İmla Kılavuzu

8/21/2019 İmla Kılavuzu

http://slidepdf.com/reader/full/imla-kilavuzu 1/424

İMLA KLAVUZU



HARFLER ve ALFABE

Harfler

Dildeki sesleri gösteren ve alfabeyi oluşturan işaretlere harf denir.

Türk Alfabesi

Bir dildeki harflerin belirli bir sıraya dizilmiş bütününe alfabe denir.

Türk alfabesi, Latin harfleri esas alınarak, 1.XI.1928 gün ve 1353 sayılı kanunla

tespit ve kabul edilmiştir. Bu kanuna göre, Türk alfabesinde 29 harf bulunmaktadır.

Latin harflerini kullanan ve yabancı milletlerin yazı sistemlerinde büyük i harfinoktasız yazılır. Türk imla kurallar ında da yabancı isimlerde büyük i harfinin

noktasız yazılışı benimsenmiştir.



KÜÇÜK ve BÜYÜK HARFLER

Türkçe'de harflerin küçük (minüskül) ve büyük (majüskül) olmak üzere iki biçimi vardır.

Büyük harflerin kullanıldığı yerler

A. Cümle büyük harfle başlar. Ancak rakamla başlayan cümlelerde rakamdan sonragelen kelime büyük harfle başlamaz: 1940 yılında. Cümle içinde başkasından

aktar ılan ve tırnak içine alınan cümleler de büyük harfle başlar. Tırnak içindeaktar ılan söz, tam bir cümle değilse veya cümlenin baş taraf ı alınmamışsa büyükharfle başlamaz. Ayr ıca iki çizgi arasındaki açıklama cümleleri de büyük harfle

başlamaz. İki noktadan sonra gelen cümleler de büyük harfle başlar. Ancak ikinoktadan sonra cümle niteliğinde olmayan örnekler sıralanırsa bu örnekler büyükharfle başlamaz.

B. Mısralar büyük harfle başlar

C. Özel adlar büyük harfle batlar.

1. Kişi adlar ıyla soyadlar ı büyük harfle başlar. Takma adlar da büyük harfle başlar.

2. Kişi adlar ından önce ve sonra gelen saygı sözleri, ünvanlar ı ve meslek adlar ı büyük harfle başlar. Tarihi kişilerin adlar ından önce gelen ünvan va lakaplar da büyük harfle batlar.

Akrabalık adlar ı bildiren kelimeler büyük harfle başlamaz. Fahriye abla, Saimamca, Ancak akrabalık bildiren kelimeler başa gelirse lakap yerine geçtiği için

büyük harfle başlar. Nene Hatun, Dayı Kemal.

Resmi yazılarda saygı bildiren sözlerden sonra gelen ve makam, mevki, ünvan bildiren kelimeler de büyük harfle batlar: Sayın Bakan, Sayın Ba şkan, Sayın Profesör, Sayın Vali.

Mektuplarda ve resmi yazılarda hitaplar ın ilk kelimesi de büyük harfle başlar : Sevgili karde şim, De ğ erli arkada şım.

3. Hayvanlara verilen özel adlar büyük harfle batlar: Düldül, Karabat, Pamuk,

Minnot, Tekir.



4. Millet, boy, oymak adlar ı büyük harfle başlar: Türk, Alman, Japon; Oğuz,Kazak, K ırgız.

5. Dil ve lehçe adlar ı büyük harfle başlar : Türkçe, Almanca, İngilizce, K ırgızcaÖzbekçe, Tatarca.

6. Devlet adlar ı büyük harfle başlar: Türkiye Cumhuriyeti, AzerbaycanCumhuriyeti

7. Din ve mezhep adlar ı ile bunlar ın mensuplar ını anlatan sözler büyük harfle başlar: Müslüman/Müslümanlık, Hristiyan/Hristiyanlık, Musevi/Musevilik.

8. Din ve mitoloji kavramlar ını kar şılayan özel adlar büyük harfle başlar: Tanr ı , Allah, Cebrail, Zeus. Ancak tanr ı kelimesi özel ad olarak kullanılmadığı zaman

küçük harfle başlar: Eski Yunan tanr ı

lar ı

. Bazı

dini kavramlar ı

n da küçük harfle başlaması gelenekleşmiş- tir: cennet, cehennem, uçmak, tamu, sırat köprüsü, goyyakuyusu.

9. Gezegen ve yıldız adlar ı büyük harfle başlar: Merkür, Dünya, Neptün, Plüton, Halley. Ancak, dünya, günet, ay kelimeleri coğrafya ve gök birimiyle ilgiliyayınlarda terim olarak kullanıldığı zaman büyük harfle başlar.

10. Yer adlar ı (k ıt’a, ülke, bölge, il, ilçe,köy, semt, cadde, sokak vb.) büyük harfle başlar.

Yer adlar ında ilk isimden sonra gelen deniz, nehir, göl, da ğ , bo ğ az vb.tür bildirenikinci isimler küçük harfle batlar: Marmara denizi, Aral gölü, Balka ş gölü, Sakaryaırma ğ ı , Meriç nehri, Tuna nehri, Alp da ğ lar ı , Altay da ğ lar ı , Erciyes da ğ ı. Ancak,ikinci isim özel isme dahil ise ve ikisi birden kastedilen kavramı kar şılıyorsa, ikinciisim de büyük harfle batlar: Çanakkale Bo ğ azı , İ stanbul Bo ğ azı; Bey şehir Gölü,Van Gölü, Tuz Gölü; Anadolu Kava ğ ı , Rumeli Kava ğ ı; Gülek Geçidi; A ğ r ı Da ğ ı;

Konya Ovası , Haymana Ovası , Mu ş Ovası; Adalar Denizi. Bu örneklerde ikinciisim kullanılmadığı takdirde söz konusu yer adı anlaşılmaz. Mesela Çanakkale

Bo ğ azı sadece Çanakkale kelimesiyle anlatılamaz; sadece Çanakkale denildiği

zaman Çanakkale şehri anlaşılır.

Mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak adlar ında geçen mahalle, meydan, bulvar,cadde, sokak kelimeleri büyük harfle batlar: Y ıld ı z Mahallesi.

11. Saray, kö şk, han, kale, köprü, anıt vb. yapı adlar ının bütün kelimeleri büyükharfle başlar: Topkapı Sarayı , Bilge Ka ğ an Anıt ı.

12. Kurum, kuruluş ve kurul adlar ı büyük harfle başlar: Kurum, merkez, bakanl ık ,üniversite, fakülte, bölüm vb. kuruluş bildiren kelimeler, belli bir kurum



kastedildiği zaman büyük harfle başlar: Bu yıl Meclis, yeni döneme erkenba şlayacakt ır.

13. Kitap, dergi, gazete, tablo, heykel ve hukukla ilgili kanun, tüzük, yönetmelik,yönerge, genelde adlar ının her kelimesi büyük harfle başlar : Atatürk Uluslar Arası

Bar ı ş Ödülü Tüzü ğ ü,Telif Hakk ı Yayın ve Sat ı ş Yönetmeli ğ i.

Özel ada dahil olmayan gazete, dergi, tablo vb. sözler büyük harfle batlamaz: Milliyet gazetesi, Türk Dili dergisi, Hal ı Dokuyan K ı zlar tablosu.

Kitap adlar ında ve başlıklar ında, arada ve sonda bulunan ve, ila, ya, veya, yahut, ki,da, de sözleriyle mı , mi, mu, mü soru eki küçük harfle yazılır.

14. Milli ve dini bayramlar ın adlar ı büyük harfle başlar : Bayram niteliği kazanmış

günlerin adlar ı

da büyük harfle başlar : Anneler Günü, Türk Gramerinin Sorunlar ı

Toplantısı. Ancak genel nitelikteki günlerin, haftalar ın, mevsimlerin, kurultay, bilgişöleni vb. toplantılar ın adlar ı küçük harfle başlar: tiyatro günü, kitap haftası, dilkurultayı.

15. Tarihi olay, çağ ve dönem adlar ı büyük harfle başlar : Kurtuluş Savaşı, MilliMücadele, Cilalı Taş Devri, Milli Edebiyat Dönemi.

16. Özel adlardan türetilen bütün kelimeler büyük harfle batlar : Türklük,Türkletmek, Türkçü, Türkçülük, Türkçe, Avrupal ı , Avrupal ıla şmak, Konyal ı.

Özel ad kendi anlamı dışında yeni bir anlam kazanmışsa büyük harfle başlamaz:acem (Türk müziğinde bir perde), hicaz (Türk müziğinde bir makam), allahl ık (saf,zararasız kimse).

17. Yer ve millet adlar ıyla kurulan birletik kelimelerde özel adlar büyük harfle batlar : Antep f ı st ı ğ ı , Frenk gömle ğ i, Hindistan cevizi, Mara ş dondurması , Vankedisi, Va şington portakal ı.

Ç. Belli bir tarih bildiren ay ve gün adlar ı büyük harfle başlar : 29 Mayı s 1453 Sal ı

günü. Ancak belli bir tarihi belirtmeyen ay ve gün adlar ı küçük harfle başlar :Okullar genellikle Eylül’ün ikinci haftasında ö ğ retime ba şlar.

D. Levhalar ve açıklama yazılar ı büyük harfle başlar : Giri ş , Ç ık ı ş , Müdür, Vezne, Ba şkan, Doktor. Levhadaki yazı birkaç kelimeden oluştuğu zaman ilk kelime büyük hafle başlar : Otobüs dura ğ ı , Ş ehirler arası telefon. Levhalar ın ilk kelimesirakamla yazılmış bir sayı adı ise sonraki kelime küçük harfle başlar : III. kat, IV.S ını f, 1. Blok.



NOKTALAMA İŞARETLER İ

Duygu ve düşünceleri daha açık ifade etmek, cümlenin yapısını ve duraklamanoktalar ını belirlemek, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, sözün vurgu ve tongibi özelliklerini belirtmek üzere kullanılan işaretlere noktalama işaretleri denir.

Nokta (.)

1. Cümlenin sonuna konur : Türk Dil Kurumu, 1932 yıl ında kurulmu ştur.

Ancak, duraklamanın daha az yapıldığı sıralı cümlelerde nokta yerine virgül veya

noktalı virgül konur : At ölür, meydan kal ır; yi ğ it ölür, şan kal ır .

2. K ısaltmalar ın sonuna konur : Alb. (albay), Dr. (doktor),

Ancak, bazı k ısaltmalarda nokta kullanılmaz : TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi), GB (güneybat ı ), m (metre), cm (santimetre), C (karbon), Fe (demir).

UYARI : Cadde ve sokak numaralar ında nokta mutlaka kullanılmalıdır.

3. Bir yazının maddelerini gösteren rakam veya harflerden sonra konur :

I. 1.

II. 2.

A. a.

B. b.

4. Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayılar ı birbirinden ayırmak için

konur : 29.5.1453, 29.X.1923.

Tarihlerde ay adlar ı yazıyla da yazılabilir. Bu durumda ay adlar ından önce ve sonranokta kullanılmaz.

5. Saat ve dakika gösteren sayılar ı birbirinden ayırmak için konur : Tren 09.15’tekalkt ı.

6. Bibliyografik künyelerin sonuna konur :

Agah S ırr ı Levend Türk Dilinde Geli şme ve Sadele şme Evreleri, Ankara 1960.



7. Üçlü gruplara ayr ılarak yazılan büyük sayılarda gruplar arasına konur :16.551.000.

8. Matematikte çarpı işareti yerine kullanılır : 4.5=20

Virgül (,)

1. Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplar ının arasına konur.

2. Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur .

3. Cümlede özel olarak vurgulanması gereken ögelerden sonra konur.

4. Uzun cümlelerde yüklemden uzak dütmüt olan ögeleri belirtmek için konur.

5. Cümle içinde ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için konur.

6. Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına konur.

7. Tırnak içinde olmayan alıntı cümlelerden sonra konur : Datça’ya yar ıngideceğim, dedi.

8. Kendisinden sonraki cümleye bağlı olarak ret, kabul ve teşvik bildiren hayır, yok, yoo, evet, peki, pekala, tamam, olur, hayhay, ba ş üstüne öyle, haydi, elbette gibi kelimelerden sonra konur.

9. Bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelime veya kelime gruplar ıyla yapı veanlam bak ımından bağlantısı olmadığını göstermek için kullanılır :

Bu gece, e ğ lenceleri içlerine sinmedi.

(Reşat Nuri Güntekin, Bir Kadın Düşmanı).

10. Hitap için kullanılan kelimelerden sonra konur.

11. Yazışmalarda, başvurulan makamın adından sonra konur.

12. Yazışmalarda, yer adlar ını tarihlerden ayırmak için konur.

13. Sayılar ın yazılışında, kesirleri ayırmak için konur.

14. Bibliyografik künyelerde yazar, eser, basım evi vb. maddelerden sonra konur.

Yazar ın soyadı önce yazılmışsa soyadından sonra da virgül konur.

Engin, Muharrem, Dede Korkut Kitabı , Ankara 1958.



UYARI : Metin içinde ve, veya, yahut bağlaçlar ından önce de, sonra da virgülkonmaz.

Noktalı Virgül (;)

1. Cümle içinde virgüllerle ayr ılmış tür veya tak ımlar ı birbirinden ayırmak içinkonur : Erkek çocuklara Do ğ an, Tu ğ rul, Aslan, Orhan,; k ı z çocuklara ise İ nci,Çiçek, Gönül, Yonca adlar ı verilir.

2. Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur.

3. Virgülle ayr ılmış örnekleri farklı örneklerden ayırmak için konur : Türkiye, İ ngiltere, Azerbaycan; İ stanbul, Londra, Bakü.

4. Kendilerinden evvelki cümleyle ilgi kuran ancak, yalnı z, fakat, lakin, çünkü, yoksa, bundan dolayı , binaenaleyh, sonuç olarak, bununla birlikte, öyleyse vb.cümle başı bağlaçlar ından önce konur :

Halis bir tiir fena okunabilir; lakin sahte bir tiir iyi okunamaz.

(Yahya Kemal Beyatlı)

İki Nokta ( : )

1. Kendisinden sonra örnek verilecek cümlenin sonuna konur.

2. Kendisinden sonra açıklama yapılacak cümlenin sonuna konur.

3. Kütüphanecilik alanında yazar adı ile eser başlığı arasına konur.

4. Ses biliminde uzun ünlüyü göstermek için kullanılır.

5. Edebi eserlerdeki kar şılıklı konuşmalarda, konuşan kişinin adından sonra konur.

6. Matematikte bölme işareti olarak kullanılır.

Üç Nokta ( ... )

1. Tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur.



2. Kaba sayıldığı için veya bir başka sebepten ötürü açıklanmak istenmeyen kelimeve bölümlerin yerine konur : K ılavuzu karga olanın burnu b....tan çıkmaz.

3. Alıntılarda; başta, ortada ve sonda alınmayan kelime ve bölümlerin yerine konur.

Alınmayan kelime ve bölmelerin yerine yay ayraç içinde üç nokta konması damümkündür.

4. Sözü bir yerde kesilerek geri kalan bölümün okuyucunun muhayyilesine bak ıldığını göstermek veya ifadeye güç katmak için konur.

5. Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur.

6. Kar şılıklı konuşmalarda, yeterli olmayan, eksik bırak ılan cevaplarda kullanılır.

UYARI : Türk imlasında iki nokta yan yana kullanılmaz.

Soru İşareti ( ? )

1. Soru bildiren cümle veya sözlerin sonuna konur.

2. Bilinmeyen yer, tarih vb. durumlar için kullanılır : Yunus Emre (1240?-1320),(Do ğ um Yeri:?)

3. Bir bilginin şüpheyle kar şılandığı veya kesin olmadığı durumlarda yay ayraçiçinde soru işareti kullanılır :

UYARI : mı /mi eki -ınca/-ince anlamında zarf-fiil işleviyle kullanıldığı zaman soruişareti konmak : Ak şam oldu mu sürüler döner. Hava karard ı mı eve gideriz.

UYARI : Soru ifadesi taşıyan sıralı ve bağlı cümlelerde soru işareti en sona konur :

Çok yak ından mı bu sesler, çok uzaklardan mı?

Üsküdar’dan mı , Hisar’dan mı , Kavaklar’dan mı?


Ünlem İşareti ( ! )

1. Sevinç, k ıvanç, acı, korku, şaşma gibi duygular ı anlatan cümlelerin sonunakonur.



2. Seslenme, hitap ve uyar ı sözlerinden sonra konur.

3. Bir söze alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırmak için ayraç içindeünlem işareti kullanılır.

K ısa Çizgi ( - )

1. Satıra sığmayan kelimeler bölünürken satın sonuna konur.

2. Ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için kullanılır : Örnek olsun diye -örnekistemez ya- söylüyorum.

3. Eski harfli metinlerin yeni yazıya aktar ılmasında Arapça ve Farsça kurallara göreyapılmış tamlamalar ın, birleşik ve türemiş kelimelerin ögelerini ayırmak içinkullanılır : darü’l fünun, resm-i geçit, resm-i kabul, Hakimiyet-i Milliye, Servet-i

Fünun, na-ma ğ lub.

4. Kelimeler arasında “-den.... -a ve, ile, ila, arasında” anlamlar ını vermek üzerekullanılır : Türkçe-Fransı zca Sözlük, Ayd ın- İ zmir yolu.

5. Bazı terim ve kuruluş adlar ında kelimeler arasında konur : sı fat-fiil, zarf-fiil; Dilve Tarih-Co ğ rafya Fakültesi.

6. Yabancı özel adlarla ve henüz dilimize mal olmadığı için özgün imlalar ıylayazılan yabancı kelimelerde kullanılır.

7. Adres yazarken semt ile şehir arasında konur : Kurtuluş - ANKARA

8. Matematikte çıkarma işareti olarak kullanılır.

Uzun Çizgi ( ___ )Yazıda satır başına alınan konuşmalar ı göstermek için kullanılır. Buna konutmaçizgisi de denir.

UYARI : Konuşmalar tırnak içinde verildiği zaman uzun çizgi kullanılmaz.

Eğik Çizgi ( / )



1. Şiirlerden yapılan alıntılarda, mısralar ın yan yana yazılması gereken durumlardamısralar ı belirlemek için kullanılır.

2. Adres yazarken apartman numarası ile daire numarası arasına konur.

3. Adres yazarken semt ile şehir arasına konur.

4. Dilbilgisinde eklerin farklı şekillerini göstermek için kullanılır.

5. Bölme işareti olarak kullanılır.

Tırnak İşareti ( “ )

1. Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktar ılan sözler tırnak içine alınır.

UYARI : Aynen alınmayan söz ve yazılar tırnak içinde gösterilmez.

UYARI : Tırnak içindeki alıntının sonunda bulunan işaret (nokta, soru işareti,ünlem işareti vb.) tırnak içinde kalır.

UYARI : Uzun alıntılarda her paragraf ayr ı ayr ı tırnak içine alınır.

2. Özel olarak belirtilmek istenen sözler tırnak içine alınır : Yeni bir “bar ış

taarruzu” başladı.

Özel olarak belirtilmek istenen sözler tırnak içine alınmadan koyu yazılarak veyaaltı çizilerek de gösterilebilir.

3. Kitaplar ın ve yazılar ın adlar ı ve başlıklar ı tırnak içine alınır.

Tek Tırnak İşareti ( ‘ )

1. Tırnak içinde verilen ve yeniden tırnağa alınması gereken bir sözü belirtmek içinkullanılır.

2. Dil yazılar ında verilen örneğin anlamını göstermek için kullanılır.

Denden İşareti ( “ )

Bir yazıdaki maddelerin sıralanmasında veya bir çizelgede alt alta gelen aynı sözlerin veya söz gruplar ının tekrar yazılmasını önlemek için kullanılır.



Yay Ayraç ( ( ) )

1. Cümlenin yapısıyla doğrudan doğruya ilgili olmayan açıklamalar için kullanılır.

UYARI : Hakk ında açıklama yapılan söze ait ek, ayraç kapandıktan sonra yazılır :

Yunus Emre (1240?-1320)’nin ....

UYARI : Yani ile yapılan açıklamalar ayraç içine alınmaz.

2. Tiyatro eserlerinde konuşanın hareketlerini, durumunu açıklamak ve göstermekiçin kullanılır.

3. Alıntılar ın aktar ıldığı eseri veya yazar ı göstermek için kullanılır.

4. Alıntılarda, başta, ortada ve sonda alınmayan kelime ve bölümlerin yerinekonulan üç nokta, yay ayraç içine alınabilir.

5. Bir söze alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırmak için kullanılanünlem işareti yay ayraç içine alınır.

6. Bir bilginin şüpheyle kar şılandığını veya kesin olmadığını göstermek içinkullanılan soru işareti yay ayraç içine alınır.

Köteli Ayraç ( [ ] )

1. Ayraç içinde ayraç kullanılması gereken durumlarda yay ayraçlar ı önce köşeliayraç kullanılır.

2. Bibliyografik künyelere ilişkin bazı ayr ıntılar ı göstermek için kullanılır.

3. Bilimsel çalışmalarda, metinde bulunmayan veya silinmiş olan, fakat araştır ıcı taraf ından tamamlanan bölümler köşeli ayraç içine alınır.

Kesme İşareti ( ‘ )

1. Özel adlara getirilen iyelik ve hal eklerini ayırmak için konur.

UYARI : Özel adlar yerine kullanılan “o” zamiri cümle içinde büyük harfleyazılmaz ve kendisinden sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayr ılmaz.



2. Yabancı özel adlardan sonra getirilen çokluk ve yapım ekleri kesme işaretiyleayr ılır.

UYARI : Yabancı özel adlar dışındaki özel adlara getirilen yapım ekleri ve çoklukeki kesmeyle ayr ılmaz : Türklük, Türkletmek, Türkçü. Bu eklerden sonra da kesmeişareti kullanılmaz. Türklü ğ ün, Türkle şmekte, Türkçe 'nin.

3. K ısaltmalara getirilen ekleri ayırmak için konur : TBMM’nin, TDK’nin, BM’de, ABD’de, TV’ye.

UYARI : Küçük harflerle yapılan k ısaltmalara getirilen eklerde kelimeninokunuşu,; büyük harflerle yapılan k ısaltmalara getirilen eklerde k ısaltmanın son

harfinin okunuşu esas alı

nı

r : kg’dan, cm’yi, mm’den; BDT’ye, THY’de, TRT’den.Ancak k ısaltması büyük harflerle yapıldığı halde bir kelime gibi okunank ısaltmalara getirilen eklerde bu okunuş esas alınır. ASELSAN’da, BOTAŞ ’ ın,

NATO’dan, UNESCO’ya.

UYARI : Sonunda nokta bulunan k ısaltmalar kesmeyle ayr ılmaz. Bu türk ısaltmalarda ek noktadan sonra ve kelimenin okunuşuna uygun olarak yapılır.

4. Sayılara getirilen ekleri ayırmak için konur.

UYARI : Sı

ra sayı

lar ı

ekle gösterildiği zaman rakamdan sonra sadece kesme işaretive ek yazılır; ayr ıca nokta konmaz.

UYARI : Üleştirme sayılar ı rakamla değil yazıyla gösterilir. 6’ şar de ğ il alt ı şar,10’ar de ğ il onar .

5. Dilimizde kolmak, netmek, neylemek, napmak gibi fiiller yoktur. Ancakkonuşmada ve vezin dolayısıyla şiirde bu tür kullanılışlar ortaya çıkabilmektedir.Seslerin vezin dolayısıyla şiirde veya konuşma sırasında düştüğünü göstermek içinkesme kullanılır. K’oldu. N’oldu? N’etsin? N’eylesin? N’apal ım?

6. Bir ek veya harften sonra gelen ekleri ayırmak için konur : A’dan Z’ye kadar.

7. Özel adlar için yay ayraç içinde bir açıklama yapıldığı takdirde kesme işareti yayayraçtan sonra konur : Yunus Emre (1240?-1320)’nin.



SESLER ve SES UYUMLARI

Türkçe’de sesler, ünlüler ve ünsüzler olmak üzere iki ana gruba ayr ılır.

Ünlülerin Nitelikleri

Dilimizde 8 ünlü vardır : a, e, ı , i, o, ö, u, ü.

Ünlülerin nitelikleri aşağıdaki çizelgede toplu olarak gösterilmiştir.

DÜZ YUVARLAK

Geniş Dar Geniş Dar

Kalın a ı o u

İnce e i ö ü

Ünlüler üzerinde düzeltme işareti

Düzeltme işaretinin ( ^ ) iki görevi vardır : Uzatma ve inceltme. Bu işaretinkullanılacağı yerler aşağıda gösterilmiştir.

1. Yazılışlar ı bir, anlamlar ı ve okunuşlar ı ayr ı olan kelimeleri ayırt etmek için,okunuşlar ı uzun olan ünlülerin üzerine düzeltme işareti konur : adem (yokluk), âdem (insan); adet (sayı), â det (gelenek, alışkanlık); alem (bayrak), â lem (dünya,evren); alim (her şeyi bilici), â lem (bilgin); hakim (hikmet sahibi), hâ kim (yargıç);hala (babanın k ız kardeşi), hâ lâ (henüz).

Yazılışlar ı bir, işlevleri ve okunuşlar ı farklı olan Arapça bi-, Farsça bî - ön ekleriniayırt etmek için okunuşu uzun olan Farsça bî - ön ekinde düzeltme işareti kullanılır



: bî çare (çaresiz), bî taraf (tarafsız), bî vefa (vefasız); bilhakk ın (hakk ı ile), bizatihi(kendiliğinden), bilimum (bütün, hepsi).

UYARI : Katil (<katl = öldürme) kelimesiyle kar ışma ihtimali olduğu halde katil(ka:til=öldüren) kelimesinin düzeltme işareti konmadan yazılması yaygınlaşmıştır.Bu yaygınlaşmada düzeltme işaretinin k ’yi ince okutması endişesi etkili olmuştur.

2. Arapça ve Farsça’dan dilimize giren birtak ım kelime ve ekler g , k , l ünsüzlerininince okunduğunu göstermek için, bu ünsüzlerden sonra gelen a ve u sesleri üzerinedüzeltme işareti konur : dergâh, gâvur, ordugâh, tezgâh, yadigar r; dükkân, hikâye,

kâfir, kâ ğ ıt, kâr, mahkûm, mekan, mezkûr, sükûn, sükût; ahlâ k, billur r, evlâ t,

felâket, hilâl, ilâ ç, ilâ n, ilâ ve, iflâs, ihtilâl, istiklâl, kelâm, lâ kin, lâ leb lâ z ım,mahlâs, selâ m, sülâle, telâ ş , üslûp.

Batı

kökenli kelimelerde de l ünsüzünün ince okunduğunu göstermek için düzeltmeişareti kullanılır : klâsik, lâ hana, lâik, lâ mba, Lâ tin, melânkoli, plâk, plâj, reklâ

m.

UYARI : Laik sözünde l ince okunur, a uzatılmaz.

3. Nispet ı’sini göstermek için düzeltme işareti kullanılır : ahlakî , dâ hilî , dünyevî ,

edebî , fikrî , haricî , iktisadî , insanî , medenî , sıhhî , siyasî . Böylece (Türk) askeri

ve askerî (okul, (İslâm) dini ve dinî (bilgiler), (fizik) ilmi ve ilmî (tartışmalar),(Atatürk’ün) resmi ve resmî (kuruluşlar) gibi anlamlar ı farklı kelimelerin

kar ıştır ılması önlenmiş olur.

Söyleyişte k ısalmış olan nispet ı’lerine düzeltme işareti konmaz : çengi, çini,tiryaki, zenci; Kutsi, Necmi, Ruhi.

Nispet i’si bazı Türkçe kelimelerde de kullanılır. Altunı, boyatı, gümüşı, kur şunı.Bu örneklerde ikinci heceler de uzun söylenir.

Nispet i’si alan kelimelere Türkçe ekler getirildiğinde düzeltme işareti olduğu gibikalır : ciddîleşmek, ciddîlik, millî leştirmek, millîlik, resmîleştirmek, resmî lik.

Ünsüzlerin nitelikleri

Dilimizde 21 ünsüz vardır.

Ünsüzler ses tellerinin titreşime uğrayı p uğramamasına göre iki gruba ayr ılır :

Ses tellerinin titreşmesiyle oluşan ünsüzlere tonlu (yumutak) ünsüzler adı verilir : b, c, d, g, ğ, j, l, m, n, r, v, y, z.

Ses telleri titreşmeden oluşan ünsüzlere tonsuz (sert) ünsüzler denir : ç, f, h, k, p,s, t, t.



Büyük ünlü uyumu

Dilimizde bir kelimenin birinci hecesinde kalın bir ünlü (a, ı , o, u) bulunuyorsa,diğer hecelerdeki ünlüler de kalın; ince bir ünlü (e, i, ö, ü) bulunuyorsa diğerhecelerdeki ünlüler de ince olur : ad ım, a ğ ı z, ayak, boyun, boyunduruk, burun,dalga, dudak, duvak, k ırlang ıç; be şik, bilezik, gelincik, gözlük, üzengi, vergi, yüzük .Buna büyük ünlü uyumu adı verilir.

Dilimizde büyük ünlü uyumu kuralına uymayan birkaç kelime vardır : anne, dahi,

elma, hangi, hani, inanmak, karde ş , şi şman.

Büyük ünlü uyumu alıntı kelimeler için söz konusu değildir.

Dilimizdeki -da ş (-ta ş ), -gil, -ken, -ki, -leyin, -( ı , i, u, ü) mt ırak, -( ı , i, u, ü)yor ekleri

de bu kurala uymaz : gönüldat, meslekta ş , dayı

mgil, baklagiller; çal ı

şı

rken,ak şamki, geliyor .

Küçük ünlü uyumu

1. Bir kelimenin birinci hecesinde düz bir ünlü (a, e, ı, i) varsa sonraki hecelerde dedüz ünlüler bulunur : anlaşmak, yanaşmak, yelek, bilek, çilek.

2. Bir kelimenin birinci hecesinde yuvaklak bir ünlü (o, ö, u, ü) varsa, yuvaklakünlülü heceyi izleyen ilk hecede dar yuvarlak (u, ü,) veya genit düz (a, e,) ünlüler

bulunur. Boyunduruk, çocuk, odun, önde, özlemek, güretmek, sürmek.Dilimizde küçük ünlü uyumuna ayk ır ı bazı kelimeler vardır : avuç, avurt, kavun,yağmur.

Küçük ünlü uyumu alıntı kelimeler için söz konusu değildir : alkol, daktilo, doktor,horoz, radyo, konsolos, profesör, aktör, müzik, mümin, vakur.

Küçük ünlü uyumuna ayk ır ı kelimelere getirilen ekler, kelimenin son ünlüsüne uyar: kavun-u, ya ğ mur-luk, müzik-çi.



BAZI KELİME VE EKLER İN YAZILIŞI

a - ı, e - i değişmesi

Dilimizde a, e ünlüsü ile biten fiillerin şimdiki zaman çekiminde, söyleyişte deyazılışta da a sesleri ı , u; e sesleri i, ü olur : ba şl ı yor, oynuyor, izliyor, gözlüyor .

Birden çok heceli olup a, e ünlüleri ile biten fiiller, ünlüyle başlayan ek aldıklar ı zaman bu fiillerdeki a, e ünlülerinde söyleyişte yaygın bir daralma (ı ve i’ye

dönme) eğilimi görülür. Ancak, söyleyişteki ı , i sesleri yazıya geçirilmez :ba şlayan, ya şayacak, atlayarak, saklayal ı , atmayal ım, gelmeyen, izlemeyecek,

gitmeyerek, gizleyeli, besleyelim.

Buna kar şılık tek heceli olan demek ve yemek fiillerinde, söyleyişteki i sesi yazıyada geçirilir : diyen, diyerek, diyecek, diyelim, diye; yiyen, yiyerek, yiyecek, yiyelim,

yiye. Ancak deyince, deyip örneklerindeki e yazılışta korunur.

i - ı değişmesi

Dilimize Arapça’dan girmiş bulunan kelimelerde kalın k ’den sonra gelen i sesi, ı’yadöner ve ı ile yazılır : ink ılap, ink ıraz, ink ı sam, ink ıta, ink ı yat .

Ünlü düşmesi

Dilimizde iki heceli birtak ım kelimelere dar ünlüyle başlayan bir ek getirildiğizaman ikinci hecedeki ünlüler genellikle düşer ve bu ünlüler yazılmaz : ağzı, beniz/ benzi, geniz / genzi, kar ın / karnı, oğul / oğlu.

b - p değişmesi



Alıntı kelimelerde s ünsüzünden sonra gelen b sesi ünsüz benzeşmesine uğrayarak p’ye dönüşür ve p ile yazılır : ispat, kispet, müspet, naspetmek, nispet, tespih,tespit.

d - t değişmesi

Dilimize Farsça’dan geçen -dar ekindeki d sesi tonsuz (sert) ünsüzlerden sonraünsüz benzeşmesine uğrayarak t sesine dönütmüttür : emektar, minnettar.

Buna kar şılık Arapça’dan dilimize giren birçok kelimede tonsuz (sert) ünsüzlerdensonra gelen d korunmuştur : takdim, takdir, takdis, tasdik, tekdir.

ğ - v değişmesi

Dilimizde değişik biçimlerde yazılan birtak ım Türkçe kelimeler vardır : dö ğ mek,dövmek; o ğ mak, ovmak; sö ğ mek, sövmek. Ortak söyleyitte v’li biçimleri dahayaygındır. Bu bak ımdan bunlar ı dövmek, ovmak, övmek, sövmek biçiminde yazmakdaha uygun olur.

n - m değişmesi

Dilimizde b ünsüzünden önce gelen n ünsüzü bazı örneklerde m’ye dönütür : saklambaç (< saklanmaç), ambar (< anbar), cambaz (< canbaz), çember (<çenber), memba (< menba). Buna kar şılık İ stanbul, bin bir, binba şı , onba şı gibi

kelimelerde söyleyitte m’ye doğru bir kayma olması

na rağmen yazı

da n sesikorunur.

Ünsüz türemesi (y - v)

Türkçe kökenli kelimelerde iki ünlü yan yana bulunmadığından bazı alıntı kelimelerde ünlüler arasında y, v sesleri türemittir : fiyat (< fiat), fayda (< faide),

zayı f (< zaif), laboratuvar, pisuvar, repertuvar, trotuvar, tuval, tuvalet .

Buna kar şılık birçok örnekte y, v türemesi görülmez : duayen, fail, faiz, fuar, fuay,

kuaför, kuartet, laik, puan, suare.

Ünsüz düşmesi

Türkçe’de ikiz (şiddetli) ünsüz bulunmaz. Bu bak ımdan Arapça’dan dilimizegirmiş olan ve sonunda ikiz ünsüz bulunan kelimelerin yalın durumundaünsüzlerden biri düşer : hak (<hakk), his (< hiss), ret (< redd), zan (< zann), zem(< zemm). Bu tür kelimelere ünlüyle başlayan bir ek geldiği zaman düşen ünsüzortaya çıkar : hak / hakka, his / hissimiz, ret / reddi, zan / zannımca.

Öte yandan afv kelimesinde v düşmüş ve bu durum yazıya da geçmiştir : af (< afv), Ancak, kelime ünlüyle başlayan bir ek aldığı zaman f sesi ikizleşir : affa u ğ ramak .



Farsça’dan dilimize girmit hane sözüyle yapılan bileşik kelimelerde ha hecesikorunmuştur : birahane, muayenehane, yazıhane; darphane. Yazıda birliğinsağlanabilmesi için bu tür örneklerde de ha hecesinin yazılması gerekir : dershane,eczahane, hastahane, pastahane, postahane.

-ken ekinin yazılışı

-ken (< iken) eki büyük ünlü uyumuna uymaz. Getirildiği kelimenin ünlüleri kalında olsa, bu ekin ünlüsü ince kalır : okur-ken (< okur iken), yazar-ken (<yazar iken).

-ki aitlik ekinin yazılışı

-ki aitlik eki ünlü uyumlar ına uymaz : ak şamki, yar ınki, duvardaki, Turgut’unki, yoldaki, ondaki, yazıdaki, onunki.

Yalnız birkaç örnekte bu ek, ünlü uyumlar ına uyar : bugünkü, dünkü, öbürkü.

mı, mi, mu, mü soru ekinin yazılışı

mı , mi, mu, mü soru eki gelenekleşmiş olarak ayr ı yazılır; ancak, kendisindenönceki kelimenin son ünlüsüne bağlı olarak ünlü uyumlar ına uyar ve mı , mi, mu,mü, biçimlerini alır: Kald ı mı? Sen de mi Brutus? Olur mu? İ nsanl ık öldü mü?

Soru ekine birtak ım ekler de getirilebilir. Bu ekler soru ekiyle bitişik yazılır :

Verecek misin? Okuyor muyuz? Çocuk muyum? Gelecek miydi? Ölür müsün,öldürür müsün?

Bu ek sorudan başka görevlerde kullanıldığı zaman da ayr ı yazılır : Güzel mi güzel!Ya ğ mur ya ğ d ı mı d ı şar ı çıkamayı z.

Da, de bağlacının yazılışı

Da, de bağlacı ayr ı yazılır; ancak kendisinden önceki kelimenin son ünlüsüne bağlı olarak büyük ünlü uyumuna uyar ve da, de biçimini alır : K ı zı da geldi gelini de.

Orhan da biliyor. O ğ luna da bildirdi. Sen de mi kardetim? Güç de olsa. Konutur dakonutur .

İ mlamı z, lisanımı z düzelince, lisanımı z da kafamı z düzelince düzelecek, çünkü o daancak onlar kadar bozuktur, fazla de ğ il!


UYARI : Ayr ı yazılan da, de hiçbir zaman ta, te teklinde yazılmaz.

UYARI : Ya sözüyle birlikte kullanılan da mutlaka ayr ı yazılır ( ya da).



UYARI : Da, de bağlacını kendisinden önceki kelimeden kesme ile ayırmakyanlıştır. Bu bağlacı tamamen ayr ı yazmak gerekir : Ayte de geldi ( Ayte’de geldi değil).

UYARI : Bulunma hali eki olan -da, -de, -ta, -te’nin da, de bağlacı ile hiçbir ilgisiyoktur; bulunma hali eki getirildiği kelimeye bitişik yazılır : devede kulak, evdekalmak, yolda kalmak, ayakta durmak; çantada keklik. Yeme de yanında yat .

Yurtta sulh, cihanda sulh.

(Mustafa Kemal Atatürk)

Dilde, fikirde, itte birlik .

(İsmail Gaspıralı)

İle sözünün ek olarak yazılışı

İ le sözü, ek olarak getirilince başındaki i ünlüsü düter ve büyük ünlü uyumuna uyar: arkadatla, ayakla, sütle, oyunla.

İmek ek fiilinin yazılışı

İ mek ek fiili ayr ı yazıldığı zaman ünlü uyumlar ına uymaz : kal ır idim, durur idim, güzel idi, darg ın imi ş , yorgun ise.

Ancak, imek fiili bugün daha çok ekleşmiş olarak kullanılmakta ve ünlü uyumlar ınauymaktadır.

Ünlüyle biten kelimelere eklendiği zaman i- ünlüsü dütebilir. Bu durumda araya yünsüzü girer : sat ıcı yd ı (sat ıcı idi), ikinciymi ş (ikinci imi ş ), neyse (ne ise), deliyse(deli ise).

Ünsüzle biten kelimelere eklendiği zaman da i- ünlüsü düşebilir : kal ırmı ş (kal ır

imi ş ), yorgundu (yorgun idi), bakacaksa (bakacak ise).Ki bağlacının yazılışı

Ki bağlacı ayr ı yazılır : demek ki, kaldı ki, bilmem ki.

Ancak ki bağlacı, birkaç örnekte kalı plaşmış olduğu için bitişik yazılır : belki,çünkü, halbuki, mademki, me ğ erki, oysaki, sanki. Bu örneklerden çünkü sözünde ekaynı zamanda uyuma girmiştir.

Şüphe ve pekiştirme göreviyle kullanı

lan ki sözü de ayr ı

yazı

lı

r : Babam geldi miki? Ba şbakan konu şacak mı ki?



Alıntı kelimelerde kesmeli yazılış

Türkçe’nin ses düzeni gereğince iki ünlü arasındaki ünsüzler kendilerinden öncegelen ünüyle değil kendilerinden sonra gelen ünlüyle hece kurarlar: a-ra-ba-cı , o-ku-lu-muz, se-vi-ne-cek-ler, ta- şı-na-bi-lir.

Ancak içlerinde Arapçaya özgü gırtlak ünsüzü (ayın ve hemze) bulunan bazı alıntı kelimelerde bu durumdaki ünsüzlerin kendilerinden önceki ünlüyle hece kurduklar ı da görülür. Bu kelimeler yazılışta kesmeyle gösterilir: cüz’i, hal’tetmek, i ş’ar,iz’an, k ıt’a, kur’a, Kur’an, mel’un, mer’i, me ş’ale, me ş’um, nez’etmek, sun’i, vak’a,vüs’at. Bu yapıda olup da tamamen Türkçenin ses düzenine uymuş, çok sıkkullanılan ve kesmesiz okunduğunda yadırganmayan kelimelerde kesmekullanılmaz: defa, defetmek, heyet, menetmek, mesele, nete, netet, sanat.

Arapçadan alı

nmı

ş bazı

sözler iyelik ekleriyle kullanı

ldı

ğı

takdirde, kelimeyleiyelik eki arasına kesme konur: cüz’ü, def’i hal’i, kat’ ı , men’i, nev’i, tab’ ı , vaz’ ı.

Sonunda gırtlak ünsüzü bulunan kelimeler iyelik ekini -ı , -i biçiminde alırlar:mani’i, cami’i, memba-ı , bayi’i, mı sra-ı , sanayi-i. Ancak cami ve mani sözlerindeiyelik eki -si biçiminde de gelebilir: cami-si, mani-si.

Bu tür kelimeler yönelme ve yükleme hali eklerini (-e, -i) alınca, araya y sesigirebileceği gibi y’siz de yazılabilir. bayi-ye, cami-ye, mevzu-yu, mı sra-yı; bayi-e,cami-e, memba-a, mevzu-a, mı sra-a; bayi-i, cami-i, memba-ı , mevzu-u, mı sra-ı.

UYARI : Bayi, cami, sanayi gibi kelimeler yak ın halde iken tek i ile yazılır.

Hece yapısı ve satır sonunda kelimelerin bölünmesi

Türkçede satır sonunda kelimeler bölünebilir, fakat heceler bölünemez. Satırasığmayan kelimeler bölünürken satır sonuna k ısa çizgi (-) konur.

Ayırmada satır sonunda ve satır başında tek harf bırak ılmaz :

.............................................................................................................................a-raba değil,

.........................................................................................................................ara-ba;

...................................................................................................................müdafa- adeğil,

......................................................................................................................müda- faa;



Kesme işareti satır sonuna geldiği zaman yalnız kesme işareti kullanılır; ayr ıcaçizgi kullanılmaz.

....................................................................................................................Edirne’ nin...

Rakamlar ın satır sonuna gelmesi durumunda da yalnız kesme işareti kullanılır.

.......................................................................................................................1996’ da,

Gırtlak ünsüzü için kesme kullanılan kelimelerde kesmeli heceler satır sonunagetirlmez:

.......................................................................................................................met’- aleyi değil,

.....................................................................................................................met’a-

leyi;

Özgün imlasıyla yazılan yabancı kelimeler satır sonunda kendi dillerininkurallar ına göre bölünür.

Sayıların yazılışı

1. Sayılar rakamla da yazıyla da yazılabilir. Sayılar ın ne zaman yazıyla, ne zamanrakamla gösterileceği konusunda dilimizde açık bir kural verilemez. Ancak,uygulamada birtak ım ilkeler oluşmuştur. Bu ilkelere göre, küçük sayılar, yüz ile binsayılar ı ve daha çok edebi karakter taşıyan metinlerde geçen sayılar yazıylagösterilir: iki hafta sonra, haftanın be şinci günü, bin yıldan beri.

Buna kar şılık saat, para tutar ı, ölçü, istatistik verilere ilişkin sayılar ile büyük

sayı

larda rakam kullanı

lı

r. Saat ve dakikalar ı

n metin içinde yazı

yla yazı

lması

damümkündür.

2. Birden fazla kelimeden oluşan sayılar ayr ı yazılır: iki yüz, üç yüz altmı ş be ş.Ancak para ile ilgili işlem ve belgelerde sayılar bitişik yazılır: yüzdoksanbir .

3. Sayılar daha çok Arap rakamlar ıyla gösterilir : 25 milimetre, 150 kiti, 15.000 lira,75 kilometre



Romen rakamlar ı ancak yüzyıllarda hükümdar adlar ında, kitap ve dergi ciltlerindeve kitaplar ın asıl bölümlerinden önceki sayfalar ın numaralandır ılmasında kullanılır:XX.yüzyıl, III.Selim, I.cilt, Bu tür örneklerde Arap rakamlar ının kullanılması damümkündür.

UYARI : Hükümdar adlar ında kullanılan rakamlar hükümdar ın adından önceyazılır.

4. Bet ve beşten çok rakamlı sayılar sondan sayılmak üzere üçlü gruplara ayr ılarakyazılır. Gruplar arasına nokta da konabilir: 49.750.812, 28.434.250.310.500

5. Sayılarda kesirler virgül ile ayr ılır: 15,2

6. Sıra sayılar ı yazıyla ve rakamla gösterilebilir.Rakamla gösterilmesi durumunda

ya rakandan sonra bir nokta konur veya rakamdan sonra kesme konularak derecegösteren ek yazılır: 15., 6 ncı

7. Üleştirme sayılar ı rakamla değil yazıyla belirtilir: ikiter, dokuzar, yüzer; üçerüçer, onar onar.



ALINTI KELİMELER İN YAZILIŞI

Dilimize mal olmuş, yabancı kökenli kelimeler, Türkçe’de söylendiği gibi yazılır.



BİRLEŞİK KELİMELER

Dilimizde yeni bir kavramı kar şılamak için yararlandığımız yollardan biri, kelime

birleştirmesidir. Kelime birleştirmesi yoluyla kurulan sözlere birleşik kelime adı verilir. Birleşik kelimeler söz varlığımızda geniş bir yer tutar. Birleşik kelime

terimi için birle şik kelime denilmesi yanlıştır.

Dilimizde belirtisiz isim tamlamalar ı, sıfat tamamlamalar ı, isnat gruplar ı, birleşikfiiller, ikilemeler, k ısaltma gruplar ı ve kalı plaşmış çekimli fiillerden oluşan

ifadeler, yeni bir kavramı kar şıladıklar ı zaman birleşik kelime olurlar : yer çekimi,

hanı

meli, ses bilgisi; beyaz peynir, açı

kgöz, çoluk çocuk, ate ş

kes, külbast ı

.

Görüldüğü gibi birleşik kelimeler bitişik de ayr ı da yazılabilmektedir.



KESME İŞARETİNİN KULLANILDIĞI SÖZLER DİZİNİ

Bazı alıntı kelimelerde ünsüzler, Türkçe’nin hece yapısına ayk ır ı olarak

kendilerinden önceki ünlüyle hece kurarlar. Dilimizde sayılı olan bu tür alıntılar

aşağıda gösterilmiştir :

an’ane iz’ansızlık müt’a

an’anev î kat’ î nez’etmek

bid’at kat’ î letme ric’at

cem’an kat’ î letmek rik’a

cür’et kat’iyen sun’ î

cür’etk â r kat’iyet sun’ î lik

cür’etk â rlık k ıt’a sür’at

cür’etlenme kur’a sür’atle

cür’etlenmek kur’acı sür’atlendirme

cür’etli Kur’an sür’atlendirmek

cüz’ î Kur’anıkerim sür’atlenme

def’aten mef’ul sür’atlenmek

fer’ î mel’anet sür’atli

gayrimes’ul mel’un ter’an

hal’etmek mer’i ter’ î

hil’at mer’iyet tuf’a

is’at mes’ul tel’in

it’ar mes’uliyet tes’it

it’ar î mes’uliyetli vak’a



iz’aç mes’uliyetsiz vak’anüvis

iz’an mes’uliyetsizlik vak’anüvislik

iz’anlı mes’ut vaz’ıhamil

iz’ansız meş’ale vüs’at

iz’ansızca meş’um

Aşağıdaki kelimelerde kesmeli durum iyelik eki alındığı zaman ortaya çıkmaktadır:

cem’i kat’ı tab’ı

cüz’ü men’i vaz’ı

def’i nev’i

hal’i sem’i



UZATMA GÖREVİNDEK İ DÜZELTME İŞARETİNİN

KULLANILDIĞI SÖZLER DİZİNİ

Düzeltme işareti, hem uzatma hem de inceltme görevinde kulanılmaktadır.

İnceltme görevinde kullanılan düzeltme işareti, alıntı kelimelerdeki g, k, l seslerinin

ince okunmasının söz konusu olduğu durumlarda, bu seslerden sonra gelen a ve u

üzerine konmaktadır. İnceltme görevindeki düzeltme işareti bu şekilde kurala bağlı olduğu için bu tür kelimelerin listelenmesine gerek görülmemiştir. Ancak uzatma

görevindeki düzeltme işareti kurala bağlı değildir. Bu bak ımdan bu tür kelimelerin

dizininin verilmesinde yarar görülmüştür.

Bilindiği üzere uzatma görevindeki düzeltme işareti de iki durumda

kullanılmaktadır. Bunlar aşağıda gösterilmiştir.

1. Yazılışlar ı bir, anlamlar ı ve okunuşlar ı ayr ı olan kelimeleri ayırt etmek için,

okonuşlar ı uzun olan ünlüler üzerinde :

aciz (güçsüzlük) âciz (güçsüz)

adem (yokluk) â dem (insan)

adet (sayı ) âdet (gelenek, al ı şkanl ık)

akit (sözletme ) âkit (sözletme yapan)

ala (kar ı şık renkli) â lâ (pekiyi)

alem (bayrak) âlem (dünya, evren)

Ali (ki şi ad ı ) âli (yüce, yüksek)

alim (her teyi bilici) âlim (bilgin)

ama (fakat) â mâ (görmez, kör)

amin (kimya terimi) âmin (dua sözü)

aşık (ayak bile ğ indeki kemik) â şık (vurgun, tutkun)

ayan (belli, açık) â yan (ileri gelenler)



batın (kar ın) bâtın (iç; gizli)

dahi (bile) dâhi (yarat ıcı güçlü olan kimse)

dahil (kar ı şma) dâhil (iç, içeri)

dar (ensiz) dâ r (ev)

fani ( ı şık şiddeti) fâni (ölümlü, gelip geçici)

hadis (Peygamber sözü) hâdis (meydana gelen)

hak (do ğ ruluk) hâ k (toprak)

hakim (hikmet sahibi) hâ kim (yarg ıç)

hal (Pazar yeri; çözme) hâ l (durum, vaziyet)

hala (babanın k ı z karde şi) hâ lâ (henüz)

hasıl (ekin) hâsıl (olan, ortaya çıkan)

hata (kal ın kuma ş parçası ) hâ tâ (asla)

haya (er bezi) hayâ (utanma duygusu)

mani (ruh hastal ı ğ ı ) mâni (tidir türü; engel)

nakil (ta şınma) nâkil (ta şı yan)

nar (bir meyve) nâr (atat)

nazım (manzume) nâzım (düzenleyen)

rahim (döl yata ğ ı ) râhim (koruyan, merhamet eden)

sadır (gö ğ üs) sâdır (çıkan, görünen)

sari (bir tür giysi) sâri (bula şıcı )

şahıs (kimse, kiti) şâhıs (sır ık)

tura (tu yer) şûra (danı şma kurulu)

tabi (elbette) tâbi (ba ğ ıml ı; basıcı )

vak ıf (para, mülk) vâk ıf (bilen, vakfeden)



varis (damar genitlemesi) vâris (mirasçı )

vasi (mirası yöneten) vâsi (genit, engin)

yad (yabancı ) yâ d (anma)

yar (uçurum) yâ r (sevgili)

2. Nispet î ’sini belirtme durumu ve iyelik ekinden ayırmak için, nispet î ’si

üzerinde :

abadî aynî cismanî fennî

abanî azamî coğrafî ferahî

Abbasî Azerî cüz’î ferdî

abidevî Babaî çividî fer’î

acemkürdî bağdadî dağ î fevkanî

adalî Bahaî dî hilî fevrî

adedî bahrî daimî f ındıkî

adî barudî dairevî f ıstıkî

adlî basarî dasitanî f ıtrî

afakî Bâtınî davudî fiilî

ahdî bayatî demevî fikrî

ahlakî bedenî demirî filizî

ailevî bedevî derunî firarî

aklî bedihî destanî fizikî



alenî bediî devrî fuzulî

Alevî behimî dinî garamî

altunî Bektatî divanî garbî

amelî beledî dünyevî garpkârî

amudî bendegî Dürzî gayriahlâ kî

amuduf ıkarî Berberî ebedî gayriaklî

an’anevî berrî ebrulî gayriciddî

angudî beterî edebî gayriihtiyarî

anî beyzî eflâtunî gayriilmî

arabankürdî Caferî efsanevî gayriinsanî

Arabî cebrî ehlî gayriiradî

arızî Cedî elâ stikî gayrikanunî

Arî cehennemî enfüsî gayrik ıyasî

armudî Celâlî erguvanî gayrinizamî

arzanî cenubî esasî gayrisıhhî

asabî cerrahî ezanî gayritahsî

asgarî cevabî ezelî gayrituurî

askerî cevizî fağfurî gayritabiî

aslî cevvî fahrî gıyabî

asrî cezaî farazî gulyabanî

Asurî cezrî Farisî gümütî

aşarî ciddî Fatımî Habeş î

avdetî cinaî fedaî hâ kî

Avrupaî cinsî felsefî hakikî



halkavî ihtiyarî k ıyasî Mecusî

Halvetî ihtiyatî kimyevî medenî

hamasî ihzarî kimyonî mehdî

Hanbelî iktisadî kispî Melâ mî

Hamî ilâhî kitabî merkezî

Hanefî illî kûfî meslekî

harabatî ilmî kurtunî mesnevî

harbî iltihabî kutsî metrutî

harekî iltisakî kuzgunî Mevlevî

Harezmî yolu iltizamî küllî mevziî

haricî indî kürdî mıknatısî

hasbî indifaî kürevî midevî

havaî insanî lâ civerdî mihanikî

havarî insirafî lâ dinî milâ dî

hayalî insiyakî lafzî millî

hayatî intanî lâ hurî mimarî

haydarî inzibatî lâ hutîmirî

hayvanî iptidaî lâ ubalî mizahî

hazarî iradî leylâkî Muhammedî

halezonî irsî leylî Musevî

hendesî irticaî limonî müddeiumumî

hercaî İsevî lû tî mülkî

hesabî İslâmî lüzucî nakdî

hırpanî istisnaî maddî naklî



hicrî it’arî madenî Naktibendî

hissî itibarî madertahî Nasranî

horasanî izafî Mağribî nazarî

hukukî Kadirî mahallî nebatî

Hurufî kalbî mahrutî nebevî

hususî kalenderî mahterî nefsanî

hükmî kalevî maîneftî

hüseynî kamerî malî neharî

ırkî kanunî Malikî Nesturî

ıstırarî kanunuesasî manevî nevyunanî

ıtrî karakuş î mantıkî nihaî

ibdaîkastî marazî nisaî

ibranî kat’î Marunî nispî

içtimaî kavmî materî nizamî

idadî keyfî mecazî nohudî

idarî K ıptî mecburî nuranî

ihtimalî k ısmî meccanî Nusayrî

örfî siyasî taklidî ümmî

patlıcanî sultanî takribî üryanî

pedertahî suflî tamburî üstüvanî

rabbanî sun’î tarçınî vahş î

Raf ızî sükû tî tarihi vasatî

rahmanî sümbülî tasavvufî vatanî

resmî Sünnî tasvirî vicahî



reybî Süryanî tatbikî vicdanî

riyazî Tafiî tecrübî vilâ dî

rubaî tahsî tedafüî yabanî

Rufaî takulî tedricî yayınispî

ruhanî talakî telkâ rî yevmî

ruhî Tamanî temsilî Yezidî

Rumî tarabî tenkidî zahirî

rustaî şarkî terbiyevî zamk ıarabî

samanî teddadî terkibî zarurî

Samî tehevî tesadüfî zatî

samimî tehvanî tetriî Zatülkürsî

santurî teklî tezyinî zebanî

sathî şemsî tıbbî zecrî

sebkihindî ter’î Ticanî Zerdüttî

seferî teytanî ticarî zevalî

Selçukî tifahî tefeylî zeytunî

semaî Şiî tulânî zımnî

semavî timalî Turanî zifirî

senevî tabiî udî zihnî

sevk ıtabiî tahinî ufkî zimmî

seylânî tahlilî uhrevî ziraî

sıhhî tahminî ulvî zuhurî

sıhrî tahrirî umumî zührevî

sincabî takdiriilâ hîuzvî zümrüdî



Türk Dil Kurumu- İmla K ılavuzu

A

aba güreşi

abacı

abacılık,- ğı

abadî abajur abajurcu

abaküs abalı abana (ilçe)

abandone abanî abanma abanmakabanoz

abanozgiller

abartı abartıcı abartıcılık,-ğı

abartılı

abartılma abartılmakabartma

abartmacı

abartmacılık,-ğı abartmak abartmalı

abartmasız abaşo abat etmek

abat eylemek abat olmak abat,-dı

abaza abazaca abazan abazanlık,-ğı

abbasî

abdal abdal abdest

abdest almak abdestbozan abdestbozan otu abdestbozmak

abdesthane abdestli abdestlik,-ği

abdestsiz abdiâciz abdülleziz

abece abecesel aberasyon

abes abide abideleşmeabideleşmek

abideleştirme

abideleştirmek abidemsi abidevî abis abla ablak,-ğı

abıhayat abıru ablalık etmek

ablalık,-ğı ablâtif ablatya abli abluka abluka etmek

abone abone etmek abone olmak



abone yapmak abonelik,-ği abonman

aborda aborda etmek abra

abrama abramak abraş

abril abstre abstre sayı

abu abuhava abuk sabuk

abuli abullabut abur cubur

abus acaba acar

acar acarlaşma acarlaşmak

acarlık,-ğı acayip olmak acayip,-bi

acayiple ştirmek acayipleşme acayipleşmek

acayipleştirme acayiplik,-ği accelerando

acele etmek acele aceleci acelecilik,-ği aceleleştirme

aceleleştirmek

acem

acem lâlesi

acem pilâvı acemaşiran acemborusu(bitki)

acembuselik,-ği

acemce acemi acemi ağası

acemi çaylak,-ğı acemi er acemi ocağı

acemi oğlanı acemice acemileşme

acemileşmek

acemilik etmek

acemilik,-ği

acemkürdî acente acentelik,-ği

acep aceze acı acı ağaç,-cı acı badem acı badem kurabiyesi

acı bakla acı bal acı balık,-ğı

acı çiğdem acı elma acı hıyar

acı kavun

acı kuvvet

acı marul



acı meyan acı ot acı söz

acı su (maden suyu) acı tatlı acı yavşan acı yitimi

acı yonca acibe acil acilen acıgöl (ilçe) acıkılma

acıkılmak acıklı acıkma

acıkmak acıktırmaacıktırmak

acil servis acılanma

acılanmak acılaşmaacılaşmak

acılaştırma acılaştırmak

acılı acılık,-ğı acıma

acı

mak

acı

ması

z

acı

ması

zca

acımasızlık,-ğı acımık,-ğı acımsı

acımtırak,-ğı acınacak,-ğı acındırma

acındırmak acınılma acınılmak

acınma acınmak acıpayam (ilçe)

acı

rak,-ğı

acı

rga

acı

sı

z

acıtma acıtmak acıyıcı

aciz,-czi (güçsüzlük) acul,-lü acun

acur acuze acyo acyocu aç aç bîilâç,-cı aç göz

aç gözlü aç gözlülük,-ğü açı açacak,-ğı açalya açan açar açı k mavi

açıcı

açık ağızlı

açık artırma

açık bono açık bölge açık celse

açık ciro açık ç ek açık dolaşım sistemi

açık duruşma açık düşme açık eksiltme

açık elli açık ellilik,-ği açık fikirli

açık fikirlilik,-ği

açık hava

açık hava sineması



açık hava tiyatrosu açıkhece

açık imza açık kalpameliyatı

açık kalpli

açık kalplilik,-ği açık kapı politikası açık kapı siyaseti açıkkredi

açık liman açık maaşı açık mektup,-bu

açık ordugâh açık oturum açık oy

açık öğretim açık önerme açık pazar

açık poliçe açık rejim açık saçık,-ğı

açık sar ı açık sayım açık seçik,-ği

açı

k senet

açı

k sözlü

açı

k sözlülük,-ğü

açık şehir,-hri açık taşıt açık teşekkür

açık tohumlular açık tribün açık yeşil

açık yürekli açık yüreklilik,-ği açık,-ğı

açıkağız (bitki) açıkça açıkçı açık deniz açıkdevre

açıkgöz

açıkgözlük,-ğü

açıklama

açıklama cümlesi açıklama yapmak açıklamak

açıklamalı açıklanma açıklanmak

açıklatma açıklatmak açıklayıcı

açıklayış açıklık,-ğı açıktan

açıktan açığa

açılama

açılım

açılış açılış konuşması açılış töreni açılmaaçılmak

açım açımlama açımlamakaçımlanma

açımlanmak

açındırma açındırmak açınım

açınma açınmak açınsama açı nsamak

açıortay

açıortay düzlemi

açıölçer açısal açısal bölge

açısal çap



açısal hız açısal ivme açısal yol

açış açış konuşması açkı

açkıcı açkılama açkılamak açlık,-ğı açlık grevi

açma açmacı açmak

açmalık,-ğı açmaz açmazlık,-ğı

açtırma açtırmak ad

ad cümlesi ad çekimi ad çekme ad çektirme ad,-ddi

ad durumu

ada çayı

ada soğanı

ada ada balığı adabımuaşeret

adacık,-ğı adagio

adak,-ğı adaklanma adaklanmak

adaklı adaklı (ilçe) adaklık,-ğı

adalar (ilçe) adale adaleli

adalesiz

adalet

adalet kapı

sı

adalet mahkemesi adalet sarayı adaletli

adaletlilik,-ği adaletsiz adaletsizlik,-ği adalı adalî

adam adam azmanı adam boyuadamca

adam evlâdı

adam sarraf ı adama adamak

adamakıllı

adamcağız

adamcasına

adamcık,-ğı adamcıl adamcıllık,-ğı

adamkökü adamlık,-ğı adamotu

adamsız adamsızlık,-ğı adana

adana kebabı

adanma adanmak adap erkân adaptasyonadapte

adap,-bı adapazar ı'nı adapte etmek

adapte olmak

adaptör

adaş adaşlık,-ğı adatavşanı



adatma adatmak adavet

aday aday adayı adayavrusu(tekne)

aday olmak

adaylık,-ğı adcı adcılık,-ğı

addedilme addedilmekaddetme

addetmek addolunma

addolunmak adedî adem (yokluk)

ademimerkeziyet ademiyet adenit adese adet,-di(sayı)

adetçe adetimürettep,-bi adî

adî adı

m adî kesir,-sri adil

adı

l

adilâne

adilcevaz (ilçe) adîleşme adîleşmek

adîleştirme adîleştirmek adîlik,-ği

adım adım başı adımlamaadımlamak

adımlık,-ğı

adisyon ad köküadlandır ılma

adıyaman adlandır ılmak

adlandırma

adlandırmak adlanmaadlanmak

adlı

adlî adlı sanlı adlî sicil

adlî tabip,-bi adlî tatil adlî tıp,-bbı

adlî yıl adliye adliye encümeni

adliye mahkemesi adliye nezareti adliye vekâleti

adliyeci

adrenalin

adres

adres defteri adres kitabı adres rehberi

adsız adsız parmak,-ğı adtamlaması

aerodinamik,-ği

af,-ff ı afacan afacanlaşma

afacanlaşmak afacanlık,-ğı afak

afakî afakîlik,-ği afal afal

afallama afallamakafallaşma

afallaşmak



afallaştırma afallaştırmak afallatma

afallatmak afat afazi

aferin aferist afet

afetzede affedersin affedersiniz

affedilme affedilmek affetme affetmek affettirme

affettirmek affettuoso affeyleme

affeylemek affolunma affolunmak

afgan afganistan afganlı afi afif afi yapmak

afife afili afis

afiş afişçi afişçilik,-ği

afişe afişe etmek afişleme

afişlemek afiyet afiyet olsun

afoni

aforizm

aforoz

aforoz etmek aforozlama aforozlamak

aforozlu afra tafra afralı tafralı

afrika afrika domuzu afrika menekşesi

afrikalı afsun afsuncu afsunlamaafsunlamak

afsunlanma

afsunlanmak

afsunlu

af şar af şin (ilçe) aft

aftos afur tafur afyon

afyon afyon ruhu afyonkeş

afyonkeşlik,-ği afyonlama afyonlamak

afyonlanma

afyonlanmak

afyonlu



agâh agâh olmak agami

aganta agaragar agel

agitato aglütinasyon aglütinin

agnostik,-ğ i agnostisizm agnozi

agora agorafobi agraf

agrafi agrandisman agrandisör

agreje agreman agu agu bebek,-ğiagucuk,-ğu

agulama

agulamak

ağ

ağ kayığı ağ kepçe ağ kurdu

ağ mantarlar ağ tabaka ağ tonos

ağ yatak,-ğı ağa ağa çdelen

ağa kapısı ağa yamağı ağababa ağabeyağabeylik,-ği

ağabeylik etmek

ağaç çileği

ağaç ebegümeci

ağaç kaplama ağaç kavunu ağaç kurbağası

ağaç kurdu ağaç mantar ı ağaç minesi

ağaç oyma ağaç sakızı ağaç sansar ı

ağaç,-cı ağaç balı ağaç biti ağaççık,-ğı ağaççılık,-ğı

ağaçkakan

ağaçkesen

ağaçlama

ağaçlamak ağaçlandır ılma ağaçlandır ılmak

ağaçlandırma ağaçlandırmak ağaçlanma

ağaçlanmak ağaçlaşma ağaçlaşmak

ağaçlı ağaçlık,-ğı ağaçören (ilçe)

ağaçsı

ağalanma

ağalanmak



ağalık,-ğı ağar ık,-ğı ağarma ağarmak ağartı

ağartma ağartmak ağbenek,-ği (mantar)

ağbeneklilik,-ği ağcı ağcık,-ğı

ağcılık,-ğı ağda ağda yapmak ağdırmaağdırmak

ağdacı ağdalanma ağ dalanmak

ağdalaşma ağdalaşmak

ağdalı ağdalık,-ğı ağı

ağı ağacı ağı çiçeği ağıl

ağı

lama

ağı

lamak

ağı

lanma

ağılanmak ağılı ağılı böcek,-ği

ağıllanma ağıllanmak ağım

ağımlı ağın (ilçe) ağınma ağınmak ağı otuağır

ağır aksak semaî ağır aksak,-ğı ağır ayak,-ğı

ağır canlı

ağır canlılık,-ğı

ağır ceza ağırdan ağırdüyek

ağır elli ağır ellilik,-ği ağır ezgi

ağır hapis cezası ağır hastalık,-ğı ağır hidrojen

ağır iş ağır kayıp,-bı ağır küre ağırlamaağırlamak

ağır para cezası ağır sanayi,-i ağır sengin semaî ağırsıklet

ağır söz ağır su ağır şak,-ğı

ağır top

ağır uyku

ağır yağ ağırbaşlı ağırbaşlılık,-ğı

ağırkanlı ağırkanlılık,-ğı ağırlanma

ağırlanmak ağırlaşma ağırlaşmak

ağırlaştırma ağırlaştırmak ağırlatma

ağırlatmak

ağırlık merkezi

ağırlık,-ğı



ağırlıklı ağırsama ağırsamak

ağır şaklanma ağır şaklanmak ağış

ağıt,-dı ağıtçı ağıtlama

ağız alışkanlığı ağız birliği ağız bozukluğu ağız dalaşı

ağız değişikliği ağız dolusu ağız kâhyası

ağız kalabalığı ağız kavaf ı ağız kavgası

ağız kokusu ağız nişanı ağız şakası

ağız tadı ağız tatsızlığı ağız tüfeği

ağız tütünü ağız ünlüsü ağız,-ğzı

ağızdan ağızdan ağıza ağızdan dolma

ağızlama ağızlamakağızlaşma

ağızlaşmak ağızlı ağızlık,-ğı ağızlıkçı

ağızotu (barut) ağızsıl ağızsıl ünlü ağızsız ağlama

ağlamak

ağlamaklı

ağlamalı

ağlanma ağlanmak ağlantı

ağlasun (ilçe) ağlaşma ağlaşmak

ağlatı ağlatıcı ağlatma

ağlatmak ağlayıcı ağlayış ağlı (ilçe) ağma

ağmak

ağnam

ağnama ağnamakağnamcı ağr ı

ağr ı ağr ı kesici ağr ı kesimi

ağr ı sızı ağr ıkesen ağr ılı

ağr ıma ağr ıma asalaklar ı ağr ımak

ağr ısız ağr ıtma ağr ıtmak

ağsı

ağustos

ağustos böceği



ağustos böcekleri ağyar ağzı açık,-ğı

ağzı bir ağzı bozuk,-ğu ağzı gevşek,-ği

ağzı kalabalık,-ğı ağzı kara ağzı kenetli

ağzı kilitli ağzı pek ağzı pis

ağzı sıkı ah ah etmek

aha ahacık ahali

ahar aharlama aharlamak

aharlı ahbap olmak ahbap,-bı

ahbapça ahbaplık etmek ahbaplık,-ğı

ahçı ahçıbaşı,-yı, -nı ahçılık,-ğı ahdetme

ahdetmek ahdî ahdiatik ahdicedit ahenk,-gi

ahenk kaidesi ahenkleştirme ahenkleştirmek

ahenkli

ahenklilik,-ği

ahenksiz

ahenksizlik,-ği ahenk tahtası ahenktar aheste ahestebeste

ahfat,-dı

ahi ahi ahilik,-ği

ahilik,-ği ahım şahım ahır

ahir ahir vakit,-kti ahir zaman

ahiren

ahiret

ahiret adamı

ahırlama ahırlamak ahırlı (ilçe)

ahit,-hdi ahitleşme ahitleşmek

ahitname ahiz,-hzi ahize ahkâm ahlâf ahlâk

ahlâk bilimi ahlâkça ahlâkçı ahlâk dışı ahlâken ahlâkıyat ahlâk yasası

ahlâkçılık,-ğı

ahlâkî

ahlâklı



ahlâklılık,-ğı ahlâksız ahlâksızlık etmek

ahlâksızlık,-ğı ahlama ahlamak

ahlat (ilçe) ahlât (ögeler) ahlat (yaban armudu)

ahlâtıerbaa (dört öge) ahmak,-ğı ahmakça

ahmakıslatan ahmaklaşma ahmaklaşmak

ahmaklaştırma ahmaklaştırmak ahmaklık,-ğı

ahmetli (ilçe) ahraz ahret

ahret kardeşi ahret suali ahret yolculuğu

ahretlik,-ği ahşa ahşap,-bı

ahtapot ahu ahu gözlü

ahududu ahval,-li ahzetme

ahzetmek ahzüita ahzükabz aidat aidiyet aile

aile bahçesi

aile ocağı

aile plânlaması

aile reisi ailece ailecek aile gazinosu ailevî

ait ait olmak ajan

ajanda ajanlık,-ğı ajans

ajur ajurlu ak

ak ağa

ak arap

ak basma

ak benek,-ği ak demir ak gözlü

ak kan ak kirpani ak madde

ak pak ak pas akpınar (ilçe) ak saklık,-ğı ak su

ak sülümen ak yel ak yem

ak yıldız

aka

akabinde



akaç,-cı akaçlama akaçlamak

akademi akademici akademicilik,-ğiakademik,-ği

akademisyen akağaç,-cı akait,-di

akaju akak,-ğı akala

akamber akamet akan yıldız

akar akar amber akarca

akaret akarlar akarsu

akaryakı

t

akasma

akasya

akbaba akbabagiller akbakla

akbalık,-ğı akbalıkçıl akbaş (kuş)

akburçak,-ğı akciğer akciğer göbeği

akciğer kesecikleri akciğer lopçuğu akciğer peteği

akciğer zar ı

akciğerliler

akça

akça pakça akça yel akçaabat (ilçe)

akçaağaç giller akçaağaç,-cı akçadağ (ilçe)

akçakale (ilçe) akçakavak,-ğı

akçakent (ilçe) akçakoca (ilçe)

akçalı akçe akçıl akçıllanmaakçıllanmak

akçıllaşma

akçıllaşmak

akçıllık,-ğı

akçöpleme akdağmadeni'ni (ilçe) akdar ı

akdeniz akdeniz mavisi akdetme

akdetmek akdiken akdoğan

akgünlük,-ğü akhardal akhisar (ilçe)

akı

akıbet

akıcı



akıcı ünsüz akıl,-klı akılcı akıcılık,-ğı akide

akide şekeri akidesi bozuk,-ğu akik,-ği

akil akil baliğ akıl defteri

akıl dışı akıl dişi akıl doktoru akılhastahanesi

akıl hastası akıl hocası akıl kethüdası akılkumkuması

akıl kutusu akıl zayıflığı akilâne

akılcılık,-ğı akıllandırma akıllandırmak

akı

llanma

akı

llanmak

akı

llı

akıllı uslu akıllıca akıllılık,-ğı akıllılık etmek

akılsız akılsızlık etmek akılsızlık,-ğı

akim akım akımtoplar akın akıncı akın etmek

akıncılar (ilçe) akındır ık,-ğı akıntı

akı

ntı

çağanozu

akı

ntı

lı

akis,-ksi

akış akışkan akışkanlık,-ğı

akit vaadi akit,-kdi (sözleşme) akıtma

akıtmak akıtmalı akkar ınca

akkar ıncalar akkavak,-ğı akkefal,-li

akkelebek,-ği

akkışla (ilçe)

akkor

akkorluk,-ğu akköy (ilçe) akkuş

akkuş (ilçe) akkuyruk,-ğu (çay) aklama

aklama belgesi aklamakaklan

aklanma aklanmak

aklaşma aklaşmak aklevrek,-ği

aklî

aklı karalı

aklı sıra



aklı aklı başında aklı evvel aklık,-ğı aklınca

aklıselim akliyat akliye

akliyeci akma akmak

akmantar akonitin akont

akordeon akordeoncu akordu bozuk,-ğu

akort etmek akortlu akortsuz akort yapmak akort,-du

akortçu akören (ilçe) akraba

akraba diller akraba olmak akrabalık,-ğı

akran akranlık,-ğı akreditif akrep (burç) akrep,-bi

akrepler akrobasi akrobat

akrobatlık,-ğı akromatik iğ iplik,-ği akromatik,-ği

akromatin akromatopsi akromegali

akropol,-lü

akrostiş

aks

aksak semaî aksak,-ğı aksakal

aksam aksama aksamak

aksan aksanı bozuk,-ğu aksaray

aksata aksatma aksatmak

aksedir

akseki (ilçe)

akselerograf

akselerometre akseptans aksesuar

aksesuarcı aksetme aksetmek

aksettirme aksettirmek aksi

aksilenme aksilenmek aksileşme

aksileşmek

aksilik etmek

aksilik,-ği



aksine aksır ık,-ğı aksır ıklı

aksır ıklı tıksır ıklı aksır ış aksırma

aksırmak aksırtma aksırtmak

aksiseda aksiyom aksiyon

akson aksöğüt,-dü aksu (ilçe)

aksülâmel akşam akşam ezanı

akşam gazetesi akşam güneşi akşam karanlığı

akşam namazı akşam pazar ı akşam piyasası

akşam saati akşam simidi akşam yeli

akşam yıldızı akşama doğru akşama sabaha

akşamcı akşamcılık,-ğı akşamdan akşama

akşamki akşamlamaakşamlamak

akşamlar ı akşamleyin

akşamlı

sabahlı

akşamlı

k,-ğı

akşamsefası

(bitki)

akşamü stü akşamüzeri akşehir (ilçe)

akşın akşınlık,-ğı aktar

aktar ıcı aktar ılma aktar ılmakaktar ım

aktariye

aktarlık,-ğı aktarma aktarma yapmak

aktarmacılık,-ğı

aktarmak

aktarmalı

aktarmasız aktavşan aktif metot,-du

aktif aktifleşme aktifleşmek aktinit aktinyum

aktivizm aktör aktöre

aktörlük,-ğü aktris aktüalite

aktüalizm aktüel akustik,-ği

akut

akuzatif



akü akümülâtör aküpunktür

akvam akvarel akvaryum akyabalığı

akyaka (ilçe)

akyazı (ilçe) akyurt (ilçe) akyuvar

akzambak,-ğı al al kan

al kar ısı ala (kar ışık renkli) ala ala

ala gün alâ kabahş alabacak,-ğı (at)

alabalık,-ğı alabalıkgiller alabanda

alabanda ateş

alabanda etmek

alabanda iskele

alabanda sancak alabaş (bitki) alabildiğine

alabora alabora olmak alabros

alaca alaca (ilçe) alaca aş

alaca bulaca alacabalıkçıl alacak,-ğı alaca karanlık,-ğı

alacakarga

alacakaya (ilçe)

alacaklı

alacaklı olmak alacalama alacalamak

alacalandırma alacalandırmak alacalanma

alacalanmak alacalı alacalı bulacalı alacalık,-ğı

alacamenekşe alacasansar alaçam

alaçam (ilçe)

alaçık,-ğı

aladağ (ilçe)

alafranga alafranga müzik,-ği alafranga saat,-ti

alafranga tuvalet alafrangacı alafrangacılık,-ğı

alafrangalaşma alafrangalaşmak alafrangalık,-ğı

alâgarson alageyik,-ği alâimisema

alâka

alâkadar

alâkadar etmek alâkadarolmak



alâkalandırma alâkalandırmak alâkalanma

alâkalanmak alâkalı alakarga

alâkart alâkasız

alâkasızlık,-ğı alâkok alalama

alalamak alamana alamanaağı

alâmet alâmetifarika

alâminüt alan alan hızı

alan korkusu alan talan alan topu

alanya (ilçe) alaplı (ilçe) alarga

alarga etmek

alârm ala sulu alaşağı

etmek

alaşehir (ilçe)

alaşım alaşımlama alaşımlamak ala tavalaturka

alaturka müzik,-ği alaturka saat,-ti alaturka tuvalet

alaturkacı alaturkacılık,-ğı alaturkalaşma

alaturkalaşmak alaturkalık,-ğı alavere

alavere tulumbası

alavereci

alay

alay beyi alay etmek alaybozan

alaycı alaycılık,-ğı alâyiş

alâyişli alaylı alaysı alaz alaza alazlama alazlamakalazlanma

alazlanmak albastı albatr

albatros

albay

albaylık,-ğı albeni albenili

albinos albüm albümin

albüminli alç altıcı alçacık,-ğı

alçak basınç,-cı alçak gerilim alçak gönüllü

alçak gönüllülük,-ğü alçak kabartma alçak kavuşum

alçak ses

alçak,-ğı

alçakça



alçaklaşma alçaklaşmak alçaklık,-ğı

alçalış alçalma alçalmak

alçaltı alçaltma alçaltmak

alçarak,-ğı alçı alçı kalıp,-bı

alçı taşı alçıcı alçılama alçılamakalçılanma

alçılanmak alçılı aldanç,-cı

aldangıç,-cı aldanış aldanma

aldanmak aldatıcı

aldatı

lma aldatı

lmak aldatı

ş

aldatma

aldatmaca

aldatmak aldehit,-di aldır ış aldır ışsız aldırma

aldırmak aldırmaz aldırmazlık,-ğı

aldırtma aldırtmak alegori

alegorik,-ği aleksi alelâcayip,-bi

alelâcele

alelâde

alelâdelik,-ği

alelhesap alelhusus alelıtlak alelumum alelusul

alem (bayrak) alemci alemdar âlemşümul,-lü

alenî alenîleşmealenîleşmek

aleniyet alerji alerjik,-ği alessabah alesta

alet alet edevat alet etmek

alet olmak

aletli

aletli jimnastik,-ği

alev alev kırmızısı alev lâmbası

alevî alevîlik,-ği alevlendirme

alevlendirmek alevlenme alevlenmek

alevli aleyh aleyhtar

aleyhtarlık,-ğı

aleykümselâm

alfa



alfa ışınlar ı alfabe alfabe dışı

alfabe sırası alfabetik katalog,-ğu alfabetik,-ği

alfenit,-di alg algarina

algı algı bıçağı algılama algılamakalgılanma

algılanmak algılatma algılatmak

algılayıcı algın algler

algoritma aliağa (ilçe) alıcı yönetmeni

alı

cı

alı

cı

kuş alı

cı

verici

alı

ç,-cı

alifatik,-ği

alık salık,-ğı alık,-ğı alıklaşma

alıklaşmak alıklaştırma alıklaştırmak

alıklık,-ğı alıkonulma alıkonulmak

alıkoyma alıkoymak alil

alı

m

alim (her şeyi bilici)

alı

m çalı

m

alım satım alimallah alımcı

alımlı alımlı çalımlı alımlılık,-ğı

alımsız alımsızlık,-ğı alın teri

alın yazısı alırlık,-ğı alış alın,-lnı alın çatısı alındı alinazik,-ği (kebap)

alındılı

alıngan

alınganlık,-ğı

alınlık,-ğı alınma alınmak

alıntı alıntı kelime alıntılama

alıntılamak alış fiyatı alış veriş

alışık,-ğı alışıklık,-ğı alışılma alışılmak alışılmış

alışkan

alışkanlık edinmek

alışkanlık,-ğı



alışkı alışkın alışkınlık,-ğı

alışma alışmak alıştırma alıştırmak aliterasyon

alivre aliyyülâlâ alizarin

alize alkali alkali metaller

alkalik,-ği alkalimetre alkaloit,-di

alkalölçer alkarna alkım

alkış alkış ağası alkışçı

alkışçılık,-ğı alkışlama alkışlamak

alkışlanma alkışlanmak alkil alkol,-lü alkolik,-ği alkolizm alkollü

alkolölçer allah allah vergisi

allah yapısı allaha ısmarladık allahlık,-ğı

allahsız allahsızlık,-ğı allahüâlem

allak bullak,-ğı

allak,-ğı

allama

allamak allâme allâmelik,-ği allanma allanmak

allegretto allegro allı

allı pullu allık,-ğı alma

almaç,-cı almak alman

alman gümüşü

alman papatyası

alman usulü

almanak,-ğı almanca almancı

almancılık,-ğı almanlaşma almanlaşmak

almanya almaş almaşık,-ğı almaşıkyapraklar

almaşlı almatı almus (ilçe)

alnaç,-cı

alo alotropi alp,-pı alpaka

alpaks



alpinist alpinizm alplık,-ğı alpu (ilçe) alpyıldızı (çiçek)

alşimi alşimist alt alt alta altay alt bölüm

alt cins alt çene alt damak,-ğı

alt deri alt diş alt dudak,-ğı

alt etmek alt familya alt geçit,-di

alt güverte alt hava yuvar ı altı altıgen alt ınekin (ilçe)

alt kurul alt sınıf alt şube

alt tabaka alt takım alt tür

alt üst etmek alt üst olmak alt yapı

alt yazı alt yazılama alt yazılamak

alt yazılayıcı alt yazılı altayca

alternatif alternatör altes

altı

parmak,-ğı

altı

yol altı

yol ağzı

altı

z

altı

k,-ğı

altıkardeş (yıldız kümesi) altılı altılık,-ğı

altimetre alt kar şıt alt kat altın altın babası altınbaş (kavun)

altın beşik,-ği altın çağ altın keseği

altın kökü altın küpü altın sar ısı

altın suyu

altın yağmurcun

altın yıl

altıncı altıncı duygu altıncı his

altındağ (ilçe) altınlaşma altınlaşmak

altınoluk,-ğu altınova (ilçe) altınözü'nü (ilçe) altıntaş (ilçe)

altıntop (greyfurt) altınyayla (ilçe) altıparmak,-ğı (balık;kumaş)

altıpatlar

altışar

altlama



altlamak altlı altlık,-ğı altlı üstlü altmış

altmış dörtlük,-ğü altmışıncı altmışaltı (oyun) altmışar

altmışlık,-ğı alto alt olmak alttan alta altunhisar (ilçe)

altunî alucra (ilçe) alüfte

alümin alümina alüminyum

alüminyum taşı alüvyon alyans

alyuvar ama (fakat) âmâ (görmez,kör)

amabile

amaç dı

şı

amaç edinmek

amaç,-cı

amaçlama amaçlamakamaçlanma

amaçlanmak amaçlı amaçlılık,-ğı amaçsız

amaçsızlık,-ğı amade amal,-li

amalierbaa aman amanın

amansız amansızca amanzaman

amasra (ilçe) amasya

amatör

amatörlük,-ğü amazonambalâj ambalâj yapmak

ambalâjcı ambalâjlama ambalâjlamak

ambale etmek ambale olmak ambar ambarcı ambarcılık,-ğı

ambargo ambarlamaambarlamak

amber amber ağacı

amber balığı amber çiçeği amberbaris

amberbu

amblem amboli ambülânsamca

amcalık etmek

amcalık,-ğı amcazade amel

amele amelelik,-ği amelî

amelimanda ameliyat ameliyathane

ameliyatlı ameliyeamenajman

amenna amentü

amerika

amerika armudu amerikabademi

amerika elması



amerika tavşanı amerikaüzümü

amerikalı amerikalılaşma

amerikalılaşmak amerikan (amerika'ya ait)amer

amerikan (bez)

amerikan bezi amerikanca amerikanist

amerikyum ametal,-li ametist amfi amfibi

amfibi harekât amfibol,-lü amfibyumlar

amfiteatr amfizem amfor

amfora amigo amigoluk,-ğu

amil

amilâz

amin (kimya terimi)

amip,-bi amipler amipli

amir amiral,-li amirallik,-ği

amirce amirlik,-ği amit,-di

amitoz amiyane amma

amma velâkin

amme idaresi

amme menfaati

amme amme efkâr ı ammehukuku

amnezi amnios

amnios suyu amonyak,-ğı amonyum

amonyum karbonat amonyum sülfat amoralizm

amorf amorti amorti etmek

amortisman

amortisör

amper

amper saat,-ti ampermetre amperölçer

ampir ampirik,-ği ampirist

ampirizm amplifikatör ampul,-lü

ampütasyon amudîamuduf ıkarî

amut,-du amyant

an

an'ane

an'anevî



ana ana ar ı ana baba

ana baba günü ana bilim dalı ana cadde

ana defter ana deniz ana deniz bilimi

ana dil ana dili ana direk,-ği

ana doğrusu ana fikir,-kri ana kapı

ana kara ana kent ana kraliçe

ana kubbe ana kucağı ana kuzusu

ana motif ana muhalefet ana saat,-ti

ana sanlı ana sav ana sınıf ı ana toplardamar ana vatan

ana yapı ana yol ana yön ana yurt,-du

anabolizma

anacıl anaç,-cı ana çizgianaçlaşma

anaçlaşmak

anaçlık,-ğı anadolu anadolulu

anadut ana duvar anadüşünce

anaerki

anaerkil

anaerobik,-ği anafor anaforcu

anaforculuk,-ğu anaforlama anaforlamak anaforluanahtar

anahtar kelime anahtarlık,-ğı anahtar taşı anahtarcı

anahtarcılık,-ğı anakronik,-ği anakronizm

analı

analık etmek

analık,-ğı

analitik,-ği analiz analiz etmek analjezi analjezik,-ği

analoji analojik,-ği anamal

anamal birikimi anamalcı anamalcılık,-ğı

anamur (ilçe) ananas ananasgiller

ananet

anaokulu

anapara



anar şi anar şik,-ği anar şist

anar şistleşme anar şistleşmek anar şistlik,-ği

anar şizm anartri anasır anason ana şehir,-hri

anatomi anatomist anavaşya

anayas acı anayasa anayasal

anbean anca ancak ançüez andaç,-cı

andante

andantino andaval andavallı

andezit,-di

andı

k,-ğı

andı

r ı

n (ilçe)

andır ış andır ışmaandır ışmak

andırma andırmak

andız andız otu andropoz

anekdot anele anemi

anemik,-ği anemometreanemon

aneroit,-di anestezi

anesteziyoloji

anevrizma

angaje

angaje etmek angaje olmak angajman

angarya angaryacı angıç,-cı

angın anglikan anglikanizm

anglosakson angola angolalı

angström

angudî

angut,-du

anha minha anhidrit anı

anî akın anîde anîden

anif anık,-ğı anıklama

anıklamak anıklık,-ğı anılaşma

anılaşmak

anilin

anilin boyalar



anılma anılmak animato

animizm anımsama anımsamakanımsanma

anımsanmak

anımsatma anımsatmak anır ış

anırma anırmak anırtı

anırtma anırtmak anıştırma

anıştırmak anıt anıt mezar

anıtkabir anıtlaşma anıtlaşmak

anı

tlaştı

r ı

lma

anı

tlaştı

r ı

lmak

anı

tlaştı

rma

anıtlaştırmak anıtsal anıtsı anız anızlık,-ğı anî

anjin anjiyo anjiyografi

anka ankara ankara keçisi

ankara kedisi ankastre anket anket yapmak anketçi

anketçilik,-ği

ankiloz

anlak,-ğı

anlaklı anlam anlam aykır ılığı anlambilimi

anlam bilimsel anlam daralması anlam değişmesi

anlam genişlemesi anlam kayması anlama

anlamak anlamdaş anlamdaşlık,-ğı

anlamlandırma

anlamlandırmak

anlamlı

anlamlılık,-ğı anlamsal anlamsız

anlamsızlaşma anlamsızlaşmak anlamsızlaştırma

anlamsızlaştırmak anlamsızlık,-ğı anlaşılma

anlaşılmak anlaşılmaz anlaşma

anlaşma yapmak

anlaşmak

anlaşmalı



anlaşmazlık,-ğı anlaştırma anlaştırmak

anlatı anlatıcı anlatılma anlatılmakanlatım

anlatım bilimi anlatım tonu anlatış anlatma anlatımcı

anlatımcılık,-ğı anlatımlı anlatmak

anlayış anlayışlı anlayışlılık,-ğı

anlayışsız anlayışsızlık,-ğı anlı şanlı

anlık,-ğı anlıkçılık,-ğı anma

anmak

anmalı

k,-ğı

anma törenianne

anne olmak

anneanne annelik etmek annelik,-ği

anofel anomali anonim

anonim ortaklık,-ğı anonim şirket anons anons etmekanorak,-ğı

anorganik,-ği anormal,-li anormalleşme

anormalleşmek

anormallik,-ği

anot,-du

ansefal,-li ansiklopedi ansiklopedici

ansiklopedik sözlük,-ğü ansiklopedik,-ği ansıma

ansımak ansız ansızın

ant etmek ant kardeşi ant,-dı

antagonizma

antakya

antalya antant antarktik,-ği

antarktik kara antarktika anten

anten yükselteci antep baklavası antep f ıstığı antep f ıstığıgiller

antep işi (nakış) anterit antet

antetli antetsiz antialerjik,-ği

antibiyotik,-ği

antidemokratik,-ği

antifriz



antijen antik çağ antik,-ği

antika antikacı antikacılık,-ğı antikalık,-ğı

antikatot,-du antikite antikomünist

antikomünizm antikor antilop,-bu

antiloplar antimon antinomi

antipati antipatik,-ği antipropaganda

antisemit antisemitist antisemitizm

antisepsi antiseptik,-ği antisiklon

antitez antitoksin antlaşma

antlaşmak antlı antoloji

antrakt antrasit antre

antrenman antrenmanlı antrenör

antrenörlük,-ğü

antrepo

antrepocu

antrepoculuk,-ğu antrkot antrok antropoit,-di antropoitler

antropolog,-ğu antropoloji antropolojik,-ği

antropomorfizm antroposantrizm antropozoik devir

antropozoik,-ği antrparantez anut,-du

anüs

anüs yüzgeci

anyon

anzarot aort apacı

apaçık,-ğı apaçıklık,-ğı apak,-ğı

apalak,-ğı apandis apandisit apansız apansızın

apar topar aparey aparma

aparmak

apartman

apaş



apatit apaydın apaydınlık,-ğı

apayr ı apaz apazlama

apazlamak apel aperitif

apiko apış apış arası

apışak,-ğı apışık,-ğı apışlık,-ğı

apışma apışmak apıştırmaapıştırmak

aplik,-ği

aplikasyon aplike apokaliptik,-ği

apokrif

apolet

apolitik,-ği

aport aposteriori apoşi

apotr appassionato apraksi

apre apreleme aprelemek

apreli apresiz apriori apse apseleşme apseleşmek

apsent

apsis

aptal

aptal olmak aptalca aptalcasına

aptallaşma aptallaşmak aptallaştırma

aptallaştırmak aptallık etmek aptallık,-ğı

apteriks apukurya apul apul

ar

ar ılaştırma

ara

ara bono ara bozucu ara bozuculuk,-ğu

ara bulucu ara buluculuk,-ğu ara cümle

ara deniz ara kamışı ara kapı

ara karar ı ara kazanç,-cı ara kesit

ara konakçı

ara mal

ara nağme



ara nağmesi ara seçim ara sıra

ara söz ara tümce araba falakası

araba vapuru araba arabacı arabacılık,-ğı arabalı

arabalık,-ğı araban araban (ilçe)

arabanbuselik,-ğiarabankürdî

arabesk arabeskçi

arabeskleşme arabeskleşmek arabî

arabist arabistan arabistan defnesi

arabozan

arabozanlı

k,-ğı

aracı

aracılığıyla aracılık etmek aracılık,-ğı

araç (ilçe) araç,-cı araççılık,-ğı

araçlı araçlı jimnastik,-ği araçsız

araçsızlık,-ğı araf arafat

aragonit

arak

araka

arakçı arakçılık,-ğı arakıye

araklama araklamak araklı (ilçe)

aral aralama aralamak

aralanma aralanmak aralatmaaralatmak

aralık (ilçe)

aralık etmek

aralık oyunu aralıksız arama

aralık,-ğı

aralıklı arama emri arama karar ı

arama tarama arama yapmak aramak

aranılma aranılmak aranje etmek

aranjman aranjör aranma aranmakarap

arap rakamlar ı

arap sabunu

arap saçı

arap tavşanı



arap zamkı arapça arapçalaşma

arapçalaşmak arapçalaştırma arapçalaştırmak

arapkir (ilçe) araplaşma araplaşmak

araplaştırma araplaştırmak araplık,-ğı

arapsun ararot ararot kamışı

arasat arasız arasta

araşit,-di araştır ı araştır ıcı

araştır ıcılık,-ğı araştır ılma araştır ılmak araştırma

araştırma filmi araştırma görevlisi araştırmacı

araştırmacılık,-ğı araştırmak araştırmanaratma

aratmak

arayıcı arayıcı fişeği arayış ara yön arazarazbar

arazbarbuselik,-ği arazi arbede

arbitraj

arboretum arda ardaardahan

ardı

şı

k,-ğı

ardak,-ğı ardaklanma ardaklanmak

ardanuç (ilçe) ardeşen (ilçe) ardı ardına ardı sıra

ardıç kuşu ardıç otu ardıç rakısı ardıl ardıç,-cı

ardıl görüntü ardılma ardılmak

ardınca

ardışık görüntü

ardışık olgular

ardışık sayılar ardışıklık,-ğı ardiye

ardiyeci arduaz arefe

arefe günü arena areometre

argaç,-cı argaçlama argaçlamak

argali

argın argınlık,-ğı argıt,-dı

argo



argon argonot arguvan (ilçe) argüman arhavi (ilçe)

ar ı ar ı beyi ar ıcak (ilçe) ar ıcı ar ı dalağı

ar ı kil ar ı kovanı ar ı kuşu

ar ı kuşugiller ar ı sili ar ı sütü

ar ıcılık,-ğı arif arifane

arife arife günü ar ık,-ğı

ar ıkçı ar ıklama ar ıklamakar ıklaşma

ar ıklaşmak

ar ı

klatma

ar ı

klatmak

ar ı

klı

k,-ğı

ar ıkovanı (yıldız kümesi) ar ılama ar ılamak

ar ılar ar ılaşma ar ılaşmak

ar ılaştırmak ar ılık,-ğı ar ındırma

ar ındırmak ar ınma ar ınmak

arioso

aristocu

aristoculuk,-ğu

aristokrasi aristokrat aristokratik,-ği

aristokratlık,-ğı ar ış ar ıtıcı

ar ıtım ar ıtım evi ar ıtma

ar ıtmak aritmetik dizi aritmetik işlem

aritmetik orta

aritmetik,-ği

aritmetiksel

aritmi aritmik,-ği ariya ariyet ariyeten ariza

ar ız ar ız olmak arî aria arî dil ar ıza yapmak

ar ıza ar ızalanmaar ızalanmak

ar ızalı ar ızasız

ar ızî arjantin arjantinli

ark

arka

arka arkaya



arka ayak,-ğı arka müziği arka plân

arka sokak,-ğı arka teker arkaüstü arkayüz

arkaç,-cı

arkadan arkaya arkadaş arkadaş olmak

arkadaşça arkadaşlık etmek arkadaşlık,-ğı

arkaik,-ği arkaizm arkalama arkalamakarkalanma

arkalanmak arkalı arkalık,-ğı arkalıklı arkalıksız

arkası kavi arkası p ek arkası sıra

arkası

z

arkebüz

arkeen

arkegon arkeolog,-ğu arkeoloji

arkeolojik,-ği arkeopteriks arkıt

arkoz arktik,-ği arlanma

arlanmak arlanmaz arlı arma armada armador

armadura

armağan

armağan etmek

armatör armatörlük,-ğü armatür

armoni armoni orkestrası armonik,-ği

armonika armoniler armonize

armonyum armudî armudiye

armut kabağı

armut kurusu

armut top

armut,-du armutçu armutlu (ilçe)

armuz arnavut arnavut biberi arnavut ciğeri arnavut kaldır ımı

arnavutça arnavutlaşma arnavutlaşmak

arnavutluk,-ğu arnika aroma

aromatik,-ği

arozöz

arp arpa arpacı arpacık,-ğı



arpa suyu arpa şehriye arpej arpacık soğanı arpacılık,-ğı

arpaçay (ilçe) arpağan arpalama arpalık,-ğı

arpalık etmek

ars ızlanma arsa arsenik,-ği arsıulusal arsız

arsin (ilçe) arsızlanmak arsızlaşma

arsızlaşmak arsızlık etmek arsızlık,-ğı

arslan ar ş ar şe

ar şın ar şınlama ar şınlamakar şidük

ar şiv

ar şivci ar şivleme ar şivlemek

art arda

art avurt ünsüzü

art avurt,-du art bölge artçı artçılık,-ğı art damak ünsüzü

art damak,-ğı art düşünce art teker artvin art zamanlı

art zamanlı dil bilimi art zamanlılık,-ğı aruz arya art,-dı

artağan artağanlık,-ğı artakalma

artakalmak

arter

arterit

artezyen artezyen kuyusu artı

artı sayı artı uç,-cu artık değer

artık emek,-ği artık gün artık yıl

artık,-ğı artıklama artıklamak

artım

artımlı

artın

artır ılma artır ılmak artır ım artırma artırmak

artist artistik,-ği artistlik,-ği

artış artma artmak,-ğı art niyet art oda

artova (ilçe) artrit artroz

aryanizm

arz

arz dairesi



arz derecesi arz etmek arz talep kanunu

arzanî arziyat arzu

arzu etmek arzuhâl,-li arzuhâlci

arzuhâlcilik,-ği arzulama arzulamak

arzulu as as kat asker askerceaskerî

as yön asa asabî asabîleşmeasabîleşmek

asabîlik,-ği asabiye asabiyeci

asabiyet

asal

asal gazlar

asal sayı asalak bilimi asalak,-ğı

asalaklaş mak asalaklaşma asalaklık,-ğı

asalet asaleten asaleten atama

asamble asansör asansör boşluğu

asansörcü

asap,-bı

asarcı

k (ilçe) asar

asar ı

atika

asayiş asbaşkan asbest

asbest yünü aselbent,-di asenkronasepsi

ases

asesbaşı asetat asetatlı

asetik asit,-di asetik,-ğ i asetilen

aseton

asfalt

asfaltit

asfaltlama asfaltlamak asfaltlanma

asfaltlanmak asgarî asgarî ücret

asgar ımüşterek,-ği ashap,-bı asi

aside asidimetre asık suratlı

asık,-ğı

asil

asıl nüsha



asıl sayılar asıl vurgu asıl,-slı asılanmaasılanmak

asileşme asileşmek asılı asıllı asılma asılmak

asilik etmek asilik,-ği asillik,-ği

asılmışadam (bitki) asılsız asıltı

asilzade asilzadelik,-ği asım

asım takım asimetri asimetrik,-ği

asimilâsyon asimptot asistan asıntı asıntı olmak

ası

r,-sr ı

ası

rlı

k,-ğı

asistanlı

k,-ğı

asit alkol,-lü asit borik,-ği asit fenik,-ği asitölçer ask asit,-di

askarit asker kaçağı asker ocağı

asker olmak asker tayını askerî inzibat

askerîleşme askerîleşmek askerîleştirme

askerîleştirmek

askeriye

askerlik etmek

askerlik hizmeti askerlik yapmak askerlik yoklaması

askerlik,-ği askerlik dairesi askı askılı

askılık,-ğı askıntı asklı askospor asla aslan

aslan (burç) aslan payı aslan yürekli

aslanağzı (bitki)

aslanapa (ilçe)

aslanca

aslangiller aslankuyruğu (bitki) aslanlık,-ğı

aslanpençesi (bitki) aslen aslî

aslı astar ı aslî maaş aslî nüsha

aslık,-ğı asliye asma

asma bahçe

asma biti

asma bıyığı



asma kat asma kilit,-di asma köprü

asma merdiven asma yaprağı asmolenasonans

asmagiller asmak asmakabağı

asorti asosyal,-li asparagas aspidistra aspiratör aspirin aspur

asrî asrîleşme asrîleşmek asrîlik,-ği assai

asr ısaadet ast astar

astar boyası astar kaplama astarlama

astarlamak astarlanma astarlanmak

astarlı

astarlı

zarf astarya astası

m

astarlı

k,-ğı

astat astatin asteğmen

asteğmenlik,-ği astigmat astigmatizm

astım astımlı astırma

astırmak astragan astrofizik,-ği

astrolog,-ğu

astroloji astronom astronomi

astronomik fiyat

astronomik rakam astronomik,-ği astronot

astronotluk,-ğu astropikal,-li astsubay

astsubay başçavuş astsubay çavuş astsubay kıdemlibaşçavuş

astsubay kıdemli çavuş astsubay kıdemli üstçavuş astsubay üstçavuş

astsubaylık,-ğı

asude

asuman

asurca asurî asya

asyalı asyalılık,-ğı aş

aş damı aş ermek aş evi

aş ocağı aş yermek at ata atabek,-ği aşağı

aşağı bitkiler

aşağı mahalle

aşağı yukar ı



aşağılama aşağılamak aşağılanma

aşağılanmak aşağılaşma aşağılaşmak

aşağılatma aşağılatmak aşağılı yukar ılı

aşağılık,-ğı aşağılık duygusu aşağısama aşağısamakaşağısı

aşama

aşama sırası aşamalı aşar

aşarî aşçı aşçı baltası aşçıbaşı,-yı,-nı

aşçıbaşılık,-ğı aşçılık,-ğı aşerat

aşhane

aşı

aşı

boyalı

aşı boyası aşı kâğıdı aşı olmak

aşı taşı aşıcı aşıcılık,-ğı

aşık kemiği aşık,-ğı (ayak bileğindekikem

aşikâr

aşikâr etmek aşikâr olmak aşikâre

aşı

lama

aşı

lamak aşı

lanm aaşılanmak

aşı

latma

aşılatmak aşılı aşılma

aşılmak aşım aşina

aşinalık,-ğı aşındırma aşındırmak

aşınım aşınma aşınmak

aşıntı

aşır,-şr ı

aşıramento

aşiret aşır ı aşır ı bellem

aşır ı besi aşır ı doyma aşır ı duyu

aşır ı erime aşır ı taşır ı aşır ı uç,-cu

aşır ıcılık,-ğı aşır ılık,-ğı aşır ılma

aşır ılmak

aşırma

aşırma kayış



aşırmacılık,-ğı aşırmak aşırmasyon

aşırtı aşırtma aşırtmak

aşısız aşıt,-dı aşk

aşk etmek aşk olsun aşkabat

aşkale (ilçe) aşkefza aşkın

aşlık,-ğı aşma aşmak

aşna aşna fişne aşoz aştırma aştırmakaşure

aşure ayı

aşure günü

aşurelik,-ği

aşüfte aşüftelik,-ği at anası

at cambazı at donu (renk) at ılımcı

at kestanesi at kestanesigiller at meydanı

at sineği atabey atabey (ilçe)

atacı

lı

k,-ğı

ataerki

ataerkil

atak yapmak atak,-ğı ataklaşma

ataklaşmak ataklık,-ğı atalet

atalık,-ğı atama atamak

ataman atanma atanmak ataraksiyaatardamar

atarkanal

atasözü

ataş

ataşe ataşelik,-ği atatürkçü atatürkçülük,-ğü atavik,-ği

atavizm atbalığı (su aygır ı) atçı

atçılık,-ğı ate ateh

ateist ateizm aterina

ateş

ateş balığı

ateş böceği



ateş böcekleri ateş çiçeği ateş etmek

ateş gecesi ateş gemisi ateş hattı

ateş kayığı ateş kırmızısı ateş lenmek

ateş pahası ateş parçası ateş tuğlası

ateşbaz ateşçi ateşçilik,-ği

ateşin ateşkes ateşleme

ateşlemek ateşlendirme ateşlendirmek

ateşlenme ateşletme ateşletmek ateşleyici ateşli

ateşli silâh ateşlik,-ği ateşlilik,-ği

ateşperest atfen atfetme

atfetmek atgiller atıcı atıcılık,-ğı atıf,-tf ı

atıfet atık su atik tetik,-ği

atı

k,-ğı

atik,-ği

atiklik,-ği

atıl atılgan atılganlık,-ğı

atılım atılış atılma

atılmak atım atımcı

atımcılık,-ğı atımlık,-ğı atış

atı

şma

atı

şmak atı

ştı

rma atı

ştı

rmak

atı

ştı

rma yeri atı

ş yeri ati

atıştırmalık,-ğı atkaracalar (ilçe) atkı

atkılama atkılamak atkılı atkuyruğu (bitki; saç)

atkuyruğugiller atlama atlama beygiri

atlama tahtası atlama taşı atlamak

atlambaç,-cı

atlandırma

atlandırmak



atlangıç,-cı atlanılma atlanılmakatlanma

atlanmak

atlar anası atlas atlas çiçeği

atlas çiçeğigiller atlas kemiği atlatılma atlatılmak atlatma

atlatmak atlet atletik,-ği

atletizm atlı atlı kar ınca

atlı spor atma atmaca atmak atlıkar ınca (eğlence aracı) atmasyon

atmasyoncu atmasyonculuk,-ğu atmık,-ğı

atmosfer

atmosferik,-ği atol,-lü atom

atom a ğı

rlı

ğı

atom bombası atom çağı atom çekirdeği

atom enerjisi atom numarası atom reaktörü

atom santrali atom sayısı atomal,-li

atomcu atomculuk,-ğu atomik,-ği

atonal,-li atölye atraksiyon

atropin

attar

attırma attırmak aut

av av köpeği av kuşu

avadancı avadanlık,-ğı aval

aval aval aval,-li avam

avanak,-ğı

avanaklık,-ğı avanaklıketmek

avangart,-dı

avanos (ilçe) avans avanta

avantacı avantacılık,-ğı avantaj avantajlı avantajsız

avantür avar avara

avarca avare olmak avare avare etmekavareleşme

avareleşmek

avarelik,-ği

avar ız



avarya avaz avcı otu

avcı uçağı avdet avdetetmek

avcı avcı eri avcılar (ilçe) avcılık etmek

avcılık,-ğı avdetî avene

averaj avgın avisto

avize avize ağacı avlak,-ğı

avlama avlamak avlanma

avlanmak avlu avokado

avrasya

avrat,-dı

avrat pazar ı

avret

avrupa avrupaî avrupakayını

avrupalı avrupalılaşma avrupalılaşmak

avrupalılık,-ğı avuç dolusu avuç içi

avuç,-cu avuçlama avuçlamak

avukat avukatlık,-ğı avunç,-cu

avundurma

avundurmak

avunma

avunmak avuntu avurt ünsüzü

avurt,-du avurtlama avurtlamakavurtlu

avustralya

avustralya kara tavuğu avustralyalı avusturya avusturyalı avutma

avutmak avutucu avutulma

avutulmak

ay

ay

ay-gün takvimi ay-gün yılı ay ağılı

ay balığıgiller ay balta ay dede aydemir aydınaydın

ay ışığı ay karanlığı ay örümceği

ay takvimi ay tutulması ay yılı ayyuk az aza azade

aya

aya r ı bozuk,-ğu

ayak bileği



ayak izi ayak keseri ayak kirası

ayak makinesi ayak oyunu ayak satıcısı

ayak takımı ayak tarağı ayak tedavisi

ayak teri ayak topu ayak yalın ayakyolu ayal,-li

ayak,-ğı ayakaltı ayak bağı ayakbastı

ayakçak,-ğı

ayakçı ayakçın ayak divanı ayak işi ayakkabı,-yı

ayakkabıcı ayakkabıcılık,-ğı ayakkabılık,-ğı

ayaklama

ayaklamak

ayaklandı

rma

ayaklandırmak ayaklanma ayaklanmak

ayaklı ayaklı kütüphane ayaklık,-ğı

ayaksız ayaksızlar ayaktaş

ayakucu (gök bilimi) ayakucu

ayaküstü ayaküzeri

ayan (belli, açı

k)

ayan beyan

ayan olmak

ayancık (ilçe) ayandon ayar

ayar etmek ayarcı ayarlama ayarlamakayarlanma

ayarlanmak ayarlatma ayarlatmak

ayarlı ayarsız ayarsızlık,-ğı

ayartı

ayartıcı

ayartıcılık,-ğı

ayartılma ayartılmakayartma

ayartmak ayaş (ilçe)

ayaz ayazlama ayazlamakayazlanma

ayazlanmak

ayazlatma ayazlatmak ayazlık,-ğı ayazma aybalığı

aybastı (ilçe) aybaşı aybeay ayça ayçiçeği

ayçöreği

aydı nlatmak

aydıncık (ilçe)



aydınger aydınlanma aydınlanmak

aydınlar (ilçe) aydınlatıcı aydınlatılma

aydınlatılmak aydınlatma aydınlık,-ğı

aydınlıkölçer aydıntepe (ilçe) ayet ay evi aygın

aygın baygın aygır aygır deposu

aygıt ayı ayı balığı

ayı gülü ayı klanma ayı üzümü

ayıbacağı (yelken tarzı) ayıboğan ayıcı ayıcılık,-ğı ayıgiller

ayık,-ğı ayıklama ayıklamak

ayıklanmak ayıklatma ayıklatmak

ayıklık,-ğı ayıkulağı (bitki) ayılık,-ğı ayılma

ayılmak ayıltı ayıltma

ayı

ltmak

ayı

n

ayin

ayınga ayıngacı ayıngacılık,-ğı

ayıp,-bı ayıp etmekayıplama

ayıplamak ayıplanma

ayıplanmak ayıplı ayıpsız

ayıraç,-cı ayıran ayır ıcı ayır ım ayır ımyapmak

ayırma

ayırmaç,-cı

ayırmak

ayırt edilmek ayırt etmek ayırtı

ayırtma ayırtmak ayırtman

ayırtmanlık,-ğı ayıt aykır ı

aykır ı doğrular aykır ı katmanlaşmaaykır ılama

aykır ı olmak

aykır ılamak

aykır ılaşma

aykır ılaşmak



aykır ılık,-ğı ayla aylak olmak

aylak,-ğı aylakçı aylakçılık,-ğı

aylaklık etmek aylaklık,-ğı aylama

aylamak aylandız aylanma

aylanmak aylı aylık,-ğı

aylıkçı aylıklı ayma

aymak aymaz aymazlık,-ğı aymodülü

ayn

ayna

ayna taşı

ayna tı

rnağı

aynaz

aynabakar

aynacı aynalı aynalı sazan

aynalık tahtası aynalık,-ğı aynasız

aynasızlık,-ğı aynen aynı

aynî aynî hak,-kkı aynılık,-ğı aynısefa aynıyla

ayniyat ayniyetaynştayniyum

ayol

ayraç,-cı

ayran ayranağızlı

ayran budalası ayran delisi ayran gönüllü

ayrancı ayrancı (ilç e) ayrancılık,-ğı

ayranlaşma ayranlaşmak ayr ı

ayr ı basım ayr ı cinsten ayr ı çanak yapraklılar

ayr ı taç yapraklılar

ayr ıca

ayr ıcalı

ayr ıcalık,-ğı ayr ıcalıklı ayr ıcalıksız

ayr ıcasız ayr ıç,-cı ayr ık otu ayr ıksı ayr ıksı ay

ayr ık,-ğı ayr ık küme ayr ıklı ayr ıklık,-ğı ayr ıksı yıl

ayr ıksılık,-ğı ayr ıksız ayr ılaşma

ayr ılaşmak

ayr ılı

ayr ılık,-ğı



ayr ılış ayr ılışma ayr ılışmak ayr ılma ayr ılmak

ayr ılmazlık,-ğı ayr ım ayr ımlama

ayr ımlaşma ayr ımlaşmak ayr ımlı

ayr ımlılık,-ğı ayr ımsama ayr ımsamak

ayr ımsız ayr ımsızlık,-ğı ayr ıntı

ayr ıntılı ayr ışık,-ğı ayr ışıklık,-ğı

ayr ışım ayr ışma ayr ışmak

ayr ıştırma ayr ıştırmak ayr ıt aysar aysberg

aysfilt,-di aysız ayşekadın (fasulye)

aytışma aytışmak ayva hoşaf ı

ayva kompostosu ayva reçeli ayva tüyü

ayva ayvadana ayvacık(ilçe)

ayvalık (ilçe) ayvalık,-ğı

ayvan

ayvaz

ayyar

ayyarlık,-ğı ayyaş ayyaşlık,-ğı ay yıldız az buçuk,-ğu

az çok azadelik,-ği azalma

azalmak azaltma azaltmak

azamet azametli azamî

azap,-bı

azar

azarlama azarlamakazarlanma

azarlanmak azarlatma azarlatmak

azat etmek azat eylemek azat,-dı

azatlı azatlık,-ğı azatsız

azca azdavay (ilçe) azdır ılma azdır ılmakazdırma

azdırmak

azelya

azerbaycan



azerbaycanlı azerî azerîce

azgın azgınlaşmaazgınlaşmak

azgınlık,-ğı azı

azıcık,-ğı azı dişi azık,-ğı azıklı azıklık,-ğı

azil,-zli azılı azim,-zmi

azimet azimet etmek azimli

azımsama azımsamak azınlık hükûmeti

azınlık,-ğı azışma azışmak azıştırmaazıştırmak

azı

tma

azı

tmak

aziz

azize aziziye azizlik etmek

azizlik,-ği azledilme azledilmekazletme

azletmek azlık,-ğı azlolunma

azlolunmak azma azmak

azmak,-ğı azman azmanlaşmaazmanlaşmak

azmetme

azmetmek

azmettirme

azmettirmek

aznavur aznif azoik,-ği

azot azotlama azotlamak

azotlu azotometre azrail azvay bbabababaanne




B

baba evi

baba ocağı

baba olmak

baba tatlısı baba yurdu babacan

babacanlaşma babacanlaşmak babacanlık,-ğı

babacıl babacılık,-ğı babaç,-cı

babaçko babadağ (ilçe) babadan oğula babaeski(ilçe)

babafingo babaî babaîlik,-ği

babaköş babalanmababalanmak

babalı

babalık etmek babalık,-ğı babayani

babayanilik,-ği babayiğit,-di

babayiğitlik,-ği

babı

âli

babîlik,-ği baca baca başı

baca kulağı baca tomruğu bacı baçbaççı

bacak,-ğı

bacaklı bacaklı yazı bacaksız

bacanak,-ğı bacanaklık,-ğı badan acı

badana badana etmek badanacılık,-ğı

badanalama badanalamak badanalanma

badanalanmak badanalatma badanalatmak

badanalı

badanası

z

badas

badat bade badehu

badem ezmesi badem gözlü badem kürk

badem şekeri bademtırnak,-ğı

badem yağı baderna badıç,-cı

badem badema badembıyık,-ğı

bademcik,-ği bademlik,-ği badi badi

badik,-ği badikleme badiklemek

badire badiye badya

bafra (ilçe) bagaj baget bağ bağa bağan bağ bahçe

bağ bozumu

bağ çubuğu bağdadîbağdalama

bağ dalamak bağdamabağdamak

bağ doku bağ fiil bağboğan

bağcı bağcık,-ğı bağcılar (ilçe)

bağcılık,-ğı bağdaş bağdaşık,-ğı

bağdaşıklık,-ğı bağdaşılma bağdaşılmak

bağdaşım bağdaşma bağdaşmakbağdaşmaz

bağdaşmazlık,-ğı bağdaştır ıcı

bağdaştırma bağdaştırmak bağı

bağı l nem bağıcı bağıl

bağıl değer bağıldak,-ğı bağıllık,-ğı



bağım bağımlaşma bağımlı

bağımlı sıralı cümlebağımsız

bağımlılık,-ğı bağımsız milletvekili

bağımsız sıralı cümlebağıntı

bağımsızlaşma bağımsızlaşmak

bağımsızlaştırma bağımsızlaştırmak bağımsızlık,-ğı

bağıntıcı bağıntıcılık,-ğı bağıntılı

bağıntılılık,-ğı bağır,-ğr ı bağırdak,-ğı

bağır ış bağır ış çağır ış bağırma

bağırmak bağırsak askısı bağırsak ingini

bağırsak kazıntısı bağırsak solucanı bağırsak,-ğı

bağırtı bağırtkan bağırtlak,-ğı

bağırtma bağırtmak bağır yeleği bağış bağışçı

bağı

şı

k,-ğı

bağı

şı

klı

k bilimi

bağı

şı

klı

k,-ğı

bağışlama bağışlamak bağışlanma

bağışlanmak bağışlatma bağışlatmak

bağışlayıcı bağıt bağıtçı

bağıtlanma bağıtlanmak bağıtlaşma

bağıtlaşmak bağıtlı bağkesen

bağlaç grubu bağlaç öbeği

bağlaç,-cı bağlaçlı bağlaçlı tamlama

bağlaçlı yan cümle bağlam bağlama

bağlama zarf-fiili

bağlamacı

bağlamak

bağlanım bağlanış bağlanma

bağlanmak bağlantı bağlantı borusu

bağlantı yapmak bağlantılı bağlantısız

bağlantısız ülkeler bağlantısızlık politikası bağlantısızlık siyaseti

bağlantısızlık,-ğı bağlaşık,-ğı bağlaşıklık,-ğı

bağlaşım bağlaşma bağlaşmak bağlatmabağlatmak

bağlayıcı bağlayış bağlı

bağlı

olmak

bağlı

k bahçelik,-ği

bağlı

k,-ğı

bağlılaşık,-ğı bağlılaşım bağlılaşma

bağlılaşmak bağlılık,-ğı bağnaz

bağnazlık,-ğı bağr ıkara(kuş)

bağr ı yanık,-ğı bağr ı yufka

bağr ış bağr ış çağr ış bağr ışma

bağr ışmak bah çe kekiği baha

bahadır bahadırlık,-ğı bahaî

bahaîlik,-ği bahane

bahane etmek bahar bahar nezlesi

bahar noktası baharat baharatçı



baharatçılık,-ğı bahardönemi

bahariye baharlı

bahçe bahçe (ilçe) bahçe nanesi

bahçeci bahçecilik,-ği bahçeli

bahçelievler (ilçe)

bahçelik,-ği

bahçesaray (ilçe)

bahçesiz bahçıvan bahçıvanlık,-ğı

bahir,-hri bahis,-hsi bahname

bahrî (denizle ilgili) bahri (kuş) bahriye

bahriye çiftetellisi bahriyeli bahsetmebahsetmek

bahş etmek

bahşetme bahşili (ilçe) bahşiş

baht bahtı açık,-ğı bahtı kara baht işi bahtiyar

bahtiyarlık,-ğı bahtlı bahtsız

bahtsı

zlı

k,-ğı

bahusus

bakı

cı

lı

k,-ğı

bakaç,-cı bakakalma bakakalmakbakalit

bakalorya

bakam bakan bakanak,-ğı

bakanlık,-ğı bakar kör bakara

bakaya bakı bakıcı

bakılma bakılmak bakım

bakım evi bakım yurdu bakımcı

bakımlı bakımlık,-ğı bakımlılık,-ğı

bakı

msı

z

bakı

msı

zlı

k,-ğı

bakı

ncak,-ğı

bakı

ndı

bakınma

bakınmak bakır çalığı bakır rengi

bakır sülfat bakır taşı bakır tuzu bakış bakış açısı

bakır bakırcı bakırcılık,-ğı bakire bakirelik,-ği

bakırköy (ilçe) bakırlaşma bakırlaşmak

bakışık,-ğı bakışıksız bakışım bakışımlı bakışımsız

bakışımsızlık,-ğı bakışma bakışmak bakibakir

bakiye

bakkal bakkal çakkal bakkal defteri

bakkal kâğıdı bakkaliye bakkallık,-ğı

bakkam bakla baklaçiçeği (renk)

baklagiller bakla kır ı (renk) baklalık,-ğı baklamsı

baklamsı meyve baklan baklan (ilçe) baklava baklava dilimi baklavalık,-ğı

baklavacı baklavacılık,-ğı bakliyat

bakliye bakma bakmak

bakraç,-cı bakteri bakteridi bakterigiller bakterisit,-di

bakteriyolog,-ğu bakteriyoloji baktırma baktırmak bakûbal

bal başı bal dudaklı bal kabağı



bal mumu bal mumu macunu bal özü

bal özü bezi bal özülük,-ğü bal rengi

bal suyu bala balâ (ilçe)

balaban balaban kuşu balabanlaşma

balabanlaşmak

balabanlık,-ğı

balak,-ğı

balalayka balama balans

balans ayar ı balar bal ar ısı balast balast direnç,-ci balast gemi

balat,-dı balata balayı

balbal balcı balcılık,-ğı

balçak,-ğı balçık hurması balçık inciri

balçık,-ğı balçıklı balçova (ilçe)

baldır bacak,-ğı baldır kemiği baldır baldırak,-ğı baldıran

baldıran şerbeti baldıranlık,-ğı baldırgan

baldır ı çıplak,-ğı

baldır ı kara (bitki)

baldırpatlatan

baldırsokan baldız bale

balerin balerinlik,-ği balet balgam balgam taşı balgümeci(dikiş)

balgamlı baliğ baliğ olmak

balık (burç) balık adam balık eti

balık istifi balık kartalı balık otu

balık tabağı balık tutkalı balık unu

balık yağı balık yumurtası balık,-ğı

balıkçı

balıkçı kazağı

balıkçı llar

balıkçı yaka balıkçıl balıkçılgiller balıkçılık,-ğı

balıkçın balıkesir balıketi (tombulca) balıkgözü (halka)

balıkgözü objektif balıkhane balıklama

balıklamak balıklandırma balıklandırmak

balıklava balıklı balık nefesi (yağ)

balıksırtı (desen) balina balina çubuğu

balinalar balinalı balistik,-ği

balışeyh (ilçe) balkan balkan

balkanlar

balkanlı

balkanolog,-ğu

balkanoloji balkar balkarca bal kelebeği balkı

balkıma balkımak balkır

balkon balköpüğü (renk) ballandırma

ballandırmak ballanma ballanmak

ballı börek,-ği ballı pasta ballıbaba (bitki)

ballıbabagiller ballıdar ı (incir) ballık,-ğı

ballıklı balo balon

balon lâstik,-ği baloncu balotaj

baloz

balsam

balsıra



balta baltabaş (gemi) baltacı baltalamabaltalamak

baltalayıcı baltalık,-ğı balya yapmak balyemezbalyos

balya balya (ilçe)balyalama

balyalamak balyalanma

balyalanmak balyoz balyozlama

balyozlamak bam teli bamya bamyatarlası

bambaşka

bambaşkalık,-ğı bambubambul

ban ban ağacı

ban otu ban yağı bana

banak,-ğı banal,-li banallik,-ği

banaz (ilçe) banço bandaj

bandıra

bandıralı

bandırma

bandırma (ilçe) bandırmak bando

bandocu bandrol,-lü bang ır bangır

bangırdama bangırdamak bangladeş

bangladeşli bani bankbanka

banka cüzdanı bankacı

bankacılık,-ğı bankamatik,-ği banker

bankerlik,-ği bankerzede banket bankiz banknotbanko

banlama

banlamak

banliyö

banliyö treni banma banmak

bant,-dı bantlama bantlamak

banyo banyo küveti banyo sabunu

banyo yapmak baobap,-bı bap,-bı

bar bar bar baraj

baraj ateşi baraj yapmak barak,-ğı

baraka baran barata

baratarya barba barbakan

barbar

barbarca

barbarizm

barbarlaşma barbarlaşmak barbarlık,-ğı

barbata barbunya barbunyagiller

barbut barcılık,-ğı barça

barçak,-ğı barda bardacık,-ğı

bardak eriği bardak,-ğı bardakaltı (örtü)

barem barfiks bargam barhana bar ı bari

barikat bar ınak,-ğı bar ındırma

bar ındırmak bar ınma

bar ınmak

barisfer bar ış

bar ışçı bar ışçıl bar ışçılık,-ğı



bar ışık,-ğı bar ışıklık,-ğı bar ışma

bar ışmak bar ışsever bar ışseverlik,-ği

bar ıştırma bar ıştırmak barit,-di

baritin bariton bariz barizleşme

barizleşmek

barka barkarol,-lübarklanma

barklanmak barlam

barmen barmenlik,-ği baro

barograf barok barok müzik,-ği

barometre baron baronluk,-ğu

baroskop,-bu barparalel

barsam barsama bartın barudî barut barut hakkı

barutçu baruthane barutluk,-ğu

baryum baryum karbonat baryumsülfat

bas

bas bariton bas bas basamak,-ğı basamaklı basarî

basarna basba yağı basen

bası basıcı basıcılık,-ğı

basık,-ğı basıklık,-ğı basil

basıla basılı basılış

basılma basılmak basım evi

basım basımcı basımcılık,-

ğı

basın toplantısı basın basınç,-cı

basınçölçer

basıölçer basiret basiretli basiretsiz basiretsizlik,-ği

basırganma basırganmakbasış

basit basit cisim,-smi

basit cümle basit faiz basit kelime

basit renk,-gi basitleşme basitleşmek

basitleştirme basitleştirmek basitlik,-ği

bask baskça basket basketbolbasketbolcu

basketçi basket yapmakbaskı

baskı grubu

baskı kalıbı

baskıcı baskıcılık,-ğı baskılı

baskılık,-ğı baskın baskıncı baskın yapmak baskısız baskı yapmakbaskil

basklârnet baskül basma kalıbı

basma basmacı basmacılık,-ğı

basmahane basmak

basmakalıp,-bı basso bastarda

bastı bastıbacak,-ğı bastık,-ğı

bastika bastır ık,-ğı bastır ılma



bastır ılmak bastırma bastırmak

baston baston francala bastoncu

basur basur memesi basurotu

basübadelmevt basya baş başa baş baş açık

baş ağr ı

sı

baş aklanma

baş aşağı

baş başa baş çanağı baş dönmesi

baş kaldırma baş kaldırmak baş sağlığı

baş tacı baş ucu baş üstüne

baş yukar ı başağaç,-cı başağırlık,-ğı

başak (burç) başak,-ğı başakçı başaklamabaşaklamak

başaklanmak başaklı başaktör

başaktörlük,-ğü başaktris

başaktrislik,-ği başaltı (spor) başar ı

başar ılı başar ılma başar ılmakbaşar ım

başar ısız

başar ısızlık,-ğı başarma başarmak

başasistan başasistanlık,-ğı başat

başat karakter başatlık yasası başatlık,-ğı

başbakan başbakanlık,-ğı başbayi,-i baş belâsı başbuğ

başçavuş başçavuşluk,-ğu başçı

başçiftlik (ilçe)

başdanışman

başçık,-ğı başdizgici

başefendi başeksper başeser başfiyatbaşgardiyan

başgarson başgarsonluk,-ğu başgedikli başhakembaşhekim

başhekimlik,-ği başhemşire başhemşirelik,-ği

başı açık,-ğı başı bağlı başı dinç

başı dumanlı başıboş başıboşluk,-ğu

başıbozuk,-ğu başıbozukluk,-ğu başıkabak,-ğı

başimam

başka

başkaca

başkahraman başkalaşım başkalaşma

başkalaşmak başkale (ilçe) başkalık,-ğı

başkan başkan vekili başkan yardımcısı başkarakter

başkanlık,-ğı başkanlıketmek

başkası başkâtip,-bi

başkâtiplik,-ği başkent başkesit

başkilise başkişibaşkomutan

başkomutanlık,-ğı başkonakçı

başkonsolos başkonsolosluk,-ğu başköşe



başkumandan başkumandanlık,-ğı başkurdistan

başkurt başkurtça başlâhana

başlama başlamak başlangıç noktası

başlangıç,-cı başlanılma başlanılmak

başlanma

başlanmak

başlatılma

başlatılmak başlatma başlatmakbaşlayıcı

başlayış

başlı başlı başına başlıca

başlık,-ğı başlıkçı başlıklı başlıksız başmabeyinci

başmak,-ğı başmakale başmakçı

başmakçılık,-ğı başmaklık,-ğı

başmal başmisafir

başmubassır başmuharrir başmuharrirlik,-ği

başmurakı

p,-bı

başmüdür

başmüdürlük,-ğü

başmüfettiş başmüfettişlik,-ği başmühendis

başmürettip,-bi başoyuncu başoyunculuk,-ğu

başöğretmen başöğretmenlik,-ği başörtü başörtülü baş örtüsü

başpapaz başpapazlık,-ğı başparmak,-ğı

başpehlivan

başpehlivanlık,-ğı başpiskopos başpiskoposluk,-ğu başrol,-lü

başsavcı başsavcılık,-ğı başsız

başsızlık,-ğı

başşehir,-hri

baştaban

baştabip,-bi baştabiplik,-ği baştan aşağı

baştan başa baştan kara (gitmek, etmek) baştanımaz

baştanımazlık,-ğı baştankara (kuş) baştankaragiller

baştarda başteknisyen başucu (gök bilimi)

başucu noktası başucu uzaklığı başuzman

başuzmanlık,-ğı başülke başvekâlet

başvekil başvekillik,-ği başvurma

başvurmak başvuru başvurucu

başyapıt başyardımcı başyargıcı

başyaver başyaverlik,-ği başyayla (ilçe)

başyazar başyazarlık,-ğı başyazı

başyazman başyazmanlık,-ğı başyıldız

bat bata çıka batak çulluğu

batak,-ğı batakçı batakçıl

batakçılık,-ğı batakhane bataklı

bataklık ardıcı bataklık baykuşu bataklık gazı bataklık keteni

bataklı

k,-ğı

batar

batarya

bateri baterist batı



bati batı bloku batıcı

batıcılık,-ğı batık,-ğı batik,-ği

batıl batıl itikat,-dı batılı

batılılaşma batılılaşmak batılılaştırma

batılılaştırmak batılılık,-ğı

bâtın (iç; gizli)

batın,-tnı (kar ın)

bâtınî bâtıniye batır ılma batır ılmak batırma

batırmak batiskaf batış

batkı batkın batkınlık,-ğı

batma batmak batman

batman batonsale batöz

battal battal etmek battal olmak battaniye batur

battalgazi (ilçe) batyal,-li bav

bavcı bavlı bavlıma

bavlımak

bavul bavul ticareti bavyera

bavyeralı

bay bayağı bayağı kesir,-sri

bayağılaşma bayağılaşmak

bayağılaştırma bayağılaştırmak bayağılık,-ğı

bayan

bayat bayat (ilçe) bayatı

bayatî bayatîaraban bayatîbuselik,-ği

bayatlama bayatlamak bayatlatma

bayatlatmak bayatlık,-ğı bayburt

baygın

baygınlaşma

baygınlaşmak

baygınlık,-ğı baygıntı bayi,-i

bayilik,-ği bayılma bayılmak

bayıltıcı bayıltma bayıltmak bayındır bayındır (ilçe)bayındırlaşma

bayındırlaşmak bayındırlaştırma bayındırlaştırmak

bayındırlık,-ğı bayır turpu bayır yukar ı

bayır bayır aşağı bayırkuşu

bayırlaşma bayırlaşmak

baykan (ilçe)

baykuş

baykuşgiller baylanbaylanma

baylanmak bayma baymak

bayrak direği bayrak merasimi bayrak töreni

bayrak yar ışı bayrak,-ğı bayrakaltı (ordu hizmeti)

bayrakçı bayraklaşma bayraklaşmak

bayraklı bayraktar bayraktarlık etmek

bayraktarlık,-ğı bayram bayram alayı

bayram ayı bayram çocuğu bayram havası bayramiç(ilçe)

bayram yeri bayramdan bayrama bayramlaşma



bayramlaşmak bayramlık ad bayramlık,-ğı

bayramören (ilçe) bayrampaşa (ilçe) bayramüstü

bayramüzeri bayr ı bayr ılık,-ğı

baysal baysallık,-ğı baysungur

baytar

baytarlık,-ğı

baz

bazal,-li bazalt bazen bazı bazidiyospor bazik oksitler

bazik,-ği bazilika bazit

bazitli mantarlar bazlama bazlamaç,-cı bazlaşmabazuka

be bebe bebecik,-ği

bebek ölümü bebek,-ği bebekçebebekleşme

bebekleşmek

bebeklik etmek bebeklik,-ği beberuhi (karagözoyunundaki c

beberuhi (sevimsiz,budala)

becayiş becayiş etmekbeceri

becerikli

beceriklilik,-ği beceriksiz beceriksizlik,-ği

becerme becermek becet

becit beç tavuğu bedahetbedaheten

bedava

bedavacı bedavacılık,-ğı bedbaht

bedbaht etmek bedbaht olmak bedbahtlık,-ğı

bedbin bedbin etmek bedbin olmak

bedbinleşme

bedbinleşmek

bedbinlik,-ği

beddua beddua etmek bedel

bedelci bedelli bedelsiz

beden beden eğitimi bedenenbedenî

bedence beden cezası bedenci

bedenli bedensel bedesten

bedevî bedevîlik,-ği bedhah

bedihî bediî bediiyat

bedir,-dri bednam begonya

begonyagiller

begüm

beğence beğendirme beğendirmek beğenibeğenilme

beğenilmek beğeniş beğenme beğenmekbehavyorizm

behemehâl beher behey behimî behrebehresiz

beis,-e'si bej bek

beka bekâr (evlenmemiş kimse) bekar (nota işareti)

bekâr odası

bekâret

bekârlık,-ğı bekas bekçi bekçilik etmek bekilli (ilçe)



bekçilik,-ği bekinme bekinmek

bekitme bekitmek bekleme

bekleme odası bekleme salonu bekleme yeri

beklemek beklemeli beklenilme

beklenilmek

beklenme

beklenmedik,-ği

beklenmek beklenmezlik fiili beklenmezlik,-ği

beklenti bekleşme bekleşmek

bekletilme bekletilmek bekletme

bekletmek bekleyiş bekri

bekrilik,-ği bektaş î bektaş î babası bektaş îdedesi

bektaş î sırr ı bektaş î üzümü bektaş îkavuğu (bitki)

bektaş îlik,-ği bel bel ağr ısı

bel bağı

bel bel

bel evlâdı

bel f ıtığı bel kemeri bel kemiği

bel kündesi bel soğukluğu belâ

belâgat,-ti belâgatli belâhat,-ti

belâlı belce belçika

belçikalı belde beldeitayyibe (medine)beledî

belediye belediye başkanı belediye encümeni

belediyeci belediyecilik,-ği belek,-ği

beleme

belemek

belemir

belen belen (ilçe) belenme

belenmek belerme belermek

belertme belertmek beleş beleşçi beleşçilik,-ği

belge belgeci belgegeçerbelgeleme

belgelemek

belgelendirme belgelendirmek belgelenme

belgelenmek belgeli belgelik,-ği

belgesel belgesel film belgi belgileme belgilemek belgili belgin

belginlik,-ği

belgisiz

belgisiz sıfat belgisiz zamir

belgisizlik,-ği belgit beli bükük,-ğü

beliğ belik belik belik,-ği

belikleme beliklemek belinleme

belinlemek belirgin belirginleşme

belirginleşmek belirginleştirme belirginleştirmek

belirginlik,-ği belirleme belirlemek

belirlenim belirlenimci belirlenimcilik,-ği

belirlenme belirlenmek belirlenmezci

belirlenmezcilik,-ği

belirli

belirli geçmiş belirlilik,-ği

belirli nesne belirme belirmek



belirsiz belirsiz geçmiş belirsizlik,-ği

belirteç,-ci belirten belirti

belirtik,-ği belirtilen belirtili

belirtili nesne belirtili tamlama belirtilme

belirtilmek

belirtisiz

belirtisiz nesne

belirtisiz tamlama belirtken belirtme

belirtme durumu belirtme grubu belirtme sıfatı

belirtmek belit belitken

belki belkili bellâdonna

bellek yitimi bellembelleme

bellek,-ği bellek kar ışıklığı bellemek

bellenme bellenmek belleten belletici belletme belletmekbelletmen

belli

belli başlı

belli belirsiz

belli etmek belli olmak bellik,-ği

bellilik,-ği bellisiz bembeyaz

bemol,-lü ben benbenci benbencilik,-ği benci

bencil bencil olmak bencilce

bencileyin bencilik,-ği bencilleş me

bencilleşmek bencillik,-ği bencillik etmek bende

bendegân bendegî bendir

benek,-ği beneklenme beneklenmek

benekleşme

benekleşmek

benekli

benekli köpek balığı bengi bengi su

bengileme bengilemek bengileşme

bengileşmek bengilik,-ği beniâdem

beniçinci beniçincilik,-ği benildeme

benildemek benimseme benimsemek

benimsenme benimsenmek benimsetme

benimsetmek benimseyiş beniz,-nzi

benlenme benlenmek benli

benlik çatışması

benlik ikileşmesi

benlik yitimi

benlik,-ği benlikçi benlikçilik,-ği benlik davası

benmari bent etmek bent,-di

benzeme benzemek benzen

benzer şekiller benzer benzeri benzerlik,-ği benzersiz

benzersizlik,-ği benzeş benzeşen

benzeşim benzeşim oranı benzeşlik,-ği

benzeşme benzeşmek benzeşmezlik,-ği

benzeti benzeti ressamı benzetici ressam

benzetilme

benzetilmek

benzetiş



benzetme benzetmek benzeyiş

benzin benzin istasyonu benzin pompası

benzinci benzincilik,-ği benzinlik,-ği

benzol,-lü beraat etmek beraat,-ti

beraatızimmet

beraber

beraberlik müziği

beraberlik,-ği berat berat gecesi

berat kandili berbat berbat etmek

berbat olmak berber berber balığı

berber çırağı berber dükkânı berber kalfası berberkoltuğu

berber ustası berberî berberlik,-ği

berdelâcuz berdevam berduş

bere bereket bereketlenme

bereketlenmek

bereketli

bereketlilik,-ği

bereketsiz bereketsizlik,-ği bereleme berelemekberelenme

berelenmek bereli bergama (ilçe)

bergamot bergüzar berhane

berhava berhava etmek berhava olmak

berhayat berhudar beri

beriberi beriki beril

berilyum berjer berk

berkelyum

berkime

berkimek

berkinme berkinmek berkitmeberkitmek

berklik,-ği

berlâm bermuda bermutat

berrak,-ğı berraklaşma berraklaşmak

berraklık,-ğı berrî bertaraf bertaraf etmek bertarafolmak

bertik,-ği

bertilme bertilmek bertme

bertmek berzah besalet

besbedava

besbelli

besbeter

besi besi doku besi dokusu

besi hayvanı besi örü besi suyu beslek,-ğibesleme

besici besicilik,-ği besili

besin besinli besinsiz

besinsizlik,-ği besleme basın besleme kız

beslemek beslemelik,-ği beslenen beslengibeslenilme

beslenilmek beslenme beslenme çantası

beslenme eğitimcisi beslenme eğitimi beslenme odası beslenme



saati

beslenme uzmanı beslenmek besletme besletmekbesleyici

besmele besmelesiz besni (ilçe)

beste

beste yapmak

besteci

bestekâr besteleme bestelemek

bestelenme bestelenmek besteli

bestenigâr bestesiz beş

beş altı beş beter beş binlik,-ği

beş duyu beş vakit,-kti beş yüzlük,-ğü beşaret

beşbıyık,-ğı (muşmula) beşer beşerî

beşeriyet beşgen beşibirlik,-ği

beşibiryerde beşik kertiği beşik kertme

beşik salıncak,-ğı

beşik,-ği

beşikçi

beşikdüzü'nü (ilçe) beşikörtüsü (çatı şekli) beşiktaş (ilçe)

beşinci beşinci kol beşiri (ilçe)

beşiz beşizli beşkardeş (şamar)

beşleme beşlemek beşli

beşlik,-ği beşme beş on beş paralık,-ğı

beşparmak otu

beşparmak,-ğı (denizhayvanı)

beşpençe (deniz hayvanı) beştaş (oyun)

beşuş

bet

bet suratlı

bet,-di beta beta ışınlar ı

beta mikrobu betatron beter

beter etmek beti betik,-ği

betili betili sanat betim betimleme betimlemek

betimlenme betimlenmek betimsel betimsel dil bilgisi

betisiz sanat beton betonarme

betoncu betoniyerbetonkarar

bevliye bevliyeci bevvap,-bı bey

bey armudu beyaz beyazaltın

bey erki

beyaban beyağaç (ilçe)beyan

beyan etmek beyanat beyanname

beyaz cam beyaz eşya beyaz et

beyaz gümüş beyaz ırk beyaz kitap,-bı

beyaz kömür beyaz oy beyaz perde

beyaz peynir beyaz sabun beyaz zehir

beyazımsı beyazımtırak,-ğı beyazıt (ilçe)

beyazlanma beyazlanmak beyazlaşma

beyazlaşmak

beyazlatı

lma

beyazlatı

lmak

beyazlatma beyazlatmak beyazlık,-ğı



beyazsinek,-ği beyaztilki beybaba

beydağ (ilçe) beyefendi beygir

beygir gücü beyhude beyin göçü

beyin gücü beyin jimnastiği beyin kanaması

beyin kar ıncıklar ı

beyin orağı beyinsi beyinsiz

beyin üçgeni

beyin zar ı beyit,-yti beyiye beyin,-yni beyincik,-ği

beyinli beykoz (ilçe) beylerbeyi

beylerbeyi'ni beylerbeylik,-ği beylik söz

beylik,-ği beylikçi beylikova (ilçe)

beynamaz beynelmilel beynelmilelcilik,-ği beyninde

beyoğlu'nu (ilçe) beypazar ı'nı (ilçe) beysbol

beysbolcu beyşehir (ilçe) beytülmal,-li beytüşşebap (ilçe)

beyyine beyzade beyzî bez bezdirici bez tüyler

bezdirilme

bezdirilmek

bezdirme

bezdirmek beze bezek,-ği

bezekçi bezeklemebezeklemek

bezekli bezeleme

bezelemek bezeli bezelye

bezeme bezemeci bezemek

bezemeli bezen bezeniş

bezenme bezenmek bezeyici

bezeyiş bezgi bezgin

bezginleşme

bezginleşmek

bezginlik,-ği

bezik,-ği bezilme bezilmek bezir,-zri bezirgân

bezir yağı bezirgânbaşı bezirgânlık,-ğı

bezirleme bezirlemek bezme

bezmek bezzaz bezzazlık,-ğı

biat edilmek biat etmek biat,-ti

bîbehre biber biber salçası

biber tur şusu biberiye biberleme biberlemekbiberli

biberlik,-ği

biberon

bibersiz

bibi bibliyofil bibliyograf

bibliyografi bibliyografik,-ği bibliyografya

bibliyoman bibliyomani bibliyotek,-ği

bibliyotekçi biblo bıcı bıcı

bıcıl bıcılgan bıcır bıcır

bıcırgan bıçak sırtı bıçak,-ğı

bıçakçı bıçakçılık,-ğı bıçaklama

bıçaklamak bıçaklanma bıçaklanmak

bıçaklık,-ğı

bîçare

bîçarelik,-ği



biçem biçerbağlarbiçerdöver

biçici bıçılgan

biçilme biçilmek biçim

biçim bilimi biçim birim biçimci

biçimcilik,-ği

biçimleme

biçimlendirilme

biçimlendirilmek biçimlendirme biçimlendirmek

biçimlenme biçimlenmek biçimli biçimsel biçimsellik,-ği

biçimsiz biçimsizleşme biçimsizleşmek

biçimsizlik,-ği bıçkı biçki

biçki dikiş yurdu bıçkı evi biçki yapmak

biçki yurdu bıçkıcı biçkici

bıçkıhane bıçkınbıçkınlaşma

bıçkınlaşmak bıçkınlık,-ğı

biçme

biçmek

biçtirme

biçtirmek bid'at,-ti bidayet bide bıdık,-ğı

bidon biftek,-ği biga (ilçe) bigadiç (ilçe) bîgâne bigudi bîgünah

bîhaber bihakkın bîhuş

bijuteri bîkarar bikarbonat

bîkes bıkılma bıkılmak

bikini bıkıntı bıkkın bıkkınlık,-ğı bikir,-kri

bıkma bıkmak bıktır ıcı bıktırma bıktırmak

bilâder ağacı bilâhare bilâistisna bilâkis bilânço

bilâr

bilârdo bilârdocu bilâvasıta

bilcümle bildik,-ği bildirge

bıldır bıldırcın bıldırcın eti

bildiri bildirilme bildirilmek

bildirim bildirim ödencesi bildiriş

bildirişim bildirişme bildirişmek

bildirme bildirme cümlesi bildirme kipi

bildirme kipleri bildirmek bile

bile bile bilecen bilecenlik,-ği

bilecik bileği bileği taşı bilek,-ği bilek damar ı

bilek gücü

bilek güreşi

bilek kuvveti

bilek saati bileklik,-ği bileme

bilemek bilenme bilenmek bileşen bileşik,-ği

bileşik faiz bileşik kaplar bileşik kesir,-sri

bileşik önerme bileşikgiller bileşim

bileşke bileşme bileşmek bileştirici bileştirme bileştirmek bilet

biletçi biletçilik,-ği biletme

biletmek bileyici bileyicilik,-ği

bilezik,-ği bilezikli bilfarz

bilfiil

bilge

bilgece



bilgelik,-ği bilgi işlem bilgi kuramı

bilgi şöleni bilgi bilgici bilgicilik,-ği bilgiç,-ci

bilgiçlik,-ği bilgilendirme bilgilendirmek

bilgilenme bilgilenmek bilgili

bilgilik,-ği

bilgin

bilginlik,-ği

bilgisayar bilgisayarcı bilgisayarcılık,-ğı

bilgisiz bilgisizlik,-ği bilgiyazar

bilhassa bili bili bili

bilici bililtizam bilim bilim adamı bilim dışı

bilim kuramı bilim kurgu bilimci

bilimcilik,-ği bilimsel bilimsel deneycilik,- ği

bilimsel düşünce bilimsel sosyalizm bilimsel toplantı

bilimselleştirme bilimselleştirmek bilimsellik,-ği

bilimsiz

bilimsizlik,-ği

bilinç akışı

bilinç dışı bilinç lilik,-ği bilinç,-ci

bilinçaltı bilinçlendirme bilinçlendirmek

bilinçlenme bilinçlenmek bilinçli

bilinçsiz bilinçsizlik,-ği bilindik,-ği bilinemez

bilinemezci bilinemezcilik,-ği bilinen

bilinme bilinmedik,-ği bilinmek bilinmeyenbilinmez

bilinmezlik,-ği bilir bilirkişi

bilirkişilik,-ği

bilisiz

bilisizlik,-ği

bilistifade biliş bilişim

bilişim ağı bilişme bilişmek billâhi bıllık bıllık

billûr billûr cisim,-smi billûriye

billûrlaşma billûrlaşmak billûrlaştırma

billûrlaştırmak billûrlu billûrsu

bilme bilmece bilmekbilmez

bilmezleme bilmezlemek

bilmezlenme bilmezlenmek bilmiş

bilmukabele

bilmünasebe

bilsat

bilumum bilvasıta bilvesile

bilye bilyeli bilyeli yatak,-ğı bilyon bin

bin bir bina bina etmek

binaen binaenaleyh binbaşı,-yı

binbaşılık,-ğı bindallı bindi bindirilme bindirilmek

bindirim bindirimli bindirme bindirmek binek atı

binek taşı binek,-ği biner

bingi bıngıl bıngıl bıngıldak,-ğı

bıngıldama

bıngıldamak

bingöl



bini binici binicilik,-ği binilme binilmek

bininci biniş binişme

binişmek binit binlerce

binlik,-ği binme binmek

binyaprak,-ğı (bitki) bîperva

bir

bir ağızdan

bir bakıma bir çenekliler bir çenetli

bir çırpıda bir çift birçoğu bir dolu bir evcikli

bir gecelik,-ği bir gözeli bir gözeliler

bir hayli bir hoş bir hücreli biri biricik,-ği

bir iki bir incilik,-ği birinci olmak bir karar

bir koşu bir nebze bir nefeste

bir nice bir o kadar bir örnek,-ği

bir solukta bir temiz bir terimli

bir vakitler biryan bir yana

bir yandan bir yol bir zaman

bir zamanlar

bira bira bardağı bira mayası

biracı biracılık,-ğı birader birahane birahaneci

bırakılma bırakılmakbırakım

bırakışma bırakışmakbırakma

bırakmak

bıraktırma bıraktırmak biralık,-ğı

biraz birazcık,-ğı birazdan birazı birbiri

birci bircilik,-ği birçok,-ğu birden birdenbire

birdirbir (oyun) bire bir (ölçü) bire bir eşleme

birebir (etkili)

birecik (ilçe)

birer

birer ikişer bireşim bireşimli

birey oluş birey bireyci bireycilik,-ği bireyleşme

bireyleştirme bireyleştirmek bireylik,-ği

bireysel bireyselleştirme bireyselleştirmek

bireysellik,-ği bireyüstü birikim

birikinti birikinti konisi birikiş

birikme birikme havzası birikmek

biriktirim biriktirme biriktirmek

birileri

birim

birimci ekonomi

birimler bölüğü birincasıf birinci orun

birinci zar birinci birinci çağ birincil birisi

birkaç birkaçı birleme

birlemek birler birleşen birleşik,-ği birleşik cümle

birleşik fiil birleşik isim,-smi birleşik kap,-bı

birleşik kelime birleşik oturum birleşik oy pusulası

birleşik zaman birleşilme birleşilmek

birleşim birleşme birleşme değeri

birleşmek

birleştirici

birleştirme



birleştirmek birli birlik olmak

birlik,-ği birlikte birliktelik,-ği

birsam birtakım biryancı

bisiklet bisikletçi bisikletçilik,-ği

bisküvi

bismil (ilçe)

bismillâh

bistro bisturi bişkek

bit bit yeniği bîtap,-bı

bîtaraf bîtaraflık,-ğı bitek,-ği

bitelge bitevi biteviye

biteviyelik,-ği bitey bitik,-ği bitiklik,-ği bitim

bitimli bitimsiz bitirilme bitirilmek bitirim

bitirim yeri bitirimci bitirimhane

bitirme bitirme fiili bitirmek

bitirmiş

bitiş

bitişik çanak yapraklılar

bitişik taç yapraklılar bitişik,-ği bitişiklik,-ği

bitişken bitişken dil bitişkenlik,-ği

bitişme bitişmek bitiştirme bitiştirmek bitki

bitki bilimci bitki bilimi bitki bitleri

bitki örtüsü bitki sütü bitkici

bitkicilik,-ği bitkileşme bitkileşmek

bitkimsi bitkimsi hayvanlar bitkin

bitkinlik,-ği bitkisel bitkisel hayat

bitkisel kazein

bitleme

bitlemek

bitlenme bitlenmek bitler

bitli bitlis bitme

bitmek bitnik,-ği bit otu bitpazar ı bittabi

bitter bitüm bitümleme bitümlemekbitümlü

bîvefa biye biyel

biyeli bıyık,-ğı bıyıklanma

bıyıklanmak bıyıklı bıyıklı balık,-ğı

bıyıksız

biyoelektrik,-ği

biyofizik,-ği

biyografi biyografik,-ği biyojeografi

biyokatalizör biyokimya biyolog,-ğu

biyoloji biyolojik,-ği biyometeoroloji biyonik,-ği

biyopsi biyopsi yapmak biyosfer

biyoşimi biyotit biz bizans bîzar bîzar etmek

bîzar olmak bizatihi biz bize bizcileyin bızbız

bızdık,-ğı bizimki bızır

bizleme bizlemek bizlengiç,-ci

bizmut

bizon

bizzat



blâstulâ blender blok

blok inşaat blokaj bloke

bloke etmek bloklaşma bloklaşmakbloknot

bloksuz

bloksuzluk,-ğu

blöf

blöf yapmak

blöfçü blûcin blûm

blûz bo şboğazlık,-ğı boa

boagiller boalar bobin

bobinaj boca boca alabanda

boca etmek bocalama bocalamakbocalatma

bocalatmak

boci bocuk,-ğu bocurgatbodoslama

bodrum

bodrum (ilçe) bodrum katı boduç,-cu

bodur pas bodur bodurlaşmabodurlaşmak

bodurluk,-ğu

boğa boğa (burç) boğada boğa güreşiboğak,-ğı

boğalık,-ğı boğan otu boğasamaboğasamak

boğanak,-ğı

boğası boğaz boğaziçi'ni

boğazkale (ilçe) boğazkesen boğazkesen (ilçe)

boğazköy (ilçe) boğazlama boğazlamak

boğazlanma

boğazlanmak

boğazlaşma

boğazlaşmak boğazlatma boğazlatmak

boğazlı boğazlıyan (ilçe) boğazsız

boğdurma boğdurmakboğdurtma

boğdurtmak boğdurulma boğdurulmakboğma

boğmaca boğmacalı boğmak boğmaklı boğmaklı kuş

boğucu boğuk,-ğu boğuklaşma

boğuklaşmak boğulma

boğulmak

boğum boğumlama

boğumlamak boğumlanma noktası boğumlanma boğumlanmabölgesi

boğumlanmak boğumlu boğuntu

boğunuk,-ğu boğuşmaboğuşmak

boğuşulma boğuşulmak

bohça bohça böreği bohçacı

bohçacılık,-ğı bohçalama bohçalamak

bohem bohem hayatı bok

bok böceği boklama boklamak

boklu bokluk,-ğu boks



boksit boksör boksörlük,-ğü

bol bol bol bol bulamaç,-cı bolcabolero

bol paça bol,-lü (içki) bolalma

bolalmak

bolarma

bolarmak

boliçe bolivya bolivyalı bol kepçebollanma

bollanmak bollaşmabollaşmak

bollaştırma bollaştırmak

bollatma bollatmak bolluk,-ğu

bolometre bolş evizm bolşevik

bolşeviklik,-ği bolu bolvadin (ilçe)

bom bomba bombacı bombalama

bombalamak bombalanma

bombalanmak

bombalatma

bombalatmak

bombardıman uçağı bombardıman bombardımanetmek

bombardon

bombe bombeli bombokbomboş

bomboz bonbon

bonboncu bonbonculuk,-ğu bonbonşekeri

boncuk mavisi

boncuk tutkalı boncuk,-ğu boncukçu

boncuklanma boncuklanmak boncuklaşma

boncuklaşmak

boncuklu

boncukluk,-ğu

bone bonfile bonfilelik,-ği bonjur bonkör

bonkörlük,-ğü bonmar şe bono

bonservis bopstil bor bor (ilçe) bora boraks

boralı boran borani

borasit,-di borat borazan

borazancı borazancıbaşı borazancılık,-ğı

borç etmek borç harç borç yapmak

borç,-cu borçka (ilçe) borçlandır ılma

borçlandır ılmak

borçlandırma

borçlandırmak

borçlanılma borçlanılmak borçlanma

borçlanmak borçlu borçluluk,-ğu borçsuz borçsuz har çsız

borçsuzluk,-ğu borda borda etmek

borda fenerleri borda hattı bordo

bordro bordür borik asit,-di

borik,-ği borikli borina bornova (ilçe)bornoz

borsa kâğıdı borsa oyunu borsa tahtası

borsa borsacı borsacılık,-ğı

bor ş

boru

boru ağı boru askısı boru bileziği



boru çiçeği boru çiçeğigiller boru hattı boru kabağı

boru kelepçesi borumengenesi

boru yolu borucu

borumsu bosna bosnalı

bostan

bostan bekçisi

bostan bozuntusu

bostan dolabı bostan korkuluğu bostan patlıcanı boş boşalım

bostancı bostancı ocağı bostancılık,-ğı

bostanl ık,-ğı boş böğür,-ğrü boş inanç,-cı

boş kâğıdı boş küme boş lâf

boş olmak boş söz boş yere

boş zaman boşalma boşalmak

boşaltaç,-cı boşaltılma boşaltılmak boşaltı boşaltım

boşaltı

m aygı

tı

boşaltma

boşaltma havzası

boşaltmak boşama boşamak

boşandırma boşandırmak boşanma

boşanma davası boşanmak boşatma

boşatmak boşboğaz boşboğazlık etmek

boşlama boşlamak boşluk tulumbası

boşluk,-ğu boşnak boşnakça

boşu boşuna boşuna bot

botanik bahçesi botanik parkı botanik,-ği

botanikçi

boy

boy abdesti

boy bos boy otu boy pos

boya boya f ırçası boya kalemi

boya kökü boya kutusu boyabat (ilçe)

boyacı boyacı küpü boyacı sandığı

boyacılık,-ğı boyahane boyalama

boyalamak boyalı boyalı basın

boyama boyamak boyamakitabı

boyana boyanma

boyanmak

boyar

boyar madde

boyasız boyatılmaboyatılmak

boyatma boyatmak boy aynası boybeyi

boydan boya boydaş boydaşlık,-ğı

boykot boykot etmek boykotaj

boykotçu boykotçuluk,-ğu boylam

boylama boylamakboylamasına

boylanış boylanma

boylanmak boyler boylu

boylu boslu

boylu boyunca

boylu poslu

boyluca boyna boyna etmek



boynu bükük,-ğü boynu eğri boynuzboynuzlama

boynuzlamak

boynuzlanma boynuzlanmak boynuzlaşma

boynuzlaşmak boynuzlatma boynuzlatmak

boynuzlu

boynuzlugiller

boynuzluteke (böcek)boynuzsu

boynuzsuz boysuz boyun borcu

boyun,-ynu boyuna boyunbağı

boyunca boyunduruk parası

boyunduruk,-ğu boyunluk,-ğu boyut

boyutlandırma boyutlandırmak boyutlu

boz boz bulanık,-ğı boz madde

boz yel boza bozacı

bozacılık,-ğı bozar ık,-ğı bozarmabozarmak

bozayı

bozbakkal (kuş) bozca bozcaada (ilçe)

bozdoğan (gürz; kuş) bozdoğan (ilçe) bozdurma bozdurmakbozdurtma

bozdurtmak bozdurulma bozdurulmak

bozgeven bozgun bozguncu

bozgunculuk,-ğubozgunluk,-ğu

bozkır bozkır (ilçe)

bozkırlaşma bozkırlaşmak bozkurt (ilçe)

bozkurt,-du

bozlak,-ğı

bozlama

bozlamak bozma bozmacı

bozmak bozova (ilçe) bozördek,-ği

bozrak,-ğı boztepe (ilçe) bozuk düzen

bozuk para bozuk,-ğu bozukluk,-ğu

bozulma bozulmak bozuluş

bozum bozumca bozum havası bozuntu

bozuşma bozuşmakbozuşuk,-ğu

bozuşukluk,-ğu bozüyük

(ilçe)

bozyazı (ilçe) bozyürük,-ğü (yılan)

böbrek taşı böbrek üstü bezi böbrek yağı böbürböbürlenme

böbrek,-ği böbreksi böbürlenmek

böbürtü böce böcek bilimci

böcek bilimi böcek kabuğu böcek,-ği

böcekbaşı böcekçil böcekçiller

böcekhane böcekkapan böceklenme

böceklenmek böcekler

böcekli

böceklik,-ği böceksiz

böcelenme böcelenmek böcü



böcül böcül böğ böğür,-ğrü

böğürme böğürmek böğürtlen

böğürtlenlik,-ği böğürtme böğürtmek

böğürtü böğürüş böke

bökelik,-ği

böldürme

böldürmek

bölen bölge bölgeci bölgecilik,-ği bölgesel bölme bölmeişareti

bölmek bölmeli bölü

bölücü bölücülük,-ğü bölük pörçük,-ğü

bölük,-ğü bölüm bölümleme

bölümlemek bölümlendirme bölümlendirmek

bölümleniş bölümlenme bölümlenmek

bölümsel bölünebilme

bölünen

bölüngü bölünme

bölünmek bölünmez bölünmezlik,-ği

bölüntü bölünüş bölüş

bölüşme bölüşmek bölüştürme

bölüştürmek bölüşüm bölüt

bölütlenme bölütlü bön

bön bön bönce bönleşme

bönleşmek bönlük,-ğü börek,-ği börekçi börekçilik,-ği

böreklik,-ği börk börkenek,-ği

börtme

börtmek börttürmebörttürmek

börtü böcek,-ği

börtük,-ğü börtülme börtülmek

börülce bösme bösmek

böyle böylece böylecene böylelikle böylemesine

böylesi böylesine brahma

brahman brahmanizm brahmanlık,-ğı brakisefal,-li

branda branda bezi branş bravo bre breş

brezil brezilya brezilya brezilyalı briç

br ıçka

brifing

brik

briket briketçi briketleme

briketlemek briyantin briyantinli

brizbiz brokar brom

bromhidrik asit,-di bromhidrik,-ği bromür

bromürlü bronş bronşçuk,-ğu

bronşit bronz bronzlaşma bronzlaş makbroş

broşür brovning bröve

brüksel lâhanası brülör brüt

bu

bu arada

buat bubi tuzağı buca (ilçe) bucak (ilçe) bucak,-ğı



buçuk,-ğu buçuklu buda

budak deliği budak özü budak,-ğı

budaklanma budaklanmak budaklı

budala budalaca budalalaşma

budalalaşmak

budalalık,-ğı budalalık etmek

budama

budamak budanış budanma

budanmak budatma budatmak

budist budizm budun

budun betimci budun betimi budun bilimci

budun bilimi budun bilimsel budunsal

bugün bugünkü bugünlük

buğdan (ilçe) buğday buğday benizli

buğday biti buğday güvesi buğday pası

buğday rengi

buğdaycıl

buğdaygiller

buğdaysı buğdaysı meyve buğdaysı tane

buğdaysı tohum buğdaysürmesi

buğra buğu

buğu evi buğulama buğulamak

buğulandırma buğulandırmak buğulanış

buğulanma buğulanmak buğulaşma

buğulaşmak buğulaştır ıcı buğulu

buğur buhar buhar kazanı buharkent

(ilçe)

buhar kurutucusu buhar makinesi buhara

buharlaşma buharlaşma noktası buharlaşmak

buharlaştırma buharlaştırmak buharlı

buharlı gemi buharlı ısıtma buharlı tren

buharlı ütü buhran buhranlı

buhur buhurdan buhurdanlık,-ğı

buhurluk,-ğu buhurumeryem buji

bukağı bukağılama bukağılamak

bukağılı

bukağılık,-ğı

bukalemun

bukalemungiller buket bukle

bukleli buklesiz buklet

bukran bul bula

bulada bulak,-ğı bulama bulamaç,-cı

bulamak

bulancak (ilçe) bulandır ıcı bulandır ılma

bulandır ılmak bulandırma bulandırmak

bulanık (ilçe) bulanık,-ğı bulanıkça

bulanıklaşma

bulanıklaşmak

bulanıklık,-ğı

bulanış bulanma bulanmak



bulantı bulaşı k deniz bulaşıcı

bulaşıcı hastalık,-ğı bulaşık bezi bulaşık deterjanı

bulaşık eldiveni bulaşıkgemi

bulaşık iş bulaşık makinesi

bulaşı

k,-ğı

bulaşı

kçı

bulaşı

kçı

lı

k,-ğı

bulaşıkhane bulaşılma bulaşılmak

bulaşkan bulaşkanlık,-ğı bulaşma

bulaşmak bulaştır ılma bulaştır ılmak

bulaştırma bulaştırmak buldan (ilçe)

buldok,-ğu buldozer buldumcuk,-ğu

buldurma buldurmak bulgar

bulgarca bulgaribulgaristan

bulgaristanlı bulgu

bulgulama

bulgulamak

bulgur

bulgur pilâvı bulgurcu bulgurcuk,-ğu bulgurculuk,-ğu

bulgurlama bulgurlanma bulgurlu köfte

bulgurluk,-ğu bulgusal bulgusal yöntem

bulma bulmaca bulmakbulucu

bulûğ bulûğ çağı

bulundurma bulundurmak bulunmabulunmak

buluntu

buluş buluş hakkı buluşma

buluşmak

buluşma yeri

buluşturma buluşturmak buluşulma

buluşulmak bulut bulutlanmabulutlanmak

bulutlu

bulutsu bulutsuz bulvar

bumbar bumburuş bumburuşuk,-ğu

bumbuz bumerang bumlama

bumlamak bun bunabunak,-ğı

bunakça bunaklık,-ğı bunalım

bunalımlı

bunalış

bunalma

bunalmak

bunaltı bunaltıcı bunaltılma bunaltılmak bunaltma

bunaltmak bunama bunamak

bunayış bunca buncağız bundabundan

bungalov

bungun bunlar bunlu bunluk,-ğu bunubunun

bununla birlikte bura buracıkta

burada burağan buralı

buram buram

burası

burcu burcu burcumaburcumak



burç,-cu burçak,-ğı burçlar kuşağı

burdur burdurma burdurmak burgaç,-cı burgata

burgu burgu makarna burgulama

burgulamak

burgulanma

burgulanmak

burgulu burgusuz burhan

burhaniye (ilçe) burjuva burjuvalık,-ğı

burjuvazi burkma burkmak

burkucu burkulma burkulmak

burlesk burma burmakburnaz

burnu büyük,-ğü burnu havada

burs bursa burslu

burssuz burtlak,-ğı buru

buruk,-ğu

burukça

buruklaş ma

buruklaşmak burukluk,-ğu burulma burulmak burumburum

burun boşluklar ı burunburuna

burun deliği burun kanadı

burun otu burun perdesi burun,-rnu

burundi burundili burunduruk,-ğu

burunlu burunluk,-ğu burunsak,-ğı

burunsalık,-ğı buruntu buruş buruş buruş ma

buruşmak

buruşturma

buruşturmak

buruşuk,-ğu

buruşukça buruşukluk,-ğu busbulanık,-ğı

buse

buselik,-ği buselikaşiran but,-du

butafor butaforcu butik,-ği

butikçi butikçilik,-ği butlan buton buut,-dubuyma

buymak buyot buyruk kulu

buyruk,-ğu buyrukçu buyrulma

buyrulmak

buyrultu

buyurma buyurmak buyurubuz

buz alanı buz dağı buz kalıbı

buz yalağı buzağı buzağılama

buzağılamak buzcu buzçözer

buzdolabı buz duvar ı buzhane

buzkıran buzla

buzlanma buzlanmak buzlaşmabuzlaşmak

buzlu

buzlu cam

buzluğan

buzluk,-ğu buz torbası buzul



buzul bilimci buzul bilimi buzul çağı

buzul dönemi buzul kar buzul kaynağı

buzul masası buzul seli buzul taş

buzullaşma buzullaşmak buzullu

bü ğeme büğemek büğetbüğlü

bü lbül çanağı

bücür bücürleşmebücürleşmek

bücürlük,-ğü büfe büfeci

büfecilik,-ği büğe büğelek,-ği

bühtan bühtan etmek bük büken büklük,-ğübüklüm

bükme bükmek büktürme büktürmekbükük,-ğü

bükülgen bükülgenlik,-ği bükülme

bükülmek bükülü bükülüş

büküm bükümlü bükümsüz

bükün bükünlü bükünlü dil bükünmebükünmek

büküntü bülbül bülbülkonağı (tatlı)

bülbülyuvası (tatlı) bülten bünyan (ilçe)

bünye bürgü bürgülü

büro bürokrasi bürokrat

bürokratik,-ği bürudet bürülü

bürüm bürümcek,-ği bürümcük,-ğü

bürüme bürümek bürünme

bürünmek büsbütün büst

bütan bütçe bütçe açığı

bütçe yılı bütçeleme bütçelemek

büten bütün bütün bütüne

bütüncü ekonomi bütüncül bütüncüllük,-ğü

bütünleme bütünleme sınavı bütünlemek

bütünlemeli bütünlenme bütünlenmek

bütünler

bütünler açı

bütünleşme

bütünleşmek bütünletme bütünletmek

bütünleyen bütünleyici bütünlük,-ğü

bütünsel bütünsellik,-ği büve büvelek,-ği büvetbüyü

büyü yapmak büyücek,-ği büyücü

büyücülük,-ğü büyük abdest büyük amiral,-li

büyük anne

büyük atardamar büyük baba büyük çekmece (ilçe)

büyük çember büyük dalga büyük defter

büyük elçi büyük elçilik,-ği büyük büyük harf



hanım

büyük kalori büyük kan dolaşımı büyüklenme

büyük mevlit ayı

büyük önerme büyük peder büyük sesli uyumu

büyük şehir,-hri

büyük tansiyon

büyük terim

büyük tövbe ayı büyük ünlü uyumu büyük,-ğü

büyükayı (yıldız kümesi) büyükbaş büyükçe

büyüklenmek büyüklük hastalığı büyüklük,-ğü

büyükorhan (ilçe) büyükseme büyüksemekbüyüksü

büyüleme büyülemekbüyüleniş

büyülenme büyülenmek büyüleyici

büyüleyici özellik,-ği büyüleyiş büyülteç,-ci

büyültme büyültmek büyülü

büyüme

büyümek

büyüsel

büyüteç,-ci büyütken doku büyütme

büyütmek büyütülme büyütülmekbüyütüş

büyüyüş

büz büzdürme büzdürmek

büzgen büzgü büzgüleme büzgülemekbüzgülü

büzgüsüz büzme büzmek

büzük,-ğü büzüktaş büzülme

büzülmek büzülüş büzüşme büzüşmekbüzüşük,-ğü

by-pass




C

ca nla başla

cabadan

cacık,-ğı

cadaloz cadalozlaşma cadalozlaşmak

cadalozluk,-ğu cadde cadı

cadı kazanı cadılaşma cadılaşmak

cadılık etmek cadılık,-ğı cadısüpürgesi (mantar)cafcaf

cafcaflı caferî cağ cağ kebabı cahil cahilâne

cahilce cahiliye cahillik etmek

cahillik,-ği caiz caize

caka

cakacı

cakacılık,-ğı

cakalı cali calip,-bi

cam cam evi cam göz (takma gözlü)

cam mozaik,-ği cam pamuğu cam resim,-smi

cam suyu cam yuvası camyünü

camadan cambaz

cambazhane cambazlık,-ğı cambul cumbul

camcı camcı macunu camcılık,-ğı

camekân camekânlı camgöbeği (renk)

camgöz (balık)

camgüzeli (çiçek)

cami,-i (toplayan)

cami,-i,-si (ibadet yeri) camia camit cam kanatlılarcamlama

camız camlamak camlanma

camlanmak camlaşmacamlaşmak

camlatma camlatmak

camlı camlı köşk camlık,-ğı

camsı can can acısı

can alıcı can borcu cancağız can

ciğer

can damar ı candan can

direği

can dostu can düşmanı can eriği

can evi can pazar ı can sağlığı

can sıkıntısı can simidi can tahtası

can yeleği can yoldaşı cana yakın

cana yakınlık,-ğı canan canavar canavardüdüğü

canavar otu canavarotugiller

canavarlaşma canavarlaşmak canavarlık,-ğı

cenaze merasimi cenaze

namazı

canfes canfeza cangıl

cungul

canhıraş canı pek canı tatlı

cani canı tez canice canilik,-ği canip,-bi



caniyane cankurtaran cankurtaran çanı

cankurtaran düdüğü cankurtaran gemisi cankurtaran kulübesi

cankurtaran simidi cankurtaran yeleği canlandır ıcı

canlandır ıcılık,-ğı canlandır ılma canlandır ılmak

canlandır ım

canlandırma

canlandırmak

canlanma canlanmak canlı canlı cenaze

canlı model

canlı özdekçilik,-ği canlı resim,-smi canlı yayın

canlıcılık,-ğı canlılık,-ğı cansiparane

cansız cansızlaşma cansızlaşmak

cansızlaştırma cansızlaştırmak cansızlık,-ğı

cantiyane

capcanlı car carcar car car carcur (fermuar) carcuretmek

cari

cari hesap,-bı cariye cariyelik,-ği carlama carlamak

cart cart curt carta

cartadak cartadan cascavlak,-ğı

casino casus casusluk,-ğucavalacoz

cavlak,-ğı

cavlaklık,-ğı cavlama cavlamak

caydır ıcı caydır ıcılık,-ğı caydır ılma

caydır ılmak caydırma caydırmak caygın cayırcayır

cayırdama

cayırdamak

cayırdatma

cayırdatmak cayırtı cayma

caymak caz cazbant,-dı

cazcı cazgır cazgırlık,-ğı

cazibe cazibeli cazibesiz cazip,-bi cazipleşme

cazipleşmek cazipleştirme cazipleştirmek

cazır cazır cazırdama cazırdamak

cazırdatma cazırdatmak cazırtı

caba cebbar cebe

cebeci cebeci cebel

cebeli cebelibereket cebelleşme

cebelleşmek cebellezi ceberut cebi delik,-ği cebin

cebir,-bri cebire cebirsel

cebirsel deyim cebirsel ifade cebirsel formül cebrail

cebren cebretme cebretmek

cebrî cebrî yürüyüş cebrinefs

cebriye cedî (oğlak burcu) cedit,-di

cedre

cefa

cefa etmek

cefakâr cefakeş cefalı



ceffelkalem cehaletcehdetme

cehdetmek cehennem

cehennem azabı cehennem hayatı cehennem kütüğü

cehennem zebanisi cehennemî cehennemlik,-ği cehennemtaşı

cehil,-hli cehit,-hdi cehre

cehri ceket celâdet

celâl,-li celâlî celâlîlik,-ği

celâllenme celâllenmek celâlli

celbe celep,-bi celeplik,-ği celi celi yazı

celil cellât,-dı cellâtlık,-ğı

celp,-bi celp etmekcelpname

celse cemaat,-ticemaatleşme

cem'an

cem'an yekûn cemaatleşmek cemadat

cemal,-li cemaziyülâhır cemaziyülevvel

cembiye cemetme cemetmek

cemi,-m'i cemil cemile

cemilendirme cemilendirmek cemilenme cemilenmekcemiyet

cemiyetli cemre cenabet cenabıhak,-kkı

cenah

cenap,-bı cenaze cenaze alayı

cenaze duası cenaze levazımatı cenaze töreni

cendere

ceneviz

cenevizli

cenevre kurabiyesi cengâver cengâverlik,-ği cengelcenin

ceninisakıt cenk,-gi cenkçi

cenkleşme cenkleşmek cennet

cennet balığı cennet balığıgiller cennet kuşu cennetkuşugiller

cennet öküzü cennetlik,-ği cennetmekân

centilmen centilmence centilmenlik antlaşması

centilmenlik,-ği

cenubî

cenup,-bu

cenuplu cep defteri cep harçlığı

cep kitabı cep saati cep sözlüğü

cep takvimi cep telefonu cep,-bi

cephane cephanelik,-ği cephe

cephe gerisi cepheleşme cepheleşmek

cepken cer,-rri cerahat,-ti

cerahatlenme cerahatlenmek cerahatli

cerbeze cerbezeli cereme

ceren

cereyan

cereyan etmek cereyanlı cerh



cerh etmek ceride ceriha cerimecermen

cermen dilleri

cermence cerrah cerrahî

cerrahî müdahale cerrahlık,-ğı cerrar cesamet cesametli

cesaret

cesaret etmek

cesaretlendirilme

cesaretlendirilmek cesaretlendirme cesaretlendirmekcesaretlenme

cesaretlenmek cesaretli cesaretlilik,-ği

cesaretsiz cesaretsizlik,-ği ceset,-di

cesim ceste ceste cesur

cesurane cesurluk,-ğu cet,-ddi

cetbecet cetvel cevaben

cevabî cevahir cevahirci

cevap,-bı

cevaplama

cevaplamak

cevaplandır ılma cevaplandır ılmak cevaplandırma

cevaplandırmak cevaplı cevaplı telgraf

cevapsız cevaz cevelân

cevher cevherli cevhersiz

cevir,-vri ceviz cevizgiller ceviz içi cevizî

cevizli cevizlik,-ği cevval,-li

cevvî cevza (İkizler burcu) ceyhan (ilçe)

ceylân ceylân bakışlı ceylânpınar (ilçe)

ceza

ceza alanı

ceza atışı

ceza evi ceza mahkemeleri cezanoktası

ceza reisi

ceza vuruşu cezaî cezalandır ılma

cezalandır ılmak cezalandırma cezalandırmak

cezalanma cezalanmak cezalı

cezasız cezayir cezayir menekşesi

cezayirli cezbe cezbelenmecezbelenmek

cezerye

cezir,-zri

cezire

cezp etmek

cezp,-bi cezrî cezve

challenge check-up cı yaklamak

cı zlam cıbıl cıcık,-ğı cıda cıdağı cibilliyet

cibilliyetsiz cibilliyetsizlik,-ği cibinlik,-ği

cibre cibril cici cici anne cici bici cici mama

cicik,-ği cicili bicili cicim

cicim ayı cicoz cicozlama

cicozlamak cidal,-li cidalci cidar cidden

ciddî ciddîleşme ciddîleşmek

ciddîlik,-ği

ciddiyet

cide (ilçe) cif cife



ciğer ciğer acısı ciğer otlar ı

ciğer otu ciğerci ciğerdeldi

ciğerpare cihan cihanbeyli (ilçe)

cihangir cihangir cihangirane

cihangirlik,-ği

cihannüma

cihanşümul,-lü

cihar cihar ıdü cihar ıse cihar ıyek cihat,-dı

cihaz cihet cık

cilâ cilâ topu cilban cilbent,-di cilâcı

cilâcılık,-ğı cilâlama cilâlamakcilâlanma

cilâlanmak

cilâlatma cilâlatmak cilâlı

cilâlı taş devri cilâsız cilasun

cildiye cildiyeci cılız cılızlaşma cılızlaşmak

cılızlık,-ğı

cılk

cılkava cılk etmekcılklaşma

cılklaşmak cılklık,-ğı cilt evi

cilt,-di ciltçi ciltçilik,-ği

ciltleme ciltlemek ciltlenme ciltlenmek ciltletme

ciltletmek ciltli ciltsiz

cilve cilvelenme cilvelenmek cilveleşme cilveleşmek

cilveli cim cima,-ı

cimbakuka cımbar cımbarlama

cımbarlamak

cımbız

cımbızcı

cımbızlama cımbızlamak cimcime

cimri cimrileşme cimrileşmek cimrilik etmek cimrilik,-ği

cin cin mısır ı cinaî cinas cinaslı cinayet

cinci cin dar ısı cin fikirli cıncık boncuk,-ğu cıncık,-ğı

cıngıl cingöz cinlenme

cinlenmek cinli cinnet

cins cins cibilliyet cins isim,-smi

cins ismi cinsaçı (bitki) cinsel

cinsellik,-ği

cinsî

cinsiyet

cinslik bilimi cinslik,-ği cinsliksiz cip cips ciranta

cırboğa cırcı r delgi cırcır cır cır cırcır böceği

cırdaval cır ıldama cır ıldamak cır ıltı cirim,-rmi

cirit,-di cirit atma ciritçi cırlak,-ğı cırlama

cırlamak cırlatma cırlatmak

cırlayık,-ğı cırmık,-ğı cırnak,-ğı

cırnaklama cırnaklamak cırnık,-ğı

ciro ciro etmek cırt

cırtlak,-ğı

cırtlama cırtlamak cıs cıva

cisim,-smi



cisimcik,-ği cisimlenme cisimlenmek

cisimleşme cisimleşmek cismanî

cismanîlik,-ği cismen cıvadra

cıvalı civan civankaşı (nakış)

civanmert,-di

civanmertlik,-ği

civanperçemi (bitki)

civar cıvata cıvatalama

cıvatalamak civciv civcivli

civcivlik,-ği civelek,-ği civeleklik,-ği

cıvık mantarlar cıvık,-ğı cıvıklanma

cıvıklanmak cıvıklaşma cıvıklaşmak

cıvıklaştırma cıvıklaştırmak cıvıklık,-ğı

cıvıl cıvıl cıvıldama cıvıldamak

cıvıldaşma cıvıldaşmak cıvıltı

cıvıma

cıvımak cıvıtılma cıvıtılmak

cıvıtma cıvıtmak cıyakcıyak

ciyak ciyak ciyak cıyaklama

ciyaklama ciyaklamak cıyaklatma

cıyaklatmak cıyırdama cıyırdamak

cıyırdatma cıyırdatmak cıyırtı

cız cız etmek cız sineği

cızbız cızık,-ğı cızıktırma

cızıktırmak cızıldama cızıldamak cızıltı cızıltılı

cızır cızır

cızırdama

cızırdamak

cızırdatma cızırdatmak cızırtı

cızırtılı cızlama cızlamak

cizre (ilçe) cizvit cizye

clearing coğrafî coğrafya

coğrafyacı coğrafyacılık,-ğı cokey

cokeylik,-ği conta cop

coplama coplamak coplanma

coplanmak coplatma

coplatmak

corum coşku coşkulanma

coşkulanmak

coşkulu coşkun coşkuncacoşkunlaşma

coşkunlaşmak

coşkunluk,-ğu coşma coşmak

coşturma coşturmakcoşturucu

coşturuculuk,-ğu coşturulma

coşturulmak cömert,-di cömertçe

cömertleşme cömertleşmek cömertlik,-ği

cönk,-gü crescendo cudam

cuma

cuma namazı

cumartesi,-yi

cumayeri'ni (ilçe) cumba cumbadak



cumbalak,-ğı cumbalama cumbalamakcumbalı

cumbul cumbul

cumbuldama cumbuldamak cumbuldatma

cumbuldatmak cumburdama cumburdamak

cumburlop

cumburtu

cumhur

cumhurbaşkanı cumhurbaşkanlığı cumhuriyet cumhuriyetbayramı

cumhuriyetçi cumhuriyetçilik,-ği cumhuriyetperver cundacunta

cuntacı cup cuppadak

cura cura zurna curacı

curcuna curnata cuşiş cübbe cübbeci cübbeli

cüce cüceleşme cüceleşmek

cücelik,-ği cücük,-ğü cücüklenme

cücüklenmek cüda cühelâ

cülûs cülûsiye cümbürcemaat

cümbüş cümbüşçü

cümbüşlü cümle cümle âlem

cümle bilgisi cümle kapısı cümlecik,-ği

cümlemsi cümleten cümudiye

cünha cünun cünup,-bu cünupluk,-ğu

cür'et

cür'et etmek cür'etkâr cür'etkârlık,-ğı

cür'etlenme

cür'etlenmek

cür'etli

cürmümeşhut,-du cüruf cürüm,-rmü

cüsse cüsseli cüz,-z'ü

cüzam cüzamlı cüzdan cüz'î çabaçabalama




Ç

çakmakçılık,-ğı çamurlaşmak çapakğı

çatınma çekingenleşmeçekingenleşmek

çekirge kuşu çekiş çekişken

çift yıldız çıkar çırçıplak,-ğı

çizmecilikği çoğu zaman çöğme

çömlek hesabı çabalamak çabalanma

çabalanmak çabalayış çabucacık

çabucak çabuk çabukça

çabuklaşma çabuklaşmak çabuklaştır ılma

çabuklaştır ılmak çabuklaştırma çabuklaştırmak

çabukluk,-ğu çaça çaça balığı

çaçaça çaçaron çaçaronca

çaçaronluk,-ğu çadır çadır ağır şağı

çadır bezi çadır çiçeği çadır direği

çadırcı çadırcılık,-ğı çadırlı

çadırlı ordugâh çadıruşağı (bitki) çağ

çağ dı

şı

çağa çağanak,-ğı

çağanoz çağatay çağatayca çağcıl

çağcıllaşma

çağcıllaş mak çağcıllaştırma çağcıllaştırmak çağcıllık,-ğı

çağdaş çağdaşlaşma çağdaşlaşmak

çağdaşlaştırma çağdaşlaştırmakçağdaşlık,-ğı

çağıl çağıl

çağıldama çağıldamak çağıldayış çağıltı çağıltılı

çağır ış çağırma çağırmak

çağırtı çağırtkan çağırtma

çağırtmaç,-cı çağırtmak çağla

çağlama çağlamak çağlar

çağlayan çağlayancerit (ilçe) çağlayık,-ğı çağlayış

çağma çağmak çağnak,-ğı

çağr ı çağr ıcı çağr ıcılık,-ğı çağr ılı çağr ılık,-ğı

çağr ılış çağr ılma çağr ılmak

çağr ım çağr ısız çağr ışımçağr ışımcı

çağr ışımcılık,-ğı ç ağr ışımlı

çağr ışımsal çağr ışımsız çağr ışma

çağr ışmak çağr ıştırma çağr ıştırmak



çakal çakal armudu çakal eriği

çakal yağmuru çakalboğan çakaloz

çakar çakaralmaz çakı

çakıcı çakıl çakıl çukul

çakıldak,-ğı çakıldama çakıldamak çakıldatma çakıldatmak çakılı çak ıllık,-ğı çakılma

çakılmak çakıltı çakım çakın çakıntı çakır

çakır ayaz çakır çukur çakır pençe

çakırcı çakırdiken çakırdoğan çakırkanat(ördek)

çakırkeyf çakısız çakış

çakışık,-ğı çakışmaçakışmak

çakıştırma çakıştırmakçakma

çakmak

çakmak,-ğı

çakmakçı

çakmaklı

çakmaklık,-ğı çakmaksız çakmak taşı

çakşır çakşırlı

çakşırsız çaktır ılma çaktır ılmak

çaktır ış çaktırma çaktırmadan

çaktırmak çal (ilçe) çal ı bülbülü

çala çala kamçı çala kaşık

çala kılıç çala kürek çala paça

çalacak,-ğı çalâk çala kalem çalap,-bı çalar saat,-ti

çalarma çalarmak çalçene çalçenelik,-ği çaldıran (ilçe) çaldır ılma

çaldır ılmak çaldır ış çaldırma

çaldırmak çalgı çalgı aleti

çalgı çağanak,-ğı çalgıcı çalgıcı böcek,-ği

çalgıcı otu çalgıcılık,-ğı çalgıç,-cı

çalgılı çalgın çalgısız

çalı çalı çırpı çalı dikeni

çalı fasulyesi çalı horozu çalı kuşu

çalık kavak,-ğı çalık,-ğı çalılık,-ğı çalım çalımcı çalımlama

çalımlamak çalımlanış

çalımlanma çalımlanmak çalımlayış

çalımlı çalımlık,-ğı çalımlılık,-ğı

çalımsız çalınma çalınmak

çalıntı çalısız çalı süpürgesi çalış çalışılma

çalışılmak çalışkan çalışkanlık,-ğı

çalışma çalışma bar ışı çalışma hayatı

çalışma masası çalışma odası çalışma saati çalışmayöntemi



çalışmacı çalışmak çalıştır ıcı

çalıştır ıcılık,-ğı çalıştır ılma çalıştır ılmak

çalıştır ış çalıştırma çalıştırmak

çalkağı çalkak,-ğı çalkalama çalkalamak çalkalanış

çalkalanma çalkalanmak çalkalatış çalkalatma çalkalatmak çalkalayış çalkanış

çalkanma

çalkanmak çalkantı çalkantılı

çalkantısız çalkar çalkayış çalkı çalma çalmacı

çalmaç,-cı çalmak çalpara

çaltı çaltılık,-ğı çalyaka

çam çam f ıstığı çam sakızı

çam yarması çam yeşili çamardı'nı (ilçe)

çamaş (ilçe) çamaşır çamaşır deterjanı çamaşır dolabı çamaşır ipeği çamaşır leğeni çamaşırlık,-

ğı

çamaşır makinesi çamaşır sabunu çamaşır suyu

çamaşırcı çamaşırcılık,-ğı çamaşırhane

çamç ak,-ğı çamça çameli'ni (ilçe)

çamgiller çamlıdere (ilçe) çamlıhemşin (ilçe) çamlık,-ğı

çamlıyayla (ilçe) çamoluk (ilçe) çamuka

çamur çamur banyosu çamurı

ğr ı

bı

çamurcuk,-ğu çamurcun çamurlama

çamurlamak çamurlanma çamurlanmak

çamurlaşma çamurlatma çamurlatmak

çamurlu çamurluk,-ğu çamursuz

çan çan (ilçe) çan çiçeği

çan çiçeğigiller çanak anten çanak çömlek,-ği

çanak yaprağı çancıçan çan çanak,-ğı çanakçı

çanakçı (ilçe) çanakçılık,-ğı çanakkale çanaklık,-ğı

çanaksı çanaksı hücreler çanaküzengi

çandır (ilçe)

çangal çangıl çungul çangır çungur

çangırdama çangırdamak çangırtı çanıltı

çankaya (ilçe)

çankır ı'yı çanta çantacı çantacılık,-ğı çantalı

çantasız çap çapa

çapacı çapacılık,-ğı çapaçul çapaçulluk,-ğu çapakçur

çapaklanış çapaklanma çapaklanmak çapaklı çapaksız

çapalama çapalamak çapalanma çapalanmak



çapalanış

çapalatma çapalatmak çapalı

çapanoğlu çapar çapari

çapar ız çapasız çapçak,-ğı

çapkın çapkınca çapkınlaşma çapkınlaşmak çapkınlık,-ğı çapla

çaplama çaplamak çaplı çapmaçapmak

çaprak,-ğı

çapraşık,-ğı çapraşıklaşma çapraşıklaşmak

çapraşıklık,-ğı çapraşma çapraşmak

çapraz çaprazlama çaprazlamak

çaprazlaşma çaprazlaşmak çaprazlık,-ğı

çaprazölçer çaprazvari çapsız

çapul çapula çapulacı çapulcu çapulculuk,-ğu çapullama

çapullamak çaput çar

çarçabuk çarçur çarçuretmek

çarçur olmak çardak (ilçe)

çardak,-ğı çardaş çare

çaresiz çaresizlik,-ği çareviç

çargâh çar ık,-ğı çar ıkçı

çar ıkçılık,-ğı çar ıklı çar ıklı erkânıharp,-bi

çar ıklık,-ğı çar ıksız çariçe çark çark etmek çarkçı çarkçıbaşı çarkçılık,-ğı

çarkıfelek,-ği çarkıfelekgiller çarklı

çarksız çarlık,-ğı çarliston çarmıh çarmık,-ğı

çarnaçar çarpan çarpan balığı

çarpı çarpıcı çarpık çurpuk,-ğuçarpıklaşma

çarpık,-ğı çarpıkça çarpıklaşmak

çarpıklaştırma çarpıklaştırmak çarpıklık,-ğı çarpılan

çarpılış çarpılma çarpılmak çarpım çarpım cetveli çarpım

tablosu çarpınma

çarpınmak çarpıntı çarpıntılı

çarpıntısız çarpış çarpışılma

çarpışılmak çarpışma çarpışmak

çarpıştırma çarpıştırmak çarpıtı lmak

çarpıtılma çarpıtma çarpıtmak

çarpma çarpma işareti çarpmak

çarptır ış çarptırma çarptırmak çar şaf çar şafçı çar şafçılık,-ğı



çar şaflama çar şaflamak çar şaflanma

çar şaflanmak çar şaflatma çar şaflatmak

çar şaflı çar şaflık,-ğı çar şafsız

çar şamba çar şamba (ilçe) çar şamba kar ısı

çar şamba pazar ı çar şı çar şı ağası çar şıbaşı'nı (ilçe) çar şılı çasar

çaşıt çaşıtlama çaşıtlamak

çaşıtlık,-ğı çat çat (ilçe)

çat pat çatra patra çattırma çatak,-ğı çatak (ilçe) çatal çatal ağız,-ğzı

çatal ses çatalca (ilçe) çatallanma

çatallanmak çatallaşma çatallaşmak

çatallaştırma çatallaştırmak çatallı çatallık,-ğı

çatalpınar (ilçe) çatalzeytin (ilçe) çatana

çatanacı çatapat çatı çatı ekleri çatı katı çatık çehre

çatık kaş çatık surat çatık yüz çatılı çatık,-ğı

çatıklaşma çatıklaşmak çatıklık,-ğı

çatılış çatılma çatılmak

çatınmak çatır çatır çatır çutur

çatırdama çatırdamak çatırtı çatırtılı çatısız

çatış çatışık,-ğı çatışılma çatışılmak çatışkı

çatışma çatışmak çatıştırma çatıştırmak çatkı

çatkılı çatkılık,-ğı çatkın

çatkınlık,-ğı çatkısız çatlak ses

çatlak,-ğı çatlaklık,-ğı çatlama

çatlamak çatlatış çatlatma

çatlatmak çatlayış çatma

çatma kaş çatmak çatpat (çatapat)

çattırmak çav çavalye

çavdar çavdarhisar (ilçe) çavdarlı

çavdarmahmuzu (bitki) çavdarsız çavdır (ilçe)

çavlan çavlanma çavlanmak

çavlı çavma çavmak

çavşır çavun çavuş

çavuş kuşu çavuş kuşugiller çavuşluk,-ğu

çavuş üzümü

çay çay (ilçe) çay bahçesi

çay bardağı çaybaşı'nı (ilçe) çay evi çay fincanı

çay kaşığı çay saati çay servisi

çay şekeri çay takımı çaycı

çaycılık,-ğı çaycuma (ilçe) çaydanlık,-ğı



çayeli'ni (ilçe) çaygiller çayhane

çayhaneci çayhanecilik,-ği çayır

çayır kuşu çayır mantar ı çayır otu

çayır peyniri çayır tavuğu çayır teresi

çayır tirfili çayır yulaf ı çayıralan (ilçe) çayırgüzeli (bitki) çayırlama çayırlamak

çayırlanma çayırlanmak çayırlaşma

çayırlaşmak çayırlatma çayırlatmak

çayırlı çayırlı (ilçe) çayırlık,-ğı

çayırmelikesi (bitki) çayırsedefi (bitki) çaykara

çaykara (ilçe) çaylak f ırtınası çaylak,-ğı

çaylakça çaylaklık,-ğı çaylı

çaylı kek çaylık,-ğı çebiç,-ci

çeç çeçe çeçen çeçence çedene çedik,-ği

çehre çehre züğürdü çekçek

çekçe çekçek,-ği çekecek,-ği

çekek,-ği

çekel çekeleme çekelemek

çekelez çekem çekememe

çekememek çeker çekerek (ilçe)

çeki çeki düzen çekik,-ğiçekikçe

çekici

çekicilik,-ği çekiç atma çekiç kemiği çekiç,-ci çekiçhane çekiçleme

çekiçlemek çekiliş çekilme

çekilmek çekim çekim eki çekimekleri

çekimleme çekimlemekçekimli

çekimli fiil çekimsenme çekimsenmek

çekimser çekimserlik,-ği çekimsiz

çekimsizlik,-ği çekince çekingen

çekingence çekingenlik,-ği çekinik,-ği

çekinilme çekinilmek çekiniş çekinme çekinmek çekinti çekirdecik,-ği çekirdek kahve

çekirdek,-ği çekirdekçi çekirdekçilik,-ği

çekirdeklenme çekirdeklenmek çekirdekli

çekirdeksel çekirdeksiz çekirge

çekişme çekişmek çekişmeli çekişmesizçekişte

çekiştirici çekiştiricilik,-ği çekiştirme çekiştirmek

çekkin çekme çekme demir çekmek

çekme kat çekmece çekmeceli çekmen çekoslovak



çekmecesiz

çekoslovakya çekoslovakyalı çekt iriş çektirme çektirmek

çektiri çekül çekyat

çelebi çelebi (ilçe) çelebice çelebilik,-ği çelen

çelenk,-gi çelgi çelik çomak,-ğı çelik kapı çelik kasa çelik macunu

çelik metre çelik pamuğu çelik,-ği

çelikhan (ilçe) çelikhane çelikleme

çeliklemek çelikleşme çelikleşmek

çelikleştirme çelikleştirmek çelim

çelimli çelimsiz çelimsizlik,-ği

çelişik,-ği çelişiklik ilkesi çelişiklik,-ği

çelişken çelişki çelişkili çelişkisiz çelişme

çelişmek çelişmeli çelişmesiz çelişmezlik,-ği çello çelme

çelmek çelmeleme çelmelemek

çelmelenme çelmelenmek çelmeleyiş

çelmik,-ği çeltik (ilçe) çeltik kargası

çeltik tarlası çeltik,-ği çeltikçi

çeltikçi (ilçe) çeltikçilik,-ği çeltikli

çembalo çember sakal çembersizçemçe

çember çember açı çemberleme

çemberlemek çemberlenme çemberlenmek çemberletme çemberletmek çemberli

çemen çemenleme çemenlemekçemenli

çemiç,-ci

çemişgezek (ilçe) çemkiriş çemkirme

çemkirmek çemreme çemremek

çemrenme çemrenmek çene

çene çukuru çene kavaf ı çene yar ışı

çene yar ıştır ıcı çene yar ıştırma çenebaz

çenebazlık,-ğı çenek,-ği çeneleşme çeneleşmek çeneli çenesi dü şük,-ğü

çenet çengel çengel çeneliler

çengel sakızı çengelleme çengellemek

çengellenme çengellenmek çengelleyiş

çengelli çengelli iğne çengi

çengi kolu çengi takımı çengilik,-ği

çenileme çenilemek çenk,-gi

çenti k,-ği çentikleme çentiklemek

çentiklenme çentiklenmek çentikli



çentilme çentilmek çentme

çentmek çepçevre çepeçevre

çepel çepellenmeçepellenmek

çepelli çepellilik,-ği çeper çepez

çepin çer çerçeve çerçeveci çerçevecilik,-ği çerçeveleme çerçevelemek çerçevelenme çerçevelenmek

çerçeveletme çerçeveletmek çerçeveli

çerçevesiz çerçi çerçici çerçilik,-ği çer çöp

çerden çöpten çerez çerezci çerezcilik,-ği çerezlenme

çerezlenmek çerezlik,-ği çerge

çergeci çeri çeribaşı,-yı,-nı

çeribaşlık,-ğı çerkeş (ilçe) çerkez çerkez peyniri

çerkez tavuğu çerkezce çerkezköy (ilçe)

çermik (ilçe) çermik,-ği çerviş çeşit,-di çeşitkenar çeşitkenar üçgen

çeşitleme çeşitlemek çeşitlendirme

çeşitlendirmek çeşitlenme çeşitlenmek

çeşitli çeşitlilik,-ği çeşme çeşme (ilçe) çeşmibülbü l

çeşni çeşnici çeşnicibaşı

çeşnicilik,-ği çeşnileme çeşnilemek

çeşnilenme çeşnilenmek çeşnilik,-ği

çete çeteci çetecilik,-ği

çetele çeteleşme çeteleşmek çeteleştirme çeteleştirmek çetene

çetin çetin ceviz çetince

çetinleşme çetinleşmek çetinleştirmeçetinleştirmek

çetinlik,-ği çetrefil çetrefilce

çetrefilleşme çetrefilleşmek çetrefilli

çetrefillilik,-ği çetrefilsiz çevgen çeviricilik,-ği

çevik,-ği çevikçe çevikleşme çevikleşmek çevikleştirme

çevikleştirmek çeviklik,-ği çeviren çevirgeç,-ci çevirgi çeviri çevirici çevirim

çevirim senaryosu çeviriş çevirme

çevirmek çevirmen çevirmenlik,-ği

çevirtme çevirtmek çevre

çevre açı çevre bilimci çevre bilimi

çevre bilimsel çevre evi çevre kirlenmesi

çevre sağlığı çevre teker çevre yolu çevri çevreci

çevrecilik,-ği çevreleme çevrelemek

çevreleniş çevrelenme çevrelenmek



çevreleyiş çevrelik,-ği çevren

çevresel çevrik,-ği çevrileme çevrilemek çevrili

çevriliş çevrilme çevrilmek

çevrim çevrim içi çevrimli

çevrimsel çevrinmeçevrinmek

çevrinti çevriyazı

çeyiz çemen çeyiz çeyizci çeyizcilik,-ği çeyizleme

çeyizlemek çeyizlenme çeyizlenmek

çeyizli çeyizlik,-ği çeyizsiz

çeyrek,-ği çeyrekleme çeyreklemek

çeyreklenme çeyreklenmek çeyreksonuç,-cu

çıtlama çıtlamak çıtlatılma

çıban çıban ağır şağı çıbanbaşı

çiçek aşı

sı

çiçek bahçesi çiçek biti çiçek boyası çiçek bozuğu çiçek durumu

çiçek dürbünü çiçek evi çiçek pazar ı

çiçek sapçığı çiçek sapı çiçek soğanı

çiçek suyu çiçek tacı çiçek tozu

çiçek yağı çiçek yaprağı çift çift atış çiçek,-ği

çiçekçi çiçekçilik,-ği çiçekdağı'nı (ilçe)

çiçekleme çiçeklemek çiçekleniş

çiçeklenme çiçeklenmek çiçekli

çiçekli bitkiler çiçeklik,-ği çiçeksever çiçeksime çiçeksimek çiçeksiz çiçeksiz bitkiler

çıdam çıdama çıdamak

çıf ıt çıf ıt çıf ıt çar şısı

çıf ıtlık etmek çıf ıtlık,-ğı çıf ıtlık,-ğı

çift ayaklılar çift camlı pencere çift çubuk,-ğu

çift dalma çift desimetre çift dikiş

çift dirsek,-ği çift dişliler çift kanatlılar çift kapı

çift kişilik,-ği çift küme çiftleme çiftlemek çift parmaklılar çift pencere

çift sayı çift zamanı çiftçi çiftçilik,-ği çifte çifte dikiş

çifte kavrulmuş çifte kıskaç,-cı çifte nağra

çiftehane çifteleme çiftelemek

çiftelenme çiftelenmek çifteler (ilçe)

çifteleşme çifteleşmek çifteli

çifter çifter çiftetelli çiftlenme

çiftlenmek çiftleşme çiftleşmek

çiftleştiriş çiftleştirme çiftleştirmek

çiftlik (ilçe) çiftlik kâhyası çiftlik,-ği



çiftlikköy (ilçe) çiftteker çifttekerci

çifttekercilik,-ği çift vuruş çigan çigan müziği

çığ çiğ çiğ börek,-ği

çiğ iplik,-ği çiğ köfte çiğleşme

çiğleşmek

çiğ renkçi

çiğ renkçilik,-ği çiğ toprak,-ğı çığa

çığalanma çığalanmak çığıltı çiğde çiğdem

çiğe çiğin çiğindirik,-ği

çığır çığır ış çığırma

çığırmak çığırtı çığırtkan

çığırtkanlık,-ğı çığırtma çığırtmacı

çığırtmak çiğit,-di çiğitli

çiğli (ilçe) çığlık,-ğı çiğlik,-ği çiğnek,-ği çiğnem

çiğneme çiğnemek çiğnemik,-ği çiğnemlik,-ği çiğneniş çiğnenme

çiğnenmek çiğnetme

çiğnetmek Çiğneyiş çığr ışma

çığr ışmak çıkacak,-ğı çıkagelme

çıkagelmek çıkak,-ğı çıkarcı

çıkarcılık,-ğı Çıkar ılış çıkar ılma çıkar ılmakçıkar ım

çıkar ış Çıkarma çıkarma işareti

çı

karmak Çı

karsama çı

kartı

çıkartılma çı

kartı

lmak

çıkartma çıkartmak çıkar yol çıkı çıkılanma

çıkık,-ğı çıkıkçı çıkıkçılık,-ğı

çıkıklık,-ğı çıkılama çıkılamak

çıkılanmak çıkılma çıkılmak

çıkın çıkın etmek çıkınlama çıkınlamakçıkıntı

çıkıntılı çıkıntısız çıkış

çıkış belgesi çıkış hakemi çıkış kapısı çıkışlı çıkışma

çıkış noktası çıkış yapmak çıkış yolu

çıkışmak çıkıştırma çıkıştırmak

çıkıt çiklet çikletçi çikolata çikolatacı

çıkma çıkmak çıkmaklık,-ğı çıkmalı

çıkmalı tamlama

çıkmalı tümleç,-ci çıkmaz çıkmaz sokak,-ğı

çikolatacılık,-ğı çikolatalı çıkra

çıkralık,-ğı çıkr ık,-ğı çıkr ıkçı

çıkr ıkçılık,-ğı çıkr ıkçın çıkr ıklı çıkr ıksız çıktı

çil çılan çılbır



çıldır (ilçe) çıldır çıldır çıldır tma çıldırtmak çılgın

çıldırasıya çıldır ış çıldırma

çıldırmak çile çilecilik,-ği

çilehane çilek reçeli çilek suyu

çilek,-ği çilekçi çilekçilik,-ği çilekeş çilekeşlik,-ği çileli

çileme çilemek çilenti

çılgınca çılgıncasına çılgınlaşma

çılgınlaşmak çılgınlık,-ğı çilimli (ilçe)

çilingir çilingir sofrası çilingirlik,-ği

çillenme çillenmek çilli

çilsiz çim çim çim

çıma çımacı çımacılık,-ğı

çimbali çımbar çimçek,-ği çimdik,-ği çimdikleme çimdiklemek

çimdiklenme çimdiklenmek çimdirme çimdirmekçimek,-ği

çimen çimenli çimenlik,-ği

çimensiz çimentoçimentolama

çimentolamak çimentolanma

çimentolanmak çımkırma çımkırmak

çimleme çimlemek

çimlendirme

çimlendirmek çimlenme

çimlenmek çimleyiş çimme

çimmek çın çin

çin anasonu çın çın çıngar çıngı çıngıl çin gülü

çin lâhanası çin leylâğı çinakop

çınar çınar (ilçe) çınarcık (ilçe)

çınargiller çınarlı çınarlık,-ğı çınayaz çince

çinçilya çinçilyagiller çine (ilçe)

çingen çingene çingene

çingene borcu çingene çergesi çingene düğünü çingene kavgası çingene palamudu çingene parası

çingene pembesi çingenece çingeneleşme

çingeneleşmek çingenelik,-ği çingenelik,-ği çıngır çıngır

çıngırak,-ğı çıngırakçı çıngırakçılık,-ğı

çıngıraklı çıngıraklı yılan çıngıraklı yılangiller

çıngırdak,-ğı çıngırdama çıngırdamak

çıngırdatma çıngırdatmak çıngırtı

çini çini mürekkebi çinisiz çinke çinici

çinicilik,-ği çinili çinko çinkograf çinkografi çınlak,-ğı



çınlama çınlamak çınlamalı

çınlatış çınlatma çınlatmak

çınlayış çinli çınsabah

çintiyan çıpı çıpı çıpıl çıpıl

çipil çipilleşme çipilleşmek çıpıldak,-ğı çipilti çıplak tohumlular çıplak,-ğı çıplaklaşma

çıplaklaşmak çıplaklaştırma çıplaklaştırmak çıplaklık,-ğı

çıplanma çıplanmak çipo

çipura çir çır çır

çıra çırağ çırak etmek

çırak,-ğı çıraklık etmek çıraklık,-ğı

çırakma çırakman çıralı

çıralık,-ğı çıramoz çırçıplaklık,-ğı

çırçır (alet) çır ılçıplak,-ğı çır ılçıplaklık,-ğı çırnık,-ğı

çiriş çiriş otu çirişleme

çirişlemek çirişlenme çirişlenmek

çirişli çirkef çirkefçe

çirkefleşme çirkefleşmek çirkeflik,-ği

çirkin çirkince çirkinleşme

çirkinleşmek çirkinleştirme çirkinleştirmek çirkinlik,-ği

çirkinseme çirkinsemek çiroz çirozlaşma çirozlaşmak

çırpı çırpıcı çırpılma

çırpılmak çırpınış çırpınma

çırpınmak çırpıntı çırpıntılı

çırpış çırpışma çırpışmak

çırpıştı rmak çırpıştır ılma çırpıştır ılmak

çırpıştırma çırpma çırpmacı

çırpmak çırptırma çırptırmak çis çise çiseleme çiselemek çiseme

çisemek çisenti çiskin

çiş çişik,-ği çıt

çit çıt çıt çıt pıt

çit sarmaşığı çit sarmaşığıgiller çıta

çita çıtak,-ğı çitar

çitari çıtçıt (kopça) çıtçıtlama

çıtçıtlamak çiten çiti

çıtı pıtı çitileme çitilemek çitilenme çitilenmek

çitili çıtır çıtır çıtır pıtır

çıtırdama çıtırdamak çıtırdatış

çıtırdatma çıtırdatmak çıtırdayış

çıtırtı çitişme çitişmek

çıtkır ıldım çıtkır ıldımlık,-ğı çıtlatılmak



çıtlatış çıtlatma çıtlatmak

çitlembik,-ği çitleme çitlemek

çıtlık,-ğı çitme çitmek

çitmik,-ği çıtpıt (çatapat) çıvdırma

çıvdırmak çıvgar çıvgın çivi çivi yazısı çivi yukar ı

çivici çivicilik,-ği çividî

çivileme çivilemek çivilenme çivilenmek çiviletme

çiviletmek çivili çivisiz

çivisiz kalkan çivit mavisi çivit otu

çivit rengi çivit,-di çivitleme

çivitlemek çivitlenme çivitlenmek

çivitli çivitsiz çıvlama

çıvlamak çıvma çıvmakçıyan

çivril (ilçe) çiy

çıyan gözlü çıyanlık etmek çıyanlık,-ğı

çiyleme çiylemek çizdirme

çizdirmek çizecek,-ği çizelge

çizer çizge çizgi

çizgi film çizgi im çizgi roman

çizgileme çizgilemek çizgilenme

çizgilenmek çizgileşme çizgileşmek

çizgili çizgilik,-ği çizgi resim,-smi çizgisel çizgisiz çizi çizici

çizik,-ği çizikli çiziktirme çiziktirmek çizili

çiziliş çizilme çizilmek

çizim çizimci çizinti çiziş çizme çizmeci

çizmek çizmeli çoban

çoban kebabı çoban köpeği çoban merhemi

çoban salatası çoban yıldızı çobanaldatan

çobanaldatangiller çobançantası (bitki) çobandağarcığı (bitki)

çobandeğneği (bitki) çobandüdüğü (bitki) çobaniğnesi (bitki)

çobanlama çobanlar (ilçe) çobanlık etmek

çobanlık,-ğı çobanpüskülü (bitki) çobanpüskülügiller

çobansüzgeci (bitki) çobantarağı (bitki) çobantuzluğu (bitki)

çocuğumsu çocuk aklı çocuk bahçesi

çocuk bakıcısı çocuk bezi çocuk bilimci

çocuk bilimi çocukçaçocukçu

çocuk dili çocuk işi

çocuk olmak çocuk oyuncağı çocuk ruhlu

çocuk yuvası çoğalış çoğalma

çocuk,-ğu çocuklaşma



çocuklaşmak çocuklaştırma çocuklaştırmak

çocuklu çocukluk etmek çocukluk,-ğu

çocuksu çocuksuluk,-ğu çocuksuz

çocuksuzluk,-ğu çoğalmak çoğaltım

çoğaltış çoğaltma çoğaltmak çoğaltma makinesi çoğu çoğu kez çoğulçoğulcu

çoğul eki çoğul ekleri çoğulcu demokrasi

çoğulculuk,-ğu çoğullama çoğullamak

çoğullaştırma çoğullaştırmak çoğulluk,-ğu

çoğumsama çoğumsamak çoğun

Çoğunca çoğunluk,-ğu çoğunlukla

Çoğurcuk,-ğu çok anlamlı çok anlamlılık,-ğı

çok ayaklılar çok düzlemli çok eşli

çok eşlilik,-ği çok fazlı çok gözeli çok hücreli çok hücreliler çok kar ılı

çok kar ılılık,-ğı çok kısa dalga çok kocalı ç ok kocalılık,-ğı

çok ortaklı çok partili çokrağançokrama

çok sesli

çok seslilik,-ği çok sözlü çok tanr ıcı

çok tanr ıcılık,-ğı çok tasım çok terimli

çok uluslu çok yanlı çok yönlü

çok yüzlü çok,-ğu çokal

Çokbilmiş çokça çokçu çokçuluk,-ğu çokgen çokluk eki

çokluk ekleri çokluk,-ğu çokramak

Çoksama çoksamak çoksatar

Çolak,-ğı çolaklık,-ğı çolpa çolpalık,-ğı çolpan (yıldız)

Çoluk çocuk,-ğu çolun çomak,-ğı

çomaklama çomaklamak çomar

Çopra çopra balığı çopur

Çopurina çopurlaşma çopurlaşmak

çopurlaştırma çopurlaştırmak çopurluk,-ğu Çor çorak,-ğı çoraklaşma

çoraklaşmak çoraklaştırma çoraklaştırmak

çoraklık,-ğı çorap,-bı çorapçı çorapçılık,-ğı çorba

Çorba kâsesi çorba kaşığı çorba tabağı

Çorbacı çorbacılık,-ğı çorbalık,-ğı

Çorlu çorlu (ilçe) Çoruh

Çorum çotanak,-ğı Çotira

çotiragiller çotra çotuk,-ğu çöp torbası Çözülüş

Çöğdürme çöğdürmek çöğmek



Çöğüncek,-ği çöğünme çöğünmek

Çöğür çöğürcü Çökek,-ği

çökel çökelek,-ği Çökelge

çökelme çökelmek Çökelti

çökeltme çökeltmek çökerme çökermek çökertme çökertmek çökkün

çökkünleşme

çökkünleşmek çökkünlük,-ğü Çökme

çökmek çöktürme çöktürme havuzu

çöktürmek çökük,-ğü çöküklük,-ğüçöküm

Çöküntü

çöküş çöküşme çöküşmek

çöl çöl tavuğu çölemerik çölleşmeçölleşmek

çölleştirme çölleştirmek Çöllük,-ğü

çömçe çömeliş çömelme

çömelmek çömeltme çömeltmek çömezçömezlik,-ği

çömlek kebabı çömlek,-ği çömlekçi

çömlekçilik,-ği çömlekleme Çöngül

çöp çöp arabası çöp kebabı

çöp kovası çöp kutusu çöp sepeti

çöpçatan çöpçatanlık,-ğı Çöpçü

çöpçülük,-ğü çöpleme çöplenme

çöplenmek çöplü çöplük,-ğü

çöplükçü çöplükçülük,-ğü çöplükhorozu

Çöpsüz

çöpsüz üzüm çör çöp çördek,-ği çörek,-ği Çörek otu

çörekçi çörekçilik,-ği çöreklenme

çöreklenmek çöreklik,-ği Çöreotu

çörkü çörten Çörtü

çöven çöz çözdürme

çözdürmek çözelti Çözgü

çözgün çözgünlük,-ğü çözme

çözmek çözücü Çözük,-ğü

çözülme çözülmek çözülüm

çözüm çözüm yolu çözümleme

çözümlemek çözümlemeli çözümleniş

çözümlenme çözümlenmek çözümleyici

çözümleyiş çözümsel çözündürme

çözündürmek çözünmeçözünmek çözüntü çözüş



Çözüşme çözüşmek çubuk (ilçe)

çubuk ağacı çubuk makarna çubuk,-ğu

çubukçu çubuklamaçubuklamak

çubuklu çubukluk,-ğu

Çubuksuz çuha çuha çiçeği çuhaçiçeğigiller

Çuhacı çuhacılık,-ğı çuhadar

Çuhadarlık,-ğı çuhalı çuhçuh (tren) çukur çukurluk,-ğu

çukurca (ilçe) çukurlanma çukurlanmak

çukurlaşma çukurlaşmak çukurlatma

çukurlatmak çukurlu çukurova

Çul çul çaput çulcu

çulha çulha kuşu çullama çullamakçullandırma

çullandırmak çullanış çullanma

çullanmak çulluk,-ğu çullukgiller

çulpan (yıldız) çulsuz çultar

çultar ı çumra (ilçe) çupra balığı

çurçur çuşka çuval çuvalcı çuvalcılık,-ğı

çuvaldız çuvallama çuvallamak

çuvallanma çuvallanmak çuvallatma

çuvallatmak çuvallı çuvalsız çuvaş çuvaşça

çükündür çükürçüngüş (ilçe) çünkü çürük çar ı

k,-ğı

çürük gaz çürük iş çürük para

çürük sakız çürük,-ğü çürükçül

Çürüklü çürüklük,-ğü çürüksüz

Çürüme çürümek çürütme

Çürütmek çürütülme çürütülmekçürütüş

çürüyüş

Çüş


Sorgulama İbaresi : Ç

İmla K ılavuzu

çakmakçılık,-ğı çamurlaşmak çapak,-ğı

çatınma çekingenleşmeçekingenleşmek

çekirge kuşu çekiş çekişken



çift yıldız çıkar çırçıplak,-ğı

çizmecilik,-ği çoğu zaman çöğme

ç çömlek hesabı çabalamak çabalanma

Çabalanmak çabalayış çabucacık

Çabucak çabuk çabukça Çabuklaşma çabuklaşmak çabuklaştır ılma

çabuklaştır ılmak çabuklaştırma çabuklaştırmak

çabukluk,-ğu çaça çaça balığı

Çaçaça çaçaron çaçaronca

çaçaronluk,-ğu çadır çadır ağır şağı

çadır bezi çadır çiçeği çadır direği

Çadırcı çadırcılık,-ğı çadırlı

çadırlı ordugâh çadıruşağı (bitki) çağ

çağ dışı çağa çağanak,-ğı

çağanoz çağatay çağatayca çağcılçağcıllaşma

çağcıllaş mak çağcıllaştırma çağcıllaştırmak çağcıllık,-ğı

çağdaş çağdaşlaşma çağdaşlaşmak

çağdaşlaştırma çağdaşlaştırmakçağdaşlık,-ğı

çağıl çağıl

çağıldama çağıldamak çağıldayış çağıltı çağıltılı

çağır ış çağırma çağırmak

çağırtı çağırtkan çağırtma çağırtmaç,-cı çağırtmak çağla

çağlama çağlamak çağlar

çağlayan çağlayancerit (ilçe) çağlayık,-ğı çağlayış

çağma çağmak çağnak,-ğı

çağr ı çağr ıcı çağr ıcılık,-ğı çağr ılı çağr ılık,-ğı

çağr ılış çağr ılma çağr ılmak

çağr ım çağr ısız çağr ışımçağr ışımcı

çağr ışımcılık,-ğı ç ağr ışımlı

çağr ışımsal çağr ışımsız çağr ışma çağr ışmak çağr ıştırma çağr ıştırmak

çakal çakal armudu çakal eriği

çakal yağmuru çakalboğan çakaloz

çakar çakaralmaz çakı

çakıcı çakıl çakıl çukul

çakıldak,-ğı çakıldama çakıldamak

çakıldatma çakıldatmak çakılı çak ıllık,-ğı çakılma

çakılmak çakıltı çakım çakın çakıntı çakır

çakır ayaz çakır çukur çakır pençe çakırcı çakırdiken çakırdoğan çakırkanat



(ördek)

çakırkeyf çakısız çakış

çakışık,-ğı çakışmaçakışmak

çakıştırma çakıştırmakçakma

çakmak

çakmak,-ğı

çakmakçı

çakmaklı

çakmaklık,-ğı çakmaksız çakmak taşı

çakşır çakşırlı

çakşırsız çaktır ılma çaktır ılmak

çaktır ış çaktırma çaktırmadan

çaktırmak çal (ilçe) çal ı bülbülü

çala çala kamçı çala kaşık

çala kılıç çala kürek çala paça

çalacak,-ğı çalâk çala kalem çalap,-bık çalar saat,-ti

çalarma çalarmak çalçene çalçenelik,-ği çaldıran (ilçe) çaldır ılma

çaldır ılmak çaldır ış çaldırma

çaldırmak çalgı çalgı aleti

çalgı çağanak,-ğı çalgıcı çalgıcı böcek,-ği

çalgıcı otu çalgıcılık,-ğı çalgıç,-cı

çalgılı çalgın çalgısız

çalı çalı çırpı çalı dikeni

çalı fasulyesi çalı horozu çalı kuşu

çalık kavak,-ğı çalık,-ğı çalılık,-ğı çalım çalımcı çalımlama

çalımlamak çalımlanış

çalımlanma çalımlanmak çalımlayış

çalımlı çalımlık,-ğı çalımlılık,-ğı

çalımsız çalınma çalınmak

çalıntı çalısız çalı süpürgesi çalış çalışılma

çalışılmak çalışkan çalışkanlık,-ğı

çalışma çalışma bar ışı çalışma hayatı

çalışma masası çalışma odası çalışma saati çalışmayöntemi

çalışmacı çalışmak çalıştır ıcı

çalıştır ıcılık,-ğı çalıştır ılma çalıştır ılmak

çalıştır ış çalıştırma çalıştırmak

çalkağı çalkak,-ğı çalkalama çalkalamak çalkalanış

çalkalanma çalkalanmak çalkalatış

çalkalatma çalkalatmak çalkalayış çalkanış çalkanma

çalkanmak çalkantı

çalkantı

lı

çalkantısız çalkar çalkayış çalkı çalma çalmacı



çalmaç,-cı çalmak çalpara

çaltı çaltılık,-ğı çalyaka

çam çam f ıstığı çam sakızı

çam yarması çam yeşili çamardı'nı (ilçe)

çamaş (ilçe) çamaşır çamaşır deterjanı çamaşır dolabı çamaşır ipeği çamaşır leğeni çamaşırlık,-

ğı

çamaşır makinesi çamaşır sabunu çamaşır suyu

çamaşırcı çamaşırcılık,-ğı çamaşırhane

çamç ak,-ğı çamça çameli'ni (ilçe)

çamgiller çamlıdere (ilçe) çamlıhemşin (ilçe) çamlık,-ğı

çamlıyayla (ilçe) çamoluk (ilçe) çamuka

çamur çamur banyosu çamurı

ğr ı

bı

çamurcuk,-ğu çamurcun çamurlama

çamurlamak çamurlanma çamurlanmak

çamurlaşma çamurlatma çamurlatmak

çamurlu çamurluk,-ğu çamursuz

çan çan (ilçe) çan çiçeği

çan çiçeğigiller çanak anten çanak çömlek,-ği

çanak yaprağı ça ncı çan çanak,-ğı çanakçı

çanakçı (ilçe) çanakçılık,-ğı çanakkale çanaklık,-ğı

çanaksı çanaksı hücreler çanaküzengi

çandır (ilçe)

çangal çangıl çungul çangır çungur

çangırdama çangırdamak çangırtı çanıltı

çankaya (ilçe)

çankır ı'yı çanta çantacı çantacılık,-ğı çantalı

çantasız çap çapa

çapacı çapacılık,-ğı çapaçul çapaçulluk,-ğu çapakçur

çapaklanış çapaklanma çapaklanmak çapaklı çapaksız

çapalama çapalamakçapalanış

çapalanma çapalanmak

çapalatma çapalatmak çapalı

çapanoğlu çapar çapari

çapar ız çapasız çapçak,-ğı

çapkın çapkınca çapkınlaşma

çapkınlaşmak çapkınlık,-ğı çapla

çaplama çaplamak çaplı çapmaçapmak

çaprak,-ğı

çapraşık,-ğı çapraşıklaşma çapraşıklaşmak



çapraşıklık,-ğı çapraşma çapraşmak

çapraz çaprazlama çaprazlamak

çaprazlaşma çaprazlaşmak çaprazlık,-ğı

çaprazölçer çaprazvari çapsız

çapul çapula çapulacı çapulcu çapulculuk,-ğu çapullama

çapullamak çaput çar

çarçabuk çarçur çarçuretmek

çarçur olmak çardak (ilçe)

çardak,-ğı çardaş çare

çaresiz çaresizlik,-ği çareviç

çargâh çar ık,-ğı çar ıkçı

çar ıkçılık,-ğı çar ıklı çar ıklı erkânıharp,-bi

çar ıklık,-ğı çar ıksız çariçe çark çark etmek çarkçı çarkçıbaşı çarkçılık,-ğı

çarkıfelek,-ği çarkıfelekgiller çarklı

çarksız çarlık,-ğı çarliston çarmıh çarmık,-ğı

çarnaçar çarpan çarpan balığı

çarpı çarpıcı çarpık çurpuk,-ğuçarpıklaşma

çarpık,-ğı çarpıkça çarpıklaşmak

çarpıklaştırma çarpıklaştırmak çarpıklık,-

ğı

çarpılan

çarpılış çarpılma çarpılmak

çarpım çarpım cetveli çarpımtablosu

çarpınma

çarpınmak çarpıntı çarpıntılı

çarpıntısız çarpış çarpışılma

çarpışılmak çarpışma çarpışmak

çarpıştırma çarpıştırmak çarpıtılmak

çarpıtılma çarpıtma çarpıtmak

çarpma çarpma işareti çarpmak çarptır ış çarptırma çarptırmak

çar şaf çar şafçı çar şafçılık,-ğı

çar şaflama çar şaflamak çar şaflanma

çar şaflanmak çar şaflatma çar şaflatmak

çar şaflı çar şaflık,-ğı çar şafsız

çar şamba çar şamba (ilçe) çar şamba kar ısı

çar şamba pazar ı çar şı çar şı ağası

çar şıbaşı'nı (ilçe) çar şılı Çasar

çaşıt çaşıtlama çaşıtlamak çaşıtlık,-ğı çat çat (ilçe)



çat pat çatra patra çattırma çatak,-ğı çatak (ilçe) çatal çatal ağız,-ğzı

çatal ses çatalca (ilçe) çatallanma

çatallanmak çatallaşma çatallaşmak

çatallaştırma ç atallaştırmak çatallı çatallık,-ğı

çatalpınar (ilçe) çatalzeytin (ilçe) Çatana çatanacı çatapat Çatı

çatı ekleri çatı katı çatık çehre

çatık kaş çatık surat çatık yüz çatılı çatık,-ğı

çatıklaşma çatıklaşmak çatıklık,-ğı

çatılış çatılma çatılmak

çatınmak çatır çatır çatır çutur

çatırdama çatırdamak çatırtı çatırtılı Çatısız

çatış çatışık,-ğı çatışılma çatışılmak çatışkı

çatışma çatışmak çatıştırma çatıştırmak çatkı

çatkılı çatkılık,-ğı Çatkın

çatkınlık,-ğı çatkısız çatlak ses

çatlak,-ğı çatlaklık,-ğı çatlama

çatlamak çatlatış çatlatma

çatlatmak çatlayış Çatma

çatma kaş çatmak Çatpat (çatapat)

çattırmak çav çavalye

çavdar çavdarhisar (ilçe) çavdarlı

çavdarmahmuzu (bitki) çavdarsız Çavdır (ilçe)

çavlan çavlanma çavlanmak

çavlı çavma çavmak

çavşır çavun çavuş

çavuş kuşu çavuş kuşugiller çavuşluk,-ğu

çavuş üzümü

çay çay (ilçe) çay bahçesi

çay bardağı çaybaşı'nı (ilçe) çay evi çay fincanı

çay kaşığı çay saati çay servisi

çay şekeri çay takımı çaycı

çaycılık,-ğı çaycuma (ilçe) çaydanlık,-ğı

çayeli'ni (ilçe) çaygiller çayhane

çayhaneci çayhanecilik,-ği çayır

çayır kuşu çayır mantar ı çayır otu

çayır peyniri çayır tavuğu çayır teresi

çayır tirfili çayır yulaf ı çayıralan (ilçe)

çayırgüzeli (bitki) çayırlama çayırlamak

çayırlanma çayırlanmak çayırlaşma

çayırlaşmak çayırlatma çayırlatmak



çayırlı çayırlı (ilçe) çayırlık,-ğı

çayırmelikesi (bitki) çayırsedefi (bitki) çaykara

çaykara (ilçe) çaylak f ırtınası çaylak,-ğı

çaylakça çaylaklık,-ğı çaylı

çaylı kek çaylık,-ğı çebiç,-ci çeç çeçe çeçen

çeçence çedene çedik,-ği

çehre çehre züğürdü çekçek

çekçe çekçek,-ği çekecek,-ği

çekek,-ği

çekel çekeleme çekelemek

çekelez çekem çekememe

çekememek çeker çekerek (ilçe)

çeki çeki düzen çekik,-ği

çekikçe

çekici

çekicilik,-ği çekiç atma çekiç kemiği

çekiç,-ci çekiçhane çekiçleme

çekiçlemek çekiliş çekilme

çekilmek çekim çekim eki çekimekleri

çekimleme çekimlemekçekimli

çekimli fiil çekimsenme çekimsenmek

çekimser çekimserlik,-ği çekimsiz

çekimsizlik,-ği çekince çekingen

çekingence çekingenlik,-ği çekinik,-ği çekinilme çekinilmek çekiniş çekinme çekinmek

çekinti çekirdecik,-ği çekirdek kahve

çekirdek,-ği çekirdekçi çekirdekçilik,-ği

çekirdeklenme çekirdeklenmek çekirdekli

çekirdeksel çekirdeksiz çekirge

çekişme çekişmek çekişmeli çekişmesizçekişte

çekiştirici çekiştiricilik,-ği çekiştirme çekiştirmek

çekkin çekme çekme demir çekmekçekme kat

çekmece çekmeceliçekmecesiz

çekmen çekoslovak

çekoslovakya çekoslovakyalı çekt iriş çektirme çektirmek

çektiri çekül çekyat

çelebi çelebi (ilçe) çelebice çelebilik,-ği çelen

çelenk,-gi çelgi çelik çomak,-ğı

çelik kapı çelik kasa çelik macunu

çelik metre çelik pamuğu çelik,-ği

çelikhan (ilçe) çelikhane çelikleme



çeliklemek çelikleşme çelikleşmek

çelikleştirme çelikleştirmek çelim

çelimli çelimsiz çelimsizlik,-ği

çelişik,-ği çelişiklik ilkesi çelişiklik,-ği

çelişken çelişki çelişkili çelişkisiz çelişme çelişmek çelişmeli çelişmesiz

çelişmezlik,-ği çello çelme

çelmek çelmeleme çelmelemek

çelmelenme çelmelenmek çelmeleyiş

çelmik,-ği çeltik (ilçe) çeltik kargası

çeltik tarlası çeltik,-ği çeltikçi

çeltikçi (ilçe) çeltikçilik,-ği çeltikli

çembalo çember sakal çembersiz

çemçe

çember çember açı

çemberleme çemberlemek çemberlenme çemberlenmek

çemberletme çemberletmek çemberli

çemen çemenleme çemenlemekçemenli

çemiç,-ci

çemişgezek (ilçe) çemkiriş çemkirme

çemkirmek çemreme çemremek

çemrenme çemrenmek çene

çene çukuru çene kavaf ı çene yar ışı

çene yar ıştır ıcı çene yar ıştırma çenebaz çenebazlık,-ğı çenek,-ği çeneleşme

çeneleşmek çeneli çenesi dü şük,-ğü

çenet çengel çengel çeneliler

çengel sakızı çengelleme çengellemek

çengellenme çengellenmek çengelleyiş

çengelli çengelli iğne çengi

çengi kolu çengi takımı çengilik,-ği

çenileme çenilemek çenk,-gi

çentik,-ği çentikleme çentiklemek çentiklenme çentiklenmek çentikli

çentilme çentilmek çentme

çentmek çepçevre çepeçevre

çepel çepellenmeçepellenmek

çepelli çepellilik,-ği çeper çepez

çepin çer çerçeve çerçeveci çerçevecilik,-ği çerçeveleme

çerçevelemek çerçevelenme çerçevelenmek

çerçeveletme çerçeveletmek çerçeveli

çerçevesiz çerçi çerçici çerçilik,-ği çer çöp çerden çöpten çerez çerezci çerezcilik,-ği çerezlenme



çerezlenmek çerezlik,-ği çerge

çergeci çeri çeribaşı,-yığ,-ı

çeribaşılık,-ğı çerkeş (ilçe) çerkez çerkez peyniri

çerkez tavuğu çerkezce çerkezköy (ilçe)

çermik (ilçe) çermik,-ği çerviş çeşit,-di çeşitkenar çeşitkenar üçgen

çeşitleme çeşitlemek çeşitlendirme

çeşitlendirmek çeşitlenme çeşitlenmek

çeşitli çeşitlilik,-ği çeşme çeşme (ilçe) çeşmibülbü l

çeşni çeşnici çeşnicibaşı

çeşnicilik,-ği çeşnileme çeşnilemek

çeşnilenme çeşnilenmek çeşnilik,-ği

çete çeteci çetecilik,-ği

çetele çeteleşme çeteleşmek çeteleştirme çeteleştirmek çetene

çetin çetin ceviz çetince

çetinleşme çetinleşmek çetinleştirme çetenleştirmek

çetinlik,-ği çetrefil çetrefilce

çetrefilleşme çetrefilleşmek çetrefilli

çetrefillilik,-ği çetrefilsiz çevgen çeviricilik,-ği

çevik,-ği çevikçe çevikleşme çevikleşmek çevikleştirme

çevikleştirmek çeviklik,-ği çeviren çevirgeç,-ci çevirgi çeviri çevirici çevirim

çevirim senaryosu çeviriş çevirme

çevirmek çevirmen çevirmenlik,-ği

çevirtme çevirtmek çevre

çevre açı çevre bilimci çevre bilimi

çevre bilimsel çevre evi çevre kirlenmesi

çevre sağlığı çevre teker çevre yolu çevri çevreci

çevrecilik,-ği çevreleme çevrelemek

çevreleniş çevrelenme çevrelenmek

çevreleyiş çevrelik,-ği çevren

çevresel çevrik,-ği çevrileme çevrilemek çevrili

çevriliş çevrilme çevrilmek

çevrim çevrim içi çevrimli

çevrimsel çevrinmeçevrinmek

çevrinti çevriyazı

çeyiz çemen çeyiz çeyizci çeyizcilik,-ği çeyizleme

çeyizlemek çeyizlenme çeyizlenmek

çeyizli çeyizlik,-ği çeyizsiz



çeyrek,-ği çeyrekleme çeyreklemek

çeyreklenme çeyreklenmek çeyreksonuç,-cu

çıtlama çıtlamak çıtlatılma

çıban çıban ağır şağı çıbanbaşı

çiçek aşı

sı

çiçek bahçesi çiçek biti çiçek boyası çiçek bozuğu çiçek durumu

çiçek dürbünü çiçek evi çiçek pazar ı

çiçek sapçığı çiçek sapı çiçek soğanı

çiçek suyu çiçek tacı çiçek tozu

çiçek yağı çiçek yaprağı çift çift atış çiçek,-ği

çiçekçi çiçekçilik,-ği çiçekdağı'nı (ilçe)

çiçekleme çiçeklemek çiçekleniş

çiçeklenme çiçeklenmek çiçekli

çiçekli bitkiler çiçeklik,-ği çiçeksever çiçeksime çiçeksimek çiçeksiz çiçeksiz bitkiler

çıdam çıdama çıdamak

çıf ıt çıf ıt çıf ıt çar şısı

çıf ıtlık etmek çıf ıtlık,-ğı çıf ıtlık,-ğı

çift ayaklılar çift camlı pencere çift çubuk,-ğu

çift dalma çift desimetre çift dikiş

çift dirsek,-ği çift dişliler çift kanatlılar çift kapı

çift kişilik,-ği çift küme çiftleme çiftlemek çift parmaklılar çift pencere

çift sayı çift zamanı çiftçi çiftçilik,-ği çifte çifte dikiş

çifte kavrulmuş çifte kıskaç,-cı çifte nağra

çiftehane çifteleme çiftelemek

çiftelenme çiftelenmek çifteler (ilçe)

çifteleşme çifteleşmek çifteli

çifter çifter çiftetelli çiftlenme

çiftlenmek çiftleşme çiftleşmek

çiftleştiriş çiftleştirme çiftleştirmek

çiftlik (ilçe) çiftlik kâhyası çiftlik,-ği

çiftlikköy (ilçe) çiftteker çifttekerci

çifttekercilik,-ği çift vuruş çigan çigan müziği

çığ çiğ çiğ börek,-ği

çiğ iplik,-ği çiğ köfte çiğleşmeçiğleşmek

çiğ renkçi

çiğ renkçilik,-ği çiğ toprak,-ğı çığa

çığalanma çığalanmak çığıltı çiğde çiğdem

çiğe çiğin çiğindirik,-ği

çığır çığır ış çığırma



çığırmak çığırtı çığırtkan

çığırtkanlık,-ğı çığırtma çığırtmacı

çığırtmak çiğit,-di çiğitli

çiğli (ilçe) çığlık,-ğı çiğlik,-ği çiğnek,-ği çiğnem

çiğneme çiğnemek çiğnemik,-ği çiğnemlik,-ği çiğneniş ç iğnenme

çiğnenmek çiğnetme

çiğnetmek çiğneyiş çığr ışma

çığr ışmak çıkacak,-ğı çıkagelme

çıkagelmek çıkak,-ğı çıkarcı

çıkarcılık,-ğı çıkar ılış çıkar ılma çıkar ılmakçıkar ım

çıkar ış çıkarma çıkarma işareti

çı

karmak çı

karsama çı

kartı

çıkartılma çı

kartı

lmak

çıkartma çıkartmak çıkar yol çıkı çıkı lanma

çıkık,-ğı çıkıkçı çıkıkçılık,-ğı

çıkıklık,-ğı çıkılama çıkılamak

çıkılanmak çıkılma çıkılmak

çıkın çıkın etmek çıkınlama çıkınlamakçıkıntı

çıkıntılı çıkıntısız çıkış

çıkış belgesi çıkış hakemi çıkış kapısı çıkışlı çıkışma

çıkış noktası çıkış yapmak çıkış yolu

çıkışmak çıkıştırma çıkıştırmak

çıkıt çiklet çikletçi çikolata çikolatacı

çıkma çıkmak çıkmaklık,-ğı çıkmalı

çıkmalı tamlama

çıkmalı tümleç,-ci çıkmaz çıkmaz sokak,-ğı

çikolatacılık,-ğı çikolatalı çıkra

çıkralık,-ğı çıkr ık,-ğı çıkr ıkçı

çıkr ıkçılık,-ğı çıkr ıkçın çıkr ıklı çıkr ıksız çıktı

çil çılan çılbır

çıldır (ilçe) çıldır çıldır çıldır tma çıldırtmak çılgın

çıldırasıya çıldır ış çıldırma

çıldırmak çile çilecilik,-ği

çilehane çilek reçeli çilek suyu

çilek,-ği çilekçi çilekçilik,-ği

çilekeş çilekeşlik,-ği çileli

çileme çilemek çilenti

çı

lgı

nca çı

lgı

ncası

na çı

lgı

nlaşma çılgınlaşmak çılgınlık,-ğı çilimli (ilçe)



çilingir çilingir sofrası çilingirlik,-ği

çillenme çillenmek çilli

çilsiz çim çim çim

çıma çımacı çımacılık,-ğı

çimbali çımbar çimçek,-ği çimdik,-ği çimdikleme çimdiklemek

çimdiklenme çimdiklenmek çimdirme çimdirmekçimek,-ği

çimen çimenli çimenlik,-ği

çimensiz çimentoçimentolama

çimentolamak çimentolanma

çimentolanmak çımkırma çımkırmak

çimleme çimlemekçimlendirme

çimlendirmek çimlenme

çimlenmek çimleyiş çimme

çimmek çın çin

çin anasonu çın çın çıngar çıngı çıngıl çin gülü

çin lâhanası çin leylâğı çinakop

çınar çınar (ilçe) çınarcık (ilçe)

çınargiller çınarlı çınarlık,-ğı çınayaz çince

çinçilya çinçilyagiller çine (ilçe)

çingen çingene çingene

çingene borcu çingene çergesi çingene düğünü çingene kavgası çingene palamudu çingene parası

çingene pembesi çingenece çingeneleşme

çingeneleşmek çingenelik,-ği çingenelik,-ği çıngır çıngır

çıngırak,-ğı çıngırakçı çıngırakçılık,-ğı

çıngıraklı çıngıraklı yılan çıngıraklı yılangiller

çıngırdak,-ğı çıngırdama çıngırdamak

çıngırdatma çıngırdatmak çıngırtı

çini çini mürekkebi çinisiz çinke çinici

çinicilik,-ği çinili çinko çinkograf çinkografi çınlak,-ğı

çınlama çınlamak çınlamalı

çınlatış çınlatma çınlatmak

çınlayış çinli çınsabah

çintiyan çıpı çıpı çıpıl çıpıl

çipil çipilleşme çipilleşmek çıpıldak,-ğı çipilti

çıplak tohumlular çıplak,-ğı çıplaklaşma

çıplaklaşmak çıplaklaştırma çıplaklaştırmak çıplaklık,-ğı

çıplanma çıplanmak çipo çipura çir çır çır



çıra çırağ çırak etmek

çırak,-ğı çıraklık etmek çıraklık,-ğı

çırakma çırakman çıralı

çıralık,-ğı çıramoz çırçıplaklık,-ğı

çırçır (alet) çır ılçıplak,-ğı çır ılçıplaklık,-ğı çırnık,-ğı çiriş çiriş otu çirişleme

çirişlemek çirişlenme çirişlenmek

çirişli çirkef çirkefçe

çirkefleşme çirkefleşmek çirkeflik,-ği

çirkin çirkince çirkinleşme

çirkinleşmek çirkinleştirme çirkinleştirmek çirkinlik,-ği

çirkinseme çirkinsemekçiroz

çirozlaşma çirozlaşmak

çırpı çırpıcı çırpılma çırpılmak çırpınış çırpınma

çırpınmak çırpıntı çırpıntılı

çırpış çırpışma çırpışmak

çırpıştı rmak çırpıştır ılma çırpıştır ılmak

çırpıştırma çırpma çırpmacı

çırpmak çırptırma çırptırmak çis çise çiselemeçiselemek

çiseme

çisemek çisenti çiskin

çiş çişik,-ği çıt çit çıt çıt çıt pıt

çit sarmaşığı çit sarmaşığıgiller çıta

çita çıtak,-ğı çitar

çitari çıtçıt (kopça) çıtçıtlama

çıtçıtlamak çiten çiti

çıtı pıtı çitileme çitilemek çitilenme çitilenmek

çitili çıtır çıtır çıtır pıtır

çıtırdama çıtırdamak çıtırdatış

çıtırdatma çıtırdatmak çıtırdayış çıtırtı çitişme çitişmek

çıtkır ıldım çıtkır ıldımlık,-ğı çıtlatılmak

çıtlatış çıtlatma çıtlatmak

çitlembik,-ği çitleme çitlemek

çıtlık,-ğı çitme çitmek

çitmik,-ği çıtpıt (çatapat) çıvdırma

çıvdırmak çıvgar çıvgın

çivi çivi yazısı çivi yukar ı

çivici çivicilik,-ği çividî



çivileme çivilemek çivilenme çivilenmek çiviletme

çiviletmek çivili çivisiz

çivisiz kalkan çivit mavisi çivit otu

çivit rengi çivit,-di çivitleme

çivitlemek çivitlenme çivitlenmek çivitli çivitsiz çıvlama

çıvlamak çıvma çıvmakçıyan

çivril (ilçe) çiy

çıyan gözlü çıyanlık etmek çıyanlık,-ğı

çiyleme çiylemek çizdirme

çizdirmek çizecek,-ği çizelge

çizer çizge çizgi

çizgi film çizgi im çizgi roman

çizgileme çizgilemek çizgilenme çizgilenmek çizgileşme çizgileşmek

çizgili çizgilik,-ği çizgi resim,-smi çizgisel

çizgisiz çizi çizici

çizik,-ği çizikli çiziktirme çiziktirmek çizili

çiziliş çizilme çizilmek

çizim çizimci çizinti çiziş çizme çizmeci

çizmek çizmeli çoban

çoban kebabı çoban köpeği çoban merhemi

çoban salatası çoban yıldızı çobanaldatan çobanaldatangiller çobançantası (bitki) çobandağarcığı (bitki)

çobandeğneği (bitki) çobandüdüğü (bitki) çobaniğnesi (bitki)

çobanlama çobanlar (ilçe) çobanlık etmek

çobanlık,-ğı çobanpüskülü (bitki) çobanpüskülügiller

çobansüzgeci (bitki) çobantarağı (bitki) çobantuzluğu (bitki)

çocuğumsu çocuk aklı çocuk bahçesi

çocuk bakıcısı çocuk bezi çocuk bilimci

çocuk bilimi çocukça

çocukçu

çocuk dili çocuk işi

çocuk olmak çocuk oyuncağı çocuk ruhlu

çocuk yuvası çoğalış çoğalma

çocuk,-ğu çocuklaşma

çocuklaşmak çocuklaştırma çocuklaştırmak

çocuklu çocukluk etmek çocukluk,-ğu

çocuksu çocuksuluk,-ğu çocuksuz

çocuksuzluk,-ğu çoğalmak çoğaltım

çoğaltış ç oğaltma

çoğaltmak

çoğaltma makinesi çoğu çoğu kez çoğul

çoğulcu çoğul eki çoğul ekleri çoğulcu demokrasi



çoğulculuk,-ğu çoğullama çoğullamak

çoğullaştırma çoğullaştırmak çoğulluk,-ğu

çoğumsama çoğumsamak çoğun

çoğunca çoğunluk,-ğu çoğunlukla

çoğurcuk,-ğu çok anlamlı çok anlamlılık,-ğı çok ayaklılar çok düzlemli çok eşli

çok eşlilik,-ği çok fazlı çok gözeli

çok hücreli çok hücreliler çok kar ılı

çok kar ılılık,-ğı çok kısa dalga çok kocalı ç ok kocalılık,-ğı

çok ortaklı çok partili çokrağançokrama

çok sesli

çok seslilik,-ği çok sözlü çok tanr ıcı

çok tanr ıcılık,-ğı çok tasım çok terimli

çok uluslu çok yanlı çok yönlü çok yüzlü çok,-ğu çokal

çokbilmiş çokça çokçu

çokçuluk,-ğu çokgen çokluk eki

çokluk ekleri çokluk,-ğu çokramak

çoksama çoksamak çoksatar

çolak,-ğı çolaklık,-ğı çolpa çolpalık,-ğı çolpan (yıldız)

çoluk çocuk,-ğu çolun çomak,-ğı

çomaklama çomaklamak çomar

çopra çopra balığı çopur çopurina çopurlaşma çopurlaşmak

çopurlaştırma çopurlaştırmak çopurluk,-ğu

çor çorak,-ğı çoraklaşma

çoraklaşmak çoraklaştırma çoraklaştırmak

çoraklık,-ğı çorap,-bı çorapçı çorapçılık,-ğı çorba

çorba kâsesi çorba kaşığı çorba tabağı

çorbacı çorbacılık,-ğı çorbalık,-ğı

çorlu çorlu (ilçe) çoruh

çorum çotanak,-ğı çotira

çotiragiller çotra çotuk,-ğu çö p torbası çö zülüş

çöğdürme çöğdürmek çöğmek

çöğüncek,-ği çöğünme çöğünmek

çöğür çöğürcü çökek,-ği

çökel çökelek,-ği çökelge

çökelme çökelmek çökelti

çökeltme çökeltmek çökerme

çökermek çökertme çökertmek çökkün

çökkünleşme



çökkünleşmek çökkünlük,-ğü çökme

çökmek çöktürme çöktürme havuzu

çöktürmek çökük,-ğü çöküklük,-ğüçöküm

çöküntü

çöküş çöküşme çöküşmek çöl çöl tavuğu çölemerik çölleşme

çölleşmek

çölleştirme çölleştirmek çöllük,-ğü

çömçe çömeliş çömelme

çömelmek çömeltme çömeltmek çömezçömezlik,-ği

çömlek kebabı çömlek,-ği çömlekçi

çömlekçilik,-ği çömlekleme çöngül

çöp çöp arabası çöp kebabı

çöp kovası çöp kutusu çöp sepeti

çöpçatan çöpçatanlık,-ğı çöpçü

çöpçülük,-ğü çöpleme çöplenme

çöplenmek çöplü çöplük,-ğü

çöplükçü çöplükçülük,-ğü çöplükhorozu

çöpsüz

çöpsüz üzüm çör çöp çördek,-ği çörek,-ği çörek otu

çörekçi çörekçilik,-ği çöreklenme

çöreklenmek çöreklik,-ği çöreotu

çörkü çörten çörtü

çöven çöz çözdürme

çözdürmek çözelti çözgü

çözgün çözgünlük,-ğü çözme

çözmek çözücü çözük,-ğü

çözülme çözülmek çözülüm

çözüm çözüm yolu çözümleme

çözümlemek çözümlemeli çözümleniş

çözümlenme çözümlenmek çözümleyici çözümleyiş çözümsel çözündürme

çözündürmek çözünmeçözünmek

çözüntü çözüş

çözüşme çözüşmek çubuk (ilçe)

çubuk ağacı çubuk makarna çubuk,-ğu

çubukçu çubuklamaçubuklamak

çubuklu çubukluk,-ğu

çubuksuz çuha çuha çiçeği çuhaçiçeğigiller

çuhacı çuhacılık,-ğı çuhadar



çuhadarlık,-ğı çuhalı çuhçuh (tren) çukur çuk urluk,-ğu

çukurca (ilçe) çukurlanma çukurlanmak

çukurlaşma çukurlaşmak çukurlatma

çukurlatmak çukurlu çukurova

çul çul çaput çulcu çulha çulha kuşu çullama çullamak

çullandırma

çullandırmak çullanış çullanma

çullanmak çulluk,-ğu çullukgiller

çulpan (yıldız) çulsuz çultar

çultar ı çumra (ilçe) çupra balığı

çurçur çuşka çuval çuvalcı çuvalcılık,-ğı

çuvaldız çuvallama çuvallamak

çuvallanma çuvallanmak çuvallatma çuvallatmak çuvallı çuvalsız çuvaş çuvaşça

çükündür çükür çüngüş (ilçe)

çünkü çürük çar ık,-ğı

çürük gaz çürük iş çürük para

çürük sakız çürük,-ğü çürükçül

çürüklü çürüklük,-ğü çürüksüz

çürüme çürümek çürütme

çürütmek çürütülme çürütülmek

çürütüş

çürüyüş

çüş




D

d ana humması dış çizgisi da lığ

da üs sıla dadacı dadacılık,-ı dadaist dadaizm

dadandırma dadandırmak dadanmadadanmak

dadaş

dadaşlık,-ğı daday (ilçe) dadı

dadılık,-ğı dağ dağ adamı

dağ ağacı dağ anası dağar dağarcık,-ğı

dağ armudu

dağ ayısı dağ başı dağ bayır

dağ birliği (askerlik)

dağ çamı

dağ çileği dağdağadağdağalı

dağ dalak otu dağ elması

dağ eriği dağ eteği dağ evi

dağ gölü dağ havası dağ keçisi

dağ kedisi dağ kırlangıcı dağ kolu (coğrafya)

dağ koyunu dağ köyü dağ lâlesi

dağ merası dağ nanesi dağ oluşu

dağ otlağı

dağ serçesi

dağ servisi

dağ sıçanı dağ soğanı dağ sümbülü

dağ taş dağ tavuğu dağ topu (askerlik)

dağ yemişi dağ yolu dağ zebrası

dağalası (balık) dağcı dağcılık,-ğı

dağdağasız dağ î dağ iklimi dağ ispinozu dağılım

dağılış dağılma dağılmak dağınık,-ğı

dağınık ışık,-ğı

dağınıklık,-ğı dağıntı dağıstan dağıstanlı dağıtıcı

dağıtıcılık,-ğı

dağıtık,-ğı

dağıtılma dağıtılmakdağıtım

dağıtım bürosu dağıtım evi dağıtımcı

dağıtımcılık,-ğı dağıtış dağıtma

dağıtmak dağlağı dağlama

dağlama resmi dağlamak dağlanış

dağlanma dağlanmak dağlar anası

dağlatış dağlatma dağlatmak

dağlayış dağlı dağlıç,-cı

dağlık,-ğı

daha

dahası

dahdah dahi (bile) dâhi (yaratıcı gücü olan



kimse

dâhice dâhil (iç, içeri) dâhil etmek

dâhil olmak dahil,-hli (kar ışma) dâhilen

dâhilî dâhilî deniz dâhilî harp,-bi

dâhilî nizamname

dâhilî talimatname

dâhilik,-ği

dâhiliye dâhiliye mütehassısı dâhiliye subayı

dâhiliyeci dâhiyane dahletme

dahletmek dahra daim daima daimetmek

daim eylemek

daimî daim olmak dair daire daire kesmesi daire parçası

dairesel dairevî dakik

dakika daktilo daktilo etmek daktilo kâğıdı daktiloluk,-ğu daktilo makinesi

daktilo masası daktilo şeridi daktilograf daktilografi

daktiloskopi

dal

dalak otu

dalak,-ğı dalâlet dalama

dalamak dalaman (ilçe)dalan

dalancı dalancılık,-ğı dalaş dalaşma

dalaşmak dalaveredalavereci

dalaverecilik,-ği dalbastı

daldan dala daldır ılma daldır ılmak

daldır ış daldırma daldırmakdaldırtma

daldırtmak

daldız dalfes dalga çukuru

dalga genliği dalga kuşağı dalga sırtı

dalga tepesi dalga uzunluğu dalga yüksekliği

dalga dalga bandı dalgaboyu

dalgacı dalgacık,-ğı

dalgacılık,-ğı dalgakıran dalgalandır ıcı

dalgalandır ış dalgalandırma dalgalandırmak

dalgalanma dalgalanmak dalgalı

dalgalı akım dalgalı akım üreteci dalgaölçer

dalgasız dalgı dalgıç böcekler

dalgıç kuşlar ı dalgıç kuşu dalgıçkuşugiller

dalgıç,-cı

dalgıçlık,-ğı dalgın dalgınca

dalgınlaşma dalgınlaşmak dalgınlık,-ğı

dalgır dalgündüz dalıcı

dalınç,-cı dalış dalkavuk,-ğu

dalkavukça dalkavuklaşma dalkavuklaşmak

dalkavukluk etmek dalkavukluk,-ğu dalkılıç,-cı

dalkıran dalkurutan dallama dallamakdallandırma



dallandırmak dallanış dallanma

dallanmak dallı dallı budaklı

dallı güllü dalma dalmak dalöğle dalsı dalsız

daltaban daltonizm daluyku

dalya

dalyan

dalyan çorbası

dalyancı dalyasan dam

dam koruğu dam koruğugiller dama

dama tahtası dama taşı damacana

damacı damak,-ı damaketeği

damak tadı damak ünsüzü

damaklı damaklı diş damaksı damaksıl

damaksıllaşma

damaksıllaşmakdamaksıllaşmış

damaksıllaştırma damaksıllaştırmak

damaksız damsal (ilçe) damalı damaltı

damar aktarma

damar sertliği damar tabaka damar tıkanıklığı

damarcık,-ı damardaraltandamargenişleten

damar ı bozuk,-u

dam arlandırma damarlaşma damarlaşmak

damarlı damarsız damasko

damat,-dır damatlık,-ı damdazlak,-ı

damga damga kanunu damga pulu

damga vergisi

damgacı

damgalama

damgalamak damgalanma damgalanmak

damgalatma damgalatmak damgalayış

damgalı damgasız damıtıcı

damıtık,-ı damıtılma damıtılmakdamıtma

damıtmak

damızlık,-ı damla damla hastalığı

damla sakızı damla taş damla taşı

damlalık,-ı damlama damlamak

damlatılma

damlatılmak

damlatma

damlatmak damper damperli

damping dan dan dun

dana dana eti danaayağı (bitki)

danaburnu (böcek) danacı anadili (cönk)

dana kıran otu Danca dandini

dang dangalak dangalak,-ğı

dangalakça dangalaklık,-ğı dangıl dungul

dangıldama dangıldamak dangırdama dangırdamakdanış



danimarka danimarkalı daniska

danış ma danışık,-ğı danışıklı

danışıklı dövüş danışıklık,-ğı danışılma

danışılmak danışma bürosu danışma kurulu

danışma meclisi

danışmak

danışman

danışmanlık,-ğı dank dans dansçı dansetmek

dansimetre

dansing dansör dansörlük,-ğü

dansöz dansözlük,-ğü danteldantelâ

dantel ağacı dantelâlı dantelli

dapdar dapdaracık,-ğı dar (ensiz)

dâr (ev) dar açı dar gelirli

dar görüşlü dar hat,-ttı dar kafalı

dar ünlü

dara

dara dar

daraban daracık,-ğı daraç,-cı

darağacı daralış daralma

daralmak daraltıcı daraltılma

daraltılmak daraltma daraltmak

darasız darbe darbeci darbelemedarbelemek

darbımesel dar boğazdarbuka

darbukacı darca

dardağan darende (ilçe) dargeçit (ilçe)

dargın dargınlaşma dargınlaşmak

dargınlık,-ğı dar ı dar ı dar ına

dar ıcan dâr ıdünya dâr ıfülfül

dar ılgan dar ılganlık,-ğı dar ılma

dar ılmaca dar ılmak dar ıltma

dar ıltmak darlaşma darlaşmak

darlaştırma darlaştırmak darlık,-ğı

darmadağın darmadağınık,-ğı darmaduman

darmaduman etmek

darmaduman olmak

darp,-bı

darp etmekdarphane

darülâceze darülfünun darvincilik,-ği

dasit dasitan dasitanî dastar datça (ilçe)

datif dav dava

dava etmek dava vekili davacı

davalaşma davalaşmak davalı

davalık,-ğı davar davas

davet davetçi davet etmekdavetiye

davetkâr

davetli davetname davetsiz davrandırma



davlumbaz

davrandırmak davranış davranışçılık,-ğı

davranma davranmak davudî

davul tokmağı davul davulcu davulculuk,-

ğu

davya dayak,-ğı dayak

arsı

zı

dayak cezası dayak düşkünü dayak kaçkını

dayaklama dayaklamak dayaklık,-ğı

dayalı dayalı döşeli dayamadayamak

dayanak noktası

dayanak,-ğı dayanç,-cı dayandırma

dayandırmak dayanıklı dayanıklılık,-ğı

dayanıksız dayanıksızlık,-ğı dayanılma dayanılmakdayanım

dayanırlık,-ğı dayanış dayanışık,-ğı

dayanışma dayanışmacı dayanışmacılık,-ğı dayanışmak

dayanışmalı dayanmadayanmak

dayantı dayatma

dayatmak dayattırma dayattırmak dayı dayılık,-ğı

dayıoğlu dayızade daz

dazara dazar dazara dazır dazkır ı'yı (ilçe)

dazlak,-ğı dazlaklık,-ğı dazlama dazlamak dedebagat

dda

devriklik,-ği

debbe

debboy debdebe debdebeli

debeleniş debelenme debelenmek

debi debil debillik,-ği debriyaj deccal

deccal decrescendo dede

dedelik,- ği dedikodu dedikodu etmek

dedikodu kumkuması dedikodu yapmak dedikoducu

dedikoduculuk,-ğu dedirme dedirmek

dedirtme dedirtmek dedüksiyon

def'aten

def,-f'i

defa

defans defetme defetmek

defile defin,-fni define

defineci definecilik,-ği deflâsyon

defleme deflemek defne yaprağı

defne defnedilmedefnedilmek

defnegiller defnetme

defnetmek defnolunma defnolunmak

defo defolma defolmak

defolu

deformasyon

deforme



deforme olmak defosuz defroster

defter defterci deftercilik,-ği

defterdar defterdarlık,-ğı defter emini defterhane

defterikebir degajman değdiriş

değdirme

değdirmek

değer

değer artırma değer düşürme değer düşürümü

değer kuramı değerbilir değerbilirlik,-ği değerbilmez

değerbilmezlik,-ği değerleme değerlendirilme

değerlendirilmek değerlendirmedeğerlendirmek

değerlenme

değerlenmek değerler dizisi değerli

değerli kâğıt,-dı değerlilik,-ği değersiz

değersizlik,-ği değer yargısı değgin değil

değim

değimli

değimsiz

değin değini değiniş

değinme değinmek değinti

değirme değirmek değirmendeğirmenci

değirmencilik,-ği

değirmenlik,-ği değirmentaşı

değirmi değirmi sakal

değirmileme değirmilemek değirmileşme

değirmileşmek değirmilik,-ği değiş

değiş etmek

değiş tokuş

değişen yı

ldı

z

değişici değişik,-ği değişiklik teklifi

değişiklik yapmak değişiklik,-ği değişim

değişimli değişimli ünsüzler değişinim

değişinimci değişinimcilik,-ği değişiş

değişke değişken değişkenlik,-ği

değişkin değişkinlik,-ği değişme

değişmek değiştirge değiştirgeç,-ci

değiştirici değiştiriliş değiştirilme

değiştirilmek

değiştirim

değiştirme

değiştirmek değiştirtme değiştirtmek

değme değmek değnek,-ği

değnekçi değnekçilik,-ği değnekleme

değneklemek deh deha

dehalet dehleme dehlemek

dehlenme dehlenmek dehliz

dehşet dehşetlenme dehşetlenmek

dehşetli dejenere dejenere etmek

dejenereleşme

dejenereleşmek dejenereolmak

dek



dekadan dekadanlık,-ğı dekagram dekalitredekametre

dekan dekanlık,-ğı dekar

dekartçı dekartçılık,-ğı dekaster

dekatlon

deklânşör

deklârasyon

deklâre deklâre etmek dekoltedekont

dekor

dekorasyon dekoratif dekoratör

dekoratörlük,-ğü dekorcu dekorculuk,-ğu

dekore dekore etmek dekovil

dekstrin dekstroz delâlet

delâlet etmek deldirme deldirmek

delecek,-ği delegasyon delege

delegelik,-ği

delgeç,-ci

delgi

delgiç,-ci deli deli alacası deli bal deli balta delibaş (hastalık)

deli bozuk,-ğu deli bozukluk,-ğu deli dana hastalığı

deli divane deli dolu deli etmek

deli fişek,-ği deli fişeklik,-ği deli gömleği deli güllâbicisi

deli ırmak,-ğı deli olmak deli orman(orman)

deli otu

deli saçması delice delice (ilçe)

delice doğan delicesine delici

delik deşik,-ği

delik,-ği

delikanlı

delikanlılık,-ğı delikli delikliler

deliksiz deliksiz uyku delil delilenme delilenmek

delilik,-ği delinme delinmek deliorman (yer adı) deliriş

delirme delirmek delirtme

delirtmek delişmen delişmence

delişmenlik etmek delkdelme

delişmenlik,-ği delmek delta delta kası dem

demagog demagogluk,-ğu demagoji

demagoji yapmak

deme

demeç,-ci

demek demet demetleme

demetlemek demetlenme demetlenmek

demetletme demetletmek demetli

demevî demin demincek

deminden deminki demir

demir ağacı demir bilek,-ği demir boku

demir dikeni demir hat,-ttı demir kır ı (renk)

demir perde (tiyatro) demir resmi demir yeri

demir yolcu

demir yolculuk,-ğu demiryolu

demir yumruk,-ğu



demirbaş demirci demirci (ilçe) demircilik,-ği

demirci mengenesi demirhane demirhindi (bitki)

demirî demirkapan demirkapı

demirkapı (yer adı) demirkazık (yıldız)

demirköy (ilçe)

demirleme

demirlemek

demirleşme demirleşmek demirli

demirli beton demirözü'nü (ilçe) demirpası

demirperde (doğu bloku)

demiurgos demleme demlemekdemlendirme

demlendirmek

demlenme demlenmek demli

demlik,-ği demode demograf

demografi demografik,-ği demokrasi

demokrat demokratik,-ği demokratikleşme

demokratikleşmek demokratikleştirme demokratikleştirmek

demokratlaşma demokratlaşmak demokratlık,-ğı demonstrasyon

denet denden dendenişareti

denek taşı denek,-ği

deneme deneme tahtası deneme yayını

denemeci denemecilik,-ği denemek

denenceli denenme denenmek

denet denetçi denetçilik,-ği denetici denetilme denetilmek

denetim

denetim kurulu denetimci denetimli

denetimsiz denetleme denetleme kurulu

denetleme raporu denetleme yapmak denetlemek

denetlenme denetlenmek denetleyici

deney tüpü deney deneyci deneycilik,-ği

deneyim deneyimlideneyimsiz

deneyimsizlik,-ği deneyiş deney kabı deneyleme

deneylemek

deneyli

deneysel

deneyselcilik,-ği

deneysellik,-ği deneysiz deneyüstü deneyüstücülük,-ğü

denge denge kalası dengeleme

dengelemek dengelenme

dengelenmek dengeleyici dengelidengesiz

dengesizleştirme

dengesizleştirmek dengesizlik,-ği denidenilme denizibiği (bitki)

denilmek deniz deniz altı

deniz ataşesi deniz ayısı deniz basması

deniz bilimci deniz bilimi deniz çulluğu



deniz depremi deniz dibi deniz feneri

deniz hamamı deniz haritası deniz hukuku

deniz iklimi deniz kaplumbağası denizkazı

deniz kırlangıcı

deniz kı

zı

(mitoloji)

deniz kulağı

(coğrafya)

deniz kuvvetleri

deniz marulu deniz mavisi deniz menekşesi (çiçek)

deniz mili deniz motoru deniz ördeği

deniz örümceği deniz pırasası (yosun) deniz piyadesi denizrezenesi

deniz sarmaşığı deniz seviyesi deniz suyu

deniz tavşancılı deniz tekesi (karides) deniz uçağı

deniz üssü deniz üzümü deniz yeli

deniz yılanı deniz yolu deniz yosunu denk,-gidenkçi

denizalası (balık) denizaltı,-yı denizaltıcı

denizaltıcılık,-ğı denizanası denizaslanı denizaşır ı

denizatı (balık) denizci denizcilik,-ği

denizçakısı (yumuşakça) denizdanteli (denizhayvanı)

denizgergedanı

denizgülü (hayvan) denizgüzeli (balık) denizhıyar ı (deniz hayvanı)

denizhıyarlar ı deniziğnesi (balık) denizineği

denizısırganlar ı (hayvan) denizkadayıf ı (bitki) denizkedisi (balık)

denizkestanesi(yumuşakça)

denizkızı (balık) denizkozalağı (yumuşakça)

denizköpüğü (lüle taşı) denizlâlesi (deniz hayvanı) denizli

denizlik,-ği denizmaymunu (balık) denizpalamudu (böcek)

denizpelidi (böcek) denizşakayığı (hayvan) denizşakayıklar ı

deniztarağı (yumuşakça) deniztavşanı (yumuşakça) deniztilkisi (balık)

denizyıldızı (deniz hayvanı) denizyıldızlar ı denklem

denkleme denklemek denklemler sistemi

denkleşme denkleşmek denkleştirme

denkleştirmek denklik,-ği denkta ş

denli denlilik,-ği denme

denmek densiz densizlenme

densizlenmek densizleşme densizleşmek

densizlik,-ği denşirme denşirmek

deontoloji depar departman depderindeplâsman

depo depo etmek depocu

depoculuk,-ğu depolama depolamakdepolanma

depolanmak

depozit

depozito

deprem



deprem bilimci deprem bilimi deprem bölgesi

deprem kuşağı deprem merkezi depremçizer

depremyazar deprenme deprenmekdepresyon

depreşme

depreşmek

depreştirme

depreştirmek

derakap derbeder derbederlik,-ği

derbent (ilçe) derbent,-di derç etmek

derç,-ci derdest derdest etmek

dere tepe dere derebeyi derebeylik,-ği derebucak (ilçe)

derece dereceleme derecelemek

derecelendirilme derecelendirilmek derecelendirme

derecelendirmek dereceli derecesiz

dereke dereli (ilçe) dereotu derepazar ı'nı (ilçe) dergâh

dergi

dergicilik,-ği

derhâl

deri deri altı derici

dericilik,-ği derik (ilçe) derili

derilme derilmek derim evi

derin derin dondurucu derin uyku

derince derinden derine derinkuyu (ilçe)

derinlemesine derinleşme derinleşmek

derinleştirme derinleştirmek derinletme

derinletmek derinliğine derinlik kayaçlar ı

derinlik,-ği

derinti

derisi dikenliler derişik,-ği

derişiklik,-ği derişme derişmek

derivasyon derk derk etmek

derkenar derlem derlemci

derlemcilik,-ği derleme derlemek

derlenme derlenmekderleyici

derleyicilik,-ği derli toplu dermandermansız

dermansızlaşma dermansızlaşmak dermansızlık,-ğı

dermatolog,-ğu dermatoloji derme

derme çatma

dermek

dermeyan

dermeyan etmek dermit dernek,-ği

dernekçi dernekçilik,-ği dernekleşme

dernekleşmek dernekpazar ı'nı (ilçe) derneşik,-ği

derpiş derpiş etmek ders

ders dışı ders yapmak dershane

dersiam ders içi derslik,-ği dert edinmek dert etmek

dert küpü dert olmak dert ortağı

dert sahibi dert,-di dertlenme

dertlenmek

dertleşme

dertleşmek



dertli dertlilik,-ği dertop

dertop etmek dertop olmak dertsiz

dertsizlik,-ği deruhte deruhte etmek

derun derunî derviş

dervişane

dervişçe dervişlik,-ği derya

deryadil derz desendesenci

desenli desensiz desibel

desigram desikatör desilitre desimetre desinatör

desinatörlü k,-ğü desise desister despot despotik,-ği

despotizm despotluk,-ğu dessas dest destandestancı

destanî destanlaşma destanlaşmak

destansı deste desteci

destek doku

destek olmak

destek,-ği

destekleme destekleme alımı desteklemek

desteklenme desteklenmek destekleşme

destekleşmek destekleyiş destekli

destekli bütçe desteksiz desteleme

destelemek destelenme destelenmek

desteleyici desteleyicilik,-ği destroyer

destur destursuz desturun deşarj deşarjolmak

deşeleme

deşelemek

deşifre

deşifre etmek deşifre olma k deşik,-ği

deşilme deşilmek deşme

deşmek detant detay

detektif detektiflik,-ği detektör

deterjan determinant determinasyon

determinist determinizm dev

dev anası dev aynası dev köpek balığıgiller

deva devaimisk devalüasyon

devam

devam etmek

devamlı

devamlılık,-ğı devamsız devamsızlık,-ğı

devasa devasız deve dikeni

deve dişi deve döşlü deve elması

deve kini deve kolu deve kuşu

deve tımar ı deve tüyü deve yürekli

deve deveboynu (boru)deveci

devecilik,-ği develi (ilçe)

develik,-ği deveran deveranıdem

devetabanı (bitki)

devetüyü (renk)

devetüyü rengi

devim devim bilimi devimli



devimsel devimselcilik,-ği devimsellik,-ği

devimsiz devin duyumu devindirme

devindirmek devingen devingenlik,-ği

devinim devinme devinme olayı

devinmek

devir,-vri

devirli

devirme devirmek devitken

devitme devitmek devleşme

devleşmek devleştirme devleştirmek

devlet devlet adamı devlet baba

devlet bankası devletbaşkanı

devlet düşkünü devlet kapısı

devlet kuşu devletçi devletçilik,-ği

devlethane devletleştirilmek devletler arası

devletleştirilme

devletleştirme

devletleştirmek

devletli devletlû devoniyen devralmadevralmak

devran devre mülk devre devredilmedevredilmek

devrek (ilçe) devrekâni (ilçe) devren

devretme devretmek devrî

devridaim devrihindî devrik cümle

devrik,-ği devrikebir devriliş

devrilme

devrilmek

devrim

devrimci devrimcilik,-ği devrirevan

devrisi devriye devrolunma

devrolunmak devşirilme devşirilmek

devşirim devşirimli devşirimsiz

devşirme devşirmek deyi

deyim deyimleşmedeyimleşmek

deyiş deyyus

dezavantaj dezenfektan dezenfekte

dezenfekte etmek

dialkol,-lü

diba

dibace dibek,-ği dicle (ilçe)

didaktik,-ği didar didik didik

didikleme didiklemek didikleniş

didiklenme didiklenmek didiniş

didinme didinmek didinti

didişim didişken didişme

didişmek didon didon sakallı

didona difana difenbahya

diferansiyel

diferansiyel denklem

diferansiyel hesap,-bı

difraksiyon difteri difterili



diftong diftonglaşma diftonglaşmak

digor (ilçe) dığan dığdığı dığdık,-ğı dılak,-ğı

diğer diğerkâm diğerkâmlık,-ğı

dijital,-li dik dik açı

dik âlâsı

dik başlı

dik biçme

dik kafalı dik rüzgâr dik silindir

dik üçgen dik yamuk,-ğu dikçe

dikdörtgen dikeç,-ci dikel

dikelme dikelmek diken

diken dutu dikence dikenleşme

dikenleşmek dikenli dikenli balık,-ğı

dikenli balıkgiller dikenli meyan dikenli salyangoz dikenli tel

dikenli yüzgeçliler dikenlik,-ği dikensi

dikensi çıkıntı

dikensiz

dikey

dikgen dikici dikicilik,-ği

dikili taş dikili dikili (ilçe) dikiliş dikilme

dikilmek dikim dikim evi

dikimhane dikine dikine tıraş

dikiş okuması dikiş payı dikiş dikişçi dikişçilik,-ği

dikişli dikişsiz dikit

dikiz dikiz aynası dikiz etmek

dikizci dikizcilik,-ği dikizleme

dikizlemek

dikkat etmek

dikkat toplaşımı

dikkat,-ti dikkatli dikkatsiz

dikkatsizlik etmek dikkatsizlik,-ği diklemesine

diklenme diklenmek dikleşmedikleşmek

dikleştirme

dikleştirmek diklik,-ği dikme

dikmek dikmelik,-ği dikmen

dikmen (ilçe) dikse diksiyon

dikta diktacı diktacılık,-ğı diktafon diktatör

diktatörlük,-ğü

dikte

dikte etmek

diktirme diktirmek diktirtme diktirtmek dil

dil akrabalığı dil altı dil altı bezleri

dil atlası dil avcısı dil balığı

dil bilgisi dil bilimci dil bilimi

dil bilimsel dil birliği dilci dilcik,-ği dil coğrafyası

dil dalaşı dil ebesi dil felsefesi

dil kavgası dil lâboratuvar ı dil oğlanı

dil öğrenimi dil öğretimi dil pelesengi

dil peyniri

dil sürçmesi

dil şakası



dil tutukluğu dil yarası dilaltı (hastalık)

dilatometre dilâver dilbasan

dilbaz dilber dilberdudağı (tatlı)

dilcilik,-ği dildaş dile kolay

dilek,-ği dilekçe dilek kipi

dileme

dilemek

dilemma dilenci dilenci çanağı dilencilik,-ği

dilenci vapuru dilencilik etmek dilendirme

dilendirmek dileniş dilenme

dilenmek dileyici dilfüruz

dili bozuk,-ğu dili tutuk,-ğu dili uzun

dili yatkın dili zifir dilim

dilimleme dilimlemek dilimleniş

dilimlenme dilimlenmek dilimleyiş

dilinim

dilinme

dilinmek

diliş dillendirme dillendirmek

dillenme dillenmek dilleşmedilleşmek

dilli

dilli düdük,-ğü dilmaç,-cı dilmaçlık,-ğı

dilme dilmek dilsever

dilsiz dilsizlik,-ği dilüviyum

dimağ dımbırdatma dımbırdatmak

dimdik,-ği dımdızlak,-ğı dimi

diminuendo

dımışk

dimnit dimyat din din adamı

din birliği din erkçilik,-ği din erki din felsefesi dingi

dinamik,-ği dinamikleşme dinamikleşmek

dinamit dinamit lokumu dinamitçi

dinamitleme dinamitlemek dinamitlenme

dinamitlenmek dinamizm dinamo

dinamometre dinar dinar (ilçe)

dinci erki dinç dinçleşme

dinçleşmek dinçlik,-ği dindar

dindarlık,-ğı

dindaş dindaş olmak dindışı

dindirme

dindirmek din doruğudinelme

dinelmek dinen

dineri dingil dingildek,-ği

dingildeme dingildemek dingilli

dingin dingincilik,-ği dinginleşme

dinginleşmek dinginlik,-ği dinî

dini bütün diniş dink,-gi

dinleme

dinleme salonu

dinlemek

dinlence dinlendirici dinlendirilmiş



dinlendirme dinlendirmek dinlenme

dinlenme kampı dinlenme salonu dinlenmek

dinleti dinletme dinletmek dinleyici dinleyicilik,-ği

dinleyiş dinme dinmek

dinozor

dinozorlar din öncesi dinsel

dinsiz dinsizlik,-ği dip,-bi

dip ağı dip bucak,-ğı dip doruk,-ğu

dip koçanı dipçik,-ği dipçikleme

dipçiklemek dipçiklenme dipçiklenmek dipdinç dipdiri

dipfriz diplârya dipleme

diplemek diploma diplomalı diplomasız

diplomasi

diplomat diplomatik,-ği diplomatlık,-ğı

dipnot dipsiz dır dır

dirayet dirayetli dirayetsiz

dirayetsizlik,-ği

dırdır

dırdır etmek dırdırcı dırdırlanma

dırdırlanmak direk,-ği direkçi

direklik,-ği direksiyon direkt

direktif direktör direktörlük,-ğü

direme diremek diren

direnç,-ci dirençli dirençsiz

direngen direngenlik,-ği direnim

direniş direnişçi direnleme direnlemek

direnme

direnmek direşken direşme

direşmek diretme diretmek

direy dirgen dirgenleme

dirgenlemek dirhem diri

diri örtü dirice diriğ

diriğ etmek diriksel diriksel ısı diril dirileşme

diril ısı dirileşmek dirilik,-ği

diriliş dirilme dirilmek

dır ıltı

diriltici diriltme diriltmek

dirim

dirim bilimci dirim bilimcilik,-ği dirim bilimi

dirim bilimsel dirim konisi dirim kurgu

dirim kurgusal dirim suyu dirimli

dirimlik,-ği dirimsel dirimselcilik,-ği

dırlanma dırlanmak dırlaşmadırlaşmak

dirlik düzenlik,-ği dirliksiz

dirlik,-ği dirliksizlik,-ği dirsek kemiği

dirsek,-ği dirsekleme dirseklemek

dirseklenme

dirseklenmek

dirseklik,-ği

disimilâsyon disiplin disiplin cezası



disiplin kurulu disiplin suçu disiplinli

disiplinsiz disiplinsizlik,-ği disk

disk atma diskalifiye olmak diskalifiye diskalifiye etmek

disket diskjokey disko diskotek,-ği diskur

dispanser

dispeç,-ci

dispeççi

disprosyum distribütör distribütörlük,-ğü

dış diş diş-dudak ünsüzü

dış açı diş ağr ısı dış âlem dış alım dış alımcı

dış alımcılık,-ğı dış asalak,-ğı dış atışı

diş bademi dış başkalaşım dış beslenme

dış borç,-cu diş buğdayı diş çekimi dişçi dış çevre

dış çokgen dış deri dış dünya

diş eti diş eti-damak ünsüzü diş eti-dudak ünsüzü

diş eti ünsüzü

dış evlilik,-ği

diş f ırçası

dış gezegen dış gezi dış güçler

dış hat,-ttı diş hekimi diş hekimliği

dış kapak,-ğı diş kirası dış kulak,-ğı

dış kutsal dış lâstik,-ği diş macunu

dış merkezli dış merkezlik,-ği dış odun

diş otu diş otugiller diş özü dişsiz dış pazar

dış pazarlama dış piyasa dış plâzma dışrak,-ğı dışsal

dış satım dış satımcı dış satımcılık,-ğı

diş tababeti

diş tabibi diş tacı diş taşı

dış ters açı

diş ünsüzü dış yar ıçap dış yüz

dış zar dışa dönük,-ğü dışa dönüklük,-ğü

dışa vurum dışa vurumcu dışa vurumculuk,-ğu

dışar ı dışar ılı dışar ısı

dışarlık,-ğı dışarlıklı dışbeslenen

dişbudak,-ğı dışbükey dişçilik,-ği diş-damakünsüzü

dişe diş dişeği dişeğileme

dişeğilemek

dişeme

dişemek

dişi dişi bakır dişi demir

dişi klişe dişi organ dışık,-ğı dışınlı dış işleri

dişil dişileşme dişileşmek

dişileştirme dişileştirmek dişilik,-ği

dişilleştirme dişilleştirmek dişillik,-ği

dişindirik,-ği dışkı dışkılık,-ğı dış kredi dışlama

dışlamak dışlaştırma dışlaştırmak

dişlek,-ği dişleme dişlemek

dişlenme

dişlenmek dişletme dişli



dişletmek

dişli tırnaklı dişlik,-ği dişsizlik,-ği

dıştan ditiramp,-bı ditme

ditmek dival divan

divan kalemi

divan sazı

divançe

divane divaneleşme divaneleşmek

divanelik,-ği divanhane divanî

divanî kırması divanıâli divanıharp,-bi

divanıhümayundivanımuhasebat

divik,-ği divit

divitin divlek,-ği divriği (ilçe)

diyabaz diyabet diyadin (ilçe)

diyafram diyagonal,-li diyagram

diyaklâz

diyakoz

diyakroni

diyakronik,-ği diyalâj diyalekt

diyalektik materyalizm diyalektik,-ği diyalektolog,-ğu

diyalektoloji diyalel diyaliz

diyalog,-ğu diyanet diyanet işleri

diyapazon diyapozitif diyar diyarbakır diyastaz

diyastol,-lü diyatome diye

diyecek,-ği diyerek diyet

diyet peyniri diyez diyoptri diyetetik,-ği diyetisyen

diyorit

diz

diz ağır şağı

diz bağı diz boyu diz dize

diz kapağı diz kapağı kemiği dizanteri dizanterili dizayn

dizdar dızdık,-ğı dizdirme

dizdirmek dızdız dızdızcı

dızdızcılık,-ğı dize dizel

dizeleştirme dizeleştirmek dizem dizemli dizge dizgeli

dizgesel dizgesiz dizgi yeri

dizgi dizgici dizgicilik,-ği dizgin dizginleme

dizginlemek

dizginlenme

dizginlenmek

dizginsiz dizi dizi film dizileme dizilemek

dizici dizili diziliş

dizilme dizilmek dizim

dizin diziş dızlak,-ğı

dizleme dizlemek dizlik,-ği

dızman dizme dizmek dizmendizüstü

dizyem

do do anahtar ı dobra dobra

doçent

doçentlik,-ği

dodurga (ilçe) dogmadogmacı



dogmacılık,-ğı dogmalaştırma dogmalaştırmak

dogmatik,-ği dogmatikfelsefe

dogmatizm doğ umlu

doğa doğa bilgisi doğa bilimci

doğa bilimcilik,-ği

doğa bilimleri

doğa dı

şı

doğa ötesi doğacı doğacılık,-ğı

doğaç,-cı doğaçlamadoğaçtan

doğal doğal ayıklanma

doğal gaz doğalcı doğalcılık,-ğı

doğallaşma doğallaşmak doğallaştırma doğallaştı rmak

doğallık,-ğı doğan doğancı

doğanhisar (ilçe) doğankent (ilçe) doğanşar (ilçe)

doğanşehir (ilçe) doğanyol (ilçe) doğanyurt (ilçe)

doğaüstü doğaüstücülük,-ğü doğayasası

doğdurma

doğdurmak doğma doğmabüyüme

doğmaca doğmak

doğram doğrama doğramacı

doğramacılık,-ğı doğramak doğranma

doğranmak doğratmadoğratmak

doğrayış doğru

doğru açı doğru akım

doğruca

doğru yol doğrucu

doğruculuk,-ğu doğrudan doğruya doğrudürüst

doğrulama

doğrulamak doğrulanma doğrulanmak

doğrulma doğrulmakdoğrultma

doğrultmaç,-cı doğrultmak

doğrultman doğrultu doğrulu

doğruluk,-ğu doğrulum doğrusal

doğrusu doğu doğu bilimci

doğu bilimi

doğu bloku

doğu kayını doğu noktası doğubayazıt (ilçe) doğulu

doğululuk,-ğu doğum doğum evi

doğum günü doğum ilmühaberi doğum kontrolü

doğum odası doğum oranı doğum sancısı

doğum tarihi doğum yapmak doğum yeri

doğumhane doğumsal doğuranlar

doğurgan doğurganlaşma doğurganlaşmak

doğurganlaştırma doğurganlaştırmak doğurganlık,-ğı

doğurma

doğurmak

doğurtma

doğurtmak doğuş doğuştan



doğuştancılık,-ğı dokdoksan

doksanar doksanıncı

doksanlık,-ğı doktor doktora doktoralı doktorasız

doktorluk,-ğu doktrin doktrinci

doku

doku bilimci

doku bilimi

doku bozukluğu dokum dokuma

dokuma tezgâhı dokumacı dokumacılık,-ğı

dokumahane dokumak dokunaç,-cı

dokunaklı dokunaklılık,-ğı dokunca dokuncalı dokuncasız

dokundurma dokundurmak dokunma

dokunma duyusu dokunmabana (kanser) dokunmak

dokunsal dokunulma dokunulmak

dokunulmaz

dokunulmazlı

k,-ğı

dokunum

dokunuş dokurcun dokutma

dokutmak dokuyucu dokuyuş

dokuz dokuz babalı dokuz canlı dokuzgendokuzlu

dokuz on dokuzar dokuztaş (oyun)

dokuzuncu doküman dokümantasyon

dokümanter dolak,-ğı dolam

dolama dolama otu dolama otugiller dolambaç,-cı

dolamak dolambaçlı dolambaçsız

dolamık,-ğı dolan taşı dolap,-bı dolapçı dolandır ıcı

dolandır ıcılık,-ğı dolandır ılış dolandır ılma

dolandır ılmak dolandır ış dolandırma

dolandırmak dolanım dolanış

dolanlı dolanlı iflâs dolanma

dolanmak dolar dolaşık,-ğı

dolaşıklık,-ğı dolaşıksız dolaşılma dolaşılmakdolaşım

dolaşma dolaşmak dolaştır ılma

dolaştır ılmak dolaştırma dolaştırmakdolay

dolay kutupsal

dolayı dolayısıyla dolaylama

dolaylı dolaylı özne dolaylı tümleç,-ci

dolaylı vergi dolaysız dolaysız vergi

doldurma doldurmakdoldurtma

doldurtmak doldurulma

doldurulmak dolduruş dolgu

dolgu yapmak

dolgulu

dolgun



dolgunca dolgunlaşma dolgunlaşmak

dolgunluk,-ğu dolikosefal,-li dolma

dolma biber dolma kalem dolmak

dolmalık,-ğı dolmen dolmuş

dolmuş uçak,-ğı dolomitdolu

dolmuşçu

dolmuşçuluk,-ğu dolmuş durağı

doludizgin dolukma dolukmak doluluk,-ğu

dolum dolunay doluş doluşma

doluşmak domalan domalış

domalma domalmak domaltma

domaltmak domaniç (ilçe) domates

domates çorbası domates salçası dombay

domdom kur şunu dominant domino

dominyon

domur

domur domur

domuz domuz arabası domuz ayr ık otu

domuz balığı domuz damı domuz eti

domuzayağı (çubuk) domuzgiller domuzlan

domuzlanma domuzlanmak domuzlaşma

domuzlaşmak domuzluk etmek domuzluk,-ğu

domuztırnağı (kanca) don don gömlek

don yağı donakalma donakalmak

donam donama donamak

donanım

donanma

donanmak

donatı donatılma donatılmakdonatım

donatımcı

donatış donatma donatmak

donattırma donattırmak donduraç,-cı

dondurma dondurmacı dondurmacılık,-ğı

dondurmak dondurucu dondurulma

dondurulmak dondurulmuş done

donkişotluk,-ğu donma

donma derecesi

donma noktası

donmak

donmuş sebze donra donsuz

donuk,-ğu donuklaşma donuklaşmak

donuklaştırma donuklaştırmak donukluk,-ğu

dopdolu doping dopingyapmak

doru doruk,-ğu doruk çizgisi doruk toplantısı

doruklama doruklamak dorum dosdoğru dostdostane

dost düşman dost edinmek dost kazığı

dost olmak dostça dostlaşma

dostlaşmak dostluk etmek dostluk,-ğu



dostsuz dosya dosyalama

dosyalamak dosyalanma dosyalanmak

doyasıya doygu doygun

doygunluk,-ğu doyma doymak

doymaz

doymazlık,-ğı doymuş doyulma

doyulmak

doyum doyum evidoyumluk,-ğu

doyumsuz doyunma

doyunmak doyuran doyuran buhar

doyurma doyurmak doyurucu

doyurulma doyurulmakdoyuruş

doyuş doyuşma

doyuşmak doz dozaj dozer döke saçadökme

dökme demir

dökmeci

dökmecilik,-ği

dökmek döktürme döktürmekdökük,-ğü

döküklük,-ğü

dökülme dökülmek dökülüş

döküm evi döküm dökümcüdökümcülük,-ğü

dökümhane

dökümlü dökünme dökünmek

döküntü döküntülü döl

döl ayı döl döş döl eşi

döl yatağı

döl yolu

dölek,-ği

dölleme döllemek dölleniş

döllenme döllenmek döllenmesiz döllenmesizüreme

dölüt dömifinal,-li dömivole

dönüşlü çatı dönbaba (bitki) döndürme

döndürmek döndürülme döndürülmek

döndürüş döneç,-ci dönek,-ği

dönekçe döneklik,-ği

dönel

döneleme

dönelemek

dönelme dönelmek dönem

dönemeç,-ci dönencedönencel

dönencel ay dönencel yıl

dönenme dönenmek döner

döner ayna döner kapı döner kebap,-bı

döner kule döner sahne döner sermaye

dönerci dönercilik,-ği döngel

döngel orucu döngü dönme

dönme dolap,-bı

dönme ekseni

dönmek

dönük,-ğü dönülme dönülmek dönüm dönüm



noktası

dönümlük,-ğü dönüş dönüşlü

dönüşlü fiil dönüşlü zamir dönüşlülük,-ğü

dönüşme dönüşmek dönüşsüz

dönüştürme

dönüştürmek

dönüştürücü dönüştürülme dönüştürülmek

dönüştürüm dönüşümdönüşümcü

dönüşümcülük,-ğü dönüşümlü

döpiyes dörder dördül

dördün dördüncü dördüncüçağ

dördüz dördüzleme dördüzyumrucuklar

dört ayak,-ğı dört ayaklılar dört beş

dört bucak,-ğı dört dörtlük,-ğü dört göz

dört işlem dört kaşlı dört yol

dört yol ağzı dört yüzlü döş dört,-dü dörtcihar

dörtdivan (ilçe) dörtgen dörtkenar dört köşedörtleme

dörtlemek dörtlü dörtlük,-ğü dörtnal dörtnala

dörttek (tekne) dörtyol (ilçe) döş eyici

döşek,-ği döşekli döşeli

döşem döşemcidöşemcilik,-ği

döşeme döşemeci

döşemecilik,-ği döşemek döşemeli

döşemelik,-ği

döşemesiz

döşeniş

döşenme döşenmek döşetilme döşetilmekdöşetme

döşetmek döşeyiş döşgömü (pastırma)

döteryum dövdürme dövdürmekdövdürtme

dövdürtmek

dövdürtülme dövdürtülmek dövdürülme

dövdürülmek döveç,-ci döviz

dövizzede dövme dövmeci

dövmecilik,-ği

dövmek dövme yapmak

dövülgen

dövülgenlik,-ği dövülme dövülmek

dövülüş dövünme dövünmek

dövünüş dövüş dövüşçü

dövüşken dövüşkenlik,-ği dövüşme

dövüşmek dövüştürme dövüştürmek

dragon drahmi drahomadraje

dram drama

dramatik,-ği dramatize etmek dramaturg

dren

drenaj

dretnot

drezin dripling dripling yapmak



drosera droseragiller dua

dua etmek duacı duahan

duayen duba dubar

dubara dubaracı dubaracılık,-ğı

dublâj

dublâjcı

dublâjcılık,-ğı

duble duble etmek dubleks dubleks dairedublör

dublörlük,-ğü duçar dudak benzeşmesi dudakboyası

dudak çukuru dudak eşlemesi dudak ünlüsü

dudak ünsüzü dudak yar ığı dudu dudu dilli dudak,-ğı

dudaksıl dudaksıllaşma dudaktiryakisi

duetto

duhul,-lü duhuliye duhuliye kartı duka dukalık,-ğı dul dulaptal otu

dulaptal otugiller dulavrat otu duldaduldalama

duldalamak

duldalanma duldalanmak duldalı duldas ız dulluk,-ğu

duluk,-ğu duma dumağı duman

dumanlama dumanlamak

dumanlanma dumanlanmak dumanlı duman rengidumansız

dumdum dumlupınar (ilçe) dumur

dun duo dupduru

duraç,-cı

durağan

durağan (ilçe)

durağanlaşma durağanlaşmak durağanlık,-ğı

durak,-ğı durakı duraklama

duraklamak duraklatma duraklatmak

duraklayış duraklı duraklı dalga

duraksama duraksamak duraksamalı

duraksamasız duraksayış dural

duralama duralamakduralayış

durallık,-ğı durdurma durdurmakdurdurtma

durdurtmak

durdurulma

durdurulmak

durduruş durendiş durgu

durgun durgun şişkinlik,-ği durgunlaşma

durgunlaşmak durgunlaştırma durgunlaştırmakdurgunluk,-ğu

durma durmadan durmak dursunbey (ilçe)duru

durucu duruk,-ğu durukluk,-ğu

duruksun durulama durulamak

durulanma

durulanmak

durulaşma durulaşmak durulmak durultma



durulma

durultmak duruluk,-ğu durum ulacı

durum durum eki durumortacı

duruş duruşma duş duşak,-ğı

duş yapmak

duşaklama duşaklamakduşanbe

dut

dut kurusu

dut pekmezi dutçuluk,-ğu dutgiller

dutluk,-ğu duvak düşkünü duvak,-ğı

duvakçı duvaklama duvaklamak

duvaklanma duvaklanmak duvaklı duvaksız

duvar

duvar ayağı duvar dayağı duvar dişi

duvar gazetesi duvar halısı duvar kâğıdı

duvar pası duvar resmi duvar saati

duvar sarmaşığı duvar sedefi duvar takvimi

duvar yapmak duvarcı duvarcılık,-ğı

duy duy priz duyar

duyar kat duyarga duyargalılar

duyarlı duyarlık,-ğı duyarlıklı

duyarlılık,-ğı duyarsız duyarsızlaşma

duyarsızlaşmak duyarsızlaştırma duyarsızlaştırmak

duyarsızlık,-ğı duygu duygudaş

duygudaşlı

k,-ğı

duygulandırma

duygulandı

rmak

duygulanı

m

duygulanış duygulanma duygulanmak

duygulu duygululuk,-ğu duygun

duygunluk,-ğu duygusal duygusal düşünme

duygusallık,-ğı duygusuz duygusuzluk,-ğu duymaduymak

duysal duyu duyulma

duyulmak duyulmamış duyulur duyumduyumculuk,-ğu

duyum eşiği

duyum ikiliği

duyum yitimi

duyumlu duyumölçer duyumsal

duyumsama duyumsamak duyumsamazlık,-ğı

duyumsatma duyumsatmak duyumsuz

duyumsuzluk,-ğu duyurma duyurmak

duyuru duyuru tahtası duyusalduyuş

duyurucu

duyurulma duyurulmak duyuüstü

dü şçü dü zelticilik,-ği düalist

düalizm

düb büasgar (küçükayı)

dübbüekber (büyükayı)



dübel dübeş düden düdük,-ğü

düdük makarnası düdükçü düdüklemedüdüklemek

düdüklü düdüklü tencere düello

düellocu düet dügâh

düğ ü

düğme düğmecidüğmecilik,-ği düğmek

düğmeleme düğmelemek düğmelenme

düğmelenmek düğmeli düğüm

düğüm noktası düğümsüzdüğün

düğümleme düğümlemek

düğümlenme düğümlenmek düğümlü

düğün alayı düğün çiçeği düğün çiçeğigiller

düğün çorbası düğün dernek,-ği düğün evi

düğün salonu düğüncü düğüncübaşı

düğünsüz düğürcük,-ğü dük

dükkân dükkâncı düklük,-ğü

düldül düldül (hz.Ali'nin atı) dülger

dülger balığı dülgerlik,-ği dümbelek,-ği

dümbelekçi dümdar dümdüz

dümen dümen bedeni dümen boğazı

dümen evi dümen neferi dümen suyu

dümenci dümencilik,-ği dümeni eğri

dümensiz

dümtek

dün

dünden dünit dünkü

dünür dünürcü dünürleşme

dünürleşmek dünürlük,-ğü dünya

dünya dünya âlem dünyada dünyaevi

dünya görüşü

dünya güzeli dünya kelâmı dünya malı

dünya nimeti dünya penceresi dünyalık,-ğı

dünyevî düpedüz dürbün

dürbünlü

dürme dürmece dürmekdürtme

dürtmek

dürtü dürtüklemedürtüklemek

dürtülme dürtülmek

dürtüş dürtüşleme dürtüşlemek

dürtüşme dürtüşmek dürtüştürme

dürtüştürmek dürü dürülme

dürülmek dürülü dürülüş

dürüm dürümleme dürümlemek

dürüst dürüst oyun dürüstlük,-ğü

dürüşt dürzî dürzü



düse düstur düş

düş azması düşçülük,-ğü düşe kalka

düşes düşeslik,-ği düşeş

düşey düşey çember düşey düzlem

düşeyazma

düşeyazmak

düşeylik,-ği

düşkü düşkün düşkün olmak

düşkünler evi düşkünleryurdu

düşkünleşme düşkünleşmek

düşkünlük,-ğü düşleme düşlemek

düşman olmak düşman düşman ağzı düş manca

düşmanlaşma

düşmanlaşmak düşmanlık,-ğı düşmanlıketmek

düşme

düşmek düşsel düşsüz

düşük yapmak düşük,-ğü düşüklük,-ğü

düşün düşünce düşünce alış verişi

düşünce özgürlüğü düşüncel düşünceli

düşüncelilik,-ği düşüncellik,-ği düşüncesiz

düşüncesizlik etmek düşüncesizlik,-ği düşündaş

düşündürme düşündürmek düşündürtme

düşündürtmek düşündürücü düşünmedüşünmek

düşünme yasalar ı

düşünsel düşüntü düşüntülü

düşünüm düşünülmedüşünülmek

düşünür düşünürlük,-ğü

düşünüş




E

e r dişilik,-ği ereğli (ilçe)

ebat,-dı

ebcet hesabı

ebcet,-di ebe ebebulguru (kar)

ebedî ebedîleşmeebedîleşmek

ebedîleştirme ebedîleştirmek

ebedîlik,-ği ebediyen ebediyet

ebegümeci ebegümecigiller ebekuşağı

ebeleme ebelemek ebeleyiş

ebeli ebelik,-ği ebemkuşağı ebesiz

ebet,-di

ebeveyn

ebleh eblehleşmeeblehleşmek

ebonit

ebru ebrucu ebruculuk,-ğu

ebrulama ebrulamak ebrulî

ebrulu ebucehil karpuzu ebülyoskop,-bu ecdat,-dı ece

eceabat (ilçe) ecel ecel be şiği

ecel teri ecinni ecir,-cri

eciş bücüş ecnebi ecnebilik,-ği

ecza

ecza dolabı

eczacı

eczacı kalfası eczacılık,-ğı eczahane

eczalı eczalı pamuk,-ğu eczasız eçhel eda edaetmek

edalı edat edat grubu

edat tümleci edatlı edatlı tümleç,-ci

ede edebî edebikelâm

edebiyat edebiyat bilimi edebiyatçı

edebiyatçılık,-ğı edep etmek edep yeri

edep,-bi

edepleniş

edeplenme

edeplenmek edepli edepsiz

edepsizce edepsizleşme edepsizleşmek

edepsizlik,-ği eder edevat

edik,-ği edilgen edilgen çatı

edilgen fiil edilgenlik,-ği edilgi

edilgin edilginlik,-ği edilme

edilmek edim edimli edimsel edinç,-ci edinilmeedinilmek

edinim

edinme

edinmek

edinti

edip,-bi edirne edisyon editör editörlük,-ğü



edna edremit (ilçe) edvar

edvar musikisi eebabil efe

efece efekt efektif

efelek,-ği efeleniş efelenme efelenmek efeleşme

efeleşmek

efelik etmek

efelik,-ği efendi efendibaba

efendice efendilik,-ği efendim

efil efil efkâr efkâr etmek

efkâr ıumumiye efkârlanış efkârlanma

efkârlanmak efkârlı eflâk

eflâk,-ki eflâni (ilçe) eflâtun

eflâtunî efor efrat,-dı efsane efsaneleşme

efsaneleşmek

efsaneleştirilme

efsaneleştirilmek efsaneleştirme

efsaneleştirmek efsaneli efsanevî

efsun efsunkâr efsunlama

efsunlamak eften püften ege egeegemen

egemenlik,-ği

eglog ego egoist

egoistlik,-ği egoizm egosantrizm

egotizm egzama egzersiz

egzistansiyalist egzistansiyalizm egzogami

egzomorfizm

egzotik,-ği

egzotizm

egzoz egzozcu eğ itim bilimi

eğ lencesiz eğdiriş eğdirme

eğdirmek eğe eğeleme

eğelemek eğer eğiç,-ci eğik,-ği eğik biçme

eğik çizgi eğik düzlem eğik silindir

eğik yazı eğil (ilçe) eğilim eğiklik,-ği eğilimli

eğiliş eğilme eğilmek

eğim eğimli eğimölçer

eğimsiz eğin,-ğni eğinik,-ği

eğinme

eğinmek

eğinti eğir eğir kökü

eğir mumu eğirdir (ilçe) eğirme

eğirmek eğirmen eğirtme

eğirtmek eğiş eğitici

eğiticilik,-ği eğitilme eğitilmek

eğitim eğitim enstitüsü eğitim programı

eğitim sistemi eğitimci eğitimcilik,-ği eğitim dönemi

eğitimli eğitimsel eğitimsiz

eğitme

eğitmek

eğitmen

eğitmenlik,-ği eğitsel eğitsellik,-ği



eğlek,-ği eğleme eğlemek

eğlence eğlenceli eğlencelik,-ği

eğlendiri eğlendirici eğlendiriş

eğlendirme eğlendirmek eğlenilme eğlenilmek

eğleniş

eğlenme eğlenmek eğlenti

eğleşme eğleşmek eğme

eğmeç,-ci eğmeçli eğmek

eğrelti eğrelti otu eğrelti otugiller eğreti

eğretileme eğretilik,-ği eğrez

eğri eğri büğrü eğrice eğriçehre

eğri söz

eğri yüz eğrili eğrilik,-ği

eğriliş

eğrilme

eğrilmek

eğriltme eğriltmek eğrim

eğritme eğritmek eğsi eh ehem,-mmiehemmiyet

ehemmiyetli ehemmiyetsiz ehil,-hli

ehlî ehlibeyt ehlidil

ehlihibre ehlîleşme ehlîleşmek

ehlîleştirilme ehlîleştirilmek ehlîleştirme

ehlîleştirmek ehlisalip,-bi ehlisünnet ehlivukuf ehliyet

ehliyetli

ehliyetname

ehliyetsiz

ehliyetsizlik,-ği ehlizevk ehram

ehrimen ehven ehvenişer

einstenyum ejder ejderha

ejektör ek ekâbir ekalliyet ek bileziği ek bütçe ekenek,-ği ekeylem

ek fiil ek görev ekici ekili ekilme ek kök

ek tahsisat ekti ektilik,-ği ekarte etmek ekilmek ekim ekin ekin biti

ekin iti ekin kargası ekinci

ekincilik,-ği

ekinlik,-ği ekinokokekinoks

ekinözü'nü (ilçe)

ekinti ekip,-bi ekipman

eklektik,-ği eklektizm eklem eklem bacakl ılar ekleme

ekleme dişi eklemekeklemeli

eklemleme eklemlemek

eklemlenme eklemlenmek eklemli

eklemliler eklemsiz eklemsizlereklenme

eklenmek

eklenti eklentiler ekleşme

ekleşmek

ekleştirme

ekleştirmek ekletmeekletmek



ekli ekli püklü ekme

ekmek ekmek ağacı ekmek ayvası

ekmek düşmanı ekmek kadayıf ı ekmek kapısı

ekmek kavgası ekmek kaygısı ekmek küfü

ekmek mayası

ekmek parası

ekmek tahtası

ekmek tatlısı ekmek ufağı ekol,-lüekolâli

ekmek,-ği

ekmekçi ekmekçilik,-ği ekmeklik,-ği

ekmeksiz ekoloji ekolojik,-ği

ekolojist ekonometriekonomi

ekonomi politik,-ğiekonomist

ekonomik,-ği

ekonomizm ekopraksi ekose ek oylum ek ödenek,-ği

ekran eksantrik mili eksantrik,-ği

ekselâns eksen eksen oyuncu

eksen ülke ekser ekseri

ekseriya ekseriyet eksi

eksi sayı eksi uç,-cu eksibe

eksik etek,-ği eksik gedik,-ği eksik,-ği

eksikli eksiklik,-ği eksiksiz

eksilen eksiliş eksilme

eksilmek eksiltme eksiltmek

eksin

ekskavatör

eksper

eksperimantalizm eksperlik,-ği ekspertiz

ekspertiz raporu ekspoze ekspozisyon

ekspres ekspres yol ekspresyonist

ekspresyonizm ekstra ekstrafor

ekstrasistol,-lü ekstre ekstrem

ekşi ekşi kiraz ekşi limon

ekşi surat ekşi yonca ekşi yoncagiller

ekşi yüz ekşikulak,-ğı (bitki) ekşili

ekşilik,-ği

ekşime

ekşimek

ekşimik,-ği ekşimsi ekşimtırak,-ğı

ekşitilme ekşitilmek ekşitme ekşitmek ekti püktüler

ektirme ektirmek ektoderm

ekvator ekvator ekvatoral,-li

ekzotermik,-ği el el adamı

el âlem el alışkanlığı el arabası

el ayası el bezi el birliği

el bombası el çabukluğu el çantası elçi el değirmeni

el duşu

el ele

el emeği

el erimi el erki el etmek



el feneri el freni elgin el gün elhak el havlusu

el işçiliği el işi el işi kâğıdı

el kantar ı el kapısı el keseri

el kılavuzu el kiri el kitabı

el kızı

el sanatlar ı

el sözlü ğü

el şakası el tası el telsizi el ulaklığı el uzluğu

el verme (tarikat) el yazısı el yazması

el yordamı elâ elaman

elan elâstik elâstikî elâstikiyet elazığ

elbet elbette elbeyli (ilçe) elbise elbise dolabı

elbiseli elbiselik,-ği elbisesiz

elbistan (ilçe) elçilik etmek elçilik uzmanı elçilik yapmak

elçilik,-ği elde eldeci

elden düşme

elden ele

eldivan (ilçe)

eldiven elebaşı,-yı elebaşılık,-ğı

eleğimsağma eleji elek,-ği

elekçi elekçilik,-ği elektrifikasyon elektrik anahtar ı

elektrik dinamosu elektrik direği elektrik düğmesi

elektrik fincanı elektrikleme elektrik f ır ını elektrik saati

elektrik süpürgesi elektrik teli elektrik üreteci

elektrik yayı elektrik,-ği elektrikçi

elektrikçilik,-ği elektriklemek elektriklendirme

elektriklendirmek

elektriklenme

elektriklenmek

elektrikli elektrikli tren elektriksiz

elektro elektroansefalografi elektroansefalogram

elektrobiyoloji elektrodinamik,-ği elektrodinamometreelektrofon

elektrogitar elektrojenelektrokardiyograf

elektrokardiyografi

elektrokardiyogram elektrolit elektroliz elektromanyetik dalgalar

elektromanyetik güç,-cü elektromanyetik,-ği elektromanyetizma

elektrometalürji elektrometre

elektromıknatıs

elektromotor

elektron elektronegatif elektronik,-ği elektronik beyin,-yni

elektronik çalgı elektronikçi elektronik müzik,-ği elektronik saat,-ti

elektropozitif elektroradyoloji elektrosaz

elektroskop,-bu elektrostatik,-ği elektroşok

elektrot,-du elektroteknik,-ği elem

eleman eleme eleme sınavı

elemek element elemge

elemli elemsiz elenme

elenmek

elense (çekmek)

elenti



eleş tirici eleştiricilik,-ği eleşkirt (ilçe) eleştirel

eleştiri eleştirilme eleştirilmek

eleştirim eleştirimci eleştirimcilik,-ği

eleştirme eleştirmeci eleştirmecilik,-ği eleştirmek

eleştirmeli

eleştirmen

eleştirmenlik,-ği

elezer elezerlik,-ği el falı elhamdülillâh elhâsıl

eli açık,-ğı eli ağır eli bayraklı

eli boş eli çabuk,-ğu eli geniş eli hafif elik,-ği

eli maşalı eli selek,-ği eli sıkı

eli sopalı eli uz eli uzun

eli yatkın eli yordamlı elif

elifba elim eline çabuk,-ğu

elips elipsoidal,-li elipsoit,-di

eliptik,-ği

elit

elleme

ellemek ellenme ellenmek

elleşme elleşmek elli

ellik,-ği ellilik,-ği ellinci

ellişer elma elma çayı

elma sirkesi elma şarabı elma şekeri

elma şurubu eloğlu el oltası elmabaş (tepeli dalgıç) elmacık kemiği

elmacık,-ğı elmadağ (ilçe) elmalı (ilçe)

elmalık,-ğı elmas elmasiye

elmaslı elmastıraş elmasuyu

elöpen (kertenkele) elsabunu

elti

eltieltiyeküstü eltilik,-ği el topu el ulağı elvan

elveda,-ı elverişli elverişlilik,-ği

elverişsiz elverişsizlik,-ği elverme

elvermek elyaf el yatkınlığı elzem em

emanet emanet etmek emanetçi

emanetçilik,-ği emanetdolabı

emaneten emare

emaret

emay

emaye

emaylama emaylamak embriyoloji

embriyon emcek,-ği emcik,-ği

emdirme emdirmek

emeç,-ci emek,-ği emekçi

emekçilik,-ği emekleme emekleme çağı emeklemedönemi

emeklemek emekli emekli aylığı

emekli ikramiyesi emekli maaşı emekli olmak

emeklilik,-ği

emeksiz

emeksiz evlât,-dı

emektar emektarlık,-ğı emel emen emet (ilçe) emici



emici kıllar emici tüyler emik,-ğiemilme

emilmek

emin emin olmak eminönü'nü (ilçe)

emir cümlesi emir eri emir kipi

emir kulu

emir,-mri

emirber

emircik,-ği emirdağ (ilçe) emirgazi (ilçe)

emirlik,-ği emirname emir subayı emisyon

emiş

emlâk vergisi emlemeemlemek

emlâk,-ki emlâkçi

emlâkçilik,-ği emme emme basma tulumba

emmeç,-ci emmek emmi

emniyet emniyet amiri emniyetdüğmesi

emniyet etmek

emniyet kemeri emniyetkilidi

emniyet müdürü

emniyet pimi

emniyet supabı emniyetli emniyetsiz

emniyetsizlik,-ği emoroit,-di empermeabl

emperyalist emperyalizm empoze

empoze etmek empresyon empresyonist

empresyonizm emprezaryo emprime

emraz emretme emretmek

emreyleme emreylemek emrihak,-kkı

emrivaki yapmak

emrivaki,-i

emsal,-li

emsalsiz emsalsizlik,-ği emtia

emval,-li emzik borusu emzik,-ği

emzikli emziksiz emzirilme emzirilmekemziriş

emzirme emzirmek emzirtme

emzirtmek en enam

enayi enayi dümbeleği enayice

enayicesine enayilik,-ği enberi (gök bilimi)

enbiya

encam

encek,-ği

encik,-ği encikleme enciklemekencümen

endam

endam aynası endamlı endamsız

endaze endazeleme endazelemek endazesizendeks

endeksleme endekslemek endekslenme

endekslenmek ender enderun

enderunlu endirekt endişe endişe

etmek

endişelenme

endişelenmek endişeli endişesiz



endişesizlik,-ği endoderm endogami

endokrin endokrinoloji endonezya

endonezyalı endotermik,-ği endüksiyon

endülüs endüstri endüstrileşme

endüstrileşmekendüstriyalizm

endüstriyel

enek,-ği

eneme enemek enenmeenenmek

enerji enerjik,-ği

enerjiklik,-ği enez enez (ilçe) enezeenezeleşme

enezeleşmek enfarktüs enfeksiyon

enfes enfiye enflâsyon

enflüanza enformasyon enfraruj

enfrastrüktür enfüsî engebe

engebeli engebelik,-ği engebesiz engel engelbalığı

engel olmak engel sınavı engelleme

engellemek engellenme engellenmek

engelleyiş engelli engelli koşu

engelsiz engerek otu engerek,-ği

engerekgiller engin enginar

enginleşme enginleşmek enginlik,-ği

engizisyon enik,-ği enikleme eniklemek enikonu

enine boyuna enir enişte

enjeksiyon enjeksiyoncu enjekte etmek enjektörenkaz

enlem enlem dairesi enlemesine

enli enlilik,-ği enöte (gök bilimi)

ense ense kökü enselemeenselemek

enselenme

enselenmek enser ensiz

ensizlik,-ği enstantane enstantane fotoğraf

enstitü

enstrüman

enstrümantal müzik,-ği

enstrümantal,-li enstrümantalizm ensülin entari entarilik,-ği

entegrasyon entegre entel

entelekt entelektüalizm entelektüel

entelektüellik,-ği entelekya enteresan

enteresanlık,-ğı enterkoneksiyon enternasyonal,-li

enternasyonalci enternasyonalizm enterne

enterne etmek entertip entimem

entipüften entomoloji entomolojist

entrika entrikacı entrikacılık,-ğı



enva,-ı envaiçeşit,-di envaiçeşitli

envaitürlü envanter envestisman enzim eosenepe

epey epeyce epeyi

epidemi epidemiolojiepiderm

epifit

epigenez

epigrafi epik,-ği epikerem

epikürcü epikürcülük,-ğü epilog,-ğu

epistemoloji epitel epitelyum

epizot,-du epope eprime

eprimek epsilon er eradikasyonerat

er bezi

er dişi er ekmeği er meydanı

er suyu erbaa (ilçe) erbain

erbap,-bı erbaş erbaşlık,-ğı erbin erbiyum erciş (ilçe) erciyes

erdek (ilçe) erdem erdemli erdemli(ilçe)

erdemlilik,-ği

erdemsiz erdemsizlik,-ği erden

erdenlik,-ği erdirme erdirmek

erek bilimi erek,-ği erekçilik,-ği

ereklilik,-ği ereksel ereksel neden

eren erendiz (jüpiter) erfelek (ilçe)

erg ergani (ilçe) erganun ergeç

ergen

ergen olmak ergene ergenleşme

ergenleşmek ergenlik,-ği ergi

ergilik,-ğ i ergime ergime ısısı

ergime noktası ergime yasası ergimek

ergimiş ergimiş maden ergin

erginleme erginlemek erginlenme

erginlenmek erginleşme erginleşmek

erginlik,-ği ergitme ergitmek

ergonomi erguvan erguvangiller

erguvanî erigen erik hoşaf ı

erik kompostosu erik,-ği eriklik,-ği erik reçeli eril

erillik,-ği erim erime erimek erimerim

erimez

erin erincek,-ği erinç,-ci

erinçli erinçsiz erinlik,-ği erinme erinmek

erirlik,-ği eristik,-ği eriş erişilme erişilmek

erişim erişkin erişkinlik,-ği

erişme erişmek erişte



eriştirme eriştirmek eriten

eritici eritilme eritilmek

eritiş eritme eritmek eritmepeynir

eritrosit

eriyik,-ği eriyiş erk erkân

erkân kürkü

erkânı

harbiyei- umumiye

erkânıharp,-bi erke erkeç,-ci erkeçsakalı (bitki)

erkek bakır erkekçe erkekçil erkek demir erkek erkeğe

erkek organ erkeksierkeksiz

erkek terzisi erkek,-ği

erkeklenme erkeklenmek erkekler hamamı

erkekleşme erkekleşmek erkekli

erkekli dişili erkekli kadınlı erkeklik organı

erkeklik,-ği erken erken bunama erkenceerkenci

erkenden erkete erketeci

erketecilik,-ği erkin erkinci erkincilik,-ği erkinlik,-ği

erkli erklik,-ği erklilik,-ği

erksizlik,-ği erlik,-ği erme ermek ermenek (ilçe)

ermeni ermenice ermin

ermiş ermişlik,-ği eroin eroinci eroincilik,-ği

eroinman eroinmanlık,-ğı eros

erosal erosçu erosçuluk,-ğu

erotik,-ği

erotizm

erozyon

ersatz erselik,-ği erseliklik,-ği

erseme ersemek ersiz

ersizlik,-ği erte erteleme ertelemek erteleniş

ertelenme ertelenmek erteleyiş ertesi eruh (ilçe)

ervah erzak erzin (ilçe)

erzincan erzurum es esami esans esaret esas

esas duruş esas vaziyet esasen

esasî esaslandırma esaslandırmak

esaslanma

esaslanmak

esaslı

esassız esatir esbabımucibe

esbap,-bı esef esef etmek

esefle eseflenme eseflenmek eselemekbeselemek

eseme esen esenleme

esenlemek esenler (ilçe) esenleşme

esenleşmek esenlik,-ği eser

esericedit kâğıdı esericedit,-di eserme

esermek

esermek besermek

esham

esi rcilik,-ği esik,-ği esim



esin esindirme esindirmek

esinleme esinlemekesinlenme

esinlenmek esinti

esintili esintisiz esir

esir etmek

esir olmak

esirci

esire esirgeme esirgemek

esirgemezlik,-ği esirgenme esirgenmek

esirgeyici esirgeyiş esirlik,-ği esirme esirmek

esiş eskatalogya eski

eski çağ eski dünya eski eserler

eski kafalı eski kafalılık,-ğı eski kurt,-du

eski püskü eski toprak,-ğı eski tüfek,-ği eskiyiş eskiz

eskice eskici eskicilik,-ği

eskiden

eskil (ilçe)

eskileşme

eskileşmek eskilik,-ği eskime

eskimek eskimo eskimoca

eskimsi eskipazar (ilçe) eskişehir

eskişehir taşı eskitilme eskitilmekeskitme

eskitmek

eskort eskrim eskrimci

eslâf eslek,-ği esleme

eslemek esma esmayıhüsnâ

esmayışerife

esme

esmek

esmer esmer amber esmer küf

esmer küfler esmer su yosunlar ı esmerce

esmerimsi esmerleşme esmerleşmek

esmerleştirme esmerleştirmek esmerlik,-ği

esna esnaf esnaflık,-ğı esnek,-ği esnekleşme

esnekleşmek esnekleştirme esnekleştirmek

esneklik,-ği esneme esnemek

esnetme esnetmek esneyiş

espas

espaslı

esperanto

esperi espiye (ilçe) espressivo

espri espri yapmak esrar

esrar kumkuması esrar perdesi esrar tekkesi

esrarcı esrarengiz esrarengizlik,-ği

esrarke şlik,-ği esrarkeş esrarlı

esre esri esrik,-ği

esriklik,-ği esrime esrimek

esritme esritmek essah

estağfurullah

estamp estampaj estek

köstek

ester esterleşme estet estetik,-ği estetikçi



estetikçilik,-ği estetizm estirilme estirilmek estirme

estirmek estomp esvap,-bı

esvaplık,-ğı eş eş adlı

eş anlam eş anlamlı eş anlamlılık,-ğı

eş bacaklılar

eş basınç,-cı

eş başkan

eş biçim eş biçimli eş biçimlilik,-ği

eş cinsel eş cinsellik,-ği eş değer

eş değerli eş değerlik,-ği eş deprem

eş dost eş eksenli eş güdüm

eş güdümcü eş güdümlü eş kanatlı

eş kinli eş merkezli eş sesli

eş sıcak,-ğı eş sıcak eğ risi eş yapım eş yükselti

eş yükselti eğrisi eş zaman eş zamanlı

eş zamanlı dil bilimi

eş zamanlılık,-ğı

eşarp,-bı

eşek cenneti eşek davası eşek dikeni

eşek hıyar ı eşek inadı eşek kafalı

eşek marulu eşek maydanozu eşek otu

eşek sıpası eşek şakası eşek,-ği eşek ar ısı eşekbaşı

eşekçe eşekçi eşekkulağı (bitki)

eşekleşme eşekleşmek eşeklik,-ği

eşeksırtı (çatı şekli) eşelek,-ği eşeleme

eşelemek eşelenme eşelenmek

eşelmobil

eşey

eşeyli eşeyli üreme eşeyseleşeysiz

eşeylilik,-ği

eşeysiz çoğalma eşhas eşik,-ği

eşilme eşilmek eşinme eşinmekeşit

eşit çenetli

eşitçi eşitçilik,-ği eşitleme eşitlemekeşitlenme

eşitlenmek eşitleşme eşitleşmek

eşitleştirme

eşitleştirmek

eşitlik derecesi

eşitlik eki eşitlik,-ği eşitsiz

eşitsizlik,-ği eşkâl,-li eşkenar dörtgen eşkenarüçgen

eşkin eşkinci eşkinsiz

eşkıya eşkıyalık,-ğı eşlek,-ği

eşleksel eşlem eşleme

eşlemek eşlemeli eşlemesiz

eşlenik,-ği eşlenmeeşlenmek

eşleşme eşleşmek

eşlik etmek eşme eşme eşlik,-ği eşmek



(ilçe)

eşofman eşraf eşraflık,-ğı

eşref eşref saati eşsiz

eşsizlik,-ği eştirme eştirmek

eşya

eşyalı

et

et kafalı et kesimi et kır ımı

et lokması etme etmeketmen

et obur et oburlar etokrasi etol,-lü

et sığır ı et sineği et suyu

et şeftalisi et tavuğu etajer

etalon etamin etanol,-lü

etap,-bı etçi etçil

etçiller etek bezi etek dolusu

etek kiri etekleme eteklemek

etek,-ği

etekleyiş

eteklik,-ği etelemek betelemek eten

etene etenelenmeetenelenmek

eteneli eteneliler

etenesiz etenesizler eter

eterleme eterlemeketerleşme

eterleşmek eterleştirme

eterleştirmek eti etıbba

etik,-ği etiket etiketçi

etiketçilik,-ği

etiketleme

etiketlemek

etiketlenme etiketlenmek etiketli

etiketsiz etil etilalkol,-lü etilen etimesğut (ilçe) etimolog,-ğu

etimoloji etimolojik,-ği etine dolgun

etioloji etiyopya etiyopyalı etken etken fiil

etkenlik,-ği etki etkileme etkilemeketkilenme

etkilenmek etkileşim etkileşme

etkileşmek etkileyici etkili etkili olmak etkililik,-ği

etkime

etkimek

etkin okul

etkin öğretim etkin etkinci etkincilik,-ği etkinleşme

etkinleşmek etkinleştirme etkinleştirmek

etkinlik,-ği etkisiz etkisizleşme

etkisizleşmek etkisizleştirme etkisizleştirmek etkisizlik,-ği

etlenme etlenmek etli

etli bitki etli butlu etli canlı

etli meyve etlik,-ği etnik,-ği

etnograf etnografya etnolog,-ğu

etnoloji

etnolojik,-ği

etraf

etraflı etraflıca etsiz



ettirgen ettirgen çatı ettirgen fiil ettirgenlik,-ği

ettirme ettirmek ettoprak,-ğı

etüt etmek etüt,-dü etüv

etyaran etyemez etyemezlik,-ği

ev

ev adamı

ev altı

ev bark ev gailesi ev halkı

ev işi ev kadını ev kirası

ev sahibi ev sineği evaze

evcara evce evcek

evci evcik,-ği evcil

evcil hayvan evciler (ilçe) evcilik,-ği

evcilleşme evcilleşmek evcilleştirilme

evcilleştirilmek evcilleştirme evcilleştirmek

evcillik,-ği evcimen evç,-ci

evdemonizm

evdeş

evecen evecenlik,-ği evegen

evelemek gevelemek everme evermek

evet evet efendimci evgin

evham evhamlanmaevhamlanmak

evhamlı evhamsız

evi sırtında eviç,-vci evin

evinlenme evinlenmek evinli

evinsiz evirgen evirme

evirmek

evirtik,-ği evirtim evirtmek

eviye

evkaf evlâ evlâdiyelik,-ği

evlâdüıyal evlât edinmek evlât,-dı

evlâtlık,-ğı evlek,-ği evlekleme

evleklemek evlendirilme evlendirilmek

evlendirme evlendirmek evleniş

evlenme evlenmek evlenmek barklanmakevleviyet

evleviyetle evli evli barklı evlik,-ği evlilik birliği

evlilik dışı

evlilik,-ği

evliya

evliya otu evliyalık,-ğı evrak

evrat,-dı evre evren

evren (ilçe) evren bilimi evren bilimsel

evren doğumu evren pulu (mika) evrensel

evrenselleşme evrenselleşmek

evrenselleştirme evrenselleştirmek

evrensellik,-ği evrik,-ği evrilir

evrim evrimci evrimcilik,-ği evrişik,-ği evropiyum

evsaf

evseme

evsemek

evsin evvel evvelâ



evvelce evvelden evveli

evveliyat evvelki evvelsi ev yemeği ey eyalet

eyer eyer kaltağı eyer kaşı eyerlemeeyerlemek

eyerci

eyercilik,-ği

eyerlenme

eyerlenmek eyerli eyersiz

eylem eylemci eylemcilik,-ği eyleme eylemek eylemli eylemlik,-ği

eylemsi eylemsiz eylemsizlik ilkesi

eylemsizlik,-ği eylül eynesil (ilçe)

eytam eytam maaşı eytişim

eytişimsel eyüp (ilçe) eyvah eyvallah eyvan

eyyam eyyam ağası eyyamcı

eyyamcılık,-ğı eyyam

efendisi

eza eza cefa

ezan ezan vakti ezanî

ezanî saat,-ti ezber ezberci ezbercilik,-ği ezberden

ezbere ezber etmekezberleme

ezberlemek ezberlenme

ezberlenmek ezberletme ezberletmek

ezberleyiş ezcümle ezdirme

ezdirmek ezdirtme ezdirtmek

ezel ezelî ezgi

ezgili

ezgin

ezginlik,-ği

ezici ezik büzük,-ğü ezik,-ği

eziklik,-ği ezile büzüle ezilgen

eziliş ezilme ezilmek

ezilmiş ezilmişlik,-ği ezim evi

ezim ezim ezinç,-ci ezine (ilçe)

ezinti eziyet eziyet etmek eziyetli eziyetsiz ezkaza ezmeezmek

ezogelin çorbası




F

faal,-li

faaliyet

faanahtar ı fabl,-li fabrika

fabrikacı fabrikasyon fabrikatör

fabrikatörlük,-ğü facia facialaşma facialaşmak faça

faça etmek façeta façetalı façuna façuna etmek

façunalık,-ğı fagosit fagositoz

fagot fağfur fağfurî fahiş fahişe fahişelik,-ği

fahrenhayt fahrî fahriye

fahur faik,-kı faikıyet

fail

failimuhtar

faiz

faiz fiyatı faizci faizcilik,-ği

faizlendirme faizlendirmek faizli faizsiz fak fakat fakfon fakır,-kr ı

fakih fakir fakir fukara

fakirane fakirce fakirhane

fakirizm fakirleşme fakirleşmek

fakirleştirme fakirleştirmek fakirlik,-ği

faks faksimile fakslama fakslamak faktitif

faktör fakül fakülte fakülteli fal fal taşı

falaka

falakacı

falakalı




G

gabari

gabavet

gabi

gabilik,-ği gabin gabon

gabonlu gabro gabya

gacır gacır gacır gucur gacırdama

gacırdamak gacırdatma gacırdatmak

gacırtı gaco gaddar

gaddar olmak gaddarca gaddarlık,-ğı gaddarlıketmek

gadir,-dri gadirlik,-ği gadolinyum

gadretme

gadretmek gadrolmagadrolmak

gadrolunma

gadrolunmak gaf gaf yapmak

gaffar gafil gafillik etmek

gafillik,-ği gaflet gaflet uykusu

gafur gag gaga

gaga burun (insan) gagaburun (gemi) gagalama gagalamakgagalanma

gagalanmak gagalaşma gagalaşmak

gagalı memeli

gagalı memeliler

gagamsı

gagavuz gagavuzca gaile

gaileli gailesiz gailesizlik,-ği

gaip,-bi gaiplik,-ği gaita

gak gaklama gaklamak

gala galâksi galalit galat galatıhis,-ssi

galatımeşhur galebe galenit

galeri galerici galeta

galeta unu galeyan galeyan etmek

gali

galiba

galibarda

galibiyet galip,-bi galiz galon galoş galsame

galvaniz galvaniz banyosu galvanizci

galvanize galvanizleme galvanizlemek

galvanizlenme galvanizlenmek galvanizli galvanizmgalvano

galvanokoter galvanometre galvanoplâsti galvanoskop,-bu

galvanotip galyot galyum

gam

gama

gama ışınlar ı



gamaglobülin gamalı gambot gametgametli

gamlanma

gamlanmak gamlı gamlılık,-ğı

gammaz gammazlama

gammazlamak gammazlanma gammazlanmak

gammazlık,-ğı gamselegamsız

gamsızlık,-ğı gamze

gana ganalı gang

gangster gangsterlik,-ği gani

gani gani gani gönüllü ganimet

ganyan gar garabet

garaip,-bi garaj garajcı

garamî garanti garantietmek

garantileme garantilemek

garantili

garantisiz

garantör

garaz garazkâr garazkârlık,-ğı

garazlı garaz olmakgarazsız

garazsız ivazsız garbî

garç gurç gard gardenparti

gardenya gardıfren gardırop,-bu

gardıropçu gardiyan gardiyanlık,-ğı garez gargar

gargara gargara yapmak gariban

garibe garip,-bi garipleşme

garipleşmek

gariplik,-ği

garipseme

garipsemek gark gark etmek

gark olmak garnitür garnitürlü garnizon garoz

garp,-bı garpçı garpçılık,-ğı

garpkârî garplı garplılaşma

garplılaşmak garplılaştırma garplılaştırmak garplılık,-ğı

garson garsoniyer garsonluk,-ğu garzangaseyan

gasil,-sli gasıp,-bı gasletme

gasletmek

gasp etmek

gasp,-bı

gassal,-li gastrit gastroenterolog, -ğu gastroenteroloji

gastronomi gastroskop,-bu gastroskopi

gastrulâ gaşiy,-şyi gaşyolma gaşyolmak gato

gauss gavot gâvur

gâvur etmek gâvur eziyeti gâvur icadı

gâvur inadı gâvur olmak gayakolgaybubet

gâvurca

gâvurcasına gâvurlaşma gâvurlaşmak

gâvurluk etmek

gâvurluk,-ğu

gaybubet etmek gaydagaydacı



gaye gayeli gayesiz

gayet gayetle gayr,-i (başka)

gayret gayret etmek gayretkeş

gayretkeşlik,-ği gayretlenme gayretlenmek

gayretli

gayretlilik,-ği

gayretsiz

gayretsizlik,-ği gayr ı (artık) gayri (başka)

gayriahlâkî gayriaklî gayriciddî

gayriihtiyarî gayriilmî gayriinsanî

gayriiradî gayrikabil gayrikâfi

gayrikanunî gayrikıyasî gayrilâyık

gayrimahdut,-du gayrimahsus gayrimakul,-lü

gayrimalûm gayrimemnun gayrimenkul,-lü

gayrimes'ul,-lü gayrimeskûn gayrimeşru

gayrimezru

gayrimuayyen

gayrimuhtemel

gayrimuntazam gayrimutabık gayrimümbit

gayrimümkün gayrimünasip,-bi gayrimüsavi

gayrimüslim gayrimüsmir gayrimütecanis

gayrinizamî gayrisafi gayrisafi hâsılat

gayrisafi millî hâsıla gayrisıhhî gayrişahsî

gayrişuurî gayritabiî gayrivaki,-i

gayrivarit,-di gayrivazıh gayur

gayya gayya kuyusu gayz

gayzer

gayzerit gaz gaza gazal,-li

gaz bombası

gaz boyaması gaz ibiği gaz maskesi gaz ocağı gazoil

gaz ölçümü gaz sayacı gazsız

gaz sobası gaz taşı

gaz yağı gaz yuvar ı gazap,-bı

gazaplandırma gazaplandırmak gazaplanma

gazaplanmak gazaplı gazbezi

gazel gazelhan

gazelhanlık,-ğı

gazeliyat

gazelleme

gazellemek gazellenme gazellenmek

gazete gazeteci gazetecilik,-ği gazetelik,-ği

gazhane gazışı gazışıl gazi gazi antep gazi olmak

gaziosmanpaşa (ilçe) gaziemir (ilçe) gaziler helvası

gazilik,-ği gazino gazinocu

gazinoculuk,-ğu gazipaşa (ilçe) gazlama gazlamak gazlâmbası

gazlanma gazlanmak gazlaşma

gazlaşmak

gazlaştırma

gazlaştırmak gazlı gazlı bez gazojen gazolin



gazometre gazometri gazoyl

gazoz gazoz ağacı (argo) gazozcu

gazozculuk,-ğu gazölçer gazup,-bu

gazve gebe gebe olmak

gebelik testi

gebelik,-ği

geberik,-ği gebermegebermek

gebertilme gebertilmek gebertme

gebertmek gebeş gebeşlik,-ği

gebre gebre otu

gebre otugiller gebreleme gebrelemek

gebrelenme gebrelenmek gebze (ilçe)

gece gece bekçisi gece gündüz

gece hayatı gece işçiliği gece kulübü

gece kuşu gecelemegecelemek

gece mavisi

gece yanı

ğı

gece yar ısı gece yatısı gece yayı

gececi gecekondu gecekonducu

gecekondulaşma gecekondulaşmak geceleri

geceleyin geceli gündüzlü gecelik,-ği

gecesefası (bitki) gecesefasıgiller gecikilme gecikilmek gecikiş

gecikme gecikmek gecikmeli

gecikmesiz geciktirilme geciktirilmek

geciktirim

geciktirme

geciktirmek

geç geçe geçek,-ği geçeligeçen

geçende

geçenek,-ği geçenlerdegeçer

geçer akçe geçerleme

geçerlemek geçerletme geçerletmek

geçerli geçerlik,-ği geçerlilik,-ği

geçersiz geçersizleşmegeçersizleşmek

geçersizlik,-ği

geçgeç geçgeç yapmak geçgeçleme

geçgeçlemek

geçici

geçici madde geçiliş geçilme

geçicilik,-ği geçilmek geçim

geçim derdi geçim dünyası geçim kapısı

geçim sıkıntısı geçim yolu geçim zorluğu

geçimli geçimlik,-ği geçimlilik,-ği

geçimsiz geçimsizleşme geçimsizleşmek

geçimsizlik,-ği

geçindirme geçindirmek geçinilme geçinilmek

geçinim

geçinme geçinme endeksi geçinmek



geçirgen geçirgenlik,-ği geçirilme geçirilmek geçirim

geçirimli geçirimlilik,-ği geçirimsiz

geçirimsizlik,-ği geçiriş geçirme

geçirmek geçirtilme geçirtilmek

geçirtme

geçirtmek

geçiş

geçiş üstünlüğü geçişim geçişli

geçişme geçişmek geçişsiz

geçiştirici geçiştirilme geçiştirilmek

geçiştirme geçiştirmek geçit hakkı

geçit resmi geçit töreni geçit,-di

geçkin geçkinlik,-ği geçme

geçmek geçmelik,-ği geçmez akçe

geçmiş geçmiş zaman geçmiş zaman görünümü

geçmiş zaman sıfat-fiili geda

geçmişi kandilli

geçmişi kınalı

gedik,-ği gedikli gedilme

gedilmek gediz (ilçe) gedme

gedmek geğiriş geğirme

geğirmek geğirti geğrek batması

geğrek,-ği gelberi gele

gelecek bilimi gelecek zaman gelecek zaman görünümü

gelecek zaman kipi gelecek zaman sıfat-fiili gelecek,-ği

gelecekçi gelecekçilik,-ği geleğen

gelembe

geleme

gelen

gelen geçen gelen giden gelendost (ilçe)

gelenek,-ği gelenekçi gelenekçilik,-ğigelenekleşme

gelenekleşmekgelenekleştirme

gelenekleştirmek gelenekli

geleneksel gelenekselleşme gelenekselleşmek

geleni gelgeç gelgel

gelgelli gelgit gelibolu (ilçe) gelin gelin abla

gelin alayı

gelin alıcı

gelin böceği

gelin çiçeği gelin etmek gelin hamamı

gelin havası gelin kuşağı gelin kuşu

gelin otu gelinparmağı (üzüm)

gelin teli gelinboğan

gelincik,- ği gelincikgiller gelinfeneri (bitki)

gelinlik etmek gelinlik,-ği gelinlikçi

gelinme gelinmek gelinolmak

gelip geçici gelir

gelir dağılımı

gelir gider

gelir vergisi

geliş gelişigüzel gelişim gelişkin gelişme gelişmek geliştirici



geliştirilme geliştirilmek geliştirme geliştirmek gelme

gelmek gelmiç,-ci gelmiş geçmiş gem

gemerek (ilçe)

gemi gemi adamı gemi aslanı

gemi enkazı

gemiı

zgarası

gemi leşi

gemi yatağı gemlemegemlemek

gemici gemicilik,-ği

gemilik,-ği gemlenme gemlenmek

gemlik (ilçe) gen gencecik,-ği

gencelme gencelmek genç (ilçe)

genç irisi gençlik,-ği genç,-ci

gençleşme gençleşmek gençleştirilme

gençleştirilmek gençleştirme gençleştirmek

gençten

gene

genel

genel af,-ff ı genel başkan genel başkanlık,-ğı

genel bütçe genel dil bilimi genel ev genelge genelgider

genel görünüm genelgörünümlü

genel görüşme genel grev

genel kadın genel kurul genel kütüphane

genel müdür genel müdürlük,-ğü genel sekreter

genel sekreterlik,-ği genel uygunluk bildirimi genel yazman

genel yetenek,-ği genel zekâ geneleme

genelkurmay genelleme genellemek

genelleşme genelleşmek genelleştirilme

genelleştirilmek genelleştirme genelleştirmek

genellik,-ği genellikle general,-li

generallik,-ği genetik,-ği geniş

geniş açı geniş gönüllü geniş görüşlü

geniş görüşlülük,-ğü geniş mezhepli geniş ölçek,-ği

geniş ufuklu geniş ünlü geniş yürekli

geniş zaman

geniş zaman görünümü

geniş zaman sı

fat-fiili

genişçe genişleme genişlemek

genişletilme genişletilmek genişletme

genişletmek genişlik,-ği genitif

geniz ünlüsü geniz ünsüzü geniz,-nzi

genizsi genizsileşme genleşme

genleşmek genleşme katsayısı

genleşmeölçer genleştirme

genleştirmek genlik,-ği genom

gensoru

gensoru önergesi

genzek,-ği

genzel geoit,-di geometri



geometrik dizi geometrik yer geometrik,-ği geometrikçizim

gepegenç,-ci gepgenç,-ci gercüş (ilçe)

gerçek dışı gerçeğe aykır ı gerçeğe aykır ılık,-ğı

gerçeğe uygun

gerçeğe uygunluk,-ğu

gerçek dı

şı

lı

k,-ğı

gerçek kişi gerçek mantarlar gerçek sayı

gerçek,-ği gerçekçi gerçekçilik,-ği

gerçekleme gerçeklemek gerçekleşme

gerçekleşmekgerçekleştirilme

gerçekleştirilmek gerçekleştirme

gerçekleştirmek gerçekli gerçeklik,-ği

gerçekten gerçeküstü gerçeküstücü

gerçeküstücülük, -ğü gerçi gerdan

gerdaniye

gerdaniyebuselik, -ği

gerdanlı

k,-ğı

gerdek,-ği gerdel gerdirilme gerdirilmek gerdirme gerdirmek gereç,-ci

gerede (ilçe) gereğince gerek,-ği

gerekçe gerekçeligerekçesiz

gerekirci gerekircilik,-ği

gerekli gereklik,-ği gereklilik kipi

gereklilik,-ği gerekme gerekmek

gerekseme gereksemek gereksinim

gereksinme gereksinmek gereksiz

gereksizlik,-ği gerektirim gerektirme

gerektirmek gerelti geren

gergedan gergedan böceği gergedangiller

gergef gerger (ilçe) gergi

gergin gergince gerginleşme

gerginleşmek gerginleştirme gerginleştirmek gerginlik,-ği

geri geri hizmet geri kafalı

geri kalmış geri kalmışlık,-ğı gerileyiş

geri plân

geri tepme geriz geri zekâlı

geriatri

gerici gericilik,-ği gerilek,-ği

gerileme gerilemekgeriletme

geriletmek gerileyici

gerileyici benzeşme gerili gerilik,-ği

gerilim gerilim ölçümü gerilimli

gerilimölçer gerilimsiz geriliş

gerillâ gerillâ savaşı gerillâcı

gerillâcılık,-ğı gerilme gerilmek

geriniş

gerinme

gerinmek

gerisingeri gerisingeriye geriş



germanist germanistik,-ği germanofil

germanyum germe germek

germen germencik (ilçe) gerundium

gerze (ilçe) gerzek,-ği gestapo

geştalt

getiri

getirilme getirilmek getirim

getirimci getirimli getiriş

getirme getirmek getirtme

getirtmek getr getto gevaş (ilçe) geveleme

gevelemek geveleyiş geven gevenlik,-ği

geveze

gevezelenme gevezelenmek gevezelik,-ği gevezeliketmek

gevher geviş geviş getirenler

geviş getirmeyenler

gevme

gevmek

gevrek,-ği gevrekçi gevrekçilik,-ği gevreklik,-ği

gevreme gevremek gevretilme

gevretilmek gevretme gevretmek

gevşek ağızlı gevşek vurgu gevşek,-ği

gevşeklik,-ği gevşeme gevşemek

gevşetilme gevşetilmek gevşetme

gevşetmek gevşeyiş geyik,-ği

geyik böceği geyik böcekleri

geyik dikeni

geyik otu geyşa geyve(ilçe) geyikdili (bitki) geyikgiller

gez gezdirilme gezdirilmek

gezdiriş gezdirme gezdirmek

gezegen gezegenler arası gezeğen

gezeleme gezelemek gezerçalargezenti

gezgin

gezginci gezgincilik,-ği gezginlik,-ği gezi

gezici gezici topluluk,-ğu gezicilik,-ği

geziliş gezilme gezilmek

gezimcilik,-ği geziniş gezinme

gezinmek gezinti geziş

gezleme gezlemek gezlik,-ği

gezme gezmek gezmen

gabardin gırtlamak gıyabengıyabında

gibi

gibilerden gibisi gibisinden gıcık etmek gıcık,-ğı

gıcıkça gıcıklama gıcıklamak

gıcıklanma gıcıklanmak gıcıklayış gıcık olmak gıcır

gıcır gıcır gıcırdama gıcırdamak



gıcırdatma gıcırdatmak gıcırdayış

gıcırtı gıcırtılı gıcırtısız gicişme gicişmek

gıda gıdaklama gıdaklamak gıdaklayış gıdalı

gı

dası

z

gide gide

gideğen

gider giderayak giderek

gideren alan giderici giderilme giderilmekgiderme

gidermek gidertme gidertmek

gıdı gıdı gidi gidici gidiliş gidilme gıdık,-ğı

gıdıklama gıdıklamak gıdıklanma

gıdıklanmak gıdıklayış gidilmek

gidimli gidiş gidiş alayı

gidiş dönüş

gidiş geliş gidişmegidişmek

gidişat

gidon gıgı gık

gilâburu gıldır gıldır gıllıgış

gıllıgışlı gıllıgışsız gıllügiş

gıllügişli gıllügişsiz gına

gine gine gineli

ginseng gıpta gıpta etmek

gır gır gır giray

gı

rç gı

rç

girdap,-bı

girdi

girdisi çıktısı giren girenleme girenlemekgiresun

girgin girginlik,-ğ i girift gırgır gırgırcı

gırgırlama gırgırlamak girift tezyinat

giriftar giriftar olmak giriftzen

gır ıl gır ıl giriliş girilme

girilmek girim girimlik,-ği

girinti girintili girintili çıkıntılı girintisiz

girintisiz çı

kı

ntı

sı

z

giriş

giriş ilmek

giriş kapısı giriş katı giriş ücreti

girişik bezeme girişik cümle girişiktamlama

girişik,-ği

girişilme girişim girişim ölçme

girişimci girişimcilik,-ği girişimölçer girişken

girişkenlik,-ği girişlik,-ği girişme

girişmek girit girit kekiği

girizgâh gırla girme

girmek

girmelik,-ği

gı

rnata

gırnatacı gırt gırt gırt



gırtlak ünsüzü gırtlak,-ğı gırtlaklama

gırtlaklamak gırtlaklaşma gırtlaklaşmak

gırtlaklayış gırtlaksı gırtlama

gişe gitar gitarcı gitarcılık,-ğı gitarist

gitgide

gitme

gitmek

gittikçe gıy gıy gıyabî

gıyap karar ı gıybet gıybetçi gıyap,-bı gıybet etmek

giydirici giydirilme giydirilmek

giydiriş giydirme giydirmek

giyecek,-ği giyiliş giyilme

giyilmek giyim giyim evi

giyim kuşam giyimli giyimli kuşamlı

giyinik,-ği giyiniş giyinme

giyinmek

giyiş

giyit

giyme giymek giyotin

giysi giz gizem gizemci gizemcilik,-ği

gizemli gizemsel gizil gizil güç,-cü gizleme

gizlemek gizlenilme gizlenilmek

gizleniş gizlenme gizlenmekgizlenmiş

gizleyiş

gizli gizli celse gizli cemiyet

gizli dernek,-ği gizli dil gizli duruşma

gizli kapaklı

gizli oturum

gizli oy

gizli polis gizli sıtma gizli şeker (hastalık)

gizli yama gizlice gizliden gizliye

gizlilik,-ği glâdyatör glâse

glâsyolog,-ğu glâsyoloji glâyöl

glikojen glikol,-lü glikoz

glikozit,-di glikozüri gliserin

global,-li globalleşme globalleşmek globülinglokom

glokoni glüten glüten ekmeği

gnays

goblen

gocuk,-ğu gocundurma gocundurmak gocunmagocunmak

gofret gol olmak gol yapmak gomalak,-ğı gonca

gol,-lü golcü golf golf pantolon golfstrim

gollük,-ğü gondol gondolcu

gonk,-gu gonokok goril goşistgoşizm

got

gotça

gotik harfler

gotik sanat

gotik,-ği goygoycu goygoyculuk,-ğu



göğüslü görmemiş göbek adı

göbek bağı göbek havası göbek taşı göbel göbelek,-ği

göbek,-ği göbeklenme göbeklenmek

göbekli göbelez göce

göcen

göç

göçebe

göçebeleşme göçebeleşmek göçebelik,-ği

göçelge göçer göçeri

göçerkonar göçerme göçermek

göçertme göçertmek göçetmek

göçkün göçme

göçmek göçmen göçmenleşme

göçmenleşmek göçmenleştirme göçmenleştirmekgöçmenlik,-ği

göçü göçücü göçük,-ğügöçüm

göçürme

göçürmek

göçürtme göçürtmek göçürücügöçürülme

göçürülmek

göçüş göçüşme göden

göden bağırsağı gödeş göğem

göğerti göğüs boşluğu göğüscerrahisi

göğüs çaprazı

göğüs çukuru göğüs darlığı göğüs eti

göğüs göğüse göğüs hastalığı göğüs ingini

göğüs kafesi

göğüs kemiği

göğüs kovuğu

göğüs sesi göğüs tahtası göğüs,-ğsü

göğüsleme göğüslemek göğüslüce

göğüslük,-ğü gök bilimci gök bilimi

gök bilimsel gök cismi gökçe gök ekseni gök eşleği

gök evi gök fiziği gök gözlü gök gürlemesi gök gürültüsü

gök kır (renk) gök kubbe gök kumu

gök kuşağı gök kutbu gök küresi

gök taşı gök yakut gökyolu(samanyolu)

gök,-ğü gök adası gök atlası

gökçe yazın gökçeada (ilçe) gökçebey (ilçe)

gökçek,-ği gökçül gökdelen

gökkandil (sarhoş) gökkuzgun (kuş) gökkuzgungiller

gökkuzgunlargökkuzgunumsular

gökmen göksel

göksu (ilçe) göksun (ilçe) göktürk

göktürkçe gökyüzü gökyüzü mavisi

göl göl ayağı (coğrafya) göl

başı

gölalası (balık)

gölbaşı'nı (ilçe) gölcük (ilçe) gölcük,-ğü



gölcül göle (ilçe) gölek,-ği gölerme gölermek

gölet gölge gölge balığı

gölge balığıgiller gölge etmek gölge olaycılık,-ğı

gölge oyunu gölge tiyatrosu gölgecil

gölgeleme

gölgelemek

gölgelendirme

gölgelendirmek gölgelenme gölgelenmek

gölgeleyici gölgeleyiş gölgeli

gölgeli resim,-smi gölge olay gölgelik,-ği gölgesiz

gölhisar (ilçe) göl kestanesi gölköy (ilçe) gölleme

göllemek göllenme göllenmek

gölmarmara (ilçe) gölova (ilçe) gölpazar ı'nı (ilçe) gölük,-ğü

gölyaka (ilçe) gömüldürük,-ğü gömeç (ilçe)

gömgök,-ğü gömlek,-ği gömlekçi

gömlekçilik,-ği gömleklik,-ği

gömlekliler

gömme

gömme banyo gömme dolap,-bı gömme kilit,-di

gömmek gömü gömük,-ğü

gömüleme gömülemek gömülme

gömülmek gömültü gömülü

gömülüş gömüş gömüt

gömütlük,-ğü gön göncügönç

gönçlük,-ğü gönder

gönderi gönderici gönderiliş gönderilme gönderilmek

gönderiş

gönderli

gönderme

gönderme belgesi göndermek göndertme

göndertmek gönen gönen (ilçe)

gönenç,-ci gönençli gönendirilme

gönendirilmek gönendirme gönendirmek gönenmegönenmek

gönlü bol gönlü gani gönlü kara

gönlü tok gönlü zengin gönlünce

gönül avcısı gönül bağı gönül belâsı

gönül birliği

gönül borcu

gönül borçlusu

gönül çöküşü gönül darlığı gönül dilencisi

gönül eğlencesi gönül eri gönül ferahlığı gönülhoşluğu

gönül maskarası gönül okşayıcı gönül rahatlığı

gönül r ızası gönül uğrusu gönül yarası gönyegönyeleme

gönül,-nlü gönüldaş gönüllenme

gönüllenmek gönüllü gönüllü gönülsüz

gönüllüce

gönüllülük,-ğü

gönülsüz

gönülsüzce gönülsüzlük,-ğü gönül gönyelemek



tokluğu

gördek,-ği gördes (ilçe) gördürme

gördürmek göre görece

görececilik,-ği görecelik,-ği görecilik,-ği görele (ilçe)

göreli

görelik,-ği

görelilik,-ği

görenek,-ği görenekçi görenekçilik,-ği

görenekli göreneksel göreneksiz

göreneksizlik,-ği göresime göresimek

görev görevcilik,-ği görevdaş

görevdaşlık,-ği görevlendirilme görevlendirilmek

görevlendirme görevlendirmek görevlenme

görevlenmek görevli görevlilik,-ği

görevsel görevsel dil bilimi görevselcilik,-ği

görevsiz

görevsizlik,-ği

görgü

görgü kurallar ı görgü tanığı görgücülük,-ğü

görgülenme görgülenmek görgülü

görgülüce görgüsüz görgüsüzce

görgüsüzlük,-ğü görk görkem görkemligörklü

görme

görme gözesi görmece görmek

görmemişlik,-ği görmez görmüşlük duygusu

görmüşlük,-ğü görsel görsel-işitsel

görsel-işitsel çağr ışım

görsel-işitsel eğitim

görsel etkileme

görsel sanatlar görü görücü görücülük,-ğügörülme

görülmek görülmemiş görüm görümcegörümcelik,-ği

görümcelik etmek görümcelik yapmak görümlük,-ğü

görümsetme görüngü görüngü bilimi

görüngücülük,-ğü görünme görünmek

görünmez görünmez kaza görünmez olmak

görüntü

görüntüleme

görüntülemek

görüntülük,-ğü görünüm görünümlü

görünür görünürde görünürlerde

görünürlük,-ğü görünüş görünüşte

görüş görüş açısı görüş ayr ılığı

görüş birliği görüş sahibi görüşme

görüşme yapmak görüşmeci görüşmek

görüştürme görüştürmek görüştürülme

görüştürülmek görüşülme görüşülmek gösteren

gösterge

gösterge bilimi gösteri gösteri adamı



gösteri yapmak gösteri yürüyüşü gösterici

gösterilen gösteriliş gösterilme

gösterilmek gösterim gösteriş gösterişçi

gösterişçilik,-ği

gösterişli

gösterişlice

gösterişlilik,-ği gösterişsiz

gösterişsizce gösterişsizlik,-ği gösterme

gösterme parmağı gösterme sıfatı gösterme zamiri

gösterme zarf ı göstermeci göstermecilik,-ği

göstermek göstermelik,-ği göstertme

göstertmek göt götün götün götürmegötürmek

götürtme götürtmek götürü

götürü iş götürü pazarlık,-ğı götürülme götürülmekgötürüm

götürümlü götürümsüz götürüş

gövde gövde gösterisi gövdelenme

gövdelenmek gövdeligövdesel

gövdesiz gövek,-ği

gövel gövem gövem eriği

göveri göveriş göverme

gövermek göverti göyme göymek göynücek(ilçe)

göynük (ilçe) göynük,-ğü göynüme

göynümek

göyük,-ğü

göz

göz akı göz alıcı göz aşinalığı

göz aşısı göz bağcı gözbağcılık,-ğı

göz bağı göz bankası göz banyosu

göz bebeği göz bilimi göz boncuğugözcü

göz demiri

gözdikeği göz dişi gözemeği

göz erimi gözetici gözetilme göz evi göz göze

göz hakkı göz hapsi göz kadehi

göz kapağı

göz karar ı

göz kuyruğu

göz merceği göz nuru gözönü

göz pencere göz pınar ı

göz sevdası göz taşı göz ucu

gözüaçık,-ğı göz yuvar ı göz yuvası

gözaltı gözaydın(a gitmek) gözcülük,-ğü

gözdağı gözde göze

göze bilimi göze göz göze yutarlığı

gözeler arası gözeme gözemek

gözene gözenek,-ğigözenekli

gözeneklilik,-ği

gözeneksiz



gözeneksizlik,-ği gözer gözetilmek

gözetim gözetiş gözetlemegözetlemek

gözetleniş

gözetlenme gözetlenmek gözetletme

gözetletmek

gözetleyici

gözetleyiş

gözetme gözetmek gözetmen

gözetmenlik,-ği gözettirme gözettirmek

gözgü gözleği gözlem

gözlem evi gözlemci gözlemcilik,-ği

gözleme gözlemeci gözlemecilik,-ği

gözlemek gözlemleme gözlemlemek

gözlenme gözlenmek gözletmegözletmek

gözleyici

gözleyiş

gözlü

gözlük,-ğü

gözlükçü gözlükçülük,-ğü gözlüklü

gözlüklü yılan gözlüksüz gözsüz

gözü aç gözü bağlı gözü dışarda

gözü kapalı gözü kara gözü keskin gözükmegözükmek

gözü pek gözü sulu gözü tok

gözyaşı gözyaşı bezleri gözyaşı etçiği gözyaşı memesi

grado grafik,-ği grafit

grafolog,-ğu grafoloji grafometre

gram gra mağırlık,-ğı gramaj gramatikal,-li gramer

gramerci gramkuvvetgramofon

gramsantimetre granatgrandi

grandük

granit granit grisi granitleşme

granül granülin granülit

gravür gravürcü gravyer

grek grekçe grekoromen

grena gres gres yağı

grev grev gözcüsü grev kır ıcı

grev kır ıcılığı grev sözcüsü grev yapmak

grevci greyder greyderci greyfurt gri gril

grip,-bi grizu grizumetre

grizuölçer grosa groston grostonluk,-ğu

grotesk

grup,-bu gruplandırma gruplandırmak

gruplanma gruplanmak gruplaşma

gruplaşmak guano guarani

guaş guatemalâ guatemalâlı



guatr gudde gudubetgudubetlik,-ği

gufran gugu çiçeği guguk,-ğu

gugukgiller guguklu guguklu saat,-ti

gulâş gulden gulet

gulu gulu

gulyabanî

gurbet

gurbet eli gurbetçi gurbetçilik,-ği

gurbetlik,-ği gurbetzede gurk

gurklama gurklamak gurlama

gurlamak guruldama guruldamakgurultu

gurup etmek

gurup rengi gururgururlanma

gurup,-bu gururlanmak

gururlu gururluca gusletmegusletmek

gusto

gusül,-slü

gusülhane guşa gutguvernör

güneş

güvenirlik,-ği gübre gübre böceğigübreleme

gübrelemek

gübrelenme gübrelenmek gübreleşme

gübreleşmek gübreli gübrelik,-ği

gübresiz güce (ilçe) gücendirici

gücendirme gücendirmek gücenik,-ği

güceniklik,-ği gücenilme gücenilmek

güceniş

gücenme

gücenmek gücü gücü gücüne gücüipliği

gücük,-ğü gücük aygücümseme

gücümsemek gücün güç kaynağı

güç,-cü güç belâ güç birliği güçlendirici güçlendirme

güçlendirmek güçleniş güçlenme

güçlenmek güçleşmegüçleşmek

güçleştirme güçleştirmek

güçlü güçlü kuvvetli güçlük,-ğü

güçlükle

güçlükonak (ilçe)

güçlülük,-ğü güçsünme güçsünmek güçsüz

güçsüzce güçsüzlük,-ğü güdek,-ği

güdeksiz güdeleme güdelemek

güderi güdü güdücü

güdük,-ğü güdükleşme güdükleşmek

güdüklük,-ğü güdül (ilçe) güdülenme

güdülme güdülmek güdüm

güdüm bilimi güdümcü güdümcülük,-ğü

güdümleme güdümlemekgüdümlü

güdümlü sanat

güdümlülük,-ğü



güfte güfteci güğüm güherçilegül

gül rengi

gül suyu gül yağcı gül yağcılık,-ğı

gülyağı gülyalı (ilçe) güm gülabdan gülağaç (ilçe)

gülbank

gülbeşeker

güldeste

güldür güldür güldürme güldürmek

güldürü güldürücü güle güle

güleç,-ci güleçlik,-ği güleğen

güler yüz güler yüzlü güler yüzlülük,-ğü

gülfidan gülgiller gülhatmi

gülistan gülkurusu (renk) gülkurusu rengi

güllâbi güllâbici güllâbicilik etmek güllâç,-cı

güllâbicilik,-ği gülle gülle atma

gülleci

güllü

güllük gülistanlık,-ğı

güllük,-ğü gülme gülmece

gülmeceli gülmek gülnar (ilçe)

gülşehir (ilçe) gülücük,-ğü gülük,-ğü

gülümseme gülümsemek gülümseyiş

gülünç,-cü gülünçleşme gülünçleşmek

gülünçleştirme gülünçleştirmek gülünçlü

gülünçlük,-ğü gülünme gülünmek

gülüş gülüşme gülüşmek

gülüşülme

gülüşülmek

gülüt

gülütçü güm güm gümbedek

gümbür gümbür gümbürdeme gümbürdemek

gümbürdetme gümbürdetmek gümbürdeyiş

gümbürtü gümbürtülü güme

gümeç balı gümeç,-ci gümele

gümleme gümlemek gümletme

gümletmek gümrah gümrahlık,-ğı

gümrük,-ğü gümrükçü gümrükçülük,-ğü gümrük

kanunu

gümrükleme gümrüklemek gümrüklendirme

gümrüklendirmek gümrüklenme gümrüklenmek

gümrüklü gümrüksüz gümüş gümüş balığı

gümüş balığıgiller

gümüş grisi gümüş rengi gümüş servi

gümüş yağmurcun gümüşçü gümüşçün

gümüşgöz gümüşhacıköy (ilçe)gümüşhane

gümüş î

gümüş îleşme

gümüş îleşmek

gümüşleme

gümüşlemek gümüşlenme gümüşlenmek



gümüşletme gümüşletmek gümüşlü

gümüşova (ilçe) gümüşsü gün

gün-tün eşitliği gün batımı gün batısı

gün çiçeği gün dikilmesi gün doğusu

gün dönümü gün durumugündüz

gün merkezli

gün ortası

gün tutulması gün yapmak gün yayı

günah günahkâr günahkârlık,-ğı

günahlı günahsız günahsızlık,-ğı

günaşır ı günaydın gün balı günbalığı

günbegün günberi (gökbilimi)

günce güncek,-ği güncel

güncelik,-ği güncelleşme güncelleşmek

güncelleştirme

güncelleştirmek güncellik,-ği gündaş

gündelik,-ği gündelikçi gündelikçi kadın

gündelikçilik,-ği gündelikli gündem

gündem dışı günden güne Gündoğmuş (ilçe)

gündöndü gündüz feneri gündüz gözüyle

gündüz yırtıcılar ı gündüzcü gündüzleri

gündüzlü gündüzlük,-ğü gündüzsefası (bitki)gündüzün

güne doğrulum günebakan güneç,-ci

güneğik,-ği güneş güneş banyosu

güneş günü güneş hayvancıklar ı güneş lekeleri

güneş saati güneş sistemi güneş tacı

güneş takvimi güneş tekeri güneş topu (bitki)

güneş tutulması güneş yağı güneş yanığı

güneş yılı güneşleme güneşlemek

güneşlenme güneşlenmek güneşletme

güneşletmek güneşli güneşlik,-ği

güneşsel

güneşsiz

güneşsizlik,-ği

güney güney (ilçe) güney kutbu'nu

güney noktası güneybalığı (yıldız kümesi) güneybatı

güneydoğu güneyli güneysınır (ilçe)

güneysu (ilçe) güngören (ilçe) güngörmez

güngörmüş günindi günlük,-ğü

günlü günlük ağacı günlük defter

günlük güneşlik,-ği günlükçü günöte (gök bilimi)

günsüler günü günü birliğine

günü birlik

günü gününe

günücü

günücülük,-ğü günüleme günülemek



günyüzü'nü (ilçe) güpegündüz güpgüzel

gür gür gür gürbüz

gürbüzleşme gürbüzleşmek gürbüzlük,-ğü

gürcistan gürcü gürcüce

güre

gürecilik,-ği

güreş

güreşçi güreşçi köprüsü güreşçilik,-ği

güreşilme güreşilmek güreşme

güreşmek güreştirme güreştirmek

gürgen gürgengiller gürgentepe (ilçe)

gürlek,-ği gürleme gürlemek

gürleşme gürleşmek gürleyiş

gürlük,-ğü güroymak (ilçe) gürpınar (ilçe)

gürsu (ilçe) güruh

gürüldeme

gürül gürül gürüldemek

gürültü gürültü etmek gürültü patırtı

gürültü yapmak gürültücü gürültülü gürültülü patırtılı

gürültüsüz gürün (ilçe) gürz gütaperka gütmegütmek

güve güvercingöğsü (renk) güveç,-ci

güvelenme güvelenmek güvem eriğigüven

güven hesabı

güven ışığı güven mektubu güven oylaması

güven yazı

sı

güvence

güvence akçesi

güvenceli güvencesiz güvenç,-ci

güvenilir güvenilirlik,-ği güvenilme

güvenilmek güveniş güvenli güvenlik,-ği

güvenlik borusu

güvenlik görevlisi güvenlik vanası güvenme

güvenmek güvenoyu güvensiz

güvensizlik önergesi güvensizlik,-ği güvercin güvercinboynu(renk)

güvercingiller güvercinler güvercinlik,-ği

güverte güvey yemeği güvez güyagüz

güvey,-i

güveyfeneri (bitki) güveyi,-si güveylik,-ği

güzaf güz çiğdemi güzdönemi

güzel güzel duyu

güzel duyuculuk,-ğu güzel duyusal güzel olmak

güzel sanatlar güzel yazı sanatı güzelavrat otu

güzelbahçe (ilçe) güzelce güzelhatun çiçeği

güzelleme güzelleşme güzelleşmek

güzelleştirilme

güzelleştirilmek

güzelleştirme



güzelleştirmek güzellik enstitüsü güzellik kraliçesi güzellikle

güzellik malzemesi güzellik müstahzarlar ı güzellik salonu

güzellik yar ışması güzellik,-ği güzelyurt (ilçe)

güzergâh güzey güzide

güzlek,-ği

güzleme

güzlemek

güzlük,-ğü güz noktası güzün




H

ha bire

habanera

habaset

habbe haber haber ajansı

haber bülteni haberci habercilik,-ği

haberdar haberdar etmek haberdarolmak

haberleşme

haberleşmek haberli haberlik,-ği

habersiz habersizce habersizlik,-ği habeş habeş î

habeşistan habip habis

habislik,-ği

hac,-ccı

hacamat

hacamat baltası hacamat etmek hacamat yapmak

hacamatçı hacamatlama hacamatlamak

haccetme haccetmek hacet hacetkapısı

hacet penceresi

hacet tepesi hacet yeri hacı hacı f ışf ış hacı olmak

hacı yağı hacıağa hacıağalık,-ğı

hacıbektaş (ilçe) hacıbektaş taşı hacılar (ilçe)

hacılar bayramı hacılar kuşağı (gök kuşağı) hacılaryolu (samanyolu)

hacılık,-ğı

hacim,-cmi hacimlihacimlice

hacir,-cri

hacivat hacıyatmaz hacıyolu (samanyolu)

haciz,-czi hacizli haczetme

haczetmek haç haçlama

haçlamak haçlı haçlılar

haçvari had,-ddi hadde

hadde fabrikası haddehane haddeleme

haddelemek haddizatında hademe

hademeihayrat

hademelik,-ği

hadi

hadım hadim hadım (ilçe)

hadım ağası hadım etmek hadımlaştırma

hadımlaştırmak hadımlık,-ğı hâdis (meydana gelen)hâdisat

hadis (peygamber sözü) hâdise hâdiseli

hadisene hâdisesiz hadsiz hesapsız

haf hafakan hafazanallah

hafi celse hafif hafif hapis cezası

hafif para cezası

hafif sanayi,-i

hafif sıklet



hafif tertip,-bi hafif uyku hafifçe

hafifleme hafiflemek hafifleşme

hafifleşmek hafifleştirme hafifleştirmek

hafifletici hafifletici sebep,-bi hafifletme

hafifletmek

hafifleyiş

hafiflik etmek

hafiflik,-ği hafifmeşrep,-bi hafifseme

hafifsemek hafifseyiş hafiften

hafik (ilçe) hafit,-di hafiye

hafiyelik, -ği haf ız haf ıza

haf ızalı haf ızali (üzüm) haf ızasız

haf ızıkütüp,-bü haf ızlama haf ızlamak haf ızlık,-ğı hafi

hafniyum hafriyat hafriyatçı hafta içi hafta sonu

hafta hafta arası hafta başı haftalık,-ğı haftalıkçı

haftalıklı

hah

haham

hahambaşı hahambaşılık,-ğı hahamhane hahamlık,-ğı hahha

hahhah hahnyum hail

haile hain haincehainleşme

hainleşmek hainlik etmek

hainlik,-ği haiz hak dini

hak ediş hak etmek hak yolu hal,-li (pazar yeri)

hâk,-ki (toprak) hak,-kkı (doğruluk) hak,-kki (oyma)

hak,-kkı (tanr ı)

hakan

hakanlık,-ğı

hakaret hakaret etmek hakaretamiz

hakas hakasça hakçahakçası

hakem hakem heyeti

hakemlik,-ği hakeza hâkî

hakikat olmak hakikat,-ti hakikaten

hakikatli hakikatsiz hakikatsizlik,-ği

hakikî hakim (hikmet sahibi) hâkim (yargıç)

hâkim olmak hakir hakkâk,-

ki

hakimane hâkimane

hâkimiyet hâkimlik,-ği hakkaniyet

hakkâri hakketme hakketmek

hakkıhıyar hakkıhuzur hakkında hakkısükûthakkıyla

haklama haklamak haklaşma

haklaşmak haklı haklılık,-ğı haklı olmak hakperest

hakperestlik,-ği haksever hakseverlik,-ği

haksız haksızca haksızlık,-ğı haksızlıketmek

hakşinas hakşinaslık,-ğı haktanır



haktanırlık,-ğı hakuran (kumru) hal'etme

hal'etmek hal çaresi hâl değişimi

hâl ulacı hal,-l'i (tahttan indirme) hâl,-li (durum)

hal,-lli (çözme, eritme) hala (babanın kız kardeşi) hâlâ (henüz)

halaç

halaçça

halaoğlu

halâs halâs etmek halâs olmak

halâskâr halat halat çekme

halâvet halay halayık,-ğı

halayıklı halayıklık,-ğı halaza

halazade hâlbuki haldır haldır

hale halef halef selef halef selef olmak

halel haleldar haleldar etmek haleldarolmak

halelenme

halelenmek

haleli

hâlen halep çıbanı halet

haletiruhiye half-time halfa

halfeti (ilçe) halhal halı

hâli duman halıcı halıcılık,-ğı hali haliç,-ci

haliç halife halifelik,-ği

hâlihazır halik,-kı halile

halim halim selim halis

halisane halis muhlis halita haliyle halk

halk ağzı

halk avcılığı

halk avcısı

halk bilgisi halk bilimci halk bilimi

halk bilimsel halk dili halk edebiyatı

halk etmek halk evi halk evleri

halk matinesi halk müziği halk odası

halk oylaması halk ozanı halk yardakçılığı

halk yardakçısı halka halka dizilişli

halka olmak halka oyunlar ı halka yay

halkacı halkalama halkalamak

halkalanış

halkalanma

halkalanmak

halkalayış halkalı halkalı damar

halkalı gözler halkalılar halkamsı

halkapınar (ilçe) halkavî halkçı

halkçılık,-ğı halkiyat halkoyu

hallaç,-cı hallaçlık,-ğı hallenme

hallenmek halleşmehalleşmek

halletme halletmek

hallice hallihamur (olmak) hallolma

hallolmak

hallolunma

hallolunmak



halojen hâlsiz hâlsizce

hâlsizleşme hâlsizleşmek hâlsizlik,-ği

halt halt etmek halter

halterci haltercilik,-ği halûk

halvet

halvet olmak

halvethane

halvetî ham ham besi suyu

ham ervah ham gaz ham hayal,-li

ham hum ham madde ham payı

hamail hamak,-ğı hamakat,-ti

hamal hamal camal

hamal sır ığı hamalbaşı hamaliye

hamallık yapmak hamallık,-ğı hamam

hamam anası hamam böceği hamam böceğigiller

hamam otu

hamam takımı

hamam tası

hamam yapmak hamamcı hamamcılık,-ğı

hamamlık,-ğı hamamözü'nü (ilçe) hamarat

hamaratça hamaratlaşma hamaratlaşmak

hamaratlık,-ğı hamaset hamasî

hamaylı hambelî hamburger

hamburgerci hamdüsena hamel (koç burcu)

hamhalat hami hamî

hamil hamil olmak hamile hamilelik,-ği hamilen

hamilikart

haminne

hamisiz

hamiş hamiyet hamiyetli

hamiyetperver hamiyetperverlik, -ği hamiyetsiz

hamiyetsizlik,-ği hamız hamla

hamlacı hamlaç,-cı hamlama

hamlamak hamlaşma hamlaşmak

hamle hamle yapmak hamleci hamle etmekhamletme

hamletmek hamlık,-ğı hamse

hamsi

hamsigiller

hamsikuşu (hamsi tavası)

hamsin hamt etmek hamt,-dı

hamule hamur hamur (ilçe)

hamur boya hamur işi hamurkârhamurlama

hamur tahtası

hamurcu hamurculuk,-ğu hamurlamak

hamurlanma hamurlanmak hamurlaşma

hamurlaşmak hamursuhamursuz

hamursuz bayramı hamurumsu

hamut,-du

han

han (ilçe)

hanak (ilçe) hanay hancı



hancılık,-ğı hançer hançere

hançerleme hançerlemek hançerlenme

hançerlenmek handan hande

handikap,-bı handiyse hane

hanedan

hanedanlık,-ğı

hanefî

hanefîlik,-ği hanek haneli

hanelik,-ği hanende hanendelik,-ği

hangar hangi hangisi

hani hani (ilçe) hanigiller

hanım evlâdı hanım hanımcık,-ğı hanım hanımanne hanımböceği

hanımefendi hanımefendilik,-ği hanımeli,-yi

hanımeligiller hanımgöbeği (tatlı) hanımlık,-ğı

hanımni ne

hanımparmağı (tatlı)

hanlık,-ğı

hanönü'nü (ilçe) hant hant hanüman haphapçı

hantal

hantallaşma hantallaşmak hantallık,-ğı

hap etmek hapçılık,-ğı hapır hapır

hapır hupur hapis,-psi hapishane

hapislik,-ği haploloji hapsedilme

hapsedilmek hapsetme hapsetmek

hapsettirme hapsettirmek hapşır ık,-ğı

hapşır ıklı

hapşırma hapşırmakhapşırtma

hapşırtmak

hapşu haptetme haptetmek harhara

har gür

harhar har hur har ılanmahar ılanmak

harabat

harabatî harabatîlik,-ği harabe

harabelik,-ği haraç,-cı haraççı

haraççılık,-ğı haraçlı harakiri

haram haram etmek haram olmak

haram para harami haramilik,-ği

haramsız haramzade haranı harap,-bı harapetmek

harap olmak haraplaşma haraplaşmak

haraplık,-ğı harar hararet

hararetlendirme hararetlendirmekhararetlenme

hararetlenmek

hararetli haraş o haraza

harbe harbi (alet; hilesiz) harbî (savaşla ilgili)

harbilik,-ği

harbiye

harbiyeli



harcama harcamak harcanma

harcanmak harcayış harcı

harcıâlem harcırah harç,-cı

harçlı harçlık,-ğı harçsız

hardal

hardaliye hardallı hardalsız

hare

harekât hareke harekeleme

harekelemek harekeli harekesiz

hareket hareket etmekhareketlendirme

hareket noktası

hareketlendirmekhareketlenme

hareketlenmek hareketli

hareketlilik,-ği hareketsiz hareketsizlik,-ği

harekî harelenme harelenmek

hareli

harem

harem ağası

harem kâhyası haremeyn haremlik,-ği

harezmî yolu harf,-fi harfendaz

harfendazlık,-ğı harfi harfine harfiyen

harharyas harharyasgiller haricî

hariciye hariciyeci hariciyecilik,-ği

hariç,-ci hariç olmak harika harikulâde har ıl har ıl

har ıldama har ıldamak har ıltı har ım har ın haricen

harim harir haris harita haritacı haritacılık,-ğı

harlak,-ğı

harlama

harlamak

harlatma harlatmak harlı

harman harman etmek harman sonu

harman yapmak harman yeri harmancı

harmancık (ilçe) harmancılık,-ğı harmandalı

harmani harmaniyeharmanlama

harmanlamak harmanlanma

harmanlanmak harmanlatma harmanlatmak

harmanlık,-ğı harmonyum harnup,-bu

harp (çalgı) harp,-bi (savaş)

harp akademileri harpdairesi

harp etmek

harp malûlü harp okulu harp zengini

harran (ilçe) harrangürra hars hart harta hart hart

hart hurt hartadak hartadan

hartama harttadak hartuç,-cu

has hasankeyf (ilçe) hasar

hasarlı hasat,-dı hasatçı

hasatçılık,-ğı hasb îlik,-ği hasbelkader

hasbetenlillâh

hasbî

hasbıhâl etmek

hasbıhâl,-li hasebi nesebi hasebiyle



haseki haseki sultan hasekiküpesi (bitki)

hasenat hasep,-bi hasepsiz nesepsiz

haset etmek haset,-di hasetçi

hasetlenme hasetlenmek hasetli

hasetlik,-ği

hasıl (ekin)

hâsıl (olan, ortaya çıkan)

hâsıl olmak hâsıla hâsılat

hâsılatlı hâsılı hâsılıkelâm hasım,-smı hasımca

hasımlık,-ğı hasır hasır otu

hasır otugiller hasır,-sr ı hasıraltı hasırcı hasırcılık,-ğı

hasırlama hasırlamak hasırlanma

hasırlanmak hasırlı hasis

hasislik etmek hasislik,-ği hasiyet

hasiyetli hasköy (ilçe) haslet

haspa

hasret

hasretli

hasretlik,-ği hasretme hasretmek

hasrolunma hasrolunmakhassa

hassa (ilçe) hassa askeri

hassas hassasiyet hassaslık,-ğı hassatenhasse

hasta hasta bakıcı hasta bakıcılık,-ğı

hasta etmek hasta olmak hastahane

hastahanelik etmek hastahanelik olmak hastahanelik,-ği

hastalandırma

hastalandırmak

hastalanış

hastalanma hastalanmak hastalık tablosu

hastalık,-ğı hastalıklı hasut,-du

haşlamak hâşâ (asla) haşa (kalın kumaş parçası)

haşarat haşar ı haşar ıca

haşar ılaşma haşar ılaşmak haşar ılık,-ğı

haşat haşefe haşere

haşhaş haşhaşhane haşhaş yağı haşıl

haşıllama

haşıllamak

haşım haşım

haşin haşinleşmehaşinleşmek

haşinlik,-ği haşır haşır haşır huşur

haşir,-şri haşir neşir haşiş haşırdama haşırdamak

haşırtı haşırtılı haşiv,-şvi

haşiye haşlama haşlamlılar

haşlanış haşlanma haşlanmak haşlatmahaşlatmak

haşmet haşmetli haşmetlû

haşviyat

haşyet

hat bekçisi

hat,-ttı hata hata etmek



hata vuruşu hatalı hatasız

hatay hatif hatıl

hatıllama hatıllamak hatim,-tmi

hatime hatip,-bi hatiplik,-ği

hatır

hatır belâsı

hatır hatır

hatır hutur hatır senedi hatıra

hatıra defteri hatırat hatırlama

hatırlamak hatırlanma hatırlanmak

hatırlatma hatırlatmak hatırlayış

hatırlı hatırsız hatır şinas

hatmetme hatmetmek hatmi

hatta hattat hattatlık,-ğı

hattıhareket hatun hav

hava

hav hav hava alanı

hava atışı hava basıncı hava bilgisi

hava boşaltma makinesi hava boşluğu hava değişimi

hava deliği hava durumu hava düzenleyicisi

hava gaz ı sayacı hava gazı hava gazı beki

hava gazı f ır ını hava haritası hava hukuku

hava kanalı hava kapağı hava kesesi

hava köprüsü hava kuvvetleri hava küre

hava limanı hava meydanı hava oyunu

hava parası

hava raporu

hava sahası

hava süzgeci hava şartlar ı hava tahmini

hava taşı hava tebdili hava ulaşımı

hava üssü hava yolu hava yuvar ı

havacı havacılık,-ğı havacıva

havadan havadar havadis

havaî havaî fişek,-ği havaî mavi

havaîlik,-ği havaiyat havalandır ıcı

havalandır ılma havalandır ılmak havalandırma

havalandırmak

havalandırmalı

havalanma

havalanmak havale havale etmekhavaleli

havalename

havalı havali havalı fren

havan havan topu havaneli (alet)

havarî havarîlik,-ği havas

havasız havasızlık,-ğı havhav (köpek)

havi havi olmak havil,-vli

havlama havlamak havlanma

havlanmak havlatmahavlatmak

havlayış

havlı



havlıcan havlu havlucu havluculuk,-ğu

havluluk,-ğu

havra havran (ilçe) havsa (ilçe)

havsala havsalası geniş havuç suyu

havuç,-cu

havuçlu kek

havut,-du havuz havuzcuk,-ğu

havuzlama havuzlamak havuzlanma

havuzlanmak havuzluhavuzsuz

havva havva ana havvaanaeli(bitki)

havya havyar havza

havza (ilçe) hay haya (er bezi)

hayâ (utanma duygusu) hayal etmek hayal gücü

hayal kır ıklığı hayal meyal hayal olmak

hayal oyunu hayal ülke hayâsızhayâsızca

hayal,-li

hayalci hayalcilik,-ği hayalen

hayalet hayalhane hayalî

hayâlı hayalifener hayalli

hayalperest hayâsızlık,-ğı hayat

hayat adamı hayat ağacı hayat arkadaşı

hayat dolu hayat düzeyi hayat felsefesi

hayat kadını hayat kavgası hayat memat

hayat memat meselesi hayat mücadelesi hayat pahalılığı

hayat seviyesi hayat sigortası hayat standard ı

hayat suyu hayat şartlar ı hayat tarzı

hayat tecrübesi hayat umudu hayatî

hayatiyet haybe haybeci

hayda haydalama haydalamak

haydalanma haydalanmak haydamahaydamak

haydarî

haydarî yaka haydarpaşa haydi

haydin haydindi haydisene

haydut,-du haydutluk,-ğu haydutluketmek

hayhay

hayhuy hayıf,-yf ı hayıflanma

hayıflanmak hayır (yok, olmaz)

hayır sahibi hayır,-yr ı (iyilik) hayırdua

hayırdua etmek hayırhah hayırlaşma

hayırlaşmak hayırlı hayırperver

hayırsever hayırseverlik,-ği hayırsız

hayırsızlık,-ğı hayız,-yzı haykır ı

haykır ış

haykır ışma

haykır ışmak



haykırma haykırmak haykırtı haykırtma

haykırtmak

haylaz haylazca haylazlaşma

haylazlaşmak haylazlık,-ğı haylazlık etmek hayli haymana haymana(ilçe)

haymatlos hayrabolu (ilçe) hayran

hayran olmak hayranlık,-ğı hayrat

hayrat (ilçe) hayret hayret etmek

hayrola hayrülhalefhaysiyet

haysiyet divanı haysiyetiyle

haysiyetli haysiyetsiz haysiyetsizlik,-ği

hayta haytalık etmek haytalık,-ğı

hayvan hayvan bilimci hayvan bilimi

hayvan kömürü hayvanat hayvanat bahçesi

hayvanca hayvancık,-ğı hayvancılık,-ğı

hayvanî

hayvaniyet hayvanlaşma hayvanlaşmak

hayvanlık,-ğı hayvanlıketmek

hayvansal haz,-zzı

haza hazakat,-ti hazakatli hazan hazarhazar

hazarca hazarî hazcı

hazcılık,-ğı hazfetme hazfetmek

hazık

hazım,-zmı

hazımlı

hazımsız hazımsızlık,-ğı hazın

hazin hazine hazinedar

hazinedarlık,-ğı hazır hazır çorba

hazır değer hazır etmek hazır kahve

hazır ol hazır ol duruşu hazır olmak

hazır para hazır yemek hazır yiyici

haziran haziran böceği hazırcevap,-bı

hazırcevaplık,-ğı hazırcı hazırcılık,-ğı

hazire

hazırlama

hazırlamak

hazırlanış hazırlanma hazırlanmak

hazırlatma hazırlatmak hazırlayış

hazırlık dönemi hazırlık sınıf ı hazırlık,-ğı hazırlık devresi

hazırlıklı hazırlıklı olmak hazırlıksız hazırlıksız olmak

hazırlop hazmetme hazmetmek

hazne hazret hazro (ilçe)hazzetme

hazzetmek

he heba heba etmek

heba olmak

hebenneka

heccav hece hececiheceleme



hece vezni hece yutumuhecin

hecelemek heceli heceölçüsü

hedef

hedefleme hedeflemek hedef olmakheder

heder etmek

heder olmak hedik,-ğihediye

hediye etmek hediyelik,-ği

hedonist hedonizm hegemonya

hekim hekimbaşı hekimhan (ilçe)

hekimlik,-ği hektar hektogram

hektolitre hektometre helâ

helâk etmek helâk olmak helâk,-ki

helâl etmek helâl hoş olsun helâl olsun

helâl,-li helâlinden helâlleşme

helâlleşmek helâlli helâllik,-ği

helâlzade hele helecan

helecanlanma helecanlanmak helenhelenist

helenistik,-ği

helenizm helezon helezonî

helezonlaşma helezonlaşmak helezonlu

helik,-ği helikoit,-di helikon

helikopter helis helisel

helke hellim (peynir) helme helmelenmehelmelenmek

helmeli

helmintoloji

helva helvacı helvacı kabağı

helvacı kökü helvacılık,-ğı helvahane

helvalaşma helvalaşmak helyodor

helyograf helyoterapihelyum

hem hemati hematit hematolog,-ğu

hematoloji hemayar hemcins

hemdert,-di hemenhemencecik

hemfikir,-kri hemhâl,-li

hemhudut,-du

hemodiyaliz hemofil hemofili

hemoglobin

hempa hemşehri hemşehrilik,-ği hemşin(ilçe)

hemşire hemşirelik,-ği hemşirezade

hemze hemzemin hemzemin geçit,-dihendek,-ği

hendek (ilçe) hendese hendesî

hengâm hengâme hentbol hentbolcu henüzhep

hep beraber hep birden hepatit

hepatoloji hepçil hepsi



hepten hepyek her her bir her biri her daim herek,-ğiherekleme

her gün her hâlde her nasılsa

her ne ise her ne kadar her neysehertz

her nedense

heryerdelik,-ği her zaman hercaî

hercaî menekşe hercaîce hercaîlik,-ği

hercümerç,-ci hercümerçetmek

hereklemek hergelehergeleci

hergelelik,-ği

herhangi herhangi bir herif

herifçioğlu herk herk etmek

herkes herze herzevekil

hesabî hesap cetveli hesap cüzdanı

hesap etmek hesap günü hesap işi

hesap kitap hesap özeti hesap uzmanı

hesap,-bı hesapça hesapçı

hesaplama hesaplamak hesaplanış

hesaplanma hesaplanmak hesaplaşma

hesaplaşmak hesaplayış hesaplı hesaplıca

hesaplı orun

hesapsız hesapsız kitapsız hesapsızca

hesapsızlık,-ğı heterojen heterotrof

heterotrofi hevenk,-gi hevenkleşme

hevenkleşmek heves heves etmek

heveskâr heveskârlık,-ğı hevesleniş

heveslenme heveslenmek heveslihevessiz

hey

heyamola heybe heybeci

heybet heybetli heybetlice

heyecan heyecanlandırma heyecanlandırmakheyecanlanış

heyecanlanma heyecanlanmak heyecanlı heyecansız

heyelân

heyet heyetiyle heyhat

heyhey heykel heykelci

heykelci kalemi heykelcilik,-ği heykelli

heykeltıraş heykeltıraşlık,-ğı heyulâ

hezaren hezel hezeyan

hezeyan etmek hezimet hezliyat

hha hı hibe

hibe etmek hicap etmek hicap,-bı

hicaz

hicaz

hicazkâr



hiciv,-cvi hicran hicret

hicret etmek hicrî hicrî takvim

hicvetme hicvetmek hicviye

hiç hiçbir hiçbiri

hiççi hiççilik,-ği hiç kimse

hıçkır ık,-ğı

hıçkır ış

hıçkırma hıçkırmakhıçkırtma

hıçkırtmak hiçleme hiçlemekhiçleştirme

hiçleştirmek hiçlik,-ği hiçten

hidatit,-di hidayet hiddet

hiddet etmek hiddetlendirme hiddetlendirmek

hiddetleniş hiddetlenme hiddetlenmek

hiddetli hiddetsiz hıdiv

hidra hidralar hidrasit,-di hidrat hidratlı

hıdrellez

hidrobiyoloji

hidrodinamik,-ği

hidroelektrik santral,-li hidroelektrik,-ği hidrofil

hidrofobi hidrofor hidrograf hidrografi hidrojen

hidrojen bombası hidrojenleme

hidrojenlemek hidrojeoloji

hidrokarbon hidrokarbonat hidrokarbür

hidroklorik asit,-di hidroksil hidroksit,-di

hidrolik,-ği hidroliz hidrolog,-ğu

hidroloji hidrometre hidroplân

hidrosefal,-li

hidrosefali

hidrosfer

hidrosiyanik,-ği hidroskopi hidrostatik,-ği

hidroterapi hidrozol,-lü hidrür higrofil hıfz

hıfz etmek hıfzıssıhha higrometre

higroskop,-bu higroskopik,-ği

higrostat higrotropizm

hijyen hijyenik,-ği hık

hık mık hık mık etmekhıltan

hikâye etmek hikâye hikâye birleşikzamanı

hikâyeci

hikâyecilik,-ği

hikâyeleme

hikâyeleştirme hikâyeleştirmek hikmet

hikmetihuda hil'at,-ti hilâf

hilâfet hilâfsız hilâl,-li

hile hile yapmak hilebaz hileci hilecilik,-ği

hilekâr hilekârlık,-ğı hileli

hileli iflâs hilesiz hilkat,-ti

hilkaten hilozoizm hıltar

hilvan (ilçe) himaye himaye etmek

hımbıl

hımbıllık,-ğı

himen

hımhım hımhımlık,-ğı hımış



himmet himmet etmek hin

hıncahınç hınç,-cı hınçlı

hınçsız hindi hindiba

hindici hindistan hindistan cevizi hindolog,-

ğu

hindoloji hindu hinduizm

hınıs (ilçe) hınk hinleşme

hinleşmek hinlik,-ği hinoğlu hinoğluhin hint bademi

hint bamyası hint bezelyesi hint biberi

hint çiçeği hint dar ısı hint domuzu

hint f ıstığı hint fulü hint gergedanı

hint güreşi hint hıyar ı hint horozu

hint hurması hint inciri hint ipeği

hint irmiği

hint kamışı

hint keneviri

hint kertenkelesi hint kestanesi hint kirazı

hint pamuğu hint pirinci hint safranı

hint sar ısı hint tavuğu hint yağı

hint hint armudu hint-avrupa

hintçe hinterlant,-dı

hintli hınzır hınzırca

hınzırlık,-ğı hınzırlık etmek hiperbol,-lü hiperbolik,-ği

hiperboloidal,-li hiperboloit,-di hipermetrop,-bu

hipertansiyon

hipnoz hipoderm hipodrom

hipoglisemi hipopotam hipopotamgiller

hipostaz hipotansiyon hipotenüs

hipotetik,-ği hipotez hippi

hippilik,-ği hır hıra hırbo hırboluk,-ğu hırçın

hırçınlaşma hırçınlaşmak hırçınlık yapmak

hırçınlık,-ğı hırçınlık etmek hırdavat hırdavatçı

hırdavatçılık,-ğı hırgür hır ıl hır ıl

hır ıldama

hır ıldamak

hır ıldaşma

hır ıldaşmak hır ıldayış hır ıltı

hır ıltıcı hır ıltılı hır ızma

hırka hırkalı hırkasız

hırlama hırlamak hırlaşma

hırlaşmak hırlatmahırlatmak

hırlayış hırlı

hırpalama hırpalamak hırpalanış

hırpalanma hırpalanmak hırpalatma

hırpalatmak

hırpalayış

hırpanî

hırpanîlik,-ği hırs hırsız



hırsız adım hırsız anahtar ı hırsız feneri hırsız yatağı

hırsızlama hırsızlık yapmak hırsızlık,-ğı hırsızlık etmek

hırslandırma hırslandırmak hırslanış

hırslanma hırslanmak hırslı

hırssız

hırt

hırtapoz

hırtapozluk,-ğu hırtı pırtı hırtlamba hırtlık,-ğı hırvat

hırvatç a hırvatistan his,-ssi

hisar hisarbuselik,-ği hisarcık (ilçe)

hısım hısım akraba hısımlık,-ğı

hisleniş hislenme hislenmek

hisli hisse hisse senedi hissethissetme

hissedar hissedilme hissedilmek

hisseişayia

hisseişayialı

hisseli

hissetmek hissettirme hissettirmek

hissî hissikablelvuku,-u hissiselim hissiyat

hissiz hissizlik,-ği histerezis

histoloji hiş hiş t

hışıldama hışıldamak hışıldatma

hışıldatmak hışıltı hışıltılı hışıltısız hışım,-şmı

hışımlanma hışımlanmakhışır

hışır hışır hışırdama

hışırdamak

hışırdatma

hışırdatmak

hışırdayış hışırlık,-ğı hışırtı hışırtılı hışırtısız

hışlama hışlamak hitabe

hitaben hitabet hitam hitan hitap etmek hitap,-bı

hitit hititçe hititolog,-ğu

hititoloji hıyaban hıyanet hıyanetlik,-ği hıyar

hıyarağa hıyarağalık,-ğı hıyarağası

hıyarcık,-ğı hıyarcıl hıyarlaşma

hıyarlaşmak hıyarlık etmek hıyarlık,-ğı

hıyar şembe

hiyerar şi

hiyeroglif

hız hiza hizalama

hizalamak hizan (ilçe) hızar hızarcı hızarcılık,-ğı

hizip,-zbi hizipçi hizipçilik,-ği

hizipleşme hizipleşmek hızır

hızla hızlandır ılma hızlandır ı lmak hızlandırma

hızlandırmak hızlanış hızlanma

hızlanmak hızlı hızlı akın hızlı hücum hızlılık,-ğı

hizmet hizmet akdi hizmet etmek

hizmet içi eğitim

hizmetçi

hizmetçilik,-ği



hizmetkâr hizmetkârlık,-ğı hizmetli

hızölçer hobi hoca

hocalar (ilçe) hocalık etmek hocalık,-ğı

hodan hodangiller hodbehot

hodbin

hodbinlik,-ği

hodkâm

hodkâmlık,-ğı hodpesent,-di hodri meydan

hohlama hohlamak hokey

hokka hokkabaz hokkabazlık,-ğı

hol,-lü holdingholdingleşme

holdingleşmek hollânda hollândalı holmiyum

holosen holotüritlerhomojen

homojenlik,-ği homolog,-ğu

homonim homoseksüel homoseksüellik,-ği

homoteti

homotetik,-ği

homur homur

homurdanış homurdanma homurdanmak

homurtu homurtuluhomurtusuz

hona honaz (ilçe)

honduras honduraslı hop

hopa (ilçe) hoparlör hophop

hoplama hoplamak

hoplatılma hoplatılmak hoplatış

hoplatma hoplatmak hoplayış

hoppa hoppaca hoppadak

hoppala hoppala bebek,-ği hoppalık etmek

hoppalık,-ğı hopurdatma hopurdatmak

hor hora horanta

horasan horasan (bölge;ilçe)

horasanî horasanlı

horhor horlama horlamak

horlanış horlanma horlanmak

horlayış hormon hornblent,-di

horon horoz horoz ağırlık,-ğı

horoz akıllı horoz dövüşü horoz mantar ı

horoz sıklet horoz şekeri horoz vakti

horozayağı (burgu) horozbina horozbinagiller

horozcuk otu horozgözü (bitki) horozibiği (bitki)

horozibiğigiller horoz kafalı horozlanış horozlanma

horozlanmak horozlaşma horozlaşmak

hortlak,-ğı hortlama hortlamak

hortum hortumlu hortumlu böceklerhortumlular

horul horul horuldama horuldamak



horuldayış horultu hostes hosteslik,-ği hoş

hoşaf hoşaflık,-ğı hoşbeş

hoşbeş etmek hoşça hoşçakal

hoşgörü hoşgörücü

hoşgörülü

hoşgörürlük,-ğü

hoşgörüsüz

hoşgörüsüzlük,-ğü hoşhoş hoşlanış hoş lanmahoşlanmak

hoşlaşma hoşlaşmak hoşlaştırma

hoşlaştırmak hoşluk,-ğu hoşnut etmek

hoşnut olmak hoşnut,-du hoşnutluk,-ğu

hoşnutsuz hoşnutsuzluk,-ğu hoşsohbet

hoşt hoşt hoşt hoşur hotanto hotoz hotozlu

hovarda hovardaca hovardalaşma

hovardalaşmak hovardalık,-ğı

hovardalı

k etmek

hoyrat

hoyratça hoyratlık,-ğı hoyratlık etmek hoyuk,-ğu hozan hozat(ilçe)

hödük,-ğü hödükçehödükleşme

hödükleşmek hödüklük etmek

hödüklük,-ğü höl höllük,-ğü

höpürdetme höpürdetmek höpürtü

hörgüç,-cü hörgüçlü höst

höşmerim höt höykürme höykürmek

höyük,-ğü

hristiyan hristiyanlaşma hristiyanlaşmak

hristiyanlaştırma hristiyanlaştırmak hristiyanlık,-ğı

hristo teyeli hu hububat hudahudayinabit

hudut boyu

hudut dışı hudut,-du hudutlandırma

hudutlandırmak hudutlu hudutsuz

huğ hukuk hukukçu hukukçuluk,-ğu

hukuken

hukukî

hukuklu

hukuksal hulâsa hulâsaetmek

hulâsaten hulliyat hulûl,-lü hulûs hulûskâr

hulûskârlık,-ğı hulya hulyalaşmahulyalaşmak

hulyalaştırma

hulyalaştırmak hulyalı humar

humbara humbara ocağı

humbaracı humbarahane humma

hummalı humus (organik toprak) humus,-msu (bir tür yemek)

hun hunhar hunharlık,-ğı

huni hunnak hunriz



hurafe hurç,-cu hurda hurdacı hurdacılık,-ğı

hurdahaş hurdahaş etmek hurdalık,-ğı

huri hurma hurma ağacı

hurma tatlısı hurmalık,-ğı hurra

huruç,-cu

hurufat

hurufîlik,-ği

husuf husul,-lü husumet

husus hususî hususiyet

hususuyla husye huş huşu,-u

huşunet hut

hutbe huy huy edinmek

huylandırma huylandırmak huylanış

huylanma huylanmak huylu

huysuz huysuzca huysuzlanış

huysuzlanma

huysuzlanmak

huysuzlaşma

huysuzlaşmak huysuzlaştırma huysuzlaştırmakhuysuzluk,-ğu

huysuzluk etmek huzme huzmeli

huzur huzur evi huzur hakkı huzurluhuzursuz

huzursuzca huzursuzluk,-ğu hüccethücre

hücre yutarlığı

hücreler arası hücum hücum etmek

hücum oyuncusu hücumbot hükmen

hükmetme hükmetmek hükmî

hükmî şahsiyet hükmolunma hükmolunmak

hükûmet hükûmet darbesi hükûmetetmek

hükûmet kapısı hükûmetkonağı

hükûmet merkezi hüküm,-kmü hükümdar

hükümdarlık,-ğı hükümlü hükümlülük,-ğü

hükümran hükümranlık,-ğı hükümsüz

hükümsüzlük,-ğü hülle hülleci

hümanist hümanistleşme hümanistleşmek

hümanizm hümanizma hümayun

hüner hünerli hünersiz

hüngür hüngür hüngürdeme hüngürdemek

hüngürtü hünkâr hünkârbeğendi (yemek)

hünnap,-bı hünnapgiller hünsa

hür teşebbüs hür hürle hürlük,-ğü hürmet hürmet etmek

hürmeten hürmetkâr hürmetlihürmetsiz

hürmetsizlik,-ği

hürmüz hürriyet hürriyetçi hürriyetçilik,-ği hürriyetperver

hürriyetsiz hürriyetsizlik,-ği hürya



hürya etmek hüseynî hüseynîaşiran

hüsnühâl kâğıdı hüsnühat,-ttı

hüsnühâl,-li hüsnükabul,-lü

hüsnükuruntu hüsnüniyet hüsnütelâkki

hüsnüyusuf hüsran hüsün,-snü

hüthüt

hüvelbaki

hüviyet hüviyet cüzdanı hüyük (ilçe)

hüzün,-znü hüzünlendirme hüzünlendirmek

hüzünleniş hüzünlenme hüzünlenmek

hüzünlü hüzzam




I

iade edilmek

iade etmek

iadeli iadeli taahhütlü iane

iare iaşe iaşe etmek

iaşe ve ibate ibadet ibadet etmek

ibadethane ibadullah ibare

ibaret ibaret olmak ibate

ibate etmek ibda,-ı ibdaî

ibibik,-ği ibik,-ği ibikli

ibis ibiş iblâğ iblâğ etmek iblis ibne ibnelik,-ği ibra ibra etmek

İbradı

(ilçe)

ibraname

İbranca

İbranî İbranîce ibraz

ibraz etmek ibre ibret

ibret olmak ibreten ibretiâlem

ibrik,-ği ibrikçi ibriktar

ibriktar usta ibrişim ibrişim kurdu

ibzal,-li icabet icabet etmek icap,-bı

icap etmek

icar icat etmek icat,-dı

icatçı icaz icazet

icazetname icbar icbaretmek

icmal etmek icmal,-li

icra etmek İcra ve İflâs hukuku icra vekili

icra icraat icraatçı icracı iç iç açıcı

iç ağa iç asalak,-ğı iç bakla

iç bar ış iç başkalaşım iç bölge

iç bulantısı iç bükün iç cep,-bi iç cümle iç çokgen

iç denge iç deniz iç deri

iç donu iç dünya iç ek

iç etmek iç evlilik,-ği iç göbek,-ği içgüdü içgüdülü

iç güvey,-i iç güveyi,-si iç güveylik,-ği iç harp,-bi

iç hastalıklar ı iç hastalıklar ı uzmanı iç hat,-ttı

iç içe iç kulak,-ğı iç lâstik,-ği

iç merkez içme suyu içmimar

iç mimarî iç mimarlık,-ğı

iç oğlanı iç pazar iç plâzma iç salgı iç salgı bezi iç salgı bilimi

iç savaş iç ses iç ses düşmesi

iç ters açı iç turizm iç tümce içtüreme

iç tüzük,-ğü



iç yar ıçap iç yüz iç zar

içbükey içe bakış içe dönük,-ğü

içe dönüklük,-ğü içe kapanık,-ğı içe kapanıklık,-ğı

içe yöneliklik,-ği iç gezegen içecek,-ği İçel

içeri

içerik,-ği

içerikli içerisi içerlek,-ği

içerleme içerlemek içerleyiş içerme içermek

içgüdüsel içi dar içi geniş

içici içicilik,-ği içiliş

içilme içilmek içim

içimli içimlik,-ği için

içinde içindekiler içinden pazarlıklı içirik,-ği

içirilme içirilmek içiriş

içirme içirmek içirtme

içirtmek

içiş iç işleri içit içi tez

içitim

içitme içitmek içki

içki âlemi içki masası içki psikozu

içki sefası içki sofrası içkici

içkicilik,-ği içkili içkin

içkinlik,-ği içkisiz içlem içlendirmeiçlendirmek

içleniş içlenme içlenmek içleracısı

içli

içli dışlı

içli dışlı olmak

içli dışlılık,-ğı

içli köfte içlik,-ği içlilik,-ği

içme içmece içmek




J

jaketatay jakoben jakobenizm

jakuzi

jalûzi

jambon jandarma jandarmalık,-ğı

janjan janjanlı janr

jant japon japon armudu

japon bezi japon elması japon gülü

japon hurması japon sarmaşığı japonca japone

japonya jarse jartiyer

jelâtin jenerasyon jeneratör jen erik,-ği jenosit,-di

jeodezi jeodinamik,-ği jeofizik,-ği

jeokimya jeolog,-ğu jeoloji

jeolojik,-ği jeomorfolog,-ğu jeomorfoloji

jeopolitik,-ği jeosantrik,-ği jeosantrizm jeosenklinal,-li

jeosismik,-ği jeotermi jeotermik,-ği

jeotropizma jest jet

jeton jigolo jigololuk,-ğu

jikle jile jilet

jimnastik,-ği jimnastikçi jinekolog,-ğu

jinekoloji

jips

jiujitsu

jiujitsucu jogging jorjet

jöle jön jönprömiye

judo judocu jul,-lü

jurnal etmek jurnal,-li jurnalci

jurnalcilik,-ği jurnalleme jurnallemek

jübile jüpiter jüpon

jüri jüt




L

l demiri lehimcilik,-ği lâğıv,-ğvı

lâvanta çiçeği lâbada lâbirent

lâborant lâborantlık,-ğı lâboratuvar

lâbrador lâbros lâciverdî

lâcivert,-di lâcivertlik,-ği lâcivert taşı lâçın

lâçin (ilçe) lâçka olmak lâçka lâçka etmeklâçkalaşma

lâçkalaşmak lâçkalık,-ğı lâden

lâdengiller lâdenli lâdes

lâdes kemiği lâdik (ilçe) lâdin

lâdinî lâedri lâedriye lâf lâfazan lâf ebeliği

lâf ebesi lâf etmek lâf ız,-fzı lâflama lâf olmak

lâf salatası lâfügüzaf lâfzî lâfazanlık,-ğı lâf cambazlığı lâfçı

lâfçılık,-ğı lâflamak lâgar

lâgos lâgün lâğım çukuru

lâğım döşemi lâğım lâğımcı lâğımcılık,-ğı lâğvedilme

lâğvedilmek lâğvetme lâğvetmek

lâğvolunma

lâğvolunmak

lâhana

lâhavle lâhika lâhit,-hdi

lâhmacun lâhmacuncu lâhos

lâhurî lâhutî lâhza lâhzada lâik,-ği lâikleşme

lâikleşmek lâikleştirme lâikleştirmek

lâiklik,-ği lâin lâisizm lâk,-kı lâka lâkacı

lâkap,-bı lâkaplı lâkaydi lâkayt lâkaytlık,-ğı

lâke lâkerda lâkerdacı

lâkin lâkırdı lâkırdı ebesi

lâkırdı etmek

lâkırdı kavaf ı

lâkırdıcı

lâklâk etmek lâklâk,-ğı lâklâka

lâklâkıyat lâkonik,-ği lâkoz lâkrimal,-li lâktaz

lâktik asit,-di lâktoz lâl,-li

lala lalalık,-ğı lâlanga lalapaşa (ilçe) lâle

lâle ağacı lâlettayin lâlezar lâlüebkem lâm

lâma lâmaist lâmaizm

lâmba lâmba karpuzu lâmbada dansı

lâmbalama lâmbalamak

lâmbalı

lâmbalık,-ğı lâmbasız

lâmbri

lâme

lâmekân lâmekân takımı lâminarya lâmise



lâmel

lânarkit lândo lândon lânet lânet etmek lânetleme

lânetlemek lânetlenme lânetlenmek

lânetli langır lungur lângırt lângur lângust lânolin lânoz lânse

lânse etmek

lântan

lântanit

lâp lâp lâp lâpa

lâpa lâpa lâpacı lâpçın

lâpilli lâpina lâpinagiller

lâpon lâponca lâponya

lâponyalı lâppadak lâpseki (ilçe)

lârenjit larghetto largo

lârp lârpadak lârva lâskine lâso lâsta

lâsteks lâstik ağacı lâstik tutkalı

lâstik,-ği

lâstikli

lâstikotin

lâta lâtanya lâteks lâterit lâterna lâternacı

lâteşbih lâtif lâtife lâtifeci lâtife etmek

lâtilokum lâtin lâtin çiçeği

lâtin çiçeğigiller lâtin çiçekleri lâtin dilleri lâtin halklar ı

lâtin yelkeni lâtince lâubalî

lâubalîleşme lâubalîleşmek lâubalîlik,-ği

lâv lâv taşması lâva

lâva etmek lâvabo lâvaj

lâvanta

lâvanta mavisi

lâvantacı

lâvantacılık,-ğı lâvaş lâvdanom

lâvman lâvrensiyum lâvrovit

lâvsonit lâvta lâvtacı

lâvuar lâyemut lâyık,-ğı

lâyıkıyla lâyık olmak lâyiha laytmotif lâyuhti

lâz lâza lâzanya

lâzca lâzer lâzım

lâzım olmak lâzımlık,-ğı lâzut

le

lebalep,-bi

lebiderya

leblebi leblebi şekeri leblebici

leblebicilik,-ği leçe leçek,-ği

ledün ilmi lef,-ffi leffetme ledün,-nnü leffetmek

leffüneşir,-şri lefkoşa legal,-li

legato legorn leğen leğen ibrik,-ği leh

leh lehçe lehçe

lehçe bilimi lehim lehimci

lehimleme lehimlemek lehimlenme

lehimlenmek lehimli lehistan lehli lejant,-dı



lejyon leke leke etmek

leke olmak leke yapmak lekeci

lekeleme lekelemeklekelenme

lekelenmek lekeli

lekeli humma

lekende

lekesiz

leksikograf leksikografi leksikolog,-ğu

leksikoloji lektör lektörlük,-ğü

lemis,-msi lenduha lenf

lenfa lenfatik,-ği lenfatizm lenfosit lenger

lengüistik,-ği lens lento

leopar lep lepiska

lepra lesepase leş

leş kargası leşçil letafet

letarji letçe leva levanten

levazım

levazım bölüğü

levazım sınıf ı levazımcı levazımcılık,-ğı

levent,-di leventlik,-ği levha

levhacık,-ğı levrek,-ği levrekgiller

levüloz levye ley

leylâk,-ğı leylâkî leylek,-ği

leylekayağı (bitki) leylekgagası (alet) leylekgiller

leylekler leyleksiler leylî

leylî meccanî lezar leziz

lezyon lezzet lezzetlendirme

lezzetlendirmek

lezzetlenme

lezzetlenmek lezzetli lezzetlilik,-ği

lezzetsiz lezzetsizlik,-ği lığ lığlama liberal,-li

liberalizm liberalleşme liberalleşmek

liberallik,-ği liberasyon liberasyon listesi libido libre libretto libya

libyalı lice (ilçe) lider

liderlik,-ği lif lif lif

lifleme liflemek liflenme

liflenmek lifli lift

lig

lığlamak

lığlanma

lığlanmak lığlı lika

liken likidasyon likide etmek

likidite likit,-di likorinoz lıkır lıkırdama

lıkırdamak lıkır lıkır libas likör likör bardağı

liman reisi liman liman işçisilimanlama

limanlamak

limanlık,-ğı limbo lime lime

limit limited limited ortaklık,-ğı

limited şirket

limnoloji

limon



limon asidi limon esansı limon kabuğu

limon küfü limon sar ısı limon suyu

limon tozu limon tuzu limonata

limonata bardağı limonatacı limonatacılık,-ğı

limoncu

limonî

limonî hava

limonit limonlama limonlamaklimonlu

limonluk,-ğu

linç etmek linç,-ci lineer

linet linin link linolyum linotip linyit

lipari liparit lipit,-di

lipom lipsos lir lira liralık,-ğı liret

lirik şiir lirik,-ği lirizm

lisan lisaniyat lisans

lisanslı

lisansüstü

lisansüstü eğitim

lise liseler arası liseli

liste listeleme listelemek

literatür litografi litografya

litografya taşı litografyacı litoloji

litosfer litre litrelik,-ği

liturya lityum liva

livar liyakat sahibi liyakat,-ti

liyakatli liyakatsiz liyakatsizlik,-ği

lizol,-lü

lizöz

lla

lobelya lobi lobut loca loça loda lodos

lodoslama lodoslamak lodosluk,-ğu

logaritma logaritma tablosu logologos

loğ

loğ lamak loğlama loğusa

loğusa humması loğusa otu loğusa şekeri

loğusa şerbeti loğusalık,-ğı lojistik,-ği

lojman lok lokal,-li

lokanta

lokantacı

lokantacılık,-ğı

lokantalı lokatif lokavt

lokma lokma başlığı lokma etmek

lokma göz lokma gözlü lokma tatlısı

lokmacı lokmacılık,-ğı lokman ruhu

lokomobil lokomotif lokum lolo lombar lomboz

lonca lonca ustası loncacılık,-ğı

longa longoz longplay

lop lop et lop incir

lop lop loppadak lopur lopur

lop yumurta

lopçuk,-ğu



lor lorentiyum lort,-du

lorta lostra lostra salonu

lostracı lostromo lostromoluk,-ğu losyon loş

loşlaşma loşlaşmak loşlaştırma

loşlaştırmak loşluk,-ğu lota

lotarya

lotaryacı

lotaryacılık,-ğı lotus lök

lökleme löklemek lökoplâst lökosit lökün löp

löpür löpür lös lösemi lûmbagolûnapark

lûtî

lûtr lübnan lübnanlı

lüfer lügat,-ti lügatçe

lügatçi lügatçilik,-ği lüks

lüks lâmbası lüksmetre lüle

lüle lüle

lüle taşı

lüleburgaz (ilçe)

lüleci lüleci çamuru lülecilik,-ği

lümen lüp lüpçü

lüpçülük,-ğü lüpten lüterci

lütercilik,-ği lütesyum lütfen

lütfetme lütfetmek lütfeyleme

lütfeylemek lütuf,-tfu lütufkâr

lütufkârlık,-ğı lüzucet lüzucî

lüzum lüzumlu lüzumsuz

lüzumsuzluk,-ğu




M

m ercan balığı m ısmıl ma ğfiret etmek

maaile maalesef maalmemnuniye

maarif maarifçi maaş maaşlı maatteessüf maazallah

mabat,-dı mabet,-di mabeyin,-yni

mabeyinci mabeyincilik,-ği mablak,-ğı

mabude mabut,-du macar macarbiberi

macar ineği

macar salamı maceramaceracı

macarca macaristan

maceracılık,-ğı

maceralı

maceraperest macerasızmacun

macuncu macunculuk,-ğu macunlama

macunlamak macunlanma macunlanmak

macunlaşma macunlaşmak maç

maça maça beyi maçka (ilçe)

maçuna maç yapmakmadagaskar

madagaskarlı madalya töreni

madalya madalyalı

madalyasız

madalyon madam

madama madara madara etmek

madara olmak madaralaşma madaralaşmak

madde madde başı maddeci

maddecilik,-ği maddeleşme maddeleşmek

maddesel maddesel nokta maddeten

maddî maddîleşmemaddîleşmek

maddîlik,-ği maddiyat

madem mademki maden

maden (ilçe)

maden cevheri

maden damar ı

maden devri maden filizi maden gazı

maden kömürü maden mavisi maden ocağı madenselmadensi

maden sodası maden suyu maden yatağı

maden yünü madenci madencilik,-ği

madenî madenî para madenî yağ

madenkırmız mader şahî mader şahîlik,-ği

madik,-ği madikçi madik etmek

madrabaz

madımak,-ğı

madrabazlık,-ğı madreporlar madrup,-bu maestoso



madun

maestro mafevk mafiş mafsal

magazin magazinleşme

magazinleşmek magma magmatik,-ğimagnezyum

magnezyum klorür

magnezyum sülfat magri mağara

mağara bilimci mağara bilimi mağaza

mağdur mağduriyet mağdurluk,-ğu

mağfiret mağfur mağlûbiyetmağlûp,-bu

mağlûp etmek

mağlûp olmak mağmum mağribî

mağrip,-bi mağrur mağrurlanma

mağrurlanmak mağrurluk,-ğu mağşuş

mahal,-lli mahalle mahalle arası mahallebekçisi

mahalle çapkını mahalleimamı

mahalle kahvesi mahalle kar ısı

mahalle mektebi mahalle muhtar ı mahalleli

mahallî mahallî idare mahallî seçim mahanamaharet

mahallîleşme mahallîleşmek maharetli

maharetsiz maharetsizlik,-ği mahbes

mahbube mahbup,-bu mahcubiyet

mahcup etmek

mahcup olmak

mahcup,-bu

mahcupluk,-ğu mahcur mahcuz

mahdum mahdut,-du mahfazamahfazalı

mahfe

mahfil mahfuz mahfuzen

mahir mahirane mahıv,-hvı

mahiye mahiyet mahkeme

mahkeme duvar ı mahkemekapısı

mahkeme karar ı mahkeme masraf ı

mahkemeleşme

mahkemeleşmek

mahkemeli

mahkemelik olmak mahkemelik,-ği mahkûk

mahkûkât mahkûm mahkûmetmek

mahkûm olmak mahkûmiyet

mahlâs mahlep,-bi mahlûk

mahlûkat mahlûl,-lü mahlût

mahmude mahmudiye mahmudiye (ilçe)

mahmul,-lü mahmur mahmur bakış

mahmur çiçeği mahmurlaşma mahmurlaşmak

mahmurluk,-ğu

mahmuz

mahmuzlama

mahmuzlamak mahmuzlanma mahmuzlanmak



mahmuzlu mahna mahpus

mahpushane mahpusluk,-ğu mahra

mahrama mahreç,-ci mahrek,-ğimahrem

mahremiyet

mahrukat mahrum mahrumetmek

mahrum olmak

mahrumiyet

mahrut mahrutî mahsuben mahsul,-lümahsulât

mahsuldar mahsup etmek mahsup,-bu

mahsur mahsus mahşer

mahşer günü mahşer midillisi mahşerî

mahunya mahur mahurbuselik,-ğimahut

mahvetme

mahvetmek mahviyet mahvolma

mahvolmak

mahya kiremidi

mahya mahyacı mahyacılık,-ğı

mahyalık,-ğı mahzar mahzen

mahzun mahzun etmek mahzun olmak mahzurmahzurlu

mahzunlaşm a mahzunlaşmak mahzunluk,-ğu

maî mail maile main maişet maiyet maiyet memurumajeste

majör

majör gam majüskül makabil,-bli

makabline şamil

makadam

makak,-ğı

makale makam makam arabası

makam odası makam otomobili makamödeneği

makam şoförü

makam tazminatı makara makaralı makaralı kuş

makarna

makarnacı makarnacılık,-ğı makas hakkı

makas payı makas makasçı makasçılık,-ğı

makaslama

makaslamak

makaslanma

makaslanmak

makaslı makaslı böcek,-ği makastar

makat makber makbul olmak

makbul,-lü makbuz makedon

makedonca makedonya makedonyalı

maket maketçi maketçilik,-ği makferlân maki

makigiller makilik,-ği makine

makine gücü makine yağı makineci

makineleşme makineleşmek makineleştirme

makineleştirmek

makineli

makineli tabanca makineli tüfek,-ği makinist makinistlik,-ği



makro makrosefal,-li maksat,-dı

maksatlı maksatsız maksi

maksi etek,-ği maksimal,-li maksimum

maksure maksut,-du makta,-ı

maktu,-u

maktu fiyat

maktul olmak maktul,-lü makul,-lü makule makulolmak

makûs makyaj makyaj yapmak

makyajcı makyajcılık,-ğı makyajlı

makyajsız makyavelcilik,-ğimakyavelizm

mal

mal beyanı mal bildirimi mal birliği

mal canlısı mal edinmek mal etmek

mal müdürlüğü mal müdürü mal mülk

mal olmak mal para mal sahibi

mal sandığı mal varlığı malt mal varlığı mala

malafa malaga malak,-ğı

malakit malaklamamalaklamak

malalama malalamak

malama malarya malatya

malayani malaz malazgirt (ilçe)

malca malezya malgama malın gözü malı taşı

malî

malî belge

malî yıl

malihulya malik malik olmak

malikâne malikî maliye

maliyeci maliyecilik,-ği maliyet

maliyet fiyatı malkar malkara (ilçe)

malkarca malkıran malkoç

mallanma mallanmak malta

malta eriği malta humması malta palamudu

malta taşı maltepe (ilçe) maltız maltız maltız keçisi

maltlanma maltlanmak maltoz

malûl,-lü malûlen malûl gazi malûliyet malûllük,-ğümalûm

malûm olmak malûmu ilâmetmek

malûmat malûmat edinmek malûmat sahibi

malûmatfuruş malûmatfuruşluk, -ğu malûmatlı

malûmatsız malya malzeme

mama mamafih mamak (ilçe)

mamaliga mambo mamelek,-ği

mamul,-lü mamulât mamur

mamure mamut mana



manalandırma manalandırmak manalı manasız

manasızlık,-ğı

manastır manav manavgat (ilçe)

manavlık,-ğı manca mancana

mancelina

mancı

nı

k,-ğı

mancı

nı

kçı

mançu mançuca mandamandacı

mandagözü (yirmi kuruş) mandal

mandalina mandallama mandallamak

mandallanma mandallanmak mandallı mandalsızmandapost

mandar mandarin mandarinlik,-ği

mandater mandepsi mandıra

mandıracı mandıracılık,-ğı mandolin manej manenmanevî

manevî evlât,-dı

manevî ilim,-lmi

manevî tazminat

manevî zarar maneviyat manevra manevra yapmakmanga

mangal mangal kömürü mangan

manganez manganin mangır

mangırlı mangırsız mangiz

mango mani mani (ruh hastalığı)

mâni olmak mâni,-i,-si (şiir türü; engel) mânia

mânialı manidar manifatura

manifaturacı

manifaturacılık,-ğı manifesto

manihaizm

manika manikür manikürcü

manikürcülük,-ğü maniple manipülâsyon

manipülâtör manisa manisa kebabı

manisa lâlesi manişkamanita

manitacı manitacılık,-ğı

manivelâ mankafa mankafalık,-ğı

manken mankenlik,-ği

manolya

manolyagiller manometre

mansap,-bı mansıp,-bı mansiyon

manşet manşon mantar

mantar ağacı mantar bilimci mantar bilimi

mantar çorbası mantar hastalığı mantar özü

mantar tabakası mantar tabancası mantarcı

mantarcılık,-ğı mantardoğuran mantarhane

mantarlama mantarlamak mantarlar

mantarlaşma mantarlaşmak mantarlı

mantarlık,-ğı

mantı

mantıcı

mantık dışı mantıken mantıkî mantık öncesi mantık,-ğı mantıkça



mantıkçı

mantıkçılık,-ğı mantıklı mantıksal

mantıksız mantıksızlık,-ğı mantin

mantinota mantis manto

mantoluk,-ğu

manüel

manya

manyak,-ğı manyakça manyaklaşma

manyaklaşmak manyaklık,-ğı manyas (ilçe)

manyat manyetik alan manyetik,-ği

manyetit manyetize manyetize etmek

manyetize olmak manyetizma manyetizmacı

manyetizmacılık, -ğı manyeto manyetofonmanyetolu

manyetometre

manyezi manyezit manyok

manzara manzaralı manzarasız

manzum

manzume

mapa mapus mapushanemaraba

maral marangoz

marangoz balığı marangoz mengenesi marangozhane

marangozluk,-ğu maranta maraş dondurması

maraton maratoncu maraz

maraza marazî marazlanma

marazlanmak marazlı marazlık etmek

marazlı

k,-ğı

marda

mardin

mareşal,-li mareşallik asası mareşallik,-ği

margarik asit,-di margarin marifet marifetli marifetsiz

marihuana marina marizmarj

marjlı mark

marka markacı markaj

markalama markalamak markalanma

markalanmak markalı markasız

marke marke etmek

market marketçi marketçilik,-ği

marketing marki markiz

markizet marksçı marksçılık,-ğı

marksist marksizm marley

marmara (ilçe) marmara ereğlisi'ni (ilçe) marmaris (ilçe)

marmelât,-dı marn marnlama

marnlamak maroken marokenci

marokencilik,-ği maron marpuç,-cu

marpuççu mars mars

mars etmek

marsı

k,-ğı

marsı

van ayı

sı

marsı

vaneşeği



marsıvan otu mars olmakmar ş

mar ş mar ş mar şandiz

mart martaloz martavalmartavalcı

martavalcılık,-ğı martdokuzu

martı martıgiller martin

martini mart kedisi martolos maruf marul

marulcu marulcuk,-ğu marunî

maruz maruz olmak maruzat

marya marya ağı mas,-ssı

masa masa başı masa örtüsü masarifmasarika

masa saati masa takvimi masa tenisi

masa topu masa üstü yayıncılık,-ğı masaj

masajcı masajlamamasajlamak

masal masal âlemi

masalcı masalımsı masat,-d ı

masif masiko maskmaskanyin

maskara maskara etmek

maskara olmak maskaratmaske

maskaralanma maskaralanmak

maskaralaşma maskaralaşmak maskaralık,-ğı

maskeleme maskelemek maskelenme

maskelenmek maskeli maskeli balo maskesiz

maskot

maslahat maslahatgüzar maslahatgüzarlık, -ğı

maslak,-ğı maslûp,-bu masmavi masnu masnuatmason

mason locası masonluk,-ğu masör

masraf masraf etmek masraf kapısı

masraflı masrafsız masruf

massetme massetmek mastar mastara mastermastı

mastı çiçeği

mastika

mastor mastur masturi mastürbasyon

masum masumane masumiyet masumluk,-ğumasun

masuniyet masura maş

maşa maşacı maşalama

maşalamak maşalı maşalık,-ğı

maşalık etmek maşallah

maşatlık,-ğı maşer maşerî maşlahmaşrapa

maşr ık

maşuk

maşuka mat matador mat olmak



matafora

matafyon matah matara

matbaa matbaacı matbaacılık,-ğı

matbu,-u matbua matbuat

matem

matem ayı

matem havası

matematik,-ği matematikçi matematiksel

matemli materyal,-li materyalist

materyalizm mat etmekmatine

matiz matiz olmak

matizlik,-ği matkap,-bı matla,-ı matlaşma

matlaşmak

matlaştırma matlaştırmak matlık,-ğı

matlup,-bu matmazel matrah

matrak,-ğı

matrakçı

matriarkal,-li

matris matris kâğıdı matruş

matrut,-du matuf matuhmaun

maval mavera

mavi mavi boncuk,-ğu mavi hastalık,-ğı

mavikantaron (bitki) mavi küf mavileşme mavileşmek

mavili mavilik,-ği mavimsi mavimtırak,-ğı maviş

mavna mavnacı mavruka mavzermaya

maya ağacı

mayabozan mayalamamayalamak

mayalandırma

mayalandırmak

mayalanma mayalanmak mayalı

mayalık,-ğı mayası bozuk,-ğu mayasıl

mayasıl otu mayasızmaydanoz

maydanozgiller mayhoş

mayhoşluk,-ğu mayi,-i mayın

mayın gemisi mayın tarlası mayıncı mayınlamamayınlamak

mayınlanma

mayınlanmak

mayıs

mayıs böceği mayıs böcekleri mayistra

mayışma mayışmak maymun

maymun balığı maymun iştahlı maymuncuk,-ğu

maymunlar maymunlaşma maymunlaşmak

maymunluk,-ğu maymunsumayna

mayna etmek mayo

mayocu mayonez mayonezli

mayşor maytap,-bı mazak,-ğı

mazarrat

mazbata

mazbata muharriri

mazbut mazeret mazeretli mazgal



mazeretsiz

mazgallı mazgirt (ilçe) mazhar

mazhariyet mazhar olmakmazı

mazi mazı meşesi

mazı

dağı

'nı

(ilçe)

mazlum

mazlumluk,-ğu

mazmun maznun mazoşist

mazoşizm mazot mazotlama

mazotlamak mazruf mazur

mazurka mazuryum meal,-li

mealen mebde,-i mebiz

mebl âğ mebni mebus

mebusluk,-ğu mebzul,-lü mebzuliyet

mecal,-li mecalsiz mecalsizlik,-ği

mecaz

mecazen

mecazî

mecazlı mecbur olmak mecbur mecburen mecburetmek

mecburî mecburiyet meccanen

meccanî mecelle mecidit

mecidiye mecitözü'nü (ilçe) meclis

meclis araştırması meclûp,-bu

mecmu,-u mecmua

mecnun mecnunane mecnun olmakmecra

mecruh

mecus mecusî mecusîlik,-ği meczup,-bumeç

meçhul,-lü meçhulât medarmedar ıiftihar

medar olmak

meddah meddahlık,-ğı meddücezir,-zri

medenî

medenî kanun medenî nikâh medenîleşme

medenîleşmek medenîlik,-ği medeniyet

medeniyetçilik,-ği medeniyetsiz medet,-di

medih,-thi

medine kurdu

mediyastin

medlûl,-lü medresemedreseli

medüz medyum

medyumluk,-ğu medyun medyun olmak

mefahir mefharet mefhum

mefkûre mefkûreci mefkûrecilik,-ği

meflûç,-cu mefruş mefruşat

mefruşatçı mefsuh meftun

meftun etmek meftun olmak mef'ul,-lü

mega

meftuniyet

meftunluk,-ğu megafon megahertz



megaloman megalomanimegaton

megatonluk,-ğu megavat megavatlık,-ğı meğer

meğerki meğerse mehabet mehazmehdî

mehel

mehil mehil müddeti mehle

mehmetçik,-ği mehtap,-bı mehtaplı

mehter mehter musikisi mehtermüziği

mehter takımı mehteryürüyüşü

mehteran mehterbaşı mehterhane

mekân mekâncı mekanik,-ği

mekanikçi mekanikçilik,-ğimekanizasyon

mekanize

mekanize birliği mekanizm mekanizmamekik,-ği

mekkâre

mekkâreci

meknuz

mekruh

meksefe meksika meksikalı mektep,-bi

mektep çocuğu

mektep kaçağı mektepli mektup,-bumektupçu

mektupçuluk,-ğu

mektuplaşma mektuplaşmak mektupüstü melâike melâl,-li

mel'anet mel'un mel mel

melâmî melâmîlik,-ği melânit

melânkoli

melânkolik,-ği

melânurya

melâs melce melek otu

melek,-ği meleke meleme

melemek melengiç,-ci meles

meleş meleşme meleşmek

melez melezleme melezlemek

melezleşme melezleşmek melezlik,-ği melfuf melfufen

melhuz melik melike

melikgazi (ilçe) melinit melisa

melodi

melodik,-ği

melodram

melon meltem melül

memalik,-ği memat memba suyu

memba,-ı meme meme başı

meme bezi memecik,-ğimemeli

meme süngeri memeliler

mememsi memişhane memleha

memleket memleketçi memleketçilik,-ği

memleketler arası memleketli memlûk,-kü

memnu meyve

memnu mıntıka

memnu,-u

memnuiyet memnun memnun etmek



memnun olmak memnuniyet memnuniyetle

memnuniyetsiz memnuniyetsizlik, -ği memnunluk,-ğu

memorandum memul olmak memul,-lü

memur memur etmek memure

memurin

memuriyet

memurluk,-ğu

men,-n'i menafi,-i menafiiumumiye

menajer menajerlik,-ği menakıp,-bı

menakıpname mendebur mendeburluk,-ğu

mendelevyum menderes menderes (ilçe)

mendil mendirek,-ği menedilme menedilmekmenekşe

menekş e rengi menekşe gözlü menekşe gülü

menekşegiller menemen menemen (ilçe)

menenjit

menetme

menetmek

meneviş menevişlenme menevişlenmek

menevişli menfa menfaat,-ti

menfaatçi menfaatperest menfaatperestlik, -ği

menfaatperver menfez menfi

menfur mengen (ilçe)mengene

menhiyat menhus menimenisk

menkı be

menkul,-lü menolunma menolunmakmenopoz

mensubiyet

mensucat

mensup olmak mensurmenşe,-i mensup,-bu

menşe şahadetna-mesimenşevik

menşeli menşeviklik,-ği

menşur menteşe mentol,-lü

mentollü menus menüsküs

menzil menzilci menzile

mepsuten mer'i mer'iyet

mera,-sı merak merak etmek

meraklandırma meraklandırmak meraklanış

meraklanma meraklanmak meraklı merak olmakmeraksız

meraksızlık,-ğı meral,-li meram meram(ilçe)

meram etmek

merasim merasimlimerasimsiz

merbut merbut olmak

merbutiyet mercan mercan adası

mercan ağacı mercan otu mercan terliği

mercan yeşili mercan yılanı mercanköşk (bitki)

mercanlar

mercek,-ği mercekli merci,-i

mercimek kemiği



mercimek,-ği mercimekçorbası

mercimekli köfte merdane

merdaneleme merdanelemek merdiven

merdiven altı merdiven boşluğu merdivenci

merdümgiriz

merek,-ği

meres

meret,-di mergup,-bumerhaba

merhabalaşma merhabalaşmak

merhale merhamet merhamet etmek

merhametli merhametsiz merhametsizlik,-ği

merhem merhem olmak merhemleme

merhemlemek merhum merhum olmak

merhume meriç (ilçe) meridyen

meridyen çemberi meridyen dairesi meridyen düzlemi

merih merinos merinoskoyunu

meristem

merkantilist

merkantilizm merkat merkep,-bi

merkepçi merkez merkez açı

merkezci merkezcil merkezcilik,-ği

merkezî merkezîleşme merkezîleşmekmerkezîleştirme

merkezîleştirmek merkezîülke

merkeziyet merkeziyetçi

merkeziyetçilik,-ği

merkezkaç

merkezkaç kuvvet merkezlenme

merkezlenmek merkezleşme merkezleşmek

merkum merkûp,-bu merkür

merlânos mermer mermerci

mermercilik,-ği mermer kireci mermerleş me mermerleşmek

mermerli mermerlik,-ği mermer şahi

mermi merserize mersi

mersin mersin mersin balığı

mersin balığıgiller mersin balıklar ı

mersingiller

mersin morinası

mersiye mersiyehan mert,-di

mertçe mertebe mertek,-ği

mertlik,-ği meryem ana meryem pelesengi

meryemana asması meryemana kuşağı meryemanaeldive-ni (bitki)

merzengûş merzifon (ilçe) mes'ul olmak

mes'ul,-lü mes'uliyet mes'uliyetli

mes'uliyetsiz mes'uliyetsizlik,-ği mes'ut etmek

mes'ut olmak mes'ut,-du mesabe

mesafe

mesaha

mesai



mesai saati mesai yapmak mesaj mesamat mesamemesane

mescit,-di mesel mesel olmak

meselâ mesele mesen

meserret

meserretle

meses mesh mesh etmekmesih

mesire mesirelik,-ği mesken

meskenet meskûkât meskûn

meskût meslek içi eğitim meslek,-ği

meslekî mesleksiz mesleksizlik,-ği

meslektaş meslektaşlık,-ğı mesmu,-u mesnet,-dimesnetli

mesnetsiz mesnevî mesrur mestmestane

mest etmek mest olmakmestur

mestçi

mestçilik,-ği

mesture

mesudiye (ilçe) meş'um meşakkat,-ti

meşakkatli meşakkatsiz meş'alemeşbu,-u

meşe odunu

meşe palamudu meşe meşecik,-ği meşekömürü

meşelik,-ği

meşgale meşgul etmek meşgul olmak

meşgul,-lü meşguliyet meşher

meşhet,-di meşhur meşhur olmak

meşhurluk,-ğu

meşhut suç

meşhut,-du

meşihat meşime meşin

meşin suratlı meşin yuvarlak,-ğı meşk

meşk etmek meşkûk meşkûr

meşrep,-bi meşru,-umeşrubat

meşru müdafaa meşrutmeşruta

meşrubatçı

meşruhat meşrulaşma meşrulaşmak

meşrulaştırma meşrulaştırmak meşruten

meşruten tahliye meşrutî meşrutiyet

meşveret

meşveret etmek

met,-ddi meta,-ı metabolizma

metafizik,-ği metal bilimi metal,-li

metalik,-ği metalografi metaloit,-di

metalsi metalürji metalürjik,-ği metamorfik,-ği

metamorfizm metamorfozmetan

metanet metanetlimetanetsiz

metanetsizlik,-ği

metapsişik,-ği metastaz metatez

metazori metbu,-u metelik,-ği

meteliksiz

meteliksizlik,-ği

meteor

meteor taşı meteorit meteorolog,-ğu



meteoroloji meteorolojik,-ği metfen

metfun methal,-li methaldar methetmemethetmek

methiye methüsena metil

metilen

metilik,-ği

metin (sağlam, dayanı

klı

)

metin,-tni (yazı) metis metodik,-ğimetodoloji

metodolojik,-ği

metot,-du metotlu metotsuz

metotsuzluk,-ğu metraj metrajlı

metrdotel metrdotellik,-ği metre

metre kare metre küp metre sistemi

metrelik,-ği metres metreslik,-ği

metrik sistem metrik,-ği metris

metro

metronom

metropol,-lü

metropolit metropoliten metrûk,-kü

metrûkât metruke metrukiyet

mevcudat mevcudiyet mevcut olmak

mevcut,-du mevdu,-u mevduat

mevduat defteri mevhibe mevhibeiilâhiye

mevhum mevize mevki,-i

mevkuf mevkufen mevkufiyet

mevkut mevkute mevlâ

(sahip)

mevlâ (tanr ı) mevlevî

mevlevîhane mevlevîlik,-ği mevlit kandili

mevlit,-di mevlithan mevrut,-du

mevsim mevsimli mevsimsiz mevsimlik,-ği

mevsimsiz mevsuf mevsuk

mevt mevta mevut mevzi,-imevziî

mevzilenme

mevzilenmek mevzu,-umevzuat

mevzulu mevzun

mevzusuz mevzuubahis,-hsi mevzuubahsetme

mevzuubahsetmek mey meyan

meyan balı meyan kökü meyancı

meyane meydan meydan korkusu

meydan muharebesi meydan saati meydan savaşı

meydan sazı meydancı meydancılık,-ğı meydandayağı

meydanlık,-ğı meyhane meyhaneci

meyhaneci otu meyhanecilik,-ği meyil,-yli

meyilli meyilsiz meyletme

meyletmek meymenet meymenetli



meymenetsiz meymenetsizlik,-ği meyus

meyus etmek meyus olmak meyusiyet

meyve meyve ağacı meyve bahçesi

meyve dışı meyve ezmesi meyve içi

meyve kabuğu

meyve ortası

meyve reçeli

meyve sineği meyve sineğigiller meyve suyu

meyve şekeri meyveyaprak,-ğı

meyveci meyvecilik,-ği

meyvedar meyvehoş meyvelenme

meyvelenmek meyveli meyvelik,-ği

meyvesiz meyvesizlik,-ği meyyal,-li

meyyit mezalim mezamir

mezar kaçkını mezar mezarcı

mezarcı

lı

k,-ğı

mezarlık,-ğı

mezat,-dı mezat malı mezbaha

mezbele mezbelelik,-ği

mezcetme mezcetmek meze

mezeci mezecilik,-ği mezelik,-ği mezelletmezesiz

mezgeldek,-ği mezgit mezgitgiller

mezhebi geniş mezhep,-bi mezhepçi

mezhepçilik,-ği meziyet meziyetli

mezkûr mezoderm mezon

mezopotamya mezosfer mezozoik,-ğimezraa

mezru

mezun mezuniyet mezun olmakmezura

mezür

mezzosoprano mı mıhmıhlama

mi miat,-dı

mibzer miço mide

mide ağzı mideci midefesadı

mide kapısı midesiz midevî midimidibüs

midi etek,-ği

midibüsçü

midilli

midilli midyat (ilçe) midye midyeci midyecilik,-ği

midyelik,-ği miftah migmatit migren miğfer

mihalgazi (ilçe) mihalıççık (ilçe) mihanikî

mihenk,-gi mıhlamak mıhlanma

mıhlanmak mıhlı mihman

mihmandar mihmandarlık,-ğı mihnet,-ti

mihrace mihrak mihrap,-bı

mıhsıçtı mıhsıçtılık,-ğı mihver

mika

mikado

mikâp,-bı

mikaşist mıklep,-bi mıknatıs



mıknatısî mıknatısiyet mıknatıslama

mıknatıslamak mıknatıslanma mıknatıslanmak

mıknatıslı mıknatıslı ibre mıknatıslı iğne

mıknatıslık,-ğı mikoloji mikoz

mikro

mikroamper

mikrobik,-ği mikrobiyolog,-ğu

mikrobiyoloji mikrodalga mikrofilm

mikrofon mikrofoncu mikrofonik,-ği

mikrokok mikrolit mikrometre mikron mikroorganizma

mikrop,-bu mikroplanma mikroplanmak

mikroplu mikropsuz mikropsuzlandırma

mikropsuzlandırmak mikropsuzlaştırma mikropsuzlaştırmak

mikrosefal,-li mikrosinema mikroskobik,-ği mikroskop,-

bu

miksefe mikser miktar

mikyas mil milâdî

milâdî takvim milâdî tarih milâs (ilçe)

milât,-dı milâttan önce milâttan sonra mildiyu milel

milföy milibar miligram

mililitre milim milimetre

milimetrik,-ği milimi milimine milimikron

milis militan militanlaşma

militanlaşmak militanlaştırma

militanlaştırmak

militanlık,-ğı

militarist militarizm millenme

millenmek millet millet meclisi

milletler arası milletvekili milletvekilliği

millî millî eğitim millî ekonomi

millî gelir millî güvenlik,-ği millî iktisat,-dı millî irade

millî mar ş millî müdafaa millî savunma

millîleşme millîleşmek millîleştirme

millîleştirmek milliyet milliyetçi

milliyetçilik,-ği

milliyetperver

milliyetperverlik,-ği

milliyetsiz milyar milyarder milyarderlik,-ği milyarlarca

milyarlık,-ğı milyon milyoner

milyonerlik,-ği milyonlarca milyonluk,-ğu

mim mimar mimarbaşı

mimarî mimarîsiz mimarlık,-ğı

mimik,-ği mimleme mimlemek

mimlenme mimlenmek mimli mimoza minakopminare

minare boyu

minare gölgesi minarekırması

minareci



minarecilik,-ği minareli minaresiz

minber mıncık mıncık mıncıklama

mıncıklamak mıncıklanma mıncıklanmak

minder minderaltı mine

mine çiçeği mine çiçeğigiller

mineci

mineleme

minelemek mineli mineral,-li mineral bilimci mineral bilimi

mineralleştirici mineralleştirme mineralleştirmek

mineralog,-ğu mineraloji mini

mini etek,-ği minibüs minibüsçü

minibüsçülük,-ğü minicik,-ği minik,-ği

minimal,-li minimetre minimini

minimum mink minkale

minnacık,-ğı minnet minnet etmek

minnettar

minnettarlık,-ğı

minnoş

minör mintan mintanlık,-ğı

mintarafillâh mıntıka mır ıldamamır ıldamak

minüskül minval,-li minyatür

minyatürcü minyatürcülük,-ğü minyonmir

mır mır

mira miraç gecesi miraç kandili

miraç,-cı miralay miralaylık,-ğı miras mirasçı

mirasyedi mirasyedilik,-ği mirî mirîci mirî kâtibi mirî mal mirliva

mır ıl mır ıl

mır ıldanış

mır ıldanma

mır ıldanmak mır ıltı mır ın kır ın mır ın kır ın etmek

mırlama mırlamak mirlivalık,-ğı

mırmır (kedi) mırmır ık,-ğı mırnav

mirza mis mis sabunu mister mistik,-ği

mis üzümü misafir misafir odası

misafir salonu misafirhane misafirlik,-ği

misafirperver misafirperverlik,-ği misak

misal,-li mısdak,-ğı misel

misil,-sli

misilleme misina misismisk

mısır

mısır mısır baklası mısır fulü

mısır kalburu mısır özü mısır püskülü

mısır tavuğu mısır turnası mısır yağı

mısırcı mısırlı mısırlık,-ğı

mıskal miskal,-li mıskala

misket misket oyunu miskinmiskince

miskinhane

miskinler tekkesimiskinleşme

miskinleşmek

miskinlik,-ği



mısra,-ı mıstar mistisizm

misvak misyon misyoner misyonerlik,-ği mit

mışıl mışıl mışıldama mışıldamak

mışmış mitil miting

mitingci

mitleştirme

mitleştirmek

mitoloji mitolojik,-ği mitos mitoz mitral darlığı

mitral hücreler mitral kapakçığı mitral yetersizliği

mitral yetersizlik, -ği mitral,-li mitralyöz

miyar miyasma miyav

miyavlama miyavlamak miyavlatma miyavlatmakmiyaz

mıymıntı mıymıntılık,-ğı miyokart,-dı miyom miyop,-bu

miyopluk,-ğu

miyosen

miza

mizaç,-cı mizaçgir mizaçgirlik,-ği

mizaçlı mizaçsız mizah mizahçı mizahçılık,-ğı

mizahî mizan mizana

mizanpaj mizanpli mizansen

mizantrop mnemoteknimobilya

mızıka mızıkacı

mızıkalı mızıkçı mızıkçılık etmek

mızıkçılık,-ğı mızıklanma mızıklanmak

mızıldanma mızıldanmak mızırdanma

mızırdanmak mızmı zlanmak mızmız

mızmızca mızmızlanma mızmızlık,-ğı mızmızlıketmek

mızrak,-ğı mızraklı mızraklı ilmihâl,-li mızraksı

mızraksız mızrap,-bı mmaada

mobilyacı mobilyacılık,-ğı mobilyalı

mobilyasız moda moda evi

moda olmak modacı modacılık,-ğı

modalaşma modalaşmak model

modelâj modelci modelcilik,-ği

modelist modellik,-ği moderatomodern

modernizasyon

modernize modernize etmek modernleşme

modernleşmek modernleştirme modernleştirmekmodernlik,-ği

modifikasyon modistra modül

modülâsyon moğ olistan moğol

moğolca

moka

mokasen



mola mola taşı molas

molekül moleküler molibden

molibdin molla mollalık,-ğı molotof kokteyli

moloz moloz duvar moloz taş

moment

monadizm

monar şi monar şist monar şizm

monat,-dı monatçılık,-ğı monden

mondros mongolist mongolistik,-ği

monist monitör monizm

monogam monogami monografi

monokl,-lü monolog,-ğu monopol,-lü

monoray monoteist monoteizm

monotip,-bi monoton monotonlaşma

monotonlaşmak

monotonluk,-ğu

monsenyör

montaj montajcı montajcılık,-ğı

monte etmek mor mor ötesi mors morsalfabesi

mor salkım moral eğitimi moral,-li

moralizm morar ış morarma

morarmak morartı morartma

morartmak moratoryum moren

morfem morfin morfinlenme

morfinlenmek

morfinman

morfoloji

morfolojik,-ği morg morg raporu morinamoritanya

moritanyalı morlaşma morlaşmak

morluk,-ğu mormenekşe morsgiller

mortlama mortlamak morto

mortocu mortucu moruk,-ğumoruklaşma

moruklaşmak

morukluk,-ğu morulâ morumsu

morumtı

rak,-ğı

moskof

moskof camı

moskof gâvuru moskof toprağı mosmormostra

moskofluk,-ğu

mostra olmak mostralık,-ğı motel motelci motelcilik,-ği

motif motifli motivasyon

motive etmek motopomp motor

motor yağı motorbot motorcu

motorculuk,-ğu motorin motorize

motorlu motorlu taşıt motorlu tren

motosiklet

mototren

motris

mozaik,-ği mozaikçi mozak,-ğı



mozambik mozole möble möbleli möblesizmönü

mösyö mu muaccel

muaddel muadele muadelet

muadil

muaf

muafiyet muaflı

k,-ğı

muahede

muahedename muaheze muaheze etmek

muahhar muakkip,-bi muallâk

muallel muallim muallime

muallimlik,-ği muamelât muamele muamele etmekmuamma

muammalı muammalık,-ğı muammer

muammer olmak muannit,-di muaraza

muare muarefe muar ızmuasır

muasırlaşma muasırlaşmak

muaşaka muaşeret muaşeret adabı

muattal muattar muavenet

muavenet etmek muavin muavinlik,-ğimuayene

muayene etmek

muayene olmak muayeneci muayenehane

muayyen muayyeniyet muazzam

muazzep etmek muazzep olmak muazzep,-bi

muazzez mubah mubassır

mubayaa

mubayaa etmek

mubayaacı

mucibince mucip olmak mucip sebep,-bi

mucip,-bi mucir mucit,-di

mucize mucizeli mucuk,-ğu mucur mucur(ilçe)

muço mudanya (ilçe) mudi,-imudil

mudurnu (ilçe)

mufassal mufla muflon

muflonlu mugaddi mugalâta

mugalâtacı mugannimuganniye

mugayeret

mugayir

muğber muğber olmak muğla

muğlâk muhabbet muhabbet çiçeği

muhabbet çiçeğigiller muhabbet etmek muhabbet kuşu

muhabbetname muhabbettellâlı

muhabere muhabere etmek

muhabere memuru muhabere sınıf ı muhabereci

muhabir muhabirlik,-ği muhaceret

muhaceret etmek

muhacim

muhacir

muhacir arabası muhacirlik,-ği muhaddep,-bi



muhafaza muhafaza etmek muhafazakâr

muhafazakârlık,-ğı muhafazalı

muhafazasız muhaf ız

muhaf ız alayı muhaf ız kıt'ası muhaf ızlık,-ğı muhakeme

muhakeme etmekmuhakeme usulü

muhakkak

muhakkik muhal,-limuhalefet

muhalefet etmek muhalefet partisi muhalif

muhallebi muhallebi çocu ğu muhallebici

muhallebicilik,-ği muhammed muhammedî

muhammen muhammes muhammin

muharebe muharip,-bi muharrem

muharrer muharrik muharrir

muharrirlik,-ği muharriş muhasamat

muhasara

muhasara etmek

muhasebat

muhasebe muhasebeci muhasebecilik,-ği

muhasım muhasip,-bi muhasiplik,-ği

muhasır muhassala muhassas

muhassasat muhassenat muhatmuhatap,-bı

muhatap olmak

muhatara muhataralı muhavere

muhavere etmek muhavereli

muhavvil muhavvile muhayyel

muhayyer muhayyerbuselik,-ği

muhayyerkürdîmuhayyerlik,-ği

muhayyersümbüle

muhayyile muhbir muhbirlik,-ği

muhik,-kkı muhil,-lli muhip,-bbi

muhit muhit edinmek muhkem

muhlis muhrik muhrip,-bi muhtaç,-cı

muhtaç etmek

muhtaç olmak muhtar muhtariyet

muhtarlık,-ğı muhtasar muhtasaranmuhtekir

muhtel,-lli

muhtelif

muhtelis

muhtelit muhtemelmuhtemelen

muhtemel olmak muhterem muhteri

muhteris muhteriz muhteşem

muhteva muhtevi muhteviyat

muhtıra muhzır muin

muinli muinsiz muit,-di

mujik,-ği mukaar mukabele

mukabele etmek mukabeleci mukabil

mukaddem mukaddemamukaddeme

mukadder mukadderatmukaddes

mukaddesat



mukaddesatçı mukaddime mukaffa

mukallit,-di mukallitlik,-ği mukannen

mukarenet mukarrer mukarreratmukassem

mukassi

mukataa

mukataalı

mukattar mukavelemukaveleli

mukavelename mukavelesiz mukavemet

mukavemet etmek mukavemet koşusu mukavemetçi

mukavemetli mukavemetsiz mukavimmukavva

mukavves

mukavvi mukayese mukayese etmek

mukayeseli mukayyet mukayyet olmak

mukayyit,-di mukim mukni,-i

mukoza mukriz muktebes

muktedir muktedir olmak muktesit,-di muktezamuktezi

mulâj mulâj kâğıdı mum

mum ağacı mumaileyh mumboya

mum boyası mum cilâsı

mum çiçeği mum direk,-ği mum duruşu mum etmekmumhane

mum olmak mum palmiyesi mumsöndümumya

mumcu

mumlama

mumlamak

mumlanma

mumlanmak mumlaşmamumlaşmak

mumlayıcı mumlu

mumlu kâğıt,-dı mumluk,-ğu mumyalama

mumyalamak mumyalanma mumyalanmak

mumyalaşma mumyalaşmak mundar

mundarlık,-ğı munfasıl munis munkabız munkalip,-bi

munsap,-bı muntazam muntazamanmuntazır

muntazır olmak

munzam

murabaha

murabahacı murabahacılık,-ğı murabba,-ı murabıt murabut murabut

kuşu

muradiye (ilçe) murafaa murahhas

murahhaslık,-ğı murakabe murakabe etmek

murakıp,-bı murakıplık,-ğı murana

murassa,-ı murat etmek murat,-dı

muratlı (ilçe) murç,-cu murdar

murdarilik,-ği murdarlık,-ğı murgul (ilçe)

muris

musabeyli (ilçe)

musaffa musahabe musahhih musahhihlik,-ği



musahip,-bi musahiplik,-ği musakka

musalla musalla taşı musallat

musallat etmek musallatolmak

musalli musandıramusanna,-ı

musannif

musap,-bı

musavver

musevî

musevîlik,-ği mushaf musibet

musikâr musiki musikişinas

musır,-rr ı muska muska böreği

muskacı muskacılık,-ğı muslihane

muslin musluk,-ğu muslukçu

muslukçuluk,-ğu musluklu musluksuz

muson mustafa kemalpaşa (ilçe) mustarip etmek

mustarip,-bi muş muş

muş tu

muşamba

muşmula

muşmula suratlı muşta muştalama

muştalamak muştucu muştulamamuştulamak

muştulanma

muştulanmak muştulu muştuluk,-ğu

mut mut (ilçe) muta mutaassıp,-bı mutabakat

mutabık mutabık olmak mutaf

mutallâka mutantan mutarizamutasarr ıf

mutasarr ıflık,-ğı

mutasavver mutasavvıf mutasyon

mutasyonist mutasyonizm mutat,-dı

mutatabbip,-bi mutavaat mutavaat fiili

mutavassıt mutazarr ır mutçuluk,-ğu

muteber muteber olmak mutedil

mutedillik,-ği mutekit,-di mutemet,-di

mutemetlik,-ği mutena muteriz

mutezile mutfak,-ğı muti,-i

mutki (ilçe)

mutlak

mutlak değer

mutlak nem mutlak sıcaklık,-ğı mutlak sıf ır

mutlaka mutlakıyet mutlandırma

mutlandırmak mutlanma mutlanmak

mutlu mutlu etmek mutlu olmak

mutlulandırma mutlulandırmak mutlulanma

mutlulanmak mutluluk,-ğu mutlulukzinciri

mutmain mutmain olmakmutsuz

mutsuzlaşma mutsuzlaşmak mutsuzluk,-ğu

muttali olmak

muttali,-i

muttarit

muttasıf muttasıl muvacehe



muvafakat,-ti muvafakatetmek

muvaffak muvaffak olmak

muvaffakıyet muvaffakıyetli muvaffakıyetsiz

muvaffakıyetsizlik,-ği muvaf ık,-ğı muvahhit,-di

muvakkat,-ti

muvakkaten

muvakkit

muvakkithane muvasala muvasalat

muvasalat etmek muvaşşah muvazaa

muvazaalı muvazat muvazene

muvazeneli muvazenesiz muvazenesizlik,-ği

muvazi muvazzaf muvazzaf hizmet

muvazzaf subay muvazzaflık,-ğı muylu

muylu yatağı muymul muz

muzaffer muzaffer olmak muzafferane

muzafferiyet

muzaheret

muzahir muzgiller muzır,-rr ı

muzip,-bi muzipleşme muzipleşmek

muziplik etmek muziplik,-ği muzırlaşma

muzırlaşmak muzırlık,-ğı muzlim

muzmahil,-lli muztar mü

mü phemlik,-ği mü samahasız mü sveddelik kâğıt, -dı

mübadele mübadele etmek mübadil

mübahase mübalâğ a mübalâğa etmek

mübalâğacı mübalâğacılık,-ğı mübalâğalı

mübalâğasız

mübarek ay

mübarek gün

mübarek otu mübarek,-ği mübareze

mübaşeret mübaşir mübaşirlik,-ği

mübayenet mübeşşir mübeyyiz

mübrem mücadele mücadeleci

mücahit,-di mücahitlik,-ği mücamaa

mücavir mücazat mücbir

mücbir sebep,-bi mücehhez mücellâ

mücellit,-di mücellithane mücellitlik,-ği

mücerrep,-bi

mücerret,-di

mücessem mücevhermücevherat

mücevher tarih mücmelmücrim

mücevherci mücevhercilik,-ği

mücver müçtehit,-di müdafaa

müdafaa etmek müdafaaname müdafi,-i

müdahale müdahale etmek müdahil

müdana müdana etmek müdara

müdara etmek müdavi müdavim müdavim

olmak

müddei

müddeialeyh müddeiumumî müddeiumumîlik, -ği



müddet müddetli müddetsiz

müdebbir müdekkik müdellel

müderris müderrislik,-ği müdevven müdevvenatmüdevver

müdire

müdrik müdrike müdrirmüdür müdür muavini

müdür yardımcısı müdüriyet müdürlük,-ğü

müebbet,-di müeccel müeddep,-bi

müellefat müellif müemmen

müennes müesses müessese

müesseseleşme müesseseleşmek müessif

müessir müessir olmak müessiriyet

müessis müeyyide müezzin

müezzinlik,-ği

müfekkire

müferrih

müfessir müfettiş müfettişlik,-ği

müfit,-di müflis müfredat

müfredat programı müfret,-di müfrez

müfreze müfrit müfritlik,-ği müfsit,-di müft müftehir müfteri müftü

müftülük,-ğü mühendis mühendislik,-ği

müheyya müheyyiç,-ci mühim,-mmi

mühimmat mühimseme mühimsemek

mühlet mühlik mühliye mühmel

mühre

mühreleme mührelemek

mühreli

mühresenk,-gi mührüsüleyman mühtedi

mühür gözlü mühür mumu mühür,-hrü

mühürcü mühürcülük,-ğü mühürdar

mühürleme mühürlemek mühürlenme

mühürlenmek mühürletme mühürletmek

mühürsüz müjde müjdeci müjdelememüjdelemek

müjdelenme müjdelenmek müjdeli müjdelik,-ği mükâfat

mükâfatlandı

rma

mükâfatlandı

rmak

mükâleme

mükedder mükedder olmak mükellef

mükellefiyet mükemmel mükemmelen

mükemmeliyet mükemmellik,-ği mükerrer

mükerreren mükevvenat mükeyyifatmükrim

müktesebat

müktesep,-bi mülâhaza mülâhazat

mülâhazat hanesi mülâhham mülâkat

mülâkat yapmak mülâki mülâki olmak

mülâyemet

mülâyim

mülâyimlik,-ği

mülâzım mülemma,-ı mülevves mülga



müleyyin

mülhak mülhakat mülhakbütçe

mülhem mülhem olmak mülhit,-dimülk

mülkî mülkî idare mülkî idareamiri

mülkiye

mülkiye memuru mülkiye müfettişi mülkiyeli

mülkiyet mülteci mültefit mültezim mültipleks

mümanaat mümanaat etmek mümarese

mümas mümasil mümbit

mümesillik,-ği mümessil mümeyyiz

mümeyyizlik,-ği mümin müminlik,-ği

mümkün mümkün mertebe mümkün olmak

mümtaz mümteni,-i münacat

münadi

münaf ı

k,-ğı

münaf ı

klı

k,-ğı

münakalât münakale münakasa

münakaşa münakaşa etmek münakaşalı

münasebet münasebetiyle münasebetli

münasebetsiz münasebetsizlik,-ği münasip,-bi münavebemünazaa

münazara müncer olmak müncer,-rri

mündemiç,-ci mündericat münderiç,-ci

münebbih müneccim müneccimbaşı

müneccimlik,-ği

münekkit,-di

münekkitlik,-ği

münevver münezzeh münfail

münferiden münferit,-di münfesih

münhal,-li münhani münharif münhasırmünhasıran

münhat,-ttı münhezim münkariz

münkesir münkir münşeat

münşi müntahabat müntahap,-bı

müntahip,-bi münteha müntehir

müntesip,-bi

münteşir

münzevi

müphem müphemiyet müptedi

müptelâ müptelâ olmak müptezel müracaatmüracaatçı

müracaat etmek müradifmürai

mürailik,-ği mürdesenk,-gi

mürdüm mürdüm eriği mürdümük,-ğü

mürebbi mürebbiye mürebbiyelik,-ği

müreccah müreffehmüreffehen

mürekkep balığı mürekkep olmak

mürekkep,-bi

mürekkepçi

mürekkepleme



mürekkeplemek mürekkeplenme mürekkeplenmek

mürekkepli mürettebat mürettep,-bi

mürettip,-bi mürettiphane mürettiplik,-ği

mürevviç,-ci mürit,-di müritlik,-ği mür şit,-di mürt

mürteci,-i

mürtefi,-i

mürtekip,-bi

mürtesem mürtet,-ddi mürt olmakmürur

müruriye

müruruzaman mürüvvet mürüvvetli

mürüvvetsiz mürver müsaade müsaadeetmek

müsabaka

müsabık müsademe müsadere

müsadere etmek müsait,-di müsakkafat

müsamaha müsamaha etmek müsamahakâr

müsamahakârlı

k, -ğı

müsamahalı

müsamahası

zlı

k, -ğı

müsamere müsavat müsavatçılık,-ğı

müsavatsız müsavatsızlık,-ğı müsavi müsebbip,-bimüseccel

müseddes müsekkin müsellem müsellesmüsellesat

müselsel müsemma müsemmen

müshil müskirat müslim

müslüman müslüman adam müslümanlaştırm a

müslümanlaştırmak müslümanlık,-ğı müsmir müspet müspetilimler

müsrif müsriflik,-ği müstacel

müstacelen müstaceliyet müstafi

müstağni müstahak olmak müstahak,-kkı

müstahdem müstahkem müstahkem bölge

müstahkem mevki,-i müstahsil müstahzar

müstahzarat müstait,-ddi müstakar,-rr ı

müstakbel müstakil,-lli müstakim

müstamel müstantik müstantiklik,-ği

müstear müstebat müstebit,-di

müstebitlik,-ği müstecir müstefit müstehasemüstehcen

müstehcenleşme müstehcenleşmek müstehcenlik,-ği

müstehlik müstehzimüstekreh

müstelzim müstemirren

müstemleke müstemlekeci müstemlekecilik,-ği

müsteniden müstenit,-di müstenkif müstensihmüsterih

müsterih olmak

müstesna

müsteşar

müsteşarlık,-ğı müsteşrik müstevi



müstevli müstezat,-dı müsvedde

müsvedde defteri müsveddelik,-ği müşabehet

müşabih müşahede müşahede etmek

müşahhas müşahit,-di müşareket

müşareket etmek

müşareket fiili

müşarünileyh

müşavere müşavir müşavirlik,-ği

müşebbeh müşekkel müşerref

müşerref olmak müşevveş müşevvik

müşfik müşir müşirlik,-ği müşkülmüşkülât

müşküle müşkülpesent,-di müşrik

müştak,-kkı müştehi müşteki

müşteki olmak müştemilât müşterek bahis, -hsi

müşterek,-ği

müştereken

müşteri

müşteri (jüpiter) müt'a müt'a nikâhı

mütalâa mütalâa etmek mütareke

müteaddit,-di müteaffin müteahhit,-di

müteahhitlik,-ği müteakiben müteakip,-bi

mütealiye müteallik müteammim

mütearife mütebahhir mütebaki

mütebasbıs mütebeddil mütebessim

mütecanis mütecasir mütecaviz

mütecessis

mütedair

mütedavil

mütedavil sermaye mütedeyyin müteessif

müteessif olmak müteessir müteessir olmak

mütefekkir mütefennin müteferrik

müteferrika mütegallibe mütehakkim

mütehammil müteharrik mütehassıs

mütehassis mütehassis etmek mütehassis olmak

mütehassıslık,-ğı mütehavvil mütehayyir

mütehevvir müteheyyiç,-ci mütekabil

mütekabiliyet

mütekait,-di

mütekâmil

mütekâsif mütekebbir mütekellim

mütemadi mütemadiyen mütemayil

mütemayiz mütemekkin mütemerkiz

mütemmim mütenakıs mütenasip,-bi

mütenavip,-bi mütenazır mütenebbih

müteneffir mütenekkir mütenekkiren

mütenevvi,-i müteradif müterakim müterakkimütercem

mütercim

mütercimlik,-ği

mütereddi



mütereddit,-di mütesanit,-di müteselli

müteselli olmak müteselsil müteşebbis

müteşekkil müteşekkir mütetebbi,-i

mütevakkıf mütevali mütevazi

mütevazı,-ı

mütevazin

müteveccih

müteveccihen müteveffa mütevehhim

mütevekkil mütevelli mütevellit,-di

müteverrim müteyakkız mütezayit,-di

müthiş müttefik müttefikan

müttehiden müttehit,-di müvekkil

müvellidülhumuzamüvellidülma

müverrih müvesvismüvezzi,-i

müyesser

müyesser olmak müzaheret müzaheret etmek

müzahir müzahrefatmüzakerat

müzakere

müzakere etmek

müzakere yapmak müzakereci müzayaka

müzayede müze müzebzep,-bi

müzeci müzecilik,-ği müzehhep,-bi

müzekker müzekkere müzelik,-ği

müzevir müzevirleme müzevirlemek

müzevirlik etmek müzevirlik,-ği müzeyyen müziç,-ci müzik,-ği

müzik bilimci

müzik bilimi

müzikal,-li

müzikalite müzikçi müzikçilik,-ği

müzikhol,-lü müzikli müzikolog,-ğu

müzikoloji müziksever müziksizmüzisyen

müzmin

müzminleşme müzminleşmek müzminleştirme

müzminleştirmek müzminlik,-ği




N

naaş naat nabız,-bzı

nacak,-ğı naçar naçiz

naçizane nadan nadanca

nadanlık,-ğı nadas nadas etmek

nadaslık,-ğı nadide nadim

nadim olmak nadir nadirat

nadiren nafaka nafakalanma

nafakalanmak nafi,-i nafile nafile namazı naf ıa

nafiz

nafta

naftalin

naftalinleme naftalinlemek naftalinlenme

naftalinlenmek nağmenağmeli

nağme yapmak nağmesiz

nah nahak nahak yere

nahif nahır nahırcı

nahiv,-hvi nahiye nahoş

nail nail olmak naip,-bi naiplik,-ği nakarat

nak şolmak nakaratlı nakaratsız

nakavt

nakavt etmek

nakavt olmak

nakden nakdî nakdî ceza

nâkil (taşıyan) nakil vasıtası nakil,-kli (taşıma)

nakıs nakisa nakit,-kdi nakit para nakış,-kşı

nakışçı nakışçılık,-ğı nakışlama nakışlamak nakışlı

nakışlık,-ğı nakışsız nakız,-kzı

nakkare nakkarhane nakkaş

nakkaşlık,-ğı nakledilme nakledilmek

naklen naklen yayın

nakletme

nakletmek naklî

naklî mazi nakliyat nakliyatçı

nakliyatçılık,-ğı nakliye nakliyeci

nakliyecilik,-ği nakşetme nakşetmek

nakşibendî nakşibendîlik,-ği nakşolma

nakşolunma nakşolunmak nakzen

nakzetme nakzetmek nal

nalbant,-dı nalbantlık,-ğı nalbur

nalburluk,-ğu nalça

naldöken

nalın nalıncı nalıncı keseri nalıncılık,-ğı

nalınlı nallama nallamak



nallanış nallanma nallanmak

nallıhan (ilçe) nam namağlup,-bu

namahrem namaz namaz bezi namazbozan(bitki)

namaz kı

lmak

namaz niyaz

namaz seccadesi

namaz vakti namazgâh namazlağı

namazlık,-ğı namazsız namdar

name namert,-di namertlik,-ği

namevcut,-du namibya namibyalı

namlı namlı şanlı namlu

namus namus belâsı namus davası

namus sözü namuslu namusluluk,-ğu

namussuz namussuzca namussuzluk,-ğu

namüsait,-di

namütenahi

namzet,-di

namzetlik,-ği nanay nane

nane ruhu nane suyu nane şekeri nanik,-ği nankör

naneli nane likörünanemolla

nanesiz nankörce

nankörlük,-ğü nansuk,-ğu napalm

napalm bombası nâr (ateş) nar (bir meyve)

nara narcıl narçiçeği (renk) nardenk,-gi nardinnarenciye

nargile

nargile tütünü

nargiller

narh

nâr ıbeyza narin narinlik,-ği narkotik,-ği narkotizm

narkoz narkozcu narkozculuk,-ğu

narkozitör narlı dere (ilçe) narman (ilçe)

narsisizm narsislik,-ği nas,-ssı

nasfet nasihat etmek nasihat,-ti

nasihatçi nasihatçilik,-ği nasıl

nasılsa nasip etmek nasip olmak

nasip,-bi nasıp,-sbı nasiplenme

nasiplenmek

nasir

nasır nasırlanma nasırlanmak

nasırlaşma nasırlaşmak nasırlı nasırsız naspetme

naspetmek nasranî nasranîlik,-ği

nasyonal sosyalizm nasyonalist nasyonalizm

naşi naşir natamam

natıka natıkalı natıkasız natır natırlık,-ğı

nativizm natron natuk

natura natüralistnatüralizm

natürel natürist

natürizm

natürmort,-du

navçağan

navlun naylon naylon fatura



naz naz etmek nazar

nazar boncuğu nazaran nazarî

nazar ıdikkat,-ti nazar ıitibar nazariyat nazariye

nazarlık,-ğı nazenin nazi

nazik,-ği

nazikâne

nazikçe

nazikleşme nazikleşmek naziklik,-ği

nazil nazilli (ilçe) nâzım (düzenleyen)

nâzım plân nazım,-zmı (manzume) nazımiye (ilçe)

nazır nazir nazire

nazire yapmak nazirsiz nazizm

nazlanış nazlanma nazlanmak nazlı nazlılık,-ğı

ne ne âlâ nebat

nebatat nebatat bahçesi nebatî

nebevî

nebi

nebülöz

nebze necabet necasetnecat

nece necef taşı

neci necip,-bi nedamet

nedametle nedbe neden sonra

neden neden biliminedeniyle

nedenli nedense

nedensel nedensellik ilkesi nedensellik,-ği

nedensiz nedim nedime nedret

nefaset

nefer

nefes nefes borusu nefes darlığı

nefes etmek nefes kesici nefes nefese

nefesleme nefeslemek nefeslenme

nefeslenmek nefesli nefesli çalgı

nefeslik,-ği nefha nefir

nefis (hoş) nefis mücadelesi nefis müdafaası

nefis,-fsi (öz) nefiy,-fyi nefret

nefret etmek nefrit nefsanî

nefsaniyet

nefsi müdafaa

neft

neft yağı neftî neftîleşmeneftîleşmek

neftîleştirme

neftîleştirmek neftimsi nefyedilme

nefyedilmek nefyetme nefyetmek

negatif negatif büyüklük,-ğü negatif sayı

neharî nehir roman nehir,-hri

nehiy,-hyi nekahet nekahethane

nekbet nekes nekeslik,-ği

nekre nekrelik,-ği nekroloji

nekroz

nektar

nem nema nemalandırma



nemalandırmak nemalanma nemalanmak

nemcil nemçe nemçeker

nemdenetir neme lâzım neme lâzımcı

neme lâzımcılık,-ğı neme yönelim nemf

nemlendirici

nemlendirici kremnemlendirme

nemlendirmek

nemleniş nemlenme nemlenmek nemletmenemletmek

nemli nemölçer nemrut

nemrut,-du nemrutlaşma nemrutlaşmak

nemrutluk,-ğu nemse nene

neodim neojen neolitik,-ği

neolojizm neon neon lâmbası

neon tüpü

neoplâzma neozoik,-ğineptün

neptünyum

nere nerede nereden

nereden nereye neredeyse nereli neresi nereye nergis

nergis zambağı nergisgiller neritik,-ği

nervür nervürlü nesebi gayrisahih

nesebi sahih nesep,-bi nesiç,-sci

nesih,-shi nesil,-sli nesir,-sri

nesne nesne öbeği nesnel

nesnelci

nesnelcilik,-ği

nesnelleşme

nesnelleşmek nesnellik,-ği nesturî

neş ter neşe neşelendirme

neşelendirmek neşeleniş neşelenme

neşelenmek neşeli neşesiz neşesizlik,-ği neşet

neşet etmek neşetli neşide neşir,-şri neşredilme

neşredilmek neşren neşretme

neşretmek neşriyat neşrolunma

neşrolunmak neşterleme neşterlemek

neşvünema

net

net ücret

netameli netice neticelendirme

neticelendirmek neticeleniş neticelenme

neticelenmek neticesiz neticetennetleşme

netleşmek

netlik,-ği neuzübillâh nev'i şahsına münhasır

neva nevale nevazil

nevbet neveser nevi,-v'i

nevir,-vri nevmit,-di nevralji

nevraljik,-ği

nevrasteni

nevresim

nevroloji nevropat nevroz nevruz nevruz



bayramı

nevruz otu nevşehir nevton

nevyunanî nevyunanîlik,-ği nevzat

ney neyçe neyi

neyse

neyzen

neyzen bakışlı

nez'etme nez'etmek nez hâli

nezafet nezahet nezaket

nezaketen nezaketli nezaketlilik,-ği

nezaketsiz nezaketsizlik,-ği nezaret

nezaret etmek nezarethane nezaretli

nezdinde nezif,-zfi nezih

nezir,-zri nezle nezle otu nezretmenezretmek

nezleli

nezt,-zdi

nısfiye

nice nice nicel

niceleme nicelemek niceleyici

niceleyiş nicelik,-iğ niçin

nida nifak nifakçı

niğde nihaî nihaî karar

nihale nihavent,-di nihayet

nihayetlenme nihayetlenmek nihayetsiz nihilist nihilizm

nijerya nijeryalı nikâh

nikâh etmek

nikâh memuru

nikâhlama

nikâhlamak nikâhlanış nikâhlanma

nikâhlanmak nikâhlayış nikâhlı

nikâhlılık,-ğı nikâhsız nikâhsızlık,-ğı

nikap,-bı nikaragua nikaragualı nikbet

nikbin

nikbinlik,-ği nikel nikel kaplama

nikelâj nikelleme nikellemek nikelli nikotin nikriz niksar (ilçe)

nıkris nilüfer nilüfer (ilçe)

nilüfergiller

nim

nimbus

nimet nimet hakkı nimetşinas

nine ninni

nipel nirengi nirengi haritası

nirengi noktası nisaî nisaiye

nisaiyeci nisaiyecil ik,-ği nisan

nisan balığı nisan yağmuru nisap,-bı

nısfet nısf ınnehar nısıf kutur,-tru

nısıf,-sf ı nispet nispet etmek

nispet î'si

nispet y'si

nispet yapmak

nispetçi nispet eki nispetli nispetsiz



nispeten

nispetsizlik,-ği nispî nisyan

niş nişaburek,-ği nışadır

nışadır kaymağı nışadır ruhu nişan halkası

nişan yapmak

nişan yüzüğü

nişan nişancı nişancılık,-ğı

nişane nişangâh nişange ç,-ci

nişanlama nişanlamak nişanlanış

nişanlanma nişanlanmak nişanlı

nişanlılık,-ğı nişansız nişasta

nişasta buğdayı nişastacılık,-ğı nişastalanma

nişastalanmak

nitekim nitel niteleme

niteleme belirteci niteleme sıfatı niteleme zarf ı nitelendirilme

nitelemek

nitelendirilmek

nitelendirme

nitelendirmek niteleniş nitelenme

nitelenmek niteleyiş nitelik,-ği

nitelikli işçi niteliksiz niteliksizlik,-ği

nitramit nitrat nitratin

nitratlaşma nitratlı nitrik asit,-di

nitrik oksit,-di nitrogliserin nitrojen

nitroselüloz niyabet niyaz

niyaz etmek niyaz eylemek niye

niyet etmek

niyet niyetçi niyetçilik,-ği

niyeti bozuk,-ğu

niyetleniş niyetlenme niyetlenmek niyetli niyetsiz

niyobyum niza,-ı nizam

nizamî nizamiye nizamiye kapısı

nizamiye karakolu nizamlı nizamname

nizamsız nizamsızlık,-ğı nizip (ilçe) nobelyum nobran

nna nobranca nobranlık,-ğı nodul

nodullama

nodullamak nodullanma nodullanmak

noel

noel ağacı

noel baba

nogay nogayca nohudî

nohut,-du nohutlu nohutsuz

nokra noksan noksanlık,-ğı

noksansız nokta noktacı noktacılık,-ğı noktainazar

noktalama noktalama işareti noktalamak

noktalanma noktalanmak noktalayış

noktalı noktalı virgül noktası noktasına

noktasız nominal değer nominal,-li

nominalizm

nominatif

nomografi nonfigüratif nonoş



norm normal,-li normalaltı

normalleşme normalleşmek normalüstü

normatif norveç norveççe

norveçli nostalji nostaljik,-ği

nosyon

not etmek

not nota noter noterlik,-ği

nova nö bet şekeri nöbet nöbetçi nöbetçilik,-ği

nöbetleşe nöbetleşme nöbetleşmek

nörolog,-ğu nöroloji nöron

nötr nötrleme nötrlemeknötrleşme

nötrleşmek

nötrleştirme nötrleştirmek nötrlük,-ğü

nötron nuh nuhuset

nukut numara numara yapmak

numaracı

numaracılık,-ğı

numaralama

numaralamak numaralandırma numaralandırmak

numaralanış numaralanma numaralanmak

numaralayış numaralı numarasız

numen numune numunelik,-ği

nur yüzlü nur nuranî nurdağı'nı (ilçe) nurhak (ilçe)

nurlanış nurlanma nurlanmak

nurlu nursuz nursuz pirsiz

nuruaynım nuruçeşmim nurudidem

nusaybin (ilçe)

nusayrî nutuk,-tku nünüans

nübüvvet nüfus nüfus bilimci

nüfus bilimi nüfus bilimsel nüfus cüzdanı

nüfus kâğıdı nüfus kaydı nüfus kesafeti

nüfus kütüğü nüfus patlaması nüfus plânlaması nüfussayımı

nüfus tezkeresi nüfus yoğunluğu nüfusçu

nüfuz nüfuz etmek nüfuzlunüfuzsuz

nüfuz ticareti

nühüft

nükleer

nükleer enerji

nükleer reaktör nükleer santral,-li nükleer silâh

nükleon nüksetmenüksetmek

nükte yapmak nükte nükteci nüktecilik,-ği

nüktedan nüktedanlık,-ğı nükteli

nüktesiz nükul etmek nükul,-lü

nümayiş nümayişç i nümayişkâr

nüsha nütasyon nüve

nüzul,-lü nüzullü oba obabaşı obelisk




O

oberj obje objektif

objektiflik,-ği objektivite objektivizm

obruk,-ğu obruklu observatuvar

obstrüksiyon obua obuacı

obur oburca oburlaşma

oburlaşmak oburluk,-ğu obüs

ocak başı ocak kaşı ocaklı ocaklık,-ğı ocak,-ğı

ocakçı ocakçılık,-ğı od

oda

odabaşı

odacı

odacı

lı

k,-ğı

oda hapsi

odak noktası odak,-ğı odaklama odaklamakodaklanma

odaklanmak odaklaştırma odaklaştırmak

odaklayıcı odalı odalık,-ğı oda müzi ği odeon

oditoryum odsuz odsuz ocaksız

odun odun kömürü odun özü

oduncu odunculuk,-ğu odunlaşma

odunlaşmak odunluk,-ğu odunsu

odyometre

odyovizüel

of

of (ilçe) ofis oflama

oflamak oflaz ofris

ofsayt,-dı ofset oftalmolog,-ğu

oftalmoloji oftalmoskop,-bu oğlak (burç)

oğlak dönencesi oğlak,-ğı oğlan

oğlancı oğlancık,-ğı oğlancılık,-ğı

oğul balı oğul otu oğul uşak,-ğı

oğul,-ğlu oğulcuk,-ğu oğulduruk,-ğu

oğullanma

oğullanmak

oğulluk,-ğu

oğuz oğuz oğuzca

oğuzeli'ni (ilçe) oğuzlar (ilçe) oh oha ohm oje ojeli ojit

ok okaliptüs okapi okçu okçuluk,-ğuokey

okka okkalama okkalamak okkalı okkalık,-ğı

okkalı kahve oklama oklamak

oklanma oklanmak oklava

oklu kirpi ok meydanı

okrama

okluk,-ğu

okramak



oksalat oksalik asit,-di oksijen

oksijenleme oksijenlemek oksijenli

oksijenli su oksilit oksit,-di

oksitleme oksitlemek oksitlenme

oksitlenmek

oksiyür

okşama okşamakokşamalık,-ğı

okşanma okşanmak okşantı

okşatma okşatmak okşayıcı

okşayış oktan oktant

oktav oktrua okul

okul öncesi okul sonrası okuldaş okullaşmaokullaşmak

okullu okuma okuma saati

okuma yazma

okuma yitimi

okumak

okume okumuş okumuş olmak

okumuşluk,-ğu okunaklı okunaksız

okunma okunmak okuntu

okunulma okunulmak okunuş

okur okuryazar okuryazarlık,-ğı

okus pokus okutma okutmak

okutman okutmanlık,-ğı okutulma

okutulmak okutuş okuyucu

okuyuş

oküler

okyanus

okyanus mavisi okyanusya ok yılanı olabilir olukçuk,-ğu

olabilirlik,-ği olacak,-ğı olagelme

olagelmek olağan olağandışı

olağanlaşma olağanlaşmak

olağanlık,-ğı olağanüstü olağanüstühâl,-li

olağanüstülük,-ğü

olamaz olanak,-ğı olanaklı

olanaksız olanaksızlaşma olanaksızlaşmak

olanaksı

zlı

k,-ğı

olanca

olası

olası

cı

lı

k,-ğı

olası

lı

olasılık hesabı olasıya olay olasılık,-ğı olay bilimi

olaycılık,-ğı olaylaştırma olaylaştırmak olaylı olaysız

olçum oldu oldu olacak oldurganoldurma

oldubitti oldukça oldum bittim

oldum olası oldurmak ole

olefin oleik asit,-di oleik,-ği

olein oleometre olgu olgucu olguculuk,-ğu olgun odun

olgun olgunlaşmaolgunlaşmak

olgunlaştı

rma

olgunlaştı

rmak



olgunluk çağı olgunluksınavı

olgunluk yaşı olgunluk,-ğu

oligar şi oligoklâz oligosen

olijist olimpiyat,-dı olivin olma olmadık,-ğı

olmak

olmamı

ş

olmayacak,-ğı

olmaz olmazlı olmazlık,-ğı

olmuş olta olta balığı

olta takımı oltacı oltacılık,-ğı

oltu (ilçe) oltu kebabı oltu taşı

oluk,-ğu oluklaşma oluklaşmak

oluklu olumlama olumlu

olumlu bildirme eki olumlu cümle olumlu eylem

olumlu fiil olumlu tümce olumluluk,-ğu

olumsal

olumsallık,-ğı

olumsuz

olumsuz cümle olumsuz eylem olumsuz fiil

olumsuz tümce olunmaolunmak

olumsuzluk kelimesi olumsuzluk,-ğu olumsuzlukeki

olupbitti (oldubitti) olur (ilçe) olur olmaz

olurluk,-ğu oluş oluşma

oluşmak oluşturmaoluşturmak

oluşturulma oluşturulmak

oluşuk,-ğu oluşum om

oma

omaca

ombra

omça omfazit omlet

ommatidyum omnibüs omur

omurga omurgalılar omurgasızlar

omurilik,-ği omuz başı omuz omuza

omuz,-mzu omuzdaş omuzdaşlık,-ğı

omuzlama omuzlamakomuzlanma

omuzlanmak omuzluk,-ğu

on ayaklılar on binlerce onbinlik,-ği

on iki telli

on ona on altı

lı

k,-ğı

onama

onamak

onanizm onanma onanmakonar

onar onar onar ılma

onar ılmak onar ım onar ımcı

onar ımcılık,-ğı onarma onarmak

onartma onartmak onat

onay onaylama onaylamakonaylanış

onaylanma

onaylanmak onaylatma onaylatmak

onaylı onaysız onbaşı,-yı

onbaşılık,-ğı onca onda



ondalık sayı ondalık,-ğı ondalıkçı ondalı k kesir,-sri

ondan ondokuzmayıs (ilçe) ondurma

ondurmak ondüle onejit

ongen ongun ongun besi suyu

ongunculuk,-ğu

ongunluk,-ğu

onikiparmak bağırsağı

oniks onkoloji onlar onlarca onlu onluk,-ğu

onma onmak onmaz

onomastik,-ği onomatope ons

onsuz ontojenez ontoloji onu onulmaonulmak

onulmaz onum onun

onuncu onur onur belgesi

onur kurulu onur üyesi onurlandırma

onurlandırmak

onurlanma

onurlanmak

onurlu onursal onursal başkan

onursuz onursuzluk,-ğu oosfer

oosit opal,-li opalin

oparlör opera operacı operakomik,-ği

operasyon

operatör operatörlük,-ğü operatris

operet oportünist oportünizm opsiyon optik kaydırma

optik,-ği optimetri opus ora oracıkta optimist

optimizm

optimum

orada

oradan orak ayı orak böceğ iorakçı

orak,-ğı

orakçılık,-ğı oraklaşma oraklaşmak

oralı oramiral,-li oramirallik,-ği

oran oran dışı orangutan

oranla oranlama oranlamak

oranlı oransız oransızlık,-ğı

orantı orantılı orası

oratoryo

ordinaryüs

ordinat

ordino ordonat ordövr

ordu ordu ordu evi

ordubozan ordubozanlık,-ğı orducu

ordugâh orfoz org

organ organ aktar ımı organ nakli organtinorganze

organik kimya organik kütle organik,-ği

organizasyon organizatör organize etmek

organize sanayi,-i

organizma

organlaşma

organlaşmak organlık,-ğı orgazm



orgcu orgeneral,-li orgenerallik,-ği

orhaneli'ni (ilçe) orhangazi (ilçe) orijin

orijinal,-li orijinalite orijinallik,-ği

orkestra orkestralama orkestralı

orkestrasız

orkide

orkinos

orkit orlon orman gülü

orman işletmesi orman kebabı orman kibar ı

orman köylüsü orman köyü orman kuşağı

orman sarmaşığı orman sıçanı orman tavuğu

orman tavuğugiller orman ormancı ormancılık,-ğı

ormanlaşma

ormanlaşmak ormanlaştırma ormanlaştırmak

ormanlık,-ğı ormansız ormansızlaşma

ormansızlaşmak

ornatma

ornatmak

ornitolog,- ğu ornitoloji ornitorenk,-gi

orojeni orospu orospu bohçası

orospu çocuğu orospuluk,-ğu orostopol

orostopolluk,-ğu orsa orsa alabanda orsaboca

orsalama

orsalamak orta orta (ilçe)

orta ağırlık,-ğı orta boy orta boylu

orta çağ orta dalga orta damar

orta deri

orta dikme

orta direk,-ği

orta doğu orta elçi orta hâlli

orta hece yutumu orta hizmetçisi orta hizmeti

orta işi orta karar orta kar ın,-rnı

orta kulak boşluğu orta kulak iltihabı orta kulak,-ğı

orta kuşak,-ğı orta malı orta mektep,-bi

orta nokta orta oyunculuğu ortaoyuncusu

orta oyunu

orta öğrenim orta öğretim orta parmak,-ğı

orta saha

orta sıklet

orta şark

orta şekerli orta tedrisat orta terim

orta uç,-cu (santrafor) ortay orta yaşlı orta yuvar

orta yuvarlak,-ğı ortaca (ilçe) ortaç,-cı

ortak bölen ortak çarpan ortak dil

ortak etmek ortak fark ortak hesap,-bı

ortak kat ortak mülkiyet ortak nesne

ortak olmak ortak ölçülmez sayılar ortak özne

ortak payda ortak tam bölen ortak tümleç,-ci

ortak yapım

ortak yaşama

ortak yönetim

ortak yüklem ortak,-ğı ortakçı



ortakçılık,-ğı ortaklaşa ortaklaşacı

ortaklaşacılık,-ğı ortaklaşma ortaklaşmak ortaklaştırma

ortaklaştırmak ortaklık senedi ortaklık sözleşmesi

ortaklık,-ğı ortaköy (ilçe) ortakyaşar

ortakyaşarlık,-ğı

ortalama

ortalamak

ortalamasına ortalı ortalık,-ğı ortalıkçı ortalıkta

ortam ortanca ortaokul

ortodoks ortodoksluk,-ğu ortodonti

ortoklâz ortopedi ortopedik,-ği

ortopedist ortoz oruç,-cu

oruçlu oruçsuz orun

orya oryantal,-li oryantalist

oryantalizm osmancık (ilçe) osmaneli'ni (ilçe)

osmangazi (ilçe)

osmaniye (ilçe)

osmanlı

osmanlıca osmanlılık,-ğı osmiyum

osteoloji osurgan osurgan böceği

osurma osurmak osuruğucinli

osuruk,-ğu oşinografi

ot ot yiyenler otacı

otacılık,-ğı otağ otağcı

otak otakçı otalama

otalamak otama otamak

otantik,-ği

otarma

otarmak

otar şi otçu otçul

otel otelci otelcilik,-ği

otizm otlak,-ğı otlakçı

otlakçılık,-ğı otlakıye otlama

otlamak otlanma otlanmak

otlatılma otlatılmak otlatma otlatmak otlu peynir

otlubağa otluk,-ğu otlukbeli'ni (ilçe) oto

otoban otobiyografi otobiyografik,-ği

otobüs

otobüsçü

otobüsçülük,-ğü otobüsdurağı

otodidakt otoerotizm otogar

otojestiyon otokar otoklâv

otokrasi otokrat otokritik,-ği otokton otolit

otoman otomasyon otomat

otomatik sigorta otomatik,-ği otomatikleşme

otomatikleşmek otomatizm otomobil

otomobilci otomobilcilik,-ği otomotiv

otonom

otonomi

otopark



otoplâsti otopomp otopsi

otoray otorite otoriter

otosist otostop otostop yapmak

otostopçu otostopçuluk,-ğu ototrof

ototrofi

otoyol

otsu

otsul otsuz oturacak,-ğı

oturak âlemi oturak kündesi oturak,-ğı

oturaklı oturaklılık,-ğı oturma

oturma grevi oturmak oturma odası oturmuş

oturmuşluk,-ğu

oturtma oturtmak oturtmalık,-ğı

oturtulma oturtulmak oturulma

oturulmak oturum oturuş

oturuşma

oturuşmak

otuz

otuzar otuzuncu ova

ovacık (ilçe) oval,-li ovalama

ovalamak ovalanma ovalanmak ovalatmaovalatmak

ovalı ovalık,-ğı ovasız

ovdurma ovdurmak ovdurtma

ovdurtmak ovma ovmaç,-cı ovmakovogon

ovogon dağarcığı

ovolit

ovulma

ovulmak

ovunma ovunmak ovuşturmaovuşturmak

oy

oy çokluğu oy hakkı oy sandığı

oya oyacı oyacılık,-ğı

oyalama oyalamakoyalandırma

oyalandırmak oyalanma

oyalanmak oyalantı oyalayıcı oyalı oy birliği oyculuk,-ğu oydaş

oydurma oydurmak oylama

oylamak oylanış oylanma

oylanmak oylum oylumlama oylumlamakoylumlu

oyma oyma baskı oymacı

oymacılık,-ğı oymak oymakbaşı

oymalı oymalı yaprak,-ğı oynak kemiği

oynak,-ğı oynakça oynaklık,-ğı

oynama oynamak oynanış

oynanma oynanmak oynaş

oynaşma oynaşmak oynatılma oynatılmakoynatım



oynatımcı oynatış oynatma

oynatmak oynayış oysa

oysaki oyuk,-ğu oyulga

oyulgalama oyulgalamak oyulgalanma

oyulgalanmak

oyulgama oyulgamakoyulganma

oyulganmak

oyulma oyulmak oyuluş

oyum oyun oyun ebesi

oyun etmek oyun havası oyun kâğıdı

oyun kurucu oyun masası oyun yazar ı

oyun yazarlığı oyunbaz oyunbazlık,-ğı

oyunbozan oyunbozanlık etmek oyunbozanlık,-ğı

oyuncak,-ğı oyuncakçı oyuncakçılık,-ğı

oyuncu

oyunculuk,-ğu

oyunlaştırma

oyunlaştırmak oyunluk,-ğu oyuntu

oyuş ozalit ozan

ozanca ozanlık,-ğı ozansı

ozansılık,-ğı ozmos ozokerit ozon ozonlama

ozonlamak




P

patlıcan inciri pabucu yar ım pabuç,-cu

pabuççu pabuççuluk,-ğu pabuçluk,-ğu

paça paça günü paça kasnak,-ğı paçalpaçalı

paçacı paçacılık,-ğı paçalık,-ğı

paçar ız paçası düşük,-ğü paçasız

paçavra paçavra hastalığı paçavracı

paçavracılık,-ğı paçoz padalya

padişah padişahlık,-ğı padok,-ğu

pafta pagan paganizmpagoda

pah paha

pahacı pahacılık,-ğı pahal

pahalanma pahalanmak pahalı

pahalılaşma pahalılaşmak pahalılık,-ğı

pahlama pahlamak pak,-ki

paket paket etmek paket program

paket taşı paketleme paketlemek

paketleniş paketlenme paketlenmek

paketletme paketletmek paketleyiş

pakistan pakistanl ı paklama

paklamak paklanma

paklanmak paklık,-ğı pakt

pal pala palabıyık,-ğı

pala bıyıklı paladyum palalık,-ğı palamar

palamar boyu

palamar parası palamar resmi palamarcı

palamut meşesi palamut,-du palamutlama

palamutlamak palamutlular palan

palandız palandöken palangapalangalı

palangasız

palanka palas palaska palaspandıras

palavra

palavracı palavracılık,-ğı palaz

palazlama palazlamak palazlanma

palazlanmak palazlaşma palazlaşmak

paldım paldır küldür paleograf

paleografi paleontoloji paleozoik,-ği palet paletli paletsiz



palikarya palisat dokusu palisat,-dı

palmitat palmitik asit,-di palmitik,-ği

palmitil palmitin palmiye

palmiyegiller palto palu (ilçe)

palûze palyaço palyaçoluk,-ğu

palyatif palyoş pampa

pamuk balı pamuk balığı pamuk bezi

pamuk elması pamuk ipliği pamuk taş

pamuk yağı pamuk,-ğu pamukaki

pamukçu pamukçuk,-ğu pamukçuluk,-ğu

pamuklanma pamuklanmak pamuklu

pamukova (ilçe) panama panama

panamalı panayır panayır yeri pancar

pancarcı

panayırcı pancarcılık,-ğı panda

pandantif pandispanya pandispanya gazetesi

pandomima pandül panel

panel köprü panik olmak panik,-ği

panikleme paniklemek panislâmizm

panislâvizm panjur pankart

pankras pankreas pano

panorama pansiyon

pansiyoncu

pansiyonculuk,-ğu pansiyoner

pansuman pansuman yapmak pansumancı

pansumancılık,-ğı panteist panteizm

panteon panter pantograf

pantolon pantoloncu pantolonculuk,-ğu

pantomim pantuflapantuflacı

pantuflacılık,-ğı panturanizm

pantürkizm

panzehir panzehir otu panzehir taşı

panzer papa papağan

papağan anahtar ı papağan yemi papağangiller papağanlar papağanlık,-ğı papak,-ğı

papalık,-ğı papalina papara

papatya papatya falı papaz

papaz balığı papaz yahnisi papazi

papazkaçtı (oyun) papazlık,-ğı papel papelci papelcilik,-ği

papirüs papirüsgiller paprika papura papuçsuz

papyekuşe papyon para para alımsatımı

par par

para babası para basma para canlısı para cüzdanı para çantası para darlığı



para değişimi para etmek para kısıtlaması

para kısıtlayıcı para şişkinliği parabellum

parabol,-lü parabolik,-ği paraboloit,-di

paraca paraçol paradi

paradigma paradoks paradoksal paraf parafazi parafe parafe

etmek

parafeleme

parafelemek parafin parafinli parafinsiz paragöz

paragraf paraguayparaguaylı

paraka parakete

paraketeci paralâks paralama paralamakparalanma

paralanmak paralatma paralatmakparalel

paralel kaidesi

paralel yüz paralelizm paralelkenar

paralelleştirme paralelleştirmek paralellik,-ği

paralı paralık,-ğı paralojizm

parametre parametreli parametrik,-ği

paramparça paramparça olmak parankima

paranoya paranoyak,-ğı parantez

parapet parasal parasempatik sinir sistemi

parasempatik,-ği parasız parasız yatılı

parasızlık,-ğı parasızpulsuz

paraşüt paraşüt birlikleri

paraşütçü paraşütçülük,-ğü paratoner

paravan paravan yapmak paravana

parazit parazitlenme parazitlenmek

parazitli parazitlik,-ği parazitoloji

parazitsiz parça parça bohçası

parçapürçük,-ğü parçacı parçacık,-ğı

parçacılık,-ğı parçalama parçalamak

parçalanış parçalanma parçalanmak

parçalatma parçalatmak parçalayıcı

parçalayış parçalı parçalı bohça

pardon pardösü pare

parfüm parfümeri par ıldama

par ılpar ıl par ıldamak par ıldatma

par ıldatmak par ıldayış par ıltı par ıltılı par ıltısız

parite park park etmek

park yeri parka parke taşı

parke parkeci parkecilik,-ği

parkmetre parkur parkyapmak parlak,-ğı



parlaklaşma parlaklaşmak parlaklık,-ğı

parlama parlamak parlâmentarizm

parlâmenter parlâmento parlatıcı parlatma parlatmak

parlayış parmak hesabı parmak izi

parmak tatlısı parmak üzümü parmıcanparodi

parmak,-ğı

parmaklama parmaklamak parmaklık,-ğı

parmaklıklı parmaklıksız parola

parpa pars parsa

parsel parselâsyon parselleme

parsellemek parsellenme parsellenmek

parselli par şömen par şömen kâğıdı

parttime partal partenojenez

parter parti partici particilik,-ği partikül partileşme partileşmek partili

partisip,-bi partisyon partizan

partizanca partizanlık,-ğı partner

paratöner parya pas mantar ı pasmantar ıgiller

pas rengi pas pasaj pasak,-ğı pasaklı pasaklılık,-ğı

pasaparola pasaport pasavan

pasif pasifist pasif korunma pasifleşme pasifleşmek

pasifleştirme pasifleştirmek pasiflik,-ği pasinler (ilçe) pasiyans paskal

paskallık,-ğı paskalya paskalya çöreği

paskalya yumurtası paslandırma paslandırmak

paslanış paslanma paslanmakpaslanmaz

paslanmaz çelik,-ği

paslaşma paslaşmak paslatmapaslatmak

paslı

paso paspal paspartupaspas

paspas yapmak paspasçı

paspaslama paspaslamak paspaslanma

paspaslanmak passız pasta pastacı pastacılık,-ğı

pastahane pastahaneci pastahanecilik,-ği

pastal pastalı pastav

pastavla pazarlık,-ğı pastel pastil

pastırma pastırmacı pastırmacılık,-ğı

pastırmalık,-ğı pastırmayazı

pastoral oyun pastoral,-li

pastörizasyon pastörize pastörize etmek

pastra paşa paşa ağacı



paşa çayı paşa kapısı paşa olmak

paşababa paşaçadır ı (bitki) paşalık,-ğı

paşazade paşmak paşmakçı pat pata patak,-ğı

pat sat pataklama pataklamak

pataklanma pataklanmak patalya

patapuf patates patates peronosporası

patatesli patavatsız patavatsızca

patavatsızlık,-ğı paten patenci

patent patent hakkı patetik,-ği

pati patik,-ği patika

patinaj patinaj yapmak patinaj zinciri

patır kütür patır patır patırdama

patırdamak patırdatma patırdatmak

patırtı patırtılı patırtısız patis patiska patka pat küt patlak göz

patlak,-ğı patlama patlamak

patlamalı patlangaç,-cı patlangıç,-cı

patlatma patlatmakpatlayıcı

patlayıcı ünsüz patlayış

patlıcan patlıcangiller patlıcanî

patlıcanlı patnos (ilçe) patojen patolog,-ğu patoloji

patolojik,-ği patpat pat pat patriarkal,-li patrik,-ği

patrikhane patriklik,-ği patron patrona patronaj

patronca patroncu patronculuk,-ğu patronluk,-ğu

pattadak pattadan pavkırma

pavkırmak pavurya pavyon

pavyoncu pavyonculuk,-ğupay

pay etmek payam

payanda payandalama payandalamak

payandalı payansız payda

paydaş paydaşlık,-ğı paydos

paydos borusu paydos etmek paydos vakti paye payen payet

payidar payidar olmak payitaht

paylama paylamak paylanma

paylanmak paylaşılma paylaşılmak

paylaşma paylaşmak paylaştırma

paylaştırmak paylatma paylatmak

paylı payplayn payreks

paytak adım paytak,-ğı paytaklık,-ğı

payton paytoncu pazar kayığı

pazar yeri pazar pazar (ilçe) pazarcı



pazarbaşı

pazarcık (ilçe) pazarcılık,-ğı pazarlama

pazarlamacı pazarlamacılık,-ğı pazarlamak

pazarlanma

pazarlanmak

pazarlar (ilçe)

pazarlaşma

pazarlaşmak pazarlık etmek pazarlık,-ğı

pazarlıkçı pazarlıklı pazarlıklı alış veriş

pazartesi,-yi pazaryeri'ni (ilçe) pazaryolu'nu (ilçe)

pazen pazı pazı kemiği

pazıbent,-di pazval pazvant

peştamalcı peştamalcılık,-ğı

peçe peçeleme peçelemekpeçelenme

peçelenmek peçeli peçenek

peçenekçe

peçesiz

peçete

peçiç pedagog pedagoji pedagojik,-ği pedal

pedavra peder peder şahî

peder şahîlik,-ği pediatri pedikür

pedikürcü pedikürcülük,-ğü pedodonti

pedolog,-ğu pedoloji pedometre

peganit pegmatit pehlivan

pehlivan duası pehlivan yakısı pehlivanköy (ilçe)

pehlivanlık,-ğı pehpeh pehpehleme

pehpehlemek pejmürde pejmürdelik,-ği pejoratif pek pek başlı

pek canlı pek doku pek gözlü

pek yürekli pek yüzlüpeleme

pekâlâ pekçe

pekent,-di peki pekin ördeği

pekişme pekişmek pekiştirme

pekiştirme ünlüsü pekiştirmek pekiştirmeli

pekiştirmeli isim,-smi pekiştirmeli kelime pekiştirmeli özne

pekiştirmeli sıfat pekiştirmeli zarf pekitme

pekitmek pekiyi pekleşme

pekleşmek pekleştirme pekleştirmek

peklik,-ği pekmez pekmez toprağı

pekmezci pekmezcilik,-ği pekmezkefi (renk)

pekmezköpüğü (renk) pekmezli pekmezlik,-ği

peksimet,-di pektoral,-li peleng

pelerin pelesenk ağacı pelesenk,-gi

pelikan pelikangiller pelikansılar

pelikül pelin pelit,-di pelte peltek diş ünsüzü peltek,-ği



peltekleşme

peltekleşmek pelteklik,-ği peltelenme

peltelenmek pelteleşme pelteleşmekpelür

pelüş

pembe

pembekurt,-du

pembeleşme

pembeleşmek pembeleştirme pembeleştirmek

pembelik,-ği

pembemsi pembezar pena

penaltı penaltı alanı penaltı atışı penaltı noktası

pencere pencere eteği pencere kanadı

pencereli pencik,-ğipencüdü

pencüse pencüyek

pençe pençeleme pençelemek

pençelenme pençelenmek pençeleşme

pençeleşmek pençeletme pençeletmek pençelipençesiz

pençgâh pendik (ilçe) pendname

peneplen penes pengö

penguen penguengiller penguenler

peni penis penisilin pens pense pentan

pentatlon penuar penyepepe

pepeleme pepelemek pepelik,-ğipepeme

pepemelik,-ği pepsin pepton perakende

perakendeci

perakendecilik,-ği perçem perçemli

perçin perçinleme perçinlemek

perçinleniş perçinlenme perçinlenmek

perçinleşme perçinleşmek perçinleştirme

perçinleştirmek perçinleyiş perçinli

perçinsiz perdah perdah etmek

perdahçı perdahçılık,-ğı perdahlama

perdahlamak perdahlanma perdahlanmak

perdahlı perdahsız perde perdearkası

perde ayaklılar

perdeci perdecilik,-ği perdedar

perdeleme perdelemek perdelenme

perdelenmek perdeli perdelik,-ği

perdesi sıyr ık,-ğı perdesi yırtık,-ğı perdesiz

perdesizlik,-ği pereme peremeci

perende perese perestiş

perestiş etmek perestişkâr perforaj

performans pergel pergel hareketi



pergelleme pergellemek pergola

perhiz perhiz yapmak perhizkâr perhizli perhizsiz

peri hastalığı peri masalı peri masası

peri piramidi peri peri bacası pericik,-ği perido

peridot peridotit perikart,-dı

perili peripatetizm periskop,-bu

perişan perişan etmek perişan olmak

perişanlık,-ğı periton peritonit

periyodik,-ği periyot,-du perki

perlit perlon perma

permanant permanganat permeçe

permi permiyen peroksit,-di

peron peronospora persenk,-gi

personel perspektifper şembe

per şembe (ilçe) pertavsız pertek (ilçe) peru

peruk,-ğu peruka perukacı

perukacılık,-ğı perukâr perulu

perva pervane pervanebalığı

pervane olmak pervaneci

pervaneli pervanesiz pervari (ilçe)

pervasız pervasızca pervasızlık,-ğı

pervaz pes pesek,-ği

peseta

pes etmek pesimist

pesimizm pesleşme pesleşmek

peso pespaye pespayelik,-ği

pespembe pestenkeranipestil

pestilleşme pestilleşmek

pesüs peş peş peşe

peşi peşine peşi sırapeşkeş

peşin peşin cevap,-bı

peşin fikir,-kri peşin hüküm,-kmü peşin pazarlık,-ğı

peşin piyasa peşin satış peşin yargı

peşinat peşinatsız peşinci

peşinen peşkir peşkirci

peşkircilik,-ği peşli peşmelba

peşrev peşrevlenme peşrevlenmek

peştahta peştamal peştamallı

peştamallık,-ğı peştamalsız peştu

peştuca petek göz petek,-ği

petrografi petrol mavisi petrol,-lü

petrolcü

petroloji

petunya

pey pey akçesi peyda peyda peyda olmak



etmek

peydahlama peydahlamak peydahlanma

peydahlanmak peyderpey peygamber

peygamber ağacı peygamber çiçeği peygamber öküzü

peygamberdevesi (böcek) peygamberlik,-ği peyk

peyke peyklik,-ği peylemepeylemek

peylenme

peylenmek peynir dişi peynir şekeri

peynir tatlısı peyrev peyzaj peynir peynir ağacı peynirci peynircilik,-ği

peynirhane peynirleşme peynirleşmek

peynirli peynirsiz pezevenk,-gi

pezevenklik,-ği pezo piç etmek

piç kurusu piçleşme piçleşmek

piçlik,-ği piçuta pide

pideci pidecilik,-ği pideli pigment pıhtı pıhtılanma pıhtılanmak

pıhtılaşma pıhtılaşmak pıhtılaştırma

pıhtılaştırmak pijama pik

pik boru pikaj pikajcı pikajcılık,-ğı pikap,-bı

pike piket pike yapmak piknik,-ği piknik alanı

piknik yapmak piknikçi piko

pikocu pikoculuk,-ğu pikrik asit,-di pil

pilâki pilâv pilâvlık,-ğı piliç,-ci pılı pırtı

pilli pilot pilot bölge pilotluk,-ğu pim

pilotaj pimpirik,-ği pınar

pınarbaşı'nı (ilçe) pınarhisar (ilçe) pır pırasa pinekleme

pineklemek pinel pines pingpongpinhan

pinpon

pinti pintileşme pintileşmek pintilik,-ğ i pipet

pipi pipo pir piramidal,-li pır pır pır pır etmek

piramit,-di pırasa bıyıklı piraziz (ilçe)

pırazvana pire pire otu

pirekateşin pirelendirme pirelendirmek

pirelenme pirelenmekpireler

pireli pirifâni

pır ıl pır ıl pır ıldak,-ğı pır ıldakçı

pır ıldama pır ıldamak pır ıltı pır ıltılı pırlak,-ğı

pirina pirinç çorbası pirinç pilâvı

pirinç taneleri (gök bilimi) pirinç unu pirinç,-ci

pirit pırlama pırlamak

pırlangıç,-cı pırlanma pırlanmak

pırlanta pırnal kömürü pırnal,-li pırnallık,-ğı pirogravür pirohi



piroksen pirometrepirometri

pirosfer pırpı

pırpır ı pırpırlama pırpırlamak

pırpırlanma pırpırlanmak pırpıt pırpıtçı pırtı pırtık,-ğı pırtlak,-ğı

pı

rtlama

pı

rtlamak

piruhi

pirüpak,-ki piryol,-lü pirzola

pirzolalık,-ğı pis pi sayısı pisbıyık,-ğı pis lâkırdı pisleme pislemek

pis söz pis su pis su borusu pis su tesisatı pisboğaz

pisboğazlık,-ğı pisi pisi balığı

pisi pisi pisi pisine pisik,-ği

pisipisi (kedi) pisipisi otu pısır ık,-ğı

pısır ıklaşma pısır ıklaşmak pısır ıklık,-ğı

piskopos piskoposhane piskoposluk,-ğu

pislenme pislenmek pisletmepisletmek

pislik,-ği

pist piston pistonlu

pisuvar pişdar pişeğen

pişek,-ği pişekâr pişi

pişik,-ği pişim pişirgeç,-ci pişirici pişiriliş pişirilme pişirilmek

pişirim pişirimlik,-ği pişiriş

pişirme pişirmek pişirtme

pişirtmek pişkin pişkince

pişkinlik,-ği pişman pişman etmek

pişman olmak pişmaniye pişmaniyeci

pişmanlık,-ğı pişme pişmek

pişpirik,-ği pişpirikçi pışpışlama

pışpışlamak pişti piştov

pıt pıt pıt piti piti

pıtır pıtır pıtırdama pıtırdamak

pıtırdatma pıtırdatmak pıtırtı

pıtırtı etmek piton pitoresk

pıtrak,-ğı pıyr ım pıyr ım piç piyade piyale piyan piyango piyangocu

piyangoculuk,-ğu piyangolu piyanist

piyano piyanocu piyanoculuk,-ğu

piyasa piyasa ekonomisi piyasaetmek

piyasacı

piyata piyata eğe piyaz piyazcı piyazcılık,-ğı

piyazlama piyazlamak piyes

piyon piyore pizolit

pizza pizzicato plâçka

plâçkacı plâj plâjiyoklâz

plâk,-ğı plâka plâkacı plâkacılık,-ğı plâkalı



plâkasız plâkçı plâket plân plâncı plânçete

plânerit plânet plânetaryum

plânkton plânlamaplânlamacı

plânlamacılık,-ğı plânlamak

plânlanı

ş

plânlanma

plânlanmak

plânlı plânlı büyüme plânlı ekonomi

plânör plânörcü plânörcülük,-ğü

plânsız plântasyon plânya

plânyacı plânyalama plânyalamakplâse

plâse etmek plâsentaplâsman

plâster plâstik ameliyat plâstik boru plâstik cam

plâstik cerrahî plâstik sanatlar plâstik tutkal

plâstik,-ği plâstron plâterina

plâtform

plâtika

plâtin plâto plâtonculuk,-ğu

plâtonik,-ği plâtonik,-ği plâtonizm

plâzma plebisit pleistosen

plevra pleybek pleybek yapmak

pli plili plise plisiz pliyosen plonjon

plüralist plüralizm plütokrasi

plüton plütonyum plüviyometre podösüetpodyum

pof pofur pofur pofurdama

pofurdamak

poğaça

poğaçacı

poğaçacılık,-ğı pohpoh pohpohçu

pohpohlama pohpohlamak pohpohlanma

pohpohlanmak poker pokerci pokercilik,-ği polargı polar ılma polar ılmak

polarimetre polarimetri polariskop,-bu

polarite polarizasyon polarma

polarma düzlemi polarmak polaroit,-di

polarölçer polateli'ni (ilçe) polatlı (ilçe) polemik,-ği

polemikçi poliandri poliasit,-di

poliçe polietilen polifoni polifonik,-ği poligam poligami

poligon polijini poliklinik,-ği

polimer polimeri polimerleşme

polimerleşmekpolimerleştirme

polimerleştirmek polimerlik,-ği

polip,-bi polis polis arabası

polis evi polis hafiyesi polis noktası

polisaj polisiye polisiye film

polisiye roman polislik,-ği politeist politeizm politik,-ği politika



politika yapmak politikacı politikacılık,-ğı

poliüretan polka polo

polonez polonya polonyalı polonyumpolyester

pomak

pomakça

pomat,-dı

pompa pompaj pompalama

pompalamak pompalanma pompalanmak pompalı tüfek,-ği

ponje ponje patis ponksiyonponpon

ponton

ponza ponza taşı ponzalama

ponzalamak ponzalanma ponzalanmak

pop pop müzik,-ği poplin

popo popülarite popüler

popülizm porfir porfirit

pornografi pornografik,-ği porselen

porselenci porselencilik,-ği porsiyon

porsuk ağacı porsuk,-ğu porsukgiller

porsuma porsumak portakal

portakal bahçesi portakal rengi portakal suyu

portakallık,-ğı portatif portbagaj

portbebe porte portekiz

portekizce

portekizli portföy portmanto

portmone

porto portör portörlük,-ğü

portre portreci posbıyıklı

posa posalanma posalanmak

posalı posasız pos bıyık,-ğı posof (ilçe) post

post-scriptum post kavgası post nişin

posta etmek posta pulu posta yapmak

posta postacı postacılık,-ğı postahane posta kartı postal

postalama

postalamak

postalanma

postalanmak

poster postiş postlu

postrestant postsuz postulat

poşet poşetleme poşetlemek

poşu poşulu pot

pot başı pot yapmak pot yeri

pota potansiyel potansiyel farkı

potas potasyum potasyum hidroksit,-di

potasyum klorür potasyum nitrat potasyum sülfat

potasyum sülfür potin potkal potlaç ,-cı potlanma potlanmak



potpuri potuk,-ğu potur

poturlu pound poy poyra poyrazpoyrazlama

poyrazlamak poz pozantı (ilçe)

pozisyon

pozitif

pozitif bilim

pozitif elektrik,-ği pozitif film pozitif görüntü

pozitif kutup,-tbu pozitif sayı pozitiflik,-ği

pozitivist pozitivizm poziton

pozitonyum pozitron pozitronyum

pöç pöçük,-ğü pöf pörsük,-ğü pörsüklük,-ğü

pörsüme pörsümekpörtlek,-ği

pörtleme pörtlemek

pösteki pötifur pötikare

prafa pragmacı pragmacılık,-ğı

pragmatist pragmatizmpranga

pranga cezası pranga kaçağı

pranga mahkûmu prangalı prangasız

praseodim pratik,-ği pratika pratikleşme pratikleşmek

pratiklik,-ği pratisyen prefabrikasyon

prefabrike prehistorik,-ği prehistorya

prekambriyen prelüt,-dü prematüre

prens prenses prenseslik,-ği

prensip,-bi prenslik,-ği

preparat pres pres yapmak

presbit presbiteryen presbiteryenlik,-ği

presbitlik,-ği presçi presçilik,-ği

prese presesyon preslemepreslemek

preslenme preslenmekprestij

presto prevantoryum prezantabl

prezantasyon prezante etmek prezervatif

prim primadonna primat

primatlar primitif primitivizm printer priz

prizma probabilizm problem

problematik,-ği problemli problemsiz

prodüksiyon prodüktivite prodüktör

prodüktörlük,-ğü profesör profesörlük,-ğü

profesyonelleşmek profesyonel profesyonelleşme

profesyonellik,-ği profil program

programcı programcılık,-ğı programlama

programlamak programlanma programlanmak

programlaşma programlaşmak programlaştırmak



programlaştırma

programlı programsız projeprojeksiyon

proje yapmak

projektör projelendirme projelendirmek

proletarya

proleter

proleterleşme

proleterleşmek prolog,-ğu prometyum

propaganda propagandacı propagandacılık, -ğı

propagandist prosedürproses

prospektüs prostat

prostelâ protaktinyum protein proteinli proteinsiz

protestan protestanlık,-ğı protesto

protesto etmek protez protezci

protezcilik,-ği protojin protokol,-lü

protokolcü

proton protonemaprotoplâzma prototip

prova providansiyalizm provizyon

provizyonsuz provokasyon provokatör

provoke etmek prozodi prömiyer

prusya prusyalı pruva pruva hattı psikanaliz

psikanalizci psikasteni psikiyatr

psikiyatri psikolog,-ğu psikoloji

psikolojik,-ği psikolojizm psikometri

psikopat

psikopati

psikopatoloji

psikopatolojik,-ği psikoterapi psikoz

psişik,-ği ptiyalin puan

puanlama puanlamak puanlandırma

puanlandırmak puanlı puanlık,-ğı

puantaj puanter puantör

puding pudra pudra şeker

pudralama pudralamakpudralı

pudralık,-ğı pudriyer

puf

puf böreği

pufla puflama puflamakpuhu

pul pul biber pulcu pulculuk,-ğu pul kanatlılar

pul şişe pulat,-dı pullama

pullamak pullanma pullanmak

pullu pulluk,-ğu pullukçu

pulman pulsuz puluç,-cu

puluçluk,-ğu puma punç,-cu

punt,-du punto puntolupupa

pupa yelken puro

pus pusar ık,-ğı pusarma pusat



pusarmak

pusatçı pusatlandırma pusatlandırmak

pusatlanma pusatlanmak pusatlı

puset pusetçi puslandırma

puslandırmak puslanma puslanmak

puslu pusma pusmak

pusu pusucu pusulapusulalı

pusulama pusulamakpusulasız

pusuluk,-ğu

pusval puşt puştluk,-ğu

put putlaşma putlaşmak

putlaştırma putlaştırmak putperest

putperestlik,-ği putrel püf

püfkürme püfkürmek püfleme püflemek püf

noktası

püfür püfür pülümür (ilçe) pülverizatör

pünez pür pürçek,-ği

pürçeklenme pürçeklenmek pürçekli

pürçeksiz pürçük,-ğü pürçüklü

pürdikkat,-ti püre püren

pürhiddet püriten pürmelâl,-li pürneşe pürsıhhat,-ti

pürtelâş pürtük,-ğü pürtüklenme

pürtüklenmek pürtüklü pürüz

pürüzalır pürüzlenme pürüzlenmek pürüzlüpürüzsüz

pürüzsüzlük,-ğü püskül püskül kuyruklular

püsküllü püsküllü belâ püskülsüz püskürmepüskürmek

püskürteç,-ci püskürtme püskürtme tabancası

püskürtmek püskürtmeliyazıcı

püskürtü püskürtülme

püskürtülmek püskürük,-ğü püsür

püsürlü püsürsüz pütür

pütürge (ilçe) pütürlenme pütürlenmek

pütürlü pütür pütür pütürsüz pütürsüzlük,-ğü

24.12.1998 13:14:15





R

rab,-bbi rabbanî rabbena

rabıt sıygası rabıt,-ptı rabıta

rabıtalı rabıtasız rabıtasızlık,-ğı

raca raci olmak raci,-i

racon radansa radar radarcı radarcılık,-ğı radde

radika radikal,-li radikalizm radon radyan

radyasyon radyatör radyatörcü

radyo radyo etkinliği radyo evi

radyoaktif

radyoaktif izotoplar

radyoaktiflik,-ği

radyoaktivite radyobiyoloji radyocu

radyoculuk,-ğu radyodifüzyon radyoelektrik,-ği

radyofoni radyofonik,-ği radyofonikses

radyofoto

radyografi radyogram radyoizotop

radyokimya radyolink radyolog,-ğu

radyoloji radyometre radyometri

radyometrik,-ği radyoskopi radyoteknoloji

radyotelefon

radyotelgraf

radyoterapi

radyum raf rafadan raf ızî raf ızîlik,-ği

rafinaj rafine rafineri

rafit,-di rafting rafya

rağbet rağbet etmek rağbetli rağbetsiz rağbetsizlik,-ği rağmrağmen

rahat rahat döşeği rahat duruş

rahat etmek rahat olmak rahatça

rahatlama rahatlamak rahatlatma

rahatlatmak

rahatlı

k,-ğı

rahatsı

z olmak

rahatsız rahatsız etmek rahatsızlanma

rahatsızlanmak rahatsızlaşma rahatsızlaşmak

rahatsızlık,-ğı rahibe rahibelik,-ği

rahîm (koruyan, merhameteden)

rahim,-hmi (döl yatağı) rahip,-bi rahiplik,-ği rahle

rahman rahmanî rahmet

rahmetli rahmetli olmak rahmetlik,-ği rahmetlikolmak

rahne raht rahvan rakamrakamlama

rakı bardağı



rakamlamak rakamlı raket

rakı rakibe rakıcı

rakıcılık,-ğı rakik,-kı rakım

rakip,-bi rakiplik,-ği rakipsiz

rakit,-di

rakkas

rakkase rakkaslı rakor raks

raks aksağı raks etmek ralli rallici ram

ram etmek ram olmak ramak

ramazan ramazan bayramı ramazan keyfi

ramazan topu ramazaniyelik,-ği ramazanlık,-ğı ramazanpidesi

rami ramp rampa

rampa etmek rampacı rampalama rampalamakrampalı

randa

randevu

randevu evi

randevucu randevuculuk,-ğu randevulaşma

randevulaşmak randıman randımanlı

rant rantabilite rantabl

rantiye ranza rap

raprap rapor raporcu

raporlu raportör raportörlük,-ğü

rappadak rapsodi rapten

raptetme raptetmek raptiye

raptiyeleme

raptiyelemek

raptiyelenme

raptiyelenmek rasat,-dı rasatçı

rasathane rasıt,-dı raspa

raspa etmek raspa taşı raspacı

raspalama raspalamak raspalanma

raspalanmak rast rast gelmek

rast getirmek rast gitmek rastgele

rastık,-ğı rastıklı rastlama rastlamak rastlanma

rastlanmak rastlantı rastlaşma

rastlaşmak

rastlayış

rasyonalist

rasyonalite rasyonalizasyon rasyonalizm

rasyonel rasyonel sayı raşe

raşitik,-ği raşitizm ratanya ratıp,-bı raunt,-du

ravent,-di ray rayba

rayiç,-ci rayiç fiyat rayiha rayihalı razakı

razı razı etmek razı olmak

razmol,-lü re reaksiyon

reaktör realist realite

realizm

reasürans

reaya



rebap,-bı rebiyülâhır rebiyülevvel

recep,-bi recim,-cmi recmetme

recmetmek reçel reçelci reçelcilik,-ği reçellik,-ği reçete reçeteli

reçetesiz reçine reçine yağı

reçineli

redaksiyon

redaktör

redaktörlük,-ğü reddedilme reddedilmek

reddetme reddetmek reddeyleme

reddeylemek reddiye reddolunma

reddolunmak redevans redif

redingot redingotlu redoks

redresör redüksiyon reel

reeskont refah refahiye (ilçe)

refakat etmek refakat,-ti refakatçi

referandum

referans

refetme

refetmek refik refika

refleks reflektör reform

reformcu reformculuk,-ğu refüj

regaip gecesi regaip kandili regaip,-bi

reglân regülâtör reha

rehabilitasyon rehavet rehber rehberlik,-ği rehber öğretmen rehinrehine

rehberlik etmek rehin etmek reis

reis bey

reis efendi

reisicumhur

reislik,-ği reisülküttap,-bı reji

reji odası rejim rejim yapmak

rejisör rejisörlük,-ğü rekabet

rekabet etmek rekabetçi rekâket

rekât reklâm reklâm filmi

reklâm ışıntısı reklâm kuşağı reklâmcı reklâmcılık,-ğı

rekolte rekonstrüksiyon rekor

rekortmen rekortmenlik,-ği rekreasyon

rektör

rektörlük,-ğü

rektum

rekzetme rekzetmek remel

remi remil,-mli remilci

remiz,-mzi ren geyiği rencide

rencide etmek rencide olmak rençper rençperlik,-ği rende

rendeleme rendelemek rendelenme

rendelenmek rendeli rengârenk,-gi

renk bilimi renk cümbüşü renk körlüğü

renk körü renk küre

renkleme

renk ölçme renksemez

renkser

renk yuvar ı



renk,-gi renkçi renkgideren

renklemek renklendirme renklendirmek

renklenme renklenmek renkli

renkli basın renkli film renkli işitme

renkli televizyon

renklilik,-ği

renkölçer

renksiz renksizlik,-ği renktaşlık,-ğı

renktaş renyum reomürreorganizasyon

reosta repertuvar replik,-ği

reprodüksiyon resen resepsiyon

reseptör resesif resesyon

resif resim yazı resim,-smi resimciresimleme

resimlemek resimlendirme resimlendirmek

resimleşme

resimleşmek

resimli

resimli roman resimlik,-ği resimsi

resital,-li resmen resmetme

resmetmek resmî giysi resmî nikâh

resmî resmî dil resmî elbise resmigeçit,-di resmikabul,-lü

resmîleşme resmîleşmek resmîleştirme

resmîleştirmek resmîlik,-ği resmiyet

ressam ressamlık,-ğı rest

restitüsyon restoran restorasyon

restore

restore etmek

resul,-lü resülmal,-li reşadiye (ilçe)

reşit reşit olmak reşme

ret,-ddi retina retorik,-ği

reva revaç,-cı revak

revakiye revalüasyon revan

revani revanici reverans

revir reviş revize etmek

revizyon revizyoncu revizyonculuk,-ğu

revizyonist

revizyonizm revnak revnaklı

revolver revü rey

reybî reyhan reyhanlı (ilçe) reyon reyting(değerlendirme)

rezalet

reze rezede rezeksiyon

rezeleme rezelemek rezene

rezerv rezervasyon rezidans

rezil rezil etmek rezil olmak

rezilce

rezillik,-ği

rezistans

rezonans riayet riayet etmek



riayetkâr riayetsiz riayetsizlik,-ği rica ricacı

ric'at ric'at etmek rica etmek

rical,-li r ıh r ıhdan

r ıhtım rik'a rikkat,-ti

rikkatli

rimel

rimelleme

rimellemek rimellenme rimellenmek

rimelli rina ring ringa ring seferi rint,-di

rintlik,-ği risale risk ritm ritmik,-ği ritmli

ritmsiz rivayet rivayet birleşik zamanı

rivayet olunmak riya riyakâr riyakârlık,-ğı riyal,-li

riyala riyaset riyasız

riyazet riyazî riyaziyat

riyaziye riyaziyeci riyolit

r ıza

rize

riziko

r ızk roba robalı

robot robotik,-ği robotlaşma robotlaşmak robotlaştırma

robotlaştırmak robotluk,-ğu roda

rodaj rodeo rodezya

rodezyalı rodyum roka roket roketatar rokfor

rokoko rol,-lü rol yapmak romroma

romalı

roman romancı romancılık,-

ğı

romanesk romanlaştırma

romanlaştırmak romanolog,-ğu romanoloji

romans romantik,-ği romantiklik,-ği

romantizm romanya romanyalı

romatizma romen romen rakamlar ı

rondelâ rop,-bu ropdöşambr

rosto rostoluk,-ğu rot rota rotasyon rotatif

rotil rotor roza

rozbif rozet röfle

rölâns

rölânti

rölâtif

rölâtivist rölâtivite rölâtivizm

röle rölyef römork römorkör rönesans röntgen

röntgenci röntgencilik,-ği röntgenleme

röntgenlemek röportaj röportajcı

röportajcılık,-ğı röprodüksiyon rötar rötarlı rötuş rötuşçu

rötuş etmek rötuşlu rövanş

ruam ruba rubaî

rubidyum ruble ruburuf rufaî rufaîlik,-ği

rugan

rugbi

ruh bilgini



ruh bilimci ruh bilimcilik,-ği ruh bilimi ruh bilimsel

ruh çöküntüsü ruh doktoru ruh göçü

ruh hastası ruh hekimi ruh hekimliği

ruh karmaşası ruh ölçümü ruh ötesi ruh sağlığı ruhsal

ruh ruhanî ruhaniyet ruhban

ruhbaniyet

ruhen

ruhî ruhiyat ruhiyatçı

ruhiyatçılık,-ğı ruhlu ruhsat

ruhsatiye ruhsatlı ruhsatname

ruhsatsız ruhsuzruhsuzlaşma

ruhsuzlaşmak ruhsuzlaştırma

ruhsuzlaştırmak ruhsuzluk,-ğu

ruj rujlama

rujlamak rujlanma rujlanmak rulet rulman rulo

rum

rumba

rumca

rumeli'yi rumelili rumen rumencerumî

rumlaşma

rumlaşmak rumlaştırma rumlaştırmak

rumluk,-ğu rumuz rumuzlu

rupi rus rus salatası

rusça ruslaşma ruslaşmak

ruslaştırma ruslaştırmak rustaî

rusya rutenyumrutherfordyum

rutubet rutubetlendirme

rutubetlendirmekrutubetlenme

rutubetlenmek rutubetli

rutubetsiz ruz ruzname

rübap,-bı rücu,-u rücu etmek rücu hakkı rüçhan

rüçhan hakkı rüesa rüfeka

rükû,-u rükün,-knü rüküş

rüküşlük,-ğü rüstik,-ği rüsum

rüsumat rüsup,-bu rüsva rüsvalık,-ğı rüşeym

rüşt,-dü rüştiye rüşvet

rüşvetçi rüşvetçilik,-ği rütbe

rütbeli rüya rüyet

rüzgâr rüzgâraltı rüzgârgülü rüzgârlanma rüzgârlanmak

rüzgârlı rüzgârlık,-ğı rüzgârsız

rüzgârüstü




S

salçalı s atış fiyatı sıkı ağızlı

sınıf s ıralatma sırtçılık,-ğı

samanlı gübre saadet saadet asr ı

saadet zinciri saadethane saat açısı

saat ayar ı saat başı saat camı

saat cebi saatçi saat çiçeği saat dairesi saat dilimi

saat farkı saat kulesi saat,-ti

saatçilik,-ği saati saatine saatli

saatli bomba saatlik,-ği saba

saba rüzgâr ı sabah sabah akşam

sabah ezanı sabah kahvaltısı sabah keyfi

sabah koşusu sabah namazı sabah yeli

sabaha doğru sabaha kar şı sabahçı

sabahçı kahvesi sabahki sabahlama

sabahlamak sabahlar ı sabahleyin

sabahlık,-ğı saban saban balığı

saban demiri

saban kemiği

saban kulağı

sabankıran sabi sabık

sabıka sabıka kaydı sabıkalı

sabıkasız sabır,-br ı sabırlı sabır taşı

sabırsız sabırsızlanış sabırsızlanma

sabırsızlanmak sabırsızlık,-ğı sabit

sabit fikir,-kri sabit kalem sabit olmak

sabite sabitleşme sabitleşmek

sabitleştirilmiş sabitleştirme sabitleştirmek

sabitlik,-ği

sabo

sabotaj

sabotaj yapmak sabotajcı sabotajcılık,-ğı

sabote etmek sabretme sabretmek

sabuklanma sabuklanmaksabun

sabun otu sabun taşı sabun tozusabura

sabuncu sabunculuk,-ğu sabunhane sabuniyesabunlama

sabunlamak sabunlanış sabunlanma

sabunlanmak sabunlaşma sabunlaşmak

sabunlaştırma sabunlaştırmak sabunlayış

sabunlu sabunluk,-ğu sabunsuz



sac sac böreği sac ekmeği

sac kebabı sacayağı sacayak,-ğı

saç saç malık,-ğı saç saça

saçak bulut saçak kök saçak,- ğı

saçaklanma

saçaklanmak saçaklı saçalama

saçalamak

saçalanma saçalanmak saçbaş

saçı saçık,-ğı

saçılış saçılma saçılmak

saçıntı saçış saçıştırma saçıştırmak saçkıran saçlı saçlı sakallı

saçma saçma sapan saçmacı

saçmak saçmalama saçmalamak

saçsız saçula sadak,-ğı sadaka sadakat,-ti

sadakatli sadakatlilik,-ği sadakatsiz

sadakatsizlik,-ği sadakor sadaret

sade sade birimler bölüğü sade kahve

sade kek sadece sadeleşme

sadeleşmek sadeleştirme sadeleştirmek

sadelik,- ği sadet,-di sadeyağ

sadık,-ğı sadıkane sâdır (çıkan, görünen)

sâdır olmak sadik,-ği sadist sadır,-dr ı (göğüs) sadistlik,-ği

sadizm

sadme

sadrazam sadrazamlı

k,-ğı

saf

safa safahat safalı safari safça safderun

safdil safer saffet

safha safi safiha

safir safir mavisi safiyet saf kan saflaşma

saflaşmak saflaştırma saflaştırmak

saflık,-ğı safra safra kesesi

safra yeşili saf saf safsata safralı safran

safranbolu (ilçe)

safsatacı

safsatacı

lı

k,-ğı

sagar sagu sağ sağ açık,-ğı sağ bek sağ esen

sağhaf sağı sağıcı sağılış sağ iç sağlamlama

sağ ol sağ olmak sağ para

sağalma sağalmak sağaltıcı

sağaltım sağaltma sağaltmak

sağanak,-ğı sağanlar sağbeğeni

sağcı sağcılık,-ğı sağdıç emeği

sağdıç,-cı sağdıçlık,-ğı sağdırma

sağdırmak

sağduyu

sağduyulu

sağgörü sağgörülü sağgörüsüzlük,-ğü sağılma



sağgörüsüz

sağılmak sağım sağımlı

sağımlık,-ğı sağın sağın bilimler

sağır sağır dilsiz sağır duvar

sağır etmek

sağır kapı

sağırkef

sağırnun sağır olmak sağır pencere

sağır yılan sağırlaşma sağırlaşmak

sağırlık,-ğı sağistem sağlam

sağlama sağlamak sağlamca

sağlamcı sağlamlamak sağlamlaşma

sağlamlaşmak sağlamlaştırma sağlamlaştırmaksağlamlık,-ğı

sağlanış sağlanma sağlanmak

sağlayı

cı

sağlı sollu

sağlıcakla sağlık bilgisi sağlık bilimi

sağlık evi sağlık görevlisi sağlık hizmeti sağlıkkarnesi

sağlık kurulu sağlık merkezi sağlık muayenesi sağlıkocağı

sağlık sigortası sağlık taraması sağlık yurdu

sağlık,-ğı sağlıklı sağlıklı yaşam koşusu

sağlıklı yaşam merkezi sağlıksal sağlıksız

sağlıksızlık,-ğı sağma sağmak

sağmal sağmalinek,-ği sağr ı sağr ı kemiği sağ salim

sağu sağucu sağuculuk,-ğu

sağyağ sah,-hhı saha

saha sahabe sahabet

sahabet etmek sahabetçi sahaca

sahaf sahaflık,-ğı sahan

sahanlık,-ğı sahavet sahi

sahibe sahici sahiden sahife sahih sahil

sahil kordonu sahileşme sahileşmek

sahip olmak sahip,-bi sahipkıran

sahiplik,-ği sahipsiz sahipsizlik,-ği

sahne sahneleme sahnelemek

sahnelenme sahnelenmek sahneleyiş sahne olmaksahra

sahra topu sahre sahte sahteci sahtecilik,-ği

sahtekâr sahtekârlık,-ğı sahtelik,-ği

sahtiyan sahtiyancı sahur

sahur yemeği sahurluk,-ğu saik



saika saimbeyli (ilçe) sair

sairfilmenam sak sakasakaf

sakınmak saka kuşu

sakağı sakak,-ğı sakal sakalık,-ğı sakallanma

sakallanmak sakallı sakalsız

sakamet sakandır ık,-ğı sakar

sakarmeke (yaban kazı)

sakarca sakarimetre sakarimetri

sakarin sakarlaş ma sakarlaşmak

sakarlık,-ğı sakaroz sakarya

sakat sakatat sakatatçı

sakatatçılık,-ğı sakatlama sakatlamak

sakatlanış sakatlanma sakatlanmak

sakatlık,-ğı saki sakil

sakim sakın sakin

sakin olmak sakınca sakıncalı sakıncasız sakince sakinlemesakinlemek

sakıngan sakınganlık,-ğı sakınış

sakinleşme sakinleşmek sakinleştirme

sakinleştirmek sakinlik,-ği sakınma

sakıntı sakıntılı sakıntısız sakır sakır sakırdama sakırdamaksakırga

sakırtı sakıt sakit

sakıt (merih)

sakıt olmak

sakız

sakız sakız ağacı sakız bademi

sakız baklası sakız dikeni sakız enginar ı

sakız kabağı sakız leblebisi sakız rakısı

sakız tatlısı sakızlaşma sakızlaşmak

sakızlaştırma sakızlaştı rmak

sakızlı saklama

saklamak saklambaç,-cı saklanılma

saklanılmak saklanış saklanma

saklanmak

saklantı

saklatma

saklatmak saklayış saklı

saklık,-ğı sako saksağan

saksı saksı toprağı saksıgüzeli (bitki)

saksılık,-ğı saksofon saksofoncusaksonya

sakuleta

sal sal yar ışı salâ

salâbet salacak salacak,-ğı

salâh salâhiyet salâhiyetli

salâhiyetsiz

salâhiyetsizlik,-ği

salâhiyettar



salak,-ğı salakçasalaklaşma

salaklaşmak salaklık,-ğı

salam salamandra salamanje

salamura salamuralık,-ğı salangan

salapurya

salaş salaşpur salât salata

salatalı

k,-ğı

salâvat salcı salcılık,-ğı salça salçalama

salçalamak salçalık,-ğı saldırgan

saldırganlaşma saldırganlaşmak saldırganlık,-ğı

saldır ı saldır ıcı saldır ıcılık,-ğı

saldır ısız saldır ış saldırma saldırmak saldırmazlık anlaşması

saldırmazlık paktı saldırmazlık,-ğı salep,-bi

salepçi salepçilik,-ği salepgiller

salgı salgılama salgılamak salgılayış

salgı

n

salgıncı salgınlaşma salgınlaşmak

salhane salı verilmek salı salık,-ğı salına salına

salihli (ilçe) salim salimen salıncak,-ğı salıncakçı

salıncaklı salıncaksız salınım

salınış salınma salınmak

salıntı salıntılı salip,-bi

salıpazar ı'nı (ilçe) salise salisen

salisilât salisilik asit,-di salisilik,-ği

salıverilme

salıverme

salıvermek

salkım salkım ağacı salkım başak,-ğı

salkım küpe salkım saçak,-ğı salkım söğüt,-dü

salkım topu sallabaş sallama

salkıma salkımak

salkımsı sallamak sallandırma

sallandırmak sallanış sallanma

sallanmak sallantı sallapati sallasırt sallı

salma salma tomruk,-ğu salmak

salmalık,-ğı

salmastra

salname

salon salon adamı salon çiçeği

saloz salozlaşmasalozlaşmak

salozluk,-ğu salpa salpak,-ğı salt salta

salt çoğunluk,-ğu salt değer salt nem

salt sıcaklık,-ğı salt sıf ır saltanat

saltanatçı saltanatlı saltanatsız

saltçılık,-ğı saltık,-ğı salvo

salya salyamsı salyangoz

sam

sam yeli

saman kâğıdı

saman nezlesi saman rengi saman sar ısı



saman samandağ (ilçe)samanî

samankapan samanlı

samanlı kerpiç,-ci samanlık,-ğı samanuğrusu (yıldızkümesi)

samanyolu (yıldız kümesi) samaryum samba

samî samimiyetsizlik,-ği samimî

samimî olmak samimîleşme samimîleşmek

samimîlik,-ği samimiyet samimiyetle

samimiyetsiz samsa samsat (ilçe)

samsun samsun samur

samur kaşlı samut san

sana sanal sanal nicelik,-ği sanal sayı sanat sanatadamı

sanat dünyası sanatenstitüsü

sanat eseri sanat evi (galeri) sanat filmi

sanat okulu sanatçı sanatçılık,-ğı

sanatkâr sanatkârane sanatkârlık,-ğı

sanatlı sanatoryum sanatsal

sanatsever sanayi bölgesi sanayi kuruluşu

sanayi odası sanayi sitesi sanayi ülkesi sanayiyatır ımı

sanayi,-i sanayici sanayicilik,-ği sanayiinefise

sanayileşme sanayileşmek sanayileştirme

sanayileştirmek sancak beyi sancak,-ğı

sancaktar sancı otu sancı sancılanmasancılanmak

sancılı sancıma sancımak

sançma sançmak sandal

sandalcı sandalcılık,-ğı sandalet

sandalgiller sandalye sandalye kavgası

sandalyeci sandalyecilik,-ği sandık balığı

sandık balığıgiller sandık başkanı sandık emini

sandık eşyası sandık kurulu sandık lekesi

sandık odası sandık sepet sandık,-ğı

sandıkçı sandıkçılık,-ğı sandıklama

sandıklamak sandıklanma sandıklanmak

sandıklı sandıklı (ilçe) sandırma

sandırmak sanduka sandviç

sandviççi sanem sangı

sangılama sangılamak sangılık,-ğı sanı sanidin saniye saniyelik,-ği

sanık,-ğı sanıklık,-ğı sanılma

sanı

lmak

sanki

sanlı

sanma sanmak sanr ı



sanr ılama sanr ılamak sansar

sansargiller sansasyon sansasyonel

sanskrit sansüalizm sansür

sansür etmek sansürcü sansürcülük,-ğü

sansürleme

sansürlemek

sansürlenme

sansürlenmek sansürlü santiar

santigram santigrat,-dı santilitre

santim santimantal,-li santimantalitesantimantalizm

santimetre santra santral,-li santralci santrfor

santrhaf santrifüj santrifüjör santrozomsantur

santurcu santurî sap

sapa

sapak,-ğı

sapaklı

k,-ğı

sapan

sapanca (ilçe)

saparna saparta sapasağlam

sapçık,-ğı sapık,-ğı sapıkça sapı silik,-ği sapış sapıtış sapıklaşma

sapıklaşmak sapıklık,-ğı sapılma

sapılmak sapınç,-cı sapır sapır

sapıtma sapıtmak sapkı

sapkın sapkın kaya sapkınlık,-ğı

saplama saplamak saplanış

saplanma saplanmak saplantı saplantılı saplayış

saplı

saplı meşe

sapma

sapmak sapot ağacı sapotgiller

saprofit sapsağlam sapsar ı sapsar ı olmaksapsız

sapsız balta saptama saptamak

saptanım saptanımcılık,-ğı saptanış

saptanma saptanmaksaptayıcı

saptayış saptır ıcı

saptır ılma saptır ılmak saptırma

saptı

rmak

sara

saraç,-cı

saraçhane saraçhane saraçlık,-ğı

sarahat,-ti sarahaten sarak

saraka sarakacı sarakaetmek

saralı sarar ış

sararma sararmak sarartı

sarartma sarartmak sarat

saray saray (ilçe) saray çiçeği

saray lokması saraymenekşesi

saraydüzü'nü (ilçe) saraykent (ilçe)

sarayköy (ilçe) saraylı sarayönü'nü (ilçe)



sardalye sardırma sardırmak

sardoğan sardun sardunya sardunyagillersarf

sarf etmek sarf ınazar sarf ınazar etmek

sarfiyat

sargı

sargı

lama sargı

lamaksargılı

sargın sargısız sarhoş sarhoş etmek

sarhoş olmak

sarhoşlaşma sarhoşlaşmak sarhoşluk,-ğu

sar ı sari (bir tür giysi) sâri (geçici, bulaşıcı) sarig

sar ıasmagiller sar ıbalık,-ğı sar ı benek,-ği sar ı humma

sar ı ırk sar ı kart sar ı sendika

sar ısendikacılık,-ğı sar ı sıcak,-ğı sar ış sar ışın sar ı yağ

sar ı yağız sar ıağaç,-cı sar ıağı (bitki)

sar ıağız (balık) sar ıasma (kuş) sar ıca

sar ıcakaya (ilçe) sar ıcık,-ğı sar ıcalık,-ğı sar ıçalı

sar ıçiçek,-ği sar ıçiğdem sar ıçıyan

sar ıdiken sar ıerik,-ği (kayısı) sar ıfiğ sar ıgöl (ilçe)

sar ıgöz (balık) sar ığıburma (tatlı) sarih

sarih mef'ul sar ıhalile (bitki) sar ıhani (balık)

sar ık,-ğı sar ıkamış (ilçe) sar ıkanat,-dı (balık)

sar ıkaya (ilçe) sar ıkçı sar ıkız

sar ı

klı

sar ı

kulak,-ğı

(balı

k)

sar ı

kuyruk,-ğu (balı

k)

sar ı

laşma

sar ılaşmak sar ılgan sar ılgan gövde

sar ılı sar ılık,-ğı sar ılış

sar ılış ma sar ılışmak sar ı lira sar ılma sar ılmak

sar ım sar ımercimek,-ği sar ımsak,-ğı

sar ımsak hardalı sar ımsaklama

sar ımsak otu sar ımsaklamak sar ımsaklı

sar ımsı sar ımtırak,-ğı sar ınma

sar ınmak sar ıoğlan (ilçe) sar ıpapatya sar ısabır (bitki)

sar ı

salkı

m

sar ı

şı

nca

sar ı

şı

nlı

k,-ğı

sar ıveliler (ilçe) sar ıyahşi (ilçe) sar ıyer (ilçe)

sar ıyonca sar ız (ilçe) sar ızambak,-ğı

sarkaç,-cı sarkaçlama sarkaçlamak

sarkık,-ğı sarkıklık,-ğı sarkıl

sarkıntı sarkıntı olmak sarkış sarkıt sarkıntılık etmek

sarkıntılık yapmak sarkıntılık,-ğı sarkıtma

sarkıtmak sarkma sarkmak sarkomsarma

sarma kafiye

sarmak

sarmal

sarmalama

sarmalamak sarmalanma sarmalanmak



sarman sarmaşan sarmaş dolaş

sarmaşık,-ğı sarmaşıkgiller

sarmaşma sarmaşmak sarnıç gemisi

sarnıç vagonu sarnıç,-cı sarnıçlı

sarp sarpa sarpı

nsarplaşma

sarplaşmak

sarplı

k,-ğı

sarraf sarrafiye

sarraflık,-ğı sarsak sarsak sarsak sursak

sarsak,-ğı sarsakça sarsaklık,-ğı

sarsalama sarsalamaksarsıcı

sarsık,-ğı sarsılış sarsılma sarsılmak

sarsım sarsıntı sarsıntılı

sarsıntısız sarsış sarsma

sarsmak saruhanlı (ilçe) sası sasıma sası sası

sasımak sason (ilçe) sataşılma

sataşılmak sataşkan sataşma

sataşmak saten sathî sathîleşmesathîleşmek

sathîleştirme sathîleştirmek sathîlik,-ği

satı satıcı satıcılık,-ğı

satıh,-thı satılık,-ğı satılış

satılma satılmak satım

satımcı satımlık,-ğı satır

satır başı satır sonu satış

satış bedeli satış değeri satış merkezi

satış mukavelesi satış ruhsatı satış sarayı satış sözleşmesi

satış şartnamesi satış yapmak

satış yeri satir satirik,-ği satlıcan

satma satmak satranç,-cı satrançlı satranç tahtası

satranç takımı satranç taşı satranç vezni satrapsatsuma

sattırma sattırmak satürn

satvet

sauna

sav

sava savacı savak,-ğı

savaklama savaklamak savan

savana savaş savaşçı savaşçılık,-ğı savaşım

savaşımcı savaşkan savaşma

savaşmak savaştepe (ilçe) savat

savatlama savatlamaksavatlı

savca savcı

savcılık,-ğı savdırma savdırmak

savı kanıtsama

savılma

savılmak

savla savlama savlamak



savlayıcı savlet savma

savmak savruk,-ğu savrukluk,-ğu

savrulma savrulmak savruluş savruntu savsak,-ğı

savsaklama

savsaklamak

savsaklanma

savsaklanmak savsaklayış savsamasavsamak

savulma

savulmak savunma savunmak

savunmalık,-ğı savunmasız savunu

savunucu savunuculuk,-ğu savunulma savunulmaksavunuş

savur (ilçe) savurgan savurganca

savurganlık,-ğı savurma savurmak

savurtma savurtmak savuşma

savuşmak savuşturma savuşturmak say sayasayacı

sayacılık,-ğı sayaç,-cı saydamsaydamlaşma

saydam resim,-smi

saydam tabaka saydamlaşmak saydamlaştırma

saydamlaştırmaksaydamlık,-ğı

saydamsız saydamsızlık,-ğı

saydırma saydırmak saye

sayeban sayfa sayfalandırma

sayfalandırmak

sayfalık,-ğı

sayfiye

saygı saygı duruşu saygıdeğer

saygılı saygın saygınlık,-ğı saygısız saygısızca

saygısızlık,-ğı sayha sayı

sayı boncuğu sayı farkı sayı göstergesi

sayı levhası sayı sıfatı sayıca

sayıcı sayıklama sayıklamak

sayılama sayılamak sayılı

sayılma sayılmak sayım sayım bilimi

sayımlama

sayımlamacı sayımlamak sayımsal sayım vergisisayın

sayısal sayısız sayısızlık,-ğı sayış sayışma

sayışmak saykal saykallama

saykallamak saylamasaylamak

saylav sayma saymacasaymak

sayman

saymanlık,-ğı sayr ı sayr ıl

sayr ılar evi sayr ılık,-ğı sayr ımsak,-ğı

sayr ımsama

sayr ımsamak

sayvan

saz saz benizli saz eseri



saz semaîsi sazsız sazşairi

saz şiiri saz takımı

saz tavuğu score boardseans

sazak (ilçe) sazan

sazangiller sazcı sazcılık,-ğı

sazende sazkayası (balık) sazlı sazlık,-ğı sazlı sözlü

sebat sebat etmek sebatkâr sebatlı sebatsız

sebatsızlık,-ğı sebayüdü sebebiyet

seben (ilçe) sebep olmak sebep,-bi

sebeplenme sebeplenmek sebepli

sebepli sebepsiz sebepsiz sebil

sebil etmek sebilci sebilhane

sebkihindî sebze çorbası sebze sebzeci sebzecilik,-ği

sebzelik,-ği sebzevat seccade

seccadeci secde secde etmek

seci seciye seciyeli

seciyesiz seciyesizlik,-ği seçmeli yemek,-ği

seçal (self-servis) seçenek,-ği seçi

seçici seçici kurul seçiciler kurulu seçicilik,-ği

seçik,-ği seçiliş seçilme

seçilmek seçilmiş seçim seçim bölgesi seçim çevresi

seçim sandı

ğı

seçim tutanağı

seçim yapmak

seçim yasağı seçimlik ders seçiş

seçki seçkin seçkinlerseçkinleşme

seçkinleşmek

seçkinlik,-ği seçme seçme hakkı

seçme süresi seçme yetkisi seçmece

seçmeci seçmecilik,-ği seçmek

seçmeli seçmeli ders seçmen

seçmen kütüğü seçmenlik,-ği seçmesiz yemek,-ği

seçtirme

seçtirmek

seda

sedalı sedalılık,-ğı sedasız sedasızlık,-ğı sedef sedefçi sedef hastalığı

sedef kakma sedef otu sedef otugiller

sedefçilik,-ği sedefli sedefli kalker

sedefsi sedefsi bulut sedimantasyon

sedir sedye sedyelik olmak

sedyelik,-ği sefa sefahat,-ti

sefalet sefaret sefarethane

seferlik,-ği sefer sefer tası

seferber

seferber etmek

seferber olmak

seferberlik,-ği seferî seferî durum



seferîhâl,-li seferihisar (ilçe) sefih

sefil sefillik,-ği sefine

sefir sefire sefirikebir

sefirlik,-ği segâh segman

seğirdim

seğirdim yolu

seğirme

seğirmek seğirtme seğirtmek

seğmen seher seher yeli

sehim,-hmi sehiv,-hvi sehpa sehven sek sekant

sekban sekbanbaşı sekendiz (satürn)

sekene seki sekileme

sekilemek sekili sekincilik,-ği

sekiş sekiz sekiz on

sekiz yüzlü sekizer sekizgen

sekizinci

sekizli

sekizlik,-ği

seklem sekme sekmek

sekmen sekoya sekretarya

sekreter sekreterlik,-ği seks

seksapel seksek,-ği seksen

seksener sekseninci seksenlik,-ği

seksiyon seksolog,-ğu seksoloji

sekstant seksüel sekte sekteikalp,-bi sekter

sektirme sektirme pas sektirmek

sektör

sel

selâm

selâm etmek selâm otu selâm sabah

selâmet selâmetleme selâmetlemek

selâmlaşma selâmlama selâmlamak

selâmlanma selâmlanmak selâmlaşmak

selâmlayış selâmlık,-ğı selâmsız

selâmsız sabahsız selâmünaleyküm selâmünkavlen

selâset selâtin selâtin cami,-i,-si

selâtin meyhanesi selçuk (ilçe) selçukî

selçuklu

selçuklu (ilçe)

sele

sele zeytini selef selek,-ği

seleksiyon selektör selen

selendi (ilçe) selentereler selenyum

selfdeterminasyon self-servis selika

selim selim (ilçe) selinti

selis sellemehüsselâm selofan

seloteyp,-bi selp etmek selp,-bi

selüloit,-di selüloz selülozik,-ği

selva selviçe sem,-mmi



sema (gökyüzü) sema,-ı (işitme; ayin) semafor

semah semahane semahat,-ti

semaî semaî kahvesi seman

semantik,-ği semaver semavî

sembol,-lü

sembolik,-ği

sembolist

sembolizm sembolleşme sembolleşmek

sembolleştirme sembolleştirmek seme

semetavuk,-ğu semeleşme semeleşmek

semen semender semendergiller semersemerci

semercilik,-ği semere semereli

semerleme semerlemek semerlenme

semerlenmek semerletme semerletmek semerli

semersiz

semi,-m'i semih seminer

semirgin semirme semirmek

semirtme semirtmek semiyoloji

semiyotik,-ği semiz semizce semizlemesemizlemek

semizlenme semizlenmek semizleşme

semizleşmek semizlik,-ği semizotu

semizotugiller sempati sempatik sinir sistemi

sempatik,-ği

sempatizan sempozyumsemptom

semt

sen sena senarist

senaryo senaryocu senaryoculuk,-ğu

senato senatör senatörlük,-ğü

sendeleme sendelemek sendik,-ği sendikasendikacı

sendikacılık,-ğı sendikal sendikalaşma

sendikalaşmaksendikalaştırma

sendikalaştırmak sendikalı

sendikalılık,-ğı

sendikalist

sendikalizm

sendikasız sendikasızlık,-ğı sendrom

sene senegal senegalli

seneikebire senek,-ği senelik,-ği

senet sepet senet,-di senetleşme

senetleşmek senetli senetli sepetli

senetsiz senetsiz sepetsiz senevî

senfoni senfoni orkestrası senfonik,-ği

sengin semaî senir senirkent (ilçe)

senit,-di senkretizm senkroni senkronik,-ği



senkron

senkronizasyon senli benli senli benli olmak senozoik,-ği sensensentagma

sentaks sentaktik,-ği sentetik,-ği

sentez

senyör

senyörlük,-ğü

sepek,-ği sepelemesepelemek

sepet kafalı sepet sandık

sepet topu sepet sepetçi sepetçilik,-ği sepetçi söğüdü

sepetkulpu (yayvan kemer) sepetleme sepetlemek

sepetlenme sepetlenmek sepetli

sepetlik,-ği sepetsiz sepi

sepici sepicilik,-ği sepileme sepilemeksepilenme

sepilenmek sepili sepken

septik,-ği septisemi septisizm

sepya ser sera

seracı seracılık,-ğı serak,-ğı

seramik,-ği seramikçi seramikçilik,-ği

serap,-bı serapa serasker

serasker kapısı seraskerlik,-ği serazat,-dı

serbaz serbest serbestbölge

serbest çalışma serbest elektron

serbest enerji serbest güreş serbest iş

serbest meslek,-ği serbest vuruş serbest yük

serbestçe serbesti serbestleme

serbestlemek serbestlik,-ği serçe

serçe parmak,-ğı serçegiller serçin

serdar serdengeçti serdengeçtilik,-ği

serdetme serdetmek serdirmeserdirmek

serdümen

sere sere serpe seremoni

seren serenat,-dı serencamserendi

seretan

serf sergen sergerde

sergerdelik,-ği sergi sergi evi

sergici sergileme sergilemek

sergileniş sergilenme sergilenmek

sergileyiş sergin sergüzeşt sergüzeştçi serhat,-ddi

seri (dizi) seri,-si (hızlı) serian

serigrafi serik (ilçe) serili

seriliş serilme serilmek

serin serince serinhisar (ilçe)



serinkanlı serinkanlılık,-ğı serinleme

serinlemek serinlenme serinlenmek

serinleşme serinleşmek serinletme

serinletmek serinlik,-ği seriş

serkeş

serkeşlik,-ği

serlevha

sermaye sermayeci sermayecilik,-ği

sermayedar sermayesiz sermayesizlik,-ği

serme sermek sermest sermestolmak

sermuharrir

sermürettip,-bi serpantin serpeleme serpelemekserpici

serpilme serpilmek serpinti

serpiş serpiştirme serpiştirmek

serpme

serpmek serptirmeserptirmek

serpuş

sersefil sersem olmak sersem sepelek

sersem sepet sersem sersemce sersemetmek

sersemleme

sersemlemek sersemleşme sersemleşmek

sersemletme sersemletmek sersemlik,-ği

serseri serserice serserileşme

serserileşmek serserilik etmek serserilik,-ği

sert sert buğday sertdamak,-ğı

sertdoku sertelmesertelmek

sert su sert tabaka

sert ünsüz sert zar sertabip,-bi

sertifika sertifikalı sertifikasız

sertlenme sertlenmek sertleşme

sertleşmek sertleştirme sertleştirmek

sertlik,-ği serum serüven

serüvenci serüvencilik,-ği serüvenli serüvensizservant

servantlık,-ğı

servet

servet sahibi

servi servi boylu servigiller

servilik,-ği servis servis arabası

servis aracı servis asansörü servis istasyonu

servis kapısı servis merdiveni servis otobüsü servis tabağı

servis takımı servis yapmak seryaver

seryum seryumlu serzeniş

ses ses aleti ses aygıtı

ses bilgisi

ses bilimi

ses birimi



ses dalgalar ı ses değişmesi ses duvar ı

ses düşmesi ses etmek ses ikizleş mesi seskakışımı

ses kar şılanması ses kirişi ses kuşağı seslem ses organlar ı

ses perdesi

ses seda

ses soluk sestaş ses telleri

ses türemesi ses uyumu ses yolu

ses yönetmeni sesçi sesçil

sesçil alfabe sesçil imlâ sesçil yazım

seselim sesleme seslemekseslendirme

seslendirmek

sesleniş seslenme seslenmek

sesli sesli film sesli harf

sesli okuma sesli sinema sesli taş

sesli uyumu

seslik,-ği

seslikçi

sessiz sessiz film sessiz harf

sessiz okuma sessiz sedasız sessiz sinema

sessiz uyumu sessiz yürüyüş sessizce

sessizleşme sessizleşmek sessizlik,-ği

sesyayar sesyazar sesyitimi

set seter

setir,-tri setliç,-ci setre

setretme setretmek setriavret

sevap,-bı

sevda

sevdalanı

ş

sevdalanma sevdalanmak sevdalı

sevdiceğim sevdirme sevdirmek

sevecen sevecenlik,-ğisevgi

sevgi seli sevgili

sevgisiz sevi sevici seviliş sevilme sevilmek

sevim sevimli sevimlileşme

sevimlileşmeksevimlileştirme

sevimlileştirmek sevimlilik,-ği

sevimsiz sevimsizleşme sevimsizleşmek

sevimsizlik,-ği sevinç,-ci sevinçli

sevindirme sevindirmek seviniş

sevinme sevinmek sevir (boğa burcu)

seviş sevişme sevişmek

seviye seviyeli seviyesiz

seviyesizlik,-ği sevk olmak sevk olunmak

sevk sevk edilmek sevketmek

sevkıtabiî sevkıyat

sevkulceyş sevme sevmek

seyahat etmek seyahat,-ti seyahatname



seydiler (ilçe) seydişehir (ilçe) seyek

seyelân seyhan (ilçe) seyir,-yri

seyirci seyirlik oyun seyirlik,-ği

seyis seyishane seyislik,-ği seyit seyitgazi (ilçe)

seylân taşı

seylânî

seylâp,-bı

seyran seyran etmek seyranlık,-ğı

seyredilme seyredilmek seyrek,-ği

seyrekçe seyrekleştirmek seyrekleşme

seyrekleşmek seyrekleştirme seyreklik,-ği

seyrelme seyrelmek seyreltik,-ği

seyreltiklik,-ği seyreltilme seyreltilmek

seyreltme seyreltmek seyretme

seyretmek seyrüsefer seyyah seyyal,-li seyyanen

seyyar seyyare seyyarsatıcı

seyyiat seyyibe seyyie seza

sezaryen

sezaryenli sezdiriş sezdirme sezdirmek sezgi sezgicilik,-ği sezgili

sezgisel sezi sezilme

sezilmek sezindirme sezindirmek

sezinleme sezinlemek sezinleyiş

sezinme sezinmek seziş sezmesezmek

sezon

sezü sezyum sfagnum

sfenks

sibernetik,-ği sicil sicilli

sıcacık,-ğı

sıcağı sıcağına sıcak dalgası sıcak harp,-bi

sıcak kuşak,-ğı sıcak para sıcak renkler

sıcak savaş sıcak,-ğı sıcakça

sıcakkanlı sıcakkanlılık,-ğı sıcaklaşma

sıcaklaşmak sıcaklaştırma sıcaklaştırmak

sıcaklık seviyesi sıcakolmak

sıcaklık,-ğı sıcaklıkölçer

sicilya sicilyalı sicim

sıçan

sıçan kır ı (renk)

sıçandişi (dikiş) sıçangiller

sıçanımsılar sıçankulağı (bitki) sıçankuyruğu (törpü)

sıçanotu (arsenik) sıçanyolu

sıçırgan sıçırganlık,-ğı sıçmasıçmak

sıçrama sıçrama tahtası sıçramak

sıçratma sıçratmaksıçrayıcı

sıçrayış siderit

sideroz sidik borusu sidik söktürücü sidiktorbası

sidik yar ışı sidik yolu sidik zoru

sidik,-ği sidikli sidikli meşe



sıdk,-dkı sif sifilis sifon sifonlama sıfat

sıfat-fiil sıfat-fiil grubu sıfat takımı

sıfat tamlaması sıfatlandırma sıfatlandırmak

sıfatlaştırma sıfatlaştırmak sıf ır

sıf ırcı sıf ırlama sıf ırlamak

sifonlamak sifonlular siftah

siftah etmek

siftahlama siftahlamak siftinme

siftinmek sigar sigara

sigara böceği sigara böreği sigara kâğıdı

sigara tablası sigara tiryakisi sigaracı

sigaralık,-ğı sigorta sigorta etmek

sigorta olmak sigortacı sigortacılık,-ğı

sigortalama sigortalamak sigortalanma

sigortalanmak sigortalı sigortalılık,-ğı

sigortasız

sigortasızlık,-ğı

sığ

sığa sığamsal sığdır ılma

sığdır ılmak sığdır ış sığdırma

sığdırmak siğil siğil otu

sığın sığınak,-ğı sığınık,-ğı

sığınılma sığınılmak sığınış sığınma sığınma hakkı

sığınmacı sığınmacılık,-ğı sığınmak

sığıntı sığır sığır eti

sığır mantar ı sığır sineğigiller sığır şeri di

sığır tenyası

sığır vebası

sığırcı

sığırcık,-ğı sığırcılık,-ğı sığırdili (bitki)

sığırdiligiller sığırgözü (bitki) sığırkuyruğu (bitki)

sığırödü (bitki) sığır sineği sığırtmaç,-cı sığışma

sığışmak sığıştırma sığıştırmak sığla sığla yağı

sığlaşma sığlaşmak sığlık,-ğı

sığma sığmak sıhhat,-ti

sıhhatli sıhhî sıhhiye

sıhhiyeci sihir,-hri sihirbaz

sihirbazlık,-ğı

sihirlenme

sihirlenmek

sihirli sıhrî sıhriyet

siirt sikalar sikatif sikke sık sıksık

sıkacak,-ğı sıkboğaz sıkboğaz etmek

sıkça sıkı sıkı denetim

sıkı düzen sıkı f ıkı sıkılama sıkılamak sıkı sıkıya

sıkıca sıkıcı sıkılanma

sıkılanmak sıkılgan sıkılganlık,-ğı

sıkılık,-ğı sıkılış sıkılma

sıkılmak sıkılmaz sıkılmazlık,-ğı



sıkım sıkınma sıkınmak

sıkıntı sıkıntılı sıkıntısız sıkışık,-ğı sıkışıklık,-ğı

sıkışma sıkışmak sıkıştır ıcı sıkıştır ılma sıkıştır ılmak

sıkıştır ış sıkıştırma sıkıştırmak sıkıt sıkıyönetim

sikkeleme

sikkelemek

sıkkın

sıkkınlık,-ğı siklâmen sıklaşma

sıklaşmak sıklaştır ılma sıklaştır ılmak

sıklaştırma sıklaştırmak sıklet

sıklık,-ğı siklon sıkma

sıkma baş sıkmaç,-cı sıkmak

sıkmalık,-ğı sıla sıla özlemi

sıla sıygası sılacı silâh

silâhaltı silâhçı silâhendaz silâhhane silâhlama

silâhlamak

silâhlandırma

silâhlandırmak

silâhlanma silâhlanmak silâhlı

silâhlı kuvvetler silâhlık,-ğı silâhsız

silâhsızlandırma silâhsızlandırmak silâhsızlanma

silâhsızlanmak silâhşor silâhşorluk,-ğu

silâhtar silâhtar ağa silâj sildirilme sildirilmek

sildirme sildirmek sildirtme sildirtmek silecek,-ği silgi sili

silici silifke (ilçe) silik,-ği silikat silikleşme

silikleşmek siliklik,-ği silikon sililik,-ği silindir

silindir şapka

silindiraj

silindirik,-ği

silindirli silindirsel silindirsel yüzey siliniş

silinme silinmek silinti

silis silisçil silisik asit,-di

silisiz silisizlik,-ği silisli

silisyum siliş silivri (ilçe)

silkeleme silkelemek silkelenme

silkelenmek silkeleyiş silki silkindirme silkindirmek

silkiniş silkinme silkinmek

silkinti

silkme

silkmek silktirme silktirmek

sille sille tokat silme

silmece silmek silmetahtası

silo silolama

silolamak silopi (ilçe) silsile

silsilename siluet silüryen

silvan (ilçe) sim sıma

sima sımak simav (ilçe)

simetri simetrik,-ği simetrili

simetrisiz

simge simgeci simgecilik,-ği

simgeleme



simgelemek simgeleşme simgeleşmek

simgesel simgesel mantık,-ğı simit,-di simitçi

simitçilik,-ği simsar simsariye

simsarlık,-ğı sımsıkı simsiyah

simültane

simya

simyacı

sin (mezar) sinnni (yaş) sınaat,-ti

sinagog sınaî sınama

sınamak sinameki sınanma

sınanmak sinara sinarit

sınatma sınatmak sınav

sınayış sincabî sincan (ilçe) sincanlı (ilçe)

sıncan sındı sındırgı (ilçe) sincap,-bı sincapgiller

sincik (ilçe) sındır ılma sındır ılmak

sindirilme

sindirilmek

sindirim

sindirim aygıtı sindirim bilimci sindirim bilimi

sindirim organlar ı sindirim sistemi sindiriş

sındırma sındırmak sindirme

sindirmek sine sinek ağırlık,-ğı

sinek kuşu sinek mantar ı sinek sıklet sinemasinemacı

sinek,-ği sinekçil sinekkapan

sinekkapangiller sinekkaydı sineklenme

sineklenmek

sinekler

sineklik,-ği

sinema endüstrisi sinema salonu sinema sanayii

sinemacılık,-ğı sinemasever sinemaskop,-bu sinematek,-ği

sinematik,-ği sinematograf sinerama

sinerji sinestezi sıngın

singin sini sinik,-ği sinir sınıflama sınıflamak

sınıflandır ılma sınıflandır ılmak sınıflandırma

sınıflandırmak sınıflanış sınıflanma

sınıflanmak

sınıflaşma

sınıflaşmak sınıflı sınıfsal

sınıfsız sınık,-ğı sınıkçı sınıkçılık,-ğı sınır

sınır açı sinir argınlığı sinir bilimi

sınır boyu sinir buhranı sınır dışı

sinir doku sinir harbi sinir hastalığı sinir hastası

sinir ilâcı sinir kanatlılar sınır karakolu

sinir küpü sinir olmak sinir otlar ı

sinir otu sinir otugiller sınır ötesi

sinir savaşı sinir sistemi sınır taşı

sinirce

sınırdaş

sınırdaşlık,-ğı



sınırlama sınırlamak sınırlandırma

sınırlandırmak sınırlanış sınırlanma

sınırlanmak sınırlayış sinirleme

sinirlemek sinirlendirme sinirlendirmek

sinirleniş

sinirlenme

sinirlenmek

sınırlı sinirli sınırlı doğru

sınırlı ortaklık,-ğı sınırlı sayı sınırlı sorumluluk,-ğu

sinirlilik,-ği sinirsel sınırsız

sinirsiz sınırsız doğru sınırsız sayı

sınırsız sorumluluk,-ğu sınırsız yetki sinirsizlik,-ği sinir törpüsü

siniş sinle sinlik,-ği

sınma sınmak sinme

sinmek sinolog,-ğu sinoloji sinonim sinop

sinsi

sinsice

sinsileşme

sinsileşmek sinsilik,-ği sinsin

sintigrafi sintine sinüs sinüzit sinüzoidal,-li

sinüzoit,-di sinyal lâmbası sinyal müziği

sinyal,-li sinyalizasyon sinyor

sıpa sipahi sipahilik,-ği sipariş sipariş etmek

siper siper etmek siperisaika

siperlenme siperlenmek siperlik,-ği

sipolin sipsi sipsivri

sır (vernik)

sırrr ı (giz)

sıra

sıra dayağı sıra dışı sıra malı

sıra olmak sıra saygı sıra sayı sıfatı

sıraca otu sıraca sıracagiller sıracalı sıracı

sıradağ sıradağlar sıradan

sıralaç,-cı sıralama sıralamak sıralanış sıralanma

sıralanmak sıralatmak sıralayıcı

sıralayıcı harf,-fi sıralı sıralı cümle

sıralı oluş sıralı sırasız sıram sıram

sırasıyla

sırasız

sırat

sırat köprüsü sirayet sirayet etmek

sırbistan sırbistanlı sırça

sırdaş sırdaşlık,-ğı sırf sır ık,-ğı siren sirk sirkat,-ti sirke

sır ık domatesi sır ık fasulyesi sır ık hamalı

sır ıkçı sır ıkla atlama sır ıklama

sır ıklamak sır ılsıklam sır ım sır ıma sır ımak

sır ıtık,-ğı sır ıtış sır ıtkan sır ıtkanlık,-ğı sır ıtma

sır ıtmak sır kâtibi sır küpü sirke sineği sirkeci

sirkecilik,-ği sirkelenme sirkelenmek



sirkeleşme sirkeleşmek sirkeli

sirkelik,-ği sirken sirkengebin

sirkülâsyon sirküler sirmo siroko siroz sırlama

sırlamak sırlanma sırlanmak

sırlı

sırma

sırma saç

sırmakeş sırmakeşhane sırmalı

sırnaşık,-ğı sırnaşıkça sırnaşıklık,-ğı

sırnaşış sırnaşma sırnaşmak

sırnaştırma sırnaştırmak sirozlu

sırp sırpça sırretme

sırretmek sırrolmasırrolmak

sirrus sırsıklam

sırsız sırt sırt sırta

sirtaki

sırtar

sırtar balığı

sırtarma sırtarmak sırtçı

sırtı pek sırtı sıra sırtı yufka

sırtıkara (balık) sırtlama sırtlamak

sırtlan sırtlangiller sirto

sırtüstü sis sis bombası

sis far ı sis lâmbası sıska olmak

sıska sıskalaşmasıskalaşmak

sıskalık,-ğı sislendirme

sislendirmek

sislenme

sislenmek

sisli sismik,-ği sismograf

sismolog,-ğu sismoloji sis perdesi sistem sistematik,-ği

sistemleşme sistemleşmek sistemleştirme

sistemleştirmek sistemli sistemsiz

sistemsizlik,-ği sistire sistireleme

sistirelemek sistit sistol,-lü

sitayiş site sitem

sitem etmek sitemkâr

sitemli

sitil (su kovası) sıtma

sıtma bilimi sıtmalanma sıtmalanmak

sıtmalı sıtmalık,-ğı sitoloji

sitoplâzma sitrik asit,-di sitteisevir,-vri

sittinsene sıva sıvacı

sıvacı kuşu sıvacı kuşugiller

sıvacılık,-ğı sıvalama

sıvalamak sıvalı sıvama

sıvamak sıvanma sıvanmak

sivas

sivaslı (ilçe) siverek (ilçe)

sıvaşma

sıvaşmak sıvaştırma sıvaştırmak sıvatma



sıvatmak

sıvazlama sıvazlamak sıvazlatma

sıvazlatmak sıvı yağ sıvı sıvık,-ğı sıvıklaştırma

sıvıklaştırmak sivil sivil idare

sivil polis

sivil savunma

sivil yönetim

sıvılaştırm a sıvılaştırmak sivilce

sivilceli sivilleşme sivilleşmek

sivilleştirme sivilleştirmek sivillik,-ği

sıvındırma sıvındırmak sıvınmasıvınmak

sıvıölçer

sıvırya sıvışık,-ğı sıvışma sıvışmak sivri

sivri akıllı sivri biber sivri fare

sivrice (ilçe) sivrihisar (ilçe) sivrikuyruk,-ğu (solucan)

sivrileşme

sivrileşmek

sivrileştirme

sivrileştirmek sivrilik,-ği sivriliş

sivrilme sivrilmek sivriltme sivriltmek sivrisinek,-ği

siya siyah siyah beyaz

siyah ırk siyahî siyahımsı

siyahımtırak,-ğı siyahlanma siyahlanmak

siyahlaşma siyahlaşmak siyahlatma

siyahlatmak siyahlık,-ğı siyak

siyakat yazısı siyakat,-ti siyakusibak

sıyanet

sıyanet etmek

siyanojen

siyanür siyasa siyasal siyasal parti siyaset

siyaset meydanı siyasetçi siyasetçilik,-ği

siyasetname siyasî siyasî parti

siyasiyat siyatik,-ği siyek,-ği

siyenit siyer siyme siymek siyonist sıyga

sıyırga sıyır ış sıyırma

sıyırmak sıyırtma sıyırtmak

siyonizm sıyr ık,-ğı sıyr ılış sıyr ılma sıyr ılmak sıyr ıntı sızak,-ğı

siz

sızdır ılma

sızdır ılmak

sızdırma sızdırmak sızgıt

sızı sızıcı sızıcı ünsüz

sızıldanma sızıldanmak sızılı

sızıltı sızıltısız sızım sızım

sızıntı sızıntılı sızırma

sızırmak sızış sızlama

sızlamak sızlanış sızlanma

sızlanmak sızlatma

sızlatmak

sızlayış sızma



sızmak si sibaksibernasyon

skandal skandiyum

skavut skeç,-ci ski skif skink,-gi skinkgiller

skleroz skolâstik,-ği skor slâyt,-dı slip

slogan

slogancı

slogancı

lı

k,-ğı

slovak slovakça slovakya

sloven slovence slovenyaslovenyalı

smokin

snack-bar snop,-bu soba

sobacı sobacılık,-ğı sobalık,-ğı

sobe sobeleme sobelemek

soda sodyum sodyum bikarbonat

sodyum flüorit sodyum fosfat sodyum hidroksit,-di

sodyum hiposülfit

sodyum karbonat sodyumklorür sodyum nitrat

sodyum sülfat sof sofa sofî sodyumlu sofîlik,-ği

sofist sofistik,-ği sofistike

sofistlik,-ği sofiyane sofizm

sofra sofra başı sofra bezi

sofra duası sofra örtüsü sofrası açık,-ğı sofra takımı

sofracı sofralık,-ğı softa

softaca softalaşma softalaşmak

softalı

k,-ğı

sofu

sofuca

sofuluk,-ğu soğurmak soğan

soğan çiçeği soğancı soğancık,-ğı

soğanlama soğanlamaksoğanlı

soğansı soğdca

soğrulma soğrulmak soğrumsama

soğuk algınlığı soğuk bez soğuk büfe

soğuk dalgası soğuk damga soğukharp,-bi

soğuk hava deposu soğuk ısırması soğuk neva

soğuk nevale

soğuk renkler

soğuk savaş soğulmasoğulmak

soğuk,-ğu soğukkanlı soğukkanlı hayvanlar

soğukkanlı olmak soğukkanlılık,-ğı soğuklama

soğuklamak soğuklaşma soğuklaşmak

soğuklaştırma soğuklaştırmak soğukluk,-ğu

soğuma soğumak soğurma

soğuruş soğuşma soğuşmak

soğutkan soğutma soğutmaç,-cı

soğutmak

soğutucu

soğutulma soğutulmaksoğutuş



soğuyuş sohbet sohbet etmek

sokak çocuğu sokak kadını sokak kapısı

sokak kızı sokak süpürgesi sokak,-ğı

soket sokma sokmak

sokman

sokra

sokranma

sokranmak sokturmasokturmak

soku sokucu

sokulgan sokulganlık,-ğı sokulma

sokulmak sokulu sokuluş sokum sokursokuşma

sokuşmak sokuşturma sokuşturmak

sol sol açık,-ğı sol anahtar ı

sol haf solhan (ilçe) sol iç sol,-lü (nota) solak,-ğı

solaklı

k,-ğı

solaryum

solcu

solculuk,-ğu soldurma soldurmak

solfej solgun solgunlaşma

solgunlaşmak solgunluk,-ğu solidarist

solidarizm solipsizm solist solistlik,-ği sollama

sollamak sollayış solma

solmak solmaz solo

solo yapmak solocu solucan

solucan düşürücü solucan otu solucanlar

soluğan

soluk borusu

soluk darlığı

soluk kesici soluk soluğa soluksuzsoluma

soluk,-ğu

soluklama soluklamak soluklanma

soluklanmak soluklaşma soluklaşmak

solumak solungaç,-cı solunma

solunmak solunum

solunum aygıtı solunum sistemi soluş

solutma solutmak soluyuş

solüsyon

som

soma

soma (ilçe) somak,-ğı somaki

somali somalili

somata somun somurdanmasomurdanmak

somurma

somurmak somurtkan somurtkanlık,-ğı

somurtma somurtmak somurtuş

somut somut isim,-smi somutlaşma

somutlaşmak somutlaştırma somutlaştırmak

somutluk,-ğu somya son

son adam son birim son birim değer teorisi



son birim faydası son birim geliri son birim maliyeti

son birim yarar ı son dört,-dü son ek son görev songürlüğü

son kânun son nefes son ses

son ses düşmesi

son teşrin

son turfanda

son vazife sonar sonat

sonbahar soncul sonda

sondaj sondaj kuyusu sondaj yapmak

sondajcı sondalama sondalamak son derecesondör

sone sonlu sonlu büyüklük,-ğü

sonra sonradan sonradan görme

sonradan görmelik,-ği sonradan görmüş sonradan görmüşlük,-ğü

sonradan olma

sonraki

sonralar ı

sonrasız sonrasızlık,-ğı sonsal

sonsuz sonsuz küçük,-ğü sonsuzlaşma

sonsuzlaşmak sonsuzluk,-ğu sonuç kar şılaşması

sonuç oyuncusu sonuç takımı sonuç yar ışması

sonuç,-cu sonuçlama sonuçlamak

sonuçlandır ılma sonuçlandır ılmak sonuçlandırma

sonuçlandırmak sonuçlanış sonuçlanma

sonuçlanmak sonuçsuz sonurgu

sonurtu

sonuşmaz

sop sopa sopalamasopalamak

sopalanma sopalanmak sopalı

soprano sopsoğuk,-ğu sordurma

sordurmak sorgu sorgu hâkimi

sorgu sual,-li sorgu yargıcı sorguç,-cu

sorguçlu sorgulama sorgulamak

sorgulanış sorgulanma sorgulanmak

sorgun sorgun (ilçe) sorgusuz

sorgusuz sualsiz

sorkun sorma sormacasormak

sormuk,-ğu

sorti sorti yapmak soru

soru cümlesi soru eki soru işareti

soru zamiri soru zarf ı sorulma

sorulmak sorulu görünüm sorum

soruma sorumak sorumlu

sorumluluk,-ğu sorumsuz sorumsuzca

sorumsuzlaşma sorumsuzlaşmak sorumsuzlaştırma

sorumsuzlaştırmak

sorumsuzluk,-ğu

sorun

sorunlu sorunsal sorunsuz soru sıfatı



soruşma

soruşturma kurulu soruşmak soruşturma

soruşturmacı soruşturmacılık,-ğı soruşturmak

soruşturucu sorutkan

sorutma

sorutmak sos

sosis sosyal bilgiler sosyal bilimler

sosyal bünye sosyal değerler sosyal değişme

sosyal demokrasi sosyal demokrat sosyaldevlet

sosyal düzen

sosyal faaliyet sosyal gelişme sosyal güvenlik,-ği

sosyal hayat sosyal konut sosyal sigorta

sosyal tabaka sosyal yapı sosyal yardım

sosyal yaşam sosyal,-li sosyalist

sosyalizasyon

sosyalizm

sosyalleşme

sosyalleşmek sosyalleştirme sosyalleştirmek

sosyete sosyetik,-ği sosyoekonomik,-ğ i

sosyokültürel sosyolengüistik,-ği sosyolog,-ğu

sosyoloji sote sovhoz

soy soy ağacı soy gazlar

soy kır ımı soy oluş soy sop

soya soya çekim soya fasulyesi

soyadı soydaş soydaşlık,-ğı

soydurma

soydurmak

soygun

soyguncu soygunculuk,-ğu soyka

soylu soylu soplu soyluluk,-ğu

soyma soymak soymuk,-ğu

soysal soysuz soysuzca

soysuzlaşma soysuzlaşmak soysuzlaştırma

soysuzlaştırmaksoysuzluk,-ğu

soytar ı soytar ılık,-ğı

soyulma soyulmak soyunma

soyunmak

soyuntu soyunuş soyuş soyut

soyut isim,-smi

soyutçuluk,-ğu soyutlama soyutlamak

soyutluk,-ğu soyut sayı söbe

söbü söğüş söğüşlük,-ğü söğüt,-dü

söğüt (ilçe) söğütgiller söğütlü

söğütlü (ilçe) söğütlük,-ğü söke (ilçe)

sökel sökme sökmeksöktürme

söktürmek sökük,-ğü

sökülme sökülmek sökülüş

söküm sökün etmek söküntü sökü söküş



otu

sölom sölomlular sölpük,-ğü

sölpüme sölpümek sömestr

sömikok sömürge sömürgeci

sömürgecilik,-ğisömürgeleşme

sömürgeleşmeksömürgeleştirme

sömürgeleştirmek

sömürgen sömürgenlik,-ği sömürme

sömürmek sömürü sömürücü

sömürücülük,-ğü sömürülme sömürülmeksömürüş

söndürme söndürmeksöndürücü

söndürülme söndürülmeksönme

sönmek sönük,-ğü sönüklük,-ğüsönüm

sönüm ayr ımı sönümleme sönümlemeksönümlü

sönümsüz

sör sörf sövdürmesövdürmek

söve

söven

sövgü sövgücü sövme

sövmek sövüşme sövüşmeksövüştürme

sövülme

sövülmek sövüş sövüştürmek

söylem söyleme söylemek

söylemseme söylemsemek söylemsemeyapmak

söylence

söylenilme

söylenilmek

söyleniş

söylenme söylenmek söylenti

söyleşi söyleşme söyleşmek söyletmesöyletmek

söylev söyleyiş söz

söz başı söz birliği söz birliği etmek söz bölüğü

söz bölükleri söz cambazı söz cambazlığı

söz dağarcığı söz dalaşı söz dizimi

söz dizimsel söz düellosu söz ebesi

söz ehli

söz etmek

sözgelimi

söz gelişi söz gösterisi söz kar ışıklığı söz kesimi

söz konusu söz konusu olmaksözlendirici

söz meydanı

söz misali söz olmak söz rüşveti

söz sahibi söz sahibi olmak söz temsili

söz ustası söz varlığı söz yar ışı

söz yazar ı söz yitimi söz zinciri

sözcü sözcük hazinesi sözcük türü

sözcük vurgusu

sözcük,-ğü

sözcülük,-ğü

sözde sözde özne sözel



sözel öğrenme sözlendiricilik,-ği sözlendirme

sözlendirmek sözlenme sözlenmek sözleşmesözleşmek

sözleşme yap mak sözleşmeli sözleşmesiz sözleşmetutanağı

sözlü sözlü film sözlü soru

sözlük bilgisi sözlük bilimci sözlük bilimi sözlük birimi

sözlük,-ğü sözlükçü sözlükçülük,-ğü

sözsüz sözsüz oyun sözüne sahip,-bi sözünkısası

spaghetti spazm spektroskop,-bu

spektroskopi spekülâsyon spekülâtif

spekülâtör sperm sperma

sperma ana hücresi spermatozoit,-di spesifik,-ği spesiyal,-li

spesiyalist spesiyalite spiker

spikerlik,-ği spiral,-li spiril

spiritüalizm sponsor spontanespontaneizm

spor

spor kesesi spor loto spor toto

sporcu sporculuk,-ğu sporlanma

sporlanmak sporlular sporsever

sportif sportmen spot

spot alım spot lâmbası spot satım

sprey stabilizatör stabilize stabilize etmek stabilize yol stadya

stadyum stafilokok stagflâsyon

staj stajyer stajyerlik,-ği

stalâgmit stalâktit stand-by

standardizasyon standart,-dı standartlaşma

standartlaşmak standartlaştırma standartlaştırmak

stant,-dı star start

start yeri stat,-dı statik,-ği statolit stator

statosist

statü

statüko

stearik,-ği stearin sten

steno stenograf stenografi

stenotip step stepne

ster steradyan stereo

stereofoni stereofonik,-ği stereografi

stereografik,-ği stereoskop,-bu stereoskopik çift

stereoskopik,-ği stereotipi steril

sterilizasyon sterilize sterilize etmek

sterlin

sterol,-lü

stetoskop,-bu

steyşın stil stilist



stilistik,-ği stilo stoacı

stoacılık,-ğı stok stok etmek

stokçu stokçuluk,-ğu stoklama

stoklamak stop stop etmek stop lâmbası

stor

stopaj storlu stratej

strateji stratejik,-ği stratigrafi

stratosfer stratus streptokok

streptomisin stres stresli

striknin striptiz striptizci stronsiyum strüktür

strüktüralist strüktüralizm strüktürel

stüdyo su su akrebi

su altı su altı arkeolojisi su altı flâşı

su altı fotoğrafçılığı

su altı işleri

su askılar ı

su aygır ı su aygır ıgiller su baldıranı

su bardağı su basıncı su baskını su basmanı subaşı

su bilimci su bilimi su biti su bombası su borusu

su boyası su böceği su bölümü çizgisi

su böreği su cenderesi su çıkr ığı

su çulluğu su damar ı su değirmeni

su deposu su dolabı su düzeyi su

etmek

su hattı

su ısıtıcısı suibriği (bitki) su kabağı su kabı

su kamışı su kamışıgiller su karanfili

su kayağı su kaybı su keleri su kemeri su kesesi

su kesimi su keteni su kireci

su korkusu sukut sukutetmek

su küre su mercimeği

su mercimeğigiller sumermeri

su muhallebisi su örümceği suörümceğigiller

su piresi su rezenesi su saati

su samuru su sar ımsağı su sarnıcı

su sayacı su seviyesi su sığır ı

su sineği su tabakası su tankeri

su taşkını su tavuğu su tavuğugiller

su tedavisi su terazisi su teresi su testisi su topu

su tulumbası sutyensutyenci

su türbini su ürünleri

su yatağı su yelvesi su yılanı

su yılanıgiller su yılanlar ı su yolcu

su yolu su yoncası su yosunlar ı



su yosunu su yuvar ı suzidil suzidilâra sual etmek

sual,-li suare subasar

subay subaylık,-ğı subidonu

subra subret

subye

sucu

sucuk,-ğu

sucukçu sucukçuluk,-ğu sucuklaşma sucuklaşmaksucul

suculuk,-ğu suç suç aleti

suçlandır ılmasuçlandır ılmak

suç yükleme suçiçeği (hastalık)

suçlama suçlamak suçlandırma

suçlandırmak suçlanma suçlanmak

suçlayış suçlu suçlu olmak suç olmaksuçsuz

suçluluk,-ğu suçlulukduygusu

suçsuzluk,-ğu

suçüstü

suçüstü mahkemesi suçüstü yakalama sudak,-ğı

sudan sudan sudan tavuğu

sudanlı sufle sufle etmek

suflör suflörlük,-ğü sugeçirmez

suhulet suibriğigiller suiistimal,-li suiistimal etmek

suikast suikastçı suiniyet

suizan,-nnı sukutuhayal,-li sulak,-ğı

sulaklık,-ğı sulakyurt (ilçe)

sulama

sulamak

sulandır ıcı sulandırma sulandırmak sulanmasulanmak

sular ında sulatma sulatmak

sulfata sulh sulhçu sulh olmaksulhperver

sulhsever sulp,-bü sulta

sultan sultan efendi sultanbeyli (ilçe)

sultandağı'nı (ilçe) sultanhisar (ilçe) sultanî

sultanî tembel

sultanî tembellik,-ği

sultanîbuselik,-ği

sultanîhüzzam sultanîyegâh sultankethüdası

sultanlık,-ğı

sultanoğlu sulu sulu boya

sulu göz sulu gözlü sulu sepken

sulu tar ım suluzırtlak,-ğı suluk zinciri

suluk,-ğu sululaşma sululaşmak

sululuk etmek sululuk yapmak suluova(ilçe)

sululuk,-ğu

sulusaray (ilçe)

sumak,-ğı

sumen

sumer sumerce sumerolog,-ğu



sumeroloji sumsuk,-ğu sumsuklama

sumsuklamak sun'î sun'î böbrek,-ği

sun'î gübre sun'î kalp,-bi sun'î peyk

sun'î solunum sun'î tahta sun'î teneffüs

sun'îlik,-ği

suna

suna boylu

sunak,-ğı su nanesisundurma

sundurmak sungu sungur sungurlu(ilçe)

sunma sunmak sunta

suntıraç,-cı suntıraş sunturlu

sunu sunu istem yasası sunucu

sunuculuk,-ğu sunulma sunulmak

sunuluş sunum sunuş

suoku (bitki) suokugiller suölçer

sup

supanglez

supap,-bı

supara su perisisuphanallah

suples supya

sur sura surat

surat düşkünü surat etmek suratlı suratsız suratsızlık,-ğı

sure suret sureta

suriye suriyeli suruç (ilçe) sus payı suspus suspusolmak

susak ağızlı

susak burunlu susak,-ğı susaklık,-ğı

susallar

susam

susam helvası

susam yağı susama susamak

susamgiller susatma susatmak

susayış susku suskun

suskunlaşma suskunlaşmak suskunluk,-ğu

susma susma hakkı susmak

susta sustalı sustalı çakı

susturma susturmaksusturucu

susturulma susturulmak

susurluk (ilçe)

susuş

susuz

susuz (ilçe) susuzluk,-ğu suşehri'ni (ilçe)

suşeridi (bitki) sut,-du sutaşı (işlemeli şerit)

sutyencilik,-ği suvar ım suvarma

suvarmak suvat suyolu (sutaşı)

suyuk,-ğu suyukçuluk,-ğu suzinak

süngerleşme sübek,-ği sübjektif

sübjektiflik,-ği sübjektivist sübjektivite sübjektivizm

süblime süblimleşme süblimleşmek

süblimleştirme

süblimleştirmek

sübut

sübvanse etmek sübvansiyon sübyan



sübyan koğuşu sübye sücut,-du

südreme südremek süetsüflî

süflîleşme süflîleşmek

süflîlik,-ği süheyl (yıldız) sühulet

sühunet

süit

süje

süklüm püklüm sükse sükse yapmak

sükûn sükûnet sükûnetli

sükût sükût hakkı sükûtî

sükûtîlik,-ği sülâle sülf

sülfamit,-di sülfat sülfatlama

sülfatlamak sülfatlanma sülfatlanmak

sülfatlaşma sülfatlaşmak sülfit

sülfitleme sülfür sülfürik asit,-di

sülfürik,-ği

sülfürimetre

sülfürleme

sülfürlemek süline süloğlu'nu (ilçe)

sülûk etmek sülûk,-kü sülüğen

sülük,-ğü sülükçü sülükler

sülüklü sülümen sülün

sülüngiller sülünlük,-ğü sülüs

sümbül sümbüle sümbülî

sümbülteber (çiçek)sümek,-ği

sümkürme sümkürmek

sümmettedarik

sümsük,-ğü

sümsükgiller

sümsükleşme sümsükleşmek sümsüklük,-ğü

sümter sümük,-ğü sümük dokusümüklü

sümüklü böcek,-ği

sümüksel sümüksüsümüksü zar

sündürme sündürmek

sündüs süne sünepe

sünepelik,-ği sünger sünger doku

sünger taşı süngerci süngercilik,-ği

süngerler

süngerleşmek

süngerli

süngersi süngü süngüleme

süngülemek süngülenme süngülenmek

süngüleşme süngüleşmek süngüsüdüşük,-ğü

sünme

sünmek sünnet sünnet düğünü

sünnet ehli sünnet etmek sünnet olmak

sünnet yapmak sünnetçi sünnetçilik,-ği sünnetçocuğu

sünnetleme sünnetlemek sünnetli

sünnetlik,-ği sünnetsiz sünnî



sünnîlik,-ği süper süper benzin

süper çimento süper fosfat süper lise

süpermarket süpermarketçi süpermarketçilik,-ğisüprüntü

süprüntücü

süprüntülük,-ğü

süpürge

süpürge çalısı süpürgedar ısı

süpürge otu süpürmesüpürmek

süpürgeci

süpürgecilik,-ği süpürgelik,-ği süpürtme süpürtmeksüpürülme

süpürülmek süpürüş sür'at katar ı

sür'at,-ti sür'atle sür'atlendirme

sür'atlendirmek sür'atlenme sür'atlenmek

sür'atli sürahi sürç

sürçme sürçmek sürçtürmesürçtürmek

sürçülisan

sürdürme sürdürmek sürdürüm sürdürümcüsürdürüş

süre süre aşımı süre sonu

süreç,-ci süreduran süredurum

süregelen süregelme süregelmeksüreğen

süreğenleşme

süreğenleşmek sürek avı sürek,-ği

sürekçi sürekli sürekli ünsüz

süreklilik,-ği

süreksiz

süreksiz ünsüz

süreksizlik,-ği süreli süreölçer süre ölçümü sürerlik fiili

sürerlik görünümü sürerlik,-ği süresiz

süreyazar süreyya (yıldız kümesi) sürfe sürfile

sürfile makası sürfile makinesi sürfile yapmak

sürgen doku sürgit sürgit etmek

sürgit yapmak sürgü sürgü kolu

sürgüleme sürgülemek sürgülenme

sürgülenmek sürgülü sürgün

sürgün avı

sürgün olmak

sürme

sürme mantar ıgiller sürme mantarlar ı sürmedan

sürmek sürmeleme sürmelemek

sürmelenme sürmelenmek sürmeli

sürmelik,-ği sürmenaj sürmene (ilçe)

sürmesiz sürnatüralist sürnatüralizm

sürpriz sürpriz yapmaksürre

sürre alayı sürre emini

sürrealist sürrealite sürrealizm

sürsat

sür şarj

sürtme



sürtme ağı sürtmek sürtük,-ğü

sürtükleşme sürtükleşmek sürtüklük,-ğü

sürtülme sürtülmek sürtünmesürtünmek

sürtünüş

sürtüş

sürtüşme

sürtüşmek

sürtüştürme sürtüştürmek sürur

sürü sürü sepet sürücü sürücül sürücülük,-ğü

sürükleme sürüklemek sürüklendirme

sürüklendirmek sürükleniş sürüklenme

sürüklenmek sürükletme sürükletmek

sürükleyici sürükleyiş sürülme

sürülmek sürülüş sürüm

sürüme

sürümek

sürümlü sürüm sürümsürümsüz

sürümsüzlük,-ğü sürünceme süründürme

süründürmek süründürülme süründürülmek

sürüngen sürüngenlersürünme

sürünmek sürünüş

sürür sürüş sürüştürmesürüştürmek

sürütme

sürütmek sürveyan süryanî

süryanîce süs süs bitkisi

süs püs

süsen

süsengiller

süsleme süsleme sanatlar ı süslendirme

süslemeci

süslemecilik,-ği süslemek süslendirmek

süsleniş süslenme süslenmek süsletmesüsletmek

süsleyici süslü süslü püslü

süslü üslûp,-bu süsmesüsmek

süspansiyon süssüz süt süt ağacı sütana

süt asidi

süt başı

süt beyaz

süt çocuğu süt danası süt dişi

süt kır ı (renk) süt mavisi süt otugiller sütölçer sütre

süt şekeri süt tozu sütanalık,-ğı

sütanne sütannelik,-ği sütbaba

sütbesüt sütçü sütçüler (ilçe)

sütçülük,-ğü süthane sütkardeş

sütkız süt kuzusu sütlâç,-cı sütleğen sütleğengiller

sütlendirme sütlendirmek sütlenme

sütlenmek

sütliman

sütlü

sütlükengel sütlü ot sütlüce



sütlük,-ğü sütnine sütoğul,-ğlu süt otu sütsüz

sütsüzlük,-ğü sütun sütü bozuk,-ğu

süvari süvari alayı süvari bölüğü

süvarilik,-ği süveter süyüm

süzdürme süzdürmeksüzek,-ği

süzeni

süzgeç,-ci

süzgeçli süzgü süzgün

süzgün bakış süzgün göz süzgünleşme

süzgünleşmek süzgünlük,-ğü süzme

süzme yoğurt,-du süzmek süzülüş

süzücü süzük,-ğü süzülme

süzülmek süzüntü




Ş

şarlatan

şehirci

şemsiyeci

şerh etmek şeytanfeneri (bitki) şeytanî şimdicik

şiraze ş ükretme şabanlaşma

şabanlaşmak şabanözü'nü (ilçe) şablon

şad şad etmek şadırvan şadolmak

şafak,-ğı şafiî şafiîlik,-ği

şaffaflaşmak şaft şaful

şah şahadet şahadet etmek

şahadet parmağı şahadetname şahane

şahap,-bı ş ahbaz şahdamar ı

şaheser

şahika

şahım,-hmı şahin şahin bakışlı şahinbey(ilçe)

şahinci şâhıs (sır ık) şahıs,-hsı (kimse, kişi)

şahit olmak şahit,-di şahitli

şahitlik etmek şahitlik,-ği şahitsiz

şahlandırma şahlandırmak şahlanış

şahlanma şahlanmak şahlık,-ğı

şahmerdan

şahne

şahniş

şahnişin şahnişli şahrem şahrem

şahsen şahsî şahsiyat şahsiyet şahsiyetli

şahsiyetlilik,-ği şahsiyetsiz şahsiyetsizlik,-ği şahtere şahteregillerşahtur

şaibe şaibeli şair

şairane şairanelik,-ği şairlik,-ği

şak şak şak şak,-kkı (yarma) şakaşakacı

şaka yollu

şakacıktan

şakacılık,-ğı

şakadan şaka etmekşakak,-ğı

şakalaşma şakalaşmak şaka makaşakasız

şakayık,-ğı şaki şakilik,-ği

şakıma şakımak şakırdamaşakırdamak

şakır şakır

şakır şukur şakırdatma şakırdatmak

şakirt,-di şakkadakşakketme

şakırtı şakırtılı şakırtısız şakıt

şakıyış şakketmek şaklaban

şaklabanlık,-ğı şaklama şaklamak



şaklatma şaklatmak şakrak kuşu

şakrak,-ğı şakraklık,-ğı şakrama

şakramak şakşak,-ğı (tahta maşa) şakşakçı

şakşakçılık,-ğı şakul,-lü şakulî şakulleme ş

akullemek

şal örneği şal şalak,-ğı şalakî şalgam şali

şallak mallak,-ğı şallak,-ğı şalpazar ı'nı (ilçe)

şalter şalupa şalvar şalvarlı şama şam f ıstığı

şamalı şamama şaman

şamandıra şamanî şamanist

şamanizm şamanlık,-ğı şamarşamarlama

şamar oğlanı şamataşamatacı

şamarlamak şamata etmek şamatalı

şambaba (tatlı

)

şambabası

(tatlı

)

şambrel

şamdan şamdancı şamil

şampanya şampanya bardağı şampanyalı

şampiyon şampiyona şampiyonluk,-ğu

şampuan şampuanlamaşampuanlamak şan

şangırdatmak

şangır şungur şangırdama şangırdamak

şangırdatma şangırtı şanjan

şanjanlı şanjman şanlı şanlı şöhretli şanlıurfa şano şans şansız

şanslı

şanslı

lı

k,-ğı

şanson

şansonet şansölye şanssız

şanssızlık,-ğı şantaj şantajcı

şantajcılık,-ğı şantajyapmak

şantiye şantör

şantöz şantung şapşaphane

şap hastalığı şaphane (ilçe)

şapır şapır şapır şupur şapırdama

şapırdamak şapırdatma şapırdatmak

şapırtı şapka şapkacı şapkacılık,-ğı şapkalı

şapkalık,-ğı şapkasız şaplak,-ğı

şaplama şaplamak şaplatma

şaplatmak şaplı şappadak

şaprak,-ğı şapşal yaka şap şap şap taşı şapşal şapşalak,-ğı şapşalca

şapşallaşma şapşallaşmak şapşallık,-ğı

şar şar şarabî şarampol,-lü

şarap bardağı şarap çanağı şarap f ıçısı

şarap tortusu rengi şarap,-bı şarapçı

şarapçılık,-ğı şaraphane şaraplı şarapnel şarap



rengi

şarbon şar ıl şar ıl şar ıldama

şar ıldamak şar ıltı şarj şarj etmek şarjör şark

şark çıbanı şarkadak şarkî

şarkı şarkıcı şarkıcılık,-ğı

şarkîkaraağaç (ilçe) şarkiyat

şarkışla (ilçe)

şarkiyatçı şarkiyatçılık,-ğı şarklı

şarklılık,-ğı şarköy (ilçe) şarküteri

şarlama şarlamak şarlatanca

şarlatanlık,-ğı şarpi şart

şart etmek şart kipi şartlama şartlamak şartlandırma

şartlandırmak şartlanış şartlanma

şartlanmak şartlaşma şartlaşmak

şartlı şartlı birleşik cümle şartlı birleşik zaman

şartlı refleks

şartname ş art olmak şartsız

şartsız refleks

şartsız şurtsuz şaryo şase

şasi şaşaa şaşaalı şaşakalmaşaşakalmak

şaşalama şaşalamakşaşalatma

şaşalatmak şaşı

şaşırtmaca şaşılası şaşılaşma

şaşılaşmak şaşılık,-ğı şaşılma şaşılmak şaşır ış

şaşırma şaşırmak şaşırtıcı

şaşırtma

şaşırtmak

şaşkaloz

şaşkın şaşkınca şaşkınlaşma

şaşkınlaşmak şaşkınlık,-ğı şaşlık,-ğı

şaşma şaşmak şaşmaz

şat şataf şatafat şatafatlı şatafatsız şathiyat şathiye şatır şato

şavalak,-ğı şavk şavkıma

şavkımak şavşat (ilçe)şavul

şavullama şavullamak

şayak,-ğı şayan şayet

şayi,-i

şayia şayka şaz şeamet şeb

şebabet

şebboy şebek,-ği şebeke

şebekler şebinkarahisar (ilçe) şebiyelda

şebnem şecaat,-ti şecere

şecereli şeci,-i şedaraban

şeddadî şedde şeddeli

şeddeli eşek,-ği şedit,-di şef

şefaat etmek şefaat,-ti şefaatçi

şefaatçilik,-ği şefaatli (ilçe) şeffaf

şeffaflaşma

şeffaflaştırma

şeffaflaştırmak şeffaflık,-ğı

şefik şefkat,-ti şefkatli



şefkatlilik,-ği şefkatsiz şefkatsizlik,-ği

şeflik,-ği şeftali şehbender şehbenderlik,-ği şehevî

şehir hatlar ı şehir rehberi şehir turu

şehir,-hri şehircilik,-ği şehirler arası

şehirleşme

şehirleşmek

şehirli

şehirlileşme şehirlileşmek şehirlilik,-ği

şehit etmek şehitkâmil(ilçe)

şehit olmak şehit,-di

şehitlik,-ği şehlâ şehname

şehnameci şehnaz şehnazbuselik,-ğişehremaneti

şehremini şehriye şehvanî

şehvaniyet şehvet şehvetli şehvetperest şehzade

şehzadelik,-ği

şek,-kki

şekavet

şekel şeker şeker ağacı

şeker bayramı şeker fasulyesi şeker hastalığı

şeker kamışı şeker pancar ı şekerci

şekerci boyası şekerci boyasıgiller şekercilik,-ği

şekerleme şekerlemeci şekerlemek

şekerlenme şekerlenmek şekerleşme

şekerleşmek şekerli şekerli kahve

şekerlik,-ği şekerpare şekerrenk,-gi

şekersiz

şekil bilgisi

şekil,-kli

şekilci şekilci olmak şekilcilik,-ği

şekildaş şekildaşlık,-ğı şekillendirme şekillendirmek

şekillenme şekillenmek şekilli şekilperest şekilsiz

şekilsizlik,-ği şeklen şeklî şekva şekvacı

şelâle şelek,-ği şelf

şema şemail şemalaştırma

şemalaştırmak şematik,-ği şemdinli (ilçe)

şempanze şems şemse

şemsî

şemsiye

şemsiyecilik,-ği

şemsiyelik,-ği şen şen şakrak,-ğı

şen şatır şenaat,-ti şendere

şenelme şenelmek şeneltme

şeneltmek şeni,-i şenkaya (ilçe)

şenlendirilme şenlendirilmek şenlendirme

şenlendirmek şenleniş şenlenme

şenlenmek şenlik,-ği şenlikli

şenliksiz şenpazar (ilçe) şer'î

şer,-rri

şerait şer'an şerare şerbet

şerbetçi



şerbetçi otu şerbetçilik,-ği şerbetleme

şerbetlemek şerbetlenme şerbetlenmek

şerbetli şerbetlik,-ği şerbetsiz

şerç,-ci şeref şeref kıt'ası

şeref konuğu

şeref locası

şeref misafiri

şeref salonu şeref sözü şeref tribünü

şeref üyesi şeref yeri şerefe

şerefiye şereflendirme şereflendirmek

şereflenme

şereflenmek şerefli şereflikoçhisar (ilçe)

şereflilik,-ği şerefsiz şerefsizlik etmek

şerefsizlik,-ği şerefyap olmak şerefyap,-bı

şergil şerh şerha

şeriat

şeriatçı

şeriatçılık,-ğı

şerif şerik şerir şerirlik,-ği şerit,-di

şerit makarna şerit metre şeritgiller

şeritleme şeritlemek şeritler

şeritli şeritsiz şeş

şeşbeş şeşcihar şeşidü şeşper şeşüseşeşyek

şet,-ddi şetaret şetim,-tmi

şetlant,-dı şev şevk

şevkefza

şevket

şevketli

şevkli şevksiz şevksizlik,-ği

şevval,-li şey şeyh şeyhlik,-ğişeyhülislâm

şeyhülislâm kapısı şeyhülislâmlık,-ğı şeytan

şeytan bezi şeytan çekici şeytan elması

şeytan kuşu şeytan otu şeytan örümceği

şeytan şalgamı şeytan tırnağı şeytan uçurtması

şeytanarabası (uçuşan

tohum)

şeytanca şeytanet

şeytaniğnesi (hayvan) şeytaniğnesigiller şeytanlık,-ğı şeytanlıketmek

şeytanminaresi (böcekkabuğu)

şeytansaçı (bitki) şeytantersi (bitki)

şeytantırnağı (bitki) şezlong şia

şiar şiddet şiddet olayı

şiddetlendirme şiddetlendirmek şiddetlenme

şiddetlenmek şiddetli şif

şifa şifahen şifahî

şifalı şifasız şifleme



şiflemek şifon şifoniyer

şifre şifre anahtar ı şifreci şifreleme şifrelemek şifreli şifreli çanta

şifreli hesap,-bı şifreli kasa şifreli kilit,-di

şifreli telefon şifreli telgraf şiî

şiîlik,-ği şiir şiir defteri

şiir kitabı

şiirleştirme

şiirleştirmek şiirli şiirsel şık (güzel, zarif) şık,-kkı (seçenek)

şikâr şikâyet şikâyet etmek

şikâyetçi şikâyetçilik,-ği şikâyetname

şike şike yapmak şile şile (ilçe) şikeli

şikemperver şikesiz şikeste

şıkır şıkır şıkırtı şıklaşma şıkırdama şıkırdamak

şıkırdatma şıkırdatmak şıklaşmak

şıklık,-ğı şıldır şıldır şile bezi

şilem

şilep,-bi

şilepçilik,-ği

şilin şıllık,-ğı şilt,-di

şilte şimal,-li şimalî

şımar ık,-ğı şımar ıkça şımar ıklık,-ğı

şımar ış şımarma şımarmak şımartı lma

şımartılmak

şımartma şımartmak şimdi

şimdiden şimdiki şimdilik

şimendifer şimiotaksi şimiotropizm

şimşek,-ği

şimşeklenme

şimşeklenmek şimşeklişimşir

şimşirgiller şinanay şıngıl

şıngır şıngır şıngırdama şıngırdamak

şıngırtı şinik,-ği şinikleme

şiniklemek şintoculuk,-ğu şintoizm

şıp şip şıpıdık,-ğı

şıpın işi şıpır şıpır şıpırdama

şıpırdamak şıpırtı şıpka

şıppadak

şıpsevdi

şıpsevdilik,-ği

şipşak şipşakçı şipşakçılık,-ğı

şıpşıp (terlik) şıp şıp şıra şipşirin şıracı

şırak şırakkadak şıralı

şiran (ilçe) şirden şırf ıntı

şır ıl şır ıl şır ıldama şır ıldamak

şır ıltı şirin şır ınga

şır ınga etmek şır ınga yapmak şirinlik,-ği

şirk şirket şirpençe şirret şırlağan şırlama

şırlamak

şırnak (ilçe)

şirretçe



şirretleşme şirretleşmek şirretlik,-ği şirretlik etmek

şirvan (ilçe) şiryan şist

şistleşme şistleşmek şistli

şistlilik,-ği şiş şişkebap,-bı

şişe

şişeci

şişek,-ği şişelemeşişelemek

şişelenme şişelenme k şişelik,-ği

şişhane şişhane şişinme

şişinmek şişirilme şişirilmek şişiriş şişirme

şişirmece şişirmek şişirtme

şişirtmek şişkin şişkinlik,-ği

şişko şişkoluk,-ğu şiş köfte şişleme şişlemek

şişlenme şişlenmek şişli (ilçe)

şişlik,-ği

şişman

şişmanca

şişmanlama şişmanlamak şişmanlatma

şişmanlatmak şişmanlık,-ğı şişme

şişmek şita şitaiye şive şiveli şivesiz

şivesizlik,-ği şıvgın şizofren

şizofreni şnitzel şnorkel

şofben şoför şoför ağzı

şoför koltuğu şoför mahalli şoför muavini

şoför yardımcısı şoförlük,-ğü şok

şok tedavisi

şoke

şoke etmek şoke olmakşokola

şom şom ağızlı şorlama

şorlamak şorolop şort

şose şoset şoson şovşoven

şov yapmak şovenizm şovenlik,-ğişovmen

şovrum şövalye şöhret

şöhret sahibi şöhretli şöhretsiz

şölen şömine şömiz şömizye

şövale

şövalye ruhlu

şövalye yüzüğü şövalyelik,-ği şöyle

şöyle bir şöyle böyle şöylece

şöylemesine şöylesine şaban

şu şu bu şuf'a şuf'a hakkı şuh şua,-ı

şubara şubat şube

şuhluk,-ğu şuhut (ilçe) şule şuna şuna buna

şunca şunda şunda bunda

şundan şundan bundan şunlar şunu şunu bunu

şunun

şunun bunun şûra (danışma kurulu) şura (şu yer)



şuracık,-ğı şuracıktaşurada

şuralı şuralı buralı

şurası şûrayıdevlet şurup,-bu şut şuur şuuraltı

şuurlaşma şuurlaşmak şuurlu şuurluluk,-ğuşuursuz

şuursuzluk,-ğu şüheda şükran

şükretmek şükreyleme şükreylemek

şükür,-krü şümul,-lü şümullendirme

şümullendirmek şümullüşüphe

şüphe etmek şüphe kurdu

şüpheci şüphecilik,-ği şüphelendirme

şüphelendirmek şüpheleniş şüphelenme

şüphelenmek şüphelişüphesiz

şürekâ şüyu,-u

şvester




T

t cetveli ta taaccüp,-bütaaccüpetmek

taaddüt,-dü

taaffün taaffün etmek taahhüt etmek

taahhüt,-dü taahhütlü taahhütlü mektup,-bu

taahhütname taallûk taallûkat taallûk etmektaam

taam etmek taammüdentaammüm

taammüm etmek taammüt,-dü

taannüt etmek taannüt,-dü taarruz

taarruz etmek

taassup,-bu

taayyün

taayyün etmek taayyüş taba tabaat tababet tâbiiyetsizlik,-ği

tabak,-ğı tabaka tabakalama

tabakalamak tabakalanma tabakalanmak

tabakalı tabakasız tabakçı

tabakhane tabaklama tabaklamak

tabaklanma tabaklanmak tabaklık,-ğı

taban taban basma taban düzeyi

taban fiyatı taban halısı tabanca

tabanca boyası tabancacilâsı

tabanlı

tabanlık,-ğı

tabansız tabansızlık,-ğı tabanvay

tabasbus tabasbus etmek tabelâ

tabelâcı tabelâcılık,-ğı tabetme

tabetmek tabi (elbette) tâbi olmak

tabı,-b'ı tâbi,-i (bağımlı; basıcı) tabiat

tabiat bilgisi tabiat bilimleri tabiatıyla

tabiatlı tabiatsız tabiatsızlık,-ğı

tabiatüstü

tabiatüstücülük,-ğü

tabiî

tabiî afetler tabiîleşme tabiîleşmek

tabiîlik,-ği tâbiiyet tâbiiyetli

tâbiiyetsiz tâbilik,-ği tabip,-bi tabiplik,-ği tabir

tabir etmek tabirname tabiye tabla tablakâr

tablalı tabldot tablet

tabliye tablo tabu

tabulaşma tabulaşmak tabur

taburcu taburcu edilmek taburcuetmek

taburcu olmak



tabure tabut tabutluk,- ğu

tabya tacik tacikçe

tacikistan tacil tacil etmek tacir taciz

taciz ateşi taciz etmek tacizlik etmek

tacizlik,-ği

taç atışı

taç beyit,-yti

taç giyme töreni taç yaprağı taç yapraklı

taç,-cı taçlanma taçlanmak

taçlı taçsız taçsız kral taçsızlar tadat etmek

tadat,-dı tadil tadil etmek

tadil teklifi tadilât tadım

tadımlık,-ğı taflan tafra tafracı tafsil tafsilât

tafsilâtlı tafta tafzih

tagaddi tagallüp,-bü tagayyür

tagayyür etmek

tağşiş

tağşiş etmek

tağyir tağyir etmek tahaccür tahaccür etmek tahaffuz

tahaffuzhane tahakkuk tahakkuk etmek

tahakküm tahakküm etmek tahammuz

tahammül tahammül etmek tahammülfersa

tahammülsüz tahammülsüzlük,-ğü tahammür

tahammür etmek taharet taharet bezi

taharetlenme taharetlenmek taharri

taharri etmek taharri memuru taharrüş

taharrüş etmek

tahassun

tahassür

tahassüs tahaşşüt,-dü tahattur

tahattur etmek tahavvül tahavvül etmek

tahayyül tahayyül etmek tahdidat

tahdit etmek tahdit,-di tahfif

tahfif etmek tahıl tahin

tahin helvası tahin rengi tahinî

tahirbuselik,-ği tahkik tahkik etmek tahkimtahkimat

tahkikat

tahkikat komisyonu

tahkim etmek tahkimlitahkir

tahkir etmek tahkiye tahkiye etmek tahlif tahlil

tahlil etmek tahlilî tahlis

tahlisiye tahliye tahliye etmek tahmil tahmin tahminen tahminetmek

tahminî tahmis tahmisçi

tahnit tahra tahribat

tahrif tahrifat tahrif etmek tahrik tahrik etmek tahril tahrilli

tahrikât

tahrikçi

tahrikçilik,-ği

tahrip etmek tahrip,-bi tahripkâr



tahrir tahrir heyeti tahrirî tahriş tahrirat

tahrirat kâtibi tahriren tahriş etmek tahsil tahsilât

tahsildar tahsildarlık,-ğı tahsil etmek tahsis

tahsisat tahsisatımesture tahsis

etmek

tahsisli

tahsisli yol tahşiye taht

tahta tahta biti tahta kurdu

tahta pamuk,-ğu tahta perde tahtaboş

tahtakurular ı tahtakurusu tahtalaşma

tahtalaşmak tahtalı tahtalı güvercin

tahtelbahir,-hri tahterevalli tahteşşuur tahtırevan tahvil tahvil etmek taife tak taka

tahvilât taktak tak tuk

takacı takacılık,-ğı takaddüm

takallüs

takallüs etmek

takanak,-ğı

takarrüp,-bü takarrür takas

takas etmek takat,-ti takatli

takatsiz takatsizlik,-ği takatuka takayyüt,-dütakaza

takaza etmek takbih takbih etmek takdimtakdimci

takdim edilmek takdim etmek takdim olunmak

takdim tehir takdim tehir yapmak takdimcilik,-ği

takdir

takdir etmek

takdir hakkı

takdir olunmak takdir yetkisi takdiriilâhî takdirkâr

takdirname takdis takdis etmek takeometretakı

takibat takiben takigraf

takılgan takılganlık,-ğı takılı

takılış takılma takılmak

takım takim takım erki

takım taklavat takımada takimetre

takı

myı

ldı

z

takı

nak,-ğı

takı

naklı

takınaklı davranış takınaksız takınma takınmak

takıntı takıntılı takıntısız takip etmek takip,-bi

takipçi takipçilik,-ği takipsiz

takipsizlik karar ı takipsizlik,-ği takır takır

takır tukur takışma takışmak takırdama takırdamak

takırdatma takırdatmak takırtı

takıştırma takıştırmak takkadak

takke takkeli takkesiz

takla

takla böceği

takla böcekleri

taklacı taklak,-ğı taklidî



taklidî kelime taklip etmek taklip,-bi

taklit etmek taklit,-di taklitçi

taklitçilik,-ği takma takma ad

takma ayak,-ğı takma bacak,-ğı takma diş

takma isim,-smi

takma kirpik,-ği

takma kol

takma saç takmak takoz

takozlama takozlamak takriben

takribî takrip takrir

takrir etmek takriz taksa

taksa pulu taksalı taksi taksici taksicilik,-ği

taksim taksimat taksimetmek

taksimetre taksir

taksirat taksirli taksirli suç taksit taksitlendirme

taksitlendirmek

taksonomi

takt

takt sahibi takti etmek takti,-i

taktik,-ği taktikçi taktir taktir etmek taktırma

taktırmak takunya takunyacı

takunyacılık,-ğı takunyalı takunyasız

takva takvim takviye takviyeetmek

takyit etmek

takyit,-di tal talâk

talâkat talâkıselâse talan

talan etmek

talanlama

talanlamak

talas (ilçe) talaş talaş böreği

talaş kebabı talaşlama talaşlamak

talaşlanma talaşlanmak talaz talazlanma talazlanmak

talazlık,-ğı talebe talebelik,-ği

talep etmek talep,-bi talepname

tali talih talih kuşu

talihli talihsiz talihsizlik,-ği

talik,-kı talika talik etmek talil talim talimar talimat talim etmek

talimatname

talimgâh

talimhane

talimli talimname talip olmak

talip,-bi talipli talk

talk pudrası talk şist talkım

talkın tallahi tallı bitkiler

taltif taltif etmek talveg

talyum tam tam açı

tam algı tam asalak,-ğı tam bakım

tam bakım merkezi tam bilet tam bölen

tam gaz

tam gün

tam mesai



tam otomatik,-ği tampansiyon

tam sayı tam siper

tam tarife tam yol tamah

tamah etmek tamahkâr tamahkârlık,-ğı

tamam

tamam olmak

tamamen

tamamı tamamına tamamiyet tamamıyla

tamamlama tamamlamak tamamlanış

tamamlanma tamamlanmak tamamlatma

tamamlatmak tamamlayıcı tamamlayış

tamanit tambur tambura

tamburacı tamburî tamı tamına

tamik tamim tamim etmek

tamir tamir etmek tamirat

tamirci

tamircilik,-ği

tamirhane tam kafiyetamlama

tamlanan tamlayan tamlayan durumu

tampon tampon bölge tampon devlet

tamponlama tamponlamak tamtakır

tamtakır olmak tamtam tamu

tamzara tan tanassur tandır tanyeri tanzanya tanzanyalı tandır alevi

tandır ateşi tandır böreği tandır çöreği

tandır ekmeği tandır kebabı tandırname

tane

tanecik,-ği

tanecikli taneciksiz tanecil

taneleme tanelemektanelenme

tanelenmek taneli

tanen tangırdamatangırdamak

tangır tangır tangır tungur

tangırdatma tangırdatmak tangırtı

tangırtılı tango tanı

tanıdık,-ğı tanık olmak tanık tepe

tanık,-ğı tanıklama tanıklamak

tanı

klı

k etmek

tanı

klı

k,-ğı

tanı

lama

tanılamak tanım tanıma

tanımak tanımlamatanımlamak

tanımlanma tanımlanmak

tanımlayış tanınış tanınma

tanınmak tanınmış tanısızlık,-ğı

tanış tanışık,-ğı tanışıklık,-ğı

tanışış tanışma tanışmak

tanıştırma tanıştırmak tanıt tanıtıcı tanıtılış tanıtılma tanıtılmak

tanı

tı

m

tanı

tı

ş tanı

tlama tanı

tlamak

tanı

tlanı

ş

tanıtlanma tanıtlanmak tanıtlayış



tanıtlı tanıtma tanıtma filmi

tanıtmacı tanıtmacılık,-ğı tanıtmak

tanıtmalık,-ğı tanıtma yazısı tanıtsız tanıyış tanjant tank tankçı

tanker tankerci tanksavar

tanlama

tanlamak tannan tanr ı (ilâh)

tanr ı

tanr ı bilimci tanr ı bilimi tanr ı kayrası

tanr ı misafiri tanr ı vergisi tanr ıcılık,-ğı

tanr ıça tanr ılaşma tanr ılaşmak

tanr ılaştırma tanr ılaştırmak tanr ılık,-ğı

tanr ısal tanr ısallık,-ğı tanr ısız

tanr ısızlık,-ğı tanr ıtanımaz tanr ıtanımazlık,-ğı

tansık,-ğı tansiyometre tansiyon

tansiyon düşürücü tantal,-li tantana tantanalı tantanası z tan tun tan yeli

tanzifat

tanzifat amelesi

tanzifat arabası

tanzifat vergisi tanzim tanzim etmek

tanzim satışı tanzimat tanzimatçı

tanzir tapa tapalama tapalamaktapalanma

tapalanmak tapalı tapan

tapanlama tapanlamaktapasız

tapı tapıklama

tapıklamak tapınak,-ğı tapıncak,-ğı

tapıncakçılık,-ğı

tapınış

tapınma

tapınmak tapırdama tapırdamaktapırtı

tapirgiller

tapış tapışlama tapışlamak

tapışlanma tapışlanmak tapir tapma tapmak

tapon taptaze taptırma

taptırmak tapu tapu sicil muhaf ızı

tapu sicili tapucu tapu kütüğütapulama

tapulamak tapulu tapumemuru

tapusuz

tapyoka

tar (çalgı

)

taraba taraça taraf

taraf olmak tarafeyn tarafgir

tarafgirlik,-ği taraflı taraflılık,-ğı

tarafsız tarafsız bölge tarafsız olmak

tarafsızlaştırma tarafsızlaştırmak tarafsızlık,-ğı

taraftar taraftarlık etmek taraftarlık,-ğı

tarak dubası tarak işi tarak otu

tarak otugiller tarak,-ğı tarakçı

tarakçılık,-ğı

taraklama taraklamaktaraklı

taraklı (ilçe)



taraklılar taraksı taraksı kas taraksız taralı

tarama taramak taranga

taranış taranma taranmak

tarantı tarassut etmek tarassut,-du

taraş

taraşlama taraşlamaktaratış

taratma

taratmak tarator taravet

taravetli tarayış taraz

taraz taraz tarazlama tarazlamak

tarazlanma tarazlanmak tarçın

tarçınî tardiye taret

tarh etmek tarh tarhana tarhanaçorbası

tarhanalık,-ğı

tarhun

tarif

tarif etmek

tarife tarifeli tarifesiz

tarifli tarifname tarifsiz

tarih tarih öncesi tarih yazar ı

tarihçe tarihçi tarihçilik,-ği

tarihî tarihî eser tarihî film

tarihî maddeci tarihî maddecilik,-ği tarihî roman

tarihî tiyatro tarihlendirme tarihlendirmek

tarihli tarihsel tarihsel roman

tarihsiz

tarik

tarikat

tarikatçı tarikatçılık,-ğı tar ım tar ımcı tar ımcılık,-ğı

tar ımsal tariz tariz etmek

tarla tarla faresi tarla kuşu

tarla kuşugiller tarla sıçanı tarlatan tarpan tarlakoz

tarsus (ilçe) tart (meyveli pasta) tart etmek

tartıl tart,-dı (kovma) tartak martak

tartaklama tartaklamak tartaklanış

tartaklanma tartaklanmak tartaklayış

tartarak yenme

tartarat

tartarik asit,-di

tartarik,-ği tartı tartıcı

tartılı tartılış tartılma

tartılmak tartım tartımlı

tartısız tartış tartışılma

tartışılmak tartışma tartışmacı

tartışmak tartışmalı tartma

tartmak tarttırma tarttırmak tartura tarumar

tarumar etmek tarumar olmak tarz

tarziye tas tasa tasa etmek

tas kebabı

tasalanma



tasalanmak tasalı tasallut

tasallut etmek tasallüp,-bü tasannu,-u tasar tasarçizim

tasar çizimci tasar ı tasar ı geometri

tasar ı

m

tasar ı

mcı

tasar ı

mlama

tasar ımlamak tasar ımlı tasarlama

tasarlamak tasarlanış tasarlanma

tasarlanmak tasarlayış tasarruf

tasarruf bonosu tasarruf etmek tasarruflu

tasasız tasasız olmak tasasızlık,-ğı

tasavvuf tasavvufî tasavvur

tasavvur etmek tasdi,-i tasdik

tasdik edilmek tasdik etmek tasdikli

tasdikname tasdiksiz tasfiye

tasfiye etmek

tasfiyeci

tasfiyehane tasgir tashih

tashih etmek tasımtasımlama

tasımlamak tasımsal

taslak,-ğı taslama taslamak

tasma tasmim tasmim etmektasni,-i

tasnif

tasnif etmek tasrif tasrif etmek

tasrih tasrih etmek tastamam tasvip etmek tasvip,-bi

tasvir

tasvir etmek

tasvirî

tasvirî dil bilgisi taş taş arabası

taş bademi taş balığı taş baskı

taş basmacı taş basması taş bebek,-ği

taş bilimi taş bina taş böceği

taş devri taş dolgu taş döşemetaşemen

taş iliği

taş kalpli taş kalplilik,-ği taş kömürü

taş küre taş levreği taş mantar ı

taş nanesi

taş ocağı

taş pamuğu

taş pudra taş tahta taş toprak,-ğı

taş yağı taş yuvar ı taş yürekli

taş yüreklilik,-ği taşçı taşçı tarağı

taşçı ustası taşçıl taşçılık,-ğı

taşemengiller taşeron taşeronluk,-ğu taşıl taşikardi

taşıl bilimi taşıllaşma taşıllaşmak

taşıllı taşım taşıma

taşımacı taşımacılık,-ğı taşımak taşımlık,-ğı

taşı

msı

taşınabilir taşınır taşınış



taşınma taşınmak taşınmaz

taşırma taşırmak taşıt

taşıtçı taşıtma taşıtmak

taşıttırma taşıttırmak taşıyıcı taşıyış taşkent (şehir; ilçe)

taşkın

taşkınca

taşkınlık,-ğı taşkıran çiçeği

taşkıran otu taşkırangiller taşköprü (ilçe)

taşlama taşlamacı taşlamacılık,-ğı

taşlamak taşlanma taşlanmak taşlaşmataşlaşmak

taşlatma taşlatmak taşlı

taşlıçay (ilçe) taşlık,-ğı taşma

taşmak taşova (ilçe) taşra

taşra ağzı taşralı taş sar ımsağı taşsız tat

tat

tat alma duyusu

tat alma organı

tat duyusu tatil tatil etmek tatar tatar (posta sürücüsü)

tatar böreği tatarca tatarcık,-ğı tatarcıkhumması

tatar ımsı tatar ımsı (yar ı pişmiş) tataristan

tatarsı (yar ı pişmiş) tatarsı tatbik tatbik etmek

tatbik imzası tatbik mührü tatbikat

tatbikatçı tatbikî tatil köyü

tatil olmak tatil yapmak tatlandırma

tatlandırmak

tatlanma

tatlanmak

tatlı tatlı belâ tatlı dil

tatlı dilli tatlı limon tatlı sert

tatlı söz tatlı sözlü tatlı su

tatlı su frengi tatlı su gelinciği (balık) tatlı su ıstakozu

tatlı su kayası (balık) tatlı su kefali tatlı su levreği

tatlı sülümen tatlıca tatlıcı

tatlıcılık,-ğı tatlılaşma tatlılaşmak

tatlılaştırma tatlılaştırmak tatlılı

tatlılık,-ğı

tatlılıkla

tatlımsı

tatlısı tuzlusu tatma tatmak

tatmin tatmin etmek tatmin olmak

tatminkâr tatminsiz tatminsizlik,-ği

tatsız tatsız tuzsuz tatsızlaşma

tatsızlaşmak tatsızlık,-ğı tattırma

tattırmak tatula tatvan (ilçe) taun tav tava

tava böreği tava ekmeği tavaf

tavaf etmek tavalık,-ğı tavan

tavan aralığı

tavan arası

tavan fiyatı



tavan penceresi tavan süpürgesi tavas (ilçe)

tavassut tavassut etmek tavattun

tavattun etmek tavazzuh tavazzuh etmek

tavcı tavcılık,-ğı taverna

tavernacı tavhane tavır,-vr ı

tavik,-kı

taviz tavizci tavizcilik,-ği

tavla tavlacı tavlama

tavlamak tavlanma tavlanmak

tavlı tavsama tavsamak

tavsatma tavsatmak tavsif

tavsif etmek tavsiye tavsiye etmek

tavsiye mektubu tavsiyeli tavsiyename

tavsiyesiz tavsız tavşan

tavşan anahtar ı tavşan dudağı tavşan eti

tavşan uykusu

tavşan yürekli

tavşanağzı (renk)

tavşanayağı (bitki) tavşanbıyığı (bitki) tavşancı tavşancıl

tavşancılık,-ğı tavşancıl otu tavşangiller tavşankanı (renk)

tavşankulağı (bitki) tavşanlı (ilçe) tavşanlık,-ğı tavşanmemesi (bitki)

tavuk balığı tavuk biti tavuk budu

tavuk eti tavuk kümesi tavuk suyu

tavuk,-ğu tavukayağı (maymuncuk) tavukçu

tavukçuluk,-ğu tavukgiller tavukgöğsü (tatlı)

tavukgötü (siğil) tavukkarası (hastalık) tavuklar tavukpençesi

(bitki)

tavuksular tavulga tavus

tavus kuşu tavus tüyü tavus yeşili

tavuskuyruğ u (kusmuk) tavzif tavzif etmek

tavzih tavzih etmek tay tay

tay taya taydaş tayf tayfa tayfölçer tayf ölçümü tayfun tayga

taygeldi tayın tayin

tayın bedeli tayin edilmek tayin etmek tayinli tayinsiz

tayip,-bi taylak,-ğı taylorculuk,-ğu

taytay arabası

tayyar

tayyare

tayyareci tayyarecilik,-ği tayyetme

tayyetmek tayyör tazallüm

tazallüm etmek tazammun tazammun etmek

tazarru,-u taze tazefasulye taze para tazeleme tazelemektazelenme

tazelenmek tazeleşme tazeleşmek

tazelik,-ği tazı tazıcı

tazılaşma tazılaşmak tazim

tazim etmek tazip,-bitaziye

tazimat

taziz



tazmin tazminat tazminetmek

tazyik tazyik etmek

teşvik teadül teakup etmek

teakup,-bu teali teamül

teamül hukuku

tearuz

teati

teati etmek teavün tebaa

tebahhur tebahhur etmek tebaiyet

tebarüz tebarüz etmek tebcil tebcil etmek tebdil

tebdil etmek tebdilihava tebeddül tebeddülâttebelleş

tebelleş etmek tebelleş olmak

tebellüğ tebellüğ etmek

tebellür tebellür etmek teber

teberru etmek teberru,-u teberrük teberrükentebessüm

tebessüm etmek tebeşir tebeşirleşme

tebeşirli tebeşirsiz tebeyyün

tebeyyün etmek tebligat tebliğ tebliğ etmek tebrik

tebrik etmek tebriye tebriye etmek tebşir tebşir etmek

tebyiz tebyiz etmek tecahül

tecahül etmek tecahülüarif tecahülüarifane

tecanüs tecavüz tecavüz etmek

tecavüzkâr tecdit,-di teceddüt,-dü

tecelli tecelli etmek tecemmu,-u

tecennün tecennün etmek tecerrüt etmek

tecerrüt,-dü tecessüm tecessüm etmek

tecessüs tecezzi tecezzi etmek

tecil tecil etmek tecim evi

tecrit etmek tecrit,-di tecrübe

tecrübe etmek tecrübeli tecrübelilik,-ği

tecrübesiz tecrübesizlik,-ği tecrübî

tecvit,-di

tecviz

tecviz etmek

tecziye tecziye etmek teçhil teçhil etmek teçhiz teçhizat teçhiz etmek tedafüîtedahül

tedai tedai etmek tedarik

tedarik etmek tedarikleme tedariklemek

tedarikli tedariksiz tedavi

tedavi etmek tedavi olmak tedavül

tedbir tedbirli tedbirsiz

tedbirsizce tedbirsizlik,-ği tedenni tedenni etmektedfin

tedhiş tedhişçi tedhişçilik,-ği



tedhişli tedhişsiz tedip,-bi tedip etmek tedirgin

tedirgin etmek tedirgin olmak tedirginleşme

tedirginleşmek tedirginlik,-ği tediye

tediye emri tediye etmek tedricen

tedricî

tedriç,-ci

tedris

tedrisat tedvin tedvin etmek tedvir tedvir etmek

teeddüp etmek teeddüp,-bü teehhül

teehhül etmek teehhür teemmül

teenni teessüf teessüf etmek teessür teessür etmek

teessüs teessüs etmek teeyyüt etmek

teeyyüt,-dü tef tefahür

tefarik,-ği tefavüt tefcir

tefe tefeci tefecilik,-ği

tefehhüm

tefekkür

tefeli

tefenni (ilçe) teferruat teferruatlı

teferrüç,-cü teferrüt,-dü tefessüh

tefessüh etmek tefevvuk tefevvuk etmek

tefeyyüz tefeyyüz etmek tefhimteflon

tefrik etmek

tefrik,-kı tefrika tefrika etmek

tefrika roman tefriş tefriş etmek

tefrit tefsir tefsir etmek

teftih

teftiş

teftiş etmek

teftiş heyeti teftiş kurulu teftiş raporu tefviz tegafül

tegafül etmek teganni teganni etmek

teğelti teğet teğmen teğmenlik,-ğitehacüm

tehalüf tehalüf etmek tehalük tehalük etmektehcir

tehcir etmek tehdit etmek tehdit,-di

tehevvür tehevvür etmek teheyyüç,-cü

tehi

tehir

tehir etmek tehirli tehirsiz

tehlike tehlikeli tehlikeli olmak

tehlikesiz tehyiç etmek tehyiç,-ci

tehzil tein teizm

tek tek adam tek adam gösterisi

tek anlamlı tek anlamlılık,-ğı tek başına

tek biçim tek çekirdekli tek çekirdekliler tek çenekli

tek çenekliler tek çeneklilik,-ği tek delikliler

tek erkçi tek erkçilik,-ği tekerklik,-ği

tek eşli

tekeşlilik,-ği

tek evli

tekevlilik,-ği tek fazlı tek heceli dil



tek hücreli tek kişilik,-ği tek liste

tek örnek,-ği tekparmaklılar tek renkli tek sayı

tek seçici tek sesli tekseslilik,-ği

tek tanr ıcı tektanr ıcılık,-ğı tek taraflı

tektek

tek tırnak işareti

tektük

tek yanlı tek yönlü yol tek yumurta ikizi

tekabül tekabül etmek tekâlif

tekâmül tekâmül etmek tekâpu tekâsüf tekâsüfetmek

tekâsül tekaüdiye tekaüt,-dü tekaüt ikramiyesi tekaüt maaşı

tekaüt olmak tekaütlük,-ğü tekbenci

tekbencilik,-ği tekbir tekçi

tekçilik,-ği tekdir tekdir etmek

tekdüze

tekdüzele şme

tekdüzeleşmek

tekdüzelik,-ği teke tekebbür teke dikeni teke tek

tekeffül tekeffül etmek tekel

tekel bayii tekel maddesi tekelci

tekelci anamalcılık,-ğı tekelcilik,-ği tekelleşme

tekelleşmek tekelleştirme tekelleştirmek

tekellüf tekellüm tekellüm etmek

tekemmül tekemmül etmek teker

teker teker tekerçalar tekerçalarcı

tekerlek pabucu

tekerlek,-ği

tekerlekçi

tekerlekçilik,-ği tekerlekli tekerlekli koltuk,-ğu

tekerlekli sandalye tekerleme tekerlemek

tekerlenme tekerlenmek tekerrür

tekerrür etmek tekesakalı (bitki) tekessür

tekessür etmek tekevvün tekfin

tekfin etmek tekfir tekfur

tekfurluk,-ğu tekil tekillik,-ği

tekin tekinsiz tekir

tekirdağ

tekit etmek

tekit,-di

tekke tekkeköy (ilçe) tekleme

teklemek tekleşme tekleşmek

teklif tekellüf teklif teklif etmek teklifli teklifname

teklifsiz teklifsizce teklifsizlik,-ği

teklik eki teklik,-ği tekman (ilçe)

tekme tekmeleme tekmelemek

tekmelenme tekmelenmek tekmil

tekmil haberi tekmilleme tekmillemek

tekne

tekne kazıntısı



tekneci teknetyum teknik eğitim

teknik lise teknik okul teknik öğretim

teknik üniversite teknik,-ği teknikçi

tekniker teknisyen teknokrasi

teknokrat

teknoloji

teknolojik,-ği

tekrar tekrar etmek tekrarlama

tekrarlamak tekrarlanma tekrarlanmak

tekrarlatma tekrarlatmak tekrarlı

tekrir teksif teksif etmek

teksir teksir etmek teksir kâğıdı teksirmakinesi

tekst tekstil tekstilci

tektonik,-ği tekvando tekvin tekvin

etmek

tekzip etmek

tekzip,-bi tel tel'in

tel'in etmek tel'in mitingi tel âşlanma

tel cambazı tel çivi tel dikiş

tel dokuma teldolap,-bı tel f ırça

tel halat tel kadayıf tel kafes

tel kurdu tel küf tel küflüce

tel şehriye teltel tel zımba

telâ telâffuz telâffuz cihazı

telâffuz etmek

telâffuz organı

telâfi

telâfi etmek telâki telâkki

telâkki edilmek telâkki etmek telâkki olunmak telâlama

telâlamak telâş telâş etmek

telâşe müdürü telâşe nazır ı telâşlandırma

telâşlandırmak telâşlanış telâşlanmak

telâşlı telâşlılık,-ğı telâşsız

telâşsızlık,-ğı telâtin telâtum etmek

telef telef etmek telef olmak

telefat

teleferik,-ği

telefon

telefon direği telefon etmek telefon hattı telefon kabini

telefon kartı telefon kulübesitelefonlaşma

telefon santrali

telefoncu telefonculuk,-ğu telefonlaşmak

telefonometre telefotografi telek,-ği

telekart teleke telekinezi

telekız telekomünikasyon telekonferans

teleks telem teleme

teleme peyniri

telemetre

teleobjektif

teleoloji telepati telepatik,-ği



teleradar teles telesime

telesimek telesine telesinema

telesiyej teleskop,-bu televizyon bandrolü

televizyon filmi televizyon oyunu televizyon programı

televizyon verici istasyonu

televizyon yayını

televizyon televizyon alıcısı

televizyoncu televizyonculuk,-ğu telgraf

telgraf çiçeği telgraf direği telgraf teli telgrafçı

telgrafçılık,-ğı telgrafhane telhis telhisçi telhis etmek

telif telif etmek telif hakkı

telis telkârî telkih

telkin telkin etmek tellâk,-ğı

tellâklık,-ğı tellâl tellâliye

tellâllık,-ğı telleme tellemek

tellendirme

tellendirmek

tellenme tellenmek telli

telli ç algılar telli duvaklı telli pullu telli turna

tellür telmih telmih etmek tel örgü telsi

telsiz telsiz bağlantısı telsiz telefon telsiz telgraf

telsizci telsizcilik,-ği teltik,-ği

teltikli teltiksiz telve telvis etmek telyazı (telgraf)

tem tema temadi

temadi etmek temaruz temaruz etmek

temas

temas etmek

temaşa

temaşa etmek temayültemayüz

temayüz etmek tembel

tembelce tembelhane tembelleşme

tembelleşmek tembelleştirme tembelleştirmek tembellik,-ği

tembellik etmek tembih tembih etmek

tembihleme tembihlemek tembihlenme

tembihlenmek tembul temcit,-di temdit,-di temdit etmek

temeddüh

temeddüh etmek

temeddün

temek,-ği temel temel atma

temel bilimler temel cümle temel çivisi

temel direği temel duruş temel duvar ı

temel eğitim temel haklar temel kazısı

temel öğretim temel önerme temel sayı

temel taşı temel tümce temennatemennah

temellendirme

temellendirmek temellenme temellenmek

temelleşme

temelleşmek

temelleştirme

temelleştirmek temelli temelli senatör



temellük temelsiz temenni

temenni etmek temerküz temerküz etmek temerküzkampı

temerrüt etmek temerrüt,-dü temessül

temettü hissesi

temettü,-ü

temevvüç,-cü

temeyyüz temeyyüz etmek teminteminat

teminat akçesi

teminat mektubu teminatlı teminatsız temin etmektemiz

temiz kâğıdı temiz kan temiz pak

temiz para temiz raporu temiz yürekli

temiz yüreklilik,-ği temizleme temizlemek

temizleniş temizlenme temizlenmek

temizletme temizletmek temizleyici

temizleyiş temizlik işleri temizlik yapmak

temizlik,-ği temizlikçi temizlikçi kadın

temizlikçilik,-ği temkin temkinli

temkinsiz temkinsizlik,-ği temlik

temlik etmek temlikname temmuz

tempo tempolu temposuz

temren temrin temriye

temsil temsil etmek temsilci

temsilcilik,-ği

temsilî

temsilî resim,-smi

temyiz temyiz etmek temyizmahkemesi

ten fanilâsı

ten rengi ten tenafür tenakus tenakuz tenasüh

tenasül tenasüp,-bü tenazur

tencere tender tendürüst

teneffüs teneffüs etmek teneffüshane teneketenekeci

teneke mahallesi tenekecilik,-ği teneşir

teneşir horozu teneşir kargası teneşirlik,-ği

tenevvü,-ü tenevvür tenevvür etmek

tenezzüh tenezzül tenezzül etmek

tenha tenhalaşmatenhalaşmak

tenhalık,-ğı tenis

tenis kortu tenisçi tenkidî

tenkil tenkis tenkisat tenkis etmek tenkit etmek

tenkit,-di tenkitçi tenkitçilik,-ği

tenkıye tennure tenor

tensik tensikat tensik etmek tensip etmek tensip,-bi

tente tenteli tentene tenteneli



tentenesiz

tentesiz tentür tentürdiyot,-du

tenvir tenvir etmek tenvirat

tenvirat tanzifat vergisi tenya tenzih

tenzih etmek tenzil tenzilât

tenzil etmek

tenzilât yapmak

tenzilâtlı tenzilâtsız teokrasi

teokratik,-ği teolog,-ğu teoloji

teorem teori teorik,-ği

tepe tepe açısı tepe aşağı

tepe camı tepecik,-ği tepeden inme

tepeden inmeci tepeden inmecilik,-ği tepeden tırnağa

tepegöz tepegözler tepeleme tepelemektepelenme

tepelenmek

tepeletme

tepeletmek

tepeli tepeli akbaba tepeli bülbül

tepeli dalgıç,-cı tepeli deve kuşu tepeli deve kuşugiller

tepeli horoz tepeli köstebek,-ği tepeli patka

tepeli tarla kuşu tepeli tavuk,-ğu tepeli tavukgiller

tepelik,-ği tepesiz tepetakla tepetaklak tepeüstü

tephir tephirhane tepi

tepik,-ği tepikleme tepiklemektepilme

tepilmek

tepinme

tepinmek

tepir

tepirleme tepirlemek tepiş

tepişme tepişmek tepke

tepki tepkili tepkili uçak,-ğı

tepkime tepkimek tepkisel

tepkisel davranış tepkisiz tepme

tepmek tepserme tepsermek tepsi ter terakki

terter terakki etmek terakkiperver

teraküm teraküm etmek

terane

terapi teras

terasa teraslama teraslamak

teraslanma teraslanmak teravi teravih teravi namazı

terazi terazi (burç) terazileme

terazilemek terbi,-i terbiye terbiye etmek terbiyeci

terbiyeli terbiyelilik,-ği terbiyesiz

terbiyesizce terbiyesizleşme terbiyesizleşmek

terbiyesizlik etmek terbiyevî terbiyesizlik,-ği terbiyum

tercan (ilçe) tercih tercihan tercih etmek terciibent,-di

tercüman

tercüman olmak

tercümanlık,-ğı

tercüme tercüme etmek tercüme yapmak



tercümeihâl,-li

tere terebentin tereci tereddi tereddietmek

tereddüt etmek tereddüt,-dü tereddütlü

tereddütsüz terek,-ği tereke

terekküp etmek terekküptarzı terekküp,-bü

terelelli terementi terennüm terennüm etmek teres

teressüp etmek teressüp,-bü terettüp etmek

terettüp,-bü tereyağı terfi,-i terfi etmek terfian

terfih terfih etmek terfik

terfik etmek tergal,-li terhin

terhin etmek terhis terhis edilmek

terhis etmek terhis olmak terhis olunmak terilen terim

terk terkedilmek terk etmek

terki

terkibî

terkibibent,-di terkin terkin etmek

terkip etmek terkip,-bi terleme

terlemek terletici terletme terletmek terleyiş

terli terlik,-ği terlikçi

terlikçilik,-ği terliksi termal (ilçe)

termal,-li terme terme (ilçe)

termiksantral,-li termik,- ği terminal,-li

terminoloji termit termitler termodinamik,-ği termoelektrik çifti

termoelektrik maşa

termoelektrik pil

termoelektrik,-ği

termofor termokimya termometre

termonükleer termoplâst termos

termosfer termosifon termostat

terorist terorizm terör ters ters açı tersane

ters beşik,-ği ters evirme ters pers ters türs ters yüz

tersane kethüdası tersane sergisi tersaneli

tersi tersim tersine

tersinir tersinirlik,-ği tersinme

tersinmek

tersiyer

tersleme terslemekterslenme

terslenmek tersleşme tersleşmek

terslik,-ği tertemiz tertibat tertip,-bi tertipçi

tertip etmek tertipleme tertiplemek

tertiplenme tertiplenmek tertipleyici

tertipli tertiplilik,-ği tertipsiz

tertipsizlik,-ği terütaze terviç etmek

terviç,-ci terzi kalfası terzi terzi çırağı terzihane

terzil

terzil etmek

terzilik,-ği

tes'it etmek tes'it,-di tesadüf



tesadüf etmek tesadüfen tesadüfî

tesahup etmek tesahup,-bu tesalüp,-bü

tesanüt,-dü tescil tescil etmek tescilli tescilsiz

teselli teselli etmek teselli mükâfatı

tesellisiz tesellüm teselsül

teselsül etmek

tesettür

tesettür etmek tesettür mağazası tesettür modası

tesettürlü teseyyüp,-bü teshil

teshil etmek teshin teshin etmek

teshir teshir etmek tesir

tesir etmek tesirli tesirsiz tesis tesis etmek

tesisat tesisatçı tesisatçılık,-ğı

tesisler bütünü teskere (sedye) teskin

teskin etmek teslim teslimat teslim bayrağı teslim etmek

teslim olmak

teslim taşı

teslim tesellüm

teslimiyet teslis tesmiye tesmiyeetmek

tespih

tespih ağacı tespih ağacıgiller tespih böceği

tespih böcekleri tespihli tespit tespit etmek tesri etmek

tesri,-i test testere

testere balığı testere balığıgiller testereleme

testerelemek testereli testi testi kabağı testici

testicilik,-ği testilik,-ği testis

tesvit,-di

tesviye

tesviye aleti

tesviye etmek tesviye ruhu tesviyeci

tesviyecilik,-ği teşhirci teşbih

teşbih etmek teşbih yapmak teşci etmek

teşci,-i teşdit,-di teşebbüs

teşebbüs etmek teşehhüt,-dü teşehhütmiktar ı

teşekkül

teşekkül etmek teşekkür teşekkür etmek

teşerrüf teşerrüf etmek teşevvüş

teşhir

teşhir etmek

teşhircilik,-ği

teşhis teşhis etmek teşhis ve intak

teşkil etmek teşkil teşkilât

teşkilâtçı teşkilâtçılık,-ğı teşkilâtıesasiye kanunu

teşkilâtlandır ılma teşkilâtlandır ılmak teşkilâtlanma

teşkilâtlanmak teşkilâtlı teşkilâtsız

teşkilâtsızlık,-ğı teşmil teşmil etmek

teşne teşne olmak teşri kuvveti

teşri,-i teşrif teşrif etmek teşrifat teşrifatçı

teşrifatçılık,-ğı

teşrih

teşrih etmek



teşrihhane teşriî teşriî kuvvet

teşriî masuniyet teşrik teşrikimesai

teşrin teşrinievvel teşrinisani

teşt teşvik etmek teşvikçi

teşvikkâr

teşviş

teşyi,-i teşyi etmek tetabuk

tetabuk etmek tetanos tetebbu etmek

tetebbu,-u tetik,-ği tetikçi

tetikçilik,-ği tetikleşme tetikleşmek

tetiklik,-ği tetir tetkik tetkikat tetkik etmek

tevabi,-i tevafuk tevahhuş

tevahhuş etmek tevakki tevakki etmek

tevakkuf tevakkuf etmek tevakkuf mahalli

tevali tevali etmek tevarüs

tevarüs etmek

tevatür

tevazu,-u

tevazün tevbih tevcih tevcih etmek tevdi,-i

tevdi etmek tevdiat teveccüh teveccüh etmek tevehhüm

tevek,-ği tevekkel tevekkeli tevekkül tevekkül etmek

tevekleme teveklemek tevellüt,-dü

tevellütlü teverrüm teverrüm etmek

tevessü etmek tevessü,-ü tevessül

tevessül etmek tevettür tevfikan tevhit,-di tevhit ehli

tevhit etmek tevil tevil etmek tevki,-i tevkici

tevkif

tevkif etmek

tevkifhane

tevkil tevkil etmek tevlit etmek tevliyet tevrat

tevlit,-di tevriye tevsi,-i tevsi etmek tevsik tevsik etmek tevzi,-i

tevzi bürosu tevzi etmek tevziat

teyakkuz teyel yapmak teyel teyel ipliği teyelleme

teyellemek teyellenme teyellenmek

teyelli teyemmüm teyit etmek

teyit,-di teyp,-bi teyze teyzezade teztezahür

tez canlıtezek,-ği tezekkür

tezahür etmek

tezahürat

tezat,-dı tezatlı tezayüt etmek

tezayüt,-dü tezekkür etmek tezelden

tezellül tezelzül tezevvüç etmek

tezevvüç,-cü tezgâh tezgâhlama

tezgâhlamak tezgâhlanma tezgâhlanmak

tezgâhtar tezgâhtar ağzı tezgâhtarlık etmek tezhip,-bi

tezgâhtarlık,-ğı tezhipçi tezkere

tezkereci

tezkire

tezkiye



tezkiyesi bozuk,-ğu tezleme tezlemek

tezleşme tezleşmek tezleştirme

tezleştirmek tezli tezlik eylemi

tezlik fiili tezpişti tezvir tezlik,-ği tezvirat tezyif tezyif etmek

tezyin tezyinat tezyin etmek

tezyinî

tezyinî sanat

tezyit etmek tezyit,-di ti

ti işareti tımar etmek tınnet

tırnaklamak tıbben tıbbî

tıbbiye tıbbiyeli tibet

tibet öküzü ti borusu ticanî tibetçe tibetli

ticanîlik,-ği ticaret ticaret ataşesi

ticaret borsası ticaret filosu ticaret gemisi ticaret gemileri

ticaret hukuku ticaret işletmesi ticaret kanunu ticaret

limanı

ticaret mahkemesi ticaret odası ticaretgâh

ticarethane ticarî ticarî ataşe

ticarî dava ticarî tüketim ticarî unvan

tifdruk,-ğu tıf ıl tifo

tiftik keçisi tiftik tiftik tiftik,-ği

tiftiklenme tiftiklenmek tifüs

tıgala tığ tik

tik ağacı tik tak tık tık

tıka basa

tıkaçanma

tıkaç,-cı

tıkaçlama tıkaçlamak tıkaçlanmak tıkaçlı tıkaçsız

tıkalı tıkama tıkamak

tıkanık,-ğı tıkanıklık,-ğı tıkanma

tıkanmak tıkatma tıkatmak

tike tikel tikel önerme

tıkılma tıkılmak tıkın

tıkınma tıkınmak tıkır

tıkırtıkır tıkırdama tıkırdamak

tıkırdatma

tıkırdatmak

tıkırtı

tıkış ma tıkış tıkış tıkışık

tıkışıklık,-ğı tıkışmak tıkıştırma tıkıştırmak tıkız

tıkızlaşma tıkızlaşmak tıkızlık,-ğı

tıklatma tıklatmak tıklım tıklım

tıkma tıkmak tıknaz

tıknazlık,-ğı tıknefes tıknefeslik,-ği

tiksindirici tiksindirme tiksindirmek

tiksinilme tiksinilmek tiksiniş

tiksinme

tiksinmek

tiksinti



tıksır ık,-ğı tıksırma tıksırmak

tilâvet tilki tilki uykusu

tilki üzümü tilkikuyruğu (bitki) tilkileşme

tilkileşmek tilkilik,-ği tilmiz

tılsım

tılsımlı

tim

tımar tımarcı tımarhane

tımarhane kaçkını tımarhanelik,-ği tımarlama tımarlamaktımarlı

timbal,-li timsah timsahlar

timsal,-li tımtıkız timüs

tın tin tın tın

tin tin tınaz tınaz makinesi

tiner tinsel tinselcilik,-ği tıngadak tıngır

tıngır mıngır

tıngır tıngır

tıngırdama

tıngırdamak tıngırdatma tıngırdatmak

tıngırtı tını tınlama tınlamak tınma tınmak

tıp bayramı tıp tıp tip tipi tipik,-ği tipileme

tıp,-bbı tıpa tıpalama tıpalamaktıpalanma

tıpalanmak tıpalı tıpasız

tıpatıp tıpı tıpına tıpkı tıpkıbasım tipilemek

tıpır tıpır tıpırdama tıpırdamak

tıpırdatma

tıpırdatmak

tıpırtı

tıpış tıpış tıpışlama tıpışlamak

tıpkıçekim tipleme tiplemek

tipografi tipografya tipoloji

tırabzan tırabzan babası tiraj

tırak,-ğı tıraş tıraş bıçağı tiramola tiran

tıraş etmek tıraş f ırçası tıraş köpüğü

tıraş kremi tıraş losyonu tıraş makinesi

tıraş olmak tıraş sabunu tıraş tası tır ık tır ık tırak

tıraşçı

tıraşlama tıraşlamak tıraşlı

tıraşsız

tirat,-dı tirbuşon tire

tire (ilçe) tirebolu (ilçe) tirendaz

tirfil tirfillenme tirfillenmek

tirhandil tirhos tır ıl

tiril tiril tirildeme tirildemek

tır ıllama tır ıllamak tır ınk tır ıs tır ıs tır ıs

tirit,-di tiritlenme tiritlenmek

tiritleşme tiritleşmek tiriz tırkaz tırkazlama

tırkazlamak

tirle

tirlin



tırmalama tırmalamak tırmalanma

tırmalanmak tırmanıcı tırmanış

tırmanma tırmanma şeridi tırmanmak

tırmık,-ğı tırmıklama tırmıklamak

tırmıklanma

tırmıklanmak

tırnak işareti

tırnak yeri tırnak,-ğı tırnakçı

tırnaklama tırnaklanma tırnaklanmak

tırnaklı tırnaklık,-ğı tırnaksı

tırnaksı kemik,-ği tiroit,-di tirokalsitonin

tiroksin tırpan tırpana

tırpancı tırpanlama tırpanlamak

tırpanlanma tırpanlanmak tirpidin

tirpit tirpitil tirsi tir şe tir şeleşme tir şeleşmek tir şemsi tir tir

tırtık,-ğı

tırtıkçı

tırtıkçılık,-ğı

tırtıklama tırtıklamak tırtıklı

tırtıl tırtıllanma tırtıllanmak

tırtıllı tırtıllı bıçak,-ğı tırtılsı tırtır tıs tıslama

tiryak tiryaki tiryakilik,-ği

tıslamak tıslayış tişört

titan titiz titizce

titizlenme titizlenmek titizleşme

titizleşmek titizlik,-ği titizlikle titr titre etmek

titrek,-ği

titrekleşme

titrekleşmek

titreklik,-ği titrem titreme titremek titremleme

titremlemek titreşim titreşimli

titreşimsiz titreşme titreşmek

titreştirme titreştirmek titretiş

titretme titretmek titreyiş

tiyatro tiyatrocu tiyatroculuk,-ğu

tıynet tıynetsiz tiz tizleşme tizleşmek togo

togolu toğrul tohar toharca tohum kargası tohum zar ı

tohum tohumcutohumculuk,-ğu

tohumlama

tohumlamak

tohumlanma tohumlanmak tohumlu

tohumlu bitkiler tohumluk,-ğu tok tok gözlü

tok gözlülük,-ğü toksözlülük,-ğü toka

toka etmek tokaç,-cı tokaçlama

tokaçlamak tokaçlanma tokaçlanmak

tokalaşma tokalaşmak tokalı

tokat tokatçı tokatçılık,-ğı tokat,-dı tokatlama

tokatlamak

tokatlanma

tokatlanmak



toklu tokluk,-ğu tokmak,-ğı

tokmakbaş (balık) tokmakçı tokmaklama

tokmaklamak toksikolog,-ğu toksikoloji

toksikoman toksikomani toksin tok

sözlü

tokurdama

tokurdamak tokurdatma tokurdatmak

tokurtu tokuş tokuşma

tokuşmak tokuşturma tokuşturmaktokuz

tokyo

tol tolerans toleranslı

toleranssız toleranssızlık,-ğı tolga

tolgalı tolgasız tolüen

tomak,-ğı tomar tomarza (ilçe)

tombak,-ğı

tombalatombalacı tombalac

ı

lı

k,-ğı

tombalak,-ğı tombaz

tombil tombilik,-ği tombilika

tombul tombulca tombullaşma

tombullaşmak tombulluk,-ğu tomografi

tomruk,-ğu tomruklama tomruklamak

tomruklanma tomruklanmak tomurcuk,-ğu

tomurcuklanma tomurcuklanmak tomurma

tomurmak ton tonaj tonalite ton balığı tonga

tonik,-ği

tonilâto

tonilâtoluk,-ğu

tonluünsüz tonmayster tonoz tonluk,-ğu tonsuz ünsüz

tonton tonya (ilçe) top

topağaç,-cı top altı top arabası

top atımı top patlıcan top sakal top sakallı toptan

top tekniği toptüfek,-ği topaç,-cı

topak topak topak,-ğı topaklama

topaklamak topaklanma topaklanmak

topal topalak,-ğı topallama

topallamak

topallayış

topallık,-ğı

toparlacık,-ğı toparlak rakam toparlak sayı

toparlak,-ğı toparlakça toparlak hesap,-bı

toparlama

toparlamak toparlanış toparlanma

toparlanmak topatan topaz topbaş (bitki) topçam

topçeker topçu topçuluk,-ğu topetmek

tophane

tophane topik,-ği top kandil topla toplaç,-cı

toplam toplama toplama işareti



toplama kampı toplamak toplanık,-ğı

toplanılma toplanılmak toplanış

toplanma toplanmak toplantı

toplantı salonu toplantı yeri toplardamar toplaşma

toplaşmak

toplatılma

toplatılmak

toplatma toplatmak toplattırma

toplattırmak toplayış toplu

toplu çalışma toplu durum toplu görüşme

toplu iğne toplu iş sözleşmesi toplu konut

toplu sözleşme toplu tabanca toplu taşıma

toplu taşımacılık,-ğı topluca topluluk adı

topluluk eki topluluk ismi topluluk sayısı topluluk,-ğu

toplum toplum bilimci toplum bilimcilik,-ği

toplum bilimi toplum bilimsel

toplum dışı toplum dil bilimi

toplum felsefesi

toplum polisi toplumcu toplumcu gerçekçi

toplumcu gerçekçilik,-ği toplumculuk,-ğu toplumdaş

toplumlar arası toplumlaşma toplumlaşmak

toplumsal toplumsal bilim toplumsal bunalım

toplumsal dayanışma toplumsal değer toplumsal değişme

toplumsal denge toplumsal gelişme toplumsal ilişki

toplumsal ruh bilimi toplumsal sınıflar toplumsal yapı

toplumsal yardım toplumsallaşma toplumsallaşmak

toplumsallaştırma

toplumsallaştırmak

topoğraf topoğrafyatopoloji

topolojik,-ği toprak altı toprak bilimci

toprak bilimi toprak boya toprak kayması

toprak köleliği toprak kölesi toprak rengi toprak sıçanı

toprak,-ğı toprakbastı topraklama

topraklamak topraklandırma topraklandırmak

topraklaşma topraklaşmak topraklı

topraksız toptancı toptancılık,-ğı

topu topu

topuk demiri

topuk kemiği

topuk,-ğu topukdöven topuklama topuklamaktopuklu

topuksuz topuz topuzlu

topyekûn tortorak,-ğı toraman torba torba çay

torba kadro torba yoğurdu torbalama

torbalamak torbalanma torbalanmak

torbalı (ilçe) toreador torero

torik,-ği torlak,-ğı torluk,-ğu

torna tornacı tornacılık,-ğı

tornado tornalamatornalamak

tornalanma



tornalanmak tornalı tornavida

tornistan tornistan etmek torpido

torpido gözü torpidobot torpil

torpil balığı torpilleme torpillemek

torpillenme

torpillenmek torpilli tortop

tortu

tortul tortul bilimi tortulanma

tortulanmak tortulaşma tortulaşmak

tortullaşma tortullaşmak tortulu

tortum (ilçe) tortusuz torul (ilçe)

torum torun toryum

tos tosbağa toslama

toslamak toslaşma toslaşmak

tost tost ekmeği tostçu

tostoparlak,-ğı

tosun

tosuncuk,-ğu

tosya (ilçe) total,-li totalitarizm totaliter totem

totemcilik,-ği totemizm toto toy toyaka

toyca toydan toyga

toygar toygiller toyluk etmek

toyluk,-ğu toynak,-ğı toynaklılar

toz bezi toz boya toz bulutu toz duman toz etmek

toz f ırçası toz olmak tozpembe tozsabun

toz şeker

toztoprak,-ğı

toz toz ağacı tozan tozarma

tozarmak

tozkoparan tozlanma tozlanmak tozlaşmatozlaşmak

tozlu tozluk,-ğu tozma

tozmak tozuma tozumak

tozuntu tozutma tozutmak

töhmet töhmetli tökezleme

tökezlemek tökezlenme tökezlenmek

tömbeki töre töre bilimi töreci töre dışı

töre dışıcılık,-ğı

törel

törelcilik,-ği

töreli törellik,-ği törelsiz tören tören düzeni

törenli törensel töreseltöretanımaz

töretanımazlık,-ğı

törpü törpüleme törpülemek

törpülenme törpülenmek törpülü

tös töskürme töskürmektöskürtme

töskürtmek

töskürü tövbe tövbe aylar ı

tövbe etmek

tövbe istiğfar etmektövbekâr

tövbekâr olmak



tövbeli töz tözcülük,-ğü

tözel trabzon trabzon hurması

tradisyon trafik işaretleri trafik lâmbası

trafik,-ği trafikçi trafo

tragedya

trahom

trajedi

trajik,-ği trajikomedi trajikomik,-ği

trake trakeliler trakit

traktör traktörcü trakunya

trakya trampa trampet

trampetçi trampetçilik,-ği tramplen

tramvay trança transandantal,-li

transandantalizm transatlantik,-ği transfer

transformasyon transformatör transformizm

transfüzyon

transistor

transit

transkripsiyon transliterasyon transmisyon

transplântasyon transport tranş trap trapez trapezci tras trata travers

traverten travma travmatoloji tremolit tren trençkot trend treyler

trias tribün triftong trigonometri trigonometrik,-ği

triko trikosefal,-li trikotaj

trikotajcı trikotajcılık,-ğı triloji

trilyon trinketa trio

tripleks tripoli triportör triptik,-ği trişin

triton

trityum

trok

trol,-lü trolcü troleybüs

trombon tromboncu tromp,-bu

trompet trompetçi tropika

tropikal bitki tropikal bölge tropikal iklim tropikal kuşak,-ğı

tropikal orman tropikal,-li tropizm

troplar troposfer trotinet

trotuvar troyka tröst truakar trubadur trup

trük tuba tuba tufan tufanbeyli (ilçe)

tufeylî tufeylîlik,-ği tugay

tuğ

tuğamiral,-li

tuğamirallik,-ği tuğbay tuğbaylık,-ğı

tuğgeneral,-li tuğgenerallik,-ği tuğla harmanı

tuğla tuğlacı tuğlacılık,-ğı tuğlu tuğra

tuğrakeş tuğrakeşlik,-ği tuğyan

tuh tuhaf tuhaf olmak

tuhafiye tuhafiye dükkânı tuhafiyeci

tuhafiyecilik,-ği tuhaflaşma tuhaflaşmak

tuhaflık etmek tuhaflık,-ğı tul derecesi

tul,-lü tulânî tulû,-u



tulûat tulûat tiyatrosu tulûat yapmak

tulûatçı tulûatçılık,-ğı tuluk,-ğu

tulum tulum peyniri tulumba

tulumba tatlısı tulumbacı tulumbacılık,-ğı tulumba

kolu

tulumcuk,-ğu tulumlular tulumsu

tulumsular tulup tulyum

tumağı tuman tumbatumbadız

tumba etmek tumşuk,-ğu

tumturak tumturaklı tun

tunceli'yi tunç bilekli tunç kafiye

tunçlaştırma tunç,-Cum tunçlama tunçlamaktunçlaşma

tunçlaşmak tunçlaştırmak tundra

tungsten tunguz tunguzca

tunus tunuslu tur tura turaç,-cı turalama

turalamak turan turancı turancılık,-ğı turanî

turanlı turba turbalık,-ğı turfa turfalama

turfalamak turfanda turfandacı

turfandacılık,-ğı turfandalık,-ğı turgay

turgor turgutlu (ilçe) turhal (ilçe) turist

turistik,-ği turizm turizmci turmalin turna

turna balı

ğı

turna kı

r ı

(renk)

turnaayağı

(bitki)

turnacı turnagagası (bitki) turnageçidi (f ırtına)

turnagiller turnagözü (renk) turnakatar ı

turne

turnike turno turnusol boyası

turnusol kâğıdı turnuva turp turnusol,-lü turp filizi

turp otu turp salatası tur şu turpgiller tur şu balığı

tur şu olmak tur şu suyu tur şu yapmak

tur şucu tur şucu dükkânı tur şuculuk,-ğu

tur şulaşma

tur şulaşmak

tur şuluk,-ğu

turta turuncu turunculaşma

turunculaşmak turunç,-cu turunçgiller

tuş tuşlama tuşlamak

tut (ilçe) tutacak,-ğı tutaç,-cı

tutak,-ğı tutak (ilçe) tutam tutamaç,-cı tutamak,-ğı

tutamaksız tutamlama tutamlamak tutanak,-ğı tutar

tutarak,-ğı tutar ık,-ğı tutarlı

tutarlı

lı

k,-ğı

tutarsı

z

tutarsı

zlı

k,-ğı

tutkal tutkal şerbeti tutku tutkulu tutkalcı



tutkallama tutkallamak tutkallanma

tutkallanmak tutkallı tutkun

tutkunluk,-ğu tutma tutmaç,-cı

tutmak tutmalık,-ğı tutsak,-ğı

tutsaklık,-ğı

tutturabildiğine tutturaç,-cı

tutturma

tutturmak tutturmalık,-ğı tutturuş

tutu tutucu tutuculuk,-ğu

tutuk evi tutuk,-ğu tutuklama

tutuklamak tutuklanış tutuklanma

tutuklanmak tutuklatma tutuklatmak

tutuklu tutukluk,-ğu tutukluluk,-ğu

tutuksuz tutulma tutulmak

tutulmuş tutulmuş para tutulu tutulum tutuluş

tutum tutumlu tutumluluk,-ğu

tutumsuz

tutumsuzluk,-ğu

tutunma tutunmak tutunuş tuturuk,-ğu

tutuş

tutuşma tutuşmak tutuşturma tutuşturmaktutya

tuva tuvaca tuval,-li

tuvalet tuvalet ispirtosu tuvalet kâğıdı tuvaletmasası

tuvalet sabunu tuvalet takımı tuvaletçi tuz

tuzak,-ğı

tuzaklama

tuzaklamak

tuzcu tuzcul tuzla

tuzla (ilçe) tuzlak,-ğı tuzlama

tuzlamak tuzlanma tuzlanmak

tuzlayış tuzlu tuzlu balgam

tuzlu kek tuzluca (ilçe) tuzluk,-ğu

tuzlukçu (ilçe) tuzluluk,-ğu tuz ruhu tuzsuz tuzu kuru

tüberkülin tüberküloz tüccar tüccarlık,-ğı tüf

tüfek,-ği tüfekçi tüfekçilik,-ği

tüfekhane

tüfeklik,-ği tüh tükenik,-ği

tükeniş

tükenme tükenmek tükenmez

tükenmez kalem tükenmezlik,-ği tükenmişlik,-ği

tüketici tüketim tüketme

tüketmek tükürme tükürmek tükürük,-ğü

tükürük bezleri

tükürük hokkası tükürük otu tükürükleme

tükürüklemek tükürüklenme tükürüklenmek

tül tülbent,-di tülbentçi

tüm

tüm başkalaşma

tüm başlılar

tüm cahil tüm kirpikliler tüm sayı



tüm tanr ıcı tüm tanr ıcılık,-ğı tümür tün tümamiral,-li

tümamirallik,-ği tümbek tümce

tümcemsi tümden tümdengelim

tüme var ım tümel

tümel kavram

tümel önerme

tümen

tümgeneral,-li tümgenerallik,-ği tümleç,-ci

tümleme tümlemek tümlenme

tümlenmek tümler tümler açı

tümör tümörleşmetümörleşmek

tümsek,-ği tümsekleşme

tümsekleşmek tümsekli tümselme

tümselmek tünaydın tünek,-ğitünekleme

tüneklemek

tünel tüneme tünemek

tüp tüpbebek,-ği tüp gaz

tüp geçit,-di tüpleme tüplemek

tüplü tüplük,-ğü tür

türap,-bı türban türbe

türbe eriği türbedar türbin

türdeş türdeşlik,-ği türe

türedi türel türeme türemek türeme ünlü türeme ünsüz

türemiş türemiş fiil türemiş isim,-smi

türemiş kelime

türemiş sı

fat

türemiş zarf

türetici türetme türetme eki türetmek türev türeyiş türk türkaksağı

türkmeşesi türkçe türkçecilik,-ği

türkçeleşmek türkçeleşme türkçeleştirme

türkçeleştirmek türkçü türkçülük,-ğü

türkeli'ni (ilçe) türkistan türkistanlı türkiyat türkiye

türkleşme türkleşmek türkleştirme

türkleştirmek türklük,-ğü türkmen

türkmence türkmenistan türkoğlu'nu (ilçe)

türkolog,-ğu

türkoloji

türkuaz türkuaz yeşili türkü

türkücü türkücülük,-ğü türküleme

türkülemek türküleşme türküleşmek

türküleştirme türküleştirmek türlü

türüm türümcülük,-ğü türüz otu

tütme tütmek tütsü

tütsü gözü tütsü yapmak tütsüleme

tütsülemek tütsülenme tütsülenmek

tütsülü tüttürme tüttürmek

tütün rengi

tütüncülük,-ğü

tütünlük,-ğü

tüvana tüveyç,-ci tüvit,-di



tüy sıklet tüy tüyağırlık,-ğı tüydürme tüydürmek

tüylendirme tüylendirmek tüylenme

tüylenmek tüylü tüylü dalak otu

tüylü meşe tüyme tüymek

tüyo

tüysüz

tüyübozuk,-ğu

tüze tüzel tüzel kişi

tüzelkişilik,-ği tüzük,-ğü tvist




U

ubudiyet uca ucu ucuna

ucube ucun ucun ucuz

ucuz halkçılık,-ğı ucuz pahalı ucuzcu

ucuzlama ucuzlamak ucuzlatılma

ucuzlatılmak ucuzlatma ucuzlatmak

ucuzluk,-ğu uç beyi uç beyliği

uç,-cu uçak alanı uçak,-ğı

uçaksavar uçan daire uçan kale

uçan top

uçar

uçar kefal,-li

uçar ı uçar ılık,-ğı uçkun

uçkur uçkurluk,-ğuuçkurutan

uçlanma uçlanmak

uçlu uçma uçmak

uçsuz uçsuz bucaksız uçtuuçtu (oyun) uç ucauçucu

uçuculuk,-ğu uçuç böceği uçuk,-ğu

uçuklama uçuklamakuçuklaşma

uçuklaşmak uçuklaştırma

uçuklaştırmak

uçum uçurma uçurmakuçurtma

uçurtmak

uçurulma uçurulmak uçurum

uçuş uçuşma uçuşmak udî udönüşü

uf

ufacık,-ğı ufacık tefecik,-ği ufak tefek,-ği ufak,-ğı

ufakça ufaklı ufaklık,-ğı ufak para ufaktan ufağa

ufalama ufalamak ufalanma ufalanmakufalayıcı

ufalma

ufalmak

ufaltma

ufaltmak ufarak,-ğı ufkî

ufku geniş uflama uflamak

ufuk,-fku ufunetufunetlenme

ufunetlenmek ufunetliuganda

ugandalı

uğuldamak uğra uğrak,-ğı uğralamauğralamak

uğrama uğramak uğranma

uğranmak uğraş uğraşı

uğraşılma uğraşılmakuğraşma

uğraşmak

uğraştırma



uğraştırmak uğratmauğratmak

uğru uğruaçık,-ğı

uğrulama uğrulamak uğruluk,-ğu

uğrun uğrun uğrun uğul uğul

uğuldama

uğultu

uğultulu

uğur uğur böceği uğur böcekleri

uğurlama uğurlamakuğurlanış

uğurlanma uğurlanmak

uğurlayıcı uğurlayış uğurlu

uğurludağ (ilçe) uğurluk,-ğu uğursama

uğursamak uğursuz uğursuzluk,-ğu

uğut uhde uhrevî

uhuvvet ukalâ ukalâ dümbeleği

ukalâca

ukalâlı

k,-ğı

ukde

uknum ukrayna ukraynalı

ukubet ula (ilçe) ulaç,-cı

ulah ulahça ulak,-ğı

ulam ulama ulamak

ulan ulanma ulanmak

ulantı ulaş (ilçe) ulaşılma

ulaşılmak ulaşım ulaşma

ulaşmak ulaştırma

ulaştı

rmak

ulayıcı ulema

ulemalık,-ğı ulu ulu orta

ulubey (ilçe) uluborlu (ilçe) uludere (ilçe) ulûfe ulûfeci ulûhiyet

ulukışla (ilçe) ululama ululamak

ululanma ululanmak ululuk,-ğu

ulûm uluma ulumak

ulus ulus (ilçe) ulusal

ulusallaştırma ulusallaştırmak ulusallık,-ğı ulusçu

ulusçuluk,-ğu uluslar arası uluslar arasıcılık,-ğı

ulussever

ulusseverlik,-ği

ulvî

ulviyet umacı umar

umarsız umarsızlık,-ğı umde

umdurma umdurmak umma

ummadık,-ğı ummak umman

umre umu umulma umulmadık,-ğı umulmak

umum umum müdür umummüdürlük,-ğü

umumhane umumî

umumîaf,-ff ı

umumî efkâr umumî heyet

umumî kâtip,-bi umumî kongre umumî vekâletname



umumiyet umumiyetle umur

umursama umursamakumursamaz

umursamazca umursamazlık,-ğı

umursanma umursanmak umut etmek

umutı

şı

ğı

umut kapı

sı

umut,-du

umutlandırma umutlandırmak umutlanma

umutlanmak umutlu umutsuz

umutsuzluk,-ğu un un çorbası

un helvası un kurabiyesi unlamaunlamak

un ufak etmek

un ufak olmak uncu unculuk,-ğu

unlanma unlanmak unluk,-ğu

unsur unutkan unutkanlık,-ğı

unutma

unutmabeni (bitki)

unutmak unutturmaunutturmak

unutulma unutulmak unvan

unvanlı upuslu upuygun

upuzun ur urağan ural-altay urkeklik,-ği uran

uranüs uranyum urba

urban urduca urfa çıbanı

urfa kebabı urgan urgancı urgancılık,-ğı urla (ilçe)

urodel uruguay uruguaylı

uruk,-ğu

urup,-bu

us

us dışı us dışıcılık,-ğı us payı

usa vurma usanç ,-cı usandır ıcı

usandırma usandırmakusangın

usanılma usanılmak

usanma usanmak usare

usçu usçuluk,-ğu uskumru

uskumru dolması uskumrugiller

uskumrumsugiller uskur

uskuru uslamlama uslamlamakuslanma

uslanmak

uslu uslu akıllı usluluk,-ğu ussal ussallaştırma

ussallık,-ğı usta usta işi

ustabaşı ustaca ustalaşma

ustalaşmak ustalık,-ğı ustalıkla

ustalıklı ustunç,-cu ustura

ustura taşı usturlâp,-bı usturmaça

usturpa usturuplu usul boy

usul usul usul,-lü usulca

usulcacık usuldan usulsüz



usulsüzlük,-ğü uşak uşak olmak

uşak,-ğı uşakkapan (akbaba) uşaklık etmek

uşaklık,-ğı uşkun uşşak ut,-dutağaçı utaçıcılık,-ğı

ut yeri utana sıkıla utanç duygusu

utanç,-cı

utandırma

utandırmak

utangaç,-cı utangaçlık,-ğı utangan

utanış utanma utanmaduygusu

utanmak utanmaz

utanmazca utanmazlık,-ğı utarit (merkür)

utçu utku utkulu utlu utma utmak utulma

utulmak u borusu uvertür

uvertür yapmak uyak,-ğı uyaklı

uyaksız uyandırma

uyandı

rmak

uyanık,-ğı uyanıklık,-ğı

uyanış uyanma uyanmak uyaran uyarcılık,-ğı

uyar ı uyar ılma uyar ılmak

uyar ım uyar ınca uyar ış

uyarlaç,-cı uyarlama uyarlamakuyarlanma

uyarlanmak

uyarlayıcı uyarlık,-ğı uyarma uyarmak uyarmakomutu

uyarsız uyartı uydu

uydulaşma

uydulaşmak

uyduluk,-ğu

uydurma uydurmaca uydurmacı

uydurmacılık,-ğı uydurmak uydurmasyon

uyduruk,-ğu uydurukçu uydurulma

uydurulmak uygar uygarlaşmauygarlaşmak

uygarlık,-ğı

uygulama uygulamak uygulamalı

uygulamalı bilimler uygulamalı dil bilimi uygulamalı ruh bilimi

uygulamalı toplum bilimi uygulanabilirlik raporu uygulanabilirlik,-ği

uygulanış

uygulanma

uygulanmak

uygulayıcı uygulayım uygulayım bilimi

uygulayımcı uygunuygunadım

uygun görme uygunkatmanlaşma

uygun olmak

uygunluk,-ğu uygunsuz uygunsuz kadın

uygunsuzluk,-ğu uygur uygurca

uyku uyku hastalığı uyku ilâcı

uyku saati uykusemesi uyku sersemi

uyku sersemliği uyku seti uyku tulumu

uykucu

uykulu

uykuluk,-ğu



uykusu ağır uykusu hafif uykusuz

uykusuzluk,-ğu uylaşım uylaşma

uylaşmak uyluk kemiği uyluk,-ğu

uyma uymaca uymacılık,-ğı

uymak

uymaz uymazlık,-ğı uyruk,-ğu

uyruklu

uyrukluk,-ğu uyruksuz uyruksuzluk,-ğu

uysal uysalca uysallaşma

uysallaşmak uysallık,-ğı uyuklama

uyuklamak uyulma uyulmak

uyum uyuma uyumak uyumluuyumsuz

uyumsuzluk,-ğu

uyunma uyunmak uyuntu

uyur

uyur uyanı

k,-ğı

uyurgezer

uyurgezerlik,-ğ i uyuşkan uyuşma

uyuşmak uyuşmazlık mahkemesi uyuşmazlık,-ğı

uyuşturan balığı uyuşturma uyuşturmak

uyuşturucu uyuşturucu madde uyuşturulma

uyuşturulmak uyuşuk,-ğu uyuşukluk,-ğu

uyuşum uyuşurluk,-ğu uyutmauyutmak

uyutucu

uyutulma uyutulmak uyuyuş

uyuz

uyuz böceği

uyuz böcekleri

uyuz etmek uyuz ilâcı uyuz merhemi

uyuz olmak uyuz otu uyuz sineği

uyuzlaşma uyuzlaşmak uyuzlu

uyuzluk,-ğu uz uza devim uza duyumuzak,-ğı

uzak akraba uzak benzeşme uzak benzeşmezlik,-ği

uzak doğu uzak göçüşme uzak görüşlü

uzak görüşlülük,-ğüuzaklanma

uzak metatez uzaklanmak

uzaklaşılma uzaklaşılmak uzaklaşma

uzaklaşmak uzaklaştır ılma uzaklaştır ılmak

uzaklaştırma uzaklaştırmak uzaklık,-ğı

uzaksama uzaksamak uzaktan uzağa

uzaktan yakından uzam uzama

uzamak uzanılma uzanılmak

uzanım uzanış uzanma

uzanmak uzantı uzatılma

uzatı

lmak

uzatı

m

uzatı

ş

uzatma uzatmak uzatmalı



uzatmalı çavuş uzatmalı nişanlı uzatmalı sevgili

uzay uzay adamı uzay adamlığı

uzay eğrisi uzay gemisi uzay geometri

uzay hukuku uzay istasyonu uzay kapsülü

uzay pilotu

uzay savaşı

uzay uçuşu uzay üssüuzgören

uzaycı uzaycılık,-ğı uzaylı

uzgörür uz iletişim uzlaşıcı uzlaşılma uzlaşılmakuzlaşma

uzlaşmacı

uzlaşmacılık,-ğı uzlaşmak uzlaşmalı

uzlaşmaz uzlaşmazlık,-ğı uzlaştır ıcı

uzlaştırma uzlaştırmak uzlaştırmakurulu

uzlet

uzluk,-ğu uzman uzman çavuş

uzman doktor uzman hekim uzmanlaşma

uzmanlaşmak uzmanlık,-ğı uzo

uzun uzun araç,-cı

uzun atlama uzun bacaklılar uzun boylu

uzun çizgi uzun dalga uzun diş

uzun don uzun etek,-ği uzun far

uzun hava uzun hayvan uzun hece

uzun hikâye uzun kafalı uzun levrek,-ği

uzun ömürlü uzun öykü uzun sesli

uzun uzadıya uzun ünlü uzun vokal,-li

uzun yol sürücüsü uzun yol şoförü uzunçalar

uzundere (ilçe) uzuneşek,-ği (oyun) uzunköprü (ilçe) uzunkulaklı

uzunkuyruk,-ğu (kuş) uzunlamasına uzunluk ölçüsü

uzunluk,-ğu uzuv,-zvu uzvî

uzvî kimya uzviyet




Ü

ümitsizlik,-iğ

ütopyacı

ücretli ücretsiz üç üçadım

üçaylar üçaylık,-ğı üç beş üç birlik kuralı üç boyutlu

üçbuçuk,-ğu üç buutlu üç dört

üç durum yasası üç düzlemli üç hâl kanunu

üç katlı üç nokta üçayak,-ğı (sehpa)

üçer üçer beşer üç etek,-ğiüçgen

üçgen piramit,-di

üçgen prizma üçgül üçkâğıt

üçkâğıtçı üçkâğıtçılık,-ğı üçkardeş (yıldız kümesi)

üçleme

üçlemek

üçler üçleşme üçleşmeküçlü

üçlü bahis,-hsi üçlü ganyan üçlük,-ğü

üçtaş (oyun) üçteker (araba) üçten dokuza

üçüncü üçüncü çağ üçüncü dünya ülkeleriüçüncül

üçüncülük,-ğü üçüncünün olmazlığı üçüz üçüzlü üdeba üfleç,-ci

üfleme üflemek üflemeli

üflemeli çalgı üflenme üflenmek

üful,-lü

üfürme

üfürmek üfürük,- ğüüfürükçü

üfürükçülük,-ğü üğrüm ülküdaş

üleş üleşilme üleşilmek

üleşme üleşmek üleştirilme

üleştirilmek üleştirim üleştirimli

üleştirimli tüze üleştirme üleştirme sıfatı ülfet ülger

üleştirmek ülke ülkeler arası

ülker (yıldız kümesi) ülkü ülkücü

ülkücülük,-ğü

ülküleştirilme

ülküleştirilmek

ülküleştirme ülküleştirmek ülküsel

ülser ültimatom ültramodern

ültrason ültraviyole ülûhiyet

ümera ümit dünyası ümit etmek

ümit kapısı ümit,-di ümitlendirme

ümitlendirmek ümitleniş ümitlenme

ümitlenmek ümitli ümitsiz

ümmet ümmetçi

ümmetçilik,-ği

ümmî ümmîlik,-ği

ümran ümraniye (ilçe) ümük,-ğü



ün üniforma üniformalı ünik,-ği ünite

üniversal,-li üniversite üniversiteler arası

üniversiteli ünlem ünleme ünlemek ünlemişareti

ünlenme

ünlenmek

ünletme

ünletmek ünlü ünlü atlaması ünlübenzeşmesi

ünlü çarpışması ünlü çatışması ünlüdaralması

ünlü değişimi

ünlü düşmesi ünlü düzleşmesi ünlü genişlemesi

ünlü ikizleşmesi ünlü incelmesi ünlü kalınlaşması

ünlü kaynaşması ünlü kısalması ünlü türemesi

ünlü uyumu ünlü uzaması ünlü-ünsüzuyumu

ünlü yuvarlaklaşması

ünlü ünlüleşme ünlüolaylar ı

ünsiyet

ünsüz

ünsüz benzeşmesi ünsüz değişmesi ünsüzdüşmesi

ünsüz göçüşmesi

ünsüz ikizleşmesi ünsüz tekleşmesi ünsüz türemesi

ünsüz uyumu ünye (ilçe)ürat

ürbanizm ürdün

ürdünlü üre ürem

üreme üremek üreme

organlar ı

üremi üreteç,-ci

üretici üretici alan üretici olmayan alanüretilme

üreticilik,-ği üretilmek üretim

üretim araçlar ı üretim artığı üretim biçimi üretim evi

üretim güçleri üretim ilişkileri üretim kooperatifi

üretimci dönüşümcü dilbilgisi

üretimlik,-ği üretimsel

üretiş üretken üretkenlik,-ği

üretme

üretmek

üreyiş

ürgüp (ilçe) ürik asit,-di ürkek,-ği ürkekçeürkekleşme

ürkekleşmek ürkeklik,-ği ürkme

ürkmek ürkü ürkünç,-cü ürküntüürküntülü

ürküsüz ürküş ürkütme ürkütmek ü rolog,-ğu

üroloji ürperiş ürperme

ürpermek ürperti ürpertici ürpertili ürpertme

ürpertmek

ürtiker

ürüme



ürümek ürün ürüşme ürüşmek üryanüryanî

üs,-ssü üsera üsküdar(ilçe)

üsküf üsküre

üslenme üslenmek üslûp,-bu

üslûpçu üslûpçuluk,-ğu üslûplaştırmaüslûplaştırmak

üslûplu üslûpsuz üslûpsuzluk,-ğuüst

üst alize

üst baş üst bitken üst çene

üst deri üst deri altı üst diş

üstdudak,-ğı üsteşik,-ği üst geçiş

üst geçit,-di üst güverte üst insan

üst kat üst küme üst perdeden

üst sınıf

üst tabaka

üst taraf ı

üst üste üst yapı üstat,-dı

üstatlık,-ğı üstçavuş üstçavuşluk,-ğu

üste üstecilik,-ği üsteğmen

üsteğmenlik,-ği üstel üsteleme üstelemeküstelenme

üstelenmek üstelik,-ği üstenci

üstencilik,-ği üstenme üstenmek

üstlenim üstlenme üstlenmek

üstlük,-ğü

üstsubay

üstü kapalı

üstübeç macunu üstübeç,-ci üstün

üstün yapım üstün zekâ üstün zekâlı

üstün zekâlılık,-ğı üstüne üstüne üstlük,-ğü

üstünkörü üstünleşme üstünleşmek

üstünlük derecesi üstünlük duygusu üstünlük karmaşası

üstünlük kompleksi üstünlük,-ğü üstüpü

üstüpüleme üstüpülemek üstüvane

üstüvanî üşenç,-ci üşengeç,-ci

üşengeçlik,-ği üşengen üşengenlik,-ği

üşenme üşenmek üşme

üşmek üşniye üşüme

üşümek üşüntü üşürme

üşürmek üşüşme üşüşmek

üşütme üşütmek üşütük,-ğü ütme ütmekütopi

ütopik,-ği ütopist ütopya

ütü ütü altlığı ütü bezi

ütü makinesi ütü masası ütü tahtası üvendire üvey,-i



ütücü ütücülük,-ğü ütüleme

ütülemek ütülenme ütülenmek ütületmeütületmek

ütülme ütülmek ütülü

ütüsüz

ücret

üvey ana üvey anne üveybaba

üvey çocuk,-ğu üvey evlât,-dı

üvey kardeş üvey kız

üvey oğul,-ğlu üveyik,-ğ i üveyme

üveymek üvez üye

üye aidatı üye olmak üye tam sayısı

üyelik aidatı üyelik,-ği üzengi

üzengi kemiği üzengi taşı üzengileme

üzengilemek üzengilenme üzengilenmek

üzere üzeri üzerinde üzerine üzerlik,-ği

üzgü üzgülü üzgün

üzgün balığı üzgünlük,-ğü üzgüsüz

üzlük,-ğü üzme üzmek

üzre üzüm tur şusu üzücü

üzülme üzülmek üzüm

üzüm çekirdeği üzüm hoşaf ı üzüm kompostosu üzümlü(ilçe)

üzüm pekmezi üzüm salkımı üzüm suyu

üzüm şekeri üzüm şırası üzümcü

üzümcülük,-ğü üzümlü kek üzümsüz

üzünç,-cü üzünçlü üzüntü

üzüntülü üzüntüsüz




V

vır ıldamak

vaşak,-ğı

vaat,-di

vaaz vaaz etmek vabeste vacip,-bi

vacip olmak vade vadebitimi

vade sonu vadeli vadeli hesap,-bı

vadeli mevduat vadeli satış vadesiz

vadesiz hesap,-bı vadesiz mevduat vadetme

vadetmek vadi vaftiz

vaftizhane vagina vagon vagonet vagonrestoran

vagotoni

vah vaha vahametvahdaniyet

vahdet vahdetivücut,-duvahi

vahim vahit,-di vahiy,-hyi

vahşet vahş î vahş î hayvan

vahş î orman vahş îce vahş îleşme

vahş îleşmek vahş îlik,-ği vahşiyane

vahvahlanma vahvahlanmak vahyolunma

vahyolunmak vaiz vaizlik,-ği

vak'a vak'anüvis

vak'anüvislik,-ği

vakar

vakarlı

vakarsız vakayiname vaketa

vakfe vakfetme vakfetmek

vakf ıkebir (ilçe) vakfiye vâkıf (bilen; vakfeden)

vaki,-i vakıa vakıf,-kf ı (para, mülk) vakıf arazisi

vakıf geliri vakıf malı vâkıf olmak

vakıf senedi vakıf toprağı vakıfname

vakit,-kti vakitli vakitli vakitsiz

vakitsiz vaklama vaklamak

vaktaki

vaktiyle

vaktizamanında

vakum vakumlama vakumlamak

vakur vakvak (ördek) vakvak

vakvaklama vakvaklamak

vale valf vali

valide valide sultan valilik,-ği

valiz vallahi vallahi billâhi

vallahi tallahi vals vamp

vampir van van kedisi

vana

vanadyum

vandal

vandalizm vandallık,-ğı vanilya



vantilâtör vantrilok,-ğu vantuz

vapur vapurculuk,-ğu vapurdumanı (renk)

var var etmek var gücüyle var ılmavar ılmak

var kuvvetiyle

var olmak

var yok varyos vasat vasatî

varagele varagele bombardımanı varagele botu varagelehalatı

varagele kayığı varak,-ğı varaka

varakçı varaklamavaraklamak

varaklı varakpare

varan varda vardabandıra

vardakosta vardela vardırma

vardırmak vardiya vardiyacı

vareste vargel

vargel tezgâhı

vargı

var ı yoğu

varidat varidatçı varide

varil varis (damar genişlemesi) vâris (mirasçı)

varisli vârisli vârissiz

var ış var ış çizgisi var ışlı

varit olmak varit,-di variyet

variyetli varlık bilimi varlık birliği

varlık sebebi varlık,-ğı varlıklı

varlıklılık,-ğı varlık nedeni varlıksız varma

varmak varoluş varoluşçu

varoluşçuluk,-ğu varoş varsağı

varsayım varsayımlı varsayımsal

varsıl varsıl erki varsıllaşma

varsıllaşmak varsıllık,-ğı varta

varto (ilçe) varyant varyasyon

varyemez varyete varyeteci

vasatî irtifa vasatî sür'at,-ti vâsi,-i (geniş, engin)

vasi,-si (mirası

yöneten)

vası

f,-sf ı

vası

flandı

rma

vasıflandırmak vasıflanma vasıflanmak

vasıflı vasıflı işçi vasıfsız

vasıfsız iş çi vasıl vasıl olmak

vasilik,-ği vasistas vasiyet vasıta vasıta hâli

vasıta hâli eki vasıtalı vasıtalı vergi

vasıtalık,-ğı vasıtasıyla vasıtasız

vasıtasız vergi vasıtasızlık,-ğı vasiyet etmek

vasiyetname vaşington portakalı vat

vat saat,-ti

vatan

vatan borcu

vatan haini vatan hainliği vatandaş



vatandaşlık,-ğı vatanî vatanî görev

vatanî vazife vatanlaştırma vatanlaştırmak

vatanperver vatanperverlik,-ğivatansever

vatanseverlik,-ği

vatansı

z

vatka

vatlı

k,-ğı

vatman vatoz vaveylâ

vay vaybabamcı (yankesici) vaybabamcılık,-ğı

vayvaycı vayvaycılık,-ğı vaz'ı hamil,-mli

vazedilme vazedilmekvazelin

vazelinleme vazelinlemek

vazetme vazetmek vazgeçilme

vazgeçilmek vazgeçirme vazgeçirmek

vazgeçme vazgeçmekvazı,-z'ı

vazife vazife aşkı

vazife etmek vazife kurbanı vazife şehidi

vazifelendirilme vazifelendirilmek vazifelendirme

vazifelendirmek vazifeli vazifeşinas

vazıh vazııkanun vazıyet (elkoyma)

vaziyet

vazo vazolunma vazolunmak

ve ve başkalar ı ve benzerleri veca,-ı vecibe

ve devamı vedia vediğerleri

veba vebal,-li

vebalı

vecih,-çhi

vecit,-cdi

veciz vecize veçhe

veçhişebeh veda,-ı veda etmekvedalaşma

vedalaşmak

vefa vefakâr vefakârlık,-ğı

vefalı vefasız vefasızlık,-ğı vefat vefat etmek

vefat ilmühaberi vefiyat vehim,-hmi

vehimli vehleten vehmetme vehmetmekvejetalin

vejetalizm

vejetarizm

vejetaryen

vejetaryenlik,-ği vejetasyon vekâletvekâleten

vekâlet etmek

vekâlet ücreti vekâletname vekil

vekil vükelâ vekilharç,-cı vekillik etmek

vekillik,-ği vektör velâdet

velâyet velâyetname veledizina

velense velespit,-di velet,-di

velev velfecri velhâsıl velhâsılıkelâm veli

veliaht,-dı

veliahtlık,-ğı

velilik,-ği

velinimet veliyullah velûr



velût,-du velvele velveleci

vena venezuelâ venezuelâlı

venüs venüsçar ığı (bitki) veranda

veraset veraset ilâmı veraset ve intikal vergisi

verdi

verdirme

verdirmek

vere verecek,-ği verecekli

verem verem olmak veremli

verese veresiye veresiyeci

veresiyecilik,-ği verev vergi

vergi bağışıklığı vergi beyannamesi vergi dairesi

vergi dilimi vergi iadesi vergi kaçağı

vergi kaçakçılığı vergi kaçakçısı vergi kanunu

vergi matrahı vergi

muafiyeti

vergi mükellefi vergi rekortmeni

vergi yükümlüsü vergici vergicilik,-ği

vergileme vergilemek vergilendirilme

vergilendirilmek vergilendirme vergilendirmek

vergili vergisiz veri

veri bankası veri dosyası veri işlem

veri ortamı veriş veriştirme veri tabanı veri toplama

verici verile verile emri

veriliş verilme verilmek

verim

verimkâr

verimli

verimlilik,-ği verimsiz verimsizleşme

verimsizleşmek verimsizlik,-ği veriştirmek

verit,-di verkaç verme

vermek vermut vernik,-ği vernikleme verniklemek

verniklenme verniklenmek verniye

veronika versiyon veryansın

veryansın etmek vesaik,-kı vesaire

vesait vesayet vesika

vesikacı

vesikacılık,-ğı

vesikalı

vesikalık fotoğraf vesikalık resim,-smi vesikalık,-ğı

vesikasız vesile vesselâm vestiyer vestiyerci

vesvese vesveseli veteriner veteriner hekimliği

veterinerlik,-ği vetire veto veto etmek veto hakkı

veya veyahut vezaret

vezin,-zni vezinli vezinsiz

vezir vezir vüzera veziriazam

vezirköprü (ilçe) vezirlik,-ği vezirparmağı (tatlı)

vezne vezneci veznecilik,- veznedar

veznedarlık,-ğı



ği

vibrasyon vibratör vibriyon

vicahen vicahî vicdan

vicdanen vicdanî vicdanlı

vicdansız

vicdansızca

vicdansızlık,-ğı vida vidala

vıcık vıcık vıcıklama vıcıklamak

vıcıklık,-ğı vıcırdama vıcırdamak

vıcırdaşma vıcırdaşmak vidalama vidalamakvidalanma

vidalanmak vidalı vidanjör

vidasız video videobant,-dı

videocu videoculuk,-ğu videokaset

videoteyp,-bi vıdı vıdı vido vidolu vidosuz vietnam

vietnamlı

viglâ

vık vık

vikaye vikaye etmek vikontvikontes

vilâdî

vilâyet vilâyet binası villâ vinç,-ci vinter vinyet vira vınlama

vınlamak vır vır viraj

virajlı virajsız viran

viran olmak viranşehir (ilçe) virane viranelik,-ği

viranlaşma viranlaşmak viranlık,-ğı

virdizeban virgül vır ıldama

vır ıldanma

vır ıldanmak

vır ıltı

vırlama vırlamak viroloji

vırt zırt virt,-di virtüoz virtüozluk,-ğu virüs

vır vır etmek vırvırcı visal,-li

visamiral,-li viski viski bardağı

viskoz viskozite vişnap,-bı

vişne vişne hoşaf ı vişne reçeli

vişne suyu vişne şurubu vişneçürüğü (renk)

vişneli ekmek,-ği vitamin vitaminli vitaminsiz vitaminsizlik,-ği

vitellüs

vites

vites dişlisi

vites kolu vites kutusu vitesli

vitir,-tri vitray vitrin

vitrinleme vitrinlemek viya viyadük,-ğü viyak

viyak viyak viyaklama viyaklamak

viyola viyolacı viyolonist

viyolonsel viyolonselci viyolonselist

vız vize vize (ilçe) vize sınavı vızıldama

vızıldamak vızıldanma vızıldanmak

vızıltı

vızır vızır vızlama vızlamak

vizite



viziyer vizon vizon kürk

vızvız böceği vizyon vodvil

vokabüler vokal,-li vokalist vokal müzik,-ği vokal uyumu

volân vole voleybol

voleybolcu

volfram

voli

voli ağı volkan volkanik,-ği volontarizm volt

volta voltaj voltametre

voltamper voltmetre vombat

vonoz votka voyvo voyvoda voyvodalık,-ğı

vuku,-u vukuat vukuf

vukuflu vukufsuz vukufsuzluk,-ğu

vulva vuraç,-cı vurdulu kırdılı

vurdumduymaz

vurdumduymazlık,-ğı

vurdurma

vurdurmak vurgu vurgu uzunluğu

vurgulama vurgulamakvurgulu

vurgulu hece vurgunvurguncu

vurgunculuk,-ğu vurgunluk,-ğu

vurgusuz vurgusuz hece vurma

vurma çalgılar vurma sazlar vurmak

vurtut vuru vurucu

vurucu güç,-cü vurucu tim vuruk,-ğuvurulma

vurulmak

vuruluş

vuruntu

vuruş

vuruşkan vuruşkanlık,-ğı vuruşma

vuruşmak vuslat vusul,-lü

vuzuh vuzuhsuz vuzuhsuzluk,-ğu

vücut ısısı vücut,-du vücutlu

vükelâ vülgarize vürut,-du

vüs'at,-ti vüzera walkman western ya




Y

yılık,-ğı ya bansıma yağlamak

yaşatıcı yaba yabalama

yabalamak yaban yaban ar ısı yaban ar ısıgiller

yaban armudu yaban asması yaban defnesi

yaban domuzu yaban enginar ı yaban eriği

yaban eşeği yaban fesleğeni yaban gülü

yaban havucu yaban inciri yaban kazı

yaban keçisi yaban kedisi yaban kekliği

yaban keteni yaban koyunu yaban maydanozu yabanmersini

yaban nanesi yaban ördeği yaban pancar ı

yaban pazısı yaban sümbülü yaban tavşanı

yaban tavuğu yaban teresi yaban turpu

yaban yasemini yabancı saha yabancı yabancı dilyabancıl

yabancılama yabancılamak yabancılaşma

yabancılaşmak

yabancılaştırma

yabancılaştırmak yabancılık,-ğı

yabancıllık,-ğı yabanî yabanî akdiken

yabanî gül yabanî hayvanlar yabanî ıspanak,-ğı

yabanî kimyon yabanî kimyongiller yabanî kiraz

yabanî lâhana yabanî marul yabanî menekşe

yabanî mercanköşk yabanî turp yabanîce

yabanıl yabanîleşme yabanîleşmek

yabanîlik,-ği yabanıllaşma yabanıllaşmak

yabanıllık,-ğı yabanlık,-ğı yabansı

yabansılık,-ğı

yabansımak

yabantırak,-ğı

yâd (anma) yad (yabancı) yad el

yaderklik,-ği yadestetik,-ği yâd etmek

yad gerekirci yad gerekircilik,-ği yadigâr

yadımlama yadımlamak yadın kurun

yadırgama yadırgamak yadırganma

yadırganmak yadırgatma yadırgatmak

yadsıma yadsımak yadsınma

yadsınmak yafa yafta

yaftalama yaftalamak yağ



yağ bal yağ bezi yağ doku

yağ gülü yağhane yağ hücresi

yağ kesesi yağ kutusu

yağ küpü yağ lâmbası yağ şalgamı

yağ taşı

yağ tulumu

yağ yakı

t yahey yahni yahşi

yağcı yağcılık etmek yağcılık,-ğı

yağdanlık,-ğı yağdır ılma yağdır ılmak

yağdırma yağdırmak yağı

yağılaşma yağılaşmak yağılık,-ğı

yağımsı yağır yağış

yağış düzeni yağış göstergesi

yağış haritası yağış rejimi

yağışlı yağışölçer yağışsız

yağı

şsı

zlı

k,-ğı

yağı

z

yağı

z doru

yağlama yağlama yağı yağlama yıkama

yağlanma yağlanmak yağlatmayağlatmak

yağlayıcı

yağlı yağlı ballı yağlı bitki

yağlı boya yağlı güreş yağlı güreşçi

yağlı ip yağlı kâğıt,-dı yağlı kapı

yağlı kara yağlı kömür yağlıdere (ilçe)

yağlık,-ğı yağlıkçı yağlılık,-ğı yağlı toprak,-ğı

yağma etmek yağmakyağmalama

yağma yağmacı

yağmacılık,-ğı yağmalamak

yağmalanma yağmalanmak yağmurlama

yağmur yağmur bombası yağmur borusu

yağmur bulutu yağmur duası yağmur kuşağı

yağmur kuşu yağmurkuşugiller

yağmur mevsimi yağmur ormanlar ı

yağmur suyu yağmurca yağmurcun

yağmurlamak yağmurlayıcı yağmurlu

yağmurluk,-ğu yağmurölçer yağmursuz

yağölçer yağr ın yağsız

yağsızlık,-ğı yahşihan (ilçe) yahşilik,-ği

yahu yahudi yahudi baklası

yahudi ebegümeci yahudi pazarlığı yahudi takvimi

yahudice yahudilik,-ği yahut

yahyalı (ilçe) yak yaklaşık bilgi

yaka yakacak,-ğı yakacık

yakakent (ilçe) yakalama yakalamakyakalanış

yakalanma

yakalanmak yakalatma yakalatmak



yakalı yakalık,-ğı yakalı kamçılılar yakalıklı yakalıksızyakamoz

yakamozlanma yakamozlanmak yakarcayakar ı

yakar ış

yakarma yakarmak yakasız

yakı yakı ağacı yakıcı yakıcılık,-ğı yakılma

yakılmak yakım yakımcı

yakın yakin yakın akraba

yakın anlamlı yakın anlamlılık,-ğı yakın benzeşme

yakın benzeşmezlik,-ği yakın çağ yakın doğu

yakın dost yakın göçüşme yakın sesli yakıntı yakı otu

yakından yakinen yakınış

yakınlaşma yakınlaşmak yakınlaştırma

yakı

nlaştı

rmak

yakı

nlı

k durumu

yakı

nlı

k eylemi

yakınlık fiili yakınlık,-ğı yakınma

yakınmak yakınsak,-ğı yakınsaklık,-ğı

yakınsama yakınsamak yakış

yakışık,-ğı yakışıklı yakışıklılık,-ğı

yakışıksız yakışıksızlık,-ğı yakışma

yakışmak yakıştırma yakıştırmaca

yakıştırmak yakıt yakıt deposu yakıtgöstergesi

yakı

t parası

yakı

tçı

yaklaşı

k değer

yaklaşık,-ğı yaklaşılma yaklaşılmak

yaklaşım yaklaşma yaklaşma eylemi

yaklaşma fiili yaklaşmak yaklaştırma

yaklaştırmak yakma yakmaç,-cı

yakmak yakmalık,-ğı yakma resim,-smi

yaktırma

yaktırmak yakut yakut

yakutça yal yalabık,-ğı

yalabı

ma yalabı

mak yalak,-ğı yalaka

yalaka olmak

yalama yalama olmak yalama uçuş

yalama yazı yalamak yalamuk,-ğu

yalan dolan yalan haber yalan makinesi

yalan yanlış yalan yalancı yalancı akasya

yalancı ayak,-ğı

yalancı biber yalancı cep,-bi

yalancı dolma yalancı dünya

yalancı inci yalancı meyve yalancı öd ağacı

yalancı pehlivan

yalancı safran

yalancı şahit,-di



yalancı şöhret yalancı tanık,-ğı yalancı taş yalancıktan

yalancılık,-ğı yalandan yalanış yalanlamayalanlamak

yalanlanma yalanlanmak yalanmayalanmak

yalansız

yalap şalap yalapşap yalap yalapyalatma

yalatmak

yalayıcı yalayış yalaz

yalaza yalazlama yalazlamak

yalazlanma yalazlanmak yalçın

yalçınlaşma yalçınlaşmak yaldızlatma

yaldırak,-ğı yaldız yaldızcı yaldızcılık,-ğı yaldızlama

yaldızlamak yaldızlanma yaldızlanmak

yaldızlatmak yaldızlı yaldızlı hap

yalelli yalgın yalı

yalı ağası yalı boyu yalı bülbülü

yalıçapkını (kuş) yalıçapkınıgiller yalıhüyük (ilçe) yalım yalın

yalın ad yalın ayak,-ğı yalın cümle

yalın durum yalın göz yalın hâl,-li yalın isim,-smi

yalın kat yalın kelime yalın kılıç

yalın tümce yalın üslûp,-bu yalın yapıldak,-ğı

yalın zaman yalın zarf yalıncak,-ğı

yalı

nç,-cı

yalı

ngaç,-cı

yalı

ngöz ( kertenkele)

yalınlaşma yalınlaşmak yalınlık,-ğı

yalıtıcı yalıtılma yalıtılmak yalıtım yalıtkan

yalıtkanlık,-ğı yalıtma yalıtmak yalı uşağı yalı yar

yalız yallah yalman

yalnız yalnız başına yalnızca

yalnızcı yalnızcılık,-ğı yalnızlaşma

yalnızlaşmak yalnızlık,-ğı yalova

yalpa yalpak,-ğı yalpaklık,-ğı

yalpalama

yalpalamak

yalpalanma

yalpalanmak yalpalatma yalpalatmakyalpı

yalpık,-ğı

yalpılı yaltak,-ğı yaltakçı

yaltakçılık,-ğı yaltaklanış yaltaklanma

yaltaklanmak yaltaklık,-ğı yaltaklık etmek yalvaç (ilçe)

yalvaç,-cı yalvaçlık,-ğı yalvar ılma

yalvar ılmak yalvar ış yalvar ış yakar ış

yalvarma yalvarmak

yalvartma

yalvartmak yama

yamacı yamacılık,-ğı yamaç,-cı



yamak,-ğı yamaklık etmek yamaklık,-ğı

yamalama yamalamakyamalanış

yamalanma yamalanmak

yamalı yamalı bohça yamalık,-ğı

yamama

yamamak

yaman

yamanma yamanmak yamatma

yamatmak yamçı yamçılı

yamçısız yampiri yampirilik,-ği

yamru yumru yamrulma yamrulmak

yamuk,-ğu yamukluk,-ğu yamulma

yamulmak yamyam yamyamlık,-ğı

yamyassı yamyaş yan

yan atışı yan bakış yan cümle

yan çizgisi

yan etki

yanıtlama

yan kabağı yan kısız yan ödeme

yan sanayi,-i yan ürün yan yana

yan yargıcı yan yüzergiller yana yakıla

yanak yanağa yanak,-ğı yanaklı

yanal yanal yüzey yanarda ğ patlaması

yanardağ yanardağ ağzı yanardağ bilimci

yanardağ bilimi yanardağ bölgesi yanardağ püskürmesi

yanardöner yanaşık düzen yanaşık nizam

yanaşık,-ğı

yanaşıklık,-ğı

yanaşılma

yanaşılmak yanaşlık,-ğı yanaşma

yanaşmak yanaştırma yanaştırmak

yanay yanay doğrusu yanay düzlemi

yancı yandan çarklı yandaş

yandaşlık,-ğı yandık,-ğı yandırma

yandırmak yangı yangılanmayangılanmak

yangılı

yangın yangın bombası yangın çıkışı

yangın kulesi

yangın merdiveni

yangın musluğu

yangın sigortası yangın tulumbası yangı nyeri

yangıncı

yangısız yan hakem yanık,-ğı

yani yanı sıra

yanık rüzgâr yanık ses yanık sesli

yanıkara (hastalık) yanıklık,-ğı yanıksı

yanılgı yanılma yanılmak

yanılsama yanıltı yanıltıcı

yanıltma

yanıltmaca

yanıltmacı

yanıltmaç,-cı yanıltmak yanış



yanışölçer yanıt yanıtlamak

yanıtlandır ılma yanıtlandır ılmak yanıtlandırma

yanıtlandırmak yanıtlanma yanıtlanmak yanıtlı yanıtsız

yankesici yankesicilik,-ği yankı

yankı bilimi

yankı yapmak

yankıca yankılamayankılamak

yankılanım yankılanma yankılanmak

yankılı yanlama yanlamakyanlamasına

yanlı

yanlış yanlış yunluş yanlışlık,-ğı

yanlışlıkla yanma yanmak

yansı yansıca yansılamayansılamak

yansılanma

yansılanmak yansımayansımak

yansımalı yansımasız

yansıtaç,-cı yansıtıcı yansıtılma

yansıtılmak yansıtma yansıtmak

yansız yansızlaştırma yansızlaştırmak yansızlık,-ğı

yanşak,-ğı yanşaklık,-ğı yanşama

yanşamak yan tesir yantümce

yapadurma yapadurmak

yapağı yapak,-ğı yapakçı

yapalak,-ğı yapayyapayalnız

yapay böbrek,-ği

yapay dil

yapay dölleme yapay döllenme yapaykalp,-bi

yapay solunum

yapaylık,-ğı yapboz (puzzle) yapı

yapı bilgisi yapı bilimi yapı bilimsel

yapı elemanı yapı kooperatifi yapı taşı yapma yapmacık,-ğı

yapıcı yapıcılık,-ğı yapık,-ğı

yapılabilirlik,-ği

yapılaşma

yapılaşmak yapılı yapılıkçı dil bilimi yapılış

yapılma yapılmak yapım eki

yapım evi yapım yapı malzemesiyapımcı

yapımcılık,-ğı

yapıncak,-ğı yapınma yapınmak

yapıntı yapıntıcılık,-ğı yapıntılı

yapısal yapısal dil bilimi yapısalcı

yapısalcılık,-ğı yapısallaşma yapısallaşmak

yapısallık,-ğı

yapış

yapış yapış yapışıcı yapışıcı sap yapışık,-ğı yapışık çeneliler



yapışıklık,-ğı yapışkan yapışkan otu

yapışkanlık,-ğı yapışma yapışmakyapıştır ıcı

yapıştır ılma

yapıştır ılmak yapıştırma yapıştırmak

yapı

t

yapma çiçek,-ği

yapma dil yapma gübreyapmak

yapma uydu yapmacık görünümü yapmacıklı

yapmacıksız yapracık,-ğı yaprak ar ılar ı

yaprak ar ısı yaprak aşısı yaprak ayası

yaprak biti yaprak bitleri yaprak çay

yaprak dolması yaprak dökümü yaprak döner

yaprak kurdu yaprak makinesi yaprak sarması

yaprak sigarası yaprak taş yaprak tütün

yaprak,-ğı

yaprakkurusu (renk)

yapraklanma

yapraklanmak yapraklı yapraklı (ilçe)

yapraklı kara yosunlar ı yapraksı yapraksız

yapsatçı yapsatçılık,-ğı yaptır ılma

yaptır ılmak yaptır ım yaptırma yaptırmakyaptırtma

yaptırtmak yapyakın yapyalnız

yar (uçurum) yâr olmak yâr,-ri (sevgili)

yara yara bere yara izi

yara otu

yarabbi

yaradan

yaradancılık,-ğı yaradılış yaradılıştan

yarak,-ğı yaralamayaralamak

yaralanış yaralanma

yaralanmak yaralı yarama

yaramak yaramaz yaramaz olmak

yaramazca yaramazlaşma yaramazlaşmak

yaramazlık etmek yaramazlık,-ğı yâran

yaranış yaranma yaranmak

yarar yararcı

yararcı

lı

k,-ğı

yararlanma

yararlanmak

yararlı yararlı olmak yararlık,-ğı

yararsız yararsızlık,-ğı yarasa yarasalar yaraşık,-ğı

yaraşıklı yaraşıksız yaraşır yaraşma yaraşmak

yaraştırma yaraştırmak yaratı

yaratıcı yaratıcılık,-ğı yaratık,-ğı

yaratılış yaratılma yaratılmakyaratım

yaratımcı

yaratış yaratma yaratmak

yarayı

şlı

yarbay

yarbaylı

k,-ğı

yarda yardak,-ğı yardakçı



yardakçılık etmek yardakçılık,-ğı yardım

yardımcı yardımcı ders yardımcı eylem

yardımcı fiil yardımcı hakem yardımcı hücre

yardımcı olmak

yardı

mcı

oyuncu

yardı

mcı

yargı

cı

yardı

metmek

yardı

mcı

lı

k,-ğı

yardımlaş ma yardımlaşmak yardımsever

yardımseverlik,-ği yardırma yardırmak

yâren yârenbaşı yârence

yârenlik etmek yargı yargıcı yârenlik,-ği yargı çevresi

yargı erki yargı gücü yargı organlar ı

yargı usulü yargı yeri yargı yolu

yargıcılar kurulu yargıcılık,-ğı yargıç,-cı

yargı

çlı

k,-ğı

yargı

lama usulü

yargı

lama yargı

lamagiderleri

yargılamak yargılanış yargılanma

yargılanmak yar ı yar ı açık ceza evi

yar ı ağır sıklet yar ı alan yar ı başkalaşma

yar ı bel yar ı belgesel yar ı buçuk,-ğu

yar ı final, -li yar ı gece yar ı geçirgen

yar ı geçirgenlik,-ği yar ı göçebe yar ı göçebelik,-ği yar ı gölge

yar ı karanlık,-ğı yar ı küre yar ılamayar ılamak

yar ı mamul,-lü

yar ı orta sıklet yar ı otomatik,-ği yar ı sanayileşme

yar ı saydam yar ısaydamlık,-ğı yar ı son

yar ısonuç,-cu yar ı ünlü yar ı yar ıya

yar ıcı yar ıcılık,-ğı yar ıçap yar ık,-ğı yar ıklık,-ğı

yar ılanma yar ılanmakyar ılma

yar ılmak yar ım

yar ım adam yar ım ağız yar ım akıllı

yar ım asalak,-ğı yar ım ay yar ımayak,-ğı

yar ım baş ağr ısı yar ım daire yar ım daire kanallar ı

yar ım doğru yar ım gün yar ım kafiye yar ımkanatlılar

yar ım kubbe yar ım küre yar ım mesai

yar ım pabuçlu yar ım pansiyon yar ımporsiyon

yar ım seren

yar ım tarife yar ımuyak,-ğı yar ım vokal,-li

yar ım yamalak,-ğı yar ımada yar ımca

yar ımca yar ımlama yar ımlamak

yar ımlık,-ğı yar ımşar yar ın

yar ınki

yar ıntı

yar ış



yar ış arabası yar ış atı yar ış etmek

yar ış kayığı yar ış otomobili yar ış tabancası

yar ışçı yar ışçılık,-ğı yar ışım

yar ışımcı yar ışlık,-ğı yar ışma

yar ışmacı

yar ışmak

yar ıştırma

yar ıştırmak yar ıyıl yarka

yarkurul yarlıgama yarlıgamak

yarlık,-ğı yarma yarma buğday

yarma çorbası yarma kereste yarma saldır ısı yarmaşeftali

yarma taarruzu yarmak yarmalama

yarmalamak yarmalık,-ğı yarpuz

yârüağyar yas yasa

yasa dışı

yasa koyucu

yasa önerisi

yasa sözcüsü yasa tasar ısı yasa teklifi

yasak aşk yasak bölge yasak etmek

yasak kitap,-bı yasak meyve yasak olmak

yasak,-ğı yasakçı yasaklama

yasaklamak yasaklanış yasaklanma

yasaklanmak yasaklayıcı yasaklı

yasal yasalaşma yasalaşmak

yasalaştır ılma yasalaştır ılmak yasalaştırma

yasalaştırmak

yasalı

yasama

yasama dokunulmazlığı yasama dönemi yasama gücü

yasama hakkı yasama kurulu yasama kuvveti

yasama meclisi yasama organı yasama yetkisi

yasama yılı yasamak yasamalı

yasasız yasasızlık,-ğı yasemin

yasin yaslama yaslamak

yaslanma yaslanmak yaslı

yasma yasmak yasmık,-ğı

yassı

yassı kadayıf

yassı solucanlar

yassı solungaçlılar yassıca yassılama

yassılamak yassılanma yassılanmak

yassılaşma yassılaşmak yassılma

yassılmak yastağaç,-cı yastık bıyık,-ğı

yastık kılıf ı yastıklama yaş yastık,-ğı yaş baş

yaş dönümü yaş günü yaş haddi

yaş sebze yaş sınır ı yaş üzüm

yaşa yaşam yaşam biçimi

yaşam düzeyi

yaşam felsefesi

yaşam güvencesi



yaşam koşullar ı yaşam öyküsü yaşam sigortası

yaşama yaşamaca yaşama gücüyaşamak

yaşamsal

yaşanılma yaşanılmakyaşanma

yaşanmak yaşantı yaşarlık,-ğı yaşarma

yaşarmak yaşartıcı yaşartmayaşartmak

yaşasın

yaşatkan yaşatkan sinir sistemi yaşatma

yaşatmak yaşayış yaşın yaşın

yaşıt yaşıtlık,-ğı yaşlanma

yaşlanmak yaşlı yaşlı başlı

yaşlıca yaşlık,-ğı yaşlılar yurdu

yaşlılık bilimi yaşlılık sigortası yaşmak,-ğı yaşlılık,-ğı

yaşmaklama yaşmaklamak yaşmaklanma

yaşmaklanmak yaşmaklı yaşmaksız yaş pasta

yat

yat kulübü yatağan yatağan (ilçe)

yatak çar şaf ı yatak liman yatak limonu

yatak odası yatak örtüsü yatak takımı

yatak yapmak yatak,-ğı yatakçı

yatakhane yataklı yataklı vagon

yataklık etmek yataklık,-ğı yatalak olmak

yatalak,-ğı yatar koltuk,-ğu yatay

yatay geçiş yatay seren yat borusu yatçı yatçılık,-ğı

yatı yatık doğru yatık yazı

yatık,-ğı yatılı yatılma

yatılmak yatım yatır

yatır ılma yatır ılmak yatır ım yatır ım bankası yatır ım yapmak

yatır ımcı yatırma yatırmak

yatısız yatış yatışma yatışmak yatıştır ıcı

yatıştırma yatıştırmak yatkın

yatkı

nlaşma

yatkı

nlaşmak

yatkı

nlı

k,-ğı

yatma yatmak yatsı

yatsı ezanı yatsı namazı yatuğan

yatuk,-ğu yavan yavanlaşmayavanlaşmak

yavanlaştırma

yavanlaştırmak yavanlık,-ğı yavaş

yavaş tütün yavaşa yavaşça yavaşçacıkyavaşlama

yavaşlamak yavaşlatılma yavaşlatılmak

yavaşlatılmış yavaşlatılmış hareket yavaşlatma

yavaşlatmak yavaşlık,-ğı yave



yaver yaverlik, -ği yavru

yavru kapı yavruağzı (renk) yavrucak,-ğı

yavrucuk,-ğu

yavrukurt,-du yavrulama yavrulamak

yavsı

yavşak,-ğı

yavşan yavşanotu

yavuklama

yavuklamak yavuklanma yavuklanmak

yavuklu yavuz yavuzca

yavuzeli'ni (ilçe)yavuzlanma

yavuzlanmak yavuzlaşma

yavuzlaşmak yavuzluk,-ğuyay

yay (burç) yay ayraç,-cı

yay kabzası yay kolu yaya

yaya geçidi yaya kaldır ımı yaya köprüsü

yaya yolu

yayalık,-ğı

yayan

yayan yapıldak yayçizer yaydırma

yaydırmak yaygara yaygaracı

yaygaracılık,-ğı yaygı yaygı balığı

yaygın yaygın eğitim yaygın öğretim

yaygın yanlış yaygınlaşma yaygınlaşmak

yaygınlaştırma yaygınlaştırmak yaygınlık,-ğı

yayık ağızlı

yayık makinesi yayık,-ğı yayıklama

yayıklamak

yayılı

yayılımcı

yayılımcılık,-ğı yayılış yayılma

yayılma hızı yayılmacı yayılmak

yayım yayımcı yayımcılık,-ğı

yayımlama yayımlamak

yayımlanma yayımlanmak yayımlatma yayımlatmakyayın

yayın balığı yayın balığıgiller yayın dışı

yayın evi yayıncı yayındır ıcı

yayındırma

yayınık,-ğı

yayınım

yayınispî yayınma yayıntı

yayış yayla çiçeği yayla çorbası

yayla gülü yayla havası yayla yavşanı

yayla yaylacı yaylacılık,-ğı yayladağı'nı (ilçe) yayladere (ilçe)

yaylagüzeli (bitki) yaylak,-ğı yaylakıyeyaylama

yaylamak

yaylandırma yaylandırmak yaylanma

yaylanmak yaylı yaylı çalgılar

yaylı sazlar

yaylı terazi

yaylım

yaylım ateş yaylım ateşi yayma yaymacı



yaymacılık,-ğı

yaymak yayvan yayvanlaşma

yayvanlaşmak yayvanlık,-ğı yaz

yaz dönemi yaz dönencesi yaz helvası

yaz kış

yaz ördeği

yaz saati

yaz sömestri yaz uykusu yaz yağmuru

yazadurma yazadurmak yazanak,-ğı yazar

yazar hakkı

yazar kasa yazarlık,-ğı yazboz tahtası

yazdırma yazdırmak yazgı yazgıcı yazgıcılık,-ğı

yazı yazı bilgisi yazı bilimci

yazı bilimi yazı çevrimi yazı dili

yazı hayatı yazı işleri yazı kadrosu

yazı kâğıdı

yazı kurulu

yazı masası

yazı tahtası yazı takımı yazı tura

yazı yaba n yazıcı yazıcı cihazı

yazıcı kadın yazıcılık,-ğı yazıhan (ilçe)

yazıhane yazık etmek yazık günah

yazık olmak yazık,-ğı yazıklanma

yazıklanmak yazıksız yazılama

yazılamak yazılı yazılı bildirim

yazılı emir,-mri yazılı hani yazılı hukuk

yazılı imtihan

yazılı kâğıdı

yazılı sınav

yazılı yoklama yazılım yazılım dizgesi

yazılım paketi yazılım sistemi yazılış

yazılma yazılmak yazım yazı makinesi

yazımcı

yazın yazın bilimci yazın bilimi

yazın tarihi yazıncı yazın dili yazın eri yazınsal

yazış yazışma yazışmak

yazıt yazıt bilimci yazıt bilimi

yazlama

yazlamak yazlık,-ğı yazlıkçı

yazlı kışlı

yazma eser yazma yitimi yazma yazmacı yazmacılık,-ğı

yazmak yazman yazmanlık,-ğı

yedek akçe yedek besinler yedek lâstik,-ğ i

yedek oyuncu yedek parça yedek parçacı

yedek parçacılık,-ğı yedek subay yedek teker

yedek,-ği yedekçi yedekleme

yedeklemek yedekleşme yedekleşmek

yedekli

yedeklik,-ği

yedekte

yedi yedi belâ yedi canlı



yedi düvel yedi göbek,-ği yediden yetmişe

yediemin yedigen yedigir (yıldız kümesi)

yedikardeş (yıldız kümesi) yediler yedili

yedilik,-ği yedilme yedilmek yedinci yedinci sanat

yedirilme yedirilmekyedirme

yedirmek

yedisu (ilçe)

yedişer yediveren yediz

yedme yedmek yegâh

yegân yegân yegân yeğ yeğenyeğin

yegâne

yeğinleşme yeğinleşmek yeğinlik,-ği

yeğleme yeğlemek yeğlenme

yeğlenmek yeğlik,-ği yeğni

yeğnilik,-ği

yeğnilme yeğnilmekyeğniltme

yeğniltmek

yeğniseme yeğnisemek yeğrek,-ği

yeis,-e'si yek yekdiğeri

yeke yekiniş yekinme

yekinmek yeknesak yeknesaklık,-ğı

yekpare yeksan yektayekten

yekûn yekvücut,-du

yel yel değirmeni yel yepelek

yel yeperek yeldirme yeldirmek

yeldirmeli yeldirmesiz yele

yeleç,-ci yelek,-ği yeleken yeleklemeyeleklemek

yeleklenme yeleklenmek yelelenme

yelelenmek yeleli yeleli kurt,-du

yeleme yelengeç,-ci yelken

yelken bezi yelken gönderi yelken iğnesi

yelken yar ışı yelkenci yelkencilik,-ği yelken gemisi

yelkenleme yelkenlemek yelkenli

yelkenli gemi yelkesen yelkıran

yelkovan yelkovangiller yelleme

yellemek yellenme yellenmek

yelli yellim yelâlim yellim yepelek yelloz

yelme yelmek yelölçer yelpazeyelpazeleme

yelpaze tonoz yelpazelemek yelpazelenme

yelpazelenmek yelpik,-ği yelseme

yelsemek yeltek,-ği yelteniş yeltenme yeltenmek

yelve yelyazar yelyutan



yem yem borusu yem torbası

yemci yeme yeme içme

yemek borusu yemek dolabı yemek hizmeti

yemek listesi yemek masası yemek odası

yemek salonu

yemek,-ği

yemekaltı

yemekhane yemekli yemekli vagon

yemeklik,-ği yemeksiz yemen

yemeni yemenici yemenicilik,-ği

yemenli yemin yemin etmek

yemin kasem yeminliyeminsiz

yemiş yemişçi

yemişçil yemişen yemişlenme

yemişlenmek yemişli yemişlik,-ği

yemleme

yemlemek

yemlenme yemlenmek yemlik,-ği

yemlikli yemliksiz yemyeşil

yen yenge yengeç (burç)

yengeç dönencesiyengelik,-ği

yengeç,-ci yengi

yeni yeni ay yeni çağ

yeni dünya aslanı (puma) yeni dünya yeni eflâtuncu

yeni eflâtunculuk,-ğu yeni eleştirici yeni eleştiricilik,-ği

yeni gerçekçi

yeni gerçekçilik,-ği

yeni gine

yeni gineli yeni gümüş yeni izlenimci

yeni izlenimcilik,-ği yeni maden yenimahalle(ilçe)

yeni sene

yeni yetme yeni yetmelik,-ği yeni yıl yenli yenmeyenmek

yenibahar (bitki) yenibaştan

yenice yenice (ilçe)

yenici yeniçağa (ilçe) yeniçeri

yeniçeri ağası yeniçeri ocağı yeniçerilik,-ği

yeniden

yeniden kurma

yeniden tasar ımlama

yeniden yapılanma yeniden yeniye yenidünya (meyve)

yenifakılı (ilçe) yenihisar (ilçe) yenik,-ği yenilemeyenilemek

yenilenme yenilenmek yenileşme

yenileşmek yenileştirme yenileştirmek

yeniletme yeniletmekyenilgi

yenilik korkusu yenilik yapmak

yenilik,-ği yenilikçi yenilikçilik,-ği

yeniliş

yenilme

yenilmek

yenilmezlik,-ği yenimsi yenipazar (ilçe)



yenirce yenişarbademli (ilçe) yenişehir (ilçe)

yenişme yenişmek yensiz yepelek,-ği yepisyeni

yepyeni yer yer adı

yer adı bilimi yer alıştırmalar ı yer altı

yer altı çar şısı

yer altı kaynaklar ı

yer altı merdiveni

yer altı sular ı yer altı treni yer belirteci

yer biçimleri yer bilimci yer bilimi

yer bilimsel yer cücesi yer çamı

yer çekimi yer çekirdeği yer değiştirme

yer domuzu yer domuzugiller yer elması

yer etmek yerey yereyönelim

yer fesleğeni yer f ıstığı yer geçidi yergi

yer hostesi yerilme yerilmek yer istasyonu yer kabuğu

yer katı

yer mantar ı

yer merkezci

yer merkezcilik,-ği yer merkezli yer meşesi

yer minderi yer mumu yer odası

yer ölçümü yer örümceği yer özekçil yer özekçilik,-ği

yer palamudu yer pelidi yer pırasası

yer sakızı yer sarmaşığı yer sarsıntısı

yer servisi yer sıçanı yer sofrası

yer solucanı yer yağı yer yatağı yer yurt yer yuvar ı

yer yuvarlağı yerberi (gök bilimi) yerdegezen (yılan)

yerden bitme

yerden selâm

yerden temenna

yerden yapma yere doğrulum yeregeçen

yerel radyo yerel saat,-ti yerel yayın

yerel yönetim yerel yerelleşmeyerelleşmek

yerelleştirme

yerelleştirmek yereşeği (böcek) yergici

yergicilik,-ği yerinde yerinde vuruş yerineyerinme

yerindelik,-ği yerinden yönetim yerinmek

yerköy (ilçe)

yerküre

yerleşik,-ği

yerleşiklik,-ği yerleşilme yerleşilmek

yerleşim yerleşim alanı yerleşke

yerleşme yerleşmek yerleştirilme

yerleştirilmek yerleştirme yerleştirmek

yerli yerli dolap,-bı yerli malı

yerli yerinde yerli yerine yerli yersiz

yerlileşme yerlileşmek yerme

yermeci yermek yermeli

yeröte (gök bilimi)

yersel

yersiz

yersiz yurtsuz yersizlik,-ği yeryüzü yer zarf ı



yestehleme

yestehlemek yesyeni yeşerme

yeşermek yeşerti yeşertme

yeşertmek yeşil yeşil ışık,-ğı

yeşil kuşak,-ğı

yeşil oy

yeşil saha

yeşilbağa yeşilbaş (ördek) yeşilbiber

yeşilçekirge yeşilhisar (ilçe) yeşilimsi

yeşilimtırak,-ğı yeşilkertenkele yeşillenme

yeşillenmek yeşilli yeşilli (ilçe)

yeşillik,-ği yeşilova (ilçe) yeşilsazan

yeşilyurt (ilçe) yeşilzeytin yeşim yetenek,-ği

yetenekli yeteneklilik,-ği yeteneksiz

yeteneksizlik,-ği yeter yeter sayı

yeterince

yeterli

yeterlik eğitimi

yeterlik fiili yeterlik önergesi yeterlik sınavı

yeterlik,-ği yeterlik belgesi yeterlilik,-ği yetersiz

yetersizlik,-ği yeti yetik,-ği

yetim yetimhane yetimlik,-ği yetingen yetingenlik,-ği

yetinme yetinmek yetirme

yetirmek yetişilme yetişilmek yetişim yetişkin

yetişkin eğitimi yetişkinlik,-ği yetişme

yetişmek yetişmiş yetiştirme

yetiştirici

yetiştirilme

yetiştirilmek

yetiştirim yetiştirme yurdu yetiştirmek

yetke yetkeli yetki

yetki belgesi yetki devri yetki gasbı

yetki kanunu yetkilendirme yetkilendirmek

yetkili yetkili merci,-i yetkili yargıç,-cı

yetkin yetkinleşme yetkinleşmek

yetkinlik,-ği yetkisiz yetkisizlik,-ği yetme yetmek

yetmiş yetmişer yetmiş iki buçuk,-

ğu

yetmişinci

yetmişlik,-ği yevmî yevmiye

yevmiye defteri yevmiyeci yevmiyeli

yeygi yezidî yezidîlik,-ği

yezit,-di yezitlik,-ği yığdırma

yığdırmak yığılca (ilçe) yığılı

yığılışma yığılışmak yığılma yığılmak yığın

yığın bulut yığın kültürü yığınak,-ğı

yığınla yığıntı yığış

yığışık,-ğı

yığışım

yığışma



yığışmak yiğit,-di yiğitbaşı

yiğitçe yiğitleme yiğitlendirme

yiğitlendirmek yiğitlenme yiğitlenmek

yiğitleşmek yiğitleşme yiğitlik etmek yine yineleme

yiğitlik,-ği

yığma yığmak yıkamayıkamak

yıkanış

yıkanma yıkanmak yıkatma

yıkatmak yıkayıcı yıkayış

yıkı yıkıcı yıkıcılık,-ğı

yıkık,-ğı yıkılış yıkılma

yıkılmak yıkım yıkım olmak

yıkımcı yıkıntı yıkıntı olmak

yıkış yıkışma yıkışmak

yıkkın

yıkkınlık,-ğı

yıkma

yıkmacı yıkmak yıktır ılma

yıktır ılmak yıktırma yıktırmak

yıl yıl aşır ı yıl dönümü

yıl halkası yıl son u yılan

yılan balığı yılan balığıgiller yılan çiçeği

yılan çıyan yılan derisi yılan gömleği

yılan hikâyesi yılan kavı yılan kemiği

yılan taşı yılanbaşı (deniz kabuğu) yılancı

yılancık,-ğı

yılancıl

yılandili (bitki)

yılaniğnesi (balık) yılankavi yılanyastığı (bitki)

yılanyastığıgiller yılbaşı yıldan yıla yıldırak yıldır yıldır

yıldırak (yıldız) yıldırama yıldıramak

yıldır ılma yıldır ılmak yıldır ım

yıldır ım (ilçe) yıldır ım aşkı yıldır ım nikâhı yıldır ımsavar yıldır ım siperi

yıldır ım takla yıldır ım telgraf yıldır ımkıran yıldır ımlık,-ğı

yıldırma yıldırmak yıldız

yıldız anasonu yıldız bar ışıklığı yıldız bilimci

yıldız bilimcilik,-ği

yıldız bilimi

yıldız böceği

yıldız çiçeği yıldız falcılığı yıldız falcısı

yıldız günü yıldız karayel yıldız kurdu

yıldız kümesi yıldız omurlular yıldız poyraz

yıldız saati yıldız savaşı yıldız tabya

yıldız taşı yıldız yağmuru yıldız yasemini

yıldız yeli yıldız yılı yıldız zamanı

yıldızeli'ni (ilçe) yıldızı dişi yıldızı düşük,-ğü

yıldızlama yıldızlamak yıldızlar arası

yıldızlaşma

yıldızlaşmak

yıldızlı



yıldızlık,-ğı yıldızsız yılgı

yılgın yılgınca yılgınlık,-ğı

yılışık,-ğı yılışıkça yılışıklık,-ğı

yılışkan yılışkanlık,-ğı yılışma

yılışmak

yılkı

yılkıcı yılkılık,-ğı yıllama

yıllamak yıllanma yıllanmak yıllatma yıllatmak

yıllık ortalama yılma yılmak yıllık,-ğı yıllıkçı yıllıklı yılmaz

yılmazlık,-ğı yinelemek yinelemeli

yineleniş yinelenme yinelenmek

yineletme yineletmek yineleyiş

yıprak,-ğı yıpranma yıpranmakyıpratıcı

yıpratma

yıpratmak yır yır ık,-ğı

yirik,-ği

yırlama

yırlamak

yirmi yirmibeşlik,-ği yirmi yaş dişi

yirmilik,-ği yirminci yirmişer

yirmişerlik,-ği yırtıcı yırtıcı hayvan

yırtıcı kuş yırtıcılar yırtıcılık,-ğı

yırtık pırtık,-ğı yırtık,-ğı yırtıklık,-ğı

yırtılış yırtılma yırtılmak

yırtınış yırtınma yırtınmak yırtış yırtlak,-ğı

yırtma yırtmaç,-cı yırtmaçlı

yırtmaçsız

yırtmak yırttırma yırttırmak

yısa

yitik,-ği yitiklik,-ği yitim yitirilme yitirilmek yitiriş yitirme

yitirmek yitme yitmek

yiv yivaçar yıvışık,-ğı

yıvışıklık,-ğı yıvışma yıvışmak yıvış yıvış yivleme

yivlemek yivli yiyecek,-ği

yiyici yiyicilik,-ği yiyim yiyimli yiyinti yiyiş

yoğurt çiçeği yoğurt çorbası yobaz yobazca

yobazlaşma yobazlaşmak yobazlık,-ğı

yoga

yogi

yoğ

yoğalma yoğalmak yoğaltıcı

yoğaltılma yoğaltılmak yoğaltım

yoğaltma yoğaltmak yoğrulmayoğrulmak

yoğrum

yoğun yoğun bakım yoğun teker yoğurmayoğurmak

yoğunlaç,-cı yoğunlaşma yoğunlaşmak

yoğunlaştır ılmış yoğunlaştırma yoğunlaştırmak

yoğunluk,-ğu

yoğunlukölçer

yoğurt otu

yoğurt tatlısı yoğurt,-du yoğurtçu



yoğurtçuluk,-ğu yoğurthane yoğurtlama

yoğurtlamak yoğurtlu yoğurtlu kebap,-bı

yoğurtma yoğurtmak yoğurum

yok olmak yok pahasına

yoksa

yok yere yok yoksul

yok,-ğu,-ku yokçu yokçuluk,-ğu yoketmek

yoklama

yoklama yapmak yoklamacı yoklamak

yoklanma yoklanmak yoklatmayoklatmak

yokluk eki

yokluk,-ğu yoksul yoksullaşma

yoksullaşmak yoksullaştırma yoksullaştırmak yoksulluk,-ğu

yoksun olmak yoksun yoksun etmek

yoksunlu

yoksunluk,-ğu

yoksunma yoksunmak yoksuz

yoksuzluk,-ğu yokumsama yokumsamak yokuş yokuş aşağı

yokuş yukar ı yokuşçu yol

yol ağzı yol ayr ımı yol azığı yol bel yol boyu

yol evlâdı yol halısı yol işareti yolkesen yollama

yol parası yol uğrağı yoluk,-ğuyolunma

yol yol

yol yol olmak

yol yordam

yol yorgunu

yolak,-ğı yolcu yolcu etmek

yolcu salonu yolculuk etmek yolculuk,-ğu

yoldaş yoldaşlık,-ğı yoldurma yoldurmak yolerkân

yolgeçen hanı yollamak yollanma

yollanmak yollu yolluk,-ğu

yolma yolmak yolsuz

yolsuz yöntemsiz yolsuzluk,-ğu yolu açık,-ğı

yolunmak

yoluyla

yolüstü

yom yoma yomra (ilçe)

yomsuz yomsuzluk,-ğu yonca

yonca yaprağı yoncalık,-ğı yonga

yongalama yongalamak yongar

yonma yonmak yont yontkuşu

yontma yontma taş çağı

yontma taş devri yontmak yontu yontucu yontuculuk,-ğu

yontuk düz

yontuk,-ğu

yontulma yontulmak yordam yordamlı



yordamsız yordurmayordurmak

yorga yorgalama

yorgalamak yorgan yorgan çar şaf ı

yorgan iğnesi yorgan ipliği yorgan yüzü

yorgancı

yorgancı

lı

k,-ğı

yorgun

yorgun argın yorgunluk kahvesi yorgunluk,-ğu

yorma yormak yortmayortmak

yortu yorucu

yorulma yorulmak yorum yorumcuyorumculuk,-ğu

yorumlama yorumlamak yorumlanma yorumlanmakyosma

yosmalık,-ğı yosun yosun balığı

yosuncul yosunlanma yosunlanmak

yosunlaşma

yosunlaşmak

yosunlu

yoz yozcu yozgat

yozlaş ma yozlaşmak yozlaştırma

yozlaştırmak yozluk,-ğu yön yön belirteci yön gösterme eki

yön zarf ı yöndeş yöndeş açılar yöneki

yönelik,-ği

yönelim yöneliş yönelme

yönelme durumu yönelme hâli yönelmek

yönelmeli yönelmeli tümleç,-ci yönelteç,-ci

yöneltilme

yöneltilmek

yöneltim

yöneltme yöneltmek yönerge

yönetici yöneticilik,-ği yönetilme yönetilmekyönetim

yönetim biçimi yönetimgideri

yönetim kurulu yönetim yeri

yönetimsel yönetiş yönetme

yönetmek yönetmelik,-ği yönetmen

yönetmen yardımcısı yönetmenlik,-ği yönetsel

yöneylem yöneylemaraştırması

yönlendirme

yönlendirmek

yönlü yönlü doğru yönseme

yönsüz yöntem yöntembilgisi

yöntem bilimi yöntembilimsel

yöntemli

yöntemlilik,-ği yöntemsiz yöntemsizlik,-ği

yöre yöresel yöreselleşme

yöreselleşmek yöresellik,-ği yörük

yörük çadır ı yörünge yumuş

yudum

yudumlama

yudumlamak

yudumlanma yudumlanmak yudumluk,-ğu yuf borusu



yuf

yufka yufka böreği yufka ekmeği

yufka kebabı yufka yürekli yufkacı

yufkacılık,-ğı yufkalık,-ğı yugoslav

yugoslavya yugoslavyalı yuha

yuhalama yuhalamakyuhalanma

yuhalanmak yukaç,-cı yukarda

yukardan yukar ı yukar ı mahalle

yukar ıda yukar ıdan yukar ısı

yulaf yular yular ı eksik,-ği yuma yumak

yumak,-ğı yumaklama yumaklamak

yumaklanma yumaklanmak yumdurma

yumdurmak yumma yummak

yumru yumru kök yumrucuk,-ğu

yumruk hakkı

yumruk oyuncusu

yumruk oyunu

yumruk topu yumruk,-ğu yumruklama

yumruklamak yumruklanma yumruklanmak

yumruklaşma yumruklaşmak yumrulanma

yumrulanmak yumrulma yumrulmak

yumruluk,-ğu yumuk gözlü yumuk,-ğu

yumuklaşma yumuklaşmak yumulmayumulmak

yumulu

yumurcak,-ğı yumurta yumurta akı

yumurta hücresi

yumurta ökçe

yumurta sar ısı

yumurta zar ı yumurtacı yumurtacık,-ğı

yumurtacılık,-ğı yumurtalık (ilçe) yumurtalık,-ğı

yumurtlama yumurtlama mevsimi yumurtlamak

yumurtlatma yumurtlatmak yumurtlayanlar

yumuşacık,-ğı yumuşak ağızlı yumuşak başlı

yumuşak damak,-ğı yumuşak iniş yumuşak su

yumuşak ünsüz yumuşak,-ğı yumuşakça

yumuşakçalar yumuşaklaşma yumuşaklaşmak

yumuşaklık,-ğı

yumuşama

yumuşamak

yumuşatıcı yumuşatılma yumuşatılmak

yumuşatış yumuşatma yumuşatmak

yumuşatmalık,-ğı yuna yunak,-ğı yunak (ilçe)yunan

yunanca yunanistan yunanistanlı

yunanlı yunma yunmak

yunus yunus balığı yunus balığıgiller

yurdu yurt bilgisi yurt dışı

yurt içi

yurt,-du

yurtlandırma

yurtlandırmak yurtlanma yurtlanmak



yurtluk,-ğu yurtsal yurtsama yurtsamak yurtsever

yurtseverlik,-ği yurtsuz yurttaş

yurttaşlık bilgisi yurttaşlık haklar ı yurttaşlık hukuku

yurttaşlık,-ğı yusufçuk,-ğu yusufeli'ni (ilçe)

yusyumru

yusyuvarlak,-ğı

yutak iltihabı

yutak,-ğı yutar hücre yutkunma

yutkunmak yutma yutmak

yutturma yutturmaca yutturmak

yutturulma yutturulmak yutucu

yutulma yutulmak yuva

yuvak,-ğı yuvalamayuvalamak

yuvalanma yuvalanmak

yuvalı yuvar yuvarlak ağızlılar

yuvarlak hesap,-bı

yuvarlaklaştırma

yuvarlak masa toplantısı

yuvarlak sayı yuvarlak sıra yuvarlak solucanlar

yuvarlak ünlü yuvarlak vokal,-li yuvarlak,-ğı

yuvarlaklaşma yuvarlaklaşmak yuvarlaklaştırmak

yuvarlaklık,-ğı yuvarlakmasa

yuvarlama yuvarlamak

yuvarlanış yuvarlanma yuvarlanmak

yuvarlatma yuvarlatmak yuvarölçeryuvgu

yuvgulama

yuvgulamak

yüce

yücelik,-ği

yücelim yüceliş yücelme

yücelmek yüceltilme yüceltilmek

yüceltme yüceltmek yüğrük,-ğü

yük gemisi yük hayvanı yük olmak

yük vagonu yük yükarabası yükasansörü

yükçü

yükçülük,-ğü yüklem yüklem birliği

yüklem öbeği yükleme yükleme durumu

yükleme hâli

yüklemek

yüklenici

yüklenilme yüklenilmek yüklenme

yüklenmek yükletilme yükletilmek

yükletme yükletmekyükleyici

yükleyiş yüklü

yüklük,-ğü yüklülük,-ğü yüksek atlama

yüksek basınç,-cı yüksek f ır ın yüksek fiyat

yüksek gerilim yüksek lisans yüksek okul

yüksek öğrenim yükseköğretim

yüksek ses yüksek sosyete

yüksek tahsil yüksek,-ği yükseklik korkusu



yükseklik,-ği yükseklikölçer yüksekova (ilçe)

yükselim yükseliş yükselme

yükselmek yükselteç,-ci yükseltgeme

yükseltgemek yükseltgenme yükseltgenmek

yükselti

yükseltilme

yükseltilmek

yükseltme yükseltmek yüksük kına

yüksük makarna yüksük otu yüksük,-ğü

yüksünme yüksünmek yüktreni

yüküm yükümlendirme

yükümlendirmek yükümlenme yükümlenmek

yükümlü yükümlülük,-ğüyükün

yükünme yükünmek

yülgü yülük,-ğü yülüme

yülümek

yün

yünlü

yüreği dar yüreği delik,-ği yüreği dolu

yüreği geniş yüreği katı yüreği pek

yüreği temiz yüreği yanık,-ğı

yüreği yaralı yüreği yufka

yüreğir (ilçe) yürek acısı yürek ağr ısı yürek çarpıntısı

yürek darlığı yürek karası yürek yarası

yürek,-ği yüreklendirme yüreklendirmek

yüreklenme yüreklenmek yürekli

yüreklilik,-ği

yüreksiz

yüreksizlik,-ği

yürekten yürük aksak,-ğı yürük semaî

yürük,-ğü yürüklük,-ğü yürüme

yürümek yürünme yürünmek

yürürçalar yürürlük,- ğü yürüteç,-ci

yürütme yürütme gücü yürütme kurulu

yürütmek yürütücü yürütülme

yürütülmek yürütülüş yürütüm

yürüyen merdiven yürüyüş

yürüyüş kolu

yürüyüş yapmak

yüsrü

yüz yüz akı yüz aklığı

yüz binlerce yüzbinlik,-ği yüz görümlüğü

yüz kalıbı yüz karası yüz kiri

yüz kızartıcı yüz kızartıcı suç yüz ölçümü yüz sabunuyüzsüz

yüz yazısı yüzbaşı,-yı yüzbaşılık,-ğı

yüzbeyüz yüzde yüzde yüz yüzdürmeyüzdürmek

yüzdelik,-ği yüzden yüzdürülme

yüzdürülmek yüze gülücü yüze gülücülük,-ğü



yüze soğurma yüzer top yüzer yüzer

yüzer yüzergezer yüzerhavuz

yüzerlik,-ği yüzey

yüzey şekilleri yüzeysel yüzgeç ayaklılar

yüzgeç,-ci

yüzgöz

yüzgöz olmak

yüzleme yüzlemece yüzlemek

yüzlenme yüzlenmek yüzler

yüzlerce yüzleşmeyüzleşmece

yüzleşmek yüzleştirme

yüzleştirmek yüzlü yüzlük birimler bölüğü

yüzlük,-ğü yüzme yüzme havuzu

yüzmek yüznumara yüzsüzce

yüzsüzleşme yüzsüzleşmek yüzsüzleştirme

yüzsüzleştirmekyüzsüzlük,-ğü

yüzü ak yüzü ası

k,-ğı

yüzücü

yüzü kara

yüzü pek yüzü sıcak,-ğı yüzü soğuk,-ğu

yüzü yerde

yüzü yumuşak,-ğı yüzücülük,-ğü yüzük oyunu

yüzük parmağı yüzük,-ğü yüzükoyun

yüzülme yüzülmek yüzüncü

yüzünden yüzüstü yüzüş

yüzyıl yüzyıllık,-ğı yüz yüze zaaf




Z

zabit zabıt,-ptı zabıta

zabitan zabitlik,-ği zabıtname

zaç zaç yağı zade

zadegân zadegânlık,-ğı zafer zafer bayramı zafiyet

zağ zağanos zağar

zağara zağarcı zağcı

zağcılık,-ğı zağlama zağlamak

zağlanma zağlanmak zağlı

zahir

zahirde

zahire

zahiren zahirî zahit,-di

zahmet olmak zahmet zahmet etmekzahmetli

zahmetsiz zahmetsizcezahter

zail zail olmak zaire

zaireli zait,-di zakkumzakkumgiller

zalim

zalimane zalimce zalimlik,-ği

zam yapmak zam,-mmı zaman

zaman aşımı zaman belirteci zaman bilimi

zaman bilimsel zaman birimi zaman dizini

zaman eki zaman zarf ı zamane

zamane adamı zamanında zamanla zamanlamazamanlamak

zamanlı zamanlı zamansız zamansız

zamazingo zambak,-ğı zambakgiller

zambiya zambiyalı zamir

zamk zamk ağacı zamk akasyası

zamkıarabî zamkinos zamkinos etmek

zamklama zamklamakzamklanma

zamklanmak zamklı

zamklı kâğıt,-dı zamme zammetme

zammetmek zampara zamparalık etmek

zamparalık,-ğı zan,-nnı zanaat

zanaatçı zanaatçılık,-ğı zanaatkâr

zanaatkârlık,-ğı zangır zangır zangırdama

zangırdamak zangırdatma zangırdatmak

zangırtı zangoç,-cu zangoçluk,-ğu

zanka zanlı zannetme



zannetmek zanneyleme zanneylemek

zannolunma zannolunmak zaparta zaping zapingyapmak

zapt zapt etmek zaptiye

zaptiye memuru zapturaptzar zar kanatlı

lar

zar zor

zara (ilçe) zarafet zarar

zarar etmek zarar ına zararlı zararsız zarcı zar etmek zarf zarfçı

zarf-fiil zarf-fiil grubu zarfçılık,-ğı

zarf ında zarflama zarflamakzarflanma

zarflanmak zargana zarizari

zarif zariflik,-ği zarp etmek

zarp,-bı zarplı zarsı

zart zurt zarta zaruret

zarurî zat zata mahsus

zaten zatıâlileri zatıâliniz zati (zaten) zatî zat işleri zatülcenp,-bi

zatülkürsî (yıldız) zatürree zavallı

zavallılık,-ğı zaviye zayi,-i

zayiat zayiçe zayi etmek zayiolmak

zayıf

zayıf nahif zayıf sesli zayıf ünlü

zayıflama zayıflamak zayıflatma

zayıflatmak zayıflayış zayıflık,-ğı

zeamet zeban zebanî

zebanzet,-di zebellâ zebercet,-di

zebra zebun zebun etmek

zebun olmak zebur zecir,-cri zebunküş zebunküşlük,-ğü

zebunlaşma zebunlaşmak zebunluk,-ğu

zecren zecrî zecrî tedbir

zede zedeleme zedelemekzedelenme

zedelenmek

zedeli zedesiz zefir

zehap,-bı zehir etmek zehir hafiye

zehir olmak zehir zakkum zehir zemberek

zehir zıkkım zehir,-hri zehirleme

zehirlemek zehirlenme zehirlenmek

zehirli zehirli gaz zehirlilik,-ği

zehirsiz zehretme zehretmek zehrolmazehrolmak

zekâ zekâ bölümü zekâ geriliği

zekâ testi zekâvet zekâ yaşı zekât zeker

zekeriya sofrası zeki zelil



zelil etmek zelil olmak zelve

zelzele zem,-mmi zemberek kutusu

zemberek otu zemberek,-ği zemberekçi

zemberekli zembil zembil otu

zemheri

zemheri zürefası

zemin

zemin kat zemin katı zeminli zeminlik,-ği zemmetme

zemmetmek zemzemzemzem suyu

zen zencefil

zencefilgiller zenci zencir zendostzengin

zengin erki

zengin etmek zengin kafiye zengin olmak

zenginleme zenginlemek zenginleşme

zenginleşmek zenginleştirme zenginleştirmek zenginlik,-ği

zenne zenneci zennelik,-ğizephiye

zeplin

zer zeravent,-di zerdali

zerde zerdeçal zerdeva

zerdüşt zerdüştçülük,-ğü zerdüştî

zerk zerk etmek zerre

zerrin zerzevat zerzevatçı

zerzevatçılık,-ğı zevahir zeval vakti

zeval,-li zevalî zevalî saat,-ti

zevalsiz zevat zevce

zevcelik,-ği zevç,-ci zeveban

zeveban etmek zevk zevkehli

zevk etmek zevkiselim

zevkiselim sahibi zevklenme zevklenmek

zevkli zevksiz zevksizlik,-ği

zevkusefa zevzek,-ği zevzekçe

zevzeklenme zevzeklenmek zevzeklik,-ği zevzekliketmek

zeybek,-ği

zeyil,-yli

zeyrek,-ği

zeyreklik,-ği zeytin zeytin dalı

zeytin ezmesi zeytin güvesi zeytin kurdu

zeytin rengi zeytin sineği zeytinburnu'nu (ilçe)

zeytinci zeytincilik,-ği zeytingiller

zeytinli zeytinlik,-ği zeytinsi

zeytinsi meyve zeytinsiz zeytinyağı

zeytinyağlı dolma zeytinyağlı fasulye zeytinyağlı sarma

zeytinyağlı yemek,-ği zeytunî zımbalatma zıbarma

zıbarmak zıbın zıddiyet zıh zibidi zibidilik,-ği



zifaf zifir zifirî

zifirî karanlık,-ğı zifos zift

ziftleme ziftlemek ziftlenme ziftlenmek zigot

zihaf zihayat zihin açıklığı

zihin berraklığı

zihin bulanıklığı

zihin hesabı zihin jimnastiği

zihin kar ışıklığı zihin yorgunluğu zihin,-hni

zihinsel zıhlama zıhlamak

zıhlanma zıhlanmak zıhlı

zihnen zihnî zihniye

zihniyet zikıymet zikir,-kri zıkkım zıkkımlanma

zıkkımlanmak zikredilme zikredilmek

zikretme zikretmek zikrolunma

zikrolunmak zikzak dikişi zikzak makinesi zikzak

yapmak

zikzak,-ğı zikzaklı zil

zil zurna zile (ilçe) zılgıt

zilhicce zili zilkade

zillet zilli zilli maşa zilsiz zilyet,-di

zilyetlik,-ği zimamdar zımba

zımbalama zımbalamak zımbalanma

zımbalanmak zımbalatmak zımbalı

zımbalı defter zımbırdatma zımbırdatmak zımbırtı

zımnen

zimmet zimmî zımnî zımpara zımparakâğıdı

zımnında zımpara taşı zımpara tozu

zımparalama zımparalamak zımparalanma

zımparalanmak zina zincifre

zincir zincirkıran zincirleme

zincirleme isim tamlaması zincirleme kaza zincirleme sıfat tamlaması

zincirleme tepkime zincirlemek zincirlenme

zincirlenmek zincirli zindan

zindan etmek

zindan olmak

zindancı zindandelen zinde

zinde kuvvet zindeleşme zindeleşmek

zindelik,-ği zındık,-ğı zındıklık,-ğı

zıngadak zıngıl zıngıl zıngıldama

zıngıldama k zıngır zıngır zıngırdama

zıngırdamak zıngırdatma zıngırdatmak

zıngırtı zinhar zınk

zıp zıpçıktı zıpır

zıpırlık,-ğı

zıpka

zıpkın

zıpkıncı zıpkınlama zıpkınlamak



zıpkınlanma zıpkınlanmak zıplama

zıplamak zıplatma zıplatmak

zıppadak zıpzı p (bilye; yoyo) zıp zıp zir

zır zır zira ziraat

ziraatçı

ziraatçılık,-ğı

ziraî

ziraî işletme zırcahil zırdeli

zırh zırhlandırma zırhlandırmak

zırhlanma zırhlanmak zırhlı

zırhlı araç,-cı zırhlı balık,-ğı zırhlı başlılar

zırhlı birlik,-ği zırhlı güç,-cü zırhlı kuvvet

zırhsız zır ıldama zır ıldamak zır ıl zır ıl zır ıldanma

zır ıldanmak zır ıltı zirkon

zirkonyum zırlak,-ğı zırlama

zırlamak

zırlatma

zırlatmak

zırnık,-ğı zırt f ırt zırt pırt

zırt zırt zırtapoz zırtapozluk,-ğu

zırtlak,-ğı zırva zırvalama

zırvalamak zirve zirve konferansı

zirve toplantısı zırzır (boşboğaz) zirzop,-bu

zirzoplaşma zirzoplaşmak zirzopluk,-ğu zirzopluketmek

zıt kutup,-tbu zıt,-ddı zıtlanma

zıtlanmak zıtlaşma zıtlaşmak

zıtlık,-ğı

zıvana

zıvanalı zıvanalı sigara zıvanasız zıya,-ı zıypak,-ğı

zivircik,-ği ziya ziyadar

ziyade ziyadeleşme ziyadeleşmek

ziyadesiyle ziyafet ziyan

ziyan etmek ziyan olmak ziyansızziyaret

ziyankâr

ziyankârlık,-ğı ziyaret etmek ziyaretçi

i âh i l i d k (b l k ğ )

Documents

İmla Kılavuzu