1
} } 21 EKİM 2011 SAYFA 11 eko-magazİn HAFTALIK İsmail Şen [email protected] KARİKATÜRLERDEKİ TARİH 21 Ekim 1879 yılında bugün Thomas Edison, dünyanın gecelerini gündüze çevirecek, mesai kavramını değiştirecek, göçmen kuşların yolunu şaşırtarak doğal dengenin bozulmasını başlatacak elektrik ampulünü icat etti. Ampul içinde olması gereken gazı tespit etmek için binlerce deney yaptı, sonunda havasız bir ortam gerektiğini idrak etti ve ortağı, rakibi, düşmanı Nikola Tesla’ya bu sözü ettirdi: “Edison’la aramızdaki fark, onun samanlıktaki iğneyi bulmak için tüm saman tanelerini tek tek incelemeye kalkması, benimse mıknatıs kullanacak olmamdır.” 22 Ekim 1931 yılında bugün, kendini “işadamı” olarak tanımlamasıyla meşhur, Amerika’nın en şöhretli mafya lideri Al Capone 11 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Al Capone’nun işlediği düşünülen, içki kaçakçılığı, cinayet, hırsızlık gibi suçları ispat edilemediği için 11 yıl ceza, vergi kaçakçılığı gerekçesiyle verilebildi ve Amerikan atasözlerinden biri doğdu: “Azrail’den ve vergi memurundan kaçılmaz.” Dönemin gazeteleri Al Capone’nun ünlü gülümsemesini alaya alıyordu: “Şimdi gülemiyor.” 23 Ekim 1993 yılında bugün, tarihin en meşhur hazinelerinden Karun Hazinesi, Türkiye’ye getirildi. Hazine 1960’larda Uşak bölgesinde kaçak kazılarla çıkarılarak satılmış ve New York Metropolitan Müzesi’nde sergilenmeye başlamıştı. 40 milyon dolara mal olan hukuki bir süreç sonucu Türkiye’ye getirilen ve Uşak Müzesi’nde sergilenmeye başlanan hazine, 1996-2001 yılları arasında 769 yabancı turist tarafından görüldü. Aynı dönemde Uşak’taki otellerde 16 bin 762 kişi konakladı. Fotoğraftaki hazinenin en önemli parçalarından uçan at… 24 Ekim 1929 yılında bugün New York Borsası’nda hisse senetlerinin değeri düşmeye başladı. Bu düşüş sürecini bir bunalım izleyecek ve tüm dünya gibi Türkiye’de etkilenecekti. 1923 yılında başlayan “devlet kapitalizmi” dönemi bitecek, “devletçilik” dönemi başlayacaktı. Devletçilik, kimi dönem “sert”, kimi dönem “daha sert” olarak 1983 yılına kadar uygulanacaktı. 25 Ekim 1924 yılında bugün, bir yıl önce gerçekleşen İzmir İktisat Kongresi’nin İktisat Yemini’ni hazırlayan heyetin başkanı Ziya Gökalp öldü. İlkeleri 1930’larda terk edilecek iktisadi yeminin “Türk mikroptan, pis havadan, salgından ve pislikten çekinir, bol ve saf hava, bol güneş ve temizliği sever” gibi maddeleri vardı. 24 Mart 1340 / 24 Mart 1924 Akbaba Dergisi Hırs bir teknenin, yelkenini şişiren rüzgara benzer. Fazlası tekneyi batırır, azı da olduğu yerde saydırır. ‘‘ 1694 - 1778 yılları arasında yaşamış, asıl adı François Marie Arouet’den çok mahlası ile tanınan, öğrenim hayatı boyunca “Latince ve aptallıklar” dışında bir şey öğrenmediğini düşünüp kendini yetiştiren, Fransız Devrimi’ni en çok etkileyen düşünürlerden… Hoşa gitmeyen resim Ticaret serbesttir! Tabela, gümrük, damga gibi vergilerin ticari hayatın gelişmesini engellediği iddiasındaki bu karikatür, ticaret ve tüccarın taleplerinin dillendirildiği ender karikatürlerdendir. Vergiler ve ticaret 14 Mayıs 1984’te New York eyaletinin White Plains kentinde doğdu. Babası Edward diş hekimi, annesi Karen bir psikiyatrist. Öğrenim hayatı boyunca parlak bir öğrenci oldu. Lise yıllarında çeşitli bilim dallarında birçok ödül aldı. Böylesine başarılı bir öğrenciden beklendiği gibi Amerika’nın en saygın üniversitelerinden Harvard’a girdi. Ondan beklenmeyecek bir biçimde okulu bıraktığında 20 yaşındaydı ve okulu bırakma nedeni sayesinde bir milyoner adayıydı. Harvard’daki tüm öğrencilerin fotoğraflarının yer aldığı facemash.com sitesini kurmak için okulun veri tabanını hacklediği anlaşılan Mark Zuckerberg, disipline verilince okulu bıraktı. Daha sonra facebook.com sitesini kurdu. Site bir buçuk yıl içinde ABD’nin en büyük arkadaşlık sitesi haline gelince yatırımcıların dikkatini çekti ve yapılan yatırımlarla hızla dünya çapına yayıldı. Mark Zuckerberg, Facebook sitesinde hak iddia eden eski arkadaşlarının açtığı birçok davayla uğraştı. Davalar genellikle Mark Zuckerberg’in yaptığı ödemeler sonucu “anlaşmayla” sonuçlandı. Facebook, 2011’de The Brand Finance Global 500 listesine dünyanın en değerli 283. Markası olarak giriş yaptı. Bu arada marttaki Forbes’a göre, üye sayısı milyara yaklaşan Facebook sayesinde Zuckerberg’in kişisel serveti 17.5 milyar dolarını aştı. Bu rakama göre Zuckerberg, bugün dünyanın en zengin genci unvanına sahip. Üstelik bu parayı kendi kazandı. O BİR İŞADAMI Dünyanın en zengin genci Daha az çal›flarak, daha çok kazanma mücadelesi Ali Şen dillendirmiş, bir Rumeli atasözü varmış; “erken kalkan işine, altın takar dişine.” Benzeri mesajlar veren, “erken kalktım işime, şeker kattım aşıma”, “erken kalkan işine, geç kalkan düşüne” ve “erken kalkan yol alır” da güzel sözlerdir. Çalışma saatlerinin gün ışığından daha fazla yararlanmak için sabah 6’ya çekilmesini öneren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın önerisi tartışılıyor. Sabah işe erken gelmesi ve cumartesi de çalışması gündeme gelen “çalışanlar”, durumdan fevkalade rahatsız. Patronların bu “yeni oyunu” karşısında direneceklerini belirtiyor ve ekliyorlar, “Kazanılmış haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz.” Sendikacılar, erken kalkmanın “israfa” yol açacağını belirtiyor ve ekliyorlar, “kimse erken saatte vergisini yatırmaya gitmez.” ★★★ Film, dizi, roman ve karikatürlerde koca göbeğiyle öğle saatleri uyanıp robdöşambr keyfi yapan patronlar diyor ki, “Zaten sabahları erken kalkıyoruz, memur ve işçiler de gelsin, çalışalım.” Patron Ali Şen, “sabah kalkmak spor yapmak gibidir” diyor ve ekliyor, “erken kalkan işine altın takar dişine.” Patron Abdülkadir Konukoğlu, “AB tembelliğin cezasını çekiyor. Şimdi çalışma saatlerini uzatmak ve emeklilik yaşını artırmak için çalışıyorlar” diyor ve ekliyor, “Başbakan bile birkaç saat uyuyor.” Patron Ali Ağaoğlu, “hayatım boyunca 7’yi 1 geçe kalktığımı hatırlamam” diyor ve ekliyor, “cumartesi değil pazar günleri de çalışılsın isterim.” Patron Nihat Özdemir, “dünya sırf bu yüzden patladı, biz onların hatalarına düşmemeliyiz” diyor ve ekliyor, “daha çabuk ve hızlı büyüme çok çalışmakla olur.” Patron Ahmet Nazif Zorlu, “ABD bu şekilde çalışıyor” diyor ve ekliyor, “biz onlardan çok mu ileriyiz ki bu kadar tatil yapıyoruz?” Tüm bu patronlar da 5 ile 7 saatleri arasında işe başladıklarını söylüyor. ★★★ Bakan’ın derdi ise enerji verimliliği. Gün ışığından daha fazla yararlanılacak ve böylece enerji sarfiyatı azalacak, enerjiden kaynaklanan cari açık düşecek, sanayicinin enerji giderleri azalacak, kârlılığı ve rekabet gücü artacak. İşin asıl muhatabı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ise konuyla ilgili bakanlıklarının bir çalışması olmadığını belirtmiş ve eklemiş, “çalışma saatleri kanunla düzenlenir, konu gündemimizde değil.” ★★★ Aslında mesele “olmak ya da olmamak” kadar önemli… Tüm ekonomik değerlerin, emeğin, sermayenin, hammaddenin, bilginin “sınır tanımaz” bir biçimde “dünyalılaşması” rekabeti bilinen anlam ve sınırının çok dışına taşıdı. Bugün Chang’ın iş bulması, Hristo’nun işini kaybetmesine yol açıyor. New York’taki müşterinin, İstanbul firmasının ürününü tercih etmesi, Sydney’deki firmayı zora sokuyor. “Daha az çalışarak, daha çok kazanma mücadelesi” veren başta Yunanlıların anlaması gerekiyor; Avrupa tipi refah toplumu bir hayal, bir yanılsama, bir ütopyadır. Katma değeri yüksek ürünler üretmeniz de bunu sağlamaz çünkü aynı ürünleri, bilginin dolaşımı sayesinde, kısa sürede herkes üretmeye başlar. Binlerce yıldır geçerli olan acı gerçeği hatırlamanın zamanıdır diyor ve ekliyorum, “ne kadar ekmek, o kadar köfte.” Ya da tarım toplumunda söylendiği gibi, “ne ekersen onu biçersin.” TARİHTE BU HAFTA Mark Zuckerberg Voltaire BULMACA Haz›rlayan Nalan M. ALAKENT [email protected] SOLDAN SAĞA: 1- 1951 yılında kurulan; otomotiv, inşaat, medya, turizm, gayrimenkul ve enerji alanlarında faaliyet gösteren; geçen günlerde Star TV’yi de medya kuruluşları arasına katan holding… 2- Genişlik… Öğrencilerin, sporcuların, bazı mesleklerde çalışanların giydikleri, bağlı bulundukları okul, spor kulübü veya meslekleri belirten tek tip giysi… Kırmızı ile mavinin karışmasından oluşan renk… 3- Kraft Foods’un mısır cipsi markalarından biri… Elginkan Topluluğu’nun armatür markası… 4- İnsanın, makinenin ve çevrenin bir arada uyumlu ve verimli bir biçimde çalışmasını inceleyen bilim dalı, iş bilimi… 5- Sivas’ın bir ilçesiyle aynı ismi taşıyan İspanya merkezli bir giyim firması… Günlük kazanç… 6- Bir bağlaç… Baryum elementinin simgesi… Avrupa Konseyi anlamındaki kısaltma… 7- Bir konserve markası… Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nı simgeleyen İngilizce kısaltma… 8- New York için kullanılan kısaltma… Bir kimsenin, bir tüzel kişinin mülkiyeti altında bulunan, taşınır veya taşınmaz varlıkların bütünü… Bir futbol terimi… 9- Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri… 10-12 kişilik oturma kapasitesi olan küçük otobüs… 10- Ürün tanıtımlarında “Bir iyilik yap kendine” sloganını kullanan bitki ve meyve çayı üreticisi… Bir şeyin fiyatını artırma… 11- İplik… “Aşk-ı Memnu” ve “Fatmagül’ün Suçu Ne” dizilerinin baş kadın oyuncusu (… Saat)… 12- Hesap işlerinin yürütüldüğü yer… Onun gibi yar olmaz. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1- Herhangi bir sorumluluk yerine getirilmediğinde karşı tarafça el konulacak olan para… Alacaklının isteyebileceği ve borçlunun yapmak zorunda olduğu davranış… 2- Marsa’nın sıvı yağ markalarından biri… Tenise verilen diğer ad… 3- Ülker Gıda’nın margarin markalarından biri… 4- Bir vantilatör markası… Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit… 5- Genellikle taş kırıkları üzerine kum döşenip silindir geçirilerek yapılan yol… Bankalararası Kart Merkezi anlamındaki kısaltma… 6- Hırvatistan’ın plaka işareti… Ribonükleik asit için kullanılan kısaltma… Bir işi yapmaya hazır… 7- İsviçre merkezli bir saat firması… Edirne Yağ Sanayi’nin ayçiçeği markası… 8- Ürünlerinde timsah logosunu kullanan Fransa merkezli tekstil ve aksesuar markası… Berilyum elementinin simgesi… 9- Ansızın, birdenbire… Şairlerin kasidelerle övdükleri büyükler tarafından kendilerine verilen bahşiş… 10- İşaret… (Tersi) İtalya’da bir nehir… Oyunda, atılan zarlardan ikisinin de iki benekli yüzünün üste gelmesi… 11- Uyulması gereken kural… Tugayla kolordu arasında yer alan birlik… 12- Yunanistan’ın internet harfleri… İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nı simgeleyen harfler… Sodyum elementinin simgesi. BULMACANIN ÇÖZÜMÜ 9. SAYFADA Sakal ve tıraş - 1 Sakal, erkeklerin yüzlerinde çıkan kıllara verilen isim. Sakalı olmayan erkeklere “köse” denir. Sakal, bu işten ekmek yiyen bizlerin velinimeti gibi görünmektedir. Sakaldan kimler ekmek yer sizce? Berberler, tıraş bıçağı, tıraş makinesi, köpüğü, jeli, tıraş öncesi, sonrası ürünleri, sakal bakım ürünleri imal edenler, ön maddelerini sağlayanlar, paketleyenler, lojistiğini, nakliyesini, depolamasını, perakende satışını yapanlar, tanıtım elemanları, müşteri temsilcileri, ürün müdürleri, reklâmcılar, gazete ve televizyon çalışanları diye liste uzayıp gider. Sakal tarih boyunca erkek görünümünde önemli bir yer tutmuş, kesilip atıldığı dönemler olduğu gibi imajın önde gelen nesnesi olarak baş tacı edildiği, değişik modellerle modanın bir uzantısı olduğu dönemler de olmuştur. Eski Yunan’da Romalılar, Araplar ve Persler’de sakalın var olduğu ve erkeklik ve güç simgesi olarak yerini aldığını görüyoruz. Eski Yunan’da, “Sakalsız iki tip insan vardır. Oğlan çocukları ve kadınlar; ben ikisi de değilim” şeklinde, Araplar’da “Sakalsız adam, kuyruksuz kedi gibidir” şeklinde deyişler vardır. Kralların, sultanların da çoğunun sakallı olduğunu görmekteyiz. İskambildeki kral (Rua, king, papaz) bile sakallıdır. Daha sonra yakın dövüşlü savaşlarda düşmanın sakalından yakalamanın onu etkisiz hale getirmede önemli bir yöntem olduğunun görülmesi sakalın gözden düşmesine neden olmuş, Büyük İskender askerlerine tıraş olmalarını önerirken, Romalılar da sakallarını kesmişlerdir. “Sakalı kaptırmak” deyimi de buradan kaynak alıyor gibi görünmektedir. Daha sonraları tüfeğin icat olunup, mertliğin bozulması üzerine, sakalın zamanın modasına uygun olarak yine erkeklerin önemli bir aksesuarı olduğunu görmeye başlıyoruz. Bu sefer güç ve erkeklik değil, asalet, kibarlık, zarafet ve özen sembolü olarak karşımızdadır. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra sakal kesme modası yaygınlaşmış, imaj meraklıları ve din adamlarıyla dini açıdan sakalı gerekli gören gruplarda sınırlı kalmıştır. 1960-70’lerde hippilerle birlikte başkaldırı, doğallık ve biraz da pasaklılık simgesi olarak yeniden gündeme gelmişse de pek ömürlü olmamıştır. Acaba bir erkeğin yüzünde kaç tane sakal vardır? 30 bin, günde ve ayda ne kadar uzar? 0.38 mm/gün, 1cm/ay, 10-12 cm/yıl. İnsanların sakallarını ilkin ne zaman ve nasıl kesmeye başladıklarını biliyor muyuz? M.Ö. 3000 civarında ve deniz kabuklarının keskin kenarlarıyla. Daha sonra, bakır, tunç ve demir bıçaklar, ardından ustura ve jiletler, çok sonra da elektrikli tıraş makineleri devreye girmiştir. Bir sakal tıraşı ortalama 3 dakika sürmektedir. Bu hesapla bir ayda 90, bir yılda 1080, ortalama insan ömrünü 70 yıl, tıraşa başlama yaşını da 15 sayarsak yaşam boyunca da 59.400 dakika=990 saat=37 günü tıraş olurken geçirmiş oluyoruz. Doğal olarak burada dikkat edilmesi gereken nokta, 59.400 dakikanın tamamında aynı jiletin kullanılmaması gereğidir. Bir jiletin ortalama ömrü 9-15 tıraş olarak hesaplanmıştır. Bu da ömür boyu 2250 jilet anlamına gelir. Acaba biz erkekler, yüzümüze yaşam boyu sürttürdüğümüz 2250 jiletle ne gibi hasarlar veriyoruz? Normal, sağlıklı bir bünyede, usulüne uygun yapılan tıraşla 10 bin jilet de eskitsek, 100 bin dakika da tıraş olsak jilete bağlı ciddi bir sorun görülmez. Usulüne uygun tıraş deyince ilk kural yeni (tercihen 10 tıraş hakkını geçmemiş) ve kaliteli, ikili veya üçlü bir jilet kullanmaktır. Yeni jilet, daha keskin, daha kaygan yüzeyiyle daha yumuşak ve rahat bir tıraş sağlar. Yüzde jiletin iyi kaymadığı hissedildiğinde hemen değiştirilmelidir. Bilgeliğin ve ermişliğin simgesi Sakal, kendisine farklı anlamlar yüklenmek suretiyle tarihi ve içtimai bir önem de taşımaktadır. Sakala bilgelik yüklenmiştir. “Sakalımız yok ki sözümüzü dinletelim” deriz. Sakala yaşlılık yüklenmiştir. Genellikle kendimize yakıştıramayız. Sakal, ermişliğin, evliyalığın da simgesidir. Ak saçlı, ak sakallı, nur yüzlü ihtiyarlar doğru yolu gösterir, talihimizi belirler. Sakal güç ifade eder. Erkek aslan bunun en güzel örneğidir. Buna karşılık sakal pasaklılık, bakımsızlık, kirlilik ve ciddiyetsizliğin de ifadesi olabilir. İkilemlerimizde ise aşağı tükürsek sakal, yukarı tükürsek bıyıktır. Kalp krizi riski yüzde 70 az Günümüzde 15 yaşın üzerindeki erkeklerin yüzde 90’ı düzenli tıraş olmaktadır. (Yüzde 70’inin de ıslak tıraş olduğu bildirilmektedir.) Ne yararı var derseniz, son zamanlarda yapılmış bir çalışmada düzenli olarak tıraş olanlarda kalp krizi ve beyin kanaması riskinin olmayanlara göre yüzde 70 daha az olduğu bildirilmiş, fakat neden-sonuç ilişkisi kurulamamıştır. Peygamberlerin hepsi sakal bıraktı Sakalın dinsel alanda da önemli bir yeri bulunmaktadır. Mitolojideki erkek tanrıların hepsinin sakallı olduğunu görürüz. Ayrıca tüm peygamberler de sakallıdır. Başta tek tanrılı dinler olmak üzere (imam, papaz, haham) çoğu inanışta din adamları sakallıdırlar. Bunun bir kural mı, gelenek mi, inanış mı olduğunu ise bilemiyoruz. Bazı inanışlarda tüm mensuplar sakallıdır. Musevilerin bir grubu, bazı Müslüman gruplar, mormonlar gibi. İslami inanışlarda sakal kesmek haramdır. Sakal bırakmak için de hanımdan izin almaya gerek yoktur. PROF. DR. ERTUĞRUL H. AYDEMİR [email protected] Mesai... Biterken... 26 Ekim 1932 yılında bugün İstanbul’da satılmaya başlayan Yo Yo oyuncağı, büyük sükse yapacaktı. Yo Yo, neredeyse 2500 yıldır bilinen bir oyuncak olmasına rağmen Amerika’da 1920’lerin sonunda seri üretimi yapılmaya başlamasıyla “küreselleşmişti”… Fotoğrafta İ.Ö. 440 yıllarına ait bir Yunan vazosunda Yo Yo oynayan çocuk tasviri… 27 Ekim 1957 yılında bugün yapılan genel seçimler sonrası Demokrat Parti TBMM’sindeki 610 milletvekilinin 424’ünü kazandı. Üç yıl sonra aynı gün, genel seçimlere bir yıl varken darbe yapan Milli Birlik Komitesi, “tembel”, “yeteneksiz” ve “reform düşmanı” oldukları gerekçesiyle 147 profesör, doçent ve asistanı görevinden alacaktı. Fotoğrafta, Başbakan Menderes son seçiminde oy kullanıyor. Sayfa11.qxd_Sayfa 10.qxd 20.10.2011 21:23 Page 1

[email protected] Daha az çal›flarak, daha çok kazanma ...ismailsen.com/pdf/10.21.2011.pdf · }21 EKİM 2011} SAYFA 11 eko-magazİn HAFTALIK İsmail Şen [email protected]

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ismail.sen@ito.org.tr Daha az çal›flarak, daha çok kazanma ...ismailsen.com/pdf/10.21.2011.pdf · }21 EKİM 2011} SAYFA 11 eko-magazİn HAFTALIK İsmail Şen ismail.sen@ito.org.tr

} }2 1 E K İ M 2 0 1 1

SAYFA 11

eko-magazİn

HAFTALIK İsmailŞen

[email protected]

KARİKATÜRLERDEKİ TARİH 21 Ekim1879 yılında bugün Thomas

Edison, dünyanın gecelerinigündüze çevirecek, mesaikavramını değiştirecek, göçmenkuşların yolunu şaşırtarak doğaldengenin bozulmasını başlatacak elektrikampulünü icat etti. Ampul içinde olması gerekengazı tespit etmek için binlerce deney yaptı,sonunda havasız bir ortam gerektiğini idrak etti veortağı, rakibi, düşmanı Nikola Tesla’ya bu sözüettirdi: “Edison’la aramızdaki fark, onunsamanlıktaki iğneyi bulmak için tüm samantanelerini tek tek incelemeye kalkması, benimsemıknatıs kullanacak olmamdır.”

22 Ekim1931 yılında bugün, kendini

“işadamı” olarak tanımlamasıylameşhur, Amerika’nın en şöhretlimafya lideri Al Capone 11 yıl hapiscezasına çarptırıldı. Al Capone’nunişlediği düşünülen, içki kaçakçılığı,

cinayet, hırsızlık gibi suçları ispat edilemediği için11 yıl ceza, vergi kaçakçılığı gerekçesiyleverilebildi ve Amerikan atasözlerinden biri doğdu:“Azrail’den ve vergi memurundan kaçılmaz.”Dönemin gazeteleri Al Capone’nun ünlügülümsemesini alaya alıyordu:“Şimdi gülemiyor.”

23 Ekim1993 yılında bugün, tarihin en

meşhur hazinelerinden Karun

Hazinesi, Türkiye’ye getirildi. Hazine 1960’lardaUşak bölgesinde kaçak kazılarla çıkarılaraksatılmış ve New York Metropolitan Müzesi’ndesergilenmeye başlamıştı. 40 milyon dolara malolan hukuki bir süreç sonucu Türkiye’ye getirilenve Uşak Müzesi’nde sergilenmeye başlananhazine, 1996-2001 yılları arasında 769 yabancıturist tarafından görüldü. Aynı dönemde Uşak’takiotellerde 16 bin 762 kişi konakladı. Fotoğraftakihazinenin en önemli parçalarından uçan at…

24 Ekim1929 yılında bugün New

York Borsası’nda hissesenetlerinin değeri düşmeyebaşladı. Bu düşüş sürecinibir bunalım izleyecek ve tümdünya gibi Türkiye’deetkilenecekti. 1923 yılında

başlayan “devlet kapitalizmi” dönemi bitecek,“devletçilik” dönemi başlayacaktı. Devletçilik, kimidönem “sert”, kimi dönem “daha sert” olarak1983 yılına kadar uygulanacaktı.

25 Ekim1924 yılında bugün, bir yıl

önce gerçekleşen İzmir İktisatKongresi’nin İktisat Yemini’nihazırlayan heyetin başkanı ZiyaGökalp öldü. İlkeleri 1930’lardaterk edilecek iktisadi yeminin“Türk mikroptan, pis havadan,salgından ve pislikten çekinir, bol ve saf hava, bolgüneş ve temizliği sever” gibi maddeleri vardı.

24 Mart 1340 / 24 Mart 1924 Akbaba Dergisi

Hırs bir teknenin,yelkenini şişirenrüzgara benzer.Fazlası tekneyibatırır, azı daolduğu yerde

saydırır.

‘‘

”1694 - 1778 yılları

arasında yaşamış, asıladı François Marie

Arouet’den çok mahlasıile tanınan, öğrenim

hayatı boyunca “Latinceve aptallıklar” dışındabir şey öğrenmediğini

düşünüp kendiniyetiştiren, FransızDevrimi’ni en çok

etkileyendüşünürlerden…

Hoşagitmeyen

resimTicaret

serbesttir!Tabela, gümrük,

damga gibi vergilerinticari hayatın

gelişmesini engellediğiiddiasındaki bu

karikatür, ticaret vetüccarın taleplerinindillendirildiği enderkarikatürlerdendir.

Vergilerve

ticaret

14 Mayıs 1984’te New York eyaletininWhite Plains kentinde doğdu. BabasıEdward diş hekimi, annesi Karen birpsikiyatrist.

Öğrenim hayatı boyunca parlak biröğrenci oldu. Lise yıllarında çeşitli bilimdallarında birçok ödül aldı.

Böylesine başarılı bir öğrencidenbeklendiği gibi Amerika’nın en saygınüniversitelerinden Harvard’a girdi. Ondanbeklenmeyecek bir biçimde okulubıraktığında 20 yaşındaydı ve okulubırakma nedeni sayesinde bir milyoneradayıydı. Harvard’daki tüm öğrencilerinfotoğraflarının yer aldığı facemash.comsitesini kurmak için okulun veri tabanınıhacklediği anlaşılan Mark Zuckerberg,disipline verilince okulu bıraktı.

Daha sonra facebook.com sitesini kurdu.Site bir buçuk yıl içinde ABD’nin en büyükarkadaşlık sitesi haline gelince yatırımcılarındikkatini çekti ve yapılan yatırımlarla hızladünya çapına yayıldı.

Mark Zuckerberg, Facebook sitesindehak iddia eden eski arkadaşlarının açtığıbirçok davayla uğraştı. Davalar genellikleMark Zuckerberg’in yaptığı ödemelersonucu “anlaşmayla” sonuçlandı.

Facebook, 2011’de The Brand FinanceGlobal 500 listesine dünyanın en değerli283. Markası olarak giriş yaptı.

Bu arada marttaki Forbes’a göre, üyesayısı milyara yaklaşan Facebook sayesindeZuckerberg’in kişisel serveti 17.5 milyardolarını aştı. Bu rakama göre Zuckerberg,bugün dünyanın en zengin genci unvanınasahip. Üstelik bu parayı kendi kazandı.

O BİR İŞADAMI

Dünyanınen zengin

genci

Daha az çal›flarak, daha çok kazanma mücadelesiAli Şen dillendirmiş, bir Rumeli atasözü

varmış; “erken kalkan işine, altın takar dişine.”Benzeri mesajlar veren, “erken kalktım işime, şeker

kattım aşıma”, “erken kalkan işine, geç kalkan düşüne”ve “erken kalkan yol alır” da güzel sözlerdir.

Çalışma saatlerinin gün ışığından daha fazlayararlanmak için sabah 6’ya çekilmesini önerenEnerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ınönerisi tartışılıyor.

Sabah işe erken gelmesi ve cumartesi deçalışması gündeme gelen “çalışanlar”, durumdanfevkalade rahatsız. Patronların bu “yeni oyunu”karşısında direneceklerini belirtiyor ve ekliyorlar,“Kazanılmış haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz.”

Sendikacılar, erken kalkmanın “israfa” yolaçacağını belirtiyor ve ekliyorlar, “kimse erkensaatte vergisini yatırmaya gitmez.”

★★★

Film, dizi, roman ve karikatürlerde kocagöbeğiyle öğle saatleri uyanıp robdöşambr keyfiyapan patronlar diyor ki, “Zaten sabahları erkenkalkıyoruz, memur ve işçiler de gelsin,çalışalım.”

Patron Ali Şen, “sabah kalkmak spor yapmakgibidir” diyor ve ekliyor, “erken kalkan işinealtın takar dişine.”

Patron Abdülkadir Konukoğlu, “ABtembelliğin cezasını çekiyor. Şimdi çalışmasaatlerini uzatmak ve emeklilik yaşını artırmakiçin çalışıyorlar” diyor ve ekliyor, “Başbakan bile

birkaç saat uyuyor.”Patron Ali Ağaoğlu, “hayatım boyunca 7’yi 1

geçe kalktığımı hatırlamam” diyor ve ekliyor,

“cumartesi değil pazar günleri de çalışılsınisterim.”

Patron Nihat Özdemir, “dünya sırf bu yüzdenpatladı, biz onların hatalarına düşmemeliyiz”diyor ve ekliyor, “daha çabuk ve hızlı büyümeçok çalışmakla olur.”

Patron Ahmet Nazif Zorlu, “ABD bu şekildeçalışıyor” diyor ve ekliyor, “biz onlardan çok muileriyiz ki bu kadar tatil yapıyoruz?”

Tüm bu patronlar da 5 ile 7 saatleri arasında işebaşladıklarını söylüyor.

★★★

Bakan’ın derdi ise enerji verimliliği. Günışığından daha fazla yararlanılacak ve böyleceenerji sarfiyatı azalacak, enerjiden kaynaklanancari açık düşecek, sanayicinin enerji giderleri

azalacak, kârlılığı ve rekabet gücü artacak.İşin asıl muhatabı Çalışma ve Sosyal Güvenlik

Bakanı Faruk Çelik ise konuyla ilgilibakanlıklarının bir çalışması olmadığını belirtmişve eklemiş, “çalışma saatleri kanunla düzenlenir,konu gündemimizde değil.”

★★★

Aslında mesele “olmak ya da olmamak” kadarönemli…

Tüm ekonomik değerlerin, emeğin,sermayenin, hammaddenin, bilginin “sınırtanımaz” bir biçimde “dünyalılaşması” rekabetibilinen anlam ve sınırının çok dışına taşıdı.

Bugün Chang’ın iş bulması, Hristo’nun işinikaybetmesine yol açıyor.

New York’taki müşterinin, İstanbul firmasınınürününü tercih etmesi, Sydney’deki firmayı zorasokuyor.

“Daha az çalışarak, daha çok kazanmamücadelesi” veren başta Yunanlıların anlamasıgerekiyor; Avrupa tipi refah toplumu bir hayal, biryanılsama, bir ütopyadır. Katma değeri yüksekürünler üretmeniz de bunu sağlamaz çünkü aynıürünleri, bilginin dolaşımı sayesinde, kısa süredeherkes üretmeye başlar.

Binlerce yıldır geçerli olan acı gerçeğihatırlamanın zamanıdır diyor ve ekliyorum, “nekadar ekmek, o kadar köfte.”

Ya da tarım toplumunda söylendiği gibi, “neekersen onu biçersin.”

TARİHTE BU HAFTA

Mark Zuckerberg

Voltaire

BULMACAHaz›rlayan

Nalan M. ALAKENTile ti sim@so rus hop.com

SOLDAN SAĞA: 1- 1951 yılında kurulan;otomotiv, inşaat, medya, turizm,gayrimenkul ve enerji alanlarında faaliyetgösteren; geçen günlerde Star TV’yi demedya kuruluşları arasına katan holding…2- Genişlik… Öğrencilerin, sporcuların, bazımesleklerde çalışanların giydikleri, bağlıbulundukları okul, spor kulübü veyameslekleri belirten tek tip giysi… Kırmızı ilemavinin karışmasından oluşan renk… 3-Kraft Foods’un mısır cipsi markalarındanbiri… Elginkan Topluluğu’nun armatürmarkası… 4- İnsanın, makinenin ve çevreninbir arada uyumlu ve verimli bir biçimdeçalışmasını inceleyen bilim dalı, iş bilimi… 5-Sivas’ın bir ilçesiyle aynı ismi taşıyanİspanya merkezli bir giyim firması… Günlükkazanç… 6- Bir bağlaç… Baryumelementinin simgesi… Avrupa Konseyianlamındaki kısaltma… 7- Bir konservemarkası… Ekonomik İşbirliği ve KalkınmaTeşkilatı’nı simgeleyen İngilizce kısaltma…8- New York için kullanılan kısaltma… Birkimsenin, bir tüzel kişinin mülkiyeti altındabulunan, taşınır veya taşınmaz varlıklarınbütünü… Bir futbol terimi… 9- Bir yarışınbelirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden herbiri… 10-12 kişilik oturma kapasitesi olanküçük otobüs… 10- Ürün tanıtımlarında “Biriyilik yap kendine” sloganını kullanan bitki vemeyve çayı üreticisi… Bir şeyin fiyatınıartırma… 11- İplik… “Aşk-ı Memnu” ve“Fatmagül’ün Suçu Ne” dizilerinin baş kadınoyuncusu (… Saat)… 12- Hesap işlerininyürütüldüğü yer… Onun gibi yar olmaz.

YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1- Herhangi birsorumluluk yerine getirilmediğinde karşıtarafça el konulacak olan para… Alacaklınınisteyebileceği ve borçlunun yapmakzorunda olduğu davranış… 2- Marsa’nın sıvıyağ markalarından biri… Tenise verilen diğerad… 3- Ülker Gıda’nın margarinmarkalarından biri… 4- Bir vantilatörmarkası… Devletçe bastırılan, üzerinde

değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı,nakit… 5- Genellikle taş kırıkları üzerine kumdöşenip silindir geçirilerek yapılan yol…Bankalararası Kart Merkezi anlamındakikısaltma… 6- Hırvatistan’ın plaka işareti…Ribonükleik asit için kullanılan kısaltma… Bir işiyapmaya hazır… 7- İsviçre merkezli bir saatfirması… Edirne Yağ Sanayi’nin ayçiçeğimarkası… 8- Ürünlerinde timsah logosunukullanan Fransa merkezli tekstil ve aksesuarmarkası… Berilyum elementinin simgesi… 9-Ansızın, birdenbire… Şairlerin kasidelerle övdükleribüyükler tarafından kendilerine verilen bahşiş…10- İşaret… (Tersi) İtalya’da bir nehir… Oyunda,atılan zarlardan ikisinin de iki benekli yüzünün üstegelmesi… 11- Uyulması gereken kural… Tugaylakolordu arasında yer alan birlik… 12-Yunanistan’ın internet harfleri… İstanbul MenkulKıymetler Borsası’nı simgeleyen harfler… Sodyumelementinin simgesi.

BULMACANIN ÇÖZÜMÜ 9. SAYFADA

Sakal ve tıraş - 1Sakal, erkeklerin yüzlerinde

çıkan kıllara verilen isim. Sakalıolmayan erkeklere “köse” denir.

Sakal, bu işten ekmek yiyenbizlerin velinimeti gibigörünmektedir. Sakaldan kimlerekmek yer sizce? Berberler, tıraşbıçağı, tıraş makinesi, köpüğü, jeli,tıraş öncesi, sonrası ürünleri, sakalbakım ürünleri imal edenler, önmaddelerini sağlayanlar,paketleyenler, lojistiğini,nakliyesini, depolamasını,perakende satışını yapanlar, tanıtımelemanları, müşteri temsilcileri, ürün müdürleri,reklâmcılar, gazete ve televizyon çalışanları diyeliste uzayıp gider.

Sakal tarih boyunca erkek görünümündeönemli bir yer tutmuş, kesilip atıldığı dönemlerolduğu gibi imajın önde gelen nesnesi olarak baştacı edildiği, değişik modellerle modanın biruzantısı olduğu dönemler de olmuştur. EskiYunan’da Romalılar, Araplar ve Persler’de sakalınvar olduğu ve erkeklik ve güç simgesi olarakyerini aldığını görüyoruz. Eski Yunan’da,“Sakalsız iki tip insan vardır. Oğlan çocukları vekadınlar; ben ikisi de değilim” şeklinde,Araplar’da “Sakalsız adam, kuyruksuz kedigibidir” şeklinde deyişler vardır. Kralların,sultanların da çoğunun sakallı olduğunugörmekteyiz.

İskambildeki kral (Rua, king, papaz) bilesakallıdır.

Daha sonra yakın dövüşlü savaşlardadüşmanın sakalından yakalamanın onu etkisizhale getirmede önemli bir yöntem olduğunungörülmesi sakalın gözden düşmesine nedenolmuş, Büyük İskender askerlerine tıraş olmalarınıönerirken, Romalılar da sakallarını kesmişlerdir.“Sakalı kaptırmak” deyimi de buradan kaynakalıyor gibi görünmektedir. Daha sonraları tüfeğinicat olunup, mertliğin bozulması üzerine, sakalınzamanın modasına uygun olarak yine erkeklerin

önemli bir aksesuarı olduğunu görmeyebaşlıyoruz. Bu sefer güç ve erkeklik değil,asalet, kibarlık, zarafet ve özen sembolüolarak karşımızdadır. Birinci DünyaSavaşı’ndan sonra sakal kesme modasıyaygınlaşmış, imaj meraklıları ve dinadamlarıyla dini açıdan sakalı gerekli görengruplarda sınırlı kalmıştır. 1960-70’lerdehippilerle birlikte başkaldırı, doğallık vebiraz da pasaklılık simgesi olarak yenidengündeme gelmişse de pek ömürlüolmamıştır.

Acaba bir erkeğin yüzünde kaç tanesakal vardır? 30 bin, günde ve ayda ne

kadar uzar? 0.38 mm/gün, 1cm/ay, 10-12 cm/yıl.İnsanların sakallarını ilkin ne zaman ve nasıl

kesmeye başladıklarını biliyor muyuz? M.Ö. 3000civarında ve deniz kabuklarının keskinkenarlarıyla. Daha sonra, bakır, tunç ve demirbıçaklar, ardından ustura ve jiletler, çok sonra daelektrikli tıraş makineleri devreye girmiştir.

Bir sakal tıraşı ortalama 3 dakika sürmektedir.Bu hesapla bir ayda 90, bir yılda 1080, ortalamainsan ömrünü 70 yıl, tıraşa başlama yaşını da 15sayarsak yaşam boyunca da 59.400 dakika=990saat=37 günü tıraş olurken geçirmiş oluyoruz.Doğal olarak burada dikkat edilmesi gerekennokta, 59.400 dakikanın tamamında aynı jiletinkullanılmaması gereğidir. Bir jiletin ortalamaömrü 9-15 tıraş olarak hesaplanmıştır. Bu da ömürboyu 2250 jilet anlamına gelir.

Acaba biz erkekler, yüzümüze yaşam boyusürttürdüğümüz 2250 jiletle ne gibi hasarlarveriyoruz? Normal, sağlıklı bir bünyede, usulüneuygun yapılan tıraşla 10 bin jilet de eskitsek, 100bin dakika da tıraş olsak jilete bağlı ciddi bir sorungörülmez. Usulüne uygun tıraş deyince ilk kuralyeni (tercihen 10 tıraş hakkını geçmemiş) vekaliteli, ikili veya üçlü bir jilet kullanmaktır. Yenijilet, daha keskin, daha kaygan yüzeyiyle dahayumuşak ve rahat bir tıraş sağlar. Yüzde jiletin iyikaymadığı hissedildiğinde hemendeğiştirilmelidir.

Bilgeliğin ve ermişliğin simgesiSakal, kendisine farklı anlamlar yüklenmek

suretiyle tarihi ve içtimai bir önem detaşımaktadır.■ Sakala bilgelik yüklenmiştir. “Sakalımız yok ki

sözümüzü dinletelim” deriz. ■ Sakala yaşlılık yüklenmiştir. Genellikle

kendimize yakıştıramayız.■ Sakal, ermişliğin, evliyalığın da simgesidir.

Ak saçlı, ak sakallı, nur yüzlü ihtiyarlar doğruyolu gösterir, talihimizi belirler.

■ Sakal güç ifade eder. Erkek aslan bunun engüzel örneğidir.

■ Buna karşılık sakal pasaklılık, bakımsızlık,kirlilik ve ciddiyetsizliğin de ifadesi olabilir.İkilemlerimizde ise aşağı tükürsek sakal,yukarı tükürsek bıyıktır.

Kalp krizi riski yüzde 70 azGünümüzde 15 yaşın üzerindeki

erkeklerin yüzde 90’ı düzenli tıraşolmaktadır. (Yüzde 70’inin de ıslak tıraşolduğu bildirilmektedir.) Ne yararı varderseniz, son zamanlarda yapılmış birçalışmada düzenli olarak tıraş olanlarda kalpkrizi ve beyin kanaması riskinin olmayanlaragöre yüzde 70 daha az olduğu bildirilmiş,fakat neden-sonuç ilişkisi kurulamamıştır.

Peygamberlerin hepsi sakal bıraktıSakalın dinsel alanda da önemli bir yeri

bulunmaktadır. Mitolojideki erkektanrıların hepsinin sakallı olduğunugörürüz. Ayrıca tüm peygamberler desakallıdır. Başta tek tanrılı dinler olmaküzere (imam, papaz, haham) çoğuinanışta din adamları sakallıdırlar. Bununbir kural mı, gelenek mi, inanış mıolduğunu ise bilemiyoruz. Bazı inanışlardatüm mensuplar sakallıdır. Musevilerin birgrubu, bazı Müslüman gruplar,mormonlar gibi. İslami inanışlarda sakalkesmek haramdır. Sakal bırakmak için dehanımdan izin almaya gerek yoktur.

PROF. DR.ERTUĞRUL H.

AYDEMİR

[email protected]

Mesai... Biterken...

26 Ekim1932 yılında bugün İstanbul’da

satılmaya başlayan Yo Yooyuncağı, büyük sükse yapacaktı.Yo Yo, neredeyse 2500 yıldır bilinenbir oyuncak olmasına rağmenAmerika’da 1920’lerin sonunda seri

üretimi yapılmaya başlamasıyla “küreselleşmişti”…Fotoğrafta İ.Ö. 440 yıllarına ait bir Yunanvazosunda Yo Yo oynayan çocuk tasviri…

27 Ekim1957 yılında bugün yapılan genel

seçimler sonrası Demokrat PartiTBMM’sindeki 610 milletvekilinin424’ünü kazandı. Üç yıl sonra aynıgün, genel seçimlere bir yıl varkendarbe yapan Milli Birlik Komitesi, “tembel”,“yeteneksiz” ve “reform düşmanı” olduklarıgerekçesiyle 147 profesör, doçent ve asistanıgörevinden alacaktı. Fotoğrafta, BaşbakanMenderes son seçiminde oy kullanıyor.

Sayfa11.qxd_Sayfa 10.qxd 20.10.2011 21:23 Page 1