120
İnşaat Sanayii DOSYA YERLİ VE MİLLİ SAVUNMA SANAYİİ TÜRKİYE İNŞAAT SANAYİCİLERİ İŞVEREN SENDİKASI YÜZ ALTMIŞ SEKİZ TEMMUZ - AĞUSTOS 2018 Teknolojik Bağımsızlık İçin Çalışıyoruz Prof. Dr. Haluk Görgün ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Türk Savunma Sanayiinde Yerli ve Milli Teknoloji Prof. Dr. İsmail Demir Savunma Sanayii Başkanı

İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

  • Upload
    vancong

  • View
    232

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

İnşaat Sanayii

DOSY

A YE

RLİ V

E MİLL

İ SAV

UNM

A SA

NAYİİ

TÜRK

İYE

İNŞA

AT SA

NAYİ

CİLE

Rİ İŞ

VERE

N SE

NDİK

ASI

YÜZ

ALTM

IŞ SE

KİZ

TEM

MUZ

- AĞ

USTO

S 201

8

Teknolojik Bağımsızlık İçin ÇalışıyoruzProf. Dr. Haluk GörgünASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü

Türk Savunma Sanayiinde Yerli ve Milli TeknolojiProf. Dr. İsmail DemirSavunma Sanayii Başkanı

Page 2: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU
Page 3: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

EDİTÖRDEN

Dergimizin bu sayısını Yerli ve Milli Savunma Sanayine ayırdık.

Savunma sanayinde yerli ve milli kavramı ülkemizin jeopolitik konumu nedeniyle büyük önem arz etmektedir. Zira sürekli ve sürdürülebilir savunma sanayinin oluşturulmasının temeli özgün ve milli ürünler üretmektir.

Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yerli imkânlarla üretilen askeri ürünleri kullanmayı ilk tercih olarak benimsemesi savunma sanayimizin gelişmesinin önünü açmıştır. Türkiye artık giderek gelişen savunma sanayi ile bu kabiliyettedir. Bugün savunma sanayinde yerli üretimlerin payı %65’ler mertebesine ulaşmıştır.

Ülkemizde modern savunma sanayinin ilk adımlarının atılmasıyla Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakıflarının –TSKGV bağlı kuruluşları kurulmuştur. ASELSAN, TUSAŞ, HAVELSAN, ROKETSAN, ASPİLSAN, İŞBİR gibi TSKGV Bağlı Ortaklıkları (VBO) kuruluşları dünyadaki en büyük savunma şirketleri arasında sürekli üst basamaklara çıkmakta, Türkiye’nin gurur kaynağı olan bu şirketlerimiz ürünlerini başarıyla ihraç etmektedir.

Yerli ve Milli Savunma Sanayi konulu bu sayımızda Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı Savunma Sanayimizin başarılarını anlatırken VBO’lar da dergimiz için sektöre olan katkılarını anlattılar.

Savunma Sanayii Başkanlığı savunma sanayimizin ihtiyaçlarının yerli ve milli teknolojiye dayalı karşılanması için tasarlanan savunma sanayi stratejilerini anlattı.

Sektöre destek veren alt yüklenici firmalarımızdan Pi Makina, Meteksan ve

Onur Mühendislik ise savunma sanayindeki çalışmalarını ve gelecek dönem hedeflerini paylaştılar.

Yönetim Kurulu Başkanımız Celal Koloğlu ve Yönetim Kurulu Üyeleri Cumhurbaşkanlığı yeni hükümet sisteminin ilk bakan ve bakan yardımcılarına nezaket ziyaretlerinde tebriklerini paylaşırken sektörümüzün sorunlarını anlatan raporlar sundular. Dergimizde bu ziyaretlerin detaylarını bulacaksınız.

İnşaat sanayicileri olarak dünyanın dört bir yanında üretmeye devam ediyoruz. Üyelerimizin başarıyla yurt içinde ve yurt dışında hayat verdiği projelerden örnekleri okurlarımıza sunuyoruz.

Bir Şehir Bir İnsan bölümümüzün bu sayısının konuğu Denetleme Kurulu Başkanımız Deniz Kızılırmak oldu. Kızılırmak, Anadolu’daki tarihi ipek yolunun kesiştiği güzergahta yer alan, Âşık Veysel'i, Pir Sultan Abdal’ı, halk ozanları, türküleri, kilimi ve yaşayan gelenekleri ile meşhur ilimiz Sivas’ı anlattı.

İnşaat Sanayi’nin Hukuk bölümünün önemli yazarlarından Av. İnşaat Mühendisi Ali Rıza Yücel bu kez Anayasa Mahkemesi’nin “Munzam Zarar” ile ilgili bir kararını ele aldı.

Yaz dönemini geride bırakırken Türkiye yeni ve hızlı bir çalışma dönemine giriyor. Bu dönemde Türkiye’mizin daha güçlü bir ülke olacağına inanıyoruz. İNTES olarak biz de ülkemiz ve sektörümüz için çalışmaya, dergimizle okuyucularımız için farklı konuları inceleyerek kaynak bir yayın olmaya devam edeceğiz.

Sevgili okurlar;

Page 4: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

4Savunma SanayindeStratejik Dönüşüm

BAŞYAZI

Celal KoloğluYönetim Kurulu Başkanı

İNTES İşveren Sendikası Adına SahibiCelal KOLOĞLU

Sorumlu MüdürH. Necati ERSOY

Yayına HazırlayanlarDemet SOMUNOĞLU

Yönetim Yeri4. Cadde 719. Sk. No: 3, Yıldız, Çankaya, AnkaraT: 0312 441 43 50 (pbx), F: 0312 441 36 [email protected] / www.intes.org.tr

‘’İnşaat Sanayii Dergisi® 556 Sayılı KHK Uyarınca Türk Patent Enstitüsü Tarafından Tescile Bağlanmıştır’’

İNTES Kuruluş Tarihi5 Şubat 1964

Sendikamız Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu üyesidir.

İnşaat Sanayii Dergisi Ocak-Şubat 2004 tarihinden itibaren hakemli dergidir.

İNTES İnşaat Sanayii Dergisi’nin adı da dâhil olmak üzere tamamı üzerindeki telif hakları İNTES’e aittir.

Dergide yayınlanan yazılar yazarlarının kişisel görüşü olup hiçbir şekilde İNTES tüzel kişiliğinin görüşü olarak mütalaa edilemez.

Dergide yayınlanan yazıların her hakkı saklı olup, İNTES’ten yazılı izin alınarak ve kaynak gösterilmek suretiyle kullanılabilir.

ISSN: 1303-8028Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın,Ücretsizdir. İki ayda bir yayımlanır.Abonelerine ücretsiz olarak gönderilir.

Yapım Reta Reklamcılık ve Tanıtım Ltd. Şti.Ziyaurrahman Cd. 285. Sk. No: 26/19Çankaya, Ankarawww.reta.com.tr

BasımDesen Ofset San. ve Tic. A.Ş.Birlik Mh. 448. Cd. 476. Sk. No: 2Çankaya, Ankarawww.desenofset.com.tr

Basım Tarihi ve Yeri18 Eylül 2018 / ANKARA

YÜZALTMIŞSEKİZ

DOSYA Yerli ve Milli Savunma Sanayii6

DOSYA Terörle Mücadelede Yerli Silahlarımızı KullanıyoruzMehmet ÜnalMakine ve Kimya Endüstrisi Kurumu Genel Müdür V.

DOSYA Ülkemiz Savunmada Her Alanda Yetkinlik KazandıYılmaz KüçükseyhanTOBB Savunma Sanayi Sektör Meclisi Başkanı

DOSYA Dünyanın Farklı Alanlarına AçılıyoruzLatif Aral AlişSavunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği (SSI) Yönetim Kurulu Başkanı

DOSYA Yenilikçi Çözümlere Önem VeriyoruzE. Tümg. İlhan BölükASPİLSAN Enerji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı

DOSYA Savunma Sanayine Özel Sektör Dinamizm KatıyorHüseyin BaysakSavunma ve Havacılık Sanayi İmalatçıları Birliği-SASAD Genel Sekreteri

DOSYA Yüksek Yerlilik Oranı İle Sektöre Yatırım YapıyoruzHacı SarıPi Makina Genel Müdürü

DOSYA Millileşme Politikasına Önem VeriyoruzTunç BatumMeteksan Savunma Sanayii A.Ş. Genel Müdürü

24

34

38

46

40

50

52

16Teknolojik Bağımsızlık İçin

Çalışıyoruz

DOSYA

Prof. Dr. Haluk GörgünASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve

Genel Müdürü

12Türk Savunma Sanayiinde Yerli ve

Milli Teknoloji

DOSYA

Prof. Dr. İsmail DemirTürkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı

Savunma Sanayii Başkanı

Page 5: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

DOSYA Millileşme Politikası ile Kullanıcılara Maliyet Avantajı SağlıyoruzNoyan DedeONUR Mühendislik A.Ş. Genel Müdürü

DOSYA Savunma Sanayiinde Teşvik Belgeli Yatırımlara Sağlanan DesteklerSerdar AltayEY Türkiye Vergi Bölümü Şirket Ortağı ve Teşvik Hizmetleri Lideri

56

60

SUMMARY112

68BİR ŞEHİR BİR İNSAN

Üç Vadi Arasında Birleşen Kent

Deniz KızılırmakEnk İnşaat A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı

İNTES Denetleme Kurulu Başkanı

22Savunmada Yerlileşme Seferberliği

DOSYA

Doç. Dr. Temel KotilTUSAŞ Türk Havacılık Ve Uzay Sanayii

A.Ş. Genel Müdürü

26DOSYA

Büyük Türk Milletinin Vakfı, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı

Sadık PiyadeTSKGV Genel Müdür Vekili

92HABER

Adalet BakanıAbdülhamit Gül’e Ziyaret

HUKUK Anayasa Mahkemesi’nin “Munzam Zarar” ile İlgili Bir KararıAli Rıza Yücelİnşaat Mühendisi & Avukat

TÜRKİYE MYM'DEN İnşaat Sektörüne Ulusal Yeterlilik Sistemi Penceresinden BakışYaşar Tuna ZorluMYK Uzman Yardımcısı-İnşaat MühendisiSınav ve Belgelendirme Dairesi Başkanlığı

74

84

HABERLERENR 2017 Sonuçları Açıklandı

HABERLERTürkerler’den İzmir’e Değer Katan Proje: Mahall Bomonti İzmir

HABERLERGaranti’den Zorlu Enerji’ye Türkiye’nin İlk “Yeşil Kredi”si

HABERLERPekintaş Yapı & Burakcan İnşaat’ın iş ortaklığı ile ALLSancak Projesi hayata geçiyor

HABERLERÇevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mücahit Demirtaş’a Ziyaret

HABERLERBakan Murat Kurum, Sektörün Temsilcileriyle Bir Araya Geldi

HABERLERİstanbul’un Yeni Havalimanına Tarihi İniş

HABERLERIFC, Yapı Merkezi’ne 100 Milyon Dolar Finansman Paketi Sağladı

HABERLERCengiz İnşaat’ın yeni terminal binası, Kuveyt’i ABD’ye bağladı

110

104

108

102

96

94

90

106

100

HABERLERUlaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Enver İskurt’a ziyaret98

KÜLTÜR SANAT AJANDASI88

64MÜTEAHHİTLİK

KRİTERLERİ

MÜTEAHHİTLİK KRİTERLERİ

Müteahhitler, “Kalite Yapımızda Var” Mottosunu Benimsemeli

Levent KafkaslıTekfen İnşaat Genel Müdürü

66TSE – İNTES İş Birliği ProtokolüYapım Kalitesini Yükseltecektir

Erhan BoysanoğluMesa Mesken Sanayii A.Ş.Yönetim Kurulu Başkanı

Page 6: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

4 İnşaat Sanayii

Ülkemiz zor bir coğrafyada köprü konumundadır. Bu jeopolitik konumumuz tarihten bugüne savunma harcamalarını zorunlu kılmıştır, gelecekte de zorunlu kılacaktır.

Bugün dünyada terör sadece gelişmekte olan ülkelerin değil, Fransa’dan, İtalya’ya, İngiltere’den, ABD’ye kadar tüm ülkelerin ortak sorunu olmuştur. Tüm bu parametreler değerlendirildiğinde savunma sanayiine yapılan yatırımlar büyük önem arz etmektedir. Ekonominin ancak güven ortamında büyüdüğü dünyamızda savunma sanayii aynı zamanda refah ekonomisi anlamına gelmektedir. Ülkeler ekonomik bir güç olmak adına savunma için teknoloji odaklı yatırımlara odaklanmaktadır. Başta ABD, Rusya, Çin, Hindistan ve AB ülkeleri olmak üzere savunma sanayiine önemli kaynak ayırmaktadır.

Ülkemiz zor bir coğrafyada köprü konumundadır. Bu jeopolitik konumumuz tarihten bugüne savunma harcamalarını zorunlu kılmıştır, gelecekte de zorunlu kılacaktır. Savunma sanayii sektörü bu

nedenle ülkenin ulusal bağımsızlığını, egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve çıkarlarını korumak ve muhafaza etmek için kendisini daima geliştiren, yenileyen ve hepsinden önemlisi yeni hedefleri koyan bir konumda olmuştur.

Savunma sanayiinde bir dönüşüm yaşanmakta, yerli ve millileşerek daha güçlü hâle gelmektedir. Bundan 16 yıl önce %80 oranında dışa bağımlı olan sektör yerli ve milli teknoloji vizyonuyla binden fazla şirketin, KOBİ’nin, araştırma kuruluşlarının ve üniversitelerin katılımını sağlayan bir konuma ulaşmıştır.

Ülkemiz savunmada kendi araçlarını üreten, bunları ihraç eden bir ülke olma yolunda hızla ilerlemektedir. Bu kapsamda savunma sanayiinde teknolojik üstünlük kazandıracak platform ve sistemlerin geliştirilmesine yönelik projeler hayata geçirilmektedir.

Savunma SanayindeStratejik Dönüşüm

BAŞYAZI

Celal KoloğluYönetim Kurulu Başkanı

Page 7: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

5İnşaat Sanayii

Aynı zamanda yurt dışında dünya devleriyle rekabet edebilir bir savunma sanayi tesis edilmektedir. Savunma ve havacılık ihracatta destek gören sektörlerin başındadır. Savunma sanayii ihraç ürünlerimiz, yüksek katma değeri ve ileri teknolojisiyle Türkiye’nin ihracatında en yüksek kilogram fiyata sahip ürünlerdendir.

Yaşanan bu gelişmeler sayesinde Türkiye’nin savunma sektöründe büyük bir bilgi birikimi, tecrübesi ve insan gücü oluşmuştur. Yurt içinde ve yurt dışında çok önemli askeri operasyonlar yürüttüğümüz bugünlerde yeterli, yerli ve milli teknolojiye dayalı bir savunma sanayiine sahip olmak ulusal bağımsızlığımız açısından kritik öneme sahiptir. Bu nedenle AR-GE alanına daha fazla yatırım yapmalı, üniversite sanayi iş birliğiyle sektöre hizmet verecek insan kaynaklarımızı arttırmalıyız.

Savunma sanayiinin güçlendirilmesinde lokomotif görevi gören Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’na

bağlı ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN, TUSAŞ gibi dünya ölçeğinde firmalarımız bulunmaktadır. Bu firmalarımız kara, hava, deniz savunmasında ortaya koydukları ürün ve çözümlerle savunma sanayiinin gelişimine katkıda bulunmaktadır. Ayrıca savunma sanayinde faaliyet gösteren binlerce şirket de sektöre hizmet vermektedir.

Özel sektör ve kamuya ait firmalarımız Türkiye’nin ilk orta irtifa insansız hava aracı ANKA, Türkiye’nin ilk modern tankı ALTAY, Türkiye’nin ilk taktik keşif helikopteri ATAK, Türkiye’nin ilk milli gemisi MİLGEM, ilk yüksek çözünürlüklü yer gözlem uydusu Göktürk’e, Hürkuş uçağına, MPT-76 milli piyade tüfeğine hayat veriyorlar.

Türkiye her zaman bölgesinde dost ve müttefik bir ülke olarak güç ve denge unsuru olma rolünü üstlenmiştir. Millî Savunma Politikasını, bölgesine ve dünyada barış ve güvenliğe katkıda bulunmak olarak belirlemiştir. Ülkemiz savunma politikasını ülkeler

arası iş birliği ve olumlu ilişkiler geliştirerek yürütmeyi çağın gerektirdiği hedefler olarak görmektedir.

Ülkemiz milli birlik ve bütünlüğüne her türlü tehdide karşı Türk Silahlı Kuvvetlerimiz tereddütsüz hareket etmektedir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın başkomutanlığında son dönemde başlatılan Zeytin Dalı ve Afrin harekâtları bu politikanın en somut göstergelerindendir.

Türk Silahlı Kuvvetlerimiz çok önemli operasyonlar yürütmektedir. Sınırlarımızın güvenliğini sağlamaktadırlar. Bu kahramanlar sayesinde huzur içinde günlük yaşantımızı sürdürüyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle vatanımızın savunmasındaki kahraman askerlerimize, polisimize ve tüm güvenlik güçlerimize minnet duygularımızı sunuyor, şehitlerimizi saygıyla ve dualarla anıyoruz. Türkiye güçlüdür, birdir, bütündür.

Page 8: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

6 İnşaat Sanayii

Yerli ve Milli Savunma SanayiiBugün tüm dünyada artan terör saldırıları vb. gerginlikler nedeniyle savunma sanayii sektörü büyümekte ve tüm ülkelerin kaynaklarını ayırdığı bir alan olmaktadır. 11 Eylül saldırıları sonrasında ABD savunma harcamalarında özellikle Afganistan ve Irak operasyonları nedeniyle çok büyük artışlar olmuştur. 2023 yılında tüm dünyada silah ve teçhizat harcamalarının 1 trilyon doları aşacağı, toplam savunma harcamalarının ise 2,5 trilyon dolara ulaşması öngörülmektedir.

Savunma sanayiine ilişkin önemli araştırmalar yapan SIPRI (Stockholm

International Peace Research Institute) verilerine göre savunmaya yapılan harcamalar dünya genelinde gayri safi hasılasının yüzde 2,2’sine yükselmiştir. Böylece kişi başına savunmaya harcanan miktar 230 dolara çıkmıştır. 2017 yılında dünyada savunma harcamaları 1 trilyon 701 milyar dolara yükselmiştir. Amerika, Çin, Hindistan sırasıyla yaklaşık 610 milyar dolar, 228 milyar dolar ve 63 milyar dolar ile savunma sanayii için en fazla harcama yapan ülkeler arasında yer almışlardır. Dünyada savunma sanayiinde önemli bir güç olan Rusya, 2017 yılında askeri

harcamalarına 66 milyar 300 milyon dolar ayırmıştır. Fransa, Çin, İtalya da savunma harcamalarına önemli kaynak ayıran başlıca ülkeler arasındadır. Rapora göre 15’inci sırada yer alan Türkiye‘nin de savunmaya 18 milyar dolar ayırdığı belirtilmiştir.

Türkiye, içinde bulunduğu coğrafyanın özellikleri nedeniyle daima savunma harcamalarına önemli kaynak ayıran bir ülke konumunda olmuştur. Bu nedenle Türk Savunma Sanayimiz sürekli gelişen ve kendisini yenileyen bir sektör konumundadır. Türk savunma sanayiinin kritik sahalarda ülke ihtiyaçlarına cevap verebilir

DOSYA

Page 9: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

7İnşaat Sanayii

bir seviyeye ulaşması, ulusal bağımsızlığımızın sürekli kılınması açısından önem taşımaktadır.

8 Eylül 1952'de Türkiye NATO'ya kabul edildikten sonra savunma sanayiinde farklı iş birliği alanlarıyla ve AR-GE proje ve programlarında yer almış, böylece yeni ürün ve teknolojilere nüfuz edebilmiştir.

1974 yılı Türk savunma sanayi için dönüm noktasıdır. Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında ABD tarafından ülkemize uygulanan silah ambargosu Türk Silahlı Kuvvetlerinin yerli imkânlarla geliştirilmesi ihtiyacının milli bir mesele olduğunu ortaya koymuştur. Ancak bir türlü gelişme yaşamamıştır.

Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakıflarına yapılan bağışlarla, eksikliği hissedilen bazı temel sahalarda; ASELSAN, HAVELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN gibi vakıf sermayesine dayalı yatırımlar gerçekleştirilmiştir.Savunma sanayindeki faaliyetleri tek elden yürütebilmek amacıyla Savunma Sanayii Müsteşarlığı kurulmuştur.

Ülkemizin savunma sanayii yapılanmasıyla ilgili tüm hususları tanımlayan 3238 sayılı Kanun’un amacı, modern savunma sanayiinin geliştirilmesi ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin modernizasyonunun sağlanmasıdır.

Bu amaca ulaşılabilmesinin temel prensibi; Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaç duyduğu her türlü silah, araç ve gerecin mümkün ve ekonomik olduğu ölçüde Türkiye’de üretilmesidir.

3238 sayılı Kanun, tamamıyla yeni bir savunma sanayii anlayışının yanı sıra, son derece esnek ve hızlı işleyen bir sistem getirmiştir. Tedarik ve savunma sanayiinin geliştirilmesi görevlerinin birleştirilmesini öngören bu sistemin temel mekanizmasını

Savunma Sanayii İcra Komitesi (SSİK), Savunma Sanayii Müsteşarlığı ve Savunma Sanayii Destekleme Fonu (SSDF) oluşturmaktadır.

Türk savunma sanayiinin mevcut durumu incelendiğinde, savunma sanayi kuruluşları; devlet kuruluşları, devlet ortaklı şirketler ve özel şirketler olarak üç ana bölüme ayrılmaktadır.

Devlet kuruluşları Türk Silahlı Kuvvetleri ikmal bakım merkezleri, tersaneler ve diğer askeri fabrikalar ile TÜBİTAK ve Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK); devlet ortaklı şirketler ise; TSKGV, SSM ve MKEK’nin iştiraki olan kuruluşlardan oluşmaktadır. TUSAŞ, HEAŞ, STM, HAVELSAN, ASELSAN ve ROKETSAN olarak sıralanan bu kuruluşlar, savunma sanayiimizin elektrik/elektronik, yazılım ve sistem entegrasyonu, havacılık ve silah-mühimmat alt sektörlerinde lider konumunda bulunmaktadır.

Bu şirketler dışında özel sektörde savunma sanayiinde faaliyet gösteren hem içeride ana yüklenici firmalara tedarik eden hem de dışarıda ihracat kapasitesi yüksek firmalarımız bulunmaktadır.

Tüm bu gelişmeler neticesinde 16 yıl öncesine kadar 65 savunma projesi %80 oranında dışa bağımlı olarak yürütülürken bugün savunma sanayiinde faaliyet gösteren şirketlerin, kobilerin, araştırma kuruluşlarının ve üniversitelerin katılımının sağlanmasıyla %70’in üzerinde yerlilik oranına ulaşılmıştır ve proje sayısı yaklaşık 9 kat artarak 553’ü aşmıştır. Ülkemiz bu alanda bütün üretim gücünü seferber eden bir yapıya dönüşmüştür.

Savunma sanayii ihtiyaçlarının karşılanmasında yerli payın arttırılması amacıyla ülkemizde savaş gemisi, helikopter, tank, insansız

1974 yılı Türk savunma sanayi için dönüm noktasıdır. Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında ABD tarafından ülkemize uygulanan silah ambargosu Türk Silahlı Kuvvetlerinin yerli imkânlarla geliştirilmesi ihtiyacının milli bir mesele olduğunu ortaya koymuştur.

Page 10: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

8 İnşaat Sanayii

hava aracı ve uydu tasarımı ve üretimi projeleri yürütülmektedir. Öyle ki bugün Türkiye silahlı insansız hava aracı üretebilen 8 ülkeden birisidir.

Savunma sanayii güvenlik ve kalkınmanın sürekliliği ve ülkenin kaynaklarının verimli kullanılması açısından önem arz etmektedir. Kendi kaynaklarını optimum şekilde kullanan, yenilikçi ve yüksek teknolojili ürünleri üretebilen savunma sanayiimiz güçlü barış, istikrar ve güvenliğin teminatı olduğu kadar güçlü bir ekonominin, kalkınmanın da temelidir. Bu nedenledir ki 2014-2018 yıllarını kapsayan kalkınma planlarında da savunma sanayi temel strateji olarak belirlenmiştir.

Bu temel stratejiye göre sermaye birikimi ve sanayileşme sürecini hızlandırılacak, yurt içi tasarruflar, üretken yatırımlar ve üretim faktörlerinin verimlilik düzeyleri artırılacak, cari açık kalıcı bir şekilde makul düzeylere çekilecek, ekonominin yenilikçi ve ithalat bağımlılığı azalmış bir yapıya dönüştürülmesi sağlanacaktır. Bu dönüşüm sürecinde, Türkiye’de bilim ve teknoloji alanındaki gelişmelerin yakından takip edilerek yenilik üretme kapasitesinin yükseltilmesi, yeniliklerin mevcut üretim yapısıyla bütünleştirilerek üretim yapısında dönüşümün sağlanması hedeflenmektedir.

Türk savunma sanayiinin sürdürülebilirliği için verimlilik büyük önem arz etmektedir. Verimlilik artışıyla savunma sanayi rekabetçi bir yapıya kavuşturulacaktır. Savunma sistem ve lojistik ihtiyaçlarının özgün tasarıma dayalı olarak ülke sanayiisiyle bütünleşik ve sürdürülebilir bir şekilde karşılanması, uygun teknolojilerin sivil amaçlı kullanımı ile yerlilik oranının ve AR-GE’ye ayrılan payın arttırılması sağlanacaktır. Belirli savunma sanayii alanlarında ağ ve kümelenme yapıları desteklenecektir.

Savunma Sanayii Başkanlığımızca hazırlanan raporlarda sektörün stratejik hedefleri savunma ve güvenlik sektörünün etkinliğinin arttırılması yönünde tedbirler geliştirmek, ihtiyaçların yurt içinden karşılanma oranını tabana yayılmış bir tedarik zinciri oluşturarak arttırmak, savunma sanayiinin ürün tasarımından üretim ve lojistik desteğe uzanan ömür devrinin tamamında etkin rol almasını sağlamak,savunma ve havacılık ihracatının arttırılmasını teşvik etmek ve desteklemek olarak belirlenmiştir.

TSK’yı geleceğin muharebe ortamına hazırlayacak savunma ve güvenlik teknolojilerinde yetkinlik kazanmak amacıyla belirlenen hedefler ise teknolojik üstünlük kazandıracak platform ve sistemlerin yurt içinde geliştirilmesine yönelik projeleri hayata geçirmek, teknoloji kazanımı çalışmalarına sistematik bir boyut kazandırarak savunma sanayiinin ihtiyaç duyduğu teknoloji tabanını oluşturmak, tasarım ve geliştirme faaliyetlerini destekleyecek test ve sertifikasyon alt yapısını planlamak ve geliştirmek olarak çerçevelenmiştir.

Savunma sanayiine ayrılan bütçenin büyüklüğü kadar bu bütçe içerisinde teknolojik gelişim için ayrılan pay da sektörün gelişiminde anahtar rol oynamaktadır. Bu kapsamda ülkemizin jeopolitik konumu nedeniyle güçlü bir savunma sanayii için yeni teknolojilerin benimsenmesi, mevcut teknolojilerin geliştirilmesi ve AR-GE harcamalarına kaynak ayırma zorunluluğu bulunmaktadır. Sektörde faaliyet gösteren firmalarımız bu konuda aktif olarak faaliyetlerini yürütmekte, devlet teşviklerinden yararlanma imkânlarına da sahip bulunmaktadırlar. Zira güçlü bir savunma sanayi ancak teknolojik gelişmelere ayak uydurmak ve ileri teknoloji alanlarına hâkim olmakla mümkün olabilecektir.

Savunma sanayiinde uluslararası iş birliklerine girerek kara, deniz,

Savunma sanayiine ayrılan bütçenin büyüklüğü kadar bu bütçe içerisinde teknolojik gelişim için ayrılan pay da sektörün gelişiminde anahtar rol oynamaktadır. Bu kapsamda ülkemizin jeopolitik konumu nedeniyle güçlü bir savunma sanayii için yeni teknolojilerin benimsenmesi, mevcut teknolojilerin geliştirilmesi ve AR-GE harcamalarına kaynak ayırma zorunluluğu bulunmaktadır.

Page 11: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

9İnşaat Sanayii

hava savunma alanında yeni ürünler tedarik ediyor, diğer yandan yerli ve milli savunma sanayiini geliştiriyoruz. Türkiye’nin milli silahlarını tasarlamak için Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı kuruluşlarının bağlı şirketleri uluslararası kulvarlarda koşuyorlar. Yüksek teknolojili ve katma değeri yüksek işlere odaklanıyorlar. Türkiye’nin bu milli savunma ürünlerinin yerli ve milli olması kadar Türk mühendisleri,

teknik personeli, işçileriyle üretilmesi ayrı bir gurur vesilesidir.

Savunma sanayinde yerli ve milli teknolojinin payının artması ve ihracatçı konuma gelmek yeni hükümet sistemimizde öncelikli hedefler arasındadır.

Sayın Cumhurbaşkanımızın 3 Ağustos 2018 tarihinde açıklamış olduğu “100 Günlük İcraat Programı”nda savunma

sanayi, yerli ve milli olma özelliğiyle önemli bir yer tutmaktadır.

Programa göre lazer silah ve elektromanyetik fırlatma sistemlerinin geliştirilmesine yönelik ihtiyaç analizi tamamlanması, insansız araçların geliştirilmesine ilişkin çalışmalar başlatılması, uydu teknolojilerinin geliştirilmesi, savunma sanayiinin ihtiyaç duyduğu insan kaynağını yetiştirmesine kadar çok sayıda önemli proje yer almaktadır.

Page 12: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

10 İnşaat Sanayii

100 günlük eylem planında yer alan projeler:

• Lazer Silah Sistemi Geliştirilmesine yönelik ihtiyaç analizinin tamamlanması

• Elektromanyetik Fırlatma Sistemi Geliştirilmesine yönelik ihtiyaç analizinin tamamlanması

• 85 girişimci ekibin 115’e, 147 girişimcinin 210’a, 4.161 personelin 5.000’e ulaşması sağlanarak İstanbul Teknopark Teknoloji Geliştirme Bölgesinin büyütülmesi

• Sürü İnsansız Araçlar Geliştirilmesi Projesinin başlatılması

• Uydu Fırlatma Projesi İkinci Fazı’nda sözleşme imzalanması

• 30 cm Altı Çözünürlüklü Yerli Gözlem Uydusu Projesinin başlatılması

• Kombine Çoklu Mini Uydu Geliştirme ve Entegre Projesinin konsept ve fizibilite çalışmalarının tamamlanması

• Güdümlü Güdümsüz Roketlerin ve Hava Savunma Sistemlerinin Test Alanının Tahsisi ve İnşasına yönelik sözleşme imzalanması

• Hafif, orta ve ağır olmak üzere 3 farklı sınıfta İnsansız Kara Araçları Geliştirilmesi Projesinin başlatılması

• 250 tankı içeren ALTAY Seri Üretim Projesinin sözleşmesinin imzalanması

• Anti tank mühimmatlarını zırhlı araçlarımıza ulaşmadan önce radar ile tespit edip ve parçacık yapılı mühimmatlar ile bertaraf edebilecek PULAT Aktif Koruma Sisteminin 40 adet M60TM tankına entegre edilmesi

• ALTAY Güç Grubunun (motor ve transmisyon sistemleri) geliştirilmesi projesinin sözleşme takviminin başlatılması

• Özgün Helikopter ve ATAK Helikopterinde kullanılmak üzere geliştirilmekte olan ve ilk çekirdeğinin ateşlemesi yapılan Turboşaft Motorun Kavramsal Tasarım Aşamasının tamamlanması

• MİLGEM Projesi 3. Gemi teslimatının yapılması

• Mevcutta 52 adet bulunan Bayraktar TB2 İHA sayısı; Jandarma Genel Komutanlığına yapılacak 6 adet Silahlı TB2 İHA (SİHA) teslimatı ile %12 arttırılarak 58’e çıkarılarak İnsansız Hava Aracı envanterinin arttırılması

• Taarruzi İHA Geliştirilmesi (AKINCI) Projesi kapsamında yaklaşık 1,5 ton faydalı yük (kamera, mühimmat) taşıma kapasitesine sahip SİHA ön tasarım faaliyetlerinin tamamlanması

• Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi Geliştirilmesine yönelik tasarımın ilk aşamasının tamamlanması

• 2030’lu yıllardan sonraki muharip uçak ihtiyacının yurt içinde özgün tasarım modeli ile karşılanmasına yönelik Milli Muharip Uçak Geliştirilmesi Projesi Dönem-1, Aşama-1 sözleşmesinin uygulama takvimine başlanması

• Hava Platformlarına Uzaktan Elektronik Destek/Elektronik Taarruz Kabiliyeti Kazandırılması Projesinde (Hava SOJ) sözleşme imzalanması

• 75 il ve 243 ilçede kurulu olan Kent Güvenlik Yönetim Sistemlerinin 424 ilçe merkezinde kurulumlarının gerçekleştirilmesi, Güvenli Okul Paketi kapsamında 313 yeni okul ile sistemin çalıştığı okul sayısının 137’den 450’ye çıkarılması

• Milli Baz İstasyonu Geliştirilmesi (ULAK) Projesi kapsamında, halihazırda kurulu bulunan 200 Milli Baz İstasyonu sayısının % 100’ün üzerinde bir artışla 489’a çıkarılması

• İnsansız Hava Araçları Yerlilik Oranının Arttırılması (ANKA-S) Projesi kapsamında ANKA-S Platformu üzerinde CATS Sisteminin (kamera) kullanılmaya başlanması

• Test Altyapıları Envanter çalışmasının ilk fazının tamamlanması ve Kara Araçları Test Merkezi

Kurulumuna yönelik fizibilite çalışması yapılması

• 26 Terörle Mücadele Harekat (TMH) bölgesinde kurulmuş olan Modüler Geçici Üs Bölgelerinin (MGÜB) 3 bölgede daha kurulması

• Taşınabilir Erken İhbar Radar Sistemlerinin (TEİRS) tasarımının tamamlanması

• GÖKTÜRK Yenileme Uydu Sistemi Geliştirilmesi Projesinin ihalesinin tamamlanması

• Savunma Sanayiinde Kritik Yarı İletken Teknolojilerine Yönelik Yatırım Yapılması kapsamında Kızılötesi Dedektör Takımı Geliştirilmesi (KDT) Projesinin imzalanması

• 100 kg ve altında yer alan mikro uyduları, 400 km irtifadaki yörüngeye yerleştirilebilecek kapasitede Mikro Uydu Fırlatma Sistemi Geliştirilmesine yönelik üretim/test altyapısı ve fırlatma üssü kurulması yeteneğinin kazanılması amacıyla sözleşme imzalanması

• Türksat 6A Uydusu Geliştirilmesi Projesi kapsamında görev yükü üretim testlerinin tamamlanması

• Silahlı HÜRKUŞ Uçağı (HÜRKUŞ- -C) Geliştirilmesi ve Seri Üretimine yönelik ihalenin sonuçlandırılarak yüklenici firmanın belirlenmesi

• Vakıf Bağlı Ortaklıklarının, MSB Bağlısı Yapıların ve TÜBİTAK enstitülerinden müteşekkil Savunma Sanayi Ekosistemi Koordinasyon Platformunun oluşturulması

• Katmanlı imalat, nadir toprak elementleri, refrakter grubu metaller gibi Kritik Malzeme Teknolojilerinde Savunma Sanayiinin Tam Bağımsızlığı İçin Stratejik Yol Haritalarının belirlenmesi

• 20 mm taret ve burun topu (ATAK Helikopteri Burun Topu) sisteminin milli/yerli imkânlarla geliştirilmesine yönelik sözleşme müzakerelerinin tamamlanması

Page 13: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

11İnşaat Sanayii

• Ülkemizin savunma sanayii ekosisteminin ihtiyaç duyduğu yetkin insan kaynağını yetiştirmeye katkı sağlamak amacıyla savunma sanayii şirketlerindeki akademi yapılarının konsolide edilerek SSB Akademi idari yapısının kurulması

• Savunma Sanayi Malzeme Yerlileştirme Programı başlatılması ve en az 5 malzeme/alt sistemin yerlileştirme çalışmalarına başlanması

• Roketsan İleri Teknoloji Araştırma Merkezi Altyapısının (ITAM) kurulması

• Zırhlı Araç Teslimatları Projeleri kapsamında Kirpi II, Akaryakıt Tankeri, Olay Yeri İnceleme Aracı, Zırhlı Komuta Kontrol Aracı, Zırhlı Mini Ekskavatör gibi farklı tiplerde toplam 431 araç teslimatı yapılması

• ATAK Taarruz ve Taktik Keşif Helikopteri Projesi kapsamında 4 adet helikopter teslimatının yapılması

• MPT-76 Projesi kapsamında 5.500 adet tüfeğin teslimatının yapılması

• HİSAR Hava Savunma Füze Sistemi Projesi kapsamında Aksaray Atış bölgesinde atışlı testlerin gerçekleştirilmesi

• Savaş uçaklarımızda kullanılan modern mühimmatların yerli imkanlarla geliştirilerek tedarik edilmesi

• Endüstriyel Yetkinlik Değerlendirme ve Destekleme Programı (EYDEP) kapsamında mevcut 65 firmaya ilave olarak 25 yerli firmanın değerlendirilmesi ve destek programlarına başlanması

• Savunma Sanayii Zirvesinin gerçekleştirilmesi

• Geçiş sürecinin temel aşamalarının 100 gün içinde tamamlanması

• 2019 – 2023 dönemine ilişkin Stratejik Plan çalışmalarının Kasım ayı sonunda tamamlanacak şekilde başlatılması

Türkiye artık her alanda güçlü ve bu gücünü arttıran bir ülkedir. Savunma sanayiinde çeyrek asırdır yapılan yatırımlar hem ürün kalitemize hem de insan kaynaklarımızın kalitesine yansımıştır. Önümüzdeki yıllarda savunma sanayi farklı ürünleriyle dünyada daha çok ihracatçı konumda olacaktır. Türkiye’nin inşaat gibi lokomotif sektörü olacak savunma sanayi konusuna vatanımızın güvenliği için çalışan kurum ve kuruluşların görüşleriyle yer verdik. Kalkınmanın güvenle inşa edileceğini anlattık.

Page 14: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

12 İnşaat Sanayii

Savuma sanayimizde yerlilik oranı son yıllarda oldukça artırılmıştır. Yerli üretimin payı %65’ler mertebesini geçmiştir. Savunma sanayiindeki ürünlerimizi yerli üreterek kaynakların yurt içinde kalması sağlanmaktadır. Bu şekilde ülkemizden döviz çıkışı olmasının önüne geçilmiştir. Yüksek teknolojili ürünler sektörde yan sanayinin gelişmesine de imkân sağlayarak, spin-off etkisi yaratmaktadır. Ayrıca yerli olmayan tedariklerde de off-set şartı getirilerek ülkemizden çıkan dövizlerin bir kısmının geri dönmesi sağlanmaktadır.

Savunma sanayimizin ihtiyaçlarının yerli ve milli teknolojiye dayalı karşılanması için tasarlanan savunma sanayi stratejileri

Muharebe alanında ve muharebe öncesi üstünlük istekleri, terörizme karşı savaş, tesis ve bina güvenliği,

uzay araştırmaları, bilimsel uygulamalar ve sebepleri çok çeşitli diğer istek ve gereksinimler nedeniyle ülkelerin insansız sistemlere olan talebi teknolojiyle paralel olarak gün geçtikçe artmaktadır. Bu sistemlerde bulunan kabiliyetlerin sağladığı gücün etkinliği, teknolojinin geliştirilme ve kullanılma kabiliyetidir. Bu teknolojinin özgün olarak üretilmemesi durumunda dışa bağımlılık ve sistemin savunma gücünde büyük oranda kayıp olacaktır. Bu çerçevede gerçekleştirdiğimiz projelerde, yazılımların milli olarak gerçekleştirilmesi üzerinde özellikle ısrarcı davranmaktayız. Bu şekilde yerli firmalarımız sisteme bütünüyle hâkim olmaktadırlar. Bu şekilde herhangi bir yabancı firma desteğine ihtiyaç duymadan sistem üzerinde geliştirme ve modifikasyonlar yapılabilmektedir. Böylelikle sistemler bağımsız ve etkin olarak kullanılmaktadır.

Prof. Dr. İsmail DemirTürkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı

Savunma Sanayii Başkanı

Türk Savunma SanayiindeYerli ve Milli Teknoloji

DOSYA

Savunma sanayi alanında gerçekleştirdiğimiz projelerde, yazılımların milli olarak gerçekleştirilmesi üzerinde özellikle ısrarcı davranmaktayız.

Page 15: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

13İnşaat Sanayii

Savunma sanayinde AR-GE ve teknoloji kapasitemizin artırılması amacıyla sağlanan desteklerimiz

Başkanlık olarak AR-GE çalışmalarına büyük önem vermekte ve çalışmalarımızı bugün çok daha hızlı ve etkin bir şekilde yürütmekteyiz. 2017 yılı içerisinde Milli Savunma Bakanlığımız bünyesinde yapılan organizasyon değişikliği ile Savunma Sanayi AR-GE çalışmaları SSB çatısı altında olmak üzere tek bir elden yönetilmeye başlanmıştır. Halihazırda 1,5 milyar TL bütçeli 91 adet AR-GE projesini yürütmekte ve her yıl AR-GE çalışmaları için 300 milyon TL AR-GE kaynağı ayırmaktayız.

AR-GE projelerinin dinamik bir süreçte tanımlanması ve başlatılabilmesi için kurgulanan süreçte ilk AR-GE Panel toplantısı, 22 Aralık 2016’da gerçekleşmiştir. Bu kapsamda, TSK’nın mevcut ya da planlı sistem ve platformlarının ihtiyacı olan alanlarda veya geleceğe dönük yeni teknoloji alanlarında proje

tanımlamaları yapılmakta ve proje başlatma kararı alınmak üzere AR-GE Paneline sunulmaktadır. Bununla birlikte, 2017 yılı içerisinde yeni bir başlık olarak Geniş Alan Çağrıları adı altında duyurularımızı yayımlamaya başlamış durumdayız. Kısaca SAGA olarak kısalttığımız bu çağrılardan yedi tanesi şu anda SSB web sitesinde yayımlanmış durumdadır. Şimdiye kadar ise gerçekleştirilen 4 AR-GE Paneli sonucunda, toplamda 30 Proje ile 14 SAGA kararı alınmıştır. SAGA’lar ile belirlenen teknoloji alanlarındaki teknik ve taktik ihtiyaçların karşılanabilmesi amacıyla son ürün teslimatı içermeyen, analiz veya masa üstü ölçekli prototiplerde doğrulanan teknik gösterimler içeren proje tekliflerini istemekteyiz.

Bu çağrılarla ihtiyaç duyulan yeni teknolojilere daha hızlı erişim sağlamayı hedefliyoruz. Üniversitelerdeki akademisyenlerin bilgi ve birikimlerinin belirlenen alanlardaki teknolojilere yönlenmesini

Ülkemiz gerek envanterinde bulunan İHA sayıları ve gerekse İHA’ların teknolojik kabiliyeti olarak dünyanın en başta gelen birkaç ülkesi arasındadır.

Yerli olarak üretilen insansız hava aracı Bayraktar

Page 16: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

14 İnşaat Sanayii

ve aynı konuda çeşitli teknoloji alan ve kolları ile birden fazla proje yapılmasına imkân sağlanmasını hedefliyoruz.

Bildiğiniz gibi üniversite ve araştırma merkezlerimizde üretilen teknolojik bilginin hızlı bir şekilde sanayileştirilip ticarileşmesi için mekanizmalar oluşturmak, AR-GE çalışmalarında en çok ihtiyaç duyulan öncelikli bir konu. SSB olarak bu mekanizmaları oluşturarak bilginin hem ekonomik güce hem de rekabet gücüne dönüşmesini, bu sayede de teknolojik üstün ürünlere sahip olmayı hedefliyoruz. Katma değeri yüksek bu ürünler için finansal yatırım modellerini hayata geçirmeye başladık. Belli teknolojileri destekleyecek ve %100 sermayesi Savunma Sanayii Başkanlığına ait olacak, yeni bir şirket (SSTEK) kurduk.

Diğer yandan AR-GE için bir zorunluluk olan Test Merkezlerinin kurulmasına yönelik çalışmalarımız da tamamlandı. TÜRKTEST A.Ş.’nin kurulması ile TÜBİTAK, TSE ve TSKGV bünyesindeki test cihazları ve laboratuvarların tek bir elden yönetilerek birbirine paralel yatırımların ve kaynak israflarının önüne geçilmesini ve özel sektörün teknolojik alanda ilerlemesine de katkı sunmayı hedefledik.

Bunlarla birlikte, SSB 2011-2016 Teknoloji Yönetim Stratejisi içerisinde yer alan, “savunma sektörünün nitelikli iş gücü ve araştırma ihtiyacının karşılanması için sanayii-üniversite iş birliklerinin teşvik edilmesi” stratejik hedefi doğrultusunda; Başkanlığımız ve ODTÜ, ASELSAN, ROKETSAN ve TUSAŞ arasında, 4 Ekim 2011 tarihinde imzalanan iş birliği protokolleriyle

hayata geçirilen SAYP, üniversite-sanayi iş birliğinin güzel bir örneği oldu.

SAYP sayesinde, savunma alanında faaliyet gösteren şirketlerde çalışan ve aynı zamanda üniversitelerde lisansüstü programlara kayıtlı öğrenciler tarafından yapılan lisansüstü tez çalışmalarının, şirketlerin orta ve uzun vadeli araştırma ve geliştirme stratejileri doğrultusunda ve Başkanlığımızın belirlediği öncelikli alanlarda gerçekleştirilecek şekilde, güdümlü projeler olarak yapılandırılması amaçlanıyor.

2016 yılı itibarı ile protokol metinlerinde yaptığımız değişiklikle artık proje kapsamında yetiştirilen lisansüstü öğrencilerimizin, protokol imzalanan firmaların çalışanı olma zorunluluğu ortadan kaldırılmış

Yerli olarak üretilen insansız kara aracı UKAP

Page 17: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

15İnşaat Sanayii

durumdadır. Bu sayede güzide kurumlarımızın değerli çalışanları dışında, üniversitelerimizde bulunan değerli öğrencilerimizin de sektöre kazandırılması hedeflenmektedir.

SAYP; sektörün öncelikleri ve AR-GE ihtiyaçları doğrultusunda, Başkanlığımızın da yönlendirmesiyle savunma sanayisi şirketleri ile üniversiteler arasındaki bilgi transferini daha sistematik hale getirecek ve savunma alanındaki nitelikli AR-GE elemanı ihtiyacının karşılanmasına katkı sağlayacak bir araç olarak tasarlanmıştır. 2018 başı itibarıyla yaklaşık 30 firma ve 35 üniversitemiz SAYP kapsamında protokoller imzalamışlardır.

Bir diğer uyguladığımız metot ise TKY olarak adlandırdığımız Teknoloji Kazanım Yükümlülüğüdür ki bu kapsamda, Başkanlığımız bünyesinde yürütülmek üzere sözleşmeleri imzalanan yurt içi geliştirme projelerinin bütçesinin bir kısmı söz konusu platforma girdi sağlayacak şekilde ilgili bir teknolojinin geliştirilmesi üzerine ayrılmakta. Bu yolla kazanılan bilgi birikiminin yanı sıra yurt içinde geliştirilmekte olan platformların yerlilik oranları da artırılmaktadır.

Sürekli ve sürdürülebilir bir savunma sanayi oluşturması için hedeflerimiz

Sürekli ve sürdürülebilir savunma sanayinin oluşturulmasının temeli, özgün ve milli ürünler üretmektir. Ancak bu yetmez. Bu ürünleri de dünyadaki muadillerine yakın seviyede teknolojiye ve kabiliyete haiz şekilde üretmek gerekmektedir. Özellikle insansız sistemlerde Türkiye olarak bu kabiliyete kavuşmuş vaziyetteyiz. Ürün yelpazemizi genişleterek sürdürülebilir savunma sanayi oluşturulmasını hedefliyoruz.

Savunma sanayimizde insan kaynaklarımızın yeterliliği

Savunma sanayinde insan kaynaklarının geliştirilmesine yönelik olarak üniversite sanayii

iş birliği oluşturulmaktadır. Vakıf şirketleri bünyesinde, akademi birimi ve Savunma Sanayii Başkanlığı bünyesinde, akademi birimi kurularak insan kaynağımızın nitelik ve nicelik olarak yeterli seviyeye gelmesi çalışmaları yapılmaktadır.

Savunma sanayinde insansız ve otonom sistemler alanında yaşanan gelişmeler

Asimetrik tehditlere karşı personel kayıplarının önüne geçilebilmesi maksadıyla kullanılmak üzere geliştirilen uzaktan kumandalı ve otonom sistemler monoton, uzun süreli, insan fizyolojisinin yetmeyeceği zor şartlarda, aşırı dikkat gerektiren ve operatörden uzak mesafede gerçekleştirilebilmesi istenebilecek görevlerde kullanılabilmesi sebebiyle havada, karada ve denizde büyük ölçüde taktik avantaj sunmaktadır.

Ülkemizde terörle mücadelenin, çoğunlukla coğrafi olarak zorlu şartların bulunduğu bölgelerde gerçekleştirilmesi sebebiyle istihbarat, keşif ve gözetleme çözümü sunan İnsansız Hava Araçları (İHA) ihtiyacı ilk aşamada öne çıkmıştır. Bu kapsamda 2004 yılından bu yana mikro sınıfından, operatif sınıfına kadar birçok yerli ve özgün İHA sistemi, ihtiyaç makamlarının kullanımına sunulmuştur. İHA’ların son dönemde silahlandırılması ile yüksek değerli ve zamana hassas hedeflere karşı etkin bir silah sistemine dönüşmüş ve düzenlenen operasyonlarda kendilerini kanıtlamıştır. Ülkemiz şu anda gerek envanterinde bulunan İHA sayıları ve gerekse İHA’ların teknolojik kabiliyeti olarak dünyanın en başta gelen birkaç ülkesi arasındadır.

Son dönemde terörist unsurlar tarafından oluşturulan barikatların yıkılması, barikatların aşılması, tuzaklanan el yapımı bombaların imhası ve mevzide bulunan terörist

unsurların etkisiz hale getirilmesi maksadıyla riskli ve dar alanlarda kayıp vermeden görevlerin icra edilmesi ve tehditlerin bertaraf edilmesi için İnsansız Kara Araçlarının (İKA) kullanımı önem kazanmıştır. Ülkemizde meskûn mahallerde ve operasyon bölgelerinde tuzaklanan el yapımı bombaların imhası maksadıyla birçok yerli firmamız tarafından özgün olarak tasarlanan ve üretilen bomba imha robotları ihtiyaç makamlarının envanterine girmiş olup sahada etkin olarak kullanılmaktadır. İKA’ların silahlandırılarak operasyonlarda birliklerce kullanımına yönelik çalışmalar ise devam etmektedir.

Gerek insansız hava araçlarımızın gerek insansız kara araçlarımızın yerli ve milli olarak üretilmelerinin sağladığı en büyük avantajlardan biri de bu sistemlerin bağımsız ve etkin olarak kullanılması yanında, lojistik desteğinin de etkin bir şekilde sağlanabilmesidir. Daha önce alınan yabancı ürünlerin bakım ve idamesinde büyük zorluklarla karşılaşılmıştır.

Bununla birlikte, savunma sanayiinde farkındalığın artırılarak özellikle genç bireylerin dikkatini çekerek sektöre nitelikli personel katkısının oluşturulması maksadıyla 2017 yılında, “İnsansız Kara Aracı Tasarım Yarışması-ROBOİK 2017” yarışması düzenlenmiş olup yarışma yüksek katılımcı sayısı ile büyük ilgi görmüştür. 2018 yılında da düzenlenen ve süreci devam eden ROBOİK yarışmasında, İKA’ların yanı sıra İnsansız Deniz Araçları, yarışma programına eklenmiştir. ROBOİK-2018 kapsamında, “İnsansız/Otonom Kara Araçları (İKA) Geliştirme Yarışması”, “İnsansız Su Altı Araçları Prototip Yarışması” ve “İnsansız/Otonom Deniz Sistemleri Endüstriyel Tasarım Yarışması” düzenlenmektedir.

Page 18: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

16 İnşaat Sanayii

Ülkemizde geliştirilen ve üretilen savunma ürün ve hizmetleri hem Türk Silahlı Kuvvetlerine hem de farklı coğrafyalardaki stratejik iş birliği içerisinde bulunduğumuz dost ve müttefik ülkelerin silahlı kuvvetlerine teslim ediliyor. Rakamsal olarak ifade edecek olursak, 2017’de ülkemizin savunma ve havacılık sanayi toplam cirosu, önceki yıla göre %12 artışla 6,7 milyar dolara yükseldi, ihracatın bunda payı 1,8 milyar dolar oldu.

Son 15 yılda Türk savunma sanayi ürünlerinin ihracatı yaklaşık 7 kat arttı. Bunda Türk Silahlı Kuvvetlerinin yerli imkanlarla üretilen askeri ürünleri kullanmayı ilk tercih olarak benimsemesi büyük fark yarattı. Dünyanın en iyi ordularından olan Silahlı Kuvvetlerimizin bir ürünü tercih etmesi pek çok dost ve müttefik ülke için önemli bir referans oluşturdu.

Proje bazlı bakıldığında MİLGEM, Füze ve Roket Sistemleri, ALTAY Ana Muharebe Tankı, ATAK Helikopteri, İnsansız Hava Araçları, HÜRKUŞ

Başlangıç ve Temel Eğitim Uçağı gibi çok sayıda proje, savunma sanayimiz tarafından başarıyla yürütülüyor. Türkiye, savunma ve havacılık başta olmak üzere teknolojide tam bağımsız olmanın yanı sıra dünyanın en iyilerinden biri olma hedefi ile çalışmaya devam ediyor.

Savunma sanayine yaptığımız yatırımların savunma sanayi ve ekonomimize katkıları

14 Kasım 1975’te kurulmuş, hepimizin göz bebeği bir şirket ASELSAN. Kurulduğu günden itibaren samimiyetle ve gayretle çalışarak ülkemizin özellikle savunma alanındaki ihtiyaçlarının karşılanmasında birinci adres oldu. ASELSAN, savunma teknolojileriyle başlayan yolculuğunda, ülkemizin teknolojik bağımsızlığını kamusal alanda da göstermek adına sivil çözümlere yönelerek cari açığımızı da kapatmaya katkı sağlayan örnek bir kurum oldu.

Teknolojik Bağımsızlık İçin Çalışıyoruz

DOSYA

Türkiye, savunma ve havacılık başta olmak üzere teknolojide tam bağımsız olmanın yanı sıra dünyanın en iyilerinden biri olma hedefi ile çalışmaya devam ediyor.

Prof. Dr. Haluk GörgünASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü

Page 19: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

17İnşaat Sanayii

Page 20: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

18 İnşaat Sanayii

ASELSAN, askeri elektronik alanında faaliyet gösteren dünyadaki şirketler içinde en çok ürün yelpazesine sahip olan şirketlerden biri. Telsizden termal silah dürbününe, silah kulesinden radar ve elektronik harp ürünlerine kadar katkımızın olduğu her noktada yer alıp küçük büyük demeden, tabii ki enerjimizi de etkin kullanmak kaydıyla ihracat için çalışacağız.

Bir diğer önceliğimiz de milli ve yerli çözümlerle savunma alanında ülkemiz ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Savunma ve havacılık sanayinin yanı sıra sivil teknolojiler alanında da yenilikçi özgün ürünler üretmek, ekosistemimiz ile birlikte gelişmek, şirket birleşmeleri ve satın almaları ile büyümemizi daha da ivmelendirmek de öncelikli gündem maddelerimiz arasında yer alıyor.

ASELSAN, savunma alanında elde ettiği birikimi, çeşitli sivil ve güvenlik sistemlerinde de kullanmayı hedeflemek üzere yapılandı. Çift kullanımlı teknolojiler dediğimiz bu savunma ve savunma dışında kullanılan teknolojiler sayesinde, Türkiye’nin teknolojik bağımsızlığına hizmet etmeye, savunma dışı alanlarda da devam edeceğiz. Burada bahsi geçen sivil sistemler; ulaşım, sağlık, enerji gibi kritik önem arz eden alanlardaki sistemlerdir. Mevcut durumda bu kritik alanlarda kullanılan sivil teknolojilerin de bazı savunma ürünlerine yön vereceğini öngörüyoruz.

Vizyonumuz doğrultusunda ve kuruluş misyonumuzu unutmadan, başta savunma alanında olmak üzere Türkiye’nin teknolojik bağımsızlığı ve gelişimi için çalışmaya devam

Sürdürülebilirlik hedefimiz doğrultusunda, uluslararası ticari ilişkileri güçlendirerek bu yeteneğimizi dünya çapında satışa döndürmeyi ve Türkiye’nin 2023 ihracat ve büyüme hedeflerine destek olmayı amaçlıyoruz.

Page 21: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

19İnşaat Sanayii

edeceğiz. Sürdürülebilirlik hedefimiz doğrultusunda uluslararası ticari ilişkileri güçlendirerek bu yeteneğimizi dünya çapında satışa döndürmeyi ve Türkiye’nin 2023 ihracat ve büyüme hedeflerine destek olmayı amaçlıyoruz.

Savunma sanayinde AR-GE, teknoloji derinliğinin ve yerli katkı payının artırılmasına yönelik çalışmalar

ASELSAN silah ve savunma sistemleri konusunda 30 yılı aşkın bir tecrübeye sahip. ASELSAN mini/mikro insansız hava araçlarından balistik füzelere kadar çeşitlenen tehditlerin önlenmesine ve etkisiz hale getirilmesine yönelik, hava ve füze savunma sistemlerinde önemli yetenekler kazandı. Elektromanyetik Fırlatma Sistemi konusunda da önemli bir seviyeye ulaşıldı. Gelecekte Elektromanyetik Fırlatma Sistemini kullanan farklı silahlardan da hava savunma çözümlerinde faydalanılması hedefleniyor. Akıllı mühimmatlar konusundaki çalışmalarımızı da yoğun şekilde sürdürüyoruz.

Türkiye’nin dışa bağımlılığını en aza indiren ve yüksek teknoloji içeren ASELSAN tasarımı milli sistemlerimizin başta T-129 ATAK Helikopteri, F-16 Savaş Uçağı, S-70 Black Hawk Helikopteri, HÜRKUŞ ve ANKA olmak üzere pek çok hava platformunda kullanılması sayesinde, ordumuz daha güvenilir ve etkin görev yapma kabiliyeti kazandı.

Savunma alanında, daha entegre hibrit sistemlere olan ihtiyaç giderek artıyor. Gece görüş teknolojisi ile termal görüntüyü füzyon yolu ile birleştiren Van Kedisi silah üstü dürbününü buna örnek olarak verebiliriz. Yenilikçilik ödülü alan bu ürünümüz, yakın gelecekte muharebe sahasında fark yaratacak nitelikte.

Günümüz teknolojileri değerlendirildiğinde, su altı ortamının sağladığı doğal örtüden dolayı, denizlerdeki üstünlük çabalarının denizlerin altına doğru yöneldiği görülüyor. Bu sebeple ASELSAN, su altı dünyasına ayrı bir önem veriyor.

Torpido Karşı Tedbir Sistemleri alanında dünyadaki önde gelen firmalar ile rekabet edebilir bir seviyeye ulaştığımızı rahatlıkla söyleyebilirim.

Fırat Kalkanı Harekâtı ile birlikte ortaya çıkan tanklarımızın tanksavar yeteneğinin geliştirilmesi noktasındaki ihtiyaca ASELSAN tarafından kısa sürede çözüm oluşturularak, M60T tanklarımızın modernizasyonu gerçekleştirdi. Sistemlerimiz Zeytin Dalı Harekâtında başarıyla görev yaptı. Ayrıca tank ve zırhlı araçların roket ve füze tehditlerine karşı korunması amacıyla yerli ve milli Aktif Koruma Sistemleri geliştirme faaliyetleri yürütülüyor.

Uzaktan Komutalı Silah Sistemlerimiz bugüne değin 16 ülke tarafından tercih edilmiş durumda. ASELSAN, bu alanda dünyadaki lider firmalar arasında yerini aldı.

Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumunun (MKEK) ürettiği uçaktan

Page 22: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

20 İnşaat Sanayii

atılan serbest düşümlü bombaları yüksek doğrulukta hedefe isabet ettirmek üzere Lazer Güdüm Kitleri geliştirildi. Tamamen Türk mühendisleri tarafından geliştirilen bu kitler, Türkiye’de yurt dışı bağımlılığı olmayacak şekilde üretildi ve Hava Kuvvetlerimize çok miktarda teslim edildi.

Halihazırda bine yakın insansız hava aracının teslimatı gerçekleştirildi. Yeni nesil Mini İnsansız Hava Araçlarının geliştirilmesi konusunda çalışmalarımız hızla devam ediyor.

Ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğümüz için şüpheli paketlerin uzaktan incelenmesi ve gerekirse imhasına yönelik Kaplan ve Ertuğrul Bomba İmha Robotlarını geliştirdik, teslim ettik. Yüzden fazla bomba imha robotumuz emniyet güçlerimize hizmet veriyor.

ULAK Projesi kapsamında, ticari ve kamu güvenliği uygulamalarında kullanılmak üzere Mobil İletişim Teknolojilerinde yeni nesil olarak tanımlanan LTE-Advanced teknolojisi baz alınarak geliştirilen Makrocell Baz İstasyonu, GSM operatörlerimiz tarafından kullanılmaya başlandı.

Çok ciddi bir mühendislik kabiliyetine sahibiz. Askeri sistemlerden sivil sistemlere, çok geniş bir yelpazede ürünler ve sistemler üretiyoruz. Otoyollarda ücret toplama sistemlerinin neredeyse tamamı bizim. Sağlık sektöründe cihazlar üretiyoruz. Enerji alanında yenilenebilir enerji sistemleri için güç sistemleri üretiyoruz. Bunlarla birlikte şimdi sağlık sektöründe özellikle X-Ray ve MR cihazlarının üretilmesi konusunda çalışmalarımız var. Bunlarda da ciddi bir getiri bekliyoruz. Asıl amacımız, teknolojik bağlılığımızı en aza indirmek ve cari açığımızı kapatmak. Burada ciddi bir katkımız olacağını düşünüyorum.

İnsan kaynakları gücümüz ve ASELSAN AKADEMİ’nin sektörün insan kaynaklarının gelişimine katkıları ASELSAN ve YÖK arasında imzalanan protokolle hayata geçirilen ASELSAN Akademi ile üniversite ve sanayinin en güçlü yanlarını bir araya getiren yenilikçi bir model oluşturuldu. Bu sayede ASELSAN ile üniversiteler arasında organik bir bağ kurularak programa dahil olan üniversitelerin dış kampüsü haline geldik. Lisansüstü eğitim programlarımız, araştırma üniversitelerimiz arasında yer alan; Gazi Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi ile birlikte Bilgisayar Mühendisliği, Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Makine Mühendisliği ve Malzeme Mühendisliği olmak üzere dört mühendislik anabilim dalı temelinde yürütülüyor.

ASELSAN Akademi, Türkiye’de uzun süredir gündemde olan sanayinin ihtiyaç duyduğu kaliteli, konusunda uzmanlaşmış personel sayısının artırılması ve bir sanayi kuruluşunda personelin kendi alanında tez çalışmalarıyla teknoloji ve bilgi birikimini geliştirmesi ve ayrıca sürekliliğini sağlaması konusundaki yenilikçi çözümü ile ilk model olma özelliğini taşıyor. Programda temel olarak savunma sanayinde çalışan personelin lisansüstü eğitimi sırasında alacağı derslerin ve yapacağı tez çalışmasının sanayide çalıştığı projelere göre şekillenmesi hedefleniyor. Böylece programa dahil olan öğrenci; yenilikçi, ileri teknoloji uygulamaları içeren, ülkemizin millileştirme hedefine doğrudan katkı sağlayan ve ihracat kısıtını ortadan kaldıracak konularda tez çalışmaları gerçekleştirilecek. ASELSAN Akademi Lisansüstü Eğitim programı, bilim insanları ile birlikte endüstriyel hayattan çalışanların da dahil olduğu yeni bir sistem oluşturarak dördüncü nesil üniversite uygulaması için örnek bir adım teşkil ediyor.

ASELSAN tasarımı milli sistemlerimizin başta T-129 ATAK Helikopteri, F-16 Savaş Uçağı, S-70 Black Hawk Helikopteri, HÜRKUŞ ve ANKA olmak üzere pek çok hava platformunda kullanılması sayesinde, ordumuz daha güvenilir ve etkin görev yapma kabiliyeti kazandı.

Page 23: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

21İnşaat Sanayii

ASELSAN’da yüzde 60’tan fazlasını mühendislerin oluşturduğu 6 bini aşkın nitelikli personel görev alıyor. ASELSAN’da var olan en önemli yatırımın, insana yapılan yatırım olduğundan hareketle; personelimizin mesleki hedeflerine ulaşma yönündeki çabaları destekleniyor. Personelimizin, ASELSAN’da görevlerini ifa ettikleri çalışma alanlarındaki eğitim ihtiyaçları ile akademik çalışmaları, en üst düzeyde takip ve teşvik ediliyor.

Alt yüklenici firmalarla yürüttüğümüz çalışmalar

ASELSAN, Türkiye’de Savunma Sanayinin önderliğini yürütüp dünya ölçeğinde yükselişini sürdürüyor. Bu süreçte elde edilen birikimin

sanayiye yayılması için de çalışmalar yürütüyor. Bu doğrultuda, sanayileşme modeli olarak alt yüklenici firmalarda yürütülebilecek tüm faaliyetleri firmalara aktararak yeteneklerimizi kritik teknolojilere odaklama anlayışını benimsiyoruz. Özellikle savunma sanayinde yeteneklerin bir araya toplandığı Savunma Sanayi Kümelenme çalışmalarına aktif katılım sağlıyoruz. Savunma sanayi eko-sistemimizin Türkiye içinde yaygınlaştırılması konusunda da çalışmaya devam edeceğiz.

Burada, alt yüklenici ağımıza özellikle dikkat çekmek istiyorum. Adil ve şeffaf tedarikçi seçme ve değerlendirme sürecimiz ile nitelikli bir alt yüklenici ağı oluşturduk. Tedarik

zincirimizdeki alt yüklenicilerimizin sürekli gelişimini sağlamak için eğitimler ve destekler sağlıyoruz. Böylece firmalarımızı sürekli geliştirirken aldığımız katma değeri de artırmayı hedefliyoruz.

ASELSAN’la çalışmak isteyen firmalardan beklentilerimiz; kalite süreçlerinin içselleştirilmesi, belirli bir alanda uzmanlaşma, sürdürülebilir finansal yapı, yetkin insan kaynağı ve gelişime-öğrenmeye açık olarak teknolojiyi sürekli takip etmeleridir. Bizim için tedarikçi olmak isteyen firmalar, internet adresimizdeki “Tedarikçiler” başlığından ulaşacakları Tedarikçi Portalından “ASELSAN Aday Firma Başvurusu” yapabilirler.

Page 24: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

22 İnşaat Sanayii

Ulusal savunmamız bugün hava, kara ve denizde her türlü ihtiyacı karşılayacak kapasiteye ulaşmış durumdadır. Ülkemizde savunma sanayinin bugün geldiği kapasiteye derin bir şekilde bakacak olursak Türkiye’mizin savunma sanayindeki atılımlarını rahatlıkla görebiliriz. Bugün savunma sanayi projelerimizin sayısı, 600’ü aşmış durumdadır. Türkiye, havacılık ve uzayda bir oyuncu olacak. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii olarak birçok projeyi hayata geçiriyoruz. Bize bu görev verildi, biz de bu görevi en üst noktaya getirmek için kararlı bir şekilde çalışıyoruz. Milli Muharip Uçak, HÜRJET ve T625 gibi önemli projelerimizi gerçekleştirme uğraşımız ve hayalimiz var. ANKA, Hürkuş ve T129 ATAK, kendilerini tamamen ispatlamış ve uluslararası arenada kendinden söz ettiren bir konuma gelmiştir. Bu görünüm, ülkemizin savunma anlamında uluslararası arenadaki konumunun güçlü olduğunun da kanıtı.

Türk Hava Kuvvetlerinin savaş uçağı ihtiyacının karşılanmasına yönelik faaliyetlerini yürüten TUSAŞ A.Ş.'nin, savunma sanayinde yaptığı yatırımların sektöre ve ekonomimize katkıları

Airbus, Boeing, Bombardier, Lockheed Martin, Spirit ve Northrop Grumman gibi dünyanın en büyük savunma ve havacılık firmalarına ihracat gerçekleştiriyoruz. Bugün 500 milyon dolardan biraz daha fazla geliri, bu şirketler için yaptığımız işlerden alıyoruz. Bu alanda 2-3 milyar dolar ciro yapabileceğimizi öngörüyoruz. Ayrıca şunu da belirteyim, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından yapılan değerlendirmelerde, 2011’den bu yana sektör, ihracat şampiyonu unvanını elinde bulunduruyor.

Savunma sanayinde AR-GE, teknoloji derinliğinin ve yerli katkı payının artırılmasına yönelik çalışmalar

Devletimiz tarafından sağlanan teşvikler söz konusu. Büyümenin

Savunmada Yerlileşme Seferberliği

DOSYA

Airbus, Boeing, Bombardier, Lockheed Martin, Spirit ve Northrop Grumman gibi dünyanın en büyük savunma ve havacılık firmalarına ihracat gerçekleştiriyoruz.

Doç. Dr. Temel KotilTUSAŞ Türk Havacılık Ve Uzay Sanayii A.Ş.

Genel Müdürü

Page 25: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

23İnşaat Sanayii

gerçekleşmesinde, AR-GE çalışmalarının sonuçlanmasında, projelerin ürünleşmesinde, sistemlerin yerlileşmesinde büyük katkılar sağlıyor. Bunların sonuçları da doğal olarak ihracat rakamlarımıza yansıyacaktır. Hiçbir kısıntısı olmayan, özgün, milli ve yerli ürünlere sahip olmak, uluslararası pazarlama faaliyetlerini sürdüren arkadaşlarımızın başarısına çok fazla etki edecek. Geçtiğimiz günlerde, basında da takip ettiğiniz üzere, çok önemli bir bildiri yayımladık. Bu bildiriye “Yerlileşme seferberliği” adını koyduk. Yerlileşme seferberliği altında olan bu kapsamlı projemizde, ülke savunmamıza katkı sağlayabilmek için tüm özgün projelerimizi bunun içerisine kattık. Sektörümüzün de tam olarak ihtiyacı budur. Yerlileşme oranımız ne kadar artar ise ülke kalkınmamızın şahlanması da o kadar kolay olacaktır.

TUSAŞ'ın insan kaynakları gücü ve savunma sanayinde insan kayanlarının daha ileriye taşınmasına ilişkin çalışmalar

Israrla tekrar etmek istediğim ve altını çizdiğim bir durum var. Öncelikli yatırımımız, “insan kaynağı”. Bizlerle çalışmak isteyen genç arkadaşlarım için iyi bir zemin hazırlamalıyız. Biz bu stratejimiz için aksiyon aldık ve “Stajyer Mühendis Programı”nı başlattık. Programa, üniversitelerin 3 ve 4’üncü sınıflarında makine, elektrik-elektronik/haberleşme, havacılık, uçak, uzay, endüstri, bilgisayar, metalürji ve malzeme, kimya, mekatronik mühendisliği başta olmak üzere ihtiyaç duyulan bölümlerden öğrenciler katılıyor. Adaylar haftada en az 1 tam gün Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’nde çalışıyor. Faaliyet göstermediğimiz şehirlerde ise mühendislerimiz üniversitelere giderek öğrencilerle

çalışmalar yürütecekler. Geleceğin kadroları olan gençlere verdiğimiz önem, Türkiye’nin gelişmekte olan savunma sanayisinin daha çok kuvvetlendirilmesine doğrudan katkı sağlayacak.

Hiçbir kısıntısı olmayan, özgün, milli ve yerli ürünlere sahip olmak, uluslararası pazarlama faaliyetlerini sürdüren arkadaşlarımızın başarısına çok fazla etki edecek.

Page 26: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

24 İnşaat Sanayii

Kurumumuz, 08.06.1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname kapsamında bir İktisadi Devlet Teşekkülüdür. Kurumumuz; kalkınma planları ve yıllık programlar çerçevesinde, imalat sanayi alanında, her çeşit silah, mühimmat, patlayıcı madde, makine, teçhizat ve malzeme imalat kapasitelerini karlılık ve verimlilik esaslarını göz önüne alarak, savunma ve sivil savunma ihtiyaçlarına göre planlama yapan, ekonomik bir şekilde üreten ve pazarlayan bir Kurumdur.

Merkezi Ankara olan Kurumumuz, ana statüsünde tanımlanmış olan bu görevinin yanında, ülkemiz Savunma Sanayinde, yerli katkı payını artırmak ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarına yönelik yeni ürünleri üretmekle de kendini görevlendirmiştir.

Bu hedefler doğrultusunda faaliyetlerini sürdüren Kurumumuz; demir-çelik, kimya ve makine imalat gibi pek çok

sektöre de öncülük ederek ülkemiz sanayisinin gelişmesinde bir ekol oluşturmuş ve sanayimizde lokomotif rol üstlenmiştir.

Savunma sanayini geliştirme, güçlendirme ve destekleme amaçlı projelere yönelik MKE’nin hedefleri

TSK, EGM ve diğer kamu kuruluşlarının savunma ve güvenlik ihtiyaçlarının yerli imkânların azami ölçüde kullanılarak tedarik edilmesi, Kurumumuzun temel politikası haline gelmiştir. Bugün kendi teknolojisi ve tasarımına ağırlık vermeye başlayan Türk Savunma Sanayi, TSK'nın ihtiyaçlarının yüzde 50’sinden fazlasını karşılamayı başarmaktadır. Tamamı Türk tasarımı olan Milli Piyade Tüfeği, Nüfuz Edici Bomba, 105 mm Havadan Taşınabilir BORAN Obüsü, 155 mm Uzun Menzilli Mühimmat ve Milli tank (ALTAY) projeleri, Kurumumuzun ve Türk savunma sanayisinin bugün ulaştığı noktayı ortaya koymaktadır.

Savunma ihtiyaçlarının yerli kaynaklardan karşılanma oranı 2007 yılında %41,6’dan 2011 yılında %50’ye ve 2017 yılında %65’e yükselmesine rağmen, bu alanda dışa bağımlılık devam etmektedir. Gelişmiş ülkelerde bu oran %85 ila 95 seviyesindedir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarının karşılanmasında yerli katkı payı %50’yi aşarken bu oranın yükseltilmesi için Kurumumuz, üzerine düşen gerekli çalışmalara devam edecektir.

MKE tarafından üretilen, savunma sanayinde tamamen yerli ve milli olan donanımlar

Özellikle terörle mücadele operasyonlarının sürdüğü bölgelerde yoğun kullanılan yerli silahlar ile dışa bağımlılığımız azaltılırken tamamen Türk mühendis ve işçisinin tasarımı ve üretimi olan silahlar gurur kaynağımız olmaktadır. Bu silahlardan; Türk Silahlı Kuvvetlerinin piyade tüfeği ihtiyacının karşılanmasına yönelik Millî Savunma

Mehmet ÜnalMakine ve Kimya Endüstrisi Kurumu Genel Müdür V.

Terörle MücadeledeYerli Silahlarımızı Kullanıyoruz

DOSYA

Page 27: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

25İnşaat Sanayii

Bakanlığı koordinatörlüğünde başlatılan ve tamamıyla Türk mühendislerince tasarımı yapılan Milli Piyade Tüfeğini (MPT-76) örnek verebiliriz. Geliştirilen bu silahlar, halihazırda operasyonel faaliyetler ve planlı görevlerde kullanılmaktadır.

Kamuoyu tarafından son dönemlerde yakından takip edilen Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtları esnasında göz bebeğimiz ordumuzun en büyük vurucu gücünü oluşturan T-155 Fırtına Obüsleri, tamamen yerli imkânlar ile üretilmektedir. Fırtına Obüslerinin 155 mm/52 Kalibre Silah Sistemleri ve aynı obüslerde kullanılan 40 km menzile sahip 155 mm Uzun Menzilli Tahrip Mühimmatları MKE Kurumu tarafından üretilmektedir. Ayrıca aynı harekâtlarda kurumumuz tarafından üretilen 20+ km menzile sahip 122 mm Çok Namlulu Topçu Roketleri de başarı ile kullanılmıştır.

Nüfuz Edici Bomba (NEB) projesi kapsamında tamamen özgün olarak geliştirilen, yer üstü ve yer altındaki hedeflere nüfuz ederek içeride istenen gecikme değerinde infilak edebilen, en az 1,8 metre basınçlı betonu delme kabiliyeti olan NEB sistemi, F-16 ve F-4 Uçakları ile Sertifikasyonunu ve Üretim Hattı Kalifikasyonu tamamlanarak Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı Harekâtları ve Terörle Mücadele Operasyonları sırasında ordumuz tarafından başarı ile kullanılmıştır.

Yukarıda bahsedilen ürünlere ilave olarak;

• 120 mm HE-T tank topu mühimmatının MKE’nin kendi öz kaynakları ile yürütülen bir AR-GE (araştırma-geliştirme) çalışması sonucunda üretimine başlanmıştır.

• Duyarsız (Insensitive) Patlayıcı Projesi (DUPAT) kapsamında bir partide en az 650 kg patlayıcı üretim kapasitesini karşılayacak Duyarsız Patlayıcı üretim ve dolum altyapısı ülkemize kazandırılmıştır.

• İlk defa özgün tasarım ile yurt içi geliştirme yoluyla tasarım, prototip üretimi ve kalifikasyon aşamalarıyla prototip üretimleri gerçekleştirilen 105 mm Havadan Taşınabilir Hafif Çekilebilir

BORAN obüsümüzün doğrulama testleri devam etmekte olup 2018 yılında seri üretime geçilmesi planlanmaktadır.

• Yerli Muharebe Tankı Geliştirme Projesi kapsamında tasarlanan ALTAY Ana Muharebe Tankı’nın silah sistemi MKE tarafından üretilmektedir.

• Yüksek hareket kabiliyetine sahip 6x6 araç üzerine monteli 155mm’lik YAVUZ Obüsü Atışlı testleri başarı ile geçerek İDEF 2017 fuarında sergilenmiştir. Ayrıca 120 mm Araç Üstü Havan projesi geliştirme çalışmaları devam etmektedir.

• Türk Silahlı Kuvvetleri ihtiyacı olan 155 mm Uzun Menzilli Mühimmat ile uyumlu “Modüler Barut Sistemi”nin yerli imkânlarla yurt içinde geliştirilmesi amacıyla başlatılan projede prototip üretimi yapılmıştır ve atışlı testler sonunda başarılı sonuçlar alınmış olup tasarım doğrulama atışlarına devam edilmektedir.

• Yeni Nesil KBRN Panoramik Gaz Maskesi Projesi kapsamında, TSK'nın ihtiyacını karşılayan uluslararası standartlarda, dünya piyasalarında rekabet edebilecek yeni nesil gaz maskesinin milli imkânlarla geliştirilmesi tamamlanmıştır.

• Halihazırda üretimini gerçekleştirdiğimiz çok sayıda mühimmatın, akıllı sistemler ile desteklenerek güdüm yeteneği kazandırılması hususunda, AR-GE çalışmalarımız devam etmektedir.

Ayrıca Kurumumuz, Türk Silahlı Kuvvetlerinin konvansiyonel olarak kullandığı, 35 mm’den 175 mm’ye kadar çeşitli tiplerde obüs - havan - hava savunma sistemi, bunların mühimmatı, çeşitli standartlarda piyade ve makineli tüfekler ve bunların fişekleri, sivil ya da askeri amaca yönelik her türlü patlayıcı, kimyasal ve piroteknik ürünü üretebilme kabiliyetine sahiptir.

Üretilen bu ürünlere yönelik uluslararası pazarda oluşan talepler

MKE kurumu olarak temel stratejik amacımız; TSK’yı geleceğin muharebe ortamına hazırlamak ve Kurumumuzun uluslararası piyasalarda rekabet etmesine imkân sağlayacak üretim

teknolojilerini kazandırmaktır. Bu görevimize ilave olarak 20’den fazla ülkeye İhracat yapılmakta olup 118 milyon dolar ihracat rakamı ile sektörümüzde 3’üncü sıradayız. Toplam ciromuz içinde ihracat 3’te 1’lik bir yer tutmakta. MKE’nin ürünleri içinde toplam yerlilik oranı %92. Bu başarı tablomuz, “Türkiye İtibar Endeksi” araştırması sonuçlarına göre, makine sektöründe Türkiye’nin en itibarlı markası seçilerek de tescillenmiş durumdadır.

Sektörde insan kaynakları kapasitesi

Yerli sanayinin imkânlarının artırılması ile silah sistemlerinin üretimi ve ömür döngüsü boyunca bakım ve idamesinin tamamen yerli imkânlarla yapılması sağlanmaktadır. Bu yaklaşımın ekonomiye dönüşü ise yerli payın artırılması yanında Türk mühendis ve işçisine ek istihdam sağlamak olacaktır.

Geliştirilen ve üretilen birçok sistem, alt sistem ve silahlar ülkemiz imkânları ile tasarlanmakta, geliştirilmekte, üretimi, test ve kabulleri yapılarak silahlı kuvvetlerimize teslim edilmekte ve dünyanın her yerinde kullanılmak üzere sunulmaktadır. Bu kapsamda, Kurumumuz tarafından yürütülen bu çalışmaların olumlu sonuçları giderek artan bir hızla alınmaya başlanmıştır. Özellikle yurt içi iş birlikleri, yoğun ve etkin AR-GE faaliyetleri bu başarıda önemli bir etkendir. Zira ülke içindeki insan kaynağı potansiyelini maksimum düzeyde değerlendirmemiz başarıyı bize mutlaka getirecektir.

Özellikle üniversite-sanayi iş birliğinin ve/veya araştırma kurumlarının sanayi ile iş birliğinin desteklenmesinin özgün tasarım hususunda edinilen başarıya son derece olumlu katkı yaptığını düşünmekteyiz. Kurumsal olarak bu husustaki yaklaşımımız ve hedefimiz nettir. AR-GE aşaması ve teknoloji geliştirme aşamasında üniversitelerdeki ve araştırma kurumlarındaki gerek insan kaynağından gerek altyapıdan maksimum düzeyde yararlanılmasını gerekli görmekteyiz ve ülkemizde özverili ve donanımlı insan kaynağının yeterli seviyede bulunduğunu düşünmekteyiz.

Page 28: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

26 İnşaat Sanayii

Sadık PiyadeTSKGV Genel Müdür Vekili

Büyük Türk Milletinin Vakfı, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı

DOSYA

Türk milletinin kıt kaynakları ile kurduğu ve bağışları ile bugüne getirdiği Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı; TSK’nın modernizasyonuna, stratejik imkân ve kabiliyetlerine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

Page 29: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

27İnşaat Sanayii

Türkiye’de savunma sanayinin gelişiminde 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı bir dönüm noktası olmuştur. Harekât sonrasında karşılaşılan silah ambargosunun olumsuz etkilerinin azaltılması maksadıyla savunma ihtiyaçlarının yerli imkânlarla karşılanmasının önemi kavranmış ve modern milli savunma sanayinin ilk adımları bu dönemde atılarak Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakıfları kurulmuştur.

Anılan Vakıflar, büyük Türk milleti ile Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) arasında manevi bir bağ, bir gönül köprüsü oluşturmak suretiyle sağlanacak bağışlarla savunma sanayi şirketleri kurmak amacıyla kurulmuşlardır. Söz konusu Vakıflar, faaliyetlerine 1987 yılına kadar başarıyla devam etmişlerdir. Kurulan şirketler tarafından TSK’nın silah ve sistemlerinin yenilenmesi veya

modernizasyon açısından ihtiyaç duyduğu milli ve kritik teknolojilerin geliştirilerek sistem, alt sistem, ürün ve malzemelerin karşılanması hedeflenmiştir. 26 Eylül 1987 tarihinde, anılan Vakıfların 3388 sayılı Kanun ile birleştirilmesi sonucunda Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı (TSKGV) kurulmuştur.

TSKGV özel bir yasayla kurulmuş olan ilk vakıf olma özelliğine sahip olup Vakfın kuruluş amacı;

• Milli harp sanayimizin geliştirilmesi,

• Yeni harp sanayi dallarının kurulması,

• Harp silah araç ve gereçlerinin satın alınması suretiyle TSK’nın savaş gücünün artırılmasına katkıda bulunmak üzere milletimizin maddi ve manevi desteğini sağlamak” olarak belirlenmiştir.

Bu kapsamda; aziz Türk milletinin kıt kaynakları ile kurduğu ve bağışları ile bugüne getirdiği Vakıf, TSK’nın modernizasyonuna, stratejik imkân ve kabiliyetlerine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. En üst yönetim organı olan Mütevelli Heyeti’nin stratejik kararları ve TSKGV Yönetim Kurulu ile TSKGV Genel Müdürlüğüne verdiği yetkiyle kuruluşundan bugüne kadar ulusal savunma sanayi alanında, şirketleri vasıtasıyla stratejik yatırımlar gerçekleştirmiştir ve gerçekleştirmeye devam etmektedir.

Başkanı ve Mütevelli Heyet Başkanı Sayın Cumhurbaşkanı olan Vakıf, üst yönetim organı olan Mütevelli Heyeti’nin belirlediği politikalar çerçevesinde TSKGV Yönetim Kurulu tarafından alınan kararlar ile yönetilmektedir.

Page 30: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

28 İnşaat Sanayii

Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı IDEF

TSKGV Genel Müdürlüğü yönetim ve sorumluluğundaki Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı IDEF, milli savunma sanayinin dünyaya tanıtılması maksadıyla ilk defa 1993 yılında düzenlenmiştir. IDEF, kısa sürede kara, deniz ve hava savunma sistemleri ile güvenlik ve uzay sanayi alanlarında önemli bir uluslararası tanıtım, pazarlama ve iş birliği platformuna dönüşmüş ve katılımcı firma sayısı itibarı ile dünyanın ilk beş büyük savunma sanayi fuarından biri haline gelmiştir.

1993-2017 yılları arasında toplam 13 IDEF fuarı başarı ile icra edilmiştir.

Dünyadaki ileri teknoloji ürünlerinin sergilenmesi, yerli ve yabancı katılımcılar arasında iş birliği imkânlarının geliştirilmesi açısından

önemli fırsatlar sunan IDEF’in 13’ncüsü Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Millî Savunma Bakanlığı ev sahipliğinde, TSKGV Genel Müdürlüğü yönetim ve sorumluluğunda, TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. Organizatörlüğünde, 09-12 Mayıs 2017 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenmiştir.

IDEF 2019 14’üncü Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı, 30 Nisan-03 Mayıs 2019 tarihleri arasında İstanbul Büyükçekmece’de TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecektir.

TSKGV Bağlı Ortaklıkları (VBO)

TSKGV’nin, sermayesinin %50’den fazla payına sahip olduğu, 6 Bağlı Ortaklığı bulunmaktadır. Dışa bağımlılığın azaltılmasında etkin rol oynayan vakıf şirketlerimiz, global savunma pazarında rekabetçi bir güce erişmiştir. Yürüttükleri faaliyetlerle dünyanın en büyük savunma şirketleri

Vakıf şirketlerimiz, global savunma pazarında rekabetçi bir güce erişmiştir. Yürüttükleri faaliyetlerle dünyanın en büyük savunma şirketleri sıralamasında her yıl daha üst basamaklara yükselmektedirler.

Page 31: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

29İnşaat Sanayii

sıralamasında her yıl daha üst basamaklara yükselmektedirler. AR-GE ve yeniliğe daha fazla odaklanarak teknolojik olgunluk seviyelerini yükselten ve sayıca daha fazla özgün ve milli ürüne sahip olan söz konusu vakıf şirketlerimiz, aşağıda sıralanmıştır:

ASELSAN Elektronik San. ve Tic. A.Ş.

1975 yılında TSK’nın haberleşme cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla Ankara’da kurulmuştur. TSKGV’nin %74,2 hissesine sahip olduğu ASELSAN, özgün ürünleri ile dünyada bir elektronik devi haline gelmiştir.

Türkiye’de Askeri ve Sivil Haberleşme Sistemleri, Aviyonik Sistemler, Elektronik Harp ve İstihbarat Sistemleri, Radar Sistemleri, Hava Savunma Sistemleri, Entegre Silah Sistemleri, Komuta-Kontrol-Haberleşme-Bilgisayar-İstihbarat Sistemleri, Seyrüsefer ve Güdüm Sistemleri, Anayurt Güvenliği Sistemleri, Siber Güvenlik, Mikro Elektronik, Trafik Sistemleri, Deniz Sistemleri, Elektro-Optik Sistem ve Ürünlerin tasarımı, geliştirilmesi ve imalatı; Sistem Entegrasyonu, modernizasyonu ile satış sonrası hizmetleri alanlarında teknoloji merkezi konumundadır.

TUSAŞ- Türk Havacılık ve Uzay San. A.Ş.

15 Mayıs 1984 tarihinde kurulmuştur. Sabit ve döner kanatlı hava platformlarından, uydu sistemleri ve insansız hava araçlarına kadar entegre havacılık ve uzay sanayi sistemlerinin tasarım, geliştirme, modernizasyon, üretim, entegrasyon ve yaşam döngüsü destek süreçlerinde Türkiye’nin teknoloji merkezi konumundadır. TSKGV, Ankara’da bulunan şirketin %54,5 hissesine sahiptir.

ROKETSAN Roket San. ve Tic. A.Ş.

TSKGV, 1988 yılında kurulan şirketin %55,3 hissesine sahiptir. Ankara’da

bulunan şirket, roket-füze ve hava savunma sistemleri, karadan karaya çok namlulu topçu roket sistemleri, hassas güdümlü mühimmat, uydu fırlatma ve itki sistemleri tasarım ve üreticisidir. Ayrıca Balistik Koruma Merkezindeki imalat ve AR-GE ile yerli sanayi içinde öncü konumdadır.

HAVELSAN Hava Elektronik San. ve Tic. A.Ş.

TSKGV, 1982 yılında kurulan şirketin %99,5 hissesine sahiptir. HAVELSAN, yurt içinde ve yurt dışında askeri kamu, özel sektör müşterileri için görev kritik ve emniyet kritik sistemler geliştirmekte ve çözümler sunmakta, katma değerli, dünya çapında Komuta, Kontrol, Bilgisayar, Haberleşme, İstihbarat, Keşif, Gözetleme (C4ISR) Sistemleri, Hava ve Savunma Sistemleri, Deniz Savaş Yönetim Sistemleri, Simülatör ve Eğitim Sistemleri, Hava Komuta Kontrol ve Yönetim Bilgi Sistemleri, Siber Güvenlik Sistemleri, Enerji Yönetim Sistemleri geliştirmekte, İşletme ve Bakım-Onarım Hizmetleri vermektedir.

İŞBİR Elektrik San. A.Ş.

1977 yılında Balıkesir’de kurulan şirket, alternatör, jeneratör, konvertör, elektrojen grupları, elektrik panoları tasarımı ve geliştirilmesi, üretimi, test ve kalifikasyonu faaliyetlerinde bulunmaktadır. Şirkette, TSKGV %99,8 payla hissedardır.

ASPİLSAN Enerji San. ve Tic. A.Ş.

TSK’nın askeri pil ihtiyacını karşılamak üzere 1981 yılında Kayseri Organize Sanayi Bölgesinde Kayserili vatandaşların yaptıkları bağışlarla kurulmuştur. TSKGV, şirkette %98 payla hissedardır. Şirket, her türlü taşınabilir Nikel-Kadmiyum (Ni-Cd), Nikel-Metalhitrit (Ni-MH), Alkali, Lityum Batarya Bloğu, Nikel Kadmiyum Uçak Akü Hücresi ve Komple Uçak Aküsü, Endüstriyel Amaçlı Pil Blokları, Batarya Şarj

Cihazları, Laboratuvar Test ve Kontrol Sistemleri alanlarında faaliyet göstermektedir.

TSKGV Bağlı Ortaklıkları VBO’nun Türk savunma sanayindeki ve dünya savunma sanayindeki yeri

Bugün itibarıyla TSKGV’nin hissesinin %50’sinden fazlasına sahip olduğu Bağlı Ortaklıkları incelendiğinde; 2017 yılı itibarıyla, Savunma ve Havacılık Sanayi İmalatçılar Derneği (SaSaD) verilerine göre, Türk savunma sanayinin;

• Toplam Cirosunun %43’ü,

• Toplam İhracatının %46’sı,

• Toplam AR-GE Harcamalarının %71’i,

• Toplam Çalışan Sayısının ise %35’i VBO’ya aittir.

VBO’nun dünya savunma sanayindeki konumunu analiz etmek amacıyla dünyadaki en büyük 100 savunma sanayi şirketini, o yıl gerçekleştirdikleri satış rakamlarına göre sıralayan ve bu alanda dünyadaki en prestijli yayın organlarından biri olarak kabul edilen Defense News’in 2017 yılı sıralamasına bakıldığında ASELSAN 55’inci sırada, TUSAŞ 64’üncü sırada ve ROKETSAN 96’ıncı sırada yer almıştır.

Türk savunma sanayisinin lokomotif firmaları olan VBO’nun, dünyadaki en büyük savunma şirketleri arasında sürekli üst basamaklara çıkması gurur vericidir.

VBO’nun net satışlarını incelediğimizde ise; 2013 yılında 4 milyar TL düzeyinde kaydedilen toplam net satışların 5 yıllık süreç içerisinde 2,5 kat artarak 2017 yıl sonu itibarıyla 10 milyar TL’yi aştığı görülmektedir.

VBO’nun Türk sanayindeki konumu ile ilgili diğer önemli bir gösterge ise İstanbul Sanayi Odası’nın (ISO) her yıl Türkiye’deki en büyük şirketleri

Page 32: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

30 İnşaat Sanayii

üretimden satış verilerine göre sıraladığı İSO 500 sıralamasındaki yerleridir. 2016 yılında;

• 20’nci sırada yer alan ASELSAN, 2017 yılında 20’nci sıradaki yerini korumuş,

• 29’uncu sırada yer alan TUSAŞ, 2017 yılında 28’inci sıraya,

• 89’uncu sırada yer alan ROKETSAN, 2017 yılında 75’inci sıraya,

• 293’üncü sırada yer alan HAVELSAN ise 2017 yılı sıralamasında 273’üncü sıraya yükselmiştir.

Son yıllarda ülkelerin savunma bütçelerini azaltmaları nedeniyle savunma alanındaki satışlarda daha yoğun rekabet yaşanmaktadır. Savunma sanayinin doğası gereği, savunmaya yönelik ürün ve sistemlerin ihracatında kısıtlarla karşılaşılabildiğinden, VBO tarafından

ihraç lisansına tabi kritik alt sistem ve malzemelerin milli imkânlarla geliştirilmesine büyük önem verilmektedir.

VBO’nun yurt dışı satışları hakkında da bilgi vermek gerekirse; 2013 yılında 1,4 milyar TL olarak gerçekleşen VBO’nun toplam yurt dışı satışları, 2017 yıl sonu itibarıyla 3 milyar TL’yi aşmış bulunmaktadır.

Türkiye’deki en büyük ihracatçı şirketleri sıralayan Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) çalışmasına göre; 2016 yılında ASELSAN 108’inci, TUSAŞ 20’inci, ROKETSAN 221’inci ve HAVELSAN 589’uncu en büyük ihracatçı Türk firmaları olmuştur. 2017 yılında ise ASELSAN 68’inci sıraya yükselirken, TUSAŞ 22’nci, ROKETSAN 414’üncü büyük ihracatçı firma olarak listede yer almıştır.

VBO’nun yerli sanayiye katkısı

VBO’nun savunma sanayinde artan önemi; toplam savunma sanayi üretiminde sürekli artan payı, yükselen ihracat geliri, AR-GE harcamaları, özgün tasarımları ve seri üretime dönüşen ürünleri, sağladığı istihdam ve alt yüklenicilerle, KOBİ’lere aktarılan iş payları, özellikle son 10 yılın verileri analiz edildiğinde daha da net ortaya çıkmaktadır.

VBO tarafından yürütülen yoğun AR-GE faaliyetleri ve yurt içinde teknolojinin tabana yayılması maksadıyla giderek artan seviyede alt yüklenici kullanımı yanında şirketlerimiz tarafından geliştirilen özgün ürün ve sistemlerin, artan miktarda ihraç edilmesi neticesinde savunma sanayi başta olmak üzere Türk sanayine büyük katkı ve katma değer sağladığını değerlendiriyoruz.

Page 33: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

31İnşaat Sanayii

Geriye dönüp kuruluşumuzdan bugüne kadar geçirdiğimiz süreçleri incelediğimizde, bu başarının nedenleri olarak değerlendirdiğimiz önemli hususları sizlerle de paylaşmak istiyorum.

• VBO’nun kârlarının ortalama %75’i yatırım ve AR-GE yapılması amacıyla kendilerine bırakılmaktadır. Vakfın aldığı kâr payı ise Vakıf Senedi gereğince, Savunma Sanayii Başkanlığı’nın “Savunma Sanayi Destekleme Fonu”na (SSDF) ve bunun yanı sıra savunma sanayi yatırımlarına yönlendirilmektedir.

• VBO’nun sürdürülebilir büyümelerine ve verimliliklerine önem verilerek faaliyetlerinde maliyet-etkinliğe odaklanılması sağlanmaktadır.

• Hedef yurt dışı pazarlar belirlenerek, ihracatın artırılması hedeflenmektedir. 

• AR-GE kaynaklarının artırılmasına, geleceğin teknolojilerinin yanı sıra

özgün, milli ve yenilikçi ürünlerin geliştirilmesine odaklanılmaktadır.

• Stratejik yatırımların hızlı ve zamanında yapılmasına katkıda bulunulmaktadır.

TSKGV tarafından, gerek elde edilen kaynakların TSK projeleri için Savunma Sanayii Başkanlığının SSDF’ye aktarılması gerekse hisse sahibi olunan şirketler ile Türk Savunma Sanayinin geliştirilmesine katkı sağlanması yoluyla ülke ekonomisine doğrudan ve dolaylı olarak katma değer yaratılmaktadır.

Savunma projeleri özellikleri itibarıyla genellikle yıllara sâri uzun bir sürece yayılmaktadır. Bu durum, VBO’nun çeşitli araştırma kuruluşları ve üniversitelerin yanı sıra çok sayıda alt yüklenici firma ile söz konusu projelerde birlikte ve yakın koordine içerisinde çalışmasını gerekli kılmaktadır.

VBO’nun başarısında, şirketlerin AR-GE kaynaklarını artırması, geleceğin teknolojilerinin yanı sıra özgün, milli ve yenilikçi ürünlerin geliştirilmesi etkendir.

Page 34: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

32 İnşaat Sanayii

VBO tarafından, kritik teknolojilere sahip şirketlerin yanı sıra KOBİ niteliğindeki alt yüklenicilere aktarılan iş payları ile yerli sanayinin gelişmesine doğrudan katkıda bulunulmaktadır. Söz konusu alt yüklenicilere yeni teknolojik yetenekler kazandırılması, idari, finansal, insan kaynağı ve iş geliştirme desteği verilmesi suretiyle farklı iş modelleri geliştirilmekte ve iş ekosistemi oluşturulmaktadır. Böylelikle sektörün ve yerli sanayinin gelişmesine destek olunmaktadır.

2013 yılında VBO’nun yurt içi alt yüklenici sayısı 1024 iken bu sayı 2016 yılında 3.332 adede, 2017 yılında ise bir önceki yıla oranla %27 artarak 4.244 adede yükselmiştir. Bu rakamlar, alt yüklenici kullanımına odaklanılarak yerli sanayiye sağlanan katkının önemli bir göstergesidir.

Türk savunma sanayinde 2016 yılında istihdam edilen 35.000 kişinin1 %40’ı Vakıf Şirketlerinde çalışmaktadır. 2017 yılında ise Türk savunma sanayinde toplam istihdam 44.740 kişiye ulaşmıştır. VBO’da çalışan kişi sayısı 15.519 kişiyle sektörün %35’i oranındadır.

İstihdam artışına verimlilik açısından bakıldığında; 2013 yılında VBO’nun kişi başı satışlarının ortalaması 323.988 TL iken bu tutar 2016 yılında %71 artarak 553.092 TL’ye yükselmiştir. 2017 yılında ise bir önceki yıla göre %22 oranında artarak 674.089 TL olarak kaydedilmiştir. Diğer bir deyişle son dört sene içinde şirketlerimizde verimlilik 2 katına çıkmıştır.

Ülke çapında savunma sanayi şirketlerinin toplam AR-GE harcamaları, 2017 yılında 1.237 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.

1 SaSaD verilerine göre

(Bir önceki yıl bu tutar 1.254 milyon dolardır) Bunun içinde VBO’nun toplam AR-GE harcamalarının payı bir önceki yıl %65 iken 2017 yılında %71’e çıkmıştır. VBO’nun AR-GE harcamalarında Türkiye’nin öncü şirketleri olduğu çok açıktır.

Şirketlerimizin AR-GE seviyesine yönelik gösterge olması açısından bir başka örnek olarak Turkish Time dergisinin her yıl yayımladığı “AR-GE 250 Araştırması” sonuçlarını da paylaşmak isterim. AR-GE harcamalarına göre yapılan bu sıralamada, ASELSAN 2012 yılından beri Türkiye’de 1’inci sırada yer almaktadır. 2014 yılında 4’üncü sırada yer alan TUSAŞ, 2015 yılında 3’üncü sıraya, 2016 yılında 2’nci sıraya yükselmiştir. ROKETSAN ise 2014 yılında 14’üncü sıradayken 9 basamak yükselerek 2015 ve 2016 yıllarında 5’inci sırada yer almıştır. Bu sıralamaya ilk defa 2015 yılında 8’inci

Page 35: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

33İnşaat Sanayii

sıradan giren HAVELSAN ise 2016 yılında 9’uncu sırada yer almıştır.

Bunun yanı sıra dünyada ilk 100 şirket arasına girme hedefleri doğrultusunda, VBO tarafından öz kaynaklarla yürütülen AR-GE projelerinin özgün ürüne ve yurt içi-yurt dışı satışa dönüştürülmesi, bunun yanı sıra VBO’nun özgün ürünler geliştirmesi için milli ve kritik teknolojilere dayalı AR-GE yapılması hususlarına özel önem verilmektedir. 2017 yılında VBO’nun öz kaynaktan AR-GE harcamalarının net satışlara oranı ortalama %4,4’tür. Önümüzdeki yıllarda bu oranın daha da artacağı değerlendirilmektedir.

Burada, gelecekte de özgün ürünler geliştirilerek milli savunma sanayinde dışa bağımlılığı azaltmak maksadıyla VBO’nun teknoloji olgunluk seviyelerinin yükseltilmesini ve ihraç lisansına tabi kritik alt malzemelerin milli imkânlarla geliştirilmesini amaçlamaktayız.

Sonuç olarak baktığımızda;

30 yıldır Türk savunma sanayine büyük katkılar sağlayan TSKGV, Türk milletine ve onların aziz ve fedakâr evlatları olan bağışçılarına olan borcunu, onlara olan minnet ve şükranlarını, dünya çapında değer verilen “Türk savunma sanayinin inşasına” katkıda bulunmaya devam ederek ödemekte, faaliyetlerini TSK’nın caydırıcı gücünün artırılması ana hedefi doğrultusunda sürdürmektedir.

Rekabet altında yurt dışında kazanılan ihaleler, uluslararası rakip şirketleri şirketlerimiz ile iş birliğine yönlendirmektedir. Söz konusu ivmenin, ülkemizin geleceğinin güvence altına alınmasında önemli bir kuvvet çarpanı olduğu değerlendirilmektedir. Şirketlerimiz, başlangıçta sadece donanım ve yazılım üreticisi şirketler konumunda iken bugün özgün ürün portföylerini çeşitlendirerek sistem tasarımcısı, entegratörü ve ihracatçısı konumuna erişmişlerdir.

VBO’nun yıllara sâri kalan taahhüt bazında proje tutarı, 31 Aralık 2016 tarihi itibarıyla 22 Milyar ABD doları

seviyesinde iken 31 Aralık 2017 itibarıyla bir önceki yıla göre %7 oranında artış göstererek 23,6 milyar ABD doları büyüklüğüne ulaşmıştır. Görüşmeleri devam eden projelerin sözleşmeleri imzalandıkça, bu rakamın daha da artması öngörülmektedir.

Büyük Türk milletinin teveccühü ile Vakfımızın kuruluşundan bugüne kadar bağışlarıyla yarattığı değerin, Vakfın manevi anlamı da göz önüne alınarak kuruluş amacımıza uygun bir şekilde sürdürülmesi ve “Aziz Milletin” bağışladığı her bir kuruşun tarihimizden gelen milli anlayışımız ile örf ve adetlerimize uygun olarak TSK’nın güçlenmesi amacıyla kullanılması en büyük çabamızdır.

TSKGV, TSK’yı güçlendirme amacından ayrılmayarak manevi ve kurumsal yapısı ile Vakıf yönetimi ve Vakıf şirketlerinin gözetim ve stratejik yönlendirilmesi fonksiyonlarını etkin bir şekilde yürüterek “Türk Savunma Sanayi”nin hızlı ve sürdürülebilir gelişiminin devam ettirilmesine katkı sağlamaya devam edecektir.

Page 36: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

34 İnşaat Sanayii

Öncelikle Savunma ve Havacılık Sanayii İmalatçılar Derneği SaSaD hakkında bir iki cümle söz etmekte yarar var sanırım.

SaSaD, 1990 yılında savunma sektörünün 12 büyük firması tarafından Millî Savunma Bakanlığının destek ve teşvikleri ile kurulmuştur. Bugün itibarı ile 117 asil, 76 özel olmak üzere toplam 193 üyesi bulunmaktadır. SaSaD’ın kurulmasında tanımlanan amaç; Türk Savunma Sanayii’ni her platformda temsil edecek, sektörün gelişimine/güçlenmesine, dünya pazarlarında rekabetçiliğine katkı sağlayacak bir derneğe sahip olmaktır. 28 yılı aşkın bir süredir bu amaç doğrultusunda başarılı çalışmalar yapan SaSaD, 2012 yılında yapılan tüzük değişikliği ile havacılık (sivil dahil) sektörünü de bünyesine dahil etmiştir.

Savunma Sanayii stratejik bir sektördür. Sektörü stratejik yapan hususları ifade etmek gerekirse;

• Katma değeri çok yüksektir.

• Ülkenin küresel ortamda önemli bir politika vasıtasıdır.

• Diğer sektörlere lokomotif görevi yapar.

• Teknolojik yapının gelişiminde önemli bir araçtır.

• Ülkeleri bağımlı yapar.

Sektör, ülkenin bekasında milli bir güç unsurudur.

Türk Savunma ve Havacılık Sektörü üç aşamadan geçerek bugünkü başarısına ulaşmıştır. 1985 savunma sanayi ihtiyaçlarımız, 1985 yılında Savunma Sanayii Müsteşarlığı kurulana kadar olan süreçte, 1974 Barış Harekâtına kadar olan dönemde ağırlıklı olarak tek kaynak ve hazır alım tedarik sisteminin sorunlarını uygulanan ambargolar ile oldukça ağır bir bedelle ödemiş, ancak bu ambargolar tedarik politikalarının yanlış olduğunu

Yılmaz KüçükseyhanTOBB Savunma Sanayi Sektör Meclisi Başkanı

Ülkemiz Savunmada Her Alanda Yetkinlik Kazandı

DOSYA

Türk savunma sanayinin gelişim hızı, AR-GE ve teknoloji üretimine verdiği teşvik ve desteklerle parlak bir gelecek vadetmektedir.

Page 37: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

35İnşaat Sanayii

göstermiştir. Tek kaynak ve hazır alım safhasından çoklu kaynak ve hazır alım uygulamasına geçilmiş, Türk savunma ve havacılık sanayi filizlenmesi yavaşlatılmıştır. Hız keserek devam etmiş, 1990’lı yılların başında “Hazır Alım” hızını biraz azaltarak devam etmiş, 1990-2000 yılları arasında ise “Ortak Üretim” ve “Lisans altında üretim” modeli üretimine geçilmiştir. Bu dönemde Türk Silahlı Kuvvetlerinin yerli ve milli teknolojilerle ürettiği ürünler %20 ihtiyacı karşılar duruma gelmiştir.

TSK’nın modernizasyonu amacıyla yürütülen projeler vasıtasıyla 2000’li yıllardan itibaren yurt içi geliştirme modeline ağırlık verilerek modern bir savunma sanayi modeli inşa edilmeye başlanmış ve TSK envanterine yurt içinde geliştirilen zırhlı araçlar, korvetler, insansız hava araçları, eğitim uçakları gibi önemli

platformlar girmeye başlamıştır. Bu süreçte savunma sanayimiz, “lisans altında üretim” ağırlıklı bir yapıdan “mühendislik ve tasarıma dayalı üretim” ve teknolojik alt yapı ağırlıklı bir yapıya dönüşmüştür. Savunma Sanayii Müsteşarlığının ana sistem projelerinde ana yüklenicilerin yerli firmalardan oluşacağı politikası, sektöre çok önemli bir ivme kazandırmıştır. Milli ve yerli farkındalık firmalarımız tarafından özümsenmiş, Türk savunma ve havacılık sanayi önemli sayılacak ölçeklerde sağlam bir teknolojik altyapı bina etmeye başlamıştır. TSK ve kamu kurumlarımızın ihtiyaçlarının yerli firmalar tarafından “yurt içi geliştirme modeli” esas alınarak karşılanması, millî bir politika olarak benimsenmiş hem TSK’nın modernizasyonu hem de savunma sanayimizin geliştirilmesinde olumlu sonuçlar

elde edilmiştir. Bu olumlu sonuçlar neticesinde savunma sanayimiz, TSK ve güvenlik güçlerimizin sistem ihtiyaçlarını karşılamada belirli bir olgunluğa gelmiş bulunmaktadır. Bugün sektör, Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyaçlarını yüzde 60’ın üzerinde yerli ve milli sistemlerle karşılar durumdadır. Savunma sanayii %100 yerli ve milli sistemlerden oluşan hiçbir ülke yoktur. Türk savunma sanayiinin gelişim hızı, AR-GE ve teknoloji üretimine verdiği teşvik ve desteklerle parlak bir gelecek vadetmektedir. Savunma sanayimizin sistem seviyesinde ulaştığı bu kabiliyetin derinleştirilmesinin ve ihtiyaç duyulan alt sistem ve teknolojilerin ülkemize kazandırılmasının önemli olduğu değerlendirilmiştir. Bugün Türk Savunma ve Havacılık Sanayii sektörünü birkaç satırla ifade etmek gerekirse;

Page 38: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

36 İnşaat Sanayii

• Her türlü kara platformu, deniz üstü platform ve konvansiyonel silah ve mühimmat ile taktik-hassas vuruş gücü olan sistemleri özgün olarak tasarlayıp envantere alabilecek bir yetkinliğe ulaşmış bulunmaktadır. Bu ürünlerini dünya pazarlarında rekabetçi olarak pazarlamaya başlamıştır. Uydu konusunda da benzer gelişmeler gerçekleşmiş ve Türk uydusu bugün yörüngesinden yer istasyonlarına görüntülerini göndermeye başlamıştır.

• Hava platformlarında özgün ürün geliştirme çalışmaları başlamış, bazılarında (İHA’lar) envantere alma aşamasına erişilmiştir. Çalışmaların önümüzdeki 5-10 yıllık dönemde eğitim ve savaş uçağı, helikopter gibi sofistike hava platformlarında da aynı düzeye gelmesi beklenmektedir. Havacılık sektörümüz, sivil havacılık konusunda da önemli bir tedarikçi statüsünü kazanmış durumdadır.

• Denizaltı platformları için de özgün ürünlerimize sahip olma çalışmaları yoğun bir şekilde devam etmektedir.

• Uydu fırlatma yeteneğinin kazanılmasına yönelik faaliyetler de 2013 yılı içerisinde sektörümüzün çalışma konuları arasına alınmış bulunmaktadır.

Yukarıda da ifade edildiği şekilde ülkemiz savunma havacılık sanayii, karadan havaya, denizaltından uzaya her alanda yetkinlik kazanmaya başlamış bulunuyor.

2017 yılı Türk Savunma ve Havacılık Sanayii performansında dikkati çeken önemli husus, cironun %25 gibi çok önemli bir bölümünün AR-GE harcaması olmasıdır. Hiçbir sektörde bu %100 yakalanamamıştır. 6.653 milyar dolarlık cironun 1,2 milyar dolarlık kısmı AR-GE için harcanmıştır. Bunun anlamı, yerli ve milli özgün teknoloji mahsulü ürünlerdir.

Savunma Sanayinin İhracattaki Başarısı

Genel görünümünü ortaya koyarken Türk Savunma ve Havacılık

Sanayiinin ihracattaki başarısından da bir iki cümle ile bahsedelim. 2017 performans anketi sonuçlarına göre, 1.677 milyar dolarlık ihracatını 2017 yılında 1,746 milyar dolara çıkarmıştır. Gümrük çıkışlarına göre ihracat resmi rakamları bunlar olmasına karşın, bu rakamlara Yurt Dışı Döviz Kandırıcı Hizmetlerin Getirisi de ilave edildiğinde Yurt Dışı Satış Gelirleri olarak etiketleyeceğimiz ihracat rakamı 2 milyar dolar civarındadır. Resmi ihracat rakamları dikkate alındığında Türkiye Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatı, Türkiye’yi 12’nci sıraya sokmaktadır. Türkiye Uluslararası Savunma Sanayii Araştırma Kurumlarına göre bölgesel bir güç ve yükselen üretici altı ülkeden biri olarak açıklanmaktadır.

İhracatımızın 2017 verilerine göre; 0,635 milyar dolar ABD, 0,464 milyar dolar Avrupa ve 0,722 milyar dolar diğer ülkelere satış yapılmıştır. Bir yıl öncesine nazaran ABD’ye yapılan ihracat değişmemiş, Avrupa’ya yapılan ihracat artmış, Orta Doğu Bölgesine yapılan ihracatta azalma gözlenmiştir. Konu ihracattan açılmışken bir miktar da ithalat durumumuzdan bahsetmek isterim. Bugün savunma sanayii sektöründe ilk sırayı işgal eden ABD bile ithalatta zaman zaman ön sıralarda yer almaktadır. 2013-2017 sıralamasında Türkiye’nin ilk 10 ithalatçı ülke arasında yer almadığını görüyoruz. Türkiye, 1,5 milyar dolarlık ithalatında ham madde ve yarı mamul madde kalemlerinde ithalata ihtiyaç duymaktadır. İthalat durumuna bakarak ülkelerin savunma sanayii sektörünü değerlendirmenin yanlış olacağı araştırma kurumlarınca da belirtilmektedir. Aslında Türk Savunma ve Havacılık Sanayii, geçmişte Truman Doktrini kapsamında Marshal Yardımına kurban edilmese idi bugün ilk 5 ülke arasında bulunması işten bile değildi.

Savunma Sanayii Müsteşarlığımız Türk Savunma ve Havacılık Sanayiinin gelişimi ve rekabet

TSK ve kamu kurumlarımızın ihtiyaçlarının yerli firmalar tarafından “yurt içi geliştirme modeli” esas alınarak karşılanması, millî bir politika olarak benimsenmesiyle hem TSK’nın modernizasyonu hem de savunma sanayimizin geliştirilmesinde olumlu sonuçlar elde edilmiştir.

Page 39: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

37İnşaat Sanayii

gücünün artırılması yönünde çok önemli çalışmalar yapmaktadır. Bu çalışmalara örnek vermek gerekirse, sektörde faaliyet gösteren firmaların kabiliyet envanterini geliştirmek amacıyla savunma sektöründe faaliyet gösteren firmaların yetkinliklerinin yerinde incelenebilmesi ve bu firmaların desteklenebilecekleri alanların saptanabilmesi için çalışmalar yürütülmeye başlamıştır. Endüstriyel Yetkinlik Değerlendirme ve Destekleme Programı (EYDEP) adı altında yürütülecek bu çalışmalar ile sektör firmalarımızın yetenekleri ve çözümleri yerinde saptanmakta, bu saptamalara dayanarak kurumsallıklarının, niteliklerinin, kalitelerinin ve rekabet güçlerinin artırılabilmesi için desteklenebilmeleri sağlanacaktır. Söz konusu çalışmalar, SSM proje dairelerinden bildirilebilecek firma listeleri ve savunma sektöründe oyuncu olmaya niyetli firmalar için de uygulanabilir niteliktedir. Sektörde yer alan firmaların değerlendirme ve analiz sonuçlarının niteliğinin yüksek tutulmasını teminen, değerlendirme süreçlerinde görev alacak değerlendiriciler, önceden belirlenmiş eğitimleri almış olarak gerekli süreçleri icra edeceklerdir. Bu çerçevede tesis edilmiş olan değerlendirme sistemi aracılığı ile savunma sektöründe faaliyet gösteren her firma, proje yönetimi, kalite, kapasite, güvenilirlik, finansal yapı, üretim yetkinliği vb. performansları açısından değerlendirilebilecektir. EYDEP’in uygulamaya geçirilmesi sayesinde, sektörde faaliyet gösteren firmaların SSB’nin hedeflerine ve stratejilerine yönelik uyumu gerçek zamanlı olarak takip edilebilecek ve verimliliklerinin izlenebileceği bir mekanizma tesis edilmiş olacaktır. Oluşturulan bu mekanizma ile firmaların, merkezi bir bakış açısı ile sektörün ihtiyaçlarına ne ölçüde karşılık verdiği, endüstriyel yetkinliklerinin ne seviyede olduğu,

teknoloji geliştirme ve yerlileştirme süreçlerine hazırlık seviyeleri de belirlenebilecek, raporlanacak ve paydaşlara sunulacaktır. Değerlendirmeler neticesinde, firmaların yetkinlik ve nitelik açısından daha üst seviyelere erişebilmelerinin sağlanabilmesi için gereken destekleme modelleri tespit edilecek ve bu destekler ilgili firmalara sunulacaktır.

Türk Savunma ve Havacılık Sanayii, ürünleri ile yürütülen güvenlik operasyonlarında rüştünü ispat etmektedir. Özgün kara platformları zırhlı muharebe araçları, mayına korumalı kirpi zırhlı araçları kobra ve modernize edilen tankları ile kendi kendine yeterli hale gelmiştir. Bu alanda, dünya pazarlarında rakipleri ile rekabet gücü kazanmıştır. ALTAY tankı bugünün en üst düzey teknolojisi ile tasarlanmış ve seri üretime hazır durumdadır. AFRİN Harekâtında araçlarımız başarılı bir şekilde görevlerini yapmaktadırlar.

Deniz platformlarında su üstü her cins ve tipte gemi inşası yapabilen, korvet sınıfı harp gemisini ve her cins botu üretmekte ve ihraç etmektedir. Denizaltı inşası için de gereken tasarım ve teknolojiyi de yakalamıştır.

Şu anda hava platformları bakımından harekatta başarı ile kullanılan 17 metre kanat genişliği ve üzerindeki tüm elektronik sistemleri yerli ve milli olan ANKA insansız, özgün bir hava aracına sahibiz. Şu ana kadar verilen görevleri hatasız yerine getirmiş hedefleri çok hassas tespit edip hava kuvvetlerimize ve topçu ve roketlerimize ileten mükemmel bir teknoloji ürünüdür. Bu alanda üretim yapan 5 ülkeden biriyiz.

İtalya-Türkiye ortak yapımı T-129 taarruz helikopterlerinin ve diğer tüm platform ve sistemlerin görev bilgisayarları yerli ve millidir. Görev bilgisayarı, sistemlerin beynidir ve çok yüksek ve hassas teknoloji ürünüdür

ve elektronik sanayimiz bunu başarı ile yapabilmektedir.

Fırtına ve 122 milimetrelik Çok Namlulu Roket Sistemleri, Cirit, UMTAS ve OMTAS roketleri, yerli üretim ürünleridir.

Akıllı mühimmatlarımızın hemen tamamı yerli olarak üretilmekte, hafif silah ve mühimmatı bakımından da önemli ölçüde kendi kendimize yeterli sayılacak üretimimiz vardır.

Sektör özellikle son on yıldır tasarım, geliştirme, envantere alma çalışmaları ile yoğun bir şekilde çalışmış olup artık bu faaliyetlerinin ürünlerini envantere almaya ve dünya pazarlarında satmaya başlamıştır. Bu ise SSB’nin de açıkladığı şekilde, proje dosyasında büyük tutarlı olanların tamamlanması ve sektörün önüne bu boyutlarda çok sınırlı projelerin sunulabileceği anlamını taşımaktadır. Sonuç olarak sektör, çok ciddi bir atılım yapmış, önemli özgün yatırımlarını gerçekleştirmiş ve yetkin deneyimli bir insan kaynağını oluşturmuştur. Sektörün bu potansiyelinin gelişerek sürdürülmesinin önümüzdeki yılların en önemli konusu olacağına inanıyorum. SSB bu konuyu, Stratejik Planı’nın stratejik amaçları arasında göstermiş ve bunu temin için eylem planlarında proje ve faaliyet tanımlamalarını yapmıştır.

Sektörümüz, bir taraftan dünya pazarlarında daha etkin roller üstlenerek diğer taraftan içeride envantere alınan sistemlerin geliştirilmesi ve lojistik olarak desteklenmesi yönünde sorumluluklar yüklenerek çözüm aramak durumundadır. Diğer taraftan sektörün kazandığı yeteneklerini sivil kullanıma (başta sivil havacılık olmak üzere sağlık, enerji, ulaşım) ekosistem konsepti kapsamında yönlendirmesinin de önemli bir çözüm yolu olacağını değerlendirmekteyiz.

Page 40: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

38 İnşaat Sanayii

Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği, kurulduğu yıl itibariyle 2011 yılında, 884 milyon Amerikan Doları ihracat gerçekleştirmiştir. Takip eden her sene, birliğimiz, ihracatını istikrarlı bir şekilde büyüterek 2017 yılı itibariyle 1 milyar 739 milyon Amerikan Doları değerinde bir ihracata imza atmıştır. 6 yıl içerisinde ihracatını 2’ye katlamayı başarmıştır. Bu artış oranı, ülkemizin savunma ve havacılık alanında gerçekleştirdiği büyük atılıma dair önemli bir veridir.

Savunma alanında dünyanın farklı pazarlarında etkinliklerimizi giderek artırıyoruz. Yapmış olduğumuz başlıca ihracatımız, büyüklük sırasıyla NAFTA, AB, Asya Ülkeleri, Orta Doğu, BDT, Uzak Doğu ve Afrika ülkelerine gerçekleşmektedir.

Savunma ve havacılık sanayinde daha fazla sayıda pazara girebilmek için geliştirilmesi gerekli modeller

Savunma ve havacılık sanayinde daha fazla sayıda pazara girebilmek konusu, birkaç farklı disiplinden oluşmaktadır; ihracatın önünde rekabet koşullarını olumsuz etkileyen yasal mevzuatlar, ihracatçı firmalarımızın faaliyette bulunduğu alanlara yönelik teşvikler, ürünlerimizin ve firmalarımızın tanıtımları, finansman oluşturmaya yönelik çalışmalar. Tüm bunların bileşeni neticesinde pazar sayımızı artırabiliyoruz. Bu disiplinler arasında saymadığım, ülkeler arası ilişkiler ve stratejik iş birlikleri konusu ise özellikle savunma ve havacılık sektöründe çok önemli bir değişken olarak denklemde yer almakta. Birliğimiz, yaptığı çalışmalarda bu disiplinlerde yapılabilecek

Latif Aral AlişSavunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği (SSI)

Yönetim Kurulu Başkanı

Dünyanın Farklı Alanlarına Açılıyoruz

DOSYA

İnsansız ve otonom sistemlerde yaşanan gelişmelere Türkiye kayıtsız kalmamakta, bu alanda en çok çalışma yapan ülkeler arasında yer almaktadır.

Page 41: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

39İnşaat Sanayii

iyileştirmelere yönelik olarak raporlar hazırlıyoruz ve 650’den fazla üyemizin karşılaştığı sorunları, ortak akılla çözmeye çalışıyoruz.

Savunma sanayinde insansız ve otonom sistemler alanında yaşanan gelişmeler

Çağımızın gerçeklerini doğru değerlendirerek geleceğin hakim teknolojilerini şimdiden oluşturmak zorundayız. Şimdiye kadar teknolojik gelişmeler, robot ve benzer araçların üretildiği haldeki yetenekleri ile sınırlıydı. Ama artık “akıllı” olarak tabir ettiğimiz robotlar, öğrenmeye ve yeteneklerini kendi başlarına geliştirmeye başlıyor, “IOT” olarak kısaltılan nesnelerin interneti sayesinde bu yeni bilgileri birbirleri ile paylaşabiliyorlar. Bu paylaşım, öğrenme sürecini çok daha hızlı ve etkin bir hale getiriyor. Bu yeni gelişmeler, şimdiye kadar sahip olduğumuz alışkanlıklarımızın köklü olarak değişeceği anlamına geliyor.

İnsansız ve otonom sistemlerde yaşanan gelişmelere Türkiye kayıtsız kalmamakta, bu alanda en çok çalışma yapan ülkeler arasında yer almaktadır.

Savunma sanayinde insan kaynaklarının yeterliliği

AR-GE ve teknoloji kelimeleri ile yan yana gelmeyecek bir kelime varsa eğer, o da “yeterli” kelimesi olsa gerek. Türkiye sahip olduğu genç nüfus ile bu konuda en avantajlı ülkeler arasında.

Üniversitelerimiz bünyesinde kurulan teknokentlerde, siberparklarda, akademinin ve sanayinin güç birliği yaparak sürdürdüğü birçok proje bulunmakta. Bu projeler, hem lisans hem de lisans üstü çalışmalarla birlikte sürdürülmekte olup konusuna hakim, yetişmiş insan gücü için önemli bir kaynak oluşturmakta. Bu alanda orta vadede dünyanın en önemli yetişmiş insan gücüne sahip ülkeleri arasında olacağımızı öngörüyorum.

Çağımızın gerçeklerini doğru değerlendirerek geleceğin hakim teknolojilerini şimdiden oluşturmak zorundayız.

Page 42: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

40 İnşaat Sanayii

2017 yılında sektör performans verilerinde, ciro, ihracat ve istihdamda önemli gelişmeler yaşanmıştır. 86 üye firmamızdan topladığımız veriler ışığında, katılımcı profiline göre, bu raporun sektör performansının %90 ve üzerini yansıttığını belirtmek isterim. Askeri Fabrikalar ve Tersanelerden, Türk Hava Yolları teknik ve hava yollarına servis sağlayıcılardan gerekli rakamları alamadık. Bu rakamları da performans raporuna ekleyebilirsek, yıllık satış tutarında 9-10 milyar dolar seviyelerine ulaşabileceğimizi değerlendiriyoruz.

Türk Savunma Sanayinde 2017 yılında 6,693 milyar dolarlık bir ciro elde edildi. Bu rakama, Askeri Fabrikaların ve Tersanelerin elde ettiği önceki yıllardaki (erken 2010’lu yıllar) geliri (650 milyon doları) aynen ekleyerek ulaştık. Türk Savunma Sanayi rakamlarını toplam yurt içi satış ve

toplam yurt dışı satış gelirleri olarak iki kategoride inceliyoruz. Yurt dışı satış gelirlerini analiz ettiğimizde, 2017 yılında 1,824 milyar dolarlık bir gelir gerçekleştiğini görüyoruz. Savunma ve Havacılık Sanayii İhracatçılar Birliği’nin (SSİB) yayınladığı 2017 yılı performans raporunda, ihracat tutarı olarak yer alan 1,739 milyar dolara ilaveten bizim raporumuzda, yurt dışı döviz kazandırıcı hizmet gelirleri olarak, sektör üyelerimizden toplanan veriler ışığında, 84 milyon dolarlık bir tutar elde edildiği görülüyor. Bu tutarı da toplam satışa eklediğimizde, 2017 yılında, 1,824 milyar dolarlık yurt dışı toplam satış geliri rakamını yakaladığımızı görüyoruz. 2017 yılında sektör oyuncularının almış olduğu siparişlerin tutarı 8,055 milyar dolar olarak gerçekleşirken, ithalat kalemlerine ödenen tutar ise 1,544 milyar dolar, ürün ve teknoloji geliştirmeye harcanan kaynak ise 1,237

Savunma Sanayine Özel Sektör Dinamizm Katıyor

DOSYA

Savunma sanayi sektöründe toplam istihdam sayısının 44.740 seviyesine ulaşması ve bu sayının %31 oranında mühendis kadrosunda olması; tasarım, teknoloji ve ürün geliştirme faaliyetlerinin yoğunluğuna bir işaret olarak yorumlanmaktadır.

Hüseyin BaysakSavunma ve Havacılık Sanayi İmalatçıları Birliği-SASAD

Genel Sekreteri

Page 43: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

41İnşaat Sanayii

milyar dolar ve 2017 yılında istihdam edilen personel sayısı ise 44,740 kişi olarak gerçekleşmiş bulunmaktadır.

2017 yılını önceki yıllarla kıyasladığımızda, inişli çıkışlı bir yılı geride bıraktığımızı görüyoruz. Toplam ciroda yüzde 12’lik bir artış sağlanırken, yurt dışı satış gelirlerinde yüzde 7’lik bir düşüş yaşandı. Yurt dışı ihracat gelirlerinde her ne kadar bir önceki yıla göre yüzde 3,7’lik bir artış olmasına rağmen, döviz kazandırıcı hizmetlerde yaşanan keskin düşüş nedeniyle 2017 yılı toplam yurt dışı satış gelirlerinde 2016 yılının da gerisinde kaldık. 2016 yılında 11 milyar dolarlık yeni sipariş alınırken, 2017 yılında alınan yeni siparişler yüzde 32’lik bir düşüşle 8,055 milyar dolara geriledi. İthalat ise toplam cirodaki artış ile paralel olarak bir artış gösterdi. 2017 yılında ithalatımız, yüzde 20’lik artışla 1,544 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ürün ve teknoloji geliştirmede ise yüzde 2’lik bir düşüş gerçekleşti.

Toplam cironun alt kırılımlarını irdelersek, kara sistemleri satışının 2,4 milyar dolar, askeri havacılık satışlarının 1,132 milyar dolar, silah-mühimmat füze sistem satışlarının 828 milyon dolar, sivil havacılık satışlarının 660 milyon dolar, deniz sistemleri satışlarının 569 milyon dolar, MRO (askeri) satışlarının 171 milyon dolar, lojistik destek satışlarının 134 milyon dolar, bilişim satışlarının 47 milyon dolar, güvenlik satışlarının 31 milyon dolar, KBRN satışlarının 19 milyon dolar, uzay sistemleri satışlarının 6 milyon dolar ve diğer satışların ise 650 milyon dolar olarak gerçekleştiğini görüyoruz.

Yurt içi satışlar, toplam cironun yüzde 70’ini oluşturmaktadır. Askeri fabrikalar ve tersanelere ait satış tutarını dikkate almayıp sadece sanayicilerin cirolarını analiz ettiğimizde; yurt içinde oluşturulan 4.222 milyar dolarlık satışın 3.427

milyar dolarlık kısmı son müşteriye, 795 milyon dolarlık kısmı ise sanayiciye yapılan satışlardan oluşuyor. Yurt dışı satış gelirlerinin toplam cirodaki payı ise yüzde 30 olarak gerçekleşti. Bu satışların 1.137 milyar dolarlık kısmı sanayiciye, 684 milyon dolarlık kısmı ise son müşteriye yapılan satışlardan oluşuyor. Toplam yurt dışı satış gelirimiz; 1,739 milyar doları ihracat ve 84 milyon doları da döviz kazandırıcı hizmet olmak üzere 1.824 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2017 yılında Amerika’ya yapılan satış; yüzde 8,5 artışla 635 milyon dolar olurken (2016 yılı 585 milyon dolar), Avrupa’ya yapılan satış yüzde 3,3 artışla 464 milyon dolar oldu. Orta Doğu, Asya, Afrika, Güney Amerika ve diğer ülkelere yapılan satışlar ise 2017 yılında, bir önceki yıla göre (2016 yılı toplam satış 919 milyon dolar) yüzde 21,5’luk düşüşle 721 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Page 44: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

42 İnşaat Sanayii

Yurt dışı satış rakamlarının yıllara göre gelişimine bakacak olursak, 2012-2017 yılları arasında bileşik yıllık ortalama büyüme hızı, yüzde 2,32 olarak tespit edilmiştir. Yurt dışı satış gelirlerinin, 2014 yılında yakalanan bir önceki yıla göre, artış temposunun (%18) oldukça gerisinde olduğunu görüyoruz. (Yaklaşık %3)

Toplam alınan siparişler de 2016 yılına göre %32,39 oranında bir düşüş yaşandığı görülüyor. En yüksek sipariş alınan segmentin toplam ciroda olduğu gibi kara platformları/sistemleri olduğu, takiben sivil havacılık sektöründe 2017 yılında 2.392 milyar dolarlık sipariş alındığını görüyoruz. Askeri alanda ise kara sistemleri 2.478 milyar dolar, askeri havacılık platformları ve sistemleri 1.336 milyar dolar, silah- füze ve mühimmat siparişlerinin 990 milyon dolar, deniz araçları ve sistemleri için de 600 milyon dolarlık bir sipariş alındığını görüyoruz. Alınan

siparişlerin yüzde 54’lük kısmı yurt içinden, yüzde 30’luk kısmı Amerika Birleşik Devletlerinden, yüzde 8’lik kısmı Avrupa’dan ve yüzde 8’lik kısmı da diğer ülkelerden alınmış. 2017 yılı toplam yurt içi siparişlerinin (4.343 milyar dolar) yüzde 76’lık kısmı (toplam 3,319 milyar dolar) son müşteriden alınırken, yüzde 24’lük kısmı (1,024 milyar dolar) ise sanayiciden alınmıştır. 2017 yılı toplam yurt dışı siparişlerinin (3,712 milyar dolar) yüzde 78’lik kısmı (2,886 milyar dolar) son müşteriden alınırken, yüzde 22’lik kısmı (826 milyon dolar) sanayiciden alınmıştır.

Ürün ve geliştirmeye 1.237 milyar dolarlık bir harcama yapıldığını görüyoruz. Bunların bir kısmının devlet kaynaklarından sağlanan proje teşviklerden oluştuğu anlaşılıyor. Toplam teknoloji geliştirmeye (241 milyon dolar), toplam ürün geliştirmeye (995 milyon dolarlık) kaynak ayrılmış. 2017 yılında

Savunma sanayi sektöründe doğal gaz ve petrol fiyatlarının artmaya başlamasıyla Orta Doğu bölgesinin önceki yıllarda olduğu gibi hala önemli bir pazar olduğu değerlendirilmektedir.

Page 45: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

43İnşaat Sanayii

devlet tarafından sağlanan proje teşviklerinde ciddi bir artış olduğu gözleniyor. Devletin ürün ve teknoloji geliştirmeye yönelik 2014 yılında 537 milyon dolar, 2015 yılında 606 milyon dolar, 2016 yılında 741 milyon dolar ve 2017 yılında 942 milyon dolar proje teşvik kaynağı ayırırken, şirketlerin öz kaynaklarından ayırdığı pay ise 2014 yılında 350 milyon dolar, 2015 yılında 287 milyon dolar, 2016 yılında 513 milyon dolar ve 2017 yılında ise devlet proje teşviklerinin artışın çok gerisinde kalarak 295 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Toplam istihdam sayısının 44.740 seviyesine ulaştığını ve bu sayının %31 oranında mühendis kadrosunda olması; tasarım, teknoloji ve ürün geliştirme faaliyetlerinin yoğunluğuna bir işaret olarak yorumlanmaktadır. Toplam istihdamın %35’lik kısmının (15.709 kişi) üretimde çalıştığı görülürken, yüzde 21’lik kısmı (9.509) ürün ve teknoloji geliştirmede, yüzde 42’sinin idari + destek kısmında çalıştığı ve yüzde 2’lik kısmının (752) yönetici pozisyonunda yer aldığı görülüyor. Savunma sanayinde çalışan

mühendislerin (13.703 kişi) yüzde 62’sinin lisans dereceli, yüzde 34’ünün lisans üstü ve yüzde 4’ünün ise doktoralı olduğu görülmektedir.

Bu tablo, sektörün kazandığı yetkinliklerinin sürdürülebilmesi için daha fazla dış pazarlara açılması gerektiğini işaret etmektedir. 2014 yılından bugüne ihracatta, dış pazar satışlarında durağanlık yaşanıyor. Bu konuda sektörün her paydaşına ve Savunma Sanayii Başkanlığımıza önemli görevler düşüyor. İhracatın artırılması yönünde çeşitli toplantılarda önerdiğimiz uygulamalar var. Devletten devlete satışlar bunlardan bir tanesi, Müsteşarlığımız bu uygulamanın zorluklarını birçok defa bizlere ilettiler ancak yurt dışında bunun başarılı örneklerini de görüyoruz. Diğer yandan, geçtiğimiz dönemde gündeme gelen değiş-tokuş (barter) uygulanması ile ilgili gelişmelerin de istenilen hızda ilerlemediğini görüyoruz. Savunma sanayi firmalarımız, ürün ve kabiliyetlerinin tanıtımı için uluslararası savunma sanayi fuarlarında

milyon dolarlar mertebesinde harcamalar yapıyorlar. Bu konuda verilen teşvik ve desteklerin az olması nedeniyle firmalarımızın, çoğu zaman bu teşviklerden yararlanmak için başvuruda bile bulunmadığını görüyoruz. Özel ürün ve kabiliyetlerimizin tanıtımı ile ilgili fuar desteklerinin özel statüde değerlendirilmesi gerektiğini ve teşviklerin bu kapsamda ele alınması gerektiğini değerlendiriyoruz. Devlet büyüklerimizin yurt dışı seyahatlerine savunma ve havacılık sanayii oyuncularının da davet edilmesi ile Bakanlık ve Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından sanayicilerimiz ile birlikte hedef pazar ülkelerine özel ziyaretler düzenlenmesi çok yararlı olacaktır

Doğal gaz ve petrol fiyatlarının artmaya başlamasıyla Orta Doğu bölgesinin önceki yıllarda olduğu gibi hala önemli bir pazar olduğu değerlendirilmektedir. Pasifik-Güney Asya bölgesindeki ülkelere, buradaki son müşteriye, ülke olarak platform ve ürün satışı yapabilecek kabiliyette olan sanayicilerimiz, Kuzey

Page 46: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

44 İnşaat Sanayii

Afrika-Sahra Altı Afrika ve Latin Amerika’nın da ülkemiz için önemli pazarlar olacağını düşünmektedir. Orta Doğu pazarında, özelde Birleşik Arap Emirlikleri’nde ve son dönemde de Suudi Arabistan’da, kazanılan pozitif iş yapma potansiyelinde, politik gelişmeler nedeni ile yaşanan daralmanın önemli olduğu ve siyasi olarak oluşturulacak olumlu havayla, bu pazarların tekrar sektöre açılacağı kıymetlendirilmektedir.

İnsanlı ve insansız hava araçları silahlı kuvvetlerin en kritik vurucu gücüdür

Günümüz çatışmalarında insanlı ve insansız hava araçları (sabit ve döner kanatlı hava platformları, füzeler, UAV’ler), silahlı kuvvetlerin en kritik vurucu gücünü oluşturmaktadır. Bunlara karşı çeşitli katmanlarda (yüksek, orta, alçak irtifa ve uzun, orta, kısa, çok kısa menzilde) etkin bir hava savunması, ülke güvenliği açısından olmaz ise olmazlardandır.

Bu savunma; uçaklar, helikopterler, füzeler ve namlulu sistemler ile yapılabilmektedir. Sektör oyuncularımız, özgün veya lisanslı olarak F-16, Atak Helikopter, namlulu uçaksavar topu, Korkut, Stinger (tek er veya kaideye monteli) gibi hava savunma unsurlarını üreterek TSK envanterine almış bulunmaktadır.

Yukarıda sayılan tehditlere karşı etkin olacak alçak ve orta irtifa hava savunma sistemi milli geliştirme çalışmaları, son aşamaya gelmiş olup doğrulama testleri sürmektedir.

Yüksek irtifa hava savunma sistemi konusunda acil ihtiyaç kapsamında S-400’lerin doğrudan tedarikinin yanında NATO Sistemleri ile entegrasyonu da sağlayacak EuroSAM-T yüksek irtifa hava savunma sisteminin TSK isteklerine göre uyarlama (customization) ve yüksek yerli katkı ile üretimi için Fransa ile MOU imzalanmış bulunmaktadır.

Hava savunma sistemleri; tehdidin tanımlanması, takibi ve vurulmasındaki uç noktadaki güçlükler nedeni ile tasarlanması, geliştirilmesi çok zor sistemlerdir. Sektör oyuncularımız, özellikle alçak, orta irtifa ve menzildeki sistemleri özgün olarak tasarlayıp geliştirme, doğrulama ve üretme yetisine erişmiş bulunmaktadır. Ortak uyarlama ve üretim çalışmaları ile yüksek irtifa, uzun menzil sistemler konusunda da bir altyapı oluşturulacaktır. Bu konuda da özgün ürün geliştirme potansiyeli yaratılmış olacaktır.

Özel sektörün savunma sanayi sektörüne girmesi millilik ve yerlilik gibi kazanımları ülkemize sağlamıştır

Cumhuriyetin ilanını takip eden yıllarda, kısıtlı imkanlarla bir savunma sanayinin kurulması çalışmalarına yoğun bir şekilde başlanmıştır. Kamu askeri fabrikalar, tersaneler, uçak ve uçak motoru üretecek tesisler ile bu konuda öncülük yaparken

Page 47: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

45İnşaat Sanayii

özel sektördeki girişimciler; Nuri Demirağ, Nuri Killigil, Şakir Zümre vb. yatırımlarını yaparak hem TSK için güvenilir bir tedarikçi hem de ihracatçı konumunu kazanmışlardır. Ülkemizin NATO üyesi olması ve başlatılan Marshall yardım programı savunma sanayini olumsuz etkilemiş ve özel kesim bu alandan çekilmek durumunda kalmıştır. Askeri fabrikalar MKEK çatısı altında toplanarak daha çok mühimmat, hafif silah, havan ve klasik top üretimi yapmayı sürdürmüştür. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtından alınan dersler sonucu, önce Kuvvetlerin Güçlendirme Vakıfları Kurularak sermaye oluşturulmuş ve Aselsan, Aspilsan, Havelsan gibi TSKGV sermayesinin yoğun olduğu vakıf şirketleri kurulmuştur. Turgut Özal Hükümetinin Savunma Sanayini özel sektöre açma politikası ile Vakıf Özel sektör ortaklığı ile Roketsan, Özel Sektör Yabancı Ortaklığı ile FNSS ile Vakıf Yabancı ortaklığı ile TUSAŞ, TEİ gibi kuruluşlar oluşarak özel sektörün savunma sektörüne ilgi duyarak yatırım yapmasına öncülük etmişlerdir. Bugün bu şirketlerimizin yanında küçük, orta, büyük ölçekli yüzlerce özel girişimci bu alanda faaliyette bulunmaktadır.

Sektör oyuncularının profiline bakacak olursak; MKEK ve TÜBİTAK gibi kamu şirketleri, Aselsan, TUSAŞ Havelsan,

Roketsan ve TEİ gibi TSKGV şirketleri ile OTOKAR, BMC, FNSS, Katmerciler, Nurol Makine, Ayesaş/Vestel Savunma, Milsoft vs. gibi özel girişimci şirketlerinin yer aldığını görürüz. Özel sektörün bu alana girmesi; dinamizm, verimlilik, uluslararası pazarlarda etkin faaliyet, millilik ve yerlilik gibi kazanımları ülkemize sağlamıştır.

1985 yılında Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın (kuruluş adı SAGEB) kuruluşu, sektörün gelişimine çok önemli ve kritik bir ivme kazandırmıştır. Savunma Sanayi Destekleme Fonu ve Milli Bütçe kaynakları ile TSK’nın ihtiyaçlarının milli ve yerli olarak karşılanmasında çok önemli adımlar atılmış ve mesafe alınmıştır. Sektöre özgü bir müsteşarlığın ve destekleme fonunun bulunması savunma sanayinin en büyük şansıdır. Bunun yanında, tüm sanayicilere yönelik de olsa sektör oyuncularımızın yüksek oranda faydalandığı ar-ge ve tasarım ofislerine yönelik teşvikler, orta ve ileri teknoloji ürünlerinin geliştirilmesi, üretilmesi ve ihracı için getirilen teşvik mevzuatı sektörün gelişiminde çok önemli rol oynamıştır, oynamaktadır.

İhracatın gelişmesi için devletten devlete satış ve kredilendirme düzenlemesine ihtiyaç olduğu dile getirilmektedir. Bunun yanında, mal karşılığı ticaret (barter) uygulaması için sektöre yönelik bir uygulamanın çok faydalı olacağı değerlendirilmektedir.

Asimetrik/hibrid savaşın yer aldığı günümüz çatışmalarında terör ile mücadelede insansız sistemler çok önemli kazanımlar sağlayacaktır

Yapılan araştırmalar, önümüzdeki 25-30 yıllık dönemde en yüksek gelişme potansiyeline sahip segmentin, insansız sistemler olduğunu göstermektedir. Dünya savunma sanayine yönelik harcamaların bileşik yıllık büyüme hızı (CAGR), bu dönem için %1,9 hesaplanırken insansız sistemlerde bu oran %6,5 olarak ortaya çıkmaktadır.

Ülkemiz sanayicileri, insansız sistemler konusundaki ihtiyacı tespit ederek çalışmalara başlamışlar ve ilk özgün ürünler İnsansız Hava Araçları da (UAV) ortaya çıkmıştır. TUSAŞ, Bayraktar, Vestel Savunma bu konuda özgün ürünler ortaya koyarak TSK kullanımına sunmuşlardır. TUSAŞ ve Bayraktar, UAV’lerini silahlı ve istihbarat amaçlı iki kategoride uygulamaya almış bulunuyor ve orta irtifa, uzun havada kalma süresi olan (MALE) insansız hava araçlarını üretiyorlar. Vestel Savunma, özgün ürünü UAV’yi TSK istihbarat faaliyetlerinde kullanarak hizmet veriyor.

Henüz yüksek irtifa, uzun havada kalma süreli UAV’lerde (HALE) ülkemizde önemli bir çalışmanın olmadığını belirtmek isterim. Bu konuda bir Amerikan firması ortaklığı ile kurulan ALTOY firmasının çalışmalarına yönelik somut bir gelişme gözlenemedi. TUSAŞ tarafından böyle bir proje üzerinde çalışma planlandığını duyuyoruz. STM, özel insansız hava aracı çalışmalarında Kargu, Alpagu, Togan ile önemli bir noktaya gelmiş bulunuyor. İnsansız kara araçlarında Aselsan, Katmerciler ve BMC’nin olgunlaşmış çalışmaları bulunuyor.

Sonuç itibari ile asimetrik/hibrid savaşın yer aldığı günümüz çatışmaları ile terör ile mücadelede insansız sistemlerin çok önemli kazanımlar sağlayacağı görülmektedir. Bu konuda Zeytin Dalı Harekatının raporları çok olumlu olup Silahlı Kuvvetlerimizin başarısında önemli rol oynamışlardır.

Gelecek 50 yıl içerisinde muharebe alanında robot uygulamalarının yer alacağı ve yapay zekâ uygulamaları ile robot askerleri, robot komutanları, insansız lojistik unsurları görebileceğimiz konuşulmaya başladı.

Endüstri 4.0 nesnelerin interneti, yapay zekâ, büyük veri artık sanayicilerimizin gündeminde esas madde olarak yer almaya başlamış bulunuyor.

Savunma sanayine yönelik yapılan araştırmalar, önümüzdeki 25-30 yıllık dönemde en yüksek gelişme potansiyeline sahip segmentin, insansız sistemler olduğunu göstermektedir.

Page 48: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

46 İnşaat Sanayii

ASPİLSAN Enerji A.Ş., 1981 yılında Kayserili hayırseverlerin bağış ve destekleri ile kurulmuş olup hisselerinin yaklaşık %98’i Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’na (TSKGV) aittir. Firmamız, 16 dönümlük arazi üzerinde 3500 m2’lik kapalı alanda faaliyet göstermekte olup kuruluş yeri Kayserili iş adamlarının bağışları doğrultusunda belirlenmiştir.

Ülkemizdeki sivil ve askeri enerji ihtiyaçlarını karşılama hedefinde olan ve özellikle milli ve yerli çözümler sunan firmamız, AR-GE faaliyetlerine ve yenilikçi çözümlere önem vermekte ve bu alanlarda ciddi yatırımlar da yapmaktadır. Firmamız öncelikli olarak taşınabilir batarya çözümleriyle beraber farklı enerji depolama sistemleri üzerine de odaklanmış, bu alanlarda dışa bağımlılığı bitirmeyi hedefleyen ve özel çözümler üreten bir konumdadır. ASPİLSAN Enerji A.Ş.,

Türkiye’deki ilk ve tek uçak/helikopter akü üreticisi niteliğini de koruyarak sürdürmektedir. Bu kapsamda, sadece askeri uçak/helikopter değil, sivil havacılık sektörüne de hizmet verebilmek adına Uluslararası Havacılık Emniyet Ajansının belirlediği standart ve şartları sağlamak adına EASA sertifikasyonuna da başvurmuş ve 2018 yılı itibariyle bu sertifikayı (Tasarım ve Üretim onaylarıyla beraber) almaya hak kazanmıştır. EASA sertifikasyonuna haiz olan firmamız, başta yerli sivil havayolu şirketleri olmak üzere tüm dünyada bu sektöre ürün sağlayabilecek konumdadır.

Kayseri merkez fabrikamızda bir AR-GE merkezimiz olmakla beraber Ankara ve İstanbul’da da iki ayrı AR-GE merkezimiz bulunmaktadır. Ankara ODTÜ Teknokent’te bulunan AR-GE merkezimizde malzeme ve

Yenilikçi Çözümlere Önem Veriyoruz

DOSYA

ASPİLSAN ENERJİ A.Ş., misyon ve vizyonu çerçevesinde, pil hücresi (yani pilin) ülke içerisinde yerli olarak üretilebilmesi için yaklaşık 3 yıldır çalışmalar yapmaktadır.

E. Tümg. İlhan BölükASPİLSAN Enerji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı

Page 49: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

47İnşaat Sanayii

elektrokimya alanlarında çalışmalar yürütülmekte, İstanbul’da kısa süre içerisinde faaliyete geçecek AR-GE merkezimizde ise Deniz Platformları ihtiyaçları ve yakıt hücresi alanlarında AR-GE faaliyetleri yürütülecektir.

Firmamızın misyonu gereği, öncelikli olarak Silahlı Kuvvetlerimiz başta olmak üzere ASELSAN, Roketsan, TUSAŞ vb. gibi kardeş vakıf firmalarımızın enerji ve güç ihtiyaçları karşılanmakta, vizyonumuz gereği de sivil sektöre yönelik çözümler üretmekte ve ihracat faaliyetlerine önem vermekteyiz.

ASPİLSAN Enerji A.Ş., ana faaliyet konuları esasında; pil ve batarya çözümleri (Lityum iyon, Li-Po, Ni-Cd, Ni-Mh vb.) uçak ve helikopter aküleri, paketleme, kontrol sistemleri ve yenilenebilir enerji uygulamaları için enerji depolama sistemleri ve çeşitli

uygulamalarını tasarlamakta ve üretmektedir. Bu sistemlerin tasarımı ve üretimi üzerine yaklaşık 35 yılı aşan tecrübe ve bilgi birikimimizle sivil sektörde diğer önemli alanlar olan raylı sistem bataryaları, elektrikli araç bataryaları, medikal bataryalar vb. üzerine de çalışmalar yürütmektedir.

Günümüzde, özellikle enerjide dışa bağımlılık her ülke için kritik ve önem verilmesi gereken bir husus olmakla beraber ülkemizde bu alanda ciddi yatırımlar söz konusudur. Özellikle rüzgâr/güneş gibi yenilenebilir enerji yatırımları bu enerjinin regüle edilebilmesini, efektif şekilde depolanabilmesini ve tekrar kullanılabilmesini zorunlu kılmaktadır. Aynı zamanda mobilitenin günümüz askeri ve sivil sektördeki önemi daha hafif ve uzun süreli kullanım gereksinimlerini doğurmakta, bu gereksinimler de daha farklı

kimyalar, malzemeler ve teknolojilerle oluşturulmuş inovatif çözümler gerektirmektedir.

Özellikle yerli katkı payındaki artış yerli ve milli ürünleri desteklemekte ve ülkemizin yerli firmalara bu alanda bir fırsat sunması bizleri teşvik etmektedir. Birçok sistemin ana ihtiyacı olan pil hücreleri ve elektrotlardaki eksiklikler, diğer alt malzemelerle beraber bazı ham maddelerin ülkemizde olmayışı da dışa bağımlılık durumuyla sonuçlanmaktadır. Bu zorunlulukları karşılamak, bizi hem AR-GE faaliyetleri yapmaya hem de farklı malzemelerle yenilikçi çözümler üreterek ülkemiz adına farklı çözümler üretmeye yöneltmektedir.

Sektöre Dair Ana Faaliyetler

a. Portatif batarya çözümleri ve özel askeri bataryalar

Sivil ve askeri sistemlerdeki mobilite ihtiyaçlarına cevap verebilmek adına

Page 50: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

48 İnşaat Sanayii

ve özellikle telsiz-radyo, uydu sırt terminali, GGG, termal kameralar, tanksavar (TOW, Milan vb.) ve füze sistemleri (Roketsan OMTAS, UMTAS vb.) gibi ihtiyaçları da kapsayacak şekilde özel bataryalar ASPİLSAN Enerji bünyesinde tasarlamakta ve bu alanda da çözümler üretmektedir.

Bu bataryalarla entegre olarak firmamız birçok alanda yenilikçi çözümler üretmekte ve gerekli AR-GE faaliyetlerini yürütmektedir. Bunlara örnek olarak:

• İHA (İnsansız Hava Araçları) için PEM tipi aykıt hücresi üretimi,

• İnce Film Kapasitör geliştirme,

• Ultrakapasitör ve Li-iyon Kapasitör geliştirme,

• Askeri Uydu Sırt Terminali Li-Ion bataryası üretimi,

• Denizaltı/üstü sistemleri özel batarya üretimleri,

• Anti-tank sistemleri batarya tasarım ve üretimi,

• Füze ve güdüm kitlerinde kullanılan pil ve bataryaları geliştirme,

• Nikel Kadmiyum uçak akü elektrotu üretimi,

• Raylı sistem akü elektrotu geliştirme,

• Medikal cihaz bataryaları geliştirme vb.

gibi alanlarda hem savunma hem sivil odaklı özel bataryaların AR-GE, tasarım ve seri üretim odaklı çalışmalarımız ve iş geliştirme faaliyetlerimiz devam etmektedir.

b. Yenilenebilir Enerji Sistemleri için Enerji Depolama Sistemleri (EDS)

Yenilenebilir enerjinin önem arz ettiği günümüzde enerji depolama sistemleri, olmazsa olmaz ihtiyaç olarak belirmektedir. Jeneratörlerde, güneş enerji sistemleri ve rüzgâr türbini gibi kaynaklar tarafından enerji üretildiğinde enerjinin tamamı ve düzgün bir şekilde kullanılması, en önemlisi ise depolanması her zaman mümkün olmamaktadır. Enerji depolama sistemleri ise bu üretilen enerjinin kullanılmayan kısmını depolayarak ihtiyaç duyulan zamanda kullanılmasını bir enerji verimliliği içerisinde sağlamaktadır. Dünyada yine belirli birkaç firmanın pazara sunduğu ve kısaca ESS (Energy Storage Systems) olarak anılan ürünler yine firmamız bünyesinde üretilmektedir. EDS (Enerji Depolama Sistemi) olarak adlandırılan bu sistemin özellikle enerji ihtiyacının kritik ve kaybının tahammül dışı olduğu hastaneler, veri toplama merkezleri, askeri üs bölgeleri gibi alanlarda kullanılması

öngörülmektedir. EDS sistemleri değişkenlik gösterecek konteynırlar içerisinde 3.5 kWh ila 1 MWh arasında tasarlanabilmektedir. UPS görevi görebilen, uzaktan monitör edilebilen ve rüzgâr, güneş, şebeke elektriğinden beslenebilen ve depolayabilen, uzun süre bakım-idame gereksinimi gerektirmeyen, çok sessiz çalışabilen bu sistemlerden bir tanesi denenmesi amacıyla üretilmiş ve 76 kWh’lik bir EDS sistemi Türkiye’nin doğusundaki bir askeri üstte kullanılmıştır. Ayrıca YEGEM’de (Yenilenebilir Enerji Müdürlüğüne) bir adet denenmesi için bu sistemlerden bir adet temin edilmiştir. EDS’ler sayesinde elektrik her zaman regüle edilerek kaliteli ve verimli bir şekilde sisteme aktarılmakta; cihazların gerilimdeki değişimleri dolayısıyla hasar görmesi de söz konusu olmamaktadır.

c. Pil hücresi üretimi batarya bloğu çalışmaları

ASPİLSAN ENERJİ A.Ş., misyon ve vizyonu çerçevesinde, pil hücresi (yani pilin) ülke içerisinde yerli olarak üretilebilmesi için yaklaşık 3 yıldır çalışmalar yapmaktadır.

Bu hususla ilgili ASPİLSAN ENERJİ bünyesinde Pil Proje Grubu adlı özel bir ekip oluşturulmuş ve bu ekip yaklaşık 3 yıldır aktif bir şekilde Lityum

ASPİLSAN Enerji batarya görselleri

Page 51: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

49İnşaat Sanayii

iyon şarj edilebilir pil hücresi üretimi için dünyadaki tesisleri ve üretim imkanlarını incelemiştir. (Japonya, Kore, Çin, Almanya vb.) Üretim yatırım planı ile ilgili makine-teçhizat araştırmaları yapmış, elektrot üretimi ve kimyasıyla ilgili hem dünyadaki önemli enstitüler (Fraunhofer etc.) ve pil üreticileriyle görüşmüş hem de ülkedeki bu alanda çalışan kurumlar, akademisyenler ve üniversitelerle beraber geniş ve uzun soluklu çalışmalar yürütülmüştür.

Robotik/Optronik sistem bataryaları, enerji depolama ve yenilenebilir enerji sistemleri veya elektrikli araç bataryaları incelendiğinde ise; bunların üretiminde en önemli ve olmazsa olmaz faktör olarak pilin kendisi yani pil hücresi olduğu görülmektedir. Çalışmalar sonucunda uygun makine-teçhizatın tespiti, know-how tespiti, ürün kimyası ve kurulacak hatta dair diğer gereksinim ve bilgilere sahip olunmuştur. Mevcut arazimizde kurulacak yeni pil üretim tesisimizin faaliyete geçmesini müteakip birçok sistemde kullanılan pil hücreleri yerli ve milli olarak fabrikamızda üretilebilir hale gelecektir.

d. Alt yüklenicilere ihtiyaç ve faaliyetlerin ülke ekonomisine etkileri

ASPİLSAN ENERJİ A.Ş. olarak Elektrikli Araç (EV), Uçak/Helikopter ve Raylı Sistem Aküleri, Enerji

Depolama Sistemleri üretimi gibi gereksinim oluşturan temel ihtiyaçlara cevap vermeye hazırken diğer sanayi şirketlerinin de yerlileştirme hususunda üzerine düşeni yapmaları gerekmektedir. Enerji, sanayi ve savunma gibi sektörleri ilgilendiren bu ve benzeri üretimlerin oluşturacağı yan sanayii ihtiyaçları düşünüldüğünde, yerli sanayicimize ciddi bir pazar ve iş imkânları sağlanacağı öngörülmektedir.

Raylı sistem aküsü veya elektrikli araç pili üretim hattı düşünüldüğünde; bu tip bir üretim prosesini oluşturmak için gerekli ve teknoloji transferi kapsamında ithal edilmesi gereken makine ve teçhizatla beraber işçiliğin ülkemizde yerli bir şekilde karşılanabileceği gayet açıktır. Örneğin; pil üretim prosesinde kullanılacak pres ve kesme makinelerinin benzerleri ülkemizde üretilmektedir. Bazı yarı-mamuller, spesifik ve işlenmemiş yarı-mamuller, kimyasal çözeltiler (öncesinde üretimi olmayıp özel ihtiyaç duyulmadığı için genellikle), metal alaşımlı veya kompozit malzemeler, metal aksam ve kutular, kalıp ve enjeksiyon ihtiyaçları, test ekipmanları, paketleme cihazları vs. gibi

ihtiyaçların birçoğunun yerli ve milli üreticilerimizle karşılanabileceğini değerlendirmekteyiz.

Diğer savunma ve enerji yatırımlarında uygulanan vergi istisnaları/indirimleri, SGK muafiyetleri, düşük faizli/faizsiz kredi teşvikleri gibi mali hususların yatırımcı ve üreticilerin bu alana yönelmelerinde de daha etkili olacağı düşünülmektedir.

ASPİLSAN Enerji A.Ş. olarak bizler, öncelikli misyonumuzu hiçbir zaman unutmadan, vizyonumuzun gereği gelecek hedeflerimizle beraber daha güçlü bir şekilde çalışmaya, üretmeye ve büyümeye kararlıyız. Ülkemize enerji ve savunma sanayi alanında hizmet etmeye ve verilecek tüm görev ve sorumlukları alarak yolumuzda kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz.

ASPİLSAN ENERJİ Enerji Depolama Sistemleri (EDS) görseli.

ASPİLSAN Enerji A.Ş., Türkiye’deki ilk ve tek uçak/helikopter akü üreticisi niteliğini koruyarak sürdürmektedir.

Page 52: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

50 İnşaat Sanayii

Savunma sanayi, uluslararası alanda ülkelerin ekonomik ve siyasal alandaki gücünü belirleyen faktörlerin başında gelmekle beraber ülkelerin teknoloji anlamında geldikleri son noktanın bir ölçütü olarak da görülebilir. Değişen dünya düzeninde taşların yerinden oynaması, ülkelerin savunma ekonomilerini artırmasına sebebiyet vermekte ve ülkelerin savunma sanayine daha fazla yatırım yapılmasının yolunu açarak savunma sanayi teknolojisine büyük bir ivme kazandırmaktadır. Artan bu ivmeyle beraber, ülkelerin bu ivmeyi yakalamaları zorunlu bir hale gelmektedir.

Ülkemizin jeopolitik konumunun önemi, gelişmekte olan ülke sınıfında bulunması, savunma sanayinin küresel ekonomiye yapmış olduğu katkının oldukça yüksek olması

ve bunlardan daha da önemlisi Türk Silahlı Kuvvetlerimizin güncel savunma ihtiyaçlarının karşılanması ülkemizin savunma sanayisinde stratejik adımların atılması gereğini ortaya çıkarmaktadır. Bu kapsamda, uzun yıllar yapılan yatırımlar ve savunma sanayinde yerlilik hedefi, bu stratejik adımların en somut örneğini oluşturmaktadır. Bu yapılan yatırımlar sonuçlarını, son yıllarda artış gösteren ihracat rakamlarıyla beraber ortaya koymaktadır.

Ülkemizin nüfusunun %50’den fazlasını genç nüfusun oluşturması, nitelikli insan kaynağı yönünden oldukça büyük bir potansiyele sahip olduğunun bir göstergesidir. Yapılan yatırımlarla ve özellikle AR-GE yatırımlarıyla nitelikli genç nüfusun, vakıf kuruluşlarında, özel teşebbüs ana yüklenicilerde ve KOBİ

firmalarında savunma sanayinde aktif rol alması önümüzdeki 20-30 yıllık periyotta ülkemizin güncel savunma ivmesini yakalamasına olanak sağlayacaktır.

Yerlileşme ve millileşme politikası doğrultusunda yürütülen çalışmalar ve Pi Makinanın bulunduğu nokta

Firmamız, 2008 yılından itibaren sahip olduğu tesis güvenlik sertifikası sayesinde birçok ana yüklenici firmaya kendi imkân ve kabiliyetleri doğrultusunda önemli projelerde alt yüklenici olarak destek vermiştir.

Ayrıca firmamız, ana faaliyet alanında bulunan iş ve inşaat makinaları ile savunma sektöründe var olmayı arzu etmektedir. Bunların başında yüksek yerlilik oranı ile motorlu araçlarımız yer almaktadır.

Yüksek Yerlilik Oranı İleSektöre Yatırım Yapıyoruz

DOSYA

Hacı SarıPi Makina Genel Müdürü

Page 53: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

51İnşaat Sanayii

Tüm ticari ürünlerimizde, yerlileşme politikası adı altında yapmış olduğumuz çalışmalar doğrultusunda, ürünlerin teknolojisi yüksek önemli komponentlerini de üretiyor olmamızın önemi son günlerde daha da önem kazanmaktadır. Neredeyse tüm araçlarımızda kendi imkanlarımız ile yerli üretilen yürüyüş grupları ve aktarma sistemleri ilgili sektörde yeni bir ürün gamı oluşturarak halihazırda üretilen diğer ana yüklenici firmalarının araçları için yurt dışından tedarik edileceğine, tarafımızca yerli olarak temin edilebilecektir. Bu alanda da çalışmalarımız hızla devam etmektedir.

Bunların dışında savunma sanayinde ana yüklenicilere hizmet verdiğimiz çelik yapı ve talaşlı imalat (dişli grupları bilhassa) alanlarında da yetkin kabiliyetlerimiz sayesinde birçok ürünün yerlileşmesine imkân sağlamaktayız.

Ülkemizde üretilen ürünlerdeki yerli katkı paylarının sıkça gündeme geldiği bugünlerde, yapılan yerli ürün ve teknolojisi yüksek komponent çalışmalarının daha da kıymet kazanacağı aşikârdır. Bu sayede firmamız, önümüzdeki süreçlerde hem ticari ürünleri hem de teknolojik kat

sayısı yüksek komponentleri ile ilgili sektörde önemli bir oyuncu olmak için tüm çabasını gösterecektir. Öncelikli olarak ülkemiz sanayisi ve milletimiz savunma güçleri için tüm imkanlarını seferber etmeye hazır firmamız, sonrasında da ülkemiz ve firmamızı en doğru şekilde dünyada temsil etmeyi arzu etmektedir.

İhracat yaptığımız bölgeler ve yurt dışındaki hedef pazarlarımız

Firmamız savunma alanında çalışmalarına şu ana kadar ancak yurt içinde devam edebilmiştir. Ancak ilgili alanda, ticari ürünlerinden olan motorlu taşıtlar sınıfındaki yüksek tonajlı kabiliyetli kamyonlarımız yurt dışı piyasasında oldukça rağbet görmektedir. Özellikle Orta Doğu, Asya ve Uzak Doğu ülkelerinde görüşmelerimiz devam etmektedir.

AR-GE ve inovasyon politikalarımız ve yatırımlarımız

Firmamız, 2016 yılı itibari ile Türkiye’nin 266. AR-GE merkezi olmaya hak kazanmıştır. Bu kapsamda, 80 kişilik bir AR-GE kadrosu ile hem ticari ürünlerimiz hem de savunma sanayisi için çalışmalarını daha kapsamlı olarak sürdürmektedir. Ticari ürünlerimiz için geliştirilen birçok yeni proje sayesinde genç kadromuz, kurumsal hafızaya katkıda da bulunarak kendini gün be gün daha da geliştirmektedir. Savunma sanayisi içinse ilgili donanımlı ekiplerimiz hem müşteri projelerine birçok kapsamda destek vermekte hem de sistem, entegrasyon, çözüm paketi gibi ihtiyaç duyduğu birçok çalışmanın içerisinde de firmamızı sistemde tutmaktadır. Firmamız sadece tasarım değil, burada ön gördüğü uygulamaların imalatta pratiğe dönüşümü içinse yine AR-GE merkezimizde yer alan donanımlı imalat mühendisliği kadrosu sayesinde kontrol edebilmektedir.

Bu birimlerimizdeki aracı organlar yazılım, personel, alan vs. konularında yatırım ve stratejiyi oldukça geliştirilebilir ve uygulamaya açık şekilde firmamız benimsemiştir.

Şu an gündemimizde olan projeler;

Savunma sanayisinde firmamız, Türkiye’nin en büyük vakıf kuruluşlarından olan Aselsan, Roketsan, FNSS TUSAŞ ve TÜBİTAK ile aktif çalışmalarına hızla devam etmektedir. İlgili firmalara parça hazırlama, boyahane, kaynaklı imalat, talaşlı imalat, dişli imalatı (yürüyüş grupları ve dişli kutuları vs.) manyetik parçacık testi, ısıl işlem hizmetleri sunmakta, sistem ve entegrasyon projelerine destek vermektedir. Ayrıca vakıf kuruluşlarının çoğu içinse birçok proseste onaylı tedarikçi konumundadır.

Devam eden projelerimizden birkaçı ise önemli bir savunma sanayisi firması ile daha önceden prototipini teslim ettiğimiz, gündemdeki hava savunma sisteminin önemli bir aracının seri imalat hazırlıklarını tamamlamış, 2018 yılı için donanımlı bir hazırlık süreci geçirilmiştir. Önümüzdeki 5-6 sene içerinden yaklaşık 100’lü adetlerde teslim alınması için masada görüşmeler devam etmektedir.

Ayrıca yine çelik yapı olarak yetkin olduğu, atış sistemlerinin araç üstü donanımlarında yine bir vakıf kuruluşu ile 50’li adetlerin üzerinde imalat yapmış ve devam etmeyi de planlamaktadır.

Savunma sanayisinde yer alan bir diğer önemli firmanın ise birçok araç geliştirme projesinde, dişli kutusu, yürüyüş grupları projelerine de hızla devam etmektedir. Seri imalat sözleşmeleri içinse görüşmelerini sürdürmektedir.

Savunma sanayinde ana yüklenicilere hizmet verdiğimiz çelik yapı ve talaşlı imalat alanlarında da yetkin kabiliyetlerimiz sayesinde birçok ürünün yerlileşmesine imkân sağlamaktayız.

Page 54: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

52 İnşaat Sanayii

Türk savunma sanayii 2000’li yılların başında yeni bir misyon ortaya koydu, millilik kavramını ana hedef olarak belirleyerek yeni bir formasyona geçti. Savunma sanayimizde ortaya çıkan büyük atılımın 15-20 yıllık bir mazisi olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle ihtiyaç duyulan platformları milli olarak yapma kararı alındı ve iddialı bir yolculuğa çıkıldı. İşte bugün, gurur duyduğumuz milli tankımız ALTAY, helikopterimiz ATAK, milli gemimiz MİLGEM ve diğer platformlarımızın yoğun bir şekilde çalışmaları başladı. Bu platformlar yaklaşık 10-15 yıl gibi bir sürede ortaya çıktı. Tabii özellikle sivil sektöre göre, 15 sene çok uzun gibi görünebilir ama dünya ölçeğinde bu platformlar için harcanan sürenin yurt dışında 30-40 seneye denk geldiğini belirtmek gerekiyor. Dolayısıyla Türkiye’de 30-40 sene

sürmesi gereken bir serüveni 10-15 senede tamamlandık. Bu aslında çok önemli bir başarı hikâyesidir. Türkiye bir süre sonra da yavaş yavaş alt sistemleri geliştirmeye başladı. Bugün geldiğimiz noktada, yaklaşık yüzde 65 yerli payımız var savunma sanayinde. Bunu daha da yukarılara çekmek bütün savunma sanayinin motivasyonu şu anda. Birçok alanda teknolojik yetkinlik olarak gelişmiş ülkelerle rekabet eder düzeyde olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim hatta bazı konularda daha ilerideyiz. Sektör olarak hedefimiz, önümüzdeki süreçte yüzde 80 yerlilik oranını yakalamak.

Yerlileşme ve millileşme politikası doğrultusunda yürüttüğümüz çalışmalar

Millileşme ve dolayısıyla tam bağımsız olabilme politikası, bizim

Millileşme PolitikasınaÖnem Veriyoruz

DOSYA

Savunma sanayinde muhakkak kendi kendine yeter bir ülke haline gelmemiz lazım. Platformlar konusunda önemli yol aldık ancak tam bağımsızlık için alt sistemleri de tamamen kendimiz yapıyor olmalıyız.

Tunç BatumMeteksan Savunma Sanayii A.Ş.

Genel Müdürü

Page 55: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

53İnşaat Sanayii

için çok önemli. Savunma sanayinde muhakkak kendi kendine yeter bir ülke haline gelmemiz lazım. Bu hedeflerin ne kadar önemli olduğunu, son dönemde gizli ambargolarla ortaya çıkan durumlar ile de gördük. Platformlar konusunda önemli yol aldık ancak tam bağımsızlık için alt sistemleri de tamamen kendimiz yapıyor olmalıyız. Platformlarımızın kabiliyetini direk etkileyen kritik alt sistemler var. Bunları yerlileştirmek için de aynı motivasyonu sürdürmek zorundayız. Biz Meteksan Savunma olarak tamamen kendi mühendislik

kadromuz ve altyapılarımız ile projeleri yerli imkanlarla geliştiriyor ve üretiyoruz.

Ağırlıklı ihracat yaptığımız bölgeler ve yurt dışındaki hedef pazarlarımız

Sektördeki tecrübemizden şunu öğrendik ki savunma sanayinde bir marka olabilmek için ihracat şart. Meteksan uluslararası satış bölümümüzle birlikte mümkün olduğunca ürünlerimize ve geliştirdiğimiz teknolojilere gerçek anlamda ihtiyacı olan ülkelere gitmeye çalışıyoruz. İhraç edebileceğimiz

Meteksan uluslararası satış bölümümüzle birlikte mümkün olduğunca ürünlerimize ve geliştirdiğimiz teknolojilere gerçek anlamda ihtiyacı olan ülkelere gitmeye çalışıyoruz.

Page 56: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

54 İnşaat Sanayii

ürünlerimiz için detaylı bir pazar analizi yapıyoruz ve bunun ardından da kendimize hedef ülkeler belirliyoruz. Ülkelerin savunma bütçeleri, Türkiye ile savunma sanayisi ürünleri ticareti, siyasi ilişkiler, ilgili kuvvetin büyüklüğü, envanterde bizim ürünün benzerlerinin olup olmadığı, yakın zamanda tedarik edip etmedikleri gibi birçok kriteri bir araya getirip, detaylı bir pazar analizi çıkartıyoruz. Tüm bu çalışmalar, bizim ölçeğimizdeki şirketler için önemli, çünkü ihracat çalışmaları için kısıtlı bütçe ve insan kaynağı

ayırabiliyoruz. O yüzden, bu faaliyetleri çok doğru koordine etmemiz, önceden stratejilerimizi oluşturmamız lazım. Uluslararası satış faaliyetleri de doğası itibarıyla uzun soluklu ve finansman gerektiren çalışmalar. Mevcut durumda ağırlıklı olarak Asya ülkeleri ve Orta Doğu’ya ihracat yapıyoruz. Bu sene ilk defa bir Avrupa ülkesi ile ihracat sözleşmesi imzaladık, bu da bizim için önemli bir gurur kaynağı oldu.

Gündemimizde olan projeler

Meteksan Savunma, 2006 yılında kuruldu. Kuruluş amacımız, Bilkent

MİLGEM, ATAK helikopteri, İHA’lar ile füzelerin alt ve ana sistemleri gibi birçok kritik projede görev üstlendik.

Page 57: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

55İnşaat Sanayii

Grubu bünyesinde yürütülen teknolojik faaliyetleri tek bir çatı altında toplamak ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yüksek teknoloji ürünler tasarlamak/ geliştirmekti. İlk çalışmalarımıza milimetre dalga teknolojisi ile başladık. O dönemde Türkiye’de bu konuda bir yatırım yoktu ve önemli AR-GE çalışmaları gerçekleştirdik. Bugün bu çalışmaların sonunda MİLDAR adındaki hava platformu radarımız ortaya çıktı. Tabii bu süreçte Savunma Sanayii Müsteşarlığımızın büyük desteği olduğunu söyleyebiliriz. Bu projenin ikinci fazında ise MİLDAR’ın ilgili platformlara entegrasyonu konusuna geçildi. Bu arada farklı alanlarda yetkinliklerimizi artırmaya devam ettik. Örneğin, su altı akustiği alanında Türkiye’de “Mükemmeliyet Merkezi” seçildik. O alanda özgün sonarlarımızı yapar hale geldik. Bunun yanında, ASELSAN ile ortaya koyduğumuz birliktelik sonucu mühimmat veri bağı alanında faaliyet göstermeye başladık. Bugün geldiğimiz noktada, dünya

ölçeğinde rekabet edebilir, çok yetkin ürünlere sahibiz. Biz hep Türkiye’de el atılmamış, boşlukta kalan alanları kendimize hedef seçtik. Mevcut durumda faaliyet gösterdiğimiz 4 ana iş kolu var. Algılayıcı sistemler, haberleşme sistemleri, su altı akustik sistemler ve platform simülatörleri. Bu alanlarda helikopterler ve İHA’lar için radar sistemleri, altimetreler, taktik ve stratejik füze sistemlerinin veri bağları, deniz platformları için sonar sistemleri, su altı erken uyarı ve haberleşme sistemleri, eğitim simülatörleri gibi projeler üzerinde çalışıyoruz. MİLGEM, ATAK helikopteri, İHA’lar ile füzelerin alt ve ana sistemleri gibi birçok kritik projede görev üstlendik. Bugün bu dört alana odaklanmış, derinlemesine yetkinlik sağlamış, nicelik olarak değil, nitelik olarak büyümeyi amaçlayan ve sektörün önemli bir oyuncusu haline gelen Meteksan Savunma var. 20’ye yakın platformda ürünümüz mevcut. Bunların ordumuz ve güvenlik güçlerimiz tarafından kullanılıyor olması çok gurur verici.

Meteksan Savunma, 2006 yılında kuruldu. Kuruluş amacımız, Bilkent Grubu bünyesinde yürütülen teknolojik faaliyetleri tek bir çatı altında toplamak ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yüksek teknoloji ürünler tasarlamak/ geliştirmekti.

Page 58: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

56 İnşaat Sanayii

Ülkemizin bulunduğu coğrafya ve jeopolitik konumu itibari ile savunma sanayii yatırımları her zaman ön planda olmak durumundadır. Son yıllarda dünya geneli ve Türkiye özelinde yaşanan olaylar savunma sanayinde millilik kavramının ne kadar önemli olduğunu bir kere daha ispat etmiştir. Devletimizin son yıllarda artan bir ivme ile AR-GE’ye sağladığı destek ve yapıcı yaklaşımlar ile Türkiye artık uluslararası arenada söz sahibi, yenilikçi ürünleri ile teknik açıdan öne çıkan önemli bir rakip haline gelmiştir.

Yerlileşme ve millileşme politikası doğrultusunda yürütülen çalışmalarımız

IP tabanlı ses iletişim sistemleri alanındaki rakiplerimiz, çok uluslu büyük şirketler. Bu şirketlere göre en büyük avantajımız, geliştirdiğimiz ürünün son 5 yıl içinde ortaya

çıkmasından dolayı kullanılan yazılım ve donanım bileşenlerinin, teknolojinin geldiği son noktada olması diyebilirim. Ayrıca ürünün yazılım ve donanımını milli olarak geliştirmiş olmak, müşterilerimize sunacağımız çözümlerde bizlere çok büyük esneklik sağlıyor. Tabii milli olarak geliştirilen her ürün gibi bu ürün de yurt dışı menşeli muadillerine göre; ilk temininden başlamak üzere, tüm yaşam döngüsü boyunca kullanıcılarına büyük maliyet avantajı sağlıyor.

Savunma sanayi projelerinde kazanmış olduğumuz milli yetenekler, bizlere sivil alanda da birçok kapıyı aralıyor.

Umarız savunma sanayiinde önemli bir yer arz eden yerlileşme ve millileşme vurgusu salt savunma sanayii ile kısıtlı kalmaz, devletin tüm

Millileşme Politikası ile Kullanıcılara Maliyet Avantajı Sağlıyoruz

DOSYA

TSK envanterine girmiş olan ürünlerimizi ihraç edebilmek adına, yoğun bir biçimde iş geliştirme faaliyetleri yürütüyoruz.

Noyan DedeONUR Mühendislik A.Ş. Genel Müdürü

Page 59: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

57İnşaat Sanayii

birim ve organizasyonlarına bu felsefe yerleşir.

İhracat yaptığımız bölgeler ve yurt dışındaki hedef pazarlarımız

Hâlihazırda, TSK envanterine girmiş olan ürünlerimizi ihraç edebilmek adına, yoğun bir biçimde iş geliştirme faaliyetleri yürütüyoruz. Bu bağlamda, birbirinden çok farklı coğrafyalarda, farklı projeler için paralel süreçleri aynı anda götürüyor; birlikte çalıştığımız iş ortaklarımız ile oluşturduğumuz sinerjiyi, yakın vadede iş sonuçlarına dönüştürmeyi hedefliyoruz. Katar’dan

Etiyopya’ya, Malezya’dan Hindistan’a kadar farklı coğrafyalarda, sivil ve askeri projelere yönelik haberleşme çözümlerimizi; tanıtmaya, aktarmaya ve iş ortakları ile ihalelere girerek sonuçlar yakalamaya çabalıyoruz.

Orta vadede dünyada IP tabanlı ses iletişim sistemleri alanında dünyada bilinen firmalar arasında yer alma hedefimiz bulunuyor.

AR-GE ve inovasyon politikalarımız ve yatırımlarımız

Firmamız, AR-GE’yi ana stratejik alanlardan birisi olarak değerlendirir.

AR-GE konu ve öğelerini belirlerken söz konusu çalışma sonuçlarını firmanın mevcut ve beklenen iş verimliliği sonuçlarını inceler, kazanım veya çalışmanın verimlilik üzerinde olumlu sonuçları olmasını bekler ancak bu kriter tek başına AR-GE konusunun firma stratejisine uygun olup olmadığını belirlemez. Kriterler bir bütün olarak değerlendirilirken en sonunda yapılacak "Fayda Analizi" ile AR-GE konusunun firma açısından uygun olup olmadığı değerlendirilir.

AR-GE çalışmasının şirket teknik birikimi ile örtüşen alanlarda olması

Firmamızın AR-GE faaliyetlerindeki orta vadeli stratejisi: AR-GE için firma toplam bütçesinden ayrılan payın en az 2 katına çıkartılması ve AR-GE’nin firma iç süreçlerinde daha fazla desteklenmesine yönelik uygulamaların devreye alınmasıdır.

Page 60: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

58 İnşaat Sanayii

önemlidir. Kendi alanında dikey özelleşmeyi ilke edinen şirketimiz, AR-GE konuları seçiminde de bu hususu gözetmektedir. AR-GE sonucunda ortaya çıkma ihtimali olan ürün/hizmet için AR-GE başvurusu öncesinde pazar analizi çalışması ve şirket yetkinlikleri ile uyumluluk değerlendirmesi yapılır. AR-GE sonunda ortaya çıkan değer, patent başvurusu için uygun ise süreç bilahare başlatılarak takip edilir.

Firmamızın AR-GE faaliyetlerindeki orta vadeli stratejisinde; AR-GE için firma toplam bütçesinden ayrılan payın en az 2 katına çıkartılması ve AR-GE’nin firma iç süreçlerinde daha fazla desteklenmesine yönelik uygulamaların devreye alınması yer almaktadır.

Geçmiş dönemlerde, tüm AR-GE faaliyetlerimizi, Hacettepe Teknokent bünyesinde açmış olduğumuz ofisimizde yürütüyorduk. Ancak iki yapılı oluşum hem idari hem de teknik açıdan yönetimin zor bir hâl almasına neden olmuştur. Bunun üzerine, merkez binamızın hemen yan tarafına, yeni bir bina inşa ederek AR-GE ofisimizi hizmete aldık. Hâlihazırda hem idari hem de teknik tüm faaliyetlerimizi, Ankara Ümitköy’de yer alan yerleşkelerimizde icra ediyoruz.

AR-GE ofisinin faaliyete geçmesi ile hem akademi hem de sanayi ile daha yakın ilişkiler içerisine girdik. SSB’nin destekleri ile SAYP (Savunma Sanayii için Araştırmacı Yetiştirme Programı)

protokolleri içerisinde yer aldık ve bu vesileyle üniversiteler ile ortak projeler geliştirmek için adımlar attık.

Çalışanlarımızın, yüksek lisans ve doktora çalışmalarını destekleyerek nitelikli iş gücümüzü daha da ileri boyuta taşımaya odaklandık. Patent çalışmaları için ilk adımlarımızı da attık.

Yürütmekte olduğumuz tüm bu çaba ve çalışmalar, rekabetçilik anlamında öne geçmemizi sağlayacak ve ekosistemimizi genişletip geliştirerek ürün ve çalışmalarımıza artı değer katacak.

AR-GE projeleri, bizler gibi KOBİ ölçeğinde olan firmalar nezdinde daha da büyük önem arz ediyor. Halihazırda AR-GE projelerine yönelik birçok destek ve hibe programı söz konusu. Biz de tüm bu programları yakından takip ediyor ve sahip olduğumuz yetenekleri genişletecek, derinleştirecek ve yeni yetkinlikler kazandıracak AR-GE projeleri üzerinde yoğun bir mesai harcıyoruz.

Gündemimizdeki Projeler

ONUR A.Ş. olarak 2018 yılının ilk bölümünü, yoğun bir iş programı ve gündemle geçirdik. Özetlemek gerekirse birinci fazını, 2017 yılının ilk yarısında tamamlamış olduğumuz Hava Savunma Telsiz Ağı (HSTA) Projesi’nin ikinci fazına, 2017 Temmuz ayı başı itibarıyla başladık. Bu faz ile HSTA Projesi’nin ilk fazında geliştirilen milli ürün ve yetkinliklerin, Hava Kuvvetleri Komutanlığının ilgili tüm birimlerine yaygınlaştırılması için tüm gücümüzle faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

Sözleşmesini geçtiğimiz yıl imzaladığımız, Deniz Taktik Telsiz Ağı (DETTA) Projesi kapsamında da hem Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) hem de Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ile yoğun bir iletişim ve istişare içerisindeyiz. Oluşturduğumuz bu

Page 61: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

59İnşaat Sanayii

olumlu atmosfer içerisinde hem SSB hem de Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personeli ile yakın temasta kalarak çalışıyor ve projenin en yeni teknoloji ve gelişmiş sistemleri içerecek şekilde, zamanında ve eksiksiz teslim edilebilmesi için azami gayret gösteriyoruz.

Yine 2017 yılı içerisinde, TUSAŞ tarafından üretilmekte olan insansız hava aracı platformlarında, daha esnek telsiz kullanımına olanak sağlayan ve aviyonik standartlara göre akredite edilen, “Telsiz Anahtarlama” ürünümüzün teslimatlarını başarıyla tamamladık. Söz konusu teslimat ile yer kontrol birimlerinden gelecek komutlar ile hava aracı üzerindeki VHF/UHF Telsiz Sistemi’nin, gerçek zamanlı yönetimi gerçekleştirilebilecek.

SSB ile yürütmekte olduğumuz bir diğer projemiz olan Mobil/Sabit

TACAN Sistemi Tedariki Projesi kapsamında da ciddi bir yol kat ettik ve şu anda projenin önemli safhalarından birisindeyiz. Hedefimiz, 2019 yılı içerisinde, tüm kabulleri tamamlayarak sistemleri, Hava Kuvvetleri Komutanlığının hizmetine sunmak ve garanti sürecine başlamak.

Askeri alanda özetlemiş olduğum bu projelerimize ilaveten sivil alanda da bizlere yeni kapılar açacak yeni projeleri (raylı sistemler vb.), 2018 yılı başı itibari ile imzaladık.

Projeler tarafındaki bu gelişmelerin yanında 2018 yılı ilk, kurumsallaşma yönünde önemli adımlar atarak geçirdiğimizi de ifade etmek isterim. “İş Süreç Yönetimi” yaklaşımına geçerek tüm süreç ve işlemlerimizi, otonom bir sistem üzerinden yürütmek amacıyla şirket içerisinde bir proje başlattık. Her bir adımı, yavaş yavaş süreçlerimize adapte ediyoruz.

2017 yılı içerisinde, TUSAŞ tarafından üretilmekte olan insansız hava aracı platformlarında, daha esnek telsiz kullanımına olanak sağlayan ve aviyonik standartlara göre akredite edilen, “Telsiz Anahtarlama” ürünümüzün teslimatlarını başarıyla tamamladık.

Page 62: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

60 İnşaat Sanayii

Bilindiği üzere mevcut yatırım teşvik sistemi, 2012 yılından itibaren 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (Karar) ve bu kararla ilgili mevzuat kapsamında düzenlenmiştir. Sistemin temelinde, Türkiye’nin illerinin gelişmişlik düzeylerine göre 6 ayrı bölgeye ayrılması ve gelişmişlik düzeyi yüksek olan bölgelerden düşük olan bölgelere doğru artan oran ve miktarlarda çeşitli teşvik ve destekler uygulanması yer almaktadır. Diğer taraftan, devlet tarafından stratejik olduğu düşünülen bazı sektörlere ilişkin yatırımların ise bölge ayrımı yapılmaksızın yüksek oranlarda desteklenmesi kararlaştırılmıştır.

Savunma Sanayii Yatırımları

Savunma sanayiine yönelik yatırımlar, her alanda olduğu gibi mevcut yatırım teşvik sistemimizde de özel bir yere

sahiptir. Bu sektöre yönelik olarak yapılacak yatırımların cinsine göre destek unsurları ve oranları şu şekilde özetlenebilir:.

Orta – Yüksek Teknoloji Sanayi Sınıfı Ürün Yatırımları

Karar’ın 6 numaralı ekinde, OECD teknoloji yoğunluk tanımına göre orta-yüksek teknolojili sanayi sınıfında yer alan ürünler belirlenmiştir. US97 kodu 2927 (Silah ve Mühimmat İmalatı) olarak belirtilmiş savunma sanayiine yönelik yatırımlar da bu ürünler arasında olup, bu ürünlerin imalatına yönelik yatırımlar İstanbul ili hariç 1, 2 ve 3. bölgelerde gerçekleştirilmeleri halinde 4. bölge için sağlanan teşviklerden faydalanabilmektedir. Teşvik unsurları ve destek unsurları 1.bölge destekleri ile karşılaştırmalı olarak şöyledir:.

Savunma Sanayinde Teşvik Belgeli Yatırımlara Sağlanan Destekler

DOSYA

Savunma sanayine yönelik yatırımlar, her alanda olduğu gibi mevcut yatırım teşvik sistemimizde de özel bir yere sahiptir.

Serdar AltayEY Türkiye Vergi Bölümü

Şirket Ortağı ve Teşvik Hizmetleri Lideri

Page 63: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

61İnşaat Sanayii

  1.Bölge 4.Bölge (*) 5. Bölge (**)

Gümrük V. Muafiyeti

KDV Muafiyeti

Yatırıma Katkı Oranı %15 %30 %40

Vergi İndirim Oranı %50 %70 %80

SGK İşveren Desteği 2 Yıl 6 Yıl 7 Yıl

SGK İşv. Dest. Sınırı (Yatırım Tutarı X %) %10 %25 %35

Faiz Desteği Puanı (TL / Döviz) - 4 / 1 5 / 2

Faiz Desteği Üst Sınırı (TL) - 600.000 700.000

KDV İadesi

Yatırım Yeri Tahsisi

Öncelikli Yatırımlar

Kararda bazı yatırım konuları, “Öncelikli Yatırım” olarak belirtilmiş ve bu yatırımların bölge ayrımı yapılmaksızın 5. bölgede uygulanan bölgesel desteklerden faydalanabileceği belirtilmiştir. Savunma sanayine yönelik olarak öncelikli yatırım kapsamında değerlendirilen yatırımlar ise “Savunma Sanayii Başkanlığının alınacak proje onayına istinaden gerçekleştirilecek savunma alanındaki yatırımlar” ve “Test merkezleri, rüzgâr tüneli ve bu mahiyetteki yatırımlardır. (otomotiv, uzay veya savunma sanayine yönelik olanlar).”

Yukarıda belirtilen yatırımların 1.Bölge ve Orta-Yüksek Teknoloji yatırımları ile mukayeseli destek unsurları ve oranları şöyledir:.

Savunma sanayine yönelik olarak öncelikli yatırım kapsamında değerlendirilen yatırımlar ise “Savunma Sanayii Başkanlığından alınacak proje onayına istinaden gerçekleştirilecek savunma alanındaki yatırımlar” ve “Test merkezleri, rüzgâr tüneli ve bu mahiyetteki yatırımlardır.

1.Bölge 4.Bölge (*)

Gümrük V. Muafiyeti

KDV Muafiyeti

Yatırıma Katkı Oranı %15 %30

Vergi İndirim Oranı %50 %70

SGK İşveren Desteği 2 Yıl 6 Yıl

SGK İşv. Dest. Sınırı (Yatırım Tutarı X %) %10 %25

Faiz Desteği Puanı (TL / Döviz) - 4 / 1

Faiz Desteği Üst Sınırı (TL) - 600.000

KDV İadesi

Yatırım Yeri Tahsisi

(*) Orta - Yüksek Teknoloji Sınıfı Yatırımı

(*) Orta – Yüksek Teknoloji Sınıfı Yatırımı - (**) Öncelikli Yatırım

Page 64: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

62 İnşaat Sanayii

Stratejik Yatırımlar

Kararın 10’uncu maddesine göre, ithalat bağımlılığı yüksek olan ürünlerin imalatına yönelik ve ilgili maddedeki şartları sağlayan yatırımlar, “Stratejik Yatırım” sayılmakta ve aşağıdaki oran ve tutarlarda desteklenmektedir:.

Ayrıca, yukarıda belirtilen Savunma Sanayii yatırımlarının da dâhil olduğu belli yatırım alanları için 2017 ve 2018 yılı yatırım harcamalarına özel ilave 15 puan katkı payı uygulaması ve %100 vergi indirimi uygulanması olanağı getirilmiştir.

Proje Bazlı Yatırımlar

7 Temmuz 2016 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile proje bazlı yatırımlar, teşvik sistemi mevzuata girmiştir. Söz konusu sistemin teşvik unsurları ise 2012-3305 sayılı kararda yer alan teşvik unsurlarına ek olarak yatırımın bölgesine bakılmaksızın gelir vergisi stopajı, nitelikli personel desteği, hibe desteği, enerji desteği, sermaye katkısı, altayapı desteği ve kamu alım garantisidir. Burada dikkat çekilmesi ve unutulmaması gereken bir diğer husus da tüm bu teşvik unsurlarının proje bazında özel olarak değerlendirilecek ve desteklenecek olmasıdır.

Proje bazlı teşvik sisteminde, mevcut 2012/305 sayılı kararda yer verilen teşvikler ise artırılmış oranlar uygulanarak yine yer almakta olup, bir yatırımın proje bazlı yatırım teşviklerinden faydalanabilmesi için asgari 100 milyon USD yatırım şartını sağlaması gerekecektir.

  1.Bölge 4.Bölge (*) 5. Bölge (**) Stratejik Yatırım

Gümrük V. Muafiyeti

KDV Muafiyeti

Yatırıma Katkı Oranı %15 %30 %40 %50

Vergi İndirim Oranı %50 %70 %80 %90

SGK İşveren Desteği 2 Yıl 6 Yıl 7 Yıl 7 Yıl

SGK İşv. Dest. Sınırı (Yatırım Tutarı X %) %10 %25 %35 %15

Faiz Desteği Puanı(TL / Döviz) - 4 / 1 5 / 2 5 / 2

Faiz DesteğiÜst Sınırı (TL) - 600.000 700.000

Sabit yatırım tutarının %5’ini geçmemek üzere

50 M TL

KDV İadesi

Yatırım Yeri Tahsisi

(*) Orta – Yüksek Teknoloji Sınıfı Yatırımı - (**) Öncelikli Yatırım

Page 65: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

63İnşaat Sanayii

Page 66: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

64 İnşaat Sanayii

Müteahhitler, “Kalite Yapımızda Var” Mottosunu Benimsemeli

Yapı Müteahhitlik İşletmelerinin Yeterlilik Kriterlerinin Belirlenmesi ve Belgelendirilmesiyle günümüz Türkiye’sinin artık görmezden gelemeyeceği can ve mal güvenliğiyle doğrudan bağlantılı deprem gerçeğinin istenmeyen sonuçlarının minimize edilmesi sağlanacaktır.

Levent KafkaslıTekfen İnşaat Genel Müdürü

MÜTEAHHİTLİK KRİTERLERİ

Page 67: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

65İnşaat Sanayii

TSE ile INTES arasında Yapı Müteahhitlik İşletmelerinin Yeterlilik Kriterlerinin Belirlenmesi ve Belgelendirilmesi amacıyla imzalanan protokol, Türk yapı ve müteahhitlik sektörünün önemli kilometre taşlarından biri olacaktır.

Belirlenecek olan standartlarla inşaatların kalitesi, şeffaflığı, denetimi, belgelendirilmesi ve böylelikle de toplum bilinci artacak; yaşanabilir ve sürdürülebilir barınma hakkına hizmet eden güvenli yaşam alanları ortaya çıkacaktır. Ayrıca işini layıkıyla yapıp, “Teknik Emniyet” konusunu artık bir şirket kültürü haline getirmiş olup her çalışanına aşılayan, inşaatlarında bu anlamda süre, eğitim ve maliyet açısından

hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan müteahhitlik şirketlerinin de hakkı korunmuş olacaktır; diğerlerinin de bu bağlamda eksikliklerinin giderilmesinin önü açılacaktır.

Diğer taraftan görevleri, sağlam, güvenli, sürdürülebilir yaşam alanları inşa etmek olan ve aslen “sivil mühendislik” gibi ulvi bir amaca hizmet eden tüm inşaat mühendislerinin ve mimarların bireysel hakları; her önüne gelenin bu alanda eğitim bile almadan, iyi birkaç ustayla müteahhitlik yapmasına izin verilmemesiyle korunmuş olacak; günümüz Türkiye’sinin de artık görmezden gelemeyeceği can ve mal güvenliğiyle doğrudan bağlantılı “deprem gerçeğinin” istenmeyen

sonuçlarının da minimize edilmesini sağlayacaktır.

“Belgelendirme” yaparken en önemli husus ise eğitimi ve belgeyi veren kuruluşun ve temsilcilerinin de ehil olması ve ayrım gözetmeksizin bu standardı titizlikle uygulaması, bunun da kendi içinde bir denetime tabi tutulması ve bundan taviz verilmemesidir.

Her müteahhidin, “Kalite Yapımızda Var” mottosunu kendine esas alabileceği bir bilince ışık tutması ve “ehliyet” gerektiren düzenlemeler içereceğinden dolayı bu protokolün, ülkemiz yapı sektörü için çok önemli bir hizmet olduğunu düşünüyor, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Page 68: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

66 İnşaat Sanayii

Türkiye gibi deprem kuşağında yer alan ve bugüne kadar sayısız deprem felaketinin onarılması son derece güç sonuçlarına katlanmak zorunda olan bir ülkede, “önüne gelenin” sektörün gerektirdiği kriterlere uygunluğunun belgelenmeksizin yapı müteahhitliğine soyunması ve inşaat faaliyetinde bulunması kabul edilemez.

Yıllık bir milyon nüfus artışının gerektirdiği altyapı, konut, eğitim, ticaret, sanayi, sağlık ve bunun gibi birçok yapının üretilmesini üstlenen yapı müteahhitlerinin yeterlilik ve kalite düzeylerinin hangi kriterlerle nasıl takip edildiği bilenemediği gibi sayısı dahi net olarak kayıt altında değil ve yuvarlak rakamlarla “300.000 – 400.000 civarında” diye telaffuz ediliyor. Yıllardır sektörde yer alan, yurt içinde ve yurt dışında başarılarıyla öne çıkan firmalarımız ve konu ile ilgili kamu kuruluşlarının ve sektörün temsilcisi konumundaki birçok sivil toplum

kuruluşunun bu durumdan şikayeti sürmekte, kamu otoritesi eli ile yapı müteahhitlik hizmetlerinin, başta tanımı olmak üzere sırası ile teknik ve mali yeterlilikleri, deneyimleri, kalite yönetim sistemleri ve diğer birçok kriterin sağlıklı olarak saptanması ve tüm yapı müteahhitlerinin bu kriterlere göre belgelendirilmesi talep edilmektedir.

Bu belgelendirmenin sektör temsilcilerinin görüşleri ve katkıları doğrultusunda, kamu otoritesi tarafından yerine getirilmesi ve denetlenmesi, uygulamanın zorunlu hale getirilmesi, ülkemiz inşaat sektörünün geleceği açısından hayati öneme sahiptir. Maalesef bu kadar önemli bir konuda bugüne kadar somut bir gelişme sağlanamamış ve yapı güvenliği ve meslek etiği yanında, yapı kalitelerinin yükseltilmesi de başarılamamıştır.

Bu boşluğun giderilmesi ve sektörün disipline edilmesi açısından, Türk Standardları Enstitüsü ve Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası arasında yürütülen görüşmeler sonucu taraflar arasında imzalanan iş birliği protokolü sektörümüz için çok önemli bir adım olarak değerlendirilmelidir.

Bu protokolle, “ülkemizde faaliyet gösteren yapı müteahhitlik işletmelerinin yeterlilik kriterlerinin TSE kriteri olarak TSE tarafından yayınlanması ve bu kritere göre TSE ve İNTES iş birliği ile yapı müteahhitlik işletmelerinin hizmet, kalite standartlarının yükseltilmesi ve kalite altyapılarının geliştirilmesi amacıyla yeterlilik kriter şartlarına göre Yönetim Sistemi belgelendirilmesi ile esaslarının belirlenmesi” amaçlanmıştır. İş birliğinin çok önemli sonuçları olacağını, sektöre çeki düzen vereceğini, yapım kalitesini yükselteceğini ve haksız rekabeti önleyeceğini düşünüyoruz.

TSE – İNTES İş Birliği ProtokolüYapım Kalitesini Yükseltecektir

Erhan BoysanoğluMesa Mesken Sanayii A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı

MÜTEAHHİTLİK KRİTERLERİ

Page 69: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

67İnşaat Sanayii

Türkiye gibi deprem kuşağında yer alan ve bugüne kadar sayısız deprem felaketinin onarılması son derece güç sonuçlarına katlanmak zorunda olan bir ülkede, “önüne gelenin” sektörün gerektirdiği kriterlere uygunluğunun belgelenmeksizin yapı müteahhitliğine soyunması ve inşaat faaliyetinde bulunması kabul edilemez.

Page 70: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

68 İnşaat Sanayii

Üç Vadi Arasında Birleşen Kent

BİR ŞEHİR BİR İNSAN

Türkiye’nin hemen her ilini gördüğünüzü tahmin ediyoruz. Memleketiniz olan Sivas’ın sizin için farklı bir yeri var. Sivas ilimizi sizin dilinizden dinlemek istiyoruz.

Dediğiniz gibi memleketimin her köşesini gerek mesleğim gerekse turistik amaçlı olarak gezip görme imkânı buldum. Türkiye’miz dört mevsimi doyasıya yaşayan, bitki örtüsü, yer altı ve yer üstü zenginlikleri, dağları, ovaları ile bir şölendir. Bu nedenle gezmek görmek gerek memleketimizi, karış karış.

Her yeri güzel ülkemde Sivas benim için farklıdır. Çünkü doğduğum topraklardır. Atalarımın geldiği yerdir.

Cumhuriyetin önemli kilometre taşıdır. Gazi Mustafa Kemal Paşa ve

Bir Şehir Bir İnsan yazı dizimizde bu kez, İNTES Denetleme Kurulu Başkanı ve ENK İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Kızılırmak, memleketi Sivas’ı anlattı. Tarihi zenginlikleri, gölleri, dağları, ovaları ile doğal güzellikleri, kaplıcaları ile gezi tutkunları için cazip bir seçenek Sivas. Şehrin kutsal mekânları manevi bir duygu veriyor. Güzel insanlarıyla yeni dostlar

kazanıyorsunuz. Ülkemizin gurme zenginliklerini bir kez de Sivas’ta görüyorsunuz. Deniz Kızılırmak’ın anlatımıyla Sivas’ı her yönüyle tanıyacaksınız.

Deniz KızılırmakEnk İnşaat A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı

İNTES Denetleme Kurulu Başkanı

Gemerek - Sızır Şelalesi

Page 71: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

69İnşaat Sanayii

arkadaşlarına ev sahipliği yapmıştır. 4 Eylül 1919 tarihinde toplanan Sivas Kongresiyle Cumhuriyetimizin temelleri memleketimde atılmıştır. Sivas, Atasını ve kongre delegelerini 108 gün konuk etmiştir.

Üç vadi arasında birleşmiştir Sivas. Kızılırmak Havzası, Yeşilırmak Havzası ve Fırat Havzasına başlanmaktadır. Üç su, üç yol, üç kültür demektir. Üç iklimi yaşarsınız Sivas’ta. İlimizin topraklarının büyük bölümü, İç Anadolu ikliminin etkisinde olmakla birlikte, Karadeniz ve Doğu Anadolu iklimlerinin de etkisi göz ardı edilemez.

Çetin bir kış yaşarız. Kışlar soğuk geçer, 3-5 ay karla örtülürdür; dağlardan ovalara, şehirlere kadar her bölge. Yaz aylarında da sıcağı yaşarız. Ama

dedim ya iklimler çeşitlidir Sivas’ta. İlin kuzey bölümünde, Koyulhisar ve Suşehri ilçelerinde, karasal iklimden tipik Karadeniz iklimine geçiş görülür. Bu bölgelerde, iç kesimlere göre havalar ılık geçer.

Selçuklular gibi önemli eserlere ev sahipliği yapan, Anadolu’daki tarihi ipek yolunun kesiştiği güzergâhta yer alan, Âşık Veysel’i, Pir Sultan Abdal’ı, halk ozanları, türküleri, kilimi ve yaşayan gelenekleri ile meşhur ilimiz.

Bu kadar zenginliği barındıran bir kentte misafirlerinizi de ağırlamak size çok farklı seçenekler sunuyordur. Sivas’a geldiğinizde misafirlerinizi nereleri gezdirirsiniz?

Türkiye kültürel zenginlikler ülkesidir. Medeniyetimiz bir sevgi, hoşgörü, saygı, merhamet, vicdan ve adalet

medeniyetidir. Sivas’a geldiğiniz zaman da misafirlerimizi memnun etmek için büyük gayret gösteririz. Zaten bu Sivas’ta çok zor değildir. Çünkü çok fazla ağırlayacağımız farklı yerler vardır.

Öncelikle şunu ifade edeyim, Sivas, kültür ve inanç durağıdır. Doğa gezilerinde farklı bir coğrafyada olmanın tadını çıkarırsınız. Tarihi binaları ve müzeleriyle ziyaretçiler, her anlarını dolu dolu yaşayabilirler.

Sivas’a gelip şehrin simgelerinden Sivas Kalesi'ni gezmeden olmaz. Sivas kent merkezinin gelişiminde önemli bir yer tutan Kale'nin, MÖ II. bin başlarından itibaren iskân edildiği ispat edilmiştir.

Kenti tamamen kuşatan dış surların beş veya yedi kapısı vardır. Bunlar; Kayseri Kapısı, Dolap Kapı, Tokmak

Kapı, Cancun Kapısı, Şalpur Kapısı, Bağdat Kapısı, Tokat Kapısı gibi isimlerle anılmaktadır.

Gök Medrese

Türk mimarisinin ve süsleme sanatının birlikte görülebildiği en önemli yapılardandır. Çifte minareli taç kapısı, taç süslemeleriyle yapının en görkemli bölümüdür. 12 tür hayvan başı, yıldız ve hayat ağacı motifleri dikkati çeker. Taç kapıdan dört eyvanlı, havuzlu avluya girilir. Gök Medrese’nin, mermer taş kapısı, ışık-gölge oyununu yaşatacak denli zengin bir görünüme sahiptir.

İzzettin Keykavus Şifahanesi

1218-1219 yılları arasında Selçuklu Sultanı İzzettin Keykavus I tarafından yaptırılmıştır. En büyük Selçuklu Şifahanesidir. Şifahane ve Keykavus’un

Her yeri güzel ülkemde Sivas benim için farklıdır. Çünkü doğduğum topraklardır. Atalarımın geldiği yerdir.

Gök Medrese Gök Medrese

Page 72: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

70 İnşaat Sanayii

türbesi, çini süslemeleri ve taş işçiliği ile ünlüdür. Türbe cephesinin çini süslemeleri, Marendli Ahmet’in eseridir. Şafihane’de göz, dahiliye, cilt ve ruh hastalıkları tedavi ediliyordu. Aynı zamanda hekim yetiştiriliyordu.

Sivas Güdük Minare

Eratnaoğulları’ndan Şeyh Hasan Bey’in türbesi olan Güdük Minare, 1347’ de yaptırılmıştır. Kesme taş kare altyapıya tuğladan iri üçgenlerle oturtulan silindirik gövdeyle ilginç bir mimari eser oluşturulmuştur. Tuğladan silindirik gövde, firuze çinilerle süslenerek renkli bir görünüm elde edilmiştir. Hemen her yönde penceresi olan yapının giriş kapısı kuzeydedir.

Sivas Çifte Minareli Medrese

Sivas’ın sembolleri denilebilecek Çifte Minareli Medrese, tarihi bir hazinedir. Anadolu’da yapılmış en abidevi medreselerden birisidir. Yapının günümüze ulaşan tek özgün yanı, Anadolu’nun en yüksek

Güdük Minare

Taşhan

Page 73: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

71İnşaat Sanayii

taç kapısına sahip görkemli ön cephesidir. Taç kapı üzerinde iki minare yükselir. Dârü’l-hadis adıyla da bilinir. İki katlı, dört eyvanlı bir yapıdır. Taç kapının üzerindeki tuğla minareler çini bezemelidir. Bitkisel ve geometrik motiflerle süslü taç kapı ile yanlarındaki mukarnaslı nişler yapıya hareketli bir görüntü kazandırmıştır.

Buruciye Medresesi

Sağlam kalmış muhteşem taç kapısıyla Sivas’ın ve Anadolu’nun en ünlü yapıları arasındadır. 1271 yılında Selçuklu Sıltanı III. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde yapılan medrese; fizik, kimya, astronomi öğretimi amacıyla yapmıştır. Mimari belli olmayan yapı, Anadolu’da simetrisi en düzgün medrese planına sahiptir. Buruciye Medresesi, dışa taşkın taç kapısının yanlarındaki mukarnaslı iki penceresi ve köşelerdeki yivli kuleleriyle uyumlu

öğelerden oluşan çok düzenli bir görünüm taşımaktadır.

Sivas Ulu Cami

Anadolu’nun en eski camilerinden birisidir. Mimarlık tarihimizde, cami iç mekân fikrinin gelişmesinde önemli bir yapıdır. Avlusuna üç yönden girişi olan ve düz damlı, dikdörtgen planlı, kufe tipli cami sınıfına giren ender örneklerdendir. Asıl ibadet alanına, kuzey duvarının tam ortasında asıl ve köşelere yakın yerlerden birer olmak üzere üç ayrı kapı ile girilmektedir. İbadet alanının kuzey-güney doğrultusundaki Kıbleye (güney duvarı) dikey uzanan on bir sahnı oluşturan kesme taş örgülü yığma 50 adet kırma ayak birbirine sivri kemerlerle bağlanmıştır.

Divriği Ulu Cami

Divriği’ye gittiğinizde UNESCO tarafından dünya mirası olarak kabul edilen Ulu Cami’yi gezmelisiniz. Ulu

Cami, 1228 yılında mimar Ahlatlı Hürrem Şah tarafından yaptırılmıştır. Cami kuzey-güney doğrultuda dikdörtgen planlı olup, tonozlu ve kubbeli 25 değişik bölümden meydana getirilmiştir. 1280m²’lik bir alana oturan camiye kuzey, doğu ve batı yönünde yer alan taş süslemeleriyle hayret uyandıran üç güzel kapıdan girilmektedir. Camideki süslemeler, bir mimari şaheseri olan bu yapıda hayranlık uyandırır.

Divriği’ye uğramışken Divriği Kalesi’ni de gezmelisiniz. Çaltı Çayı’na bakan yamaçta kayalık arazinin üzerinde bulunan bu kalenin günümüze ulaşabilen hali Mengücekoğulları dönemine aittir.

Taşhan

19. yüzyılın ikinci yarısında kesme taştan yapılmış olup açık avlulu ve iki katlıdır. Dikdörtgen planlı olan yapı, doğu, güney ve kuzey cephelerinde

Sivas Ulu Camii

Koca SivasZiyaret eyledim koca Sivas’ıSilindi gönlümün kalmadı pasıDurmayıp çalışır cer atelyesi Gittikçe artıyor şanı Sivas’ın

İptida kongre kuruldu buradaCumhuriyete karar verildi buradaBulanık fikirler duruldu buradaYayıldı aleme ünü Sivas’ın

Atatürk’ün yattığı yer nur olsunMemlekete hor bakanlar kör olsunÇok çalışkan bu valimiz var olsunGün günden üstündür günü Sivas’ın

Uzun gitmez ulu sular durulurHainlerin ümitleri kırılırHer köşeye bir fabrika kurulurGüzelleşir her bir yanı Sivas’ın

Çevre yanı Yıldız Tecer kar imişİnsanların bağı bir ikrar imişÇok kuvvetli şairleri var imişRusati Pir Sultanı var Sivas’ın

İptida uyandı burada baktımMemlekete hizmet etmektir cehtimVeysel aşk uğruna ölmektir ahtımYazsın tarihleri beni Sivas’ın

Aşık Veysel

Page 74: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

72 İnşaat Sanayii

demir kanatlı ve yuvarlak kemerli üç girişe sahiptir.

Peki biraz da doğal güzelliklerinden bahsedebilir misiniz?

Elbette. Sivas doğal güzellikleri ile de sizi çağırır. Sivas’ımızın her ilçesi ayrı güzeldir. Akıncılar, Altınyayla, Divriği, Doğanşar, Gemerek, Gölova, Gürün, Hafik, İmranlı, Kangal, Koyulhisar, Suşehri, Şarkışla, Ulaş, Yıldızeli, Zara her bir ilçesinde camilerinden türbelerine, medreselerinden kaplıcalarına ve mesire yerlerine kadar çok sayıda gezilecek yerleri vardır.

Sizin Sivas’ta kendinizi dingin hissettiğiniz yerler neresidir?

Memleketimin her köşesinde mutluyum. Ama beni en fazla dinlendiren mekânlardan birisi, Gürün ilçesinde yer alan Gökpınar Gölü’dür.

Türkiye’nin en güzel doğal güzelliklerinden birisi olan Gökpınar Gölü, mavinin en zengin tonlarını içinde barındırır, adeta suyu başınızı döndürür. Anadolu’nun saklı kalmış cennet köşesidir. Balık tutmak

sizin için bir tutkuysa mavinin, dingin sularının derinliklerinden gelen alabalıkları tutarak yaşamın stresinden uzaklaşabilirsiniz. Kanyonda yürüyüş yaparak vadi girişindeki balık lokantasında yemek yiyip, kır kahvesinde demlenmiş çayınızı yudumlayabilirsiniz.

Gemerek ilçemizde yer alan Sızır Şelalesi de başka bir doğa harikasıdır. Yanına yeşilin tüm tonlarını barındıran Sızır Ormanlarını alan şelale doğanın adeta Sivaslılara bir armağanıdır. SİT alanı ilan edilerek koruma altına alınan şelale, Gemerek ilçesi, Sızır kasabasına 1 km mesafede, Çat Ormanları içerisinde, Göksu Çayı üzerindedir. Sızır Şelalesi ve çevresi aynı zamanda dağ yürüyüşü için uygundur. Yaz aylarında şelalenin buz gibi sularında serinleyebilir, kış aylarında donmuş suların derinliğinde dalıp gidebilirsiniz.

Koyunkaya Mesiresi, Dipsiz Göl, Hafik Gölü, Tödürge Gölü yine gezilecek alanlar arasında yer almaktadır.

Yeri gelmişken Sivas’ın en büyük gölü ve içinde iki ada bulunan

Tödürge Gölü'nden de söz etmek isterim. Kayıkla gezilerin yapıldığı gölün çevresinde dinlenme tesisleri bulunmaktadır. Gölde dalış sporu için de imkânlar sağlanmıştır. Hem dibindeki kaynaklardan hem de yöredeki sulardan beslenen göl, suyunda 17 çeşit balık yetişen nadir göllerden biridir.

Kuş gözlemcileri için de Tödürge Gölü cazip bir destinasyondur. Gölün çevresinde Tepeli Batağan, Kızılı Boyunlu Batağan, Leylek, Angut, Kılördek, Karaçaylak, Deniz Kartalı, Saz Delicesi, Turna, Uzunbacak, Kızılbacak, Sumru, Macar Ördeği, Sarı Başlı Kuyruksallayan kuşları gözlemlenebilir.

Sivas’ın yemeklerinin de çok çeşitli ve Anadolu’muzun zenginliklerini yansıttığını biliyoruz. Misafirlerinize neler ikram edilir?

Ankara’mızda da meşhur olan Sivas köftesiyle başlayalım. Köftemiz kalitesi ve lezzeti sayesinde tescillenmiştir. Ama Sivas yemeklerini

Sivas Mantı Sivas Köfte

Page 75: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

73İnşaat Sanayii

özel kılan seçenekler çok fazladır. Her köşesinde bir lezzet sizi bekler. Çoğu evde geleneksel Türk mutfağının un öğütme, bulgur dövme, çekme, erişte, salça hazırlama gibi geleneksel izlerini görebilirsiniz. İnsanı zinde tutan adeta bir hekimmiş gibi hizmet veren sebze çeşitlerimiz de mevcuttur. Madımak, evelik, ebegümeci, ısırgan otu, sarmaşık, yemlik, tellice mutfağımıza zenginlik katar.

İnce bulgurdan elde edilen düğülcek çorbası, akşamdan nohutları ıslatılarak yapılan katıklı çorbası, kavurma herlesi, kesme çorbası, pancar çorbası, peskütan çorbası, yemeğe güzel bir başlangıç yapmanızı sağlar.

Etin en kaliteli bölümlerinde yapılan pehliyi denediyseniz, sebzeli et, soğanlı et, kayısı kurusu ile yapılan çirli et, özel sac ocaklarında hazırlanan sebzeli Sivas kebabını da denemelisiniz.

Bir Sivas lokantasına gittiyseniz size ana yemekten önce tatmanız için pancar sarması, şalgam dolması turşusu, mıhlama sunabilirler.

Mantımız, su böreklerimiz meşhur olduğu kadar, ev davetlerimizin vazgeçilmezleri fırın katmeri, çörek, peksimet gibi yapılıp saklanan kırdök yine lezzetlerimiz arasındadır.

Sokakta yürürken, işe giderken bir simit alayım çayın yanına derseniz Sivas’ımızın simidi de farklıdır.

Sivaslıları nasıl anlatırdınız?

Ülkemizde ekonomik ve sosyal yapının değişimi ve sanayileşmeyle yıllar boyunca verdiği göç nedeniyle Sivaslılar olarak yurdun her köşesine dağılmışız. Gittiğim her yerde bir hemşehrime rastlayabilirim. Böyle olunca da her zaman bir birimize sahip çıkarız.

Sivas insanı merttir, dürüsttür, çalışkandır. Espri anlayışı kuvvetlidir. Dosttur, arkadaştır hatta kardeştir. Komşuluk ilişkilerinde Türk geleneğini sürdürürüz. Birbirimizi anlarız. Empati kurarız. Toplumsal yaşamda düzen, herkesin birbirine saygı duymasıyla ilerler. Geleneklerimizi devam ettiririz.

Sivas ilimizin sorunlarını da anlatabilir misiniz?

Kuzey-güney, doğu-batı demiryolu ve karayolu güzergâhında bulunan Sivas, coğrafi avantajlarına rağmen ülkemiz milli gelirden çok fazla pay alamamıştır. İşsizlik oranı %10’lar seviyesindedir.

Ancak son yıllarda artan girişimci sayısı ve özel sektör yatırımları ile ekonomisi büyüme trendine girmiştir. Özellikle ulaştırmada Hızlı Tren projesi ve Kuzey-Güney Karayolu projeleri ile bu büyüme trendinin 2023 yılına kadar hızlanarak devam edeceği öngörülmektedir. Madencilik alanında önemli potansiyele sahip olan ilde doğal taş imalatı ve ihracatı önemli bir paya sahiptir.

İlimiz halen göç veren şehirler arasındadır. Sivas’ımızda göçü tersine çevirmek amacıyla yatırım alanlarını çeşitlendirmeliyiz.

Şehir altyapı sorunlarımızı çözmeliyiz. Kent içi raylı sistemlerin geliştirilmesi, üniversitesi olan bir kent için önem arz etmektedir. Uluslararası uçak seferlerine imkân verilmelidir.

Sivas’ın potansiyelinden faydalanarak termal turizmi, doğa turizmi gibi zenginliklerini dünya gezginleri için cazip kılacak turizm tesisleri ve ardından tanıtım faaliyetlerini yapmalıyız. Organize sanayi bölgeleri genişletilmelidir. Şehirde ara elemanlar için mesleki eğitim seferberliği başlatılarak sanayinin ihtiyaç duyduğu iş gücü yetiştirilmelidir.

Son olarak aktarmak istediğimiz hususları paylaşabilir misiniz?

Sivas’ta doğmaktan, Sivaslı olmaktan son derece mutluluk duymaktayım. İnsanı güzel, doğası güzel, yemekleri leziz şehrin efsanevî bir çekiciliği var. Şehre ilk girişte Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı “Şehre hoş geldiniz” yazısı sizi geçmişe götürüyor, gururlandırıyor. Ben elimden geldiğince anlattım memleketimi, bilmeyenlere anlatmaya çalıştım. Gezip görmek de okuyuculara kalmış.

Şifaiye Medresesi

Page 76: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

74 İnşaat Sanayii

Anayasa Mahkemesi’nin “Munzam Zarar” ile İlgili Bir Kararı

HUKUK

(Yüksek Mahkemenin 21.12.2017 gün 2014/22672 başvuru no’lu kararı, 25.01.2018 tarih 30312 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.)

Öncelikle, “munzam zarar” ne demektir? Kısaca göz atmakta yarar var.

Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 105. Maddesinde, “Munzam zarar” şöyle yer almaktadır.

Madde 105: “Alacaklının düçar olduğu (uğradığı) zarar, geçmiş günler faizinden fazla olduğu surette borçlu, kendisine hiçbir kusur isnat (üstüne atma) edilemeyeceğini ispat etmedikçe bu zararı tazmin ile mükelleftir. ( yükümlüdür).

Bu munzam zarar, derhâl takdir olunabilirse hâkim, esasa dair karar verir iken bu zararın miktarını dahi

tayin edebilir.” denilmektedir.

Zarar, temerrüt (gecikme) faizinden fazla olduğu takdirde 105. Madde bunun tazminine olanak vermektedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 122. Maddesinde, munzam zarar ifadesi yerine, “Aşkın Zarar” ifadesi yer almaktadır.

Aşkın Zarar

Madde 122- “Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa borçlu, kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür.

Temerrüt faizini aşan zarar miktarı, görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” denilmektedir.

Yani gerek mülga Borçlar Kanunu’nun 105. Maddesi gerek Türk Borçlar Kanunu’nun 122. Maddesi aynı mahiyettedir.

Alacaklı, zararının temerrüt faizinden fazla olduğunu ispat etmek durumundadır.

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi bir kararında;

“Munzam zarar; geçmiş günler faizini aşan, bununla karşılanamayan zarardır. Bu kuraldan hareketle davacının reeskont faiziyle karşılanamayan, bunu aşan zararını somut biçimde kanıtlaması istemin kabulü için zorunludur….” demektedir.

(Yargıtay 15.Hukuk Dairesi’nin 1996/745 Esas, 1996/2117 Karar sayılı ve 15.04.1996 tarihli kararı)

Ali Rıza Yücelİnşaat Mühendisi & Avukat

“Temerrüt faizini aşan zarar miktarı, görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” denilmektedir.

Page 77: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

75İnşaat Sanayii

Munzam zararın kanıtlanması için Yargıtay Kararlarında içtihat haline gelen koşullardan söz etmeyeceğiz. Çünkü bu husus, yazı konusu Anayasa Mahkemesi kararında detaylı olarak yer almaktadır.

Anayasa Mahkemesi bu kararı ile;

• Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine,

• Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine,

karar vermiştir.

Sözü edilen karar, “İNCELEME ve GEREKÇE” bölümü ile aşağıda sunulmaktadır. Bu karar ile Yargıtay İçtihatları arasında önemli farklılıklar olduğunu söyleyebiliriz. Okuyucularımızın değerlendirmesi dileği ile.

V. İNCELEME VE GEREKÇE

44. Mahkemenin 21/12/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Mülkiyet Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

1. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

45. başvurucu; ilk olarak munzam zarara dayanak olarak gösterdiği icra dosyalarının bir kısmının kâğıt fabrikasına gönderildiğini, bir kısmının ise sel baskını nedeniyle kaybolduğunu ve bulunamadığının tespit edildiğini belirtmiştir. Başvurucuya göre kamu makamları delillerinin korunması hususunda ihmal göstermiş ve bu ihmal yüzünden kendisi zarara uğramıştır. Başvurucu, ayrıca alacağı için açtığı davada yargılamanın uzun sürdüğünü ve belirtilen sürede de ülkedeki yüksek enflasyon nedeniyle geç kavuştuğu alacağının değer kaybına uğradığını ifade etmiştir. Başvurucu, mülkiyet hakkının ihlali iddiasıyla AİHM’e başvurduğunu ve AİHM kararında, alacağın değer kaybına uğratılmadan ödenmesi için enflasyon oranlarının dikkate alınması gerektiğinin açıkça belirtildiğini beyan etmiştir. Başvurucu, buna rağmen derece mahkemelerince AİHM

kararı dikkate alınmadan munzam zararın ispat edilemediği gerekçesine dayanılarak davanın reddedildiğinden yakınmaktadır. Başvurucu, sonuç olarak bu gerekçelerle adil yargılanma ve mülkiyet haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

45. Bakanlık görüşünde, Yargıtay’ın munzam zararın gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin iki farklı uygulamasının mevcut olduğu belirtilmiştir. Buna göre, Yargıtay’ın bazı kararlarında munzam zararın somut olarak ispat edilmesi gerektiği kabul edilmiş, bazı kararlarında ise enflasyonist ortamda alacaklının parasının değerini sabit tutmasının karine olarak kabul edilmesi gerektiği açıklanmıştır. Bakanlık, somut olayda derece mahkemelerinin ilk görüş doğrultusunda uyuşmazlığa çözüm getirdiklerini belirtmiştir. Bakanlık, AİHM’in kamulaştırma bedeline gecikme faizi uygulanmasına rağmen enflasyon oranının daha yüksek olması nedeniyle aradaki farkın başvurucuya ödenmesi gerektiği yönündeki Aka/Türkiye kararına atıfta bulunmuş ve karar verilirken bu hususların dikkate alınmasının Anayasa Mahkemesi’nin takdirinde olduğunu bildirmiştir.

47. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında başvuru formundaki iddialarını yinelemiştir.

2. Değerlendirme

48. Anayasa’nın 35. maddesi şöyledir:

“Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması, toplum yararına aykırı olamaz.”

49. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder. (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, s. 16) Başvurucu, mülkiyet hakkının ihlali iddiası yanında munzam zararın tazminine

ilişkin davada delil olarak dayandığı icra dosyalarının bulunamaması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmektedir. Bununla birlikte başvurucunun temel şikâyeti, alacağının değer kaybına uğratılarak ödendiğine ilişkindir. Bu sebeple başvurucunun makul sürede yargılanma hakkı dışındaki bütün iddialarının mülkiyet hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.

a. Kabul Edilebilirlik Yönünden

50. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir nedeni de bulunmadığı anlaşılan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın, kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

M. Emin Kuz ve Kadir Özkaya bu görüşe katılmamışlardır.

b. Esas Yönünden

i. Mülkün Varlığı

51. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğinden şikâyet eden bir kimse,

“Munzam zarar; geçmiş günler faizini aşan, bununla karşılanamayan zarardır. Bu kuraldan hareketle davacının reeskont faiziyle karşılanamayan, bunu aşan zararını somut biçimde kanıtlaması istemin kabulü için zorunludur….” demektedir.

Page 78: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

76 İnşaat Sanayii

önce böyle bir hakkının var olduğunu kanıtlamak zorundadır. (Mustafa Ateşoğlu ve diğerleri, B. No: 2013/1178, 5/11/2015, s.54)

52. Anayasa’nın 35. Maddesiyle güvenceye bağlanan mülkiyet hakkı, ekonomik değer ifade eden ve parayla değerlendirilebilen her türlü mal varlığı hakkını kapsamaktadır (AYM, E.2015/39, K.2015/62, 1/7/2015, S 20) Bu bağlamda, mülk olarak değerlendirilmesi gerektiğinde kuşku bulunmayan menkul ve gayrimenkul mallar ile bunların üzerinde tesis edilen sınırlı ayni haklar ve fikrî hakların yanı sıra icrası kabil olan her türlü alacak da mülkiyet hakkının kapsamına dâhildir. (Mahmut Duran ve diğerleri, B. No: 20 J 4/11441, 1/2/2017, s.60)

53. Somut olayda başvurucu ile DSİ arasında 9/5/1977 tarihinde baraj yapım inşaatı sözleşmesi düzenlenmiş ve bu sözleşme doğrultusunda başvurucu, inşaatın yapımına girişmiştir. Ancak 9/6/1988 tarihinde başvurucu ve DSİ tarafından bu işin tasfiyesi kararlaştırılmıştır. Tasfiye neticesinde DSİ, başvurucunun bu sürede yaptığı işler için kesin bir hesap çıkarmış ancak başvurucu, bu kesin hesaba itiraz ederek 10/10/1990 tarihinde alacak davası açmıştır. Sonuç olarak yapılan yargılama neticesinde, 19/4/2002 tarihinde başvurucunun 62.969,69 TL alacağı olduğuna hükmedilmiş ve bu hüküm Yargıtayca düzeltilip onanarak 6/6/2002 tarihinde kesinleşmiştir. (Bkz. s. 13-18) Bu alacak, başvurucuya 23/9/2002 tarihinde ödenmiştir.

54. Başvuru konusu olayda başvurucu, anılan Mahkeme kararıyla hükmedilen alacağının mülk teşkil ettiğini ve bu alacağın ise davanın açıldığı 1990 yılından ödemenin yapıldığı 2002 yılına kadar devam eden dönemdeki yüksek enflasyon sebebiyle değer kaybına uğradığını belirterek mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmektedir. Başvurucunun daha sonra açtığı munzam zararın

tazmini davası ise mülkiyet hakkı kapsamında olduğunu belirttiği söz konusu alacağının değer kaybına uğratılması nedeniyle oluşan zararının giderilmesine ilişkindir. Dolayısıyla mülkün varlığı munzam zararın mevcut olup olmadığı ile ilgili olarak değil, başvurucunun şikâyetine konu asıl alacağı dikkate alınarak belirlenmelidir. Bu bağlamda, mahkeme kararıyla nihai olarak tespit edilmiş olan söz konusu alacağın belirli ve icra edilebilir niteliği gereği mülkiyet hakkı kapsamında olduğunda şüphe bulunmamaktadır. Buna göre, munzam zararın tazminine ilişkin sürecin ise mülkiyet hakkı kapsamında değerlendirilen alacağın değer kaybına uğratılıp uğratılmadığıyla bağlantılı olarak ölçülülük bağlamında incelenmesi gerekir.

55. Dolayısıyla mahkeme kararıyla tespit edilen söz konusu alacak yönünden başvurucunun Anayasa’nın 35. Maddesi anlamında mülkiyet hakkının mevcut olduğunda kuşku bulunmamaktadır.

ii. Müdahalenin Varlığı ve Türü

56. Anayasa’nın 35. Maddesi ile mülkiyet hakkına temas eden diğer hükümleri birlikte değerlendirildiğinde Anayasa’nın mülkiyet hakkına müdahaleyle ilgili üç kural ihtiva ettiği görülmektedir. Buna göre, Anayasa’nın 35. Maddesinin birinci fıkrasında, herkesin mülkiyet hakkına sahip olduğu belirtilmek suretiyle, “mülkten barışçıl yararlanma hakkı”na yer verilmiş, ikinci fıkrasında da mülkten barışçıl yararlanma hakkına müdahalenin çerçevesi belirlenmiştir. Maddenin ikinci fıkrasında, genel olarak mülkiyet hakkının hangi koşullarda sınırlanabileceği belirlenerek aynı zamanda “mülkten yoksun bırakma”nın şartlarının genel çerçevesi de çizilmiştir. Maddenin son fıkrasında ise mülkiyet hakkının kullanımının toplum yararına aykırı olamayacağı kurala bağlanmak suretiyle devletin mülkiyetin

kullanımını kontrol etmesine ve düzenlemesine imkân sağlanmıştır. Anayasa’nın diğer bazı maddelerinde de devlet tarafından mülkiyetin kontrolüne imkân tanıyan özel hükümlere yer verilmiştir. Ayrıca belirtmek gerekir ki mülkten yoksun bırakma ve mülkiyetin düzenlenmesi, mülkiyet hakkına müdahalenin özel biçimleridir. (Recep Tarhan ve Afife Tarhan, B. No: 2014/1546, 2/2/2017, s. 55-58)

57. Başvuru konusu olayda, başvurucunun alacağının değer kaybına uğratılarak ödenmesinin mülkiyet hakkına müdahale teşkil ettiği kuşkusuzdur. Başvurucunun alacağına geç kavuşmuş olmasının mülkiyetinden yoksun bırakılması niteliği taşımadığı ve müdahalenin mülkiyetin kontrolü veya düzenlenmesi amacıyla da yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, başvurucunun mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin, “mülkiyetten barışçıl yararlanma” ilkesine ilişkin birinci kural çerçevesinde incelenmesi gerekir.

iii. Müdahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı

58. Anayasa’nın 35. Maddesinde mülkiyet hakkı sınırsız bir hak olarak düzenlenmemiş, bu hakkın kamu yararı amacıyla ve kanunla sınırlandırılabileceği öngörülmüştür. Mülkiyet hakkına müdahalede bulunulurken temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına ilişkin genel ilkeleri düzenleyen Anayasa’nın 13. Maddesinin de göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Anılan madde uyarınca temel hak ve özgürlükler, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olmaksızın Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Dolayısıyla mülkiyet hakkına yönelik müdahalenin Anayasa’ya uygun olabilmesi için müdahalenin kanuna dayanması, kamu yararı amacı taşıması ve ayrıca

Page 79: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

77İnşaat Sanayii

ölçülülük ilkesi gözetilerek yapılması gerekmektedir. (Recep Tarhan ve Afife Tarhan, s. 62)

(1) Kanunilik

59. Anayasa’nın 35. Maddesinin ikinci fıkrasında; mülkiyet hakkının ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceği belirtilmek suretiyle mülkiyet hakkına yönelik müdahalelerin kanunda öngörülmesi gereği ifade edilmiştir. Öte yandan, temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına ilişkin genel ilkeleri düzenleyen Anayasa’nın 13. Maddesi de “hak ve özgürlüklerin ancak kanunla sınırlanabileceği” ni temel bir ilke olarak benimsemiştir. (Mehmet Arif Madenci, B. No: 2014/13916, 12/1/2017, s. 69) Dolayısıyla Anayasa’nın 13. ve 35. Maddelerine göre, mülkiyet hakkına yönelik müdahalelerde ilk incelenmesi gereken ölçüt, kanuna dayalı olma ölçütüdür.

60. Öte yandan, Kanun’un varlığı kadar kanun metninin ve uygulamasının da bireylerin davranışlarının sonucunu önceden öngörebilecekleri kadar hukuki belirlilik taşıması gerekir. Bir diğer ifadeyle Kanun’un kalitesi de kanunilik koşulunun sağlanıp sağlanmadığının tespitinde önem arz etmektedir. (Necmiye Çiftçi ve diğerleri, B. No: 2103/1301, 30/12/2014, s.56)

61. Somut olayda, derece mahkemelerince, bir kamu kurumu olan DSİ'den tahsiline karar verilen başvurucunun alacağına değişen oranlı reeskont faizi uygulanmıştır. Bu uygulamanın dayanağı ise 3095 sayılı Kanun'un 2. Maddesi hükmüdür. Bununla birlikte başvurucunun yararına hükmedilen alacağın faizini aşan bir zararı olduğu iddiası bulunmaktadır. Başvurucunun bu iddia doğrultusunda 818 sayılı mülga Kanun’un 105. Maddesi (6098 sayılı Kanun’un 122. Maddesi) çerçevesinde açtığı munzam zararın tazmini davası ise Mahkemece reddedilmiş

ve Yargıtayca onanan bu hüküm, karar düzeltme istemi de reddedilerek kesinleşmiştir. (Bkz. s. 22-29)

62. 818 sayılı mülga Kanun'un 105. Maddesi ile 6098 sayılı Kanun’un 122. Maddeleri kapsamında, aşkın zarar (munzam zarar) düzenlenmiştir. Buna göre, alacağın temerrüt faizini aşan bir zarara uğramışsa, bir başka deyişle alacaklının uğradığı zarar, geçmiş günler faizinden fazlaysa borçlu, kusursuzluğunu ispat etmedikçe bu zararı tazminle yükümlü kılınmıştır.

63. Ancak Bakanlığın da belirttiği üzere, munzam zarara ilişkin olarak Yargıtay’ın birbirinden farklı iki uygulamasının mevcut olduğu görülmektedir. Yargıtay’ın kimi kararlarında 6098 sayılı Kanun'un 122. Maddesi (818 sayılı mülga Kanun’un 105. Maddesi) gereğince, para borcunun geç ödenmesinden dolayı alacaklının temerrüde uğrayan alacağın ödenmemesi sebebiyle temerrüt faizini aşan zararı bulunduğunu somut delillerle kanıtlaması gerektiği kabul edilmiştir. Bu kararlara göre yüksek enflasyon, döviz kurundaki artış, piyasadaki faiz oranlarının yüksek oluşu alacaklıyı munzam zararın gerçekleştiğini ispat yükünden kurtarmaz. (Bkz. s. 35, 36) İkinci görüş doğrultusundaki Yargıtay uygulamalarına göre ise munzam zarardan kaynaklanan tazminat borcunun doğması için aranan kusur, borçlunun temerrüde düşmesindeki kusurudur. Zararın doğmasına yol açan bir kusur ilişkisi aranmaz ve tartışılmaz. Bu kararlara göre, enflasyonist ortamda bireyin parasının değerini sabit tutmak ve kazanç sağlamak için bir çaba ve girişimde bulunması, en azından vadeli mevduat veya kurları devamlı yükselen döviz yatırımlarında değerlendirilmesi olayların normal akışına ve hayat tecrübelerine uygun düşen bir karine olarak kabul edilmelidir. Bu karinenin aksini yani kusursuzluğunu ve sorumsuzluğunu kanıtlama ödevinin borçluya düştüğü kabul edilmiştir. (Bkz. s. 37, 38).

64. Anayasa Mahkemesinin görevi, bireysel başvurunun ikincilliği gereği sınırlı olup açık bir keyfilik olmadığı veya bariz bir takdir hatası içermediği sürece Anayasa Mahkemesinin hukuk kurallarının yorumlanması ve delillerin değerlendirilmesi bakımından derece mahkemelerinin takdir yetkisine müdahalesi söz konusu olamaz. Bu bağlamda, Anayasa Mahkemesinin munzam zarara ilişkin hukuk kurallarını yorumlamak veya başvurucunun buna ilişkin iddia ve delillerini değerlendirmek gibi bir görevi de bulunmamaktadır.

65. Bununla birlikte bireysel başvuru bakımından önem taşıyan husus, mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin Anayasa’nın 13. ve 35. Maddelerinde öngörülen koşulları taşıyıp taşımadığıdır. Buna göre, müdahalenin kanuna dayalı olup meşru bir amacı içermesi yanında ayrıca ölçülü de olması gerekmektedir. Somut olayda da müdahalenin niteliğini dikkate alan Anayasa Mahkemesi, hukukun uygulanmasına dair kamusal makamların yaklaşımının Anayasa’nın 35. Maddesindeki gereklilikleri karşılayıp karşılamadığı konusunda müdahalenin takip edilen meşru amacı gerçekleştirmede başarılı olup olmadığını sorgulayarak sonuca varacaktır. (Benzer yöndeki yaklaşım için bkz. Arif Güven, B. No: 2014/13966,15/2/2017, s. 52)

(2) Meşru Amaç

66. Anayasa’nın 13. ve 35. Maddeleri uyarınca, mülkiyet hakkı ancak kamu yaran amacıyla sınırlandırılabilmektedir. Kamu yararı kavramı, mülkiyet hakkının kamu yararının gerektirdiği durumlarda sınırlandırılması imkânı vererek bir sınırlandırma amacı olmasının yanı sıra mülkiyet hakkının kamu yararı amacı dışında sınırlanamayacağını öngörerek ve bu anlamda bir sınırlama sınırı oluşturarak mülkiyet hakkını etkin bir şekilde korumaktadır. (Nusrat Külah, B. No: 2013/6151, 21/4/2016, s. 53)

Page 80: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

78 İnşaat Sanayii

67. Kamu yararı, doğası gereği geniş bir kavramdır. Yasama ve yürütme organları, toplumun ihtiyaçlarını dikkate alarak neyin kamu yararına olduğunu belirlemede geniş bir takdir yetkisine sahiptir. Kamu yararı konusunda bir uyuşmazlığın çıkması hâlinde ise uzmanlaşmış ilk derece mahkemelerinin ve temyiz yargılaması yapan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmek konusunda daha iyi konumda olduğu açıktır. Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru incelemesinde -kararların açıkça dayanaktan yoksun olduğu ya da kararlarda açık bir keyfilik bulunduğu anlaşılmadıkça- yetkili kamu organlarının kamu yararının tespiti konusundaki takdirine müdahalesi söz konusu olamaz. Müdahalenin kamu yararına uygun olmadığını ispat yükümlülüğü, bunu iddia edene aittir. (Mehmet Akdoğan ve diğerleri, B. No: 2013/817, 19/12/2013, s. 34-36)

68. Aksinin kararlaştırılmadığı durumlara ilişkin kanuni ve temerrüt faiz oranlarının belirlenmiş olması, ekonomik yaşamın düzenli bir şekilde işlemesi açısından önem taşımaktadır. Bu bakımdan somut olayda, başvurucunun alacağına temerrüt faizine ilişkin kanun hükümleri çerçevesinde faiz işletilmesinin kamu yararına dayalı meşru bir amacı içerdiği değerlendirilmektedir.

(3) Ölçülülük

(a) Genel İlkeler

69. Ölçülülük ilkesi gereği, kişilerin mülkiyet hakkının sınırlandırılması hâlinde, elde edilmek istenen kamu yararı ile bireyin hakları arasında adil bir dengenin kurulması gerekmektedir. Bu adil denge, başvurucunun şahsi olarak aşırı bir yüke katlandığının tespit edilmesi durumunda bozulmuş olacaktır. (Arif Güven,

Ölçülülük ilkesi gereği, kişilerin mülkiyet hakkının sınırlandırılması hâlinde, elde edilmek istenen kamu yararı ile bireyin hakları arasında adil bir dengenin kurulması gerekmektedir.

Page 81: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

79İnşaat Sanayii

s. 58) Müdahalenin ölçülülüğünü değerlendirirken Anayasa Mahkemesi; bir taraftan ulaşılmak istenen meşru amacın önemini ve diğer taraftan müdahalenin niteliğini, başvurucunun ve kamu otoritelerinin davranışlarını da göz önünde tutarak başvurucuya yüklenen külfeti dikkate alacaktır. (Arif Güven, s. 60)

70. Ekonomilerde bir değişim vasıtası olan para; çeşitli ticari, sınai, zirai vs. faaliyetlerde kullanılmakla sahibine kazanç, kira, nema gibi yararlar sağlayan ekonomik bir değerdir. Paranın sahibi dışındaki kişi ve kuruluşlarca kullanılması, sahibinin bu ekonomik değerden mahrum bırakılması sonucunu doğurması yanında enflasyon etkisinde olan ekonomilerde değerini yani alım gücünü enflasyon oranına bağlı olarak yitirmesine neden olur.

71. Enflasyon ve buna bağlı olarak oluşan döviz kuru, mevduat faizi, hazine bonosu ve devlet tahvili faiz oranlarının sabit yasal ve temerrüt faiz oranlarının çok üstünde gerçekleşmesi; borçlunun yararlanması, alacaklının ise zarara uğraması sonucunu doğurmaktadır. Bu nedenle borçlu, borcunu süresinde ödememekte, yargı yoluna başvurulduğunda da yargı süresini uzatma gayreti göstermekte böylece yargı mercilerindeki dava ve takipler çoğalmakta, yargıya güven azalmakta, kendiliğinden hak almak düşüncesi yaygınlaşarak kamu düzeni bozulmakta, kişi ve toplum güvenliği sarsılmaktadır. (AYM, E. 1997/34, K. 1998/79, 15/12/1998)

72. Mülkiyet hakkı kapsamında alacağın geç ödenmesi durumunda arada geçen sürede enflasyon nedeniyle paranın değerinde oluşan hissedilir aşınma ile mülkiyetin gerçek değeri azaldığı gibi bu bedelin tasarruf veya yatırım aracı olarak getirisinden yararlanmak imkânı da bulunmamaktadır. Bu şekilde kişiler

mülkiyet haklarından mahrum edilerek haksızlığa uğratılmaktadır. (AYM, E.2008/58, K.2011/37, 10/2/2011)

73. Anayasa Mahkemesi; kanun koyucunun bir hak olarak öngördüğü veya kamu borcu hâline gelmiş ödemelerin geç yapılması nedeniyle mağdur olunduğu iddiasıyla yapılan başvurularda, alacakta veya hakka konu bedelde meydana gelen değer aşınmalarının başvurucular üzerinde orantısız bir yük oluşturması hâlinde mülkiyet hakkının ihlaline karar vermiştir. (Mehmet Akdoğan ve diğerleri; Akel Gıda San. ve Tic. A.Ş., B. No: 2013/28, 25/2/2015) Anayasa Mahkemesi ayrıca mahkemelerce hükmedilen tazminatın yargılamada geçen süre nedeniyle enflasyon karşısında değer kaybettiğinin tespit edildiği bir başvuruda da ölçülülük yönünden mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. (Abdulhalim Bozboğa, B. No: 2013/6880, 23/3/2016) Bunun yanında sosyal güvenlik ödemeleri kapsamında mahkeme kararıyla hükmedilen emekli ikramiyesinin değer kaybına uğratılarak ödenmesinin başvurucuya aşırı ve olağan dışı bir külfet yüklemesi nedeniyle de mülkiyet hakkının ihlaline karar verilmiştir. (Ferda Yeşiltepe [GK], B. No: 2014/7621, 25/7/2017)

(b) İlkelerin Olaya Uygulanması

74. Başvurucunun baraj inşaatı sözleşmesi çerçevesinde alacağının tahsili istemiyle açtığı dava, mahkemece 19/4/2002 tarihinde kısmen kabul edilmiş, temyiz üzerine hüküm Yargıtay 15. Hukuk Dairesince 6/6/2002 tarihinde onanmıştır. Buna göre ; derece mahkemelerince, başvurucunun baraj inşaatı sözleşmesi çerçevesinde yaptığı işlerin karşılığı olarak 62.969,69 TL alacağının DSİ’den tahsili gerektiği kabul edilmiştir. Ancak başvurucunun bu alacağının tespit edilmiş olması tek başına mağdur sıfatını ortadan kaldırmamaktadır. Başvurucunun mağdur sıfatının ortadan

kaldırılabilmesi için ileri sürülen ihlalin hem zamanı hem de mağdurun bu hakkı kullanamadığı süre göz önüne alınarak telafi yoluna gidilmesi gerekmektedir.

75. Somut olayda, başvurucuya 62.969,69 TL asıl alacağı yanında 348.027,70 TL tutarında faiz ödemesi yapılmıştır. Bununla birlikte başvurucu, alacağına geç kavuştuğundan ve bu süreçte ülkede yaşanan enflasyonist ortamda alacağının değer kaybettiğinden yakınmaktadır.

76. Yukarıda da değinildiği üzere Anayasa Mahkemesinin daha önce gerek norm denetimi kapsamında gerekse de bireysel başvuru kapsamında verdiği çeşitli kararlarında alacakların da mülkiyet hakkı kapsamında olduğu, devlet tarafından alacakların geç ödenmesi hâlinde enflasyon oranları altında olmayan bir faiz ödenmesinin gerek bireyin hakları gerekse de kamu düzeni bakımından önem taşıdığı belirtilmiştir. (Bkz. s. 71-73) Anayasa Mahkemesi bu bağlamda, kişilerin mülkiyet hakkı kapsamında değerlendirilen alacaklarının kamu kurumlarınca makul olmayan bir sebeple geç ödenmesi yüzünden değer kaybına uğratılmasının mülkiyet hakkının ihlaline yol açtığını kabul etmiştir. (Bkz. s. 73)

77. Başvuru konusu olayda, derece mahkemelerince, başvurucunun alacağı yönünden dört ayrı kalemde farklı temerrüt tarihleri esasları tespit edilmiş; buna göre, başvurucunun 486,69 TL tutarındaki alacağının 10/10/1990 tarihi, 2.870,82 TL tutarındaki alacağının 9/6/1988 tarihi, 55.569,36 TL tutarındaki alacağının 16/3/1995 tarihi ve KDV düşüldükten sonra kalan 4.041,82 TL tutarındaki alacağının ise yine 16/3/1995 tarihi esas alınarak hak kazanıldığı belirlenmiştir. Başvurucuya bu alacaklarının toplamı olan 62.968,91 TL ise 348.027,70 TL tutarında işlemiş faiz ile birlikte 23/9/2002 tarihinde ödenebilmiştir.

Page 82: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

80 İnşaat Sanayii

78. Merkez Bankası verilerine göre enflasyonda meydana gelen artış oranları şöyledir:

- Haziran/1988- Eylül/2002: %203.613 (1988 yılı Haziran ayındaki 100 TL’nin 2002 yılı Eylül ayındaki gerçek karşılığı 203.512,50 TL’dir.)

- Ekim/1990-Eylül/2002: %60.427 (1990 yılı Ekim ayındaki 100 TL’nin 2002 yılı Eylül ayındaki gerçek karşılığı 60.326,70 TL’dir.)

- Mart/1995-Eylül/2002: %4.392 (1995 yılı Mart ayındaki 100 TL’nin 2002 yılı Eylül ayındaki gerçek karşılığı 4.291,59 TL’dir.)

79. Buna karşılık başvurucunun mülkiyet hakkı kapsamında değerlendirilen toplam 62.968,91 TL tutarındaki alacağı için aynı dönemde başvurucuya 348.027,70 TL tutarında faiz ödemesi yapılmıştır. Bu verilere göre, ödenen faiz tutarına rağmen aynı dönemde enflasyonun yaklaşık kümülatif olarak %13.254 oranında arttığı, diğer bir deyişle başvurucunun alacağı %1’inden bile daha az bir miktara düştükten sonra enflasyon karşısında bu alacağın önemli ölçüde değer kaybına uğratılarak ödendiği görülmektedir. Nitekim Mahkemece alınan bilirkişi raporunda da başvurucunun alacağının enflasyon karşısında değer kaybetmiş olduğunun açıkça belirtildiği görülmektedir. (Bkz. s. 24)

80. Diğer taraftan, kural olarak kişilerin kamudan olan alacaklarının herhangi bir yargısal sürece veya icra takibine gerek olmadan ödenmesi beklenir. Somut olayda ise başvurucunun alacağının geç ödenmesinin makul bir gerekçesi mevcut olmadığı gibi derece mahkemelerinin geriye dönük olarak tespit ettiği başvurucunun alacağın kamu makamlarının ancak yapılan yargılama sonucu ödeyebildiği ve yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle yine kamu makamlarının yarar sağlamış olduğu anlaşılmaktadır.

81. Sonuç olarak başvurucunun mülkiyet hakkı kapsamındaki

alacağının enflasyon karşısında önemli ölçüde değer kaybına uğratılarak ödendiği anlaşıldığından başvurucuya şahsi olarak aşırı ve olağan dışı bir külfet yüklendiği kanaatine varılmıştır. Bu tespite rağmen derece mahkemelerinin başvurucunun zarara uğradığını ayrıca ispatlaması gerektiği yönündeki katı yorumu nedeniyle somut olay bakımından kamunun yararı ile başvurucunun mülkiyet hakkının korunması arasında kurulması gereken adil dengenin başvurucu aleyhine bozulduğu değerlendirilmiştir.

82. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 35. Maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

M. Emin Kuz ve Kadir Özkaya bu görüşe katılmamışlardır.

B. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

83. Başvurucu, munzam zararının tazminine ilişkin olarak açtığı davanın uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

1. Kabul Edilebilirlik Yönünden

84. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir nedeni de bulunmadığı anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

2. Esas Yönünden

85. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak –çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine

ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır. (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, s.50, 52)

86. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu, başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır. (Güher Ergun ve diğerleri, s. 41-45)

87. Başvurucu munzam zararın tazminine ilişkin davayı, 16/3/1995 tarihinde açmış olup davanın Yargıtayca karar düzeltme talebinin reddedildiği 26/12/2013 tarihinde sona erdiği anlaşılmaktadır.

88. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut olaydaki yaklaşık 18 yıl 9 aylık yargılamanın süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.

89. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. Maddesinde güvence altına alman makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

C. 6216 Sayılı Kanun’un 50. Maddesi Yönünden

90. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. Maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları şöyledir:

“(J) Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir.

(2) Tespit edilen ihlal, bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir.

Page 83: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

81İnşaat Sanayii

Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”

91. Başvurucu, maddi tazminat ve yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi taleplerinde bulunmuştur.

92. Başvuruda, mülkiyet ve makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.

93. Mülkiyet hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunduğundan kararın bir örneğinin yeniden yargılama yapılmak üzere Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.

94. Başvurucunun makul sürede yargılanma hakkının ihlaline karar verilmekle birlikte başvurucu manevi tazminat talebinde bulunmamıştır. Başvurucunun maddi tazminat talebinin ise mülkiyet hakkının ihlali iddiası ile ilgili olup bu hakkın ihlali yönünden yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesinin yeterli bir giderim sağladığı gözetilerek makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğinin tespiti ile yetinilmesi gerekir.

95. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA M. Emin KUZ ve

Kadir Özkaya’nın karşı oyu ve OY ÇOKLUĞUYLA,

2. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA OY BİRLİĞİYLE,

B. 1. Anayasa’nın 35. Maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının İHLAL EDİLDÎĞİNE M. Emin KUZ ve Kadir Özkaya’nın karşı oyu ve OY ÇOKLUĞUYLA,

2. Anayasa’nın 36. Maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE OY BİRLİĞİYLE,

C. Kararın bir örneğinin mülkiyet hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesine (E.2008/145,K.2011/544) GÖNDERİLMESİNE OY BİRLİĞİYLE,

D. 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE OY BİRLİĞİYLE,

E. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA OY BİRLİĞÎYLE,

F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 21/12/2017 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY GEREKÇESİ

Başvurucunun, munzam zararının tazminine karar verilmesi talebiyle açtığı davanın reddedilmesi üzerine yaptığı bireysel başvuruda, mülkiyet hakkının ihlaline ilişkin iddiası kabul edilebilir bulunmuş ve anılan hakkın ihlal edildiğine karar verilmiştir.

Kararın gerekçesinde, başvurucunun baraj inşaatı sözleşmesi çerçevesinde alacağının tahsili talebiyle açtığı

davanın kısmen kabul edildiği ve Yargıtayca onandığı ancak mağdur sıfatının ortadan kalkması için alacağı ile faiz ödemesinin yanında enflasyonist ortamda oluşan değer kaybının da karşılanması gerektiği ve sonuç olarak başvurucunun alacağının enflasyon karşısında önemli ölçüde değer kaybına uğratılarak ödenmesi sebebiyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği belirtilmektedir. (s. 74-82)

Böylece kararda başvurunun konusu, mahkemece hükmedilen alacağın değer kaybına uğratılarak ödenmesi sebebiyle mülkiyet hakkının ihlali şeklinde özetlenmekte ise de kararda atıf yapılan önceki ihlal kararlarımızdan farklı olarak somut olayda, derece mahkemelerince hükmedilen ve kesinleşen alacağa ilişkin kararın icrası safhasında gecikilmesi ve bu sebeple alacağın değer kaybına uğratılarak ödenmesi söz konusu olmadığı gibi derece mahkemelerince kabul edilen bir davanın konusu olan miktarın hesaplanmasında mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiası da (örnek olarak bkz. Ferda Yeşiltepe [GK], B. No: 2014/7621, 25/7/2017) söz konusu değildir.

Kararda da belirtildiği üzere başvuru, başvurucunun açtığı davada lehine hükmedilen alacağa faiz uygulanmasının da zararını karşılamaması sebebiyle Borçlar Kanununa göre sonradan açtığı “munzam zararının tazmini davası”nın reddedilmesine ilişkindir. (s.61)

Başvurucunun, munzam zararının tazmini talebiyle başvuruya konu tazminat davasını açtığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun “Munzam Zarar” başlıklı 105. Maddesi ile ilk derece mahkemesince başvuru konusu tazminat davasının reddedildiği tarihte yürürlükte olan ve 818 sayılı Kanun’u yürürlükten kaldırmış bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 122. Maddesinin birinci

Page 84: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

82 İnşaat Sanayii

fıkralarında, alacaklının uğradığı zararın geçmiş günler faizinden fazla olması hâlinde, borçlunun hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe bu zararı da tazmin etmekle yükümlü olduğu hükme bağlanmaktadır.

Başvuruya konu munzam zararın tazminine ilişkin davanın öncesinde, başvurucu şirketin bir baraj ve hidroelektrik santrali inşaatı için sözleşme imzalamasına rağmen, yine başvurucunun talebiyle işin tasfiye edilerek sonlandırıldığı, yapılan işlerin masrafları için çıkarılan kesin hesaba başvurucu şirketçe itiraz edilerek açılan davanın kısmen kabulüne ve asıl alacakla buna uygulanan faizin ödenmesine hükmedildiği (s. 11-18), 2002 yılında yapılan ödemelerin başvurucu tarafından yeterli görülmemesi sebebiyle 2005 yılında açılan ve daha önceki tazminat davası ile birleştirilen tazminat davasının ise”... baraj inşaatının tasfiyesine ilişkin olarak düzenlenen 09.06.1988 tarihli tutanakta tasfiye nedeniyle davacı şirkete (başvurucuya) masraf ve hiçbir tazminat ödenmeyeceğinin ifade edilmiş.” olduğu ve bilirkişi raporlarına göre başvurucunun asıl davada hükmedilen alacağa uygulanan (ve karardan dokuz yıl önce alacakla birlikte ödenen) faiz dışında munzam zararının bulunmadığı gerekçesiyle 2011 yılında davanın reddine karar verildiği, bu kararın Yargıtay’ca onanarak ve karar düzeltme talebi reddedilerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. (s.23-29)

Başka bir anlatımla, olayda, söz konusu taahhüdünü yerine getiremeyen başvurucu şirketin, kendi talebi üzerine idare ile mutabakat sağlamasına ve söz konusu mutabakatta, sözleşmelerle üstlendiği yükümlülüklerden ve sorumluluklardan kurtulmak maksadıyla hiçbir tazminat ve masraf ödenmemesini kabul etmesine rağmen, o güne kadar yaptığı işlerin masrafları için açtığı alacak davasında hükmedilen alacak miktarının yürütülen faizi yeterli bulmayarak

munzam zarar iddiasıyla tazminat talep ettiği görülmektedir.

Kabul edilebilirlik ve ihlal sonucuna varılırken, munzam zararın tazmini talebinin, kısmen kabulüne karar verilen alacak davasındaki hükmün devamı niteliğinde değerlendirildiği anlaşılmakta ise de söz konusu davanın bir alacak davası değil, tazminat davası olduğu dikkate alındığında, başvurucunun -yukarıda belirtildiği gibi-inşaat işinin tasfiye edilerek sonlandırılmasını talep ederken sözleşme ile üstlendiği taahhütten ve bunu yerine getirememesinden doğan hukukî sorumluluktan kurtulabilmek için tazminat talep etmeyeceğini taahhüt etmesinin ve sözleşme hukukunun gereği olarak başvurucunun derece mahkemelerince esas alınan tazminat talep etmeyeceğine dair irade beyanının göz ardı edilmesinin isabetli olmadığı düşünülmektedir.

İlk derece mahkemesinin, öncelikle başvurucunun tazminat talep etmeyeceğini taahhüt etmiş olması ve munzam zararın da bu kapsamda bulunması sebebiyle davalı idarenin bu yöndeki savunmasını yeterli gördüğü ve başvuruya konu tazminat davasını reddettiği anlaşılmaktadır. (s.28)

Bilindiği gibi bireysel başvurunun ikincil olma özelliği sebebiyle Anayasa Mahkemesinin görevinin sınırlı olduğu ve hukuk kurallarının yorumlanması ve delillerin değerlendirilmesi bakımından açık bir keyfilik veya bariz bir takdir hatası bulunmadıkça derece mahkemelerinin takdir yetkisine müdahalesinin söz konusu olamayacağı kabul edilmektedir. Bu ilke, kararımızda da tekrarlanmakla birlikte (s. 64), derece mahkemelerinin Borçlar Kanunu’nun ilgili hükümlerinin yorumlanması ve delillerin değerlendirilmesi suretiyle tazminat davasını reddetmesinde açık bir keyfilik veya bariz bir takdir hatası olduğu yönünde bir tespitte de bulunulmadan, başvurucunun şikâyetinin kabul edilebilir olduğu belirtilmektedir.

Başka bir ifadeyle, derece mahkemeleri, Borçlar Kanunu’nun munzam zararın giderilmesine ilişkin hükmünün tazminat davasını gerektirdiği, başvurucu şirketin ise inşaat işinin tasfiye edilerek sonlandırılması talebinin idarece kabul edilmesi karşılığında bu tazminat talebinden vazgeçtiğini dikkate alarak davayı reddettiği hâlde, Mahkememiz çoğunluğu -derece mahkemelerinin hukuk kurallarının bu yorumunda ve başvurucu şirketle idare arasında imzalanan tutanağın değerlendirilmesinde açık bir keyfilik veya bariz bir takdir hatası bulunduğunu da belirlemeden- başvurucunun mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasını kabul edilebilir bulmaktadır.

Diğer taraftan kararda, ilk derece mahkemesince 2004 yılında "bilirkişi raporunda da başvurucunun alacağının enflasyon karşısında değer kaybetmiş olduğunun açıkça belirtildiği” ifade edilmekle birlikte (s. 24, 79), aynı mahkemece 2010 yılında alınan sonraki bilirkişi raporunda da davacının (başvurucu şirketin) yaptığı iş nedeniyle hesaplanan alacakları üzerinden kendisine ödenen temerrüt faizinden fazla munzam zararının ispatlanamadığı belirtilmektedir. (s.27, 28) İki farklı bilirkişi raporundan hangisinin hükme esas alınması gerektiğine ilişkin takdir yetkisi, delillerin değerlendirilmesi konusunda yetkili olduğu kararda da kabul edilen derece mahkemelerine aittir.

Kısaca, yukarıda belirtilen ve kararda da tekrarlanan genel ilkemizle bağdaşmayan mezkûr tespitlere katılmaya imkân bulunmamaktadır. Belirtilen sebeplerle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddia bakımından kabul edilebilirlik ve ihlal sonucuna katılmakla birlikte, derece mahkemesi kararlarının bariz takdir hatası veya açık bir keyfilik içermediği ve mülkiyet hakkına ilişkin olarak başvurucu tarafından ileri sürülen iddiaların açıkça dayanaktan yoksun olduğu anlaşıldığından, başvurunun bu

Page 85: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

83İnşaat Sanayii

kısmının kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle çoğunluğun kabul edilebilirlik yönündeki kararına katılmıyoruz.

Yine yukarıda açıklanan sebeplerle, derece mahkemelerinin «başvurucunun zarara uğradığını ayrıca ispatlaması gerektiği” yönündeki kararını “katı yorum” olarak nitelendiren ve başvurucu şirketin yerine getirmeyi taahhüt ettiği inşaat işinin tamamlanmadan sonlandırılmasını sağlayan tasfiye anlaşmasındaki şartlar ile başvurucunun hangi hukukî sorumluluklardan kurtulmak için tazminat talep etmemeyi kabul ettiğini dikkate almadan “kamunun yararı ile başvurucunun mülkiyet hakkının korunması arasında kurulması gereken adil dengenin başvurucu aleyhine bozulduğu” nu belirten değerlendirmelerde de (s. 81),

bu gerekçelerle mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin tespitte de isabet olmadığı düşünülmektedir.

Bu itibarla incelenen başvuruda, başvurucu şirketin inşaat sözleşmesi ile üstlendiği yükümlülüklerden ve bunları yerine getirememesi karşılığında ortaya çıkacak sorumluluklardan kurtulmak için tazminat talep etmemeyi kabul ettiği ve yaptığı işler karşılığında tahakkuk eden alacaklarının geç ödenmesine ilişkin temerrüt faizinin dışında bir alacağının da bulunmadığı anlaşıldığından, başvurucunun mülkiyet hakkı ile kamu yararı arasında kurulması gereken adil dengenin korunduğu, başvurucuya aşırı ve olağan dışı bir külfet yüklenmediği düşüncesiyle çoğunluğun ihlal kararına da katılmıyoruz.1

1 Üye M. Emin Kuz, Üye Kadir Özkaya

Başvurucunun, munzam zararının tazminine karar verilmesi talebiyle açtığı davanın reddedilmesi üzerine yaptığı bireysel başvuruda, mülkiyet hakkının ihlaline ilişkin iddiası kabul edilebilir bulunmuş ve anılan hakkın ihlal edildiğine karar verilmiştir.

Page 86: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

84 İnşaat Sanayii

TÜRKİYE MYM'DEN

Belge zorunluluğu ile birlikte getirilen teşvik mekanizmalarıyla kişilerin sınav ve belge masraf karşılıkları işsizlik sigortası fonundan karşılanmakta, böylelikle kişilere ilave mali yük getirilmesi önlenmekte ve kişilerin belge alması kolaylaştırılmaktadır.

Ülkemizde nitelikli insan kaynağının oluşmasında önemli görevler üstlenen Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK), 2006 yılında ulusal yeterlilik sistemini oluşturmak ve işletmek üzere kurulmuştur. Bu amaç doğrultusunda MYK; nitelikli insan kaynağının yetişmesinde eğitime girdi sağlayan ulusal meslek standartlarının (UMS) ve ulusal yeterliliklerin (UY) hazırlanması ile bu meslek standartları ve yeterlilikleri temel alan, kalite güvencesi sağlanmış ölçme, değerlendirme ve belgelendirme sisteminin kurulması ve işletilmesine yönelik görevleri yerine getirmektedir.

Bu kapsamda, sektörü ve mesleği temsil kabiliyetine sahip kurum ve kuruluşlarca ya da çalışma gruplarınca hazırlanan UMS’lar, bir mesleğin başarıyla icra edilebilmesi için MYK tarafından kabul edilen gerekli bilgi, beceri, tavır ve tutumların neler

olduğunu gösteren asgari normlar olarak tanımlanmaktadır.

UY’ler ise ulusal ya da uluslararası meslek standartları temel alınarak hazırlanan, ilgili meslekte MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi sahibi olmak isteyen adayların sahip olduğu bilgi, beceri ve yetkinlikleri gösteren öğrenme çıktıları ile bu bilgi, beceri ve yetkinliklerin hangi ölçme araçları (teorik sınavlar, performansa dayalı sınavlar vb.) kullanılarak ölçüleceği ve başarılı adaylardan sınavlarda sergilemesi beklenen asgari performans düzeyinin tanımlandığı dokümanlardır.

MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi, Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından akredite edilmiş ve ulusal yeterliliklerde sınav ve belgelendirme yapmak üzere MYK tarafından yetkilendirilmiş belgelendirme kuruluşları (YBK)

İnşaat Sektörüne Ulusal Yeterlilik Sistemi Penceresinden Bakış

Yaşar Tuna ZorluMYK Uzman Yardımcısı-İnşaat MühendisiSınav ve Belgelendirme Dairesi Başkanlığı

Page 87: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

85İnşaat Sanayii

tarafından düzenlenen teorik ve uygulamalı sınavlarda başarılı olan bireylere düzenlenmektedir. Adaylar, UY’lerde tanımlanan başarı şartlarını sağladıkları takdirde ilgili alanda MYK Mesleki Yeterlilik Belgesine ulaşabilmektedirler.

Türkiye’de çalışma hayatının önemli sorunlarından biri, iş kazaları ve meslek hastalıkları olarak gösterilmektedir. İnsani boyutu bakımından hem işçi ve işveren hem de devlet açısından iş kazaları ve meslek hastalıklarının pek çok olumsuz etkisinin bulunması, konunun hassasiyetle incelenmesini gerekliliğini göstermektedir.

Grafik 1 - 2012-2016 Yılları Arası SGK İş Kazası İstatistikleri*

*http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/sgk/tr/kurumsal/istatistik/sgk_istatistik_yilliklari

*http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/sgk/tr/kurumsal/istatistik/sgk_istatistik_yilliklari

Diğer Sektörler İnşaat Sektörü

0

2012

2012

YÜZDE

2013

2013

2014

2014

2015

2015

2016

2016

10.000

20.000

30.000

40.000

50.000

60.000

70.000

80.000

90.000

100.000

Ülkemizde 2012-2016 yılları arası Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kayıt altına alınan iş kazası sayılarına baktığımızda, her yıl 60.000’in üzerinde iş kazasının meydana geldiği görülmektedir. Bu kazaların inşaat sektöründe gerçekleşme oranı ise %13 ile %22 aralığındadır.

Herbert W. Heinrich’in 1920’lerin sonlarında, 75.000 sanayi kaza raporu üzerinde yaptığı ve Domino Teorisi olarak bilinen çalışmasına göre iş kazalarının;

• %88’i tehlikeli hareketlerden,

• %10’u tehlikeli durumlardan,

• %2’si kaçınılmaz ve sebebi bilinmeyen hareketlerden kaynaklanmaktadır.

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayınlanan istatistiklere göre, 2016 yılında Türkiye’de tarım dışı istihdam edilen kişi sayısı 21.754.000 olup bu kişilerin 1.836.000’i inşaat sektöründe çalışmaktadır. Özetleyecek olursak tehlikeli ve çok tehlikeli mesleklerin

de yer aldığı inşaat sektöründe çalışan sayısının, tarım dışı istihdam edilen kişi sayısına oranı %8,43’tür.

Çalışanların eğitim seviyelerinin ve iş sağlığı ve güvenliği konusundaki farkındalığının yeterli düzeyde olmaması inşaat sektöründe kalıcı

önlemlerin ivedilikle alınmasını gerektirmektedir.

Ölümlü iş kazalarına ait bilgiler, Grafik-2’de gösterildiği üzere inşaat sektörü özelinde %30 ile %38 aralığında olup, genele oranla çok yüksek bir seviyede olduğu düşünülmektedir.

Grafik 2 - 2012-2016 Yılları Arası Ölümlü İş Kazası İstatistikleri*

Diğer Sektörler İnşaat Sektörü

Page 88: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

86 İnşaat Sanayii

İş kazalarının azaltılması ve ölümlü iş kazalarının engellenmesi için öncelikli olarak iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin denetimlerin sıklaştırılması, işçi ve işverenlerin gerekli önlemleri almaları ve yapılan işe uygun mesleki eğitimin alınması önem arz etmektedir.

Ülkemize çeşitli yıllarda meydana gelen ve ne yazık ki ölümle sonuçlanan ve infial yaratan iş kazaları tehlikeli ve çok tehlikeli mesleklerde çalışanların niteliği, iş alanları ve çalışma esaslarında yetersizlik olduğunu su götürmez kanıtlarla göstermektedir.

Her geçen yıl inşaat sektöründe artan istihdam oranına bağlı olarak yaşanan iş kazalarının artışı, kişilerin tehlikeli ve çok tehlikeli mesleklerde, her mesleğe özgü olan iş sağlığı ve güvenliği kurallarına ilişkin bilgi ve birikimlerinin güvenilir bir sistem tarafından onaylanması ihtiyacını ortaya çıkarmaktadır.

2006 yılında kurulan ve amacı; ulusal ve uluslararası meslek standartlarını temel alarak, teknik ve meslekî alanlarda ulusal yeterliliklerin esaslarını belirlemek; ulusal yeterlilik sistemini

kurmak ve işletmek olan Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) Kanunu’nda (5544 sayılı Kanun) 4 Nisan 2015 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaşan 6645 sayılı “İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile önemli değişiklikler gerçekleştirilmiştir.

Bu değişikliklerin en önemlilerinden biri, şüphesiz çalışma ve iş dünyasını yakından ilgilendiren belge zorunluluğu getirilen meslekler olmuştur. Kanun’a göre; “Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerden olup, Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından standardı yayımlanan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak tebliğlerde belirtilen mesleklerde, tebliğlerin yayım tarihinden itibaren on iki ay sonra Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu’nda düzenlenen esaslara göre Mesleki Yeterlilik Belgesine sahip olmayan kişiler çalıştırılamayacaktır.”

Esasları MYK tarafından belirlenen ulusal yeterlilikler, ilgili mesleği gerçekleştiren kişilerin mesleği icra ederken sahip olması gereken

bilgi, beceri ve yetkinliğinin, hangi program ve yönteme göre ölçme ve değerlendirmeye tabi tutulacağı konusunda açıklayıcı bilgiler içermektedir. Ayrıca ulusal yeterliliklerde ilgili mesleğe ilişkin iş sağlığı ve güvenliği birimleri bulunmaktadır. Her bir ulusal yeterlilikte yer alan ve MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi alınabilmesi için zorunlu olarak başarılı olunması gereken iş sağlığı ve güvenliği ifadeleri, becerileri ve yetkinlikleri ölçülmekte ve kişilere farkındalık kazandırmaktadır. Adaylar bu gibi önlem ve işlemlerden başarılı olmadan MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi sahibi olamayacaklardır. UY’lerde yer alan iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin adımlara örnek verecek olursak Ahşap Kalıpçı ulusal yeterliliğinde; Öğrenme çıktıları yer almaktadır. MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi almak isteyen kişilere söz konusu öğrenme çıktılarına uygun olarak oluşturulmuş “Bilgi İfadeleri” ve “Beceri ve Yetkinlik İfadeleri” üzerinden oluşturulan soruları doğru cevaplandırmaları istenmektedir. Söz konusu ifadeleri aşağıdaki tablolarda inceleyebiliriz.

No Bilgi İfadesi UMS İlgili Bölüm Yeterlilik Birimi Başarım Ölçütü Değerlendirme Aracı

BG.5 Çalışacağı alandaki tehlikeleri listeler. A.1.1 2.1 T1

BG.6 Kullanacağı elektrikli aletlerin arızası durumunda ne yapması gerektiğini açıklar. A.1.3 2.1 T1

BG.7 Çalışma alanında kazaya sebebiyet verecek davranışları açıklar. A.1.4A.1.5F.1.4

2.1 T1

BG.8 İş sağlığı ve güvenliği konusunda alınması gereken önlemleri açıklar.

A.1.4A.1.5 2.1 T1

BG.9 İş sağlığı ve güvenliği için gerekli KKD’leri açıklar. A.1.2 2.2 T1

BG.10Çalışacağı alanın gereken güvenlik donanımının ve kendi kullanacağı KKD’lerin kontrolünü İSG uzmanın direktiflerine uygun olarak nasıl yapacağını açıklar.

A.1.7 2.2 T1

Tablo 1 - Bilgi İfadeleri

No Beceri ve Yetkinlik İfadesi UMS İlgili Bölüm Yeterlilik Birimi Başarım Ölçütü Değerlendirme Aracı

BY.3 İş sağlığı ve güvenliği için gerekli KKD’leri kullanır. A.1.2 2.2 P1

Tablo 2 - Beceri ve Yetkinlik İfadeleri

Page 89: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

87İnşaat Sanayii

Tablo 1 ve Tablo 2‘de görüleceği üzere, Ahşap Kalıpçı ulusal yeterliliğinin teorik sınavında (T1), kişilerin iş sağlığı güvenliği kurallarını bilip bilmediği ve kullanılması gereken kişisel koruyucu donanımları tanıyıp tanımadığı sorgulanmakta, uygulama sınavında ise iş sağlığı ve güveliği önlemlerini alıp almadığı ve gerektiği durumlarda kişisel koruyucu donanımları kullanıp kullanmadığı sorgulanmaktadır. Böylelikle daha önce iş sağlığı ve güvenliği konusunda farkındalığı olmayan bireylerin kişisel koruyucu donanımlarla tanışması sağlanmakta, bireylere iş sağlığı ve güvenliği

önlemlerini mesleklerini icra ederken de alması gerektiği hatırlatılmaktadır.

25.02.2018 tarihi itibariyle yetkilendirilmiş belgelendirme kuruluşu sayısı, 125 olup bunlardan 79’u inşaat sektöründeki ulusal yeterliliklerde sınav ve belgelendirme faaliyeti yürütülmektedir. Halen yetkilendirme aşamasında yer alan 75 kuruluş bulunmaktadır. Yetkilendirilen kuruluşlar, merkezleri bakımından 23 ilde konumlanmış olsalar da 81 ilde sınav gerçekleştirebilmektedirler.

Belge zorunluluğu ile birlikte getirilen teşvik mekanizmalarıyla, kişilerin sınav

ve belge masraf karşılıkları da işsizlik sigortası fonundan karşılanmakta, böylelikle kişilere ilave mali yük getirilmesi önlenmekte ve kişilerin belge alması kolaylaştırılmaktadır.

Grafik-3’te görüleceği üzere inşaat sektöründe gerçekleştirilen teorik ve performans sınavlarında başarılı olan kişilerin sınav ve belge ücretlerinden yararlanma oranı 2017 yılında ani artış göstermektedir. İşsizlik sigortası fonundan karşılanan bedel, 2015 yılında 170.430 TL iken 2017 yılı sonu itibari ile bu bedel 52.708.436 TL ye ulaşmıştır.

MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi, daha çok mesleğini eğitim almaksızın başka öğrenme ortamlarında öğrenen kişilerin bilgi beceri ve yetkinliklerini kanıtlayabilmesine imkân tanıyarak önceki öğrenmenin tanınmasını sağlayan bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak ulusal yeterlilik sistemi, kişilerin bilgi beceri ve yetkinliklerinin artmasını sağlayacak mesleki eğitim süreçlerine de girdi teşkil etmektedir. Mesleki eğitim programlarının ulusal meslek standartlarına ve ulusal yeterliliklerine uygun olarak hazırlanması veya var olanların güncellenmesi önemli olup, aynı zamanda kanuni bir zorunluluktur. Bu kapsamda, örgün

ve yaygın eğitimde ciddi bir dönüşüm yaşanmakta, eğitim programları ulusal meslek standartları ve ulusal yeterliliklerle uyumlaştırılmaktadır. Bu sayede mesleki teknik eğitim ve öğretim kurumlarından mezun olan kişilerin, çağın gereklerini karşılayan bilgi, beceri ve yetkinliğe, ilgili mesleğe özgü iş sağlığı ve güvenliği farkındalığına sahip kişiler olmaları yönünde katkı sağlanmaktadır.

Daha önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığından geçici ustalık belgesi almış kişileri ulusal meslek standartlarına ve ulusal yeterliliklere göre planlanmış mesleki eğitimlere dâhil edilmesi ve eğitim sonrasında kişilerin MYK tarafından

yetkilendirilmiş belgelendirme kuruluşlarında sınavlara alınmasına yönelik bir protokol yapılarak inşaat sektörünü düzenlemeye yönelik farklı bir adım daha atılmıştır. Yapı Sektöründe Çalışan Meslek Erbaplarının Mesleki Niteliklerinin Geliştirilmesi İş Birliği Protokolü ile 30 binden fazla inşaat çalışanı, eğitim alarak niteliğini artırmış ve MYK tarafından yetkilendirilmiş belgelendirme kuruluşlarında sınava girerek niteliklerini ispatlamış ve sonucunda da MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi almaya hak kazanmışlardır.

Sonuç olarak ulusal yeterlilik sistemi aracılığıyla hem mesleki eğitimin kalitesi artırılmakta hem de uluslararası akreditasyonu olan, kalite güvencesi sağlanmış ve uluslararası kıyaslanabilirliği olan MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi ile üretimde verimlilik ve hizmet kalitesini önemseyen, iş sağlığı ve güvenliği farkındalığına sahip bireylerin sektörde çalışması sağlanmaktadır. Böylelikle iş dünyasının nitelikli insan gücü ihtiyacı karşılanmaktadır. Kişilerin niteliğinin artmasıyla birlikte iş kazalarının önüne geçilebilmesi hedeflenmektedir. Ayrıca sektörün beklentileri doğrultusunda hazırlanan UY’lere göre verilen MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi sahibi bireyler ile iş dünyasının nitelikli insan ihtiyacının karşılanması hedeflenmektedir.

Grafik 3 - İnşaat Sektöründe Yıllara Göre Belge Sayıları ve İşsizlik Sigortası Fonundan Faydalanma Bedelleri*

*MYK Web Portal © Yönetim Bilgi Sistemi - Sektörel Göstergeler

02015

2016

2017

10.000.000

20.000.000

30.000.000

40.000.000

50.000.000

60.000.000 tl

tl

tl

tl

tl

tl

tl

2015

170.430Karşılanan ÜcretBelge Sayısı 304

6.816.155

9.861

52.708.436

66.171

2016 2017

Page 90: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

88 İnşaat Sanayii

Buika 16 Eylül’de İstanbul’da

Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi’nde Salı Konserleri

KÜLTÜR SANAT AJANDASI

Aşkın tutkulu sesi Buika, 16 Eylül’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Uluslararası Klarnet Festivali’nde sahne alacak.

2018 sonbaharında yeni albümünü yayınlayacak olan Buika, 7. Uluslararası Klarnet Festivali kapsamında yepyeni şarkıları ve herkesin bildiği unutulmaz parçalarını seslendireceği konserle sevenlerine muhteşem bir müzik şöleni yaşatacak.

İspanyol aşk şarkılarının tutkulu sesi Buika, 16 Eylül’de Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda.

Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi, "Müze'de Müzik / Salı Konserleri" kapsamında, Türkiye'nin usta müzisyenleriyle genç ve gelişmekte olan yetenekleri, farklı programlarla dinleyici karşısına çıkartmaya devam ediyor.

Sanat Yönetmenliğini Şefik Kahramankaptan'ın üstlendiği konserler kapsamında Ayşe Deniz Gökçin Rock’tan Klasiğe Konseri 22 Eylül’de, Maurizio Simeoli (flüt), Inessa Filistovich (piyano) ve Natalia Gavrilan’dan oluşan TriOpera Konseri 28 Eylül’de, Alman Bariton Götze ile Mozart Gecesi 9 Ekim’de, Burak Çebi Debussy Gecesi: Fransız Piyano Müziği Konseri ise 23 Ekim’de Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi’nde.

Önümüzdeki günlerde kentler ve özellikle tatil beldeleri yine kültür sanat etkinlikleriyle renkleniyor. Kültür sanat haberlerinden seçtiklerimizi İnşaat Sanayii okurlarımız için derledik.

Page 91: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

89İnşaat Sanayii

Ghost Müzikali unutulmaz aşk hikayesini sahneye taşıyor

Haldun Dormen’den Kibarlık Budalası

Hollywood tarihinin en sevilen aşk hikayelerinden biri olan Ghost’un (Hayalet) sahne versiyonu Ghost the Musical, 19 Ekim – 4 Kasım 2018 tarihleri arasında 21 performans için Zorlu PSM'de.

1990 yapımı Ghost (Hayalet), New York’lu genç çift Sam ve Molly’nin bir gece Sam’in bıçaklanarak öldürülmesi sonucu başlayan gizemli hikayesini anlatıyor. Başrollerinde Patrick Swayze, Demi Moore ve Whoopi Goldberg’in yer aldığı Ghost, vizyona girdiği sene en yüksek gişe hasılatı yapan film oldu.

2011 yılında Manchester Opera House’da prömiyerini yapan, görsel efektleriyle eleştirmenlerden övgü toplamayı başaran Ghost Müzikali, 2012’de Broadway’de sergilendi.

2017 yılında yeniden perdelerini açan müzikal, geniş çaplı bir Birleşik Krallık turu sonrasında uluslararası turnesiyle İstanbul’a geliyor.

Birçok ödül sahibi olan müzikal, unutulmaz filmin romantik atmosferini muhafaza ederken şiirsel oyunculuklar ve görkemli sahne performansıyla hikayeye yeni bir soluk kazandırıyor.

Başrolünü Haldun Dormen’in oynadığı Moliere’in ölümsüz eseri Kibarlık Budalası, seyircisiyle buluşmaya devam ediyor.

17. yüzyıl Fransa’sında, cahil, saf ama çok zengin bir adam olan Mösyö Jourdain’in bir tek amacı vardır: Asilzade olmak. Bunu gerçekleştirebilmek için her şeyi göze alır, anlamlı-anlamsız, yararlı-yararsız ama mutlaka masraflı her çabayı gösterir. Gülünç duruma düşer, alay konusu olur ama hiç yılmaz. Hedefi bellidir: Soylu sınıfa girebilmek, soylu bir Markiz’i baştan çıkarabilmek için her şeyi yapmak ve biricik kızını da mutlaka bir “soylu” ile evlendirmek. Oysa kızı bir başka gence aşıktır. Moilere, yarattığı bu olağanüstü tiplemenin etrafını, onu sömürmeye çalışan Kont, ayakları yere basan karısı, sağduyunun ve samimiyetin temsilcileri hizmetçi ve uşak ile bir dantel gibi örer. Neredeyse her sözcük komik ve her durum gülünçtür oyunda.

Türk Tiyatrosu’nun büyük ustası Haldun Dormen'in, yıllar sonra yeniden sahnelere döndüğü Kibarlık Budalası‘nda Haldun Dormen, Göksel Kortay, Hakan Altıner, Damla Cercisoğlu,

Efe Yeşilay, Anıl Yülek, Caner Tör, Reyhan Aydınsel ve Burcu Akyürek rol alıyor

Kibarlık Budalası, 21 Eylül’de Trump Kültür ve Gösteri Merkezi’nde.

Page 92: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

90 İnşaat Sanayii

Hizmete açıldığında, Türkiye’nin dünyaya açılan vitrini olmaya hazırlanan İstanbul Yeni Havalimanın ilk fazı tamamlandığında 90 milyon yolcuya hizmet verecek.

Türkiye’nin uluslararası havacılık sektöründeki rolünü zirveye taşıyacak olan İstanbul Yeni Havalimanı, 5 milli ortak yatırımcı olan Cengiz-MAPA-Limak-Kolin-Kalyon Ortak Girişimi –İGA’nın bir araya gelmesi ile yönetilmektedir.

76,5 milyon m² alanda yatırımına başlanan, 1,400,000 m²’lik ana yolcu terminali, 6 bağımsız pisti ve toplamda 3,500,000 m²’yi aşan inşaat alanı ve yıllık 200 milyon yolcu kapasitesi ile inşa edilen projenin çalışmaları hızla devam ediyor.

350 destinasyona sağlayacağı uçuşlar ile dünyada ve Türkiye’de ulaşım ve havacılık sektörünün gelişimine çok ciddi bir katkı sağlayacak olan İstanbul Yeni Havalimanının ilk etapta 100.000 kişiye iş imkânı

İstanbul’un Yeni HavalimanınaTarihi İniş

HABERLER

Tüm dünyanın ilgiyle takip ettiği ve dünyanın sıfırdan yapılan en büyük havalimanı projesi olan İstanbul Yeni Havalimanı’nın 29 Ekim 2018 tarihinde ilk fazının tamamlanarak resmi açılışının yapılması planlanıyor. 5 milli ortaklı İGA tarafından

yürütülen projenin çalışmaları hızla tamamlanırken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı taşıyan uçak piste ilk inişi gerçekleştirdi.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’yla birlikte resmi açılışın yapılması planlanan Havalimanına iniş denemesi ilk olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı taşıyan uçak tarafından yapıldı.

Page 93: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

91İnşaat Sanayii

sunması, tam kapasiteye ulaşması ile bu istihdamın 225.000 kişiye çıkması beklenmektedir. İstanbul Yeni Havalimanı projesi için bagaj sistemi ayrı bir öneme sahip olacak. Yolcuların havalimanında bavul bekleme sürelerini minimuma indirecek.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’yla birlikte resmi açılışın yapılması planlanan Havalimanına iniş denemesi ilk olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı taşıyan uçak tarafından yapıldı.

Tarihi iniş sonrası uçağın içinden kısa bir açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aziz milletim öncelikle şu anda İstanbul’daki yeni havalimanımıza inmenin mutluluğu içerisindeyiz. Gerçekten dünyada muhteşem bir havalimanını şu anda inşa etmenin mutluluğu içerisindeyiz. Daha öncede duyurduğumuz gibi 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’yla birlikte resmi açılışını yapacağız. Bu akşamki

hem denetleme hem de buradan aynı zamanda ortak yayına girmenin şu anda gayretiyle bu adımı attık. Tüm konsorsiyum mensuplarına, mimarından mühendisine kadar emeği geçenleri tebrik ediyorum. Pistiyle, ışıklandırmasıyla muhteşem bir esere sahip olduk. Terminal binasıyla muhteşem bir esere sahip oluyoruz. Milletimiz ve ülkemiz için havalimanımızın hayırlı olmasını Allahtan diliyorum. Ve milletime selamlarımı sunuyorum.” dedi.

İstanbul Yeni Havalimanı, en başından itibaren Kuzey Marmara Otoyol Projesi, Metro Projesi, perakende ve turizm sektörlerine yönelik faaliyet alanları, kargo ve taşımacılık sektörüne yönelik faaliyet alanları ile entegre edilmiştir.

Havalimanı dünyanın yükselen ekonomileri arasında gösterilen Türkiye’nin kalkınma sürecine önemli bir ivme katacaktır.

İstanbul Yeni Havalimanı, en başından itibaren Kuzey Marmara Otoyol Projesi, Metro Projesi, perakende ve turizm sektörlerine yönelik faaliyet alanları, kargo ve taşımacılık sektörüne yönelik faaliyet alanları ile entegre edilmiştir.

Page 94: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

92 İnşaat Sanayii

İNTES Yönetim Kurulu Başkanı Celal Koloğlu ve Yönetim Kurulu Üyeleri, 15 Ağustos 2018 tarihinde Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e hayırlı olsun ziyaretinde bulundu.

Ziyarette yeni kabinede Adalet Bakanı görevine yeniden atanmış olması dolayısıyla Gül’e tebrik ve başarı dileklerini ileten Başkan Koloğlu ve yönetim kurulu üyeleri, Bakanlığın çalışma alanını ilgilendiren konulara ilişkin hazırlanan raporu Bakana takdim etti.

Görüşmede, arabuluculuk uygulamalarının sektöre etkileri, Türkiye Arabuluculuk Merkezi faaliyetleri, yurtdışında Türk işçisi istihdamından kaynaklanan iş uyuşmazlıkları ile mahkemelerin emsal ücret araştırmalarında yaşanan uygulama sorunları hakkında değerlendirmelerde bulunuldu.

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül görüşmede, İNTES Arabuluculuk Merkezi’nin faaliyetlerini memnuniyetle takip ettiklerini, arabuluculuk

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e Ziyaret

HABERLER

İNTES Yönetim Kurulu, Bakan ve Bakan yardımcılarına gerçekleştirdikleri ziyaretler kapsamında Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ü makamında ziyaret etti.

İNTES Arabuluculuk Merkezi’nin faaliyetlerini memnuniyetle takip ediyoruz.

Page 95: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

93İnşaat Sanayii

uygulamalarının önümüzdeki dönemde farklı uyuşmazlık alanlarına yaygınlaştırılacağını ifade etti. Gül, arabuluculuk ve iş uyuşmazlıklarının çok taraflı olarak ele alınacağı bir seminer düzenlenmesinde yarar gördüğünü ve Arabuluculuk Ücret Tarifesi’nin uygulama ihtiyaçları dikkate alınarak gözden geçirilebileceğini dile getirdi. Bakan Gül, ayrıca döviz kurlarındaki seyir dikkate alınarak yurt dışına götürülen Türk işçilerinin ücretlerinin Türk Lirası üzerinden belirlenmesi konusunun da değerlendirileceğini belirtti.

Koloğlu Bakan Gül’ün açıklamalarına istinaden Bakanlıkça yürütülen Arabuluculuk faaliyetlerine ilişkin Sendikamızın, Bakanlığın uyuşmazlıkların arabuluculuk yolu ile çözümü konusundaki kararlı yaklaşımını aynen benimsemiş olduklarını ve konunun sektörümüzde yaşama geçmesi ve uyuşmazlıkların mahkemelere gitmeksizin arabuluculuk yolu ile çözümü konusunda başta üye işverenlerimiz olmak üzere tüm sektöre hizmet vermek üzere 2018 yılı başı itibariyle Türkiye Arabuluculuk Merkezini kurduklarını belirtti.

Koloğlu konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı. “Arabuluculuk İnşaat Sektöründe başarı ile uygulanmaktadır. Bakanlığınızın yoğun gayretleri ile yaşama geçirilen arabuluculuk uygulamaları sektörümüzün istihdamdan kaynaklanan sorunlarının çözümüne çok önemli bir katkı sağlamıştır. Uyuşmazlıkların arabuluculuk yolu ile çözümü, inşaat sektörü gibi atipik özellikler taşıyan, geleneksel sanayi üretiminden çok farklı yönleri bulunan ve işçi sirkülasyonu yüksek olan sektörümüz açısından hayati önem taşımaktadır.

Bu vesile ile sistemin ülkemize kazandırılması için katkıda bulunan başta Zatıaliniz olmak üzere Bakanlığınızın tüm değerli temsilcilerine teşekkürlerimizi sunuyoruz.”

Türkiye Arabuluculuk Merkezi' nin (TAM) 2018 yılı sonunda 20.000 İşçiye ve 100 şirkete ulaşmayı hedeflediğini belirten Koloğlu TAM’ın sekiz aylık çalışma döneminde sektörde istihdam edilen işçilerden iş sözleşmesi sona erenlere işçilik haklarının tamamı ve varsa ilave talepleri de arabulucuların katkıları ile ödendiğini ve her iki tarafın memnuniyetiyle ilişkilerin sonlandırılmış olduğunu açıklardı. İş sözleşmesinin sona erme hususunun büyük kısmının gerekçesinin şantiyelerde işlerin tamamlanmış olması nedeniyle olduğuna vurgu yaptı.

Yurt dışında istihdam edilen Türk işçileri üzerinden açılan davalarla sektöre yapılan müdahalelerde olumlu gelişmeler sağlandığına da vurgu yapan Koloğlu konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu “İşverenlerimiz aleyhlerine açılan ve hızla artan bu işçi davaları nedeniyle büyük mali sorunlar yaşamışlardır. Açılan davalar, masumane işçi davaları olmayıp, organize ve sistematik olarak, sektörün büyük firmaları hedef alınarak, bazı terör örgütleri eliyle yürütüldüğü görülmüştür. Adalet Bakanlığımızın koordinasyonunda olumlu gelişmeler sağlanmıştır.

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ziyaretine İNTES Yönetim Kurulu Başkanı Celal Koloğlu ile birlikte Yönetim Kurulu Başkan Vekili İlhan Adiloğlu, Yönetim Kurulu Üyesi Gültekin Güvensoy, Yönetim Kurulu Üyesi Merdan Hürmeydan, Genel Sekreter H. Necati Ersoy katıldı.

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül görüşmede, İNTES Arabuluculuk Merkezi’nin faaliyetlerini memnuniyetle takip ettiklerini, arabuluculuk uygulamalarının önümüzdeki dönemde farklı uyuşmazlık alanlarına yaygınlaştırılacağını ifade etti.

Page 96: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

94 İnşaat Sanayii

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, inşaat sektörünün temsilcileriyle 14 Temmuz 2018 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda bir araya geldi.

Toplantı, Bakan Kurum başkanlığında Müsteşar, Müsteşar Yardımcıları ve Bakanlıkta ilgili Genel Müdürlerin katılımı ile yapıldı. Toplantıya İNTES Başkanı Celal Koloğlu ve yönetim kurulu üyesi Merdan Hürmeydan’ın yanı sıra TMB, GYODER, İNDER, İMKON, KONUTDER gibi sektör kuruluşlarının Yönetim Kurulu Başkanları ve temsilcileri katıldılar.

Sektör temsilcileriyle gündemdeki çalışmaları masaya yatıran Bakan Kurum, toplantıda gelecek dönemdeki çalışmalar hakkında da bilgi verdi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ayrıntıları belirlenecek olan kentsel

dönüşüm çalışmalarının da ele alındığı toplantıda Kurum, "Önümüzdeki dönemde temel amacımız, sektörlere hizmet etmek ve önünü açmak. Bizler de ekibimizle birlikte bunu yapmaya çalışacağız. Bunun dışında yeni argümanlar geliştirmemiz lazım. Sektöre farklı yönlerden ağırlık vermemiz gerekiyor. Bununla ilgili bir araştırma çalışmamızı başlattık. Genel itibariyle önümüzdeki yıllarda da hangi sektörlerin ön plana çıkacağı, il bazındaki ihtiyaçların neler olduğu gibi konuları çalışıyoruz. Hangi modeller geliştirilebilir diye ayrı bir araştırma konumuz var. Hangi modeller üretebiliriz hangi modellerle iş yapabiliriz bunun çalışmalarını da kendi içimizde yapıyoruz.” değerlendirmelerini yaptı.

Bakan Murat Kurum, Sektörün Temsilcileriyle Bir Araya Geldi

HABERLER

İnşaat sektörü sorunlarını ve çözüm önerilerini değerlendirmek üzere Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, sektörün önde gelen Sivil Toplum Kuruluşu yöneticileri ile bir araya geldi. Toplantıya Sendikamız adına Başkan Celal Koloğlu ve Yönetim

Kurulu Üyesi Merdan Hürmeydan katıldı.

Bakan Kurum, önümüzdeki dönemde temel amacımız, sektörlere hizmet etmek ve önünü açmak. Bizler ekibimizle birlikte bunu yapmaya çalışacağız.

Page 97: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

95İnşaat Sanayii

Sorun yerine çözüm önerilerini konuşmalıyız

 Sektör temsilcilerinin görüşlerinin alınarak sorunlara karşı çözüm önerilerinin konuşulduğu toplantıda, kendisini dinleyenlerden çözüm önerileri üretmelerini de isteyen Bakan Kurum, «Sorunları konuşmaktansa hep beraber ne yapmamız gerektiğini konuşmalıyız.” dedi. Önümüzdeki dönemde tapu ile ilgili önemli çalışmaların yapılacağını da dile getiren Kurum, kentsel dönüşüm konusunda ise özetle, “Kentsel dönüşümü yerinde yapmaya dayalı sistemi uygulayacağız. Fikirtepe ile ilgili sorunların çözümü için de çalışmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı. Yaklaşık 3 saat süren toplantıda, sektörün sağlıklı büyümesi ve büyümenin önündeki bazı engeller tartışılırken pek çok konudaki bürokratik engellerin ortadan kaldırılması değerlendirildi.

Toplantıda İNTES Yönetim Kurulu Başkanı Celal Koloğlu, söz alarak değerlendirmede bulundu.

2016 yılından bu yana sektör girdilerinde meydana gelen yüksek fiyat artışları ile yaşanan sorunların çözümü için gerçek fiyatları yansıtan Fiyat Farkı Kararnamesi ve Tasfiye Kararnamesinin çıkartılması konusuna değinen Koloğlu, özellikle yapım işlerinde kullanılan akaryakıt, demir ve çimento, boru, bitüm vb. malzeme fiyatlarında öngörülemeyen ve fahiş artışlar nedeniyle yüklenicilerimizin mali sorunlar yaşamakta olduğunu hatırlattı.

Koloğlu, Kamu İhale Mevzuatından kaynaklanan sorunlarımızı da aktardı. Kamu İhale Kanunu ile ilgili yeni bir düzenleme yapılması, kanun ve alt mevzuat çalışmalarının yeniden ele alınmasının önemine vurgu yaptı.

Sektöre girişin düzenlenmesi için Yapı Müteahhitlik tanımı ve yeterlilik sisteminin kurulması konusuna da değinen Koloğlu, sektöre girişte bir sınırlama olmamasının sektörde nitelik sorununa yol açtığına değindi.

Tüm kamu kuruluşlarının ayrı ayrı inşaat işi ihalesi yaptıklarını ve bu durumun

ülkemiz ekonomisinde sorunlar oluşturduğunu, Yapı İşleri Genel Müdürlüğünün yeniden ihyası için çalışma yapılması gerektiği konusuna da değinen Koloğlu, konuya ilişkin ”Bilindiği üzere, eski uygulamada, kamuya ait üstyapı yapım işlerinin ihaleleri Yapım İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmekteydi. Daha sonra mevzuat değişiklikleri ile her idare, kendine ait teknik şartnameler vasıtasıyla söz konusu yapım işlerini ihale eder hale gelmiştir. Ancak ihalelerde yaşanan olumsuzluklar, Yapı İşleri Genel Müdürlüğü’nün bu alandaki tecrübesini bir kez daha önemli ve gerekli kılmıştır. Bu nedenle Yapı İşleri Genel Müdürlüğünün etkinliği önem arz etmektedir.” ifadelerini kullanarak kamuya ait üstyapı yapım işlerinin ihalelerinin eskiden olduğu gibi Yapı İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmesinin, uygulamada yaşanan sorunların çözümü açısından olumlu etkiler yaratacağından söz etti.

Mesleki yeterlilik belgeli iş gücü konusunun titizlikle takip edilmesinin gerekliliğini aktaran Koloğlu, mesleki yeterlilik belgeli iş gücünün sektör için önemine vurgu yaptı.

Yapı denetim sisteminin yeniden düzenlenerek piyasa şartlarına uygun hale getirilmesi, Yüksek Fen Kurulunun ihale sonrası konularında ve iş mahkemelerine sunulan emsal ücret konusunda yeniden yapılandırılması konularına açıklık getiren Koloğlu, kentsel dönüşüm konusuna da değindi. Kentsel dönüşüm projelerinin master plan ile ülke bazında ve teknik gerekleri uygun hale getirilmesinin öneminin altını çizen Koloğlu, “Kentsel dönüşüm projeleri planlanırken işin ehline teslim edilmesi gerekmektedir. Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek bu büyük ve maliyetli dönüşümde yer alacak müteahhitlerin yeterliliklerinin tespit edilmesi ve kriterlerinin açık bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.

Toplantıda, İNTES tarafından, sektörümüzün sorunları ve çözüm önerilerini içeren rapor sunuldu.

Sektöre girişin düzenlenmesi için Yapı Müteahhitlik tanımı ve yeterlilik sisteminin kurulması konusuna değinen Koloğlu, sektöre girişte bir sınırlama olmamasının sektörde nitelik sorununa yol açtığına değindi.

Page 98: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

96 İnşaat Sanayii

İNTES Yönetim Kurulu Başkanı Celal Koloğlu ve Yönetim Kurulu Üyeleri, 24 Temmuz 2018 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mücahit Demirtaş’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundu.

Ziyarette Bakan Yardımcısı görevine atanmış olması dolayısıyla Demirtaş’ı tebrik eden Başkan Koloğlu, sektörümüzü yakından tanıyan bir bürokratın Bakan Yardımcılığı görevine atanmasının memnuniyet verici olduğunu ifade etti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İNTES arasında geçmişten bugüne her zaman güçlü ilişkilerin olduğunu belirten Koloğlu,

Demirtaş’ın Müsteşar Yardımcılığı ve İller Bankası Yönetim Kurulu başkanlığı görevleri süresince kurumlar arasındaki bağın daha da güçlendirdiğini hatırlattı.

Başkan Koloğlu, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, planlı kentleşme konusunda sağlıklı politikalar ile başarılı projeler gerçekleştirmiştir. Kentsel dönüşüm projeleri de ülkemiz için hayati öneme sahiptir. Yeni kabinede Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda konusunda derin tecrübe, bilgi ve birikimine sahip Murat Kurum ve Mücahit Demirtaş gibi değerli isimlerin yer alması bu

sürecin doğru yönetilmesi açısından büyük bir şanstır.” dedi.

Sektöre ilişkin değerlendirmelerin yapıldığı toplantıda Başkan Koloğlu ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Demirtaş’a sektörün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı alanına giren öncelikli konularını aktardı.

Fiyat farkı ve işlerin tasfiyesi, kamu ihale mevzuatına ilişkin önemli sorunlar, Yapı İşleri Genel Müdürlüğü'nün yeniden kamu binaları yapı işinde düzenleyici kuruluş olması, yapım müteahhitlik tanımı ve müteahhitlik kriterleri belirleme

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mücahit Demirtaş’a Ziyaret

HABERLER

İNTES Yönetim Kurulu, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı olarak atananMücahit Demirtaş’ı ziyaret etti.

Page 99: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

97İnşaat Sanayii

çalışmaları, yapı denetim şirketlerinin konut inşaatlarına ilişkin denetim raporlarında mesleki yeterlilik belgesi şartı araması, kentsel dönüşüm, Yüksek Fen Kurulu çalışmalarına ilişkin görüş ve önerileri içeren ayrıntılı rapor, Bakan Yardımcısı Demirtaş’a arz edildi.

Çevre ve şehircilik alanında her türlü modern uygulamaların yapılması yönünde son 16 yılda kapsamlı çalışmalar gerçekleştirildiğini, şehircilikte yeni bir anlayış benimsendiğini aktaran Başkan Koloğlu, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız planlı kentleşme konusunda sağlıklı politikalar ile başarılı projeler gerçekleştirmiştir. Böylece depreme karşı güvenli ve kaliteli yapıların üretilmesinin ve ekolojik dengeye uyumlu şehirler inşa edilmesinin önünü açacak çalışmaları hayata geçirmiştir.” dedi.

Türkiye’nin her bölgesinde depreme dayanıklı yapılar yürütülmesi konusunda hassasiyetini bildiğini söyleyen Başkan Koloğlu, İNTES olarak da her fırsatta kentsel dönüşüm konusundaki görüşlerin açıklandığını ifade etti.

Kentlerimizin yarım asırdan fazla bir süreçte, imar ve yapı yasalarına aykırı, düşük standartlı yapılarla çevrildiğini belirten Koloğlu, kentsel dönüşüm projelerinin yapıda can ve mal güvenliğinin sağlanması, kaynak israfına sebep olan plansız, kontrolsüz ve kalitesiz yapılaşmayı önlemek açısından bir fırsat olduğunu, bu sürecin çok dikkatli ve özenli şekilde planlanması ve yönetilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Kentsel dönüşüm süreci için yalnızca fiyat odaklı bir bakış açısı ve aşırı düşük teklifler ile iş yapma kültürünün tehlike olduğunu söyleyen Koloğlu, “Esas olan yapılabilir fiyatlarla işin ihale edilmesi, gerçekçi fiyat uygulanması ve işin ehline teslim edilmesidir.” dedi.

Kentsel dönüşüm projeleri planlanırken işin ehline teslim edilmesinin gerektiğine ilişkin görüşlerini paylaşan Koloğlu, Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek bu büyük ve maliyetli dönüşümde yer alacak müteahhitlerin yeterliliklerinin tespit edilmesi ve kriterlerinin açık bir şekilde belirlenmesi gerekmekte olduğu yönündeki düşüncelerini paylaştı.

İNTES’in bahsi geçen konuya daima önem verdiğini ifade eden Koloğlu, İNTES ve TSE arasında Yapı Müteahhitliği Yeterlilik Kriterleri belirlenmesi için imzalanan iş birliği protokolünü anlattı. Bahsi geçen protokol ile TSE ve İNTES tarafından ortak yürütülmesi planlanan yeterlik değerlendirmesi ve belgelendirme yoluyla; inşaat sektöründe yüklenicilerin kurumsal kapasitesinin belirlenmesi, kurumsal kapasitesi yüksek yüklenicilerin tanınırlığının sağlanması, yüklenicilerin kurumsal kapasitelerini artırmaya teşvik edilmesi, sektörün disipline edilmesi, orantısız risk üstleniminin önüne geçilmesi ve sektördeki iş kazalarının azaltılması gibi faydalar elde edilecektir.

Bakan Yardımcısı Demirtaş ziyaretine, İNTES Yönetim Kurulu Başkanı Celal Koloğlu ile birlikte Yönetim Kurulu Başkan Vekilleri Deha Emral, Gürhan Özdemir, Kemal Güleryüz, İlhan Adiloğlu, Yönetim Kurulu Üyesi Gültekin Güvensoy ve Genel Sekreter H. Necati Ersoy katıldı.

Page 100: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

98 İnşaat Sanayii

İNTES Yönetim Kurulu Başkanı Celal Koloğlu ve Yönetim Kurulu Üyeleri 25 Temmuz 2018 tarihinde Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Enver İskurt’a tebrik ziyaretinde bulundu.

Ziyarette Bakan Yardımcısı görevine atanmış olması dolayısıyla İskurt’u tebrik eden Başkan Koloğlu kendilerinin ulaştırma alanındaki tecrübelerinin sektör için önemli ve memnuniyet verici olduğunu ifade etti.

Ulaştırma sektörünün ülkemizde son 16 yılda dünyaya örnek teşkil edecek şekilde geliştiğini ifade eden Koloğlu,

karayollarından, denizyollarına, havacılıktan, iletişim teknolojilerine çağın ötesine geçen projeler üretildiğini belirtti. Koloğlu, ülkemizin gururu olacak ulaştırma ve altyapı projelerinin büyük bir kısmının İNTES üyelerince gerçekleştirildiğinin bilgisini paylaştı.

Başkan Koloğlu tüm ulaştırma kollarında dengeli bir dağılımın önemine işaret ederek ulaştırma bakanlığımızca stratejilerinin bu yönde geliştirilmesinin önemine işaret etti.

Türkiye genelinde inşa edilen havalimanları, köprüler ve bağlantı

yolları projeleri, otoyolların bölünmüş yolların miktar ve kalitesinin artırılması aynı zamanda hızlı tren projelerinin Türkiye’nin dünyayı bir ulaştırma üssü haline getirdiğini ifade eden Koloğlu, tüm ulaştırma kollarında dengeli bir dağılımın önemine işaret etti.

Bakan Koloğlu inşaat sektörünün her geçen gün büyüdüğü, geliştiğini ve yeni teknolojiler üretme çabası içinde olduğunu söylerken sektör sorunlarının çözümünün bu potansiyeli daha da arttıracağını anlattı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakan YardımcısıEnver İskurt’a ziyaret

HABERLER

İNTES Yönetim Kurulu, Bakan ve Bakan yardımcılarına gerçekleştirdikleri ziyaretler kapsamında Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Enver İskurt’u makamında ziyaret etti.

Page 101: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

99İnşaat Sanayii

Ziyarette Bakan Yardımcısı İskurt’la İNTES üyelerinden gelen görüşler doğrultusunda hazırlanan tasfiye- fiyat farkı ve Kamu İhale Kanunu’na ilişkin önemli sorunları anlatan bilgi notu paylaşıldı.

Koloğlu, sektörün son dönemde döviz kurlarındaki artışlar nedeniyle zor günler yaşadığını aktarırken fiyat farkı verilmemesi veya verilen fiyat farklarının artan maliyetleri karşılamaması nedeniyle, işlerin yapımlarının gerçekleştirilememekte olduğunu bu durumların ise sözleşmenin tasfiyesi yerine feshi sonucunu doğurduğuna dikkat çekti.

Bahse konu sorunların çözüme kavuşturulması için yüklenicinin talebi ile hiç başlanmamış işlerde karşılıklı olarak sözleşmenin tasfiyesine imkan verilmesinin yapım işinin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden kaynaklı sorunları ortadan kaldırarak, sektörün ayakta kalmasına yardımcı olacağına dair görüşlerini paylaştı.

Koloğlu, yapım işlerinde kullanılan malzeme girdilerinin fiyatlarında,

TÜİK verileri dikkate alınarak yapılan fiyat farkı hesaplamalarının güçlüklere neden olmakta olduğunu ve TÜİK tarafından aylık olarak yayımlanmakta olan endeksler esas alınarak gerçekleştirilen fiyat farkı uygulamalarında kullanılan endekslerde ortaya çıkan artışların piyasada ortaya çıkan fiyat artışları ile uyuşmadığını ifade etti.

Koloğlu konuya ilişkin “İmalatta fiilen kullanılan malzemelerden özellikle çimento, boru, demir, bitüm gibi malzemelerin fiyatlarında beklenmeyen artış oranlarına ilave fiyat farkı verilmesi imkanı getirilmesi ve bundan sonraki fiyat farkı uygulamalarında, yapım işinin özelliklerine ve malzemelerin ağırlık oranlarına göre katsayı belirlenmesinin zorunlu hale getirilmesi önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı.

Başkan Koloğlu Bakan Yardımcısı İskurt’a sunduğu raporda yatırım yapılan önemli projeleri geciktirmenin yeni bir unsuru haline gelen aşırı düşük teklifler sorunu, yaklaşık maliyetin gizli olmaktan çıkarılması, aynı ihaleye

birden fazla ticari kuruluş adına teklif verenlerin ihalenin adil, şeffaf olmasına engel olan rekabete aykırı hareketlerinin önlenmesi, ihalelere yeterli olmadığı halde teklif veren isteklilerin sınır değere etki etmesi nedeniyle haklarında cezai müeyyide uygulanması gerekliliği, sınır değerin tespitinde, teklif mektubu ve geçici teminat ile birlikte iş deneyim belgesi geçerli olan istekli tekliflerinin de dikkate alınması, bir yapım işinden elde edilen tüm iş denetleme ve iş yönetme belgelerinin toplam miktarının asıl yüklenicinin alacağı iş deneyim belgesi toplamını geçmemesi hususlarını değerlendiren, Kamu İhale Kanunu ve uygulamalarından kaynaklanan sorunları aktardı.

Bakan Yardımcısı İskurt ziyaretine İNTES Yönetim Kurulu Başkanı Celal Koloğlu ile birlikte Yönetim Kurulu Başkan Vekilleri Deha Emral, Gürhan Özdemir, Kemal Güleryüz, İlhan Adiloğlu, Yönetim Kurulu Üyesi Merdan Hürmeydan, Gültekin Güvensoy ve Genel Sekreter H. Necati Ersoy katıldı.

Page 102: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

100 İnşaat Sanayii

Müteahhitlik sektöründe Çin’in ardından dünyada ikincilik koltuğuna oturan ve birbiri ardına çok önemli projelere imza atan Türk müteahhitleri, dünyaya köprü olmaya devam ediyor. Cengiz Holding tarafından 200 milyon dolara sadece 21 ay gibi rekor sürede yapımı tamamlanan Kuveyt Havalimanı Terminal 4 binasının açılışı yapılarak yetkililere teslim edildi. Kuveyt’in mevcut havalimanı uluslararası standartlara uygun olmadığı

için ülkeden ABD’ye direkt uçuş yapılamıyordu.

Kuveyt Havalimanı terminal projesini en başından itibaren yöneten Cengiz Holding İcra Kurulu Üyesi Uğur Cengiz, “Projeyi belirlenen tarihten önce tamamlayarak Türk müteahhitlik sektörünün başarısını bir kez daha tüm dünyaya gösterdik. Havalimanının yapımındaki kalite ve rekor süre, bize başka işleri de getirdi. Cengiz İnşaat, kurulması planlanan yeni yerleşim bölgesinin altyapı ihalesine 160 milyon

Cengiz İnşaat’ın yeni terminal binası, Kuveyt’i ABD’ye bağladı

HABERLER

Cengiz İnşaat’ın 200 milyon dolara yaptığı yeni terminal binası, Kuveyt Emiri Şeyh Sabah’a teslim edildi

Cengiz Holding tarafından 200 milyon dolara sadece 21 ay gibi rekor sürede yapımı tamamlanan Kuveyt Havalimanı Terminal 4 binasının açılışı yapılarak teslim edildi.

Page 103: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

101İnşaat Sanayii

dolara imza atarak, çalışmalara başladı. Eş zamanlı olarak 90 milyon dolara 50 kilometrelik bir de otoyol yapacağız.” dedi

Havalimanının açılışı için düzenlenen törende gazeteciler ile konuşan Cengiz Holding İcra Kurulu Üyesi Uğur Cengiz, “Kuveyt Uluslararası Havalimanının 6 milyon yolcu kapasitesinin iki kat üzerine çıkmasının ardından Kuveyt hükümeti sorunu çözmek için harekete geçti. Dünyada yaptığımız önemli projeler nedeniyle Cengiz İnşaat da ihaleye davet edildi. Hem kısa sürede hem de kaliteli bir iş beklendiği için tercih bizden yana oldu. 200 milyon dolara ihaleyi aldık. Normal şartlarda en az 3 yıl sürecek havalimanını 21 ay gibi kısa sürede tamamlamanın ve teslim etmenin gururunu yaşıyoruz. Türkiye’nin ve Türk müteahhitlik sektörünün gücünü bir kez daha gösterdik.

Havalimanının bu kadar kısa sürede ve yüksek kalitede yapıldığını gören Kuveyt hükümeti, yeni ihalelere de şirketimizi davet etti. Bunlar arasından kurulacak kentin tüm altyapı işini 160 milyon dolara, 50 kilometrelik otoyol işini de 90 milyon dolara Cengiz İnşaat kazandı.” dedi.

12 bin metrekare tasarruf ettirdi

4,5 milyon yolcu kapasiteli yeni terminalin Kuveytli yetkililer tarafından ilk projelendirildiğinde, 68 bin m2 olarak planlandığını anlatan Cengiz, “Cengiz İnşaat’ın havalimanı projelerindeki deneyimleri sayesinde aynı kapasiteye 56 bin m2’lik terminal binasıyla hizmet verecek şekilde revize edildi. Cengiz İnşaat’ın hızı ve kalitesinden çok etkilenen Kuveytliler, havalimanında planlanan VIP Terminali için de yine Cengiz İnşaat ile görüşüyor. Daha önce yaptığımız Avrupa’nın tamamı deniz üzerinde kurulu tek havalimanı Ordu-Giresun Havalimanı’nı ve Irak Erbil Havalimanı da bu işimize referans oldu.” diye konuştu.

Kuveyt’te zamanında biten ilk proje olarak tarihe geçti

Kuveyt’te çalışma koşullarının zorlu olmasından kaynaklı yaşanan gecikmeler, bu projede yaşanmadı. 2016 yılının sonunda yapımına başlanan havalimanı, rekor sayılabilecek sürede tasarım dahil 15 ayda teslim aşamasına geldi, daha sonra gelen ilave talepleri de hayata geçiren Cengiz İnşaat, projeyi 21 ayda tamamladı. Teslim törenine katılan Kuveyt Emiri Şeyh Sabah, projenin hızı ve kalitesinden duyduğu memnuniyeti Cengiz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz’e bizzat iletti.

Türk şirketlerin Kuveyt’te tamamladıkları en büyük proje

200 milyon dolara yapımı tamamlanan yeni terminal binası, Türk şirketlerin bugüne kadar Kuveyt’te yaptıkları en büyük proje oldu. Bu projenin referansı ile yeni ihalelere davet alan Cengiz İnşaat, 250 milyon tutarında yeni projeler hayata geçirecek.

90 Türk mühendisi tasarladı

Kuveyt havalimanının mühendislik ve proje aşamasında Türk mühendislerinin imzası olduğunu anlatan Cengiz Holding İcra Kurulu Üyesi Uğur Cengiz, Türkiye’nin artık teknoloji ve mühendislik hizmeti ihraç eder konuma geldiğini anlattı. Cengiz, “Türk müteahhitlerinin yurt dışında yaptığı en büyük baraj projesi olan Azerbaycan’daki Şemkirçay Barajı, Türk mühendisleri tarafından projelendirildi. Daha sonra Bosna Hersek’teki otoyol projemizde Türk mühendislerimiz çalıştı. Kısa bir süre öncesine kadar mühendislik hizmeti satın alıyorduk. Şimdi ihraç eder duruma geldik. Kuveyt’te havalimanı yapımı sırasında 100 mühendis çalıştı. Bunların 90’ı Türkiye’den geldi. 1800 işçinin de yüzde 60’ını Türkiye’den getirdik. Türk mühendisinin yanı sıra Türk işçisinin disiplini de dünya tarafından öğrenildi.” dedi.

Kuveyt havalimanının mühendislik ve proje aşamasında Türk mühendislerinin imzası olduğunu anlatan Cengiz Holding İcra Kurulu Üyesi Uğur Cengiz, Türkiye’nin artık teknoloji ve mühendislik hizmeti ihraç eder konuma geldiğini anlattı.

Page 104: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

102 İnşaat Sanayii

Emlak Konut GYO ve Pekerler Grup bünyesinde faaliyet gösteren Pekintaş Yapı & Burakcan İnşaat’ın iş ortaklığı ile hayata geçecek Allsancak Projesi, tarihi Alsancak Garı’nın tam arkasında, Alsancak stadyumuna komşu olan eski Tariş fabrikalarının olduğu araziyi kapsayan ve birbirine komşu 5 parselden, toplam 78,500m2’lik bir alanda kurulacak.

Emlak Konut GYO ile Pekerler Grup bünyesinde faaliyet gösteren Pekintaş Yapı & Burakcan İnşaat’ın iş ortaklığının ihalesini kazandığı Allsancak Projesi, bölgede bugüne kadar gerçekleştirilen en büyük inşaat projesi olacak.

Türkiye’de hastaneler ve üniversite kampüsleri başta olmak üzere birçok

başarılı projeye imza atan Pekerler Grup, İzmir’de hayata geçireceği 2,2 milyar TL’lik Allsancak Projesi ile konut sektörünün iddialı oyuncularından biri olma yolundaki ilk adımını atıyor. İzmir yaşam tarzı ve dinamiklerine uygun, insan odaklı, daha fazla yaşam alanı ve peyzaj alanlarını içinde barındıran ve bina tipleri ile daha rahat bir yaşam tarzını beraberinde getirecek ve modern İzmir’e yakışacak olan Allsancak Projesi’nin 36 ay içerisinde tamamlanması planlanıyor.

İnşaat sektöründe 40 yıla yaklaşan deneyimiyle kurulduğu günden bu yana pek çok altyapı ve üstyapı projesine imza atan Pekerler Grup, bu deneyimini konut sektörüne daha güçlü bir şekilde taşımaya hazırlanıyor.

Pekintaş Yapı & Burakcan İnşaat’ın iş ortaklığı ile ALLSancak Projesi hayata geçiyor

HABERLER

Emlak Konut GYO ile Pekerler Grup bünyesinde faaliyet gösteren Pekintaş Yapı & Burakcan İnşaat’ın iş ortaklığının ihalesini kazandığı Allsancak Projesi, bölgede bugüne kadar gerçekleştirilen en büyük inşaat projesi olacak.

Page 105: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

103İnşaat Sanayii

Geçtiğimiz yıllarda hastaneler, alışveriş merkezleri, ticari binalar, konut kompleksleri, üniversite kampüsleri, eğitim kompleksleri, spor kompleksleri, sanayi tesisleri, altyapı işleri, istinat yapıları, otoyollar, tüneller, viyadükler, restorasyon işleri ve sosyal tesisler inşa eden Pekerler Grup, Türk inşaat sektörünün en başarılı şirketleri arasında yer alıyor.

Konuta odaklanan Pekerler, ilk adımı İzmir Alsancak’ta atıyor

Sektöründe gerçekleştirilmesi en zor projeler arasında yer alan hastane inşaatlarındaki başarısıyla tanınan Pekerler Grup, bir cerrah hassasiyeti ile gerçekleştirdiği bu alandaki

tecrübesini konut inşaatlarına da taşımaya hazırlanıyor. Artan deprem riski ve kentsel dönüşüm ihtiyacı ile birlikte konut alanına daha fazla odaklanacak olan Grup, özellikle deprem riskinin daha yüksek olduğu bölgelere yönelik projeler gerçekleştirmeyi hedefliyor.

Önümüzdeki dönemde konut sektörünün de iddialı oyuncularından biri olmak isteyen Pekerler, uzun soluklu bu yolculuğun ilk adımını, İzmir’de, 2,2 milyar TL’lik Allsancak Projesi ile atıyor.

İzmir’in kentsel dönüşüm hariç her yıl 35-40 bin civarı konut ihtiyacının olduğunu söyleyen Pekerler İnşaat

Genel Koordinatörü Özgür Peker, “İzmir Türkiye’nin en önemli ve en hızlı gelişen kenti olmaya aday, potansiyeli çok yüksek bir kentimiz. Yapımı devam etmekte olan otoyolun 2019’da bitmesi ile büyükşehirlerin kesişme noktası olacak. İstanbul’dan üç saatte İzmir’e ulaşılırken Ankara-İzmir hızlı tren hattı da sınırları kaldıracak. İzmir, Knight Frank Global Residential Cities İndeksi’nin araştırmasına göre, dünyada emlak fiyatları en çok artan şehirler arasında, geçen yıl, yüzde 18,5 oranı ile ikinci sırada yer aldı. Nitelikli göçün artması, her geçen gün artan proje sayısı, yükselen değer artışı ile İzmir, yatırımcının da yüzünü güldürecek.” dedi.

Page 106: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

104 İnşaat Sanayii

Sektörde 25. yılını dolduran Türkerler İnşaat tarafından, İzmir’in kalbi Alsancak Limanı’nın karşısında, tüm körfeze hakim konumda yükselen Mahall Bomonti İzmir, şehre benzersiz bir soluk kazandırmaya hazırlanıyor.

Adını, konumlandığı bölgedeki tarihi Bomonti fabrikasından alan proje, şehrin yeni çekim merkezi olma konusundaki iddiasını güçlü marka iş birlikleriyle ortaya koyuyor. Dünyaca ünlü yeme-içme markalarını bünyesinde barındıran Doğuş Grubu iştiraki D.ream’in, ilk kez İstanbul’da hayata geçirdiği ve şehrin

nabzını tutan benzersiz konsepti ‘Bomontiada’, Mahall Bomonti İzmir ile şehre ayak basıyor. ‘Bomontiada’ konsepti, İzmir’de kültür-sanat, yeme-içme, eğlence, alışveriş, iş ve sosyal yaşam alanında trendleri belirleyecek The Populist, Monochrome ve Babylon’un yanı sıra ilk kez burada kapılarını açacak yepyeni konseptleriyle İzmir’in çehresine daha da keyif ve kalite katacak. Etrafı asırlık ağaçlarla çevrili tarihi fabrika alanında konuşlanacak Bomontiada, ilgi gören kültür-sanat organizasyonlarıyla tarihi doku içinde sanatı, sosyal yaşamın

ayrılmaz bir parçası haline getirecek. Tüm ulaşım olanaklarına yakınlığıyla; Konak, Alsancak, Bayraklı, Bornova ve Karşıyaka’nın birleştiği noktada yükselen Mahall Bomonti İzmir, şehrin yalnız lokasyon olarak değil, sosyal hayat açısından da kesişim noktası olacak.

Mahall Bomonti İzmir ile 100 yıllık ‘Bomonti Bahçeleri’ yeniden canlanacak

Bomonti Ailesi tarafından 1912 yılında kurulan fabrikanın arazisinde yer alan proje, tarihi dokuyu koruyup

Türkerler’den İzmir’e Değer Katan Proje:Mahall Bomonti İzmir

HABERLER

Enerjiden sağlığa, inşaattan altyapı projelerindeki yatırımlarına kadar Türkiye’nin kalkınmasında önemli roller üstlenen Türkerler Holding’in İzmir’deki en büyük gayrimenkul yatırımı Mahall Bomonti İzmir, güçlü marka iş

birlikleriyle şehrin yeni yaşam merkezi olacak.

Page 107: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

105İnşaat Sanayii

canlandırmasıyla da adından söz ettiriyor. Titiz bir çalışma ile 9 tarihi binanın korunarak sosyal etkinlikler için uyarlandığı proje, 1900’lü yılların başında şehrin sakinlerinin bir araya gelerek sosyalleştiği 100 yıllık Bomonti Bahçeleri’ni de yeniden canlandırmış olacak.

Tarihi binalar arasında yer alan sanat evi ise şimdiden İzmirlileri güncel sergilerle buluşturmaya başladı. Sanat evinin yanı sıra projede aynı zamanda, Türkiye’de ilk defa bir yaşam alanında hayata geçecek orkestra çukuruna sahip opera ve tiyatro salonu ile bin kişilik açık hava gösteri alanı, müze ve sinema salonları bulunuyor. Projede yetişkinler için tasarlanan kütüphanenin yanı sıra, açık ve kapalı çocuk aktivite alanlarında günümüz çocuklarına yönelik dijital kütüphane de yer alacak.

Kültürel alanların dışında alışveriş mağazaları, tenis kulübü, koşu ve bisiklet yolu ile asırlık ağaçların

bulunduğu toplam 30 bin m2’lik yeşil alan da yine Mahall Bomonti İzmirlilerin hizmetinde olacak.

Mahall Bomonti İzmir, Divan Residence kalitesi ile ayrıcalıklı bir yaşam sunacak

45 bin m2 arazi üzerinde konumlanan projenin konut bölümünde, Divan Residence anlayışı ile beş yıldızlı otel hizmeti sağlanacak. Mahall Bomonti İzmir’in stratejik ve güçlü marka iş birliklerinden biri olan Divan Residence, otel konforunu Mahall Bomonti İzmir sakinlerine sunarak bu alanda da bir ilke imza atacak.

Farklı yaşam tarzlarına göre alternatif daire seçenekleri sunan projede, eşyalı stüdyo, 1+1, 1+1 loft dairelerin yanı sıra 2+1, 3+1 ve 3+1 loft daireler de bulunuyor. Proje bünyesinde metrekareleri 64 ile 260 arasında değişen dairelerin dışında büyüklükleri 88 ile 528 metrekare arasında değişen ofisler de yer alıyor. Ofis alanlarında alışılmışın dışında balkon ve teras gibi

seçenekler sunan en son teknolojik donanımlarla bezeli modern ve ferah ofisler, konforlu bir çalışma ortamı yaratırken işten artan kalan zamanların değerlendirilebileceği çevredeki sosyal alanlar ve yeme-içme mekanları da günlük iş rutinini zevkli hale getirecek.

Projede ayrıca 58’inci katta özel bir seyir terası olarak tasarlanan alan, içerisindeki kafeterya, restoran ve dinlenme alanlarıyla emsalsiz İzmir Körfezi manzarasını bugüne kadar görülmemiş bambaşka bir açıdan sergileyecek.

Mahall Bomonti İzmir sakinlerine özel olarak hizmet verecek olan SPA ve spor merkezleri ise yine alanında çok güçlü ve değerli kurumsal bir marka tarafından işletilecek. Spor merkezi bünyesinde aynı zamanda tenis kulübü ve kortları ile koşu parkuru, bisiklet yolu, kaykay ve paten pisti gibi çok geniş imkânlarla donatılmış hareketli bir yaşam alanı sunulacak.

Page 108: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

106 İnşaat Sanayii

Dünya çapında tanınan Türk inşaat firması Yapı Merkezi, Afrika’da yüksek kaliteli demir yolları projesi için Uluslararası Finans Kuruluşu IFC ile 100 milyon dolarlık kredi sözleşmesi imzaladı. Dünya Bankası Grubu üyesi IFC, Türk inşaat şirketi Yapı Merkezi İnşaat ve Sanayi’nin ana şirketi Yapı Merkezi Holding’e Sahraaltı Afrika, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye’de daha da büyümesine destek olmak için 100 milyon ABD Doları karşılığı Euro ve ABD Doları şeklinde kredi imkânı sundu. Bu yatırım, taşımacılık

altyapısı inşa etmek için yarışılan zorlu pazarlarda özel sektörün rolünü artırmaya da yardımcı olacak.

Üç yıllık dönem finansmanı, IFC’nin kendi hesabından 75 milyon dolar karşılığı Euro ve ABD Doları şeklinde kredi ve IFC’nin banka kredisi yapılanması kapsamında, Akbank AG’den 25 milyon ABD Doları’na karşılık gelen Euro şeklindeki sendikasyon kredisini içeriyor. Finansman paketi Yapı Merkezi’ne Afrika, Orta Doğu, Kuzey Afrika

IFC, Yapı Merkezi’ne 100 Milyon Dolar Finansman Paketi Sağladı

HABERLER

Dünya çapında tanınan Türk inşaat firması Yapı Merkezi, Afrika’da yüksek kaliteli demir yolları projesi için Dünya Bankası Grubu kuruluşu IFC (International Finance Corporation) ile 100 milyon dolarlık kredi sözleşmesi imzaladı. IFC’nin sağladığı

söz konusu kredi, Yapı Merkezi’nin Sahraaltı Afrika, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye’de büyümesine katkı sağlarken, taşımacılık altyapısı inşa etmek için yarışılan zorlu pazarlarda özel sektörün rolünü artırmaya da yardımcı olacak.

Yapı Merkezi’nin değerleri ve faaliyetlerine yön veren hedefleri IFC’nin değerleri ve hedefleriyle birebir örtüşüyor.

Page 109: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

107İnşaat Sanayii

ve Türkiye’deki mevcut ulaştırma altyapısı projelerinin zamanında tamamlanmasını sağlamak ve şirketin bu pazarlarda büyümesini daha çok desteklemek için çalışma sermayesi sağlayacak.

Başar Arıoğlu: “Finansman itici bir güç olacak”

Yapı Merkezi İnşaat ve Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı IFC ile imzalanan kredi sözleşmesinin ardından şunları söyledi:

“Yapı Merkezi’nin değerleri ve faaliyetlerine yön veren hedefleri IFC’nin değerleri ve hedefleriyle birebir örtüşüyor. IFC’nin sağlamış olduğu finansman, Yapı Merkezi’nin dünya genelindeki müşterilerine daha iyi hizmet verebilmesi için itici bir güç olacak.”

Afrika’daki birçok ülke, bölgenin ekonomik büyümesini engelleyen ve küresel rekabet gücüne ket vuran ciddi altyapı sıkıntısı yaşıyor. Yıllık altyapı yatırım ihtiyaçlarının 93 milyar dolar olduğu tahmin edilirken, yapılan yatırımlar ise bu rakamın yarısından da

az bir bölümüne karşılık geliyor. Yapı Merkezi, Afrika’da altın ve kahve gibi malların ihracatını artıracak, toplam uzunluğu 950 km olan bir demir yolu inşa ediyor. Şirket ayrıca aralarında Türkiye’nin de bulunduğu Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde demir yolları, tramvay hatları ve metro sistemlerinin yanı sıra Türkiye’de dünyanın en uzun asma köprüsünü inşa ediyor.

Mueller: “Güçlü ve reakabetçi Türk şirketlerinin uluslararası büyümesini destekliyoruz”

Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da IFC Tarım, Sanayi ve Hizmet Sektörü Yatırım Direktörü Carsten Mueller, Yapı Merkezi ile imzalanan kredi sözleşmesinin ardından şunları söyledi:

“Türkiye’deki önceliklerimizden biri, güçlü ve rekabetçi Türk şirketlerinin uluslararası ölçekte büyümelerini desteklemektir. Yapı Merkezi Afrika, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye’deki zorlu inşaat pazarlarına yatırım konusunda geçmişte yaptıklarıyla kendini kanıtlamış

bir şirkettir. Bu tür sınır ötesi yatırımlar, özel sektör yatırımlarının arttırılmasının ve altyapı yatırımı açığının kapatılmasının önünü açacak.”

IFC’nin tüm dünyada en çok yatırım yaptığı ikinci ülke Türkiye

IFC Türkiye’de yaklaşık 60 yıldır faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye’de özel sektörün kalkınması için yatırım ve danışmanlık yapan IFC için Türkiye, toplam 5,9 milyar dolar büyüklüğünde bir potföy ile tüm dünyada en çok faaliyet gösterdiği ikinci ülke konumunda bulunuyor. IFC, ilk yatırımından bu yana Türkiye’de özel sektöre 350’den fazla proje ile yaklaşık 15 milyar dolar yatırım gerçekleştirdi. IFC’nin stratejik öncelikleri arasında Türk şirketlerinin yurt dışında ve bölgede rekabetçi gücünü artırmak ve yurt dışı yatırımlarını desteklemek bulunuyor. Bu çerçevede IFC son 10 yılda güçlü Türk şirketlerine 1,5 milyar dolardan fazla yatırım yaptı ve onların uluslararası piyasalara açılımını sağladı.

Page 110: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

108 İnşaat Sanayii

Garanti Bankası, Zorlu Enerji’ye sağladığı 10 milyon ABD doları tutarındaki kredinin faizini şirketin sürdürülebilirlik performansına endeksleyerek Türkiye’nin ilk Yeşil Kredi anlaşmasını gerçekleştirdi. Toplam 10 milyon ABD doları tutarındaki kredi, Zorlu Enerji’nin işletme sermayesi ihtiyaçları için kullanılıyor. Garanti Bankası, Yeşil Kredi ile vade süresince Zorlu Enerji’nin sürdürülebilirlik performansını iyileştirmesini faiz indirimiyle teşvik edecek.

Yeşil Kredi süreci kapsamında Zorlu Enerji’nin çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim alanındaki performansı, uluslararası sürdürülebilirlik değerlendirme ajansı Vigeo-Eiris tarafından düzenli aralıklarla puanlanacak. Ortaya çıkacak puana göre Zorlu Enerji’nin kredi faizi her yıl yeniden değerlendirilecek. Şirketin baz puana göre daha düşük performans göstermesi durumunda kredi faizi arttırılırken daha iyi performans gösterdiği durumda faiz düşecek. Bu yaklaşımla Yeşil Kredi’yi

kullanan firmaların başlangıçtaki sürdürülebilirlik performansını koruması ya da arttırması hedefleniyor.

Türkiye’de ilk kez Garanti’nin hayata geçirdiği, dünyada da çok yeni duyulmaya ve gelişmeye başlayan Yeşil Kredi ürünü, bankanın bünyesinde bulunduğu BBVA’nın da ürün portföyünde yer alıyor. BBVA geçtiğimiz mart ayında, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne ulaşılmasını desteklemek üzere Paris Antlaşması’yla uyumlu

Garanti’den Zorlu Enerji’ye Türkiye’nin İlk “Yeşil Kredi”si

HABERLER

Zorlu Enerji çevreye, doğaya, insana ve topluma değer katan projelerine yenisini ekledi. Garanti Bankası ile faiz oranının sürdürülebilirlik performansına endekslendiği Yeşil Kredi anlaşmasını imzaladı. Dünya çapında benzeri

sadece dört kez imzalanmış olan bu anlaşmayla Türkiye’de bir ilk gerçekleşti.

Page 111: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

109İnşaat Sanayii

iklim değişikliği ve sürdürülebilir kalkınma stratejisini açıklamıştı. BBVA finansman, yönetim ve iş birliği olarak üç farklı eylem alanında temellendirdiği 2025 Taahhüdü kapsamında yeşil fon, sürdürülebilir altyapı, sosyal girişimcilik ve finansal kapsayıcılık için 100 milyar euro seferber edeceğini duyurmuştu.

Garanti Bankası da bu taahhüde, sürdürülebilir ekonomiye geçiş konusundaki Güneş Enerjisi Kredisi, Büyük Menderes Havzası Temiz Üretim Kredisi, İklim Değişikliği Eylem Planı, Kadın Girişimcilere Özel Sosyal Bono İhracı, uluslararası en iyi standartlarda Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirme Sistemi ve Yeşil Mortgage gibi öncü uygulamalarıyla katkıda bulunuyor.

Konuyla ilgili bilgi veren Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin: “Zorlu Enerji ile imzaladığımız anlaşma, bir şirketin işletme sermayesi için Türkiye’de verilen ilk sürdürülebilir ve Yeşil Kredi olma özelliğini taşıyor. Bugüne kadar pek çok başarılı ürünle uzun yıllardır sürdürülebilirlik konusuna her alanda öncülük ettik. Gelişmekte olan Piyasaların ilk sosyal bono ihracından sonra, Türkiye’nin ilk Yeşil Kredisi ile de sürdürülebilir finansman konusunda sektörümüzde yine öncü bir rol üstleniyoruz. Bu sayede Türkiye’nin sürdürülebilir ekonomiye geçişine ve şirketlerin bu alandaki performanslarını iyileştirmesine destek olacağımız inancındayız. İlk defa bir şirkete işletme kredisi olarak verilen Yeşil Kredi’yi yurt dışından bir fon kullanmadan kendi kaynaklarımızla sağlıyoruz.” dedi.

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Zorlu Enerji CEO’su Sinan Ak, sürdürülebilirliği işlerinin bir parçası olarak değil, bütünü olarak ele aldıklarını söyleyerek şöyle konuştu:

“Zorlu Enerji olarak yenilenebilir enerji başta olmak üzere enerjinin her alanında devam ederken bir yandan da yaptığımız her işte çevreye, doğaya, insana ve topluma değer katmaya odaklanıyoruz. Zorlu Enerji ekosistemi içerisinde yer alan çalışanlarımız, tedarikçilerimiz ve iş ortaklarımız dâhil tüm paydaşlarımızın sahip olduğumuz sürdürülebilirlik vizyonu çerçevesinde hareket etmesini sağlıyoruz. Bu açıdan Garanti Bankası ile yaptığımız ‘Green Loan’ anlaşması; bizim bu vizyonumuzu, tüm iş modelimizin ayrılmaz bir parçası hâline getirme yolundaki kararlılığımızı gösteren çok kıymetli bir adımdır. Sadece Türkiye’de bir ilk değil dünyada da ilkler arasında yer alan bu anlaşma ile bir yandan Zorlu Enerji’nin çevresel, sosyal ve yönetişim alanındaki performansını iyileştirirken bir yandan da sürdürülebilir bir şirket olarak finansman maliyetimizi aşağı çekmiş olacağız. Mevcut kredimiz üzerinde yapılacak değerlendirme sürdürülebilirlikte geldiğimiz noktayı bir kez daha tescil edecektir. Sürdürülebilirlik adına Türkiye’de birçok ilke imza atmış bir şirket olarak Garanti Bankası ile yapmış olduğumuz ‘Green Loan’ anlaşmasının hem Türkiye’de hem de dünyada birçok şirkete örnek olmasını diliyorum.”

Yeşil Kredi Hakkında

2012 yılından bu yana hızla büyüyen sürdürülebilir ve yeşil tahvil piyasasından sonra yeşil krediler, sürdürülebilir proje ve şirketleri desteklemek için alternatif bir finansman türü olarak 2017 yılından beri yaygınlaşmaya başladı. Dünya genelinde toplam 28,4 milyar euro hacme ulaşan 41 Yeşil Kredi anlaşması içinde, yalnızca 4 tanesi Garanti Bankası ve Zorlu Enerji arasında gerçekleştirilen yapıyla benzer. Bu sayede Türkiye bir ilk olan yapı, dünya genelinde 5. olma özelliğini taşıyor.

2012 yılından bu yana hızla büyüyen sürdürülebilir ve yeşil tahvil piyasasından sonra yeşil krediler, sürdürülebilir proje ve şirketleri desteklemek için alternatif bir finansman türü olarak 2017 yılından beri yaygınlaşmaya başladı.

Page 112: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

110 İnşaat Sanayii

Uluslararası inşaat sektörü dergisi Engineering News Record (ENR)’un, müteahhitlerin bir önceki yılda ülkeleri dışındaki faaliyetlerinden elde ettikleri gelirleri esas alarak yayınladığı “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” listesi yayımlandı. Listeye, 2017 yılında olduğu gibi 46 Türk firması girdi.

ENR dergisinde açıklanan verilere göre, uluslararası inşaat pazarı büyüklüğü 2017 yılında 2016 yılına göre %3,1’lik artışla 482,4 milyar dolar oldu. 2016 yılında toplam inşaat harcamalarından elde edilen gelir 468,1 milyar dolar idi. Pazar 2015 yılında ise 500 milyar dolar düzeyindeydi. Bölgesel dağılımda en fazla Avrupa ve Asya, müteahhitlik sektöründen pay aldı.

ABD firmalarının geliri 2016 yılında 53,59 milyar dolar iken 2017 yılında %12,1’lik artışla 60,14 milyar dolara yükselterek gelirini en fazla artıran

bölge sıralamasında yer aldı. Dünya müteahhitlik sektörünün en büyük pazarı Orta Doğu bölgesinin de gelirleri bu dönemde %3,1 değer kaybederek 81,40 milyar dolar oldu.

Türk firmaları dünya müteahhitlik sektöründeki yerini korudu

Küresel ölçekteki dalgalanmalar nedeniyle yurt dışı müteahhitlik hizmetlerindeki daralmaya rağmen Türk Müteahhitleri, dünya sıralamasında bu yıl da Çin’in ardından ikinci sıradaki yerini korudu. 46 Türk firmamız, en büyük 250 firma listesine girme başarısını gösterdi. Birinci sırada yer alan Çin’in listeye giren firma sayısı 69 olurken ABD menşeili 36 firma listede yer aldı. 2017 yılında listeye giren firmalarımızın toplam geliri 23,2 milyar dolar olarak gerçekleşerek pazardan %4,8’inde pay almış oldu. Türk firmalarımızın 2016 yılın gelirleri ise 25,5 milyar dolardı.

ENR 2017 Sonuçları Açıklandı

HABERLER

Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi listesi, 2017 yılı gelirlerine göre açıklandı. Bu yıl listede, 2016 yılında olduğu gibi 46 Türk firması yer aldı. Türk firmaların pazar payı %4,8 olarak gerçekleşti.

YIL FİRMA SAYISI CİRO PAY

2013 42 20.406,2 3,8

2014 43 29,276.8 5,6

2015 39 22,591.7 4,6

2016 46 25,591.0 5,5

2017 46 23,205.8 4,8

Son beş yılda listeye giren Türk firmalarının sayısı

ENR dergisinde açıklanan verilere göre, uluslararası inşaat pazarı büyüklüğü 2017 yılında 2016 yılına göre %3,1’lik artışla 482,4 milyar dolar oldu.

Page 113: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

111İnşaat Sanayii

2016 YILI GELİRLERİNE GÖRE 2017 YILI GELİRLERİNE GÖRE FİRMA İSMİ1 38 36 RÖNESANS

2 85 68 LİMAK

3 76 70 TAV

4 92 73 GAP

5 72 79 ENKA

6 78 82 YAPI MERKEZİ

7 86 86 ANT YAPI

8 112 98 TEKFEN

9 79 101 ALARKO

10 110 104 ÇALIK ENERJİ

11 162 108 GAMA

12 125 116 SEMBOL

13 109 119 MAPA

14 128 124 DOĞUŞ

15 134 131 YÜKSEL

16 130 142 KUZU

17 140 147 ONUR

18 158 150 ESER

19 166 153 TEPE

20 151 154 NUROL

21 190 156 AE ARMA-ELEKCTROPANÇ

22 168 159 ESTA

23 225 164 DEKİNSAN

24 175 165 IC İÇTAŞ

25 167 166 KAYI

26 165 170 STFA

27 ** 171 GÜLERMAK

28 200 176 ANEL

29 187 179 SMK

30 224 180 KOLİN

31 186 183 METAG

32 216 189 GÜRBAĞ

33 156 194 İLK

34 196 195 BAYBURT

35 206 205 YENİGÜN

36 226 209 MAKYOL

37 154 213 GÜLSAN

38 223 225 CENGİZ

39 194 226 SUMMA

40 239 228 POLAT YOL

41 233 231 ZAFER

42 ** 232 ÜSTAY

43 ** 235 ÖZKAR

44 ** 237 KUR

45 ** 239 DORÇE

46 250 247 MBD

Dünyanın en büyük 250 uluslararası müteahhidi listesindeki Türk firmaları

Kaynak: ENR Dergisi

Page 114: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

112 İnşaat Sanayii

The domestic share in our defense industry has exceeded 65%. In the case that technology is not produced locally in the defense industry, external dependency will be inevitable and there will be considerable loss in the defense power of the system. Therefore, we are particularly insistent on developing national software in the projects we have realized in this framework.

As the Presidency, we attach great importance to R & D studies. Our institution has been carrying out 91 R & D projects having a budget of 1.5 billion TL and allocates 300 million TL R & D resources for R & D studies every year.

The basis for establishing a permanent and sustainable defense industry is to develop genuine

and national products as well as technology at a level close to its equivalents in the world. Especially in terms of unmanned systems, we as Turkey own this capability. Turkey aims at creating a sustainable defense industry by expanding its product range in this regard.

In order to provide human resources in the defense industry, cooperation between universities and the industry is being conducted. With this aim, an academy unit is established within the body of the foundation companies and the Defense Industry Presidency.

As counter terrorism is mainly carried out in geographically challenging areas in our country, the need for Unmanned Aerial Vehicles (UAVs), which provide intelligence, reconnaissance and surveillance solutions, has come

to the fore in the first instance. Within this context, many domestic and genuine UAV systems have been introduced for the use of the authorities in need since 2004. Our country is now among the first few in the world both in terms of the number of UAVs in its inventory and also the technological capability of the UAVs owned.

For the purpose of rendering terrorist elements ineffective, the use of Unmanned Land Vehicles (ULV) has gained importance in order to carry out operations without causing loss in risky and narrow areas. Bomb disposal robots genuinely designed and manufactured by many domestic companies in our country are used effectively in the field.

Prof. Dr. İsmail Demir: Defense Industry Presidency

SUMMARY

Page 115: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

113İnşaat Sanayii

ASELSAN was established on November 14, 1975 and has become the first address in meeting the needs of our country, especially in the field of defense. It has a very significant engineering capability. It manufactures a wide range of products and systems for both civil and also military applications.

ASELSAN is one of the companies in the world activating in the field of military electronics, having the widest range of products. It operates in a variety of fields ranging from radios to thermal weapon sights, from turret

guns to radar and electronic warfare products.

ASELSAN has been structured aiming at making use of its experience and knowhow gained in the field of defense, also in various civil and security systems. These defense and nondefense technologies called as dual-use technologies, serve for Turkey's technological independence. These civil systems are the systems applied in critical areas such as transportation, health and energy.

ASELSAN has significant capabilities in air and missile defense systems

used for preventing and inactivating various threats ranging from mini-micro unmanned aerial vehicles to ballistic missiles.

With the use of T-129 ATAK Helicopter, F-16 War Plane, S-70 Black Hawk Helicopter, HÜRKUŞ and ANKA on many air platforms, which are national systems designed by ASELSAN, the Turkish Army has gained the ability to perform more reliable and effective missions.

Pioneering the Defense Industry in Turkey, ASELSAN continues to rise worldwide.

Prof. Dr. Haluk Görgün: ASELSAN Chairman and General Manager

SUMMARY

Page 116: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

114 İnşaat Sanayii

Today, the number of defense projects in Turkey has exceeded 600. Many projects are being executed in the Turkish Aerospace Industry. Important projects such as National Combat Aircraft, HÜRJET and T625 are also planned to be realized. ANKA, Hürkuş and T129 ATAK have proved themselves in the international arena. This stand is also a proof that our country is strong in the international arena in terms of defense.

TAI is exporting to the world's largest defense and aviation companies such as Airbus, Boeing, Bombardier, Lockheed Martin, Spirit and Northrop

Grumman. An income more than 500 million dollars is gained from the projects realized for these companies.

With the comprehensive project carried out by TAI under the naturalization mobilization; TAI has incorporated all of its genuine projects into this system in order to contribute to our country's defense. Having genuine, national, local products without any constraints will have a great impact on the success of the companies that maintain international marketing activities.

TAI has introduced the Trainee Engineer Program for young people

who want to work with them. Undergraduates from the third and fourth grades of the related universities mainly from the mechanical, electrical and electronics engineering, communication, aviation, aircraft, space, industry, computer, metallurgical and materials engineering, chemistry and mechatronics engineering departments participate in the program. Candidates work at least one full day a week at Turkish Aerospace Industries. In the cities where the activities are held, the engineers visit the universities and conduct studies with the students.

Assoc. Prof. Temel Kotil: TAI Turkish Aerospace Industries Co. Inc. General Manager

SUMMARY

Page 117: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

115İnşaat Sanayii

Mechanical and Chemical Industry is an Institution that manufactures and markets all types of weapons, ammunition, explosives, machinery, equipment and materials within the field of manufacturing industries; planning its manufacturing capacities according to defense and civil defense needs and taking into account the profitability and productivity principles. MKE exports goods to more than 20 countries, with a value reaching 118 million dollars. The total domestic share in the products of MKE is 92 percent.

In addition to its main function, MKE is entrusted also with increasing the domestic share in the Defense Industry of our country as well as with manufacturing new products for the needs of the Turkish Armed Forces. MKE also pioneers many other sectors like iron and steel, chemical industry and machine manufacturing.

Today, Turkish Defense Industry, which has started to focus on its own technology and design, is able to meet more than 50 percent of the needs of TAF. The National Infantry

Rifle, Penetrating Bomber, 105 mm Airborne BORAN Howitzer, 155 mm Long Range Ammunition and National Tank (ALTAY) projects, all of which are Turkish designs, demonstrate the point reached today by our Institution and the Turkish defense industry.

While the domestic share in meeting the needs of Turkish Armed Forces is exceeding 50 percent, studies are being continued by the Institution in order to further increase this rate.

Mehmet ÜNAL: Mechanical and Chemical Industry Institution -MKE Deputy General Manager

SUMMARY

The aim of TAFF is to improve our national war industry, establish new branches of war industry, and to support improvement of the fighting force of the Turkish Armed Forces through realizing the procurement of war weapons, vehicles and equipment. The Foundation aims to contribute to the modernization of the Turkish Armed Forces, its strategic capabilities and potential. Since its establishment until today, it has realized and still continues to realize strategic investments in the field of national defense industry through its companies.

TAFF has 6 Subsidiaries with a share of more than 50% of its capital. The Foundation companies, which play an active role in reducing

foreign dependency, have reached a competitive strength in the global defense market. With the activities they conduct, they rise to higher levels each year in the ranking among the world's biggest defense companies.

The names of the foundation companies are: ASELSAN Electronic Industry and Trade Co.Inc., TAI - Turkish Aerospace Industries Co.Inc., ROKETSAN Rocket Industry and Trade Co.Inc, HAVELSAN Air Electronics Industry and Trade Co.Inc., İŞBİR Electric Industry Co.Inc., ASPİLSAN Energy Industry and Trade Co.Inc.

The total net sales of the foundation companies which was registered as 4 billion TL in 2013, has increased 2,5 times over 5 years and reached 10 billion TL by the end of 2017. The total

overseas sales of these subsidiaries which was realized as 1.4 Billion TL in 2013, has exceeded 3 Billion TL at the end of 2017.

Intensive R & D activities are carried out by the foundation companies. The increasing export of the genuinely developed products and systems provides great contribution and added value to the Turkish industry.

With its dedication to the aim of strengthening the TAF, TAFF will continue to contribute to the continuation of the rapid and sustainable development of the Turkish Defense Industry by effectively managing the role of supervision and strategic orientation of the foundation companies as well as the management of the Foundation.

Sadık Piyade: Turkish Armed Forces Foundation-TAFF General Manager

Page 118: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

116 İnşaat Sanayii

ASPİLSAN Energy Co.Inc. was established in 1981. Within the main field of its activities, ASPİLSAN designs and manufactures cell and battery solutions, aircraft and helicopter accumulators, packaging, control systems, energy storage systems for various renewable energy applications.

The company focuses primarily on portable energy solutions as well as on different energy storage systems. Aiming to bring foreign dependency to an end in these areas, ASPİLSAN develops particular solutions. It is

the first and only aircraft / helicopter accumulator manufacturer in Turkey. In order to achieve competence to serve also the civil aviation sector, ASPİLSAN has obtained the EASA certification to comply and fulfill the standards and terms stipulated by the International Aviation Safety Agency. The company is in a position to supply products to this sector all over the world.

ASPİLSAN also has R & D centers in Kayseri, Ankara and Istanbul. At the R & D center at METU Technopolis in Ankara, R & D activities in the fields

of supplies and electrochemistry are being carried out. In Istanbul, the R & D center will soon be launched, where studies on naval platforms and fuel cell requirements will be conducted.

As per the company mission, ASPİLSAN primarily meets the energy and power requirements of the Turkish Armed Forces as well as of the Foundation companies such as ASELSAN, Roketsan, TAI, etc. And in line with its vision, it also produces solutions for the private sector and attaches importance to export activities.

Retired Major General İlhan Bölük: ASPİLSAN Energy Co.Inc. Chairman

SUMMARY

Page 119: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

Geçmişte olduğu gibi bugün de millî şuurla birlik olup cumhuriyetimizi koruyan, vatanı için ezelden beri yüce iradesini ortaya koyan ve nice zaferler kazandıran

kahraman şehit ve gazilerimize saygıyla...

Dik duruşu ve terör örgütlerine karşı yürüttüğü kararlı mücadele içinCumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımızla...

BİRLİK DAİMA KAZANIR

Page 120: İnşaat Sanayii - intes.org.tr · 4 Savunma Sanayinde Stratejik Dönüşüm BAŞYAZI Celal Koloğlu Yönetim Kurulu Başkanı İNTES İşveren Sendikası Adına Sahibi Celal KOLOĞLU

www.intes.org.tr