlikte hareket et-tiklerinin yeni bir örneğidir.

2 Mart saat 15.00-17.00 arası Dortmund Çarşı Mer-kezi’nde İsmail Zat’ta destek çıkmak ve serbest bırakıl-ması için Anadolu Federasyonu çalışanları bildiri dağıtı-mı yaptı. Almanca Türkçe yazılı olan bildirilerden yak-laşık 150 tane dağıtıldı.

YUNANİSTAN:25 Şubat günü Atina’nın Eksertiya bölgesinde İsma-

il Zat’ın Almanya’da hukuksuz bir biçimde tutuklanma-sını teşhir eden 100 afiş asıldı.

2 Mart tarihinde Yunanistan Halk Cephesi Atina’da bu-lunan Almanya Büyükelçiliği önünde basın açıklaması ger-çekleştirdi.

Yunanca okunan açıklamanın ardından Yunanca “İsmailZat’a Özgürlük” ve “Devrimci Tutsaklar Onurumuzdur”

sloganları atıldı.Açıklamaya 9kişi katıldı.

KÖLN:1 Mart günü

Köln’ de MerkezTren İstasyonu önünde bir gösteri yapıldı. Halkın ilgisi ilekarşılanan gösteride “İsmail Zat Derhal Serbest Bırakıl-malıdır” pankartı yanında bu hukuksuzluğu teşhir eden çe-şitli dövizler açıldı. Sloganlar atıldı.

Yaklaşık 1 saat süren gösteri İsmail Zat’ı zulmün elin-den çekip alana kadar protestolara devam etmek kararlı-lığı ile saat 17’ de sona erdirildi.

BERLİN:25 Şubat günü Berlin Adalet Bakanlığı önünde toplanan

Halk Cepheliler sloganlar atarak basın açıklaması yaptılar.

Bir saat süren eylem Türkçe ve Almanca olarak, “İs-mail Zat’ı Alman Emperyalizminin Hücrelerinden ÇekipAlacağız! İsmail Zat’a Özgürlük! sloganları ile bitirildi.

"Gözün ArkadaKalmasın Usta"

Londra'da bu hafta yapılan halktoplantısı kahvaltının ardından Ya-şar Kemal için bir dakikalık saygıduruşuyla başladı. Halk Cephesi’nin

“Gözün Arkada Kalmasın Usta...İnce Memed’ler Savaşıyor!” başlıklı

açıklaması okundu. PKK’nin silah bı-rakması ve barış konusunda konuşuldu. Ay-

rıca iç güvenlik yasaları konusu Yürüyüş Dergi-si’nin 458. sayısından Faşist Terörü Yasallaştıran “İç Gü-venlik” Yasalarını Tanımıyoruz! Halkın Güvenlik Yasa-larını Yapalım! başlıklı yazı okundu. Son olarak öğret-menimiz köşesi okundu. 30 kişinin katıldığı toplantı haf-taya görüşmek üzere bitirildi.

Atina’da Radyo 98’deHalk Cephelilerle Canlı Yayın Yunanistan Halk Cepheliler, Halk Cephelilere yöne-

lik baskılar, haklarında açılan davalar, tutsaklara yöneliksaldırılar ve İsmail Zat’ın durumu hakkında röportaj ya-pıldı.

İsmail Zat’ı Alman EmperyalizmininHücrelerinden Çekip Alacağız!

8 Mart2015

Yürüyüş

Sayı: 459

53HALK EKMEĞE, BERKİN ADALETE DOYUNCUYA KADAR SUSMAYACAĞIZ!

Page 54: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Bilenden Öğreniyor,Bildiğimizi Öğretiyoruz

1 Mayıs: 1 Mayıs Mahallesi’nde Halk Cepheliler herhafta düzenli olarak yaptıkları ateş başı sohbetlerine 26 Şu-bat'ta devam ettiler. Şükrü Sarıtaş Parkı’nda bir araya ge-len Halk Cepheliler Yürüyüş Dergisi’nin son sayısındaki Cep-heli köşesinden ‘Ailelerimizi Örgütlemeliyiz’ yazısını oku-yup değerlendirmesini yaptılar. Sohbete 10 kişi katıldı.

Kuruçeşme: Mahallede 21 Şubat'ta ateş başı sohbetyapıldı. Düzenin yoz kültürüne karşı halk kültürüyle ma-halle gençleriyle birlikte türküler söyleyip halay çekerek,mahalle halkıyla birliği beraberliği sağlamanın önemi an-latıldı. Türkülerle halaylarla bir saat süren ateş başı soh-bete 25 kişi katıldı.

Mahallerimizdeki BataklığıBirlikte Kurutacağız!

Halk meclisleri kurultayı için 28 Şubat günü ev ziya-retleri yapan İkitelli Halk Meclisi üyeleri bonzai içip ken-disinden geçmiş bir gencin olduğu haberini aldılar. Gen-cin yanına giden meclis üyeleri kendisine gelmesinisağladılar. Ardından mahalle halkına çekilen ajitasyon-larda mahallenin pislik yuvasına döndüğü, köşebaşını tu-tan torbacıların gençlerimizi zehirlediği, halkın devrim-cilerle birlikte hareket etmesi gerektiği, bu bataklığın aşkatürlü kurutulamayacağı Anlatıldı. “Çetelerden HesapSorduk Soracağız, Uyuşturucu Satmak Şerefsizliktir,Torbacıları Cezalandıracağız” sloganlarının atıldığı eylemehalk alkışlarla destek verdi. Bonzai içen genç uyarıldık-tan sonra ailesine teslim edildi.

Sonuç Almak İçin İlk ÖnceEmek Gerekir!

Avusturya Anadolu Federasyonu "UyuşturucuyaKarşı Panel" çalışması için 1 Mart'da St. Pölten şehrin-de Alevi Kültür Merkezi’ni ziyaret etti, afişleri asıp, el ilan-larını bıraktı. AKM'den gençlerle toplantı yapıldı. Yaklaşık2 saat süren konuşmalardan sohbetlerden sonra AKM'denayrılındı.

Viyana: Viyana’nın 16. 20. ve 10. bölgelerinde, St. Pöl-ten, Neunkirchen, Ternitz, Mattersburg, Wr. Neustadt, Bern-dorf bölgelerinde öncelikle yapılacak olan panel için halkkomiteleri kurulması için çalışmalar yapıldı. Panele hal-kı çağırmak için kahve konuşmaları, esnaf ziyaretleri, ku-rum ziyaretleri, bildiri dağıtımı ve afiş asımı yapıldı.

Halklarımıza GerçekleriAnlatmaya Devam Ediyoruz!

Her cumartesi düzenli olarak Woodgreen kütüphanesiönünde saat 14.00 – 16.00 arası açılan Yürüyüş dergisi stan-dında yine gündemdeki konulardan sohbet edildi. İki saatsüren stantta 9 dergi halklarımıza ulaştırıldı. Ayrıca iki kişidağıtmak için onar biletten toplam 20 bilet aldı.

YUNANİSTAN: Atina’da 25 Şubat günü kapı kapı ge-zilerek dergi ve kitap satışı yapıldı. Tutsaklar için çıkarılanbroşürlerden yüzlerce dağıtılırken Yunan halkına Türkiye’deverilen devrimci mücadelenin meşruluğu anlatıldı.

Zehra Kurtay’ınBaşına Geleceklerden

Fransa Sorumludur!Zehra Kurtay'ın 11 Şubat'ta görülen mahkemesinde sağ-

lık raporu gelmedi denildi ve 25 Şubat'a ertelendi. Daha son-ra rapor geldi denildi. Zehra Kurtay'ın yargılandığı Paris Ana-dolu Halk Kültür Evi davasından aldığı 5 yıl hapis cezası-nın 17 Şubat'ta Yargıtay tarafından onaylandığı söylendi. Zeh-ra Kurtay'ın görülen mahkemesinde Zehra Kurtay mahke-me salonuna geldiğinde izleyiciler ayağa kalktı. Mahkemebittiğinde Zehra Kurtay alkışlarla, sloganlarla ve zafer işa-retleriyle uğurlandı. Mahkeme çıkışında basın açıklamasıyapıldı. Mahkemeye 36 kişi katıldı.

Bizim Kahvaltılarımız DaDolu Dolu Geçer!

Viyana Anadolu Kültür Merkezi’nde 1 Mart'ta haftalık pa-zar kahvaltısı yapıldı. Saat 11.00-12.00 arası yapılan kahval-tıya çocuklarla birlikte 40 kişi katıldı. Kahvaltıdan sonra halktoplantısı yapıldı. Toplantının ana konuları uyuşturucuya kar-şı panel, Almanya’da haksız yere hapishanede tutulan İsmailZat ve 11 Mart’ta yapılacak olan Berkin Elvan boykotuydu.

Georges AbdullahSerbest Bırakılsın!

Georges Abdullah, 30 yıldır Fransa hapishanelerde tut-sak. 26 Şubat günü Fransa’da Abdullah’ın serbest bıra-kılması talebini görüşecek mahkemenin karar günüydü.Bu nedenle dünyanın birçok yerinde Georges Abdullahile dayanışma eylemleri gerçekleştirildi. Bu eylemlerdenbiri de Yunanistan’ın başkenti Atina’da, Fransa Büyük-elçiliği önünde yapıldı. 25 Şubat günü Filistinlilerle Da-yanışma Ağı’nın çağrısıyla Yunanistan Halk Cephe-si’nin de içinde olduğu örgütler, Syntagma’da, Meclis bi-nasının karşısında yer alan Fransa Büyükelçiliği önündebir eylem gerçekleştirdiler.

Arşiv

Yürüyüş

8 Mart2015

Sayı: 459

11 MART’TA BERKİN ELVAN’A ADALET İÇİN BOYKOTTAYIZ!54

Page 55: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

- Mangalda kul bırakmamak:

Anlamı: Yapamayacağı işleri ya-pabilirmiş gibi söylemek, “yuksektenatmak.”

Deyim

"Paris'te bir adam öldürülürse bu bircinayettir. Doğu'da elli bin insan bo-ğazlanırsa, bu sadece bir meseledir."

Viktor Hugo

Özlü Söz “Her ne doğrarsan aşına, o çıkarkarşına.”

Anlamı: Neye ne kadar emekverirsen, karşılığında onu alırsın.

Atasözü

Bakış Açısı Ünlü sporcu, yine bir turnuvayı

kazanmış, ödülünü alıp, kameralarapoz vermiş ve kulüp binasına gidiporadan ayrılmak üzere hazırlanmıştı.

Bir süre sonra binadan çıkıp oto-parktaki arabasına yürürken yanınabir kadın yaklaştı. Kadın, başarısınıkutladıktan sonra ona çocuğununçok hasta ve ölmek üzere olduğunuanlattı. Zavallı kadının hastane mas-raflarını ödemesi imkansızdı.

Kadının anlattığı öykü sporcuyuçok etkilemişti; hemen cebinden birkalem çıkarttı ve turnuvadan kazan-dığı paranın bir miktarını yazdı çekdefterine. Çeki kadının eline sıkıştı-rırken de ona; "Umarım bebeğininiyi günleri için harcarsın" dedi. Er-tesi hafta kulüpte öğle yemeği yer-ken, kulüpten bir görevli yanına ge-

lerek, "Otoparktaki görevli çocuk-

lar, geçen hafta turnuvayı kazandık-

tan sonra yanınıza bir kadının gel-

diğini ve onunla konuştuğunuzu söy-

lediler bana" dedi. Sporcu, "evet"

anlamında başını salladı.

Görevli, "Size bir haberim var.

O kadın bir sahtekardır. Üstelik,

hasta bir çocuğu da yok. Sizi fena

halde kandırmış arkadaşım."

Ünlü sporcu, "Yani ortada ölü-

mü bekleyen bir bebek yok mu?"

dedi.

"Hayır yok!" dedi görevli.

"İşte bu, bu hafta duyduğum en

iyi haber" dedi, sporcu.

Kıssadan Hisse

Fakültenin Önü

Fakültenin önü demirden köprü

Fakültenin önü bir sıra kavaktı

Biz bir garip yiğit kişiydik

Bütün hürriyetler bizden uzaktı

Faşistler camlara yürüdüler

Kürsüler kırdılar, höykürdüler

Tığ taber şahı merdan

"Tanrı Dağı kadar Türk’tü bunlar

Hıra Dağı kadar müslüman"

Ve de kanlı bıçaklı düşman

Gökler ışıyordu yer yer

Ortalık ala şafaktı

Enver Gökçe

Şiir

Page 56: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

“Çünkü ben halkımın ezilmesini istemiyorum; eşitlik,özgür bir ülke istiyorum. Suçluların cezalandırılma-sını istiyorum... Bu yüzden hareketin mücadelesindeölmeye değer... Bu uğurda ölürsem gözüm arkadakalmayacak. Halkın iktidarı kurulana dek silah eldesavaşılacak”

Şengül Gülsoy

15 Mart – 21 Mart

Hatice ÖZEN:

Bir Dev-Genç’liydi O. Özgürlüğünkavgada kazanıldığını bilen militan birkadındı. 16 Mart 1978’de İstanbul Üni-versitesi önünde kontrgerilla tarafındangerçekleştirilen bombalı saldırıda, 6kişiyle birlikte şehit düştü.

Hatice Özen

Kahraman ALTUN:

1967 yılında Kayseri’de doğdu. LiseliDev-Genç saflarında çalıştı. Daha son-raları SDB üyesi oldu. 16 Mart 1991’de,İzmir’de ABD Dışişleri Bakanı’nın Tür-kiye’ye gelişini protesto için yapılanbir eylem sırasında elinde bomba pat-laması sonucu şehit düştü.

KahramanAltun

Abdullah GÖZALAN:

İstanbul Küçükköy’de devrimci mü-cadele içerisinde yer aldı. Cunta yıllarındateröre, korkuya teslim olmayıp direnişisürdürenlerdendi. 18 Mart 1981’de Ba-kırköy’de polisle girdiği çatışmada kat-ledildi.Abdullah

Gözalan

İlhan YILHAN:

Dev-Genç içinde yer aldı. 19 Mart1988’de geçirdiği bir trafik kazası so-nucunda aramızdan ayrıldı.

İlhan Yılhan

Feride KARACA,

Mürsel GÖLELİ,

Nazım KARACA:

Devrimci Sol gerillasıydılar. Dersim Çemişgezek’teArasor Deresi mevkiinde oligarşinin askeri güçleri ta-rafından pusuya düşürüldüler. 19 Mart 1994’de günboyu süren çatışmada, beraberlerindeki gerillalarınkuşatmayı yarmalarını sağlayarak şehit düştüler.

Mürsel Göleli; 1980 öncesi İstanbul mahalli bi-rimlerde görev aldı. 12 Eylül sonrasında yıllarca tutsakkaldı. ‘90’da Ortadoğu’daki kamp faaliyetlerinde kampkomutanlığı ve eğitmenlik yaptı. Dersim Gerilla Bir-liği’nde bir savaşçı olarak şehit düştü.

Nazım Karaca; Nazım, 12 Eylül öncesi gençlikörgütlenmesi içinde yer alarak devrimci mücadeleyekatıldı. 1990’larda Dersim dağlarına ilk ayak basangerilla birliğindendi.

Feride Karaca; Feride, gerillada henüz yeniydi,ama çatışmada ilk yaralananlardan olmasına rağmen,son nefesine kadar direnmeye devam ederek şehitdüştü.

Feride Karaca Mürsel Göleli Nazım Karaca

Gökçe ŞAHİN,

Şengül GÜLSOY,

Turan ŞAHİN:

Cephe gerillasıydılar. 20 Mart 2002’de Ordu Ünyeİlçesi Yeşilkent Beldesi yakınlarında jandarma özeltimleri ile çıkan çatışmada şehit düştüler.

Gökçe Şahin; birliğin komutanıydı. HacettepeÜniversitesi’nde öğrenciyken Dev-Genç içinde yeraldı. ‘95’te tutsak düştü. Tahliye olduğunda tereddütsüzdağlara koştu.

Şengül Gülsoy; konfeksiyon atölyelerinde çalışanyoksul bir genç kızdı. Atölyelerde öğrendi sınıf müca-delesini. Düşmanı işkencehanelerde tanıdı. ‘98’de ge-rillaya katıldı.

Turan Şahin; gerillaları küçük yaşta tanıdı, sevdive 1997 Ekimi’nde onlardan biri oldu.

Gökçe Şahin Şengül Gülsoy Turan Şahin

Page 57: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

Devrim Yaşar ASLAN:

Antakya Bölgesi’nde devrimci mü-cadele içinde yer aldı. Birçok alandagörev almıştı, ama asıl hayali dağlardı.21 Mart 1996’da Hatay Yayladağ İlçesiYeşiltepe Köyü yakınlarında sınırdangeçiş yaparken katledildi.Devrim Yaşar

Aslan

Cengiz SOYDAŞ:

Bir Newroz günü şehit düştü. Onunşehitliği de F tiplerinde ve direnişte bir“yeni gün”dü. F tiplerindeki ilk ölümorucu şehidiydi. Cengiz Soydaş, şehit-liğiyle duvarları eriten, sansürün ka-ranlığını parçalayan Newroz ateşidir.

Cengiz Soydaş, Trabzon doğumluydu. 1990’da GaziÜniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi’ndeyken,gençlik mücadelesinde yer aldı. Dev-Genç’te, Ankara’dademokratik alanda sorumluluklar üstlendi. 1995 Tem-muz’unda tutuklanarak DHKP-C davasından yargılandı.19 Aralık saldırısında Bartın’daydı. Alnı kızıl bantlıbir ölüm orucu direnişçisi olarak karşıladı saldırıyı.Sincan F Tipi’ne sevk edildikten sonra, 21 Mart2001’de oligarşinin ölüm orucu bitti demagojilerininortasına, şehitliğiyle bir bomba gibi düştü.

Cengiz Soydaş

Yakov Mihailoviç SVERD-LOV:

Sovyet devriminin önderlerin-dendi. Daha 16 yaşında katılmıştıdevrimci harekete. Bolşevik yeraltıörgütlenmesinin en deneyimliisimlerinden biriydi. Devriminarifesinde Merkez Komitesi üye-liğine getirildi. İlk proleter dev-rimin kurulmasını sağlayacak

ayaklanmanın pratik önderliğini üstlendi. Lenin’in po-litikalarını en iyi kavrayıp uygulayanlardan biriydi.Bu nedenle girdiği her kavgada Lenin’le yan yanaoldu. Sosyalizmin inşasında da birçok görevler aldı.Yorucu devrim kavgasının zayıflattığı bünyesi, yaka-landığı İspanyol nezlesini yenmesine elvermedi. 16Mart 1919’da hayatını kaybetti. Devrim onu çok erkenkaybetti.

Yakov M. Sverdlov

Hasan ERKUŞ,

Mustafa Kemal İNAN,

Sabit ERTÜRK,

Şerafettin ŞİRİN,

Tuncay GEYİK:

Devrim ve sosyalizm umudunu bü-yütmek için Kır Silahlı Devrimci Birlikleriçinde yer aldılar. Umudun bayrağınıtaşıyacakları yer Malatya dağlarıydı.Cesaret ve fedakarlıkla bu görevlerinisürdürürlerken, 17 Mart 1992’de oli-garşinin askeri güçleri tarafından kuşa-tıldılar. 5 saat boyunca halk düşmanlarıylaçatışarak şehit düştüler.

Hasan Erkuş; 1972 Malatya Akçadağİlçesi Gürkaynak Köyü doğumluydu.Lisede mücadeleye katıldı. İşkencelerdengeçirildi, yılmadı. Köyü ve çevresindeçeşitli faaliyetler yürüttükten sonra ge-rillaya katıldı.

Sabit Ertürk; 1962’de İstanbul Gül-tepe’de doğdu. ‘78’de mücadeleye katıldı.12 Eylül sonrasında, yine mücadeleniniçindeydi. 1984’te tutuklandı. 1988'detahliye edildikten sonra da yine mücadeleiçinde görevler üstlenmeye devam etti.

Tuncay Geyik; 1967’de Sivas’tadoğdu. 1988'de bu kavganın bilinçli birmilitanıydı. Gazi Mahallesi’nde görevlerüstlendi. GOP-KAD kurucularındandı.

Şerafettin Şirin; 1961 Yugoslavyadoğumluydu. 1977’de İstanbul EsenlerLisesi'nde devrimci saflara katıldı.1980’de tutuklandı ve 5 yıl tutsak kaldı.Tahliyesinden sonra devrim bayrağınıtaşımaya devam etti.

Mustafa Kemal İnan; 1971’de Ma-latya’nın Akçadağ İlçesi Gürkaynak Kö-yü’nde doğdu. Genç yaşta devrimcioldu. İstanbul'da İşpor-Der'de çalıştı.'91'de yeniden Malatya'ya gelerek mü-cadelesine burada devam etti.

Hasan Erkuş

M. Kemalİnan

Sabit Ertürk

ŞerafettinŞirin

Tuncay Geyik

İdilcan Kültür Merkezi-Gökçe ŞahinHalk Sahnesi Açıldı

Devrimciler, hayatın her alanında düzenin alternatifidir. Kültür ve sanat alanıda bunların başında gelmektedir. Ankara İdilcan Kültür Merkezi çalışanları budüşüncelerle eksikliğini hissettikleri halk sahnesi projesini hayata geçirdiler. 28Şubat akşamı yapılan açılış programında tüm devrim şehitleri için saygı duruşuyapıldı. Açılışta yapılan açıklamada halk sahnesi için yapılan çalışmalar hakkındabilgi verildi. Halk sahnesinin açılışını devrim şehidi Gökçe Şahin’in babasıBayram Şahin yaptıktan sonra program şiir ve müzik dinletisiyle sona erdi.

Page 58: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

And olur

Daha önce gidene

Toroslarda

Zaferi gamzesinden öpene.

Hepimiz bir nedenle başlamışızdırdevrimciliğe ama hepsinin odağındainsanları sevmemiz, insanlığa ver-diğimiz değer her şeyin odağındaoturur. Devrim yoldaş daha yeni mü-cadeleye adım atan yoldaşlarımızdanbirisiydi ve kendi deyimiyle talih-sizlik dediği bir operasyon sonucututsak düştü. Operasyona değil, dahafazla bir şey yapamamasına kızı-yordu. Bizler cezaevindeydik vegünlerden beri gözaltına alınıp tu-tuklananları bekliyorduk. Nihayetgeldiler. O da gelenler içerisindeydi.

Yeni bir insan olmasına rağmenkurallara uyan, uyumlu, disiplinlikişiliği hemen fark ediliyordu. Yeniinsan olmasına rağmen birçok eskidiye bildiğimiz yoldaşlara örnek ola-bilecek davranışları vardı. Sessiz vesakin kişiliğini onun daha yeni ce-

zaevine gelme-sine yorumlu-

yorduk ilk anlardaama pratik bizi ya-nılttı, o her zamansessiz, sakin bir ki-şilik taşımıştı. Bugörüntüsü tartışma-larda doğruyu, yan-lışı anlatmada de-ğişiveriyor, sessizsakin Devrim yol-

daş gidiyor, tartışmalara yön veren,sabırlı, denetleyici ve yöntemleriyledevrimci olan bir yapıya bürünü-yordu.

Devrim yoldaş cezaevine gelme-den önce çok kısa bir süre mücadeleiçerisinde olduğunu söylemişti. Onunen büyük özelliği çabuk öğrenme-siydi. Yaptığı çalışmalarda yüzdeyüz verim alan bir insan dediğimizdegerçekten abartı olmayacaktır. Hemöğrenci, hem de öğretmen olmasınıçok iyi biliyordu. Onu bu derecekoşturan şey halkına güvendi. Bitmekbilmez bir enerjiyle koşturuyordu.Gösterdiği emek anlatmakla bitmez.Hiçbir zaman konum, kariyer peşindeolmadı, bir sıra neferi olmasını dabildi. Onun emekçiliği kısa süredegörev almasını da beraberinde getirdi.Eğer Devrim yoldaşa bir iş verilmişseo işe bitti gözüyle bakılırdı. Taham-mül etmediği en büyük şey yapılanhata olurdu. Bu tür davranış biçim-lerine her zaman karşı gelir ve eleş-tirmekten geri durmazdı.

Parti ilanıy-la birlikte ce-zaevinde ol-masına kızı-yor ve bir anönce Partilisüreçte dışarı-da olmak isti-yordu. Neleryapmazdım ki di-yor ve neler yapa-bileceğini düşünüyordu.Tahliye olduğunda mücadeleye dahabir kararlı sarılacağına söz veriyordu.Tahliye olduğu gün yazdıklarındakisamimiyeti şehitliğiyle gösterdi. Dev-rim yoldaş şunları yazmıştı;

"28 Şubat 1994: Bugün hayatımınen mutlu gününü yaşıyorum. Çünkühareketin en çok ihtiyaç duyduğubir süreçte, özgürlüğüme kavuşaraksıcak mücadeleye katılıyorum. 1,5yıl gibi azımsanmayacak bir süreyibirlikte geçirdiğim, acılarını, sevinç-lerini birlikte paylaştığım ... bundansonraki mücadele yaşamında başarılardiliyorum. Bir gün mutlaka faşizminzindanlarını delerek savaşın ortasındayer alacağınıza olan güvenimle. Sev-giler.

Kavga, Umut, Zafer dolu yarın-lara."

Devrim yoldaş inanç dolu dev-rimcilik yaşantısının cezaevi süre-cinde çok şeyler öğretti. Anısı önündesaygıyla eğiliyoruz, şehitlerimizeverdiğimiz devrim sözünü tutaca-ğız.

Bir yoldaşı Devrim Yaşar Aslan’ıanlatıyor:“Eğer Devrim yoldaşa bir işverilmişse o işe bitti gözüylebakılırdı”

Şehit ve Tutsak AilelerimizleBirlikteliğimizi Büyütüyoruz!TAYAD’lı Ailelerin düzenlemiş olduğu şehit ve tutsak

ailelerin bir araya gelmesiyle 28 Şubat günü İstanbul GaziMahallesi Gazi Şehitler Cemevi’nde kahvaltı yapıldı. 50kişinin katılımıyla gerçekleşen kahvaltıda konuşma yapıldı.Kahvaltı bitiminden sonra devrim şehitleri adına 1 dk.saygı duruşunda bulunuldu. Ardından Gazi TAYADKomitesi adına konuşan Mürsel Cihan, meclisin öneminianlatarak 1 Mart’ta yapılacak olan meclisler kurultayınaçağrıda bulundu. TAYAD’lı Naciye Yavuz ise son zamanlardatecridin tutsaklar üzerindeki baskısını anlatarak kampanyanıngidişinden bahsetti. 24 saat kamera ve cam kafesleri anla-tılarak daha fazla neler yapılabileceği üzerine konuşuldu.

Anıları Mirasımız

Page 59: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

ÖÖğretmenimizğretmenimiz

“Ekmeksiz Bırakılan Berkin AdaletsizB ırak ı lan Halk İç in 11 Mart ’taBoykottayız”

Li-seli Dev-Genç milisleri

2 ses bom-bası

Faruk Akbulut

Çağımızda egemen sınıflarınkendilerini en teknik,en ölümcül silahlarla

donattıklarını, devlet denilenyönetici mekanizmayı güçlü ve

karmaşık bir silahadönüştürdüklerini düşünürsek,bu mekanizmayı yıkmak için

halkın silahlanmasızorunludur.

Page 60: I, Ğ İ BOYKOTTAYIZ!yuruyus.biz/pdf/pdf/459.pdf · İstanbul Yavuz Sultan Selim Lisesi önünde “Ekmeksiz Bırakılan Berkin Adaletsiz Bırakılan Halk İçin 11 Mart’ta Boykottayız”

ww

w.y

uru

yu

s.c

om

info

@yu

ruyu

s.com

BOYKOTTAYIZ!BOYKOTTAYIZ!

SUSMAYACAĞIZ!SUSMAYACAĞIZ!

PKK’ye Silah Bırakmak İçin Konferans Çağrısı

Kürt Sorununun Çözümü Değildir!

İDEOLOJİK VE SİYASİ ÖNDERLİĞİNİ İDEOLOJİK VE SİYASİ ÖNDERLİĞİNİ EMPERYALİZMİN YAPTIĞI, EMPERYALİZMİN YAPTIĞI,

TASFİYE SÜRECİDİR!TASFİYE SÜRECİDİR!

FAŞİZMLE BARIŞ OLMAZ!FAŞİZMLE BARIŞ OLMAZ!