1
} } 27 TEMMUZ 2012 SAYFA 11 EKO-MAGAZİN HAFTALIK İsmail Şen [email protected] KARİKATÜRLERDEKİ TARİH 1706 – 1790 yılları arasında yaşamış, Amerika Birleşik Devletleri’nin kurucu babalarından, yayıncı, yazar, mucit, filozof, bilim adamı, diplomat ve politikacı… Eskiden Avrupa’da “Eyvah Türkler geliyor” denilirdi ya, artık “Eyvah Türk dizileri geliyor” denmeye başlandı. Yunanistan’ın ırkçı Altın Şafak Partisi’nin lideri ve Türk dizilerinin amansız düşmanı Nikos Mihaloliakos’un eşi Eleni Zarulia da Türk dizilerinden rahatsızlığını ifade etmiş: “Evde oturduğumda neden Türk dizilerini izlemek zorunda olduğumu anlamıyorum. Ben bir Türk değilim. Yunan oyuncuların işlerine mal olan bu diziler kaldırılmalı.” Yunanistan’da bu tip tepkiler milliyetçi gruplardan daha önce de geliyordu ve kesileceğe de benzemiyor. Ama bu tepkilerin dizilerin izlenme oranını azaltmadığı kesin… ★★★ İslam ülkelerinde de yoğun biçimde izlenen Türk dizileri zaman zaman tepkilere uğruyor. Bazı ülkelerde “toplumsal yapıyı” bozduğu iddia edilirken, İran gibi bazı ülkelerde de uydu anteni kullanımına bile sınırlamalar getirilmesine yol açıyor. Ermenistan’da ise malum nedenlerden Türk dizisi yayınlanamadığı için Türk dizilerinin senaryolarının hakları alınıp yeniden çekiliyor. Örneğin geçen yıllarda bir fenomen haline gelen Ezel dizisi Ermenistan’da Ermeni oyuncularla yeniden çekilerek gösterilmeye başlandı. Diziyi yayınlayan televizyon kanalı, dizinin aslında bir Türk dizisi olduğunu “yakında” açıklayacakmış. Tabii aslında korkulanın “kamuoyu” tepkisi değil, “diaspora” korkusu olduğunu söylemeye gerek bile yok. On binlerce Ermeni Türkiye’de çalışıp memleketlerinin ekonomisine katkıda bulunuyor ve bunu en iyi bilen de Ermenistan vatandaşları… ★★★ Bir başka ilginç gelişme ise “pembe dizi” kavramının anavatanı Brezilya’dan. Güney Amerika’da da yoğun bir talep gören Türk dizilerinin benzerlerini çekmek için çalışan yapımcılar, dizilerin fonlarında Türkiye manzaraları kullanmaya başlamış. Yani düpedüz “çakma Türk dizisi” yapmaya başlamışlar. Önce Türkiye’ye belgesel çekmek amacıyla geldiği söylenen bir ekip gönderiliyor. Ekip Kapadokya gibi yerlerde bol bol çekim yapıyor. Sonra bu görüntülerin üstüne dizi oyuncuları eklenip, mekan Türkiye haline getiriliyor. Bizim Kültür Bakanlığı yetkilileri durumun farkında olduklarını, ancak göz yumduklarını ifade ediyorlar. Tabii ki bu da iyi bir tanıtım… ★★★ Neticeyi kelam, Türkleri artık kale surlarıyla durdurmak mümkün değil. Dünya küçüldü, uydudan gelen sinyaller hiçbir “sur”, engel vesaire tanımıyor. Dünyanın her ülkesinden seyirci bulabilen filmler üretebiliyoruz. Bunun ne büyük bir avantaj olduğunu umarım çabuk anlarız. Türkiye menşeli sanayi ürünlerinin tüm bu ülkelerde potansiyel müşterileri oluşmuş durumda. Hem dizilerde Türkiye’de üretilen ürünleri tanıtmalı hem de ihracatçımız tüm bu ülkelere özel bir önem vermeli. Örneğin yurtdışında düzenlenen tüm Türk fuarları ve katıldığımız diğer fuarlarda Türk dizileriyle ilgili ekstradan bir stant eklenebilir… Bu stantların fuarlara ve Türkiye’ye olan ilgiyi artıracağı şüphesiz… Benjamin Franklin 19 Mart 1339 – 19 Mart 1923 Akbaba Dergisi BULMACA Haz›rlayan Nalan M. ALAKENT [email protected] SOLDAN SAĞA: 1- 1908 ve 1948 yıllarında düzenlediği olimpiyatlardan sonra 27 Temmuz-12 Ağustos 2012 tarihleri arasında gerçekleşecek olan yaz olimpiyatlarına da ev sahipliği yapan başkent… Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelere verilen genel ad… 2- Bir görevde, bir işte kullanma… Bankacılıkta kullanılan, borsada kota alabilmek için gerekli asgari şirket sermayesi veya pay… 3- Kira… İleri sürülerek savunulan düşünce… Romanya’nın internet kod harfleri… 4- Avrupa Konseyi anlamındaki kısaltma… Bir berat, lisans hakkı veya ticari marka sahibinin bunu devrettiği firmalardan aldığı maddi karşılık… 5- Bilmecelere konu olan bir kış meyvesi… (Tersi) İlave… Bazı sazlarda kalın ses veren tel veya kiriş (“…” teli)… 6- Derece, makam bakımından yükselme… Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması’nı simgeleyen İngilizce kısaltma… 7- Mali’nin internet harfleri… Adını mitolojik bir figürden alan halı markası… Bir haber ajansımızı simgeleyen harfler… 8- Baryum elementinin simgesi… Edirne’nin bir ilçesi… Büyük çivi… 9- Pedallı ve akülü çocuk otoları üreten bir oyuncak firması… (Tersi) Geniş karşıtı… “Serbest Ticaret Anlaşması” anlamına gelen kısaltma… 10- (Tersi) Kirişli bir çalgı… Şişli’nin gökdelenleriyle ünlü semti… 11- Osmanlı Devleti’nde en büyük sivil veya askerî yönetim bölgesi… Domino oyununda bir işaretini taşıyan taş… 12- Ateşli silahların veya bazı patlayıcıların ateşlendiği çıkıntı… Alasu Gıda tarafından üretilen, adını Manisa’daki bir dereden alan maden suyu markası. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1- Bir malı yabancı firma adına üretme izni… Devlet memurlarının maaşlarının derece ve tutarlarını düzenleyen sistem ve çizelge… 2- Japonya’nın ikinci büyük şehri… Devlet gelir ve giderlerini yöneten kuruluş… 3- Doğuş Holding bünyesinde faaliyet gösteren özel bir TV kanalı… Almanya’da bir TV kanalını simgeleyen harfler… Bir davanın mahkemece nasıl bir hükme bağlandığını gösteren resmî belge… 4- Belirli geçmiş zaman eklerinden biri… Hayat arkadaşı… (Tersi) İskambil oyunlarında oynama sırası… 5- “Kan grupları sınıflandırması” anlamında kullanılan kısaltma… Televizyon camı… Bir bağlaç… 6- Bir işletmenin veya ticarethanenin yaptığı işlemlerinin, muhasebe kayıtlarının geçirildiği ticari defter… Trabzonspor’u simgeleyen harfler… 7- Procter & Gamble’ın çamaşır suyu markası… Herhangi bir işyerinin gelirlerini toplama işini üzerine alma… 8- Ürün tanıtımlarında “Çok oluyoruz” sloganını kullanan Türk blucin markası… Bir konu üzerine olan… 9- Arjantin’in plaka işareti… Türkçe’deki karşılığı Mobil İletişim Özel Grubu olan, cep telefonu iletişim protokolünü simgeleyen harfler… 10- O gösterme sıfatının eski hali… ABD’nin profesyonel basketbol ligini simgeleyen harfler… Herhangi bir nedenle sulanmış… 11- Borsada alım satım fiyatlarının ilan edildiği pano… 12- İstanbul Ticaret Odası için kullanılan kısaltma… Maden Tetkik Arama anlamındaki harfler… Beyaz. BULMACANIN ÇÖZÜMÜ 9. SAYFADA O BİR İŞADAMI 1904 doğumlu Jean René Lacoste, 1920’li yıllarda dünyanın en başarılı tenisçilerinden biri olarak ünlendi. O dönem Dört Silahşörler olarak adlandırılan en iyi dört tenisçiden biri olarak anılıyordu. Lacoste, 1925 ve 1928’de Wimbledon tekler, 1927, 1927 ve 1929’da Fransa Açık Tenis Turnuvası tekler birinciliklerini, Dört Silahşörler’den biri olan Jean Borota ile birlikte 1925’te Wimbledon çiftler, 1924, 1925 ve 1929’da Fransa Açık Tenis Turnuvası çiftler şampiyonluklarını kazandı. 1926 ve 1927’de kazandığı Amerika Açık Tenis Turnuvası şampiyonluğunu iki kez kazanan ilk yabancı oldu. Bu müthiş kariyerden sonra 1929’da sporu bıraktı. 1933’te lakabı timsahı amblem olarak kullandığı Lacoste spor giyim firmasını kurdu. Tenis maçlarında kullanılması için, rahat ve hareket yeteneğini sınırlamayan bir tasarımla bugünkü Lacoste Polo t-shirt’ü üretmeye başladı. Timsah amblemini t-shirt’ün soluna yerleştirdi. Bu dünyada ürünün görünen yüzeyinde kullanılan ilk simge oldu. Zamanla bu simgenin ürüne kattığı değeri fark eden diğer markalar da benzer amblemleri ürünlerinde kullanmaya başladı. Hem de sürekli büyüterek… 1933 yılından beri kalıbı değişmeyen Lacoste Polo, markanın ikonik ürünü olma özelliğini sürdürüyor. Bugün Lacoste, 1996’da ölen kurucusunun kalite ve sportiflik prensiplerini sürdürüyor ve dünya çapında 1000’den fazla mağazada “değerli” tekstil ürünleri ve aksesuarları tüketicilerle buluşturuyor. Eyvah Türk dizileri geliyor… TARİHTE BU HAFTA Çocuklara göre vaziyet… Jean René Lacoste Düşmanlarınızı sevin; çünkü kusurlarınızı yalnız onlar açıkça söyleyebilir 27 Temmuz 1949 yılında bugün, dünyanın ilk jet motorlu yolcu uçağı de Havilland Comet, ilk deneme uçuşunu gerçekleştirdi. İlk ticari uçuş ise Mayıs 1952’de yapılacaktı. 28 Temmuz 1299 yılında bugün, tüccar ve gezgin Marco Polo memleketi Venedik’e döndü. 1914 yılında bugün Birinci Dünya Savaşı başladı. 11 Kasım 1918’de sona erecek savaşın en önemli sonuçlarından biri Osmanlı İmparatorluğu, Rus İmparatorluğu ve Avusturya Macaristan İmparatorluğu’nun sonunu hazırlamasıdır. 29 Temmuz 1947 yılında bugün, dünyanın günümüzdeki anlamıyla ilk bilgisayarı ENIAC, hafızasının artırılması amacıyla verilen aradan sonra tekrar çalıştırıldı. ENIAC, 2 Ekim 1955’e dek sürekli çalışacaktı. Kapasitesi günümüzdeki herhangi bir akıllı telefondaki bilgisayardan on binlerce kat düşük olan ENIAC, 167 metrekare yer kaplıyordu ve 30 ton ağırlığındaydı. 30 Temmuz 1863 yılında bugün, bant üretimi geliştirerek otomobilin fiyatının düşmesini ve herkes tarafından alınabilir hale gelmesini sağlayan ABD’li otomobil üreticisi Henry Ford doğdu. Ford, oldukça ilginç bir işadamıydı. Örneğin fabrikalarına sendikanın girmesi 1947 yılındaki ölümünden sonra mümkün olacaktı. 1947 yılında bugün, Demokrat Parti Kütahya Milletvekili Adnan Menderes’in TBMM’de yaptığı konuşmayı yayımlayan Tasvir, Demokrasi, Demokrat İzmir, Yeni Asır gazetelerinin sahipleri ve yazı işleri müdürleri tutuklandılar. 9 yıl sonra aynı gün, Demokrat Parti Hükümeti, Ordu, Giresun ve Trabzon’da miting yapmak isteyen Cumhuriyet Halk Partisi’ne izin vermeyecekti. 31 Temmuz 1912 yılında bugün, Nobel Ekonomi Ödülü sahibi ABD’li ekonomist Milton Friedman doğdu. 2006 yılında ölen Milton Friedman özellikle Monetarizm akımının en önemli ismi olarak tanınır. 1 Ağustos 1619 yılında bugün, Afrika’dan getirilen ilk köleler Jamestown, Virginia’ya ulaştılar. Bu olaydan tam 215 yıl sonra aynı gün, Britanya İmparatorluğu’nda kölelik kaldırılacaktı. 1840 yılında bugün, ilk yarı resmi Türkçe gazete Ceride-i Havadis yayın hayatına başladı. Bir İngiliz tüccar olan William Churchill tarafından çıkarılan gazetenin yayını 24 yıl boyunca sürecekti. 2 Ağustos 1799 yılında bugün, sıcak hava balonunun mucidi Jacques-Étienne Montgolfier öldü. Fransız mucit öldüğünde 54 yaşındaydı. 1922 yılında bugün, ABD’li mucit Alexander Graham Bell 75 yaşında öldü. - Havadisler nasıl kardeş? - Annemin çamaşır dolabı gibi karmakarışık! Önce ‘Timsah’ lakaplı bir şampiyondu Geçtiğimiz günlerde Apple ve Google firmaları arasındaki patent tartışmaları ve ABD Senatosu Hukuk Komitesi’nin de müdahil olduğu davalar, patent konusunun karmaşıklığını ve tüketiciler olarak yüksek teknoloji ürünlerine gösterdiğimiz ilgi arttıkça daha çok karmaşık hale geleceğini gösteriyor. Patentin tarihçesi ayrı bir yazı ve hatta kitap konusu. Teknolojik ürünleri başka firma ve kişilerin kopya edip haksız gelir etmesine bir engel olarak ortaya atılan hukuksal düzenlemeler, aynı zamanda geçici bile olsa (15-20 yıl) bir tekel yaratılarak ilerlemenin de önünde bir engel teşkil edebiliyor. Patent tekelleşme konusunun ders kitabı örneği olarak hukuk fakültelerinde James Watt’ın buharlı makinalar konusundaki patentinden bahsedilir 1 . Yaptığı teknik buluşlarla ortaya çıkardığı buhar makinasına 1768 yılında bir patent alan James Watt, 1775 yılında zengin bir sanayicinin ortaklığı ile patentinin geçerlilik tarihini 1800 yıla uzattı. Bundan sonra tüm zamanını sadece üretim için ve ortağının parası ve kazandığı paranın gücüyle kendisiyle rekabet etmeye çalışan diğer sanayicileri engellemek için kullandı. Aldığı ilave patentlerle 1835 yılına kadar bir tekel oldu. Bu süre içinde buharlı makina teknolojisi kaplumbağa hızıyla ilerledi; bu makinaların enerji dönüşüm etkinliği çok yavaş bir şekilde arttı. James Watt patent süreleri sona erip, tekelleşme sona erdikten sonra, buhar makinaları teknolojisi çok hızlı bir şekilde ilerledi; sonraki 30 yıl içinde buharlı lokomotiften buharlı gemiye birçok buluş insanlığın hizmetine girdi. James Watt tekelinin bu gelişmeleri 40 yıl durdurduğunu anlıyoruz. Gelelim Apple ve Google tartışmalarına. Apple, tüketici elektroniği ve bilgisayarları konusunda dünyanın bir numaralı buluşçu firması. Geçtiğimiz 20 yıl (özellikle son 10 yıl), Apple’ın icat edip, başkalarının kopya ettiği ürünlerle dolu: iPod, iPhone, iPad, iTunes, Mac AirBook. Dikkat edilmesi gereken şey, Apple ürünlerinin sadece teknik ilerlemeler olmadığı aynı zamanda bir yaşam, davranış ve sosyal grup fikri ve uygulaması da getirdiği. Örneğin, ekrana dokunarak resmi döndürme veya büyütme, ekran üzerinde parmağını kaydırarak cihazı açma veya kapatma veya ses ölçüsünü ayarlama. iPhone telefonun büyüklüğü veya kalınlığı; tuşların yeri, telefonla resim çekme ve anında paylaşma fikri, telefonla müzik veya video satın alma ve izleme. iPad’den hem kitap okuma hem film izleme ve müzik dinleme. Bunların hemen hemen çoğu kimsenin aklına bile gelmemişken, 3-5 ve hatta 10 yıl öncesinden Apple tasarımcıları tarafından tartışılıyor, prototipler ortaya çıkarılıyor ve mükemmelleştiriliyor. Bu çalışmalar için Apple firması milyar dolarlar seviyesinde Ar-Ge harcamaları yapıyor. Sonra Apple ürünü piyasaya çıkarıyor. Aradan 6 ay geçmeden iPhone’a olağanüstü benzerlik gösteren bir ürün (ismi lazım değil) bir firma tarafından piyasaya sürülüyor. Apple CEO’su Tim Cook, Apple tüm dünyanın buluşçusu değil, kendi ürününüzü kendiniz icat edin diyor, haklı olarak. Apple ile Google ve Samsung arasındaki patent davaları işte aşağı yukarı bu minvalde. Apple savunmasına söylenecek bir söz var mı? Google’un iddiası şu: Apple patentlerinin çoğu teknik, teknolojik patentler değil, tüketiciyi yönlendirme patentlerdir; bu patentler ticari özelliklidir ve tüm tüketiciler tarafından kullanılmaktadır. Dolayısıyla Apple bu patentleri başka firmaların kullanımına (lisans vererek) açmalıdır, diyor. Ancak, Apple firması bu görüşe çok karşı. Senato Hukuk Komitesi’ne yazdıkları mektupta, eğer özel bir teknoloji çok popüler hale gelmişse bu onun tam manasıyla hukuki anlamda uluslararası bir standart haline gelmesi demek değildir, diyor. Yani eğer bir Apple ürünü olağanüstü tüketici başarısı göstermişse, Apple bunun lisansını başka firmalar benzeri ürünler üretsin diye vermek zorunda değildir. Buradaki ince çizgi şu: Apple buluşçu (innovator) bir firma olarak devam ettiği sürece ortaya çıkardığı ürünlerin patentlerini alması ve patent haklarını başka firmalarla paylaşmak istememesi kötü bir şey olmayabilir. Çünkü yaptığı şeyler, tüketicinin beğendiği ve satın alıp kullandığı şeylerdir; toplumsal yarar sağlamaktadırlar. Ancak, Apple bu özelliğini kaybederse (James Watt tekeli örneğine dönersek), o zaman kötü anlamda tekelleşmeyi artıran ve teknolojik gelişmeyi engelleyen bir durumla karşı karşıya kalırız. Şimdilik birinci durum geçerli. 1 http://mises.org/daily/3280 Ticari özellikli patentler… PROF. DR ÇETİN KAYA KOÇ internet ve iş dünyası [email protected] Tim Cook Steve Jobs Nikos Mihaloliakos Sayfa11_Sayfa 10.qxd 26.07.2012 22:00 Page 1

[email protected] Eyvah Türk dizileri geliyor… Önce ...ismailsen.com/pdf/07.27.2012.pdf · BULMACA Haz›rlayan Nalan M. ALAKENT ile ti sim@so rus hop.com SOLDAN SAĞA: 1-

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ismail.sen@ito.org.tr Eyvah Türk dizileri geliyor… Önce ...ismailsen.com/pdf/07.27.2012.pdf · BULMACA Haz›rlayan Nalan M. ALAKENT ile ti sim@so rus hop.com SOLDAN SAĞA: 1-

} }2 7 T E M M U Z 2 0 1 2

SAYFA 11

EKO-MAGAZİN

HAFTALIK İsmailŞen

[email protected]

KARİKATÜRLERDEKİ TARİH

1706 – 1790 yılları arasındayaşamış, Amerika Birleşik

Devletleri’nin kurucubabalarından, yayıncı, yazar,mucit, filozof, bilim adamı,

diplomat ve politikacı…

Eskiden Avrupa’da “Eyvah Türklergeliyor” denilirdi ya, artık “Eyvah Türkdizileri geliyor” denmeye başlandı.Yunanistan’ın ırkçı Altın ŞafakPartisi’nin lideri ve Türk dizilerininamansız düşmanı NikosMihaloliakos’un eşi Eleni Zarulia daTürk dizilerinden rahatsızlığını ifadeetmiş: “Evde oturduğumda neden Türkdizilerini izlemek zorunda olduğumuanlamıyorum. Ben bir Türk değilim.Yunan oyuncuların işlerine mal olanbu diziler kaldırılmalı.”

Yunanistan’da bu tip tepkilermilliyetçi gruplardan daha önce degeliyordu ve kesileceğe de benzemiyor.Ama bu tepkilerin dizilerin izlenmeoranını azaltmadığı kesin…

★★★

İslam ülkelerinde de yoğun biçimdeizlenen Türk dizileri zaman zamantepkilere uğruyor. Bazı ülkelerde“toplumsal yapıyı” bozduğu iddiaedilirken, İran gibi bazı ülkelerde deuydu anteni kullanımına bilesınırlamalar getirilmesine yol açıyor.

Ermenistan’da ise malumnedenlerden Türk dizisiyayınlanamadığı için Türkdizilerinin senaryolarının haklarıalınıp yeniden çekiliyor. Örneğingeçen yıllarda birfenomen halinegelen EzeldizisiErmenistan’daErmenioyuncularlayeniden çekilerekgösterilmeyebaşlandı.Diziyiyayınlayantelevizyonkanalı,dizinin aslındabir Türk dizisi olduğunu“yakında” açıklayacakmış.Tabii aslında korkulanın“kamuoyu” tepkisi değil,“diaspora” korkusu olduğunusöylemeye gerek bile yok. On binlerceErmeni Türkiye’de çalışıpmemleketlerinin ekonomisine katkıda

bulunuyor ve bunu en iyi bilen de Ermenistan vatandaşları…

★★★

Bir başka ilginç gelişme ise“pembe dizi”

kavramınınanavatanıBrezilya’dan.GüneyAmerika’da

da yoğun birtalep gören Türk

dizilerininbenzerlerini

çekmek içinçalışanyapımcılar,

dizilerinfonlarında

Türkiye manzaralarıkullanmaya başlamış. Yani

düpedüz “çakma Türk dizisi”yapmaya başlamışlar. Önce Türkiye’yebelgesel çekmek amacıyla geldiğisöylenen bir ekip gönderiliyor. EkipKapadokya gibi yerlerde bol bol çekimyapıyor. Sonra bu görüntülerin üstüne

dizi oyuncuları eklenip, mekan Türkiyehaline getiriliyor. Bizim KültürBakanlığı yetkilileri durumun farkındaolduklarını, ancak göz yumduklarınıifade ediyorlar. Tabii ki bu da iyi birtanıtım…

★★★

Neticeyi kelam, Türkleri artık kalesurlarıyla durdurmak mümkün değil.Dünya küçüldü, uydudan gelensinyaller hiçbir “sur”, engel vesairetanımıyor.

Dünyanın her ülkesinden seyircibulabilen filmler üretebiliyoruz. Bununne büyük bir avantaj olduğunu umarımçabuk anlarız. Türkiye menşeli sanayiürünlerinin tüm bu ülkelerde potansiyelmüşterileri oluşmuş durumda. Hemdizilerde Türkiye’de üretilen ürünleritanıtmalı hem de ihracatçımız tüm buülkelere özel bir önem vermeli.

Örneğin yurtdışında düzenlenen tümTürk fuarları ve katıldığımız diğerfuarlarda Türk dizileriyle ilgiliekstradan bir stant eklenebilir… Bustantların fuarlara ve Türkiye’ye olanilgiyi artıracağı şüphesiz…

BenjaminFranklin

19 Mart 1339 – 19 Mart 1923 Akbaba Dergisi

BULMACAHaz›rlayan

Nalan M. ALAKENTile ti sim@so rus hop.com

SOLDAN SAĞA:1- 1908 ve 1948 yıllarındadüzenlediğiolimpiyatlardan sonra 27Temmuz-12 Ağustos2012 tarihleri arasındagerçekleşecek olan yazolimpiyatlarına da evsahipliği yapan başkent…Küçük ve Orta Ölçekliİşletmelere verilen genelad… 2- Bir görevde, birişte kullanma…Bankacılıkta kullanılan,borsada kota alabilmekiçin gerekli asgari şirketsermayesi veya pay… 3-Kira… İleri sürülereksavunulan düşünce…Romanya’nın internet kodharfleri… 4- AvrupaKonseyi anlamındakikısaltma… Bir berat, lisanshakkı veya ticari markasahibinin bunu devrettiğifirmalardan aldığı maddikarşılık… 5- Bilmecelerekonu olan bir kışmeyvesi… (Tersi) İlave…Bazı sazlarda kalın sesveren tel veya kiriş (“…”teli)… 6- Derece, makambakımından yükselme…Gümrük Tarifeleri veTicaret Genel Anlaşması’nısimgeleyen İngilizcekısaltma… 7- Mali’nininternet harfleri… Adınımitolojik bir figürden alanhalı markası… Bir haberajansımızı simgeleyenharfler… 8- Baryumelementinin simgesi…Edirne’nin bir ilçesi…Büyük çivi… 9- Pedallı veakülü çocuk otoları üretenbir oyuncak firması…(Tersi) Geniş karşıtı…“Serbest TicaretAnlaşması” anlamına gelenkısaltma… 10- (Tersi)Kirişli bir çalgı… Şişli’ningökdelenleriyle ünlüsemti… 11- OsmanlıDevleti’nde en büyük sivilveya askerî yönetimbölgesi… Dominooyununda bir işaretinitaşıyan taş… 12- Ateşli

silahların veya bazıpatlayıcıların ateşlendiğiçıkıntı… Alasu Gıdatarafından üretilen, adınıManisa’daki bir deredenalan maden suyu markası.

YUKARIDAN AŞAĞIYA:1- Bir malı yabancı firmaadına üretme izni… Devletmemurlarının maaşlarınınderece ve tutarlarınıdüzenleyen sistem veçizelge… 2- Japonya’nınikinci büyük şehri… Devletgelir ve giderlerini yönetenkuruluş… 3- DoğuşHolding bünyesindefaaliyet gösteren özel birTV kanalı… Almanya’dabir TV kanalını simgeleyenharfler… Bir davanınmahkemece nasıl birhükme bağlandığınıgösteren resmî belge… 4-Belirli geçmiş zamaneklerinden biri… Hayatarkadaşı… (Tersi) İskambiloyunlarında oynamasırası… 5- “Kan gruplarısınıflandırması” anlamındakullanılan kısaltma…Televizyon camı… Birbağlaç… 6- Bir işletmenin

veya ticarethanenin yaptığıişlemlerinin, muhasebekayıtlarının geçirildiği ticaridefter… Trabzonspor’usimgeleyen harfler… 7-Procter & Gamble’ınçamaşır suyu markası…Herhangi bir işyeriningelirlerini toplama işiniüzerine alma… 8- Ürüntanıtımlarında “Çokoluyoruz” sloganınıkullanan Türk blucinmarkası… Bir konuüzerine olan… 9-Arjantin’in plaka işareti…Türkçe’deki karşılığı Mobilİletişim Özel Grubu olan,cep telefonu iletişimprotokolünü simgeleyenharfler… 10- O göstermesıfatının eski hali…ABD’nin profesyonelbasketbol liginisimgeleyen harfler…Herhangi bir nedenlesulanmış… 11- Borsadaalım satım fiyatlarının ilanedildiği pano… 12-İstanbul Ticaret Odası içinkullanılan kısaltma…Maden Tetkik Aramaanlamındaki harfler…Beyaz.

BULMACANIN ÇÖZÜMÜ 9. SAYFADA

O BİR İŞADAMI

1904 doğumlu Jean René Lacoste,1920’li yıllarda dünyanın en başarılıtenisçilerinden biri olarak ünlendi. Odönem Dört Silahşörler olarakadlandırılan en iyi dört tenisçiden biriolarak anılıyordu.

Lacoste, 1925 ve 1928’de Wimbledontekler, 1927, 1927 ve 1929’da FransaAçık Tenis Turnuvası teklerbirinciliklerini, Dört Silahşörler’den biriolan Jean Borota ile birlikte 1925’teWimbledon çiftler, 1924, 1925 ve1929’da Fransa Açık Tenis Turnuvasıçiftler şampiyonluklarını kazandı. 1926ve 1927’de kazandığı Amerika AçıkTenis Turnuvası şampiyonluğunu ikikez kazanan ilk yabancı oldu. Bumüthiş kariyerden sonra 1929’da sporubıraktı.

1933’te lakabı timsahı amblem olarakkullandığı Lacoste spor giyim firmasınıkurdu. Tenis maçlarında kullanılmasıiçin, rahat ve hareket yeteneğinisınırlamayan bir tasarımla bugünküLacoste Polo t-shirt’ü üretmeye başladı.Timsah amblemini t-shirt’ün solunayerleştirdi. Bu dünyada ürününgörünen yüzeyinde kullanılan ilk simgeoldu. Zamanla bu simgenin ürünekattığı değeri fark eden diğer markalarda benzer amblemleri ürünlerindekullanmaya başladı. Hem de süreklibüyüterek… 1933 yılından beri kalıbıdeğişmeyen Lacoste Polo, markanınikonik ürünü olma özelliğinisürdürüyor.

Bugün Lacoste, 1996’da ölenkurucusunun kalite ve sportiflikprensiplerini sürdürüyor ve dünyaçapında 1000’den fazla mağazada“değerli” tekstil ürünleri ve aksesuarlarıtüketicilerle buluşturuyor.

Eyvah Türk dizileri geliyor…

TARİHTE BU HAFTA

Çocuklara göre vaziyet…

Jean RenéLacoste

Düşmanlarınızısevin; çünkükusurlarınızıyalnız onlar

açıkça söyleyebilir”

27 Temmuz1949 yılında

bugün,dünyanın ilk jetmotorlu yolcuuçağı deHavilland Comet, ilk deneme uçuşunugerçekleştirdi. İlk ticari uçuş ise Mayıs1952’de yapılacaktı.

28 Temmuz1299 yılında bugün, tüccar ve gezgin

Marco Polo memleketi Venedik’edöndü.

1914 yılında bugün Birinci DünyaSavaşı başladı. 11 Kasım 1918’de sonaerecek savaşın en önemlisonuçlarından biri Osmanlıİmparatorluğu, Rus İmparatorluğu veAvusturya Macaristanİmparatorluğu’nun sonunuhazırlamasıdır.

29 Temmuz

1947 yılında bugün, dünyanıngünümüzdeki anlamıyla ilk bilgisayarıENIAC, hafızasının artırılmasıamacıyla verilen aradan sonra tekrar

çalıştırıldı. ENIAC, 2 Ekim 1955’e deksürekli çalışacaktı. Kapasitesigünümüzdeki herhangi bir akıllıtelefondaki bilgisayardan on binlercekat düşük olan ENIAC, 167 metrekareyer kaplıyordu ve 30 tonağırlığındaydı.

30 Temmuz1863 yılında bugün, bant üretimi

geliştirerek otomobilin fiyatınındüşmesini ve herkes tarafındanalınabilir hale gelmesini sağlayanABD’li otomobil üreticisi Henry Forddoğdu. Ford, oldukça ilginç birişadamıydı. Örneğin fabrikalarınasendikanın girmesi 1947 yılındakiölümünden sonra mümkün olacaktı.

1947 yılında bugün, Demokrat PartiKütahya Milletvekili AdnanMenderes’in TBMM’de yaptığıkonuşmayı yayımlayan Tasvir,Demokrasi, Demokrat İzmir, Yeni Asırgazetelerinin sahipleri ve yazı işlerimüdürleri tutuklandılar. 9 yıl sonraaynı gün, Demokrat Parti Hükümeti,

Ordu, Giresun ve Trabzon’da mitingyapmak isteyen Cumhuriyet HalkPartisi’ne izin vermeyecekti.

31 Temmuz1912 yılında

bugün, NobelEkonomi Ödülüsahibi ABD’liekonomist Milton

Friedman doğdu. 2006 yılında ölenMilton Friedman özellikle Monetarizmakımının en önemli ismi olarak tanınır.

1 Ağustos1619 yılında bugün,

Afrika’dan getirilen ilkköleler Jamestown,Virginia’ya ulaştılar.Bu olaydan tam 215 yılsonra aynı gün, Britanyaİmparatorluğu’nda kölelikkaldırılacaktı.

1840 yılında bugün, ilk yarı resmiTürkçe gazete Ceride-i Havadis yayınhayatına başladı. Bir İngiliz tüccar olanWilliam Churchill tarafından çıkarılangazetenin yayını 24 yıl boyuncasürecekti.

2 Ağustos1799 yılında bugün, sıcak

hava balonunun mucidiJacques-Étienne Montgolfieröldü. Fransız mucitöldüğünde 54 yaşındaydı.

1922 yılında bugün, ABD’li mucitAlexander Graham Bell 75 yaşındaöldü.

- Havadisler nasıl kardeş?- Annemin çamaşır dolabı gibi karmakarışık!

Önce‘Timsah’ lakaplı bir

şampiyondu

Geçtiğimiz günlerdeApple ve Google firmalarıarasındaki patenttartışmaları ve ABDSenatosu HukukKomitesi’nin de müdahilolduğu davalar, patentkonusunun karmaşıklığınıve tüketiciler olarak yüksekteknoloji ürünlerinegösterdiğimiz ilgi arttıkçadaha çok karmaşık halegeleceğini gösteriyor.

Patentin tarihçesi ayrı bir yazı ve hattakitap konusu. Teknolojik ürünleri başkafirma ve kişilerin kopya edip haksız geliretmesine bir engel olarak ortaya atılanhukuksal düzenlemeler, aynı zamandageçici bile olsa (15-20 yıl) bir tekelyaratılarak ilerlemenin deönünde bir engel teşkiledebiliyor.

Patent tekelleşmekonusunun ders kitabı örneğiolarak hukuk fakültelerinde James Watt’ınbuharlı makinalar konusundaki patentindenbahsedilir1. Yaptığı teknik buluşlarla ortayaçıkardığı buhar makinasına 1768 yılında birpatent alan James Watt, 1775 yılında zenginbir sanayicinin ortaklığı ile patentiningeçerlilik tarihini 1800 yıla uzattı. Bundansonra tüm zamanını sadece üretim için veortağının parası ve kazandığı paranıngücüyle kendisiyle rekabet etmeye çalışandiğer sanayicileri engellemek için kullandı.Aldığı ilave patentlerle 1835 yılına kadar birtekel oldu. Bu süre içinde buharlı makinateknolojisi kaplumbağa hızıyla ilerledi; bumakinaların enerji dönüşüm etkinliği çokyavaş bir şekilde arttı. James Watt patentsüreleri sona erip, tekelleşme sona erdiktensonra, buhar makinaları teknolojisi çok hızlıbir şekilde ilerledi; sonraki 30 yıl içindebuharlı lokomotiften buharlı gemiye birçokbuluş insanlığın hizmetine girdi. James Watttekelinin bu gelişmeleri 40 yıl

durdurduğunuanlıyoruz.

Gelelim Appleve Googletartışmalarına.Apple, tüketicielektroniği vebilgisayarlarıkonusundadünyanın birnumaralı buluşçufirması. Geçtiğimiz20 yıl (özellikle son 10 yıl), Apple’ınicat edip, başkalarının kopya ettiğiürünlerle dolu: iPod, iPhone, iPad,iTunes, Mac AirBook.

Dikkat edilmesi gereken şey,Apple ürünlerinin sadece teknikilerlemeler olmadığı aynı zamanda

bir yaşam, davranış ve sosyalgrup fikri ve uygulaması dagetirdiği. Örneğin, ekranadokunarak resmi döndürmeveya büyütme, ekran üzerinde

parmağını kaydırarak cihazı açma veyakapatma veya ses ölçüsünü ayarlama.iPhone telefonun büyüklüğü veya kalınlığı;tuşların yeri, telefonla resim çekme veanında paylaşma fikri, telefonla müzik veyavideo satın alma ve izleme. iPad’den hemkitap okuma hem film izleme ve müzikdinleme. Bunların hemen hemen çoğukimsenin aklına bile gelmemişken, 3-5 vehatta 10 yıl öncesinden Apple tasarımcılarıtarafından tartışılıyor, prototipler ortayaçıkarılıyor ve mükemmelleştiriliyor. Buçalışmalar için Apple firması milyar dolarlarseviyesinde Ar-Ge harcamaları yapıyor.

Sonra Apple ürünü piyasaya çıkarıyor.Aradan 6 ay geçmeden iPhone’a olağanüstübenzerlik gösteren bir ürün (ismi lazımdeğil) bir firma tarafından piyasayasürülüyor.

Apple CEO’su Tim Cook, Apple tümdünyanın buluşçusu değil, kendiürününüzü kendiniz icat edin diyor, haklı

olarak. Apple ileGoogle veSamsungarasındaki patentdavaları işte aşağıyukarı buminvalde.

Applesavunmasınasöylenecek birsöz var mı?Google’un iddiası

şu: Apple patentlerinin çoğu teknik,teknolojik patentler değil, tüketiciyiyönlendirme patentlerdir; bu patentlerticari özelliklidir ve tüm tüketicilertarafından kullanılmaktadır.Dolayısıyla Apple bu patentleri başkafirmaların kullanımına (lisans vererek)

açmalıdır, diyor.Ancak, Apple firması bu görüşe çok karşı.

Senato Hukuk Komitesi’ne yazdıklarımektupta, eğer özel bir teknoloji çokpopüler hale gelmişse bu onun tammanasıyla hukuki anlamda uluslararası birstandart haline gelmesi demek değildir,diyor. Yani eğer bir Apple ürünüolağanüstü tüketici başarısı göstermişse,Apple bunun lisansını başka firmalarbenzeri ürünler üretsin diye vermekzorunda değildir.

Buradaki ince çizgi şu: Apple buluşçu(innovator) bir firma olarak devam ettiğisürece ortaya çıkardığı ürünlerinpatentlerini alması ve patent haklarını başkafirmalarla paylaşmak istememesi kötü birşey olmayabilir. Çünkü yaptığı şeyler,tüketicinin beğendiği ve satın alıpkullandığı şeylerdir; toplumsal yararsağlamaktadırlar. Ancak, Apple buözelliğini kaybederse (James Watt tekeliörneğine dönersek), o zaman kötü anlamdatekelleşmeyi artıran ve teknolojik gelişmeyiengelleyen bir durumla karşı karşıya kalırız.Şimdilik birinci durum geçerli.

1http://mises.org/daily/3280

Ticari özellikli patentler…

PROF. DR ÇETİN KAYA KOÇ

internet ve iş dünyası

[email protected]

TimCook

SteveJobs

Nikos Mihaloliakos

Sayfa11_Sayfa 10.qxd 26.07.2012 22:00 Page 1