d B o z h u r tGÜNLÜK MÜSTAKİL SIYASI GAZKTK

*,h,W ft Umumi Neşriyat N Ü M OEM Al. TOGAN : McCul Vaat İşten Müdürü: SADİ C TOGAN Oııiüp Basıldığı y e r MUZKL'KT BASIMEVİ. IH G irar Caddnd Lefkoşa

SAYI 5457 — YIL; ı$ __ CUM A 3 HAZİRAN IS FIAT! 15 MtL

Ig r i B Yöneliminin Yeni Bir S T Kararı Özerine Biılerce S ' Mahzur Kaldı · Yiyecek piyonları Geri Çevrilıli

20. A S I R D Ü N Y A S I N I N G Ö Z L E R İ Ö N Ü N D E

H A P S E D İ L D İ K ! . . .

YORGACİS’ E GORE KOLLEKTiF CEZA YARIN KALKIYORRam Semtinde Dan Akşamda Bombalar Patladı

LEFKOŞA: Öğrendiğimize göre,

diin akşam sa a t 9 sula nnda loşa fasılalarla infilâk eden bom balar dan biri Küçük Kay· maklı’da Ü sküdar Bar dvarına diğeri de Pallir- y o t i s s a civarındaki Baypas üzerinde bulu nan Bata Ayakkabı Fabrikası yakınlarına yerleştirilmiştir. Büyük gürültülerle infilâk eden bom balardan Üs­küdar Bar civarına yer leştirilenin çok büyük basara sebebiyet verdi ği ve havaya yükselen ?’ev ve dum anların » ç o k bölgelerden gö riildüğü haber veril­mektedir. İn filâk ler ne licesinde insanca za­yiat olup olm adığına dair herhangi b ir ha­ber alınam am akla b °ra ber, îkî bom hanm da oldukça büyük hasara sebehıvet verdiği bildi ribnektedir.

LEFKOŞA: S·Rum semtlerinde zaman

zam an patlayan bombaların faillerini bulamamaktan şaş­kına dönen ve büyük bir acizlik içinde bocalayan Ma- karios Yönetimi'nin suçu Türklere yükleyerek Lefkoşa ran Türk semtine keyfi bir kara rla yeniden ekonomik ablûka uygulanması neticesi dün binlerce soydaşımız mah su r kalmış, yiyecek kamyon­ları geri çevrilmiş, göçmen­ler için yardım malzemesi getirilmesine izin verilme- i m iştir. Binlerce soydaşımız Lefkoşa’da m ahsur kalır ve norm al işleri veya yiyecek m addesi getirmek için ılışan · çıkamazken hekimlerle diplo m atla r bile silâhb Kumlar tarafından geri çevrilmişler­dir.

YORGACIS’IN BİLDİRİSİ

Bilindiği gibi Makarios Yönetimi'nin içişleri Bakanı Yorgacis geçen akşamki bom ba olaylarından sonra yayın ladığı b ir bildiride, bu yem bom ba olaylarından yine Türklerin sorumlu olduğunu ileri sürm üş ve bu yüzdaı saat 23.00’den itibaren hiçbir Türkün Lefkoşe'nin Türk kesimine girip çıkmasına mu saade edilmeyeceğini açıkla­m ıştır. , j .

(Devamı 2. Sayfada)

[ĞÖRÜŞ :Bombalan Kimler Patlatıyor ? .

Rum Yönetiminin, muhalifleri ile atasındaki anlaş- ®*zbkW yüzünden patlayan bombalan, J Ur*̂ er® ‘ = et®*R için çırpınıp durduğunu görmekteyiz. Anca*^ W, bu yönetim patlayan bombalan Türklere mal p Ü*"** için çırpınıp durmaktan öteye gitmekte vf top- ^ Rum uza karşı jenosit faaHyeÜerini kesifleştirmek «çüı m ° ayian istismar yoluna sapmaktadır. . _ ΞΞ

Önceki akşam, Lefkoşe’nin Rum kesiminde iki bom ^ ^"un Patlaması sonucunda, ani ve keyfi bir şekilde ki- ^

A rarla Lefkoşanın Türk kesimine gHş ve Ç*£ ^ ^ “klanmış, bombaların patlamasından sorumlu olarak ^ “tltler gösterilmeye çalışılmış ve öte yandan da

5twıiz toplu bir cezaya çarptınhnıştır. ŞBombayı patlatanlann kinlikten anla* mesul- I

& herhangi bir deUl b u h m m ^ b u ^ n ^ ; = -Ç* -»do Tıirkler olduğunun ilân edilmesi, Rum yö°c =

M- ^ üettiğini ortaya koymaktadır- HeI” __

Z ? j,*lar»n patlamasından çok kısa bir .bombalan n sırf Türklere «oplubir

için bizzat Rum yönetimi tarafından P»tlaü intibaını da uyandırmaktadır. , yun,

. , Dün yürürlüğe konan kollektlf to , T Unun her bakımdan türlü gt*ÇMtl*l*r * birçok S^JJtle seyahat serbestisi o l m a m a ^ " öylıi soydaşlarımızın Lefkoşada kalmak askeri

f ı ş l a n , öte yandım diğer .kazalarda slerde çalışanların İşlerine « ten __

^"«>ra konan tahdidattan habersiz ^ f ^ ş t a n ve = ^«faşlanmızın geri dönmek mecburiyetoıte =Γ1 Yüzden ha Ban yiyecek sıkıntısı çektiği aç* gβ °Dada durmaktadır. .. . bombaların S

TBrt*Um yönetimi önceki a k ş a m F ^ * * ^ " ^ , rürideri ΞΞ “Jlder tarafından patladldığım kkŞ* kesjmle- İ S

î^® » an,n Türk kesimine haPsed**f,i ^ eRriddeee pat- M ■»de patlayan bombaların da «y™ e Kuçı* S

Umas» da devam etmektedir. Dün akşam sSADÎ C TOGAN

Halen adamız, alyarrt T^Vml’stirg«» Vüksek K o m ^ U ^ f ı n d a n

luluğu Hakanı Arthur Bolt om let şerefine dün akşam tn- Bottomjcv Ur Türk Cemaati mensuplarının tanış

heürf rüdem kokt vide başU Türkiye Büyükelçiliği M arfahatgüaan ««dem ir Betiler Ue Türk Cemaat M ^ H r i ^ L k ^ V e S lD r . Şemsi Kâzım olmak üem r Türk hakanlar ve cemaaUmlrin birçok iteri geCru arsa lı ile kâla («lık bir sabancı d av rS to p lu lu ğ u hazır bulunm uyor. Resimlerimi* (üatte. «d dan sağal Türk ly r BÜTÜkrçl rş^M avlahatgüzan O rdrm ir Benlrr Be diğer bazı davetlOrri Bottom İrs ile ~»hbrt ederken, partiden genel b ir gö rü 2 İ Î £ £ « 2 E « ğ a > Yaz, İşleri M üdürümüz Sadi C Toganı misaHr İmkanla v h b e t ederken ve Bayan Bot-

^ h î k l ü ^ m m ) bir grup hanım davetli ile b irada te r i* etm ektedir (Foto: Boricurt-Bllbav)

Tt’RK LİDERLİĞİNİN

BİR SOZCüSü RUMLARIN

UYGULADIĞI ABLUKA VI

YORUMLADI

Bu Hareketler Rum Liderliğinin Yanlış F&re Sahip

Göstermektedir.

LEFKOŞA

Rum yönetimin in ak-«am saat İ J OO den itibaren Lefkoşanm Türk kesimine uy gutamay» baş’ad.*· ekonom^ ablûka. KAns Jürt( Itdf. i

(Devamı 2. SayTaeaj

Rumların Lârnaka Bölgesin­deki Tahrikleri Devam EdiyorLârnaka Tirkleriae Halâ Akaryakıt ve Sı Veril­memekte, Türk K iyle ria ie Terör Yaratılmakta

LEFKOŞA

Rum YötvKimıntn LAmak* ya k a n ı uyguladıklar; kuntla- m a hareketten «levam r tr ı -k tedir Tüı% Bölgeetn.n suyu İmik verilm em ektedir Zaman zaman atatılan tazyikli su hemen arkasından k ts Jm ek - tc böylece TUrk Haltam n

ve m orali Ue oynan 31·|Γ

m lşlir B rtaşm iş Mîlletler | metnekte w bu m ensuplan, suyun Rumi» t tedbîr Kin herhangi b ir ac- tara Undan kaaıUt olarak keibci» nOatwrlfanamairtedlr. «M iğtH teablf etm işlerdir j TKROB HAREKKTL*»»

Diğer taraftanHALA AKARYAKIT

VERİLMİYOR Bu arada Lâm aka'run Türk

Kırk mine halâ akaryakıt vt r lm em ektedir Rum rird en

tahrik haırk eUeri. I Kazamı» bağb Türk körtf-

ya v r tAmr yarat

^Devamı 5. sayfada)

SAYFA 2 ( B O Z K I R I )| ΐ ·Μ Ν ( η Η Ι Η Ι Ι Ι Η Η Ι Η Ι Η Ι Ι Η Μ Η Η Ν Η ,ι

YUVARLAK MASA:

Eğer yine susarsak · · ·

ikili görüşmeleri torpillemek için olmculık yola ή başvuran Rum idaresi, önce, işe ıjollarda seyahat 0 etlen Türklerle başlamış. Dövmüş, sövmüş, işkence 0

P etmiş, budalaca bir tutumla sorguya çekmiş, netice- 2 de, Tiirkleri bu tedbirlerin yıldırmadığını görünce i som kozunu oynamağa karar vermis. Evvelki akşam. 0 Rum semtinde patlatılan bombaları behane ederek p Lefkoşaya giriş-çtkışı yasaklamış. Kıbrıs' Cumhuri- Û yetinin (!) meşru idaresi (!) Cumhuriyet vatandaşla- 0 rının bir kısmının elinden seyahat hürriyetini al- 0 muş. Onlara, “bu hudutlar içinden çıkmak yok” 0 demiş. Ve Kıbrıs Cumhuriyetinin (!) meşru idare- 0 sinin (!) bu kararı karşısında, insanlığın temel hak 0 ve hürriyetlerini korumakla mükellef koskoca bir 0 teşkilâtın idarecileri elleri kolları bağlı durumu 0 seyrediyorlar.

Bir kere, bu konuda karşımızdakilere katiyyen 0

BulmacaH A P S E D 1 L D

haziranı*

1 2 3 4□ODC

5 6Π Γ

7 8 9IC O ·

ma tabi tutmak isteyen bir vahşi sürüsü, elbet eline S fırsat geçirdiği zaman yalaklar uygulayacak, ablû- y1 kalar ilân edecektir. Biitiin is, onlara bu fırsatı 02 vermemek verdirmemektir. Halbuki geçmişteki olay 0 P hıra bakılırsa, durumun hemen her zaman aleyhi- 0 ırüzde cereyan ettiğini acı bir şekilde anlayacağız. Eğer Papaza barikatları kurup, Tiirkleri yoklamağa 0 kalkıştığı ilk gün hakettiği ders verilmiş, hiç değilse p kulağı çekilmiş olsaydı, bugün bunları yapamıya- 0 çaktı. Eğer Papaz Lefkoşaya giriş-çıkış yasağını P tatbike kalkıştığı geçen yıl, hak ettiği tokadı yemiş 0 olsaydı, bugün aynini tekrara elbet cüret edemi- 0 ıfccekti.

Bir kere şu hususu açıkça kabul ve itiraf etme- 0 0 liyiz ki. Papazı şımartan ve ona olmadık işler yap- 0 0 masını sağlayan şartların başında, Ankaranın göster 0

□ α ι π π α · ρ α□ □ □ ■ D İL ·Π Ο Ο Ο Π Ο Λ Ο ΒU O E E M J K J Ü

lJ O O D E M J J ü□ □ □ □ ■ □ H D D

diği müsamaha gelmektedir. Bunun yanısira Batılı 0 dostlarımızın menfaatçı tutumları ve hantal anlayış 0

P ları da bu sebebi genişleten faktörlerdir. Eğer, 0 0 insanlığın hayrına çalıştığını ilân eden Birleşik 0 P Amerika ile haklar ve hürriyetler için mücadele et- 0 P fiğini iddia eden Batılılar, bir Papazın önünde bu *■ * derece eğilmeselerdi, durum bugünkü gibi olmaya­lı cak, günahsız insanlar bu derece hırşmlanıp, ezilmi-0 yccekti.

SOLDAN SAGA:

1. Bizde ölüm cezası infaz yeridir. 2. İran’ın petrol refi­ne edilen bir şehri, Bir nota, 3. Tersi bir emir, Eksiksiz, 4 Bir ağaç, Favori, 5. Eskiye vurulur, Bir harfin okunuşu, 6 Bir ünlem, 7. Kamer, Yar­dımcı, 8. Kesici araçlarından- dır. Bal yapan, 9. Dinî tören. Gaye.

YUKARIDAN AŞAĞIYA :

1. Tibetlilerin reisidir, 2. Sütun başlığı, Esnekliği temin eden çelik veya okun eşi, 3. Savı, Bir edat, 4 isim, Muha­sebeci, 5. Tersi file, Akıl, 6. Anavatanımızda bir vilâvet, 7. Halk, (Eski dilde çoğul), 8. Akar sulardandır. Seciye veya tersi bir ırk, 9. Su deposudur.

DÜNKÜ BULMACAMIZIN

ÇÖZÜMÜ

YUKARIDAN AŞAĞIYA :

1. Sancak, Sa, 2. Üre, Sahil,I. Rahat, ise, 4. Erik, As, 5.

Karamsar, 6. At, Refren, 7. Kaya, Na, 8. Irk Lida, 9. Er, Atlet.

SOLDAN SAĞA:

1. Sürekavi 2. Ararat, 3. Nehir, Kır, 4. Akarap, 5. Ast, Mey, 6. Ka, Asfalt, 7. Hisar,II, 8. Sis, Rende, 9. Alem, Naat.

Son derece adi metodlarla bir sınama devresi „0 ıu· tabi tutulmuş bulunuyoruz. Bizim barış yolunda 01 uzattığımız çiçek bir hançer olup bize doğru çevril- 0 P miştir. Bizim iyiniuetle giriştiğimiz ve ümit besle 0 diğimiz sulh masaları, karşımızdakiler

daha şimdiden teker teker tadır.

ortadantarafından

kaldırılmak-

tkili müzakerelere biitjük hayalle bakmanın hata olacağı hususunda herkes birleşmektedir ve bu hııstıs çok önceden ifade edilmiştir. Nitekim bu yargılarda bir gerçek jıayı olduğu şimdi daha iyi p anlaşılmaktadır.

1

sonöyle anlaşılıyor ki. Papaz idaresinin giriştiği 0 haysiyet kırıcı davranış karşısında susmakta 0

devam edilir ve bundan öncekiler gibi, meselenin 0 diplomatik yollarla, yalvarmalar, ve ricalarla halle- 0 dilmesi beklenirse, bu bizim için tamiri imkânsız 0 büyük bir hata olacaktır. Biz haklıyız ve hakkına Û inanan biitiin insanların kararlılığı içinde bu hakkı icabederse, bileğimizin gücüyle almalıyız.

%Bunun dışında bir yol aramak, ve hele hakkı- 0

P mızın bize teslim edileceğini sanmak daha yıllar 0 p yılı Türk Toplumunu tehlikelere maruz bırakmak 0 0 olacaktır. ________ ■

iSALİH ÇELEBÎOGLU

(Birinci sayfadan devam )TÜRK LİDERLİĞİNİN

TEŞEBBÜSLERİK ıbrıs T ü rk liderliği, bu

keyfi yasak kararın ın kaldırıl m ası için B irleşm iş M illetler B anş Gücü yetkilileri nezdin de teşebbüslere g irişm iştir. Birleşmiş M illetler B arış Gü cü K om utam Tüm general M artola ile Genel Sekreterin K ıbnstak i Özel Tem sücisi Senhor C A. B em ardes dün sabah ve öğleden sonra Cum hurbaşkan Yardımcılığım ziyaret ederek Savunm a Ba k a n Osman Örek ve K ıbrıs Türk Toplum unun Birleşm iş M illetler B a n ş Gücü nezdin deki Siyasi İ r tib a t M em uru Üm it Süleym an’la b ir süre görüşm üşlerdir. Bu görüş­melerde, geçen akşam saat ll.OO’d m itibaren keyfi b ir şekilde Lefkoşamn Türk Kesimine ta tb ik edilmeye başlanan ekonom ik ablûka ve ablûkanın sonucu olarak hesıl olan durum ele alınm ış tır..RUM BAKANLAR KURULU

TOPLANDIDiğer ta ra ftan Rum Bakan

la r K urulu dün sabah olağan üstü b ir toplantı yaparak durum u gözdcn geçirm iş ve bazı k a ra rla r alm ıştır. Rum Sözde H üküm etinin yeni ka- ra r lan n a göre, Türk Kesimi ne yalnız T ürk yargıçlarla Türk d ip lom atlar girip çıka bilecektir. Y abancıların Türk Kesiminden çıkm alarına mü saade edilecekse de, tek ra r girm elerine m üsaade edilm i veoektir. öğren ild iğ 'ne göre, T ürk yargıçların dün sabah Türk Kc sim inden çıkmala-

Mevlit

r in a engel o lu n m u ştu r. M a m afih , d ah a so n ra yap tık la rı m ü racaa tle r üze rine R um B akan lar K u ru lu on ların T ürk K esim ine g irip çıkm a la n n a izin verm iştir.

YİYECEK MADDESİ SOKULMADI

D ün sab ah T ü rk çarşısında beklenm ekte o lan sebze, buğ day, m eyve, balık , e t ve ben zeri m addele r M ağusa K apısı U tanç B a rik a tı’n d a geri çev r ilm iştir . Çok say ıda T ürk ta şıtı d a söz k o nusu b arik a ta vasıl o lm azdan önce R um lar ta ra fın d an geri çev rilm iş­tir .

İŞLERİNE GİDEMEDİLEREİikelya İngiliz Egemen Us

Bölgesinde çalışmakta olan üç otobüs dolusu Türk m üs­tahdemi işlerine gidememiş, Lefkoşada kalmağa mecbur edilmişlerdir. Yabancı elçilik­lerde çalışan Türk müstahdem leri de ayni muameleye tabi tutulmuşlardır. Lefkoşada In­giliz Kraliyet Hava Kuvvetle­ri üssünde çalışmakta olan dokuz Türk müstahdemin de Lefkoşamn Türk kesimine gir melerine izin verilmemiş ve bu suretle evlerinden uzakta kalmağa mecbur edilmişler - dir.

İş icabı veya başka maksat için dün dış memleketlere gi­decek olan Türklerin de yol­culuk yapmalarına engel olun muş ve kendilerine Lefkoşa - nm Türk ıkesiminde kalmaları '■övl erimiştir.HAKİMLERLE AVUKATLAR

DA ÇIKAMADIEn az bir Türk hakimi de

Lidra Palas Oteli yakınındaki barikatta silâhlı Rumlar tara

Muhasebe Yaz Kursları1966 Kasım ayında yapılacak "Elementary—Inter,

mediate—Higher” LONDON CHAMBER OF COM­MERCE BOOK-KEEPING İMTİHANLARI için hazırla­yıcı yaz kursları açılacaktır. Kurslar 1 Temmuzdan 30 Eylül’e kadar devam edecektir. Daha fazla bilgi edin­mek ve kaydolmak isteyenler H aydarpaşa Ticaret Lise si Muhasebe öğretmeni AHMET EVRENSEL’e m üracaat edebilirler.

Müracaat saatleri: Saat 09.00' dan 12.30' a—Haydarpaşa Ticaret Lisesi—

CUMA,

t Kİ_

s w t a s s j imı§ bir d a v a y T tw ? <*·Lefkoşadan -taverilmemiştir anna

“YASAK BÖLGE»

a ' m < t a T İ & f c w »

S S tı.î’S r» Skesim i™ ,SM,metı tarafından ‘W-j, l t *' ”*»zılan da, Türk kesimin,. melerine “izin” verilmü önce barikatlarda 45 ^ 'm T if r f e bekletilm‘s i« ÎTurk semtine geçmek u» yen Sovyet

Rum Sözde polislerinin Ledn Palace Oteli barikatında^ luk çıkardtklan bildirilm*!. dır. Rus Muhabirin İsrarı ü» rıne yaya olmak şartı ju Türk kesimine girmesi miim. kun olmuştur.

HASTAHANE MAKAMLA. RININ MÜŞKİLÂTI

Türk Hastahane makamlar doktorların hareketi tahdi· edildiğinden müşkilâtla karşı laşıldığım bildirmişlerdir. Bas Doktor Lefkedeki resmi işine gidememiş, bir hastalıkla ilgi, li olarak Lhnasola gitmiş olan Lefkoşa Türk Genel Hastaha- nesinin bir doktoru Başkente girememiş ve Limasolda kal. mağa mecbur edilmiştir.

Durum çak ciddî sayılmak­ta ve bütün gelişmeler yakm dan ilgi ile takip edilmekte dir.

Dün Eğlence tariki ile Lef­koşaya gelen Türk yolcuları da, söz konusu köyden Rum- lar tarafından geri gönderil­mişlerdir. Bu arada Limniti’- den Lefkoşaya gönderilen iti Türk vasıtasını RumlarKocçi nodrimitya’dan, diğer Çilek yüklü bir vasıtayı da Mağusa kapısından geri çevirmişlerdir TAHDİDAT KALDIRIUîOR

Dün akşamki resmi bir R u m açıklamasına gö-

T ü r k l e r i n Lefkoşaya giriş ve çıkışm yasaklayan tahtidat, yar® sabahtan itibaren kaldınla çaktır.

Şehit Enver Hüseyin'in ölümünün ikinci senei devriyesi dolayısıyle bu gün Cuma ö.s. saat 7.30 da Lefkoşa Polis Sokak No. 5 de istirahatı ruhu için mevlit okutulacağın - dan akraba dost ve tanı­dıkların iştiraki özlenir.

AİLESİ

I

isim değiştirmeDaha evvel ismim olan Hü­

seyin Mehmet’i resmen değiş- tinöğjmi ve ALKIN MEHMET isimini aldığımı açıklarım.

ALKIN MEHMET

BBBf l

B%

S İ Y A H B E Y A ZA Ç I L I Y O R

î

KOÇ BURCU: (21 M art — 20 N isan) Y epyeni bir Ş tem poyla ilerlem eye başlayacaksınız. B ir m acera ya·3· şam ak hevesi dam arların ızdaki kan ı kaynatıyor. Bu- â na göre hareket ediniz. D ikkat.

BOĞA BURCU: (21 N isan — 20 M ayıs) Evinize ';·. a it yorucu ve sıkıcı b ir iş n ihayet y anm yam alak b ir

hal şekline bağlanıyor. O nunla aran ızda geçen b ir ko S nuşm a sizi düşündürecek.

İKİZLER BURCU: (21 M ayıs — 20 H az iran ) Yap jj tığınız şeye bugün hiç p işm an olm ayın. B ir m üddet

geriye bakm ayın ve h â tıra la rın d a h is hayatın ıza te-4 s ir etm esine fırsa t vermeyin.

YENGEÇ BURCU: (21 H aziran — 20 T em m uz)Günün ilk yansında dikkatinizi dağ ıtacak hâdiseler cereyan edecek. Çok d ikkatli o lun ve d ikkatin iz in da- ğüm am asuu tem in edin.

H ASLAN BURCU: (21 Tem m uz — 20 Ağustos) E s­ri· ki b ir do st vasıtasiyle m ühim hab e rle r alacaksınız.

Bugün az zam anda çok İş çıkartacaksın ız. H issi b ir t> konu büyük önem kazanıyor.

BAŞAK BURCU: (21 Ağustos — 20 Eylül) Bugün v a ttığ ın a h e r adım a, sarfettiğ in iz h e r kelim eye d ikkat edin. H am seler b ir m üddet sizi ih tiyata sevkedec 'k . İsra ftan d a kaçının.

? ♦ BURCU: (21 Eylül — 20 E k im ) İ ş haya %ir tınızda dalgalanm alar olabilir. B un lar talihsizlikten $ 5011 oafm ık çalışm anızın eserid ir. B iraz te rtip le aşa- ί mıyacağınız engel yoktur.5 (21 E kim — 20 K asım ) VaktiyleI n ihayet meyvasm ı verm eye başlıyor.

Yuvanızla Ugili b ir konuda d a beklenm edik b ir yer den size yardım geliyor.

6 iTimY (21 Kasrnı — 20 Aralık) H âdiseler❖ İstemediğiniz ber yönde gelişmeye başlıyor. F akatL « * « ■ Bir- m üddet dahatasarru fa riayet ediniz.' ΒυΒ? ϋ : (21 Aralık — 20 O cak) Kendi-- - M · * » kalbinizin sesini

kiT!tî!î^îfıya» flrsa t hulam ıyacaksm ız. Bu gidişi b ira km to n a s yolunu araym .

Ş· ler İ K S 0? ' (2L ? Cah: ~ 20 ? u b a t) Gü2»1f'. o r m Ş e y d e n evvel hayatınızdaki enç 1,41011 ve b i^ m üddet val-mziı^t seçm. Sonu çok ivL_çök iyi- __ · _

BALIK BURCU: (21 Ş ubat — 20 M art) KAiaoa lık b ir yerde brrtn tn dikkatin izi çekm esi m u n tem e B u d a size yepyeni b i r aşk getirebilir. Yalnız, yog»" du üfiiyerek yemeyi unutm ayın.

- ri-

SATICIMIAdil Er Salâhı Ticarethaıif·

sinde satıcı bir kıza dab ihtiyaç vardır. Ticaret Lisesi mezunları İle en az Sdnci sı­nıfı bitirenler tercih edffiri»·

BU HAREKETLER RVM LİDERLİĞİNİN YAIVUŞ FİKRE SAHİP 0LDC6VHVg ö s t e r m e k t e d ir

(Birinci sayfadan devası) tarafından "çok ciddi" olarû tel&kkj edilmektedir. Aiiûka kaldırılmadığı takdirde, b keyfi ve gayri insani Rw hareketinin şiddetine pa® ? tedbirlerin alınması ®1®e' meldir. Hiç bir Türkün ,e hatta yabancı gazetecilerj bile geçen akşamdanberi Ld- koşanın Türk kesimine girme­lerine müsaade edilmemif- ’-’•i-'.- Türk liderliğinin wKıbrıs Türk Sözcüsü dün, Rumlar®

bir sür* 1ienbersöy)*-hareketımn - . ^

beklenmekte oldug^n ^miş ve sunlan t> . miştir. jaaiııl

“Akşam t»koşanın RumSSmhakikat deguuu. - şiip h e yaratacak hiçbir dah i m evcut değildir· W c is ile adamlarının meVr’ Wr zam anda InfiM* üzere fld küçük bond» tornalan h iç de ihtkn ğO dlr. Bu olaydan Hsonra Sözde b ir dem eç vererekolduğu

»İTİ

den —daima o ldw · Türkleri suçhı g6stel̂ L l. a yn i anda bütün ada tin e k o lle k tif ceza

B u g ib i tedbirleri takbih etmekteyiz. .R um liderliğinin Sg ib i gayri insani »Türklere tek taraflı şe k li em poze etmek /s it teşebbüsüne devam /leceklerine dair

dîr.W

( B O Z K O t T ) •PERŞEMBE 2 HAZİRAN 1966

nOFIELD Sokağında, Joe I) Kolb’ü» beraber ılükkâ-

önünde Um öğle ü stü U& Alice M isleri tek ­meledi diye, sırf bu yüzden Qjp Rye’ı sevmeyen pek (OÖtnr Coalingada. Ne var 2“(5p’i anlamıyor bun­um çoğu- Bu viran, avuç m tadar kasabadan başka irede olsa, yüksek ta b a ­ka kikleri Clip’i el ü stünde tatarlardı bu yaptığından dolayı- Ya bu ıssız o rm an Igeiediyesinde ne oddu, ne geldi zavallının başına? Ne gelecek, rezil kepaze oldu. Deliğe tıkıldı. Ne dem eğe mi tıkıldı deliğe? S ırf b u i-

y a p t ı diye işte. İ r t ı k ‘ ‘ b u r a -

ı” geldiğinden yaradana ağmıp tekmeyi yapıştırdı- ı için. Tekmeyi yap ıştır­dığı için ya. Benim ne Miss Pfisterte ne de onun gibi­lerle bir alıp vereceğim tınhr; gel gelelim, bu çe- attaı bayanlarla ne pazar (inleri ne öbür günler, ne

Yazan: William SAROYANde ta til günleri en ufak bir ilişk im olsun istemem (Dip tu tam ad ı artık kendim, bas tı tekm ey i Pek çoktur şim d i ondan hoşlanmıyan Clip’in tekmesinin biricik

kötü yanı şuydu ki, bu bir aşk tekmesiydi. Miss Mis­te r gibi b ir kadın, Clip gibi b ir adam dan aşk tekmesi ye m eğe .lâyık değildir ki. Clip, T ulare ilçesinin en çapkın erkeğidir.. Demek istediğim, Clip ona çok, am a çok, mer ham etli davrandı.

Olayın nasıl cereyan, etti­ğini anlatayım . Clip benim ne kardeşim dir ne de yeğe­nim . D ostum büe değildir. Gerçeklere gözümü kapayıp da Clip’in yanım tutacak de­ğilim. H em beni, b ir kadına tekm e atm anın “görgü” ku­rallarına tıpatıp uygun oldu­ğunu söylemeye kalkacak bi ri d e sanmayın. Ben kendim de bdr kadına tekm - attım, b ir diizine başka kadına da atm am a kıl pavı kaldı. Tek­m eyi, attığım kadın, benim

Ι·ΙΙ··«ΙΙ·Η ····« ··Ι·(Μ Μ ·»ΙΙΜ ··*·Ι· MNIIHIIIimilHMIHMIMMHimntlMmHNIUNUIUMHNHU

Y A Z L I K TAKSİM SİNEMASI

AÇILDI

boş gezenin boş kalfası ol­duğumu iddia ediyordu. İlk Itanmdı bunu yapan. Ama ben Clip gibi herkesin orta­sında atmadım attığım tek meyi. Benin bir kadına tek me attığımı öğrenen ilk in san da siz oluyorsunuz. Bu hareketimle övünerek dolaş tığım falan da yok ha. çün­kü pek çok kişi hassas dav­ranıyor bu konuda, bir baya nın tekmelendiğinin sözünü ettirmekten büe hoşlanmıyor lar. Onda dokuzu, yahu bir an durayım da şu meseleyi enine boyuna b ir düşüneyim bile demiyor. Böyle b ir şe­yin düşüncesinden hoşlan­mıyorlar işte, o kadar. İlk karımı tekmelemek İsteme­mesine istemezdim ben de Dırdırlanyla bana keçileri kaçırtayazdıktan sonra büe. Mektup yoluyla, beynin dü­şünme kabiliyetini artt ırma dersler) almamı istiyordu. Berim beynimin ortadan da ha yüksek bir kabiliyeti za­ten vardır; Hoşuma gitmez öyle ders. Düşünmek yüzün den doğru dürüst uyku bile

> ŞaHİNj SEANSLAR

Aşlıkta: 2.30 da ! Kışlıkta: 8.15 de

TAKSİM ΪSEANSLAR

Kışlıkta: 2.30 da £ Yazlıkta: 8.15 de ?

SİNEMALARINDABUGÜNDEN PAZARA KADAR HER İKİ SİNEMADA BİRDEN

Türkçe Yeni Film

7 7 7 7 7 ? ? ?? ?

ilâveten İngilizce Filmler

uyamam. Her an düşünür du rurum. İki ya da Uç yüz do­larım olsa, yer yüzünde her şey nasıl da bambaşka olur­du diye düşünürüm. Sonra politika üzerine düşünmeye koyulurum. Ayan üyesi ya da Başkan yardımcısı olsam ne harikûlade b ir şey olur­du diye düşünmeye başlarım.

İşte böyle, ben her an dü­şünüyordum, gece gündüz dü şünüyordum; ilk karımsa, arsızlığı, zaten aşın derecede meşgul beynimin İşleme ka biliyetini arttırm ak İçin mek tup yoluyla ders almamı is- O'yocek kadar ileri götürü­yordu. öyleyken büe, yine de, tekmelemek istemedim onu ben; sadec', sağ aya­ğım beni dinlemeyi verdi, Mr de baksam ne göreyim: İlk karım oturm a odasının orta yerinde oturmuş bana koy­madık ad bırakmıyor.

Belki 9'z inanmıyacaksmız am a bu olaya hâlâ Uzülü - rüm. Normal olarak onu sadece tokatladım, ama bu sefer sağ ayağım beni dinle memişti. Hemen oracıkta o-

alıkoymak için b ir niagara dürüyordu. O cadı kadın be- gücü harcar. ! na aşık ha! der dururdu.

Bana sorarsanız ben derim j Clip, Joe K olbtin beraber ki: Yapılacak bundan başka dükkânında tra ş olmaktaydı 1 birşey kalmıyorsa, a t tekme ] Geçen cum artesi. O turduğu yi kadına. Yapıştır tekmeyi yerde kendi İşini gücünü dü- gitsin. j şünüyor, pencereden sokak­

tan geçenleri seyrediyordu. O sırada Miss M ister geçti Derken b ir daha geçti, geçer ken içeriye Clip'e bakıp bu

Çünkü, ne biliyoruz, dos­tum, belki de bayanlar ken dileri de istiyorlardı bunu Belki can lan tekme yetnık istiyordu. Belki de içlerin­den: Ah şöyle adamakıllı, ok kalı b ir tekm e yesek! diye yanıp tutuşuyorlardı. Clip Ryeîn tekmesinin Miss Pfis te r’e zarardan çok y ara n do kundu gibi geliyor bana. Da­ha daha, o tekmenin Miss Pfisteriin aşk hayatında yep­yeni Mr dönemin başlangıç noktası olduğundan kuşkum yok Mle diyeceğim.

Miss P fister’in olsa olsa Mr çöl kertenkelesinin aşk hayata kadar ilginç Mr aşk hayatı vardır. Miss M is­ter öm ründe sevgili nedir bümemiştir. Bir erkek nasıl kokar, haberi yoktur. Hiçbir

run kıvırdı, caddeden yuka riya doğnı yürüdü. Ben si ze bü tün delilleri topluyor, önünüze seriyorum. Clip in top lunu» afaroz edilmeye m üstahak olmadığım ispata çalışıyorum. Derken Miss Pfieter caddeden aşağıya yü­rüdü, burnunu kıvırdı. On­dan sonra da. tapını masına Clip'e baka baka, burun kı vira kıvıra M r aşağı. M r yu­karı, M r .aşağı Mr yukarı geç ti. İş te o zaman Clip sağ be cağına hâkim olamadı. Dük­kândan d ışan fırladı. Cadde­nin ortasına koşup Miss Pfis- ter*i kolundan yakaladı, tçi tiksinmeyle, kızgınlıkla do­luydu. Mis* P flster öyle a» vind· M. sevincinden bağırdı Clip kadına bastı kalayı. Ka

ha yapıştıracaktı am a o kalk madı. Kiliseden çıkm az cin sind in iki kişi Miss M ister in aşk hayatım darm adağın etm eye koyuldular, bunun so nucu olarak da C lip l hapse tıktırdılar. Clip h&lâ hapiste şimdi, kasaba halkı da b a ş tan aşağı Miss M ister'e tek me a ttı diye ona

yıllık evli, MrMrintn dımtıı Mten bfr

tein*M»

—----- - ^ erkek eli, M r kadının üze-zür diledim, gelgelelım oa- rinde ^ biçim dolaşması go na kulak asmadı. lzze«neM- i reWyorsa 0 biçim dolaşm a ne dokunmuştu. Çok u ısü , m ıştır onun vücudunda Bunüm, dedim. Sağ ayağum nun sonucu olarak, onun ------- . . — --------- - —beni nasıl «nlemetngmi sayı» yanm düzl | kadm m kavgaama benzivmtermek için kaldırdım a ır j bulan özel Mr ta k ın \ du CTo bunun fa rla ra vardı, tekme daha atm ak için nasıl j yönlere çevrilm iştir İlkin j v rnnca da ciğerine a teş d ü ş çırpındığım, nasıl a ç ıy m j^ · p n sblterian kilisesinin koro ırrtb eiM oldu Kızmış, slrtlr-

suna girdi. Bundan M r şe y ! term iş, «Mrrt avatm ı şaşırm ış çıkmadı. Onun üzerine tu t t u : tr. İste o zaman ne olduvsa

Yapmamalıydı bunu Clip derim ben kendi payıma; başka hiçbir sebepten değil, sırf, bu hareketi Miss M is te r i m utlu e tti diye. O kadın Clip giM b ir adam dan böyle sine sevgi görmeye lâyık de gildir. Ben d i p tekmeyi atar ken görmedim, am a kadının ağlayışını duym aya yetiştim, bilirim ben o biçim ağlayış lan . baktım Miss M ister inici en neşeli aşk ağlayıştan cin sindendi Gözyaşlarına bo- ğuluşu heyecandandı inan olsun.

İş te bu yüzden C llp l kode sa götürdüler Ona böyleainc sail Mr m erham et gösterm e d yüzünden hapse tıktılar.

Joe Kolb, Clip in saç traşıdin d a ona Bu hal. y irm i! m M tirmek fırsatım M r ttlr

eördüvse de anlamadı, şeke­rim, dedim, bumı ben J « P · madun, ayağım yap Mr seve nlyetfm yoktu b ·Mr şeye niyetim

™0 oldu, anasona evine git­ti, b 'r daha yüzünü görme­dim. v

ŞAHİN SİNEMASINDAYeni Harika Kovboy

THE SAVAGE GUNS"'chard Basgjhard - Don Taylor - Alex Nıcol

TAKSİM SİNEMASINDAYeni Muazzam Hafiyeli Film

Sealed danslar, heyecanb takipler ve şimdıye kadar hiç görmediğiniz casusluk lar

I

KAHİRE ESRARI( C A I R O )

floanne C our t-—F atten H am am a,

Ama. Clip Bye bu işi tam öğle üstü, hem de sokak or- £°anda yaptı. Bir alay insan gördü bunu. Sürüyle tarnk kartlı. Clip'i deliğe bu yüz- âaT uk tıla r. Tanıklar olayı görmekle kalmadıklanm. ay nı zamanda sesini de iştt· Hklerini İddÖa ettiler. Hele Miss M ister kaldınm a çö- ta r ta t t haiçnsavüır gürültü çıktı diye direndiler.

Clip Bye, d o ğ m an ladmn-kmelivOn soydandır Bana^ ^ r ^ ^ e ^ b ü t ü nerkekler,meliyenM oldukları g ıM ^ ^ s Ü n te r . pirisîrnasırüar bu huyMnm.

2̂ ^bundan

Babtist kilisesine yanaştı Pazar Okulu öğretm eni oldu Bundan da M r şey çıkmadı. Derken müneccimliğe el a t tı, yıldızlan inceledi. Ondar sonra profesyonel dedikodu culuğa girdi. Bütün vaktini Coalinga halkının, hele de hele Clip R yeln ahlâksnh- ğmm, film yıküzlarırun edep- sizliklerinin tartışm alarıyla geçirir oldu; varsa yoksebuy- du, ötesine dönüp bakm ıyor du. Ama asıl, hemen hemen bütün gücünü Clip Ryriin ah tâksudıklanru anlatm aya tü ­ketiyordu. Ne zaman yolda ona rastlaşa burun tavnyor- du. _

HİC şüphre r.. flört ed iyor du. Clip Rye diye yam p tu ­tunuyordu Miss Pfteteriln a l p Rve için y*mp tu tuştu Sunu Mm olsu anlardı, ap ­tallaπ bilmem

Yeryüzünde ondan başka erkek kalmasa yine de dö­nün heknuvecaknus MM dav raiHVordu ama bu onun flört rim e yoluvdu. Clio de bili­yordu Kadim e ne istediğini

0 k-ndie* büm ese büe . bütvor ve «ceritvordu H akk-md-ı dediVodu ’redemivOTd’i aslana içer Ifronhı Bu onu cılema dön

oldu bitti·

M ss M ister tam öyle Us tü. Joe K otbün beraber dük kânının önünde, kaldırımın üzerinde oturuyor, kasaba­da ne kadar insan varsa hep si bu suç sahnesini görmeye koşuyordu. MDss P flster ye­rinden kalkm ak istem iyor­du.

İÜ hulamadi-

M e r i*

Clip öylesine sinirlenm iş ti İd, ne yapacağım bilemiyor du. Miss Pflster ayağa kalk m ış olsaydı, Mr tekm e da-

Lâmaka eşrafından mer­hum Ahmet Riftzl efendinin ruhuna edilmek üze­re senelik mevBdi bugün Cuma (3JJ8) öğle nama zmdan evvel saat 11 de Selimiye Camiinde okuna cağından aile ve bilumum din kardeşleri davet olu-

AILESİ

Y A K A İ L E B A H Ç E S İ(Şehitler Abidesi Karşısı)Halkımızın Hizmetine Açılmışta·.

Bahçemizde şiş kebabı, şeftali kebabı ve kö­mür üzerinde kızartılmış piliç servisi yapılmak­tadır.

Her akşam saat 18 den 23'e kadar Bahçe­mizde servis yapıldığı gibi evlerden de sipariş kabul edilir.

......................................

PERŞEMBE 2 HAZİRAN 1·ββ—··*·“·———*···'

Emmerich’in Şütleri Daima Kaleyi Buluyor

Batı Almanya’nın Bir Numaralı Gol Avcısı

Onun Golleri Dortmund Takımımı Avrupa Kupası Finallerine Ulaştırdı

< b o z k u r T )..................................................................................

..............." " " " ' " Η Μ η η , η

D ortm und (D ad) · Sofya, M adrid ve L ondra 'dak i an- binlerce seyirci ile b ü tü n Av­ru p a’dak i m ilyonlarca tele­vizyon seyircisi, B atı A lm an’- ya’d a fu tbo l m erak lıların ın çok tan b eri b ild ik leri şu gerçeğe b izzat şa h it o lm uş­la rd ır; E m m erich ’in şü tle­r i da lm a kaleyi buluyor.

Federal A lm anya’n ın p ro ­fesyonel b irinc i İlginde şam ­piyonluğa aday üç takım danb in o lan B orussia D ortm und1 u n bu m ü th iş so l açığı, şim di ye kad a r oynanan o tuz lig m açından o tuz gol a ta rak gol kıratlığına u la ştık tan ve bü ­tü n kalecilerin korkulu rü ­yası haline geldikten sonra bu defa d a A vrupa kupa ga­lipleri tu rnuvasında oynadı­ğı sekiz m açtan tam ondört goı a ta rak , eşsiz b ir rekor tesis e tti. Onun, sol açık gibi zor b ir pozisyondan a ttığ ı goller, tak ım ım Avrupa ku­pası final m açına kadar

m an fu tbo l severleri, gol po­zisyonlarına girm ek için a r a la n n d a iyi anlaşm ış o lan bu ik i futbolcuya, “İk i ahbap ça ­vuşlar” veya “K aragöz ile Ha chrat” an lam ına gelen “Max ve M oritz” lâkabım takm ışlar d ır. S ü ra tli deplasm anları sayesinde rak ip m üdafaayı devam lı şekilde şa ş ırtan bu iki oyuncunun ara la rında kur d u k la n ahenk, E m m erich’e m illi tak ım ı gayrı resm i son iki m açında HollandalI­la rla M acarla ra iki gol atm a im kânının d a sağlam ıştır.

L othar E m m erich’in Dor- m und tak ım ı için taşıdığı de ğer altın la ölçülecek gibi de­ğildir. W est H am United'in m eneceri Ron Greenwood o- nu 250.000 D ollar karşılığı, derha l L ondra’ya götürm eğe hazır olduğunu Gazetecilere açıkça söylem iştir. Ne garip t i r ki, b u günün gol kıralı,

BWiMi·.,,,,.> ıw * l* ,M —ı m m f IMIHINNI»»···”*»»1——“--e1*1*1*1””1*" \ ™ t i Λ ^

Türkiye, Amerika, KıbrısArkadaşıma Ahmet Tolgoy’m 2 * * *

gazetemizde çıkan “ORTAÇ’IN KILIÇ KALEMİ baş- likit yazısı. Anavatanda tepkiler yaratım?, Anavatan Basım yazı üzerine eğilmekgazetesinin bir evvelki sbytstndo, KIBRIS M£ KTl baslığı altında iktibas edilen yazs, AKBABA m u son saymnda da Başyazar Yusuf Ziya Ortaç tarafından ele alınıp eleştirilmiştir.. Bilindiği gibi sözkonusu yazısında Ahmet Tolgay, Amerikan aleyhtarı gösterilerde bulun­dukları için Türk Gençlerini şiddetle yeren Üstad Yusuf Ziya Ortaç’ı kınamakta, yergilerinin haksız olduğunu savunmakta idi. Ortaç, Ahmet Tolgaya AKBABA nm başyazısında verdiği karşılıkta, gerek yazarımıza, gerek­se Kıbrıs Türklerine karşı herhangi kinci bir seslenişte bulunmamın, ancak Amerika’yı niye tuttuğunu uzun uzadıya izah etmeye, fikirlerini savunmaya çalışmıştır.. Ortaç in cevabım aşağıya almış bulunuyoruz:

{{V flBR IS’ta yayınlanan K Bozkurt gazetesinde

beni ilgilendiren bir yazı çıkmış. Yeşil adadaki bir okurum kesip bana göndermek tûtfunda bulundu. Okudum. Kalemime karşı gösterilen sevgi· yaşıma karşı gösterilen saygı, daha yazının başlangı­cından başhyor “ Ortaç’m

d ah a b ir yıl öncesine k a d a r ; kılıç kalemi”... Başlık bu. Al-D ortm und’u n birinci takı-

sürükledi. A tletico M adrid I nünda kendisine b ir yer sağ ( 1-1 ve 1-0 ) eleyen lam ak ta güçlük çekm işti. Gertakmamı

ik i m açta ik i gol a tan b u 24 yaşlarındaki m ü th iş futbolcu geçen yılın k upa galibi W est H am united tak ım ına karşı (2 -1 ve 3 -1 o larak ) kazanı­lan iki galibiyette d e beş gol den dördünü a tm ış ve takım ı m n finale kalm asında b a ş­lıca ro lü oynam ıştır.

L othar E m m erich ln golle r A lm anya'nın b ü tü n futbol alan larında b ir num ara lı ko­nu teşkil etm ekted ir. F akat b u goı k ra lından bahsedilir­ken, onun gollerinden h iç ol­m azsa y an sın ı a t t ıra n D ort­m und “un sa n trfo ru Siegfried H eld Τη adı d a b aş ta anılır. Alman fu tbo lunun b u yeni yıldızı, büyük sü ra ti ve lav raklığı sayesinde h e r m üda­faa oyuncusunu kolaylıkla atla tm ak ta , icabında sağ ve­ya sol açık m evkiine kaym ak ta ve o radan verdiği isabe t­li paslarla a rk ad aşla rın a m ü­kem mel trol pozisyonları y a­ra tm ak tad ır. B u paslardan en çok faydalanan oyuncu i- se. en müsait, an lard a sol a- cık m evkiinden rak ın kale önüne gelmesini iyi bilen Em m ^ ric tlr. Bu seibeple de. Al

çek ten d e E m m erich bundan b irkaç yıl önce, D ortm und’a bağlı D orstfe ld kasaba tak ı­m ından tran sfe r edildiği za m an, b irinci tak ım da pek az oynuyor ve ekseriya, ihtiyat olarak , kale arkasında "pi­nekliyordu". F akat b ir slim sonra. Dortmund*un yeni an t­renö rü ondaki cevheri keşfet m iş ve Alman millî takım ı oyuncularından Konietzka ile iyi anlaştığ ın ı görerek ona b irinci tak ım da f-min b ir yer sağlam ıştı. E m m erich’in p a r­la r devresi ve mili! takım a geçişi ise b u yıla isabet e der.

MARTIN HANSEN

F =

Bo akşamki Nöbetçi Eczahane

K. AZIZ(Saat 19 £0 · 22JOO

açıktır.)

) « > ·· ··· ·· , l-IIM IIIII ( tu *

i MÜCAHİTLER GAZİNOSUSaym haOozmza hizmet etmeği şiar n dinar

gazinomuz, hizmetlerine bir yenisini daha ekle­miştir.

Ucuz Hatlarla, zevkle yiyeceğini» en nefis:

LOKM A — ŞA M İŞt — KAHVALTIHer akşam

MÜCAHİTLER GAZİNOCUNDA

tındaki imza, Ahmet Tolgay.Sayın Tolgay’a, Bozkurt’ta

yer vermesi ricası ile özel bir mektup gönderecektim. Ama, seçkin düşünürümüz Doğan Avcıoğlu, dergisinin savundu­ğu ideolojiye uygun gördüğü için, bu yazıyı Yön’e aktar­mış. Şimdi, Kıbrıs çerçevesin­den çıkmış, büyük vatan sı­nırlan içine girmiştir. Artık cevabımı bir mektup zarfının içine kapa tamam. Açık konu­şacağız.

Once, sayın Ahmet Tolgay’- ın yazısındaki ana düşüncele­ri, kendi kelimeleri ile özetH- yerek okuyucularımıza vere­yim. Yazı şöyle başlıyor

“Akbaba, iki haftadan beri Kıbrıs'taki Türk evlerine bir tutam hüzün, bir tutam zehir halinde giriyor.”

Demek bu yaralı kardeşleri­mize, çektikleri acı, katlandık­tan mihnet azmış gibi, bir de ben. Akbaba ile azıcık neşe, anetk tebessüm, azıcık t es e li vereceğime, hüzün gönderi­yor, zehir sunuyormuşum ! Neden mi?- Yine sayın Toi gay’ın kelimeleri Ue suçumu açıklayan :

“Ustad Yusuf Ziya Ortaç, o kudretli, o kılıç gibi keskin kalemi ile, iki haftadan beri Amerika’nın koruyuculuğunu yüklenmiş...”

"Muhterem üstadımızın bi­re. Kıbrıs Türklerine karşı doğrudan doğruya kinci bir seslenişi yok... Kaldı ki. biz onun dâvamız için yazdığı ateş gibi satırian da unutmuş değiliz.”

Oyie ise suçum nedir?.. Bir- kaç satır daha okuyunca an-

ki, saçum şudur: Ben, İstanbul'u ziyarete gelmiş dost ve müttefik Amerikan filosuna “Go Home” diye ba­ğıran, misafirlerimiz denizci­lerin suratlarına tüküren Türk gençliğini kmamışım.

Sayın Ahmet Tolgav. yüre- ğ* acdaria yüklil. suçlamasına

I$

*

iiS

$İ*i

•3*5· 'M- -uts >SK< j-3tt şjşff

TRANSTURKTURİZM VE SEYAHAT BÜROSU

saym h a lkm tzm hizmetindeDünyanın her tarafına UÇAK - VAPUR - FER! Seferleri için Biletlerinizi kolaylıkla temin edebileceğiniz yegânemüessese:·

T R A NS TÜRK

*

TURİZM VE SEYAHAT BÜROSU’DUR.(Kardeş Ocağı Karşısı)

17, Müftü Ziya Sokağı - Lefkoşa. Ş$

devam ediyor:“Amerika, Türk ulusunun

yüce vicdanında mahkûm ol­muştur. Yusuf Ziya Ortaç’ın kudretli kalemi bile bu tanrı­sal mahkûmiyeti bozamaz. O kılıç kalemin avukatlığı bile, Amerika’yı vicdanımızın zin­cirlerinden kurtarıp kalbimi, zin tahtına oturtamaz.”

Saym yazar, gönüllerimiz­deki acıdan aldığı büyük güç­le, benim yazımda bulduğunu sandığı zayıflıklara şöyle yük­leniyor

Amerikalılara neden tiikU- r em ezmişiz, biliyor musunuz? Çünkü daha geçenlerde hava ordumuzu yirmibir yeni uçak­la güçlendirmişler.”

“Çünkü misafir gemiciler üç gün Uç gece İstanbul lo­kantalarını doldurmuşlar.. Sa­bahtan akşama kadar Kapalı- çarşının yüzünü gUIdünmüş- ler.”

Saym Tolgay, yazısının so­nuna doğru soruyor

“Hem bizim Amerika ile olan ilişkilerimizin geçmişi nedir ki?”

“Amerika ile ancak İkinci Dünya Savaşından sonra müt­tefik olabildik...”

Kıbrıslı meslektaşımın, sa­tırları damar damar atan yük­sek ateşli yazısı şöyle bitiyor

“Bu günahkâr mahkûm, şe­hitlerimizin kanı, yetimlerimi­zin ve dullarımızın göz yaşla­rı ile lekelenmiştir. Ortaç’m kılıç ‘kalemi, bu lekeleri sıyı­rıp atmaya yetmez.”

“Türkün onuru ile oynayan bu günahkâr filo değil midir?. Kıbrıs Türkünün haksız yere dökülen kanından bu günah­kâr fik> sorumludur..."

Şimdi konuşma sırası ben­de:

Boğaz sularına bir yabancı füo geliyor.

füo Birinci Dünya Sa­vaşı sonunda Dotmababce Sa­rayı önünde demirleyen düş- « an (Bosu değildir. Topian- “ω çeHk gözleri, Süleymanl- y£ein minarelerine, Karaca-

raAefae bakıyor. Bu filo, be- « m dostum, benim müttefi-

Y m n, Türklüğü dünya f « î i hayal e-

^ « ‘‘•rakjMYi benimle yan ya­na, benimle omuz omuza»

-fv ^ ın d a n . Bibi çı-

Statta·* uzattığımız dost "»«»i Parmaklarımız va-

“• 2 * biürsim TM ^ U«î S ^ o û ı -Λ ^cJrbTLJUrWere y0n̂Amerika’ya

sayıtaeağm, söylediği

b, » L ^ ° ° h Ç*htBer. ıJ S Z S ? kerrat cetveli haid-

h S Wkt^ utaaı™n:« tJ S Ü S ’TİTSs.·**1·yanmayan Mr

» r BU? H ele

Jta, Tür keder dostudur. nJ k l türtdüit var yeryüzünde- S S ’ S S ? " » A tatürM taçD

£ 233» · ^ s rOnlarınmutlu-

tuğudur e lbe tYalnız, konumuzun duygu

çemberinden çıkıp, serin kafa ile düşünelim: Sınırdışı Türk­leş, yalnız Kıbrıs'taki kardeş­lerimiz midir ?

Bulgaristan TUrldcri, Türk değil mi? Batı T rakya TUrk­leri, Türk değil mİ? Musul Türkleri, Kerkük Türkleri, Türk değil mi? Kazan Türkle­ri, Azerbaycan Türkleri, Tür­kistan TUrkleri, Türk değil mi ?

Toplamı, Türkiye tük terinin sayısını aşan bu büyük Türk­lüğün acı kaderini düşünüyor muyuz?.. Düşünebiliyor mu­yuz ?~

Bu, yirminci yüzyılın so­nunda bir masal kahramanlığı yaratan Kıbrıs Türklerini dü- şünmiyelim anlamına gelmez. Benim göğsümde öyle Mr taş yürek yok. Ama, öfke, politi­ka değildir.

Yeryüzü türklüğünün, öz­gür, bağımsız Mr tek kalesi kaldı: Türkiye... Onun varhgı. onun şerefi, onun bütünlüğü, gözü dönmüş b ir poüfika ile ateşe atıtamaz.

Akdeniz de tutuşacak Mr yangının kıvılcım lan nerelere düşer, alevleri nerelere kol atar, belli değil

Amerika'nın istemediği, A- merika’nın korktuğu, Ameri­ka’nın önlediği b u » Belki de Makarios’un Sovyetleri yardı­ma çağıracağı böyle bir yan­gın !

Saym Ahmet Tolgay, eşi az buhmur o efendi olgunluğuna yakışımyan bir oyunla, benim, lokantaları doldurduktan, Ka- palıçarşıyı sevindirdikleri için Türk gençliğinin, Amerikalıla­rın yüzlerine tüküremiyeceği- ni yazdığımı söylüyor.

Bir kere, dengesiz birkaç ağız, sorumsuz birkaç çocuk neden Türk gençliği olsun ?~ Sonra benim o sözlerim, misa­firlik günlerinin daracık çer­çevesi içinde dokunulup geçi­len bir piyasa hareketidir. Türkiye - Amerika dostluğu­nu bir tabak pilâvla bir gü­müş bilezikle mi anyacağız?

Yirmibir uçak, büyük müt- tefrikimizin Türk ordusuna son yardımı olduğu için yaz dun. Bu bile küçümsenecek şev değildir ama, Türk aske­rinin destan otmuş kahraman- lığı, tarih olmuş savaşçılığı dışında, kendi gücümüzle ya­pıp Mitti Savunma emrine ve re bileceğimiz, karada, havada ve denizde hangi silâhlar var söyler misiniz? Tank mı? U- Çak im ? Denizaltı mı?..

Haaa, Amerika bu silâhla­rın Kıbrıs’ta kullanılmasını ön

lüyormuş. Büyük Tu* ““»uı muthıluğu. u iî **·»■^ v a r ü ğ , ^ ^

^ h U * ü n l e ^ ^ J r > .Söyler misiniz

®}ayiara» dürtmesi “ i Esh*»H Kehf açan devlet adamSÎÎ?®*1*1

ş ünmüşler midir’ oj^’**·UM**®«ra. o n u " ° »

leştireceğlmiz*Î Ö S B î S î

seyirai bil. S »Çoğala çoğala y i i z ^ ^ : —«alarma çahşsayAk, buta haklarımızı savunmak, ne^ kadar kolaylaşmb,

Anneleri, çocukları bohj. tattırarak meşruluğunu vİüm bir çete başına. Uz nouhr gndererek onu Cumhuttislu m tamdık! Neden kendi suni· muzu, kendi gafletimizi Ane rikaYa yüklüyonız ?

Saym Tolgay: “Amerilu üt ancak İkinci Dünva Savısın, dan sonra müttefik olaMdlV diyor.

İki cepheli yeni Ur dtayı ancak ikinci Dünva Savaşın­d an sonra kurutmuştur da Ol­d a n »

Ama, suratına tükürdüğü­müz bu yeni dosta karşı te­pemizde yüzyılların iştahı sönmemiş fair düşmanı vu H, nedense üzerine toz kondur­mamayı kutsal bir »dev sayı­yoruz.

Benim Amerika dostluğunu gelince :

“Avda kac bin dolar alıyor­sun?” diye sahte kaza « sahte adres arkasından havla­yan yangın yeri WSpekkri* haber vereyim:

Gelmiş geçmiş Amerika d- çilerinden hiçbirini tanıman Gelmiş geçmiş Amerika k» sokularından hiçbirini t e ­mam. Gelmiş geçmiş .Amerin Basın Ataşelerinden ηΚ«™ tanımam.

Ama ben Amerika doe yum: Eğilmeden, kljçd1··**' eşitlik içinde Amerika doşü-

Tann, son Türk vatmm

k<mYUSUF ZİYA ORTAÇ,

İşçi AranıyorErkek veya kadm ^ ' eJ

natkârtaraIs tek W ertn te ^ o F ® ^

Cemaat Meclisi vat Dairesine başvuru rica ohmur.

NIHIIHIWMMMIIinHHIINlH·

$ ·:«( f i

FOTO Z A F E R ’ in1966 ydandalti muhtelif tö r e n k ^ e ^ <

sim numaralı olarak satışa »raedHnaşer· loynM» , 1—30 Haziran tarihleri arasında ·*·*"* ,.jr kiş*er î müşterilerimiz arasından ay sonunda ,önünde çekilecek olan kurtada ?kıymetli bir fotoğraf makinesi hediye «d* u„y, be· -

Hem değerli birer hatıra olan koşu· *ύ de şansınızı denemek için hemen jt* mız. Adres: Genel Postahane kutulan karşe·”— ^ |

K :«·' ·<*Βθ9*οβ»Γ>χε< »»"·«· ** **’0 *

<*««****

AHMET SEDAT’m★ Zengin ÇOCUK ARABA* Yeni gelen TOST MAKtKBl0 0 * ^

Görünüz- Mutliika |

AHMET S E M T İ

Tel: 3640 -

■-»Ο-Χ-Χ-Ι-ίΟΟφ

CtlMA. 3 HAZİRAN, 1966*...................... .......... ......... .~....... ....... ( B O Z K U R T ) ·

B İ L İ N E ı N P L Â N L A RDkelya üssünün Türkiye’ye devredileceği mealindeki hab erle r d

terinin başlıca yorum konusunu t e ş k ü S t e d i r . I s tisn a s .z ^ S * ’ £ g S e k T ? £ Üyeye üs yenlem iyece^n. isra rk ileri sürmektedirler. ELETOERİA S i ndald başlık altındaki başyazısında bu konuda şunları yazmaktadır 8

“Türkiyenin Kıbns üzerin - de askerî bir üs temin etmek emelinde olduğu ötedenberi bilinen bir gerçektir. Bunun arkasında Türkiyenin yavaş ravaş bütün adayı istilâ et - inek emelleri gizlidir. Türkle rjn Kıbnsı istilâ plânlarını ko laylaştırmak için Kıbrıslt park olduklarını iddia ettikle­ri binlerce Türkü de adaya sokup yerleştirmek emelini besledikleri ayrı bir gerçek olarak ortadadır. Fakat Türk lerin bu plânlan, Kıbrıs halkı ve hükümeti tarafından bilin inektedir. Kıbns halkı ve hü­kümeti, Dikelya üssünün nirklere verilmesini şiddetle reddetmektedirler. Yunan hü­kümeti ve bütün siyaset dün yasının da bunu şiddetle red detmeleri, cesaret verici bir olay teşkil etmektedir.

Kuruluş Andlaşması tahtin- de İngiltere, Kıbnstaki üsleri ni terketmeye karar verdiği zaman, bunlan Kıbrıs Cumhu riyetine geri vermeyi taahhüd etmiştir. Plaza raporunda ise üslerin geleceğinin, Kıbrıs ve İngiliz hükümetleri arasında müzakere konusu olabileceği belirtilmektedir. Herhalde İn­giliz hükümeti, Kıbns Cumhu riyetine verdiği bir taahhüdü inkâr etmiyeceiktir. Conmmon wealth Münasebetleri Bakanı Bottomley ile yapılacak görü^ melerde, üslerin durumuna da temas edileceği şüphesizdir. Bu görüşmelerle Kıbns hü­kümeti üslerle ilgili görüşleri ni kesinlikle tekrarlamaktan geri kalmamalıdır. Ingiltere- nin başlangıçtan beri Kıbnsı bir Us olarak kullanmakta İsrar etmesi, bugüne kadar Kıbns halkının seif-determi- nasyon hakkını kullanmasına engel teşkil etmiştir. Şimdi Türkiyenin de üs istemesi ay­rı bir engel teşkil edecektir. Kıbns meselesinin halli sami- miyetle arzu ediliyorsa, Türki yeye Kıbrıs üzerinde üs veril mesi fikri terkedilmelidir.”

BOTTOMLEY’NİN ZİYARETİ

Fileleftheros gazetesi, yu- kandaki başlık altındaki bir yazısında Bottomley’nin ziya­retine tem asla şunları yaz­maktadır:

Bottomley ile yapılacak mü­zakerelerde, Kıbns tarafı, yalnız kendi görüşlerini açık 5a belirtmekle yetinmemeli, fakat ayni zamanda Ingiltere- oen Türkler lehindeki politika mna son vermesini istemeli- mr. Şimdiye kadar Ingiltere ^ozde tarafsız ve lâikayt bir tavır takınarak Türkleri des­teklemekten geri kalmamıştır, ■ngıltere, daima, diğer alâka- üarlann varacağı herhangi bir anlaşmayı kabule hazır oldu­ğunu söyliyerek kendisi se- ylrci durumunda görünmek 'stemiştir. Aslında Ingiitere-

tutumu, Kıbns halkının «aklı davasına karşı düşman- ^a bir tutumdur Kıbns top - aklan üzerinde üs bulundu-

fhgiltere Kıbns halkının kendisine karşı hissiyatını de­ştirm esini istemiyorsa,Kıbrıs meselesindeki tutumunu de- S’ştırm elidir.”

onun millî liderliğinin tasvibi ne bağlı olacağına ve her halükârda son sözü Kibrisin söyliyeceğine dair Atinanın verdiği teminattan sonra, Türk—Yunan müzakerelerine muhalefet etmek için hiç bir sebeb kalmamaktadır. Kıbrıs liderliğinin muvafakati olmak sızın Yunan hükümetinin hiç bir nihaî sonuca varamayaca ğma dair Atinadan gelen son haberler, gerçekten teselli ve­ricidir.”

KIBRIS’IN ΕΑΜΊPATRİS gazetesi de komü­

nistler aleyhindeki kampan­yasına devam etmektedir. Pat- ris, yukarıdaki başlık altında ki bir yazısında, komünistlere şiddetle saldırmakta ve Yuna nistanda EAM teşkilâtının yaptığı gibi, Kıbrıs komünist­lerinin de ada Rumlarını iç harbe sürükleyeceklerini ileri sürerek şunları yazmaktadır

“Mevcut belirtiler, komünist lerin Enosis’e karşı gerektiği anda harekete geçmek için hazır olarak beklediklerini gös temektedir. Enosis’in gerçek­leşeceği sıralarda şiddetle ha rekete geçerek onu önlemeye çalışacaklar ve böylece bir iç harbe sebeb olacaklardır. Bu gerçeği ancak körler göremez ler. Maikarios hükümeti ve di ğer bağımsızlık sevdalıları da görmezlikten geliyorlar. Yunanistanı iç harbe sürükle yen Yunan komünist partisi­nin kullandığı metodlar, bu­gün Kıbrıs komünist Partisi tarafından Enosis’e karşı kulla nılmaktadır. Eğer Makarios komünistlerle işbirliğine de­vam ederse, şimdiye kadar iş­lediği hataların üzerine yülkle diği suç çok daha fazla bü­yüyecektir.”

PATRİS gazetesi “Elenler Uyanık Olunuz” başlığı altın­da yine komünistler aleyhin de seri halinde yayınlamaya başladığı yazıların İkincisini yayınlamakta ve komünistle - rin gerek Yunanistanda gerek se Kıbnsta işledikleri “ihane tin” delillerini vermektedir Gazeteye göre, ikinci dünya harbinde Yunanistanm Alman işgali altında bulunduğu sıra­larda komünistler, Almanlarla işbirliği yapmışlardır. Patns, komünistlerin daima Yunanıs tanda bir Halk Cumhunyetı kurmak peşinde koştuklarını belirtmektedir.

tK,Ll m u z a k e r l e r

Ve KIBRIS

FİLELEFTHEROS gazetesi £'*c*r>daki başlık altındaki di- "er pir yazısında, Türik—Yu- . f n ijtili müzakereleri Ue ilgili

Yunan hükümetinin jskarios’a verdiği iddia edi-

teminatı memnunlukla aaşılamakta ve şunları yaz-

fak tad ır, ikili müzakerelerde EnosisT»uUsun.un görüşüleceğine,

pksim’in ihtimal dışı edilece sine ve varılacak herhangi bir anlaşmanın Kıbrıs halkı ile

b o tto m ley k ib r istaRum gazeteleri, Ingiliz

Commonwealth İlişkileri Ba­kanı Arthur Bottomley’nın akşam Kıbnsa muvasalatını ve verdiği demeci büyük man şetler halinde yayınlamakta­dırlar. FİLELEFTHEROS gaze tesi bu hususta tam manşet olarak şunları yazmaktadır

“Bottomley, Hava Alanında verdiği demeçte tam bir «d niyetle geldiğim, K'bıafm problemlerim öğrenmek arzu sunda olduğunu. Kıbns; hükû meti temsilcileriyle ve başka temsilcilerle” görüşmrier ya-

s a u n a « erüşlerini tekrerlamıştır Fakat cemaatlerarasındaimkân lan veh.ılıındu&una dair sözleri π

dikkati çekmiştir.. Bottom lev Kıbns meselesinin haili •htimalleri hakkında sorulani n S T v i U i s « · * s™

- v ™ »temsilcileri arasında ve Pek tabii KıbnstaIslanacağına dair haber eesa

smdaVe£ â r işbhüğ^' yapmak

müzakerelerin başardı olması­

nı temenni etmeliyiz."“Bottomley, ZUrih ve Lond

ra Andlaşmalanyla Kıbns Anayasasının İngiltere tarafın dan muteber sayıldığını tekrar lamış ve Kıbnstaki İngiliz üslerinin statüsünde kısa za­manda değişiklik yapılması ih timali olmadığını belirtmiştir.

Bottomley, aynca Makarios tarafından Kıbnsa bundan se kiz ay önce davet edilmiş ol­duğunu, fakat çeşitli meşguli yetleri dolayısıyle ziyaretinin geciktiğini söylemiş ve şöyle demiştir:

“Her halde, benden şimdi esaslı bir şey söylememi bek- lemiyorsunuz.Çünkü söylemek istesem de söyliyemem. Kıbrıs a iyi niyetle dolu bir ziyaretçi olarak geliyorum. Hepinizin karşılaştığı problemleri öğren mek istiyorum Kıbrıs hükûme ti temsilcileriyle özel müza kereler yapacağım. Başka temsilcilerle de görüşeceğim.

Cumartesi günü memleketi me döneceğimde, daha fazla birşeyler söyliyebilecek du - rumda olacağımı ümid ediyo­rum.’ ’

Müteakiben Bottomley ile gazeteciler arasında şu konuş ma cereyan etmiştir:

‘S. Problemleri öğrenmeğe geldiğinizi söylediniz Bu, İn­giliz hükümetinin belli bir tu tumu yoktur da durumu öğre nip tutumunu tayin mi edecek demektir?

.......................... ....... SAYFA *

4 Türk Tevkif EcfalcfiLEFKOŞA:

Öğrenildiğine göre, dörtLeymosunlu soydaşımız daha Rum Sözde polisleri tarafın · dan tevkif edilmişlerdir. Meh met Ali, Faruk Süleyman, Durmuş Süleyman ve Süley­man Hasan adlı soydaşlan mızm tasarruflarında silâh bulundurduktan iddia edil­mektedir. Rum Mahkemesi 4 Türkün sekizer gün m erk uf tutulmaları kararını yeniliş­tir.

MHIMHIMia

RADYO

A K P A K ’ ın Gaz Ocağını KazandıAKPAK Kaynatm a Tozunun ikram iyeleri arasında bulu

nan gazocağını 9 çocuk babası b ir göçmen olan ve Gardi­yan Evlerinde ikam et eden Abdullah Hüseyin k zarımı ş-

C. Hayır. Belli bir tutumu - muz mevcuttur ve 4 Mart 1964 tarihli Güvenlik Konseyi kararlanna dayanmaktadır. Bütün alâkadar tarafların üzerinde mutabık kalacaklan herhangi banşçı bir hal çaresi ni desteklemeğe hazınz.

S Ingiliz hükümetinin ken­dine ait görüşleri yok mudur?

C. Vardır. Ve defalarca açıklanmış olan bu görüşler­de bir değişiklik olmadığın - dan söylenecek yeni bir şey yoktur.

S. Yapüacak ikili müzake­relerde, İngiliz temsilcisinin de yer alması ihtimali var mı­dır?

C. Hayır. Kanaatimce, bu, Türklerle Yunanlıları alâka - dar etmektedir.

S. Avam Kamarasında yaptı ğınız bir konuşmada, iki Rum Bakanının tayinini Anayasaya aykırı olarak vasıflandırdınız. Bu tavinlerin Anayasaya aykı n olduğuna hakikaten inanı­yor musunuz?

C. Evet. Yapılan tayinlerin Andlaşamalara uygun olmadığı kanaatindeyim. Onun için va­zifelerimizin gerektirdiği te­şebbüsleri yaptık.

S. Ingiliz hükümeti I960 Anayasasının muteber olduğuna inanıyor mu?

C. Karşılıklı Anlaşma ile değiştirilmedikçe, Anayasa, muteberdir.

S Ingilterenm Kıbnsa yem yardım yapması ihtimali var

m C. Bu konu üzerinde müza kereler yapılmaktadır Yal- mz istediğiniz kadar yardım yapacak durumda değiliz ın- ailiz ekonomisi zayıftır İşçi Hükümeti. 1964’te sddiği zaman Ümitsiz bir İk­tisadi durumla karşılaşmıştır İktisadi sıkıntılar yenmeğe karartıyız. Bunu b aşağ ım » * zaman dostlarınıza daha faz la yanlım yapabileceğiz. İkti­sadî durumumuzu kuvvetlen­dirmediğimiz takdirde, dostla nmıza yapacağımız vardım vaatlerini yerine getirmemiz mümkün oimayabılır. Onun için her şeyden önce İngiliz ekonomisini takviye etmek mecburiyetindeyiz Dost'anmıza karşı deruhte ettiğimiz mükellefiyetleri dürüstlükte verine getirmek arzusundayız Yapılmakta olan müzakerele­re devam edilecektir

(5. sayfadan devam)

tir. Abdullah Hüseyin AKPAK Şirketine çok teşekkür et­miş. eşinin en büyük arzusunun b ir gazocağma sahip ol mak olduğunu, şim di bu arzusunun gerçekleştiğini söyle­miştir. Resmimiz Abdullah Hüseyin’i ikram iyesini alır­ken tesbit etm ektedir.

NOT: İkramiye dağıtımı devam etm ektedir. Diğer değer­li ikramiyelerin etiketlerini şimdi yine AKPAK kaynatma tozu paketlerinde bulabilirsiniz.

.'·η|Ιι·ιΐ9»·ι·ΙΙΐ·ΐ'*ΐ>·Η·"·*!··'·><Ι·(|η·'ΐ·Ί·"··<9"·Ιΐ|Ί*Ι·Η·ΐΐ·ι··4ΐβιι·ΐ··«·«·ΐ'·κ#*ι|Ρ·ιι·<ι·*·νΐ«·<ΐ·ι

D A Ğ A R C I K

Yazan: Kutlu Adalı

—KÖY DÜĞÜNLERİ

—KÖY KAVGALARI

—KÖY OYUNLARI

— KÖY DERTLERİ

—KÖY GERÇEKLERİ

Bütün kutapçüarda

bulabilirsiniz.

ınıılı·' ··'»»»·' · ■ * ' · ■ · ■ · ·''*

(Birinci sayfadan devam)

Kaymaklı ve öteki de BaUfeyotisu civarındaki Baypas Üzerinde iki bombanın patlaması Rum kUHalanmn hiç bir esasa dayanmadığını açık bir «aküde ortaya koymak- tadır.

Rum yönetiminin, kendi aralarındaki ihdUftan doğan olayları TUrklere meletmek te ne kadar eriten davrandı- gmı dün akşam patlayan bombalar bir defa daha gözler önüne sererken, dünya genel efkârının da Kıbnstaki gerçekleri görebilmeleri için gttzei bir misal teşkil etmiş- tir. Çünkü Rum semtlerinde patlayan bombaların mesul­lerinin Türkler olduğu iddia edilerek, soydaşlarımızın maruz kaldığı insanlık dışı Rum fi »da her gün birçok misallerle

Dun akşam patlayan bombalardan sonra. Rumlarınhalâ ayni İddialarında ayak diretip ·“—·—*-----bilmiyoruz. Fakat bundan böyle her olsun Rum îddüüânntıı bizzat Rum halkı kibar gormiyeceği aşikârdır. Bu sebeUe de mi gerçekleri kabul edip Muhaliflerinin kir

kü, Türkleri mesul tutarak, koltuklarını bir sü garanti altında tıkmak isteyen Rum lider!erine ■erinin de bundan böyle iyi bir gözle bakmıyaeagıkârdır.

SADİ C TOGAN

BAYRAKRADYOSU

“KIBRIS TÜRKm ü c a h i d in i n s e s î "

(ORTA DALGA 11M KUS. 272. METRE)

SABAH YAYINI:İ654’30“ istik lâ l Marşı

M ücahitler Marşı 06.57'.50" Açılış ve progran07.00 Kurtarn Kerim07.15 HABERLER07.30 B eraber ve Solo

Şarkılar06.00 Kontinental Melodiler08.15 Ali Çan’dan Türküler36.30 Kapanış.

ÖĞLE YAYINI:11.57 MUcahidler Marşı11.59 Açılış ve Program12.00 Şarkılar12.15 TÜRK BASININDAN

YANKILAR12.30 Bülent O ral Söylüyor12.45 Ispanya’dan Melodiler13.15 ik i Solist: Gönül t pek

- T ürkân Keskin13.30 HABERLER13.45 Caterrina Valente

Söylüyor14.00 Şarkı T ürkü ve

Oyun H avalan14.30 Kapanış

AKŞAM YAYINI:1557 M ücahitler Marşı15.59 Açılış ve Program16.00 Frankie Conie16.30 Zeki Mürenle

yarım saat17.00 Batı Müziği dinleyici

istekleri1750 Ay Feri'den Şarkılar18.00 Şarkı ve Türküler­le 30 HABERLER ve Yorun 1850 G itar Melodileri19.15 Beraber ve Solo

Türküler1930 Günün Getirdiği19.40 Nusret E rsöz’den

Şarkılar20.00 Sağlık K onulan “Akci­

ğer veremi ve astim a20.10 Yaşar özel’den

Şarkılar2030 Dini Konuşma “Riyft vt

Dalkavukluk”20.40 îld Solist: Em in Gün­

düz ve M eliha t Pars2130 Edmund o Ross

O rkestrası2130 Klasik K orodan

Şarkılar22.00 Kapanış

MAC USA CANBVLAT RADYOSU

(O rta Dalga 215 M etre) SABAH YAYINI:

06 55 Açılış ve Program07.00 Kurtarn K erim ve

Türkçe Açıklaması07.15 Fahri Iş ık ta n

Türküler0730 TÜRKÇE HABERLER07.40 Esen Altan’dan

Şarkılar06.00 Kapanış.

ÖĞLE YAYINI:12.55 Açılış ve Program13.00 Alâaddin Şensov'dan

Şarkılar13.15 BASINDAN YANKILA* 1330 Bati Müziğinden

Seçmeler13.45 Sevilen Şarkılar14.00 TÜRKÇE HABERLER14.10 Aynur G urkan ve

Yîikael Alpdoğan’dan Türküler

1430 Kapanış.AKŞAM YAYINI:

1755 Açılış ve Program16.00 Y urttan Sesler 1630 Beraber ve Solo

Şarkılar18.45 Dini ve Ahlâki

Konuşma 1655 Ara Müziği19.00 ROMCA PROGRAM19.15 İngilizce HaberleT 19.20 Şecaeddin Tanyerii’der

Türkçe d am şarkıları 1930 TÜRKÇE HABERLER19.40 YORUM19.45 K arışık Şarkılar WOO Kapanış

■ ΙΙΙ ··ΙΙ Ι·Ν Η Ι··Ι < Μ ···Η Ι··< ·Η Ι Μ Η ( Β Ο Ζ Κ J κ I I-»-WOTA, 3

RUM LARIN YO K LA M A KAM PANYASI Y Ü ZÜ N D EN İŞÇİLE­RİMİZ ÇOK BÜYÜK M üŞKiLÂTLARLA KARŞILAŞIYORLARYOLLARDA TÜRKLERİ YOKLAMAK İÇİN KURULAN UTANÇ BARİKATLARININ MİKTARI HERGÜN ÇOĞALMAKTA VE MASUM SOYDAŞLARIMIZA YAPILAN İŞKENCELER ARTMAKTA

M·················»····* LEFKOŞA:R um Sözde Polisleri, u tanç

b arik a tla rın d a TUrklere k a r­şı yönelttik leri ezgi kam pan yasını son günlerde hayli ar farmış bu lunm aktad ırlar. Adanın b irçok bölgelerindeki yo llarda R um Sözde Polisleri ta rafından yeni barika tla r ku ru lm ak ta , yolcuların hüvi yetleri d ikkatle te tk ik edil­m ekte ve T ü rk olanlar b ir kenara ay rılarak , işkencelere tab i tu tu lm ak tad ırla r, ö m e

E renköy’e gönderilecek Kızı Lefkosa’d a o tu ran velay Yiyecek m addelerin i havi D ikelya'da çalışan T ürk işçi erzak konvoyunun E renköy e gitm esini yasaklam ıştır.

Erenköy’e Kızılay Yardımı Gitmesi Yasaklandı

LEFKOŞA:B irleşm iş M illetler M akam

la n ta ra fın d an resm en bildi rüd iğ ine göre, M akarios Yö­netim i 3 H aziran Cum a günü

RUM BASININDAN ÖZETLER

(5. sayfadan devam )S. Kıbnstakî İngiliz üsleri­

nin statüsünde yakın bir za- I manda değişiklik olması ihti­mali var mıdır?

C. Hayır, zannetmiyorum.S. Bu üsler ne gibi maksat

tara hizmet etmektedir?C. Herkes, güvenlik ve

savunma kuvvetlerine ihtiyaç kalmayacağı bir Banş Dünya sı arzu etmektedir. Fakat böy | le ideal bir dünya çok uzak­tır. İngiltere vecibelerini eko nomik plânlarının ışığında in celemek zorundadır. Bütün dünyada deruhte ettiğimiz ve­cibeler mevcuttur. Bunları ye nklen gözden geçirmek zorun dayız. İktisadi tasarruflar yap mamız icab etmektedir. Fakat ne zaman ve ne kadar tasar ruf yapacağımız henüz karar­laştırmış değiliz. Zamanla ya pacağtmız tasarrufları mütte­fiklerimizle anlaşarak yapaca­ğız. Yapılacak tasarruflar sa­yesinde İngiliz milletiyle dost İarmuzdan bir çoğunun politi kasına yardımcı olanlara yar­dım etmemiz mümkün olacak­tır.· Dünyadan düşmanlığı sil­mek istiyoruz. Onun için kuv vetli olmak zorundayız. Tek­rar ederim ki, savunma veci­belerimiz, ekonomik imkânla nmızla bir arada mütaieâ edil mektedir.’

Bottomley, hava alanında Dışişleri Bakanı Kiprianu, İn giliz Yüksek Komiseri Sir Da­vid Hunt, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Stavru, Makarios’- un Özel Sekreteri Panayides, Sovyet ve İsrail Büyükelçileri, Kanada Yüksek Komiseri ve diğer zevat tarafından karşı­lanmıştır. Bottomley. polis bandosunun Ingiliz Milli Mar şını çaldığı sırada Milli Mu hafız askerlerinden kurulu bir ihtiram kıtasını Kiprianu ile birlikte teftiş etmiştir.

Müteakiben Bottomley ile beraberindekiler Cumhurbaş - kanlığı Sarayına gitmişlerdir

leri, önce M ağusa K apısında ki u tanç barikatında, sonra L âm aka girişindeki Ayyorgi B arikatında, daha sonra da Lâm aka-Dikelya Yolu tize rindekl b a rik a tta h er gidiş ve dönüşte günde asgari 8 d efa yoklam aya tab i tu tu l­m ak tad ırla r. Y oklam a ve a- ra ş tırm a la n n m üddeti belirli olmadığı için, işçilerim iz işle ri başına vaktinde yetişebil­m eleri için günün çok erken saatlerinden yola çıkm ak zo runda kalm ak tad ırla r. Buna

rağm en her gün işlerinin ba şına gecikmiş o larak gitmek ten kurtu lam am aktadırlar.

SEBEBSIZ TEVKİFLER Bu a rada hergün yenileri

icat edilen bahanelerle bu barika tla rda T ürkler sebeb- siz yere tevkif edilm ektedir­ler. 30 Mayıs günü sabahı Lâmaka-Dikelya yolu üzerin deki Rum barikatında, Pileli H asan Kâmil, yanında hüvi­yet kartın ın bulunm am ası be hane edilerek tevkif edilmiş­tir. Y anında pasaportu ve barika tta Birleşm iş Milletler gözlemcileri bulunduğu hal­de, ancak öğleye doğru se r­best bırakılabüm iştir.

YENİ BARİKATLAR KURULMAKTA

Öte yandan mevcut barikat lar yetmiyormuş gibi bunlara her gün yenileri eklenmekte­dir. En son Geçitkale kövü - nün 2 kilometre 'kadar güney doğusundaki dört yol kavşa­ğında ve köprü cıvam da ye­ni bir barikat daha kurulmuş­tur. Bu arada Lâmakanın gi­riş yollarında evvelce kurul-

duğu bildirilen barikatlar da halâ yerlerinde durmaktadır­lar. Bu barikatlarda yapılan sözde kontroller her geçen gün biraz daha fazla ağırlaş tınlmaikta ve her bahane ile TUrklere ezgi yapılmaktadır.

SON OLAYLARDAN ÖRNEKLER

Bununla ilgili örnekler çok­tur. Son olayları şu şekilde sıralamamız mümkündür:

31 Mayıs sabahı Klâvya kö yünden İbrahim Nizamoğlu arabası ile Lâmakaya vasıl ol duğunda, Jandarma Karakolu önündeki barikatta sözde Rum polisleri tarafından durduru­larak arabası ve kndisi sıkıca araştırmaya tabi tutulmuştur. Üzerinde Rumların sözde ni­zamlarına aykırı birşey bulun madiği halde yine de tevkif edilmiş ve Rum polis karako luna götürülmüştür. Önce Po­lis tarafından “Mahkemeye bir borcun var mı?” diye sorul muş, olumsuz cevap alınınca, sivil giyinmiş 3 rumun bulun duğu başka bir odaya alına­rak tehdit edilmiş kendisine

LEFKOŞAÜç günlük bir ziyaret için

geçen akşam adamıza gelen İngiliz Uluslar topluluğu Ba­kanı A rthur Bottomley dün sabah Cumhurbaşkanlığı Sara

MMMIMM1I·· ΙΜ ··ΙΙΙ·« ····ΙΙΙ·ΙΙΙ··ΙΜ ·ΙΙ···ΙΙΙΙ·ΙΙΙΙ·Ι·Μ ·ΙΙΙ·ΙΙ··ΙΙΙ·Ι·ΙΜ |·ΙΙΜ ΙΙ·ΙΙΙΙΙΙΙ«ΙΙ(Μ «Μ ··«·(> Ι«Μ ·*Ι·Μ Ι······ΙΜ «Μ *···Μ Ι»···Μ Μ ·ν’

köyüne a it muhtelif sorular sorulmuş, tazyik, dayak ve işkenceden sonra kendisine pa ra karşılığında Rum Yönetimi ne ajanlık yapması teklif edilmiştir. Yara bere içinde bırakılan İbrahim Nizamoğlu, ancak öğleden sonra Birleş - miş Milletlerin aracılığı ile serbest bırakılabihniştir.

BİR BAŞKA OLAY Ayni gün cereyan eden bir

diğer olay ise şudur:Lâm aka—Dikelya yolunda -

ki barikatta yapılan bir araş tırtnada, Dikelyada çalışan Ha san Hüseyin adlı soydaşımız,

cüzdanında TCM Piyang0 .1 etlerinden bulunduğu *, kanunsuz i* yapt* gerek^ ile tevkif edilmiştir. Karakd da sorgusu yapılma, pi * bd etleri müsadere e d i E ve işine geciktirildikten sonra serbest bırakılmıştır

Rumlar, Mağusa - Left*, asfaltı üzerinde de PaJ-, köprüsü ile Mia Mila’mn 2 mil doğusunda dünden iti», ren iki yeni yol barikat! daha kurmuşlardır. Her barikatta 3-4 Rum sözde polisi ile tdsiz cihazı olan birer vasıta bulun durulmaktadır.

Arthur Bottomley Temaslarına Başladı

Bir Kanun Teklifinde

Reşat Özarda, Patrikhane île Ruhban Okulunun Kapatılmasını Athinagorasın Sürülmesini İstedi

ANKARA:

A navatanın Aydın Bağımsız M illetvekili R eşat Özarda, M illet Meclisi Başkanlığınaverdiği b ir kanun tekidinde, P atrikhane ile Büyukada'da- k i R uhban O kulunun kapatıl m asrnı ve P a tr ik A thinagoras m sm ırdışı edilm esini iste­m iştir. öza rda , 3 daktilo say fası tu ta n kanun tekidin in gerekçesinde özetle şöyle dem ektedir:

“513 senelik tecrübe bize şunu gösterm iştir ki, P atrik hane daim a T ürk Toplumu- nun aleyhine çakışmıştır. Ta­rih bunan k irli say fa lan ile doludur. Vaktiyle P atrikhane R us Ç arlarına d a Türkiyede en trika m erkezliği yapm ış­tır. Şim di de arkasın ı Ame­rika 'ya dayayarak devlet içinde devlet olm a gayreti içindedir. Türkiyede cem aati olm ayan b ir kilisenin halife­

lik m ertebesinde bulunan en yüksek ruhani reisinin Türkiyede oturm asında siya­si olm aktan başka hiçbirsey yoktur.”

IKIL! GÖRÜŞMELER özarda, teklifinin gerekçe­

sinde, “O rtodoks Kilisesinin K ıbrıs Türklerine karşı açtı ğı karih mücadelenin tek

·:«· -at- meme. μκ;>3κ«>*

E N V E RKUMAŞ MAĞAZASI

En son yeni gelen Ingiliz erkek ku­maşlarını, ütü iste- miyen TERYLENE ve yünlü yazlık ku­maşları, yalnız Ma­ğazamızda bulabi­lirsiniz.

ENVER U. İBRAHİM tş Hanı Köşesinde

(Cemaat Meclisi Altında) LEFKOŞA

3$

%İ33VV

3İ

Tenisçilere Bildiri;11 Haziran 1966 Cumartesi

günü başlayacak olan Birinci Enternasyonal Tenis turnuva­sına katılmak isteyen teniscile rimızin isimlerini 9 Haziran tarihine kadar Çetinkaya Lo­kalinde Mustafa Defterah’ya yazdırmaları bildirilir.

TERTİP HEYETİ

sorum lusu P atrik Athinago-1 dedrhanın bir başım kesip ^ ydİ^ U ötek m ifa ğ bırakmak olur ”

TEKLİFLERİN ÖZETİ

•H IIH ln tn ilIM IH H

y u n a n is t a n d aDEMİRYOLUiş ç il e r in in c r e y iYENİDEN UZATILDI

ATINA:Yunan Demiryolu İşçileri,

dlin akşam bitm esi gereken grevlerini yarm a kadar maya k a ra r verm işlerdir. S i vil seferberlik em irnamesine aykın olarak grev ilân eden dem iryolu lşcüeri, memleke-

kanlı mezalimi durdurab ilir­d i Fakat bu hareketin baş tedhişçisi oldu” diye devam etm ekte, Yunan Megalo id ea sm uı tahakkuku için Patrik- hane’nin çaba gösterdiğini, K ıbrıs K onusunda başlayan ikili görüşm elerin de b ir Yunan Oyunu olduğunu ve Patrikhane hakkında Lozan sulh andlaşm asında hiçbir hüküm bulunm adığı d a be­lirtilm ektedir.

EGEMENLİK HAKKIReşat özarda, Patrikhane

hakkında k a ra r verm enin Türk Devletinin egemenlik haklarından olduğunu belir terek bu milli vazifenin P a r­lâm ento Yolu ile hallini iwıe sürm ekte, şunları ilâve e t­m ektedir:

“Patrikhane 11e birlikte Pat ™ haneye bağlı olan ve Tür­lüye dışında bütün dünyanın Ortodoks Kiliselerine papaz yetiştiren HeybeKadasındaki Ruhban Okulunun da kapa­tılmasında büyük zaruret var- dlr· Aksi hal, bu Ad başlı ei

tin bü tün dem iryolu trafiğini sekteye uğratm ışlardır. 6 ay hapis cezasını göze alarak prçv yapm akta olan 2000 de­miryolu işçisi, m aaş zammıİT .daha W şa rtlantalep etm ektedir. Devlet De­m iryollarının 8000 k adar olan diğer personeli de. grevciler KŞR b ir sem pati belirtisi olmak üzere dün çalışm aları na dö rt saat a ra vermişler·

«•••HMUUııu·

Özarda Millet Meclisi Baş­kanlığına verdiği 6 maddelik kanun teklifinde özetle şöyle dem ektedir

“Teklif kanunlaştığı takdir­de, Istanbulda, Fener’de bulu­nan Ortodoks Patrikhanesi ile Heybeüada’daki Ruhban Okulu kapatılacak, Patrik ile Patrikhane ve Ruhban sınıfı, bu kanunun yayınlanmasın - dan itibaren 10 gün içinde topraklarımızı terk edecekler­dir. Bu şahıslar Türk vatan­daşlığından çıkarılacaklardır. Patrikhane ve Ruhban okulu­na aitmenku! ve gayri menkul ler smırdışı edilecek ve P at­riğe vekâlet edecek avukatlar vasıtası ile Wr sene içinde tasfiye edilecek, tasfiye edil­meyen m allar hâzineye kala­caktır.Taşınan m allar Wr sene içinde smırdışına çıkarılabile­cek ancak bunlardan asanati- ka niteliğinde olanların yurt dışına çıkarılmasına mani olu nacaktır. Bu nevi eşyanın de­ğeri hâzinece ödenecektir.”

yında Makariosla görüşmeler de bulunmuştur. Makarios’un Dışişleri Bakanı Kibrianu, Commonwealth İlişkileri Ba­kanlığının Akdeniz Şubesi Şe- fi ve Kıbrıstaki İngiliz Yük sek Komiseri Sir David Hum görüşmelerde hazır bulunmuş tur. Daha sonra Cumhurbaş kanlığı Sarayında Bottomley ile eşi şerefine bir öğle yeme ği verilmiştir. Bottomley dün öğleden sonra beraberinde eşi olduğu halde Gimeyi ziyaret etmiştir.

Bottomley, dün öğleden sonra, beraberinde eşi n İngiliz Yüksek Komiseri Sr David Hunt üe İngiliz Yük­sek Komiseri Muavini Ak Adair olduğu halde St Hila rion kalesini ziyaret etmiştir

Bottomley, kaleye muvaflü tm da Cumhurbeşkan Yan® cılığı Dairesinden Cem M üftüzade ile TemsinizMeclisi Üyelerinden AJL Berberoğlu tarafından saı>lanm ıştır.

.„.μ·············,··,,μ·",,’"Μ’ΗΜ,,Μ

KARAYA O T U M YUNAN ŞİLEBİ YÜZDÜRÜLDÜ

istanbit*

Bundan b? f .fÎS gazi’der. yüUediJlriıadde ile istanbula*® ^

NatoSor ununu Görüşmek Üzere Bir Türk Heyeti

Brüksel’e Gitti

te iken Çanal^ U e kar*?1 daka Aktaş mevtoinoe ̂ ^o tu ran 2073 „ geçe:nan bandıralı birşu

Şilebi. KK y em eşine ait birsi tarafındanyüzdürülmuştur.

... .....min····'

Arabahm et Ilkol® ^ film Gösterisi

ANKARA:

. DtŞişlerı Bakan­lığı Genel Sekreteri Büyük­elçi H alûk Bayülken başkan U fK lak i« “ ■ » B r ü t a * * h a n k *

^ NATO Aske^ P h ^ n d e n ç e l m e s i ka- ra n , bu kararm doğuracağı sonuçlar ve t e d b l r t o X g

P r a n s a d Wdata 14 NATO ülkenin ö w »

kendi ara la rın d a , so n ra F ra n ­sa ile b irlik te yapacakları D ışişleri B a k an lan seviyesin deki to p lan tıla rın hazırlık çalışm alarına katılacak tır. Heyet, top lan tı günü o lan 5 H azirana k ad a r ö tek i Ulkele rin heyetleri ile görüşm eler­de d e bu lunacak tır. H eyette Bayülken’den b aşk a NATO Dairesi Genel M üdürü Ş ükrü E lekdağ ve S iyaset P lânlam a G rubu B aşkanı l i t e r TCrk- m en bu lunm aktad ır.

si YapBJ'

.k -bîsössamacı ile bir f ^ tiplenmiştır öp*"0 m»·geçmiş- b,rÇ°„de haztf »T, film göftensm je ' ς(Λ

nup ve o*011 fî*‘fiıs»5nın durun’.“ konu?1'*1[ ri hakkında » bu n, eldeayni f uIf J e«IrHİ *f S l e n e c y J J fmüsamere Λ™ öğretmen ™ ^ voğun hırlunmaktadır-