25
KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ Psikanalitik Teknik Kuramına Doğru Joseph D. LICHTENBERG Frank M. LACHMANN James L. FOSSHAGE Çeviri: Kübra Kelebekoğlu

KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik

  • Upload
    others

  • View
    9

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik

KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ

Psikanalitik Teknik Kuramına Doğru

Joseph D. LICHTENBERG

Frank M. LACHMANN

James L. FOSSHAGE

Çeviri:

Kübra Kelebekoğlu

Page 2: KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik

ii

Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları: 206

Kendilik ve Güdülenme Sistemleri

Joseph D. Lichtenberg, Frank M. Lachmann, James L. Fosshage

Özgün adı:

Self And Motivational Systems Toward a Theory of Psychoanalytic Technique

Copyright©1992 by The Analytic Press. All rights reserved.

Authorized translation from English language edition published by Routledge, part

of Taylor & Francis Group LLC.

ISBN 978-605-9137-28-7

Türkçe yayın hakları Psikoterapi Enstitüsü’ne aittir.

Birinci baskı: Nisan 2016

Editör: Tahir Özakkaş

Çeviri: Kübra Kelebekoğlu

Yayıma hazırlayan: Menekşe Arık & Sevgi Akkoyun

Baskı: Acar Matbaacılık Prom. ve Yayın. San. ve Tic. Ltd. Şti. Litros Yolu Fatih Sanayi Sitesi No:12/243 Zeytinburnu - İstanbul

Tel: 0212 613 40 41

PSİKOTERAPİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM ARAŞTIRMA SAĞLIK ORG. VE

DANIŞMANLIK LTD. ŞTİ.

Eğitim ve Kongre Merkezi: Fatih Sultan Mehmet Caddesi No:285

Darıca-KOCAELİ

Tel : 0262 653 6699 Fax : 0262 653 5345

Merkez: Bağdat Caddesi No: 540/8 Bostancı-İSTANBUL

Tel : 0216 464 3119 Fax : 0216 464 3102

www.psikoterapi.com - www.psikoterapi.org - www.hipnoz.com

Page 3: KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik

iii

KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ

Psikanalitik Teknik Kuramına Doğru

Joseph D. LICHTENBERG

Frank M. LACHMANN

James L. FOSSHAGE

Editör:

Uz. Dr. Tahir ÖZAKKAŞ

Çeviri:

Kübra Kelebekoğlu

Page 4: KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik

iv

Page 5: KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik

v

SUNUŞ

sikoterapi Enstitüsü olarak, öncelikle ruh sağlığı profesyo-

nellerinin ya da ruh sağlığı ile ilgilenen kişilerin ihtiyaç

duyacağı teorik bilgileri ve pratik/uygulamaya yönelik de-

neyimleri paylaşan özgün ve çeviri yayınlar ile literatüre katkıda

bulunmayı hedefliyoruz. Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları,

Psikoterapi Enstitüsü’nün çalışmaları kapsamında gerçekleştirilen

atölye çalışmaları, uluslararası konferanslar ve dünya literatürün-

den seçkileri içermektedir.

Bütün ruh sağlığı profesyonelleri için ilham kaynağı olacak bu

kitapta, güdülenme kuramı, birlikte çalıştığımız gerçek insanlarla

örtüşecek şekilde yeniden bir çerçeveye oturtuluyor. Kişisel olanla

kişilerarası olan arasında tatmin edici bir denge kuran yazarlar,

terapi müdahalelerimiz için hassas bir pusula yaratmışlar.

Konuya ilgi duyan okuyucuların yanı sıra klinisyenler, psikote-

rapistler ve araştırmacılar için başvuru kitabı niteliği taşıyan bu

yayını sizlerle buluşturmaktan kıvanç duyarız.

Tahir ÖZAKKAŞ Psikoterapi Enstitüsü Başkanı

P

Page 6: KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik

vi

Page 7: KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik

vii

İ Ç İ N D E K İ L E R

1 Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ....................... 1

2 Model Sahneler: Psikanalitik Tedavi İçin Bazı Çıkarımlar .... 12

3 Model Sahneler ve Klinik Hakikatin Araştırılması ............... 36

4 İnsanın Gelişimi ve Örgütleyici Prensipler ........................... 61

5 Bilinçdışı Düşünme .............................................................. 107

6 Farkındalık Güzergâhı .......................................................... 145

7 Yorumlama Sekansı ............................................................. 172

8 Kendiliknesnesi Deneyimi ................................................... 217

9 Savunma, Çatışma ve İstismar ............................................. 266

10 Değerler ve Ahlak ................................................................ 304

11 Teknik Üzerine Bir Kurama Doğru ...................................... 356

Kaynakça ............................................................................. 395

Page 8: KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik
Page 9: KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik

1. Bölüm

Güdülenme Sistemleri ve

Diğer Temel Öğeler

ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi,

psikanalitik tekniğe ilişkin olarak geliştirilmiş teorilerin

gözden geçirilmesini gerektirmektedir. Elinizdeki kitap,

Psikanaliz ve Güdülenme (Lichtenberg, 1989a) adlı kitapta açık-

lanmış kavramlara dayanarak irdeleyici bir psikanalitik tekniğe

temel hazırlamaktadır. Bu kitapta klinik vaka örneklerinden de

yararlanarak kendiliğe ve güdülenme sistemlerine dayalı bir tek-

niğin biçim ve yöntemlerini ifade edebilmeyi amaçlıyoruz.

Psikanaliz ve Güdülenme’de önerilen teoriyi kısaca gözden ge-

çirmekle başlayalım. Psikanaliz teorisi esasında yapılandırılmış

güdülenme hakkında geliştirilmiş bir teoridir. Bu teori kapsamın-

da temel ihtiyaçların giderilmesini ve düzenlenmesini sağlamak

üzere tasarlanmış beş sistem tarif edilmiştir. Her sistemin güdü-

lenme ve işlevsellik yönleri kendine özgüdür. Her sistem (muh-

temel nörofizyolojik bağlantılara sahip) psikolojik bir birimdir. Bu

sistemlerin her biri temel bir ihtiyaç etrafında gelişmiştir. Her

sistem yenidoğan döneminden itibaren açıkça gözlemlenebilen

davranışlara dayanmaktadır. Söz ettiğimiz bu beş güdülenme sis-

B

Page 10: KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik

2 KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ

temi şunlardır: (1) fizyolojik gereksinimlerin psişik olarak düzen-

lenmesi ihtiyacı, (2) bağlanma ve daha sonrasında ilişkilenme ih-

tiyacı, (3) keşfetme-ortaya koyma ihtiyacı, (4) zıtlaşma veya geri

çekilme yoluyla (veyahut da her ikisini birden gerçekleştirerek)

kaçınmacı bir şekilde tepki verme ihtiyacı, (5) duyusal keyif ve

cinsel heyecan ihtiyacı.

Bebeklik dönemi boyunca her bir sistem kendiliğin düzen-

lenmesine bakıcıyla girilen düzenleyici etkileşimler aracılı-

ğıyla katkıda bulunur. Yaşamın her döneminde, her bir sis-

temdeki temel ihtiyaçlar ve bu temel ihtiyaçlardan türeyen

istekler, arzular, amaçlar ve hedefler bilinçli ve bilinçdışı

farklı tercihler, seçimler ve eğilimler tarafından farklı hiye-

rarşiler oluşturacak şekilde yeniden düzenlenebilir. Zaman

zaman herhangi bir sistemin faaliyeti, kendiliğin baskın gü-

dülenmesini oluşturabilecek düzeyde yoğunlaşabilir. “Ken-

dilik” ise güdülenmeyi başlatan, örgütleyen ve bütünleştiren

bağımsız bir merkez olarak gelişir. Kendilik hissi, söz konu-

su başlatma, örgütleme ve bütünleme deneyiminden doğar.

Deneyimlemenin etken (eyleyen) ve edilgen (alıcı) olmak

üzere iki farklı biçimi vardır.

Yeni bir güdülenme teorisine neden ihtiyacımız var? İnsan-

da güdülenmenin canlılığı içgüdüler veya içgüdüsel dürtüler

tarafından güvence altına alınmamış mıdır? [Biz] güdülen-

melerin yalnızca yaşanmış deneyimlerden kaynaklandığını

ileri sürüyoruz. Güdülenmeler, yaşanmış belirli deneyimlere

dayalı olarak uygun düzeyde bir canlılığa erişebilir yahut

erişemez. Psikolojik güdülenmelerin altında hangi biyofiz-

yolojik öncelikler ve doğuştan gelen nörofizyolojik tepki

örüntüleri yatarsa yatsın, güdülenme deneyiminin canlılığı

ilk başlarda bebek ile bakıcısı arasında gelişen alışverişin bi-

çimine bağlı olacaktır. Daha sonra, sembolik temsilin geli-

Page 11: KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik

Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler 3

şimi, yaşanmış deneyimlerin esnek bir biçimde kendi ken-

dine yeniden örgütlenebilmesi ihtimalini arttırır. Uyum sağ-

layıcı ve uyum bozucu güdülenme işleyişine dair geliştirilen

bir psikanaliz teorisi, hayat boyunca yaşanmış deneyimlere

dayanır. Yaşanmış deneyimler ise biz insanların bilinçli ve

bilinçdışı olarak ihtiyaçlarımızı ve arzularımızı tatmin et-

meye çalıştığımızı, bunun için de muhtemel olaylarda bize

söz konusu deneyimsel tatmini edindiğimizi gösterecek

duygulanımlar peşinde koştuğumuzu göstermesi açısından

önemlidir (Lichtenberg, 1989a, s. 2).

Bu beş güdülenme sistemi birçok deneysel bulgudan çıkar-

sanmıştır. Söz konusu deneysel bulgular, dinamik psikanalizin

bakış açısından bakılarak anlamlandırılmaya çalışılmış ve bu doğ-

rultuda toparlanmıştır; bahsettiğimiz beş güdülenme sistemi de

bu çabanın bir temsilidir. Bu beş sistem, insan güdülenmesi husu-

sundaki görüş alanımızı resmetmektedir. Yine de şunu sorabiliriz:

İnsan güdülenmesi bu beş sistemden mi ibarettir? Bu güdülenme

sistemleri, Eliza Doolittle’ın nasıl “işi çözüp” başarıya ulaşabildi-

ğini de açıklayabilir mi? Peki, Richard Nixon’ın “dibe vurduğu”

günlerdeki ıstırabını? Peki ya orgazmın verdiği zevki veya uzun

mesafe koşucunun yalnızlığını? Bu sorulara mütevazı bir “evet” ile

cevap verebiliriz, fakat şunu da hemen belirtmek gerekir ki soğuk,

deneysel bir tavırla yaklaşıldığında, güdülenmeler Freud’un “at

üstündeki binici” metaforunun yarattığı güçlü etkiyi yaratamaya-

bilir.

Güdülenme sistemleri hakkındaki incelememizi takip etmek,

size başka birçok getirinin yanı sıra mantıksal, gözlemsel ve de-

neysel çıkarsamalarla atılan küçük adımlara değer veren bir psi-

kanaliz topluluğuyla yakınlaşma fırsatı sunacaktır. Kaynayan ka-

zanlar veya geri çekilirken erzakı geride bırakan ordular gibi he-

Page 12: KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik

4 KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ

yecan verici metaforlardan hazzetmiyor değiliz. Fakat bize kalır-

sa, psikanaliz, kişinin fizyolojik gereksinimleri baskın olmadığın-

da ve incelemeler analiz edilenin duygusal bakımdan zengin olan

öznel yaşamına yönlendirildiğinde en iyi şekilde anlaşılabilir, ana-

litik sürece en iyi şekilde böyle iştirak edilebilir. Daha sonra da

analist ile analiz edilen ortaklaşa çalışarak özgün bireysel imgeler

ve metaforlar, bilinçdışı fanteziler ve inançlar ve model sahneler

keşfeder ve bunları biçimlendirir. Bu ortak inşaların ortaya çıktığı

analitik alışverişi anbean anlatan tasvirler, Eros ile Thanatos’un ve

diğer genel metafizyolojik kurguların ihtişamından yoksundur.

Biz güdülenme deneyiminin özgül niteliklerini ve bunların psika-

naliz teorisinde doğuracağı olası sonuçları araştırırken, şairin ru-

hu bazen deneycinin ayakları altına alınıyor gibi görünebilir.

Kitabın bölümlerini okurken bilinçdışı, savunma, çatışma ve

direnç gibi tanıdık terimlerin deneyimlenebilir olana mümkün

olduğunca yaklaşmalarını sağlamak amacıyla yeniden tanımlan-

mış olduklarını fark edince şaşırabilirsiniz. Bu terimleri yeniden

tanımlayarak ve üçlü yapısal hipotezin bileşenlerini (ikili dürtü-

ler, alt benlik, benlik ve üst benlik) teorimizden çıkarak, o meşhur

hikâyedeki küçük çocuğun aksine, biz şunu söylemiş oluyoruz:

“Kıyafetlerin içinde kral yok!” Elinizdeki kitap, klinik psikanalize

demokratik yollardan seçilmiş “yeni bir kral” (deneysel ve gelişim-

sel yollarla tasarlanmış bir güdülenme sistemleri modeli) kazan-

dırma yönündeki süregiden çabamızı temsil etmektedir.

Biz psikanalist klinisyenlere seslenmek, onlara teorik modelle-

rin titiz kısıtlamalarından veya klinik olguların empati sayesinde

kazandırdığı zenginliklerden yoksun kalmaksızın teorik modeller

ile klinik olgular arasında nasıl hareket edebileceklerini gösteren

bir yol önermek istiyoruz. Teori ile olgular arasındaki etkileşimi

sağlamak amacıyla kullandığımız –sistemler, boyutlar, bakış açıla-

Page 13: KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik

Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler 5

rı ve düzenlenme gibi– terimlerin görece nötr olduğuna, psikana-

litik tekniği kendi imgeleriyle şekillendirmeyeceklerine inanıyo-

ruz. Kullandığımız dilin anımsattıkları arasında kaybolan kimi

unsurları ise analiz edilenin çağrışımlarından, anılarından ve mo-

del sahnelerden çıkarsanabilen nevi şahsına münhasır öznelliğini

yaratıcı şekillerde keşfedecek klinisyenlerin telafi edeceğine ina-

nıyoruz.

Bahsettiğimiz beş güdülenme sistemi dört başı mamur bir kav-

ramlaştırma değildir. Bu sistemler arasındaki çıkarımsal adımlar

ve analitik durumun kendisi kolayca detaylandırılabilir. Yine de

biz bu beş sistemin tamamının tutarlı bir kendiliğin veya kendilik

örgütlenmesinin gelişmesinde, sürdürülmesinde ve onarılmasında

işlev gördüğünü ileri sürüyoruz. Güdülenme ile kendilik arasın-

daki karşılıklı ilişkiyi nasıl anladığımızı anlatarak nihayetinde

belki bir teori inşa edecek kavramsal destekleri biçimlendirdiği-

mize inanıyoruz. Bizim psikanalitik felsefemizi şekillendiren şey

işte bu inançtır. Kavramlaştırmalarımızı deneysel olarak kanıtla-

yamasak da bu inançla öne sürüyoruz. Bu inançla şekillenen psi-

kanalitik felsefemizin kullanışlı ve kapsayıcı bir klinik perspektif

sağladığını savunuyoruz. Ele aldığımız bu beş güdülenme sistemi

muhtemelen başka bir psikanalitik felsefe sistemine de dahil edi-

lebilir, fakat bizim buradaki meselemiz bu değildir. Biz yeni bir

psikanaliz teorisi geliştirmiyoruz. Burada bir teori oluşturabilme

arzusuyla kimi kavramsal destekler öne sürmüş olsak da son bi-

çimini almış bir teori önermiş değiliz. Biz uygulayıcısına psikana-

litik işleyişin her aşamasında kavramsal düzeyde yoldaşlık edebi-

lecek bir teknik teorisi oluşturmaya yönelik olarak çalışıyoruz.

Bu kitaptaki incelemelerimiz boyunca halihazırda revaçta olan

veya teoriden türetilmiş tedavilerin birikimiyle desteklenen bir-

çok teorik kurguyla sık sık zıt düştük. Böyle durumlarda, örneğin

Page 14: KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik

6 KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ

bilinçdışı fanteziyi ve yorumsal “derinliği” ele aldığımız yerlerde,

mevcut önermelere meydan okuyarak kendi bakış açımızı geliş-

tirmeye, geliştirdiğimiz bakış açısının klinik için ne anlama geldi-

ğini de mümkün olduğunca ifade etmeye çalıştık. Dolayısıyla teo-

rinin metapsikolojik yönlerinden ziyade klinikle alakalı yönlerine

odaklandık.

Beş güdülenme sistemini daha detaylı olarak ele aldığımız bö-

lümlerde psikanalist klinisyenlere hem bir dizi birincil güdülen-

meden bahseden hem de bütün güdülenmelerin hoşlanılmayan

deneyimlerin farkındalığını sınırlandırmak amacıyla devreye so-

kulabileceğini ima eden bir kavramsal araç sunuyoruz. Örneğin

cinsellik veya bağlanma güdülenmeleri, keşfetme imkânlarının

kışkırttığı yalıtılma ve yalnızlık deneyimlerinden kaçınmak için

devreye sokulabilir. Bu beşli sistem dahilinde yapılacak analizler-

de, sistemler arasındaki ilişki, her vakaya özel olarak özgün bir

biçimde ele alınmalıdır. Bu sistemde cinsellik ve saldırganlık artık

indirgenemez temel dürtüler değildir veya kendiliğin çöküntüye

uğraması daima bu dürtülerin patolojisine yol açmaz, dolayısıyla

analistler hastalarının anlatılarını deneysel olarak doğrulanama-

yan yerleşik bir güdüler hiyerarşisine bağlı kalmak zorunda ol-

maksızın serbestçe dinleyebilirler.

Farklı psikanalitik teorilerin taraftarları arasındaki tartışma,

hangi güdülenmelerin birincil güdülenmeler olduğu, hangileri-

ninse türetilmiş veya ikincil güdülenmeler olduğu konusunda yü-

rütülen bir tartışma olarak anlaşılabilir. Bebeklerle yapılan deney-

sel araştırmaların bulguları çözümlenirse, çeşitli teorilerin öner-

diği güdülenme hiyerarşilerinin desteksiz kaldığı görülecektir.

Bizim önerdiğimiz beş güdülenme sisteminin hepsi de doğumdan

itibaren etkili olmakta, bütün sistemler birbiriyle etkileşime gire-

rek deneyimin şekillenmesinde rol oynamakta, dolayısıyla kendi-

Page 15: KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik

Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler 7

lik hissinin şekillenmesine yol açmaktadır. Bu bulgular teorik tar-

tışmalarda karşımıza çıkabilen hırçınlığı anlamsız kılar. Biz her-

hangi bir psikanaliz teorisi dahilinde ortaya konan klinik bulgula-

rının, beş güdülenme sistemi ve kendilik tutarlılığı üzerinden

açıklanabileceğini iddia edebilmek arzusundayız. Bununla birlik-

te, bu kitapta sunduğumuz önerinin, klinisyenlere, teorik varsa-

yımların evvelce önünü tıkadığı araştırmaları yapabilmelerini sağ-

layacak bir bakış açısı sunabilmesi gerektiğine inanıyoruz. Örgüt-

leyici prensipler ile temaların önemini vurgulamamız ve kendimi-

zi hastalarımızın hikâyelerine açmamız gerektiğine inanmamız,

araştırma ve soruşturma atmosferi yaratarak araştırma coşkusunu

daimi kılma amacımızı yansıtmaktadır.

Bu serbestlik sonucu kliniğe yönelik olarak ortaya çıkabilecek

bir talimat varsa, o da analistlerin içebakışçı empatik duruşlarını

daha istikrarlı bir şekilde muhafaza etmeleri gerektiğidir. Ne var

ki analizlerin müdahaleleri itki-savunma, istek-direnç, ihtiyaç-

engelleme gibi terimler içeren bir dilden çıkarak temaların, örgüt-

leyici prensiplerin, yorumlama sekanslarının, model sahnelerin ve

öz tutarlılığa ilişkin güdülenmelerin açıklanmasını içeren bir dile

kayacak ve kendiliknesnesi deneyimlerini araştırmaya yönelecek-

tir.

Sırtımıza deneycinin pelerinini geçirmiş olsak da şairi unut-

muş değiliz. Nasıl ki doğa Romantik şairlere metaforlar, aliteras-

yonlar ve yansıma sözcükler kullanma konusunda ilham kaynağı

olmuşsa, klinik alışveriş de dikkatleri analist ile analiz edilen ara-

sında işleyen dinamik yaratıcılığa yöneltmektedir. Hem şair hem

de birlikte çalışan analist ile analiz edilen yaratıcılıklarını çubu-

ğun sembolik oyun sayesinde kaşığa, ayıcığın ise anne-kendilik

tarafından beslenen kendiliğe “dönüştüğü” çocukluğun o büyülü

anlarından devşirirler. Biz de model sahnelerin inşasını, “bilinçdı-

Page 16: KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik

8 KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ

şı” fantezinin ortaya çıkışını ve analiz edilenin analiste atfettiği

tavır ve değerlerin detaylarını yorumlarken, psikanaliz sırasında

sarf edilen işbirlikçi çabanın yaratıcı gücünü takdir etmekten ya-

nayız. Birinin diğeriyle konuştuğu, ona isteklerini yönelttiği aktif

bir iletişim ve dinleme sürecinde, klinik alışverişin özne-nesne

boyutunun farkına varırız. Bu durum da bizi analist ile analiz edi-

lenin bireysel öznelliklerine yöneltir. Psikolojimizin yalnızca int-

rapsişik olarak örgütlendiği yönündeki yaygın düşünce kaçınıl-

maz surette ötekinin tepki verme ve güdülenme kapasitesine sa-

hip olduğunu varsayan öznelerarası bağlamın izlerini taşımakta-

dır. Dolayısıyla biz analiz edilenin çağrışımlarını ve iletişimini

örgütlerken onun analistten kendiliknesnesi deneyimi uyandır-

ması yönündeki beklentilerini bu sürecin merkezine koyarız; ana-

listin çağrışımları ve iletişimi örgütleyiş sürecinin merkezine de

onun analiz edilenle birlikte yürüttüğü işten kendiliknesnesi de-

neyimi uyandırması yönündeki beklentilerini koyarız ki klinik

alışverişin bu ikinci yönü pek göz önünde bulundurulmamıştır.

Burada genellikte görmezden gelinen bir meseleyi gündeme

getirme fırsatı bulmuş oluyoruz: analistin çabası. Bu çabanın en

uygun biçimi keşfetme güdülenme sisteminin bir sonucu olarak

ortaya çıkmış olanıdır. Klinik araştırma isteksizlikten mustaripse,

analistin empatik bir algılama tarzına sadık kalabilmesi mümkün

olmayabilir. Dolayısıyla analiz edilenin güdülenmesine artık onun

bakış açısından iştirak edilmediği için araştırma asıl amacından

sapabilir. Bunun sonucunda analiz edilen genellikle üstü örtülü

veya açık bir şekilde tedaviye direnç göstermekle suçlanır, analiz

edilen ise kendini savsaklanmış hisseder ve böylece iletişimin sı-

nırları daralır. Herhangi bir güdülenme sistemi analistin irdeleyici

çabasını asimile edebilir. Analist, hastasıyla karşılaşmalarında ya-

şayabileceği bu türden ince farklılıklara karşı tetikte olursa, opti-

Page 17: KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik

Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler 9

mal yanıt verebilme kapasitesindeki kırılmaları da kendi kendine

fark edebilir.

Elinizdeki kitap için düşündüğümüz planlama zorlayıcı bir su-

nuş gerektiriyor. Model sahne inşası, yorumlama sekansları, kı-

rılma-onarılma sekansları, farkındalık güzergâhı ve empatik algı-

lama tarzı gibi tekniğe ilişkin prensipler ile teknik önerilerimiz

için temel oluşturacak araştırma bulguları ve kavramsal çerçeve

sunumları kitap boyunca birbirini izleyecek. Okura, benimsedi-

ğimiz yöntemlere ilişkin olarak sunacağımız önerilerle beraber,

bu önerilerin arkasında yatan teorik çerçeveyi de açıklamayı

amaçlıyoruz. Eskiden yaklaşım yöntemlerinin, bizim artık demo-

de bulduğumuz ikili dürtü teorisiyle ilişkili olarak düşünülmesi

öngörülüyordu. Fakat biz güdülenmelerin temel ihtiyaçlara yanıt

verebilmek için oluşturulan beş sistem aracılığıyla örgütlendiğini

savunduğumuzdan, tekniğe dair yeni sorular sorup yeni cevaplar

önermek durumundayız. Tekniğe dair sorduğumuz sorulara

önerdiğimiz cevaplar, güdülenme hipotezimizle uyum gösteren

gelişimsel prensiplerle benzer frekanstadır. Gelişimsel prensipler

bilinçdışı düşünme, çatışma, savunma, değerler, ahlak ve aktarım

gibi birçok tanıdık psikanalitik kavramı yeniden mercek altına

almamıza yol açmaktadır. Bunun yanında, kendilik örgütlenme-

sinin gelişimi, muhafazası ve onarımı konusunda da süregiden

araştırmalar yürütmekteyiz. Kitabın köşe taşı olan bir bölümde,

kendiliknesnesi deneyimlerini araştırmanın merkezi bir öneme

sahip olduğunu savunuyor, bu savımızın bağımlılık bozuklukları-

nın tedavisiyle olan bağlantısını açıklamaya çalışıyoruz. Klinik

bulguların intrapsişik veya öznelerarası bir perspektiften araştı-

rılmasına dayanan geleneksel yöntemin, durum değerlendirmele-

rine de benzer bir önem atfedilmediği sürece eksik kalacağına

inanıyoruz. Bizim durum değerlendirmelerini bunca önemseme-

Page 18: KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik

10 KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ

mizin nedeni; bebeklikteki durum geçişleri, patolojik şartlardaki

durum değişimleri ve rüyalar (özellikle de kendilik durumu rüya-

ları) hakkında kendilik psikolojisi alanında yürüttüğümüz çalış-

malardır. Durum kavramını, hem analiz edilen ile analistin psika-

nalitik bir seans sırasındaki optimal zihin durumunu hem de

dengesizleşmiş öz tutarlılık, panik, istismar ve nefret gibi patolo-

jik koşulları tanımlamak için kullanıyoruz.

Kendiliğin ve güdülenme sistemlerinin kavramlaştırılmasını

başlangıç noktamız olarak belirlediğimizden, gelişimsel olayları

kendilik örgütlenmesi, kendilik istikrarının sağlanması, diyalektik

gerilim ve hiyerarşik yeniden düzenleme süreçlerinin intrapsişik

örgütleyici prensipleri üzerinden incelememiz gerekmektedir.

İntrapsişik gelişimin doğası itibarıyla öznelerarası bir perspektifle

iç içe geçtiği yönündeki görüşümüz, analistin terapötik sürece

sunduğu katkıların altını kalın bir çizgiyle çizmemizi gerektiriyor.

Okura, psikanalitik yorumlamayı analistin müdahalelerinin veya

müdahale etmeyişlerinin bir sıralanımı olarak resmedecek alışve-

rişi harfi harfine detaylı bir şekilde sunacağız. Öncelikli olarak ne

analiz edilenin çağrışımlarına ne de analistin yorumlamalarına

odaklanıyoruz; biz daha ziyade analistin ve analiz edilenin birbi-

rini izleyen kararsızlıklarıyla ve gittikçe gelişen farkındalıklarıyla

bir arada var olan alışverişe odaklanıyoruz.

Analizin nasıl derinleştiği kitap boyunca ele alınan bir mesele-

dir. Analizin derinleşmesi, empatik algılama tarzının uygulanma-

sına ve analiz edilenin zihin durumuna girilmeye çalışılmasına

sıkı sıkıya bağlıdır. Analistin analizi derinleştirebilmesi için analiz

edilenin her anına baskın çıkan güdülenme hedeflerini hissede-

bilmesi gerekir. Güdülenme hedeflerine odaklandığımızda, duy-

gulanımlar empatik algımıza kılavuzluk edecek unsurlar olarak

dikkat gerektirecek, öz tutarlılık durumu düzenlemeyi ve topar-

Page 19: KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik

Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler 11

lanmayı (kendiliğin düzeltilmesi) önceleyen bir bakış açısından

incelenecektir. Güdülenme hedeflerine odaklanılması kendilik

deneyimini genişletecek, kendilik bilgisini arttıracaktır. Bilinçdışı

ve bilinçli düşünme, farkındalık güzergâhı, kendiliğin değişen

sembolik temsilleri veya şemaları gibi konular hakkında yürüttü-

ğümüz tartışmalar da klinikteki odak noktamızın kavramsal ve

deneysel temellerini oluşturur. Hastanın algıladığı haliyle analist,

hastanın kendiliknesnesi deneyimleri hakkında yürütülen araş-

tırmaya dair farkındalığını derinleştiren en anlamlı “öteki”dir. Do-

layısıyla bizim vurgulamak istediğimiz nokta, analiz edilenin ana-

liste dair görüsünün, analist ile analiz edilen tarafından (genellik-

le model sahneler aracılığıyla) birlikte inşa edilmesinin teknik

açıdan sahip olduğu önemdir.

Kitabımız kendi üzerine de düşünen meraklı klinisyenler için-

dir. Bu kitapta kimi zaman psikanaliz camiasında uzun süredir

mevcut olmasına rağmen canlılığını yitirmiş bazı soruların ve zor-

lukların peşine düştüğümüze, kimi zaman da pek aşina olunma-

yan ama sorulması gereken soruları gündeme getirdiğimize inanı-

yoruz. Psikanalitik soruşturmayı, eski teorisyenlere duyulan sada-

kat ve bilinen teorilere bağlı kalmaktan devşirilen güvenlik hissi

yüzünden şu zamana kadar kapalı kalmış alanlara açtığımızı

umut ediyoruz. Okurlarımıza bize meydan okumaları için mey-

dan okuyabilirsek, bir fikrin hem taraftarlarını hem de muhalifle-

rini psikanaliz ruhu etrafında en iyi şekilde toplayabilmiş oluruz.

Page 20: KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik

2. Bölüm

Model Sahneler: Psikanalitik Tedavi

İçin Bazı Çıkarımlar

sikanalitik tedavi sırasında analist ile hasta önceleri kafa

karıştırıcı görünen bilgileri örgütlemek, geliştirilen ilk fi-

kirleri oturtmak ve analiz edilenin deneyimleri ile güdü-

lenmeleri konusunda daha ileri düzeyde bir irdeleme başlatmak

için model sahneler kurgularlar. Analist ile hastanın analitik irde-

leme süresince kurgulayıp tadil ettiği model sahneler, analiz edi-

lenin hayatındaki önemli ve tekrarlanan olayları canlı ve metafo-

rik biçimlerde hem analiste hem de analiz edilene aksettirir. Mo-

del sahnelerin oluşturulmasında kullanılan bilgi, hastanın anlatı-

larından, aktarımın gittikçe belirginleşen yapılanışlarından veya

canlandırılan rollerden çıkartılır. Model sahneler, hem bilinçli

hem bilinçdışı belirgin güdülenme temalarını temsil eden dene-

yimleri öne çıkarır ve özetler. Hasta ile analistin etkileşimi dahi-

linde kurgulanan model sahneler, bir “resim” gibi iş görür ve de-

neyimlenir, bu yüzden de “bin söze bedeldir”.

“Model sahne” ifadesi (Lichtenberg, 1989a,b) üç farklı kurguya

işaret edebilir: (a) analist ile analiz edilen tarafından oluşturulan

ve analiz edilenin hayatı hakkında aktardığı bilgileri örneklendi-

P

Page 21: KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik

Model Sahneler: Psikanalitik Tedavi İçin Bazı Çıkarımlar 13

ren bir kurgu; (b) psikanalitik teorisyenler ile bebek gözlemcileri

tarafından oluşturulan ve önemli gelişimsel deneyimleri örnek-

lendiren bir kurgu; (c) analiz edilenin, geçmişte yaşadığı önem

arz eden sorunlu deneyimleri örneklendiren bir kurgusu (bilinç-

dışı fantezisi veya patojenik inancı).

Bu bölümde model sahne kavramını (1) herhangi bir yaşta edi-

nilmiş deneyimlerin kavramlaştırılmasında kullanılabilecek bir

yol, (2) genel teorilerden bireysel hastaların kendilerine özgü veya

tikel deneyimlerine doğru ilerlememizi sağlayacak değerli bir kli-

nik araç, (3) psikanalizdeki son gelişmelerin sunduğu katkıları

içerebilecek teorik bir kurgu ve (4) geçmiş ile geleceğin, ön plan

ile arka planın, aktarım sürecine yapılan empatik giriş ile psikana-

lizin yanıt verebilme kapasitesinin bütünleştirileceği analitik bir

illüstrasyon ortaya koyacak şekilde geliştirmeyi amaçlıyoruz.

Freud, erkek çocuğun annesini sahiplenici ve erotik bir biçim-

de arzuladığı, babasıyla ise yoğun bir rekabet yaşadığı model sah-

ne olan ödipus kompleksini tanımladığında, psikanaliz tarihi kri-

tik bir dönemece girmiştir. Ödipal sahnenin, Freud’un (1900, s.

xixn) bebek cinselliğinin varlığını kanıtlamasına yol açmış yaygın

bir gelişimsel değişim olduğunu düşünür, ona teorik bir önem

atfederiz. Bu noktada, Freud’un, klinik çalışmalar sırasında hem

kendisinin hem de hastalarının çağrışımları ve rüyalarının Yunan

yazarları tarafından anlatılmış Kral Oedipus mitinde geçen ilişki

ve arzu örüntüleri aracılığıyla anlaşılabileceğini keşfettiğinde ya-

şadığı heyecanı düşünmemiz anlamlı olacaktır. Kral Oedipus miti

sayesinde, önceleri kafa karıştıran bölük pörçük sözlü çağrışımlar,

rüya imgeleri, özellikle de aktarım yapılanışları açıklanabilir bir

bütünlüğe erişmiştir.

Page 22: KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik

14 KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ

Freud’un Oedipus hikâyesiyle kurduğu analoji, basitçe hikâye-

de resmedilen üçlü ilişkiye değil, daha ziyade “oyundaki devini-

min, Oedipus’un tarihinin kurnazca geciktirmeler ve yükselen

heyecanla birlikte gittikçe ifşa edilmesi sürecinden ibaret olması-

na” (s. 261-262) yaslanır. Hem Oedipus hem de seyirci, yavaş ya-

vaş ifşa edilen hikâye unsurlarını yorumlayarak geçmişin ve kade-

rin gizemini çözer. Freud, oyunda sergilenen bu “kurnazca gecik-

tirmelerle birlikte süren ifşa” sürecinin “psikanaliz işine benzeti-

lebileceğine” (s. 262) dikkat çekmiştir, zira psikanalizde de analist

ile analiz edilen bilinmeyenin peşindedir. Ödipal ilişkinin normal

ve patolojik gelişim şemamızda tuttuğu önemli yerden ötürü şu-

nu gözden kaçırma tehlikesiyle karşı karşıya kalabiliriz: Freud, bu

keşfini klinik ortamda uygularken, söz konusu üçlü ilişkinin ve

duygulanımsal karışımın tikel yapılanışını her hastasıyla birlikte

yeniden çözümlemiştir.

Bebeklikteki ve çocukluktaki normal veya patolojik deneyimle-

ri nakleden model sahneler, yetişkin ilişkilerinin ve güdülenmele-

rinin özünü yansıtabilir. Lichtenberg (1989a), bir hastasının mo-

del sahnesini, annesinin bacağını veya eteğini çekiştiren küçük bir

kızın bir yandan da kendisinin dırdırından kurtulmak için dire-

nen annesinin gerilen bedenini hissetmesi olarak tasvir etmiştir.

Bu model sahne, etkileri daha sonra da devam eden ve hastanın

yetişkinlik yaşamını şekillendiren karşılıksız sevgi ve dikkat tek-

rarlarının özgül bir örneğini resmeder. Analistlerin yetişkinlerle

yürüttükleri analizlerden elde ettikleri bulguları örgütleyip açık-

layabilmek için kullandıkları çocuklukla alakalı diğer model sah-

ne örnekleri arasında kakasını tutmak ve tuvalet eğitimine di-

renmek için kasılan küçük çocuklar (Abraham, 1923; Erikson,

1950) ile çevreyi keşfetmek için annelerinden uzaklaşan ama

uzaklaştıklarını fark edince korku dolu gözlerle arkaya bakıp en-

Page 23: KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik

Model Sahneler: Psikanalitik Tedavi İçin Bazı Çıkarımlar 15

dişelerini gidermeye çalışan (Mahler, Pine ve Bergman, 1975) veya

heyecan dolu gözlerle arkaya bakıp maceraperestliklerini onay-

latmak isteyen (Kohut, 1984) küçük çocuklar vardır.

Model sahneler bebeklikte, çocuklukta, ergenlikte ve haliha-

zırdaki yetişkinlik hayatında edinilen gelişimsel deneyimlerin

kavramsal bir temsilini yakalayıp sunar. Buradaki temsil, yaşan-

mış gerçek bir olay olabilir de olmayabilir de, zira daha sonraki

deneyimlerin etkisi ve ayrıntıları yüzünden önceki ile sonraki

olaylar hafızada birbirine karışır. Model sahneler, bütün deneyim-

lerin tabi olduğu fantezi ayrıntılarını ve dönüşümlerini içerir.

Model sahne kavramı, perde anıları (Freud 1899, 1918) da içerir

ama onlarla sınırlandırılamayacak daha geniş bir kavramdır, ayrı-

ca olayların teleskoplanması süreçleriyle (Kohut, 1971) bazı ortak

işlevler taşır.

Model Sahneler ve Perde Anılar

Freud (1899) perde anıları, içeriği veya konusu bakımından

önemsiz olmasına rağmen çoğunlukla net bir şekilde hatırlanan

canlı sahneler olarak tasvir etmiş, iki tür perde anı tanımlamıştır.

İlkinde, daha sonraki olaylar, bastırılmış olan daha önceki dene-

yimlerle bağlantılı olduğu için önem arz eder; ikincisinde ise ço-

cukluk sahnelerinin önemli olmasının nedeni daha sonraki dene-

yimlerdir. Perde anılar, tam da gizledikleri önemli şeyleri işaret

etmeleri bakımından görünür içerikli rüyalarla eş tutulabilirler.

Analist, perde anı tarafından gizlenmiş önemli çocukluk vakasını

veya saplanmayı canlandırıp yeniden kurguladıkça perde anının

kendisini ve barındırdığı “alakasız” içeriği bir kenara bırakır. Ana-

list, tıpkı bir film kurgucusu gibi, sonradan oluşan birikimlerin ve

dönüşümlerin gizleme sürecine sağladığı katkıyı ortadan kaldır-

dıktan sonra, söz konusu birikimleri ve dönüşümleri kurgu oda-

Page 24: KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik

16 KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ

sında bırakıp çıkar. Yani perde anının bütün versiyonlarında bu-

lunan potansiyel temsili mesaj, cinayet aydınlatıldıktan sonra or-

taya çıkan bir parmak izi veya ipucu kadar önemsiz addedilir.

Dahası, Freud’un (1899) “analist” ile “hasta” arasındaki paslaşmalı

işleyişe dair sunduğu muhteşem örneğe rağmen (zira Freud hem

analist hem hastaydı), bu iki partner arasındaki alışverişin iyileş-

me sürecine sunduğu katkılar daha sonraları görmezden gelin-

miştir. Hasta ile analist arasındaki etkileşimin, hem alakasız gö-

rünür içeriklere sahip anılar tarafından perdelenen bastırılmış

çocukluk anılarının ortaya çıkartılmasına hem de çocukluk anıla-

rının kapsayıcı bir temayla biçimlendirilmesine sunduğu katkı

pek hesaba katılmamıştır. Kris (1956) perde anıların öne çıkan

işlevinin olup bitmiş bir olayı yeniden kurgulamak olduğunu be-

lirtmiştir. Model sahneler ise olmakta olanı da yeniden kurgulama

konusunda aynı ölçüde işlevseldir.

Perde anıların analiz esnasındaki tipik kullanımı ve model

sahne kavramının getirileri Mahler (1971) tarafından ortaya kon-

muştur. Mahler, bir borderline hastasının analizi esnasında iki

perde anının ortaya çıktığından bahsetmiştir: “ilkokul yıllarında

tekerlekli sandalye üstünde ailesinden uzaklaştırılarak ameliyat-

haneye götürülürken hissettiği yalnızlık ve çaresizlik hissi ile ebe-

veynlerinin yatağında yatması yasaklanınca (…) henüz 3 yaşında

bile değilken deneyimlediğini iddia ettiği başka bir tramvatik

olay” (s. 418-419). Mahler, bu anılardan “perde anılar” olarak bah-

sederek, Glover (1929) ile Greenacre’ın (1949) tramvatik anıların

perdeleme işlevi görebileceği yönündeki gözlemlerine riayet et-

miştir. Bu anıların görünür içerikleri dolayısıyla değil, daha önce

yaşanmış patojenik olayları örtme işlevleri dolayısıyla önemli ol-

duklarını düşünmüştür. Yukarıda bahsedilen hastanın hatırladığı

kadarıyla, annesi henüz üç yaşında bile olmayan oğlunun kendi-

Page 25: KENDİLİK VE GÜDÜLENME SİSTEMLERİ - Psikoterapi...1.Bölüm Güdülenme Sistemleri ve Diğer Temel Öğeler ize öyle geliyor ki kendilik ve güdülenme sistemleri teorisi, psikanalitik

Model Sahneler: Psikanalitik Tedavi İçin Bazı Çıkarımlar 17

sine sarılmasına ve babasının yatağını işgal etmesine izin vermiş

ama daha sonraları bunu yasaklamış, zira oğlunun bu türden bir

samimiyet için fazlasıyla büyümüş olduğunu düşünmüştür. Bu

perde anıda asıl dikkat edilmesi gereken şey ise bir zamanlar de-

neyimlenmiş, bir hayli tatmin edilmiş ama sonra hızla engellen-

miş güçlü sembiyotik arzulardır.

Perde anılar yalnızca önceki patojenik olayların hatırlanmasını

engelleyen bir “perde” veya siper olarak tanımlanırsa, yukarıda

bahsedilen hastanın her iki anısı da hastanın daha önceleri ayrıl-

ma-bireyleşme sürecinde yaşadığı belirli rahatsızlıklar dolayısıyla

önemli addedilmiş olur. Söz konusu anılardaki temanın etkilerine

ve sonrasında meydana gelmiş dönüşümlere, anıların varsayılan

nedensel öncülleriyle kıyaslandığında daha az yer verilir. Üç ya-

şında gelen bu yasaklama, çocuğun deneyimlediği ayrılma-

bireyleşme süreci açısından ifade ettikleri ve daha öncesinde haz

alınan bir kaynağın varlığını ortaya çıkarması bir kenara bırakılır-

sa, daha sonraları gelişen baştan çıkarma, reddetme, samimiyet

kurma konusunda ihtiyatlı olma ve büyümenin yasak, kayıp ve

yalıtım anlamına gelebileceğinden korkma gibi temaların yapıla-

nışını anlayabilmemizde yararlı olabilir. Dahası, bu temaların her

biri aktarımın halihazırdaki örgütlenişini anlayabilmemizde de

yararlı olacaktır (Stolorow ve Lachman, 1984/1985). Dolayısıyla

perde anıların analizi analist ile hastayı genel olarak belirli bir

zamansal boyutta geriye götürerek önceden ve sonradan gelişmiş

çeşitli temaların hem birbiriyle ilişkisini hem de aktarım dahilin-

deki etkisini önemsizmiş gibi gösterir.

Mahler’in hastasını ebeveynlerinden koparılarak ameliyatha-

neye götürülen çaresiz bir çocuk olarak resmedişini bir model

sahne olarak ele alırsak, söz konusu sahne her şeyden evvel has-

tanın analistten kaçınarak aktarımın yapılanışını etkin olarak şe-