43
Kaçak - Daphne Clair BİRİNCİ BÖLÜM Takip ediliyordu. Ensesinde ki karıncalanma hissi ve sessizlik onu ikaz ediyordu. Gecenin içinde bir avcı vardı.Bu dar yokuştan yüzlerce kez gündüz geçmiş ve kendini hiç gergin hissetmemişti. Şimdiye kadar….. Ofisten çıkmadan önce ayakkabısını değiştirmesi gerekirdi. Karanlıkta yürümek için topukları yüksekti.A yağı takıldı, çığlık attı ve omzundan geriye bakarken kalp atışı hızlandı. Görünürde bir şey yoktu ama yakalanmak istemeyen biri ağaçların arkasına yada arabaların arasına saklanabilirdi. Bir eliyle omzuna astığı çantasında anahtarlarını arıyordu. Komşunun kapısına vardığında tekrar arkasına baktı.Y oksa ağaçların altında kıpırdayan gölge dalların rüzgarda sallanması mıydı? Hemen hayalinde komşusunun kapısını çaldığını ve neşeli Tongan ailesinin onu içeri alıp, erkek aile bireylerinin takip eden kişiyi dövmek için dışarı çıktıklarını canlandırdı. Ama evde hiç ışık yoktu ve gençlerin bangır, bangır çaldıkları müziğin sesi de gelmiyordu. Ya yanlış gördüyse? Hayali bir saldırgandan kaçıyorsa? Evi birkaç metre ötedeydi ve iki katlı kır evi Yeni Zellanda’nın geçmişini iyi yansıtıyordu. Koşma. Bir kaç hızlı adımda evdeydi ve giriş kapısının arkasından kapadıktan sonra üç basamaklı merdiveni çıkarken giriş kapısının tekrar açıldığını duydu.Arkasına baktığında uzun boylu bir erkek siluetinin ona doğru yaklaştığını gördü. Topuğunun biri tahtaların arasına sıkıştı ve dengesini kaybetti. Düşmemeye gayret ederken anahtarını düşürdü. Kapının pervazına tutunurken anahtarın düşme sesini duydu ve adamın eğilerek anahtarı aldığını gördü. Ondan kurtulmasına imkan ihtimal yoktu. Arkasında kilitli kapı ve önünde evin anahtarını tutan adam arasında hapsolmuştu.B aşını kaldırdı ve ciğerlerine hava doldurarak bağırmaya hazırlandı ve birinin yanına geleceğini umuyordu. Adam hemen merdivenleri çıkarak yanına geldi ve ağzını kapattı. Akıllıca davranıp onun erkekliğine vurmaya hazırlanırken adam arkasına geçti. Bu seferde onu ısırmaya ve tekmelemeye çalıştı ama adam onu koluyla sarıp kendi erkeksi vücuduna yaslıyarak hareket etmesine fırsat vermedi. Sonra da nefesini kulağında hissetti. Kısık ve sert bir sesle “Yapma,sevgilim” dedi. Sevgilim? Adamın sarılışıyla bütün vücudu kaskatı kesilmişti. Sevgilim? Öfke yerini korkuya bırakmıştı. Şakakları öyle bir atmaya başlamıştı ki, sanki kanı beynine çıkmıştı. Onu hapseden kollar bir an için gevşediğinde adamdan hemen kaçtı ve dönerek ona bütün kuvvetiyle tokadı patlattı. “Adi herif!” Sesi cırtlak ve ürkek çıkmıştı ve bu yüzden çenesini tutmuş olmayı diledi. Şimdi adam paniklediğini anlamış olmalıydı. Gecenin karanlığından çıkmış bir adamdan korkup, hareketler savuran bir kadına dönmüştü. Karanlıkta adamın yüzünü görmüyordu ama adamın elini kaldırdığını görmüş ondan kaçmak için kendini iyice kapıya yaslamıştı. Ve sonra adam güldü. Kadın derin bir nefes aldı. Başı dönüyordu ve konuşmaya başlamadan önce tekrar derin bir nefes alması gerekmişti. Dişlerini sıkarak,sesini ciddileştirdikten sonra “Bana anahtarı ver” dedi. Adam anahtarı uzatınca hızlı bir hamle yaptı ve elleri birbirine değdi.Vücudunu adrenalin son hızla sarmıştı. Anahtarı alır almaz deliğe sokmaya çalıştı ama bulamıyordu. Çünkü bütün vücudu kötü bir şekilde titriyordu. Güçlü erkek parmakları parmaklarını kapladı ve adam anahtarı ondan alırken kadın yerinden sıçradı. Adam kilidi açarken kadının sırtını tutuyordu ve kapıyı açtıktan sonra yavaşça kadını içeri soktu. Şimdi her ikisi de içerdeydi. Kadın karanlıkta adamın nefes alışını ve kokusunu duyuyor ve bu koku ona tanıdık geliyordu. Adamın eli kadının belindeydi ve onu iyice kendine çekti. “ Titriyorsun.” Adamın tıraş olmuş çenesi kadının şakaklarını sıyırdı. Kadın ondan korku içinde uzaklaştı ve ışığı yaktı. Kaşlarını çatmış bir çift kuzguni göz ona merakla bakıyordu. Adam artık evinin içindeydi. Sakin olmaya ve adamın suyuna gitmeye karar verdi. “Solgunsun” diye adam ona konuştu. Kendini solgun hissediyordu. “Beni mi takip ediyordun?” “Takip mi?” “Beni izliyordun. Bana saklanmaya çalıştığını sakın söyleme.” “Seni korkutmamaya çalışıyordum.”

Kaçak - Daphne Clair

  • Upload
    others

  • View
    30

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Daphne Clair.xpsKaçak - Daphne Clair
BRNC BÖLÜM Takip ediliyordu. Ensesinde ki karncalanma hissi ve sessizlik onu ikaz ediyordu. Gecenin içinde bir avc vard.Bu dar yokutan yüzlerce kez gündüz geçmi ve kendini hiç gergin hissetmemiti. imdiye kadar….. Ofisten çkmadan önce ayakkabsn deitirmesi gerekirdi. Karanlkta yürümek için topuklar yüksekti.A ya takld, çlk att ve omzundan geriye bakarken kalp at hzland. Görünürde bir ey yoktu ama yakalanmak istemeyen biri aaçlarn arkasna yada arabalarn arasna saklanabilirdi. Bir eliyle omzuna ast çantasnda anahtarlarn aryordu. Komunun kapsna vardnda tekrar arkasna bakt.Y oksa aaçlarn altnda kprdayan gölge dallarn rüzgarda sallanmas myd? Hemen hayalinde komusunun kapsn çaldn ve neeli Tongan ailesinin onu içeri alp, erkek aile bireylerinin takip eden kiiyi dövmek için dar çktklarn canlandrd. Ama evde hiç k yoktu ve gençlerin bangr, bangr çaldklar müziin sesi de gelmiyordu. Ya yanl gördüyse? Hayali bir saldrgandan kaçyorsa? Evi birkaç metre ötedeydi ve iki katl kr evi Yeni Zellanda’nn geçmiini iyi yanstyordu. Koma. Bir kaç hzl admda evdeydi ve giri kapsnn arkasndan kapadktan sonra üç basamakl merdiveni çkarken giri kapsnn tekrar açldn duydu.Arkasna baktnda uzun boylu bir erkek siluetinin ona doru yaklatn gördü. Topuunun biri tahtalarn arasna skt ve dengesini kaybetti. Dümemeye gayret ederken anahtarn düürdü. Kapnn pervazna tutunurken anahtarn düme sesini duydu ve adamn eilerek anahtar aldn gördü. Ondan kurtulmasna imkan ihtimal yoktu. Arkasnda kilitli kap ve önünde evin anahtarn tutan adam arasnda hapsolmutu.B an kaldrd ve cierlerine hava doldurarak barmaya hazrland ve birinin yanna geleceini umuyordu. Adam hemen merdivenleri çkarak yanna geldi ve azn kapatt. Akllca davranp onun erkekliine vurmaya hazrlanrken adam arkasna geçti. Bu seferde onu srmaya ve tekmelemeye çalt ama adam onu koluyla sarp kendi erkeksi vücuduna yaslyarak hareket etmesine frsat vermedi. Sonra da nefesini kulanda hissetti. Ksk ve sert bir sesle “Yapma,sevgilim” dedi. Sevgilim? Adamn sarlyla bütün vücudu kaskat kesilmiti. Sevgilim? Öfke yerini korkuya brakmt. akaklar öyle bir atmaya balamt ki, sanki kan beynine çkmt. Onu hapseden kollar bir an için gevediinde adamdan hemen kaçt ve dönerek ona bütün kuvvetiyle tokad patlatt. “Adi herif!” Sesi crtlak ve ürkek çkmt ve bu yüzden çenesini tutmu olmay diledi. imdi adam paniklediini anlam olmalyd. Gecenin karanlndan çkm bir adamdan korkup, hareketler savuran bir kadna dönmütü. Karanlkta adamn yüzünü görmüyordu ama adamn elini kaldrdn görmü ondan kaçmak için kendini iyice kapya yaslamt. Ve sonra adam güldü. Kadn derin bir nefes ald. Ba dönüyordu ve konumaya balamadan önce tekrar derin bir nefes almas gerekmiti. Dilerini skarak,sesini ciddiletirdikten sonra “Bana anahtar ver” dedi. Adam anahtar uzatnca hzl bir hamle yapt ve elleri birbirine dedi.Vücudunu adrenalin son hzla sarmt. Anahtar alr almaz delie sokmaya çalt ama bulamyordu. Çünkü bütün vücudu kötü bir ekilde titriyordu. Güçlü erkek parmaklar parmaklarn kaplad ve adam anahtar ondan alrken kadn yerinden sçrad. Adam kilidi açarken kadnn srtn tutuyordu ve kapy açtktan sonra yavaça kadn içeri soktu. imdi her ikisi de içerdeydi. Kadn karanlkta adamn nefes aln ve kokusunu duyuyor ve bu koku ona tandk geliyordu. Adamn eli kadnn belindeydi ve onu iyice kendine çekti. “ Titriyorsun.” Adamn tra olmu çenesi kadnn akaklarn syrd. Kadn ondan korku içinde uzaklat ve yakt. Kalarn çatm bir çift kuzguni göz ona merakla bakyordu. Adam artk evinin içindeydi. Sakin olmaya ve adamn suyuna gitmeye karar verdi. “Solgunsun” diye adam ona konutu. Kendini solgun hissediyordu. “Beni mi takip ediyordun?” “Takip mi?” “Beni izliyordun. Bana saklanmaya çaltn sakn söyleme.” “Seni korkutmamaya çalyordum.”
Kadn neredeyse kahkaha atacakt. “Sen ne?” “Eer bu ssz sokakta arkanda bir adamn varln duyarsan yada görürsen korkabileceini düündüm.” “O zaman orada biri olduunu ve özellikle görünmemeye çaltn bilerek ne hissedeceimim düündün?” diyerek çantasn yere brakt. “Bildiini düünmedim” diyerek adam uzand ve onun elini tuttu. Sonra da elinin kendi dudaklarna götürerek öptü ve kadnn nabznn hzla atmasna neden oldu. Öpüünü fazla uzatmadan ban geri çekti ve kadnn yüzünü tekrar inceledi. “Senin bir içkiye ihtiyacn var.” Adam etrafna bakt ve oturma odasnn yerini anlaynca kadn oraya doru çekmeye balad.I açtktan sonra kadna oturmasn söyledi. Kadn onun sözünü dinleyerek oturdu. Zaten ayakta duracak hali yoktu. “çki içmek istemiyorum” dedi. Adam ona inanmayan buz gibi bir bakla bakt. Sonra etrafna baknarak içkilerin olduu sehpaya ilerledi. Kadn itiraznn dinlenmeyeceini bildii için ondan brendi dolu barda ald. çki genzini yakt için gözlerini kapad ve tekrar açtnda adamn yanna oturduunu gördü. Kadn kzarmasnn nedeninin içki olduunu düündü. Adamn bacaklar ona deiyordu ve bu kadar yakn oturmam olmasn diledi. Kadn ona defolup gitmesini söyleyebilmeyi diledi. Onun yada baka bir erkein evine davetsiz girmesine, ona emir vermesine yada ne yapacan söylemesine ihtiyac yoktu. Kadn kadehi bana dikti ve bitirdi. “Burada yalnz m yayorsun” diye sordu adam. “Bu seni hiç ilgilendirmez.” Kadn hiç düünmeden cevap vermiti. Kahretsin! Neden bir erkek arkada olduunu uydurmamt? Yada tarm düzine ev arkadann biraz sonra geleceini. Aslnda evin sadece iki yatak odas vard. “Beni ne kadar süreden beri takip ediyorsun?” “Ponsonby sokakta otobüsten indiini gördüm. Genellikle eve karanlkta m yürürsün?” Onu knam gibi konutu. “Bu akama kadar kendini hep güvende hissettim.” “Bu akam güvendeydin.Öyle olmasn saladm.“ “Endie için teekkür ederim ama gerek yoktu” diyerek kadn ineleyici konutu. “Seni bir kere görmek bunun gerekli olduunu düünmeme neden oldu. Kendime bir içki alabilir miyim?” “Almaman tercih ederim.” Siyah kalar kalkt. “Ne kadar kabasn.” Kadn kendini azarlanm gibi hissetti. Sanki adamn buna hakk varm gibi. Adam ona ksa bir süre baktktan sonra gidip kendine bir votka koydu. “Sen bir içki daha ister misin?” diye abartl bir kibarlkla sordu. Kadn sessiz bir ekilde ban sallad ve adam yerine döndü. Kahretsin, adam onu evden atamayacan biliyordu. Fiziksel üstünlüünü kullanyordu ama buras onun eviydi ve o davetsiz bir misafirdi. Adam votkasna bakt ve yumuak bir tonda “imdi gitmem gerektiini düünüyorsun, öyle deil mi?” dedi. Keke. Ama kadn konumad. “Eer isteseydim gider miydin?” Adam hala kadehine bakyordu. Elleri olduu yerde duruyordu. Kadnn tam tersine. Kadnn bedeninde ki tüm sinirler atyordu. Adam konumadan önce bir saniye bekledi. “stiyor musun?” Kadn nefes alamyordu. Kendi kalp atlarn duyabiliyordu. Haydi söyle. “Evet.” stedii kararllkta söyleyememiti ama yinede sesi ksk çksa da söyleyebilmiti. Saniyeler geçti. Sonra adam kadehini kaldrd ve içkisinden bir yudum ald. Ban çevirdi ve baklar karlat. “Hayr.” Kadn ayaa kalkt ve sonra da durdu, çünkü bu ani hareket ban döndürmütü. Herhalde içkiden olmutu ve nereye kaçacakt?Bir kaç adm atmadan ona yakalanrd. Bunu onaylarmcasna adam geri kalan içkisini bitirdi ve ayaa kalkt. “Hayr” diye tekrarlad. “Benden daha fazla kaçamazsn,Roxane.” KNC BÖLÜM “Kaçmyorum” Oda etrafnda döner gibi oldu ve Roxane tekrar yerine oturdu. “Senden hiçbir zaman kaçmadm.” “O zaman ne diye adlandrrsn?” diye sordu. “Akl banda, mantkl bir karar olarak.”
Roxane onun bu tandk tavrndan rahatsz olmutu. Çaresizlik,umutsuzluk ve özlem duygular birbirine karmt. “Böyle bir karar alacak kapasitede görmüyor musun beni? Ama hayatmn en iyi kararyd.” Çenesi kasld ve yananda ki kas görülür bir ekilde atmaya balad. “Bütün bunlara gerek var myd? Balanty tamamen koparmak, ailene bana nerde olduunu söylememek, seninle sadece avukatn araclyla iletiim kurabilmem, sanki sana dayak atm bir hayvanmm gibi.” “Öyle olmadn onlara söylemitim. Bana saldran bir hayvan deilsin,Zito.” “Tanrm, bir daha asla benim adm söylediini duyabileceimi sanmyordum.” Roxane irkildi ve bann hala eik olmasna memnun oldu. Zito onun yüzünü göremiyordu ama ses tonunda ki deiiklik Roxane’nin ban kaldrmasna neden oldu. “Eer seni geri isteseydim, seni rahatlkla bulabileceim aklna gelmedi mi?” “Bulabileceini biliyordum.” Roxane onun eer seni geri isteseydim lafn dikkate almamaya çalt. “Bulunmak istemediini açkça belli ettin.Yada eninde seni bulacam ve gelip sana geri dönmem için yalvarmam m bekliyordun?” Bazen zayflk, kendi çabalarna ramen Zito’nn ona özürlerle geldiini hayal ediyordu. Deimi bir adam mucize olurdu. Souk gecelerde bu hayal onun sabahlamasn kolaylatryordu. Ama u anda bunu kabul etmek aptallk olurdu. “Hayr.” Roxane bir an onun yüzünde dü krkl ifadesini gördüünü düündü. Ama Zito yeniden yüz maskesini takmt. Roxane yanlm olmalyd. “Öyle yapmadna memnun oldum.” Zito ondan uzaklat ve Roxane’nin boyad duvarlar ve resimleri inceledi. Daha sonra da koltuklar ve sehpann yannda duran uyumsuz kanepelere bakt. Bir kaç saniyeliine gözleri Roxane’nin çok sevdii ipek halsna takld. Roxane’ye dönmeden önce bir kez daha odaya göz gezdirdi. Roxane savunmaya geçerek “Beenmedin mi?” diye sordu. Zito hemen cevap vermedi ve konutuunda ses tonu ifadesizdi. “Çok ho. Küçük ama scack.” “Ben küçük severim.” Bir an için onu çeken ve heyecanlandran ilk karlatklarnda olan alayc, seksi baklar yine Zito’nun baklarnda vard ama yine de tek kan kaldrp ve inanlmaz ekilde dudaklarn kvrd..Ve kahretsin Roxane ona her zamanki gibi tepki verdi, kahkaha ve içine yaylan tutkuyla kark. fadesiz bir yüz taknmaya çalan Roxane gözlerinin onu ele vermemesini ümit etti. Zito ciddileti ve Roxane’yi artarak baka bir tarafa bakmaya balad. “Ev senin mi?” diye sordu. “Hem benim, hem bankann.” “Paraya ihtiyacn olduysa benden isteyebilirdin. En azndan avukatn araclyla.” “Senin paran istemiyorum. yi bir iim var ve ipotei karlayabiliyorum.” “potek!” Sanki küfür edermi gibi konumutu. Roxane ifadesiz ekilde konutu. “Bizim gibi önemsiz insanlarn ev alrken kullandklar eye denir.” “Ev almaya ihtiyacn yok. Sana ihtiyacn olan her eyi verebilirdim. Kahretsin sana her eyi verdim.” “Her eyi deil.” Roxane üzgün bir ekilde konutu. En azndan istedii bir eyi deil. Kzgnlkla “Seni sevmitim.” Roxane geçmiin ne anlama geldiini bile düünmek istemiyordu. “Biliyorum. Sevdiini biliyorum. Kendi çapnda.” Zito ellerini saçlarndan geçirdi. “Kalbimi ve ruhumu sana vermitim. Her eyimi.” Maurizio Riccioni hayatnda esiz, güvenli ve olaanüstü baarl olmayan hiçbir ey yapmamt. Neredeyse tutkulu bir ekilde Roxane “Sadece senin suçun deildi. Ben çok gençtim ve bana evlenme teklif ettiinde hayr demeliydim.” “Dedin” diye hatrlatt Zito. Evet demiti. Ona ilk teklif ettiinde biraz mantkl davranmt ama kar gelmesi fazla uzun sürmemiti. Korkular ve vicdan bir müddet sonra Zito’nun zeki beyni, bitmek bilmeyen arzusu ve çekici öpüleri sayesinde kaybolmutu. Bir tanecik kzlarnn on dokuz yanda evlenmesine kar çkan ailesini bile ikna etmiti. steksiz bir ekilde Roxane’nin yirmi yana girmesini beklemi,en sonunda doum gününde yüzlerce davetlinin önünde bir katedralde birbirlerine evlilik yeminlerini etmilerdi. Ama evlilik beyaz bir gelinlik ve ampanyal kutlamadan çok öte bir eydi ve onlarn ki bu snava yenik dütü. “Reddetmeye devam etmeliydim.” “Teekkür ederim” Sesi ac doluydu. “Bense keke seni dövmü olsaydm diyorum.”
“Zito!” “Seni hiçbir zaman incitmeyeceimi biliyorsun yada baka bir kadn! Ama en azndan beni tek etmen için bir neden olmu olurdu. En azndan mantkl bir neden.” Yeniden odada turlamaya balamt ve Roxane’nin bir antikacda bulduu eski çalma masasnn önünde durdu. Masann Üzerinde duran zarf eline ald. “Onlar özel eyler!” Aslnda Roxane’nin saklayaca bir ey yoktu. Masada olan eyler faturalar ve kuzeninden gelen mektuplard. Zito ona bo gözlerle bakt ve tekrar elinde ki mektuba yöneldi gözleri. “Roxane Fabian,öyle mi?” Roxane neden kendini suçlu hissediyordu.Omzunu silkti. “Evlendiimizde benim soyadm tamaktan mutluluk tayacan söylemitin.” “Önemli deildi.” “Benim için önemliydi hem de çok.” Tpk kzlk soyadnn onun için tekrar önemli olduu gibi. “Sahiplenme duygusu mu?” Zito sinirlerine hakim olabilmek için bir kahkaha att. “Eer öyle düündüysen o zaman çok çocukmusun.” Yada aptal der gibi konumutu. “O zamanlar…öyle düünmüyordun.” Tepkisi çok net deildi ama Roxane onun hareketlerine alk olduu için, kaslarnn gerildiini anlamt. Onun kendine olan güvenini delip geçmiti. Zito’yu özellikle krmak istememiti. Onu terk ettiinde Zito’nun kzacan ve üzüleceini biliyordu ama bunu intikam yada ceza amaçl yapmamt, sadece kendini koruma amaçl bir gereksinimdi. Uzun ve büyük olaslkla anlamsz veda mektubunda ondan nefret etmediini ve kendini hiçbir ey için suçlamamasn yazmt. Ayrln verdii etki dnda onu daha fazla incitmek istememiti. Acs belki de tahmininden daha fazla derindi. Bunu atlatmak için on iki aydan daha fazla zaman olmutu ama Zito’nun mal konumalar bilerek yaplmt. “Üzgünüm. Sanrm anlaman beklemek çok fazla ey ummakt.” “Baka bir adam m var?” diye birden sordu ve sanki bir kant bulmak istermi gibi etrafna baknd. “Onu da m tek ettin?” Roxane’nin tepesi atmt. “Oh Allah akna” Onun sadece yalnz olmak istediini ve yalnz bana idare edebileceini anlamamt. “Baka bir adam, seninle neredeyse üç sene yaadktan sonra. Ve seni aldatm olabileceimi söylemeye nasl cüret edersin?” Roxane’nin siniri onu durdurmutu. “Aylarca bu düünceyle kendime ikence ettim.” Roxane onun bu ekilde düüneceini hiç düünmemiti. Zito nasl böyle bir eyi…? Bu Zito’nun onu iyi tanmadna dair baka bir kantt, onun derin ihtiyaçlarn anlamaya hiç çaba sarf etmemiti. Kalbine giren bir sanc gelip boazna taklmt. “Hata etmisin.” Zito önemsemezmi gibi omzunu silkti ama önemliydi. Gururu incinmiti hem de ar derecede. Roxane’yi aramas için birini tutmamasnn nedeni ona olan saygs deil gururuydu. “Dier evlilik yeminlerini bozduuna göre bunu neden bozmayasn ki?” “Bu farkl.” “Nasl?” Bu soruya cevap veremezdi. “Her neyse hatalsn” diye tekrarlad. Zito ona ters,ters baktktan sonra kabul edermi gibi ban sallad. “Ve imdi?” diye sordu yumuakllkla. “imdi?” Roxane çenesini kaldrarak bakt. “imdi özel hayatm bana ait.” Zito gözlerini kst ve o anda telefon çald. “Telefonum çalyor” diye Roxane saçmalad. Acele etmeden telefonu açmak için koridora ilerledi. “Evet.” Roxane telefonda ki kiiye dikkatini vermeye çalrken Zito da onu izliyordu. “Evet Leon.” Roxane göz ucuyla Zito’nun arkasn dönüp uzaklatn gördü. “Cumartesi mi?” Roxane konsantre olmaya çalyordu. “Evet zamanlaman çok kötü. Ajandam alp geleyim.” Çantasndan ajandasn alp döndü.“Haftaya Cumartesi mi? Ne tür bir parti? Eer kravatl resmi bir partiyse…” Leon ona öyle olmadn söyledi. Yurtdndan oluydu gelen fazla hazrlk yapmadan bir ho geldin partisi “Aile arasnda.Yüz kii civarnda olacaz.” Roxane genç adam için üzülmütü. “Yani akrabalar müstakbel gelini görmeye gelecekler,öyle mi?” “Daha fazlas olabilir.Bu insanlar Auckland’n iyi çevresinden olan kiiler. Umarm bu geceyi düzenlemek
için zamann vardr.” Roxane’nin sosyal hayat yok denecek kadar azd. “O gece orada olacam.” “Sana güvenebileceimi biliyordum.” Telefonu kapatp oturma odasna döndüünde adamn sözlerinden dolay dudaklarnda bir gülümseme vard. Zito pencerenin yannda ayakta duruyordu. Roxane içeri girince ona döndü ve konuurken sesi buz gibi çkt. “Erkek arkadan m?” Erkek arkada yoktu ama onun bu sorusuna cevap vermeden önce tereddüt etmesine neden oldu. “ görümesi.” “ görümesi mi? Gecenin bu saatinde?” “Geç deil ki.” Roxane saatine bakt. Dokuzu biraz geçiyordu. Zito bu laf önemsemedi. “Cumartesi gecesi..parti mi var? Özel bir parti. Gerçekten ajandana bakmak zorunda mydn yoksa bu onu strese sokmak için uyguladn bir taktik miydi?” “Saçmalyorsun” Zito pencerenin yanndan ayrlp ona doru yürümeye balad. “Saçmalyorum öyle mi?” “Evet” Belki Roxane’nin sesinde ki kzgn ton onu daha fazla yaklamaktan alkoymutu. Gerçekten de ilk kez Roxane ona böyle kar gelmi oluyordu. “Peki bu müstakbel gelin de kim?” diye Roxane’ye çkt. “Yoksa sen misin? Çünkü eer öyleyse minik bir detay unutmusun öyle deil mi?” Roxane hayretler içinde gülmeye balad. Ve garip bir zafer edasyla Zito’yu rahatsz etmi olduunu tekrar fark etti. Zito’nun bu kadar hatay bir arada yaptn daha önce hiç görmemiti. Onun bu alelacele yarglarn sürdürmenin çocukça olacana karar vererek “O patronumdu. irketler ve büyük irketler için yemekler ve davetler organize ediyoruz ama bir müterinin oluna evinde hem ho geldin hem de nian partisi düzenlememi istiyor.” Zito ona bakakald. Sanki doruyu söyleyip söylemediinden emin olmak istiyordu. Sonra da koltua çöktü ve saçlarn kartrrken Roxane’nin anlamad bir eyler mrldand. Anlk bir tereddütten sonra Roxane onun karsnda ki koltuklardan birine oturdu. Ellerini önünde kavutururken yüzüksüz sol elini saklamaya çalt. Zito’ya tekrar baktnda onun uzun bacaklarn uzatarak koltua yayldn gördü. “Bu gece aptallk ettim. Beceriksiz salak gibi hareket ettim.” Roxane onun bu söylediklerine hiç yorum yapmad. Göz kapaklar yava, yava aa düerken baklar Roxane’nin dudaklarna kayd ve sonra hiç tereddüt etmeden vücuduna indi. “Otobüsten indikten sonra sana yetiip durdurmalydm.” “Ödümü patlatmak yerine” “Benim olduumu ne zaman anladn?” Her ne kadar ikinci jenerasyon Avustralyal olsa da ona talyan atalarn hatrlatan unutulmaz nefis ses tonuyla sevgilim dedii zaman anlamt. “Sana vurmadan önce” diye yalan söyledi. Zito güldü. Onun o zamanda güldüünü hatrlad, her ne kadar o tokat o zaman cann yakm olsa da. Birden eski anlar yeniden canland ve bunu unutmak için “Hem sen Ponsonby sokanda ne aryordun? Üstüne üstlük Auckland’da ne aryorsun?” “Yeni Zelanda da Deloras’n bir ubesini açmay düünüyoruz. Ben GPK’de yemek yiyordum.” “Rakiplerini mi test ediyordun?” Zito’nun dedesi Avusturalya’ya cebi delik bir göçmen olarak gelmi ve kendi küçük restorann açana kadar mutfakta her ii yapmt. Bu restorana yenilerini ekledi ve yllar geçtikçe aile ii milyon dolar geçen Avusturalyal bir irket haline geldi. Ve imdi de ii daha da büyütüp Yeni Zelanda’ya m sçrayacaklard? “le zevk bir arada.” Roxane’nin tüyleri diken,diken olmutu. “Bir hanmla m beraberdin?” Tabi ki yalnz yememiti ve tabi ki arkada bayand. “Bir daha görmeyeceim bir hanm.” “Hiç armadm. Eer kadn yemein ortasnda brakp gittiysen.” Ses tonunda ki deiiklik tamamyla Zito’nun kadna olan kaba davran yüzünden olmal diye Roxane kendi kendine içinden geçirdi.Kskanmaya hiç hakk yoktu ve tabi ki kskanmyordu. “Peki ona ne söyledin?” “Özür diledim, yemek ve taksi için para braktktan sonra onu sabah telefonla arayacam söyledim.” Zavall kadn, Roxane neredeyse gülümseyecekti. “Eer telefonuna çkarsa kendini ansl say.” “Ona çiçek yollarm.” “Oh bu onu sakinletirir.” Ve onun inanlmaz cazibesi. “En ksa zamanda elinden yemek yiyecektir.”
Bu Zito’yu gerginletirdi. “Bu özür gyabnda. Onu bir daha görmeyeceimi söyledim. Öylesine bir arkada baka bir ey deil.” Büyük ihtimalle daha fazla eyler bekleyen biri. Ne kadar ansl olduunu bilmeyen biri. Roxane haksz olduunu biliyordu. Kendinden daha yal, görmü geçirmi biriyle evlenmi olsayd Zito daha mutlu olurdu. Roxane derin bir nefes ald, sinirle gözlerini kapad ve gözlerini duvarda bir noktaya dikti. “Sorun ne Roxane?” Garip bir ekilde umurundaym gibi konutu. Roxane gözlerini tekrar krpt ve Zito’ya bakt. “Öleden beri hiçbir ey yemedim. Acktm.” Bu Zito’nun da kendini yeniden ackm hissetmesine neden oldu. “Kendine bakmay hiç örenemedin mi?” “Örendim” Buz gibi bir sesle cevap verdi. “Bana saldrmasaydn, beni buraya sokmasaydn ve azma içkiyi dayamasaydn imdiye kadar bir eyler yemitim.” “Bunu halledebilirim” Ayaa kalkt. “Mutfan nerede? Sorun deil,ben bulurum” “Zito…” O da ayaa kalkt ve onu takip etmeye balad. Zito hiç zorlanmadan mutfa buldu. “Zito benim için hiçbir ey yapmana ihtiyacm yok” diye tekrarlad. Zito döndü ve göz kamatrc bir ekilde gülümsedi. Genlerinde ki talyanlk yine kendini göstermiti. Roxane’nin koluna girerek onu masaya götürdü ve sandalyeye oturttu. “Ben de hala açm.Ve benim için yemek yapmana gerek yok. Orada otur ve bana her eyin nerede olduunu söyle.” Ceketini ve kravatn çkardktan sonra kollarn svad ve ellerini ykad. Bu olamazd. mkanszd. te yorgun dümü ve masasnda uyuyakalm olmalyd ve bütün bunlarda bir kabustan ibaretti. Zito kendi mutfanda, tencere, tavalar bulmaya çalyor olamazd. Ona soan ve sarmsan yerini soruyor olamazd. “Buzdolabnn yannda ki dolapta” diye cevaplad. Sarmsaklar eline alp taze mi diye kokladn gördü. Bunu hep yapard çünkü bunu dedesinden örenmiti. Melborn de ki büyük beyaz evlerinde, hizmetçilerin izin günlerinde Zito Roxane’yi mutfaa indirir beraber yemek yaparlard. “Kokla unu” Elinde ki baharat kendi kokladktan sonra Roxane’ye koklatrd. Elma yada salatal soyduktan sonra bir srk alr gerisini Roxana’ya uzatrd. Bazen Roxana onun parmaklaryla oynamaya balaynca böyle önemli bir iin arasnda dikkatini datt için ona kzar ve akama bunun acsn yatakta çkartacan söylerdi. Ama her zaman akamn gelmesini beklemezdi. Yataa gidip du aldktan sonra mutfaa döner yemek yapmaya devam ederlerdi. Bu mola bazen yemein daha lezzetli olmasna neden olurdu. Yemek hazrlama bir nevi ön sevime gibiydi. Zito’nun sevimelerine renk katt batan çkartma sanatyd. Son bir sene de azalan sanat deildi.Yetersiz tezgah ve frnla, buzdolabnn uygunsuz yerlerine ramen ayn becerikliliini göstermeye devam ediyordu. Alçak dolaplara ban bir kere bile vurmad. Kötü bir rüya m? Hayr tam tersine tatl bir rüyayd ve nostalji kokuyordu. Bir gün Roxane ona yemek yapmasnn Rus baleti gibi olduunu söylemiti. Zito gülmü ve ona “Onlarn hepsi homoseksüel deil mi?” demiti. “Hepsi deil” diye Roxane ona itiraz etmi ve Zito’da bunu nasl bildiini merak etmiti. Kskanç Latin sevgiliyi oynarken, kendisinin tam bir erkek olduunu kantlamak için onu kucana alm ve yataa tamt. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Bilinçsizce Roxane'nin dudaklar özlemle kvrlarak gülümsedi. Seksüel yönlendirmesini Roxane'e kantlamasna gerek yoktu. Zito'nun gözlerine ilk kez bakar bakmaz bunu anlamt. Tecrübesizliine ramen, Roxane azck heyecanlanarak kontrollü cinsel arzusunu fark etmiti. Onu tamamyla yok eden bir alev arkasnda bir evliliin küllerini ve iki tarafl atelenen koru. Bir kor ki, bu onu dehete düürmütü, kendini onun tehlikeli yörüngesinden çekmesine, baka bir ülkeye yerlemesine, hayatn yeniden onsuz kurmasna ramen onu baarszla uratmt. Ses tonu, nefesi akaklarn styordu, dudaklarnn bileine dokunuu Roxane'i annda hayata döndürmütü. "Öbür odada ki dolapta bir ie arabn vard." derken Zito bir çanaa spagettiyi boaltyordu. Roxane kendine geldi ve seçtii Yeni Zelanda krmz arabn Zito'nun beenmesine armad çünkü iyi
arap seçmeyi ona Zito öretmiti. "Getireyim." "Hayr, olduun yerde kal." Kapya doru ilerlerken Roxane'i yeniden iskemleye oturttu ama o yine de yerinden kalkt, eski anlar aklndan çkarmak için bir eyler yapmas gerekiyordu. Zito elinde iki kadeh ve açlm arap iesiyle geri döndüünde, Roxane masaya örtü örtmü ve iki kiilik sofra kurmutu. Ve masaya bakarak düünüyordu. Neden bunu yapyorum? Yeterince cesaretim olsayd, ona kapy gösterir ve bir daha gelmemesini söylerdim. Zito kadehlere arap doldurdu ve birini Roxane'e uzatt. "Otur." Alkanlk, diye Roxane içinden geçirdi. Evlilikleri süresince Zito'nun ona ne yapmas gerektiini söylemesine almt ve bir saatten az bir sürede bu hayata geri dönmütü. Bilinçaltnda hala onun lafn dinliyor olmalyd. Bu her eyi kabullenme hali Roxane'i artmt. Yemek yedikten sonra, kendi kendine Zito'ya kibarca teekkür edip, sonra da gitmesini rica edeceini söyledi. Bir süre sonra fesleen soslu spagettiyle Zito masaya Roxane'nin karsna oturdu. arap kadehini kaldrdktan sonra dier eliyle tuttuu çatala makarna dolad ve Roxane'e uzatt. O da otomatik bir ekilde azn açt ve nefis makarnann tadna bakt. Hiç kimse Zito kadar lezzetli sos yapamazd. Tadna iyice varabilmek için Roxane gözlerini kapad. Bu da eski adetlerden biriydi ve bunu hatrlamak gözlerini sulandrd. Yutkundu, alt dudanda kalan sosu yalad ve sonra da Zito'nun kendi yemeine konsantre olmu olduunu ümit ederek gözlerini açt. Zito ona gülümsüyordu, gözlerinden azna kayan baklarnda kastl cinsel bir meydan okuma vard. "Harika..." Roxane boazn temizledi. "Harika, her zamanki gibi." Ayn sosu iki kez yapmazd, o günkü havasna göre malzemeleri ve ölçüleri deitirirdi ama her deiim bir aheserdi ve bu gece de buna dahildi. "yi." Sanki bu onaya ihtiyac varm gibi. "Spagettiyi de kendim yapsaydm, daha iyi olurdu ama bu da fena deil." Roxane spagettiyi çatalna sarmay hiçbir zaman becerememiti. Zito birçok kere çataln brakp, Roxane'nin denemelerini gülerek seyrederdi. "Gülme. Bunu beceremediimi gayet iyi biliyorsun." Bu sefer Zito açkça güldü. "Bak, böyle." Eliyle Roxane'nin elini tuttuktan sonra çatal çevirdi ve azna götürdüü çataldan tek bir tane sarkmyordu. Lokmasn azna aldktan sonra Roxane elini hemen çekti. Zito ona yüzlerce kez bunu öretmeyi denemi ama baarl olamamt. "Artk makarna hiç yemiyorum gibi bir ey." Zito onu seyrederken yemei hiç beceremiyordu. "O zaman zayflamana hiç amamak gerek." "Ben zayf deilim!" "Zayflamana dedim." diye Zito düzeltti. "Her zaman ki güzelsin..." "Teekkür ederim." Roxane'nin sesi çok zayf çkmt. "...ama kilo vermisin." "Eskiye oranla daha fazla egzersiz yapyorum. Daha salkl." Paradan ksmak için ie yürüyordu çünkü maa çok fazla deildi ama yürüyüten de memnundu. i masa banda olduu için ie yürümek spor açsndan iyi oluyordu. "Hala tenis oynuyor musun?" "Evet." Bir zamanlar Zito ampiyon olmutu. Evdeki çalma odasna turnuvalardan kazand kupalar smaz olmutu. Ama yirmibe yan doldurduktan sonra i daha fazla zamann almaya balamt. Dedesi emekli olmu, babas da ileri bir an önce ona devretme telana dümütü. "Ailen nasl?" diye Roxane sordu. "lgileniyor musun?" "Evet. Annenle, baban severim ve kz kardelerini de özledim. Bana çok iyi davranmlard ve deden de çok ekerdi." "Ama torunu deil." Roxane spagettiyi çatala sarmaya çalmaktan vazgeçti ve ban kaldrd. "Sana söyledim, Zito, olay..." Zito yumruunu masaya vurunca kadehler yerinden sçram ve biraz arap dökülmütü. "Bana hiçbir ey söylemedin! Mantkl hiçbir ey!" Roxane'de yerinden sçramt ve yüzünün gerildiini hissetti. Hemen ardndan Zito, "Niyetim seni yine
korkutmak deildi. Bu bekleyebilir." Zito yemek yerken tartmay hiç sevmezdi çünkü her ikisinin de hakkyla yaplmas gerektiine inanrd. Çou zaman iyi bir yemekten sonra kavgann bir ie yaramadn savunurdu. Çounlukla da bu konu hakknda haklyd ve aralarnda bir sorun olduunda, Zito'nun bunu çözme ekli, onunla sevimek olurdu. Böylelikle Roxane'nin bir ey düünmeye frsat olmazd. Sadece birbirlerine olan ihtiyaçlar ve tutku dolu bir sevimeden sonra her ey sorun olmaktan çkard. Roxane ararak aslnda doru düzgün hiç kavga etmediklerini düündü. "Yemeini ye." diye Zito söylediinde düüncelere dalmaktan yemeini souttuunu fark etti. "Adam gibi besleniyor musun sen?" diye Roxane'e sordu. "Yeterli yiyorum. Salata, yasz et, balk...kn çorba ve sebze." Zito bunlar beenmemi gibi bir ses çkartt. "Misafir arlyor musun?" "Önceden hazrlanmam. Misafir evde ne varsa onu yer." Evi kalabalk misafir arlamaya müsait deildi. "Bana u iinden bahset." "Auckland'a geldiimde Leon'un yiyecek ve içecek irketinde çalmaya baladm. lk bata sadece yemek servisinde ve masa düzenlemesinde çaltm..." Paraya ihtiyac vard. "Birkaç ay sonra bana uzun süreli i teklifinde bulundu." Leon onun el çabukluuna, sorumluluk duygusuna ve insiyatifini kullanabilmesine hayran kalmt. "Baz müterilerin yemekten daha fazlasn istediklerini anlamtm. Davetler hazrla-yabilen, reklam ilerini de yürütebilecek biri. Bu yüzden bu fikrimi Leon'a söyledim ve o da denememizi teklif etti ve beni bu ie verdi." "Öylesine." "Öylesine. Yaptm ite iyiyim ve imdi de bunu hak eden bir maam var." Yaknda yeni mobilya ve birkaç lüks eya evine alabilecekti. "Tebrikler." "Riccioni imparatorluunun yannda bir ey deil ama yine de baarlyz." "Delores bir imparatorluk deil. Aile ii." diye Zito ona kar geldi. "Milyonlara bedel bir aile ii." Belki de trilyonlar. Mali detaylar hiçbir zaman kocasna sormamt. "Bu bir suç deil. Hepimiz çok çalyoruz." "Biliyorum." Bu aile erkekleri için doruydu ama kadnlar ie almazlard. Bu Roxane'e en bandan söylenmiti. Onun görevi, evi ve çalanlar idare etmekti. Arada srada verilen partilerin ve yemeklerin idaresi de Delores'in efleri ve garsonlar tarafndan yaplrd. Hanmlarn görevi giysileri, mücevherleri, güzellikleri ve dourganlklaryla erkeklerini onore etmekti. Böyle gecelerden birinde Roxane Zito'ya kendini masada ilenmi duran buz parçasndan farkl görmedii ikayetinde bulunmu, o da ona cevap olarak, "Sen çok daha güzelsin ve öyle buz gibi de deilsin." demiti. Gözleri muzipçe parlayarak Roxane'i kollar arasna alm ve dans pistine götürmütü. Ar, romantik arkyla dans ederlerken, yanan Roxane'nin yanana dayayarak birbirlerini nasl tamamladklarn kulana fsldamt. Bir gece önce Roxane'nin ona verdii tepkileri anlatrken nefis seksi sesi gittikçe kalnlamt. Roxane'nin zevkten titremesinin ona ne kadar zevk verdiini söylemiti. "Zito, yapma!" Roxane en sonunda ona yalvarmak zorunda kalmt. Yanaklarnn ve tüm vücudunun ate basmasndan utanmt.. "Herkesin içindeyiz." "Kimse duyamaz." diyerek Roxane'i kendine iyice çekmiti. Zito ikisinin de tahrik olduunu anlamt. Dudaklarn Roxane'e iyice yaklatrarak, "Kendimize bir yer bulalm m?" Roxane titriyordu. "Burada m?" Gece Melbörn'nün tarihi evlerinden birinde yaplyordu. "Darda." diye Zito fsldad. Biraz daha öne eildi ve dudaklan yarm saniye kadar onun dudaklarna dedi. Ama kendini geri çekmek yerine kendi hediyesi olan kulak memesindeki prlanta tan arkasna bir öpücük daha kondurdu. Dilinin ucunun dedii her yer Roxane'ni çldrtyordu. nlemesine engel olabilmek için dileriyle kendi dudaklarn srmt. Roxane bir an için dans pistinde orgazm olacan düünmeye balamt. Kendini çekerek, ksk bir sesle, "Bir yer bul." Zito tek kelime etmeden onu döndürdü, elini Roxane'nin beline sararak onu darya doru yöneltti. Birileri onlarla konumaya çalrken Roxane yanaklar kzarm ekilde onlara gülümsemeye çabalad. Zito insanlar cevaplam ama durmadan yoluna devam etmiti. Sonra kapy buldu ve dar çktlar. Birkaç çift ellerinde ampanya kadehleriyle sohbet ediyorlard. Dars daha serindi ama souk deildi.
Zito tereddüt etmeden aaçlkl olan yere doru yürümeye devam etti. Arkalarndan bir kadnn güldüünü Roxane duymutu. "Zito." diye fsldad. "nsanlar ne yaptmz tahmin edecek." "Brak etsinler." "Zito..." Roxane yavalamak, hatta durmak için giriimde bulundu. Zito onu kollarnn arasna alarak durdu. "Umurunda m?" Roxane'i hemen öptü, dudaklar onun dudaklarn örterken, Roxane'de onun dilini azna almak için dudaklarn aralad. Dileri nazikçe Roxane'nin alt dudan srd. "Hayr." diye Roxane Zito onu cevap vermesi için braktnda itiraf etti. Bir daha konumadan, Zito onu yürütmeye devam etti ve küçük bir yazlk evin önüne geldiler. Roxane içeride açk renk elbiseli bir kadn gördü ve bir adamn sesini duydu. Zito gülümseyerek Roxane'i çiçeklerle dolu bir yola soktu. Ay yla aydnlatlm bir çimenlie çkmlard ve kocaman bir aacn gölgesinde Zito durdu. Oras yeterince karanlkt. Zito onu tekrar öptü, uzun ve derin bir öpücüktü. Parmaklar elbisesinin fermuarn buldu. Sütyen giymeyi gerektirmeyen bir elbiseydi ve omuzlarndan aaya itildiinde ayak bileklerine dütü. Roxane güçlükle soluyordu ve Zito bir eliyle onu tutarken eildi ve elbiseyi alarak yaknda duran dallardan birine ast. "Üüdün mü?" diye Roxane'e sorarken, elleri ona dokunuyor, okuyordu. "Hayr." Roxane titriyordu ama teni alev alev yanyordu. "imdi sra bunlarda." diye Zito fsldad ve minicik dantel külodu elbisenin yanna gitti. Ayanda sadece topuklu ayakkablarla kalnca kendini aptal gibi hissetmiti. Onlar hemen ayandan çkard ve nemli yapraklar ayaklarn serinletti. "nanlmaz derecede güzelsin." diye Zito konutu. Roxane'e çok yakn duruyor ama ona dokunmuyordu. Gözleri gecenin karanlna almaya çalyor ve Zito'nun yüz hatlarn ve gözlerini güçlükle görüyordu. Koyu renk takm elbisesi ve beyaz gömlei içinde Zito kendini belli ediyordu. Roxane'nin çrlçplak ve Zito'nun giyinik olmas çok tahrik edici bir durumdu. nanlmaz derecede seksi bir eydi. "Peri gibisin. Büyüleyici. Sanki bir masal prensesi gibi." Ama Roxane kendisinin normal bir insan olduunu biliyordu. En azndan vücudu bunu ona imdi söylüyordu. Zito onun bu halini anlam olmalyd. Gittikçe hzlanan nefes aln, içinde coan nabznn atn ve sesinde ki deiiklii. Yavaça Zito ellerini onun göüslerine kaydrd ve Roxane hafif bir çlk att, kendi ellerini onun ellerine koyarak bastrmasn istedi. Vücudunu yay gibi gererek, ban geriye att. Zito'nun az onun boynuna inerek, kefe çkt ve Roxane ellerini onun ellerinden çekerek pantolonunun fermuarna gitti. Hafifçe inleyen Zito yine Roxane'nin dudaklarna kapand. Diliyle Roxane'nin azn kefe çkt ve o da ona karlk verdi. Roxane bir anda onun kollarnn arasna alarak kaldrd ve kendi srtn aaca dayad. Roxane bacaklarn açarak onu içine ald. "Sev beni." diye hiç utanmadan yalvard. "Oh, Zito, sev beni." DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Zito bu istee karlk vermiti, içine derin darbelerle girerken, Roxane'nin isteini ve zevkini tam bir çlgnla çeviriyordu. Zevk dalgalar çinde yürürken, Zito'nun dudaklar omuzunda, boynunda, göüslerindeydi. Roxane'i yükseklere çkarrken onu tandk ama bir o kadar da hayal edemeyecei kadar zevkten çldrtan bir çlgnla götürüyordu. Birlikte tepeye ulatklarnda, Zito onu yeniden dudaklarndan öpmeye balamt ve Roxane daha fazla dayanamayp dudaklarndan bu kelimeleri dökmütü. "Tanrm, seni seviyorum'" Birbirlerine sarl olarak uzun süre kaldlar ve nefes allarnn normale dönmesini beklediler. Ve sonra Zito ona mendilini uzattktan sonra kyafetlerini verdi. Roxane'nin giyinmesine yardm ettikten sonra fermuarn çekerken srtna bir öpücük kondurdu. Roxane hala titriyordu ve Zito ona sarlarak titremesi geçene kadar bekledi. Balo salonuna kol kola döndüler. Zito'ya göz ucuyla baktnda onun gayet iyi göründüünü fark eden Roxane kendine çeki düzen vermek için hemen bayanlar tuvaletine gitti. O zamanlar Zito öyle beendii için beline kadar uzun olan saçlar çok fazla dalmamt. Yanaklar kzarm, gözleri kocaman olmu ve parl parl parlyordu. Dudaklar imi ve kpkrmz olmu ama rujundan eser kalmamt. Kendini düzelttikten sonra ban dikletirerek salona tekrar geri dönmü ve bir saat boyunca imal sözler edenleri ve gülümseyenleri fark etmemi gibi davranmt. En sonunda Zito ona eve dönmelerini teklif
ettiinde rahatlamt. Roxane'nin kendisini rahatsz hissetmesine gülmü ve insanlar ne yaptklarn anlam olsalar bile, bunun önemli olmadn söylemiti. "Anlalan sen bununla övünüyorsun!" diye Zito'yu suçlad ve o da yeniden güldü. "Biz evliyiz. Nerede ve ne zaman istersek sevimeye hakkmz var. Tabii atlar korkutmamak artyla. Ve elenceliydi, deil mi?" Elenceli olmaktan da öteydi, korkunçtu, hayret vericiydi ama eve kadar bekleyememeleri Roxane'i çok artmt. "Erkeklik egonu daha fazla iirmeye niyetim yok." diye Roxane sert yant verdi. Zito'nun yüzünde ki gülümsemeyi yok etmeye niyetliydi. Ama Zito çok daha fazla gülmeye balarken, Roxane'i kucana alarak yataa tad ve onun kollarnda yorgun bir ekilde uyumadan önce yine titreyerek dorua ulatran bir ekilde ar ama tatl bir ekilde sevitiler. * * "Ne düünüyorsun?" Zito çataln bo tabana koydu. Geçmiten dönen Roxane gözlerindeki tutkuyu Zito'nun anlamasndan korkarak baklarn ondan kaçrd. "Hiçbir ey." Makarnasn yemeye devam etmeden önce arabndan büyükçe bir yudum ald. Belki Zito yanaklarnn kzarmasn araba balard. "Kahve ister misin?" Aslnda Roxane'nin ona kahve ikram etmeye niyeti yoktu ama kafasn datmak için aklna gelen ilk ey bu olmutu. "Henüz deil." Zito ieyi onun kadehine boaltt ve kendi yar dolu kadehini aldktan sonra iskemlesini geri ittikten sonra parmn pantolon kemerine soktu ve ayan dizinin üstüne att. Evde yalnzlarken hep böyle otururdu ve Roxane'de bunu çok seksi bulurdu. Ama bu oturuu görünce gözlerini baka yöne çevirerek, Roxane yemeini bitirdi. "Ben yapaym m?" "Neyi?" "Kahveyi ben yapaym m? Sen yorgunsun." diye sabrla Zito sordu. "Hayr, ben yaparm." diyerek ayaa kalkt ve tabaklar toplad. Zito'da ayaa kalkt ve tabaklar onun elinden ald. "Tamam, ben bulaklar hallederken, sen de kahveyi yap. Bulak makinen yok mu?" "htiyacm yok." Roxane onun pantolonundan belli olan çkntlarna bakmamaya çalyordu ve kahve makinasnn dümesine bast. Kahveyi ekledikten bir müddet sonra her taraf nefis bir kahve kokusu sarmt. Bu arada Zito'da bulaklar ykam ve Roxane'nin doldurduu fincanlar tepsiye koymutu. Roxane sütü buzdolabna koyarken, o da, "Ön odaya m?" diye sormutu. Hayr diye Roxane cevaplamak istemiti. Oras çok samimiydi. Mobilyalar birkaç insann samimi bir ekilde sohbet etmesi için düzenlemiti. Aklna hiç bir bahane gelmemiti. Omuzunu silkerek seçimi Zito'ya brakt. Bunun üzerine Zito fincanlar oturma odasna tad ve sehpann üzerine koydu. Ama bu tandk hareket Roxane'nin kalbine sanc sokmutu. Zito kahvesini yudumlarken arkasna yasland ve gözlerini Roxane'e çevirdi. "Burada ne zamandan beri oturuyorsun?" diye Zito sordu. "Alt ay kadar falan." Roxane kahvesinden bir yudum ald. "Alt ay . O kadar zamandan beri yalnz msn?" Roxane'nin tüyleri diken diken oldu. "Çou zaman." Zito yerinde kprdand ve kahve fincann smsk tuttuu her halinden belli oluyordu. Roxane merakl bir ekilde ona bakt ve gözlerinin çakmak çakmak olduunu gördü. Kaçamak cevaplar verdiimi düünüyor olmal diye Roxane içinden geçirdi. Onun dnda baka bir erkekle yaamadn tam söyleyecekken durdu. Artk evli deillerdi. Açklamalara veya özürlere hiç hakk yoktu. Hem de hiç diye Roxane içinden geçirdi ve çenesini tuttu. Zito kendini tutmak istermi gibi kahvesinden tekrar kocaman bir yudum ald. Bu o kadar tuhaf bir durumdu ki, Roxane neredeyse kahkaha atacakt. Düman deillerdi, o zaman neden bu kadar meraklanyordu? "Küçük bir ev." diye Zito aniden konutu. çgüdüsel olarak Roxane savunmaya geçti. "Benim için yeterince büyük." Zito'ya gülümsedi. "Ve arada gelecek olan misafirime." "Çok... Misafirin oluyor mu?" '"Arada srada." Annesi birkaç haftalna gelmiti ve ngiliz kuzeni Yeni Zelanda'y gezerken birkaç gün kalmt. ten bir arkada ev deitirirken birkaç gece misafiri olmutu. Ama Zito burada erkek misafiri ya da misafirleri olup olmadn merak ediyordu. Konudan uzaklaarak Roxane sordu, "Nerede kalyorsun?"
Zito ona be yldzl otelinin adn verdi ve Roxane yorum yorumda bulunmad. Sonra da Zito devam etti, "Bu bir davet mi?" "Hayr!" Neredeyse kahve boazna kaçyordu. "Senin alk olduun türden konaklama salayamam." "Yannda bir ey daha ikram edersen, konaklamadan ikayetçi olmam." Roxane ona kibirli bir ekilde bakakald ve Zito gülümsedi. Bo kahve fincanm ona frlatmak istese de, sehpann üzerine koydu. Sanki Zito'ya gitme zamannn geldiini hatrlatmak ister gibi. "Seni rahatsz m ettim?" diye Roxane'e sordu. Sanki umurundayd. "Birçok kere." diye Roxane cevaplad. Zito'nun kalar kalkmt. "Sevgilim....ukala birine mi dönütün?" "Belki de hep öyleydim... Senin standartlarna göre." "Hayr." Zito ban sallad. "Utangaç, belki. lk zamanlar ürkek ama bu normaldi ve ben de baylyordum. Masumluunu ve duygularnn yüceliini. Cesur ve hevesliydin ve macerac olmay çok Çabuk örendin." Zito'nun önderliinde, ehvetin tüm yollarna onunla beraber kefetti. Bazen ilk adm atarak onun ve kendi vücudu hakknda hiç bir kitapta ve dergide okumad eyleri kefediyordu. Ona farkl ekillerde dokunarak Zito'nun kendine boyun emesine ve kollarnda titremesine alyordu. Ama her zaman en sonunda kontrolü Zito ele alyor ve Roxane'nin eit derecede zevk almas için urayordu. Zirveye sadece birinin çkmasna izin vermiyordu. Tecrübeli bir sevgiliydi. Ona söylenmemesine ramen, Roxane Zito'nun bu youn ve özel cinsel ilgisinin bir tek kendine olmadn biliyordu. Baka kadnlarn da vücuduna kendi vücuduna duyduu hayranl duyup duymadn, ayn iltifatlar edip, etmediine, azlarna, ayaklarnn ekline, dilini dokundurduu ojeli parmaklar merak etmesine hiç gerek yoktu. Kskançlk bo ve küçük düürücü bir duyguydu ve Roxane bunu belli etmek istemiyordu. Evliyken bunu hiç belli etmemiti ve imdi de etmeyecekti. Zito'nun kiminle ne zaman, nerede yatt onu artk hiç ilgilendirmezdi. Kendisiyle bu kadar içiçe olan bir insann, spordan, yemee, sekse, bütün bunlar nefes alp verme gibi ihtiyaç duyan bir insann oniki ay boyunca yatan biriyle paylamadan duramayacan Roxane kafasndan geçiriyordu. Sadece imdi bu kadar yaknndayken onun vücudunun scakln hissediyor ve bunu umursamad rolünü daha fazla sürdüremi-yordu. En azndan kendine. Ama duygularn Zito'dan saklamalyd. "Maceraclk da bir süre sonra skar, deil mi?" Belki de onu biraz artmt çünkü Zito hemen cevap veremedi ve Roxane'e duyduklarna inanamayan baklarla bakt. "Seks hayatmzdan sklm mydn?" Doru adm atmt. Bu konuda baarl olmadn duymak Zito'yu çldrtrd. "Öyle söylemedim. Her neyse, artk bunu tartmann bir anlam yok." Geri çekilmek, esas konudan uzaklamak kendinden nefret ettiriyordu. Zito'nun üpheci baklarna hiç tepki vermedi. "Bana söylemeliydin." diye Zito onun inkârn umursamadn belli etti. "Biraz daha renklendirebilirdim. Ne isterdin, sevgilim? Oyuncak m? Biraz kölelik? Ya da farkl erotik eyler mi?" Onun bu kaba önerisi ve alayc tonu karsnda kzgn bir dümanlk duydu. "Buna baylacandan eminim!" diye Roxane çatt. Kölelik ilikilerini çok güzel tanmlyordu. "Ben halimden memnundum ve sakn bana senin olmadn söyleme! Her sevimemizde yüzünde gördüklerim numara deildi, tatl vücudunun benimkiyle beraber iddetle sarslrken ne hissettiim, beni iyice içine çekmek, sertletirmek için uramalarn..." Roxane onun yüzüne bakamad, halya gözlerini dikerken içinde gittikçe kabaran scakl kontrol etmeye çalyordu. "Beni bu yüzden terk etmedin." "Böyle bir ey hiçbir zaman söylemedim." Zito'nun yaknnda daha fazla duramayacan düünerek Roxane ayaa kalkt ve öminenin yanna gitti ve sonra da Zito'ya döndü. "Seksle hiç ilgisi yoktu, bunu biliyorsun. Harika bir sevgiliydin." Zito'nun bunu bildiinden emindi. "Ama bu yeterli deildi." Zito kahvesini bitirmeden fincann sehpaya brakt ve ayaa kalkt. "Tek bildiim sana kalbimi, hayatm, akm vermek yeterli deildi. Bütün bunlardan veda bile etmeden kaçtn." "Yazdm mektup..." Zito sinirle elini sallad, "Hiçbir ey yoktu! Benim hatam olmadn belirten teminat ve minnettarlk dolu ve senin de özgürlüünü ihtiyacn olduunu belirten bir yaz. Kendini bulmak için gittiini yazmamana ardm." "Oh ve unuttuum bir ey daha var." diye ekledi. "Mektubunu 'Sevgilerimle" diye bitirmisin."
Roxane mektubu nasl bitirmesi gerektiine karar verememiti. "Üzgünüm ama eer okuduysan..." "Tabii ki okudum! Yrtmadan önce iki kere." Roxane'nin kalbi skmt. Zito mektubunu sinirle iki kez okumu ve sonra da nefretini kusmak için yrtnt. "Belki daha dikkatli okusaydn..." "Bu bir ey deitirir miydi? Beni terk etmi, evliliimizden vazgeçmitin. Bu neyi deitirirdi ki?" Hiçbir eyi diye Roxane düündü. Sadece Zito'nun anlamasn istiyordu. Bouna, tabii ki. Eer yüz yüzeylerken anlamadysa, bunu yazya döktüü zaman anlamasn nasl beklerdi?" "Haklsn. Artk önemi yok." diye Roxane ümitsizce konutu. "Senin için ne önemli, Roxane? Evlilik yeminlerin deil, bana olan sözde akn deil..." Roxane ses tonuna dikkat ederek, "Kendim için sorumluluk alabilmek." "Bana verdiin dini sözlerden geri dönerek mi? Tanrya? Buna sorumluluk mu diyorsun? Ya ölüm bizi ayrana kadar ksmna ne demeli?" "O zaman ne yaptm bilmez bir haldeydim. Düündüüm kadar olgun deildim." "Kanunen yetikindin." diye ona hatrlatt. "O zaman bana neden bir yetikinmiim gibi davranmadn?" Roxane'i batan aaya süzerken gözleri panldamt. "Öyle yaptm sanyordum. O zamanlar bir ikayetin yoktu." Roxane bu bak karsnda titremeden duramad. Onu yine yanl yollara saptrmasna engel olmak için tekrarlad. "Bunun seksle ilgisi yok." "O zaman ne ile ilgili olduunu bana söyle. Sana bu kadar kötü olabilecek ne yaptm?" "Hiçbir ey!" diye Roxane cevaplad. "Özellikle yaptn bir ey yoktu. Sen sadece..sendin." Roxane onun çenesini sktn ve yüzünün soluklatn gördü. "Ak olduun adamdm." diye ona hatrlatt. "Deitim mi?" "Hayr ama benim de deimemi istemedin." Zito ellerini kzgnlkla açt. "Neden isteyeyim ki? Sen benim mükemmel kadnmdn, hayal ettiim gibiydi.Beniterk edene kadar." Belki doruydu. Belki bir kadnda istedii tatl bir itaat ve harika bir seksti. Ve ilk bata Roxane bunu ona vermekle, tüm enerjisini ona aktarmakla, mükemmel e olmakla ve onu her anlamda mutlu etmekle mutlu oluyordu. Kendi istekleri ve ihtiyaçlar olduunu örendiinde armasna amamak gerekirdi. "Anlamyorsun. Hiç anlamadn." diye Zito'ya söyledi. talyanca bir eyler söyleyerek camn yanna gitti ve sonra tekrar Roxane'e döndü. "Aramza birkaç bin kilometrelik okyanus mesafesi koydun ve bütün iletiimi kestin ve beni seni anlamamakla m suçluyorsun?" Stres altndayken talyanl iyice ortaya çkyordu. "Belki de haklsn. Çok gençtin. Akn ne olduunu anlamak, kendini evlilie ve süreklilie adamak için çok gençtin. Sanrm senin yandaki dier insanlarn yapt eyleri kaçrdn düündün." Roxane çok öfkelendii için ona doru ilerledi. "Beni yeni yetme aptal bir kz gibi göstermeye çalyorsun. stedii her eyi elde edemedii için surat eden bir kz gibi." "Gerçeklerden çok mu uzak?" "Evet!" Roxane baryordu. Zorlukla ses tonunu ayarlyordu ve yeni yetme bir kz gibi barp çarmak istemiyordu. "Beni hiçbir zaman bir yetikin olarak görmedin. Bana eit muamele ettiin tek yer yatakt!" "Yatak m?" diye Zito srtmaya balad. "Hatrladm kadaryla, yeterince yaratcydk." "Ne demek istediimi biliyorsun! u anda bile beni ciddiye bile Alamyorsun!" "Senin evliliimizi ciddiye aldn gibi mi?" "Onu ciddiye almtm! Ama en sonunda, çok fazlayd..." "Sence kaçmak yetikinlerin problemleriyle urama biçimi mi?" "Senin yönteminden iyi olduu kesin." diye Roxane cevaplad. "Senin tek çözüm yolun beni benimle sevimekti." Bunu her zaman çok güzel yapmt, yumuaklk ve kahkaha ve erkeksi güven karmndan Roxane'i arzudan çldrtacak seviyeye getiriyordu. Sonra da üzüntüleri tekrar su yüzüne çkar ama önemsizmi gibi gelirdi. Zito' daki deiiklii fark etmiti ve Roxane'nin yüzü tekrar gülümsemeye balamt. "Bana göre güzel bir çözüm yoluydu. Eer bu onu unutturabiliyorsa, o zaman cann skan her neyse çok kötü olamazd." O anda Zito'nun gözlerine karsndakini çözmü bir bak gelmiti ve bir avc gibi sessizce Roxane'e doru yürüdü. Onun aklndan geçenleri okuyan Roxane ise öfke, inanlmaz bir istek ve korku karm bir eyler
hissetti. Zito ona yaklatkça gözleri büyüdü ve ellerini yumruk yaparak sanki ondan kaçabilirmi gibi geriye doru adm atmaya balamt. Sonra hatrladysa dengesini kaybedip, ayakkabsnn ayandan çktyd. Bileine giren korkunç bir sanc nefesini kesti ve sonra ba çatlayacakm gibi armaya balad ve her ey karanla gömülürken Zito'nun ona seslendiini duydu. Biri onu kucana alm ve yumuak bir eyin üzerine yatrmt. Gerçek dünyaya dönerken güçlü parmaklar saçn okuyordu ve akann orada birey onu inletecek kadar cann yakyordu. "Roxane!" Yine Zito'nun sesi. Roxane yavaça kolunu hareket ettirdi. Kanepede uzanm olduunu tahmin etti. Zito onun souk elini alp, masaj yapmaya balad. Ba dönmesi gittikçe hafifleyen Roxane, gözlerini açt ve Zito'nun soluk bir yüzle yannda oturduunu gördü. Nedense bu poz Zito için komik ve olaand bir oturu ekliydi. Onun gülmemek için kendini zorladn anlayan Zito, "Çok ükür. Ben ambulans ararken buradan kprdama." "Hayr." diye zorla konuabildi. "Gerek yok." "Bilincini yitirdim" diyerek cep telefonunu cebinden çkard ve neredeyse düürüyordu. Roxane onun parmaklarnn titrediini fark etti. "Ban sehpann kenarna çarpt." "Bir dakika baygndm. Zito, yapma!" Zito numaray çevirmeye balamt ama güçsüzlükle onun bileini tuttu ve onu durdurdu. "Zito, acil bir durum yok." Zito kalarn çatt ve onun ellerini hafifçe itti. “Beyin sarsnts geçiriyor olabilirsin. Risk alamam.” Roxane gücünü toplad. “Kahretsin, Zito, sadece bir kere beni dinler misin?” BENC BÖLÜM Parma acil numaray çevirirken durmutu. Sabrsz bir ekilde Zito, "Haklln iddia etmek için doru bir zaman deil, Roxane." Roxane uzanp telefonu onun elinden ald. "Bunu zaten yaptm ve hayatm tekrar elimden almana izin vermeyeceim. Beni rahat brak!" Dik oturmaya çalmak ban yine döndürmütü ve Zito'nun arkasna koyduu yasta tekrar yaslanmak ve gözlerini tekrar kapamak zorunda kalmt. Zito onun elinden telefonu ald. Elini hafifçe onun alnna koydu. "Seni yalnz brakamam. Bu ekilde deil. Bu tamamyla ihmalkârla girer. Roxane...beni duyabiliyor musun?" "Evet." Roxane gözlerini açt. Zito gergin duruyordu ve gözleri kaygl bakyordu. "Tbbi bakma ihtiyacn var." Zito büyük olaslkla haklyd. Bayldktan sonra ban kontrol ettirmeliydi ve bilei çok aryordu. Gözlerini ksarak baktnda bileinin çok kötü imi olduunu gördü. Zito onun nereye baktn gördükten sonra küfretti. "Bana bir taksi çarabilirsin." Roxane istemeyerek uzlamaya gitti. "Acil servise gitmek için." "Eer araban varsa seni ben götürürüm." Roxane ban sallad ve hemen piman oldu sanki biri bana vurmu gibi. "ehrin göbeinde yaarken arabaya ihtiyacm yok." "Taksi durann numaras var m?" Roxane ona numaray verdikten sonra Zito taksiyi çard ve halnn üzerinden onun ayakkabsn ald. Topuu krlmt. "Darda merdivene taklmtm." Diye Roxane hatrlad. "O zaman krlm olmal ve ben de farkna varmamm." Bu sefer yavaça doruldu ve srtn yasta dayad. Zito ayakkaby yere brakt. "Dierini de çkarsan iyi olur." Roxane'nin hamle yapmasna frsat vermeden onun ayakkabsn çkard. "O ayann üzerine buz torbas koymalyz." "Buzlukta donmu bir paket bezelye torbas var. Onu acil durum torbas olarak kullanabiliriz." Zito ban sallad ve birkaç dakika sonra bir havlu ye paketle geri döndü. Roxane onun ban emesini seyretti. Onun ellerinin nazik dokunuuna ve buz torbasn dikkatle bileine koymasna aldrmamaya çalt. Koyu renk saçlar alnna dümütü. Yanaklarn, dudaklarn ve çenesinin sert kvrmn görebiliyordu. Zito ban kaldrd ve Roxane'nin baklarn yakalad ve uzunca bir süre ona baktktan sonra tekrar bileine bakmaya balad. "Üümüyorsun deil mi?"
"Hayr." Vücudunu ve yanaklarn basan sca hissetmi olmalyd. Roxane baklarn ondan kaçrd, "yatak odamdan bana bir çift ayakkab getirebilir misin?" "Niye? Yürüyebilecek durumda deilsin ve o ayana ayakkab giyemezsin." Yine... Haklyd. Roxane yerinde kprdad ve bileindeki ac yine midesini bulandrd. Birden kendine acma duygusuyla birlikte bir sknt içini kaplad. Be dakikadan az bir sürede Zito onun tüm savunma mekanizmasn ykmt. Zito daha önce onun azndan hiç çkmayan bir kelime duyunca çok ard. "O kadar m acyor?" diyerek Zito kalarn çatt. Tam ona acdan çok baka bir eyin onu çldrttn söyleyecekti ki, dardan gelen korna sesini duydu. "Önce kapy açaym ve sonra gelip seni alrm." diye Zito konutu. O odadan çkar çkmaz, Roxane ayaa kalkmaya çalt. Zito içeri geldiinde onu o halde görünce, "Ne yapmaya çalyorsun?" dedi. Ve onu kucana aldnda, Roxane'de kollarn onun boynuna dolamak zorunda kald. "Bir dakika." diye Roxane konuup çantasn gösterdi. Zito onun çantasn almas için durdu. "Anahtarn?" Telefonun yannda duran anahtar iaret edince Roxane onu da ald ve merdivenlere doru yöneldiler. Roxane'i arabaya yerletirdikten sonra dönüp kapy kilitledi ve sonra da onun itirazlarna ramen yanna oturup birlikte klinie gittiler. "Bileinizi krk sekiz saat kprdatmayacaksnz." Doktor röntgeni inceledikten sonra böyle söylemiti. "Birkaç saat arayla onbe dakika buz torbas koyacaksnz. Çok sk sarmayn ve bandaj geceleri çkartn. Ayanz sürekli olarak yüksekte tutacaksnz. Hemire size birkaç egzersiz hareketi öretecek. Tabii, bu hareketleri bileiniz düzeldikten sonra yapmaya balayacaksnz." Dikkatini bana yöneltti. "Bu akam sizi birinin sürekli kontrol etmesi gerek. Bilincinizi kaybetmenizi istemiyoruz." Zito'ya bakt. "Bu görevi size verebiliriz, deil mi?" Roxane saçmalayarak, "Kendimi iyi hissediyorum." Zito onu dinlemeyerek, "Bana neye dikkat etmem gerektiini söylerseniz." "Zito," diye itiraz etti. "Sen..." "Ya ben kalrm ya da sen bu geceyi hastanede geçirirsin." Roxane onun bu yüz ifadesini çok iyi biliyordu. Hastane belki daha iyi bir seçim olurdu ama evine gitmek istiyordu. Çok yorgundu, ac çekiyordu, stresliydi ve kendini iyi hissetmiyordu. "Evime, yatama gitmek istiyorum." Zito hiç vakit kaybetmeden onu evine götürdü. Evde onu yatak odasna kadar tad. Örtüyü çekerek onu yavaça yataa brakt. "Geceliini getireyim mi?" "Yastmn altnda. Ama önce banyoya gitmeliyim. Bana verdikleri koltuk deneklerini getirebilirsin." "Seni önce banyoya götüreyim ve sonra denekleri getiririm." Tekrar yatak odasna geri döndüklerinde, denekler komodinin önünde duruyorlard. Zito ona bir bardak su verdikten sonra ilacn verdi ve geceliini bile yatan üzerine koymutu. Bu Zito'nun ona hediyesiydi ve bunu hatrlam olmalyd. Evden ayrldktan sonra gardrobunu yenileyecek paras yoktu ve geceliklerini yenilemek düündüü en son eydi. Roxane yataa oturduunda Zito, "Sana yardm edeyim." dedi. "Ben idare ederim. Eer beni brakrsan." Zito geri çekildi. "Seni soyunurken binlerce kez gördüm ve bunu senin için hatrladmdan da fazla yaptma eminim." "Ama imdi beni seyredemezsin! Git!" Zito'nun önünde soyunamazd. Bu düünce aklna bir sürü erotik hatra getirmiti ve yanaklarnn kzarmasna engel olamad. Zito'nun gülümsemesi hem alayc hem de kukuluydu. Sonra omuzlarn silkti. "Hemen dardaym." Be dakika sonra kapy çaldnda, Roxane örtünün altna giriyordu. "O ayan actyor mu?" diye Zito sordu. "Çaraf m? Yatan ucunda kalan ksm biraz kaldrabilir misin?" Zito istediini yaptktan sonra, "Hemen yandaki odan misafir odas sanrm. Bana ihtiyacn olursa orada olacam. Birkaç saat sonra seni uyandrp, ayandaki bandaj çkartrm." Roxane'nin ona teekkür etmesi gerekiyordu ama sözcükler boazna takld. Kendini zayf, aalanm ve Zito'ya muhtaç kald için kendine ve Zito'ya da buna neden olduu için öfke duyuyordu. Eer buraya gelmemi olsayd, bunlar hiçbir olmazd. "Tamam. Yatan üzerinde temiz çaraflar var." Bir müddet sonra banda ve bileindeki ar yavaça kayboldu
ve uykuya dald. Omuzuna deen Zito'nun eli onu uyandrd. Roxane ona döndüünde Zito'nun eli yanana dedi. Bu bir rüyayd, tabii ki. akaklarnda hissettii dudaklarda rüyayd. Onu terk ettiinden beri Zito'yu sürekli olarak rüyalarnda görüyordu ve bu da onlardan biri olmalyd. steksizce gözlerini açt. Karanlkt ama koridordan gelen k Zito'nun geni omuzlarn belli ediyordu. Ayandaki örtüyü Zito kaldrd ve nazik bir ekilde bandaj ayandan çkartt. "Zito." "Uyandn m? Nerede olduunu biliyor musun? Ne olduunu hatrlyor musun?" Doktor hafzasn kontrol etmeleri gerektiini söylemiti. "Evimdeyim. Sen geldin. Bam çarptm. Uyanm, her ey normal." "Adresin?" Roxane tam adresini verdi. "yi." Tekrar üzerini örttü ve alnndan öptü. "imdi tekrar uyu." Zito'nun yan odada olduunu bilerek uyudu. Zito onu iki kere daha uyandrd. kincisinde erotik bir rüya görüyordu. Odann lo olmasna ve Zito'nun kendi yüzünü net görememesine memnun oldu. Zito onu yeniden braktnda tekrar rüya görmeye balad. Rüyasnda sanki balayndalarm gibi mutluydu. Tropikal bir yerde plajda ikisi güneleniyorlard. Zito çplak koluna dokundu, gözlerini kamatran gülümsemesiyle gülümsedi ve omuzunu öptü. Ayak parmaklar, ayaklar souktu ve bir dalgann üzerine geldiini gördüler. Küçük dalga üüyen ayaklarn slatnca Zito güldü ve onun ayaklarn büyük elleriyle tuttu. Ayak parmaklarndan birini azna ald ve gözleri parldayarak Roxane ona geri güldü. Zito ayaklarn brakt ve her ikisinin üzerine ince ince kum att sonra da yanna uzand, Roxane'e gülümseyerek dudaklarndan öptü. Ama öpücük hemen sona erdi ve Roxane itiraz ederek kollaryla onu yine kendine çekti. Dudaklar ar gelmiti ve Zito onun elini tutarak dudaklarna götürüp öptü. "Roxane?" Gözlerini açt ve karanlkta Zito'nun yüzüne bakt. Ama ortada plaj falan yoktu, sadece yatak odas ve odaya süzülmeye çalan güne . Zito onun elini tutmu bir halde yatan üzerinde oturuyordu. Roxane hemen elini çekti. Onu gerçekten öpmü müydü yoksa sadece bir rüya myd? Ve dudaklarndan öpmü müydü? Diliyle dudaklarna dokundu ama anlamasna imkân ihtimal yoktu... "Kendini nasl hissediyorsun? Ayaklarn souktu, üzerinden Örtüyü atmsn." "imdi sndlar. Ben iyiyim." "yi deilsin ama umarm rahatsn." Roxane ban sallad. "Ben kalkarm." Denek\eri kulland, onun yardm teklifini reddetti ama Zito onu banyoya kadar takip etti ve Roxane'e kapy kilitlememesini rica etti. O çkana kadar da Roxane'i kapda bekledi. Yatana geri döndüünde, "Kahvalt için ne istersin?" diye Roxane'e sordu. "Meyve suyu, tost ve kahve lütfen." Zito kalarn çatt. "Bu düzgün bir kahvalt deil." "Bence oldukça salkl." "Hazrlayp getireyim." Roxane ona kar gelmedi. Yatakta kahvalt etmek fikri çok hotu ve belki de enerjisini baka bir tartmaya saklamalyd. Zito aadayken, Roxane yeniden ayaa kalkt ve aceleyle külotunu, tiörtünü deitirdi ve tekrar yataa yatt. Daha sonra bileini rahatsz etmeyecek bol bir pantolon ya da etek giyerdi. Zito on be dakikadan az bir sürede döndü. stediklerinin yan sra krep ve reçel de vard. Roxane itiraz edince, "Bunlar benim için." dedi. Roxane nefis kokuyu duymam azla geldi ama Zito onun imrenerek bakmasn yakalad. Zito gülümsedi, bir parça keserek çatalyla Roxane'nin azna tuttu. "Hadi, al bir parça." Roxane azn açt ve lokmay yuttu. Kendi kendine bir daha yemeyeceini söyledi ama Zito biraz daha ikram edince yine dayanamad. En sonunda Zito'nun da planlad gibi krepi paylatlar. En sonunda Zito gittiinde deneklerle dolabna gitti. Zorlukla üstüne geçirdii etek ve bluzdan sonra
yatan üzerine oturdu ve Zito geri döndü. "Ayaa kalkmal mydn?" "Bütün gün yatakta kalmayacam. Bana saç frçam verebilirsin." Zito frçasn verdikten sonra, "Ayana bir ey giymen gerek. Çorap vereyim mi?" Roxane ona çoraplarn yerini gösterince Zito onun salam ayana giydirdi, dierine de terlik giydirdi. Merdivenlerin bana kadar denekleriyle yürüdü. Arkasnda Zito hafifçe güldü ve denekleri elinden alarak onu kucaklad. "Beni tayamazsn!" "Zaten tadm, dün gece." "Ama aaya inmek..." "Sk tutun. Sana söz seni düürmem." Zito yava yava inmeye balad ve Roxane kollarn onun boynuna dolad ve uzun kirpiklerine, yüzüne bakmamaya çalt. Bu sabah tra olmamt, Roxane onun yanana kendi yanan dedirmenin nasl olduunu biliyordu... Gömleinin iki üst dümesi açkt ve Roxane onun teninin tadn ve yumuakln biliyordu ve oradaki tüylerini okarken avuç içinin gdklanmasn hatrlad. Bu düüncelerin aklndan gitmesi için gözlerini kapad ama onun kollarnda olmak, onun kokusunu duymak Roxane'i çok zor durumda brakyordu. Zito sabah kalknca aadaki çamarhanede du alm olmalyd. Merdivenleri indikten sonra oturma odasna girdiler ve Roxane'i kanepenin üzerine braktktan sonra denekleri almak için geri döndü. "Buz torban yeniden hazrladm. Getireyim ve bileini yeniden saralm." Zito bileini sararken Roxane dün gece gördüü rüyay hatrlad. Çürük ve i bileinin hiçbir erotik yan olmadn bildii ve Zito'nun buz torbasndan dolay ellerinin donduunu tahmin ettii için, "Hiç ho bir görüntü deil." dedi. "Çirkin deil." Zito ona bakt. "Sadece... Üzücü." "Bundan nefret ediyorum." diye Roxane mrldand. "Senin Tarafndan baklmay." "Ama bu çok önemli." Elindeki buz torbasyla durdu. "Benden olduu için mi nefret ediyorsun yoksa genel olarak birinin bakmas m rahatsz ediyor?" "Her ikisi de." "Bunu günahlarm için bir ceza olarak gör. Dün gece bütün sorunlarndan beni sorumlu tutuyordun ve ben de itiraf etmeliyim ki, kendimi suçlu hissetmeye balamtm." Zito srtnca Roxane'de onunla birlikte gülmeye balad. "Bu konu hakknda tartmayacam." Zito ayann altna bir yastk koyduktan sonra denekleri alp, ona bakt. "Bir müddetliine dar gidersem, ayaa kalkmayacana Söz verir misin?" "Aptal deilim, Zito. Eer kalkmam gerekirse, kalkarm." Çenesini dikletirdi. "Sen bakcm deilsin." Zito'nun denekleri uzaa koyabileceini bildii için sertçe "Ve onlarsz da yapabilirim!" Zito'nun yüzü gerilmiti ama ona doru adm att ve denekleri yanna koydu. "Teekkür ederim." Zito ona öfkeli bir ekilde bakt. "Umarm hakl olduunu kantlamak adna mantkl davranp, onlar kullanmaya kalkmazsn." Saatine bakt. "Otele gidip, üzerimi deitirip, sonra da birkaç kyafetle buraya döneceim." "Dönmene gerek yok. Eminim yapman gereken iler ve görmen Gereken insanlar olmal." "Yardm etmem gereken baka kimse yok. Hafta sonu ve Verdiim önemli bir söz yok." "Arkadalarm var. Birine ihtiyacm olursa biri gelir." "Peki, onlar çarr msn?" Roxane'nin cevabn beklemeden, ekledi. "Neden bu kadar korkuyorsun, Roxane?" "Ne demek istediini bilmiyorum." Ama Zito'nun yüzüne bakamad. Bir dakika sonra Zito, "Bir saat kadar sonra burada olurum. Yanna telefonu getireyim mi? Ya da okumak istediin bir ey? Ya da televizyonu açaym m?" "Cep telefonum var." diye Roxane cevaplad. "Çantamda." Zito çantasn getirdi ve Roxane telefonu dnda bir kalem ve bloknot çkard. Zito ona gazeteyi de
getirdikten sonra yedek anahtar alarak gitti. Roxane gazeteye göz gezdirdi ama hayatnda olan son olaylar sürekli olarak aklna geliyordu. Kendini Zito'dan ayr yaayabileceine, hayatn onsuz da ilginç ve dolu geçebileceine inandrmt. imdi kendini nasl kandrdn anlamt. Hiç kimse ve hiçbir ey onu böyle hissettirmemiti. Her ey daha renkli, daha heyecanl, daha gerçekçi görünüyordu. Onunla ilk tantnda da böyle hissetmiti. Ve sonra neler oldu diye kendini ikaz etti. Ayn tuzaa yeniden düme. Belki de tuzak falan yoktu. Zito onu geri istediini söylememiti. Bunun farkna varmak Roxane'i rahatsz etmiti. Elinden gazeteyi düürdü. "Seni aptal!" diye kendini azarlad. Böyle hissetmemesi gerekirdi. Zito'nun ona hatrlatt gibi, evliliklerini sona erdirip, çekip giden kendisiydi. Baka bir ey düünmeliydi. Telefon etmek için çok erken saylmazd ve böylelikle kafas dalrd. Zito ufak bir çantayla geri döndü. Üzerinde spor bir pantolon ve tiört vard. Her zamanki gibi harika görünüyordu. "Bunlar kaldraym ve sonra da kahve yaparm. Senin de ilaçlarn içmen gerek. Onlar da getiririm." "Teekkürler." Onu tekrar görmek Roxane'i sevindirmiti vesevindii anlalmasn diye yüzünü saklad. Bu tatl bir ikenceye dönmütü. Ne kadar süre kalmaya niyeti vard acaba? Onun yukarya odasna çktn duydu. Onu buraya davet etmemiti. Her zamanki gibi o kontrolü ele almt, onun ihtiyaçlar hakknda fikir yürütüyor ve kar çkmalarn umursamyordu. Ama en önemlisi Roxane'nin buna müsaade etmesiydi. Kendini göstermesinin zaman gelmiti. Gerçekten. Kanepeden zorla kalkt, deneklerini ald ve mutfaa ilerledi. Zito tekrar aaya indiinde kahveyi yapmt ve masann orada oturmu, ayan da baka bir iskemleye ayan uzatmt. Meydan okurcasna bak Zito'nun bir ey demesine frsat vermeyecek türdendi ve o da yetikin hogörüsüyle hiçbir ey demedi ve Roxane'de hrlamad. Zito kahveleri koydu ve sonra hiçbir ey demeden karsna oturdu ve en sonunda sessizlii Roxane bozdu. "Bana ailenin nasl olduunu anlatmadn." Bir, iki dakika Zito ona bakt ve onun bu ilgisine ard belliydi. "Annemle, babam iyi. Dedem seni özlüyor." "Ben de onu özlüyorum." "Ona hiç yazmadn ama." Ses tonu knaycyd. "Beni geri dönmeye ikna etmeye çalacandan korktum." "Eer deneseydi," diye Zito lafn ölçerek konutu. "Seni geri isteyeceimi mi düündün?" Roxane'nin kalbi skt. Yanaklar buz gibi olmutu ve zorla konuabildi. "Bunu hiç düünmedim." Sesinin kendini ele vermemesini ümit etti ama pek baarl olduunu düünmüyordu. "Kz kardelerin iyi mi?" "Marina'nn üçüncü bebei kz oldu. imdi alt aylk oldu ve daha imdiden aabeylerine cadlk yapyor. Angelita üç çocukla bouuyor. Zara Avrupa'da, talyan akrabalarmz ziyaret ediyor." "Ve Serena?" Serena en ufaklar ve Roxane'e ya en yakn olanyd. yi anlarlar, bazen kkrdarlar, bazen de dedikodu yaparlard. "Serena evlendi." "Norrie'yle mi?" Serena Norrie'yle üniversite zamanndan beri çkyordu. Zito ban sallad. "Evet, Norrie'yle." "Tatl bir insan. Birbirleriyle çok uyumlu olmulardr." "Bilirkii gibi konutun. Seni böyle düündüren ne?" Bir ineleme daha gelmiti ama Roxane anlamazla geldi. "yi arkadatlar. Beraberken çok güldüklerini hatrlyorum ve neredeyse ayn yataydlar." O da bir, iki ineleme yapabilirdi. "Biz birlikteyken gülmüyor muyduk?" "Bazen." Roxane kahvesinden bir yudum ald. "Ama daha çok sen bana gülerdin." Zito fincann sertçe masaya koydu. "Bu doru deil!" "Paray sokaa atmak istemediim için bir elbiseye binlerce dolar vermek istemediimde ya da büyük yemek davetlerinde ne piireceim paniine girdiimde beni komik bulurdun." O zamanlar gülmesi o kadar zalimce gelmiyordu ve Deloras eflerinin her eyi yapacan söyledii zaman
rahatlamt ama içten içe alnyordu. "Ayrca..." "Ne?" diye Zito sordu çünkü Roxane konumasna ara vermiti. "Ayrca ben... ne?" Roxane önce aaya sonra tekrar ona bakt. "Bakire olmam bile komik buldun. Biz balayndayken... Bile güldün." Zito kalarn çatt. "Roxane," Sesi bouk çkmt. "Bu kesinlikle doru deil. Sevimemizi ardan aldm çünkü senin gergin olduunu biliyordum. lk seferin senin için kolay ve doal olmasn istedim, rahatlamana yardmc olarak korkmaman ve ac duymaman istedim. Ama bana söylediinde heyecanlandm ve açkças korktum." Roxane ona bakakald. "Korktun mu?" "Senin cann yakmaktan ödüm kopuyordu. Belki de seni seksten soutmaktan korkuyordum." "Ama yapmadn." Roxane düünmeden konumutu. Zito gülümsedi. "Bunu ksa zamanda anladm. Çok istekli ve ayn zamanda masumdun. Eer güldüysem, bu rahatladm içindir ve sevinçten. Ar bir sevinç,sana, cesaretine ve cömertliine ve tatl, unutulmaz tutkuna." Sesi daha da ksk çkyordu. Mutfanda ki küçük masada otururlarken, Roxane kendi teninde dans eden kvlcmlar ve tpk evlendikleri gece hissettii titremeyi vücudunda duyuyordu. Yeniden tropikal adadaki o muhteem yatak odasnda geçirdikleri oniki tembel tutku dolu gece ve gündüzü hayal edebiliyordu. Onun içinde mutlu dolu zamanlar vard. Oniki günden fazla süren bir mutluluk. Ve yine de... Gözlerine birden sulanmt. Onlar saklamak için kahvesini içmeye balad. Fincann masaya koyarken gözlerini kaldrmamt. "O zamanlar çocuktum. Benim için tek önemli ey ak olmakt." ""Ne diyorsun? Artk ak olmadn için evlilikten vaz m geçtin?" Ak olmamak m? Böyle bir ey olmamt. "Benim söylediim evlilikte seksten daha önemli eyler var." "Bu yeni bir anlay m? Tebrikler. Bunu bütün dünyayla paylamalsn." Bileini unutarak, Roxane ayaa frlamaya çalt. "Benimle alay edeceksen..." Aya iskemleye taklnca arln sakat bileine verdi. Keskin bir sanc onu bartt ve Zito hemen frlayp onu yakalad. "Cann yand m?" Bir kolu beline, dier eli de dirseinden tutmutu. Roxane'nin yüzü onun gömleine dönüktü ve Zito'nun kokusunu duyabiliyordu. Bilei zonkluyordu ve dilerini skarak yumruunu onun gösüne vurdu. "Kahretsin!" Tekrar vurdu ama bunlarn onun cann yakmadn biliyordu. "Bütün bunlar senin suçun!" Zito onu iyice kendine çekti ve Roxane onun yanan saçlarnda hissetti. "Biliyorum, biliyorum, carissima" Zito talyanca'y ak dili olarak adlandrr ve en yakn ve özel zamanlarnda kullanrd. Roxane gözlerini kapad. Yapmak istedii tek ey ona yaslanmak, okanmak ve onun tarafndan baklmakt. Artk yalnz olmak istemiyordu. Oh, hayr. Hayr. "Hayr!" Hemen Zito'dan uzaklat ama deneklerine ulamak için ona dayanmas gerektiini fark etti. "Yapma!" Zito kalarn kaldrd. "Houna gittiini sandm." "Gitmedi!" Denekleri aldktan sonra ondan uzaklat. "Bileimi incittim ve sana dayanmam gerekiyordu!" "Ne zaman istersen. Benim çok houma gitti." "Yapkan birini istiyorsan, gidip bakasn bul. Ben bunu daha fazla yapamayacam." "Yapkan birini istediimi nereden çkardn?" "Bunu açkça belli ettin." Kapya yöneldi. "Ayam yeniden havaya kaldracam." Bir dakika sonra Zito, "Sana bir ar kesici getireyim." "Gerek yok ve senin yardmna da ihtiyacm yok." Zito arkasndan gelmedi ve onun musluu açtn duydu. Kendini kanapeye braktnda terbiyesiz, mantksz, hatta kaba olduu için duyduu suçluluk duygusunu hissetmemeye çabalyordu. Kitabn eline alp okumaya balad. Bir müddet sonra Zito yanna geldi ve Roxana kitabndan ban kaldrd. Buz torbalar alm ve buzlukta dondurmutu. Bileine koyduktan sonra ayann altna yastk koydu. "Sana baka bir ey getirebilir miyim?" "Hiçbir ey. Yapacak bir eyin varsa...?" Zito ban sallad ve elleri cebinde ondan uzakta duruyordu. Roxane onun kendini incelediini hissediyordu.
"lginç galiba?" "Evet. Eer okumak istersen, gazeteyi alabilirsin." Zito eilip gazeteyi yerden ald ve koltuklardan birine oturdu. Roxane ona bakmamasna ramen gazeteyi okumaya balamadn biliyordu. Ban kaldrdnda Zito'nun onu incelediini gördü. "Okumak istemiyor musun?" diye kibarca sordu. "Pek deil ama sen keyfine bak." Roxane dilini srd. O sürekli kendini incelerken nasl kitap okuyabilirdi ki. "Eer müzik dinlemek istersen, kaset ve CDlerim var." Zito gülümsedi. "Ve eer istemezsem?" Roxane omuzlarn silkti. "Nasl istersen." diyerek kitabna geri döndü. Zito ayaa kalktnda Roxane'nin sinirleri gerildi. Bir el kitab elinden çekti ve o da koyu renk gözlere sorar gibi bakt. "Saklanmaktan vazgeç, Roxane." diye sabrszlkla konutu. "Konumamz gerektiini biliyorsun." ALTINCI BÖLÜM Kzgnlk bir anda Roxane'nin bütün vücudunu kaplad. "Bana söylediin hiçbir eyi yapmak zorunda deilim." diye Roxane konutu. "Artk deil." Onunla konumaya çalt bütün o zamanlarda endielerine gülerek ve itirazlarn öpücüklerle karlk vermiti... "Tanr akna! Bana bir zorbaymm gibi davranmaktan vazgeçer misin?" diye Zito sinirlendi. "O zaman öyle davranmaktan vazgeç ve bana kitabm geri ver." Zito'nun bakndan Roxane onun kitab frlatacan düündü ama onun yerine kucana brakt. "Bilein acyor mu?" "Çok deil, kprdatmadm sürece iyi." "O zaman seni bu kadar sinirli yapan o deil." "Beni sen sinirlendiriyorsun." diye Zito'ya cevap verdi. "Burada olman yeterli." "Farkndaym. Niye?" "Bunun nedeninin belli olduunu düünüyorum." "Beni terk etme nedeninin belli olduu gibi mi? Bana aptal de ama hala anlayabilmi deilim. Beni zorba olarak görmen dnda." "Cinayete kurban gitmi eski karlarnn kilitli olduu bir oda bulduumu hatrlamyorum." diye Roxane espri yapt. "Gerçi aldn ev yeterince büyüktü." Roxane baklarn ondan kaçrd. ''Senin bal kalman...seni brakan bir ee bal kalman istemedim. Mahkemeye anlamaya varmak istemediimi söylersen, beni boarsam." "Çok düüncelisin." diye Zito imal bir cevap verdi. "Bana inanmadn biliyorum ama senin için ancak bu kadar kolaylatrabiliyorum." "Kolay m? Bunlarn hiçbiri benim için kolay olmad. Ve bunu senin için de kolaylatrmaya hiç niyetim yok. Eer boanmak için bu kadar çldryorsan, o zaman lanet avukatn git, kendin gör." "Çldrmyorum." Roxane'nin boaz yanmaya balamt. "Ama eer gelecekte tekrar evlenmeye..." "Tekrar evlenmek mi?" Roxane'e çok kötü bakmt. "Yoluna çkmam." "Ama ben senin yoluna çkarm! Kendi ellerimle karm bir baka adama teslim etmem, ne imdi ne de sonra." Roxane derin bir nefes ald. "Eer baka bir adam isteseydim, beni ona teslim etmek diye bir ey senin adna olamazd! Böyle günler artk geçmite kald. Hangi devirde yayoruz?" "Lafn geliiydi!" Ne imdi ne de sonra da lafn gelii olmalyd. Uzun bir süre kadnsz yaayacak bir erkek deildi. "Ben sene dolar dolmaz özgür olmak isteyeceini düünmütüm." "Yanl. Bir sene, on sene, elli eer o kadar uzun yaarsak. Hiç fark etmez, ölüm bizi ayrana kadar, hatrladn m, Roxane?" Roxane yutkundu. Tabii ki hatrlyordu. Ve o da buna yürekten katlmt ama Zito'yla daha fazla
yaayamayacan anladnda onu bu sözleri verdii için hayatn zehir etmek istememiti. "Kilisede evlenirken boanmann bizim için söz konusu bile olmadn biliyordun." "Kilisenin adetlerine çok bal olduun söylenemez. Benimle evlendiinde sen de el dememi deildin." "Bîr rahip olduumu hiçbir zaman iddia etmedim. Evlendiimizde ben de senin gibi olsaydm, bundan gurur duyardm ama "Geni bir ailem var. Herkesin rahatlkla bir araya gelebilecei bir ev olmasna beraber karar vermitik." Bu doruydu. Hatta bunu dört gözle beklemiti. Tek çocuk olduu için kalabalk bir ortam houna gitmiti. Ama oturacaklar Evin büyüklüünü görünce Roxane kar çkmt. Zito, ona bütün aile kutlamalarnn ve önemli i davetlerinin bu evde verileceini açklad. Yaramaz bir gülümsemeyle evin birçok odasn kendi çocuklaryla doldurabileceklerini de söyleyince Roxane sesini çkarmad. Ve güzel, ferah ve rahat bir evdi. "Hala orada m yayorsun?" diye Roxane sorarken olmayan çocuklarn düündü. "Evet. Ev sahibesi olmasa da davet vermek zorunda kaldmda çok kullanl." Roxane elinde ki kitapla oynamaya balad. "Ben, imdiye kadar beni yeni bir ev sahibesiyle deitirmisindir diye düünmütüm." Sessizlik tansiyonu daha da çok çkarmt ama konutuunda Zito'nun sesi normal çkyordu. " davetlerim olduunda bazen kz kardelerim yardm eder." Bir an için olan suskunluktan sonra, "Masamda senin yerini alabilirler ama hiçbir kadn yatamda karmn yerini alamaz." Roxane Zito'nun sert ifadesine baktnda ürktü. Az açk kald ve göz bebekleri kocaman oldu. "Çok arm bir halin var. Niye?" Roxane aklna ilk gelen eyi söyledi. "Artk senin karn deilim." Zito sinirle yerini