Kaçak - Daphne Clair BİRİNCİ BÖLÜM Takip ediliyordu. Ensesinde ki karıncalanma hissi ve sessizlik onu ikaz ediyordu. Gecenin içinde bir avcı vardı.Bu dar yokuştan yüzlerce kez gündüz geçmiş ve kendini hiç gergin hissetmemişti. Şimdiye kadar….. Ofisten çıkmadan önce ayakkabısını değiştirmesi gerekirdi. Karanlıkta yürümek için topukları yüksekti.A yağı takıldı, çığlık attı ve omzundan geriye bakarken kalp atışı hızlandı. Görünürde bir şey yoktu ama yakalanmak istemeyen biri ağaçların arkasına yada arabaların arasına saklanabilirdi. Bir eliyle omzuna astığı çantasında anahtarlarını arıyordu. Komşunun kapısına vardığında tekrar arkasına baktı.Y oksa ağaçların altında kıpırdayan gölge dalların rüzgarda sallanması mıydı? Hemen hayalinde komşusunun kapısını çaldığını ve neşeli Tongan ailesinin onu içeri alıp, erkek aile bireylerinin takip eden kişiyi dövmek için dışarı çıktıklarını canlandırdı. Ama evde hiç ışık yoktu ve gençlerin bangır, bangır çaldıkları müziğin sesi de gelmiyordu. Ya yanlış gördüyse? Hayali bir saldırgandan kaçıyorsa? Evi birkaç metre ötedeydi ve iki katlı kır evi Yeni Zellanda’nın geçmişini iyi yansıtıyordu. Koşma. Bir kaç hızlı adımda evdeydi ve giriş kapısının arkasından kapadıktan sonra üç basamaklı merdiveni çıkarken giriş kapısının tekrar açıldığını duydu.Arkasına baktığında uzun boylu bir erkek siluetinin ona doğru yaklaştığını gördü. Topuğunun biri tahtaların arasına sıkıştı ve dengesini kaybetti. Düşmemeye gayret ederken anahtarını düşürdü. Kapının pervazına tutunurken anahtarın düşme sesini duydu ve adamın eğilerek anahtarı aldığını gördü. Ondan kurtulmasına imkan ihtimal yoktu. Arkasında kilitli kapı ve önünde evin anahtarını tutan adam arasında hapsolmuştu.B aşını kaldırdı ve ciğerlerine hava doldurarak bağırmaya hazırlandı ve birinin yanına geleceğini umuyordu. Adam hemen merdivenleri çıkarak yanına geldi ve ağzını kapattı. Akıllıca davranıp onun erkekliğine vurmaya hazırlanırken adam arkasına geçti. Bu seferde onu ısırmaya ve tekmelemeye çalıştı ama adam onu koluyla sarıp kendi erkeksi vücuduna yaslıyarak hareket etmesine fırsat vermedi. Sonra da nefesini kulağında hissetti. Kısık ve sert bir sesle “Yapma,sevgilim” dedi. Sevgilim? Adamın sarılışıyla bütün vücudu kaskatı kesilmişti. Sevgilim? Öfke yerini korkuya bırakmıştı. Şakakları öyle bir atmaya başlamıştı ki, sanki kanı beynine çıkmıştı. Onu hapseden kollar bir an için gevşediğinde adamdan hemen kaçtı ve dönerek ona bütün kuvvetiyle tokadı patlattı. “Adi herif!” Sesi cırtlak ve ürkek çıkmıştı ve bu yüzden çenesini tutmuş olmayı diledi. Şimdi adam paniklediğini anlamış olmalıydı. Gecenin karanlığından çıkmış bir adamdan korkup, hareketler savuran bir kadına dönmüştü. Karanlıkta adamın yüzünü görmüyordu ama adamın elini kaldırdığını görmüş ondan kaçmak için kendini iyice kapıya yaslamıştı. Ve sonra adam güldü. Kadın derin bir nefes aldı. Başı dönüyordu ve konuşmaya başlamadan önce tekrar derin bir nefes alması gerekmişti. Dişlerini sıkarak,sesini ciddileştirdikten sonra “Bana anahtarı ver” dedi. Adam anahtarı uzatınca hızlı bir hamle yaptı ve elleri birbirine değdi.Vücudunu adrenalin son hızla sarmıştı. Anahtarı alır almaz deliğe sokmaya çalıştı ama bulamıyordu. Çünkü bütün vücudu kötü bir şekilde titriyordu. Güçlü erkek parmakları parmaklarını kapladı ve adam anahtarı ondan alırken kadın yerinden sıçradı. Adam kilidi açarken kadının sırtını tutuyordu ve kapıyı açtıktan sonra yavaşça kadını içeri soktu. Şimdi her ikisi de içerdeydi. Kadın karanlıkta adamın nefes alışını ve kokusunu duyuyor ve bu koku ona tanıdık geliyordu. Adamın eli kadının belindeydi ve onu iyice kendine çekti. “ Titriyorsun.” Adamın tıraş olmuş çenesi kadının şakaklarını sıyırdı. Kadın ondan korku içinde uzaklaştı ve ışığı yaktı. Kaşlarını çatmış bir çift kuzguni göz ona merakla bakıyordu. Adam artık evinin içindeydi. Sakin olmaya ve adamın suyuna gitmeye karar verdi. “Solgunsun” diye adam ona konuştu. Kendini solgun hissediyordu. “Beni mi takip ediyordun?” “Takip mi?” “Beni izliyordun. Bana saklanmaya çalıştığını sakın söyleme.” “Seni korkutmamaya çalışıyordum.”
Daphne Clair.xpsKaçak - Daphne Clair
BRNC BÖLÜM Takip ediliyordu. Ensesinde ki karncalanma hissi ve
sessizlik onu ikaz ediyordu. Gecenin içinde bir avc vard.Bu dar
yokutan yüzlerce kez gündüz geçmi ve kendini hiç gergin
hissetmemiti. imdiye kadar….. Ofisten çkmadan önce ayakkabsn
deitirmesi gerekirdi. Karanlkta yürümek için topuklar yüksekti.A ya
takld, çlk att ve omzundan geriye bakarken kalp at hzland.
Görünürde bir ey yoktu ama yakalanmak istemeyen biri aaçlarn
arkasna yada arabalarn arasna saklanabilirdi. Bir eliyle omzuna ast
çantasnda anahtarlarn aryordu. Komunun kapsna vardnda tekrar
arkasna bakt.Y oksa aaçlarn altnda kprdayan gölge dallarn rüzgarda
sallanmas myd? Hemen hayalinde komusunun kapsn çaldn ve neeli
Tongan ailesinin onu içeri alp, erkek aile bireylerinin takip eden
kiiyi dövmek için dar çktklarn canlandrd. Ama evde hiç k yoktu ve
gençlerin bangr, bangr çaldklar müziin sesi de gelmiyordu. Ya yanl
gördüyse? Hayali bir saldrgandan kaçyorsa? Evi birkaç metre
ötedeydi ve iki katl kr evi Yeni Zellanda’nn geçmiini iyi
yanstyordu. Koma. Bir kaç hzl admda evdeydi ve giri kapsnn
arkasndan kapadktan sonra üç basamakl merdiveni çkarken giri kapsnn
tekrar açldn duydu.Arkasna baktnda uzun boylu bir erkek siluetinin
ona doru yaklatn gördü. Topuunun biri tahtalarn arasna skt ve
dengesini kaybetti. Dümemeye gayret ederken anahtarn düürdü. Kapnn
pervazna tutunurken anahtarn düme sesini duydu ve adamn eilerek
anahtar aldn gördü. Ondan kurtulmasna imkan ihtimal yoktu. Arkasnda
kilitli kap ve önünde evin anahtarn tutan adam arasnda hapsolmutu.B
an kaldrd ve cierlerine hava doldurarak barmaya hazrland ve birinin
yanna geleceini umuyordu. Adam hemen merdivenleri çkarak yanna
geldi ve azn kapatt. Akllca davranp onun erkekliine vurmaya
hazrlanrken adam arkasna geçti. Bu seferde onu srmaya ve
tekmelemeye çalt ama adam onu koluyla sarp kendi erkeksi vücuduna
yaslyarak hareket etmesine frsat vermedi. Sonra da nefesini kulanda
hissetti. Ksk ve sert bir sesle “Yapma,sevgilim” dedi. Sevgilim?
Adamn sarlyla bütün vücudu kaskat kesilmiti. Sevgilim? Öfke yerini
korkuya brakmt. akaklar öyle bir atmaya balamt ki, sanki kan
beynine çkmt. Onu hapseden kollar bir an için gevediinde adamdan
hemen kaçt ve dönerek ona bütün kuvvetiyle tokad patlatt. “Adi
herif!” Sesi crtlak ve ürkek çkmt ve bu yüzden çenesini tutmu olmay
diledi. imdi adam paniklediini anlam olmalyd. Gecenin karanlndan
çkm bir adamdan korkup, hareketler savuran bir kadna dönmütü.
Karanlkta adamn yüzünü görmüyordu ama adamn elini kaldrdn görmü
ondan kaçmak için kendini iyice kapya yaslamt. Ve sonra adam güldü.
Kadn derin bir nefes ald. Ba dönüyordu ve konumaya balamadan önce
tekrar derin bir nefes almas gerekmiti. Dilerini skarak,sesini
ciddiletirdikten sonra “Bana anahtar ver” dedi. Adam anahtar
uzatnca hzl bir hamle yapt ve elleri birbirine dedi.Vücudunu
adrenalin son hzla sarmt. Anahtar alr almaz delie sokmaya çalt ama
bulamyordu. Çünkü bütün vücudu kötü bir ekilde titriyordu. Güçlü
erkek parmaklar parmaklarn kaplad ve adam anahtar ondan alrken kadn
yerinden sçrad. Adam kilidi açarken kadnn srtn tutuyordu ve kapy
açtktan sonra yavaça kadn içeri soktu. imdi her ikisi de içerdeydi.
Kadn karanlkta adamn nefes aln ve kokusunu duyuyor ve bu koku ona
tandk geliyordu. Adamn eli kadnn belindeydi ve onu iyice kendine
çekti. “ Titriyorsun.” Adamn tra olmu çenesi kadnn akaklarn syrd.
Kadn ondan korku içinde uzaklat ve yakt. Kalarn çatm bir çift
kuzguni göz ona merakla bakyordu. Adam artk evinin içindeydi. Sakin
olmaya ve adamn suyuna gitmeye karar verdi. “Solgunsun” diye adam
ona konutu. Kendini solgun hissediyordu. “Beni mi takip ediyordun?”
“Takip mi?” “Beni izliyordun. Bana saklanmaya çaltn sakn söyleme.”
“Seni korkutmamaya çalyordum.”
Kadn neredeyse kahkaha atacakt. “Sen ne?” “Eer bu ssz sokakta
arkanda bir adamn varln duyarsan yada görürsen korkabileceini
düündüm.” “O zaman orada biri olduunu ve özellikle görünmemeye
çaltn bilerek ne hissedeceimim düündün?” diyerek çantasn yere
brakt. “Bildiini düünmedim” diyerek adam uzand ve onun elini tuttu.
Sonra da elinin kendi dudaklarna götürerek öptü ve kadnn nabznn
hzla atmasna neden oldu. Öpüünü fazla uzatmadan ban geri çekti ve
kadnn yüzünü tekrar inceledi. “Senin bir içkiye ihtiyacn var.” Adam
etrafna bakt ve oturma odasnn yerini anlaynca kadn oraya doru
çekmeye balad.I açtktan sonra kadna oturmasn söyledi. Kadn onun
sözünü dinleyerek oturdu. Zaten ayakta duracak hali yoktu. “çki
içmek istemiyorum” dedi. Adam ona inanmayan buz gibi bir bakla
bakt. Sonra etrafna baknarak içkilerin olduu sehpaya ilerledi. Kadn
itiraznn dinlenmeyeceini bildii için ondan brendi dolu barda ald.
çki genzini yakt için gözlerini kapad ve tekrar açtnda adamn yanna
oturduunu gördü. Kadn kzarmasnn nedeninin içki olduunu düündü.
Adamn bacaklar ona deiyordu ve bu kadar yakn oturmam olmasn diledi.
Kadn ona defolup gitmesini söyleyebilmeyi diledi. Onun yada baka
bir erkein evine davetsiz girmesine, ona emir vermesine yada ne
yapacan söylemesine ihtiyac yoktu. Kadn kadehi bana dikti ve
bitirdi. “Burada yalnz m yayorsun” diye sordu adam. “Bu seni hiç
ilgilendirmez.” Kadn hiç düünmeden cevap vermiti. Kahretsin! Neden
bir erkek arkada olduunu uydurmamt? Yada tarm düzine ev arkadann
biraz sonra geleceini. Aslnda evin sadece iki yatak odas vard.
“Beni ne kadar süreden beri takip ediyorsun?” “Ponsonby sokakta
otobüsten indiini gördüm. Genellikle eve karanlkta m yürürsün?” Onu
knam gibi konutu. “Bu akama kadar kendini hep güvende hissettim.”
“Bu akam güvendeydin.Öyle olmasn saladm.“ “Endie için teekkür
ederim ama gerek yoktu” diyerek kadn ineleyici konutu. “Seni bir
kere görmek bunun gerekli olduunu düünmeme neden oldu. Kendime bir
içki alabilir miyim?” “Almaman tercih ederim.” Siyah kalar kalkt.
“Ne kadar kabasn.” Kadn kendini azarlanm gibi hissetti. Sanki adamn
buna hakk varm gibi. Adam ona ksa bir süre baktktan sonra gidip
kendine bir votka koydu. “Sen bir içki daha ister misin?” diye
abartl bir kibarlkla sordu. Kadn sessiz bir ekilde ban sallad ve
adam yerine döndü. Kahretsin, adam onu evden atamayacan biliyordu.
Fiziksel üstünlüünü kullanyordu ama buras onun eviydi ve o davetsiz
bir misafirdi. Adam votkasna bakt ve yumuak bir tonda “imdi gitmem
gerektiini düünüyorsun, öyle deil mi?” dedi. Keke. Ama kadn
konumad. “Eer isteseydim gider miydin?” Adam hala kadehine
bakyordu. Elleri olduu yerde duruyordu. Kadnn tam tersine. Kadnn
bedeninde ki tüm sinirler atyordu. Adam konumadan önce bir saniye
bekledi. “stiyor musun?” Kadn nefes alamyordu. Kendi kalp atlarn
duyabiliyordu. Haydi söyle. “Evet.” stedii kararllkta söyleyememiti
ama yinede sesi ksk çksa da söyleyebilmiti. Saniyeler geçti. Sonra
adam kadehini kaldrd ve içkisinden bir yudum ald. Ban çevirdi ve
baklar karlat. “Hayr.” Kadn ayaa kalkt ve sonra da durdu, çünkü bu
ani hareket ban döndürmütü. Herhalde içkiden olmutu ve nereye
kaçacakt?Bir kaç adm atmadan ona yakalanrd. Bunu onaylarmcasna adam
geri kalan içkisini bitirdi ve ayaa kalkt. “Hayr” diye tekrarlad.
“Benden daha fazla kaçamazsn,Roxane.” KNC BÖLÜM “Kaçmyorum” Oda
etrafnda döner gibi oldu ve Roxane tekrar yerine oturdu. “Senden
hiçbir zaman kaçmadm.” “O zaman ne diye adlandrrsn?” diye sordu.
“Akl banda, mantkl bir karar olarak.”
Roxane onun bu tandk tavrndan rahatsz olmutu. Çaresizlik,umutsuzluk
ve özlem duygular birbirine karmt. “Böyle bir karar alacak
kapasitede görmüyor musun beni? Ama hayatmn en iyi kararyd.” Çenesi
kasld ve yananda ki kas görülür bir ekilde atmaya balad. “Bütün
bunlara gerek var myd? Balanty tamamen koparmak, ailene bana nerde
olduunu söylememek, seninle sadece avukatn araclyla iletiim
kurabilmem, sanki sana dayak atm bir hayvanmm gibi.” “Öyle olmadn
onlara söylemitim. Bana saldran bir hayvan deilsin,Zito.” “Tanrm,
bir daha asla benim adm söylediini duyabileceimi sanmyordum.”
Roxane irkildi ve bann hala eik olmasna memnun oldu. Zito onun
yüzünü göremiyordu ama ses tonunda ki deiiklik Roxane’nin ban
kaldrmasna neden oldu. “Eer seni geri isteseydim, seni rahatlkla
bulabileceim aklna gelmedi mi?” “Bulabileceini biliyordum.” Roxane
onun eer seni geri isteseydim lafn dikkate almamaya çalt. “Bulunmak
istemediini açkça belli ettin.Yada eninde seni bulacam ve gelip
sana geri dönmem için yalvarmam m bekliyordun?” Bazen zayflk, kendi
çabalarna ramen Zito’nn ona özürlerle geldiini hayal ediyordu.
Deimi bir adam mucize olurdu. Souk gecelerde bu hayal onun
sabahlamasn kolaylatryordu. Ama u anda bunu kabul etmek aptallk
olurdu. “Hayr.” Roxane bir an onun yüzünde dü krkl ifadesini
gördüünü düündü. Ama Zito yeniden yüz maskesini takmt. Roxane yanlm
olmalyd. “Öyle yapmadna memnun oldum.” Zito ondan uzaklat ve
Roxane’nin boyad duvarlar ve resimleri inceledi. Daha sonra da
koltuklar ve sehpann yannda duran uyumsuz kanepelere bakt. Bir kaç
saniyeliine gözleri Roxane’nin çok sevdii ipek halsna takld.
Roxane’ye dönmeden önce bir kez daha odaya göz gezdirdi. Roxane
savunmaya geçerek “Beenmedin mi?” diye sordu. Zito hemen cevap
vermedi ve konutuunda ses tonu ifadesizdi. “Çok ho. Küçük ama
scack.” “Ben küçük severim.” Bir an için onu çeken ve
heyecanlandran ilk karlatklarnda olan alayc, seksi baklar yine
Zito’nun baklarnda vard ama yine de tek kan kaldrp ve inanlmaz
ekilde dudaklarn kvrd..Ve kahretsin Roxane ona her zamanki gibi
tepki verdi, kahkaha ve içine yaylan tutkuyla kark. fadesiz bir yüz
taknmaya çalan Roxane gözlerinin onu ele vermemesini ümit etti.
Zito ciddileti ve Roxane’yi artarak baka bir tarafa bakmaya balad.
“Ev senin mi?” diye sordu. “Hem benim, hem bankann.” “Paraya
ihtiyacn olduysa benden isteyebilirdin. En azndan avukatn
araclyla.” “Senin paran istemiyorum. yi bir iim var ve ipotei
karlayabiliyorum.” “potek!” Sanki küfür edermi gibi konumutu.
Roxane ifadesiz ekilde konutu. “Bizim gibi önemsiz insanlarn ev
alrken kullandklar eye denir.” “Ev almaya ihtiyacn yok. Sana
ihtiyacn olan her eyi verebilirdim. Kahretsin sana her eyi verdim.”
“Her eyi deil.” Roxane üzgün bir ekilde konutu. En azndan istedii
bir eyi deil. Kzgnlkla “Seni sevmitim.” Roxane geçmiin ne anlama
geldiini bile düünmek istemiyordu. “Biliyorum. Sevdiini biliyorum.
Kendi çapnda.” Zito ellerini saçlarndan geçirdi. “Kalbimi ve ruhumu
sana vermitim. Her eyimi.” Maurizio Riccioni hayatnda esiz, güvenli
ve olaanüstü baarl olmayan hiçbir ey yapmamt. Neredeyse tutkulu bir
ekilde Roxane “Sadece senin suçun deildi. Ben çok gençtim ve bana
evlenme teklif ettiinde hayr demeliydim.” “Dedin” diye hatrlatt
Zito. Evet demiti. Ona ilk teklif ettiinde biraz mantkl davranmt
ama kar gelmesi fazla uzun sürmemiti. Korkular ve vicdan bir müddet
sonra Zito’nun zeki beyni, bitmek bilmeyen arzusu ve çekici öpüleri
sayesinde kaybolmutu. Bir tanecik kzlarnn on dokuz yanda
evlenmesine kar çkan ailesini bile ikna etmiti. steksiz bir ekilde
Roxane’nin yirmi yana girmesini beklemi,en sonunda doum gününde
yüzlerce davetlinin önünde bir katedralde birbirlerine evlilik
yeminlerini etmilerdi. Ama evlilik beyaz bir gelinlik ve ampanyal
kutlamadan çok öte bir eydi ve onlarn ki bu snava yenik dütü.
“Reddetmeye devam etmeliydim.” “Teekkür ederim” Sesi ac doluydu.
“Bense keke seni dövmü olsaydm diyorum.”
“Zito!” “Seni hiçbir zaman incitmeyeceimi biliyorsun yada baka bir
kadn! Ama en azndan beni tek etmen için bir neden olmu olurdu. En
azndan mantkl bir neden.” Yeniden odada turlamaya balamt ve
Roxane’nin bir antikacda bulduu eski çalma masasnn önünde durdu.
Masann Üzerinde duran zarf eline ald. “Onlar özel eyler!” Aslnda
Roxane’nin saklayaca bir ey yoktu. Masada olan eyler faturalar ve
kuzeninden gelen mektuplard. Zito ona bo gözlerle bakt ve tekrar
elinde ki mektuba yöneldi gözleri. “Roxane Fabian,öyle mi?” Roxane
neden kendini suçlu hissediyordu.Omzunu silkti. “Evlendiimizde
benim soyadm tamaktan mutluluk tayacan söylemitin.” “Önemli
deildi.” “Benim için önemliydi hem de çok.” Tpk kzlk soyadnn onun
için tekrar önemli olduu gibi. “Sahiplenme duygusu mu?” Zito
sinirlerine hakim olabilmek için bir kahkaha att. “Eer öyle
düündüysen o zaman çok çocukmusun.” Yada aptal der gibi konumutu.
“O zamanlar…öyle düünmüyordun.” Tepkisi çok net deildi ama Roxane
onun hareketlerine alk olduu için, kaslarnn gerildiini anlamt. Onun
kendine olan güvenini delip geçmiti. Zito’yu özellikle krmak
istememiti. Onu terk ettiinde Zito’nun kzacan ve üzüleceini
biliyordu ama bunu intikam yada ceza amaçl yapmamt, sadece kendini
koruma amaçl bir gereksinimdi. Uzun ve büyük olaslkla anlamsz veda
mektubunda ondan nefret etmediini ve kendini hiçbir ey için
suçlamamasn yazmt. Ayrln verdii etki dnda onu daha fazla incitmek
istememiti. Acs belki de tahmininden daha fazla derindi. Bunu
atlatmak için on iki aydan daha fazla zaman olmutu ama Zito’nun mal
konumalar bilerek yaplmt. “Üzgünüm. Sanrm anlaman beklemek çok
fazla ey ummakt.” “Baka bir adam m var?” diye birden sordu ve sanki
bir kant bulmak istermi gibi etrafna baknd. “Onu da m tek ettin?”
Roxane’nin tepesi atmt. “Oh Allah akna” Onun sadece yalnz olmak
istediini ve yalnz bana idare edebileceini anlamamt. “Baka bir
adam, seninle neredeyse üç sene yaadktan sonra. Ve seni aldatm
olabileceimi söylemeye nasl cüret edersin?” Roxane’nin siniri onu
durdurmutu. “Aylarca bu düünceyle kendime ikence ettim.” Roxane
onun bu ekilde düüneceini hiç düünmemiti. Zito nasl böyle bir eyi…?
Bu Zito’nun onu iyi tanmadna dair baka bir kantt, onun derin
ihtiyaçlarn anlamaya hiç çaba sarf etmemiti. Kalbine giren bir sanc
gelip boazna taklmt. “Hata etmisin.” Zito önemsemezmi gibi omzunu
silkti ama önemliydi. Gururu incinmiti hem de ar derecede.
Roxane’yi aramas için birini tutmamasnn nedeni ona olan saygs deil
gururuydu. “Dier evlilik yeminlerini bozduuna göre bunu neden
bozmayasn ki?” “Bu farkl.” “Nasl?” Bu soruya cevap veremezdi. “Her
neyse hatalsn” diye tekrarlad. Zito ona ters,ters baktktan sonra
kabul edermi gibi ban sallad. “Ve imdi?” diye sordu yumuakllkla.
“imdi?” Roxane çenesini kaldrarak bakt. “imdi özel hayatm bana
ait.” Zito gözlerini kst ve o anda telefon çald. “Telefonum çalyor”
diye Roxane saçmalad. Acele etmeden telefonu açmak için koridora
ilerledi. “Evet.” Roxane telefonda ki kiiye dikkatini vermeye
çalrken Zito da onu izliyordu. “Evet Leon.” Roxane göz ucuyla
Zito’nun arkasn dönüp uzaklatn gördü. “Cumartesi mi?” Roxane
konsantre olmaya çalyordu. “Evet zamanlaman çok kötü. Ajandam alp
geleyim.” Çantasndan ajandasn alp döndü.“Haftaya Cumartesi mi? Ne
tür bir parti? Eer kravatl resmi bir partiyse…” Leon ona öyle
olmadn söyledi. Yurtdndan oluydu gelen fazla hazrlk yapmadan bir ho
geldin partisi “Aile arasnda.Yüz kii civarnda olacaz.” Roxane genç
adam için üzülmütü. “Yani akrabalar müstakbel gelini görmeye
gelecekler,öyle mi?” “Daha fazlas olabilir.Bu insanlar Auckland’n
iyi çevresinden olan kiiler. Umarm bu geceyi düzenlemek
için zamann vardr.” Roxane’nin sosyal hayat yok denecek kadar azd.
“O gece orada olacam.” “Sana güvenebileceimi biliyordum.” Telefonu
kapatp oturma odasna döndüünde adamn sözlerinden dolay dudaklarnda
bir gülümseme vard. Zito pencerenin yannda ayakta duruyordu. Roxane
içeri girince ona döndü ve konuurken sesi buz gibi çkt. “Erkek
arkadan m?” Erkek arkada yoktu ama onun bu sorusuna cevap vermeden
önce tereddüt etmesine neden oldu. “ görümesi.” “ görümesi mi?
Gecenin bu saatinde?” “Geç deil ki.” Roxane saatine bakt. Dokuzu
biraz geçiyordu. Zito bu laf önemsemedi. “Cumartesi gecesi..parti
mi var? Özel bir parti. Gerçekten ajandana bakmak zorunda mydn
yoksa bu onu strese sokmak için uyguladn bir taktik miydi?”
“Saçmalyorsun” Zito pencerenin yanndan ayrlp ona doru yürümeye
balad. “Saçmalyorum öyle mi?” “Evet” Belki Roxane’nin sesinde ki
kzgn ton onu daha fazla yaklamaktan alkoymutu. Gerçekten de ilk kez
Roxane ona böyle kar gelmi oluyordu. “Peki bu müstakbel gelin de
kim?” diye Roxane’ye çkt. “Yoksa sen misin? Çünkü eer öyleyse minik
bir detay unutmusun öyle deil mi?” Roxane hayretler içinde gülmeye
balad. Ve garip bir zafer edasyla Zito’yu rahatsz etmi olduunu
tekrar fark etti. Zito’nun bu kadar hatay bir arada yaptn daha önce
hiç görmemiti. Onun bu alelacele yarglarn sürdürmenin çocukça
olacana karar vererek “O patronumdu. irketler ve büyük irketler
için yemekler ve davetler organize ediyoruz ama bir müterinin oluna
evinde hem ho geldin hem de nian partisi düzenlememi istiyor.” Zito
ona bakakald. Sanki doruyu söyleyip söylemediinden emin olmak
istiyordu. Sonra da koltua çöktü ve saçlarn kartrrken Roxane’nin
anlamad bir eyler mrldand. Anlk bir tereddütten sonra Roxane onun
karsnda ki koltuklardan birine oturdu. Ellerini önünde kavutururken
yüzüksüz sol elini saklamaya çalt. Zito’ya tekrar baktnda onun uzun
bacaklarn uzatarak koltua yayldn gördü. “Bu gece aptallk ettim.
Beceriksiz salak gibi hareket ettim.” Roxane onun bu söylediklerine
hiç yorum yapmad. Göz kapaklar yava, yava aa düerken baklar
Roxane’nin dudaklarna kayd ve sonra hiç tereddüt etmeden vücuduna
indi. “Otobüsten indikten sonra sana yetiip durdurmalydm.” “Ödümü
patlatmak yerine” “Benim olduumu ne zaman anladn?” Her ne kadar
ikinci jenerasyon Avustralyal olsa da ona talyan atalarn hatrlatan
unutulmaz nefis ses tonuyla sevgilim dedii zaman anlamt. “Sana
vurmadan önce” diye yalan söyledi. Zito güldü. Onun o zamanda
güldüünü hatrlad, her ne kadar o tokat o zaman cann yakm olsa da.
Birden eski anlar yeniden canland ve bunu unutmak için “Hem sen
Ponsonby sokanda ne aryordun? Üstüne üstlük Auckland’da ne
aryorsun?” “Yeni Zelanda da Deloras’n bir ubesini açmay düünüyoruz.
Ben GPK’de yemek yiyordum.” “Rakiplerini mi test ediyordun?”
Zito’nun dedesi Avusturalya’ya cebi delik bir göçmen olarak gelmi
ve kendi küçük restorann açana kadar mutfakta her ii yapmt. Bu
restorana yenilerini ekledi ve yllar geçtikçe aile ii milyon dolar
geçen Avusturalyal bir irket haline geldi. Ve imdi de ii daha da
büyütüp Yeni Zelanda’ya m sçrayacaklard? “le zevk bir arada.”
Roxane’nin tüyleri diken,diken olmutu. “Bir hanmla m beraberdin?”
Tabi ki yalnz yememiti ve tabi ki arkada bayand. “Bir daha
görmeyeceim bir hanm.” “Hiç armadm. Eer kadn yemein ortasnda brakp
gittiysen.” Ses tonunda ki deiiklik tamamyla Zito’nun kadna olan
kaba davran yüzünden olmal diye Roxane kendi kendine içinden
geçirdi.Kskanmaya hiç hakk yoktu ve tabi ki kskanmyordu. “Peki ona
ne söyledin?” “Özür diledim, yemek ve taksi için para braktktan
sonra onu sabah telefonla arayacam söyledim.” Zavall kadn, Roxane
neredeyse gülümseyecekti. “Eer telefonuna çkarsa kendini ansl say.”
“Ona çiçek yollarm.” “Oh bu onu sakinletirir.” Ve onun inanlmaz
cazibesi. “En ksa zamanda elinden yemek yiyecektir.”
Bu Zito’yu gerginletirdi. “Bu özür gyabnda. Onu bir daha
görmeyeceimi söyledim. Öylesine bir arkada baka bir ey deil.” Büyük
ihtimalle daha fazla eyler bekleyen biri. Ne kadar ansl olduunu
bilmeyen biri. Roxane haksz olduunu biliyordu. Kendinden daha yal,
görmü geçirmi biriyle evlenmi olsayd Zito daha mutlu olurdu. Roxane
derin bir nefes ald, sinirle gözlerini kapad ve gözlerini duvarda
bir noktaya dikti. “Sorun ne Roxane?” Garip bir ekilde umurundaym
gibi konutu. Roxane gözlerini tekrar krpt ve Zito’ya bakt. “Öleden
beri hiçbir ey yemedim. Acktm.” Bu Zito’nun da kendini yeniden ackm
hissetmesine neden oldu. “Kendine bakmay hiç örenemedin mi?”
“Örendim” Buz gibi bir sesle cevap verdi. “Bana saldrmasaydn, beni
buraya sokmasaydn ve azma içkiyi dayamasaydn imdiye kadar bir eyler
yemitim.” “Bunu halledebilirim” Ayaa kalkt. “Mutfan nerede? Sorun
deil,ben bulurum” “Zito…” O da ayaa kalkt ve onu takip etmeye
balad. Zito hiç zorlanmadan mutfa buldu. “Zito benim için hiçbir ey
yapmana ihtiyacm yok” diye tekrarlad. Zito döndü ve göz kamatrc bir
ekilde gülümsedi. Genlerinde ki talyanlk yine kendini göstermiti.
Roxane’nin koluna girerek onu masaya götürdü ve sandalyeye oturttu.
“Ben de hala açm.Ve benim için yemek yapmana gerek yok. Orada otur
ve bana her eyin nerede olduunu söyle.” Ceketini ve kravatn
çkardktan sonra kollarn svad ve ellerini ykad. Bu olamazd. mkanszd.
te yorgun dümü ve masasnda uyuyakalm olmalyd ve bütün bunlarda bir
kabustan ibaretti. Zito kendi mutfanda, tencere, tavalar bulmaya
çalyor olamazd. Ona soan ve sarmsan yerini soruyor olamazd.
“Buzdolabnn yannda ki dolapta” diye cevaplad. Sarmsaklar eline alp
taze mi diye kokladn gördü. Bunu hep yapard çünkü bunu dedesinden
örenmiti. Melborn de ki büyük beyaz evlerinde, hizmetçilerin izin
günlerinde Zito Roxane’yi mutfaa indirir beraber yemek yaparlard.
“Kokla unu” Elinde ki baharat kendi kokladktan sonra Roxane’ye
koklatrd. Elma yada salatal soyduktan sonra bir srk alr gerisini
Roxana’ya uzatrd. Bazen Roxana onun parmaklaryla oynamaya balaynca
böyle önemli bir iin arasnda dikkatini datt için ona kzar ve akama
bunun acsn yatakta çkartacan söylerdi. Ama her zaman akamn
gelmesini beklemezdi. Yataa gidip du aldktan sonra mutfaa döner
yemek yapmaya devam ederlerdi. Bu mola bazen yemein daha lezzetli
olmasna neden olurdu. Yemek hazrlama bir nevi ön sevime gibiydi.
Zito’nun sevimelerine renk katt batan çkartma sanatyd. Son bir sene
de azalan sanat deildi.Yetersiz tezgah ve frnla, buzdolabnn
uygunsuz yerlerine ramen ayn becerikliliini göstermeye devam
ediyordu. Alçak dolaplara ban bir kere bile vurmad. Kötü bir rüya
m? Hayr tam tersine tatl bir rüyayd ve nostalji kokuyordu. Bir gün
Roxane ona yemek yapmasnn Rus baleti gibi olduunu söylemiti. Zito
gülmü ve ona “Onlarn hepsi homoseksüel deil mi?” demiti. “Hepsi
deil” diye Roxane ona itiraz etmi ve Zito’da bunu nasl bildiini
merak etmiti. Kskanç Latin sevgiliyi oynarken, kendisinin tam bir
erkek olduunu kantlamak için onu kucana alm ve yataa tamt. ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM Bilinçsizce Roxane'nin dudaklar özlemle kvrlarak gülümsedi.
Seksüel yönlendirmesini Roxane'e kantlamasna gerek yoktu. Zito'nun
gözlerine ilk kez bakar bakmaz bunu anlamt. Tecrübesizliine ramen,
Roxane azck heyecanlanarak kontrollü cinsel arzusunu fark etmiti.
Onu tamamyla yok eden bir alev arkasnda bir evliliin küllerini ve
iki tarafl atelenen koru. Bir kor ki, bu onu dehete düürmütü,
kendini onun tehlikeli yörüngesinden çekmesine, baka bir ülkeye
yerlemesine, hayatn yeniden onsuz kurmasna ramen onu baarszla
uratmt. Ses tonu, nefesi akaklarn styordu, dudaklarnn bileine
dokunuu Roxane'i annda hayata döndürmütü. "Öbür odada ki dolapta
bir ie arabn vard." derken Zito bir çanaa spagettiyi boaltyordu.
Roxane kendine geldi ve seçtii Yeni Zelanda krmz arabn Zito'nun
beenmesine armad çünkü iyi
arap seçmeyi ona Zito öretmiti. "Getireyim." "Hayr, olduun yerde
kal." Kapya doru ilerlerken Roxane'i yeniden iskemleye oturttu ama
o yine de yerinden kalkt, eski anlar aklndan çkarmak için bir eyler
yapmas gerekiyordu. Zito elinde iki kadeh ve açlm arap iesiyle geri
döndüünde, Roxane masaya örtü örtmü ve iki kiilik sofra kurmutu. Ve
masaya bakarak düünüyordu. Neden bunu yapyorum? Yeterince cesaretim
olsayd, ona kapy gösterir ve bir daha gelmemesini söylerdim. Zito
kadehlere arap doldurdu ve birini Roxane'e uzatt. "Otur." Alkanlk,
diye Roxane içinden geçirdi. Evlilikleri süresince Zito'nun ona ne
yapmas gerektiini söylemesine almt ve bir saatten az bir sürede bu
hayata geri dönmütü. Bilinçaltnda hala onun lafn dinliyor olmalyd.
Bu her eyi kabullenme hali Roxane'i artmt. Yemek yedikten sonra,
kendi kendine Zito'ya kibarca teekkür edip, sonra da gitmesini rica
edeceini söyledi. Bir süre sonra fesleen soslu spagettiyle Zito
masaya Roxane'nin karsna oturdu. arap kadehini kaldrdktan sonra
dier eliyle tuttuu çatala makarna dolad ve Roxane'e uzatt. O da
otomatik bir ekilde azn açt ve nefis makarnann tadna bakt. Hiç
kimse Zito kadar lezzetli sos yapamazd. Tadna iyice varabilmek için
Roxane gözlerini kapad. Bu da eski adetlerden biriydi ve bunu
hatrlamak gözlerini sulandrd. Yutkundu, alt dudanda kalan sosu
yalad ve sonra da Zito'nun kendi yemeine konsantre olmu olduunu
ümit ederek gözlerini açt. Zito ona gülümsüyordu, gözlerinden azna
kayan baklarnda kastl cinsel bir meydan okuma vard. "Harika..."
Roxane boazn temizledi. "Harika, her zamanki gibi." Ayn sosu iki
kez yapmazd, o günkü havasna göre malzemeleri ve ölçüleri
deitirirdi ama her deiim bir aheserdi ve bu gece de buna dahildi.
"yi." Sanki bu onaya ihtiyac varm gibi. "Spagettiyi de kendim
yapsaydm, daha iyi olurdu ama bu da fena deil." Roxane spagettiyi
çatalna sarmay hiçbir zaman becerememiti. Zito birçok kere çataln
brakp, Roxane'nin denemelerini gülerek seyrederdi. "Gülme. Bunu
beceremediimi gayet iyi biliyorsun." Bu sefer Zito açkça güldü.
"Bak, böyle." Eliyle Roxane'nin elini tuttuktan sonra çatal çevirdi
ve azna götürdüü çataldan tek bir tane sarkmyordu. Lokmasn azna
aldktan sonra Roxane elini hemen çekti. Zito ona yüzlerce kez bunu
öretmeyi denemi ama baarl olamamt. "Artk makarna hiç yemiyorum gibi
bir ey." Zito onu seyrederken yemei hiç beceremiyordu. "O zaman
zayflamana hiç amamak gerek." "Ben zayf deilim!" "Zayflamana
dedim." diye Zito düzeltti. "Her zaman ki güzelsin..." "Teekkür
ederim." Roxane'nin sesi çok zayf çkmt. "...ama kilo vermisin."
"Eskiye oranla daha fazla egzersiz yapyorum. Daha salkl." Paradan
ksmak için ie yürüyordu çünkü maa çok fazla deildi ama yürüyüten de
memnundu. i masa banda olduu için ie yürümek spor açsndan iyi
oluyordu. "Hala tenis oynuyor musun?" "Evet." Bir zamanlar Zito
ampiyon olmutu. Evdeki çalma odasna turnuvalardan kazand kupalar
smaz olmutu. Ama yirmibe yan doldurduktan sonra i daha fazla zamann
almaya balamt. Dedesi emekli olmu, babas da ileri bir an önce ona
devretme telana dümütü. "Ailen nasl?" diye Roxane sordu.
"lgileniyor musun?" "Evet. Annenle, baban severim ve kz kardelerini
de özledim. Bana çok iyi davranmlard ve deden de çok ekerdi." "Ama
torunu deil." Roxane spagettiyi çatala sarmaya çalmaktan vazgeçti
ve ban kaldrd. "Sana söyledim, Zito, olay..." Zito yumruunu masaya
vurunca kadehler yerinden sçram ve biraz arap dökülmütü. "Bana
hiçbir ey söylemedin! Mantkl hiçbir ey!" Roxane'de yerinden sçramt
ve yüzünün gerildiini hissetti. Hemen ardndan Zito, "Niyetim seni
yine
korkutmak deildi. Bu bekleyebilir." Zito yemek yerken tartmay hiç
sevmezdi çünkü her ikisinin de hakkyla yaplmas gerektiine inanrd.
Çou zaman iyi bir yemekten sonra kavgann bir ie yaramadn savunurdu.
Çounlukla da bu konu hakknda haklyd ve aralarnda bir sorun
olduunda, Zito'nun bunu çözme ekli, onunla sevimek olurdu.
Böylelikle Roxane'nin bir ey düünmeye frsat olmazd. Sadece
birbirlerine olan ihtiyaçlar ve tutku dolu bir sevimeden sonra her
ey sorun olmaktan çkard. Roxane ararak aslnda doru düzgün hiç kavga
etmediklerini düündü. "Yemeini ye." diye Zito söylediinde
düüncelere dalmaktan yemeini souttuunu fark etti. "Adam gibi
besleniyor musun sen?" diye Roxane'e sordu. "Yeterli yiyorum.
Salata, yasz et, balk...kn çorba ve sebze." Zito bunlar beenmemi
gibi bir ses çkartt. "Misafir arlyor musun?" "Önceden hazrlanmam.
Misafir evde ne varsa onu yer." Evi kalabalk misafir arlamaya
müsait deildi. "Bana u iinden bahset." "Auckland'a geldiimde
Leon'un yiyecek ve içecek irketinde çalmaya baladm. lk bata sadece
yemek servisinde ve masa düzenlemesinde çaltm..." Paraya ihtiyac
vard. "Birkaç ay sonra bana uzun süreli i teklifinde bulundu." Leon
onun el çabukluuna, sorumluluk duygusuna ve insiyatifini
kullanabilmesine hayran kalmt. "Baz müterilerin yemekten daha
fazlasn istediklerini anlamtm. Davetler hazrla-yabilen, reklam
ilerini de yürütebilecek biri. Bu yüzden bu fikrimi Leon'a söyledim
ve o da denememizi teklif etti ve beni bu ie verdi." "Öylesine."
"Öylesine. Yaptm ite iyiyim ve imdi de bunu hak eden bir maam var."
Yaknda yeni mobilya ve birkaç lüks eya evine alabilecekti.
"Tebrikler." "Riccioni imparatorluunun yannda bir ey deil ama yine
de baarlyz." "Delores bir imparatorluk deil. Aile ii." diye Zito
ona kar geldi. "Milyonlara bedel bir aile ii." Belki de trilyonlar.
Mali detaylar hiçbir zaman kocasna sormamt. "Bu bir suç deil.
Hepimiz çok çalyoruz." "Biliyorum." Bu aile erkekleri için doruydu
ama kadnlar ie almazlard. Bu Roxane'e en bandan söylenmiti. Onun
görevi, evi ve çalanlar idare etmekti. Arada srada verilen
partilerin ve yemeklerin idaresi de Delores'in efleri ve garsonlar
tarafndan yaplrd. Hanmlarn görevi giysileri, mücevherleri,
güzellikleri ve dourganlklaryla erkeklerini onore etmekti. Böyle
gecelerden birinde Roxane Zito'ya kendini masada ilenmi duran buz
parçasndan farkl görmedii ikayetinde bulunmu, o da ona cevap
olarak, "Sen çok daha güzelsin ve öyle buz gibi de deilsin."
demiti. Gözleri muzipçe parlayarak Roxane'i kollar arasna alm ve
dans pistine götürmütü. Ar, romantik arkyla dans ederlerken, yanan
Roxane'nin yanana dayayarak birbirlerini nasl tamamladklarn kulana
fsldamt. Bir gece önce Roxane'nin ona verdii tepkileri anlatrken
nefis seksi sesi gittikçe kalnlamt. Roxane'nin zevkten titremesinin
ona ne kadar zevk verdiini söylemiti. "Zito, yapma!" Roxane en
sonunda ona yalvarmak zorunda kalmt. Yanaklarnn ve tüm vücudunun
ate basmasndan utanmt.. "Herkesin içindeyiz." "Kimse duyamaz."
diyerek Roxane'i kendine iyice çekmiti. Zito ikisinin de tahrik
olduunu anlamt. Dudaklarn Roxane'e iyice yaklatrarak, "Kendimize
bir yer bulalm m?" Roxane titriyordu. "Burada m?" Gece Melbörn'nün
tarihi evlerinden birinde yaplyordu. "Darda." diye Zito fsldad.
Biraz daha öne eildi ve dudaklan yarm saniye kadar onun dudaklarna
dedi. Ama kendini geri çekmek yerine kendi hediyesi olan kulak
memesindeki prlanta tan arkasna bir öpücük daha kondurdu. Dilinin
ucunun dedii her yer Roxane'ni çldrtyordu. nlemesine engel
olabilmek için dileriyle kendi dudaklarn srmt. Roxane bir an için
dans pistinde orgazm olacan düünmeye balamt. Kendini çekerek, ksk
bir sesle, "Bir yer bul." Zito tek kelime etmeden onu döndürdü,
elini Roxane'nin beline sararak onu darya doru yöneltti. Birileri
onlarla konumaya çalrken Roxane yanaklar kzarm ekilde onlara
gülümsemeye çabalad. Zito insanlar cevaplam ama durmadan yoluna
devam etmiti. Sonra kapy buldu ve dar çktlar. Birkaç çift ellerinde
ampanya kadehleriyle sohbet ediyorlard. Dars daha serindi ama souk
deildi.
Zito tereddüt etmeden aaçlkl olan yere doru yürümeye devam etti.
Arkalarndan bir kadnn güldüünü Roxane duymutu. "Zito." diye fsldad.
"nsanlar ne yaptmz tahmin edecek." "Brak etsinler." "Zito..."
Roxane yavalamak, hatta durmak için giriimde bulundu. Zito onu
kollarnn arasna alarak durdu. "Umurunda m?" Roxane'i hemen öptü,
dudaklar onun dudaklarn örterken, Roxane'de onun dilini azna almak
için dudaklarn aralad. Dileri nazikçe Roxane'nin alt dudan srd.
"Hayr." diye Roxane Zito onu cevap vermesi için braktnda itiraf
etti. Bir daha konumadan, Zito onu yürütmeye devam etti ve küçük
bir yazlk evin önüne geldiler. Roxane içeride açk renk elbiseli bir
kadn gördü ve bir adamn sesini duydu. Zito gülümseyerek Roxane'i
çiçeklerle dolu bir yola soktu. Ay yla aydnlatlm bir çimenlie
çkmlard ve kocaman bir aacn gölgesinde Zito durdu. Oras yeterince
karanlkt. Zito onu tekrar öptü, uzun ve derin bir öpücüktü.
Parmaklar elbisesinin fermuarn buldu. Sütyen giymeyi gerektirmeyen
bir elbiseydi ve omuzlarndan aaya itildiinde ayak bileklerine dütü.
Roxane güçlükle soluyordu ve Zito bir eliyle onu tutarken eildi ve
elbiseyi alarak yaknda duran dallardan birine ast. "Üüdün mü?" diye
Roxane'e sorarken, elleri ona dokunuyor, okuyordu. "Hayr." Roxane
titriyordu ama teni alev alev yanyordu. "imdi sra bunlarda." diye
Zito fsldad ve minicik dantel külodu elbisenin yanna gitti. Ayanda
sadece topuklu ayakkablarla kalnca kendini aptal gibi hissetmiti.
Onlar hemen ayandan çkard ve nemli yapraklar ayaklarn serinletti.
"nanlmaz derecede güzelsin." diye Zito konutu. Roxane'e çok yakn
duruyor ama ona dokunmuyordu. Gözleri gecenin karanlna almaya
çalyor ve Zito'nun yüz hatlarn ve gözlerini güçlükle görüyordu.
Koyu renk takm elbisesi ve beyaz gömlei içinde Zito kendini belli
ediyordu. Roxane'nin çrlçplak ve Zito'nun giyinik olmas çok tahrik
edici bir durumdu. nanlmaz derecede seksi bir eydi. "Peri gibisin.
Büyüleyici. Sanki bir masal prensesi gibi." Ama Roxane kendisinin
normal bir insan olduunu biliyordu. En azndan vücudu bunu ona imdi
söylüyordu. Zito onun bu halini anlam olmalyd. Gittikçe hzlanan
nefes aln, içinde coan nabznn atn ve sesinde ki deiiklii. Yavaça
Zito ellerini onun göüslerine kaydrd ve Roxane hafif bir çlk att,
kendi ellerini onun ellerine koyarak bastrmasn istedi. Vücudunu yay
gibi gererek, ban geriye att. Zito'nun az onun boynuna inerek, kefe
çkt ve Roxane ellerini onun ellerinden çekerek pantolonunun
fermuarna gitti. Hafifçe inleyen Zito yine Roxane'nin dudaklarna
kapand. Diliyle Roxane'nin azn kefe çkt ve o da ona karlk verdi.
Roxane bir anda onun kollarnn arasna alarak kaldrd ve kendi srtn
aaca dayad. Roxane bacaklarn açarak onu içine ald. "Sev beni." diye
hiç utanmadan yalvard. "Oh, Zito, sev beni." DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Zito bu
istee karlk vermiti, içine derin darbelerle girerken, Roxane'nin
isteini ve zevkini tam bir çlgnla çeviriyordu. Zevk dalgalar çinde
yürürken, Zito'nun dudaklar omuzunda, boynunda, göüslerindeydi.
Roxane'i yükseklere çkarrken onu tandk ama bir o kadar da hayal
edemeyecei kadar zevkten çldrtan bir çlgnla götürüyordu. Birlikte
tepeye ulatklarnda, Zito onu yeniden dudaklarndan öpmeye balamt ve
Roxane daha fazla dayanamayp dudaklarndan bu kelimeleri dökmütü.
"Tanrm, seni seviyorum'" Birbirlerine sarl olarak uzun süre kaldlar
ve nefes allarnn normale dönmesini beklediler. Ve sonra Zito ona
mendilini uzattktan sonra kyafetlerini verdi. Roxane'nin
giyinmesine yardm ettikten sonra fermuarn çekerken srtna bir öpücük
kondurdu. Roxane hala titriyordu ve Zito ona sarlarak titremesi
geçene kadar bekledi. Balo salonuna kol kola döndüler. Zito'ya göz
ucuyla baktnda onun gayet iyi göründüünü fark eden Roxane kendine
çeki düzen vermek için hemen bayanlar tuvaletine gitti. O zamanlar
Zito öyle beendii için beline kadar uzun olan saçlar çok fazla
dalmamt. Yanaklar kzarm, gözleri kocaman olmu ve parl parl
parlyordu. Dudaklar imi ve kpkrmz olmu ama rujundan eser kalmamt.
Kendini düzelttikten sonra ban dikletirerek salona tekrar geri
dönmü ve bir saat boyunca imal sözler edenleri ve gülümseyenleri
fark etmemi gibi davranmt. En sonunda Zito ona eve dönmelerini
teklif
ettiinde rahatlamt. Roxane'nin kendisini rahatsz hissetmesine gülmü
ve insanlar ne yaptklarn anlam olsalar bile, bunun önemli olmadn
söylemiti. "Anlalan sen bununla övünüyorsun!" diye Zito'yu suçlad
ve o da yeniden güldü. "Biz evliyiz. Nerede ve ne zaman istersek
sevimeye hakkmz var. Tabii atlar korkutmamak artyla. Ve
elenceliydi, deil mi?" Elenceli olmaktan da öteydi, korkunçtu,
hayret vericiydi ama eve kadar bekleyememeleri Roxane'i çok artmt.
"Erkeklik egonu daha fazla iirmeye niyetim yok." diye Roxane sert
yant verdi. Zito'nun yüzünde ki gülümsemeyi yok etmeye niyetliydi.
Ama Zito çok daha fazla gülmeye balarken, Roxane'i kucana alarak
yataa tad ve onun kollarnda yorgun bir ekilde uyumadan önce yine
titreyerek dorua ulatran bir ekilde ar ama tatl bir ekilde
sevitiler. * * "Ne düünüyorsun?" Zito çataln bo tabana koydu.
Geçmiten dönen Roxane gözlerindeki tutkuyu Zito'nun anlamasndan
korkarak baklarn ondan kaçrd. "Hiçbir ey." Makarnasn yemeye devam
etmeden önce arabndan büyükçe bir yudum ald. Belki Zito yanaklarnn
kzarmasn araba balard. "Kahve ister misin?" Aslnda Roxane'nin ona
kahve ikram etmeye niyeti yoktu ama kafasn datmak için aklna gelen
ilk ey bu olmutu. "Henüz deil." Zito ieyi onun kadehine boaltt ve
kendi yar dolu kadehini aldktan sonra iskemlesini geri ittikten
sonra parmn pantolon kemerine soktu ve ayan dizinin üstüne att.
Evde yalnzlarken hep böyle otururdu ve Roxane'de bunu çok seksi
bulurdu. Ama bu oturuu görünce gözlerini baka yöne çevirerek,
Roxane yemeini bitirdi. "Ben yapaym m?" "Neyi?" "Kahveyi ben yapaym
m? Sen yorgunsun." diye sabrla Zito sordu. "Hayr, ben yaparm."
diyerek ayaa kalkt ve tabaklar toplad. Zito'da ayaa kalkt ve
tabaklar onun elinden ald. "Tamam, ben bulaklar hallederken, sen de
kahveyi yap. Bulak makinen yok mu?" "htiyacm yok." Roxane onun
pantolonundan belli olan çkntlarna bakmamaya çalyordu ve kahve
makinasnn dümesine bast. Kahveyi ekledikten bir müddet sonra her
taraf nefis bir kahve kokusu sarmt. Bu arada Zito'da bulaklar ykam
ve Roxane'nin doldurduu fincanlar tepsiye koymutu. Roxane sütü
buzdolabna koyarken, o da, "Ön odaya m?" diye sormutu. Hayr diye
Roxane cevaplamak istemiti. Oras çok samimiydi. Mobilyalar birkaç
insann samimi bir ekilde sohbet etmesi için düzenlemiti. Aklna hiç
bir bahane gelmemiti. Omuzunu silkerek seçimi Zito'ya brakt. Bunun
üzerine Zito fincanlar oturma odasna tad ve sehpann üzerine koydu.
Ama bu tandk hareket Roxane'nin kalbine sanc sokmutu. Zito
kahvesini yudumlarken arkasna yasland ve gözlerini Roxane'e
çevirdi. "Burada ne zamandan beri oturuyorsun?" diye Zito sordu.
"Alt ay kadar falan." Roxane kahvesinden bir yudum ald. "Alt ay . O
kadar zamandan beri yalnz msn?" Roxane'nin tüyleri diken diken
oldu. "Çou zaman." Zito yerinde kprdand ve kahve fincann smsk
tuttuu her halinden belli oluyordu. Roxane merakl bir ekilde ona
bakt ve gözlerinin çakmak çakmak olduunu gördü. Kaçamak cevaplar
verdiimi düünüyor olmal diye Roxane içinden geçirdi. Onun dnda baka
bir erkekle yaamadn tam söyleyecekken durdu. Artk evli deillerdi.
Açklamalara veya özürlere hiç hakk yoktu. Hem de hiç diye Roxane
içinden geçirdi ve çenesini tuttu. Zito kendini tutmak istermi gibi
kahvesinden tekrar kocaman bir yudum ald. Bu o kadar tuhaf bir
durumdu ki, Roxane neredeyse kahkaha atacakt. Düman deillerdi, o
zaman neden bu kadar meraklanyordu? "Küçük bir ev." diye Zito
aniden konutu. çgüdüsel olarak Roxane savunmaya geçti. "Benim için
yeterince büyük." Zito'ya gülümsedi. "Ve arada gelecek olan
misafirime." "Çok... Misafirin oluyor mu?" '"Arada srada." Annesi
birkaç haftalna gelmiti ve ngiliz kuzeni Yeni Zelanda'y gezerken
birkaç gün kalmt. ten bir arkada ev deitirirken birkaç gece
misafiri olmutu. Ama Zito burada erkek misafiri ya da misafirleri
olup olmadn merak ediyordu. Konudan uzaklaarak Roxane sordu,
"Nerede kalyorsun?"
Zito ona be yldzl otelinin adn verdi ve Roxane yorum yorumda
bulunmad. Sonra da Zito devam etti, "Bu bir davet mi?" "Hayr!"
Neredeyse kahve boazna kaçyordu. "Senin alk olduun türden konaklama
salayamam." "Yannda bir ey daha ikram edersen, konaklamadan
ikayetçi olmam." Roxane ona kibirli bir ekilde bakakald ve Zito
gülümsedi. Bo kahve fincanm ona frlatmak istese de, sehpann üzerine
koydu. Sanki Zito'ya gitme zamannn geldiini hatrlatmak ister gibi.
"Seni rahatsz m ettim?" diye Roxane'e sordu. Sanki umurundayd.
"Birçok kere." diye Roxane cevaplad. Zito'nun kalar kalkmt.
"Sevgilim....ukala birine mi dönütün?" "Belki de hep öyleydim...
Senin standartlarna göre." "Hayr." Zito ban sallad. "Utangaç,
belki. lk zamanlar ürkek ama bu normaldi ve ben de baylyordum.
Masumluunu ve duygularnn yüceliini. Cesur ve hevesliydin ve macerac
olmay çok Çabuk örendin." Zito'nun önderliinde, ehvetin tüm
yollarna onunla beraber kefetti. Bazen ilk adm atarak onun ve kendi
vücudu hakknda hiç bir kitapta ve dergide okumad eyleri
kefediyordu. Ona farkl ekillerde dokunarak Zito'nun kendine boyun
emesine ve kollarnda titremesine alyordu. Ama her zaman en sonunda
kontrolü Zito ele alyor ve Roxane'nin eit derecede zevk almas için
urayordu. Zirveye sadece birinin çkmasna izin vermiyordu. Tecrübeli
bir sevgiliydi. Ona söylenmemesine ramen, Roxane Zito'nun bu youn
ve özel cinsel ilgisinin bir tek kendine olmadn biliyordu. Baka
kadnlarn da vücuduna kendi vücuduna duyduu hayranl duyup duymadn,
ayn iltifatlar edip, etmediine, azlarna, ayaklarnn ekline, dilini
dokundurduu ojeli parmaklar merak etmesine hiç gerek yoktu.
Kskançlk bo ve küçük düürücü bir duyguydu ve Roxane bunu belli
etmek istemiyordu. Evliyken bunu hiç belli etmemiti ve imdi de
etmeyecekti. Zito'nun kiminle ne zaman, nerede yatt onu artk hiç
ilgilendirmezdi. Kendisiyle bu kadar içiçe olan bir insann,
spordan, yemee, sekse, bütün bunlar nefes alp verme gibi ihtiyaç
duyan bir insann oniki ay boyunca yatan biriyle paylamadan
duramayacan Roxane kafasndan geçiriyordu. Sadece imdi bu kadar
yaknndayken onun vücudunun scakln hissediyor ve bunu umursamad
rolünü daha fazla sürdüremi-yordu. En azndan kendine. Ama duygularn
Zito'dan saklamalyd. "Maceraclk da bir süre sonra skar, deil mi?"
Belki de onu biraz artmt çünkü Zito hemen cevap veremedi ve
Roxane'e duyduklarna inanamayan baklarla bakt. "Seks hayatmzdan
sklm mydn?" Doru adm atmt. Bu konuda baarl olmadn duymak Zito'yu
çldrtrd. "Öyle söylemedim. Her neyse, artk bunu tartmann bir anlam
yok." Geri çekilmek, esas konudan uzaklamak kendinden nefret
ettiriyordu. Zito'nun üpheci baklarna hiç tepki vermedi. "Bana
söylemeliydin." diye Zito onun inkârn umursamadn belli etti. "Biraz
daha renklendirebilirdim. Ne isterdin, sevgilim? Oyuncak m? Biraz
kölelik? Ya da farkl erotik eyler mi?" Onun bu kaba önerisi ve
alayc tonu karsnda kzgn bir dümanlk duydu. "Buna baylacandan
eminim!" diye Roxane çatt. Kölelik ilikilerini çok güzel
tanmlyordu. "Ben halimden memnundum ve sakn bana senin olmadn
söyleme! Her sevimemizde yüzünde gördüklerim numara deildi, tatl
vücudunun benimkiyle beraber iddetle sarslrken ne hissettiim, beni
iyice içine çekmek, sertletirmek için uramalarn..." Roxane onun
yüzüne bakamad, halya gözlerini dikerken içinde gittikçe kabaran
scakl kontrol etmeye çalyordu. "Beni bu yüzden terk etmedin."
"Böyle bir ey hiçbir zaman söylemedim." Zito'nun yaknnda daha fazla
duramayacan düünerek Roxane ayaa kalkt ve öminenin yanna gitti ve
sonra da Zito'ya döndü. "Seksle hiç ilgisi yoktu, bunu biliyorsun.
Harika bir sevgiliydin." Zito'nun bunu bildiinden emindi. "Ama bu
yeterli deildi." Zito kahvesini bitirmeden fincann sehpaya brakt ve
ayaa kalkt. "Tek bildiim sana kalbimi, hayatm, akm vermek yeterli
deildi. Bütün bunlardan veda bile etmeden kaçtn." "Yazdm mektup..."
Zito sinirle elini sallad, "Hiçbir ey yoktu! Benim hatam olmadn
belirten teminat ve minnettarlk dolu ve senin de özgürlüünü
ihtiyacn olduunu belirten bir yaz. Kendini bulmak için gittiini
yazmamana ardm." "Oh ve unuttuum bir ey daha var." diye ekledi.
"Mektubunu 'Sevgilerimle" diye bitirmisin."
Roxane mektubu nasl bitirmesi gerektiine karar verememiti. "Üzgünüm
ama eer okuduysan..." "Tabii ki okudum! Yrtmadan önce iki kere."
Roxane'nin kalbi skmt. Zito mektubunu sinirle iki kez okumu ve
sonra da nefretini kusmak için yrtnt. "Belki daha dikkatli
okusaydn..." "Bu bir ey deitirir miydi? Beni terk etmi,
evliliimizden vazgeçmitin. Bu neyi deitirirdi ki?" Hiçbir eyi diye
Roxane düündü. Sadece Zito'nun anlamasn istiyordu. Bouna, tabii ki.
Eer yüz yüzeylerken anlamadysa, bunu yazya döktüü zaman anlamasn
nasl beklerdi?" "Haklsn. Artk önemi yok." diye Roxane ümitsizce
konutu. "Senin için ne önemli, Roxane? Evlilik yeminlerin deil,
bana olan sözde akn deil..." Roxane ses tonuna dikkat ederek,
"Kendim için sorumluluk alabilmek." "Bana verdiin dini sözlerden
geri dönerek mi? Tanrya? Buna sorumluluk mu diyorsun? Ya ölüm bizi
ayrana kadar ksmna ne demeli?" "O zaman ne yaptm bilmez bir
haldeydim. Düündüüm kadar olgun deildim." "Kanunen yetikindin."
diye ona hatrlatt. "O zaman bana neden bir yetikinmiim gibi
davranmadn?" Roxane'i batan aaya süzerken gözleri panldamt. "Öyle
yaptm sanyordum. O zamanlar bir ikayetin yoktu." Roxane bu bak
karsnda titremeden duramad. Onu yine yanl yollara saptrmasna engel
olmak için tekrarlad. "Bunun seksle ilgisi yok." "O zaman ne ile
ilgili olduunu bana söyle. Sana bu kadar kötü olabilecek ne yaptm?"
"Hiçbir ey!" diye Roxane cevaplad. "Özellikle yaptn bir ey yoktu.
Sen sadece..sendin." Roxane onun çenesini sktn ve yüzünün soluklatn
gördü. "Ak olduun adamdm." diye ona hatrlatt. "Deitim mi?" "Hayr
ama benim de deimemi istemedin." Zito ellerini kzgnlkla açt. "Neden
isteyeyim ki? Sen benim mükemmel kadnmdn, hayal ettiim
gibiydi.Beniterk edene kadar." Belki doruydu. Belki bir kadnda
istedii tatl bir itaat ve harika bir seksti. Ve ilk bata Roxane
bunu ona vermekle, tüm enerjisini ona aktarmakla, mükemmel e
olmakla ve onu her anlamda mutlu etmekle mutlu oluyordu. Kendi
istekleri ve ihtiyaçlar olduunu örendiinde armasna amamak
gerekirdi. "Anlamyorsun. Hiç anlamadn." diye Zito'ya söyledi.
talyanca bir eyler söyleyerek camn yanna gitti ve sonra tekrar
Roxane'e döndü. "Aramza birkaç bin kilometrelik okyanus mesafesi
koydun ve bütün iletiimi kestin ve beni seni anlamamakla m
suçluyorsun?" Stres altndayken talyanl iyice ortaya çkyordu. "Belki
de haklsn. Çok gençtin. Akn ne olduunu anlamak, kendini evlilie ve
süreklilie adamak için çok gençtin. Sanrm senin yandaki dier
insanlarn yapt eyleri kaçrdn düündün." Roxane çok öfkelendii için
ona doru ilerledi. "Beni yeni yetme aptal bir kz gibi göstermeye
çalyorsun. stedii her eyi elde edemedii için surat eden bir kz
gibi." "Gerçeklerden çok mu uzak?" "Evet!" Roxane baryordu.
Zorlukla ses tonunu ayarlyordu ve yeni yetme bir kz gibi barp
çarmak istemiyordu. "Beni hiçbir zaman bir yetikin olarak görmedin.
Bana eit muamele ettiin tek yer yatakt!" "Yatak m?" diye Zito
srtmaya balad. "Hatrladm kadaryla, yeterince yaratcydk." "Ne demek
istediimi biliyorsun! u anda bile beni ciddiye bile Alamyorsun!"
"Senin evliliimizi ciddiye aldn gibi mi?" "Onu ciddiye almtm! Ama
en sonunda, çok fazlayd..." "Sence kaçmak yetikinlerin
problemleriyle urama biçimi mi?" "Senin yönteminden iyi olduu
kesin." diye Roxane cevaplad. "Senin tek çözüm yolun beni benimle
sevimekti." Bunu her zaman çok güzel yapmt, yumuaklk ve kahkaha ve
erkeksi güven karmndan Roxane'i arzudan çldrtacak seviyeye
getiriyordu. Sonra da üzüntüleri tekrar su yüzüne çkar ama
önemsizmi gibi gelirdi. Zito' daki deiiklii fark etmiti ve
Roxane'nin yüzü tekrar gülümsemeye balamt. "Bana göre güzel bir
çözüm yoluydu. Eer bu onu unutturabiliyorsa, o zaman cann skan her
neyse çok kötü olamazd." O anda Zito'nun gözlerine karsndakini
çözmü bir bak gelmiti ve bir avc gibi sessizce Roxane'e doru
yürüdü. Onun aklndan geçenleri okuyan Roxane ise öfke, inanlmaz bir
istek ve korku karm bir eyler
hissetti. Zito ona yaklatkça gözleri büyüdü ve ellerini yumruk
yaparak sanki ondan kaçabilirmi gibi geriye doru adm atmaya balamt.
Sonra hatrladysa dengesini kaybedip, ayakkabsnn ayandan çktyd.
Bileine giren korkunç bir sanc nefesini kesti ve sonra ba
çatlayacakm gibi armaya balad ve her ey karanla gömülürken Zito'nun
ona seslendiini duydu. Biri onu kucana alm ve yumuak bir eyin
üzerine yatrmt. Gerçek dünyaya dönerken güçlü parmaklar saçn
okuyordu ve akann orada birey onu inletecek kadar cann yakyordu.
"Roxane!" Yine Zito'nun sesi. Roxane yavaça kolunu hareket ettirdi.
Kanepede uzanm olduunu tahmin etti. Zito onun souk elini alp, masaj
yapmaya balad. Ba dönmesi gittikçe hafifleyen Roxane, gözlerini açt
ve Zito'nun soluk bir yüzle yannda oturduunu gördü. Nedense bu poz
Zito için komik ve olaand bir oturu ekliydi. Onun gülmemek için
kendini zorladn anlayan Zito, "Çok ükür. Ben ambulans ararken
buradan kprdama." "Hayr." diye zorla konuabildi. "Gerek yok."
"Bilincini yitirdim" diyerek cep telefonunu cebinden çkard ve
neredeyse düürüyordu. Roxane onun parmaklarnn titrediini fark etti.
"Ban sehpann kenarna çarpt." "Bir dakika baygndm. Zito, yapma!"
Zito numaray çevirmeye balamt ama güçsüzlükle onun bileini tuttu ve
onu durdurdu. "Zito, acil bir durum yok." Zito kalarn çatt ve onun
ellerini hafifçe itti. “Beyin sarsnts geçiriyor olabilirsin. Risk
alamam.” Roxane gücünü toplad. “Kahretsin, Zito, sadece bir kere
beni dinler misin?” BENC BÖLÜM Parma acil numaray çevirirken
durmutu. Sabrsz bir ekilde Zito, "Haklln iddia etmek için doru bir
zaman deil, Roxane." Roxane uzanp telefonu onun elinden ald. "Bunu
zaten yaptm ve hayatm tekrar elimden almana izin vermeyeceim. Beni
rahat brak!" Dik oturmaya çalmak ban yine döndürmütü ve Zito'nun
arkasna koyduu yasta tekrar yaslanmak ve gözlerini tekrar kapamak
zorunda kalmt. Zito onun elinden telefonu ald. Elini hafifçe onun
alnna koydu. "Seni yalnz brakamam. Bu ekilde deil. Bu tamamyla
ihmalkârla girer. Roxane...beni duyabiliyor musun?" "Evet." Roxane
gözlerini açt. Zito gergin duruyordu ve gözleri kaygl bakyordu.
"Tbbi bakma ihtiyacn var." Zito büyük olaslkla haklyd. Bayldktan
sonra ban kontrol ettirmeliydi ve bilei çok aryordu. Gözlerini
ksarak baktnda bileinin çok kötü imi olduunu gördü. Zito onun
nereye baktn gördükten sonra küfretti. "Bana bir taksi
çarabilirsin." Roxane istemeyerek uzlamaya gitti. "Acil servise
gitmek için." "Eer araban varsa seni ben götürürüm." Roxane ban
sallad ve hemen piman oldu sanki biri bana vurmu gibi. "ehrin
göbeinde yaarken arabaya ihtiyacm yok." "Taksi durann numaras var
m?" Roxane ona numaray verdikten sonra Zito taksiyi çard ve halnn
üzerinden onun ayakkabsn ald. Topuu krlmt. "Darda merdivene
taklmtm." Diye Roxane hatrlad. "O zaman krlm olmal ve ben de farkna
varmamm." Bu sefer yavaça doruldu ve srtn yasta dayad. Zito
ayakkaby yere brakt. "Dierini de çkarsan iyi olur." Roxane'nin
hamle yapmasna frsat vermeden onun ayakkabsn çkard. "O ayann
üzerine buz torbas koymalyz." "Buzlukta donmu bir paket bezelye
torbas var. Onu acil durum torbas olarak kullanabiliriz." Zito ban
sallad ve birkaç dakika sonra bir havlu ye paketle geri döndü.
Roxane onun ban emesini seyretti. Onun ellerinin nazik dokunuuna ve
buz torbasn dikkatle bileine koymasna aldrmamaya çalt. Koyu renk
saçlar alnna dümütü. Yanaklarn, dudaklarn ve çenesinin sert kvrmn
görebiliyordu. Zito ban kaldrd ve Roxane'nin baklarn yakalad ve
uzunca bir süre ona baktktan sonra tekrar bileine bakmaya balad.
"Üümüyorsun deil mi?"
"Hayr." Vücudunu ve yanaklarn basan sca hissetmi olmalyd. Roxane
baklarn ondan kaçrd, "yatak odamdan bana bir çift ayakkab
getirebilir misin?" "Niye? Yürüyebilecek durumda deilsin ve o ayana
ayakkab giyemezsin." Yine... Haklyd. Roxane yerinde kprdad ve
bileindeki ac yine midesini bulandrd. Birden kendine acma
duygusuyla birlikte bir sknt içini kaplad. Be dakikadan az bir
sürede Zito onun tüm savunma mekanizmasn ykmt. Zito daha önce onun
azndan hiç çkmayan bir kelime duyunca çok ard. "O kadar m acyor?"
diyerek Zito kalarn çatt. Tam ona acdan çok baka bir eyin onu
çldrttn söyleyecekti ki, dardan gelen korna sesini duydu. "Önce
kapy açaym ve sonra gelip seni alrm." diye Zito konutu. O odadan
çkar çkmaz, Roxane ayaa kalkmaya çalt. Zito içeri geldiinde onu o
halde görünce, "Ne yapmaya çalyorsun?" dedi. Ve onu kucana aldnda,
Roxane'de kollarn onun boynuna dolamak zorunda kald. "Bir dakika."
diye Roxane konuup çantasn gösterdi. Zito onun çantasn almas için
durdu. "Anahtarn?" Telefonun yannda duran anahtar iaret edince
Roxane onu da ald ve merdivenlere doru yöneldiler. Roxane'i arabaya
yerletirdikten sonra dönüp kapy kilitledi ve sonra da onun
itirazlarna ramen yanna oturup birlikte klinie gittiler. "Bileinizi
krk sekiz saat kprdatmayacaksnz." Doktor röntgeni inceledikten
sonra böyle söylemiti. "Birkaç saat arayla onbe dakika buz torbas
koyacaksnz. Çok sk sarmayn ve bandaj geceleri çkartn. Ayanz sürekli
olarak yüksekte tutacaksnz. Hemire size birkaç egzersiz hareketi
öretecek. Tabii, bu hareketleri bileiniz düzeldikten sonra yapmaya
balayacaksnz." Dikkatini bana yöneltti. "Bu akam sizi birinin
sürekli kontrol etmesi gerek. Bilincinizi kaybetmenizi
istemiyoruz." Zito'ya bakt. "Bu görevi size verebiliriz, deil mi?"
Roxane saçmalayarak, "Kendimi iyi hissediyorum." Zito onu
dinlemeyerek, "Bana neye dikkat etmem gerektiini söylerseniz."
"Zito," diye itiraz etti. "Sen..." "Ya ben kalrm ya da sen bu
geceyi hastanede geçirirsin." Roxane onun bu yüz ifadesini çok iyi
biliyordu. Hastane belki daha iyi bir seçim olurdu ama evine gitmek
istiyordu. Çok yorgundu, ac çekiyordu, stresliydi ve kendini iyi
hissetmiyordu. "Evime, yatama gitmek istiyorum." Zito hiç vakit
kaybetmeden onu evine götürdü. Evde onu yatak odasna kadar tad.
Örtüyü çekerek onu yavaça yataa brakt. "Geceliini getireyim mi?"
"Yastmn altnda. Ama önce banyoya gitmeliyim. Bana verdikleri koltuk
deneklerini getirebilirsin." "Seni önce banyoya götüreyim ve sonra
denekleri getiririm." Tekrar yatak odasna geri döndüklerinde,
denekler komodinin önünde duruyorlard. Zito ona bir bardak su
verdikten sonra ilacn verdi ve geceliini bile yatan üzerine
koymutu. Bu Zito'nun ona hediyesiydi ve bunu hatrlam olmalyd. Evden
ayrldktan sonra gardrobunu yenileyecek paras yoktu ve geceliklerini
yenilemek düündüü en son eydi. Roxane yataa oturduunda Zito, "Sana
yardm edeyim." dedi. "Ben idare ederim. Eer beni brakrsan." Zito
geri çekildi. "Seni soyunurken binlerce kez gördüm ve bunu senin
için hatrladmdan da fazla yaptma eminim." "Ama imdi beni
seyredemezsin! Git!" Zito'nun önünde soyunamazd. Bu düünce aklna
bir sürü erotik hatra getirmiti ve yanaklarnn kzarmasna engel
olamad. Zito'nun gülümsemesi hem alayc hem de kukuluydu. Sonra
omuzlarn silkti. "Hemen dardaym." Be dakika sonra kapy çaldnda,
Roxane örtünün altna giriyordu. "O ayan actyor mu?" diye Zito
sordu. "Çaraf m? Yatan ucunda kalan ksm biraz kaldrabilir misin?"
Zito istediini yaptktan sonra, "Hemen yandaki odan misafir odas
sanrm. Bana ihtiyacn olursa orada olacam. Birkaç saat sonra seni
uyandrp, ayandaki bandaj çkartrm." Roxane'nin ona teekkür etmesi
gerekiyordu ama sözcükler boazna takld. Kendini zayf, aalanm ve
Zito'ya muhtaç kald için kendine ve Zito'ya da buna neden olduu
için öfke duyuyordu. Eer buraya gelmemi olsayd, bunlar hiçbir
olmazd. "Tamam. Yatan üzerinde temiz çaraflar var." Bir müddet
sonra banda ve bileindeki ar yavaça kayboldu
ve uykuya dald. Omuzuna deen Zito'nun eli onu uyandrd. Roxane ona
döndüünde Zito'nun eli yanana dedi. Bu bir rüyayd, tabii ki.
akaklarnda hissettii dudaklarda rüyayd. Onu terk ettiinden beri
Zito'yu sürekli olarak rüyalarnda görüyordu ve bu da onlardan biri
olmalyd. steksizce gözlerini açt. Karanlkt ama koridordan gelen k
Zito'nun geni omuzlarn belli ediyordu. Ayandaki örtüyü Zito kaldrd
ve nazik bir ekilde bandaj ayandan çkartt. "Zito." "Uyandn m?
Nerede olduunu biliyor musun? Ne olduunu hatrlyor musun?" Doktor
hafzasn kontrol etmeleri gerektiini söylemiti. "Evimdeyim. Sen
geldin. Bam çarptm. Uyanm, her ey normal." "Adresin?" Roxane tam
adresini verdi. "yi." Tekrar üzerini örttü ve alnndan öptü. "imdi
tekrar uyu." Zito'nun yan odada olduunu bilerek uyudu. Zito onu iki
kere daha uyandrd. kincisinde erotik bir rüya görüyordu. Odann lo
olmasna ve Zito'nun kendi yüzünü net görememesine memnun oldu. Zito
onu yeniden braktnda tekrar rüya görmeye balad. Rüyasnda sanki
balayndalarm gibi mutluydu. Tropikal bir yerde plajda ikisi
güneleniyorlard. Zito çplak koluna dokundu, gözlerini kamatran
gülümsemesiyle gülümsedi ve omuzunu öptü. Ayak parmaklar, ayaklar
souktu ve bir dalgann üzerine geldiini gördüler. Küçük dalga üüyen
ayaklarn slatnca Zito güldü ve onun ayaklarn büyük elleriyle tuttu.
Ayak parmaklarndan birini azna ald ve gözleri parldayarak Roxane
ona geri güldü. Zito ayaklarn brakt ve her ikisinin üzerine ince
ince kum att sonra da yanna uzand, Roxane'e gülümseyerek
dudaklarndan öptü. Ama öpücük hemen sona erdi ve Roxane itiraz
ederek kollaryla onu yine kendine çekti. Dudaklar ar gelmiti ve
Zito onun elini tutarak dudaklarna götürüp öptü. "Roxane?"
Gözlerini açt ve karanlkta Zito'nun yüzüne bakt. Ama ortada plaj
falan yoktu, sadece yatak odas ve odaya süzülmeye çalan güne . Zito
onun elini tutmu bir halde yatan üzerinde oturuyordu. Roxane hemen
elini çekti. Onu gerçekten öpmü müydü yoksa sadece bir rüya myd? Ve
dudaklarndan öpmü müydü? Diliyle dudaklarna dokundu ama anlamasna
imkân ihtimal yoktu... "Kendini nasl hissediyorsun? Ayaklarn
souktu, üzerinden Örtüyü atmsn." "imdi sndlar. Ben iyiyim." "yi
deilsin ama umarm rahatsn." Roxane ban sallad. "Ben kalkarm."
Denek\eri kulland, onun yardm teklifini reddetti ama Zito onu
banyoya kadar takip etti ve Roxane'e kapy kilitlememesini rica
etti. O çkana kadar da Roxane'i kapda bekledi. Yatana geri
döndüünde, "Kahvalt için ne istersin?" diye Roxane'e sordu. "Meyve
suyu, tost ve kahve lütfen." Zito kalarn çatt. "Bu düzgün bir
kahvalt deil." "Bence oldukça salkl." "Hazrlayp getireyim." Roxane
ona kar gelmedi. Yatakta kahvalt etmek fikri çok hotu ve belki de
enerjisini baka bir tartmaya saklamalyd. Zito aadayken, Roxane
yeniden ayaa kalkt ve aceleyle külotunu, tiörtünü deitirdi ve
tekrar yataa yatt. Daha sonra bileini rahatsz etmeyecek bol bir
pantolon ya da etek giyerdi. Zito on be dakikadan az bir sürede
döndü. stediklerinin yan sra krep ve reçel de vard. Roxane itiraz
edince, "Bunlar benim için." dedi. Roxane nefis kokuyu duymam azla
geldi ama Zito onun imrenerek bakmasn yakalad. Zito gülümsedi, bir
parça keserek çatalyla Roxane'nin azna tuttu. "Hadi, al bir parça."
Roxane azn açt ve lokmay yuttu. Kendi kendine bir daha yemeyeceini
söyledi ama Zito biraz daha ikram edince yine dayanamad. En sonunda
Zito'nun da planlad gibi krepi paylatlar. En sonunda Zito gittiinde
deneklerle dolabna gitti. Zorlukla üstüne geçirdii etek ve bluzdan
sonra
yatan üzerine oturdu ve Zito geri döndü. "Ayaa kalkmal mydn?"
"Bütün gün yatakta kalmayacam. Bana saç frçam verebilirsin." Zito
frçasn verdikten sonra, "Ayana bir ey giymen gerek. Çorap vereyim
mi?" Roxane ona çoraplarn yerini gösterince Zito onun salam ayana
giydirdi, dierine de terlik giydirdi. Merdivenlerin bana kadar
denekleriyle yürüdü. Arkasnda Zito hafifçe güldü ve denekleri
elinden alarak onu kucaklad. "Beni tayamazsn!" "Zaten tadm, dün
gece." "Ama aaya inmek..." "Sk tutun. Sana söz seni düürmem." Zito
yava yava inmeye balad ve Roxane kollarn onun boynuna dolad ve uzun
kirpiklerine, yüzüne bakmamaya çalt. Bu sabah tra olmamt, Roxane
onun yanana kendi yanan dedirmenin nasl olduunu biliyordu...
Gömleinin iki üst dümesi açkt ve Roxane onun teninin tadn ve
yumuakln biliyordu ve oradaki tüylerini okarken avuç içinin
gdklanmasn hatrlad. Bu düüncelerin aklndan gitmesi için gözlerini
kapad ama onun kollarnda olmak, onun kokusunu duymak Roxane'i çok
zor durumda brakyordu. Zito sabah kalknca aadaki çamarhanede du alm
olmalyd. Merdivenleri indikten sonra oturma odasna girdiler ve
Roxane'i kanepenin üzerine braktktan sonra denekleri almak için
geri döndü. "Buz torban yeniden hazrladm. Getireyim ve bileini
yeniden saralm." Zito bileini sararken Roxane dün gece gördüü rüyay
hatrlad. Çürük ve i bileinin hiçbir erotik yan olmadn bildii ve
Zito'nun buz torbasndan dolay ellerinin donduunu tahmin ettii için,
"Hiç ho bir görüntü deil." dedi. "Çirkin deil." Zito ona bakt.
"Sadece... Üzücü." "Bundan nefret ediyorum." diye Roxane mrldand.
"Senin Tarafndan baklmay." "Ama bu çok önemli." Elindeki buz
torbasyla durdu. "Benden olduu için mi nefret ediyorsun yoksa genel
olarak birinin bakmas m rahatsz ediyor?" "Her ikisi de." "Bunu
günahlarm için bir ceza olarak gör. Dün gece bütün sorunlarndan
beni sorumlu tutuyordun ve ben de itiraf etmeliyim ki, kendimi
suçlu hissetmeye balamtm." Zito srtnca Roxane'de onunla birlikte
gülmeye balad. "Bu konu hakknda tartmayacam." Zito ayann altna bir
yastk koyduktan sonra denekleri alp, ona bakt. "Bir müddetliine dar
gidersem, ayaa kalkmayacana Söz verir misin?" "Aptal deilim, Zito.
Eer kalkmam gerekirse, kalkarm." Çenesini dikletirdi. "Sen bakcm
deilsin." Zito'nun denekleri uzaa koyabileceini bildii için sertçe
"Ve onlarsz da yapabilirim!" Zito'nun yüzü gerilmiti ama ona doru
adm att ve denekleri yanna koydu. "Teekkür ederim." Zito ona öfkeli
bir ekilde bakt. "Umarm hakl olduunu kantlamak adna mantkl davranp,
onlar kullanmaya kalkmazsn." Saatine bakt. "Otele gidip, üzerimi
deitirip, sonra da birkaç kyafetle buraya döneceim." "Dönmene gerek
yok. Eminim yapman gereken iler ve görmen Gereken insanlar olmal."
"Yardm etmem gereken baka kimse yok. Hafta sonu ve Verdiim önemli
bir söz yok." "Arkadalarm var. Birine ihtiyacm olursa biri gelir."
"Peki, onlar çarr msn?" Roxane'nin cevabn beklemeden, ekledi.
"Neden bu kadar korkuyorsun, Roxane?" "Ne demek istediini
bilmiyorum." Ama Zito'nun yüzüne bakamad. Bir dakika sonra Zito,
"Bir saat kadar sonra burada olurum. Yanna telefonu getireyim mi?
Ya da okumak istediin bir ey? Ya da televizyonu açaym m?" "Cep
telefonum var." diye Roxane cevaplad. "Çantamda." Zito çantasn
getirdi ve Roxane telefonu dnda bir kalem ve bloknot çkard. Zito
ona gazeteyi de
getirdikten sonra yedek anahtar alarak gitti. Roxane gazeteye göz
gezdirdi ama hayatnda olan son olaylar sürekli olarak aklna
geliyordu. Kendini Zito'dan ayr yaayabileceine, hayatn onsuz da
ilginç ve dolu geçebileceine inandrmt. imdi kendini nasl kandrdn
anlamt. Hiç kimse ve hiçbir ey onu böyle hissettirmemiti. Her ey
daha renkli, daha heyecanl, daha gerçekçi görünüyordu. Onunla ilk
tantnda da böyle hissetmiti. Ve sonra neler oldu diye kendini ikaz
etti. Ayn tuzaa yeniden düme. Belki de tuzak falan yoktu. Zito onu
geri istediini söylememiti. Bunun farkna varmak Roxane'i rahatsz
etmiti. Elinden gazeteyi düürdü. "Seni aptal!" diye kendini
azarlad. Böyle hissetmemesi gerekirdi. Zito'nun ona hatrlatt gibi,
evliliklerini sona erdirip, çekip giden kendisiydi. Baka bir ey
düünmeliydi. Telefon etmek için çok erken saylmazd ve böylelikle
kafas dalrd. Zito ufak bir çantayla geri döndü. Üzerinde spor bir
pantolon ve tiört vard. Her zamanki gibi harika görünüyordu.
"Bunlar kaldraym ve sonra da kahve yaparm. Senin de ilaçlarn içmen
gerek. Onlar da getiririm." "Teekkürler." Onu tekrar görmek
Roxane'i sevindirmiti vesevindii anlalmasn diye yüzünü saklad. Bu
tatl bir ikenceye dönmütü. Ne kadar süre kalmaya niyeti vard acaba?
Onun yukarya odasna çktn duydu. Onu buraya davet etmemiti. Her
zamanki gibi o kontrolü ele almt, onun ihtiyaçlar hakknda fikir
yürütüyor ve kar çkmalarn umursamyordu. Ama en önemlisi Roxane'nin
buna müsaade etmesiydi. Kendini göstermesinin zaman gelmiti.
Gerçekten. Kanepeden zorla kalkt, deneklerini ald ve mutfaa
ilerledi. Zito tekrar aaya indiinde kahveyi yapmt ve masann orada
oturmu, ayan da baka bir iskemleye ayan uzatmt. Meydan okurcasna
bak Zito'nun bir ey demesine frsat vermeyecek türdendi ve o da
yetikin hogörüsüyle hiçbir ey demedi ve Roxane'de hrlamad. Zito
kahveleri koydu ve sonra hiçbir ey demeden karsna oturdu ve en
sonunda sessizlii Roxane bozdu. "Bana ailenin nasl olduunu
anlatmadn." Bir, iki dakika Zito ona bakt ve onun bu ilgisine ard
belliydi. "Annemle, babam iyi. Dedem seni özlüyor." "Ben de onu
özlüyorum." "Ona hiç yazmadn ama." Ses tonu knaycyd. "Beni geri
dönmeye ikna etmeye çalacandan korktum." "Eer deneseydi," diye Zito
lafn ölçerek konutu. "Seni geri isteyeceimi mi düündün?" Roxane'nin
kalbi skt. Yanaklar buz gibi olmutu ve zorla konuabildi. "Bunu hiç
düünmedim." Sesinin kendini ele vermemesini ümit etti ama pek baarl
olduunu düünmüyordu. "Kz kardelerin iyi mi?" "Marina'nn üçüncü
bebei kz oldu. imdi alt aylk oldu ve daha imdiden aabeylerine cadlk
yapyor. Angelita üç çocukla bouuyor. Zara Avrupa'da, talyan
akrabalarmz ziyaret ediyor." "Ve Serena?" Serena en ufaklar ve
Roxane'e ya en yakn olanyd. yi anlarlar, bazen kkrdarlar, bazen de
dedikodu yaparlard. "Serena evlendi." "Norrie'yle mi?" Serena
Norrie'yle üniversite zamanndan beri çkyordu. Zito ban sallad.
"Evet, Norrie'yle." "Tatl bir insan. Birbirleriyle çok uyumlu
olmulardr." "Bilirkii gibi konutun. Seni böyle düündüren ne?" Bir
ineleme daha gelmiti ama Roxane anlamazla geldi. "yi arkadatlar.
Beraberken çok güldüklerini hatrlyorum ve neredeyse ayn yataydlar."
O da bir, iki ineleme yapabilirdi. "Biz birlikteyken gülmüyor
muyduk?" "Bazen." Roxane kahvesinden bir yudum ald. "Ama daha çok
sen bana gülerdin." Zito fincann sertçe masaya koydu. "Bu doru
deil!" "Paray sokaa atmak istemediim için bir elbiseye binlerce
dolar vermek istemediimde ya da büyük yemek davetlerinde ne
piireceim paniine girdiimde beni komik bulurdun." O zamanlar
gülmesi o kadar zalimce gelmiyordu ve Deloras eflerinin her eyi
yapacan söyledii zaman
rahatlamt ama içten içe alnyordu. "Ayrca..." "Ne?" diye Zito sordu
çünkü Roxane konumasna ara vermiti. "Ayrca ben... ne?" Roxane önce
aaya sonra tekrar ona bakt. "Bakire olmam bile komik buldun. Biz
balayndayken... Bile güldün." Zito kalarn çatt. "Roxane," Sesi bouk
çkmt. "Bu kesinlikle doru deil. Sevimemizi ardan aldm çünkü senin
gergin olduunu biliyordum. lk seferin senin için kolay ve doal
olmasn istedim, rahatlamana yardmc olarak korkmaman ve ac duymaman
istedim. Ama bana söylediinde heyecanlandm ve açkças korktum."
Roxane ona bakakald. "Korktun mu?" "Senin cann yakmaktan ödüm
kopuyordu. Belki de seni seksten soutmaktan korkuyordum." "Ama
yapmadn." Roxane düünmeden konumutu. Zito gülümsedi. "Bunu ksa
zamanda anladm. Çok istekli ve ayn zamanda masumdun. Eer güldüysem,
bu rahatladm içindir ve sevinçten. Ar bir sevinç,sana, cesaretine
ve cömertliine ve tatl, unutulmaz tutkuna." Sesi daha da ksk
çkyordu. Mutfanda ki küçük masada otururlarken, Roxane kendi
teninde dans eden kvlcmlar ve tpk evlendikleri gece hissettii
titremeyi vücudunda duyuyordu. Yeniden tropikal adadaki o muhteem
yatak odasnda geçirdikleri oniki tembel tutku dolu gece ve gündüzü
hayal edebiliyordu. Onun içinde mutlu dolu zamanlar vard. Oniki
günden fazla süren bir mutluluk. Ve yine de... Gözlerine birden
sulanmt. Onlar saklamak için kahvesini içmeye balad. Fincann masaya
koyarken gözlerini kaldrmamt. "O zamanlar çocuktum. Benim için tek
önemli ey ak olmakt." ""Ne diyorsun? Artk ak olmadn için evlilikten
vaz m geçtin?" Ak olmamak m? Böyle bir ey olmamt. "Benim söylediim
evlilikte seksten daha önemli eyler var." "Bu yeni bir anlay m?
Tebrikler. Bunu bütün dünyayla paylamalsn." Bileini unutarak,
Roxane ayaa frlamaya çalt. "Benimle alay edeceksen..." Aya
iskemleye taklnca arln sakat bileine verdi. Keskin bir sanc onu
bartt ve Zito hemen frlayp onu yakalad. "Cann yand m?" Bir kolu
beline, dier eli de dirseinden tutmutu. Roxane'nin yüzü onun
gömleine dönüktü ve Zito'nun kokusunu duyabiliyordu. Bilei
zonkluyordu ve dilerini skarak yumruunu onun gösüne vurdu.
"Kahretsin!" Tekrar vurdu ama bunlarn onun cann yakmadn biliyordu.
"Bütün bunlar senin suçun!" Zito onu iyice kendine çekti ve Roxane
onun yanan saçlarnda hissetti. "Biliyorum, biliyorum, carissima"
Zito talyanca'y ak dili olarak adlandrr ve en yakn ve özel
zamanlarnda kullanrd. Roxane gözlerini kapad. Yapmak istedii tek ey
ona yaslanmak, okanmak ve onun tarafndan baklmakt. Artk yalnz olmak
istemiyordu. Oh, hayr. Hayr. "Hayr!" Hemen Zito'dan uzaklat ama
deneklerine ulamak için ona dayanmas gerektiini fark etti. "Yapma!"
Zito kalarn kaldrd. "Houna gittiini sandm." "Gitmedi!" Denekleri
aldktan sonra ondan uzaklat. "Bileimi incittim ve sana dayanmam
gerekiyordu!" "Ne zaman istersen. Benim çok houma gitti." "Yapkan
birini istiyorsan, gidip bakasn bul. Ben bunu daha fazla
yapamayacam." "Yapkan birini istediimi nereden çkardn?" "Bunu açkça
belli ettin." Kapya yöneldi. "Ayam yeniden havaya kaldracam." Bir
dakika sonra Zito, "Sana bir ar kesici getireyim." "Gerek yok ve
senin yardmna da ihtiyacm yok." Zito arkasndan gelmedi ve onun
musluu açtn duydu. Kendini kanapeye braktnda terbiyesiz, mantksz,
hatta kaba olduu için duyduu suçluluk duygusunu hissetmemeye
çabalyordu. Kitabn eline alp okumaya balad. Bir müddet sonra Zito
yanna geldi ve Roxana kitabndan ban kaldrd. Buz torbalar alm ve
buzlukta dondurmutu. Bileine koyduktan sonra ayann altna yastk
koydu. "Sana baka bir ey getirebilir miyim?" "Hiçbir ey. Yapacak
bir eyin varsa...?" Zito ban sallad ve elleri cebinde ondan uzakta
duruyordu. Roxane onun kendini incelediini hissediyordu.
"lginç galiba?" "Evet. Eer okumak istersen, gazeteyi alabilirsin."
Zito eilip gazeteyi yerden ald ve koltuklardan birine oturdu.
Roxane ona bakmamasna ramen gazeteyi okumaya balamadn biliyordu.
Ban kaldrdnda Zito'nun onu incelediini gördü. "Okumak istemiyor
musun?" diye kibarca sordu. "Pek deil ama sen keyfine bak." Roxane
dilini srd. O sürekli kendini incelerken nasl kitap okuyabilirdi
ki. "Eer müzik dinlemek istersen, kaset ve CDlerim var." Zito
gülümsedi. "Ve eer istemezsem?" Roxane omuzlarn silkti. "Nasl
istersen." diyerek kitabna geri döndü. Zito ayaa kalktnda
Roxane'nin sinirleri gerildi. Bir el kitab elinden çekti ve o da
koyu renk gözlere sorar gibi bakt. "Saklanmaktan vazgeç, Roxane."
diye sabrszlkla konutu. "Konumamz gerektiini biliyorsun." ALTINCI
BÖLÜM Kzgnlk bir anda Roxane'nin bütün vücudunu kaplad. "Bana
söylediin hiçbir eyi yapmak zorunda deilim." diye Roxane konutu.
"Artk deil." Onunla konumaya çalt bütün o zamanlarda endielerine
gülerek ve itirazlarn öpücüklerle karlk vermiti... "Tanr akna! Bana
bir zorbaymm gibi davranmaktan vazgeçer misin?" diye Zito
sinirlendi. "O zaman öyle davranmaktan vazgeç ve bana kitabm geri
ver." Zito'nun bakndan Roxane onun kitab frlatacan düündü ama onun
yerine kucana brakt. "Bilein acyor mu?" "Çok deil, kprdatmadm
sürece iyi." "O zaman seni bu kadar sinirli yapan o deil." "Beni
sen sinirlendiriyorsun." diye Zito'ya cevap verdi. "Burada olman
yeterli." "Farkndaym. Niye?" "Bunun nedeninin belli olduunu
düünüyorum." "Beni terk etme nedeninin belli olduu gibi mi? Bana
aptal de ama hala anlayabilmi deilim. Beni zorba olarak görmen
dnda." "Cinayete kurban gitmi eski karlarnn kilitli olduu bir oda
bulduumu hatrlamyorum." diye Roxane espri yapt. "Gerçi aldn ev
yeterince büyüktü." Roxane baklarn ondan kaçrd. ''Senin bal
kalman...seni brakan bir ee bal kalman istemedim. Mahkemeye
anlamaya varmak istemediimi söylersen, beni boarsam." "Çok
düüncelisin." diye Zito imal bir cevap verdi. "Bana inanmadn
biliyorum ama senin için ancak bu kadar kolaylatrabiliyorum."
"Kolay m? Bunlarn hiçbiri benim için kolay olmad. Ve bunu senin
için de kolaylatrmaya hiç niyetim yok. Eer boanmak için bu kadar
çldryorsan, o zaman lanet avukatn git, kendin gör." "Çldrmyorum."
Roxane'nin boaz yanmaya balamt. "Ama eer gelecekte tekrar
evlenmeye..." "Tekrar evlenmek mi?" Roxane'e çok kötü bakmt.
"Yoluna çkmam." "Ama ben senin yoluna çkarm! Kendi ellerimle karm
bir baka adama teslim etmem, ne imdi ne de sonra." Roxane derin bir
nefes ald. "Eer baka bir adam isteseydim, beni ona teslim etmek
diye bir ey senin adna olamazd! Böyle günler artk geçmite kald.
Hangi devirde yayoruz?" "Lafn geliiydi!" Ne imdi ne de sonra da
lafn gelii olmalyd. Uzun bir süre kadnsz yaayacak bir erkek deildi.
"Ben sene dolar dolmaz özgür olmak isteyeceini düünmütüm." "Yanl.
Bir sene, on sene, elli eer o kadar uzun yaarsak. Hiç fark etmez,
ölüm bizi ayrana kadar, hatrladn m, Roxane?" Roxane yutkundu. Tabii
ki hatrlyordu. Ve o da buna yürekten katlmt ama Zito'yla daha
fazla
yaayamayacan anladnda onu bu sözleri verdii için hayatn zehir etmek
istememiti. "Kilisede evlenirken boanmann bizim için söz konusu
bile olmadn biliyordun." "Kilisenin adetlerine çok bal olduun
söylenemez. Benimle evlendiinde sen de el dememi deildin." "Bîr
rahip olduumu hiçbir zaman iddia etmedim. Evlendiimizde ben de
senin gibi olsaydm, bundan gurur duyardm ama "Geni bir ailem var.
Herkesin rahatlkla bir araya gelebilecei bir ev olmasna beraber
karar vermitik." Bu doruydu. Hatta bunu dört gözle beklemiti. Tek
çocuk olduu için kalabalk bir ortam houna gitmiti. Ama oturacaklar
Evin büyüklüünü görünce Roxane kar çkmt. Zito, ona bütün aile
kutlamalarnn ve önemli i davetlerinin bu evde verileceini açklad.
Yaramaz bir gülümsemeyle evin birçok odasn kendi çocuklaryla
doldurabileceklerini de söyleyince Roxane sesini çkarmad. Ve güzel,
ferah ve rahat bir evdi. "Hala orada m yayorsun?" diye Roxane
sorarken olmayan çocuklarn düündü. "Evet. Ev sahibesi olmasa da
davet vermek zorunda kaldmda çok kullanl." Roxane elinde ki kitapla
oynamaya balad. "Ben, imdiye kadar beni yeni bir ev sahibesiyle
deitirmisindir diye düünmütüm." Sessizlik tansiyonu daha da çok
çkarmt ama konutuunda Zito'nun sesi normal çkyordu. " davetlerim
olduunda bazen kz kardelerim yardm eder." Bir an için olan
suskunluktan sonra, "Masamda senin yerini alabilirler ama hiçbir
kadn yatamda karmn yerini alamaz." Roxane Zito'nun sert ifadesine
baktnda ürktü. Az açk kald ve göz bebekleri kocaman oldu. "Çok arm
bir halin var. Niye?" Roxane aklna ilk gelen eyi söyledi. "Artk
senin karn deilim." Zito sinirle yerini