41
Hizmete Özeldir. İndirimli Oranda KDV İadesine İlişkin Özelgeler BÜLTEN: 2017-4 Tam Tasdik KDV-ÖTV İadesi Vergi Planlaması İnceleme ve Hukuk Danışmanlığı Yönetim Danışmanlığı Özel Denetim Bağımsız Denetim Uluslar arası Vergi Planlaması Şirket Değerlemesi İç Denetim Bütçe-Finans Vergi Danışmanlığı

İndirimli Oranda KDV İadesine İlişkin Özelgelertaxauditingymm.com/img/dosyalar/349733bulten_2017_4...Tekstil ürünlerinin ithalinde emsal fiyat üzerinden ödenen KDV nin, indirimli

Embed Size (px)

Citation preview

Hizmete Özeldir.

İndirimli Oranda KDV İadesine

İlişkin Özelgeler

BÜLTEN: 2017-4

Tam Tasdik KDV-ÖTV İadesi Vergi Planlaması

İnceleme ve Hukuk Danışmanlığı

Yönetim Danışmanlığı Özel Denetim

Bağımsız Denetim Uluslar arası Vergi Planlaması

Şirket Değerlemesi İç Denetim

Bütçe-Finans Vergi Danışmanlığı

1

Sunuş

Merhabalar.

Meri hukuk düzeninde KDV İadelerinde yöntemlerden bir tanesi İndirimli

Oran Yoluyla KDV İadesidir. Temel anlamda KDV oranlarına müdahale

edilmediği takdirde “oran bazında” mükelleflerin yüklendiği bir KDV yükü

kalmayacaktır. Buna karşın, gerek siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik

gerekse başkaca nedenlerle Bakanlar Kurulu, kendisine tanınmış yetki

kapsamında, KDV oranlarını farklılaştırma yetkisine haizdir ve bu yetkiyi

sıkılıkla kullanmaktadır. Katma değer vergisi oranı, vergiye tabi her bir

işlem için genel olarak % 10'dur. Bakanlar Kurulu bu oranı, dört katına

kadar artırmaya, % 1'e kadar indirmeye, bu oranlar dahilinde muhtelif mal

ve hizmetler ile bazı malların perakende safhası ve inşaatın

yapıldığı arsanın veya konutun vergi değeri ve bulunduğu yeri esas alarak

konut teslimleri için farklı vergi oranları tespit etmeye yetkilidir.

Bakanlar Kurulu tarafından “vergi nispeti indirilen” teslim ve hizmetlerle

ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde

indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulu’nca tespit edilecek sınırı aşan

vergi, bu mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve

katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner

sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin % 51'i veya daha fazlası kamuya ait

olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmeler ile organize sanayi

bölgelerinden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına

mahsuben ödenebilmektedir.

Ancak, mahsuben iade edilmeyen vergi, Maliye Bakanlığı’nca belirlenen

sektörler, mal ve hizmet grupları ve dönemler itibarıyla -yılı içinde-

-nakden- iade edilebilir. Dolayısıyla, 2017 yılında yapılan düzenleme ile

mükelleflere yılı içinde nakden iade imkanı getirilmiş olup, Bakanlık bu

2

yetkisini belli bazı sektörler için hali hazırda kullanmıştır. Bir anlamda

Bakanlık, yılı içinde nakden iade için sektör, mal ve hizmet grupları ve

dönem itibariyle nakden iade de sınırlayıcı kurallar koyma yetkisine

haizdir.

Mükelleflerin faaliyetlerinde yüklendiği bu KDV’yi indirim konusu

yapmalarına rağmen faaliyet devir hızlarının yavaş olması veya katma

değer yaratmadaki temel sorunları nedeniyle yüklendikleri bu KDV maliyet

unsuru olarak bünyelerinde kalmaktadır. Bu durum, iktisadi ve ticari

açıdan, dışarından bir müdahaleyle, Bakanlar Kurulu Kararları ile, KDV

oranının da indirilmesi nedeniyle gerçekleşince mükelleflerin %17 veya

duruma göre %10 KDV ilave vergi yükü taşımalarına neden olmaktadır. Bu

durum açıkça rekabet gücüne de doğrudan etki etmekte ve sistemi

toplumsal faydanın aksine bireysel olarak bozmaktadır.

Dolayısıyla, KDV oranına yönelik bu müdahale ticari açıdan

mükelleflerimizi ciddi açıdan zarara uğratmakta ve iadesine ilişkin bazı

hukuki düzenlemeleri de beraberinde gerektirmektedir.

Aşağıdaki BÜLTEN’de indirimli oran bazında iade hususlarında Özelge

bazında belli bir tarihten sonra verilmiş Maliye Bakanlığı özelgeleri

bilgilerinize arz olunacaktır.

Saygılarımızla.

TaxAuditingYMM Bağımsız Denetim

Guven SMMM

3

İNDİRİMLİ ORAN KDV İADESİ ÖZELGELERİ1

T.C.

UŞAK VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

Sayı : B.07.4.DEF.0.64.10.00-3065/03-6 27/12/2011

Konu : İade Tutarının Genel KDV Oranında Uygulanıp

Uygulanmayacağı

İlgide kayıtlı özelge talep dilekçenizde, 2009 yılı indirimli orana

tabi inşaat taahhüt işleri nedeniyle talep edilen katma değer vergisi

(KDV) iade tutarının sadece ana girdilerden yüklenilmesi halinde

yıllık kümülatif iade tutarının genel KDV oranı ile sınırlı olup olmadığı ve

iade hesaplamasının her ay bağımsız olarak mı yoksa yıllık olarak mı

dikkate alınacağı hakkında görüş talep edilmektedir.

Katma Değer Vergisi Kanununun;

- 29/1 inci maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi

işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden faaliyetlerine

ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler ile ithal olunan mal ve

hizmetler dolayısıyla ödenen katma değer vergisini indirebilecekleri,

- 29/2 nci maddesinde ise bir vergilendirme döneminde indirilecek

katma değer vergisi toplamının, mükellefin vergiye tabi işlemleri

dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu

takdirde, aradaki farkın sonraki dönemlere devredileceği ve iade

edilemeyeceği; ancak 28 inci madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından

1 Eski tarihli KDV Genel Tebliğine yapılan atıfların, uygun olduğu ölçüde 1 seri no’lu KDV Uygulama Genel

Tebliğine uygunluk durumuan göre dikkate almanızı öneririz.

4

vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin

gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar

Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan verginin mahsubunun yapılabileceği,

hükmü yer almaktadır.

İndirimli KDV (% 1, % 8) oranına tabi teslim ve hizmetler

dolayısıyla yüklenilen vergilerin indirim yoluyla giderilememesi

durumunda, indirimle giderilemeyen KDV nin, 74 ve 76 Seri No.lu KDV

Genel Tebliğlerindeki açıklamalara uygun olarak yapılacak hesaplamalar

çerçevesinde 99 Seri No.lu KDV Genel Tebliğine göre iadesi mümkündür.

İndirimli orana tabi işlemlerde iade hesabına alınacak KDV,

işlemin bünyesine giren vergi tutarı ile işlem bedeli üzerinden

hesaplanan KDV tutarı arasındaki fark olacaktır.

Bu çerçevede, indirimli orana tabi bir işlem dolayısıyla iade

edilecek vergi tutarı, iade hakkı doğuran işleme ait bedelin genel vergi

oranı (% 18) ile çarpılması sonucu bulunacak tutardan işlem bedeli

üzerinden indirimli oran (% 1 veya % 8) uygulanmak suretiyle hesaplanan

tutar düşüldükten sonra bulunacak tutardan fazla olamayacaktır. Başka

bir ifadeyle azami iade tutarı % 1 oranına tabi işlemler için işlem

bedelinin % 17 si, % 8 e tabi işlemler için işlem bedelinin % 10

undan fazla olamayacaktır.

Buna göre, iade edilebilecek KDV ye ilişkin % 17 lik veya

% 10 luk sınırın, prensip olarak aylık işlem bedeli üzerinden

dikkate alınması gerekmekle birlikte, yıllık iade taleplerinde, yıllık

bazda azami iade tutarının aşılmaması esastır. Öte yandan, çeşitli

nedenlerle iade tutarının bu miktarları geçmesi halinde, geçen kısmın

iadesi; Vergi İnceleme Raporu veya üst sınırı geçme gerekçeleri açıkça

belirtilmek suretiyle YMM Raporu sonucuna göre gerçekleştirilecektir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

5

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

KAHRAMANMARAŞ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Vergi ve Anlaşmalar Uygulama Müdürlüğü

Sayı : B.07.1.GİB.4.46.15.01-B.07.1.GİB.4.46.15.0-22

18/11/2011

Konu : Kat irtifaklı gayrimenkul teslimlerinde iade dönemi

İlgi de kayıtlı özelge talep formunda; kat karşılığı veya arsayı

satın almak suretiyle anahtar teslimi konut inşaatı yapmakta olduğunuz,

daire alıcısıyla anlaştıktan sonra inşaatın yapılmasını beklemeden

alıcıya da güvence vermek amacıyla faturasını keserek kat irtifakı

tapusunu verdiğiniz, inşaat safhasında faturasını keserek kat irtifakı

yaptığınız dairelerin indirimli oran KDV iadesi açısından teslim döneminde

tereddüde düştüğünüzden bahisle görüş talep edilmektedir.

3065 sayılı KDV Kanununun (2/1) maddesinde, teslimin, bir mal

üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce

alıcıya veya onun adına hareket edenlere devredilmesi olduğu, (3/b)

maddesinde, mülkiyeti muhafaza kaydıyla yapılan satışlarda zilyetliğin

devrinin teslim sayıldığı, 10 uncu maddesinin (a) bendinde, mal teslimi ve

hizmet ifası hallerinde, mal teslimi veya hizmetin yapılmasıyla vergiyi

doğuran olayın meydana geleceği; aynı maddesinin (b) bendinde ise malın

tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri

belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarlarla sınırlı

olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesiyle vergiyi

doğuran olayın meydana geleceği hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan, esas olarak gayrimenkul satışlarında mülkiyetin

devri, gayrimenkulün tapuda alıcı adına tescil edilmesi suretiyle

gerçekleşmekle birlikte, tapuya alıcı adına tescilinin yapılmasından önce

gayrimenkulün alıcının fiili kullanımına sunulması (fiili olarak teslim

edilmesi) ve alıcı tarafından malik gibi kullanılmaya başlanması halinde,

6

KDV uygulaması bakımından gayrimenkulün alıcının fiili kullanımına

bırakılması anında vergiyi doğuran olay meydana gelmektedir.

Bu açıklamalar çerçevesinde, bahsi geçen inşaat işindeki kat

irtifakı arsa paylarını devretmeniz işleminde KDV uygulaması bakımından

vergiyi doğuran olay, söz konusu taşınmazların alıcılar adına tapuya tescili

veya tapu tescilinden önce taşınmazların kullanıma hazır hale getirilip hak

sahiplerinin kullanımına tahsis edilmesi sırasında meydana gelecektir.

Diğer taraftan KDV Kanununun 29/2 maddesinde, bir

vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamının,

mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer

vergisi toplamından fazla olması durumunda aradaki farkın sonraki

dönemlere devrolunacağı ve iade edilmeyeceği; ancak 28 inci madde

uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve

hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme

döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulu’nca tespit edilecek

sınırı aşan verginin, bu mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçları

ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da

döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin % 51 i veya daha fazlası

kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmeler ile

organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine

ilişkin borçlarına mahsuben ödeneceği, yılı içinde mahsuben iade

edilemeyen verginin nakden iade edileceği hükme bağlanmıştır.

Buna göre, inşaat tamamlanmadığı halde fatura

düzenlenmiş ve alıcı adına tapuda tescil yapılmış olsa dahi, fiilen

konut teslimi söz konusu olmadığından bu işleme ilişkin olarak en

erken konutların fiilen teslim edildiği vergilendirme döneminde

iade talebinde bulunulabilecektir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

7

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü

Sayı : B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.29-1457 05/09/2011

Konu : İthal edilen ve gümrükte vergisi yüksek hesaplanan ve

indirimle giderilemeyen KDV'nin iade edilip edilmeyeceği

İlgide kayıtlı dilekçenizde, yurt dışından özellikle Uzak Doğudan

ithal edilen tekstil ürünleri için ithalatta katma değer vergisi (KDV)

matrahı olarak ithal edilen mal bedeli ve diğer sigorta, navlun vb.

unsurların toplamı yerine emsal fiyat üzerinden hesaplanan değerin

esas alındığı belirtilerek, ithal edilen ürünün yurt içinde satışında

gümrükte ödenen ve indirimle giderilemeyen KDV nin iadesinin talep edilip

edilemeyeceği sorulmaktadır.

KDV Kanununun 29/2 nci maddesinde, indirimli orana tabi

işlemler dolayısıyla yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV

tutarlarının Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan kısmının yılı

içinde vergilendirme dönemleri itibariyle mahsuben, yılı içinde mahsuben

iade edilemeyen tutarların da izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla

nakden ya da mahsuben iadesi imkânı getirilmiştir.

Bu hüküm çerçevesinde, indirimli orana tabi işlemler nedeniyle

yüklenilen ve indirim konusu yapılamayan KDV nin yılı içinde mahsuben,

izleyen yılda ise nakden veya mahsuben iadesinin talep edilmesi

mümkündür. Konu ile ilgili açıklamalar 74, 76, 85, 99, 101, 102, 105 ve

106 Seri No.lu KDV Genel Tebliğlerinde yapılmıştır.

Buna göre,

1. Tekstil ürünlerinin alım ve satımı aşamalarında aynı

oranda KDV uygulanması KDV Kanununun 29/2 nci maddesi

kapsamında iade talebinde bulunulmasına engel teşkil

etmemektedir.

8

2. Tekstil ürünlerinin ithalinde emsal fiyat üzerinden ödenen KDV

nin, indirimli orana tabi işlemlere ilişkin iade hesabına dahil edilerek yılı

içinde mahsuben, izleyen yılda ise nakden veya mahsuben iadesinin YMM

raporu ile talep edilmesi mümkündür.

Diğer taraftan, indirimli orana tabi bir işlem dolayısıyla iade

edilecek vergi tutarı, bu işleme ait bedelin genel vergi oranı (%18) ile

çarpılması sonucu bulunacak tutardan, işlem bedeli üzerinden indirimli

oran (%1 veya %8) uygulanmak suretiyle hesaplanan tutar düşüldükten

sonra bulunacak tutardan fazla olamayacaktır.

Bu çerçevede, firmanızın %8 oranına tabi teslimleri için iadesini

talep edebileceği azami tutar, işlem bedelinin %10'unu

aşamayacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

9

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

Sayı : 84974990-130[29-2014/27]-381 03/04/2015

Konu : Kooperatife yapılan inşaat taahhüt işinde KDV iade talebinin

hangi tarihten itibaren yapılabileceği.

İlgide kayıtlı dilekçenizle; ... Konut Yapı Kooperatifi ile

28/07/2000 tarihinde Ankara Etimesgut ilçesi ... parsel üzerinde 160 adet

konut inşaatının malzemeli olarak anahtar teslimini içeren inşaat

sözleşmesi imzaladığınız, Kooperatifin bahse konu sözleşmeyi

20/01/2009 tarihinde tek taraflı olarak feshetmesi nedeniyle

inşaatın tamamlanmadan bırakıldığı, anılan kooperatifin şirketinize

karşı açtığı davanın devam etmesi nedeniyle işin bitim tarihi olarak hangi

tarihin esas alınacağı ve indirimli oranda KDV iadesi talep edip

edemeyeceğiniz hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Katma Değer Vergisi Kanununun;

- 1/1 maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek

faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin katma

değer vergisine tabi olduğu,

- 10'uncu maddesinin (a) bendinde, vergiyi doğuran olayın, mal

teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması ile,

(b) bendinde; malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura

veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen

miktarla sınırlı olmak üzere fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmesi ile

meydana geleceği,

- 29/2 maddesinde, 28'inci madde uyarınca Bakanlar Kurulu

tarafından vergi oranı indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup yılı içerisinde

indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan

verginin Maliye Bakanlığının tespit edeceği usul ve esaslara göre iade

edileceği,

10

hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II/G-4.2.) "Konut Yapı

Kooperatiflerine Yapılan İnşaat Taahhüt İşlerinde İstisna/İndirimli Oran

Uygulaması" başlıklı bölümünde;

"3065 sayılı Kanunun geçici 15 inci maddesi ile 29/7/1998

tarihinden önce bina inşaat ruhsatı almış olan konut yapı kooperatiflerine

yapılan inşaat taahhüt işleri KDV'den istisna edilmiştir. Bu madde

çerçevesinde, konut yapı kooperatiflerine ifa edilecek inşaat taahhüt işleri,

bina inşaat ruhsatı 29/7/1998 tarihinden önce alınmış ise KDV'den istisna

tutulur. Bina inşaat ruhsatı bu tarihten sonra alınmışsa söz konusu

işlere(% 1) oranında KDV uygulanır.

Konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinde

istisna veya indirimli KDV oranı (%1) uygulanabilmesi için;

- Kooperatifin konut yapı kooperatifi statüsünde olması,

- İşin konut yapı kooperatifine yapılması,

- Yapılan işin inşaat işi olması ve taahhüde dayanması,

gerekir."

açıklamalarına yer verilmiştir.

İlgide kayıtlı özelgeniz ve eklerinden; Kooperatifin 29/07/1998

tarihinden sonra (17/08/2001) inşaat yapı ruhsatı aldığı anlaşılmış olup

söz konusu kooperatife yapılacak inşaat taahhüt işlerine indirimli oranda

(% 1) KDV uygulanması mümkün bulunmaktadır.

Diğer taraftan Tebliğin (III.B.3.) İndirimli Orana Tabi İşlemlerde

İade Uygulaması başlıklı kısmında ise;

"3065 sayılı Kanunun 28'inci maddesinin verdiği yetkiye

dayanılarak Bakanlar Kurulunca vergi oranları indirilen teslim ve hizmetler

dolayısıyla yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarlarının,

Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen sınırı aşan kısmı, Tebliğin (III/B-

3.2.2.) bölümünde belirtilen borçlara yılı içinde vergilendirme dönemleri

11

itibarıyla mahsuben, izleyen yıl içerisinde talep edilmesi kaydıyla2

nakden ya da söz konusu borçlara mahsuben iade edilebilir.

İndirimli oran kapsamında yer almakla birlikte verginin konusuna

girmeyen veya KDV'den istisna edilen işlemler dolayısıyla yüklenilen

vergiler bu bölüm kapsamında değerlendirilmez."

ifadelerine yer verilmiştir.

Yukarıda yer alan hükümler ve ilgili tebliğde yapılan açıklamalar

çerçevesinde; Şirketiniz tarafından söz konusu kooperatife yapılan inşaat

taahhüt işine ilişkin iade talebinin, aynı yıl içinde mahsuben veya izleyen

yıl içinde nakden veya mahsuben yapılması gerekmektedir.

Şirketinizin anılan kooperatife 2008 yılında yaptığı inşaat taahhüt

işinden doğan KDV iade talebinin 2008 yılı içinde mahsuben ya da

2009 yılı içinde nakden veya mahsuben yapılması gerektiğinden bu

dönemlerden sonra iade talep etmeniz mümkün değildir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

2 2017 yılında yapılan değişiklikleri de dikkate almanızı öneririz.

12

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

Sayı : .4.35.17.01-35-02-104 06/11/2010

Konu : İndirimli Oran İadesinde Listeler

İlgide kayıtlı özelge talebinizde, 2009 yılı indirimli orana tabi

işlemlerden doğan katma değer vergisi (KDV) iade alacağınızın Ocak-

Ekim/2009 dönemi için gerekli tüm belgeleri vergi dairesine ibraz ederek

mahsup işleminizi gerçekleştirdiğiniz, Kasım-Aralık/2009 dönemi için ise

2010 yılı içinde iade talebinde bulunacağınız belirtilerek, mahsup işlemi

nedeniyle ibraz edilen belgelerin, nakden iade talebiniz içinde

yeniden ibrazı gerekip gerekmediği hususunda Başkanlığımız görüşü

istenilmektedir.

KDV Kanununun 29/2 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği

yetkiye dayanılarak indirimli orana tabi işlemlerden doğan KDV

alacaklarının iadesine ilişkin usul ve esasların belirlendiği 99 Seri No.lu

KDV Genel Tebliğinin (1.5) bölümünde indirimli orana tabi işlemlerden

doğan iade alacağının yılı içinde mahsuben iade edilemeyen kısmının

iadesine ilişkin açıklamalar yer almaktadır.

Buna göre, indirimli orana tabi işlemlere ilişkin olup indirim

yoluyla telafi edilemeyen yüklenilen vergi tutarları, yılı içinde mahsup

edilen vergiler dikkate alınmadan, 74 ve 76 Seri No.lu KDV Genel

Tebliğlerindeki açıklamalar çerçevesinde işlemlerin yapıldığı yılın tamamı

için yıllık olarak ve Aralık dönemi sonu itibariyle hesaplanmakta ve bu

tutarın 4.000 TL ve üstünde olması halinde 4.000 TL yi aşan kısmın

nakden ve/veya mahsuben iadesi için vergi inceleme raporu veya YMM

tasdik raporu ibraz edilmesi gerekmektedir.

13

İade talebi bir dilekçe ile yapılacak, bu dilekçeye;

- iade hakkı doğuran işlemin yapıldığı yıla ait alış ve satış

faturalarının listesi (bu listelerde fatura düzenleme haddinin altında kalan

tutarlar ile aynı mükelleften yapılan alımların toplamı tek tutar olarak

belirtilebilecektir),

- yıllık iade tutarının hesaplanmasına ilişkin tablo,

- yılı içinde mahsup edilen tutarları aylık olarak gösteren tablo

(bu tabloda yılı içinde mahsup edilemeyen tutar da tek satır olarak

gösterilecektir),

- iadenin talep edildiği yılın ilk döneminden iadenin talep edildiği

döneme kadar aylar itibariyle devreden KDV tutarlarını gösteren tablo,

eklenecektir.

Buna göre, yılı içinde mahsup edilemeyen vergilerin

iadesine yönelik yıllık iade talebinde, yılı içinde kısmen mahsuben

iade alınmış olsa dahi, 99 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (1.5)

bölümünde sayılan tüm belgelerin eklenmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica olunur.

14

T.C. ORDU VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

Sayı : B.07.4.DEF.0.52.10.00-005-3 22/07/2010

Konu : KDV Kanunu 29/2 hükmünce İndirimli orana tabi işlemler

kapsamındaki 2005, 2006, 2007 ve 2008 dönemi iade talepleri hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, faaliyette bulunduğunuz

hastane binası inşaatı ve makina teçhizat alımı nedeniyle 2005, 2006,

2007 ve 2008 yıllarında yaptığınız harcamalar nedeniyle yüklendiğiniz

katma değer vergisini (KDV) indirim konusu yapamadığınız, 31/12/2008

tarihinde aldığınız Özel Hastane Faaliyet İzin Belgesi ile 2009

yılından itibaren faaliyete başladığınız ve sağlık hizmetlerine %8

oranında KDV uyguladığınız belirtilerek hastane binası inşaatı ve makina,

teçhizat alımı nedeniyle 2005, 2006, 2007 ve 2008 yıllarında yüklendiğiniz

ve indirim konusu yapamadığınız KDV nin, KDV Kanununun 29/2 nci

maddesi hükmü çerçevesinde 2009 yılında gerçekleşen indirimli orana tabi

işlemlerinize ilişkin iade hesabına dahil edilip edilmeyeceği sorulmaktadır.

3065 sayılı KDV Kanununun 29/2 nci maddesinde, 28 inci madde

uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve

hizmetlerle ilgili olup, teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme

döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı

aşan verginin, bu mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile

genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da

döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin % 51 i veya daha fazlası

kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmeler ile

organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine

ilişkin borçlarına mahsuben ödeneceği, yılı içinde mahsuben iade

edilemeyen verginin izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya

15

mükellefin yukarıda sayılan borçlarına mahsuben iade edileceği hüküm

altına alınmıştır.

24 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin E bölümünde, faaliyetleri

kısmen veya tamamen iade hakkı doğuran işlemlerden oluşan

mükelleflerin iade kapsamına mal ve hizmet alışları yanında genel giderler

ve amortismana tabi iktisadi kıymetler (ATİK) için ödenen vergilerin de

dahil olduğu, ancak bir vergilendirme döneminde iade edilecek verginin, o

dönemdeki iade hakkı doğuran işlemlere ait bedelin genel vergi oranı

(%18) ile çarpılması sonucu bulunacak miktardan fazla olamayacağı

belirtilmiştir. Buna göre, indirimli orana tabi işlemlerden doğan KDV

iadesinin hesaplanmasında, önce işlemin bünyesine doğrudan giren

harcamalar ile genel giderlere ait vergiler dikkate alınacak, daha sonra

ATİK lerden pay verilecek; ancak, işlemin bünyesine giren vergi, işlem

bedelinin genel vergi oranı (%18) ile çarpılması sonucu bulunan tutardan

fazla olamayacaktır.

Diğer taraftan, 76 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinde de, genel imal

ve idare giderleri ile ATİK ler dolayısıyla yüklenilen vergilerden indirimli

orana tabi işlemlere isabet eden tutarların iade hesabına dahil edileceği

ifade edilmiştir. Buna göre, indirimli orana tabi işlemler nedeniyle

iadesi gereken KDV nin hesabında yüklenilen KDV nin, ait olduğu

yıl değil, indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği tarih itibariyle

işlemin bünyesine girmesi esastır.

Buna göre; faaliyet izin belgesini aldığınız tarihten itibaren

indirimli orana tabi sağlık hizmetiniz nedeniyle yüklendiğiniz ve indirim

konusu yapamayarak iadesini talep edeceğiniz KDV hesabında, işlemin

bünyesine doğrudan giren harcamalar ile genel giderlere ait KDV dikkate

alınacak, daha sonra ATİK lerden pay verilecektir. ATİK lere ilişkin KDV

nin daha önceki yıllarda yapılan harcamalar nedeniyle yüklenilmiş

olması bu durumu değiştirmeyecektir.

Ancak, indirimli orana tabi bir işlem dolayısıyla iade

edilecek vergi tutarı, iade hakkı doğuran işleme ait bedelin genel

vergi oranı (%18) ile çarpılması sonucu bulunacak tutardan, işlem

16

bedeli üzerinden indirimli oran (% 1 veya % 8) uygulanmak

suretiyle hesaplanan tutar düşüldükten sonra bulunacak tutardan

fazla olamayacaktır. Bu çerçevede, firmanızın % 8 oranına tabi

sağlık hizmeti için iadesini talep edebileceği azami tutar, işlem

bedelinin % 10 unu aşamayacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

17

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü

Sayı : B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.29-2585 15/08/2012

Konu : İndirimli orana tabi malların ihraç kayıtlı teslimi.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, indirimli orana tabi malların

ihraç kayıtlı teslimlerinde, iade edilecek verginin hangi mevzuata göre

hesaplanacağı hususunda Başkanlığımız görüşü istenilmektedir.

KDV Kanununun 29/2 nci maddesinde, indirimli orana tabi

işlemler dolayısıyla yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV

tutarlarının Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan kısmının yılı

içinde vergilendirme dönemleri itibariyle mahsuben, yılı içinde mahsuben

iade edilemeyen tutarların da izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla

nakden ya da mahsuben iadesi imkanı getirilmiştir.

KDV Kanununun 11/1-c maddesinde ise ihraç edilmek şartıyla

imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait KDV'nin

ihracatçılar tarafından ödenmeyeceği, mükelleflerce tahsil edilmeyen

ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu verginin vergi

dairesince tarh ye tahakkuk ettirilerek tecil olunacağı, söz konusu mallarm

ihracatçıya teslim tarihini takip eden ay başından itibaren 3 ay içinde ihraç

edilmesi halinde tecil edilen verginin terkin edileceği hükme bağlanmıştır.

İhraç kaydıyla teslimlerde teslim bedeli üzerinden hesaplanan

verginin tecil edilemeyen kısmı, ihraç kaydıyla teslim yapanlara iade

edilebilmektedir. Ancak, sözü edilen madde hükmüne göre iade edilecek

tutar ihraç kaydıyla teslim bedeli üzerinden hesaplanan vergiden fazla

olamamaktadır.

64 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin II. Bölümünün 3 üncü

bendinde, KDV Kanununun 29/4 üncü maddesinin Bakanlığımıza verdiği

yetkiye dayanılarak indirimli orana tabi malların ihraç kaydıyla

teslimlerinde iade edilecek verginin hesabında; ihraç kaydıyla teslim

18

bedelinin genel vergi oranıyla çarpılması ile bulunacak tutardan fazla

olmamak kaydıyla, teslimin bünyesine giren vergilerin esas alınmasının

uygun görüldüğü belirtilmektedir.

Konuyla ilgili açıklamaların yer aldığı 99 Seri No.lu KDV Genel

Tebliğinin 1.1. bölümünde, indirimli oran kapsamında yer almakla birlikte

verginin konusuna girmeyen veya istisna kapsamına giren işlemler

dolayısıyla yüklenilen vergilerin bu Tebliğ kapsamında

değerlendirilmeyeceği, tam istisna kapsamına girenler dolayısıyla (ihraç

kayıtlı teslimler dahil) yüklenilen vergilerden indirim yoluyla telafi

edilemeyenlerin ilgili işleme ilişkin usul ve esaslar çerçevesinde iade

edileceği belirtilmiştir.

Buna göre, indirimli orana tabi malların ihraç kaydıyla tesliminde,

ihraç kaydıyla teslim bedelinin genel vergi oranı ile çarpılması

sonucu bulunan tutardan fazla olmamak kaydıyla, teslimin

bünyesine giren vergilerin iadesinin talep edilmesi mümkün

bulunmaktadır.

İhraç kayıtlı teslim nedeniyle hesaplanan KDV'yi aşan yüklenim

KDV'sinin bulunması halinde, aşan kısmın iadesinin indirimli orana

tabi işlemlere ilişkin usul ye esaslar çerçevesinde talep edilmesi

gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

19

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ADANA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI DİĞER VERGİLER VERGİLER ANLAŞMALAR UYGULAMA

MÜDÜRLÜĞÜ

Sayı : B.07.1.GİB.4.01.16.02-2010-715-KDV-52 06/12/2010

Konu : İNDİRİMLİ ORAN KDV İADESİ

İlgide kayıtlı dilekçenizde, 2008 yılına ait indirimli orana tabi katma değer

vergisi iade alacağınızın süresinde verilen Kasım/2009 dönemi KDV

beyannamesinde gösterilmediği, 25/1/2010 tarihinde verilen

düzeltme beyannamesi ile iade talebinde bulunulduğu belirtilerek, söz

konusu iadenin YMM Tasdik Raporuna istinaden alınıp alınamayacağı

hususunda bilgi verilmesi istenilmektedir.

Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 29/2 nci maddesinin Bakanlığımıza

verdiği yetkiye istinaden indirimli orana tabi işlemlerden kaynaklanan KDV

iadelerinin yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar çeşitli KDV

genel tebliğleri ile KDV sirkülerlerinde açıklanmıştır.

Konuya ilişkin olarak 99 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (1.5) bölümünde,

indirimli orana tabi işlemlerden doğan iade alacağının yılı içinde

mahsuben, iade edilemeyen kısmının ise izleyen yıl içinde mükellefin

isteğine bağlı olarak, nakden veya mahsuben iade edilebileceği, iade

talebinin en erken izleyen yılın Ocak dönemine ait olup Şubat ayı içinde

verilecek, en geç Kasım dönemine ait olup Aralık ayı içinde verilecek KDV

beyannameleri ile yapılabileceği belirtilmiştir.

96 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin "6. İade Hakkını İndirim Yoluyla

Kullanmak İsteyen Mükellefler" başlıklı bölümünde de, indirimli orana tabi

işlemlerle ilgili katma değer vergisi alacakları için süresinde iade talebinde

bulunmayan mükelleflerin daha sonra düzeltme beyannameleri vererek

iade talebinde bulunmalarının mümkün olmadığı açıklaması yer

almaktadır.

Buna göre, firmanızın 2008 yılındaki indirimli orana tabi

işlemlerine ilişkin en geç Aralık ayı içerisinde verilecek

20

2009/Kasım dönemi beyannamesinde iade talebinde bulunması

gerekmektedir.

Ocak-Kasım 2009 dönemlerinde verilen beyannamelerde iade

hakkını kullanmayan firmanızın bu süreden sonra düzeltme

beyannamesi ile iade talebinde bulunması

mümkün bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

21

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

GAZİANTEP VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI VERGİ VE ANLAŞMALAR UYGULAMA MÜDÜRLÜĞÜ

Sayı : B.07.1.GİB.4.27.15.01-10-515-31-45 05/10/2011

Konu : Fason tekstil ve konfeksiyon işlerinde KDV iadesi

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; fason tekstil ve konfeksiyon

işlerinden dolayı tevkif edilen KDV alacağının vergi borçlarınıza

mahsubunun vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirileceğinin

vergi dairesince tarafınıza bildirildiği belirtilerek, söz konusu mahsup

işleminin vergi inceleme raporu aranılmadan yerine getirilip

getirilemeyeceği hususunda görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

KDV Kanununun 9 uncu maddesinde, Maliye Bakanlığının mükellefin

Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanunî merkezi ve iş merkezinin

bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde vergi alacağının

emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları

verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği hüküm altına alınmıştır.

107 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin." A.1. Fason Olarak Yaptırılan Tekstil

ve Konfeksiyon İşlerinde Tevkifat Uygulaması" başlıklı bölümünde;

"105 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (A/l) bölümünün bu Tebliğin yayımını

izleyen günden itibaren geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır.

Buna göre; 51, 53 ve 58 Seri No.lu KDV Genel Tebliğlerinde kapsamı ile

uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlenen fason tekstil ve

konfeksiyon işlerinde 1/2 oranında KDV tevkifatı uygulanacaktır. Tevkifat

uygulaması, bu Tebliğin yayımını izleyen günden itibaren düzenlenecek

faturalara konu işlemler için geçerli olacaktır.

Fason olarak yaptırılan tekstil ve konfeksiyon işlerinde tevkifat

uygulamasından doğan KDV alacakları, münhasıran vergi inceleme raporu

ile iade edilecektir. İade talebi, vergi inceleme raporunun vergi dairesine

intikal ettiği tarih itibariyle geçerlilik kazanacaktır.

22

Aynı işlem dolayısıyla, tevkifat ve indirimli oran uygulamaları nedeniyle

KDV iade alacağı doğmuşsa, öncelikle tevkifattan doğan KDV alacağı

(mükellefin isteğine bağlı olarak nakden ve/veya mahsuben) iade

edilecektir. KDV alacağının indirimli oran uygulamasından doğan kısmı;

inceleme raporu yılı içinde vergi dairesine intikal ederse mahsuben, yıl

geçtikten sonra intikal ederse nakden ve/veya mahsuben iade edilecektir.

Bu kapsamda yapılacak iadelerde, fason olarak yaptırılan tekstil ve

konfeksiyon işlerinde tevkifat uygulamasını düzenleyen daha önceki genel

tebliğlerde yer verilen ve bu Tebliğe aykırı olmayan açıklamalar geçerli

olacaktır.

Mükellefin aynı dönemde başka iade hakkı doğuran işlemlerinin bulunması

halinde bu işlemlere ait iade talebinin, söz konusu işlem veya işlemlerle

ilgili usul ve esaslar çerçevesinde sonuçlandırılacağı tabiidir."

açıklamaları yer almaktadır.

Konu ile ilgili olarak vergi dairesinin ... tarih ... sayılı yazısında, Nisan-

Mayıs-Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül/2009 dönemlerine ilişkin fason

tekstil ve konfeksiyon işlerinden dolayı tevkif edilen KDV alacağını vergi

borçlarınıza mahsup talebinde bulunmanız üzerine, tevkifat

uygulamasından doğan KDV alacağının münhasıran vergi inceleme

raporuna göre iade edilmesi gerekeceğinden iade talebiniz ile ilgili

incelemeye sevk işleminin yapıldığı belirtilmiştir.

Yukarıda yapılan açıklamalara göre, fason olarak yaptırılan tekstil ve

konfeksiyon işlerinde tevkifat uygulamasından doğan KDV alacaklarınızın,

münhasıran vergi inceleme raporu ile iade edilmesi gerekmekte olup, iade

talebiniz vergi inceleme raporunun vergi dairesine intikal ettiği tarih

itibariyle geçerlilik kazanacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

23

T.C.

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

Sayı : 21152195-35-02-509 20/08/2013

Konu : Fason tekstil ve konfeksiyon işleri nedeniyle tevkifat ve

indirimli orandan kaynaklanan KDV iadesi

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, firmanız tarafından yapılan

fason tekstil ve konfeksiyon işleri ile ilgili olarak tevkifattan doğan iade

alacağının talep edilmeyip yüklenilen KDV nin "sıfır" olarak beyan

edilmesi halinde indirimli oran uygulamasından doğan KDV iade

alacağının Yeminli Mali Müşavir KDV İadesi Tasdik Raporu ile talep

edilip edilemeyeceği, talep edilebilmesi halinde iade edilebilir KDV

tutarının hesaplanmasında, tevkifata tabi KDV tutarının mı yoksa indirimli

orana tabi işlem nedeni ile hesaplanan KDV tutarının mı dikkate alınacağı

sorulmaktadır.

KDV oranları, KDV Kanununun 28 inci maddesinin Bakanlar

Kuruluna verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan Bakanlar Kurulu

Kararnamesi ile Kararnameye ekli (I) sayılı listede yer alan teslim ve

hizmetler için %1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %8,

listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler için %18 olarak tespit

edilmiştir.

Söz konusu Kararname eki (II) sayılı listenin B/10 uncu sırasında

yer alan, fason olarak yapılan tekstil ve konfeksiyon işlerinde %8 oranında

KDV uygulanmaktadır.

Öte yandan, KDV Kanununun 9/1 inci maddesinde mükellefin

Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin

24

bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye

Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye

tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği

hükme bağlanmıştır.

Bu yetkiye dayanılarak yayımlanan ve 1/5/2012 tarihinde

yürürlüğe giren 117 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (3.1.2) bölümünde

kısmi tevkifat uygulaması kapsamında KDV tevkifatı yapmak üzere;

a) KDV mükellefleri,

b) Belirlenmiş alıcılar (KDV mükellefi olsun olmasın)

sorumlu tutulmuş; Tebliğin (3.2.) bölümünde kısmi tevkifat

uygulanacak hizmetler sayılmıştır.

Söz konusu Tebliğin (3.2.7.1) bölümünde, Tebliğin (3.1.2.)

bölümünde sayılanlara yapılan fason tekstil ve konfeksiyon işleri, fason

çanta ve ayakkabı dikim işleri ile Tebliğin (3.2.7.2.6) bölümünde belirtilen

aracılık hizmetlerinde, alıcılar tarafından (5/10) oranında KDV tevkifatı

uygulanacağı belirtilmiştir.

Aynı Tebliğin;

"5.2. İade Uygulaması" başlıklı bölümünde, bu Tebliğ kapsamında

kısmi tevkifat uygulanan; fason olarak yaptırılan tekstil ve konfeksiyon

işleri ile fason ayakkabı ve çanta dikim işleri ve fason işlerle ilgili aracılık

hizmetleri ile ilgili KDV iade alacaklarının mahsubunu isteyen mükelleflerin

2.000 TL yi aşmayan mahsup taleplerinin VİR, YMM raporu ve teminat

aranılmaksızın yerine getirileceği; 2.000 TL ve üzerindeki mahsuben iade

talepleri ile söz konusu işlerle ilgili nakden iade taleplerinin münhasıran

teminat ve/veya VİR ile yerine getirileceği;

5.3.2. bölümünde, mükelleflerin tevkifat uygulaması

kapsamındaki işler dolayısıyla alıcı tarafından tevkifata tabi

tutulan KDV yi, ilgili dönemde iade konusu yapmama tercihinde

25

bulunduktan sonra, izleyen dönemlerde bu tercihlerinden

vazgeçerek iade talep etmelerinin mümkün olduğu; ancak,

tevkifatlı işlemin gerçekleştiği dönem için düzeltme beyannamesi

verileceği; aynı şekilde, mükelleflerin tevkifat uygulanan tutarı

beyannamede iade olarak gösterdikten sonra, iade işlemi

tamamlanıncaya kadar bu tercihlerinden vazgeçmelerinin mümkün

bulunduğu; bu durumda da iade beyanının yapıldığı dönem için

düzeltme beyannamesi verileceği;

5.3.3. bölümünde, aynı işlem dolayısıyla, tevkifat ve indirimli oran

uygulamaları nedeniyle KDV iade alacağı doğmuşsa, öncelikle tevkifattan

doğan KDV alacağının iade edileceği; mükellefin aynı dönemde başka iade

hakkı doğuran işlemlerinin bulunması halinde bu işlemlere ait iade

taleplerinin, söz konusu işlem veya işlemlerle ilgili usul ve esaslar

çerçevesinde sonuçlandırılacağı

açıklanmıştır.

Buna göre, fason tekstil ve konfeksiyon işleri dolayısıyla,

tevkifat ve indirimli oran uygulamalarından doğan KDV iade

alacaklarında, öncelikle tevkifattan doğan KDV iade alacağı

dikkate alınacak olup; tevkifattan doğan KDV iade alacağı talep

edilmeden indirimli orana tabi teslimden kaynaklanan KDV iade

alacağının talep edilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Dolayısıyla, söz konusu işlere ilişkin tevkifattan doğan 2.000 TL ve

üzerindeki mahsuben iade talepleri ile nakden iade talepleri, 117 Seri

No.lu KDV Genel Tebliğinin (5.2) bölümünde yapılan açıklamalar

çerçevesinde münhasıran teminat ve/veya vergi inceleme raporu ile yerine

getirilecektir. Bu şekilde tevkifattan kaynaklanan tutarların iadesi

gerçekleştikten sonra bir tutar kalması ve bu tutarın da iadesinin

istenilmesi durumunda kalan tutarın iadesi, 119 Seri No.lu KDV Genel

Tebliğinin (6.3.) numaralı bölümündeki açıklamalara göre yerine

getirilebilecektir. Bilgi edinilmesini rica ederim.

26

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ADANA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

DİĞER VERGİLER VE ANLAŞMALAR UYGULAMA MÜDÜRLÜĞÜ

Sayı : B.07.1.GİB.4.01.16.02-2010-662-KDV-8 04/03/2011

Konu : İNDİRİMLİ ORANDA KDV İADESİ

İlgide kayıtlı dilekçenizde, satışlarınızın %67 lik kısmının indirimli orana

tabi olduğu belirtilerek, yeni açılan şubeleriniz nedeniyle yüklenilen

ve indirim yoluyla giderilmesi mümkün görülmeyen ilk tesis

masrafları ile demirbaş ve amortismana tabi iktisadi kıymet

alışlarınıza ait katma değer vergisinin (KDV), KDV Kanununun 29/2

maddesi uyarınca mahsuben veya nakden iadesinin mümkün bulunup

bulunmadığının bildirilmesi istenilmektedir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 29/2 nci maddesinin

Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden indirimli orana tabi işlemlerden

kaynaklanan KDV iadelerinin yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve

esaslar çeşitli KDV genel tebliğleri ile KDV sirkülerlerinde açıklanmıştır.

76 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin 3 üncü bölümünde; "indirimli orana

tabi işlemlerin bünyesine giren vergilerin hesabına, genel imal ve idare

giderleri ile amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklenilen

vergilerin dahil olacağı ve bu konuyla ilgili olarak önceki Genel Tebliğlerde

yer alan açıklamalara uyulmak kaydıyla, indirimli orana tabi işlemlerde

genel imal ve idare giderleri ile amortismana tabi iktisadi kıymetler

dolayısıyla yüklenilen vergilerden bu işlemlere isabet eden tutarların, iade

hesabına dahil edileceği" belirtilmiştir.

Bu çerçevede, indirimli orana tabi işlemlerden doğan katma değer vergisi

iadesinin hesaplanmasında önce işlemin bünyesine doğrudan giren

27

harcamalar ile genel giderlere ait vergiler dikkate alınacak, daha sonra

ATİK ler dolayısıyla yüklenilen vergilerden iade hesabına pay verilecektir.

Ayrıca, indirimli orana tabi bir işlem dolayısıyla iade edilebilecek azami

vergi tutarı, iade hakkı doğuran işlem bedelinin genel vergi oranı ile

çarpılması sonucu bulunacak tutardan, işlem bedeli üzerinden indirimli

oran uygulanmak suretiyle hesaplanan tutarın düşülmesi sonucu

bulunacak tutar olup, bu tutarın aşılması söz konusu değildir. Bir başka

deyişle, indirimli orana tabi işlemler nedeniyle iadesi talep edilebilecek

azami vergi tutarı; %1 oranına tabi işlemler için işlem bedelinin %17 sini,

%8 oranına tabi işlemler için işlem bedelinin %10 unu aşamayacaktır.

Diğer taraftan, genel giderler ve ATİK ler dolayısıyla yüklenilen vergilerden

iade hesabına pay verilebilmesi, işlemin bünyesine doğrudan giren

vergilerin azami iade tutarını aşmaması halinde (azami iade tutarı ile

işlemin bünyesine doğrudan giren tutar arasındaki fark tutar kadar)

mümkündür.

Buna göre, ATİK ler için yüklenilen vergilerden iade hesabına pay

verilebilmesi için bunların indirimli orana tabi işlemlerde kullanılmaya

başlanılması gerekmekte olup, ATİK lerin indirimli orana tabi

işlemlerde kullanılmaya başlanılmasından sonra gerçekleşen

indirimli orana tabi işlemlerden kaynaklanan ve işlemin

geçekleştiği dönemde indirim yoluyla giderilememiş olan kısım

itibariyle ve azami iade tutarı aşılmamak kaydıyla, iade hesabına

pay verilebilecektir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

28

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü

Sayı : B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.29-237 23/01/2012

Konu : KDV Kanununun 29/2 maddesi gereğince yüklenilen vergilerin

iadesi

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin 2006 yılında

eğitim (ilköğretim, lise ve kolej) hizmetleri alanında faaliyette bulunmak

üzere kurulduğu, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından şirketinize özel hesap

dönemi (01.07.2008-30.06.2009) tayin edildiği, okul inşaatlarının yapıldığı

ve 2008-2009 eğitim-öğretim döneminde faaliyete geçildiği, inşaat,

tadilat, araç - gereç alımı vb. nedenlerle %18 oranında katma değer

vergisine (KDV) tabi mal ve hizmet alımlarınız olduğu belirtilerek, indirimli

orana tabi eğitim hizmeti vermeniz nedeniyle indirilemeyen KDV

tutarlarınızın iadesini talep edip edemeyeceğiniz, iade talep edebilmeniz

durumunda özel hesap dönemine tabi olmanız nedeniyle 2009-2010 özel

hesap dönemi için en son hangi ay için verilecek KDV beyannamesi ile iade

talep edebileceğiniz, düzeltme beyannamesi vererek geçmiş dönemler için

iade talep edip edemeyeceğiniz, yüklenilen KDV hesaplanırken iade

hesabına önceki dönemlerde yüklenilen ve indirim yoluyla giderilmeyen

vergilerin ve amortismana tabi iktisadi kıymetler (ATİK) için ödenen

vergilerin dahil edilip edilemeyeceği, genel giderler ve ATİK için ödenen

vergilerin iadesinde bir oran sınırlaması bulunup bulunmadığı konularında

Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

KDV Kanununun;

29/2 maddesinde, bir vergilendirme döneminde indirilecek KDV

toplamının, mükellefin vergiye tâbi işlemleri dolayısıyla hesaplanan KDV

toplamından fazla olması halinde, aradaki farkın sonraki dönemlere

29

devrolunacağı ve iade edilmeyeceği, ancak 28 inci madde uyarınca

Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili

olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde

indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan

verginin, bu mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile maddede

belirtilen diğer borçlarına mahsuben ödeneceği, yılı içinde mahsuben iade

edilemeyen verginin izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya

mahsuben iade edileceği,

29/3 maddesinde, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku

bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere

kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği,

29/4 maddesinde, Maliye Bakanlığının vergi indirimi

uygulamasında doğabilecek aksaklıkları, vergi mükerrerliğine ve vergi

muafiyetine meydan vermeyecek şekilde, bu Kanunun ana ilkelerine

uygun olarak gidermeye ve indirimle ilgili usul ve esasları düzenlemeye

yetkili olduğu,

hüküm altına alınmıştır.

İndirimli oranda iade uygulamasının usul ve esasları 74, 76, 85,

96, 99, 101, 105 ve 106 Seri No.lu KDV Genel Tebliğlerinde belirlenmiştir.

99 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin "Yılı İçinde Mahsup Edilemeyen

Vergilerin İadesi" başlıklı (1.5) bölümünde, indirimli orana tabi işlemlerden

doğan iade alacağının yılı içinde mahsuben iade edilemeyen kısmının

izleyen yıl içinde mükellefin isteğine bağlı olarak nakden veya mahsuben

iade edilebileceği ve iade talebinin en erken izleyen yılın Ocak dönemine

ait olup Şubat ayı içinde verilecek, en geç Kasım dönemine ait olup Aralık

ayı içinde verilecek KDV beyannameleri ile yapılabileceği,

85 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin "İndirimli Orana Tabi

İşlemlerden Doğan İade Talepleri" başlıklı (A/4) bölümünde, ilgili yılın

Ocak-Kasım arasındaki dönemlerde verilecek beyannamelerde iade hakkını

kullanmayıp yüklendiği vergileri indirim konusu yapmayı tercih eden

mükelleflerin, daha sonra düzeltme beyannameleri ile iade talebinde

bulunmalarının söz konusu olmadığı,

30

96 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin "İade Hakkını İndirim Yoluyla

Kullanmak İsteyen Mükellefler" başlıklı (6) bölümünde, KDV alacağını

indirim yoluyla giderme tercihinde bulunan mükelleflerin daha sonra bu

tercihinden vazgeçerek nakden veya mahsuben iade talep etmeleri halinde

aradaki dönemler için düzeltme beyannameleri vermeleri gerektiği, tercih

değişikliğinin yapıldığı dönemde iade için istenilen belgelerin de

beyannameye eklenmesi gerektiği,

Ancak, indirimli orana tabi işlemlerle ilgili KDV alacakları için

süresinde iade talebinde bulunmayan mükelleflerin daha sonra düzeltme

beyannameleri vererek iade talebinde bulunmalarının mümkün olmadığı,

bu mükelleflerle ilgili olarak 85 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (A/4)

bölümündeki açıklamalar esas alınarak işlem yapılacağı,

açıklamalarına yer verilmiştir.

24 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (E) bölümünde ise, faaliyetleri

kısmen veya tamamen "iade hakkı doğuran işlem"lerden oluşan

mükelleflerin iade kapsamına mal ve hizmet alışları yanında genel giderler

ve amortismana tabi iktisadi kıymetler (ATİK) için ödenen vergilerin de

dahil olduğu, ancak bir vergilendirme döneminde iade edilecek verginin, o

dönemdeki iade hakkı doğuran işlemlere ait bedelin genel vergi oranı ile

(%18) çarpılması sonucu bulunacak miktardan fazla olamayacağı

belirtilmiştir.

Bu çerçevede, indirimli orana tabi işlemler dolayısıyla iade

edilecek vergi, o dönemde iade hakkı doğuran işlem bedelinin (%18 -

%1=) %17 veya (%18 - %8=) %10 ile çarpılması sonucu hesaplanan

tutardan fazla olamayacaktır. İade hesabına genel giderler ve ATİK lerden

pay verilebilmesi, işlemin bünyesine doğrudan giren KDV tutarının azami

iade edilebilir tutardan daha düşük olması halinde, eksik kalan kısım

itibariyle mümkün olabilecektir.

Diğer taraftan, yüklenilen KDV lerin ait olduğu dönemde indirim

konusu yapılması, indirilemeyen kısmın ise sonraki döneme devredilmesi,

izleyen dönemlerde iade hakkı doğuran işlemler olması halinde önceki

31

dönemlerden devreden bu vergilerden iade hakkı doğuran işlemlerin

bünyesine girenlerin iadesinin talep edilmesi mümkün bulunmaktadır.

Buna göre,

1- 2008-2009 eğitim-öğretim döneminde faaliyete geçen

Şirketinizin 2006-2007 yıllarında indirimli orana tabi işlemi

bulunmadığından, 2008-2009 yıllarında da indirimli orana tabi işlemleriniz

olmakla birlikte bu işlemlere ilişkin yüklendiğiniz ve indirim konusu

yapamadığınız KDV için süresinde (en geç 2009 ve 2010 yılları Kasım

dönemine ait olup Aralık ayı içinde verilen KDV beyanname ile) talepte

bulunmadığınızdan, yüklenilen bu vergilerin iadesi mümkün

bulunmamaktadır.

Ayrıca, söz konusu KDV tutarları için süresinde iade

talebinde bulunmayan şirketinizin daha sonra düzeltme

beyannameleri vererek iade talebinde bulunması da söz konusu

değildir.

2- 2010 yılında gerçekleşen indirimli orana tabi işlemleriniz

nedeniyle yüklendiğiniz ve indirim konusu yapamadığınız KDV nin 2010 yılı

için geçerli alt sınırı aşan kısmının yukarıda sayılan KDV Genel

Tebliğlerinde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yılı içinde mahsuben,

2011 yılı içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mahsuben iadesi

mümkün bulunmaktadır.

3- İndirimli orana tabi işlemlerden doğan KDV iadesinin hesabında

işlemin gerçekleştiği tarih itibariyle bu işlem nedeniyle yüklenilen ve

indirim konusu yapılamayan KDV esas olduğundan, işlemin bünyesine

doğrudan giren vergilerin azami iade edilebilir tutarı aşmaması halinde,

eksik kalan kısım itibariyle genel yönetim giderleri ve ATİK nedeniyle

yüklenilen (önceki dönemlerde yüklenilenler dahil) vergilerden pay

verilebilecektir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

32

T.C.

BOLU VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

Sayı : B.07.4.DEF.0.14.10.00-KDV/600--10 16/04/2012

Konu : Katma Değer Vergisi İadesi

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Şirketiniz ile ... Ltd. Şti.

arasında imzalanan "Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve

Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi" kapsamında ... Ltd. Şti.nin aktifinde

kayıtlı bulunan arsa üzerine şirketiniz tarafından inşaat yapılması ve arsa

bedelinin kat karşılığı olarak ödenmesinin KDV uygulaması karşısındaki

durumu konusunda Defterdarlığımız görüşü istenilmektedir.

KDV Kanununun;

- 1/1 inci maddesinde; ticari, sinai, zirai faaliyet ve serbest

meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin

katma değer vergisinin konusunu teşkil ettiği,

- 2/5 inci maddesinde; trampanın iki ayrı teslim hükmünde

olduğu,

-17/4-r maddesinde; kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle

bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir

ve teslimlerinin KDV den istisna olduğu,

- 20/1 inci maddesinde; teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın

bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu,

- 27/1 inci maddesinde; bedeli bulunmayan veya bilinmeyen

işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler

olması halinde matrahın işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal

ücreti olduğu,

- 29/2 nci maddesinde; bir vergilendirme döneminde indirilecek

katma değer vergisi toplamının, mükellefin vergiye tâbi işlemleri

dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu

33

takdirde, aradaki farkın sonraki dönemlere devrolunacağı ve iade

edilmeyeceği, ancak 28 inci madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından

vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup, teslim ve hizmetin

gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar

Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan verginin yılı içinde vergilendirme

dönemleri itibariyle mahsuben, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen

tutarların da izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden ya da

mahsuben iade edileceği

hükme bağlanmıştır.

Arsa karşılığı inşaat işinde KDV uygulaması ile ilgili olarak 30 Seri

No.lu KDV Tebliğinde ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır. Buna göre, arsa

karşılığı inşaat işinde iki ayrı teslim söz konusudur. Bunlardan birincisi,

arsa sahibi tarafından müteahhide arsa teslimi, ikincisi ise müteahhit

tarafından arsaya karşılık olarak arsa sahibine verilen konut veya işyeri

teslimidir.

Arsa sahibi tarafından müteaahhide yapılan arsa tesliminde;

arsanın bir iktisadi işletmeye dahil olması veya arsa sahibinin arsa alım

satımını mutad ve sürekli bir faaliyet olarak sürdürmesi halinde, konut ve

işyeri karşılığı müteahhide yapılan bu arsa teslimi genel hükümler

çerçevesinde KDV ye tabi tutulacak, arsa sahibinin, gerçek usulde

mükellefiyetini gerektirmeyecek şekilde, arızi bir faaliyet olarak arsasını

daire veya işyeri karşılığında müteahhide tesliminde ise bu teslim ticari bir

nitelik taşımadığından vergi uygulanmayacaktır.

Müteahhitin arsa sahibine konut ve işyeri teslimi ise KDV

Kanununun 1/1 inci maddesi gereğince KDV ye tabi tutulacaktır.

Öte yandan KDV oranları; KDV Kanununun 28 inci maddesinin

Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 2007/13033

sayılı Kararname ile, Kararname eki I sayılı listede yer alan teslim ve

hizmetler için % 1, II sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 8,

bu listelerde yer almayan teslim ve hizmetler için ise % 18 olarak tespit

edilmiştir.

34

Söz konusu Kararnameye ekli I sayılı listenin 11 inci sırası

uyarınca, net alanı 150 m2 ye kadar konut teslimlerine %1 oranında KDV

uygulanacaktır.

Diğer taraftan, 60 Seri No.lu KDV Sirkülerinin 1.8. ve alt

bölümlerinde de bu konuya ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;

1. Arsa sahibi ... Ltd. Şti. tarafından şirketinize yapılacak arsa

teslimi, konutların teslim edildiği tarih itibariyle söz konusu arsanın iki

tam yıl (730 gün) süreyle şirketiniz aktifinde kayıtlı olması halinde

Kanunun 17/4-r maddesi gereğince KDV den istisna tutulacak, bu şartın

sağlanmaması halinde ise genel oranda KDV hesaplanacaktır.

2. Şirketiniz tarafından arsasına karşılık olarak ... Ltd.

Şti.ye yapılacak teslimlerde; 150 m2 nin altındaki konutların

teslimi %1, 150 m2 nin üstündeki konutlar ile alanına

bakılmaksızın işyeri teslimleri %18 oranında KDV ye tabi

tutulacaktır.

3. 150 m2 nin altındaki indirimli orana tabi konut teslimlerinize

ilişkin olarak yüklenilen KDV lerin, indirim yoluyla telafi edilememesi

halinde KDV Kanununun 29/2 nci maddesi uyarınca ve Başkanlığımızca

belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde iadesi mümkün bulunmakta olup,

varsa arsa için yüklenilen KDV de iade hesabına dahil edilebilecektir.

4. Muhasebe kayıtlarınızın ise yukarıdaki açıklamalar dikkate

alınarak tutulması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

35

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü

Sayı : 39044742-YMM GENEL-1010 10/07/2013

Konu : Süresinde tam tasdik sözleşmesi olan mükellefin takip eden t.

yılında başka bir YMM ile KDV iade sözleşmesi olması halinde

iadenin hangi YMM tarafından düzenlenen rapora istinaden

yapılacağı.

İlgi kayıtlı özelge talep formunda, ... İnşaat Ltd. Şti. ünvanlı şirket

ile firmanız arasında 2011 takvim yılını kapsayan Kurumlar Vergisi

Tam Tasdik Sözleşmesinin süresinde imzalandığı, şirketin 2011

takvim yılında indirimli orana tabi konut teslimleri gerçekleştirdiği, 2011

yılına ilişkin bu teslimlerden dolayı yüklenilen ve indirim yoluyla

giderilemeyen KDV iadesinin 2012 yılında talep edildiğinden bahisle 2011

takvim yılında gerçekleşen bu teslimlerden doğan KDV iadesi için

düzenlenecek KDV İadesi Tasdik Raporunun firma ile 2011 yılına ilişkin

tam tasdik sözleşmesi bulunan müşavirliğiniz haricinde başka bir YMM

tarafından düzenlenip düzenlenmeyeceği konusunda Başkanlığımız görüşü

sorulmaktadır.

KDV Kanununun 29/2 nci maddesinde, indirimli orana tabi

işlemler dolayısıyla yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV

tutarlarının Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan kısmının yılı

içinde vergilendirme dönemleri itibariyle mahsuben, yılı içinde mahsuben

iade edilemeyen tutarların da izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla

nakden ya da mahsuben iadesi imkânı getirilmiştir.

İndirimli oranda iade uygulamasına ilişkin olarak yayımlanan 74,

76, 82, 85, 99, 101, 105, 106, 111, 113, 116 Seri No.lu KDV Genel

Tebliğleri 23/6/2012 tarih ve 28332 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 119

36

Seri No.lu KDV Genel Tebliği ile yürürlükten kaldırılmış indirimli oranda

iade uygulamasının usul ve esasları yeniden düzenlenmiştir.

119 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin "Yılı İçinde Mahsup

Edilemeyen Vergilerin İadesi" başlıklı 5. bölümünde; " İndirimli orana tabi

işlemlerden doğan iade alacağının yılı içinde mahsuben iade edilemeyen

kısmı, izleyen yıl içinde mükellefin isteğine bağlı olarak nakden veya

mahsuben iade edilebilecektir. İadenin mahsuben talep edilmesi

durumunda mahsuben iade bu bölümdeki açıklamalara göre yerine

getirilecektir.

İade talebi en erken izleyen yılın Ocak dönemine ait olup Şubat

ayı içinde verilecek, en geç Kasım dönemine ait olup Aralık ayı içinde

verilecek KDV beyannameleri ile yapılabilecektir. Üç aylık vergilendirme

dönemine tabi olan mükelleflerde iade talebi en erken izleyen yılın ilk üç

aylık, en geç üçüncü üç aylık vergilendirme dönemlerine ait

beyannamelerle yapılabilecektir." denilmektedir.

Öte yandan, 20 Sıra No.lu Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve

Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliğinin A/I bölümünde; hangi

döneme ait olursa olsun bu Tebliğin yayımını takip eden ikinci aybaşından

başlamak üzere, 18 Sıra No.lu Genel Tebliğ hükümlerine göre yeminli mali

müşavirlerle gelir ve kurumlar vergisi beyannamesi ve eklerinin tasdikine

(tam tasdik) ilişkin sözleşme düzenlemiş bulunan mükelleflerin katma

değer vergisi iadelerini yeminli mali müşavir tasdik raporuna istinaden

talep etmeleri halinde bu iadelere ait işlemlerin, tam tasdik sözleşmesi

tanzim edilen yeminli mali müşavirler tarafından yerine getirileceği

belirtilmiştir.

29 Sıra No.lu SMMM ve YMM Kanunu Genel Tebliğinin III/3.

bölümünde ise; yeminli mali müşavirlerle süresinde tam tasdik sözleşmesi

düzenleyen mükelleflerin KDV iade taleplerinin bu yeminli mali müşavirler

tarafından düzenlenen tasdik raporlarına dayanılarak yerine getirilmekte

olduğu, bu mükelleflerin varsa tam tasdik sözleşmesinin düzenlendiği

yıldan önceki dönemlere ilişkin KDV iadelerinin de anılan yeminli mali

müşavir tarafından düzenlenen tasdik raporları ile yapılabileceği, önceki

37

yıllarda mükellefin bir başka yeminli mali müşavir ile süresinde tam tasdik

sözleşme düzenlemiş olması ve tasdik raporunun yazılarak süresinde vergi

dairesine verilmiş olması kaydıyla (rapor teslim süresinin henüz dolmadığı

durumlarda bu şart aranmayacaktır.) o döneme ilişkin iade raporlarının

anılan yeminli mali müşavir tarafından düzenlenmesinin de mümkün

olduğu açıklanmıştır.

11 Sıra No.lu Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali

Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliğinde; "Mükellefin

ilgili dönem hesapları vergi incelemesi tamamlanmadan, inceleme dönemi

ve inceleme kapsamındaki konularla ilgili olarak yeminli mali müşavirlik

tasdik sözleşmesi ve tasdik raporu düzenlenmeyecektir." ifadesine yer

verilmiştir.

Diğer taraftan, Yönetim Bilgi Sisteminde yapılan mükellef

bazında YMM sözleşme bilgileri sorgulamasında mükellefin 2011

yılında müşavirliğiniz ile süresinde düzenlenmiş tam tasdik

sözleşmesi, 2012 yılında ise başka bir YMM ile süresinde

düzenlenmiş tam tasdik sözleşmesinin bulunduğu

görülmüştür.

Bu itibarla indirimli orana tabi işlemlerden doğan iade alacağının

yılı içinde mahsuben iade edilemeyen kısmı, izleyen yıl içinde mükellefin

isteğine bağlı olarak, nakden veya mahsuben iade edilebileceğinden, ...

İnşaat Ltd.Şti. nin 2011 yılında gerçekleşen indirimli orana tabi

işlemler dolayısıyla yüklendiği ve izleyen yıl içinde (2012/Ocak-

Kasım) talep ettiği iade alacağına ilişkin KDV iadesi tasdik raporu,

firma ile 2011 yılına ilişkin süresinde düzenlenmiş tam tasdik

sözleşmesi bulunan müşavirliğiniz tarafından düzenlenebileceği

gibi cari dönemde (2012) firma ile süresinde düzenlenmiş tam

tasdik sözleşmesi bulunan başka bir YMM tarafından da

düzenlenmesi mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, indirimli orana tabi işlemlere ilişkin iade talebinde

bulunan mükellefle ilgili vergi incelenmesinin talep edildiği durumlarda söz

konusu mükellefin ilgili dönem hesapları vergi incelemesi

38

tamamlanmadan, inceleme dönemi ve inceleme kapsamındaki konularla

ilgili olarak yeminli mali müşavirlik tasdik sözleşmesi ve tasdik raporu

düzenlenmesi mümkün bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

39

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ADANA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü

Sayı : 84412373-130[29-2012/4191]-79 23/08/2013

Konu : İçme suyu ve atık suların uzaklaştırılması ile ilgili her

türlü harcamaların indirim ve iade konusu yapılması.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, indirimli orana tabi içme

suyu teslimleri ile su aboneleri tarafından kullanılarak kanalizasyon

şebekesine bırakılan kirletilmiş suyun şehir bölgesinden uzaklaştırılması

hizmetlerine ilişkin olarak yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV

nin iadesi hesabına yağmur sularının şehir bölgesinden uzaklaştırılması için

oluşturulan drenaj kanallarının yapımı nedeniyle hesaplanan KDV nin dahil

edilip edilemeyeceğinin bildirilmesi istenmektedir.

KDV Kanununun 29/2 nci maddesi ile Kanunun 28 inci maddesi

uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve

hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme

döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı

aşan verginin yılı içinde mahsuben, izleyen yılı içerisinde de mükellefin

talebi doğrultusunda nakden veya mahsuben iadesinde imkan tanınmıştır.

Bu çerçevede, indirimli orana tabi işlemler nedeniyle

yüklenilen vergiler için iade talebinde bulunulabilmesi verginin

konusuna giren ve KDV Kanununun 28 inci maddesinin verdiği

yetkiye istinaden KDV oranı Bakanlar Kurulu tarafından indirilen

bir işlemin varlığına bağlıdır.

Dolayısıyla, verginin konusuna girmeyen ya da genel oranda KDV

ye tabi bulunan bir işlemle ilgili olarak yüklenilen vergilerin, KDV

Kanununun 29/2 maddesi kapsamında iadesinin talep edilmesi söz konusu

değildir.

40

Öte yandan, iade uygulamasına i1işkin açıklamalara 74, 76, 85,

99, 101, 105, 106, 116 Seri No.lu KDV Genel Tebliğlerinde (23/6/2012

tarih ye 28332 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve yayımı tarihinden

itibaren yürürlüğe giren ve söz konusu Tebliğleri ve/veya ilgili bölümlerini

yürürlükten kaldıran 119 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde)

yer verilmiştir.

Yukarıda yer alan hüküm ve ilgili tebliğlerde yapılan açıklamalar

çerçevesinde, KDV Kanununun 29/2 nci maddesine göre iadesi gereken

KDV nin hesabına genel yönetim giderleri ile ATİK nedeniyle yüklenilen

vergilerden pay verilmesi mümkündür.

Ancak, şehir içindeki yağışların yüzey ve yüzey altı akışa

dönüşmesi sonucu oluşan yağmur sularının şehir bölgesinden

uzaklaştırılması verginin konusuna giren bir işlem olmayıp beledi

nitelikte bir faaliyet olduğundan bu amaçla oluşturulan drenaj

kanallarının yapımı nedeniyle yüklenilen vergilerin, indirimli orana

tabi içme suyu teslimleri ile su aboneleri tarafından kullanılarak

kanalizasyon şebekesine bırakılan kirletilmiş suyun şehir

bölgesinden uzaklaştırılması hizmetlerine ilişkin olarak iadesi

talep edilen tutara dahil edilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.