Kant in Ahlak Felsefesi Kant s Philosophy of Ethics

Embed Size (px)

Citation preview

1

NSZ almamn ana temas Kantn ahlak felsefesidir. ncelikle yaammzn her alannda karlatmz ahlak olgusunun ne olduu, kiilere, toplumlara ve yzyllara gre deien ahlaki yarglarn nasl gelitiinin sorular Sokrates ncesi filozoflardan balayarak, ahlak yarglar sistematik bir biimde ele alnacak ve Rnesansla birlikte Kant ncesi filozoflarn ahlaka baknn bir tablosu izilecektir. kinci blmde ise Kantn felsefesini oluturup izledii yntem yol gsterici olacaktr. ncelikle salt bilgi (a priori) ve empirik bilgi (a posteriori) akln snrlarn nasl ortaya koymutur? nsan akl deney verilerinden bamsz olarak nereye kadar ulaabilir? Hem deney alanndan hem de akln alanndan kopamayan insan zgr iradesiyle nasl hareket edebilecektir? Sorular yine Kantn cevaplaryla aklanacaktr. nc ve son blm, gnmzdeki ahlak tartmalarnn Kant etii erevesinde olduka fazla eitlilii ve fikir ayrlklarn niin barndryor olduudur. inde yaadmz dnyada, ahlak normlarnn savalardan, evre sorunlarna ve amzda yaanan pek ok olumsuzluu nasl etkiledii rneklerle aklanmtr. zellikle yaanan problemlerin temelinin neden Kant etiine dayand ve onun bu konuda niin eletirildii aklanacak ve filozofun dncelerine yeniden niye ihtiya duymak zorunda kaldmzn alt bir kez daha izilecektir. Bu almamda beni destekleyip yreklendiren danman hocam Sayn Prof. Dr. Sinan zbeke ve kendisini tanmaktan onur duyduum Sayn Prof. Dr. Afar Timuine ok teekkrlerimi sunuyorum. Kocaeli, Austos 2006 Seher DEMREL

i

NDEKLER NSZ .................................................................................................................... i NDEKLER ....................................................................................................... ii I. BLM:...............................................................................................................1 I.1. I.2. I.3. AHLAK TERMNOLOJS..................................................................1 a) Ahlak Nedir? .....................................................................................1 KANT NCES FLOZOFLARIN AHLAKA BAKII ......................4 FAYDACI AHLAK RETLERNN YENADAK GRNM .....................................................................................13 II. BLM: KANTIN AHLAK YNTEM VE PRATK AKLIN ELETRS...........................................................................................................17 II.1. DUYULUR VE DNLR DNYA TASARIMI .....................19 II.2. KANTTA BLMSEL YNTEM ....................................................21 II.3. SALT AKIL ELETRSNDE A PROR VE A POSTEROR LKS..................................................................22 II.4. SALT AKLIN ELETRSNDEN AHLAK FELSEFESNE ...........25 II.5. TEORK VE PRATK AKIL LKS..............................................28 II.6. KANTIN AHLAK FELSEFESNDE TEMEL ZELLKLER ........30 a) yi sten ve dev ...........................................................................30 III. BLM: KANTIN AHLAK YARGILARINDAN GNMZE BAKI....................................................................................................................39 III.1. AHLAKIN MDL ......................................................................39 III.2. DEEN DNYADA AHLAKIN GRNM...........................42 III.3. DNYA SORUNLARI KARISINDA KANT AHLAKI.................48 III.4. NASIL BR AHLAK? NASIL BR DNYA? ...................................49 SONU ..................................................................................................................53 KAYNAKA.........................................................................................................54

ii

I. BLM I.1. AHLAK TERMNOLOJS a) Ahlak Nedir? Gndelik yaantmzda, davranlarmzn eitlendirilmesinde ahlakla ilgili

yarglardan sz ederiz. Her insan topluluunun gemiinden getirdikleri birtakm alkanlklar, deerler ve grntler toplum iersinde yaayan insana neyi yapp neyi yapmamas gerektiini, davranlarn nasl dzenleyeceini, bir davran gerekletirirken snrlarnn nereye kadar olabileceini, kiinin iinde yetitii ortam erevesinde ou zaman farknda bile olmayarak bu kurallara uyulmas gerektiini batan benimsetir. lkel toplumdan, ada topluma kadar uzanan, yzyllarn birikimini tayan topluluklarn ve hemen her toplumsal yapnn bir ahlak anlaynn olduunu syleyebiliriz. Ahlakn ierii eitli alara, eitli uluslara, eitli evrelere gre deiiyor. Bazen tek tek kiilerin bile ayn ahlak anlaylar oluyor (...).1 Ortaya kan ahlak grlerinin temel dncesi ise doruyu ancak kendilerinin bulduu konusunda. Ahlak, yaantmzn her yannda, iindedir. Bu anlamyla da hemen her tarihsel dnemde bir ahlaki eitlilikten sz edilebilir. Sz gelimi, Hristiyan ahlak ya da Konfysc ahlak, i ahlak, hogr ya da dev ahlakndan bahsedebiliriz. Bu kadar kapsaml ahlaklar okluuna karn yrrlkte bulunan ahlaklardan her biri kendi mutlakln benimsetmek ister. Ahlakn mutlakln benimsetmek istemesi, aslnda ahlakl olan nedir sorusuna yant aranmasndan doar. phesiz byle bir soruyu sorabilmenin ilk koulu, insann daha ocukluundan balayarak kendisini grnmez bir a gibi saran ve ailesinin, evresinin ve gitgide toplumun ounlukla benimsedii ve kendisine ikna, telkin ve hatta zora bavurarak benimsettii bu eilim, dnce, inan, tre, alkanlk, gelenekleri vd. kendince tartya vurmaya, bunlardan kendine uygun grnmeyenler

1

Bedia Akarsu, Mutluluk Ahlak, stanbul: Remzi Kitabevi, 1982, s.7.

hakknda belli bir pheye dmeye ve gitgide bunlar sorgulamaya ve yarglamaya balamasdr.2 Kiiler ou zaman kendilerine benimsetilen bu dnceleri hibir eletiriden geirmeden olduu gibi kabullenirler, ya da daha derinlikli dnme yoluna bavurarak nasl bir davran gstermeliyim ki iyi davran olsun? Kt davran nedir? yinin lt ne olmaldr? Btn toplumlar ve alar iin geerli olan evrensel ahlak anlay var mdr? Sorularna yant arama srecine girerler. Bu sorular cevaplamaya alanlarn da ahlakn alanna girdiklerini syleyebiliriz. Ahlak kurallar, filozoflar Antikadan beri uratrm bir konudur. nceleri kabul edilip, sayg gren deer yarglar, Yunan Aydnlanmas ile eletiriye uram ve bu yarglarn geerlilikleri zerinde dnlmeye balanmtr. Felsefe tarihi boyunca, ahlak ilkelerinin deimez ve mutlak olduu inancyla, ahlak yarglarnn alara gre deiebilecei inanc tartm durmutur. Ahlaka uygun davranlarn ancak toplumsallaarak mmkn olabileceini syleyenler gibi, bu davranlarn insann iindeki ahlak duygusuyla rttnde ahlaki deer olduunu savunan grler de vardr. Herkeste de bir ahlak duygusunun varlndan sz edemeyiz, kiminde az gelimi, kiminde hi yok. Ayrca bal olduumuz evreye gre duygularmz da bir biim kazanyor, ama ayn evrede de iki insan birbirinden ayr nitelikte geliebiliyor. Oysa, ahlak ilkelerinin deerli olann, alara toplumlara gre deimesi, iyiyi toplumun belirlediini gsteren olduka salam bir kant. Yine de, toplumun deerli bulduu ey deerlidir demek de yetmiyor. Toplum bazen deerli olmayan eyi de pekala deerli bulabiliyor.3 Bedia Akarsunun da dile getirdii gibi toplumlar ou zaman deiimleri kolay kolay kabullenemezler. te topluma bu deiimin yolunu aanlar, onlar yaama geirmeye alanlar da ou kez aydnlar, filozoflar ve ann sorumluluunu stlenme becerisine sahip tek tek kiilerdir. Bylelikle eskiyen ve geerliliini yitiren deerler, yeni deerlere dnyor ve toplum tarafndan da ok gemeden benimsenmeyi baaryordu. Ancak bu noktada, yani benimsenen deerlerin iselletirilmesinde bu deerleri iyi olarak kabul etmemizin lt ne olacaktr sorusunu da yantlamamz gerekecektir. nsan doumundan lmne kadar2 3

Doan zlem, Etik-Ahlak Felsefesi, stanbul: nklp Kitabevi, 2004, s.16. Akarsu, Mutluluk Ahlak, s.12.

2

kendisini sarmalayan toplumsal yapda hep bakalaryla birlikte, ahlak deerlerimiz ise bizim bakalaryla olan ilikilerimiz sonucunda ortaya kan eylerdir. Ahlakn en temel buyruu, baka insanlar gzeterek kendi isteklerimizi kontrol altnda tutmak ve ou zaman da birlikte yaanlan dnme yetisini hi kaybetmeden yaayabilme becerisini gstermektir. Geerliliini barndran ahlak yasalar, bu zelliinden dolay buyurucu bir niteliktedir ve bu buyruklara sorgulamadan uyulmasn ister. taat etmek insan zgrln ortadan kaldran bir sretir. zgr olamayan insann buyruklara zorla uysa da ahlakl davranp davranmayacan kestiremeyiz. Ahlakl olabilmemiz zgr olmamzla mmkndr. Ancak bir taraftan da ahlak ona koulsuz uymamz da ister. Bu ynyle elikili grnen zgrlk-kabullenme ikilemini neden itaat ediyoruz? Bu buyruklara uymamz kim tarafndan isteniyor? Sorularn temellendirmemiz gerekecektir. Kiiliin henz tam kurulmad ocukluk dnemlerinde ocuk kendisine sylenileni ve verileni hi dnmeden kabul etmekte ve bylelikle de davranlar otomatiklemektedir. Ancak ocukluk dnemlerinde rastlanlan bu durumu ahlaka yarglayamayz. ocukluktan yetikinlie geen insanlardan kiilikli olmalarn bekler ve kiiliklerine uygun davranlar gstermelerini isteriz. Oysa ou zaman, yetikin insanlar da kiiliklerini yitirebilir btnyle kr bir inann peine debilirler. Ya da dl veya ceza greceklerini dnerek de ahlaksal eylemi yalnzca bir ara olarak benimseyebilirler. Her insanda bir zgrlk isteinin var olmasna karlk kimileri, iinde yaad toplumun geleneklerine, alkanlklarna, dl ya da ceza dncesine baldr. Burada T.H. Huxleyin u szlerine yer vermek yerinde olacaktr. Ahlakn temeli... hakknda kant olmayan eylere inanr grnmekten ve bilgi snrlarn tesindeki sorgulanamaz nermeleri yinelemekten vazgemeye dayanr.4 Bakalarnn sylediklerine kr itaat kiiliin zaman iersinde siliklemesine yol aar. Bu durumdan faydalanp, insanlar daha da zor duruma sokarak bask altna almak isteyenler de kabilecektir.

4

Carl Sagan, Karanlk Dnyada Bilimin Mum I, ev. Miyase Gktepeli, Ankara: Tbitak Bilim Kitaplar, 2003, s.209.

3

yleyse, insanlar zorla itaate srklemeden, verilenleri olduu gibi kabullenip alan kiilikler deil, sorgulayabilen zgr dnceli bireyler yetitirebilmek ahlak eitiminin temel elerinden biri olmaldr. Ahlakta kii zgrlnden yola kp, Mutlu olabilmem iin nasl yaamalym?, Neler yapmalym? sorular Klasik lka ahlak anlaynn problem konusu olmutur. lka ahlak anlaylar, bireyin kendi isteklerini temel alrlar. Dardan zorla benimsetilen buyruklar yerine kiinin bizzat kendi ierisinden gelen bir isteme sz konusudur. Klasik lka anlay kendini snrlama ahlakndan ok kendini gerekletirebilme, zgrln ifade etme dncesine dayaldr. Bireysel mutluluk dncesi ve ahlak anlay Rnesansa kadar uzanan dnemde hem bireyci hem de toplumu dikkate alan bir karakter sergiler. Rnesansla birlikte bireyden ok toplumun mutluluk anlaynn gelitii bir srece dnr. Mutluluk ahlak Kantla birlikte bir dev ahlak, bir gereklilik ahlakna ynelecektir. Ama nce Kantn dev ahlakna deinmeden Sokrates ncesi filozoflardan balayarak Antika ahlak felsefesinin genel zelliklerinden bahsetmemiz yerinde olacaktr. I.2. KANT NCES FLOZOFLARIN AHLAKA BAKII Antikan ahlak felsefesi mutluluk anlayna dayanr. Sofistlerde, Sokrateste ve Sokratesin ardndan gelen okullarda ahlak felsefeleri mutluluku bir ieriktedir. Daha sonraki 18. yzyl aydnlanmasnda da ayn izler bulunur. Sofistlerin yaad dneme, yani M.. V. yzyla Yunan Aydnlanma a denir. Nitekim XVII-XVIII. yzylda zellikle Bat Avrupada karlatmz bir dnce akmna da Aydnlanma denildiini biliyoruz. Bat Avrupadaki bu aydnlanma akmnn karakteristik yan, bu akmn geleneklere kar at savatr. Bu akm dinsel, ahlksal, siyasal, sosyal tm trelerin insann eseri olduklarn kantlamaya almtr. te Sofistlerin de amac budur.5 Mutluluk anlaylar, felsefe tarihi boyunca eitli biimlerde ortaya km kimi zaman hazclk (Hedonizm) kimi zamansa Hristiyanlk ve Mslmanlkta da olduu gibi, teki dnya mutluluu biimine girmitir.

5

Ernst von Aster, lka ve Ortaa Felsefe Tarihi, ev. Vural Okur, stanbul: m Yayn Tasarm, 2000, s.108.

4

Yeniada ise, tek kiilerden ok toplumun mutluluu n plana kmtr. Antikada yaygnlam olan hazclk, stoaclk gibi retiler yenian ahlak retilerini de etkilemitir. Antika retilerinde olduu gibi, bunlarda da kalk noktas yine insan doasdr, insann ahlaksal yaamn doal yaamnn bir uzants olarak kabul etmektedir. Yararc retiler, kendi doalc tutumlar dorultusunda, tm ahlak ilkelerinin, tm deerlerin temelinde psiik etkenlerin yattn ileri srerler. Buna gre, antikan mutluluku retilerinde olduu gibi, bu retilerde de tm insanlarn kendi mutluluklarnn peinde kotuklar kabul edilir.6 Bu anlamda yararc anlayn antika anlaylarndan ayrlan bir taraf da vardr: Toplumun mutluluunu istemek. Tek kiinin mutluluundan ok, toplumun mutluluu salanmaldr. Tek bir birey kendi bana mutlulua ulaamayaca iin ama btn insanlar mutlu klmaktr. Mutluluk kavram Sokratesten nce de felsefe tarihi iersinde yer almtr. rnein mitoslar ya da masallar ele alan eserlerde de ahlak zerine dncelerle karlarz. Ama bu dnceler dinin ve mitoslarn etkisi altnda varlklarn srdrrler. Bu dnemde .. 6. yzylda Yedi Bilge adyla anlan kimi dnrlerin ahlaki ierikteki szlerine de rastlarz. Bata da belirttiimiz gibi Sokratesten nceki filozoflarn ahlaki grlerine gz attmzda .. V. yzylda ortaya kan ve kendilerine Sofist adn veren gezici filozoflarn bulunduunu grrz. Pers savalarnn ardndan Atinada ykselen demokratik gelimeler eitim sisteminde bilgili ve baarl yurttalarn yetitirilmesi gereini ortaya koymu ve bu gereksinimi de para karlnda ehir ehir dolaarak gezici retmenlik yapan Sofistler karlamtr. Sofistlerin teki bir zellii ise, insan konusuyla uramalardr. Onlar bu konuyu ele aldklar zaman, kukusuz, baz eyleri biliyorlard. Kendilerinden ncekilere yabanc olmayan Sofistler, insan ile ilgilendikleri iin, tarih konusuna da yabanc deildiler. Bu konuda da kendilerinden nceki felsefe okullarndan hibirine katlmadlar onlar arasnda yalnzca karlatrmalar yapmakla yetindiler. Bu karlatrmalar sonunda u sonuca vardlar: imdiye kadarki felsefe, evren konusunda tutarl bir anlay elde edememitir... Her filozof kendi dncelerinin doru, bakalarnnkilerin yanl olduunu savunur. Burada u soru6

zlem, a.g.e., s.63-64.

5

ne kar: Acaba, gerek diye birey var mdr? Tm grlerden her biri tekiyle elitiine gre, geriye gerek diye bir ey kalr m? 7 Genel dnce yaplaryla felsefe tarihine doruluk ve erdemin greceli olduunu, insan ve znellii felsefe sahnesine sokarak bilgi ve ahlak deerlerinin bu ynlerini ortaya koyan sofistler, genel geer dorularn mmkn olamayacan, bylelikle hereyin ls olan insann mutlak geerli olan dorulara ve yasalara ulaamayaca yargsn getirmiler, ahlak alannda insanlara snrsz bir znellik tlemilerdir. Sofistlerle ayn ada yaam olmasna karlk nsan hereyin lsdr yerine Erdem bilgidir diyen Sokrates, tmel dorularn bulunabileceine inanr. Btn dnceleri ve btn almalaryla ahlaka ynelen Sokratese gre; bilgiyle insan doru eyleme bavurarak, bilgisiz insan ise eri olan ya da kendine zarar veren eylemi yapacaktr. Btn ktlklerin nedeni ise bilgisizliktir. Sofistler, bilginin olanaksz olduunu savunuyorlard. Sokrates ise, hemen herkese hibir ey bilmediini gstermiti. Gerekte aradaki farkllk ok derin ve temelliydi; nk Sokratesin eylemi bilginin olanakl olduuna ilikin tutkulu inanca dayanmaktayd.8 Sofistlerin kukuculuklarnn tam tersine onun insanlara sunduu, kendisine henz eriilmemi bir bilgi lksyd. Bu bilgi lksne eriebilen yani bilge olan insan kendisini tanyacak, bilgilerinin snrlarnn farkna varacak ve yanlla dmeyecektir. Sokrates, ahlaksal yaam doal yaamn bir uzants sayar. Doaya da bir kozmolojik dzen egemendir. Ve bir rasyonalist olarak Sokrates, kozmosa logosun, akln hkmettiine inanr ve ahlaksal yaamn doal yaama uyumlu bir yaam olduunu ileri srerken, aslnda onun tamamen rasyonel yoldan dzenlenmesi gerektiini kastetmi olur. yle ki, Sokratese gre, tpk evrensel doa yasalar gibi ve onlarn rneinde, bir evrensel ahlak yasas da vardr. Bu demektir ki, bireylerin ahlaksal eylemlerini her durumda tartabileceimiz, yarglayabileceimiz evrensel ltler, nesnel, deimez, mutlak zler mevcuttur.9 lmyle felsefe tarihinde derin izler brakan Sokratesin dnceleri ardndan gelen rencileri tarafndan

7 8 9

Aster, a.g.e., s.101-102. W.K.C. Guthrie, ev. Ahmet Cevizci, lka Felsefesi Tarihi, Ankara: 1998, Gndoan Yaym, s.95. zlem, a.g.e., s.43.

6

srdrlmeye allm ve nsan mutlulua gtren ey ne olmaldr sorusu cevaplandrlmaya allmtr. Sokratesten sonra balca drt okuldan sz edebiliriz. Megara Okulu, Kynikler ve Kyrene Okulu, Elis-Eretria Okulu. a) Kynikler: Sokratesin rencileri olan Antisthenes, Diogenes ve Krates tarafndan temsil edilen Kynikler, gerek mutluluun insann kendi kendine yeterek elde edebileceini, mutlu olabilmek iin hibir ey karsnda endielenmeden, tasasz yaamay nerirler. Kynikler, pek ok insann ahlak ve dev olarak benimsedikleri dncelere aldr etmemeyi tercih ederlerdi. En dikkat ekici nermelerinden birisi ise, insan ynlarnn haz peinde komalarndan tr, mutsuzluklar kendi elleriyle hazrlamalardr. b) Kyrene Okulu: Kyrene Okulu kurucusu olan Aristipposla birlikte hedonizm (hazclk) akmnn temsilcisi olmutur. Aristipposun haz retisine gre insanlar kk yatan itibaren srekli hazza ynelir, acdan kaarlar. Eer bir eylem ac yaratyor da haz vermiyorsa o eylem ktdr ve o eylemden kamak gerekir. Ona gre mutluluu ve iyilii elde etmenin biricik yolu bilginin kendisidir. Bilgiyi elde etmi ona ulam bilge kii ne kadar zor durumlarla karlarsa karlasn yine de mutlu yaamay bilir. Bilgi, yalnzca ho bir yaam salamas bakmndan deil, ayn zamanda bizleri nyarglardan, olumsuz duygu ve dncelerden kurtard iindir ki uyumlu bir yaama ulamak iin en nemli aratr. Kyniklerin tam tersine Kyrene Okulu, yaamdan honutluk duyan ondan haz almasn bilen, tutkularna egemen olan, neesini hibir glk karsnda yitirmeyen insanlar ideal alr. Gelecekten ve geride braklan gemiten hi piman olmadan, kayglanmadan iinde bulunulan an yaanmal neeli ruh hali yitirilmemelidir. Aristipposa gre, insan mutlulua gtren en iyi yol, imdiki ann zevklerine kendimizi brakmaktr. Sokratesin rencileri tarafndan kurulan iki okulda ahlak felsefeleri bakmndan ayn amata birleirler: Bilgiyi elde edebilmek ve bu elde edilen bilgiyle insann yazgsn da deitirebilecei. Bu iki okulun birletikleri bir baka nokta da, her ikisi iin de bireyin mutluluunun n koul olmasdr. Mutlu olabilmek iin bakalarna baml yaamayan sadece kendisine dayal bir yaam isteyen insann mutluluu... c) Platon: Sokratesin lm zerine bir problem dnr olarak felsefe tarihinde yer alan Platon, bireyci ahlak anlaylarna karlk olarak toplumsal ahlak

7

savunur. Platona gre tek kiinin mutluluundan ok toplumun mutluluu gz nnde bulundurulmaldr. Platon bu mutluluun ise yetkinlie erimi bir devletin iersinde mmkn olacan ve bireyin iinde yaad devletle zdeleeceini belirtir. Ona gre gl ve yetkin devletlerden kiilikli bireyler, bozuk ve yoksun devletlerden ise eksik bireyler ortaya kacaktr. Platonun ahlak anlay en yksek iyinin mutluluk olduuna dayanr. Platon her eyden nce erdem ve iyi kavramlarn tanmlamakla ve insanlara mutlu olmann yolunu retmekle uramtr. Bu bakmdan gerekten Sokratesin felsefesini srdren bir filozoftur. Sokrates de btn insan abalarnn en yksek ve son konusu, erei olarak iyiyi gstermiti. Sokrates ve evresinde iyi kavram ethikin temel kavram olmutu. Sokrates iin iyi, insan mutlulua gtren, insann mutluluuna yarayan eyden bakas deildi. Platonda da btn Yunan ahlak retisinde olduu gibi, en yksek ahlaksal dev sorusu, en yksek iyi sorusu ile, bu da mutluluk sorusu ile birarada gidiyordu. Mutluluk iyiye sahip olmakt, iyi de herkesin istedii bir eydi.10 Platona gre mutluluun gerek yolu erdemdir. Erdem ruhu mutlu yapmakta, ktlkse mutsuz etmektir. Erdemli insanlar kendi ilerinde huzurlu ve mutludurlar tutkularnn ardndan gidenler ise korku ve huzursuzluk iindedirler. Platonun erdem retisiyle ilgili olarak Macit Gkberk unlar syler: Platonun erdem retisiyle devlet retisinde, ruhun paral olduu grnn nemli bir yeri vardr. Genlik dialoglarnda Platon, Sokrates gibi tek tek erdemleri bilgiye balamaya alyordu. Sonralar ise ayr ayr erdemleri tek balarna gzden geirmi, bunlarn aralarndaki snrlar izmek istemitir... Ancak gerek hayat grp anlamas onu insanlarn byk ksmnn ynn- o ana erdemi, btn erdemlerin kendisinde birletii gerek bilgiye dayanan o erdemi, yani felsefi erdemi hibir zaman edinemeyecekleri dncesine vardrmtr: Yn hibir zaman filozof olamaz. 11 Ynn filozof olamayaca gr Platonu bir erdemler snflamasna gtrr. Bu snflama devlette bulunan blme karlk erdeme denk gelir. Platonun Devletinde eit insan vardr: Kyller ve el iileri devletin yaamasn salayp onu besleyenlerdir. Savalar ya10 11

Bedia Akarsu, a.g.e., s.103-104. Macit Gkberk, Felsefe Tarihi, stanbul: Remzi Kitabevi, 1990, s.65-66.

8

da askerler devleti koruyanlar, devlet yneticileri ve filozoflar ise ynetici kimlikleriyle devlet ilerini yrtenlerdir. Bu grevin yan sra erdem vardr. Bilgelik, cesaret ve kendine hakim olabilme. Bu erdemlerin yannda bir baka erdem daha vardr ki o da adalettir. Adalet ayn zamanda bir uyum ve denge halini de getirecektir. Erdemin tek olmayp birok erdemler bulunmasnn nedeni ise; ahlaki eyleme etki eden ruhun blmlerinin eitliliidir. Doru ileyile, tek bir kiinin ruhunun uyumlu bir btnl sz konusuysa, devlet iin de ayn durum geerli olacaktr. Platonun erdemler noktasnda adalet erdemine nem vermesi ve adaleti en baa koymasnn nedeni, adaletin btn erdemleri kendisinde toplayan en yksek erdem oluu yzndendir. d) Aristoteles: Platonun Akademiasna girip hocas lnceye kadar oradan ayrlmayan Aristoteles ahlak zerinde eser ortaya koyar. Ethika Nikomakheia (Nikomakhos Ahlak), Ethika Eudemia (Eudemos Ahlak), Ethika Megala (Byk Ahlak). Btn Yunan Ahlaklar gibi, Aristoteles iin de btn abalarmzn en yksek erei mutluluktur (eudaimonia). Geri mutluluk bir bakmdan d koullara da baldr, ama ahlakn asl konusu, insann kendi iinde bulunandr, yani insann kendi etkinlii ile elde ettii mutluluktur, kendisinin iyiyi gerekletirmesidir. Her varlk da, Aristotelese gre, kendi znn, kendine zg etkinliinin gelimesiyle mutlu olabilir. nsann z de akl olduuna gre, insan ancak akl ile, akln iletmesiyle, aklnn etkinlii ile mutlu olabilir.12 Aristoteles kendisinden nceki anlaylarnda belirttii gibi yaamn amacnn mutluluk olduunu kabul eder. Ancak o bir hedonist deildir. Mutluluk ona gre dardan ynlendirilen bir eylem deil derinliklerde varolan bir harekettir. Haz ksa sreli bir doyum ve mutluluk salar. Srekli mutluluk akln salad kalc mutluluktur. Bu kalc mutluluun salanabilmesi ise ancak akln yol gstericiliiyle mmkndr. Platonun iyi ideasn daha da derinletiren Aristoteles, bir anlam ayrlna da ynelir. Platonun diyaloglarnda ad geen iyi bir gemici, iyi bir ayakkabc onlarn ahlaki adan da iyi olup olmadklarn gstermez ancak biz bu durumda bulunanlarn iyi bir insan olduunu sylersek ahlaksal adan bir anlam kazanm olacaktr ifadesini belirtir.12

Gkberk, a.g.e., s.87.

9

Erdemlilik en yce iyiyi, mutluluu amalar. Aristotelese gre erdem yolunu semi her kii bunu mutluluk iin semitir: Edimlerimizden doan iyilikler arasnda en yce iyi hangisidir? Bunun mutluluk olduu zerinde insanlarn ou hemen hemen anlamlardr. Kalabalklar da sekinler de buna mutluluk derler; iyi yaamak ve baarmak mutlu olmak demektir diye dnrler. Mutluluun ne olduunu bilmeye gelince, bu tartmal bir sorundur ve kalabalklar bu sorunu bilgelerin zmledii gibi zmlemez. Bazlarna gre mutluluk grnr ve duyulur eylerle ilgilidir: Beeni, zenginlik, onur, kimine gre bir eydir, kimine gre bir baka eydir; ou zaman ayn kii mutluluu deiik olarak grr.13 Genel olarak mutluluk anlaylarnda ortaya kan balca unsurlar Aristotelesin tanmlamasnda yer alrlar insan mutlulua ancak erdemli davrand srece ulaabilir. Erdemin en yetkin zellik olduunu belirten Aristoteles iki eit erdemden sz eder: Akla uygun (dianoetik erdemler), karakter erdemleri (ethik erdemler). Dianoetik erdemler; felsefeyle, sanat ve bilimle uraan, teorik bilgelikle en yksek varlklar ilk ilkeleri konu edinen, insana en byk mutluluu salayan, insan varln Tanrnn kendisine yaklatran erdemlerdendir. Ahlaksal erdemler ise; ruhu denetim altnda tutan, insann arzu ve isteklerini ekillendiren onlar eitip belli bir dzene sokan erdemlerdendir. Bu erdemler ruhun akla itaat etmesinde ortaya karlar. ayet ruh akla uymaz da arzu ve igdlerinin peinden srklenirse insanlktan uzaklaacak ve mutsuzlua srklenecektir. Bu durumdan kurtulabilmenin yolu doru ortay bulmaktr, davranlarmzda ve eylemlerimizde ly karmamaktr. Doru orta koullara gre deitii iin her insan iin greceli olacaktr. Ancak hep bir orta sz konusudur. Cesaret gzpeklik ile korkakln, cmertlik msriflik ile cimriliin, dnceli ve ll davranma, utanmazlkla utangaln, adalet, hakszlk yapma ile hakszla maruz kalmann arasnda bulunan doru ortadr. nsann bakalaryla olan birlikteliklerinde ortaya kt iin btn ahlaki erdemler iersinde de en stn olandr. Aristotelesin lmnn ardndan Atinada kurulan iki yeni okulun Epikuros Okulu ve Stoann temel zellii ahlak felsefesine dayanmalardr. Her iki okulda pheci etkilerin altnda kalm ve yeni bak alar getirmilerdir.13

Afar Timuin, Dnce Tarihi, 1. cilt, stanbul: Bulut Yaynlar, 2000, s.297-298.

10

e) Epikuros: Samosta (Sisam Adas) doan Epikuros Atinal bir retmenin oludur. Genlii zor koullar altnda gemi dneminin felsefi dncelerini yakndan tanma olana bulmutur. Atinada kendi okulunu kuran Epikurosun yazlarndan gnmzde elde kalanlar ok azdr. Epikurosuluk zaman iersinde yaylmtr. Filozofa gre, felsefenin amac insan mutlulua ulatrmaktr. Felsefe, bireyin mutluluunu salayacak aralarn aratrlmasndan baka bir ey deildir. Felsefenin bu zelliini sahiplenen Epikurosa gre dorudan doruya bir mutluluk yoktur. Sadece bilgi bizi doru eyleme gtrebilir. Epikurosun bilgi kuram ok basittir. Duyu organlar araclyla elde ettiimiz imgeler bilginin yap talarn olutururlar. Duyum bilginin kayna olduu gibi hazzn ve acnn da kaynadr. Epikuros ahlak olarak en yce iyiyi amalar ve en yce iyi olarak hazz belirler. Bu hazzn herhangi bir ycelikle ilgili olmadn, genel hazlarla ilgili olduunu syleyebiliriz.14 Buradan da anlalaca gibi Epikuros bedensel hazlar insann balca mutluluk kayna sayar. Biricik mutlak deer filozofa gre hazdr, mutlak kt ise acdr. Haz btn eylemlerimizin amac olmaldr diyen Epikuros burada hedonistlere yaklar. Ona gre haz ve acnn eitli dereceleri ve trleri vardr. Elde edeceimiz haz sonuta bir acya yol aacaksa ondan vazgemeli, ancak daha byk bir hazza ulaacaksak bunun iin acya katlanmaldr. Mutluluun asl temelini ruh dinginliinde bulan filozof duyusal hazlarn mutluluk getirmeyeceini vcudu ve ruhu huzursuzluktan kurtaran hazlarn mr boyu devam eden mutlulua neden olacan belirtir. Bedensel hazlarn peinde koanlar ise doyumsuz olmakta ve bu da onlarn daha ok ac ekmelerine neden olmaktadr. Epikurosa gre; bilgi bizi zgr klan bir eylemdir. Hibir zaman ge kalmlk hissine kaplmamal bilgi aranp bulunmaldr. Erdemli olmak ve bilgelik bize kendimize egemen olmay salayacaktr. Btn korku ve aclarmz yenmemizi kolaylatracak gven iinde yaammzn kaplarn aacaktr. Aclarn yenerek, aclarn egemen altna alan insanlar yaamn doygunluunu ve gzelliini kendi ilerinde bulacaklardr. Epikurosun ahlak yaln bir lllk fikrine dayanr. nsan i huzuru bulabilmek, mutlulua eriebilmek iin zenginlikten, gsteriten, boa tketimden kendini artmaldr. Onun felsefesi uzun sre Akdeniz evresini etkilemitir.

14

Timuin, Dnce Tarihi, 1. cilt, s.369.

11

Stoa Ahlak: Stoa felsefesi adn kurucusu olan Kbrsl Zenonun resimlerle ssl bir galeride ders vermesinden alr. Hellenistik dnemin felsefe retisi olan Stoa felsefesi dneme ayrlr: 1) Eski Stoa 2) Orta Stoa 3) mparatorluk Stoas. Stoa retisinin ortak zellii dncelerinin arlk merkezine ahlak yerletirmeleri olmutur. Stoallar da, Sokratesten beri sren iyi kavramnn ne olduu sorusuna ancak akla uygun eylemlerle ve erdemle ulalabileceini belirtiyorlard. Onlara gre mutluluk ancak doaya uygun yaayarak bulunabilirdi. Bir ideal olarak dnya yurttal, btn insanlarn kardelii Stoa ahlaknn bir amac olarak kalmtr. Yalnz erdem iyidir, mutluluk da yalnzca erdemde bulunur diyen Stoa ahlak ilkesi, bu nermede dillendirilir. Erdem ise ancak doa iinde uyumlu yaamayla kazanlr. Ne var ki, bedensel gd, itki ve etkilenimler, evrendeki aklsallktan sapmalar olarak, insann doal dzenine uymayan davranlarda bulunmasna yol aarlar. zellikle ar istekler, tutkular, duygulanmlar, insann ruhsal dengesini bozarlar ve onu mutsuzlua srklerler. Bu nedenle, mutluluk, insann kendi ruhunu her trl istee, tutkuya, duygulanma ak tutmasyla, rnein iddetli hazlara ynelmesiyle salanmaz, tam tersine bunlar mutsuzluk getirirler. O halde, insan akln kullanarak ll yaamal, ruhsal dengesini zorlayan istek, tutku ve duygulanmlar bastrabilmeli, onlar denetleyebilmelidir.15 Balca temsilcileri Kbrsl Zenon, Marcus Aurelius, Seneca, Kleanthes olan Stoa ahlak, doa dzenine uymakla yaamn salkl yaanacan ifade ederek Sokratesin grlerini devam ettirir. Stoallara gre erdemli yaamak ve iyiyi istemek en temel devdir. Bu dev ise sorumluluk duygusuyla pekiebilir. Bilgi ile eylemin birlii dncesi, Stoa retisinin ana zelliidir. Ahlaka yetkin olma anlayn Stoa, bilge idealinde canlandrmtr. Bilgelik, erdemli olmaktr: Bilge kii, erdemli kiidir.16 Stoallara gre, yaamn zorlu koullar karsnda bilge kii bundan kayglanmamay renmitir. Bilge de ac duyar, zntler yaayabilir geri ancak o15 16

zlem, a.g.e., s.60. Gkberk, a.g.e., s.105.

12

bu olumsuz duygulanmlardan aklnn sesini dinleyerek zgrlk yolunu semeyi baarabilir. Bilgelii elde etmi bir kimse mutlulukta Zeusla bile yarabilir. Bilgelie eriemeyenler ise mutsuzluu peinen kabullenmi saylrlar. Bilgelik, insann kendisini doann ayrlmaz bir paras olarak grmesiyle ve doaya ayak uydurmakla elde edilir. nsan dnyann gidiatn olduu gibi benimserse kendini skntlardan artacak, tedirginliklerden kurtulacaktr. Bu konuda Senecann szlerini anmsamak yerinde olacaktr. yle der filozof: nsan kaderini deitiremez ama, onu iyi kt yanyla olduu gibi kabul edip katlanrsa ona, kaderin kt yanlarndan kurtulmu olur. Felsefe bize her trl felaket olanaklarn bildirdii iin, nceden bilinen eylerin tokad daha az ac verir.17 Grlyor ki, Stoa ahlak erdem ve bilgelikle isel mutluluu, insan onurunu ycelten bir ahlak ideali oluturmu ve uzun sre geerliliini korumutur. I.3. FAYDACI AHLAK RETLERNN YENADAK GRNM Antikada grlen ahlak anlaylarnda olduu gibi onu izleyen Ortaada da ahlak retileri mutluluk ilkesini esas alr. Ancak bu mutluluk Ortaada dinsel mutluluu ifade ediyor ldkten sonraki mutluluu dile getiriyordu. Rnesansla birlikte bu anlay yerini yaanlan dnyadaki mutlulua brakmtr. Ortaa felsefesinin aksine Rnesans dncesi zgrl temel alan, her trl otoritenin karsnda, bamszl savunan yapsyla karmza kar. Ortaa boyunca ahlak, dinle badatrlm dinin emir ve yasaklar dorultusunda din merkeziyetinin dna kamamtr. Bamsz bir ahlak anlay getirebilmek, dini ahlaki deerlerden arndrmak ve bu alanda incelemeler yapabilmek, dnce zgrlnn nn aabilmek iin bedeller denmesi gerekmi uzun yllara dayanan savalar sonucunda ahlak dinsel elerden kurtularak bugnk anlamyla felsefenin bir alan haline gelmitir. Antikan mutluluku retilerinden etkilenen ve Anglo-Sakson dnyasnda yaygnlk kazanm olan bu modern retileri yararclk (utilitarizm) ad altnda toplamak olanakldr. Geri bu retilerde antikan kozmolojik17

Seneca, Ahlaki Mektuplar, ev. Trkan Uzel, Ankara: Trk Tarih Kurumu Basmevi, 1999 mek. 77; 2.

13

metafiziine yer verilmez; hatta bunlarda her trl metafizie kar bir tepkiye rastlanr; bununla birlikte antika retilerinde olduu gibi bunlarda da kalk noktas yine insan doasdr, insann ahlaksal yaamn doal yaamnn bir uzants olarak kabul etmektedir. Yararc retiler, kendi doalc tutumlar dorultusunda, tm ahlak ilkelerinin, tm deerlerin temelinde psiik etkenlerin yattn ileri srerler.18 Faydac ahlak grleri, bireyci olmaktan ok, bireyin kendisini ne tamamen bencillik duygusuna brakarak ne de topluma benliini feda ederek mutlu olamayacandan hareket eder. Onlara gre doas gerei bencil tavrlar sergileyen insan bu bencillii tam anlamyla ortadan kaldramaz. Ancak kendisini savunma bakmndan da gszln toplumsallaarak gidermek ister. Bylelikle bencilliinin yannda bakalaryla da birlikte olma duygusunu edinir. Faydac ahlak retileri, yenia ngiliz felsefesinin etkisi altnda geliir. zellikle Francis Bacon bu retileri dinsel zelliklerden arndrarak kuranlarn banda gelir. Bacon, din ile felsefenin alanlarn birbirinden ayrarak din olmadan da ahlakn olabileceini savunur. Doaya egemen olabilmek iin onu bilmeliyiz diyen Bacon bo inanlarn ve safsatalarn ahlaki deerleri yaratamayacan ve bilgisiz ynlarn devletleri ve toplumlar ykntlara gtreceini belirtir. Bacondan sonra ngiliz Felsefesinin dier bir temsilcisi olan Thomas Hobbes Baconun dncelerinden etkilenmitir. Hobbese gre topluluk halinde yaayan insanlar srekli birbirleriyle sava iersindedirler. Doas gerei bencil olan insanlar iin bu durum artc deildir. nk insan insann kurdudur. Byle syleyen Hobbes bu durumun bir mddet sonra yani gven ve toplumsallk isteyen insanlar tarafndan devlet ve onun yaptrmc gcne dneceini belirtir. Devlet kurumunun ortaya kmas insanlar belli zorunluluklar ve ahlak ilkeleri dorultusunda hareket etmeye zorlar. Doal durumda insann kendini koruma igds her bireyi yaamn srdrebilmek iin gerekli eyleri elde etmeye yneltmitir. O durumda her kiinin her eyi alma hakk vardr. Ne var ki bu koullar altnda her insann varl tehlikedeydi. Kendini koruma igds daha sonra insan bara yneltti, iyiliklerin

18

zlem, a.g.e., s.63.

14

en iyisi olan bar bylece insan yaamnda belirleyici oldu. Bylece szleme dzeni gerekleti, uygar yaama geilmi oldu.19 Hobbes gibi dnen bir dier ngiliz filozofu John Lockedir. Lockeye gre ahlak ilkeleri doutan getirilmemitir. Ona gre doutan ahlak kurallarnn olmamasnn nedeni kesin bir doruluk yargsnn bulunmayndan trdr. Her insann mutluluu istemesine, skntlardan kanmasna karlk bu zellikler yalnzca bizim i dnyamzda deiiklikler yaratrlar. Farkl toplumlarn ve farkl kiiliklerin farkl da davranlar vardr. Locke iyi ve kt kavramlarnn lkelere gre ya da toplumlara gre, ayrca alara gre deiiklikler gsterdiini, bu kavramlarn olumasyla birtakm davran kurallarnn ortaya ktn, ancak temelde ahlakn iki dayana olan ben fikriyle Tanr fikrinde hibir deiiklik olmadn bildiriyor.20 Doutan bir Tanr kavramn kabul etmeyen Lockeun Tanrnn buyruklarn benimsemesi emprizm fikriyle eliir gzkmektedir. Ona gre ahlak yasalarnn ekillendii, ortaya kt yer doa yasalardr. Doa yasalar Tanr tarafndan meydana getirilmitir ve Tanrnn kendisi de bu yasaya kar gelemez. te bylesi bir srete insana ahlaki grnen eyler Tanrnn vahiy yoluyla ilettikleriyle ayndr. Locke, antika filozoflarnda grlen mutlu olmak iin ahlakl olma fikri arasnda balantlar kurar. Ancak bu ba bireysel deil, toplumsaldr. Yasa koymann amac trlerin iyiliini, devamlln salamaktan ibarettir. nk toplumun iyilii, bireylerin iyiliine de baldr. Faydac ahlak grlerinin dier bir temsilcisi John Stuart Milldir. Toplumsal bir ahlak anlayn gelitiren Mill, toplum yaamnn ahlaki kurallara gre biimlendirilmesi gerektiini savunur. Ona gre de insanlar kendi bireysel mutluluklarna ancak toplumsallk durumunda ve karlkl yarar dncesi dorultusunda ulaabilirler. Bu yzden yine ona gre, etik denen felsefe disiplininin temel problemi, daima, bireysel mutlulukla toplumun genel iyiliini (mutluluunu) badatrabilmek olmutur. Bencillik (egoizm) ve zgecilik (altruizm), birbiriyle badatrlamadklar srece, bireysel ve toplumsal mutluluk da sz konusu olamaz.21 Mille gre, btn insan eylemlerinin amac acdan kanmak, mutluluu elde etmektir bu ayn zamanda ahlaki bir lttr19 20 21

Afar Timuin, Dnce Tarihi, 2. cilt, stanbul: Bulut Yaynlar, 2000, s.139. Timuin, Dnce Tarihi, 2. cilt, s.194. zlem, a.g.e., s.67.

15

de. Ahlakn lt, doann kendisinde vardr. nsana ait iki duygu olan haz ve ac duygularnda da ayrmalar yapar. ncelikten yoksun, kaba insanla, dnen, derinlikli insanlar arasnda da bu anlamda ayrmlar olacaktr. Dnceleri gelimi, ilgi alanlar genilemi bir insann mutluluu bulmas olduka gtr. nsann kendi mutluluuyla toplumun isteklerinin att durumda ne yaplmas gerektii konusunda Mill, bireyin kendi mutluluundan ok toplumun mutluluuna ynelmesini nerir. Genel olarak zetlediimiz faydac ahlak grlerinin temel dnceleri olarak unlar syleyebiliriz: Bu anlaylarda en yksek ama mutluluktur. En yksek iyiye (mutlulua) ulaabilmek iin insann istek ve eilimlerinin, tutku ve gdlerinin tatmin olmasnn yan sra toplumu temel alan, toplumun iyiliini dnen grlerin de ortaya ktn grrz.

16

II. BLM KANTIN AHLAK YNTEM VE PRATK AKLIN ELETRS Bu blme kadar ortaya koyduumuz ahlak dnceleri hemen her dnemde, her yzylda farkl anlaylara ve sylemlere brnm, kimi zaman bireysel kimi zamansa toplumsal karakteriyle ahlakn nasl biimlenmesi konusunda yol gsterici bir tavr sergilemitir. Etik tarihine bakldnda, antikadan yeniada Kanta kadar, etikte baat problemin en yksek iyi problemi olarak kald ve zm denemelerinin mutluluku bir izgiyi izledikleri grlr. Hazclktan, Epikurosuluktan, stoaclktan, yenian yararc, pragmatist ve operasyonalist retilerine kadar, tm retilerde en yksek iyi mutluluk olarak grlr ve bu mutluluk, bedensel haz, srekli honutluk durumu, doaya akl yoluyla, uyum gstermek yoluyla ulalan dinginlik, bireysel yarar, toplumsal yarar vd. olarak deiik ekillerde tanmlanr.22 Bir filozofu anlamak onun yaamndan ve dncelerinden hareketle onu tanmaya almaktr. Filozofun dnceleri, bizleri ona yaklatrmaya yarayan biricik el fenerlerimizdir. Biz tuttuka nmzde aydnlanan o karmak yol birdenbire daha kolay alabilir, bizlere yeni kaplarn varln duyumsatabilir. te buradan hareketle Yenia felsefesinin en byk isimlerinden olan Kant, hem bir bilgi kuramcs hem de yaad yzyln aydnlanmac kiiliklerinden birisidir. Kant, XVII. yzyl dnrlerinden olan Descartes, Spinoza ve Leibniz gibi felsefeye matematiksel bir anlay getirmeye alan filozoflarn en nemlilerindendir. O, felsefeden daha ok metafizii anlyor ve matematiksel bir kesinlii olan bir metafizik kurmay amalyordu. Ona gre, her yerde ve her zamanda geerli olan evrensel dorulara ulaabilmek, matematiin ilkelerinin metafiziin iersinde bulunmasyla ilgilidir. Bylelikle Kantn bilimsel kuram ncelikle fizikle balar. Pratik fiziin ilkelerinden ok, teorik fizik zerinde dnmeye balam k noktas olarak da Newtonun ekim yasasn benimsemitir. Balangta felsefe sorunlarnda Leibniz ve Wolff felsefesinin etkisi altnda kalan Kant, daha sonra Wolff felsefesinden kuku duyarak, gerein yine insan dncesine ait olan kavramlardan yola ktn grerek, kavramlarn gerekleri kapsayamayacandan kuku duymutur.22

zlem, a.g.e., s.69.

17

Gerei kavrama anlamnda matematiin bize yol gsterici olabileceini dnr, ama matematii de insan dncesi yaratmtr. D dnyada karln bulan cisimler zerine bilgimiz nasl bir temele dayanacaktr? Fiziin temeli ne olacaktr? Bu kavramlar aklamaya gtrecek yol, deney yolu olacaktr. Onun dncelerinin deneye yer veren bir nitelie dnmesinde kukusuz filozofu dogmatik uykusundan uyandran David Humeun rol byktr. Kantn felsefe yaamnda iki dnem ayryoruz: eletirisi ncesi dnem ve eletiri dnemi. Eletirel ynelimle belirgin eletirisi ncesi dnem, 1770ten nceki yirmi yllk dnemdir. Kant bu dnemde felsefenin sorunlar yannda zellikle fiziin sorunlaryla ilgilenmitir. Bu dnemde filozof Leibniz-Wolff felsefesine baldr ve Newton fiziiyle ilgilenir. Wolffun Leibniz felsefesini basitletirmekle snrland dnlnce, Kant hemen yalnzca monadlar retisinin kurucusu Leibnizden ve yeni evren anlaynn kurucusu Newtondan yararlanm bir filozof olarak dnmek olasdr.23 Bilim ve felsefeye duyduu ilginin yan sra ahlak sorunlaryla da uraan Kant, ngiliz ahlaklar olan Shaftesbury, Hutchesondan etkilenmi, Rousseauya duyduu hayranlkla ahlak problemlerine ynelmitir. Onsekizinci yzyl, Descartestan sonra ikinci kez, insann kendi kendisini gzlemesi ve kendi hakknda bilgi edinmesi konusundaki iddetli arzu ile karakterize olur. Bu arzu, deiik kaynaklardan, hep yeni eylerle beslenir. Psikolojik deney, deneysel ruh bilgisine giden yol, pietist kaynakl dinsel yneliler ve kaynan Rousseauda bulan yeni duygu klt, bir potada birleirler. Kant, tm bu eilimlerle iten iliki iindedir. Onun ocukluk eitimi pietizmin damgasn tad gibi, o genlik dneminde ve olgunlua gei srasnda, metafizie yeni bir temel bulmak zere psikolojik zmlemelere ynelir; ve br yandan Rousseau onun iin ahlaksal evrenin Newtonudur, bu evrenin gizli kalm yasalarn ve elerini kefeden kiidir.24 Rousseau, ahlaksal evrenin Newtonuysa, Kantn tutkusu da fizik tesinin Newtonu olmaktr. Ancak bu iki alan byk glkleri de iersinde barndrr: Bilim ve ahlak nasl olanakldr? Ahlak ve bilim nasl uyuacaktr? Bu sorularn yantn23 24

Timuin, Dnce Tarihi, 2. cilt, s.329. Ernst Cassirer, Kantn Yaam ve retisi, ev. Doan zlem, stanbul: nklap Kitabevi, 1996, s.20.

18

ncelikle Humeun, nesneleri tanmak kesinlikle olanakszdr diyen septisizme kar olan grleriyle aklamaya alr. Kanta gre bilimin temeli olan apak bilgilere henz eriilmi deildir ancak bunlarn aranmas gerekir. Newton fiziiyle uratndan beri Kant ilgilendiren iki kavram olduunu grrz. Bunlar: Uzay ve zaman kavramlardr. Uzay ve zaman nedir? Biz bu kavramlar nereden biliyoruz? Uzay ve zaman deneyden mi karlar? Sorular zmlemeye alt problemlerdendir. Kantn hayatn incelediimizde onun sistematik felsefesini nasl kurduunu gzlemleriz.Kantn dnce serveni, hi de kendi hedefine basamaklar adm adm, sallantsz karak ulaan bir dnce serveni deildir. yle ki, o her zaman, belli bir zme ulatn dnd bir anda, birdenbire geriye dnverir. O bir problemi ele alr, stnde dnr ve problemin zmne ynelir; ama her defasnda, problemin ele alnd koullar, artk ayn problemin ilk ele alnndaki koullar deildir. O, problemin zmne adm adm yaklamaktan ok, her defasnda problemi tm boyutlaryla yeniden ele alr.25 II.1. DUYULUR VE DNLR DNYA TASARIMI Kanta gre tasarmlarmz, mutlak bir ekilde uzay ve zaman iinde bulunurlar. Somut olarak uzay ve zaman olmadan bir ey tasarmlamamz mmkn deilse de, akl yoluyla dnebildiimiz eyler de vardr.Kant, 1770te latince yaymlad De mundi sensibilis atgue intelligibilis forma et principiis (Duyulur dnya ile dnlr dnyann biimi ve ilkeleri zerine) adl almada eletirili felsefeye bir gei yapar, eletirili felsefenin temellerini atar. Bu almada Kant dnsel bir kavramn duyulara indirgenemeyeceini syleyerek Leibnize ve Wollfe eletiriler yneltir. Temelde eletiri monadlar retisine ynelmitir. Buna gre basit olan monadlar birleerek nesneler dnyasn oluturmulardr, bir baka deyile karmak nesneler dnyas basit eylerin bileiminden olumutur. Ancak Kant bu savn duyulur dnyada karl olmayan bo bir sav olduunu, sonsuza doru blmeyle basite ulaamayacamz bildirir. Buna karlk25

Cassirer, a.g.e., s.105-106.

19

zamanda sonsuza ulamaya almak da bize bileimi vermeyecektir. Kanta gre, Leibnizin yanl duyuluru dnlr gibi alm olmasndan gelir. nk bizdeki birtakm kavramlar, rnein basit kavram, bileik kavram, tz kavram, zorunluluk kavram... duyulur dnyaya katlmadklar gibi ondan gelmezler de. Burada Kantn yeni bak belirir: biz duyumla nesnelerden etkileniriz, anlk bu nesnelerin sezgisiyle bilgiye ularz. Yoksa eskilerin sand gibi duyulardan dnlre ve dnlrden duyulara gemek olas deildir.26 Duyulur dnya ile dnlr dnya demekle neyi adlandracamz Kant yle aklar: Duyulur dnya (grngeler dnyas) zneden bamsz olarak kendi bana var olan eylerdir. rnein doadaki bir aa bizden bamsz bir nesnedir. O grlse de grlmese de yine de varl gerektir. Doadaki aacn gereklii herhangi bir bilincin onu alglamasna bal deildir. Ancak br taraftan da aacn gereklii, bizlerin aatan edindiimiz alglarmza baldr. Aacn kendisi bir gerekken, zne iin szn ettiimiz aa bir grngdr. Dnlr dnya olarak adlandrlan numen ise znelerin dnda olan bir gerekliktir. Grngeler dnyasnn bilinebilir olmasna karlk numen z gerei bilinemez. Grnler (fenomenler) deyince, bunlarn arkasnda bir eyin bulunmakta olduunu da, doal olarak tasarlarz. te eyin kendisi (numen) fenomenlerin tesinde diye tasarladmz eydir, dolaysyla da tamamyla belirsiz ve bilinemez olan bir eydir; ancak bir snr kavramdr.27 Kanta gre, znelerin dnda bulunan bir gereklik bilin tarafndan bilinse de bilinmese de vardr. nk duyularmzla algladmz bir dnyann grngleri, grnen gerekliklerin varoluunu da mmkn klar. Bir ey gerek olmasayd grng kavram da olamazd. Bylelikle Kant; tek bir kiinin zihnindeki gerek tasarmlar ve alglarla, btn insanlar iin ortak bir bilin alglarnn toplamyla, zneyle dorudan balants olmayan gerekler dnyasn birbirlerinden ayrarak, tanmlamalarn yapar. Ona gre fenomenler dnyas gr kalplaryla, numen dnyas ise a priori (nsel) kavramlarla bilinebilir. Burada artk Kantn dncesinde yepyeni bir merkez noktasna ulalmtr. Artk felsefe Kant iin, daima insan aklnn snrlar stne bir bilimdir26 27

Timuin, Dnce Tarihi, 2. cilt, s.330-331. Gkberk, a.g.e., s.403.

20

ve onun daha nceleri tam kapsam ve geniliiyle kavrayamad yeni bir veri, stelik, bu snrlar belirlemede bir temel kazanlmtr. Duyulur (sensibl) ve dnlr (intelligibl) dnyalar ayrm yapmay salayan temel, a priori bilgiler sistemidir.28 Kantn dnlr ile duyulunur dnya arasndaki ayrm kesin bir biimde ortaya koyuu, akln snrlarnn ne olduunun da yaln bir ifadesidir. II.2. KANTTA BLMSEL YNTEM Kantn eletiri felsefesinin temellerini att ana yapt Salt Akln Kritii (Kritik der reinen Vernunft) kitabdr. Bu kitap ayn zamanda felsefe dnyasnda yeni bir rn da habercisidir. Kant, bunu Dnme biiminde devrim olarak adlandrr. Copernicusun dnce dnyasnda at yepyeni yolun aynsn fiziktesinde de gerekletirmeyi ister. Kant, akln grd ii inceleyip eletirecek ynteme, bu kendi yntemine, yine kendisinin olan bir deyimle transcendental adn vermektedir. Transcendental yntem u ya da bu objeye ynelmi olan bilgiyi deil bilginin kendisini inceleyen yntemdir; bilginin kritiidir, bilgi retisidir. Transcendental deyimi, bir bakmdan da, transcendentin kartdr: transcendent bilgi mmkn bilginin snrlarn aan bilgidir; transcendental bilgi ise, bu snrlar amayp aratran bilgidir. Nitekim Salt Akln Kritiinin sorunu, insana bilgisinin yaps ile snrlarn aratrmaktr. Yalnz, Kantn burada aratrd, her trl bilgi olmayp yalnz a priori olan bilgidir. Bu eitli bilgi de, duyarln verilerinden edinilmemi olan bilgidir, Kanta gre, hem grde, hem de dncede a priori olan bilgi eleri vardr ve onu ilgilendiren de, kesin a prioridir, yani deney ile hi bir ekilde karmam olan bilgi eleridir.29 Ona gre bilim, nesnelerin bizim bilgilerimizle anlam kazanmasdr. Balca amac, akln deneyin her trl yardmndan yoksun kaldnda snrlarnn nereye kadar uzanabilecei ve bilimsel anlamda bir fiziktesinin mmkn olup olmayacadr.

28 29

Cassirer, a.g.e., s.127. Gkberk, a.g.e., s.396.

21

Tm geleneksel metafizik, objenin ne olduu sorusuyla ie balarken, Kant obje hakknda nasl yarg verdiimizden ie balar. Geleneksel metafizik, ncelikle ve ilksel olarak nesnelerin herhangi bir niteliinden zaten haberdar olunduu bilinciyle hareket ederken, Kant hereyden nce, obje hakknda byle bir bilgiye sahip olduumuz iddiasn, bilgi sferi ile obje sferi arasnda ba kurmamz salad ileri srlen eyi aratrp zmler.30 Bu noktada Kantn izledii yntem u olacaktr: Btn bilgiler sentetik a priori yarglara dayanrlar, fiziktesinin de bilim olabilmesi yine iinde bu yarglarn bulunmasyla ilgilidir. Sentetik a priori yarglarn nasl olutuuna ilikin zmlemelerden sonra, bilimin (pozitif bilimlerin) ortaya kn aklamak salt doa bilimi nasl olanakldr? Sorusuyla gndeme gelir. Ancak pozitif bilimlerin dnda metafizik sorularla da kar karya kalrz. rnein; tanr ve ruh kavramlar gibi. te bu anlamda Kant yeni bir yol ayrmna gtrr bizleri o da fiziktesinin bilim olarak nasl olanakl olduu sorusudur. Bylelikle akln, her trl deneyden bamsz olarak snrlarnn nereye kadar gidebilecei konusunda Kant, salt akl eletirisini yazar. II.3. SALT AKIL ELETRSNDE A PROR VE A POSTEROR LKS Btn bilgimizin deneyle balayp, zaman bakmndan deneyden nce gelen hibir bilgimizin olamayacan dnen Kanta gre, doutan, yani her trl deneyden bamsz kavramlardan ve bilgilerden de szedemeyiz. Her bilgi zaman bakmndan deneyle balarsa da, btn bilgilerimiz deneyden kmaz, demek deney, zaman bakmndan her trl bilgiden nce geliyorsa da, hibir zaman her bilgi yine de deneyden kyor denemez. Akln, intellektin deneyden almad ve dorudan doruya kendisinden kard bilgiler vardr. Bu bilgilere Kant a priori (nsel) der ve bunlar a posteriori (sonsal) olan, yani kaynaklar deneyde bulunan empirik bilgilerden ayrr. rnein, krmz rengini bilmek iin daha nce bu rengi grmemiz gerekir. Ama birlik gibi, nedensellik gibi kavramlar rengi grdmz gibi gremeyiz. Bir ate gryorum ve scakln yayldn duyuyorum, bu ate bu scakln nedenidir, diyorum, bylece atele s arasnda bir balant kuruyorum, ama bu zorunlu balanty gryor muyum? Burada30

Cassirer, a.g.e., s.143.

22

ben deneye bir ey katyorum. Bununla birlikte birtakm bilgileri, deney kaynaklarndan tretilmi olduklar halde, a priori gibi kabul ederiz.31 A priori bilgiler zorunlu ve btn insanlar (sujeler) iin tmel geerlilie sahip bilgilerdir. A posteriori bilgiyi a priori bilgiden ayran zellik, a priori bilgilerin kesinlii iermesidir. Zorunluluun bulunduu her yerde a priori, deneyin bulunduu yerlerde ise a posteriori bilgiler bulunur. Matematiin ilkeleri deneyden bamsz olarak a priori bilgiye sunabileceimiz en gzel rneklerden biridir. A priori ve a posteriori yarglarn aklayan Kant, a priori bilgilerin insan aklnda nasl olutuunun, insan aklnn a pirori bilgiye nasl vardnn yantlarn arar. Kant yarglar nce iki bakmdan ikier ikier ayrr, sonra da bunlar aralarnda birletirir. Bir bakmdan a priori ve a posteriori yarglar, br bakmdan da analitik ve sentetik yarglar ayrt edilir. Analitik yarglar, yalnz kavramlar aklayan kavramn tanmnda esasen sakl olan aydnlatan yarglardr. Cisimler yer kaplarlar yargsnda yeni bir ey renemeyiz, nk yer kaplama zaten cismin tanmnn iinde bulunmaktadr. Buna karlk, sentetik yarglar bilgimizi geniletirler oaltrlar; nk bunlarda kavrammzn dna kp onu baka kavramlar ile birletiririz, onunla baka kavramlar arasnda balantlar kurarz. Cisimler ardrlar yargsnda, yeni bir ey renirim, nk ar olmak cisim kavramnda kapsanm deildir; burada cisim kavram ile arlk kavramn bir araya getiriyorum, onlarn arasnda bir ba kuruyorum. Analitik yarglar, karakterleri gerei, hep a prioridirler, onun iin a posteriori olan analitik yarglar olamaz.32 Kanta gre; aklmzn yapt iin en nemli yan, nesnelerden edinilen bilgileri zmlemesidir. zmsel yarglar a priori yarglardr, bunlar deneye dayandramayz. rnein btn cisimler yer kaplar nermesi zmsel bir yargdr. A priori bir nermedir ve deney yargs deildir. Deney yarglar bireimseldir. Bilim ise bireimsel yarglara dayanr. Btn bilimler zorunlu ve tmel olan nermeler kullanrlar, bunlara sentetik a priori nermeler denir. Fiziktesinin de, nesnelerin bilinip bilinmemesi bir kesinlie ulamas, bilgilerimizin alanlarn geniletmesi ya da onlara snrlar koymas anlamnda sentetik a priori bilgiler olmaldr.31 32

Bedia Akarsu, Immanuel Kantn Ahlak Felsefesi, stanbul: nklp Kitabevi, 1999, s.21. Gkberk, a.g.e., s.397.

23

Buna gre, metafizii gvenilir bir temele dayatmak iin Kantn giritii i, ok basit bir admla balyor; nk bu g problem tek bir formle balanmaktadr: A priori olan sentetik yarglar nasl mmkndr? Salt Akln Kritii iin bir k noktas olan bu formln anlatmak istedii udur: 1. Varl yalnz kavramlarla kavrayamam. Yalnz kavramlarla alan klasik rationalizm, rnein ruhun lmszln yle tantlar: Ruh maddi olmayan bir tzdr, maddi olmad iin yer kaplamaz, yer kaplamaynca blnemez, blnemeyince de yok edilemez, dolaysyla ruh lmszdr. Bu tantlamada elimezlik ilkesine dayanlmaktadr; baka deyile: nce eldeki kavramn bir tanm yaplyor, sonra da bundan kendisiyle eliik olmayan sonular karlyor. 2. Kanta gre, byle salt dncenin iinde kapanp kalm bir mant brakp, objelere mmkn deneye uzanan bir mantk, bir transcendental mantk (salt dncenin blgesini ap br yana geen) bir mantk gelitirmelidir. 3. Bir ey bilmek istersem kavramlarm grnn salt formlar ile duyu verilerine balamalymdr. Sadece salt olan grnn salt formlar ile duyu verilerine balamalymdr. Sadece salt olan grler, kavramlar ve yarglar ile bir ey elde edemem. Burada da salt formlarn tesine bir gei (transcendere) gerektir. Ksaca: objelerle ilgiler kurmu kavramlarmz olmaldr.33 Transsendental felsefe, a priori nermelerden kuruludur. Kanta gre, insan bilgisi duyarlk ve anlk olmak zere iki blme ayrlr. Nesnelerle bizlere dorudan doruya ilgi kurduran grdr. Duyarlk ile bize nesneler verilmekte, anlkla ise bu nesneler zerinde dnlmektedir. Duyarln pasifliine karlk, anlk nesneleri dnmesi ve kavramlar oluturmas asndan daha etkindir. Btn nesneler ve grler uzayda ve zamanda bulunurlar. Bilginin oluumunda daha etkin olan anlk ile, edilgin olan duyarln biraraya gelerek bilgiyi oluturmasn yle aklayabiliriz: teden beri allm olan bir anlayn tersine olarak Kant, duyu bilgisine temel olan intellektel bir bilgi kabul eder. nk, ona gre, bizim deneyden nce olan birtakm ana kavramlarmz (kategorilerimiz) var; biz bunlar deneyin iine yerletiririz; deney ancak bu salt kavramlar ile bir dzen kazanp bir bilgi olur. Kategoriler deneye form bakmndan bir ereve salarlar. Yeili duyumluyorum yerine, Bu, yeil bir eydir demeye olanak verirler. Kategoriler objektif a prioridirler, yani objeye uyan a priori formlardr. Deneye dncenin salt33

Gkberk, a.g.e., s.398-399.

24

formlar bir dzen kazandryor, nk -Kantn kendi deyiiyle- anln kendiliindenlii, duyarln ise alrl vardr. Bu anlay ile Kant, u tannm formln dile getirmitir: Grsz kavramlar bo, kavramsz grler krdr.34 Bu u anlama gelmektedir. Duyu verileriyle ileri dolmam kavramlar bo, kavramsz grler de yalnzca herhangi bir anlam iermeyen yn halindedirler. Anlk ve gry birbirine balayan ey ise kategorilerdir. Anlk, kendi bana hibir eyi bilemez. Yalnzca kendisine verilmi olan gry birletirir ve dzenler. Kategoriler ise anln balayc formlardr. Duyarlk ve anln birlikte almas bilgiyi oluturur. Kategoriler olmadan kavramlarn ilerini dolduramayz. nk anla bir form katan kategoridir. Kantn yazd Salt Akln Eletirisinin temel sorusu insan bilgisinin snrlarnn nereye kadar uzanacadr. Kanta gre, bizler bilgiyi deney dnyasndan, duyulur dnyadan elde edebiliriz. Bu, duyulur dnya ise bizim anlmza biim vermemiz nedeniyle kurulmutur. Numenler dnyasn ise biz bilemeyiz. Grlere ve deneye dayanmad iin bu dnya hakkndaki yarglarmz birer bo dnce olarak kalr. Ksacas deneyden bamsz bir bilgi olmayaca iin biz numeni dnebiliriz ancak onu bilemeyiz. II.4. SALT AKLIN ELETRSNDEN AHLAK FELSEFESNE Kantn ahlak felsefesini zmleyebilmek hereyden nce 18. yzyl Aydnlanma Felsefesinin ahlak anlayn yorumlamamzla mmkn olacaktr. zellikle ngiliz ahlaklarnn yntemlerinden etkilenen, ngilizlerin ruhbilimsel almalar ve i gzleme dayanan grleri, Kantn ahlak ynteminin k noktas olmutur. Kant felsefesi iin k-noktas, Aydnlanma dncesinin Almanyada kazand balca bir form olan Leibniz-Wollf felsefesidir. Kant, ilk bilgilerini bu felsefeden edinmi, ilk yaptlarn bu felsefenin anlay erevesinde yazm, sonra da bu felsefe ile tarta tarta kendi grne varmtr. Bu bakmdan bir yere kadar Kantda Aydnlanma Felsefesi iinde yer alr; o da bu felsefe iinde yetimi, bu felsefenin sorunlarn ele alp ilemitir; yalnz bunlar sonuna kadar gtrp, sonunda da bu dnceyi amtr. Rnesanstan beri gelien bir anlayn byk lde son hesabn karmakla, Kant bir dnm noktas34

Gkberk, a.g.e., s.399.

25

olmutur: O bir yandan kendisinden nceki dncenin btn izgilerini felsefesinde toplar; br yandan da kendisinden sonraki gelimenin birok ynleri dorudan doruya ondan karlar ya da dolaysyla dnp ona varrlar. Nitekim 19. yzyln ilk yarsn kaplayan Alman idealizminin k noktas Kant felsefesidir; zellikle 20. yzyln ilk drtte birinde nemli bir felsefe r olarak beliren Yeni-Kantln kayna yine Kant felsefesidir. Bu Kant rlara aykr olan akmlar da, yine Kant felsefesi ile bir tartmadan domulardr; dolaysyla da olsa bu felsefe ile sk bir ilgileri vardr.35 ngiliz ahlaklarnn Shaftesbury, Hutcheson ve zellikle Rousseaunun eserlerinden etkilenen Kant, ngiliz ahlak felsefesinin sonularyla da yetinmeyerek onlar amak istemitir. Kantn ahlak anlaynda belirgin bir zellik olarak karmza kan ey, iyi kavram ile gereklilik kavramlar arasndaki ilikidir. Kant iyi kavramnda ngiliz Ahlaklarndan ayran ey iyiyi ortaya koyan zelliklerin ruhbilimsel yanlarn zmlemek deildi. Kant ahlakn temellerinde felsefi bir akln gerekli olduunu dnyordu. Gereklilik kavramnda ise unlar syler; unu veya bunu yapmak, dierlerini yapmamak gerekir. Ykmll ifade eden forml budur. Ne var ki gereklilik (Sollen) bir eylem zorunluluunu ifade eder ve iki anlamda kullanlr. Buna gre, ya bir baka eyi (bir ama olarak) istediimde bir ey (bir ara olarak) yapmam gerekir; ya da, dorudan doruya o baka eyi (bir ama olarak) yapp gerekletirmem gerekir. Birincisi aracn zorunluluu, ikincisi amacn zorunluluu diye adlandrabilir. Birincisi zorunluluk tr hibir ykmllk gstermez; tersine yalnzca bir problemin zm olarak bir buyruu gsterir ki, o belli bir amaca erimek istediimde hangi aralar kullanmak zorunda olduumu bana buyurur. Bir bakasna, eer mutlulua kavumak istiyorsa hangi eylemleri yapmak hangilerini yapmamak zorunda olduunu buyuran bir kimse, belki de tm ahlak retilerini ona retebilmi olsayd bile, bu retiler yine de ykmllkler olmazd; tersine onlar ha yapmak iin bir dz ubuu iki eit paraya ayrmak istediimde ortaya kan bir ykmllk gibi bir ey olurlard ki, artk ykmllk olmaktan karlar; tersine

35

Gkberk, a.g.e., s.391.

26

yalnzca bir amaca eriebilmek istendiinde bavurulmas gereken klavuzlar olurlard.36 Kantn bu dnceleriyle gelecekte kuraca etiin temellendirilmesi sz konusudur. nk bu noktada ahlak yasasnn koulsuz buyruk (kategorik imperatif) olmas ile koullu buyruk (hipotetik imperatif) olmas arasndaki farkllk tm aklyla ortaya konulmu bir ekildedir. Ahlak felsefesinin temellendirilmesinde Kant, ahlakn genel problemlerine, hem iinde doduu, yetitii toplumun bir insan olarak hem de bir filozof olarak eilir. Ancak ahlak felsefesini, gndelik yaamdaki ahlaki yarglar temel alarak yorumlar. nk hemen her insanda ahlaksal bir ykmlln ve dev duygularnn bulunduuna inanr. Kant, ahlakn temelini olutururken onu ne doann dnda ne de iersinde aramay doru bulur. Onun arad, ahlak ilkelerini dorudan doruya salt akldan karmaktr. Ethikin salt ya da rational blm, ahlak ilkeleriyle urar, empirik blm ise insanlarn gerekte yapp ettikleriyle ahlakn normlarna uygun olarak biim kazanan trel davranlaryla ilgilenir, bu her eitimin de devidir. Deneye dayanan insan bilgilerini iine alan bu empirik blme Kant, pratik anthropoloji der. Btn ahlak yasalarnn alt koulsuz olduunu bundan byle nsel olduunu, kendilerinde salt bir zorunluluu da birlikte getirdiklerini grebiliriz Kanta gre. Demek ki bu yasalarn zorunlu olularnn temelinin insan doasnn deien deneylerinde ya da evrenin rastlantsal balantlarnda deil, akll bir yaratk olarak insann znde bulunduunun bilinci var bizde.37 Ona gre pratik akl bize olmas gerekeni bildiren, teorik akl ise olan bildiren akldr. Pratik akl eletirisinde, yapmak istedii ey, ahlak yetisinin ne olduunu incelemektir. zgrlmzn bilincine varmamz ancak ahlak yasasnn olanakl olmasyla mmkn olur. Ahlak sorunlarnn zmnde Kant, iki trl yntem kullanr. Birincisi deney verilerinden hareket ederek zmleme ile bu verilerden nermelere ular, ikincisi (olarak da) akl kavramlarn ilke olarak ele alp bu kavramlardan grnglere ve deneye ular. Kant, pratik akln hangi davranlarnn iyi, hangi davranlarnn kt olarak adlandrlabileceini rnekler yoluyla da gsterir. Ona gre, insanlar gndelik36 37

Cassirer, a.g.e., s.246. Akarsu, Immanuel Kantn Ahlak Felsefesi, s.68-69.

27

yaamlarnda ounlukla vicdanlarnn sesine uyarak bir olay iyi ya da kt olarak kabul etseler de, genel anlamyla gnlk yaantda bir davran iyi veya kt olarak deerlendirdiklerinden hangi ly dikkate aldklarn kestiremezler. Ahlak kavramlarn zmlerken Kantn yapmaya alt bu kavramlarn ierdikleri ilkelerin neler olduunu bulmaya almaktr. Bylelikle o, zaten var olan ahlak yarglarn igdlerle duyumsanan halinden karp, bilin zerine ykseltmeyi ve geerlilik ilkesini ortaya koymay amalar. II.5. TEORK VE PRATK AKIL LKS Kant felsefesinin genel karakteri iki konu zerinde younlar. Bunlardan birincisi var olan hereyle ifade edilen doadr. Dieri ise olmas gereken yani zgr davranlarmz ieren ahlaktr. Felsefe bilgisinin deneye dayandrlmas, felsefenin temelini emprizme, yalnzca a priori ilkelere ve salt akla dayandrlmas ise fiziktesine ya da salt felsefeye ulatryordu bizleri. Bylelikle bizlere yalnzca olan bildiren teorik akln yannda, olmas gerekeni bildiren pratik aklda sz konusuydu. 1770 ylnda kaleme ald doktora tezinde Kant iki dnya arasnda, akl ile duyular veya mundus intelligibilis ile mundus sensibilis arasnda kesin bir ayrm yapar. Duyular dnyas mmkn deneyim alandr, buna karn akl dnyas yasa koyucu pratik akl araclyla gereklik kazanr. Bu bak asndan hareketle insan hem dnsel hem de duyular dnyasna ait gibi dnlmek zorundadr. O dnsel veya numenal dnyaya ait olduundan zgrdr, nk bu dnya iin doa yasalar geerli deildir. Ancak insan duyular dnyasnn bir yesi olarak doa mekanizmine tabidir. Kant bu iki farkl perspektife sahip dnya anlayn anlama yetisi ile akl arasnda yapt ayrmla daha da gelitirir. Fakat insan, kendisinde gerekten bir yeti bulur, bununla insan kendisini teki btn eylerden, nesneler tarafndan uyarlan kendisinden de ayrr; bunu salayan yeti ise akldr. Kendinde saf etkinlik olarak akl, anlama yetisinden de stndr. Yani btn dier doa varlklar doa yasalarna tabi olduu halde, akl sayesinde insan zerk, kendi koyduu yasalara tabi olur. Buradan sonlu-akll varln kendini gzlemleyebilmesi ve yetilerinin kullanlnn yani btn

28

eylemlerinin yasalarn bilebilmesi iin iki hareket noktas oluur: lki, duyular dnyasna bal olduu lde doa yasalar altnda bulunmak, onlara baml olmak, ikincisi de, dnlr dnyaya bal olarak, doadan bamsz olan, deneysel olmayan, tersine temelini yalnz aklda bulan yasalara baml olmak.38 Kant, pratik akln eletirisinde, salt akl ile salt pratik akl birbiriyle karlatrr. Teorik aklda duyulardan hareketle kategoriler yolu ile temel ilkelere ulam, pratik aklda ise ahlak yasasndan yola kp yine kavramlar araclyla duyulara ulamtr. Bilginin intellektel bir temel zerinde olutuu dncesini Kant, Salt anlk fenomenlere yasalarn dikte eder sz ile anlatmaya almtr. O zamana kadar bal kalnan bir anlay altst eden bu dncesini Kant Kopernikus devrimine benzetir. nk teden beri, dnmenin kendini objelere gre ayarladn, yani nasl dnmesi gerektiini anla objelerin dikte ettii ileri srlyordu. imdi Kant, bu oran tersine evirerek objelere formlarn salt anlk dikte eder demektedir. Doa bilgisinde mmkn deneye, uzay ve zamandan baka, birtakm a priori formlar, Kantn deyiiyle kategoriler aktararak, deneyin dank verilerini ve eitliliini bunlarn iinde derleyip topluyor, birletirip dzenliyoruz. Kategorilerin grd i, deney verilerini birbirine balamak, birletirmek iidir, bir synthesistir. Byle bir grevleri olan kategorileri Kant, Aristotelesten beri gelen Yarglar izelgesine paralel olarak tretir ve bu izelgedeki 12 yargnn her birinin karsna belli bir kategori koyar. Bu da, biz deney verilerini 12 bakmdan birbirine balyoruz, deneyin ham malzemesini bu 12 kategoriye gre ekillendiriyoruz demektir. Burada, doa bilgimizin nasl ekil kazandn en kestirmeden gsterecek tek bir kategoriyi rnek olarak grelim: Yarglar bant bakmndan aldmzda, bunlarn arasnda kategorik denilen bir yarg formu vardr. Bunu karlayan kategori, tz ve ilinek kategorisidir. rnein kar eriyor nermesinde konu olan kar, bir nesnedir; bir ey bir nesne olarak da deneyde yoktur; deney sadece gzlemden karlamaz; dncenin bir salt formunu (bir a priori kategoriyi, burada tz-ilinek kategorisini) nceden deneyin iine yerletirmemi olsaydk, byle bir ey olmayacakt.3938 39

Lokman ilingir, Pratik Akln Doal Diyalektii, Ankara: Elis Yaynlar, 2005, s.105. Gkberk, a.g.e., s.400.

29

Salt akl eletirisinde Kant, kategorilerin duyu verilerine ve deney nesnelerine uygulanmakla onlar zerinde bilgiyi meydana getirdiini sylemiti. Pratik Akln Eletirisinde ise kategorileri kendinde ey olan numenlere aktarr. nk duyular st olanla, duyularla ilgili olan deneyler arasnda byk farkllklar vardr. II.6. KANTIN AHLAK FELSEFESNDE TEMEL ZELLKLER a) yi sten ve dev Daha nce de belirttiimiz gibi, Kant ahlak zmlemesinde kendisinden nceki ngiliz Ahlaklarnn tersine insan doasyla deil, insanlarn yarglaryla ortak ahlak kavramlaryla urar. Ahlak kavramlarn zmlemede insann bavurabilecei bir kavram arayan Kant, bu kavram iyi isten olarak adlandrr. sten yasa koyma yetisidir ve ne zgr ne de zgr deil diye adlandrlabilir, nk o eylemlerle deil, tersine dolaysz (yani bizzat pratik aklla), bu nedenle de tmyle zorunludur ama kendisine zorlamaya yetenekli deildir. sten tek tek davranlarla deil, istein belirleme nedeniyle ilgilidir. stek ise insann maksim (isteme) oluturma yeteneinden baka bir ey deildir: stenten yasalar; istekten maksimler oluur.40 yi isten mutlak deeri olan biricik eydir, hibir snr olmadan yani dorudan doruya, her koul altnda iyi olarak kabul edilebilecek yeryznde iyi istenten baka hibir ey yoktur. Kanta gre iyi istenten baka dnme yetenei gibi, kararllk ve yarglama gc gibi belirli yksek deerler de elbette vardr. Ancak bu deerler salt iyi deil, duruma gre kt de olabilen deerlerdir. yi deerini de iki tre ayryor Kant: Bunlardan biri herhangi bir amaca ulamada ara olarak kullanlan, ie yarayan, deerini yararl olmadan alan iyidir. Deeri kendi iinde olan, kendi bana deerli olan, kendinde iyi olan ise iyi istencidir. yi isten gl bir dncedir ve sonucu ne olursa olsun ahlaka iyi dnte ortaya kar. Bir eylemin ahlaki deeri ise onun sonucunda deil arkasndaki dntedir, ve ahlaki eylemi meydana getiren ey ise istenteki40

ilingir, a.g.e., s.81.

30

dn durumudur. yi isten kavramn daha da geniletmek isteyen Kant, dev kavramna bavurur. Ona gre bir eylemimizi belirleyen neden devse, bir eylemi gerekletirmeye ynelen ey, eilimlerimiz deil de devin kendisiyse bu eylemin o zaman ahlaka bir deeri var demektir. Bir eylem, ancak, eer bir yarar dncesini, u andaki veya gelecekteki bir haz alma hesabn, ksacas her trl ieriksel hesab dta brakyorsa ve her trl rastlantsal ve zel eilimlerden arnm olarak -tek bana bir belirleme nedeni olabilen- bir yasann genellii altnda ynlenebiliyorsa, o eylem deve uygun bir eylemdir. Kant yle der: devden (grevden) dolay yaplan bir eylem, ahlaksal deerini, onunla ulalacak amata bulmaz, onu yapmaya karar verdiren maksimde (eylemde) bulur; dolaysyla bu deer, eylemin nesnesinin gereklemesine deil, arzulama yetisinin btn nesneleri ne olursa olsun, eylemi oluturan istemenin (istencin) yalnzca ilkesine baldr. Yukarda sylediklerimden aktr ki, eylemde bulunurken yneldiimiz amalar ve istememizin amalar ve gdleri olarak eylemin etkileri, ona koulsuz ve ahlaksal bir deer salayamaz. Bu deer, eylemden beklenen etkiyle ilgisi bakmndan istemede bulunmuyorsa, nerede bulunabilir? stemenin ilkesinden baka bir yerde bulunamaz, byle bir eylemle gerekleebilecek amalar ne olursa olsun. nk isteme, biimsel olan a priori ilkesi ile ierikli olan a posteriori gdleri arasnda, tam ortasnda, sanki bir yol aznda durur; ve orada bir ey tarafndan belirlenmesi bir ierikli ilke bulunmadndan, genel olarak istemenin bilimsel ilkesi tarafndan belirleniyor demektir. 41 Bir eylemin kendi bana iyi olmas o eylemin herhangi bir eilimden deil, devden gelmesidir. dev de bir eylemin, zorunlu olarak, yasa karsndaki saygdan domasdr. Bir eylem, bir yasaya uygun olarak doru olduu iin isteniyorsa iyidir. Bylelikle Kanta gre, ahlaksal eylemi belirleyen lt, bir eilimden ok, yasa karsndaki sayg duygusudur. Kanta gre, sayg duygusu insann dnen beninden kan, her eilimin stnde olan bir duygudur. Bizler, ounlukla eilimlerimize dayanarak eylemlerde bulunuruz. Ancak zihnimizde de bir taraftan yasalar karsndaki saygya ncelik tanmamz gerektii bilincimizde vardr. Bylelikle Kant, sradan insann aklndaki ahlak bilincini de ortaya koyar: Herkeste ve en geri kalm kimselerde bile igdsel olarak bu duygudan sz edebiliriz. Sradan insan akl yalnzca ahlak yasasna dair bilince deil, onun tamamlayclar olan iyi isten, dev bilinci ve sayg41

Cassirer, a.g.e., s.258.

31

duygusuna da sahiptir. Bunlar ayn zamanda sradan insan akl dzeyindeki ahlaki aratrmann hareket noktasn olutururlar. Eer sradan insan akl ahlak yasasn veya kesin buyruu (kategorik imperativ) iermemi olsayd, ahlak felsefesinin bilimsel aratrmalarna zemin oluturacak bir nesnesi kalmazd. Bu nedenle hereyden nce istencin bu en stn yasas, yani kesin buyruk kaynann saflna uygun olarak, ilk nce bu sradan akln yargsnda bile dorulanmal ve hakl karlmaldr. En sradan insan bile zel bir eitim almakszn ahlaki sorumluluklar hakknda bir bilince sahiptir. Bir baka deyile, sradan insan akl herhangi bir yardmc araca gerek duymadan neyin iyi neyin kt olduunu bilecek durumdadr.42 Ancak Kanta gre bu iyi ve kt yarglar ya da onun deyimiyle pratik aklla yapacamz eyler, mutluluumuzu artrmaktan ok iyi istencin gerekletirilmesine ynelik olmaldr. Mutluluk da nemlidir elbette, ona ulamak iin aba da gstermeliyiz. Ama vicdanmz ncelikle iyiyi istemelidir. nk iyiyi isteme, baka bir eye bal deildir. nsan ancak eilimlerin ynlendirmesine gre hareket eden mutlulukla deil, salt akla gre davrandnda ahlaksal bir nitelie brnecektir. yiyi isteme kavramn daha da aydnla eritirmek isteyen Kant dev kavramn da aklar. stemenin yasaya zgrce ama yine de btn eilimlere, -hem de kiinin kendi aklnca- uygulanan kanlmaz bir baskyla birlikte boyun emesinin bilinci, yasaya duyulan saygdr. Bu saygy talep eden ve esinleyen yasa, grld gibi, ahlk yasasndan baka bir yasa deildir (nk baka hibir yasa, btn eilimlerin istemeyi dorudan doruya etkilemesini olanaksz klmaz). Eilimden gelen btn belirleme nedenlerini olanaksz klmasyla, bu yasaya gre nesnel pratik olan eyleme dev denir. dev, eilimin belirlemesini olanaksz kld iin, kavram iinde pratik zorlayclk, yani eylemleri -ne kadar istemiye istemiye yaplrsa yaplsnbelirlemeyi tar. Bu zorlaycln bilincinden doan duygu, bir duyu nesnesinin meydana getirdii bir duygunun olaca gibi tutkusal deildir; yalnzca pratiktir. (...) Demek ki dev kavram, nesnel olarak, eylemin yasaya uygunluunu ister; znel olarak, yani maksimleri (ilkeleri) bakmndan ise, -istemenin yasayla belirlenmesinin tek yolu olarak- yasaya sayg ister.

42

ilingir, a.g.e., s.48.

32

deve uygun eylemde bulunmu olma ile devden dolay, yani yasaya saygdan dolay eylemde bulunmu olma bilinci arasndaki fark buna dayanr.43 Bu dnceleriyle Kant dev kavramn aklar. dev, akln sesidir. Ancak insan yalnzca aklyla hareket eden bir varlk deildir. gdleri ve eilimleri de olan doal bir yn bulunan varlktr. yleyse insan, aklnn sesi olan devle doal eilimleri arasnda kalp bir atma yaayacaktr. imdi akln sesi olan dev ile doal eilimler karlanca, ya atabilirler, yani devin emrettii ile igdlerin istedii arasnda bir uyumazlk olur; ya da uyuabilirler, yani dev ile eilim arasnda bir uyum kurulmu olabilir, her ikisi de ayn eyi isteyebilir. Kanta gre, dev ile eilimin bu uyumalarndan doan eyleme iyi diyemeyiz; bu, ancak bir rastlantdr; oysa bir eylemin iyi olabilmesi iin, hi koulsuz olarak devden km olmas gerekir; ancak devin belirlemi olduu bir isten iyidir. Demek, iyi isten kavramnn birinci belirtisi, eylemin salt devden domu olmasdr. Bu kavramn ikinci belirtisini de Kant yle formller: devden doan bir eylemin ahlaki deeri, kendisiyle varlmak istenen erekte deil, bu eylemin kararn verdiren maximededir (kural, ilke). Buradaki erek yerine, eylemin fenomenler dnyasnda bulunan bir sonucu gzetmesi de diyebiliriz. te Kanta gre, bir eylem darda bulunan bir sonu yznden deil, ancak kendisine dayand ilke (maxime) yznden iyi olur; eylemin iyi olmasnn ls (kriterium), baard, gerekletirdii ey olmayp dayana olan ilkedir. Ancak, bu ilke (maxime), a posteriori ya da a priori olabilir; kii, istencini ya a priori bir kurala, ya da doal motiflere (duygular, itkiler, sonulara) gre belirleyebilir. Ama, bir eylemin iyi olabilmesi iin, a priori bir motife gre, yani akln buyruuna, deve gre belirlenmi olmas gerekir; dolaysyla burada sz geen maxim, dev maximidir. dev de akln buyruu olduundan, objektif, zorunlu ve tmel-geerdir. Kantn arad, hep bu eitten yasa nitelii olan eylerdir. Nitekim dev de, yasaya kar duyulan saygdan doar. Yalnz, Kanta gre, bu dnyada iki trl yasallk vardr: Bir yanda doa yasalar var. Bunlar, bir zor nitelii tayan yasalardr. Doa olaylar karsnda, yle ya da byle olmalar gerekirdi demenin yeri yoktur; doa olaylar yle ya da byle olmak zorundadrlar. Onun iin, onlarn43

Immanuel Kant, Pratik Akln Eletirisi, ev. Ioanna Kuuradi, Trkiye Felsefe Kurumu Yaynlar, Ankara: 1999, s.89.

33

karsna birtakm buyruklar ile kamayz, onlara yle olman, byle davranman gerekir diyemeyiz. br yandan da ahlak yasalar vardr. Bunlar, gereklilik yasalardr; istenci olan bir kiiye, zgr bir sjeye seslenirler. Bundan dolay insana yle yapmalsn, byle davranmaman gerekir gibi birtakm emirlerle ynelebiliyoruz. Bunu yapabiliyoruz, nk ahlak dnyasnda, doa dnyasnda olduu gibi, yalnz cansz bir zorunluluk, kr bir mekanizm yok; buras bsbtn baka trl bir yasas olan bir dnyadr.44 Bylelikle Kant devin kaynann ne olduuna aklk getirir. Ona gre devin kayna bizim kiiliklerimizdir. Doann mekanizminden bamsz olan, zgr kiiliimiz. Hem duyulur dnyaya hem de dnlr dnyaya ait olan insann z devle belirlenmi olan yasaya saygda ifadesini bulur. Kant bu noktada bir baka soruya dikkatini yneltir. Ahlaksal deeri olan bir eylemin iyi olarak nitelendirilebilmesi iin istei belirlemesi gereken ey nasl bir yasa olmaldr? Bu zamana kadar biz gd veya eilimlerin yalnzca zgr bir edim neticesinde maksimlerimize (isteme, eylem) alnabildiini grdk. Yani onlar istek zerinde dorudan bir etkiye sahip deiller. Ktye meyil ise temelde gdlerin ahlaki dzenini tersine evirmekti. Yine biz, bir eylemin ahlaki deerinin yalnzca onu belirleyen nedende, yani kendisine gre eylemin yapld maksimde bulunduunu bilmekteyiz. Eylem buna gre istemenin znel nedeniydi. Ancak Kantn znel maksimin karsna koyduu ey, saf pratik akln nesnel ve genel geer bir ilkesi olmalyd. Her ikisi aslnda bir eylemin insan araclyla nasl gereklik kazand ve bylece de znel ve nesnel ilkeler arasnda bir atmann nasl ortaya kt sorusuna cevap oluturuyordu. Canl bir varlk yaln bir durumda neden ve etki ilkesine gre davranr. Neden burada organizmann bir ihtiyac veya bir eksiklii dile getiriyor. Bu hareket nedeni, bir tr gd olarak, yaln bir motif olabilir ve ancak hayvanlarda rastlanabilir. nsan eylemleri yalnzca basit bir gd araclyla deil, ayn zamanda nesne ve olaylarn balantsnn tasarmyla gereklik kazanr. Kant bu tr bir varl, yalnzca yasalara gre etkide bulunan ama yasalarn tasarmna gre etkide bulunmayan doa nesnelerinin karsna koyar. Buradan hareketle o nesnelerin tek

44

Gkberk, a.g.e., s.407.

34

akll bir varlk yasalarn tasarmna gre, yani ilkelere gre etkide bulunma yeteneine sahiptir. Bu, onun bir istence sahip olduu anlamna gelir.45 Buna gre istente, bir eylemin nedenini oluturan yeti olarak adlandrlr. Bu isten ve pratik akl ise Kanta gre zde olmaldr. Eylemlerin yasalardan tretilmesi akl gerektirdiinden, isten pratik akldan baka bir ey deildir. lke kavram pratik ilkeleri, bunlar da altna birok pratik kuraln girdii genel bir isten belirlenimini ierirler. Buradan pratik buyurtular ve prensipler genel olduunda ilke diye adlandrlrlar. Pratik ilkeler ise ya znel ya da nesnel olurlar. Nesnel ilkeler btn akll varlklar iin geerli olmasna karn, eylemlerimizin gerek temeli znel ilkeler yalnzca tek tek bireyler veya eylemde bulunanlar iin bir geerlilie sahiptirler. Bu sonuncular Kant maksim diye nitelendirir ve yle tanmlar: Maksim istemenin znel ilkesidir; nesnel ilke ise (yani eer akl arzulama yetisi zerinde tamamyla egemen olsayd, btn akll varlklar iin znel olarak da pratik ilke iini grecek bir ilke olan nesnel ilke ise) pratik yasadr. Byle gds yalnzca eylemde bulunan birey iin geerli olan ilkeye maksim denir. Buna karn ilkenin gds her akll varlk iin geerliyse nesnel bir yasadr. stencin (arzulama yetisinin) duyumlara bamll eilim, bir istencin akln ilkelerine bamll da ilgidir. nsan eylemleri akln ilklerine bamldr, nk onlar yalnzca znel adan rastlantsal olarak belirlenebilirler. Tanrsal istente durum deiiktir, nk onun istenci zorunlu bir ekilde yasaya uymaktr. Ama insan istenci de bir eye ilgi duyabilir, fakat ilgiden dolay eylemde bulunmayabilir. Bunlardan ilki eylemdeki pratik ilgi anlamnda, ikincisi ise eylemin nesnesine olan tutkusal (patolojik) ilgi anlamndadr. lki istencin, akl kendi bana ilkelerine bamllna, ikincisi ise eilim adna akln ilkelerine bamllna iaret eder; nk ikinci durumda akl, eilimin ihtiyalarnn nasl karlanaca konusunda pratik kurallar verir. Eylemin znel ilkesi olarak maksimler, akln znenin koullarna (ska bilgisizliine ya da eilimlerine) uygun olarak belirledii pratik kural ierir.46 Bu durumda, devden dolay eylemde bulunduumuzda yaptmz i bir yasa karakterine brnr. nk akl yetisi kullanabilen inan igdsel olarak deil dnceleriyle de var olabilen bir gce sahiptir. Hayvanlar ise bunun tersine yalnzca

45 46

ilingir, a.g.e., s.48. ilingir, a.g.e., s.88.

35

bir gdye sahiptirler, onlar da belli konularda, rnein alk drtsyle hareket ettiklerinde. Yalnzca akll varlklar ilgilerine gre eylemde bulunabilirler, hayvanlar ise duyusal gdlerine uyarlar. Bir tek akll bir varlk eylem oluturabilir, bylece eylem, genel olmas nedeniyle, gdden ayrt edilir. Bir maksim olarak ben kendime ait bir evinim olmasn isteyebilirim. O zaman benim maksimim u olur: Eer kendine ait bir ev satn almak istiyorsam, belli bir miktar para biriktirmeliyim. Yani eer bir eylemi gerekletirmek istiyorsam, buna uygun bir maksimi izlerim. O zaman bu bir gd olarak deil, tersine her benzer durumda kullanabileceim bir ilke olarak eylemime etkide bulunur. Ancak bu bir maksimin daha balangta ahlaki olarak ortaya konulduu anlamna gelmez. Maksim olarak bu eylemin benim iin bir anlam tamas yeterlidir ve bu ekilde o eylemin znel ilkesi olur. Ahlaken iyi bir eylemin belirleme nedeni salt bir eilim olamayacandan, ahlaki maksimler de salt bir eilim zerine bina edilemezler. Eer maksimler duyusal eilimler zerine dayanrlarsa, o zaman bunlar deneysel maksimler veya a posteriori maksimler olarak adlandrlrlar; bunlar arzularmzn rn olan deneyimden trerler. Duyusal eilimlere dayanmayan maksimler a priori maksimlerdir. Bunlar bizim arzularmzn rn deneyimlere dayanmazlar. Deneysel maksimleri bazen ieriksel, buna karn a priori maksimleri biimsel maksimler diye de adlandrrz.47 Buna gre, istencin eylemleri bir ilke araclyla belirlenmek zorundadr, yani isten ya ieriksel ya da biimsel bir maksim tarafndan belirlenir. Kanta gre, devden dolay olan bir eylem biimsel bir maksime gre gereklik kazanm bir eylemdir. Daha nceden bir etkinin olumasnda gd veya yaln bir drtnn bireyin eylemi zerinde dorudan bir rol olmadn sylemitik. Kant bu dncesini daha sonraki yazlarnda temellendirir. Bu erevede o, maksimler ile zgr istence bal eylemler arasnda var olan bir ilikiden sz eder. stek zgrl, bir eylemin hibir gds tarafndan belirlenemeyen, yalnzca insann onu maksim olarak kabul etmesiyle mmkn olan bir eydir. Eylemin temelinde yatan gdlere dair bu zamana kadar edindiimiz bilgilerden hareketle doal diyalektiin neden olduu meyli deerlendirirsek, onun yalnzca bir maksim sayesinde bir insann eylemine etkide bulunabilecei sonucuna

47

ilingir, a.g.e., ss.89-90.

36

varrz. Ama bu maksim duyusal eilimlere dayandndan, deneysel veya ieriksel bir maksim olabilir ancak. imdi ana sorun udur: Benim eylemlerimin temelinde deve uygunluk mu (biimsel bir maksim) yoksa, eilime uygunluk mu (ieriksel bir maksim) yatmaktadr? Ben bu aamada eylemlerimi belirleyen maksimin bir ilke olduunu biliyorum, ama henz onun nesnel bir ilke gibi, herkes iin genel geer bir ilke olduunu bilmiyorum. Bu noktada Kant bize her durumda yol gsterecek emin bir lt aryor. Geri maksimler ilkedirler ama nesnel geerlilie sahip olmadklarndan henz buyruk olarak geerlilik tamazlar. Pratik ilkeler buna karn buyrukturlar yani bir eylem iin gereklilii, nesnel bir zorlamay dile getirirler. Yani insan eylemleri, doal eilimler tarafndan belirlenmi olabileceinden pratik yasalara kar olabilirler. Bu demektir ki, insan istenci doal yaps gerei hem akl hem de eilim tarafndan belirlenmeye yatkndr. Geri insan iin, eilimlerini, yani maksimlerini akln nesnel kurallarna tabi klma eklinde bir gereklilik sz konusudur, ama insan ayn zamanda bir duyuvarldr ve bu ynyle de ihtiya ve eilimlerini doyurmay istencini belirleyen neden yapmaya yatkndr. nsan istenci bylece srekli olarak nesnel ilkeler tarafndan belirlenmek durumunda deildir, bir baka deyile akl istenci tek bana yeteri lde belirlememektedir. Demek ki bu isten zorunlu olarak yasa tarafndan belirlenmiyor. O zaman insan istenci zorunluluun bir baka tarzyla belirlenmelidir. Bylece nesnel bakmdan zorunlu olduu bilinen eylemler, znel olarak rastlantsaldr ve byle bir istencin nesnel yasalara uygun olarak belirlenmesi zorlamadr; yani, nesnel yasalarn btnyle iyi olmayan bir istenle balants, akl sahibi bir varln istencinin geri akl nedenleriyle belirlenmesi, ama doal yapsna gre bu istencin zorunlu olarak uymad nedenlerle belirlenmesi olarak tasarmlanr. stenci zorlad oranda nesnel bir ilkenin tasarmna emir (akln emri), bu emrin formlne de buyruk denir. Bu, benim isteimin saf znel ilkesi olarak maksimlerimi nesnel pratik yasalara dntren bir buyruktur. Nesnel yasa buyruk olarak istemcim zerinde bir hak talep ediyor. Yani buyruk, srekli olarak devden dolay hareket etmeyen istencime etkide bulunuyor. Bundan tr istencimim belirlenimi nesnel yasalarn zorlamasna gerek duyar. Dier bir deyile, insan istenci rastlantsal karakteri, yani yasann isten ile uyumamasndan dolay buyruk

37

bir gereklilii dile getirir. Bu ekilde isten u buyrukla kar karya kalr: Yapmalsn!48 Kanta gre bu buyruun biimi koulsuzdur. Bylelikle btn pratik yasalar (buyruklar) ya koullu ya da koulsuz buyruklardr. Koullu buyruklar ancak bir koul altnda geerli olabilirler yani burada niyetlerimizin bir maksad ve amac vardr. Koullu buyruklara da uymak bir akl buyruudur, ama bunlarn geerlii mutlak deildir, belli bir maksad gz nnde bulundururlar, bir koula baldrlar; bir baka eye ara olarak olabilir bir eylemin zorunluluunu ileri srerler. Baka deyile: Bir ahlak eylemi yalnzca bir baka ey iin ara olarak iyi olursa buradaki buyruk koulludur. Koullu buyruk da bir akl buyruudur dedik. nk, bir eree ulamak isteyen kimsenin bunun iin zorunlu olan arac da istemesi akla uygundur. yleyse o da deneyden bamsz olarak a priori geerlii olan bir akl buyruudur. Koullu buyruk karsna, dorudan doruya ahlaksal iyi olarak grd koulsuz buyruu koyuyor Kant. Mutlak olan, hibir koula bal olmayan, baka deyile: Her koul altnda geerli olan bir buyruk. Bir eylemi baka herhangi bir erekle ballk kurmadan yalnzca kendisi iin, nesnel zorunlu olarak buyuran bir buyruk. Demek ki bir eylem kendinde iyi olarak, bundan byle kendi bana akla uygun bir isten iin de zorunlu olarak, bu istencin ilkesi olarak gz nnde tutuluyorsa, buradaki buyruk koulsuzdur. te ahlak yasas olan da byle bir kategorik imperatiftir.49 Ksacas ahlaksal olan btn durumlarda kaytsz koulsuz buyurulmutur. Kesin buyruk, her koul altnda ve her akll olan varlk iin geerlidir ve bu buyruk btn anlamyla pratik yasadr.

48 49

ilingir, a.g.e., s.91. Akarsu, Immanuel Kantn Ahlak Felsefesi, s.103.

38

III. BLM KANTIN AHLAK YARGILARINDAN GNMZE BAKI III.1. AHLAKIN MDL inde yaadmz dnya, 18. yzylda Kantn ahlak sistematiini kurduu dnemden ok farkl bir grnme sahip, bir sreci yayor. Yzyllarn birikimleri, dnceleri hl yayor gibi grnyorsa da bugn dnyann elinde kalanlar sadece zihinlerde bulank bir biimde yerini alan dnce tortular, gemite edinilen teorik ve pratik uygulamalar ve yeniden kendini tekrar etmeler. Bir toplumun ya da bir kltrn gemiin szgecinden geirerek gnmze yanstt fikirleri uygulamaya koymas, yaama yerletirebilmesi uzun zaman dilimlerine yaylan bir aamadr. ayet bu deerler ve grnmler pratik anlamda kiilerin yaamlaryla rtmyorsa o zaman byk anlamda tutarszlklar ve dalgalanmalar grlecek, bylelikle asl anlamn ve derinliini yitirmi dnceler akl karmakln ve zmszl getirecektir. Bugn gnmzdeki ahlak anlaylarnda da bu zmszln izlerini grebilmek mmkndr: inde yaadmz fiili dnyada ahlak dili, doa bilimlerinin dili ne halde ise o haldedir; yani ciddi bir karmaa iindedir. Eer bu gr doru ise, ahlak alannda gnmzde sahip olduklarmz, belirli bir kavramsal erevenin fragmanlardr; kendilerine belirli bir anlam ve nem kazandran balamlarn artk yitirmi bulunan blk prk paralardr; aslnda sahip olduumuz ey ahlakn kendisi deil suretidir. Ar ifadelerin birounu hl kullanyor olmamza ramen, ahlak konusundaki hem teorik hem de pratik kavraymz, bsbtn deilse de byk lde, kaybetmi bulunuyoruz.50 Maclntyrenin de belirttii gibi ahlak alannda elimizde kalanlar belirli bir erevenin ngrleridir. Bugn ok farkl etik kuramlardan szediliyor. nsan haklar etii, iletiim etii, tbbi biyoetik, bir arada yaama etii. Gnmzde hemen her meslek kendi etiini sorguluyor. Bu okluklar karsnda etik ne olmaldr sorusunu Alan Badiou yle aklyor:

50

Alasdair Maclntyre, Erdem Peinde: Ahlak Teorisi zerine Bir alma, ev. Muttalip zcan, stanbul: Ayrnt Yaynlar, 2001, s.15.

39

Farkllklara kar kaytsz olan tek ey, bir hakikattir. Her devrin sofistleri kesinliine glge drmek iin azimle uram olsalar da, her zaman bildiimiz bir eydir bu: Bir hakikat herkes iin ayndr. Tek sahici etik, hakikatlerin etiidir. Daha dorusu tek etik, hakikat srelerinin, dnyaya baz hakikatler getiren emein etiidir. Etik diye bir ey yoktur. Sadece bir eyin etii (siyasetin, akn, bilimin, sanatn etii) vardr. Aslnda tek bir zne yoktur, ne kadar hakikat varsa o kadar zne, ne kadar hakikat usul varsa o kadar znellik tipi vardr. Ben ahsen drt temel znellik tipi belirliyorum: Siyasi, bilimsel, sanatsal ve ak. Felsefe, zamannn tekil hakikatleri tarafndan ifade edilen farkl znellik tiplerinin bir arada varolabilecei bir dnce alan ina etmeye abalar. Ama bu bir arada varolu bir birleme deildir-bu yzden de bir Etikten bahsetmek imkanszdr.51 Badiounun bu grleri, etik kavramnn yeniden sorgulanmasn ieriyor. Kantn szn ettii kii ahlaknn yerine greceli alanlar olarak nitelendirebileceimiz siyasi, bilimsel, sanatsal ve ak znellikleri koyarak kendisi de sofist bir sylemden hareket ediyor. Gnmz dnyasnn etikle ilikisini betimleyen E.M. Ciorann tespitleri de ilgi ekicidir: lahiyat, ahlk, tarih ve her gnk tecrbemiz bize, dengeye ulamak iin sonsuz sayda sr olmadn retirler; tek bir sr vardr: taat etmek. Bir boyunduruu kabullenin diye tekrarlarlar bize, ve mutlu olursunuz; bir ey olun ve aclarnzdan kurtulursunuz. Gerekten de u dnyada her ey meslektir: zamann profesyonelleri, soluk almann memurlar, mit etmenin asilzadeleri olan bizleri domadan nce bir makam beklemektedir: Kariyerlerimiz annelerimizin karnndayken hazrlanr. Resmi bir evrenin yeleri olarak, sadece delilerin lehine yumuayan kat bir karar mekanizmasyla bir yer igal etmek zorundayzdr orada; hi deilse deliler bir inan sahibi olmakla, bir kurumu benimsemekle, bir fikri desteklemekle, bir giriimi srdrmekle ykml deildirler. Toplum olutuundan beri ondan kamay istemi olanlar zulme uramtr ya da eneleri kapatlmtr. Her eyiniz affedilir, yeter ki bir mesleiniz, isminizin bir alt bal, yokluunuzun zerinde bir damga olsun...52 lmnn zerinden 200 yl gemesine karlk Kantn dnceleri gnmzde de gncelliini korumaya devam ediyor.51 52

Alain Badiou, Etik: Ktlk Kavray zerine Bir Deneme, ev. Tuncay Birkan, stanbul: Metis Yaynlar, 2004, s.41. E.M. Cioran, rmenin Kitab, ev. Haldun Bayri, stanbul: Metis Yaynlar, 2003, s.145.

40

Bugn onun dnceleri ve dncelerine yneltilen kar eletiriler felsefe tartmalarnn merkezinde yer alyor. Immanuel Kantn felsefesine ilikin saptamalar onun etii iin de geerli. zerinde youn tartmalarn bugn de srd bir gr Kant etii. Farkl anlama biimlerinin yan yana varolduu, ezbere ve toptanc deerlendirmelerin ciddi deerlendirme ve eletirilerden ok daha fazla olduu, bu nedenle de vglerden ziyade eletiri oklarnn kendisine yneldii bir etik gr bu. te yandan ona u ya da bu biimde gndermede bulunmayan, onu yrtt tartmada hi hesaba katmayan bir etik yazsna rastlamak da olduka zor.53 Kantn temel sylemi, dnyada iyi bir iradeden baka hibir ey iyi deildir zerine kuruluydu. Ahlakn temelini olutururken yapmak istedii ey, onu ne doann dnda ne de iersinde aramasdr. Onun asl gerekletirmek istedii, ahlak ilkelerini dorudan doruya salt akldan karmaktr. Kantn bu dncelerine ynelik eletirileri Howard Selsam yle aklyor: Biz basit birey iradeleri ya da ayr ayr insanlar dnyasnda yaamyor, gerekte sonsuz karmak karlkl ilikide bulunan en farkl trlerden bir ok insanlarn dnyasnda yayoruz. Ve Kantn bilmezlikten geldii, bu iyi ilikilerin herhangi ve btn bireysel kiilerin iyi iradelerinden ahlak bakmndan daha da temel birey olabildiidir. nsanlar birbirlerine yardm edecek mi yoksa birbirini smrecek, birbiriyle ibirlii yapacak m yoksa birbirinin andan yararlanacak biimde mi ilikilidir? likilerinde onlar yalnzca rgtsel karmaklar deil toplumsal yasalar ve ahlak deerleri de olutururlar. nsanlar, iinde yaamn gereklerini retmeleri gereken yalnzca bir ya da baka tr bir toplumda yaayabilirler. nsanlar bylece topra srmeli, mallar retmeli, kyler ve kentler yaratmal, kurumlar oluturmal, savamal, kitaplar yazmal ve iyi yaamn ahlak teorilerini yaratmaldrlar. Ama btn bunlar, basit bireyler olarak deil, topraa, retim aletlerine ve yaamn gereklerinin datmna kar farkl ilikileri olan grup ya da snflarn yeleri olarak yaparlar. Kantn ihmal ettii, rnlerinin-kentler, devletler, uluslar, aile biimleri, tarlalarda, madenlerde ya da fabrikalardaki alma koullarnn -olduu kadar insanlarn ya da kurumlarn bu ilikilerinin, bireylerin iradeleri ya da gdleri53

Harun Tepe, Bir Felsefe Dal Olarak Etik: Etik Kavram, Tarihesi ve Gnmzde Etik, DouBat Dergisi, Ankara: Say:4, 1998, ss.9-24.

41

derecesinde, ahlak yarglarnn konusu olduudur. Modern kentin gettolar ve gecekondular gibi, rnein, Meksika ve Perunun maden ocaklarndan altn ve gm karttrmak iin spanyollarn Kzlderilileri, iinde bulundurduu koullarda ahlak yarglarnn konusudur. Ne denli farkl olursa olsun her ikisi de bir toplumsal snfn bir baka snf pahasna yaad sre iinde olmaktadr. Her ikisi de insan yaratsdr ve olmamalar gerekliydi diyebileceimiz koullardrlar. Eer insanlarn yaad ve alt durumlar -insanlar tarafndan yaratlm durumlar- insanlar hayvanlatracak, insanlktan uzaklatracak ve onlar yabanclatracak gibiyse, bunlar ahlak yarglarn