103
OTİZM DERSi HAZIRLAYAN Hasan YEPREM KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

  • Upload
    doctor

  • View
    107

  • Download
    4

Embed Size (px)

DESCRIPTION

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ. OTİZM DERSi HAZIRLAYAN Hasan YEPREM. OTİZM NEDİR?. - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

Page 1: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

OTİZM DERSi

HAZIRLAYANHasan YEPREM

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖZEL

EĞİTİM BÖLÜMÜ

Page 2: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

OTİZM NEDİR?OTİZM NEDİR?

Otizm yaşamın ilk üç yılı içinde ortaya çıkan ve

yaşam boyu devam eden, sosyal etkileşim, sözel ve

sözel olmayan iletişimde problemler, tekrarlayıcı

davranış ve kısıtlı ilgi alanları ile kendini gösteren,

karmaşık gelişimsel bir bozukluktur.

Page 3: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Otizm, ilk olarak 1.943 yılında Amerikalı çocuk

psikiyatristi Leo Kanner tarafından "Erken

Çocukluk Otizmi" olarak adlandırılmış ve

aşağıdaki özellikler doğrultusunda

tanımlanmıştır;

Page 4: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Kanner'dan bir yıl sonra Avusturyalı çocuk doktoru Hans Asperger bir grup

çocuğun tek yönlü iletişim, diğerlerine empati gösterememe ve bir

konuda yoğun ve sınırlı ilgi gibi ortak özellikleri olduğunu fark etmiş, bu

çocukları tanımlamak için "otistik psikopati" terimini kullanmıştır. Asperger'in

tanımladığı bozukluk günümüzde kendi adıyla anılmaktadır. Asperger

sendromu otizm ile aynı grupta yer alan, ancak otizmden farklı bir bozukluk

olarak kabul edilmektedir.

Page 5: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Kanner'a göre otistik çocuklar;

Kendine yöneltilen sözel ifadeleri sıklıkla aynı şekilde tekrar eden, "ben" yerine "sen" gibi şahıs zamirlerini ters kullanan, ekolalisi ve gecikmiş dil gelişimi olan, Çok iyi bir belleğe sahip olan, Kendiliğinden başlattığı davranışları sınırlı oranda bulunan, Stereotip hareketleri bulunan ya da belli hareketlere aşırı bağlılık gösteren, Aynılığı koruma isteği olan, İnsanlarla ilişki kurmada zorluk çeken, Cansız nesne veya resimleri tercih eden, çocuklardır.

Page 6: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Otizmin çeşitlerini doğru şekilde tanımlamak için farklı terimler kullanılmaktadır. Fakat bu çeşitleri net olarak birbirinden ayırmak her zaman mümkün değildir. Bu yüzden genel olarak 'yaygın gelişim bozukluğu' veya 'otistik spektrum' ifadeleri kullanılır. Otizmin çeşitleri aşağıdaki kriterlere göre birbirinden ayrılır:semptomların şiddetigünlük yaşamda kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme ve genel gelişimsemptomların ortaya çıkış yaşıGünümüzde uzmanlar otizmi tanımlamak için aşağıda sayılan kavramlar üzerindedurmaktadır:

OTİZMİN ÇEŞİTLERİ

Page 7: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

1) Erken çocukluk otizmi

Klasik çocukluk dönemi otizmi, erken

infantil otizmi, erken çocukluk otizmi

veya Kanner sendromu olarak

adlandırılmaktadır. Otizmin bu

şeklinde belirtiler üç yaşından önce

ortaya çıkar.

Page 8: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

2) Yüksek işlevli otizmZeka düzeyi çok az etkilenmiş erken çocukluk otizminde yüksek işlevli otizm tanımı kullanılır.

3) Asperger SendromuOtizmli çocuklarda dil ve sosyal becerilerin daha az etkilendiği durumda, Asperger sendromu tabiri kullanılmaktadır. Bu çocuklar gündelik yaşamda büyük oranda kendi ihtiyaçlarını karşılayabilirler. Asperger sendromu adını otizmin bu tipini ilk kez tanımlayan doktordan almıştır.

Page 9: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

4) Atipik otizm

Atipik otizm, otizmin

belirtilerinin tüm alanlarda

görülmediği yada hafif

görüldüğü otizm şeklidir.

Page 10: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

5) İleri yaşta ortaya çıkan otizm

Belirtilerin iki buçuk yaşından sonra ortaya çıktığı otizm şeklidir.

Otistik bozuklukları olan çocukların çoğunda başka nörolojik

hastalıklar görülmez. Bu çocuklarda sadece otizm vardır. Otizmli

çocukların %10'unda -özellikle belirgin zihinsel özürlü olanlarda-

otizmin yanı sıra Rett Sendromu, tüberoz skleroz ve frajil x

sendromu gibi, nörolojik hastalıklara da rastlanır. Otizm yirmi yıldan

bu yana ruhsal hastalık (örneğin çocuk şizofrenisi) olarak değil,

yaygın gelişim bozukluğu olarak kabul edilmektedir.

Page 11: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

OTİZMİN BELİRTİLERİ

Page 12: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Otizm, üç alanda sorunlarla kendini gösterir. Bu

alanlar ve bu alanların her birinde gözlenebilecek

belirtiler aşağıda yer almaktadır;

Otizmin belirtileri nelerdir?

.

Page 13: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

A) Sosyal İlişkilerde Güçlük

1. Başkalarıyla göz teması kurmakta zorlanmak

2. Arkadaşlık ilişkileri geliştirememek

3. Pek çok şeyi başkalarıyla birlikte değil de kendi başına

yapmayı yeğlemek

4. Çevredeki kişilerin yaptıklarıyla ilgilenmemek; onlar

kendisiyle ilgilendiğinde ise kayıtsız kalmak

Page 14: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Diğer çocuklarla ilişki kurmakta güçlük çekerler.

Page 15: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

B. İletişim Zorlukları

1. Dil ve konuşma gelişiminde akranlarının gerisinde olmak

ya da hiç konuşmamak

2. Başkalarıyla sohbet başlatmada ve sürdürmede zorlanmak

3. Bazı sözleri tekrar tekrar ve ilişkisiz zamanlarda söylemek

4. Çevresinde bulunan aynı yaşlardaki çocukların oynadığı

oyunlara ilgi göstermemek

Page 16: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Göz teması çok azdır ya da hiç yoktur.

Ekolali (Cevap vermek yerine, kendisine söylenenleri aynen tekrar ederler)

Page 17: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

C. İlgi ve Davranış Takıntıları

1. Bazı sıra dışı konulara karşı aşırı ilgi duymak; örneğin, asansörlerin

nasıl çalıştığı

2. Günlük yaşamdaki düzen değişikliklerine katlanamamak; örneğin,

eşyaların yerinin değişmesi

3. Sıra dışı beden hareketleri yapmak; örneğin, sallanmak ya da

çırpınmak

4. Bazı nesnelerle sıra dışı hareketler yapmak; örneğin, nesneleri

döndürmek ya da sıraya dizmek.

Page 18: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

OTİZMİN DİĞER BELİRTİLERİ

Page 19: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ
Page 20: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

OTİZMDE TANILAMA

Page 21: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Tanı koyabilecek kişiler, yalnızca konunun

uzmanı olan doktorlardır. Otizmli çocukların dış görünümleri

diğer çocuklardan farklı değildir; ancak, davranışları farklıdır.

Tanı, uzmanlar tarafından çocuğun gözlenmesi, gelişim

testleri yapılması ve anne-babalara çocuğun gelişimi

hakkında sorular sorulmasıyla konur.

1) Tıbbi Tanılama

Page 22: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Otizmin tanısı 12 aylıktan itibaren konabilir. Erken yaşta tanı

konması, bir an önce eğitimin başlaması açısından önemlidir.

Ülkemizde otizm tanısı koyabilecek

uzmanlar çocuk ruh hastalıkları

uzmanları ve çocuk nörologlarıdır.

Page 23: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Eğitsel değerlendirme ve tanılama sürecinde, çocuğun

tüm gelişim alanlarındaki özellikleri ve akademik disiplin

alanlarındaki yeterlilikleri ile eğitim ihtiyaçları belirlenir.

2) Eğitsel Değerlendirme ve Tanılama

Ayrıca, çocuğun hangi

ortamda eğitim görmesinin

uygun olacağına ilişkin

öneride bulunulur.

Page 24: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Çocuğun eğitsel değerlendirme ve tanılaması

RAM’da oluşturulan Özel Eğitim Değerlendirme

Kurulu tarafından çeşitli testler ve bireyin

özelliklerine uygun diğer ölçme araçlarıyla yapılır.

Tanılamada çocuğun;

Page 25: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Tıbbî değerlendirme raporu,

Zihinsel, fiziksel, ruhsal, sosyal gelişim öyküsü,

Tüm gelişim alanlarındaki özellikleri,

Akademik alanlardaki eğitim performansı,

İhtiyaçları,

Eğitim hizmetlerinden yararlanma süresi,

Bireysel gelişim raporu dikkate alınır.

Page 26: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Eğitsel değerlendirme ve tanılama sonucunda özel eğitime

ihtiyacı olduğu belirlenen çocuklar için Özel Eğitim

Değerlendirme Kurulu Raporu ve Eğitim Planı hazırlanır.

Bu belgeler, özel özel eğitim kurumlarından eğitim ve

destek eğitim hizmeti alan öğrenciler için her yıl

yenilenir.  

Page 27: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Otizmin kesin tanısı için kullanılan belirli bir yöntem yoktur.

Gözleme dayanarak ve aileden alınan bilgilere göre tanı konur.

Belirtilerin tamamının bir çocukta görülmesi şart değildir.

Otistik çocuklar, bu davranışları hafiften ağıra değişen

ölçülerde ve değişik kombinasyonlarda sergileyebilirler.

Belirtilerin bazıları zaman içinde kaybolup, bazıları da belli bir

zaman sonra aynı yada değişmiş şekilde ortaya çıkabilir.

Otizmde Tanılama Yöntemi Var Mıdır?

Page 28: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Teşhise yardımcı olmak amacıyla birkaç tarama aracı geliştirilmiştir.  Bunlardan bazıları;

Bebeklerde Otizm Kontrol Listesi (CHAT)Bebeklerde Otizm Değiştirilmiş Kontrol Listesi (M-CHAT)İki yaş için Otizm Tarama Aracı (STAT)4 yaş ve üstü çocuklar için Sosyal İletişim Anketi (SCQ)Otizm Spektrum Tarama testi (ASSQ)Avustralya Asperger Sendromu ÖlçeğiÇocukluk Dönemi Asperger Sendromu Testi (CAST)

Page 29: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Erken tanı eğitimin biran önce başlatılması açısından önemlidir. Çünkü,

küçük çocuklar öğrenme çağlarında büyük potansiyel taşırlar ve verilen

eğitimden büyük yaştaki çocuklara kıyasla daha fazla yarar görürler. Bu

çocukların diğer çocuklar gibi kendilerine özgü bir öğrenme teknikleri

olmadığı için, bir süre sonra mevcut potansiyellerini de kaybettikleri,

düzeltilmesi zor bazı durumlara gelebildikleri bilinmektedir. Erken yaşta

tanı konan ve eğitimine başlanan pek çok otistik çocuğa bazı becerileri

kazandırmak ve onları üretken, kendine yeterli hale getirmek mümkün

olabilmiştir.

Erken Tanının Önemi

Page 30: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

1. Psiko-dinamik ve ailesel faktörler.

2. Organik-nörolojik-biyolojik faktörler.

3. Genetik faktörler.4. Bağışıklık sistemi ile ilgili faktörler.

OTİZME NEDEN OLAN FAKTÖRLER

Page 31: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Otizmi psikolojik düzlemde açıklayan farklı görüşler

vardır. Bunlardan biri “Psikojenik” teoridir.

Psikojenik teoriye göre otizmin; anne- çocuk ilişkisinde

soğuk, reddedici olarak algılanan davranışlarla çocuğun

karşılaşması sonucunda ortaya çıktığı vurgulanır.

1.Psiko-dinamik ve Ailesel 1.Psiko-dinamik ve Ailesel FaktörlerFaktörler

Page 32: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Bir başka görüş, ”afektif

(duygusal) görüş” olarak bilinir. Bu

görüşe göre otistikler duygusal

ifadeleri ve jest ve mimikleri

anlayamazlar. 

Page 33: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Bir başka teori ise “zihin kuramı”

olarak adlandırır. Otizmli çocukları

başkalarının düşüncelerini

anlayamadıkları ifade edilir.

Otizmli çocuklar kandırmayı bilmezler.

Soyut espirileri anlayamazlar.

Page 34: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Başka bir görüş merkezi

bütünleme görüşüdür. Mevcut

bilginin belli bir anlam oluşturacak

şekilde bütünlenmesini ifade

eder. Otizmli bireylerde bu

mekanizma bozulmuştur.

Page 35: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

2. Organik-nörolojik-biyolojik faktörlerOtizmin etiyolojisinde sinir sistemi bozuklukları önemli bir yer tutar. Beyincik kıvrımlarının 6. ve 7. lobunda farklılıklar saptanmıştır.

3. Genetik FaktörlerOtizmle ilişkili olduğu sanılan genler; 15.,kromozom, 13. kromozom, 6. kromozom ve 7. kromozom üzerinde yer almaktadır. Bunun yanı sıra, bir çocuğu otistik olan bir ailenin diğer çocuğunun otistik olma oranı ise ortalama %5 dir.  

4. Bağışıklık Sistemi ile İlgili Faktörler

Page 36: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Zeka düzeyi otizmin en önemli etkenlerden biridir. Otistik çocukların önemli

bir kısmında zeka problemleri varken, bir kısmı normal, az bir kısmı üstün

zekalıdır. İkinci önemli etken, konuşmaya başlama yaşıdır. Genellikle 5

yaş dolaylarında konuşmaya başlamış olmaları olumludur. Bunlar dışında;

olumlu çevre koşulları,

aile içi etkileşimin iyi olması,

erken tanı

Ve özel eğitimin erken başlaması önemlidir.

Otizmin Ağırlığını ve Seyrini Hangi Etkenler

Belirler?

Page 37: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Bebeklik Dönemi Bebeklik döneminde otistik

çocukların fiziksel gelişimleri

yaşıtlarından farklı değildir. Uyku

ve beslenme problemlerinin bu

grupta yoğun görülmesine

rağmen, gelişimleri normaldir.

Bunun yanında, bazı otizmli

bebeklerde çevreden gelen

uyaranlara cevap vermekte ya

da uyaranları alma ile ilgili

güçlükler görülebilir.

Page 38: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Otistik çocukların yürüme ve oturma becerilerinde gecikmeler olabilmektedir.

Ayrıca, tüm otizmli

çocukların 1/3’de, 12-24

aylar arası gelişimsel

regresyon görülmektedir.

Page 39: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Otizmli bebeklerin, yakınlarına yaklaşan kişileri fark etmezler.

Bakışlarının boş ve içe dönüktür.

Kucaklanmak istendiklerinde alınmak için kollarını

kaldırmazlar.

Çocuk çevresindeki seslere, cisimlere, insanlara ilgi

göstermez. Bebekteki bu ilgisizlik, anne babalarda

çocuklarında zihinsel bir problem olduğu düşüncesini

uyandırabilir.

Bu belirtilere ek olarak otistik özelikler gösteren bebeklerin,

göz önünden kaybolan nesneyi aramadıkları ve isteğini ifade

etmek için parmağı ile bir şeyi işaret etmedikleri gözlenmiştir

Page 40: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

   Okul Okul ÖÖncesi ncesi DDönemönem

Bu dönem çocuğu,

değişikliklere aşırı tepkiseldir.

Otizm özelikleri bu dönemde

daha da belirginleşir. Bu

dönemde oyun kurmada,

akranları ile işbirliğine

girmede yetersizlikler yoğun

olarak göze çarpmaktadır.

arabanın tekerleğini çevirerek

saatlerce kendilerini

oyalayabilirler

Page 41: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Hareketlerin taklit edilmesinde ve ince motor

becerileri gerektiren kesme, yazı yazma,

bloklarla desen oluşturma becerileri sınırlıdır.

Oyuncakları amacına yönelik kullanmazlar.

Page 42: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Okul Dönemi

Otizmli çocukların ilk okul döneminde

daha uyumlu oldukları göze

çarpmaktadır. Bu dönemde sınırlı

düzeyde de olsa, çevrelerine ve

akranlarına ilgi göstermeye

başlayabilirler. Okul çağına

gelindiğinde, bu çocuklardan biri dili hiç

kullanamazken diğeri konuşmaya

başlayabilir. Bu dönemde çocuklarda

hırçınlık ve uyku gibi problemler

azalabilir

Page 43: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Ergenlik Dönemi  

Otizmli çocukların büyük bir

bölümü bu dönemi büyük

problemler geçirmeden

atlat1rlar. Bazı otizmli ergenlerin

gelişimlerinin bu dönemde

olumlu yönde etkilendiği görülür.

Bazılarında ise, belirtilerin geçici

olarak (%30’unda) ağırlaşması

ya da kalıcı bir kötüleşme

(%22’sinde), yani bir geriye

dönüş ortaya çıktığı da

görülmektedir.

Page 44: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Yetişkinlik Yetişkinlik DDönemiönemi

Otizmli kişilerin çok Otizmli kişilerin çok

az bir kısmı normal az bir kısmı normal

yetişkin olabilir. yetişkin olabilir.

Büyük bir kısmı ise Büyük bir kısmı ise

ağır bir biçimde ağır bir biçimde

yaşamlarına devam yaşamlarına devam

ederler. ederler.

Page 45: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Bugün için otizmin kesin bir tedavisi yoktur. Otizm hayat boyu

süren kalıcı bir gelişimsel bozukluktur. Ancak gerek yaşla, gerek

erken müdahale ile belirtilerin sıklığında ve şiddetinde

değişiklikler görülür. Belirtilerin bir kısmı kaybolur, bazı yeni

belirtiler açığa çıkabilir.

OTİZMİN TEDAVİSİ

Page 46: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Bugün için en temel tedavi şekli özel eğitimdir. Gelişmiş

ülkelerde otistik çocuklar için hazırlanmış özel eğitim

programları mevcuttur. Ülkemiz henüz bu açıdan hazırlık

aşamasındadır. Eğitim programlarının esasını davranış ve

konuşma terapileri oluşturur. Son zamanlarda her bir

otistik çocuğun özelliklerine ve gereksinimlerine uygun

bireysel terapiler geliştirilmektedir.

Page 47: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Tüm bu tedavilerde amaçlanan çocuğun öz bakımını kendi

kendine gerçekleştirmesi, öğrendiklerini karşılaştığı yeni

durumlarda da kullanmayı öğrenerek sosyal yaşama uyumunun

artmasıdır. Son çalışmalar göstermiştir ki, son 10 yılda tanı

konan otistik çocuklar öncekilere oranla daha iyi durumdadır,

çünkü bunlara daha erken yaşta eğitim tedavisi başlamıştır. Bu

nedenle otizmin erken yaşta tanısı önemlidir.

Page 48: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Otizmde ilaç tedavisi, bazı durumlarda değişik

nedenlerden ötürü uygulanabilir. Özellikle

epilepsi (sara) nöbetleri otistiklerde sık görülür

ve tedavi edilmezse olumsuz sonuçlar

doğurabilir. Ayrıca hiperaktivite, depresyon, düzen bozucu davranış, saldırganlık, uyku

ve yeme sorunları bazı otistiklerde ilaç kullanımını zorunlu kılacak ölçüde

şiddetli olabilir.

Page 49: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

İlaçlar otizmi tedavi etmez, ancak eğitimi olanaksız kılan

durumlarda veya sorunlar ailenin baş edemeyeceği boyutlara

vardığında gerekli olabilir. Gelişigüzel ve belli bir amaca

yönelik olmaksızın ilaç kullanılması sakıncalı olup, otizm

konusunda uzmanlaşmış hekimlerin ilaç önermesi daha

uygundur.

Page 50: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Ülkemizde otizm tanısı koyabilecek kişiler, çocuk ruh hastalıkları uzmanları

ve çocuk nörologlarıdır. Bu uzmanlar ayrıntılı değerlendirme yaparak;

çocukta otizm olup olmadığını,

otizmin derecesini,

zeka ve gelişim düzeylerini tespit ederler.

Çocuk otizm tanısı alırsa, Özürlü Sağlık Kurulu Raporu düzenlemeye yetkili

bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Bundan sonraki adım eğitimin

planlanmasıdır.

OTİZM VE ÖZEL EĞİTİM

Page 51: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Her çocuk gibi otistik çocuğunda eğitim hakkı vardır. Bu haktan

yararlanabilmek Rehberlik Araştırma Merkezi’ne (RAM)

başvurarak, çocuğun hangi eğitim ortamında eğitim görmesinin

uygun olacağı konusunda görüş alınmalıdır. Burada çocuğun

Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu tarafından eğitsel

değerlendirme ve tanılamaya tabi tutulacak ve çocuğun uygun

eğitim ortamına yerleştirilmesi kararlaştırılacaktır.

Page 52: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

1. Kaynaştırma: Kaynaştırma, özel eğitim gerektiren çocukların

eğitimlerini normal gelişim gösteren çocukların devam ettiği resmi veya

özel okullarda sürdürmeleridir. Okul öncesi, ilköğretim ve orta öğretim

kurumlarında kaynaştırma eğitimi alınabilir. Kaynaştırma eğitimi tam

zamanlı ve yarı zamanlı olarak planlanabilir.

2. Özel Eğitim Sınıfı: Resmi ve özel okulların bünyesinde özel eğitim

gerektiren öğrenciler için açılan sınıflardır. Otizmli çocuklar için açılan

sınıflar en fazla 4 kişi olmalıdır.

EĞİTİM ORTAMLARI

Page 53: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

3. Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi (OÇEM): Zorunlu öğretim çağında

olup normal ilköğretim programlarına devam edemeyecek durumda olan

otistik çocuklar için açılan merkezlerdir. Bu merkezlerde üst yaş sınırı 14′tür.

4. Otistik Çocuklar İş Eğitim Merkezi: İlköğretimini tamamlayan, genel

ve Mesleki ortaöğretim programlarına devam edemeyecek durumda olan ve

21 yaşından gün almamış otizmli bireyler otistik çocuklar iş eğitim

merkezlerine devam edebilirler. Bu merkezlerde, akademik bilgi ve

becerilerin yanında iş eğitimi uygulamaları da yer alır.

Page 54: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Erkenlik: Eğitimi üç yaştan önce başlatmak.

Yoğunluk: Haftada beş gün ve en az 25 saat, yılda 12 ay eğitim

vermek.

Oturum süresi: Özellikle küçük çocuklarla çalışırken 15-20

dakikalık kısa eğitim oturumları düzenlemek.

Bireysellik: Çocuğun bireysel gereksinimlerini karşılayabilmek

için, bire bir ve küçük grup eğitimine

yer vermek.

OTİSTİK ÇOCUĞA YÖNELİK ETKİLİ BİR EĞİTİM PROGRAMININ TAŞIMASI GEREKEN TEMEL ÖZELLİKLER

NELERDİR?

Page 55: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Program içeriği: İşlevsel iletişim becerilerinin, sosyal becerilerin

ve oyun becerilerinin kazandırılmasına ve uygun olmayan

davranışların azaltılmasına büyük ağırlık vermek.

Kaynaştırma: Belli sürelerle de olsa, normal gelişim gösteren

çocuklarla birliktelik sağlamak.

Değerlendirme: Çocuğun gelişimini, diğer bir deyişle verilen

eğitimin etkinliğini sürekli değerlendirmek.

Aileler: Aileleri etkin olarak eğitim sürecine katmak.

Page 56: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

1.Otistik Çocukların Eğitimine Çocuğun Performansı Alınarak

Başlanması:

Otistik çocuklar bireysel ayrıcalık gösterdiklerinden performansları da

birbirinden farklıdır. Çocuğa uygun hazırlanacak olan eğitim plânına

başlamadan önce öğrenci gözlenir, ölçüt bağımlı ölçü araçlarıyla her bir

beceri alanındaki performansı belirlenir. Performans alımı sırasında

çocuktan istenen açık olarak söylenmeli ve gelen cevaplar hiç tepki

göstermeden kaydedilmelidir.

EĞİTİMDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN TEMEL NOKTALAR

Page 57: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

2. Otistik Çocuklara Bireysel Eğitim Plânı Uygulanması:

Heterojen bir grup olan otistik çocukların eğitsel ihtiyaçlarının

karşılanabilmesi için hazırlanan çerçeve programdan her çocuk

için bireyselleştirilmiş eğitim plânı hazırlanarak uygulanması

gerekir. Hazırlanacak olan bu eğitim plânındaki amaçlar ve araç

gereçler çocuğu merkeze almalıdır.

Bireysel Eğitim Çalışmalarında öğretmen, belirlediği kavram ve

becerilerin öğretiminde öğrenci ile birebir çalışır. Bunun için

bireysel eğitim ortamlarını kullanır.

Page 58: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ
Page 59: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

3. İletişim Problemleri Üzerinde Durulması:

Otistik çocukların genel özelliklerinden biri de çevrelerindeki

insanlarla iletişim kurmakta güçlük çekmeleridir. Bu nedenle

çocukların eğitimlerine devam edilirken iletişim problemleri

üzerinde öncelikle durulmalıdır. İletişim problemleri

üzerinde durulurken her çocuğun iletişim düzeylerinin ve

iletişim kurma biçimlerinin (işaret, sözlü, fiziksel) birbirinden

farklı olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

Page 60: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

4. İlerlemelerin Kaydedilmesi ve Değerlendirilmesi:

Öğretim sürekli değerlendirme gerektirir. Amaçların ve davranış

değişikliklerinin öğrencide gerçekleşip gerçekleşmediği düzenli

bir değerlendirme sonucunda ortaya çıkar. Öğretmen,

öğrencideki gelişimleri ve değişimleri kaydederken günlük plân

özelliğini de taşıyabilecek kayıt formları ve grafikler oluşturur.

Her bir amaç için hazırlanan bu form ve grafikler ilerlemelerin

kaydedilmesinde öğretmene pratiklik kazandırdığı gibi öğrencinin

o becerideki ilk ve son durumu arasındaki gelişimini rahatça

değerlendirmesine de yardımcı olur.

Page 61: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

5. Problem Davranışların Ortadan Kaldırılması:

Otistik çocukların eğitim programlarının amacı çocuğun davranış

problemlerini azaltarak ihtiyaçları olan becerileri kazandırmaktır. Öğretimi

engelleyecek problem davranışlar varsa öğretimle birlikte bu davranışların

ortadan kaldırılması ya da azaltılması sağlanmalıdır.

6. Yapılandırılmış Eğitim-Öğretim Ortamlarının Hazırlanması:

Eğitim ortamları, oluşturulan seviye grubundaki çocukların özelliklerine

(ilgi ve düzeylerine) uygun şekilde yapılandırılmalıdır.

Page 62: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

7. Öğretimde Kullanılacak Araç-Gereçlerin İşlevsel

Olması:

Öğretimde kullanılacak araç gereçler önceden tespit

edilmelidir. Hazırlanan araç gereçler her çocuk için

plânlanan öğretimsel amaçlara hizmet etmeli ve çocuğun

yaşantısında kullandığı veya kullanabileceği araçlardan

seçilmelidir.

Page 63: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

8. Öğretilecek Becerilerin Belirlenmesi:

Öncelikle verilmesi gereken beceriler çocuğun yaşamını

kolaylaştıracak günlük yaşam ve öz bakım becerilerinden

oluşmalıdır. Herhangi bir beceri öğretimine geçmeden önce o

beceriyi alabilmesi için gerekli ön koşul becerilerin çocukta

bulunup bulunmadığı belirlenmeli ve düzenli bir beceri analizi

yapılmalıdır. Öğretim sırasında öğretmen, öğrencinin performans

düzeyine bağlı olarak sözel ipucu, model olma ve fiziksel yardım

ipuçlarını kullanmalıdır.

Page 64: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

9. Etkinliklerin Düzenlenmesi:

Sınıf içi ve dışı etkinlikler düzenlenirken

öğrencinin ilgi ve becerilerine göre öğretim

amaçlarını gerçekleştirmeye yönelik

olmasına dikkat edilmelidir. Etkinliklerde

kontrol öğretmende olmalı, öğrenciyi

mümkün olduğu kadar etkinliğe katmalı ve

etkinlikler bir program çerçevesinde

yürütülerek basit etkinliklerden

başlanmalıdır. Etkinlik süresince çocuğun

yapamadığından çok yaptığı beceriler

dikkate alınarak olumlu ifadelerle

pekiştirilmelidir.

Page 65: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

10. Zamanın Düzenlenmesi:

Zaman soyut bir kavramdır. Otistik çocukların etkinlik süreleri

düzenlenirken zamanı olabildiğince somutlaştırmak gerekir. Bunun

için çocuğa sırasıyla etkinliklerin neler olacağı gösterilmelidir. Örneğin

günlük etkinlikler sırasıyla küçük kartlara yazılıp ya da etkinliğin resmi

çizilip öğrencinin masasına asılır. Tamamlanan etkinliğin kartı

öğrenciyle birlikte çıkarılır ve diğer etkinliğe geçilir. Böylece çocuk

biten etkinliğin arkasından hangi etkinliğe geçeceğini görür.

Page 66: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

11. Kaynaştırma Programına Yer Verilmesi:

Otistik çocukların özelliklerinden biri de sosyal uyum problemidir. Bu

nedenle çocukların eğitimindeki en önemli amaçlardan biri de çocukta

sosyal etkileşimin gerçekleştirilmesidir.

Çocuğun çevresindekilerle birlikte uyum içinde yaşayabilmesi için

sosyal gelişiminin sağlanması gereklidir.

Öğretmen, öğrenci için kaynaştırma eğitimi kararı alırken onun

seviyesini ve ihtiyaçlarını en iyi şekilde tespit etmelidir. Hazırlanan

kaynaştırma programı doğrultusunda belirlenen okulun yöneticileri,

öğretmenleri, öğrencileri ve öğrenci velileri otistik çocukların özellikleri

ve eğitimleri hakkında önceden bilgilendirilmelidir. Değerlendirme her iki

öğretmen tarafından sık aralıklarla yapılmalıdır.

Page 67: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

12. Eğitimde Sürekliliğin Sağlanması:

Otistik çocukların kazandıkları

davranışların kalıcı olabilmesi için eğitimin

sürekli olması gereklidir. Bu nedenle yaz

tatillerinde “Yaz Okulları” ile eğitimlerine

devam ederek çeşitli sosyal etkinliklere

katılmaları sağlanmalıdır.

Page 68: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

13. Ailenin Eğitime Katılımının Sağlanması:

Çocuğun performansı ve öğretim plânları belirlenirken ailenin katılımı gereklidir.

Öğretmenin çocuk üzerinde yaptığı tüm çalışmalarından ailenin de haberdar edilmesi,

çocuğun okulda kazandığı olumlu davranışları evde de sürdürmesi açısından önem taşır.

Bunun için yönetim ve öğretmence plânlanan veli toplantılarının dışında, öğretmen her

çocuk için yapılan çalışmaları anında, aileye bildirmeli, bu çalışmalar doğrultusunda evde

neler yapılacağına dair sözlü ve yazılı açıklamalar yapmalıdır. Gerektiğinde ailenin de

derslere katılımı sağlanarak, eğitim sırasında çocuğa yaklaşım konusunda ailenin de

bilinçlendirilmesi sağlanmalıdır.

Page 69: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

EĞİTİM YÖNTEMLERİ

1. UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ

2. TEACCH

3. SOSYAL ÖYKÜLER

4. İLİŞKİ TEMELLİ YÖNTEM

5. KOLAYLAŞTIRILMIŞ İLETİŞİM

Page 70: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Uygulamalı Davranış Analizi

Kaynaştırma programı amaçlanır

Davranış ve ilişkili çevresel özellikler analiz edilir

Çünkü davranış çevre tarafından şekillenir

Davranış ödül ve ceza görür ya da düzeltilir

Davranışa müdahale etkililik belirleme genelleme

Davranışın nedeni kişi değil çevreyle iletişimde aranmalıdır

Davranış öncesi, davranış ve davranış sonrası durum ve olaylar

gözlenmeli

Page 71: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Erken yaşta başlanmalı

Grup eğitimi önemli

Çocuğun bütün davranışlarını hedef almalı

Yaşadığı bütün çevre ve kişiler eğitime dahil olmalı

Doğru davranış için ipuçları kullanılmalı

Etkinlik çizelgeleri ve videolar model olarak kullanılır

Page 72: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

TERAPİ YÖNTEMLERİ

1. DUYUSAL BÜTÜNLEŞTİRME TERAPİSİ2. İŞİTSEL BÜTÜNLEŞTİRME TERAPİSİ3. MÜZİK VE DANS TERAPİSİ4. SANAT TERAPİSİ5. DRAMA TERAPİSİ6. YUNUSLARLA TERAPİ7. ATA BİNME TERAPİSİ

Page 73: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Duyusal Bütünleştirme Terapisi

Otizmli çocuklarda duyu organlarının

sağladığı bilgileri algılama, işleme ve

anlamlandırmada bazı sorunlar olur

Vücudu fırçalamak, hamakta sallanmak,

diz/dirsek sıkıştırma, ağırlıklı yelek

giyme(duyu diyeti), masaj

Page 74: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

İşitsel Bütünleştirme Terapisi

Çocuğun hangi frekanslara karşı aşırı hassas

olduğu belirlenir

Terapi seanslarında bu frekanstan arındırılmış

müzikler kulaklıkla dinletilir

Aşırı hassasiyet ve davranış sorunlarını azalttığı

gibi bazı davranış sorunlarını da arttırabilir

Page 75: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Müzik ve Dans Terapisi

Şarkı söyleme, enstruman çalma, dansla eşlik

Yararları :

duygusal bağ kurma

sözel ve bedensel dil kullanımını artırma

başarı duygusu yaşatma

davranış sorunlarını azaltma

Page 76: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Sanat terapisi

Plastik sanatların bireyin kendisini ifade etmesine aracılık ederek duygusal rahatlama

sağlaması hedeflenir

Güvenli

Yargılanmayan ortam

Nesneyle uğraşma

Risk alma

Şekil ve hacim bilişsel gelişim

Renk, koku, doku duyular

Genel süreç fiziksel koordinasyon

Page 77: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Drama terapisi

Sahne sanatlarıRol yapma, öykü anlatma ifade edici dil becerileriUygunsuz davranışlar yaratıcı hareketlere dönüşür

Yaygın kullanıma rağmen çevreciler tarafından eleştiriliyor

Yunuslarla terapi

Page 78: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Ata Binme Terapisi (hippoterapi)

Yaygın kullanım

Amaç binicilik becerisi kazandırmak

değil

Sağlanan duygusal ve devinsel

girdilerden yararlanmayı sağlamak

Cp li çocuklarda da kullanımı yaygın

Page 79: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

TEDAVİ YÖNTEMLERİ

1. PSİKİYATRİK TEDAVİ

2. ALTERNATİF DESTEKLEYİCİ TEDAVİLER

Page 80: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Vitamin-mineral desteğiB6 ve magnezyum

Ağır metallerden arındırma

Kurşun, cıva(bazı aşılar), aliminyum arsenik vb.

toksik maddelerin Otizmle olan ilişkisi

Bunların bitkisel ve kimyasal yollarla arındırılması

Page 81: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Mantar Tedavisi (candida)

Vücuttaki bazı mantarlarla otizm ilişkisi

Antibiyotik kullanımı mantarı artırır

Sarımsak ekstratı azaltır

Şeker kullanımı mantarı besler

Page 82: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Hiperbarik Oksijen Tedavisi

Basınç odasında aralıklı olarak %100 saf

oksijen solutulur

Oksijen sebebiyle görevini yapamayan

hücreleri aktif hale getirme

Beyin hasarı ve otizmde dünyada yaygın

kullanım

Page 83: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Neuro-feedback

Normalden farklı beyin dalgalarını egzersizle normale çevirmeyi kişiye öğreten yöntem

Başa elektrot yerleştirilir Beyin dalgaları gerekli yazılıma sahip bilgisayara aktarılır Program dalgaları kullanıcının kolayca algılayabileceği bir

animasyona çevirir Kullanıcı animasyonu izlerken oyunu beyni ile kontrol edebilir Oyuna dikkatini yoğunlaştırdığında beyin uygun elektriksel

aktiviteye geçtiği için oyunda puan kazanılır Dikkat dağıldığında oyun kontrolden çıkar Yüksek işlevli otizmde etkili

Page 84: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ
Page 85: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

OTİSTİK ÇOCUKLARIN AİLELERİ

Page 86: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Otistik çocukların aileleri normal çocuğa sahip ailelerden

farklı olarak değerlendirilmemelidir. Çocuğun özrü kesin

olarak tanımlandıktan sonra, aile bireylerinin çocuğu ve

özrünü kabullenmesi çok önemlidir. Ancak aileler bu

sürece ulaşıncaya kadar bazı aşamalardan

geçmektedirler. Genellikle bu aşamalar 3 ana başlık

altında toplanmaktadır:

Page 87: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Şok: Çocuğunun özürlü olduğunu öğrenen ailelerde sıklıkla

gözlenen tepkilerden ilkidir. Genellikle bu durum; ağlama,

tepkisiz kalma ve kendini çaresiz hissetme olarak ortaya

çıkmaktadır. Özrün ne olduğunu, çocuk üzerinde ne gibi etkileri

olabileceğini bilmemekten kaynaklı kaygıların, ailelerde bu tip

benzer duyguların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Birincil Tepkiler

Page 88: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Reddetme: Bazı anne-babalar çocuklarının özürlü

olduğunu kabul etmeme davranışını gösterebilirler. Bu

davranış sıklıkla insanlara özgü, doğal bir davranış

olarak algılandığından kolayca göz ardı edilmektedir.

Oysa bir savunma mekanizması olan olan reddetme,

bilinmeyene karşı duyulan korkudan

kaynaklanmaktadır. Çocuğun geleceğine duyulan

endişeler, yüklenilmesi gereken sorumluluklar

reddetme davranışının görülmesine neden

olmaktadır.

Page 89: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Acı çekme ve depresyon: Genellikle anne-babalar özürlü çocuğa sahip olmaları nedeniyle hayal

kırıklığına uğrarlar ve büyük bir acı duyarlar. Böyle bir durumda duyulan acı, gerçekten çok sevilen

birinin kaybedilmesi karşısında duyulan acıya eşdeğerdir. Acı çekme bazı ailelerde etkisi çok kısa

sürebildiği halde, bazı aileleri yaşamları boyunca etkileyebilmektedir.

Depresyon ise; genellikle acı çekme süreci sonunda ortaya çıkmaktadır. Çoğunlukla ailelerin

yüklendikleri sorumluluklar karşısında her şeye güçlerinin yetmeyeceği inancı ile depresyona

girmektedirler.

Page 90: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Suçluluk duyma: Her ailede yoğun

olarak gözlenen bir tepkidir. Suçluluk

duyma; genelde tek başına ortaya

çıkmakta, acı çekmeyle birlikte

gözlenmektedir. Aileler çocuklarındaki

özre kendilerinin neden olduklarını

düşünmelerinden kaynaklanabilmektedir.

İkincil Tepkiler

Page 91: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Karasızlık: Özürlü çocuk sahibi olmak ailelerin çocukları ile olan

deneyimlerini geliştirmelerini ve sevgi ihtiyacını karşılamaları

gerekmektedir. Bazı ailelerde bu duruma hemen uyum sağlama

gözlenirken, bazılarında bu süreç daha uzun olmaktadır. Bazı ailelerin

içinde bulundukları durumu kabullenip, kabullenememelerinde görülen

karasızlık davranışı, aile bireylerinin birbirlerini suçlamalarından ya da

ihmal etmelerinden kaynaklanabilmektedir.

Page 92: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Kızgınlık duyma: Kızgınlık duyma, genellikle aile bireylerinin

kabullenme sürecine engelleyici bir tepki olarak kabul edilmektedir.

Sıklıkla iki şekilde ortaya konmaktadır. Birincisi; genel olarak kabul

edilen şeklindedir “neden ben?” sorusu ile ifade edilmektedir. İkincisi

ise; kızgınlığın diğer kişilere yöneltilmesidir.

Page 93: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Utanma-Mahçup olma:

Özürlü çocukların aileleri

genellikle, çocuklarının

çevre tarafından alay

konusu olacağı ya da

özürlü olarak

damgalanacağı endişesi

karşısında utanma

duygusunu

geliştirebilmektedirler.

Page 94: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Pazarlık etme davranışı: Pazarlık etme ya da karşılıklı ortak amaçlar

doğrultusunda anlaşmaya varma gibi davranışların görüldüğü bu dönem;

ailelerin kabullenme sürecine doğru ulaştıklarını gösteren aşamalardan biridir.

Genellikle bu davranışları; ailelerin çocuğun eğitilebileceğini, normal yaşıtları

gibi olabileceğini vurgulayan kişilere, bilimsel görüşlere ya da Yaratan’a olan

inançlarına bağlı olarak geliştirdikleri belirtilmektedir. Bu davranışı gösteren

kişiler, sıklıkla “eğer çocuğuma bir çare bulursan, hayatımın kalan kısmını

sonuna kadar sana adarım” inancını taşımaktadır. Çocuğun derdine çare

bulunması, ailelerde son girişim olarak ele alınmaktadır.

Üçüncül Tepkiler

Page 95: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Uyum sağlama ve her şeye yeniden başlama: Uyum

sağlama sürecine doğru gösterilen ilerleme; belirli bir

zamanın geçmesini, kaygıların ve duygusal tepkilerin

azalmış olmasını gerektirmektedir. Aile bireylerinin

durumlarından ötürü herhangi bir rahatsızlık ya da

tedirginlik hissetmeyecek hale gelmeleri, kendi kendilerine

yeterli olabileceklerini ve çocuklarıyla daha olumlu ilişkiler

kurabileceklerini fark etmeleri, onların bu sürece

ulaştıklarının bir belirtisi olabilmektedir.

Page 96: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ
Page 97: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Ailelerin durumu kabullenmelerinde şu noktalar yardımcı olabilir:Otizm bir akıl hastalığı değildirOtizm kimsenin suçu değildirOtizm toplum, kültür, sosyo-ekonomik yapı gözetmezOtistik çocuklar böyle davranmayı bilinçli olarak seçen şımarık çocuklar değildirlerOtizm anne-babaların davranışları yüzünden ortaya çıkan bir bozukluk değildirÇocuğun gelişimindeki psikolojik etkenler otizme neden olmaz

Page 98: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

OTİSTİK BİREYLERİN HAKLARI

Page 99: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Otistik insanlar; Avrupalı nüfusun sahip olduğu, kendileri için

uygun ve yararlı olan bütün haklara aynen sahip olmalıdırlar.

Bu haklar, her ülkede yapılacak yasal düzenlemelerle,

özendirilmeli, uygulanmalı ve korunmalıdır.

Zihinsel Engelli Kişilerin Hakları (1975) ve Engelli Kişilerin Hakları

(1975) konulu Birleşmiş Milletler Bildirgeleri ve İnsan Hakları

konusundaki diğer ilgili bildirgeler dikkate alınmalı ve bunlara

otistik bireylere ait olarak aşağıdakiler eklenmelidir.

Page 100: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Yeteneklerinin elverdiği ölçüde bağımsız ve eksiksiz bir yaşam sürmeye, Kolay ulaşılabilir, tarafsız ve doğru tıbbi yardım almaya, Kolay ulaşılabilir ve uygun eğitim almaya, Ve onların temsilcilerinin; geleceklerini etkileyen kararlar alınırken,

olanaklar elverdiği ölçüde, katılımda bulunmaya ve isteklerinin dikkate alınmasına ve saygı görmesine,

Yararlanabilecekleri, elverişli  barınma  olanaklarına sahip olmaya, Saygın, bağımsız bir üretken hayat sürdürebilmeleri için gerekli; malzeme,

yardım ve destek hizmetlerini alabilmeye, Otistik bireylerin,   yiyecek, giyecek, barınma ve diğer gereksinimlerini

karşılamaya yetecek bir gelir veya ücrete sahip olmaya,

Otistik Kişilerin;

Page 101: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Refahlarını temin etmek için sağlanan hizmetlerin geliştirilmesinde ve yönetilmesinde, olanaklar elverdiği  ölçüde,  katılımda  bulunmaya,

Fiziksel, zihinsel ve ruhsal iyilikleri için; koruyucu önlemler ve bireyin menfaatleri önde tutularak planlanmış tıbbi ve medikal tedavileri de kapsayan uygun tıbbi yardım almaya,

Ayırımcı ve tekdüze olmayan, bireyin yeteneklerini ve tercihlerini dikkate alan  bir  iş  hayatına  ve  meslek eğitimi  olanağına  sahip olmaya,

Seyahat ve hareket özgürlüğüne sahip olmaya, Kültür, eğlence, sosyal, spor faaliyetlerine katılma ve bunlardan

yararlanmaya, Toplum içindeki bütün faaliyetlerden, hizmetlerden ve aktivitelerden eşit

yararlanmaya,

Page 102: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

Evlilik dahil, bütün cinsel ve diğer ilişkilere baskı altında kalmaksızın sahip olmaya,

Ve temsilcilerinin yasal olarak temsil edilme, yardım alma ve bütün kanuni haklarının korunmasına,

Psikiatri hastanelerinde veya diğer bakım enstitülerinde korku içinde yaşamaktan ve izole edilmekten korunmaya,

Kötü   muamele   görmekten   ve   ihmale   uğramaktan   korunmaya, Farmakolojik olarak suistimal edilmekten korunmaya, Ve temsilcilerinin kendileri ile ilgili bütün kişisel, tıbbi, psikolojik,

psikiatrik ve eğitimsel kayıtlara ulaşabilmeye,HAKLARI VARDIR.

Page 103: KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ         FATİH EĞİTİM FAKÜLTESİ  ÖZEL EĞİTİM BÖLÜMÜ

TEŞEKKÜRLER