32
‹flçi-köylü’den M‹LL‹ GÜVENL‹K SEKRETERL‹⁄‹, YETK‹LER‹ VE ORTAYA ÇIKARDIKLARI Sayfa 30 SÖYLEfi‹ “Amerika sürekli olarak ‹srail’i himaye ederken, Tür- kiye’yi maale- sef amaçlar› için kullan›- yor. Amerika ‹srail’e çok büyük destek sunmaktad›r. Bu hem ekonomik, hem siyasi ve hem de askeri olarak. Ama Türkiye’ye yap›lan destek yok denilecek kadar azd›r.” Sayfa 14-15 Ahmet Varol ‹fiGALC‹LER KAYBEDECEK! Zafer 盤l›klar›yla girilen Irak’tan art›k iflgalci güçlerin korku ve yenilgi 盤l›klar› yükseliyor. ABD’li askerlerin aileleri kayg›l› ve endifleli. Amerikan askerleri ise art›k Irak’tan dönmek istiyor. Sald›r›lar›n yaratt›¤› korku ve panik- le ABD kad›n, çocuk demeden katliamlar›n› artt›rarak devam ettiriyor. Katil Bush aylar önce ulusa seslenifl konuflmas› yap- t›¤›nda tarih 1 May›s’t›. Irak’ta zaferi ilan etmiflti. 8 Eylül ko- nuflmas›nda ise zaferin de¤il korkulu ve zor günlerin kendile- rini bekledi¤inin ilan›n› yapt›. ‹fiGALE ORTAK OLMAYALIM! Sald›rganl›kta hergün biraz daha yaln›zlaflan ABD, katliam ve sald›r›lar›na ortak ar›yor. Bir dönem “siz olmadan da biz bu ifli yapar›z” dedi¤i BM’den flimdi yard›m dileniyor. Uflak TC devleti ise emekçi halk›n çocuklar›n›n kan› üzerinde pa- zarl›k masalar›nda diplomasi trafi¤ini artt›r›yor. IMF’den al›- nacak parayla Irak’a gönderilecek askerin pazarl›¤› yap›l›yor. Ve bu pazarl›¤›n ad›na da “Ulusal ç›karlar›m›z gere¤i” deniliy- or. Bizim ulusal ç›karlar›m›z baflka bir halk›n kan›n› ak›tmak- ta de¤il ba¤›ms›zl›k ve sosyalizm mücadelesinin yürütülmesi ve büyütülmesindedir. Bu yüzden bu yalanlara inanmayal›m. Emperyalist iflgale ortak olmayal›m. YEN‹LMEZ OLAN HALKIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELES‹D‹R! Emperyalistlerin ve onlar›n yerli uflaklar›n›n en çok korktu- ¤u fley halk›n birleflik, örgütlü mücadelesidir. Onlar› nihai so- nuca götürecek olan da bu gerçekliktir. Bu inançla ve örgütlü- lü¤ümüzden ald›¤›m›z güçle iflgale ve her türlü sald›r›ya karfl› örgütlenelim. Kendi gücümüze ve kitlelerin gücüne güvenerek Emperyalizm için dökecek kan›m›z yok” fliar›n› her yerde hayk›rarak, hakl› ve meflru olan isyan›m›z› örgütleyelim. Baflkan Mao’nun 110. yafl›nda Marksist-Leninist teoriyi temsil etmenin ve yüceltmenin günümüzdeki simgesi olan Maoizmin emperyalizme karfl› bütün cephelerde ve bütün biçimlerde yürütülen s›n›f mücadelesinde yükseklerde dalgalanan bir bayrak haline gelmesi için “Emperyalizm ka¤›ttan kapland›r” fliar›n› daha yüksek sesle hayk›ral›m. “EMPERYAL‹ZM KA⁄ITTAN KAPLANDIR” Ölümünün 27. y›l›nda Baflkan Mao bir kez daha hayk›r›yor; Sözde “anti-Amerikanc›” kisveyle Irak’›n iflgaline karfl› “ç›kan” ‹P, Türk Ordusunun Kuzey-Irak iflgalini en ha- raretli savunan bir pozisyondad›r. Sos- yal flovenizm azg›n bir Türk milliyetçi- li¤iyle ‹P bünyesinde yakay› bir kez da- ha ele vermektedir. Türk egemenlerinin her zaman ifltah›n› kabartm›fl olan Irak- Kürdistan›’n›n iflgal edilerek s›n›rlar›na dahil edilmesi, TC’nin d›fl politikalar›n- daki temel stratejilerinden birini olufltur- du¤u aflikard›r. Irak’a asker yollama nok- tas›nda bu konu ABD’yle yap›lan bir pa- zarl›k konusudur. Emperyalist efendileriy- le yapt›klar› pazarl›kta s›k s›k Irak-Kür- distan›’n› masaya getiren TC gibi ‹P de, Irak-Kürdistan›’n›n iflgalini savunarak gerçekte TC ile ayn› zeminde yer almak- tad›r. Dolay›s›yla Irak iflgali noktas›nda bu durufluyla gerçekte iflgal karfl›t› olmad›¤›- n› gözler önüne sermifltir. Her fleyden ev- vel iflgal karfl›t› olmak demek Irak-Kür- distan›’n›n iflgaline karfl› olmaktan geçer. Sayfa 18-19 P’‹N GERÇEK YÜZÜNÜ G‹ZLEYEM‹YOR “‹flçi” kodu ve “anti-Amerikanc›” maske YENİ DEMOKRASİ YOLUNDA işçi-köylü www.iscikoylu.org

işçi-köylüpartizanarsiv2.net/file/2018/03/YDYIK17.pdf · 2019. 9. 1. · da onurlu bir durufl sergileyen, dev-rimci halk kültürünü insanlar›m›za ta-fl›yan devrimci

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • ‹flçi-köylü’den

    M‹LL‹ GÜVENL‹KSEKRETERL‹⁄‹,

    YETK‹LER‹ VE ORTAYA

    ÇIKARDIKLARI

    Sayfa 30

    SSÖÖYYLLEEfifi‹‹“Amerika

    sürekli olarak‹srail’i himayeederken, Tür-kiye’yi maale-sef amaçlar›için kullan›-yor. Amerika‹srail’e çokbüyük destek

    sunmaktad›r. Bu hem ekonomik,hem siyasi ve hem de askeri olarak.Ama Türkiye’ye yap›lan destekyok denilecek kadar azd›r.”

    Sayfa 14-15

    AAhhmmeett VVaarrooll

    ✔ ‹fiGALC‹LER KAYBEDECEK!Zafer 盤l›klar›yla girilen Irak’tan art›k iflgalci güçlerin

    korku ve yenilgi 盤l›klar› yükseliyor. ABD’li askerlerinaileleri kayg›l› ve endifleli. Amerikan askerleri ise art›kIrak’tan dönmek istiyor. Sald›r›lar›n yaratt›¤› korku ve panik-le ABD kad›n, çocuk demeden katliamlar›n› artt›rarak devamettiriyor. Katil Bush aylar önce ulusa seslenifl konuflmas› yap-t›¤›nda tarih 1 May›s’t›. Irak’ta zaferi ilan etmiflti. 8 Eylül ko-nuflmas›nda ise zaferin de¤il korkulu ve zor günlerin kendile-rini bekledi¤inin ilan›n› yapt›.

    ✔ ‹fiGALE ORTAK OLMAYALIM!Sald›rganl›kta hergün biraz daha yaln›zlaflan ABD, katliam

    ve sald›r›lar›na ortak ar›yor. Bir dönem “siz olmadan da bizbu ifli yapar›z” dedi¤i BM’den flimdi yard›m dileniyor. UflakTC devleti ise emekçi halk›n çocuklar›n›n kan› üzerinde pa-zarl›k masalar›nda diplomasi trafi¤ini artt›r›yor. IMF’den al›-nacak parayla Irak’a gönderilecek askerin pazarl›¤› yap›l›yor.Ve bu pazarl›¤›n ad›na da “Ulusal ç›karlar›m›z gere¤i” deniliy-or. Bizim ulusal ç›karlar›m›z baflka bir halk›n kan›n› ak›tmak-ta de¤il ba¤›ms›zl›k ve sosyalizm mücadelesinin yürütülmesive büyütülmesindedir. Bu yüzden bu yalanlara inanmayal›m.Emperyalist iflgale ortak olmayal›m.

    ✔YEN‹LMEZ OLAN HALKINÖRGÜTLÜ MÜCADELES‹D‹R!

    Emperyalistlerin ve onlar›n yerli uflaklar›n›n en çok korktu-¤u fley halk›n birleflik, örgütlü mücadelesidir. Onlar› nihai so-nuca götürecek olan da bu gerçekliktir. Bu inançla ve örgütlü-lü¤ümüzden ald›¤›m›z güçle iflgale ve her türlü sald›r›ya karfl›örgütlenelim. Kendi gücümüze ve kitlelerin gücüne güvenerek“Emperyalizm için dökecek kan›m›z yok” fliar›n› her yerdehayk›rarak, hakl› ve meflru olan isyan›m›z› örgütleyelim.

    Baflkan Mao’nun 110. yafl›nda Marksist-Leninist teoriyi temsil etmenin ve yüceltmenin günümüzdeki simgesi olan Maoizminemperyalizme karfl› bütün cephelerde ve bütün biçimlerde yürütülen s›n›f mücadelesinde yükseklerde

    dalgalanan bir bayrak haline gelmesi için “Emperyalizm ka¤›ttan kapland›r” fliar›n› daha yüksek sesle hayk›ral›m.

    ““EEMMPPEERRYYAALL‹‹ZZMM KKAA⁄⁄IITTTTAANN KKAAPPLLAANNDDIIRR””ÖÖllüümmüünnüünn 2277.. yy››ll››nnddaa BBaaflflkkaann MMaaoo bbiirr kkeezz ddaahhaa hhaayykk››rr››yyoorr;;

    Sözde “anti-Amerikanc›” kisveyleIrak’›n iflgaline karfl› “ç›kan” ‹P, TürkOrdusunun Kuzey-Irak iflgalini en ha-raretli savunan bir pozisyondad›r. Sos-yal flovenizm azg›n bir Türk milliyetçi-li¤iyle ‹P bünyesinde yakay› bir kez da-ha ele vermektedir. Türk egemenlerininher zaman ifltah›n› kabartm›fl olan Irak-Kürdistan›’n›n iflgal edilerek s›n›rlar›nadahil edilmesi, TC’nin d›fl politikalar›n-daki temel stratejilerinden birini olufltur-du¤u aflikard›r. Irak’a asker yollama nok-

    tas›nda bu konu ABD’yle yap›lan bir pa-zarl›k konusudur. Emperyalist efendileriy-le yapt›klar› pazarl›kta s›k s›k Irak-Kür-distan›’n› masaya getiren TC gibi ‹P de,Irak-Kürdistan›’n›n iflgalini savunarakgerçekte TC ile ayn› zeminde yer almak-tad›r. Dolay›s›yla Irak iflgali noktas›nda budurufluyla gerçekte iflgal karfl›t› olmad›¤›-n› gözler önüne sermifltir. Her fleyden ev-vel iflgal karfl›t› olmak demek Irak-Kür-distan›’n›n iflgaline karfl› olmaktan geçer.

    Sayfa 18-19

    ‹‹P’‹N GERÇEK YÜZÜNÜ G‹ZLEYEM‹YOR“‹flçi” kodu ve “anti-Amerikanc›” maske

    YENİ DEMOKRASİ YOLUNDA

    işçi-köylüwww.iscikoylu.org

  • Zorluklarla ve yo¤un bir emek har-canarak yarat›lan de¤erlerimizi yoketmeye çal›flan egemen s›n›flar, haya-t›n her alan›nda dünya halklar›na zul-metmeye devam ediyorlar. Dün dün-yan›n birçok co¤rafyas›nda kan kusanemperyalistler bugün de Irak’ta kandökmeyi sürdürüyor. Ezilen s›n›flar›nkendi örgütlülüklerini yaratmalar›n›engellemek için ellerinden geleni ya-p›yorlar. Çünkü bildikleri bir fley var;insanl›k tarihinde, kanla-canla yarat›-lan tüm de¤erleri ancak karfl›lar›ndamuhalif güçler olmasa yok edebile-cekler. Bu gerçekten hareketle, toplu-mun öncü kesimlerine yönelik sald›r›-lar›na ara vermeden devam ediyorlar.19 Aral›k 2000 tarihinde Türkiye zin-danlar›nda bulunan devrimci ve ko-münist tutsaklar› imha amaçl› gerçek-lefltirdikleri katliam hala haf›zalar›-m›zda canl›l›¤›n› koruyor. Bugün deIrak’ta halk›n bilinçlenerek iflgalcilerekarfl› ayaklanmas›n› engellemek içinemperyalistler panik halinde kendile-rince çözüm arama çabas› içerisinde-dirler.

    Tüm insani yönlerimizi yok etme-ye çal›flan bu haydutlar, kültürümüzüyok ederek yerine burjuva yoz kültürüyerlefltirme çabas› içerisindedir. ‹fltebu noktada tüm bu sald›r›lar karfl›s›n-da onurlu bir durufl sergileyen, dev-rimci halk kültürünü insanlar›m›za ta-fl›yan devrimci sanatç›lar›m›zdan sözetmemiz gerekiyor.

    Birço¤umuzun akl›na devrimci sa-natç› denince öncelikle, Y›lmaz Gü-ney, Ahmed Arif, Hasan Hüseyin,Cigerxwun, Musa Anter, Enver Gök-çe, Naz›m Hikmet ve ismini sayama-d›¤›m›z di¤er ozan›m›z, flairimiz gelir.Bu devrimci sanatç›lar›m›z›n her biriyaflad›klar› dönemde, toplumsal olay-lara, geliflmelere asla s›rtlar›n› dönme-

    mifller ve varolan mücadelelere kendialanlar›ndan katk› sunmufllard›r. Y›l-maz Güney’in söyledi¤i flu söz an-laml›d›r; “onurlu yaflaman›nbir tek yolu vard›r, onurluyaflamak için mücadele et-mek ve gereken zorluklar›göze almak. Savafl› ve kay›p-lar› göze almadan yeni bir dün-ya kurulamaz”. ‹flte bu bilincialm›fl bir halk sanatç›s›yd› Y›l-maz Güney. Ondan ö¤renilmesigereken bir çok fley var. O gördü-¤ü gerçekleri halka anlatmakla yü-kümlü say›yordu kendisini. Devrimdavas›na inanm›fl, gelece¤in yarat›l-mas›n›n ancak mücadele edilerek ba-flar›laca¤›n› ifade ediyordu.

    Ülke topraklar›nda en ufak bir hakarama mücadelesini bast›ran, devrim-ci-yurtsever sanatç›lar› hapishanelerekoyan, Kürt halk› üzerindeki bask›lar›artt›ran, ç›kartt›¤› teslimiyet yasalar›ile bu ulusu yok saymay› sür-düren, devrimci-komünisttutsaklar› F tiplerindeteslim almaya çal›flan,yetmedi 12 Eylül’lebaflaramad›k la r ›Tek Tip Elbise(TTE) zorunlulu-¤unu getirmeyeçal›flan, yerin 1,5metre alt›nda Dtipi mezarl›k hücreleri inflaa eden,dünya co¤rafyas›nda ise, Ortado¤u’yukan gölüne çeviren, yeralt›, yerüstükaynaklar›n› ele geçirme h›rs› ile Irakhalk›n› katleden, Liberya’da, Afganis-tan’da, Filistin’de, Nepal’de, Hindis-tan’da ve dünyan›n bir çok bölgesindesab›kas› bulunan egemenlere karfl›, buzorbal›klar›n hüküm sürdü¤ü bir dün-yada devrimci sanatç›lar›m›za da sa-hip ç›kmak oldukça önemlidir. Y›lmaz

    Güney’in yaflam›ndan anlamam›z ge-reken en önemli olgu, O’nun yaflam›-n›n bir devrim sevdal›s› oldu¤u gerçe-¤idir. O, bir devrimciydi. Sanat›, kav-gas›, yaflam› devrimciydi, sonuna ka-dar da devrimci kald›… En son nefe-sini verdi¤i anda bile, «üflüyorumüzerime Komünarlar›n battaniyesi-ni örtün» demiflti.

    Her türlü yozlaflman›n ve sald›r›-n›n artt›¤› bu dönemde, gelenekselolarak düzenledi¤imiz Y›lmazGüney’i anma etkinli¤ini 6 Eylül2003 tarihinde Paris’te bulunan meza-r›n›n bafl›nda gerçeklefltirdik. 19.ölüm y›ldönümünde gerçeklefltirdi¤i-miz ve yaklafl›k 50 kiflinin kat›ld›¤›anma etkinli¤imiz tüm devrim flehitle-rimiz için yap›lan sayg› durufluylabafllad›. Devam›nda konfederasyonu-muz AT‹K ad›na yap›lan konuflmada,“Y›lmaz Güney’in yaflam›ndan ö¤re-nilmesi gereken en önemli noktan›n,

    onun yaflam›n›n bir devrim gerçekli¤ioldu¤u, iflkenceyi, tutuklulu¤u ve ölü-mü göze alan Güney’in susturulama-yan bir ses, bir kavga, bir kiflilik ol-

    du¤u” belirtildi. Daha sonra Halk-larla Dayan›flma Derne¤i ad›nasöz alan bir kifli “ülke topraklar›n-da ve dünya üzerindeki halklarayönelik sald›r›lar›n bofla ç›kar›l-mas›n›n yarat›lan de¤erlere sa-hip ç›k›larak olaca¤›n›” belirtti.Bu konuflmadan sonra AT‹K-YDG örgütlülü¤ü ad›na yap›lankonuflmada ise, “Biz YDG’liler

    bulundu¤umuz her alanda yeni veileri ne olan varsa sahiplenece-

    ¤iz. Bugünkü de¤erlerimiziyaratan devrim flehitlerini

    sahiplenece¤iz, devrimcihalk kültürünü yaratmada Y›lmaz Güney’i, Ah-med Arif’i, Naz›m Hik-met’i, Musa Anter’i vedi¤er devrimci sanatç›lar›sahiplenece¤iz. Bu biri-kimlerden ç›kartaca¤›m›zdersler ›fl›¤›nda özgür ge-lecek mücadelemize de-vam edece¤iz.” denildi.

    Konuflmalardan sonraY›lmaz Güney’in yazd›¤›fliirlerden oluflan bir din-leti sunuldu. Ayr›ca etkin-li¤e At›l›m okurlar› da

    kat›larak destek verdiler. fiiir dinleti-sinin ard›ndan 28 Eylül 2003 tarihindeAT‹K taraf›ndan Paris’te yap›lacakolan Y›lmaz Güney’i anma gecesindebiraraya gelme ça¤r›s› yap›larak anmaetkinli¤i bitirildi.

    Emperyalizm ve onun yerli uflakla-r›, ölülerimizin tay da¤› kadar yüceolan, yaflamlar›nda ki güzelliklerdenkorkuyor ve bu güzelliklere sald›r›yor.Bizlere düflen ise, o güzellikler içeri-sindeki özgürlü¤e olan aflk› görmekve ayn› duygularla donanarak ayn› gü-zelli¤e ulaflmakt›r.

    -fian olsun ölümleri ile yaflam›yüceltenlere!

    -fian olsun karanl›¤› ayd›nlatan-lara!

    -fian olsun devrimci sanatç› YIL-MAZ GÜNEY’e!

    Paris ‹flçi-Köylü okurlar›

    221122--2255 EEyyllüüll 22000033 1177

    iiflflççii--kkööyyllüü

    senin sesin!

    OKU-OKUT!

    ABONE OL!

    ABONE BUL!

    ABONEL‹K fiARTLARI6 AYLIK: 10.200.0001 YILLIK: 20.400.000

    NOT: ‹stedi¤iniz süreye denk gelen oranda paray› hesap numaralar›m›za yat›ra-rak banka dekontunu yay›nevimize fakslay›n›z ya da postalay›n›z.Abonelik ücretine posta masraflar› dahildir.

    Yurtd›fl› Hesap Numaralar›Sema GülEuro Hesab›

    Ziraat Bankas› ‹stanbul Aksaray fiubesi: 0 751 00 38 65 97 00 00 009Emlak-Halk Bankas›Atatürt Bulvar› fiubesi: 00 238 041Vak›f BankValide Sultan fiubesi: 401 20 35

    ÇÇIIKK

    TTII

    Avrupa Birli¤i Devlet ve hükümetBaflkanlar› dönem toplant›lar›n›n ya-p›ld›¤› Yunanistan’›n Selanik kentinde,ILPS ve AT‹K’in düzenledi¤i kamp›nçal›flma gruplar›nda sunulan yaz›lar-dan oluflan bu kitab›n Türkiye devrim-ci demokratik kamuoyu için yararl›olaca¤›n› düflünüyoruz.

    YYYY ›››› llll mmmm aaaa zzzz GGGG üüüü nnnn eeee yyyy PPPP aaaa rrrr iiii ssss ’’’’ tttt eeee mmmm eeee zzzz aaaa rrrr ›››› bbbb aaaa flflflfl ›››› nnnn dddd aaaa aaaa nnnn ›››› llll dddd ››››

  • Emperyalist iflgal alt›nda tutulanIrak’ta, iflgalciler ve direniflci güçler aç›-s›ndan yaflanan geliflmeler, sonuçlar› veyönü bak›m›ndan önemle üzerinde dur-mam›z› gerektiriyor. Nitekim ABD ve‹ngiliz emperyalizminin Irak iflgalinegetirdikleri “gerekçe” ve bulunduklar›“vaatler”in Irak halk›n›n d›fl›nda, dünyahalklar› nezdinde de hiçbir inand›r›c›l›¤›kalmam›flt›r. Irak’taki ABD ve ‹ngilizgüçlerine yönelik gerilla tarz› sald›r›la-r›n yo¤unlaflmas›, giderek iflgalci güçle-rin Irak’taki varl›¤›n›n dünya kamu-oyunda daha genifl flekilde tart›fl›lmas›nayol açm›flt›r. Irak bugün ABD ve ‹ngilizemperyalistleri ile sembolik olarakIrak’ta bulunan uflak devletler için ba-takl›k durumundad›r. ABD emperyaliz-mi Irak Kürdistan›’ndaki feodal afli-ret beylerinin üzerinden sa¤lad›¤›deste¤in d›fl›nda kitlesel bir desteksa¤layamam›flt›r. Kald› ki Irak-Kürdis-tan›’ndaki deste¤in uzun vadeli ve kal›c›olmas›n›n da garantisi yoktur. S›cak sa-vafl ortam›nda yaflanan olas› geliflmeler,ileride Kürtler içerisinde anti-Amerikan-c› yap›lanmalara zemin yaratabilir. Bu-gün ABD emperyalizmi, Kürt afliret reis-leri üzerinden sa¤lad›¤› destekle dahiIrak’ta ihtiyaç duydu¤u istikrar› olufltur-maktan çok uzakt›r.

    Gelinen süreçte iflgale karfl› Irak hal-k›n›n direnifli baflta ABD olmak üzereemperyalist emelleri gizleyen maskeleridüflürmüfltür. ‹flgalin ard›nda yatan em-peryalist ç›karlar deflifre olmufltur. Bu-günkü boyutuyla homojen bir görüntüvermeyen silahl› direnifller, halk›n antisömürgeci deste¤iyle birleflmifl ve Ba¤-dat’›n düflmesinden k›sa bir süre sonraABD ve ‹ngiliz emperyalistlerine ard›arkas›na vurdu¤u darbelerle kendi de-yimleriyle batakl›¤a dönüfltürmüfltür.Bugün ise iflgalciler, sapland›klar› bu

    batakl›ktan ç›kmak için politik manevra-lara baflvurmakta, yeni aray›fllara yönel-mektedirler. Silahl› direnifl boyutland›k-ça da bu gereksinimleri daha da artmak-tad›r.

    “STRATEJ‹K UfiAKLIK” GERE⁄‹ “MEHMETÇ‹K”

    BATAKLI⁄A SÜRÜLÜYORABD ve ‹ngiliz emperyalizminin

    Irak halk›n›n direnifli karfl›s›nda düfltü¤üaçmaz ve “istikrar aray›fl›”n›n bir so-nucu olarak Türk ordusu Irak’a gönde-rilmek istenmektedir. Türk hakim s›n›f-lar› da Irak’a asker göndermenin uygunsiyas› ve askeri koflullar›n› yaratmakiçin “stratejik uflakl›k” rolü gere¤i üzeri-ne düfleni canla baflla yerine getirmeyeçal›flmaktad›r.

    ANAR’›n A¤ustos ay› içerisindeyapt›¤› araflt›rmaya göre halk›n %64’ünün Irak’a asker göndermeye karfl›oldu¤u ülkemizde “komfludaki yang›nakay›ts›z kalamay›z”, “Irak’›n istikrar›bizim yarar›m›za” vb. gibi yürüttükleridezenformasyon kampanyalar›yla iflgaleortak olma gerekçeleri s›ralanmaya, ifl-gal karfl›t› muhalefetin önü al›nmaya ça-l›fl›l›yor. “Mehmetçi¤in” Irak’a gönde-rilmesi, devletin zirvesinde temel gün-demdir. Ve ABD ile bu konuda gizli aç›kpazarl›klar sürdürülmektedir. Bu do¤rul-tuda ABD’nin NATO Avrupa KuvvetleriKomutan› James Jons’un Ankara’ya ge-lifli, TC devletinin Irak’a gönderece¤iasker say›s›, maliyeti, komutas› ve görevbölgesinin belirlenmesi gibi iflin teknikboyutlar›n›n netlefltirilmesinde belirli biryol katedildi¤ini göstermektedir. TCDevletinin asker göndermek için BMveya NATO karar› aramas›, ABD’ninBM’den yard›m talebi istemesinin Gü-venlik Konseyi’nde Almanya, Fransa,Suriye, Rusya engeline tak›larak yeter-siz bulunmas›, Irak hükümetinden davet

    beklentisinin Irak’›n yeni D›fliflleri Ba-kan› Hoflyar Zebari taraf›ndan (dahasonraki aç›klamalar›nda Konseyin bütü-nünün bu yönde düflünmedi¤ini söyle-meye çal›flarak a¤›z de¤ifltirse de) kesinbir dille reddetmesi, Irak’taki MüttefikKuvvetler Komutan› General RicardoSanchez’in Türk birliklerinin kendi ko-mutas› alt›nda olmas› gerekti¤ini söyle-mesi ve görev yeri olarak TC ordusununözellikle Ba¤dat’›n Kuzeyinden uzak tu-tulmaya çal›fl›lmas›na karfl›n yürütülendiplomasi trafi¤inin yönü, Türk hakims›n›flar›n›n “Mehmetçi¤i” iflgal batakl›-¤›na sürüklemedeki kararl›l›¤›n› göster-mektedir. Asker göndermeye iliflkin,halk›n aldat›lmas›na yönelik gösterme-lik koflullar›n öne sürülmesinin alt›ndayatan neden ve çekincesi ise halk›n tep-kisidir. Çünkü halk›n ezici ço¤unlu¤u-nun karfl› oldu¤u (Irak ve Türkiye’de) ifl-galde, ABD’ye kalkan olmas› TC’ninuflakl›¤›n›n bariz göstergesi olacakt›r.Bu nedenle Türk hakim s›n›flar› efendi-sine sundu¤u deste¤i gerekçelendirmeihtiyac› duymaktad›r.

    ‹fiGAL ALTINDAK‹ B‹R HALKIN KARNAVALA

    ‹HT‹YACI OLAMAZDireniflin en önemli merkezlerinden

    biri olan Felluce’de iflgal karfl›s›nda hal-k›n verdi¤i tepki “Irak’a gelecek heryabanc›, iflgal kuvveti muamelesi gö-rür” biçimindedir. Irak halk›n›n önemlibir kesimi a¤›rl›kl› olarak bu düflünceyitafl›maktad›r. Türk hakim s›n›flar› halk›aldatmaktan öte ABD emperyalizmininIrak’ta kendisine biçti¤i rolü çok iyi bil-di¤i için “Irak halk›n›n Türk askerine s›-cak bakmas›n› sa¤layacak” bir eylemplan› haz›rl›¤›nda. Türk ordusunun gö-rev alaca¤› bölgelerde iftar çad›rlar›n›nkurulmas›, y›k›lan cami ve hasar görmüfltürbelerin onar›lmas› ve iflgali cilalamakiçin Türk ordusunun “öncü kuvveti” ola-rak ‹brahim Tatl›ses, Sibel Can, HülyaAvflar vb. gibi seçme arabeskçilerinIrak’a sokulmas›n› içeriyor. Türk hakims›n›flar›n›n kaleyi içten fethetme gelene-¤inin bir tezahürü olan bu halk düflman›siyasetin flimdiden tutmayaca¤› ise afli-kar. ‹flgal alt›ndaki bir halk›n karnavalaihtiyac› olamaz. ‹flgalci güçlerin takt›k-lar› maske ne olursa olsun halk› teslimalmak isteyenlere Irak halk› gereken ya-n›t› bugüne kadar oldu¤u gibi vermeyedevam edecektir.

    K‹M‹N ÖLDÜRDÜ⁄Ü DE⁄‹LHANG‹ GEL‹fiMELERE YOL AÇACA⁄I ÖNEML‹

    Di¤er yandan Ayetullah MuhammetBak›r El Hakim’in bombal› bir sald›r›daöldürülmesi, iflgal ve direniflin gelece¤ibak›m›ndan daha karmafl›k bir sürecinyaflanaca¤›na iflaret ediyor. Yap›lan sal-

    d›r›n›n kimin taraf›ndan yap›ld›¤›ndanziyade üzerinde durulmas› gereken nok-ta bu sald›r›n›n hangi geliflmelere yolaç-t›¤› ve hangi güçler taraf›ndan nas›l kul-lan›ld›¤›d›r. ABD’ye yak›nl›¤›yla bili-nen ve Irak’ta nüfusun % 60’›n› olufltu-ran fiiilerin önemli liderlerinden biriolan El Hakim, silahl› direnifle karfl› ç›k-mas›yla ve militan bir flekilde ABD iflga-line karfl› ç›kan di¤er fiii lider MuktedaEl Sadr’a karfl› bir denge unsuru olufltur-mas›yla biliniyordu. El Hakim’in öldü-rülmesiyle birlikte ABD’ye yeni manev-ra alanlar› yaratacak bir sürecin de bafl-lang›ç start› verilmifl oldu. Özellikle ifl-gal bafllad›ktan sonra ABD için en kor-kulu senaryoyu oluflturan Sunnilerin ya-n›s›ra fiiilerin de direniflteki yerini alma-s›yd›. Bugün ise El Hakim’in öldürül-mesinden Saddam Hüseyin’in sorumluoldu¤u düflüncesi a¤›rl›kl› olarak gün-demde tutuldu¤undan fiiilerin direniflekat›lmalar› olas›l›¤› bir dönem için orta-dan kald›r›lm›fl oldu. Yine Ba¤dat’takikonseyi tan›mayan, bunun Irak halk›n›temsil etmedi¤ini söyleyen ve El Ha-kim’in konseyde yeralan kardeflini siyo-nist, iflbirlikçi olarak niteleyen El Sadr’›da zan alt›nda b›rakarak iflgale karfl› fiiidirenifli içerisinde kuflku ve güvensizlikyarat›lmas› olas›l›¤› hiç de az de¤ildir.Bunun yarataca¤› sonuçlar ise ABD aç›-s›ndan öldürülen El Hakim’in temsil et-ti¤i fiii kesiminin iflgalci güçlere daha dayak›nlaflmas›n› sa¤layacak ve direniflinbast›r›lmas› için elveriflli sonuçlar do¤u-racakt›r.

    ‹fiGALC‹LER‹N KORKU DUYDU⁄U HALKIN TEPK‹S‹N‹

    ÖRGÜTLEYEL‹MBaflta ABD emperyalizmi olmak

    üzere iflbirlikçileri ve uflaklar› için fiyas-koya dönüflerek kan kaybetmeyi sürdü-ren iflgale karfl›, Irak halk›n›n yükselendirenifli bizlere de önemli sorumluluklaryüklemektedir. ‹flgalci güçlerin ve Türkhakim s›n›flar›n›n en büyük çekinceleri-ni oluflturan kitlelerin tepkisini, iflgalkarfl›tl›¤›n› anti emperyalist bilinçle ör-gütlü bir mecraya çekmek bizlerinomuzlar›ndad›r. Türk hakim s›n›flar›n›nher türlü propaganda mekanizmas›n›devreye sokarak kitlelerin bilincini bu-land›rma, iflgale ortak olmak için kitledeste¤i sa¤lama çabas›; bizlere emper-yalist sald›rganl›k ve iflgale karfl› kitlele-rin bilinçlendirilmesi ve bu do¤rultudaörgütlenmesi görevini daha yak›c› ola-rak göstermektedir. Bu do¤rultuda çal›fl-malar›m›z› çeflitli propaganda ve ajitas-yon malzemelerini daha etkili bir flekil-de kullanarak yo¤unlaflt›rmal› ve sürecibilinçli müdahalelerle örgütleme çabas›-na h›z vermeliyiz.

    1177 33 1122--2255 EEyyllüüll 22000033

    ‹flgale karfl› direniflin ald›¤› boyuta paralel olarak ABD emperyalizminin 90 ülkeden asker göndermeleri için destek istemesi, Ürdünelçili¤ine, ard›ndan ise BM (Birleflmifl Milletler) binas›na yap›lan bombal› sald›r›larla birlikte yeni geliflmelere sahne oldu. Direniflin ifl-galci güçlere korku vadetmesi hem Irak’ta bulunan ABD ve ‹ngiliz askerlerinde büyük korkulara yol aç›yor, hem de iflgale ortak olmakisteyen iflbirlikçi ve uflak devletlerin ABD’nin asker gönderilmesi talebini yeniden gözden geçirmelerine neden oluyor.

    ““KKAAHHRRAAMMAANN MMEEHHMMEETTÇÇ‹‹KK”” BBAA⁄⁄DDAATT YYOOLLCCUUSSUU“Irak’a gelecek her yabanc›, iflgal kuvveti muamelesi görür”

  • “Bunca görev hayk›r›yor yerine ge-tirilmek için

    Ve hepsi birbirinden acil;Devam ediyor dünya yuvarlanmaya,Zaman zorlamaya.Beklemeye gelmez onbin sene,Hükmünü geçir güne, hükmünü

    geçir her ana!” Mao ZedungBugün her fleyden önce Maoist ol-

    mak, Baflkan Mao’nun fliirindeki son di-zede vurguland›¤› üzere hükmümüzüher güne geçirmek, damgam›z› her anavurmakla gerçeklik kazanabilir. Yaflam,s›n›f mücadelesinin f›rt›nalar› içinde, bü-yük f›rsatlarla beraber, müdahale etmeve böylelikle kimli¤imize/misyonumuzauygun bir durufl sergileme flans› verir-ken, Maoizmin 21. yüzy›la 盤›r aç›c›aç›l›mlar sunan felsefesini iyi kavramakzorunday›z.

    fiunu çok iyi bilmek durumunday›zki, Marksizm-Leninizm-Maoizm;Marks, Engels, Lenin, Stalin ve Maoyoldafllar›n düflüncelerinin nicel bir top-lam› de¤ildir. Bilimsel sosyalizmin sü-rekli geliflen teorisi, Marks ve Engels’inkurdu¤u günden bugüne, s›n›f mücade-lesinin geliflmesine paralel olarak, nitelhamlelerle bir senteze ulaflm›flt›r. Prole-taryan›n bu büyük ö¤retmenleri, tarihinak›fl› içerisinde s›n›f savafl›m›n›n sorun-lar›na özgünden evrensele uzanan birperspektifle ›fl›k tutmufllar ve diyalektikmateryalist felsefi yorumlarla komünistteoriyi gelifltirmifllerdir. Bilimsel teori-nin, rehberlik etme misyonunu ilk an-daki canl›l›¤› ve ayd›nl›¤› ile muhafazaedebilmesi de bu sayede mümkün ola-bilmifltir. Son zinciri oluflturmas› ba¤la-m›nda, Mao Zedung yoldafl›n proletar-yan›n bilimsel ideolojisine getirdi¤i kat-k›lar; günümüzde k›yas›ya süren s›n›fs›ztoplum hedefli kavgaya net perspektiflersunan dersler ve de¤erlerle doludur.Halk demokrasisi, ba¤›ms›zl›k ve sosya-lizm mücadelelerinin, çok çeflitli biçim-lerle, inatla, sab›rla ve özveriyle yürütül-dü¤ü bütün ülkeler, alanlar ve cepheler-de kaydetti¤i aflamalar ve kazan›mlar,Maoizmin ayd›nl›k çözümlemeleri ilede¤erlendirilmek ve daha ileriye tafl›n-mak zorundad›r.

    Marksizm-Leninizm ve bilhassaMaoizm; komünist ideolojinin en gelifl-mifl seviyesini temsil ad›na, dünyay›/ol-gular› yorumlama ve ona yeniden biçimverme/de¤ifltirme yolunda ufkumuzu vezihnimizi berraklaflt›ran, umudumuzu veideallerimizi güçlü k›lan muazzam biryol göstericilik tafl›maktad›r. Marksist-Leninist teorinin zemininde, s›n›f müca-delesinin ba¤r›nda flekillenen bu bilim-sel düflünce sistemati¤i, insanl›¤› kurtu-lufla götürecek yolda uluslararas› prole-

    taryay› muzaffer k›lman›n anahtar› ha-line gelmifltir. Mao Zedung yoldafl, mad-de-bilinç diyalekti¤ini, M-L felsefeyi ge-lifltirici bir irdelemeyle sorgulam›fl, mad-denin bilinci dönüfltürdü¤ü temel öner-mesinin, bilincin de maddeyi dönüfltür-dü¤ü koflullar ile birlikte ele al›nmas› ge-rekti¤ine dikkat çekmifl ve Lenin yolda-fl›n “Ne Yapmal›”daki can al›c› belirle-mesine bütünleyici bir aç›l›m sunmufl-tur. Komünist ideolojinin proletaryayakendili¤inden hareketin d›flar›s›ndan ve-rilmesi gerekti¤i, siyasi mücadeleninekonomik mücadelenin önünde olmas›meselesi, siyasi teflhir kampanyalar›n›nkitlelerin bilinçlenmesindeki önemi buçerçevede anlam kazanmaktad›r. Sosya-lizmde geriye dönüfl sorununun, “ide-olojik mücadelenin tayin edici önemi”ile birlikte çözümlenmesi ve iki çizgimücadelesinin tarihsel fonksiyonunayap›lan vurgu da bu tahlil kapsam›nda-d›r.

    Mao Zedung yoldafl›n, M-L felsefe-ye, “z›tlar›n/karfl›tlar›n birli¤i ve mü-cadelesi”ni di¤er bir deyiflle “çeliflki ya-sas›”n› diyalekti¤in eksenine oturtarakyapt›¤› aç›mlama tarihi önemdedir. Ha-reket ve geliflmenin, nicel birikim ve ni-tel dönüflümün, bunlarla ba¤lant›l› flekil-de de her olgunun birbiriyle iliflkili bu-lundu¤u gerçe¤inin kaynak ve ç›k›fl nok-tas› olarak kavranmas› gereken “çelifl-me”; inkar›n inkar› (yads›man›n yads›-mas›) süreciyle tez, antitez ve sentez ola-rak geliflim göstermektedir. Bu felsefiderinlik içinde, yerli yerine sa¤l›kl› birbiçimde oturan diyalektik materyalizmsayesinde, olaylar ve olgular net bir bi-çimde çözümlenebilmekte, de¤iflim ad›-na iradi müdahalenin isabetli olarak be-lirlenebilmesinin koflullar› yarat›lmakta-d›r. Mao Zedung yoldafl›n bilimsel sos-yalist teoriye bir di¤er önemli katk›s›,sosyalizmde s›n›f mücadelesinin sorun-lar›na iliflkin gelifltirdi¤i tezlerle flekil-lenmifltir. Bugün baflta Rusya ve Çin ol-mak üzere bir düzineden fazla ülkedekigeriye dönüfl olgusu, bilimsel sosyaliz-min en ciddi sorunlar›ndan birisini, butemelde öne ç›karm›flt›r. Emperyalistburjuvazinin ideolojik sald›r› kampanya-s›n›n en önemli argüman›n› bu olufltur-makta, modern revizyonizm, troçkizm,uluslararas› tasfiyecilik ve reformizm deburadan beslenmektedir. Baflkan Mao,“üretici güçler teorisi” ve ekonomiz-min de¤iflik türleriyle büyük bir ideolo-jik hesaplaflmaya girerek, sosyalizm ko-flullar›nda s›n›f mücadelesinin fliddetlibir biçimde devam etti¤ini ortaya koy-mufl ve iktidar›n kapitalist yolcular tara-f›ndan yeniden ele geçirilmesinin çokciddi bir tehdit oluflturdu¤unu ileri sür-

    müfltür. Mücadele ve çözüm noktas›ndagelifltirdi¤i tezlerin prati¤i “Büyük Pro-leter Kültür Devrimi” olarak cisimlen-mektedir.

    Proletarya diktatörlü¤ü alt›nda s›n›fmücadelesinin teori ve prati¤ini gelifl-tirmek olarak özetlenebilecek BPKD;Mao Zedung yoldafl taraf›ndan 9. PartiKongresi’ne sunulan raporda, “Geçmifl-te, k›rsal alanlarda, fabrikalarda, kül-türel alanda mücadele yürüttük ve sos-yalist e¤itim hareketini uygulad›k. An-cak tüm bunlar sorunu çözmeyi bafla-ramad›, çünkü genifl kitlelerin, karan-l›k yönlerimizi aç›kça, tepeden t›rna¤ave alttan teflhir etmeleri için onlar›ayakland›rman›n biçimini, metodunubulamam›flt›k. fiimdi bu biçimi bulmuflbulunuyoruz. Bu biçim, Büyük ProleterKültür Devrimi’dir.”fleklinde tan›mlan›-yordu. Mao Zedung yoldafl›n “kitleleriseferber etme” olarak getirdi¤i çözüm-leme, bir yönteme iflaret ediyordu. Bu-nun yal›n ifadesi “kolektif denetim”,bir baflka deyiflle “kitle denetimi”ydi.Baflkan Mao, kitlelerin tüm alanlardainisiyatiflerinin yükseltilmesine dikkatçekiyor, aksi takdirde proletarya dikta-törlü¤ünün yitirilece¤inden, partinin,bütün sosyalist iktidar biçimlerinin yoz-laflaca¤›ndan bahsediyordu. Nitekim bubüyük at›l›ma, bu büyük kitle seferberli-¤ine karfl›n Çin devrimi yenilgiye u¤ra-maktan kurtulamad›. Burada, bu at›l›m-da geç kal›nm›fl olabilece¤inden, kimitaktiksel tercihlerdeki yanl›fllara kadarbir dizi mesele sorgulanabilir. Ancak,geriye dönüfl sorunuyla ilgili en ileriderslerle dolu “Büyük Proleter KültürDevrimi”nin iktidar gasp›n› on y›l kadargeciktirdi¤i somut bir gerçeklik olarakyaflanm›flt›r. Mao Zedung yoldafl›n ko-münist parti teorisine katk›lar› da top-lumsal s›n›flar› ve s›n›f mücadelesini, ir-delemesine paralel biçimde gerçeklikkazanm›flt›r. Bunun somut ifadesi, “ikiçizgi mücadelesinin süreklili¤i” olgu-sudur. Bu, s›n›f mücadelesinin s›n›fs›ztopluma kadar süreklili¤inin bir sonucuolarak kavranmal›d›r. Bu gerçeklik, çe-liflki yasas›n›n proletarya partisi özgü-lünde iflleyiflidir ayn› zamanda. Hiç flüp-hesiz, do¤ru biçimde ele al›n›p kavran-d›¤›nda, partiyi gelifltirici ve ilerletici birrol oynamaktad›r. Nesnel bir gerçeklikolan s›n›flar, toplumsal iliflkiler içerisin-de bir organizma olarak var olan prole-tarya partisinde kaç›n›lmaz biçimde uçverecekler ve proletaryaya yabanc› olan-larla süregiden çat›flma içinde komünistçizginin geliflip güçlenmesine hizmetedeceklerdir. Bu sentez aksi yönde so-nuçlar do¤urdukça da mücadelede sav-rulmalar ve geri kalmalar yaflanmakta-d›r. Komünist öncünün, s›n›f bilinçli ifl-çinin görevi, MLM silah›yla bu sürecido¤ru ve verimli bir biçimde yönlendir-mekten ibarettir. Bunu yok saymak ya dayok etmeye çal›flmak her durumda olum-suz sonuçlara davetiye ç›karmaktad›r.‹radenin, bilincin maddeyi dönüfltürme-deki rolünü her vesileyle vurgulayanMao Zedung yoldafl; Marksizm-Leni-nizm’i yaflayan, savaflt›ran ve ilerleyen

    bir eksende tutmay› hedeflemifltir. Bukonudaki motor elbette ki komünist par-tisidir. “Durgunlu¤a karfl› mücadeleedilmelidir; parti, kitlelerden gelen ger-çekten ileri ve devrimci inisiyatifleahenk içinde olmay›, bunu zincirlerin-den bofland›rmay›, pekifltirmeyi ve bunaönderlik etmeyi hedeflemek zorunda-d›r.” derken kast etti¤i budur.

    Mao Zedung yoldafl›n, kitlelerinduygular›n›/istemlerini derinden anla-man›n önemini her zaman vurgulam›flolmas›na ra¤men en az ayn› oranda alt›-n› çizdi¤i bir husus da, bu “...da¤›n›k vesistemsiz fikirleri tahlil yoluyla, yo¤un-laflt›r›lm›fl ve sistemli fikirlere dönüfl-türmenin bundan sonra da kitleler bufikirlere sahip ç›k›p kucaklay›nca ka-dar bu fikirlerde sebat etmenin gerekli-li¤i”dir.

    Baflkan Mao’nun komünizm bilimi-ne bir di¤er önemli katk›s› da “savafl te-orisi” ve devrim stratejisi alan›ndad›r.Halk Savafl› stratejisi ve onun bir biçimiolarak gerilla savafl›, salt “askeri” aç›-dan de¤erlendirilerek önemli bir yanl›fladüflülmektedir. Oysa, di¤er tüm konular-da oldu¤u gibi, bu mesele de M-L felse-fe do¤rultusunda yo¤rulmufl ve proleterbir bak›fl aç›s›yla biçimlendirilmifltir.Devrimin kitlelerin eseri oldu¤u, savafltasilahlar›n de¤il insan faktörünün tayinedicili¤i, kendi gücüne dayanman›nesasl›¤›, siyasetin silahlara kumandas›,silahl› mücadelenin de¤ifltirici ve dönüfl-türücü gücü, düflman›n stratejik zay›fl›-¤›n› taktik zay›fl›¤a çevirmenin muzaf-fer olmadaki rolü, gibi ilke ve hususlarlaharmanlanarak gelifltirilen halk savafl›stratejisi, bir devrim yolu olarak pra-tikte infla edilmifltir. Bütün aflamalar›(savunma, denge, sald›r›), taktikleri, si-lahlar›, örgütlenme ve savaflma ilkeleriile muazzam bir strateji olarak flekille-nen halk savafl›; yar›-sömürge ve sömür-ge ülkelerde, proletarya önderli¤indekidemokratik halk devriminin evrenselboyuttaki kurtulufl yoludur. Özetlemeyeçal›flt›¤›m›z katk›lar›yla bilimsel sosya-lizmi, teori-pratik diyalekti¤i içerisin-de daha ileri bir senteze ulaflt›ran MaoZedung yoldafl›n ünlü “emperyalistlerka¤›ttan kapland›r” benzetmesindekiesprinin, nice örnekten sonra en sonIrak iflgal ve direnifli vesilesiyle bir kezdaha do¤rulanmas›; “emperyalizmin ye-nilmezli¤i”, “her fleye muktedir oldu¤u”,“devrimlerin imkans›zl›¤›” üzerine ko-par›lan yaygaralar› bast›ran bir a¤›rl›ktafl›maktad›r. Maoizm, M-L teoriyi tem-sil etmenin ve yüceltmenin günümüzde-ki simgesi olarak dünya iflçi s›n›f› ve ezi-len halklar›na yol göstermeye devamediyor. Bir dizi ülkede MLM ideolojiyirehber edinen komünist partilerin silahl›mücadele pratikleri faflist ve gerici ikti-darlar› ciddi bir biçimde tehdit edenaflamalar kaydediyor. Maoizmin, em-peryalizme karfl› bütün cephelerde vebütün biçimlerle yürütülen s›n›f mü-cadelesinde, yükseklerde dalgalananbir bayrak haline gelmesi için; hük-mümüzü her güne, her ana geçir-meliyiz.

    441122--2255 EEyyllüüll 22000033 1177

    S›n›fsal Bak›flMARKS‹ZM-LEN‹N‹ZM ve B‹LHASSA MAO‹ZM!

    (Aram›zdan ayr›lal› 27 y›l oldu, Baflkan Mao 110 yafl›nda)

  • 1177 55 1122--2255 EEyyllüüll 22000033

    Gazetemizin geçen say›s›nda yay›nlanan“S›n›f Sendikac›l›¤› Hatt›na Karfl› TruvaAtlar› Yine Sahnede!..” bafll›kl› yaz›da da or-taya konulmaya çal›fl›ld›¤› gibi, Devrimci De-mokratik Sendikal hareket salt sermayeninsald›r›s›na maruz kalm›yor. Sald›r› daha çoks›n›f hareketi içindeki sermaye uzant›lar›ndangelmektedir ve bu nedenle Sendikal Birlik sa-dece sermayeye karfl› mücadele ile yetinemez.Sermayeye karfl› yürütülen mücadelenin belkide birkaç kat fazlas›n› sendikalar içinde küme-lenen iflçi s›n›f› düflmanlar› sar› sendika baron-lar›na, alt sendika bürokratlar›na, oportünist-revizyonist siyasi ak›mlara, kariyeristlere, s›-n›f iflbirlikçilerine karfl› da yürütmek zorunda-d›r. Buradaki mücadele proletarya ile bur-juvazi, devrimle karfl›-devrim aras›ndakimücadeleden ba¤›ms›z de¤ildir.

    Devrimci önderliklerin olmad›¤› sendikalalanlarda s›n›f uzlaflmac›l›¤› boy vermektedir.Kamu Çal›flanlar› Sendikalar›n›n durumu içlerac›s›d›r. ‹çinde devrimciler yoksa veya etkilide¤illerse, önderlik edenler reformistler ise,duyarl›l›¤›n en üst noktada olmas› gereken biranda bile güçleri alanlara tafl›yamamakta vegeçmiflte sergilenen görkemli mücadele gün-leri birer an› olarak kalmaktad›r.

    Devlet ise bu güçsüzlü¤ün de verdi¤i ce-saretle en son Ankara eyleminde oldu¤u gibiemekçilerin meflru taleplerini hayk›rmak içingerçeklefltirdi¤i en demokratik eylemleri yine“yasad›fl›” ve “terörist” eylemler olarak ka-muoyuna sunma gayretine girmifl ve her butür dönemlerde oldu¤u gibi, ülkedeki genelsürecin de etkisiyle iflçi ve emekçi kesimlerinhak alma mücadelesinin önünü kesme giri-

    flimlerine h›z vermifltir. Bunun içindir kiKESK içinde de toparlanmaya a¤›rl›k ver-meliyiz. Var olan potansiyelimize ulaflmal›-y›z. Buralarda da zincirin kopan halkalar›-n› birlefltirmeliyiz.

    Önümüzde yine bir kongre süreci var vebiz biliyoruz ki bilcümle s›n›f düflmanlar› ser-maye ile kol kola girerek çeflitli entrika, hile,dalavere çevirmelere ve çamur atmalara giri-fleceklerdir. Ortal›¤› buland›r›p bulan›k sudabal›k avlamaya çal›flacaklard›r. Bu onlar›n öte-den beri yapt›klar› geleneksel yaklafl›mlar›d›r.As›l sorun Devrimci Demokratik SendikalBirlik aktivistlerinin ne yapaca¤› sorunu-dur. Genelde tüm alanlarda ve özelde Tuz-la’da derlenip, toparlanma, kitlemize yüzümü-zü dönme, onlarla bütünleflme ve bizden çeflit-li nedenlerden dolay› uzak duran potansiyeli-mizin kendi emeklerine sahip ç›kmalar›n› sa¤-lamak olmal›d›r. Sürecin önümüze görevolarak koydu¤u fleylerin bafl›nda kitlemiziyeniden çeperimize dahil etme, zincirin ko-pan halkalar›n› yeniden birlefltirme çal›fl-mas›na ivme kazand›rmakt›r. Yine ev ev,sokak sokak, fabrika fabrika dolaflmal›, kah-vehane ve lokallerde emekçilerle bütünleflme-nin yollar›n› aramal›y›z. Bu konuda engin de-neyimlere sahibiz. ‹flçi s›n›f›n›n nas›l örgütlen-di¤ini, hangi zor flartlar alt›nda mevziler kaza-n›ld›¤›n› biliyoruz.

    ‹çinden geçti¤imiz flu günlerde ülkedeyaprak k›p›rdamazken bu anlay›fl›n sahipleri‹zmir-Menemen Deri Organize’de, 5 Fabrika-da 700 civar›nda iflçinin sendikalaflmas›na ön-derlik etmifllerdir ve bu çal›flman›n devam et-ti¤i ve daha çok say›da iflçinin sendikalaflaca-

    ¤› beklenmelidir.Bu süreç ayn› zamanda bölgede çok s›cak

    bir iklimin yafland›¤› bir döneme denk gel-mektedir. Tüm s›cak dönemlerde oldu¤u gibi,yine bu dönemde de devletin tüm emekçi ke-simlere yönelik bask›lar›n›n dozu artacakt›r.Özellikle de iflçi s›n›f›n›n hareketli oldu¤ualanlara yönelik sald›r›lar h›z›n› art›racakt›r.Kongre dönemleri, hele de deri sektörü gibi,s›n›f›n y›llardan beri en hareketli alanlar›ndanbirini oluflturan bir alana yönelik sald›r›lar, enson T‹S sürecinde Tuzla-Deri-‹fl sendikas›nave buna ba¤l› olarak da sendika yöneticilerineyafland›¤› gibi, yine hiç kuflkusuz gündemegelecektir. Bu tür süreçler devlete oldu¤u gi-bi, ayn› zamanda iflçi s›n›f›na yabanc›lafl-m›fl, kendilerini tüm dünyada esen tasfiyecirüzgar›n etkisine b›rakarak, bu rüzgardapupa yelken yol alanlar için de bir f›rsat do-¤urmaktad›r. Bu güçlerin daha flimdidenbafllatt›klar› sald›r›lar, kongre yaklaflt›kçadaha da artacakt›r. Bundan hiç flüphemizyoktur. Ancak flüphemizin olmad›¤› bir fleydaha var ki, o da s›n›f içinde umutsuzlukda¤›tan, s›n›f güçlerini bölmeye, parçala-maya çal›flan baz› anlay›fllar›n, bu güzer-gahta yol almaya devam ettikleri sürece, busistemin dolays›z bir parças› olacaklar›, sis-tem içinde eriyip gidecekleridir. Tüm tasfi-yecilerin ve tasfiyecili¤in kaç›n›lmaz sonu-dur bu ve tarih bunun örnekleriyle dolu-dur.Tekrar önümüzdeki sürece dönecek olur-sak; herkes sürece iliflkin muhasebesini yapa-cak ve kongreye dönük çal›flmalar›n› sürdüre-cektir. Evrensel Gazetesi gibileri ise bu f›rsat›“de¤erlendirerek” eteklerindeki tüm tafllar›dökecek, karalamaya, iftiraya, yalana- dolanadayal› bir hat izleyecek ve Devrimci Demok-ratik Sendikal Güçler taraf›ndan d›fllanm›fl un-surlar› bir araya getirerek onlara Devrimci De-mokratik Sendikal hatta karfl› küfürlerini ser-gileyecekleri kürsüler yaratacakt›r. Bu anlafl›-l›r bir fleydir. Çünkü tasfiyecili¤e ve tasfiyeci-

    lere iliflkin yukar›daki yaklafl›m›m›za uygunbir davran›fl biçimidir bu. Anlafl›lmayan fleyise, baz› dostlar›m›z›n , ittifak içinde oldu-¤umuz baz› güçlerin de ayn› koroya kat›l-ma giriflimleridir. Hem Devrimci Demokra-tik Sendikal güçlerle yönetimi paylaflacaks›nve hem de her türlü sorumluluktan kendini s›-y›rarak cepheden salvo at›fllar› yapacaks›n. Bukabul edilemez, ayr›ca do¤ru bir yaklafl›m dade¤ildir. Biz flunu iyi bilmeliyiz: karfl› cep-hemize “Kutsal ‹ttifak” ç›kabilir. Bu müm-kündür. Biz kendi öz gücümüze güvenmeli-yiz ve bu gücü tahkim etmenin ve daha dagüçlendirmenin çabas› içinde olmal›y›z.Hem devletin, hem de s›n›fa yabanc›laflm›flunsurlar›n sald›r›lar›n› ancak öz gücümüzegüvenirsek bofla ç›karabiliriz. Bu süreci ay-n› zamanda yeni s›n›f önderleri yaratman›n,bunlar› yetkinlefltirmenin ve s›n›f mücadelesi-nin ön saflar›nda görev alabilecek ve bu gö-revlerin alt›ndan kalkabilecek donan›ma sahipduruma getirmenin bir f›rsat› olarak da de¤er-lendirmek gerekmektedir.

    Sendikalarda, sendika yönetimlerindes›n›f›n ç›karlar›na s›rt çevirmeden, kendinide¤il, s›n›f› var etmenin bilinci ve gayretiiçinde olabilme potansiyeli tafl›yanlar› tes-pit etmek, bu yönlü geliflme içinde olanlarüzerinde yo¤unlaflmak, bu süreçteki görev-lerimizden olmal›d›r.

    Tüm bunlar› bir bütünlük içinde de¤erlen-dirdi¤imizde DDSG’yi önümüzdeki süreçteciddi görevlerin bekledi¤ini görebiliriz. Hemdevletin, hem de s›n›fa yabanc›laflm›fl unsurla-r›n sald›r› ve y›pratma çabalar› aras›nda geçe-cek gibi görünmektedir bu süreç. Ancak herbenzer süreçlerde oldu¤u gibi, bu süreçten dealn›m›z›n ak›yla ç›kaca¤›m›zdan zerre kadarflüphemiz yoktur, tek yapmam›z gereken, ek-siklerimizi iyi tespit etmek, ve bu eksikleri-mizi giderme yönünde bir an önce hareke-te geçmektir. Ve yine tekrar etmek gerekirse,hepsinden önce de öz gücümüze güvenmek!

    EEmmeekkççiinniinn GGüünnddeemmii

    KEND‹ ÖZ GÜCÜMÜZE GÜVENEREK SALDIRILARI BOfiA ÇIKARALIM!

    TTuuzzllaa’’ddaa ssaalldd››rr››llaarr ddeevvaamm eeddiiyyoorr!!TEK K‹fi‹L‹K GREV VE D‹REN‹fi

    Tuzla Deri Sanayi’de üretim yapanCuman Deri fabrikas› patronu, sendikalyetkiyi ortadan kald›rmak için 14 iflçiylegörüflüp, tazminatla iflten ayr›lmalar›n› is-tedi. Patronun bu sald›r›s›n› kabul eden biriflyeri temsilcisi, 12 iflçiyle birlikte tazmi-natlar›n› alarak iflten ayr›ld›lar. Böylecesendikaya karfl› gelifltirilen sald›r› ‘baflar›y-la’ sonuçlanm›fl oldu. Bu sald›r›y› kabul et-meyen Deri-‹fl Sendikas› Tuzla fiubeüyesi deri iflçisi, ‹lhami Çal›flkan ise tekkiflilik greve bafllad›. 28 A¤ustos 2003 tari-hinde fabrika kap›s›na “Bu iflyerinde grevvar” pankart› asan Çal›flkan, direniflinibafllatt›. Çal›flkan direnifl sürecindeykensendika yönetimi, ‹nan Deri iflçileri ve di-¤er fabrikalardaki birçok iflçi taraf›ndan zi-yaret edildi.

    Evrensel gazetesine demeç vererek“sendikadan korkuyoruz” diyen CumanDeri iflyeri temsilcisi, Evrensel okuru fie-nol Ekfli, sendikaya sald›r›s›n› pratikte deuygulam›fl oldu. Patronla anlafl›p tazmina-t›n› alan Ekfli, patronun saflar›na geçerekgerçek kimli¤ini de gösterdi. Sendikaya“yetkiye gerek yok” diyen Ekfli ayn› za-manda nas›l s›n›f düflmanl›¤› yap›l›r›n“dersini”de vermifl oldu.

    SEND‹KANIN YETK‹S‹ DÜfiTÜGREV ASKIYA ALINDI

    ‹lhami Çal›flkan grev pankart› as›l-d›ktan iki gün sonra grev yerine gidincepankart›n indirildi¤ini gördü. fienol Ekfli,12 iflçiyi de kand›r›p sendikadan istifaedince sendikan›n yetkisi mahkeme kara-r›yla düflürüldü. ‹flbirlikçi fienol Ekfli deböylece neden sendikadan korktu¤unupatronun saflar›ndaki ›srar›yla göstermifloldu.

    Tuzla’da yaflanan bu geliflmeler üzeri-ne direnen deri iflçisi ‹lhami Çal›flkan’›ngörüfllerini ald›k.

    -‹flten at›lman›z› ve sonras›nda yafla-nan geliflmeleri anlat›r m›s›n›z?

    -‹lhami Çal›flkan: Biz 8. ay›n 28’indesendika nezaretinde yasal olarak grevpankart›m›z› ast›k. Sendikal› 13 arkadafl›-m›z daha vard›. Bunlar patronun verdi¤itazminat paras›n› al›p iflten ayr›ld›lar. Tekkabul etmeyen ben oldum. Ben bu arka-dafllara flunu söylüyorum. Gittikleri yolyanl›fl bir yoldur. Bunlar sendikan›n saye-sinde son model arabalar, evler ald›lar. Gi-decekleri yerde namuslu, dürüst çal›fls›n-lar. Bu patronlar iflçilere tazminat›, kömü-rü, ikramiyeyi kendili¤inden vermediler.Geçmiflte sendikas›z yerlerde çal›flm›fllar.

    Hiç hak almam›fllar. Burada sendika saye-sinde haklar›n› ald›lar. Ama bunlar sendi-kaya ihanet ettiler.

    Ben 23 y›ld›r onurlu ve dürüst bir fle-kilde deri sanayiinde çal›fl›yorum. Onurlubir iflçi, iflçili¤in gerektirdi¤i flekilde çal›-fl›r. Devaml›, saatinde iflinin bafl›nda olur.Ben buna uygun çal›flt›m. Hiç kimse bu-nun aksini iddia edemez. Ben merak edi-yorum, bu arkadafllar sendikas›z çal›flsa-lard›, bu patron bunlara tazminat verirmiydi?

    -Tazminat›n› alarak iflten ayr›lan iflçi-lerin içinde “sendikadan korkuyoruz”diyerek Evrensel gazetesine demeç vereniflyeri temsilcisi fienol Ekfli de var. Sendi-kaya sald›ran bu flahs›n davran›fl›n› na-s›l de¤erlendiriyorsunuz?

    -Temsilci arkadafla diyorum ki; bu ifl-ler öyle atmayla, tutmayla olmuyor. Sen-dikan›n nesinden korkuyor bilmiyorum.Sendikadan korkaca¤›na, sendikaya gelipne yap›lmas› gerekti¤ini söylesin. Sendi-kaya hiç u¤ramadan, etmeden gidip fabri-kadan paras›n› al›yor, sonra da çekip gidi-yor. Bunun hakl› bir yan› yok. Bana göretemsilci, fabrikadan ayr›lan en son kifli ol-mal›. Ama temsilci ortal›kta bile yok.

    -Siz grev pankart›n›z› ast›ktan sonra

    pankart›n indirildi¤ini duyduk. Bu gelifl-meleri de anlat›r m›s›n›z?

    -fiu an pankart inmifl durumda. Sendi-kam›z bunun yasal ve hukuksal yönleriyleilgileniyor. Ben sabah grev yerine gitti-¤imde grev pankart›n›n indirildi¤ini gör-düm. Elime 5 imzal›, ‹cra Memurlu-¤u’ndan gelmifl bir ka¤›t verdiler. Duru-mu sendikaya söyledim. fiimdi sendika-m›z bu durumla ilgileniyor.

    -Son olarak söylemek istedikleriniznelerdir?

    -Temsilcilerin duyarl›, kendi s›n›flar›-na ihanet etmeden onurlu bir flekilde dav-ranmalar›n› istiyorum. Yani bizim fabrika-daki gibi olmamal›. Ben kifli olarak utan-m›yorum. Çünkü ekme¤ime sahip ç›k›yo-rum. ‹flten ayr›lan iflçi arkadafllara yinesesleniyorum. Bizim ç›karlar›m›z ortak.Hak ald›ysak hep beraber ald›k, beraberkazand›k. Bunlar kolay kazan›lmad›. Bu-rada da, Kazl›çeflme’de de bir sürü grev,direnifl yaflad›k. Yani bunlar› elimizin ter-siyle itemeyiz. Özellikle bu 13 arkadaflasöylüyorum bunlar›. Herfleyi sendikan›nsayesinde kazand›lar. Durduklar› yeri tes-pit edemiyorlar. Arkadafllara mesaj›m bu-dur. Teflekkür ediyorum.

    (Kartal)

  • 661122--2255 EEyyllüüll 22000033 1177

    TTaarr››mmddaa yy››llllaarrdd››rr yy››kk››mm ppoolliittiikkaallaarr›› uuyygguullaann››yyoorr

    Ülkemizde “Tar›m Reformu” ad›alt›nda y›llard›r uygulanan IMF ve DBpatentli y›k›m politikalar›yla tar›m sek-törünün do¤rudan emperyalist tekellereba¤›ml› k›l›nmas› için gerekli zemin ha-z›rlanarak tar›msal üretim bitirilme nok-tas›na gelmifltir.

    Türkiye DB ile kredi iliflkisine ilkkez 1950 y›l›nda girmifl, o tarihten gü-nümüze 50 y›l içinde toplam 163 kredianlaflmas› gündeme gelmifl, ortalama y›lbafl›na 3 kredi anlaflmas›ndan % 20’si ta-r›m sektörüne ayr›lm›flt›r. Bugüne kadarDB anlaflmalar› tar›msal girdi (gübre, zi-rai ilaç vb.) kredi ve sulama sistemlerin-de kurumsal örgütlenmenin çözülmesinisa¤layarak; sübvansiyonlar›n kald›r›l-mas›, kota uygulamas›, girdi fiyatlar›nayap›lan zamlarla ülke tar›m› yok edil-meye çal›fl›lm›fl ve do¤rudan emperya-list tekellere ba¤›ml› k›l›nmas› için ge-rekli zemin haz›rlanm›flt›r.

    IMF ve DB verilen taahhütlerle yap›-lan anlaflmalarda 1984 y›l›nda bafllat›lanözellefltirme program› kapsam›nda Ta-

    r›msal Kamu ‹ktisadi Teflekkülleri(K‹T)’nin sat›fl› ilk olarak 1985 y›l›ndaSümerbank I¤d›r Pamuk Dokuma Tesi-si’nin sat›lmas› ile bafllam›flt›r. 1985’tenbugüne kadar özellefltirilen ya da özel-lefltirilmesi devam eden Tar›msalK‹T’ler flunlard›r:

    Girdi sa¤lama ve da¤›t›m› (TZDK);Yem Sanayii (YEMSAN), Gübre Sektö-rü (TÜGSAfi, ‹GDAfi), Süt ve SütÜrünleri Kurumu (SEK), Et ve Et Ürün-leri (EBK), Tohumculuk Sektörü (T‹-GEM), Tütün ve Sigara Sanayi (TE-KEL), fieker Sanayi (TfiFAfi), HububatTar›m› ve Depolanmas› (TMO), ÇaySektörü (ÇAY-KUR), Tar›m Sat›fl Ko-operatifleri ve Birlikleri (F‹SKOB‹R-L‹K, KARADEN‹Z B‹RL‹K, ÇUKU-ROVA B‹RL‹K vb.) Ziraat Bankas›,Tar›m Kredi Kooperatifleri.

    Türkiye’de Tar›msal K‹T’lerin özel-lefltirilmesi, öncelikle üretim miktar›n›azaltm›fl, üretilen ürünün de¤erini bul-mas› engellenmifl, üretim yapamayan veüretti¤i ürünün karfl›l›¤›n› alamayan

    köylünün yoksullu¤u artm›flt›r. Üreticikarn›n› doyuramad›¤› için köylerini ter-kederek kentlere yerleflmek zorundakalm›flt›r.

    Dünya Bankas›, 1980-2000 y›llar›aras›nda dünyada kentleflme oran› enyüksek üçüncü ülkenin Türkiye oldu-¤unu söylüyor. Bunun anlam›1980’den bugüne kadar dünyada köy-lüsü, çiftçisi en çok ezilen ülkelerinbafl›nda Türkiye gelmektedir.

    Türkiye’de 1980 y›l›nda nüfusunun%56’s›n› oluflturan köylerdeki nüfus,2000 y›l›nda % 35’lere düflmüfltür. Yok-sullaflan köylü büyük flehirlere göç et-mek zorunda kalm›fl. Göç edenler kent-lerin varofllar›na yerleflerek, ne kentline de köylü olabilmifllerdir.

    Ülkenin 81 ilinde, 883 ilçe, 75 bin’inüzerinde bucak, köy ve köy alt› (mezravb.) yerleflim alan› vard›r. Bucak veköylerde tek ekonomik faaliyet olantar›m, bu özelli¤i yönünden yerel ser-maye birikiminin de en önemli araç-lar›ndand›r. Tar›m, d›fl sat›mda önemlibir paya sahip olmas›n›n yan›nda, sana-yi sektörüne hammadde üretmekte veayr›ca sanayi sektörü ürünlerinin de tü-keticisi konumundad›r.

    Türkiye’de mevcut destekleme poli-tikalar›ndan vazgeçilmesini savunanIMF ve DB programlar›n›n uygulay›c›s›egemenlerin öne sürdükleri gerekçe,bunlar›n kamu maliyesine yüksek mali-yet getirdi¤idir. Egemenler bu sav› güç-lendirmek için abart›l› rakamlar öne sür-mektedirler. Fakat ülkede tar›msal des-teklemenin oran› %1-2 aras›nda, ka-mu aç›klar›n›n oran› ise %15’i aflm›fl-t›r. 2000 y›l›nda bütçe faiz ödemelerininmilli gelire oran› %15’i geçerken, tar›-ma uygulanan destekleme ödene¤i ise%0.7’sini oluflturmaktad›r.

    2000 y›l›na kadar uygulanan mevcutdestekleme uygulamalar›n›n yerini Do¤-rudan Gelir Deste¤i (DGD) modelineb›rakmas› 2000/267 say›l› Bakanlar Ku-rulu Karar› 14 Mart 2000 tarihli resmi

    gazetede yay›nlanarak yürürlü¤e girmifl-tir.

    DGD modeli tek bafl›na hiçbir ülke-de uygulanmamaktad›r. ABD’deDGD’nin toplam destekleme içindekiönemi %10 s›n›rlar›nda kalmakta, Pazarfiyat deste¤i %50, girdi kullan›m›na da-yal› destek ise %10 boyutlar›ndad›r.DGD’nin uygulamas› ise üretim fazlas›olan ürünlerde alan veya ürün kotalar›-n›n çiftçi gelirlerinde yarataca¤› afl›nma-y› telafi etmek amaçl› olmaktad›r. Türki-ye’ye önerilen DGD modeli ise her tür-lü üretimi ve verimlili¤i art›racak; süb-vansiyon girdileri, krediler, fiyat deste¤ivb.den bütünüyle vazgeçilerek, bütünbu uygulamalardan yal›t›lm›fl bir DGDmodeli empoze edilmifltir.

    DGD’nin ülkemizde tek bafl›na ta-r›msal destekleme uygulamalar›n›kapsamas› mümkün de¤ildir. Ayr›caTürkiye nüfusunun iflgücü istihdam›n›n%40’›n›n tar›mda topland›¤› ve kay›tsisteminin geçerli olmad›¤› bir alandabaflar›yla uygulanma koflullar› da bulun-mamaktad›r.

    ‹lk DGD uygulamalar›ndan ç›kan birbaflka gerçek ise, uygulamada önemlibir bürokrasinin olmas›d›r. DGD’ninde sistem uygulay›c›lar› taraf›ndan çoksürdürülmeyece¤i aç›klanmakta, ancaküreticiye aç›k bir tarih verilmemektedir.

    2003 y›l›na gelindi¤inde mevcut tümdestekleme uygulamalar› kald›r›larak,DGD eksik ve parçal› olarak ülke gene-line yay›larak uygulanmaya baflland›.

    Tütün, flekerpancar›, f›nd›k, pamukgibi tar›msal sanayinin hammaddesiolan ürünler ülke iç piyasas›n›n oluflumuve d›fl sat›m›nda önemli bir paya sahip-tir. IMF ve DB’ye verilen taahhütlerleç›kar›lan yasalarda kota uygulamas›bafllat›larak sözleflmeli çiftçi sistemioluflturulmaya bafllanm›flt›r. Sözleflmeliçiftçi modelinde köylüler kendi topra-¤›nda emperyalist tekellere ve destekçi-si tefeci tüccara çal›flan tar›m iflçisi olmayoluna gitmektedir. (Samsun)

    Türkiye Ziraat Odas› Birli¤i, 2003 y›-l› pamuk primlerinin 28 cent olmas›n› is-tedi. TZOB Türkiye’de pamuk hasat dö-neminde pamuk d›fl al›m›n›n yap›lmas›için ça¤r› yapt›. TZOB pamuk çal›fl-ma grubu Ankara’da toplant› yap-t›. Toplant›dan sonra yap›lanaç›klamada pamuk üretim dö-neminde yaflanan ya¤›fllar›nköylülerin zarar görmesine,pamuk alanlar›n›n üretim d›-fl› kalmas›na ekim dönemin-de gecikmelere neden oldu-¤u belirtildi ve uygulananyanl›fl politikalar yüzündengünden güne pamuk üretimi-nin azald›¤›na vurgu yap›larakpamuk prim fiyatlar›n›n 2003 y›-l›nda kilogram bafl›na en az 28 centolmas› gerekti¤ine, aksi halde pamukithallerinin artaca¤›na vurgu yap›ld›. Pa-muk d›fl al›m›n›n özellikle pamuk hasat›

    dönemine rastlamamas› istenirken, tar›msat›fl kooperatiflerinin yönetiminde ger-çek üreticilerin olmas› gerekti¤i belirtildi.

    Aç›klamada ayr›ca flu görüfllereyer verildi; “Hasat döneminde

    yap›lan ithal, üretimin fiya-t›n› düflürmekte, ABD ve

    Yunanistan’dan ülkemi-ze ithal edilen pamuklarkarfl›s›nda Türkiyeliüreticiler haks›z bir re-kabet ile karfl› karfl›yakalmaktad›r. Çukobir-lik ve Tarifl, IMF politi-kalar› etkisi ile olufltu-

    rulan politikalara paralelolarak finansman güçlü-

    ¤ü içine girmifllerdir, tar›mürün sigortas› kanunu biran

    önce ç›kar›lmal› ve prim miktar›ekimden önce belirlenmelidir.

    (Mersin)

    PPaammuukkttaa hhaayyaall kk››rr››kkll››¤¤››IMF politikalar›yla bitirilmeye çal›fl›-

    lan tar›m, her geçen gün daha da kötüyegidiyor. Köylünün ekin ekmemesi içinelinden geleni yapmaya devam edendevletin, ayçiçe¤i fiyat›n› 460 bin li-radan göstermesi köylüyü hüsranau¤ratt›. Ayçiçe¤inin maliyetinin500 bin oldu¤una dikkat çekenZiraat Odalar› baflkanlar› bu du-ruma tepki gösterdi. Edirne Zi-raat Odas› Baflkan› Cengiz Yo-rulmaz, Ayçiçe¤i fiyat›n›n enaz 700 bin lira olmas› gerekti-¤ini belirterek “Türkiye gene-linde ayçiçe¤i üreticisi zor du-rumdad›r. Üreticinin daha faz-la zarar görmesine göz yuma-may›z. Hükümetin fonlar› yük-seltmesi, ihracat› durdurmas› ve

    haks›z rekabeti önlemesini istiyoruz”dedi. K›rklareli Ziraat Odas› Baflkan›Necmi Koyuncu’nun da düflünceleri

    farkl› de¤il. Yine Türkiye ZiraatOdalar› Birli¤i (TZOB) 2003

    y›l› ayçiçe¤i prim fiyatlar›kg. bafl›na en az 15 cent(210 bin lira) olmas›n›istedi. Düflük Gümrükvergileri ile ithal edi-len ayçiçek ve ayçiçekya¤› nedeniyle üreti-cinin haks›z yere re-kabete sürükledikleri-ne dikkat çekti.

    (‹zmir)

    KKööyyllüüyyee aayyççiiççee¤¤ii ddaarrbbeessii

  • Yerel kaynaklardan edindi¤imizbilgilere göre Türkiye Komünist Par-tisi/Marksist Leninist KaradenizBölge Komutanl›¤› taraf›ndan “Hay-vanc›l›¤›n öldürülmesine hay›r” bafl-l›kl› bildiri da¤›t›ld›.

    “Besledi¤imiz birkaç koyunla,inekle çoluk çocu¤umuza bak›yor, ge-çinmeye çal›fl›yoruz. Fakat fakir-fuka-ran›n kan›n› emerek, çocu¤unun r›zk›-na el koyarak yaflamaya al›flm›fl biravuç zengin, yapt›¤›m›z hayvanc›l›¤a,üretti¤imiz süte-peynire de göz koydu.

    Devlet taraf›ndan baz› emperyalistflirketlerin yarar›na ‹ngiltere’den, ‹tal-ya’dan, Hollanda’dan et-süt-yo¤urt it-hal edilmeye baflland›. Uygulanan po-litikalarla tar›m ve hayvanc›l›ktakendi kendine yetebilen bir ülkey-ken d›flar›ya muhtaç hale getirildik.Bizim ürünlerimiz daha sa¤l›kl›y-ken, devlet ‹ngiltere’nin deli danal›etini, sütünü, yo¤urdunu getiriyor.Emperyalist flirketlerin bu ürünlerinindaha rahat sat›labilmesi için Et ve Ba-l›k Kurumu, Süt Endüstrisi Kurumu,Yem Sanayi Türk Afi’yi emperyalizme‘özellefltirme’ ad› alt›nda peflkefl çekti-ler. Tüccarlar›n insaf›na terk edil-dik. Aç m› kald›k? Ürünlerimizi sata-m›yor muyuz? Bunlar›n hiçbiri hesap-lanmad›, hesaplanm›yor ve yaflad›kla-r›m›zdan biliyoruz ki hesaplanmaya-cak. Çünkü bu devlet köylünün, iflçinindevleti olmad› hiçbir zaman, hep biravuç zenginin devleti oldu. HepABD’nin ve çeflitli emperyalist devlet-lerin ufla¤› oldu, onlar›n ç›karlar›n› ko-rudu. Bu yüzden haklar›m›za biz sahip

    ç›kaca¤›z ve hayvanc›l›¤›n öldürülmekistenmesinin, bizim çocu¤umuzla, efli-mizle açl›¤a mahkum edilmemizin he-sab›n› sormal›y›z” fleklinde bafllayanbildiri, “Hayvanlar›m›z› yaylalara ç›-karmam›z› engelleyemezler” bafll›¤›ile devam ediyor. Bildiride ayr›ca “D›-flar›dan getirilen ürünlerle hayvanc›l›köldürülürken, yem fiyatlar› da aydanaya h›zl› bir flekilde art›yor. Art›k hay-vanlar›m›z için gerekli olan miktardayem alam›yoruz. Önceden hayvanlar›-m›z› al›r, yaylalara, otlaklara giderdik.Hayvanlar›m›z› fleker pancar›m›z›nyapraklar›yla, küspeyle beslerdik.fiimdi bu olanaklar› da elimizdenal›yorlar. fieker pancar›na getirilenkotalarla, d›flar›dan ithal edilen tatlan-d›r›c›larla, verilen deste¤in kald›r›lma-s›yla fleker pancar› üretimini de öldür-meye çal›fl›yorlar. Art›k bunu da kulla-nam›yoruz. Yaylalar› Irak’taki savaflbahanesiyle, devrimciler geldi baha-nesiyle yasakl›yorlar. Oysa ki yap›l-mak istenen emperyalist flirketlergelip ürünlerini rahatça sats›nlar di-ye ülkemizde hayvanc›l›¤›n, tar›m›nöldürülmeye çal›fl›lmas›d›r. Tüm bugerçekleri görelim, bizleri kand›rmala-r›na izin vermeyelim. Yayla yasaklar›-na karfl› ç›kal›m, çolu¤umuzun, çocu-¤umuzun r›zk›n› haram yemeye al›fl-m›fl olan bu doymazlara yedirmeye-lim!” deniliyor.

    “Tar›mda oldu¤u gibi hayvanc›l›ktada bizim de¤il emperyalizmin ç›karlar›korunuyor. Buna izin vermeyelim.Devletten, üreticinin ç›karlar›n› esasalan kredilerindirme politikalar›n›n ya-

    flama geçirilmesini isteyelim. Bizimüretti¤imiz et-süt-peynir sat›n al›ns›nve bunlar›n üretimi desteklensin. Yemfiyatlar›n›n art›fl› ile süt-peynir-et fiya-t›n›n art›fl› dengeli olsun. Yayla yasak-lar› kald›r›ls›n. Tüm bunlar hakk›m›z-d›r, hakk›m›z› talep edelim, hakk›m›z›

    koruyal›m. ‹flçinin-köylünün iktidar›olan Demokratik Halk ‹ktidar› içinPartimiz önderli¤inde örgütlenelim,eme¤imize sahip ç›kal›m.” denilerekdevam eden aç›klama “Kurtuluflu-muz TKP/ML’dedir!” slogan› ile sonbuluyor. (H. Merkezi)

    1177 77 1122--2255 EEyyllüüll 22000033

    HHaayyvvaanncc››ll››¤¤››nn ööllddüürrüüllmmeessiinnee kkaarrflfl›› çç››kkaall››mm“Tar›mda oldu¤u gibi hayvanc›l›kta da bizim de¤il emperyalizmin ç›karlar› korunuyor. Buna izin ver-

    meyelim. Devletten, üreticinin ç›karlar›n› esas alan kredilendirme politikalar›n›n yaflama geçirilmesiniisteyelim. Bizim üretti¤imiz et-süt-peynir sat›n al›ns›n ve bunlar›n üretimi desteklensin.”

    Ülkemizde egemenler taraf›ndanuygulanan IMF politikalar›yla, tar›mdadesteklemelerin kald›r›lmas›yla, f›nd›-¤›n serbest piyasada tüccar›n ve Fisko-

    birlik’in aç›klad›¤› fiyatlarla 2003 ürü-nünü sat›n alaca¤› ve bu y›l›n kurakgeçmesiyle rekoltenin % 60 oran›ndaazalmas› köylüleri olumsuz yönde et-kiledi.

    F›nd›k üreticileri Fiskobirlik tara-f›ndan aç›klanan 2.5 milyon lira al›mfiyat›ndan memnun de¤il. Rekolte dü-flük oldu¤u için köylüler, ürettiklerif›nd›¤›n paras› ile iflçi giderleri ve ma-liyet masraflar›n› karfl›layam›yor. Zira-at Odalar› ve Muhtarlar Derne¤i’ninbafllatt›¤› kampanyalarla f›nd›k üretici-lerini korumak amac›yla Samsun, Or-du, Giresun gibi f›nd›k üretiminin ya-p›ld›¤› il, ilçe ve köylere uçaklarla“F›nd›¤›n›z› g›d›m g›d›m sat›n”,“F›nd›¤›n›z› emanete vermeyin, ve-recekseniz Fiskobirlik’e verin” gibisloganlar›n yaz›l› oldu¤u bildirilerin

    havadan da¤›t›m› yap›ld›. Fiskobirlik Genel Müdürlü¤ü, ey-

    lül-ekim aylar›nda 50 bin ton f›nd›kal›m›n›n hedeflendi¤ini aç›kland›. Fis-kobirlik Genel Müdürü Cemal Öz-türk, “Destekleme Fiyat ‹stikrar Fo-nu’ndan 2003 ürününün al›m kampan-yas›nda kullanmak ve geriye ödemeküzere 125 trilyon liral›k kaynak sözüald›klar›n›” aç›klad›. Fiskobirlik’inbundan sonra özel sektör gibi çal›flaca-¤›, ald›¤› ürünü iflleyerek sataca¤› aç›k-lamalar› yap›ld›.

    Öte yandan yap›lan mitinglerle f›n-d›k üreticisi tepkisini gösterirken AKPhükümeti de yeni oyunlar›yla yine üre-ticiyi kendilerine mecbur etmek içinçeflitli gerekçeler getiriyor. F›nd›k ta-ban fiyatlar› aç›klanmazken flimdi dedestekleme al›m› yapacak olan F›nd›k

    Tar›m Sat›fl Kooperatifleri Birli¤i’nin(Fiskobirlik) al›mlar›n› engellemeyeçal›fl›yor. Hükümet, köylülerin Bir-lik’e f›nd›k satabilmelerini Tar›m ‹lMüdürlü¤ü’nden al›nacak “üreticibelgesi”ne sahip olmalar› koflulunaba¤lad›. “F›nd›¤›n fiyat› piyasa koflul-lar›nda belirlenmeli” sözleriyle de yineköylüleri tüccar›n insaf›na b›rakt›¤›n›gösteriyor. Ordu Ziraat Odas› Baflkan›Onur fiahin, yap›lan dayatmalara tep-ki göstererek “Bu saçmal›kt›r, üretici-yi bo¤mak için yap›lan bir uygula-mad›r. Burada kabahat Fiskobir-lik’in de¤il Tar›m Bakanl›¤›’n›nd›r.Bu belgeyi üreticinin zaman›nda al-mas› için çal›flma yapmal›yd›” diyekonufltu. Yine üreticiler toplad›klar›f›nd›klar›yla kendilerine ç›kar›lan en-gellere öfkeli. (Samsun)

    ZZiirraaaatt OOddaallaarr››nnddaann ff››nndd››kk üürreettiicciissiinnee uuyyaarr››

  • Tunceli Barosu A¤ustos ay›nda“Tunceli’de bofl köy ve mezralar›ndurumu, köye geri dönüflte engellerve çözüm önerileri” ad› alt›nda bir

    rapor haz›rlad›. Rapora göre Tunce-li’nin köylerinin büyük bir bölümü1994 sonbahar›nda boflalt›lmaya bafl-lanm›fl ve devam eden y›llarda bu uy-

    gulama süreklileflmifltir. Bu uygula-maya gerekçe olarak “terörle müca-dele” stratejileri gösterilmifltir. Özel-likle 1990’lardan sonra yo¤unlaflan‘düflük yo¤unluklu savafl’ ortam›köylerin boflalt›lmas›n›n da temel da-yana¤› olarak gösterilmifltir” denilenraporda devletin Tunceli’de ve bölge-de izledi¤i köy boflaltma politikas›n›nulusal ve uluslararas› insani hukukaayk›r› oldu¤u belirtiliyor. Raporda,zorla göçettirme s›ras›nda halk›n ya-flad›¤› zorluklar dile getirilirken “gö-çettirme s›ras›nda kiflilerin yaflama,onur, özgürlük ve güvenlik haklar›nasayg› gösterilmedi¤i, baz› yerleflimbölgelerinde köylerin boflalt›lmas›n-dan sonra baz› insanlar kaybolmufltur,baz› köylerde kötü ve onur k›r›c› dav-ran›lm›flt›r” deniyor. Yine rapordaTunceli’deki bofl durumda olan köyler2003 A¤ustos ay› verilerine göre be-lirtilirken, Tunceli’nin 392 köyünün101’inin bofl oldu¤u, bu köylereba¤l› 2-5 aras›nda mezran›n bofl bu-lundu¤u da dikkate al›nd›¤›nda or-talama 300 civar›nda mezran›n da

    bofl durumda oldu¤unun alt› çizili-yor. Dolu olan köylerin birço¤undaise 1-3 ailenin yaflad›¤› belirtilen ra-porda, bu köylerin de bofl kabul edil-mesi gerekti¤i belirtiliyor.

    Raporda köye geri dönüfllerdekiengeller ve çözüm önerileri de sunu-lurken, devletin ve zorunlu iç göçma¤durlar›n›n aras›nda kopukluk ol-du¤u, bu kopuklu¤un bir koordinas-yon oluflturularak köylü, valilik ve si-vil kurumlar›n bir araya getirilmesi is-teniyor. Raporda son olarak köye ge-ri dönüflteki kimi uygulamalar›n sonbulmas›, kimi karakollar›n ‘güvenlik’,‘may›nlar’, ‘operasyon’ vb. gerekçe-lerinin geçersiz oldu¤u ve bu gerekçe-lerin bertaraf edilmesi ve köye geridönüfllerin sa¤lanmas›n›n gerekti¤ivurgulan›yor.

    Bu arada yerel kaynaklardan edin-di¤imiz bilgilere göre, askerlerin Der-sim’de yo¤un olarak operasyona bafl-lad›¤›, özellikle Ovac›k, Hozat ve Per-tek’in köylerinde hava karard›ktansonra köylülerin köyün d›fl›na ç›kama-d›¤› belirtiliyor. (Malatya)

    881122--2255 EEyyllüüll 22000033 1177

    AAsskkeerrlleerr VVaann’’ddaa iikkii yy››llddaa 880055 aatt›› ööllddüürrddüü4 A¤ustos’ta askerler taraf›ndan

    Van’›n Baflkale ilçesinin Çiçekli böl-gesinde kaçak mazot tafl›d›klar› için75 at, yak›larak imha edilmifl; köylü-ler hakk›nda da soruflturma aç›lm›flt›.Soruflturma aç›lan Dursun Demir veSelam Aldemir isimli köylülere 4926say›l› kaçakç›l›k yasas›na göre ifllemyap›larak tafl›nan her litre mazot için400 bin lira para cezas› verildi. Köy-lüler ald›klar› para cezas›n› bir ay içe-risinde yat›rmak zorunda. Paray› ya-t›rmad›klar› taktirde bu kifliler hakk›n-da yasal ifllem bafllat›lacak. Köylüle-rin 50 bidon mazot tafl›d›¤› iddia edi-lirken toplam ald›klar› para cezas› ise1 milyar 250 milyon lira. Köylülerebu ifllem yap›l›rken köylülerin atlar›n›keyfi bir flekilde ve vahflice öldürenaskerler hakk›nda ise hiçbir ifllem ya-p›lmad›. Köylülerin hem ekmek para-s› olan atlar› imha edildi, hem de paracezas›na çarpt›r›ld›lar.

    Bu arada son iki y›lda Baflkale’ninEsenyamaç, Mahmutabat, Afla¤›Dikmen, Yukar› Dikmen, Aç›kal›n,Koru, Erenler ve Koçda¤› köylerindeaskerlerin keyfi bir flekilde öldürdük-leri at ve kat›r say›s› 805 olarak belir-lenmifl. Mahmutabat köylüleri yafla-d›klar› sorunlar› dile getirirken “Ara-zimiz çorakt›r, herhangi bir ürünyetifltiremiyoruz. Hayvanc›l›k dayapam›yoruz. Çünkü, yaylalar›m›zhala yasak, hayvanlar›m›z› köy d›-

    fl›na ç›karam›yoruz. Mahmutabatköyü yak›nlar›nda bir su kanal› var,10 y›ld›r bu suyun köye getirilmesiiçin Baflkale Kaymakaml›¤›’na bafl-vuruyoruz; ancak ilgilenen yok.Evimizin önündeki a¤açlar dahi ku-rudu. Zaten çat›flmalar dönemindeköyün d›fl›na ç›kmak yasak oldu¤uiçin hayvanlar›m›z telef oldu. Ka-lanlar› ise satmak zorunda kald›k.

    fiimdi ne tar›mla u¤raflabiliyoruzne de hayvanc›l›k yapabiliyoruz,tek umudumuz mazot ticaretidir.S›n›r ticareti de yasaklanm›fl. Biz deaç kalmamak için kaçak yollardanmazot getiriyoruz. E¤er eskisi gibitar›m ve hayvanc›l›¤› gelifltirseler,biz de bu iflten vazgeçeriz. Bunund›fl›nda yapabilece¤imiz birfley yok.Ya ölümü göze alarak mazot getire-

    ce¤iz ya da açl›ktan ölece¤iz” diyor-lar.

    Köylülerin anlat›mlar›ndan da an-lafl›laca¤› gibi devlet köylülerin hiçbirproblemleriyle ilgilenmedi¤i gibi,köylülerin zor durumda kalmalar›nasebep olmufltur. Devlet köylüleri zordurumda b›rakarak köylerini terk et-melerini istemektedir. Türkiye Kür-distan›’nda devletin bask› ve zulmüneu¤ramayan köy yoktur. Bölgede3000’e yak›n köy yak›lm›fl, y›k›lm›fl,köylüler zorla göç ettirilmifltir. Tümbask›lara ra¤men köylerinde kalanlarise bu ve buna benzer zorluklarla kar-fl› karfl›ya kalmaktad›rlar. Yaylalaraç›karken izin, akflam hastas›n› dokto-ra götürmek için izin, kaybolan hay-van›n› aramak için izin. K›sacas› yap-t›¤›, etti¤i her fley için en yak›n kara-koldan izin almak zorunda. Buna kar-fl›n köyleri yakan, y›kan, köylülere ifl-kence yapan askerler hakk›nda hiçbirifllem yap›lm›yor.

    Karakol askerleri can› isterse at öl-dürüyor, can› isterse dur bile demedeninsan öldürebiliyor. Bugün egemen-lerin dayatmalar› sonucu çaresizliktenmazot kaçakç›l›¤› yapmak zorundakalan köylülerin devlete olan kini,nefreti her geçen gün artmaktad›r. Ka-baran kin ve nefret, s›n›f bilinciyleharmanland›¤›nda devletin üzerindebir bomba olarak patlayacakt›r.

    (Malatya)

    Van’›n Baflkale ilçesinin Çiçekli bölgesinde kaçak ma-zot tafl›d›klar› gerekçesiyle atlar› öldürülen

    köylülerin zararlar› tazmin edilmedi¤i gibi haklar›nda 1 milyar 250 milyonar lira para cezas› verildi.

    DDeerrssiimm’’ddee 339922 kkööyyüünn,, 110011’’ii bbooflfl dduurruummddaa

  • 1177 99 1122--2255 EEyyllüüll 22000033

    DEPREMZEDELER ANKARA’DA ÇADIR KURDU

    17 A¤ustos depreminin üstündeny›llar geçmesine ra¤men depremma¤durlar›n›n çilesi bitmiyor.

    2 Eylül’de Ankara’da Abdi ‹pekçi

    Park›’nda bir araya gelerek çad›r ku-ran depremzedeler ya¤murun alt›nda,so¤u¤a ald›rmadan seslerini “yetkili-

    lere duyurmaya” çal›fl›yor. Beraberlerinde getirdikleri nay-

    lonlarla kendilerine “ev” yapan dep-remzedeler, Depremzedeler Derne¤i

    ile örgütlenerek haklar›n› almaya ça-l›fl›yorlar.

    Polisin sürekli olarak rahats›z etti-

    ¤i, çad›r kurmalar›na dahi izin ver-medi¤i, ya¤murun alt›nda kalan dep-remzedelerle görüflerek seslerini du-yurmay› amaçlad›k.

    Erol Zengin (DepremzedelerDerne¤i Yönetim Kurulu Üyesi):Çal›flmalar›m›z 1 y›l önce bafllad›.Düzce’de iki deprem yafland›. Ortahasarl› evlerde yaflayan ailelere pre-fabrik evler verildi. Bizim problemi-miz burada yaflayanlar›n ç›kart›lmakistenmesi ile daha da büyüdü. Görün-tü kirlili¤ine yol açt›¤› için valilik bualanlar› boflaltmak istiyor. Biz dep-remzedelerle bir araya gelerek heyet-ler oluflturduk. Ankara’ya geldik. Mi-ting, oturma eylemi vs. yapt›k. Butepkilerden sonra geri ad›m att›lar. fiuan boflaltmaya dönük çal›flmalar›n altyap› haz›rl›klar› var. Prefabrik yan›nakal›c› konutlar yap›ld›. Yaln›z bunla-r›n masraf› çok fazla. fiehrin d›fl›ndave ulafl›m sorunu var. Alt yap› yok.Bunlar›n %40’› bofl. ‹nsanlar masraf-lar›n› karfl›layam›yor. Bunlara bir çö-züm bulmak için 650 kifli ile bir ara-ya geldik. Devletin bize yönelik hiç-bir yaklafl›m› yok. Polis elektri¤imizikesti. Yan binadan bize elektrik verenkomflumun elektri¤ini mühürlediler.Muflambalar›m›z›n iplerini kestiler.Bizim gitmemizi istiyorlar ama biz

    net bir cevap alana kadar gitmeyece-¤iz. Hakk›m›z olan konutumuzu vearsam›z› istiyoruz.

    Emine Sat›lm›fl (Depremzede):17 A¤ustos’u “güzel” bir flekilde ya-flad›k. Sa¤olsun devlet uzman olma-yanlar› gönderdi. 12 Kas›m depre-minde sekiz komflum enkaz›n alt›ndakald›. Ailemle 3.5 saat enkaz alt›ndakald›m. Çad›rda üç ay yaflad›k. Pre-fabrikte ise iki y›l. “Görüntüyü bo-zuyor” diyerek prefabrikleri boflaltt›-lar. Alt yap›s› olmayan, fareli, y›lanl›bir yere yollad›lar. ‹ki y›ld›r orada-y›z. Kal›c› konutlarda 750 milyonayak›n masraf var. 7 bin tane ev yap›l-d›. 3 bin tanesi dolu di¤erleri bofl. Bizhakk›m›z› alana kadar buraday›z.

    Yavuz Selim (Gümüflp›nar pre-fabrik temsilcisi): Halk› prefabrik-lerden ç›karmak istediler. Görüntüyübozuyor diye. Yapt›klar› kal›c› konut-lar›n sa¤l›¤› ortada. Binalar dökülü-yor. Biz kime güvenelim? DefalarcaAnkara’ya geldik ama bir sonuç ala-mad›k. Bay›nd›rl›k bakan› bizimleköfle kapmaca oynad› ama befl dakikaay›rmad›. Arsalar›m›z› versinler bizimece usulü evlerimizi yapar›z.

    (Ankara)

    Beraberlerinde getirdikleri naylonlarla kendilerine “ev”yapan depremzedeler, Depremzedeler Derne¤i ile örgütlenerekhaklar›n› almaya çal›fl›yorlar.

    DEVLET‹N DERS‹M’DEK‹ MEZAR FOB‹S‹

    DEVAM ED‹YORDersim’de devlet taraf›ndan gerilla mezarlar›n›n

    foto¤raflar› çekilerek 20 aile hakk›nda soruflturmaaç›lm›flt›. Yine Pertek’te de PKK gerillas›yken girdi¤içat›flmada flehit düflen bir gerillan›n mezar tafl› ve me-zar tafl› üzerinde bulunan resmi askerler taraf›ndantahrip edilmiflti. Bu olaylar›n davalar› hala devamederken devletin yeni yap›lan, yap›lacak olan mezarla-ra da tahammülsüzlü¤ü devam ediyor.

    Elaz›¤’da çocuklar›n›n mezar tafllar›n› yapt›ran vemezar tafllar›n›n üzerinde “Öldüler ama yenilmedi-ler” yaz›lar›n› yazd›ran ailelerden Ayd›n Koç, CelalGünefl ve yanlar›nda bulunan Erkin Zengin ve mezarustalar›, mezarlar› yapmak için 31 A¤ustos 2003 günüTunceli Çemiflgezek’e ba¤l› Aktürk köyüne gittiler.

    Köye gidenler ihbar üzerine jandarma taraf›ndangözalt›na al›nd›lar. Gözalt›na al›nanlardan mezar usta-lar›, savc›l›k taraf›ndan tutuksuz yarg›lanmak üzereserbest b›rak›l›rken, Ayd›n Koç, Celal Günefl ile Er-kin Zengin, mezarlar› DHKP-C örgütünün yapt›rd›¤›,örgüt propagandas› yapt›klar› gerekçesiyle tutuklana-rak Elaz›¤’da bulunan Keban Aç›k Hapishanesi’negönderdiler.

    Mezar tafllar› ise incelenmek üzere MalatyaDGM’ye gönderildi. Bu arada, mezarlar› yap›lacakolan Hayri Koç’un 10 Ekim 1991’de, AsumanKoç’un 3 Eylül 1994’te, Kamer Günefl’in 24 Ekim1996’da devletin kolluk güçleriyle girdikleri çat›flma-larda flehit düfltükleri ö¤renildi. (Malatya)

    == ADANA’DA POL‹S SÜNNET DÜ⁄ÜNÜNE SALDIRDI

    == ÖLÜYE P‹fiMANLIK ÇA⁄RISI== S‹‹RT’TE MAYINA BASAN 2 ÇOCUKTAN1’‹ YAfiAMINI Y‹T‹RD‹!

    1987’de PKK saflar›na kat›lan 1993 y›l›nda da yaflam›n› yi-tiren Çetin Gidici’nin Topluma Kazand›rma Yasas›’ndan ya-rarlanmas› için Batman fiirinevler’de oturan ailesine TürkiyeCumhuriyeti imzal› bir mektup gönderildi. Mektupta “çocu¤u-nuzun biran önce size kavuflmas›, size sar›lmas› ve normalyaflam›na dönmesi için elinizden gelen deste¤i verece¤inizumuduyla mutlu ve huzurlu yar›nlar diliyoruz” deniliyor.Ç›kart›lan Topluma Kazand›rma Yasas›’n›n istenilen ilgiliyibulamamas› sonucu bafllat›lan “ikna” çal›flmalar› Batman’daflaflk›nl›k yaratt›. Çetin Gidici’nin kardefli Mehmet Gidici, a¤a-beyi Çetin’in 1987’de PKK’ye kat›ld›¤›n›, 1993’te yaflam›n›yitirdi¤ini belirterek “öldükten sonra kazanmak isteyen birzihniyet bana tuhaf geliyor. Ayr›ca a¤abeyim yaflasayd› dabu kampanyadan yararlanmazd›” dedi. Gidici “Evimizegönderilen mektubu al›nca 1990 y›llardaki bask›lar›, yaflad›¤›-m›z kötü günleri an›msad›m, köylerimiz zorla boflalt›l›p, evle-rimiz yak›ld›, bunlardan sonra bizden neyin piflmanl›¤›n› yafla-mam›z› istediklerini bilmiyorum” dedi. (Mersin)

    Siirt-Eruh yolu üzerinde bulunanaskeri at›fl poligonunda may›na basaniki çocuktan biri yaflam›n› yitirirken,1’i a¤›r yaral› olarak Dicle Üniversi-tesi T›p Fakültesi Hastanesi’ne kald›-r›ld›.

    Siirt’te saat 19:00 s›ralar›ndameydana gelen olayda, çobanl›k ya-pan R.D (16) ve M.K (15) isimli ço-cuklar yol üzerinde bulunan askeriat›fl poligonunda may›na bast›. Mey-dana gelen patlama sonras› olay ye-rinde yaflam›n› yitiren M.K’n›n ce-nazesi Siirt Devlet Hastanesi’neotopsi için kald›r›l›rken, a¤›r yarala-nan R.D, Dicle Üniversitesi T›p Fa-kültesi Hastanesi’nde tedavi alt›naal›nd›. (D‹HA)

    Adana Seyhan ilçesine ba¤l› Ova mahallesinde po-lis sünnet dü¤ününde bulunan kitleye atefl açt›. Atefl so-nucu 4 çocuk çeflitli yerlerinden yaraland›.

    Murat Erol adl› kifli çocuklar›na sünnet dü¤ünüyapt›rmak istedi ama dü¤ün, sivil polisin müdahalesiy-le kana buland›. Olay› gören görgü tan›klar› flunlar›söylediler;

    “Murat Erol, çocuklar›n› sünnet ettirmek amac›ylafiakirpafla Polis Karakolu’ndan izin alarak bir flölen dü-zenledi. fiölene kat›lan yaklafl›k bin kifli taraf›ndan “Bi-ji serok Apo”, “Sa¤l›¤› sa¤l›¤›m›zd›r” slogan› at›ld›.

    Slogan at›lmas› üzerine olay yerinde bulunan 01 UF384 plakal› sivil polis arac›, kitlenin içine girerek mü-dahale etmek istedi. Yaflanan arbedede polis kitleninüzerine atefl açt›. Aç›lan atefl sonucu yafllar› 11 ile 17aras› dört çocuk yaraland›”. Yaral›lar Adana DevletHastanesi’ne kald›r›ld›.

    Yaral›lardan N.E’nin (11) durumunun ciddi oldu¤ubildirildi. Adana Devlet Hastanesi’nde bulunan sivilpolisler, bas›n› içeri almazken ülke genelinde bas›naç›klamalar›yla bu olay protesto edildi. (Mersin)

  • Anti-emperyalist mücadeleyi yükselt-mek amac›yla uzun bir süre önce bafllatt›k-lar› kampanya çerçevesinde Yeni Demok-rat Gençlik, Ba¤c›lar EMEP binas›nda biretkinlik düzenledi. Aç›l›fl konuflmas›naBaflkan Mao’nun “Emperyalizm ka¤›ttankapland›r” sözüyle bafllayan bir YDG’li,emperyalizme karfl› her yerde örgütlü birduruflla mücadele etmenin ve teflhir etme-nin önemine dikkat çekti. Devrim ve ko-münizm flehitleri için yap›lan sayg› duruflu-nun ard›ndan; savafl›n etkileri, y›k›m, vah-flet ve direnifl görüntülerinin yer ald›¤› diagösterimi fliirler eflli¤inde sunuldu. Böyleetkinliklerin bütün YDG’lilere örnek olma-s› ve ço¤alt›lmas› gerekti¤i ve anti-emperyalist mücadele-nin ancak örgütlü mücadeleyle gelifltirilece¤inin vurgulan-d›¤› YDG dergisinin gönderdi¤i mesaj›n ard›ndan Grup Ni-san Günefli sahne ald›. Söylenen türküler, marfllar ve hepbirlikte çekilen halaylarla kitle cofltu.

    Etkinli¤in ikinci bölümünde “Irak’a asker gönderme”ile ilgili bir panel yap›ld›. Panele Tohum Kültür Merkezi,‹flçi Köylü gazetesi ve Yeni Demokrat Gençlik dergilerin-den birer konuflmac› kat›ld›. ‹lk olarak TKM’den arkadaflemperyalizmin günümüzde derin ekonomik krizler yaflad›-¤›n›, bu krizden ç›kmak için yar› feodal, yar› sömürge vesömürge ülkelerde bölgesel savafllar ç›kard›¤›n›, oralar› ifl-gal ederek petrol yataklar›na sahip olmaya çal›flt›¤›n›, ve bubölgelerde hakimiyet kurmak istedi¤ini söyledi. Sözlerini

    “nas›l ki emperyalizm kendi içinde örgütlüyse dünyahalklar› da emperyalizme karfl› birleflerek örgütlenme-lidir” fleklinde bitirdi. ‹flçi Köylü gazetesinden arkadafl iseABD emperyalizminin Ortado¤u’daki amaçlar›ndan, bura-ya gelifl nedenlerinden bahsederek Irak’taki yerleflim yerle-rinde, burada yaflayan Kürt, fiii ve Sünni nüfusun da¤›l›m›-na ve direniflin bafllad›¤› yerlere dikkat çekti. Son olarakTürkiye’nin Irak’a asker göndermesinin nedenleri ve so-nuçlar›ndan bahsederek sözü YDG’li arkadafla b›rakt›.YDG’li arkadafl da genel olarak anti-emperyalist mücade-lenin gelifltirilmesi ve örgütlenmenin zorunlulu¤undan bah-setti. Dinleyicilerin büyük ilgi gösterdi¤i soru cevap bölü-mününde ise gerek sorulan sorular, gerekse kendi düflünce-lerini ortaya koymalar›, tart›flma ortam›n› daha da canlan-d›rd›. (‹stanbul)

    F Tipi hapishaneleri hayata geçire-rek devrimci ve komünist tutsaklar›teslim alaca¤›n› sanan faflist TC, 19-22 Aral›k 2000 tarihlerinde 20 hapis-haneye ayn› anda katliam amaçl› ope-rasyonlar düzenlemifl, onlarca tutsa¤›katletmifl, yüzlercesini de yaralam›flt›.Üzerinde en ince ayr›nt›s›na kadar ça-l›fl›larak düzenlenen bu operasyondagörev alan jandarmalar flimdi her ne

    hikmetse(!) tespit edilemiyor. Bayrampafla Hapishanesi’nde kat-

    ledilen 12 tutsa¤›n ailelerinin baflvu-rusu üzerine soruflturma bafllatanEyüp Savc›l›¤›, 21 ayd›r katliamakat›lan güvenlik güçlerinin isimle-rini tespit edemedi(!) Tam sekiz kezjandarmadan isim isteyen savc›l›k,her defas›nda “belge ve bilgiye ulafl›-lamad›¤›” yan›t›n› ald›. Yine ayn› fle-

    kilde 4 devrimci tutsa¤›n katledildi¤iÜmraniye Hapishanesi’nde de aç›lansoruflturmada Ümraniye Savc›l›¤›gerekli bilgi ve belgelere ulaflama-d›(!) Burada üstelik valilik taraf›n-dan, operasyonda görevli jandarmalarhakk›nda soruflturma aç›lmas›na izindahi verilmedi. Gerekçe ise döneminValisi Erol Çak›r taraf›ndan flikayet-lerin as›l amac› “devletin otoritesinekarfl› bir baflkald›r› ve güvenlik güçle-rini y›pratma amac› tafl›d›¤›” fleklindeaç›kland›.

    Eyüp Savc›l›¤›’n›n bilgi istedi¤iJandarma Genel Komutanl›¤›, 21 Ma-y›s 2002’de Adalet Bakanl›¤›’na gön-derdi¤i yaz›da operasyonun Adalet veSa¤l›k Bakanl›klar›yla koordineli birflekilde yap›ld›¤›n› belirterek flöylediyor: “... ‹stenilen emir, cezaevi ida-resine karfl› toplu ayaklanma suçun-dan yarg›lanan mahkumlar›n eylem-leri ile do¤rudan iliflkisi bulunmad›-¤›ndan, yarg›laman›n esas›n› etkile-yecek mahiyette olmad›¤› de¤erlendi-rilmektedir. Yarg›lamaya iliflkin hangihususla ilgili bilgi istendi¤i anlafl›l-mam›flt›r. Operasyon Adalet Bakan-l›¤› koordinasyonunda ve görev so-rumlulu¤u prensibi içerisinde ya-

    p›lm›flt›r. Bu nedenle yarg›lanma ma-kamlar›nca müdahaleye iliflkin bilgive belge taleplerinin yarg›laman›nesaslar›n› ilgilendirip ilgilendirmedi-¤i hususunun incelenerek, bu taleple-rin Adalet Bakanl›¤›’nca karfl›lanma-s›n›n uygun de¤erlendirildi¤i...”

    Görüldü¤ü gibi tüm dünyan›ngözleri önünde yaflanan bu katliamdayer alan sorumlular›n bulunup yarg›-lanmas›, bilinçli olarak sürekli uzat›-l›p bundan önceki benzer örneklerin-de oldu¤u gibi davan›n zaman afl›m›-na u¤rayarak katliamc›lar›n yeni kat-liamlar›n› yapabilmelerine uygun or-tam yarat›lmaya çal›fl›lmaktad›r. Öteyandan ayn› katliamda yaralanan di-¤er tutsaklar ise kendi arkadafllar›n›öldürmekten yarg›lan›yorlar. Dahaönce de Diyarbak›r Hapishanesi katli-am›nda, Ulucanlar Hapishanesi katli-am›nda vb. di¤er katliamlarda oldu¤ugibi...

    Bütün bunlar yetmiyormufl gibikatliam›n bizzat uygulay›c›lar›ndanolan dönemin Ceza ve Tevkif EvleriGenel Müdürü Ali Suat Ertosun dayapt›¤› katliamlardan dolay› devlettaraf›ndan “üstün hizmet madalyas›y-la” ödüllendiriliyor. (H. Merkezi)

    11001122--2255 EEyyllüüll 22000033 1177

    1199 AArraall››kk kkaattlliiaammcc››llaarr›› kkaayy››pp!!

    YYDDGG’’lliilleerrddeenn ““Anti-emperyalistmücadeleyi yükselt”” eettkkiinnllii¤¤ii

    == KADINLAR “IRAK’A ASKERGÖNDERMEYE HAYIR” DED‹

    Irak’a asker gönderilmesi çal›flmalar› birtaraftan h›zla sürdürülürken di¤er taraftan daasker gönderilmemesi için hergün eylemler,bas›n aç›klamalar› ve çeflitli etkinlikler yap›l›-yor.

    ‹zmir Kad›n Platformu üyesi bir grup ka-d›n, Irak’a asker göderilmemesi için eski Sü-merbank önünde zincir oluflturarak Cumhuri-yet Meydan›’na kadar “ABD askeri olmaya-ca¤›z”, “Irak’a gitme kardefl kan› dökme”vb. sloganlarla yürüdüler. Polis kad›nlar› mey-dana sokmad›. Bunun üzerine kad›nlar oturmaeylemi yapt›lar. DEHAP Kad›n Kollar› üyesiP›nar Aytekin, burada bir aç›klama yapt›. Ay-tekin dünyada ve ülkemizde kad›nlar›n süreklive kal›c› bar›fl için çal›flt›klar›n› ve çal›flacakla-r›n› belirtti. (‹zmir)

    == F T‹P‹NDE FELSEFE YASA⁄IF tipi hapishanesinde mahkumlar›n hapis-

    hane d›fl›na yaz› yollamalar› soruflturma konu-su oluyor.

    Edirne F Tipi Hapishanesi’nde bulunanKenan Güngör hakk›nda felsefe kongresindesunumunun yap›lmas› ve da¤›t›lmas› için ha-z›rlad›¤› yaz›dan dolay› Edirne CumhuriyetSavc›l›¤› taraf›ndan soruflturma bafllat›ld›.

    Soruflturma aç›lmas›n›n ard›ndan yaz›l›aç›klama yapan Güngör’ün avukat› Kaz›mBayraktar, soruflturman›n amac›n›n F tipi ha-pishanelerde okuman›n, yazman›n ve araflt›r-man›n yasaklanmak istenmesi oldu¤unu belirt-ti. Bayraktar, F tipinde 3 kitaptan fazla bulun-durulmas›n›n güvenlik gerekçesiyle yasak ol-du¤unu söyleyerek, felsefi çal›flmalar›n dahiengellendi¤ine dikkat çekti. (Kartal)

  • 1111 1122--2255 EEyyllüüll 220000331177

    TTAAYYAADD,, hhaappiisshhaanneelleerr rraappoorruunnuu aaçç››kkllaadd››Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yar-

    d›mlaflma Derne¤i (TAYAD), taraf›n-dan aç›klanan ‘A¤ustos Ay› Hapisha-neler Raporu’nda Türkiye’de bulu-nan hapishanelerin hemen hemen hep-sinde ayn› sorunlar›n yafland›¤› belir-tildi.

    Dernek binas›nda yap›lan aç›kla-maya tutsak yak›nlar› da kat›ld›. Ra-poru okuyan TAYAD Baflkan› TekinTangün, hapishanelerde kalan tutsak-lar›n yaflad›klar› sorunlar› kamuoyunaduyurmak için bundan sonra her ay butarz raporlar haz›rlayacaklar›n› belirt-ti. “Hapishaneler sorun kayn›yor” di-yen Tangün, haz›rlad›klar› rapora ilifl-kin ise flu bilgileri verdi:

    “Edirne F Tipi Hapishanesi’ndebulunan birçok tutuklu hayati tehlike-si buludu¤u halde tedavi edilmemek-te. Ercan Kartal’›n da aralar›nda bu-lundu¤u birçok tutuklu da yo¤un birtecrite maruz b›rak›lmakta. Yaflan›lanbu uygulamalar tutuklular›n var olan

    rahats›zl›klar›n›n yan›s›ra daha farkl›hastal›klara yakalanmalar›na nedenolmaktad›r. Ayr›ca bu tutuklular vasiolmad›¤› gerekçesiyle avukatlar›ylagörüfltürülmemektedir. Kartal ÖzelTip Hapishanesi’ne yak›nlar›n› gör-meye giden tutuklu yak›nlar› ise keyfiuygulamalara maruz kalmaktad›r. Bu-rada bulunan bayan tutuklular›n hüc-releri hemen her gün “tünel var m›”bahanesiyle aranmakta. Bak›rköyKad›n ve Çocuk Hapishanesi’nde dedi¤er hapishanelerde yap›lan keyfi uy-gulamalara rastlanmaktad›r. Özellikleburada bulunan çocuk yafltaki adli tu-tuklular dövülmekte ve eflyalar›na elkonmaktad›r. Sincan F Tipi Hapisha-nesi’nde ise, kuyuda su olmad›¤› ge-rekçesiyle 2 ayd›r tutuklu ve hüküm-lülere su verilmemekte ayn› zamandad›flar›dan gönderilen eflyalar›na da elkonulmaktad›r. Bu durum birçok tu-tuklunun sinir krizi geçirmesine ve in-tihara yönelmesine neden olmaktad›r.

    Tekirda¤ F Tipi Hapishanesi’nde deayn› sorunlar yaflanmakla birlikte, tu-tuklular taraf›ndan yaz›lan yaklafl›k300 mektup Cezaevi Mektup OkumaKomisyonu taraf›ndan keyfi nedenler-le imha edilmifltir. ‹mral› Hapishane-si’nde bulunan KADEK Genel Baflka-

    n› Abdullah Öcalan’a ise özel bir tec-ritin uyguland›¤› ve sa¤l›k sorunlar›-n›n giderilmedi¤ini avukatlar› arac›l›-¤›yla ö¤renmekteyiz. Bu uygulamala-r› sadece bu hapishanelerde de¤il Tür-kiye’de bulunan bütün hapishanelerdegörmek mümkün.” (H. Merkezi)

    D‹DAR fiENSOY MEZARI BAfiINDA ANILDI

    Didar fiensoy, 1 Eylül 2003 tari-hinde ‹HD ‹stanbul fiube yöneticileri,ailesi, tutsak yak›nlar› taraf›ndan Feri-köy’deki mezar› bafl›nda an›ld›.

    1940 y›l›nda Hitler faflizminin iflga-li alt›ndaki Yugoslavya