27
Kristof Kolomb'un Gemisi Santa María Keşif mi Edildi? Sayfa 23'de Lamer Mayıs Ayı Etkinlikleri Sayfa 24'de Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Mayıs 2014 Bültende Öne Çıkan Başlıklar Venezuela'da Küresel Isınma Önlemleri İçin Başkanlık Konseyi Kuruldu Sayfa 13' de Meksika’da Basın Özgürlüğü Sayfa 5'de Küba'da Terörist Saldırı Planlayan 4 Kişi Yakalandı Sayfa 4'de ABD, Küba'yı Terörizmi Destekleyen Ülkeler Listesine Ekledi Sayfa 9'da Bachelet Dış Ziyaretlerine Arjantin'le Başladı Sayfa 7'de Şili'de Öğrenciler Bachelet İktidarında İlk kez Sokağa Çıktı Sayfa 11'de Pepe, Suriyeli Çocuklara Kucak Açıyor Sayfa 2'de Paraguay, Yerlilere Topraklarını Geri Verecek Sayfa 10'da Ressam Francisco Toledo GDO’lu Mısır Üretimine Karşı Sayfa 12'de Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales Futbol Kulübüne Transfer Oldu Sayfa 21'de Latin Amerika Ülkeleri Pasaportları Üzerine Sayfa 16'da Sevgi ve Dostluk İçin Güney Amerika Oyunları Sayfa 20'de BİZİM AMERİKAMIZ Las Velas Bayramı 157. kez Kutlandı Sayfa 19'da Bilinen En Büyük Dinazor İskeleti Arjantin’de Bulundu Sayfa 22'de

LAMER “Kültürlerarası Çalışmalar -1-”

Embed Size (px)

Citation preview

Kristof Kolomb'un Gemisi Santa María Keşif mi Edildi?

Sayfa 23'de

Lamer Mayıs Ayı Etkinlikleri Sayfa 24'de

Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Mayıs 2014

Bültende Öne Çıkan Başlıklar

Venezuela'da Küresel Isınma Önlemleri İçin

Başkanlık Konseyi Kuruldu

Sayfa 13' de

Meksika’da Basın ÖzgürlüğüSayfa 5'de

Küba'da Terörist Saldırı Planlayan 4 Kişi

Yakalandı Sayfa 4'de

ABD, Küba'yı Terörizmi Destekleyen Ülkeler

Listesine EklediSayfa 9'da

Bachelet Dış Ziyaretlerine

Arjantin'le Başladı Sayfa 7'de

Şili'de Öğrenciler Bachelet

İktidarında İlk kez Sokağa Çıktı Sayfa 11'de

Pepe, Suriyeli Çocuklara Kucak Açıyor

Sayfa 2'de

Paraguay, Yerlilere Topraklarını Geri Verecek

Sayfa 10'da

Ressam Francisco Toledo GDO’lu Mısır Üretimine

Karşı Sayfa 12'de

Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales Futbol Kulübüne Transfer

Oldu Sayfa 21'de

Latin Amerika Ülkeleri Pasaportları Üzerine

Sayfa 16'da

Sevgi ve Dostluk İçin Güney Amerika Oyunları

Sayfa 20'de

BİZİM AMERİKAMIZ

Las Velas Bayramı 157. kez Kutlandı Sayfa 19'da

Bilinen En Büyük Dinazor İskeleti Arjantin’de Bulundu

Sayfa 22'de

2

1970’lerden kalma gök mavisi bir Vosvos, büyük bir çoğunluğu yardım kuruluşlarına bağışlanan gelir, üç bacaklı köpek dost Manuela ve eşine ait bir çiftlikte süren mütevazı bir yaşam; Makamı havalı, ancak çoğu meslektaşının aksine, ayakları bir o kadar da yere basan bir adam, Uruguay Devlet Başkanı José Alberto Mujica Cordano, kısaca “Pepe”.

1960’lı yıllarda Küba Devrimi’nin kıtada yarattığı etkiye bağlı olarak Uruguay’da ortaya çıkan ve 1973-85 yılları arasındaki askeri diktatörlük dönemini de kapsayan yıllarda eylemlerini sürdüren Tupamaros’ta yer alan Jose Mujica, 1971 yılında bir polis memuruna silahla ateş ettiği gerekçesiyle 14 yılını tek kişilik bir hücrede geçirmiştir. Bu süreçte Uruguay’da demokrasinin de gelişmeye başlamasıyla birlikte, eski gerillaların bir kısmı kendilerini siyasi mücadeleye adamaya başlamış, gerilladan meclis sıralarına süren bu yolculuk, 2010 yılında Pepe’nin Uruguay Devlet Başkanı seçilmesi ile beraber çok farklı bir boyut kazanmıştır. Pepe’nin iktidara gelişinden günümüze kadar yaşanan süreçte, mütevazı yaşamı, ona “Dünyanın en fakir başkanı” yakıştırmasının yapılmasına neden olmuştur. Kendisi ise yapılan bir röportajda bu duruma şöyle karşılık vermiştir: “Ben kendimi fakir hissetmiyorum. Asıl fakir olanlar, sadece zengin bir yaşam sürmeye çalışan ve daima daha fazlasını kazanmak isteyenlerdir.”

Önümüzdeki sene görevi sona erecek olan 79 yaşındaki Pepe, yaşam tarzının yanı sıra, ülkede dikkat çeken kararların altında imzasının bulunması ile de tanınıyor. Bu kararların arasında, eşcinsel evlilikleri ve kürtajı serbestleştirme, geçtiğimiz aylarda Marijuana’nın devlet eliyle -her ay 40 gr kadar- satılmasını yasal hale getiren yasanın onaylanması gibi ilgi çeken unsurlar bulunuyor.

Pepe, geçtiğimiz ay içerisinde adına yakışır bir davranışa daha imza attı. Başkent Montevideo’nun yaklaşık 200 kilometre uzağındaki Anchorena’da bulunan Devlet Başkanlığı Yazlık Konutu’nu, yakınları ile birlikte savaştan kaçan 100 kadar Suriyeli mülteci çocuğun hizmetine sunmak istediğini, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon’a gönderdiği bir mektupla dile getirdi. Olası bir onayla birlikte, çocukların Latin Amerika’da dil ve kültür sıkıntıları yaşayacaklarına dair tüm şüpheci yaklaşımlara rağmen, Pepe, Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff’in kapısını Suriyeli mülteci çocukları getirmek üzere bir uçak organize etmesi için çalacak.

Pepe, Suriyeli Çocuklara Kucak Açıyor

3

Kaynak: theguardian.com dailymail.co.uk

dw.de

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği UNHCR’ye göre, Suriye’de savaştan kaçan 2,5 milyon insan var ve bunların yaklaşık -yarısı 5 yaşın altında olmak üzere- 1,2 milyonu çocuk. Pepe’nin bu örnek davranışı, insancıl kişiliğinin bir yansıması olması ile birlikte, mültecilik konusunda Uluslararası farkındalık yaratmanın da izlerini taşıyor. Pepe kendi yazlık konutunun yanı sıra, vatandaşlarını da evlerinin kapılarını mültecilere açması yönünde davette bulunuyor. Tüm bu gelişmelerle birlikte, Jose Mujica’ya Nobel Barış Ödülü verilmesi yönünde de bazı haberler dolaşıyor.

Tıpkı bize binlerce kilometre uzakta bulunan, ancak kalbimizin hemen köşe başında bulunan Latin Amerika’ya duyduğumuz sevgi gibi, Mujica da nefesini mütevazı yaşamak için alıp insanlık için verenlerden, teşekkürler Pepe…

Batuhan Sarıcan

Küba'da, Terörist Saldırı Planlayan 4 Kişi Yakalandı 4

Tutuklanan 4 kişinin Miami'de yaşayan Küba kökenli kişiler olduğu, ülkedeki huzur ortamını bozmak için 2013 yılının ortalarından itibaren birçok kez adaya gelip askeri tesislere saldırı planladıkları Küba İçişleri Bakanlığı tarafından duyuruldu.

Yapılan açıklamada Santiago Álvarez Fernández Magriñá, Osvaldo Mitat ve Manuel Alzugaray adlı tutukluların yine Miami'de ikamet eden Küba'ya karşı yapılan birçok terörist saldırıda adı geçen Luis Posada Carriles'le ilişkileri olduğu da belirtildi.

Posada Carriles, 1976 yılında 73 kişinin ölümüyle sonuçlanan Küba'nın bir ticari uçağına bombalı saldırı düzenledi. Yine aynı şekilde onlarca ölüme sebep olan 1997 yılında Havana'daki otel ve restoranlara yapılan bombalı saldırılardan sorumlu kişi olarak anılmaktadır.

Eski CIA ajanı olan Posada Carriles, 2000 yılında devlet başkanlarının katılacağı bir toplantıda Fidel Castro'ya suikast planı yapmaktan Panamá'da tutuklandı. Fakat dönemin Panamá Devlet Başkanı Mireya Moscoso (1999-2004) tarafından görev süresi bitmeden birkaç gün önce serbest bırakıldı.

Küba, 1959 Devrimi'nden günümüze kadar ABD'nin aktif saldırılarına maruz kalmaktadır. Sadece 30 Kasım 1961 ve 3 Ocak 1963 tarihleri arasında ABD tarafından Küba'ya 5.780 terörist saldırı düzenlendi. Bu süreçte 3.478 Kübalı öldü, 2.099 kişi sakat kaldı.

Şafak Gümüş

Kaynak: rebelion.org

5

Meksika’da Basın Özgürlüğü

“Susmak en kötü suçtur.”

1941 yılında Washington’da kurulan Freedom House (Özgürlük Evi) adlı kâr amacı gütmeyen düşünce kuruluşu, uluslararası platformda son iki ayda üç defa Meksika’daki gazetecilerin durumunu eleştirdi ve en son yazısında Meksika’yı basın özgürlüğü olmayan ülkeler arasında üst sıralara yerleştirdi.

Araştırmaya konu olan 197 ülke arasında Meksika 132. sırayı aldı. Gazetecilerin siyasi, ekonomik ve yasal anlamda zorluk yaşadığı belirtildi.

Freedom House, yeni çıkan yasal reformların içerisinde ifade özgürlüğü yer almasına karşın basın/yayın çalışanlarının iş koşullarının değişmeyeceğini öngörüyor.

Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), 2004-2013 yılları arasındaki gazeteci cinayetlerini araştırdığı 13 ülke arasında, 16 faili meçhul cinayetle ve gazetecilere yönelik yaşanan sürekli şiddet olaylarıyla Meksika’yı 7. sırada gösteriyor.

Kaynak: educacioncontracorriente.orgmexico.cnn.com

Melike Yazıcı

Arjantin’de Grevcilerle Uzlaşma Sağlanıyor

Şafak Gümüş

Kaynak: lanacion.com.ar

6

Arjantin’de bir aydan fazla süredir devam eden öğretim görevlileri anlaşmazlığından sonra, toplu taşımacılar da greve gitmek için hazırlandı. Arjantin Toplu Taşımacılar Birliği Başkanı Roberto Fernández 28 Mayıs günü için 24 saat sürecek ulusal çapta bir greve gidileceğini belirtmişti. Kabine Şefi Jorge Capitanich ile görüşmesinden sonra, daha adil bir maaş için umutlu olduğu yönünde açıklama yapan Fernández, hükümetle diyalog sürecinde olduklarını bu nedenle de grevi askıya alabileceklerini belirtti.

1 Ocak tarihinden bugüne otobüs sürücülerinin %30’luk maaş artışı talebiyle ilgili belirsizliğin sürmesinden dolayı bu yola başvurulduğunu belirten sendika lideri, geçtiğimiz hafta iş bırakma eylemine gitmemeyi umduklarını; bunun için de yetkililerin elinden geleni yapmaları gerektiğini belirtmişti. Hükümetin sendikacıları duyması için karmaşa çıkarmalarının tek yol olduğunu belirten sendikacılar, 15 günlük uzlaşma sürecine karşın, taleplere cevap beklentisinin karşılanmaması sebebiyle mesafeli yaklaşıyor.

Arjantin’in genelinde başlayan, özellikle Salta Eyaleti’nde büyük yankı bularak 1 aydan fazla süredir devam etmekte olan öğretim görevlileri grevi de bu ay içerisinde belirsiz bir süre için askıya alınmıştı. Eyalet yönetimi ile gerçekleştirilecek yeni bir toplantıdan çıkacak kararlardan beklenti içerisinde olan eğitim sendikacıları yetkilileri sınıflarda eğitim-öğretimin hemen başlayamayacağını, yol kesme eylemlerinin durdurulması için 48 saatlik süreye ihtiyaç duyduklarını belirtti.

Bachelet Dış Ziyaretlerine Arjantin'le Başladı

7

Ege Uygar Gezgin

Kaynak: bbc.co.uk

Şili Devlet Başkanı Michelle Bachelet, Buenos Aires’te Arjantin’li görevdaşı Cristina Fernández de Kirchner ile bir araya geldi. Böylece Bachelet, ikinci kez göreve geldiği Mart ayından bu yana ilk resmi dış ziyaretini gerçekleştirmiş oldu.

İki devlet başkanı da bir araya geldikleri konferansta, eski Şili Başkanı Sebastian Piñera dönemide pasif kalan ülke ilişkilerini tekrar canlandıracaklarını dile getirdiler.

Bachelet’in ilk başkanlık yaptığı döneme tekabül eden 2009 senesinde, iki ülke arasında Maipú Paktı imzalanmıştı. Anlaşma, alt yapı tesisleri ve maden sanayisi konularında iki ülkenin işbirliği içerisinde olmasına yönelikti.

Gündemlerine uyuşturucu kaçakçılığı sorununu da dahil eden başkanlar, konuyla mücadele etmesi için çeşitli Güney Amerika ülkelerinde ortak protokollerin kurulması gerektiğini vurguladılar.

Arjantin Devlet Başkanı Fernández, ABD ve Avrupa’yı birincil uyuşturucu tüketicileri olarak suçlarken, Şili ve Arjantin’in ne üretici ne de tüketici olduğunun altını çizdi.

Şili Devlet Başkanı Michelle Bachelet, iki ülkenin dostluğunun yalnızca sınır komşusu olmalarına değil, tarihteki dayanışma örnekleri ve ortak gelecek planlarına dayandığını belirtti. Bachelet, geçtiğimiz günlerde Şili’yi sarsan deprem ve yangın felaketinde ilk yardım eli uzatanın Arjantin olduğunu sözlerine ekledi ve bu vesileyle teşekkürlerini iletti.

Melike Yazıcı

Kaynak: mexico.cnn.com

8

Vázquez Mota Meksikalı Göçmenler için Çağrıda Bulundu

Eski devlet başkanı adayı, Josefina Vázquez Mota, tüm devlet yönetimini Amerika’da yaşayan yaklaşık 30 milyon Meksikalı göçmenin durumlarını iyileştirmek için harekete geçmeye çağırdı. 2012 devlet başkanlığı seçimlerinde yurtdışında oy vermeye hakkı olan Meksika vatandaşlarının en çok oy verdiği kişi olan Vázquez Mota, 8 Mayıs Perşembe günü El sueño que unió a la frontera (Sınırları birleştiren düş) adlı kitabının tanıtımını yaptı ve politikacıların göçmenlerin bulundukları ülkede doğum belgesi almasını kolaylaştıracak bir göçmen yasası çıkarmaları teklifinde bulundu.

Meksika Büyükelçiliği yaptığı açıklamada Amerika Birleşik Devletleri’nde eksik evraklarla ikamet etmeye devam eden göçmenler için yasal düzenlemelere gittiklerini ancak bu durumun ABD iç meselesi olduğunu ve onların meclisinde görüşülerek çözülebileceğinin altını çizdi.

PAN (Ulusal Hareket Partisi) üyesi Vázquez Mota’nın eseri, ABD’de iş kurmuş ya da kamuda önemli görevlere gelmiş 65 Meksikalı göçmenle yaptığı röportajlardan oluşmaktadır.Son iki yılda aktif politika hayatında görülmeyen Vázquez Mota, milletvekilliği döneminde Halk Eğitimi ve Toplumsal Gelişme (Educación Pública y de Desarrollo Social) alanında görev yapmıştır.

ABD, Küba'yı Terörizmi Destekleyen Ülkeler Listesine Ekledi9

Şafak Gümüş

Kaynak: cubadebate.cu/

ABD Kasım 1979 yılından beri yıllık olarak güncellediği terörizmi destekleyen ülkeler listesine, herhangi bir kanıt olmamasına rağmen Küba'yı şiddet eylemlerinde bulunan uluslararası gruplara silah yardımı yaptığı iddasıyla ekledi.

Küba, ABD'nin kara listesine ilk kez 1982 yılında koyulmuştu.

Listede İran, Sudan ve Suriye’de bulunuyor. Fakat son yıllarda Suriye’de faaliyet gösteren birçok terörist gruba açıkça destek veren ABD’nin terörizme destek veren ülkeler listesi yayınlaması dünya kamuoyunda itibar görmedi ve kınandı.

Karara tepki

33 Latin Amerika ve Karayip ülkesinin üye olduğu Latin Amerika ve Karayip Devletleri Topluluğu (CELAC) ABD'nin aldığı bu karar hakkında bir açıklama yaptı.

Açıklamada, 28-29 Ocak 2014 tarihinde Küba'da ikincisi düzenlenen CELAC zirvesinde Küba’nın da altında imzası olan terörizme ve onun bütün türlerine karşı mücadele etme kararı alındığı hatırlatılarak ABD'nin tek taraflı olarak aldığı bu karar kınandı.

Rusya ve Çin de konuyla ilgili yaptıkları açıklamada ABD'yi kınadı.

Paraguay Yerlilere Topraklarını Geri Verecek 10

Paraguay Meclisi, oy birliğiyle yaklaşık 14.404 hektar toprağı 20 yıl önce özel bir firma tarafından yaşadıkları bölgeden zorla çıkarılan Sawhoyamaxa yerli topluluğuna geri verilmesini sağlayacak olan yasayı onayladı.

Paraguay’ın en geç 3 yıl içinde toprakları yerlilere geri vermesini şart koşan karar Amerikalılar Arası İnsan Hakları Mahkemesi (CIDH) tarafından 2006 yılında alınmıştı.

Hükümet ve toprak sahipleri arasındaki görüşmeler 2013 yılına kadar anlaşmaya varılamadan sürdü.

Senato tarafından bir ay önce onaylanan yasanın yürürlüğe girmesi için Paraguay Devlet Başkanı Horacio Cartes'in onayına sunulacak.

Bahsi geçen bölge, 1980’lerde kendi ülkesinde dolandırıcılıktan hüküm giyen Alman bir iş adamı olan Heribert Roede tarafından 20 yıl önce satın alındı ve yaklaşık 150 aileden oluşan yerliler bölgeyi terketmeleri için zorlandılar.

Bu yasasın savunucularından biri olan senatör Miguel López Perito yaptığı açıklamada bunun, yerli haklarını ihlal eden tarihsel bir sorun olduğunu ve yerli haklarının Paraguay Anayasası'nda öncelikli bir yeri olduğunu söyledi.

Konuyla ilgli bir video: http://www.youtube.com/watch?v=qO67SSWSm_A

Şafak Gümüş

Kaynak: notimerica.com/

Şafak Gümüş

Kaynak: jornada.unam.mx

11Şili'de Öğrenciler Michelle Bachelet İktidarında İlk kez Sokağa Çıktı

Başkentte bulunan İtalya Meydanı'nda toplanan öğrenciler vaad edilen ücretsiz ve kaliteli bir eğitimi garanti altına alacak reformun gerçekleştirilmesini istedi.

Şili Üniversitesi Öğrenci Federasyonu Başkanı Melissa Sepúlveda, ''Bu piyasacı eğitim modeline ihtiyacımız yok, ihtiyacımız olan şey bütün eğitim sistemini kapsayacak gerçek bir reform.'' dedi.

Ayrıca Sepúlveda yaptığı açıklamada hükümetin eğitim reformu için net adımlar atmadığını bunun için tekrar sokaklara döndüklerini söyledi.

Yürüyüşe, 2011 yılında eğitim bakanının yolsuzluk olaylarının ortaya çıkmasıyla yüzbinlerce öğrencinin katıldığı eylemler sırasında dünya basınında büyük ilgi gören 2013 yılında Şili Komünist Partisi’nden milletvekili olan eski öğrenci liderleri Camila Vallejo, Gabriel Boric ve Karol Kariola'da katıldı.

Yürüyüşü organize edenler tarafından 100 bin öğrencinin, yetkililer tarafından da 40 bin öğrencinin yürüyüşe katıldı belirtildi.

Şili Devlet Başkanı Michelle Bachelet 6 yıl içinde üniversite düzeyinde ücretsiz eğitimin verileceğinin sözünü verdi ve meclise öğrencilerin maddi problemlerin önüne geçmek için bütçe önerisi gönderdi.

Melike Yazıcı

Kaynak: jornada.unam.mx culturaspopulareseindigenas.gob.mx

12

Ressam Francisco Toledo GDO’lu mısır üretimine karşı

Toplumsal Yararcı Bilim adamları Birliği (Unión de Científicos Comprometidos con la Sociedad) başkanı Ressam Francisco Toledo, Antonio Turren ve René Sánchez Galindo 12 Mayıs’ta, Oaxaca Grafik Sanatlar Enstititüsü’nde düzenledikleri basın toplantısında genetiğiyle oynanmış mısır tohumlarına karşı olduklarını bildirdi. Genetiğiyle oynanmış mısır üretimine getirilmiş yasağa rağmen Meksika hükümetinin 3 üreticiye daha izin verdiğini ve bunun Anayasa’ya aykırı olduğunun altı çizildi. Hükümetin vatandaşlarının sağlığıyla oynadığını ve toprakları mısır tarımına en uygun ülke olan Meksika’nın neden böyle bir üretime izin verdiğinin anlaşılamadığı belirtildi.

Francisco Toledo, Meksika Devlet Başkanı Enrique Peña Nieto’ya Oaxaca Doğal ve Kültürel Mirası Koruma Derneği’nin düzenlediği kampanyaya destek veren 16 bin kişinin elektronik imzasının bulunduğu bir mektup gönderdi.

Efsaneye göre Tanrı Quetzalcóatl mısır tanesi taşıyan bir karınca görür ve onu takip eder. Ardından tüm mısır tanelerinin olduğu toprağın altındaki gizli yeri keşfeder. Bu bitkiyi insanlara armağan etmek ister, bunun için de yağmur tanrılarından yardım ister. Beş Güneş Tanrısı’ndan biri olan Nanahuatzin mısır taneleri filizlensin diye üzerlerine ışığını vurdurur. Kardeşlerine mısır yetiştirmeyi öğretir ve bu bitki yeryüzünün dört bir yanına yayılır. Bu inanış Meksikalı yerli halk arasında popülerliğini sürdürmektedir.

Venezuela'da Küresel Isınma Önlemleri İçin Başkanlık Konseyi Kuruldu 13

Ege Uygar Gezgin

Kaynak: correodelorinoco.gob.ve

Mayıs ayında gerçekleştirilen Ulusal Ağaçlandırma Haftası etkinlikleri kapsamında tüm ülkede 40.000 ağaç dikildi. Başkan Nicolás Maduro’nun da katıldığı çalışmalar ülkenin yediden yetmişe tüm kesimlerini bir araya topladı. Her fırsatta yeşil ve çevreci-sosyalist bir ekonominin izinden gideceklerini vurgulayan Başkan Maduro, bu sözünü yineledi.

Küresel ısınmaya karşı çalışma yürütecek başkanlık konseyini hayata geçirdiklerini söyleyen Başkan, bu komisyonun Bolivarcı Hükümetin tüm Venezuela ekonomi modelini yeşil ve çevreci-sosyalist bir anlayışa evirecek politikanın bir sonucu olarak doğduğunu dile getirdi.

Çalışmanın toplumsal boyutuna değinen Maduro şunları söyledi: ‘’Toplumun evrimi için kadının da erkeğin de işin öznesi olduğu bir politika yürütüyoruz. Bugünü bir ağaç günü ilan edip değerlendirmek, düşlediğimiz toplumu içselleştirmek açısından önem taşımaktadır.’’

Kıskançlığın, egoizmin ve cimriliğin alçak hisler olduğunu belirten Nicolás Maduro, Venezuela halkının bu hislerden arınmış bir noktada durduğunu ve toplumsal görevlerinin soylu hisler yetiştirmek; Venezuela için, barış ve sevgi için çalışmak olduğunu vurguladı.

Venezuela hükümeti 2014-2015 yılları içerisinde ülke çapında 3.500.000 ağaç dikmeyi planlıyor.

İnsanlığı Kurtarmak

Venezuela, Eylül ayında New York’ta gerçekleşecek olan Birleşmiş Milletler toplantısında ‘’Dünya’yı Korumak’’ konusuna yönelik önergelerini hazırlıyor.

Üzerinde yaşadığımız Dünya’nın sağlığı için gerekli olan en temel şeyin milyonların farkındalığı ve hassasiyeti olduğunu belirten Başkan Maduro, endüstriyel kapitalizmin dünyaya verdiği zararların pasif kurbanları olmak yerine teknolojik ekonomik değişim modelinde başrol oynamak, değişimin aktörleri olmanın çözüm olabileceğinin altını çizdi.

Brezilya’da Dünya Kupasına Karşı Protestolar Artıyor

12 Haziran - 13 Temmuz tarihleri arasında Brezilya’da yapılacak olan 2014 FIFA Dünya Kupası, ev sahibi ülkede geniş çaplı protesto gösterilerine neden oldu. Protestocular, kupa için yapılan yüksek maliyetli harcamalara tepki göstermelerinin yanı sıra daha fazla konut, daha yüksek maaş, eğitim ve sağlık sisteminde reformlar yapılması gibi konularda da taleplerini dile getirdiler. Başkentte, önemli yerleşim alanlarının yer aldığı São Paulo ve Rio de Janeiro’da binlerce kişi geç saatlere kadar gösteri yürüyüşlerine devam etti. Uzun süredir devam eden protestolar tüm ülke geneline yayılmış durumda.

Brezilya, geçtiğimiz yıl otobüs fiyatlarının artırılması, yolsuzluk ve uluslararası turnuvalara yapılan yüksek maliyetli harcamalara karşı benzer şekilde protesto gösterilerine sahne olmuştu. Olaylar, ABD haber ajansı Associated Press’in inşaat şirketleri tarafından yapılan ve uzun ömürlü olmayan pahalı stadyumların Dünya Kupası’nı gölgelediği iddiasıyla yayımlanan raporunun hemen ardından başladı. Gösteriler devam ederken geçen yılın sonunda teslim edilmesi gereken üç stadyumun yapımı henüz tamamlanmış değildi.

Geçtiğimiz haziran ayı Brezilya- Japonya arasında yapılan açılış maçında göstericiler ile polis arasında şiddetli bir çatışma yaşanmıştı. Polis şiddetinin had safhalarda olduğu çatışmada kalabalığı dağıtmak için kullanılan plastik mermi ve göz yaşartıcı gaz pek çok kişinin yaralanmasına neden oldu.

Güvenlik Had Safhada Protestolarla eş zamanlı olarak ülkenin çeşitli yerlerinde, özellikle de karşılaşmaların yapılacağı 12 şehir ile stadyumların çevresinde çok sayıda güvenlik gücü konuşlandırıldı. Güvenlik güçlerine destek için görevlendirilen terörle mücadele ve kimyasal savaş eğitimi almış yaklaşık 3000 asker de başkent Brasília’da uluslararası futbol turnuvası boyunca hazır durumda olacak.

Vali Luiz Fernando Pezão Rio de Janeiro’da 10 Mayıs’tan itibaren 2000 polisin Dünya Kupası için çalışmaya başlayacağını duyurdu. Ayrıca “Blackwater” olarak da bilinen Amerika özel güvenlik firması Academi, haziran ve temmuz aylarında turnuvalar esnasında çıkabilecek olaylara karşı görevlendirilen askeriyeyi ve federal polisleri eğitime tabi tuttu. Tüm ülke çapında ise toplamda 170.000’in üzerinde askeri personel ve polis görevlendirildi. Bu oran 2010 Güney Afrika Dünya Kupası’ndan %22 daha fazla.

Yasemin ŞarklıKaynak: riotimesonline.com reuters.com

14

Arjantin’de Nehre Uçak Düştü: 5 Ölü 4 Yaralı Var15

Berkay Kahraman

Kaynak: theguardian.com

Arjantin San Fernando Havaalanı’ndan kalkıp Uruguay’ın Carmelo destinasyonuna varmaya çalışan özel uçak 9 yolcusuyla birlikte Rio de la Plata Nehri’nin sularına düştü. Uçakta bulunan beş yolcu hayatını kaybederken; dört kişi ağır yaralı olarak kurtuldu.

Uruguay Hava Kuvvetleri’nden yapılan ilk açıklama uçaktaki yolcuların hepsinin sağ olarak kurtulduğu yönündeyken, zamanın geçmesiyle birlikte 5 yolcunun kaza anında yaşamını yitirdiği belirlendi. Yoğun sis nedeniyle görüşün sıfıra indiği kazadan hemen önce pilotun motor arızası sinyali verdiği belirlendi.

Sekizi erkek biri kadın dokuz yolcunun kurtarma operasyonu Uruguaylı ve Arjantinli ekipler tarafından gerçekleştirildi. Kurtarma operasyonuna kaza esnasında yolculardan birinin telefon etmesi sonrasında başlandı.

Kaynak: lanacion.com.ar

Deniz Karaevli

Kolombiya’da 31 Çocuk Otobüste Çıkan Yangında Yaşamını Yitirdi

Kolombiya’da kilisedeki bir etkinlikten dönerken bozulan otobüste çıkan yangında 31 çocuk ve bir yetişkin yaşamını yitirdi.

Kurbanların kömürleşmiş vücutları, Barranquilla’da diş kayıtları kullanılarak tespit edildi.

18 kişi kaçmayı başarabildi ve bu kişiler bölgedeki hastanelerde tedavi ediliyorlar.

Olayın ardından otobüsün içerisinde bir kutu benzin olduğu bu nedenle de yangının çok hızlı yayıldığı öğrenildi.

Yangına, otobüs şöförünün zeminin altında bulunan motora yakıt dökerek çalıştırmasının yol açtığı söyleniyor. Otobüs özel bir ulaşım şirketine aitti ve hafta boyunca okuldan çocukları almak için kullanılmıştı. Devlet Başkanı Juan Manuel Santos kurbanların yakınları teselli etmek için bölgeye gitti.

Latin Amerika Ülkeleri Pasaportları Üzerine16

Bu yıl Peru, Kolombiya ve Şili için iyi bir yıl oldu. Avrupa Birliği, içinde Peru ve Kolombiya’nın da bulunduğu ülkelerin vizeden muaf olabilecekleri bir yasayı yürürlüğe soktu.

Benzer bir onay, 27 şubatta Avrupa Parlamentosunda yapılan görüşmeler sonucunda bu ulusların vatandaşlarına vize zorunluluğunu kaldırmak adına kabul edilmişti. Yasanın 2015’te yürürlüğe girmesi bekleniyor.

Vizeden muaf olarak Vize Muafiyet Programına katılan ilk ülke 30 Martta Şili oldu. Böylelikle Amerika Birleşik Devletlerine vizesiz ulaşma hakkına sahip oldu.

Henley&Partners Vize Kısıtlamaları Endeksi ve Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin işbirliğiyle gerçekleştirilen araştırmaya göre, Arjantinliler, Brezilyalılar ve Şilililer vizeye gerek duymadan daha fazla ülkeye seyahat edebilen milletler arasında.

Aksine, Dominikliler, Haitililer ve Kübalılar yurtdışına seyahat için birçok prosedüre tabi tutulmaktadırlar.

Henley&Partners Endeksi tarafından 1

Temmuz 2013 tarihinde yapılan düzenlemeye göre dünyada vizeyle seyahat edilebilen 218 bölge ve ülke bulunmaktadır.

1.Sütun Latin Amerika'daki Sıralaması2.Sütun Dünyadaki Sıralaması3.Sütun Ülkeler4.Sütun 2013 Yılında Vizesiz Girilebilen Ülke Sayısı5.Sütun 2008 Yılında Vizesiz Girilebilen Ülke Sayısı

Ezgi Gültekin

Kaynak: bbc.co.uk

17

• Arjantin

• Brezilya

• Şili

Guatemala

• Honduras

• Meksika •

Paraguay

• Uruguay•

Venezuela

Avrupa Birliği Parlamentosu Kolombiya ve Peru ile ilgili olarak şubat ayında yapılan görüşmede her iki ülke hakkında bu konuda bir gelişme olacağı açıklandı.

Kosta Rika

El Salvador•

Nikaragua

Panama

Dünya ortalamasında lider konumunda olan Finlandiya, İsveç, Birleşmiş Krallık ve onların vatandaşları vizeye ihtiyaç olmaksızın 173 ülkeye seyahat edebiliyorlar. Tam tersine, Irak(31), Afganistan(28), Pakistan ve Somali(32) oranları en az olan ülkelerdir.

Latin Amerika’ya baktığımızda, Latin Amerika ülkeleri 90 günlük periyotta ya da bazı durumlarda daha fazla süreliğine Schengen vizesiyle turist olarak seyahat edebiliyorlar. Bu ülkeler:

Kolombiya Ekoturizmi İçin Uluslararası Ödül Kazandı

Berkay Kahraman

Kaynak: colombiareports.co

18

2014 için en iyi ekoturizm destinasyonu olarak Kolombiya’nın yer aldığı yerel basında bildirdi. Kolombiya Şanghay'da bu yıl düzenlenen yıllık Dünya Turizm Festivali tarafından ödüllendirildi. Ödülü kazanmak için Rusya, Sri Lanka gibi şehirleri yendiği bildirildi.

Jüriye göre ödülün, Kolombiya'nın büyük biyolojik çeşitliliğe sahip olmasıyla ayrıca doğaya düşkün gezginlerin gezileri ve deneyimlerine dayanılarak verildiği söylendi.

Kolombiya 1,500 yerli bitki türü, dünyada başka hiçbir yerde bulunmayan 330 amfibi ve 314 farklı ekosistemin yanı sıra dünya çapında memeliler, sürüngenler ve bitkilerin üçüncü büyük çeşitliliğine sahip bulunuyor.

Her iki okyanusa kıyısı bulunan Kolombiya'nın yeryüzündeki en büyük biyolojik çeşitliliğe sahip olduğu söyleniyor.

Las Velas Bayramı 157. kez Kutlandı

Kaynak: NEWBOLD DE CHIÑAS, Beverly, “Mujeres de San Juan: La mujer zapoteca del Istmo en la economía”, Secretaría de Educación Pública, México, 1975. jornada.unam.mx native-languages.org losjuchitecos.blogspot.com.tr

Melike Yazıcı

19

Yaklaşık 157 yıldır Meksika’nın Oaxaca eyaletinin, Juchitán bölgesinde kutlanan Las Velas bayramı 2014 Mayıs ayında da büyük bir coşkuyla kutlandı. Las Velas, Oaxaca eyaletinde en çok nüfus yoğunluğuna sahip Zapotek yerli halkının geleneksel bayramıdır ve birkaç gün sürer. Zapotek halkı oto-mange dil ailesindeki 60 farklı diyalekte sahip olduğu tahmin edilen yerel dillerini ve geleneklerini korumak amacıyla Las Velas bayramını nesilden nesile aktarmışlardır. Günümüzde en az 400 bin Zapotek yerlisi olduğu varsayılmaktadır.

Bayramın ilk gününden kalan yemekler ertesi gün Lavada de Ollas (Tencere Temizliği) geleneğine göre küçük aile grupları arasında yenir. Gelen konuk içeceğini getirir ve kalan yemekleri aileleriyle birlikte tüketir.

Her kutlamada bir önceki festivalden seçilen genç kız kraliçelik görevini üstlenir ve hayatın ona getirdiği iyiliklere şükreder.

Halk dansları, geleneksel kıyafetler, yöresel yemekler ve anadillerinin hakim olduğu bu bayrama yerli ve yabancı turistler yoğun ilgi göstermiştir.

Juchitán’lı araştırmacı Tomás Chiñas Santiago’ya göre bu ritüellerin asıl amacı doğanın verdiği nimetlere, deniz, balık, mısır ve kertenkele gibi, şükranlarını sunmaktır. Çok eski kutlamalarda tanrılara şükretmek için, dans edilip, meyve tüketilir, özellikle erik dağıtılırmış. Eski inanışa göre kutlama alanındaki en yaşlı ağaç, tanrıların memnuniyetini bildirmek için kırmızı bir eriği muma çevirip etrafını aydınlatırmış.

Sevgi ve Dostluk İçin Güney Amerika Oyunları

Ege Uygar Gezgin

Kaynak: correodelorinoco.gob.ve

20

Bu yıl Venezuela’da düzenlenen Güney Amerika Oyunları, Mayıs ayının en önemli etkinliklerinden biriydi. 14 ülkeden 700’den fazla atletin katıldığı oyunlarda sporcular; tenis, sörf, yelkenli, hentbol, voleybol, triatlon ve rugby gibi alanlarda yarıştılar.

Vargas Plajı 10 gün boyunca renkli görüntülere sahne oldu. Organizasyon hakkında konuşan Güney Amerika Oyunları Genel Sekreteri Luis García Carneiro birlik ve kardeşlik mesajları verdi.

Organizasyona ev sahipliği yapan Hugo Chávez Spor Kompleksi tüm donanımlarıyla yetkililerden ve sporseverlerden tam not aldı. Kompleksin yapımı Venezuela hükümetine 320 milyon bolivara mal olmuştu.

Vargas Plajı’nda düzenlenen oyunlarda Venezuela 9 altın, 13 gümüş ve 5 bronz madalyayla şampiyonluğu elde etti.

Venezuela Sosyalist Birlik Partisi (PSUV) milletvekili Oswaldo Vera yaptığı konuşmada bu organizasyonun gerçekleşebilmesinin, ülkenin 2007 yılında düzenlenen Amerika Kupası ve 2010 Kadınlar Softbol Dünya Kupası’nda elde ettiği başarının bir sonucu olduğunu vurguladı. Ayrıca Vera, kazanılan bu sportif başarıyı ve madalyaları Bolivarcı Hükümetin emeklerinin bir meyvesi olan ‘’Altın Kuşağın’’ varlığının bir kanıtı olarak görülmesi gerektiğinin altını çizdi.

Spor Bakanı Antonio Álvarez, organizasyonun gerçekleşmesinde tüm ruhunu ve yüreğini bu işe adayan herkese teşekkür ederken, Venezuela’nın bu ve bunun gibi uluslar arası etkinliklere daha fazla ev sahipliği yapabileceğini ve bu konunun dikkate alınması gerektiğini belirtti.

Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales Futbol Kulübüne Transfer Oldu21

Bolivya 1. Ligi’nde olan Sports Boys Warnes takımında 10 numarlı formayı giyecek olan Evo Morales sezon boyunca yoğunluğuna göre maçların ilk 20 dakikasında ortasahada oynayacak.

54 yaşındaki Morales takımından ayda 210 dolar yani 1.480 bolivianos olan asgari ücreti kazanacak.

Kulüp yöneticisi Mario Cronenbold maçların Evo Morales’e gönderileceğini ve istediği maçta oynayacağını söyledi.

Devlet başkanının görevini yürüttüğü sırada futbol maçlarında da boy gösterecek olmasının yarattığı ilgiden takımın destekçileri memnun.

Kulüp 1954 yılında Bolivya'nın önemli şehirlerinden biri olan Santa Cruz de La Sierra'nın doğusunda 50 bin nüfusu küçük bir yerleşim yerin olan Warnes'de kuruldu. 2013-2014 döneminde Bolivya 1. Lig'ine çıkmayı başaran kulüp 12 takım arasında 9. sırada bulunmaktadır.

Futbola ilgisiyle bilinen Morales, daha önceleri de uluslararası ve ülke içi siyasi kampanyalar için yapılan dostluk maçlarında forma giymişti.

Ayrıca Morales 2007 yılında deniz seviyesinden 6 bin metre yükseklite bir maça katılarak Bolivya'nın yüksek bölgelerinde uluslararası maçlar düzenlemesini engellemek isteyen girişimi protesto etmişti.

Şafak Gümüş

Kaynak: cubadebate.cu

Deniz Karaevli

Kaynak: informador.com.mx lanacion.com.ar

22

Dünyanın Bilinen En Büyük Dinazor İskeleti Arjantin’de Bulundu

Arjantin’in Patagonya Bölgesi’nde geçtiğimiz ay dünyanın bilinen en büyük dinazor iskeleti bulundu. 100 ton ağırlığında bir dinazorun olduğu tahmin edilen iskelet görenleri hayrete düşürüyor. Keşif, Güney Amerika’nın ilk diplodocus dinazorunun bulunduğu Neuquén kazısından bir gün sonra gerçekleştirildi. Arjantin’in Chubut Eyaleti’nin Trelew şehrine 260 km mesafede kırsal alanda bulunan iskeletler 2013 yılında şans eseri fark edilmiş ve kazılara başlanmıştı.

Trelew şehri paleontoloji müzesi direktörü Rubén Cunéo fosillerin 90 milyon yıla tarihlendiğini açıkladı. Kafadan kuyruk kısmına 40 metre uzunluğunda olan iskelet 14 filin boyuna denk düşüyor. Dizanorun bulunduğu Patagonya Bölgesi fosiller açısından oldukça zengin olmakla birlikte, iklimin kurak olması fosillerin dış etkenlerden korunmasını sağlıyor.

Neuquén’de bulunan ve Argentinosaurus adı verilen dinazordan daha büyük olan yeni dinazora verilen bir isim henüz bulunmuyor. Uzmanlar tarafından son 20 yılın en önemli keşfi olarak değerlendirilen kazıda pek çok başka büyük hayvan fosiline rastlanmıştı. 7 farklı türe ait 200 kadar buluntuya rastlanan kazı dünya genelinde gerçekleştirilmiş en bütünsel kazı olma özelliğini taşıyor. Kazı bilim adamlarının bu türlerle ilgili bugüne kadar cevapsız kaldığı pek çok soruyu açıklığa kavuşturacak.

Bilim Adamları Kristof Kolomb'un Gemilerinden Birini Keşfettiklerini Düşünüyor

Şafak Gümüş

Kaynak: publico.es

23

Bir grup dalgıç Haití'nin kuzeyinde buldukları kalıntıların Kristof Kolomb tarafından ''Yeni Dünya'' olarak adlandırılan keşifte kullanılan Santa María, Pinta ve Niña adlı üç gemiden biri olan Santa María'ya ait olabileceğini düşünüyor.

Sualtı arkeoloji araştırmacısı Barry Clifford yaptığı açıklamada ''Tüm coğrafi sualtı topografyası ve arkeolojik kanıtlar, elde edilen kalıntıların Kristof Kolomb'un Santa María'sına ait olduğunu gösteriyor.'' dedi.

ABD’li araştırmacı Clifford araştırmaların sonuna gelindiğinde kalıntıların Haití'ide bir müzeye koyulabilieceğini de belirtti.

23,52 metre uzunluğuyla keşfin en büyük gemisi olan Santa María ilk kez 1480 yılında denize açıldı.Kolomb'un 1492 yılında Asya'ya giden daha kısa bir yol bulmak için deniz seferine çıktığı üç gemiden biri olan Santa María Bahamalar'a yaklaştıktan sonra bir kaza geçirdi.

Clifford ve ekibi bahsi geçen kalıntıları ilk kez 2003 yılında buldu fakat hangi gemiye ait olduğunu tespit edilememişti. Ancak araştırmada çekilen fotoğrafların tekrar incelenmesiyle kalıntıların Santa María ait olduğu iddiası gündeme geldi.

Fakat İspanyol tarihçiler Santa María'nın keşfedildiği iddalarına karşı çıktı. Tarihçi Efe Marina Alfonso Mola, enkazın Kolomb’un emrinde olan gemilerden biri olabileceğini fakat keşfe katılan Santa María’nın olamayacağının altını çizdi.

Bir başka tarihçi Martínez Shaw tarafından da Kolomb'un kendi yazılarında Santa María'nın bir kazadan sonra tamir edilemeyecek duruma gelmesiyle parçalarının söküldüğü ve yaklaşık 39 kişilik küçük bir hisarın yapımında kullanıldığının bilgisinin geçtiği belirtildi.

LAMER Mayıs Ayı Etkinlikleri 24

“Chicana Tiyatrosuna Tarihsel Bir Yaklaşım” Başlıklı Konferans

2 Mayıs 2014 tarihinde Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu İngilizce Okutmanı Aycan Gürlüyer, Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne konuk olarak “Chicano tiyatrosuna tarihsel bir yaklaşım” başlığı altında bir konferans verdi.

Öncelikle Kızılderili Aztek kabile üyelerine verilen bir isim olarak chicano kelimesini tanımlayan Gürlüyer, Kolomb öncesi dönemden başlayarak Chicano azınlık tarihinin dönüm noktalarından bahsetti. Ardından, ne Meksikalı ne de Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı olarak kabul gören halkın siyasi düşüncesini temsil eden Chicanismo’ya atıfta bulundu.

Gürlüyer, konuşmasının devamında Chicano etnik kökenine sahip senaryo yazarı, aktör ve yönetmen Luiz Valdez’in tarım işçileriyle 1965’te kurmuş olduğu Chicano tiyatrosunun kendi döneminde işçilerin yaşadığı geçim sıkıntısı, hor görülme ve yönetim politikasındaki eksiklikleri gösterme amacıyla tarlalarda doğaçlama sergilenen tiyatro gösterileriyle adını duyurduğundan bahsetti.

Chicano tiyatrosunun en büyük eksikliğinin kadın sorunsalına gösterdiği umarsızlık olduğunu belirten aktivist-yazar Cherrie Moraga’nın 1973 yılında kurduğu sadece kadın oyunculardan oluşan Chicana tiyatrosu hakkında konukları bilgilendirdi ve her iki tiyatroda verilen önemli eserler hakkında kısabilgiler verdi.

Melike Yazıcı

Kolombiyalı Yazar Eduardo Marceles Daconte, Yakın Dostu Gabriel García Márquez’i Anlattı 25

15 Mayıs 2014 tarihinde Kolombiyalı yazar Eduardo Márceles Daconte, Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne konuk olarak “Gabriel García Márquez’in edebi yapıtları & Kolombiya edebiyatındaki yeni akımlar” başlığı altında bir konferans verdi.

Açılış konuşmasını Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcı Prof. Dr. İsmail Özer’in yaptığı konferansa Kolombiya Büyükelçisi Fernando Panesso Serna, İspanya Büyükelçiliği Müsteşarı José María Davó Cabra katıldı. Prof. Dr. İsmail Özer’in konuşmasından sonra kısa bir hoş geldin konuşması yapmak üzere kürsüye gelen Kolombiya Büyükelçisi, konukları 12 Mayıs 2014’te Soma Maden Ocağı’nda şehit düşen işçilerimiz için bir dakikalık saygı duruşuna davet etti. Bir dakikalık saygı duruşunun ardından, Gabo’nun Kolombiya’yı tüm dünyaya tanıtan çok değerli bir yazar olduğundan bahseden Büyükelçi Fernando Panesso Serna kürsüyü Eduardo Márceles Daconte’ye bıraktı.

Konferans başlangıcında Gabo’yu anlatan yakın arkadaşlarının beş dakikalık bir videosu izletildi. Ardından geniş ve çok kültürlü Kolombiya coğrafyası tanıtıldı. Gabriel García Márquez’in de doğum yeri olan Karayipler’deki Aracataca bölgesine vurgu yapıldı. Nobel ödüllü büyük yazarın hayatı ve eserlerinden bahsedilirken yaşamının önemli bir kısmını geçirdiği doğum yerinden kareler paylaşıldı. Tüm dünyada olduğu kadar ülkemizde de kendisine geniş bir okuyucu kitlesinin hayranlığını kazandıran Yüzyıllık Yalnızlık kitabının yaklaşık 15 yıl süren yazım aşamasında uğradığı değişim, şiirsel-büyülü dili yakalama yolundaki çalışmaları ve basımında yaşadığı zorluklardan bahsedildi.

Konferans sonunda yapılan kurayla iki etkinlik konuğuna Daconte’nin “Azucar!: La biografía de Celia Cruz” adlı İspanyolca kitabı hediye edildi.

Melike Yazıcı

LAMER “Kültürlerarası Çalışmalar -1-” Etkinliği Kapsamında İki Konferansa Ev Sahipliği Yaptı

21 Mayıs 2014 tarihinde Arjantin Salvador Üniversitesi’nden Doç Dr. Luis María Etcheverry ve Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’nden Doç. Dr. Hasan Haluk Erdem, Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne konuk olarak birer konferans verdi.

Ankara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kasım Karakütük yaptığı açılış konuşmasında LAMER’in İspanyolca konuşan ülkelerle olan iletişimi, bilimsel işbirliği ve bu kapsamda yaptığı toplantı ve yayınlarla ülkemiz ve üniversitemiz adına öneminden bahsedip sözü Arjantin Büyükelçisi Juan José Arcuri’ye bıraktı. Büyükelçi ise yaptığı konuşmada Arjantin edebiyatında şiirin ve felsefenin önemine vurgu yaparak her iki konferansın da ülkeler arasındaki bağı güçlendireceğine inandığını belirtti.

Doç. Dr. Luis María Etcheverry “Arjantin Edebiyatı Kurgusallığında Açık Olan ve Varoluş Haline Dair Deneyimler” başlıklı konferansında; Arjantinli ünlü yazar José Hernández’in 1872 yılında kaleme aldığı Martin Fierro adlı epik şiir kitabında, ezilip hor görülen gauchoların (Arjantin ve Uruguay’da sığırtmaçlıkla uğraşan yayla köylüsü) hayatınından ve kitapla aynı adı taşıyan başkahramanın varoluşsal kimlik arayışından bahsedip, konuya felsefi bir yorumla açıklık getirdi.

Doç. Dr. Hasan Haluk Erdem, “Latin Amerika’da Ezilenlerin Pedagojisi, Türkiye’de Köy Enstitüleri ve Edebiyatı” başlıklı konferansında; Latin Amerika coğrafyasını aşan bir eğitim düşüncesinin Ezilenlerin Pedagojisi anlayışının temel ilkelerinden, bu anlayıştan en az otuz yıl önce ülkemizde yaşanan Köy Enstitüleri deneyiminden ve son olarak Latin Amerikalı yazarlarla ilgi kurulabilecek Köy Enstitülü yazarların edebiyata katkılarından söz etti

26

Melike Yazıcı

BİZİM AMERİKAMIZ GENEL YAYIN YÖNETMENİ

Prof. Dr. Mehmet Necati Kutlu

EDİTÖR Prof.Dr. İsmail Özer

EDİTÖR YARDIMCILARI

Öznur Seçkin

YAYINA HAZIRLAYANLAR

Deniz Karaevli Ezgi Gültekin

Batuhan Sarıcan

Şafak Gümüş Ege Uygar Gezgin Berkay Kahraman

Yasemin Şarklı

TASARIM

Şafak Gümüş

Melike Yazıcı

latinamerika.ankara.edu.tr

Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Ocak-Şubat-Mart 2014

Arjantin’de 2013 Yılının En Tartışmalı Kitaplarından ‘El Inventor del Peronismo’nun Yazarı Silvia D. Mercado İle Söyleşi

Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez 87. doğum gününü Mexico City'deki evinde kutladı.

Bültenden Seçme Başlıklar

Ünlü uyuşturucu kaçakçısı El Chapo'nun öyküsü?

Meksika'nın Michoacan Eyaletinde halk savunma birlikleri kurarak uyuşturucu kartellerine savaş açtı

Şili'de Michelle Bachelet, 4 yıllık aradan sonra yeniden devlet başkanı seçildi.

Peru-Şili karasuları sınırı yeniden çizildi.

Eski Peru Cumhurbaşkanı Alberto Fujimorifelç geçirerek hastaneye kaldırıldı.

Hugo Chávez 1. ölüm yıldönümünde anıldı

Venezuela'daki şiddet olayları Sayfa 5

Küba Devrimi'nin 55. yıldönümünde Raul Castro Santiago de Cuba'da yaptığı konuşmada birçok konuya dikkat çekti.

Küba'da çocuk felcine karşı aşı kampanyası başlıyor

Brezilya göçmenlik yasasını değiştiriyor

İki bin Kübalı doktor Brezilya'ya gidiyor

Ayoreo yerlilerinin son yaşam alanı yok edilmek üzere

Paraguay Devlet Başkanı esrarın yasallaştırılmasını kabul etmedi

Son İnka İmparatoru Atahualpa'nın mezarının izi bulundu

Bolivya'da kadın cinayetine 30 yıl hapis cezası verildi

Guatemala'da Mayaların lideri öldürüldü

MERKEZİMİZDEN...

2010 yılı birçok Latin Amerika ülkesinin bağımsızlıklarının 200. yıldönümünü kutla-dıkları tarihtir. Ülkemizde temsilciliği bulunan devletler arasında Arjantin, Ekvador, Meksi-ka, Şili ve Venezuela da bu anlamlı kutlamaların yaşandığı ülkeler olduklarından bu yılki faaliyetlerimizin yoğun geçmesi beklenmektedir. Bu çerçevede ilk etkinliklerimiz Venezuela Bolivar Cumhuriyeti Büyükelçiliği ile birlikte 19 Nisan tarihinde gerçekleştirilmiş ve konuy-la ilgilenen çevrelerce ilgiyle karşılanmıştır.

Ankara’da temsil edilen Latin Amerika ülkelerinin sayısının her geçen gün artmakta olması da bizlere mutluluk ve güç vermektedir. Bu kapsamda bir önceki bültenimizde kuru-luş faaliyetlerinin sürdüğünü haber verdiğimiz Ekvador Büyükelçiliği tam olarak faaliyete geçtiğini ve Büyükelçi Sayın Augusto Saa Corriere’nin itimatnamesini takdim ederek göreve başladığını görmekten mutluluk duyuyoruz. Peru Cumhuriyeti’nin de benzer bir girişim için-de olduğunu haber almak bizler için sevindirici oldu. Büyükelçiliği açmakla görevli masla-hatgüzar Luis Escalante de Ankara’ya gelerek göreve başladığını öğrendiğimizin üzerinden henüz birkaç gün geçtikten sonra kendisinin Merkezimize gelerek bizleri ziyaret etmesi bu Büyükelçilikle de yakın işbirliği içinde bulunabileceğimizi göstermiştir. Aynı bağlamda ül-kemize kısa süre önce gelen ve itimatnamelerini takdim ederek göreve başlayan Meksika Birleşik Devletleri Büyükelçisi Sayın Jaime Enrique Inocencio García Amaral’a ülkemize hoş geldiniz diyoruz.

Prof. Dr. Mehmet Necati Kutlu

Merkez Müdürü

2

Latin Amerika liderleri Küba'da José Martí yürüyüşüne katıldı

Şafak Gümüş Kaynak: telesur.com

Geleneksel olarak her yıl 27 Ocak'ta Küba'nın ulusal kahramanı José Martí onuruna yapılan meşaleli gençlik yürüyüşüne bu yıl birçok devlet başkanı katıldı.

Havana Üniversitesi'nden Küba’nın yerel saatine göre saat 22.30'da başlayan yürüyüş, 1959 Küba Devrimi öncesinde iktidarda olan Fulgencio Batista rejimiyle Kübalı gençler arasındaki çatışmalara sahne olan San Lazaro Sokağı’na kadar devam etti.

Küba'nın başkenti Havana'da 27 Ocak'ta başlayan 33 ülkenin devlet başkanı ve temsilcisinin katıldığı Latin Amerika ve Karayip Devletleri Topluluğu'nun zirvesine katılmak için Havana'da bulunan Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales, Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega ve Uruguay Devlet Başkanı José Mujica da 27 Ocak akşamı düzenlenen geleneksel meşaleli gençlik yürüyüşüne katıldı.

Meşaleli yürüyüş sonunda Nicolás Maduro ''Biz iki kardeş ülkeyiz ve birlikte yeni bir tarih yazıyoruz. Bu yolu terk etmemek için güçlü ve azimli olmalıyız.'' dedi.

Kübalı gençlerin devrime ve liderlerine olan bağlılığını göstermesi açısından büyük bir öneme sahip olan meşaleli yürüyüşe bu yıl da büyük bir katılım oldu.

Yürüyüş boyunca Simón Bolívar, Hugo Chavez, Fidel Castro ve Küba Komünist Partisi adına sloganlar atıldı.Meşaleli yürüyüş ilk kez Fulgencio Batista diktatörlüğü altında üniversiteli öğrenciler tarafından, 1895'te İspanyollara karşı bağımsızlık savaşını başlatan Küba'nın ulusal kahramanı José Martí'nin 100. yaş dönümü olan 1953'te gerçekleştirildi.

Bu yürüyüşten 6 ay sonra Fidel Castro ve yoldaşları tarafından Moncada askeri kışlasına bir baskın gerçekleştirildi. Baskın başarısız oldu fakat 1959 Devrimi'ne giden yol için büyük bir öneme sahip oldu.

Son İnka İmparatoru Atahualpa'nın mezarının izi bulundu

Ekvador ormanlarında son İnka İmparatoru Atahualpa'nın mezarının ve hazinesinin içinde olabileceği bir yapı bulundu.

25 Temmuz 1533'de Peru'nun kuzeyinde bulunan Cajamarca'da öldürülen Atahualpa'nın cesedi birkaç gün sonra gömülü olduğu kiliseden kayboldu ve efsaneye göre Atahualpa'nın cesedi ona sadık yerliler tarafından kaçırılarak gömüldü. Anlatılanlar 500 yıl boyunca defineciler için heyecan verici bir konu oldu.

Bir grup arkeolog ve İnka tarihi araştırmacısı, son İnka İmparatoru Atahualpa'nın mezarının ve hazinesinin nerede olabileceğine dair güçlü bulgular elde etiklerini açıkladılar. Bu araştırma grubunda yer alan Benoit Duverneuil '' İspanyollar tarafından öldürülen, Atahualpa'nın mezarı bir gizem olmuştur. Bu bulgular arkeolojik keşiflerin en önemlilerinden biri olabilir.'' Diyerek bu araştırmanın önemini vurguladı ve İnka İmparatoru'nun mezarının keşfinin Mısır firavunu Tutankamon'nun mumyasının yıllar önceki keşfine eş değer bir etki yaratacağını söyledi.

Fakat bunu ne Cajamarca'da ne Kusko'da ne Machu Picchu'da ne de Peru'nun farklı bir bölgesinde buldular. Lahit mezar bulguları And Dağları'nın Ekvador'a uzanan kısmında bulunan koruma altındaki Llanganantes Milli Parkı'nda 60 derecelik bir açıyla döşenmiş taş duvarlı 80 metre yükseklikte bir yapıda bulundu. Araştırmacılar buranın farklı odaları ve mezarları kapsayan bir yapı olduğunu düşünüyor.Bu bölge coğrafi olarak Baños de Agua Santa şehrine 20 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Buraya ulaşmak bataklıkların bulunduğu dağlık ormandan 8 saat yürüyerek mümkün oluyor. Bu bölgede önceden de İnkaların törenlerinde kullandığı eşyaları bulunmuştu.

Tarihçilere göre İspanyollar tarafından 1533'de öldürülen son İnka İmparatoru Atahualpa, özgürlüğü karşılığında İspanyollara bir oda dolusu paha biçilemez değerli eşyaların bulunduğu bir odanın verileceğinin sözünü vermişti. Araştırmacılar, İmparator Atahualpa'nın İspanyol işgalcilerine vermeyi düşündüğü değerli eşyalardan oluşan gizli hazinenin de burada olduğunu düşünüyor.

Şafak Gümüş

Kaynak: abc.es , cubadebate.cu

Arjantin’de yaklaşık üç hafta önce başlayan öğretim görevlileri grevi sürüyor. Ülkenin birçok bölgesi 2014 eğitim-öğretim dönemine başlayamadı.

Buenos Aires Eyaleti’nde 5-6 Mart tarihlerinde 48 saatlik süre için başlatılan grev 3 haftanın ardından 13 eyalete sıçrayarak devam etmekte. Hükümet ile eğitim sendikaları arasındaki ücret anlaşmazlığından kaynaklanan grevden ülke genelinde 3.5 milyon örencinin etkilendiği belirtiliyor. Buenos Aires Eyaleti’nde % 97’lik katılımla rekor seviyeye ulaşan greve ülkenin her yerinden ve pek çok sendikadan destek geliyor.

Sendikalar ile hükümet arasındaki zam görüşmelerinde anlaşmazlık sürüyor. Sendikaların % 35’lik zam talebine karşı hükümet iki seferde gerçekleştirilecek %30.9’luk bir artışı öngörüyor. Ülke genelinde 3.5 milyon öğrencinin etkilendiği grevle ilgili Kabine şefi Alberto Pérez uzlaşmanın sağlanması ve derslere başlanması gerektiği yönünde açıklama yaparken kaybedilen derslerin telafisinin birer saatlik uzatmalarla sağlanacağını bildirdi.

SUTEBA (Buenos Aires Eğitim İşçileri Sendikası) cephesinden ise sert açıklamalar gelmeye devam ediyor. Talep edilen zammın gerçekleşmemesi durumunda görevlerine dönmeyeceklerini belirten SUTEBA sözcüsü Roberto Baradel, grevin adil ücretlendirmelere ve devlet okullarının altyapısının iyileştirilmesine yönelik gerçekleştirildiğini belirtti.

Buenos Aires’ten sonra krizin en yoğun yaşandığı yer olarak Chubut Eyaleti gösteriliyor. Birçok eyalette de yerel hükümetler ile sendikalar arasında görüşmeler sürüyor.

Deniz Karaevli

Kaynak: clarin.com eldia.com.ar infobae.com

Arjantin'de Eğitim Krizi

Kolombiya'nın çok kirli olan nehri Magdelana'da yeni balık türleri bulundu

Kolombiya Ulusal Üniversitesin'de araştırmacılar Kolombiya'nın en büyük nehri olan Magdalena Nehri'nde yeni bir balık türü buldular.

Farlowella adını verdikleri balık türü yaklaşık 4 inç boyutlarında olup birçok türün yok oluşuna tanık olan yerel uzmanları çok şaşırttı.

Farlowella, genellikle ucuz süs balığı olarak kullanılan ''Corroncho" veya "Cucha" balıklarıyla aynı aileden geliyor.

Kolombiya Ulusal Üniversitesi öğrencisi ve araştırma ekibinin üyesi olan Gustavo Ballen bu balık türünün genellikle deniz bitkilerinin içinde yaşadığını ve kayalarda büyüyen yosunları yiyerek beslendiğini ortaya koymuştur.

Şu anda, araştırmacılar benzer türler bulmak ve bunların dağılımı üzerindeki insan etkisini anlamak için ülkenin merkezinde bulunan "Orta Magdalena" bölgesine odaklanıyorlar.

Berkay Kahraman

Kaynak: colombiareports.co

7

LATİN AMERİKA DÜNYA SAATİ HAREKETİNE KATILDI

İlk kez Mart 2007 tarihinde Avusturalya’ nın Sidney kentinde başlatılan Dünya Saati hareketine bu yıl Latin Amerika ülkeleri de katıldı. Küresel ısınmayla mücadelenin sembolik bir göstergesi olan bu hareket çerçeve-sinde Latin Amerika’nın başlıca şehirlerinde 27 Mart Cumartesi günü bir saatliğine 2010 dünya saati hareketine destek için şehrin belli başlı nokta-larında elektrik kesildi.

Buenos Aires’te enerji tasarrufuna ilişkin bu dayanışmaya destek vermek amacıyla şehrin tüm sembolik noktalarında ışıklar söndürüldü.

Öncesinde Paris’te Eiffel Kulesi, Barcelona’da La Sagrada Familia, Atina’da Panteon’da ışıklarını kapatarak bu eyleme destek oldular.

Avusturalya’da Sidney Operası’nda olduğu gibi, gün boyunca aynı etkinlik 125 ülkede yak-laşık 6.000 şehirde gerçekleştirildi.

Arjantin, Brezilya, Kolombiya, Ekvador, Şili ve Kosta Rika gibi Latin Amerika ülkelerinden çok sayıda şehir de bu harekete katılmıştır.

WWF’nin Kolombiya yetkilisi Sandra Valenzuela BBC Mundo’ya yaptığı açıklamada şehrin Cartegena surlarından Bogota belediye binasına kadar pek çok önemli noktasında ışıkların söndürüldüğünü bildirmiştir.

Gülşah Pilpil Kaynak: BBC Mundo

8

9

Venezuela-Rusya İşbirliği İlerliyor

Venezuela, bölgesindeki işbirliği ve entegrasyon çalışmalarındaki aktif politikasının yanı sıra uluslararası alanda da çeşitli ülkelerle ilişkilerini geliştiriyor. Yakın bir zamana kadar ABD’nin “arka bahçesi” olarak tanımlanan Latin Amerika’da liderler ABD dışında partner-lerle de yakınlaşma çalışmalarını artırıyor. Bu çerçevede Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in Venezuela’ya gerçekleştirdiği ve Rusya-Venezuela diplomatik ilişkilerinin kuruluşunun 65. Yılına denk gelen 1 günlük resmi ziyaret ise büyük önem taşıyor.

“ABD’nin ne düşündüğü umurumuzda değil!” Rusya’nın uluslararası ilişkilerde çok kutupluluğa geçiş çabası ve Venezuela’nın bölgede ve dünyada destek arayışları açısından çok önemli olan ziyaretin amacının iki ülke arasında Orinoco petrollerinin çıkarılması, nükleer enerji üretimi ve askeri konularda görüşmeler yap-mak olduğu önceden açıklanmıştı. 1 Nisan 2010’da gerçekleşen ziyaret sonucunda da bu amaçların büyük ölçüde gerçekleştirildiği görülüyor. Değişik alanlarda imzalanan 31 anlaş-manın en dikkat (ve tepki) çekenleri ise nükleer enerji ve silah alımı konusunda yapılanlar oldu.

Anlaşmaların imzalanmasından sonra yapılan basın toplantısında Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez, "Barışçıl amaçlı bir nükleer santralin ilk planlarını çizmeye hazırız" dedi. Nükleer santral yapımı konusunda varılan işbirliği anlaşması Latin Amerika’da nükleer si-lahlanma olarak sunulsa da iki ülke de amacın barışçıl nükleer enerji üretimi olduğu konu-sunda ısrarlı.

İkinci dikkat çeken nokta olan silah alımı konusundaysa özellikle ABD’den gelen tepkilere Chavez ve Putin’in cevapları daha sert oldu. Varılan anlaşmaya göre Rusya Venezuela’ya silah alımında kullanılmak üzere yeni bir kredi açmaya karar verdi. Putin, Rusya’nın Venezuela’nın savunmasını güçlendirmesine yardım etmeye devam edeceklerini söylerken Chavez ise "Yanki imparatorluğu bizim küçük bir uçak sahibi olmamızı bile istemiyor. As-lında Washington'ın ne düşündüğü umurumuzda değil. Burada Washington'a karşı ittifak kurmuyoruz" dedi. Venezuela, Kolombiya’nın ABD desteğiyle silahlanmaya devam etme-sinden duyduğu endişeyle silahlanmaya devam ederken, yeni alınacak silah ve askeri araçla-rın uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadelede kullanılacağını da açıkladı. Putin ayrıca “Venezuela’yı Latin Amerika’yla ilişkilerimizde bir köprü olarak görüyoruz.” diyerek Venezuela’nın Rusya’nın Latin Amerika politikasındaki önemini de vurguladı.

Anlaşmaların önemli bir ayağını oluşturan Orinoco petrolleri konusundaysa 20 milyar dolar yatırımla iki ülkenin ortaklığıyla bir şirket kurulması kararlaştırıldı. Bu şirket dünyanın en zengin hidrokarbon rezervine sahip olan Orinoco’da günde 450.000 varillik bir üretim ger-çekleştirmeyi hedefliyor. Kurulacak şirket hisselerinin %60’ına Venezuela devlet şirketi olan PDVSA, geri kalanına ise Rus devlet şirketi Rosneft’in yanı sıra bazı Rus petrol şirketleri ortak olacak.

Ticaret alanında yapılan anlaşmalara göre ise Rusya’dan yapılacak ithalata karşılık Venezuela Rusya’ya çiçek, kahve ve muz ihraç edecek.

Rusya Başbakanı Putin ayrıca kendisiyle görüşmek için Caracas’a gelen Bolivya Devlet Baş-kanı Evo Morales’le de 200 milyon dolarlık bir kredi için anlaştı. Bu kredinin de Rusya’dan helikopter ve silah alımında kullanılacağı belirtildi.

Putin’e Libertadores Nişanı

Rusya’nın Latin Amerika’ya gösterdiği ilginin ABD’nin Kafkasya’da etkisini ar-tırmaya çalışmasına misilleme olduğu da uluslararası çevrelerde konuşuluyor.

Hugo Chavez ziyaret sırasında yapılan görüşmede konuk başbakana Latin Ameri-ka bağımsızlık kahramanı Simon Bolivar’ın kullandığı bir kılıç hediye etti. Ayrıca, Putin “Libertadores Nişanı” veri-lerek onurlandırıldı.

“Arka bahçe”de güçlenen rakipler

ABD’nin arka bahçesi olarak kabul ettiği Latin Amerika’da son dönemde küresel güçlerin mücadelesi artarak devam ediyor. Rusya özellikle bölgedeki ABD karşıtı hükümetlerle iliş-kilerini ticari, ekonomik, siyasi ve askeri alanlarda hızla geliştirirken diğer küresel güç Çin de bölgede etkisini artırmaya kararlı görünüyor. Son olarak Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamayla Başkan Hun Jintao’nun da Nisan ayı içerisinde Venezuela, Brezilya ve Şili’yi ziyaret edeceği duyurulmuştu. Ancak Hun Jintao ülkesinde meydana gelen deprem dolayısıyla bu gezisini iptal etti.

Çağrı Bakar

10

Tamayo’nun Açlık Grevinde Ölümü Küba’ya Karşı Yeni Bir Uluslararası Kampanya Başlattı

Son iki aydır dünya basınını en çok meşgul eden olaylardan birisi 43 yaşındaki Orlan-do Zapata Tamayo adlı mahkumun 23 Şu-bat 2010 tarihinde Küba’da hapishanede başlattığı açlık grevi sonucu ölmesi oldu. Bu ölüm dünya basınında Küba Devrimi’-ne karşı yeni bir kampanyanın da başlama-sına neden oldu. Amerika Birleşik Devlet-leri, Avrupa Birliği, Avrupa Parlamentosu ve dünyanın çeşitli ülkelerinden yoğun şe-kilde eleştiri ve kınama alan olayın iç yüzü ise medyanın yürüttüğü kampanyanın ger-çeklere dayanıp dayanmadığı konusunda ciddi kuşkuları doğuruyor.

Adi suçlardan ceza alan “siyasi” mahkum

Küba’daki rejimin muhalifi büyük basın kuruluşları tarafından Küba hükümetinin muhaliflere uyguladığı siyasi baskıları ve Küba’daki siyasi tutuklular konularına odaklanan kampanya içeriği açısından cid-di yanlışlar barındırıyor.

Orlando Zapata Tamayo Küba makamlarının verdiği resmi bilgilere göre birçok adi suçtan ceza almış bir mahkum. Bu suçlar hem uzun bir zaman dilimini hem de geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Tamayo’nun ceza aldığı suçlar arasında haneye tecavüz(1993), adam yaralama(2000), dolandırıcılık(2000), kesici silah taşımak(2000), kamu düzenini bozma ve kargaşa yaratma(2002) gibi siyasi konularla alakası olmayan suçlar bulunuyor. Tamayo, 9 Mart 2003 tarihinde kefaletle serbest bırakıldıktan tam 20 ay sonra tekrar suç işleyerek hapse giriyor. Adli sicili ve ceza koşullarından ötürü, bu sefer 3 yıl hapse mahkum edilen Tamayo’nun kendisine dava başında verilen cezası, hapishanedeki saldırgan tutumundan ötürü uzatılıyor. Tamayo’nun açlık grevi ise medyada gösterildiğinin aksine siyasi bir sebeple değil ilginç bir sebeple başlıyor. Tamayo 2-3 Aralık 2009 tarihinde ailesiyle görüşebilmek amacıyla koğuşu-na özel bir telefon, bir televizyon ve bir ocak istiyor. Bu imkanların hiçbiri diğer tutuklara sunulmadığından hükümet bu istekleri reddediyor. Yani, Tamayo siyasi bir tutuklu olarak gösterilirken adi suçlardan ceza alan bir mahkum olduğu görülüyor. Açlık grevinin sebebi ise siyasi olmaktan çok kişisel istekler. Associated Press’in dünyaya geçtiği haberde ise açlık grevinin başlamasının sebebi Tamayo’nun mahkum üniforması yerine Küba muhalefetinin sembolü beyaz giysileri giyme isteğinin reddedilmesi olarak gösterildi.

11

Uluslararası Af Örgütü tarafından düşünce suçlusu ilan edildi

Uluslararası Af örgütü (Amnesty International) Tamayo’nun Mart 2003’te düşünce suçlusu olarak mahkum edildiğini açıkladı. BBC’de ölümünün hemen ardından çıkan haberde de dikkat çekilen bu husus ise Küba Hükümeti’ne göre hiçbir gerçeklik taşımıyor. Medya or-ganları, Tamayo’nun Mart 2003’te tutuklanan 75 muhaliften biri olduğunu iddia ederken Hükümet Tamayo’nun bu muhalifler arasında yer almadığını, adi suçlardan dolayı tutuklan-dığı konusunda ısrarlı.

Açlık grevi sırasında tıbbi bakım

Orlando Zapata Tamayo açlık grevine başladığı andan itibaren Kübalı doktorların sıkı tıbbi gözetimi altında tutuldu. Öncelikle kaldığı cezaevindeki hastanede müdahale edilen Tamayo, durumunun ciddileşmesi üzerine 17 Şubat’ta Camagüey Cezaevi Hastanesi’nden Doğu Böl-gesi Dahiliye Hastanesi’ne nakledildi. Burada da yapay solunumla günlerce yaşatıldı. Tamayo’nun hayatta tutulması çabalarına birçok Kübalı doktor ve uzman katıldı. Damardan beslenerek hayatta tutulmaya çalışılan Zapata tüm çaba ve açlık grevini bırakmasına yönelik ısrarlara rağmen 23 Şubat’ta sabah saatlerinde öldü.

Özellikle İspanyol El Pais gazetesi ve EFE haber ajansının haberlerinde ise Tamayo düşünce suçlusu olarak tanımlandı. Bu tutum ayrıca Küba’ya karşı küresel bir kampanyayı başlattı. ABD, AB gibi Küba’daki rejimin muhalifi ülke ve örgütler art arda Küba’nın muhaliflere karşı olan tutumunu eleştiren kararlar aldılar ve açıklamalarda bulundular. Avrupa Parlamen-tosu Küba’yı kınayan bir kararı kabul ederken Çek Cumhuriyeti parlamentosunda Tamayo anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Polonya’nın eski devlet başkanı Lech Walesa ise Küba rejimine karşı ortak eylem kararı alınmasında ısrar etti. Küba ise İspanyol Büyükelçisi’ni ve Avrupa Birliği Maslahatgüzarı’nı, Avrupa Parlamentosu’nun kınama kara-rını reddettiklerini bildirmek üzere çağırdı.

Dünya ikiye bölündü

Olayın ardından Küba’daki rejim karşıtı ve yandaşları arasında bildiriler, açıklamalar, karar-larla devam eden bir fikir çatışması yaşandı ve hala devam ediyor.

Öncelikle 1 Mart tarihinde İspanyol oyuncu Willy Toledo bir açıklama yaparak Tamayo’nun bir adi suçlu olduğunu, hiçbir şekilde siyasi mahkum olmadığını ve hapisteki muhaliflerin Küba hükümetine karşı terörist eylemlerde bulunduklarını, vatana ihanet eylemleri gerçek-leştirdiklerini ve bir dolu da suç işlediklerini dile getirdi. Bu açıklamaya ve Küba yanlısı kampanyaya Javier Bardem, Eduardo Galeano gibi birçok ünlü sanatçı ve düşünür destek verirken Pedro Almodovar, Andy García gibi sanatçılar da Küba’daki rejim karşıtı harekete

—————————————————————————————————————

¹http://news.bbc.co.uk/2/hi/americas/8533350.stm

12

destek verdiler.

Küba hükümeti dostları ve hükümet ise dünya çapında başlatılan kampanyaya karşı küresel bir imza kampanyası başlattı. www.porcuba.org adresinde yürütülen, dünyadan birçok kişi ve kuruluşun katıldığı ve “En Defensa de Cuba – Küba’nın Yanında” başlıklı imza kampan-yasına katılım ise on binlerce kişiye ulaşmış durumda.

Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva da Associated Press’e verdiği bir röportajda “Tıpkı Brezilya’ya saygı duyulmasını istediğim gibi Küba yasalarına karşı gelen kişilerin tutuklan-masında Küba hükümetinin ve adaletinin kararlarına saygı duymalıyız” dedi.

Açlık grevleri devam ediyor

Tamayo’nun ölümüyle yükselen Küba karşıtı kampanyada yeni gelişmeler de hız kesmiyor. Küba’daki muhaliflerden Guillermo Fariñas Hernández de Tamayo’nun ölümünün ertesi gü-nü 24 Şubat’ta açlık grevine başladı ve sağlık durumlarının kötü olduğunu iddia ettiği yirmi-yi aşkın mahkumun serbest bırakılmasını talep etti. Serbest bırakılması talep edilen mah-kumlar ise Küba’nın anayasal düzenine ve bağımsızlığına karşı yabancı çıkarlara hizmet et-mek suçundan tüm dava güvenceleri sağlanarak cezalandırılan kişiler.

4 Mart’ta hastaneye kaldırılan ve hastaneden çıktıktan sonra tekrar açlık grevine başlayan Fariñas’a İspanya tarafından ambulans uçakla İspanya’ya gitme teklifi sunuldu.

Çağrı Bakar

13

MEKSİKA KÖRFEZİ’NDE BÜYÜK ÇEVRE FELAKETİ

ABD Sahil Güvenliği, Meksika Körfezi açıklarındaki, çöken platfor-mun kırılan bir borusundan sızan petrolün, Amerika Birleşik Devletle-ri'nin güney sahillerine ulaşmaya başladığını duyurdu.

ABD’nin Meksika Körfezi’ndeki kıyısına 40 mil uzaklıkta bulunan İngiliz “Deepwater Horizon” adlı petrol platformundan, 20 Nisan’daki patlama ve yangının ardından yayı-lan petrol, Mississippi Irmağı ağzına erişerek tabiata verdiği tahribatın boyutunu ortaya koydu. İngiliz petrol şirketi BP'nin aldığı önlemler başarılı olmazken felaketin boyutları, etkileri körfezden yıllarca silineemeyecek bir hale döndü. Salı günü meydana gelen patlamanın ar-dından çıkan yangını söndürmek için çalışmalar sürdürülürken platformun batmasına mani olunamadı. Denizin 1.5 km derinliğinde günde bin varil (yaklaşık 160 bin litre) petrol sızma-ya devam ediyor. Sızıntının bir çevre felaketine sebep olmasını engellemek için bölgede filt-r e g e m i l e r i v e r o b o t d e n i z a l t ı l a r k u l l a n ı l ı y o r . Yetkililer, uydularla takip edilmeye çalışılan bölgede şu ana kadar 1550 km2'lik alanın sızın-tıdan etkilendiğini ve Amerikan kıyılarının da deniz yüzeyinde tabaka haline gelen petrolün t e h d i d i a l t ı n d a o l d u ğ u n u k a y d e t t i . ABD’nin Atmosfer-Okyanus Dairesi yetkililerinin açıklamasına göre, 21 yıl önce korkunç doğa tahribatına neden olan Exxon-Valdez petrol tankerinin yarattığı yıkımı bile geride bıra-kabilecek olan olayın ardından ABD Başkanı Barack Obama, denizde petrol kirliliğini en-gellemek için tüm devlet organlarını alarma geçirdi. ABD, eğer alınan önlemler başarılı olmazsa, denizin petrolle kaplı bölümünü kontrollü ola-rak ateşe vermeyi planlıyor. Batan platformda görevli 11 çalışandan ise patlamanın üzerinden bir hafta geçmesine rağ-men hala bir haber alınamadı. Her geçen gün kayıpların bulunması ümitleri de azalmaya de-vam ediyor. Kaynak: Radikal / Enerji Gündem / http://www.ntvmsnbc.com/

Merve Usta

14

15

Bozok Üniversitesi 1. Diller ve Kültürler Haftası

Yozgat Bozok Üniversitesi’nde 27-30 Nisan 2010 tarihleri arasında birincisi gerçekleştirilen Diller ve Kültürler Haftası’na Küba Büyükelçisi Jorge Quesada Concepción, Ekvador Büyükelçisi Agusto Sa Corriera ve Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdü-rü Doç. Dr. Mehmet Necati Kutlu da katıldı. Bozok Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’nin orga-nize ettiği etkinliğe katılmak için Yozgat’a gelen ko-nuklar Yozgat Valisi Amir Çiçek’i de ziyaret etti. Burada bir konuşma yapan Küba Büyükelçisi Jorge Quesada Concepción "Türk halkının as-lında dünyanın farklı kültürleri ve hakları savunma isteğini görüyoruz ama Latin Amerika kültürlerini ve haklarını savunma konusunda ayrıcalıklı bir ilgiye sahip olduklarını görüp takdir ediyoruz. Bu anlamda da Ankara Üniversitesi bünyesinde kurulan Latin Amerika Ça-lışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin de, Latin Amerika gerçeğinin tanınması için gerçekten bir referans noktası adına çok ciddi çalışmalar yapmasından ötürü onlara da min-nettarlığımızı sunuyoruz. Başka üniversiteler bünyesinde de Latin Amerika gerçeğinin tanın-masına dair bu girişimleri her zaman çok olumlu karşılayacağız ve Türk halkının Latin Amerika''yı yakından tanıması için desteklerimizi sunacağız. Bizleri kabul ettiğiniz için siz-lere teşekkür ediyoruz" dedi. Ekvator Büyükelçisi Agusto Sa Corriera da dünyanın merkezi olarak adlandırılan bir ülke-den Anadolu'nun, Türkiye'nin kalbine geldiklerini ifade ederek "Yozgat''ta olmaktan çok mutluyuz.Türkiye için de önemli olduğunu düşündüğümüz ilişkilerin başlangıcını yapabil-mek için bir ülkeyi temsil amacıyla burada bulunmaktayız. Coğrafi açıdan birbirimize uzak ülkeleriz ama manen birbirimize çok yakın hissedebiliyoruz. Yozgat'ta olmaktan gurur duyu-yoruz. Umarım bundan sonra Yozgat şehri ile beraber ülke halkları arasında kültürel köprü oluşturabileceğiz" diye konuştu. Diller ve Kültürler Haftası’na katılan heyet daha sonra Yozgat Belediye Başkanı Yusuf Başer ve Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İnci Varinli''yi makamında ziyaret etti. Bozok Üniversitesi’ndeki etkinlikler ise Fen Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda dü-zenlenen törenle başladı. Törene Yozgat Valisi Amir Çiçek, Belediye Başkanı Yusuf Başer, Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İnci Varinli, Küba Büyükelçisi Horhe Kesada Konsepsiyon, Ekvator Büyükelçisi Agusto Sa Korriyera, Latin Amerika Çalışmaları Araştır-ma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mehmet Necati Kutlu, öğretim üyeleri ve öğren-ciler katıldı. Törenin açılış konuşmasını yapan Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Talat Özpozan, Toplumların gelişmesinde en önemli araçlarından birisi diller ve bu gelişmeyi etkileyecek olan kültürler olduğunu belirterek, "Farklı ülkelerin, farklı kültürlerin birbirleriyle etkileşim-lerinin yanında bilimsel platformlarda bu etkileşimi daha üst düzeyde seyredeceğini biliyo-

ruz. Avrupa ve Anadolu tarihine baktığımız bir çok tercüme eserlerin, toplumun değişmesi ve gelişmesinde çok önemli bir rol oynadığı ve kültürlerin zenginleşmesinde de önemli bir payı olduğu tarih kitaplarında yer almaktadır. Üniversiteler bu açıdan önemli bir kapıdır. Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi olarak diller ve kültürler haftası düzenledik. Fa-külte olarak ilimizin değişimine ve gelişimine katkıda bulunmak amacıyla yabancı diller bö-lümü kurduk" dedi.

Daha sonra konuşan Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İnci Varinli, Toplumların gelişmesinde ve ilerlemesinde yabancı kültürlerle olan etkile-şim ve iletişim büyük önem arz ettiğini belirte-rek, "Bilindiği üzere toplumlar dilleri ile düşün-mekte üretmekte ve kültürlerini yaratmaktadır. Gerek sosyal, gerekse maddi kültür unsurları an-cak dil ile gelecek nesillere aktarılmaktadır. Özellikle günümüzde globalleşen dünyada sınır-lar kalkmış ve insanlar arası diyalog ve kültürler arası alışveriş kolaylaşmış ve artmıştır. Bilimsel, kültürel, sosyal anlamda paylaşım hem kolaylaşmış hem de artmıştır. Bozok Üniversitesi olarak Yozgat'ın gelişmesine katkıda bulunmak ve dünya ile iletişimine aracı olmak ve ulus-lar arası dostluğa katkıda bulunmak amacıyla üniversitemiz Fen Edebiyat Fakültesi bünye-sinde Yabancı Diller bölümünü kurduk. Bozok Üniversitesi olarak Yabancı Diller bölümü çerçevesinde hem Uzakdoğu'ya hem de Latin dünyasına ulaşmayı hedefleyerek Japon Dili ve Edebiyatı ile İspanyol Dili ve Edebiyatı bölümlerini açtık. Bu yıl ilkini düzenlediğimiz ve geleneksel olarak ve çoğalarak devam ettireceğimiz. Amacımız bu etkinlikleri her yıl kapsa-mını geliştirerek sürdürmektir" dedi.

Küba Büyükelçisi Jorge Quesada Concepción da yaptığı konuşmada "Küba Büyükelçisi ola-rak, bazı Kübalılar için Türkiye’nin uzak ve yabancı bir ülke olduğunu kabul ediyorum. Ger-çekten de Karayip kıyılarımızın binlerce kilometre ötesinde, Akdeniz ve Karadeniz, Kafkas-ya sıradağları, İran, Irak ve Suriye topraklarıyla çevrili bir ülkedir. Buna karşın, yine Kübalı-lar için de Türkiye Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi, Boğaziçi ve Efsanevi İstanbul diye bilinen güzelliklerinden ötürü özlem duyulan bir manzarayı oluşturmaktadır. Türkiye, Küba-lılar için uzak ama tamamen yabancı bir ülke değildir, çünkü her ne kadar Lübnan veya Suri-yeli olsalar da Kübalıların "Türk" diye adlandırdığı birçok kişi, başta kumaş olmak üzere çe-şitli malları pazarlamak amacıyla adamıza gelmiştir. Bu sebepten ötürü, Türkler geçmişimiz-de, tarihimizde var olan bir şahsiyetlerdir. Küba için Türkiye de hiç bilinmeyen bir ülke de-ğildir, çünkü diğer birçok husus arasında Türkiye medeniyetin hamisi ve varisi olarak bilin-mektedir.

“Yeni Türkiye'nin Atası Kemal Atatürk'ün kurduğu günümüz Türkiyesi, geçen yüzyıl bo-yunca "Batı" diye adlandırılan dünyayla karşılıklı sıkı bir etkileşimle ama Müslüman ve do-ğu kökenlerini unutmaksızın güçlenen bir kültürel miras bırakmıştır. Ayrıca da kültürünün dünyada tanınmasına katkı sağlamıştır. Biz Kübalılar, Türk Kültürüyle birebir temasta ola-bilme imtiyazına eriştik." şeklinde konuştu.

16

17

Son konuşmayı yapan Yozgat Valisi Amir Çiçek, Türk Milletinin, Mustafa Kemal Atatürk-'ün “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” sözünü düstur edindiğini söyleyerek, "Türk Milleti olarak her zaman barışın yanındayız. O nedenle üniversiteler arasında bu şekilde etkinlikler yapıl-ması Türk Milletinin bu düsturunu uygulamaktadır. Bu vesile ile Bozok Üniversitemizin böyle bir etkinliği başlatması ve dost ülkelerin elçilerini misafir etmeleri bizi mutlu etmekte-dir. Ülkeler arasında bir sınır yoktur; inanç ne olursa olsun, dil ne olursa olsun, kültür ne olursa olsun, küreselleşen bir dönemde biz her şeyin uyum ve hoşgörü içerisinde ve herkesin haklarının uzlaşarak korunması konusunda millet olarak buna karar vermiş ve devam eden bir ülkeyiz. Son zamanlarda Türkiye dostlarıyla çoğalmaktadır. Latin Amerika ülkeleri ara-sında da dostlarımız çoğalacaktır. Bugün buraya iki ülkenin büyükelçileri geldi. İnşallah önümüzdeki dönemlerde diğer ülkelerden de gelecektir" diye konuştu. Konuşmaların ardından Küba Büyükelçisi Jorge Quesada Concepción ve Ekvador Büyükel-çisi Agusto Sa Corriera'ya etkinliğe katılımlarından dolayı plaket verildi. Etkinlikler Büyükelçilerin sunumlarıyla devam etti. Merkez Müdürü Doç. Dr. Mehmet Ne-cati Kutlu ise Kültürler ve Diller Haftası etkinliklerinin açılış gününde “Türkiye-Latin Ame-rika Ülkeleri Kültürel Etkileşimleri” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Diller ve Kültürler Haftası etkinlikleri kapsamında ayrıca 4 gün boyunca Latin Amerika, Balkan ve Japon sinemalarından film gösterimleri, çeşitli dans ve müzik gösterileri gerçek-leştirildi.

Çağrı Bakar

BİZİM AMERİKAMIZ

GENEL YAYIN YÖNETMENİ

Doç. Dr. M. Necati Kutlu

EDİTÖR Doç. Dr. Şebnem Atakan

EDİTÖR YARDIMCISI

Çağrı Bakar

YAYINA HAZIRLAYANLAR Gülşah Pilpil Çağrı Bakar

Elif Bilge Porsuk Merve Usta

Cemal T. Demir

Bültenimize elektronik ortamda latinamerika.ankara.edu.tr

adresinden ulaşabilirsiniz.

Latin Amerika’yla ilgili yayımlamak istediğiniz yazılarınızı aşağıdaki

adrese yollayabilirsiniz:

[email protected]

18

Venezuelalı Fotoğrafçı Jose Carlos Gomez ve ses sanatçısı

Cecilia Todd Eskişehir’deydi.

Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez Frias’ın özel fotoğrafçısı da olan Venezuelalı ünlü fotoğraf sanatçı-sı José Carlos Gómez, Venezuela Bolivar Cumhuriye-ti İstanbul Başkonsolosluğu ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle Eskişehir’e gelerek bir resim sergisi açtı. Ayrıca Venezuela’nın en ünlü ses sanatçısı Cecilia Todd’un da katıldığı ve Haller Gençlik Merkezi’nde düzenlenen serginin açılışında Başkonsolos José

Gregorio Bracho Reyes “Venezuelalı sanatçıların Eskişehir’de sanatlarını sergilemeleri ve bunların Eskişehirliler tarafından beğenilmesi bizi çok mutlu etti. Türkiye ve Eskişehir ile olan kültürel bağlarımızı bu etkinliklerle daha da sağlamlaştırıyoruz.” dedi. Sergi 11-19 Ni-san 2010 tarihleri arasında Eskişehirlilerin ziyaretine açıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ise “Eskişehir’in yabancı ülkelerle olan işbirliklerine bu sergiyle birlikte Venezuela’yı da ekledik. Bu tür etkinlikler uluslar arasındaki iyi ni-yet köprülerimizi daha da sağlamlaştırıyor. Ülkele-rin birbirlerini tanımaları için fırsat oluşturuyor. Serginin gerçekleştirilmesinde emeği bulunan her-kese teşekkür ediyorum.” diyerek kültürel işbirliği-nin önemini vurguladı. Dünyaca ünlü ses sanatçısı Cecilia Todd ise 12 Nisan 2010 tarihinde Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Kültür Sarayı’nda bir dostluk konseri verdi. Konseri Başkonsolos Reyes, Büyükşe-hir Belediye Başkanı Büyükerşen ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın da araların-da bulunduğu çok sayıda davetli izledi. Konser sonrasında sahne alan sanatçılara birer plaket verildi.

Çağrı Bakar

Tepkiler çığ gibi; Arizona boykot dalgalarıyla yüz yüze! Arizona Eyalet Kongresi’nin, polise istediği herkese vatandaşlık belgelerini sorma yet-kisi vermesine ABD’de ve Meksika’da gösterilen tepki hızla büyürken Arizona eyaleti ülke genelinde boykot kararları ve çağrılarının şokunu yaşıyor.

Arizona Eyalet Kongresi’nin, poli-se istediği herkese vatandaşlık bel-gelerini sorma yetkisi vermesi, ABD’de ve Meksika’da tepki gör-meye devam ediyor. ABD Başka-nından sivil toplum kuruluşlarına kadar birçok kesimden gelen sert kınamaların yanı sıra, Arizona’yı oldukça zor durumda bırakacak bir başka dalga giderek büyüyor.

ABD çapında birçok kurum ve ku-ruluş art arda Arizona’yı boykot kararı alıyor. Kongre turizminin gözde eyaleti, art arda gelen kong-re rezervasyon iptallerinin şokunu y a ş ı y o r .

2010 yılı sonbaharında Arizona’da yapacağı kongreyi başka bir eyalete taşımaya karar veren Amerika Göçmen Avukatları Birliği (AILA), rezervasyonlarını iptal eden ilk gruplardan biri oldu. AILA açıklamasında, ‘’Temsil ettiğimiz insanları gayri insani gören bir eyalette para h a r c a m a y ı v i c d a n ı m ı z k a b u l e t m i y o r ’ ’ d e n i l d i .

Los Angeles Belediye Meclisi’nde, şehir belediyesinin Arizona eyalet sınırları içindeki her faaliyeti ve kongresini iptal etmesi karar tasarısı 7 üye tarafından imzaya açıldı. California Eyalet Senatosu lideri Darrell Steinberg de Vali Arnold Schwarzenegger’e gönderdiği mek-tupta, eyaletin Arizona ile olan tüm işlerini iptal etmesini istedi. Steinberg, ‘’Gayri vicdani ve gayri yasal’’ olarak nitelediği yasadan dolayı, California’dan Arizona’ya topyekün boykot ç a ğ r ı s ı n d a b u l u n d u .

San Francisco Belediyesi de Arizona’ya boykot kararı gündemiyle bugün için acil toplantı kararı aldı. ABD’deki Hispanik gazetelerin büyük bölümü de Arizona’ya boykot çağrılı baş-yazılarla çıktı.

ABD Kongresindeki Demokratların liderlerinden Illinois milletvekili Louis Gutierrez, tüm Amerikalıları Arizona’ya seyahatlarını iptal etmeye çağırırken, Arizona’ya komşu eyalet New Mexico’nun valisi Bill Richardson, ‘’Yasa, korkunç bir içeriğe sahip. Irkçı damgalama-ya gidecek’’ açıklamasıyla tepki gösterdi.

ABD Adalet Bakanı Eric Holder ise, Obama yönetimin Arizona yasasını Yüksek Mahkeme-de dava etmeye hazırlandığını açıkladı. Arizona eski valisi ve ABD İç Güvenlik Bakanı Janet Napolitano da yasanın, anayasaya aykırı olduğun savundu. Yasa üzerindeki inceleme-

19

lerini sürdüren her iki bakanlık, izleyecekleri yol haritasını buna göre belirleyecek.

Obama; Arizona daha eyalet değilken orada yaşayan Hispanikler var.

Arizona’daki yasayı, üzerinde yeterince düşünülmemiş bir metin olarak nitelendiren Barack Obama, ‘’Tipiyle ‘kaçak göçmene’ benzeyen herkese hayatı zorlaştırıyorsunuz. Yasa, poli-sin ‘şüphelendiği kişilere’ kimlik sorma yetkisi veriyor. Ancak bir düşünün ki, siz bir Hispanik olarak, daha Arizona eyalet bile olmadan önceden beri büyük büyük dedeleriniz-den beri o topraklarda yaşıyorsunuz. Ve birgün çocuklarınızla dondurma yemeye gidiyorsu-nuz ama yanınızda kimliğiniz olmadığı için polisin tacizine uğruyorsunuz. Bu tür olayların sıklıkla yaşanması potansiyeli var. Bu doğru bir yol değil.’’ diye konuştu.

H u k u k ç u l a r : Y a s a A n a y a s a y a a y k ı r ı !

ABD’deki hukuk fakülteleri art arda yaptıkları açıklamayla, Arizona’da kabul edilen yasanın Amerikan Anayasasına aykırı olduğunu dile getiriyorlar. Kaliforniya Hukuk fakültesinden yapılan açıklamada, göçmenlik konusunun Federal hükümete ait olduğu vurgulanarak, ‘’1800’li yıllardan beri, göçmenlik statüsü araştırma ve takip yetkisi sadece Federal göçmen-lik dairesine aittir.’’ denildi. New York Times gazetesinin ülke çapında yaptığı araştırmada da hukuk akademi üyelerinin büyük bölümü yasanın Anayasaya aykırı olduğunda birleşti.

Arizona Senatörü John McCain’in kızı Meghan McCain de The Daily Beast sitesine yazdığı yorumda, yasayı eleştirdi ancak bir istekte bulundu; ‘’Yasadan nefret edin, Arizonalılardan değil!’’

M e k s i k a , v a t a n d a ş l a r ı n ı A r i z o n a k o n u s u n d a u y a r d ı .

Öte yandan Meksika, ABD’ye seyahat eden tüm vatandaşlarını, Arizona’dan geçmeleri ha-linde polisin tacizine uğrayabilecekleri konusunda uyardı. Mayıs ayında Washington’a resmi bir ziyaret gerçekleştirecek Meksika devlet başkanı Felipe Calderon ise, hakkında, ‘’Meksika kökenlilere karşı hoşgörüsüzlük, nefret, ayrımcılık ve istismarın kapısını açacak’’ şeklinde konuştuğu yasayı kınadı. Meksika Senatosu başkanı da, ABD’ye bu yasanın hoşgörülmeyeceğine dair güçlü bir mesaj verilmesi çağrısında bulundu. Meksika, Arizona’-nın en büyük ticaret ortağı konumunda. Arizona yasası Meksika medyasında günlerdir ilk sırada yer alıyor.

C u m h u r i y e t ç i l e r b ö l ü n d ü .

ABD Kongresindeki bazı Cumhuriyetçi Partili üyeler, yasaya sempati duyarken, Hispanik kökenli Cumhuriyetçiler büyük tepki gösteriyor. ABD eski Başkanı George Bush’un siyasi danışmanı Karl Rowe da, yasanın anayasaya aykırı olduğunu düşündüğünü açıklarken, George Bush’un kardeşi ve eski Florida Valisi Jebb Bush da, ‘’istenmeyen sonuçlara hizmet edeceğini’’ belirttiği yasayı eleştirdi. Cumhuriyetçi Partinin Florida Senatör adayı Marco Rubio, ‘’Yasanın kendisini derin endişeye sevkettiğini’’ söyledi. Sarah Palin ise yasaya des-tek verdi.

20

21Konu, ABD genelinde devam eden seçim kampanyalarının da ilk gündem maddesi haline geldi. Nevada’da da Cumhuriyetçi vali adayı, Kuzey Las Vegas Belediye Başkanı Mike Montandon, ‘’Görünüşe bakma, güvenlik güçlerinin en önemli araçlarından biri. Bunları eği-tirken, insanlara bakın ve kötü insanlara benzeyenleri araştırın diye eğitiyoruz’’ diyerek, ya-saya destek verdi.

29 Nisan 2010, Perşembe Cemal T. DEMİR

————————————————————————————————————————————--

Intel’den Meksika’ya 177 milyon dolar yatırım

Meksika başbakanı Felipe Calderón ve Intel CEO’su Paul Otellini, Intel’in Meksika’daki Guadalajara Tasarım Merkezine 177 milyon dolar yatırım yapacağını açıkladı. Yatırımın çoğu teknoloji geliştirme, eleman alımına ve eğitime harcanacak. Intel’in Meksika’daki tasarım merkezinde dahili bü-

tünleşik devrelerin ve donanımın tasarımı, testi ve validasyonu yapılıyor. Yatırım dahi-linde teknik laboratuvar için yeni bir bina yapılması, çocuklar için bir teknoloji müzesi ve KOBİ’ler için bir IT laboratuvarı kurulması planlanıyor. Buna ek olarak 3 yıl içinde 150 tek-nik iş imkanı da oluşacağı söyleniyor.

Kaynak: http://www.hardwaremania.com/ 27 Nisan 2010, Salı

Merve Usta